Klinik Psikoloji \ 6-11
Richard G. Erskine, Janet P. Moursund Richard Erskine İntegratif Psikoterapi Kuramı’nı geliştirirken İnsancı Kuram’dan, Gestalt’ten, Psikanaliz’den, Transaksiyonel Analiz’den, fizyolojik yaklaşımdan ve daha pek çok yaklaşımdan öğrendiklerinin sentezini yaparak çok işlevsel bir kuram oluşturdu.
Terapi seanslarından çok değerli vaka seçkileri ile hazırlanan 12 bölümden oluşan “İntegratif Psikoterapi Uygulamaları” kitabı; klinik psikologlara, psikiyatristlere, psikolojik danışmanlara, psikologlara, bu alanlarda eğitim alan öğrencilere rehber olacak ve onların aracılığı ile danışanlarının yollarını aydınlatacak.
Mehmet Eskin İntihar var olan tüm toplumlar için giderek ciddi bir halk sağlığı sorunu halini almaktadır. Dünya Sağlık Örgütü hemen her toplumda ilk on ölüm arasında intihar vakalarının olduğunu ifade etmiştir. Bu oran 15-35 yaş aralığında ilk üç ölüm nedeni sıralamasına çıkmaktadır. İntihar sonucunda yaşanan kayıplar hem bireysel hem de toplumsal kayıplar olarak değerlendirilmelidir. İntiharın sebep olduğu kayıpların başında bireyin yakınları için sevdikleri birinin kaybı yer almaktadır. Sevdiği birinin intihar yoluyla kaybı kişinin üzerinde daha derin bir kedere sebep olmaktadır. Bu durum yaşadığımız toplumda da farklı değildir. Kendini yetiştirmiş ve değerli birçok insan kendini öldürmeyi düşünecek düzeye gelmekte hatta bu girişimde bulunacak kadar mutsuzluk ve çaresizlik hissetmektedir. Medya da karşılaştığımız intihar vakaları buz dağının yalnızca görünen kısmını oluşturmakta, görmediğimiz kısımlarda ise daha da derinleşmektedir. Ülkemizde intihar konusunu bilimsel olarak değerlendirip ele alan kaynak sayısı oldukça azdır. Konunun önemi ve alandaki eksikliğin fark edilmesi sebebiyle bu kitap ortaya çıkmıştır. Kitabın iki temel amacı vardır. Birincisi içerik olarak hala belli başlı bilgi eksikliklerine sahip olduğumuz intihar konusunu daha anlaşılır kılmak, ikincisi klinik ve sosyal uygulamalardaki yaklaşımları incelemektedir. İkinci kısım tedavi kurumlarında çalışan meslek gruplarına yönelik klinik uygulamalarda kullanabilecekleri yöntem ve ilkeleri içermektedir.
Ahmet Keskin, Bengü Sare Sevda Pelin Kılıç Özer, Büşra Bahar Balcı, Deniz Şarlak, Dilara Kuru, Esra Oras, Fatih Ordu, H. Deniz Özdemir, Mehmet Yıldırım, Merve Ergüney, Mustafa Kemal Yöntem, Mücahit Yıldırım, Nagihan Tepe, Nur Yılmaztürk Dağaslanı, Özge Bektaş, Özgür Kıran, Peyami Safa Gülay, Tuğçe Elif Taşdan Doğan, Zeynep Anaforoğlu Bıkmaz İntihar, tüm toplumlar için giderek daha da ciddiye alınması gereken bir sorun hâline gelmektedir. Hem akademik anlamda hem de müdahale çalışmaları çerçevesinde intiharın anlaşılması büyük önem taşımaktadır. Günümüzde intihar, ölüm nedenleri sıralamasında ilk onda yer alıyor. Özellikle genç bireylerin ölümleri mercek altına alındığında oran üçte bire kadar çıkmaktadır. İntiharın neden olduğu kayıplar, kaybedilen hayatlarla da sınırlı kalmaz. İntihar, ardında bıraktığı enkaz sebebiyle ölen kişinin yakınlarını da dalga etkisi altına alır. Bu yanıyla bakıldığında intihar, bireyden topluma doğru yayılan bir kayıp, acı ve ümitsizlik kaynağıdır. Üstelik tüm zorlayıcılığıyla intihar, daha gizli ve konuşulmayan bir boyutun ortaya çıkmasına da neden olur. Bu çalışma, çok katmanlı ve derinden anlaşılması gereken intiharın, farklı bakış açısı ve disiplinler çerçevesinde incelenmesi gerektiğine olan inançtan doğmuştur. Ayrıca bu çalışma ile söz konusu alana katkı sağlanması hedeflenmektedir.
Bu doğrultuda hazırlanan ve yirmi farklı başlıktan oluşan bu kitabın üç temel önermesi vardır: intihar anlaşılabilir, intihar önlenebilir, gerçekleşmesi durumunda intihara müdahale edilebilir. Kitabın ilk on bir bölümü klinik yaklaşımları, psikolojik müdahale ve önleme tekniklerini içermektedir. Sonraki dokuz bölüm ise intiharı farklı disiplinler bağlamında okuma ve anlama amacını taşır. İntihara dair bu çok disiplinli kitabın, farklı alandan kişilerin ihtiyaçlarına cevap vereceği düşüncesindeyiz. Alana ilgi duyan tüm okuyucular, lisans ve lisansüstü öğrencileri, akademisyenler, konu ile ilgili kavramsal ve kuramsal araştırma yapan tüm meslek mensupları (sağlık bilimleri, sosyal hizmet, sosyoloji, iletişim ve medya çalışanları vb.) kitabın yarar sağlayacağı gruplar içerisinde sayılabilir.
Koray Karabekiroğlu İyi düşünüp iyi yaşayalım, peki ama nasıl? “İyi düşün.” derken “Doğru düşün.”, “Derin düşün.”, “Sağlıklı düşün.”, “Titiz düşün.”, “Düşüncelerinin farkına var.”, “Düşüncelerini yönetmeye çaba göster.”, “Düşüncelerin seni esir almasın, sen düşüncelerine yön ver.” demek istiyorum. Bazen sadece iyi düşünmek yetmez. İyi hissetmek veya iyi olmak için profesyonel destek gerekebilir, biliyorum. Tamam da düşünmeden de olmaz. Önce bir “Düşünelim bakalım.” diyorum.
Düşünce sağlığımız yerinde olursa hemen her alanda sorun çözme becerimiz gelişir. Yaşamın her alanında -her an karşımıza çıkıp duran- sorunları doğru/net görebiliriz. Böylelikle daha sağlıklı/üretken/yapıcı çözümleri hayata geçirmek için donanım kazanmış oluruz. Hayatta daha fazla anlam bulabilir ya da ona daha fazla anlam katabiliriz. Ruh sağlığımızı daha iyi koruyabilir, daha iyi tedavi edebiliriz. Hem kendimizle (benle) hem de çevredekilerle (senle) daha barışık, uyumlu, bütünleşmiş olarak sıhhat ve muhabbetle yol alabiliriz…
Bu kitap, üç kitaptan oluşan bir kitap serisinin parçasıdır. Ruh, irade, düşünce sağlığı, felsefe ve psikiyatrinin kesiştiği alanda; Ben ve Sen isimli roman, Ben Kimim? Ruh ve İrade isimli felsefe denemesi ve İyi Düşün: Düşünce Sağlığı Yolunda isimli psikiyatri denemesi yer almaktadır. Üç kitap, birbirini tamamlayıcı olarak tasarlanmıştır.
“Sen çağı” bitmişti. “Ben çağı” da bitecek elbet. “Ben ve Sen çağı” başlasın o zaman…
Noreen WETTON, Peter CANSELL Benlik saygısı başka bir deyişle özsaygı ya da kendine saygı, kişinin kendisi ile ilgili düşünceleri, çevresindekilerin o kişi ile ilgili düşünceleri, her iki düşüncenin bileşkesi ve bu üç düşüncenin bir araya gelmesiyle oluşmaktadır.
Düşük ve yüksek benlik saygısı, insanlar arası ilişkilerde problem oluşturabilecek durumlara yol açmaktadır. Benlik saygısını ideal bir düzeye getirmek küçük yaşlarda öğrenilecek stratejilerle başarılabilir. Wetton ve Cansell, ilköğretim öğrencilerinin kendilerini iyi hissetmelerine yardımcı olacak teknikleri yıllarca denemiş ve bir araya getirerek bu kitapta toplamışlardır. İlköğretim öğretmenlerinin ve öğretmen adaylarının kaynak bir kitap olarak kullanabilecekleri bu eser, Türk Eğitim Bilimlerinde öncü Nobel Yayınları farkıyla ilköğretim öğrencilerinin kendilerini iyi hissetmeleri için hazırlanmıştır.
