Psikoloji \ 8-19
İbrahim Ethem Özgüven Günümüzün değişen dünya ve toplum yaşamında evlilik ve aile sorunlarına olan yardım talebi önemli düzeyde artmıştır. Evlenecek gençler, evli çiftler ve aileler, bireyler, evlenme ve evlilik konusunda danışman ve terapistlere başvurmaktadırlar. Evlilik danışması, eş seçme ve nişanlılık danışması olarak gencin daha evliliği düşünmeye başladığı evlilik öncesi dönemden başlamaktadır. Batı ülkelerinde ve özellikle Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere ve Almanya başta olmak üzere oldukça hızlı bir yayılma göstermiştir. Ülkemizde de gelişme aşamasında olduğu söylenebilir.
Ancak, ülkemizde, evlilik ve aile danışması ya da terapisi konusundaki kaynaklar oldukça sınırlıdır. "Evlilik ve Aile Terapisi" kitabı, konuya ilişkin olarak bütüncül bir yaklaşımla evlilik ve aile sorunlarının nedenlerini, sağlıklı bir aile ve evlilik yaşamının ilkelerini, evlilik ve aile terapisinin kuram, kavram, ilke, teknik ve uygulamalarını, izlenen farklı yaklaşımları genel çerçevede ele alan bir kaynak olarak düşünülmüş; konuların, standart bir dille anlaşılır olarak ifade edilmesine özen gösterilmiştir.
Melis Seray Özden Yıldırım Günümüzde gelişen nüfusla beraber hızla artan evlenme oranlarının paralelinde, boşanma oranları da hızlı bir şekilde artmaktadır. Boşanma sebepleri arasında ilk başta gelen gerekçe olarak eşler arasındaki “şiddetli geçimsizlik” veya başka bir deyişle “çift uyumsuzluğu” görülmektedir. Evlilik ilişkisinin şekillenmesinde ve eşlerin uyum sağlamalarında belirleyici olan birçok faktör birbiriyle ilişki hâlindedir. Bu kitapta da mizaç özellikleri gibi önceden edinilmiş faktörler ile kendini toparlama gücü, ayrışma-bireyleşme, yetişkinlikte algılanan anne baba tutumları gibi sonradan kazanılmış faktörlerin birbiriyle ve çift uyumuyla ilişkisi daha geniş bir perspektiften çeşitli vaka örnekleriyle ele alınmış, aynı zamanda konuyla ilgili yapılmış bir çalışmanın sonuçlarına da yer verilmiştir.
Yelda Özsunar Evrensel Senfoni serisi, fiziksel evreni tüm frekansları ve estetiği ile bir bütün hâlinde algılayış biçimidir. Tüm varlıklar bu senfoniye uyumla katkıda bulunur. Bu senfoniden, kendinden, doğadan uzaklaşmış birey hastalanır. Amaç, insanı kendi kendini bilgelikle ve keyifle iyileştirecek ipuçları sunmaktır. Amaç; bir ayağı bilim, diğeri sanata dayanan bütüncül bir bakış açısıyla kişiye kendi sağlığını koruması, sağlıklı, uzun ve bilge bir yaşam sürmesi konusunda bilimle ve deneyimle rehberlik etmektir.
Evrensel Senfoni, kimi zaman tek başına kimi zaman bilim yazarları, alanında uzmanlaşmış akademisyenler veya sanatçılarla birlikte anlatılır.
- Evrensel Senfoni I: Farkındalık İyileştirir, insanın kendi bedenini ve algılayışını tanıması konusuna,
- Evrensel Senfoni II: Doğa İyileştirir, doğanın insana sunduğu basit ve ilginç iyileşme yöntemlerine,
- Evrensel Senfoni III: Sevgi İyileştirir ise bireyin yeryüzü ile kurduğu duygu bağına odaklanır.
Bu kitaplar, bilgiyi bilimsel kaynaklarla, sanatsal yöntemlerle anlatmaya çabalar. Zira öğrenme için sağlam temeller ve basitlik, hatırlama için duygulanma ve keyif alma şarttır.
Umarız bu çabalar, zihinlerde ve bedenlerde anlam kazanarak bireyin güçlenmesi ve kendi kendini iyileştirmesine destek olur. İnsanın yaşam ve beden sevgisine katkıda bulunur.
Ali Metin Büyükkarakaya, Ayşe Büşra İplikçi, Berna Aytaç, Bilgen Yazıcı, Bilgesu Atılgan, Burcu Tekeş, Burçin Akın Sarı, Çağlar Karaca, Elçin Gündoğdu Aktürk, Güler Cansu Ağören, Hasan G. Bahçekapılı, Hatice Işık, İrem Nur Özsoy, Kameray Özdemir, Merve Topcu Bulut, Metin Ege Salter, Onur Doğan, Özge Yılmaz, Özlem Ersan, Özlem Ertan Kaya, Özlem Kahraman Erkuş, Pınar Demirayak, Tuğba Uyar-Suiçmez, Yaren Emmez, Yarkın Güryol, Zuhal Yeniçeri Evrimsel psikoloji; insanların duygu, düşünce ve davranışlarını evrimsel araştırmaların ışığında inceleyen ve bu incelemeyi birçok ilgili alanın katkı ve yol göstermesi ile yapan, psikolojinin bir alt alanıdır. Bu kitapta, evrimsel psikolojinin temel konuları geniş bir yelpazede ve güncel bilimsel gelişmeler ışığında incelenerek okuyucuya genel bir çerçeve sunulması hedeflenmiştir. "Evrim nedir?" sorusu ile başlayan bu inceleme, evrimsel psikolojinin tarihi, yöntemi, temel kavramları ve güncel konuları ile ilerlemekte ve evrimsel psikolojiye eleştirel bir bakış ile tamamlanmaktadır. Kitapta ayrıca okuyucuların öğrenme deneyimlerini ilerletmelerine kolaylık sağlamak için hazırlanmış bir Türkçe-İngilizce terimler sözlüğü ve dizin de bulunmaktadır.
Mehmet Kerem Doksat, Neslim Güvendeğer Doksat Bu kitapta, ilk etapta evrenin evriminden başlayacak şekilde canlıların ve en son olarak da insanın evrimine dair kuş bakışı bir gözden geçirme yer almaktadır. Daha sonrasında evrimsel psikolojiye giriş kavramlarından bahsedilmiştir. Bunu takip edecek şekilde evrimsel perspektiften temel psikiyatrik hastalıklar, DSM-5-TR Tanı Ölçütleri'ne göre gözden geçirilmiş ve aktarılmıştır.
Bu kitabın, gerek bu konularda bilgi açlığı yaşayan, araştıran ve sorgulayan kişilerin ilgisini çekecek şekilde popüler gerekse psikoloji ve psikiyatri temel alanlarında eğitim görmekte olan öğrencilere ve bu alanda faaliyet göstermekte olan meslektaşlarımıza yönelik olarak eğitsel nitelik taşıması amaçlanmış olup; bütün bu kavramlar, “Bir Başka Psikiyatri” terimini içinde barındıran bir bakış açısıyla aktarılmaya çalışılmıştır.
Evrimsel psikolojiye dair temel kavramlar ve evrimsel açıdan güncel psikiyatrik hastalıklar, alan yazınındaki önde gelen çalışmalar eşliğinde harmanlanarak derlenmiş ve kılavuz bir kitap oluşturulması amaçlanmıştır.
PDR DERNEĞİ PDR derneğinden konusunda uzman akademisyenlerce hazırlanan kitaptaki makalelerin konuları, birçok yetişkini, çocuklarla ilişkilerinde ne yapacaklarını bilmedikleri sorunlara ilişkin olarak aydınlatacaktır. Söz gelimi; yetişkinler ailede biri ölürse bu çocuklara nasıl iltilmeli, onlara ne demeli ya da çocukların tepkileri ne olur? Bir yerden başka bir yere taşınıldığında çocuklar ne yaşarlar ve onlara bu durum nasıl anlatılır? Hiperaktif çocuklarla nasıl ilişki kurulur? Çocuklarla olumlu iletişim nasıl kurulur ve çocuklara özsaygı nasıl kazandırılır? gibi cevaplanması hiç de kolay olmayan soruların cevapları bu kitapta yer almaktadır. Bu kitap, çok temel, çok yalın bilgileri içermesi sebebiyle; çocukla ilişkisi olan tüm yetişkinler, yetişkin öğrenciler için her zaman kullanabilecekleri bir el kitabıdır.
Susan Quayle “Fare ve Fırtına” ile Susan bunu yine başardı. Refleksolojiyi herkes için erişilebilir kılıyor. Bu kitapta Fare ve arkadaşları geri döndüler ama bu sefer el refleksolojisini tanıtıyorlar. Ebeveynler, çocukları ve refleksoloji uygulayıcılar için oldukça faydalı bir hikâye. Bu kadar çok kişinin ilaçsız, kaygıyı azaltan refleksoloji ile kendilerine yardım etmesi ne kadar harika.”
Jane Sheehan,

“Let's Read Our Feet!,The Foot Reading Coach and Sole Trader:
The Holistic Therapy Business Handbook” Kitabının Yazarı

Büyük bir fırtına yüzünden Fare ve arkadaşları rahatsız olurlar. Hepsi kendilerini evlerinden çok uzakta bulurlar. Korkmuş ve kaybolmuş hissetmelerine rağmen hep birlikte eve dönüş yolunu bulmalıdır.
Fare ve Fırtına, takibi kolay diyagramlar ve talimatlarla birlikte kafiye ile yazılmıştır. Bu kitap ebeveynlerin çocuklarını, özellikle de kaygı yaşadıkları anlarda veya duyusal düzenleme güçlükleri yaşadıklarında ebeveynlere (daha öncesinde refleksoloji bilgileri olmasına gerek olmadan) yardımcı olacaktır.

Susan Quayle, deneyimli bir refleksolog ve tamamlayıcı terapisttir. Uzmanlık alanları annelik, bebekler ve çocuklardır. Exeter/Devon'da yaşamakta ve aynı şehirde kliniği bulunmaktadır.
Zeynep Balcı Hayatınızda
bir mola yaratın,
kendinize nefes alma alanı açın. Çünkü “Yaşam
bu andan
ibaret!”
Abdül Vefa DEMİRKIRAN, Adnan KULAKSIZOĞLU, Aydan AYDIN, Barış KORKMAZ, Bülent MADİ, Gülden UYANIK BALAT, Gülsevim KINALI, Levent YAYCI, Müge YUKAY YÜKSEL, Nevin ERACAR, Oktay TAYMAZ SARI, Tuna ŞAHSUVAROĞLU, Ümran KORKMAZLAR, Yıldız GÜVEN Bu kitap farklı nitelikleri ile özel eğitim gerektiren çocukları tanıtmak ve ailelerine ve özel eğitimcilere yeni farkındalıklar kazandırmak için yazıldı. On dört farklı yazar normal, otistik, down sendromlu, spastik, zihin engelli ve özel öğrenme bozukluğuna sahip bireylerin özelliklerini tanıtmakta ve bunlara yapılacak özel eğitime ilişkin bilgi vermektedir. Davranış değiştirme, kavram ve beceri öğretimi, beden, resim, müzikle ve diğer sanatsal yollarla engelli çocukların eğitimi ve ailelerinin bu çocuklarla nasıl iletişim kurmaları gerektiği de bu kitapta ele alınmaktadır. On bir yıl boyunca kitapçılarda satılmakta olan bu kitap, genişletilerek Nobel Akademik Yayıncılık tarafından okurlarına ulaştırıldı. Kitapta makalesi olan yazarlara, geniş¬letilmiş makalelerin bir araya getirilmesinde yardımları olan Dr. Aydan Aydın’a, kitap kapağını hazırlayan Sevgi Pınar’a, dizgi ve baskıyı yapan diğer yayınevi ilgililerine teşekkürlerimi suna¬rım. Bu kitabın okurlarına yararlı olması yazarlarının ortak dileğidir.
Süleyman AVCI, Arzu YÜKSEL Bu kitap, yazarların 10 yıllık süreçte farklılaştırılmış öğretim üzerine yürütmüş oldukları çalışmalarının bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Yazarların temel amacı, farklılaştırılmış öğretimin tüm öğrencilerin öğrenmelerini sağlama açısından faydalı olduğunu düşünmeleri ve bunu öğretmenlerle paylaşmak istemeleridir. Kitapta farklılaştırılmış öğretim hakkında temel kuramsal bilgiler verildikten sonra en çok kullanılan stratejiler çeşitli örnekleriyle birlikte açıklanmıştır.
Bizce bu kitaptan en çok fayda sağlayacak kesimi; sınıfında gerek akademik gerekse sosyal açıdan birbirinden farklı özellikteki öğrencilerine daha verimli olabilmek adına, farklı öğretim yolları arayışı içerisinde olan öğretmenler oluşturmaktadır. Eğer sınıfınızda düşük, orta ve yüksek akademik beceriye sahip üç seviye öğrenci grubu olduğunu düşünüyor, her birinin başarılı olmasını istiyor ama bunu yaparken hiçbirini sıkmak veya geride bırakmak istemiyorsanız, bu kitapta örnekleriyle birlikte bazı yararlı çözüm önerileri bulunmaktadır.
Kitaptan fayda sağlayacak diğer gruplar; öğretmen eğitimi alanında çalışan öğretim elemanları, öğretmen adayları, yüksek lisans ve doktora düzeyinde akademik çalışma yapan öğretmenlerdir. Bu çalışma, “Öğretim İlke ve Yöntemleri” ile “Özel Öğretim Yöntemleri” derslerinde yardımcı kaynak olarak, özel eğitim öğretmenliği alanında temel ve yardımcı kitap olarak kullanılabilir. Farklılaştırılmış öğretim, bir yüksek lisans dersi olacak kadar geniş içeriğe sahiptir. Ayrıca, yüksek lisans ve doktora tez çalışmaları için fikir verici olduğu düşünülmektedir.
Jawad Syed, Mustafa Özbilgin Bu kitap, farklı disiplinlerden ve kültürlerden akademik çalışmaları sayısız örgütsel örnekle birleştirerek farklılık ve kapsayıcılık üzerine birçok deneyim ve bakış açısını bir araya getiriyor. İlgili alanda oldukça ihtiyaç duyulan bu kitap, akademisyenlere ve uygulamacılara farklılıkları anlamaları ve daha öz güvenli, proaktif ve kapsayıcı bir yaklaşım benimsemeleri konusunda yeni bir bakış açısı sağlıyor.
Dianah Worma, FCIPD, Personel Geliştirme Enstitüsü Farklılık Yöneticisi, Birleşik Krallık.

