Muhasebe \ 5-5
Hilmi Kırlıoğlu, Şuayyip Doğuş Demirci Sigorta işlemlerinin karmaşıklığı, sigorta şirketlerinin sayısının artması, sigortalanmayla ilgili bilincin artması, bazı branşlarda sigorta yaptırmanın zorunlu olması sektöre olan ilgiyi arttırmıştır. Sektörün yapısı itibariyle de gelir gider dengesinin diğer sektörlere göre farklı işlemesi, sigorta sektöründe gelirlerin, ortaya çıkabilecek hasarlara karşılık şirketlerde karşılık olarak tutulması, sektörün muhasebe sisteminin birikim muhasebesi(deposit accounting) olarak çalışmaya zorlamıştır. Bu gelişmeler sigorta işlemlerinin raporlanması konusunu daha karmaşık hale getirmiş, bu konuda detaylı düzenlemelere ihtiyaç duyulmuştur. Sigorta sektörünün finansal raporlama konusundaki ihtiyaçlarını gidermeye yönelik olarak Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu tarafından TFRS 4: Sigorta Sözleşmeleri standardı yayımlanmıştır. Standart, sigorta sektörüne özgü hazırlanmış tek standart olup sektöre özgü raporlamayla ilgili kurallar getirmiştir.
TFRS 4:Sigorta Sözleşmeleri standardı 2005 yılında yayınlanmış olmasına rağmen standardın uygulamasına ilişkin sınırlı sayıda çalışma bulunmaktadır. Bu kitap bu konudaki eksiklikleri gidermek amacıyla hazırlanmış olup standart hükümlerinin finansal raporlara etkisi ayrıntılı olarak incelenmiştir. Kitapta aynı zamanda sigorta şirketlerinin TMS/TFRS'leri uygulamaları durumunda finansal tablolarında ortaya çıkacak farklılıklar bir sigorta şirketinin finansal tablolarının TMS/ TFRS'lere göre yeniden düzenlenmesi yoluyla ortaya konulmuştur.
Kitabın konuyla ilgilenen gerek sektör çalışanlarına gerekse de akademisyenlere faydalı olması dileğiyle.. .
Halilibrahim Gökgöz, Tuğrul Kandemir İnsanlık tarihinin ilk dönemlerinde insanlar, avcılık ve toplayıcılık yaparak ihtiyaç duydukları ürünleri kendileri temin etmişlerdir. Herhangi bir paraya gerek duyulmayan bu dönem sonrasında nüfusun artmasıyla yeni ihtiyaçlar doğmuş ve topluluklar arası alışverişi zorunlu kılmıştır. İnsanlar ve topluluklar ilk alışverişlerini trampa ve takas yöntemleriyle yapmışlardır. Nüfusun ve alışverişlere konu olan ürünlerin sayısının artması takasta güçlüklere sebep olmuş ve bir değişim aracının kullanımı zorunlu hâle gelmiştir. Teknolojinin gelişimine paralel olarak topluluklar arası ticaret, iletişim ve ulaşım imkânları geliştikçe de yeni değişim araçlarına ihtiyaç duyularak para ve paranın yeni formları ortaya çıkmıştır. Yenilikler ve teknolojik gelişmeler para ve parasal sistemin, paranın yeni formları ise başka birçok yeniliğin temellerinin atılmasına sebep olmuş, böylece küreselleşme ile birlikte ekonomiler arası entegrasyon artmıştır. Ayrıca yaşanan küresel ekonomik krizler, finansal piyasalarda yeni finansal kurum ve ürünlerin gelişmesine ve bilinirliğinin artmasına zemin oluşturmuştur. Geleneksel finansal varlıklara güvenin azaldığı 2008 finansal kriz sürecinde ilk blokzincir ürünü ve ilk kripto para olan bitcoin, yeni bir finansal ürün olarak ortaya çıkmıştır. Blokzincir teknolojisi, adını ilk kez Bitcoin'le duyursa da sonraki dönemlerde teknolojik gelişmelere paralel olarak birçok farklı alan ve sektörde kullanılmıştır. Kripto paraların kullanım alanı ve bilinirliği yaygınlaşırken finansal sistemle olan entegrasyonu da her geçen gün artmaktadır. Mart 2023 tarihi itibariyle kripto varlıkların sayısı 22 bini aşarken piyasa değeri 1 trilyon doların üzerindedir.
Mehmet Arslan Devletin, ekonomik ve sosyal yapı içerisindeki görevine bağlı olarak izlenen vergi politikaları, değişen ve gelişen zaman seyri içerisinde farklı görünümler ortaya koymaktadır. Devlet, asli fonksiyonlarını yerine getirebilmek için önemli harcamalar yapmak, harcamalarını finanse edebilmek için de yeterli gelir kaynaklarını sağlamak durumundadır.
Kitap, bu yapı içerisindeki duruma göre şekillenmiş olan vergi sistemimizi ve bu sistemi oluşturan bütçe yapımızı esas alan temel nitelikteki vergiler üzerinde durmuştur.
Bu kapsamda vergiler; gelir, mülkiyet ve harcamalar üzerinden alınan üç ana bölümde ele alınmış, kanuni düzenlemeler ile uygulamadaki vergileme süreci ve işleyişi hakkında açıklamalara yer verilmiştir.
Ceyda Kükrer Günümüzde küreselleşme ve teknolojik gelişmelere bağlı olarak birçok ülkede mükellef hakları konusunda yeni bir süreç başlamıştır. Bu gelişmeler kısa zamanda birçok ülkede, vergi idaresi ile mükellef arasındaki ilişkilere yansımıştır. Bu doğrultuda Türkiye'de mükellef hakları konusu, Gelir İdaresi Başkanlığının “Mükellef Hakları Bildirgesi” nin yayınlamasından bu yana hızlı bir gelişim içinde olmuştur. Bu doğrultuda vergi mevzuatında yeni düzenlemeler yapılmış ve bu konuda yönetmelik, genel tebliğ, genelge, yönergeler yayınlanmıştır.
Çalışmanın ikinci baskısında; Çalışmada yer alan konuların daha belirgin hale gelmesi ve genişletilmesi amacıyla, kitabın birinci baskısı başlığında yer alan Türk Vergi Sisteminde “Mükellef Hakları” kavramı yerine “Mükellefin Hakları” kavramı kullanılmış ve çalışma konuları genişletilmiştir. Dolayısıyla mükelleflerin vergiyle ilgili haklarının ne olduğuna kolayca ulaşması sağlanmıştır.
Bu nedenle çalışmada Türk Vergi Sisteminde yer alan “mükellefin hakları” ele alınmıştır. Bu doğrultuda mükellefin hakları; Mükellef Hakkı, Mükellefin Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Hakkı, Mükellefin Kanunlardan Doğan Hakları, Mükellefin Tercihlerine Bırakılan Hakları, Mükellefin Vergi Ödevlerinde Hakları ve Mükellefin İdari İşlemlerde Hakları olarak bölümlere ayrılmıştır.