Mehmet Ak, Şahin Kesici Maus, “Çok varlıklı olabilirsiniz; sayısız mücevherleriniz, küp küp altınlarınız olabilir. Benim hiçbir zaman olamayacağım kadar varlıklı olabilirsiniz ama ben de bana öyküler anlatan birini tanıyorum.” der. Biz de öyküler anlatan birilerini tanımanın zenginlik olduğuna inandığımız için sizlere bize yakın gelen, duygu yüklü farklı yazarlara ait öyküler anlattık bu kitapta. “Anekdot ve özdeyişler dağarcığı, görgülü insan için en büyük hazinedir; eğer birincileri yeri geldikçe sohbetlerinde kullanmayı, ikincileri de yeri geldikçe hatırlamayı bilirse.” der Goethe. Biz de bol anekdot ve özdeyiş sunduk sizlere. Huxley'in tanımladığı gibi; deneyim, insanın başına gelen bir şey anlamına gelmez. Deneyim, insanın başına gelenle nasıl başa çıktığı anlamına gelir. Hayat yolculuğumuzda hepimizin olumsuz deneyimleri var ve olacak. Ölüm, hastalık, kayıplar gibi deneyimleri kabullenerek, değişim için rehber olan keder, öfke ve kaygı gibi duygularımızı fark edip sabırla, cesaretle büyümenin ipuçlarını sunmaya çalıştık. Yaşayarak ve danışanlarımızdan edindiğimiz tecrübelerimizi bilgilerimizle harmanlayıp yalın bir dille aktardık. Faydalı olması dileğiyle…
Barışhan Erdoğan, Başak İnce, Can Çalıcı, Cemre Gunes Vautier, Doğa Eroğlu-Şah, Ezgi Ildırım, Gizem Hüroğlu, Özge Akgül, Özge Sarıot, Özgün Özakay, Özlem Tuzcu, Sinem Cankardaş, Umut Şah Kadınların ortalama yaşam beklentisi daha uzun olmasına rağmen yapılan çalışmalar, paradoksal olarak kadınların psikolojik ve fiziksel sağlıklarının erkeklere göre daha kötü olduğunu ve daha düşük yaşam kalitesine sahip olduklarını göstermektedir. Ruh sağlığı alanındaki çalışmalar; kadın ve erkek arasında sosyal olarak inşa edilmiş rol, sorumluluk, statü ve güç gibi farklılıkların cinsiyetler arasındaki biyolojik farklılıklarla etkileşime girerek kadınların ruh sağlığı üzerinde olumsuz etki yarattığını göstermektedir. Bu kitap, cinsiyete dayalı toplumsal ve biyolojik farklılıkların kadınların ruh sağlığı üzerindeki etkisini multidisipliner bir bakış açısıyla ele almaktadır. Özellikle ruh sağlığı alanında çalışanların konuyu farklı perspektiflerden incelemelerine olanak sağlamayı hedefleyen bu kitap, üç bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde, cinsiyet temelli ayrımcılığın ruhsal bozuklukların etiyolojisinde nasıl bir rol oynadığı ele alınmaktadır. İkinci bölüm; psikolojik problemlerin tanı, değerlendirme ve belirlenmesinde toplumsal cinsiyetin etkisini tarihsel perspektiften ele alarak toplumsal cinsiyete dayalı faktörlerin klinik karar verme süreçlerine etkisini güncel literatür bağlamında değerlendirmektedir. Son olarak üçüncü bölüm, cinsiyet eşitsizliği kaynaklı olumsuz yaşam deneyimlerinin kadınların psikolojik sağlığına nasıl etki edebileceğini farklı sistemler ve bağlamlarda tartışmaktadır.
Gonca Üstün Bu kitap, kadın ruh sağlığı ve psikopatolojisini ele almaktadır. Yaşam döngüsü içerisinde ve üreme sürecinde kadının doğumdan ölüme kadar yaşadığı ruhsal değişimleri; her bir dönemin ruh sağlığı açısından önemi ve döneme özgü yaşanan ruhsal sorunları tanımlamaktadır. Ruhsal bozuklukları, kadınlara özgü epidemiyoloji ve etiyoloji kapsamında açıklamakta; kronik hastalıklar, kanserler ve şiddet gibi önemli konuların kadın ruh sağlığına etkisi üzerinde durmaktadır. Kadın ruh sağlığının değerlendirilmesi, genel tedavi yaklaşımları ve koruyucu hizmetlere yer vermektedir. Kitabın tüm bölümleri cinsiyet bağlamında tartışılmakta, kadınlara özel durumlar geniş bir literatür çerçevesinde sunulmaktadır. Alanında uzman çeşitli disiplinlerdeki yazarların katkısı ile hazırlanan bu kitap, ders kitabı olarak öğrencilere ve akademisyenlere derin bir teorik bilgi sunacak, araştırmacılara ise kadın ruh sağlığı konusunda açığa çıkmamış konuları fark ettirecek ve yeni çalışmaları için ışık tutacaktır. Sağlık profesyonellerinin kadın ruh sağlığını tanılamasına, ruhsal sorunlara uygun yaklaşımda bulunmasına ve kadınların ruh sağlığını güçlendirmesine katkı sağlayacaktır.
Esra Savaş Kanser sürecindeki bireylerin yaşadığı psikolojik etkilerle baş edebilmeyi kolaylaştırmak hem hastalık hem hastalık dışındaki stresörleri yönetmekle ilgilidir. Kanser Sürecinde Kognitif Davranışçı Temelli Stres Yönetimi kitabı, kanser ve kanserden bağımsız konuları içererek günlük yaşamda karşılaşılabilecek sorunların yarattığı psikolojik etkilerle baş edebilmek, problemlere farklı açılardan bakıp çözümleyebilmek ve yaşanan fiziksel etkileri rahatlatabilmek üzerine teknikler içermektedir. Hikâyeler, otomatik düşüncelerin işlevsel bakışla değişimi, değiştirilebilecek durumlar ve değiştirilemeyecekler için sunulmuş kognitif davranışçı terapi teknikleriyle okuyucular kanserden bağımsız olan stresörlerini de yönetebilir, yaşamları daha kaliteli yaşayabilirler.
Birçok kendine yardım kitabı olmasına rağmen kansere özgü olan bir Türkçe kaynak yoktu. Bu kitabın bilime ve kütüphanelere yerleşiyor olması, kognitif davranışçı psikoterapi tekniklerini kanser sürecine uyarlanan ilk kaynak olma özelliğini taşıyor. Program bilimsel yöntemlerle deneysel çalışması gerçekleştirilmiş olup aktif olarak grupta yer alan kişilerin kaygılarında ve depresif duygularında azalma, problemlerle baş etme ve çözebilme becerilerinde artma, uyum sağlama gibi birçok alanda psikolojik iyilik hâllerinin yükseldiği görülmüştür. Kitabı okurken her bir oturumun seans gibi değerlendirilmesi, sesli okunup uygulamaların yapılması, ev çalışmalarının ciddiyetle ve özenle tamamlanmasıyla kitap okuyucularının da kanser sürecinden bağımsız, yaşadıkları stres yönetimlerine ek teknikler ve yaklaşımlar eklemeleri hedeflenmiştir.
Vicki L. Plano Clark, Nataliya V. Ivankova “Bu kitabın yaklaşımını seviyorum. Karma yöntemler araştırmasına (KYA) ilişkin geniş bir görünümü gözler önüne sermekte ve okuyucunun KYA'yı işlevsel hâle getirmesi için bir durak noktası sunmaktadır. KYA'nın geniş ve karmaşık dünyasına bir alan rehberi olarak hizmet edebileceğine inanıyorum.”
-Theresa A. Beery, Cincinnati Üniversitesi
“[Bu metin], uygulamalı ve kuramsal olarak karma yöntemlerle ilgili alana (ve önemli tartışmalara) katılmak için mükemmel bir başlangıç noktası sağlamaktadır.”
-Holly Thomas, Carleton Üniversitesi
“Tabloları ve metin kutularını çok sevdim. Çok fazla bilgi doluydu ve anlatıyı okurken üzerinde düşünmek çok yararlıydı.”
-Deborah Gioia, Maryland Üniversitesi, Baltimore

Karma yöntemler araştırması alanına ve uygulamasına kısa bir giriş
Bu uygulamalı kitap, karma yöntemler araştırması alanını ve farklı bakış açılarını anlamaya yönelik özgün bir sosyoekolojik çerçeve sunmaktadır. Çerçeveyi kullanarak aşağıdaki konulara ilişkin temel bazı soruları ele almaktadır: Karma yöntemler araştırma süreci nedir? Karma yöntemler araştırması nasıl tanımlanır? Neden kullanılır? Hangi desenler mevcuttur? Karma yöntemler araştırması diğer araştırma yaklaşımlarıyla nasıl kesişir? Karma yöntemler araştırmalarında nitelik ne anlama gelir? Karma yöntemler araştırması kişisel, kişiler arası ve sosyal bağlamlarda nasıl şekillenir? Karma yöntemler araştırması alanında ortaya çıkan konulara, bakış açılarına ve tartışmalara odaklanan bu kitap, öğrencilerin, akademisyenlerin ve araştırmacıların kendi araştırma uygulamalarını şekillendirmek için bu söylemleri tanımlamasına, anlamasına ve bunlara katılmasına yardımcı olur.
Ahmet Katılmış, Cahide Kayış, Halil Ekşi, Koray Onur, Köksal Muç, Mehtap Koldaş, Serdar Erdem Karşılaştırmalı Değerler Eğitimi: Uygulama Örnekleri ile Farklı Kültürlerde Değerler Eğitimi isimli bu kitap, farklı ülkelerin eğitim sistemlerini ve kültürel bağlamlarını inceleyerek değerler eğitimi alanında farkındalığı artıran türünün yegâne kaynağıdır.
Kitap; Türkiye, Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya, Brezilya, Çin, Finlandiya, Fransa, Güney Afrika Cumhuriyeti, Hindistan, İngiltere, İran, İsrail, Japonya ve Rusya gibi çeşitli ülkelerdeki değerler eğitimi uygulamalarını detaylı bir şekilde ele almaktadır. Her bölümde, ilgili ülkenin eğitim sisteminin tarihsel arka planı ve o dönemlerdeki değerler eğitimi uygulamaları incelendikten sonra günümüze kadar uzanan süreçte ülkenin nasıl değiştiği ve değerler eğitimi alanında ne tür gelişmeler yaşadığı irdelenmektedir.
Kitapta, farklı kültürel ve sosyal yapıların değerler eğitimine etkisinin derinlemesine anlaşılmasına katkı sunan bu yaklaşımla birlikte öğretmenlerin rolüne de odaklanılmaktadır. Böylelikle okuyucular, çeşitli ülkelerdeki değerler eğitimine dair gerçek hayat örneklerine dayanan etkinlikleri ve senaryoları inceleyerek farklı yaklaşımları daha iyi kavrayabileceklerdir.
Okuyucusuna, farklı ülkelerdeki değerler eğitimi uygulamalarını aynı zamanda derinlemesine deneyimleme ve anlama fırsatı sunan kitabın her bir bölümü, o ülkenin eğitim sistemi ve toplumsal yapılarına odaklanarak değerlerin nasıl şekillendiği ve kuşaktan kuşağa nasıl aktarıldığı hakkında berrak bir resim çizmektedir. Bu sayede değerler eğitiminin sadece bireyleri değil aynı zamanda toplumları nasıl etkilediğinin de anlaşılmasına katkı sunmaktadır.
Kitap; değerler eğitimi alanında çalışan eğitimciler, öğretmenler ve eğitim yöneticilerinin yanı sıra kültürel çeşitlilikle ilgilenen araştırmacılar, öğrenciler ve eğitim politika yapıcıları için vazgeçilmez bir rehber olma iddiasındadır.
