İstatistik ve Aktüerya \ 3-3
Hasan Bulut Bu kitap Çok Değişkenli İstatistiksel Yöntemleri, hem teorik hem de R programına dayalı uygulamalar ile ele almaktadır. Kitabın okuyucuları için R programında özel olarak hazırlanmış bir R paketi oluşturulmuştur. Söz konusu paketin detayları kitap içerisinde yer almaktadır. Bu R paketinin ismi, kitabın isminin İngilizce karşılığının baş harfleri kullanılarak MSMwRA (Multivariate Statistical Methods with R Applications) şeklinde belirlenmiştir. Okuyucular bu paketi bilgisayarlarında kurulu olan programlarına indirerek klavye yoluyla girilmesi oldukça zaman alacak olan veri setlerine birkaç saniyede ulaşabileceklerdir. Kitap bu yönüyle literatürdeki emsallerinden ayrılmaktadır.
R programı açık kaynak kodludur ve ücretsiz olarak bilgisayarlara indirilebilir. Ayrıca sıklıkla kullanılan istatistiksel paket programların (SPSS, Minitab, SAS vb.) aksine hem klasik hem de güncel yöntemlere ait paket ve/veya fonksiyonları bünyesinde barındırmaktadır. Söz konusu paket programlar son bilimsel çalışmalara dayanarak barındırdığı yöntemler yönünden çok sık güncellenmemektedir. Bu durum özellikle lisansüstü çalışmalarda uygulama alanını kısıtlayabilmektedir. Ancak R programı, birkaç hafta önce yayımlanan bilimsel bir yönteme ait uygulamalara bile yer verebilmektedir. Söz konusu uygulamaların gerçekleştirilebileceği bir paket ve/veya fonksiyon bulunamadığında ise kullanıcılar kendi fonksiyonlarını ve paketlerini oluşturabilmektedir.
Bu kitap çok değişkenli istatistiksel yöntemlerin kullanıldığı tüm alanlarda; araştırmacılar, lisans ve lisansüstü öğrencileri tarafından kullanılabilir.
Özlem Gürünlü Alma Olasılık dersinin okutulduğu tüm bölümler için hem ders hem de yardımcı kitap olabilecek şekilde sunulan bu eserde, her bölüm, önce teorik olarak daha sonrada çözümlü örneklerle anlatılmış olup, olasılık kavramlarının daha iyi anlaşılması ve uygulanabilmesi için her bölüm R programı örnekleriyle gösterilmiştir.
Kitapta, kümeler ve kümeler teorisinin temel kavramları, örneklem uzayının oluşturulması, koşullu olasılık, bağımsızlık, Bayes teoremi konuları, rastgele değişken kavramı, kesikli ve sürekli rastgele değişkenin özellikleri, olasılık fonksiyonu, olasılık yoğunluk fonksiyonu, birikimli dağılım fonksiyonları, rastgele değişkenin tek boyutlu, iki boyutlu ve çok boyutlu olduğu durumlar ele alınmıştır. Aynı zamanda rastgele değişkenlerin bağımsızlığı, koşullu olasılık fonksiyonları, kantiller, olasılık dağılımlarına ait bilgi içeren ve ana kitle özelliklerini gösteren beklenen değer, varyans, momentler ve moment üreten fonksiyonlar, kovaryans, korelasyon, karakteristik fonksiyon, faktöriyel moment çıkaran fonksiyon, Markov, Chebyshev, Cauchy-Schwartz eşitsizlikleri ve Merkezi limit teoremi konuları çözümlü alıştırmalar ve R program uygulamalarıyla anlatılmıştır. Olasılık teorisinde yaygın olarak kullanılan bazı kesikli ve sürekli dağılımlar: Bernoulli, Binom, Çok terimli, Geometrik, Negatif Binom, Hipergeometrik, Genelleştirilmiş Hipergeometrik, Poisson, Kesikli Düzgün, Sürekli düzgün, Normal, Standart Normal, İki Değişkenli Normal, Log-Normal, Üstel, Gamma, Beta ve Cauchy dağılımları incelenmiştir. Bu dağılımlara sahip rastgele değişkenin olasılık ve dağılım fonksiyonları, dağılımın şekli, beklenen değer, moment ve moment üretici fonksiyonları elde edilişi, dağılımlara ait özelliklere ilişkin örnekler ve R program uygulamalarına yer verilmiştir.
Melekşen Akın, Sadiye Peral Eyduran, Ecevit Eyduran Bilgisayar teknolojisindeki gelişmelere paralel olarak, regresyon ve sınıflandırma tipi problemlerin çözümlenmesi açısından veri madenciliği (data mining) ve yapay sinir ağları (Artificial Neural Networks) algoritmalarının kullanımı son yıllarda önem kazanmaktadır. Bu bağlamda, CART (Classification and Regression Tree), CHAID (Chi-Square Automatic Interaction Detector) ve Exhaustive CHAID gibi ağaç yapısına dayalı veri madenciliği algoritmaları pratikte yaygın olarak kullanılmaktadır. Gerek regresyon gerekse sınıflandırma tipi problemlerin çözüme kavuşturulması açısından karmaşık ilişkilerin ortaya konulmasında yapay sinir ağları algoritmalarının oldukça etkin ve yüksek tahmin performansı gösterdiği bilinmektedir. Son yıllarda yapılan istatistiksel modelleme çalışmalarında, karar ağaçları, yapay sinir ağları ve MARS (Multivariate Adaptive Regression Splines) algoritmalarının tahmin performansları karşılaştırılmalı olarak incelenmektedir. CART algoritmasının modifiye edilmiş bir formu olan MARS algoritması, ele alınan değişkenler arasındaki yüksek dereceli ilişkilerin tanımlanması bakımından araştırıcıların ilgi odağı olmuştur. Sadece değişkenlerin dağılımına ilişkin değil aynı zamanda değişkenler arasındaki fonksiyonel ilişkilere ilişkin varsayıma ihtiyaç duymaması ve bunun yanısıra değişkenler arasındaki yüksek boyutlu ilişkileri gösteren bir denklem sağlaması MARS algoritmasını oldukça popüler kılmaktadır. Bu üstün yönlerinden dolayı, etki faktörü (impact factor) yüksek olan SCI kapsamındaki ziraat, ekonomi, tıp ve mühendislik dergilerinde MARS algoritmasının yaygın olarak kullanıldığı görülmektedir.
MARS algoritmasının uygulamalarına ilişkin literatür incelendiğinde yabancı dilde yazılmış referans kaynakların olduğu görülmektedir. Ne yazık ki, MARS modellemesi ile ilgili Türkçe bir kitabın olmadığı tespit edilmiştir. Literatürdeki bu açığı kapatmak üzere MARS algoritması ile ilgili Türkçe bir kaynağın yazılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Bu nedenle araştırmacı odaklı olarak yazılan ve tasarlanan “R yazılımı ile Tarım Bilimlerinde Regresyon ve Sınıflandırma Tipi Problemlerin Çözümünde MARS Algoritması” isimli bu kitapta; (1) MARS algoritmasına ve uyum iyiliği ölçütlerine ait teorik bilgilerin verilmesi, (2) MARS algoritmasına ait ideal ayar parametrelerinin belirlenmesi, (3) Etkin bir MARS çözümlemesi için earth ve caret paketlerinin kullanılması ile ilgili önemli noktaların verilmesi, (4) Aşırı uyum (overfitting) probleminin giderilmesine ilişkin bazı püf noktaların verilmesi, (5) Bir ya da birden fazla sürekli bağımlı değişken için MARS modellemesinin nasıl yapılacağı, analiz çıktılarının nasıl yorumlanacağı ile ilgili önemli bilgilerin verilmesi, (6) Çapraz geçerlilik ve eğitim-test setleri için MARS komut dosyalarının oluşturulması ile ilgili pratik bilgilerin verilmesi, (7) Sürekli bağımlı değişken üzerinde etkili olan kategorik bağımsız değişkenlerin nasıl yorumlanacağı konusunda bilgiler verilmesi, (8) Caret paketinde farklı yeniden örnekleme yöntemleri ile ayar parametrelerinin optimizasyonuna ilişkin faydalı bilgiler verilmesi, (9) Tek sürekli bağımlı değişkenin tahmin edilmesi kapsamında MARS ile BRNN (Bayesian Regularized Neural Network) algoritmalarına ilişkin R script dosyalarının verilmesi ve (10) İkili lojistik regresyon (binary logistic regression) analizi kapsamında MARS algoritmasının kullanımına ilişkin önemli detayların verilmesi, (11) Bagging MARS algoritması ile ilgili R script dosyalarının oluşturulması ve (12) Regresyon tipi problemler kapsamında kurulan modellere ait uyum iyiliği ölçütlerinin hesaplanması için geliştirilen ehaGoF paketinin tanıtılması amaçlanmıştır.
Sınıflandırma ve regresyon tipi problemlerin MARS algoritması ile çözümlenmesi konusunda yazılmış olan bu kitabın tüm araştırıcılara faydalı olmasını dileriz.
Yusuf Kurt R programı; istatistiksel analiz, simülasyon, grafiksel gösterim ve her türlü veri analizinin yapıldığı bir bilgisayar yazılım dilidir. Bu program, bilim dünyasının yakın gelecekte en etkili ve yaygın istatistiksel analiz programı olmaya adaydır. R Program, temel ve kapsamlı istatistiksel analizler ile grafiksel çizimlere gereksinim duyan sosyal bilimlerden fen bilimlerine, mühendislikten sağlık bilimlerine kadar her alandan kullanıcılara hitap etmektedir. Günümüzde, yaygın olarak kullanılan ücretli istatistik programlarına (SPSS, SAS, STATA, MATLAB gibi) göre, R programının birçok üstünlüğü bulunmaktadır. R programının ücretsiz bir şekilde indirilebilmesi, kapsamlı birçok ara yüzünün bulunması, konuya özgü binlerce paketinin geliştirilmiş olması, etkili grafiksel gösterim sunması ve kullanıcıların kodlarını yazıp paylaşmalarını sağlaması en çarpıcı özellikleridir.
Kitapta; R programının ilgili kitaplardan ve internet sitelerinden nasıl öğrenileceği, temel ve ileri istatistiksel analizlerin nasıl yapılacağı, analiz sonuçlarının grafiksel olarak etkin bir şekilde nasıl gösterileceği farklı alanlardan değişik örnekler üzerinden anlatılmıştır. Kullanıcıların kitapta yer alan örneklerde verilen kodları programın ara yüzüne yazarak öğrenmesi, hem kod yazma alışkanlığının kazanılmasını hem de R programının fonksiyonlarına aşina olunmasını sağlayacaktır. Kitapta verilen örnekler için kullanılan paketler ve uygulanan fonksiyonlar, kullanıcıların kendi veri setlerine uygulayabilecekleri şekilde düzenlenmiştir. Bu açıdan kitap, her alandan kullanıcıların istatistiksel analizlerini R programında yapmalarını sağlayan bir uygulama rehberi niteliğindedir.
Güler Şebnem Uralcan Arşimet'in 'Dünyanın dışında bir destek noktası gösterin, dünyayı yerinden oynatayım' dediği rivayet edilir. Sigorta sistemi, Arşimet'in aradığı destek noktası gibi sosyoekonomik kalkınma, gelişme ve büyümenin dayanağı. işlevleriyle de İnsanca yaşama standardının kaldıracıdır.
Evren yaşamsallığı tehdit eden risklerle dolu iğneli fıçı gibidir. Sigorta sistemi günümüzde küresel olan yapısıyla bu riskleri yöneterek ortaya çıkabilecek sosyoekonomik kayıpların telâfi edilmesini sağlar. Bu onun risk yönetimiyle ilgili yönüdür.
Sigorta sisteminin ikinci yönü ise yatırımların gerçekleştirilebilmesi için gereken dev tasarrufları yaratabilme potansiyelidir. Nitekim sigorta sektörü gelişmemiş bir gelişmiş ülke örneği yoktur. Aksine, son zamanlarda mucize düzeyinde hızlı büyüme gösteren ülkelerin tümünde önce sigorta sektöründe önemli gelişmeler, büyümeler yaşanmıştır. Tayland, Güney Kore, Güney Afrika vb ülkeler buna örnektir.
Özetle, sigorta sistemi, risk yönetimi işlevi ile sosyoekonomik yıkımların önünü aldığı, açığa çıkan hasarların telafisini ve dolayısıyla toplumun huzurunu sağladığı gibi, tasarruf fonlarıyla da kalkınma, gelişme, büyüme aşamalarında yatırımların gerçekleştirilebilmesini sağlar, refah düzeyini artırarak yoksulluğu, yolsuzluğu önler, geleceği olan insanlar dünyasını yaratır.
Bu yapıtta, küresel bağlamda sigorta sistemi, alt ve ara sistemleri, çevre sistemleriyle bağlantıları, kavramsal çerçevesi, işletmeciliği, uluslar üstü kurumsal yapısı, yasal yapısı ve etik ilkeleri işlenmiş, son değişikliklere değinilmiştir. Sektör mensuplarına, öğrencilere, okuyucuya yararlı olmasını dileriz.
Ahmet Mete Çilingirturk, Ayşe Oğuzlar, Ayşegül İşcanoğlu Çekic, Burcu Kocarık Gacar, Ceren Camkıran, Dilek Altaş Karaca, Duygu Usta, Elçin Timur Çakmak, Elif Çiğdem Keleş, Gülen Arıkan Kokkaya, Gülsen Kıral, Hasan Arda Burhan, Haydar Ekelik, İ. Esen Yıldırım, İpek Deveci Kocakoç, Kevser Tüter Şahinoğlu, Kubilay Erişlik, Meryem Pulat, Mine Aydemir Dev, Münevver Turanlı, Naciye Tuba Yılmaz Soydan, Nuran Bayram Arlı, Nurdan Çolakoğlu, Özgur Çakır, Özlem Deniz Başar, Özlem Ergut, Özlem Yorulmaz, Seda Bağdatlı Kalkan, Selay Giray Yakut, Serpil Kılıç Depren, Sevda Gürsakal, Şahamet Bülbül, Turgut Un, Tutku Tuncalı Yaman, Ünal Halit Özden, Yasemin Koldere Akın Sosyal bilimler alanında yapılan çalışmalarda incelenen birimlerin çeşitli özelliklere sahip olması nedeniyle veri birden fazla değişken ile tanımlanır. Çok sayıda değişken olması durumunda, bunları birlikte analiz etmek için çok değişkenli istatistiksel analiz tekniklerine ihtiyaç duyulmaktadır.
Lisans ve lisansüstü düzeyde bir ders kitabı olarak hazırlanan bu kitapta; çok değişkenli istatistiksel analiz teknikleri hem teorik hem de uygulamalı bir şekilde ele alınmıştır. Kitapta başlıca çok değişkenli istatistiksel analiz tekniklerinin yanı sıra ileri çok değişkenli istatistiksel analiz tekniklerine de yer verilmiştir. Kitabın içeriğinde yer alan analiz teknikleri temel düzeyde kavramsal bilgiler çerçevesinde açıklanarak Stata, SPSS ve R programları ile uygulamalar yapılmıştır.
Kitapta, çok değişkenli istatistiksel analiz tekniklerini uygulayacak öğrencilere ve araştırmacılara yol göstermek amacıyla sosyal bilimler alanındaki çeşitli konularda uygulamalara yer verilmiş, analiz sonuçlarının detaylı yorumlanmasına da özen gösterilmiştir. Bu uygulamalarda çeşitli araştırma sorularına gerçek veriler kullanılarak cevap arandığından kitap aynı zamanda araştırma kitabı özelliği de taşıdığından sektörel araştırmacılar, lisans ve lisansüstü öğrencileri tarafından çok değişkenli analiz tekniklerinin uygulandığı tüm alanlarda kullanılabilir.
Yirmi bir bölümden oluşan bu kitap; uzmanlık alanı istatistik, ekonometri ve yöneylem araştırması olan ve Türkiye'nin çeşitli üniversitelerinde görev yapan akademisyenler tarafından hazırlanmış olup aşağıdaki konuları içermektedir.

• Çok Değişkenli İstatistiksel Analiz Tekniklerinin Temel Varsayımları
• Stata, SPSS ve R Programları ile Veri Girişi ve Çok Değişkenli Analiz Varsayımlarının İncelenmesi
• Çoklu Doğrusal Regresyon Modelleri
• Lojistik Regresyon Analizi
• Çok Değişkenli Varyans Analizi
• Faktör Analizi
• Kümeleme Analizi
• Diskriminant Analizi
• Kanonik Korelasyon Analizi
• Çok Boyutlu Ölçekleme Analizi
• Güvenilirlik Analizi
• Konjoint Analizi
• Uyum Analizi
• Sınıflandırma Karar Ağaçları
• Yapay Sinir Ağları
• Sağkalım Analizi
• Sistem Simülasyonu
• Gizli Sınıf Analizi
• Metin Madenciliği
Duygu Koçak Veri dosyaları aşağıdaki linkten indirilebilir.

https://www.nobelyayin.com/sunumlar/sosyal_bilimler_icin_R_ile_temel_istatistik/sosyal_bilimler_icin_R_ile_temel_istatistik.zip


R programının bugün dünya üzerinde üç milyondan fazla kullanıcıya sahip olduğu düşünülmektedir. Kuşkusuz bunun sebebi ücretsiz bir yazılım olması ve birçok istatistiksel tekniği uygulamaya imkân tanımasıdır. Bu kitapta R programında temel istatistiksel analizlerin nasıl kısa ve kolayca gerçekleştirilebileceği anlatılmıştır. Hazır paketler ve kodlar ile yeniden kod yazmaya gerek duymadan analizlerin R'de nasıl yapılabileceği görsellere yer verilerek, aşama aşama ve olabildiğince yalın bir dille anlatılmaya çalışılmıştır.
Okurlara faydalı olması dileğiyle.
Yalçın Karagöz Bu kitapla araştırmacı; kitabın tamamını incelemeden, sadece ilgilendiği konuya bakarak analizini yapabilecek ve sonuçlarını yorumlayabilecektir. Bu kitap lisans, lisansüstü ve özellikle bilimsel araştırmalar için hazırlanmıştır. Konularla ilgili olarak, örnekler, önce teorik olarak, daha sonrada SPSS, AMOS ve META paket programı ile çözülmüştür. Bu kitapta tek ve çok değişkenli istatistikler tamamına yakını anlatılmıştır. Ayrıca, kitapta teorik bilgiler de bulunduğundan, lisans ve lisansüstü eğitimlerinde de tercih edilebilir.
Yalçın KARAGÖZ Bu kitapla araştırmacı; kitabın tamamını incelemeden, sadece ilgilendiği konuya bakarak analizini yapabilecek ve sonuçlarını yorumlayabilecektir. Bu kitap tıp, eczacılık, diş hekimliği ve diğer sağlık bilimlerindeki bilimsel araştırmalar için hazırlamış olmakla beraber, diğer bilimler içinde kullanılacak biçimde dizayn edilmiştir. Ayrıca, kitapta teorik bilgiler de bulunduğundan, lisans ve lisansüstü eğitimlerinde de tercih edilebilir.
Yalçın Karagöz Bu kitap; özellikle bilimsel araştırmalar için hazırlanmıştır. Konularla ilgili örnekler, önce teorik olarak daha sonrada SPSS, AMOS ve META paket programı ile çözülmüştür. İstatistiksel analiz yapmak isteyen bir araştırmacı; kitabın tamamını incelemeden sadece ilgilendiği konuya bakarak analizini yapabilecek ve sonuçlarını yorumlayabilecektir.
Kitap, bilimsel araştırmalarda çok sık kullanılan SPSS, AMOS ve META paket programlarının içerikleri dikkate alınarak hazırlamıştır. Ayrıca güç analizi (power analizi) konusu için MİNİTAP paket programından yararlanılmıştır.
Analiz tekniklerinin sınıflandırılmasında; değişken sayısı, veri özellikleri ve analizin amacı dikkate alınmıştır. Tek değişkenli ve çok değişkenli istatistiksel analiz yöntemlerinin tamamına yakını anlatılmıştır. Parametrik ve parametrik olmayan istatistiksel analiz yöntemlerinin tamamına yakını anlatılmıştır. Ayrıca ilişki katsayıları (association measures), güvenilirlik ve madde analizi, yapısal eşitlik modellemesi ayrıntılı bir biçimde incelenmiştir.
Bu kitap özellikle bilimsel araştırmalar için hazırlanmış olmakla birlikte kapsamında teorik bilgiler de bulunduğundan lisans ve lisansüstü eğitimleri için de kullanılabilir.
