Yönetim Bilimleri \ 3-12
İlker Karademir Günümüzde Endüstri 4.0'ın teknolojik etkisi; fütüristlerin ve bilim kurgu yönetmenlerinin en çok işledikleri hizmet veren robotların ve sürücüsüz araçların hâkim olduğu bir dünya imgelerinde karşımıza çıkmaktadır. Bu düşüncelere göre önümüzdeki yıllarda uçan arabalar, hyperloop'lar, biyoçipler, yapay organlar, nanorobotlar, akıllı ev ve şehirler ile günlük yaşantımız çok farklı olacak gibi görünmektedir. Ancak Dördüncü Sanayi Devrimi'nin ve bu devrimin getirdiği dijital dönüşümün örgütler ve liderliğe etkisi üzerine yeteri kadar çalışma bulunmamaktadır. Liderlik, bilinen tarih boyunca farklı tanım ve formlarda karşımıza çıksa da her zaman araştırma konusu olarak kafa yorulan bir konu olmaya devam edecektir. Bahsedilen bu eksikliğe katkı sağlamak için bu kitap yazılmıştır.
Yaklaşık yirmi yıllık organizasyonel ve yönetsel pratik tecrübeye ve akabinde yapılan akademik çalışmalara dayanan kitapta; Liderlik 4.0'ı karakterize etmek için liderlerin bu çağda ihtiyaç duyacağı yetkinlik ve becerilerinden bahsedilerek, ayrıca bunları belirten bir “Liderlik 4.0 Modeli” verilmektedir. Organizasyonların ise Endüstri 4.0'a uyum sağlamak için neler yapmaları gerektiğine dair bir "organizasyonel dönüşüm pusulası" da hazırlanmıştır.
Abdullah Kıray, Arzu Bulut, Arzu Özkanan, Ayşe Gündoğan, Bilâl Ezilmez, Burcu Tosun, Fulya Özdemir, Gamze Güner Kibaroğlu, Güngör Hacıoğlu, Mustafa Kaplan, Sibel Çalışkan, Vesile Çavuşoğlu, Yasemin Aslan “Bugünlerde çevrenizde çok yoğun çalışan birine 'Bu kadar çalışmana gerçekten gerek var mı?' diye sorduğunuzda alacağınız olası cevaplardan biri 'Mecburum.' olacaktır. Mecburum, diyen bir çalışanın gerçekten işini severek çalıştığından ne kadar emin olabiliriz?
Oysa bizler her an her karar ve yargımızda duyguların etkisi altındayız…. Hem evde hem işte… Öyleyse duygular ne işe yarar?
Duygular; bireylerin bulundukları durumda işlerin yolunda gidip gitmediğini anlamasını sağlıyor. Duygular var olan durumlara uyum sağlamamıza yardımcı oluyor ve ilişkilerimizde düğüm olmuş sorunların kaynağını bulmamız için bizi uyarıyor. Duygular bize diğerleriyle bağlantı kurmamız için yardımcı oluyor ve çalıştığımız işi neden yaptığımız ve nasıl yapacağımızla ilgili içgörü sağlıyor. Kısacası duygular her an her kararımızda bizi yönlendiriyor ve bize yol gösteriyor.
Yıllarca bize dayatılan 'Duygusal olma, mantıklı ol!' anlayışının artık 'Duygularınla barış ve onların rehberliğinden yararlan' mesajları ile yer değiştirmesi gerçekliğini de böyle bir geçişin gereğini de yapılan araştırmalar göstermektedir. Bu kitap da bu geçişi hızlandırabilecek niteliktedir. Liderlikten teknolojiye emekten maneviyata kadar birçok farklı açılardan ele alınmış bölümlerin olduğu bu kitabın genelde yönetim alanına özelde ise bireylerin esenlik ve refahlarına olumlu etkiler sağlayacağı düşünülmektedir.”
Prof. Dr. Ela Ünler
Didem Sinem Altınel, Hürcan Kabakcı, Leyla Boy Akdağ, Nazime Ebru Özkul, Semra Güney, Uğur Güngör, Yasin Kartal Etkili liderlik uygulamalarının önemli sonuçlar ürettiği alanlardan birisi de örgütsel yaşam ve özellikle şirketlerdir.
Dünden Bugüne Liderlik adlı bu kitap; kuruluş, kurum ve işletmeleri yönetecek olan yönetici ve liderler ile toplum ve uluslarda değişim ve dönüşümü yaratacak liderlik özelliklerine sahip kişilerin yararlanacağı konuları içermektedir. Kitapta yer alan konuların başında liderlik kuramları ve tarzları gelmektedir. Ayrıca kitapta; fazlaca işlenmemiş olan kadın liderliği, öz liderlik, kültür ve liderlik, etik ve liderlik, adaptif liderlik ve girişimci liderlik konuları da ele alınmıştır. Eser, her zaman olumlu bir kavram olarak ele alınan liderlik olgusunun karanlık yüzünü de içermektedir.
Dünden Bugüne Liderlik kitabı; bitirme ödevi, projesi, yüksek lisans ve doktora tezi yazacakların yararlanacağı bir başvuru kaynağı niteliğindededir.
Abdulkadir Yeler, Adem Palabıyık, Adem Sağır, Celal İnce, Cumhur Arslan, Ebru Çetin, Esra Işık, Gökhan Göktürk, Göknur Ege, Gül Aktaş, Hasan Biçim, Işılay Göktürk, İlknur Beyaz Özbey, İsmail Öz, Kerem Özbey, M. Yavuz Alptekin, Mehmet Koca, Onur Uca, Özkan Aydar, Özkan Öztürk, Selim Karyelioğlu, Ümmet Erkan, Yaşar Erjem, Yunus Anter, Zeynep Hiçdurmaz Dünden Bugüne Sosyoloji başlıklı bu eser; hem çeviriden kaynaklı dilsel sorunlara hem de Türkiye’nin sosyolojik gerçekleriyle örtüşmeyen içeriksel sorunlara sahip olmalarına rağmen ders kitabı olarak okutulan birçok çeviri kitaba alternatif hazırlanmıştır.
Sosyoloji bölümlerinde verilen “Sosyolojiye Giriş” ders içeriğine sahip olan bu kitap; kapsamlı, ayrıntılı, örnek ve görsel açısından zengin olarak ve sade bir dille kaleme alınmıştır. Bu yönleriyle akademisyenlerin ve öğrencilerin yanı sıra sosyolojiye ilgi duyan tüm okurların da faydalanabileceği bir eserdir.
Özgür Demirtaş A good leader is someone who can recognize the talents of their employees and has a strong intuition for selecting the most appropriate employees for the job. A great leader can recognize greatness in others, not only in themselves. They look for employees who deserve to be promoted within their organization. For an organization, one payoff of hiring a suitable leader is that its business will continue to grow as there will be right individuals hired for the right positions.
Every department in an organization has its own leader. Yet, a larger organization is still in need of a highly recognizable figure that will be responsible for making sure that the leadership figure in each department of the business is on the same page and completely understands the short and long-term goals of the business.
Brent DAVIES, Barbara J. DAVIES, Sage 'Brent ve Barbara Davies okullarda personel geliştirilmesine yönelik bir yeni 21. yüzyıl paradigması sunmuştur. Onlar çeşitliliği, kişiselleştirmeyi, etik olmayı ve paylaşılan sorumluluğu desteklemektdir. Zor zamanlarımızda, ihtiyaç duyduğumuz büyük okulları tanımlayan yaratıcılık, yenilik ve okul personelinin uyumunu sağlamak için bu kitabı okumamız gerekecektir. Biz yeteneğin ve her çocuğun potansiyelinin geliştirilmesinin gerekli olduğunu biliyoruz. Şimdi ihtiyaçlarımızın okul personeliyle aynı olduğunu kabül etmeliyiz. Bu kitap, okullarımızın sürekli gelişimini sağlama kapasitesinin nasıl kurabileceğini göstermektedir.
LizReid, Başkan, Uzman Okullar ve Akademiler Tröstü
Yetenek yönetimi başarılı örgütlerin geliştirilmesinde önemli bir faktördür. Okullarımızın geleceğe yönlendirilmesi ve liderlik yapabilmesi için örgütler nitelikli personelden oluşan 'yetenek havuzları' geliştirme ihtiyacı duymaktadır.
Bu kitap, liderlere örgütlerinde yetenek yönetimi fikirlerini uygulayabilmelerine yönelik yapı ve kavramları açıklamaktadır. Yazarlar okullarda derinlemesine liderliği kurmak ve yüksek bir performansa sahip öğrenme ortamları oluşturmak gibi stratejik amaçların nasıl gerçekleştirileceği ve yetenek yönetimi üzerine odaklanmaktadır.
Yeniden şekillenen okulların ve liderlik rollerini ve sorumluluklarını yerine getirecek yetenekli bireylerin nasıl geliştirileceği gösterilirken yazarlar;
- Okulunuzdaki yetenekli bireylerin tanımlanması
- Okulunuzdaki yetenekli bireylerin ve liderlerin geliştirilmesi
- Okulda bir yetenek kültürü oluşturulması konularına odaklanmaktadır.
Bu kitap, okulun dönüşüm ihtiyaçlarını karşılayacak yenilikçi ve hayal gücü kuvvetli liderler geliştirilmesi güçlüğü ile karşılaşan okullar için çok önemlidir. Ayrıca bu kitap, İngiltere'de ve diğer ülkelerde eğitim örgütlerinde görev yapan okul müdürleri, uzman liderler, okul işletme yöneticileri ve lider olmaya aday öğretmenler için faydalı olacaktır.
Julie HAY, Sherwood Bu eserin çevirisine nasıl karar verdik? 24-26 Mayıs 2013'te İzmir'de katıldığımız çalıştayda Julie Hay'in özgün anlatımından, Transakiyonel Analiz (TA) alanındaki değerli bilgilerini yalın ve anlaşılır biçimde sunmasından çok etkilendik. Onun en önemli eserlerinden biri olan bu kitabı psikoloji, işletme, endüstri ve örgüt, insan kaynakları alanlarında çalışanlara, akademisyenlere, öğrencilere sunmanın çok yararlı olacağını düşündük.
Bu kitap, kendini tanımak ve anlamak isteyenlere; ego durumları ve yaşam örüntülerinin nasıl oluştuğunu, bugünkü yaşamlarımızı nasıl etkilediğini, nasıl psikolojik oyunlar oynadığımızı, oyunların avantaj ve dezavantajlarını açıklıyor. Özellikle iletişim sürecinde karşımızdakilere verdiğimiz ve aldığımız iletilerin, mesajların şifrelerini çözmemizde bizlere yardımcı oluyor.
Bu kitaptan, eğitim ortamlarında neler olduğunu, gruptan ve çalışma arkadaşlarımızdan nasıl etkilendiğimizi ve onları nasıl etkilediğimizi, yönetirken, yönetilirken, liderlik ederken neler yapıldığını, neler yaptığımızı ve iş ortamındaki çalışma sitillerimizi öğreniyoruz.
Ülkemizin insanlarının sağlık ve mutluluk içinde yaşamalarını; demokrasi ve barış ortamında hem kendilerini hem de diğer insanları mutlu edecek bilgilerle donanmalarını dileriz.
Ali Şimşek, Alibey Kudar, Aydın Gürbüz, Ayşe Çoban, Ayşe Güneş, Berna Turak Kaplan, Bilal Özden, Duygu Arslantürk Çöllü, Emine Nihan Cici Karaboğa, Emre Nalçacıgil, Emre Yardımcı, Ercan Küçükeşmen, Esra Kabaklarlı, Güven Çaprak, Hazal Tüküç, Koray Yıldırım, Mehmet Güven, Mehmet Kaplan, Murat Yılmaz, Orhan Çoban, Özgür Özdemir, Perihan Hazel Kaya, Pınar Erdoğan, Sevilay Konya, Sinem Demiroğlu, Suzan Urgan, Şükrü Sürücü, Ufuk Ünlü, Yasemin Telli Üçler, Yücel Ayrıçay, Zeynep Karaçor Ekonomi, Finans ve İşletme Yönetimi Alanında Güncel Gelişmeler-I başlığını taşıyan bu kitap, 15-17 Ekim 2020 tarihleri arasından online olarak Konya’da düzenlenen Uluslararası katılımlı Ekonomi Araştırmaları ve Finansal Piyasalar Kongresi’nde (IERFM) sunulan ve editör incelemesi sonrası yayınlanması uygun görülen çalışmalardan oluşmaktadır. Kitap, toplamda 22 bölümden oluşmaktadır. Söz konusu bölümler ekonomi, finans ve işletme yönetimi alanında çalışan akademisyenler, piyasa profesyonelleri ve finans medyasında görev yapanlar tarafından hazırlanmıştır. Her bir bölümde; ele alınan konuya ilişkin son gelişmeler paylaşılmış, tartışılmış, yeni çalışmalara motivasyon kaynağı olacak değerlendirmeler yapılmış ve böylelikle ilgili literatüre katkı sağlanmaya çalışılmıştır.
Gelecekte yapılması öngörülen IERFM kongrelerinde de benzer şekilde editör incelemeleri sonrası uygun görülen çalışmaların kitap bölümü olarak yayınlanması düşünülmektedir. Halihazırdaki bu kitap çalışmasında ekonomi, finans ve işletme yönetimi alanındaki güncel gelişmelerin bilimsel bir düzlemde analiz edilmesi amaçlanmıştır. Bu bağlamda kitabın bilime ve bilimle uğraşan insanların akademik çalışmalarına artı katma değer sağlaması ümit edilmektedir.
Rıza Demir Ekonomik krizler; doğrudan ve türev etkileri ve neden oldukları çevresel belirsizliklerle işletmeler için kontrolü güç bir faktördür. Özellikle son yıllarda mali, iktisadi, toplumsal, siyasal veya sağlık sorunları temelinde gelişen ekonomik krizler; reel sektörü ve işletmeleri farklı düzeylerde etkilemektedir. Hiç kuşkusuz söz konusu etkilenme düzeyi kriz yönetiminin başarısına göre şekillenecektir.
Ekonomik krizlerin işletmeler üzerinde etkili olduğu alanlardan biri de insan kaynakları yönetimidir. Bir ekonomik kriz sürecinde yaşanan zorlukların, işletmelerde çalışanların etkin bir şekilde yönetilmesini amaçlayan işlev ve faaliyetlerin büyük bir kısmını etkilediği; krizle etkin mücadele edebilmek amacıyla izlenen tasarruf politikaları kapsamında çalışanların bir kısmının işten çıkarıldığı, daha az güvence sağlayan esnek çalışma seçeneklerinin tercih edildiği, eğitim faaliyetlerinin azaltıldığı ve ücretlerin dondurulduğu görülmektedir. Ekonomik krizlerin insan kaynakları yönetimi üzerindeki olumsuz etkileri yanında insan kaynakları yönetiminin krizden kaynaklanan belirsizlik yönetimine vereceği katkı da oldukça önemlidir. Etkin bir insan kaynakları yönetimi ile ekonomik kriz sürecinde çalışanların motivasyonlarının korunmasına destek olunması, krizle mücadelede örgütsel çevikliğin oluşmasına katkı verilmesi, kriz sürecinde ve sonrasında piyasalarda ortaya çıkabilecek birtakım fırsatların değerlendirebilmesi için ihtiyaç duyulacak nitelikli işgücünün sevk ve idaresi söz konusu olabilir.
Çalışmada üzerinde önemle durulan husus, ekonomik krizlerin insan kaynakları yönetimine etkilerini ortaya koyarak ekonomik krizlerle mücadelede ve krizin sağlayacağı fırsatların değerlendirilmesinde doğru önceliklerle hazırlanmış insan kaynakları yönetimi politika ve uygulamalarının neler olması gerektiğidir. Krizlerin niteliklerinin farklı olması; sosyal, ekonomik, bölgesel ve sektörel farklılıklara göre etkilerin değişiklik göstermesi insan kaynaklarının da çok dinamik bir anlayışla yönetimini zorunlu kılmaktadır. Çalışmada insan kaynakları yönetimi, işlevleri, ekonomik kriz kavramı ve yaşanan bazı ekonomik krizler üzerinde durulduktan sonra bu krizlerin işletmelere, işgücü piyasalarına ve özellikle insan kaynakları yönetimine etkileri incelenmiş; ekonomik krizlerle mücadelede önemli insan kaynakları yönetimi politika ve uygulamaları üzerinde durulmuştur. Çalışmada ayrıca ülkemizde ekonomik krizler ve bu krizlerin Türkiye'de insan kaynakları yönetimine etkileri; daha önce yapılmış araştırmaların ve insan kaynakları yönetici ve uzmanları kapsamında gerçekleştirilen bir araştırmanın sonuçları bağlamında ele alınmaya çalışılmıştır.
Gazanfer Erbaşlar - Şükrü Dokur Günümüzde elektronik ticaret hızla yaygınlaşmaktadır. Elektronik satış sistemlerinin kuruluşundan alışveriş güvencelerine, doldurulacak formlardan muhasebe düzenine kadar birçok konu önem arz etmektedir.
Dört bölümden oluşan kitapta; elektronik ticaretin amaçları ve araçları, genel bilgiler, hukuksal düzenlemeler, belge düzeni ve değişik satış yöntemlerine göre olası muhasebe kayıtları konuları incelenmektedir.
Elektronik satış siteleri incelenmiş ve bazı sorunlara öneriler ışığında ek bilgiler verilmiştir.
Ali Turan Barniç Bir işletmeyi, geleceğin markası yapan en önemli unsur insan kaynağıdır. Yani bir işletmenin en değerli varlığı çalışanlarıdır. İşletmeler, müşterilerin düşünce, duygu ve davranışlarına verdiği önemi, aynı şekilde çalışanlarına da göstermelidir. Böylece çalışanlar; olumlu düşünce, duygu ve davranışlarla müşterilere hizmet ederler.
