Psikososyal Gelişim \ 2-4
Mustafa Ün, Sinem Yegül, Burcu Çoşanay, Ramazan İnci, Mehmet Akit Kay, Oğuz Emre, Rukiye Arslan, Ramazan inci, Oğuz Emre, Ruhigül Turan, Merve Betül Ataş, İlhan Çiçek, Ayşegül Ulutaş, Serpil Pekdoğan, Merve Yıldız, Şahin Göğebakan, Mine Ayanoğlu, Burcu Çoşanay, Ayşegül Ulutaş, Ayşenur Kurçak, Mehmet Akil Kay, Oğuz Emre, Cihangir Kaçmaz, Nurcan Alagöz, Neda Akçalı, Suna Tarkoçin, Oğuz Emre Bu kitap, hastanede görev yapan çocuk gelişimcilere, pediatri hemşirelerine ve bu mesleklerin adaylarına çocuk hasta ile çalışmalarında rehberlik edecek niteliktedir. Kitapta, hastane sürecindeki çocuğa yaklaşım ile ilgili genel bir bakış kazandırmanın yanı sıra hastanede kalış ve yatış sürecinde çocuklarla ve ebeveynleriyle nasıl bir yol izleneceği ile ilgili gerekli bilgi ve uygulamalar yer almaktadır.
Çocukluk döneminde hastanede yatış hem ebeveyn hem de çocuk için zor bir süreçtir. Hastaneye yatış sürecinde çocukların korku ve endişelerini azaltmak için ve karşılaşacakları sorunlarla başa çıkmayı öğrenmeleri için yapılan çalışmalar önemli rol oynamaktadır. Tüm bu süreçlerde çocuk gelişimcilere, pediatri hemşirelerine ve ebeveynlere önemli görevler düşmektedir. Hastanede görev yapan çocuk gelişimciler, pediatri hemşireleri hem çocuk hem de anne babalar için sağlık hizmetlerinde önemli rol oynayan kişilerdir. Bu noktadan hareketle, çocuk gelişimcilerinin ve adaylarının, pediatri hemşirelerinin ve adaylarının hastanede çalışmalarına ışık tutacak şekilde hazırlanan bu eser alanda önemli bir kaynak niteliğindedir.
Cansev Karakuş Çocuklara okumayı sevdirmede ve okuma kültürü kazandırmada erken çocukluk yılları kritik yaşlardır. Araştırmalar; bebeklikten itibaren kitap okunan ve kitaplarla olumlu iletişim içinde olan çocukların gelişim alanlarının (bilişsel, dil, sosyal gelişim) desteklendiğini ve ileride akademik başarılarının olumlu etkilendiğini göstermektedir. Çocukla kitap arasında iyi bir iletişim kurulabilmesi için ebeveynlere ve eğitimcilere önemli görevler düşmektedir. İlk olarak, çocukların bebeklikten itibaren kitaplarla fiziki olarak karşılaşmaları, evlerinde ve sosyal çevrelerinde kitapları görmeleri şarttır. İkinci husus, çocukların gelişimlerine, ilgi ve ihtiyaçlarına uygun nitelikli kitaplarla tanışmalarıdır. Bu tanışma, yetişkinlerin küçük yaşlardan itibaren çocuklara kitap okumaları aracılığıyla gerçekleşir. Kitap okuma esnasında yetişkin ile çocuk arasında kurulan bağ ve iletişim, çocuğun kitabı ve okumayı sevmesine katkı sağlar. Kitaplar çocuk için eğlenceli öğrenme araçları olarak kullanılmalıdır. Bunun için çocuklara kitap okurken etkileşimli ve eğlenceli etkinliklerle okuma süreci zenginleştirilmelidir. Kitap okurken kullanılabilecek çocuk merkezli yaklaşımlar ve çocukların ilgisini çekecek eğitim materyalleri ile okuma süreci daha keyifli hâle getirilebilir. Sadece okul öncesi yıllarda değil, okuma-yazmanın öğrenildiği ilkokulun ilk yıllarında da özellikle kitap okumanın çocuklar için ders olarak algılanmasını önleyici, çocuklara okumayı sevdirecek uygulamalar yapılmalıdır.
Bu kitapta; erken çocukluk yıllarında (0-8 yaş) çocuklarla kitapları buluşturmanın önemi, yaş gruplarına göre kitap seçim önerileri, çocuklara kitap okurken kullanılabilecek alternatif yöntem ve teknikler ile etkinlik önerileri, etkinlik planları ve kitap okurken kullanılabilecek materyal örneklerine yer verilmiştir. Bu kitabın, çocuk gelişimi önlisans ve lisans, okul öncesi ve sınıf öğretmenliği lisans öğrencileri ile ebeveynlere yol gösterici bir kaynak olacağı düşünülmektedir.
Alev Önder, Asude Balaban Dağal, Ayşenur Duran, Büşra Şahan Aktan, Cerrahpaşa, Elçin Gölbaşı, Fahretdin Hasan Adagideli, Gülşen İlçi Küsmüş, Hande Arslan Çiftçi, Hilal Yılmaz, Hülya Gülay Ogelman, Müge Yüksel, Neslihan Yaman Yaşam, anne karnından itibaren başlayan bir yolculuktur. Her insan, yaşamı boyunca olumlu ya da olumsuz birçok durumla karşı karşıya kalır. Psikolojik dayanıklılığı üst düzeyde olan insanlar, sorunlar ve stresli durumlar karşısında güçlü, sabırlı, soğukkanlı ve problemi çözmeye odaklı, mücadeleci bir duruş sergileyebilir. Psikolojik dayanıklılık, birçok beceri, davranış ve yeterlik gibi yaşamın ilk yıllarında gelişmeye başlar. Çocukluktaki psikolojik dayanıklılık kavramı, bu kitap bağlamında çok yönlü bir bakış açısı ile ele alınmıştır.
Neslihan Kuloğlu Türker, Sema Yüce Bu kitap 0-18 yaş aralığında yer alan tüm çocukların anne-babaları, bakım verenler ve profesyonel olarak çocuklarla çalışan kişiler için yazılmıştır. Ölüm nedenli bir kayıp yaşantısı için hazırlık, başa çıkabilmek ve yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürebilmek hedeflenen temel amaçtır. Çocuk ve çevresinde bulunan diğer bireylerle etkileşimleri arasındaki farklılıklar göz önünde bulundurulmuş ve içerik her bir konu ayrı ayrı ele alınarak yazılmıştır.
Çocuklarımıza yardım edebilmenin ilk adımı, ölüm hakkında konuşmanın normal olduğunu göstermektir. İkinci adım, ölüm karşısında yaşadığımız acı duygusunun normal olduğunu anlamalarını sağlamaktır. Üçüncü adım, duygularımızı en uygun biçimde dışa vurup, bu duygularla başa çıkabilmeyi becermektir. Dördüncü ve son adım ise kendi yaşamımıza en sağlıklı biçimde devam edebilmektir. Kaçınılmaz olan bu süreçte yetişkinlerin işini, çocukların ise yaşamlarını kolaylaştırmış olmayı diliyoruz.
Nancy Davis Hepimizin yaşamı bir öykü…
Doğumumuzdan önce başlayan ve adımız unutulana dek anlatılan bir öykünün kahramanlarıyız hepimiz. Her kahramanın zor zamanları olur. Bazen o zor zamanlardan birinin veya bir şeyin desteğiyle çıkarız. Dinlediğimiz öyküler de o öykülerdeki kahramanlar da bizim yolumuzu açan, görmediğimiz çıkışı gösteren, zor zamanlarımızı kolay eden desteklerdir.
Ruh sağlığı alanında çalışıyorsanız bu kitabı, terapi materyallerinizden biri olarak düşünmenizi ve danışanlarınızdan esirgememenizi diliyoruz.
Her öykünün ihtiyacı olan kalbe; her kalbin de ihtiyacı olan mutlu sona ulaşması dileğiyle…
İyi okumalar!
Heidi Gerard Kaduson, Charles E. Schaefer Çocuğun en iyi bildiği dil aracılığıyla çocukla ilişki kurmak, başka hiçbir yöntemle ulaşılamayacak kapılar açacaktır. Çocuğun oyununa saygıyla yaklaşıldığında; kırık bir oyuncak parçasının, uzun bir suskunluğun, bir anlık bakışın ya da duraklayışın nasıl anlamlı anlatımlara dönüştüğü görülür. Ünlü ressam Miro, eserlerinin çocuk resmine benzediği yönünde eleştiri yapan bir kişiye bunu yapabilmek için yıllarını verdiğini söyler. Çocukla oyun terapi yapmak için de bu alanda çalışacak kişilerin; gelişim dönem özellikleri, çocukluk çağı ruhsal sorunları, sağaltım ilkeleri ve yaklaşımları, etik ilkeler konusunda bilgi ve deneyiminin olması gerekmektedir. Oyun terapi; çocuğun olanak sağlandığında kendini gerçekleştirecek gücünün olduğuna, sezgi zenginliğine, seçim özgürlüğüne saygıyla gelişir. Oyun, iyileştirici gücüyle yaşamın tüm evrelerinde ve koşullarında yol arkadaşımız olmalıdır.
David F. Bjorklund Bu kitap, dünyayı anlamlandırmak üzere gerekli donanımla dünyaya gelen ve aynı zamanda fiziksel ve sosyal çevre tarafından da şekillendirilen çocuğun nasıl düşündüğünü ve düşünmenin gelişimini, çeşitli kuram ve bulgular yoluyla anlatmaktadır. Bebeklikten ergenliğe bilişsel gelişimde zaman içinde meydana gelen tipik gelişimi ve bireysel farklılıkları bir arada ele almaktadır. Bilişsel gelişimle ilgilenen lisans ve lisansüstü öğrencileri için güncel bilişsel gelişim araştırmalarını ve kuramlarını sunmanın yanı sıra öğretmen olmak üzere yetiştirilen öğrencilerin yararlanması için eğitime yönelik çıkarımları olabilecek araştırmalara da yer vermektedir. Ayrıca anne babalar ve öğretmenler de kitapta ele alınan sayısal ve sembolik düşünme, bellek ve zekâ gibi çeşitli bilişsel gelişim alanlarında bilgi edinerek çocuklarla en iyi nasıl ilgilenebilecekleri konusunda içgörü kazanabilir.

Jess Prior, Jo Van Herwegen Çocuklar Üzerinde Uygulamaya Dayalı Araştırma, okurun çocuklar ile yapılan araştırmalarda kullanılan ve alan deneyimlerine dayanan teknikleri anlaması için tasarlanmıştır. Kitap, nicel ve nitel yaklaşımlara eşit olarak odaklanan çok çeşitli araştırma yöntemlerini açıklamakta ve farklı yöntemlerin nasıl birlikte kullanılabileceğini ele almaktadır. Kitap, her yöntemin faydalı ve zorlu yanlarını belirtir ve en doğru uygulama yönteminin üzerine durur. Bir yandan da uzman bir rehberlik ile olası hatalardan nasıl kaçınılabileceğini anlatarak çocukların nasıl geliştiği ile ilgili değerli bilgiler edinilmesini amaçlar.
Bu kitap, 15 bölüme ayrılmış 3 kısımdan oluşmaktadır: Her bölüm, belirli bir yöntemi veya yöntemlerin birleşimini inceler ve farklı yaşlar, kültürler, nüfuslar ve ortamlar dâhil olmak üzere çeşitli ayrımları ele alarak hem kuramsal hem de pratik konuları tartışır. Benzersiz bir şekilde, kitapta çocuklarla araştırma için kullanılan iyi bilinen davranışsal yöntemlerin yanı sıra göz izleme ve dijital teknolojiler gibi daha yeni yöntemler yer almaktadır.
