Muhasebe \ 4-5
Mustafa SAKAL, Ahmet KESİK, Tekin AKDEMİR Son 30 yılda demokratikleşme ve ekonomik etkinliği sağlama çabaları çerçevesinde kamu mali yönetiminde reforma yönelik uygulamalar hayata geçirilmiştir. Gelişmiş ve gelişmekte olan bir çok ülke, bir taraftan yüksek kamu kesimi açıkları ve borç stoğunun neden olduğu sorunları gidermek için kamu harcamalarını kısmak ve bütçe açıklarını azaltmaya yönelik önlemleri hayata geçirirken, diğer taraftan kamu yönetiminde etkinliği ve etkililiği artırarak kamu hizmetlerinin kalitesini yükseltmeye çalışmıştır. Kamu hizmetleri talebindeki artışı geçmişe kıyasla daha sınırlı kaynaklarla gerçekleştirme zorunluluğu, kamu yönetiminin fonksiyonlarının daha etkin gerçekleştirilmesini zorunlu kılmıştır. Bu kapsamda yerinden yönetimi hedefleyen reformlar uygulamaya konulmuştur.

Yerinden yönetime yönelik reformlarla, kamu kesiminin zayıf performansı, etkinsizliği ve tüketici tercihlerini yeterince dikkate almayan hizmet arzı yapısından kaynaklanan sorunlar, kamu yönetiminde daha fazla katılımcılık, saydamlık ve hesap verebilirlik sağlanarak giderilmeye çalışılmıştır. Bu amaçla bir çok ülkede yerel yönetimlerin görev ve gelirleri artırılırken, kamu görev ve gelirlerinin yönetimlerarası tahsisinde optimum bölüşümü sağlamaya yönelik arayışlara girişilmiştir.

Mali yerinden yönetim kavramının teorik boyutlarının yanı sıra, uygulamadan örneklerle ele alındığı bu çalışmada; yerinden yönetimin kavramsal boyutu ortaya konularak, yönetimlerarası ilişkilerin dört ayağını oluşturan gelir paylaşımı, görev paylaşımı, yönetimlerarası transferler ve borçlanma konuları alanında önde gelen akademisyen ve bürokratların katkılarıyla detaylı bir analize tabi tutulmuştur. Mali yerinden yönetimin teorik altyapısını ülke uygulamaları ile ilişkilendiren bu açıklamaların yanı sıra, bütçeleme, saydamlık, hesap verebilirlik, performans ölçümü ve mali denetim konuları ağırlıklı olarak Türkiye’deki mevcut yerel yönetim uygulamaları ışığında ele alınmıştır. Mali yerinden yönetimle ilgili teorik çalışmalar ve uygulamalara önemli ölçüde rehberlik etmesi beklenen bu çalışmanın yerel yönetimler maliyesi literatürüne önemli ölçüde katkı yapması beklenmektedir.
Cemil Teke Maliyet muhasebesi başlangıçta endüstriyel üretim maliyetlerinde karşılaşılan ve ticari muhasebe yöntemleriyle çözüm sağlanamayan muhasebe sorunlarının çözüme bağlanması amacıyla geliştirilmiştir. Ancak son yıllarda genişleyen pazar sınırları, ekonomi, sanayi ve tarım; tarımsal maliyet muhasebesi, hizmet maliyet muhasebesi, pazarlama maliyet muhasebesi gibi yeni maliyet muhasebesi dallarının ortaya çıkmasına yol açmıştır.
İletişim alanında yaşanan gelişmeler sonucunda, ekonomik olarak ülkeler arasında sınırların kalkmış olması işletmeler için ulusal ve uluslararası rekabeti artırmaktadır. Rekabet ile daha kaliteli mamul üretmek zorunda kalan işletmeler daha düşük kâr marjı ile satış yapmak zorunda kalmaktadır. İşletmelerin varlıklarını sürdürebilmeleri için gelir elde etmeleri zorunlulukları dikkate alındığında yapılması gereken, kaliteyi düşürmeden maliyetleri kontrol altına almak, daha düşük maliyetle daha kaliteli mal ve hizmet üretmektir. Üretilen mamullerin birim maliyetlerini hesaplamak, gider kontrollüne yardımcı olmak, planlamaya yardımcı olmak, işletmelerde alınacak özel kararlara yardımcı olmak için maliyet muhasebesinin önemi daha da artmaktadır.
Bu kitabın hazırlanmasındaki temel amaç; öğrencilerin ve okuyucuların teorik bilgilerini uygulanabilir hâle getirmektir. Maliyet unsurlarının temin edilme aşamasından mamul hâle getirilme aşamasına kadar geçirdikleri evreler ve maliyet hesaplamalarını beceriye dönüştürmek amacıyla uygulama ve çözümlere ağırlık verilmiştir.
Kitap uzun yıllar piyasa içerisinde olan birinin tecrübelerini yansıtarak ön lisans ve lisans öğrencileri ile mali müşavirlik sınavlarına hazırlanan öğrencilere yönelik, öğrencilerin kolayca anlayabileceği bir dil ve sunumla kaynak eser niteliğinde hazırlanmıştır.
Kitabın, öğrencilere ve uygulayıcılara yararlı olması dileklerimle.
Ulukan Büyükarıkan, Harun Öğünç Küresel rekabet ortamı, ölçeği fark etmeksizin tüm işletmeleri etkisi altına almıştır. Bu nedenle işletmeler kalite, değer yaratma ve maliyet düşürme konularında sürekli olarak faaliyetlerini gözden geçirmekte, geliştirme ve iyileştirmeler için önemli çabalar sarf etmektedirler. Sözü edilen gelişme ve iyileştirmeler sadece mamul tasarımından ibaret olmayıp işletme süreçlerinin tümünü etkisi altına almaktadır.
Özellikle ortaya çıkabilecek aksaklıkların önlenmesi için yapılan çalışmalar yani kalite maliyetleri içerisinde yer alan önleme maliyetleri, daha kaliteli mamullerin üretimini daha düşük maliyetlerle sağlamayı amaçlamaktadır. Diğer yandan, değer artışı sağlamayan faaliyetlerin veya bileşenlerin üründen veya iş süreçlerinden çıkartılması noktasında değer mühendisliği yöntemi, kalite maliyetlerinin iyileştirilmesine oldukça önemli katkı sağlamaktadır. Çünkü değer mühendisliği çalışması, özellikle tasarım aşamasında bir ürüne ait çok detaylı bir incelemeyi gerektirmektedir.
Bu kitap, birbirinin tamamlayıcısı olan değer mühendisliği ile kalite maliyetlerini bir arada inceleyerek literatüre katkı sunmayı amaçlamaktadır. İki bölümden oluşan çalışmanın ilk bölümünde kalite ve kalite maliyetleri, ikinci bölümünde ise değer mühendisliği incelenmiştir. Kitabın kalite maliyetleri ve değer mühendisliği konularında bilgi sahibi olmak isteyen araştırmacılara ve uygulayıcılara yararlı olacağı kanaatindeyiz.
İpek DEVECİ KOCAKOÇ MATLAB, tüm bilim dallarındaki araştırmacı, akademisyen ve öğrencilere çalışmalarında daha etkin, verimli ve yaratıcı bir ortam sağlar. Dünyada kullanıcı sayısı milyonlara ulaşan MATLAB programının ülkemizde de yaygın kullanılır hale gelmesi bilimsel ilerlememiz açısından önemli ve gereklidir. Bu kitabın amacı, MATLAB ile temel veri analizi ve istatistiksel hesaplamaların, teoriye çok fazla girmeden bir uygulayıcı bakış açısıyla açıklanmasıdır.
Kitap, ihtiyacı olan hesaplamaları ve görselleştirmeleri esnek bir ortamda yapmak isteyen tüm araştırmacılar, lisans ve yüksek lisans öğrencilerinin başvuracağı bir kaynak oluşturacaktır. Her bölümün sonunda yer alan çözümlü alıştırmalar, okuyucunun kendini denemesine ve daha fazla öğrenmesine yardımcı olacaktır.
Kitap, üniversitelerin özellikle iktisat, ekonometri, işletme, istatistik ve mühendislik bilimleri bölümlerindeki akademisyen, araştırmacı ve öğrencilerin MATLAB ile kolay tanışmasını sağlayacak, istatistiksel veri analizi konularındaki sorularına ışık tutacaktır.
Afşin Şahin This book consists of three parts. Initially, it discusses issues relevant to money, monetary policy and central banking. The second part is devoted to the banking sector and includes topics such as the role of banking and finance in the economic growth, and presents the measurement techniques with respect to the confidence in the banking sector. Several confidence narratives are presented to strengthen its importance in the overall economy. The last part of the book includes two empirical applications related to the banking sector. The first empirical evidence evaluates the relationship between credit standards and conditions. The second one tries to measure the confidence in the banking sector and investigates its effects on the economic growth.
Adem Okutan, Alper Karavardar, Bilal Akkaynak, Ceyda Yerdelen Kaygın,Emine Kaya, Gülşah Karavardar, İpek Cebeci, Kübra Saka Ilgın, Murat Özdemir, Murat Serçemeli, Nevin Özer, Salim Sercan Sarı, Uğur Sevim E-dönüşüm sürecindeki güncel konuların ele alındığı bu kitapta, dijital dönüşümün muhasebe ve finans dünyasında meydana getirdiği değişim ortaya konulmaya çalışılmıştır. Teorik ve uygulamaların yer aldığı bölümlerden oluşan kitapta; e-dönüşüm ilk olarak yönetim ve KOBİ'ler açısından ele alınmış, daha sonra bankacılık, e-finansal ürün ve hizmetler, sanal paralar ve muhasebesi, denetim, siber güvenlik ve e-haciz gibi konular açısından incelenmiştir. Son bölümde ise e-finansla ilgili yapılan çalışmaların bibliyometrik analizine yer verilmiştir.