Çalışanların yaptıkları işlerle ilgili düşünceleri, onların duygu ve davranışlarını da doğrudan etkilemektedir. Müşteriye olumlu düşüncelerle yaklaşan bir çalışan, olumlu davranışları da beraberinde getirmektedir. Ayrıca bu olumlu düşünceler, çalışanların olumlu duygularını da müşteriye yansıtmasını sağlar.
Müşterilerin bir işletmeden memnun bir şekilde ayrılması, çalışanların onlara hissettirdiği olumlu duygu ve davranışlara bağlıdır. Bu duygu ve davranışların kökeninde ise olumlu düşünceler vardır. Yani işletmeler, çalışanlarına olumlu düşünceler verebildiği sürece başarılı olabilmektedir. Çalışanların olumlu düşünceleri, onların duygu ve davranışlarını da bu yönde etkilemektedir.
Mustafa Büte Düşünme yetisi bizlere bahşedilmiş bir mucizedir. Her birimiz bu potansiyele doğuştan sahibizdir. Ancak, düşüncelerimiz kendi haline bırakıldığında benmerkezci, ön yargılı, çarpıtılmış, kısmi, bilgisiz, tamamen taraflı ve adaletsizdir. İlginç olan şey ise, bu durumun neredeyse hiç farkında olmamamızdır. Gerçekte iyi bir düşünme sürecinden; problem odaklı olma, derinlemesine analiz etme, mantık kullanma, akıl yürütme ve rasyonelliğe yaklaşma gibi fonksiyonlar beklenir. Zira hayatımızın, ürettiklerimizin, yaptıklarımızın ya da inşa ettiklerimizin kalitesi tamamen düşüncelerimizin kalitesine bağlıdır. Sıradan düşünme hem ekonomik olarak hem de hayatın kalitesi açısından oldukça masraflıdır. Bununla birlikte bir usta ya da bilge gibi düşünmek çok kolay değildir. Bazı temel düşünme becerileri ve oldukça güdülenmiş bir çaba gerektirir. Öte yandan, nefes aldığımız sürece hemen her yerde sürekli olarak inançlarımızı şekillendirmek, desteğimizi alabilmek, bizi herhangi bir şeyi satın almaya ya da yapmaya ikna etmek için tasarlanmış mesaj bombardımanlarına maruz kalırız. Kritik düşünme becerilerine sahip değilsek, her an daha üst düzeyde düşünebilen birileri tarafından manipüle edilebilir, aldatılabilir ya da mağduriyet yaşayabiliriz. Kısaca; işimizi, benliğimizi, kişiliğimizi, özgürlüğümüzü, inançlarımızı, menfaatlerimizi, yaşam kalitemizi, haklarımızı, sınırlarımızı ve varlığımızı; özetle her şeyimizi koruyabilmemiz için kritik düşünme becerilerini kendimizde yerleştirmeye ihtiyacımız vardır. Bu kitabın, kendi düşüncelerini kontrol altına almak, isabetli kararlar almak, problemlerini etkili bir şekilde çözmek ve düşünce kalitesini artırmak suretiyle tüm yaşamında mucizevi değişimler yapmak isteyen ev hanımından CEO'ya kadar herkese; özellikle öğrenci, öğretmen, yönetici, akademisyen, hemşire, doktor, avukat, iş insanı, girişimci, politikacı ve medya mensuplarına çok faydası olacağına dair inancımız tamdır.
Başak M. Berberoğlugil, Demet Ever, Elif Güzeloğlu Yörük, Elif Nursun Demircioğlu, Fatih Koç, Gökben Bayramoğlu, Hülya Türkcan, Hüseyin İnce, Işık Altunal, Kültigin Akçin, Nermin Kişi, Nida Palabıyık, Osman Yılmaz, Selçuk Balı, Serdar Çakan, Serhat Erat, Volkan Polat İleri teknolojiler, üretimde dijitalleşmeye dayanan Endüstri 4.0 kavramının ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Endüstri 4.0 ise sadece üretim sistemlerinde değil, tüm işletme içi işleyişte ve hatta endüstri yapısında, iletişim şekillerinde ve ekonomide bir dönüşümü başlatmıştır. Endüstri 4.0'ın toplum üzerindeki etkilerinin fark edilmesiyle, dijitalleşmenin toplum refahına ulaşabilmek için önemli bir araç olabileceği fikriyle Toplum 5.0 kavramı ortaya çıkmıştır.
Dijitalleşmenin ekonomik fayda odağıyla kullanılması felsefesine dayanan Endüstri 4.0 ile toplumsal fayda odağıyla kullanılması felsefesine dayanan Toplum 5.0'ın beraberinde getirdikleri, dijitalleşmenin gücünün birer kanıtıdır.
Endüstri 4.0, Toplum 5.0 ve dijitalleşme konuları bilim dünyası tarafından yoğun ilgi görmekle birlikte, birbirleriyle ilişkili olan bu kavramları bir arada inceleyen çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.
Bu kitap, Endüstri 4.0 ve Toplum 5.0 kavramlarının daha iyi anlaşılmasını sağlamak, etkileri üzerine kapsamlı bir çerçeve sunmak, dijitalleşmenin rolünü ortaya koymak ve böylece ilgili alana katkı sağlamak amacıyla hazırlanmıştır.
Suna Tevrüz İşletmelerde insan faktörünün giderek önem kazandığı bugünlerde Endüstri/Örgüt Psikolojisinin çalışma hayatındaki önemi gün geçtikçe artmaktadır. Çalışma hayatını incelerken hem teorik hem de pratik bir yaklaşım benimsenmesi gerekmektedir. Bu kapsamda 1996 yılında Türk Psikologlar Derneği ve KalDer’in işbirliği ile hazırlanan “Endüstri ve Örgüt Psikolojisi” kitabının uzantısı niteliğinde “Endüstri ve Örgüt Psikolojisi II” olarak bu kitap piyasaya sürülmüş ve çalışan veya bu alana yönelmek isteyen uzmanlara yol göstermesi amacıyla hazırlanmıştır. Kitap içeriğine bakıldığında önemli konu başlıklarına göre bölümlere ayrıldığını görmekteyiz. Her bölümün içinde hakim olduğu konu ile ilgili makaleler bulunmaktadır. Bölümler içerisinde dikkat çeken ve önemi gün geçtikçe artan Endüstri/Örgüt Psikolojisinin toplumsal kültürünün yeri üzerine değerli çalışmalar aktarılmıştır. Yine işletme içi ve işletmeler arası rekabet konusu incelenmiş, toplum kültürüne ve değerlerine uygun olacak şekilde bu rekabetten yararlanmak amacıyla yapılan çeşitli araştırmalara yer verilmiştir. İşletmeler ve örgütler içerisindeki en önemli unsur olma özelliğine sahip insan faktörünün öneminin kavranması hızla artmaktadır. Bu doğrultuda bazı kavramlar ortaya çıkmış ve bu kavram üzerinden dikkat edilmesi gereken konular ayrı bir bölüm olarak karşımıza çıkarılmaktadır. Geniş bir konu yelpazesine sahip bu kitap ile birlikte hem bu alanda çalışanlara hem de bu alana ilgi duyan ve gelecekte çalışmayı planlayanlara yararlanabilecekleri çok değerli bir kaynak sunulmaktadır.
Nursel Telman - Ülfet Uzunkoca Türkiye alan yazında ilk ve tek örnek olarak yayın hayatına geçen ilk ölçek kitabının (Endüstri Örgüt Psikolojisi Alanında Kullanılan Ölçekler El Kitabı) ardından, bilim dünyasının iş ve yönetim dünyasını hızlı bir şekilde şekillendirmesi, paralelinde akademisyenlerin de değişen gereksinimleri göz önünde bulundurarak yeni ölçek geliştirme ve uyarlamaları sonucu, serinin ikinci kitabı Endüstri ve Örgüt Psikolojisi ve İlişkili Alanlarda Kullanılan Ölçekler Başvuru Kitabı oluşturulmuştur.
İlk seride olduğu gibi kitap; alanla ilgili yeni ölçekler, E/Ö Psikolojisi, Örgütsel Davranış, Davranış Bilimleri, Yönetim ve Organizasyon ve ilgili diğer dallarda yüksek lisans, doktora ve ileri düzey akademik çalışmalar yapanların ihtiyacını duyacağı ölçek bilgilerini, orijinal kaynakları ile birlikte, Türkiye’de gerçekleştirilen geçerlilik ve güvenilirlik çalışmalarını içermektedir.
İlk kitaptan farklı olarak ölçeklerin tamamı, yazarların Endüstri ve Örgüt Psikolojisi kullanımına ilişkin görüşleriyle birlikte verilmiştir. Böylece alanla ilgili çalışan araştırmacı ve akademisyenlerin yanında, ölçeklerin, Endüstri ve Örgüt Psikolojisi alanında; sahada, yani bilfiil işletme ortamında, ilgili insan kaynakları profesyonelleri ve konusunda uzman kişiler tarafından da kullanılabilir olması sağlanmıştır.
Ronald E. Riggio Geçtiğimiz yüzyıl, endüstrileşme sürecinin bir tarihini sunar. Üretim tarzındaki değişim, çalışan sınıfının doğuşu ve fabrikalarda yaşanan sorunlar bu yüzyılın ilk yarısına damga vurmuştur. Üretim örgütlerinde ve daha sonraları yaygınlaşan hizmet örgütlerinde, çalışanlar ve örgütlerin yönetimi arasında büyük bir mücadele sahnelenmiştir. Bir yanda örgütlerin amaçlarını başarmaları, çalışanların daha çok gayret göstermelerine bağlıyken öte yanda çalışanların kişisel amaçlarını başarmaları, gelirleri, fiziksel ve ruhsal sağlıkları örgütlerin sundukları koşullara bağlıdır. Her iki tarafın da amaçlarını başarmaları örgüt ve çalışan arasında uyum olmasını gerektirir.
Endüstri ve örgüt psikolojisi çalışanlar; bulma, seçme, yerleştirme, eğitme, performans değerlendirme gibi uygulamalarla örgütün beklentileriyle çalışanların özelliklerini uyumlaştırmaya destek sağlar. Örgüt yapısı; motivasyon, iletişim, gruplar ve liderlik gibi örgütsel süreçlerle çalışanların beklentileriyle örgütün yapı ve süreçlerini uyumlaştırmaya destek sağlar. Ayrıca örgütlerdeki ortak yaşamın bir sonucu olan olumlu ve olumsuz tutum ve davranışların anlaşılmasına katkıda bulunur. Bu kitap; örgütün insani unsuruna, emek faktörüne odaklanarak hem örgütlerin başarısı hem de çalışanların tatmini ile olumlu bir çalışma ortamı oluşturmak için gerekli bakış açısı ve yöntemleri sunmaktadır.
Duysal Aşkun Çelik, Nursel Telman Endüstri/Örgüt Psikolojisi Alanında Kullanılan Ölçekler El Kitabı, psikolojinin günümüzde popülaritesi oldukça yükselen alt dallarından biri olan “Endüstri/Örgüt Psikolojisi Ölçekleri”ni içeren bir başvuru kaynağı olarak Türkiye alanyazınında ilk ve tek örnek olarak yayın hayatına geçmiş ve 2. basımına ulaşmıştır.
Özellikle alandaki araştırmacıların ihtiyaçlarına cevap verebilmek için kaleme alınan bu kitap; Endüstri/Örgüt Psikolojisi, Örgütsel Davranış, Davranış Bilimleri, Yönetim Organizasyon ve ilgili diğer dallarda yüksek lisans, doktora ve ileri düzey akademik çalışmalar yapan meslektaşlarımızın ihtiyaç duyabileceği, alana ait önemli ve temel kavramları ölçen ölçek bilgileri, orijinal kaynakları ile birlikte Türkiye'de gerçekleştirilen geçerlilik ve güvenilirlik çalışmalarını içermektedir.
Kitaptaki ölçek bilgileri, her bir kavrama ait kuramsal bir giriş yapıldıktan sonra verilmekte, dolayısıyla tez yazma aşamasına geçmekte olan öğrenciler ya da araştırma konusu arayan akademisyenler için yararlı bir başvuru kaynağı olma özelliği taşımaktadır.
Kitabın ana bölümleri; Endüstri/Örgüt Psikolojisi Alanı, İş Yaşamında Birey, İş Yaşamında Birey ve İş, İş Yaşamında Birey ve Örgüt ve son olarak da İş Yaşamında Birey ve Lider olarak sıralanmaktadır. Söz konusu bölümler, ilgili ana başlıklara duyulan akademik ilgi doğrultusunda öğrenci ve akademisyenlere yararlı bir kılavuz olması amacıyla oluşturulmuştur.
Paige Baltzan Bu kitap, işletmelerde her geçen gün önem kazanmakta olan enformasyon sistemlerinin karar vericiler tarafından nasıl etkin kullanılabileceğini derinlemesine ele almaktadır. Şunu da hemen belirtmek gerekir ki zaten önem kazanmakta olan enformasyon sistemleri, özellikle tüm dünyanın yaşamış olduğu salgın döneminde on yıllar içerisinde ulaşacağı noktaya birkaç yıl içerisinde ulaşmıştır. Günümüzde artık en büyük önceliği enformasyon sistemlerine vermeyen işletmelerin hayatta kalabilmeleri neredeyse imkânsızdır.
Enformasyon sistemlerini oluşturan çok önemli bir bileşen her ne kadar enformasyon teknolojileri olsa da yazılım, başka bir deyişle insanların ortaya çıkardığı algoritmalar ve sistemi etkin kullanma bilgi ve becerisine sahip çalışanlar aslında daha da önemlidir. Bu bakımdan kitap, teknik detayları inceleyen bir kitap olmanın ötesinde yönetim bilimi, finansman, sosyoloji ve pazarlama gibi bakış açılarıyla enformasyon sistemlerini bütünleştirmektedir.
Özetle bu kitabın yalnızca mühendislik ve işletme alanındaki öğrencilere hitap ettiğini düşünmek eksik olacaktır. Zira bu kitap, kurumsal bir firmada çalışan herkesin ihtiyaç duyacağı temel bir kitap niteliğindedir. Kitap yalnızca konu anlatımı şeklinde olmayıp güncel pek çok gerçek hayat örneğini de ele aldığından, öğrencilerin yanı sıra sektördeki çalışanlar için de oldukça yararlı bir kitaptır.
Aarti Garg, Adalet Hazar, Anjali Rana, Avichal Sharma, Chintalapati Neelima Rani, Karnabir Singh Sidhu, Kavita Dahiya, Nil Çağlar Bektaş, Pallavi Pandey, Parveen Garg, Rajender Kapil, Rajinder Kapil, Rajwinder Kaur, Şenol Babuşcu, Simarpreet Kaur, Simranjit Singh, Sunita Kamboja, Tripti Sharma, Wishey Kataria The processes of leading and managing an organization are collectively referred to as "corporate governance:' Corporate governance is supposed to foster management that is both innovative and conservative so that a company can be set up for long-term success. This is done for the purpose of ensuring that a firm is set up for success in the future. On the other hand, good governance is fundamentally about boosting openness and accountability within existing procedures; as a result, it may have significant benefits to the non-listed sector. in recent years, it has become increasingly customary to apply the term "corporate" to characterize governance and accountability concerns outside of the commercial realm. This usage of the term "corporate" has gained popularity. in light of recent developments, the parameters of corporate governance have become more expansive, and the incorporation of entrepreneurial activity is now part of this framework.
Corporate entrepreneurship is the practice of fostering an entrepreneurial mindset and ethos within an established company in order to develop new lines of business, goods, or services in order to increase the company's value and revenue. This can be accomplished by encouraging employees to think like entrepreneurs and by providing them with opportunities to act as entrepreneurs themselves. The spirit of entrepreneurship in the workplace cultivates an environment that is conducive to the development of new concepts and opportunities for growth. it provides an overarching perspective on the organization's capacity to think and behave entrepreneurially, including the people, systems, and culture that are necessary for doing so successfully. Building capabilities that allow corporations to speed up the establishment of new businesses is the objective of corporate entrepreneurship, which seeks to achieve this goal by encouraging its participants.
We present the work of a number of researchers who have paid the nascent topic of entrepreneurial corporate governance the attention it warrants in this collection. Their contributions may be found throughout the book. This book is intended to serve as a guide for readers as well as business researchers who are interested in delving more deeply into the subject of entrepreneurial corporate governance.