Söz konusu bölümlerde ise, mükellefin hakları, başta vergi mevzuatında yapılan değişiklikler olmak üzere, bu konuda yayınlanan yönetmelik, genel tebliğ, genelge, Danıştay ve mahkeme kararları dikkate alınarak ele alınmıştır.
Revize edilerek konuları daha belirginleştirilen ve genişletilen ikinci baskı, mükelleflere kolaylık sağlamak, kamu kurumlarındaki ilgili personele ve bu konuda araştırma yapan kişilere yararlı olacak şekilde hazırlanmıştır.
Alp Aytaç, Aylin Poroy Arsoy, Elif Yücel, Funda Özçelik, Ümit Gücenme Gençoğlu, Yasemin Ertan Yönetim kararları için muhasebeden beklenen bilgilerin kapsamı genişlediğinden, işletmeler için planlama ve denetim faaliyetleri zorunlu hâle gelmiştir. İşletme yöneticilerinin rasyonel kararlar alabilmesi, risk yönetimi ve planlama yapabilmesi için Türkiye Muhasebe Standartları çerçevesinde hazırlanan tablolardaki gerçeğe ve ihtiyaca uygun bilgilerin kullanılması gerekir. Bu kitapta; gerek bu alanda eğitim alanların gerekse profesyonel yöneticilerin aşağıdaki sorulara cevap bulabilmesi amaçlanmıştır.
Üretimin maliyetlerini oluşturan unsurların özellikleri nedir?
İşletmelerde kârın planlanması nasıl gerçekleştirilir?
Maliyet yöntemleri hangi koşullarda hangi bilgileri sağlamaktadır?
Muhasebe standartlarına göre üretimin ve satışların maliyeti nasıl hesaplanır?
Muhasebe standartlarına göre konsolide finansal tablolar nasıl hazırlanır?
Faaliyet bütçeleri nedir, nasıl hazırlanır?
Yönetim denetimi ve iç kontrol sisteminin önemi nedir?
İşletme faaliyetlerinin analizi nasıl gerçekleştirilir?
Hileli finansal raporlamanın önlenmesinde iç kontrol sisteminin önemi nedir?
Erdem Bulut Günümüzde ekonomik hayatın temelini güven oluşturmaktadır. Güveni sağlayan unsurlardan biri ise finansal tabloların uluslararası standartlara göre denetimidir. Zira denetim bir doğruluk, uygunluk, akılcılık ve şeffaflık sınamasıdır. Fakat denetim konusunda tarafların farklı algılara sahip olması, denetim ile ilgili beklentilerin ayrışmasına neden olmaktadır. Teoride beklenti boşluğu olarak adlandırılan bu durum, denetimden beklenen faydanın ortaya çıkmasını engellediği gibi denetimin kalitesini de önemli derecede düşürmektedir. Bağımsız denetim alanında son dönemde birçok düzenleme yapan Türkiye için ise bu konu bir derece daha önemlidir. Güncel veriler ve düzenlemeler ışığında bağımsız denetimin Türkiye'deki yapısını ve durumunu ele alan kitap, beklenti boşluğuna dikkat çekerek bağımsız denetim konusuna farklı bir bakış açısı sunmaktadır.
Sonat Bayram Türkiye'de borçlanma araçlarının çeşitlendirilmesine yönelik olarak yapılacak araştırma ve değerlendirmeler ile işletme finansman yapısının optimizasyonuna yönelik eksiklikleri gidermek üzere geliştirilecek öneriler, araştırmanın esas amacını oluşturmaktadır. Bu çerçevede menkulleştirme ve varlık ihracı yoluyla kaynak sağlayarak elde edilecek optimal sermaye yapısı ile Türkiye'deki şirketlerin finansal yapılarını güçlendirmeye yönelik olarak atılabilecek adımlar ortaya konmuştur.
Şirketlerin finansmanında özkaynakların ağırlığı azaltılarak borçlanma araçları yoluyla kısa ve uzun vadede borçlanma imkânı yaratılmakla birlikte, borç verenler açısından vergi öncesi kârdan ödenen faizlerden istifade edebilmesi böylece imtiyazlı ve adi hisse senetlerine vergi sonrası kârdan ödenen faizlere kıyasla daha yüksek bir faiz elde etme imkânı sağlaması nedeniyle daha kârlı bir yatırım imkânı sunmaktadır. Bu nedenle şirket değerlerini maksimize etme hedefiyle yola çıkan günümüz finans yöneticilerinin sağlıklı bir büyüme sağlayabilmesinin yolu, dengeli bir borçlanma yapısı ve bununla birlikte yeterli ve doğru çeşitlendirilmiş borçlanma enstrümanı kullanımından geçmektedir. Çalışma bu temel noktadan hareket etmektedir.
Çalışmada borçlanma araçlarının ihracının arttırılması ve çeşitlendirilmesi yanında özel sektör, borçlanma araçları üzerindeki kamu dışlama etkisinin azaltılması yoluyla yaratılacak finansman imkânının şirketlerin sermaye yapısı üzerinde yaratacağı olumlu etkiler üzerinde durulmakta ve halka açık şirketlerin sermaye yapısı ile piyasa değeri arasında Modigliani-Miller (M-M) yaklaşımı ile ortaya atılan ilişkinin Türkiye'de geçerli olup olmadığı noktasında bir deneysel kanıt ortaya konulması amaçlanmıştır.
Özdal Koyuncuoğlu Son yıllarda “Girişimci Üniversite” (Entrepreneurial University) kavramıyla sıklıkla karşılaşılmaktadır. Yenilikçilik, hayatın her alanında olduğu gibi üniversiteler için de gelişiminde bulundukları bölgeler için giderek önemli merkezler hâline gelmelerini sağlayan önemli bir kavramdır. Bu bağlamda girişimci üniversite kaynaklı girişimler, bilgi ve teknolojinin transferinde ve toplumun sorunlarının çözümünde önemli bir mekanizma konumuna gelmiştir. Bu kitapta da gömülü teori (grounded theory) kullanılarak Türkiye’de üniversitelerin girişimcilik ve yenilikçilik özelliğini ölçen bir aracının tasarlanmasında zemin oluşturabilecek bir teorik yapının ortaya koyulması amaçlanmıştır.
Ortaya koyulan teorik model, süreç ve SMART yaklaşımları ile sürdürülebilir, öğrenci odaklı, toplum etkileşimli ve girdi ile çıktı faaliyetlerinin dengede değerlendirilmesi esası üzerine temellendirilmiştir. Girişimci üniversite paradigmasının Türkiye’de nasıl çalıştığına ve üniversitelerin bu yönünün nasıl ölçülüp değerlendirilebileceğine dair bir araştırmaya rastlanılmamış olması, bu araştırmayı son derece önemli kılmaktadır. Araştırmanın sonuçlarının üniversite girişimciliğinde köklü bir paradigma değişimini gündeme getireceğini söylemek mümkündür.