Osman Çevik, Mustafa Özkan Doğası gereği tüm bilimsel çalışmalar birikimseldir. Yapılan her çalışma, literatürde önceden yapılan çalışmalara az veya çok katkı yaparak bilimsel dünyada kendine bir yer edinir. Söz konusu bu çalışmaların büyük çoğunluğu da istatistik teknikleri kullanmak durumundadır. Yapılacak her bilimsel çalışma için ne büyüklükte veri ile çalışılacağı, toplanacak verilerin hangi istatistiksel teknik ya da teknikler ile analiz edileceği, analizler sonucu ortaya çıkan değerlerin nasıl yorumlanacağı son derece önemli bir konudur. Çünkü yetersiz nicelik ve niteliğe sahip verilerle yapılan bir bilimsel çalışmada, gereksiz verilerin toplanması veya gerekli olan verilerin toplanamaması, toplanan verilerin yanlış tekniklerle analiz edilmesi, bilimsel çalışmaların anlamsız hâle gelmesi gibi çeşitli sonuçlara neden olabilir. “SPSS ile İstatistiksel Analizler” adı verilen bu kitapta, istatistiksel analizler yapmaya yeni başlayan araştırmacıların, konuları daha rahat kavrayabilmeleri için tüm örneklerin verileri ve analizleri birlikte sunulmuş; böylece araştırmacılara, doğru verilere doğru istatistiksel yöntem ve teknikleri uygulaması konusunda yardımcı olmak hedeflenmiştir.
Yalçın Karagöz Bu kitap lisans, lisansüstü ve özellikle bilimsel araştırmalar için hazırlanmıştır. Bu kitapta nicel, nitel ve karma araştırmada, araştırma sürecinin (araştırma probleminin belirlenmesi, hipotezlerin kurulması, örneklem yönteminin belirlenmesi, verilerin toplanması, güvenilirlik, geçerlilik, verilerin analizi, bulguların değerlendirilmesi, raporlanması yayın etiği vb.) nasıl yürütüleceği, nicel, nitel ve karma analiz yöntemlerinin kullanım şartları, verilerin analizinde paket programların (SPSS-AMOS-META) kullanılması, sağlık alanına özel istatistikler vb. verilmeye çalışılmıştır. Nicel yöntemlerde parametrik ve nonparametrik teknikler ve farklılıkları, bu farklılıklara göre uygulanacak analiz yöntemleri verilmiştir. Benzer şekilde nitel yöntemler arasındaki farklılıklar, bu farklılıklara göre uygulanacak durumlar verilmiştir. Kitabımın araştırmacılara faydalı olması dileğimle…
Aziz Kutlar Günümüzde üniversitelerin iktisat, işletme, sağlık ve mühendislik bölümlerinde zaman serileri veya buna benzer dersler okutulmaktadır. Bu bölümlerde lisansüstü eğitim yapan araştırmacıların ise zaman serilerine ilgisi çok daha fazladır. Bunun en önemli nedeni bir dizi değişkenin zaman içinde nasıl değiştiğinin gözlemlenmesi, ileride bu değişkenlerin nasıl şekilleneceğinin merak edilmesi ve akademik çalışmalara konu edilmesidir.
Bu kitapta zaman serilerinin teorisine veya matematiğine fazla girilmemiştir. Sadece zorunlu denklemlere yer verilmektedir. Zaman serileri çalışanların büyük kısmı, matematiği değil nasıl daha uygun bir programla uygun bir model oluşturabilecekleri konusunu sorun olarak görmektedirler. Biz de daha basit, daha anlaşılır ve daha kolay sonuca ulaşılır bir yol izleyerek, her araştırmacının rahatlıkla anlayabileceği bir metodoloji kullanmayı planladık. Çalışmaya başladığınızda bunu rahatlıkla fark edeceksiniz.
Vedat Sağlam, Erdinç Yücesoy, Murat Sağır İlk kez Danimarkalı mühendis ve matematikçi A.K. Erlang'ın 1917 yılında yaptığı çalışma ile başlayan kuyruk teorisinin sonuç ve metotları, iletişim, bilgisayar sistemleri, üretim hattı, bankacılık ve sağlık hizmetlerinin yanı sıra askeri alanlarda da kullanılmaktadır. Askeri birlik ve mühimmatın karargâh yerlerine intikali, toplanması ve depolanması halinde oluşan kuyruk, uçak ve helikopterlerin pistlerde veya inmek için havada beklemesi hallerinde oluşan kuyruklar, bozulan makinelerin tamir atölyelerinde oluşturduğu kuyruk gibi birçok örnek verilebilir.
Son yıllarda stokastik süreçler teorisinde meydana gelen hızlı gelişmeler stokastik kuyruk sistemlerine de yansımıştır. Üretim hattı, bilişim, haberleşme vb. alanlarda meydana gelen gelişmeler, kuyruk teorisinde yeni modellerin geliştirilmesine neden olmuştur. Bunun bir sonucu olarak kuyruk teorisi ve uygulamalarının kullanıldığı bilimsel çalışmalar, projeler, makaleler ve tezler her geçen gün artmaktadır. Fakat gerek lisans seviyesinde gerekse lisansüstü seviyesindeki öğrenciler ve araştırmacılar için kuyruk teorisi ve uygulamaları üzerine çeşitli sayıda yabancı dilde kitaplar bulunmasına rağmen maalesef Türkçe kitap sayısı yok denecek kadar azdır. Bu kitabın yazımı aşamasında en büyük motivasyon kaynaklarından biri bu eksikliğin ortadan kaldırılması çabasıdır. Bu kitabın kaleme alınmasında bizi cesaretlendiren şey ise stokastik süreçler konusunda gerekli altyapıya sahip olan veya olmayan lisans ve lisansüstü öğrencilere çeşitli düzeylerde kuyruk teorisini öğretme deneyimimizin olmadır.
Bu kitap, kuyruk süreçleri temelinde Markov süreci kavramlarını ve tekniklerini geliştirirken birçok farklı alanda ortaya çıkabilecek sistemlerin modellenmesi ve analizi için gerekli olan teoriyi ve uygulamasını vermeyi hedeflemiştir. Hem ders kitabı hem de bir araştırma kitabı olarak kaleme alınan kitap; “Kuyruk Teorisi”, “Bekleme Hattı Teorisi”, “Bekleme Hattı ve Simülasyon”, “Stokastik Servis Sistemleri Teorisi”, “Stokastik Süreçler”, “Markov Zincirleri” ve “Yöneylem Araştırması” gibi isimlerle İstatistik, Endüstri Mühendisliği ve Elektrik Elektronik Mühendisliği, Bilgisayar Mühendisliği ve Yazılım Mühendisliği, İşletme, Matematik, Ekonomi ve Ekonometri bölümlerinde lisans, yüksek lisans ve doktora derslerinde kaynak kitap olarak kullanılabilir.
Ömer Önalan Bu kitap, rassal şekilde değişen ve gelişen sistem ve süreçlerin modellenmesi, analiz edilmesi ve geleceğinin tahmin edilmesi için gerekli olabilecek araç ve yöntemleri kapsamaktadır.
Bu tür sistemler yaşadığımız dünyada doğal bilimler ve mühendislikten işletme ve sosyal bilimlere kadar farklı birçok bilim alanında rastlantısal problemlerin çözümüne imkân verebilmektedir. Günümüzdeki yapay zekâ alanındaki en son gelişmeler bu teorilere adapte edilerek bu rassal problemler çok daha etkin bir şekilde çözülebilir.
Şanslı Şenol İstatistik bilimini oluşturan istatistik konularının toplam on dört bölümde incelendiği Tanımlayıcı İstatistik ve Çıkarsamalı İstatistik, kullanım açısından daha uygun olacağı düşünülerek iki ayrı kitap şeklinde yazılmıştır.
İstatistik konusunda kapsamlı bilgi edinilmek istendiğinde kendi dilimizde yazılmış tüm istatistik konularını kapsayan, uygulamaları çok olan yayın sayısının yok denecek kadar az olduğu görülür. Özellikle birer istatistikçi adayı olan istatistik bölümü öğrencilerinin, istatistiği araç olarak kullanması zorunlu olan diğer öğrencilerin ve araştırmacıların kitap gereksinimini karşılamayı, ayrıca günümüzde gerek işletmelerde gerekse bilimsel araştırmalarda istatistik yöntemlerinden yararlanmak isteyenlere yardımcı olmayı amaçlayan bu kitaplarda, olayların sayısal bilgilerle değerlendirilmesinde kullanılan yöntemler uygulamalı örneklerle açıklanmıştır. Bölümlerde verilen örneklere ek olarak yine bölümlerin sonunda okuyucunun kendisini kontrol edebilmesi için problemlere ve seçilen bazı problemler için çözümlere de yer verilmiştir. Böylece kitaplar, teorik olarak anlatılan konuların daha iyi anlaşılmasını sağlamak için çözülen çok sayıda örnek problemin yanı sıra çözümlü ve diğer problemlerle zenginleştirilmiştir.
Tanımlayıcı İstatistik kitabında, istatistik bilimi ve olasılık kuramı ile ilgili genel bilgiler verilmiştir. Verilerin özetleme yolları, merkezi eğilim ve dağılım ölçüleri, olasılık dağılımları ile istatistiksel hesaplamalar için büyük önem taşıyan türetilmiş dağılımlar incelenmiştir.
Neyran ORHUNBİLGE "Yazarın 6 kitaptan oluşan istatistik serisinde, istatistiğe giriş özelliği taşıyan ve istatistik temel kavramlarının, olasılık ve olasılık dağılımlarının geniş bir kesime hitap eden ve sade bir dille ele alındığı bu kitap, ilk baskısının tükenmesi ve yıllardır gelen yeni baskı talebi üzerine güncellenerek yeniden okurlara sunulmuştur.
İşlenen konular okuyucunun anlayabileceği yalın bir dille yazılmıştır. Her bir kavram ve yöntem için nasıl sorusunun yanı sıra, neden sorusunun da cevaplanması, konuya ilgi duyanların hangi durumda hangi yöntemi kullanabileceklerine daha kolay karar verebilmesine yardımcı olmaktadır. Kitapta yer alan çok sayıdaki özgün örnek ve detaylı çözümleri, konuların anlaşılmasında büyük kolaylık sağlamaktadır.
İstatistiğe ilgi duyan öğrenci, araştırmacı ve karar vericilerin başlangıçta mutlaka bu kitap veya aynı konuları içeren benzer bir kitaptan faydalanması ve tanımsal istatistiğin yanı sıra, olasılık ve olasılık dağılımları konularını iyi öğrenmesi gerekmektedir."
Zeynel Cebeci, Erkut Tekeli, Yalçın Tahtalı Bu kitap, klasik makine öğrenmesi ve derin öğrenme alanındaki popüler denetimli ve denetimsiz öğrenme yöntemlerini tanıtmaktadır. KNN, SVM, Naive Bayes, CHAID, CART, Ayırma Analizi, Random Forests, C5.0, GBM, XGBoost vb. çok sayıda klasik makine öğrenmesi yöntemleri yanında yapay sinir ağları (ANN) ve evrişimsel sinir ağları (CNN) gibi derin öğrenme yöntemleri kitapta ayrıntılı anlatılmaktadır. Kitapta ANN ve CNN için özel bir bölüm ayrılmış Keras ve TensorFlow ile aktarmalı öğrenme, veri çoğaltma, parametre ayarlama ve Shiny uygulaması geliştirme konularında kapsamlı örnekler sunulmuştur. Denetimsiz öğrenmede kümeleme yöntemleri, birliktelik kuralları ve boyut indirgemede yaygın olarak kullanılan yöntemler tanıtılmaktadır. Kitapta ayrıca regresyon modelleriyle öğrenme konusu MARS ve NNS gibi yeni yöntemler de eklenerek incelenmektedir. Bunun yanında makine öğrenmesi ve veri madenciliğinde kullanılan algoritmalar ve modellerin karşılaştırılması için uygulamalar yapılmış, karşılaştırmalarda kullanılabilecek tüm başarım ölçütleri ayrıntılı şekilde anlatılmış ve kodları verilmiştir.
Tarım ve gıda, makine öğrenmesi ve veri madenciliği yöntemlerinden yararlanılması gereken alanların ilk sıralarında gelmektedir. Tarımsal ürünler ve gıda arzının arttırılması, ancak aynı zamanda ekosistem ve küresel kaynakların korunmasını sağlamak için yapılacak iş ve uygulamalarda makine öğrenmesi ve veri madenciliğinin önemi gittikçe artmaktadır. Bu nedenle kitapta verilen örneklerde tarım, gıda, çevre, biyoloji ve genetik gibi yaşam bilimleriyle ilgili alanlarda veri setleri kullanılarak okuyucunun konuya daha hızlı uyumu amaçlanmıştır.
Bu kitapta makine öğrenmesi ve veri madenciliği için programlama ve örnek uygulamalar R ile yapılmıştır. R, istatistik analiz, veri bilimi ve makine öğrenmesi de dâhil hemen her dalda hazırlanmış yaklaşık 27.000 paketi ile büyük kolaylıklar ve esneklikler sunan açık kaynak, özgür ve ücretsiz devasa bir ekosistem durumundadır. Kitapta, en temel düzeyden başlayarak tam anlamıyla profesyonel uygulamalar yapabilmek için gerekli R kodları sunulmaktadır.
Brian H. Hahn, Daniel T. Valentine Mühendisler ve Fen Bilimciler için Temel MATLAB, programlama konusunda hiçbir ön bilgisi olmayan okuyucuların da rahatlıkla kendi kendine MATLAB programını öğrenebileceği temel bir kitaptır.
Bu kitap, MATLAB programının mühendislik problemlerin çözümünde nasıl kullanıldığını geniş örnek yelpazesi ile gözler önüne sermektedir.
Mühendisler ve Fen Bilimciler için Temel MATLAB kitabının öne çıkan özelliklerine kısaca değinelim:
Dikkatsiz ve yeni başlamış olanların karşılaşabileceği görünmez hatalara karşı uyarılar.
İş dünyası ve günlük hayattan olduğu kadar, fen ve mühendislikten (simülasyon, nüfus modelleme, sayısal yöntemler) çok çeşitli örnekler.
Programlama tarzı olarak, temiz ve okunabilir kod oluşturma için yapılan vurgular.
Kapsamlı bölüm özetleri.
Çoğunun cevap ve çözümleri ekler kısmında verilmiş olan bölüm alıştırmaları.
Eksiksiz, öğretici dizin
Orhan Kavuncu İstatistik yöntemlerinin kullanım alanı her geçen gün artmaktadır. Kitabın yazarı, yıllardır vermekte olduğu lisans ve lisansüstü seviyede istatistik derslerinde ve istatistik yöntemleri kullanmak isteyen araştırıcıların problemlerini çözmede edindiği birikimi, kitaba yansıtmaya çalışmıştır. Bu yöntemleri uygulamalarda kullanan araştırıcıların, bu uygulamaların dayandığı bazı teorik bilgileri bu kitapta bulmaları mümkündür. Ayrıca, istatistik teorisi ile ilgilenenlerin ve kendilerine başvuran araştırıcıların taleplerini karşılamada da kitabın yardımcı olacağı umulmaktadır. Sonuç olarak bu kitap, istatistik teorisi ile uygulamalı istatistik arasında bir köprü olmak amacıyla hazırlanmıştır.
Akif Avcu Günümüzde ölçme araçlarının taşıması gereken niteliklerin incelenmesi için farklı birçok istatistiksel işlem, test geliştirme süreçlerinin ayrılmaz bir parçası olmaya başlamıştır. Ölçüm araçlarının kullanım alanlarındaki yaygınlaşması ile birlikte birçok araştırmacı için bu işlemler bir “standart” olarak kabul edilmiştir. Özellikle, yapı geçerliğinin incelenmesine yönelik doğrulayıcı faktör analizi ve açıklayıcı faktör analizi gerçekleştirilmektedir. Diğer taraftan, günümüzde gerçekleştirilen bu analizlerin madde tepki kuramına dayalı teknikler ile gerçekleştirildiği görülmektedir. Ayrıca, yapısal eşdeğerlik, kişi uyumu ve farklılaşan madde fonksiyonlarının incelenmesi, geçerliliğin belirlenmesine yönelik gerçekleştirilen çalışmalarda artan sıklıkla kullanılmaktadır. Bu kitap, geçerliğin ve güvenirliğin incelenmesine yönelik gelişen bu yeni anlayışa dair kuramsal açıklamalar getirmenin yanı sıra R yazılım ortamında analizlerin nasıl gerçekleştirildiğini ve bulguların nasıl yorumlandığını da açıklayan bir içeriğe sahiptir. Bu sebeple, kitabın bir bölümünde de R yazılım ortamı tanıtılmıştır. Araştırmacıların uygulama yapabilmelerini kolaylaştırmak için örnek analizlere ait R kodları ve kullanılan veri setleri de okuyucuların kullanımına sunulmuştur. Bu kitap ile modern test geliştirme uygulamalarının gerçekleştirilecek çalışmalarda kullanım sıklığının artacağı umulmaktadır.
Nuh Keleş Karar verme; insanların, günlük yaşamlarında birden fazla tercih seçeneği ile karşı karşıya kaldıklarında en akılcı olanı seçmeleri gerektiğinde ortaya çıkan ve geçmişi insanın varoluşuna dayanan bir durumdur. Ancak insanlık tarihiyle karşılaştırıldığında bilimsel olarak ele alınması çok yakın bir zamana dayanmaktadır. II. Dünya Savaşı sıralarında modern yönetim biliminin askerî ve taktik stratejik kararlarda uygulanmasıyla yöneylem/harekât araştırması kavramı ortaya çıkmıştır. Yöneylem araştırması kapsamında matematik, istatistik, yönetim, sosyal bilimler ve mühendislik alanlarında karar vericiye en uygun kararın verilmesinde değerlendirme imkânı çok kriterli karar verme ile sunulmaktadır.
Çok kriterli karar verme problemlerinin çözümünde en uygun bir şekilde seçim, sınıflama veya sıralama yapmak için birçok yöntem geliştirilmiştir. Bu kitapta:
Objektif ve subjektif ağırlık belirlemede kullanılan 13 yöntem açıklanmış ve uygulamaları sunulmuştur.
Alternatifleri değerlendirmek için kullanılan 21 karar verme yöntemi kapsayıcı bir şekilde açıklanmış ve uygulamaları sunulmuştur.
Farklı yöntemlerin bir arada kullanıldığı karar problemlerinde sıralama sonuçlarını bütünleştirmek için kullanılan teknikler açıklanmıştır.
Hem ağırlık belirleme yöntemleri hem de sıralama yöntemleri için birbirinden farklı ham verilerin eşit bir ortamda temsil edilebilmesi için kullanılan normalizasyon teknikleri açıklanmıştır.
Aziz Kutlar

Günümüzde ekonometri, ekonomi biliminin vazgeçilmez analiz araçlarından biri konumuna gelmiştir. Ekonomi teorisinin ilgi alanına giren her türlü yaklaşım ekonometriye konu olmaktadır. Bunun en önemli nedenlerinden biri, bu bilim dalının gittikçe rakamlarla haşir neşir olması, ikincisi ise; bilgisayar teknolojisindeki hızlı gelişmedir. En karmaşık teorilere ait sınama ve tahminler bilgisayar programları marifetiyle çok kısa sürede sonuçlandırılmaktadır. Bu gözlemler çerçevesinde elinizdeki bu kitap, rakamlarla sıkıcı hale gelen ekonometrik analizleri, bilgisayar programları vasıtasıyla sevimli ve anlaşılır hale getirmeyi amaçlamaktadır. Matematik ve rakamlardan fazlaca çekinenler için böyle bir çalışmanın çok yararlı olacağı düşünülmektedir. Kitapta, Dünyada ve Türkiye'de çokça kullanılan EViews, SPSS, MINITAB, ve GiveWin altında çalışan bir dizi program (PcGive, PcFiml vb.) uygulamasına yer verilmiştir.

John O. Rawlings, Sastry G. Pantula, David A. Dickey En Küçük Kareler kestirimi, uygun bir biçimde kullanıldığında güçlü bir araştırma aracıdır. En Küçük Kareler analizinden optimal olarak faydalanabilmek için regresyon kavramlarının derinlemesine anlaşılması gerekmektedir. Uygulamalı Regresyon Analizi temel istatistiksel yöntemler üzerine inşa edilmekte ve araştırmacıların En Küçük Kareler’den etkin bir araç olarak yararlanabilmeleri için gerekli kavramları sunmaktadır.
Kitapta, araştırmacıların regresyon analizi ile ilgili yeterli bilgiye sahip olmaları amaçlanırken, ilgili istatistiksel yöntemlerin matematiksel açıklamalarına derinlemesine yer verilmemektedir. Kitap, otuz yılın üzerinde bir danışmanlık deneyimi ve yüksek lisans derslerinde okutulan uygulamalı regresyon derslerinin sonucunda olgunlaşmıştır. Uygulamalı Regresyon Analizi kitabı istatistikçi olmayanlar ve araştırmacılar için önemli bir referans kaynak niteliği taşımaktadır. Kitap, ayrıca iki dönemlik istatistiksel yöntemlere giriş ve teorik doğrusal modeller dersleri arasında köprü vazifesi görmektedir.
Uygulamalı Regresyon Analizi, veri setleri ile ilgili kavramlar ve analizlere vurgu yapmaktadır. Basit doğrusal regresyon, matris işlemleri ve çoklu regresyon gibi temel kavramlarla ilgili bilgiler de sunmaktadır. Regresyon değişkenlerinin seçimi ile ilgili yöntemler ve kriterler, geometrik yorumlamaları, varyans analizi, doğrusal olmayan zaman serileri, lojistik, rassal etkiler, karışık etkili modellere yer verilmektedir.