Authors
Kavita Dahiya - Pallavi Pandey - Avichal Sharma - Rajinder Kapil - Simarpreet Kaur
Tripti Sharma - Aarti Garg - Simranjit Singh - Anjali Rana - Rajwinder Kaur
Sunita Kamboja - Karnabir Singh Sidhu - Parveen Garg - Wishey Kataria
Chintalapati Neelima Rani - Nil Caglar Bektas - Adalet Hazar - Senol Babuscu

Mahmut Tekin - Muammer Zerenler Büyüyerek güçlenmeyi amaç edinen işletmeler; canlı bir varlık gibi, değişen rekabet ortamında yaşamını sürdürerek ayakta kalabilmek için esnek bir biçimde yeniden yapılanmak zorundadırlar. Önce ayakta kalarak yaşamlarını devam ettirmeyi daha sonra da büyüyerek daha güçlü ve başarılı olmayı hedefleyen işletmeler için değişim, hayatta kalmanın ve başarılı olmanın temel koşullarından birisi haline gelmiştir. İşletmelerin esnek bir yapıda olabilmesi de çevresel değişime uyum sağlayabilmesinde stratejik bir öneme sahip etkin değişim yönetimi uygulamalarına, iş, süreç ve faaliyetlerinin esnek bir yapıya bürünmesine ve stratejik karar ve planlarının zamanında etkin bir biçimde uygulanabilmesine bağlıdır.
Bu çalışma; günümüzde değişen rekabet ortamına uyum sağlayabilmenin kritik aracı olan “esneklik” anahtarının, işletmelerin tüm birimlerinde yapılandırılarak daha rekabetçi ve yenilikçi olabilmesinin ve daha fazla yaşayabilmesinin unsurlarını içermektedir.
Eserin, konuya ilgi duyan iş dünyasının değerli yöneticileri ve çalışanlarına, akademisyenlere ve öğrencilere yararlı olması düşünülmektedir.

