Klinik Psikoloji \ 7-11
Yıldırım B. Doğan Öyküdeki yalancılar, mumlarını ceplerinde taşıyanlardır. Kullanma şansı arayıp dururlar. Bulunca yakmak isterler. Cepte taşınan mum küflenir. Yanmaz. Yanar gibi olsa da anında söner.
Yanmamış ama sönebilen mumlar ancak ve ancak bir öykünün konusu olabilir. Bu tür öykülere şerbetli iki kulağım, konuşanı dinlemenin yorgunluk vermeyeceği bir aklım var. Bu nedenle kimse öykülerine beni tanık kılmak istemez. Gene de belleğime bulaşmasına engel olamadığım öyküler yok değil.
Bu kitap, belleğime bulaşmış sayıca az öykülerden bir kaçını içerir. Seçtiklerim, evliliklerde kendini en sık yineleyen türden öykülerdir. Yaşayan kişilerle yaşanan olaylarla benzerliği rastlantıdır. Dedim ya öyküsü böyle!
Ya yaşamışsınızdır ya da okumuşsunuzdur.

Neslihan Zabcı Çocuğun ruhsal gelişiminin önemli bir evresi olan latans dönemi (6-11 yaş), dürtü kontrolünün ön plana çıktığı bir denge dönemidir. Çocuğun cinsellik ve saldırganlıktan uzaklaştığı bu sakinlik dönemi, ergenliğe doğru ilerleyen ruhsal gelişimin sağlıklı bir biçimde biçim alması için son derece önemlidir. “Gizil dönem” veya “okul çağı dönemi” olarak da tarif edilen ve üstbenliğin güçlendiği bu dönem, çocuğu, ergenlikte karşılaşacağı dürtüsel sarsıntıları ruhsal olarak işlemeye ve onlarla baş edebilmeye hazırlayacaktır.
Rorschach, CAT ve TAT testleri klinik değerlendirmede çocuklarla kullanılan en yaygın projektif değerlendirme araçlarıdır. Bu kitapta; ergenliğin öncüsü konumundaki latans döneminde dürtü denetimini ve üstbenlik gelişimini ölçmek için projektif testlerde kullanılacak değerlendirme kriterleri ele alınacaktır. Latans döneminin farklı yaşlara göre gelişimini testlerle ayrıntılı bir biçimde inceleme ölçütlerini de sunan bu kitabın, ruh sağlığı alanında projektif testlerle çalışan okuyucuya katkı sağlaması hedeflenmektedir.
Kitabın ilk bölümünde latans dönemi ile ilgili kuramsal bilgiler ele alınacaktır. İkinci bölümde savunma düzenekleri; üçüncü bölümde projektif değerlendirme kriterleri ve latans döneminin iki evresindeki çocuğun (6-7 yaş ve 9-10 yaş) projektif testlere göre ruhsal işleyiş özellikleri -özellikle dürtü denetimi ve üstbenliğin içselleştirilmesi bağlamında- vaka yanıt analizleri ve yorumları ile birlikte incelenecektir. Son kısım ise aile yapısının değiştiği ve teknolojik araçların öne çıktığı günümüzde latans döneminin nasıl yaşandığına ait değerlendirmeleri içermektedir.
Ahmet Metin, Aliye Göçmen, Ayşe Eken, Ayşegül Özcan, Begüm Kıryar, Burak Okumuş, Burcu Ünlü Endirlik, Feride Acar, Gül Fahriye Evren, Gürkan Moralı, İ. Afşin Kariper, Kasım Büyükvezirci, Mehmet Emin Öztürk, Nur Derin Madde bağımlılığı, geçmişte olduğu gibi günümüzde de insanlığın mücadele etmesi gereken büyük problemlerinden biridir. Her geçen gün madde bağımlısı sayısının hızla artması, bağımlılık konusunun özenle dikkate alınması gerektiğine işaret etmektedir. Bu konuyu dikkate alan kurumlardan biri de YÖK'tür. YÖK yenilenen öğretmenlik programlarında madde bağımlılığı konusuna gereken hassasiyeti göstererek öğretmen adaylarının bu konudaki farkındalıklarını ve yetkinliklerini geliştirmeye çalışmaktadır. Bu kapsamda öğretmenlik programlarında seçmeli olarak “Bağımlılık ve Bağımlılıkla Mücadele” dersine yer vermektedir. Bağımlılıkla mücadelenin hem eğitim gerektiren hem de eğitim yoluyla sürdürülebilen bir uğraş olduğu görülmektedir.
Okuyacağınız bu kitap, Türkiye'de madde bağımlılığına yönelik çeşitli konuları disiplinler arası bir yaklaşımla sunmayı amaçlayan özgün bir kaynaktır. Bu yönüyle madde bağımlılığına çoklu bakış açısı sağlamaktadır. Kitapta yer alan her bölüm, değişik disiplinlerde madde bağımlılığının farklı bir boyutuna vurgu yapılmasını sağlamaktadır. Kitapta; bağımlılık, bağımlılıkla mücadele yolları, madde bağımlılığı türleri, flakka, ergenlerde madde kullanımının yol açtığı bozukluklar, maddeyi kötüye kullanmada PDR'nin işlevi, özel gereksinimli bireyler ve madde kullanımı arasındaki ilişki, madde bağımlılığıyla mücadelede bibliyoterapi, yaratıcı drama ile madde bağımlılığına yönelik farkındalık geliştirme, bağımlılıkla mücadelede müzik eğitimi gibi farklı içerikte konular sunulmaktadır. Kitabın hedef kitlesini ise öğretmen adayları, öğrenciler, öğretmenler, araştırmacılar ve madde bağımlılığı konusuna ilgi duyanlar oluşturmaktadır. Bu yönüyle de bu kitap, akademik bir kitap gibi görünse de, geniş bir kesime hitap eden bir kaynaktır.
İsa Ceylan İnsanın; sağlıklı, dengeli, güvende ve mutlu bir biçimde yaşamını sürdürebilmesi için “biyopsikososyal ihtiyaçları”nın asgari düzeyde karşılanması gerekir. Maneviyat da insanın varoluşunu şekillendiren söz konusu bedensel, zihinsel ve sosyal boyutlarından ayrı düşünülemez. Çünkü maneviyat hem bu boyutlara kaynaklık ve rehberlik etmektedir hem de onların ahenkle işleyebilmesini sağlayan bir konumdadır. Manevi kaynaklar yaşamın amacını keşfetmek, sonsuzluğu arzulamak, vicdanın rehberliğinde hareket etmek, sorumluluk almak, başarmak gibi varoluşsal ihtiyaçların giderilememesinden kaynaklı krizlerin açtığı boşluğu doldurma ve anlamı yeniden keşfetme konusunda koruyucu/önleyici bir işlev görür. Manevi kaynaklar bireylerin içsel güçlerini beslemelerine yardımcı olur, umudunu canlı tutar, güçlenme ve iyileşme potansiyelini artırır.
Bu çalışmada sunulan “Manevi Temelli Psikososyal Değişim Modeli (MADEM)” holistik ve eklektik bir yaklaşıma sahiptir. Değer odaklılık, psikososyal destek ihtiyaçları, maneviyatın bağlamı, dinî kaynakların kullanımı, aile birlikteliğini güçlendirme, sosyal etkiler ve ilişkiler ağını dikkate alma, bilinçlilik ve farkındalık ile otantiklik gibi zengin bir içeriğe sahiptir. Modelin güçlü yanlarının “mevcut eksiklikleri giderme, yenilikçi yaklaşımlar sunma, kolay uygulanabilirlik ve değerlendirilmeye uygun olma, politika önerileri getirmeye elverişli olma, etki ve sonuç ölçümü yapma ile çeşitli bakış açılarını içerme” gibi faktörler olduğu söylenebilir.
MADEM Modeli, madde bağımlısı bireyler başta olmak üzere dinî/manevi kaynakları ve inanç sistemlerini aktif bir biçimde yaşamlarında kullanmayı arzulayan; yaşamlarının tüm yönlerinde bütüncül bir değişim sağlama ihtiyacı duyan bireyler ve gruplar için tasarlanmıştır. Bu çalışmanın din psikolojisi, maneviyat psikolojisi, bağımlılık psikolojisi, sosyal hizmet, hemşirelik gibi alanlarda yapılabilecek çalışmalar için bir başlangıç olması dileğiyle…
Kenan Azkeskin Çocukların Dünyasına Masalların Gücüyle Dokunun!
Her çocuğun dünyası, duygu ve düşüncelerin karmaşık yollarında şekillenir. Bazen kaygılar, korkular ya da davranış problemleri, bu küçük dünyalarda büyük bir etki yaratır. Peki çocuklara en güvenli şekilde ulaşmanın yollarından biri nedir? Masallar!
Bu kitap, 133 terapötik masal ve her birine özel olarak hazırlanmış terapötik sorularla, çocukların davranış problemlerine, duygusal zorluklarına ve gelişimsel ihtiyaçlarına ışık tutuyor. Çocuklar için eğlenceli, öğretici ve aynı zamanda iyileştirici bir rehber niteliğinde olan bu masallar; ebeveynler, terapistler ve eğitimciler için bir kılavuz sunuyor. Masallar aracılığıyla çocukların bilinçaltına yumuşakça dokunarak farkındalık yaratabilir ve çözüm yolları sunabilirsiniz.
Kitap, masal terapisiyle ilgili teorik bilgilere ve çocuklarda sıklıkla karşılaşılan davranış problemlerinin masal yoluyla nasıl ele alınacağına dair pratik önerilere de yer veriyor. Sorular, çocukların iç dünyalarına ayna tutarak kendilerini ifade etmelerini ve zorluklarla başa çıkma becerilerini geliştirmelerini sağlıyor.
Eğer çocuğunuzun büyülü dünyasına bir kapı aralamak ve onu iyileştirici bir yolculuğa çıkarmak istiyorsanız bu kitap, sizin en güçlü rehberiniz olacak. Masalların büyülü etkisini keşfetmeye hazır olun!
Erhan Akın, Oğuzhan Yıldırım, Aykut Narin Masalların Terapötik Gücü adlı kitap, masalın büyüleyici yönünü ve insan yaşamına sunduğu benzersiz katkıyı farklı bir disiplinden incelemeyi amaçlamaktadır. Masalın binlerce yıl öncesindeki konumu ile modern çağdaki görünümünü bir arada inceleyerek özellikle masalın terapötik süreçteki uygulamalarından söz etmektedir.
Bu kitap, barındırdığı farklı masallar aracılığıyla çocuk, ergen ve yetişkinlik dönemindeki bireylerle çalışan ruh sağlığı profesyonellerine bir rehber görevi görebilir. Bunun yanında öğrencilerinin ve çocuklarının dilsel, ruhsal, duygusal, sosyal ve zekâ gelişimine fayda sağlamak isteyen eğitimcilerin ve ebeveynlerin masalı etkin şekilde kullanmasına destek sunabilir.
Masal ve psikoloji gibi çok sayıda ortak özelliğe sahip olan farklı iki disiplinin bir arada incelendiği ilk kaynaklardan biri olan kitabın hem masal ve edebiyat hem de psikoloji ve dil eğitimi alanına önemli katkılar sunacağı öngörülmektedir.
Masallar, yalnızca çocukları uyutmak için değil aynı zamanda yetişkinleri uyandırmak görevini de görür. Tolstoy'un da söylediği gibi “Bir insanı bedenen ameliyat etmek için uyutmak, ruhen ameliyat etmek için ise uyandırmak gerekir”.
Yaşamın zorluklarına karşı uyanık kalabilmek dileği ile…
Ayşe Nur Demirci, Ayşen Köse, Buse Çetinkaya, Halil Tayyip Uysal, İbrahim Erensoy, Merve Dilbaz Gürsoy Kekemeliği olan bireyler, konuşmalarıyla ilişkili fizyolojik, psikolojik ve davranışsal problemlerle karşı karşıyadırlar. Bu problemler, dil ve konuşma terapistlerinin yönetiminde değerlendirilir ve müdahale edilirler.
Bu kitapta, dil ve konuşma terapistlerinin kullandığı değerlendirme yöntemleri, direkt ve indirekt terapi yaklaşımları yer almakta, ayrıca belirtilen yöntemlerin uygulama adımları, ipuçları, vaka örnekleri ve materyaller bulunmaktadır.
Ülkemizde dil ve konuşma terapisi alanında teorik ve pratik bilgilerin yanı sıra materyallerle zenginleştirilmiş güncel kaynaklara ihtiyaç bulunmaktadır.
Bu kitap; kekemelik terapilerinde her yaş grubunda kullanılabilecek 50'den fazla içerdiği materyal ile bu ihtiyacı karşılamaktadır.
Kitabın, dil ve konuşma terapistleri ve bu alandaki lisans öğrencilerine yönelik kekemelik müdahalesini içeren bir kaynak olması hedeflenmektedir.
Cennet Şafak Öztürk Menopoz, kadın yaşamının üreme işlevlerini yitirdiği bir zamanıdır ve birçok bedensel ve ruhsal değişikliği beraberinde getirmektedir. Son yıllarda menopoz belirtileriyle baş etmede psikolojik yaklaşımların ön plana çıktığı görülmektedir. Bu kitap, psikodramayı menopoz belirtileriyle baş etmede kullanılabilecek bir psikolojik yaklaşım olarak sunmak üzere hazırlanmıştır. Kitapta; menopoza, menopoz belirtilerine, bu belirtileri kadınların nasıl gördüğüne, menopozda kullanılan çok çeşitli tedavi yaklaşımlarına, psikoterapiye, grup psikoterapisi olan psikodramaya ve menopoz belirtileriyle baş etmede psikodramanın kullanımına dair konular yer almıştır. Okuyucular, kitabın son bölümünde bir grup menopozal kadın ile gerçekleştirilen psikodrama grup çalışmasından çeşitli oturum örnekleri bulabilirler. Tüm bu yönleriyle kitap, menopoz ve psikodramaya yeni bir bakış açısıyla bakmak isteyen profesyonel meslek elamanlarının, kadınların ve konuya meraklı kişilerin ilgisini çekecektir.
Deniz Güler, Pınar Algedik Demirayak, Duygu Hiçdurmaz, S. Gülfem Çakır Çelebi, Zeynep Ayça Terzioğlu, Volkan Demir, Günseli Orhon, Melike Tekindal, Semanur Öztemiz, Öznur Bayar, Özlem Haskan Avcı, Saadet Zümbül, Mine Aladağ Değerli ruh sağlığı çalışanları,
ruh sağlığı meslek elemanı yetiştiren alan uzmanları
ve bu alanda eğitimine devam eden aday ruh sağlığı çalışanları,
kısacası şimdiki ve gelecekteki meslektaşlarım,
bu kitap SİZİN İÇİN, BİZİM İÇİN tasarlandı.