Seyhan Öztürk Küresel yaşamın gerektirdiklerine uygun olarak, işletme kaynaklarının etkin kullanılması suretiyle işletme amaçlarının gerçekleştirilmesine katkıda bulunarak işletmenin değerini arttırma ihtiyacı güncel iç kontrol uygulamalarının önünü açmıştır. Hem mali tablolarının güvenilirliğini, hem hile olaylarının azaltılmasına yardımcı olma hem de yönetim kararlarının etkinliğini sağlayan iç denetim faaliyetlerinin çeşitli mekanizmalarla güçlendirilmesi iç kontrol değerlendirmelerinin önemini daha da arttırmaktadır. İyi bir iç kontrol mekanizması oluşturulması ve değerlendirilmesi için de öz değerlendirme kontrolü tekniği kullanılmaktadır.
Bu bağlamda hile, muhasebe hilesi, iç kontrol sistemi ve kontrol öz değerlendirme konularını detaylandıran bu kitabın ilgilenen araştırmacılara, muhasebe meslek mensuplarına, denetçilere faydalı olması hedeflenmektedir.
Hüseyin Ali Kutlu Küreselleşme, yeni ekonomi, karmaşık ekonomik ilişkiler, enformasyon ve iletişim teknolojilerindeki hızlı gelişmeler sonucunda muhasebe uygulamalarının önemi gittikçe artmaktadır. Muhasebenin sosyal sorumluluk anlayışıyla ve objektif kriterlerle uygulamaya geçirilebilmesi meslek ahlakı anlayışının genel kabul görmesiyle mümkün olacaktır.
Muhasebe Meslek Ahlakı isimli bu kitapta; etik ve ahlak kavramları, etik ikilemler, etik karar verme süreçleri, meslek ahlakı, muhasebeye yön veren olay ve kurumlar detaylı bir şekilde ele alınmakta, muhasebe meslek ahlakı teori ve ilkeler ışığında açıklanmaktadır.
Melik Ertuğrul Muhasebe verilerinin hisse senetleri üzerindeki etkileri ve açıklayıcılığı, değer ilişkisi olarak adlandırılmaktadır. Özellikle 1960'lı yılların ikinci yarısından itibaren sıklıkla irdelenen bir konu olan değer ilişkisi, sermaye bazlı muhasebe kalitesi araştırmalarının temel odak noktalarından biri olarak ön plana çıkmaktadır. Bu kitap, MİST (Meksika, Endonezya, Güney Kore ve Türkiye) ülkelerinde borsaya kote işletmelerin değer ilişkilerinin çeşitli finansal kaldıraç seviyelerine göre zaman içindeki değişimlerini inceleyerek her alt örneklem için detaylı sonuçlar ortaya koymaktadır.

Melik Ertuğrul'un değer ilişkisi konusunda yazdığı bu eserin, konunun yakın kullanıcısı olacak sermaye piyasası çalışanlarının özellikle okumaları gereken bir eser olduğunu düşünüyorum. Ayrıca ülkemiz bilim insanlarının son yıllarda 'kendi bakış açımız' ile dünyayı görmeye başladığının somut örneklerinden olan bu eser, artık bu coğrafyadan dünyaya aktarmaya başladığımız özgün bilgilere dair somut bir katkı örneği olarak değerlendirilmelidir.
Prof. Dr. Melih BULU, İstinye Üniversitesi Rektörü

Değer ilişkisi (value relevance); özellikle son 10 yılda, finansal raporlama standartlarına olan ihtiyaç ve bu konudaki düzenlemeler de dikkate alındığında muhasebe kalitesi ile ilgili yapılan bilimsel çalışmaların odaklandığı bir kavram hâline gelmiştir. Konuya dünyanın farklı ülkelerinde farklı açılardan yaklaşılmıştır. Bu konuda dilimize kazandırılmış en önemli eserlerden biri olduğuna inandığım bu kitapta; özellikle kavramsal olarak değer ilişkisi ile muhasebe kalitesi bağlantısı çok net ortaya konmuş ve MİST ülkeleri bazında yapılan ekonometrik analizlerle de bu ülkelerdeki geçerliliği sınanmıştır. Muhasebe teorisi konusunda çalışanlara, yüksek lisans ve doktora öğrencilerine ve konu ile ilgili araştırma yapmaya ilgi duyan akademisyenlere çok faydalı olacağına eminim.
Prof. Dr. Volkan DEMİR, Galatasaray Üniversitesi İİBF Dekanı
Destan Halit Akbulut İhtiyatlılık kavramı muhasebe ve finansal raporlama temelinde önemli bir yer tutmakta ve gelişimi, muhasebe tarihinde uzun yıllara dayanmaktadır. İhtiyatlılık kavramının muhasebe ve ölçme yöntemlerindeki rolü ve önemi konusunda birçok çalışma bulunmaktadır. Geçtiğimiz 20 yıldaki ampirik araştırmalar incelendiğinde kavramın birçok farklı alanda şirketlerin daha iyi finansal çıktılara ulaşmasını sağladığı görülmüştür.
İhtiyatlılık kavramının muhasebe alanında gerek ampirik çalışmalar içerisinde, gerek uluslararası raporlama standartları kavramsal çerçevesi, gerekse muhasebe alanının teorik yapısının oluşmasında önemli yere sahip olduğu çok boyutlu olarak incelenmiştir. İncelenen güncel konular arasında borç sözleşmeleri açıklamaları, kriz dönemlerinde bankaların kredi kapasiteleri ve sürdürülebilirlik raporlaması özellikle dikkat çekmektedir.
Melih Turan Finansal hizmetlerin çeşitlenmesiyle birlikte finansal okuryazarlık önem kazanmaya başlamıştır. Günümüzdeki finansal araçlar hem çoğalmış hem de karmaşıklaşmıştır. Bu araçları öğrenmek ve kullanmak hem zaman hem de bilgi açısından emek istemektedir. Bu duruma İslamî finans açısından bakıldığında ise farklı unsurlar ortaya çıkmaktadır. Bu kitap, bir Müslümanın kazancından harcamasına, yatırımından genel para yönetimine kadar olan süreci İslamî finans bağlamında gözden geçirmektedir. İslamî finansal okuryazarlığa katkı sağlamak amacıyla kaleme alınan bu çalışmada bir Müslümanın İslam’ın ilkeleri ve esasları ışığında günümüz finansal yönetimine uçtan uca ışık tutmaya çalışılmaktadır. Kazanç elde ederken, harcarken, yatırım yaparken ve tüm para yönetimini kapsayan özellikle günümüzde var olan katılım bankacılığı, sermaye piyasası yatırımları, finansal teknolojiler (fintek), kitle fonlama, sigorta, bireysel emeklilik gibi finansal işlemlerde bir Müslümanın yaklaşımının nasıl olabileceği ele alınmaktadır.
Aladdin ŞAMİLOV İstatistik Bölümü öğrencileri için hazırlanmış olan "Kavramsal Yorumlar ve Uygulamalarla Olasılık Teorisi" kitabının temeli vermiş olduğum Olasılık Ι ve Olasılık ΙΙ derslerinin notlarından oluşmaktadır. Ders notlarının kitap haline dönüştürülmesi sürecinde kitaptan daha geniş okuyucu kitlesinin yararlanması amacıyla ilave bölümler de eklenmiştir. Kitapta Olasılık Teorisi'nin temel kavramları ve olguları, mevcut kaynaklara nazaran daha ayrıntılı bir şekilde, gereken kavramsal yorumlar ve uygulamalar ile sunulmuştur. Kitap çeşitli konulara dair çok sayıda çözümlü problemler ve kitaptan yararlananın kendini gereken doğrultuda serbest geliştirebilmesi için alıştırma nitelikli benzer problemlerle donatılmıştır. Karakteristik Fonksiyonlar Teorisi ve istatistiksel uygulamaları, Entropi ve İnformasyon bölümleri de sunulan konular arasında yer almaktadır.
Kitaptan istatistik, matematik, fizik, mühendislik ve diğer bölümlerin lisans, yüksek lisans, doktora öğrencileri,çeşitli bilim dallarında çalışan araştırmacılar ve kendi ufkunu genişletmek isteğine sahip herkes yararlanabilir.
Bilal Solak, Dastan Aseinov, Fatih Faydalı Finansal sistemin güçlendirilmesi, bölgesel ve küresel krizlerden en az etkilenmesine yönelik çalışmalar uzun yıllardır devam etmektedir. Bu çalışmaların bir ürünü olan ve literatürde; faizsiz bankacılık, etik finans ve katılım bankacılığı olarak adlandırılan İslami finanstır. İslami finans, 1970'li yıllardan itibaren uygulaması görülmeye başlamış ancak hem bilimsel hem de uygulayıcılardan yeteri kadar ilgi görmemiştir. 2008 dünya finansal krizinden sonra İslami finans uygulamasına olan ilgiyi artırmıştır.
