Yönetim Bilimleri \ 11-12
David BURKUS, Josseybas Mitler, bazı gizemli olayların neden gerçekleştiğini açıklamak veya nasıl davranmamız ve düşünmemiz gerektiğini doğrulamak amacıyla ortaya çıkan ve nesilden nesile aktarılan hikâyelerdir. Kültürler, etraflarındaki dünyayı açıklamak için mevcut bilgilerden faydalanamadıklarında mitler üretirler. Pek çok insanın yaratıcı olmakla ilgili yanlış inançları vardır. Bu yanlış inanç nedeniyle de yaratıcılıklarını tam olarak kullanamazlar. Yaratıcı bireylerin ve firmaların başarıları üzerindeki en son araştırmalardan biri bu kitabın yazarı David Burks'e aittir.
Elinizdeki bu kitap, yaratıcılık ile ilgili sahip olabileceğimiz yanlış fikirler ve gerçekler ile bizleri yüzleştirip, en iyi fikir ve projeleri, araştırma ve programları bulmak için bizlere pratik bir yöntem sunmaktadır. Özellikle, birçok kişinin ya da organizasyonun yaygın olarak kullandığı 10 yanlış yaratıcılık efsanesinin üzerinde durarak yeni bir sistem önermektedir. Kitapta, tamamıyla yenilikçi stratejileri tasarlayabilmek için yaratıcılık hakkındaki yanlış efsaneleri dolayısıyla da ön yargıları nasıl ortadan kaldırabileceğimiz konusunda cesur fikirler sunulmaktadır. Ayrıca kitap, yaratıcılığın ilham alınarak, bazen tesadüfi gerçekleştiğine ve biraz da şansa bağlı kalındığına dair fikirlerimizi değiştirecek bir kitaptır. Bunun için, özellikle pek çok gence yön veren kişilerin okuması gereken bir kitap konumundadır; gerek büyük gerekse küçük şirketlerde fark oluşturmak isteyen bireyler ve yöneticiler için el kitabı niteliğindedir.
Günümüzde rekabetçi küresel pazarlarda ve ortamlarda kaliteli, hızlı, ihtiyaçlara yönelik yenilikçi ürünler, hizmetler veya süreçler sunmak kaçınılmazdır. Bir diğer anlamda, yenilikçiliğe odaklı yüksek değer oluşturan işler için bizlerden yaratıcı olmamız, yeni ve kullanışlı fikirler geliştirmemiz beklenmektedir. Yenilikçi fikirlerin ortaya çıkması şansa bırakılamaz.
Yaratıcılık ile ilgili ilk dar boğaz, toplumların oluşturduğu mitler ile karşı karşıya kalınmasıdır. Mitlerin ortadan kaldırılacağı yenilikçi fikirler üretmek için kullanılabilecek, bilimsel açıdan kanıtlanmış bir yaratıcılık modeline ihtiyaç vardır. Müthiş fikirler üretmek için bir dış güç inancına bel bağlamak zorunda değiliz. İhtiyacımız olan her şeye zaten kendi içimizde sahibiz. Akıcı bir üslupla ve örneklerle anlatılan bu kitapta, yaratıcılığın efsaneleri, yenilikçiliğe götüren süreçlerin üzerindeki sır perdelerini aralamaktadır.
David Burks, Yaratıcılık Mitleri adlı bu kitabında yenilikçiliği tetikleyen inanışların, engellerin ve güçlerin gizemini çözmeye yardımcı oluyor. Kitap boyunca, her bölümde bilimsel açıdan konuyu destekleyecek farklı örnekler bulabilirsiniz. Yenilik çalışmalarını geliştirmek isteyen herkes için Yaratıcılık Mitleri yeni fikirler bulmak açısından mutlaka okunması gereken önemli bir kitap.
Nihat Aytürk Hayatta sağlıklı, başarılı, huzurlu, mutlu olmak ve aynı zamanda onurlu, erdemli, iyi ve kaliteli olarak uzun yaşamak her insanın amacıdır. Çünkü her insan yaşamak için dünyaya gelmiştir. Yaşamak ise bir sanattır. Ancak insanların en az bildikleri ve en çok muhtaç oldukları şey de yaşama sanatıdır. Bu yüzden her insan yaşama sanatını bilmek ve öğrenmek zorundadır.
Bu Kitap'ta onurlu, erdemli ve kaliteli olarak iyi ve uzun yaşamanın; sağlıklı, başarılı, huzurlu ve mutlu olmanın yol ve yöntemleri kaynaklara dayalı olarak örneklerle açıklanmıştır. Sağlıklı, başarılı ve mutlu olmanız en içten dileğimizdir.
Yeşim Kurt İçinde bulunduğumuz yüzyılın en önemli sosyal fenomenlerinden biri yaşlanmadır. Geçmişten günümüze uzanan demografik veriler ve geleceğe yönelik istatistiksel tahminler nüfusun yaşlandığını açıkça göstermektedir. Küresel nüfusun yaşlanmasıysa başka bir önemli gündem yaratmaktadır. Bu gündemin konusu iş gücünün yaşlanmasıdır. İnsanların yaşam süresi uzadıkça ve genç nüfusun sayısı azaldıkça iş gücünün yaşlanması kaçınılmaz olmaktadır. Elbette demografik tahminler kesin değildir ancak iş gücünün yaşlandığını gösteren istatistiksel tahminler, iş gücü planlaması için güvenilir ve yararlı bilgiler sağlamaktadır. Bu bilgilerle ne yapılacağına karar vermekse bu süreci etkileyen ve bu süreçten etkilenen tüm aktörlere kalmıştır. Bu aktörlerin en önemlilerinden biri de şüphesiz ki ticari işletmelerdir. İş gücünün yaşlanmasıyla yaşlı insanlar gelecekte iş gücünün giderek daha önemli bir parçası hâline gelecektir. Tüm bu gelişmeler, işletmeleri hazırlıklı olmak zorunda kalacakları yeni bir döneme götürmektedir. Bu yeni dönemde iş gücüne yekpare bir varlık olarak bakan, yaş grupları arasındaki farklılıkları anlamayan, farklı yaş gruplarının ihtiyaç ve taleplerini karşılayamayan yönetim stratejilerinin başarısız olması muhtemeldir. Bu kitabın temel amacıysa bir yandan iş gücünün yaşlandığı gerçeğine dikkat çekerken öte yandan işletmelerin bu sürece hazırlıklı olmalarına katkı sağlayabilecek stratejileri tartışmaktır.
Zvi Bodie, Alex Kane, Alan J. Marcus Bu kitap, finansal yatırım dünyasına girme aşamasında olan kişilerin, doğru kararlar vermesine yardımcı olacak bir rehber niteliğindedir. Kitap, finansal piyasaları tanımak, nasıl işlediğini anlamak ve bu piyasaları kullanarak bireysel amaçlarınıza ulaşmak için size uygulama imkânı vermesi ile öne çıkmaktadır. Kitabın, ABD gibi gelişmiş bir finansal piyasa eksenindeki işlemler üzerine kurulu olmasının yanında, yaklaşık 30 yıldır yayınlanıyor olması, başka bir materyale ihtiyaç duymadan amacınıza ulaşma fırsatı sunmaktadır.
Gelişmekte olan piyasalarda yatırım yapmak, doğal olarak daha zorlu şartlar içerebilir. Gelişmiş piyasalara oranla, daha sığ olan bu tür piyasalarda, spekülatif hareketlerin daha sert olması ve bu şartlardan doğan kazanç ya da kayıpların daha yüksek seviyede olması zorlukların ana nedenleri olarak sayılabilir. Bu anlamda, piyasaların işleyişini bu tür bir rehber ile anlamaya çalışmanın, özellikle ülkemizde yatırım dünyasına adım atmayı düşünen kişiler için değerli bir fırsat olacağı düşüncesindeyim.
Yatırım dünyasında var olabilmenin ne anlama geldiğini, bu kitap ile özümseyebilirsiniz. Bilgisiz ilginin, kişiye en çok zarar verdiği alanlardan biri olan bu dünyada, bilginizin yatırımlara olan ilginizi kazanca dönüştürmesi dileğiyle…
Akansel Yalçınkaya, Alperen M. Yiğit, Derya Gül Öztürk, Ebru Karataş Acer, Hava Yaşbay Kobal, İnci Öztürk Erkoçak, Kürşat Taştan, Mehmet Çakar, Mehtap Aras, Salih Arslan, Sema Yiğit, Sinan Yılmaz, Yeşim Kurt, Zuhal Şenyuva Sosyal bilimlerin hızla büyüyen alanlarından biri olan Yeni Kurumsal Kuram gerek kuramın teorisyenleri tarafından gerekse diğer örgüt kuramcıları tarafından eleştiriler alarak gelişen, eleştirileri zenginlik sayan ve kurumlaşmayı yeniden ele alarak kendi kurumsallaşmasını sağlamaya çalışan kapsayıcı bir paradigma ortaya koymaktadır. Kuramın, istikrarlı ve tekrar eden davranışları kurum olarak tanımlama eğilimi bu kapsayıcılığın en önemli sağlayıcısıdır.
Kurumsal Kuramın bugünkü bakış açısını temsil eden Yeni Kurumsal Kuram, kendisinden önce gelen bütün kuramlardan daha genel ve kapsamlı olmasının yanı sıra diğer bütün örgüt kuramlarıyla birlikte çalışmalar yapılmasını sağlayacak özgün savlara sahiptir.
Kuram, örgütsel bağlamı her araştırma için yeniden ele alarak kurum kavramını, kurumsallaşmayı, kurumsal değişimi, çeşitliliği, eşbiçimliliği, bunların nedenlerini, aktörleri, vb. örgütlerle ilgili her türlü olguyu her araştırmada yeniden açıklamaya çalışarak araştırmacılara yön vermektedir.
Buket Karatop Bu kitap, stratejik yönetimin tasarımından uygulama sonuçlarının değerlendirilmesine kadar her aşamada yapay zekâ ve dijital çağın gereği yöntemlerin nasıl kullanılabileceğini anlatmaktadır.
Dünya hızla değişmekte ve gelişen teknolojiler hayatımızın her alanına girmektedir. Dijital platformlar, yapay zekâ, büyük veri ve nesnelerin interneti gibi yeni nesil teknolojiler, işletmeleri ve ticaret hayatını derinden etkilemektedir. Proaktif yaklaşımla işletmelerin gelecekte konumlanmak istedikleri yeri planlayan ve yöneten stratejik yönetimin tüm aşamalarında yeni nesil teknolojilerin kullanılması ile etkin ve verimli sonuçlar elde edilmektedir. Stratejik yönetimin karar verme sürecinde yapay zekâ ve dijital teknolojilerin kullanılması ihtiyaç hâline gelmiştir.
Tüm dünya tarafından sibernetik ve robotiğin babası olarak kabul edilen bu toprakların yetiştirdiği bilim insanlarından El Cezeri'yi örnek alarak yeni nesil teknolojileri her alanda kullanmak ve hatta yeni nesil teknolojiler icat etmek bizlerin üzerinde bir borçtur.
Mustafa Polat, Arzu Uğurlu Kara Eskiye ait hemen her şeyin değiştiği ve sorgulandığı kırk yıllık sürecin son iki yılında en çok konuşulan kavramlar her dilde şüphesiz COVID-19 salgını olmuştur. Yaşanan bu küresel kriz bizzat sağlığı, bireysel ve toplumsal hayatın her alanını, evi, işi, ekonomiyi, bireysel ve toplumsal tercihleri ve eğitimi derinden etkilemiştir. Örgütlerin temel zorlukları ürün ve hizmetler, lojistik, finans, pazarlama ve süreç yönetimi konularında yoğunlaşmış, bu süreçte örgütler daha kırılgan hâle gelmiştir. Örgütsel davranış alanı da bu derin etkilerden nasibini almıştır. Daha dayanıklı bir örgüt yaratmada iş yapış şekilleri ve süreçlerin geliştirilmesinin yanında ve belki de ötesinde örgütteki lider, yönetici, çalışan ve izleyen olmak üzere tüm sosyal varlıkların davranışlarının ne denli önemli olduğu yine bu süreçte deneyimlenmiştir.
Örgütsel alanda “Yeni Normal” olarak ifade edilen bu dönemin örgütlerdeki davranışlar üzerindeki etkileri kitabın ana temasını oluşturmaktadır. Eserde yazarlar, yeni normal dönemdeki örgütsel davranış uygulamaları ile ilgili olarak çalışanlara, örgütlere, liderlere, iş yaşamındaki profesyonellere, öğrencilere ve akademisyenlere yaşanan “derin” değişimler ile ilgili bilgiler sunmakta, bireylere, örgütlere ve sektörlere bu kapsamda elde edilen veriler ışığında önerilerde bulunmakta, alınacak tedbirleri ortaya koymakta ve süreçte dikkat edilecek en temel hususları bir arada okuyucunun beğenisine sunmaktadırlar.
Ebru Öztürk Köse Yeni dijital teknolojiler yaygınlaşarak iş süreçlerini ve uygulamalarını yeniden tanımlamaktadır. Yeni dijital teknolojilere olan ilginin artmasıyla birlikte dijital inovasyon ve dijital girişimcilik kavramları popüler hâle gelmiştir. Ancak mevcut literatürde, kavramsal
örtüşme ve çok az tanımsal fikir birliğine yol açan farklı kavramlar ortaya çıkmıştır. Bu kavramların inovasyon yönetimi içinde nasıl kullanıldığını anlamak için bu kitap çalışması dijital inovasyon, dijital dönüşüm, dijital girişimcilik ve dijital akademik girişimcilik konularını derinlemesine incelemektedir. Dört bölümden oluşan bu kitap çalışması, dijital inovasyon ve dijital girişimcilik faaliyetlerini değerlendirip, gelişmekte olan ülkelerdeki durumu anlamaya çalışarak mevcut literatüre katkı sağlamayı hedeflemektedir.
Ufuk Durna Bu çalışmanın temel amacı; günümüzdeki yoğun rekabet ortamında önde olabilmek için yeteneklerin geliştirilmesi çerçevesinde, işletmelerimize yeni yaklaşım ve stratejiler sunmak, oldukça karmaşık ve belirsiz hale gelen pazarlarda başarıları olabilmek için gereken ip uçlarını ve kritik unsurları belirlemek ve bu yönde işletmelerimize çağın gereklerine daha uygun hale getirebilmektir...
Arif Gümüş, Dilek Şahin, Eser Erdurmazlı, Gökdeniz Kalkın, Hakan Erkuş, Halit Kaya, Hatice Yıldırım, Horü Karadıllı, İsmail Şan, M. Mustafa Yücel, Mehmet Gürel Tekelioğlu, Murat Buğra Tahtalı, Yıldırım Yıldırım, Zeynep Mesci Yenilik konusu, sosyal bilimlerde önemli bir araştırma alanını oluşturmaktadır. Yönetim alanında öncelikli olarak ele alınan bu konu daha sonraları bütün disiplinlerin ilgisini çekmiş ve hemen hemen her alanda yenilik konusu işlenmeye başlanmıştır. Yeniliğin etkisi ve oluşturduğu farklılaşma, ekonominin sürdürülebilirliğinden tüketicilerin satın alma motivasyonlarını canlı tutmasına, işletmelerin kârlılıklarından ülkelerin stratejik güçlerine kadar mikro ve makro açıdan çeşitli alanlarda kendini göstermektedir. Türkiye’nin yenilik performansı, OECD raporuna göre İsviçre, İsveç, Hollanda, Finlandiya gibi ülkelerle karşılaştırıldığında henüz arzu edilen seviyede olmamasına karşın göstermiş olduğu çabalar, konunun ülkemizde ilerlemesini ve ilgi görmesini sağlamıştır. Yenilikle ilgili yapılan akademik çalışmalara bakıldığında Türkiye’nin, yenilik konusunda ve ülkenin yenilik performansını artırmaya yönelik olumlu adımlar attığı fakat bu konuda hâlâ katetmesi gereken yol olduğu vurgulanmaktadır. Ancak yine de Türkiye’nin inovasyon konusunda kararlı ve doğru adımlar atarak ülkeler sıralamasındaki yerini yıllar itibarıyla yukarıya doğru çıkarma eğilimi gösterdiği söylenebilir. 10 farklı disiplin açısından yeniliğin ele alındığı bu kitabın, çoklu bakış sağlama ve yeniliğin farklı özelliklerini ortaya koyma yönünden alandaki büyük bir boşluğu dolduracağı düşünülmektedir. Akademik alanda yapılacak daha fazla çalışma daha fazla uygulamaya ve daha fazla çıktıya dönüşecektir. Bu yüzden yenilik alanındaki kitapların önemli bir girdi kaynağı oluşturacağı söylenebilir. Bütün okurlara faydalı olması temennisiyle...
Ali Gürsoy İşletmeler nasıl ayakta kalır? İnsanlar yaşamlarında nasıl başarılı olur? sorularının cevabı yenilik ve duygusal zekâ bu kitabın temelini oluşturmaktadır.
Yenilik ve yaratıcılığa dönüştürülmeyen fikirler beyinlerde hapsolmaya mahkûmdur. Teknolojik gelişmelerin son derece hızlı yaşandığı günümüzde değişim ve dönüşümü zamanında yakalayamayan işletmeler yaşamlarını sürdürememektedir. Yeniliğe ve değişime hızlı adapte olan işletmeler ise hayatta kalabilmektedir. Diğer yandan çalışanların motive edilerek verimliliklerini artırma görevi yöneticilere düşmektedir. Yöneticiler dış çevrede meydana gelen değişim ve fırsatları izlemeli ve yaratıcı fikirlere değer vermelidir. Değişimin sürekli olduğu yenilik sürecinde artan belirsizlikle baş etmek ve doğru kararlar alabilmek için yönetici duygularını doğru olarak yönetebilmelidir. Duyguların yönetimi, insanın kendi duygularını yönetmesi ve diğer insanların duygularını anlayıp yönetmesi şeklinde iki yönlüdür. Kendi duygularını bilen ve yöneten yönetici, yenilik sürecinde artan baskılarla baş edebilmekte, başarısızlığa uğramaktan korkmamakta, çalışanların yaratıcılığını ortaya çıkarmakta ve yeniliği örgüt kültürünün bir parçası haline getirmektedir. Kişinin duygusal açıdan kendini tanıması, dış etkenleri gözlemleyerek karşıdaki ile empati kurması, zorluklar karşısında yılmadan hedefine ulaşmaya çalışması, olaylara pozitif yönde bakması ve duygularını yöneterek bireysel ve sosyal ilişkilerinde bunları etkili biçimde kullanması şeklinde tanımladığımız duygusal zeka hayatta başarılı olmanın anahtarıdır. Bu kitapta yöneticilerin sahip oldukları duygusal zekâ yeteneklerinin yenilik yönetim sürecinin tüm aşamalarını hangi ölçüde etkilediği yer almaktadır.
Abdullah Türk, Ahmet Barış Solmaztürk, Ahmet İlhan, Ali İhsan Çelen, Alper Gürer, Bengü Hırlak, Burcu Alan, Burcu Doğanalp, Cem Şen, Deniz Yıldız, Emirhan Yetiş, Gamze Ebru Çiftçi, Göknur Ersarı, İlknur Çevik Tekin, İnci Fatma Doğan, Mehmet Yasin Özsağlam, Murat Ayar, Özge Gül, Polathan Küsbeci, Suzan Urgan, Vasfi Kahya Günümüz örgütleri, hızlı teknolojik gelişmelere, çevresel değişimlere uyum sağlamak için yenilikçi ve esnek olmak zorundadırlar. İşletmelerin yenilikçi olup, örgütsel inovasyon yeteneği kazanması örgüte dair yenilikçi uygulamalar ve yaklaşımların çalışanlar tarafından benimsenmesi sayesinde olacaktır. Örgütlerin hedefledikleri amaçlara ulaşabilmelerinde insan faktörünün önemi her geçen gün daha çok artmaktadır. Ağ teknolojilerindeki gelişmeler neticesinde siber yaşamın belirleyiciliğinin her daim arttığı, entelektüel emeğin yeniden yapılandırıldığı bir ortamda, dijital tabanlı iş hayatının öngördüğü, dijital teknolojiler üreten yenilikçi insan kaynaklarına ihtiyaç olduğu açıktır. Küresel rekabet ortamında, rekabet üstünlüğü elde etmek ve yenilikçi örgüt olabilmek, ucuz iş gücü kullanımına bağlı olmamakla birlikte, yeni ürün geliştirebilme yeteneği ve girişimci potansiyeli içinde barındıran insan kaynaklarına sahip olunması ile gerçekleşebilecektir. Yenilikçi İK uygulamaları ve örgütsel inovasyon noktasında farkını hissettirecek olan bu kitapta, çok değerli 21 bilim insanı konu başlıklarını özenle ve anlaşılır bir biçimde kaleme almışlardır. Bilişsel Değerlendirme, Bireysel Öneri Sistemi, Bulut İK, Büyük Veri, Duygusal Emek, Duygusal Zekâ, Entelektüel Sermaye, Esnek Çalışma, İç Girişimcilik, İş Zenginleştime, Kademe Azaltma, Mentorluk-Koçluk, Motivasyon, Performans Bazlı Değerlendirme, Proaktif Performans Yönetimi, Sosyal Ağlar, Takım Çalışması, Vicdani Zekâ, Yapay Zekâ, Yenilikçi İş Davranışı, Yetenek Yönetimi olarak incelenen 21 bölüm teorik çerçevede ele alındıktan sonra, yazarlar tarafından bölüm konularına dair çeşitli öneriler sunulup, bölümler örnek olay ile zenginleştirilmiştir.
Gökçe Akdemir Ömür "Bütün başarılı girişimcilerin ortak noktası belirli bir kişilik değil sistemli inovasyona olan bağlılıklarıdır."
Peter Drucker