Lisa M. Schab, Lcsw Genellikle kaygılı hissediyorsan, yalnız değilsin. Senin yaşındaki her üç kişiden biri kaygı, korku ve panikle savaşıyor. Korkutucu olan; kaygıyla baş etmenin yolunu bulamazsan, büyüdükçe kaygının seni ele geçirebilecek kadar artabilmesidir. İyi haberse; kaygını azaltmak ve hayatından onu nasıl uzak tutacağını öğrenmen için kendi kendine ve danışmanının yardımıyla kullanabileceğin pek çok etkili teknik olduğudur. Bu çalışma kitabı, bunu gerçekleştirebilmen için sana yapabileceğin basit çeşitli etkinlikler sunmaktadır.

Kaygı-Ergenler için Çalışma Kitabı, kaygının zorlukları ile günlük yaşamında nasıl baş edeceğin konusunda sana yol gösterecektir. Bu, kaygılı düşüncelerini tanımana, onların yaşamındaki etkisini kontrol edebilmene ve olumlu benlik algısı geliştirmene yardımcı olacaktır. Bu kitap ayrıca, ihtiyaç duyduğunda ek yardım ve destek için başvurabileceğin kaynakları da içeriyor. Ne bekliyorsun? Zamanını, yapabileceğin birçok keyifli ve verimli etkinlik varken, daha fazla kaygıdan hareket edemez halde yaşama. Kaygı yüzünden ketlenerek zamanını boşa harcama!
Kelsey Torgerson Dunn İnsanlar size öfkeli göründüğünüzü mü söylüyorlar?
Kendinizi, başkalarına bağırırken veya yıkıcı davranışlar sergilerken mi buluyorsunuz?
Gençlik yılları; okul stresinden üniversite kaygısına, arkadaş sorunlarından ebeveynlerle sınırların sınanmasına kadar zorluklarla doludur. Ve bazen tüm belirsizlikler, kaygılar ve aksiliklerle baş etmek zor olabilir. Kaygı veya stres soğukkanlılığınızı kaybetmenize neden oluyorsa bu kitap size yardımcı olabilir.
Temeli bilişsel davranışçı terapiye (BDT) dayanan bu ilgi çekici rehber, öfkenizin temelindeki kaygıyla başa çıkmanıza yardımcı olacak ve böylece siz de yeniden kendiniz gibi hissetmeye başlayabileceksiniz. Zorlu duygularla savaşmaya veya onları görmezden gelmeye çalışmak yerine bunları kabullenmenize ve bunlarla çalışmanıza yardımcı olacak güçlü başa çıkma becerileri bulacaksınız. Ayrıca tepki vermeden önce durup düşünmek ve kaygınızla öfkenizi tetikleyen şeylerle karşılaştığınızda sakinliği tercih etmek için “beyninizi nasıl eğiteceğinizi” keşfedeceksiniz. Duygularınızın kontrolünü elinize almaya ve hayatınızı güvenle ve temiz bir kafayla yaşamaya hazırsanız, bu arkadaş canlısı rehber sizi kollayacaktır!
Aykut Günlü, Bülent Dilmaç, Durmuş Ümmet, Esat Şanlı, Esra Teke, Hasan Kütük, Hatice İrem Özteke Kozan, İsmail Kuşci, Sinan Okur, Tuncay Oral, Vedat Bakır, Yakup İme Sevilen birinin kaybı ile başlayan yas süreci tıpkı ölüm gibi her insan için kaçınılmaz bir gerçektir. Yas süreci evrensel bir olgu olmasına rağmen etkileri her birey için farklı olabilmektedir. Bu süreçteki tepkiler, bireyin kişisel özellikleri başta olmak üzere birçok faktöre bağlı olarak değişebilmektedir. Bu kitap; kayıp ve yas kavramlarını, yas sürecini etkileyen faktörleri, yas sürecini ele alan kuram ve modelleri, uyum sürecini, yurt dışında uygulanan yas destek programlarını, kültürümüzdeki yas ritüellerini, alanda çalışan uzmanların kendi yaslarını, çocuklar özelinde bu sürecin dinamiklerini ve yas danışmanlığında uygulama örneklerini ele almaktadır. Bu anlamda yas süreçlerine ilişkin birçok konuyu ele almasıyla, yas tutan veya yas sürecini yaşayan yakınları olan bireyler, alanda çalışan uzman ve uygulayıcılar başta olmak üzere farklı okuyucu kitlesine seslenebilen bir başucu eser olma özelliği taşımaktadır.
Keren M. Humphrey Yas, duygusal olarak bağlandığımız, bizim için önemli bir şeyi (gençlik, iş vb.) ya da özellikle birini kaybetmemiz (ölüm) öncesinde ya da sonrasında gösterdiğimiz çok yönlü bir tepkidir. Kayıp sonrasında duygusal tepkiler öne çıksa da yas fiziksel, bilişsel, davranışsal, sosyal, kültürel ve felsefi boyutları da içeren çok yönlü bir süreçtir. Kayıplara bağlı olarak yaşanan kederin bir göstergesi olarak kaybettiklerimize ağlamak, kayıplarımız hakkında konuşmak yas tutmanın normal ve doğal bir parçasıdır. Buna karşın, ağlamanın olmaması, aynı zamanda koruyucu doğal ve sağlıklı bir reaksiyon da olabilir veya esneklik belirtisi olarak da görülebilir. Ağlamak ya da kültürel herhangi bir davranış için içsel veya dışsal bir baskıya maruz kalmak yas sürecini karmaşıklaştırır ya da yası erteleyebilir.
Kayıp yaşayan biriyle konuşmak; söylenmesi veya yapılması gerekeni belirlemek çoğumuza zor gelir. Ne yapacağımızı, ne söyleyeceğimizi bilemeyiz. Söylenecek ya da yapılacak her şeyin kayıp karşısında anlamını yitirdiğini, kişiye bir yardımı olmayacağını düşünürüz. Yas tepkilerinin kültürel ve kişiye özgü olması da verilecek tepkileri belirlemede önemli zorluklar sunmaktadır. Özellikle psikolojik destek sunmada uzmanlaşmış profesyonellerin, kayıp yaşayan bireylere yardım etmede özel becerilere sahip olmaları gerekmektedir. Elinizdeki bu kitap, kayıplarına uyum göstermeleri konusunda danışanlara yardım edebilmeleri için danışmanlara kayıp ve yas danışmanlığı alanına yönelik çok özel beceri ve stratejiler sunmaktadır.
Bahar Gökler, Banu Yılmaz, Deniz Okay, Emrah Keser, Esra Güven, Fatma Mahperi Uluyol, Gizem Cesur Soysal, Gün Pakyürek, Ilgın Gökler Danışman, Mübeccel Yeniada Kırseven, Tuğba Faden Yiğit, Özge Şahin, Özge Yüksel, Özlem Kahraman Erkuş, Samet Baş, Yasemin Kahya, Zuhal Yeniçeri Var olmak; hayatımızda yer tutan insanların, ilişkilerin, anıların ve mekânların günbegün yitimine tanık olmak demektir. Anne karnının kaybedilmesiyle başlayan yitimler silsilesi; anne memesinin, çocuk olmanın, gençliğin, aile evinin, okulun, akrabaların, ebeveynlerin ve en nihayetinde de kişinin kendi yaşamının kaybıyla son bulur. Yaşam, bir bakıma, kayıplar karşısında yapıp ettiklerimizden ibarettir. Kayıpların hayatın her anına bu denli sinmiş olması, onların sükûnetle karşılanacağı veya kolayca atlatılacağı anlamına gelmez. İnsan zihni, her türlü kaybı önlemeye yönelik dirence, önleyemediği zaman ise yas tutmaya ilişkin doğal bir donanıma sahiptir.
Bu kitap, kayıp yaşantısının çeşitlerini, insanların neden ve nasıl yas tuttuğunu ve yas tutmanın ne zaman bir psikolojik sorun hâline geldiğini ele almaktadır. Kitap, yalnızca alanda çalışan uzmanların bilgi birikimine katkı sunmak için değil, aynı zamanda, kendisi veya bir yakını yas tutmakta olan ve bu yası anlamlandırmak isteyen herkes için hazırlanmıştır.
Rengin Karaca Kitabın temel amacı insanın kendi olabilmesine, “gerçek ben”i bulabilmesine, olumsuz düşüncelerini değiştirip gerçekçi ve olumlu düşüncelere ve beraberinde de gerçeğe uygun ve olumlu duygular yaşamasına, davranışlarının olumlu yönde değişmesine yardımcı olmaktır. Özüne dönmek, olumsuzdan olumluya doğru yol almak kolay değildir. Bu yolda yaşanan sıkıntılar, olacaktır. Ancak bu başarılabilir ve bizler, kendimiz olarak mutlu, doyumlu ve kendi olmanın dayanılmaz hazzını yaşayan bireyler olabiliriz.
Yani suçluluk, utanç, değersizlik, güvensizlik, aşağılanma duyguları yerine kendimize güvenmeyi, değerli hissetmeyi, sevmeyi, sevilebilmeyi ve “gerçek ben”in gerçekteki gereksinim ve isteklerine göre yaşantımızı şekillendirmeyi ve mutlu olmayı hak ediyoruz. Kendi düşüncelerimizle cehenneme çevirdiğimiz dünyamızı, cennete çevirmek bizim elimizde. Düşünceler, değiştirilebilir. Ancak bu yolla hak ettiğimiz kendimiz olmayı başarabiliriz.
Bu nedenlerden dolayı kitapta ağırlıklı olarak pozitif psikolojinin temel kavramları, bilişsel psikolojinin, akılcı duygusal davranışçı terapinin, insancı psikolojinin ve psikanalitik kuramın üzerinde özellikle durduğu erken çocukluk dönemi, ebeveyn etkileri ve psikodinamik temelli anlayış egemendir. Olumsuz düşüncelerden kurtulup olumlu ve gerçekçi düşüncelere yönelebilmek ve güçlü düşünebilmek için “İÇSEL KONUŞMA EĞİTİMİ” başlığı altında konuya ilişkin teknikler, örnekler verilmektedir.