Çeşitli disiplinlerden uluslararası düzeyde tanınmış araştırmacıların ve uygulayıcıların katkılarıyla hazırlanan bu kitap, çocuklar ile ilgili araştırma projesi yürüten psikoloji, eğitim ve hemşirelik öğrencileri ve ayrıca çocuk gelişiminde mevcut kuramların arkasındaki araştırmaları anlamak isteyen herkes de dâhil olmak üzere geniş bir kitle için vazgeçilmez bir kaynak olacaktır.

Bu kitap, çocuklarla ve bebeklerle çalışmayı isteyen tüm disiplinlerdeki araştırmacılar için kullanışlı ve derinlemesine bir bakış için rehberdir. Alanlarında önde gelenlere, pek çok araştırma yöntemi konusunda tamamıyla bir bakışacısı sağlamakta, aynı zamanda olası sorunları önleyerek uygulamaya yönelik öneriler sunmaktadır. Bu kitap yeni yöntemler kullanan araştırmacılar için “olması gereken”dir.
Dr. Emma Flynn, Professor in the School of Education, Durham University, UK
Robert C. Pianta İnsanın en önemli gelişimsel özelliklerinden biri, etkileşimler yoluyla nitelikli kişilerarası ilişkiler kurması ve bunları sürdürmesidir. Bu bağlamda, günümüzde, erken çocukluk döneminde kurulan ilk ilişkilerin önemi giderek daha fazla vurgulanmaya başlanmış ve sosyal gelişim alanında dikkat çeken temel çalışma konularından birisi haline gelmiştir. Bu kitap, çocuğun yıllar boyunca devam eden gelişim sürecinin şekillenmesine önemli katkılar sağlayan öğretmenlerin, öğrencileriyle kurdukları ilişkileri nasıl geliştirebileceklerine yönelik temel bakış açılarını ve yaklaşımları ele almakta, olgular bağlamında bu yaklaşımları incelemekte ve ilişkilerin zenginleştirilmesi için etkili teknikler sunmaktadır.
Esra Gül Koçyiğit Gelişim, insanın beden yapısının, duygusal ve zihinsel özellikler bakımından düzenli bir biçimde değişmesi ve istenen görevleri yapabilecek bir duruma gelmesidir. İnsan gelişiminin biyolojik açıdan amacı, diğer canlılarda olduğu gibi kendi yaşamını ve tür olarak kendi soyunu sürdürmektir. Ruhsal açıdan ise birey, benliğini bulmaya, içinde bulunduğu çevre ve kültüre uyum sağlamaya ve kişiliğini geliştirmeye çalışarak mutlu olmayı hedefler.
Gelişim alanları birbirinden bağımsız düşünülemez. Fiziksel, psikomotor, sosyal ve duygusal gelişim alanlarının her biri bir diğeriyle ilişkilidir ve çevre tarafından desteklenmesi önemlidir. Gelişim alanlarının desteklenmesi çeşitli oyun, etkinlik ve faaliyetler aracılığıyla sağlanabilir.
Bu kitabın amacı da öncelikle teorik düzlemde okuyuculara bireyin gelişimi ve gelişim alanları ile ilgili bilgi vermek ve bahsedilen gelişim alanlarını destekleyecek oyun ve etkinlik örnekleri sunmaktır.
Zeynep Kızıltepe Öz güvenli çocuk nasıl yetiştirilir? Öz güven nasıl geliştirilir? Çocuklarımıza öz güveni nasıl öğretebiliriz? Çocuğumuz okul hayatında başarısızlıkla karşılaştığında, bunu kendi başına yenebilmesi, öz güveninin zarar görmemesi için biz neler yapabiliriz? Kendine güvenen bir birey yetiştirmede anne ve babaya düşen görevler nelerdir? Kendine güvenen, kendi kendine yeten, lider çocuk yetiştirmenin temel ilkeleri nelerdir? Tüm bu soruların cevabını, değerli bilim insanları kendi uzmanlıkları çerçevesinde kitabımızda tartıştılar; bilgilerini bizimle paylaştılar.
Kitabımızın konuları arasında; öz güvenin ailede ve okulda nasıl ve ne şartlarda geliştiği; çocuklarımıza öz güveni dengeli olarak kazandırmak için neler yapmamız gerektiği ve çocuklar arasında görülen öz güven farklılıklarının sebepleri bulunmaktadır. Buna ek olarak, kitabımızda öz güven konusuna genel bir bakışla birlikte, okul öncesi dönemde öz güven, spor ile öz güven ilişkisi, öz güven ve farkandalığı , öz güven ve eleştirel düşünce, sanat ve matematikte öz güven, öz güven ile iyi oluş arasındaki bağ ve son olarak öz güven fazlası ayrıntılar, örnekler ve ailelere tavsiyelerle birlikte yer almaktadır.
Muhammed Şükrü Aydın İnsanlar arasındaki ilişkilerde dürüst olmak, başkalarına doğruyu söylemek her zaman ahlaki açıdan iyi bir davranış olarak değerlendirilmiştir. Toplumu daha istendik tarafa yönlendirmek isteyen öykülerde, atasözlerinde ve dinî metinlerde yalan söyleme davranışının kötülüğü vurgulanmıştır. Ancak insanlar, küçük yaşlardan itibaren çeşitli nedenlerle yalan söylemeye başlamakta ve yalanın yelpazesi giderek çeşitlenmektedir. Bu durum, insanların yalan söylemeyi ne zaman uygun buldukları sorusunu da beraberinde getirmektedir. İşte bu kitapta da yalan türleri ve yalan söyleme nedenleri, çocukların hangi durumlarda yalanı daha makul karşıladıkları gibi konular gelişim psikolojisi bakış açısıyla ele alınmıştır. Aynı zamanda ebeveynlerin çocuklarına aktarmak istedikleri değerler, çocukların zihinsel durum anlayışları ve değer önceliklerinin yalanın uygun bulunmasıyla arasındaki bağlantılar üzerinde durulmuştur.
Emel Ültanır Çocuklarda Rehberlik ve Psikolojik Danışma kitabının önemi, çocukluk döneminde yaşanan örselenmişlikler, sosyal destek eksiklikleri vb. karşısında yardım gereksinimini erken yaşlarda alamayanların, bugün yaşamlarını üretimsiz ve mutsuz olarak sürdürdüklerinin bilinmesinden kaynaklanmaktadır. Bunların yanı sıra, toplumlarda giderek artan pek çok olumsuz yönelimlerin, bir anlamda, bazı gençlerin yaşam tarzı olduğu da bilinmektedir. Bu açıdan bakıldığında, ilkokul danışmasında akılcı nitelikteki önleme çalışmalarının yapılması ve insan potansiyelini etkili şekilde geliştirmeye yönelmenin gereği ortaya çıkmıştır.
Kitap öncelikle 6-11/12 yaş grubu öğrencileriyle ilgilenen ve onlara “kolaylaştırıcı” olan öğretmenlere, ana-babalara ve okul danışmanlarına yönelik olarak hazırlanmıştır. Bu çerçevede üniversitelerin Rehberlik ve Psikolojik Danışma programlarındaki “okul danışmanı” adaylarına ilgili derste kullanılabilecek kaynak kitap olarak hazırlanmıştır. Ayrıca, geliştirilmiş 2. basımda erken dönem öğrencilerinin de ihtiyaçları olabilecek bazı konulara yer verilmiştir.
Bu kitabın “geleceğimizin temeli olan çocuklarımıza” gerekli yardımların, desteklerin verilmesiyle onların etkili, verimli, mutlu birer vatandaş olarak yetişmelerine katkıları olacak olan tüm anne ve babalara, öğretmenlere ve okul danışmanlarına yararlı olacağı düşünülmektedir.
Jill Englebright FOX, Robert SCHIRRMACHER, Wadsworth Çocuklarda Sanat ve Yaratıcılığın Gelişimi kitabı, alanında uzman olan üniversite öğretim elemanları tarafından çevrilmiştir. Kitabımız çocuklarda sanat ve yaratıcılık alanında görülen boşluğun doldurulması ve doğru uygulamaları göstermesi açısından titizlikle hazırlanmıştır.
Kitap Yaratıcılık, Sanatçı Olarak Küçük Çocuklar: Gelişimsel Bir Bakış, Sanat ve Estetik, Sanat Deneyimleri Sağlamak, Rol ve Stratejiler olmak üzere beş üniteden ve 16 bölümden oluşmaktadır. Her bölüm eleştirel düşünmeyi teşvik eden, grup tartışmalarını destekleyen, okuyucuyu motive eden fotoğraflarla birlikte, farklı düşünceleri açığa çıkaran sorular içerir. Bölümlerin sonunda yer alan özet, anahtar sözcükler, önerilen etkinlikler ve gözden geçirme çalışmalarıyla okuyucunun öğrendiklerini uygulaması ve sorgulaması hedeflenmiştir.
Kitabın hedef kitlesi sadece öğrenci, öğretmen ya da akademisyenler değil, çocukları ile yaratıcı sanata ilgi duyan tüm yetişkinlerdir. Çocuklarda Sanat ve Yaratıcılığın Gelişimi kitabının ülkemiz çocuklarına, ailelerine ve eğitimcilerine faydalı olması en büyük dileğimizdir.
Roger A. Hart Günümüzde insanların doğa ile ilişkileri dünyanın karşılaştığı en büyük sorundur ve dünyanın her yerinde genç insanlar çevresel eyleme çok büyük ilgi göstermektedir. Birçok ülke hem yurttaşların çevreyi yönetmesindeki rolü üzerinde, hem de çocukların kendilerinin ve toplumlarının geleceklerini şekillendirmeyle ilgili hakları ve sorumlulukları üzerinde köklü bir yeniden değerlendirme yapmaktadır.
Çevre eğitimiyle ilgili dünyadaki en büyük otoritelerden biri tarafından yazılmış olan bu kitap, eğer katılımları ciddi bir biçimde ele alınır ve onların gelişen kapasiteleri ve biricik güçleri dikkate alınarak planlanırsa, çocukların sürdürülebilir kalkınmada çok değerli ve uzun süren bir rol oynayabileceklerini göstermektedir. Doğrudan katılım yoluyla çocuklar gerçek bir demokrasi anlayışı ve kendilerine ait bir yeterlik ve sorumluluk duygusu geliştirebilirler. Fiziksel çevrenin planlanması, tasarımı, izlenmesi ve yönetimi çocukların katılımı açısından ideal bir alandır çünkü çocukların çevreye olan bağlılıkları çok güçlüdür.
Kitap; eğitimciler, planlamacılar ve çevreciler için çocukların katılımıyla ilgili kuram ve uygulamaları ve bunun demokrasi ve sürdürülebilir toplumlar için önemini anlatmaktadır. Çocukların toplumlarını etkileyen konulardaki sorunları tanımladıkları ve aktif biçimde eleştirel ve düşünsel katılımcılar olarak yer aldıkları gerçek katılıma vurgu yapmaktadır. “Çevre” çok geniş biçimde yorumlanmaktadır; örneğin, konut planları yapma ya da oyun parklarını tasarımlama gibi konuları içermektedir. Ayrıntılı örnek olay incelemeleri hem Kuzey'den, hem de Güney'den kent ve kırsaldaki yoksul ve orta sınıf toplumlarından örnekler sunmaktadır. Öğretmenler, grup kolaylaştırıcıları ve toplum liderleri içinse çevre projelerinde genç insanları içermede örgütleme ilkeleri, başarılı modeller, pratik teknikler ile kaynakları sunmaktadır.