21. yüzyılda enformasyon teknolojilerindeki gelişmeler ve dijitalleşmenin yaygınlaşmasındaki artan ivme, örgütleri belirsizliğin hâkim olduğu doğrusal olmayan karmaşık sistemlerdeki hiper rekabet koşullarıyla mücadele eden yenilikçi aktörlere dönüştürmektedir. Bu yenilikçi aktörlerin mevcudu muhafaza etme ve sürdürülebilir rekabet avantajını koruma çabaları; proaktif stratejiler geliştirmeye, değer yaratan yeni yönetsel araçlara odaklanmaya, girişimci zihniyeti yansıtan eylemlerde bulunmaya, keşfedici ve fark yaratıcı yetenekler geliştirmeye yönlendirmektedir. Tüm bunlar, yenilikçi örgütlerin, inovasyonu katma değer yaratan önemli bir unsur olarak değerlendirmesine zemin hazırlamaktadır.
Yenilikçi örgütlerde inovasyon ile hedeflenen amaçlara ulaşma sürecinde; yapı, strateji ve kültür arasındaki etkileşimin belirleyici rol üstlendiği bilinmektedir. Bu bağlamda P. Drucker'ın inovasyona yönelik söylemini destekler nitelikteki çıkarsamayla sürdürülebilir inovasyon kültürünün örgütte içselleşmesinin, tüm birimlerin ve çalışanların eş zamanlı katılımıyla gerçekleşen sistemli bir inovasyon yönetim sürecinin yürütülmesine bağlı olduğu kanısına ulaşmak mümkün olmaktadır. Dolayısıyla yenilikçi örgütlerde inovasyonun katalizör rolünü güçlendiren unsurların neler olduğuna yönelik cevaplar, yenilikçi örgütlerin başarı reçetelerindeki değişkenlerin ve parametrelerin tanımlanması açısından her zaman önemini koruyacaktır. Söz konusu arayışlara ışık tutması açısından bu kitabın; yenilikçi örgüt karakteristiklerinin tanımlanmasına, inovasyon yönetim süreci ile inovasyon dinamikleri arasındaki etkileşimin saptanmasına ve inovasyon performansının ölçülebilir metrikler ile sorgulanmasına yönelik ilgili alana çok boyutlu katkı sağlaması amaçlanmaktadır.
Aliye Aslı Sonsuz, Duygu Erten, Emin Sertaç Arı, Erkan Turan Demirel, Erman Gedikli, Erol Demir, Esra Baytören, Gökhan Aydın, Gözde Yeşilaydın, Mustafa Fedai Çavuş, Yasemin Hancıoğlu, Yeşim Tanrıvermiş Yeşil düşüncenin nasıl oluştuğu, yeşil yönetim fonksiyonlarının neler olduğu, kurumsal iletişimde yeşil yaklaşımın önemi, yeşil yaklaşımla işletmelerde etik ve sosyal sorumluluk anlayışının ne yönde evrildiği, dünyada bir adım önde olmak isteyen ülkeler ve işletmelerin ele aldığı inovasyon kavramının ötesinde yeşil inovasyonla ne anlatılmak istendiği, teknolojik gelişmelerin ve bilgi toplumuna geçişle birlikte yeşil bilişim ve yeşil ekonomi, kitabımızın ana konularını oluşturmaktadır.
Yeşil bakış açısı ve ülkemizde bu yaklaşımı önemseyen işletme örneklerinin de yer aldığı bölümler ile farkındalığı yaygınlaştırmak hedeflenmektedir. Bu bağlamda kitabımızın Türkçe literatüre önemli bir katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Adem Uğur, Ayşegül Eryılmaz Kıralı, Bahar Akın, Burcu Özgül, Dilek Balak, Dilek Çınar, Dilek Şahinci, Mert Öner, Muhammet Fatih Şengüllendi, Ozan Emre Ufacık, Sevcan Pınar, Şerife Kuzgun, Tuğba Karaboğa, Zeynep Ayfer Bozat Örgütler; doğal afetler, iklim değişiklikleri, küresel ısınma, ozon tabakasındaki incelme, küreselleşme, biyoçeşitlilik kaybı ve çevresel bozulmaya bağlı yeşil alanların azalması gibi nedenler sonucu sayısız zorluklarla karşı karşıya. Elbette bu zorlukların tümü insan davranışlarının sonucunda ortaya çıkmakta. Bir yandan bilinçli bireylerin çabaları, diğer taraftan bilinçsiz insanların verdiği zararlar karşı karşıya gelirken örgütler de bu zorluklarla başa çıkabilmek amacıyla faaliyetlerini ve süreçlerini yeniden düşünmeye yöneltmiştir. Çünkü çevreye duyarlılığın sade vatandaşın çabasından çok örgütlü toplumun kuralları ile sağlanabileceği açıkça görülmektedir. Bu süreç içinde çevresel sürdürülebilirlik trendi ile uyumlu olarak örgütlerde yeşil iş gören davranışı, çevre yanlısı davranışlar ve yeşil örgütsel vatandaşlık davranışlarının nasıl geliştirileceği sorusu gündeme gelmiş; böylece iş yerlerinde çevre dostu davranışları geliştirmek üzere bireylerin, grupların ve yapıların örgüt içerisindeki etkisini araştıran yeşil örgütsel davranış araştırma alanı ortaya çıkmıştır. Bu kitabın yeşil örgüt kültürü, yeşil dönüşümcü liderlik, yeşil insan kaynakları yönetimi, yeşil girişimcilik, yeşil iş gören davranışları, çevre yanlısı davranışlar, algılanan yeşil örgütsel destek, yeşil örgütsel vatandaşlık davranışı, yeşil bilinçli farkındalık, yeşil öz yeterlilik, yeşil yaratıcılık, yeşil entelektüel sermaye, yeşil örgütsel kimlik, yeşil psikolojik iklim ve yeşil itibar gibi temel örgütsel davranış konularını yeşil yönetim bağlamında inceleyerek hem uygulamaya hem de literatüre katkı sağlayacağına inanıyorum. Yeşil örgütsel davranış kitabı hem lisans hem de lisansüstü seviyedeki öğrenciler ve araştırmacılar için yeşil örgütsel davranış alanı bağlamında temel kitap niteliği taşımakta. Öte yandan işletme yöneticilerine yeşil uygulamaların teşvik edilmesi ve geliştirilmesinde yol gösteren bir kaynak niteliğinde. Kitabı okuyan hem araştırmacılara hem de çevreye duyarlı olan insanlara keyifli okumalar diliyorum.

