Uluslararası İlişkiler \ 4-11
Cansu Güleç, Ekrem Yaşar Akçay, Ferit Yücebaş, Hasan Köni, Kemal Gökçay, Murat Kasapsaraçoğlu, Murat Toman, Recep Kemal Kuzu, Yıldırım Deniz, Zuhal Çalık Topuz Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin kökenleri, 19. yüzyılın ikinci yarısına kadar uzanmaktadır. Bu dönem, üç kıtada at koşturan bir “cihan devleti” olan Osmanlı Devleti'nin son demlerine denk gelmiştir. İki devlet arasında ilişkilerin başladığı dönem olan 19. yüzyıl aynı zamanda Osmanlı'nın tersine ABD'nin büyüyen bir güç olmaya başladığı bir dönem olmuştur. Ancak iki devlet arasındaki ilişkilerin “ittifak” noktasına gelmesi 1945 sonrası dönemde gerçekleşmiştir. Zira İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra yaşanan Soğuk Savaş Dönemi'nin ilk yıllarında iki devlet, SSCB merkezli güvenlik endişeleri doğrultusunda birbirlerine yakınlaşmışlardır. Türkiye'nin özellikle sahip olduğu jeopolitik konum nedeniyle Soğuk Savaş Dönemi'nde ABD'nin SSCB karşısında güçlü ve sağlam bir savunma hattı oluşturma ve komünizmin uluslararası alanda yayılmasını engelleme stratejisinde çok önemli bir yeri olmuştur. Bu çerçevede 1952 yılında Türkiye'nin NATO'ya tam üye kabul edilmesi, ikili ilişkilerin kurumsal bir boyut kazanmasını sağlamıştır. Böylelikle Türkiye ile ABD, Soğuk Savaş'ın henüz ilk yıllarında başlayan ve Soğuk Savaş'ın sona ermesinden sonra da devam edecek olan bir ittifak ilişkisine girmiştir. Soğuk Savaş koşullarında başlayan ve “stratejik ortaklık”, “model ortaklık” gibi farklı adlarla da anılan bu ilişki, inişli çıkışlı bir yol izlemesine rağmen günümüze kadar devam etmiştir. Bu kitap ile ilişkilerin başlangıç döneminden günümüze kadar olan süreçte yaşanan gelişmeler anlatılarak bundan sonraki dönemde ilişkilerin nasıl bir yolda ilerleyeceğine ışık tutulması amaçlanmıştır.
Orhan Battır Modern dönemde hızı ve görünürlüğü artan göç hareketleri; eylem düzeyinde sosyo-demografik bir olgu iken önce politik alana dâhil olmuş sonrasında ise güvenlikleştirilerek yüksek politika konusu hüviyetine bürünmüştür. İçinde bulunduğumuz yüzyılda ise göç, uluslararası sistemin işleyişine doğrudan etki eden ve sistem aktörleri arasındaki etkileşimi şekillendiren, bu yönüyle uluslararası toplumun öncelikli gündem maddeleri arasında ön sıralarda yer alan konulardan birisi hâline çoktan gelmiş durumdadır. Son yılarda sorun olan yönleriyle sıkça gündeme gelmesinin de etkisiyle göç konusuna olan akademik ilginin de giderek arttığı görülmektedir.
Bu eser, tarihsel süreçte insanların çok farklı gerekçelerle de olsa yaşadıkları yerleri terk ederek başka yerlere yerleşmelerini âdeta bir doğa durumu olarak ele almaktadır. Bu yüzden eserde; göç olgusunu mutlaka önlenmesi gereken bir “suç” olarak görmenin ve buna bağlı olarak da göçmenlere “suçlu” nazarıyla bakmanın temel bir yanılsamadan ibaret olduğu şeklinde değerlendirmelere yer verilmektedir. Tabii ki bunu yaparken göçe dayalı sorunların yok sayılması ya da görmezden gelinmesi gibi bir hataya düşmemeye de özen gösterilmektedir.
Ali Balcı, Ali Yaman, Ayşe Aslıhan Çelenk, Britta Krause, Burhanettin Duran, Cüneyt Yenigün, Davut Dursun, Ebru Afat, Ertan Efegil, Fatih Şen, Fatih Yaşlı, Filiz Cicioğlu, Gökhan Telatar, Halil Can Emre , İbrahim Varlı , İsmail Numan Telci, Kamer Kasım, Kemal İnat, Kenan Dağcı, Kutbettin Kılıç, Leyla Melike Koçgündüz, M. Ali Akyurt, Mahmut A. Alpay, Mehmet Ali Bolat, Mehmet Dalar, Mehmet Özkan, Michael Schultze, Muhittin Ataman, Mustafa Dinçer, Mustafa Yetim, Nebi Miş, Sait Sönmez, Sibel Akgün, Şuayyip Çalış, Türkan Hançer Özkan, Ümit Hacıoğlu, Ümit Öztürk , Yaşar Sarı Dünya Çatışmaları, “Dünya Çatışma Bölgeleri” adını taşıyan ilk iki baskıdan çok daha farklı bir kitap olarak ve iki cilt halinde okurlarıyla buluşuyor. Yeni kitap çerçevesinde, Ortadoğu ve Kuzey Afrika, Kafkaslar ve Orta Asya, Avrupa, Amerika, Sahra Altı Afrika ile Doğu ve Güney Asya başlığı altındaki çatışma bölgelerine yeni makaleler eklenmek suretiyle, Çatışma Konuları başlığı altında yeni bir bölüm oluşturularak dahil edilen yazılarla toplam makale sayısı 80’e çıkmıştır. Hem yeni konuların eklenmesi hem de önceki baskılarda var olan konuların genişletilmesi, kitabın uluslararası ilişkiler literatürüne katkı konusundaki iddiasını güçlendirmiştir.
Ahmet Öztürk, Ali Balcı, Asena Boztaş, Bünyamin Bezci, Cihangir İşbilir, Cüneyt Yenigün , Çağdaş Üngör, Deniz Alca, Dietmar Fricke, Dilşad Türkmenoğlu Köse, Fatih Yaşlı, İbrahim Erdoğan, İsmail Numan Telci, Kemal İnat, Mehmet Dalar, Mehmet Öztürk, Nazire Özlem Pakhuy, Nebi Miş, Orhan Baraç, Ömer Yılmaz, Özkan Gökcan, Rasim Özgür Dönmez, Rıdvan Kalaycı, Sadık Ünay, Selman Duran, Senem Kurt Topuz, Şuayyip Çalış, Türkan Hançer Özkan, Wolfgang Gieler, Yaşar Sarı, Yıldırım Turan, Zafer Akbaş Dünya Çatışmaları kitabının elinizdeki ikinci cildinde Sahra Altı Afrika ile Doğu ve Güney Asya bölgelerindeki çatışmaların yanında terör, milliyetçi çatışmalar, fundamentalizm, yasadışı göç ve deniz haydutluğu gibi uluslararası sorunlar ile küresel ticaret ve enerji gibi alanlarda yaşanan problemlere dair çatışma konularını inceleyen makalelere yer verilmiştir. Afrika ve Asya bölgelerinde ele alınan çatışma bölgelerinin sayısı bu yeni kitapta oldukça artırılmış ve bu bölgelere ilişkin toplam 29 makale kitapta yerini almıştır. Uluslararası İlişkiler disiplininin önemli inceleme alanlarından birini oluşturan çatışma konusunda Türkiye’de yapılan en kapsamlı çalışmalardan biri olan Dünya Çatışmaları kitabı, alanındaki akademik eser eksikliğinin giderilmesine önemli katkıda bulunacaktır.
Caner Ünal, Harun Gümrükçü, İbrahim Hasanoğlu, İlkay Kutlar, İrem Pınarbaşı, Mustafa Yeğin, Muzaffer Bimay, Vedia Derda Taşar, Yasin İlkdoğdu, Zeynep Hiçdurmaz Batı literatüründe küreselleşme diskuru içerisinde öne çıkan temel tezlerden biri de "yabancılığın sonu"nun geldiği doğrultusundadır. Bu bakışa çok farklı boyutlarda itiraz edilmekte ve/veya karşı çıkılmaktadır. Karşı tez sadece bu kavramın anlamıyla sınırlı olmayıp aynı zamanda yabancılığın hiç de sona ermediği, onun yok edilemezliği tartışılarak gösterilmektedir. Bu kitapta, yabancılığın diskürsif bir konstrüksiyon olduğu noktasından hareket edilmektedir. Modernitenin küreselleşmesinin yabancılık olgusu üzerinde etkisi belirleyici olmaya devam edecek ve dolayısıyla yabancılık üzerine diskurlar daha da yaygınlaşacaktır.
Kitapta, teorik argümanların yanı sıra çok kapsamlı pratik ve politik sonuçların üzerinde de durulmaktadır. Bu çerçevede ne anlama geldiği tam açıklanamayan "eşitlik çağı" kavramı sorgulanmakta ve aşağıdaki varsayımlar üzerinde durulmaktadır:
• Çeşitli boyutlarıyla ortaya çıkan ve "dünyanın yoğunlaşması" görüşünü kendisine ortak payda olarak sergileyen küreselleşme herkese şans eşitliği sunmakta mıdır?
• Hiç kimsenin dışlanmadığı bir dünyada mı yaşanılmaktadır ki “yabancılığın sonu” savı bilimsel çevrelerce sunulmaktadır?
• Küreselleşen dünya, toplumlar içi ilişkileri polarize etmemekte, bölüp parçalamamakta ve onların taşıyıcı sütunlarına meydan okuyarak derin uçurumların oluşmasına yol açmamakta mıdır?
Ali Öztürk, Anna Mratschkowski, Ayşe Berna Sarı Arasıl, Ayşegül Ilgaz, Harun Gümrükçü, Hasan Basri Savaş, Malike Gümrükçü, Nilüfer Keskin Akcadag, Patricia Beck, Sebahat Gözüm, Seher Yurt, Sevim Şen Dijitalleşme ve enformasyon teknolojisindeki hızlı değişim sağlık elemanlarındaki küresel hareketliliği daha da güncelleştirmiştir. Onlara olan gereksinim nüfusun yaşlanması, kronik hastalıkların artması ve nesiller arası sosyal bağların farklı bir boyutta evrilmesi gibi nedenlerle hızlıca artmaktadır. Mevcut sayıları bu ihtiyaca cevap verecek düzeyde olmaması yanında ülkeler ve bölgeler arasındaki dağılımlarında da önemli farklılıklar mevcuttur.
Bu eserde sağlık profesyonellerinin küresel göçüne dönük temel bilgiler sunulmakta, bu sürecin alıcı ve gönderici ülkeler için nasıl başarılı bir hâle getirilebileceğine ilişkin stratejiler tartışılmaktadır. Küresel ve ulusal aktörlerin siyasi, ekonomik ve sosyal sorumluluğuna dikkat çekilmektedir. Sağlık profesyonellerinin göç alan ülkelerde iş koşulları irdelemekte, dilsel, kültürel ve diploma denkliği sorunları üzerinde çözüm yolları gösterilmektedir. Ayrıca hemşireliğin sosyal sistemdeki stratejik önemi bu eserde ele alınmakta, dört ülke kökenli uzmanların araştırmalarıyla mevcut zorluklara, eğilimlere ve tahminlere dönük genel bir bakış sunulmaktadır.


The rapid change in dıgıtalization and information technology has further updated the global mobility of healthcare professionals. The need for them is briskly increasing due to reasons such as the aging of the population, the increase in chronic diseases, and the evolution of intergenerational social ties to a different dimension. In addition to the fact that the current numbers are not sufficient to meet this need, there are also significant differences in their distribution among countries and regions.
In this work, basic information about their global migration is presented and strategies on how to make this process successful for recipient and sending countries are discussed. Attention is drawn to the political, economic, and social responsibility of global and national actors. Health professionals are examined in the migrant countries and solutions are shown on linguistic, cultural, and diploma equivalence problems. In addition, the strategic importance of nursing in the social system is discussed in the work, and an overview of experts from four countries.

Ali Asker Bal, Ali Öztürk, Ayşe Beyza Ercan, Didem Çakmaklı, Harun Gümrükçü, Hülya Küçük Bayraktar, Hüseyin Karabulut, İdris Söylemez, Necati Ağıralioğlu, Ömer Faruk Kırmıt, S. Buğrahan Karabulut, Saltuk Ağıralioğlu, Sami Şener Göç hareketleri, insanlığın varoluşuna kadar geri gitmekte ve dün olduğu gibi bugün de bizleri meşgul etmektedir. Bu bakışla hazırlanan yayın serimizle bu olgunun ne olduğu, ne tür süreçlerden geçtiği ve zamanın ruhuna uygun nasıl çözümler bulunacağı üzerinde durulmaktadır. Bu sürecin birçok bileşeni, boyutu ve formu olduğundan çeşitli yönleriyle ortaya çıkmaktadır. Kuşların mekân değişimlerini analizle başlayan göç çalışmaları, tarih boyunca insanlığın en önemli sosyal faaliyetlerinden biri olagelmiştir. Bu anlamda Anadolu, insanın en eski yerleşik hayata geçip tarımsal faaliyetlerde bulunduğu ve şehirler kurup uygarlıklar inşa ettiği en kadim yerleşim yerlerinden biridir. Bu stratejik konumu nedeniyle dinlerin, sanatın ve buğday gibi ürünlerin ilk kaynağı ve/veya en önemli geçiş güzergâhlarından biri olmuştur. Bu anlamda ilk kültürlerin oluşumu, uygarlıkların şekillenmesi, tarım devriminin gerçekleşmesi, şehirlerin kurulması, dillerin etkileşimi ve her alanda yeni sentezlerin doğması gibi gelişmeler birçok sürecin doğrudan oluşmasına kaynak olmuştur.
Ramazan Özey, İsmail Ermağan, Giray Fidan, Elem Eyrice Tepeciklioğlu, Murat Aktaş, Mustafa Acar, Volkan İpek, Mürsel Bayram, İzzettin Artokça, Atanur Kara, Burçin Aydoğdu, Gonca Oğuz Gök, Oktay Salih Akbay, Numan Hazar, Bülent Eşiyok NEDEN DÜNYA SİYASETİNDE AFRİKA?
Neden “Dünya Siyasetinde Afrika”? Örneğin The Economist dergisi 2000'de “The hopeless continent” (ümitsiz kıta) olarak attığı başlığını, 2011'de “Africa rising” (Afrika yükseliyor) olarak güncelliyor; kıtanın nüfusu bir milyarı geçiyor ve artık dünyada gelişen ilk 10 ekonomiden yedisi Afrikalı bir devlete ait oluyor.
Dünyada Afrika çalışmalarının sayıları artmakta ve çok ciddi bir literatür oluşmaktadır. Sadece Fransız, İngiliz veya diğer Avrupalı (geçmişte sömürge sahibi devletlerden) değil, Çinli, Hindistanlı, ABD'li, Brezilyalı vb., Afrika konusuna ehemmiyet veren bilim insanları çoğalmaktadır. Başlangıç noktasında olan Türkiye’de Afrika çalışmalarına ilişkin Dünya Siyasetinde Afrika adlı seri, 2014 yılından başlayarak literatüre Türkçe dilinde katkılar sunmayı hedeflemektedir. Seri'nin bu ilk kitabında, kıtaya ait farklı konular alanında yetkin isimler tarafından ele alındı. Fark edilebilir ki kimi çalışmalar, kulvarında ilk olmaya namzetler.
Bu çalışma için seçilen temel başlık ve temalar ise şu şekilde ifade edilebilir:
• Afrika’nın Panoraması: Başlıca Siyasal-Ekonomik-Sosyal ve Kültürel Özellikler
• Afrika’nın Küresel Aktörler ile İlişkileri: Çin ve ABD
• Kıta Ülkelerinin Analizi: Cezayir ve Angola
• Kıta’da Temel Sorunlar: Mali’de Tuareg İsyanı, Darfur Sorunu, Eş Şebab ve Boko Haram Terör Örgütleri ve Orta Afrika Cumhuriyeti’ndeki Çatışmalar
• Afrika’da Eğitim ve Kalkınma: Güney Afrika, Nijerya ve Gana Örneği
• Kıta’ya İlişkin Çeşitli Konular: Kenya Siyasal Sistemi ve Afrika’da İnsan Güvenliği
• Afrika’da Ekonomi: Dünya Ticaretinde Afrika ve Afrika’da Bir Başarı Hikâyesi: Botsvana
• Afrika-Türkiye Arasında İlişkiler: Siyaset ve Ekonomi
İsmail Ermağan NEDEN DÜNYA SİYASETİNDE AFRİKA?