Kitabımızın ana başlıkları arasında; düşünme tarzları, olumlu ve olumsuz düşünceler, olumsuz düşüncelerden kurtulmak, düşüncelerin tetiklediği duygular, bunların oluşumunda rol oynayan erken çocukluk dönemi ve ebeveyn etkileri, kusurlu tutumlar ve çocuğa iletilen gerçek dışı ve olumsuz mesajlar, çocuğun ve daha sonra yetişkinin düşünce ve duygularının şekillenmesindeki etkileri, bunların değiştirilmesi ve kişinin mutlu olabilmesi, etkili düşünme ve beraberinde gerçeğe uygun, olumlu duygulara sahip olabilmesi, kendi “gerçek ben”imizi, kendi özümüzü bulmamız, onunla yüzleşmemiz ve bununla birlikte yaşanan sıkıntılar, kendimize karşı merhametli, samimi, içten, dürüst, cesur, hoşgörülü olmamız, mükemmeliyetçilik takıntısı, kendine yabancılaşma, incinme korkusuyla değişime gösterilen direnç, utanç ve bunların nedenleri, psikolojik sağlıklılığın kriterleri ve bunu besleyen kaynaklar, bağışıklık sistemimiz, sevgi, bağ kurmak, nevrotik yaşam tarzı, depresyon, anksiyete (kaygı) ve nedenleri, olumlu ve olumsuz benlik kavramı, maneviyatın, ümit etmenin tanımı ve önemi, yaşadığımız duyguların anlamı, çeşitleri, nedenleri, duygu, düşünce ve davranış ilişkisi, güçlülük, yeterlilik, dayanıklılık ve kendimize yardım edebilmenin yolları, bulunmaktadır.
Bütün bunlar ve kitapta sözü edilenler; olumsuzdan olumluya, “gerçek ben”e, özümüze dönme yolculuğunda, bize yardım edecek olan temel ögelerdir.
Tarık Solmuş Bir kendini keşfetme, yüzleşme, içgörü kazanma yolculuğu bu kitap…
Kendimizden ve hayattan ne bekliyoruz, ne istiyoruz?
Kendimizi korumak için bile olsa arkasına sığındığımız duvarlar, çektiğimiz setler?
İçimizde bizim bile bilmediğimiz, farkında olmadığımız başka kişilikler de mi var?
Aslında hayat bir tiyatro sahnesi ve biz de oyuncuları mıyız?
Neden maskeler takarız, kendimizi saklarız?
Neden başarılı olmaktan korkarız?
Duygularımızdan neden ve nasıl kaçarız? Duygularımızı nasıl yönetebiliriz?
Neden bağlanmaktan, sevmekten, aşık olmaktan korkarız?
Çocukken yaşadığımız travmalar hayatımızı nasıl etkiler?
Önyargılarımızdan kurtulabilir miyiz?
En sağlıklı ve en anormal romantik ilişkiler hangileridir?
Peki en tehlikeli, en acı veren ilişki, evlilik hangisidir?
İşte düşüncelerimiz, duygularımız, kişiliğimiz, ilişkilerimiz, cinselliğimiz, travmalarımız ve psikolojik sorunlarımızla kendimiz, hayatımız…
Yıldız Kuzgun Kendini Değerlendirme Envanteri; ortaöğretimde olan, yükseköğretimde fakülte/bölüm seçme durumunda olan öğrencilerin kişilik özellikleri hakkında daha ayrıntılı bilgi edinmeleri amacıyla geliştirilmiş bir ölçme aracıdır. Envanterde yirmi üç özellik tanımlanmış olup, bunların her biri için on soru olmak üzere toplam iki yüz otuz soru bulunmaktadır. Soruları yanıtlayan kişi, puanını kendisi hesaplayabilir; bu puanların, ne anlama geldiğini yine kendisi değerlendirebilir.
Ekte verilen CD formu, kişinin yanıtlama ve puanlama işlemlerini bilgisayar ortamında yapabilmesine olanak sağlamaktadır. Soruları gerçekçi bir tutumla yanıtlayanlar, kişilikleri hakkında oldukça nesnel bir fikir edinebilecekleri gibi, daha sonra sorularda sözü edilen durumlardaki davranışlarını daha iyi değerlendirme ve bazı özelliklerini daha da geliştirme isteği duyabileceklerdir.
Şule İzgi Şahin Psikolojik Polisiyenin K Hâli üçlemesinin bu son kitabında okuru yine psikolojik olay çözümlemeleri, karakter analizleri ve ruhsal çatışmalar içinde müthiş bir macera ve gerilim bekliyor. Arka plandaki derin psikolojik analizleriyle okurda psikoterapi etkisi yaratan bu polisiye gerilim romanında Şule İzgi Şahin, önceki ilk iki psikolojik kadın polisiyesinde olduğu gibi yine akıl oyunlarının oluşturduğu sonsuz bir labirentte, okuru ile birlikte yol alıyor.
Hızlı bir tempo, akıcı olaylar zinciri ve psikolojik altyapısıyla bir solukta okunacak bu romanda; üçlemenin ilk romanı olan Kopmuş İp'in kahramanı Psikolog İpek Güngör ve üçlemenin ikinci romanı olan Kocama Tuzak Kurdum'un kahramanı fitness hocası Bahar Aktan ve her iki romanın vazgeçilmez karakteri Emniyet Teşkilatının Organize Suçlar Dairesi Müdürü Ahmet Demirtaş, bu romanın kahramanı Ömür Akkaya ile buluşuyor ve geçmişi 30 yıl öncesine dayanan bir cinayetin sırrını, şifreli dizeler ve psikolojik analizler eşliğinde hep birlikte çözüyor.
Kırmızı Kadifenin Sırrı, polisiye gerilimin psikolojik analizler ve terapi teknikleriyle harmanlanmış en ustaca yorumu.
Inger Maier Küçük kuzu Kırpık, annesinden ayrılmaktan korkmaktadır. Gelin Kırpık’ın bu korkuyla nasıl başa çıkacağını birlikte görelim.
Kırpık Annesinden Ayrılmaktan Korktuğunda, ayrılma kaygısı gibi çeşitli korkuları olan çocuklar için destekleyici ve yol gösterici bir kitaptır.
Durmuş Ümmet İnsan olmak demek ya da yaşıyor olmak demek hayatın içinde kaçınılmaz olan problemlere çözüm üretmek demektir. İnsan, dünyaya geldiği andan itibaren yaşamda birçok zorlukla karşılaşır. Karşılaşılan zorluklarda iki türlü düşünme seçeneğimiz vardır: ya problemin ne olduğuna, neden olduğuna, yani detaylarına, odaklanırız ya da problemin nasıl ortadan kaldırılabileceğine, problemle nasıl baş edilebileceğine odaklanırız. Hangisine odaklanacağımız ise düşünme alışkanlıklarımızla ilgilidir. İlk ifade edilen tarzda düşünmek, insana problemin ayrıntılarını fark ettirir ki bu, kişiyi problemin içine daha çok çeker. İkinci şekilde düşünmek ise insana problemin çözümlerini fark ettirir ki bu da değişim için onu harekete geçirir. Frederick Langbridge'ın “Dünya, insanların bakışına göredir: Aynı pencereden bakan iki insandan biri, çamuru görür; öteki, yıldızları” sözünde olduğu gibi. Kısa süreli çözüm odaklı yaklaşım da bu şekilde danışana problemin detaylarını düşündürmek yerine çözümlerin neyle ilgili olabileceğini fark ettirmeye odaklanmış bir yaklaşımdır. Bu kitapta; çözüm odaklı psikolojik danışma yaklaşımının temel felsefesi, ilkeleri, çalışma usulleri, kullanılan teknikler ve farklı kullanım sahalarının neler olduğu ile ilgili bilgiler aktarılmıştır. Ayrıca yaklaşıma dair her bir önerme vaka örnekleriyle somutlaştırılmaya çalışılmıştır. Kitabın bir yandan saha çalışanlarına, diğer yandan akademik çalışmalara katkı sağlaması amaçlanmıştır.
Zeynep Cihangir Çankaya Derslerimde, seminerlerde, yürüttüğüm psikolojik danışma ve rehberlik uygu-lamalarında gençlere ve yetişkinlere; “Nasıl bir dinleyicisiniz?”, “Başkalarını iyi dinleyebiliyor musunuz?”, “Çocuğunuzu nasıl dinlersiniz?” gibi sorular soruyo-rum. Bu soruları yönelttiğim hiç kimse şimdiye kadar “Ben iyi bir dinleyici değilim.” ya da buna benzer bir şey söylemedi. Herkes iyi dinleyici olduğunu ifade etti ve pek çok kişi de başkalarının kendisini dinlemediğinden yakındı.
Bu çelişkinin, iyi dinlemenin neleri içerdiğinin bilinmemesinden kaynaklandığını düşünüyorum. Ayrıca insanların başkalarının kendilerini dinlememelerinden yakınmaları da dinlemenin ne kadar önemli bir beceri olduğunu gösteriyor.
Bu anlamda kitabın psikolojik danışmanlara, psikolojik danışman adaylarına, diğer yardım hizmetlerinde çalışanlara/çalışacak olanlara, anne ve babalara, öğretmenlere, dinleme becerilerini geliştirmek isteyen herkese yararlı olacağını umuyorum.
Ayşen Temel Eğinli, Selcan Yavuz Her birey, çocukluğundan itibaren ebeveynleri ya da ebeveyn figürleri tarafından verilen sözlü ve sözsüz mesajlara maruz kalmaktadır. Kimileri bu mesajları olduğu gibi kabul etmekte, kimileri ise reddetmekte ya da tam tersini yapmaktadır. Bu doğrultuda, kişiler, isyan etmek, uyum sağlamak ve kendini eleştirmek gibi birçok davranış geliştirebilmektedir.
Bu kitap, kişiyi iç dünyasında yolculuğa çıkararak kendisini keşfetmesini sağlamayı amaçlamaktadır. Aynı zamanda, kendinin ve diğerlerinin kişilerarası iletişim biçimlerini fark etmesini kolaylaştırmakta ve bu doğrultuda kişinin gelişimi ve değişimi için bir yol göstermektedir. Kişinin hem kendisiyle hem de diğerleri ile yaşadığı çatışmaların nedenlerini anlamasına ve bu çatışmaları çözmesine yardımcı olacak anahtarlar sunmaktadır.
Eğer aşağıdaki soruların cevaplarını merak ediyorsanız, bu kitap ile kendinizi daha iyi hissedebilir ve daha özgür bir yaşama adım atabilirsiniz.
• Kendiniz dâhil her şey mükemmel mi olsun istiyorsunuz?
• Hep kendinizi haklı ama karşınızdaki kişileri hatalı mı görüyorsunuz?
• Birisini suçlarken bir anda mağdur konumuna mı düşüyorsunuz?
• Hep kendinizi eksik hissediyor ama karşıdaki kişileri kendinizden daha iyi olarak mı değerlendiriyorsunuz?
