Kamu Yönetimi ve Uluslararası İlişkiler \ 10-21
Abdullah Uzun, Adil Çamur, Adnan Karataş, Ahsen Saçlı, Ali Rıza Savaş, Aytaç Duran, Beytullah Sürücü, Canan Tercan, Cengiz Ekiz, Cihan Erdönmez, Cihangir Kanat, Coşkun Karaca, Coşkun Karaca, Cuma Yıldırım, Cüneyt Telsaç, Çağrı Çolak, Dilek Alma Savaş, Ebru Tekin Bilbil, Elif Genç-Tetik, Elif Gözler çamur, Engin Korkmaz, Erhan Örselli, Eser Gemici, Esin Aslanpay Özdemir, Faruk Ataay, Fatma Albayrak Altun, Fatma Eda Çelik, Fevzi Kaçer, Feza Solak Tuygun, Filiz Tepecik, Fuat Bozyel, Gamze Sinem Özer, Hakan Gökhan Gündoğdu, Hasan Tezcan Yıldırım, Hüseyin Özgür, İbrahim Ethem Taş, İbrahim Hüseyin Cansever, İlke Bezen Tozkoparan, İnci Çoban İnce, Kıvanç Demirci, Lutfi Yalçın, Mehtap Çakmak Barsbay, Merve Kayaduvar, Metin Işık, Mustafa Demirkol, Mustafa Doğanoğlu, Nergiz Başeğmez Bolaman, Niyazi İpek, Nuray E. Keskin, Onur Yerlikaya Şaşmaz, Ömer Özkaya, Özer Köseoğlu, Sabrina Kayıkcı, Sadegül Durgun, Samed Kurban, Seda Çankaya Kurnaz, Sefa Mertek, Seyida Erkek, Songül Demirel Değirmenci, Tuğçe Gür Türkdoğan, Tunç İnce, Tülay Demir, Vedat Yılmaz, Veysel Erat, Yakup Özkaya, Yaşar Orçun Küçükyılmaz, Yıldız Atmaca, Yunus Düger, Yunus Savaş, Yusuf Çınar, Zeynep Karhan
Levent Demirelli Ödediğimiz vergilerin miktarı; sunulan kentsel ulaşım, eğitim veya sağlık hizmetlerinin kalitesi; tarım, sanayi veya bilişim sektörlerine ayrılan devlet teşviklerinin dağılımı ve düzeyi; ülkeden göç eden ve etmeyi düşünen bireylerin sayısı… Bir ülkede yaşayan çok sayıda yurttaşı ilgilendiren ve etkileyen bu ve daha bunun gibi birçok konu, doğrudan kamu politikalarının birer sonucudur. Kamu politikaları her ne kadar devlete atfedilen "kamu yararı" misyonundan dolayı "sorun çözücü" bir işlev temelinde tanımlansalar da çoğu durumda kamusal sorunların bizatihi kaynağı veya sürdürücüsü rolünü de üstlenebilir. Kamu politikalarına dair sözü edilen bu olumlu veya olumsuz roller, kamu politikalarının oluştuğu süreçte şekillenir. Çünkü en basit ifadeyle, belli bir alandaki bir kamu politikası, siyasi ya da siyaset dışı aktörler arasındaki mücadelelerin somut bir çıktısıdır. Bu nedenle kimi çıkarları gerçekleştirirken ve bu anlamda/ölçekte sorunları çözerken diğer çıkarları görmezden gelebilir ve bu yönüyle de mevcut sorunların sürmesini yahut yeni sorunların ortaya çıkmasını beraberinde getirir. Kısaca ifade etmek gerekirse, kamu politikası aynı anda hem olumlu hem de olumsuz sonuçlar doğurur. Elinizdeki kitap, kamu politikalarına salt "sorun çözücü" bir işlev atfeden, dolayısıyla madalyonun diğer tarafını görmezden gelen ana akım "kamu politikası analizi" yaklaşımlarını eleştirel bir çözümlemeye tâbi tutmayı ve kamu politikasına içkin "sınıfsal" ve "yapısal" bileşenlerin de hesaba katılması gerektiği görüşünü dile getirmeyi amaçlamaktadır.
Ömer Fuad Kahraman Gelişmiş her toplumun kalbinde, zamanımızın çok yönlü zorluklarına çözüm bulmak için titizlikle hazırlanmış, iyi yapılandırılmış bir kamu politikaları çerçevesi yatar. Bu politikalar; ulusların kaderini şekillendirme, dışlanmış toplulukları yükseltme, çevreyi koruma ve ekonomik refahı artırma gücüne sahiptir. Onlar bizi daha iyi bir geleceğe yönlendiren görünmez ellerdir. Kamu Politikasında Başarı ve Başarısızlık başlıklı bu kitap, sizi dünyamızı dönüştüren karmaşık kamu politikaları ağının büyüleyici bir keşfine davet ediyor.
Peki, bazı politikalar başarılı olurken diğerlerinin başarısız olmasını sağlayan şey nedir? Bir politikanın, yalnızca zorlu siyasi tartışmalardan sağ çıkabilmesi için değil aynı zamanda uygulanmasında da başarılı olması için hangi bileşenler gereklidir? Kamu politikası başarı öykülerini araştırdıkça vizyon sahibi liderliğin, veriye dayalı karar vermenin, halkın katılımının ve uyum sağlama yeteneğinin dünyamızı daha iyiye doğru şekillendirmedeki derin etkisini ortaya çıkarmak mümkün.
İklim değişikliği, enerji güvenliği ve sürdürülebilir kalkınmaya ilişkin endişelerin arttığı bir dönemde, etkili yenilenebilir enerji politikalarının rolü ve başarısı hiç bu kadar kritik olmamıştı. Yenilenebilir enerji politikalarının benimsenmesi ve uygulanması; enerji ortamımızı yeniden şekillendirme, iklim değişikliğinin etkilerini hafifletme, sonlu fosil yakıtlara olan bağımlılığımızı azaltma ve ekonomik büyümeyi artırma potansiyeline sahip. Bu vesileyle “yenilenebilir enerji” alt başlığında, kamu politikasında başarıya giden olası yolların daha derinden inceleneceği bir labirentte gezinmeye davetlisiniz!
A. Muhammet Banazılı, Aziz Belli, Berat Akıncı, Cansu Birin Atılgan, Cenay Babaoğlu, Cüneyt Telsaç, Çetin Çildir, Çiğdem Akman, Demet Dönmez, Elvettin Akman, Emrah Aydemir, Fatma Neval Genç , H. Alpay Karasoy, Halil Çakır, Hamza Ateş, Harun Kırılmaz , Konuralp Sezgili, Levent Memiş, Mehmet Duruel, Nil Çokluk, Vedat Yılmaz, Veysel Eren Kriz yönetimi; kriz durumlarının tanımlanması, analizi, krizle başa çıkma stratejilerinin geliştirilmesi, karşı önlemlerin başlatılması ve izlenmesini de içeren sistematik bir süreçtir. Krizlerle başa çıkabilmek ve kriz öncesi, esnası ve sonrasında yapılacakların etkisini artırabilmek, kurumsal kapasiteleri güçlendirmeye, hukuksal altyapıyı sağlamlaştırmaya, iyi bir kriz iletişimi kurmaya ve toplumsal bilinci geliştirmeye bağlıdır. Tüm bu çalışmalarda politika belirleyici konumdaki siyasetçilere, politika uygulayıcısı olan bürokrasiye, devlet yönetiminde dördüncü güç olduğu herkesin malumu olan medyaya ve her bir yurttaşa önemli görevler düşmektedir.
Etkili kriz yönetimi ve kalıcı çözümler için kriz yönetimine ilişkin bilimsel bilgi birikimimizin kapsamlı, bütüncül, derli toplu, açık, anlaşılır, erişilebilir nitelikte olması gerekmektedir. Toplumun geniş kesimlerinin krizlerle ilgili bilgi ve bilinç düzeylerinin artırılması, kriz yönetim kapasitemizin güçlenmesini olumlu yönde etkileyecektir. Bu amaçlara katkı sağlamak düşüncesiyle, ülkemizin seçkin üniversitelerinde görev yapan yirmi iki akademisyen tarafından kaleme alınan ve on altı bölümden oluşan “Kamu Sektöründe Kriz Yönetimi” kitabı, konuyu kavram, kuram ve uygulama örnekleriyle bütüncül bir bakış açısıyla ele almaktadır. Kitap, okurların ve kamu yöneticilerinin, temel meseleleri ve tartışmaları anlamaları için bilgi ve becerilerini geliştirmelerine hizmet etmenin yanı sıra riskleri ele almalarına ve kriz dönemlerine daha iyi hazırlanmalarına, krizlerle başa çıkma kapasitelerinin geliştirilmesine de katkı sağlamayı amaçlamaktadır.
Kadir BAYRAKTAR, Mehmet ALTINÖZ, Rabbani ÇAKIROĞLU Toplumumuzda yaşanan değişiklik ve anlayışlar sonucu yenileşen ve yenilenme ve değişmeye devam edecek olan Devlet ve Özel Sektör kurum ve kuruluşlarını tanımayı sağlamak amacıyla hazırlanan eser, on altı kapsayıcı başlık altında Sendikalardan Kamu İktisadi Teşebbüsleri ve Bankalara, Sanayi ve Ticari Özel İşletmelerden Bakanlıklar ve Bağlı Kurullara kadar Kamu Yönetiminin alt başlığını oluşturan konulara, kamu yönetimine özel sektör kurumları ve yöneticilerinin de katıldığı yeni yönetim anlayışları çerçevesinde yaklaşmakta, okuyuculara Kamu Yönetimi ile ilgili, çağı yakalayıcı ve doyurucu bilgiler sunmaktadır.