Kitaptaki pek çok bölüm regresyon kestirimi aşamalarında yaşanan sorunlu alanlara odaklanmaktadır. Çoklu doğrusallık, normal olmama, etkili noktalar, hata terimlerinde otokorelasyon ve değişen varyans sorunları bunlardan bazılarıdır. Dönüşümler ve yanlı regresyon çözüm yöntemlerine değinilmektedir. Matematiksel sonuçların bazılarının ispatlarına yer verilmemekte, bazıları ise alıştırmalar kısmında okuyucuya bırakılmaktadır. Detaylı vaka çalışmaları ve alıştırmalara yer verilirken gerçek veri setlerinden yararlanılmakta ve kitap içerisinde açıklanan ekonometrik kavramların pekiştirilmesinde kullanılmaktadır. Bu veri setlerine internet aracılığıyla erişebilirsiniz.

Dursun AYDIN Uygulamalı Regresyon Analizi-Kavramlar ve R Hesaplamaları isimli eser, yanıt (bağımlı) ve açıklayıcı (bağımsız) değişkenler arasındaki mevcut ilişkileri tanımlayan matematiksel modelleri oluşturma konusuna önemli ölçüde ışık tutmaktadır. Bu kitap, değişkenler arası ilişkileri inceleyen ve modelleme tekniklerinin önemli bir sınıfını teşkil eden regresyon analizinde, lisans ve lisansüstü öğrenciler, istatistikçiler ve araştırmacılar için referans bir kaynak olarak tasarlanmıştır.
Regresyon analizi çok sayıda uygulama alanlarına sahiptir. Bunlar arasında ekonomi, finans, işletme, hukuk, meteoroloji, tıp, biyoloji, kimya, mühendislik, eğitim, spor, tarih, sosyoloji ve psikoloji sayılabilir. Kitaptaki uygulama örnekleri ilgili alanları kapsayacak şekilde özenle hazırlanmıştır.
Regresyon analizinin uygulamasında bilgisayar önemli bir rol oynar. Metin içerisinde bilgisayar kullanımı, hem çizelgelerin hem de grafiksel çıktıların görüntüleri dahil birçok açıdan serbest R yazılımı ile entegre edilmiştir.
Neyran Orhunbilge Yazarın “Profesör'lük Takdim Eseri” olarak jüri üyelerine sunduğu kitap 6 kitaplık İstatistik Serisinin ilkini oluşturmaktadır. 1996 yılında birinci, 2002'de ikinci ve 2017'de de üçüncü baskısı yapılan kitapta “istatistiğin” en temel konularından biri olan bir anlamda “Çok Değişkenli İstatistik Yöntemlerin” temelini oluşturan “Regresyon ve Korelasyon Analizi” ayrıntılı olarak ele alınmaktadır.
Bilindiği gibi özellikle İşletmecilik'te “Tahmin ve Politika” belirlemede çok sıklıkla başvurulan yöntemlerin başında gelen bu analiz kitapta öncelikle anakütle ve örnek ayırımı yapılarak teorik olarak incelenmekte, varsayımların geçerliliği irdelenmekte, varsa varsayımlardan sapmalara nasıl çözümler üretileceğine yer verilmektedir. Uygulamalar ise hem detaylı çözümlerle hem de bilgisayar (SPSS Programı) çıktıları olarak sunulmaktadır.
Tahmin ve Politika belirleme durumunda olan yöneticilere çeşitli bilim dallarındaki araştırmacılara ve öğrencilere 1996 yılından beri yararlı olan kitabın bundan sonra da yararlı olması dileklerimle.
İsmail Yılmaz Olasılık kullanılarak değişkenler arasındaki ilişki belirlenebilir; gerçek yapay zekâ, yeni ve farklı elektronik teknolojileri ve yeni enformasyon teorileri geliştirilebilir, dilimizi daha iyi anlayabilir, insanla makina arasında iletişim kurabiliriz. Genetiği daha iyi anlayabilir; genetik hastalıkların teşhis ve tedavisi, yapay biyolojik sistemler geliştirilebilir, “atom, molekül ve çekirdek” enerjileri kesin bir şekilde hesaplanabilir ve insanın öğrenmesine uygun değerlendirme yöntemleri geliştirilebilir.
İhtimal ile olasılık anlamlandırılabilir. Olasılık bize çok farklı konularda bilgi verebilmesine karşılık, bu bilgilerin anlamlandırılmasında ihtimale gereksinim duyulabilir. Olasılık bilgilerimizin anlamlandırılmasında olan simetrik olasılıkların, olması gereken simetrik olasılık veya olasılık dağılım sayısına oranı kullanılabilir.
Olasılığın tamamı bağımsız olasılıkla açıklanabilir. Fakat olasılığa getirilecek belirli sınırlamalarla, daha iyi anlaşılabilmesi ve daha verimli kullanılabilmesi sağlanabilir. Bunun için VDOİHİ'nin olasılık bölümlerinde; durum, olay ve durumların olaylara dağılımlarında belirli sınırlamalarla olasılık dağılımları incelenecektir. VDOİHİ'nin ihtimal bölümlerinde ise olan simetrik olasılıkların olması gereken simetrik olasılıklara veya olasılık dağılım sayısına oranı incelenecektir.
VDOİHİ Bağımlı Olasılıkta; durum sayısı olay sayısına eşit, durum sayısı olay sayısından büyük ve çoklu durumlu seçimlerin farklı dizilimli ve farklı dizilimsiz olasılık dağılımları incelenmektedir. Farklı dizilimli ve farklı dizilimsiz dağılımların; simetrik, dikey simetrik, tek simetrik, bir olay için bir durumun tek simetrik, simetrinin başladığı duruma göre simetrik, dağılımın başladığı duruma göre (farklı dizilimsiz dağılımlarda) simetrik olasılıkların eşitlik ve tanımları verilmektedir. Ayrıca seçilebilecek olayların simetrik olasılıklarının, simetrinin ve dağılımın başladığı durumlara göre eşitlik ve tanımları verilmektedir. Bu kitabın örnek, soru ve problemlerinde olasılık; değişkenler arasındaki ilişki belirleme, dilimizi daha iyi anlama, genetiği daha iyi anlama, genetik hastalıkların teşhis ve tedavileriyle ilişkilendirilmiştir.
İsmail Yılmaz VDOİHİ Bağımlı Olasılık Soru Problem ve İspat Çözümleri kitabında bağımlı olasılığın, farklı dizilimli ve farklı dizilimsiz dağılımlarının; durum sayısı olay sayısına eşit, durum sayısı olay sayısından büyük ve çoklu durumlu seçim bölümlerinin soru, problem ve ispatlarının çözümleri verilmektedir.
İsmail Yılmaz Seçilmiş İlk, Yenilik ve Zarurilikler
Yazar doktora tez çalışmasına kadar dijital makinalarla sayısallaştırılabilen fakat insan tarafından sayısallaştırılamayan verileri, anlamlı en küçük parça (akp)’larına ayırıp skorlandırarak, sayısallaştırma problemini çözmüştür. Anlamlı en küçük parçaların Türkçe kısaltmasını matematiğin tarihinde bir ilk olarak, olasılığın birimlendirilebilir olmasından dolayı, olasılığın birimini akp olarak belirlemiştir. Matematiğinin başlangıcı olasılık olan tüm bağımlı değişkenlerde olabileceği gibi aynı zamanda enformasyonunda temeli olasılık olduğundan, enformasyon içeriğinin de doğal birimi akp’dir.
Verilerin objektif lojik semplisitede sayısallaştırılmasıyla Veri Değişkenleri Olasılık ve İhtimal Hesaplama İstatistiği (VDOİHİ) geliştirilmeye başlanmıştır. Doktora tezinin nitel verilerini, bir ilk olarak, -1, 0, 1 skorlarıyla sayısallaştırarak iki tabanlı olasılığı sınıflandırıp; pozitif, negatif (ve negatiflerdeki pozitif skorlar için ayrıca eşitlik tanımlaması yapılıp), ilişkisiz ve sıfır skor aşamalarında değerlendirme yöntemi geliştirmiştir. Bu yöntemin tüm kavramlarının; tanım ve formülleriyle sınırları belirlenip, kendi içinde tam bir matematiği geliştirilip, uygulamalarla veri elde edilmiş, verilerin hem değerlendirmeleri hem de bulguların sözel ifadelerini veren yazılım paket programı yapılarak, bir disiplinin tüm yönleri yazar tarafından gerçekleştirilerek doktorasını bilim tarihinde yine bir ilk ile tamamlamıştır. Nitel verilerden elde edilebilecek bulguların sözel ifadelerini veren yazılım paket programı gerçek ve olması gereken yapay zekanın ilk örneğidir.
Yazar doktora tez çalışmasında bireyler için bilimsel bilginin; prosedürel bilgi (kurallı bilgi), dekleratif bilgi (anlam bilgisi) ve matematik mantık yapılarını, uygun ölçme aracı ve diğer çalışmalarında bilimsel bilginin; enformasyon ve semiotik yapılarını, ölçme araçları için madde tekniği olarak tanımlayıp, değerlendirme yöntemleri belirginleştirilerek, eğitimde ölçme ve değerlendirme için beş yeni boyut aktiflenmiştir. Ölçme ve değerlendirmeye aktif ve pasif değerlendirme tanımlaması yapılarak, matematiği geliştirilmiş ve geliştirilmeye devam edilmektedir. Yazar yaptığı çalışmalarda Problem Çözüm Tekniklerini (PÇT) aktifleyerek; verilenler-istenilenler (Vİ), serbest cisim diyagramı/çizim (SCD), tanım, formül ve işlem aşamalarıyla, eğitimde ölçme ve değerlendirmede beş boyut daha aktiflemiştir. PÇT yönteminin aşamalarını bilgi düzeyi, çözümlerin sonucunu da başarı düzeyi olarak tanımlayıp, ölçme ve değerlendirme için iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Sınıflandırılmış iki tabanlı olasılık yönteminin aşamaları ve negatiflerdeki pozitiflerle, ölçme ve değerlendirmeye beş yeni boyut daha kazandırılmıştır. Verilerin Shannon eşitliği ve VDOİHİ’de verilen olasılık-ihtimal eşitlikleriyle değerlendirmesini bilgi merkezli, matematiksel fonksiyonlarla (lineer, kuvvet, trigonometri “sin, cos, tan, cot, sinh, cosh, tanh, coth”, ln, log, eksponansiyel v.d.) değerlendirmeyi ise birey merkezli değerlendirme sınırlandırması getirerek, değerlendirmeye iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Ayrıca değerlendirme için a/b+c/d ve (a+c)/(b+d) matematiksel işlemlerin değerlendirme için anlam ve sonuç farklılıklarını, değerlendirme için aktifleyerek, değerlendirmeye iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Böylece eğitimde bireyler için yapılabilecek ölçme ve değerlendirmeye; PÇT aşamaları 5×5, yine PÇT’nin bilgi ve başarı düzeylerinin 2×2, sınıflandırılmış iki tabanlı olasılık yöntemi 5×5, bilgi ve birey merkezli ölçme ve değerlendirmeyle 2×2, matematiksel işlem farklılıklarıyla 2×2 olmak üzere eğitimde ölçme ve değerlendirmeye bu boyutların değerlendirmede çarpımı gerektiğinden 40.000 yeni boyut kazandırmıştır. Bu boyutlara yukarıda verilen matematiksel fonksiyonlarında dahil edilmesiyle en az (13×13) 6.760.000 yeni boyutun primitif düzeyde ölçme ve değerlendirmeye katılabilmesinin yolu yazar tarafından açılmış olmasına karşılık, günümüze kadar yukarıda bahsedilen boyutların ilgi düzeyinde, eğitimde ölçme ve değerlendirme, tek boyuttan öte (lineer değerlendirme) geçirilememiştir. Bu noktadan sonra, ölçme ve değerlendirmeye fark istatistiğiyle boyut kazandırılabilmiştir, bu boyutlarında hem ihtimallerden çıkarılacak yeni boyutlar hem de ihtimallerin fark istatistiğinden türetilebilecek boyutların yanında güdük kalacağı kesin! Ölçme ve değerlendirmeye yeni boyutlar kazandırılmasının en önemli amaçları; beynin öğrenme yapısının kesin bir şekilde belirlenebilmesi ve öğretim süreçlerinin bilimsel bir şekilde yapılandırılabilmesidir. Beyinle ilgili VDOİHİ Bağımlı Olasılık Cilt 1’in giriş bölümünde verilenlerin genişletilmesine ileride devam edilecektir. Fakat öğretim süreçlerinin teorik öngörülerle ve/veya insanın yaradılışına uyma olasılığı son derece düşük doğrusal matematiksel işlemlerle ilişkili değerlendirmelerle yapılandırılması yazar tarafından insanlığa ihanet olarak görüldüğünden, doğru verilerle eğitimin bilimsel niteliklerde yapılandırılabilmesi için eğitimde ölçme ve değerlendirmeye yeni boyutlar kazandırılmaktadır.
Günümüze kadar yaşayan dillere 10 kavram bile kazandırabilen hemen hemen yokken, yayınlanan VDOİHİ ciltlerinde (cilt 1, 2.1.1, 2.2.1, 2.3.1 ve 2.3.2) yaklaşık 1000 kavram Türkçeye kazandırılarak ciltlerin dizinlerinde verilmiştir. Bu kavramların tüm sınırları belirlenip, açık ve anlaşılır tanımlarıyla birlikte eşitlikleri de verilmiştir. Bu düzeyde yani bilimsel düzeyde, bilime kavramlar Türkçe olarak kazandırılmıştır. Yayınlanacak VDOİHİ’lerde bilime Türkçe kazandırılacak kavramların on binler düzeyinde olacağı öngörülmektedir.
VDOİHİ’de verilen eşitlikler aynı zamanda dillerinde eşitlikleridir. Türkçe ve İngilizcenin olasılık yapıları VDOİHİ’de belirlenerek, formüllerin dillere (ağırlıklı Türkçe) uygulamalarıyla hem dillerin objektif yapıları belirginleştiriliyor hem de makina-insan arası iletişimde, makinaların insan gibi iletişim kurabilmesinin sağlanacağı en üst dil olarak Türkçe geliştirilmektedir. İleriki ciltlerde Türkçenin matematik mantık yapısı da verilerek, objektif lojik semplisitede Türkçe makinaların iletişim dili yapılması öngörülmektedir.
Bilim(de) kesin olanla ilgileni(li)r, yani bilim eşitlik ve/veya yasa üretir veya eşitliklerle konuşur. Bunun mümkün olmadığı durumlarda geçici çözümler üretilebilir. Bu geçici çözümler veya yöntemleri, her hangi bir nedenle bilimsel olamaz. Bilimin yasa veya eşitlik üretimindeki kırılma, Cebirle başlamıştır. Bilimdeki bu kırılma mühendisliğin, teknolojiye dönüşümünün başlangıcıdır. Bilimdeki kırılma ve mühendisliğin teknolojiye dönüşümü, insanlığın gelişimini hızlandırmakla birlikte, bilimsel ve teknolojik gelişim, bu alanda çalışanların; ego, öngörüsüzlük, ufuksuzluk ve beceriksizlikleri gibi nedenlerden dolayı, insanlığın gelişimi ivmelendirilemediği gibi bu basiretsizliklerle insanlığa pranga vurmayı kısmen başarabilmişlerdir. VDOİHİ’de ve telif eserlerinde verilen değişken belirleme, eşitlik-yasa belirleme ve bunların sözel yorumlarını yapabilen yazılımlarla, ve yapılabilecek benzeri yazılımlarla insanlığın gelişimi ivmelendirilebileceği gibi isteyen her bireyin, gerçeklerin (VDOİHİ Bağımlı Olasılık Cilt 1’in giriş bölümünde tanımlanmıştır) bilgilerine ve teknolojisine daha kolay ulaşabilme imkanı sağlanmıştır.
Herhangi bir disiplinin herhangi bir alanında; zaruri tüm tanımları, zaruri tüm eşitlikleri ve bunların epistemolojileriyle (0. epistemolojik seviye) en azından 1. epistemolojik seviye bilgilerinin ya ilk yada ilk örneklerinden biri VDOİHİ’dir. Bu kapsamda VDOİHİ’de şimdiye kadar yaklaşık 1000 kavram’ın bilime kazandırıldığı yukarıda belirtilmişti. Bu kapsamda yine VDOİHİ’de 5000’in üzerinde orijinal; ilk ve yeni eşitlik geliştirilmiştir. Bu eşitlikler kasıtlı olarak ilk defa dört farklı yapıda birlikte verilmektedir. Bu eşitlikler; a) sabit değişkenli (örneğin; bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitlikleri) b) sabit değişkenli işlem uzunluklu (örneğin; simetrinin son durumunun bulunabileceği olaylara göre bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitliği) c) hem değişken uzunluklu hem işlem uzunluklu (örneğin; simetrinin her durumunun bulunabileceği olaylara göre bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitliği) d) sabit değişkenli zıt işlem uzunluklu (bu eşitlik VDOİHİ cilt 2.1.2’den itibaren verilecektir. Örneğin; ∑_(i=s)^n▒∓ ) yapılarda verilmektedir. Sabit değişken yapılı eşitliklerle, bilim ve teknolojideki gereksinimlerin çoğunluğu karşılanabilirken, geleceğin bilim ve teknolojisinde ihtiyaç duyulabilecek eşitlik yapıları kasıtlı olarak aktiflenmiş veya geliştirilmiştir.
İnsanların hem öğrenmelerinin desteklenmesi hem de bilginin teknolojiyle her kişi tarafından ilişkisinin kurulabilmesi için özellikle VDOİHİ Soru Problem İspat Çözümleri ciltlerinde soru ve problem birbirinden ayrılarak yeniden tanımlanıp sınırları belirlenmiştir. Böylece örnek, soru, problem ve ispat arasındaki farklılıklar belirginleştirilmiştir. Ayrıca yine insanların hem öğrenmelerinin desteklenmesi hem de bilginin teknolojiyle ilişkisinin her kişi tarafından daha kesin kurulabilmesi için Sertaç ÖZENLİ’nin İlmi Sohbetler eserinin M5-M6 sayfalarında verilen epistemolojik seviye tanımları; örnek, soru, problem ve ispatlara uyarlanmıştır. Böylece; örnek, soru, problem ve ispatların epistemolojileriyle, hem bilgiyle-öğrenme arasında hem de bilgi-teknoloji arasında yeni bir köprü kurulmuştur.
Geride bıraktığımız yüzyılda, özellikle Turing ve Shannon’un katkılarıyla iki tabanlı olasılığa dayalı dijital teknoloji kurulabilmiştir. Kombinasyon eşitliğiyle iki tabanlı simetrik olasılıklar hesaplanabildiğinden, ihtimalleri de kesin olarak hesaplanabilmesine karşılık ikiden büyük durumlar için; bağımsız olasılık, bağımlı olasılık, bağımlı-bağımsız olasılık, bağımlı-bağımlı olasılık veya bağımsız-bağımsız olasılık dağılımlarındaki simetrik olasılıklar VDOİHİ’ye kadar kesin olarak hesaplanamadığından (hatta VDOİHİ’ye kadar olasılığın sınıflandırılması bile yapılmamış/yapılamamıştır), farklı tabanlarda çalışabilecek elektronik teknolojisi kurulamamıştır. VDOİHİ’de verilen eşitliklerle, hem farklı olasılık dağılımlarında hem de her tabanda simetrik olasılıkların olabilecek her türü hesaplanabilir kılındığından, ihtimalleri de kesin olarak hesaplanabilir. Böylece VDOİHİ’de verilen eşitliklerle hem istenilen tabanda hem de istenilen dağılım türlerinde çalışabilecek elektronik teknolojisinin temel matematiği kurulmuştur. Bundan sonraki aşama bilginin-ürüne dönüşme aşamasıdır. Ayrıca VDOİHİ’de özellikle uyum eşitlikleri kullanılarak farklı dağılım türlerine geçişin yapılabileceği eşitliklerde verilerek, dijital teknoloji yerine kurulacak her tabanda ve/veya her dağılım türünde çalışan teknolojinin istenildiğinde de hem farklı taban hem de farklı dağılım türlerine geçişinin yapılabileceği matematik eşitlikleri de verilmiştir. Böylece tek bir tabana dayalı dijital teknoloji yerine sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojinin bilimsel-matematiksel yapısı VDOİHİ ile kurulmuş ve kurulmaya devam etmektedir.