Ahmet Ege, Aslıhan Aykara, Aslıhan Burcu Öztürk, Ayşe Kızıltaş, Ayşin Çetinkaya Büyükbodur, Ayten Kaya Kılıç, Aziz Şeker, Beyza Yılmaz, Buğra Yıldırım, Çağlanur Gül, Derya Kayma, Ferda Karadağ, Figen Paslı, Fulya Akgül Gök, Gonca Polat, Hale Meriç Karabekir, Hande Albayrak, Hüsnünur Aslantürk, Oktay Tatlıcıoğlu, Özgür Altındağ, Sayra Lotfi, Semra Saruç, Sergender Sezer, Seval Bekiroğlu, Yasemin Akgöl, Zeki Karataş Çocukluk, yaşamın devamı üzerinde görmezden gelinemeyecek bir etkiye sahip olan, önemli bir yaşam dönemidir. Tarihsel süreç içinde çocukluğa atfedilen anlam ve çocuğun değeri değişse de her çocuğun eşit imkân ve şartlara sahip olmadığına ilişkin gerçeklik değişmemiştir. Bu eşitsizliğin kaynağı kimi zaman ihmal, istismar gibi travmatik bir yaşam deneyimi olurken kimi zaman da yoksulluk kimi zaman göç olmuş kimi zaman çocuğun ya da ailesinin sahip olduğu bir hastalık, engellilik, suç davranışı, bağımlılık ya da aile yapısı olmuştur.
Çocuk alanına ilgi duyan, çocuklarla çalışan profesyonellerin, bu alanda eğitim alan öğrencilerin ve araştırmacıların farklı deneyimlere ve yaşam koşullarına sahip çocukları daha iyi tanımaları, anlamaları, ihtiyaçlarının ve sorunlarının farkında olmalarına katkı sağlamak üzere hazırlanmış bu kitapta; bütüncül bir bakış açısı ile bu alandaki tüm temel konular ele alınmıştır.
Kitapta; "İhmal, İstismar ve Çocuk", "Aile ve Çocuk", "Suç ve Çocuk", "Yoksulluk, Göç ve Çocuk", "Kronik Hastalık, Engellilik ve Çocuk", "Bağımlılık ve Çocuk" olmak üzere çocukla ilgili temel alanların ele alındığı atı ana bölüme ek olarak "Makro Boyutta Çocuk" konusuna da değinilmiştir. Çocukla ilgili geçmişten günümüze süregelen temel sorun alanlarını; toplumsal değişimle birlikte farklılaşan boyutlarıyla ele alan kitapta, çocuk alanında güncel bir kaynak oluşturulmaya çalışılmış ve bu sorun alanlarına yönelik olarak müdahale önerilerine yer verilmiştir.
Gülsüm Mehdiyev, Kevser Tozduman Yaralı Araştırmalar, felsefe okuyan çocukların; sorunları çözme yeteneklerinin, iletişim ve yazma becerilerinin daha çok geliştiğini göstermiştir. Felsefe; eleştirel, yorumlayıcı ve değerlendirici becerileri yani düşünme becerilerini de geliştirir. Aslında felsefe düşünmenin ta kendisidir. Düşünmek ise içinde bulunduğumuz "gerçek ötesi" çağda yani gerçeklerin büküldüğü, gerçekleri iletmek yerine algı yaratmanın üzerinde durulduğu çağda, yaşamsal bir beceridir. Düşünebilen kişi, gerçeği algıdan ayırabilir; neye inanacağına ve ne yapacağına bağımsız olarak karar vererek etrafımızdaki dünyayı daha iyi anlamlandırabilir. Bu değerleri yansıttığı için bu kitap, çocuklarımız ve gençlerimiz için değerlidir; okunması ve çalışılması gerekir.
Prof. Dr. Zeynep Kızıltepe
Boğaziçi Üniversitesi

Antikçağdan tevarüs edilen “felsefe” sözcüğü, en geniş anlamıyla kavramlar aracılığıyla düşünmeyi ifade eder. Ancak bireyin gelişiminin bilhassa erken evrelerini dikkate aldığımızda, kavramlar aracılığıyla düşünmeye koşut olarak figüratif muhakeme yöntemlerinin de önemli bir konuma haiz olduğu söylenebilir. Kitabın amacı da algı düzeylerine uygun olarak bilgi, doğruluk, değer, yargı ve adalet gibi soyut kavramları çocuklara sağlıklı bir şekilde anlatmanın yollarını göstermek ve onların açık görüşlü bireyler olarak yetişmesini sağlamaktır.
Bu kitap, bizzat gençler tarafından ya da onlara rehberlik edecek yetişkinlerle birlikte çalışılabileceği gibi lisans programlarında yer alan düşünme eğitimi ya da çocuklarla felsefe gibi derslerde de kullanılabilir.
Başlangıcından itibaren sürecin içinde olan ve uygulama evrelerine şahsen tanıklık eden birisi olarak bu kitabın, düşünme eğitimi literatürüne ciddi bir katkı sağlayacağına inanıyorum.
Prof. Dr. Nebi Mehdiyev

Uluslararası Felsefe Araştırmaları Derneği (UFAD) Başkanı
Üstün zekâlı ve yetenekli bireylerin en önemli özelliklerinden bazıları yaratıcı düşünme, entelektüel bilgiye açlık, bitmek bilmeyen merak duygusu, olaylara farklı açıdan bakabilme, yaratıcı yorum ve çözüm becerileridir. Bu manada “felsefe” son derece değerli bir alandır. Felsefenin sadece filozoflara, akademiye, yetişkinlere ait bir kavram olmadığı ve düşünme becerilerinin her yaş için önemli olduğu yadsınamaz bir gerçektir.
Üstün zekâlı ve yetenekli çocuklar için felsefe konusunda uygulama alanı yaratan bu kitap, üstün zekâlı ve yetenekli çocuk sahibi aileler için de değerli bir kaynak niteliğindedir.
Dr. Uğur Zat
Üstün Zekâlı ve Yetenekli Çocuklar Aile Eğitim Uzmanı
Jonathon Sargeant, Deborah Harcourt Çocuklarla yapılan araştırmaların tüm aşamalarında etik prensipler ve ilkeler doğrultusunda hareket edilmelidir. Etik ilkeler araştırma bağlamında aşılması gerek engeller olarak değil, tüm araştırma projesi boyunca sürecin devam eden ve yansıtıcı bir parçası olarak görülmelidir. Bu kitapta, çocuklarla birlikte araştırma yaparken araştırma deseninden ve kullanılan yöntemden bağımsız olarak ortaya çıkabilecek etik konular ayrıntılı bir şekilde örnekler kullanılarak ele alınmıştır. Kitapta ele alınan konular, çocukla araştırma yapan bilim insanlarının etik ilkeler bağlamında yansıtıcı düşünmelerini desteklemeyi amaçlamaktadır.
Bu kitabın iki temel amacı bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, çocukların katılımcı olarak yer aldıkları araştırmalarda takip edilmesi gereken etik prensipleri vurgulamak; ikinci amacı ise çocukların, planlama ve uygulama da dâhil olmak üzere bir araştırmanın tüm boyutlarında farklı kapasitelerde görev almaları durumunda göz önünde bulundurulması gereken etik ilkelere odaklanmaktır. Bu kitabın özelde Türkiye’de gelişmekte olan çocuk hakları çalışmalarına katkı sağlayacağı, genelde ise sosyal bilimlerde ve eğitim bilimlerinde etik araştırma uygulamalarının geliştirilmesini destekleyeceği umulmaktadır.
Ayhan Babaroğlu, Özlem Gözün Kahraman, Gülümser Gültekin Akduman, Ayşenur Gündüz, İsa Özkan, Arzu Özyürek, Serpil Pekdoğan, Esin Sezgin, Ceyhan Turhan Yaşamın her döneminde problemlerin çözümü için erken müdahale en önemli ilkedir. "Çocukluk Döneminde Erken Müdahale" kitabı, çocukluk döneminde karşılaşılma olasılığı yüksek problemler ve bu problemlere yönelik müdahale planı örneklerini içeren bir kaynak olarak yararlanıcılara sunulmaktadır. Erken Müdahale ve Önemi, Erken Müdahale Kuram ve Modelleri, Çocukluk Dönemi Erken Müdahale Programları, Erken Müdahale Kapsamına Giren Çocuklar, Erken Müdahalede Tanılama, Erken Müdahalede izleme ve Değerlendirme ile Erken Müdahalenin Planlanması konularına yer verilen kitap, çocuklarla çalışan bireylere rehber niteliğindedir.
Zero to Three Gelişimsel Temelli Tanılama
Orjinal olarak 1994'te yayınlanan SIFIR-ÜÇ Erken Çocukluk ve Bebeklik Dönemindeki Gelişimsel ve Ruhsal Bozuklukların Tanısal Sınıflandırılması (DC:0-3), bebek ve küçük çocukların ruh sağlığı ve gelişimsel bozukluklarının gelişimsel temelli sınıflandırılmasını sağlayan ilk sistemdi (bk. DC:0-3).
1994'te yayınlanmış DC:0-3'ün birçok ampirik datadan ve klinik deneyimden yararlanılması ve kriterlerin genişletilmesi sonucunda 2005 yılında Gözden Geçirilmiş DC:0-3 (DC:0-3R) yayınlanmıştır.
DC:0-5 ise küçük çocuklardaki bozukluklarla ilgili yeni bulguları saptamakta ve DC:0-3R'nin yayınlandığı 2005'ten bu yana sahada çözülmemiş sorunları ele almaktadır. DC:0-5, ruh sağlığı ve diğer profesyonellere yardımcı olmak için düzenlenmiştir. DC:0-5'in amaçları:
• 5 yaş ve altı bebeklerin ve küçük çocukların ruh sağlığı ve gelişimsel zorluklarını tanımak,
• Ruh sağlığı ve gelişimsel bozukluklara katkıda bulunan psikososyal stresörleri ve tanısal sürece dâhil olan bağlamsal faktörleri anlamak,
• Tanı kriterlerini, sınıflandırma, vaka formülasyonu ve müdahale için etkin şekilde kullanmak,
• Bebek ve küçük çocuklardaki ruh sağlığı bozuklukları üzerine yapılan çalışmaları kolaylaştırmaktır.
DC:0-5, başka sınıflama sistemlerinde ele alınmayan durumları tanımlayarak ve etkili müdahale yöntemlerini işaret ederek profesyonellerin erken dönem ruh sağlığı problemlerini önleme, tanılama ve tedavi etme becerilerini geliştirmektedir.
Zekihan Hazar Bir dünya düşünün; bilinmezliğin içinde süresiz sınırsız kayboluşun yaşandığı bir dünya… Benliğin ve gerçek dünyaya ait ne varsa her şeyin unutulduğu bir kayboluş… Düşüncelerin, duyguların, davranışların esir olduğu, aklın ve mantığın işlemez hâle geldiği bir kayboluş… Bir tutulma… Bir bağımlılık…
Öyle bir dünya ki gündelik hayatta kanun ve kuralların hiçe sayıldığı, insan öldürmenin, gaspçılığın, zorbalığın, hırsızlığın, tacizin, tecavüzün para ve statü kazandırdığı, kısacası bütün olumsuz davranışların ödüllendirildiği bir dünya… Bu dünyalarda kendini bulan ve gerçek dünyada kendini kaybeden çocuklar…
Seslerin, efektlerin ve aksiyonun her türlüsünün baş döndürdüğü bir dünya... Oysaki bütün bunları yaşarken bir koltuğa saatlerce mahkûm olmak, hareketin sadece parmaklarla sınırlı kalması, bu sınırlılığın beraberindeki sınırsız yeme içme ve her geçen gün obezler dünyasına katılan yeni çocuklar…
İnsan bedeninin kutsallığını yitirdiği, inanç ve değerlerin yok sayıldığı, pornografinin özendirildiği ve İslam düşmanlığının körüklendiği bir dünya… Nihayetinde ise bu kutsallara düşman kılınan çocuklar…
Ve başka bir dünya var ki zihnin, bedenin, duyguların gerçek manada karşılığını bulduğu, yaradılışın gereği olan fiziksel hareketlilik ve spor ile zihinsel, bedensel ve psikososyal sağlığın kazanıldığı bir dünya… Bedenin insanlaştırıldığı, ahlak ve erdemin temel yapı taşlarını oluşturduğu, arkadaşlığın, yardımlaşmanın, paylaşmanın, saygının, kısacası iyi insanın inşa edildiği bir dünya… Dijital oyunlarda kaybolan çocukluğun yeniden bulunduğu gerçek bir dünya… Gerçek dünyanın farkına varmanın ve hayata tutunmanın yegâne yolu SPOR.