Abdullah Özdemir, Akan Yanık, Cevahir Başdalan, Çağrı Köroğlu, Ece Armağan, Emre Akcagündüz, Esma Durukal, Gülşah Sezen Akar, Güven Deniz, Hakan Arslaner, Hayri Kemiksizoğlu, Hüseyin Şenkayas, Namık Kemal Öztürk, Onur Durukal, Özge Sivrioğlu, Seda Tapdık Blokzincir Teknolojisi son yıllarda giderek bilinen bir teknoloji hâline gelmekte olup “Bu teknoloji yaşamımızın hangi alanlarında kullanılabilir?” sorusunun cevabı, araştırmacıların gündemini meşgul etmektedir. “Kamu ve Özel Sektörde Blokzincir Teknolojisi” ismini taşıyan bu eser; giderek dijitalleşen dünyada blokzincir teknolojisinin sadece kripto paralarda kullanılmadığını, yaygın bilinenin aksine gelişime açık olan bu teknolojinin tüm dünyada hem kamu hem de özel sektörde kendine rahatlıkla kullanım alanı bulabileceğini ortaya koymaktadır. Eser, yönetim süreçlerinde blokzincir teknolojisinin varlığını nasıl geliştirebileceğini dünya örnekleriyle ortaya koyarak ilgililerine ilham kaynağı olmayı amaçlamaktadır. Blokzincir teknolojisinin kullanım alanlarına ilişkin Türkçe literatürdeki eksikliğin giderilmesi ve bu alanda çalışan araştırmacılara ve ilgililere katkı sunması dileğiyle…
Ahmet Cemil Soylu, Elif Gürdal, Emre Cengiz, Hasan Mahmut Kalkışım, Kadir Caner Doğan, Metin Aksoy, Muhammet Cemal Şahinoğlu, Münevver Demir, Ömer Uğur Kamu yönetimi, bir akademik disiplin olarak oldukça farklı bir epistemoloji ve metodolojiye sahiptir. Bu kitapta, kamu yönetimini daha geniş manada bir disiplin hâline getiren farklı kavramlar ve konulara yer verilmiştir. Bunun neticesinde de kamu yönetimi denildiğinde ilk akla gelen konular derin bir biçimde açıklanmıştır. Bu sayede, bu kitap ile sosyal bilimlerin 20. yüzyılın ikinci yarısından sonra maruz kaldığı interdisipliner karakter de karşılık bulmuş olmaktadır. Bu kitapta; devlet, bürokrasi, kamu politikası, e-devlet, kent bilimi, kamu personel yönetimi ve afet yönetimi gibi konular üzerinden kamu yönetimi ile ilgili kavramlar ifade edilmiştir. Kitabın başta lisans öğrencileri olmak üzere konuya ilgi duyan tüm ilgililer için başlangıç bir kaynak niteliği sunduğu düşünülmektedir.
A. Taner Demiroğlu, Abdulsemet Yaman, Ali Rıza Savaş, Ali Turan, Alkım Aktaş, Aytaç Duran, Aytuğ Altın, Azer Ebru Mutlu, Çağrı Sevinçli, Didem Erdoğan, Eda Akgül Arslan, Emin Koç, Emine Yelken, Emrah Gökmen, Emre Savut, Engin Şahin, Eral Topçu, Eser Gemici, Fatih Güler, Fatma ALBAYRAK Altun, Fuat Bozyel, Gülnihal Ahter Yakacak, Güven Süslü, Habibe Hilal Çakar, Hakan Özdemir, Hatice Kübra Ecemiş Yılmaz, Haydar Albayrak, Hürol Çankaya, İlknur Rabia Türkölmez, İnci ÇOBAN İnce, İsmail Sarıteke, Kıvanç Demirci, Korhan Yeğrim, Lale Burcu Önüt, Mehmet Çatlı, Melike Orçin, Muhammed Esat Emek, Murat Buğra Tahtalı, Mustafa Demirkol, Mustafa Karataş, Oğuz Sancakdar, Olcay Işık, Ömer Özkaya, Rana Safarlı, Rukiye Mehtap Özlü, Taner Eken, Tuba Nergiz, Türkan Melis Parlak, Ünal Küçük, Veysel Erat, Yahya Demirkanoğlu, Yakup Korkmaz, Yakup Özkaya, Yeliz Karadeniz, Yurdanur Ural Uslan
Abdullah Metin, Abdullah Torun, Ahmet Ali Ugan, Ahmet Hikmet Zabun, Ali Rıza Savaş, Aydoğan Kutlu, Behlül Altınışık, Berna Deniz Demir Sargut, Burak Başkan, Canan Katılmış, Cengiz Gürbüz, Cihan Palancı, Dilek Alma Savaş, Elif Gözler Çamur, Emre Aydilek, Emre Mete, Emre Savut, Erdal Şahin, Evşen Altun Aslan, Fatih Güler, Fethi Çiftçi, Feza Solak Tuygun, Fuat Bozyel, Funda Kemahlı Garipoğlu, Gamze Turgaylı Zengin, Görkem Birinci, Gülmelek Doğanay, H. Şirin Ak, Hakan Özdemir, Hasan Faruk Uslu, Hatice Dönmez, İpek Coşgun, İsmail Yazıcı, Kenan Şahin, Kürşad Özkaynar, Mehmet Arı, Mehmet Cihan Toker, Mehmet Murat Payam, Mehmet Salih Ökten, Merve Kayaduvar, Mustafa Demirkol, Mustafa Karahöyük, Niran Cansever, Onur Türkölmez, Önder Canveren, Özkan Ayık, Rabia Sare Aslıyüksek, Rana Safarlı, Sefa Mertek, Selin Tokgöz, Taner Eken, Tuba Nergiz, Tuğba Salman, Umut Yukaruç, Veysel Başusta, Veysel Erat, Yavuz Yıldırım, Yunus Savaş, Yusuf Gocuk, Yücel Özden
A. Taner Demiroğlu, Abdulgazi Yıkıcı, Abidin Kemeç, Adnan Karataş, Adnan Söylemez, Ahsen Saçlı, Alper Bilgili, Asuman Altay, Ayşenur Öktem Özgür, Aytaç Duran, Azer Ebru Mutlu, Azize Serap Tunçer, Bahriye Eseler, Berfin Göksoy Sevinçli, Burcu Koyuncu, Cengiz Gürbüz, Ceyhun Güler, Cihan Erdönmez, Cüneyt Telsaç, Demokaan Demirel, Dilek Alma Savaş, Duygu Ak Çetin, Ebru Tekin Bilbil, Efe Çınar, Elif Genç-Tetik, Elif Yurtoğlu-Pek, Emre Ekinci, Eray Aktepe, Erdal Şahin, Ertuğrul Gökçekuyu, Esra Çelebi Zengin, Esra Varhan, Ferhunde Hayırsever Topçu, Filiz Tepecik, Gamze Çürüksulu Usta, Gizem Kabasakal, Gökay Karaduman, Gökhan Tenikler, Gökhan Zengin, Hakan Özdemir, Harika Uçar Altınışık, Hatice Karalı, Hatike Koçar Uzan, Haydar Albayrak, İlke Bezen Tozkoparan, Kıvanç Demirci, Mehmet Darıcı, Mehmet Murat Payam, Mehmet Tamer, Merve İzci, Murat Artuç, Murat Semerci, Musa Söztutar, Mustafa Doğanoğlu, Mustafa Tosun, Muzaffer Bimay, Nilgün Kahraman, Osman Karacan, Özer Köseoğlu, Özkan Yalçın, Saadet Aydın, Samed Kurban, Seda Efe, Seda Tapdık, Sezgin Sezgin, Taner Eken, Tuba Nergiz, Tuğba Canbulut, Vedat Yılmaz, Veysel Erat, Yakup Özkaya, Yunus Düger, Yunus Emre Özer, Yusuf Gocuk, Zeynep Damla Karanuh, Zişan Korkmaz Özcan
Abdulsemet Yaman, Adnan Karataş, Ahmet Uslu, Arzu Polat, Aydoğan Kutlu, Ayşenur Öktem Özgür, Bengi Demirci, Cantürk Caner, Cem Angın, Cengiz Ekiz, Cihan Arslan, Cuma Yıldırım, Cüneyt Telsaç, Çağrı Çolak, Demokaan Demirel, Derya Aktaş, Duygu Yılmaz, Efe Çınar, Elif Genç-Tetik, Emre Savut, Erhan Örselli, Erkan İlhan, Esin Benhür Aktürk, Fatma Eda Çelik, Ferda Koç, Fuat Bozyel, Gamze Koçak Erat, Gaye Berna Agun Poyrazoğlu, Gizem Kabasakal, Hakan Gökhan Gündoğdu, Hakan Özdemir, Hande Tek Turan, Haydar Albayrak, Hüseyin Aras, İbrahim Ethem Taş, Kıvanç Demirci, Kubilay Düzenli, Kürşad Emrah Yıldırım, Lutfi Yalçın, Mehmet Emirhan Kula, Mehmet Salih Ökten, Mehtap ÇAKMAK Barsbay, Merve İzci, Metin IŞIK, Muhammed Z. Çığman, Murad Duzcu, Murat Semerci, Murat Yusuf Uçan, Mustafa Demirkol, Nazlı NALCI Arıbaş, Nilgün Kahraman, Nur Şahin, Nur Şat, Nuray E. Keskin, Onur Durukal, Onur Kemal Yılmaz, Osman Karacan, Özer Köseoğlu, Recep Aydın, Sabrina Kayıkcı, Sadegül Durgun, Samed Kurban, Senem Demirkıran, Serhat Saatci, Serkan Doru, Songül Demirel Değirmenci, Süha Oğuz Albayrak, Taner Eken, Taylan Gülaslan, Tuba Nergiz, Tuğçe GÜR Türkdoğan, Tülay Demir, Ünal Küçük, Vedat Yılmaz, Veysel Babahanoğlu, Veysel Erat, Yahya Demirkanoğlu
Ahmet Coşkun Türkiye'de halkın daha kaliteli hizmet talebi doğrultusunda kamu yönetiminin reforma tâbi tutulması her dönemde gündemde olan bir husus olmuştur. Akademik camiada da konuya ilgi hemen hemen hiç kesintiye uğramamıştır. Buna karşın yapılan çalışmalarda reformu başarılı bir şekilde hayata geçirmek üzere hangi faktörlerin gerekli olduğu hususu belirli bir bütünsellik içerisinde pek ele alınmamıştır.
Bu kitapta öncelikle Türkiye'deki kamu yönetimi reformu uygulamasının ulusal literatür temelli genel bir değerlendirmesi yapılmıştır. Ardından, başarılı bir reform uygulamasının ulusal ve uluslararası literatür kaynaklı temel sac ayakları ortaya konulmaya çalışılmış, buradan hareketle Türkiye için somut nitelikte kimi çözüm tekliflerinde bulunulmuştur.
Bu kitap, ulusal ve uluslararası platformlarda edinilen kişisel tecrübenin yanı sıra uzun yıllar alan inceleme ve muhtelif fikir teatileri sonucu ortaya konulmuştur. Bu haliyle kitabın, normatif nitelikli değerlendirme ve somut önerilere, diğer bir deyişle “köşeli lâflar”a pek rastlanılmayan Türk kamu yönetimi literatüründe önemli bir boşluk dolduracağı düşünülmektedir.
Fatih Demir Kamu yönetimi ve kamu politikası, birbiriyle çok yakından ilişkili iki kavramdır. Siyaset biliminin merkezinde yer alan bu iki kavram, karar verme ve uygulama süreçleri arasındaki ilişkiyi açıklama noktasında büyük bir önem taşımaktadır. Kamu yöneticileri ve kamu görevlileri, kamu politikalarıyla sürekli etkileşim hâlindedir. Kamu politikaları hükûmet kuruluşlarının çeşitli programlarını yürütmek ve eşgüdümlemek için kullandığı ilkeleri ifade eder; kamu yönetimi teşkilatı ise bu politikaların üretilmesi ve idaresinden sorumludur. Bu görevi yapanlar, toplumsal sorunların nasıl ele alınacağını bilen, politikaya dayalı çözümlerle ilgili fikir yürütebilen ve kamu politikalarının etkin, verimli ve kurallara uygun şekilde uygulanmasını sağlayan kamu görevlileridir. Bu bağlamda, kamu yönetimi ile ilgili temel kavramları tartışmak, kamu politikalarının aşamalarını ortaya koymak ve kamu yönetimi (bürokrasi) ile kamu politikaları arasındaki ilişkileri açıklamaya çalışmak, bu kitabın temel amacıdır.
