Yönetim Bilimleri \ 4-12
Bahar Doğan, Banu Ergin, Dengeli Liderlik, Esra Yazıcı, Fatma Şehkar Fayda Kınık, Feride Öksüz Gül, Feride Öksüz Gül,, Gözde Türkmenoğlu, İsmail Karsantık, Münevver Çetin, Özge Hacıfazlıoğlu, Semih Çayak Günümüz koşullarında geleneksel liderlik kuramlarıyla birlikte bireysel ve toplumsal ihtiyaçlara cevap verebilecek çağdaş liderlik kuram ve uygulamalarının önemi her geçen gün artmaktadır. Bu doğrultuda örgütlerin amaçlarına ulaşmalarını sağlayacak etkili liderlerin yetiştirilmesine daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Bu kitapta, belirtilen ihtiyacı karşılamaya yönelik olarak öncelikle geleneksel liderlik kuramları çerçevesinde bir temel oluşturulmakta; ardından dengeli liderlik, öğretmen liderliği, öğretimsel liderlik, hizmetkâr liderlik, toksik liderlik, kendi kendine liderlik ve yükseköğretimde akademik liderlikle ilgili bilgiler ve uygulama önerileri sunulmaktadır. Güncel tartışmalar ışığında kuramları uygulamaya dönüştürme açısından fikir verebilecek olan kitabın; her öğretmenin, yöneticinin ve politika yapıcının faydalanabileceği bir eser olarak alana katkı sağlaması beklenmektedir.
Paul R. Murphy, Jr., A. Michael Knemeyer 1980'lere kadar sadece taşımacılık olarak algılanan lojistik kavramı, 1990'lardan sonra hızla günümüzdeki anlamını kazanmaya başlamıştır. Hatta 2000'lerin başından itibaren çok daha geniş bir açıdan yaklaşılıp tedarik zinciri yönetimi bütüncül olarak ele alınmaya başlamıştır. Böylece lojistik ve tedarik zinciri yönetimi kavramı, daha karmaşık ve geniş kapsamlı bir şekilde pratikte ve literatürde yerini bulmuştur. Tedarik zincirleri, ürünlerin ve malların sadece bir aşamasındaki lojistik faaliyetlerle sınırlı kalmayıp herhangi bir ürünün üretilebilmesi için gerekli ham maddelerin çıktıkları noktalardan ya da malların bitmiş ürün hâline getirilebilmeleri için gerekli yarı mamul ürünlerin üretilme ve tedarik edilme aşamalarından, bu ürünlerin ve malların üretilip nihai tüketiciler tarafından kullanım noktalarına kadar ulaştırılması, sürecin en başındaki planlamadan tüketicilerin bu ürünleri tüketmek üzere satın almalarına kadar olan süreçleri, hatta bunlara ek olarak kullanıldıktan sonraki geri dönüşüm süreçlerini de bir bütün olarak kapsamaktadır. Bu işlemler sırasında ülke sınırı gözetmeksizin tedarik zinciri boyunca ileriye ve geriye ürün, hizmet, finans ve bilgi akışı sağlanmaktadır. Dolayısıyla artık sadece “lojistik” ifadesi bile kullanılsa aslında “tedarik zinciri yönetimi” bütüncül olarak anlaşılmaktadır.
Bu kitapta lojistik yönetimi açısından temel fonksiyonlar detaylı olarak incelenmiş, lojistik konusuyla ilgili olarak kapsamlı ancak fazla detaya inmeden, olması gerektiği kadar bilgi verilmiştir. Pearson, Prentice Hall Yayınevinin 2015 yılında 11. basımını gerçekleştirdiği, Paul R. Murphy, Jr. ve A. Michael Knemeyer tarafından yazılmış Contemporary Logistics -Güncel Lojistik kitabı, İzmir'de Gediz Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Funda Yercan ve Yrd. Doç. Dr. Şerife Demiroğlu'nun çeviri editörlüğü ile Gediz Üniversitesi ve ülkemizdeki çeşitli üniversitelerden öğretim üyeleri ve elemanlarının katkısıyla örnek bir takım çalışması olarak dilimize kazandırılmıştır.
Üniversitelerde gerek Türkçe eğitim verilen lojistik yönetimi, uluslararası lojistik yönetimi, lojistik ve taşımacılık, lojistik ve uluslararası ticaret gibi lojistikle ilgili bölümlerde bu kitabın ders kitabı olarak okutulması gerekse İngilizce eğitim verilip de derslere destek olması açısından sözü edilen bölümlerde destek kaynak olarak kullanılması mümkündür. Ayrıca, üniversitelerde eğitim dilinin Türkçe olduğu meslek yüksekokullarında lojistik, uluslararası ticaret, dış ticaret ve işletme gibi programlarda okuyan öğrencilerin bu kitaptan faydalanması da söz konusudur. Güncel Lojistik kitabında temel konular bulunduğundan Anadolu meslek liselerinde lojistik ile ilgili alanlarda okuyan ortaöğretim öğrencilerinin de anlayabileceği nitelikte bir kitaptır.
Abdullah Türk, Ayşegül Düzgün, Beyza Erer, Burcu Alan, Deniz Yıldız, Ebru Ertürk, Emine Nihan Cici Karaboğa, Esra Kızıloğlu, F. Burcu Demir, Fatma Korkmaz, İlknur Çevik Tekin, Mehmet Akif Çini, Menekşe Şahin, Meral Erdirençelebi, Murat Ayar, Özge Gül, Pınar Erdoğan, Polathan Küsbeci, Yavuz Kağan Yasım, Zümrüt Hatice Şekkeli Dijital ve teknolojik gelişmelerin hızla artmasıyla birlikte karmaşıklaşan küresel rekabet ortamında insan kaynakları yönetimi (İKY), her daim kendini yenilemek zorundadır. Endüstri 4.0, büyük veri, nesnelerin interneti, robotik süreç otomasyonu, yapay zekâ, 4G ve 5G gibi uygulamaların beraberinde getirdiği güncel ve teknolojik gelişmeler sayesinde yeni yetenekler kazanan çalışanların performans değerleme ve ücret belirlemesinde, eğitim ve kariyer planlamalarında bazı değişiklikler yapılmaktadır. Tüm üretim ilişkilerini ve tüketici davranışlarını kökten değiştiren dijital teknolojinin, değişen işgücü piyasalarına uygun yetkinlik ve yeteneğe sahip insan kaynaklarına ihtiyacı vardır. Küreselleşme, hızla gelişen teknoloji ve dinamik piyasalar tarafından yönlendirilen örgütler, maddi sermaye yerine çoklu çalışma becerisine sahip çalışanlara ve entelektüel sermayeye daha fazla değer vermekte ve örgütsel-çevresel değişimlere uyum gösteren çalışanlar ile çalışmak istemektedirler. Eski paradigma ve teknolojiler yerine insan merkezli inovasyona ve dijital dönüşüm tabanlı insan kaynağına sahip örgütlerin rekabet avantajı sağlayacağı açıktır. Bu kitap, güncel ve teknolojik gelişmeler ışığında değişen insan kaynakları yönetimine yeni bir boyut kazandırmayı amaçlamaktadır. Blokzincir, Dijital İşgücü, Dijital Liderlik, Eğitim ve Geliştirme, İK 4.0, İş Becerikliliği, İş Rotasyonu, İş-Yaşam Dengesi, İşveren Markası, İzlenim Yönetimi, Kariyer Yönetimi, Kuşakların Yönetimi, Öz-Yeterlilik, Personel Güçlendirme, Pozitif Psikolojik Sermaye, Robotik Süreç Otomasyonu, Sosyal Sorumluluk, Şeffaf Ödüllendirme, Zaman Yönetimi bölümlerinden oluşan kitabın hem çalışma hayatına hem de akademi dünyasına faydalı olması beklenmektedir.
Mete Han Gür Uzmanlık konularının çeşitlenmesiyle hayatımıza giren uzmanlar, giderek artmakta. Bununla birlikte uzmanların yanıldıkları konusunda araştırmalar ortaya konmakta. Bu araştırmacılardan biri şöyle der: “Uzmanların neden bazen yanılmadıkları daha büyük bir merak konusu.” Yanılsalar da yanılmasalar da uzmanlara ihtiyacımız var. Hem de çok...
Peki ama uzman yanılgıları konusunda ne yapabiliriz? Bu soru bizi “uzmanları kullanma becerisi”ni geliştirmeye zorlamakta.
Uzmanları kullanma becerisi, onlarla birlikte çalışma becerisidir. Bir ekip çalışmasıdır bu. Ekibin üyeleri uzmanlardır, lideri de siz. Uzmanlardan gelen bilgileri koordine etmek, değerlendirmek ve kararlar vermek sizin işinizdir. Bu ekip çalışması neleri kapsar? Ne tür beceriler gerektirir? Nasıl uygulanır? Bu kitapta bu soruların yanıtlarını bulacaksınız.
Gelişmiş toplumlarda iş gücünün neredeyse yarısı, profesyonellerden yani uzmanlardan oluşur. Profesyonel olmayan iş gücü de bir ölçüde kendi konularında uzmanlıklar geliştirmiştir. Bu nedenle danışanlar da büyük olasılıkla hayatlarını kazandıkları alanlarda birer uzmandır.
Bu kitap, uzmanlara danışanlar kadar uzmanların da yararlanabileceği pek çok mesaj içeriyor. Uzmanların; neden yanıldıklarının farkına varmaları, karar verme becerilerini geliştirmek gibi kişisel gelişim alanlarına yönelmeleri, danışanlarıyla olan ilişkilerinde etik değerlere önem vermeleri bu mesajlardan bazılarıdır. Uzmanları incelerken bir danışan olarak masanın bir tarafında olduğumuz kadar bir uzman olarak da masanın diğer tarafındayız. Bu kitap, masanın her iki tarafındakiler için de yararlı bir rehberdir.
Mark Douglas “Mark’ın yakın arkadaşım olduğunu hesaba katsam bile yine de kendimi dünyanın her yerindeki traderların gelişimine ve başarısına bu kadar önemli katkılarda bulunan bir kitap hakkında inceleme yazısı yazdığım için ayrıcalıklı hissediyorum. Güvenli Trade Sanatı diğer ‘trade’ kitaplarıyla birlikte rafa konulmamalıdır. Pek çok trader gibi, onun yerinin bir danışman olarak masanızda olduğunu göreceksiniz. Ve bu sadece trade yapmaya değil günlük hayatınıza daha olumlu ve anlayışlı bir şekilde yaklaşmanıza da yardımcı olacaktır. Mentorluk yaptığım yatırımcılara sürekli olarak günde en az üç sayfa bu kitabı okumalarını tavsiye ediyorum. Bir kişinin düşüncesini, trade hataları yapmalarına neden olabilecek türden korkular olmadan trade yapmasına izin verecek şekilde dönüştürme etkisine sahip olduğunu gördüm”.
Larry Pesavento, Başkan / TradingTutor.com

“Hiç bir arkadaşınızdan ilk bakışta oldukça mütavazı görünen bir hediye alıp ardından derinlemesine incelediğinizde onun ne kadar değerli olduğunu fark ettiniz mi? Güvenli Trade Sanatı kitabı da böyle bir hediye. Her birinizin kendinize bu kitaptan hediye etmenizi şiddetle tavsiye ederim”.
Welles Wilder, Başkan / Trend Research

“Ticaretin psikolojik kısmı, başarılı bir tüccar olmanın açık ara en önemli yönüdür. Mark Douglas, bu bölümün en önde gelen öğretmenidir”.
John Hill, Başkan / Futures Truth