Günümüz dünyasında çocukları çepeçevre kuşatmış olan dijital oyunların yaratabileceği olumsuz etkiler ve bu etkilerle başa çıkmada fiziksel aktivite ve sporun rolünü bilimsel araştırmalar ışığında ele alarak eğitimciler ve ebeveynlere rehber olabilmesi dileğiyle…
Spor, hayata tutunmanın bir dalıdır…
Figen Karaceylan Çakmakcı “Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu” (DEHB), bireyin sosyal yaşantısı, akademik hayatı ve aile içi ilişkilerini bozabilen nöropsikiyatrik bir hastalıktır. Tedavi edilmediği ve doğru müdahale edilmediği takdirde çocuğun geleceğini tamamen değiştirebilen bir hastalık olmasına rağmen doğru yaklaşım ve uygun müdahaleler sonucunda yüz güldürücü cevaplar hızlıca ortaya çıkmaya başlar.
Çocuk ve Ergen Psikiyatristi olarak çalıştığım 20 yıllık meslek hayatımda Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğununun tedavisinde sadece ilaç tedavisinin yeterli olmadığını birçok kez deneyimledim. Aile içi tutumların, öğretmenin sınıf içi yapacağı müdahalelerin en az psikofarmakolojik tedavi kadar önemli olduğu gerçeği bende böyle bir kitap yazma motivasyonu oluşturdu.
Bu kitapla birlikte herkes tarafından duyulan, belki de günümüzün moda hastalığı olarak tanımlanan Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu hakkındaki doğru bildiğimiz yanlışlar hakkında bilgilendirme yapmak amaçlanmıştır. Ayrıca, yanlış anlama ve ön yargılara neden olan DEHB ve öğrenme ilişkisi hakkında aile ve öğretmenlerimize doğru bilgiler ve ipuçları vererek hem DEHB olan çocukların anlaşılmasını sağlamak hem de aile ve öğretmenler için etkili davranış yönetimini güçlendirmek hedeflenmiştir.
Geleceğimiz olan çocukların ihtiyaçlarına uygun çözüm önerilerinin sunulduğu bu kitabın okuyan herkes için faydalı bir kaynak olması dileğiyle…
A. Meltem Üstündağ Budak, Ahmet Gül, Aktan Acar, Alişan Burak Yaşar, Arzu Erkan Yüce, Arzu Hergüner, Aslı Bahar İnan, Aybüke Halime Yaldız, Aylin İlden Koçkar, Ayşe Irkörücü Küçük, Azime Şebnem Soysal Acar, Başak Karateke, Belgin Üstün Güllü, Bilge Uzun, Bilgen Işık Karaşahin, Birgül Ural Bayoğlu, Burcu Akın Sarı, Buse Ekren, Bülent Elbasan, Cemil Özal, Deniz Menderes, Devran Tan, Ebru Arhan, Ece Eryılmaz, Elgiz Henden, Elif Güldemir, Elif Ünver, Elmas Gülcan Atalar, Emel Kalınkılıç, Ercan Demir, Erhan Aksoy, Esra Döğer, Esra Güney, Esra Kısacık, Ezgi Özalp Akın, Ezgi Tuna, Fatih Hilmi Çetin, Fatma Mahperi Uluyol, Ferah Çekici, Figen Paslı, Filiz Sayar, Gamze Şen, Gizem Sarıgül, Gonca Bumin, Gönül Hazneci, Gözde Emik Aksoy, Gülnur Tanyeri Kesgin, Gülşah Sevinç, Güney Erkılıç, H. Tuna Çak Esen, Halime Şenay Güzel, Hande Kaynak, Hasra Avcı, Hatice Kafadar, İdil Alaftar, İdil Alaftar, İlay Aktoprak Şanda, İlbilge Ertoy Karagöl, İlkiz Altınoğlu Dikmeer, İlyas Okur, Kıvılcım Gücüyener, Kızbes Meral Kılıç, Leman Tekin Orgun, Makbule Esen Öksüzoğlu, Meltem Çiğdem Kirazlı, Metehan Irak, Mine Cihanoğlu, Mintaze Kerem Günel, Müşerrefe Nur Keleş, Nakşidil Torun Yazıhan, Nalan Mastar Akduman, Nevin Eracar, Nilay Evirgen, Nilgün Pekçağlıyan, Obelya Eşbah, Özge Kantaş, Özge Şahin, Özlem Sürücü, Pervin Oya Taneri, Pınar Bıçaksız, Rukiye Bozbulut, Sabri Hergüner, Seda Tan, Sencan Sertçelik, Serkan Şahin, Sevgi Kılınç, Seylan İmre, Sibel Düzakın, Yasemin Taş Torun, Zehra Çakır, Zekiye Küpçü, Zeynep Aydın Sünbül, Zeynep Maçkalı, Zeynep Öztürk Dünyayı değiştirmek, onu deneyimleme biçimimizle ilgilidir.
Meraklısına dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu konusunda rehber olmaya aday bu kitap, aslında çok katmanlı bir halk sağlığı sorunuyla tanışmamızı sağlıyor. Şimdiye kadar bu konuda yazılan diğer kitaplardan farklı olmasının nedeni ise konuyu ele alış biçiminde saklı. 23 farklı meslek grubundan 96 bilim insanı, 86 bölüme imza atarak günümüzün en sık görülen nöropsikiyatrik bozukluğunu kucaklamaya çalıştılar. Bu buluşmadaki amaç, çocukluk çağının en sık görülen nörogelişimsel sorununa ilişkin genel bir çerçeve çizebilmek, “farklı” bakışları “olağan”a çevirebilmektir. Bu transdisipliner buluşma hiçbir zaman sorunu reddetmek ve/veya indirgemek değil çok katmanlı bir durumla mücadele ederken, mevcut tüm kaynakları yeterince etkin kullanabilmek için bir yol haritası oluşturabilme çabasıdır.
Kızbes Meral Kılıç, A. Şebnem Soysal Acar Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Olan Çocuklar İçin Etkinlikler: Öz Düzenleme, Sosyal Beceri ve Bilinçli Farkındalık Etkinlikleri kitabı içinde yer alan aktiviteler, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocukların kendi kendilerine veya bir yetişkinle birlikte öğrenebileceği, yaşamında karşılaşacağı durumlarda bir rehber olabilecek bilgi ve becerileri içermektedir. Kitapta, dikkat türleri; kendi davranışlarının farkına varma; duyguları tanıma, anlama ve kontrol edebilme; kendini ifade edebilme; plan yapabilme; karşılaşılan sorunları çözebilme; zamanı etkin kullanabilme; beklemeyi öğrenme; dürtüselliğin neden olduğu olumsuz durumlarla baş edebilme; zorbalıkla baş edebilme; dijital ekranları etkin kullanabilme; uyku ve beslenmenin önemini anlama gibi aktiviteler yer almaktadır.
Fatoş Somsa, Tülay Gündoğan, Öykü Varlı • Eğitimde farklılaşmak isteyen eğitmenler, branş öğretmenleri,
• Online yaratıcı drama etkinliğine başlamak isteyen drama liderleri,
• Yaratıcı drama eğitimi alan öğrenciler,
• Organizasyonlarını eğlenceli hâle getirmek isteyen etkinlik yöneticileri,
• Ailesiyle, arkadaşlarıyla keyifli vakit geçirmek isteyen oyunseverler…

BU KİTAP SİZİN İÇİN
Oyun kurucuların elinden, denenmiş, uygulamalı bir kılavuz sunmak;
öğrenmeyi eğlenceli ve kalıcı kılmak adına çorbada tuzumuz olsun istedik ve
bu kitabı sizler için hazırladık.
Duygu Akyüz Evlilik çatışmasının çocuklar üzerindeki etkilerini inceleyen araştırmalar, çatışmalara maruz kalan her çocuğun bu durumdan olumsuz etkilenmediğini göstermektedir. Elde edilen bu sonuçlar, araştırmacıları, çocukları evlilik çatışmasının olumsuz etkilerinden koruyan faktörlerin neler olduğunu incelemeye yöneltmiştir. Bu doğrultuda öne sürülen çeşitli modeller zamanla birer teori hâlini almış ve evlilik çatışmasının çocuklar üzerindeki etkileri pek çok boyutuyla araştırılmıştır. Bu teorilerden biri olan duygusal güvenlik teorisi, evlilik çatışmasının çocukları hangi yollarla ve nasıl etkilediğini açıklamaya çalışır. Bu kitabın amacı, yaklaşık 20 yıldan fazla süredir çalışılan ancak ülkemiz için oldukça yeni olan duygusal güvenlik teorisini okuyucuya tanıtmaktır. Teori; farklı yaş grubundaki ergenlerde bağlanma, ebeveyn tutumu, ebeveyn ruh sağlığı ve kardeş ilişkisi bağlamında incelenmiştir. Kitabın; ebeveynlere, bu konuda çalışan uzmanlara, lisans ve lisansüstü eğitimi alan öğrencilere rehberlik edeceği düşünülmektedir.
James M. KAUFFMAN, Timothy J. LANDRUM, Pearson Duygusal ve Davranışsal Bozuklukları olan Çocukların ve Gençlerin Özellikleri'nin onuncu baskısı güvenilir araştırmalara, öğretmen odaklı sunumlara ve Duygusal ve Davranışsal Bozukluklar (DDB) ile ilgili kavramların açıklamalarına yer veren ve uzun zamandır kabul gören kitabın bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.
Kitap, okuyucunun DDB'lerin tarihçesini, sorunlu davranışların kökenini, bozukluk tiplerini ve değerlemeyle ilgili işlemleri anlamalarına yardımcı olmak amacıyla temel kavramlar çerçevesinde tasarlanmıştır. Olgu Çalışmaları, Kişisel Düşünceler ve Derinlemesine Düşünmek İçin Sorular okuyucuyla ilişki kurmakta ve duygusal ve davranışsal bozukluğu olan öğrencilerin özelliklerini onlara göstermektedir.
Bu Baskıdaki Yenilikler

Kitabın dört kısımdan oluşan bir akış içeren formatı, kitabın içeriğini Başlangıç Noktası (I. Kısım); Olası Nedenler (II. Kısım); Davranış Bozukluklarının Türleri (III. Kısım) ve Değerleme'ye (IV. Kısım) odaklanacak şekilde yeniden düzenlemiştir.
Değerlemeyle ilgili olan ve birleştirilmiş olan bölüm (15. Bölüm), konuya daha basit ve daha yararlı olacak şekilde yaklaşmaktadır.
Sosyal beceri öğretimine yenilenmiş bir vurgu yapan kısım (III. Kısım), belirli bozuklukların değerlemesine ve bu bozukluklara yönelik müdahalelere ilişkin belirli amaçlar sunmaktadır.
Kullanılan 150'nin üzerinde yeni kaynak ile en yeni araştırma bulguları sunulmakta ve tüm kitap boyunca oluşturulan önerilere destek sağlanmaktadır.
Yeni tablolar ve şekiller, mevcut konuları ve eğilimleri ele almakta ve görsellerin ayrıntılarını vererek açıklayıcı bilgiler içermektedir.