Orta Asya ekonomileri 21. yüzyılda en hızlı gelişim gösterecek ekonomiler arasında görülmektedir. Yeni ticari yolların oluşturulmasında Orta Asya ülkeleri stratejik bir konumda yer alması sonucu Orta Asya ekonomilerine olumlu yansıması kaçınılmaz olarak görülmektedir. İslami finans, Orta Doğu'da ve Asya'da, nüfusun büyük bir çoğunluğunun Müslüman olmasından dolayı çok hızlı bir gelişim göstermiştir.
Kitabın, İslami finansa ve İslami finansın Orta Asya'daki gelişim sürecine ilgi duyan akademisyen ve uygulamacılara önemli bir katkı sunması dileğiyle...
Ü. Serdar Serdaroğlu Gerek içerik ve muhtevasıyla gerekse de kapsadığı toplumsal, hukuki ve iktisadi etki gücü bağlamında Tanzimat FermanTnm ilan edilmesi sonrası Osmanlı Devleti'nde değişen iktisadi-finansal şartlar, bu kitapta o dönem için yeni sayılabilecek uygulamalardan biri olan banka kurma fikrinin etrafında şekillenmiştir. Nitekim Osmanlılar için 'bir devlet bankası kurma' fikri ve bunun uygulamaya geçirilmesinin hangi dinamikler ve fikri alt yapı üzerinden cereyan ettiği incelenmesi gereken önemli bir iktisat tarihi olayıdır.
Elinizdeki bu kitap 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren başlatılan Osmanlı bankacılık faaliyetlerinin ilk örneği olan Dersaadet Bankasının hem organizasyonel özellikleri hem de faaliyete başlamış olduğu dönemin iktisadi şartları ile ifa ettiği görevin finansal ve ticari boyutlarını Osmanlı arşiv kaynakları yardımıyla incelemekledir. Bu çalışma özellikle Tanzimat Dönemi ticaret ve iş ağlarının finansal piyasalar üzerinden nasıl
şekillendiğini, tüccar ve bankerlerin ortaklıkları ile sahip olunan girişimci ağların mahiyetini ve bu anlamda hangi özellikleri muhteva ettiğini Dersaadet Bankası kayıtları üzerinden göstermeye çalışmıştır. Bankanın kuruluş amacı, gerçekleştirmiş olduğu poliçe işlemlerinin dış ticaret ve Osmanlı para sistemi ile yakından ilişkisi ve bu tecrübenin üzerinden Osmanlı girişimci iş ağlarının ortaya konması noktasında bir deneme olarak değerlendirilebilecek bu kitap, okuyucuya 'Osmanlı İktisat, isletme ve finans Tarihi' literatürüne dair tematik bir bakış acısı sunmaktadır.
Raif Parlakkaya Çalışmanın amacı,özel amaçlı girişimlere ilişkin muhasebe sorunlarını ve bu konuda uluslararası alanda ve ülkemizde yapılan düzenlemeleri kapsamlı bir şekilde ortay koymaktır. Bu çerçevede kitapta, yaratıcı muhasebe ve bilanço dışı finansman, özel amaçlı girişimler, muhasebe sorunları ve enron olayı ve sonrası muhasebe düzenlemeleri ile Türkiye muhasebe standartları ve sermaye piyasası mevzuatında konuyla ilgili düzenlemeler konularına yer verilmiştir.
Rabia ÖZPEYNİRCİ Özün önceliği kavramı; finansal nitelikli işlemlerin muhasebeye yansıtılmasında ve onlara ilişkin değerlemelerin yapılmasında, bu işlemlerin biçimlerinden önce finansal özellikleri ile işletme ve çevresi için ifade ettiği gerçeğin göz önüne alınması gerektiğini ifade etmektedir. Bunun neticesinde muhasebe bilgi sistemi tarafından üretilen finansal bilgiler gerçeğe ve ihtiyaca uygun özellikler taşıyabilmektedir.
Murat Erdoğan Uçan böceklerle beslenen bitkiler, avlarını tuzağa düşürebilmek için karşı koyulmaz bir koku ve tat özelliğine sahiptir. Ponzi şemasında bu koku ve tadın karşılığı yüksek getiri ve sıfır risktir. Getiri oranlarının piyasa oranlarından daha yüksek olması yatırımcıların kazanma iştahını kabartmaktadır. Yatırımcılar hem risk almayacak hem de yüksek getiri elde edecek, buna ek olarak sistemden istedikleri zaman hiçbir kayba uğramaksızın çıkabileceklerini düşüneceklerdir. Yatırımcılar için bundan iyisi Şam'da kayısı olarak görülmektedir. Gerçekte durum farklıdır.
Çoğu yatırımcı bir aldatmacaya katıldığından habersizdir ve ancak çok geç olduğunda durumun farkına varırlar. Şemanın ilk sürecinde yatırımları sonucu bir getiri elde etmeye başlarlar ve bu getiri şemaya olan güveni ciddi bir şekilde artırır. Bu güven arttıkça sisteme yatırılan parasal tutar da doğru orantılı bir şekilde artar. Çoğu yatırımcı bir aldatmacaya katıldığından habersizdir ve ancak çok geç olduğunda durumun farkına varırlar çünkü getiri sağlamaya devam eden yatırımcı sistemden en ufak şüphe duymaz.
Er ya da geç her balon patlar. Sonunda kaybeden yatırımcılar olur.
“Bayağı para kazanmaya başladık, yaklaşık 3 ay oldu gireli”.
“Ben ömrümde böyle çılgın bir proje görmedim. Bir kez olsun şüphe etmedim.
Böyle bir projenin karşısında ancak saygıyla eğilebilirim”.
“Bir ev parası yatırdım. Sonuna kadar güveniyorum”.
“Dolandırıcı adam hiç tesis açar mı?”.
“Bankadan arayıp duruyorlar. İntiharın eşiğine geldim. Hâlâ kısa zamanda aktif olacak diye otomatik mesaj atacak kadar ahlaksızsınız”.
“Bankadan 40 bin TL kredi çekip Çiftlikbank'a yatıran R. A. krediyi ödeyemedi. Başakşehir'de bir poligonda intihar etti”.
“Elimdeki paramı bir senede nasıl ikiye katlarım, sorusunun cevabı ve hüsran”.
Oğuzhan BAHADIR Küreselleşmenin tetiklediği işletme birleşmelerinin son yıllarda artış göstermesi, birleşme sonucunda ortaya çıkan şerefiyenin ölçümü ve raporlanmasına ilişkin muhasebe işlemlerinin muhasebe literatüründe ve uygulamasında önemli hâle gelmesine neden olmuştur. Bir işletme birleşmesinde, edinilen varlıkların ve üstlenilen borçların gerçeğe uygun değerini aşan satın alma maliyeti olarak tanımlanan şerefiyeye uygulanan muhasebe işlemleri, Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (IASB) ve Amerikan Finansal Muhasebe Standartları Kurulu'nun (FASB) geliştirdikleri raporlama standartları tarafından belirlenmektedir.
Bu çalışmada, şerefiyeye uygulanan güncel muhasebe işlemleri, Uluslararası Finansal Raporlama Standartları (IFRS) ve Amerikan Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkeleri (US GAAP) çerçevesinde açıklanmıştır. Ayrıca şerefiyenin raporlanmasına ilişkin vergi otoritesinin koyduğu kurallar da ele alınarak, işletme birleşmelerinin ve şerefiyenin muhasebeleştirilmesi sonucunda oluşan ertelenmiş vergi kavramı da incelenmiştir.
Abdulkadir Barut, Ayşegül Güngör, Ceyda Yerdelen Kaygın, Deha Sülük, Derya Altıntaş, Durmuş Yıldırım, Ferdin Bedir, Gülüzar Kurt Gümüş, Haşim Bağcı, Hilal Ok Ergün, Murat Berberoğlu, Musa Gün, Nevin Özer, Şule Kızıltunç Bedir, Tolga Ergün, Ünal Gülhan The most significant aim of the businesses, which are an integral part of the economic system, is to create value maximization. The financial performance of businesses plays a key role in achieving this aim. Financial performance analysis is an effective criterion for businesses to achieve their goals, to adapt to changing conditions in the market, to improve the way of doing businesses and to be able to take measures against possible problems.
In this regard, this book, which includes the analysis of the financial performances of companies in several sectors through various statistical methods, has an important value in terms of including the studies and evaluations of many academicians who have doctoral degrees in their field and work in different universities.
Abdulkader Thomas, Emad H. Khalil, Iman Abdul Rahim, M. Akram Khan, M. Umer Chapra, Mahmoud A. El-Gamal, Najwa Abdel Hadi, Ruba Alfattouh, Şeyh Yûsuf Talal DeLorenzo, Vincent J. Cornell, Wahba Zuhayli Bu kitap, kişinin bankacılık ve finansa dair tüm bakış açılarının etrafında döndüğü ve birçoğumuz için onu içeren işlemlerden başarılı bir şekilde uzak durmanın ebedi bir mükâfatı olduğu tek bir kelime yani ribâ ربا hakkında yaklaşık 20 kişisel araştırmanın
bir neticesidir. Ribâ kelimesi Hz. Muhammed (s.a.v) tarafından hayatı süresince tanımlanmamıştı. Bu kitap, görüşlerini tamamen sahiplenmesem bile söz konusu kelimenin ne anlama geldiğini, neden sözleşmeleri geçersiz kıldığını ve kişinin onu nasıl anlayabileceğini anlamayı arzu edenlerin yükünü hafifletecek bir şekilde kelimenin tanımına ışık tutan görüşler serdeden bazı âlimlerin önemli katkılarını içermektedir.