• Ne kadar çabalarsanız çabalayın bir türlü istediğiniz noktaya varamıyor musunuz?
• Farklı olaylar karşısında istemediğiniz hâlde aynı davranış biçimlerini mi sergiliyorsunuz?
• Genellikle başkalarını memnun etmeye çalışıyor, kendi ihtiyaçlarınızı görmezden mi geliyorsunuz?
• Kurduğunuz iletişimlerde karşınızdaki kişiyi anlamakta zorluk mu çekiyorsunuz?
• Farklı kişilerle kurduğunuz iletişimlerde hep aynı sorunları yaşıyor ve benzer duyguları mı hissediyorsunuz?
Rengin Karaca Bu kitabın temel amacı, insanın kişilik gelişimine ve içgüdüleriyle gerçek dünya arasında dengeyi kurabilmesine yani vermek ve almak arasındaki dengeyi kurup sağlıklı bir egoya sahip olabilmesine ve içindeki gerçek “ben”i bulabilmesine, uyumu yakalayabilmesine ilişkin anlaşılabilir bir bakış getirebilmektir.
Kişiliğimizi, iç dünyamızı; denize, uzaya benzetiyorum. Ne kadar derine dalmaya çalışsak da analiz etsek de tam olarak anlamamız ve çözümlememiz mümkün değildir. Kişilik; düşüncelerimiz, konuşmalarımız ve nasıl davrandığımızdır. Çevreyle olan uyumumuzdan kişiliğimiz sorumludur. Özelliklerimiz, dürtülerimiz, huylarımız, tavır ve tutumlarımız, ahlaki özelliklerimiz, toplumsal ilişkilerimiz kişiliğimizin bir marifetidir. İnsan doğasını şekillendiren pek çok faktör vardır. Bunların içinde iç dünyamıza ilişkin güçler, manevi güçler, dış dünyanın etkileri, çevremizin bizi koşullandırmaları var. Bu kitapta bütün bunları ele alarak içimizdeki ve dışımızdaki problemli dünyadan daha iyi bir dünyaya yapılacak yolculukta ufacık da olsa bir katkım olsun istedim.
Bütün bu anlatılanların ışığı altında; insanın doğumdan itibaren yaşadığı gelişim serüvenini, dönem özelliklerini, içindeki güçleri, çatışmaları, savunmaları, başa çıkma yollarını, duygularını, davranışını, davranışın altında yatan nedenleri, yaşanan sorunları, ebeveyn-çocuk ilişkisini ve ebeveyn etkilerini, sağlıklı kişiliğe sahip olmanın ve sağlıklı ebeveyn olmanın yollarını; cinsel rolümüzün, kimliğimizin ve cinsel kimliğimizin oluşumunu; yaşadığımız anksiyeteye ilişkin modelleri, toplumun insan ve yaşam tarzları üzerindeki etkilerini, günümüzde yaşanan şiddeti, olgunlaşma ile sahip olduğumuz değerler ilişkisini ve biz orta yaşlılarla gençlerin etkileşimini aktarmaya çalıştım. Bunların nedenlerini, nasıl oluştuklarını anlattım ki önlenebilsin, değiştirilebilsin diye. Bütün bunların dışında psikoloji alanında “normal” kişilikle ilgili yeni kabul edilebilecek bir modeli yani Steven Reiss'ın “Normal Kişilik” anlayışını detaylı bir şekilde açıklamaya çalıştım.
Ayşe Bahar Duyar Akca, Beria Nur Gurkan, Ceren Katip, Deniz Sinanoğlu, Ecem Duydu Altunpala, Elif Guneri Yoyen, Emre Gurkan, Fatih Bal, Feyza Oz, Mehmet Emin Sağan, Rahime Gokboğa, Rana Şan Bizi diğerlerinden ayıran, bize özgü ve tutarlı bir bütün oluşturan, duygularımızda, düşüncelerimizde ve davranışlarımızda ortaya çıkan en özel ve biricik özelliğimiz olan kişiliğimiz aynı zamanda bizim çevreye özgü uyumumuzu belirleyen, diğer insanlar ile ilişkilerimizde rehberlik eden, yapılaşmış ilişki biçimimizdir. Kişiliğimiz; bizim kendimizden kaynaklanan, her zaman ve her durumda olan tutarlı davranış kalıpları ile kişilik içi süreçler dediğimiz nasıl davranacağımızı ve hissedeceğimizi etkileyen ve içimizde gelişen bütün duygusal, güdüsel ve bilişsel süreçleri kapsar.
Bu süreçler, genetik ve çevresel bazı nedenlerle sekteye uğrayabilir ve bir kişilik bozukluğu gelişebilir. Kişilik bozuklukları; uzun süren, kronik, tedavisi zor psikolojik problemleri içermektedir. Kişilik bozukluğuna sahip bireyler; sosyal hayat içerisinde anlaşılamama, diğer bireylerle çatışmaya sebep olacak düşmanca tavırlar, çevreye uyum sağlamakta zorluklar, sosyal ve mesleki işlev kaybı, duygu ve düşüncelerini ifade etmede güçlükler, kişiler arası ilişkilerde bozulmalar ve dürtü kontrol kayıpları gibi birçok sorun yaşarlar. Bu sorunlar gerek birey ve gerekse çevresi için yıkıcı sonuçlar doğurabilir.
Ben ve meslektaşlarım bu kitapta; on kişilik bozukluğunun semptomlarını, etyolojisini, prognozunu, komobiditesini ve tedavi yaklaşımlarını güncel bilimsel çalışmalar ile birleştirip meslektaşlarımız, öğrencilerimiz ve danışanlarımız için bir başucu kitabı hâline getirdik. Bu kitapta amacımız, kişilik bozukluklarına dair bilimsel verileri sade bir dille okuyucularımıza aktarmak ve kişilik bozukluğunun tanınmasına ve tedavi süreçlerine katkı sunmaktır.
Ahmet Taha Can, Asiye Dursun, Asude Özdemir, Ayşe Yılmaz, Ayşegül Özsolak, Cuma Gökçe, D. Billur Örnek, Emine Nur Karataş, Hilal Beyza Ilgın, İbrahim Dadandı, Mehmet Uzun, Melda Meliha Erbaş, Nazlı Can Bayraktar, Özge Gamsız Tunç, Özgür Tönbül, Sema Civan Gökkaya, Semra Uçar, Seval Apaydın, Sultan Yüksel Kişilik Kuramları Örnek Vaka Çözümleri kitabı ile kişilikten söz edildiğinde öne çıkan kuramlar arasında yer alan Psikanalitik Kuram, Analitik Psikoloji, Bireysel Psikoloji, Kişiler Arası İlişkiler Kuramı, Psikanalitik Sosyal Kuram, İnsancıl Psikanalitik Kuram, Bağlanma Kuramı, Psikososyal Gelişim Kuramı, Psikanalitik Davranışçı Kuram, Sosyal Bilişsel Öğrenme Teorisi, Bilişsel Kuramlar, Varoluşçu Kuram, İhtiyaçlar Hiyerarşisi Kuramı, Birey Merkezli Kuram, Pozitif Psikoloji ve Ayırıcı Özellik Kuramı’na yer verilmiştir. Kitap kapsamında, analiz edilen vaka örnekleri ve okuyucunun analizine sunulan vaka örnekleri yer almaktadır. İlk bölümde, vaka analizine yönelik bir çerçeve oluşturulmaya çalışılmış ve sonraki bölümlerde, kuramların vaka analizinde kullanılan kavram ve içeriklerine mümkün olduğunca değinilmiştir. İkinci bir vaka örneği ise vaka analizi için her kuram kapsamında okuyucunun pratiğine sunulmuştur. Ruh sağlığı alanında çalışan meslek profesyonellerine, ruh sağlığı hizmeti sunmaya aday bireylere ve kişilik konusuna ilgi duyan tüm bireylere temel bir başvuru kaynağı olması dileğiyle…

Daniel Cervone, Lawrence A. Pervin Kitap, kişilik alanındaki en baskın belli başlı kuramları ve güncel araştırma bulgularını içermektedir. Kuram ve uygulamayı mükemmel bir şekilde entegre ederek bütüncül bir yaklaşım sunmaktadır. Kitabın genel kurgusu içerisinde ele alınan her bir kişilik kuramı; kapsadığı veri tabanı, sistemliliği, test edilebilir olma derecesi, kapsamlılığı ve uygulamaya katkısı açısından beş noktadan değerlendirilmektedir. Lisans ve lisansüstü dersleri için rahatlıkla kullanılabilecek bir stilde yazılmıştır.
Jim McMartin Kişilik kuramları kendi kişiliğimi anlamama nasıl yardımcı olabilir?
Kişilik Psikolojisi: Öğrenci Merkezli Yaklaşım adlı bu kitap, kişilik psikolojisi alanını okuyucunun geçmiş, mevcut ve gelecekteki benlikleri ile ilişkili olarak sorduğu temel sorular çerçevesinde ele almaktadır. Bu soruların cevapları, güncel araştırmaların bulgularına dayanmakta ve öğrencilerin kendi kişiliklerini daha derinden anlamasına yardımcı olurken kişilik kuramlarının geçerliğine ışık tutmaktadır. Sohbet havasında, anlaşılması kolay ve yalın bir şekilde hazırlanan bu İkinci Basım, yeni bölümler, alandaki son gelişmeleri yansıtan yeni araştırmalar, fotoğraflar ve karikatürleri içermektedir.
Yeni ve Anahtar Özellikler
Araştırma yöntemleri ile ilgili yeni bölüm (Bölüm 2), öğrencilerin güncel kişilik araştırmalarına aşinalığını kolaylaştırmakta ve kişiliği anlamak için çeşitli yaklaşımları değerlendirmelerinde onlara yardımcı olmaktadır.
Kişilik bozuklukları ile ilgili yeni bölüm (Bölüm 8), kişilik bozukluklarının anlaşılmasında; bozuklukları, kişilik özelliklerindeki aşırı uçlar olarak gören “güncel psikoloji araştırmaları” ile belirtilerin sıralanması yoluyla bozuklukları tanılayan “geleneksel tıp”ın karşılaştırmasını yaparak özgün bir yaklaşım sunmaktadır.
Güncel araştırmalar -çoğunluğu 2010’dan 2016’ya alıntılanan-, alandaki güncel bilgi birikimini yansıtmaktadır.