Prof. Dr. Emre Alkin
İstanbul Topkapı Üniversitesi Rektörü
Atik Kulaklı, Ayşe Ümit Gökdeniz, Cihat Kartal, Derya Öcal, Derya Yücel, Dilek Dönmez Polat, Duygu Hıdıroğlu, Erhan Kılınç, Fatih Sünbül, Ferda Özer, Gökçe Akdemir Ömür, Gönül Gül Ekşi, Gönül Konakay, Gözde Mert, Hasret Çomak, Haydar Ateş, Mahmut Tekin, Mehmet Bağış, Muhsin Halis, Mustafa Taşlıyan, Nesrin Şalvarcı Türeli, Özdal Koyuncuoğlu, Pınar Göktaş, Recep Yücel, Semra Birgün, Senem Nart, Sima Nart, Şebnem Aslan, Tuba Bıyıkbeyi, Veclal Gündüz, Vildan Durmaz, Volkan Işık, Zeliha Tekin, Zeyyat Sabuncuoğlu Evrende sonsuz sayıdaki yıldızlar ve gezegenler içinde milyarlarca yılda oluşan benzersiz ve olağanüstü güzellikleriyle dünyamız, üzerinde yaşayan canlılara sunulmuş özel bir armağandır. Böylesine güzel bir yerde yaşamak ve bu yaşamın sürdürülebilirliğini sağlamak, yaşadığımız evimiz olan doğaya “saygı duyan” davranış sergileyerek ve onu severek yeşil yönetimle doğa dostu işler yapmanın keyfini ve mutluluğunu yaşayarak mümkün olabilecektir.
Yeşil Yönetim, artan “küresel sürdürülemezlik” tehdidinin farkına varılarak insanın kendisinin hayatta kalmasının ancak diğer canlı ve cansız varlıkların yaşamıyla ilgili olduğunu kabul eden; iş, işlem ve süreçlerin yönetimidir. Bilim olarak Yeşil Yönetim; çevre yönetimi ve çevre yönetim sistemleri ve çevre standartlarıyla çevreyi iyileştirme yollarını ve iş performansı buna göre tasarlamayı ve uygulamayı sağlamaktadır. Sanat olarak Yeşil Yönetim; yeşili yaşamanın duygu ve düşüncesiyle yeşil işletmelerde kullanılacak olan tasarım ve uygulamalardır.
Bu kitapta, çeşitli alanlarda çalışan değerli akademisyenlerce Yeşil Yönetim başlığı altında; Yeşilin Felsefesi ve Yönetimi, Yeşil Örgüt Yönetimi ve İK, Muhasebe, Bankacılık ve Girişimcilik, Ekonomi, İnovasyon, Teknoloji ve Lojistik, Hastane ve Standartlar, Sürdürülebilirlik ve Üniversite, Çevre ve Enerji konuları kavramsal çerçeve, örnekler bağlamında tartışma olarak incelenmiştir.
Mavi gezegende yeşili yaşamanın sevinci, mutluluğu, her insan için artık her şeyden çok daha değerli olmuştur. Bu kitap size yeşil yönetim uygulamalarıyla yeşili yaşama sevincine dönüştüren “yaşanabilir bir dünya” örnekleri sunuyor.
Ahmet Erkasap, Ayşenur Balcılar, Berna Aksoy Özcan, Canan Baysal, Ebru Bilgen Kocatürk, Elif Üler, İ.İlhan Hatipoğlu, İhsan Aktaş, İlkay Eraslan, Serap İncaz, Şerif Dilek, Tarkan Çakır, Yasemin Çiçekçisoy Kaya, Zakir Avşar, Zeki Çetin Son yıllarda karşı karşıya kaldığımız ve tüm insanlığı derinden etkileyen küresel ısınma ve buna bağlı olarak oluşan iklim krizi, son yüz elli yılın sosyoekonomik pratiklerinin ne denli yanlış olduğunu göstermesi bakımından oldukça önemlidir. Dünyada sınırsız, bitip tükenmez gibi düşündüğümüz pek çok kaynağın, hammaddenin aslında ne kadar hızlı bir şekilde yok olabileceğini ve canlı yaşamlarını da aynı şekilde etkileyebileceğini, yaşadığımız iklim krizi ile artık net bir şekilde görüyoruz. İnsan, kalkınma ve gelişmişlik adına attığı her adımda yegâne yaşam alanı olan dünyayı geri dönülmez felaketlerin yaşandığı bir yer olmanın eşiğine biraz daha yaklaştırdı. Küresel ısınma, biyolojik çeşitliliğin azalması, ekolojik istikrarsızlık, iklim değişikliği ve çevre kirliliği gibi küresel sorunlar artık hepimizin yüzleşmesi gereken bir noktaya geldi. Sürekli artan dünya nüfusu, buna bağlı olarak ortaya çıkan ve küreselleşen çevre sorunları sürdürülebilir bir yaşam ve dünyamızın geleceği adına tüm insanlığı daha sorumlu ve bilinçli davranmaya mecbur bırakmaktadır. Bu nedenledir ki dünyanın ve insanlığın geleceği için üstlendiğimiz yükümlülükler her alanda bizleri yeşil bir duyarlılığa sevk etmektedir. Bu anlamda karşımıza çıkan önemli kavramlardan birisi “yeşil yönetim”dir. Bu kavram, gelecek nesillerin ekonomik krizlere ve çevresel risklere maruz kalmadan, bireylerin refah seviyesini yükselteceği, sosyal eşitliği sağlayabileceği bir dünyayı işaret etmektedir.
Bora Coşar, Duygu Uludağ, Fulya Oduncu, Gül Esin Delipınar, Havva Topal, İncilay Yıldız, Melis Soyer, Muzaffer Aydemir, Münevver Yakut, Tuğbay Burçin Gümüş, Yaşar Sevimli Toplum, dünya nüfusunun giderek yükselmesi, çevre ve hava kirliliğinin de artması sebebiyle hayatın her alanında yeşil uygulamalara önem vermeye başlamıştır. İşletmeler de toplumda yer eden ve ehemmiyet taşıyan çevre bilinci sayesinde yeşil yönetimi uygulamaya koymuşlardır. İşletmeler bünyesinde bulunan tüm birimlerinde yeşil yönetim uygulamalarını günden güne daha da fazla tatbik etmeye devam etmektedirler.
Yeşil Yönetimde Yeni Trendler adlı kitabımızı da hem topluma hem işletmelere hem de bilim dünyasına yol ve ışık göstermesi için hazırlamış bulunmaktayız. Kitabın içeriğinde yeşil yönetimle ilgili liderlik, yetenek yönetimi, üretim yönetimi, tedarik zinciri yönetimi, yeşil yönetimde ISO14001 çevre yönetim sistemi, havacılık yönetimi, işletme tarihinde çevre yönetiminin yanı sıra gastronomide yeşil yönetim ve yeşil restoran yönetimi alanlarında bölümler bulunmaktadır.
Bu dünya hepimizin ve onu korumak da bizim başlıca görevlerimizden bir tanesi. Kitabımız, biz bölüm yazarları adına çevreyi korumak için attığımız önemli bir adım olarak sizlere armağanımızdır.
Mehmet Altınöz Yetenek yönetimi, işletmelerin farklılık ve yenilikçilik ihtiyaçlarını karşılamada, başvurabilecekleri en etkili çözüm yollarından birisi olarak görülmektedir. Son yıllarda yetenek yönetimi, çoğu işletmenin insan kaynakları bölümlerinin temel başarı faktörleri içerisindeki yerini almaya başlamıştır. Bu yönüyle, yetenekli çalışanları işletmelerine kazandırmak isteyen yöneticiler arasındaki rekabet, her geçen gün daha da artmaktadır. Günümüz işletmeleri başarılarını sürdürmek için, donanımlı ve analitik özelliklere sahip yetenekli çalışanları istihdam etmek istemektedirler. Bu anlayış içerisinde işletmeler donanımlı insanlar yetiştirmekte, ancak iş yaşamının çekici teklifleri karşısında çalışanlar başka işletmelere yönelmektedirler. İşletmelerin, başarılarını sürdürebilmek için yetenekli çalışanları işe almalarının ötesinde, yetenekli çalışanları ellerinde tutma konusunda başarılı olmaları gerekmektedir.
Bu kitap işletmelerin, yetenek yönetimini etkili hâle getirmek için istihdam etme, elde tutma, eğitim ve geliştirme, yetenek denetimleri, kariyer ve yedekleme planlaması, performans değerlendirme ve ödüllendirme gibi uygulamalar içinde olmalarını sağlamaktadır.
Gönül Budak Yetkinliğe Dayalı İnsan Kaynakları Yönetimi, özellikle son yıllarda önce gelişmiş ülkelerde kullanılmıştır. Her ne kadar yetkinlik kavramı dünyada 1960'larda ortaya atılmış olsa da Yetkinliğe Dayalı İnsan Kaynakları Yönetimi'nin uygulamaya geçişi çok yenidir. Özellikle gelişmekte olan ülkemizde, yabancı yatırımlar ve yabancı ortaklı firmalar sayesinde yerli firmalar bu yeni yaklaşımı ve sistemi tanıma ve yararlarını görerek uygulama fırsatını yakalamıştır.
İşletmelerimizin bir yandan rekabet avantajı ararken fark yaratma isteği, öte yandan Avrupa Birliği uyum sürecinde kabul edilen ve iş yaşamını düzenleyen mevzuatın zorlamaları ve işgörene hümanisttik yaklaşımlar ve iş yeri barışını koruma ve bu sayede etkinlik ve verimlilik arttırma arayışları, insan kaynaklarına yetkinlik odaklı yaklaşımın yaygınlaşmasında çok önemli bir rol oynamıştır.
Bu kitapta; insan kaynaklarının tarihsel gelişimi, temel yaklaşımlar, insan kaynaklarının stratejik yönetimi incelendikten sonra özellikle bu fonksiyonun davranışsal, teknik ve hukuki boyutlarına da yer verilmiştir. Ayrıca kitaptaki klasik insan kaynakları yönetimi fonksiyonlarına yetkinlik bazlı yönetim vizyonu da katılarak zenginleştirilmiştir.
Evrim Mayatürk Akyol Rekabetin yoğun olduğu global dünyada sadece “ne yapıldığı”nın değil, aynı zamanda “nasıl yapıldığı”nın önem kazanması, diğer bir deyişle üstün performans sahibi bir çalışanı ortalama performans sahibi bir çalışandan ayıran özelliklere odaklanılması, yetkinlik olgusunun dikkat çekmesinde itici güç olmuştur. Bu doğrultuda işletmeler, oldukça geniş bir platformda yer bulabilecek yetkinlikleri farklı insan kaynakları işlevlerini geliştirmekte de kullanabilmektedir.
Söz konusu işlevlerden yetkinliğe dayalı performans yönetiminin, mevcut başarı için gereken davranışlarla sınırlı kalmayıp aynı zamanda çalışanları gelecekteki görevlere de hazırlaması, çalışanların kendilerinden beklenenleri aşabilmesini mümkün kılması önemli noktaları teşkil etmektedir. Bunun yanı sıra yetkinliklerin saptanması ve geliştirilmesi konusunda gösterilecek çaba, yalnızca çalışanın değil, aynı zamanda örgütün de yüksek performansa ulaşması için atılacak ciddi bir adımdır.
Yetkinlik ve yetkinliğe dayalı performans yönetimi konularını gerek teorik olarak gerekse gerçekleştirilen bir araştırma ile tanıtmayı hedefleyen bu kitap ile hem akademisyenlere hem de uygulamacılara faydalı olabilmek amaçlanmaktadır.
İbrahim Yalçın Bu kitap; yönetemedikleri kurumlarında astlarını ezip üstlerine iki büklüm olup el pençe divan duran, yaptıkları komplolar ve verdikleri adil olmayan kararlarla kurumun ve insanların kimyasını bozan, gerçekte bir hiç olmalarına rağmen makamlarının verdiği güçle biat etmeyen insanlara olmadık baskılar yapan, küfürbaz, yalancı, şahsiyetsiz, yeteneksiz ve zorba yöneticilere (!) ve dalkavuklardan oluşan çetelerine bir tepkinin sonucu olarak ortaya çıkmış olup, üzerine alınan herkes hedef alınmıştır.
Adam mısın: Ebediyyen cihanda hürsün, gez;
Yular takıp seni bir kimsecik sürükleyemez.
Adam değil misin, oğlum: Gönüllüsün semere;
Küfür savurma boyun kestiğin semercilere.
Mehmet Akif Ersoy
Nursel Telman, Ülfet Uzunkoca, Deniz Çalış, Emine Sever, Yasemin Çulha Yönetici gelişiminde kullanılmak üzere tasarlanan oyunları içeren bu kitaptaki her bir oyun iş yönetiminde çeşitli becerileri açığa çıkarma ve geliştirme üzerine tasarlanmıştır. Oyunlardaki amaç, temsili yaşam içinde kişilere verilen amaç ve mesajların zihinde belletilmesi ve oyun sırasında edindikleri becerileri yaşamlarına transferini sağlamaktır.
Buradan hareketle, insan kaynakları profesyonellerine, eğitimcilere, danışmanlara, koçlara ve iş yeri uygulamalarında bunları kullanmak isteyenlere yönelik her biri simülatör olan oyunlar ayrıntılı uygulayıcı değerlendirme kılavuzları ile hazırlandı. Kılavuzlar ile uygulayıcılara oyunun ardında yatan felsefe ve yön gösterici açıklamalar iletilir. Bu kılavuzlar aracılığıyla katılımcıların oyunda verilmesi amaçlanan mesajları günlük yaşamlarına transferini sağlamaları hedeflenmiştir.
Kitap için özel tasarlanan oyunlardan dört tanesi antik dönem oyunları olup bu antik oyunlar yönetici gelişimi materyali olarak yönetim oyunlarına yazarlar tarafında uyarlandı. Diğer yirmi oyun ise 21. Yüzyıl yöneticilerinin en çok gereksinimini duyacakları becerilere odaklanarak yetkinlikler konusunda uzman olan yazarlar tarafından bu kitaba özel tasarlandı.
Kitap, aynı zamanda oyunun tarihsel sürecini de ele alarak antik çağlardan günümüze kadar oyunların insanın öğrenmesindeki rolüne de değinmektedir.
Artür Yetvart Mumcu, Esra İşbilen Duru, Gül Eser, Hande Sinem Ergun, Hava Yaşbay Kobal, Nihal Kartaltepe Behram, Seray Begüm Samur-Teraman, Tuna Uslu, Yaprak Kalafatoğlu Yöneticinin en temel görevlerinden biri, karar vermektir. Zamanında alınan doğru ve isabetli kararlar hem yöneticinin başarısını hem çalışanların kariyerlerini hem de kurumun kaderini önemli şekilde etkileyecektir. Bu kitapta, karar vermeye ilişkin temel model ve aşamalar açıklanmakta ve bu süreçte her insanın kendine has karar verme yaklaşımları izah edilmektedir. Karar verme becerileri üzerinde etkili olan unsurlar, zihinsel ve algıya bağlı temel etkenler ile duyguların karar verme sürecindeki rolleri ele alınmakta, böylelikle karar vermeye ilişkin bireysel özelliklerin rol ve önemi ortaya koyulmaktadır. Bireysel özelliklerin yanı sıra kültür ve etik gibi bağlamsal faktörlerin etkisi de anlatılarak, karar vermenin karmaşık doğası pek çok açıdan irdelenmekte, son bölümde ise bir örnek olay ile karar vericinin kurum içindeki rolü tartışılmaktadır. Bu kitap, “karar verme” sorumluluğuna sahip olan tüm yöneticilerin karar verme sürecine ilişkin bilgilerini artırarak, bakış açılarını genişletmeyi hedeflemektedir.
Thomas S. Bateman, Scott A. Snell, McGrawHill Yönetim, bilimsel ve sanatsal yanıyla her yerde ve her zaman geçerli olan ve yıllar itibarıyla gelişim gösteren bir olgudur. Bağlam ve koşullar değişmiş olsa da tüm yönetim yaklaşımlarının bugünün küresel rekabet ortamına uyarlanabildiğini görmekteyiz. Ancak her geçen gün yeni yaklaşım ve düşüncelere olan ihtiyaç da artmaktadır. YÖNETİM isimli eser, bu noktada, değişen rekabet ortamında yönetim kavramı, yaklaşımları ve uygulamaları hakkında bilgi sahibi olmak ve öğrenmek isteyen herkese teorik ve pratik bilgiler sunmaktadır. Thomas S. Bateman ve Scott A. Snell tarafından kaleme alınan kitap, 2013 yılındaki üçüncü basımı temel alınarak Türkçeye aktarılmıştır. Kitapta, yönetim alanının temel çerçevesine giren konular güncel bilgilerle verilmekte, gösterimlerle ve örneklerle akıcı bir metin akışı sağlanmaktadır. Başta bu alandaki öğrenciler olmak üzere ilgilenen herkesin anlayacağı bir içerik ve üslupla yazılmış olması açısından önemli bir eserdir.
Ahmet Alkan, Ahmet Günay, Ahmet Sait Özkul, Ahmet Songur, Ahmet Yıldırım, Alper Tütünsatar, Arzu Yiğit, Aygen Oksay, Aynur Toraman, Didar Büyüker İşler, Erdal Eke, Hasan Hüseyin Uzunbacak, Hasan Rençber, Hüseyin Şatırer, İsmail Sadık Yavuz, Meyrem Tuna Uysal, Mustafa Zihni Tunca, Nesrin Kaplan, Nurullah Zafer Kartal, Oğuzhan Çarıkçı, Osman Daban, Ömer Lütfi Antalyalı, Özgür Bolat, Ramazan Erdem, Ramazan Furkan Özkul, Selda Limon, Tahsin Akçakanat, Ümit Arklan, Ümmühan Kaygısız Günümüz dünyasında dijital devlet, dijital yönetim, dijital hizmet, dijital örgüt, dijital işletme ve dijital liderlik gibi olgular üzerinden baş döndürücü bir hızda dönüşüm yaşanmaktadır. Her geçen günle birlikte daha yoğun hâle gelen dijital dönüşüm, hemen her alanda farklı bir yeni normal düzen tanımlamasını ortaya çıkarmıştır. Bu tespitlerden hareketle başta akademi olmak üzere bütün kamuoyunun dikkatini yönelttiği bu alanda hâlihazırda var olan akademik ve toplumsal ihtiyacı giderecek özgün, kapsamlı ve nitelikli bir yayın düşüncesi böyle bir projenin hayata geçişi düşüncesine vesile olmuştur.
İki ana boyut altında 21 bölümden oluşan bu kitap, dijital dünyada yönetimin, yöneticiliğin, liderliğin, hizmetlerin ve kısacası örgütlerin dijitalleşme serüvenlerini ve geleceğe yönelik beklenti ve öngörüleri ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Bir taraftan devletin bir taraftan da özel sektördeki örgütlerin yapısal ve işlevsel anlamdaki dönüşümleri betimlenirken bir taraftan da gelinen noktada dijital çağın yeni normal pratikleri olarak kabul gören mevcut düzen somutlaştırılmaktadır. Günümüzde hemen her sektörde ve her düzeydeki yönetim ve hizmet sürecinde kendisini yoğun bir şekilde hissettiren dijitalleşmenin bütün boyutlarıyla tartışıldığı bu kitap, yönetim ve hizmetlerin dijitalleşmesi alanında tartışılan hususlara yönelik güncel ve özgün bir perspektif sunmaktadır.
Yüksel Koç Yalkın, Volkan Demir İşletmelerde bütçeleme süreci ve planlama sistemleri, yönetim muhasebesi uygulamaları içinde büyük bir öneme sahiptir. Çünkü işletme bütçeleri, bir yönetim planlamasıdır. İşletme bütçeleri, yönetime gelecek dönemlerde organizasyonun karşı karşıya kalması muhtemel olan tüm problemlerle önceden yüzleşmesini ve bu problemleri çözüme kavuşturması fırsatını sunar. Böylece işletme yönetimleri, karşılaşabilecekleri finansal ve finansal olmayan problemlerin etkilerini de en düşük seviyede tutma çabası gösterirler.
İşletme bütçeleri doğru hazırlandıklarında; (1) kaynakların etkin kullanımını sağlayarak verimliliğin artmasını, (2) stratejik amaçları gerçekleştirmek için yapılan çalışmalarla kârlılığın artmasını, (3) yapılan finansal planların zamanlaması ile likidite başarısını, (4) bölümler veya departmanlar arasındaki hedefleri ve dönem sonlarında bu hedeflerden sapmaları raporlaması ile de performans yönetimini sağlamaktadır.
Nuri Tortop - Eyüp G. İsbir - Burhan Aykaç - Hüseyin Yayman - M. Akif Özer Yönetim Bilimi kitabında, öğrencilerimizin ihtiyaç duyduğu konular bir sıralama içerisinde; Yönetim Biliminin Tanımı ve Özellikleri, Planlama, Örgütleme, Yönetme, Koordinasyon, Denetleme ve Organizasyon ve Metot konuları şeklinde sunulmuştur. Ardından son yıllarda kamu ve özel sektör yönetiminde etkisini hayli hissettiğimiz modern yönetim teknikleri ayrıntılı incelemeye tabi tutulmuştur. Bu doğrultuda sırasıyla; Sistem Yaklaşımı, Amaçlara Göre Yönetim, Yöneylem Araştırması, Sibernetik, Durumsallık Yaklaşımı, Z Teorisi, Stratejik Planlama ve Yönetim gibi konularda bilgiler verilmiştir.
Kitabın bu basımında, kamu yönetimi ve son gelişmelerle ilgili konulara da ağırlık verilmiştir. Kitabın son kısmında; Genel Kamu Yönetimi, Bürokrasi, Türkiye'de Bürokrasi, Bürokratik Yozlaşma, İdari Reform, Etkin Yönetim, Kamu Yönetiminde Değişim, Yeni Kamu Yönetimi, Yönetişim, Yeni Sağ ve Kamu Sektörü Reformları, Küreselleşme ve Yerelleşme, Toplam Kalite Yönetimi ve Kriz Yönetimi gibi konular ayrıntılı bir şekilde sunulmuştur.
Kitabımızın Türk kamu yöneticilerine ve bu alanda eğitim gören öğrencilerimize yararlı olması en içten dileğimizdir. Eksikliklerimizin bulunacağı muhakkaktır. Okuyucularımızın eleştirileri ile önümüzdeki dönemde yepyeni bir Yönetim Bilimi kitabı hazırlığı içinde olduğumuzu belirtirken, bu eserin yalnız öğrencilerimiz için değil, tüm okuyucularımız için faydalı olmasını dileriz…
Ahmet Varol Yönetim kavramının tarihçesi ilkçağlara kadar dayanmaktadır. Ancak 18. yüzyılda başlayan endüstri devrimiyle birlikte büyük ilerleme kat eden yönetim, artık günümüzde her anlamda değişmez unsurlarla yerini almıştır. Günümüzde toplumlar artık çok geniş bir sorumluluk alanına sahiptir. Bu sebeple evrensel özellik, yönetimin dar kalıplar içine sıkışmasını engellemektedir. Sadece bir fabrika ya da mağaza gibi işletmelerde değil aynı zamanda, evlerde, okullarda, spor kulüplerinde vs. hemen her yerde yönetim faaliyetleri vardır.
Bu kitap, yönetim bilimini; tüm kavramları, doğuşu, gelişimi, geleceği ve diğer bilimlerle ilişkisi, gelişim yolu ve analitik yöntemlerin birleşmesiyle uygulanması yönleriyle çok kapsamlı olarak ele alıp tartışmaktadır.
Abdullah Altun, Abdullah Kürşat Merter, Aslı Çillioğlu Karademir, Ceren Çubukçu Çerasi, Farid Huseynov, Gökhan Özer, Halit Yanıkkaya, Hülya Türkcan, Hüseyin İnce, Özel Sebetci, Saadet Karakuş, Salih Zeki İmamoğlu, Selçuk Balı, Sena Esin İmamoğlu, Serhat Erat, Ufuk Karadavut, Veciye Taşcı, Volkan Polat, Yavuz Selim Balcıoğlu, Yunus Kaymaz Yapay zekâ, her alanda çığır açan bir teknoloji olmakla birlikte hızla gelişmeye devam etmektedir. Sunduğu avantajlarla tüm toplumda derin etkiler yaratmakta, işletmelerin değer yaratma biçimlerini ve kapasitelerini yeniden şekillendirmektedir.
Avantajları ve potansiyel etkileri henüz tam olarak anlaşılamamış olan yapay zekâ ile ilgili ortak bir kanıya ulaşılamamıştır. Hem faydalı olduğunu ve hem de tehlike yaratabileceğini savunanlar mevcuttur. Bu karşıt görüşler, yapay zekâ ile ilgili daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunun bir göstergesidir.
Yapay zekânın işletmeler için sunduğu fırsatlar, sınırlılıkları ve kullanım alanlarını açık ve net bir şekilde ortaya koymanın yapay zekâya yönelik yaklaşımın derinleşmesine ve ondan fayda sağlamaya yönelik adımlar atılmasına katkı sunacağı açıktır.
Bu kitap, yapay zekânın "akıllı" bir araç olarak işletmelerdeki etkilerine yönelik büyük resmi ortaya koymakta, ayrıntılı ve kapsamlı bir bakış açısı sunmaktadır. Böylece hem işletme yöneticileri için bir başucu kitabı özelliği taşımakta hem de ilgili literatüre katkı sunmaktadır.