İÇİNDEKİLER

BİR REKABET ARACI OLARAK ESNEKLİK VE ESNEK İŞLETMELER
Küresel Rekabet Ortamı
Bilgi Çağı ve Bilgi Toplumu
Bilgi Yönetimi
Bilgi Ekonomisi
Rekabet Stratejileri
Esnek İşletme

ESNEK İŞLETMENİN YÖNETSEL BOYUTU
Değişim Yönetimi
Organizasyonel Esneklik
Stratejik Esneklik
Pazarlama Esnekliği
Finansal Esneklik
İnsan Kaynakları Yönetimi ve Esneklik
Esnek Çalışma Süreleri

ESNEK İŞLETMENİN TEKNOLOJİ BOYUTU
Üretim Kavramı
Teknoloji – Üretim İlişkisi
Kriz Dönemlerinde Üretim
İleri Üretim Teknolojileri
Yönetim Teknolojileri
Toplam Kalite Yönetimi
Malzeme İhtiyaç Planlaması (MİP), Üretim Kaynakları Planlaması (ÜKP) ve İşletme Kaynakları Planlaması (İKP)
Tam Zamanında Üretim
Bilgisayar Destekli Süreç Planlama
Optimize Edilmiş Üretim Teknolojileri
Üretim Teknolojileri
Bilgisayar Destekli Tasarım
Bilgisayar Destekli Üretim
Robotlar
Otomatik Malzeme Taşıma
Grup Teknolojisi (Hücresel Üretim)
Yalın Üretim
Yalın Düşünce
Yalın Düşüncenin Unsurları
Yalın Yönetim
Yalın Üretim Sistemi
Yalın üretim sisteminin amaçları
Yalın Üretim Sisteminin Özellikleri
Tepkisel üretim
Çevik üretim
Modüler üretim
Modüler Üretim Sisteminin Yapısı
Modüler Üretim Sisteminin Özellikleri
Modüler Üretim Sisteminin İşletmelere Sağladığı Katkılar
İleri Üretim Teknolojilerinin Önemi 1
İleri Üretim Teknolojilerinin İşletmelere Sağladığı Faydalar

ESNEK İŞLETMEDE SÜREÇ YÖNETİMİ
Süreç Kavramı
Süreç Performansının Ölçülmesi
Üretim Sürecinin Belirlenmesi
Üretim Sistemlerinin Performansının Ölçümü
Katma Değer Etkinlik Analizleri
Üretim Süreç Esnekliğinin Belirlenmesine İlişkin Performans Göstergeleri
İç Müşteri (Çalışanlar)
Müşteri Memnuniyetinin Ölçülmesi
Tedarikçi Performansı Ölçümü 1
Performans Yönetimi ve Balanced Scorecard Yaklaşımı (Dengelenmiş Performans Ölçüm Sistemi)

ESNEK İŞLETMENİN ÜRETİM BOYUTU:ESNEK ÜRETİM SİSTEMLERİ
Esneklik Tanımları
Kriz Dönemlerinde İşletmelerde Esnekliğin Önemi
Esnek Üretim Sistemleri
Esnek Üretim Sistemlerinin Tarihsel Gelişimi
Bir Sistem Olarak Esnek Üretim
Esnek Üretim Sistemlerinde Bilgi İletimi
Esnek Üretim Sistemlerinin Organizasyonu
Esnek Üretim Sistemlerinin Unsurları ve İşleyişi
Sayısal Kontrollü Tezgahlar
Otomatik Malzeme Taşıma Sistemleri
Bilgisayarlı Kontrol Sistemleri
Otomatik Kontrol ve Depolama Sistemleri
Esnek Üretim Sistemlerinin Özellikleri
Üretim Süreci Esnekliği
Kriz Dönemlerinde Üretim Süreç Esnekliğinin Önemi
Esnek Üretim Sistemlerinin Avantaj ve Dezavantajları
Esnek Üretim Sistemlerindeki Gelişmeler ve Gelecekteki Beklentiler

Afet Çağay, Ayşe Atabey, Bahattin Gökhan Topal, Bora Öç, Doğuş Yüksel, Egehan Özkan Alakaş, İhsan Erdem Kayral, Levent Aksoy, Mehmet Etlioğlu, Melike Aktaş Bozkurt, Müge Öz, Sabri Öz, Saim Karabulut, Seray Kağıtçı Girişimcilik, ekonomik fırsatların keşfedilip yeni değerlere dönüştürüldüğü bir organizasyonun oluşturulması için üretim faktörlerinin bir araya getirildiği bir süreçtir.
Bu süreçte, teknolojik gelişmelerin getirdiği e-ticaret, dijital pazarlama ve sosyal medya kavramları ortaya çıkmıştır. Günümüzde tüm girişimlerin, yaşamlarını sürdürme ve büyüme stratejilerinin içerisinde e-ticaret, dijital pazarlama ve sosyal medya kavramları yer almaktadır. Bu kavramlar özelinde ortaya çıkmış girişimler dahi bulunmaktadır.
Bu kitap; girişimciliğin geleneksel temellerini ele almakla birlikte dijital çağın gerekliliklerini yakalamak isteyen tüm girişimcilere, sektör çalışanlarına, akademisyenlere ve öğrencilere ışık tutmayı amaçlamaktadır.
Perihan Abay Liderlik; toplumun unsurlarını birleştiren ekonomik, kültürel ve sosyal özellikler barındıran ortak bir algı dayanağı yaratan iletişim yeteneği olarak karşımıza çıkmaktadır. İnsanlık tarihi kadar liderlik de tarih itibariyla eski bir kavramdır.
Etik liderlik ise, bireysel gereksinimleri dikkate almaya çalışan, etik davranışlar gösteren, çalışanların haklarını müdafaa eden, tarafsız ve ön yargısız olan, çalışanlar üzerinde bu davranışlarıyla güven yaratan kişiler olarak bilinmektedir. Etik liderlik, daha çok geleneksel lider türlerinin de eksik yönlerini gidermekte ve modern bağlamda liderlik özellikleriyle donatılmaktadır. Örgütler etkin iletişim kurarak çalışanlarını ikna ve motive eden, değişime hazırlayan, örgütlerde etkinliği sağlayarak sinerji oluşturacak liderlerle çalışmak ister. Bu nedenle, günümüz ve geleceğin örgütlerinde daha fazla liderliğe ihtiyaç duyulacaktır. Örgütün değişim ortamında varlığını sürdürebilmesi lider ve liderlik olgularını taşıyan kişilerle mümkün görülmektedir.
Örgütsel sinizm kavramı da işletme için kritik neticeler oluşturan hususlara neden olan ve işletmenin inanılırlığına zararlar veren bir süreci tanımlamaktadır. Örgütsel sinizm; işletmeye karşı güvensizlik, adaletsizlik vb. davranışların çoğalmasıyla oluşan duyuşsal, bilişsel ve davranışsal yönler barındıran karmaşık tutumları ifade etmektedir.
Nermin Uyguç “Düşünce kalıplarımızı değiştirmeden geçerli düşünce kalıplarımız ile yarattığımız problemleri çözemeyiz”.
Albert Einstein
Hepimiz hızla değişen, dinamik ve karmaşık bir dünyada yaşamaktayız. Değişimin hızı baş döndürücüdür. Alvin Toffler'in de söylediği gibi artık “değişim bir gereklilik değil yaşamın ta kendisi” olmuştur. Değişmeyecek tek şey olan değişime uyum sağlamak ve benimsemek ise değişimin etkili yönetiminin öğrenilmesini gerektirmektedir. Değişimi etkili yönetebilmek örgütsel sağ kalımın anahtarıdır ve etkili değişim yeteneği her başarılı örgütün zaafıdır.
Ancak, “bütün insanlar ve örgütler tek'tir ve dolayısıyla da bütün değişim programları özgün olmalıdır”. Etkili değişim yönetimi örgütün özelliklerine ve değişim türüne göre değişim reçetelerinin hazırlanması ve uygulanması ile mümkündür. İyi bir reçetenin temelinde, bir yemek şefinin de belirttiği gibi “kullanılacak tüm malzemeler, un karışımları, renk kombinasyonları, temel pişirme süreçleri ve kişiyi mutlu edecek damak zevki tercihleri hakkında kapsamlı ve ayrıntılı bilgi sahibi olmak yatmaktadır”. Etkili Değişim Yönetimi'nin amacı da bir değişim reçetesi sunmak değil; okuyucuların etkili bir değişim reçetesi oluşturmalarına ve uygulamalarına yardımcı olacak, sistematik şekilde bir araya getirilmiş bilgilerden yararlanmalarını sağlamaktır.
Bu kitap;
Genelde, değişimin ne olduğunu, neden ve nasıl ortaya çıktığını anlamak, değişimi daha olumlu bir kavram olarak karşılamak, yönetmek ve yaşamını kolaylaştırmak isteyen “herkes” için yazılmıştır.
Hem iktisadi ve idari bilimler ve işletme fakültelerinin lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin değişim yönetimi, örgütsel değişim, örgüt geliştirme, örgütsel davranış, örgüt kuramı, yönetim kuramı, örgüt kültürü ve kültürel değişim, insan kaynakları yönetimi, işletme yönetimi ve stratejik yönetim derslerinde yararlanabilecekleri hem de bu alanlarda çalışan bilim insanları, akademisyenler, araştırmacılar ve uygulamacılar için Türkçe ideal bir kaynaktır.
Tüm işletmelerin yanı sıra, değişim yönetimi uygulamalarının örgüte özgü olması gerektiği görüşünden hareketle, özellikle kamu kuruluşları, hizmet işletmeleri ve KOBİ'lerin yöneticilerine, liderlerine, çalışanlarına, uzmanlarına ve değişim danışmanlarına değişim sürecinin farklı aşamalarında uygun seçimler yapabilmelerini sağlayacak farklı bakış açıları, değişim yaklaşım tarzları, değişim modelleri ve araçları sunmaktadır.
Kadriye Övgü Çakmak Otluoğlu Kariyerimizi; kişiliğimiz, ilgi alanlarımız, yetenek ve becerilerimiz doğrultusunda kendimiz mi seçiyoruz? Yoksa kariyer seçimlerimiz, doğduğumuz ve büyüdüğümüz aile, sahip olduğumuz ya da olamadığımız eğitim fırsatları ile çoktan sınırlandırılmış mı? Çalıştığımız işletmelerin, kariyerimizdeki sorumluluğu ne ve bu sorumluluk azalıyor mu? Gittikçe karmaşıklaşan çalışma koşullarından kariyerimiz de kendi payına düşeni alıyor mu? Bu gibi soruların cevaplarını, başta psikoloji olmak üzere sosyoloji ve işletme disiplinlerinde bulmaya çalışabiliriz. Kişisel, örgütsel ve toplumsal pek çok farklı değişkenden etkilenen kariyer, tek bir disiplinin bakış açısına sığdırılamayacak çok boyutlu bir olgudur. Bu kitabın ortaya çıkış amacı da farklı disiplinlerden gelen kariyer kuramlarını birlikte ele alarak bu farklı disiplinleri birbirine biraz olsun yaklaştırma motivasyonundan geçmektedir. Söz konusu motivasyon doğrultusunda kitabın ilk iki bölümü, kariyer literatüründe ağırlığı en çok hissedilen mesleki psikolojideki özellik-faktör kuramları ile gelişimsel kariyer kuramlarına ayrılmıştır. Üçüncü bölümde ise sosyolojik kariyer kuramlarına yer verilmiştir. Dördüncü bölümde, yirmi birinci yüzyılın gerçeklerini açıklama amacıyla yola çıkan postmodern kariyer kuramları açıklanmıştır. Beşinci ve son bölümde ise işletme disiplininde kariyer olgusunun nasıl ele alındığı irdelenmiştir.
Esengül Salihoğlu, Hamdi Karakaş, Hamdi Karakaş, Mustafa Işkın, Nadira Seyıdova, Şebnem Özdemir, Şükran Karaca, Yavuz Acungil Sürdürülebilirlik, en genel anlamda, gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılama yeteneğinden ödün vermeden bugünkü ihtiyaçların karşılanmasını ifade etmektedir. Sürdürülebilirlik kavramı, ekolojik, ekonomik ve toplumsal boyutları bir arada barındıran bütüncül bir bakış açısıyla hem bireylerin hem de toplumların en temel konularından biri olmaya devam edecektir. Günümüz dünyasında sivil toplumun, uluslararası kuruluşların, iş dünyasının ve hükûmetlerin gündeminde çok önemli bir yer kaplayan sürdürülebilirlik kavramı, hemen hemen gündelik hayatın her alanında karşımıza çıkmakta ve farklı disiplinler tarafından ele alınmaktadır. Bu kapsamda kitap; sürdürülebilirlik alanında çalışan akademisyenlerin, bu alanda önemli olduğunu düşündükleri noktaları net bir şekilde ifade etme gereksinimlerinden ortaya çıkmıştır. Bu kitapta, sürdürülebilirlik kavramı sekiz farklı disiplin bazında ele alınmıştır. Sürdürülebilir Kalkınma, Sürdürülebilirlik ve Yeşil Ekonominin Gelişimi, Sürdürülebilirlik ve Çevre, Sürdürülebilirlik ve Çevre Eğitimi Uygulamaları, Sürdürülebilir Pazarlama, Sürdürülebilirlik İletişimi, Sürdürülebilir Turizm, Sürdürülebilirlik ve Kentsel Gelişme bölümleri kitapta yer almaktadır. Farklı Disiplinlerde Sürdürülebilirlik kitabı farklı branşlarda olup; sürdürülebilirlik alanıyla ilgilenen akademisyenlerimize ve öğrencilerimize faydalı olmayı hedeflemektedir.
Candide Uludağ, Derya Güneşli, Elif Rabia Pişkin, Emine Seda Kıraç, Engin Sarı, Erçağ Yıldırım, Gonca Reyhan Akkartal, Gülşah Arıcı, Hazal Akçakara, Merve Yağmur Öğütlü, Nisa Turunç, Oğuzhan Karakaş, Saliha Ertan Günümüzde küreselleşme ve teknolojinin gelişmesi, insan hayatında olumlu bir takım etkiler yaratıp günlük hayatı kolaylaştırırken beraberinde bir çok sorunu da getirmektedir. Ülkeler, toplumlar, bireyler her türlü ürün ve hizmet hakkında anlık bilgi sahibi olmakta ve akabinde bunlara en kısa süre içinde ulaşabilmektedir. Bu süreç de insanlığı daha fazla tüketim yapma davranışına sevk etmektedir. Artan talebi karşılamak için şirketler daha fazla üretim yapmak, bunun için de daha fazla kaynak kullanmak durumunda kalmaktadır. İşte hızla artan bu kaynak tüketimi; dünya, toplumlar ve insanlık için tehlikeli boyutlara ulaşmamış, bu boyutları aşma noktasına gelmiştir. Bu tehlikenin geç de olsa farkına varılması, öncelikle sivil toplum kuruluşlarını, hükümetleri ve şirketleri harekete geçirmiştir. Toplumlar da söz konusu süreçten etkilenmiş, bireyler daha bilinçli ve çevreci tüketim eğilimleri göstermeye başlamışlardır. Bu hareket, mal ve hizmet üreten işletmelerin faaliyetlerinde sürdürülebilir, çevreci ve yeşil stratejiler uygulamaları gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Dünyada var olan sınırlı kaynakların etkin ve verimli kullanılması ve gelecek kuşaklara da aktarılabilmesi anlayışının küresel ölçüde yaygınlaşması ve bu konuda faaliyete geçilmesi tartışma gerektirmeyecek bir konudur. Umut vadeden faaliyetlerin olduğu bir gerçektir ancak bunlar yeterli değildir. Söz konusu çevreci ve sürdürülebilirlik anlayışının her alan ve sektörde uygulanabilir olması gerekli ve elzemdir.
Bu kitap, yukarda bahsi geçen çevreci anlayışın gerekliliğinden yola çıkarak, ürün ve hizmet üreten farklı sektörlerin sürdürülebilirlik, yeşil yönetim ve çevreci yaklaşımlarını incelemiştir. Elektronik ticaretten turizme kadar dokuz farklı sektörün çevreye en az zararı vermek için gerçekleştirdikleri faaliyetler ve stratejiler kitabın ana konularını oluşturmaktadır.
Her bir bölümü ayrı çaba ve özenle hazırlanan kitabımızın yazarlarına teşekkür ediyor, okuyucularımızın bu kitaptan en iyi şekilde yararlanmalarını temenni ediyorum.
Çevre bilincinin tohumlarının toplumun her kesimine ekilip gelecek nesillerce yeşertilmesi dileklerimle…
Nilay Başok Yurdakul