Bilal Eryılmaz, Musa Eken, Mustafa Lütfi Şen Kitap, kamu yönetiminin küresel ölçekte gerek düşünce ve gerekse uygulama olarak yaşamış olduğu dönüşümü, ülkemizdeki uygulama ve etkilerini de ele alarak birlikte değerlendirmek ve genel kamu yönetimi literatürüne katkıda bulunmak amacıyla ortaya çıkmıştır. Toplamda yirmi beş makaleden oluşan kitapta; kamu yönetimi denetim yaklaşımlar, yerel yönetim isteminde reform ve yeni kamu yönetimi, belediye hizmet içi eğitimi, örgüt teorileri, kamu yönetimi etiği, kamu kesiminde stratejik insan kaynakları yönetimi, bilgi edinme hakkı açısından yerel yönetim mevzuatı, liberalizm ve kamu yönetiminde etkinlik gibi konular detaylıca ve tamamen bilimsel yaklaşımlarla ele alınmıştır. Kitabın teorik yönleri göz önüne alındığında kamu yönetimi disiplininin gelişimine katkı sağlaması beklenmektedir. Diğer yandan merkezi ve yerel yöneticilere, sivil toplum kuruluşlarının yöneticilerine, genel olarak yönetim konusuna ilgi duyanlara vizyon kazandırıcı nitelik taşıyacağı düşünülmektedir. Son olarak kitabın lisans ve lisansüstü öğrencilerine kamu yönetimi ve yönetim alanında çeşitli konulardan oluşan bir bilgi demeti sunduğu söylenebilir.
Şinasi Aksoy, Yılmaz Üstüner Bu kitap, kamu yönetimi alanında çeşitli üniversitelerde görev yapan akademisyenlerin katkılarından oluşan bir derlemedir. Çalışmaların çoğu Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde düzenlenen Üçüncü Kamu Yönetimi Forumu (KAYFOR) sırasında sunulmuş ve tartışılmıştır. KAYFOR III, sonucunda yayımlanan bu kitap ile, kamu yönetimi alanında gereksinimi belirgin bir biçimde duyduğumuz çok yönlü zenginliği tüm boyutlarıyla ortaya koymuş akademik, ulusal bir çalışma bütünü oluşturmuştur. Kamu Yönetimi alanında hem kuram hem de uygulama ile ilgili çok sayıdaki katkılar; Kamu yönetimi disiplininde yöntem ve sorunlar, Kamu yönetimi ve reform, Kamu yönetimi ve eğitim, Avrupa Birliği ve Türk kamu yönetimi sistemi ve son olarak Kamu yönetiminde uygulama ve güncel sorunlar başlıkları altında toplanmıştır.
Kılıç Kaya 1970 yılında Erzurum'da doğdu. Ankara Merkez İmam hatip Lisesini bitirdi. Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesine Lisans, Atılım Üniversitesinde Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Yüksek Lisansını yaptı. Bölgesel Kalkınma Ajansları Konulu Yüksek Lisans Tezini hazırladı. 17 yıllık kamu deneyimine 1996 yılında Niğde Ulukışla'da Sağlık memurluğu ile başladı. Uşak İl Sağlık Müdür Yardımcılığı, Artvin Ardanuç ve Borçka Devlet hastanelerinde Hastane Müdür Yardımcılığı, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Bingöl İl Müdürlüğü yaptı. Halen Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğünde Araştırmacı olarak görev yapmaktadır.
2000 - 2003 yıllarında aktif Kamu Sendikacılığı, 2004 - 2010 yılları arasında TBMM 22. VE 23. dönemde Milletvekili Danışmanlığı yaptı. Memur-Sen ve ABGS tarafından düzenlenen "AB Genişleme Sürecinde Türkiye-AB ilişkileri" sertifikası, Avrupa Birliği Eğitim Programı sertifikası, Genel Siyaset ve Avrupa Birliği Müzakere Başlıkları konulu eğitim sertifikası, Sağlık-Der Kamu Araştırmalar Vakfı 2008 Mart Antalya Kongresi, Sağlık İşletmeleri Federasyonu 2007 Aralık Antalya Kongresi, STGD 2008 Adana ve Ankara Sempozyumları, SAYED Kızılcahamam Kongresi, TOBB Eğitim Sektör Meclisi 2009 Çalıştayında Panelist, Gazi Üniversitesi Ekonomi Mayıs 2009 Konferans Panelist olmak üzere birçok sertifika programı, bilimsel toplantı, panel, sempozyuma katıldı, Meslek Kuruluşları ve üniversitelerde davetli panelist olarak katıldı. 2 adet yayınlanmış kitabı 1 yayın hazırlığı süren kitap çalışması mevcuttur.
Abdullah Aydın, Ahmet Tunç, Aziz Belli, Bekir Gündoğmuş, Berat Akıncı, Demet Dönmez, Ferit İzci, Gökhan Uludağ, Hatice Ay, İsmail Sarıteke, Mehmet Mecek, Ömer Fuad Kahraman, Tuğçe Kurtağzı, Vedat Yılmaz, Yıldız Atmaca 20. yüzyılın son çeyreğinde kamu yönetim anlayışında yaşanan kuramsal ve kavramsal tartışmalar, akabinde paradigmatik bir dönüşüme kapı aralamıştır. Bu dönüşüme sebep olan birçok faktör bulunmakla birlikte sosyoekonomik ve teknolojik gelişmeler ile neoliberal politikaların yaratmış olduğu toplumsal dönüşüm başat rol oynamıştır. Sürekli artan ve çeşitlenen toplumsal beklentileri karşılamak adına yapısal ve işlevsel olarak büyüyen kamu örgütleri; döneme özel, geçmiş sorunlara benzemeyen ve var olan örgütsel yapı ve anlayışla çözülemeyen meydan okumalarla karşı karşıya kalmıştır. Geleneksel yönetim anlayışından farklı örgütsel ve ilişki ağı gerektiren bu dönemde, kamu yönetimi ile işletme yönetimi arasındaki işbirliğine dönük yaklaşımlar ön plana çıkmıştır. Birey ile devlet, kamu örgütleri ile siyasi otorite arasında değişen ilişkiler, kamu hizmet ve vatandaş algısını da özel sektör bileşenleriyle açıklanmasını gerektirmiştir.
Reformist bir anlayışın ürünü olan yeni kamu yönetimi anlayışı, toplumsal dönüşümün tetikleyici unsurlarıyla zamanla girdiği tepkimeden farklılaşarak çıkabilmiştir. Yeni anlayışa ve akabinde başlayan reform uygulamalarına yönelik ortaya çıkan eleştirel yaklaşımlar, kamu yönetimi alanındaki mevcut paradigmanın hâkim pozisyonunu da dönüştürme kapasitesi taşımaktadır. Bununla birlikte 21. yüzyılda etkisini sürdüren dönüşüm rüzgârı, kamu yönetim düşüncesindeki dinamik yapıyı da sürekli canlı tutmaktadır. Bu noktadan kamu yönetim anlayışındaki değişim olgusunu; geleneksel, yeni kamu yönetimi ve sonrasında gelişen global trendler ve yeni paradigmalar üzerinden ele almayı amaçlayan çalışma, kamu yönetiminin geleceğine yönelik projeksiyon çizmeyi de barındırmaktadır. Farklı üniversite ve kurumlarda görev yapan alanında yetkin 15 değerli yazarın özverili çalışmalarıyla kaleme alınan kitabın, okuyuculara faydalı katkılar sunması temennisiyle...
Metin Karadağ Bu çalışma, Kamu Yönetiminde Değişim ve Gelişim-I ve Kamu Yönetiminde Değişim ve Gelişim-II şeklinde iki seri eser olarak planlanmıştır.
Yazarının doktora tezi, akademisyenlik ve bakan danışmanlığı hatıraları, deneyimleri ve yeni fikirleri temelinde kalem aldığı bu kitap serisi; akademisyenler, bürokratlar, öğrenciler, uygulayıcılar ve hatta tüm sosyal kesimlerin faydalanabileceği bir içeriğe sahiptir.
Hem kamudaki yönetim uygulamaları hem yönetimin siyasal yönünü ele alan kitaplar; bu yönleriyle kamu yönetiminde planlanan, tasarlanan ve mevzuatla desteklenen modellerin siyasal eğilimlerin hâkim olduğu ortamda nasıl şekillendiği ortaya koymakta ve bu anlamda kaleme alınan ilk işletme-kamu-siyaset yaklaşımlı eser özelliği göstermektedir.
İki eser birlikte değerlendirildiğinde kamu yönetimi anlayışının seyri ortaya konabilecektir. Bu sayede okurların Türk kamu yönetiminin yaşadığı gelişim sürecini tarihsel bir yaklaşımla algılayabilmesi sağlanacaktır. Eserler tarihsel süreçte bir yandan Türk kamu yönetiminin evrilme yönünü belirlerken diğer yandan da dünyada yaşanan evrilmeyi karşılaştırmalı analizle anlayabilmeye katkı sunacaktır.
Metin Karadağ Bu çalışma, Kamu Yönetiminde Değişim ve Gelişim-I ve Kamu Yönetiminde Değişim ve Gelişim-II şeklinde iki seri eser olarak planlanmıştır.
Yazarının doktora tezi, akademisyenlik ve bakan danışmanlığı hatıraları, deneyimleri ve yeni fikirleri temelinde kalem aldığı bu kitap serisi; akademisyenler, bürokratlar, öğrenciler, uygulayıcılar ve hatta tüm sosyal kesimlerin faydalanabileceği bir içeriğe sahiptir.
Hem kamudaki yönetim uygulamaları hem yönetimin siyasal yönünü ele alan kitaplar; bu yönleriyle kamu yönetiminde planlanan, tasarlanan ve mevzuatla desteklenen modellerin siyasal eğilimlerin hâkim olduğu ortamda nasıl şekillendiği ortaya koymakta ve bu anlamda kaleme alınan ilk işletme-kamu-siyaset yaklaşımlı eser özelliği göstermektedir.
İki eser birlikte değerlendirildiğinde kamu yönetimi anlayışının seyri ortaya konabilecektir. Bu sayede okurların Türk kamu yönetiminin yaşadığı gelişim sürecini tarihsel bir yaklaşımla algılayabilmesi sağlanacaktır. Eserler tarihsel süreçte bir yandan Türk kamu yönetiminin evrilme yönünü belirlerken diğer yandan da dünyada yaşanan evrilmeyi karşılaştırmalı analizle anlayabilmeye katkı sunacaktır.