Şeyda İrdem Örgütsel adalet/adaletsizlik algısı ve örgütsel yabancılaşma, kamu sektörü veya özel sektör ayrımı olmaksızın iş hayatı içerisinde yer alan tüm çalışanları yakından ilgilendiren kişisel ve örgütsel bir sorundur. Bu kitapta, örgütsel adalet ve örgütsel yabancılaşma konularına geniş yer verilmiştir. Kitap üç bölümden oluşmaktadır. Birinci ve ikinci bölümler kitabın kuramsal kısmını oluşturmaktadır. Birinci bölümde “Örgütsel Adalet Algısı” ve ikinci bölümde “Örgütsel Yabancılaşma” konuları anlatılmıştır. Kitabın kuramsal kısmında ele alınan konular, alanında önemli çalışmalara imza atmış olan yerli ve yabancı kaynaklardan yararlanılarak hazırlanmıştır. Üçüncü bölümde alan araştırmasına yer verilmiştir.
Bu kitabı başta iş hayatı içerisinde yer alan tüm yönetici ve yönetilenler ile çalışan yakınları olmak üzere tüm yetişkinlerin okuması tavsiye edilmektedir. Adalet ve yabancılaşma, disiplinler arası olduğundan kitapta farklı disiplinler açısından da açıklanmaya çalışılmıştır. Bu sebeple kitap sadece işletme alanı değil psikoloji, sosyoloji, felsefe, eğitim yönetimi, çalışma ekonomisi, insan kaynakları yönetimi vb. sosyal, beşerî ve idari bilimler alanları ile ilgilenen tüm akademisyenlere ve öğrencilere tez/proje/ödev/seminer/makale/bildiri çalışmalarında kaynak olabilecek nitelikte hazırlanmış ve tüm okuyucuların bilgilendirilebilmesi maksadıyla anlaşılır bir dilde yazılmıştır. Ayrıca kitap, akademik çalışmalara yardımcı olabilecek şekilde zengin bir kaynakçaya sahiptir.
Özlem Çetinkaya Bozkurt - Adnan Kalkan - Ecir Uğur Küçüksille - Gönül İpek Alkan - Ali Apalı - Alper Aytekin - Onur Doğan - Melike Şişeci Çeşmeli - Nil Esra Dal - İhsan Pençe - Hakan Tunç Farklı uzmanlıklara sahip çoğu genç ve farklı üniversitelerde görev yapan akademisyenler tarafından Yönetim Bilişim Sistemleri disiplini alanına en azından kavramsal ve uygulamalı örnekleriyle farkındalık yaratmak üzere hazırlanan bu kitabın amacı, hedef kitleye yönetim bilişim sistemleri ile ilgili kavram, sistem, işlev ve uygulamalar konusunda bilgi kazandırmaktır.
Bu kitap, üç ana bölümden oluşmaktadır. Birinci ana bölüm, yönetim bilişim sisteminin temelleri ve kavramlar üzerine hazırlanmış olup genel bir giriş niteliğindedir. İkinci ana bölüm; pazarlama, üretim, muhasebe, finans ve insan kaynakları bilgi sistemleri alt başlıklarında işletme içi bilişim sistemlerine odaklanmaktadır. Üçüncü bölüm; uygulamalar başlığı altında veri madenciliği, büyük veri, iş zekâsı ile uluslararası ticaret bilgi sistemlerini içermektedir. Bu eseri yapıcı eleştirileri ile geliştirecek olan tüm okuyuculara teşekkür eder, konuya ilgi duyanlara faydalı olmasını dileriz.
Kenneth C. Laudon, Jane P. Laudon Bu kitap, günümüz işletmelerinin kurumsal hedeflerine ulaşabilmek için enformasyon teknolojilerini ve sistemlerini nasıl kullandıklarına dair derinlemesine bir bakışa sahip olmak isteyenler için yazılmıştır.
Enformasyon sistemleri, faaliyetlerde mükemmelliğe ulaşmak, yeni ürün ve hizmetler geliştirmek, karar alma sürecini etkinleştirmek ve rekabet avantajı elde etmek için işletme yöneticilerinin kullanabilecekleri temel araçlardan birisidir.
Okuyucular; bu kitapta, günümüz işletmeleri tarafından kullanılan enformasyon sistemlerine ilişkin en çarpıcı güncel örnekleri de bulabileceklerdir.
Ahmet Kavas, Ahmet Sera Özbaşar, Aykut Berber, Evrim Gemici, Lütfihak Alpkan, Mehmet Lütfi Arslan, Tamer Koçel, Veli Denizhan Kalkan Yirminci Yüzyıldan Yirmi Birinci Yüzyıla Yönetim Yaklaşımları:
Değişmeyen Soruya Değişen Cevapların Verildiği Bir Alan
Tamer Koçel
Savaş Ortamı: Henri Fayol'un İlham Kaynağı
Ahmet Kavas
Taylorizm ve Fayolizm: Bir Kutuplaşma ve Uzlaşmanın Öyküsü
Aykut Berber
Fayol'a Evet Fayolizme Hayır
Mehmet Lütfi Arslan
Yönetim Düşüncesinde Girişimcilik ve İnovasyon
Lütfihak Alpkan, Evrim Gemici
Güncel Kalite Sorunları ve Stratejik Yönetim:
Farkındalık Eşiğinden İzlenimler
Ahmet Sera Özbaşar
Yüz Beş Yıl Sonra Yönetim ve Dünya: Gündem ve Laytmotiflere Dair Notlar
Veli Denizhan Kalkan
Robert Schemel Yetişkin eğitimi, insan kaynakları, danışmanlık, yönetim eğitimi ve psikoloji ya da ilgili alanlarda çalışan uzmanların ihtiyaç ve amaçları doğrultusunda uygulayabilecekleri yönetim becerilerine dair teknik ve yöntemleri içeren kitap; uygulayıcılar için bir el kitabı niteliği taşımaktadır.
Kitabın amacı öncelikle yöneticilerin kendi otomatik düşünce kalıplarını ve varsayımlarını fark etmelerini sağlamak ve sonrasında yaratıcı çözüm önerileri bulmaları için bir yol haritası çizmelerine yardımcı olmaktır. İş yerinde çalışanların üretkenliğinin arttırılmasına yönelik kuramsal alt yapısının ardından uygulanabilir teknikleri tanıtan kitap, etkili bir lider olmayı hedefleyen herkesin kitaplığında bulunması gereken bir eserdir.
Rıdvan Küçükali İnsan; eylemlerini, birey ve toplum olarak organize eder. Eylemlerinin öncesinde düşünsel bir zemine sahiptir. Bundan dolayıdır ki idare (administration) ile yönetim (management) felsefeyle yakından ilişkilidir. Özellikle idarecilerin, bir insan modeline sahip olduğu, bu modele göre dünyayı tanımladıkları ve eylemlerini, insanlarla olan ilişkilerini, bu insan modeline göre belirledikleri varsayımı, idarenin felsefe ile yoğun bir ilişkisi olduğunu gösterir. Ayrıca yönetimin son derece genel nitelikli bir faaliyet olduğunu, en azından amaçları, özellikle de örgütler için geçerli olan kolektif amacın belirlenmesiyle ilişkili bir olgu olması itibarıyla felsefi olduğu söylenebilir. İşte yöneticilik ve felsefenin, yöneticilikle olan ilgisi burada başlar. Eğer belirli amaçlar ve amaçlar doğrultusunda örgütlenen eylemler varsa felsefeye ihtiyaç vardır. Yöneticiliğin bu yönü üzerinde düşünme, araştırma ve tanımlama felsefe olmaksızın yapılamaz. Bu mana da bilim yetersiz kalır.
Bunun içindir ki bu kitapta amaç olarak yönetim, liderlikle ve yönetim felsefesi ile ilgili kuramsal bilgileri öncelikli olarak vermek ve bu kuramsal bilgilerden hareketle uygulamaya geçerek geleceğin yöneticisinin düşünce yapısını yeniden oluşturmasına ışık tutmak amaçlanmıştır. Özellikle burada eğitimi uygulama alanı olarak seçmemizin nedeni ise geleceğin yöneticilerinin eğitim kurumlarınca yetiştiriliyor olmasıdır. Ayrıca mevcut yönetici, liderler ve eğitimcilerin yeni yetiştirilecek bireylerin eğitilmesinde kendilerine yol gösterecek çağdaş kaynaklara ihtiyaçları olacaktır. Bu anlamda da bu kitabın, bu kişilere katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Kitabın bir başka özelliği de, kurumlar ve örgütlerin yapısal özelliklerinden ziyade insanı ön plana çıkartmayı amaçlamasıdır.

