Psikososyal Gelişim \ 3-4
Ayça Saraç, Aygül Nalbant, Bilge Abukan, Çicek Nilsu Varlıklar Demirkazık, Elmas Akın Altıncı, Emel Genç, Emine İnan, Esin Zengin Taş, Esra Çalık Var, Fatma Bıyık Sarı, Fatma Peker, Gülsüm Çamur, Hatice Demirbaş, Hatice Öztürk, İ. Mahmut Ceyhan, İlkiz Altınoğlu Dikmeer, Merve Deniz Pak Güre, Muhammed Seyid Raşid Bağçivan, Sibel Arslan, Şükran Kolay Çepni, Tuğba Görgülü Ailenin ne olduğu ve nasıl yapılandığı kültürden kültüre farklılık gösterdiği gibi zaman içinde de değişim göstermektedir. Günümüzde artık birçok farklı aile yaşantıları ve özelliklerinden bahsetmeye başladık. Bu ailelerin özelliklerini ve bu özelliklerin onların ebeveynlik süreçlerine olan yansımalarını anlamak bu alanda çalışan uzmanlar için de önem arz etmektedir.
Bu kitapta; evlat edinen aileler, koruyucu aileler, psikopatoloji barındıran aileler, yaşlı aileler (ileri dönemdeki aileler), tek ebeveynli aileler, üvey aileler, geniş aileler, bağımlı birey/lerin bulunduğu aileler, göçmen aileler, mülteci aileler, çift kariyerli aileler, asker / gazi aileler, LGBT aileler, özel gereksinimli çocukların aileleri, yoksul aileler, nadir hastalığı olan ailelere yer verilmiştir. Kitapta on altı farklı aile yaşantısı ve bu ailelerde yaşayan çocukların özellikleri, karşılaşılan sorunlar, bu sorunların aile sistemine ve ebeveynlik süreçlerine yansımaları, bu aileler için uygulanan müdahale yaklaşımları, uzmanlara öneriler ve örnek vaka sunumları yer almaktadır.
Bu kitap; ailelerle çalışan uzmanlar için kaynak bir eser olmakla birlikte psikoloji, psikolojik danışma ve rehberlik, sosyal hizmetler ve çocuk gelişimi lisans derslerinde ve aile danışmanlığı eğitimi alanında da kaynak olarak kullanılabilir.
Abdurrahman Mengi, Asuman Tunç, Ayşe Altun, Ayşegül Atalay Mazlum, Canan Kaplan, Celal Aslan, Erhan Görmez, Fatma Nur Narinç, Fethi Demir, Haşan Basri Memduhoğlu, Hatice Coşkun, İkbal Tuba Şahin Sak, Kemal Kaya, Kenan Bulut, Mecit Aslan, Mehmet Fatih Kayan, Mehmet İşler, Mehmet Nuri Kardaş, Mensure Kızıl, Muhammed Mehmet Mazlum, Müjgan Sevin, Nebi Altunova, Nesrin Doğan, Ömer Çiftçi, Rabia Şule Aygür, Raşit Koç, Rıdvan Demirci, Serkan Çiftçi, Sibel Atlı, Sinan Argüz, Süleyman Kasap, Talha Çiçek, Veysel Dağdemir, Yakup Gelir, Yusuf Kızıltaş, Zihni Merey Hiç kuşkusuz, eğitimin geçmişi, insanlık tarihinin başlangıcıyla eş zamanlıdır. Tarihin ilk döneminden itibaren eğitim faaliyetlerine rastlamak mümkündür. En eski uygarlıklarda bile bireyler, muhataplarına bir şeyler öğretmenin çabası içinde olmuşlardır. Bu çerçeveden bakıldığında eğitim olgusunun kendisi yeni bir durum değildir. Her ne kadar eğitim tarihini insanlık tarihi kadar geriye götürsek de “İnsanlar hangi ilkelere göre ve nasıl eğitilmelidir?” sorusunun ortak bir cevabı bulunamamıştır. Bu nedenle bireylerin eğitimi sürecinde farklı bakış açılarıyla (farklı modellerle) karşılaşmak kaçınılmaz olmuştur. Biz de bu çalışmada farklı düşünürlerin farklı bakış açılarını sistematik bir bütünlük içinde ele aldık.
Eserin; çocuk eğitiminin gerekleri ile ilgili temel bilgi, beceri, tutum ve değerlerin kazandırılmasında temel bir başvuru kaynağı oluşturması beklenmektedir.
A. Emel Sardohan Yıldırım, Abdulkadir Kocaoğlu, Ahsen Erim, Evrim Durgut-Şakrucu, Ezgi Ada, Hülya Torun Yeterge, Mustafa Ceylan, Mustafa Yaşar, Naime Güneş-Özler, Nisa Gökden Kaya, Özge Ünlü, Özge Ünlü, Özlem Altındağ Kumaş, Ramazan Karataş, Seyhan Soğancı, Sultan Akkaya, Şaziye Seçkin Yılmaz, Zerrin Mercan "Erken Çocukluk ve Müdahale Stratejileri," çocukların hayatının en kritik evresi olan erken çocukluk dönemine odaklanarak, bu dönemdeki müdahalelerin hayat boyu sürecek etkilerini detaylandırıyor. Türkiye'nin birçok şehrinde bulunan uzmanların kaleme aldığı bu kapsamlı eser, erken çocukluk dönemindeki oyunun öneminden, özel gereksinimli çocukların eğitimine, teknolojinin kullanımından müdahale önerilerine kadar geniş bir yelpazede bilgiler sunuyor.
Bu kitap, erken çocukluğun her yönünü ele alırken, çocuk gelişimi, eğitim ve müdahale konularında derinlemesine bir bakış açısı sağlıyor. Ailelere, eğitimcilere ve çocuk gelişimiyle ilgilenen herkese yol gösterici olmakla kalmıyor, aynı zamanda toplumsal dönüşümde erken müdahalenin önemini vurguluyor.
"Erken Çocukluk ve Müdahale Stratejileri," çocukların en hassas dönemlerinde nasıl destekleneceği ve gelişimlerinin nasıl en iyi şekilde teşvik edileceği konusunda değerli bir rehber niteliğindedir. Bu kitap, geleceğimizin temelini oluşturan erken çocukluk döneminin önemini herkes için açıkça ortaya koyuyor.
Ellen Galinsky “ÇOCUĞUMUN NASIL BİR İNSAN OLMASINI İSTİYORUM?”
Ebeveynlere sütten kesmeden tuvalet eğitimine, disiplinden beslenmeye kadar her konuda tavsiyelerde bulunan yüzlerce kitap vardır. Ancak bu kadar çok bilgiye rağmen, ebeveynler için çocuklarını nasıl iyi bir şekilde yetiştireceği ve potansiyellerine ulaşmalarını, yaşamdaki zorlukları üstlenmelerini, başkalarıyla iyi iletişim kurmalarını ve öğrenmek için istekli olmalarını sağlamalarına yardımcı olmaları konusunda çok az araştırmalara dayanan tavsiyeler bulunur. Ellen Galinsky'nin kendi çalışmalarıyla ve onlarca yıldan beri çocuk gelişimi ve sinirbilimleri alanlarındaki en seçkin araştırmacılarla yüzlerce kez konuşarak kariyerini adadığı “temel yaşam becerileri” vardır. Güzel olan şu ki, tüm ebeveynlerin bugün ve gelecekte çocuklarında bu becerileri geliştirmek adına yapabilecekleri basit günlük şeyler bulunur. Karşılığında para ödemeniz gerekmez ve başlamak için asla geç değildir.
Gelişen Zihin'de, Ellen Galinsky araştırmasını çocukların en çok ihtiyaç duyduğu yedi kritik alanda gruplamıştır: (1) odaklanma ve öz denetim; (2) bakış açısı alma; (3) iletişim; (4) bağlantılar kurma; (5) eleştirel düşünme; (6) zorlukların üstesinden gelme; (7) öz yönelimli katılımlı öğrenme. Bu becerilerin her biri için Galinsky, ebeveynlere araştırmaların neyi kanıtladığını gösterir ve onların, çocuklarında bu becerileri güçlendirmeleri için bugün başlayabilecekleri çok sayıda somut uygulama sunar. Bunlar çocukların yeni edindikleri beceriler değildir; bu becerilerin geliştirilmesi gerekir. Bunlar, çocuklara hedeflerine odaklanma yeteneği kazandıran, böylece daha kolay öğrenebilecekleri ve öğrendiklerini aktarabilecekleri becerilerdir. Çocukları modern yaşamın baskılarına hazırlayan, şimdi ve yıllarca kullanacakları becerilerdir.
Gelişen Zihin çığır açan, ebeveynlere, çocuklara ihtiyaç duyacakları en önemli araçları kullanmayı öğreten kitaptır. Kitap, T. Berry Brazelton, M.D., David A. Hamburg, M.D., Adele Faber ve Judy Woodruff gibi düşünce liderleri tarafından da beğeni almıştır. Gelişen Zihin'in ebeveynlik literatüründe klasik olması kaçınılmazdır.
Seydi Ahmet Satıcı Kâinatın mucizevi bir varlığı olan insanı anlamaya yönelik kaleme alınan bu kitapta doğum öncesinden başlayıp ölüme kadar insanın gelişimi ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır. Kitap yazılırken hem üniversite öğrencilerine hem akademisyenlere hem de hayatın baş aktörlerinden olan anne ve babalara hitap etmesine özen gösterilmiştir. Böylece okuyucu kendi gelişiminin yanı sıra hayatı boyunca duygu ve davranışlarını etkileyecek birçok faktör hakkında da ayrıntılı bilgiler edinmiş olacaktır.
Faydalı olması temennisiyle…
Alan M. Slater, Paul C. Quinn Bu kitap, gelişim psikolojisi alanındaki klasik çalışmaları ele alırken yalnızca bu çalışmaların alanı nasıl şekillendirdiğini değil aynı zamanda bu çalışmaların ortaya koyduğu konularla ilgilenerek alanın kendisinin nasıl ilerlediğini göstermeyi de amaçlamaktadır. Buna ek olarak hem bu çalışmalar hem de araştırdıkları fikirler hakkında yeni düşünme biçimlerini ortaya çıkarmak için bu çalışmalara eleştirel bir gözle yaklaşmaktadır. Bu yaklaşım, gelişim psikolojisinin merkezinde yer alan temel çalışmaların titizlikle yeniden ele alınarak nasıl daha ileriye götürülebileceğini ve götürüldüğünü ortaya koymaktadır. Kitapta yer alan bölümler; belirli klasik çalışmalar tarafından ortaya çıkarılmış alanlarda, üst düzey araştırmalar yapan, uluslararası üne sahip akademisyenler tarafından yazılmıştır. Kolay anlaşılır ve ilgi çekici bir üslupla kaleme alınan her bölüm benzer bir anlatım tarzı kullanmaktadır. Sonuç olarak her seviyedeki gelişim psikolojisi derslerini destekleyecek nitelikte bütünlüklü bir eser ortaya çıkmıştır.
Müge Yukay Yüksel, Hülya Ercan, Fuad Bakioğlu, Uğur Gürgân, Gizem Ulubay Gelişim Psikolojisi 2 kitabı; yaşamdan örneklerle, açık ve etkileyici anlatımıyla yetişkinlik ve yaşlılık dönemlerindeki gelişime ışık tutmaktadır. Kitap, yetişkinlik ve yaşlılık gelişimi ile ilgili güncel bilgileri net, tutarlı ve bilimsel bir yaklaşımla okuyucusuna sunmaktadır.