“Güvenli Trade Sanatı her ciddi yatırımcının okuması gereken bir kitaptır. Okuyucuya sürekli olarak başarılı bir trader gibi düşünmek ve gerçekleştirmek için gerekenlere dair pratik örnekler vererek profesyonel traderın zihninin gelişimine kapsamlı bilgiler sunar”.
Paula T. Webb, Başkan / Yazar, An independent Prosperity

“Mark Douglas, yazılarını olağandışı bir netlikle sunma konusunda eşsiz bir yeteneğe sahiptir ve fikirleri ticarete, ilişkilere vb. kolayca aktarılabilir. Belli bir süre içinde piyasalar bize sınırsız sayıda fırsat sunar. Bu trade fırsatları size sunulduğunda doğru ruh hâlinde olmak çok önemlidir. Bu kitap, Piyasa Sihirbazları gibi kitaplarda anlatılan başarılı traderlar hakkındaki hikâyelerden çok farklı. Bu kitap; kendiniz, sorunlarınız, düşünceleriniz ve sürekli başarılı bir trader olmak için kendinizi doğru zihin çerçevesine nasıl yerleştireceğiniz hakkında bir kitaptır. Kitabı satın alın ve kişiliğinizin bir parçası olana kadar yanınızda taşıyın”.
Joe Cowell, Başkan / Parthenon Futures Management, LLC

“Her traderin hayali piyasayı yenerek maksimum getiriye ulaşmaktadır. Zihinsel analiz sizi tek düşman olan kendinize karşı korurken süper egonuzu disiplin altına alarak piyasayı yenmenin anahtarı olacaktır. Teknik analize zihinsel ve davranışsal boyutu ekleyen kitap, en güçlü traderların her zaman başvuracakları bir kaynak olarak yerini almaktadır”.
Tuğberk Çitilci, Dr, Öğr. Üyesi / Araştırma Direktörü, İnvest Az
Nuri TORTOP, M. Akif ÖZER Halkla ilişkiler, günümüz dünyasında kamu yönetimlerinin ve özel sektör işletmelerinin en önemli yönetim fonksiyonlarından biri haline geldi. Küresel dünyada yönetime katılmanın, hedef kitleye ulaşmanın ve algıda fark yaratmanın yolu halkla ilişkilerden geçmektedir. İletişim teknolojisinde yaşanan devrim niteliğindeki gelişmeler örgütlerin hem yapısını hem de yönetim usullerini değiştirmiş halkla ilişkileri yönetim aygıtının vazgeçilmez bir unsuru haline getirmiştir. Üniversite dünyamızın duayen isimlerinden Nuri Tortop'un öğrencileri ve halkla ilişkiler görevini üstlenmiş çalışanlar için yol gösterici bir kaynak olarak hazırladığı bu çalışma, dünyada ve Türkiye'de Halkla İlişkiler uygulamalarını anlatıyor.
Yıldız Dilek Ertürk Halkla İlişkiler Alanına Örgütsel Davranış Yansımaları kitabında; örgüt psikolojisi alanındaki kuramsal yazın bilgileri nedensel ilişkiler eşliğinde tartışılırken ortak konular halkla ilişkiler ve insan kaynakları çerçevesinde, örgütsel davranış boyutuyla çözümlenmeye çalışılmıştır. Günümüzde disiplinler arası bir yerde duran halkla ilişkiler alanında farklı bakış açılarının her gün yeniden güçlenen mücadelesine tanık oluyoruz. Bu çalışma ile halkla ilişkiler boyutlu okumalarından iç halkla ilişkiler zemininde indirgenen örgütsel iletişim, insan kaynakları ve çalışan psikolojisi terminolojisi, örgütsel davranış boyutuyla açımlanarak var olan ortak yazın bir arada sunulmaktadır. Kitap, Bölümler ve Makaleler genel başlığı altında iki kısımdan oluşmaktadır. Bölümler kısmında, Örgütsel Davranış Açısından Halkla İlişkiler ve İnsan Kaynakları Yönetimi İlişkisine Örgüt Psikolojisi Yelpazesinden Bir Bakış; Etkin Örgütsel İletişim İçin Örgütsel Davranışın Analizi; Örgüt Teorilerinin Halkla İlişkiler Alanında Yansımaları: Paradigmalar, Oyun Teorisi, Sistem Teorisi ve Halkla İlişkiler; Örgüt Kültürü, Halkla İlişkiler ve Liderlik; Halkla İlişkiler Rolleri ve Yansımaları; Örgütsel İletişimde Halkla İlişkiler Nerede? Stratejiden Uygulamaya İç İletişimde Yenilikler başlıkları irdelenmiştir. Makaleler kısmında da on bir makale altında yine örgüt, kültür, motivasyon ve çalışan bağıntısı yeni yüz yılın getirdikleriyle işlenmiştir.