VDOİHİ’de verilen eşitlikler aynı zamanda en küçük biyolojik birimden itibaren anlamlı temel biyolojik birimin “genetiğin” temel matematiğidir. En küçük biyolojik birim olarak DNA alındığında, VDOİHİ’de verilen eşitlikler DNA, RNA, Protein ve Gen ve teknolojilerinin temel eşitlikleridir. Bu eşitlikler VDOİHİ’de teorik düzeyde; DNA, RNA, Protein, Gen ve hastalıklarla ilişkilendirilerek, gelecekte atom düzeyinden başlanarak en kompleks biyolojik birimlere kadar tüm biyolojik birimlerin laboratuvar ortamlarında üretiminin planlı ve kontrollü yapılabilmesinde ihtiyaç duyulacak, temel matematik, olarak ilişkilendirilmiştir. Böylece bir canlının, örneğin insanın, atom düzeyinden başlanarak laboratuvar ortamında üretilebilir/yapılabilir kılınmasının, bilimsel ve matematiksel yapısı ilk defa VDOİHİ’de verilmektedir. Elbette bir insanın laboratuvar ortamında üretilebilir olmasıyla, bunun gerçekleştirilmesi aynı değildir. Gerçekleştirilebilmesi için dini, etik, ahlaki v.d. aşamalarında da doğru kararların verilmesi gerekir. Fakat organların v.b. biyolojik birimlerin laboratuvar ortamında üretilmesinin önünde benzeri aşamaların engel oluşturduğu söylenemez. İhtiyaç halinde bir insanın; organının, sisteminin veya uzvunun v.b. her yönüyle aynısının laboratuvar ortamında üretilmesi veya soyu tükenmiş bir canlının yeniden üretimi veya soyunun son örneği bir canlı türünün devamı VDOİHİ’de verilen eşitlikler kullanılarak sağlanabilir. Biyolojik bir yapının laboratuvar ortamında üretimiyle, örneğin herhangi bir makinanın üretilmesinin İslam açısından aynı değerli olduğunu düşünüyorum. Bu yaradanın bize ulaşabilmemiz için verdiği bilgidir. Eğer ulaşılması istenmeseydi, bizim öyle bir imkanımızda olamazdı. Fakat bilginin, bizim ulaşabileceğimiz bilgi olması, yani gerçeğin bilgisi olması, her zaman ve her durumda uygulanabilir olacağı anlamına gelmez. Umarım yapmak ile yaratmak birbirine karıştırılmaz!
VDOİHİ’de hem sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisinin bilimsel-matematiksel yapısı hem de Telif eserlerinde ve VDOİHİ’de ilk defa yapay zeka çağının kapılarını aralayan çalışmalar yapılmıştır. VDOİHİ cilt 2.1.1’in giriş bölümünde yapay zeka ve çağının tanımı yapılarak, kütüphane ve referans bilgileriyle ilişkilendirilmiştir. Daha sonra VDOİHİ ve Telif eserlerinde insanlığın gelişimini ivmelendirecek; yapay zeka görev kodları, verilerin analizleriyle ait olduğu disiplinlin belirlenmesi, verinin analizinden verilen ve istenilenlerin belirlenmesi, değişken analizi, eksik değişkenlerin belirlenmesi, eksik değişkenlerin verilerinin üretimi, değişkenler arası eşitliklerin kurulması ve elde edilen bilgilerin sözel ifadeleriyle bilim ve teknoloji için gerekli bilgiyi üretebilen yazılımlar verilmiştir. Hem bu yazılımlarla hem de benzeri yazılımlarla, bilim insanları tarafından üretilemeyen bilgi ve teknolojilerin isteyen her kişi tarafından üretilebilir olması sağlanmıştır. Gerçek yapay zeka aynı zamanda pahalı deneylere ihtiyacı ortadan kaldırarak, insanlara yaradanın tanıdığı eşitliklerin (matematiksel eşitlik değil!), belirli insanlar tarafından saptırılarak, diğerlerinin eşitlik ve özgürlerinin gasp edilmesinin önünde güçlü bir engel teşkil edebilecek; bilgi ve teknolojik, üretim-gelişim olabilir. Bugüne kadar artifical inteligence çalışmalarıyla sadece ve sadece kütüphane bilgisinin bir kısmı üretilebildiği ve kütüphane bilgisi üretebilen teknoloji geliştirildiğinden, bunlar yapay zekanın öncü çalışmalarından öte geçip yapay zeka konumunda düşünülemez. Gerçek yapay zeka hem kütüphane hem de referans bilgisi üretebilir olması gerektiğinden; a) yazar tarafından doktora tez çalışması başta olmak üzere belirli çalışmalarında kütüphane bilgisinin ileri örnekleri başarıldığından, b) ilk defa VDOİHİ ve Telif eserlerinde referans bilgisini üreten yazılımlar başarıldığından ve c) yapay zekanın gereksinim duyabileceği dijital teknoloji yerine, sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisinin bilimsel-matematiksel yapısı yazar tarafından geliştirildiğinden, insanlığın bugüne kadar uyguladığı teamüller gereği adlandırmanın da Türkçe yapılması elzem ve adil bir zorunluluktur. Bu nedenle insan biyolojisinin ürünü olmayan zeka “yapay zeka” ve insan biyolojisinin ürünü olamayan zekayla insanlığın gelişiminin ivmelendirildiği zaman periyodu da “yapay zeka çağı” olarak adlandırılmalıdır.
Yazar tarafından VDOİHİ’de, Cebirden günümüze bilimsel yasa ve eşitliklerin yapısı; a) bilimsel gelişim, olması gereken veya olabilecek gelişime göre düşük olduğundan, b) teorik çalışmaların omurgasının matematiğe terk edilmesi ve matematikçilerinde üzerlerine düşeni yeterince yerine getirememelerinden dolayı, c) yapay zeka karşısında buhrana düşülmesinin önüne geçilebilmesi ve d) kainatın en kompleks birimi olan insan beynine yakışır bilimsel gelişimin başarılabilmesi için, yasa/eşitliklerin, uyum ve genel yapıları olasılık üzerinden belirlenmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Büyük Farklı Dizilimli Simetrik Olasılık Cilt 2.2.1’de insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek uyum çağının tanımı yapılarak, VDOİHİ’de ilk defa yasa/eşitliklerin, olasılık eşitlikleri üzerinden uyum yapıları verilmiştir. Ayrıca yasa/eşitliklerin uyum yapılarıyla insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek teknoloji örneği olarak, istenilen tabanda veya istenilen olasılık dağılım türünde çalışabilecek elektronik teknolojisi verilmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Olasılık Cilt 2.3.1’de insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek genel çağın tanımı yapılarak, VDOİHİ’de yasa/eşitliklerin, olasılık eşitlikleri üzerinden genel yapıları verilmiştir. Ayrıca yasa/eşitliklerin genel yapılarıyla insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek teknoloji örneği olarak da, istenildiğinde hem taban hem de olasılık dağılım türü değiştirerek çalışabilecek elektronik teknolojisi verilmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Bulunmama Olasılığı Cilt 2.3.2 insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek dördüncü bir çağ olarak, Sertaç ÖZENLİ’nin İlmi Sohbetler eserinin R39-R40 sayfalarından yararlanılarak, kapak sayfasındaki ve T21-T22’inci sayfalarında verilen şuurluluğun ork or modelinin özetinin gösterildiği grafiğin uyarlanmasıyla gerçek-gerçek ve gerçeğin tanım ve grafiği geliştirilerek, buradan gerçek zaman ufku ötesi çağı tanımlanmıştır. Doğada rastlanmayan fakat kuantum sayılarıyla ulaşılabilen atomlara ait bilgilerimiz, gerçek zaman ufku ötesi bilgilerimizin, gerçekleştirilmiş olanlarıdır. Gerçekleştirilebilecek olanları ise kainatın herhangi bir yerinde yaşamını sürdüren herhangi bir canlıdan henüz haberdar bile olmadan var olan genetik bilgi ve matematiğimizle ulaşılabilir olan tüm bilgilerine ulaşılmasıdır.
Özellikle; sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisi, yapay zeka, gerçek zaman ufku ötesi bilgilerimizin temel eşitliklerinin verilebilmesi, başlangıçta kurucusu tarafından yapılabileceklerin ilerleyen zamanlarda o disiplinin cazibe merkezine dönüşerek insan kaynaklarının israfının önlenmesi nedeniyle ve en önemlisi Yaradan’ın bizlere verdiği adaletin insan tarafından saptırılamaması için; VDOİHİ, bugüne kadarki eserlerle kıyaslanamayacak ölçüde daha kapsamlı verilmeye çalışılmaktadır.
Bitirilen veya Sonu Başlatılanlar
VDOİHİ’de dillerin matematiği kurularak, o dil için kendini mihenk taşı gören zavallılar sınıfı
Arsızlıkla belirli dillerin dünya dili olması
VDOİHİ ve Telif eserlerinde verilen eşitlik ve yasa belirleme yazılımlarıyla, gerçeklerden uzak ve ufuksuz sözde akademisyenlere insanlığın tahammülü
Bilim ve teknolojide sermayeye olan bağımlılık
Sermaye birikiminin gücü
Primitif ölçme ve değerlendirme

Sanırım bilgi ve teknolojideki kaderimiz veriyle ilişkilendirilmiş.

Bu Ciltte,
VDOİHİ'de Olasılık ve İhtimal konularının tanım ve eşitlikleri verilmektedir. Ayrıca VDOİHİ'de olasılık ve ihtimalin uygulama alanlarına da yer verilmektedir. VDOİHİ konu anlatım ciltleri ve aynı cilt numaraları ile soru, problem ve ispat çözümlerinden oluşmaktadır. Bu cilt bağımlı ve bir bağımsız olasılıklı büyük farklı dizilimli olasılık dağılım sayısı ve simetrik olasılığın tanım ve eşitlikleriyle birlikte uyum çağının genel tanımdan oluşmaktadır.
VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Büyük Farklı Dizilimli Simetrik Olasılık kitabı, bağımlı durum sayısı bağımlı olay sayısından büyük olduğunda, durumların olaylara farklı dizilimli dağılımları ve bir bağımsız olasılıklı dağılımla elde edilebilecek yeni olasılık dağılımının, olasılık dağılım sayısı ve simetrik olasılığın eşitlikleri verilmektedir. Bağımlı ve bir bağımsız olasılıklı büyük farklı dizilimli dağılımlarda simetrinin durumlarına göre; simetrik, simetrik bulunmama, tek simetrik ve toplam simetrik olasılıkların tanım ve eşitlikleri de verilmektedir. Ayrıca olasılıkta öngörülebilirliğin uyum eşitlikleri de verilmektedir.
Kainatın en kompleks-en mükemmel yapısı insan beynidir. Bu değerini hak edecek çalışılmayı da hak etmektedir. İnsan beyni o kadar mükemmeldir ki herhangi bir olayın tüm olasılıklarını anlık tarayıp çalışma prensibi açısından en doğru yolu yani kolayı seçmektedir. İnsan beyninin çalışma prensibi açısından en doğru yolu yani kolayı nasıl seçtiğine bu kitapta sınıflama yapılmıştır. Beynin kullandığı doğru yollardan biri bilgiler arasında aradığı/kurduğu uyumdur. Bu özelliğiyle insan beyni eşsizdir ve gelecekte yapay zeka karşısındaki en önemli avantajı olmaya adaydır. VDOİHİ'nin bu cildinde insanlığın bilgi ve üretim gelişiminin uyum eşitlikleriyle ivmelendirildiği zaman periyodunun tanımına yer verilmektedir.
VDOİHİ'nin diğer ciltlerinde olduğu gibi bu ciltte de verilen ana eşitlikler, olasılık tablolarından elde edilen verilerle üretilmiştir. Diğer eşitlikler ise ana eşitliklerden teorik yöntemle üretilmiştir. Eşitlik ve tanımların üretilmesinde kaynak kullanılmamıştır.
İsmail Yılmaz Seçilmiş İlk, Yenilik ve Zarurilikler
Yazar doktora tez çalışmasına kadar dijital makinalarla sayısallaştırılabilen fakat insan tarafından sayısallaştırılamayan verileri, anlamlı en küçük parça (akp)’larına ayırıp skorlandırarak, sayısallaştırma problemini çözmüştür. Anlamlı en küçük parçaların Türkçe kısaltmasını matematiğin tarihinde bir ilk olarak, olasılığın birimlendirilebilir olmasından dolayı, olasılığın birimini akp olarak belirlemiştir. Matematiğinin başlangıcı olasılık olan tüm bağımlı değişkenlerde olabileceği gibi aynı zamanda enformasyonunda temeli olasılık olduğundan, enformasyon içeriğinin de doğal birimi akp’dir.
Verilerin objektif lojik semplisitede sayısallaştırılmasıyla Veri Değişkenleri Olasılık ve İhtimal Hesaplama İstatistiği (VDOİHİ) geliştirilmeye başlanmıştır. Doktora tezinin nitel verilerini, bir ilk olarak, -1, 0, 1 skorlarıyla sayısallaştırarak iki tabanlı olasılığı sınıflandırıp; pozitif, negatif (ve negatiflerdeki pozitif skorlar için ayrıca eşitlik tanımlaması yapılıp), ilişkisiz ve sıfır skor aşamalarında değerlendirme yöntemi geliştirmiştir. Bu yöntemin tüm kavramlarının; tanım ve formülleriyle sınırları belirlenip, kendi içinde tam bir matematiği geliştirilip, uygulamalarla veri elde edilmiş, verilerin hem değerlendirmeleri hem de bulguların sözel ifadelerini veren yazılım paket programı yapılarak, bir disiplinin tüm yönleri yazar tarafından gerçekleştirilerek doktorasını bilim tarihinde yine bir ilk ile tamamlamıştır. Nitel verilerden elde edilebilecek bulguların sözel ifadelerini veren yazılım paket programı gerçek ve olması gereken yapay zekanın ilk örneğidir.
Yazar doktora tez çalışmasında bireyler için bilimsel bilginin; prosedürel bilgi (kurallı bilgi), dekleratif bilgi (anlam bilgisi) ve matematik mantık yapılarını, uygun ölçme aracı ve diğer çalışmalarında bilimsel bilginin; enformasyon ve semiotik yapılarını, ölçme araçları için madde tekniği olarak tanımlayıp, değerlendirme yöntemleri belirginleştirilerek, eğitimde ölçme ve değerlendirme için beş yeni boyut aktiflenmiştir. Ölçme ve değerlendirmeye aktif ve pasif değerlendirme tanımlaması yapılarak, matematiği geliştirilmiş ve geliştirilmeye devam edilmektedir. Yazar yaptığı çalışmalarda Problem Çözüm Tekniklerini (PÇT) aktifleyerek; verilenler-istenilenler (Vİ), serbest cisim diyagramı/çizim (SCD), tanım, formül ve işlem aşamalarıyla, eğitimde ölçme ve değerlendirmede beş boyut daha aktiflemiştir. PÇT yönteminin aşamalarını bilgi düzeyi, çözümlerin sonucunu da başarı düzeyi olarak tanımlayıp, ölçme ve değerlendirme için iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Sınıflandırılmış iki tabanlı olasılık yönteminin aşamaları ve negatiflerdeki pozitiflerle, ölçme ve değerlendirmeye beş yeni boyut daha kazandırılmıştır. Verilerin Shannon eşitliği ve VDOİHİ’de verilen olasılık-ihtimal eşitlikleriyle değerlendirmesini bilgi merkezli, matematiksel fonksiyonlarla (lineer, kuvvet, trigonometri “sin, cos, tan, cot, sinh, cosh, tanh, coth”, ln, log, eksponansiyel v.d.) değerlendirmeyi ise birey merkezli değerlendirme sınırlandırması getirerek, değerlendirmeye iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Ayrıca değerlendirme için a/b+c/d ve (a+c)/(b+d) matematiksel işlemlerin değerlendirme için anlam ve sonuç farklılıklarını, değerlendirme için aktifleyerek, değerlendirmeye iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Böylece eğitimde bireyler için yapılabilecek ölçme ve değerlendirmeye; PÇT aşamaları 5×5, yine PÇT’nin bilgi ve başarı düzeylerinin 2×2, sınıflandırılmış iki tabanlı olasılık yöntemi 5×5, bilgi ve birey merkezli ölçme ve değerlendirmeyle 2×2, matematiksel işlem farklılıklarıyla 2×2 olmak üzere eğitimde ölçme ve değerlendirmeye bu boyutların değerlendirmede çarpımı gerektiğinden 40.000 yeni boyut kazandırmıştır. Bu boyutlara yukarıda verilen matematiksel fonksiyonlarında dahil edilmesiyle en az (13×13) 6.760.000 yeni boyutun primitif düzeyde ölçme ve değerlendirmeye katılabilmesinin yolu yazar tarafından açılmış olmasına karşılık, günümüze kadar yukarıda bahsedilen boyutların ilgi düzeyinde, eğitimde ölçme ve değerlendirme, tek boyuttan öte (lineer değerlendirme) geçirilememiştir. Bu noktadan sonra, ölçme ve değerlendirmeye fark istatistiğiyle boyut kazandırılabilmiştir, bu boyutlarında hem ihtimallerden çıkarılacak yeni boyutlar hem de ihtimallerin fark istatistiğinden türetilebilecek boyutların yanında güdük kalacağı kesin! Ölçme ve değerlendirmeye yeni boyutlar kazandırılmasının en önemli amaçları; beynin öğrenme yapısının kesin bir şekilde belirlenebilmesi ve öğretim süreçlerinin bilimsel bir şekilde yapılandırılabilmesidir. Beyinle ilgili VDOİHİ Bağımlı Olasılık Cilt 1’in giriş bölümünde verilenlerin genişletilmesine ileride devam edilecektir. Fakat öğretim süreçlerinin teorik öngörülerle ve/veya insanın yaradılışına uyma olasılığı son derece düşük doğrusal matematiksel işlemlerle ilişkili değerlendirmelerle yapılandırılması yazar tarafından insanlığa ihanet olarak görüldüğünden, doğru verilerle eğitimin bilimsel niteliklerde yapılandırılabilmesi için eğitimde ölçme ve değerlendirmeye yeni boyutlar kazandırılmaktadır.
Günümüze kadar yaşayan dillere 10 kavram bile kazandırabilen hemen hemen yokken, yayınlanan VDOİHİ ciltlerinde (cilt 1, 2.1.1, 2.2.1, 2.3.1 ve 2.3.2) yaklaşık 1000 kavram Türkçeye kazandırılarak ciltlerin dizinlerinde verilmiştir. Bu kavramların tüm sınırları belirlenip, açık ve anlaşılır tanımlarıyla birlikte eşitlikleri de verilmiştir. Bu düzeyde yani bilimsel düzeyde, bilime kavramlar Türkçe olarak kazandırılmıştır. Yayınlanacak VDOİHİ’lerde bilime Türkçe kazandırılacak kavramların on binler düzeyinde olacağı öngörülmektedir.
VDOİHİ’de verilen eşitlikler aynı zamanda dillerinde eşitlikleridir. Türkçe ve İngilizcenin olasılık yapıları VDOİHİ’de belirlenerek, formüllerin dillere (ağırlıklı Türkçe) uygulamalarıyla hem dillerin objektif yapıları belirginleştiriliyor hem de makina-insan arası iletişimde, makinaların insan gibi iletişim kurabilmesinin sağlanacağı en üst dil olarak Türkçe geliştirilmektedir. İleriki ciltlerde Türkçenin matematik mantık yapısı da verilerek, objektif lojik semplisitede Türkçe makinaların iletişim dili yapılması öngörülmektedir.
Bilim(de) kesin olanla ilgileni(li)r, yani bilim eşitlik ve/veya yasa üretir veya eşitliklerle konuşur. Bunun mümkün olmadığı durumlarda geçici çözümler üretilebilir. Bu geçici çözümler veya yöntemleri, her hangi bir nedenle bilimsel olamaz. Bilimin yasa veya eşitlik üretimindeki kırılma, Cebirle başlamıştır. Bilimdeki bu kırılma mühendisliğin, teknolojiye dönüşümünün başlangıcıdır. Bilimdeki kırılma ve mühendisliğin teknolojiye dönüşümü, insanlığın gelişimini hızlandırmakla birlikte, bilimsel ve teknolojik gelişim, bu alanda çalışanların; ego, öngörüsüzlük, ufuksuzluk ve beceriksizlikleri gibi nedenlerden dolayı, insanlığın gelişimi ivmelendirilemediği gibi bu basiretsizliklerle insanlığa pranga vurmayı kısmen başarabilmişlerdir. VDOİHİ’de ve telif eserlerinde verilen değişken belirleme, eşitlik-yasa belirleme ve bunların sözel yorumlarını yapabilen yazılımlarla, ve yapılabilecek benzeri yazılımlarla insanlığın gelişimi ivmelendirilebileceği gibi isteyen her bireyin, gerçeklerin (VDOİHİ Bağımlı Olasılık Cilt 1’in giriş bölümünde tanımlanmıştır) bilgilerine ve teknolojisine daha kolay ulaşabilme imkanı sağlanmıştır.