Değerli akademisyenlerve farklı konular ile ortaya çıkmış olan Dünya Siyasetinde Afrika 2 kitabı, akademik camiamızın devlet erkini ve kamuoyunu bilgilendirme veya yönlendirme hedeflerinde geç kaldığı bir alan olarak Afrika üzerine gerçekleştirilen bir çalışma olarak dikkat çekmektedir. Kıtadaki insan yapısından kültürel kodlara, küresel aktörlerin Afrika politikalarından kıta ülkelerinin analizlerine, enerjiden ulaşıma ve Türkiye'nin kıta ile olan ilişkilerine ışık tutmaktadır. Bütün bu özellikleri ile dış politika teknokratları, parti yetkilileri, gazeteci, yüksek lisans-lisans öğrencileri ve işadamları için verimli bir kaynak olarak değerlendirilebilir.
Prof. Dr. Ahmet Tabakoğlu – Marmara Üniversitesi Ortadoğu ve İslâm Ülkeleri Enstitüsü Müdürü

Elinizdeki bu kitabın birinci sayısı Kara Harp Okulu'nda ders kitabı olarak seçilmiş olup bu sene okutulmaktadır. Bu ne anlama gelmektedir? Bölüm yazarları işini iyi yapmıştır; yapıt, Türkçe literatüre/kurum faaliyetlerine katkı sunmuştur; Afrika, dünyada olduğu gibi Türkiye'de de günden güne yükselmektedir.
Editör Yrd. Doç. Dr. İsmail Ermağan – İstanbul Medeniyet Üniversitesi. Öğretim Üyesi

Dünya Siyasetinde Afrika 2, ülkede Afrika üzerine sadece bilgi üretmiyor, aynı zamanda geç kalınsa da fena olmayan bir noktaya gelinen Afrika kıtasını gündemliyor. Ne kamuoyu, ne de akademik çevre, ne siyaset ne de ticaret aktörlerinin, bu tarz çalışmaları yadsıma lüksünün olmadığı kanaatindeyim; çünkü eser yepyeni bilgiler sunuyor, kıtanın değişik yönlerine girizgah yapıyor. Diğer yandan, bölüm yazarları için uzmanlaşma riskini de barındırıyor. Her halükarda bu yapıt, gelecek serileri ile izlenme merakı uyandırıyor.
Prof. Dr. Hüseyin Bağcı – Ortadoğu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı

Ali Murat Kurşun, Asena Boztaş, Atanur Kara, Bahtiyar Dursun, Cihan Daban, Elem Eyrice Tepeciklioğlu, Emel Parlar Dal, Gonca Oğuz Gök, Gülfer Vural, Hacer Ataman, Hakan Aydın, Hakan Mehmetçik, İsmail Ermağan, Murat Aktaş, Oktay Salih Akbay, Ramazan Özey, Sait Yılmaz, Samiratou Dipama, Volkan İpek, Zeynep Kaya NEDEN DÜNYA SİYASETİNDE AFRİKA?
Afrika, dünyada yükselmektedir. Sadece Fransız, İngiliz veya diğer Avrupalı (geçmişte sömürge sahibi devletlerden değil), Çinli, Hindistanlı, ABD’li, Brezilyalı vb., Afrika konusuna ehemmiyet veren bilim insan ve kurumları çoğalmaktadır.
Başlangıç noktasında olan Türkiye’deki Afrika çalışmalarına karşın Afrika, Türkiye’nin en temel dış politikaları doğrultusunda kayda değer biçimde yol almaktadır.
Dünya Siyasetinde Afrika 3 isimli eser, 2014 yılında vücut bulan Dünya Siyasetinde Afrika serisinin üçüncü evladıdır. Elinizdeki bu kitap, kıtaya ilişkin Türkçe katkılar sunmayı hedeflemektedir. Bu bağlamda farklı konular, alanında yetkin isimler tarafından ele alındı ve kimi çalışmalar, alanında ilk olmaya namzetler.
Dünya Siyasetinde Afrika 3 yapıtını ortaya çıkaran değerli yazarlar ve eserleri şunlardır:
1. Doğu Afrika Panoraması: Siyaset-Toplum-Ekonomi – Prof. Dr. Ramazan Özey
2. Coğrafi Keşifler Sonrası Avrupalı Sömürgeci Devletlerin Afrika Politikaları – Cihan Daban
3. Afrika’da Büyük Güç Mücadeleleri: Yeni Emperyalizm – Doç. Dr. Sait Yılmaz
4. Brezilya’nın Afrika Politikası – Dr. Elem Eyrice Tepeciklioğlu
5. 2000’li Yıllarda Afrika Kalkınma Yardımları Çerçevesinde Türkiye ve Hindistan’ın Karşılaştırılması – Dr. Hakan Mehmetçik, Ali Murat Kurşun, Doç. Dr. Emel Parlar DAL
6. Afrika’da Bir Ada Ülkesi: Madagaskar – Yrd. Doç. Dr. İsmail Ermağan
7. Botsvana’nın Bölgesel Yükselişinde Siyasal Kültür ve Demokratik Parti – Dr. Volkan İpek
8. Libya’ya İnsani Müdahale ve Sonuçları – Doç. Dr. Murat Aktaş
9. Burundi’deki Çatışmalar – Yrd. Doç. Dr. Zeynep Kaya
10. Eleştirel Jeopolitik Perspektifi ile Kızıldeniz – Yrd. Doç. Dr. Hakan Aydın
11. Afrika’da BM Barış Gücü Operasyonları ve Mavi Berelilerin İstismarları – Yrd. Doç. Dr. Gonca Oğuz Gök
12. Sahra-Altı Afrika’da Avrupa Birliği’nin Demokrasi Teşvik Politikalarının Normatif Gücü: Zimbabve ve Fil Dişi Sahilleri Örnekleri – Doç. Dr. Emel Parlar Dal, Samiratou Dıpama
13. Afrika Kıtası: Sağlık, Kadın Sağlığı, Türkiye ile Sağlık Turizmi – Yrd. Doç. Dr. Hacer Ataman
14. Eğitim ve Gelişmişlik İlişkisi: Mozambik Örneği – Dr. Atanur Kara
15. Batı Afrika Ekonomileri – Doç. Dr. Oktay Salih Akbay
16. Doğu Afrika’da Yenilenebilir Enerji Kaynakları: Potansiyel ve Yatırımlar – Doç. Dr. Bahtiyar Dursun
17. Afrika’da Ülke Ekonomileri: Güney Afrika Cumhuriyeti, Nijerya ve Gana’nın Makro Düzeyde Analizi – Yrd. Doç. Dr. Gülfer Vural
18. Güney Afrika Cumhuriyeti - Türkiye İlişkileri ve Son Dönem Türkiye - Afrika İş Birliğine Öneriler – Yrd. Doç. Dr. Asena Boztaş
Ali Murat Kurşun, Ali Onur Tepeciklioğlu, Asena Boztaş, Ayhanİ Nuri Yılmaz, Burak Gümüş, Cihan Daban, Elem Eyrice Tepeciklioğlu, Emel Parlar Dal, Emre Saygın, Emruhan Yalçın, Esra Pakin Albayrakoğlu, Ferit Belder, Gökmen Kılıçoglu, Gülfer Vural, Hakan Aydın, Hakan Mehmetcik, Hamdi Genç, Haydar Efe, smail Ermağan, Murat Aktaş, Mürsel Bayram, Ramazan Özey, Sait Yılmaz, Sedat Aybar, Senem Soyer NEDEN DÜNYA SİYASETİNDE AFRİKA?

Nasrettin Hoca mirasına ters bir şekilde, niçin “Kervanı yolda düzüyoruz!” “Hele yola bir çıkalım, gerisi nasılsa gelir” mantığı ne kadar fayda sağlayıcı! Afrika’ya açılıyoruz, fakat yüzdüğümüz derinlik, “ülkenin (politik-tarihsel-kültürel-dinsel) ederi”nin altında. Bunun önemli bir nedeni; Türkiye’de Uluslararası İlişkiler alanında dünya bölgeleri çalışmalarının oldukça yetersiz durumda olması. Öğrencilerimiz-işadamlarımız Latin Amerika veya Doğu Asya okumalarını genelde İngilizce literatürde gerçekleştirebilmektedir. Dünya İnsani Gelişmişlik Endeksinde veya devlet ekonomisinde ülke adına gelişme olacaksa, dünya bilinmeli, dünya bilinmeliyse, akademisyenler olarak görevler ifa edilmelidir. Sevindirici olan, dünyada Afrika Kıtasına yönelik yükselen akademik ilgi ivmesi, son yıllarda Türkiye’de de gözlemlenebilmektedir; ortaya çıkan yayınların sayısı bu çerçevede bir delildir. Örneğin elinizdeki kitap serisi, 1 iken 4 olmuştur.

Dünya Siyasetinde Afrika 4 yapıtını şu değerli yazarlar ve çalışmaları oluşmaktadır:

1. Prof. Dr. Ramazan ÖZEY: Orta Afrika Panoraması: Siyaset-Toplum-Ekonomi
2. Prof. Dr. Sedat AYBAR: Küresel Eonomi Politik Perspektifinden Afrika’nın Yeniden Paylaşımı ve Türkiye
3. Dr. Elem Eyrice TEPECİKLİOĞLU – Dr. Ali Onur TEPECİKLİOĞLU: Japonya’nın Afrika Politikası
4. Doç. Dr. Haydar EFE: Avrupa Birliği'nin Ortak Afrika-AB Stratejisi Ve Afrika-AB Stratejik Ortaklığı'nın Geleceği
5. Doç. Dr. Esra ALBAYRAKOĞLU: Afrika’nın Zengin Ama Fakirleştiren Ortağı: Suudi Arabistan Krallığı
6. Doç. Dr. İsmail ERMAĞAN – Doç. Dr. Burak GÜMÜŞ: İran’ın Afrika Politikası Ve Nijerya’daki Şiilik Faaliyetleri
7. Doç. Dr. Emruhan YALÇIN: Senegal Ülke Analizi
8. Hakan AYDIN: Eleştirel Bir Perspektifle Sudan Ve Güney Sudan’ı Anlamak
9. Mürsel BAYRAM: Burundi’deki Siyasal İktidar Mücadelelerinin Etnisite Faktörüyle İlişkisi
10. Doç. Dr. Murat AKTAŞ: Tunus’ta Devrim ve Demokrasi
11. Cihan DABAN: Etiyopya-Somali İlişkileri: Ogaden Savaşı
12. Yrd. Doç. Dr. Asena BOZTAŞ: Afrika’da Büyük Limanlar: Jeo-stratejik, Jeo-ekonomik ve Jeo-politik Özellikleri
13. Prof. Dr. Sait YILMAZ: Afrika’da Terör: “Kara” Kıtada Sessiz Paylaşım Savaşları
14. Fransızcadan Çeviri, www.isyandan.org: Gine Körfezi’nin Jeopolitiği ve ABD’nin Politikaları
15. Yrd. Doç. Dr. Senem SOYER – Afrika ve Kadın Sünneti
16. Yrd. Doç. Dr. Gülfer VURAL: Afrika'da Ülke Ekonomileri: Kenya ve Angola’nın Makroekonomik Analizi
17. Doç. Dr. Hamdi GENÇ-Dr. Emre SAYGIN: Kuzey Afrika Ülkelerinde Devlet Ve Ekonomi: Tunus, Cezayir ve Fas
18. Prof. Dr. Emel PARLAR- Yrd. Doç. Dr. Ali Murat KURŞUN- Öğr. Gör. Dr. Hakan MEHMETÇİK: Diplomasi-Ticaret Bağlantısında Türkiye'nin Afrika Aktivizminin Analizi
19. Öğr. Gör. Dr. Hakan MEHMETÇİK – Ar. Gör. Ferit BELDER: Türkiye’nin Afrika'ya Açılan Kapısı: Somali
20. Yrd. Doç. Dr. Gökmen KILIÇOĞLU – Yrd. Doç. Dr. Ayhan Nuri YILMAZ: Türkiye’nin Afrika’daki Yumuşak Gücü ve Kıtadaki Artan Etkisinin Analizi
Ahmet Göksel Uluer, Ali Onur Tepeciklioğlu, Asena Boztaş, Bahtiyar Dursun, Burcu Taşkın, Cihan Daban, Duygu Kutlu, Elem Eyrice Tepeciklioğlu, Emel Parlar Dal, Emre Kalay, Emruhan Yalçın, Gülfer Vural, Hamdi Genç, Huriye Yıldırım Çinar, İsmail Ermağan, Meysune Yaşar, Mürsel Bayram, Nilay Tunçaslan, Ramazan Özey, Segâh Tekin, Volkan İpek NEDEN DÜNYA SİYASETİNDE AFRİKA?
Nasrettin Hoca’nın toplumsal belleğimize kazandırdığı “Eşeğini sağlam kazığa bağla!” felsefesinin aksine Türkiye’de çoğu işteki felsefemiz olan “Kervanı yolda düzelim.” ya da “Hele yola bir çıkalım, gerisi nasıl olsa gelir.” gerçekte bize ne kadar fayda sağlar?... Afrika’ya açılıyoruz fakat yüzdüğümüz derinlik, “ülkenin (politik-tarihsel-kültürel-dinsel) ederi”nin altında. Bunun önemli bir nedeni; Türkiye’de Uluslararası İlişkiler alanında dünya bölgeleri çalışmalarının oldukça yetersiz durumda olması. Öğrencilerimiz-işadamlarımız Latin Amerika veya Doğu Asya okumalarını genelde İngilizce literatürde gerçekleştirebilmektedir. Dünya İnsani Gelişmişlik Endeksinde veya devlet ekonomisinde ülke adına gelişme olacaksa, dünya bilinmelidir; dünya bilinmeliyse, akademisyenler olarak görevler ifa edilmelidir. Sevindirici olan, dünyada Afrika kıtasına yönelik yükselen akademik ilgi ivmesi, son yıllarda Türkiye’de de gözlemlenebilmektedir; ortaya çıkan yayınların sayısı bu çerçevede bir delildir. Örneğin elinizdeki kitap serisi, 1 iken 5 olmuştur. Dünyaya bakalım çünkü dünyaya bakmak, aslında kendimizin iç organlarının röntgenini çekmektir, nefes almaktır, gelişmektir.
Dünya Siyasetinde Afrika 5 yapıtını şu değerli yazarlar ve çalışmaları oluşturmaktadır:
1. Prof. Dr. Ramazan Özey: Güney Afrika Panoraması: Siyaset-Toplum-Ekonomi
2. Dr. Elem Eyrice Tepeciklioğlu: Hindistan’ın Afrika Politikası
3. Arş. Gör. Meysune Yaşar: ABD ve Afrika: Başkan Obama'dan Başkan Trump’a Stratejik Yaklaşımlar
4. Doç. Dr. Emruhan Yalçın: Nijer Ülke Analizi
5. Arş. Gör. Cihan Daban: Uganda’nın Dış Politikası
6. Dr. Öğr. Üyesi Mürsel Bayram: Muammer Kaddafi ve Afrika’da Dinsel Etkisi
7. Dr. Öğr. Üyesi Burcu Taşkın: Afrika’da Azınlıklar, Topluluklar ve Siyasal Temsiliyet
8. Çev. Doç. Dr. İsmail Ermağan-Duygu Kutlu: Afrika'da Göç Olgusu
9. Prof. Dr. Hamdi Genç: Orta Doğu’dan Kuzey Afrika’ya Göç
10. Dr. Öğr. Üyesi Emre Kalay: Afrika’da Sınır Sorunları
11. Dr. Öğr. Üyesi Volkan İpek: Portekiz Afrika’sında İç Savaşlar
12. Arş. Gör. Ahmet Göksel Uluer: Biafra Devleti ve Nijerya İç Savaşı
13. Huriye Yıldırım Çınar: Fransa’nın Afrika’da Askerî Varlığı
14. Dr. Ali Onur Tepeciklioğlu: Uluslararası Toplumda Norm Değişimi ve Güney Afrika: Apartheid'in Kaldırılmasından Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne
15. Dr. Öğr. Üyesi Segâh Tekin: Küresel Güney ve Yeni Bağımlılık İlişkileri: Brezilya ve Afrika’da Tarım
16. Doç. Dr. Bahtiyar Dursun: Sudan’ın Enerji Sektörü ve Türkiye’nin Yatırımları
17. Dr. Öğr. Üyesi Gülfer Vural: Gabon’un ve Sudan’ın Ekonomileri
18. Nilay Tunçaslan-Doç. Dr. Emel Parlar Dal: 2000 Sonrası Afrika'da Brezilya ve Türkiye’nin İnsani Diplomasisi
19. Dr. Öğr. Üyesi Asena Boztaş: Uluslararası Platformlarda Afrika-Türkiye İlişkileri Nasıl Gelişir?
Asena Boztaş, Bahtiyar Dursun, Belma Engin Güder, Burak Toygar Halistoprak, Burcu Taşkın, Cihan Daban, Duygu Kutlu, Elem Eyrice Tepeciklioğlu, Emine Zeynep Daban, Emre Saygın, Hakan Aydın, Hatice Rumeysa Dursun, İbrahim Arslan, İbrahim Taha Dursun, İsmail Ermağan, Mehtap Kaçar, Mürsel Bayram, Samet Polat, Sezai Özçelik, Tahsin Yamak, Volkan Babacan, Volkan İpek, Yunus Turhan, Zekeriya Şimşek NEDEN DÜNYA SİYASETİNDE AFRİKA?
Afrika, Türk dış politikası tarafından geç keşfedilmiştir. Dönemin farklı dış politika öncelikleri ve konjonktürel gelişmeler çerçevesinde şekillenen bu durum nedeniyle Afrika çalışmaları, Türk akademisinde nispeten yeni gelişmeye başlayan çalışma alanlarından biri olagelmiştir. Türkiye'de Uluslararası İlişkiler alanında bölge çalışmaları hâlâ oldukça yetersiz durumdadır. Sevindirici olan ise dünyada Afrika kıtasına yönelik yükselen akademik ilgi ivmesinin son yıllarda Türkiye'de de gözlemlenebilmesidir. Afrika üzerine olan literatür giderek daha farklı konuları kapsayacak şekilde genişlemekte ve zenginleşmektedir. Ortaya çıkan yayınların sayısı bunun bir kanıtı niteliğindedir. Örneğin bu kitap serisi, 1 iken 6 olmuştur.
Dünyaya bakalım çünkü dünyaya bakmak, aslında kendimizin iç organlarının röntgenini çekmektir, nefes almaktır, gelişmektir.
Dünya Siyasetinde Afrika 6 yapıtını şu değerli yazarlar ve çalışmaları oluşturmaktadır:
1. Afrika'da Siyasi Partiler ve Parti Sistemleri – Dr. Öğr. Üyesi Burcu Taşkın
2. Afrika'da Alicengiz Oyunları – Zekeriya Şimşek
3. Fransa'nın Afrika Politikası - Değişim veya Süreklilik – Dr. Yunus Turhan
4. Yükselen Güçlerin Afrika Politikaları Bağlamında Endonezya Afrika İlişkileri – Dr. Elem Eyrice Tepeciklioğlu
5. Sömürge Mirası Üzerine İşbirliği Çalışmalarında İki Bölgesel Örgüt: Avrupa Birliği ve
Afrika Birliği Örneği – Emine Zeynep Daban
6. 2011 Sonrası Libya Siyaseti ve Sonrası Yönetimler – Doç. Dr. İbrahim Arslan
7. Sudan Siyasal Kültüründe Demokrasi ve Ömer el Beşir Rejimi – Dr. Mürsel Bayram
8. Tunus ve Cezayir'de Arap Baharı Öncesi ve Sonrası Siyasi Dönüşümü Anlamak – Hatice Rumeysa Dursun
9. Sahraaltı Afrika'da Bölgesel ve Bölgealtı Çatışma Çözümleri – Dr. Belma Engin Güder
10. Soğuk Savaş Döneminde Sosyalizmin Tanzanya'ya Etkisi: Nyerere Dönemi – Arş. Gör. Cihan Daban
11. Afrika ve Çatışma Çözümleri: Afrika Kendinden Ne İstiyor? – Prof. Dr. Sezai Özçelik
12. Sağlık Olsun Afrika – Dr. Öğr. Üyesi Volkan İpek - Doç. Dr. Mehtap Kaçar
13. Afrika ve Ulaşım: “Trans-Afrika Karayolu Ağı” – Doç. Dr. Asena Boztaş
14. Kakuma-Dadaab Mülteci Kampları ve Mültecilerin Kenya'ya Etkileri – Duygu Kutlu
15. Afrika'da Yapay Zekâ çalışmaları – Cemil Samet Polat - Doç. Dr. İsmail Ermağan
16. Afrika Ülkelerinin Ekonomik Performanslarının Kurumsal Analizi – Dr. Tahsin Yamak
17. Afrika Ülkelerinde Yolsuzluk Olgusunun Ekonomi Politiği – Dr. Emre Saygın
18. Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu – Dr. Öğr. Üyesi Burak Toygar Halistoprak
19. Nijerya'nın Eneji Perspektifine Genel Bir Bakış – Doç. Dr. Bahtiyar Dursun
20 Fransa'nın Uranyum Üretim ve Tedariki Açısından Afrika – Volkan Babacan
21 11 Eylül Sonrası Türk Dış Politikasında Kamu Diplomasisi Uygulamaları:
Sahraaltı Afrika Bölgesi – Dr. Hakan Aydın
22. Uluslararası İşletmecilikte Yükselen İki Güç Olarak Türkiye ve Güney Afrika:
Hofstede – Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Taha Dursun
Arda Özkan, Asena Boztaş, Belma Engin Güder, Burak Gümüş, Christian Johannes Henrich, Cihan Daban, Duygu Kutlu, Ebru Oğurlu, Elem Eyrice Tepeciklioğlu, Emine Elemenler, Esra Pakin Albayrakoğlu, Güngör Şahin, Hakan Aydın, Hatice Rumeysa Dursun, Huriye Yıldırım Çınar, İbrahim Kaya, İbrahim Taha Dursun, İsmail Ermağan, Mehmet Cem Oğultürk, Melis Özdemir, Murat Yiğit, Onur Tepeciklioğlu, Ömer Duman, Yunus Turhan, Zekeriya Şimşek NEDEN DÜNYA SİYASETİNDE AFRİKA?