Çalışma, öğrenci odaklı çalışmalarda, akademik incelemelerde, işletmelerin işleyişine yönelik uygulamalı ve teorik alanlarda, bireysel ve grup olarak iş yaşamında hız almak isteyenler için halkla ilişkilerden insan kaynaklarına örgütsel davranış odaklı bir kaynak olarak okuyucuya sunulmuştur.
Hüseyin Zennun Beyatlı Hastane ve Sağlık İşletmeleri Yönetimi, hastane ve sağlık işletmeleri ile ilgili temel bilgiler kapsamında öncelikle Mezopotamya, Mısır, Hint, Çin, Helen, Roma ve Türklerde sağlık ve hastanelerin tarihçesi hakkında bilgiler içermektedir.
Sağlık ve hastane sistemleri açıklanırken Türkiye'nin sağlık ve hastane sistemi ele alınmıştır. Bu kapsamda sağlık ve hastane ile ilgili temel bilgiler yönetim, sağlık yönetimi, hastane yönetimi, sağlık idarecisinin meslek tanımı, hastane yöneticisinde bulunması gereken özellikler ve hastane yöneticisinin görev yetki ve sorumlulukları, hastane ve hastane işletmeciliği, sağlık hizmetlerinin özellikleri, hastanelerin sınıflandırılması, sağlık işletmelerinin fonksiyonları incelenmektedir.
Bu çalışmada, hasta yatağı, hasta yatırma, hasta günü, yatak işgal yüzdesi, poliklinik sayısı, ameliyat sayısı, enfeksiyon ölüm oranı gibi hastane işletmeciliğinde ana prensipleri açıklanırken poliklinikler, dâhilî ve haricî klinikler, acil servis, acil kodlar, ameliyathane, fizik tedavi ve rehabilitasyon, eczane, kan bankası, hemşirelik yani hasta bakım hizmetleri vb. tıbbi fonksiyonlar, tedaviye muvafakat, hasta ziyaretleri, hastanelerde hijyen kuralları, enfeksiyonun hastaneye giriş yolları, enfeksiyonun önlenmesi ve dezenfeksiyon, enfeksiyon kontrol komitesi, hastane konseyi, sağlık kurulları gibi hastane komiteleri hakkında açıklamalar yapılmıştır.
Mesleki tecrübe ve uygulamaların ışığında hastanelerde mali fonksiyonlar, idari ve mesleki teftiş, insan kaynakları ve performans yönetimi, nöbet işleri, hastane bilgi yönetim sistemleri, tıbbi arşiv yönetimi, ev idaresi hizmetleri ve temizlik işleri, mutfak hizmetleri, teknik hizmetler, çamaşırhane hizmetleri, ayniyat hizmetleri ve depolama, evrak işleri, iş ve iş yeri sağlığı, gasilhane ve otopsi hizmetleri hakkında bilgiler aktarılmıştır.
Hastanelerin inşasında idari esaslar ele alınırken, hastane istatistikleri, nüfus istatistikleri, morbidite, coğrafi ve jeolojik durumlar, sağlık politikaları vb. hastane ihtiyacına etki eden faktörler ele alınmıştır.
Bu çalışmanın literatüre ve mesleki tecrübeye dayalı bilgilerle sahasında oluşan bilgi birikimine katkı verici ve sağlık yönetimi öğrencilerine kaynak teşkil edeceği düşüncesindeyiz.
Ayşe Meriç Yazıcı, Begüm Maral, Duygu Uludağ, Emir Kaan Cengiz, Fulya Oduncu, Hilal Öztürk, Melis Soyer, Olcay Ölçen, Selçuk Gün, Sinem Sönmez, Yusuf Can Tunaboylu Uçmak, bir hikâyeden daha fazlasıdır. Uçmak, sadece fiziksel bir eylem değil aynı zamanda birçok anlam ve duygu yüklü bir deneyimdir. Nitekim uçmak, özgürlüğün, keşfin ve hayallerin sembolüdür. Bir hikâyeden çok daha fazlasıdır çünkü insanların içsel dünyasında derin etkiler bırakan bir serüvendir. Sizi bu muazzam serüvenin içine davet ediyoruz. "Havacılıkta Güncel Yaklaşımlar" adlı kitabımız, bu yönüyle havacılık sektörünün geleceğine yön verecek niteliğe sahiptir. Bilindiği üzere havacılık sektörü, sürekli olarak teknolojik gelişmeler, güvenlik standartları, çevresel sürdürülebilirlik ve ekonomik faktörlere bağlı olarak evrim geçirmektedir. Kitap, bu dinamik sektördeki en son gelişmeleri ve yenilikleri inceleyerek okurlarına derinlemesine bir bakış sunmaktadır.
Ayrıca kitap, havacılık endüstrisinin geniş yelpazesini kapsayarak okuyuculara sektördeki güncel trendler, teknolojik yenilikler ve stratejik konular hakkında kapsamlı bir anlayış sağlamayı amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda hem havacılık meraklıları, öğrenciler, endüstri profesyonelleri ve araştırmacılar hem de sektördeki güncel gelişmelere ilgili duyanlar bu kitap aracılığıyla havacılığın geleceği hakkında derin bir anlayışa sahip olacaktır.
Ata Kafadar, Can Burak Nalbantoğlu, Devrim Gün, Fevzi Kemal Çilingir, Murat Sefa Kansoy, Mustafa Kaya, Savaş Selahattin Ateş, Seçil Ulufer Kansoy, Tuğçe Çopur, Tuncel Öz, Vildan Durmaz Havacılık sektörü, karmaşık ve yüksek düzeyde teknolojik bir endüstridir ve başarılı bir şekilde işlemesi için nitelikli insan kaynaklarına büyük ölçüde ihtiyaç duyar. Havacılıkta insan kaynakları yönetimi; uygun personel seçimi, eğitimi ve sürdürülebilir bir şekilde işe alım süreçlerini içererek sektörün işleyişinde önemli bir rol oynar. Ayrıca havacılık işletmelerinin güvenlik gereksinimlerini ve regülasyonlarını karşılayabilmeleri için personelin sürekli gelişimini destekler. Bu kitap, havacılık sektöründe insan kaynaklarının etkili bir şekilde yönetilmesinin temelini, stratejik ve operasyonel önemini açıklamaktadır.
Havacılıkta İnsan Kaynakları Yönetimi kitabı, hem havacılık sektörünün içinde farklı alanlarda görev yapan profesyonellerin hem de sivil havacılık alanında üniversitelerde görev yapan değerli akademisyenlerin katkılarıyla hazırlanmıştır. Amacımız; havacılık sektöründe kariyer yapmayı hedefleyen öğrencilere, havacılık işletmelerinin insan kaynakları departmanlarında görev yapmak isteyenlere, bu alanda kendisini geliştirmeyi düşünenlere, havacılıkla ilgili araştırmalar yapan akademisyenlere ve sektörün insan kaynakları uygulamalarını incelemek isteyen, havacılığa gönül veren herkese önemli bir referans kaynağı sunmaktır.
Hakan Bütüner Hedef Odaklı Sistematik İyileştirme Planlaması, her bir projenin geçtiği altı adımın oluşturduğu prosedürler şablonundan ve her iyileştirme projesinde yer alan üç temel unsurdan oluşmaktadır. Her adım, takip eden bölümlerde detaylı olarak anlatılmaktadır. Kitap, iyileştirme sistematiği konusunda detaylı bir çerçeve sunmayı amaçlamaktadır.
Bu kitap kapsamında yer alan ana başlıklar aşağıda listelenmektedir. Sunulan yöntem ve teknikler, örnek olaylar ve çalışma formları sizi işletmenizin iyileştirme planını hazırlamaya başlatacaktır.
Kitabın birinci bölümünde, hedef odaklı iyileştirme ve bilhassa hedef odaklı sistematik iyileştirme planlamasının genel çerçevesinden ve özelliklerinden bahsedilmektedir.
İkinci bölümde, sistematik iyileştirme planlamasının adımları detaylı bir biçimde işlenmektedir.
Bu kitap temel olarak üç grup için yazılmıştır:
Birinci grup, iyileştirme gerçekleştirmek isteyen bireylerdir. Bir kişi gerekli becerilere sahip olabilir ancak farklı işletmelerin iyileştirme planlarının farklı prosedürler gerektirdiğinin tam olarak bilincinde olmayabilir. Geleneksel yaklaşımının yerini daha geniş kapsamlı analiz almalı ve ayrıntılara ilişkin bireysel ve olgusal analizi grup fikirlerinin ve uygunluk veya tercih değerlendirmesinin yolunu açmalıdır. Bu yöntem basit anlaşılabilir ve kolay kullanılabilir bir prosedürü sunmakta ve ilerledikçe işi dokümante etmektedir. Bu da doğal olarak onay almaya yönelik yolu kesinlikle kolaylaştırmaktadır.
İkinci grup, iyileştirme proje ekibidir. Uyumlu bir yaklaşımı takip etmekle iletişimler büyük ölçüde basitleştirilecek ve ekip projesini daha kısa zamanda daha iyi bir sonuçla tamamlayacaktır.
Üçüncü grupta küçük işletme sahipleri yer almaktadır. Bu grup tipik olarak iyileştirme projeleri için istekleri ve ihtiyaçları olduğu hâlde, büyük miktarda bütçe ve geniş zaman ayırmak konusunda gönülsüzdür.
Bu kitap esas olarak yol gösterici bir kılavuzdur. Spesifik, basit anlaşılabilir ve kolay kullanılabilir olacak şekilde tasarlanmıştır.
Aziz Özkan Türkiye'de zaman zaman çeşitli teşvik paketleriyle gündeme gelen KOBİ'ler dün olduğu gibi bugün de önemini korumaktadır. Sadece Türkiye'de değil, diğer ülkelerde de KOBİ'lere yönelik adımlar atılmaktadır. Ne var ki meseleye daha çok maddiyat açısından bakılmaktadır. Oysaki yönetim kaynaklı sorunlar da KOBİ'lerin gelişmesinin önünde engel olarak durmaktadır. Bu çalışmada KOBİ'lerin yönetsel sorunları kapsamlı bir şekilde incelenerek çözüm önerileri sunulmuştur. Yüksek lisans tezi olarak hazırlanan bu metnin akademi dünyasına ufak bir katkısı dahi yazarını amacına ulaştırmış olacaktır.
Münevver Bayar İnsan kaynakları yönetimi, çalışanların davranışlarını, tutumlarını ve performansını etkileyen politikaları, uygulamaları ve sistemleri ifade etmektedir. Birçok işletme, insan kaynakları yönetimine başvurmakta ve insan kaynakları yönetimi de işletmelerin hayatta kalmasını, etkinliğini ve rekabet gücünü belirlemede önemli bir rol oynamaktadır. Etkili İKY uygulamaları, çalışanları ve müşteri memnuniyetini, yaratıcılığı, inovasyonu, üretkenliği artırmakta ve işletmelerde olumlu bir itibarın geliştirilmesine katkıda bulunarak işletme performansını artırmaktadır.
Günümüzde işletmeler, nitelikli personeli en yüksek memnuniyet seviyesinde tutmak durumundadırlar. Çalışma ortamlarını tatmin edici ve hoşa gidecek bir şekilde yapılandırılmamış işletmeler, nitelikli personeli ellerinde tutma konusunda zorlanacaklardır. Özellikle iş yerine ve çalışma şartlarına alışmakla meşgul olan yeni istihdam edilmiş personelin işine profesyonel bir bakış açısı ile bakması oldukça güçtür. İşe alım sürecinde karşılaşılan bu tür sorunları azaltmak ve çalışanların performansında olumlu değişiklikler yapmak için işletmeler, eğitim ve geliştirme programlarına önem vermek zorundadırlar.
Motivasyon, güdüleme terimi ile eş anlamlıdır. Örgütte çalışan bireylerin olası ihtiyaçlarının yeterli düzeyde tatmini ile sonuçlanacağı bir iş ortamı yaratarak bireyin kendisinden beklenilen davranışı yapmak üzere harekete geçmesi için etkilenmesi ve isteklenmesi sürecidir. Bu kitapta, insan kaynakları yönetiminde önemli bir rol oynayan hizmet içi eğitim ve motivasyon unsurları ile bu unsurlarla çalışan performansı arasındaki ilişki ortaya konulmaya çalışmıştır. Kitabın, akademisyenler, öğrenciler ve insan kaynakları yönetimi alanına ilgi duyan tüm okuyuculara bilgi kaynağı olacağını umut ediyorum.
Salih Kaya I am very happy to have such an opportunity to be helpfull to the potential Project Applicants. I am fully supporting Turkey's full membership process and IPA. Hope to see that we will be taking our real place at EUROPA. And therefore, some chapters and exampls are presented in English. On the other hand, in this book, you should not expect to find the same project you are considering. You should try to bring this idea (project) to a more acceptable stage with examples (operational knowledge/information). Following the trainings and conferences in various places on this subject, the book has been revised due to the intense requests I have received. In this process, I would like to express my gratitude to all those who did not spare their criticism and contributions.
M. Fatih Çınar, Vehbi Doğan Bilgi kuvvettir. Hukuk bilgisi insanı özgürleştiren bir kuvvettir.
Hukuk kuralları; toplumsal yaşamın içindeki özgürlükleri, hakları ve yükümlülükleri kısaca bir insanın doğumundan ölümüne kadar ve hatta ölümünden sonraki maddi ve manevi varlığını düzenleyen bir özelliğe sahiptir. Hukuk kurallarının bu kapsayıcılığı onun her birey tarafından bilinir olmasını gerekli kılmaktadır.
Hukuk kurallarının nasıl okunması, anlaşılması ve yorumlanması gerektiğini bilmek isteyen bilinçli bireyin kolayca anlayabileceği bir kaynak oluşturulması bu kitabın temel amacıdır. Kitapta, anlaşılması güç teknik terimlerden kaçınılmaya ve çok nadir karşılaşılan detay bilgilere boğulmadan yeterli seviyede hukuk bilgisinin sunulmasına çalışılmıştır. Konular, bazı noktalarda görseller ve tablolar ile desteklenmiş; teorik anlatımla yetinilmeyerek örnek olay, örnek hukuk kuralları verilmek suretiyle pekiştirilmiştir.