Bu eserde, yetişkinlik dönemlerine genel bakış ve yetişkinlik kuramları; genç yetişkinlik döneminde gelişim, orta yetişkinlik döneminde gelişim, yaşlılık döneminde gelişim, gelişimsel psikopatolojiler çerçevesinde ve güncel bilgiler ışığında titizlikle kaleme alınmıştır. Fiziksel, bilişsel, ahlaki, kişilik, duygusal ve psikososyal alanlardaki gelişim ve yetişkinlik döneminde yaşanan bilişsel bozukluklar ile bu alanların birbirleriyle olan etkileşimi özgün ve doyurucu bir tarzda irdelenmiştir. Aynı zamanda yetişkinlik ve yaşlılık dönemindeki normal ve anormal gelişim, aktif yaşlanma, yaşlılıkta cinsellik, emeklilik, yaşlı istismarı ve ihmali, yas süreci ve yaşlı teknolojileri gibi önemli birçok konu kitabın kapsamında ele alınmıştır. Kuramsal, kültürel, bireysel ve toplumsal farklılıklar örnekleriyle ortaya konularak geniş bir perspektiften çoğulcu bakış açıları da karşılaştırmalı olarak tartışılmıştır.
Her konu, alanında yetkin uzmanlar tarafından, yurt dışında ve yurt içinde yapılmış araştırmaları içerecek şekilde kapsamlı ve kolay anlaşılır bir üslupla yazılmıştır. Bu niteliği ile Gelişim Psikolojisi 2; eğitim, sosyoloji, psikoloji ve felsefe alanında öğrenim gören lisans ve lisansüstü öğrenciler için yararlı bir kaynaktır. Ayrıca, genç orta ve ileri yetişkinlik dönemlerindeki gelişim ile ilgilenen öğrenciler, araştırmacılar, akademisyenler ve anne-babalar kendi yaşantılarıyla okudukları arasında ilişkiler kurarak yetişkinlik ve yaşlılık dönemlerindeki gelişim ile ilgili yararlı bilgileri öğrenme fırsatına bu kitapla sahip olacaklardır.
Bu serinin 2. kitabını da uzun bir çalışma sürecinden sonra sizlerle buluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Gelişim Psikolojisi 1 ve Gelişim Psikolojisi 2 kitaplarının; rehberlik ve psikolojik danışmanlık, okul öncesi eğitimi, çocuk gelişimi, sosyoloji ve felsefe alanında önemli ders kitapları olması nedeniyle de kısa bir sürede “Gelişim Psikolojisi 1-2” dersleri kapsamında rehber kitaplar hâline geleceği düşünülmektedir.
Aybegüm Memişoğlu-Sanlı, Buse Gönül, Ece Sağel-Çetiner, Gamze Er-Vargün, Hatice Işık, Merve Gölcük, Nur Elibol-Pekaslan, Seren Güneş, Şükran Okur-Ataş, Ümran Yüce-Selvi, Yeşim Üzümcüoğlu, Zeynep Ertekin Çocuklar, ailelerinin de parçası olduğu toplumsal hayatın içine doğarlar ve bu hayatın birer parçası olarak büyürler. Her ne kadar toplumsal sistemler yetişkin dünyasına ait ögeler gibi görünse de toplumsal hayat, çocukluktan başlayarak bireylerin hayatlarını büyük oranda etkiler, şekillendirir, düzenler ve bazen kısıtlar. Bu nedenle çocuklar, erken yaşlardan itibaren toplumsal hayatı oluşturan sistemleri, bu sistemlerin kurallarını ve etkilerini anlamaya başlarlar. Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda, bu kitabın genel amacı; çocukların toplumsal hayat içinde var olmalarını, kendilerini toplumsal hayatın birer parçası olarak görmelerini sağlayan ve bu süreci etkileyen faktörleri gelişimsel bakış açısı ile ele almaktır. Kitap, kavramsal olarak üç ana kısımdan oluşmaktadır. İlk kısımda, çocukları toplumsal hayatı anlamaya hazırlayan bilişsel ve sosyal temeller üzerinde durulmuştur. İkinci kısımda; çocukları toplumsal hayat içinde etkileyen sosyal ve sistemsel faktörler ele alınarak olumlu davranışların gelişimi, eşitsizlik ve statü algıları, grup kimliklerinin gelişimi, ahlaki duygular, sivil katılım, meslekler, adli sistemler, trafikte çocuklar gibi kapsamlı ve birbirini tamamlayan toplumsal konulara yer verilmiştir. Son kısımda ise toplumsal hayata dair algıları etkileyen aile ve kültür gibi bağlamlar yer almaktadır. Farklı kurumlardan alanında uzman birçok akademisyeni bir araya getiren bu kitabın, başta psikoloji olmak üzere tüm sosyal bilimler için temel bir kaynak olacağı düşünülmektedir.
Birsen Şahan, Çağla karademir, Fatma Akca Erol, Hanife Akgül, Hasan Sarıcı, Okan Bilgin, Osman Tunç, Sedef Ünsal Seydooğulları, Süleyman Akçıl, Yasemin Yeşilyaprak Doğum Öncesinden Yetişkinliğe Gelişim Psikolojisi 1 kitabı, gelişim psikolojisinin temel kavramları çerçevesinde, döllenme anından beliren yetişkinlik dönemine kadar insan gelişimini açıklamak için hazırlanmıştır.
Bu bağlamda gelişim psikolojisinin temel kavramları ve araştırma yöntemleri temelinde doğum öncesi, çocukluk ve ergenlik dönemlerindeki gelişim süreci; fiziksel ve psikomotor, biliş, dil, toplumsal, ahlak, kişilik ve mizaç gelişimi alanlarında kuramlara dayanılarak ayrıntılı olarak aktarılmıştır.
Doğum öncesinden beliren yetişkinliğe gelişim psikolojisini ayrıntılarıyla aktaran kitabın; akademisyenler, ilgili uzmanlar, öğrenciler ve ebeveynlere katkı sağlaması amaçlanmaktadır.
Marjorie J. Kostelnik, Anne K. Soderman, Alice Phipps Whiren, Michelle L. Rupiper Gelişime Uygun Eğitim Programı: Erken Çocukluk Eğitiminde En İyi Uygulamalar kitabı, ilk yayımlandığı tarihten itibaren erken çocukluk eğitim ortamlarındaki gelişime uygun uygulamaların yapısı ve uygulamaları hakkında eğitimcilere yol göstermektedir. Kitabın içeriği, 0-8 yaş arasındaki çocukların gelişimi ve öğrenimi için gerekli olan kültürel/bireysel farklılıklarına dayalı bütünleşik bir yaklaşımla, gelişime uygun programların oluşturulmasını kapsamaktadır. Kitabın içeriğinde; erken çocukluk alanındaki eğitimcilerin çocukların gelişimlerine uygun olarak etkinlikleri nasıl tasarlaması, uygulaması ve değerlendirmesi gerektiği konularında bilgiler yer almaktadır. Ayrıca kitapta, eğitimcilerin, çocukların bireysel farklılıklarını gözeterek eğitim programlarını nasıl uyarlaması gerektiği üzerinde de durulmaktadır.
Bu kitap, 16 bölüm içeriğine sahip 4 kısımdan meydana gelmektedir:
I. Kısım: Erken Çocukluk Eğitiminin Temelleri,
II. Kısım: Öğrenme için Hazırlık,
III. Kısım: Erken Çocukluk Eğitim Müfredatı (Eğitim Programı),
IV. Kısım: Müfredatı Bütünleştirme.
Kitabın çeviri ekibi Türkiye'nin çeşitli üniversitelerinde görev yapmakta olan erken çocukluk eğitim veya gelişim uzmanlarından oluşmaktadır.
Gelişime Uygun Eğitim Programı: Erken Çocukluk Eğitiminde En İyi Uygulamalar kitabının, çocuğun gelişimini göz önünde bulundurarak en iyi ve etkili etkinliklerin nasıl hazırlanması gerektiğine vurgu yapması bakımından erken çocukluk eğitimi alanında önemli bir açığı kapatacak rehber bir kitap olacağını düşünmekteyiz.
Lori A. Roggman, Lisa K. Boyce, Mark S. Innocenti Ebeveynler sıcak, duyarlı, cesaret verici ve iletişime açık olduklarında gelişimsel ebeveynliğin temel unsurları olan çocukların okula hazır bulunuşlukları sosyal yeterlilikleri ve ruh sağlığı için temel oluştururlar. Bu nedenle her erken çocukluk uzmanı, küçük çocuklarının gelişiminde önemli bir role sahip olan bakım verenler için bir gelişimsel ebeveynlik programı oluşturulmasında bu kapsamlı ve pratik rehbere ihtiyaç duyacaktır.
Ev ziyaretçileri ve diğer profesyoneller, bu kitaptan, gelişimsel ebeveynliği kolaylaştırmanın ABC’sini (destekleyici Tutumlar, olumlu Davranışlar ve program İçeriği) öğrenecekler ve aşağıdaki gibi uygulanması kolay stratejiler kazanacaklar:
• Pozitif ebeveyn-çocuk etkileşimini aktif olarak desteklemek,
• Ebeveynlerle işbirliği oluşturmak,
• Bir ailenin güçlü yönleri üzerinde çalışmak,
• Çocuk gelişimini ve ebeveynlik davranışlarını değerlendirmek için ölçümlemeleri ustaca kullanmak,
• Ebeveynlere çocuk gelişimi hakkında açık ve ilişkili bilgi sağlamak,
• Ailelerle çalışırken esnek, duyarlı ve kültürel olarak hassas kalmak.
Başarılı etkileşim örnekleri, diğer uygulayıcıların önerileri ve ipuçlarıyla dolu, araştırma tabanlı ve okuyucu dostu bu kitap; profesyonellere güçlü ebeveyn-çocuk ilişkileri, sağlıklı bir aile ortamı ve okula hazır bulunuşluk konusunda ebeveynlere nasıl destek olunacağının yolunu göstermektedir.
George S. Morrison Bireyin yaşamı gelişimsel olarak ele alındığında erken çocukluk dönemi yadsınamaz bir öneme sahiptir. Çocuğun ilk yılları, gelecekteki gelişiminin temelini oluşturur ve bilişsel ve sosyal gelişim dâhil olmak üzere yaşam boyu öğrenme becerileri için güçlü bir temel sağlar. Birçok araştırma, erken çocukluk eğitiminin bir çocuğun gelecekteki başarısının temel yapı taşı olarak önemini vurgulamaktadır.
Çocukların gelişimini besleyen “aktif bileşenler”; ebeveynleri, bakıcıları, öğretmenleri ve diğer yetişkinlerle olan ilişkiler olarak ifade edilmektedir. İçten ve besleyici etkileşimler, çocukların sosyal yeterliliği ve gelecekteki akademik başarısıyla doğrudan bağlantılıdır. Pozitif bakım, çocuk bakımı ortamlarındaki küçük çocuklar için kalitenin en güçlü öngörücüsüdür. Öğretmenler ve bakım verenlerle güvenli bağlanma ilişkileri olan bebeklerin çocuk bakımı ortamında yetişkinlerle oynama, keşfetme ve etkileşim kurma olasılıkları daha yüksektir. Bu nedenle erken çocukluk hizmetlerinde kalitenin özü, personelin uzmanlık becerilerinde ve küçük çocuklarla olumlu ilişkiler kurma kapasitelerinde somutlaşmıştır.