Afrika, Türk dış politikası tarafından geç keşfedilmiştir. Dönemin farklı dış politika öncelikleri ve konjonktürel gelişmeler çerçevesinde şekillenen bu durum nedeniyle Afrika çalışmaları, Türk akademisinde nispeten yeni gelişmeye başlayan çalışma alanlarından biri olagelmiştir. Türkiye'de uluslararası ilişkiler alanında bölge çalışmaları hâlâ oldukça yetersiz durumdadır. Sevindirici olan ise dünyada Afrika kıtasına yönelik yükselen akademik ilgi ivmesinin son yıllarda Türkiye'de de gözlemlenebilmesidir. Afrika üzerine olan literatür giderek daha farklı konuları kapsayacak şekilde genişlemekte ve zenginleşmektedir. Ortaya çıkan yayınların sayısı bunun bir kanıtı niteliğindedir. Örneğin bu kitap serisi, 1 iken 7 olmuştur.
Dünyaya bakalım çünkü dünyaya bakmak; aslında kendimizin iç organlarının röntgenini çekmektir, nefes almaktır, gelişmektir.
Dünya Siyasetinde Afrika 7 yapıtını şu değerli yazarlar ve çalışmaları oluşturmaktadır:
1. Türkiye-Afrika İlişkileri: Nasıl ve Nereye? - Doç. Dr. İsmail Ermağan - Dr. Elem Eyrice Tepeciklioğlu
2. Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde Osmanlı Afrikası - Zekeriya Şimşek
3. Türkiye-Gana İlişkileri - Dr. Öğr. Üyesi Belma Engin Güder
4. Türkiye-Cezayir İlişkileri - Doç. Dr. Esra Pakin Albayrakoğlu
5. Türkiye-Botsvana İlişkileri - Doç. Dr. Mehmet Cem Oğultürk
6. 21. Yüzyılda Türkiye-Senegal İlişkileri - Arş. Gör. Cihan Daban
7. Türkiye-Güney Afrika Cumhuriyeti İlişkileri - Dr. Ali Onur Tepeciklioğlu
8. Türkiye-Cibuti İlişkileri - Dr. Christian Johannes Henrich - Arş. Gör. Emine Elemenler
9. Türkiye-Etiyopya İlişkileri - Dr. Öğr. Üyesi Hakan Aydın
10. Türkiye-Tanzanya İlişkileri - Dr. Yunus Turhan
11. Türkiye-Libya İlişkileri - Dr. Öğr. Üyesi Arda Özkan
12 Türkiye-Somali İlişkileri - Doç. Dr. Güngör Şahin
13. Türkiye-Nijerya İlişkileri - Doç. Dr. İsmail Ermağan - Prof. Dr. Burak Gümüş
14. Ulusların Rekabet Üstünlüğü Çerçevesinde Türkiye-Nijer İlişkileri - Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Taha Dursun
15. Türkiye-Mozambik İlişkileri - Prof. Dr. Ebru Oğurlu
16: Arap Baharı Sonrası Türkiye-Mısır İlişkileri - Ömer Duman
17: Türkiye-Sudan İlişkileri (1998-2020) - İbrahim Kaya
18: Türkiye-Moritanya İlişkileri - Dr. Öğr. Üyesi Hatice Rumeysa Dursun
19 Türkiye-Gambiya İlişkileri: Askerî İş Birliği ve Ötesi - Dr. Elem Eyrice Tepeciklioğlu
20: Doğu Afrika'nın İncisi Uganda'nın Türkiye ile İlişkileri - Doç. Dr. Asena Boztaş
21: Türkiye-Kenya İlişkileri - Öğr. Gör. Duygu Kutlu
22: Türkiye-Sierra Leone İlişkileri - Huriye Yıldırım Çınar
23: Başlangıç Döneminde Türkiye-Gine İlişkileri - Dr. Öğr. Üyesi Murat Yiğit
24: Türkiye-Mali İlişkileri - Melis Özdemir
Ahmet Göksel Uluer, Ahmet Tayyip Korkmaz, Asena Boztaş, Begüm Gün, Belma Engin Güder, Cihan Daban, Elif Ermağan, Emre Saygın, Fatih Ulaşan, Fatima Gulhan Abushanab, Gökhan Kavak, Hatice Rumeysa Dursun, Hatice Zehra Büyüktavşan, Huriye Yıldırım Çınar, İsmail Ermağan, Levent Kırval, Mohammed Alnour, Murat Yiğit, Seydi Diamil Niane, Sibel Akgün, Şükrü Mutlu Karakoç, Taha Dursun, Tülay Yıldırım-Mat, Yaşar Pınar Özmen, Yunus Turhan NEDEN DÜNYA SİYASETİNDE AFRİKA?
Afrika, Türk dış politikası tarafından geç keşfedilmiştir. Dönemin farklı dış politika öncelikleri ve konjonktürel gelişmeler çerçevesinde şekillenen bu durum nedeniyle Afrika çalışmaları, Türk akademisinde nispeten yeni gelişmeye başlayan çalışma alanlarından biridir. Türkiye'de uluslararası ilişkiler alanında bölge çalışmaları hâlâ oldukça yetersiz durumdadır. Sevindirici olan ise dünyada Afrika kıtasına yönelik yükselen akademik ilgi ivmesinin son yıllarda Türkiye'de de gözlemlenebilmesidir. Afrika üzerine olan literatür giderek daha farklı konuları kapsayacak şekilde genişlemekte ve zenginleşmektedir. Ortaya çıkan yayınların sayısı bunun bir kanıtı niteliğindedir. Örneğin bu kitap serisi, 1 iken 8 olmuştur.
Dünyaya bakalım çünkü dünyaya bakmak; aslında kendimizin iç organlarının röntgenini çekmektir, nefes almaktır, gelişmektir.
Abdallah Imam Haruna, Asena Boztaş, Aşkım Beste Özdoğan, Aylin Yılmaz Şaşmaz, Begüm Gün, Belma Engin Güder, Burak Gümüş, Cihan Daban, Çağdaş Ateş, Elif Yıldız, Fatih Ulaşan, Gülendam Tidim, Hatice Rumeysa Dursun, İsmail Ermağan, Levent Kırval, Mehmet Öten, N. Ceren Türkmen, Ömer Duman, Sevgül Türkmenoğlu, Soner Tekdemir, Sulaiman Nurudini Malunda, Şükrü Mutlu Karakoç, Tülay Yıldırım Mat, Volkan Karaca, Yunus Turhan NEDEN DÜNYA SİYASETİNDE AFRİKA?
Afrika, Türk dış politikası tarafından geç keşfedilmiştir. Dönemin farklı dış politika öncelikleri ve konjonktürel gelişmeler çerçevesinde şekillenen bu durum nedeniyle Afrika çalışmaları, Türk akademisinde nispeten yeni gelişmeye başlayan çalışma alanlarından biridir. Türkiye'de uluslararası ilişkiler alanında bölge çalışmaları hâlâ oldukça yetersiz durumdadır. Sevindirici olan ise dünyada Afrika Kıtası'na yönelik yükselen akademik ilgi ivmesinin son yıllarda Türkiye'de de gözlemlenebilmesidir. Afrika üzerine olan literatür giderek daha farklı konuları kapsayacak şekilde genişlemekte ve zenginleşmektedir. Ortaya çıkan yayınların sayısı bunun bir kanıtı niteliğindedir. Örneğin bu kitap serisi, 1 iken 9 olmuştur.
Dünyaya bakalım çünkü dünyaya bakmak; aslında kendimizin iç organlarının röntgenini çekmektir, nefes almaktır, gelişmektir.