Kitap, hukuk konusunda analitik bilgiler edinmek isteyen tüm ilgililere hitap etmekle birlikte lisans ve ön lisans öğrencileri için genel hukuk bilgisi, temel hukuk, hukukun temel kavramları, hukuka giriş gibi çeşitli isimler altında müfredatlara dâhil edilmiş başlangıç seviyesindeki hukuk derslerine de kaynak olmaya uygun bir eserdir.
Kitabın, okurlarımızın bilgi, fikir ve karar dünyasında yeni ufuklar açacak faydalı etkiler yapacağını umuyoruz.
Adem Özdemir, Ahmet Ferda Çakmak, Ali Soltani Shirazi, Alper Tunga Şen, Ayşegül Acar, Bahar Aşçı, Buket Arslan, Fatma Zehra Tan, Hülya Akdemir Cengiz, Ozan Büyükyılmaz, Sinan Yılmaz In order to fulfill their goals of staying current with the information and technology age, developing skilled and flexible workers for tomorrow's enterprises, and bringing attention to the work of educators in our educational institutions, all of the writers in this work have joined forces. Our book's chapter names are consistent with one another and work toward the book's overall development.
S. Kadri Mirze Current and Comprehensive Textbook
Introduction To Business is designed to be a comprehensive book for first year students of schools of business in Turkey. It discusses general topics and issues in business life and uses a descriptive manner. It is current and comprehensive and kept local within the global context.The book covers all current business related topics and issues. The new paradigms in business, new thoughts and techniques in doing business, the updated issues about the environment, functions and all other related topics are included in every chapter throughout the book.
Focus on the Local within the global context
The book includes cases, institutions and practices from Turkish business life. Almost all examples and cases are chosen from Turkish business life; the private, semi-private and public institutions which appear and operate in the Turkish business life have their places throughout the book. The readers will easily have access to information about the local and international issues and organizations of all kinds.Each chapter includes opening comments from academic and professional experts in their related field.
Understandable and easy to read
This innovative textbook is reader-friendly, appealing, understandable and easy-to-read, written in a spoken English format. The four-color format is full of more-than-enough exhibits, graphics, charts and displays.
Concise but focused
Introduction To Business is designed to be a concise companion for beginners and to be completed in a one-term course. It is lean and focused and covers almost all updated important facts of business in an adequate size and form.
Colorful, amusing but also educational
Throughout the book, readers will find some practices of business and management from the classics. Moreover, each chapter begins with commnets of academic and professional experts in that related field. An academic and a professional view on relevant topics enabls the students to get brief comments about both science and the art sides of business.
The Organization of the Book
The first part is comprised to three chapters; business in general, forming a business unit and business in global markets. These chapters discuss busines, its significant actors, its environment and global issues. The second part is nine chapters and covers the important business activities. The sequential presentation of the business activities is based on recognized management expert , Micheal Porter, and his placement of activities in his value chain analysis. The third part consists of 3 chapters covering new concerns of business and their related topics. Each chapter includes one or more "Business Life" boxes that focus on necessary additional information about the topics, practices and institutions relevant to the chapter contents. All chapters have "Learn from the Classics" boxes that serve the students with some business and management practices mentioned in the classics. Few "Interesting to Know" boxes and appendixes include both practical and amusing information and examples of real business practices relevant to the chapter contents.
Supplemantary Materials
The book has an Instructor�s Manual (text and drawings) located in a disk, Transparency Masters and Power Point Presentation
Oytun Boran Sezgin “Bireylerin girişimci olmaları için yeni bir iş kurmalarına gerek yok, kurulu firmalarda çalışırken de girişimci olabilirler”
Anders Wall – Beijerinvest'in Yönetim Kurulu Eski Başkanı
Anders Wall'ın bu sözü, firmaları adına karar veren, sahip oldukları yenilikçi fikirleri faydalı bir gerçeğe dönüştürerek kurumlarına katkı sağlayan çalışanların da birer girişimci olarak görülmesi gerektiğini anlatmaktadır. Günümüzde içgirişimci olarak nitelendirilen bu kişilerin; yenilikçi, destekleyici, inisiyatif alan, proaktif, bilgiye erişen ve rekabetçi özelliklere sahip oldukları gözlenmektedir. Bu özelliklere sahip çalışanların yoğunlukta olduğu firmaların, yaşamlarını sürekli kılmaları ve sürdürülebilir bir rekabet üstünlüğü elde etmelerinin kolaylaşacağı ve bu bağlamda içgirişimciliğin, yakın bir gelecekte girişimcilik disiplini içinde önemli bir alan olacağı açıktır. Bu eser, içgirişimciliğin kavramsal ve kuramsal düzeydeki tüm boyutlarına odaklanmakta ve içgirişimcilerin örgütlerinden aldıkları destek ile örgütlerine duydukları güvenin girişimcilik faaliyetleri üzerine etkilerini de inceleme konusu yapmaktadır.
İsmail Metin Küresel rekabet ortamında uluslararası pazarlarda daha etkin bir şekilde faaliyette bulunabilmek için, elektronik pazaryerlerini kullanarak ihracat ve ithalat yapmak zorunluluk haline gelmiştir. e-ticaretin ilk aşamalarında yüz yüze iletişim olmaması nedeniyle karşı tarafa olan güvenilirlikle ilgili problemler yaşanmaktadır. Bu kitapta, e-ortamda güvenilirlikle ilgili elektronik pazar yerlerinin uygulamalarına ve ihracatçı ve ithalatçıların alması gereken önlemlere yer verilmiştir. Ayrıca elinizdeki kitapta, dünyanın en önde gelen elektronik pazaryeri olarak kabul edilen alibaba.com'a üye olarak ihracat için müşteri bulma ve ithalat için uygun tedarikçi ve ürün bulma işlemleri detaylı bir şekilde anlatılmaktadır.
"İhracatçı ve İthalatçılar için Elektronik Ticaret" adlı eserin yazılmasındaki ana amaç; elektronik ortamda ihracat pazarlamasıyla ilgilenen veya ithalat yapmak isteyen girişimcilere, öğrencilere ve diğer ilgili bireylere elektronik ortamda dış ticaret işlemleri yapabilmeyi öğretmektir. Söz konusu eser, ihracat ya da ithalat yapmayı düşünen veya yeni başlamış küçük ve orta büyüklükteki işletmelerle, dış ticaret eğitimi veren çeşitli kuruluşlar, fakülteler ve yüksekokullar için temel bir kaynak kitap özelliği taşımaktadır.
Ali Erbaşı Ebedi bir vatan özlemiyle Anadolu'yu yurt edinmek için gelen Türkler, bölgede iktisadi yapının ve ticaretin tümüyle gayrimüslimlerin tekelinde olduğunu gördüler. Bu tekeli kırabilmek ve ebedi kalacakları yeni topraklarda kök salabilmek için iktisadi açıdan gelişmeleri ve bu yapıyı daimî kılacak idari bir örgütlenmeye sahip olmaları gerekiyordu. Bu yüzden asıl iş şimdi başlamıştı...
Ahilik, Türk-İslam kimliğini esnaf ve sanatkârlıkta yaşatan ve Türklerin iktisadi gelişimlerini mümkün kılan idari yapılanmanın adıydı.
Banu Gever, Betül Gürler, Duygu Kızıldağ, Ece Kuzulu, Meryem Aybas, Sevgi Elmas Atay Gündeme geldiği ilk yıllardan beri bir evrim mi yoksa gerçek bir devrim mi olduğu tartışılan ve Endüstri 4.0 olarak da adlandırılan Dördüncü Sanayi Devrimi, işletmelerin pek çok fonksiyonunu etkilediği gibi İnsan Kaynakları Yönetimini (İKY) de dikkat çekici ölçüde etkilemiştir. Bu bilimsel çalışma, Endüstri 4.0'ın İKY fonksiyonlarına etkisine odaklanarak okuyucularına İKY'ye modern bir bakış açısı sunmayı amaçlamaktadır. Kitap; İnsan Kaynakları Planlaması ve Seçimi, Performans Değerlendirme ve Ödüllendirme, Eğitim Yönetimi ve Kariyer Geliştirme, İnsan Kaynakları Yönetiminin Davranışsal Boyutu, Çalışma İlişkileri, İş Sağlığı ve Güvenliği, Uluslararası İnsan Kaynakları Yönetimi, Endüstri 4.0'ın İnsan Kaynakları Yönetimine Etkisi ve İnsan Kaynakları Yönetimine Eleştirel Bakış bölümlerinden oluşmaktadır. İKY 4.0: İnsan Kaynakları Yönetimine Modern Bir Bakış kitabı, lisans ve lisansüstü öğrencilerinin günümüz İKY uygulamalarını öğrenmelerini sağlamak, İKY uygulayıcılarının Endüstri 4.0 ve getirdiklerinin alanı nasıl etkilediğini görmelerine ışık tutmak amacı ile hazırlanmıştır.
Wendy Leeds-Hurwitz “Kişilerarası iletişimin entelektüel kaynaklarını ve ilgili sosyal yaklaşımları bir araya getiren ve ampirik araştırmaların sonuçlarındaki verimliliği ortaya koyan kapsamlı bir derleme… İletişim Bilimlerine Toplumsal Yaklaşımlar, sosyal bilimlerin yöntemleri ve amaçları üzerinde yapılan mevcut mütalaalara önemli bir katkı sağlamaktadır.”
Ian Angus, Simon Fraser Üniversitesi
“Bu kitap, bir mihenk noktasıdır. Bu kitaba destek veren mümtaz isimler, ortaya sosyal bilimler alanının yeniden ele alınmasını mümkün kılan bir eser çıkarmıştır… Bu kitap, kişilerarası ilişkiler araştırmalarında yol gösterici önemli bir çalışmadır.”
John Shotter, New Hampshire Üniversitesi
Çok eskiden resmî kurumlar, yayın kuruluşları ve yüz yüze iletişim vardı; bunlar iletişim çalışmalarının çekirdeğini oluşturan uygulamalardı. Ancak son zamanlarda, kişilerarası iletişim alanındaki araştırmalar, deneysel sosyal psikoloji ile çok sıkı bir uyum içindeki davranış biliminin hâkimiyeti altına girmiştir. Tam vaktinde yapılan bu teşvik edici çalışma, iletişimin güncelleşmesine yardım eden “sosyal yaklaşımlar”ı geniş bir bakış açısıyla inceleyerek eski modellerin sınırlarını tenkit etmektedir.
Kişilerarası iletişim çalışmalarındaki mevcut teorik yeniliklere eşsiz bir bakış açısı sağlayan İletişim Bilimlerine Toplumsal Yaklaşımlar, iletişim konusundaki bütün profesyonellerin ve öğrencilerin raflarında bulunması gereken bir kitaptır. Bu çalışma, özellikle iletişim teorisi, kişilerarası iletişim ve sosyal etkileşim konularıyla ilgilenenler için çok değerli bir kaynaktır.
Aysel Aziz İletişim, insanın dünyada var olmasıyla başlayan, günümüze kadar gelen ve yarınlarımızda da devam edecek uzun bir süreç… Kişinin yaşamında ise, doğumuyla başlayan ve yaşamının sona ermesiyle biten bir olgu... Bu denli geniş sınırları olan bir konunun bir kitabın sayılı sayfalarında anlatılmasının da o denli zor olacağı açık! Ancak yine de belli sınırlamalar koyarak, bu uzun serüvenin önemli kısımları alınarak giriş bilgileri çerçevesinde okuyucuya aktarılmaya çalışıldı.
Bu tür sınırlama içerisinde iletişimin tanımından başlayarak, süreci, diğer disiplinlerle ilişkisi, iletişim türleri, işlevleri, modelleri gibi iletişim ile ilgili genel bilgilerden sonra iletişim türlerinden kişilerarası iletişim, kitlesel iletişim ve kitle iletişim araçları, haber ajansları, Türkiye’de iletişim ve kitlesel iletişimin tarihsel gelişimi, örgütsel iletişim, internet ve sosyal medya ilgili bilgilere yer verildi. Kitabın son iki bölümünde ise iletişimin topluma olan etkilerine ve yapılan iletişim araştırmalarına değinildi.
Giriş niteliğindeki bu bilgilerin her biri; başka akademisyenler, yazarlar, araştırmacılar tarafından ayrı başlıklar altında araştırılıyor, inceleniyor, yayınlanıyor. İletişime Giriş başlıklı bu kitabın amacı da bu tür çalışmalar hakkında ön hazırlık niteliğinde genel bir bilgi vermek, konularında derinleşmek isteyenleri bu tür çalışmalara yönlendirmektir.
Demet Gürüz, Ayşen Temel İletişime yeni yaklaşımlar sunmak ve kazandırmak amacıyla; özel yaşamda, iş ilişkilerinde, yaşama uyarlanabilecek bilimsel formatta hazırlanan bu eser, farlılıkları, yenilikleri, değişenleri ve söylenmeyenleri yine bilimsel bir kimlikle okuyucularına sunmaktadır. Çalışma, iletişim alanında çalışan, öğrenim gören ve araştırma yapanlara yeni yaklaşımları sunması açısından önemlidir.