Kitap, çağdaş örgütlerde ve toplumlarda farklılıklarla ilgili önemli eleştirel yansımaları içeriyor. farklılık konularına ilgi duyan ve bu konuyla ilgili çalışan herkesin okumasını hak ediyor.
Prof. Dr. Jean-François Chanlat, Paris-Dauphnie Üniversitesi, Farklılık Anabilim Dalı Başkanı, Fransa.

Hızla değişen iş gücü demografisi, haberlerde yer alan ayrımcılık olayları ve yürürlüğe giren yeni yasalarla birlikte yalnızca örgütsel sonuçlar için değil aynı zamanda iş yerinde sosyal sorumluluk bağlamında da yaratıcı ve kapsayıcı bir ortam yaratmak için örgütlerin farklılığı anlamaları ve etkin bir şekilde yönetmeleri her zamankinden daha önemli hâle geliyor.
Merakla beklenen bu yeni çalışma, uluslararası düzeyde alanında uzman kişilerden oluşan bir ekip tarafından yazılmıştır. çalışmada en güncel ve çağdaş teori ve yaklaşımlar derinlemesine incelenmiştir.
Kitap, uluslararası ve kültürler arası örnek olaylar ve ulusal bağlamların alanı nasıl şekillendirdiğine ilişkin açıklamalar ve küresel düzeyde incelemelerle birlikte Birleşik Krallık ve Avrupa politika ve uygulamalarını da özel olarak ele almaktadır.
Kitap, eleştirel analizi teşvik eden ve teoriyi gerçek dünya pratiğine bağlamaya yardımcı olan özelliklerle doludur. bununla birlikte çevrim içi destekleyici kaynaklara erişim olanağı sağlamaktadır.
Kübra Koç Çoğunlukla kadınlarda görülen ve en önemli belirtileri kronik yaygın kas iskelet sistemi ağrısı ve yorgunluk olan fibromiyalji sendromunun tanı kriterleri son yıllarda değişiklik göstermiş olsa da hâlâ gizemini ve anlaşılmazlığını sürdürmekte olup aynı zamanda ruhsallık ve beden arasındaki ayrılmaz ilişkinin çarpıcı bir görünümünü sunmaktadır. Bu kitapta, fibromiyalji sendromlu kadın hastaların ruhsal işleyişlerinde, ağrılı ve acıyan, tükenmiş bir bedene dair deneyimlerinin ruhsal ekonomilerindeki anlamı keşfedilmeye çalışılmıştır. Psikosomatik işleyiş biçimi açısından da düşünüldüğünde fibromiyalji sendromlu kadın hastalarda son derece kritik bir role sahip olan duygulanım ve temsilin önemi ile bunların birbirine bağlanabilme kapasitesi ve duyumsal deneyimin rolü, projektif testlerin de aracılığıyla sorgulanmıştır.
Duyumsallığın, fibromiyalji sendromunda projektif testler aracılığıyla hiç çalışılmamış olması dikkate değer bulunmuştur. Böylece bu kitap; alanında bir ilki gerçekleştirerek, fibromiyalji hastalarıyla duyumsallık kavramı çerçevesinde psikanalitik ve psikosomatik kuramlar ile projektif testler alanını birleştirerek, bu alanda yapılacak yeni çalışmalara yol gösterecektir.
Kitabın ilk bölümünde, fibromiyalji sendromu hakkında psikanalitik psikosomatik açıdan kuramsal bilgiler paylaşılmıştır. İkinci bölümünde, psikosomatik alandan katkılarla fibromiyalji sendromu konusundaki yenilikçi gelişmeler sunulmuştur. Üçüncü bölümde, duyumsallık hakkındaki psikanalitik açıdan görüşler ele alınmıştır. Son bölümde ise fibromiyalji sendromunun projektif testler aracılığıyla duyumsallık ve psikosomatik işleyiş ile olan bağı, kapsamlı olarak ele alınmış ve paylaşılan olgu örneklerinin projektif testlerdeki içerik yorumlarıyla bu bağ zenginleştirilerek sunulmuştur.
A. Elif Yavuz Sever Bu kitap, en önemli belirtileri kronik yaygın kas iskelet sistemi ağrısı ile yorgunluk olan fibromiyalji sendromunu, projektif testlerin katkısıyla negatif kavramı ve ölüm dürtüsü kapsamında psikanalitik olarak açıklamayı hedeflemektedir. Genellikle kadınlarda ortaya çıkan bu “yeni” hastalığın nedenlerinin tam olarak bilinmemesi hastalığın gizemini artırmakta ve etkili olabilecek ruhsal faktörleri akla getirmektedir. Hastalığın nedenlerine ilişkin belirsizliğin devam ediyor olması, tedavi konusunda da yeni yaklaşımların geliştirilmesini zorunlu kılmaktadır.
Projektif testler aracılığıyla fibromiyalji hastalarıyla çalışarak ruhsal ve bedensel acının anlaşılmasına yönelik yeni bir bakış açısı sunmayı hedefleyen bu kitabın birinci bölümü, psikanalitik kuramın da katkısıyla tarihsel olarak ağrıya yönelik yaklaşımlar ile başlayarak fibromiyalji sendromunun açıklanmasını içermektedir. Güncel tanı ve teşhis kriterleri ile tedavi modeli de bu bölümde yer almaktadır. Ayrıca projektif testler ile fibromiyalji sendromuna ilişkin güncel psikanalitik çalışmalardan da söz edilmektedir. İkinci bölüm, yaşamın erken dönemindeki anne kız ilişkisini psikanalitik kuram içinde değerlendirmektedir. Üçüncü ve dördüncü bölümler ise ölüm dürtüsü ile negatif kavramlarının psikanalitik kuram bağlamındaki öneminden bahsetmektedir. Beşinci bölüm, fibromiyalji hastalarının projektif test sonuçlarının negatif kavramı ve ölüm dürtüsü bağlamında psikanalitik kurama göre yorumlandığı ve psikosomatik kuramın da katkısıyla değerlendirildiği olgu örneklerini içermektedir. Kitabın son bölümü ise araştırmanın sonuçlarına dair genel bir değerlendirmeyi içermektedir.
Gülşen Filazoğlu Çokluk Engellilik, sadece bir sağlık sorunu değildir; aynı zamanda özel gereksinimli bireyler ile kişisel ve çevresel faktörlerin etkileşimidir. Engelli bireylerin karşılaştığı zorlukların üstesinden gelmek, çevresel ve sosyal engelleri ortadan kaldıracak müdahaleleri gerektirmektedir. Bu noktada yapılacak müdahaleler içerisinde yer alan eğitim ve rehabilitasyon sürecinde psikolojinin büyük bir önemi bulunmaktadır. Psikoloji; insanların nasıl düşündüğünü, davrandığını ve öğrendiğini etkileyen biyolojik, sosyal ve çevresel etkilerin incelenmesidir. Psikolojinin özel gereksinimli bireyleri anlama, açıklama, tahmin etme, kontrolü sağlamalarına destek olma ve sorunlarını çözmede önemli katkıları vardır. Bu kitabın en önemli amaçlarından biri, özel gereksinimli bireylerde psikolojiye dikkat çekmek ve sahip oldukları tanının özelliklerini öğrenmek suretiyle psikolojik destek ihtiyacının da karşılanması konusunda planlamalar yapılmasına ışık tutmaktır. Bu kitap, fiziksel engellilere ait tanı ve tedavi ile birlikte okuyuculara özel eğitim ve psikoloji alanında da kaynak sağlayacaktır. Kitap; aileler, psikologlar, özel eğitim uzmanları ve özel gereksinimli bireyler ile çalışan tüm profesyoneller için bir rehber niteliğindedir.
Ayşe Meltem Sevgili, Bengi Ünal, Bora Baskak, Çağrı Temuçin Ünal, Damla Sayar Akaslan, Güray Koç, lkan Tatar, Metehan Çiçek, Nakşidil Torun Yazıhan, Nihal Apaydın, Nurcan Orhan, Nurcihan Kiriş, Pınar Kurt Augereau, Rukiyye Çınar, Seren Düzenli Öztürk, Simge Aykan, Sinan Yetkin, Sirel Karakaş, Zekeriya Yelboğa Davranışlarımızın biyolojik temellerine ilişkin multidisipliner araştırmalar tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de büyük ilgi görmektedir. Fizyolojik psikoloji alanında özgün bir eser olma özelliğine sahip bu kitap, farklı üniversitelerin psikoloji, sinirbilimleri, fizyoloji, anatomi, nöroloji, psikiyatri, dil ve konuşma terapisi bölümlerinde görev yapan alanında uzman akademisyenler tarafından hazırlanmıştır. Kitapta;fizyolojik psikolojiden bilişsel sinirbilime uzanan yol genetik, nöral iletim, sinir sistemi, beyin gelişimi, psikofarmakoloji, görsel ve görsel olmayan duyu sistemleri, motor sistem, dil, bellek, öğrenme, duygular, sosyal biliş, yeme-içme-üreme davranışları ve uyku konuları işlenmiştir. Bu bölümlerde öncelikle konunun tarihsel gelişimi ele alınmış, sonrasında davranışların altında yatan biyolojik mekanizmalar açıklanmış ve güncel çalışmalar aracılığıyla konular zenginleştirilmiştir. Fizyoloji, anatomi ve psikoloji bilim dallarının kesişiminde yer alan konuları içeren Fizyolojik Psikoloji kitabında sadece Batı kökenli araştırmalara değil ülkemizde yapılmış özgün çalışmalara da yer verilmesine özen gösterilmiştir. Kitabın anlatım dilinin akıcı, yalın ve anlaşılır olmasına dikkat edilmiş; konular şema, resim ve grafiklerle desteklenmiş; bölümlerin okuyucunun zevkle okuyup kolaylıkla anlayacağı şekilde hazırlanmasına öncelik verilmiştir. Bu kitabın; psikoloji, psikolojik danışmanlık ve rehberlik, psikiyatri, sinirbilimleri alanlarında çalışan uzman ve öğrenciler için davranışın biyolojik temellerini keşfetmelerine yardımcı olacak bir kaynak niteliğinde olmasını umut ediyoruz.
Neil R. Carlson Fizyolojik Psikoloji’nin Yeni Basımında Neler Var?