İÇİNDEKİLER
1. Bölüm: Giriş
Yönetimin Tarihçesi
2. Bölüm: Yönetim Biliminin Doğuşu
Yönetim ve Yönetici
Yöneten ve Yönetilen İlişkisi
Yönetim Kuramları
Yönetim Süreçleri
Liderlik ve Yöneticilik
Yönetici ve Lider Açısından Önemli Olan Bazı Kavramlar
Yönetsel Egemenlik
Yönetici ve Lider Arasındaki Farklar
3. Bölüm: Yönetim İle İlgili Önemli Kavramlar Ve Yönetimin Uygulandığı Alanlar
Gelişme
Katılma
Yönetim ve Yönetici Açısından Etik
Yönetim ve Yönetici Açısından Motivasyon
Değişme ve Değişim Yönetimi
Değerler Yönetimi
Çatışma ve Çatışma Yönetimi
İnsan Kaynağı Yönetimi ve Personel Yönetimi
Toplam Kalite Yönetimi
Sorun Çözme ve Kriz Yönetimi
İletişim Yönetimi
Bilgi ve Bilgi Yönetimi
Zaman Yönetimi
Çevre Yönetimi
4. Bölüm: Eğitimin Yönetim Felsefesi Üzerindeki Etkisi
Felsefe ve Eğitim
Okulun Örgüt Felsefesi
Okulda Değişme ve Gelişme Süreci
Okul Yöneticisi
Yönetsel Erkin Kullanımı
Okul Yöneticisinde Olması Gereken Özellikler
Yönetici Yetiştirilmesi ve Atanmasında Alınacak Bazı Tedbirler
Modern, Postmodern ve Küreselleşme Sürecinde Eğitim


