Psikososyal Gelişim \ 4-4
Cheri J. Meiners Çocukluk dönemi; öfke duygularını tanımak, onları ifade etmek ve onlarla başa çıkma becerilerini geliştirme yollarını öğrenmek için erken değildir. Bu güven verici ve destekleyici kitapta, çocuklar öfkeli hissetmenin normal olduğunu ama sözlerle ya da davranışlarla birine zarar vermenin doğru olmadığını öğreniyor; kendilerini sakinleştirme, yardım alma, konuşma 've dinleme, özür dileme, sabırlı olma ve başkalarına karşı pozitif olma' yeteneklerini keşfediyor. Kitapta yetişkinler için tartışma soruları, etkinlikler, oyunlar ve öfke kontrolü yeteneklerini güçlendirecek önemli ipuçlarını içeren özel bir bölüm de bulunmaktadır.
Gülriz Akaroğlu Bebeklikten yetiskinlige giden 0-18 yas çocukluk dönemi; çocukların bütünsel gelisimini sekillendirmede ve gelecek için temel olusturmada kritik bir süreçtir. Bebeklikten itibaren yaratıcılıgı temel alan sanat etkinlikleri çocukların fiziksel, bilissel, sosyo-duygusal gelisimini bir bütün olarak destekler ve gelistirir. Müzik, dans, drama, görsel sanatlar, çocuk edebiyatı gibi sanat dalları; sosyal beceri gelistirme, yardımlasma, paylasma, empati kurma, duygu düzenleme, duygu durum kontrolü, özdenetim, kurallara uyma, yönergelere uyma, dikkat, odaklanma gibi pek çok alanda gelisim saglamaktadır. Bu kitap; basta çocuk gelisimi olmak üzere, resim ve müzik gibi farklı disiplin alanlarında çalısan akademisyenlerin arastırmaları sonucu olusmustur. Sanat egitiminde yaratıcılık, görsel kültürün önemi, çocugun çizgisel gelisim basamakları, Sanat egitiminde görsel algı, sanat egitimi baglamında yaratıcılık ve Rudol Steıner-Waldorf yaklasımı, görsel sanatlar egitiminde farklı malzeme kullanımının egitim sürecine katkıları, uygarlık tarihi dersine yönelik materyal gelistirmede gezi gözlem yönteminin etkileri, çocuk ve müzik egitimi, okulöncesi müzik egitiminde etkili ögrenme ve örnek etkinlikler, çocuk edebiyatı, drama egitimi ve özel gereksinimli çocuklarda sanatın egitimdeki yerini anlamak açısından önem tasımaktadır. Ailelere ve egitimcilere katkı saglaması dilegiyle...
A. Şebnem Soysal Acar, Sibel Coşkun Düzakın Klasik diye tanımlayabileceğimiz öğretim yöntem ve tekniklerini sanatın derinleştirici ve düşündürücü unsurlarıyla aşabilmek mümkün müdür?
Bu kitapta önerilen eğitim modeli tünelin sonundaki ışığa işaret ediyor. Bu eseri okuduğunuzda sanat terapistlerinin, çocuk ve gençleri nasıl ele aldığına, onlarla nasıl ilişki kurduğuna ve yön vermeden nasıl geliştiklerini gördüklerine ilişkin gerçek bir olgu ile karşılaşacaksınız. Aynı zamanda sanat terapistlerinin insan varlığına ilişkin algı ve temel varoluş felsefesini çalışma ortamına ve ilişkilerine nasıl yansıttıklarına tanıklık edeceksiniz. Sanatın ilişki ve iletişim için ne kadar güçlü ve uyarıcı bir alan açtığını fark edeceksiniz.
Selma H. Fraiberg Kitap, 1950’lerin sonunda okuyucu ile buluşmuş ve üzerinden 60 yıl geçmiş olmasına karşın çağını yakalıyor. Kitabın en büyük katkısı düşünme biçiminin şekillenmesinde dilin belirleyiciliği rolünü vurgulaması; kendi çağının ötesine geçip dil öncesi dönemin sır ve sınırlarının belirlenmesinin bir terapist için ne kadar kıymetli olduğuna işaret etmesidir. Kitap, olguların öğreticiliğini hikâyelerin gölgesinden çıkartması; alt metni okuyabilmenin kuramsal bakış açısına sahip olmak ve birkaç kuramı sentezlemek olduğunu vurgulaması açısından bir başyapıttır. Bu açıdan sadece ailelere değil, uzmanlara da farklı bir bakış açısı getirecektir.