Said Alpagut Şenel, Öznur Arslan Türkiye'de muhasebe mesleğine yön veren standartların ele alındığı bu kitap, beş bölümden oluşmaktadır. Yazımı uzun bir zaman alan, azami titizlik gösterilerek özenle hazırlanan bu kitapta, Türkiye'de muhasebe mesleğine yön veren standartlar hem özel sektör hem de kamu sektörü açısından detaylı bir biçimde ele alınarak incelenmiştir.
Birinci bölümde, muhasebe kuramı ve muhasebe standartları ele alınmaktadır. İkinci bölümde muhasebe mesleği ve önemi hakkında kısa bir bilgi verilmektedir. Türkiye'de uygulanan muhasebe sistemleri ve finansal raporlama standartları çerçevesinin ele alındığı üçüncü bölümde, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından yayımlanan Finansal Raporlama Standartlarına Uygun Hesap Planı (taslak metin) tanıtılmakta ve mevcut Tek Düzen Hesap Planı (TDHP) ile arasındaki farklara değinilmektedir. Dördüncü bölümde Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından yayımlanan ve özel sektörde faaliyet gösteren işletmeler tarafından uygulanan;
 Türkiye Finansal Raporlama Standartları,
 Büyük ve Orta Boy İşletmeler (BOBİ) İçin Finansal Raporlama Standardı (BOBİ FRS),
 Faizsiz Finans Muhasebe Standartları (FFMS),
 Küçük ve Mikro İşletmeler (KÜMİ) İçin Finansal Raporlama Standardı (KÜMİ FRS) (taslak metin)
detaylı olarak incelenmiştir. Beşinci ve son bölümde ise devlet muhasebesi kavramı ve devlet muhasebesi sistemleri ile kayıt yöntemleri hakkında bilgiler verilmiş, uluslararası alanda kabul gören devlet muhasebe standartları tanıtılmıştır.
Ömer Karaoğlu, Mehmet Sarac, Davut Pehlivanlı, Evren Yaşar, Hasan Vergil, Faruk Taşcı 10'uncu Uluslararası İslam ve Ekonomi Sempozyumunun hemen akabinde bilimsel ve sosyal etkinin değerlendirildiği bilim kurulu toplantılarında yapılan istişareler neticesinde "Sürdürülebilir,Adil ve Paylaşımcı Bir Türkiye Ekonomisi Modeli" isimli projenin hayata geçirilmesi İKDER yönetim kurulunca kararlaştırılmıştır. "İktisat tarihi", "iktisadi büyüme ve kalkınma", "finansal piyasalar" ve "sosyal politika" olmak üzere 4 temel alanda uzman ve akademisyenlerden oluşturulan proje ekibi ile 12 ay süreli bir çalışma planı hazırlanarak 2019 yılı Nisan ayında proje çalışmalarına resmî olarak başlanmıştır.
Proje sürecinde hazırlanan metinler, hakemli izleme süreçlerinde bilimsel ve uygulanabilirlik yönleri ile değerlendirilmiş; bununla birlikte 2 Kasım 2019 tarihinde proje konularına vakıf uzman ve akademisyenlerin geniş katılımı ile düzenlenen çalıştayda projenin ilk çıktıları uygulanabilirlik yönünden tartışılmıştır. 7-8 Aralık 2019 tarihinde İKDER tarafından gerçekleştirilen 11 'inci Uluslararası İslam ve Ekonomi Sempozyumunda geniş bir katılımcı kitlesi ile yapılan müzakerelerle güçlendirilmiştir. Proje ekibinde yer alan hocalarımızın gayretleri ve azimleri ile hakem izlemeleri, araştırma süreci, koordinasyon toplantıları, ulusal çalıştay ve uluslararası sempozyum sonrasında 2020 yılı Haziran ayında proje başarı ile tamamlanmıştır. Bu eser, 12 ay süreli "Sürdürülebilir,Adil ve Paylaşımcı Bir Türkiye Ekonomisi Modeli" isimli bu projenin geliştirilmiş bir versiyonudur.
Türkiye'nin iktisadi, finansal ve sosyal refahının tartışıldığı tüm platformlarda eksik kalan ve tüm yönleri ile ele alınmayan temel bir gerçek faizsizlik ilkesidir. Bu kapsamda elinizdeki eser faizsizlik ilkesini merkeze alan bir perspektifle, Türkiye ekonomisinin mevcut durumunu ve güçlü-zayıf yönlerini tespit ederek sürdürülebilir, adil ve paylaşımcı niteliklere haiz bir refah ekonomisi için teorik zemini kuvvetli uygulanabilir öneriler getirmektedir.
Türkiye'nin halis ve üretken bilim insanlarının yetişmesine vesile olan, İKDER manevi kurucusu ve İstanbul Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü hocalarından sayın Prof. Dr.Sabahattin Zaim ve 11 Haziran 2020 tarihinde vefat eden sayın Prof. Dr. Sabri Orman hocama rahmetle ve hürmetle...
Olcay Akçin İşletme birleşmeleri, geçmişten bugüne reel sektörde hacimleri nispetinde gündem oluşturan ticari hamleler olmuştur. Büyük bir ticari grubun başka bir büyük ticari grubun paylarını satın alması, ülke gündemini dahi değiştirebilmektedir. Bu gibi önemli etkiler yaratabilen işlemlerin kamuya, gerçeğe uygun ve şeffaf bir şekilde açıklanması makroekonomik hayatın istikrarlı bir şekilde ilerlemesinin sağlanması adına önem arz etmektedir. Uluslararası Finansal Raporlama Standartları’nın temel amacı, küresel düzeyde muhasebe ve finansal raporlama süreçlerinin yeknesak olarak yürütülmesi ve dünyanın herhangi bir noktasında üretilen finansal bilginin dünyanın başka bir noktasındaki finansal bilgi kullanıcısı tarafından kaliteli, anlaşılır ve güvenilir olarak okunabilmesinin sağlanmasıdır. Uluslararası Finansal Raporlama Standartları uyarınca işletme birleşmelerinin muhasebeleştirilmesi ve finansal tabloların konsolidasyonu uygulayıcıların kimi zaman zorlandıkları konulardır. Bu kitabın amacı, gerek akademisyenlerin ve üniversitelerde bu konuda eğitim alan öğrencilerin ve gerekse de iş hayatında Uluslararası Finansal Raporlama Standartları’na göre raporlama yapan işletmelerin ilgili departmanlarında çalışan personelin ve bağımsız denetçilerin teknik gelişimine yardımcı olmaktır.
Raif parlakkaya Uluslararası (Türkiye) Muhasebe/Finansal Raporlama Standartları Kapsamında Maddi ve Maddi Olmayan Duran Varlıklar isimli bu kitapta; tekdüzen muhasebe sisteminde maddi ve maddi olmayan duran varlıklar hesap gruplarında yer alan varlıkların UMS(TMS) / UFRS (TFRS) kapsamında yer aldığı standartların uygulamasının ortaya konulması amaçlanmıştır. 