Gelişen teknoloji sayesinde yapılan yeni araştırmalarla davranış fizyolojisi ile ilgili yeni bilgilere ulaşılmaktadır. Bu kitapta da araştırma yöntemlerinin muazzam ilerleyişi ile ulaşılan yeni keşifler yansıtılmaktadır.
Fizyolojik Psikoloji kitabı, her araştırmayı birçok yeni keşifle sonuçlanan birer unsur olarak tanımlıyor. Beyin ölçüsünü kontrol eden genleri, asetaminofen faaliyetini, lif sistemindeki difüzyon geriliminin görüntülenmesini, acıya karşı kalıtımsal (doğuştan) duyarsızlığa neden olan geni, ahlaki kararları sağlayan beyin mekanizmalarını ele alıyor. Ayrıca bariatrik cerrahinin anoreksik peptitlerin salgılanmasına etkilerini, bildirimsel olmayan öğrenmede bazal gangliyonların rolünü, AIDS - bunama karmaşasının nedenlerini, şizofreninin ilerleyişinde D vitamini eksikliğinin muhtemel rolünü, etik dışı davranışlarda telafi alışkanlıklarını, otistik bozukluklarda beyin patolojisi ve diğer düzinelerce çalışmayı sunuyor.
Burcu Pınar Bulut, Demet Can, Ece Özcan, Eylül Ceren Demir Hekimoğlu, Gizem Minçe, İrem Erten, Münevver Zuhal Bilik, Neli Gagua, Selin Uçar Özsoy, Sinem Baltacı, Su Polat, Sultan Berfin Uçurum, Tülin Gençöz, Yağmur Saklı Demirbaş “Freud'dan Lacan'a Vaka İncelemeleri” serisinin ilk cildi, Freud'un kaleme aldığı vakalara Lacan tarafından yapılan değerlendirmeleri içermektedir ve bu içeriğiyle Lacanyen kuramı geniş bir perspektiften ele alan ilk eser olarak okuyucuya sunulmuştur. Psikanalitik kuramı tanıtmayı amaçlayan Freud'dan Lacan'a Vaka İncelemeleri serisi, başlangıçta iki cilt olarak düşünülmüş olsa da eğitici vakaların kapsamlı bir şekilde incelendiği ilk cildin yayınlanması sonrasında gördüğü yoğun ilgi üzerine içeriği genişletilerek geldiğimiz noktada, daha çok sayıda ciltle okuyucuya ulaşmayı hedefleyen bir seri hâlini almıştır. Böylece Lacanyen kuramı, uygulamalarını, güncel temaları içeren bu seri, geniş bir yelpazede ele aldığı konular itibarıyla psikanaliz çalışmaları başta olmak üzere ilgili alanlar için de kapsamlı bir kavramsal derleme sunmaktadır.
Okuyucuya sunduğumuz bu ikinci ciltte, farklı vakalarla yürütülen psikanalitik çalışmaların incelenmesinin yanı sıra dünya klasiği olmuş edebiyat eserleri ile Lacanyen kuramın kavramlarını tanıtan eserler de ele alınmıştır. Bu kapsamda; arzu, aşk, kaygı, psikoz, mantıksal zaman gibi kavramlar, kuram temelinde detaylandırılarak bilinçdışının bu kavramlarla nasıl örtüştüğünün örneklerle tanıtılması amaçlanmıştır.
Bilinçdışının güncel hayatımızdaki yerini anlamayı amaçlayan bu kitap serisinin hem kendi yolcuğumuzu anlamlandırmada hem de yürüttüğümüz klinik çalışmalarda yol gösterici, perspektif genişletici olması dileklerimizle…
Ece Özcan, Eylül Ceren Demir Hekimoğlu, Fatma Girgin Kardeş, Fazilet Canbolat, Işıl Necef, Münevver Zuhal Bilik, Nurten Özüorçun Küçükertan, Selin Uçar Özsoy, Sema Yurduşen, Tülin Gençöz, Yağmur Saklı Demirbaş Psikanalitik kuramı tanıtmayı amaçlayan Freud'dan Lacan'a Vaka İncelemeleri ve Psikanalitik Değerlendirmeler serisi, ilk iki cildinin yayınlanmasından bu yana gördüğü yoğun ilgi nedeniyle, Lacanyen kuramı geniş bir perspektiften ele aldığı yeni ciltleriyle okuyucusuyla buluşmaya devam etmektedir. Lacanyen kuramı, uygulamalarını, güncel temaları içeren bu seri geniş bir yelpazede ele aldığı konular itibariyle, psikanaliz çalışmaları başta olmak üzere ilgili alanlar için de kapsamlı bir kavramsal derleme sunmaktadır.
Okuyucuya sunduğumuz bu üçüncü ciltte, ikinci ciltte olduğu gibi farklı vakalarla yürütülen psikanalitik çalışmaların incelenmesinin yanı sıra, dünya klasiği olmuş edebiyat eserleri ve güncel eserler ile Lacanyen kuramın kavramlarını tanıtan bölümlere yer verilmiştir. Bu kapsamda; annelik, ayna evresi, borromean düğümü, das Ding, kadınlık, otizm, rüya analizi, semptom, sinthome, süblimasyon gibi kavramlar kuram temelinde detaylandırılarak bilinçdışının bu kavramlarla nasıl örtüştüğünün örneklerle tanıtılması amaçlanmıştır.
Bilinçdışının güncel hayatımızdaki yerini anlamayı amaçlayan bu kitap serisinin hem kendi yolcuğumuzu anlamlandırmada hem de yürüttüğümüz klinik çalışmalarda yol gösterici ve perspektif genişletici olması dileklerimizle…
Berke Taş, Burcu Pınar Bulut, Demet Can, Derya Özbek Şimşek, Elif Emiroğlu Demirel, Eylül Ceren Demir Hekimoğlu, Kemal Özkul, Münevver Zuhal Baydar, Neli Gagua, S. Berfin Uçurum, Sinem Baltacı, Su Polat, Tülin Gençöz, Yağmur Saklı Demirbaş Psikanalitik kuramı tanıtmayı amaçlayan Freud'dan Lacan'a Vaka İncelemeleri ve Psikanalitik Değerlendirmeler serisi, gördüğü yoğun ilgi nedeniyle Lacanyen kuramı geniş bir perspektiften ele aldığı yeni ciltleriyle okuyucusuyla buluşmaya devam etmektedir. Lacanyen kuramı, uygulamalarını, güncel temalarını içeren bu seri, geniş bir yelpazede ele aldığı konular itibariyla psikanaliz çalışmaları başta olmak üzere ilgili alanlar için de kapsamlı bir derleme sunmaktadır.
Okuyucuya sunduğumuz bu dördüncü ciltte, diğer ciltlerde olduğu gibi vakalarla yürütülen psikanalitik çalışmaların incelenmesinin yanı sıra dünya klasiği olmuş edebiyat eserleri ve mitler ile Lacanyen kuramın kavramlarını tanıtan bölümlere yer verilmiştir. Bu kapsamda; anoreksiya nervoza, aşk, automaton, bakış, cinsiyetlenme, ensest yasası, fantezi, fobi, ilkel baba, intihar, kadınlık, kaygı, lalangue, melankoli, müzik, narsisizm, nesne ilişkileri, ölüm dürtüsü, süblimasyon, tekinsiz, travma, tukhe, yamyamlık, yas gibi kavramlar, kuram temelinde detaylandırılmış ve bilinçdışının bu kavramlarla nasıl örtüştüğünün örneklerle tanıtılması amaçlanmıştır.
Bilinçdışının güncel hayatımızdaki yerini anlamayı amaçlayan bu kitap serisinin hem kendi yolculuğumuzu anlamlandırmada hem de yürüttüğümüz klinik çalışmalarda yol gösterici ve perspektif genişletici olması dileklerimizle…
Ayca Korkmaz, Derya Ozbek Şimşek, Eylul Ceren Demir Hekimoğlu, Fatma Girgin Kardeş, Gizem Mince, Işıl Necef, Munevver Zuhal Bilik, Selin Ucar Ozsoy, Sezin Aydoğ, Sinem Baltacı, Tulin Gencoz, Yağmur Saklı Demirbaş “Freud'dan Lacan'a Vaka İncelemeleri” Freud'un kaleme aldığı vakalar için Lacan'ın yaptığı değerlendirmeleri ve Lacanyen kuramı geniş bir biçimde ele alan ilk eser niteliğindedir. İki ciltlik bu çalışma, psikanaliz çalışmaları başta olmak üzere, ilgili alanlar için de geniş bir kavramsal derleme sunmaktadır.
Lacan “Freud'a dönüş hareketi” olarak ilan ettiği çalışmalarında, arzu çalışmasının temel olarak alındığı psikanaliz pratiğinin amacını ve çerçevesini yeniden inşa etmiştir. “Bilinçdışı dil gibi yapılanmıştır” savıyla yola çıkan Lacan, Freud'un vakalarını dile verdiği önemle ve öznelliği merkeze koyan perspektifiyle bir kez daha yorumlamıştır.
Psikanaliz klinik tecrübelerin üzerine inşa edilmiştir, bu nedenle vaka incelemeleri psikanalizi çalışmanın önemli bir yoludur. Nitekim bu çalışmalar vasıtasıyla, bir özne olarak yaptığımız yolculukta bilinçdışına biraz daha yaklaşmanın yollarını keşfetmeye başlayabiliriz.
Servet Aşan Kurgusal yönü ve şaşırtıcı yorumlarıyla okuyucuyu düşündüren çarpıcı bir eser.
Prof. Dr. Cem Şafak Çukur

Şaşırtan ve heyecanlandıran, okuyucunun kendisini derinliklerine doğru yolculuğa sürükleyen harika bir eser.
Dr. Kln. Psk. Barkan Eskiili

Yazarın muazzam kitabı! Sürükleyici bir hikâyesi ve çarpıcı psikolojik derinliği ile okuyucuyu etkileyici bir romanın içine çekiyor.
Kln. Psk. Şehmus Eke

Psikolojik bir hastalığı başarılı bir kurguyla sunan, çarpıcı mesajlarla temel düşüncelerimizi sarsan, her sayfasında heyecan yaratan örnek bir eser.
Kln. Psk. Şiyar Parlak