Sevim Karaoğlu This book is for those who have often wondered what social-emotional learning and development (SELD) practice can offer in early years. It explores important findings behind the practices and policies in ECE to help professionals and students develop a fuller understanding of the children with whom they work.
This book created from PhD thesis that examines the pre-school teachers' beliefs in Turkey about SELD in children's freely chosen and planned play activities by using video recordings and interviews with the teachers. Beginning with psychological and pedagogical perspectives, this research considers the pedagogical theories, which are underpinned by psychological aspects of play. This multiple case study explored the understandings of four teachers from two different schools in different cities in Turkey. The data was collected twice in one academic year through videotapes and interviews, once at the beginning of term and once at the end of term, to understand how social and emotional development (SED) in the curriculum is implemented in practice. Challenges of understanding, challenges of playful pedagogy and challenges of planning and curriculum, and finally challenges of assessment and teachers' roles were discovered and discussed in the relevant literature.
Amine Nur Arıkan, Bilgin Kıray Vural, Durmuş Aslan, Elif Naz Altaş, Emel Arslan, Gökçe Hafızoğlu, Hilal Aydın, Kızbes Meral Kılıç, Meltem Emen Parlatan, Merve Temel, Müdriye Yıldız Bıçakcı, Neşe Mercan, Nida Kılınç, Nuran Akça, Özlem Körükçü, Reyhan Doğan, Sühendan Er, Şehnaz Ceylan, Tuba Özgül, Zeynep Apaydın Demirci Bu kitap, sosyal duygusal öğrenmeye yönelik edinilen birçok teorik bilginin, uygulamanın, deneyimin, emeğin ve özverinin bir ürünüdür. Bu kitapta, sosyal duygusal öğrenme becerilerinin neler olduğu ve nasıl kazanıldığı anlatılırken uygulamaya yönelik etkinlik örneklerine de yer verilmeye çalışılmıştır. Bu çerçevede kitapta; sosyal duygusal öğrenmeye giriş, sosyal duygusal öğrenmenin nörolojik temelleri, öz farkındalık, sosyal farkındalık, öz yönetim, ilişki kurma becerileri, sorumlu karar verme, sosyal duygusal öğrenme programları, sosyal duygusal öğrenmenin gelişim alanları ile ilişkisi ve bilinçli farkındalık konuları olmak üzere 10 bölüm bulunmaktadır.
Kitabın; yetişkinlere, eğitimcilere, özellikle çocuk gelişimi ve okul öncesi eğitimi öğrencilerine, öğretmenlerine ve çocukla ilgilenen herkese rehberlik etmesi açısından yararlı ve etkili bir kaynak olduğu düşünülmektedir. Tüm okurlarına katkı sağlaması dileğiyle...
Gülşah Günşen, Gülden Uyanık Okul öncesi eğitim döneminde çocuklar ile STEM (Fen, Teknoloji, Mühendislik, Matematik) etkinlikleri gerçekleştirebileceğimiz pek çok fırsat bulunmaktadır. Çocuklar deney yapmayı, farklı maddeleri karıştırmayı, birleştirmeyi, öğrenmeyi ve öğrenirken de tasarlamayı, tasarımlarını yeniden ve bıkmadan yapmayı, sonrasında bozmayı, toplamayı, sınıflandırmayı ve de en önemlisi tüm bu süreç boyunca eğlenmeyi severler.
Bu kitapta yer alan 30 STEM etkinliği ile aileler ve öğretmenler evde ve okulda çocuklar ile hem kaliteli ve eğitici vakit geçirerek STEM yaklaşımının büyüleyici dünyasına giriş yapabilecek hem de 21. Yüzyıl becerilerine destek sunabilecektir.