UNUTMAYIN!
EĞER RUHSAL, ZİHİNSEL VE FİZİKSEL OLARAK YETERİNCE “İYİ” DEĞİLSENİZ
BAŞKALARININ “İYİLİĞİNE” DE
YETERİNCE KATKI SAĞLAYAMAZSINIZ.

Bu kitap iyilik hâlinizle ilgilenmeniz için geliştirilmiş,
kuram ve uygulamayı birleştiren
bir öz bakım rehberi niteliğindedir.
Ali Eryılmaz Günümüzde, bireylerin sorunlarının yanında onların yetenekleri ve güçlü yanları üzerinde duran psikoterapi yaklaşımlarına ihtiyaç duyulduğu belirtilmektedir. Bu yöntemlerden biri de pozitif psikoterapidir. Pozitif psikoterapi, Peseschkian tarafından kavramsallaştırılan ve kuramsallaştırılan bir psikoterapi modelidir ve olumluya odaklanan, içerisinde eklektik yaklaşımları barındırabilen, analitik psikoterapilere dayanan kültürlerarası bir yaklaşım olarak tanımlanabilir. Pozitif psikoterapinin temel kavramları ve ilkeleri, insan imgesine dayandırılmıştır. Pozitif psikoterapiye göre insan, çeşitli yeteneklere sahip bir varlıktır. Pozitif psikoterapi, bireylerin davranışlarının bütününün psikopatolojik olmadığını savunur. Pozitif psikoterapi yaklaşımına göre bireyler, gelişim süreçlerinde çeşitli basamaklardan ilerleyerek geçerler.
Psikoterapi sürecinde; danışanların yetenekleri, çatışmayla başa çıkma kaynakları, model boyutları, etkileşim süreçleri, temel çatışmaları, anahtar çatışmaları ve gerçek çatışmaları incelenir. Böylece danışanların çatışmaları çözümlenir. Çatışmayla başa çıkma kaynakları genişletilir. Psikoterapi sürecinde bireyin semptomları ile yetenekler arasında ilişki kurulurken öte yandan bireyin işlevselliğini ortaya çıkaran yeteneklerin neler olduğu üzerinde de durulur. Bu yöntem; danışanı ve çevresindekileri, var olan problemlerle daha etkin yollarla uğraşmaya hazırlar.
Pozitif Psikoterapi Modeli, hem nicel hem de nitel anlamda danışanları inceleme olanağı sunan bir psikoterapi modelidir. Bu modelle, gerek deneysel gerek ilişkisel gerekse nitel boyutta pek çok bilimsel araştırmanın yapıldığı görülmektedir. Tüm bu çalışmalar, pozitif psikoterapi yaklaşımının; önleyici, geliştirici ve çare bulucu bir yöntem olarak Türk kültüründe de kullanılabileceğini göstermektedir.
Deneyimlerden ve bilimsel literatürden edinilen bilgilerden sentezlenerek yazılan “Meta Teori: Bir Gelişim ve Psikoterapi Kuramı Olarak Pozitif Psikoterapi” kitabından; pek çok alanda ruh sağlığı hizmeti sunan (psikologlar, psikiyatristler, psikolojik danışmanlar, psikiyatri hemşireleri ve sosyal hizmet uzmanları vb.) kişiler; ayrıca insan gelişimini pozitif psikoterapi açısından incelemek ve kendi kendine yardım etmek isteyen herkes yararlanabilir. Kitabı okuyanların, kitaptan faydalanması umudu ve dileğiyle...

Bülent Şen Bugün hız ve teknoloji dünyasında yaşıyoruz. Ancak her geçen gün yaşamımız biraz daha karmaşıklaşıyor ve bu nedenle birçoğumuz giderek daha fazla mutsuz oluyoruz. İnsan, konforu artarken, duygusal dünyasından her geçen gün biraz daha uzaklaşıyor. Bugüne kadar insanın yaşamda başarısı ve mutluluğu için; düşünen beyin, mantık ve bilişsel zekâ önemseniyordu. Son 30 yılda yapılan araştırmalar duygusal zekânın önemini ortaya çıkarmıştır. Duyguların akıllıca kullanımı ve olgun insan olma yolculuğu olarak tanımlayabileceğimiz duygusal zekâ; kişinin hem kendi hem de başkalarının duygularını fark ederek onları doğru bir şekilde okuyabilmesinde, bu süreçten elde ettiği bilgiyi, düşünce ve davranışlarında kullanarak karşısındakilerle olumlu ilişkiler kurabilmesinde ve çevresinden gelen baskı ve taleplerle başarılı bir şekilde baş edebilmesinde kişiye yardımcı olan; kişisel, duygusal ve sosyal yeterlik ve beceriler dizinidir. Duygusal zekâsı yüksek bireylerin iş ve sosyal yaşamlarında daha dengeli, başarılı ve mutlu oldukları görülmektedir.
Kitapta; duygusal zekânın aile, eğitim ve iş yaşamında daha kolay anlaşılıp uygulanabilmesi için metaforlardan ve hikâyelerden faydalanılmıştır. Yeni bir bakış açısı getirerek bizi yeni diyarlara götürecek her düşünce, söz metaforiktir. Metaforlar, bizim zaten doğrularını bildiğimiz, ancak bir şekilde hayatımıza uygulayamadığımız güzel davranışları, somut bir örnekten hareketle - bize farkındalık yaşatarak - soyut bir anlam çıkarmamıza ve içselleştirerek onları hayatımızda kolayca uygulayabilmemize olanak veren ifadelerdir.
Bülent Şen Günümüzde teknoloji alanında meydana gelen hızlı gelişmeler sosyal, ekonomik, kültürel alanları da etkilemektedir. Bireyler, dünyada ve toplumda değişen değerlere ve rollere uyum sağlamada zorlanmaktadır. Bu durum bireylerde yeni stres kaynaklarını oluşturarak yetersizlik, yalnızlık, çaresizlik, engellenme ve kaygı duygularının ortaya çıkmasına ve sonrasında bu duyguların hem bireyin kendi biyopsikososyal durumuna hem de kişiler arası ilişkilerine olumsuz etki eden öfke duygusunun daha fazla yaşanmasına neden olmaktadır.
Öfke duygusunun bireyler için olumsuz yanları olduğu gibi olumlu yanları da bulunmaktadır. Yaşanan olumsuz herhangi bir durum sonucu oluşan bu duygu, bazı şeylerin değişmesi gerektiğini ve kişiye birey olduğunu hatırlatarak kendi değer ve ilkelerini sahiplenme sorumluluğunu hatırlatır. Öfke kontrolü ve yönetimi konusunda kapsamlı bilgi kitabın ilk bölümlerinde verilerek okuyucuda farkındalık oluşturulmaya çalışılmıştır. Öfke kontrolü ve yönetiminin aile, eğitim, iş yaşamında ve trafikte daha kolay anlaşılıp uygulanabilmesi için kitabın ilerleyen bölümlerinde metaforlardan ve hikâyelerden faydalanılmıştır.
Ronald D. Siegel "Mindfulness yaklaşımına dair yazılmış kitapların çoğu oldukça genel olsa da bu kitapta Siegel, mindfulness yaklaşımının çeşitli alanlarda uygulanmasına ilişkin detaylı bölümler sunuyor. Bu kitap yoluyla Siegel, okuyucuların, alışkanlıklarını daha iyi belirlemelerine, düşüncelerini daha net görmelerine, ilişkilerine daha iyi uyumlanmalarına, kişisel acılarını hafifletmelerine ve ruhsal/psikolojik iyilik hâllerini güçlendirmelerine yardımcı oluyor. Bu kitap harika!”
Kütüphane Günlüğü (Library Journal)

"Basit, gerçekçi ve yardımsever. Bu kitapta Dr. Siegel, dönüştürücü mindfulness sanatına dair uygulanabilir bir eğitim sunuyor.”
Jack Kornfield, PhD, Bilge Kalp'in (Wise Heart) yazarı

"Hem pratik hem de derin bilgelikle dolu olan bu kitap, hayatımızın anlarını, anda ve yüreğimizle yaşamaya bir davettir." -Tara Brach, PhD, Radikal Kabul'ün (Radical Acceptance) yazarı

"Şimdi zamanıdır. Şimdi, kaygıyı, stresi ve korkuyu azaltabilecek, hayatınızdaki neşe, şükran ve esenliği arttırabilecek yeni bir varoluş biçimine dair bir zamandır. Bu kitap sizi "şimdi"ye adım atmaya davet ediyor.”
Daniel J. Siegel, MD, Zihin Görüşü'nün (Mindsight) yazarı