1. The African Factor in Türkiye's Foreign Policy:
Turkish Policy Options Versus African Perceptions - Dr. Abdallah Imam Haruna
2. Afrika'nın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Uluslararası Düzeyde Korunması
Dr. Öğr. Üyesi Belma Engin Güder
3. Doğu Afrika'daki Büyük Göller Bölgesi Ülkelerinde Siyasi İstikrarsızlık ve Barro-Hanke
İktisadi Hoşnutsuzluk Endeksi İlişkisi - Doç. Dr. Asena Boztaş - Dr. Öğr. Üyesi N. Ceren Türkmen
4. Kanada-Afrika İlişkileri: Güçlü Beklentiler, Zayıf Sonuçlar - Doç. Dr. Hatice Rumeysa Dursun
5. Güney Sudan'ın Çökmüş Siyasal Sistemine Kurumsalcı Bir Çözüm Önerisi
Prof. Dr. Burak Gümüş - Prof. Dr. İsmail Ermağan
6. Afrika'da Eğitim ve Öğretim Politikalarının Kültürel Alana Etkisi:
Kongo Demokratik Cumhuriyeti Örneği - Dr. Cihan Daban
7. Afrika'da Kabilecilik Bağlamında İyi Yönetişim İle İlgili Sorunlar ve Çözüm Dinamikleri:
Gabon Örneği - Ömer Duman
8. Afrika Kıtası'nda Yabancı Devletlerin Askerî Varlığı - Doç. Dr. Levent Kırval
9. Afrika'da Feminizm - Aşkım Beste Özdoğan
10. Women in Kenyan Politics: Gender Politics and The Impact Of Women's Movement - Elif Yıldız
11. Kültürel Emperyalizm ve Doğu Afrika Sineması: Uganda ve Kenya Örneği
Sulaiman Nurudini Malunda
12. Afrika'da Tarım ve İklim Krizi - Doç. Dr. Mehmet Öten
13. Afrika'da Tarım ve Kadının Rolü - Doç. Dr. Yunus Turhan
14. Bir Gözlem Yazısı Olarak Güney Sudan'da İç Savaşın Yıkıcı Etkileri - Soner Tekdemir
15. Sıfır Toplamlı Oyunda Final: Mısır 1971-2012 ve 2014 Anayasalarında Siyasi Sistem
Dr. Öğr. Üyesi Şükrü Mutlu Karakoç
16. Yapay Zekânın İç Güvenlik Alanında Kullanılması: Nijerya Örneği - Dr. Fatih Ulaşan
17. Afrika'da Drone Kullanımı - Begüm Gün
18. Fransa'nın Tarihsel Perspektifte Afrikalı Göçmen Politikası - Doç. Dr. Tülay Yıldırım Mat
19. Tarihten Günümüze: Afrika'ya Çinli Göçü - Dr. Öğr. Üyesi Aylin Yılmaz Şaşmaz
20. Orta Afrika'da Samaritan Çıkmazı: Ekonomik Büyüme ve Dış Ülke Kaynaklı Yardımların
Nedensellik İlişkisinin İncelenmesi - Dr. Öğr. Üyesi N. Ceren Türkmen
21. Türk Hava Yolları ve Afrika - Gülendam Tidim
22. Modern Türk Şiirinde Afrika - Doç. Dr. Sevgül Türkmenoğlu
23. Türkiye'den Afrika'ya Ticaret: Sektörel Öneriler - Arş. Gör. Çağdaş Ateş - Arş. Gör. Volkan Karaca
İbrahim Canbolat, Max Florian Hertsch, Begüm Kardeş, Murat Önsoy, Zeynep Elif Koç, Ahmet Bülbül, Yusuf Çınar, Serdar Çukur, Cafer Tayyar Karadağ, Helin Sarı Ertem, Çağla Vural, İrfan Kaya Ülger, Özlem Zerrin Keyvan, Ahmet Bülbül, İsmail Ermağan, Burak Gümüş, Almanya-İran İlişkileri, Ahmet Bülbül, Saynur Derman, Yusuf Sayın, Dilşad Türkmenoğlu Köse, Volkan İpek Dünyanın dördüncü büyük ekonomisi, Avrupa Birliği’nin siyasal-ekonomik devi, sınırları dışındaki insan ve dildaşları ile uluslararası ilişkilerin kayda değer aktörü olan Almanya’nın Türkler için yadsınamaz önemi, Türkiye ya da Almanya vatandaşı Türklerin varlığıdır. Diğer bir ifadeyle Almanya, bizden 3 milyon insana memleket. Yani akrabayız bu ülkeyle.
Dünya Siyasetinde Almanya serisi de Türkiye’de bu akraba ülkeyle ilgili bilgi açığını gidermek amacıyla hazırlandı.
Alanında uzman ve seçkin bir yazar topluluğu ile Band 1’de ülkenin tarih ve dış politikası detaylı çalışmalar üzerinden; Band 2’de ise, ekonomi, toplum, medya, sanat vb. alanlar hem makro hem mikro açılardan irdelenmektedir.
Peki kitabın hedef kitlesi kimler? Bu eserleri; uluslararası ilişkiler, ekonomi, sanat vb. eğitim branşlarındaki öğrencilerden hocalarına, siyasetçi ve danışmanlarından turizm acentalarına, din görevlilerinden STK üyelerine, iş adamlarından medya temsilcilerine, kısacası Almanya hakkında bilgi arayan kamuoyuna ithaf ediyoruz.
Rıza Arslan, Faruk Kurtulmuş, Fatma Nil Döner, Aysel Yılmaz, Uğur Sadioğlu, Caner Tekin, Yasin Baş, Yusuf Yıldız, Bahri Aydın, Mutlu Er, Nesrin Kalyoncu, Burak Gümüş, İsmail Ermağan, Ahmet Tarık Ergüven, Sevil Özçalık Dumanoğulları, Asena Boztaş, Duygu Bulkan, İsmail Ermağan, Burak Gümüş, Feyza Yıldırım Sungur, Mehmet Öcal, Mehmet Çanlı, Abdullah Cüneyt Küsmez Dünyanın dördüncü büyük ekonomisi, Avrupa Birliği’nin siyasal-ekonomik devi, sınırları dışındaki insan ve dildaşları ile uluslararası ilişkilerin kayda değer aktörü olan Almanya’nın Türkler için yadsınamaz önemi, Türkiye ya da Almanya vatandaşı Türklerin varlığıdır. Diğer bir ifadeyle Almanya, bizden 3 milyon insana memleket. Yani akrabayız bu ülkeyle.
Dünya Siyasetinde Almanya serisi de Türkiye’de bu akraba ülkeyle ilgili bilgi açığını gidermek amacıyla hazırlandı.
Alanında uzman ve seçkin bir yazar topluluğu ile Band 1’de ülkenin tarih ve dış politikası detaylı çalışmalar üzerinden; Band 2’de ise, ekonomi, toplum, medya, sanat vb. alanlar hem makro hem mikro açılardan irdelenmektedir.
Peki kitabın hedef kitlesi kimler? Bu eserleri; uluslararası ilişkiler, ekonomi, sanat vb. eğitim branşlarındaki öğrencilerden hocalarına, siyasetçi ve danışmanlarından turizm acentalarına, din görevlilerinden STK üyelerine, iş adamlarından medya temsilcilerine, kısacası Almanya hakkında bilgi arayan kamuoyuna ithaf ediyoruz.
A. Beyhan Akay, Ahmet Yavuz Gürler, Aydın Güven, Ayşe Arınç, Bahtiyar Dursun, Burcu Ermeydan, Ceren Uysal Oğuz, Ceyhun İnal, Doğacan Başaran, Emre Saygın, Engin Koç, Eren İrfanoğlu, Göktürk Tüysüzoğlu, Gürol Baba, Hasibe Talaş, Hayati Ünlü, İsmail Ermağan, Keisuke Wakizaka, M. Vedat Gürbüz, Mehmet Baştaş, Mehmet Özay, Mehmet Zanbak, Merve Seren, Meysune Yaşar, Mustafa Öztop, Özlem Zerrin Keyvan, Süleyman Temiz, Tahsin Yamak, Tuğba Ergezen, Yahya Alameşe 2019 yılında Türkiye, “Yeniden Asya” dedi; işte bu eser bu hedefte akademik olarak atılmış bir adımdır. Türkiye'den Doğu'ya açılan bu akademik gemiyi bölgeye ulaştıran yani bu kitabın ortaya çıkmasını sağlayan kıymetli yazarlara teşekkür etmek isteriz. Onlar biliyorlar ki birileri onları takip edecek, yeni çalışmalar ortaya konacak, ülke literatürü ve en nihayetinde ülkenin kendisi gelişecek. Kitabın hedef kitlesi; Asya-Pasifik ile ilgilenen lisans ve yüksek lisans öğrencileri, iş insanları, STK üyeleri, gazeteciler, siyasiler ve danışmanlarıdır.
Dünyaya bakalım, çünkü dünyaya bakmak, aslında kendimizin iç organlarının röntgenini çekmektir, nefes almaktır, gelişmektir.

Bu kitabı ortaya çıkaran konular ve değerli yazarları şunlardır
1. Doğu Asya Tarihi – Yahya Alameşe
2. Soğuk Savaş Sürecinde Asya 1945-1990 – Prof. Dr. M. Vedat Gürbüz
3. Hindiçin Bölgesinde Aktüel Gelişmeler – Süleyman Temiz
4. Hindistan Ülke Analizi – Dr. Öğr. Üyesi Hayati Ünlü
5. Bağımsızlık Sürecinde Endonezya: 1945-1949 Yılları ve Hollanda ile Mücadele – Doç. Dr. Mehmet Özay
6. Kuzey Kore'nin Siyasal Yapısı Üzerinde Joseon Hanedanlığı'nın (1392-1910) Etkisi – Dr.Öğr. Üyesi Keisuke Wakizaka
7. Doğu Asya Güvenliği: “Geleneksel” Sorunlar ve Büyük Güçlerin Rekabeti – Doç. Dr. Gürol Baba
8. Hı̇ndı̇stan'ın “Doğu'ya Hareket” Politikası ve Hint-Pası̇fik Stratejisi – Doç. Dr. Göktürk Tüysüzoğlu
9. Endonezya ve Güney Çin Denizi – Eren İrfanoğlu
10. 16. Yüzyıldan Günümüze Çin-Avrupa (Birliği) İlişkileri – Doç. Dr. İsmail Ermağan
11. Rusya'nın Doğu Asya Politikası – Ahmet Yavuz Gürler
12. ABD-Çin Savunma Diplomasisi İlişkileri: Güney Çin Denizi̇ Özelinde Bir Değerlendirme (2010-2019) – Meysune Yaşar
13. İran'ın Doğu ve Güneydoğu Asya Politikası – Doğacan Başaran
14. Suudi Arabistan ve Malezya İlişkileri – Dr. Öğr. Üyesi Engin Koç
15. Yumuşak Güç Olarak Doğu Asya Sineması – Dr. Özlem Zerrin Keyvan
16. Doğu Asya'da Mutfak Kültürü: Çin, Japonya ve Hindistan – Ayşe Arınç
17. Uzay Rekabetinde Çin'in Uzay Politikaları – Hasibe Talaş
18. Hindistan ve Yazılım Sektörü – Ceyhun İnal
19. Çin, Ekolojik Sorunlar ve Çevre Politikası – Dr. Öğr. Üyesi Ceren Uysal Oğuz - Tuğba Ergezen
20. Pakistan'ın Güvenlik ve Savunma Politikalarının Dönüşümü – Dr. Öğr. Üyesi Merve Seren
21. Doğu Asya Ülkelerinde İyi Yönetişim Kurumlarının Ekonomi̇ Politiği – Dr. Emre Saygın
22. Doğu Asya'da Ekonomik Entegrasyon – Burcu Ermeydan
23. Doğu Asya ve Enerji̇ – Prof. Dr. M. Vedat Gürbüz -
24. İklim Değişikliğinin Güney Asya Tarım Sektörü Üzerinde Etkileri̇ – Aydın Güven -
25. Güney Kore'de İnsanı̇ Gelişme – Doç. Dr. Mehmet Zanbak
26. Kuzey Kore Politik Ekonomisinde Süreklilik ve Değişim – Doç̧. Dr. Emine Akçadağ̆ Alagöz
27. Hindistan'ın Tarımsal Kalkınma Programları ve Yeşil Devrim – Abdulkadir Aksöz
28. Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru – Dr. Tahsin Yamak
29. Japonya'da Enerji Çeşitliliği ve Arzı – Doç. Dr. Bahtiyar Dursun
30. Türkiye ve Doğu Asya Ekonomik İlişkileri – Dr. Öğr. Üyesi A. Beyhan Akay
31. Türkiye - Malezya ve Pakistan İşbirliği – Mustafa Öztop
32. Orta Gelir Tuzağı ve Seçilmiş Ülkeler Arasında Karşılaştırma: Malezya, Çin, Güney Kore ve Türkiye – Mehmet Baştaş̧
Ahmed Çağrı İnan, Ahmet Gülseçgin, Aliye Nur Keleşoğlu, Aybars Karcı, Beyza Kafa, Burcu Ermeydan, Büşra Toprak, Cemre Pekcan, Çağla Vural, Erdal Ayık, Ferhat Durmaz, Hadza Min Fadhli Robby, Hatice Çelik, Hatice Nursena Yücel, Hayati Ünlü, Helin Sarı Ertem, İsmail Ermağan, Mehmet Özay, Mehmet Zanbak, Meryem Özgür, Metin Zengin, Meysune Yaşar, Murat Yaş, Mustafa Onur Yalçın, Özlem Zerrin Keyvan, Selin Özdemir, Sezai Özçelik, Süleyman Temiz, Tayfun Akgün, Tufan Kutay Boran, Yahya Alameşe, Yunus Emre Armağan, Zülal Zengin NEDEN DÜNYA SİYASETİNDE ASYA PASİFİK 4 ?
2019 yılında Türkiye, “Yeniden Asya” dedi; işte bu eser bu hedefte akademik olarak atılmış bir adımdır. Türkiye'den Doğu'ya açılan bu akademik gemiyi bölgeye ulaştıran yani bu kitabın ortaya çıkmasını sağlayan kıymetli yazarlara teşekkür etmek isteriz. Onlar biliyorlar ki birileri onları takip edecek, yeni çalışmalar ortaya konacak, ülke literatürü ve en nihayetinde ülkenin kendisi gelişecek. Kitabın hedef kitlesi; Asya - Pasifik ile ilgilenen lisans ve yüksek lisans öğrencileri, iş insanları, STK üyeleri, gazeteciler, siyasiler ve danışmanlarıdır.
Dünyaya bakalım, çünkü dünyaya bakmak, aslında kendi iç organlarımızın röntgenini çekmektir, nefes almaktır, gelişmektir.
Ayhan Nuri Yılmaz, Burak Gümüş, Burcu Ermeydan, Büşra Öğütçü, Büşra Toprak, Elif Ermağan, Fatih Ulaşan, Furkan Terzi, Gökmen Kılıçoğlu, Hasibe Talaş, İlkay Tosun, İshak Turan, İsmail Ermağan, Mehmet Özay, Mehmet Yılmazata, Meryem Özgür, Mesut Aslan, Meysune Yaşar, Nilgün Eliküçük Yıldırım, Onur Yılmaz, Ömer Duman, Özlem Yücel, Özlem Zerrin Keyvan, Süheyla Erikli Selek, Süleyman Elik, Süleyman Temiz, Tahsin Yamak, Uğur Yasin Asal, Volkan Işık, Yahya Alameşe, Zahir Ahmad Khaleqi NEDEN DÜNYA SİYASETİNDE ASYA -PASİFİK ?
2019 yılında Türkiye, “Yeniden Asya” dedi; işte bu eser bu hedefte akademik olarak atılmış bir adımdır. Türkiye'den Doğu'ya açılan bu akademik gemiyi bölgeye ulaştıran yani bu kitabın ortaya çıkmasını sağlayan kıymetli yazarlara teşekkür etmek isteriz. Onlar biliyorlar ki birileri onları takip edecek, yeni çalışmalar ortaya konacak, ülke literatürü ve en nihayetinde ülkenin kendisi gelişecek. Kitabın hedef kitlesi; Asya-Pasifik ile ilgilenen lisans ve yüksek lisans öğrencileri, iş insanları, STK üyeleri, gazeteciler, siyasiler ve danışmanlarıdır.
Dünyaya bakalım, çünkü dünyaya bakmak, aslında kendi iç organlarımızın röntgenini çekmektir, nefes almaktır, gelişmektir.
Aslıhan Özler, Ayşe Güneş, Betül Bardak Tunç, Betül Metin, Betül Sülükoğlu, Burak Tayyip Şahin, Burçin Demirbilek, Çağlar Ezikoğlu, Fatma Gül, Halil Yarar, Oğuz Apaydın Bu kitap, Asya'dan Afrika'ya; Akdeniz'den Ortadoğu'ya dünyanın farklı coğrafyalarındaki az gelişmiş ülkelerin siyasetlerine dair temel incelemeler yaparak, özellikle bu ülkelerin siyasi tarihlerine ve siyasi sorunlarına dair Türkçe literatürdeki akademik çalışmalar açısından var olan boşluğu doldurmayı amaç edinmektedir. Kitabın temel iskeletini oluşturan bu çalışmaların sonucunda az gelişmişliğin sadece iktisadi perspektiften açıklanabilecek bir olgu olmadığı gerçeğine ulaşılmaktadır. Farklı ülkelerin siyasi tarihlerinden günümüze değin karşılaşmış oldukları siyasi sorunlar aynı zamanda doğrudan doğruya o ülkelerin az gelişmişliği ile bağlantılıdır. Çalışmaya konu olan ülkelerde yaşanan istikrarsızlıklar, siyasi çalkantılar, etnik çatışmalar, iç savaşlar gibi birçok sorun alanları aynı zamanda o ülkelerin geri kalmışlığının da en bariz neticeleri olarak saptanmaktadır. Bu açıdan bakıldığında, bu kolektif çalışmanın var oluş sebebi az gelişmişlik ve siyaset arasındaki bağa dair literatüre yeni bir soluk katmak ve lisans seviyesi başta olmak üzere birçok öğrenciye kaynak kitap olarak kullanabilecekleri bir eser ortaya çıkarmaktır.
İsmail Ermağan NEDEN DÜNYA SİYASETİNDE DOĞU ASYA?
Asya kıtası oldukça geniş bir coğrafi alana yayılıyor. Bu yönüyle tek bir Asya kimliğinden veya kültüründen bahsetmek pek mümkün değil. Dünya sıralamasında Çin ikinci, Japonya üçüncü, Hindistan dokuzuncu, Güney Kore on üçüncü ve Endonezya on altıncı büyük ekonomi konumundadır. Türkiye'nin Asya'ya yönelik politikasına bakıldığında makro bir politika izlemek yerine ikili düzeyde ilişkileri yürütmeyi tercih ettiği görülmektedir. Elinizdeki bu kitabın Asya ülkelerinin dünya üzerindeki öneminin anlaşılmasına ve Türkiye'nin bölgeye yönelik politikalarının şekillenmesine katkı sağlayacağını düşünüyorum.
Prof. Dr. Selçuk Çolakoğlu
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi
USAK Asya-Pasifik Araştırmaları Merkezi Başkanı
Türkiye'den Doğu'ya açılan bu akademik gemiyi bölgeye ulaştıran yani elinizdeki kitabın ortaya çıkmasını sağlayan kıymetli yazarlara-hocalara teşekkür etmek isterim. Onlar biliyorlar ki, birileri onları takip edecek, yeni çalışmalar ortaya konacak. Doğu Asya ülkeleri ile Türkiye'nin gerçekleştirdiği ticaret oranı binde 4'tür; bu oran binde 8'e bile çıkarılabilse büyük bir kazanım olacaktır. Dünyaya bakalım, çünkü dünyaya bakmak, aslında kendimizin iç organlarının röntgenini çekmektir, nefes almaktır, gelişmektir.
Yrd. Doç. Dr. İsmail Ermağan
İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi
Pakistan'daki dinsel/mezhepsel çatışmalar, Sri Lanka'da yılarca süren etnik terör, Myanmar'daki rejim tartışmaları ve yine Müslüman Arakan azınlığın karşılaştığı sorunlar, Malezya'da ekonomik gücü elinde tutan Çinli azınlığın durumu Güney ve Doğu Asya'da karşılaşılan sorunlardan sadece bazılarıdır. Pekin'de 2000-2004 yılları arasında Büyükelçi olarak görev yaptım. Bölgeye yönelik Dışişleri Bakanlığı öncülüğünde güçlü bir yapılanmaya ve izlenebilir bir stratejiye gereksinim vardır. Bu çalışma, Güney Asya ile Doğu/Güneydoğu Asya bölgelerinde yer alan ÇHC dışındaki 18 ülkeyi Türk okuyucularına değerli bilim insanlarımızın kaleminden tanıtacak olup, bu niteliğiyle bir ilktir.
Büyükelçi (E) Dr. Rafet Akgünay
ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsü'nde Öğretim Üyesi
İsmail Ermağan NEDEN DÜNYA SİYASETİNDE LATİN AMERİKA?