George E. Rejda - Michael J. McNamara Günümüz küresel ekonomilerinde risk ve risk faktörleri her geçen gün artmakta, bu da risklerin kontrollü ve planlı bir şekilde ele alınması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Risk yönetimi açısından sigorta bireyler ve işletmeler tarafından, gelecekte karşılaşılması muhtemel risk ve maddi hasarların olumsuz sonuçlarını bertaraf etmek ya da en azından azaltmak amacıyla ortaya çıkan en önemli risk yönetim araçlarından birisidir. Sigorta şirketlerinin risk yönetimine daha fazla odaklanmasının sebepleri; finansal piyasaların hızla küreselleşmesi, uluslararası piyasalarda ortaya çıkan risk yönetimi ihtiyacı, finansal risk ile beklenen getiri hesaplamalarının giderek önem kazanması ve operasyon yapılan piyasalardaki değişim dinamikleri olarak sıralanabilir.
Bu bağlamda sigortacılığın temel ilkeleri ve risk yönetimi ile ilgili yapılan çalışmaların önemi her geçen gün artmaktadır. Bu konuda ulusal literatürde yeni kaynaklara ihtiyaç duyulmaktadır. “Risk Yönetimi ve Sigortacılık İlkeleri” adlı bu eserin bu konuda literatüre önemli bir katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Güler Şebnem Uralcan Arşimet'in 'Dünyanın dışında bir destek noktası gösterin, dünyayı yerinden oynatayım' dediği rivayet edilir. Sigorta sistemi, Arşimet'in aradığı destek noktası gibi sosyoekonomik kalkınma, gelişme ve büyümenin dayanağı. işlevleriyle de İnsanca yaşama standardının kaldıracıdır.
Evren yaşamsallığı tehdit eden risklerle dolu iğneli fıçı gibidir. Sigorta sistemi günümüzde küresel olan yapısıyla bu riskleri yöneterek ortaya çıkabilecek sosyoekonomik kayıpların telâfi edilmesini sağlar. Bu onun risk yönetimiyle ilgili yönüdür.
Sigorta sisteminin ikinci yönü ise yatırımların gerçekleştirilebilmesi için gereken dev tasarrufları yaratabilme potansiyelidir. Nitekim sigorta sektörü gelişmemiş bir gelişmiş ülke örneği yoktur. Aksine, son zamanlarda mucize düzeyinde hızlı büyüme gösteren ülkelerin tümünde önce sigorta sektöründe önemli gelişmeler, büyümeler yaşanmıştır. Tayland, Güney Kore, Güney Afrika vb ülkeler buna örnektir.
Özetle, sigorta sistemi, risk yönetimi işlevi ile sosyoekonomik yıkımların önünü aldığı, açığa çıkan hasarların telafisini ve dolayısıyla toplumun huzurunu sağladığı gibi, tasarruf fonlarıyla da kalkınma, gelişme, büyüme aşamalarında yatırımların gerçekleştirilebilmesini sağlar, refah düzeyini artırarak yoksulluğu, yolsuzluğu önler, geleceği olan insanlar dünyasını yaratır.
Bu yapıtta, küresel bağlamda sigorta sistemi, alt ve ara sistemleri, çevre sistemleriyle bağlantıları, kavramsal çerçevesi, işletmeciliği, uluslar üstü kurumsal yapısı, yasal yapısı ve etik ilkeleri işlenmiş, son değişikliklere değinilmiştir. Sektör mensuplarına, öğrencilere, okuyucuya yararlı olmasını dileriz.
Fehmi Karasioğlu Sağlık Hizmetleri Temel Bilgiler Sağlık İşletmelerinde Satın Alma Fiyatlandırma Defter ve Belgeler Sağlık İşletmelerinde Hesap Planı Finansal Muhasebe Uygulamaları Sağlık İşletmelerinde Bütçe ve Finansal Tablo Uygulamaları Sağlık İşletmelerinde Amortisman
Şahap Kavcıoğlu Sektörlere Göre Finansal Tabloların Karşılaştırmalı Analizi adını taşıyan kitap, lisans, lisansüstü muhasebe eğitimi alan öğrenciler ile finans kurumlarında kredi değerlendirme ve mali analist olarak çalışanların ve ekonomik faaliyet içinde yer alan tüzel kişilerin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak hazırlanmıştır.
Seçilmiş sektörlerden örnek bilançolar alınmış, sektörlerin karakteristik özellikleri ve yapılarına göre ideal rasyolarına yer verilerek, her iki muhasebe sistemine göre bilançoları analiz edilmiş ve teorik olarak anlatılan yöntemlerin uygulamalı olarak anlatımı ve analizi yapılmıştır.
Bu çalışma kapsamında firma analizleri; finansal analiz ve finansal olmayan analiz başlıkları altında ayrı ayrı incelenmiş, aktarma ve arındırma işlemlerine değinilmiş, farklı sektörlerden yapılan örnek firma analizlerinde, firmaya ve sektöre özgü çalışma koşulları, çeşitli düzenlemelerin etkileri gibi birçok faktörle birlikte finansal tabloların yorumlanmasına ağırlık verilmiştir.
Fatih Yiğit Finans yöneticileri tarafından verilen en önemli kararlardan biri olan sermaye yapısı kararları, araştırmacıların üzerinde oldukça fazla durdukları bir konu olmuş ve böylelikle sermaye yapısı çalışmaları güncelliğini hiç yitirmemiştir. Bir şirketin sermaye yapısının ne olması gerektiği, işletme finansının en zor sorularından biri olarak durmaktadır.
Sermaye yapısı ile ilgili pek çok çalışma olmasına rağmen sermaye yapısı teorilerinin karşılaştırmalı olarak incelendiği, ampirik çalışmalarda ulaşılan sonuçlara göre bu teorilerin zayıf yönlerinin vurgulandığı çok fazla çalışma olmaması bu kitabın hazırlanmasında motive edici olmuştur.
Kitabın içeriği, hem lisans düzeyindeki öğrencilere kolay anlaşılır teorik bilgi sağlamak hem de yüksek lisans ve doktora düzeyindeki öğrencilere teorik bilginin yanında çalışmalarını tasarlamalarını kolaylaştıracak bir kılavuz sunmak amacına uygun olarak hazırlanmıştır. Teorik bilgiler, okuyanı bilgi yükü altında boğmadan sadece gerekli olanı sunmak ve benzerleri karşılaştırarak konuyu netleştirmek üzere kaleme alınmıştır.
Murat Kaya Sigortacılık sektörü, gerek sosyal yaşantının gerekse ekonomik sistemin en önemli güven unsurlarındandır. Sektörün farklı risklere karşı bireylere ve şirketlere sunmuş olduğu güvenin sağlanması ve artırılması temelde iki unsura bağlıdır. Bunlardan ilki, risk yönetimidir. Faaliyet alanı, belirli bir bedel karşılığı riskleri üstlenmek olan sigortacılık sektörünün kendi üstlenmiş olduğu bu riskleri de etkin bir şekilde yönetmesi gerekmektedir. Güvenin sağlanmasına ilişkin ikinci unsur ise şirketlerin sahip oldukları sermaye ve bu sermayenin yeterliliğidir. Özellikle finansal piyasalarda faaliyet gösteren banka ve sigorta şirketleri için sermaye yeterliliği son derece önemlidir. Üstlenilen riskler neticesinde ortaya çıkabilecek yükümlülüklerin karşılanabilmesi açısından sigorta şirketlerinin sermaye yeterliliğini sağlamaları gerekmektedir. Sigortacılık sektöründe sermaye yeterliliğinin uluslararası ölçekte standart hâle getirilebilmesi için “Sermaye Yeterliliği Düzenlemeleri” geliştirilmiş olup bu düzenlemelerin temel amacı, sigorta şirketlerinin risk yönetim süreçlerini daha etkin hâle getirmek ve yükümlülüklerini karşılayabilecek düzeyde finansal güce sahip olmalarını sağlamaktır.
Kitap, üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, sigortacılık sektörüne ilişkin bilgilere yer verilmiş olup ikinci bölümde, sigortacılık sektörü açısından risk yönetimi açıklanmıştır. Üçüncü ve son bölümde ise sigortacılık sektöründe uluslararası geçerliliği olan Solvency I ve Solvency II Sermaye Yeterliliği Düzenlemeleri hakkında bilgiler sunulmuştur.
Ayça Tükel Eserin amacı; yasal düzenlemeler çerçevesinde Türk sigorta şirketlerinin yapısal özelliği ve yönetim ilkelerini tanımlayarak, Avrupa Birliğine uyum sürecinde gündeme alınması gereken yasal ve yapısal düzenlemeleri ortaya koymak, resmi kaynaklardan alınan veriler ışığında mevcut durumunu inceleyerek bulgulara bağlı genel değerlendirme ve mütevazi önerilerde bulunmaktır.
Volkan Demir, Oğuzhan Bahadır “SMMM Staja Başlama Sınavlarına Hazırlık İçin Muhasebe” isimli bu kitabın amacı, SMMM Staja Başlama Sınavlarına hazırlanan adaylara muhasebe grubu ile ilgili konuları anlatan, örnekler sunan ve testler ile de bilgilerin pekiştirilmesine yardımcı olan bir kaynak sunabilmektir.