Ahmet Apan, Aydın Akpınar, Burak Hamza Eryiğit, Dilek Memişoğlu Gökbınar, Emre Akcagündüz, Fatma Neval Genç, Filiz Tufan Emini Kurtuluş, Gökben Demirbaş, Güldenur Aydın, H. Tuğba Eroğlu, Hüseyin Gül, Levent Memiş, Mehmet Koca, Murat Önder, Mustafa Kocaoğlu, Müzeyyen Bilge Çıragöz, Osman Kürşat Acar, Ömür Aydın, Selim Çapar, Tahir Baysal, Tekin Avaner, Ümit Şimşek, Yasemin Mamur Işıkçı “Kamu Yönetiminde Güncel Sorunlar, Tartışmalar ve Çözüm Önerileri” başlıklı bu eser, yapıcı eleştirilerle kamu yönetimindeki mevcut sorunlara çözüm üretmek amacıyla hazırlanmıştır. Eseri, kamu yönetimi alanındaki diğer eserlerden farklı ve özel kılan bazı özellikler mevcuttur. Öncelikle eserin içeriğini oluşturan başlıklar, yaklaşık üç yıllık bir zihin çalışmasının ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Eser hazırlanırken kamu yönetimi alanındaki öğretim üyelerinden ve bürokratlardan yardım alınmıştır. Esere katkı sunan bilim insanlarına uzman oldukları konular özel teklif ile sunulmuştur. Eserde “seçme yazı” tekniği uygulanarak her başlık, daha önce o konuda çalışmış uzman kişilere dağıtılmıştır. Esere, 13 farklı üniversiteden 19 bilim insanı ve 4 bürokrat katkı sağlamıştır.
Eser oluşturulurken hedef kitlesi olarak kamu yönetimi disiplinindeki tüm paydaşlar ve özellikle de lisans ve lisansüstü öğrenciler seçilmiştir. Bu nedenle esere “kısaltmalar” ve “dizin” başlıkları eklenmiştir. Böylece eser “öğrenci dostu”, anlaşılması kolay bir hâle getirilmiştir. Ayrıca eser, farklı ve güncel sorunları incelemesi nedeniyle kamu politikası yapımında etkili olan Cumhurbaşkanlığı Politika Kurullarına da katkı sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. Yani eser sadece bir ders kitabı olarak değil kamu politikası yapımında yol ve fikir gösterici nitelikte hazırlanmıştır. Eserde son olarak “Kamu Yönetiminde Sorunlar” başlığı altında daha önce yazılmış eserlerin tersine farklı başlıklar seçilmiştir. Türkiye'de kamu yönetimi sorunları denilince akla genellikle “bürokrasi merkezli” sorunlar gelmektedir. Özellikle merkeziyetçilik, yönetimde katılık vb. Bu eser bunlarla beraber kamu yönetimi alanında çağın ürettiği güncel sorunları da tespit ederek bunlara ilişkin analizler sunma amacıyla da hazırlanmıştır. Yazarlardan ilgili alandaki sorunların tespiti ve bu sorunların çözümü için somut öneriler talep edilmiştir. Bu talep doğrultusunda eser şekillendirilmiştir.
Cuma Yıldırım, Duru Çiğdem Şimşek, Feyza Kalav-İdrisoğlu, Lutfi Yalçın, Naci Karkın, Nilay Yavuz, Nur Şat, Nuray Ertürk-Keskin Bu kitap, TÜBİTAK 2237-A Bilimsel Eğitim Etkinliklerini Destekleme Programı kapsamında düzenlenen ve kamu yönetimi alanında nitel araştırma bilgisinin ve becerilerinin geliştirilmesine yönelik gerçekleştirilen bir eğitim etkinliğinin ardından ortaya çıkmıştır. Etkinlik sonunda eğitimcilerden ve katılımcılardan alınan geri bildirimler, kamu yönetiminde nitel araştırma odaklı bir kitaba ihtiyaç duyulduğunu göstermiştir. Bu kitap, söz konusu ihtiyacı karşılamak üzere tasarlanmıştır. Farklı üniversitelerden araştırmacıların katkı verdiği bu çalışma, Türkiye'de kamu yönetimi disiplinine özgü ilk nitel araştırma yöntemi kitabı olma özelliği taşımaktadır.
Kitap; nitel araştırma sürecinin her aşamasında karşılaşılabilecek zorlukları aşmak için gerekli bilgi, beceri ve deneyimleri sunmaktadır. Araştırmacılar, nitel araştırmanın teorik temellerini ve pratik uygulamalarını bu kitaptan öğrenebilirler; yansıtıcılık ve iç gözlem becerilerini geliştirerek araştırma süreçlerini daha iyi yönetmelerini sağlayacak ipuçları bulabilirler; nitel araştırmayı daha derinlemesine anlayarak bilgi birikimlerini ve analiz güçlerini artırma fırsatı yakalayabilirler.
Kamu Yönetiminde Nitel Araştırma, kamu yönetimi alanında nitel araştırmanın inceliklerini öğrenmek ve uygulamak isteyen herkes için masaüstünde yerini alacak bir rehberdir.
Taylan Gülaslan İnsanlığın var oluşundan günümüze kadar yaşanan süreçte, uygulama biçimi farklılık göstermiş olsa da geçerliliğini hâlen korumakta olan en önemli konulardan birisi, bireyin iletişim kurma (mesajını iletme) ve bir topluluğa/gruba ait olma ihtiyacıdır. İnsanlar için vazgeçilmez olan iletişim kurma ihtiyacı kurumlar için de geçerli olup, kurumların bulundukları çevrede kendilerine yer edinebilmesi, gelişimini sürdürebilmesi ve gerek kurum içerisinde gerekse dışarıda bulunan paydaşları ile sağlıklı bir etkileşimin tesis edilmesinde iletişim önemli bir araç olarak görülmektedir.
Günümüzde kamu ve özel kesim ayrımı yapmaksızın tüm kurumlar iletişim şemsiyesi altında sosyal medya platformlarının gücünden yararlanmaya çalışmakta, bu gücü kurumsal hedeflerin gerçekleştirilmesi ve rakiplerine karşı avantaj sağlamak için kullanmaktadırlar. Ancak, yarattığı faydaların yanı sıra, kurumlar bu sürecin içerdiği risklerin gerçekten farkında mıdır? Yaşanabilecek krizlere karşı sosyal medya kullanım planlamaları var mıdır? Ülkemizin bilgi toplumuna dönüşüm yolculuğunda, sosyal medya mecrasında yer almamayı tercih etmek kabul edilebilecek bir yaklaşım değildir. Dolayısıyla, sosyal medya tarafından yeni iletişim dünyasının kurallarının adeta baştan yazıldığı bu oyunda ayakta kalabilmek için şimdi harekete geçme zamanıdır.
Bu kitap sayesinde; kurum içerisinde başarılı bir sosyal medya yönetiminin tesisinde ve sosyal medyayı çevreleyen risk labirentinde yolunuzu bulmanızda, içerisinde pratik bilgilere ve örneklere de yer verilen önemli bir rehber edinmiş olacaksınız.
Selami Özkan Kamu yönetimi birçok alan ve disiplinle ilişkilidir. Özellikle siyaset bilimiyle olan yakınlığı onu kendi başına bir disiplin olarak ele almayı zorlaştırmaktadır. Dolayısıyla kamu yönetimini başta siyaset bilimi olmak üzere diğer alanların ve bilimlerin etkisinden arındırılmış bir kimliğe kavuşturmak zordur. Aynı zamanda kamu yönetiminin uğraş alanının tespiti ve uğraş alanına giren konuların önem sırasının belirlenmesi de ayrı bir meseledir. Yine kamu yönetiminin kimliğinin oluşturulması için onu pozitifçi bilim sınırlarına sığdırmak da mümkün değildir. Zira değerler kamu yönetiminde çok önemlidir.
Kamu yönetimi kimlik krizi, kamu yönetiminin özellikle siyaset bilimiyle olan ilişkisinde yaşadığı kendi başına olup olamama sorunu, esas uğraş alanının ne veya neler olması gerektiği konusundaki belirsizlik ve kamu yönetiminin salt pozitifçi anlayışa dayanan bilimsel bir anlayışla ele alınmasının mümkün olamamasıyla ortaya çıkan bir kriz olarak yorumlanabilir. Bu çalışmadaki yönetim yaklaşım ve uygulamaları bağlamında da ağırlıklı eğilime bakıldığında kamu yönetiminde değerlerin öneminin teyit edildiği anlaşılmaktadır.
Kamu yönetimi kimlik krizini altı yaklaşım ve iki uygulama örneği üzerinden değerlendiren bu çalışma, aynı zamanda kamu yönetiminde ağırlıklı olarak klasik dönemden günümüze yaşananları genel manada anlatmakta, kamu yönetimi kimlik krizini açıklamakta, kimlik krizini belli köklere dayandırmakta, kriz kökleri bağlamında kamu yönetiminin kimliğini yorumlamaktadır.
Fatih Demir Dijital çağda, küresel nüfusun artmaya devam ettiği, kirliliğin korkutucu boyutlara ulaştığı, doğal kaynakların tükendiği ve büyük sosyal zorlukların ortaya çıktığı, sürekli değişen bir dünyada yapısal dönüşümler yaşanıyor ve kamu yönetiminde yeni yaklaşımlar ortaya konuyor. Merkezi ve yerel yönetimler, bu sürece uyum sağlamak için kendilerini yeniden konumlandırmaya çalışıyorlar. Yeni yaklaşımların, daha insan merkezli bir şekilde yeni sosyal sözleşmeler ve ekonomik modeller yaratmak için teknolojilerden faydalanmayı da amaçlamaları gerekiyor.
Bugün “akıllı olmak”, teknolojik yenilikler yoluyla sosyal zorlukları yönetmek olarak anlaşılıyor. Nesnelerin interneti, yapay zekâ, makine öğrenimi, sinir ağları ve büyük veri gibi olgular fiziksel dünya hakkında bilgi edinmede önemli bir rol oynuyor. Bugün fiziksel dünyadan toplanan veriler siber uzay simülasyonunda analiz edilebilir ve sonuçlar daha iyi çözümler için fiziksel dünyaya yansıtılabilir; böylece insanların yaşamları daha güvenli, daha kolay, daha adil ve daha sürdürülebilir hâle gelebilir.
Kamu yönetimi alanında inovasyon denince ne anlaşılmaktadır? Çeşitli ülkelerin kamu hizmeti ve kamu yönetimi ile ilgili olarak uygulamaya koydukları yenilikler ve akıllı uygulamalar nelerdir? Kamu sektöründe inovasyonu mümkün kılan faktörler nelerdir? Bir inovasyon kültürü nasıl yaratılabilir? Hükûmet kaynaklarını yönetme, kamu politikaları üretme ve vatandaşlarına kamu hizmetleri sunma biçimlerinde yeni yaklaşımlar geliştirmeleri ve uygulamaları nasıl sağlanabilir? Kitap örnek uygulamalara değinerek bu sorulara cevap vermeyi amaçlamaktadır.