Bir soru ve cevap formatı, öğrencileri kişilik psikolojisindeki araştırmalarında bilgileri ile kendi keşiflerini kritik bir biçimde sorgulamaya yönelten bir yaklaşıma davet etmektedir.
Evrimsel psikolojinin geniş kapsamı, öğrencilere bu önemli çağdaş yaklaşımı anlamaları konusunda yardımcı olmaktadır.
Gerçek dünya örnekleri, öğrencilerin her bölümde materyalle kişisel bir düzeyde bağlantı kurmalarına yardımcı olmaktadır.
Ahmet Fidan, Çağla Özgen, Duygu Topal Yıldırım, Hilal Öztürk, Melike Sercan Sevimli, Nesibe Manav, Seval Aksoy Kürü, Tugay Ülkü, Zafer Saygılı Başlıca kişilik teorilerinden modern araştırmalara, "Kişilikte Güncel Çalışmalar", kişilik psikolojisinin derinliklerine dalmak isteyenler için benzersiz bir kaynaktır. Bu kapsamlı kitap, alanın önde gelen uzmanlarının katkılarıyla şekillenen, son derece detaylı bir bakış sunar.
Kitap, psikolojik teorilerin temellerinden başlayarak, kişilik psikolojisinin gelişimini ve çağdaş perspektifleri ele alır. Okuyucular, kişilik yapısını anlama, gelişimini etkileyen faktörleri keşfetme ve farklı kişilik tipleri üzerinde derinlemesine düşünme fırsatı bulacaklar.
Alanındaki en yeni araştırmalara dayanan "Kişilikte Güncel Çalışmalar", karmaşık konuları anlaşılır bir dille aktarırken, örnek vakalar ve interaktif öğrenme araçlarıyla okuyucuyu etkilemeyi hedefler. Her bir bölüm, okuyucuların kişilik psikolojisinin çeşitli yönlerini anlamalarına ve derinlemesine düşünmelerine olanak tanıyan interaktif sorular ve uygulamalı örneklerle zenginleştirilmiştir.
Bu kitap, öğrenciler için harika bir kaynak olmasının yanı sıra, psikoloji alanında çalışan profesyonellerin de güncel bilgiye erişimini sağlamak amacıyla hazırlanmıştır. "Kişilikte Güncel Çalışmalar", kişilik psikolojisinin karmaşıklığını keşfetmek isteyen herkes için vazgeçilmez bir rehberdir.


Sevginar Vatan Bu kaynak psikoterapi ve danışmanlık alanlarında uzmanların ve uzman adaylarının gözlem ve görüşme notlarını tutmalarını kolaylaştırmak amacıyla hazırlanmıştır. Yarı yapılandırılmış bir formatla tüm bir görüşme süreci için ayrıca dosyalaştırmaya yardımcı olmayı da hedeflemektedir.
N. Ayşe Şahan, Nursel Telman Bu kitap, özellikle Klinik Psikoloji alanında çalışan uygulamacı ve araştırmacılara başvuru kitabı özelliği taşımaktadır. Çoğunluğu 2000’li yıllardan sonra Türkçe’ye uyarlaması ve/ya da çevirisi yapılmış, ağırlıklı olarak Klinik Psikoloji alanında kullanılan test ve ölçekleri kapsamaktadır.
Psikolojide kullanılan ölçüm araçları, bireyin gelecekteki davranışını yordama olanağı verir. Amacımız okuyucuyu alanda kullanılan ölçüm araçları hakkında bilgilendirmektir. Bu amaçla ölçüm araçlarının tanıtımı, alfabetik dizine göre, standart bir form kullanılarak ölçek hakkında teknik temel bilgiler verilerek yapılmıştır.
Kitapta; ağırlıklı olarak Klinik Psikoloji alanında kullanılan ölçeklere yer verilmiş, ancak farklı alt alanlarda da kullanıma sahip olan bazı ölçekler, açıklamaları ile birlikte kitaba dahil edilmiştir.
Kitap kapsamında yer alan ölçeklerin büyük kısmı yabancı kültürden, Tükçeye ve Türk kültürüne uyarlaması yapılmış ölçeklerdir. Kendi kültürümüze uygun ölçeklerin geliştirilmesini desteklemek amaçlı bu yönde yapılmış az sayıda da olsa ölçeğe yer verilmiştir.
Mehmet Eskin, Çiğdem Günseli Dereboy, Nuray Karancı Yurdumuzda, genelde psikoloji özelde de klinik psikoloji eğitimine olan talepteki artış psikoloji alanında nitelikli ve ülkemizdeki uygulamaları da kapsayacak ders kitaplarının hazırlanmasını gerekli kılmıştır. Bu kitap böyle bir gereksinmeyi hisseden öğretim üyelerinin bir araya gelerek oluşturduğu bir sonuçtur. Klinik psikolojinin hem evrensel hem de Türkiye’deki durumunu ele alan bu kitabın klinik psikoloji derslerinde ve konuya ilgi duyan meslektaşlarımıza yararlı olacağı kanısındayız.
Wolfgang Linden, Paul L Hewitt Ülkemizde ve dünyada klinik psikologların sayısı hızla artmaktadır ancak bu alanda yazılmış klinik psikologların çalışma alanları, çalışma koşulları, çalışma yöntemleri veterapi süreçleri hakkında toplu bir bakış sunan temel kaynaklar konusunda ciddi bir boşluk bulunmaktadır.
Bu kitap bu dersi veren öğretim üyeleri için, öğrenciler için temel bir kaynak olacak ve bu alandaki boşluğu dolduracaktır. Bu kitapta; klinik psikolojideki gelişmeler, kullanılan araçlar, objektif testler, projektif teknikler, etik ilkler ve bunların değerlendirilmesi, tedavi sonuçlarının detaylı bir şekilde incelenip terapide neyin işe yarayıp neyin yaramadığı hakkında bilgiler sunulmaktadır.
Bu kitabın amacı, sadece klinik psikoloji hakkındaki gerçekleri öğretmek değil; aynı zamanda öğrencilerin adeta bir klinik psikolog gibi düşünmelerini teşvik etmek ve bilimin, deneyimin, ahlaki davranışların yanı sıra önsezilerin, profesyonel kimliğin nasıl işlediğiyle ilgili bütünleşmiş bir algı oluşturmalarına yardımcı olmaktır.
Füsun Aygölü, Melis Seray Özden Klinik psikolojide bebek, çocuk ve ergenlerle yapılan psikoterapötik çalışmalarda ilk görüşme hem vakanın gelişimsel öyküsünün alınması hem de kurulan ilk ilişki bakımından önem taşımaktadır. İlk görüşmelerde, terapötik sürecin ileride nasıl şekilleneceği ve terapinin hangi yaklaşımla devam edeceği saptanabilmektedir.
Bu kitabın yazılmasındaki amaç, klinik alanda çalışan psikologların vaka paylaşımlarıyla teori ve pratiğin bir araya getirilerek alanda çalışan meslektaşlarımıza katkıda bulunmaktır. Kitapta; bebek, çocuk ve ergen danışanlarla üç yıl süren süpervizyon çalışmaları süresince yapılan ilk görüşmelerden esinlenilerek kurgulanmış on beş vaka örneği sunulmuştur.
Beril Zeynep Hacıosman, Berk Efe Altınal, Didem Dilge Yıldırım, Elif Çarpar, Elif Güneri Yöyen, Elif Mutlu, Esra Akcan, Fatih Bal, Fatma Biçer, Gizem Selcan Arslandoğdu, Hale A. Kahyaoğlu Çakmakcı, Hasan Sezeroğlu, İlhan Bozkurt, Kahraman Güler, Merve Çalık, Mesut Yavuz, Nuşin Bilgin, Ömer Akgül, Onur Okan Demirci, Pelin Hazer, Rıdvan Üney, Sevcan Karakoç Demirkaya, Tuncay Barut Bu kitap; günümüzde en yaygın şekilde karşılaşılan vaka örneklerine yönelik klinik psikolojide kullanılan psikoterapi yöntemlerini güncel açıklamalarıyla sunmaktadır.
Kitap; psikoloji, psikolojik danışma ve rehberlik, aile danışmanlığı ve benzeri alanlarda çalışan ve psikoterapi yöntemleri hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler için geniş bir bilgi yelpazesini içermektedir. Danışman ya da terapiste; danışan veya hasta için yapılması gereken etkili teknikleri tanı ve tedavi ile birlikte ele alarak yol gösteren bu eser, terapi sürecini okuyucuya somut işlemlerle nitelikli bir şekilde sunmaktadır.
Terapi yöntemleri, hikâyeleştirilmeden, doğrudan ve etkili yöntem ve uygulama örnekleriyle detaylı bir şekilde verilmektedir. Bu sayede okuyucu, psikoterapi yöntemlerinin uygulanma aşamalarında nelere dikkat etmesi gerektiği konusunda bilgi sahibi olmaktadır.
Her bir psikolog, psikoterapist; danışan karşısında “Ne yapabilirim?” sorusunun cevabını somut olarak bu eserde bulacak ve bu eser ile eğitim seminerlerinde zaman harcamadan ev ya da kütüphane ortamında klinik psikolojide kullanılan psikoterapi yöntemlerini öğrenme imkânına sahip olacaktır.
Bahar Akoğlu, Bahar Kaya, Burçin Akçer, Cansel Solmaz Öztaş, Cemile Topbaş, Deniz Senem Demir, Elif Kurtuluş, Emel Aner Aktan, Hasibe Canan Yılmaz, İbrahim Şahin Ateş, Kaantan Adar, Kader Bahayi, Merve Bilgili, Mukaddes Zeynep Uçar, Mune Aktay, Neriman Terzi, Neslihan Ateşkan, Pırıl İpekçioğlu, Recep Dirican, Rümeysa Üçüncü, Sena Erbay, Yeliz Aydın İlhan, Yeşim Tarım Yirmi üç farklı konu üzerinde, uluslararası boyutta kabul görmüş etik kılavuzlarla ülkemizdeki mevcut uygulama süreçleri ve yaşanmış etik ihlal vakalarından yola çıkılarak oluşturulmuş elliden fazla kurgu vakayı birleştiren ilk ve tek kitap olma özelliği taşıyan bu kitabın yazılmasındaki temel amaç; üniversitelerde lisans ve lisansüstü düzeyde etik ilkeler konusunda eğitim veren akademisyenler, meslek mensupları ve öğrenciler için uluslararası alanda kabul gören yeni yaklaşımlarla Türk kültür ve yaşantısını birleştirme desteği verebilecek bir kaynak oluşturmaktır. Bir psikoloğun meslek hayatında ortaya çıkabilecek sorunlara karşı hazırlıklı olması, sorunları çözebilecek yetkinlik ve donanıma sahip olması, psikoloji ve psikoloji etiğinin gelişim sürecini bilmesi, ulusal ve uluslararası temel metinleri tanıması, etik duyarlılığının yüksek olması gerekmektedir. Bu kitap, bir psikoloğun eğitim sürecinde ihtiyaç duyacağı bir kılavuz, meslek hayatı boyunca karşılaşacağı ikilemlerin çözümünde yol gösterici bir rehber olacaktır.