Bu kitapta muhasebe grubuna ait konular; Finansal Muhasebe, Maliyet Muhasebesi, Finansal Tablolar Analizi, Muhasebe Denetimi ve Türkiye Finansal Raporlama Standartları (TFRS) olmak üzere beş ana konu başlığında ele alınmıştır. Her ana bölümde konular ilk önce özet şekilde anlatılmaya çalışılmış, bu anlatımlar uygulamalarla desteklenmiş ve konu sonlarında her konuya ait test soruları ile de adayların kendilerini sınamaları amaçlanmıştır.
Volkan DEMİR, Oğuzhan BAHADIR SMMM Yeterlilik Sınavları için Muhasebe isimli bu kitapta, muhasebe mesleğine giriş sınavlarının ikinci aşaması olan Yeterlilik Sınavı'nda yer alan Finansal Muhasebe, Maliyet Muhasebesi, Finansal Tablolar Analizi ve Muhasebe Denetimi dersleri uygulamalı şekilde anlatılmaktadır. Aynı zamanda, geçmiş dönemlerde yapılan sınavlarda çıkmış sorulara benzer sorular çözülerek konular pekiştirilmektedir.
Aylin Erdoğdu, Aylin Gözen, Aynur Acer, Berk Küçükaltan, Çağla Arıker, Çiğdem Kaya, Derman Küçükaltan, Ebru Gözükara, Eda Özgül Katlav, Esra Aydın Göktepe, F. Oben Ürü, Gönen İlkar Dündar, Havana Sevcan Kurt, Hüseyin Arı, İ. Melih Baş, İsmet Bihter Karagöz Taşkın, İzlem Gözükara, Lina Karabetyan, Merve Tarım, Nurdan Çolakoğlu, Özlem Öncel Güneş, Pınar Daloğlu, Sema Yolaç, Tuğba Karabulut, Ülkü Özbay, Yasemin Acar Uğurlu, Yasin Akkuş, Yasin Aksoy Geleneksel ekonomideki zenginleşmenin toprak ve sermaye olarak kabul edilmesinin aksine günümüzde, bilgi birikimine ve beceriye sahip kişilerin, sermayesi olmasa dahi zenginleşebileceklerine dair inancı, ekonominin en önemli dinamiği hâline gelmiştir. Bu yolda önemli riskler alan, fırsatların peşinden koşarak yenilik arayanların sayısı her geçen gün artmaya başlamıştır. Fakat gelenekselden bugüne değişmeyen bir husus var ki zenginleşmek ve zengin kalabilmek hâlâ çok zor. Bu nedenledir ki yenilik ve farklılık yaratacak bir fikir ile işe koyulan girişimcinin doğası her ne olursa olsun başarabilmesi için her olaya farklı perspektiflerle bakabilmeyi başarabilmesi gerekmektedir. Girişimcilerin veya girişimci adaylarının farklı perspektifler kazanmasının, izledikleri yolun risklerini daha iyi tespit etmelerine yardımcı olacağı kesindir.
Yeni bir işe koyulmak, bu işle ilgili finansal ve yönetsel kararlar almak önemli oranda sosyal bilimlerin alanına girmektedir. Bu nedenledir ki girişimcilerin, sosyal bilimler araştırmalarından çıkarımlarının önemli kazanımları olacaktır. Sosyal Bilimler Perspektifi ile Girişimcilik: Kavramsal ve Sayısal Araştırmalar kitabı, girişimcilere, akademisyenlere ve öğrencilere bu çerçevede ışık tutmak amacıyla muhasebe, finans, insan kaynakları, iktisat, sayısal yöntemler, pazarlama ve yönetim alanlarında yapılmış çalışmalardan derlenmiş bir rehber niteliğindedir.
Ayşe Nur Çırak, Burak Doğangün Engin Aydın, Fatma Çıtak, Hakan Yıldırım, Hatike Koçar Uzan, Hilal Öztürk Küçük, Mukaddes Güler, Mustafa Kurt, Neslihan Arslan, Nurettin Bilmez, Selcen Altınbaş-Umut, Selma Özcan, Tülay Demir, Yasin Karadeniz, Yusuf Pala, Zeynep Öztürk Toplumsal yaşamın ayrılmaz bir parçası olan etik, tarih boyunca tartışılagelen ve günümüzde de revaçta olan kavramlardan biridir. Kamuoyunda çokça tartışılan etik meselesi, son yıllarda akademik çevrelerce de yoğun bir şekilde işlenmeye başlamış ve etik farkındalığın oluşturulması amacıyla kaleme alınan bilimsel çalışmaların sayısında artış yaşanmıştır. Ancak çeşitli alanlarla ilişkisi bulunan ve bu açıdan disiplinler arası bir nitelik taşıyan etik konusunun bütüncül yaklaşımlarla ele alındığı eser sayısı oldukça sınırlıdır. Bu bağlamda meseleyi farklı boyutlarıyla tartışma gayesiyle telif edilen bu kitapta etik konusu; işletme, çevre, siyaset bilimi, kamu yönetimi, iktisat, bankacılık, maliye ve muhasebe gibi alanlar çerçevesinde bir bütün içerisinde ele alınmaktadır. On altı bölüm hâlinde okuyucunun dikkatine sunulan bu kitap, sosyal bilimlerin çeşitli alanlarındaki güncel araştırmalarla etik konusunu bilimsel açıdan tartışarak gündelik pratiklerle akademik yazın arasında ilişki kurma amacını taşımaktadır.
Ebubekir Ayan, D. Aydın Kaan

Yürürlüğe giren ‘Mortgage Kanunu’ sonrası büyük önem kazanan Gayri Menkul Değerleme Uzmanlığı, piyasadaki ihtiyaç düzeyi de göz önüne alındığında ilgililer açısından son derece cazip bir kariyer alanı haline gelmiştir. SPK Gayrimenkul Değerleme UzmanlığıLisanslama sınavlarına ilgi duyan adayların büyük çoğunluğunun sınav içeriğine ilişkin dersleri daha önce lisans düzeyinde almamış olması, bu sınava dönük eğitim yayınlarının çok daha titiz bir biçimde hazırlanmasını zorunlu kılmaktadır.


SPK Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı Lisanslama sınavı kapsamındaki Temel Finans Matematiği ve İnşaat Muhasebesi modüllerine dönük olarak hazırlanan bu çalışma bu dersleri daha önce lisans düzeyinde almamış adayların da rahatça anlamalarına imkan verecek bir üslupla kaleme alınmıştır. Konuların anlatımında formüle boğma ya da bilgi kalabalığı gibi sonuçta öğrenme sürecini son derece olumsuz etkileyecek kolaycı bir anlatım tarzından özellikle kaçınılmış, bunun yerine analitik ve hedef odaklı bir yol izlenmeye çalışılmıştır.

Gözde Algün Doğu, Ceren Yaman Yılmaz Bu kitap; spor yöneticilerinin, muhasebenin belge ve dokümanlarından kendileri için gerekli bilgileri süzebilmelerine yardımcı olmak gayesiyle kaleme alınmıştır.
Kitap, muhasebenin amacı ve önemini anlatmakta; muhasebenin işleyişi ve kayıtları hakkında ilke ve kuralları açıklamaktadır. Ülkemizde 1 Ocak 1994 tarihinden itibaren uygulanmakta olan ve geniş bir mükellef kesimi kapsayan Tekdüzen Muhasebe Sistemi'nin öğretilmesinin de hedeflendiği kitapta, konular öğrencilerin anlayabileceği şekilde basit bir dille ve örnekle işlenmiştir.
Konu anlatımları sırasında zaman zaman muhasebenin yasal ve hukuki dayanağını oluşturan Vergi Usul Kanunu, Gelir Vergisi Kanunu, Kurumlar Vergisi Kanunu, Katma Değer Vergisi Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu'na atıf yapılmış olup muhasebe ile ilişkisi ön plana alınmış ve açıklamalar bu yönde yapılmıştır.
Toplam yedi bölümden oluşan kitapta, işletme ile ilgili temel kavramlar, muhasebenin kurumsal yapısı, finansal tablolar, hesap kavramı, muhasebede kayıt yöntemleri, spor kulüpleri ve spor işletmesi uygulaması konuları yer almaktadır.
Haluk Duman Geleneksel yönetim muhasebesinden farklı olarak Stratejik Yönetim Muhasebesi stratejik karar verebilmek için dış kaynaklı, finansal ve tarihi olmayan bilgiler içermektedir. Bu yönü ile Stratejik Yönetim Muhasebesi faaliyet tabanlı maliyetleme, hedef maliyetleme, marka değerleme, rekabetçi maliyet yönetimi, rakiplerin pozisyonunu izleme, kalite maliyetleme, stratejik fiyatlama, değer zinciri maliyetleme, müşteri kârlılık analizleri, müşteri muhasebesi vb. sistemleri içermektedir.
İşletmenin sahip olduğu en önemli varlık olan müşteriler, günümüz rekabet ortamında fayda-maliyet analizlerinde temel hareket noktası konumundadır. Çünkü pazarlama çabaları, satış ve dağıtım ile satış sonrası hizmetler; ürünlerin maliyetleri üzerinde olumsuz etki meydana getirmektedir. Satış ve hizmet artırıcı çabalara rağmen mal ve hizmetlerin kalite, özellik ve satış fiyatı üzerinde değişiklik yapma imkânı sınırlı olmaktadır.