Elinizdeki kitap, Türkiye'de Latin Amerika üzerine yapılan bir ilktir.
Uluslararası İlişkiler’den Ekonomi bölümlerine kaynak mahiyetinde bir çalışma olup, Türkiye’de birçok üniversitede ders kitabı olarak işlenecektir. Küresel ve bölgesel okumalara ilgi duyan Türk okuru, bu tür çalışmaları elzem olarak görmektedir.

Dünya üzerinde 600 milyonluk nüfusuyla Doğu Asya’nın peşinde yükselmekte olan bu bölge, Türkiye’nin yeni dönemde ticari destinasyonlardan biri olabilir. Bilinmektedir ki, bu bölgenin ülkede yok hükmünde olması, hem akademik hem ekonomik anlamda eksikliktir.

Bu kitapta genel olarak Brezilya’dan Paraguay’a Latin Amerika'nın ana kara devletleri analiz edilmiştir. Ülkelerin ekonomik-sosyal-kültürel-siyasal özellikleri irdelenmiş, kimi ilintili konular ayrıca değerlendirilmiş, Türkiye ile ilişkiler gösterilmiştir.

Kitabın hedef kitlesi; Latin Amerika ile ilgilenen lisans ve yüksek lisans öğrencileri, işadamları, STK üyeleri, gazeteciler, siyasiler ve danışmanlarıdır.

Dünya Siyasetinde Latin Amerika yapıtını ortaya çıkaran değerli yazarlar ve eserleri şunlardır:

1. Latin Amerika’da Siyasi ve Ekonomik Panorama: Doç. Dr. İsmail Ermağan (Çeviri)
2. Latin Amerika’da Bölgesel Entegrasyon Modelleri: Yrd. Doç. Dr. Buket Önal
3. Brezilya ve Türkiye İlişkileri: Yrd. Doç. Dr. Elem Eyrice Tepeciklioğlu
4. Guiana Bölgesi: Guyana – Surinam – Fransız Guyanası: Emrah Kaya
5. Venezüella: Doç. Dr. Esra Albayrakoğlu
6. Kolombiya: Yrd. Doç. Dr. Yusuf Çınar
7. Ekvador: Doç. Dr. Efe Haydar
8. Peru: Doç. Dr. Emruhan Yılmaz
9. Bolivya: Yrd. Doç. Dr. Mehmet Osman Çatı
10. Şili: Yrd. Doç. Dr. Asena Boztaş
11. Arjantin: Doç. Dr. Fusün Özerdem
12. Paraguay: Yrd. Doç. Dr. Deniz Ilgaz
13. Uruguay: Yrd. Doç. Dr. Burcu Taşkın
14. Latin Amerika'da Neoliberal Restorasyon ve Katılımcı Ekonominin Geleceği: Kerem Gökten-Çağatay Edgücan Şahin
15. Latin Amerika’da Müslüman Varlığı: Yasin Avcı
16. ABD-Latin Amerika İlişkileri: Doç. Dr. Sait Yılmaz
17. Latin Amerika ve Türkiye: Yrd. Doç. Dr. Gökmen KILIÇOĞLU-Yrd. Doç. Dr. Ayhan Nuri Yılmaz
18. Latin Amerika’ya Osmanlı Göçü: Şili Örneği: Doç. Dr. Hamdi Genç
19. Türkiye’de Latin Amerika Çalışmaları: Ayşe Yarar






Ahmet Yıldız, Altuğ Koç, Aylin Altınay Cingöz, Efe Can Gürcan, Emre Saygın, Ertan Erol, Furkan Börü, Gamze Yıldırım, Hasibe Talaş, Hilal Gezmiş Chavez, İsmail Ermağan, Murad Khashımov, Mustafa Ateş, Nesil Altınok, Neslihan Kadıköylü, Orhan Sezgin, Ortaç Aydınoğlu, Osman Güldemir, Sedat Taşkıran, Segah Tekin, Sezai Özçelik, Tahsin Yamak, Taşkın Toprak ipek, Yaşar Pınar Özmen, Yusuf Ziya Gökçek NEDEN DÜNYA SİYASETİNDE LATİN AMERİKA 4?
21. yüzyılda Türkiye'nin çeşitli alanlarda artan gücü ve küresel alanda başat aktör olma istekliliği, Türk dış politikasına ivme kazandırmış ve küresel açılımlar politikasını beraberinde getirmiştir. Türkiye'nin Latin Amerika ve Karayipler (LAK) bölgesiyle gün geçtikçe gelişen ilişkileri de ülkenin çeşitli alanlarda artan güç kapasitesinin ve küresel etkinliğini görünür kılma noktasındaki istekliliğinin sonucudur.
Coğrafyamızda LAK bölgesine yönelik akademi alanının sınırlarını aşan ilginin kökenleri, 19. yüzyıla dayanmasına rağmen bölgenin Türkiye akademisinde “yerleşiklik” kazanmasına yönelik çabalar, 2000'li yıllarla birlikte daha hissedilir görünüyor. Bu hedefte ortaya konulan bu eser, spesifik konuları ile toplamda 29 çalışmadan oluşuyor, literatürde önemli bir açığı kapıyor ve birçok üniversitede ders kitabı namzedi olarak parıldıyor.
Kitabın hedef kitlesi; Latin Amerika ile ilgilenen lisans ve yüksek lisans öğrencileri, iş adamları, STK üyeleri, gazeteciler, siyasiler ve danışmanlarıdır. Dünyaya bakalım çünkü dünyaya bakmak, aslında kendimizin iç organlarının röntgenini çekmektir, nefes almaktır, gelişmektir.

Dünya Siyasetinde Latin Amerika 4 yapıtını ortaya çıkaran değerli yazarlar ve eserleri şunlardır:
1. “Ağaçların Diyarı” Guatemala'nın Ülke Analizi - Altuğ Koç
2. Şili'deki Mapuçe Çatışmasının Tarihsel Analizi - Sedat Taşkıran - Sezai Özçelik
3. Bağımsızlıktan Demokrasiye (1816- 1983): Arjantin'de Siyasal Hayat - Gamze Yıldırım
4. ABD'nin Latin Amerika Politikası: Obama'dan Trump'a Venezuela Örneği - Mustafa Ateş
5. Putin Döneminde Rusya Federasyonu'nun Latin Amerika ve
Karayiplere Yönelik Yumuşak Güç Politikası - Murad Khashımov - Segâh Tekin
6. Şili'nin Yeni Demokratik Anayasa Yapım Süreci - Selin Karana Şenol
7. Küba Sağlık Diplomasisi - Melike Tuğba Dolu
8 Latin Amerika Ülkelerinde Din, Mezhepler ve Toplumsal Yansımaları - Yaşar Pınar Özmen
9. Küresel Bir Latin Amerika Perspektifi Olarak Üçüncü Sinema - Yusuf Ziya Gökçek
10. İç Savaş, Diktatörlük, Neokolonyal Tahakkümde Ortaklaşmak:
Orta Amerika Sineması - Orhan Sezgin - Yusuf Ziya Gökçek
11. Latin Amerika'da Uzay Çalışmaları - İsmail Ermağan – Hasibe Talaş
12. 20. Yüzyılın İkinci Yarısında Brezilya Mimarisi - Terane Mehemmedova Burnak - Elif Atıcı
13. Meksika Modern Resim Sanatının Doğuşu - Nesil Altınok
14. Tangonun Tarihsel Serüveni - Ortaç Aydınoğlu
15. 2000'li Yıllarda Latin Amerika'da Kalkınma Tuzakları - Furkan Börü
16. Peronizmden Kirchnerizme: Arjantin'de Yeni Kalkınmacılığın Yükselişi ve Yapısal Çelişkileri - Hilal Gezmiş Chavez
17. Ekolojik Adalet Perspektifinden Latin Amerika'da Kırsal Kalkınma ve Neoekstraktivizm Olgusu - Efe Can Gürcan
18. Güney Amerika'da Postneoliberal Bölgeselleşme Deneyimleri: Alba ve Unasur - Taşkın Toprak İpek
19. Bir “Açık Bölgeselleşme” Örneği Olarak Pasifik İttifakı'nın Ekonomi Politiği - Ertan Erol
20. 2000'li Yıllarda Latin Amerika'da Gelir Eşitsizliği ve Yoksulluk Verilerindeki Değişimler - Aylin Altınay Cingöz
21. Kalkınmanın Kurumsal Ekonomi Politiği:
Güney Amerika Uluslar Birliği (Unasur) Ülkeleri İçin Bir Değerlendirme - Tahsin Yamak
22. Latin Amerika Ülkelerinde İyi Yönetişim Kurumlarının Ekonomi Politiği - Emre Saygın
23. Brezilya ve Türk Mutfaklarının Benzerlikleri ve İki Kültürde Kahve - Osman Güldemir
24. Meksika Devrimi'nin Kültürel Sonuçları ve Türkiye Cumhuriyeti'nin
İlk Yılları ile Benzerlikleri: Eğitim Seferberliği - Neslihan Kadıköylü
25. Türkiye'nin Latin Amerika ve Karayipler Bölgesindeki Kamu Diplomasisi ve Yumuşak Güç Çalışmaları - Ahmet Yıldız
Ahmet Yıldız, Ali Orhan, Altuğ Koç, Ayşe Yarar, Betül Mutlugün, Burak Gümüş, Emine Tahsin, Emre Saygın, Fatima Carolina Funes, Furkan Börü, Gazeteci Mehmet Beyhan, Gözde Somel, İbrahim Cihangir, İsmail Ermağan, Kıvanç Sağır, Kutlu Kayıran, Mehmet Necati Kutlu, Murad Haşimoğlu, Numan Hazar, Numan Hazar, Segâh Tekin, Selin Karana, Yaman Kepenç, Yaşar Pınar Özmen, Zeynep Kaplan NEDEN DÜNYA SİYASETİNDE LATİN AMERİKA 5?
21. yüzyılda Türkiye'nin çeşitli alanlarda artan gücü ve küresel alanda başat aktör olma istekliliği, Türk dış politikasına ivme kazandırmış ve küresel açılımlar politikasını beraberinde getirmiştir. Türkiye'nin Latin Amerika ve Karayipler (LAK) bölgesiyle gün geçtikçe gelişen ilişkileri de ülkenin çeşitli alanlarda artan güç kapasitesinin ve küresel etkinliğini görünür kılma noktasındaki istekliliğinin sonucudur.
Coğrafyamızda LAK bölgesine yönelik akademi alanının sınırlarını aşan ilginin kökenleri, 19. yüzyıla dayanmasına rağmen bölgenin Türkiye akademisinde “yerleşiklik” kazanmasına yönelik çabalar, 2000'li yıllarla birlikte daha hissedilir görünüyor. Bu hedefte ortaya konulan bu eser, spesifik konuları ile toplamda 29 çalışmadan oluşuyor, literatürde önemli bir açığı kapıyor ve birçok üniversitede ders kitabı namzedi olarak parıldıyor.
Kitabın hedef kitlesi; Latin Amerika ile ilgilenen lisans ve yüksek lisans öğrencileri, iş insanları, STK üyeleri, gazeteciler, siyasiler ve danışmanlarıdır. Dünyaya bakalım çünkü dünyaya bakmak, aslında kendimizin iç organlarının röntgenini çekmektir, nefes almaktır, gelişmektir.