"Bu açık ve pratik rehber, mindfulness geliştirmek için kendi potansiyelinizi keşfetmenize yardımcı olabilir. Formel meditasyon pratiği oluşturmak için rehberlik ederken günlük yaşamla başa çıkmak için araçlar sunar.”
Sharon Salzberg, Sevgi Dolu Nezaket'in (Lovingkindness) yazarı
Derya Bayram, Didem Turgut Çönkü “Mindfulness-Bilinçli Farkındalık; bizim kültürümüze, Mevlana'nın hoşgörü, kabul ve açık olmaya dayalı felsefesiyle örtüşmesi nedeniyle de uyum sağlamaktadır. Bunun yanı sıra bilinçli farkındalık, bilişsel bir esnekliği barındıran duygusal bir denge ve içsel süreçleri kabullenme, duygu durumunu regüle edebilme yeteneği olarak da görülebilir.
Farkına varamadığımız duyguya sahip çıkamayız, bedenimizdeki etkisini hissetmeden dönüştüremeyiz. Ancak kendimizle ilişkimizi yeniden düzenleyerek ihtiyaçlarımızı anlamaya başlayabiliriz. Kendimize ve diğerlerine nazikçe yargılamadan bakabilmeyi öğrenebiliriz. Böylece, doğayla, insanlarla ve çevremizle olan ilişkimiz yeniden şekillenir.
Bu kitabın hedefi kısaca; Mindfulness-Bilinçli Farkındalık'ın ne olduğunu, faydalarını anlatabilmek, aynı zamanda basit pratik uygulamalarla, koruyucu ruh sağlığının temellerini çocukluk döneminde atabilmek, aileler ve eğitimcileri bu konularda bilinçlendirmek ve sadece çocukları değil yetişkinlerin de içindeki çocukları şifalandırabilmektir.
Chris Calland, Nicky Hutchinson Eğer bütün çocuklar uzun boylu veya düz saçlı olsaydı ve tüm köpekler fino köpeği gibi görünseydi dünya daha mutlu bir yer olur muydu?
Bu keyifli neşe veren hikayede, Mine ve onun eğlenceli arkadaşı Maksi kendi bedenlerini sevmeyi öğreniyorlar.
Emmi Smid’in keyifli çizimleri ile hayat bulan Mine ve Maksi Her Şey Yolunda, ebeveynlerin olumlu beden imajları hakkında onlara nasıl yardımcı olacağı konusunda da rehber niteliğinde.
Oğuzhan Herdi Ağız şapırdatma nasıl olur da büyük bir öfke nöbetini tetikleyebilir? Yanınızda oturan birisinin çekirdek çitlemesi ya da sakız çiğnemesi sizi nasıl çileden çıkarabilir? Daha da ilginci, siz de çekirdek çitlemeye ya da sakız çiğnemeye başladığınızda neden öfkeniz kaybolur? Evet, tüm bunlar mizofoni hastalığının tipik belirtileri… Nöropsikiyatrik bir hastalık olan mizofoni hakkında her şey, sevgili meslektaşım Dr. Oğuzhan Herdi tarafından bu ilk niteliğindeki eserde gözden geçirildi… Kendi klinik araştırmalarının yanı sıra literatürün tamamını inceleyerek mizofoni hakkında bilinmesi gerekenleri akıcı bir dille okuyucuya sunduğu bu kitaptan; kendisinde ya da bir yakınında mizofoni belirtilerinin varlığından şüphe edenler, yeni tanınmakta olan bu ilginç nöropsikiyatrik hastalık hakkında bilgi edinmek isteyenler ve bu alanda araştırma yapmak niyetinde olanlar yararlanabilirler.
Richard G. Erskine Eric Berne’ün büyük katkıları ile oluşturulan Transaksiyonel Analiz (TA) Kuramı, Berne’den sonra onun kurduğu temeller üzerinde bu alanda çalışan çağdaş yaklaşımlarla gelişmeye devam etmektedir. Bu kitapta, alandaki değerli uzmanların TA konusundaki yeni ufuklara doğru derin yolculuklarında edindikleri deneyimleri ve vaka örnekleri ile çok farklı tarzda terapi yaklaşımlarını bulacaksınız. Sizler bu yeni yaklaşımları, karşılaştığınız farklı tür bozuklukların terapisinde etkili bir şekilde uygulayabileceksiniz.
Bu kitapla, özellikle tedavisi çok zor olan obsesyonun nasıl tedavi edilebildiğini; kişilik bozukluklarının tedavisinde çok farklı tedavi biçimi olan ekip yaklaşımını; danışanla terapinin tıkandığı yerde kuşaklar arası terapinin nasıl işe yaradığını ve bireylerin tedavisinde regresyonun (yaş gerilemesinin) nasıl kullanıldığını; bireyleri raydan çıkaran çocukluk komutlarını ve yeniden karar alma süreci ile danışanların nasıl iyileşebileceğini vb. çok değerli bilgileri öğrenecek, bunların nasıl uygulandığını görecek ve kendi terapötik yaklaşımlarınızı geliştirme ayrıcalığına sahip olacaksınız.
Paul HOLMES, Marcia KARP, Michael WATSON, Routledge Moreno'dan bu yana psikodrama nasıl gelişti?
Psikodramayı bu kadar etkili bir grup psikoterapisi yöntemi yapan nedir?
J. L. Moreno psikodramanın öncü figürüdür. Fikirleri ve uygulamaları tüm psikoterapi alanında büyük bir etki yaratmıştır. Moreno'dan Bu Yana Psikodrama'da, çoğu Moreno'nun kendisi tarafından eğitilmiş olan ve uluslararasında tanınmış bir çok psikodrama uygulayıcısı, Moreno'nun 1974'teki ölümünden beri psikodrama yöntemi ve teorisindeki yenilikleri tartışıyor. Bu güçlü grup psikoterapisinin anahtar kavramlarını açıklıyor, terapistler olarak bu fikirlerin kendi uygulamalarını nasıl geliştirdiğini ve esin kaynağı olduğunu anlatıyor. Bu kitap J. L. Moreno'nun grup psikoterapisinin gelişimindeki yerine yeniden bir değerlendirme sağlıyor. Tüm psikodramatistlerin, grup psikoterapistlerinin ve ruh sağlığı alanında çalışan diğer profesyonellerin ilgisini çekecektir.
Ali Murat Alparslan, Seher Yastıoğlu, Mehmet Ali Taş Pragmatizm akımının önerdiği yolda yürüyerek oluşturulan bu eser, doğrudan sahanın sesine kulak vererek sistematik bir derleme ile sunulan, günümüz yöneticilerinin çalışanlarını nasıl mutlu edebileceklerine dair açık bir reçete niteliğindedir. Bu reçete; işyeri mutluluğunun ne anlama geldiği, çalışanları mutlu ve mutsuz eden yönetici davranışları, çalışanları mutlu eden geri bildirimlerin özellikleri ve doğrudan geribildirim söylemleri (kelime ve cümleler) ve arzu edilen yönetici erdemlerine dair 2000 kişinin üzerinde yapılan ve keşifsel nitelik taşıyan araştırmalar ile oluşturulmuştur. Bu yüzden sahadaki yöneticilere katkısı oldukça güncel gerçekler üzerinedir. Bu çalışmanın oldukça önemli bir katkısı da çalışan mutluluğu/ıyi oluşu üzerine araştırma yapan/yapmayı düşünen araştırmacılaradır. Keşifsel bir bakış açısına sahip olan araştırmalarımız; önemli boyutlandırmalar, modellemeler ve isimlendirmeler oluşturmuştur. Tüm bu bulgular, nicel araştırmalarla; nice yeni modellemelere, ölçek geliştirme çalışmalarına ve teorik zeminlere altyapı niteliğindedir.
Bu yüzden eserin güncel olarak sahanın nabzı ile, teorik bir zemin dahilinde, sistematik boyutlandırmalar üretmesi, hem sahaya hem de akademik araştırmalara somut katkılar sunmaktadır. Mutluluğun performanstan öte insan için, insanlık için üretilmesi ve paylaşılması dileği ile...
Peter Warr Mutluluk tamamen şansa mı bağlı?
Hayatımızdaki olaylar kendimizi ne kadar mutlu hissettiğimizi etkiliyor mu?
Çok fazla iyi şey daha az mutlu olmamıza mı neden olur?
Mutluluk Psikolojisi, mutlu hissetmenin, olumlu düşünme ve günlük yaşamdaki sosyalleşme ile bağlantılı olduğunu anlatmanın yanı sıra kişisel mutluluğumuzu sınırlayan şaşırtıcı faktörleri de ele almaktadır. Kişiliğimiz ve öz değer duygularımızdan tutun da fiziksel sağlığımız, istihdam durumumuz ve mutluluğumuza kadar hepsi yaşamlarımız boyunca değişebilen öznel deneyimlerdir.
Hepimiz mutlu yaşamak isteriz. İşte Mutluluk Psikolojisi bize, mutluluğu hem şans yoluyla hem de doğrudan kendi hareket ve etkilerimizin bir sonucu olarak elde edebileceğimizi göstermektedir.
Ahu Tunçel, Asiye Yıldırım, Başak Bahtiyar, Dilek Arlı Çil, Güncel Önkal, Gürkan Doğan, Hülya Şimga, Kuntay Arcan, Meral Bozdemir, Psikolog Mine İlhan, Tuğba Sevinç Mutluluk, her zaman insan için çok önemli bir duygu olmuştur. Günümüzde bu duygu bir arzu, neredeyse bir ihtiyaç ya da yaşamın amacı olarak ele alınmaktadır. Mutluluktan sıkça bahsedilmesine rağmen bu duygunun ne olduğuna, insan için önemine ve değerine ilişkin kavrayışın açıklaştırılması amacıyla yetkin ve kapsamlı bir inceleme ihtiyacı hâlâ devam etmektedir. Bu kitapta, mutluluk kavramını psikoloji ve felsefe penceresinden ele alan çok yönlü bir inceleme yapılması planlanmıştır. Böylece hem kavramsal olarak hem de günlük hayattaki pratiklerde, bireysel ve toplumsal düzeyde mutluluğun tanımına, belirleyicilerine ve deneyimlenmesine dair merak uyandırıcı, sorgulayıcı ve bilgilendirici bir okuma imkânı yaratılması amaçlanmaktadır. Bu eserin, hem konuya ilgi duyan kişilerin mutluluğu anlama biçimlerine yönelik ezber bozan ve mutlulukla ilişkilerini yeniden düşünme imkânı sağlayan bir çalışma olması hem de farklı disiplinlerden araştırmacıların güncel tartışmalara ulaşabileceği ve gelecek çalışmalar için fikir alabileceği bir kaynak niteliği taşıması hedeflenmektedir.
Gérard Ducourneau Bakıma yönelik uygulamalar ve yardım ilişkisi arasındaki sınırda yer alan müzik terapisi, hastanelerde ve pek çok sağlık biriminde (pediatri, gerontoloji, anestezi, diş hekimliği, vb.) yaygınlaşmaktadır. Ayrıca, çeşitli ruhsal bozuklukların tedavisinde kullanılan psikoterapötik bir yöntemdir. Bilimsel temellere dayalı bir disiplin olarak dünya çapında kabul görmesine katkıda bulunan ülkelerden birinin de Fransa olduğu göz önünde bulundurularak, bu alana yıllarını adamış olan Gérard Ducourneau'nun tarihsel kaynak ve profesyonel günlük niteliğindeki yapıtı, Türkçeye kazandırılmıştır. Sağlık uzmanlarının, terapistlerin, öğrencilerin, kısaca konuya ilgi ve merak besleyen herkesin yararlanabileceği bu kılavuz, ilk Türkçe baskısıyla karşınızda.
Ayşe Kaya Göktepe Tarihsel geçmişimize baktığımızda çeşitli toplulukların, benliğimizin en güçlü yanı olan duyguları ifade etmek için bir sanat formu olarak müziğe başvurdu­ğunu görmekteyiz. Müziğin dinî duyguların bir ifade biçimi olarak tercih edilmesi de karşımıza çıkan bir diğer durumdur. Yahudilik, Hristiyanlık dinlerinde ve çeşitli grupların (Süryani, Rum, Ermeni, Presbiteryen) dinî geleneklerinde müzikal uygu­lamalar göze çarparken İslam dini ve Türkiye özelinde beş vakit okunan ezan, hac ve umre ibadeti esnasında melodik ton ile söylenen tesbihat, Mevlevi tarikatının sema ayinleri, müziğin ve dinin günlük yaşamda iç içe geçmiş formlarına birer örnektir. Tolstoy'a göre ”Sanat, ne keyiftir ne avuntu ne de eğlence; sanat, yüce bir iştir. Sanat insan yaşamında bilinçli bilgiyi duygulara aktaran organdır”. Gerek kolektif dinî değerlerin taşıyıcısı olarak gerekse dinî tecrübe im­kânı sunması bakımından psikoloji ile iç içe geçmiş dinî müziğin insan psikolojisi üzerinde meydana getirdiği etkiler, merak uyandırıcı niteliktedir. Bu yüzden iç içe geçmiş olan din ve psikoloji ilişkisinden hareketle dinî içerikli müziğin uzun süreli bir müzik terapi çalışmasına konu edinilme­si, bu çalışmayı özgün kılan niteliklerden birisidir.
Bu çalışmada; müzik terapinin hem Avrupa'da hem de Türkiye'de gelişim tarihçesi, müzik terapide kullanılan yaklaşım ve modeller, müzik terapi yöntemleri ve uygulama prensipleri detaylı bir biçimde işlenmektedir. Literatürdeki güncel araştırma bulguları ışığında müzik terapinin etkileri ve kullanım alanları incelenmektedir. Ayrıca müzik terapi konusuna ilişkin geniş bilgiler sunmasının yanı sıra müzik terapi ve din ilişkisi ile dinî içerikli müzik terapi konusunda dünyada ve Türkiye'de yapılmış güncel araştırmalara yer verilmesi, bu çalışmayı özgün kılan niteliklerinden bir diğeridir.
Susan C. Gardstrom, James Hiller Bu kitap, Müzik terapinin dört ana yönteminden biri olan "doğaçlama"nın seçimi, planlanması ve uygulanmasıyla ilgili bazı prosedürel değerlendirmeleri ve kararları özetlemektedir. Bu prosedürel tavsiyeler, yazarların klinik müzik doğaçlamadaki eğitimlerine, onlarca yıllık klinik, öğretim ve danışmanlık deneyimleri ve profesyonel literatürde tarif edildiği gibi doğaçlama prosedürleri sentezlerine dayanmaktadır.
Eğitimdeki müzik terapistler, müzik terapi eğitim ve öğretim programlarında öğreten ve denetleyen kişiler ve klinik müzik doğaçlamadaki klinik uygulamalarına dâhil etmek isteyen müzik terapistler tarafından kullanılmak üzere tasarlanmış olan bu kitap; müzik terapistlerinin, klinik uygulamada müziği bazen danışanın önceden belirlenmiş, müzikal olmayan amaçları başarmasına yönelik bir araç olarak ve diğer zamanlarda terapötik sorunların aydınlığa çıktığı ve daha ileri araştırıldığı bir ortam olarak kullanmak gibi çeşitli yönelimleri benimsediği gerçeğini dikkate alır. Her çalışma şekli, klinik müzik doğaçlama ile ilgili kendi prosedürel değerlendirmelerini ve kararlarını önerir.
Konuyla ilgili olanların gelişimlerinde katkısının olması, kanıta dayalı müzik terapi uygulamalarında yol göstermesi dileğiyle...
Kenneth E. Bruscia Müzik terapi kendine özgü metotları, terminolojisi, sınırları, çalışma alanları, eğitim programları, pratisyenleri, gereklilikleri, sorunları vb. bileşenleriyle başlı başına büyük bir disiplindir. Batı dünyasında profesyonel veya amatör merakın yönlendirmesiyle bu disiplinle karşılaşan pek çok kimsenin öncelikli olarak müzik terapinin tanımlanması aşamasında edindiği bir başvuru kaynağı olan bu kitap, 1970'lerden itibaren Bruscia'nın müzik terapiyi tanımlama arzusuyla çıktığı yolun bir sonucudur. Bu kitapta müzik terapiye ilişkin çok şey bulacaksınız; ancak hangi makamın ya da tonun hangi hastalığa iyi geldiği, insanların hangi müziği dinleyerek kanseri yeneceği, ya da hamilelerin hangi müzikleri dinlediklerinde bebeklerinin dahi olabileceği gibi soruların cevapları ne bu kitapta ne de müzik terapi disiplininde bulunur. Aksine bu kitap, vibroakustik terapi, tıpta veya terapide müziğin kullanımı, müzik eğitimi ve müzik terapi disiplini arasındaki farkları gösteren temel bir kaynaktır. Elinizdeki bu çalışma, çok disiplinli bir alan olan müzik terapiye giriş aşamasında en önemli eserlerden birisi olarak, dünyada satıldığı tüm ülkelerde olduğu şekliyle ülkemizde de hem doktorlar, hemşireler, psikolojik danışmanlar gibi sağlık çalışanlarına, hem müzik alanında çalışanlara, hem de konuya ilgi duyan herkese hitap eder. Böyle bir kitabı kaleme aldığı için Kenneth E. Bruscia'ya ne kadar teşekkür etsek azdır.
Fahri Sezer Ruhun gıdası olarak adlandırılan müzik, tarih boyunca fizyolojik ve psikolojik sorunların tedavisinde kullanılmış ve tedavi uygulamalarının merkezinde yer almıştır. Türk-İslam tarihinde de önemli bir tedavi yöntemi olarak benimsenen müzikten ve onun tedavi edici gücünden yararlanılmış, sağlık merkezleri inşa edilmiştir. Müzik, Türk-İslam tarihinde, yirminci yüzyıla kadar büyük önem verilerek tedavi amaçlı kullanılmış olmasına karşın son yüz yılda Türkiye'de layık olduğu değeri yeteri kadar görememiştir. Müzikle tedavi alanında dünyadaki çalışmalara yol göstermiş bilim adamlarını yetiştirmiş ve müzikle tedavinin uygulandığı hastaneler inşa etmiş bir bilimsel tecrübeye sahip olmamıza karşın yakın tarihimizde bu alana yeterli değerin verilememesi bu kitabın hazırlanmasında motive edici bir rol üstlenmiştir. Müziğin tedavi edici rolünün ve psikolojik etkilerinin, kullanılan teknik ve modellerin neler olduğunun anlatılmaya çalışıldığı bu kitap; rehberlik ve psikolojik danışma alanındaki uzmanlara, psikologlara, sağlık çalışanlarına faydalı olması temennisi ile hazırlanmıştır.