Jay M. Shafritz, E. W. Russell, Christopher P. Borick Shafritz, Russell ve Borick’in kamu yönetimine giriş amacıyla yazılmış kitabı çeşitli açılardan ilgi çekici. Öncelikle ihtiva ettiği başlıklarla kamu yönetiminin nesne arayışına bir cevap. İkinci olarak kuramsal anlatımın yanında, uygulamayı ele alışı, örnek olayları, tartışma soruları, sözlüğü, takdim ettiği internet siteleri, tavsiye ettiği okumalarıyla zengin bir materyal. Eserin bir diğer dikkate şayan yanı, Amerikan kamu yönetimini anlatan bu eserin Anglo-sakson geleneği içerisinde yer almasına rağmen şaşırtıcı düzeyde yasama süreçlerine, hukuk kurallarına ve yüksek mahkeme kararlarına atıfta bulunmasıdır. Bir başka ilginç yanı ise birörnek olmayan çok katmanlı Amerikan idari yapısına etkinlik bakış açısıyla olduğu kadar, özgürlükler, insan hakları, etik kaideler, otoriteryenleşme temayülleri, denge ve denetleme mekanizmalarının aksaklıkları, siyasi popülizm, yolsuzluk ve yozlaşma pencerelerinden bilim adamında bulunması gereken ilkelilik ve entelektüel derinlikle yaklaşmasıdır. Her ne kadar Amerikan kamu yönetimini öncelikle Amerikalılar için anlatan bir eser olsa da akademik olarak istifade edilebilecek bir çalışma olduğuna şüphe yoktur.
Ahmet YATKIN Bu çalışmada, bilimsel ve işlevsel olarak Kamu Yönetimi ve Etik ile ilgili temel değerler analiz edilerek, daha hızlı hareket edebilen, doğru kararlar alıp doğru uygulamalar ortaya koyabilen, dinamik ve esnek bir yapıya sahip, ihtiyaç ve beklentileri karşılayabilen, etik merkezli bir yönetim anlayışı ortaya koymak hedeflenmiştir.
Kamu Yönetiminde ahlaklı ve dürüst davranışları egemen kılabilmek, her tür kişisel ve toplumsal ilişkilerde olduğu gibi temelde insana, onun haklarına, kutsallığına, onuruna ve tüm ana değerlerine yönelmekle ve bunları sürekli olarak geliştirmekle mümkündür. Bu düzenlemeler, görevlilerin niteliklerini ve görevlerini yerine getirme koşullarını geliştirmeyi, kamu hizmetlerinin demokratiklik ve etkinlik ilkelerine göre yürütülmesini ve halkın kamu yönetimine karşı duyduğu güven ve bağlılığı arttırmayı amaçlamaktadır.
Çalışmanın, araştırma yapan uzmanlara, her kademe yöneticilerimize ve bu alanda eğitim alan öğrencilerimize yardımcı ve kaynak olması temennilerimle...
Abdullah Aydın, Ahmet Taner, Aydın Usta, Aziz Belli, Berat Akıncı, Burak Karaoğlan, Çiğdem Akman, Elvettin Akman, H. Tuğba Eroğlu, Hamza Ateş, Kamil Ufuk Bilgin, Konuralp Sezgili, M. Serdar Erbaş, Masood Nawaz Kayar, Mehmet Göküş, Murat İnce, Mücahit Bektaş, Naime Merve Karacaoğlu, Namık Kemal Öztürk, Ömer Fuad Kahraman, Önder Kutlu, Serdar Vural Uygun, Şerife Pekküçükşen, Vasfiye Çelik, Veysel Eren Performans yönetimi, 1980'li yıllarda yaygınlaşan neo-liberal politikalarla birlikte kamu sektörünün reform ajandasının temel enstrümanlarından biri olmuştur. Bu süreçte çoğu özel sektör yönetim alanına ait olan stratejik planlama, stratejik yönetim, performans ölçümü, performans yönetimi, hesap verebilirlik, müşteri memnuniyeti gibi kavram ve teknikler Yeni Kamu İşletmeciliğinin de etkisiyle kamu yönetimi alanında kullanılmaya başlanmıştır. Performansın kamu yönetimi reformlarının vazgeçilmez kavramlarından biri hâline gelmesinde kuşkusuz kronikleşen finansal sorunlar, değişen toplumsal talepler ve büyük verileri toplayıp analiz etmeyi mümkün kılan teknolojik gelişmeler etkili olmuştur. Ne var ki savunucularının gözünde kurtarıcı gibi görünen performans yönetiminin; karmaşık, yaygın ve birbirinden farklı beklentilerle ilgili kamu politikalarını oluşturma ve yürütme sorumluluğunu üstlenen kamu yönetiminde uygulanması birçok zorluğu da içinde barındırmaktadır.
Kavramsal ve kuramsal temelleri, yasal dayanakları, kullanım alanları, uygulama örnekleri, karşılaşılan sorunlar ve eleştirilere odaklanan ve 19 başlık altında ülkemizin farklı üniversitelerinden alanında yetkin 25 değerli yazarın katkılarıyla ortaya çıkan “Kamuda Performans Yönetimi” isimli bu kitap; başta akademik çalışma alanlarına olmak üzere kamu bürokrasisinin çeşitli kademelerinde kamu politikası oluşturma ve kamu hizmeti görme sorumluluğunu üstlenmiş olanlara katkı sağlamayı amaçlamaktadır.
Yasin Ulusoy Kamulaştırmasız el atma kitabı; Yargıtay kararları ışığında Kamulaştırmasız el atma davaları; müdahalenin metni, Tazminat, Ecrimisil ve Bedel Davaları; Anayasa Mahkemesi, Uyuşmazlık Mahkemesi, Yargıtay’ın Örnek yargı kararları ile Kamulaştırma Kanunu ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile ilgili mevzuatları içermektedir.
Sedef Oluklulu Su, canlılar için yaşam kaynağıdır ve ikame edilemez. Su hem içmek ve temel yaşamsal ihtiyaçları karşılamak hem de tarımsal ve ekonomik üretim yapmak için gereklidir. Kent merkezlerinde yoğunlaşan nüfus, evsel kullanım sonucu ortaya çıkan atık suyun canlı yaşamını tehdit etmesine neden olmuştur. Kentsel atık su yönetimi kamu kesiminin kontrolündedir. Bunun nedeni; atık su arıtma hizmetinin doğal tekel olması, sağlık, ekosistem ve üretici faaliyet üzerindeki dışsallığı, kamusallık özelliği, su ve sanitasyonun insan hakkı olması, ekonomik ve sosyal kalkınmanın merkezinde olmasıdır. Atık su tesisi yatırım, işletme bakım maliyetleri kamu kaynakları ve kurum geliri tarafından karşılanmaktadır. Çalışmanın teması, Türkiye'de büyükşehir belediyelerinde 1986'da genel nitelik kazanan İSKİ modelli kanalizasyon idareleri kapsamındaki kentsel atık su arıtma yönetiminin kurumsal ve yasal yapısını sahip olduğu ekonomik araçlar ile ortaya koyarak, yönetimlerin etkin hizmet sunumuna öneri getirmektir. Çalışmanın yöntemi teorik kısımların genel literatür taraması, güncel verilerin grafik analizi ile incelenmesi ve büyükşehir belediyelerine ait belirli yöntemle arıtma yapan atık su tesislerinin etkinliğinin veri zarflama tekniği ile analizidir. Bu çerçevede, kamu kaynakları ile finanse edilen atık su arıtma tesislerinin etkin yönetim bileşenlerine ulaşarak iyi yönetim örnekleri sunulmuştur. Atık suya yeni yaklaşım onu bir sorun olarak görmek yerine su ve enerji kaynağına dönüştürmektir.
Ramin Sadıgov 1917'de Rusya'da iki devrim meydana geldi. İlkinde, üç yüz yıllık Romanov hanedanı devrilerek Çar Nikola tahttan indirildi. İkincisinde, iktidara geçen Geçici Hükûmet, Bolşevikler tarafından silahlı isyanla uzaklaştırıldı.
Bolşeviklerin iktidarı ele geçirmeleri, Rus toplumunu devrimci sol ideoloji yandaşları ve eski rejim taraftarları diye ikiye böldü. Dahası Bolşeviklerin dayatmacı, baskıcı, tek parti diktatörlüğüne dayalı siyasetleri toplumdaki ayrışmayı daha da derinleştirdi. Sonuçta, ülke 1917-1920 yılları arasında İç Savaş'a sahne oldu.
İç Savaş, Rusya'nın başkente yakın merkez şehirleri dışında hemen hemen bütün bölgelerinde yaşandı. Çatışmalar ülkeyi ekonomik, toplumsal, kültürel ve siyasal bir çöküntüye uğrattı. Savaşın kazananı Bolşevikler, kaybedeni ise Rus halkı oldu. Zira halk dünya savaşından sonra iç mücadele yıllarında daha da yıprandı ve Sovyet yönetimi altında yaşamak istemeyen milyonlar ülkeden ayrıldı. Savaştan zaferle ayrılan Bolşevikler ise geride kalanlarla yeni bir toplum ve kendi ideolojilerine dayalı bir ülke tesis ettiler.
Adem Levent Genel kanının aksine kapitalizmle ilgili çalışmalar sosyal bilimlerde iktisat disiplininde çok fazla yer almamaktadır. İktisat disiplininde yerleşik akımın dışında, heterodoks iktisat okulları ve heterodoks iktisatçılar, kapitalizmle ilgili çalışmalara yer vermektedirler. Bununla beraber sosyoloji disiplini, kapitalizme dair çalışmaların yapıldığı en yaygın sosyal bilim disiplinidir. Elinizdeki kitap hem iktisatçı ve sosyolog yönleri olan hem de 20. yüzyılın en önemli kamusal entelektüellerinden biri olan John Kenneth Galbraith’in düşünceleri üzerinedir. Galbraith’in düşüncelerinin araştırılması, hem iktisattaki ortodoks-heteredoks ayrımının anlaşılmasına hem de iktisadi düşüncenin gelişimine katkı yapmaktadır. Bu bağlamda Galbraith’in iktisadi düşünceleri üzerine yazılmış bu kitap, bir farkındalık yaratmayı amaçlamaktadır. Bu farkındalık kapitalizmin daha iyi anlaşılmasını sağlama iddiasındadır.
Hem sosyoloji hem iktisat hem de genel okur için bir kapitalizm çözümlemesi yapan Galbraith’in düşüncelerinin anlaşılması, Türkiye’de kapitalizm tartışmalarına katkı sunacaktır. Bu yönleriyle elinizdeki kitap, konunun uzmanlarının yanında kapitalizmle ilgili araştırma yapan okurlara da seslenmektedir. Ayrıca okuyucu bu kitapta Galbraith’in düşünceleriyle beraber 20. yüzyıl iktisadi düşünce tartışmaları ile ilgili de faydalı bilgiler de bulacaktır.
Cihan Dizdaroğlu, Çiğdem Üstün, Dilaver Arıkan Açar, Esra Dilek, Haldun Yalçınkaya, Haluk Karadağ, Mustafa Aydın, Özgür Orhangazi 2020 yılının ilk aylarında aniden hayatımıza girip, günlük yaşantımızı alt üst eden COVID-19 pandemisi, sadece insan sağlığını etkilemedi, aynı zamanda küresel ve ulusal düzeyde yaygın ekonomik, siyasi, sosyal, kültürel, çevresel ve sair etkileri oldu, oluyor.