Dünya Siyasetinde Latin Amerika 5 yapıtını ortaya çıkaran değerli yazarlar ve eserleri şunlardır:
1. Latin Amerika Ülkeleriyle İlişkilerimiz: Bazı Tespitler ve Öneriler - Prof. Dr. Mehmet Necati Kutlu
2. Türkiye-Latin Amerika ve Karayipler İlişkileri ve Bölgesel Örgütler - Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Kaplan
3. Latı̇n Amerı̇ka'da Yabancı Yatırımlar: Türkı̇ye'nı̇n Pozı̇syonu ve Fırsatları - Dr. Öğr. Üyesi Emre Saygın
4. Türkı̇ye-Brezı̇lya İlı̇şkı̇lerı̇ - Doç. Dr. Segâh Tekin
5. Türkı̇ye-Meksı̇ka İlı̇şkı̇lerı̇ - Ayşe Yarar - Kıvanç Sağır
6. Türkiye-Arjantin İlişkileri - Doç. Dr. Emine Tahsin - Dr. Furkan Börü
7. Arjantı̇n ve Türkı̇ye: Stratejı̇k Bı̇r İlı̇şkı̇ ve Ortak Bı̇r Kader İçı̇n Fırsatlar - Fátima Carolina Funes
8. Türkı̇ye-Ş̧ı̇lı̇ İlı̇şkı̇lerı̇ - Dr. Yaman Kepenç
9. Türkı̇ye-Peru İlı̇şkı̇lerı̇ - Ahmet Yıldız
10. Türkı̇ye-Venezuela İlı̇şkı̇lerı̇ - Dr. Öğr. Üyesi Selin Karana
11. Türkı̇ye-Kolombı̇ya İlı̇şkı̇lerı̇ - İbrahim Cihangir
12. Kolombı̇ya Gezı̇ Notları - Gazeteci Mehmet Beyhan
13. Türkı̇ye-Küba İlı̇şkı̇lerı̇nı̇n Dı̇namı̇klerı̇: Tarı̇hsel Arka Plan ve Güncel Gelı̇şmeler - Dr. Öğr. Üyesi Gözde Somel
14. Türkı̇ye-Guatemala İlı̇şkı̇lerı̇ - Arş. Gör. Dr. Altuğkoç
15. Türkı̇ye-Panama İlı̇şkı̇lerı̇ - Dr. Betül Mutlugün
16. Türkı̇ye-Haı̇tıi İ̇lı̇şkı̇lerı̇ - Prof. Dr. Burak Gümüş - Prof. Dr. İsmail Ermağan
17. Türkı̇ye-Kosta Rı̇ka İlı̇şkı̇lerı̇ - Dr. Öğr. Üyesi Yaşar Pınar Özmen
18. Türkı̇ye-Bolı̇vya İlı̇şkı̇lerı̇ - Ali Orhan
19. Türkı̇ye-Uruguay İlı̇şkı̇lerı̇ - Kutlu Kayıran
20. Türkiye-El Salvador İlişkileri - Kıvanç Sağır
21. Türkiye-Paraguay İlişkileri - Murad Haşimoğlu
22. Sonuç Yerı̇ne: Türkı̇ye'nı̇n Latı̇n Amerı̇ka ve Karayı̇pler Bölgesi ̇İle İlı̇şkı̇lerı̇ - Numan Hazar
İsmail Ermağan NEDEN DÜNYA SİYASETİNDE LATİN AMERİKA 2?
Bu yapıt, Dünya Siyasetinde Latin Amerika’nın devamı olup, Türkçe literatürde Orta Amerika ve Karayipler Bölgesini konu edinen ilk akademik çalışmadır. Dünya üzerinde 650 milyonluk nüfusuyla Asya’nın peşi sıra yükselmekte olan bu bölge, Türkiye’ye uzak olmasına rağmen önümüzdeki dönemde etkili ticari destinasyon olabilir. Bu bölgenin ülkede yok hükmünde olması, hem akademik hem ekonomik anlamda eksikliktir.
Elinizdeki bu eser, 26 akademisyenin-yazarın kapsamlı çalışmalarıyla Türkçe literatürde önemli bir açığı kapatacak ve Türkiye’de birçok üniversitede ders kitabı olacaktır.
Kitabın hedef kitlesi; Latin Amerika ile ilgilenen lisans ve yüksek lisans öğrencileri, işadamları, STK üyeleri, gazeteciler, siyasiler ve danışmanlarıdır.
Dünyaya bakalım çünkü dünyaya bakmak, aslında kendi iç organlarımızın röntgenini çekmektir; nefes almak ve gelişmektir.
Dünya Siyasetinde Latin Amerika 2 yapıtını ortaya çıkaran değerli yazarlar ve eserleri şunlardır:
1. Latin Amerika Panaroması: Siyaset-Toplum-Ekonomi – Dr. Öğr. Üyesi Ceren Uysal Oğuz
2. Orta Amerika Panoraması: Siyaset-Ekonomi-Toplum – Dr. Öğr. Üyesi Senem Atvur
3. Meksika Ülke Analizi – Ayşe Yarar
4. Nikaragua Ülke Analizi – Gülşah Pilpil Yöney
5. Honduras Ülke Analizi – Dr. Öğr. Üyesi Asena Boztaş
6. Panama Ülke Analizi – Doç. Dr. Emruhan Yalçın
7. Karayipler Bölgesi Panoraması – Siyaset-Ekonomi-Toplum: Doç. Dr. İsmail Ermağan-Doç. Dr. Haydar Efe
8. Küba Ülke Analizi – Dr. Öğr. Üyesi Buket Önal
9. Jamaika – Doç. Dr. Emruhan Yalçın
10. Haiti – Emrah Kaya
11. Dominik Cumhuriyeti – Dr. Neslihan Kadıköylü
12. Latin Amerika Çatışmaları ve Çözüm Analizleri – Doç. Dr. Sezai Özçelik
13. Latin Amerika’da Legal ve Kayıt Dışı Göçler – Dr. Ertan Erol
14. Latin Amerika’da Uyuşturucu Sektörü – Yasin Avcı
15. Dünya Ekonomisinde Latin Amerika – Doç. Dr. Emine Tahsin
16. Latin Amerika’da Tarım ve Hayvancılık ve Gıda Güvenliği – Dr. Öğr. Üy. Segah Tekin
17. Latin Amerika’da Enerji Sektörü – Doç. Dr. Bahtiyar Dursun
18. Latin Amerika’da Gelecek Vaat Eden Ekonomik Sektörler: Brezilya –
Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Zambak-Öğr. Gör. M. Alpin Gülşen
19. Avrupa Birliği-Latin Amerika İlişkileri – Doç. Dr. İsmail Ermağan
20. Çin-Latin Amerika İlişkileri – Dr. Özlem Zerrin Keyvan
21. Rusya-Latin Amerika İlişkileri – Dr. Elem Eyrice Tepeciklioğlu
22. Orta Doğu - Latin Amerika İlişkileri: Benzerlikler, Farklılıklar ve İşbirliğinin
Ekonomi Politiği: Dr. Emre Saygın-Dr. Tahsin Yamak
23. Latin Amerika’da Türk Dizileri – Pınar Aslan
24. Latin Amerika ile Türkiye Ekonomik İlişkileri – Dr. Beyhan Yılmaz
Ali Orhan, Ayşe Yarar, Burak Gümüş, Çağla Vural, Efe Can Gürcan, Elif Yıldız, Emine Akgün, Emine Tahsin, Fazlı Doğan, Furkan Börü, Gizem Bilgin Aytaç, İpek M. H. Şahin, İsmail Ermağan, Lilian Maria Tonella Tüzün, Merve Kanmaz, Mirlind Behluli, Murad Khashimov, Mustafa Gök, Nabire Nabijiang, Nesibe Aydın, Neslihan Kadıköylü, Onur Ağkaya, Özge Gökdemir, Özgür Tepe, Segah Tekin, Selin Karana Şenol, Sevda Korhan, Yaşar Pınar Özmen, Yiğit Anıl Güzelipek, Yusuf Ziya Gökçek, Zeynep Kaplan NEDEN DÜNYA SİYASETİNDE LATİN AMERİKA 3?
21. yüzyılda Türkiye'nin çeşitli alanlarda artan gücü ve küresel alanda başat aktör olma istekliliği, Türk dış politikasına ivme kazandırmış ve küresel açılımlar politikasını beraberinde getirmiştir. Türkiye'nin Latin Amerika ve Karayipler (LAK) bölgesiyle gün geçtikçe gelişen ilişkileri de ülkenin çeşitli alanlarda artan güç kapasitesinin ve küresel etkinliğini görünür kılma noktasındaki istekliliğinin sonucudur.
Coğrafyamızda LAK bölgesine yönelik akademi alanının sınırlarını aşan ilginin kökenleri, 19.yy.a dayanmasına rağmen bölgenin Türkiye akademisinde “yerleşiklik” kazanmasına yönelik çabalar, 2000'li yıllarla birlikte daha hissedilir görünüyor. Bu hedefte ortaya konulan bu eser, spesifik konuları ile toplamda 29 çalışmadan oluşuyor, literatürde önemli bir açığı kapıyor ve birçok üniversitede ders kitabı namzedi olarak parıldıyor.
Kitabın hedef kitlesi; Latin Amerika ile ilgilenen lisans ve yüksek lisans öğrencileri, iş adamları, STK üyeleri, gazeteciler, siyasiler ve danışmanlarıdır. Dünyaya bakalım çünkü dünyaya bakmak, aslında kendimizin iç organlarının röntgenini çekmektir, nefes almaktır, gelişmektir.
Dünya Siyasetinde Latin Amerika 3 yapıtını ortaya çıkaran değerli yazarlar ve eserleri şunlardır:
1. Latin Amerika Eski Uygarlıkları – İpek M. H. Şahin
2. Latin Amerika'da Yerli Halkın Entegrasyonu – Ali Orhan
3. Latin Amerika'da Din ve Kültür – Nesibe Aydın
4. Bolsonaro Brezilya'sı – Emine Akgün - Prof. Dr. Burak Gümüş
5. ABD'de Hispanik Nüfus – Dr. Öğr. Üyesi Yaşar Pınar Özmen
6. Çin-Latin Amerika İlişkileri – Dr. Öğr. Üyesi Fazlı Doğan - Nabire Nabijiang
7. Sovyetler Birliği - Latin Amerika İlişkileri – Murad Khashimov
8. Devrim Öncesi ABD-Küba İlişkileri (1898-1959) – Merve Kanmaz
9. Latin Amerika'da Popülist Liderler – Dr. Öğr. Üyesi Selin Karana Şenol
10. Post-Neoliberal Toplumsal Hareketler – Dr. Öğr. Üyesi Efe Can Gürcan
11. Latin Amerika'da Kadın Hareketi – Dr. Öğr. Üyesi Gizem Bilgin Aytaç
12. Latin Amerika'da 'Sağcı Popülizm' Dalgası – Mirlind Behluli
13. Latin Amerika Sinemasında Karşıtlıklar – Dr. Öğr. Üyesi Yusuf Ziya Gökçek
14. Latin Amerika'da Diktatör(lük) Romanlarının İncelenmesi – Dr. Neslihan Kadıköylü
15. Sessizden Çevrilen Film: Kuzey Üçgeninde Şiddet ve Hukuksuzluk – Çağla Vural
16. Çevresel Yönetişim: Çevre Sorunları, BM ve Amazon Ormanları – Elif Yıldız
17. Latin Amerika ve Karayipler'de Siber Güvenlik Politikaları – Sevda Korhan
18. LAK Ülkelerinde Venezuelalı Mülteci Krizi – Prof. Dr. Lilian Maria Tonella Tüzün
19. Meksika'nın Turco Göçmenleri – Arş. Gör. Dr. Ayşe Yarar
20. Latin Amerika'da Uyuşturucu, Ticareti ve Trafiğinin Sosyolojisi – Arş. Gör. Onur Ağkaya
22. Futbol ve Latin Amerika: Gol Atmaktan Daha Fazlası – Doç. Dr. Yiğit Anıl Güzelipek
23. LAK Ekonomileri: Ülke ve Sektör Analizleri – Doç. Dr. İsmail Ermağan - Mustafa Gök
24. Latin Amerika'da Ulusal İnovasyon Sistemleri – Dr. Furkan Börü
25. Latin Amerika ve Karayipler'de Küresel Değer Zincirlerinin Analizi – Doç. Dr. Emine Tahsin
26. Güney Ortak Pazarı (Mercosur): Kökenler, Bütünleşme ve Gelecek - Doç. Dr. Segâh Tekin
27. Yeni Nesil Ticaret Anlaşmaları: NAFTA'nın Güncellenmesi – Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Kaplan
28. Latin Amerika Ülkelerinde Mutluluk – Doç. Dr. Özge Gökdemir
29. Kaderle Dans Kitap İncelemesi – Özgür Tepe
Peter Haugen Dünya tarihinde kişisel rehberiniz şimdi güncellendi!
Dünya tarihine dair daha fazla bilginiz olmasını mı istiyorsunuz, bu özlü rehber dünyayı bugünkü haline getiren tüm önemli oyuncuları ve olayları ayrıntılarıyla açık bir biçimde izah ediyor. İnsanlık tarihinin bütününü ele alan bu kapsamlı kaynak, yirmi birinci yüzyıldaki dünyanın nasıl vücuda geldiği hususunda size bir fikir vererek, dinden bilime, oradan sanata ve savaşa kadar her alandaki önemli gelişmelere ışık tutuyor.
Geçmişle bağlantı kurmaya başlayın Neandertaller ile karşılaşır, Homer’e yönelir, Atlantis’i yükseltir ve Firavunları mumyayla korurken çağlara ad verin.
Sayılarla güç kazanın eski medeniyetlerden bugünün küresel topluluğuna kadar gelen büyümenin izlerini sürün ve toplumları başarıya veya başarısızlığa götüren faktörleri keşfedin.
Düşüncenin etkisini keşfedin dinin çıkışı, felsefenin kökleri, bilimin gelişimi ve hislerimiz ve inançlarımızın bizi nasıl sürekli olarak yeniden tanımladığını anlamaya çalışın.

Savaşın küresel sonuçlarını anlayın Grekler ve Romalılar ile ata binerek, süvarilerle birlikte silahlanarak, hendek kazarak, insanların modern savaşlar başlatmada tuttukları yolları izleyin.
Önderler ve düzeni sarsanlarla; büyük liderler, cesur devrimciler, acımasız titanlar ve adı duyulmamış kahramanlarla tanışın.
Yirmi birinci yüzyılın önemli olaylarını; 11 Eylül ile Afganistan ve Irak savaşları, iklim değişikliği, Katrina Kasırgası ve Çin, Hindistan ve Brezilya’nın ekonomik yükselişini inceleyin.
Kitabı açın ve
• Tarihin detaylı bir değerlendirmesini
• Dünya dinlerinin gelişimini
• İncil’den Haklar Bildirisi’ne kadar başlıca tarihi belgelerin değerlendirmesini
• Yazının ve resmin icadını
• Dünyayı kökten değiştiren bilimsel gelişmeleri
• Dünyayı değiştiren insanların ve dünyanın değiştirdiği insanların özlü biyografilerini
• Dünya geçmişindeki unutulmaz on tarihi inceleyin.
Ahmet Sinan Balyemez Son dönemde savunma ekonomisi, ekonomi biliminin bir alt dalı olarak devletlerin veya askerî iş birliği örgütlerinin ulusal, bölgesel ve küresel ölçekteki askerî faaliyetleri ile savunma sanayisi işletmelerinin ticari ve sınai faaliyetlerini, kamu ekonomisi ve ekonominin geneli üzerinde yarattığı etkiler açısından inceleyen yeni bir disiplin olarak dikkat çekmektedir. Ülkemizde de bu kapsamda yapılan bilimsel araştırma ve yayınlarda son yıllarda kayda değer bir artış yaşanmasına karşın yayımlanan kitap sayısı oldukça sınırlıdır. Bu kitap, esas itibarıyla Türkçe literatürdeki bu eksikliğin giderilmesine katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda kitapta, savunma ve güvenlik ekonomisinin geçmişten günümüze iktisadi doktrinlere göre nasıl bir gelişme gösterdiği ve günümüzde, küresel boyutta savunma ekonomisi dinamiklerinin neye göre şekillendiği akademik bir dille anlatılmaya çalışılmıştır.
Tezer Palacıoğlu Yüzyıl başına kadar dünya nüfus artışının çok büyük bölümünü karşılaması beklenen Afrika’nın, geleceğin yükselen yıldızı olacağı ortak algıdır. Zenginliklere sahip olduğu genel olarak biliniyordur ancak bunların neler olduğu, Kıtada nasıl bir ortamın iş insanlarını beklediği, rekabet koşulları, aktörleri, hangi ülkenin daha büyük fırsatlar sunduğu, hangi ülkenin daha riskli olduğu ve nedenleri hakkında bilgi sınırlıdır.
Bu çalışmada, firmalarımıza ve ilgililere pazar hakkında bilgi vererek katkı sunmak üzere mevcut durum ve gelecek projeksiyonları ışığı altında, fırsatlar sunduğuna inanılan Afrika’daki güçler mücadelesi ve aktörleri incelenmiştir. Özellikle yeni sömürgeci olarak nitelenen Çin ve eski sömürgecileri temsilen Fransa örneğinde, Afrika’daki yabancı yatırımlar ve ekonomik faaliyetleri ele alınarak Türkiye’nin rekabet edeceği ülkelerin nasıl bir çalışma içerisinde oldukları değerlendirilmiştir.
Bununla birlikte Sahra Altı’na yoğunlaşılarak mevcut ülkelerin sahip olduğu avantajları, sosyo ekonomik durumları, yer altı-üstü zenginlikleri, beşeri potansiyelleri, yönetimlerindeki istikrar seviyeleri, dış ticaretleri ve yaşamış oldukları anlaşmazlıklar da mercek altına alınmıştır. Afrika’nın, firmalarımız ve ülkemiz için önemi olumlu ve olumsuz tüm veriler ışığında gerçekçi bir bakış açısıyla değerlendirilmiştir.
Geçmişte bizzat 8 ülkede yapılan saha çalışmalarında elde edilen deneyimlerden ve Afrika hakkında devlet ve özel sektör bazında çalışmaları ile büyük katkı sağlayan kesimlerle yapılan görüşmelerden elde edilen bilgilerle de donatılan çalışmamız, Kıtanın 54 ülkesini de en kısa, pratik ve somut verilerle incelemektedir.
Cavit Emre Aytekin "Düzenler & Barışlar", uluslararası arabuluculuk, uluslararası düzen ve barış arayışları arasındaki ilişkiyi uzun dönemli bir bakış açısıyla ele almaktadır. Tarihsel sosyolojik yaklaşım doğrultusunda ayrıntılı vaka incelemeleri ve karşılaştırmalarına yer veren kitap, farklı tarihsel dönemlere uzanan dört önemli arabuluculuk sürecinin değerlendirmesini yapmaktadır. Avrupalı güçlerin 1897 Osmanlı-Yunanistan Savaşı'ndaki arabuluculuğundan Milletler Cemiyeti'nin 1924-1925 Musul anlaşmazlığına müdahil olmasına ve Bosna Savaşı ile Suriye krizindeki güncel arabuluculuk süreçlerine varan bu değerlendirmelerle "Düzenler & Barışlar", çatışma çözümü politikalarının sistemik değişim dönemlerinde barış ideolojilerinin korunması ve yeniden inşası üzerindeki etkisini ele almaktadır. Kitap birbirini takip eden bölümler boyunca uluslararası barışa yönelik alternatif düşüncelerin ideolojik temellerini, farklı konjonktürlerde kullanılan barış mekanizmaları ve arabuluculuk uygulamalarının dönüşümü ile ilişkilendirmektedir. Kitap, 19. yüzyıl Avrupa'sındaki kongre sistemi, Milletler Cemiyeti'nin idealist barış anlayışı, Soğuk Savaş sonrası liberal barış ideolojisi ve hegemonya sonrası ortaya çıkan alternatif barış konseptlerine odaklanarak, uluslararası düzenlerdeki tarihsel süreklilik ve kırılmaların, arabuluculuk diplomasisi üzerindeki etkilerini ortaya koymaktadır.
Abdullah Sayın, Akın Kiren, Akın Sağıroğlu, Alaettin Sevim, Ali Bilgin Varlık, Alperen Kürşad Zengin, Arzu Yorkan, Aslı Okay Toprak, Aylin Çelik Turan, Ayşe Gülce Uygun, Begüm Doğrusöz, Bekir Evin, Belma Engin Güder, Betül Özyılmaz Kiraz, Burak Şakir Şeker, Canan Özge Eğri, Cemal Kakışım, Cemre Pekcan, Cihat Yaycı, Çağla Arslan Bozkuş, Çiğdem Pekar, Çiğdem Sofuoğlu, Dimitrios Ioannidis, Dinçer Bayer, Doğan Şafak Polat, Dora Uzkesici, Ece Barutçu, Emete Gözügüzelli, Emin Abbasov, Emine Kılıçaslan, Emre Çıtak, Erdoğan Mert, Ergun Mengi, Erkan Akdoğan, Erkan Zan, Esra Ballı, Esra Toz, Fahri Erenel, Ferda Özer, Feride Yılmaz, Furkan Yıldız, Gökhan Yılmaz, Gülşah Özdemir, Hakan Çetinoğlu, Hande Sapmaz, Hanife Bıdırdı, Hasret Çomak, Hatice Nur Germir, Hüseyin Çelik, Hüseyin Gençer, Ioannis E. Kotoulas, Ioannis Th. Mazis, Işıl Demirtaş, İ. Melih Baş, İbrahim Akın, İbrahim Arslan, İlhan Aras, İsmail Hakkı Elçi, Konstantinos Gogos, Kübra Deren Ekici, Levent Uzunçıbuk, Markos I. Troulis, Mehlika Özlem Ultan, Mehmet Şahin, Melis Atasoy, Mesut Şöhret, Mine Yılmazer, Muhammed Emin Kocaman, Murad Duzcu, Murat Koray, Murat Pınar, Mustafa Kaymakçı, Mustafa Oktay Alnıak, Müge Manga, Nejat Doğan, Neslihan Özkerim Güner, Nurettin Taşar, Nuri Gökhan Toprak, Oğuz Taner Hacıfazlıoğlu, Oktay Bingöl, Özkan Gönül, Pelin Dikmen Yıldız, Sadullah Özel, Sami Kiraz, Serdar Altun, Serdar Çukur, Serpil Bardakçı Tosun, Sezai Özçelik, Sina Kısacık, Soner Karagül, Soyalp Tamçelik, Şengül G. Aydıngün, Tarık Demir, Volkan Tatar, Yunus Karaağaç, Zeynep Erhan Bulut, Zuhal Mert Uzuner Ege Denizi, Karadeniz ile Akdeniz arasında İstanbul ve Çanakkale boğazları ile birlikte önemli bir suyolunu oluşturmaktadır. Bu suyolunu kullanan tüm ülkeler için Ege Denizi, jeopolitik ve jeostratejik önemini korumaktadır. Yarı kapalı bir deniz olması nedeniyle Ege Denizi’nde istikrar odaklı politikaların üretilmesi ve izlenmesi önem kazanmaktadır. Bu suretle, Ege Denizi’nin barış ve istikrara örnek teşkil etmesi ve bunun devam ettirilmesi, bölge ve dünya barışına çok katkı sağlayacaktır. Deniz güvenliğinin ve istikrarının her zamankinden daha fazla önem kazandığı bu dönemde; Ege Denizi’nde kıyıdaş ülkeler arasında karşılıklı güvenin tesis edilmesi ve sürdürülmesi, tarafların, Uluslararası Antlaşma ve Sözleşme hükümlerine uyması ile mümkündür.
Ercan Akar Dünya, 21. yüzyılın ilk çeyreğinde birçok değişim ve dönüşüm yaşamaktadır. Bunlar, eş zamanlı olarak baş döndürücü hızda ve çapta gerçekleşmektedir. Elbette bu durum, uluslararası ilişkiler ve diplomasi alanlarını da etkilemektedir. 20. yüzyılın günümüze mirası olan yumuşak güç ve onun bir politika aracı olarak kamu diplomasisi de bu bağlamda genişlemekte ve zenginleşmektedir. Kamu diplomasisinin temel ilgi alanlarından birisi ise eğitimdir.
Tarihsel süreç değerlendirildiğinde, eğitimin giderek daha da uluslararasılaştığı dikkat çekmektedir. Artık eğitim, uluslararası boyutundan soyutlanamaz hâle gelmiş bulunmaktadır. Buna paralel olarak, diplomasi alanının ise çeşitli alt başlıklarda irdelenmekte olduğu göze çarpmaktadır. Böylesi bir ortamda, eğitim ve diplomasi alanlarının ortak bir kesişim kümesi olarak eğitim diplomasisi alanı öne çıkmaktadır.
Eğitimin uluslararası boyutu kapsamındaki faaliyetlerin ve uygulamaların, bir süredir akademisyenlerin ve politika yapıcıların gündeminde olduğu söylenebilir. Ancak bu alandaki çalışmalar, konunun belirli alanlarını incelemekte ve bunları sınırlı bir çerçevede sunmaktadır. Elinizdeki eser ise eğitimin uluslararası boyutunu kapsamlı, bütüncül ve özgün bir yaklaşımla ele almaktadır. Diğer bir deyişle, “eğitim diplomasisi” alanını kavramlaştırmakta ve çerçevesini çizmektedir. Bu yönüyle eserin, önemli bir boşluğu doldurduğu ifade edilebilir. Alanındaki ilk ve tek çalışma olduğu düşünülen bu eserin, eğitim diplomasisi ile ilgili olan tüm kesimlere ve özellikle Türk eğitim diplomasisine katkı sunması beklenmektedir.
Kadir Murat Altıntaş, Sebahattin Asal Dünyanın son yarım yüzyılda ekonomik, siyasi ve teknolojik anlamda son derece önemli dönüşümleri tecrübe etmesi, kamu istihbarat otoriteleri arasında âdeta görünmez bir güç savaşının yaşanması sonucunu doğurmuş ve benzer şekilde küresel birer ekonomik dev hâline dönüşen çok uluslu şirketler arasında da yoğun bir rekabetin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu anlamda, bilişim ve iletişim teknolojilerinde gözlenen baş döndürücü gelişmelerin tetiklediği teknolojinin ticarileşmesi süreci, aslında ticari tüzel kişiliklerin de yaşamsal fonksiyonlarını devam ettirebilmesinin yegâne yolunu işaret etmektedir. Ancak kapitalist endüstriyel toplumun ekonomik gelişim sorununa odaklanan Schumpeteryan düşünce sistematiğinin temel varsayımları doğrultusunda, özel teşebbüslerin sahip oldukları ticari ve teknolojik birikimlerin yanı sıra yüksek nitelikli veri, bilgi ve belgeler, günümüzde endüstriyel casusluk girişimleri yoluyla yasa dışı teknoloji transferi tehlikesi ile karşı karşıyadır. Bu tehlikenin boyutları sadece büyük ölçekli küresel şirketlerin sahip oldukları fikri mülkiyet hakları ile sınırlı olmayıp aynı zamanda büyüme potansiyeli olan yerel KOBİ'lerin ticari sırlarını dahi tehdit edebilecek noktalara ulaşmıştır. Dolayısıyla ulusal güvenlik açısından ekonomik önceliklerin göreceli olarak askeri gereksinimlerin ve beklentilerin önüne geçtiği bir ortamda, istihbarat ve espiyonaj gibi kavramların stratejik önemi, kamu ya da özel tüm taraflarca dikkate alınmak durumunda kalınmış ve mevcut sistemsel altyapıların yeniden tasarlanma zorunluluğu gündeme gelmiştir. Özel teşebbüslerin üst yönetimlerinin, küresel rekabet ortamında kayıtsız kalmaması gereken ilgili süreç, bir taraftan uzun vadeli şirket politikalarını derinden etkilerken diğer taraftan organizasyonel yapılanmaların yeniden güncellenmesi gerekliliğini de ortaya çıkarmıştır. Bu anlamda, ekonomik ve endüstriyel casusluk girişimlerinin yaratacağı küresel tehdidin, gelişmiş ya da gelişmekte olan tüm ülkeler açısından küresel pandemi sonrası normalleşme döneminin en önemli konu başlıkları arasında yer alacağı rahatlıkla ifade edilebilir.
Sempozyum EMPERYALİZM VE ERMENİ MESELESİ ULUSLARARASI SEMPOZYUMU
IMPERIALISM AND THE ARMENIANISSUE INTERNATIONAL SYMPOSIUM
18-19 Nisan/April 2015