A. Güler Küçükturan, Arzu Özyürek, Asya Çetin, Ayşe Meriç, Burcu Kınık, Büşra Şahan Aktan, Çağla Begüm Murat, Dilek Erol Sahillioğlu, Duygu Çetingöz, Duygu Tuğçe Özdemir, Elif Çelebi Öncü, Elif Ünal Bozcan, Elif Yılmaz, Emel Arslan, Esin Sezgin, Esra Ayeş Aslan, Esra Ünlüer, Ezgi Akşin Yavuz, Fatma Özge Ünsal, Gülçin Güven, Gülümser Gültekin Akduman, Hande Arslan Çiftçi, Hilal İlknur Tunçeli, İsa Özkan, Kezban Tepeli, Mehmet Kumru, Melike Nur Kaymak, Metin Kadim, Mine Kır, Miray Özözen Danacı, N. Ferah Yavuz, Nalan Arabacı, Nihan Koran, Nuray Eran Türedi, Özge Pınarcık, Özlem Okyay, P. Tuğba Şeker, Saide Özbey, Seda Sakarya, Selvinaz Saçan, Sema Sönmez, Serpil Pekdoğan, Tansu Perçin, Türker Sezer, Ufuk Kandaz, Yasemin Aydoğan, Zeliha Yazıcı, Zerrin Mercan, Zeynep Apaydın Demirci, Zeynep Banu Gündüz, Zeynep Çetin, Zeynep Kılıç, Zeynep Seda Çavuş, Zeynep Topcu Bilir, Zuhal Begde 0-8 yaşları arasındaki çocukların eğitimini kapsayan erken çocukluk eğitimi, bu dönemdeki çocukların, uygun çevre koşullarında sunulan zengin öğrenme deneyimleri aracılığıyla gelişim özellikleri, bireysel farklılık ve yetenekleri göz önünde bulundurularak sağlıklı büyümelerinin, psikomotor, sosyal-duygusal, dil ve bilişsel alanlardaki gelişimlerinin en üst düzeye ulaştırıldığı hatta büyük ölçüde tamamlandığı sistemli bir süreçtir. Bir diğer ifade ile duyguların, yaratıcılığın, algılama gücü ve akıl yürütme becerilerinin kazanıldığı, kişiliğin toplumsal ve kültürel değerlerle yoğrularak şekillendiği, sağlıklı ve toplumsal bir birey olma yolunda önemli adımların atıldığı bir dönemdir. Bu bağlamda, erken çocukluk döneminde verilen eğitimin kapsam ve niteliği; çocukların olduğu kadar ailelerin ve dolayısıyla ailelerin oluşturduğu toplumun kaderini belirlemede çok önemli bir rol oynar.
Bu denli önemli olan erken çocukluk eğitiminin dünyadaki yeri, önemi ve nitelikleri incelendiğinde pek çok farklı eğitim sistemi ile karşılaşılır. Türkiye’de, farklı ülkelerin erken çocukluk eğitim sistemlerini konu alan pek çok yayın yapılmış ve kitap yazılmış olsa da kaleme alınan yayınlardaki ülke çeşitliliğinin genellikle sınırlı olduğu görülmektedir. Bu sınırlılıktan yola çıkılarak kitabımızda; dünyadaki erken çocukluk eğitimine karşılaştırmalı bir bakış sağlamak amacıyla 54 ülkenin eğitim sistemi, ayrıntılarıyla incelenerek alana katkı sunulması hedeflenmiştir.
Ellen Flanagan Burns “Sesim komik mi geliyor? Ya sunumumda hata yaparsam herkes bana güler mi? Yüzme seçmelerinde başarısız olursam ne olur? Çok utanacağım!”
Thomas her zaman biraz utangaçtır, ancak son zamanlarda gerginliği yapmak istediği şeylerin önüne geçmeye başlar. Bunun üzerine artık biriyle konuşma zamanının gelmiş olabileceğini fark eder. Thomas, ebeveynlerinin ve bir terapistin yardımıyla sosyal kaygının beynini nasıl etkilediğinin yanı sıra bununla başa çıkmak ve mücadele etmek için bazı günlük araçlar ve stratejiler öğrenir.
Doktora Elizabeth McCallum'un, sosyal kaygı ve onunla başa çıkmak için kullanabileceğiniz bilişsel-davranışçı stratejiler hakkında daha fazla bilgi içeren “Okurlar İçin Notlar”ını da kitabın sonunda bulabilirsiniz.
Abdulhamit Kurupınar, Ayşegül Akıncı Coşgun, Ayşenur Aydın, Büşra Ergin, Büşra Ergin, Didem Türkoğlu, Egenur Uludağ, Emine Ela Şimşek, Esra Ergin, Gizem Eker, Hurşide Kübra Özkan Kunduracı, Mehmet Başaran, Melek Merve Yılmaz, Nur Banu Yiğit, Özge Metin Aslan, Özge Pınarcık Sakaryalı, Özlem Altındağ Kumaş, Vedat Bayraktar, Yakup Yıldırım Günümüzün globalleşen dünyasında çocukları ve çocukluğu anlamanın ve anlamlandırmanın zor olduğu bir süreç yaşanmaktadır. Uzun yıllar boyunca yapılan araştırmaların süzgecinden damıtılarak gelen bilgilerin bize yönelik en önemli yansıması, çocuğun ve çocukluğun nasıl anlaşılacağı üzerine olmuştur. Bireyin gelişiminin bütün yönleriyle eşsiz bir süreç olduğu ve bu sürecin içerisinde birçok farklı dengenin dikkate alınarak bireye en uygun yaklaşımın nasıl yapılacağı, bu anlama çabasının çıktılarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Çocuğun bütüncül olarak desteklenmesi, onun varoluş mücadelesinde yolunu aydınlatacak en parlak ışıklardan biri olacaktır. Yaşamın kritik evrelerini içinde barındıran gizemli bir hazine olarak nitelendirilebilecek erken çocukluk yıllarında çocuğun bütüncül olarak desteklenmesi, ona bu hazinenin kapılarını aralayacaktır. Bireyin hayatında bu denli öneme sahip bir dönemi anlamaya ve anlamlandırmaya yardımcı olabilecek bu eser, çocuğun bütün gelişim alanlarında süreç içerisinde nasıl bir serüven izleyebileceğini gözler önüne serecektir. Bu süreçte çocuk desteklenirken onun nasıl değerlendirileceği ve bu esnada dikkat edilmesi gereken hususlar da titizlikle okuyucuya sunulmuştur.
Bu kitabın, çocuğun gelişimine ve desteklenmesine yönelik anlama ve anlamlandırma çabalarına katkı sunması ve daha etkili bir gelişimsel değerlendirmenin nasıl yapılabileceğine rehberlik etmesi en büyük amacımız ve temennimizdir.
Büşra Şahan Aktan, Emine Ahmetoğlu, Ezgi Akşin Yavuz, Fatma Özge Ünsal, Gökçen İlhan Ildız, Hande Arslan Çiftçi, Hilal Çelik, Hilal İlknur Tunçeli, Merve Keser, Münevver Can Yaşar, Özgün Uyanık Aktulun, Şenay Bulut Pedük, Zeliha Yazıcı, Zeynep Kılıç, Zülifye Gül Ercan Erken çocukluk yılları; hızlı büyümenin, gelişmenin olduğu ve her gelişim alanında yaşam boyu sürecek öğrenmelerin gerçekleştiği ilk zamanlardır. Bu nedenle erken çocuklukta gelişimi anlamak, farklı gelişim alanlarında anne karnından itibaren insanın yaşam serüveninin ilk yıllarına yakından bakmayı sağlar. Bu da eğitimcilere, anne babalara ve eğitimci adaylarına çocukların neyi, neden, nasıl yaptıklarını anlamasında; çocuklara nasıl, ne şekilde, hangi yollarla destek olabileceklerine dair fikir geliştirmesinde; çocukları olduğu gibi kabul ederek kendi öğrenme potansiyelini en üst seviyesine çıkarmasında ona yardımcı olmalarının yollarını gösterir. Bu anlayışla bu kitap da erken çocukluk döneminde gelişimi, farklı gelişim alanları özelinde ve her bir gelişim alanının kuramsal alt yapısı ışığında incelemektedir.
Yıllar boyunca gelişimsel ilerlemeyi önemli gelişimsel özelliklere değinerek ifade eden bu kitap, gelişimi etkileyen unsurlara değinerek gelişim alanlarının birbirleri ile olan sıkı ilişkilerini de vurgulamaktadır. Tüm bunların nihayetinde kitap; gelişimin desteklenmesi için neler yapılabileceğine dair gelişim alanlarına özgü, çocukların kendi hızlarıyla öğrenmelerini gözeten ve öğrenme doğalarına müdahale etmeyen bir anlayışla, kendi potansiyellerini gerçekleştirmelerinde yaşam eşlikçisi olabilmenin çeşitli örneklerini paylaşmaktadır.
Oralie Mcafee, Deborah J. Leong Sınıf ortamlarında eğitim ve öğretim süreçlerinde gerçekleştirilen değerlendirmeler erken çocukluk dönemi öğrenme ve öğretme sürecinin en önemli unsurudur. Çocukların içinde bulundukları dönemdeki kapasiteleri ve gelişim düzeyleri hakkında bilgi sahibi olmak, gerçekleştirilecek deneyimlerde/etkinliklerde, çocukların güçlü yanlarını ortaya çıkarmaya olanak sağlayacak ve sürekli gelişim ve öğrenmelerini destekleyecek imkânlar sunacaktır.
Bu kitabın amacı; geleneksel değerlendirme yaklaşımlarından farklı olarak, sınıf temelli otantik değerlendirmelerin nasıl gerçekleştirileceğini ve bu tür değerlendirme süreçlerinde elde edilen bilgilerin çocukların öğrenmelerini destekleyici ve teşvik edici müfredat planlamalarında nasıl yorumlanıp, kullanılabileceğini sergilemektir. "Erken Çocukluk Döneminde Gelişim ve Öğrenmenin Değerlendirilmesi ve Desteklenmesi" kitabının beşinci basımında hızlı biçimde gelişmekte olan uygun değerlendirme kavramları, beklenen eğitimsel çıktılar, küçük çocukların gelişim ve öğrenme yolları ve erken çocukluk dönemi öğretmenlerinin değerlendirme çalışmalarındaki görev ve sorumlulukları çerçevesinde gözden geçirilmiş ve güncellenmiştir.
Bu kitapta ölçme ve değerlendirme olguları; çoğunlukla standart test, ölçek ve diğer ölçme araçlarının kullanımı ve bir oturumluk tanılama, seçme ve eleme uygulamalarına dayalı çalışmaların ağırlık verildiği geleneksel değerlendirme yaklaşımlarından farklı olarak ele alınmıştır. Kitap boyunca değerlendirme çalışmaları "gelişime yönelik çalışmalar" olarak ele alınmıştır.
Ali Gürsan Saraç Okul Öncesi Programlarında Plandan Uygulamaya Genel Yaklaşımlar ile hazırladığımız ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE MÜZİK EĞİTİMİ adlı kitabımız; Belirli Gün ve Haftalar çerçevesinde, Ben Kimim?, Atlı Arabaya Binelim, Günde Üç Öğün Yerim, Cumhuriyet Ben Demek, Kırmızıdır Ayımız, Kutlu Olsun Doğum Günün, Canımsın Öğretmenim, Haydi Uçurtma Yapalım, SaklaMbaç ve Körebe, Tutumlu Olmak Gerekli, Beslenme Türküsü, Evim Evim Her Şeyim, Arkadaşım Kitap, Bugün Benim Bayramım, Bisiklete Binerken, Bugün Anneler Günü, Temizlik Görgü Düzenimiz, Şimdi Heykel Olalım, Yaz Tatili Başlıyor, Canımsın Babacığım gibi yirmi bir konuyu yarım günlük eğitim akışıyla sizlere sunmaktadır.