Sedat Bostan “Yönetim Oyunları” kitabı, hem psikolojik hem de sosyolojik bir derinliğe sahip. Yazar, teorik bilgilerle pratik tecrübelerini harmanlayarak insanın duygularını, takip ettiği işleri ve diğer insanları yönetmesinin birtakım sırlarını aktarıyor. Bunu yaparken de “hikmet” ve “estetik”i telif ediyor. Bazen aklın labirentlerinde dolaşıyor bazen de kalbin en mutena bahçelerinde tenezzüh ediyor.
Prof. Dr. M. Muhsin KALKIŞIM

Bu kitap, yönetim meselesine hem sanat hem bilim yönüyle bakmakta aynı zamanda teorik ve pratik kaynaklardan beslenmektedir. Yöneticilerin karşılaşabilecekleri yönetsel konulara ışık tutacak nüve bilgiler içermektedir. Araştırmacılar için de kavramsallaştırmak ve bilimsel çalışmalar yapmak adına önemli ipuçları vermektedir.
Prof. Dr. Ramazan ERDEM

Yönetim Oyunları kitabı, bir solukta, zevkle okunacak ve okunduğunda ağzınızda şeker tadı bırakacak yazılardan oluşmuş. Kullandığı sade ve akıcı dil, kitabı klasik yönetim kitaplarından ayıran bir niteliğe büründürmüş. Yazılar yönetim olayına kendi değerlerimizle bakmanın ipuçlarını sunarak gönül iklimimize göndermelerde bulunmuş.
Prof. Dr. Musa ÖZATA
Nihat Aytürk İlke olarak; bütün kamu kurumlarında ve işletmelerde üretilen mal ve hizmetlerin yönetimi bilgi ve bilime; insanların yönetimi ise bilgi, beceri ve birikime bağlıdır. Bu yüzden yönetim, bilimsel; yöneticilik ise beceriye dayalı sanatsal bir işlev ve etkinliktir. Her yönetici başarılı olabilmek için yönetim bilimine ve yöneticilik sanatına vâkıf olmak, bu konuda kendini yetiştirmek ve geliştirmek zorundadır.
Ancak; örgütsel yaşamda yöneticilerin uğraş alanı büyük oranda insandır. Çünkü her örgütte üretilen mal ve hizmetler, insanlar (çalışanlar) tarafından gerçekleştirilir ve insanlara sunulur. Bu yüzden örgütsel başarı, üretilen mal ve hizmetlerin etkili ve verimli yönetimi kadar, çalışanların da başarılı yönetilmesine bağlıdır. Bir örgütte (kurumda ve işletmede) çalışanları başarılı bir şekilde yöneten; onları işinde ve işyerinde memnun eden; mal ve hizmet üretimini de etkili ve verimli olarak gerçekleştiren bir yönetici, gerçek anlamda lider yöneticidir. Ancak insanlar, dünyada yönetilmesi en zor olan psikososyal varlıklardır. Bu yüzden insanı yönetmek bilgi, beceri ve birikime dayalı zor bir sanattır: Yönetim Sanatı.
Yazarın, 40 yıllık yönetim bilimi ve kamu yönetimi uzmanı olarak bürokratik, diplomatik ve akademik yönetim yaşamının birikimi sonunda yazmış olduğu YÖNETİM SANATI kitabı, 7. basımında çağdaş bilimsel gelişmelere uygun olarak yenilenmiş ve 9 bölüm daha eklenerek geliştirilmiş; yönetimin temel ilke ve işlevleri ile başarılı yöneticiliğin temel esas ve usulleri uygulamaya yönelik biçimde örnekler ve örnek olaylarla ayrıntılı olarak açıklanmış; konulara uygun fotoğraflarla da zenginleştirilmiştir.
İnanıyoruz ki; bu kitabı okuyup önerilen ilke ve yöntemleri uyguladığınızda, yönetim ve iş hayatınızda olumlu bir gelişme olacak, başarınıza katkıda bulunacaktır. Amacımız, kurumunuzda ya da işletmenizde Sizin başarılı bir “lider yönetici” olmanızdır.
Tamer Keçecioğlu Günümüzde yöneticiler hem örgüt içinden hem de örgüt dışından önceden tahmin edilemeyen çeşitli değişimlerle yüzleşmektedirler. Değişimlerin arkasından değil, önünden giden, yönlendiren yöneticiler başarılı olmaktadır. Etkin yönetici kendisini anlayan yöneticidir. Bu çalışma insani farklılıklardan ortaya çıkan karmaşık durumlar, kendisini ve diğer çalışanlarla bu bilgiye ulaşmak için bir yol göstericidir. Değişim amacına nasıl ulaşılacağına yardımcı olmaktır.
Çalışma dokuz bölümden oluşmaktadır. Bu dokuz bölüm içerisinde psikolojik tipler, ihtiyaçlar, çatışma yönetim stilleri ve gücün etkin kullanımı gibi konular örgüt, kültür ve yönetim anlayışları çerçevesinde işlenmiştir. Her bölümün sonunda o bölüme özgü gözlem ve anket örnekleriyle gerçekleştirilen bir uygulama verilmiştir. Bu çalışma bu anlamda davranış bilimlerine farklı ve orijinal bakış açısı getirmesi açısından önemlidir.