Şeref Kavak Şirket sayısındaki artış şirketler muhasebesi öğrenimine olan talebi artırmış ve şirketler muhasebesini muhasebecilik mesleğinin en önemli derslerinden biri haline getirmiştir. Bu çalışma meslek yüksekokulları öğrencilerine hitap etmekle birlikte, fakülte öğrencileri ve uygulayıcıların da ihtiyacına cevap verebilecek derinlikte hazırlanmıştır. Bu amaçla; mesleğe doğrudan hazırlanan öğrencilere, uygulayıcılara ve öğreticileri yardımcı olmak için, eserde mevzuatı ilgilendiren kısımlarda ilgili madde numaraları verilmeye çalışılmıştır. 1.1.2006 tarihinde itibaren yürürlüğe giren yeni 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’ndaki değişiklikler göz önünde bulundurulmuştur.
MESTEK serisi içerisinde yer alan kitapta, şirketlerin her birinin (özellikle uygulaması yaygın olan, kolektif, anonim ve limited şirketler) kuruluş, sermaye değişiklikleri, kâr-zarar dağıtımı ve tasfiye işlemleri olabildiği kadar detaylandırılarak örneklerle anlatılmıştır. Ayrıca niteliği ve çalışma sistemleri itibariyle farklılık arz eden holding, faktoring ve döviz alım-satımı yapan yetkili müesseseler gibi anonim şirketlerle ilgili temel bilgiler verilmiştir.

Cemil Teke Bireysel işletmelerin ve küçük sermayelerin büyüyen ekonomi ve artan nüfus karşısında yetersiz kalması, işletmelerin büyümesini ve faaliyet alanlarının genişlemesini gerektirmiştir. Bu durum kişilerin bir araya gelerek ortaklıklar kurmasını sağlamıştır. Böylece insanlar kendi amaçlarına ulaşmak ve toplumun ihtiyaçlarını karşılamak için ekonomik güçlerini birleştirerek büyük işletmeler kurmuşlardır.
İletişim ve teknoloji alanında yaşanan gelişmeler sonucunda ekonomik olarak ülkeler arasında sınırların kalkmış olması işletmeler için ulusal ve uluslararası rekabeti artırmaktadır. Bunun sonucunda da kişiler tek başına yapamayacakları işleri yapabilmek, sermayelerini güçlendirmek, sürekliliklerini sağlamak, günün gelişen teknolojik koşullarına ayak uydurmak ve sahiplerine ekonomik yarar sağlamak, oluşabilecek riskleri paylaşmak, ataerkil yönetim yerine yetenekli ve donanımlı yöneticilerden yararlanarak daha profesyonel bir yönetim anlayışı ile daha verimli yönetebilmek, yabancı kaynak finansmanı ile ticari anlamda daha fazla kaynak kullanmak amacıyla şirketleşmek zorunluluk hâlini almıştır.
Bu kitabın hazırlanmasındaki temel amaç; öğrencilerin ve okuyucuların teorik bilgilerini uygulanabilir hâle getirmektir. Şirketlerin kuruluşu, sermaye artırım ve azaltımı, kâr ve zararın dağıtılması, tasfiye işlemleri ve şirketlerin birleşmelerini beceriye dönüştürmek amacıyla uygulama ve çözümlere ağırlık verilmiştir.
Kitap uzun yıllar piyasa içerisinde olan birinin tecrübelerini yansıtarak ön lisans ve lisans öğrencilerine yönelik, öğrencilerin kolayca anlayabileceği bir dil ve sunumla bolca örnek kullanılarak kaynak eser niteliğinde hazırlanmıştır.
Kitabın, öğrencilere ve uygulayıcılara yararlı olması dileklerimle.
Başak Tanınmış Yücememiş, Handan Yolsal, İ. Özlem Koç, Ufuk Alkan-Dr. Canan Dağıdır, Sevan Kutlu, Sevim Şahin, Aclan Omağ, Güçlü Okay, M. Hayati Eriş Nakit kâr payı, yatırımcılar ve şirketler tarafından farklı bakış açılarıyla değerlendirilmektedir. Şirketler, pay senetlerinin piyasa değerini arttırmak veya en azından korumak amacıyla ortakların beklentilerini karşılamaya çalışır. Ortakların beklentileri; kâr payı elde etmek olabileceği gibi, pay senetlerini elinde tutarak piyasa değeri yükseldiğinde satıp sermaye kazancı elde etmek de olabilir.
Bu durumda hangi karar doğrudur?
Nakit kâr payı dağıtımı kararı mı kâr payının dağıtılmayarak şirket tarafından yatırımlarda kullanılma kararı mı?
Sonuçta nakit kâr payı dağıtılsa da dağıtılmasa da her iki taraf için, şirketin değerinin artması esastır. Kâr payının şirketin değerine yaptığı katkı, piyasadan piyasaya, şirketten şirkete, zamandan zamana, koşuldan koşula değişmektedir. Bu konuda tam anlamıyla tek bir fikir hem teorik hem de uygulama açısından bulunmamaktadır. Ayrıca şirketlerin kâr payı dağıtımında önemsedikleri faktörler yine her yapıya göre değişiklik göstermektedir.
Bu nedenle kâr payı dağıtımı hem yatırımcılar hem de şirketler için hâlâ belirsizliklerle ve henüz ortak bir çözüme ulaşmamış sonuçlarla doludur.
Kitapta yazarlar tarafından, kâr payına dair tüm konulardan söz edilerek kâr payı hem şirketler hem de bireysel yatırımcılar açısından geniş bir perspektiften araştırmalarla ortaya konmuştur.
Neyran ORHUNBİLGE "Yazarın 6 kitaptan oluşan istatistik serisinde, istatistiğe giriş özelliği taşıyan ve istatistik temel kavramlarının, olasılık ve olasılık dağılımlarının geniş bir kesime hitap eden ve sade bir dille ele alındığı bu kitap, ilk baskısının tükenmesi ve yıllardır gelen yeni baskı talebi üzerine güncellenerek yeniden okurlara sunulmuştur.
İşlenen konular okuyucunun anlayabileceği yalın bir dille yazılmıştır. Her bir kavram ve yöntem için nasıl sorusunun yanı sıra, neden sorusunun da cevaplanması, konuya ilgi duyanların hangi durumda hangi yöntemi kullanabileceklerine daha kolay karar verebilmesine yardımcı olmaktadır. Kitapta yer alan çok sayıdaki özgün örnek ve detaylı çözümleri, konuların anlaşılmasında büyük kolaylık sağlamaktadır.
İstatistiğe ilgi duyan öğrenci, araştırmacı ve karar vericilerin başlangıçta mutlaka bu kitap veya aynı konuları içeren benzer bir kitaptan faydalanması ve tanımsal istatistiğin yanı sıra, olasılık ve olasılık dağılımları konularını iyi öğrenmesi gerekmektedir."
Bahattin Çetin, Tolga Tipi Gelişmiş ülkelerde sanayi ve hizmet sektörlerinde faaliyette bulunan işletmelerin yanı sıra tarım işletmelerinde de muhasebe işlem ve uygulamaları bir işletme fonksiyonu olarak büyük önem taşımaktadır.
İşletme yönetiminde sağladığı çok sayıda yarar nedeniyle özellikle pazar için üretimde bulunan, ihtisaslaşmış, sermaye yoğun üretim yapan tarım işletmeleri başta olmak üzere tüm tarım işletmeleri için Tarım Muhasebesi uygulamaları kaçınılması mümkün olmayan bir zorunluluk haline gelmiştir.
Tarım işletmelerinin muhasebe kayıtlarından elde edilen verilerle, işletme analizlerinin ve planlamalarının yapılması mümkün olmakta, bunların yanı sıra rasyonel ve başarılı tarım politikalarının oluşturulması da söz konusu olabilmektedir.
Kitabın, branş olarak ilgili öğrencilere, tarım işletmelerinde üretim dönemine ilişkin olarak ortaya çıkabilecek mali işlemlerin ve analitik değerlendirmelerin yapılmasına temel olacak verilerin kaydedilmesi ve yorumlanması açısından yardımcı olması amaçlanmaktadır. Bunun yanı sıra, günümüzün rekabet ortamında modern anlamda faaliyette bulunan tarım işletmelerinin yöneticilerinin de, alanında sınırlı sayıda yayın bulunması nedeniyle bu kitaptan yararlanabilecekleri düşünülmektedir.
Bahattin ÇETİN, Şule TURHAN Kitap, tarım sigortaları ve risk yönetimi ile ilgili konuları, ülkemiz ve yabancı ülkelerdeki tarihsel gelişimi çerçevesinde, teorik ve uygulamalı olarak ele almaktadır. Yeni Tarım Sigortaları Kanunu uygulamalarına yer veren eser, geçmiş uygulamaları da bünyesinde bulundurması nedeniyle karşılaştırma ve değerlendirmelere olanak sağlamaktadır.
Kitap, branşı nedeniyle ilgili öğrencilerin yanı sıra konuya ilişkin temel ve pratik bilgi edinmek isteyen üreticiler ve eksperler için de yararlı olacaktır.
Bertaç Şakir Şahin, Sabri Burak Arzova Faiz unsurunu finansman sürecinden çıkarıp kâr ve zarara katılımı esas alan faizsiz finansman araçları, bu özelliği ile dinî hassasiyetlere sahip kesimin tasarruflarını finansal sisteme dâhil etmeye imkân tanıması yanında bu hassasiyete sahip yatırımcıların ve iş insanlarının sadece geleneksel finansman yöntemlerine bağlı kalmamalarını da sağlamıştır.