Küreselleşme, finansal tabloların uluslararası düzeyde hazırlanmasını zorunlu hale getirmiştir. Ülkemizde de, SPK'ya tabi işletmelere finansal tablolarını UMS/UFRS'ye göre hazırlamak zorunluluğu getirilmesi ve halen TBMM gündeminde bulunan yeni TTK tasarısıyla tüm işletmelerin bu standartlara uymak zorunda olmaları UMS/UFRS (TMS/TFRS)'leri işletmelerin gündemine taşımıştır. Bu çalışmada Tükdüzen Muhasebe Sisteminde maddi ve maddi olmayan duran varlıklar kapsamında yer alan varlıklara ilişkin standartlar uygulamalar yardımıyla açıklanmaya çalışılmıştır.
Çalışmamız kapsamında yer alan standartlar şunlardır:
UMS (TMS) 16: Maddi Duran Varlıklar
UMS (TMS) 40: Yatırım Amaçlı Gayrimenkuller
UFRS (TFRS) 5: Satış Amaçlı Elde Tutulan Duran Varlıklar ve Durdurulan Faaliyetler
UMS (TMS) 38: Maddi Olmayan Duran Varlıklar
UMS (TMS) 36: Varlıklarda Değer Düşüklüğü
Volkan Demir, Oğuzhan Bahadır

UFRS/TFRS Kapsamında İşletme Birleşmeleri ve Konsolidasyon isimli bu kitapta; işletme birleşmelerinin muhasebeleştirme yöntemleri ve konsolide finansal tabloların hazırlanması yöntemleri ile UFRS/TFRS kapsamındaki işletme birleşmeleri ve konsolidasyon uygulamalarının bu yöntemlerden hangisi ya da hangilerini esas aldığı konusu incelenmiştir.


Küreselleşmenin de etkisiyle işletmeler satın alma, ele geçirme veya diğer yöntemlerle başka işletmeler ile sermaye ilişkisi içerisine girmekte ve tüm bu işlemleri ve sonuçlarını finansal tabloları aracılığı ile kamuya açıklama gereği ortaya çıkmaktadır. Uluslararası ve Türkiye Finansal Raporlama Standartları


(UFRS/TFRS)'nda; işletme birleşmeleri ve grup şirketleri ya da sermayi ilişkili şirketler konuları UFRS/TFRS 3: İşletme Birleşmeleri, UMS/TMS 27: Konsolide ve Bireysel Finansal Tablolar, UMS/TMS 28: İştiraklerdeki  Yatırımlar ve UMS/TMS 31: İş Ortaklıklarındaki Paylar olmak üzere dört standartta ele alınmıştır. Kitapta, İşletme Birleşmeleri ve Konsolidasyon konusu ile ilgili bu dört standart, uygulamalar yardımıyla açıklanmaya çalışılmıştır.

Jeff MADURA, Hatice Doğukanlı, Pearson Bu kitap, Florida Atlantik Üniversitesi öğretim üyesi Jeff Madura tarafından yazılan International Financial Management kitabının kısaltılmış 10. baskısının çevirisidir. Jeff Madura’nın bu kitabı dünyanın birçok ülkesinde ders kitabı olarak kullanılmaktadır. Bu özelliği nedeniyle farklı ülkelerde görev yapan öğretim üyelerinin ve öğrencilerin görüşleri doğrultusunda bu kitap, Jeff Madura tarafından sürekli geliştirilmiş ve nihayet 10. baskıya ulaşılmıştır. Çeviri editörlüğünü üstlendiğim bu kitap, Türkiye’nin en saygın üniversitelerinde gören yapan, kendi alanlarında yetkinliğini kanıtlamış öğretim üyelerinden oluşan bir ekip tarafından özveri ile çevrilmiştir. Kitap bölümlerini tekrar tekrar okumam nedeniyle uluslararası finansal yönetim konusundaki bilgilerimi pekiştirdiğim ve derinleştirdiğim için ayrıca kendimi mutlu hissetmekteyim. Bu nedenle Nobel Yayınevine böylesine eşsiz bir kitabı çevirerek öğrencilerin ve öğretim üyelerinin hizmetine sundukları için teşekkür ederim.

Toplam 23 bölümden oluşan ve tamamen öğrenci odaklı materyallerle donatılan bu kitap, aynı zamanda öğretim üyelerine de çok önemli ekler sunmaktadır. Temel kurumsal finansman anlayışını esas alan bu kitap hem lisans hem de yüksek lisans düzeyinde verilen uluslararası finansal yönetim dersleri için tasarlanmıştır. Yüksek lisans düzeyinde ileri düzey sorular, örnek olay çalışmaları ve özel proje çalışmalarına daha fazla ağırlık verilmelidir.

Bu kitabın çevirisi 2 cilt olarak tasarlanmıştır. Bir dönemlik derslerde genellikle ilk 12 bölümün okutulduğu gözlemlenmiş ve kitabın ilk cildine 12 bölüm dahil edilmiştir. İzleyen 11. bölüm ise kitabın ikinci cildini oluşturacaktır. Özellikle yüksek lisans ve doktora düzeyinde ve iki döneme yayılmış derslerde her iki cildin de gerekli olacağı düşünülmektedir.

Hem ulusal hem de uluslar arası gelişmeler nedeniyle Uluslararası Finansal Yönetim dersinin gerekliliğinin daha çok hissedildiği günümüzde bu kitabın tüm okurlarımız için yararlı olmasını ve başarılarına ışık tutmasını dilerim.
Ahmet Şuayb Gündoğdu, Ali Can Yenice, Ensari Yücel, Fatih Kazancı, Hakan Sarıbaş, Haşmet Gökırmak, İbrahim Güran Yumuşak, Mahmut Bilen, Mustafa Afşin Sancar, Mustafa Çakır, Rümeysa Bilgin, Tamer Daniş, Yusuf Dinç, Yüksel Keleş, Zeyneb Hafsa Orhan Türkiye, İslam iktisadının her alanında çok gecikmiştir ancak tarihsel ve entelektüel alt yapısı nedeniyle bu alanda İslam dünyasına öncülük yapma potansiyeline sahiptir. Aslında bu durum, ülkemiz için bir tercih olmaktan ziyade büyük ölçüde zorunluluktur. Bunun nedeni ise, Türkiye'nin kendi çıkarları çerçevesinde yürüttüğü politikalara yönelik dış baskıların özellikle konvansiyonel finans kanalları üzerinden yapılmasıdır. Bu baskılardan kurtulmak için finansal sistemin çeşitlendirilmesi ve konvansiyonel finansın dengelenmesi gereklidir. Bunun yolu da ahlaki ve sosyal fonksiyonlarla güçlendirilmiş bir İslami finans sektörünün kurumsallaştırılmasından yani İslam iktisadı ekosisteminin varlığından geçmektedir.
Kitapta, hem İslami finans kurumları hem de bunu oluşturan kuruluşlar incelenmektedir. Şüphesiz faaliyetlerinin niteliği ve niceliği birbirinden farklı olan kuruluşları aynı düzene göre ve insicamı bozmadan incelemek kolay değildir. Ancak okuyucuya kolaylık sağlaması ve pedagojik endişeler nedeniyle her bölümde, öncelikle kurumun İslami finans ekosistemi içerisinde yeri, gelişimi ve önemi belirtilmiş, sonrasında ise ilgili kuruluşların uluslararası ve bazı ulusal örnekleri incelenmiştir. Bu inceleme kuruluşların tarihçesi, yönetimi ve faaliyetleri ile İslami finansa katkılarını kapsamaktadır.