Bilim ve edebiyat arasında mükemmel dokular dokuyan bu eser, psikolojik rahatsızlıkları kurgusal bir dil ile okuyuculara sunmuştur.
Psk. Mehmet Kızılarslan
Adnan Kan, Ali Ammar Kurt, Alim Kaya, Ayşe Sibel Demirtaş, Ayten Bölükbaşı, Bilge Bakır Aygar, Birsen Şahan, Burhan Çapri, Bülent Gündüz, Dilaram Billur Örnek, Fatma Selda Öz Soysal, Fatoş Bulut Ateş, Ferah Çekici, Fulya Cenkseven Önder, Hakan Aygar, Hatice Deveci Şirin, İsmail Sanberk, Kıvanç Uzun, Mehmet Gündoğdu, Mehtap Sezgin, Oğuzhan Kırdök, Ozan Korkmaz, Öner Çelikkaleli, Özlem Tagay, Semih Kaynak, Sezai Demir, Suat Kılıçarslan, Yasemin Yavuzer, Yeliz Saygın, Zeynep Aydın Sünbül, Zeynep Karataş Geçmişten Günümüze KİŞİLİK KURAMLARI adlı bu kitap; dünden bugüne, Batılı yaklaşımlardan Asya temelli yaklaşımlara kadar geniş bir yelpazede Türkiye’de yazılmış benzer kitaplar içinde yer verilmemiş birçok kuramsal yaklaşım ve içeriğiyle bugüne kadarki en kapsamlı kişilik kuramları kitabı olarak hem lisans hem de lisansüstü düzeyde önemli ve temel bir kaynak olarak kullanılabilecek niteliğe sahiptir.
YÖK tarafından yenilenen “Yeni Öğretmen Yetiştirme Lisans Programları”ndaki “Kişilik Kuramları” dersi için açıklanmış içeriğe uygun şekilde ve her biri alanlarında oldukça yetkin 31 yazar tarafından kaleme alınmış 25 alt bölümden oluşan kitabın “Giriş” bölümü ile “Kişilik Değerleme” bölümü dışında kalan 23 bölümde “Psikodinamik Yaklaşımlar”, “Davranışçı ve Bilişsel Yaklaşımlar”, “Özellik ve Faktör Kuramları”, “Varoluşçu-İnsancıl Yaklaşımlar” ve “Asya Temelli Yaklaşımlar” ana başlıkları altında kişiliği açıklayan çok sayıda kuramcının kuramsal açıklamalarına ayrıntılı bir biçimde yer verilmiştir.
Kuramsal yaklaşımlar sunulurken okuyucular için daha açık, anlaşılır ve akıcı bir metin olmasını sağlayabilmek adına her bölüm olabildiğince standart biçimde başlıklandırılmıştır. Bölüm başlarında, okuyucuların ilgili bölümlerin kazanımları doğrultusunda ön koşul öğrenmelerinin belirlenmesi amacıyla hazırlık sorularına; bölüm sonlarında ise ilgili kazanımlara ne ölçüde ulaşıldığını belirlemek amacıyla tartışma soruları ve ayrıca KPSS’ye yönelik çoktan seçmeli değerlendirme sorularına yer verilmiştir. Bunun yanı sıra kitabın içinde bölüm yazarları tarafından önemli görülen yerlerde QR Kod uygulaması ile okuyucuların ilgili kuramsal yaklaşım ile ilgili videolara ulaşması sağlanmıştır.
A. Emel Sardohan Yıldırım, Abdulkadir Kocaoğlu, Ahsen Erim, Evrim Durgut-Şakrucu, Ezgi Ada, Hülya Torun Yeterge, Mustafa Ceylan, Mustafa Yaşar, Naime Güneş-Özler, Nisa Gökden Kaya, Özge Ünlü, Özge Ünlü, Özlem Altındağ Kumaş, Ramazan Karataş, Seyhan Soğancı, Sultan Akkaya, Şaziye Seçkin Yılmaz, Zerrin Mercan "Erken Çocukluk ve Müdahale Stratejileri," çocukların hayatının en kritik evresi olan erken çocukluk dönemine odaklanarak, bu dönemdeki müdahalelerin hayat boyu sürecek etkilerini detaylandırıyor. Türkiye'nin birçok şehrinde bulunan uzmanların kaleme aldığı bu kapsamlı eser, erken çocukluk dönemindeki oyunun öneminden, özel gereksinimli çocukların eğitimine, teknolojinin kullanımından müdahale önerilerine kadar geniş bir yelpazede bilgiler sunuyor.
Bu kitap, erken çocukluğun her yönünü ele alırken, çocuk gelişimi, eğitim ve müdahale konularında derinlemesine bir bakış açısı sağlıyor. Ailelere, eğitimcilere ve çocuk gelişimiyle ilgilenen herkese yol gösterici olmakla kalmıyor, aynı zamanda toplumsal dönüşümde erken müdahalenin önemini vurguluyor.
"Erken Çocukluk ve Müdahale Stratejileri," çocukların en hassas dönemlerinde nasıl destekleneceği ve gelişimlerinin nasıl en iyi şekilde teşvik edileceği konusunda değerli bir rehber niteliğindedir. Bu kitap, geleceğimizin temelini oluşturan erken çocukluk döneminin önemini herkes için açıkça ortaya koyuyor.
Ahmet Tuncay Erdem, Ahmet Türkmen, Asude Yasemin Zengin, Burhan Günay, Cem Karayalçın, Çiğdem Uludağ Güler, Kerim Çetin, Mehmet Altınöz, Menekşe Şahin, Sercan Dereli, Süheyla Erikli Selek, Ufuk Bingöl, Volkan Işık, Zeki Parlak Bu kitap, çalışma hayatının iki temel sacayağını oluşturan emek ve yönetim üzerinde kurgulanmıştır. İki ana kısım ve on bir bölümden oluşan kitabın “Gelecekte Çalışma Hayatı” isimli birinci kısmında çalışma hayatının geleceğine ilişkin değerlendirmeleri emek ekseninde yapan beş bölüm yer almaktadır. Bu bölümlerde; çalışmanın değişen anlamı ve çalışma hayatının nasıl bir değişime uğrayacağı soruları geniş bir perspektiften değerlendirilmekte, dijitalleşmenin geleceğin iş gücünden beklentileri sorgulanmakta, “işsiz gelecek” tartışmaları ekseninde robotik teknolojiler değerlendirilmektedir. Ayrıca Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) “decent work” yaklaşımı, geleceğin çalışma hayatında insana yakışır iş ekseninde sorgulanmakta ve geleceğin yeni tehlikeli sınıfları tartışılmaktadır.
Kitabın, “Gelecekte Yönetim” isimli ikinci kısmında ise işletme yönetiminin geleceğine odaklanan altı bölüm bulunmaktadır. Söz konusu bölümler; gelecekte yetenek yönetimi, dijitalleşme ve müşteri ilişkileri yönetiminde dönüşümler, geleceğin iş dünyasında bulut bilişim teknolojisi, dijital ürünler ve gelecekte pazarlama, geleceğin iş dünyasında ödeme araçları, blokchain ve kriptoparalar ile metaverse çağında markalaşma konularını kapsamaktadır.
Ellen Galinsky “ÇOCUĞUMUN NASIL BİR İNSAN OLMASINI İSTİYORUM?”
Ebeveynlere sütten kesmeden tuvalet eğitimine, disiplinden beslenmeye kadar her konuda tavsiyelerde bulunan yüzlerce kitap vardır. Ancak bu kadar çok bilgiye rağmen, ebeveynler için çocuklarını nasıl iyi bir şekilde yetiştireceği ve potansiyellerine ulaşmalarını, yaşamdaki zorlukları üstlenmelerini, başkalarıyla iyi iletişim kurmalarını ve öğrenmek için istekli olmalarını sağlamalarına yardımcı olmaları konusunda çok az araştırmalara dayanan tavsiyeler bulunur. Ellen Galinsky'nin kendi çalışmalarıyla ve onlarca yıldan beri çocuk gelişimi ve sinirbilimleri alanlarındaki en seçkin araştırmacılarla yüzlerce kez konuşarak kariyerini adadığı “temel yaşam becerileri” vardır. Güzel olan şu ki, tüm ebeveynlerin bugün ve gelecekte çocuklarında bu becerileri geliştirmek adına yapabilecekleri basit günlük şeyler bulunur. Karşılığında para ödemeniz gerekmez ve başlamak için asla geç değildir.
Gelişen Zihin'de, Ellen Galinsky araştırmasını çocukların en çok ihtiyaç duyduğu yedi kritik alanda gruplamıştır: (1) odaklanma ve öz denetim; (2) bakış açısı alma; (3) iletişim; (4) bağlantılar kurma; (5) eleştirel düşünme; (6) zorlukların üstesinden gelme; (7) öz yönelimli katılımlı öğrenme. Bu becerilerin her biri için Galinsky, ebeveynlere araştırmaların neyi kanıtladığını gösterir ve onların, çocuklarında bu becerileri güçlendirmeleri için bugün başlayabilecekleri çok sayıda somut uygulama sunar. Bunlar çocukların yeni edindikleri beceriler değildir; bu becerilerin geliştirilmesi gerekir. Bunlar, çocuklara hedeflerine odaklanma yeteneği kazandıran, böylece daha kolay öğrenebilecekleri ve öğrendiklerini aktarabilecekleri becerilerdir. Çocukları modern yaşamın baskılarına hazırlayan, şimdi ve yıllarca kullanacakları becerilerdir.
Gelişen Zihin çığır açan, ebeveynlere, çocuklara ihtiyaç duyacakları en önemli araçları kullanmayı öğreten kitaptır. Kitap, T. Berry Brazelton, M.D., David A. Hamburg, M.D., Adele Faber ve Judy Woodruff gibi düşünce liderleri tarafından da beğeni almıştır. Gelişen Zihin'in ebeveynlik literatüründe klasik olması kaçınılmazdır.
İrfan Erdoğan, Çare Sertelin Mercan, Ayşegül Kılıçaslan Çelikkol, Cengiz Poyraz, Tamer Ergin, Hatice Ergin, İlkay Demir, S. Armağan Yıldız, Esra İşmen Gazioğlu Gelişim Psikolojisi; bireyin çeşitli yaşam dönemlerinde gösterdiği özellikleri inceleyen bir bilim dalıdır. Temel bilimsel ilkeler ve yöntemler üzerine kurulu olan gelişim psikolojisi; bireyin, hayatı boyunca yaşadığı fiziksel, bilişsel, duygusal ve psiko-sosyal değişimleri inceler.
Bu eserde; gelişim psikolojisinde kuramlar ve araştırma yöntemleri, gelişimle ilgili temel kavramlar açıklandıktan sonra fiziksel gelişim, bilişsel gelişim, duygusal gelişim, benlik, kimlik ve kişilik, ahlak gelişimi gibi alanlara sıra ile yer verilmiş; ardından gelişime etki eden aile ve okul bir sistem olarak ele alınmış ve ayrıca bireysel gelişimi farklı olan çocukların gelişimsel özellikleri de incelenmiştir. Gelişimin ayrıntılı ve kapsamlı bir şekilde ele alındığı ve anlatıldığı bu kitap, alanda yararlanılacak temel başvuru kaynaklarından birisi olacaktır.
Ali Eryılmaz, E. Nihal Lindberg, Hülya Ercan, Mücahit Kağan, Müge Şen, Neslihan Karaman, Recep Serkan Arık, Zeynep Gültekin Ahçı Gelişim Psikolojisi 1 kitabı; yaşamdan örneklerle, açık ve öyküleştirilmiş etkileyici anlatımıyla çocuk ve ergen gelişimine ışık tutmaktadır. Kitap, çocuk ve ergen gelişimi ile ilgili güncel bilgileri net, tutarlı ve bilimsel bir yaklaşımla okuyucusuna sunmaktadır.
Bu eserde; gelişimle ilgili temel kavramlar ve gelişim kuramları, çocukların gelişim dönemleri çerçevesinde ve güncel bilgiler ışığında titizlikle kaleme alınmıştır. Bedensel, bilişsel, ahlaki, kişilik ve sosyal/duygusal alanlardaki gelişim ve bu alanların birbirleriyle olan etkileşimi özgün ve doyurucu bir tarzla irdelenirken aynı zamanda çocuk gelişimindeki kuramsal, kültürel, bireysel ve toplumsal farklılıklar örnekleriyle ortaya konularak bu çoğulcu bakış açıları da karşılaştırmalı bir şekilde tartışılmıştır.
Her konu, alanında yetkin uzmanlar tarafından, yurt dışında ve yurt içinde yapılmış araştırmaları içerecek şekilde kapsamlı ve kolay anlaşılır bir üslupla yazılmıştır. Bu niteliği ile Gelişim Psikolojisi 1; eğitim, sosyoloji, psikoloji ve felsefe alanında öğrenim gören lisans ve lisansüstü öğrenciler için yararlı bir kaynaktır. Ayrıca, çocuk ve ergen gelişimi ile ilgilenen öğrenciler, araştırmacılar, akademisyenler ve anne-babalar kendi yaşantılarıyla okudukları arasında ilişkiler kurarak çocuk ve ergen gelişimi ile ilgili yararlı bilgileri öğrenme fırsatına bu kitapla sahip olacaklardır.
Gelişim Psikolojisi 1 ve Gelişim Psikolojisi 2 kitaplarının; rehberlik ve psikolojik danışmanlık, okul öncesi eğitimi, çocuk gelişimi, sosyoloji ve felsefe alanında önemli ders kitapları olması nedeniyle kısa bir sürede “Gelişim Psikolojisi 1-2” dersleri kapsamında rehber kitaplar hâline geleceği düşünülmektedir.
Seydi Ahmet Satıcı Kâinatın mucizevi bir varlığı olan insanı anlamaya yönelik kaleme alınan bu kitapta doğum öncesinden başlayıp ölüme kadar insanın gelişimi ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır. Kitap yazılırken hem üniversite öğrencilerine hem akademisyenlere hem de hayatın baş aktörlerinden olan anne ve babalara hitap etmesine özen gösterilmiştir. Böylece okuyucu kendi gelişiminin yanı sıra hayatı boyunca duygu ve davranışlarını etkileyecek birçok faktör hakkında da ayrıntılı bilgiler edinmiş olacaktır.
Faydalı olması temennisiyle…
Alan M. Slater, Paul C. Quinn Bu kitap, gelişim psikolojisi alanındaki klasik çalışmaları ele alırken yalnızca bu çalışmaların alanı nasıl şekillendirdiğini değil aynı zamanda bu çalışmaların ortaya koyduğu konularla ilgilenerek alanın kendisinin nasıl ilerlediğini göstermeyi de amaçlamaktadır. Buna ek olarak hem bu çalışmalar hem de araştırdıkları fikirler hakkında yeni düşünme biçimlerini ortaya çıkarmak için bu çalışmalara eleştirel bir gözle yaklaşmaktadır. Bu yaklaşım, gelişim psikolojisinin merkezinde yer alan temel çalışmaların titizlikle yeniden ele alınarak nasıl daha ileriye götürülebileceğini ve götürüldüğünü ortaya koymaktadır. Kitapta yer alan bölümler; belirli klasik çalışmalar tarafından ortaya çıkarılmış alanlarda, üst düzey araştırmalar yapan, uluslararası üne sahip akademisyenler tarafından yazılmıştır. Kolay anlaşılır ve ilgi çekici bir üslupla kaleme alınan her bölüm benzer bir anlatım tarzı kullanmaktadır. Sonuç olarak her seviyedeki gelişim psikolojisi derslerini destekleyecek nitelikte bütünlüklü bir eser ortaya çıkmıştır.
Müge Yukay Yüksel, Hülya Ercan, Fuad Bakioğlu, Uğur Gürgân, Gizem Ulubay Gelişim Psikolojisi 2 kitabı; yaşamdan örneklerle, açık ve etkileyici anlatımıyla yetişkinlik ve yaşlılık dönemlerindeki gelişime ışık tutmaktadır. Kitap, yetişkinlik ve yaşlılık gelişimi ile ilgili güncel bilgileri net, tutarlı ve bilimsel bir yaklaşımla okuyucusuna sunmaktadır.
Bu eserde, yetişkinlik dönemlerine genel bakış ve yetişkinlik kuramları; genç yetişkinlik döneminde gelişim, orta yetişkinlik döneminde gelişim, yaşlılık döneminde gelişim, gelişimsel psikopatolojiler çerçevesinde ve güncel bilgiler ışığında titizlikle kaleme alınmıştır. Fiziksel, bilişsel, ahlaki, kişilik, duygusal ve psikososyal alanlardaki gelişim ve yetişkinlik döneminde yaşanan bilişsel bozukluklar ile bu alanların birbirleriyle olan etkileşimi özgün ve doyurucu bir tarzda irdelenmiştir. Aynı zamanda yetişkinlik ve yaşlılık dönemindeki normal ve anormal gelişim, aktif yaşlanma, yaşlılıkta cinsellik, emeklilik, yaşlı istismarı ve ihmali, yas süreci ve yaşlı teknolojileri gibi önemli birçok konu kitabın kapsamında ele alınmıştır. Kuramsal, kültürel, bireysel ve toplumsal farklılıklar örnekleriyle ortaya konularak geniş bir perspektiften çoğulcu bakış açıları da karşılaştırmalı olarak tartışılmıştır.