Mehmet Ak, İsmet Kırpınar, Murad Atmaca, Arzu Erkan Yüce, Özkan Güler, Şahin Kesici, Neslihan Akkişi Kumsar Psikiyatrik bozukluklar yanında diğer tıbbi hastalık ve sosyal sorunlarda da en faydalı terapi yöntemi olduğu gösterilmiş olan Bilişsel Davranışçı Terapi'ye (BDT) ilgi her geçen gün artmaktadır. Ruh sağlığı çalışanlarının BDT'ye yönelik artan okuma ve öğrenme çabası bu alanda yazılan kitap sayısının artması ihtiyacını doğurmuştur. Bu kitap, BDT eğiticisi olarak görev alan ve aynı zamanda klinik uygulama yapan akademisyenler tarafından BDT'yi öğrenmek ve uygulamak isteyenler için kaynak kitap olması hedeflenerek yazılmıştır.
Yazarlar, BDT'nin uygulanmasına yönelik bilgileri aktarırken çeviri kitaplardan farklı olarak yaşadığımız toplumun değerleri ve kültürel yapısı gibi etkenleri de göz önünde bulundurmuşlardır. Kitapta BDT'nin temel kavramları ele alındıktan sonra klinik pratikte en çok karşılaşılan ruhsal bozukluklardan Depresyon, Yaygın Anksiyete Bozukluğu, Panik Bozukluk, Obsesif Kompulsif Bozukluk, Sosyal Anksiyete Bozukluğu ve Fobilerde BDT uygulamasına yönelik bilgiler sunulmuştur. Her bölümde yazarlar tarafından takip edilen olgulardan uyarlanan örnekler sunulmuştur. Teorik ve pratiğin harmanlanarak sade bir dille sunulduğu eserin ruhsal acılara dokunan sizlere yol göstermesi dileğiyle…


Mehmet Ak, İsmet Kırpınar, Murad Atmaca, Arzu Erkan, Özkan Güler, Şahin Kesici, Neslihan Akkişi Kumsar Bilişsel davranışçı terapi (BDT) alanında çalışanlara yönelik hazırlanan ve yoğun ilgi gören Klinik Uygulamada Bilişsel Davranışçı Terapi-1 kitabının devamı niteliğinde tasarlanan bu eserde, ilkinde yer almayan farklı psikiyatrik bozukluklarda BDT anlatılmıştır. BDT'de kullanılan metaforlar, psikotik bozukluklar, somatizasyon ve somatoform bozukluklar, travma sonrası stres bozukluğu, bağımlılık ve dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunda BDT yazarlar tarafından kaleme alınmıştır. Ayrıca “Bilişsel Davranışçı Sanat Terapisi” bölümü alanda çalışanlar için ufuk açıcı olacağı düşünüldüğünden eklenmiştir.
Psikoterapi ile ilgilenen, ruh sağlığı alanında çalışan ve BDT öğrenme ve uygulama hevesinde olan sizler için faydalı olmasını diliyoruz.
Volkan Demir Ruhsal bozuklukların yanında diğer tıbbi hastalıklarda da kanıta dayalı bir terapi yöntemi olan sanat terapisine olan ilgi her geçen gün artmaktadır. Ruh sağlığı uzmanlarının sanat terapisine yönelik artan ilgisi bu alanda yazılan eser sayısının artmasına ilişkin bir gereksinim doğurmuştur. Bu kitapta, yalnız sanat terapisinin teorik temelleri değil aynı zamanda uygulamalı olarak tekniklerin nasıl kullanılacağının bilgisi de sunulmaktadır. Kitapta, sanat terapisinin temel kavramları ele alındıktan sonra klinik pratikte en çok karşılaşılan ruhsal bozukluklardan depresyon, kaygı, özgül fobi, somatik belirti bozukluğu, cinsel işlev bozukluğu, travma ve şizofreni tedavisinde sanat terapisinin uygulanmasına ilişkin bilgilere yer verilmiştir. Her bölümde, yazar tarafından takip edilen olgulardan uyarlanan örnekler sunulmuştur. Teorik ve pratiğin harmanlandığı bu kitabın, danışanlarını anlamaya ve hayatlarına dokunmaya kendisini adamış, sanatın iyileştirici gücü ile onlara yardım etmek isteyen tüm ruh sağlığı profesyonellerine katkı sağlaması dileğiyle…
Şule İzgi Şahin Psikolojik Polisiyenin K Hâli üçlemesinin bu ikinci romanında okuru yine psikolojik olay çözümlemeleri, karakter analizleri ve ruhsal çatışmalar içinde müthiş bir macera ve gerilim bekliyor. Arka plandaki derin psikolojik analizleriyle okurda psikoterapi etkisi yaratan bu polisiye gerilim romanında Şule İzgi Şahin, önceki ilk psikolojik kadın polisiyesinde olduğu gibi yine akıl oyunlarının oluşturduğu sonsuz bir labirentte, okuru ile birlikte yol alıyor.
Hızlı bir tempo, akıcı olaylar zinciri ve psikolojik altyapısıyla bir solukta okunacak bu romanda; üçlemenin ilk romanı olan Kopmuş İp'ten tanıdığımız Emniyet Müdürü Ahmet Demirtaş, rüşvet-cinayet-intikam ve aşk ekseninde başlayan ve soluksuz yaşanan olaylar zincirini bu sefer, kendisini aldatan kocasına tuzaklar kurarken birdenbire gerçek katil, cinayet ve rüşvet çarklarının içine düşen fitness hocası Bahar Aktan'la beraber çözüyor.
Don Dinkmeyer Jr., Jon Carlson, Rebecca E. Michel Konsültasyon kitabında; Don Dinkmeyer Jr., Jon Carlson ve Rebecca Michel tarafından sunulan yöntemler, ev ve sınıftaki sorunların yalnızca yıkıcı öğrencilerin doğrudan eylemlerinden değil aynı zamanda öğretmenlerin ve ebeveynlerin beklentilerinden de kaynaklandığı varsayımına dayanmaktadır. Bu yeni genişletilmiş dördüncü basım, sözde “sorunlu” çocuklardaki değişimi teşvik etme geleneğini sürdürerek otorite figürlerinin olumsuz davranışları arttırmada oynayabilecekleri rolü fark etme ve değiştirmelerine yardımcı olmaya devam etmektedir. Yeni ilaveler şunları içermektedir: değerlendirme ve farkındalık üzerine iki yeni bölüm, çok kültürlü ve çeşitli vaka örnekleri ve metne eşlik eden çevrimiçi video oturumlarına erişim.
Kızbes Meral Kılıç, Hasan Tahsin Kılıç, A. Şebnem Soysal Acar Öfke, duygularımızdan sadece birisidir. Olumsuz durumlarla ve özellikle saldırganlıkla ilişkili olan öfke, anormal bir duygu değildir ancak kontrol edilemediğinde “anormal” durumlara neden olur. Son yıllarda ülkemizde, hemen her alanda öfke duygusu ile ilişkili olarak saldırganlık, kavga ve şiddet gibi durumlarda çok ciddi artışlar söz konusudur. Bu artışın birçok nedeni olmakla birlikte, temelde çocukluk döneminden itibaren öfkenin nasıl kontrol edilebileceğinin öğrenilememesi de önemli bir etkendir.
Kontrol Edilebilir Öfke kitabı, çocuklarımızın ileride karşılaşacakları problemleri öfke krizleri yaşamadan çözebilmeleri ve ailelere yardımcı olabilmesi amacıyla yazılmıştır.
6-12 yaş dönemi çocuklarının bilişsel, sosyal, duygusal ve motor gelişim düzeyleri göz önünde bulundurularak bilişsel davranışçı yaklaşım doğrultusunda hazırladığımız kitabımızın yararlı olmasını dileriz.
Şule İzgi Şahin Psikolojik Polisiyenin K Hâli üçlemesinin bu ilk romanında; psikolojik olay çözümlemeleri, karakter analizleri, aşk, sırlar, cinayet ve ruhsal çatışmalar içinde okuru müthiş bir macera ve gerilim bekliyor.
Yedi günde başlayıp biten romanda iç içe geçen ilişkilerin yarattığı karmaşık kurgu hem gerilim ve merak unsurunu en sonuna kadar diri tutarken hem de edebî bir şöleni okuruna sunuyor.
Zengin ve edebî anlatımın içindeki güçlü diyaloglar, okura karakterlerle bağ kurma şansı veriyor. Arka plandaki derin psikolojik analizleriyle okurda psikoterapi etkisi yaratan romanda Şule İzgi Şahin, akıl oyunlarının oluşturduğu sonsuz bir labirentte okuru ile birlikte yol alıyor.
Hızlı bir tempo, çok katmanlı sinematografik anlatımı, akıcı olaylar zinciri ve psikolojik altyapısıyla bir solukta okunacak üçlemenin bu ilk romanı olan Kopmuş İp'te İpek Güngör, genç ve başarılı bir psikologdur. Eşi ile son zamanlarda yaşadığı sorunlar nedeni ile evliliği kötü bir dönemden geçmektedir. Genç kadının hayatı, yengesinin açıkladığı sırlarla müthiş bir değişime uğrar; İpek umutsuzca evliliğini kurtarmak adına çabalarken kendisini kanunsuz işler ve kaçakçılıkla beslenen mafya ilişkileri, iç hesaplaşmalar, aşk ve cinayetlerin tam ortasında bulur. Artık içinden çıkılması imkânsız gibi görünen pek çok olayın peşinde sürüklenmeye başlamıştır...