Michael Melvin, Stefan C. Norrbin Küresel ekonomi hakkında üst düzey bir bakış açısına sahip olması, bu kitabın uluslararası finansa sunumunu diğer ders kitaplarından farklılaştırmaktadır. Melvin ve Norrbin, rakipleri finansal yönetim becerileri ve standart ekonomik araçlara dikkat çekerken çokuluslu şirketlerde iş arayanlar için gerekli bilgileri sunmaktadır. Okuyucular, sadece bir organizasyonun işleyişini değil, yeni gelişmeler ve eğilimler hakkında kendi çıkarımlarını nasıl yapacaklarını öğrenmektedir. Yeni güncellenmiş ve genişletilmiş sekizinci basım, küresel finansın okuyuculara anlamlı gelmesine yardımcı olmak için eğitim amaçlı yeni materyaller, güncel örnek olay çalışmaları ve az ama öz tanımlamaları sunmaktadır.
“Uluslararası Para ve Finans, hem uluslararası hem de çokuluslu finans dersleri için mükemmel bir kaynaktır. Uluslararası finansal kurumlar ve enstrümanları ve çokuluslu şirketlere yönelik finansal yönetim araçları gibi iki konunun birleşik olarak ele alınması, küresel bir çevrede artarak faaliyet gösteren iş dünyasına her iki konunun etkilerinin kavramasını öğrenciler için kolaylaştırmaktadır.”
Anne M. Alexander, Wyoming Üniversitesi
“Bu en çok satan kitabın en güncel baskısı, kısa ama öz, kolay anlaşılır ama analitik bir tarzda uluslararası para ve finanstaki önemli bir dizi ve bir bakıma kompleks kavramları tartışmaktadır.”
Ramkishen S. Rajan, George Mason Üniversitesi ve Singapur Ulusal Üniversitesi
“Yazarlar, küresel ekonomi hakkında üst düzey bakış açısı sunan uluslararası para ve finansla ilgili konuların geniş kapsamlı ele alınması gibi olağanüstü bir iş yapmıştır. Yıllar geçtikçe başvuru kaynağı ve eğitim için standart bir kitap olmasını bekliyorum.”
Süleyman Değirmen, Mersin Üniversitesi
“Uluslararası finansın, özlü, iyi yazılmış, titiz aynı zamanda kolayca erişilebilir bir anlatımı.”
Fırat Demir, Oklahoma Üniversitesi
“Bu ders kitabı, dünyadaki lisans ve yüksek lisans öğrencileri için mükemmel bir kaynaktır. Yazarlar, her bölümü, risk yönetimi ve bankacılık gibi konuların da dâhil olduğu çeşitli finansal konular üzerine güncellenmiş bilgilerle dikkatlice hazırlamışlar.”
Viviana Fernandez, Adolfo Ibanez Üniversitesi
Fatih Kazancı Dünya geneline bakıldığında sadece konvansiyonel bankalar değil faizsiz bankalar da uluslararası (dış) ticareti finanse etmektedirler. Konvansiyonel bankalar, ticareti yasal olan her türlü malı veya hizmeti faizli bir şekilde finanse edebilirler. Faizsiz bankalar ise, uluslararası ticareti finanse ederlerken sadece ticareti helâl olan mallara aracılık edebilirler ve uluslararası ticaret yapanlara sadece faizsiz finansman ürünleri ile finansman sağlayabilirler. Elinizdeki bu kitap, faizsiz bankaların çeşitli faizsiz finansman ürünleri ile uluslararası ticaret yapanları hangi faizsiz finansman ürünleri ile destekleyebileceklerine odaklanmıştır. Okuyucu bu kitap sayesinde yakın coğrafyamızda uluslararası ticaretin gelişimini öğrenme, uluslararası ticareti destekleyen faizsiz kuruluşları, faizsiz finansmanda kullanılan sözleşme türlerini ve dünya çapında uygulaması olan güncel faizsiz uluslararası ticaret finansman ürünlerini tanıma imkânına sahip olacaktır.
Vedat Batgi, Kubilay Karakuş İçinde bulunduğumuz iktisadi yapı, tartışmasız biçimde ülkeler arasındaki ticaret dâhil tüm ilişkileri belirlemektedir. Ülkelerin kendi iç dinamikleri ile geliştirdikleri uygulamalar da uluslararası süreçler de bu yapıya göre şekil almakta; kanun, kural, uygulama ve prosedürler bu temele göre oluşmaktadır. Mali sermaye üzerinden yürüyen bu işleyişin temelini; banka, sigorta ve borsadan oluşan finans sektörünün kurumları ve iş süreçleri oluşturmaktadır. Herhangi bir ekonomik faaliyet, bu temel yapı taşlarından en az bir tanesini bazen de tamamını birden içermektedir veya içermelidir. Ticaret süreçlerinde bu bileşenler doğru yerde ve doğru şekilde kullanılamadığı için genel olarak dış ticaret ve özelde ihracat işlemleri; verimsiz, düşük kâr oranıyla ve yüksek risk altında gerçekleşebilmektedir hatta çoğu zaman yapılamamaktadır.
Bu kitabımızda; özellikle ihracat işlemini finansal bakış açısıyla değerlendirip mevcut problemlerin çözümüne ve uygulamada karşılaşılan engellerin aşılmasına yönelik bir içerik oluşturduk. Sürecin işleyişini belirleyen temel kuralları, ticaret işleminin bileşenlerini ve temel yasal prosedürleri aktardık. Özet olarak ihracat yapan işletmelere daha başarılı ve basiretli bir tacir olabilmeleri için, finans sektörünün dinamiklerine uygun hareket edebilmelerine yönelik ipuçlarını sunmaya çalıştık.
Aziz Kutlar

Günümüzde ekonometri, ekonomi biliminin vazgeçilmez analiz araçlarından biri konumuna gelmiştir. Ekonomi teorisinin ilgi alanına giren her türlü yaklaşım ekonometriye konu olmaktadır. Bunun en önemli nedenlerinden biri, bu bilim dalının gittikçe rakamlarla haşir neşir olması, ikincisi ise; bilgisayar teknolojisindeki hızlı gelişmedir. En karmaşık teorilere ait sınama ve tahminler bilgisayar programları marifetiyle çok kısa sürede sonuçlandırılmaktadır. Bu gözlemler çerçevesinde elinizdeki bu kitap, rakamlarla sıkıcı hale gelen ekonometrik analizleri, bilgisayar programları vasıtasıyla sevimli ve anlaşılır hale getirmeyi amaçlamaktadır. Matematik ve rakamlardan fazlaca çekinenler için böyle bir çalışmanın çok yararlı olacağı düşünülmektedir. Kitapta, Dünyada ve Türkiye'de çokça kullanılan EViews, SPSS, MINITAB, ve GiveWin altında çalışan bir dizi program (PcGive, PcFiml vb.) uygulamasına yer verilmiştir.