Her konu, alanında yetkin uzmanlar tarafından, yurt dışında ve yurt içinde yapılmış araştırmaları içerecek şekilde kapsamlı ve kolay anlaşılır bir üslupla yazılmıştır. Bu niteliği ile Gelişim Psikolojisi 2; eğitim, sosyoloji, psikoloji ve felsefe alanında öğrenim gören lisans ve lisansüstü öğrenciler için yararlı bir kaynaktır. Ayrıca, genç orta ve ileri yetişkinlik dönemlerindeki gelişim ile ilgilenen öğrenciler, araştırmacılar, akademisyenler ve anne-babalar kendi yaşantılarıyla okudukları arasında ilişkiler kurarak yetişkinlik ve yaşlılık dönemlerindeki gelişim ile ilgili yararlı bilgileri öğrenme fırsatına bu kitapla sahip olacaklardır.
Bu serinin 2. kitabını da uzun bir çalışma sürecinden sonra sizlerle buluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Gelişim Psikolojisi 1 ve Gelişim Psikolojisi 2 kitaplarının; rehberlik ve psikolojik danışmanlık, okul öncesi eğitimi, çocuk gelişimi, sosyoloji ve felsefe alanında önemli ders kitapları olması nedeniyle de kısa bir sürede “Gelişim Psikolojisi 1-2” dersleri kapsamında rehber kitaplar hâline geleceği düşünülmektedir.
Aybegüm Memişoğlu-Sanlı, Buse Gönül, Ece Sağel-Çetiner, Gamze Er-Vargün, Hatice Işık, Merve Gölcük, Nur Elibol-Pekaslan, Seren Güneş, Şükran Okur-Ataş, Ümran Yüce-Selvi, Yeşim Üzümcüoğlu, Zeynep Ertekin Çocuklar, ailelerinin de parçası olduğu toplumsal hayatın içine doğarlar ve bu hayatın birer parçası olarak büyürler. Her ne kadar toplumsal sistemler yetişkin dünyasına ait ögeler gibi görünse de toplumsal hayat, çocukluktan başlayarak bireylerin hayatlarını büyük oranda etkiler, şekillendirir, düzenler ve bazen kısıtlar. Bu nedenle çocuklar, erken yaşlardan itibaren toplumsal hayatı oluşturan sistemleri, bu sistemlerin kurallarını ve etkilerini anlamaya başlarlar. Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda, bu kitabın genel amacı; çocukların toplumsal hayat içinde var olmalarını, kendilerini toplumsal hayatın birer parçası olarak görmelerini sağlayan ve bu süreci etkileyen faktörleri gelişimsel bakış açısı ile ele almaktır. Kitap, kavramsal olarak üç ana kısımdan oluşmaktadır. İlk kısımda, çocukları toplumsal hayatı anlamaya hazırlayan bilişsel ve sosyal temeller üzerinde durulmuştur. İkinci kısımda; çocukları toplumsal hayat içinde etkileyen sosyal ve sistemsel faktörler ele alınarak olumlu davranışların gelişimi, eşitsizlik ve statü algıları, grup kimliklerinin gelişimi, ahlaki duygular, sivil katılım, meslekler, adli sistemler, trafikte çocuklar gibi kapsamlı ve birbirini tamamlayan toplumsal konulara yer verilmiştir. Son kısımda ise toplumsal hayata dair algıları etkileyen aile ve kültür gibi bağlamlar yer almaktadır. Farklı kurumlardan alanında uzman birçok akademisyeni bir araya getiren bu kitabın, başta psikoloji olmak üzere tüm sosyal bilimler için temel bir kaynak olacağı düşünülmektedir.
Birsen Şahan, Çağla karademir, Fatma Akca Erol, Hanife Akgül, Hasan Sarıcı, Okan Bilgin, Osman Tunç, Sedef Ünsal Seydooğulları, Süleyman Akçıl, Yasemin Yeşilyaprak Doğum Öncesinden Yetişkinliğe Gelişim Psikolojisi 1 kitabı, gelişim psikolojisinin temel kavramları çerçevesinde, döllenme anından beliren yetişkinlik dönemine kadar insan gelişimini açıklamak için hazırlanmıştır.
Bu bağlamda gelişim psikolojisinin temel kavramları ve araştırma yöntemleri temelinde doğum öncesi, çocukluk ve ergenlik dönemlerindeki gelişim süreci; fiziksel ve psikomotor, biliş, dil, toplumsal, ahlak, kişilik ve mizaç gelişimi alanlarında kuramlara dayanılarak ayrıntılı olarak aktarılmıştır.
Doğum öncesinden beliren yetişkinliğe gelişim psikolojisini ayrıntılarıyla aktaran kitabın; akademisyenler, ilgili uzmanlar, öğrenciler ve ebeveynlere katkı sağlaması amaçlanmaktadır.
Mehtap Sezgin Bu kitap, insan gelişimini keyifle kısa sürede gözden geçirmenizi sağlamak amacıyla hazırlanmıştır. Eserde; gelişimin tanımı, gelişimin temel özellikleri, doğum öncesi ve doğum sonrası gelişim dönemleri, gelişimi etkileyen faktörler, gelişime biyopsikososyal bakış, fiziksel gelişim, cinsel gelişim, beyin gelişimi, bilişsel gelişim, dil gelişimi, ahlak gelişimi, benlik gelişimi, kişilik gelişimi, sosyal ve duygusal gelişim konularına yer verilmiştir. Burada ele alınan konular özet niteliğinde sunulmuştur. Okuyucunun zihninde gelişim psikolojisine ilişkin genel bir çerçeve oluşturmak istenmiştir. İnsan gelişimine ilgi duyan ve konuyla ilgili eğitim alan kişiler, gelişim psikolojisine dair genel bir fikir edinmek amacıyla bu eseri okuyabilirler.
Aydın Çivilidağ İnsanın yaşam skalası içinde ergenlik dönemi, gelişimin tüm yönleriyle büyük ölçüde tamamlandığı hassas ve önemli bir evredir. Bu dönemde ergenlerle iletişim zaman zaman sıkıntılı olabilir. Özellikle ebeveynler ve öğretmenler çeşitli sorunlar yaşayabilir. Hatta bu dönemde ergenler kendi aralarında da çatışabilir. İletişimin doğasından kaynaklanan sorunlardan farklı olarak ergenlerin gelişim özelliklerinin neden olduğu iletişim sorunları öğretmenler ve ebeveynler tarafından anlaşılması gereken farklı ve dikkat çekici bir husustur.
Ne yazık ki çoğu yetişkin, ergenlerdeki gelişim kaynaklı değişimleri fark edememekte, fark etse bile bir ergenle nasıl iletişim kurabileceği konusunda tereddütler yaşamaktadır. Öğretmenler, anne ve babalar, ergenlerdeki gelişimsel değişmelerin farkında oldukları zaman onlarla daha yapıcı ve olumlu iletişim kurabilmektedir. Bu kitap da işte bu noktada ergenler hakkında doğru bir bakış açısına sahip olarak ve ergenle daha yapıcı ve etkili iletişim kurmak isteyen bireylere yönelik olarak yazılmıştır.
Kitapta, ergendeki gelişimsel sürece genel bir bakışın yanı sıra bilgisayar bağımlılığı sorunu, siber zorbalık ve gençlerin yaşamını olumsuz etkileyen riskli yaşam unsurlarına ayrı ayrı yer verilmiştir. Bunun dışında konuyla ilgili olarak hem vaka sunumları hem de Türkiye'de ergenler üzerinde yapılan bilimsel araştırma sonuçları aktarılmıştır. Kitabın son bölümünde ergenlerin kendi gelişimine uyum sağlaması öğretmen ve anne babaların onların gelişimini olumlu anlamda desteklemesi için öneriler sunulmuştur.
Bu eser, bilimsel bakış açısı ile ergenlik dönemini gelişimsel süreç içinde ele alırken aynı zamanda yazarın psikolog/psikolojik danışman ve öğrenciyken edindiği yaşam tecrübelerine, ergenlerin psikolojik yapısıyla ilgili vaka sunumlarıyla yer vermesi bakımından okuyucuya daha gerçekçi, farklı ve anlaşılır bir panorama sunmaktadır.
Marjorie J. Kostelnik, Anne K. Soderman, Alice Phipps Whiren, Michelle L. Rupiper Gelişime Uygun Eğitim Programı: Erken Çocukluk Eğitiminde En İyi Uygulamalar kitabı, ilk yayımlandığı tarihten itibaren erken çocukluk eğitim ortamlarındaki gelişime uygun uygulamaların yapısı ve uygulamaları hakkında eğitimcilere yol göstermektedir. Kitabın içeriği, 0-8 yaş arasındaki çocukların gelişimi ve öğrenimi için gerekli olan kültürel/bireysel farklılıklarına dayalı bütünleşik bir yaklaşımla, gelişime uygun programların oluşturulmasını kapsamaktadır. Kitabın içeriğinde; erken çocukluk alanındaki eğitimcilerin çocukların gelişimlerine uygun olarak etkinlikleri nasıl tasarlaması, uygulaması ve değerlendirmesi gerektiği konularında bilgiler yer almaktadır. Ayrıca kitapta, eğitimcilerin, çocukların bireysel farklılıklarını gözeterek eğitim programlarını nasıl uyarlaması gerektiği üzerinde de durulmaktadır.
Bu kitap, 16 bölüm içeriğine sahip 4 kısımdan meydana gelmektedir:
I. Kısım: Erken Çocukluk Eğitiminin Temelleri,
II. Kısım: Öğrenme için Hazırlık,
III. Kısım: Erken Çocukluk Eğitim Müfredatı (Eğitim Programı),
IV. Kısım: Müfredatı Bütünleştirme.
Kitabın çeviri ekibi Türkiye'nin çeşitli üniversitelerinde görev yapmakta olan erken çocukluk eğitim veya gelişim uzmanlarından oluşmaktadır.
Gelişime Uygun Eğitim Programı: Erken Çocukluk Eğitiminde En İyi Uygulamalar kitabının, çocuğun gelişimini göz önünde bulundurarak en iyi ve etkili etkinliklerin nasıl hazırlanması gerektiğine vurgu yapması bakımından erken çocukluk eğitimi alanında önemli bir açığı kapatacak rehber bir kitap olacağını düşünmekteyiz.
Lori A. Roggman, Lisa K. Boyce, Mark S. Innocenti Ebeveynler sıcak, duyarlı, cesaret verici ve iletişime açık olduklarında gelişimsel ebeveynliğin temel unsurları olan çocukların okula hazır bulunuşlukları sosyal yeterlilikleri ve ruh sağlığı için temel oluştururlar. Bu nedenle her erken çocukluk uzmanı, küçük çocuklarının gelişiminde önemli bir role sahip olan bakım verenler için bir gelişimsel ebeveynlik programı oluşturulmasında bu kapsamlı ve pratik rehbere ihtiyaç duyacaktır.
Ev ziyaretçileri ve diğer profesyoneller, bu kitaptan, gelişimsel ebeveynliği kolaylaştırmanın ABC’sini (destekleyici Tutumlar, olumlu Davranışlar ve program İçeriği) öğrenecekler ve aşağıdaki gibi uygulanması kolay stratejiler kazanacaklar:
• Pozitif ebeveyn-çocuk etkileşimini aktif olarak desteklemek,
• Ebeveynlerle işbirliği oluşturmak,
• Bir ailenin güçlü yönleri üzerinde çalışmak,
• Çocuk gelişimini ve ebeveynlik davranışlarını değerlendirmek için ölçümlemeleri ustaca kullanmak,
• Ebeveynlere çocuk gelişimi hakkında açık ve ilişkili bilgi sağlamak,
• Ailelerle çalışırken esnek, duyarlı ve kültürel olarak hassas kalmak.
Başarılı etkileşim örnekleri, diğer uygulayıcıların önerileri ve ipuçlarıyla dolu, araştırma tabanlı ve okuyucu dostu bu kitap; profesyonellere güçlü ebeveyn-çocuk ilişkileri, sağlıklı bir aile ortamı ve okula hazır bulunuşluk konusunda ebeveynlere nasıl destek olunacağının yolunu göstermektedir.
Raychelle Cassada Lohmann, Sheela Raja Cinsel tacize veya tecavüze uğradıysan, şaşkın, kafası karışmış, öfkeli, utanmış ve yaşamına devam edemeyecekmiş gibi hissediyor olabilirsin. Yalnız olmadığını bilmen senin için önemli. Cinsel travma yaşamış pek çok genç, yaşadıkları şeyleri anlamakta veya bununla ilgili konuşmakta zorluk yaşar. Eğer hazırsan, bu kitap sana kendini bulmanda, hikâyeni anlatmanda ve iyileşmeye başlamanda yardımcı olacak.
Seni güçlendirecek bu kılavuzda, cinsel travmaya maruz kalmış kişilerin gerçek hikâyelerinin yanı sıra iyileşmene ve olumlu şekilde ilerlemene yardım edecek araçlar var. Aynı zamanda yardıma ve desteğe nasıl ulaşacağını öğrenmende, kendi güvenlik planını oluşturmanda ve korku, utanç veya çökkünlük gibi duygularınla çalışmanda sana yardımcı olacaktır. Başına gelenler geçmişinin bir parçası fakat şu an kim olduğunu veya kim olacağını belirlemez. Bu kitap, yaşadıklarının üstesinden gelmende ve elinden geleni yapmanda sana yardım edecek. “Bu muhteşem kitap baştan sona umut dolu, ilham verici ve eğitici… Bu kitabın ihtiyacım olduğunda ulaşılabilir olmasını isterdim.”
Besra Taş, Durmuş Ümmet, Ece E. Müezzin, Efendi Yavaşoğu, Ekrem Sedat Şahin, Fatih Aydoğan, Meşküre Hülya Karagüven, Müge Yüksel, Sümeyye Derin, Ülkü Tosun Yıldız Bilge On bir bölüm ve on bir kavramdan müteşekkil bu kitabın bölümlerinde, genç yetişkinlerde ve yetişkin bireylerde “affetme” süreci, “özgecilik’’, “yaşamın amacı”, “farkındalık” “öznel iyi oluş”, “iyimserlik”, “umut”, “öz yeterlilik” “empati”, “uyum” ve “otantik mutluluk” konuları ele alınmıştır.
Ergenlik döneminden sonraki evre olan genç yetişkinlik dönemi, önceki sürecin yoğun, zorlayıcı ve keşmekeş doğasından dolayı "baharın gelişi" şeklinde tabir edilebilir: Karmaşık duygular, kimlik arayışı, yaşanılan bunalımlar, tecrübe edilen sıkıntılara müteakip bireyin kendini bulması, benliğinin farkında olarak dünyayı algılama sürecinin başlangıcı… Tıpkı soğuk ve karlı bir kış sonrası ilk cemrenin düşmesi ile baharın dünyayı kucaklaması gibi genç yetişkinlik döneminde ergenlik aşamasını kat etmiş bireylerin üçüncü doğumu gerçekleşir. Başka bir ifadeyle, ergenlik dönemini geride bırakan birey; benlik bilinci, bağımsızlığı ve özgürlüğü ile dünyayı yeni baştan tecrübe eder. Baharda tüm bitkilerin, çiçeklerin heyecanla gün yüzüne çıkması misali genç yetişkinler de kendilik bilinci ve farkındalığı ile dünyayı selamlarlar.
Genç yetişkinlik döneminden sonraki evre olan "yetişkinlik dönemi" ise kendini tanıma etkinliğinin olgunlaştığı bir dönemdir. Benmerkezciliğin sona erdiği; kariyer, iş, aşk ve eş hayatı tercihlerinin şekillendiği dönemin sonudur yetişkinlik dönemi. Bu dönemde de yeni ve öncekine nazaran oldukça farklı bir evrenin heyecanı yaşanılmaktadır. Farklı hedeflerin ve amaçların oluşturulduğu bu yaşam evresi -mevsim alegorisi ile devam edecek olursak- bahar dönemi sonrasında yazın gelmesi gibidir. Nasıl ki ilkbahar sonrasında gelen yazla beraber ağaçlar meyve veriyor, bireyin de meyve verme süreci başlamıştır artık. Bahar döneminde biriktirilen tecrübi bilgiler yetişkinlik döneminde aktarılmaya başlanır ve bu tür aktarımlar sosyal etkileşimlerin içeriğini zenginleştirir. Birey, birikimini paylaşarak başka türden bir sorumluluk üstlenir: Kendisinden sonraki nesli yetiştirmek.
Andrea Wachter Eğer aşırı yemek yeme sorunuyla boğuşuyorsanız yalnız değilsiniz. Birçok genç kendini üzgün, öfkeli veya stresli hissettiği için yemek yer. Aşırı yemek yemek o anda rahatlatıcı gelse bile gelecekte birçok soruna da yol açabilir. Açlıkla ilgili olmayan nedenlerden dolayı yemek yiyorsanız bu durumu değiştirebilirsiniz. Eğlenceli ve pratik olan bu çalışma kitabı, fazla yemenizin esas nedenlerini anlamanıza yardımcı olacak ve daha sonra bu konuda bir moral bozukluğu yaşamadan “dolduğunuzu” hissetmenizi sağlayacak güçlü ipuçları sunmaktadır.