Çocuklar bir yandan kitapta yer alan STEM Çocuk Tasarım Süreci Sayfası ile STEM etkinliklerini sorgulayıcı-araştırma (Inquiry) yaklaşımına dayalı şekilde düşünmeyi öğrenerek gerçekleştirebilecek bir yandan da Sıra Sende! Köşesi ile tamamen kendi hayal güçleriyle ortaya koydukları ürünlerinin kaydını tutabilecektir. Kitap aynı zamanda ailelere ve öğretmenlere okul öncesi dönem çocuklarının STEM gelişimlerini takip etme noktasında STEM Portfolya Dosyası bölümü de sunmaktadır.
Ayşe İnan Kılıç, Ayşegül Gün, Bayramali Nazıroğlu, Bayramali Nazıroğlu, Faruk Kanger, Fatih Kaya, Hasan Dam, İbrahim Turan, Mehmet Korkmaz, Mevlüt Kaya, Mustafa Köylü, Osman Taşkın Son birkaç asırdır tüm dünya ülkelerinin eğitim ve öğretim faaliyetlerinde hem nitelik hem de nicelik açısından önemli gelişmelerin yaşandığı bir gerçektir. Belki insanlık bir bütün olarak dünya tarihinde ilk kez bu kadar geniş, yaygın ve üst düzeyde bir eğitim imkânına sahip olmuştur. Ancak dini ve ahlaki değerlerden uzak bu eğitim sisteminin doğurduğu medeniyetin meyveleri barış, sosyal adalet, mutluluk, eşitlik gibi insani değerler olacağına; açlık, yoksulluk, sömürü, şiddet, yalnızlık, nefret ve sosyo ekonomik adaletsizlik gibi pek çok insanlık dışı değerler olmuştur. Artık bugün çağdaş medeniyetin kurucuları olan batılı bilim insanları bile tüm Batı medeniyetinin, çok derin ve geri çevrilemez bir sosyal kriz içine girmiş olduğunu itiraf etmektedirler.
Dünyada ve ülkemizde yaşanan ve geleceğimizi ciddi olarak tehdit eden tüm bu ahlaki olumsuzluklar sonucunda, Milli Eğitim Bakanlığı da örgün eğitim aşamaları için bir “Değerler Eğitimi” çalışması başlatmıştır. Milli Eğitimi Bakanlığı’nın attığı bu olumlu adımdan sonra, bu alandaki çalışmalar ivme kazanmış, bir taraftan teorik çalışmalar bir taraftan da alan araştırmaları daha sık gündeme gelmeye başlamıştır. Ancak alan henüz çok yeni olduğundan, kimi çalışmalar tamamen teorik düzeyde yer alırken, kimi çalışmalar da sadece alan araştırmalarıyla sınırlı kalmaktadır.
İşte bu kitap değerler eğitimi alanındaki bu eksikliği ve boşluğu dikkate alarak, konunun hem teorik hem de pratik boyutunu birleştirerek bir arada bulundurmayı amaçlamıştır. Bu eser sadece örgün eğitim kurumlarında görev yapan meslektaşlarımız için değil, aileden başlamak üzere toplumun her kademesindeki insan ve kurumların faydalanabileceği bir eserdir.
Çağla Zeynep Tunay, Ela Erkol, Elif Buldu, Esra Merdin, Melike Yumuş, Metehan Buldu, Muhammet Ali Karaduman, Şenil Ünlü Çetin, Tuba Eren Öcal Döllenmenin gerçekleştiği andan itibaren inanılmaz bir hızla gelişiyor insan. Anne rahminde geçen yaklaşık 40 haftanın sonunda, onu sarıp sarmalayan plesantadan da aynı hızla çıkarak dünyaya düşüveriyor bir anda. Burası aydınlık ama soğuk… Büyük ama aynı zamanda korkutucu… Tanıdık seslerle dolu ama yabancı… Hızla ayak uydurulması gereken, ilginç, biraz neşeli, biraz karmaşık bir yer galiba…
İnsan hiç korkmadan bu karmaşık dünyanın düzenine ayak uydurmaya başlayıveriyor… Hızla büyüyor, gelişiyor, değişiyor… Üç yıl kadar kısacık bir zamanda, bir yetişkinin yapabildiği her şeyi yapabilecek kapasiteye erişiyor… Dünyaya gözünü açan her bir birey bu muhteşem üç yılı en iyi şekilde geçirmeyi, en zengin imkânlarla doyasıya gelişmeyi ve yaşamayı, bilinçli yetişkinlerle doğru bir şekilde desteklenmeyi hak ediyor.