İletişime yeni yaklaşımlar kitabında; Düşünce yönetimi, Kişilerarası iletişimde sorun çözücü bir iletişim becerisi olarak atılganlık, Profesyonel yaşamda kişilerarası ilişkilerde izlenimlerin yönetimi, İnsan kültür ve mitoloji, Bir iletişimsizlik nedeni: Dinliyoruz ama öylesine, Bir kişilerarası iletişim biçimi olarak “Aşk”, Geçmişten günümüze erkeklik rolü algısında meydana gelen değişim, Benlik ve kişilerarası iletişim, Kişilerarası iletişimde algı ve algılama süreci, Kişilerarası ilişkilerde rekabet ve işbirliği, Kişilerarası iletişimde çatışma, Kişilerarası iletişimde sosyal destek kavramı ve önemi başlıklı makaleler bulunmaktadır.
Ceren Yeşiltuna, Zeynep Ergen Işıklar Teknolojik inovasyon uyumu, ilgilenim ve tüketici yenilikçiliği, son yıllarda yöneticilerin en çok odaklandığı konulardandır. Teknoloji ve inovasyon, birçok sektörde mal ve hizmetlerin geliştirilmesinde, üretim ve pazarlama stratejisi olarak belirleyici rol oynamaktadır.
Teknolojik inovasyon uyumu, işletmelerin müşteri ihtiyaçlarını karşılamak ve işlerini büyütmek için kullanabilecekleri araçlardan biridir. Ayrıca bir teknolojinin piyasaya sürülmesi öncesinde, bu teknolojinin ilgili sektöre uyum sağlayıp sağlamayacağının da araştırılması sürecidir. Bu süreç hem yeni teknolojilerin geliştirilmesi hem de mevcut teknolojilerin sektörlere entegrasyonu için büyük önem taşımaktadır.
İlgilenim, tüketicilerin mal ve hizmetlere, yeni teknolojilere olan merak, ilgi ve benimseme düzeylerini ifade eden bir kavramdır. Tüketicilerin ilgisi, bir teknolojinin piyasaya sürülmesi ve kabul görmesi için önemli bir etkendir. Özellikle teknolojik ürünlerin satışında tüketicilerin ilgisi büyük bir önem taşımaktadır.
Tüketici yenilikçiliği, müşterilerin ihtiyaçlarını ve isteklerini karşılamak için tasarlanan mal ve hizmetlerdeki her türlü inovatif süreç ve yaklaşımları ifade etmektedir. Ayrıca işletmelerin müşteri taleplerine cevap verme konusunda daha etkili olmalarını sağlayarak aktif bir müşteri ilişkileri yönetimi yürütülmesine imkân tanır. Böylece müşterilerin ihtiyaçlarını tam olarak karşılayabilen işletmeler daha sadık ve memnun bir müşteri kitlesi kazanırlar.
Bu kitapta, günümüzde başarının en temel unsurlarından olan teknolojik inovasyon uyumu, ilgilenim ve tüketici yenilikçiliği kavramları açıklanmış ve birbirleriyle bağlantıları uygulamalı bir yöntem üzerinden irdelenmiştir. Yenilikçiliğin teknolojik inovasyon uyumu ve ilgilenim ilişkisindeki aracı rolü üzerinden sektör yöneticileri için öneriler geliştirilmiştir.
Özden Cengizoğlu Liderlik, bugünün karmaşık ve hızla değişen dünyasında her zamankinden daha önemli hâle gelmiş durumda. Liderlik, sadece iş dünyasında karşımıza çıkan bir kavram olmayıp yaşamın her alanında başarıya ulaşmak için temel ve kritik bir faktördür.
Bu kitap; liderin gelişim ve iletişim becerilerini geliştirerek insanlarla bağ kurabilmesini ve kanıta dayalı geri bildirim vererek değişimlerine refakat edebilmeleri için rehber niteliğindedir.
Liderlik, sadece bir unvan veya pozisyon değildir. Liderlik aynı zamanda bir tutum ve davranış biçimidir. Bu kitap liderliği teorik yaklaşımlarla ele almakla kalmayacak olup bu kavramı, uygulama metotlarını destekleyerek liderlik becerilerinizi güçlendirmenize yardımcı olacaktır.
Kitapta, liderlik ilke ve stratejilerini işlerken bir taraftan da kendinizi tanımaya ve geliştirmeye odaklanacaksınız. Her bölüm liderlik becerilerini artırmak için kullanabileceğiniz pratik ipuçları ve alıştırmalar içermektedir.
Bu kitap, liderlik yolculuğunda size rehberlik etmek ve sizi daha iyi bir lider hâline getirmek için yazıldı. İş dünyasında veya kişisel yaşamınızda liderlik becerilerinizi geliştirmek istiyorsanız bu kitaptan büyük bir fayda göreceksiniz.
Unutmayın ki liderlik, insanlarla birlikte yaptığımız şeydir ve sürekli öğrenme, gelişme ve etkileme yolculuğudur.
Gönül BUDAK, Gülay BUDAK Sosyal medya, sanal ağlar ve kitlesel iletişimin dev adımlarla ilerlediği iletişim çağına, imaj çağı da demek yanlış olmayacaktır.
Bireysel, örgütsel ve ülkesel düzeyde imaj yapılandırmalarının önem kazanması, imajın kurulabilen ve yönetilebilen bir olgu olmasıyla ilintilidir. Halkla ilişkilerin odak noktasında imaj çalışmaları yer alır. Tüm diğer çalışmalar, bu odak noktasının etrafında şekillenir. Bu nedenle imaj oluşturmak için yapılan faaliyetleri halkla ilişkiler olarak nitelendirmek, yapılan faaliyetleri adlandırmada yetersiz kalacaktır. Bunun yerine “İmaj Mühendisliği” demek daha doğru olacaktır.
İşletmeler 1997 yılında belirlenen SA 8000 Sosyal Sorumluluk standardı çerçevesinde, sosyal sorumlulukları kapsamında, dezavantajlı konumdaki insanları destekleyerek, toplumun refahına sürdürülebilir bir katkı sağlamak ve “kazan kazan” mantığı ile çalıştıklarını hedef kitlelerine kanıtlayıp olumlu imaj yaratmayı da hedefleyen Sosyal Girişimcilik alanlarına katkı vermeye başlamışlardır.
Halkla ilişkiler kapsamında tanımlanan hedef kitleler oldukça geniştir. İşletme içinden, çalışanlardan başlar, müşteriler, potansiyel müşteriler, rakipler, devlet, vb. ulusal ve uluslararası düzeyde birçok halk topluluğuna uzanır. Geniş halk kitlelerine ulaşmada en önemli araçlardan birisi; medya, diğeri ise, sanal ortamdır. Sanal ağlar ve sosyal medya sayesinde işletme bizzat kendi haberlerini yönetebilme özgürlüğüne sahip hâle gelebilmiştir. Üstelik 7 gün 24 saat düzenlenebilen, son derece dinamik bir ortamda istediği görselliğe ve içeriğe, istediği zamanda şekil verebilen işletmenin imajını yönetmek daha kolay hâle gelmiştir. Ancak iletişim çağında bilgilerin yaratılması kadar, yayılmasının da ne kadar hızlı olabileceği düşünülürse, imajın korunmasının eskisinden zor hâle geldiği kabullenilmelidir.
Halkla ilişkiler faaliyetlerinin önemi, imajın nasıl istenilen doğrultuda yapılandırılacağının yanında, imajın nasıl korunacağına yanıt aranması nedeniyle giderek artmaktadır.
Güzin ILICAK AYDINALP, Sinem TUNA, Burcu EKER AKGÖZ, Gülay ÖZTÜRK, Ceyda DENEÇLİ, Aygül ERNEK ALAN, Erdem TATLI, Elif ENGİN, Öykü Ezgi YILDIZ, Ürün Anıl ÖZDEMİR, Sevda DENEÇLİ, BORA ÇAVUŞOĞLU, ESEN KUNT, YAKUP SAĞIROĞLU Görünürlük ve imajın önem kazandığı günümüzde, popüler kültür imaj üretimini zorunlu hale getirmiştir. Gerçeklerin yerini imajlara bıraktığı bu dönemde, bireyler gibi kurumlar da imajları ile farkındalık yaratmaya çalışmaktadır. Halkla ilişkiler, reklam, sinema, marka, spor gibi birçok alanda imaj üretimi yapılırken, farklı disiplinlerde imajlar yeniden yeniden çeşitli biçimlerde üretilmektedir. Bu çalışma Dr. Güzin ILICAK AYDINALP editörlüğünde İstanbul Üniversitesi, Bahçeşehir Üniversitesi, İstanbul Kültür Üniversitesi, Maltepe Üniversitesi, Nişantaşı Üniversitesi, Gelişim Üniversitesi, İstanbul Aydın Üniversitesi, İstanbul Ticaret Üniversitesi'nde çalışan kendi alanlarında uzman doktorlar, imaj üretimi konusunda uzman görüşlerini paylaşmaktadır.
Ekrem Süzen İnovasyon faaliyetlerine verilecek olan özen ile çalışanların yaratıcılıklarının geliştirilmesi desteklenerek yenilikçi faaliyetlere özendirilmeleri sağlanabilir. Bu süreçte yaratıcı bireyler tarafından ortaya konulan yeni süreç, ürün ve fikirler firma performansını arttırarak işletmeye önem kazandırılmasına yardımcı olacaktır. İnovasyonu amaç edinen şirketler; araştırmacı, risk alan ve fikirlerini denemeye cesur iş görenlerin baskı ve katı kuralların olmadığı, rahat, özgür düşünebildikleri, desteklendikleri ve sürekli öğrenebildikleri bir ortamda çalışmalarını sağlayarak inovasyon için gereken motivasyonu artırabilmektedir. Motivasyon ve inovasyonun birbirlerini karşılıklı olarak etkilediği düşüncesinden hareketle yaratıcı ve inovatif faaliyetleri gerçekleştiren iş görenlerin aynı zamanda motivasyonlarının arttığını ve bunun işletme performansını da arttırdığını söylemek mümkündür.
John Bessant, Joe Tidd Üçüncü Baskı için gözden geçirme
“Bu kitap inovasyon ve girişimcilikle ilgilenenler için bir referanstır. İkinci baskıya dayanarak Bessant ve Tidd, sürdürülebilirliğe yönelimli inovasyon, yaratıcı girişimcilik, inovasyon modelini şekillendiren ICT’lerin büyüyen önemi, biriken kaynaklama, biriken fonlama ve inovasyon toplulukları güncel tartışmaları kitabın bünyesinde toplamıştır. Teorilerin örnek vakalarla birleştirilmesi, medya bağlantıları ve diğer online öğrenme materyalinin revizyonu bu baskıyı seçkin hâle getirmektedir.”
Dolores Anon Higon, Doçent Dr. Ekonomi Fakültesi, Valéncia Üniversitesi, İspanya