Gençler İçin Aşırı Yemenin Üstesinden Gelmek duygularınızı yönetebilmeniz ve aşırı yemek yemeden bir rahatlama hissi elde edebilmeniz için ihtiyacınız olan araçları sağlar. Hissettiklerinizle başa çıkmanın, kendinize daha iyi bir arkadaş olmanın, bedeninizi ve zihninizi yeniden şarj etmenin, beden imajı hüznünü yenmenin, sağlıklı bir beslenme planı geliştirmenin ve isteklerinizi yönetmenin somut yollarını öğreneceksiniz. En önemlisi, sizin için en iyi olan hayatı yaşayabilmeniz için bu öğrendiklerinizi uygulamaya hazır olacaksınız.

“Yiyeceklerle, bedeninizle ve duygularınızla farkındalıklı ve keyifli bir ilişki kurmayı yeniden keşfedebilirsiniz. Kendinize bu öz şefkat armağanını verin ve bedeninizin içsel bilgeliğini yeniden dinlemeyi öğrenin. Bu kitap size bunun nasıl olduğunu gösterecek.”
—DZUNG VO, MD, The Mindful Teen kitabının yazarı.

“Gençlerin kolayca anlayıp bağlantılar kurabileceği kavramların yanı sıra açık bir dil kullanan Gençler İçin Aşırı Yemenin Üstesinden Gelmek, gençlerin yiyeceklerle olan ilişkilerini iyileştirmelerine yardımcı olmak için harika, okuması kolay ve pratik bir kılavuzdur. Keşke bu kitap bana, aşırı yemek ve yo-yo diyetiyle mücadele eden bir genç olduğum zamanlarda verilmiş olsaydı!”
—MICHELLE MAY, MD, Eat What You Love, Love What You Eat for Students
kitabının yazarı.
Julia V. Taylor İnternette, telefonda veya televizyonda, sürekli mükemmel görünen ve neredeyse her zaman pürüzsüz olan genç kadınlar ile karşılaşıyorsun. Bu da kendin ve bedenin hakkındaki hisleri etkileyen duygusal ve sosyal birçok faktörle birleşince, görüntünle ilgili baskı hissetmen oldukça normal oluyor. Muhtemelen arkadaşların da bu baskıyı hissediyor ve bu durum, kendini daha da kötü hissedeceğin bir kıyaslama yarışına dönüşüyor. Peki, bu sağlıksız döngüyü kırarak gerçekten kim olduğunu sevmeye nasıl başlarsın ?
İlginç ve eğlenceli bu çalışma kitabı, beden imajına dair güvensizlik hislerinle başa çıkmana yardımcı olacak. Bu kitapta, olumsuz beden imajına yol açabilecek en yaygın faktörlerin ele alındığı pratik egzersizler ve ipuçları bulacaksın. Bu faktörler arasında; kıyaslama, eleştirel iç ses, gerçekçi olmayan medya görüntüleri, toplum ve aile baskısı, mükemmeliyetçilik, sağlıksız arkadaşlıklar ve başkalarını hayal kırıklığına uğratma korkusu bulunuyor. Eğer iç sesini sustururarak gerçek ve kalıcı bir özgüven inşa etmeye hazırsan, bu kitap senin rehberin olacak.
“Gençler için, Beden Algısıyla Çalışma Kitabı, olumlu bir beden algısı geliştirmek için kızlara vazgeçilmez araçlar sunuyor. Onlara, şefkatli ve faydalı olanı yapma fırsatı veriyor.”
Raychelle Cassada Lohmann Aile yaşamı ve okul baskısı arasında şüphesiz stresli olmayan bir genç yoktur. Eğer gerginliğini en çok sevdiğin kişilere (annen-baban, kardeşlerin, arkadaşların gibi) yönlendirmeye başladığını fark ediyorsan değişme zamanı gelmiş olabilir.
Gençler İçin Öfke Denetimi Çalışma Kitabı, sıkıntı yaşamadan hislerini ele almana yardım edecek etkili beceriler göstermeyi amaçlayan 37 etkinlik içermekte.
Bu kitap ile sadece 10 dakikalık bir çalışma yaparak öfkeni tetikleyenleri bulacak, tepki tarzlarına bakacak ve öfkeni kontrol altına alacak becerileri ve yöntemleri öğreneceksin. Kişisel bir öfke profili geliştirecek ve uyarıldığında hissettiğin fiziksel belirtileri fark etmeyi öğreneceksin. Sonrasında hislerini yatıştırmayı ve diğerlerine daha duyarlı tepki vermeyi öğreneceksin. Öfkeni bir kez anladığında onu ele almaya daha iyi hazır olacaksın ve asla sakinliğini kaybetmeyeceksin.
Jennifer Shannon Eğer utangaçlıkla uğraşıyorsan ne yapacağını veya söyleyeceğini bilememe hissi sana tanıdık geliyordur ve bu histen kaçınmak için her şeyi yapabilirsin. Ama büyük olasılıkla pek çok şey -arkadaşlıklar, olası ilişkiler ve eğlence- kaybettiğini biliyorsun. Bu kitabı seçiyorsun çünkü utangaçlığının arkasında saklanmayı durdurmaya ve yaşamın sunduğu her şeyden keyif almaya hazırsın.
Gençler İçin Utangaçlık ve Sosyal Kaygı Çalışma Kitabı'ndaki çalışma kâğıtları ve alıştırmalar sosyal ortamlardaki beceriksizliğinin üstesinden istekle ve güvenle gelmeyi öğrenmene yardım edecek. Böylece istediğin insanlarla gerçek ilişkiler kurabileceksin. Öğrendiğin beceriler, yapman gereken ve korkup abarttığın sınıf ödevlerinde kendinle konuşmana yardım edecek. Aslında bu kitabın yaşamında sana yardım etmeyeceği bir alan yok. Öyleyse neden utangaçlığın yaşamından bir gün daha almasına izin veriyorsun? Bu çalışma kitabının daha güvenli ve girişken olma yolunda sana kılavuzluk etmesine izin ver.
“Tümüyle açık, etkili, çekici yöntemleri kapsayan bu kitap, gençlere korkularının ve utangaçlıklarının üstesinden gelmek için ne yapacaklarını gösterecek…
Bu kitap, okuyan gençlerin tümüne fayda sağlayacak.”
—Dr. Tamar Chansky, Freeing Your Child from Anxiety kitabının yazarı
Coral Popowitz birini kaybetmek zordur;
bu kitap iyileşmeye
başlamanıza
yardımcı olacak.