Tarımda sulama, verimlilik vs. teknik konuların yanında yaşanan en önemli sorunlardan biri de hiç şüphesiz tarımın finansmanı konusudur. Bir yandan tarım sektörünün sahip olduğu karakteristik özellikler öte yandan tarımla uğraşan kesimin sosyoekonomik yapısı, geleneksel finansman yöntemlerine alternatif yöntemlerin kullanımına zemin hazırlamaktadır.
Ülkemizde katılım bankacılığının enstrüman sayısının azlığı ve tıpkı geleneksel bankacılık gibi mevduat yarışı içerisinde olması, faizsiz finansmanın yeni enstrümanlarının özellikle tarım alanında kullanımı için büyük bir fırsat doğurmuştur.
Bu kitap ile bu boşluğun doldurulması amaçlanmaktadır.
Hüseyin Ergun Stratejik ve hayati öneme sahip tarım sektörü, her geçen gün krediye bağımlı hâle gelmekte, üreticiler de kredi ve borçlanma enstrümanlarını sıkça kullanmaktadırlar. Harman dönemi olarak adlandırılan ve emtianın üretim sezonunu tanımlayan zaman dilimi, ürün bazında farklılık gösteriyor olsa da genellikle kısıtlı bir zamanı tanımlamaktadır. Bu zaman dilimi içerisinde üreticiler ürünlerini piyasaya getirerek ani bir arz fazlasına yol açmaktadır. Burada ana sorunlardan bir tanesi ürünlerin depolanması için yeterli alanların bulunmaması ve sağlıklı depo alternatiflerinin yeni yeni gelişiyor olmasıdır. Üretici açısından hızlı arz sonucunda pazara ürün sunulması; fiyatlarda istenilen seviyelerin yakalanamaması, değerinden düşük fiyata satılmak zorunda olunması gibi temel sorunlara ve buna bağlı olarak erken hasat etmeye veya kalite kayıplarına yol açmaktadır. Tüccar ve sanayici açısından sorun daha karışık bir hâl almaktadır. Tarımsal emtia ticareti yapan firmaların karşılaştıkları ana problem; kısıtlı bir süre zarfında pazara gelen ürünlerin finansmanı ve depolanması, finansman ve depolama nedeniyle oluşan ek maliyetler olmaktadır. Bu ek maliyetlerin günümüzde faiz ve türevlerini içeriyor olması, yatırımcıların yeni modellere olan ihtiyacını daha da artırmaktadır. Bunun yanı sıra tarımsal emtia ticareti ile doğrudan iştigal etmeyen yatırımcılar, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi tarımsal türevlerle yatırım yapamamakta, yapsa bile yüksek fâiz ve maliyetlerle karşılaşmaktadırlar.
Bahattin Çetin Tarım ve tarıma dayalı sanayi sektörlerinde işletmelerin giderek daha büyük ölçeklerle çalışmaya başlamalarının yanı sıra sınırlı üretim kaynak ve kapasitelerine karşın üretimin daha girdi yoğun yöntemlerle sürdürülmek zorunda olması, işletmecilerin finansal konularla ilişkilerinin ve gereksinmelerinin geçmiş yıllara nazaran daha da artmasına neden olmaktadır.
Tarımsal işletme yöneticileri geçmişe nazaran daha fazla karşılaştıkları finansal işlemleri ve bu bağlamda ortaya çıkan gelişmeleri sürekli izlemek, işletmelerini bu gelişmelere göre yönlendirmek ve yönetmek durumundadırlar.
Bu amacı gerçekleştirmeye yardımcı olmak üzere içeriği yeniden düzenlenen ve güncellenen bu yayın ile ölçekleri giderek daha büyük işletmeler hâline gelmekte olan tarım işletmelerinde veya tarımsal faaliyetlerle ilgili iş alanlarında çalışmaları söz konusu olan tarım eğitimi alan öğrencilerin tarım ve tarımsal faaliyetlerle ilgili temel finansman bilgilerini kazanmaları hedeflenmiştir.
Tarımsal işletmeciliğin temel konularından biri olarak önemi sürekli artan tarımsal finansmanla ilgili konuların bilinmesinin üretimin içerisinde bizzat bulunan üreticilere, işletmecilere ve çok geniş bir alanı kapsayan tarımsal faaliyetlerle ilgili iş alanlarında çalışanlara da pratikte yararlı olabileceği şüphesizdir.
Halit Çiçek, Deniz Şahin Maliye ve vergileme konularında teorik ve pratik bir başvuru kaynağı olmaya aday “Teoriden Pratiğe Güncel Mali Konular” adlı editörlü bir çalışma olan elinizdeki bu eserin, gerek lisans gerekse lisansüstü düzeyde ilgi çekeceğine, maliye ve vergileme ile ilgili seçilmiş olan ve güncelliğini koruyan konularda hem teorik bir bakış açısı ile bir altyapı oluşturmada hem de bu alanda günümüzde uygulama sonuçlarının değerlendirilmesinde akademik camia ve konu ile ilgilenenlere yarar sağlayacağına inanılmaktadır. Elinizdeki bu kitap, üniversitelerin lisans ve yüksek lisans düzeyindeki öğrenciler için içerdiği konular itibariyle bir başvuru kaynağı olabilmesi amacıyla her bir bölümü alanında yetkin akademisyenlerce ele alınmış ve şu başlıklardan oluşmaktadır:
• Kamu Ekonomisindeki Dönüşümün Vergilemeye Etkisi
• Ekonomik ve Politik Açıdan Küreselleşme ve Mali Yerelleşme
• İdareler Arası Rekabette Kamusal Mal ve Hizmetler: Türkiye Örneği
• Gelir İdarelerinin Modernizasyonunda Temel Bir Yaklaşım: Özerklik ve Yarı-Özerk Gelir İdaresi Yapılanması
• Gelir İdarelerine Özerklik Verilmesinin Fayda ve Riskleri
• Anayasa Mahkemesi Kararları Işığında Türkiye'deki Vergilendirme Yetkisinin Değerlendirilmesi
• Sanal Kârların Vergilendirilmesi
• Krizler, Avrupa Birliğinde Kriz ve Finansal İşlem Vergisi
• Spor Ekonomisi ve Türkiye'de Sporcuların Vergilendirilmesi
• Önceden Hazırlanmış Kira Beyanname Sistemi
Eray Gemici Teknoloji, küreselleşme ve demografik değişim birçok alanda olduğu gibi finans alanında da yeni ürünlerin, uygulamaların ve piyasaların ortaya çıkmasında etkili olmaktadır. Nitekim on yıl öncesine kadar bilinmeyen kripto paralar, günümüzde alternatif yatırım aracı olarak birçok yatırımcının portföyünde bulunmaktadır. Teknolojinin gelişmesiyle beraber finansal teknolojiler olarak bilinen FinTech uygulamaları da finans sektörünün şekillenmesinde önemli bir işlev görmektedir. Diğer yandan, işletmelerin finansal performanslarını, finansal piyasaları ve yatırım araçlarını inceleyen ampirik yöntemlerde de benzer gelişmeler mevcuttur. Elbette bu değişimlerin finans sektöründe bir durak noktası olmadığını söylemek mümkündür. Bu kapsamda, birbirinden değerli seçilmiş finans konularını teorik ve ampirik bir bakış açısıyla ele alan bu çalışmada yer alan bölümlerin yatırımcılara, firmalara ve piyasa düzenleyicilerine yol gösterici nitelikte olacağını ve literatüre katkı sağlayacağını temenni etmekteyim.
Cihan Yılmaz, Ebubekir Mollaahmetoğlu, Emine Serap Kurt, Emre Esat Topaloğlu, Nevzat Güngör, Nihan Caba, Oğuz Yusuf Atasel, Ömer Faruk Tan, Raşit Gültekin, Sezer Külah, Şefika Nilay Onatça Engin, Yakup Söylemez, Yasin Cebeci Muhasebe, çok yönlü içeriklerle kurumsal sürdürülebilirliğin karargâh takımına dönüşmüştür.
[...] Teknolojik gelişim ve dijital dönüşüm, sürdürülebilirlik kavramıyla buluştu. Enerjiden tedarik zincirine, ulaşımdan taşımaya, finans başlığı altında yeni hassasiyetler oluşuyor. Sınırda karbon düzenleme mekanizması hayata geçiyor. Enerji, bütün üretim-tüketim süreçlerinde yeni anlayışlara bürünüyor. Döngüsel ekonomi yapılanmaları, ticarete ve sosyal yaşama ortak etkiyle müdahale ediyor. Süreç, her adımın özenle hesaplanmasını zorunlu kılıyor.
Tüm bu yeni gerçekliği idrak edince, muhasebe ve finansın sürdürülebilirlik çalışmaları ile ilişkisini sorgulayan ve açıklayan içerik, kendi değerini ortaya koyan bir esere dönüşüyor.