Herhangi bir disiplinin herhangi bir alanında; zaruri tüm tanımları, zaruri tüm eşitlikleri ve bunların epistemolojileriyle (0. epistemolojik seviye) en azından 1. epistemolojik seviye bilgilerinin ya ilk yada ilk örneklerinden biri VDOİHİ’dir. Bu kapsamda VDOİHİ’de şimdiye kadar yaklaşık 1000 kavram’ın bilime kazandırıldığı yukarıda belirtilmişti. Bu kapsamda yine VDOİHİ’de 5000’in üzerinde orijinal; ilk ve yeni eşitlik geliştirilmiştir. Bu eşitlikler kasıtlı olarak ilk defa dört farklı yapıda birlikte verilmektedir. Bu eşitlikler; a) sabit değişkenli (örneğin; bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitlikleri) b) sabit değişkenli işlem uzunluklu (örneğin; simetrinin son durumunun bulunabileceği olaylara göre bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitliği) c) hem değişken uzunluklu hem işlem uzunluklu (örneğin; simetrinin her durumunun bulunabileceği olaylara göre bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitliği) d) sabit değişkenli zıt işlem uzunluklu (bu eşitlik VDOİHİ cilt 2.1.2’den itibaren verilecektir. Örneğin; ∑_(i=s)^n▒∓ ) yapılarda verilmektedir. Sabit değişken yapılı eşitliklerle, bilim ve teknolojideki gereksinimlerin çoğunluğu karşılanabilirken, geleceğin bilim ve teknolojisinde ihtiyaç duyulabilecek eşitlik yapıları kasıtlı olarak aktiflenmiş veya geliştirilmiştir.
İnsanların hem öğrenmelerinin desteklenmesi hem de bilginin teknolojiyle her kişi tarafından ilişkisinin kurulabilmesi için özellikle VDOİHİ Soru Problem İspat Çözümleri ciltlerinde soru ve problem birbirinden ayrılarak yeniden tanımlanıp sınırları belirlenmiştir. Böylece örnek, soru, problem ve ispat arasındaki farklılıklar belirginleştirilmiştir. Ayrıca yine insanların hem öğrenmelerinin desteklenmesi hem de bilginin teknolojiyle ilişkisinin her kişi tarafından daha kesin kurulabilmesi için Sertaç ÖZENLİ’nin İlmi Sohbetler eserinin M5-M6 sayfalarında verilen epistemolojik seviye tanımları; örnek, soru, problem ve ispatlara uyarlanmıştır. Böylece; örnek, soru, problem ve ispatların epistemolojileriyle, hem bilgiyle-öğrenme arasında hem de bilgi-teknoloji arasında yeni bir köprü kurulmuştur.
Geride bıraktığımız yüzyılda, özellikle Turing ve Shannon’un katkılarıyla iki tabanlı olasılığa dayalı dijital teknoloji kurulabilmiştir. Kombinasyon eşitliğiyle iki tabanlı simetrik olasılıklar hesaplanabildiğinden, ihtimalleri de kesin olarak hesaplanabilmesine karşılık ikiden büyük durumlar için; bağımsız olasılık, bağımlı olasılık, bağımlı-bağımsız olasılık, bağımlı-bağımlı olasılık veya bağımsız-bağımsız olasılık dağılımlarındaki simetrik olasılıklar VDOİHİ’ye kadar kesin olarak hesaplanamadığından (hatta VDOİHİ’ye kadar olasılığın sınıflandırılması bile yapılmamış/yapılamamıştır), farklı tabanlarda çalışabilecek elektronik teknolojisi kurulamamıştır. VDOİHİ’de verilen eşitliklerle, hem farklı olasılık dağılımlarında hem de her tabanda simetrik olasılıkların olabilecek her türü hesaplanabilir kılındığından, ihtimalleri de kesin olarak hesaplanabilir. Böylece VDOİHİ’de verilen eşitliklerle hem istenilen tabanda hem de istenilen dağılım türlerinde çalışabilecek elektronik teknolojisinin temel matematiği kurulmuştur. Bundan sonraki aşama bilginin-ürüne dönüşme aşamasıdır. Ayrıca VDOİHİ’de özellikle uyum eşitlikleri kullanılarak farklı dağılım türlerine geçişin yapılabileceği eşitliklerde verilerek, dijital teknoloji yerine kurulacak her tabanda ve/veya her dağılım türünde çalışan teknolojinin istenildiğinde de hem farklı taban hem de farklı dağılım türlerine geçişinin yapılabileceği matematik eşitlikleri de verilmiştir. Böylece tek bir tabana dayalı dijital teknoloji yerine sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojinin bilimsel-matematiksel yapısı VDOİHİ ile kurulmuş ve kurulmaya devam etmektedir.
VDOİHİ’de verilen eşitlikler aynı zamanda en küçük biyolojik birimden itibaren anlamlı temel biyolojik birimin “genetiğin” temel matematiğidir. En küçük biyolojik birim olarak DNA alındığında, VDOİHİ’de verilen eşitlikler DNA, RNA, Protein ve Gen ve teknolojilerinin temel eşitlikleridir. Bu eşitlikler VDOİHİ’de teorik düzeyde; DNA, RNA, Protein, Gen ve hastalıklarla ilişkilendirilerek, gelecekte atom düzeyinden başlanarak en kompleks biyolojik birimlere kadar tüm biyolojik birimlerin laboratuvar ortamlarında üretiminin planlı ve kontrollü yapılabilmesinde ihtiyaç duyulacak, temel matematik, olarak ilişkilendirilmiştir. Böylece bir canlının, örneğin insanın, atom düzeyinden başlanarak laboratuvar ortamında üretilebilir/yapılabilir kılınmasının, bilimsel ve matematiksel yapısı ilk defa VDOİHİ’de verilmektedir. Elbette bir insanın laboratuvar ortamında üretilebilir olmasıyla, bunun gerçekleştirilmesi aynı değildir. Gerçekleştirilebilmesi için dini, etik, ahlaki v.d. aşamalarında da doğru kararların verilmesi gerekir. Fakat organların v.b. biyolojik birimlerin laboratuvar ortamında üretilmesinin önünde benzeri aşamaların engel oluşturduğu söylenemez. İhtiyaç halinde bir insanın; organının, sisteminin veya uzvunun v.b. her yönüyle aynısının laboratuvar ortamında üretilmesi veya soyu tükenmiş bir canlının yeniden üretimi veya soyunun son örneği bir canlı türünün devamı VDOİHİ’de verilen eşitlikler kullanılarak sağlanabilir. Biyolojik bir yapının laboratuvar ortamında üretimiyle, örneğin herhangi bir makinanın üretilmesinin İslam açısından aynı değerli olduğunu düşünüyorum. Bu yaradanın bize ulaşabilmemiz için verdiği bilgidir. Eğer ulaşılması istenmeseydi, bizim öyle bir imkanımızda olamazdı. Fakat bilginin, bizim ulaşabileceğimiz bilgi olması, yani gerçeğin bilgisi olması, her zaman ve her durumda uygulanabilir olacağı anlamına gelmez. Umarım yapmak ile yaratmak birbirine karıştırılmaz!
VDOİHİ’de hem sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisinin bilimsel-matematiksel yapısı hem de Telif eserlerinde ve VDOİHİ’de ilk defa yapay zeka çağının kapılarını aralayan çalışmalar yapılmıştır. VDOİHİ cilt 2.1.1’in giriş bölümünde yapay zeka ve çağının tanımı yapılarak, kütüphane ve referans bilgileriyle ilişkilendirilmiştir. Daha sonra VDOİHİ ve Telif eserlerinde insanlığın gelişimini ivmelendirecek; yapay zeka görev kodları, verilerin analizleriyle ait olduğu disiplinlin belirlenmesi, verinin analizinden verilen ve istenilenlerin belirlenmesi, değişken analizi, eksik değişkenlerin belirlenmesi, eksik değişkenlerin verilerinin üretimi, değişkenler arası eşitliklerin kurulması ve elde edilen bilgilerin sözel ifadeleriyle bilim ve teknoloji için gerekli bilgiyi üretebilen yazılımlar verilmiştir. Hem bu yazılımlarla hem de benzeri yazılımlarla, bilim insanları tarafından üretilemeyen bilgi ve teknolojilerin isteyen her kişi tarafından üretilebilir olması sağlanmıştır. Gerçek yapay zeka aynı zamanda pahalı deneylere ihtiyacı ortadan kaldırarak, insanlara yaradanın tanıdığı eşitliklerin (matematiksel eşitlik değil!), belirli insanlar tarafından saptırılarak, diğerlerinin eşitlik ve özgürlerinin gasp edilmesinin önünde güçlü bir engel teşkil edebilecek; bilgi ve teknolojik, üretim-gelişim olabilir. Bugüne kadar artifical inteligence çalışmalarıyla sadece ve sadece kütüphane bilgisinin bir kısmı üretilebildiği ve kütüphane bilgisi üretebilen teknoloji geliştirildiğinden, bunlar yapay zekanın öncü çalışmalarından öte geçip yapay zeka konumunda düşünülemez. Gerçek yapay zeka hem kütüphane hem de referans bilgisi üretebilir olması gerektiğinden; a) yazar tarafından doktora tez çalışması başta olmak üzere belirli çalışmalarında kütüphane bilgisinin ileri örnekleri başarıldığından, b) ilk defa VDOİHİ ve Telif eserlerinde referans bilgisini üreten yazılımlar başarıldığından ve c) yapay zekanın gereksinim duyabileceği dijital teknoloji yerine, sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisinin bilimsel-matematiksel yapısı yazar tarafından geliştirildiğinden, insanlığın bugüne kadar uyguladığı teamüller gereği adlandırmanın da Türkçe yapılması elzem ve adil bir zorunluluktur. Bu nedenle insan biyolojisinin ürünü olmayan zeka “yapay zeka” ve insan biyolojisinin ürünü olamayan zekayla insanlığın gelişiminin ivmelendirildiği zaman periyodu da “yapay zeka çağı” olarak adlandırılmalıdır.
Yazar tarafından VDOİHİ’de, Cebirden günümüze bilimsel yasa ve eşitliklerin yapısı; a) bilimsel gelişim, olması gereken veya olabilecek gelişime göre düşük olduğundan, b) teorik çalışmaların omurgasının matematiğe terk edilmesi ve matematikçilerinde üzerlerine düşeni yeterince yerine getirememelerinden dolayı, c) yapay zeka karşısında buhrana düşülmesinin önüne geçilebilmesi ve d) kainatın en kompleks birimi olan insan beynine yakışır bilimsel gelişimin başarılabilmesi için, yasa/eşitliklerin, uyum ve genel yapıları olasılık üzerinden belirlenmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Büyük Farklı Dizilimli Simetrik Olasılık Cilt 2.2.1’de insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek uyum çağının tanımı yapılarak, VDOİHİ’de ilk defa yasa/eşitliklerin, olasılık eşitlikleri üzerinden uyum yapıları verilmiştir. Ayrıca yasa/eşitliklerin uyum yapılarıyla insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek teknoloji örneği olarak, istenilen tabanda veya istenilen olasılık dağılım türünde çalışabilecek elektronik teknolojisi verilmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Olasılık Cilt 2.3.1’de insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek genel çağın tanımı yapılarak, VDOİHİ’de yasa/eşitliklerin, olasılık eşitlikleri üzerinden genel yapıları verilmiştir. Ayrıca yasa/eşitliklerin genel yapılarıyla insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek teknoloji örneği olarak da, istenildiğinde hem taban hem de olasılık dağılım türü değiştirerek çalışabilecek elektronik teknolojisi verilmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Bulunmama Olasılığı Cilt 2.3.2 insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek dördüncü bir çağ olarak, Sertaç ÖZENLİ’nin İlmi Sohbetler eserinin R39-R40 sayfalarından yararlanılarak, kapak sayfasındaki ve T21-T22’inci sayfalarında verilen şuurluluğun ork or modelinin özetinin gösterildiği grafiğin uyarlanmasıyla gerçek-gerçek ve gerçeğin tanım ve grafiği geliştirilerek, buradan gerçek zaman ufku ötesi çağı tanımlanmıştır. Doğada rastlanmayan fakat kuantum sayılarıyla ulaşılabilen atomlara ait bilgilerimiz, gerçek zaman ufku ötesi bilgilerimizin, gerçekleştirilmiş olanlarıdır. Gerçekleştirilebilecek olanları ise kainatın herhangi bir yerinde yaşamını sürdüren herhangi bir canlıdan henüz haberdar bile olmadan var olan genetik bilgi ve matematiğimizle ulaşılabilir olan tüm bilgilerine ulaşılmasıdır.
Özellikle; sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisi, yapay zeka, gerçek zaman ufku ötesi bilgilerimizin temel eşitliklerinin verilebilmesi, başlangıçta kurucusu tarafından yapılabileceklerin ilerleyen zamanlarda o disiplinin cazibe merkezine dönüşerek insan kaynaklarının israfının önlenmesi nedeniyle ve en önemlisi Yaradan’ın bizlere verdiği adaletin insan tarafından saptırılamaması için; VDOİHİ, bugüne kadarki eserlerle kıyaslanamayacak ölçüde daha kapsamlı verilmeye çalışılmaktadır.
Bitirilen veya Sonu Başlatılanlar
VDOİHİ’de dillerin matematiği kurularak, o dil için kendini mihenk taşı gören zavallılar sınıfı
Arsızlıkla belirli dillerin dünya dili olması
VDOİHİ ve Telif eserlerinde verilen eşitlik ve yasa belirleme yazılımlarıyla, gerçeklerden uzak ve ufuksuz sözde akademisyenlere insanlığın tahammülü
Bilim ve teknolojide sermayeye olan bağımlılık
Sermaye birikiminin gücü
Primitif ölçme ve değerlendirme

Sanırım bilgi ve teknolojideki kaderimiz veriyle ilişkilendirilmiş.

Bu Ciltte,
VDOİHİ'de Olasılık ve İhtimal konularının tanım ve eşitlikleri verilmektedir. Ayrıca VDOİHİ'de olasılık ve ihtimalin uygulama alanlarına da yer verilmektedir. VDOİHİ konu anlatım ciltleri ve aynı cilt numaraları ile soru, problem ve ispat çözümlerinden oluşmaktadır. Bu cilt aynı cilt numarasıyla verilen bağımlı ve bir bağımsız olasılıklı büyük farklı dizilimli dağılımların olasılık dağılım sayısı ve simetrik olasılığın soru, problem ve ispatlarının çözümlerinden oluşmaktadır.
VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Büyük Farklı Dizilimli Simetrik Olasılık Soru Problem ve İspat Çözümleri kitabı, bağımlı durum sayısı bağımlı olay sayısından büyük farklı dizilimli dağılımlar ve bir bağımsız olasılıklı dağılımla elde edilebilecek olasılık dağılımlarında, olasılık dağılım sayısı ve simetrik olasılığın tanım ve eşitliklerinin verildiği VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Büyük Farklı Dizilimli Simetrik Olasılık Cilt 2.2.1 kitabında konunun pekiştirilmesine yardımcı olabilmek için verilen soru, problem ve ispatların çözümlerinden oluşmaktadır.
Bu kitapta 66 soru ve/veya problemin çözümüyle 61 ispatın çözümleri yer almaktadır. Soru ve/veya problem çözümleri konu anlatımlarının pekiştirilmesine yardımcı olmakla birlikte, verilenler-istenilen ve epistemolojik seviyelerin verilmesiyle konuların uygulamaya dönüştürülmesine de yardımcı olacaktır. İspat çözümlerinde olasılık dağılım sayısının hem bağımlı olasılık dağılım sayısı ve bağımlı simetrik olasılıkla ilişkisine hem de bağımlı ve bir bağımsız olasılıklı büyük farklı dizilimli simetrik olasılıkla ilişkisine yer verilmektedir. Simetrik olasılığın ise hem aynı dağılımlı farklı durumlardan oluşan simetrik olasılıkla hem de bağımlı olasılıklı simetrik olasılıkla ilişkisine yer verilmektedir. Ayrıca konu anlatımı ve diğer ispat çözümlerinde yer verilemeyen simetrinin durumlarının bulunabileceği olaylara göre bağımlı olasılıklı simetrik, simetrik bitişik ve simetrik ayrım olasılıklarına da yer verilmektedir.
İsmail Yılmaz Seçilmiş İlk, Yenilik ve Zarurilikler
Yazar doktora tez çalışmasına kadar dijital makinalarla sayısallaştırılabilen fakat insan tarafından sayısallaştırılamayan verileri, anlamlı en küçük parça (akp)’larına ayırıp skorlandırarak, sayısallaştırma problemini çözmüştür. Anlamlı en küçük parçaların Türkçe kısaltmasını matematiğin tarihinde bir ilk olarak, olasılığın birimlendirilebilir olmasından dolayı, olasılığın birimini akp olarak belirlemiştir. Matematiğinin başlangıcı olasılık olan tüm bağımlı değişkenlerde olabileceği gibi aynı zamanda enformasyonunda temeli olasılık olduğundan, enformasyon içeriğinin de doğal birimi akp’dir.
Verilerin objektif lojik semplisitede sayısallaştırılmasıyla Veri Değişkenleri Olasılık ve İhtimal Hesaplama İstatistiği (VDOİHİ) geliştirilmeye başlanmıştır. Doktora tezinin nitel verilerini, bir ilk olarak, -1, 0, 1 skorlarıyla sayısallaştırarak iki tabanlı olasılığı sınıflandırıp; pozitif, negatif (ve negatiflerdeki pozitif skorlar için ayrıca eşitlik tanımlaması yapılıp), ilişkisiz ve sıfır skor aşamalarında değerlendirme yöntemi geliştirmiştir. Bu yöntemin tüm kavramlarının; tanım ve formülleriyle sınırları belirlenip, kendi içinde tam bir matematiği geliştirilip, uygulamalarla veri elde edilmiş, verilerin hem değerlendirmeleri hem de bulguların sözel ifadelerini veren yazılım paket programı yapılarak, bir disiplinin tüm yönleri yazar tarafından gerçekleştirilerek doktorasını bilim tarihinde yine bir ilk ile tamamlamıştır. Nitel verilerden elde edilebilecek bulguların sözel ifadelerini veren yazılım paket programı gerçek ve olması gereken yapay zekanın ilk örneğidir.
Yazar doktora tez çalışmasında bireyler için bilimsel bilginin; prosedürel bilgi (kurallı bilgi), dekleratif bilgi (anlam bilgisi) ve matematik mantık yapılarını, uygun ölçme aracı ve diğer çalışmalarında bilimsel bilginin; enformasyon ve semiotik yapılarını, ölçme araçları için madde tekniği olarak tanımlayıp, değerlendirme yöntemleri belirginleştirilerek, eğitimde ölçme ve değerlendirme için beş yeni boyut aktiflenmiştir. Ölçme ve değerlendirmeye aktif ve pasif değerlendirme tanımlaması yapılarak, matematiği geliştirilmiş ve geliştirilmeye devam edilmektedir. Yazar yaptığı çalışmalarda Problem Çözüm Tekniklerini (PÇT) aktifleyerek; verilenler-istenilenler (Vİ), serbest cisim diyagramı/çizim (SCD), tanım, formül ve işlem aşamalarıyla, eğitimde ölçme ve değerlendirmede beş boyut daha aktiflemiştir. PÇT yönteminin aşamalarını bilgi düzeyi, çözümlerin sonucunu da başarı düzeyi olarak tanımlayıp, ölçme ve değerlendirme için iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Sınıflandırılmış iki tabanlı olasılık yönteminin aşamaları ve negatiflerdeki pozitiflerle, ölçme ve değerlendirmeye beş yeni boyut daha kazandırılmıştır. Verilerin Shannon eşitliği ve VDOİHİ’de verilen olasılık-ihtimal eşitlikleriyle değerlendirmesini bilgi merkezli, matematiksel fonksiyonlarla (lineer, kuvvet, trigonometri “sin, cos, tan, cot, sinh, cosh, tanh, coth”, ln, log, eksponansiyel v.d.) değerlendirmeyi ise birey merkezli değerlendirme sınırlandırması getirerek, değerlendirmeye iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Ayrıca değerlendirme için a/b+c/d ve (a+c)/(b+d) matematiksel işlemlerin değerlendirme için anlam ve sonuç farklılıklarını, değerlendirme için aktifleyerek, değerlendirmeye iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Böylece eğitimde bireyler için yapılabilecek ölçme ve değerlendirmeye; PÇT aşamaları 5×5, yine PÇT’nin bilgi ve başarı düzeylerinin 2×2, sınıflandırılmış iki tabanlı olasılık yöntemi 5×5, bilgi ve birey merkezli ölçme ve değerlendirmeyle 2×2, matematiksel işlem farklılıklarıyla 2×2 olmak üzere eğitimde ölçme ve değerlendirmeye bu boyutların değerlendirmede çarpımı gerektiğinden 40.000 yeni boyut kazandırmıştır. Bu boyutlara yukarıda verilen matematiksel fonksiyonlarında dahil edilmesiyle en az (13×13) 6.760.000 yeni boyutun primitif düzeyde ölçme ve değerlendirmeye katılabilmesinin yolu yazar tarafından açılmış olmasına karşılık, günümüze kadar yukarıda bahsedilen boyutların ilgi düzeyinde, eğitimde ölçme ve değerlendirme, tek boyuttan öte (lineer değerlendirme) geçirilememiştir. Bu noktadan sonra, ölçme ve değerlendirmeye fark istatistiğiyle boyut kazandırılabilmiştir, bu boyutlarında hem ihtimallerden çıkarılacak yeni boyutlar hem de ihtimallerin fark istatistiğinden türetilebilecek boyutların yanında güdük kalacağı kesin! Ölçme ve değerlendirmeye yeni boyutlar kazandırılmasının en önemli amaçları; beynin öğrenme yapısının kesin bir şekilde belirlenebilmesi ve öğretim süreçlerinin bilimsel bir şekilde yapılandırılabilmesidir. Beyinle ilgili VDOİHİ Bağımlı Olasılık Cilt 1’in giriş bölümünde verilenlerin genişletilmesine ileride devam edilecektir. Fakat öğretim süreçlerinin teorik öngörülerle ve/veya insanın yaradılışına uyma olasılığı son derece düşük doğrusal matematiksel işlemlerle ilişkili değerlendirmelerle yapılandırılması yazar tarafından insanlığa ihanet olarak görüldüğünden, doğru verilerle eğitimin bilimsel niteliklerde yapılandırılabilmesi için eğitimde ölçme ve değerlendirmeye yeni boyutlar kazandırılmaktadır.