Rolleri ne olursa olsun, küçük çocuklarla çalışarak zaman geçiren profesyoneller önemlidir. Erken eğitimciler, çocuklara ve ailelerine hizmet etme konusunda birçok beceri sağlar. Okul öncesi öğretmenleri, okullarının ilk yıllarında bir çocuğun başarısını oluşturmada önemli bir rol oynarlar. Öğretmenler, gün boyunca sadece sanat projelerini kolaylaştırmaktan fazlasını yapmaktadırlar. Okul öncesi, çocukların “okul”un gerçekte ne olduğunu anlamaları için temel oluşturur. Öğretmenler, çocukların kavramsal olduğu kadar bilişsel olarak da büyümelerine yardımcı olmak için çeşitli yöntemler kullanırlar. Okul öncesi öğretmenleriyle olumlu bir ilişki, bir çocuğun ilkokula devam ederken başarısında katlanarak bir fark yaratabilir. Büyümenin entelektüel olarak desteklenmesine yardımcı olmanın yanı sıra çocukların fiziksel becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmak da aynı derecede önemlidir. Bu kapsamda erken çocukluk eğitiminin gerekliliklerine ve günümüzdeki uygulamalara odaklanmak büyük önem taşımaktadır.
Günümüzde Erken Çocukluk Eğitimi kitabı, tüm bunlara katkı sağlamak amacıyla genel bir bakış sunmaktadır. Genel olarak “Erken Çocukluk Eğitimi ve Mesleki Gelişim”, “Temeller: Tarih ve Teoriler”, “Çocuklar ve Aileler İçin Programlar ve Hizmetler”, “Günümüz Küçük Çocuklarının Öğretimi: Gelişim ve Öğrenmenin Bağlantısı” ve “Özel Gereksinimi Olan Küçük Çocuklarla Tanışma” olmak üzere beş ana bölümden oluşmaktadır. Bu beş ana bölüm, on dört kritik temaya ışık tutmakta ve değişen dünya ile birlikte dijital formatta REVEL adı verilen yeni bir formatta hazırlanmıştır. REVEL sürümü; videolar, etkileşimli şekiller ve alıştırmalar içermektedir.
Alison Feigh Küçük çocukların güvenliği için sorumluluk almak, yetişkinleri ilgilendiren bir konudur. Şimdi bunu sağlamak ve nasıl sağlanacağını tartışmak için bu kitap var.
“Güven İçinde Oynayabilirim”, küçük çocukların güvenlikleri hakkında konuşmasına ve kişisel güvenlik kurallarını uygulamasına yardımcı olur. Çocuklara kontrol kurallarını anlatır ve bu kurallara her zaman uymaları gerektiğini öğretir.
Çocukların olumsuz hisleri olduğunda kendi iç seslerini dinlemeleri konusunda onlara yardımcı olur.
Ayrıca kitap; sürprizlere karşı sır tutmak, kafa karıştırıcı veya zararlı dokunuşu anlamak ve potansiyel olarak tehlikeli durumlarda uygun kişisel güvenlik kararları vermek gibi konulara hassas bir şekilde değinmektedir.
Cem Malakcıoğlu Kişiler arası ilişkilerde sağlıklı bir devamlılık, karşılıklı gelişen güvene dayanır. Güven kazanmanın ve kazandırmanın başlıca yolu, karşı tarafa güven veren, diğer bir deyişle güvengen bir ilişki kurmaktır. Güvengenlik; karşısındakine üstünlük kurmaya kalkışmadan, kendisini ve diğerini zorlayan bir davranış içerisine girmeden, kişinin kendi duyguları, düşünceleri ve davranışları arasındaki bağlantıyı kurması ve bunu doğrudan ifade etmesidir. Güvengenlik, kişiler arası ilişkilerde ve iletişimde önemli bir yeri olan İngilizce “assertiveness” kavramının karşılığıdır. Kavram, Türkçeye ilk olarak “atılganlık” şeklinde çevrilmiştir. Daha sonraları ise “girişkenlik” kavramı ile anılmaya başlanmıştır. Özellikle insana yardım eden meslek elemanı yetiştiren tıp, diş hekimliği, hemşirelik, psikolojik danışma ve rehberlik, öğretmenlik, psikoloji, sosyal hizmetler, beslenme ve diyetetik vb. alanların kariyer gelişim süreçlerinde güvengenlik eğitimine yer verilmesi, o alanda hizmet veren ile hizmet alan arasında daha etkili bir iletişim kurulmasına katkı sağlayacaktır.
Güven Kazanma Kılavuzu, bir ihtiyaçtan doğdu. Sağlık hizmetleri için iletişimde güvengenlik (assertiveness in health communication) son yıllarda gittikçe önem kazanan bir konu hâline geldi. Güvengenlik ile ilgili bir rehber kitaba, bir başucu kaynağına ihtiyaç duyuluyordu. Güvengenliğin temelini oluşturan güven ihtiyacı, güven duygusu, ilişkilerde güven, benlik saygısı ve kendine güven, kitabın içeriğini oluşturan konulardır. Kitapta 20 adet güvengenlik senaryosu da bulunuyor. Güvengenliği gerçek yaşam olayları aracılığıyla anlatmanın en etkili yöntem olduğuna inanıldığından, kitabın son bölümü güvengenlik ile ilgili yaşantıların paylaşıldığı senaryolara ayrılmıştır. Bu senaryoların oluşmasında İstanbul Medeniyet Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümünden değerli öğrencilerin katkıları vardır. Kitabın bu baskısına diğer güncellemelerin yanı sıra yeni geliştirilen Güvengenlik, Edilgenlik ve Saldırganlık Ölçekleri de eklenmiştir.
Bu kitap, aslında güven duygusunu önemseyen herkese hitap ediyor. Daha güvengen olmak için kendini geliştirmeyi hedefleyen herkes bu kitaptan yararlanabilir. Kendisine ve başkalarına daha fazla güvenmek isteyen, güven kazanmak-kazandırmak ihtiyacı duyanlara kitabın katkı sağlaması ve faydalı olması dileğiyle...
Merle J. Crawford, Barbara Weber Etkili erken müdahale, erken müdahale hizmeti veren uzman, ailenin evinden ayrıldığında son bulmaz. Bu nedenle, her erken müdahalecinin; ebeveynlerin ve bakıcıların, küçük çocukların gelişimini desteklemede tutarlı ve aktif bir rol almalarına yardımcı olmaları için onları yönlendirebileceği araştırmaya dayalı stratejilerle dolu bu pratik kaynak kitaba ihtiyacı vardır. Çocukların doğuşundan 3 yaşına kadar altı temel gelişim alanına yönelik 80 beceriyi hedefleyen bu okuyucu dostu rehber; profesyonellere, ailelere ve bakıcılara yardımcı olmaları için onların günlük rutinlerine gömülü öğrenme fırsatlarını kullanacağı düzinelerce hazır fikir verir.
AİLELERİ GÜÇLENDİRMEK İÇİN:
• Market alışverişi, arabaya binme veya kitaplara bakma gibi yaygın rutinler ve etkinlikler sırasında BAHP hedefleri üzerinde çalışın.
• Çocuk gelişimini bilin ve çocukları için uygun beklentiler saptayın.
• Gelişimsel büyümeyi, ortak etkinlikler ve ailenin katılımını artıracak kritik becerileri destekleyin.
• Günlük materyalleri ve rutinleri güçlü yeni öğrenme fırsatlarına dönüştürün.
• Çocuklara gün boyunca yeni beceriler uygulamaları ve onları pekiştirmeleri için birçok fırsat verin.
Erken müdahale uzmanları, çocuğun gelişimini artıran, bağlanmayı güçlendiren ve gelişimsel gecikmeler yaşayan çocuklara aile yaşamına tam olarak katılmalarına yardımcı olacak stratejiler için bu kitaba defalarca dönecektir.

“Çalıştığım yerdeki her çalışana bir kopyasını vermeyi planlıyorum ... Erken müdahale alanını ileriye götürecek yararlı, pratik ve iyi yazılmış bir rehber.”
-Cherly D. Tierney, M.D., M.P.H., Penn State Hershey Children's Hospital

“Bu önemli kaynağın, her erken müdahale terapisti için sayfaları kıvrılmış arkadaş hâline gelmesi muhtemeldir.”
-David W. Hammer, M.A., CCC-SLP, President, Hammer Speech Products and Services, LLC; Manager,
Outpatient Speech and Language Services, Children's Hospital of Pittsburgh of UPMC

“Erken müdahale konusunda muazzam bir deneyime sahip yazarlardan iyi organize edilmiş ve bol bol örneklerle tanımlanmış mükemmel bir kaynak ...”
-Linda King Thomas, M.H.S., OTR/L, C/NDT, Director, Developmental Therapy Associates
Adil Baş, Arzu Yükselen, Ayşıl Seda Akar, Ayten Bozbola, Berna Sicim Sevim, Çağla Öneren Şendil, Demet Karakaya, Dilek Altun, Ece Şirin, Fadime Kaya, Gülay Tol, H. Elif Dağlıoğlu, Hatice Bekir, Hilal GENÇ Çopur, Işıl Kıran, İlkay Ulutaş, İsmihan Artan, Kübra Engin, Seden Erkan, Selen Gündüz, Şenil Ünlü Çetin, Şule Alıcı, Şule Yüksel Güler, Tuğba Aydın, Vedat Bayraktar,Hatice Dağlı İlkokula başlama süreci, çocuğun ve ailesinin hayatında kritik etkileri olan ve çocuğun ilerideki akademik ve mesleki yaşamında başarısına doğrudan katkı sunan önemli bir süreçtir. Araştırmalar, bu sürecin yönetiminde okul öncesi ve sınıf öğretmenlerinin aileler ile uyum içerisinde çalışmalarının çocuğun yararına etkiler oluşturduğuna işaret etmektedir. İlkokula hazır bulunuşluk, çocuğun sadece akademik (bilişsel) yönden değil sosyal ve duygusal gelişim alanlarını da içeren tüm gelişim alanlarında belirli seviyelerde bulunmasını gerektiren çok yönlü ve kompleks bir olgudur. Bu nedenle okul öncesi dönemde çocuğun okula ilk adımından itibaren bu konu üzerine eğilinmesi gerekmektedir.
Bu eser, Türkiye'nin en seçkin kurumlarında çalışmalarını sürdüren alan uzmanı akademisyenler ve toplam eğitim tecrübeleri yüz elli yılı aşan okul öncesi ve sınıf öğretmenlerinden oluşan bir ekibin uzun, yoğun ve özverili çalışmaları sonucunda ortaya çıkmıştır. Kitabın birinci kısmında, ilkokula hazır bulunuşluk ve uyum sürecinde temel konular detaylı olarak ele alınırken ikinci kısmında, Türk eğitim ilkeleri ve sınıf realitelerine uygun pratik uygulamalara, bilimsel dayanakları ile birlikte yer verilmiştir. Eserimiz bu yönüyle okul öncesi ve sınıf öğretmenleri için bir el kitabı olmanın yanı sıra konuyla ilgili en güncel, bilimsel verilere dayanan konu başlıklarıyla, alanda çalışmalarını sürdürmek isteyen genç akademisyenlerimiz için bir referans kitabı görevi görmekte olup alanda bir ilki yaratmayı amaçlamıştır.
Her Yönüyle İlkokula Hazır Bulunuşluk ve Uyum Süreci: Öğretmenin El Kitabı’nın yaratılmasında emeği geçen herkes adına, alanımıza katkısı olması dileğiyle, saygılarımızı sunuyoruz.