Küreselleşme ve bilgi teknolojilerinin gelişmesi ile birlikte yoğun rekabetin yaşandığı pazar ortamında kurumlar, rakiplerinden farklılaşmak ve her alanda yaşanan gelişmeleri takip ederek kurum stratejilerini güncel gelişmeler ışığında yapılandırmak durumundadır. Kurumsal başarıyı yakalamak ancak bu şekilde mümkün olabilecektir. Günümüzde özellikle iletişim, pazarlama ve halkla ilişkiler alanında yapılan çalışmalar ve yaşanan gelişmeler, dikkat çekmektedir. Son yıllarda, kurumsal başarıyı gerçekleştirecek bu konuların, uygulamaların ve bunu taşıyacak kurumsal iletişim tarzlarının kendiliğinden ortaya çıkan bir süreç olmadığı, rekabette farklılaştırıcı üstünlük sağlayan yönetilebilir bir süreç olduğu fikri kabul edilmiştir. Bu bağlamda kurumsal başarı, farklı olanın gelişebileceği bir ortamın yaratılması ve tüm hedef kitlelerin farklılığı yaratmaya, algılamaya ve sahiplenmeye odaklanmasıyla yakından ilgilidir. Farklılaşma çağında kurumsa başarıyı yakalamak için iletişim, pazarlama ve halkla ilişkiler alanında yaşanan gelişmelere ve uygulamalara ilişkin bilgileri içeren bu kitap; kurum yöneticileri, yönetici adayları, çalışanlar, akademisyenler ve öğrenciler için yol gösterici bir nitelik taşımaktadır.


 

Jawad Syed, Mustafa Özbilgin Bu kitap, farklı disiplinlerden ve kültürlerden akademik çalışmaları sayısız örgütsel örnekle birleştirerek farklılık ve kapsayıcılık üzerine birçok deneyim ve bakış açısını bir araya getiriyor. İlgili alanda oldukça ihtiyaç duyulan bu kitap, akademisyenlere ve uygulamacılara farklılıkları anlamaları ve daha öz güvenli, proaktif ve kapsayıcı bir yaklaşım benimsemeleri konusunda yeni bir bakış açısı sağlıyor.
Dianah Worma, FCIPD, Personel Geliştirme Enstitüsü Farklılık Yöneticisi, Birleşik Krallık.

Kitap, çağdaş örgütlerde ve toplumlarda farklılıklarla ilgili önemli eleştirel yansımaları içeriyor. farklılık konularına ilgi duyan ve bu konuyla ilgili çalışan herkesin okumasını hak ediyor.
Prof. Dr. Jean-François Chanlat, Paris-Dauphnie Üniversitesi, Farklılık Anabilim Dalı Başkanı, Fransa.