İkinci Baskı için gözden geçirme
“Bessant ve Tidd’in İnovasyon ve Girişimcilik 2. Baskısı ideal bir lisans kitabıdır. Önceki sınıflandırılmış ilgili araştırmaları çerçeveleyerek mantıklı şekilde sunmakta ve görsel materyali, öğrenmeye yardım edecek tarzda başarı ile sentezlemektedir.”
John Storey, Yönetim Profesörü, Açık Üniversite İşletme Okulu

Bu kapsamlı ve saygı uyandıran metin güvenilir bir takım olan John Bessant ve Joe Tidd tarafından hazırlanmıştır. Her ikisi de mükemmel temelleri ve güvenilir varlıklarıyla inovasyon çalışmalarının içindedir ve pek çok senedir araştırmaların başını çekmektedirler.
Bu metin inovasyon ve girişimcilik hakkındaki sezgileri en üst düzeyde zamana uygun şekilde karıştırmaktadır. Bugün dünyada özel sektörün ve kamu sektörünün her ikisinde de yeni fikirleri ticarileştirmeye ısrar etmek olan inovasyon ekonomik ve sosyal refahı geliştirmek için vardır. Aynı zamanda büyüyen etkili ve başarılı inovasyon, organizasyonel hazırlıkların yapılmasını ve bireylerin potansiyellerini inovasyona aktarmak için enerji ve bağlılığını gerektirmektedir. Bu metin bunun nasıl yapılacağını, ulaşılabilir şekilde örneklemektedir. Bu alandaki lisans dersleri için ve gerçekten de otoritelerini ispat etmek isteyen araştırmacılar ve uygulamacılar için etkili bir bağ oluşturacaktır.
Tankut Aslantaş İnovasyon; dilimizde “yenilik”, “yenileşme”, “yenilikçilik” gibi kavramlarla karşılık bulsa da, bu sözcükler gerçek anlamını ortaya koyamamaktadır. Bu sebeple “değer yaratan yenilik” olarak ifade edilebilecek inovasyon, işletmeler içerisinde gerçekleştirilen bir dönüşüm sürecinin yanında ülke ve toplumların gelişmelerini sağlayan, rekabet gücünü arttıran ve yeni istihdam olanakları yaratan bir anlayıştır. Bu çalışmada inovasyon, inovasyon yönetimi, inovasyon kapasitesi ve inovasyon stratejileri gibi konular incelenmiş, inovasyona etki eden kavramlarla ilişkisi ortaya konulmuş ve literatürde yürütülen çalışmalara yer verilmiştir. İnovasyon yönetimine yönelik vaka çalışmalarının azlığından hareketle, inovasyon kapasitesinin değerlendirilmesi odağında gerçekleştirilen örnek uygulama paylaşılmıştır. Böylelikle yalnızca akademik camiaya yönelik değil, organizasyonel dönüşüm, inovasyon yönetimi, fikri mülkiyet hakları ve Ar-Ge alanlarında faaliyet gösteren sektör uzmanlarına da hitap eden bir çalışma olmuştur. İnovasyon ekosistemindeki tüm paydaşların faydalanmasını temenni ediyorum.
Gökhan Kahveci, Hanifi Üker, İsmail Erol, İsmail Karsantık, Mesut Demirbilek, Münevver Çetin, Nehir Özdemir, Nuray Bora, Şahin Çetin, Türkü Kılavuz, Yasemin Karsantık, Yusuf İnandı, Yüksel Yeşilbağ, Fuat Oktay İnovasyon, her alanda gelişim için anahtar bir kavram olmakla birlikte eğitim için önemini geçmişten günümüze korumaktadır. İnovasyon yönetimi ise sürdürülebilir gelişimin sağlanması için gerekli olan bileşenleri barındırmaktadır. Değişim, AR-GE, liderlik gibi pek çok kavramla ilişkisi olan inovasyonun psikolojik, sosyal ve stratejik boyutları inovasyon yönetimini karmaşık hâle getirmektedir. Bu durum ise etkili inovasyon yönetiminin gerçekleştirilmesi noktasında çeşitli ilkeleri barındıran bir rehbere ihtiyaç duyulduğunu ortaya koymaktadır.
İnovasyon Yönetiminde Stratejiler ve Süreçler isimli bu kitapta; inovasyon ve inovasyon yönetimi hem kavramsal açıdan hem de uygulama açısından ele alınarak sorunlar ve çözümler dahilinde sunulmuştur. Kitap; inovasyon yönetimini kavramsal açıdan irdelediği gibi, kullanım alanları, değişimle ilişkisi, psikolojik ve sosyal temelleri, stratejik önemi, liderlik, değerlendirme, hesap verebilirlik, eğitim ve yükseköğretimde inovasyonun nedenleri ve yönetimi ile eğitim programlarında inovasyonel süreçler doğrultusunda durum tespitlerini ve çeşitli tartışmaları da incelemektedir. Bu doğrultuda inovasyon yönetimini farklı açılardan işleyerek okuyucuları işlevsel sonuçlara götürecek bir çizgiye sahiptir.
Zeynep Ayfer Bozat İnovasyon, son zamanların en gözde ve en muğlak kavramlarından bir tanesi olma durumunu korumaktadır. İnovasyonun gerekliliği bütün devletler ve sektörler tarafından kabul edilmekle birlikte, bilim insanları tarafından en iyi inovasyon yapma yolları sürekli araştırılmaktadır. İnovasyon, en basit şekliyle, yeni düşüncelerin ekonomiye dönüştürülmesi olarak tanımlanmaktadır.
Ancak, zaman ilerledikçe ve teknoloji geliştikçe geleneksel inovasyon yeterli gelmemeye başlamış ve yeni açılımlar denenmeye başlanmıştır. Bilim insanları, inovasyonu daha ileri bir seviyeye taşımak için durmadan çalışmalar yapmaktadırlar.
Bu çalışmada amaç, inovasyonun tanımını yaparken ilerlediği yolu da göstermektir. Çalışmada, inovasyondan açık inovasyona gelişin ve nihayet topluluklardan faydalanma (crowdsourcing) yöntemine geçişin anlatımı yapılmıştır. Kapalı inovasyon olarak başlayan bu süreç, bilim insanlarının, inovasyonun sadece örgüt içi kaynaklardan faydalanılarak yapılmayabileceğini, örgüt dışı kaynaklardan da faydalanarak daha az maliyetle inovasyon yapılabileceğini ortaya çıkarmasıyla açık inovasyon kavramı olarak devam etmiştir.
İşte crowdsourcing ya da çalışmada çevrilen Türkçe ismiyle topluluklardan faydalanma da inovasyon yapmak üzere dışsal olarak yararlanılan kaynağın bir topluluk olmasından hareketle ortaya çıkan bir kavramdır. O yüzden de literatürde de çok yeni bir kavram olan bu yöntemi, çalışmada ayrıntılarıyla tanıtılmaya çalışılmıştır.
Yrd. Doç. Dr. Zümrüt Ecevit Satı "Her gün aynı şeyi yaparak farklı sonuç beklemek deliliktir."
Albert Einstein

Yeni ekonomi düzeni, yeni teknolojiler, aşırı rekabet ve saat hızı gibi kavramlar; rekabet ve pazar dinamiklerinin hiç bu kadar büyük olmadığını açıklamak için kullanılmaktadır. Genelde yeni rekabet ortamına ayak uydurma çabası konusunda işletmeler arasında görünmez bir anlaşma var gibidir. Herkesin birbirini taklit ettiği günümüzde, düşünceler, insanlar, hizmetler, çözümler ve ürünlerle ilgili inovasyon ihtiyacı giderek artmaktadır. Ancak dünyayı değiştirmek için bir teknoloji ya da yalnızca yeni bir buluş yetmemektedir.

İnovasyon temel olarak, değer yaratan şeyleri yeni bir yol ve yöntemle yapabilmeyi içeren çalışmalar üzerine odaklanmaktadır. Yeni veya iyileştirilmiş ürün, hizmet veya üretim yöntemi geliştirme, yeni düşüncelerden doğar. İnovasyon sisteminin en önemli kilit noktası bu düşüncelerdeki dinamizmin sürekli desteklenmesidir. Bu nedenle geliştirilerek uygulanabilir hale getirilen, ekonomik bir değer ve/veya fayda yaratan ve rekabet gücü kazandıracak şekilde pazarlanan düşüncelerin ve sonuçlarının tekrar tekrar değerlendirilmesi ve yeni alanlar için yaygınlaştırılarak kullanılabilme becerisinin sağlanması gerekir. İnovasyon yönetimi ile işletmeler bilgi ve iletişim teknolojilerinin şekillendirdiği fırsatlarla daha esnek, daha işbirlikçi, çevresel konulara daha fazla odaklanan, toplumsal konulara daha duyarlı ve değişimleri daha çevik uygulayabilir özelliklerini görme ve uygulama olanağını bulmaktadırlar.