Merhaba Sevgili Anne ve babalar, iyi bir çocuk yetiştirmek iyi ve mutlu bir aileden geçmektedir. Bebeklikten yetişkinliğe giden 0-18 yaş çocukluk dönemi; çocukların bütünsel gelişimini şekillendirmede ve gelecek için temel oluşturmada kritik bir süreçtir. Bu süreçte aile ve çocuk arasında yaşanabilecek krizler kronikleşmeden çözülebilir. Elinizdeki bu eser, ailelerin çocuklarıyla yaşayabilecekleri muhtemel krizlerde farkındalıklarını artırmak adına; iletişim, duygu düzenleme, cinsel gelişim, öfkeyle başa çıkma, kardeş kıskançlığı, problemli davranışlar ve bu davranışlarla baş etme süreçlerine ek olarak engelli çocukların sosyal-duygusal gelişimi ile dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna ilişkin bilgileri de kapsamaktadır. Ebeveynler çocuklarını büyütürken onlar için her zaman en iyi ve en doğru olanı isterler ancak bu süreçte gelişimsel krizler kaçınılmazdır. “İyi Aile İyi Çocuk”, ailelere bu krizlerle etkin bir şekilde baş edebilme yollarını göstererek; aile üyelerinin duygularını daha rahat ifade edebilecekleri, birbirlerini daha iyi duyup anlayabilecekleri bir iletişim ortamına nasıl ulaşılacağını öğretiyor
Inger Maier Küçük kuzu Kırpık, annesinden ayrılmaktan korkmaktadır. Gelin Kırpık’ın bu korkuyla nasıl başa çıkacağını birlikte görelim.
Kırpık Annesinden Ayrılmaktan Korktuğunda, ayrılma kaygısı gibi çeşitli korkuları olan çocuklar için destekleyici ve yol gösterici bir kitaptır.
Kızbes Meral Kılıç, Hasan Tahsin Kılıç, A. Şebnem Soysal Acar Öfke, duygularımızdan sadece birisidir. Olumsuz durumlarla ve özellikle saldırganlıkla ilişkili olan öfke, anormal bir duygu değildir ancak kontrol edilemediğinde “anormal” durumlara neden olur. Son yıllarda ülkemizde, hemen her alanda öfke duygusu ile ilişkili olarak saldırganlık, kavga ve şiddet gibi durumlarda çok ciddi artışlar söz konusudur. Bu artışın birçok nedeni olmakla birlikte, temelde çocukluk döneminden itibaren öfkenin nasıl kontrol edilebileceğinin öğrenilememesi de önemli bir etkendir.
Kontrol Edilebilir Öfke kitabı, çocuklarımızın ileride karşılaşacakları problemleri öfke krizleri yaşamadan çözebilmeleri ve ailelere yardımcı olabilmesi amacıyla yazılmıştır.
6-12 yaş dönemi çocuklarının bilişsel, sosyal, duygusal ve motor gelişim düzeyleri göz önünde bulundurularak bilişsel davranışçı yaklaşım doğrultusunda hazırladığımız kitabımızın yararlı olmasını dileriz.
Asuman Alnıaçık, Aynur Akıncı Aydoğan, Berkin Özyılmaz Kırcali, D. Melek Er Sabuncuoğlu, Demet Gülaldı, Funda Elmacıoğlu, Gülberk Benan Özan, Meryem Bulut, Neslihan Kuloğlu Türker, Sema Acar, Şaziye Senem Başgül, Şebnem Gümüşcü, Tuba Eren Çocuk konusunda yapılan çalışmalar sosyolojik ve teknolojik yenilikler, toplumsal değişiklikler ve olağanüstü yaşam deneyimlerine bağlı olarak değişiklikler göstermekte ve alanlar arasında bilgi akışı yeterince sağlanamayabilmektedir. Bu kitap; konu, çocuk olunca, özveri ile çalışan pek çok bilim alanından küçük bir ekiple ve konu, çocuk olunca, ortak hareket noktası olmayı hedefleyen bir anlayışla hazırlanmıştır.
Konu, çocuk olunca, profesyonellerce birleşilen nokta, olası en yüksek yararı sağlamak için çocuğa bulunduğu çevrede verilecek disiplinler üstü hizmetlerin belirlenmesi, planlanması ve sunulmasıdır. Bu anlayışla, yeni doğan, bebek, erken çocukluk, okul çağı, ilk-orta-son ergenlik dönemlerini içeren 0-18 yaşları arasındaki çocukları kapsayan içerikte her biri kendi bilim alanında deneyimli akademisyenler, çocukluğun tarihsel süreci, dil gelişimi, işitme gelişimi, oyun, bibliyoterapi, bağlanma, beslenme, pozitif disiplin, davranış sorunları, dikkat eksikliği ve baş etme yolları, ölümün doğru şekilde anlatılması konularını olgu paylaşımları ile hazırlamışlardır.
Konu, çocuk olunca, okuyucusu olan profesyonellere, ebeveynlere ve çocuk konusunda eğitim alan ve bilgi edinmek arzusunda olanlara, “çocuk” konusuna farklı bir bakış açısı sunmayı amaçlamaktadır.
Arzu Özyürek, Ayşen Yalın, Derya Atalay, Fatma Güngören, Habibe Tokuşlu, Hatice Keser, Kübra Aldırmaz, Meryem Esra Öztabak, Nagihan Yıldırım, Neslihan Akçay Karapınar, Şenay Şirin, Zeynep Sena Derdiyok Gelişim ve öğrenmeyle ilgili pek çok kaynakta, kuramsal yaklaşımlara ve kuramcıların görüşlerine yer verilmektedir. Bilim insanları, kuramsal çalışmalarını ortaya koymadan önce doğdukları aile ve büyüdükleri ortam, yaşam şartları ve deneyimlerinin etkisiyle bu sürece hazırlanmaktadırlar. Akademik çalışmaların temelinde çocukluk yaşantıları ve deneyimlerinin yer alması nedeniyle bu kitapta kuramcıların çocukluktan itibaren yaşantıları ve sonrasında kuramsal çalışmalarına yer verilmiştir. Gelişim alanı odaklı diğer kaynaklardan farklı olarak bu kitabın çıkış noktası kuramcılar olmuştur. Kitapta, gelişim alanlarıyla ilgili kuramcıların kronolojik bir sırayla ele alınmasının ardından alanda öne çıkan kuramcılar soyadına göre alfabetik olarak sıralanmış, çocukluğu ve aile yaşamı, eğitimi ve çalışmaları, kuramsal yaklaşımları, gelişimsel konulara bakışı, etkilendiği ve etkilediği diğer bilim insanlarıyla ilgili bilgilere yer verilmiştir. Kitap; gelişimle ilgili alan çalışanlarına, öğrenciler ve akademisyenlere, kuramcılarla ilgili bilgileri çalışma notları şeklinde sunmaktadır.
Alev Önder, Arzu Özyürek, Binnur Yıldırım Hacıibrahimoğlu, Ceren Arı Arat, Filiz Erbay, Gülşen İlçi Küsmüş, Gülümser Gültekin Akduman, Hande Güngör, Hatice Erten Sarıkaya, Hülya Gülay Ogelman, Meral Taner Derman, Nazife Koyutürk Koçer, Neslihan Durmuşoğlu Saltalı, Özlem Gözün Kahraman, Seda Saraç, Tuğba Abanoz Küçük Çocuklarda Saldırganlık ve Zorbalık isimli bu kitap kapsamında; saldırganlık ve zorbalığın ilişkili oldukları kavramlar, türleri ve etkileri ele alınmıştır. Ek olarak yaşamın ilk yıllarındaki saldırganlık ve zorbalık kavramları, bireysel ve ailesel değişkenler, arkadaşlık, sosyal-bilişsel unsurlar, öğretmen ve eğitim ortamı, kitle iletişim araçları, engelli çocuklar, okulda ve evde önlenmesi ve değerlendirilmesine yönelik konu başlıklarına yer verilmiştir. Ayrıca son bölümde, akran saldırganlığı konulu iki ölçme aracının geliştirilme süreci yer almaktadır. Küçük Çocuklarda Saldırganlık ve Zorbalık kitabının; araştırmacılara, uzmanlara, öğretmenlere ve öğretmen adaylarına yararlı olmasını ümit ediyoruz.
Angela Losardo, Angela Notari Syverson Erken çocukluk eğitimcileri; kültürel, dilsel veya gelişimsel olarak farklı çocuklarla çalışmaya hazırlanırken alternatif değerlendirmelerin temellerini bilmeye ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle, bu çok satan ders kitabının ikinci basımı, her eğitimcinin profesyonel hazırlığının bir parçası olmalıdır. Erken çocukluk özel eğitiminde üst düzey yetkililer tarafından geliştirilen ve 2001'de ilk basımından bu yana yaygın olarak benimsenen bu eser; demografik, araştırma, teknoloji ve mevzuattaki değişiklikleri yansıtacak şekilde dikkatlice güncellendi. Sekiz yaşına kadar olan çocukların eğitimcileri;
• altı popüler alternatif değerlendirme yöntemini (doğal, odaklanmış, performans, portfolyo, dinamik ve müfredat temelli dil) öğrenecek,
• her yaklaşımın avantajlarını ve sınırlamalarını keşfedecek,
• değerlendirme ve müdahale arasında etkili bağlantı kurabilecek,
• ailelerle işbirliği ve fikir birliği oluşturabilecek,
• farklı ihtiyaçları olan çocukların kısa öyküleriyle uygulamadan değerlendirme yöntemlerini görebilecek,
• kapsayıcı ortamlarda öğretim için başarılı stratejiler keşfedebilecek,
• kapsamlı, çok boyutlu değerlendirme yaklaşımları sağlamak için disiplinler arası bir çerçeve uygulayabilecektir.
Bölüm değerlendirme soruları, olgu çalışmaları, bir sözlük ve örnek içerik gibi geliştirilmiş öğrenci dostu özelliklerle, kolej ve üniversite eğitmenleri bu kitabı alternatif değerlendirmeleri tanımak için ideal bulacaklardır. Güvenilir araştırma ve en iyi uygulamalara dayanan bu ikinci basım, çocuklara hizmet sunan eğitimcilerin tüm küçük çocukların güçlü yönlerinin ve ihtiyaçlarının tam resmini yakalamasına ve onlara uygun, bireyselleştirilmiş eğitim sağlamasına yardımcı olacaktır.
Erhan Akın, Oğuzhan Yıldırım, Aykut Narin Masalların Terapötik Gücü adlı kitap, masalın büyüleyici yönünü ve insan yaşamına sunduğu benzersiz katkıyı farklı bir disiplinden incelemeyi amaçlamaktadır. Masalın binlerce yıl öncesindeki konumu ile modern çağdaki görünümünü bir arada inceleyerek özellikle masalın terapötik süreçteki uygulamalarından söz etmektedir.
Bu kitap, barındırdığı farklı masallar aracılığıyla çocuk, ergen ve yetişkinlik dönemindeki bireylerle çalışan ruh sağlığı profesyonellerine bir rehber görevi görebilir. Bunun yanında öğrencilerinin ve çocuklarının dilsel, ruhsal, duygusal, sosyal ve zekâ gelişimine fayda sağlamak isteyen eğitimcilerin ve ebeveynlerin masalı etkin şekilde kullanmasına destek sunabilir.