Sharan B. Merriam Son çeyrek yüzyılda, nitel araştırma yöntemlerini konu edinen birçok makale ve kitap yazılmıştır. Bir başka ifadeyle -güncel bir paradigma olarak- nitel araştırma akademik çevrelerde giderek önem kazanmaya başlamıştır. Yeniden gözden geçirilmiş ve yayıma hazırlanan bu klâsik kitap; nitel araştırmaların desenlenmesi, verilerin toplaması, analiz edilmesi ve raporlanması hususunda başta akademisyenler olmak üzere bütün araştırmacılar için bilgiler veren bir başucu kaynağı niteliğindedir. Diğer yandan nitel araştırma paradigmasının teorik ve felsefî temelleriyle ilgili okuyucuya farklı bakış açıları kazandırması bakımından dikkate değer bir çalışmadır.
Özetle, bu kitapta, nitel araştırma hakkında aradığınız her şeyi öz ve anlaşılır bir şekilde bulabilirsiniz. Ayrıca, bu eser, yüksek lisans, doktora tez çalışmaları yapan öğrenciler ile araştırma projeleri hazırlayanlar için bir rehber niteliği taşımaktadır.
Joseph A. Maxwell İnformel bir dille -serbest jargonla- yazılan Nitel Araştırma Tasarımı: Etkileşimli Bir Yaklaşım nitel araştırma planlaması için araştırmacılara ve öğrencilere kullanışlı ve adım adım rehberlik sağlamaktadır. Bu, tasarımın bileşenlerinin birbirleri ile nasıl bir etkileşim içinde olduğunu gösterir ve temel tasarım konularına dikkat çekerek bu bileşenler arasında pratik ve tutarlı ilişkilerin oluşturulmasını sağlayan bir strateji sunar. Eser lineer ya da tipolojik bir yapıdan ziyade araştırma tasarımı ve araştırma önerisi yazımı için oldukça uygun sistematik bir yapıya dayanan orijinal ve yenilikçi bir model önermektedir.
“Eser, inanılmaz derecede kullanışlı ve ilgi çekici. … Ayrıca bünyesinde nitel araştırmanın merkezinde yer alan ve henüz ‘herkese açık’ ortamlarda açıkça tartışılmamış birçok konuyu barındırmakta.”
David Carlone, North Carolina Üniversitesi, Greensboro
Ben özellikle öğrencilerin nitel araştırma tasarımı ile daha gerçekçi bir şekilde ilgilenmesine katkı sunacağını düşündüğüm etkileşimli odaklanmayı beğendim. Kuşkusuz bu özellik eserin bir kılavuz kitap olmasını sağlamaktadır ve yazarın eserde kapsamlı teori tartışmaları yerine oldukça yararlı içeriklere, alıştırmalara, görüş ve örneklere odaklanmasını değerli buluyorum.
Anıl Özge Üstünel, Ayca Aksu, Bahar Tanyaş, Betül Kanık, Büşra Alparslan, Cağatay Çoker, Doğa Eroğlu-Şah, Elif Ünal, Emir Üzümceker, Fatih Köseoğlu, G. Deniz Derin, Gonca Soygüt Pekak, Hale Bolak Boratav, Hilal Peker-Dural, Latif Karagöz, Mehmet Karasu, Pelin Karakuş Akalın, Sami Çoksan, Sercan Balım, Sercan Karlıdağ̆, Umut Şah, Yasin Koç Her biri kendi alanında uzman akademisyenler tarafından hazırlanan "Nitel Araştırma Yöntemleri: Psikoloji Uygulama Örnekleriyle" başlıklı bu eserde; yazılı metinler, konuşma içerikleri ve görselliğe dayalı uygulamalarla insan deneyimini temsil etmenin çeşitli biçimleri ele alınmaktadır.
Kitapta; nitel yöntemlerin tarihsel gelişimi ve Türkiye'deki kısa tarihi, nitel araştırmanın temelleri, nitel verinin elde edilme sürecindeki temel nitelikler, nitel araştırmada klasik veri toplama teknikleri, nitel çalışmalar için çevrim içi materyaller ve paket programları, tematik analiz, şablon analizi, yorumlayıcı fenomenolojik analiz, gömülü teori, anlatı analizi, söylemsel psikoloji ve konumlandırma teorisi, eleştirel söylemsel psikoloji, eleştirel söylem analizi, fotoanlatı yöntemi, vaka çalışması ve feminist nitel araştırma konuları kuramsal olarak açıklanmakta ve uygulama örnekleriyle okuyucuya sunulmaktadır.
Nitel yöntemler, psikoloji ve ilişkili alanlardaki bilgi üretim süreçlerinde hem başlı başına bir yöntem olarak hem de araştırma sürecinin bir parçası olarak kullanılmaktadır. Bu açıdan sosyal bilimler alanındaki öğrenciler, araştırmacılar, uygulayıcı/eğitmenler için oldukça güçlü bir potansiyel sunmaktadır.
Sirel Karakaş, Emel Erdoğan Bakar, Elvin Doğutepe Bilişsel Potansiyeller İçin Nöropsikolojik Test Bataryası, kısa adıyla BİLNOT Bataryası, alan yazınımıza 1996 yılında girmiştir. İlk yayınlandığında (2004) yedi nöropsikolojik testten oluşan tek ciltlik BİLNOT Bataryası kitabı, yetişkinlere ilişkin bulgu, değerlendirme ve malzemeleri içeriyordu. İzleyen yıllarda çocuklar için ve iki ciltten oluşan BİLNOT – Çocuk kitabı, BİLNOT-Yetişkin’in gözden geçirilmiş 2.baskısı (2006), ardından da güncellenip genişletilmiş iki ciltlik 3. Baskı (2013) yayınlandı.