Zehra Aksu İnsan yaşamının sürdürülebilirliği ve ekonomik faaliyetlerinin devam ettirilebilmesi açısından olmazsa olmaz bir meta olan enerji, kaynağı arz ve talep eden ülkelerin farklı coğrafyalarda bulunuyor olmaları nedeniyle günümüzde uluslararası politikanın en önemli tartışma konuları arasında yer almaktadır. Coğrafi olarak aynı bölgede yer alan devletlerin çeşitli amaçlarla bölgesel iş birliklerine gitmeleri olarak adlandırılan bölgeselleşme fikri oldukça eskiye dayanmakla birlikte bölgesel enerji sorunlarının çözümünü amaçlayan enerji bölgeselciliği eklektik bir model ve yeni bir çalışma alanı olarak karşımıza çıkmaktadır. Enerji güvenliğinin ortak hedef olarak belirlendiği enerji bölgeselciliğinde, bölgesel iş birliğine giren devletler arasında üretici, tüketici ve transit ülkeler bulunabilmektedir. Enerji güvenliği ile enerji bölgeselciliği arasındaki ilişki ortaya konularak bölgeselleşme ve bölgeselleşmenin türlerinin ele alındığı bu kitapta, literatürde ortak bir tanımı bulunmayan “enerji bölgeselciliği” hakkında açıklamalarda bulunulmakta ve bir enerji bölgesi olarak Avrasya incelenmektir.
Soğuk Savaş sonrası dönemde bir enerji bölgesi üzerinde kurulmuş olan ŞİÖ ve AEB'nin enerji bölgeselciliği bağlamında analizini içeren kitap, Soğuk Savaş sonrası Avrasya bölgesinde kurulmuş olan uluslararası örgütleri farklı bir perspektiften analiz etmekte, bölgede yaşanan enerji kaynaklı sorunlara değinerek bölgedeki enerji kaynaklarına yönelik iki uluslararası örgütün “enerji bölgeselciliği” bağlamında analizini içermektedir.
Alper Aykut Ekinci, Arzum Yiğit, Ayça Doğaner, Cemal Kakışım, Eftal Coşkun, Engin Koç, F. Begüm Yıldızeli, Gökçe Kurucu, Hüseyin Demirhan, Işıl Demirtaş, İbrahim Çetin, Leman Erdal, Mevlüt Akçapa, Seçkin Baykal, Sıla Turaç Baykara, Şeref Çetinkaya, Yahya Bayrak, Yusuf Yıldırım Kaynakların sınırlılığı ve özellikle fosil yakıtlar noktasında insanların edilgenliği, ülkeler açısından varolan kaynakların paylaşımı noktasında realist perspektifte agresif politikalara yöneltmekte, uluslararası düzeyde politik ve hukuki argümanlar bu çerçevede geliştirmesine neden olmaktadır. Özellikle enerji tüketimi yoğun olan ülkeler ve enerjide ithalata mahkûm olan ülkeler, enerji arz güvenliklerini tesis etme amacıyla orta ve uzun vadeli stratejiler ortaya koymakta ve buna yönelik eylemler gerçekleştirmektedirler.
Bu kitapta, enerji politikalarına, enerji üretim ve nakil kabiliyetlerine gerek küresel bağlamda gerekse ülkesel değerlendirmeler ekseninde yaklaşılarak, devletlerin sadece kendi ülkesel yetki alanlarında değil; diğer devletlere ilişkin politik bazlı belirleyici olabilmek adına coğrafyaları dışında da nasıl enerji stratejileri belirledikleri ortaya konulmuştur.
Küresel enerji politikaları, Doğu Akdeniz Bölgesi'nin enerji kaynakları açısından pozisyonu, enerji arz güvenliği, Çin'in üretim kabiliyeti ve enerjiye duyduğu ihtiyaç, Türkiye'nin enerji dönüşüm süreci, Amerikan ve Rus dış politikalarında enerji perspektifli stratejiler, İran'ın enerji politikaları, iklim değişikliği ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelim, Avrupa Birliği'nin yeşil mutabakat tezi, iklim-enerji dengesi, Rusya-Ukrayna savaşı ve enerji politikalarına yansıması kitabımızın temel konularını oluşturmaktadır.
Ahmet Bakır Bu eser, Türkiye'nin mavi vatanındaki hak ve çıkarlarını koruma mücadelesini, enerji rekabetinin yoğun olduğu bir dönemde ele almaktadır. “Mavi Vatan” kavramının ortaya çıkışından başlayarak günümüzdeki stratejik önemine kadar geniş bir perspektifte kavramsal ve stratejik bir analizi yapılmaktadır. Türkiye'nin deniz yetki alanlarındaki doğal kaynaklar üzerindeki hak iddialarını, uluslararası hukuk çerçevesinde ve bölgesel güç dengeleri bağlamında incelenmektedir.
Okuyucular, bu çalışmayla birlikte Doğu Akdeniz'deki enerji kaynakları etrafında şekillenen siyasi ve askerî dinamikleri, Türkiye'nin jeopolitik stratejileriyle birlikte değerlendirme fırsatı bulacaklardır. Doğu Akdeniz'de yaşanan son gelişmeler ışığında ülkemizin enerji diplomasisinde izlediği stratejiler ve bu stratejilerin bölgesel barış ve istikrar üzerindeki potansiyel etkileri ele alınarak, Mavi Vatan'daki hak ve çıkarlarımızın korunması konusundaki kararlılığı ve bu süreçte ustalıkla yapılan jeopolitik manevralar analiz edilmektedir. Kitapta ayrıca Türkiye'nin deniz yetki alanlarında bulunması muhtemel hidrokarbon kaynaklarının bölgesel ve küresel enerji denklemleri üzerinde göstereceği etkiler detaylı bir şekilde tartışılmaktadır. Enerji güvenliği ve ekonomik kalkınma açısından bu kaynakların önemi, Türkiye'nin dış politikasında ve uluslararası ilişkilerinde nasıl bir rol oynadığı ile bunun stratejik yansımaları derinlemesine incelenerek okuyucuya sunulmaktadır.


Azime Telli İnsanlık tarihi, enerji bağımlılığı üzerinde yükselmiştir. Bahse konu bu dinamikte, enerji kaynakları tür olarak değişirken bağımlılık düzeyi günden güne daha derinleşmektedir.
Günümüzde olası enerji krizlerinin hayatın her alanını etkileyecek olması, enerji güvenliğini uluslararası sistemin en hassas noktalarından biri hâline getirmiştir. Bu nedenle, ulusal savunmadan sonra ikinci sırada yer alan enerji güvenliği, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerin hayatta kalması ve refahı için birincil endişe kaynağıdır.
Enerji ve jeopolitik her zaman birbirine çok bağlı, iç içe geçmiş kavramlar olmuştur. Ancak, bu iki kavramın ayrılmaz ikili olarak tarih sahnesine çıkması için enerji kaynaklarının kontrolüne yönelik çatışmalarla geçecek 20. yüzyılı beklemek gerekmiştir.
Krizlerin şekillendirdiği enerji jeopolitiği açısından milat olarak kabul edilen 1973 Petrol Krizi'nin 50. yılının arifesinde, dünya yeni bir “büyük şok” ile yüzleşmeye hazırlanmaktadır. Rusya'nın, Ukrayna krizinde enerji silahını kullanmasına enerji yaptırımlarıyla cevap verilirken enerji diplomasisi tarihte hiç olmadığı kadar öne çıkmış durumdadır.
Dışa bağımlılık ve çeşitlendirme olgusunun enerji güvenliği krizlerinin derinliğini belirlediği bir kez daha görülürken çalışmanın amacı, jeopolitik krizlerin dinamiklerinin nasıl işlediğine arz, talep ve transfer ülkeleri cephelerinden kapsamlı bir bakış açısı sunmaktır.