Masal ve psikoloji gibi çok sayıda ortak özelliğe sahip olan farklı iki disiplinin bir arada incelendiği ilk kaynaklardan biri olan kitabın hem masal ve edebiyat hem de psikoloji ve dil eğitimi alanına önemli katkılar sunacağı öngörülmektedir.
Masallar, yalnızca çocukları uyutmak için değil aynı zamanda yetişkinleri uyandırmak görevini de görür. Tolstoy'un da söylediği gibi “Bir insanı bedenen ameliyat etmek için uyutmak, ruhen ameliyat etmek için ise uyandırmak gerekir”.
Yaşamın zorluklarına karşı uyanık kalabilmek dileği ile…
Chris Calland, Nicky Hutchinson Eğer bütün çocuklar uzun boylu veya düz saçlı olsaydı ve tüm köpekler fino köpeği gibi görünseydi dünya daha mutlu bir yer olur muydu?
Bu keyifli neşe veren hikayede, Mine ve onun eğlenceli arkadaşı Maksi kendi bedenlerini sevmeyi öğreniyorlar.
Emmi Smid’in keyifli çizimleri ile hayat bulan Mine ve Maksi Her Şey Yolunda, ebeveynlerin olumlu beden imajları hakkında onlara nasıl yardımcı olacağı konusunda da rehber niteliğinde.
Fatma Özge Ünsal, Gülden Uyanık, Naomi L. Baum Erken çocukluk döneminde temelleri atılan başa çıkma becerileri çocukların ilerleyen yaşam deneyimlerine eşlik edecek önemli temel becerilerdendir.
Bu kitapta çocukların psikolojik dayanıklılıklarını geliştirmeye yönelik becerileri desteklemek için eğitim etkinliklerinin yer aldığı ve etkililiği araştırma ile kanıtlanmış bir program önerisini yer almaktadır. Program içinde yer alan çalışmalar okul öncesi öğretmenleri için sınıf ortamında pratik ve uygulanabilir aşamalı etkinliklerden oluşan bir rehber niteliği taşımaktadır. Program hem çocuklara zorluklarla baş etme becerileri kazandırmakta hem de öğrenme ortamlarını daha pozitif hale getirmeye yardımcı olmaktadır. Ayrıca ekolojik bir iyileşme ve güçlenmeyi merkeze koymasından dolayı öğretmenler ve aileler için bilgilendirme mektuplarını da içermektedir. Geleceğe daha umutla bakan çocuklar yetiştirmeyi hedefleyen bu programın bir diğer amacı da psikolojik dayanıklılık geliştirme araçlarına ilişkin bir model sunmaktadır. Özellikle yaşadığımız bu zor günlerde ihtiyaç duyanların yardımına koşması ve hep birlikte güçlenmemize yardımcı olması umuduyla…
Esra Işık, Haktan Demircioğlu Okul Öncesi Dönem Bilinçli Farkındalık Aile Eğitim Programı kitabı, okul öncesi dönem davranış problemi olan çocukların ailelerine yönelik geliştirilen bir aile eğitim programıdır. Kitabın ilk bölümünde aile eğitim programlarının tarihçesi, aile eğitim programlarına duyulan ihtiyaç, Türkiye'de ve diğer ülkelerde yaygın olarak kullanılan aile eğitim programları ele alınırken, ilerleyen bölümlerde “Okul Öncesi Dönem Çocuklarının Ebeveynlerine Yönelik Geliştirilen Bilinçli Farkındalık Aile Eğitim Programı"nın geliştirilme sürecine ilişkin tüm detaylara yer verilmiştir. Kitapta, geliştirilen programın içeriğini oluşturan kuramsal bilgilerin yanı sıra programda kullanılan etkinlik şablonları, aile bilgi formları ve eğitim oturumları slaytları da yer almıştır.
Keyifli olduğu kadar zahmetli ve bir o kadar da yorucu bir süreç olan ebeveynlikte, ebeveynlerin çocuk yetiştirme sürecinde karşılaştıkları güçlüklerden biri olan "problem davranışlar"ı zamanında tespit ederek kalıcı hâle gelmeden üstesinden gelebilmelerine yardımcı olarak süreci en iyi şekilde yönetebilmelerine katkı sağlayacağını düşündüğümüz kitabın, çocuk odaklı çalışan profesyonellerin aile eğitimi uygulamalarına rehberlik etmesini ve katkı sunmasını diliyoruz.
Bilinçli aile, mutlu çocuk; mutlu çocuk, mutlu birey; mutlu birey, mutlu toplumdur.
Bekir Yıldırım Bu kitapta “okul öncesi dönemde STEM eğitimi” kavramı üzerinde durulmuştur. STEM eğitiminin diğer eğitim kademelerinde nitelikli bir şekilde verilmesi okul öncesi dönemde verilen eğitimlere bağlıdır. Bu yüzden bu kavramın öğretmenler tarafından anlaşılması önemlidir. Araştırma ve deneyimler de göstermektedir ki başarılı bir eğitimde en önemli faktör, öğretmendir. Çünkü okul öncesi dönemde STEM eğitiminin doğru bir şekilde uygulanması, okul öncesi öğretmenine bağlıdır. Ayrıca okul öncesi dönemde uygulanan STEM eğitimlerine bakıldığında kavram yanılgıları yapıldığı da anlaşılmaktadır. Okul öncesi dönemde STEM eğitimine ilişkin yapılan kavram yanılgılarının ortadan kaldırılabilmesi için bu kitapta okul öncesi dönemde STEM eğitimi ele alınmıştır. Bu bağlamda kitap, 7 bölümden oluşmaktadır. Kitabın okul öncesi dönemde STEM eğitimi çalışan akademisyenlere, öğretmenlere ve öğretmen adaylarına faydalı olması dileğiyle...
Hülya Bilgin Bu kitap okul öncesi eğitimde görev yapan öğretmen ve öğretmen adaylarına rehberlik ile ilgili genel kuramsal bir bakış kazandırmanın yanı sıra sınıfta öğrencilerle ve anne babalarla gerçekleştirebilecekleri uygulamalı etkinlikleri içermektedir. Çocuklar, yetişkin yaşamı için gerekli olan temel bilgileri, becerileri ve tutumları okul öncesi eğitim döneminde kazanmaktadırlar ve yine okul öncesi eğitim yılları çocukların; kendilerine, akranlarına, okula ve ailelerine karşı tutum geliştirmeye başladıkları bir dönemdir. Bu dönemde çocuklar kendilerini başarılı olarak algıladıklarında, hayata iyi bir başlangıç yaptıklarında, bunu sonraki yıllarda devam ettirme eğilimindedirler. Bu kritik yıllarda çocukların gelişim görevlerini yerine getirmelerinde ve karşılaşacakları sorunlarla başa çıkmayı öğrenmelerinde yardımcı olmayı hedefleyen gelişimsel rehberlik çalışmaları önemli rol oynamaktadır. Tüm bu süreçlerde öğretmenlere önemli görevler düşmektedir. Okul öncesi eğitim döneminde görev yapan öğretmenler, hem çocuk hem de anne babalar için rehberlik hizmetlerinde daha fazla rol üstlenmesi gereken eğitimcilerdir. Bu noktadan hareketle, okul öncesi eğitimde öğretmenlik yapan ve öğretmen adaylarının, okul öncesi eğitimde rehberlik çalışmalarına ışık tutacak nitelikte hazırlanan bu eser alanda bir ilki oluşturmaktadır.
Helen Caldwell, Sue Pope STEM; bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik disiplinlerini içeren, yaparak yaşayarak öğrenmeye dayanan, disiplinler arası bir eğitim yaklaşımıdır. STEM; okul öncesi eğitimden üniversiteye kadar formal ve informal öğrenme ortamlarında bilim, teknoloji, mühendislik ve matematiğin bütünleşik olarak öğretimini konu alır. STEM; çocuklara proje temelli, iş birliği içinde çalışma ve yaparak öğrenme deneyimi sunarak somut deneyimlerin hayata geçirilmesini sağlamakta ve 21. yüzyıl becerilerinin geliştirilmesine odaklanmaktadır. Bu nedenle STEM yaklaşımı, günümüzün bilgi ve iletişim çağında çok önemli bir yere sahiptir.
Bu kitap, bilimsel sorgulamayı temele alan STEM eğitiminin temellerinin, okul öncesi ve ilkokul yıllarında oluşturulmasının önemine vurgu yaparak çocukların gelişimsel özelliklerine uygun şekilde hazırlanacak etkinlikler yoluyla yaşadıkları dünya hakkında yeni şeyler öğrenmelerini desteklemeyi amaçlamaktadır.
Sonuç olarak bu kapsamlı ve etkinliklere dayalı Okul Öncesi Eğitimde ve İlkokulda STEM kitabının, okul öncesi ve ilkokul öğretmenleri ve öğretmen adayları, STEM eğitimi konusunda çalışan araştırmacılar, bu alandaki uygulamacılar ve STEM'e ilgi duyan tüm okurlar için çok yararlı olacağı düşünülmektedir.
Ahmet Sakin, Atiye Adak Özdemir, Aysun Turupcu Doğan, Emel Tok, Gülçin Güven, Gülümser Gültekin Akduman, Hande Arslan Çiftçi, Hülya Bilgin, Mehmet Nur Tuğluk, Menekşe Karaoğlu, Saime Çağlak Sarı, Sibel Yoleri, Sinan Koçyiğit, Türker Sezer, Yrd. Burcu Özdemir Beceren Ülkemizde okul öncesi eğitime verilen önem giderek artmaktadır ve okul öncesi eğitim; kamu, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve diğer ilgili kuruluşların katkılarıyla yaygınlaştırılmaktadır. Okul öncesi eğitim, çocuğu tüm gelişim alanlarında destekler ve bu desteğine ilişkin pek çok çalışma da bunu kanıtlar niteliktedir. Erken çocukluk dönemi olarak adlandırılan 0-8 yaş aralığı ve bu aralıkta yer alan okul öncesi eğitim döneminde çocuk, bir program dâhilinde sistemli bir yaklaşımla gelişir ve oynayarak öğrenir.
Çocuğun bu gelişimine; öncelikle ailesi ve yakın çevresinin, akranlarının, öğretmeninin, eğitim programı ve program yaklaşımlarının, eğitim ortamının, sınıf içi ve sınıf dışında yapılan çalışmalar gibi pek çok faktörün doğrudan ve dolaylı etkileri vardır. Okul öncesi eğitim programı ile kazandırılması hedeflenen temel beceriler, aynı zamanda çocuğun daha sonraki akademik yaşantısına ve kişilik gelişimine de temel oluşturur. Bu kitabın hedefi, okul öncesi eğitim alanına ve bu alanın temel konularına bir başlangıç oluşturmaktır.