Murat Kaya, Hakan Tunç Finansal okuryazarlık günümüz ekonomi dünyasında oldukça popüler bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Kişilerin harcamalarını ve tasarruflarını etkin bir biçimde yönetmeyi amaçlayan finansal okuryazarlık kavramı, kişilerin istikrarlı bir refah düzeyine ve yaşam kalitesine sahip olmalarını amaçlamaktadır. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde yaşanan ekonomik krizler, kişilerin satın alma gücünde azalmalara neden olurken finansal okuryazarlığın önemi her geçen gün artmaktadır.
Kitap iki ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde finansal okuryazarlığa ilişkin temel kavramlara, finansal piyasalar ile temel yatırım araçlarına ve Borsa İstanbul hakkında güncel bilgi ve verilere yer verilmiştir. İkinci kısmında ise gerçek varlık fiyatları kullanılarak bir bilgisayar programı yardımıyla teknik analizler yapılmış ve okuyucuların varlıkların gelecek fiyatlarını tahmin etme güçlerinin arttırılması hedeflenmiştir.
Meryem Öztürk “Klişeler, kariyer seçimini etkilediği için gerçekçi olmayan algıları destekleyen dersler “yanlış” kişilerin muhasebe kariyerini seçmesine; “doğru” kişilerin ise muhasebe dışı kariyeri tercih etmesine neden olabilir.” (Mladenovic, 2000)

Muhasebe dersleri öğrencilerde genellikle sıkıcı, zor, sayısal problemlere odaklanılan, sürekli hesaplama içeren vb. pek çok gerçekçi olmayan olumsuz basmakalıp algı oluşturmaktadır. Ayrıca yapılan birçok çalışma muhasebe derslerinde öğrencilerin ilgilerinin, algı düzeylerinin ve motivasyonlarının diğer derslere göre düşük olduğunu; muhasebe dersleriyle ilgili endişe ve karamsarlık yaşadıklarını göstermektedir. Olumsuz bu durumların öğrencilerin öğrenme konusundaki tutumlarını ve sonucunda da başarılarını etkilemesi muhtemeldir. Bu durum geleneksel eğitimde olduğu gibi uzaktan eğitimde de geçerlidir. Hâlbuki uzaktan eğitim sisteminde çok çeşitli öğretim ortam ve araçları ile eğitim verilebilmektedir. Özellikle muhasebe gibi sayısal içerikli derslerde farklı öğretim ortam ve araçlarının kullanılarak öğrencilerin bu derslerden daha fazla keyif almaları, daha kolay öğrenebilmeleri, daha başarılı olmaları sağlanabilir.
Bu kitabın amacı Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi'nde Genel Muhasebe dersini alan farklı programlardaki öğrencilerin öğretim materyalleri hakkındaki düşünceleri, temel konular hakkındaki bilgi düzeylerine yönelik görüşleri ve Genel Muhasebe ara sınavındaki başarı durumlarını araştırmaktır. Kitabın temelde program müfredatlarında Genel Muhasebe dersinin bulunduğu uzaktan eğitim sistemi ile eğitim veren kurumlara, özelde ise Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi'nde öğretim materyallerinde yapılacak geliştirmeler ile muhasebe dersini alacak öğrencilere katkı sunacağını umuyorum.
Ahmet Altay, Ahmet Çubukcu, Ayşe Hande Erol Bingüler, Barış Barış, Cantekin Ertekin, Cevdet Murat Tekin, Durmuş Ali Cihan, Emre Alıç, Fatih Yıldız, Fatma Ceyda Erkaya, Furkan Uysal, Gülsün Yıldız, Hande Eryılmaz, Hasan Yavuz, Irmak Göle, Kübra Şimşek, Nilüfer Keskin, Orhan Elçi, Orkun Demirel, Seda Kaya, Serap Ertuğrul, Sevda Nuh Akbabaöz, Süleyman Tosun, Şeyda Çelik, Taner Öner, Tuğba Yılmaz, Yekta Özcan Özözer, Yücel Efe Uzmanların Kaleminden PROJE YÖNETİMİ: Uygulama Rehberi ve Deneyim Paylaşımları kitabı; organizasyonel durum, proje yönetimi süreçleri, proje yönetimini başarılı kılacak konular, yönetilen projelerdeki deneyimler ve proje yönetimi sınav süreçlerini içeren beş ana bölümden oluşmaktadır. Adıyla müsemma olduğu üzere kitabımız, proje yönetimi profesyonelleri için bir rehber kaynak niteliği taşımaktadır. İçerdiği "deneyim paylaşımı" içeriğiyle ülkemizin kurum ve kuruluşlarına özgü proje yönetimi becerilerine ışık tutan kitap, uluslararası alan yazından kaynaklarla desteklenmekle birlikte yerli ve bütüncül bir kaynak olarak okuyucuya sunulmuştur.
Cem Çetin, Elçin Şişmanoğlu, Suat Aksu, Şafak Ağdeniz, Yasemin Taşkın Gerek makro gerekse mikro düzeylerde olmak üzere tüm kurumlar yönünden kaynak ve kullanım dengesi itibarıyla sürdürülebilirliğin önemi, günümüzde daha da artmıştır. Çevre dinamiklerinin ekonomik doğası gereği gözlenen bu gelişme şüphesiz Üniversiteler yönünden de yaşanmakta olup bu gelişmeye koşut, kaynak ve kullanım dengesinin tüm yönleriyle kavranması, izlenmesi, yönetimi ve denetiminde Üniversitelerin rolü de artmaktadır. Araştırmacı ve konusunda uzman yazarların çalışmalarından oluşan bu kitabın odaklandığı kurum birimleri ise üniversite döner sermaye işletmeleri olup kitabın hazırlanmasındaki amaç, bu işletmelerin salt sistemsel çatısı ve gerek teknik gerek yönetsel işleyişleri ile sınırlı bulunmamaktadır. Bu bağlamda “Muhasebe ve Denetim Konularına Etkinlik Odaklı Yaklaşım” başlığı ile birlikte kitabın kapsamı bir bütün olarak dikkate alındığında ise, üniversitelerin temel görevleri itibarıyla etkinlik ve sürdürülebilirliğin sağlanmasında, “döner sermaye” işletme modelinin rolü üzerinde düşünülmesinin amaçlandığı görülmektedir.
Mehmet Arslan Vergi hukuku kendine has ilke, kavram ve kurumları olan bir hukuk dalıdır. Diğer alanlarda olduğu gibi vergi hukuku alanında da konuların yeterince anlaşılabilmesi için bu ilke, kavram ve kurumlar konusunda bilgi sahibi olmak gerekir. İşte bu kitap, vergi ve vergilendirme ile ilgili ilke ve kavramları teorik olarak üniversitelerin lisans ve lisansüstü eğitim programlarında yer alan “Vergi Hukuku” derslerinde öğrencilerin ihtiyaçlarına cevap vermek amacıyla yazılmıştır. Söz konusu çalışma; ayrıca maliye ve vergi hukuku alanı ile uğraşanlar için de bir referans kitabı olma niteliğini taşır.