Elinizdeki iki ciltlik dördüncü baskıda, BİLNOT- Yetişkin Bataryası, AR-GE çalışmaları tamamlanmış dokuz, AR-GE çalışmaları sürmekte olan dört, toplamda 13 nöropsikolojik teste genişlemiştir.

2004 yılında, BİLNOT Bataryası ; çeviri, uyarlama, güvenirlik, geçerlik ve sağlıklı örneklemelerde normalizasyon çalışmaları tamamlanmış ilk ve tesk psikometrik araç idi. BİLNOT Bataryası, günümüzde de ilk ve tektir. Tanı, izlem, tedavinin etkisini değerlendirme ve rehabilitasyon programı düzenleme gibi uygulamalı alan süreçlerinde öncelikle yararlanılan BİLNOT Bataryası ; sinirbilimin egemen olduğu günümüz temel bilim araştırmalarının olmazsa olmazıdır.
Sirel Karakaş, Emel Erdoğan Bakar, Elvin Doğutepe Bilişsel Potansiyeller İçin Nöropsikolojik Test Bataryası, kısa adıyla BİLNOT Bataryası, alan yazınımıza 1996 yılında girmiştir. İlk yayınlandığında (2004) yedi nöropsikolojik testten oluşan tek ciltlik BİLNOT Bataryası kitabı, yetişkinlere ilişkin bulgu, değerlendirme ve malzemeleri içeriyordu. İzleyen yıllarda çocuklar için ve iki ciltten oluşan BİLNOT – Çocuk kitabı, BİLNOT-Yetişkin’in gözden geçirilmiş 2.baskısı (2006), ardından da güncellenip genişletilmiş iki ciltlik 3. Baskı (2013) yayınlandı.

Elinizdeki iki ciltlik dördüncü baskıda, BİLNOT- Yetişkin Bataryası, AR-GE çalışmaları tamamlanmış dokuz, AR-GE çalışmaları sürmekte olan dört, toplamda 13 nöropsikolojik teste genişlemiştir.
Koray Akkuş, Belemir Şule Samar, Gamze Kılıç, Serap Tekinsav Sütcü Obezite, son yıllarda yaygınlığı giderek artan ve çeşitli psikolojik ve fiziksel hastalıklarla yakından ilişkili olan önemli bir halk sağlığı sorunudur. Obezitesi olan bireyler diyet ve egzersiz gibi çeşitli tedavi yöntemleri sayesinde kilo verebilmelerine rağmen yeniden kilo alımı yaygın bir sorun olmaya devam etmektedir. Tedavi yöntemlerinin uzun vadede etkilerinin görece düşük olması, psikolojik faktörlerin de tedavi süreçlerine dâhil edilmesi gerektiğine işaret etmektedir. Bu kitabın temel amacı, ülkemizde de oldukça yaygın olan kilo sorununa yönelik bir tedavi programı geliştirmektir. Bu bağlamda kitap üç bölümden oluşmaktadır: İlk bölümde obeziteyle ilgili güncel bilimsel alan yazın özetlenmiştir. İkinci bölümde hem ilgili alan yazından hem de kitabın yazarlarının uygulama deneyimlerinden hareketle tedavi programının uygulanmasında göz önünde bulundurulması gereken faktörler açıklanmıştır. Üçüncü bölümde ise obezitenin tedavisine yönelik geliştirilen bilişsel davranışçı grup terapisi detaylı bir şekilde açıklanmıştır. Yazarlar tarafından gerçekleştirilen etkililik çalışması sunulan tedavi programının obezitesi olan bireylerin kilo vermesine yardımcı olduğunu ve elde edilen kazanımların tedavi sonrasında da devam ettiğini göstermektedir. Kitabın kilo sorunu olan bireylerle çalışan profesyonellere yardımcı olacağı düşünülmektedir.
Charles H. Elliott, Laura L. Smith Siz - ya da sevdiğiniz biri - OKB ile mi uğraşıyorsunuz? Bu güvence verici, kapsamlı rehber, tanıdan tedaviye olan yolculuğunuzda size yardım etmek için tedaviyle ilgili en yeni bilgileri sunarak bu bozukluğu açık bir dille anlatmaktadır. Değişmek için gereken motivasyonu, gündelik hayatı ele almak için ipuçlarını, ve sevdiklerinize destek sunmanın en iyi yollarını bulacaksınız.

• OKB'nin tüm detaylarını öğrenin nedenlerini, çeşitli şekillerini, belirtilerini ve tedaviye yönelik temel yaklaşımları
• Düşünme biçiminizi geliştirin tetikleyiciler, düşünceler ve duygular arasındaki noktaları birbirine bağlayın ve OKB inançlarını çözün
• OKB davranışını geri alın korkularınızı tanımlayın, kendinizi değişime açın, ritüelleri geciktirin veya değiştirin ve gerilemeleri ele alın
• İlaçları değerlendirin artıları ve eksilerini keşfedin, seçenekleri görün ve ilaçları ne zaman kombine edeceğinizi, azaltacağınızı veya durduracağınızı bilin
• OKB zihnini yönetin olumsuz düşünce ve hisleri kabul edin ve burada ve şimdiye bağlanın
• Belirli semptomları hedefleyin şüphe ve kontrol etmeden simetri ve saymaya utanç ve batıl düşünceye kadar her türlü OKB'yi yenmek için teknikler uygulayın
• OKB'li kişilere yardımcı olun çocuklarda semptomları tanıyın ve uzman yardımı bulun, aile ve arkadaşlarınızı destekleyin ve doğru şeyleri pekiştirmek

Kitabı açın ve
• Bozukluğun basit bir Türkçeyle anlatımı ve semptomları
• Saplantılarla kompulsiyonlar arasındaki farkı
• OKB düşünce ve davranışını değiştirme yolları
• Doğru ruh sağlığı uzmanını seçmeyi
• Tedaviye ilişkin en son bilimsel temelli araştırmayı
• İlerlemenizi izlemenize yardımcı olacak araçları
• Nüksün uyarı işaretleri ve bununla nasıl başa çıkılacağını
• OKB ile ilişkili bozuklukların tedavisinde ipuçlarını inceleyin
Eren Murat Dinçer Belki de bu başlık size tuhaf gelebilir. İngilizcede bu ifade, ortada olan ama konuşulmayan sorunlar için kullanılır. Bu kitap da çok yaygın olduğu hâlde nadiren konuşulan bir konunun, pornografinin, perde arkasına sizi davet ediyor. Türkiye'de pornografi kullanımı ve ruh sağlığı arasındaki ilişkiyi irdeleyen ilk doktora çalışmasından üretilen bu eser, konunun önemini, tanımını ve tarihsel gelişimini kapsamlı bir biçimde ele alırken pornografi kullanımının toplum üzerindeki etkilerini de gözler önüne seriyor. İnternet öncesinden internet sonrasına pornografinin evrimine tanık olacak, porno endüstrisinin karmaşık yapısını ve pornografik materyalin tanımlama zorluklarını keşfedeceksiniz.
İçerdiği kapsamlı akademik perspektifler ve ideolojik tartışmalarla, pornografi kullanımının genel popülasyon ve özellikle çocuklar ile gençler arasında nasıl bir yaygınlık gösterdiğini öğrenecek, Türkiye'deki durumu da değerlendirme fırsatı bulacaksınız. Kullanım motivasyonlarından problemli pornografi kullanımının tanımına, özelliklerine ve yaygınlığına dair derinlemesine analizler sunan kitap, problemli kullanımın nedenleri ve ilişkili faktörlerini de göz ardı etmiyor.
"Odadaki Fil: Pornografi"; pornografik içeriklerin bireylerin ruh sağlığı, ilişkiler ve cinsellik üzerine olan etkilerini ele alırken, bu kullanımın nörobiyolojik açıklamalarına ve demografik, psikolojik, kültürel faktörlere kadar geniş bir yelpazede bilgiler sunuyor. Pornografi kullanımının halk sağlığı perspektifinden değerlendirildiği bölümler ise konunun toplum üzerindeki etkilerine ışık tutmaktadır. Akademik çevreler ve genel okuyucu kitlesi için pornografi üzerine Türkiye'de yapılmış en kapsamlı çalışmalardan birini sunan bu kitap, alanda yeni çalışmalar yapacak araştırmacılar için de bir ilham kaynağıdır.
Torrey A. Creed, Jarrod Reisweber, Aaron T. Beck Okul ortamlarında Bilişsel Terapi (BT) uygulamalarına yönelik ilk kısa özlü kılavuz olan bu kitap, detaylı bir şekilde ele alınan olgu örnekleri ve uygulamaya dönük klinik araçlar içermektedir. Aralarında BT'nin kurucusu olan ünlü Aaron T. Beck'in de yer aldığı yazarlar, bilişsel modele anlaşılabilir bir giriş sunmakta ve spesifik terapötik teknikleri sergilemektedirler. Stratejiler, terapiye kendini adamış ergenler, kolay bir şekilde olgu formülasyonu oluşturmak ve 6-12. sınıflar arasında sıklıkla karşılaşılan klinik sorunlara çözüm bulmak amacıyla açıklanmıştır. Okul temelli BT'nin zorlukları ve ödülleri detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Kolay kullanım için büyük punto ve kolayca çoğaltılabilmesi için tam açılabilir formatı ile kitap, 16 çoğaltılabilir dinleyici kopyası, çalışma çizelgesi ve form içermektedir.