Günümüze kadar yaşayan dillere 10 kavram bile kazandırabilen hemen hemen yokken, yayınlanan VDOİHİ ciltlerinde (cilt 1, 2.1.1, 2.2.1, 2.3.1 ve 2.3.2) yaklaşık 1000 kavram Türkçeye kazandırılarak ciltlerin dizinlerinde verilmiştir. Bu kavramların tüm sınırları belirlenip, açık ve anlaşılır tanımlarıyla birlikte eşitlikleri de verilmiştir. Bu düzeyde yani bilimsel düzeyde, bilime kavramlar Türkçe olarak kazandırılmıştır. Yayınlanacak VDOİHİ’lerde bilime Türkçe kazandırılacak kavramların on binler düzeyinde olacağı öngörülmektedir.
VDOİHİ’de verilen eşitlikler aynı zamanda dillerinde eşitlikleridir. Türkçe ve İngilizcenin olasılık yapıları VDOİHİ’de belirlenerek, formüllerin dillere (ağırlıklı Türkçe) uygulamalarıyla hem dillerin objektif yapıları belirginleştiriliyor hem de makina-insan arası iletişimde, makinaların insan gibi iletişim kurabilmesinin sağlanacağı en üst dil olarak Türkçe geliştirilmektedir. İleriki ciltlerde Türkçenin matematik mantık yapısı da verilerek, objektif lojik semplisitede Türkçe makinaların iletişim dili yapılması öngörülmektedir.
Bilim(de) kesin olanla ilgileni(li)r, yani bilim eşitlik ve/veya yasa üretir veya eşitliklerle konuşur. Bunun mümkün olmadığı durumlarda geçici çözümler üretilebilir. Bu geçici çözümler veya yöntemleri, her hangi bir nedenle bilimsel olamaz. Bilimin yasa veya eşitlik üretimindeki kırılma, Cebirle başlamıştır. Bilimdeki bu kırılma mühendisliğin, teknolojiye dönüşümünün başlangıcıdır. Bilimdeki kırılma ve mühendisliğin teknolojiye dönüşümü, insanlığın gelişimini hızlandırmakla birlikte, bilimsel ve teknolojik gelişim, bu alanda çalışanların; ego, öngörüsüzlük, ufuksuzluk ve beceriksizlikleri gibi nedenlerden dolayı, insanlığın gelişimi ivmelendirilemediği gibi bu basiretsizliklerle insanlığa pranga vurmayı kısmen başarabilmişlerdir. VDOİHİ’de ve telif eserlerinde verilen değişken belirleme, eşitlik-yasa belirleme ve bunların sözel yorumlarını yapabilen yazılımlarla, ve yapılabilecek benzeri yazılımlarla insanlığın gelişimi ivmelendirilebileceği gibi isteyen her bireyin, gerçeklerin (VDOİHİ Bağımlı Olasılık Cilt 1’in giriş bölümünde tanımlanmıştır) bilgilerine ve teknolojisine daha kolay ulaşabilme imkanı sağlanmıştır.
Herhangi bir disiplinin herhangi bir alanında; zaruri tüm tanımları, zaruri tüm eşitlikleri ve bunların epistemolojileriyle (0. epistemolojik seviye) en azından 1. epistemolojik seviye bilgilerinin ya ilk yada ilk örneklerinden biri VDOİHİ’dir. Bu kapsamda VDOİHİ’de şimdiye kadar yaklaşık 1000 kavram’ın bilime kazandırıldığı yukarıda belirtilmişti. Bu kapsamda yine VDOİHİ’de 5000’in üzerinde orijinal; ilk ve yeni eşitlik geliştirilmiştir. Bu eşitlikler kasıtlı olarak ilk defa dört farklı yapıda birlikte verilmektedir. Bu eşitlikler; a) sabit değişkenli (örneğin; bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitlikleri) b) sabit değişkenli işlem uzunluklu (örneğin; simetrinin son durumunun bulunabileceği olaylara göre bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitliği) c) hem değişken uzunluklu hem işlem uzunluklu (örneğin; simetrinin her durumunun bulunabileceği olaylara göre bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitliği) d) sabit değişkenli zıt işlem uzunluklu (bu eşitlik VDOİHİ cilt 2.1.2’den itibaren verilecektir. Örneğin; ∑_(i=s)^n▒∓ ) yapılarda verilmektedir. Sabit değişken yapılı eşitliklerle, bilim ve teknolojideki gereksinimlerin çoğunluğu karşılanabilirken, geleceğin bilim ve teknolojisinde ihtiyaç duyulabilecek eşitlik yapıları kasıtlı olarak aktiflenmiş veya geliştirilmiştir.
İnsanların hem öğrenmelerinin desteklenmesi hem de bilginin teknolojiyle her kişi tarafından ilişkisinin kurulabilmesi için özellikle VDOİHİ Soru Problem İspat Çözümleri ciltlerinde soru ve problem birbirinden ayrılarak yeniden tanımlanıp sınırları belirlenmiştir. Böylece örnek, soru, problem ve ispat arasındaki farklılıklar belirginleştirilmiştir. Ayrıca yine insanların hem öğrenmelerinin desteklenmesi hem de bilginin teknolojiyle ilişkisinin her kişi tarafından daha kesin kurulabilmesi için Sertaç ÖZENLİ’nin İlmi Sohbetler eserinin M5-M6 sayfalarında verilen epistemolojik seviye tanımları; örnek, soru, problem ve ispatlara uyarlanmıştır. Böylece; örnek, soru, problem ve ispatların epistemolojileriyle, hem bilgiyle-öğrenme arasında hem de bilgi-teknoloji arasında yeni bir köprü kurulmuştur.
Geride bıraktığımız yüzyılda, özellikle Turing ve Shannon’un katkılarıyla iki tabanlı olasılığa dayalı dijital teknoloji kurulabilmiştir. Kombinasyon eşitliğiyle iki tabanlı simetrik olasılıklar hesaplanabildiğinden, ihtimalleri de kesin olarak hesaplanabilmesine karşılık ikiden büyük durumlar için; bağımsız olasılık, bağımlı olasılık, bağımlı-bağımsız olasılık, bağımlı-bağımlı olasılık veya bağımsız-bağımsız olasılık dağılımlarındaki simetrik olasılıklar VDOİHİ’ye kadar kesin olarak hesaplanamadığından (hatta VDOİHİ’ye kadar olasılığın sınıflandırılması bile yapılmamış/yapılamamıştır), farklı tabanlarda çalışabilecek elektronik teknolojisi kurulamamıştır. VDOİHİ’de verilen eşitliklerle, hem farklı olasılık dağılımlarında hem de her tabanda simetrik olasılıkların olabilecek her türü hesaplanabilir kılındığından, ihtimalleri de kesin olarak hesaplanabilir. Böylece VDOİHİ’de verilen eşitliklerle hem istenilen tabanda hem de istenilen dağılım türlerinde çalışabilecek elektronik teknolojisinin temel matematiği kurulmuştur. Bundan sonraki aşama bilginin-ürüne dönüşme aşamasıdır. Ayrıca VDOİHİ’de özellikle uyum eşitlikleri kullanılarak farklı dağılım türlerine geçişin yapılabileceği eşitliklerde verilerek, dijital teknoloji yerine kurulacak her tabanda ve/veya her dağılım türünde çalışan teknolojinin istenildiğinde de hem farklı taban hem de farklı dağılım türlerine geçişinin yapılabileceği matematik eşitlikleri de verilmiştir. Böylece tek bir tabana dayalı dijital teknoloji yerine sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojinin bilimsel-matematiksel yapısı VDOİHİ ile kurulmuş ve kurulmaya devam etmektedir.
VDOİHİ’de verilen eşitlikler aynı zamanda en küçük biyolojik birimden itibaren anlamlı temel biyolojik birimin “genetiğin” temel matematiğidir. En küçük biyolojik birim olarak DNA alındığında, VDOİHİ’de verilen eşitlikler DNA, RNA, Protein ve Gen ve teknolojilerinin temel eşitlikleridir. Bu eşitlikler VDOİHİ’de teorik düzeyde; DNA, RNA, Protein, Gen ve hastalıklarla ilişkilendirilerek, gelecekte atom düzeyinden başlanarak en kompleks biyolojik birimlere kadar tüm biyolojik birimlerin laboratuvar ortamlarında üretiminin planlı ve kontrollü yapılabilmesinde ihtiyaç duyulacak, temel matematik, olarak ilişkilendirilmiştir. Böylece bir canlının, örneğin insanın, atom düzeyinden başlanarak laboratuvar ortamında üretilebilir/yapılabilir kılınmasının, bilimsel ve matematiksel yapısı ilk defa VDOİHİ’de verilmektedir. Elbette bir insanın laboratuvar ortamında üretilebilir olmasıyla, bunun gerçekleştirilmesi aynı değildir. Gerçekleştirilebilmesi için dini, etik, ahlaki v.d. aşamalarında da doğru kararların verilmesi gerekir. Fakat organların v.b. biyolojik birimlerin laboratuvar ortamında üretilmesinin önünde benzeri aşamaların engel oluşturduğu söylenemez. İhtiyaç halinde bir insanın; organının, sisteminin veya uzvunun v.b. her yönüyle aynısının laboratuvar ortamında üretilmesi veya soyu tükenmiş bir canlının yeniden üretimi veya soyunun son örneği bir canlı türünün devamı VDOİHİ’de verilen eşitlikler kullanılarak sağlanabilir. Biyolojik bir yapının laboratuvar ortamında üretimiyle, örneğin herhangi bir makinanın üretilmesinin İslam açısından aynı değerli olduğunu düşünüyorum. Bu yaradanın bize ulaşabilmemiz için verdiği bilgidir. Eğer ulaşılması istenmeseydi, bizim öyle bir imkanımızda olamazdı. Fakat bilginin, bizim ulaşabileceğimiz bilgi olması, yani gerçeğin bilgisi olması, her zaman ve her durumda uygulanabilir olacağı anlamına gelmez. Umarım yapmak ile yaratmak birbirine karıştırılmaz!
VDOİHİ’de hem sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisinin bilimsel-matematiksel yapısı hem de Telif eserlerinde ve VDOİHİ’de ilk defa yapay zeka çağının kapılarını aralayan çalışmalar yapılmıştır. VDOİHİ cilt 2.1.1’in giriş bölümünde yapay zeka ve çağının tanımı yapılarak, kütüphane ve referans bilgileriyle ilişkilendirilmiştir. Daha sonra VDOİHİ ve Telif eserlerinde insanlığın gelişimini ivmelendirecek; yapay zeka görev kodları, verilerin analizleriyle ait olduğu disiplinlin belirlenmesi, verinin analizinden verilen ve istenilenlerin belirlenmesi, değişken analizi, eksik değişkenlerin belirlenmesi, eksik değişkenlerin verilerinin üretimi, değişkenler arası eşitliklerin kurulması ve elde edilen bilgilerin sözel ifadeleriyle bilim ve teknoloji için gerekli bilgiyi üretebilen yazılımlar verilmiştir. Hem bu yazılımlarla hem de benzeri yazılımlarla, bilim insanları tarafından üretilemeyen bilgi ve teknolojilerin isteyen her kişi tarafından üretilebilir olması sağlanmıştır. Gerçek yapay zeka aynı zamanda pahalı deneylere ihtiyacı ortadan kaldırarak, insanlara yaradanın tanıdığı eşitliklerin (matematiksel eşitlik değil!), belirli insanlar tarafından saptırılarak, diğerlerinin eşitlik ve özgürlerinin gasp edilmesinin önünde güçlü bir engel teşkil edebilecek; bilgi ve teknolojik, üretim-gelişim olabilir. Bugüne kadar artifical inteligence çalışmalarıyla sadece ve sadece kütüphane bilgisinin bir kısmı üretilebildiği ve kütüphane bilgisi üretebilen teknoloji geliştirildiğinden, bunlar yapay zekanın öncü çalışmalarından öte geçip yapay zeka konumunda düşünülemez. Gerçek yapay zeka hem kütüphane hem de referans bilgisi üretebilir olması gerektiğinden; a) yazar tarafından doktora tez çalışması başta olmak üzere belirli çalışmalarında kütüphane bilgisinin ileri örnekleri başarıldığından, b) ilk defa VDOİHİ ve Telif eserlerinde referans bilgisini üreten yazılımlar başarıldığından ve c) yapay zekanın gereksinim duyabileceği dijital teknoloji yerine, sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisinin bilimsel-matematiksel yapısı yazar tarafından geliştirildiğinden, insanlığın bugüne kadar uyguladığı teamüller gereği adlandırmanın da Türkçe yapılması elzem ve adil bir zorunluluktur. Bu nedenle insan biyolojisinin ürünü olmayan zeka “yapay zeka” ve insan biyolojisinin ürünü olamayan zekayla insanlığın gelişiminin ivmelendirildiği zaman periyodu da “yapay zeka çağı” olarak adlandırılmalıdır.
Yazar tarafından VDOİHİ’de, Cebirden günümüze bilimsel yasa ve eşitliklerin yapısı; a) bilimsel gelişim, olması gereken veya olabilecek gelişime göre düşük olduğundan, b) teorik çalışmaların omurgasının matematiğe terk edilmesi ve matematikçilerinde üzerlerine düşeni yeterince yerine getirememelerinden dolayı, c) yapay zeka karşısında buhrana düşülmesinin önüne geçilebilmesi ve d) kainatın en kompleks birimi olan insan beynine yakışır bilimsel gelişimin başarılabilmesi için, yasa/eşitliklerin, uyum ve genel yapıları olasılık üzerinden belirlenmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Büyük Farklı Dizilimli Simetrik Olasılık Cilt 2.2.1’de insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek uyum çağının tanımı yapılarak, VDOİHİ’de ilk defa yasa/eşitliklerin, olasılık eşitlikleri üzerinden uyum yapıları verilmiştir. Ayrıca yasa/eşitliklerin uyum yapılarıyla insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek teknoloji örneği olarak, istenilen tabanda veya istenilen olasılık dağılım türünde çalışabilecek elektronik teknolojisi verilmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Olasılık Cilt 2.3.1’de insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek genel çağın tanımı yapılarak, VDOİHİ’de yasa/eşitliklerin, olasılık eşitlikleri üzerinden genel yapıları verilmiştir. Ayrıca yasa/eşitliklerin genel yapılarıyla insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek teknoloji örneği olarak da, istenildiğinde hem taban hem de olasılık dağılım türü değiştirerek çalışabilecek elektronik teknolojisi verilmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Bulunmama Olasılığı Cilt 2.3.2 insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek dördüncü bir çağ olarak, Sertaç ÖZENLİ’nin İlmi Sohbetler eserinin R39-R40 sayfalarından yararlanılarak, kapak sayfasındaki ve T21-T22’inci sayfalarında verilen şuurluluğun ork or modelinin özetinin gösterildiği grafiğin uyarlanmasıyla gerçek-gerçek ve gerçeğin tanım ve grafiği geliştirilerek, buradan gerçek zaman ufku ötesi çağı tanımlanmıştır. Doğada rastlanmayan fakat kuantum sayılarıyla ulaşılabilen atomlara ait bilgilerimiz, gerçek zaman ufku ötesi bilgilerimizin, gerçekleştirilmiş olanlarıdır. Gerçekleştirilebilecek olanları ise kainatın herhangi bir yerinde yaşamını sürdüren herhangi bir canlıdan henüz haberdar bile olmadan var olan genetik bilgi ve matematiğimizle ulaşılabilir olan tüm bilgilerine ulaşılmasıdır.
Özellikle; sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisi, yapay zeka, gerçek zaman ufku ötesi bilgilerimizin temel eşitliklerinin verilebilmesi, başlangıçta kurucusu tarafından yapılabileceklerin ilerleyen zamanlarda o disiplinin cazibe merkezine dönüşerek insan kaynaklarının israfının önlenmesi nedeniyle ve en önemlisi Yaradan’ın bizlere verdiği adaletin insan tarafından saptırılamaması için; VDOİHİ, bugüne kadarki eserlerle kıyaslanamayacak ölçüde daha kapsamlı verilmeye çalışılmaktadır.
Bitirilen veya Sonu Başlatılanlar
VDOİHİ’de dillerin matematiği kurularak, o dil için kendini mihenk taşı gören zavallılar sınıfı
Arsızlıkla belirli dillerin dünya dili olması
VDOİHİ ve Telif eserlerinde verilen eşitlik ve yasa belirleme yazılımlarıyla, gerçeklerden uzak ve ufuksuz sözde akademisyenlere insanlığın tahammülü
Bilim ve teknolojide sermayeye olan bağımlılık
Sermaye birikiminin gücü
Primitif ölçme ve değerlendirme

Sanırım bilgi ve teknolojideki kaderimiz veriyle ilişkilendirilmiş.

Bu Ciltte,
VDOİHİ'de Olasılık ve İhtimal konularının tanım ve eşitlikleri verilmektedir. Ayrıca VDOİHİ'de olasılık ve ihtimalin uygulama alanlarına da yer verilmektedir. VDOİHİ konu anlatım ciltleri ve aynı cilt numaraları ile soru, problem ve ispat çözümlerinden oluşmaktadır. Bu cilt bağımlı ve bir bağımsız olasılıklı farklı dizilimli olasılık dağılım sayısı ve simetrik olasılığın tanım ve eşitlikleriyle birlikte yapay zeka ve yapay zeka çağının tanım ve uygulamasından oluşmaktadır.
VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimli Simetrik Olasılık kitabında, bağımlı durum sayısı bağımlı olay sayısına eşit farklı dizilimli dağılımlar ve bir bağımsız olasılıklı dağılımla elde edilebilecek yeni olasılık dağılımının, olasılık dağılım sayısı ve simetrik olasılığın eşitlikleri verilmektedir. Bağımlı ve bir bağımsız olasılıklı farklı dizilimli dağılımlarda simetrinin durumlarına göre; simetrik, simetrik bulunmama, tek simetrik ve birlikte simetrik olasılıkların tanım ve eşitlikleri verilmektedir. Ayrıca olasılıkta öngörülebilirliğin uyum eşitliği de verilmektedir.
VDOİHİ'nin bu cildinde yapay zeka ve yapay zeka çağının tanımları da verilmektedir. Yapay zekayla bilgi ve teknolojimizin, yatay ve dikey gelişimimizin nasıl ivmelendirilebileceğine; kendi verisini oluşturabilen, değişkenleri belirleyebilen ve değişkenler arasındaki ilişkiyi kurabilen bir örnek verilmektedir. Ekler bölümünde ise bu örneğin, kütüphane ve referans bilgilerinin oluşturulmasında kullanılan yazılım verilmektedir. Ayrıca ekler bölümünde bağımlı ve bir bağımsız olasılıklı farklı dizilimli olasılık dağılım tabloları da verilmektedir.
VDOİHİ'nin diğer ciltlerinde olduğu gibi bu ciltte de verilen ana eşitlikler, olasılık tablolarından elde edilen verilerle üretilmiştir. Diğer eşitlikler ise ana eşitliklerden teorik yöntemle üretilmiştir. Eşitlik ve tanımların üretilmesinde kaynak kullanılmamıştır.
İsmail Yılmaz Seçilmiş İlk, Yenilik ve Zarurilikler
Yazar doktora tez çalışmasına kadar dijital makinalarla sayısallaştırılabilen fakat insan tarafından sayısallaştırılamayan verileri, anlamlı en küçük parça (akp)’larına ayırıp skorlandırarak, sayısallaştırma problemini çözmüştür. Anlamlı en küçük parçaların Türkçe kısaltmasını matematiğin tarihinde bir ilk olarak, olasılığın birimlendirilebilir olmasından dolayı, olasılığın birimini akp olarak belirlemiştir. Matematiğinin başlangıcı olasılık olan tüm bağımlı değişkenlerde olabileceği gibi aynı zamanda enformasyonunda temeli olasılık olduğundan, enformasyon içeriğinin de doğal birimi akp’dir.