Aysel Köksal Akyol, B. Tuğba Karaaslan, F. Sülen Şahin Kıralp, Zeynep Hamamcı, Fulya Türk, Oğuzhan Kırdök, Ali Çekiç, Ercan Kocayörük, Bekir Çelik, İlknur Çifci Tekinarslan, Emine Gül Kapçı, Gökçe Çokamay, Şaziye Senem Başgül, Feyza Topçu, İdris Kaya, Aylin Demirli Yıldız, Ahmet Buğa “Eğer bir gün yolunuzu kaybederseniz, bir çocuğun gözlerinin içine bakın. Çünkü bir çocuğun bir yetişkine her zaman öğretebileceği üç şey vardır:
1. Nedensiz yere mutlu olmak…
2. Her zaman meşgul olabilecek bir uğraş bulmak…
3. Elde etmek istediği şey için var gücüyle savaşmak.”
Paulo Coelho

Bu kitap; çocuklarla çalışan, onlara rehberlik eden, onların yaşamlarına dokunan çocukların güzel gözlerinin gülmesine, daha çok gülmesine katkı sağlamaya çalışan psikolojik danışmanlara destek olmak, onların bilgi ve uygulamalarına yardımcı olmak amacıyla hazırlanmıştır. Bunun yanı sıra çocuklarla çalışan psikolog, psikiyatrist, pedagog, çocuk gelişimi uzmanı, okul öncesi ve ilkokul öğretmenleri için önemli bir kaynak olacağı düşünülmektedir. Bu kitapta okul öncesi ve ilkokulda çalışan psikolojik danışmanlara çocuklarla çalışırken ihtiyaç duyacakları bilgiler, uygulamalarını kolaylaştıracak hususlar örneklerle zenginleştirerek sunulmaktadır. Kitap yazılırken okul öncesi ve ilkokul çocukları temel alınmış; özellikle bu yaş grubuna özgü özelliklere, sorunlara, yaklaşımlara ve çözümlere yer verilmeye çalışılmıştır. Amacımız çocukların yaşamına dokunanlara bir nebze de olsa yardım etmektir. Bu nedenle tüm psikolojik danışmanlara, çocuklarla çalışan uzmanlara ve psikolojik danışman adaylarına katkı sağlayacağını umuyoruz. Yazar Paulo Coelho’nun ifade ettiği gibi biz yetişkinlerin çocuklardan öğreneceği çok şey vardır. Bu öğrenme süreci hem çok keyifli hem de çok öğreticidir. Çocuklarla birlikte olmak bizlere; yaşamak, umut etmek, sevmek ve anlamak adına güzel deneyimler katacaktır.
Anne Marie Richardson, M. Diane Klein Okul öncesinde başarılı bütünleştirmeyle ilişkili temel sorunları ele alan mükemmel bir kaynak...okuyucuların öğrendiklerini kendi deneyimlerine yansıtmalarına yardımcı olacaktır.
LAurie A. Dinnebeil, Dr., Toledo Üniversitesi
Okul öncesi bütünleştirme, çocuğu genel eğitim sınıfına yerleştirmekten çok daha fazlasıdır. Yaratıcı, etkili destekler ağının çocuk, öğretmenler ve program için halihazırda olması gerekmekte ve bu kapsamlı ders kitabı bunun nasıl gerçekleştirileceğini göstermektedir.
Bu kitapta geleceğin öğretmenleri, bütünleştirme desteklerine ilişkin derinlemesine bir tanıtım bulacakladır: yetersizliği olan çocukların okul öncesi sınıflarına tam olarak katılım sağlayabilmelerine yardımcı olan kanıt temelli uygulamalar ve stratejiler. Okuyucular başarılı bütünleştirmenin her adımına ilişkin tam bir rehberlik sağlayacaklardır:
• yaratıcı, uygun maliyetli bütünleştirme hizmetleri ve yerleştirmelerini planlanma ve sunma
• gezici eğitim, danışmanlık, birlikte öğretim ve diğer modelleri uygulama
• etkili BEP toplantıları hazırlama ve yürütme
• sorunları çözme ve çatışmayla baş etme
• öğrenme için evrensel tasarım ilkelerini sınıfta öğretime uyarlama
• tüm çocukların katılımını sağlayan ve onları destekleyen öğretim stratejilerini kullanma
• olumlu davranışsal desteklerle problem davranışları önleme ve bunlarla baş etme
• anasınıfına hazır oluşu destekleme ve programlar arasında kolay geçişi sağlama
Derinlemesine vaka sunumları ve vinyetler (kısa öyküler) okuyuculara hem uzman hem de ebeveyn bakış açılarını sağlamaktadır ve stratejiler ve yetersizliğe özgü müdahaleler kaynak olarak bulundurmak ve kullanmak için mükemmeldir. Öğretmen adayları için ideal bir ders kitabı ve erken çocukluk programları için değerli bir kaynak olarak bu önemli kitap, her küçük çocuğun öğrendiği, ait olduğu ve geliştiği bütünleştirici sınıflar oluşturulmasına yardımcı olacaktır.
Asiye Kakırman Yıldız, Atiye Adak Özdemir, Burcu Özdemir Beceren, Büşra Çelik, Cansu Kaygısız, Ceren Arı Arat, Ebru Deretarla Gül, Elif Çelebi Öncü, Esra Özbay Ünlüer, Filiz Hıdır, G. Şule Tepetaş Cengiz, Gülden Uyanık, Gülşah Günşen, İnanç Eti, Mefharet Veziroğlu Çelik, Mübeccel Sara Gönen, Özlem Apak Tezcan, Sonnur Işıtan, Şeyma Değirmenci, Zeynep Ceren Şimşek Çocuk Edebiyatı okul öncesi eğitimde ninniler, tekerlemeler, bilmeceler, parmak oyunları ve pek çok farklı konuyu içeren resimli kitaplar gibi türleri ile çocukları tüm gelişim alanlarında destekler. Bu kitapta; çocuk edebiyatının tanımı, tarihi, çocukların gelişim alanlarına etkisi, çocuk edebiyatı türleri ve okul öncesi eğitimde farklı etkinlik alanlarında resimli çocuk kitaplarının kullanımına ilişkin açıklamalara, örnek resimli çocuk kitaplarına ve etkinliklere yer verilmiştir. Ayrıca çocuklara kitap okumanın farklı yöntem ve teknikleri ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Çocuk Edebiyatı kitabımızda yer alan konular ve örnekler ile ailelere, eğitimcilere ve çocuklarla çalışan tüm alan uzmanlarına çocukların hayatında edebiyata daha fazla ve daha etkili bir şekilde yer verebilmelerine yönelik öneriler sunulmuştur.
Suzan CÖMERT ÖZATA Okul öncesi eğitim uygulamalarında ele alınan etkinliklerin başında oyun etkinlikleri yer alır. Öğretmenler, çocukları oyun yoluyla eğitirken onların duyularını da kullanmalarını sağlayacak düzenlemeler yapabilmelidir. Yapılandırılmış ve yarı yapılandırılmış oyunlar sırasında duyuların eğitimi, okul öncesi eğitim ortamında çocukların çok farklı deneyimlerle ve yeni bilgilerle donanmasına, çevresini daha dikkatli araştırmasına, kısacası bakan değil gören bireyler olmasına katkı sağlayacaktır.
Öğretmenler, kitapta yer alan duyu eğitimi oyunlarını geliştirerek farklı etkinliklerle bütünleştirebilir ve günlük eğitim akışlarında zengin öğrenme fırsatları yakalayabilirler.
Mustafa Şahin - Sırrı Akbaba Çocukluk ve ergenlik döneminde travmatik etki yaratan yaşantılardan biri "zorba" davranışlardır. Okulda ve sanal ortamlarda görülen ve değişik türleri (sözel, fiziksel, duygusal, ırkçı, saklama, davranış bozucu, başkasına ait bir şeyi alma/bozma ve cinsel) olan zorba davranışlar, çocuk ve ergenlerin sosyal, duygusal ve psikolojik gelişimlerini olumsuz yönde etkilemekte, etik ve yasal sorunlara yol açmaktadır.
Zorba davranışların bu olumsuz etkileri çocukluk ve ergenlik dönemiyle sınırlı kalmayıp bireylerin öz-saygı, öz-güven, psikolojik sağlamlık, psikolojik iyi olma gibi önemli kişilik özelliklerini ve ikili insan ilişkilerinde sevgi, saygı, hoşgörü ve güven duygularını olumsuz yönde etkilediği görülmektedir.
Bu eserde, bireysel gelişim ve olumlu ikili insan ilişkilerinin önünde önemli bir engel olan zorba davranışın türleri, nedenleri ve sonuçları ayrıntılı bir şekilde ele alınıp, empatik beceri ile bu davranışların önlenmesine ilişkin bir model sunulmuştur. Bu kitap ile, zorba davranışlar konusunda çalışacak akademisyen ve uygulayıcıların (okul psikolojik danışmanı, çocuk ve ergen psikoloğu, sınıf rehber öğretmeni) yanında; okul yöneticilerinin, branş öğretmenlerinin ve ebeveynlerin zorba davranışın türleri, nedenleri ve sonuçları hakkında farkındalık geliştirmelerine yardımcı olmak amaçlanmıştır.
Ayçin Ezgi Önel, Ayla Kaya, Ayşegül İşler, Berhan Akdağ, Birgül Erdoğan, Cansu Güler, Didem Yüksel Yılmaz, Dilek Ergin, Dilek Zengin, Duygu Altuntaş, Duygu Karaaslan, Ece Mutlu Satıl, Emine Efe, Emine Zahide Özdemir, Ender Durualp, Esin Keskin, Esra Ardahan Akgül, Fahriye Pazarcıkcı, Fatma Taş Arslan, Figen Yardımcı, Gülçin Özalp Gerçeker, Gülsenay Taş Soylu, Hasret Yağmur Sevinç Akın, Hatice Yıldırım Sarı, İlknur Bektaş, Leyla Baysan Arabacı, Merve Aşkın Ceran, Merve Gümüş, Murat Bektaş, Naime Altay, Nesrin Şen Celasin, Nilay Kayhan, Nurdan Akçay Didişen, Pelin Pistav Akmeşe, Perihan Turhan Gürbüz, Pınar Doğan, Rüveyda Kurnaz, Seda Ardahan Sevgili, Seher Sarıkaya Karabudak, Selin Demirbağ, Serap Yıldırım, Sibel Küçükoğlu, Siğnem Anol, Şadiye Dur Çocukluk döneminde hastaneye yatmak, çocuk için hastane ortamı, tanımadığı insanlar, ne anlama geldiğini bilmediği ve bazen de canını acıtan uygulamalar nedeniyle korkutucu bir yaşam deneyimine dönüşebilir. Bu nedenle hastaneye yatışın olumsuz etkilerini azaltmak için çocuk ve ailenin bu sürece hazırlanması ve desteklenmesi önemlidir. Çocukla güvene dayalı bir ilişki kurmak, işlemler hakkında bilgilendirmek, duygularını ifade etmesine izin vermek, başa çıkma stratejilerini öğretmek ve desteklemek gerekir. Bu amaca ulaşabilmenin en temel yolu, çocukluğun yaşamsal bir parçası olan oyundur. Bebeklik döneminde göz teması, sesleri taklit etme ve gülümseme yoluyla başlayan oyun çocuk büyüdükçe gelişimini destekleyen becerileri öğrenmeye ve uygulamaya dönüşür. Oyun; motor, sosyal-duygusal, dil, biliş ve uyumlu davranış gibi çoklu gelişim alanlarını desteklemek için temeldir. “Terapötik Oyun” diğer bir adıyla “Tedavi Edici Oyun”; hastaneye yatan çocukların fiziksel ve psikolojik travmalarını gideren, hastane ortamına uyumunu sağlayan, tedavi veya girişimlere yönelik kendilerini ifade etmesini ve sağlık profesyonelleri tarafından değerlendirilmesini içeren, çocuğun pozitif baş etme stratejileri geliştirmesi için kullanılan bir oyun modelidir.