"İnovasyon Yönetiminde Kesitler" kitabı inovasyon kavramı, gelişimi, türleri ve yapısına ilişkin analizleri yapmak ve inovasyonun "Bilgi Yönetimi", "Ar-Ge", "Marka Yönetimi" ve "Stratejik Yönetim" gibi kesitlerindeki yönetim etkinliğini incelemek üzere tasarlanmıştır. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de lisans ve lisansüstü programlarda yer almaya başlayan bu konuda ulusal sınırlı sayıda yayın olması bu çabanın önemli bir nedenini oluşturmuştur. Kitabın iş dünyasının en çok konuşulan, sürekli farklı yönleriyle gündemde kalmayı başaran, sayısız kitap, makale, konferans ve kongrelerde tartışılan, ülkelerin kalkınma programlarının ana unsuru olan "inovasyon yönetimi" faaliyetlerine katkıda bulunması amaçlanmıştır.
Larry Keeley, Ryan Pikkel, Brian Quinn, Helen Walters - Wiley İnovasyonun On Tipi kitabı ile inovasyon yapmak isteyenlere reçete veriliyor. Adım adım ve yalın bir şekilde inovasyonun nasıl geliştirilebileceği konusunda önemli sırlar ortaya koyuluyor. Bu kitap, özellikle teknoloji odaklı inovasyon yapmak isteyenlere yapılan hataları da göstererek uygulama ortamı oluşturuyor. Yenilik ilkelerini verirken startupların ve hatta büyük kuruluşların anlamlı ve sürdürülebilir büyüme konusundaki donanımını artırıyor. 2000'den fazla başarılı yeniliğin ortaya çıkışında önemli içgörüler sağlıyor.
Bu kitabın anlatım tarzında özel bir algoritma uygulanarak anlamlı gruplar belirlendi. İnovasyon fırsatlarını belirlemek için firmaların iç ve dış büyüme parametreleri ve performans değerleri, rakiplerini de devreye alarak şekillendirildi. İnovasyon odaklı performansın artırılabilmesi, önemli değerlendirmeler yapılabilmesi için özel ve hazır yol haritaları sunuldu. Endüstriler için de inovasyon modellerini teşhis edip yeni bir anlayış ve yöntem geliştirme imkânı sunuluyor.
Çevrimsel araştırmanın altyapısını vererek farklı ve anlamlı değişim ve dönüşümü düşündürüp kalıcı ve kullanışlı yollar uygulatarak kitabın ne kadar değerli olduğunu kanıtlıyor. Eğer kurumunuzda anlamlı ve sürdürülebilir büyümeyi inovasyon odaklı gerçekleştirmek isterseniz yenilik ilkelerinin detaylı olarak anlatıldığı İnovasyonun On Tipi kitabını okuyun.
Bu kitabın yazarlarından Larry Keeley'in tecrübelerinden yararlanmak büyük bir fırsat. Kendisi BusinessWeek tarafından inovasyon alanındaki dünya görüşünü ve paradigmaları değiştiren, yedi yenilik gurusundan biri olarak seçilmiş olup Doblin firmasının kurucusudur. Diğer yazarlar ile birlikte inovasyonun tasarlanması ve sürdürülebilir kılınması konusunda dünya çapında pek çok girişimciyi, yöneticiyi, şirketleri ve startupları etkilemiştir.
Anıl Boz Semerci, Arzu İlsev, Azize Ergeneli, Burcu Kümbül Güler, Ç. Nehir Akşirin Borluk, Doğan Gözde Özgödek, Dr. Savaş Mutlu, H. Meltem Ferendeci Özgödek, Nurdan Atalay Odabaşı, Özge Tayfur Ekmekçi, Pınar Bayhan Karapınar, Selin Metin Camgöz Toplumsal gruplar arası ilişkilere dair bilimsel çalışmalar, sosyal bilimler içinde giderek yükselen bir araştırma alanı olsa da Türkiye'de -onca ağırlaşmış meseleye rağmen- olması gereken ilgiden ve nitelikten çok uzakta kalmıştır. Özellikle akademide katmerleşmiş sorunlara olan mesafe, konuya olan ilgisizlikten ziyade teknik çözümlemelerin getireceği ağır siyasi yüklerin ve hatta bedellerin göğüslenmesine dair duyulan tedirginlikle ilgili olmalıdır.
Bu çalışma, teknik olarak iki toplumsal grup arasındaki ihtilafın çözümlenmesine (conflict resolution) bir katkı olarak yola çıkmış bir doktora tezinin ürünüdür. Çalışmanın saha araştırmasının üzerinden geçen süre, çalışmanın kitaba dönüştürülmesinin anlamını eksiltmek bir yana, konunun bugün geldiği noktayı anlamak açısından daha anlamlı bir hâle getirmiştir.
Din temelli inançların toplumsal gruplara dair birçok sorunun önünde önemli bir bariyer olduğu yadsınamaz. “Ancak bu, hangi şartlarda geçerlidir? Her durumda sadece ortak inanç zemininin genişlemesi, bütün ihtilafları ve sorunları ortadan kaldırmaya yeter mi? İhtilaf çözümlemelerinde sadece hâkim alana değil dışarıda kalan alanlara da odaklanmak anlamlı mıdır?” gibi sorular, bir akademik çalışmanın alan çalışmasına dönüştü.
Salih Güney Tüm işletmeler için vazgeçilmez unsur insandır. Bu nedenle çalışanların seçimine, işe yerleştirilmesine, eğitimine, terfi ettirilmesine, değerlendirilmesine ve emekliliğine önem veren işletmeler iş yaşamında her zaman başarılı olmuştur.
İnsan kaynakları yönetimi kitabı, personelin işe alımından emekli edilinceye kadar geçen süreçlerde başarılı olmak isteyen kişi ya da kurumların başvuracakları bir kaynak niteliğindedir.
Nuri TORTOP, Burhan AYKAÇ, Hüseyin YAYMAN, M. Akif ÖZER İnsan kaynakları yönetiminin gelişimini, çalışma alanlarını, sorunlarını ve çözüm yollarını ele alan bu çalışmamız, gerek kamu sektörü gerekse özel sektördeki teori ve uygulamaları kapsayacak şekilde on altı bölümden oluşmaktadır. Kısa sürede tükenen son baskının ardından, çalışmamızın yeni baskısında her bölüm sonuna; bölümün özeti, konuyla ilgili anahtar kavramlar, tartışma soruları, okuyuculara bilgilerini ölçme olanağı sunacak test soruları, bölüm kaynakçası, İKY ile ilgili web sayfaları ve okuma parçaları konulmuştur. Bu şekliyle oldukça kapsamlı sayılabilecek çalışma, fakültelerimizde okutulan İnsan Kaynakları Yönetimi dersinin içeriğine bağlı kalınarak hazırlanmıştır. Çalışmanın öğrencilerimize ve konu ile ilgilenen herkese yararlı olmasını dileriz.
Dilaver Tengilimoğlu, Pınar Erkal, Pınar Özdemir Karaca Dijital dönüşümün etkileri, işletmelerin her alanında olduğu gibi insan kaynakları yönetimi alanında da yaşanmaktadır. Günümüzde emek yoğun üretim, yerini akıllı robotlar ile üretime bırakırken işletmeler daha da dijital yapılara dönüşmektedir. Bu dönüşüm, insan kaynakları yönetimi birimlerindeki işleyişi de dijitalleştirmekte, e-İKY ve insan kaynakları yönetimi bilgi sistemlerinin önemi giderek artmaktadır. Uzun süreli ekip çalışmasının sonucunda hazırladığımız bu kitapta, insan kaynakları yönetiminin temel konuları ile birlikte günümüzdeki dijital dönüşümün insan kaynakları yönetimine etkileri ve güncel yaklaşımlar, ayrıntılı olarak okuyuculara aktarılmaktadır. Ayrıca kitapta, insan kaynakları yönetimi ile ilgili konular, örgütsel davranış alanı konularıyla bütünleştirilerek geniş perspektifte, örgütlerin en değerli kaynağı olan insan kaynağının davranışsal boyutu incelenmektedir. İnsan kaynakları yönetimi alanında yazılmış bu kitap, on yedi bölümden oluşmaktadır. Kitabın ilk bölümlerinde, temel insan kaynakları yönetimi işlevlerinin yanı sıra insan kaynakları yönetiminde yeni konulara yer verilmeye çalışılmıştır. İnsan kaynakları yönetimi konuları, örgütsel davranış konularıyla ilişkilendirilerek motivasyon teorileri, personel güçlendirme ve güncel konular incelenmiştir. Diğer bölümlerde, dijital dönüşümün insan kaynakları yönetimi alanına etkileri, endüstri 4.0 ve insan kaynakları yönetimi bilgi sistemi konuları, Covid-19 pandemisinin insan kaynakları yönetimine etkileri, e-İKY ve son bölümde; istihdam türleri, Türkiye'deki istihdam politikaları ve güncel iş gücü verilerine yer verilmiştir. Kitabın; insan kaynakları yönetimi dersi alan tüm öğrencilere, sektörde çalışan insan kaynakları uzmanlarına ve insan kaynakları yönetimi alanına ilgi duyan okuyuculara katkı sağlamasını diliyoruz.
Gazanfer Erbaşlar Bu kitap;
İnsan Kaynakları Yönetimi alanında hem ders kitabı olarak öğrencilerin hem de kaynak kitap olarak işletmelerin kullanımına sunmak amacıyla hazırlanmıştır.
Son yıllarda Türkiye'deki işletmeler için İnsan Kaynakları Yönetimi (İKY) daha önemli bir işlev olarak görülmeye başlanmış ve İKY konusundaki akademik araştırmaların sayısı da artmıştır. Her ne kadar Türkiye'de birçok İKY kitabı bulunsa da, İKY ile ilgili konuları, güncel gelişmeleri içerir ve konuları sistematik bir şekilde ele alan, kavramsal bilgilerin yanı sıra araştırma sonuçlarına yer veren ve uygulamaya dayalı bilimsel eserlere olan ihtiyaç hâlâ önemini korumaktadır. Kitap, söz konusu ihtiyaca bir cevap niteliğinde olup İKY ile ilgili akademik çalışmalara ve uygulamaya katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Kitabı benzer kitaplardan ayıran özelliği, İKY ile ilgili konuları teorik, araştırma odaklı ve uygulamalı olarak ele almış olmasıdır.
Kolaylaştırılmış, araştırma ve uygulama anlayışı içerisinde, gerek kuramsal bilgiye gerekse uygulamaya odaklanarak “İnsan Kaynakları Yönetimi” dersine uygun olarak hazırlandığından ders esnasında kullanımı ve öğrencilerin konuyu anlaması kolaylaştırılmıştır.
R. Wayne Mondy, Judy Bandy Mondy İnsan Kaynakları Yönetimi (İKY), işletmelerde; planlama, seçme ve yerleştirme, eğitim ve geliştirme, performans değerleme, ücret ve diğer ödemeler yönetimi, kariyer yönetimi, iş ve işveren ilişkileri, sendikalarla ilişkiler, sağlık ve güvenlik konuları, yasalara uygunluğun gözetilmesi, iş analizi, stratejik planlama, işgücü çeşitliliği gibi çeşitli konularda stratejiler oluşturan ve uygulayan bir işlevdir.
İKY, hızla değişen teknolojiye paralel olarak her geçen gün kendini yenilemektedir. Dolayısıyla İKY ile ilgili tüm konuları, güncel gelişmeleri, yasal gereklilikler ile uluslararası İKY’yi de ele alan, kavramsal bilgilerin yanında çeşitli araştırma sonuçları ve örnek olaylara da yer veren bu eser, akademik çalışmalara ve İKY alanındaki uygulamalara katkı sağlamayı amaçlamaktadır.
Kitabı benzer kitaplardan ayıran özelliği, İKY ile ilgili konuları kuramsal, araştırma odaklı ve uygulamalı olarak ele almış olmasıdır. Bu doğrultuda, on dört bölümden oluşan kitapta, her bölüm sonrasında yer verilen bölüm özeti, konuyla ilgili anahtar kavramlar, tartışma soruları, okuyuculara bilgilerini ölçme olanağı sunan test soruları, örnek olaylar, bölüm kaynakçası ve İKY ile ilgili web sayfaları konuların özümsenmesine destek olmaktadır.
Abdurrahman Benli, Ali İhsan Balcı, Ali Şahin Örnek, Bora Yenihan, Bünyamin Bacak, Canan Öykü Dönmez Kara, Cenk Murat Koçoğlu, Ebru Kanyılmaz Polat, Emrah Özkul, Gonca Gezer Aydın, Gökçe Cerev, Hüseyin Erkul, İlknur Karaaslan, İlknur Taştan Boz, Levent Şahin, Murat Uzunparmak, Mustafa Kara, Neslihan Arslan, Niyazi Yılmaz, Oğuz Başol, Oğuz Diker, Orkun Göktepe, Özgür Topkaya, Pelin Kanten, Sarp Kumlu, Siyret Ayas Şarman, Suat Uğur, Tanju Çolakoğlu, Tuncay Yılmaz, Ufuk Özer, Umut Eroğlu, Yener Pazarcık, Yusuf Yiğit, Zeynep Sözcan Bir an için 2050 yılına gidelim. Dünyada savaşlar kalmamış. Her ülkede bolluk var. Gelir dağılımı sorunu yok, yoksulluk neredeyse son bulmuş. Ülkeler arasında sınırlar kaldırılmış. Kas gücü gerektiren tüm üretim aşamaları gerçek robotlarla yapılıyor. Hatta sanat eserlerini bile robotlar tasarlıyor. Yarım kalmış tüm senfoniler, romanlar, bilimsel eserler, filmler yapay zekâ sayesinde tamama erdiriliyor. Ölümsüzlük isteyen klonlanıyor.
Türkiye, Ay'da kolonisini kurmuş nadir ülkelerden. Uzay madenciliği sayesinde çevre sorunlarının üstesinden gelmiş küresel bir güç. Kendi blok zincirini oluşturmuş birkaç devletten biri. Dünya huzurlu bir gezegen. Nüfus bugünün yarısına inmiş.
İnsanlar mı? Doğmadan programlanıyorlar. Ağırlıklı olarak felsefeye, sanata, estetiğe vakit ayırıyorlar.
Bu kısa projeksiyonu gerçekçi bulmadınız mı? Siz istediniz, o zaman günümüze dönelim.
Aşağıdaki sorunları göğüslemeye hazır olun:
• İşin tasarımını temelden değiştiren yeni teknolojiler,
• İş yerinde yeni beklentiler ve değerler,
• İş gücü beceri açığı,
• Çalışan bağlılığının azaldığı iş yerleri,
• Uzun süreli hatta eğitimli işsizlerden oluşan nüfusun artışı,
• Demografik açıdan değişen iş gücü piyasası,
• İş dünyası için yeterli donanıma sahip olmayan genç bir nesil,
• Bölgesel ve kentsel bölünmelerle sıkıntılı bir ekonomik ve sosyal yapı.