Verilerin objektif lojik semplisitede sayısallaştırılmasıyla Veri Değişkenleri Olasılık ve İhtimal Hesaplama İstatistiği (VDOİHİ) geliştirilmeye başlanmıştır. Doktora tezinin nitel verilerini, bir ilk olarak, -1, 0, 1 skorlarıyla sayısallaştırarak iki tabanlı olasılığı sınıflandırıp; pozitif, negatif (ve negatiflerdeki pozitif skorlar için ayrıca eşitlik tanımlaması yapılıp), ilişkisiz ve sıfır skor aşamalarında değerlendirme yöntemi geliştirmiştir. Bu yöntemin tüm kavramlarının; tanım ve formülleriyle sınırları belirlenip, kendi içinde tam bir matematiği geliştirilip, uygulamalarla veri elde edilmiş, verilerin hem değerlendirmeleri hem de bulguların sözel ifadelerini veren yazılım paket programı yapılarak, bir disiplinin tüm yönleri yazar tarafından gerçekleştirilerek doktorasını bilim tarihinde yine bir ilk ile tamamlamıştır. Nitel verilerden elde edilebilecek bulguların sözel ifadelerini veren yazılım paket programı gerçek ve olması gereken yapay zekanın ilk örneğidir.
Yazar doktora tez çalışmasında bireyler için bilimsel bilginin; prosedürel bilgi (kurallı bilgi), dekleratif bilgi (anlam bilgisi) ve matematik mantık yapılarını, uygun ölçme aracı ve diğer çalışmalarında bilimsel bilginin; enformasyon ve semiotik yapılarını, ölçme araçları için madde tekniği olarak tanımlayıp, değerlendirme yöntemleri belirginleştirilerek, eğitimde ölçme ve değerlendirme için beş yeni boyut aktiflenmiştir. Ölçme ve değerlendirmeye aktif ve pasif değerlendirme tanımlaması yapılarak, matematiği geliştirilmiş ve geliştirilmeye devam edilmektedir. Yazar yaptığı çalışmalarda Problem Çözüm Tekniklerini (PÇT) aktifleyerek; verilenler-istenilenler (Vİ), serbest cisim diyagramı/çizim (SCD), tanım, formül ve işlem aşamalarıyla, eğitimde ölçme ve değerlendirmede beş boyut daha aktiflemiştir. PÇT yönteminin aşamalarını bilgi düzeyi, çözümlerin sonucunu da başarı düzeyi olarak tanımlayıp, ölçme ve değerlendirme için iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Sınıflandırılmış iki tabanlı olasılık yönteminin aşamaları ve negatiflerdeki pozitiflerle, ölçme ve değerlendirmeye beş yeni boyut daha kazandırılmıştır. Verilerin Shannon eşitliği ve VDOİHİ’de verilen olasılık-ihtimal eşitlikleriyle değerlendirmesini bilgi merkezli, matematiksel fonksiyonlarla (lineer, kuvvet, trigonometri “sin, cos, tan, cot, sinh, cosh, tanh, coth”, ln, log, eksponansiyel v.d.) değerlendirmeyi ise birey merkezli değerlendirme sınırlandırması getirerek, değerlendirmeye iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Ayrıca değerlendirme için a/b+c/d ve (a+c)/(b+d) matematiksel işlemlerin değerlendirme için anlam ve sonuç farklılıklarını, değerlendirme için aktifleyerek, değerlendirmeye iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Böylece eğitimde bireyler için yapılabilecek ölçme ve değerlendirmeye; PÇT aşamaları 5×5, yine PÇT’nin bilgi ve başarı düzeylerinin 2×2, sınıflandırılmış iki tabanlı olasılık yöntemi 5×5, bilgi ve birey merkezli ölçme ve değerlendirmeyle 2×2, matematiksel işlem farklılıklarıyla 2×2 olmak üzere eğitimde ölçme ve değerlendirmeye bu boyutların değerlendirmede çarpımı gerektiğinden 40.000 yeni boyut kazandırmıştır. Bu boyutlara yukarıda verilen matematiksel fonksiyonlarında dahil edilmesiyle en az (13×13) 6.760.000 yeni boyutun primitif düzeyde ölçme ve değerlendirmeye katılabilmesinin yolu yazar tarafından açılmış olmasına karşılık, günümüze kadar yukarıda bahsedilen boyutların ilgi düzeyinde, eğitimde ölçme ve değerlendirme, tek boyuttan öte (lineer değerlendirme) geçirilememiştir. Bu noktadan sonra, ölçme ve değerlendirmeye fark istatistiğiyle boyut kazandırılabilmiştir, bu boyutlarında hem ihtimallerden çıkarılacak yeni boyutlar hem de ihtimallerin fark istatistiğinden türetilebilecek boyutların yanında güdük kalacağı kesin! Ölçme ve değerlendirmeye yeni boyutlar kazandırılmasının en önemli amaçları; beynin öğrenme yapısının kesin bir şekilde belirlenebilmesi ve öğretim süreçlerinin bilimsel bir şekilde yapılandırılabilmesidir. Beyinle ilgili VDOİHİ Bağımlı Olasılık Cilt 1’in giriş bölümünde verilenlerin genişletilmesine ileride devam edilecektir. Fakat öğretim süreçlerinin teorik öngörülerle ve/veya insanın yaradılışına uyma olasılığı son derece düşük doğrusal matematiksel işlemlerle ilişkili değerlendirmelerle yapılandırılması yazar tarafından insanlığa ihanet olarak görüldüğünden, doğru verilerle eğitimin bilimsel niteliklerde yapılandırılabilmesi için eğitimde ölçme ve değerlendirmeye yeni boyutlar kazandırılmaktadır.
Günümüze kadar yaşayan dillere 10 kavram bile kazandırabilen hemen hemen yokken, yayınlanan VDOİHİ ciltlerinde (cilt 1, 2.1.1, 2.2.1, 2.3.1 ve 2.3.2) yaklaşık 1000 kavram Türkçeye kazandırılarak ciltlerin dizinlerinde verilmiştir. Bu kavramların tüm sınırları belirlenip, açık ve anlaşılır tanımlarıyla birlikte eşitlikleri de verilmiştir. Bu düzeyde yani bilimsel düzeyde, bilime kavramlar Türkçe olarak kazandırılmıştır. Yayınlanacak VDOİHİ’lerde bilime Türkçe kazandırılacak kavramların on binler düzeyinde olacağı öngörülmektedir.
VDOİHİ’de verilen eşitlikler aynı zamanda dillerinde eşitlikleridir. Türkçe ve İngilizcenin olasılık yapıları VDOİHİ’de belirlenerek, formüllerin dillere (ağırlıklı Türkçe) uygulamalarıyla hem dillerin objektif yapıları belirginleştiriliyor hem de makina-insan arası iletişimde, makinaların insan gibi iletişim kurabilmesinin sağlanacağı en üst dil olarak Türkçe geliştirilmektedir. İleriki ciltlerde Türkçenin matematik mantık yapısı da verilerek, objektif lojik semplisitede Türkçe makinaların iletişim dili yapılması öngörülmektedir.
Bilim(de) kesin olanla ilgileni(li)r, yani bilim eşitlik ve/veya yasa üretir veya eşitliklerle konuşur. Bunun mümkün olmadığı durumlarda geçici çözümler üretilebilir. Bu geçici çözümler veya yöntemleri, her hangi bir nedenle bilimsel olamaz. Bilimin yasa veya eşitlik üretimindeki kırılma, Cebirle başlamıştır. Bilimdeki bu kırılma mühendisliğin, teknolojiye dönüşümünün başlangıcıdır. Bilimdeki kırılma ve mühendisliğin teknolojiye dönüşümü, insanlığın gelişimini hızlandırmakla birlikte, bilimsel ve teknolojik gelişim, bu alanda çalışanların; ego, öngörüsüzlük, ufuksuzluk ve beceriksizlikleri gibi nedenlerden dolayı, insanlığın gelişimi ivmelendirilemediği gibi bu basiretsizliklerle insanlığa pranga vurmayı kısmen başarabilmişlerdir. VDOİHİ’de ve telif eserlerinde verilen değişken belirleme, eşitlik-yasa belirleme ve bunların sözel yorumlarını yapabilen yazılımlarla, ve yapılabilecek benzeri yazılımlarla insanlığın gelişimi ivmelendirilebileceği gibi isteyen her bireyin, gerçeklerin (VDOİHİ Bağımlı Olasılık Cilt 1’in giriş bölümünde tanımlanmıştır) bilgilerine ve teknolojisine daha kolay ulaşabilme imkanı sağlanmıştır.
Herhangi bir disiplinin herhangi bir alanında; zaruri tüm tanımları, zaruri tüm eşitlikleri ve bunların epistemolojileriyle (0. epistemolojik seviye) en azından 1. epistemolojik seviye bilgilerinin ya ilk yada ilk örneklerinden biri VDOİHİ’dir. Bu kapsamda VDOİHİ’de şimdiye kadar yaklaşık 1000 kavram’ın bilime kazandırıldığı yukarıda belirtilmişti. Bu kapsamda yine VDOİHİ’de 5000’in üzerinde orijinal; ilk ve yeni eşitlik geliştirilmiştir. Bu eşitlikler kasıtlı olarak ilk defa dört farklı yapıda birlikte verilmektedir. Bu eşitlikler; a) sabit değişkenli (örneğin; bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitlikleri) b) sabit değişkenli işlem uzunluklu (örneğin; simetrinin son durumunun bulunabileceği olaylara göre bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitliği) c) hem değişken uzunluklu hem işlem uzunluklu (örneğin; simetrinin her durumunun bulunabileceği olaylara göre bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitliği) d) sabit değişkenli zıt işlem uzunluklu (bu eşitlik VDOİHİ cilt 2.1.2’den itibaren verilecektir. Örneğin; ∑_(i=s)^n▒∓ ) yapılarda verilmektedir. Sabit değişken yapılı eşitliklerle, bilim ve teknolojideki gereksinimlerin çoğunluğu karşılanabilirken, geleceğin bilim ve teknolojisinde ihtiyaç duyulabilecek eşitlik yapıları kasıtlı olarak aktiflenmiş veya geliştirilmiştir.
İnsanların hem öğrenmelerinin desteklenmesi hem de bilginin teknolojiyle her kişi tarafından ilişkisinin kurulabilmesi için özellikle VDOİHİ Soru Problem İspat Çözümleri ciltlerinde soru ve problem birbirinden ayrılarak yeniden tanımlanıp sınırları belirlenmiştir. Böylece örnek, soru, problem ve ispat arasındaki farklılıklar belirginleştirilmiştir. Ayrıca yine insanların hem öğrenmelerinin desteklenmesi hem de bilginin teknolojiyle ilişkisinin her kişi tarafından daha kesin kurulabilmesi için Sertaç ÖZENLİ’nin İlmi Sohbetler eserinin M5-M6 sayfalarında verilen epistemolojik seviye tanımları; örnek, soru, problem ve ispatlara uyarlanmıştır. Böylece; örnek, soru, problem ve ispatların epistemolojileriyle, hem bilgiyle-öğrenme arasında hem de bilgi-teknoloji arasında yeni bir köprü kurulmuştur.
Geride bıraktığımız yüzyılda, özellikle Turing ve Shannon’un katkılarıyla iki tabanlı olasılığa dayalı dijital teknoloji kurulabilmiştir. Kombinasyon eşitliğiyle iki tabanlı simetrik olasılıklar hesaplanabildiğinden, ihtimalleri de kesin olarak hesaplanabilmesine karşılık ikiden büyük durumlar için; bağımsız olasılık, bağımlı olasılık, bağımlı-bağımsız olasılık, bağımlı-bağımlı olasılık veya bağımsız-bağımsız olasılık dağılımlarındaki simetrik olasılıklar VDOİHİ’ye kadar kesin olarak hesaplanamadığından (hatta VDOİHİ’ye kadar olasılığın sınıflandırılması bile yapılmamış/yapılamamıştır), farklı tabanlarda çalışabilecek elektronik teknolojisi kurulamamıştır. VDOİHİ’de verilen eşitliklerle, hem farklı olasılık dağılımlarında hem de her tabanda simetrik olasılıkların olabilecek her türü hesaplanabilir kılındığından, ihtimalleri de kesin olarak hesaplanabilir. Böylece VDOİHİ’de verilen eşitliklerle hem istenilen tabanda hem de istenilen dağılım türlerinde çalışabilecek elektronik teknolojisinin temel matematiği kurulmuştur. Bundan sonraki aşama bilginin-ürüne dönüşme aşamasıdır. Ayrıca VDOİHİ’de özellikle uyum eşitlikleri kullanılarak farklı dağılım türlerine geçişin yapılabileceği eşitliklerde verilerek, dijital teknoloji yerine kurulacak her tabanda ve/veya her dağılım türünde çalışan teknolojinin istenildiğinde de hem farklı taban hem de farklı dağılım türlerine geçişinin yapılabileceği matematik eşitlikleri de verilmiştir. Böylece tek bir tabana dayalı dijital teknoloji yerine sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojinin bilimsel-matematiksel yapısı VDOİHİ ile kurulmuş ve kurulmaya devam etmektedir.
VDOİHİ’de verilen eşitlikler aynı zamanda en küçük biyolojik birimden itibaren anlamlı temel biyolojik birimin “genetiğin” temel matematiğidir. En küçük biyolojik birim olarak DNA alındığında, VDOİHİ’de verilen eşitlikler DNA, RNA, Protein ve Gen ve teknolojilerinin temel eşitlikleridir. Bu eşitlikler VDOİHİ’de teorik düzeyde; DNA, RNA, Protein, Gen ve hastalıklarla ilişkilendirilerek, gelecekte atom düzeyinden başlanarak en kompleks biyolojik birimlere kadar tüm biyolojik birimlerin laboratuvar ortamlarında üretiminin planlı ve kontrollü yapılabilmesinde ihtiyaç duyulacak, temel matematik, olarak ilişkilendirilmiştir. Böylece bir canlının, örneğin insanın, atom düzeyinden başlanarak laboratuvar ortamında üretilebilir/yapılabilir kılınmasının, bilimsel ve matematiksel yapısı ilk defa VDOİHİ’de verilmektedir. Elbette bir insanın laboratuvar ortamında üretilebilir olmasıyla, bunun gerçekleştirilmesi aynı değildir. Gerçekleştirilebilmesi için dini, etik, ahlaki v.d. aşamalarında da doğru kararların verilmesi gerekir. Fakat organların v.b. biyolojik birimlerin laboratuvar ortamında üretilmesinin önünde benzeri aşamaların engel oluşturduğu söylenemez. İhtiyaç halinde bir insanın; organının, sisteminin veya uzvunun v.b. her yönüyle aynısının laboratuvar ortamında üretilmesi veya soyu tükenmiş bir canlının yeniden üretimi veya soyunun son örneği bir canlı türünün devamı VDOİHİ’de verilen eşitlikler kullanılarak sağlanabilir. Biyolojik bir yapının laboratuvar ortamında üretimiyle, örneğin herhangi bir makinanın üretilmesinin İslam açısından aynı değerli olduğunu düşünüyorum. Bu yaradanın bize ulaşabilmemiz için verdiği bilgidir. Eğer ulaşılması istenmeseydi, bizim öyle bir imkanımızda olamazdı. Fakat bilginin, bizim ulaşabileceğimiz bilgi olması, yani gerçeğin bilgisi olması, her zaman ve her durumda uygulanabilir olacağı anlamına gelmez. Umarım yapmak ile yaratmak birbirine karıştırılmaz!
VDOİHİ’de hem sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisinin bilimsel-matematiksel yapısı hem de Telif eserlerinde ve VDOİHİ’de ilk defa yapay zeka çağının kapılarını aralayan çalışmalar yapılmıştır. VDOİHİ cilt 2.1.1’in giriş bölümünde yapay zeka ve çağının tanımı yapılarak, kütüphane ve referans bilgileriyle ilişkilendirilmiştir. Daha sonra VDOİHİ ve Telif eserlerinde insanlığın gelişimini ivmelendirecek; yapay zeka görev kodları, verilerin analizleriyle ait olduğu disiplinlin belirlenmesi, verinin analizinden verilen ve istenilenlerin belirlenmesi, değişken analizi, eksik değişkenlerin belirlenmesi, eksik değişkenlerin verilerinin üretimi, değişkenler arası eşitliklerin kurulması ve elde edilen bilgilerin sözel ifadeleriyle bilim ve teknoloji için gerekli bilgiyi üretebilen yazılımlar verilmiştir. Hem bu yazılımlarla hem de benzeri yazılımlarla, bilim insanları tarafından üretilemeyen bilgi ve teknolojilerin isteyen her kişi tarafından üretilebilir olması sağlanmıştır. Gerçek yapay zeka aynı zamanda pahalı deneylere ihtiyacı ortadan kaldırarak, insanlara yaradanın tanıdığı eşitliklerin (matematiksel eşitlik değil!), belirli insanlar tarafından saptırılarak, diğerlerinin eşitlik ve özgürlerinin gasp edilmesinin önünde güçlü bir engel teşkil edebilecek; bilgi ve teknolojik, üretim-gelişim olabilir. Bugüne kadar artifical inteligence çalışmalarıyla sadece ve sadece kütüphane bilgisinin bir kısmı üretilebildiği ve kütüphane bilgisi üretebilen teknoloji geliştirildiğinden, bunlar yapay zekanın öncü çalışmalarından öte geçip yapay zeka konumunda düşünülemez. Gerçek yapay zeka hem kütüphane hem de referans bilgisi üretebilir olması gerektiğinden; a) yazar tarafından doktora tez çalışması başta olmak üzere belirli çalışmalarında kütüphane bilgisinin ileri örnekleri başarıldığından, b) ilk defa VDOİHİ ve Telif eserlerinde referans bilgisini üreten yazılımlar başarıldığından ve c) yapay zekanın gereksinim duyabileceği dijital teknoloji yerine, sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisinin bilimsel-matematiksel yapısı yazar tarafından geliştirildiğinden, insanlığın bugüne kadar uyguladığı teamüller gereği adlandırmanın da Türkçe yapılması elzem ve adil bir zorunluluktur. Bu nedenle insan biyolojisinin ürünü olmayan zeka “yapay zeka” ve insan biyolojisinin ürünü olamayan zekayla insanlığın gelişiminin ivmelendirildiği zaman periyodu da “yapay zeka çağı” olarak adlandırılmalıdır.
Yazar tarafından VDOİHİ’de, Cebirden günümüze bilimsel yasa ve eşitliklerin yapısı; a) bilimsel gelişim, olması gereken veya olabilecek gelişime göre düşük olduğundan, b) teorik çalışmaların omurgasının matematiğe terk edilmesi ve matematikçilerinde üzerlerine düşeni yeterince yerine getirememelerinden dolayı, c) yapay zeka karşısında buhrana düşülmesinin önüne geçilebilmesi ve d) kainatın en kompleks birimi olan insan beynine yakışır bilimsel gelişimin başarılabilmesi için, yasa/eşitliklerin, uyum ve genel yapıları olasılık üzerinden belirlenmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Büyük Farklı Dizilimli Simetrik Olasılık Cilt 2.2.1’de insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek uyum çağının tanımı yapılarak, VDOİHİ’de ilk defa yasa/eşitliklerin, olasılık eşitlikleri üzerinden uyum yapıları verilmiştir. Ayrıca yasa/eşitliklerin uyum yapılarıyla insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek teknoloji örneği olarak, istenilen tabanda veya istenilen olasılık dağılım türünde çalışabilecek elektronik teknolojisi verilmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Olasılık Cilt 2.3.1’de insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek genel çağın tanımı yapılarak, VDOİHİ’de yasa/eşitliklerin, olasılık eşitlikleri üzerinden genel yapıları verilmiştir. Ayrıca yasa/eşitliklerin genel yapılarıyla insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek teknoloji örneği olarak da, istenildiğinde hem taban hem de olasılık dağılım türü değiştirerek çalışabilecek elektronik teknolojisi verilmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Bulunmama Olasılığı Cilt 2.3.2 insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek dördüncü bir çağ olarak, Sertaç ÖZENLİ’nin İlmi Sohbetler eserinin R39-R40 sayfalarından yararlanılarak, kapak sayfasındaki ve T21-T22’inci sayfalarında verilen şuurluluğun ork or modelinin özetinin gösterildiği grafiğin uyarlanmasıyla gerçek-gerçek ve gerçeğin tanım ve grafiği geliştirilerek, buradan gerçek zaman ufku ötesi çağı tanımlanmıştır. Doğada rastlanmayan fakat kuantum sayılarıyla ulaşılabilen atomlara ait bilgilerimiz, gerçek zaman ufku ötesi bilgilerimizin, gerçekleştirilmiş olanlarıdır. Gerçekleştirilebilecek olanları ise kainatın herhangi bir yerinde yaşamını sürdüren herhangi bir canlıdan henüz haberdar bile olmadan var olan genetik bilgi ve matematiğimizle ulaşılabilir olan tüm bilgilerine ulaşılmasıdır.