Yaşananların farklı boyutlarını ve uzun dönemli etkilerini daha iyi anlayabilmek ve anlamlandırabilmek için hazırlanan bu çalışma, pandeminin öngörülen ve öngörülemeyen etkilerine odaklanıyor, geçmiş pandemilerden çıkartılan ve çıkartılamayan dersleri, bu sefer yaşadıklarımızdan öğrendiklerimizi ve bu çerçevede geleceğe yönelik neler yapılması gerektiğini kapsamlı şekilde ele alıyor.
Pandeminin en yoğun yaşandığı dönemde, 47 konuşmacı ve binlerce kişinin katılımıyla gerçekleştirilen ve bugüne kadar kayıtları 15.000’in üzerinde kişiye ulaşan çevrim içi seminerlere dayanan kitabın kapsayıcılığı, ele aldığı konuları ve disiplinler ötesi yaklaşımıyla ilginizi çekeceğini umut ediyor, pandemisiz günlerde okunmasını diliyoruz…
Ahmet Yurtseven, Ali Samir Merdan, Burçin Demirbilek, Çağlar Ezikoğlu, Emine Çeliksoy, F. Şeyda Türkay Kahraman, Gürbüz Özdemir, H. Şirin Ak, Halil İbrahim Gül, Hilal Zorba, İsmet Akbaş, Mehmet Özgüden, Osman Gümüşçü, Özge Çelebi, Serkan Ünal Millî egemenliğimizin kurumsallaşması sürecinde çok önemli bir yere sahip olan TBMM’nin açılışının 100. yıl dönümü vesilesiyle Çankırı Karatekin Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim elemanlarının katkılarıyla hazırlanan KARATEKİN ARMAĞANI başlıklı bu çalışma, ana teması itibarıyla “TBMM ve millî egemenlik”le ilgili konuları içermektedir. Toplam 15 bölümden oluşan bu kitap; “egemenlik” düşüncesinin kavramsal, tarihsel, siyaset felsefesi ve düşüncesi boyutuyla gelişiminin incelenmesi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluş süreci, öncesi ve sonrası yaşanan gelişmeler, TBMM’nin açılış sürecinde rol oynayan şartlar ve olaylar, konuyla ilgili hukuki, iktisadi ve sosyal perspektifler ve nihayetinde TBMM ile ilgili bazı “güncel” tematik konuları içermektedir. Bu içerik ve muhtevasıyla kitap; siyasi tarih, cumhuriyet tarihi, siyaset bilimi, siyaset felsefesi, siyaset sosyolojisi, kamu hukuku ve benzeri alanlarda çalışan ya da söz konusu alanlara ilgi duyan okuyucu için güncel ve kapsamlı bir kaynak teşkil etmektedir.
Ömer Lütfi Taşçıoğlu Aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil, tarih, ülkü, duygu, gelenek ve görenek birliği olan insanların oluşturduğu topluluğa millet denir.
Mustafa Kemal Atatürk de Türk milletini “Türkiye halkı, ırken veya dinen veya kültür olarak birleşik ve yekdiğerine karşı hürmet ve fedakârlık hisleriyle dolu ve mukadderat ve menfaatleri ortak olan bir toplumsal heyettir.” şeklinde tarif etmektedir.
Yukarıda verilen tanımlardan da anlaşılacağı üzere milletler, sevinçte ve kederde ortak olan ve aynı hedefler etrafında birleşen insanlardan oluşur.
Bu nedenledir ki tarih boyunca yayılmacı devletler topraklarına göz diktikleri ülkelerin halklarının arasına nifak, ayrılık sokarak onları etnik ve mezhepsel temelde ayırmaya, bölmeye ve parçalamaya çalışırlar. Osmanlı Devleti’ni parçalamaya çalışan devletler de azınlıklar arasına ayrılık tohumları ekmiş ve bunları bağımsızlık vaadiyle kışkırtarak isyana teşvik etmiştir. Osmanlı Devleti’nin parçalanması bu yolla gerçekleşmiştir.
O dönemde Bulgarların, Sırpların, Yunanlıların isyan ederek bağımsızlıklarını kazanmaları Ermeniler için de örnek teşkil etmiş ve yayılmacı ülkelerin bağımsızlık vaadine kanan Ermeniler Birinci Dünya Savaşı öncesinde kendi devletine karşı savaşmıştır.
Osmanlı Ermenilerinden devletine sadık olan ve bu kitapta fikir ve düşünceleri kendi ifadeleriyle aktarılan bir grup Ermeni aydını ise devlete sadakatle hizmet etmiş, bazıları İstiklâl Madalyası ile onurlandırılmıştır.
Bu kitap, Ermeni meselesini tarafsız bir bakış açısıyla ele almakta ve günümüzde yayılmacı ülkelerin faaliyetlerine karşı alınması gereken tedbirler konusunda öneriler sunmaktadır.
Aylin Göztaş, Banu Küçüksaraç, Dilek Esen, Duygu Hıdıroğlu, Elif Tunalı Çalışkan, Eylin Aktaş, Hüseyin Gül, Kenan Demirel, Mehmet Akif Çakırer, Mehmet Mecek, Murat Esen, Nihat Aytürk, Özge Kocakula, Sevim Koçer Kariyer planlaması, kişinin kariyer hedeflerini belirlemek için kullandığı stratejiyi ve bu hedeflere ulaşmanın yollarını ifade eder. Bir kariyer planına sahip olmak, yalnızca iş yaşamında değil yaşamın her alanında başarılı olmak isteyen adaylar için kritik bir öneme sahiptir. Kariyer planlaması, adayın elde etmek istediği başarılara ulaşabilmesi için kariyer aşamalarının kapsamlı bir şekilde ele alınması ve yürütülmesi gereken çok aşamalı bir süreçtir. Kariyer planlaması ile aday, gelecekteki profesyonel yaşamı için alternatif yollar ve güzergâhlar üzerinde önceden düşünme şansına sahip olacak böylelikle kariyer yolculuğunu “senaryo temelli” kurgulayabilecektir. Üzerinde düşünülmüş bir kariyer planı hem sosyal yaşamı biçimlendirecek hem de mesleki gelecek için bir yol haritası sunacaktır. Böylelikle mevcut iş imkânları ile gelecekteki potansiyel kariyer olanakları hakkında bilinçli seçimler yapmak mümkün hâle gelebilecektir. Bu kitap, hem kariyer yolculuğunda mevcut olanakları görmek hem de gelecekteki potansiyel kariyer olanaklarını keşfetmek üzere bir rehber arayışında olan adaylara, akademisyenlere ve iş yaşamındaki profesyonellere yönelik konusunda uzman akademisyenlerin katkıları ile hazırlanmıştır. Her bölümde teorik bilgilerin yanı sıra gerçek kişilerin kariyer yolculuklarındaki başarı hikâyeleri, alanının uzmanları tarafından konuyla ilişkili adaylara yönelik verilmiş olan tavsiye niteliğindeki görüşler ve tüm bunların yanı sıra ilgili bölümde derinleşmek isteyen okuyuculara yönelik ek okuma önerileri ile birlikte film önerileri verilmiştir. Tüm okuyucular için faydalı bir rehber olması dileğiyle keyifli okumalar dileriz.
Çiğdem Çelik Demokrasiler ve otoriter rejmler arasındaki bir ince çizgide yürüyen karma rejimler, 21. yüzyıl siyasetinin en çarpıcı ve belirgin unsurlarından biri haline gelmiştir. Bu kitap, Türkiye ve Macaristan örnekleri üzerinden karma rejimlerin nasıl işlediğini ve hangi koşullar altında sürdürülebilir olduklarını derinlemesine analiz ediyor.
Karma rejimlerin istikrarını sağlayan ekonomik, siyasal ve toplumsal dinamiklerin ele alındığı bu çalışma, hem akademisyenler hem de siyaset bilimine ilgi duyan okuyucular için yeni bir bakış açısı sunuyor. Çalışma, karma rejimlerin istikrarını etkileyen hukukun üstünlüğü, seçimler ve parti sistemleri, meşruiyet stratejileri, ekonomik kalkınma, sivil toplum ve medya ile uluslararası entegrasyon gibi kritik değişkenleri kapsamlı bir şekilde analiz ediyor. Türkiye ve Macaristan'ın tarihsel, siyasal ve kültürel arka planlarına dayanan karşılaştırmalı inceleme, bu ülkelerin karma rejimlerini farklılıklar ve benzerlikler bağlamında kapsamlı bir şekilde ele almıştır.
Kitap, siyaset bilimi araştırmacılarına ve akademisyenlere, karma rejimlerin dinamiklerini anlamada güçlü bir model sunarken aynı zamanda gelecekte yapılacak çalışmalar için de bir temel oluşturmaktadır. Geliştirilen modelin farklı rejim tiplerinde nasıl uygulanabileceği, teorik çerçeve ve ampirik bulgularla desteklenerek sunulmaktadır. Bu yönüyle Karma Rejimlerde İstikrar, karma rejimler üzerine yapılacak daha kapsamlı araştırmalar için bir referans niteliği taşımaktadır.
Akademik dünya için bir başvuru kaynağı niteliğinde olan bu kitap, siyaset bilimi öğrencileri, araştırmacılar ve politika yapıcılar için karma rejimlerin sürdürülebilirliği ve istikrarını anlamada önemli bir katkı sunmaktadır.
Aykut Bedük İşletme literatürüne kazandırılan “Karşılaştırmalı İşletme-Yönetim Terimleri Sözlüğü” alanında var olan boşluğu önemli ölçüde doldurabilecek bir eser niteliğindedir. Özellikle ALES ve KPSS sınavlarına hazırlanan İşletme, İktisat, Kamu yönetimi Uluslararası ilişkiler, Pazarlama ve benzeri programlarda okuyan ya da bu programlardan mezun olmuş olan ön lisans ve lisans öğrencileri için aynı zamanda yüksek lisans, doktora sınavlarına girecekler için de önemli bir başvuru kaynağıdır.
Yavuz Çilliler Yeni yüzyılın ilk çeyreğinde, mevcut siyasal sistemlerin otoriteryanizme doğru genel bir sürüklenme içerisinde oldukları, ilgili uluslararası araştırma kuruluşlarının raporları ve akademik çalışmalar ile de doğrulanmış, gözlemlenebilir bir olgudur. Buna karşın, bu siyasal sistemler içerisinde yaşayan toplumların demokratikleşme talepleri ise her geçen gün ve ne pahasına olursa olsun artma eğilimi göstermektedir. Çeşitli dinamikleri olmakla beraber, ana motifin demokrasi talebi olduğu ve siyasi krizlere neden olan kitlesel hareketler, devlet-toplum arasındaki bu gerilimin meydanlara yansıması olarak yorumlanabilir. Dolayısıyla günümüzde, siyasal iktidarların yönetilenlerin “rıza”sına dayanması gerekliliği kaçınılmaz hâle gelmiş, diğer bir ifadeyle meşruiyetin yegâne zemini olan demokratik bir rejim tesisinin siyasal istikrar açısından önemi artmıştır.