Bir kayıp yaşadığınızda, bunun hem zihninizi hem de bedeninizi etkileyebileceğini biliyor muydunuz?
Sevdiğiniz veya yakın olduğunuz birini kaybettiyseniz üzüntü, öfke, yalnızlık ve korku hissedebilirsiniz. Baş veya mide ağrısı çekebilir, bitkin veya halsiz hissedebilir hatta zaman zaman kaygı nedeniyle nefes almakta zorluk yaşayabilirsiniz. Yas, bunaltıcı olabilir ama düşüncelerinizi kabul etmek ve bedeninizin nasıl hissettiğine dikkat etmek, iyileşmeye başlamak için atabileceğiniz önemli adımlardır.
Bu şefkatli rehberde, yas ve kaybın fiziksel yönleriyle başa çıkmanıza yardımcı olacak güçlü, beden odaklı uygulamalar keşfedeceksiniz. Ayrıca fiziksel belirtilerinizi daha da kötüleştirebilecek kaygıları yatıştırmanın yollarını da bulacaksınız. Son olarak günlük yaşamınızda stresin üstesinden nasıl geleceğinizi ve sağlıklı seçimleri nasıl yapabileceğinizi öğreneceksiniz. Bir kayıp yaşadıktan sonra hayatınıza devam edebilirsiniz; bu kitap, başlayabilmeniz için gerekli araçları geliştirmenize yardımcı olacak.
“Yaşımız veya geçmişimiz ne olursa olsun, her birimiz yaşamımız boyunca yası deneyimleyeceğiz. ‘Gençler İçin Yastan Kurtulmak’ kitabında Coral Popowitz, gençlerin rahatlık, huzur ve yenilenmiş bir umut bulmak için yapabilecekleri düzinelerce şeyi paylaşıyor.”
—NEIL WILLENSON
One Heartland'ın kurucusu ve Camp Hometown Heroes'un kurucu ortağı
Raychelle Cassada Lohmann, Julia V. Taylor Ergen olmak, zorbalarla uğraşmak zorunda kalmadan da yeterince zordur. Okulda zorbalığa ya da çevrim içiyken siber zorbalığa maruz kaldıysanız yalnız değilsiniz. Zorbalığın etkileri; iyi notlar almak, flört etmek ve yetişkinliğe geçiş yapmak gibi büyük streslerle boğuşan gençler için yıpratıcı olabilir.
Gençler İçin Zorbalık Çalışma Kitabı, zorbalığa maruz kalmaktan kaynaklanan kaygı, depresyon ve diğer duygularınızı hafifletmeye yardımcı olmak için kullanımı kolay sağlam tavsiyeler sunar. Bu kitaptaki aktiviteler adım adım başkalarıyla olan etkileşimlerinizde güven oluşturmanıza da yardımcı olacaktır. Zorbalık herkesin başına gelebilir ancak küçük bir rehberlikle gerçek, olumlu değişiklikler yapabilir ve hayatınızı sonsuza dek geri kazanabilirsiniz. Bu çalışma kitabı ile şunları öğreneceksiniz:
• Etkili zorbalık karşıtı ipuçları ve stratejiler
• Duygularınızı nasıl yönetirsiniz?
• Duygularınızı ifade etmenize yardımcı olacak iletişim becerileri nelerdir?
• Zehirli arkadaşlıklar nasıl belirlenir ve önlenir?
• Yardımı kimden ve ne zaman isteyeceksiniz?
"Bu kitap ufuk açıcı bilgiler sunuyor ve zorbaların kurbanı olmuş her genç için faydalı olacaktır." - Rosalind Wiseman, sinema filmi Mean Girls'e ilham veren Queen Bees & Wannabees kitabının yazarı.
Abdulkadir Oluç, Aysu Korkmaz, Baki Demir, Beste Kaya, Betül Şener Akbulut, Buğrahan Bülbül, Cem Akburu, Doğukan Uludeveci, Ece Gül Sezgin, Emek Gök, Enes Öztürk, Furkan Yalçın, Hanife Selvi, Melek Baştaş, Merve Güler, Merve Güveli, Merve Tanrıkulu, Muhammed Ramazan İnce, Müge Güler, Nisanur Azer, Ömer Küpoğlu, Seçil Hanife Vatansever, Selen Arısüt, Serkan Uzundal, Sıla Doğan, Simay Sacar, Şeyma Dülye, Tamena İbadi, Tuğçe Nur Aytepe, Yağmur Altun Yeni kuşakların ihtiyaçlarını yeterince anlayabiliyor muyuz? Neden neye ihtiyaçları olduğunu onlara sormuyoruz? Bu kitap gençler tarafından gençler için yazıldı. Gençleri anlamanın yolu, onlara ne hissettiklerini sormaktan, cevaplarını dinlemekten, onlar gibi düşünmeye gayret göstermekten geçiyor. Bu amaçla gençler önce neye ihtiyaçları olduğunu tespit ettiler ve ardından kendilerini keşfetme, streslerini yönetebilme, zamanlarını iyi kullanma, daha iyi sosyal ilişkiler kurabilme, gelecek kaygılarını yönetebilme, bilinçli farkındalıklarını artırma, duygularını yönetebilme, zorluklarla baş edebilme, psikolojik dayanıklılıklarını artırabilme, affetmeyi öğrenme, teknolojiyi teknoloji kölesi olmadan kullanma ve ölüm korkusu ile baş etme konusunda cevapların peşine düştüler. Bu amaçla hem kendilerine hem akranlarına yardımcı olabilecek psikoeğitimler tasarladılar.
Gençlik ve genç yetişkinlik yılları boyunca kişisel gelişime katkı sağlayacak konularda bilgilendirmeler, çeşitli uygulamalar, yaşam kalitesini artırıcı düzenlemeler, egzersizler, eylem planları ve ev ödevleri içeren bu kitap, gençlerin eline fırsat verildiğinde neler yapabileceklerinin, nasıl üretici olabileceklerinin bir kanıtı. Sürekli genç kalmanın sihirli formülü bu. Böyle hissediyorsanız okumaya devam edebilirsiniz. Kaç yaşında olduğunuzun bir önemi yok.
Yazarların Gözünden Gençlerden Gençlere Yardım Rehberi
Zamanında kendimin de ihtiyaç duyduğu bilgileri akranlarıma aktarmak ve
hayat yolculuklarına eşlik edebilme düşüncesi beni heyecanlandırıyor.
(Selen Arısüt)
Onlarca fikrin tek bir kitapta birleştirilmesi ile renkli bir kitap olduğunu düşünüyorum ve bu maceraya katkıda bulunmak benim için oldukça heyecan verici. (Doğukan Uludeveci)
Bu satırları yazarken kendimi yeniden keşfettim.
Sizlerin de kendinizi keşfetmeniz dileğiyle...
(Buğrahan Bülbül)
Akranlarıma her an başucunda danışabilecekleri kadar yakın olma heyecanıyla başladığım eğlenceli bir o kadar da özveri dolu bir yolculuğun yansıması âdeta. (Merve Güveli)
Bu kitabın ruh sağlığı alanı için çıkmaz günlerin umut ışığı olacağına inanıyorum. (Merve Tanrıkulu)
Bence bu kitap hayat okyanusundan dışarıya çıkıp 2 dakikalık bir nefes almak gibi.
(Enes Öztürk)