Bu kitap, oyunun terapötik gücünü çocuk ve ergen sağlığı bakımına entegre ederek gelişimsel açıdan duyarlı sağlık bakım uygulamalarını desteklemeye yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Multidisipliner bir yaklaşım kullanılan ve tüm içeriği ile size hastanede yatan çocuğa yaklaşımınızda oyunun gücünden nasıl yararlanacağınız konusunda rehberlik edecek kitabın, çocukların iyileşmesine katkıda bulunması dileğiyle...
Yahya Çıkılı, Aydın Alegöz, Murat Bala Bu kitap, okumada güçlük yaşayan öğrencilerin sesli okumayla ilgili hatalarını belirlemeyi, yapılan hataların değerlendirilmesini ve belirlenen hata türüne uygun olarak kullanılacak düzeltme stratejilerini basit örneklerle öğretmenlere ve ailelere göstermeyi hedefleyen bir rehber niteliği taşımaktadır.
Kitap 4 bölümden oluşmaktadır: 1. bölümde okuma ve temel okuma güçlükleri üzerinde durulmuştur. 2. bölümde okuma hataları örneklerle açıklanmış, 3. bölümde bu okuma hatalarının doğru şekilde değerlendirilmesi, 4. bölümde ise değerlendirilen okuma hatalarının düzeltilmesi için gerekli strateji ve teknikler üzerinde durulmuştur.
Ülkemizde, okuma ile ilgili mevcut kaynakların okuma eğitimleri sırasında karşılaşılan sorunları çözmek konusunda yetersizliği ortadadır. Bu ihtiyacı karşılamak amacıyla hazırlanan bu kitabın, özel eğitim literatürüne katkı sağlaması, en çok da bu alanda çalışan eğitimcilere ve okuma güçlüğü yaşayan bireylerin ailelerine rehber olması dileğiyle...
Canan Avcı, Duriye Esra Angın, Ece Kara, Elif Esra Çevik, Fulya Ezmeci, Hatice Nur Gökcan Alhan, Melda Kılıç, Nazan Aktaş, Nazife Koyutürk Koçer, Neslihan Nur Çelik, Safiye Sarıcı Bulut, Semiha Yüksek Usta, Sevda Yılmaz Ünal "Ortak bilinç dışımızın dili, sembollerdir." der Jung. Bir sembolle konuşmak ister bu kitap da sizinle. Sarı rengin anlamını hiç düşündünüz mü? Ya şemsiyenin? Ortak bilinç dışımızda ne anlama gelirler, hele de yan yana neyi anlatırlar?
Su, sembol anlam bakımından duyguları temsil eder. Yağmur ise çok su, yani çok duygu anlamına gelir. Ağlamak gibi tıpkı. Şemsiye de yağmurdan korunmak için vardır. Kitabın kapağındaki şemsiye bize şunu söylüyor: Yoğun ve olumsuz duyguların etkisinden çocuklar korunmalı. Neden sarı peki? Sarının da elbette bir anlamı var. Yeniden doğuşu, büyümeyi, doğayı ve bahara dair her şeyi sembolize ediyor. Aynı zamanda güneşin rengi ve bu sebeple de sıcaklığı ve hayatı… Hayatın içinde, yaşamlarının bu ilk bölümünde çocukların duygularını tanıma, düzenleme ve olumsuz duyguların etkisinden korunmak için sıcak yetişkin ilgisine ihtiyaçları var. Bu yetişkinlerden en önemlisi de öğretmenler.
Öğretmenler mi? Onlar sarı şemsiyeleri ile bir çocuğun hayatına dokunmak için her zaman hazırlar. Bu kitap da çocuklara fayda sunmayı amaçlayarak, öğretmenlerine çocuk psikolojisi konusunda rehber olarak yazıldı. Sarı şemsiye, büyük sarı bir güneşe dönüşsün diye.
Kate Collins-Donnelly “Yine Kate Collins-Donnelly karmaşık bir konuyu basit, eğlenceli ve ilgi çekici bir dille ele almayı ve ifade etmeyi başardı. Çocuk veya Gençler; bu kitap, kendiniz hakkında iyi hissetmenize yardımcı olmak ve Öz Saygı Hırsızını kovmanızda sizi motive etmek için ilginç ve eğlenceli yollar sunmakta! Ebeveynler için yolculuğun çok eğlenceli ve aydınlatıcı olacağını ummaktayım! Uygulayıcılar için de kitap teoriyi enine boyuna iletmekte ve başkalarında değişimi kolaylaştırmak için yararlı ve bilgi yüklü bir çerçeve sağlamaktadır. Şüphesiz, Öz Saygı Hırsızı değişimin dili olacak!”
Psi Alisa Purton, Adli Psikolog, UK
Dikkat! Öz Saygı Hırsızı sinsice ortalığı kolaçan etmekte! Bu hırsız, Öz Saygı Kasandan olumlu öz saygını çalmaya devam eden ve geriye sadece kendin hakkındaki olumsuz duygularını ve düşüncelerini bırakan kurnaz bir karakterdir. Buna karşın güzel haber şu ki iyi bir şekilde onu uzaklaştırabilirsin ve bu çalışma kitabı, sana bunu nasıl yapacağını gösterecek!
Etkinlikler ve gerçek yaşam hikâyeleri ile dolu olan bu eğlenceli ve yaratıcı çalışma kitabı, öz saygını anlamanda, olumlu bir öz saygı geliştirmek için düşünce ve davranış şeklini değiştirmende ve Öz Saygı Hırsızını uzaklaştırmanda sana yardımcı olmak için bilişsel davranışçı ve farkındalık ilkelerini ve tekniklerini kullanmaktadır.
Kitap, kendi başlarına, ebeveynleriyle ya da eğitimcileriyle birlikte çalışmaları için 10 yaşından büyük gençler için uygundur.
Kate Collins-Donnelly; terapist, psikolog, kriminoloji uzmanı ve öfke yönetimi danışmanı olarak İngiltere’de uzun yıllar çalışmıştır. Şimdi bilişsel davranışçı terapi, psikolojik danışma, koçluk ve eğitim hizmetleri sağlayan başarılı, bağımsız bir danışmanlık merkezini yürütmektedir ve Psikolojik ve Kriminolojik Araştırma Bölümünün başkanıdır. Jessica Kingsley Yayınevi tarafından yayımlanan Banish Your Body Image Thief ve Starving The Gremlin Serisi başlığı altında çocuklar ve gençler için çeşitli kitapları bulunmaktadır.
Samuel Kirk, James Gallagher, Mary Ruth Coleman Bilindiği gibi özel gereksinimli çocukların eğitimi, öğretmenleri, aileleri, özel gereksinimli çocukları ve arkadaşlarını ilgilendiren zorlu bir süreçtir. Dr. Samuel Kirk tarafından, ilk basımı yaklaşık olarak elli yıl önce kaleme alınan Özel Gereksinimli Çocukların Eğitimi kitabı, bu çocukların eğitimiyle ilgilenen tüm öğretmen, öğretmen adayları ve aileler için bir başucu kaynağıdır. Kitabın içerisinde sadece özel gereksinimli çocuklara yönelik bilgileri değil, aynı zamanda sizi düşünmeye yönelten etkili soruları, güncel tartışmaları ve teorileri, uygulama örnekleri ile öğretim stratejilerini, ailelerin, öğretmenlerin ve çocukların çabalarını ve öykülerini de bulacaksınız. Bu bağlamda, sadece bir bilgi kaynağı değil, aynı zamanda özel gereksinimli çocukların eğitimiyle ilgili tarihsel gelişimi güncel gelişmelerle harmanlayan ve tartışan, kitabı okuyan herkesin zihninde yeni bir pencere açan ve özel eğitim alanına dair yeni tartışmalar yapılmasına fırsat veren, kamu politikalarını içeren, konuları toplumsal eksende çalışan ve sosyolojik analizler yapan çok yönlü bir kitaptır.
Kısacası Özel Gereksinimli Çocukların Eğitimi kitabı, her yönüyle özel eğitimin felsefesini ortaya koyan bir rehber kitaptır ve bu zorlu sürecin aileler, öğretmenler ve çocuklar açısından kolay geçmesi için ışık tutmaktadır.
Bu değerleri eserin, ülkemiz alanyazınına, özel gereksinimli çocukların eğitimiyle ilgilenen öğretmen ve öğretmen adayları ile çocukların ailelerine ışık tutması dileğiyle...
Betül İlter, Ebru Özbaş, Elif Süel, Marilena Z. Leana Taşcılar, Nüket Afat, Sevgi Topçu, Yasemin Deringöl Özel yetenekli ya da bugüne kadar kullanılan ismiyle "üstün zekâlı ve yetenekli öğrenciler"in eğitimi, uzun zamandır farkında olunan ve geliştirilmeye çalışılan bir alandır. Bununla birlikte, ülkemizde yürütülen çalışmaların pek çoğu özel yetenekli çocukların ağırlıklı olarak eğitimsel ihtiyaçlarını karşılamaya odaklanmaktadır. Özel yetenekli çocukların yaşadığı; motivasyon, mükemmeliyetçilik, matematik kaygısı gibi sorunlar, bunların eğitim süreçlerine yansımaları ve bu sorunlarla ilgili destek eğitim odalarında kullanılabilecek bibliyoterapi gibi çözüm önerilerinin sunulması, üzerinde çok durulmayan konulardır. Bu nedenle bu kitap; öğretmen adaylarının, bu alanda çalışan öğretmenlerin, psikolojik danışmanların, psikologların ve özel yetenekli çocukların anne-babalarının bu konularda farkındalık kazanmalarını hedeflemektedir. Bu amaç doğrultusunda özel yetenekli çocukların duygusal sorunlarıyla ilgili yürütülen akademik tezlerin ve çalışmaların daha yalın bir dil ile sizlere ulaşması sağlanmıştır.
Tüm yazarların ortak dileği, özel yetenekli/üstün zekâlı çocuklarımızın duygusal olarak zorlandıkları konularda farkındalığı yüksek destekçiler olabilmenize katkıda bulunmaktır. Sizi, özel yetenekli çocukların iç dünyalarını keşfetmeye çağırıyoruz. Keyifli okumalar…

Doç. Dr. Marilena Z. Leana-Taşcılar
Uzm. Sevgi Topçu
Uzm. Betül İlter
Uzm. Elif Süel
Doç. Dr. Yasemin Deringöl
Uzm. Ebru Özbaş
Dr. Öğr. Üyesi Nüket Afat
Figen Karaceylan Çakmakcı, B. Meryem Gönenç, Seçil Çiçek Eren “Öğretmenlerim; aklımın yavaş çalıştığını, asosyal olduğumu ve ölene kadar aptal rüyalarımın peşinde sersemce savrulacağımı söylüyorlardı.”
Albert Einstein – Bilim İnsanı
Özgül Öğrenme Güçlüğü (ÖÖG); sıklıkla çocuğun akademik yaşantısının başlamasıyla fark edilen, ancak uzman kişilerce tespit ve müdahale edilmediği takdirde yaşam boyu etkisinin kişiyi yaşamının her alanında mücadele etmeye mecbur bıraktığı, genetik ve çevresel faktörlerin etkili olduğu nörobiyolojik temelli bir bozukluktur. Sıklıkla sadece “okuma” becerisinde yaşanan zorluk gibi tanımlandığı için “DİSLEKSİ” tanımı “Özgül Öğrenme Bozukluğu” yerine daha çok kullanılmaktadır.
Bazen “bozukluk”, bazen “hastalık”, bazen “güçlük”, bazen de “farklılık” olarak tanımlansa da bireyin hem sosyal hem de akademik yaşantısını ciddi oranda etkileyen, zekâdan bağımsız bir durum olmasına rağmen bazı durumlarda “zekâ geriliği” gibi yanlış algılanan bir güçlüktür.