Beş bölümden oluşan kitabın birinci bölümünde, vergi hukukunun temel ilkeleri üzerinde durulmuştur. İkinci bölümde, vergi usul hukuku ile ilgili kavramlar, verginin ödenmesi, vergi alacağının korunması, vergi alacağını ortadan kaldıran nedenler, mükellef ödevleri, mükellef hakları, değerleme ve amortisman gibi konular ele alınmıştır. Üçüncü bölümde, vergi idaresinin teşkilat yapısı ve vergi idaresinin mükellefleri denetlemesi, bilgi edinmesi ve arama konularına yer verilmiştir. Dördüncü bölümde, vergi ceza hukukunda suç ve cezaların tasnifi ve uygulaması, vergi cezalarının kesilmesi, ödenmesi ve kalkması konuları açıklanmıştır. Beşinci bölümde, vergi uyuşmazlıklarında idarî çözüm yolları, vergi yargısı konuları üzerinde durulmuş, ilgili yargı mercilerine verilecek dilekçe örnekleri ile konular ele alınarak değerlendirilmiştir.
2021 yılına ait güncel rakamlar dikkate alınarak hazırlanmış olan Vergi Hukuku kitabının tüm öğrencilere ve konuya ilgi duyanlara yararlı olmasını dilerim.
Engin Öner Çeşitli fakültelerde (özellikle İktisadi ve İdari Bilimler Fakültelerinde) verilen vergi hukuku “vergi ile ilgili tüm kuralları” inceleyen bilim dalı olup; kitapta vergi hukukunun kapsamı, kaynakları, vergi kanunlarının uygulanması, yorumu, mükellef ve vergi sorumlusu, amortisman ve değerleme, verginin asli ve şekli şartları, vergi icra hukuku, vergi ceza hukuku ve vergi yargı hukuku ile örnek olay çözümleri gibi temel konulara yer verilmektedir.
KPSS, müfettişlikler, uzmanlık sınavları, mali müşavirlik vb. sınavlarda maliye grubu (kamu maliyesi, vergi hukuku, maliye politikası) alanında önemli bir yere sahip Vergi Hukuku kitabının başta öğrenciler olmak üzere, maliye alanı ile ilgili tüm kişilere faydalı olması dileğiyle...
Baki Demirel, Timuçin Zünbül, Hale Kırmızıoğlu, Mete Dibo, Zahide Ayyıldız Onaran, Murat Kesebir, Berkan Karagöz, Ayşegül Ak, Onur Özdemir, Rıfat Karakuş, Ufuk Alkan, Canan Dağıdır Çakan, Melek Yıldız, Lale Aslan, Arzu Arzova, Sercan Yavan, Murat Batı, Emine Yöney, Özgür Şahan, Mehmet Fatih Ulu, Emine Çetinel, Sevdiye Ersoy Yılmaz, Umut Omay, Melike Atay Polat, Suzan Ergün, Ali Kemal Nurdoğan, Banu Külter Demirgüneş, Zelal Beyaz, Esma Gültüvin Gür Omay İlk COVID-19 salgınının 31 Aralık 2019 tarihinde Çin'in Hubey eyaletine bağlı Vuhan kentinde bir solunum rahatsızlığının Dünya Sağlık Örgütüne bildirilmesiyle ortaya çıktığı kaydedilmiştir. İlk önce Çin ve çevresini etkileyen bu virüs, sonraları dünyanın birçok bölgesinde görüldü. Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı verilerine göre ise ülkemizde ilk kez 11 Mart 2020 tarihinde görüldüğü bilinmektedir.
Pandemi sürecinde tüm dünya ülkeleri gibi ülkemiz de birçok şeyi öngöremeyecek durumdaydı. Artan kamu harcamaları, düşük vergi gelirleri, kamu borçlanmalarında oluşan artışlar ve finansal piyasalarda ortaya çıkan dalgalanma, pandemi sürecini iyiden iyiye hissettirdi.
Bu olumsuz gelişmeler; ekonomide, gerek kamu sektöründe gerekse kamu dışı sektörlerde çeşitli dalgalanmalara neden oldu, olmaya da devam edebilir.
Bu kitabın amacı da pandemi sürecinde özellikle ülke ekonomimizde ortaya çıkan olumlu ve olumsuz neticeleri verilerle analiz etmeye çalışmaktır.
Zvi Bodie, Alex Kane, Alan J. Marcus Bu kitap, finansal yatırım dünyasına girme aşamasında olan kişilerin, doğru kararlar vermesine yardımcı olacak bir rehber niteliğindedir. Kitap, finansal piyasaları tanımak, nasıl işlediğini anlamak ve bu piyasaları kullanarak bireysel amaçlarınıza ulaşmak için size uygulama imkânı vermesi ile öne çıkmaktadır. Kitabın, ABD gibi gelişmiş bir finansal piyasa eksenindeki işlemler üzerine kurulu olmasının yanında, yaklaşık 30 yıldır yayınlanıyor olması, başka bir materyale ihtiyaç duymadan amacınıza ulaşma fırsatı sunmaktadır.
Gelişmekte olan piyasalarda yatırım yapmak, doğal olarak daha zorlu şartlar içerebilir. Gelişmiş piyasalara oranla, daha sığ olan bu tür piyasalarda, spekülatif hareketlerin daha sert olması ve bu şartlardan doğan kazanç ya da kayıpların daha yüksek seviyede olması zorlukların ana nedenleri olarak sayılabilir. Bu anlamda, piyasaların işleyişini bu tür bir rehber ile anlamaya çalışmanın, özellikle ülkemizde yatırım dünyasına adım atmayı düşünen kişiler için değerli bir fırsat olacağı düşüncesindeyim.
Yatırım dünyasında var olabilmenin ne anlama geldiğini, bu kitap ile özümseyebilirsiniz. Bilgisiz ilginin, kişiye en çok zarar verdiği alanlardan biri olan bu dünyada, bilginizin yatırımlara olan ilginizi kazanca dönüştürmesi dileğiyle…
Deniz Parlak Girişimciler, işletme sahipleri ve işletmelerin yönetim kadrolarında görev alan yöneticiler, performans değerlendirmesi yaparken, gelecekle ilgili stratejilerini oluştururken ve tüm karar verme süreçlerinde birtakım bilgilere ihtiyaç duymaktadırlar. İşletmelerin en önemli bilgi kaynağı kuşkusuz genel muhasebe sisteminin çıktıları olan finansal tablolar ve maliyet muhasebe sisteminin çıktıları olan raporlardır. İşletmenin başarısını belirleyecek olan kararların doğru alınmasında muhasebe bilgi sisteminin yeterli ve etkin olması ve sistemin çıktısı olan bilgilerin doğru yorumlanması büyük önem taşımaktadır.