Bu kitapta emeği geçen her bir akademisyen, uzman, öğretmen işte tam da bu amaçla günlerce çalıştı… Dünyaya gözünü açan her bir bireyin etkin bir şekilde desteklenmesinde rol alacak olan herkesin; annelerin, babaların ve en önemlisi eğitimcilerin bizim bugüne kadar öğrendiklerimizden faydalanmasını ve bu yolla üç yıllık yolculuğu dokunabildikleri tüm bebekler için keyifli kılabilmesini sağlamak için… Arzumuz, amacımızın gerçeğe dönüşmesidir…
Faruk LEVENT Bu kitap, üstün yetenekli çocukların özelliklerini ve bu çocukların eğitimini farklı açılardan ortaya koyarak bu alana ilişkin toplumsal farkındalığın oluşmasına katkı sağlamak için yazılmıştır.
Kitabın temel hedef kitlesini; üstün yetenekli çocuğa sahip olan anne-babalar, öğretmenler, üniversite öğrencileri, akademisyenler ve politikacılar oluşturmaktadır.
Kitapta, ilgili literatürde yer alan bilgiler; üstün yetenekli çocukların, öğretmenlerin, anne ve babaların ifadeleriyle desteklenmektedir.
Kitabın içinde cevabını bulabileceğiniz sorulardan bazıları şunlardır:
• Üstün yetenekli çocuklar hangi özelliklere sahiptir?
• Üstün yetenekli çocuklar nasıl fark edilir?
• Türkiye'de üstün yeteneklilerin sayısı kaçtır?
• Üstün yetenekli çocukların ihtiyaçları nelerdir?
• Üstün yeteneklilerin eğitiminde hangi modeller kullanılmaktadır?
• Üstün yetenekli çocukların yaşadıkları problemler nelerdir?
• Bu çocuklar nasıl mutlu olabilirler?
• Öğretmenler bu çocukların eğitiminde neler yapabilir?
• Aileler olarak neler yapabiliriz?
• Bu çocuklara yönelik hangi politikalar geliştirilmelidir?
Marjorie V. Fields, Patricia A. Meritt, Deborah M. Fields Çocukların; mutlu, sorumluluk sahibi ve üretici bireyler olmalarına yardımcı olmak için davranış sorunlarının nedenlerini ele almayı hedefleyen olumlu yaklaşımlar.
Bu kitap, rehberlik ve disiplin kavramlarını, erken çocukluk eğitimi alanında çalışan eğitimcilere mevcut en iyi uygulamaları sunmak amacıyla çocuk gelişimi, gelişime uygun uygulamalar ve yapılandırmacı eğitim çerçevesinde ele almaktadır. Yazarlar, çeşitli yaklaşımları tarafsız bir şekilde sunmak yerine küçük çocuklar için neyin en iyi olduğuna odaklanarak ceza ya da davranış değiştirmede zorlayıcı yaklaşımları kullanan yetişkinlere, çocukların ahlaki gelişimlerine etkili bir şekilde nasıl yardımcı olmaları gerektiğini vurgulamaktadırlar. Kitapta üç ila sekiz yaş arasındaki çocuklar için rehberliğin önemi üzerinde durulmaktadır.
Kitabın bu baskısında; yeni tablo ve şekiller, özenle hazırlanmış belgeler ve ilkelere yönelik açıklamalar ile okul öncesi ve ilkokul seviyesine yönelik daha dengeli örnekler yer almaktadır.