Bu bağlamda Türkiye'de de yaklaşık 150 yıldır kalkınma, modernleşme ve demokratikleşme adına siyasal sistem sürekli revize edilmektedir. Nihai olarak, 2017 referandumu ile hükûmet sistemi değişikliği yapılmış ve Parlamenter hükümet sisteminden Başkanlık hükümet sistemine fiili geçiş 2018 seçimleri ile tamamlanmıştır. Değişiklik taraftarları, değişiklik sayesinde yönetimde istikrar ve sürat sağlanacağını, ayrıca güçlü Başkan modelinin Türk geleneklerine daha uygun olduğunu savunurken; karşıtları değişikliğin “tek adam rejimi” getireceğini ve bunun monarşi tarihimize geri dönüş olduğunu ileri sürmüşlerdir. Referandum üzerinden geçen iki yıla rağmen, konuya dair tartışmalar hâlâ siyaset arenasının ana gündemlerinden birini teşkil etmektedir. Akademik temel ve teori üzerinden anılan tartışmaya katkı sağlamanın hedeflendiği bu kitabın amacı, yapılan hükûmet sistemi değişikliği sonrası, Türk siyasal rejiminin otoriteryanizme sürüklenme riski ile karşı karşıya kalıp kalmadığını anlamak ve açıklamaktır.
Abdulgazi Yıkıcı, Adnan Abdulvahitoğlu, Ahsen Saçlı, Aylin Alişan Yetkin, Ayşegül Emine Çetin, Betül Akçeşme, Binali Tercan, Burak Korkmazyürek, Canan Karakaş Ulusoy, Cuma Bolat, Cüneyt Çalışkan, Çağla Atmaca, Derya Ayral Çınar, Ebru Şaşmaz, Eda Ceylan, Elif Nuroğlu, Emine Can, Erkan Polat, Ezgi Orhan, Faruk Demirsoy, Hacı Kara, Havva Cengiz, Hayriye Şengün, Hüseyin H. Nuroğlu, Irmak Dalgıç, İbrahim Ratıp Karaş, İlker Akmırza, İlknur Yeşim Dinçel, Kadir Ulutaş, Makbule Özlem Özbek, Mimarı İrem Çevik, Muhammed Yunus Bilgili, Nazlı Yücel Batmaz, Nihal Bektaş, Nurdan Feyza Yıldırım, Oğuz Gündoğdu, Orhan Sevimoğlu, Osman Uzun, Özcan Sezer, Özden Işık, Özlem Çakır, Rabia Büyükpınar, Sebahat Açıksöz, Selen Avcı, Selma Koç Akgül, Sibel Işık Mercan, Sümeyye Kahraman, Ümmü Gülsüm Kıral, Yüksel Bayraktar, Zehra Tuğba Güzel, Zerrin Aladağ
Aslı Sungur, Ayşe Canatan, Ayşe Merve Saraçoğlu Gezer, Azime Tezer, Bahar Özsoy, Buket Aydın, Burak Mert Parlıyan, Çağlar Oktay, D. Çağrı Yıldırım, Demet Gülhan, Deniz İşçioğlu, Ebru Küçükdüveyki, Elif Özlem Aydın, Erdem AY, Erkan Polat, Esin Yalçıntaş, Esra Banu Sipahi, Fatih Turan Yaman, Ferdane Esra Tanrıkulu, Ferhat Pehlivanoğlu, Ferit İzci, Gökmen Mengüç, Gözde Kestellioğlu, Gülşen Belkuyu, Hasan Hüseyin Taylan, Hatice KALFAOĞLU Hatipoğlu, Hülya Ağcasulu, İsmail Akyüz, Kemal Yavuz Ataman, Kerem Karabulut, Mahmut Güler, Mehmet Küçükmehmetoğlu, Mehmet Murat Payam, Merve Okkali Alsavada, Meryem Küçük, Metin Nalbant, Mine Batal, Muhammed Ziya Paköz, Mustafa Kemal Şan, Müge Sucu Polat, Müjde Altın, Nilüfer Negiz, Nurullah Selçuk, Osman Uzun, Özge Ayas, Özkan Yalçın, Pelin Kılıç, Pınar Savaş Yavuzçehre, Rahmi Tümpalay, Reshad Abilzade, Seda H. Bostancı, Seda Yıldırım, Sema Kızılelma, Şahika Kılıç, Tanyel Özelçi Eceral, Tekin Avaner, Tülay Temelli, Yasin Fahjan, Yeşim Köse, Yıldız Atmaca, Yıldız Atmaca, Zerrin Toprak Karaman, Zeynep Narman
A. Muhammet Banazılı, Abdulkadir Bilen, Abdulkerim Çalışkan, Abdullah Bucak, Abdullah Uzun, Ahmet İlhan, Alper Bilgili, Anıl Suna, Aslı Coşkun, Asuman Altay, Ayhan Küçükmanisa, Aynura Pashayeva, Ayşe Sertdemir, Aziz Belli, Bahar Bıyıklar, Bestami Eken, Ceyda Şataf, Dilvin Özen, Duygu Aksu, Duygu Yıldız Karakoç, Elvettin Akman, Emre Ezin, Ezgi Kovancı, Fethi Furkan Elbir, Gizem Erdoğan, Gülşah Eren, Hasan Kahkeci, İhsan İkizer, İsmail Sevinç, İsmail Sevinç, M. Fatih Bilal Alodalı, Muhammed Miraç Aslan, Murad Canbulut, Mustafa Kömürcüoğlu, Mustafa Lamba, Namık Kemal Öztürk, Ömer Kor, Özge Demirel, Rabia Ardıç Berk, Recep Demir, Selim Çapar, Serdar Simsar, Sinem Dudu Sakal, Şeyma Sevinç, Şuheda Altunok, Şura Zavalsız, Şükrü Nişancı, Tuğçe Bayram Topçu, Tuğçe Hisoğlu Koç, Tümay Mercan, Uğur Ömürgönülşen, Uğur Sadioğlu, Ümmügülsüm Zor, Vedat Yılmaz, Veysel Eren, Yağmur Can, Yakup Bulut, Yaren Duman
Abdullah Bucak, Abidin Kemeç, Adem Sakarya, Ahmet Özkan, Alper Ekmekcioğlu, Asmin Kavas Bilgiç, Ayşegül Mengi, Burak Hamza Eryiğit, Çiğdem Yavuz, Emine Yaman, Fatma Neval Genç, Hamza Ateş, Hasan Kahkeci, Hasan Yaylı, Hüseyin Gül, İskender Güneş, Kemal Kaya, Levent Memiş, Lütfiye Yılmaz, M. Ziya Paköz, Mehmet Can Soyhan, Meltem Gencer, Meryem Arslan, Mete Yıldız, Müslüm Yıldız, Nejla Kılınç, Nisa Erdem, Seda Tapdık, Semih Köseoğlu, Sinem Atay, Sinem Sönmez, Sönmez Düzgün, Suna Ersavaş Kavanoz, Sülün Evinç Torlak, Tancu Söyleyici
Burcu Çağrı Çakır Zamanlar ve mekânlar kaybolup sadece sayılar ve düşünceler kaldığında bakalım kendinizi hangi Kore'de bulacaksınız? Bu kitap sizi dünyaca ünlü müzik grubu BTS ile soluk kesici bir zaman yolculuğuna çıkaracak. Yolculuk boyunca kapaktaki sayılar size pusula olacaktır.
Kitapta soruşturma, kovuşturma ve en sonunda "kavuşturma" bölümlerini göreceksiniz. Bunun anlamı kendi araştırmanızı, soruşturmanızı yapınız ve "Gerçeklerle kavuşun." demektir. Özellikle 3.3. bölümden sonra okuyacağınız her başlıkta (Aslında onlar sizin için özenle seçilen zamanlarda yer alan birer duraktır.) zaman kapsülüne giren çıkan birçok isim olacak. Sizler belki de adını daha önce hiç duymadığınız birçok insan ile farklı zaman ve mekânlarda karşılaşacaksınız. Ama tüm yolculuk boyunca yanınızda her zaman ve sadece dünyaca ünlü BTS müzik grubu ve üyeleri olacak. Her bir BTS üyesi sizin elinizden tutarak size eşlik edecek. Lütfen endişelenmeyin ve BTS'e güvenin. iyi yolculuklar.
“Hayatında kan içmeye doymamıştın, şimdi seni, kanla doyuruyorum!”
MÖ 529'da Alp Er Tunga'nın torunu ve Saka'nın (İskitler) Kraliçesi Tomris Hatun'un bir gece önce oğlunun cesedi başında ettiği yeminini yerine getirip katil Büyük Kiros'un kafasını kan dolu bir fıçıya attığı zaman söylediği sözdür.
"Tırnaklarım yırtılmış, burnum ve kulaklarım parçalanmış, bacaklarım ve kollarım ezilmiş olsa bile, bu fiziksel acı milletimi kaybetmenin acısıyla kıyaslanamaz. [...] Tek pişmanlığım, hayatımı ülkeme adamaktan daha fazlasını yapamamak."
Koreli Kadın Bağımsızlık Aktivisti Yun Gwan-Sun'un karanlık hücrede tek başına 1920 yılında 17 yaşında ölürken sarf ettiği son sözleridir.
“Oğul... Anayurttan ayrılalı yıllar geçti. Deli rüzgârlar önünde oradan oraya savrulduk. Beylik otağını kurduğumuz şu yaylalar artık son durağımız, son konağımız olsun. Oğuz'un yurtlarına diktiğimiz ağaçların kökleri kara yerin derinliklerine, dalları gökyüzünün yüceliklerine uzansın.”
Gündüz Alp'in eşi, Ertuğrul Gazi'nin annesi ve Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi'nin büyük annesi Hayme Ana'nın, Moğol saldırısından kurtulmak için Horasan'dan ayrılıp önce Ahlat'a sonra Halep'e ulaşan Kayı boyu'nun beyi Gündüz Alp'in Fırat nehrini geçerken boğulması üzerine ecdadımız olarak tek ve kadın başına Kayı boyunun başına geçip yönetimindeki tüm Boy halkını önce Ankara Karacadağ bölgesine getirip, ardından da Söğüt ve Domaniç'e yerleştirdikten sonra yeni bir ülkenin temelini atarken çocuklarına söylediği sözdür.
Deniz Altay Taşcı Sosyal yardımları sosyal sigortalardan ayıran en önemli özellik, sosyal yardımların bireyleri en kısa sürede muhtaçlıktan kurtararak kendi kendilerine yeterli hâle gelmelerini sağlama amacı taşımasıdır. Türkiye'de sosyal yardımlar, primli sosyal güvenlik sistemlerinin tamamlayıcısı olarak düzenlenmiştir.