“Okul deneyimlerine ve araştırmalarca kanıtlanmış terapötik tekniklere dayalı olarak hazırlanan bu kitap, pratik açıklamalar, olgu çalışmaları ve çoğaltılabilir materyaller içermektedir. Öğrencilerin sosyal, duygusal ve akademik başarılarını olumsuz yönde etkileyebilecek davranışlarda neden bulundukları gibi zor bir soruyu ele almaktadır. Daha önemlisi, sistematik olarak, öğrencilerin dünyayı algılama ve etkileşim tarzlarında daha sağlıklı ve üretken değişimler yaratabilmeleri için gerekli donanımı kazanmalarını sağlayacak somut stratejiler sunmaktadır.”
Jerry McMullen, PhD,
Okul psikoloğu/davranış yönetimi danışmanı, Exton, Pennsylvania

“Olgu örnekleri okuyucuya ergenlerle etkili bilişsel terapinin tüm yönlerinde oldukça açık ve etkili bir şekilde rehberlik eder. Dahası, kitap, tipik ortamlarda bilişsel tedavi tekniklerinin nasıl uygulanabileceğine ilişkin belirgin öneriler sunar. Bu kaynak, tüm okul psikologlarının ve danışmanlarının kitaplığında bulunması gereken bir kaynaktır.”
Diane Smallwood, PsyD,
Okul Psikoloji Programı, Philadelphia Osteopatik Tıp Fakültesi

“Yazarlar, ergenlerle terapi alanındaki en son gelişmeleri sunmakta ve bu gelişmelerin okuldaki “gerçek yaşamlara” nasıl uyarlanılabileceğini göstermektedirler. Yazarlar, klinisyeni olgu kavramsallaştırması boyunca adım adım yönlendirmekte ve klinik çalışmalar açısından esnek, pratik ve etkili bir kılavuz görevi gören bir dizi farklı tedavi tekniği tanımlamaktadırlar. Bu yaklaşım eşsiz ve son derece ilgi çekicidir.”
Mark A. Reinecke, PhD, ABPP,
Psikiyatri ve Davranış Bilimleri Bölümü, Northwestern Üniversitesi

“Creed, Reisweber ve Beck, ergenlerle birlikte çalışan zihin sağlığı uzmanlarını yakından ilgilendiren bu olağanüstü kitabı hazırlamışlardır. Yazarlar, okul ortamlarında bilişsel terapiyi uygulamayı açık bir şekilde adım adım tanımlamalarının yanı sıra açıklayıcı zengin içerikte kısa öyküler sunmaktadırlar. Yazarlar ek olarak okul temelli pratisyenlerin sıklıkla karşılaştıkları genel tedavi engellerini ele alarak bu sürecin uygulanabilirliğini güçlendirmektedirler. Bu kitap, zengin değerlendirme ve tedavi çalışma çizelgeleri ve yardımcı materyaller sunmaktadır. Mutlak sahip olunması gereken bir kitaptır.”
Christopher A. Kearney, PhD,
Psikoloji Bölümü, Nevada Universitesi, Las Vegas
Joan L. Luby “Kapsamlı bir şekilde yazılmış ve düzenlenmiş bu kitap; beyin gelişimi, duyarlı dönemler ve erken dönemde bakım ortamının gelişime etkisi üzerine öğretici bilgilerle, çocukların ruh sağlığı hakkında temel bir kavramsal çerçeve çizmektedir. Ayrıca okul öncesi dönemde etkili olduğu kanıtlanmış müdahaleleri de içermektedir. Bu nedenle, çocuk ruh sağlığı uzmanları ve gelişim üzerine çalışan araştırmacıların mutlaka okuması gereken kitaplardan biridir."
-Charles A. Nelson III, PhD, Pediatri ve Sinirbilim Profesörü, Harvard Tıp Fakültesi;
Richard David Scott Kürsü Başkanı, Boston Çocuk Hastanesi
"Bu güncel kitap; öğrenciler, klinisyenler ve okul öncesi dönemdeki çocukların ruh sağlığıyla ilgilenen herkes için değerli bir kaynaktır. Erken dönem psikopatolojiler ve tedavilerdeki son gelişmeleri bilimsel bir çerçevede sunması ve akıcı bir şekilde okunabilmesi öne çıkan özellikleridir. Prof. Dr. J. L. Luby, erken çocukluk dönemindeki psikiyatrik durumlar ve terapötik müdahaleler hakkındaki bilgilerin yaygınlaştırılmasına önemli bir katkı sağlamaktadır."
-Alicia F. Lieberman, PhD, Irving B. Harris Bebek Ruh Sağlığı Bölümü,
California Üniversitesi, San Francisco
“Olağanüstü bir çalışmanın incelikli bir şekilde gözden geçirilmesinin sonucu olan bu kitabın, bolca atıf alacağından eminim. Bölümlerde bilimsel veriler anlaşılır bir şekilde özetlendiğinden, okuyucular hem bilimsel hem de klinik açıdan yararlı pek çok şey bulacaklardır. Kitabın en etkileyici yanı, erken çocukluk dönemi normal beyin gelişimini ve önemli klinik sorunları gelişimsel nörobilim zemininde ele almasıdır."
-Lauren S. Wakschlag, PhD, Profesör, Fakülte ve Bilimsel Gelişim Sorumlusu Başkan Yardımcısı,
Tıbbi Sosyal Bilimler Bölümü, Northwestern Üniversitesi
Okul öncesi dönemdeki çocuklarda psikiyatrik bozuklukların gelişimini kapsamlı bir şekilde inceleyen bu kitap, önemli bilimsel ve klinik gelişmeleri içerecek şekilde gözden geçirilmiştir. Alanında yetkin araştırmacılar, hızlı beyin gelişiminin yaşandığı bu dönemde davranışsal ve duygusal sorunların nasıl ortaya çıktığını ve etkili bir şekilde nasıl tedavi edilebileceğini incelemektedir. Küçük çocuklarda davranış bozuklukları, dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu, anksiyete bozuklukları, depresif bozukluklar, otizm spektrum bozukluğu, bağlanma bozuklukları ve uyku bozuklukları hakkında güncel bilgiler sunulmaktadır. Bu kitapta, klinik yaklaşımların tanımları da dahil olmak üzere okul öncesi çocuklar ve bakım verenler için ebeveyn-çocuk etkileşim terapisi, bilişsel-davranışçı terapiler, bağlanma temelli terapiler gibi bir dizi müdahale yöntemi gözden geçirilmekte ve ampirik kanıt temelinin güçlü yönleri ve sınırlılıkları tartışılmaktadır.
Ülkemizde erken çocukluk döneminde yapılan araştırmaların giderek artmasına rağmen bebek ruh sağlığı alanında etkin ve kapsamlı kaynaklar oldukça kısıtlıdır. Bu kitap ile, alandaki bu eksikliğin giderilmesine katkı sağlanması amaçlanmıştır. Erken çocukluk dönemi ve gelişimle ilgilenen tüm profesyoneller için bir başucu kitabı olacağını düşünmekteyiz.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi,
Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü, Bebek Ruh Sağlığı Birimi
Asiye Dursun, Ayfer Summermatter, Bircan Ergün Başak, Duygu Çavdar Yağan, Elif Çimşir, Ezgi Ekin Şahin, Ferhat Bayoğlu, Pınar Kütük Yılmaz, Yıldız Kurtyılmaz Dünya Sağlık Örgütüne göre ruh sağlığı, bireylerin stresle baş etmelerini, yeteneklerinin farkında olmalarını, verimli öğrenmelerini, etkili çalışmalarını ve üretken olmalarını sağlayan zihinsel iyilik hâlidir. Bu tanımdan da anlaşıldığı gibi ruh sağlığı, bireylerin; kişisel, sosyal, mesleki ve ekonomik gelişimini doğrudan etkilemekte ve refah düzeyinin ayrılmaz bir parçası olarak görülmektedir. Öğrencilerin yaşamları ile ilgili kararlarında etkili seçimler yapabilmeleri için ruh sağlığı gelişiminin desteklenmesi gerekmektedir. Okulda ruh sağlığı hizmetleri, psikolojik danışmanların koordinatörlüğünde ve psikososyal destek programları yoluyla yürütülmektedir. Buna bağlı olarak okul psikolojik danışmanlarının ruh sağlığı ile ilgili farkındalık sahibi olması, risk oluşturabilecek belirtileri tanımlayabilmesi ve önleme ve müdahale çalışmalarındaki rollerine dair bilgilerinin geliştirilmesi gerekmektedir.
Okul Ruh Sağlığı Hizmetlerinde Güncel Konular ve Öneriler kitabı okul psikolojik danışmanlarının; zorbalık, göç, kriz ve travma, kayıp ve yas, intihar, bağımlılık ve psikolojik ilk yardım ile ilgili bilgi ve becerilerini geliştirmek amacıyla hazırlanmıştır. Bu kitapta, okul ortamında sıklıkla karşılaşılan ve öğrencilerin ruh sağlığı gelişimini etkileyen olumsuz yaşantılar hakkında detaylı bilgiler sunularak bu tür yaşantılar ile karşılaşıldığında uygulanabilecek hizmetler, stratejiler ve programlar tanıtılmıştır.