Hızla değişen iş gücü demografisi, haberlerde yer alan ayrımcılık olayları ve yürürlüğe giren yeni yasalarla birlikte yalnızca örgütsel sonuçlar için değil aynı zamanda iş yerinde sosyal sorumluluk bağlamında da yaratıcı ve kapsayıcı bir ortam yaratmak için örgütlerin farklılığı anlamaları ve etkin bir şekilde yönetmeleri her zamankinden daha önemli hâle geliyor.
Merakla beklenen bu yeni çalışma, uluslararası düzeyde alanında uzman kişilerden oluşan bir ekip tarafından yazılmıştır. çalışmada en güncel ve çağdaş teori ve yaklaşımlar derinlemesine incelenmiştir.
Kitap, uluslararası ve kültürler arası örnek olaylar ve ulusal bağlamların alanı nasıl şekillendirdiğine ilişkin açıklamalar ve küresel düzeyde incelemelerle birlikte Birleşik Krallık ve Avrupa politika ve uygulamalarını da özel olarak ele almaktadır.
Kitap, eleştirel analizi teşvik eden ve teoriyi gerçek dünya pratiğine bağlamaya yardımcı olan özelliklerle doludur. bununla birlikte çevrim içi destekleyici kaynaklara erişim olanağı sağlamaktadır.
Haridimos TSOUKAS, Robert CHIA Yaşamımız bir örgütün içinde başlar, çok sayıda örgütün içinde ya da etkisinde şekillenir ve yine bir örgütün içinde sonlanır. Sahip olduğumuz etkin ve verimli örgütlerin yaşam kalitemizi ve refah düzeyimizi yükselttiğini düşünecek olursak; nasıl bir yaşam sürdüreceğimizin, örgütlerle yakından ilişkisi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Hayatımızın şekillenmesinde bu kadar önemli bir rolü olan örgütler ve bu örgütlere ilişkin bilgi, her yönüyle felsefi analize tabi tutulmayı hak etmektedir.
Felsefe ile örgüt teorisi arasında ilişki var mıdır? İlk bakışta çok küçük bir ilişkinin var olduğunu söylemek mümkünken, yakından bakıldığında çok sayıda bağlantının bulunduğu görülmektedir. Örgüt kuramlarını anlama ve örgütleri açıklama çabalarımızda metafizik bilgilerimizin süreçleri şuursuzca ve derinden etkilemekte olduğu, felsefe konusundaki çalışma ve analizlerle ortaya çıkmaktadır.
Felsefi akım önermelerinin örgüt teorileri ile ilişkisini konu alan bu kitap, felsefi analizlerin örgüt teori ve araştırmalarına katkısını okuyucuya sunmaktadır.
Mehmet Naci Efe Girişimcinin başucu kitabı olması amaçlanan bu eser; Girişimciye, fikirden eyleme “Yapamam, edemem.” düşüncesini yok edecek bir rehber olacaktır.
“Yapamam edemem asla demem!”
“Yaparım ederim, en güzelini ben yaparım!” mottosu ile yola çıkıp işin ehli çalışma arkadaşlarıyla birlikte, benlikten bizliğe geçip ekip ruhuyla hareket ederek şirketinizin her detayına hâkim bir lider edasıyla hareket etmenin yollarını bu kitapta bulacaksınız.
Fikirlerinizi uygulamaya koyarken başkalarının sizin fikirlerinizi çalmalarından korkmayın, fikirlerinizi herkes ile paylaşın! İnanın, en az sizin gibi düşünen milyonlarca kişi vardır. Ama milyarlarca güzel fikir şu anda mezarlıklarda yatmaktadır. Çünkü onlar bu fikirleri asla hayata geçirme şansı ve cesareti bulamadılar. Bunun sebebi özgüven eksikliği veya çevrelerinde onlara destek olacak kişilere rastlamadıklarındandır. Para da bilgi de paylaştıkça çoğalır.
Paylaşılmayan, saklanan her şey yok olur.
Her girişim aslında ayrı bir serüvendir. Girişimcilik üzerine yazılan bu eserde, A'dan Z’ye yönetim, Girişimciliğin Temel Prensipleri ve Entelektüel Sermaye ile beraber; yazarın 25 yıllık iş tecrübelerine, hayat tecrübelerine, anılarına, kurulmuş işletmelerde yaşanan başarılı ve başarısız projelerine, başarılı olmuş iş insanlarının hikâyelerine yer verilmiştir.
A. Osman Serdar Çıtak Finans teorisindeki yatırımcı tercihleri ile iktisat teorisindeki tüketici tercihleri yaklaşımları, rasyonellik varsayımında ortak bir paydaya ulaşır. Günümüzün global finansal piyasalarında, yatırım yapmayı planlayan ortalama bir yatırımcının rasyonel tercihlerde bulunabilmesi için finansal bilgi ve finansal okuryazarlık düzeyinin gelişmesi ve belirli bir noktaya gelmesi gerekmektedir.
Finansal Yatırımın Analizi'nde, ortalama bir yatırımcının portföyünde bulundurabileceği veya bulunmasını arzu edebileceği, finansal aktif değerler ile yatırım araçlarına yönelik yatırım teknikleri ve stratejileri yalın bir şekilde sunulmuş ve okuyucunun finansal bilgi düzeyinin artırılması hedeflenmiştir.
Bu anlamda kitap; yatırım teorisinin karmaşık alanlarını, olabildiğince anlaşılır hâle getirerek konuyla ilgili çalışma yapan herkese faydalı olma amacındadır.
Sedat Bostan It is possible, but rare, to transform the game of management into the art of wisdom and aesthetics, and to turn it into a human virtue.
Three pillars of management; It is a deep understanding, a strong will and a building power.
A good management team is a harmonious combination of reason, conscience and courage. Reason knows, conscience humanizes, courage builds.
Loyalty is the sign of friendship and merit is the sign of work.
Management can be a professional profession or a duty, in any case, it is a trust. Avoid 5 things if you want to maintain justice.
The manager should look from the opposite side wearing the moccasins of the parties to understand the reality, from above to see the integrity, and from the inside to know the details.
Necessity and incentive are essential for a work to come into being.
Ali Ekşi, Asena Altın Gülova, Asmin Kavas Bilgiç, Ayça İzmirlioğlu, Barış Öztuna, Bekir Parlak, Celal Tolgay, Dilek Eser, Güliz Müge Akpınar, Gülşen Sarı Gerşil, Işıl Kellevezir, İnan Eryılmaz, Kamil Orhan, Özlem Çakır, Sevgi Tokgöz Güneş, Sinem Utanır Altay, Yakup Özkaya, Zerrin Toprak Karaman Gelecek Ne Getirecek? Tüm Yönleriyle Toplum 5.0, başlıklı bu yeni kitabımız, son yıllarda önem kazanan ancak anlamsal içeriğinin henüz tam anlaşılmadığı "Toplum 5.0" kavramına çok yönlü açıklık getirmeyi hedeflemektedir. İçerik olarak disiplinler arası hazırlanmış olup uzmanlarımızca özellikle merak edilen ve gelecekte daha da önem kazanacak konular işlenmiştir. Toplum 5.0 ekseninde “Gelecek Ne Getirecek?” sorusu ile merak uyandırarak, bazı seçilmiş konuların günümüz ve gelecekte alabileceği yönü sorgulayarak, okuyucuyu bu konularda düşünmeye davet etmektedir. Akıllı Toplum sürecine geçiş olarak da yorumlanan, "dijital toplum" faaliyetlerinin esasen bilgi üretme ile de yakın ilgisini görmek gerekir. Bu bağlamda uzmanlarımız toplumda robotlaşma sürecinin yarattığı korku etkisiyle, akıllı teknoloji kullanma faaliyetlerini, bir tehdit değil ancak bir fırsat ve üzerinde çalışıldığı takdirde toplumsal güçlü yan olarak görmektedir. Akademik bir emek ürünü olan kitabımızın bilgi üretme yönünde okuyucularımızı teşvik ederek örgütsel bilgelik yolunda yeni bir bakış açısı geliştirmesi, toplumsal yaşamın ilgili alanlarında yol göstericilikte faydalı olmasını dileriz.
Arslan Zafer Gürler Bu kitap, ekonomi bilimine ilgi duyan ön lisans ve lisans düzeyindeki öğrenciler için hazırlanmıştır. Bir ara yılı kapsayacak ekonominin temel konuları, 14 ünitede en yalın anlatımla aktarılmaya çalışılmıştır. Konuların kuramsal yapılarının içine gerçek yaşamdan kısa örnekler ve görseller yerleştirilerek okuyucunun hafızasında kuramla gerçek yaşamın dinamiklerinin örtüştürülmesi sağlanmaya çalışılmıştır. Mikroekonominin içeriğinde olan mal ve faktör piyasaları ilk dokuz ünitede işlenmiştir. Diğer üniteler ise millî gelir, istihdam, para ve para olaylarına ayrılmıştır.
18. yüzyılda sanayi devrimiyle başlayıp hızla gelişen bilim dallarından birisi de İşletmeciliktir. Nüfus arttıkça ihtiyaçlar çoğaldı ve buna bağlı olarak artan talebi karşılayabilmek için girişimciler çeşitli çareler aradılar. Piyasadaki açıkları tespit eden ve risk üstlenen girişimciler üretim faktörlerini bir araya getirerek işletmeler kurdular. Her gün sabah kalktığımızda ihtiyaçlarımızı gidermeye çalışırken bir işletmenin üretip bize sunduğu ürün ve hizmetlerden yararlanırız. Ellerinizi yıkamak için musluğu açarken, üzerinde yattığınız yatak, yorganınız, kahvaltı yaptığınız masa, yediğiniz şeyler, giydiğiniz eşyalar, kolunuza taktığınız saat, işe gitmek için bindiğiniz araba… kullandığınız her türlü araç-gereç bir işletme tarafından üretilmiştir. İşletmeler olmasaydı insanlık bütün bunlardan mahrum kalırdı. İyi ki işletmeler var, iyi ki girişimciler var.
İşletmecilik bir bilim olarak öğrenilebilir-öğretilebilir.Ülkemizde Siyasal Bilgiler Fakültelerinde, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültelerinde, Yüksekokul ve meslek yüksekokulları gibi diğer bir kısım fakültelerde işletme bilimi ile ilgili dersler verilmekte, insanların ihtiyaç duyduğu mal ve hizmetleri üretip sunmak, geleceğin girişimcileri veya üreticiden tüketiciye devam eden süreçte yer almaları için çalışan öğrenciler yetiştirilmektedir. Bu kitap işletme öğrencilerine ve iş dünyasında bulunan iş insanımıza bir kaynak olarak katkı sunacaktır.
Genel işletme kitabı yazım çalışmalarına başlarken, mevcut yerli ve yabancı işletme kitapları taranmış, hepsinden yararlanılmış ve piyasanın gerektirdiği yeni bilgilere mutlaka yer verilerek, yeni bölümlerin ilavesi yoluna gidilmiştir. Bu süreçte işletmecilik bilgisini insanlığın hizmetine sunmak ve bir adım daha ileri gidebilmek için bu mütevazi çalışma ile katkıda bulunulmuştur. Yaşadığımız çağda hızlı değişime ayak uydurabilmek ve değişimi işletme bazında yakalayabilmek adına, Sanal işletmecilik ve E-Ticaret, İş Ahlakı, Tedarik Zinciri, Uluslararası İşletmecilik ve Çok Uluslu İşletmeler ile Yönetim Bilişim Sistemleri gibi yeni bölümlerle kitap zenginleştirilirken; diğer yandan rutin olarak işlenen diğer konuların çağdaş bir bakış açısıyla yeniden ele alınması sağlanmıştır. Genel İşletme Kitabı editörü olarak yazarları bu anlamdaki başarılı çalışmalarından dolayı tebrik ederim.
Genel İşletme kitabı dört ana kısımdan oluşmaktadır. Birinci kısımda işletmenin temelleri başlığı altında iki bölüme yer verilmiş, birinci bölümde temel işletmecilik bilgisinden İşletmelerin Amaçları, İşletmenin Diğer Disiplinlerle İlişkisi, Tarihi Süreç İçinde İşletmecilik; ikinci bölümde ise, işletmenin Çevresi ve Türleri ve ülkemizde önemli sayıda olan Kooperatiflere genişçe yer verilmiştir.
ikinci kısımda işletmelerin kuruluş süreci ve büyümesi başlığı altında iki bölüme yer verilmiş; üçüncü bölümde işletmenin kuruluş çalışmaları, işletmenin kuruluş nedenleri, kuruluş yeri seçimi, kuruluş aşamaları, işletmenin tercih edeceği kapasite ile işletmelerde büyüme işletmeler arası birleşmelere yere verilmiştir. Dördüncü bölümde işletmenin gelirleri ve giderlerine yer verilerek firmanın kâr ve zararlarının hesaplanmasına yer verilmiştir.
Üçüncü kısım altında işletme fonksiyonlarına yer verilmiştir. On bir fonksiyonun yer aldığı bu kısımda sırasıyla, işletmelerde genel yönetim bölümünde yönetim ve organizasyon teorilerine yer verilmiş, yanı sıra yönetim fonksiyonları tartışılmış; tedarik zinciri yönetimi, üretim yönetimi, pazarlama, insan kaynakları, finansman, muhasebe, halkla ilişkiler, araştırma-geliştirme ve işletmelerde kullanılan karar verme teknikleri bölümlerine yer verilmiştir.
Dördüncü kısımda küresel işletmecilik başlığı altında uluslararası işletmecilik ve çok uluslu işletmeler, sanal işletmecilik ve E-ticaret, İşletmelerde İş Ahlakı ve bilişim teknolojisinden yararlanmayı önceleyen yönetim bilişim sistemlerine yer verilmiştir.
Celal Cahit Ağar, Tahir Akgemci, Enver Aydoğan, Nevzat Aypek, Ruziye Cop, Ali Eleren, Selçuk Burak Haşıloğlu, Gökhan Özer, Kadir Özer, Alparslan Özmen, İrfan Süer, Famil Şamiloğlu, Arcan Tuzcu Dünya ekonomisindeki küreselleşme ve artan uluslararası rekabet, tüm ülkeleri ve ülkelerdeki işletmeleri derinden etkilemektedir. Küresel rekabetin artmasıyla birlikte dünya ülkeleri arasındaki gelir dağılımı, gelişmekte olan ülkeler aleyhine bozulmaktadır. Bu nedenle, ekonomik ve sosyal gelişmesini hızlandırma çabasında olan ülkemiz ve işletmelerimizin dünyadaki değişimi iyi izlemesi, doğru teşhis koyması ve bunların ötesinde bu değişime uyum sağlaması zorunludur.
Küreselleşmenin getirdiği yeni ekonomik düzende devletin ulusal üretimi yönlendirme kapasitesi azalırken, özel girişimlerin etkinlik alanı artmaktadır. Küresel ekonomik sistemin gereğini yerine getirebilmek ve uyum sağlamak; hem küresel hem de yerel ölçekte faaliyette bulunan işletmeleri güçlendirmeyi, işletmenin küresel bir vizyona sahip olmasını ve modern işletmecilik yönetimi ve tekniklerini uygulamasını gerektirir. Bu noktada en büyük sorumluluk ve görev işletme sahiplerine ve yöneticilere düşmektedir.
Bu anlayışla ülkemizin sekiz farklı üniversitesinde görev yapan öğretim üyeleri tarafından yazılan bu kitap; modern işletmecilik kavram, ilke, kuram ve tekniklerini kapsayacak bir bütünlükte hazırlanmıştır.