İÇİNDEKİLER

1 BÖLÜM ÖRGÜT İKLİMİ VE YÖNETİM STİLLERİ
GİRİŞ
ÖRGÜTSEL İKLİMİN ARKA PLANI
YÖNETİCİLERİN BASKIN MOTİFLERİ VE SONUCUNDA
YÖNETSEL STİL
SAĞLIKLI BİR ÖRGÜTSEL İKLİMİN YARATILMASI


2 BÖLÜM YÖNETİM STİLLERİNİN ORTAYA ÇIKIŞI
VE DEĞİŞTİRİLMESİ
GİRİŞ
3 BÖLÜM İHTİYAÇLARIN YENİDEN DÜZENLENMESİ
GİRİŞ
YÖNETİMİN ÜÇLÜ TAKIMI
PATRON/ÇALIŞMA ARKADAŞI/ASTLARIN İLİŞKİ İHTİYAÇLARI
GÖREV FAKTÖR İHTİYAÇLARI
KİŞİLERARASI DEĞİŞTİRİCİLER
İHTİYAÇLARIN ERİMESİ
KARŞILIKLI SORUNLAR
İHTİYAÇ PROFİLİ
İHTİYAÇ ANALİZLERİ
İHTİYAÇLAR ENVANTERİ

4 BÖLÜM OLUMLU GÜCÜN GELİŞTİRİLMESİ
GİRİŞ
GÜCÜN DAVRANIŞSAL TEMELİ:
ETKİLEME ENVANTERİ (GÜÇ TEMELİNDE)
YÖNERGE
ETKİLEME ENVANTERİ CEVAP SAYFASI

5 BÖLÜM ÇATIŞMA ÇÖZÜMLEMESİ
KAVGA VEYA KAÇMA TEPKİSİ
ÖĞRENİLEN YANITLAR
6 BÖLÜM STRES YÖNETİMİ
GİRİŞ
STRESE BİLİŞSEL YAKLAŞIM
GÖREVDE STRES
PSİKOLOJİK TİPLER VE STRES
STRES TİPLERİ
SENARYO
DEĞİŞİKLİK MENÜSÜ

7 BÖLÜM JOHARI PENCERESİ
JOHARİ PENCERESİ
JOHARİ PENCERESİ DEĞERLENDİRME FORMU

8 BÖLÜM ÖRGÜTSEL KÜLTÜRÜN ROLÜ
YÖNETİM STİLLERİ
V&L TASARIMDA ŞİRKET KÜLTÜRÜ

9 BÖLÜM ÖRNEK OLAYLAR
ÖRNEK OLAY 1 – SARAH, THE SHERMAN TANK
ÖRNEK OLAY 2 – RUTH: MS KNOW-IT ALL
ÖRNEK OLAY 3 –JOHN: VAHŞİ VE ÇILGIN BİR ADAM
ÖRNEK OLAY 4 – JANE: SUPER UZMAN
ÖRNEK OLAY 5 –YUVARLAK DELİKTEKİ KARE SOPA
ÖRNEK OLAY 6 – MARK: UYGULAYICI
ÖRNEK OLAY 7 – CHARLIE: GÖREV MAKİNESİ
ÖRNEK OLAY 8 –JERRY: BİLDİĞİM GİBİ YAPARIM
ÖRNEK OLAY 9 –ÖRGÜT ADAMI: GEORGE
GELECEK YIL İÇERİSİNDE
GELECEK 5 YIL İÇİN


Akyay Uygur Kitabımız, yönetim ve organizasyon alanında kapsamlı, ayrıntılı ve içeriği genişletilmiş olarak her bölüm sonunda ilgili örnek olaylar ve araştırma ve tartışma sorularıyla desteklenmiş ve zenginleştirilmiştir.
Birinci bölümde temel konular ve teorilere, ikinci bölümde yönetim fonksiyonlarına ve üçüncü bölümde ise çağdaş yaklaşımlara yer verilmektedir. Yedinci basımına ulaşan kitabımızın; akademisyenlere, araştırmacılara, bilim insanlarına, öğrencilere ve ilgili tüm kamuoyuna faydalı, katkı sağlayıcı ve öğretici olmasını beklemek ve umulmaktadır.
Fatma Atıgan Bu kitap, işletme eğitimi veren fakülte ve yüksekokul öğrencilerine yararlı olması amacıyla hazırlanmıştır. Kitapta ilk olarak yönetim biliminin tarihsel gelişimine daha sonra yönetimin temel fonksiyonları olan planlama, örgütleme, yöneltme, koordinasyon, denetim ve karar verme kavramlarına yer verilmiştir. Üçüncü bölümde, yöneticilik ve liderlik konularına ve son iki bölümde ise modern yönetim yaklaşımlarından sistem yaklaşımı, durumsallık yaklaşımı, z teorisi, toplam kalite yönetimi, çatışma yönetimi, kriz yönetimi, zaman yönetimi, stratejik yönetim, istisnalarla yönetim, kıyaslama yaklaşımı, öğrenen organizasyonlar, değişim mühendisliği, dış kaynaklardan yararlanma, şebeke organizasyon ve küçülme yaklaşımları ele alınmıştır.
Kitaptaki konular, tablo ve şekiller yanında yaşanmış örnek olaylarla desteklenmiş; çalışma boyunca akıcı bir yazım tarzının oluşturulmasına ve geliştirilmiş test sorularıyla öğrenmenin pekiştirilmesine dikkat edilmiştir.
İnsanlık tarihi kadar eskilere uzandığını gördüğümüz yönetim kavramının modern çağımızdaki ilkeler doğrultusunda okuyucu ile buluşturulması amaçlanmıştır.
Metin Atak Yönetim kavramından son yıllarda çok söz edilmekte ve bu kavram adına birçok kitap yazılmaktadır. Aynı zamanda farklı disiplinlerden ve farklı çalışma alanlarından birçok insan tarafından ilgiyle takip edilmektedir. Bunun nedeni, değişim ve rekabetin çok hızlı gelişmesiyle önemi hızla artarak “stratejik bir değer” haline gelen bilginin ortaya çıkardığı “bilgi çağı” dinamiklerinde gizlidir. Bilgi çağı, kısıtlı kaynakların, bilginin yaratıcısı ve uygulayıcısı olan insanın ve özellikle de bilginin yönetilmesini zorunlu kılmaktadır. Yönetim alanında birçok kıymetli eser bulunmaktadır. Bu eserin benzerlerinden farkı, konuları bilgi çağı dinamikleri perspektifinden ele almasıdır.
Kitap işletmeler, devlet kurumları, her türlü kuruluş ve organizasyonun farklı pozisyonlarında yöneticilik yapan/yapacak kişilerin yönetim olayını doğru anlaması, rasyonel yöntem ve uygulamaları en doğru bir şekilde kavraması amacıyla hazırlanmıştır. Aynı zamanda, örgütlerin verimlik ve etkinliklerini artırmaları, farklı sorunlar için farklı yönetim uygulamalarını öğrenmeleri ve insan davranışını anlama yoluyla organizasyonun en önemli kaynağı olan insan unsurundan azami düzeyde yararlanma becerisini kazandırma hedefindedir.
Temel yönetim ve organizasyon konularını içeren bu kitap, yönetim profesyonelleri ve yönetici adayları için gerekli konuları en temel düzeyde incelemekte ve okuyucuya çağdaş yönetici bakış açısı kazandıracak zenginliktedir. Konuların farklı örgüt ve sektör tiplerine ilişkin örnekler verilerek açıklanmış olması da okuyucunun konuları daha iyi anlamasına olanak tanımaktadır.
Kitabın pandemi döneminde yayına hazırlanmış olması nedeniyle okuyucunun bir eğitimci, rehber ya da nezaretçiye ihtiyaç duymadan anlayabilmesi, aklına gelen soruların cevabını kitapta bulabilmesine yönelik özel bir gayret sarf edilmiştir. Kitap, konuların ele alınış şekliyle uzaktan öğrenmeye uygun olarak hazırlanmıştır. Yazarın akademik birikiminin yanında 25 yıllık yurt içi ve uluslararası yöneticilik tecrübesi de kitabın uygulamayla teoriyi birleştiren bir üslupta hazırlanmasına katkı sağlamaktadır.
Kitap yönetim teorilerinin gelişimi ve çağdaş yönetim anlayışları paralelinde, meslek yüksek okulu ve lisans öğrencilerinin yönetim ve organizasyon derslerinin içeriğine uygun olarak hazırlanmıştır. Yönetim biliminin önemli ve tamamlayıcı bir alanı olan örgütsel davranış ayrı bir yönetim disiplini olmakla birlikte, örgütsel davranış konularına kitabın temel amacını destekleyecek şekilde bölümler içerisinde yer verilmiştir.
Salih Güney Salih GÜNEY, Birecik’te doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Birecik’te tamamladı. Birecik Lisesini birincilikle (Ed. Bölümünü) bitirdi. 1980 yılında Hacettepe Üniversitesi, Sosyoloji Bölümünden mezun oldu. Kuleli Askeri Lisesinde Sosyoloji ve Mantık dersleri veren Güney, 1986-1987’de İstanbul Üniversitesi, İşletme Fakültesi Davranış Bilimleri Anabilim Dalında yüksek lisans eğitimine başladı ve Ekim 1987’de bitirdi. Şubat 1988’de doktora programına başladı ve Kasım 1990’da doktor unvanını aldı. 1991 yılında Kara Harp Okuluna tayin oldu. 1995 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesinde Yabancı Dil Kursunu bitirdi. 2003 yılı atamalarında Eğitim Yöneticisi ve Öğretmen Yetiştirme Okulu Öğretim Başkanı oldu. 2005 atamalarında Kara Harp Okulu Temel Bilimler Bölümünde Sosyal Dersler Anabilim Dalı Başkanı oldu. 24/09/2007 tarihinden itibaren İstanbul Aydın Üniversitesi İşletme Bölümünde Yönetim ve Organizasyon Anabilim Dalında tam zamanlı öğretim üyesi olarak yeni görevine başladı. Kara Harp Okulunda Davranış Bilimleri ve İletişim Teorisi, Polis Akademisinde Adalet Psikolojisi, Şükrü Balcı Polis Meslek Yüksekokulunda Problem Çözme Teknikleri, Jandarma Eğitim Okulları Komutanlığında Davranış Bilimleri ve Halkla İlişkiler, GATA Hemşirelik Meslek Yüksekokulunda Sosyolojiye Giriş, GATA Sağlık Astsubay Meslek Yüksekokulunda Davranış Bilimleri, Hacettepe Üniversitesi Vakfında Motivasyon, Liderlik ve İletişim derslerini de vermiş olan GÜNEY, 1997 yılında doçent oldu. İş kazaları, motivasyon, liderlik, yönetim, örgüt kültürü, insan psikolojisi, stresle başa çıkma yöntemleri, iletişim, kişilik, iş tatmini, duygusal zekâ, yönetim psikolojisi, toplam kalite ve kriz yönetimi, girişimcilik alanlarında makaleleri yayımlandı.
Hâlen İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ’nde Davranış Bilimleri, Örgütsel Davranış ve Değişim Yönetimi, İşletmeye Giriş, Stratejik Yönetim, İnsan Kaynakları, Tüketici Davranışları, Müzakere Teknikleri derslerini vermeye devam etmektedir.
KİTAPLARI
1. Davranış Bilimleri ve Yönetim Psikolojisi Terimler Sözlüğü, Ankara, 1998.
2. Davranış Bilimleri Açısından Atatürk'ün Liderliği, Ocak Yayınevi, Ankara, 1999.
3. Yönetim ve Organizasyon El Kitabı, 3. Baskı, Nobel Yayınevi, Ankara, 2020.
4. Yönetim ve Organizasyon, 2. Baskı, Nobel Yayınevi, Ankara, 2001.
5. Yönetim Tarzımıza ve Davranışlarımıza Yön Veren Özlü Sözler, Siyasal Yayınevi, Ankara, 2002.
6. Açıklamalı Yönetim-Organizasyon ve Örgütsel Davranış Terimler Sözlüğü, Siyasal Yayınevi, Ankara, 2004.
7. Sosyal Psikoloji, 5. Baskı, Nobel Yayınevi, Ankara, 2017.
8. Sosyal Psikoloji-II, Erzurum Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Yayını, Erzurum, 2016.
9. Örgütsel Davranış, 3. Baskı, Nobel Yayınevi, Ankara, 2015.
10. Liderlik, 2. Baskı Nobel Yayınevi, Ankara, 2015.
11. Davranış Bilimleri, 12. Baskı, Nobel Yayınevi, Ankara, 2000.
12. İnsan Kaynakları Yönetimi, 3. Baskı, Nobel Yayınevi, Ankara, 2019.
13. Temel ve Genel İşletme, Nobel Yayınevi, Ankara, 2020.
Jeffrey A. Miles Organizasyon kuramları konusu, Yönetim ve Organizasyon bilim dalının temel alanlarından biri olmasına karşın, bu konuya Türkçe yazında yeteri kadar yer verilmemiştir. Bunda en önemli etken, Yönetim ve Organizasyon Kuramlarının Türkiye'de oluşturulmamış olmasıdır. Yönetim ve Organizasyon Kuramı geliştirilmemiş olmasına rağmen, son yıllarda konuya ilişkin az da olsa Türkçe eserlerin raflarda yerini almaya başladığı görülmektedir. Bu kapsamda telif eserlerdeki eksikliğin çeviri eserlerle giderilmeye çalışılması şaşırtıcı değildir. Kuram konusunda yöneticilerin, akademisyenlerin ve öğrencilerin konuya aşina kılınmaları, en azından şimdilik çeviri eserlerle sağlanmaktadır.
“Yönetim ve Organizasyon Kuramları” kitabı, Jeffrey A. Miles'ın ABD'de 2012 yılında yayımlanan “Management and Organization Theory” adlı eserinin birinci basımının Türkçe çevirisi olarak alan yazındaki boşluğu dolduracak niteliktedir. Eser, bünyesinde barındırdığı 40 temel yönetim ve organizasyon kuramına ilişkin temel bilgilerin yanında; kuramlara yönelik değerlendirme ve eleştirileri, başlıca ölçüm araçlarını, müteakip araştırmalar için önerileri, temel kaynakları ve yöneticiler için çıkarımları içermektedir. Bu yönüyle eser, diğer kuram kitaplarından farklı olarak teori ve pratiği bütünleştirmekte; akademisyenlerin, lisans ve lisansüstü düzeydeki öğrencilerin, yönetim alanı profesyonellerinin ve çalışma yaşamında yer alıp, konuya ilgi duyan tüm bireylerin ihtiyaçlarını aynı anda karşılamaktadır.
Ebru Kaya, Fatih Aslan, Gözde Şahin, İlkay Güleryüz, İrfan Cirit, Mehmet Kahya, Mutlu Tokmak, Pelin Erden Çevik, Pınar Aydemir, Suudan Gökce Gök, Ümit Şevik Sebebi ne olursa olsun öfke de bir duygu durumunun dışa vurumudur. Gülmek kadar öfkelenmek de insan için son derece sıradan bir davranıştır. İstekleri veya beklentileri karşılanamayan herkesin bu durumlarda verdiği bir tepki vardır. Bu tepkinin şekli ve dozu psikolojik kabul edilebilirlik sınırına ulaştığında öfke diye adlandırdığımız bir davranışa dönüşmektedir. Bu noktada önemli olan husus bu duyguların bize ve karşımızdakine zarar vermeden bertaraf edilmesidir. Öyle ki; öfkenin bazen de olumlu sonuçlara sebep olabildiği unutulmamalıdır.
Esas itibarı ile kolluk teşkilatının varoluş sebebi huzur ve güven ortamının devamını sağlamak, işlenmiş olan kabahat ve suçlara karşı yasaların kendisine vermiş olduğu yetkiyi kullanarak müdahale etmektir. Öyleyse öfkelenmeden görev yapabilmek, öfkesini kontrol altında tutabilmek kolluk görevlilerimiz için olmazsa olmazdır.