Christopher A. Sink, Cher N. Edwards ve Christie Eppler Bu kitapta, psikolojik danışma grubunun oluşum aşamasından başlayarak her kademeye yönelik açıklamalar, özel ihtiyaçlı öğrenciler için yapılması gerekenler ve çok kültürlü uygulamaya kadar her türlü konu adım adım sunulmuştur. Bu nedenle kitabın okul psikolojik danışmanlarına, okullarda grupla psikolojik danışma ve uygulamaları konusunda tam bir yol gösterici olma özelliğine sahip olduğu söylenebilir. Kitabın dilinin sade, anlaşılır olması ve sunulan örneklerin zenginliği kitabı ayrıca çekici kılmaktadır. Kısacası, Psikolojik Danışma ve Rehberlik alanında eğitim gören ve/veya mesleğe yeni başlamış veya halihazırada bu alanda çalışan psikolojik danışmanların bu kitaptan faydalanacakları yönler bulunacaktır.
Aslı Tunca, Ayşe Aypay, Bilge Sulak Akyüz, Dilek Gençtanırım Kurt, Emine Durmuş, Emir Tufan Çaykuş, Fatma Dilek Tel, Mehmet Ertuğrul Uçar, Mustafa Eşkisu, Özlem Çakmak Tolan, Seval Kızıldağ Şahin, Tansu Mutlu Çaykuş, Zekeriya Çam Günümüzde PDR lisans programlarında seçmeli ders olarak yer verilen Okulda Ruh Sağlığı, geçmişte öğretmen okullarında ve öğretmen yetiştiren bütün eğitim kurumlarında zorunlu ders olarak okutulmuştur. Bu da ruh sağlığının korunmasında ve geliştirilmesinde okulun rolünü göstermektedir.
Okulda Ruh Sağlığı kitabının her bölümünün, kendi alanında uzmanlaşmış, o konuyla ilgili araştırmaları ve yayınları olan geniş bir akademik kadro tarafından yazılmış olması takdire değer. Bu konuların Okulda Ruh Sağlığı seçmeli dersinin içeriğiyle örtüşmesi de ayrıca belirtilmesi gereken bir diğer husus. Genel olarak bireyin ruh sağlığını etkileyen faktörler ve özellikle de okul ortamında ruh sağlığını etkileyebilecek durumlar bu kitapta ayrı başlıklar hâlinde “okuyucu dostu” bir yaklaşımla ele alınmıştır. Öğrencilere ve alanda çalışan uzmanlara yararlı olacağını umuyorum.
Kitabın yazarlarından birçoğu ile yollarımızın önce öğrenci-öğretim üyesi olarak daha sonra meslektaşlarım olarak kesişmiş olması benim için bir onur ve ayrı bir mutluluk kaynağı. Her birinin ne kadar titiz ve özverili çalıştıklarına bizzat tanık oldum. Bu yazar ekibinin böyle iyi bir iş çıkarmış olması benim için hiç şaşırtıcı olmadı. Okuyucuların da benzer düşüncelerle kitabı okuyacaklarından eminim.
Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş
Mustafa Şahin - Sırrı Akbaba Çocukluk ve ergenlik döneminde travmatik etki yaratan yaşantılardan biri "zorba" davranışlardır. Okulda ve sanal ortamlarda görülen ve değişik türleri (sözel, fiziksel, duygusal, ırkçı, saklama, davranış bozucu, başkasına ait bir şeyi alma/bozma ve cinsel) olan zorba davranışlar, çocuk ve ergenlerin sosyal, duygusal ve psikolojik gelişimlerini olumsuz yönde etkilemekte, etik ve yasal sorunlara yol açmaktadır.
Zorba davranışların bu olumsuz etkileri çocukluk ve ergenlik dönemiyle sınırlı kalmayıp bireylerin öz-saygı, öz-güven, psikolojik sağlamlık, psikolojik iyi olma gibi önemli kişilik özelliklerini ve ikili insan ilişkilerinde sevgi, saygı, hoşgörü ve güven duygularını olumsuz yönde etkilediği görülmektedir.
Bu eserde, bireysel gelişim ve olumlu ikili insan ilişkilerinin önünde önemli bir engel olan zorba davranışın türleri, nedenleri ve sonuçları ayrıntılı bir şekilde ele alınıp, empatik beceri ile bu davranışların önlenmesine ilişkin bir model sunulmuştur. Bu kitap ile, zorba davranışlar konusunda çalışacak akademisyen ve uygulayıcıların (okul psikolojik danışmanı, çocuk ve ergen psikoloğu, sınıf rehber öğretmeni) yanında; okul yöneticilerinin, branş öğretmenlerinin ve ebeveynlerin zorba davranışın türleri, nedenleri ve sonuçları hakkında farkındalık geliştirmelerine yardımcı olmak amaçlanmıştır.
Aykut Günlü, Ayşe Gök Uslu, Binaz Bozkur, Birsen Şahan, Erdal Hamarta, Faika Şanal Karahan, Firdevs Savi Çakar, İzzet Parmaksız, Rukiye Konuk Er, Selim Gündoğan, Suat Kılıçarslan, Tuncay Oral, Yasemin Yavuzer, Yasin Yılmaz Okullarda sık karşılaşılan problemlerin anlaşılması, müdahale yöntemlerinin geliştirilmesi ve ruh sağlığının iyileştirilmesi konusu önemli bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Çünkü ruh sağlığı yerinde olan bireyler, kendileri ve çevreleriyle uyum içerisindedirler. Okul yaşamı içinde karşılaşılan problemlerin tanımlanması ve müdahale süreçlerinin anlaşılması için kullanılabilecek olan bu kitap, on iki bölümden oluşmaktadır. Kitabın birinci bölümünde okullarda ruh sağlığının genel tanımına yer verilmiştir. İkinci bölümde çocuklarda ve ergenlerde ruh sağlığını etkileyen faktörlere; üçüncü bölümde çocuklarda ve ergenlerde sık karşılaşılan akademik problemlere; dördüncü bölümde çocuklarda ve ergenlerde sık karşılaşılan sosyal ve duygusal problemlere; beşinci bölümde çocuklarda ve ergenlerde sık karşılaşılan yeme bozukluklarına; altıncı bölümde çocuklarda ve ergenlerde sık karşılaşılan dijital problemlere; yedinci bölümde çocuklarda ve ergenlerde sık karşılaşılan davranışsal problemlere; sekizinci bölümde özel eğitimde ruh sağlığına; dokuzuncu bölümde okullarda ruh sağlığını korumada yönetici, eğitimci, uzman ve aile rollerine; onuncu bölümde okullarda ruh sağlığı ve konsültasyon uygulamalarına; on birinci bölümde okulda kriz ve krize müdahale sürecine; on ikinci bölümde okul temelli önleme müdahalelerine yer verilmiştir. Bu kitap; okul psikolojik danışmanları, psikoloji öğrencileri, psikolojik danışma ve rehberlik öğrencileri, ruh sağlığı çalışanları ve tüm eğitimciler için kaynak kitap olarak katkı sağlayacaktır.
Maggie Kline Travma döngüsünü durdurun, yıkıcı davranışları ele alın ve sınıfınızda nörobilim temelli bir yaklaşımla güvenli ve besleyici bir okul ortamı yaratın.
Amerika Birleşik Devletleri'nde 32 milyondan fazla çocuk, travma semptomlarından muzdariptir. Bazıları, ihmal, istismar, kayıp gibi olumsuz çocukluk çağı deneyimleri (ACE) yaşarken bazıları, tıbbi travma ya da sosyal adaletsizlik gibi durumlarla karşı karşıya kalmaktadır. Toksik travmatik stres, hem beynin hem de bedenin yapısını ve işlevlerini şekillendirmekte ve bu da kaygı, hiperaktivite, agresyon, kapanma, dışa vurma gibi duygu ve davranışlar ile öğrenmeyi engellemekte ve sınıfta kaos ortamı oluşmasına neden olmaktadır.
Aile terapisti, travma uzmanı, okul psikoloğu ve eski bir öğretmen olan Maggie Kline, travma kaynaklı davranışları tanımanızı ve bu davranışları tersine çevirmeniz için bütün beyin ve kalp merkezli araçlar sunarak öğrencilerinizin desteklenmiş ve güvende hissetmelerini sağlıyor. Kendine özgü yol haritası, aşağıda yer alan konuları öğrendikçe tüm okulu saran olumlu sonuçlar elde etmenize yardımcı olacaktır:
• Travmanın bilişsel, duygusal ve davranışsal zorluklara yol açarak çocukların beynini nasıl etkilediği,
• Tepkiselliği yeniden düzenlemek için kanıta dayalı somatik, ilişkisel ve bilinçli farkındalık müdahaleleri,
• Empati, iş birliği ve ait olmayı destekleyecek şekilde K-12 sınıflarının nasıl düzenleneceği,
• Farklı geçmişlere sahip çocukların kendilerini güvende, değerli ve iyi hissetmeleri için sosyal eşitlik uygulamaları,
• Doğal ve insan kaynaklı felaketlerin ardından esnek dayanıklılığı geri kazanmaya yönelik somut adımlar.
Ayşe Aksoy Uzman, Ayşe Sevde Sarp, Demet Buyurgan, Erdem Ertaş, Ezgi Karagöz Tanıgör, Ezgi Öztürk Polat, Gonca Özyurt, Güzide Türkyılmaz, Hakan Öğütlü, Mahmut Cem Tarakçıoğlu, Mehmet Gazel, Nuran Gözpınar, Ruken Demirkol Tunca, Rukiye Çolak Sivri, Süleyman Çakıroğlu, Tülin Fidan, Vahdet Görmez Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), kanıta dayalı psikoterapiler içerisinde deneysel olarak en çok desteklenen yaklaşım olarak öne çıkmaktadır. Fakat teori ile uygulama arasında kaçınılmaz olarak oluşan boşluk, BDT uygulamaları için de gerçek bir sorun olarak durmakta; kuramsal olarak doygun ve doyurucu olan içeriğinin terapi görüşmelerine tam olarak nasıl aktarılacağını öğrenme süreci de terapistler için zahmetli bir yolculuğa dönüşebilmektedir. Mevcut kitapta, terapinin teoriden pratiğe, yazıdan söze, düşünceden davranışa nasıl değiştiği, gerçek hayattan olgu örnekleri ile aktarılmaktadır. Alanda deneyimli bir terapist grubunun terapi süpervizyon eğitimi sürecinde paylaştıkları, eğitmen ve akran geri bildirimlerine göre terapi sürecinin olgunlaştırıldığı klinik olgulardan oluşan içerik; geniş bir tanı alanını kapsaması, terapi tekniklerinin uygulamada nasıl yapılacağını açıklaması, zengin bir formülasyon, terapi hedefleri ve metafor içeriği sunması ile bildiğimiz kadarıyla alanında bir ilk olacaktır.
Faydalı olması ümidiyle…
Emrah Altuntecim The book in your hands is a kind of a key. “Opening Doors to Success” addresses the working principles of our sensory organs and brain, effectiveness of feelings and thoughts in people’s behaviour which are indispensable in the field of communication and psychology.
When the main subject of the book is read, digested, and observations are made in the field, it will be possible for you to directly reap the benefit of the book on the following:
Naturalness in body language and communication techniques,
An apparent and gradual increase in your sales,
An increase in employee satisfaction and the sense of belonging to the company,
A reduction in costs as a result of more wisely and accurate investments into environments of business,
A reduction in employee and customer fatigue,
Planning the marketing, advertising and image activities in a more accurate way and with lower costs,
Positive communication and more happiness in your professional and private life.
Enjoy your reading!
Gülşen Filazoğlu Çokluk Orak hücre anemili olmak günlük yaşamı olumsuz yönde etkileyebilecek pek çok sıkıntıya neden olabilmektedir. Bu nedenle, tedavi yaşam kalitesini iyileştirmeye yönelik olmalıdır. Kendi kendine yönetim müdahaleleri, semptomları hafifletmek ve daha iyi yaşam kalitesi elde etmek için etkili başa çıkma stratejilerinin edinilmesini veya geliştirilmesini teşvik eder.
Kronik bir hastalıkla günlük olarak başa çıkmayı öğrenmek ve kendi kendine yardım etmek artık kronik hastalıkların psiko-eğitim yönetiminde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu kitabın yazılmasında temel amaç, orak hücreli kişilerin Orak Hücre Hastalığı ile yaşamayı ve ağrı krizini yönetme yetilerini arttırmaktır. Kitap orak hücre anemisini yönetme ve onunla başa çıkma gücünüzü geliştirme, ağrı krizleri için etkili başa çıkma stratejilerini ve orak hücre anemisinin sizi nasıl etkilediğine dair anlayışınızı geliştirme konusunda bir rehber niteliği taşımaktadır.
Müge Yukay Yüksel, Ezgi Özkan Kuruçay, Mine Sayın, Çiğdem Demir Çelebi, Bilge Kurt, Enver Ulaş, Hacer Yalçıntaş, Neslihan Yaman, Emine Beyza Özoğlu, Zeynep İnce, Derya Eryiğit, Azize Nilgün Canel, Bilge Nuran Aydoğdu, Işıl Tekin, Simel Parlak, Deniz Çanga “Orta ve İleri Yetişkinlikteki Bireylere Yönelik Grup Programları”, psikolojik danışman, psikolog, sosyolog, sosyal hizmet uzmanı ve tıp alanında çalışan uzmanlar kadar, henüz bu alanlarda öğrenim görmekte olan öğrencilere yönelik olarak da hazırlanmıştır. Yaşlı nüfusun artması, bu popülasyona yönelik hizmetlerin çeşitlenmesi gerekliliğini doğurmuştur. Yaşlı bireyin hayatındaki ekonomik, psikolojik, sosyal ve sağlıkla ilgili değişiklikler ve sorunlar, yaşlıları olduğu kadar onlarla yaşayanları da etkilemektedir. Sonuçta yetişkinlik yıllarından itibaren bireylerin karşılaşması muhtemel olan sorunlara ilişkin farklı yaklaşımlar benimsenerek, çeşitli çalışmaların yapılmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu ihtiyaçtan yola çıkarak hazırlanmış “Orta ve İleri Yetişkinlikteki Bireylere Yönelik Grup Programları” kitabında, yetişkinlik yıllarından itibaren yaşanabilecek sorunların çözümüne yönelik programlar ve sağaltıcı içerikler planlanmıştır. İncelemekte olduğunuz kitap dört işlevsel kısımdan oluşacak şekilde tasarlanmıştır. Kitabın birinci kısmında “orta ve ileri yetişkinlik dönemindeki sosyal meselelere” değinilmiştir. Bu bölümde, iletişim becerilerinin desteklendiği, bilgi verici danışmanlık hizmetinin yer aldığı, psikoeğitsel, yaşam döngüsünü temel alan grup terapisi bazlı, menopoz ve andropoz dönemine uyumun, ileri yetişkinlikte kariyer planlamasının, emeklilik sonrası sosyal yaşam becerilerinin ve boş zamanları etkin bir şekilde değerlendirmenin sağlanabileceği oturumlar planlanmıştır. İkinci kısımda “ileri yetişkinlikte değişen döngüye uyum” sürecini, değişen rollere uyum, boş yuva sendromu, ikinci evliliğe uyum, büyükanne ve büyükbabalık becerilerini geliştirme başlıkları altında ele alan bilişsel davranışçı, psikoeğitsel, öyküsel terapi ve farkındalık temelli tekniklere dayalı grup oturumları geliştirilmiştir. Üçüncü kısımda “ileri yetişkinlikte özel gruplara psikolojik destek” başlığı altında özel bakıma muhtaç, engellilere ve Alzheimer hastalığına yakalananlara bakmakla yükümlü olan ve yoğun bakımda yetişkin hastası olan kişilere yönelik psikolojik destek grupları planlanarak, bu özel gruplarla yaşayan bireylerin ruh sağlıklarını korumak hedeflenmiştir. Dördüncü kısımda ise “ileri yetişkinlikteki bireylere psikolojik destek” sağlamayı amaçlayan, depresyon, ölüm korkusu ve yas süreciyle başa çıkmaya çalışan bireylere yönelik, bilişsel davranışçı, dışavurumcu, hümanist ve manevi yaklaşımlarla desteklenmiş grup çalışmaları hazırlanmıştır.
Uygulaması zevkli ve pratik olan egzersizlerle desteklenmiş “Orta ve İleri Yetişkinlikteki Bireylere Yönelik Grup Programları” kitabının, yaşlılık dönemindeki bireylere destek olmaya gönüllü olanların rahatlıkla kullanabileceği bir kaynak olacağını umuyoruz.
Brooke Ingersoll, Anna Dvortcsak Ebeveynler İçin El Kitabı