Çocuğun eğitiminde müziğin kullanımını konu alan genel bir bakış açısıyla giriş yapılmış, belirli gün ve haftalara göre de yirmi bir bölüm oluşturulmuştur. Her bir konuda öğrenme merkezleri kapsamında; Matematik Etkinliği, Drama Etkinliği, Okuma Yazmaya Hazırlık Etkinliği, Sanat Etkinliği, Türkçe Etkinliği, Oyun Etkinliği, Müzik Etkinliği, Fen Etkinliği, Hareket Etkinliği ve Alan Gezisi etkinlik çeşitleri örneklerinden yola çıkarak Kazanımlar ve Göstergeleri ile Materyaller, Sözcükler, Kavramlar, Öğrenme Süreci, Aile Katılımı, Uyarlama ve Değerlendirme işlenişleri aşamalarında çalışma yapraklarıyla düzenlenmiştir. 36-48, 48-60 ve 60-72 aylık çocukların; bilişsel, dil, motor, sosyal ve duyuşsal gelişim kazanımlarına göre konular belirlenerek şarkılar günün anlamına göre bestelenmiştir.
Kitabımızın dağarcık bölümünde, yirmi şarkımızın bulunduğu CD’ye yabancı dilde ve dilimizde söylenmesi için beş şarkı playback olarak ilave edilmiştir. Kitabımız ayrıca erken çocukluk dönemi müzik eğitimi kapsamında en son öğretim programına göre eğitim fakülteleri müzik öğretmenliği programlarına, okul öncesi öğretmenliği programlarına, meslek yüksek okulları çocuk gelişimi programları ve kız meslek liseleri müzik derslerine göre hazırlanmıştır.
“Erken Çocukluk Dönemi Müzik Eğitimi” adlı çalışmamızın okul öncesi ile ilgili tüm birimlerde öğretmenlerimize yararlı ve faydalı olabilmesi umudumla sevgili meslektaşlarımız ve öğrencilerimize, meslek yaşamlarında her zaman kullanabilecekleri konserlere ve gösterilere dönüştürebilecekleri bir kaynak olarak armağan ediyorum.
Geleceğin umut çiçekleri çocuklarımıza sevgilerle…
Dr. Ali Gürsan Saraç
Füsun Kurt Gökçeli Yaşadığımız dünyada çevre ile iç içe olmak, çevre içinde keşifler yapmak bu sayede çevreyi tanımak ve sevmek, çevreyi korumanın ve doğaya saygı göstermenin ön koşulu niteliği taşımaktadır. Küçük yaşlardan itibaren çocukların çevrede zaman geçirmesi, akranlarıyla birlikte paylaşımlarda bulunması, bazı uygulamaları deneyimlemesi onlara çevre ile ilgili birçok bilgi ve beceri kazandırmaktadır. Ayrıca gerçekleştirilen bu eylemler; çevre farkındalığı kazanma, çevreye duyarlı olma, çevreye olumlu bir tutum sergileme gibi becerileri de yaşama aktarmada oldukça önemli bir etki yaratmaktadır. Çevreyi korumak, çevre sorunlarının farkına varmak, bu sorunlara yönelik çözüm önerileri sunmak, uygulanabilir olanları uygulayabilmek için çaba göstermek gibi daha pek çok becerinin kazanılmasının doğada geçirilen zamanla, doğayı tanımakla ve doğayı sevmekle ilişkili olduğu düşünülmektedir.
Bu kitapta çevre eğitimi kavramı, proje yaklaşımı ile ilişkilendirilerek teorik bir şekilde açıklanmaya çalışılmıştır. Bununla birlikte proje temelli çevre eğitimine yönelik örnekler verilerek eğitimcilerin farklı uygulamaları gerçekleştirmeleri konusunda onları teşvik etmek, onlara farklı bakış açıları sunmak, aynı zamanda öğrenme yaşantılarının uygulamaya geçirilmesinde bir köprü rolü alan okul öncesi öğretmenlere de bu doğrultuda fikir vermek, farklı, yaratıcı örnekler sunmak amaçlanmıştır. Böylelikle çocukların çevreyi yakından tanıması, en önemlisi de doğayı, doğadaki canlı-cansız tüm varlıkları sevmesi sağlanmış olacaktır.
Sürdürülebilir bir yaşam için bu alanda emeği geçen, bu alanla ilgilenen herkese ve özellikle gelecek nesillerin taşıyıcısı olan tüm çocuklara katkı sunması dileği ile…
Almıla Elif Altan, Aysun Turupcu, Durmuş Aslan, Elif Karslı Çalamak, Emel Çilingir Altıner, Emine Saraç, Esma Eroğlu, Fatma Özge Ünsal, Gamze Bilir Seyhan, İrem Gürgah Oğul, Melek Okur, Meltem Emen Parlatan, Mustafa Kale, Özge Ünlü, Selver Ongan Kuş, Seval Ördek İnceoğlu, Sevcan Yağan, Sibel Yoleri, Yaşare Aktaş Arnas, Yüksel Kantekin Atabay Bu kitap, çocuklarla ve çocuklar için çalışan tüm uzmanlara ulaşmak üzere hazırlanmıştır. Dünyanın farklı yerlerinde milyonlarca çocuk, gelişimlerini ve öğrenmelerini olumsuz etkileyecek risk faktörleriyle karşı karşıya kalmaktadır. Onları bu risk faktörlerinin etkisinden uzaklaştırılarak sahip olacakları koruyucu faktörlerin çoğaltılması, gelişim ve öğrenmelerini en üst düzeye çıkaracaktır. Kitabımızda, risk altındaki çocukların eğitimine kuramsal bir bakış sunulmuş; çocukların gelişimlerini etkileyen faktörlere, psikolojik sağlamlıklarına ve erken dönemde alınabilecek önlemlere yer verilmiştir. Her bir risk grubuna yönelik olarak çocukların yaşam koşulları, onların eğitiminde yapılabilecek iyileştirmeler ve daha önce yapılan müdahaleler detaylarıyla açıklanmıştır.
Ellen McGinnis, Research Press Sosyal beceriler; bir bireyin olumlu tepkileri meydana çıkarıp, olumsuz tepkilerden kaçınmasına yardımcı olacak şekilde diğerleriyle etkileşimini mümkün kılan, sosyal açıdan kabul gören davranışlar olarak tanımlanabilir. Engelli öğrenciler sıklıkla yetersiz sosyal beceriye sahip olarak tanımlanırlar ve normal gelişen yaşıtlarına nazaran genellikle daha az kabul görürler. Yapılan çalışmalar; sosyal yeterlilik ve akademik başarı arasında önemli bir ilişki olduğunu ortaya koymaktadır. Çocukluk döneminde, akran gruplarında gözlenen sosyal uyumun, yetişkinlikte gösterilen uyumun, hatta yetişkinlikteki ruh sağlığının ve duygusal problemlerin yordayıcısı olduğu ifade edilmektedir. Engelli öğrencilerin yapılan öğretimler sonucunda kazandıkları sosyal beceriler, sadece çevresindeki kişilerle olan ilişkilerini değil, okula uyum becerilerini ve akranları tarafından kabul edilmesini de olumlu yönde etkileyecektir. Aynı zamanda öğrencilikten yetişkinliğe geçerken, işe girmesini, toplumun bir üyesi olmasını kolaylaştıracak ve hayatlarının ileriki dönemlerindeki zorlukların da üstesinden gelmesine yardım edecektir.
Eğitimcilerin ve ailelerin sosyal beceri programının ögelerinde uyarlamalara giderek çocuklara kazandırmaları mümkün olacaktır. Erken Çocukluk Döneminde Sosyal Beceri Öğretim Programı, iki bölümden oluşmaktadır. Birinci Bölüm'de sosyal beceri ile ilgili temel bilgiler; İkinci Bölüm'de ise uygulama ve değerlendirme ölçeklerinden oluşmaktadır. Kitap, erken çocuklukta özel gereksinimli çocuklar için uygulamaya yönelik önemli bir yardımcı kaynaktır.
Şeyda İnce Sezer Bu kitap, okul öncesi dönemi çocuklarının (0-6 yaş) sosyal duygusal gelişimlerini, sosyal duygusal gelişimle ilgili kavramları (sosyal beceri, sosyal yeterlilik, duygusal gelişim, öz düzenleme, duygu düzenleme, duygusal yeterlilik, duygusal beceri, sosyal duygusal öğrenme, duygusal zekâ, sosyal duygusal problem çözme becerileri, çocuklarda davranış problemleri vb.), yaşlara göre çocukların sosyal duygusal gelişim özelliklerini, sosyal duygusal gelişimle ilgili erken müdahale programlarını, sosyal duygusal gelişimin dayandığı kuramları (Bilişsel Davranışçı Kuram, Davranışçı Yaklaşım, Bilişsel Yaklaşım, Sosyal Öğrenme Kuramı, Psikososyal Gelişim Kuramı, Psikoanalitik Gelişim Kuramı), İkinci Adım Erken Müdahale programını, yurt içi ve yurt dışı sosyal duygusal gelişim hakkındaki araştırmaları konu almaktadır. Kitap; eğitimciler, ebeveynler ve üniversite öğrencilerine yönelik derinlemesine bilgi verme amaçlı yazılmıştır.
Margaret Kernan, Elly Sınger, Routledge Erken Çocukluk Eğitim ve Bakımında Akran İlişkileri, küçük çocukların ilişkileri konusunda yeni perspektifler ve araştırmaları bir araya getirmektedir. Kitap, çocuk hakları
ve onların esenliklerini; giderek artan sosyal hareketlilik ve göç, değişen aile yapıları ve iş hayatı ile küçük çocuklara yönelik eğitim ve bakım hizmetlerindeki yaygınlaşma
zemininde incelemektedir.
Farklı kültür, coğrafya ve disiplinden gelen yazarların katılımıyla hazırlanmış olan bu koleksiyon, eğitimcilerin, çocukların akran ilişkilerini nasıl desteklediklerini ve bunları nasıl sosyal ve bilişsel gelişim için bir temel olarak kullandıklarını göstermektedir. Tartışılan konular arasında:
• çatışma ve uzlaşma
• arkadaşlık ve oyun
• grup fenomeni
• bağımsızlık ve bağımlılık
• kimlik ve aidiyet
• akran ilişkileri ve engelli çocuklar
• yetişkinleri küçük çocukların ilişkilerine hazırlamak
yer almaktadır.
Bu kitap erken çocukluk bakım ve eğitimi ile ilgilenen, özellikle de bu konuları küresel ölçekte değerlendiren, akademisyenler, araştırmacılar ve öğrenciler için oldukça
yararlı olacaktır.
Margaret Krennan Hollanda'da Uluslararası Çocuk Gelişimi Girişimleri (ICDİ)'nin üst düzey program yöneticisidir.
Elly Singer Hollanda'da Utrecht Üniversitesi Gelişim Psikolojisi Bölümü'nde ve Amsterdam Üniversitesi Eğitim Fakültesinde doçent doktor olarak çalışmaktadır.
Ayşe Dilşad Atalar, Bertram C. Bruce, Bilgi Başak Gökçen Özgün, Burcu Sarı, Ceylan Özbek Ayaz, Dilara Özer, Duygu Acar Sevim, Duygu Ebabil Çakıroğlu, Ebru Aktan Acar, Ebru Mutlu Özdamar, Elif Turan, Emel Kınık Kılıç, Emine Ayten Aksoy, Emine Ferda Bedel, Fatma Yalçın, Feyza Tantekin Erden, F. Sevil Yalçın, Gülçin Karadeniz, H. Billur Çakırer, H. Eylem Korkmaz, Hilal Çetin, Lale Sipal, Lawrence J. Schweinhart, Maggie Pınar, Menekşe Boz, Mine Sönmez Kartal, Nilgün E. Niord, Özge Metin Aslan, Özge Özkan Kılıç, Özlem Çelebioğlu, Sandra Chistolini, Serap Mutlusoy, Şafak Topkaya, Tarhan Onur Bu kitapta; dünyanın birçok farklı bölgesinde, içinde bulunduğu dönemin siyasi, ekonomik ve sosyal ortamından hareketle şekillenen, kimisi çok özel kimisi ise daha yaygın farklı ortamların ve kültürlerin ürünleri olan birbirinden ilginç erken çocukluk eğitimi model ve yaklaşımlarını sizlerle buluşturmak üzere yola çıktık. Bu model ve yaklaşımların ortak yönleri, evrensel vizyonları, günümüz erken çocukluk eğitimi uygulamalarına farklı bir bakış açısı getirerek ışık tutacaktır.