Bu kitabın amacı geleceğin girişimci ve yönetici adayları olan öğrencilere genel muhasebe ve maliyet muhasebesi sistemi ile ilgili temel bilgileri vermek ve bu bilgilerin yorumlanmasında kullanılan analiz tekniklerini tanıtmaktır. Kitabın birinci bölümünde genel muhasebe, ikinci bölümünde ise maliyet muhasebesi ile ilgili genel geçer teknikler ve Türkiye'deki uygulamalar yer almaktadır. Kitabın üçüncü bölümünü oluşturan finansal tablo analizi kısmında analiz teknikleri ve performans ölçütleri gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki farklılıklar ele alınarak anlatılmıştır.
Cantürk Kayahan Finansal bilginin gücü, yönetim ve sürdürülebilirlik kavramlarıyla da çok yakından ilişkilidir. Çünkü yöneticilerin daha iyi bir gelecek kurgulayabilmeleri, işletmeleri için iyi bir finansal altyapıyı oluşturmalarına bağlıdır. Bu kitap, yöneticiler için finans kavramlarının ve uygulamalarının bulunabileceği bir çalışmadır. Özellikle küresel eğilimlerin her geçen gün daha hızlandığı ve ön plana çıktığı günümüz dünyasında yöneticilerin odaklanması ve izlemesi gereken ekonomik göstergeler, faizler, yatırımlar, finansal analizler, risk yönetimi ve dünyanın geçmişten bugüne ekonomik görünümü gibi daha birçok konu, detaylı bir sorgulamayla oluşturulmaya ve açıklanmaya çalışılmıştır. Unutmayalım ki gelecek de bir gün gelecektir. Bunun için geleceğin mimarı olacak gençlerimiz ve günümüz dünyasının başarı odaklı yöneticileri, güçlü bir teorik bakış açısıyla zenginleştirilmiş uygulamalara her zamankinden daha fazla ihtiyaç duymaktadır. Özellikle finansal altyapısı iyi oluşturulmamış projelerin, karşılaşılan ilk zorlukta kaybolduğunu gördüğümüzde hem üzülüyor hem de geleceğimizi kaybettiğimizi düşünüyoruz. Sonuçta her yöneticinin odaklanması gereken noktalardan birisi, güçlü bir finansal plan ve her olasılık için etkin bir şekilde çalışabilecek bir nakit akış sürekliliğidir. Unutulmamalıdır ki bugün ve gelecekte herkes yönetici olabilir ancak lider odaklı ve bilgiye dayalı bir anlayışla kendini geliştirenler, kurum hafızasında hatırlanan ve iz bırakanlar olacaktır. Belki bu kitapla sizler de finansal risklerinizi yönetebilir ve daha iyi bir gelecek için stratejik adımlar atabilirsiniz.
Yüksel Koç Yalkın, Volkan Demir İşletmelerde bütçeleme süreci ve planlama sistemleri, yönetim muhasebesi uygulamaları içinde büyük bir öneme sahiptir. Çünkü işletme bütçeleri, bir yönetim planlamasıdır. İşletme bütçeleri, yönetime gelecek dönemlerde organizasyonun karşı karşıya kalması muhtemel olan tüm problemlerle önceden yüzleşmesini ve bu problemleri çözüme kavuşturması fırsatını sunar. Böylece işletme yönetimleri, karşılaşabilecekleri finansal ve finansal olmayan problemlerin etkilerini de en düşük seviyede tutma çabası gösterirler.
İşletme bütçeleri doğru hazırlandıklarında; (1) kaynakların etkin kullanımını sağlayarak verimliliğin artmasını, (2) stratejik amaçları gerçekleştirmek için yapılan çalışmalarla kârlılığın artmasını, (3) yapılan finansal planların zamanlaması ile likidite başarısını, (4) bölümler veya departmanlar arasındaki hedefleri ve dönem sonlarında bu hedeflerden sapmaları raporlaması ile de performans yönetimini sağlamaktadır.
Arzu Girişken, Cemil İnan, Cumali Kılıç, Gökben Bayramoğlu, Hakan Tahiri Mutlu, Kerem Kaptangil, Mansur Beştaş, Nida Palabıyık, Orhan Balcı, Özlem Efiloğlu Kurt, Taylan Tutkunca Birden fazla katılımcı tarafından yönetilen, merkezi olmayan veritabanı olarak blok zincir, bilgileri dijital biçimde saklar. Blok zincir kayıtları paylaşılabilir ve fakat değiştirilemez özelliktedir. Veriler değiştirilmeye çalışıldığında tüm katılımcılar uyarılır.
Yönetim, iş ve strateji bağlamında yürütülen tüm iş faaliyetleri blok zincir ile daha güvenli hâle getirilmeye çalışılmaktadır. İşletmeler için güven eksikliği en büyük problemlerdendir. Piyasada güven elde edilmesi yılları alırken, güven kaybı bir anda gerçekleşir. Blok zincir, iş yapma süreçlerinin güvenliğinde devrim yaratacak niteliktedir.
Riyad Mansur el-Huleyfî İslam'ın beş şartından biri olan zekât; dinî bir görev, mali bir ibadet ve toplumsal bir yükümlülüktür. Zekâtın farziyetini kabul etmeyen kişi Müslüman sayılmaz. Allah Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de otuz iki yerde zekâtı zikretmiştir. İslam, zekât sistemini, insanın heva ve hevesine bırakmamış, onu sekiz yönden kapsamlı ve tafsilatlı bir şekilde ele almıştır. Her ne kadar zekâtla ilgili hükümler gayet titiz bir incelikle, açık bir şekilde tanzim ve beyan edilmiş olsa da modern dünyada zekâtın nasıl uygu¬lanacağı hususu hâlâ belirsiz ve izaha muhtaçtır. Zekât Muhasebesi, farklı uzmanlık alanlarından da faydalanarak zekât konusunu etraflıca ele almıştır.
Dr. Riyad Mansur el-Huleyfi'nin özellikle Kuveyt'te karşılaşılan zekât muhasebesi ile ilgili sorun¬lardan hareketle günümüz muhasebe tekniklerine dayanarak kaleme aldığı bu çalışma, konu ile ilgili önemli açılımlar sağlamaktadır. Özellikle muhasebe tekniklerine dayalı uygulamalı bilgiler sunan bu eser, sadece fıkıh ile sınırlı kalmamış muhasebe, hukuk ve iktisat alanlarını da kuşatarak konunun çok boyutlu bir şekilde anlaşılmasını sağlamaktadır.
Zekât emrinin modern dönemde ihyası yolunda ufak da olsa katkı sağlamayı amaçlayan bu çalışma ile okuyucuların modern ekonomik sistem içerisinde zekâtla ilgili yasal esasları, muhasebe araçla¬rını ve şer'î prensipleri kavraması amaçlanmaktadır. Böylece okuyucular, şirketlerin ve şahısların zekât hesaplarını günümüz verilerine ve uluslararası muhasebede kullanılan mali raporlara uygun bir şekilde yapma becerisi kazanacaklardır.