Asuman Küçüköner, Ayla Hendekci, Ayşe Asiltürk, Ayşe Çal, Ayşegül Sarıoğlu Kemer, Birsen Altay, Demet Ünsal Çelebi, Dilek Çelik Eren, Eda Albayrak, Eda Ay, Emel Güven, Ercan Tunç, Faruk Tan, Figen Çavuşoğlu, Güven Soner, Hacer Gök Uğur, Hatice Durmaz, Hemşire Derya Korkmaz, Hemşire Mürselcan Kabakcı, İlknur Aydın Avcı, Jonathan Trauth, Karleah Harris, Kübra Gökalp, Kübra Gülırmak, Mehmet Korkmaz, Mehmet Mustafa Tilekli, Mesiya Aydın, Murat Terzi, Mükerrem Kabataş Yıldız, Neriman Aras, Nevra Karaca Bıçakçı, Nuray Şimşek, Oya Sevcan Orak, Özge Öz Yıldırım, Sema Sal, Serap Güleç Keskin, Sibel Asi Karakaş, Sibel Yücetürk, Şeyma Şengür, Uğur Kaçmaz, Ümit Ayaz “Geriatrik Psikiyatri” kitabı, teorik ve kliniğe özgü pratik bilgiler açısından oldukça zengin 30 ana başlıktan oluşmaktadır. Yaşlı ruh sağlığının korunması ve geliştirilmesinde rehber olması amacıyla, alanında uzman yazarlar tarafından büyük bir emek ve özveriyle hazırlanan kitapta; yaşlı ruh sağlığıyla ilgili temel ve güncel konuların olduğu bölümler yer almaktadır. Yaşlı bireylerde görülen ruhsal bozuklukların değerlendirilme, tanı ve tedavi süreçleri ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır. Geriatrik popülasyona hizmet sunan sağlık profesyonellerine ve adaylarına yönelik hazırlanmış bu kitabın içinde yer alan bölümler aşağıda sıralanmıştır.
*Yaşlı Kimdir? Temel Kavramlar *Kapsamlı Geriatrik Değerlendirme *Yaşlılık Sürecindeki Psikolojik Değişiklikler *Yaşlılık ve Ruh Sağlığı *Demans *Geriatrik Depresyon *Yaşlılık ve Deliryum *Yaşlılıkta Bağımlılık *Yaşlı Bireylerde Uyku Bozuklukları *Yaşlılıkta Sosyal İzolasyon ve Yalnızlık *Yaşlılıkta Travma ve Strese Bağlı Bozukluklar *Yaşlılıkta Kronik Hastalıklar ve Ruh Sağlığı Yönetimi *İleri Yaşamda Cinsellik *Yaşlılıkta Psikiyatrik Acil Durumlar *Geriatrik Adli Psikiyatri *Yaşlı İhmal ve İstismarı *Yaşlılık Döneminde Etik ve Ruh Sağlığı Hukuku *Yaşlılarda Beslenme ve Yeme Bozuklukları *Kayıp, Ölüm ve Yas Süreci *Yaşlılık ve Psikofarmakoloji *Dijital Dönemde Yaşlılıkta İnovasyon ve Ruh Sağlığı *Yaşlılık ve Terapötik İletişim *Yaşlılık ve Nöroplastisite *Geriatrik Psikoterapi *Yaşlı Bireylerin Ruh Sağlığının Geliştirilmesi *Aktif ve Sağlıklı Yaşlanma *Yaşlılarda Bahçecilik Terapisi *“Yaş Alırken Anda Kalabilmek”: Yaşlı Ruh Sağlığı ve Mindfulness *Yaşlılık Döneminde Psikolojik Sağlamlık *Yaşlılarda Nesillerarası Etkileşim
Ahmet Turan Işık, Andreas Kruse, Berfin Varışlı, Bernd Seeberger, Bilgen Taneli, Cem Ergun, Emre Şenol-Durak, Eric Schmitt, Franz Kolland, Frerich Frerichs, Georg Rudinger, Gerhard Naegele, Gertrud M. Backes, Gülgün Gündüz, İsmail Tufan, Josef Hilbert, JUrgen Howe, Jürgen Bauknecht, Katrin Schneiders, Kayahan Fışkın, Manuela Nitsch, Mehmet Fatih Aysan, Melis Oktuğ Zengin, Mim Sertaç Tümtaş, Mirko Sporket, Mithat Durak, Muammer Tuna, Nilüfer Korkmaz Yaylagül, Nina M. Silverstein, Oliver Lambacher, Özden Tenlik, Peter Enste, Robert Anderson, Rolf G. Heinze, Sebastian Merkel, Selahattin Fehmi Akçiçek, Sevnaz Şahin, Şeref Uluocak, Tamer Köse, Terence Seedsman, Wolfgang Clemens Dünyayı saracağı yarım asırdan beri bilinen yaşlılığın simalarını tanımakla dünyayı tanımış olmayız, ama şu güneşin altına doğan her insanın başlı başına bir dünya olduğu düşünülürse, o zaman nasıl ve neden yaşlandığımızı ve bizi nasıl bir yaşlılığın beklediğini bilmek, yepyeni bir dünyanın kapısını aralamakla aynıdır.
Yaşlanırken değişiyor, değişirken dünyayı da birlikte değiştiriyoruz. “Yaşlı” ise etikettir. Yaşımız değildir bizi yaşlı kılan. Ne yaşlanmanın ne de insanın bir tek yüzü var. Her insan gün boyunca simadan simaya giriyor. Maskelerini bir takıp bir çıkarıyor. Yaşlılık da bugün karşımıza değişik simalarıyla çıkıyor. Bunları tanıdıkça yaşlanışımızı ve yaşlılığımızı da tanıyoruz. Hele yaşam süresinin 100 yılı gördüğü ve ötesine taşacağı umutlarının yeşerdiği çağda yaşlanma ve yaşlılığı bilmek insanı ve çağı bilmek anlamına geliyor.
Yaşlılık hazin bir son olmak zorunda değildir. Kadere inanmak kadar önemlisi onu değiştirebileceğimize de inanmaktır; işte asıl mesele budur. Yaşlanmak kaderimizdir, ama yaşlılığı değiştirmek elimizdedir. Kaderini öngörebilenler kaderini değiştirebilir. Görmek ışıkla mümkün olur. Bilgi güçlü bir ışıktır. Gençlikte hayatın güçlü ışığı gözleri kamaştırır. Yaşlılıkta ise hayat ışığının gücü azaldıkça hayat daha iyi görünür hâle gelir. İşte bize bugün düşen görev, hayatı görebilenlerin hayatını iyileştirmek, onlara huzur, mutluluk ve anlam dolu bir yaşamı görebilecekleri koşulları hazırlamaktır.
Bir ansiklopedi niteliği taşıyan elinizdeki kitap geceli gündüzlü üç yıllık yoğun bir emeğin sonucudur. Gerontoloji alanının dünya çapında tanınan ve duayen olarak kabul gören uzmanların bölüm yazarları olarak eşsiz bilgilerini ve tecrübelerini aktardığı iki ciltten oluşan bu kitaptaki bölümleri büyük bir heyecanla ve keyifle okuyacağınızı düşünüyoruz. İki cilt olarak hazırlanan bu kitapta demografiden psikolojiye, antropolojiden sosyolojiye, ekonomiden yaşam ve çevre bilimlerine, eğitimden teknolojiye, siyasetten sosyal refaha, biyolojiden psikiyatriye, uzun dönemli bakımdan koruyucu sağlığa, beslenmeden engelliliğe, aile yapılarından yaşlılara yönelik şiddete geniş bir yelpazede Gerontoloji Biliminin konularını ele alınmıştır.
Ahmet Turan Işık, Alan Walker, Andrea Helmer-Denzel, Ayşe Canatan, Carlos Chiatti, Dena Shenk, Elif Yeliz Tozluoğlu, Emine Aksoydan, Emre Şenol Durak, Fatma Sıla Ayan, Francesco Barbabella, Gerhard Naegele, Giovanni Lamura, Güzel Dişcigil, Hatice Reyhan Özgöbek, Işıl Kalaycı, Kamile Kukulu, Karen A. Roberto, Meral Bilgilisoy Filiz, Mirko Di Rosa, Monika Reichert, N. Füsun Toraman, Nil Tekin, Ikuko Murakami, Öznur Körükcü, Sara Carmel, Selahattin Fehmi Akçiçek, Sema Oğlak, Suzan Yazıcı, Terence Seedsman, Thomas Klie, Zuhal Güler Tarihsel açıdan bakıldığında, yaşlılık iki açıdan değerlendirmek zorunda olduğumuz bir kavramdır. Bir taraftan değişen sınırlarını, diğer taraftan geçmişteki enderliğini göz önüne almadan yaşlılığın bugünkü anlamlarını kavramakta zorluk çekebiliriz. Hatta buna bir “gerontokratik” olarak tanımlanan toplumları da eklemeliyiz. Yaşlılara saygının vurgulandığı toplumlarda da tüm yaşlılar aynı saygıyı görmemiş, aynı iktidar gücüne layık görülmemişlerdir. Aksine yaşlıya saygı kavramının göreli olduğu anlaşılmaktadır. Değer atıfları, bakış tarzları, kişisel tecrübeler, anlamlandırmalar ve ideolojiler yaşlının konumu ve kaderini tayin etmiştir ve etmeye devam etmektedir. Kafalarda canlanan yaşlı görüntülerinin oluşumunda sosyokültürel koşullar rol oynamaktadır.
Henüz bir alfabesi olamayan arkaik toplumlardaki yaşlı algılarını bugünkü toplumun yaşlı algıları ile karşılaştırırken dikkatli olunmalıdır. O toplumlarda yaşlılar tecrübe ve geleneksel bilgilerin taşıyıcıları olarak algılandıkları için yüksek saygınlık sahibiydiler. Ama belirtildiği gibi hepsi değil, sadece din adamları ve kâhinler buna layık görülmüşlerdir. Fakat çok çabuk da bu saygınlığı yitirdikleri bilinmektedir. Çünkü bulundukları yüksek pozisyonu, yaşları ilerlediği için elde etmemişlerdir. Arkaik toplumlarda tek başına bırakılıp ölüme terk edilen, boğularak veya döve döve öldürme olayları normal gelenekler arasında yer alıyordu. Soğuk ve verimsiz topraklarda göçebe hayatı yaşayan toplumlarda yaşlıların katli; besin kıtlığı, ekonomik kıtlık ve yaşlıların “sihirli gücünden” korkan gençlerin uyguladıkları bir yöntemdi. Bu yüzden eskiden beri kadın erkek ayrımı yapılmadan yaşlılara saygı duymakla övünen toplumların yaşlılığın tarihsel süreçteki değişen anlamlarını iyi kavramaları gerekmektedir. Özellikle bugün ileri yaşlıların hızla çoğaldığı, aralarında bizim de yer aldığımız toplumlar açısından bu tavsiyenin önemi, bu ciltte ele aldığımız yaşlılıkta bakım ve sağlık konusu açısından apayrı anlamlar kazanmaktadır.
Bir ansiklopedi niteliği taşıyan elinizdeki kitap, geceli gündüzlü üç yıllık yoğun bir emeğin sonucudur. Gerontoloji alanının dünya çapında tanınan ve duayen olarak kabul gören uzmanlarının bölüm yazarları olarak eşsiz bilgilerini ve tecrübelerini aktardığı iki ciltten oluşan bu kitaptaki bölümleri büyük bir heyecanla ve keyifle okuyacağınızı düşünüyoruz. İki cilt olarak hazırlanan bu kitapta demografiden psikolojiye, antropolojiden sosyolojiye, ekonomiden yaşam ve çevre bilimlerine, eğitimden teknolojiye, siyasetten sosyal refaha, biyolojiden psikiyatriye, uzun dönemli bakımdan koruyucu sağlığa, beslenmeden engelliliğe, aile yapılarından yaşlılara yönelik şiddete geniş bir yelpazede Gerontoloji Biliminin konuları ele alınmıştır.
İsmail Tufan Yaşlılık, bugün, bir taraftan yaşam süresinin sonu diğer taraftan yaşam süresinin uza­ması olmak üzere iki anlama gelmektedir. Çocukluk, 14 yıllık süreyi; yaşlılık ise 20 yıl veya daha uzun süreyi kapsamaktadır. Yaşlılık döneminin uzamaya devam edeceği bazen umut, bazen kaygı verici bir beklenti olarak görülmektedir.
İnsanlık tarihine baktığımızda, yaşlı insanlarla ilgili pek çok bilgiye rastlıyoruz. Efsanelerde, masallarda, destanlarda, roman ve şiirlerde yani edebiyatın her türünde yaşlı figürleri hakkında görüşler yer alıyor. Din ve felsefede de yaşlılar hakkında pek çok düşünce dile getirilmektedir. Yaşlılık, bu açıdan bakıldığında, uzun bir geçmişe sahiptir ama yaşlanma ve yaşlılıkla bilimsel olarak henüz yeni ilgilenilmeye başlandı. Türkiye'de bu alandaki bilimsel çalışmalar diğer endüstri ülkelerinden çok daha yenidir. 2009 yılında yükseköğretim kapsamına alınabilmiş ve ilk mezunlarını 2013 yılında verebilmiştir. Yani Yaşlılık Bilimi diğer ifadeyle Gerontoloji ülkemizin en genç bilim dalıdır.
Bu kitapta yaşlanma ve yaşlılığı çeşitli perspektiflerden değerlendirmeye ve yorumlamaya çalıştım. Amacım, okuyucuma bu perspektifleri göstermek, kendi değerlendirmelerine ve yorumlarına erişmelerini sağlamaktır. Yaşlılığa yönelik toplumsal bir duyarlılık yaratmaya çalışıyorum. Gerontolojik çalışmalarım sırasında aldığım notlarımdan derlediğim yaşlanma ve yaşlılık üzerine bu söyleşi kitabının ilgi duyanlara ulaştırılma fikri ve çabası Sayın Uzman Gerontolog Yeliz Güçer'e aittir ve onun gayreti ile okuyucuya ulaşan bu eserin, ömür boyu yaşlananlara fay­dalı olacağını umuyorum.
İsmail Tufan Prof. Dr. İsmail Tufan, kitabında, Gerontolojinin arka planındaki teorik ve metodik temel kavramlar hakkında bilgi vermektedir. Gerontolojiyi geniş bir açıdan ele alarak bu alana yeni adım atanlara yardımcı olurken, Gerontolojiyi ilginç perspektiflerden tanıtmaktadır. Gerontoloji öğretimi kapsamında öğretilmeyen ama Gerontolojiyi anlamak için gereken ön bilgilerden bir demet hazırlayan Prof. Dr. Tufan, bu kitabın amaç ve hedefinin yaşlanma konusunda kamuoyunun doğru bilgiyle aydınlatılması olduğunu vurgulamaktadır. Gerontolojiye iyi bir hazırlığın ise karmaşıklığı azaltmakla ve konuya açıklık kazandırmakla olabileceğinin altını çizmektedir. Diğer taraftan Gerontolojiyi tanımayan ve gerontolog olmayı düşünmeyen çoğunluğun gerontolojik bilgi ihtiyacının karşılanmasına da çalışırken, “Gerontolojik Kafalarımızın çok üstünde veya yabancı bir ülkede veya başkalarında değil, şimdi burada başlamaktadır.” düşüncesini çıkış noktası olarak kabul etmektedir. Bu kitapta Gerontolojinin yanı sıra, demografi, yaşam dönemlerinin anlamları, sosyal risk olarak yaşlılığın anlamı, yaşlılıkta sağlık, hastalık ve bakım kavramlarının anlamları ama aynı zamanda bilim, bilimsellik, bilgi gibi herkesin bildiğini kabul ettiği kavramlara da gerontolojik bakış açısından açıklamalar getirmekte, böylece “bilimsel Gerontoloji” dediği ve “gayri bilimsel Gerontolojiden” ayırt ettiği Gerontolojiyi kamuoyuna tanıtmaktadır.