Bircan Kırlangıç Şimşek İnsan, en yetenekli canlı olduğunu sürekli hissetme ihtiyacındadır. Çünkü ancak bir gerçekliğe hayat verdiği, bir düşünce ya da duygu ürünü ortaya koyabildiği yani yaratıcılığını kullandığı zaman varlık bilincine ulaşır. Yaşam boyu kaygılar, yasak ve kurallarla karşılaşıyor, sayısız sınırlayıcı deneyimden geçiyoruz. Bircan Kırlangıç Şimşek, bu kitabında sunulanla yetinmemeyi, soru sormayı, sınırları aşmayı ve başkalarından farklı olma durumunu, gereç ne olursa olsun özgün bir dille, düşünceyle ve en yüksek estetik ölçütlerle ifade edebilmeyi öneriyor. Asıl önemlisi yaratma cesaret ve girişiminin insanı nasıl özgürleştirdiğini anlatıyor. Ona göre yaratıcılık bir cevherdir, insanın içinde durur ve işlenmeden ortaya çıkmaz. Kimse kendi cevherini işleyip parlatmadan da özgür olamaz. Yaratıcılık, yaşama bilinci, içsel özgürlük ve kişisel devrim üzerine yol açıcı bir çalışma.
İnci Aral

Yaratıcılık ve özgürlük birbirlerinin vazgeçilmez bileşenleri. Yaratıcılık özgürlüğün, özgürlük de yaratıcılığın ön koşulu. Ancak “fark yarattığınızda”, eski sorulara yeni yanıtlar bulduğunuzda farklılaşır, özgürleşir, bireyselleşirsiniz. Sürüden ayrılmayı, gerektiğinde ayrı düşmeyi göze aldığınızda özerkleşebilirsiniz. Özgürleştikçe de yaratıcılığınız gelişir gün be gün. Çünkü duygularınızı, düşüncelerinizi ve davranışlarınızı özgür kıldığınızda, kendinizi doğal akışa bırakıverdiğinizde ortaya çıkan gizil gücünüzdür yaratıcılığınız. Zincirlerin, sınırların, kuralların baskısını üzerinden kaldırdığınızda filizlenir. Merakla, sorgulayıcı çocuk gözlerle bakarken dünyaya, gelişir, büyür. Daha önce sorulmamış soruları sorduğunuzda, söylenmemişleri söylediğinizde meyveye durur. Sevgili Bircan meyveye duracağınız zamanlar için yazmış kitabını. Ürün vermek isteyenler için dölleyici bir esinti sunuyor size fısıldadıklarıyla...
Prof. Dr. Süheyla Ünal
Merve Büyükkaymaz, Müdriye Yıldız Bıçakçı Evinizden çıkıp gitmeniz gereken bir yer olduğunu düşünün. Bu adrese daha önce gitmemişsiniz. Navigasyondan mesafeye bakıp ne kadar sürede varacağınızı hesaplıyorsunuz ve alternatif yollara bakıp sizin için en uygun yolu seçiyorsunuz. Uygun zamanda yola çıkıyorsunuz. Fakat yolun beklenmedik bir şekilde kapalı olduğunu görüyorsunuz. Hemen haritanızı açıp varacağınız adrese uygun alternatif bir yol bulup yola devam ediyorsunuz. Planladığınız zamanda gitmek istediğiniz yere varıyorsunuz. Gün içinde belki de sıklıkla karşılaştığımız bu durum aslında karmaşık bir sistem tarafından yürütülüyor. Yürütücü işlevler olarak adlandırılan bu sistem, günlük yaşamımızın her alanında âdeta bir orkestra şefi gibi çalışarak davranışlarımızı yönetiyor ve uyumlu bireyler olmamızı sağlıyor.
Bu kitapta; yürütücü işlevlerin ne olduğuna, hangi bileşenlerden oluştuğuna, nasıl gelişim gösterdiğine, diğer gelişim alanlarıyla nasıl bir bağlantısı olduğuna ve etkinlik önerileriyle ve örnekleriyle çocuklarımızın yürütücü işlev becerilerinin nasıl desteklenebileceğine yer verilmiştir.
Bu kitabın, çocuklarla çalışan tüm profesyoneller ve aileler aracılığıyla tüm çocuklarımızın hayatına dokunabilmesini diliyoruz.
William Mulcahy Kızgınlık hepimizin aşina olduğu bir duygudur. Zaman zaman yetişkinlerin bile zorlandığı bu duyguyla çocuklar nasıl başa çıkabilir? Zach serisinin bir diğer kitabı olan “Zach Kızgın Hissediyor”, uçurtması bir türlü uçmadığı için kızgınlık yaşayan Zach’in babasının yardımıyla bu duygusunu nasıl yönettiğini anlatıyor.