İrfan ÇAĞLAR, Sabiha KILIÇ, Savaş MUTLU, Mustafa Emre ÇAĞLAR, Emrah AYDEMİR, Kübra Müge DALDAL Bu kitap, okuyucunun kafasında iletişim ile ilgili bilgi birikimi oluşturmak, onlara iletişim yeteneği kazandırmak ve onlarda empati duygusu oluşturmak amacıyla hazırlanmıştır. Genel iletişim kitabını okuyan kişi; önce iletişimin sosyal evrende bir zorunluluk olduğunun farkına varacak ve kendisinin işletişim ile sosyalleşebileceğini öğrenebilecektir. Sosyalleşmenin temel harcı, iletişim ve karşılıklı etkileşimdir. Etkileşim; insanın kendisinin dışında da en az kendisinin varlığı kadar anlamlı bir dünyanın olduğunun farkına varmasını sağlayacaktır. Bu farkındalık büyük oranda iletişimle oluşturulabilir. Sosyal evrenin anlamlı dünya olarak sürdürülebilirliğinin iletişime ve empatiye bağlı olduğu ifade edilebilir. Bunu kavrayan birey, iletişime daha fazla önem verecek ve ihtiyaç duyduğu bu bilgileri söz konusu bu kitapla kazanabilecektir.
Yasin Akkuş Girişimcilerin ve girişimcilerin kurduğu işletmelerin sürdürülebilir kalkınmadaki önemine dünyadaki en yetkin organlar tarafından vurgular yapılmış ve yapılmaya devam edilmektedir. Geleceğin, girişimcilerin ve özellikle inovatif girişimcilerin çağı olacağını öngörmek güç değildir. Bu girişimciler daha çok Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeleri (KOBİ) kurmakta ve yönetmektedir. Girişimcilerden özellikle işletmelerini ilk kurdukları dönemde her şeyi bilmeleri ve her şeyi yapabilmeleri beklenmektedir. Rasyonel bakış açısına aykırı bu yaklaşım nedeniyle girişimcilerin bazen gözünün korktuğu ve kendilerini bazı konularda geri çektiği görülmektedir. Bu kitap sayesinde işletmenin genel konularında ve işletme yönetimi konusunda girişimciye temel düzeyde bilgi verilmesi amaçlanmaktadır. Temel düzeyde de olsa işletmenin genel yapısına ve yönetimine hâkim olan bir girişimci, işletmenin bazı fonksiyonlarını rahatlıkla üstlenebilecek ya da o fonksiyonu gerçekleştirenleri anlayabilecek ve/veya yönlendirebilecektir. Kitap, detaylardan mümkün olduğunca kaçınılarak hazırlanmış ve kitabın girişimcilerin çekinmeyeceği bir sayfa hacminde tutulmasına özen gösterilmiştir.
Aykut Yılmaz, Cemal Cihan Çoşkun, Duygu Kızıldağ, Ece Kuzulu, Hayrettin Zengin, Mustafa Kenan Erkan, Mustafa Yasan, Nevran Karaca, Özgür Topkaya, Özkan Bi̇lgi̇li, Seda Gökdemir Ekici, Seher Arslankaya, Serdar Orhan, Şeyda Otluoğlu Kuyumcu, Tarık Yolcu, Tuncay Yılmaz, Zeliha Tekin, Zeynep Sözcan Yeni bir ürün veya hizmet üretmek, sunmak, bir faaliyeti geliştirmek, herkesten farklı bir fırsat yakalamak, fikir üretmek, geliştirmek gibi amaçları kapsayan “girişimcilik” kavramı, işletmeciliğin pek çok fonksiyonuna hâkim olmayı gerekli kılmaktadır. Bu kitap, maddi ve fikrî yatırımlarını ortaya koyup bir işletme kurmayı amaçlayan girişimcilere karşılaşacakları her türlü zorluk ve engel ile başa çıkmalarını kolaylaştıracak bir kaynak olma amacı taşımaktadır. Girişimciliğin esaslarını içeren çalışma; Girişimciler İçin Küçük İşletmelerin Yönetiminde Strateji, Girişimcilik ve Girişimcilik Fırsatlarını Geliştirme, Girişimciler İçin İş Planı Hazırlama, Yapılabilirlik (Fizibilite) Analizi, Girişimciler İçin İnsan Kaynakları Yönetimi, Girişimcilikte Elektronik Ticaret ve Sosyal Medya, Girişimciler İçin Finansal Yönetim, İş Süreçlerinin Modellenmesi, Girişimci İşverenlerin Temel Sosyal Sigorta Yükümlülükleri, Girişimciler İçin Ticaret Hukuku Bilgisi, Girişimcilikte Etik, İş Mevzuatı Açısından İş Yerleri İçin Temel Mevzuat ve İş Yeri Açma İşlemleri, Ulusal Meslek Standartlarının ve Ulusal Yeterliliklerin Küçük İşletmelerin Entelektüel Sermayesine Katkısı, Girişimciler İçin Rekabet, Müşteri ve Değer Analizi, Girişimcilik Faaliyetleri Kapsamında Kobiler ve Kurumsal Kimlik Oluşturma Süreçleri, Kobi’lerde Pazarlama bölümlerinden oluşmaktadır. Girişimciliğin Esasları kitabı, okuyuculara girişimciliğin tüm yönleri hakkında derinlemesine bilgi sunmaktadır.
Murat Tarhan, Hayati Adalar, Mustafa Yılmaz, Ülkü Ayvaz, Figen Bozkuş, Şahin Danişman, Gamze Çelik, Ahmet Gülmez, Abdulkerim Diktaş, Mustafa Tanrıkulu, Amine Tarhan, Enes Yaşar, Furkan Bilaloğlu, Aleyna Şükran Uysal, Merve Sabaz, Sefa Toprak Girişimcilik becerisini bireylere kazandırmayı amaçlayan ülkeler genellikle bu becerinin öğretiminde disiplinlerarası yaklaşımı tercih etmişlerdir. Bu yaklaşım, farklı derslere ait öğretim programlarına dâhil edilen ortak becerilerin öğretimini içermektedir. Bu bağlamda girişimcilik becerisi çeşitli dersler (öğretim programları) ve uygulamalarla kazandırılmaya çalışılmaktadır. Bu kitap, farklı disiplin alanlarına hitap edecek şekilde girişimcilik eğitiminde kullanılabilecek güncel bilgi, beceri ve değerlere yönelik kuramsal çerçevenin yanı sıra akıl ve zekâ oyunları, STEAM, matematiksel modelleme, dijital hikâyeler, proje tabanlı öğrenme, durum çalışmaları gibi yöntem ve yaklaşımlarla girişimcilik eğitimine ait unsurların (bilgi, beceri, tutum ve davranışların) pedagojik olarak kazandırılması için hazırlanmıştır. Diğer taraftan kitap içerisinde yer alan bölümler, teorik bilginin yanında uygulamaya yönelik etkinlikleri içermektedir. Etkinliklerde renk haritası kullanılmıştır. Bu harita, etkinlik içerisinde girişimcilik eğitiminin hangi boyutlarına yer verildiğini göstermektedir. Aynı zamanda renk haritası ile mevcut öğrenme yaklaşımı ve yöntemlerin girişimcilik eğitimi unsurları ile oryantasyonu hedeflenmiş, etkinlikler aracılığıyla da teorik içeriklerin uygulama şeklinde nasıl gerçekleştirilebileceği örneklendirilmiştir. Uygulamalar, görsellerle zenginleştirilmiş ve durum çalışmaları, gerçek hayattan girişimcilere ait öz yaşam öykülerinden hareketle hazırlanarak çocukların seviyesine göre kurgulanarak yazıya aktarılmıştır. Uygulamalarda bilgi, beceri, değerleri içeren hedef çıktılara ve girişimcilik eğitimi ile ilgili unsurların öğretimine yönelik değerlendirme süreçlerine yer verilmiştir.
Mevcut çalışma, farklı disiplin alanlarında çalışan araştırmacıların girişimcilik becerisinin kazandırılmasında özgün yöntem ve yaklaşımları bir araç olarak kullanabileceğini göstermektedir. Bu yönü ile kitap, pedagojik olarak alanyazında önemli bir eksikliği tamamlamakta, eğitim-öğretim sürecinde öğretmenlere ise etkili bir şekilde girişimcilik becerisini kazandırabilmeleri için farklı disiplinleri ve öğrenme araçlarını kullanmak suretiyle materyal zenginliği sunmaktadır.
Yapılan çalışmanın üreten ve geliştiren bir nesil yetiştirilmesine faydalı olması temennisiyle…
Övgü Pınar Günümüzde katma değeri yüksek teknoloji odaklı girişimcilik ekonomik büyümenin itici gücü olarak görülmektedir. Devletlerin ana gündem maddesini girişimciliğin geliştirilmesi, inovasyon ve Ar-Ge faaliyetlerinin arttırılması gibi hususlar oluşturmaktadır. İnovasyon ve girişimcilik faaliyetlerinin arttığı, girişimciyi odağına alan, Ar-Ge faaliyetlerini destekleyen, girişimci ve yatırımcılara cazip bir yatırım ortamı sunan ülkeler, küresel rekabette öne geçmektedir. Girişimcilik odaklı devlet politikaları, finansmana erişimden vergi ve bürokratik süreçlere, fikrî ve sınai mülkiyet haklarından eğitime, altyapıdan Ar-Ge'ye, açık kamu verilerinden istihdam politikalarına, Ar-Ge harcamalarından beşerî yatırım politikalarına, ihracat politikalarından teknoloji transfer süreçlere kadar bir dizi alanda reform gerektirmektedir.
Bu araştırmanın amacı Avrupa Birliği ve Türkiye'de girişimcilik ekosisteminin geliştirilmesine yönelik politikaların geçmişten günümüze gelişimini ortaya koymaktır. Çalışma kapsamında Avrupa Birliği tarafından yayınlanan Avrupa İnovasyon Skoru'na göre ortaya konulan İnovasyon Liderleri grubunda yer alan İsveç, Güçlü Yenilikçiler grubunda yer alan Hollanda, Ilımlı Yenilikçiler grubunda yer alan İtalya ve Yükselen Yenilikçiler grubunda yer alan Hırvatistan, farklı bir ifadeyle her kategorinin herbirinden en üst sırada yer alan ülkeler ele alınarak girişimcilik politikaları bakımından Türkiye ile karşılaştırmalı incelenmesine yöneliktir. Elde edilen bulgulara ek olarak, girişimcilik ekosisteminin önde gelen kurumlarının Türkiye'nin girişimcilik politikalarına yönelik değerlendirmelerini tespit etmek üzere bir anket uygulanmıştır. Bu kapsamda; Türkiye'nin uluslararası düzeyde girişimcilik politikaları açısından mevcut konumuna yönelik bir fotoğraf ortaya konmuş, Türkiye girişimcilik ekosistemindeki farklı gruplarda yer alan temsilcilerin girişimcilik politikalarına yönelik değerlendirmeleri araştırılarak Türkiye'nin girişimcilik odaklı dönüşümüne dair politika önerileri ortaya konmuştur.
Kahraman Çatı Girişimcilik ve inovasyonun gelişmesinde en temel faktörün eğitim olduğu şüphesizdir. Ülkemizde hem ortaöğretim hem de yükseköğrenimde girişimcilik eğitimine verilen önem giderek artmaktadır. Hatta bazı üniversiteler, tüm bölümlerinde girişimcilik dersi vermeyi planlamaktadır. Bazı üniversitelerimizde girişimcilik yüksek lisansı programları açılmaktadır. Dolayısıyla girişimcilik eğitimi için gerekli materyallerin artırılması gerekmektedir.
Girişimcilik ve İnovasyon Yönetimi isimli bu kitapta; bir girişimcinin bilmesi gereken girişimcilik kavramı, girişimcilik kültürü, girişimcilikte etik, iş modellemesi ve inovasyon yönetimi gibi temel konular ayrıntılı olarak anlatılmaktadır. Ayrıca kitapta, girişimcilik çeşitleri ve bir girişimcinin mutlaka bilmesi gereken yönetim, pazarlama ve finans konuları gerektiği şekliyle ele alınmaktadır.
Girişimcilik ve İnovasyon Yönetimi kitabı, yeni iş kuracak kişilere, işini geliştirmek için inovatif bakış açısına ihtiyaç duyan iş insanlarına ve hayatın her safhasında inovatif düşünmek isteyen kişilere büyük fayda sağlayacaktır.
Alkan Alkaya, Başak Nur Arasan, Belkıs Özkara, Erkan Sağlık, Fatma İnce, İbrahim Türkmen, İlknur Mazan, Makbule Hürmet Çetinel, Mehmed Zahid Çögenli, Muhammet Saygın, Sibel Özafşarlıoğlu Sakallı, Şerafettin Erten, Tuba Gülcemal Günümüzün dünyası giderek artan etkileşim, çeşitlilik, parçalanmışlık ve çapraşıklık özellikleriyle anılmaktadır. Son derece belirsiz olan koşullar risk, esneklik, çeviklik, yenilik, yaratıcılık, bilgi ve teknoloji gibi kavram ve olguların iş hayatındaki önemini artırmaktadır. Bu koşullarda bir yandan devasa firmalar hacimsel olarak küçülüp esnekleşerek küresel pazarların önemli aktörleri olurken öte yandan parçalanmış niş pazarlar küçük girişimler için fırsatlar sunmaktadır.
Girişimcilik küreselleşen dünyada ulusal ekonomilerin en önemli gelişme dinamiklerinden birisidir. Atıl kaynakların aktive edilmesi, gereksinmelerin karşılanması, istihdam sağlayarak işsizliğin azaltılması girişimciliğin yaygınlaşmasına bağlıdır. Bu nedenle her ülkede girişimcilik teşvik edilmekte ve desteklenmektedir.
Girişimcilik bilgisinin üretilmesi ve yayılması da teşvik ve destek çabalarının bir parçasıdır. Piyasada pek çok girişimcilik kitabı olmakla birlikte yenilerinin yazılması her zaman yeni ve farklı bakış açılarının yararlı olmasıdır. Bu kitap girişimcilik konularını bütün yönleriyle kapsamlı bir biçimde ele alması bakımından okuyucuya katkı sağlayacaktır.
A. Murat Özkan, Abdurrahman Kaya, Derya Yücel, Emine Kale, Enes Uğur Tohum, Eray Aktepe, Erol Tekin, Eyup Akın, F. Zişan Kara, Guzel Sadykova, Haluk Duman, Hasan Tağraf, Havva Özdemir, İbrahim Apak, Muhsin Halis, Orhan Kandemir, Şevki Özgener, Tayfur Ege, Yavuz Demirel, Zeliha Seçkin Girişimcilik, toplumların ekonomik ve sosyal kalkınmasında itici bir güçtür. Aynı zamanda toplumsal ve bireysel refahın da ana kaynağıdır. Bu nedenle girişimciliğe olan ilgi her geçen gün artmaktadır. Girişimcilik, toplumların gelişimini ve değişimini yönlendirmede en önemli faktör olarak yerini korumaktadır. Diğer bir ifadeyle girişimcilik, ekonomik kalkınma için gerekli dinamik bir güç olarak tanımlanmaktadır. Bu sebeple girişimciliğin bütün yönlerinin ele alınarak girişimciliğe yönelik toplumsal farkındalık oluşturma devletlerin temel görevleri arasında yerini almıştır. Özellikle gelişmiş ülkelerin; farklı girişimcilik türlerini desteklediklerini, girişimciliği toplumun tüm kesimlerine yaydıklarını ve girişimcilik seferberliği başlattıklarını görmekteyiz. Bu bağlamda ülkemizde de girişimciliğin yaygınlaştırılmasına ve geliştirilmesine yönelik toplumun tüm kesimlerine çeşitli destek programları sunulmaktadır. Amaç, girişimcilerin iş kurma ve yürütme konularında bilgi ve becerilerini geliştirmek ve girişimcilik faaliyetlerine başlamalarını sağlamaktır. Ülkemizde de KOSGEB bu alanda öncü bir kurum olarak girişimciliğin desteklenmesini ve geliştirilmesini kendisine misyon edinmiştir. KOSGEB, girişimciliği özellikle üç açıdan desteklemektedir. Birincisi, bireylerin iş kurma ve yürütme konularında teşvik edilmesi; ikincisi, girişimcilerin kurduğu yeni işletmelerin arttırılmasının sağlanması ve üçüncüsü ise ülkemizin stratejik öncelikleri doğrultusunda belirlenen sektörlerde girişimcilerin kurduğu yeni işletmelerin devamlılığının sağlanmasıdır. Kitabın içeriği de bu amaç doğrultusunda oluşturulmuştur. Kitapta, girişimcilik sürecinin bireyler tarafından bilinmesi, özümsenmesi ve aksiyona çevrilmesi ön plana çıkmaktadır. Bu bağlamda kitap, girişimcilik kavramını teorik boyuttan pratik boyuta taşıyarak girişimci adaylara uygulamaya dönük bilgiler sunmaktadır.