Yazın zenginliğini gözeten bölüm yazar(lar)ı; kendi pencerelerinden iş dünyasını, İKY disiplini kapsamında ele almışlardır. Bir yandan insan kaynakları yönetiminin davranışsal boyutuna vurgu yapılırken öte yandan insan varlığının gelecek yönelimlerine küyerel yaklaşılmıştır. Sosyal medyadan toplanan, bazen durum tespiti veya bir soruna işaret eden bazen de güldüren/düşündüren ağ alıntıları kitap geneline serpiştirilmiştir. Ayrıca bölüm sonlarına yine sosyal medyadan ilgili videoların bağlantı ve kare kodları konulmuştur. Senaryolaştırılan veya gündelik hayattan seçilen örnek olaylarla ve film tavsiyeleriyle okuyucunun ilgisi canlı tutulmuştur.
Kitabın hedef kitlesi:
• İKY alanında lisans ve lisansüstü düzeyde eğitim alan öğrenciler,
• İKY alanında çalışmalar yapan araştırmacılar ve akademisyenler,
• İK yöneticileri ve profesyonelleri,
• İKY alanına ilgi duyan çalışanlar ve her kademedeki yöneticilerdir.
• İyi okumalar...
Coşkun Akça, Derya Yüce, Enes Uğur Tohum, İbrahim Yalçın, Muhsin Halis, Onur Doğan, Ömer Karademir, Şükran Sırkıntıoğlu Yıldırım, Yavuz Demirel, Zeliha Seçkin Bu kitap, günümüz örgütlerinde İnsan Kaynakları Yönetimi kapsamına giren genel konular ile İnsan Kaynakları Yönetimi uygulamalarını etkileyen güncel konuları incelemektedir. Eserin, insan Kaynakları Yönetimi alanına son yıllarda meydana gelen değişimleri açıklayarak insan kaynakları Yönetimine olan bakış açımızı geliştireceğini düşünmekteyiz. İnsan Kaynakları Yönetimi (İKY) alanında önde gelen akademisyenler tarafından yazılan bu kitap, öğrencilere, akademisyenlere, sektör İKY yöneticilerine, çalışanlarına ve uygulayıcılara hem teorik hem de güncel İKY uygulamaları hakkında pratik bilgiler sunmaktadır. Kitabın içeriği iki ana temayı kapsamaktadır. Birincisi, İnsan Kaynakları Yönetimi ve Fonksiyonları ikinci ise İnsan Kaynakları Yönetimi uygulamalarında karşımıza çıkan güncel konular; nepotizm, patronaj, cam tavan sendromu, çalışan ilişkileri yönetimi, esnek çalışma, sosyal ağlar, yetenek yönetimi, bürokratik etkinsizlik, dijitalleşme, Endüstri 4.0, karanlık fabrikalar gibi konulara yer verilmiştir. Özellikle kitabın ikinci kısmı yayında olan diğer İnsan Kaynakları Yönetimi kitaplarından farklılık göstermektedir. Bu bağlamda kitap, farklı tasarımı ile daha ilgi çekici hale getirilerek, akademik çalışmalara ve İKY uygulamalarına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Editör: Prof. Dr. Yavuz Demirel
Merve Gerçek Küreselleşme çerçevesinde yaşanan tüm değişimler, örgütsel yaşamın kurallarını sarsarak iş dünyasının aktörlerini yeni konular üzerine odaklanmaya yöneltmiştir. İnsan Kaynakları Yönetimi (İKY) anlayışı, ekonomik, sosyal ve teknolojik etmenlere bağlı olarak sürekli bir değişim ve dönüşüm içindedir. Bu eserde; İKY felsefesinin geçmişine kısa bir bakışın ardından çalışan deneyimi, farklılıkların yönetimi ve kapsayıcılık, iş yerinde kuşaklar, eğlence, mutluluk, iyi oluş ve oyunlaştırma gibi güncel yaklaşımların yanı sıra Endüstri 4.0 ve dijitalleşmenin İKY üzerindeki etkilerine ilişkin detaylı açıklamalara yer verilmiştir. Son 10 yılda önemi giderek artan insan kaynakları analitiği ve bütün toplumları ilgilendiren çevresel sürdürülebilirlik bağlamında Yeşil İKY uygulamalarına da yer verilmiştir. Son bölümde ise eleştirel İKY çalışmalarına ek olarak İKY'yi gelecekte nelerin beklediğiyle ilgili öngörüler derlenmiştir. İKY'nin dünden bugüne geçirdiği değişimi en güncel konular açısından yakalamaya çalışan bu eserin, İKY alanında çalışanlar ve her kademeden yöneticiler için olduğu gibi işletme, iktisat, örgüt psikolojisi, endüstri mühendisliği gibi alanlarda çalışan akademisyenler, lisans ve lisansüstü öğrencileri için de faydalı olması umulmaktadır.
N. Aylin Ataay Saybaşılı Günümüzde insan kaynaklarının, insan kaynakları bölümlerinin ve insan kaynaklarının yönetimi (İKY) için benimsenen tüm uygulamaların şirkete katkılarını ölçmeye ve kanıtlamaya ihtiyaçları bulunmaktadır.
Özellikle hızla değişen dış çevre koşulları ve rekabet dinamikleri tüm işlevsel alanlarda olduğu gibi İKY alanında da insan kaynaklarına ve İKY uygulamalarına yapılan yatırımların ve harcamaların etkin bir şekilde ölçülmesi ve değerlendirilmesini zorunlu hâle getirmiştir. Etki ve etkinlik değerleme, İK bölümlerinin hesap verebilirliğini ve şeffaflığını arttırdığı gibi aynı zamanda İK uygulamaları ile ilgili etkisel karar alabilmelerine, insan kaynaklarının örgütsel sonuçlarına katkılarını ölçerek ve bu alandaki yatırımların geri dönüşlerini takip ederek gerek çalışanlara gerek üst yönetime ve gerekse de şirket hissedar ve dış paydaşlarına kanıtlayabilmelerine olanak sağlamaktadır.
İnsan kaynakları yönetiminin etki ve etkinliğinin ölçümünde kullanılan İKY metrikleri ve analitiklerini incelemek amacıyla hazırlanan bu kitapta, insan kaynakları ve İKY uygulamalarının stratejik önemi üzerinde durularak İKY uygulamalarının etki ve etkinliğinin ölçülmesi gerekliliği ve bu alandaki yaklaşımlar ve bulgular tartışılmış, ayrıca İKY ölçümünde kullanılan metriklerin ayrıntılı olarak incelenmesine odaklanılmıştır. İKY uygulamalarının neden ve nasıl ölçüldüğü konusuna açıklık getirilmeye çalışılırken aynı zamanda insan kaynakları yönetimi sistemlerinin şirket stratejileri ve firma performansına etkilerini yönetebilmek için kullanılan İKY dengeli başarı göstergesi yaklaşımı ayrıntılı olarak incelenmiştir. Ayrıca insan kaynakları yönetiminin etkinliği ve etkilerini tahmin etmek için kullanılan insan kaynakları yönetimi öngörücü analitiklerine de odaklanılmıştır.
Erman Türkmen Dünyada küçük veya büyük her gün yaklaşık 1.000.000 iş kazası meydana gelmekte ve bu nedenle yaklaşık 1.000 çalışan hayatını kaybetmektedir. Aynı şekilde, dünya üzerinde her gün yaklaşık 5.500 çalışan, işle ilgili hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Ülkemizde de bir günde ortalama 172 iş kazası meydana gelmekte ve buna bağlı olarak yaklaşık beş çalışan hayatını kaybetmekte, yine yaklaşık altı çalışan da sürekli iş göremez hâle gelmekte, diğer bir ifade ile sakat kalmaktadır. Yaşanan bu can kayıplarının ve sakatlıkların hiçbir telafisi olamamakla birlikte, tüm bu iş kazaları ve meslek hastalıkları dünya genelindeki gayrisafi hasılanın yaklaşık % 4'lük bölümünü de alıp götürmektedir. Ayrıca bu tutar; buz dağının görünmeyen bölümü olarak ifade edilen dolaylı maliyetlerle daha da büyük rakamlara ulaşmakta ve işletmelerin kârlılıklarını, verimliliklerini, ülkelerin ekonomilerini, toplumsal refah ve huzuru etkileyen yegâne unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu yönüyle bu alanda gerçekleştirilen araştırma ve çalışmalar, çalışanlar açısından önemli olduğu kadar işverenlere, ülke ekonomilerine, topluma ve dünyaya getireceği maliyet ve zararlar açısından da oldukça önemlidir. Bu bağlamda, insan kaynakları yönetiminin koruma fonksiyonu olarak da ifade edilen iş sağlığı ve güvenliği alanında dikkate alınan unsurların incelenmesinin oldukça önemli olduğu düşünülmüş ve kitap bu düşünce etrafında şekillenmiştir.
David A. DeCenzo, Stephen P. Robbins, Susan L. Verhulst Kapak resmindeki yelkenlinin kaptanı, tahmin edilemez bir iş ortamındaki herhangi bir örgütün yüz yüze geldiği hedeflerin ve zorlukların birçoğunun aynısıyla karşılaşmaktadır. Örgütler zorluklarla karşılaştıkları zaman, ortamdaki değişikliklere çabuk tepki veren ve başarı stratejileri geliştiren iyi eğitimli uzmanlara güvenirler. İnsan Kaynakları Yönetimi (İKY), stratejiyi etkili bir biçimde sürdürmek için gereken becerilere sahip kişileri seçmekten ve eğitmekten sorumludur. İnsan Kaynakları Yönetiminin Temelleri, örgütün her seviyesinden çalışan için işe alma, eğitim, motivasyon, çalışanları elde tutma, güvenlik ve yasal çevre gibi İnsan Kaynakları Yönetimi (İKY) unsurlarını anlamayı sağlamak amacıyla kaleme alınmıştır.
Tamer KEÇECİOĞLU, Ece KURTULUŞ Yetkinlik kavramı, insan kaynakları yönetiminin en temel ve bu ölçüde “gizemli” konusu olmuştur. Yetkinlik, insan kaynakları uygulamalarını belirleme açısından en devrimci çalışmadır. Operasyonel ve stratejik anlamda, tüm uygulamaların ve süreçlerin biçimlenmesine katkıda bulunmaktadır. Bu açıdan baktığımızda Türkçe yazılmış ilk eser olan bu yapıt akademisyenlere, öğrencilere ve uygulamacılara yararlı olacaktır.
Hasan Kurtboğan, Murat Ak Yapay zekâ, insanlık tarihinin en heyecan verici keşiflerinden biri olarak günümüzde öne çıkmış hatta hayatımızın neredeyse her alanında etkisini hissettiğimiz bir teknoloji hâline dönüşmüştür. Öyle ki “yapay zekâ”, gelecekte daha da yaygın bir şekilde “İnsanlığın pi noktası” olmaya hiç şüphesiz devam edecektir. Bu bağlamda bu eser, yoğun bir emek ve araştırma sonucu hazırlanmış ve değerli okurların ve araştırmacıların kullanımına sunulmuştur. Öte yandan bu eserle birlikte yapay zekânın, günümüzdeki ve gelecekteki önemini vurgulamak ve okuyucuların, bu alandaki temel kavramları, teknolojileri ve uygulamaları anlamalarına yardımcı olmak için yapay zekânın temel prensiplerinden başlayarak tarihçesine, farklı türlerine, amaçlarına yer verilmektedir. Aynı zamanda okuyucuların konuya daha derinlemesine hâkim olmalarını sağlayabilmek için yapay zekâ uygulama örneklerine dair de geniş bir perspektif sunulmaktadır. Ayrıca eserin ikinci bölümünde, yapay zekâ algısının, çalışan performansına etkisini belirlemeyi amaçlayan kapsamlı bir araştırma ile birlikte yazarlar tarafından geliştirilen ve araştırma kapsamında kullanılan yapay zekâ algısı ölçeğine de yer verilmektedir.

Yapay zekâ teknolojisinin önemini anlamak ve bu teknolojileri etkin bir şekilde kullanmak, günümüzün ve geleceğin iş dünyasında hayati bir öneme sahiptir. Dolayısıyla bu eserin, yapay zekâ konusunda okurlar ve araştırmacılar için önemli referans kaynaklardan biri olması, böylelikle yapay zekâ alanındaki temel bilgi birikiminin artırılması hedeflenmektedir.

Perihan Abay İstisnalarla yönetim, bir sorunu belirleme ve iletişim sistemidir. Yönetimin araya girerek sorunu çözme noktasında ilgili konunun yöneticiye bildirilmesi gerekiyorsa iletilecektir ve önemli olmayan hususlar ise bildirilmeyecektir. İstisnalarla yönetimin uygulamasıyla aynı zamanda yüksek kademelerdeki yöneticilerin ayrıntılı kararlar vermesi zahmeti ortadan kalkmakta ve organizasyondaki bireylerin inisiyatif kullanabilme becerileri de gelişebilmektedir. Böylece bir kuruluş; iş bölümü, yetki devri ve sorumluluk alma ile ilgili yaygın bir kontrol düzeni üzerine oturtulur.
İstisnai yönetim, yöneticinin bütün dikkatinin en önemli ve acil konulara odaklanmasını sağlamak için mükemmel bir yönetim tekniğidir. İstisnai yönetim ile günlük aktivitelerin organize edilmesi, uygun güç yapılarının oluşturulması ve görevlerin öncelik sıralaması ile belirlenmesi açısından yararlı olacaktır. Yöneticiler hiç kuşkusuz daha büyük sapmaları ele alarak düzeltme yapmak için daha fazla zaman ayıracak ve küçük sapmaları ise alt düzey yöneticilerin dikkatine sunmak üzere bırakacaklardır. Böylece işin beklenmeyen yönü veya performansında en önemli büyük sorunlar doğrudan üst yönetime bildirilecektir.
Bu kitapta, istisnalarda yönetimin; kavramsal çerçevesi, ilkeleri, fonksiyonları, türleri, alt boyutları, sonlandırma yöntemleri, uygulamaları ve istisnalarla yönetimin istatistiksel analizlerinin türleri üzerinde durulmuştur. Bu çalışma küresel rekabet piyasasında faaliyet gösteren işletmelerin, alanda çalışma yapan araştırmacıların ve tüm ilgili okuyucuların bilgisine ve yararına sunulmak üzere hazırlanmıştır.