Türkiye'deki sosyal koruma sistemi öncelikli olarak çalışma ile ilişkili olup çalışan birey Sosyal Güvenlik Kurumuna kayıt olarak prim ödemekte, bu sayede sosyal koruma kapsamına girerek sosyal risklere karşı korunmaktadır. İşsizlere aktif ve pasif istihdam politikaları uygulanmakta, kayıtlı olarak çalışmayan, aynı zamanda aktif ve pasif istihdam politikaları kapsamı dışında kalan bireyler için ise sosyal yardım programları bulunmaktadır. Sosyal yardım alanlar için de aktif istihdam politikaları uygulanmaya başlanmış olmakla birlikte kural olarak kayıt dışı çalışma bu uygulamaların dışında kalan kesimi ifade etmektedir. Ancak çalışmamızda yer aldığı üzere Türkiye'de sosyal yardım almakta iken kayıt dışı çalışan bir kesimin varlığı TÜİK istatistikleri analizinden anlaşılmaktadır. Söz konusu verilere uygulanan ki kare analizi sonuçları, öncelikle sosyal yardım alma ve kayıt dışı çalışma arasında bağımlı bir ilişkinin olduğunu ortaya koymuştur. Sonrasında yapılan lojistik regresyon analizi ise sosyal yardım almakta olan hanede yer alan kayıt dışı çalışan bireylerin sosyal yardım alan hanede yer almamakla birlikte kayıt dışı çalışan bireylere arasında anlamlı farklılıklar olduğunu göstermektedir.
Bu çalışma ile, kayıt dışı çalışırken sosyal yardım alınan hanede bulunma durumuna ait faktörler detaylandırılarak Türkiye'deki sosyal politika literatürünün, neoliberal politikalar bağlamında ulusal ve uluslararası sosyal politikanın sosyal hak kayıpları, esnek çalışma, güvencesizleşme, özelleştirme ve sendikasızlaştırma gibi unsurlarının elimine edildiği sosyal politika düzenlemelerinin yapılandırılması hedefi ile sosyal yardım alma durumuna neden olan piyasa koşullarını görmezden gelen yapısı yerine mevcut piyasa şartlarının insanları sosyal yardım almakta iken kayıt dışı çalışmaya iten piyasa düzenlemeleri irdelenerek sosyal yardım almakta olan bireylerin kayıt dışı işler yerine insana yakışır işlerde çalışmalarına yönelik olarak politika önerileri sunulmuştur.
Serdar Yılmaz Kazakistan’ın Türkiye Politikası adlı bu kitap, Kazakistan’ın Türkiye’ye yönelik politikasını belirlerken hangi faktörleri göz önüne aldığını ortaya koymaktadır. Bu çalışmada, Kazakistan’ın Türkiye politikasının ortak dil, soy, din ve tarih anlayışından hareketle oluşturulduğu savının aksine, Kazakistan’daki iç yapısal faktörlerin (lider etkisi, STK, çıkar grupları, bürokratik kurumlar, siyasal partiler, rejimin yapısı, kamuoyu ve medya) bu politikaların belirlenmesinde daha etkili olduğu sonucuna varılmıştır. 1991-2014 yılları arasında Kazakistan’ın Türkiye’ye yönelik nasıl bir politika yürüttüğü, bu doğrultuda hangi adımları attığı ve Türkiye’ye yönelik nasıl bir bakış açısına sahip olduğunu öğrenmek için çalışmanın yazarı tarafından Kazakistan’da beş aylık bir saha çalışması yapılmış ve bu anlamda Kazakça kaynaklardan (arşiv ve güncel) istifade edilmiştir. Bu çalışma, Türkiye’den Kazakistan’a yönelik bir bakış açısından ziyade, Kazakistan’dan bu topraklara yönelik bakış açısına yer vermekte ve Türk dünyasının aksakalı Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev’in liderliğinin iki ülke arasındaki ilişkilerde temel belirleyici olduğunu ele almaktadır.
Muhammet Savaş Kafkasyalı Kelimelerin iradesi yoktur. Nereye ve hangi anlama gideceklerine kendileri karar veremez. Bu yüzden kelimeler anlama gelmez veya gitmez, insanlar kelimeleri istedikleri anlama getirirler. Bizler de kelimelerin doğuşunu tam olarak bilemesek de gelişine bakarak onları istedikleri anlama getirenlerin hem maksadını, muradını hem de zihin yapısını anlamaya çalışırız. Bir eylemi, bir nesneyi veya bir hissi ifade etmesi için kullanılan kelime, zamanla gereken hassasiyeti göstermemekten, onu muhafaza etme lüzumunu kavrayamamaktan yahut kasıtlı olarak başka anlamlara getirilir. Bu sebepledir ki bir kelimenin sergüzeşti, o kelime ile ifade edilmeye çalışılanı anlamaya, ifade edenin düşüncelerini hatta bazen amacını veya niyetini dahi anlamaya yarayabilmektedir.
Getirilmiş anlamları sorgulamadan kullanmak, getirenlere gönüllü mahkûm ve tabi olmak demektir. Getirenlerin kurguladığı ve kurduğu sisteme mahkûm olmamak için bu sistemi inşa eden zihniyeti anlamak şarttır. Bir sistemi inşa etmiş zihniyetin yapı taşları kelimelerdir ve evvela bu kelimeleri anlamak icap eder.
Muhammet Savaş Kafkasyalı Kelimelerin iradesi yoktur. Nereye ve hangi anlama gideceklerine kendileri karar veremez. Bu yüzden kelimeler anlama gelmez veya gitmez, insanlar kelimeleri istedikleri anlama getirirler. Bizler de kelimelerin doğuşunu tam olarak bilemesek de kökenine bakarak onları istedikleri anlama getirenlerin hem maksadını, muradını hem de zihin yapısını anlamaya çalışırız.
Bir eylemi, bir nesneyi veya bir hissi ifade etmesi için kullanılan kelime, zamanla gereken hassasiyeti göstermemekten, onu muhafaza etme lüzumunu kavrayamamaktan ötürü yahut kasıtlı olarak başka anlamlara getirilir. Bu sebepledir ki, bir kelimenin sergüzeşti, o kelime ile ifade edileni ve anlatılanı anlamaya, söyleyenin düşüncelerini hatta bazen amacını veya niyetini dahi anlamaya yarayabilmektedir.
Kelimeleri, getirilmiş anlamları sorgulamadan kullanmak, getirenlere gönüllü mahkûm ve tâbi olmak demektir. Getirenlerin kurguladığı ve kurduğu sisteme mahkûm olmamak için bu sistemi inşa eden zihniyeti anlamak şarttır. Bir sistemi inşa etmiş zihniyetin yapı taşları kelimelerdir ve evvelâ bu kelimeleri anlamak icap eder.
Gürol Banger e-Kent, tüm yerel yönetim hizmet ve faaliyetlerinde bilgi iletişim teknolojilerinin kullanımı, vatandaş ve işletmelere internet üzerinden etkin bir biçimde hizmet sunumu, kurum içi birimlerin bilgisayar ağları ile entegrasyonu ve ilgili dış birimlerle iletişimin sağlanmasıdır.
e-Kent sistemini oluşturan her ayrı proje, özel uzmanlık gerektiren projelerdir. Bu tür projelerde eksik bilgi ile yaklaşımlar yanlış tercihlere neden olacaklardır. Bu yüzden yöneticilerin en azından konu hakkında genel bir ön bilgiye sahip bulunmaları projenin başarısını doğrudan etkileyecektir. Elinizdeki kitap bu maksatla hazırlanmıştır.
Kitapta, kente yönelik projeleri planlayacak kent yöneticilerine doğru bir ön bilgi verebilmek maksadıyla temel bilgiler aktarılmakta, bu konuda bir ufkun oluşmasına yardımcı olma hedefi izlenmektedir. Bir taraftan kamu yönetimi ve sosyal bilimci, diğer taraftan bilgi ve iletişim teknolojisini içeren iki ayrı görev disiplininin aynı bir konunun içinde yer alması ve bu farklılığın esasen birbirine benzememesi konunun önemini göstermektedir. Kitap iki ana bölümden oluşmaktadır.
a. Kent ve Yönetim: Bu bölümde kent ve kent yönetimi, sosyal bilimci ve kamu yönetimi tanımlarıyla açıklanmış, yaşanan sorunlar üzerinde durularak gereken temel bilgiler aktarılmıştır.
b. Kent Bilgi Sisteminin Esasları ve Uygulamalar: Yerel nitelikli kamu hizmetlerinin görülmesinde belediye birimleri ile eşgüdümlü olarak çalışan diğer kamu kuruluşları arasında, coğrafi bilgi sisteminin kurulması ile bütünleşmenin sağlanması ve hizmetlerin daha sağlıklı yöntemlerle ve kısa sürede verilmesi fonksiyonları bilgi iletişim teknolojisi esaslarına göre açıklanmış, temel bilgiler verilmiş ve bazı alanlarda sistem tasarım örnekleri verilmiştir.
Aynur Erdoğan Coşkun, Ayşen Şatıroğlu, Betül Kızıltepe, Büşra Turan Tüylüoğlu, Elif Altundere, Mehmet Ali Akyurt, Melek Kırtıl, Merve Ayar Yılmaz, Murat Şentürk, Nursen Tekgöz, Salih Ünüvar, Şefika Aydın, Yusuf Adıgüzel "Antik kentler, orta çağ kentleri ve modern kentler, kapitalist ülkelerdeki kentler, sosyalist ülkelerdeki kentler ve Üçüncü Dünya ülkelerindeki kentler; işte bunların hepsi geniş entelektüel çerçevemizde yer alıyordu. Bunların sonucunda ortaya çıkan kentsel sosyoloji aklınıza gelen her şey olabilirdi; eğer bunun kentlerde meydana geldiğini görebildiyseniz, o zaman kentsel sosyoloji literatürünün herhangi bir yerinde tartışıldığını da görebilirdiniz." Saunders, R (2013). Sosyal teori: Kentsel sosyoloji (S. Doğru Getir, Çev.). ideal Kültür Yayıncılık.
Kentin inşası ve kentlerin neredeyse dünyanın her köşesine yayılması tüm zamanların en başarılı insan yaratımlarından biri olmuştur. Bugüne
kadar pek çok açıdan tartışılmış, farklı disiplinlerle ilişkilendirilmiş ve üzerine yazılmış zengin bir literatür bulunan kent ve kent çalışmaları hakkında bir sınıflandırma yapmak oldukça zor olsa da bu kitabın çerçevesi nüfus biliminden kentleşme olgusuna, kır pratiklerinden gecekondulaşma sürecine, toplumsal hareketlilikten göç çalışmalarına kadar geniş bir perspektifle ve aşamalı olarak geliştirildi.
Kent Çalışmalarına Giriş, bugün hâlâ önemini koruyan ve gündemden düşmeyen kent, kirve göç konularına adım adım yaklaşarak geçmişin ve
günümüzün dinamiklerini aydınlatmayı amaçlıyor. Hem kent çalışmalarına ilgi duyanların hem de uzmanların başvurabileceği bu eser, bir
başlangıç kitabı olması ve akademik bağlamda bütünlük oluşturması açısından önem arz ediyor.