Güçlü kişi; güreşte gücünü gösteren değil, öfke anında kendine hâkim olandır.
Ebru Kaya, Fatih Aslan, Gözde Şahin, İlkay Güleryüz, İrfan Cirit, Mehmet Kahya, Mutlu Tokmak, Pelin Erden Çevik, Pınar Aydemir, Suudan Gökce Gök, Ümit Şevik Sebebi ne olursa olsun öfke de bir duygu durumunun dışa vurumudur. Gülmek kadar öfkelenmek de insan için son derece sıradan bir davranıştır. İstekleri veya beklentileri karşılanamayan herkesin bu durumlarda verdiği bir tepki vardır. Bu tepkinin şekli ve dozu psikolojik kabul edilebilirlik sınırına ulaştığında öfke diye adlandırdığımız bir davranışa dönüşmektedir. Bu noktada önemli olan husus bu duyguların bize ve karşımızdakine zarar vermeden bertaraf edilmesidir. Öyle ki; öfkenin bazen de olumlu sonuçlara sebep olabildiği unutulmamalıdır.
Esas itibarı ile kolluk teşkilatının varoluş sebebi huzur ve güven ortamının devamını sağlamak, işlenmiş olan kabahat ve suçlara karşı yasaların kendisine vermiş olduğu yetkiyi kullanarak müdahale etmektir. Öyleyse öfkelenmeden görev yapabilmek, öfkesini kontrol altında tutabilmek kolluk görevlilerimiz için olmazsa olmazdır.
Güçlü kişi; güreşte gücünü gösteren değil, öfke anında kendine hâkim olandır.
Mutlu Tokmak Gerek nesnel gerekse öznel güvenliğin tesisi ve muhafazasında birincil aktör konumunda bulunan kolluk kuvvetlerinin ellerinde bulundurdukları teknolojik ekipmanların yanı sıra en kıymetli güçleri, beşerî sermayeleridir.
Birbirinden yetkin ve donanımlı olan kolluk mensuplarını etkin bir şekilde sevk ve idare etmek de kolluk teşkilatlarının başında bulunan yöneticilerin görevidir.
Artan suç çeşitliliği, kolluk birimlerinin her bir suç çeşidine göre ayrı bir taktik kullanmalarını zorunlu kılmaktadır. Suçlara müdahalede kullanılan mesleki taktik ve tekniklerin yanı sıra karar almada ve bu kararları eyleme dönüştürmede liderlik vasıflarını kullanmak oldukça önemlidir.
Kolluk kuvvetleri sadece suça müdahale etmekle değil aynı zamanda suçu önleme ve vatandaşlara yardım etmekle de görevlidirler.
Her yöneticinin bir lider olamayacağı gerçeğinden hareketle yönetim becerilerini liderlik vasıfları ile bütünleştiren kolluk amirlerinin üstlendikleri bu görevleri yerine getirmede ve emrinde çalışan iş görenlerin iş tatminini sağlamada daha başarılı olacakları aşikârdır.
Liderlik yaklaşımına farklı bir paradigmadan bakan bu kitabın, güvenlik ve esenliğimizin teminatı kolluk teşkilatlarına faydalı olacağı inancıyla...
Ebru Kaya, Gözde Şahin, İlkay Güleryüz, İrfan Cirit, Mehmet Kahya, Mutlu Tokmak, Pelin Erden Çevik, Pınar Aydemir, Suudan Gökçe Gök, Şeyma Başbuğ Kafkas, Ümit Şevik Yüz yüze iletişim gerektiren, toplum içerisinde insanlarla sürekli etkileşim halinde olan ve görevini fedakâr bir şekilde yerine getiren kolluk kuvvetlerinin sunmuş olduğu hizmetin kalitesi hem genel kolluk olarak kamu sektöründe hem de özel kolluk olarak özel sektörde önem arz eden konular arasındadır. Kolluk olarak daha kaliteli hizmet sunabilmenin, memnuniyeti ön planda tutabilmenin her aşamasında etkin bir rol alan yöneticiler eylemlerini bu doğrultuda dizayn etmek zorunda kalmışlardır.
Kolluk çalışmaları kapsamında hazırlanan bu kitap, kolluk yöneticilerine ve diğer yöneticilere farklı bir bakış açısı sunmaktadır. Yöneticilerin uyguladıkları yönetim stratejilerine yönelik olarak alan yazında yer alan güncel yaklaşımları ele alan bu kitapta, farklı yönetim stratejilerinin ve örgütsel davranış konularının kolluk özelinde göz önüne serilmesi ile örgütlerin etkinliklerinin artacağı ve algılanan kurumsal imajlarına da olumlu katkı sağlayacağı değerlendirilmektedir.
Kitapta yer alan bölümlerde ilgili alan yazın değerlendirildikten sonra kollukla ilişkisi kurulmuştur. Kitapta, yönetim ve organizasyon perspektifinden liderlik, duygusal zeka, motivasyon, stres yönetimi, yönetimde kuşak farklılıkları, iletişim, öğrenen örgütler, kurumsal sosyal sorumluluk, stratejik yönetim ve etik iklim kavramları kolluk özelinde incelenmiştir.
Murat Ak Yönetim ve organizasyonun tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. Öyle ki ilk insanın yaratılışı ile birlikte yönetim ve organizasyon konusu gündeme gelmiş ve güncelliği ve öneminden hiçbir şey kaybetmeden hatta üzerine her geçen dönem daha da fazla ekleyerek günümüze kadar gelmiştir. Hatta günümüzde yönetim; bir sanat olarak değerlendirilmekte konunun en ince ayrıntısına kadar titizlikle ve önemle durulmaktadır. Bu çalışmada ise en yaygın ve sıklıkla üzerinde durulan yönetim organizasyon konuları için her biri alanında uzman çok kıymetli akademisyenlerimiz tarafından kapsamlı bir literatür taraması yapıldıktan sonra yine her bir konu için araştırmacıların kolaylıkla faydalanabilmesi adına literatürde sıklıkla kullanılan ölçeklere yer verilmiştir. Böylelikle araştırmacıların akademik çalışmalarında işleri kolaylaşacak, ilgi duydukları konuyla ilgili literatür alt yapısına ve ölçeklere rahatlıkla ulaşabileceklerdir. Büyük bir özen ve yoğun emekle hazırlanan bu eserin; yönetim organizasyon literatürüne ve araştırmacılarına önemli bir katkı ve değer sağlayacağı düşünülmektedir.
Ahmet Burak Doğan, Ahmet Selim Kartal, Ali Erdoğan, Demet Köseoğlu, Hayrettin Sağıncı, Mahmut Özcan, Mehmet Erol, Murat Ak, Seval Türk, Sinem Özeskilli, Zeynep Özsayan Biçer Eser; yönetim organizasyon alanında ele aldığı konuları, öncelikle kavramsal çerçevede değerlendirmekte; bu bağlamda konunun tanımını, özelliklerini, boyut ve fonksiyonlarını ele almaktadır. Daha sonra konu ile ilgili Türkiye'de yayınlanmış lisansüstü tezlerin bibliyometrik analizleri, eserde geniş ve kapsamlı bir şekilde yer almaktadır. Eser; araştırmacılar, akademisyenler ve öğrenciler için çalışmada ele alınan her bir konu için sunduğu bibliyometrik analizlerle ilgili konunun geçmişini inceleme aynı zamanda gelecek çalışmaların hangi yönde ve içerikte gerçekleştirilebileceği noktasında önemli ipuçları vermektedir. Bu bağlamda eser; özellikle yönetim ve örgütsel davranış disiplinleri için referans bir kaynak niteliği taşımaktadır. Bununla birlikte eser, Türkiye'de bibliyometrik analizlerin bir kitap çatısı altında gerçekleştirildiği ilk eser olma niteliği taşımaktadır. Bu bağlamda kitap; bibliyometrik analizler terminolojisi için bir ilk, farklı, özgün ve gerek teorik gerekse uygulamaya dönük referans ve sembol kaynaklardan biri konumundadır.