PROF. DR. RANA ATABAY KUŞÇU
İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi
Yeşil Akademi Platformu Kurucu Üyesi
Hasan SELÇUK, K. Batu TUNAY Günümüzün çağdaş finansal sistemlerinde dolaylı veya aracılı finansman hayati bir role sahiptir. Hatta doğrudan finansman yapılan piyasalarda bile piyasa katılımcılarının münferiden işlem yapması çoğu kez mümkün olmamakta ve uzmanlaşmış finansal aracılardan hizmet almaları gerekmektedir. Böylece finansal aracıların rolleri ve etkinlikleri hiç olmadığı kadar artmıştır. Finansal aracılar arasında bankaların geçmişten beri çok önemli bir yeri olduğu konuya aşina olanlarca iyi bilinmektedir. Yatırım bankaları, kalkınma bankaları veya katılım bankaları gibi banka türleri arasında ticari bankalar ya da mevduat bankalarının baskın bir rolleri olduğu da iyi bilinen bir başka konudur.
Banka temelli finansal sistemlerin başat oyuncusu ticari bankaların, giderek piyasa temelli finansal sistemlere hâkim oldukları gözlenmektedir. Piyasa temelli sistemlerde yatırım bankalarının önemli ağırlıkları olmasına karşın, finansal serbestleşme eğilimlerinin de etkisiyle ticari bankaların son yirmi yıllık süreçte artan oranda bu alana nüfuz ettikleri görülmektedir. Aynı eğilim banka sigortacılığı gibi uygulamalarla sigorta sektörü başta olmak üzere finansın diğer alanlarında da güçlü bir şekilde kendisini hissettirmektedir.
Ticari bankaların farklı türdeki finans sistemlerinde bile üstün konumda olmalarının en önemli nedenlerinden birisi, bunların zamanla finansal ürün ve hizmet süpermarketlerine dönüşmesi, alan ve ölçek ekonomisi üstünlüklerini kullanarak sistemdeki diğer aracılık türlerini baskılamalarıdır. Günümüzde finansal ürün ve hizmet talep eden müşteriler, büyük zaman ve para tasarrufu sağladıklarından tüm gereksinimlerini ticari bankalar kanalıyla karşılama yoluna gitmektedirler. Gerçekten de yaygın şube ağları, internet şubeleri, mobil ve telefon bankacılığı gibi ileri teknoloji temelli uygulamaları ile ticari bankalar, müşterilerine yedi gün yirmi dört saat esasına göre ve hemen her yerde hizmet verebilmektedir.
Bu kitap günümüzün çağdaş finansal sistemlerinde merkezi bir rolleri olan ve artık neredeyse hâkim aracılık türü haline gelen ticari bankaların yönetimine dair temel ilkeleri ve teorileri konu almaktadır. Bankaların finansal yönetim esasları dairesinde; banka firmasının ve şubelerinin yönetimi, bankaların fon toplama ve kullandırma stratejileri, bankalara özgü fiyatlama ve pazarlama stratejileri gibi konular ele alınmaktadır. Lisans ve lisansüstü düzeyde kaleme alınmış olan kitap, bazı teknik konular göz ardı edilerek önlisans düzeyinde de rahatlıkla kullanılabilecek bir kaynaktır. Ayrıca kitabın bankacılığa ilgi duyan veya bu mesleğe yeni başlayan okurlara da genel bir vizyon kazandırmakta yararlı olacağı inancındayız.
Dinçer Atasoy Küreselleşme ile birlikte tüketim ön plana çıkmıştır. Tüketime sevk eden reklamlar, filmler, diziler ve diğer görsel-işitsel medya, toplumun tüketim olgusunu daima canlı tutmaktadır. İşletmeler, alışveriş merkezleri tüketiciyi kendilerine çekmek için indirimler, promosyonlar düzenlemektedirler. Böyle bir ortamda tüketicinin mali durumunun çökmemesi önem arz etmektedir. Bireyin yatırımını düzgün kullanmasında ve yatırımını yaparken en fazla kazancı elde etmesinde matematik bilmesinin önemi büyüktür. Borsa, döviz, altın ve diğer yatırım araçlarında anlık değer kazanma ve kaybetme görülmektedir. Yatırımın tek bir kalem yerine birçok alana yapılması, riski en az seviyeye indirebilecektir. Risk analizinin düzgün yapılabilmesi; matematik bilmeyi, yorum yapabilmeyi, grafik ve verileri doğru okuyabilmeyi gerektirmektedir.
Bu kitapta; Ticari Matematik ve Finans Matematiği dersini alan yükseköğretim öğrencilerinin, gördükleri konuları anlamaları için çok fazla çözümlü soruya yer verilmiştir. Öğrencinin hem üniversitede gördüğü dersinde hem de merkezî sınavlarda (ALES, KPSS, DGS ve SEGEM vb.) başarılı olması amaçlanmıştır. Soruların anlaşılması için akıcı ve anlaşılır basit yollar, şemalar, tablolar ve yönlendirmeler kullanılmıştır.
Kitapta; Yüzde Hesapları, Kâr- Zarar Hesapları, Orantılı Bölme Hesapları, Karışım-Alaşım ve Bileşim Hesapları, Faiz Hesapları, İskonto Hesapları ve Anüiteler konularına yer verildi. İlk 5 bölümün konuları; ALES, KPSS, DGS ve SEGEM gibi merkezî sınavlarda sorulur iken son iki bölümün konuları ise SEGEM ve Mali Müşavirlik sınavlarında sorulmaktadır.
Hilmi Kırlıoğlu, Şuayyip Doğuş Demirci Sigorta işlemlerinin karmaşıklığı, sigorta şirketlerinin sayısının artması, sigortalanmayla ilgili bilincin artması, bazı branşlarda sigorta yaptırmanın zorunlu olması sektöre olan ilgiyi arttırmıştır. Sektörün yapısı itibariyle de gelir gider dengesinin diğer sektörlere göre farklı işlemesi, sigorta sektöründe gelirlerin, ortaya çıkabilecek hasarlara karşılık şirketlerde karşılık olarak tutulması, sektörün muhasebe sisteminin birikim muhasebesi(deposit accounting) olarak çalışmaya zorlamıştır. Bu gelişmeler sigorta işlemlerinin raporlanması konusunu daha karmaşık hale getirmiş, bu konuda detaylı düzenlemelere ihtiyaç duyulmuştur. Sigorta sektörünün finansal raporlama konusundaki ihtiyaçlarını gidermeye yönelik olarak Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu tarafından TFRS 4: Sigorta Sözleşmeleri standardı yayımlanmıştır. Standart, sigorta sektörüne özgü hazırlanmış tek standart olup sektöre özgü raporlamayla ilgili kurallar getirmiştir.
TFRS 4:Sigorta Sözleşmeleri standardı 2005 yılında yayınlanmış olmasına rağmen standardın uygulamasına ilişkin sınırlı sayıda çalışma bulunmaktadır. Bu kitap bu konudaki eksiklikleri gidermek amacıyla hazırlanmış olup standart hükümlerinin finansal raporlara etkisi ayrıntılı olarak incelenmiştir. Kitapta aynı zamanda sigorta şirketlerinin TMS/TFRS'leri uygulamaları durumunda finansal tablolarında ortaya çıkacak farklılıklar bir sigorta şirketinin finansal tablolarının TMS/ TFRS'lere göre yeniden düzenlenmesi yoluyla ortaya konulmuştur.
Kitabın konuyla ilgilenen gerek sektör çalışanlarına gerekse de akademisyenlere faydalı olması dileğiyle.. .
Halilibrahim Gökgöz, Tuğrul Kandemir İnsanlık tarihinin ilk dönemlerinde insanlar, avcılık ve toplayıcılık yaparak ihtiyaç duydukları ürünleri kendileri temin etmişlerdir. Herhangi bir paraya gerek duyulmayan bu dönem sonrasında nüfusun artmasıyla yeni ihtiyaçlar doğmuş ve topluluklar arası alışverişi zorunlu kılmıştır. İnsanlar ve topluluklar ilk alışverişlerini trampa ve takas yöntemleriyle yapmışlardır. Nüfusun ve alışverişlere konu olan ürünlerin sayısının artması takasta güçlüklere sebep olmuş ve bir değişim aracının kullanımı zorunlu hâle gelmiştir. Teknolojinin gelişimine paralel olarak topluluklar arası ticaret, iletişim ve ulaşım imkânları geliştikçe de yeni değişim araçlarına ihtiyaç duyularak para ve paranın yeni formları ortaya çıkmıştır. Yenilikler ve teknolojik gelişmeler para ve parasal sistemin, paranın yeni formları ise başka birçok yeniliğin temellerinin atılmasına sebep olmuş, böylece küreselleşme ile birlikte ekonomiler arası entegrasyon artmıştır. Ayrıca yaşanan küresel ekonomik krizler, finansal piyasalarda yeni finansal kurum ve ürünlerin gelişmesine ve bilinirliğinin artmasına zemin oluşturmuştur. Geleneksel finansal varlıklara güvenin azaldığı 2008 finansal kriz sürecinde ilk blokzincir ürünü ve ilk kripto para olan bitcoin, yeni bir finansal ürün olarak ortaya çıkmıştır. Blokzincir teknolojisi, adını ilk kez Bitcoin'le duyursa da sonraki dönemlerde teknolojik gelişmelere paralel olarak birçok farklı alan ve sektörde kullanılmıştır. Kripto paraların kullanım alanı ve bilinirliği yaygınlaşırken finansal sistemle olan entegrasyonu da her geçen gün artmaktadır. Mart 2023 tarihi itibariyle kripto varlıkların sayısı 22 bini aşarken piyasa değeri 1 trilyon doların üzerindedir.