Ebeveynler İçin El Kitabı, ebeveynlerin Otizm Spektrum Bozukluğu olan çocuklarının sosyal iletişim becerilerini artırmaya yönelik etkileşimli ve doğrudan öğretim tekniklerini bir arada kullanmayı öğrenmelerine yardımcı olmaktadır. Programda geliştirilmesi hedeflenen temel sosyal iletişim becerileri; sosyal katılım, dil, sosyal taklit ve oyundur. Kitapta, tanımlanan tekniklerin evde günlük etkinlikler ve rutinler içinde nasıl birleştirileceği gösterilmektedir.
Etkileşimli öğretim teknikleri, çocuğun katılım göstermesi ve iletişim kurması için fırsatlar yaratmaktadır ve çocuğun davranışlarına yönelik ebeveyn yanıtlayıcılığını geliştirmek üzere kullanılmaktadır. Doğrudan öğretim teknikleri ise dil, sosyal taklit ve oyun becerilerini öğretmeye odaklanmaktadır.
Bu el kitabı, programda ele alınan müdahale tekniklerinin her birinin amacını ve işlemlerini açıklamaktadır. Ayrıca kitapta, çizimler ve ev ödevi uygulama sayfaları yer almaktadır.


Ebeveyn Eğitimi İçin Uzman Kılavuzu

Ebeveyn eğitimi, Otizm Spektrum Bozukluğu olan küçük çocuklar için etkili bir müdahale modeli olmaktadır. Uzmanlar ve ebeveynler için hazırlanmış iki kitaptan oluşan bu ebeveyn eğitimi programında, ailelere çocuklarının sosyal iletişim becerilerini artırmaya yönelik stratejilerin günlük etkinler ve rutinler sırasında nasıl kullanılacağı öğretilmektedir. Bu kitap ve ekte yer alan DVD, gelişimsel ve davranışçı yaklaşımların birleşimini sunan bir ebeveyn eğitimi programının ulaşılabilir, kanıt temelli ve uygulanabilir olduğunu göstermektedir.
Etkileşimli ve doğrudan öğretim tekniklerinin birleştirildiği Ebeveyn Eğitimi İçin Uzman Kılavuzu, ebeveyn eğitim programının bireysel veya grup eğitimi şeklinde uygulanabilmesi için kullanıcıya adım adım rehber olmaktadır. Otizm Spektrum Bozukluğu olan çocukların sosyal iletişim becerilerinin geliştirilmesi amacıyla kullanılan ve etkililiği kanıtlanmış teknikler, ebeveynler için basit ama etkili adımlarla verilmektedir.
Eğitim oturumlarında kullanılması amacıyla hazırlanmış olan DVD, ebeveynlerin teknikleri çocuklarıyla uyguladıkları video görüntülerini ve eğitim sunularını içermektedir.

Julie A. Hadwin, Patricia Howlin, Simon Baron-Cohen Otizm ve otizmle ilişkili bozukluklara sahip çocukların düşünceler, inançlar ve niyetlere dair karşılaştıkları güçlükler oldukça iyi incelenmiştir. “Otizmi Olan Çocuklara Zihin Okumayı Öğretmek Uygulamalı Bir Rehber”, eğitimciler ve ebeveynler için OSB’li bireylerin diğer insanların zihinlerini anlamaya yardımcı olmada oldukça yararlı ve yenilikçi bir kaynak olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu yeni çalışma kitabı etkili yaklaşımların, stratejilerin ve uygulamayı kolaylaştıran başlıkların olduğu ve yazarların orijinal çalışmalarına dayanarak yapılmış, OSB’li bireylerin sosyal ve iletişimsel problemlerine yardımcı olacak bir içeriğe sahiptir.
Yazarların orijinal kitabıyla birlikte çalışabileceğiniz bu çalışma kitabı aşağıdaki konuları içermektedir:
1- İnsanların farklı şeyler hakkında bilgi sahibi olabileceklerini ve farklı şekillerde görebileceklerini anlama;
2- Görme ile bilme arasındaki bağlantı;
3- Bir kimse bir şeyi görmediğinde o şey hakkında bilgi sahibi olmayacağının farkında olma;
4- Bilgi ve inancın davranışla (insanların söyledikleriyle ve yaptıklarıyla) doğrudan ilişkili olduğunu anlama.
“Otizmi Olan Çocuklara Zihin Okumayı Öğretmek; Çalışma Kitabı”; profesyoneller, ebeveynler ve OSB’li bireyleri yönlendiren herhangi bir kimse için paha biçilmez bir kaynaktır.
Bu el kitabı, otizmi olan yetişkinlere ve çocuklara zihinsel durumları nasıl öğretebileceğimizle ilgili az bulunur fikirler ve teknikler sunarken, bir yandan da bu durumlara dair ihtiyaçların günlük hayattaki sosyal becerilerle olan bağlantısını da kaybetmeden yapıyor.
Prof. Uta Frith, University of College London, UK
Çalışma kitabı bize “Otizmi Olan Çocuklara Zihin Okumayı Öğretmek Uygulamalı Bir Rehber” adlı kitabın yazarlarının, otizm spektrum bozukluğu yaşayan çocukların sosyal bilişsel ve düşünsel becerilerini geliştirmek üzere bir araya gelerek yaptıkları araştırmalara dayanan protokoller sunmaktadır. İlk kitaptaki programı, bilimsel geçerliliği dikkate alarak, kullanımı kolay ve açık olan, bilgisel durumları anlama prensipleri ve bunu içeren resimleştirilmiş öyküleri aktiviteler, örnekler içeren ve prensiplerin genellemesinin de gerekli olduğu bir içerikte genişletmişlerdir. Çalışma kitabını, ebeveynlere, eğitimcilere ve uzmanlara öneriyoruz ve otizm spektrum bozukluğuna sahip çocuk ve ergenlerde başkalarının zihnini anlamayla ilgili çalışmalarına dair bir temel oluşturmasını diliyoruz.
Garry Landreth Bu kitabın en yeni baskısı, Gary Landreth ile oturup konuşma fırsatına sahip olmak gibi. Garry'nin bilgi ve deneyiminin zengin temellerini yansıtan birçok alan genişletilmiş. Daha önceki baskısını okuduysanız, bu yeni baskıyı da seveceksiniz. Eğer ilk kez okuyacaksanız, bir sandalye çekin ve ilişkinin tadını çıkarın.
Lnda E. Homeyer, Dr, LPCS, RPT-S, Profesor,
Teksas Eyalet Üniversitesi, San Marcos Profesyonel Danışmanlık Programı
Dr. Landreth yine başardı. Bu klasik çalışmasının genişletilmiş versiyonu çocuklarla çalışan her terapist için bir baş ucu kitabıdır. Süreç ve uygulama ile ilgili açıklamalarıyla, çocuklarla danışmanlık sürecinde çocukların büyümesi, gelişmesi ve olumlu yönde değişmesi için bir kılavuz niteliğindedir.
Dee Ray, Dr, LPCS, RPT-S, Kuzey Teksas Üniversitesi,
Çocuk ve aile Kaynak Kliniği Yöneticisi ve Doçent Doktor Danışman
Dr. Landreth'in bu klasik eserinin önceki baskılarını da ele aldığımızda bu üçüncü baskı, kitabı sadece mevcut bir standart olarak değil, aynı zamanda bu alandaki klasik olarak da yerini daha da sağlamlaştıracaktır.
Daniel S. Sweeney, Dr, RPT-S George Fox Üniversitesi'nde Profesör,
Danışman ve Oyun Terapisi Çalışmaları NW Merkezi Yöneticisi

Bu Kitap, Gary Landreth'in oyun yoluyla çocuklarla terapötik ilişkiler kurmaya yönelik kapsamlı lisansüstü ders kitabının en yeni baskısıdır. Çocuğun dünyasını ve bakış açısını anlamanın önemini vurgulayan Çocuk Merkezli Oyun Terapisi modelini detaylı olarak ele alıyor. Ayrıca, terapist ve danışanın tam olarak bağlanmasına izin verirken oyun terapisi sürecini de kolaylaştırmaktadır. Önceki basımları temel alarak dersler vermiş olan profesörler, klasik metin ve yeni materyal arasında mükemmel bir denge ile temel mesajı bozulmadan bulmanın mutluluğunu yaşayacaktır.
Oyun Terapisi: İlişki Sanatı'nda güncellenen kısımlar:
Kısa dönemli oyun terapisi ile ilgili ayrıntılı bölüm
Çocuk merkezli oyun terapsi ile ilgili araştırmaları kapsayan yeni, kapsamlı bir bölüm
Oyun terapisti süpervizyonları, yasal ve etik konular, kültürlerarası ilkeler ile ilgili yeni kısımlar
Fotoğraflar, vaka betimlemeleri, örnek diyaloglar, materyali canlandırma
Çevrim içi eğitmen kaynakları

Daha öncesi baskıları temel alarak çalışmalar yürüten
eğitmenler ve öğretmenlerin yanı sıra ilk kez bu kitabı okuyacak olan
öğrenciler ve uygulayıcılar da eşsiz bir kaynağa sahip olacaklar.
Charles E. Schaefer Tamamen gözden geçirilmiş ve güncellenmiş yeni basımıyla oyun terapisi alanında dönüm noktası niteliğinde bir rehber. “Oyun terapisinin babası” sayılan Charles E. Schaefer tarafından yayıma hazırlanan Oyun Terapisinin Temelleri, çocuk ve ergenlerle yürütülen oyun terapisi uygulamalarındaki birçok değişik yaklaşım ve yönteme dair en son gelişmeleri yansıtan eksiksiz bir rehberdir. Alanında uzman yazarların katkısıyla hazırlanmış olan geniş kapsamlı bu kaynak kitap, oyun terapisindeki belli başlı tüm kuramsal modellerİ güncel bir biçimde ve derinlemesine ele almakta ve aşağıdakiler de dâhil olmak üzere her modelin uygulamasına dair kullanışlı örnekler sunmaktadır:
• Anlatısal Oyun Terapisi
• Çözüm Odaklı Oyun Terapisi
• Deneyimsel Oyun Terapisi
• Serbest Bırakmaya Dayalı Oyun Terapisi
• Bütüncül Oyun Terapisi
• Oyun Terapisine Psikanalitik Yaklaşımlar
• Çocuk Merkezli Oyun Terapisi
• Gestalt Oyun Terapisi
• Aile Oyun Terapisi
• Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisi
• Vakaya Özgü Oyun Terapisi
Oyun terapisini çalışmalarına nasıl dâhil edebilecekleri konusunda rehberlik arayan terapistler kadar öğrenciler ve en son yöntem ve tekniklere dair bilgilerini tazeleme ihtiyacı olanlar için de yazılmış olan Oyun Terapisinin Temelleri, eğitimin her düzeyindeki tüm terapistler açısından pragmatik ve yararlı bilgiler sunan standart belirleyici bir kaynaktır.