ÖÖG; dil gelişimini ve kullanımını, sözel ve yazılı ifade, okuma yazma ve matematik becerilerini etkileyen bir güçlük olduğu için okul başarısızlığı ve ek olarak okula uyum sorunlarını da beraberinde getirebilmektedir. Okul hayatının çocuğun ruhsal gelişimindeki önemi göz önüne alındığında, doğru tespit ve müdahale edilmediği durumlarda, eşlik eden Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu, Kaygı Bozuklukları ve Davranış Bozukluğu sıklıkla atlanan komorbid durumlardır ve çocuğun duygusal travma yaşamasına zemin hazırlar.
Yaklaşık 10 yıllık deneyim ve tecrübenin sonucunda bu kitabın yazılmasına karar verilmiştir. Çocuk ve Ergen Psikiyatristi ve Çocuk Psikologlarının oluşturduğu bir ekibin pratik uygulamaları paylaşılmıştır. ÖÖG ile ilgili doğru bilinen yanlışların neler olduğunu, erken tespitin ve doğru müdahalenin önemini, ÖÖG olan çocuğun yasal haklarının neler olduğunun anlatıldığı bir başvuru kitabı olarak da kullanılması dileğiyle…
Ahmet Rıfat Kayış, Banu Yıldız, Ezgi Ekin Şahin, Hüseyin Öztürk, İlknur Yeniçeri, İsmail Yelpaze, Kerem Coşkun, Mehmet Sarıçalı, Meryem Demir Güdül, Osman Hatun, Özge Canoğulları, Sinan Okur, Şeydi Ahmet Satıcı, Tuba Aydın Güngör, Yalçın Kanbay, Zeynep Ayça Terzioğlu Bu kitabı okumaya başladığınıza göre psikolojiye karşı ilgi ve merakınız olduğunu düşünebiliriz. Psikoloji, insan olarak “ben”i açıklama gayretinde olması nedeniyle neredeyse herkesin ilgisini bir noktada çekmektedir. Kimi kendisini anlamak ister kimi hayat arkadaşını, patronunu kimi çocuğunu kimi de ebeveynlerini. Yani insanı, en başında da kendimizi anlama çabası, bizleri psikolojiyi öğrenmeye götürür. Anadolu’nun ünlü halk şairi Yunus Emre’nin sıklıkla kullandığımız dizeleri gibi “İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendini bilmezsen ya nice okumaktır”.
Ancak bu kendini bilmek, kendini öğrenmek, kendini keşfe çıkmak çoğu zaman bilimi kendi çıkarları doğrultusunda bir kazanca çevirenlerin elinde oyuncağa da dönüşebilmektedir. Nitekim psikolojiyi doğru anlayamamak, “Sen şimdi benim aklımdan geçenleri okuyor musun?” sorusunun da hedefi hâline gelmenize neden olabilir. “Ben de psikolojiyle ilgileniyorum.”, “Biz de psikolojiden anlarız, kişisel gelişim kitaplarına bayılırım.” gibi cümleler de bu alanda uzmanlaşacak olanların sık sık duyacağı şey­lerden birkaçı olacaktır. Peki, psikoloji gerçekten de her ilgisini çekenin birkaç kitap okuyarak uzmanlaşabileceği bir alan mıdır? Bu soruya içinizden “Hayır.” cevabını verdiğinizi tahmin edebiliyorum. Yine de psikolojiyi fazla popülerleştirip bilimden uzaklaştırmak da yalnızca bilim insanlarının eline bırakıp elitist bir şekle sokmak da aynı derecede tehlikeli olabilir. Çünkü bilim, insanlara ulaştıkça ve yaşamın içinde canlı bir organizma gibi gelişmeye devam ettikçe ancak faydalı olacaktır.
Psikoloji bilimi, asırlar önce filozofların insanı anlamaya yönelik sordukları sorulara verdikleri cevaplarla şekillenmiş ve ardından fizyolojik çalışmalar temelinde bir bilim olarak doğmuştur. Psikoloji, günümüze kadar hakkında yüzlerce kuram ve milyonlarca kavram yazılarak bugün hâlâ merakımızı canlı tutmaya devam etmektedir. Biz de bu Psikolojiye Giriş adlı bu kitapta, yüzyıllardır insan davranışlarını anlamaya yönelik çabaları literatürdeki yeni çalışmalarla birleştirerek sizin ilginize sunuyoruz.
Cheri J. Meiners Çocukluk dönemi; öfke duygularını tanımak, onları ifade etmek ve onlarla başa çıkma becerilerini geliştirme yollarını öğrenmek için erken değildir. Bu güven verici ve destekleyici kitapta, çocuklar öfkeli hissetmenin normal olduğunu ama sözlerle ya da davranışlarla birine zarar vermenin doğru olmadığını öğreniyor; kendilerini sakinleştirme, yardım alma, konuşma 've dinleme, özür dileme, sabırlı olma ve başkalarına karşı pozitif olma' yeteneklerini keşfediyor. Kitapta yetişkinler için tartışma soruları, etkinlikler, oyunlar ve öfke kontrolü yeteneklerini güçlendirecek önemli ipuçlarını içeren özel bir bölüm de bulunmaktadır.
Gülriz Akaroğlu Bebeklikten yetiskinlige giden 0-18 yas çocukluk dönemi; çocukların bütünsel gelisimini sekillendirmede ve gelecek için temel olusturmada kritik bir süreçtir. Bebeklikten itibaren yaratıcılıgı temel alan sanat etkinlikleri çocukların fiziksel, bilissel, sosyo-duygusal gelisimini bir bütün olarak destekler ve gelistirir. Müzik, dans, drama, görsel sanatlar, çocuk edebiyatı gibi sanat dalları; sosyal beceri gelistirme, yardımlasma, paylasma, empati kurma, duygu düzenleme, duygu durum kontrolü, özdenetim, kurallara uyma, yönergelere uyma, dikkat, odaklanma gibi pek çok alanda gelisim saglamaktadır. Bu kitap; basta çocuk gelisimi olmak üzere, resim ve müzik gibi farklı disiplin alanlarında çalısan akademisyenlerin arastırmaları sonucu olusmustur. Sanat egitiminde yaratıcılık, görsel kültürün önemi, çocugun çizgisel gelisim basamakları, Sanat egitiminde görsel algı, sanat egitimi baglamında yaratıcılık ve Rudol Steıner-Waldorf yaklasımı, görsel sanatlar egitiminde farklı malzeme kullanımının egitim sürecine katkıları, uygarlık tarihi dersine yönelik materyal gelistirmede gezi gözlem yönteminin etkileri, çocuk ve müzik egitimi, okulöncesi müzik egitiminde etkili ögrenme ve örnek etkinlikler, çocuk edebiyatı, drama egitimi ve özel gereksinimli çocuklarda sanatın egitimdeki yerini anlamak açısından önem tasımaktadır. Ailelere ve egitimcilere katkı saglaması dilegiyle...
A. Şebnem Soysal Acar, Sibel Coşkun Düzakın Klasik diye tanımlayabileceğimiz öğretim yöntem ve tekniklerini sanatın derinleştirici ve düşündürücü unsurlarıyla aşabilmek mümkün müdür?
Bu kitapta önerilen eğitim modeli tünelin sonundaki ışığa işaret ediyor. Bu eseri okuduğunuzda sanat terapistlerinin, çocuk ve gençleri nasıl ele aldığına, onlarla nasıl ilişki kurduğuna ve yön vermeden nasıl geliştiklerini gördüklerine ilişkin gerçek bir olgu ile karşılaşacaksınız. Aynı zamanda sanat terapistlerinin insan varlığına ilişkin algı ve temel varoluş felsefesini çalışma ortamına ve ilişkilerine nasıl yansıttıklarına tanıklık edeceksiniz. Sanatın ilişki ve iletişim için ne kadar güçlü ve uyarıcı bir alan açtığını fark edeceksiniz.
Selma H. Fraiberg Kitap, 1950’lerin sonunda okuyucu ile buluşmuş ve üzerinden 60 yıl geçmiş olmasına karşın çağını yakalıyor. Kitabın en büyük katkısı düşünme biçiminin şekillenmesinde dilin belirleyiciliği rolünü vurgulaması; kendi çağının ötesine geçip dil öncesi dönemin sır ve sınırlarının belirlenmesinin bir terapist için ne kadar kıymetli olduğuna işaret etmesidir. Kitap, olguların öğreticiliğini hikâyelerin gölgesinden çıkartması; alt metni okuyabilmenin kuramsal bakış açısına sahip olmak ve birkaç kuramı sentezlemek olduğunu vurgulaması açısından bir başyapıttır. Bu açıdan sadece ailelere değil, uzmanlara da farklı bir bakış açısı getirecektir.
Sevim Karaoğlu This book is for those who have often wondered what social-emotional learning and development (SELD) practice can offer in early years. It explores important findings behind the practices and policies in ECE to help professionals and students develop a fuller understanding of the children with whom they work.
This book created from PhD thesis that examines the pre-school teachers' beliefs in Turkey about SELD in children's freely chosen and planned play activities by using video recordings and interviews with the teachers. Beginning with psychological and pedagogical perspectives, this research considers the pedagogical theories, which are underpinned by psychological aspects of play. This multiple case study explored the understandings of four teachers from two different schools in different cities in Turkey. The data was collected twice in one academic year through videotapes and interviews, once at the beginning of term and once at the end of term, to understand how social and emotional development (SED) in the curriculum is implemented in practice. Challenges of understanding, challenges of playful pedagogy and challenges of planning and curriculum, and finally challenges of assessment and teachers' roles were discovered and discussed in the relevant literature.
Amine Nur Arıkan, Bilgin Kıray Vural, Durmuş Aslan, Elif Naz Altaş, Emel Arslan, Gökçe Hafızoğlu, Hilal Aydın, Kızbes Meral Kılıç, Meltem Emen Parlatan, Merve Temel, Müdriye Yıldız Bıçakcı, Neşe Mercan, Nida Kılınç, Nuran Akça, Özlem Körükçü, Reyhan Doğan, Sühendan Er, Şehnaz Ceylan, Tuba Özgül, Zeynep Apaydın Demirci Bu kitap, sosyal duygusal öğrenmeye yönelik edinilen birçok teorik bilginin, uygulamanın, deneyimin, emeğin ve özverinin bir ürünüdür. Bu kitapta, sosyal duygusal öğrenme becerilerinin neler olduğu ve nasıl kazanıldığı anlatılırken uygulamaya yönelik etkinlik örneklerine de yer verilmeye çalışılmıştır. Bu çerçevede kitapta; sosyal duygusal öğrenmeye giriş, sosyal duygusal öğrenmenin nörolojik temelleri, öz farkındalık, sosyal farkındalık, öz yönetim, ilişki kurma becerileri, sorumlu karar verme, sosyal duygusal öğrenme programları, sosyal duygusal öğrenmenin gelişim alanları ile ilişkisi ve bilinçli farkındalık konuları olmak üzere 10 bölüm bulunmaktadır.
Kitabın; yetişkinlere, eğitimcilere, özellikle çocuk gelişimi ve okul öncesi eğitimi öğrencilerine, öğretmenlerine ve çocukla ilgilenen herkese rehberlik etmesi açısından yararlı ve etkili bir kaynak olduğu düşünülmektedir. Tüm okurlarına katkı sağlaması dileğiyle...