Kitabın konusu olan bu model ve yaklaşımlar, özgünlükleri nedeniyle seçilerek her bir bölüm farklı alan uzmanları tarafından derinlemesine irdelendi. Bu büyük düşünceler ve fikirler geçmişte nerelerde ve nasıl yaşama geçirildi? Günümüzde ne şekilde ve nasıl bir değişim/dönüşümle uygulanmakta? Gelecekteki erken çocukluk eğitimi uygulamalarına nasıl bir ayna tutacak? Ve bizler koskocaman bir mozaik olan dünyamızın birçok farklı bölgesinde uygulanan bu sistemlerden esinlenerek ülkemizde kendi kültürümüzün tüm boyutlarını kapsayan, aynı zamanda eğitim sistemimiz ve değerlerimizle örtüşen farklı model ve yaklaşımlar geliştirebilecek miyiz? Yanıtımız evet ise nasıl? Ne şekilde?
Kitabımızın erken çocukluk eğitimi alanına gönül veren ve çocuğa dokunan tüm eğitimcilere, akademisyenlere, öğretmen adaylarına, anne babalara, topluma ve her şeyden önemlisi geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımıza ulu önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK'ün çizdiği yolda umut veren portreler sunacağına olan inancımızla, hepinizi serüvenimize katılmaya davet ediyoruz.
Hayalime ortak olan ve bu serüvende el ele tutuşup bana eşlik eden tüm yol arkadaşlarım adına… Ebru Aktan Acar
Asuman Bilbay, Cansu Yıldız Taşdemir, Celal Teyyar Uğurlu, Cengiz Alper Karadağ, Emel Tüzel İşeri, Fadime İşcen Karasu, Gonca Uludağ, Hilal Kahraman, İpek Özbay, Mehmet Kanak, Nazife Karadağ, Neşe Aşkar, Nevra Atış Akyol, Nurbanu Parpucu, Osman Keleş, Sevim Karaoğlu, Yekta Koşan Eğitim politikaları, çeşitli açılardan ele alınabilen bir kavram olup en genel anlamda eğitimle ilgili bir konuda öncelikleri, izlenecek yolları, konuyla ilgili belirlenen hedefleri, karar ve uygulamalara zemin oluşturacak yasal temelleri ifade eder. Bu anlamda erken çocukluk eğitimi, bir politika konusu olarak ele alındığında, erken çocukluk eğitiminin verildiği kurumlar, bu kurumların işleyişi, niteliği, fiziksel koşulları, bu kurumlara devam edecek öğrenciler, aileleri, görev alacak öğretmenlerin yetiştirilmesi ve istihdamı, finansman, erken çocukluk eğitimi politikalarını etkileyen ulusal ve uluslararası kuruluşların, sivil toplum kuruluşların çalışmaları gibi birçok konunun değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu bakış açısı, erken çocukluk eğitimi politikalarının disiplinler arası çalışılmasını gerekli kılar. Bu kitap bağlamında temel önceliğimiz, okuyucularda her şeyden önce politik bir farkındalık yaratarak erken çocukluk eğitimi politikalarının tüm boyutlarıyla ele alınmasını sağlamaktır. Konusu itibarı ile farklı uzmanlık alanlarından yazarların katkı sağladığı, farklı disiplinler ile zenginleştirilmiş bu kitapta, 14 konu başlığı ele alınmıştır.
Kitabın, başta tüm çocuklar olmak üzere eğitim politikası ve erken çocukluk eğitimi alanında çalışan araştırmacılara, eğitimcilere, ebeveynlere ve tüm okurlara katkı sağlaması dileğiyle…
Sue Bredekamp Erken Çocukluk Eğitiminde Etkili Uygulamalar kitabı yayınlandığı andan itibaren büyük yankı uyandırmıştır. Türkçeye çevirisini gerçekleştirdiğimiz bu kitap sayesinde özellikle kariyerlerinin başında olan öğretmenler, yeni bilgileriyle okul öncesi eğitiminin evrensel değerlerini anlayabilecekler ve okul öncesi öğretmeni olmanın zevkine varabileceklerdir. Bu kitabının yazarı okul öncesi eğitimi uzmanı Dr. Sue Bredekamp, çocukların, potansiyellerine ulaşabilmeleri için nitelikli ve eğitimli öğretmenlere ihtiyaçları olduğunu belirtmektedir. Okul öncesi öğretmenlerinin hazırlık ve uygulamada başucu rehberi olarak kullandığı bu kitap, Türkçeye çevrilmesiyle ülkemizdeki okul öncesi öğretmenlerinin de başucu kaynağı olmaya adaydır.
Erken Çocukluk Eğitiminde Etkili Uygulamalar kitabı 0-8 yaş grubu çocuklar için hazırlanacak erken çocukluk eğitim programlarına temel teşkil edecektir. Ayrıca Gelişimsel Olarak Uygun Uygulamalar yaklaşımını temel alan geniş bir yelpaze de sunacaktır.
Bu kitap, 4 kısımdan ve 16 bölümden meydana gelmektedir.
• I. Kısım'da, Okul Öncesi Eğitimin Temelleri;
• II. Kısım'da, Gelişimsel Olarak Uygun Uygulamaların Boyutları;
• III. Kısım'da, Öğretmenin Karmaşık Rolü ve
• IV. Kısım'da ise, Amaçlı Öğretim ve Etkili Müfredat konuları ele alınmıştır.
Kitabın çevirisini gerçekleştiren ekip Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri'nde farklı üniversitelerde görev yapmakta olan okul öncesi eğitimi alan uzmanlarından oluşmaktadır. Çeviri ekibi oluşturulurken okul öncesi eğitimi alanına hakim ve İngilizce çeviri becerisi ileri düzeyde olan akademisyenlerle çalışma tercih edilmiştir. Böylece okuyucunun konuları daha rahat kavrayabilmesi ve anlayabilmesi amacıyla birebir çeviri yerine anlamsal çeviri yapılarak okuyucunun beğenisine sunulmuştur.
Erken Çocukluk Eğitiminde Etkili Uygulamalar kitabı okul öncesi eğitimi alanında önemli bir açığı kapatacak olması nedeniyle kısa bir sürede eğitimcilerin rehber kitabı hâline geleceğini düşünmekteyiz.
Berna Sicim Sevim, Burcu Çabuk, Eda Çizioğlu, Emine Hande Aydos, Emine Yılmaz Bolat, Esma Dumanlı Kadızade, Firdevs Burçak, Oğuzcan Çığ, Ömer Dilek, Simge Yılmaz Uysal, Sümeyra Büşra Eroğlu, Şenil Ünlü, Şule Alıcı, Tuna Coşkun Tuncay “…Bu kitap, çocukların erken yaşta doğaya maruz kalmalarının, aklın yanı sıra kalbin ve ruhun eğitimi için de nasıl verimli bir toprak sağladığını gösterir.”
Dr. Louise Chawla

“…Orman Okulu uygulamalarına ve kültürel yapısına (ethos) ilişkin ortak bir anlayışın gelişmesi, öğretmenlere güven verirken ebeveynlere ise, Orman Okulu'nda çocuklarının oyun yoluyla öğrenmekten keyif alacaklarını anlamaları konusunda yardımcı olacaktır.”
Dr. Frances Harris

“…Bu kitap, Orman Okulu'nun temelini oluşturan teorilere ve felsefeye ve bu yaklaşımın bütünsel çocuk gelişimine ne şekilde katkıda bulunabileceğine odaklanarak okuyucuların uygulama ve teori ile ilgili bilgilerini arttıracak önemli konuları kapsar.”
Dr. Liz O'Brien

“...Birleşik Krallık'taki Orman Okulu, orada olduğumuz için şanslı olan bizler tarafından kolektif ön bilgi ve deneyimler ve geldiğimiz kültürel bağlamların temel alınması ve tartışılması ile geliştiği varsayılan bir modeldir ve bugün uygulayıcılar tarafından şekillendirilmeye ve geliştirilmeye devam etmektedir.”
Dr. Sara Knight

“...Bu kitap, bireylerin doğada öğrenmeleri ve dünya genelinde Orman Okulu olarak bilinen yaklaşım ile ilgili teorik ve uygulama bilgilerini arttırmayı amaçlayan bir el kitabıdır. Çocuklarla birlikte doğada öğrenme, doğa ile öğrenme ve doğa aracılığıyla öğrenme ile ilgilenen tüm eğitimcilerin, araştırmacıların, ebeveynlerin ve insanların bu el kitabında değerli bir şeyler bulacağını düşünüyorum.”
Dr. Mark Leather

“...Çocuklar bizim geleceğimiz olacaklar; onlar politikalar geliştirenler, ebeveynler, yaşadığımız dünyayı etkileyecek kararları alan kişiler olacaklardır. Bu kitabın yazarları, çocuklarımızın büyüyüp gelişebilecekleri ve olabilecekleri en iyi insanlara dönüşebilecekleri bir fırsata sahip olmalarına izin verme sorumluluğunu üstlenmiştir.”
Sarah Blackwell
Laura Baylot Casey Stacy L. Carter Uygulamalı davranış analizi (UDA), öğrenme ilkelerini ve süreçlerini kullanarak sosyal önemi olan problemleri çözmeye odaklanan, birden çok yöntemi içine alan bir çalışma alanıdır. Özel eğitim, genel eğitim, klinik psikoloji ve psikolojik danışma ve rehberlik alanlarında kullanılan UDA yöntemlerinin, çocuklara ve yetişkinlere çeşitli becerilerin öğretimi ve uygun olmayan davranışların önlenmesinde ve ortadan kaldırılmasında etkili olduğu birçok araştırma ile kanıtlanmıştır. Erken Çocuklukta Uygulamalı Davranış Analizi kitabı; öğretmenlere, öğretmen adaylarına, küçük çocuklarla çalışan farklı profesyonellere ve hatta ebeveynlere, UDA ve yöntemlerinin erken çocukluk alanında kullanılmasının gerekliliğini göstermekte, diğer taraftan UDA yöntemlerini, ilgili alan yazınını referans göstererek kolay anlaşılır bir şekilde farklı örneklerle açıklamaktadır.
Belkıs Tekmen, Berna Sicim Sevim, Çağla Öneren Şendil, Esra Merdin, Hasan Deniz, Muhammet Ali Karaduman, Oğuzcan Çığ, Olcayto Ezgin, Selcen Bingöl, Sırma Seda Bapoğlu Dümenci, Şenil Ünlü Çetin Babalar…
“Evin direği, evin reisi, ailenin çınarı, dağı, evdeki en güçlü kişi, en güvenilir liman, çocuklarının kahramanı” olmakla sorumlu kılınmış babalar…
Güçlü olmak zorunda kalmış, ağlayamamış, çocuğunu doyasıya sevip öpememiş, hep bir adım geride otorite olmaya zorlanmış babalar…
Biz hem babaların hem çocukların hem de annelerin bu durumu değiştirmek istediğine inanıyor, babalar ve çocukları arasında samimi, sıcak, neşeli, eğlenceli en önemlisi değerli bir ilişkinin olması gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenle bir araya geldik, Türkiye'de eksikliğini yaşadığımız önemli bir kaynağın eksikliğini gidermek için çok çalıştık çabaladık. Babalık ve baba katılımı kavramlarını erken çocukluk gelişimi ve eğitimi bağlamında ayrıntılı bir şekilde tartıştık. Kitap içeriğinde, babalık ve baba katılımı kavramlarının tanımı, baba katılımının gelişimsel kuramlar bağlamında önemi, çocuğun gelişimi üzerindeki etkisi, baba yoksunluğu, Türkiye'de babalık, erken çocukluk döneminde çocuğun yaşantısı ve eğitimi sürecinde babaların katılımını etkileyen faktörler, Baba-Canlısı kurum özellikleri Dünyadan ve Türkiye'den örnek baba katılım uygulamaları konularında ayrıntılı bilgiye ulaşabilirsiniz. Ek olarak, kitabın son bölümlerinde örnek bir baba katılım programı ve erken çocukluk kurumlarında uygulanabilecek baba katılım etkinliklerine yer verilmiştir.