Ali Özkan Soğuk Savaş Dönemi'nde Arnavutluk'un lideri olan Enver Hoca yalnız Balkanlar'da değil tüm dünyada farklı yönleriyle gündeme gelmiştir. İktidara geldikten sonra 40 yıl süreyle aralıksız olarak Arnavutluk'ta diktatörlük konumunu korumuştur.
Yapılan incelemede Arnavut halkının bir kısmı, onu hâlâ Arnavutların ulusal lideri İskender Bey'den sonra büyük bir kişi olarak görmekte iken diğer bir kısmı ise onu bir vatan haini ve Arnavutluk'un modernleşme yolunda en büyük engeli olduğuna inandığı görülmüştür. Ayrıca onun Arnavutluk'u bir “kapalı kutu” hâline nasıl getirdiği de bu incelemede ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır.
Enver Hoca, Sovyet lideri Josef Stalin'i bir ilah ve Marksist-Leninist İdeolojisini de bir yaşam tarzı olarak görmüş ve uygulamalarında Stalin'den daha fazla Stalinci olmuştur. Türkiye'de “Enverciler” diye isimlendirilen komünist grup, aynı ideoloji ve yaşam tarzını örnek almıştır.
Çalışmamızın ilk iki bölümünde, Enver Hoca'nın İkinci Dünya Savaşı'nda ülkesine bağımsızlığı nasıl kazandırdığı, kısa zamanda iktidara gelişi ve Arnavutluk İşçi Partisi’nin oluşturulması konuları göz önüne alınmıştır. Daha sonraki iki bölümde ise Enver Hoca'nın iktidarda kalmak için muhaliflere karşı uyguladığı etkisizleştirme siyaseti ve diktatörlük yönleri ile Komünist ülkeleri, Batılı ülkeler ve Türkiye ile olan ilişkileri farklı yönleri ile detaylı olarak ele alınmıştır.
Türkiye-Arnavutluk ilişkileri, Enver Hoca Dönemi’nde genel olarak alt seviyede sürdürülmüştür. Bunda Türkiye'nin takip ettiği parlamenter demokratik yönetim şekli ile Arnavutluk'un takip ettiği Marksist-Leninist yönetim şekli etken olmuştur. Bugün Arnavutluk'u yönetenler ya Enver Hoca Dönemi’ni yaşayanlar ya da onların çocuklarıdır. Dolayısıyla günümüzde Türkiye'nin Balkan politikasını belirlerken Arnavutluk'un bu döneminin bilinmesi, iki ülke arasında geliştirilecek ilişkiler için vazgeçilmez ihtiyaçtır.
Tarihî, kültürel ve akrabalık bağlarıyla birbirine bağlı olan bu iki dost ulus, Balkan barışı için vazgeçilmez iki devlettir ve öyle de kalmalıdır.
Bülent Karaatlı, Esma Özdaşlı, Hatem Cabbarlı, İlkin Mikayilov, İsa Burak Gonca, Mehmet Bora, Sanyürek, Merve Yavuz, Rövşen İbrahimov, Selim Kanat, Timuçin Kodaman Devletlerin dış politikalarının şekillenmesinde birtakım unsurlar vardır. Bunlar; coğrafi konum, iktisadi yapı, askerî kapasite, nüfus gibi ülke içi faktörler ile uluslararası sistemin yapısı ve dünya kamuoyunun bakış açısı gibi ülke dışı faktörlerdir. Bu durum elbette Ermenistan dış politikası için de geçerlidir. Ermenistan dış politikasını bu unsurlar çerçevesinde değerlendirdiğimizde Güney Kafkasya'da dar bir bölgede sıkışan, denize çıkışı olmamanın neden olduğu jeopolitik zorluklar yaşayan bir ülke ile karşılaşırız. Bununla birlikte Ermenistan, Dağlık Karabağ ve diğer Azerbaycan topraklarının işgali ve İran hariç diğer tüm komşularına yönelik asılsız toprak iddiaları nedeniyle bölgesel tecritle karşı karşıya kalan bir ülke profili çizmektedir.
Erivan yönetiminin izlediği mütecaviz politika ile gücü arasında orantısız bir ilişki vardır ve bu politikayı sahip olduğu imkân ve kabiliyetlerle sürdürmesi mümkün değildir. Bu durum ülkeyi daha fazla Rusya'ya bağımlı hâle getirmekte ve Rusya, Ermenistan Dış Politikası'nı şekillendiren en önemli unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Bununla birlikte özellikle de 1990'ların ortalarından itibaren ekonomik destek alabilmek ve Rusya'nın ülkede artan gücünü bir dereceye kadar dengelemek için Batılı ülkelerle de yakın ilişki kurulmaya çalışılmış ve Batı, Ermenistan dış poltikasında önemli bir unsur hâline gelmiştir. Diaspora da Ermenistan dış politikasında etkilidir ve bazı durumlarda ikinci dışişleri bakanlığı rolünü dahi oynamaya çalışmaktadır.
Alper Yalçın, Sevda Yalçın Sovyetler Birliği'nin 1980'lerin sonunda dağılmasıyla birlikte; Baltık Coğrafyası, Kafkasya Bölgesi ve Orta Asya'da on beşe yakın ülke, 1990'ların başında bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir. Güney Kafkasya Bölgesi'nin Azerbaycan ve Gürcistan ile beraber üç ülkesinden biri olan Ermenistan'da, 1991 yılında bağımsızlığını ilan etmiştir. Ermenistan bağımsızlığının ardından -tarihten gelen “Büyük Ermenistan” ideallerinin de etkisiyle- sınır komşusu olan devletlerin çoğunluğuyla toprak sorunları yaşamaya başlamış ve bu sorunlar ülkenin ekonomisi başta olmak üzere askeri ve siyasi politikalarına yön vermiştir. Başta Karabağ'ın işgali ile birlikte yaşadığı toprak sorunları ülkenin bölge ülkeleriyle işbirliğine ve entegrasyona gitmesini önleyerek yaşadığı coğrafyadan tecrit edilmesine neden olmuştur. Ülkenin geleceğini geçmişinde araması -gelecek için geçmişi tek taraflı ve yanlı referans alması- umutlarını tüketen, yarınlarını karartan politikalar olarak gündeme gelmektedir.
Ermenistan'ı geçmişten günümüze çok farklı açılardan ele alan kitap; başta Ermenistan ekonomisi olmak üzere, Ermenistan'a, Türk-Ermeni ilişkilerine, Ermeni meselesine ilgi duyan akademisyenler ve öğrenciler olmak üzere, ilgili devlet ve sivil toplum kuruluşlarına yönelik hazırlanmıştır. Araştırmadan elde edilen sonuçlar okuyucuya yalın bir dille sunulmuştur.
Ömer Lütfi Taşcıoğlu La Première Guerre mondiale était une compétition pour diviser le pillage des terres ottomanes entre les grandes puissances de l'époque. Les attaques impérialistes sont venues des deux côtés. La défense de l’État (ottoman) sur le front oriental, n’a rien de différent de sa défense sur la péninsule de Gallipoli à l’ouest, en termes de sécurité de tous les peuples du pays.
Ensuite, le gouvernement n'a pas eu d'autre choix que de mettre en pratique la pratique de la déportation pour éviter la rébellion, à savoir: la trahison arménienne, qui est aujourd'hui généralement symbolisé par la date du 24 avril 1915, qui devient également une veille du "débarquement britannique à Gallipoli".
Le décret de réinstallation émis par le gouvernement ottoman visait à empêcher les résidents locaux de soutenir, de renforcer et d'inciter les mouvements arméniens agressifs, qui se battaient volontiers pour l'armée adversaire (russe) contre leur propre pays, étant eux-mêmes et aux citoyens de l'Empire ottoman. En plus de cela, sous la forme de gangs armés organisés, ils assassinaient des innocents turcs et / ou musulmans de la région.
Cette décision de réinstallation temporaire a également résolu d'autres problèmes au sein des lignes de communication logistique de l'armée et des autres lignes d'approvisionnement, qui ont été empêchés par ces gangs.
Des gangs arméniens poignardaient l'armée ottomane dans le dos, et des mutinés arméniens causaient encore d'autres maux tels que torturer et massacrer honteusement des femmes, des personnes âgées et des enfants dans les maisons turco-musulmanes laissées par les jeunes de la maison, ceux qui étaient alors occupés à mener des batailles féroces sur les lignes de front d'une guerre féroce, ce que ces gangs faisaient était exactement un "nettoyage ethnique", que dans ces circonstances, la décision de l'État était une précaution obligatoire de la situation de guerre stratégique.
Ömer Lütfi Taşcıoğlu La Primera Guerra Mundial fue una competición de repartimiento el saqueo de tierras otomanas entre las grandes potencias de la época. Los asaltos imperialistas venían por ambos lados. La defensa del Estado (Otomano) en el 'frente oriental' no era nada diferente de su defensa en la Península de Gallipoli en el occidente, en términos de la seguridad de todos los pueblos del país.
Entonces el gobierno no tenía más remedio que poner en vigor la práctica de deportación para evitar la rebelión, i.e: la traición, armenia, la que hoy suele ser simbolizada por la fecha del 24 de abril de 1915, el que también pasa a ser un día antes del 'desembarco británico en Gallipoli'.
El decreto de reubicación emitido por el Gobierno Otomano tenía la intención de impedir a los residentes locales apoyar, reforzar e instigar a los agresivos movimientos armenios, quienes voluntariamente estaban luchando por el ejército adversario (ruso) en contra a su propio país, siendo ellos mismos ya los ciudadanos del Imperio Otomano. Además de esto, en forma de unas bandas armadas que organizaban, estaban asesinando a las inocentes gentes turcas y/o musulmanas de la zona.
Esta decisión de recolocación temporaria resolvió también unos otros problemas dentro de las líneas de comunicación logísticas del ejército y las otras líneas de suministro, las que se impedían por éstas bandas.
Las pandillas armenias estaban apuñalando al ejército otomano por la espalda y los mutinos armenios causaban aun otros males como que torturaban y masacraban vergonzosamente a las mujeres, a los ancianos y a los niños en las casas turcas/musulmanes dejadas atras por los jóvenes de la casa, quienes entonces estaban ocupados luchando feroces batallas en las líneas del frente de una feroz guerra, lo que hacian aquellas bandas era exactamente una “limpieza étnica”, que en estas circunstancias, la decisión del estado era una precaución obligatoria del la situación estratégica bélica.

Sinem Yüksel Çendek Uluslararası ilişkilerin en önemli konularından biri olarak kabul edilen güvenlik, pek çok kuram ve yaklaşım tarafından ele alınmıştır. Bunlar arasında güvenlik konusuna eleştirel yaklaşan feminist uluslararası ilişkiler, son yıllarda ön plana çıkmış ve toplumsal cinsiyet rollerinin önemini vurgulayarak genelde uluslararası ilişkilerde, özelde de güvenlik alanında kadınların varlığını ve tecrübelerini sorgulamıştır.
Bu eserde; uluslararası ilişkilerin tartışmalı alanlarından biri olan Avrupa Birliği'nin Ortak Dış ve Güvenlik Politikası (ODGP), feminist uluslararası ilişkiler çerçevesinde ele alınmış; ODGP'nin nasıl feminize edildiğine, kadınların dış politikada karar alma ve temsildeki konumları ile kendilerine araçsal bakış açısına; paradoksal açıdan kadınların güçlendirilmesi konularına değinilmiştir. Eser pek çok farklı açıdan ele alınan ODGP'yi kadınların dış ve güvenlik politikalarındaki mevcudiyeti açısından ve feminist uluslararası ilişkiler yaklaşımı çerçevesinde ele alarak literatüre katkıda bulunmuştur.
Cemil Doğaç İpek Bu çalışmanın amacı, benzer temelden (aynı dili konuşmak: Fransızca/ Türk Dili) yola çıkan iki uluslararası örgütün; Frankofoni ile Türk Konseyi'nin bağlamını analiz ve mukayese etmektir. Nevi şahsına münhasır bu iki tecrübenin, anlamı bir taraftan tarihi süreç boyunca aranırken diğer taraftan da bugünün perspektifi ile yorumlanmaya çalışılmıştır. Frankofoni'nin kuruluşu Avrupa'nın kolonilerini yitirerek dünya siyasetinin merkezi olma vasfını kaybettiği dönemi işaret ederken; Türk Konseyi'nin kuruluşu ise Soğuk Savaş döneminin ideolojik rekabet ortamının ve iki kutupluluğun sona erdiği dönemin sonrasını işaret etmektedir.
Konuyla alakalı olarak literatür incelendiğinde uluslararası örgütler alanına odaklanan akademik çalışmalar uluslararası ilişkiler disiplini içerisinde önemli bir hacme ulaşmış bulunmaktadır. Frankofoni ile Türk Konseyi'nin bağlamının anlamlandırılması ve mukayese edilmesi amacı etrafında kaleme alınan bu çalışma, söz konusu külliyatın bir bölümü ile paylaşılan sorulara uluslararası ilişkiler ve sosyal bilimlerin ilgili alanlarından teorik perspektiflerle güncel zeminde bir cevap arayışının ürünüdür.
Müzehher Yamaç Bu kitap; Osmanlı Orta Doğu’sunun paylaşım planlarında yer alan bir kısım olaylara, arşiv belgelerine de yer verilerek, ışık tutmaktadır. Birinci Dünya Savaşı sırasında kendilerine vaat edilen “Büyük Ermenistan” hayallerini gerçekleştiremeyen Ermeniler, savaşın ardından oluşturulan Ermeni-Kürt ittifakı ile bu hayallerini gerçekleştirmeye çalışmışlar, amaçlarına ulaşamayınca da “Büyük Savaş’ta kendileri için savaştıklarını” her fırsatta ifade ederek Fransızlardan yardım isteklerini tekrarlamışlardır. Fransızların bir borç ödeme hissiyatı içinde, Ermenilerin Türk topraklarından ayrılarak göç ve yerleşimlerini organize ettikleri anlaşılmaktadır. 1930-1940 yıllarını kapsayan ve Ermeniler açısından uzun bir durgunluk olarak anılan bu dönem, esasında bir “Ermeni Sorunu”
nun yaratıldığı dönemdir. Savaş sırasında Osmanlı topraklarından kovulduğunu iddia eden Ermeniler, savaş sonrasında “katliam” (massacres) ve İkinci Dünya Savaşı sonrasında ise soykırım (génocide) sözcüğünü öne çıkardıkları bir varlık ideolojisi yaratarak, tarihi olayların ötesinde uluslararası politikanın önemli bir gündemini oluşturmaya devam etmektedirler.
Ahmet Sapmaz, Ali Eravcı, Ali Tokmak, Aslı Yiğit, Aytaç Durmaz, Burcu Özdemir, Duygu Dersan Orhan, Emel Kahraman, Emirhan Kaya, Erdem Eren, Ferdi Güçyetmez, Gamze Helvacıköylü, Gökhan Cin, Halit Hamzaoğlu, Hasan Hüseyin Tekin, Hayrettin Güler, İdil Tunçer Kılavuz, İskender Karakaya, Kemal Kantarcı, Kezban Acar, Levent Aydın, Mehmet Tunahan Çelik, Melih Demirtaş, Metin Kıratlı, Moldyr Komekova, Murat Yorulmaz, Onur Limon, Salih Yılmaz, Serdar Yılmaz, Sezai Özçelik, Sibel Mehter Aykın, Sina Kısacık, Tibet Abak, Tuğçe Dündar, Victoria Bilge Yılmaz, Yeşim Güçlü Geniş bir tarihî arka plana sahip olan Türk-Rus ilişkilerinin gelişmesi adına Rusya'nın her yönüyle bilinmesi büyük önem taşımaktadır. Günümüzde Türk-Rus ilişkileri bir taraftan tarihten beri görülmedik derecede gelişme dönemleri yaşar­ken diğer taraftan stratejik ve bölgesel politikalar karşısında sergiledikleri farklı yaklaşımlar nedeniyle birtakım meydan okumalar ve sınamalarla da karşı karşıya kalmaktadır. Fakat hem Rusya hem Türkiye, dış politikadaki görüş farklılıklarının ülkelerin birbirine yönelik tehditkâr politikalara dönüştürülmemesi gerektiği gö­rüşüne uyum sağlamıştır. Barışın tesisi ve istikrarın korunması açısından tarihî, etnik ve kültürel bağlar ile coğrafi konumlarından dolayı Türkiye ile Rusya arasın­daki ilişkiler sadece kendileri açısından değil, bölgede geniş çaplı ilişki içerisinde oldukları diğer ülkeler için de çok önemli hâle gelmiştir.
Rusya ve Türkiye, Suriye, Irak, Libya gibi bölgelerde her ne kadar farklı stra­tejilere sahip olsalar da zamanla iş birliğinin faydalarını görmüşler ve sürdürüle­bilir ilişki modelini benimsemişlerdir. Ukrayna konusunda Türkiye her ne kadar Rusya'nın politikalarını desteklemediğini açıklamışsa da diğer Batı ülkeleri gibi yaptırımlara katılmamıştır. Rusya'ya yaptırım uygulamayan ender ülkelerden bi­risi olarak Türkiye, dünyada Rusya-Ukrayna barışına giden yolda ara bulucu rolü üstlenebilecek tek ülke konumuna gelmiştir.
Rusya'nın tarihî, kültürel, siyasi, ekonomik, askerî, hukuki ve diğer alanlardaki politikalarını anlamak adına bu kitabın faydalı olacağını düşünüyoruz. Alanında uzman isimlerin yazmış olduğu makalelerden oluşan “Geçmişten Günümüze Rus­lar ve Rusya” eserinin bu sahada çalışanlar, ilgililer ve bütün okuyucu­larımız için faydalı olmasını dileğiyle.
Celalettin Yavuz, Cemalettin Taşkıran, Esma Özdaşlı, Fahri Türk, Mehmet Yüce, Muzaffer Ercan Yılmaz, Süleyman Kızıltoprak, Yelda Ongun Bu kitap Türkiye – Orta Asya ilişkilerinin gelişmesine bir köprü olma amacı taşımaktadır.
Bu kitab Türkiyə - Azərbaycan münasibətlərinin inkişafı üçün bir körpü məqsədi daşımaqdadır.
Бұл кітап Түркия - Орта Азия қатынастарының дамуына көпір болды.
Bu kitap Türkiýe - Merkezi Aziýa gatnaşyklaryň ösüşiniň köprüsi bolmagyny dowam etdirýär.
Бу китоп Туркия - Орто Осиё иштрокчиларинин рвожланиш коприги болди.
Ин китоб Туркия - Пуле барои Рушди Миуносибатхои Кишвархои Осиеи Маркази мебошад.
Бул китеп Туркия - Орто Азиянын мамилелерин онуктуруу максатын ташыйт.
წინამდებარე წიგნის მიზანია წვლილი შეიტანოს თურქეთსა და შუა აზიის ქვეყნებს შორის ურთიერთობების გამყარებაში.

Bu kitap, her geçen gün gelişmekte olan Türkiye – Orta Asya ilişkilerine dikkat çekmek ve bu ilişkilerin olumlu bir şekilde gelişmesine katkı sunmak amacıyla hazırlanmıştır.
Son günlerde Azerbaycan ile Ermenistan arasında yaşanan gelişmeler, Türk dünyasının birlik ve beraberliğe olan ihtiyacını bir kez daha göstermiştir. Aynı coğrafyanın, aynı kaderin ve aynı mukaddesatın fertleri olarak ortaya koyulan birliktelik, binlerce yıldır hür yaşamış Türk milletinin asla esir edilemeyeceğinin bir göstergesi niteliğindedir.
Bu alandaki önemli bir eksikliği giderecek olan kitabın Orta Asya araştırmacılarına, akademisyenlere ve Türk dünyasına gönül verenlere kaynak teşkil etmesi planlanmıştır. Kitapta Türkiye – Azerbaycan, Türkiye – Kazakistan, Türkiye – Türkmenistan, Türkiye – Özbekistan, Türkiye – Tacikistan, Türkiye – Kırgızistan ve Türkiye – Gürcistan ilişkileri, ikili analizler şeklinde yer almaktadır. Kitap bu alandaki en güncel kitap olma özelliğiyle, Türk dünyasının geçmişten bugüne olan ilişkilerine ışık tutmaktadır.