Mandie Holgate BAŞARINIZLA ARANIZDA NEYİN DURDUĞUNU BİLİYOR MUSUNUZ? SİZ! KORKULARINIZLA BAŞA ÇIKMAK İÇİN BAKIŞ AÇINIZI DEĞİŞTİRİN VE BAŞARI ŞANSINIZI ARTTIRIN.
Hata yapma korkusu, toplum içinde konuşma korkusu, kendiniz olma korkusu, ne istediğinizi dile getirme korkusu, HAYIR deme korkusu, değişiklik korkusu ve daha nicesi. Hepimizin, bizi geri çeken korkuları vardır.
Korkunu Yen, size adım adım korkularınızı yenerek istediğiniz sonuçlara ulaşmanızda yardımcı olacak. Kısa, okuması kolay, mesleki terimlerden uzak bölümlerde; hepimizin dehşete düştüğü hayır demek, kibirli değil öz güvenli görünmek, ne istediğinizi dile getirmek, toplum içinde konuşmak gibi konuları aşmanız için yazılmış birçok kanıtlanmış strateji, yetenek ve araç keşfedeceksiniz.
GÜNLÜK DAVRANIŞ, DÜŞÜNCE, İNANÇ VE DEĞERLERİNİZİ DEĞİŞTİREREK HAK ETTİĞİNİZ SAYGIYI KAZANIN.
Hasan G. Bahçekapılı “Dünyadaki kötülüklerin varlığı, geleneksel teizmdeki Tanrı inancı için bir problem oluşturur mu?”
2000 yıldan fazla zamandır çok çeşitli geleneklerden gelen düşünürleri meşgul eden bu çetrefilli soruya bu kitap, en güncel tartışmalardan hareketle cevap vermeye çalışıyor. Kötülük probleminin tarihsel gelişimini, mantıksal ve delilci kötülük argümanlarını özetledikten sonra kitap, geleneksel ve modern teist çözüm önerilerini ele alıyor:
Özgür iradenin varlığı veya manevi gelişim potansiyeli, kötülüklerin varlığını meşru hâle getirir mi?
Etrafımızda gördüğümüz kötülüklerin gerekçesi konusunda şüpheci tavır takınıp Tanrı'nın hikmetinin, insanın kısıtlı zihni tarafından sorgulanamayacağı sonucuna mı varmalıyız?
Özel olarak İslami gelenek içinde kötülük problemini çözmemizi sağlayacak kaynaklar bulabilir miyiz?
Kitap, tüm bu önerilerin yetersiz kaldığını iddia ederken karşı cevap olarak modern "kötü tanrı" argümanını ele alıyor. Buna ek olarak ilahi adaleti tehdit eden ilahi gizlilik ve benzeri argümanlar, kötülük problemini daha da çözümsüz hâle getiriyor. Kötülük probleminin çözümsüzlüğü, evrenin bizim acılarımıza ve isyanımıza kayıtsız olduğu ihtimali ise bizi daha üst düzey bir probleme, anlam problemine taşıyor. Anlam problemi, herkesin problemi olduğuna göre kötülük karşısında kimsenin rahat olmaması, anlamlı hayat konusunda herkesin kafa yormaya devam etmesi gerekiyor.
Tammi D. Kolski ,Arthur E. Jongsma, Jr. Rick A. Myer Kriz Danışması ve Travmatik Olaylarda Tedavi Planlayıcı, ulusal ya da yerel sağlık kurumlarının, sağlık şirketlerinin, bakım merkezlerinin ve sağlık örgütlerinin taleplerini yeterli bir şekilde karşılayacak somut tedavi planlarının hızlı bir şekilde ve kolayca geliştirilmesi için gerekli bütün özellikleri taşımaktadır. Kitap;
Ampirik/görgül olarak desteklenmiş, kanıta dayalı tedavi müdahalelerini içermekte,
Çocuk istismarı ve ihmali, yetişkin ve çocuk intiharı, iş kaybı, felaket, TSSB, cinsel istismar, zorbalığı da kapsayan okulda travma, ani ya da kazara ölüm ve iş yeri şiddeti gibi yaklaşık 27 davranış temelli problem içermekte,
Önceden belirlenmiş 1.000'den fazla tedavi amacı, hedefi ve müdahalesi sıralamakta, ek olarak uygulayıcının kendi tedavi planı seçeneklerini yazabileceği boş alanlar içermekte,
Kullanımı kolay referans formatı ile uygulayıcının tedavi planındaki bileşenleri, ilgili davranışsal problemle eşleştirebilmesini sağlamakta,
Psikolojik yardım hizmeti için ödeme yapan ve akreditasyon/denklik sağlayan kurumların gerekliliklerini karşılayacak örnek bir tedavi planı
Ayla Hocaoğlu Uzunkaya, Bükre Kahramanol, Ece Bekaroğlu, Esin Temeloğlu Şen, Ezgi Deveci, F. Elif Ergüney Okumuş, İbrahim Yiğit, Melike Guzey, Seda Aritürk Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), pek çok psikolojik sorun ve zorluk için bir çalışma rotası belirlemekle birlikte bu terapi yönteminin kronik sağlık sorunlarını nasıl ele aldığı ve klasik BDT tekniklerinin ve stratejilerinin sağlık sorunlarında nasıl uygulandığıyla ilgili uzmanlıklarımız sınırlı düzeyde kalmaktadır. Bu kitabın ortaya çıkma fikri, tam da bu doğrultuda oluşmuştur. Amacımız, terapi odasında kronik sağlık sorunu yaşayan kişilerle karşılaştığımızda ya da hâlihazırda çalıştığımız kişiler bir sağlık sorunu deneyimlediklerinde bu durumların BDT ile nasıl ele alınabileceğiyle ilgili bir yol göstermektir. Bu kapsamda BDT'nin kronik sağlık sorunlarını ele alış biçimini yansıtan genel bir giriş bölümünün ardından fibromiyalji, HIV/AIDS, kanser, obezite, uyku sorunları ve infertilite başlıklarına odaklanılmış ve söz konusu sorunları yaşayan bireylerle BDT uygulamalarının nasıl gerçekleştirildiğine ilişkin kapsamlı ve uygulamaya dönük bilgiler sunulmaya çalışılmıştır. Kitabın öncelikle kronik sağlık sorunları yaşayan kişilerle çalışan terapistler için BDT temelli bir rehber niteliği taşımasını umuyoruz.
A. Asuman Akdoğan, Aşkın Keser, Alptekin Develi, Ayşe Gökçen Kapusuz, Ceyda Taşçıoğlu, Çetin Bektaş, Deniz Dirik, Elif Baygın, Emre Gençay, Erkan Turan Demirel, Esra Kızıloğlu, Eylem Bayrakçı, Eylem Şimşek, Faruk Şahin, Fatih Sobacı, Funda Kıran, Gülten Gümüştekin, Hakkı Aktaş, Hakkı Okan Yeloğlu, Hande Ünüvar, Hasan Hüseyin Uzunbacak, Hüseyin Yılmaz, İfakat Atak, İlknur Çevik Tekin, İnan Eryılmaz, İrge Şener, Mehmet Biçer, Mehmet Dinç, Mihriban Cindiloğlu Demirer, Muhammet Saygın, Mustafa Bekmezci, Mustafa Canbek, Nazmiye Ülkü Pekkan, Onur Köksal, Osman Yalap, Özgür Demirtaş, Özlem Çetinkaya Bozkurt, Pelin Kanten, Pınar Erdoğan, Selahattin Kanten, Selen Doğan, Sema Polatcı, Senay Yürür, Serap Kalfaoğlu, Soner Taslak, Şenay Karakuş Uysal, Tahir Akgemci, Tahsin Akçakanat, Tayfun Doğan, Tugay Ülkü, Tuğba Erhan, Utku Demirci Bu kitap, bir ölçek derleme kitabı değildir çünkü örgütsel davranış alanındaki ölçeklerin bir araya getirilmesinden çok daha fazlasını içermektedir. Yazarların deneyimleriyle harmanlanan teorik bilgiler, araştırmacılara özgün ve faydalı bir bakış açısı sunmaktadır. Her bir kavramla ilgili literatür özeti sunulduktan sonra kavramlara ilişkin geliştirilmiş olan toplam 161 ölçeğe yer verilmektedir. Her bir ölçeğin geliştirilme aşamasından örneklemine, geçerleme ve güvenilirlik çalışmalarına, kullanımı ve yorumlanmasına kadar gerekli olan tüm bilgiler büyük bir titizlikle anlatılmıştır. Ayrıca, farklı ölçeklerin birbirlerine göre üstün ve zayıf yönleri ile ölçeğin uygulanmasına yönelik öneriler de sunulmuştur. Amacımız, nicel bir çalışma yapacak olan araştırmacıya soru formunu sağlamak verine kuramsal temelinden, literatürdeki gelişmelerinden, ölçeklerinden, kaynakçasına kadar örgütsel davranış kavramları ile ilgili bir araştırma rehberi sunmaktır.
Daha nitelikli ve daha özgün bilimsel çalışmaların ortaya çıkmasında bir kilometre taşı olabilirsek ne mutlu bize
Alev Önder, Arzu Özyürek, Binnur Yıldırım Hacıibrahimoğlu, Ceren Arı Arat, Filiz Erbay, Gülşen İlçi Küsmüş, Gülümser Gültekin Akduman, Hande Güngör, Hatice Erten Sarıkaya, Hülya Gülay Ogelman, Meral Taner Derman, Nazife Koyutürk Koçer, Neslihan Durmuşoğlu Saltalı, Özlem Gözün Kahraman, Seda Saraç, Tuğba Abanoz Küçük Çocuklarda Saldırganlık ve Zorbalık isimli bu kitap kapsamında; saldırganlık ve zorbalığın ilişkili oldukları kavramlar, türleri ve etkileri ele alınmıştır. Ek olarak yaşamın ilk yıllarındaki saldırganlık ve zorbalık kavramları, bireysel ve ailesel değişkenler, arkadaşlık, sosyal-bilişsel unsurlar, öğretmen ve eğitim ortamı, kitle iletişim araçları, engelli çocuklar, okulda ve evde önlenmesi ve değerlendirilmesine yönelik konu başlıklarına yer verilmiştir. Ayrıca son bölümde, akran saldırganlığı konulu iki ölçme aracının geliştirilme süreci yer almaktadır. Küçük Çocuklarda Saldırganlık ve Zorbalık kitabının; araştırmacılara, uzmanlara, öğretmenlere ve öğretmen adaylarına yararlı olmasını ümit ediyoruz.