Dileğimiz, çabalarımızın bu sürece değer veren öncelikle babalar, anneler ve ardından eğitimin ilk kademesinde ailelerle birlikte olarak onlara rehberlik eden erken çocukluk eğitimcileri tarafından değer görmesi ve önemsenmesi…
Çocukluk günlüğünün yapraklarında yer alacak unutulmaz ve değerli baba-çocuk anlarında etkili olmak umuduyla…
Alper Yontar, Ayhan Öz, Esra Türk, Gülsüm Pehlivan Ağırakça, Hasan Meydan, İbrahim Aşlamacı, İsmet Ayşegül Yıldırım, Oğuz Keleş, Recep Kaymakcan, Sümeyra Uzun, Yeliz Akın Okay, Değerler; hayat boyu bize yol gösteren, bizim için kılavuz çizgisi görevi gören soyut ölçütlerdir. Bu ölçütleri çok erken yaşlarda kazanmaya başlar, daha sonra kazandığımız bilgi ve tecrübeyle onları daha da yetkinleştirmeye çabalarız. Erken çocukluk dönemi deneyimleri, değerlerin hayatımızdaki temel dayanak noktalarından birini teşkil eder. Bu dönemde çocukların değer alanını zengin ve bilinçli tecrübelerle inşa edebilmek, karakter sahibi bireyler yetiştirebilmek açısından son derece önemlidir. Hiç şüphe yok ki verilecek değerlerin mahiyeti bu değerlerin verilme usul ve yöntemleri kadar önemlidir. Çocuklara kazandırılacak değerlerin, geniş muhtevalı bir varlık olan insanı yansıtacak zenginlikte olması beklenmelidir. İnsan, sadece düşünen bir varlık değildir; o, aynı zamanda hisseden ve inanan bir varlıktır. Buna ilaveten o; sosyal yönü olan, toplumsal süreçlere katkı sunan bir özelliğe de haizdir. Dolayısıyla çocuklara sunulacak değerlerin maddi, manevi, millî ve evrensel değerlerden beslenmesi, insanı temsil edebilmesi beklenmelidir. Çocukları tanımak ise bu sürecin önemli bir parçasıdır. Değerlerin çocuklara kazandırılması, çocukları farklı açılardan tanımamıza imkân sağlayan disiplinlerin ortak çabasını gerekli kılmaktadır. Bu çalışma ile hem çocuğun daha iyi tanınmasına hem de onun değerle tanışık kılınmasına katkı sunulmak amaçlanmaktadır.
Aslı Sazcı, Berna Akçınar, Dilan Bayındır, Ezgi Akşin Yavuz, Ezgi Şen, Fatma Özge Ünsal Aksebzeci, Gonca Bağlar Yılmaz, Hilal Tunçeli, Hülya Bilgin, İbrahim Hakkı Acar, İdil Seda Ak, Merve Özgünlü, Müge Yüksel, Neslihan Yaman, Özge Metin Aslan, Özge Ünsal Aksebzeci, Selin Alpanda, Şevval Nur Sezer, Şükran Uçuş Güldalı Erken çocukluk döneminin kritik önemini vurgulayarak çocukların sosyal ilişkiler ve akademik beceriler için gerekli davranışların temellerini nasıl attığını ele alan bu eser, çocuklarda davranış gelişiminin örüntülerini bireysel ve çevresel değişkenler bağlamında ekolojik ve dinamik sistemler kuramları ışığında inceliyor. Ayrıca, çocukların ve çevrelerinin karşılıklı etkileşimlerinin önemini vurgularken, davranışın altında yatan nedenleri de derinlemesine mercek altına alıyor. Erken çocukluk döneminde bireysel özelliklerin ve çevresel etkilerin davranış gelişimine nasıl katkıda bulunduğunun detaylandırılmasının yanı sıra okul öncesi eğitim sınıflarında davranışı etkileyen faktörler ayrıntılı olarak inceleniyor ve bu faktörlerle başa çıkma konusunda rehberlik sunuluyor.
Eserin özgünlüğü, son bölümde erken çocukluk eğitiminde sıkça karşılaşılan zorlayıcı davranışların olası nedenlerini ve bu zorlayıcı davranışlara yönelik çözüm önerilerini içermesinden kaynaklanmaktadır. Okul öncesi öğretmenleri, öğretmen adayları, çocuklarla birlikte olan yetişkinler ve araştırmacılar için değerli bir kaynak olan bu kitap, alanlarında uzman yazarlar tarafından kaleme alınmıştır. Teorik bilgileri uygulama örnekleriyle birleştiren bu dinamik ekip, okuyuculara kapsamlı ve pratik bir rehber sunuyor.
Asude Balaban Dağal, Bilge Uzun, E. Özlem Yiğit, Emine Ayyıldız, Erhan Alabay, Ertan Görgü, Esen Sezer, Ferdane Toprakkaya Çimen, Gizem Arıkan, Işıl Tekin, İbrahim Hakkı Acar, Kazım Biber, Kevser Koç, Mefharet Veziroğlu Çelik, Mehmet Boyacı, Mehmet Toran, Meltem Yıldırım, Murat Bülbül, Nihan Şahinkaya, Numan Turan, Nuran Aydemir, Ozana Ural, Pelin Aksüt, Seda Saraç, Sevcan Yağan Güder, Sinan Koçyiğit, Şevval Nur Yağlı, Tuğba Kontaş Azaklı, Zeynep Çiğdem Özcan, Zeynep Kılıç Erken çocukluk dönemi, bireylerin çok farklı değişkenden etkilendiği ve aynı zamanda bu etkilerin yaşam boyu kalıcı olduğu ya da oldukça zor değiştirildiği düşünülen bir dönemdir. Bu değişkenlerin; zamana, ekonomik değişimlere, politik/siyasi gelişmelere, teknolojiye, ölçme yöntemleri ve bilimdeki gelişmelere bağlı olarak farklı zamanlarda daha fazla ön plana çıktığı ve daha fazla araştırma konusu hâline geldiği görülmektedir. Bu kitapta özellikle son yıllarda erken çocukluk döneminde üzerinde durulan bu konuların tartışmalarını bulacaksınız. Alanında birbirinden değerli uzmanın katkı sağladığı, farklı 24 konunun araştırma bulgularıyla desteklenerek, genel çerçevesi ve tartışması yer almaktadır. Kitap, lisans ve lisansüstü öğrencileri için bir başvuru ve gözden geçirme kaynağı olabileceği gibi, erken çocukluk alanına ilgi duyan okurların da okuyabileceği niteliktedir.
Aslı Temiz Çağlar, Ayşe Aydın, Betül Yılmaz Atman, H. Elif Dağlıoğlu, Hatice Dağlı, İlkay Ulutaş, Mehlika Köyceğiz Gözeler, Neslihan Nur Çelik, Safiye Sarıcı Bulut, Saide Özbey, Şeyma Çelen Günümüzde sosyal ilişkiler yerine sosyal medyada onay arayan, benlik algısını dijital ortamların şekillendirdiği gençler hatta çocuklar, mutluluğu dış kaynaklarda aramaktadır. Sokrates'in “İnsanın hayattaki yegâne amacı ruhunu terbiye etmesidir.” sözünün aksine, insanın hayattaki yegâne amacının maddi olanaklara sahip olmak için çalışan ve maddi onay arayan bu nesil, psikolojik açıdan sağlam olmayan, yoğun depresyon yaşayan içsel tatmin duygusundan yoksun, mekanikleşmiş bireyler olarak toplumda yerlerini almaktadırlar. Bu durum, erken çocukluktan itibaren içsel motivasyon kaynaklarının geliştirilmesinin önemini ortaya çıkarmaktadır.
Erken Çocuklukta Motivasyon kitabı, çocukta var olan içsel enerjiyi geliştirmek için farklı üniversitelerdeki akademisyenlerin uzun süren titiz çalışmaları sonucu hazırlanmış alandaki ilk kitap olma özelliğini taşımaktadır. Kitabın hedef kitlesi, üniversitelerin temel eğitim ve eğitim bilimleri bölümlerinde öğretmen yetiştiren bütün anabilim dallarında görev yapan öğretim elemanları başta olmak üzere bu konuya ilgi duyan okuyuculardır. Bu kitabın çocukların içsel enerjilerini keşfetme yolculuğunda, onlara destek olacak kişilere ışık tutacağı ve alanda büyük bir boşluğu dolduracağı düşünülmektedir.
Alev Önder, Asude Balaban Dağal, Büşra Şahan Aktan, Dilan Bayındır, Elif Küçükoğlu, Elif Yılmaz, Esin Dibek, Ezgi Akşin Yavuz, Fahretdin Hasan Adagideli, Fatma Özge Ünsal, Hande Arslan Çiftçi, Hilal İlknur Tunçeli, Işık Kamaraj, Müge Yüksel, Oktay Taymaz Sarı, Pınar Güner, Tosun Yalçınkaya, Zeynel Abidin Mısırlı, Zeynep Kılıç Çocukların en çok ilgi duydukları hatta büyük bir tutkuyla sevdikleri oyun oynama üzerine çok sayıda uzmanın farklı açılardan ele alarak yazdıkları bu kitap; çocuk eğitimcilerinden psikologlara, rehber öğretmenlere, anne-babalardan özel eğitim uzmanlarına kadar konu ile ilgili bir çok kişinin başvurabileceği zengin bir kaynak niteliğindedir. Kapsamı itibariyle çocuk oyununu hemen her yönden inceleyen kitabın, amacı çocukların yaşam kalitelerine ve kendilerini gerçekleştirmelerine katkıda bulunmak olan herkese ve elbette dolaylı olarak da olsa tüm çocuklara yararlı olması dileğiyle…
Hande Arslan Çiftçi, Gülden Uyanık, İbrahim H. Acar Yürütücü işlevler, çocukların günlük yaşamları içerisinde karşılaştıkları problemleri çözmeleri için plan yapmasına, düşüncelerini ve eylemlerini ortamın gerektirdiklerine göre düzenlemesine, dikkatlerini odaklamalarına ve gerektiğinde bakış açılarını değiştirmelerine olanak tanıyan bilişsel süreçlerdir. Bu işlevler vasıtasıyla çocuklar aynı anda birden çok görevi başarıyla gerçekleştirebilirler. Dolayısıyla çocukların sadece okulda değil hayatta da başarılı olmaları için yürütücü işlevlere ihtiyaçları vardır.
Bu kitapta, yürütücü işlevlerin kavramsallaştırılmasına yer verilmiş ve erken çocuklukta gelişimi ve değerlendirilmesi ve yürütücü işlevleri geliştiren yaklaşımlar ilgili araştırmalar doğrultusunda tartışılmıştır. Bunun yanı sıra etkililiği kanıtlanmış “Okul Öncesi Yürütücü İşlevler Programı”na ve ebeveynlerin ve öğretmenlerin uygulayabileceği örnek etkinliklere yer verilerek kitabın uygulamalara da yol göstermesi amaçlanmıştır. Kitapta ortaya konulan etkinlikler hazırlanırken çocukların oyun ortamında çok fazla materyal gerektirmeden uygulanabilmesi göz önünde bulundurulmuştur.
Kitabın öğretmen adaylarına, araştırmacılara, öğretmenlere, ebeveynlere ve elbette dolaylı olarak da olsa çocuklara faydalı olması dileğiyle…