Ahmet Özalp, Ali Aksaç, Ali Rafet Özkan, Ayça Yıldırım, Ayşe Burcu Gören, Bahar Akpınar, Cemal Özel, Emine Gümüş Böke, Erkan Perşembe, Fadime Apaydın, Filiz Orhan Çağlayan, Halide Aslan, Halil İbrahim Özasma, Hasan Ali Yılmaz, Hilal Nur Şenol, İbrahim Halil Dündar, İhsan Çapcıoğlu, İndira Akhmetova, İsmet Eşmeli, Kurban Durmuşoğlu, M. Fatih Demirdağ, Maksut Çetin, Mehmet Davut Çoştu, Merve Bahadur, Mohamadou Aboubacar Maiga, Muhammed Tosun, Mustafa Macit, Mustafa Naci Kula, Nefide Yüce, Nihat Oyman, Nurhibe Büşra Er, Özkan Dayı, Ramazan Çınar, Sebile Kartal, Sıddık Ağçoban, Şeyma Nur Aksaç, Tuğba Aslan, Vahdeddin Şimşek
Tarihsel süreçte örneklerine sıkça rastlanan afetler, bireylerin hayatında olduğu gibi toplumların tarihinde de önemli kırılma zamanlarını oluşturmaktadır. Afet sürecinde insan ve toplum gerçekliği yeniden sorgulanmakta; yeni algılama, anlamlandırma ve açıklama biçimlerine konu olmaktadır. Bununla birlikte insanların afet zamanlarındaki tutum ve davranışları ile toplumsal refleksleri genellikle dışsal etmenler çerçevesinde anlaşılmaya çalışılmakta, bireysel anlam arayışlarını derinlemesine incelemeye yönelik araştırmalar ise sınırlı düzeyde kalmaktadır. Afetlerin faturası, insanın içinde yaşadığı doğal ve sosyal çevredeki tahrip edici etkisiyle öncelikle insana kesilmekte ve ortaya çıkan maliyetin karşılanması için çabalamak da yine insana düşmektedir. Dolayısıyla afetlerin öngörülebilmesi, önlenebilmesi ve her şeye rağmen ortaya çıktığında da yönetimi insanın sorumluluk alanına girmektedir. Bu aşamada insana söz konusu sorumluluklarını hatırlatan evrensel bir olgu olarak dinin afetlerle ilişkisi ayrı bir önem kazanmaktadır. 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen ve çok geniş bir coğrafyayı etkileyen depremler sonrasında afetlerin çok yönlü olarak ele alınmasının gerekliliği bir kez daha acı bir şekilde anlaşılmış durumdadır. Afetler ve din arasındaki ilişkinin karmaşıklığı ve çok boyutluluğu düşünüldüğünde; tarih boyunca dinî inançların afetleri algılama, anlamlandırma, etkileme ve yeniden inşa etme yönündeki güçlü işlevi daha iyi anlaşılmakta; bu durum konuyla ilgili teorik ve uygulamalı çalışmaların önemini gözler önüne sermektedir. Elinizdeki eser, böylesine güncel ve dinamik bir literatüre özgün örneklerle katkıda bulunma girişiminin ürünüdür.