Çağrı Aksel, Esin Metlilo, Hatice Bilgin, İsmail Karsantık, Meral Topal, Münevver Çetin, Semih Çayak, Fuat Oktay Girişimcilik kavramı; sosyal, kültürel, teknolojik ve pedagojik alanlardaki değişimlere ve gelişimlere öncülük etmektedir. Birbirlerinden etkilenen bu alanlara belirli stratejiler kapsamında yön verilmesi girişimcilik stratejilerinin temel hedeflerinden biridir. Bu değişimin sürdürülebilir kılınması da en az başlatılması kadar cesaret ve inanç gerektiren süreçlerdir. Bireysel ve kurumsal girişimcilik kapsamında ele alınan Girişimcilikte Güncel Paradigmalar kitabının girişimcilik ile ilgilenen araştırmacı ve uygulayıcılara risk, fırsat ve değerler açısından farklı bakış açıları sunacak bir kılavuz niteliği taşıması amaçlanmaktadır.
Kitap, girişimciliği farklı boyutları açısından irdeleyen bölümlerden oluşmaktadır. Tarihsel, kültürel ve kavramsal açıdan ele alınan girişimcilik kavramı; stratejik girişimcilik, sürdürülebilir girişimcilik, e-girişimcilik, sosyal girişimcilik türlerinde ortaya konulmuştur. Ayrıca kurumsal girişimciliğin temellerinden birini teşkil eden aile işletmelerinin de girişimcilikteki rolü üzerinde durulmuştur. Son olarak eğitim bağlamında da ele alınan girişimcilik kavramı yükseköğretim kurumları temelinde açıklanmıştır. Bu doğrultuda Girişimcilikte Güncel Paradigmalar kitabı, içinde bulunduğumuz çağın ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikte bir kaynaktır.
Aysel Ökten Taş, Ayşegül Gökalp Kutlu, Buket Özdemir Dal, Derya Demirdizen Çevik, Itır Aladağ Görentaş, Rauf Kesici, Senem Kurt Topuz, Seyran Gürsoy Çuhadar, Sidar Çınar
Levent İncedere Hastanelerde, iş sağlığı ve güvenliği faaliyetlerinin etkin bir şekilde yürütülmesi hem çalışanların sağlığı hem de toplumun sağlığı açısından önemli bir sorumluluktur. Bu çerçevede, işyerlerinde yapılan risk değerlendirmeleri de önem kazanmaktadır.
Hastanelerde yapılan risk değerlendirmelerinde, risklerin derecelendirildiği risk değerlendirme yöntemlerinin kullanılması, elde edilen sonuçların sübjektif olmasına neden olmakta iken bu derecelendirme yolu ile önemsiz kabul edilen riskler, çoğunlukla sağlık çalışanlarının yaşamını dahi tehdit edebilen önemli riskler olabilmektedir.
Bu kitap, Görev Bazlı Risk Analizi adı verilen yeni bir risk analizi yöntemi önermektedir. Görev Bazlı Risk Analizi, çalışanların gözlemleri ve deneyimleri ışığında tespit edilen risklerin, derecelendirilip sıralanmadığı nitel bir risk değerlendirme yöntemidir.
Görev Bazlı Risk Analizi, özel hastaneler üzerinde yapılan bir araştırmaya dayanılarak geliştirilmiştir. Ancak diğer sektörlerde de rahatlıkla kullanılabilir.
Kitap; teorik temelleri, metodolojisi ve uygulaması da dâhil olmak üzere Görev Bazlı Risk Analizi'ne ayrıntılı ve genel bir bakış sunmaya çalışmaktadır. Ayrıca bir hastane ortamında iş sağlığı ve güvenliğini iyileştirmek için Görev Bazlı Risk Analizi’nin nasıl kullanılabileceğini gösteren bir vaka çalışması da içermektedir.
Görev Bazlı Risk Analizi, çalışanlara yönelik riskleri belirlemeye ve azaltmaya yardımcı olabilecek, basit, etkili ve çalışan merkezli bir yaklaşımdır.
Bernard A. Nijstad İnsanlar, yaşamın her alanında, grup ortamlarında etkileşime girmekte ve performans göstermektedir. Organizasyonlar ve işletmeler, gruplar ve takımlar etrafında giderek daha fazla yapılanmaktadır. Her gün aileler, arkadaşlık grupları, toplumlar ve spor takımı gibi gruplar hâlinde, kararlar almak ve planlar yapmak, problemleri çözmek, fiziksel işler yapmak, yaratıcı fikirler üretmek ve daha fazlası için çalışıyoruz.
Grup Performansı, grupların performansına ilişkin mevcut sosyal psikolojik kuramları ve bulguları özetlemektedir. Bu kitap, grup etkileşimini ve gelişimini çevreleyen temel kuramları incelemektedir ve grupların, üyelerini nasıl etkilediğini araştırmaktadır. Bernard Nijstad, bu konuları, fiziksel işler, düşünce üretimi ve beyin fırtınası, karar verme, problem çözme, muhakeme ve tahminde bulunma gibi grupların gerçekleştirebileceği pek çok farklı görevle ilgili olarak ele almaktadır. Son olarak kitap, takım çalışmasının derin bir tartışması ve grupların etkileşime girdiği ve performans gösterdiği bağlam ile tamamlanmaktadır.
Grup üyeleri, grup görevi, etkileşim süreçleri ve bağlam arasındaki karşılıklı ilişkilere vurgu yaparak bütüncül bir yaklaşım sunan; sosyal psikoloji kuram ve araştırmalarına modern bir bakış açışı getiren bu kitap; lisans, lisansüstü öğrencileri ve sosyal psikoloji, örgütsel davranış ve işletme alanlarında araştırma yapanlar için oldukça yararlı olacaktır.
Bernard Nijstad, bu alanın “genç aslanlarından” biridir ve kitabın kapsamı içinde yer alan birçok konuya çok önemli katkılarda bulunmuştur. Grup Performansı, kavramsal ve deneysel materyali iyi bir şekilde ele almakta ve grup içindeki ve gruplar arasındaki davranış psikolojisine ilişkin son zamanlarda bildiklerimizin neler olduğu konusunda okuyucuda çok iyi bir izlenim bırakmaktadır. Genel olarak, alana mükemmel bir giriş…
R. Scott Tindale, Loyola Üniversitesi, Chicago, ABD
Parlak ve hevesli bir araştırmacı olan Bernard Nijstad, sosyal psikolojinin heyecan verici bir alanında kapsayıcı ve modern bir yaklaşım sunmaktadır. Bu kitap, klasikler arasındaki yerini alacaktır. Son sayfasına kadar kitabı elimden düşüremedim. Kesinlikle tavsiye ederim.
Andreas Mojzisch, Göttingen Üniversitesi, Psikoloji Enstitüsü, Almanya
Profesör Nijstad, grup performansı konusundaki klasik ve güncel araştırmaları harmanlayarak harika bir iş yapmıştır. Ben, Nijstad'ın alanyazını, organize ve usta bir şekilde aktarma becerisinden özellikle etkilendim. Nijstad'ın bu çalışmaya yönelik hevesi, konuyu ilk defa okuyacak öğrencilerde yeni bir heyecan yaratmaya yardımcı olacaktır.
Robert B. Lount, Jr., Ohio State Üniversitesi, ABD
Artür Yetvart Mumcu, Arzum Eser Özgen, Ata Özdemirci, Birsen Özalp, Gül Eser, Güler İslamoğlu, M. Şebnem Ensari, Meral Dülger Taşkın, Nilgün Karataş Gümüştaş, Sinem Ergun, Yaprak Kalafatoğlu Son dönemlerde kendi işini kurarak kendi patronu olmak isteyenlerin sayısı hızla artmaktadır. Bu durum pek çok açıdan heyecan vericidir. Bununla birlikte heyecan ve hevesle düşünmeden bir işe atılmanın olumsuz sonuçları da girişimciye aittir. Bu kitapta, girişimci olmak isteyen kişilere, girişimciliğin farklı yol ve yöntemleri tanıtılmakta, işe girişmeden önce hesap ve plan yapmanın önemi aktarılmaktadır. İster sosyal katkı amacıyla olsun ister daha iyi gelir elde etmek için olsun, tüm yeni girişimlerin bazı ortak yönleri vardır. Girişimcilik ekosistemini tanımak ve bütüncül bakış açısıyla değerlendirme yapabilmek için bu kitap keyifli bir kılavuz olarak tasarlanmıştır.
Bu kitap sayesinde girişimciliğe ilişkin temel kavramları öğrenebilecek, yaratıcılığın girişimcilik üzerindeki katkısını kavrayabileceksiniz. Kurmak istediğiniz işin alandaki adını öğrenecek ve bu alanda bilgi edinmek için başvurmanız gereken kaynakları bu isimle tarayabileceksiniz. Örneğin bir soruna çözüm sunmak isteyen ancak yapmak istediğinin sosyal girişim olduğunu bilmeyen birisi artık sosyal girişimcileri ve alandaki sosyal girişim örneklerini takip edebilecektir. İş kurmak isteyen ve yeterli sermaye sahibi olmadığı için bunu yapamayacağını düşünen kişiler de girişimciliği destekleyen çeşitli birimler hakkında fikir edinebilecektir. Girişimcilik alanında bilinmesi gereken başlıca konuların yanı sıra son zamanlarda oldukça revaçta olan filiz girişimler, iç girişimcilik, melek yatırımcılar, kitlesel fonlama gibi güncel kavramlarla da tanışabileceksiniz. Temelde bu kitap hem girişimcilik alanındaki temel kavramları güncel bir yaklaşımla ele almakta hem de girişimcilik alanındaki güncel konuları detaylı şekilde açıklamaktadır. Tüm hayallerin bilgi ışığında gerçek olması umuduyla…
Ahmet Ferda Çakmak, Banu Açıkgöz, Hatice Uzun, İlkay Turan, İlknur Uncuoğlu Yolcu, İnci Öztürk Erkoçak, Kürşat Taştan, Meryem Aybas, Nalan Sabır Taştan, Nurdan Gürkan, Özlem Bahadır, Pınar Arslan, Sema Yiğit, Sinan Yılmaz, Şaban Esen Günümüzde ortaya atılan yeni liderlik teorileri pozitif örgütsel değişim ve sürdürülebilir performans için temel liderlik yetkinliklerine ve davranışsal gelişmelere oldukça önem vermektedir. Bir liderin etkili olma kapasitesinin nasıl geliştirileceği süreci akademisyenler arasında sürekliliği olan bir tartışma konusudur. Araştırmalar, dinamik, karmaşık ve zorlu ortamlarda liderlerin becerilerini giderek artan bir şekilde sürekli geliştirmeleri gerektiğini öne sürmektedir. Liderlik becerilerinin neler olduğu konusunda yaygın bir fikir birliği vardır ve bu konuda birçok kaynakta benzer özellikler sıralanmaktadır.
Literatürde liderlik becerileri genel olarak “Hard Leadership Skills” ve "Soft Leadership Skills" olarak iki ayrı kategoride değerlendirilmektedir. Hard Leadership Skills'in Türkçe kavramsal karşılığı Teknik Liderlik Becerileri'dir. Bu beceriler genellikle üniversitelerin “işletme” bölümü eğitimlerinde kazanılan ölçülebilir becerilerdir. Ortalama bir işletme mezununun, mezuniyeti ile birlikte bu becerileri kazandığı varsayılmaktadır. Soft Leadership Skills'in Türkçe kavramsal karşılığı ise Sosyal ya da Davranışsal Liderlik Becerileri'dir. Özellikle son yıllarda oldukça ön planda olan bu beceriler gün geçtikçe insan odaklı bir anlayış benimsenmeye başlayan profesyonel hayatta liderlerin olmazsa olmaz becerileri olarak karşımıza çıkmaktadır. Artık eski zamanlarda olduğu gibi sert, otoriter, anlayışsız ve disipline gereğinden fazla önem veren liderlerin günümüz profesyonel çalışma hayatında başarılı olmaları mümkün değildir
Kitapta, liderliği okuyucuya tüm yönleriyle sunabilmek için öncelikle liderlik teorileri, örgüt kültürü ve örgütsel bağlılık konularında kavramsal bilgi verilmekte, daha sonra küresel bir anlayışla liderliğin önemi vurgulanmakta ve sonraki her bölümde bir davranışsal liderlik becerisi ile ilgili kavramsal ve uygulamaya dönük bilgi sağlanmaktadır.