Özellikle; sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisi, yapay zeka, gerçek zaman ufku ötesi bilgilerimizin temel eşitliklerinin verilebilmesi, başlangıçta kurucusu tarafından yapılabileceklerin ilerleyen zamanlarda o disiplinin cazibe merkezine dönüşerek insan kaynaklarının israfının önlenmesi nedeniyle ve en önemlisi Yaradan’ın bizlere verdiği adaletin insan tarafından saptırılamaması için; VDOİHİ, bugüne kadarki eserlerle kıyaslanamayacak ölçüde daha kapsamlı verilmeye çalışılmaktadır.
Bitirilen veya Sonu Başlatılanlar
VDOİHİ’de dillerin matematiği kurularak, o dil için kendini mihenk taşı gören zavallılar sınıfı
Arsızlıkla belirli dillerin dünya dili olması
VDOİHİ ve Telif eserlerinde verilen eşitlik ve yasa belirleme yazılımlarıyla, gerçeklerden uzak ve ufuksuz sözde akademisyenlere insanlığın tahammülü
Bilim ve teknolojide sermayeye olan bağımlılık
Sermaye birikiminin gücü
Primitif ölçme ve değerlendirme

Sanırım bilgi ve teknolojideki kaderimiz veriyle ilişkilendirilmiş.

Bu Ciltte,
VDOİHİ'de Olasılık ve İhtimal konularının tanım ve eşitlikleri verilmektedir. Ayrıca VDOİHİ'de olasılık ve ihtimalin uygulama alanlarına da yer verilmektedir. VDOİHİ konu anlatım ciltleri ve aynı cilt numaraları ile soru, problem ve ispat çözümlerinden oluşmaktadır. Bu cilt aynı cilt numarasıyla verilen bağımlı ve bir bağımsız olasılıklı farklı dizilimli dağılımların olasılık dağılım sayısı ve simetrik olasılığın soru, problem ve ispatlarının çözümlerinden oluşmaktadır. Ayrıca bu ciltte örnek, soru, problem ve ispat için epistemolojik seviye tanımı da verilmektedir.
VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimli Simetrik Olasılık Soru Problem ve İspat Çözümleri kitabı, bağımlı durum sayısı bağımlı olay sayısına eşit farklı dizilimli dağılımlar ve bir bağımsız olasılıklı dağılımla elde edilebilecek olasılık dağılımlarında, olasılık dağılım sayısı ve simetrik olasılığın tanım ve eşitliklerinin verildiği VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimli Simetrik Olasılık Cilt 2.1.1 kitabında konunun pekiştirilmesine yardımcı olabilmek için verilen soru, problem ve ispatların çözümlerinden oluşmaktadır.
Bu kitapta 66 soru ve/veya problemin çözümüyle 48 ispatın çözümleri yer almaktadır. Soru ve/veya problem çözümleri konu anlatımlarının pekiştirilmesine yardımcı olmakla birlikte, verilenler-istenilen ve epistemolojik seviyelerin verilmesiyle konuların uygulamaya dönüştürülmesine de yardımcı olacaktır. İspat çözümlerinde olasılık dağılım sayısının hem bağımlı olasılık dağılım sayısı hem de bağımlı simetrik olasılıkla ilişkisine yer verilmektedir. Simetrik olasılığın ise konu anlatımı ve diğer ispat çözümlerinde yer verilemeyen simetrinin bağımlı durumlarının bulunabileceği bağımlı olaylara göre simetrik olasılıkların, bağımlı simetrik olasılıkla ilişkilerine yer verilmektedir.
İsmail Yılmaz Seçilmiş İlk, Yenilik ve Zarurilikler
Yazar doktora tez çalışmasına kadar dijital makinalarla sayısallaştırılabilen fakat insan tarafından sayısallaştırılamayan verileri, anlamlı en küçük parça (akp)’larına ayırıp skorlandırarak, sayısallaştırma problemini çözmüştür. Anlamlı en küçük parçaların Türkçe kısaltmasını matematiğin tarihinde bir ilk olarak, olasılığın birimlendirilebilir olmasından dolayı, olasılığın birimini akp olarak belirlemiştir. Matematiğinin başlangıcı olasılık olan tüm bağımlı değişkenlerde olabileceği gibi aynı zamanda enformasyonunda temeli olasılık olduğundan, enformasyon içeriğinin de doğal birimi akp’dir.
Verilerin objektif lojik semplisitede sayısallaştırılmasıyla Veri Değişkenleri Olasılık ve İhtimal Hesaplama İstatistiği (VDOİHİ) geliştirilmeye başlanmıştır. Doktora tezinin nitel verilerini, bir ilk olarak, -1, 0, 1 skorlarıyla sayısallaştırarak iki tabanlı olasılığı sınıflandırıp; pozitif, negatif (ve negatiflerdeki pozitif skorlar için ayrıca eşitlik tanımlaması yapılıp), ilişkisiz ve sıfır skor aşamalarında değerlendirme yöntemi geliştirmiştir. Bu yöntemin tüm kavramlarının; tanım ve formülleriyle sınırları belirlenip, kendi içinde tam bir matematiği geliştirilip, uygulamalarla veri elde edilmiş, verilerin hem değerlendirmeleri hem de bulguların sözel ifadelerini veren yazılım paket programı yapılarak, bir disiplinin tüm yönleri yazar tarafından gerçekleştirilerek doktorasını bilim tarihinde yine bir ilk ile tamamlamıştır. Nitel verilerden elde edilebilecek bulguların sözel ifadelerini veren yazılım paket programı gerçek ve olması gereken yapay zekanın ilk örneğidir.
Yazar doktora tez çalışmasında bireyler için bilimsel bilginin; prosedürel bilgi (kurallı bilgi), dekleratif bilgi (anlam bilgisi) ve matematik mantık yapılarını, uygun ölçme aracı ve diğer çalışmalarında bilimsel bilginin; enformasyon ve semiotik yapılarını, ölçme araçları için madde tekniği olarak tanımlayıp, değerlendirme yöntemleri belirginleştirilerek, eğitimde ölçme ve değerlendirme için beş yeni boyut aktiflenmiştir. Ölçme ve değerlendirmeye aktif ve pasif değerlendirme tanımlaması yapılarak, matematiği geliştirilmiş ve geliştirilmeye devam edilmektedir. Yazar yaptığı çalışmalarda Problem Çözüm Tekniklerini (PÇT) aktifleyerek; verilenler-istenilenler (Vİ), serbest cisim diyagramı/çizim (SCD), tanım, formül ve işlem aşamalarıyla, eğitimde ölçme ve değerlendirmede beş boyut daha aktiflemiştir. PÇT yönteminin aşamalarını bilgi düzeyi, çözümlerin sonucunu da başarı düzeyi olarak tanımlayıp, ölçme ve değerlendirme için iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Sınıflandırılmış iki tabanlı olasılık yönteminin aşamaları ve negatiflerdeki pozitiflerle, ölçme ve değerlendirmeye beş yeni boyut daha kazandırılmıştır. Verilerin Shannon eşitliği ve VDOİHİ’de verilen olasılık-ihtimal eşitlikleriyle değerlendirmesini bilgi merkezli, matematiksel fonksiyonlarla (lineer, kuvvet, trigonometri “sin, cos, tan, cot, sinh, cosh, tanh, coth”, ln, log, eksponansiyel v.d.) değerlendirmeyi ise birey merkezli değerlendirme sınırlandırması getirerek, değerlendirmeye iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Ayrıca değerlendirme için a/b+c/d ve (a+c)/(b+d) matematiksel işlemlerin değerlendirme için anlam ve sonuç farklılıklarını, değerlendirme için aktifleyerek, değerlendirmeye iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Böylece eğitimde bireyler için yapılabilecek ölçme ve değerlendirmeye; PÇT aşamaları 5×5, yine PÇT’nin bilgi ve başarı düzeylerinin 2×2, sınıflandırılmış iki tabanlı olasılık yöntemi 5×5, bilgi ve birey merkezli ölçme ve değerlendirmeyle 2×2, matematiksel işlem farklılıklarıyla 2×2 olmak üzere eğitimde ölçme ve değerlendirmeye bu boyutların değerlendirmede çarpımı gerektiğinden 40.000 yeni boyut kazandırmıştır. Bu boyutlara yukarıda verilen matematiksel fonksiyonlarında dahil edilmesiyle en az (13×13) 6.760.000 yeni boyutun primitif düzeyde ölçme ve değerlendirmeye katılabilmesinin yolu yazar tarafından açılmış olmasına karşılık, günümüze kadar yukarıda bahsedilen boyutların ilgi düzeyinde, eğitimde ölçme ve değerlendirme, tek boyuttan öte (lineer değerlendirme) geçirilememiştir. Bu noktadan sonra, ölçme ve değerlendirmeye fark istatistiğiyle boyut kazandırılabilmiştir, bu boyutlarında hem ihtimallerden çıkarılacak yeni boyutlar hem de ihtimallerin fark istatistiğinden türetilebilecek boyutların yanında güdük kalacağı kesin! Ölçme ve değerlendirmeye yeni boyutlar kazandırılmasının en önemli amaçları; beynin öğrenme yapısının kesin bir şekilde belirlenebilmesi ve öğretim süreçlerinin bilimsel bir şekilde yapılandırılabilmesidir. Beyinle ilgili VDOİHİ Bağımlı Olasılık Cilt 1’in giriş bölümünde verilenlerin genişletilmesine ileride devam edilecektir. Fakat öğretim süreçlerinin teorik öngörülerle ve/veya insanın yaradılışına uyma olasılığı son derece düşük doğrusal matematiksel işlemlerle ilişkili değerlendirmelerle yapılandırılması yazar tarafından insanlığa ihanet olarak görüldüğünden, doğru verilerle eğitimin bilimsel niteliklerde yapılandırılabilmesi için eğitimde ölçme ve değerlendirmeye yeni boyutlar kazandırılmaktadır.
Günümüze kadar yaşayan dillere 10 kavram bile kazandırabilen hemen hemen yokken, yayınlanan VDOİHİ ciltlerinde (cilt 1, 2.1.1, 2.2.1, 2.3.1 ve 2.3.2) yaklaşık 1000 kavram Türkçeye kazandırılarak ciltlerin dizinlerinde verilmiştir. Bu kavramların tüm sınırları belirlenip, açık ve anlaşılır tanımlarıyla birlikte eşitlikleri de verilmiştir. Bu düzeyde yani bilimsel düzeyde, bilime kavramlar Türkçe olarak kazandırılmıştır. Yayınlanacak VDOİHİ’lerde bilime Türkçe kazandırılacak kavramların on binler düzeyinde olacağı öngörülmektedir.
VDOİHİ’de verilen eşitlikler aynı zamanda dillerinde eşitlikleridir. Türkçe ve İngilizcenin olasılık yapıları VDOİHİ’de belirlenerek, formüllerin dillere (ağırlıklı Türkçe) uygulamalarıyla hem dillerin objektif yapıları belirginleştiriliyor hem de makina-insan arası iletişimde, makinaların insan gibi iletişim kurabilmesinin sağlanacağı en üst dil olarak Türkçe geliştirilmektedir. İleriki ciltlerde Türkçenin matematik mantık yapısı da verilerek, objektif lojik semplisitede Türkçe makinaların iletişim dili yapılması öngörülmektedir.
Bilim(de) kesin olanla ilgileni(li)r, yani bilim eşitlik ve/veya yasa üretir veya eşitliklerle konuşur. Bunun mümkün olmadığı durumlarda geçici çözümler üretilebilir. Bu geçici çözümler veya yöntemleri, her hangi bir nedenle bilimsel olamaz. Bilimin yasa veya eşitlik üretimindeki kırılma, Cebirle başlamıştır. Bilimdeki bu kırılma mühendisliğin, teknolojiye dönüşümünün başlangıcıdır. Bilimdeki kırılma ve mühendisliğin teknolojiye dönüşümü, insanlığın gelişimini hızlandırmakla birlikte, bilimsel ve teknolojik gelişim, bu alanda çalışanların; ego, öngörüsüzlük, ufuksuzluk ve beceriksizlikleri gibi nedenlerden dolayı, insanlığın gelişimi ivmelendirilemediği gibi bu basiretsizliklerle insanlığa pranga vurmayı kısmen başarabilmişlerdir. VDOİHİ’de ve telif eserlerinde verilen değişken belirleme, eşitlik-yasa belirleme ve bunların sözel yorumlarını yapabilen yazılımlarla, ve yapılabilecek benzeri yazılımlarla insanlığın gelişimi ivmelendirilebileceği gibi isteyen her bireyin, gerçeklerin (VDOİHİ Bağımlı Olasılık Cilt 1’in giriş bölümünde tanımlanmıştır) bilgilerine ve teknolojisine daha kolay ulaşabilme imkanı sağlanmıştır.
Herhangi bir disiplinin herhangi bir alanında; zaruri tüm tanımları, zaruri tüm eşitlikleri ve bunların epistemolojileriyle (0. epistemolojik seviye) en azından 1. epistemolojik seviye bilgilerinin ya ilk yada ilk örneklerinden biri VDOİHİ’dir. Bu kapsamda VDOİHİ’de şimdiye kadar yaklaşık 1000 kavram’ın bilime kazandırıldığı yukarıda belirtilmişti. Bu kapsamda yine VDOİHİ’de 5000’in üzerinde orijinal; ilk ve yeni eşitlik geliştirilmiştir. Bu eşitlikler kasıtlı olarak ilk defa dört farklı yapıda birlikte verilmektedir. Bu eşitlikler; a) sabit değişkenli (örneğin; bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitlikleri) b) sabit değişkenli işlem uzunluklu (örneğin; simetrinin son durumunun bulunabileceği olaylara göre bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitliği) c) hem değişken uzunluklu hem işlem uzunluklu (örneğin; simetrinin her durumunun bulunabileceği olaylara göre bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitliği) d) sabit değişkenli zıt işlem uzunluklu (bu eşitlik VDOİHİ cilt 2.1.2’den itibaren verilecektir. Örneğin; ∑_(i=s)^n▒∓ ) yapılarda verilmektedir. Sabit değişken yapılı eşitliklerle, bilim ve teknolojideki gereksinimlerin çoğunluğu karşılanabilirken, geleceğin bilim ve teknolojisinde ihtiyaç duyulabilecek eşitlik yapıları kasıtlı olarak aktiflenmiş veya geliştirilmiştir.
İnsanların hem öğrenmelerinin desteklenmesi hem de bilginin teknolojiyle her kişi tarafından ilişkisinin kurulabilmesi için özellikle VDOİHİ Soru Problem İspat Çözümleri ciltlerinde soru ve problem birbirinden ayrılarak yeniden tanımlanıp sınırları belirlenmiştir. Böylece örnek, soru, problem ve ispat arasındaki farklılıklar belirginleştirilmiştir. Ayrıca yine insanların hem öğrenmelerinin desteklenmesi hem de bilginin teknolojiyle ilişkisinin her kişi tarafından daha kesin kurulabilmesi için Sertaç ÖZENLİ’nin İlmi Sohbetler eserinin M5-M6 sayfalarında verilen epistemolojik seviye tanımları; örnek, soru, problem ve ispatlara uyarlanmıştır. Böylece; örnek, soru, problem ve ispatların epistemolojileriyle, hem bilgiyle-öğrenme arasında hem de bilgi-teknoloji arasında yeni bir köprü kurulmuştur.
Geride bıraktığımız yüzyılda, özellikle Turing ve Shannon’un katkılarıyla iki tabanlı olasılığa dayalı dijital teknoloji kurulabilmiştir. Kombinasyon eşitliğiyle iki tabanlı simetrik olasılıklar hesaplanabildiğinden, ihtimalleri de kesin olarak hesaplanabilmesine karşılık ikiden büyük durumlar için; bağımsız olasılık, bağımlı olasılık, bağımlı-bağımsız olasılık, bağımlı-bağımlı olasılık veya bağımsız-bağımsız olasılık dağılımlarındaki simetrik olasılıklar VDOİHİ’ye kadar kesin olarak hesaplanamadığından (hatta VDOİHİ’ye kadar olasılığın sınıflandırılması bile yapılmamış/yapılamamıştır), farklı tabanlarda çalışabilecek elektronik teknolojisi kurulamamıştır. VDOİHİ’de verilen eşitliklerle, hem farklı olasılık dağılımlarında hem de her tabanda simetrik olasılıkların olabilecek her türü hesaplanabilir kılındığından, ihtimalleri de kesin olarak hesaplanabilir. Böylece VDOİHİ’de verilen eşitliklerle hem istenilen tabanda hem de istenilen dağılım türlerinde çalışabilecek elektronik teknolojisinin temel matematiği kurulmuştur. Bundan sonraki aşama bilginin-ürüne dönüşme aşamasıdır. Ayrıca VDOİHİ’de özellikle uyum eşitlikleri kullanılarak farklı dağılım türlerine geçişin yapılabileceği eşitliklerde verilerek, dijital teknoloji yerine kurulacak her tabanda ve/veya her dağılım türünde çalışan teknolojinin istenildiğinde de hem farklı taban hem de farklı dağılım türlerine geçişinin yapılabileceği matematik eşitlikleri de verilmiştir. Böylece tek bir tabana dayalı dijital teknoloji yerine sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojinin bilimsel-matematiksel yapısı VDOİHİ ile kurulmuş ve kurulmaya devam etmektedir.
VDOİHİ’de verilen eşitlikler aynı zamanda en küçük biyolojik birimden itibaren anlamlı temel biyolojik birimin “genetiğin” temel matematiğidir. En küçük biyolojik birim olarak DNA alındığında, VDOİHİ’de verilen eşitlikler DNA, RNA, Protein ve Gen ve teknolojilerinin temel eşitlikleridir. Bu eşitlikler VDOİHİ’de teorik düzeyde; DNA, RNA, Protein, Gen ve hastalıklarla ilişkilendirilerek, gelecekte atom düzeyinden başlanarak en kompleks biyolojik birimlere kadar tüm biyolojik birimlerin laboratuvar ortamlarında üretiminin planlı ve kontrollü yapılabilmesinde ihtiyaç duyulacak, temel matematik, olarak ilişkilendirilmiştir. Böylece bir canlının, örneğin insanın, atom düzeyinden başlanarak laboratuvar ortamında üretilebilir/yapılabilir kılınmasının, bilimsel ve matematiksel yapısı ilk defa VDOİHİ’de verilmektedir. Elbette bir insanın laboratuvar ortamında üretilebilir olmasıyla, bunun gerçekleştirilmesi aynı değildir. Gerçekleştirilebilmesi için dini, etik, ahlaki v.d. aşamalarında da doğru kararların verilmesi gerekir. Fakat organların v.b. biyolojik birimlerin laboratuvar ortamında üretilmesinin önünde benzeri aşamaların engel oluşturduğu söylenemez. İhtiyaç halinde bir insanın; organının, sisteminin veya uzvunun v.b. her yönüyle aynısının laboratuvar ortamında üretilmesi veya soyu tükenmiş bir canlının yeniden üretimi veya soyunun son örneği bir canlı türünün devamı VDOİHİ’de verilen eşitlikler kullanılarak sağlanabilir. Biyolojik bir yapının laboratuvar ortamında üretimiyle, örneğin herhangi bir makinanın üretilmesinin İslam açısından aynı değerli olduğunu düşünüyorum. Bu yaradanın bize ulaşabilmemiz için verdiği bilgidir. Eğer ulaşılması istenmeseydi, bizim öyle bir imkanımızda olamazdı. Fakat bilginin, bizim ulaşabileceğimiz bilgi olması, yani gerçeğin bilgisi olması, her zaman ve her durumda uygulanabilir olacağı anlamına gelmez. Umarım yapmak ile yaratmak birbirine karıştırılmaz!
VDOİHİ’de hem sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisinin bilimsel-matematiksel yapısı hem de Telif eserlerinde ve VDOİHİ’de ilk defa yapay zeka çağının kapılarını aralayan çalışmalar yapılmıştır. VDOİHİ cilt 2.1.1’in giriş bölümünde yapay zeka ve çağının tanımı yapılarak, kütüphane ve referans bilgileriyle ilişkilendirilmiştir. Daha sonra VDOİHİ ve Telif eserlerinde insanlığın gelişimini ivmelendirecek; yapay zeka görev kodları, verilerin analizleriyle ait olduğu disiplinlin belirlenmesi, verinin analizinden verilen ve istenilenlerin belirlenmesi, değişken analizi, eksik değişkenlerin belirlenmesi, eksik değişkenlerin verilerinin üretimi, değişkenler arası eşitliklerin kurulması ve elde edilen bilgilerin sözel ifadeleriyle bilim ve teknoloji için gerekli bilgiyi üretebilen yazılımlar verilmiştir. Hem bu yazılımlarla hem de benzeri yazılımlarla, bilim insanları tarafından üretilemeyen bilgi ve teknolojilerin isteyen her kişi tarafından üretilebilir olması sağlanmıştır. Gerçek yapay zeka aynı zamanda pahalı deneylere ihtiyacı ortadan kaldırarak, insanlara yaradanın tanıdığı eşitliklerin (matematiksel eşitlik değil!), belirli insanlar tarafından saptırılarak, diğerlerinin eşitlik ve özgürlerinin gasp edilmesinin önünde güçlü bir engel teşkil edebilecek; bilgi ve teknolojik, üretim-gelişim olabilir. Bugüne kadar artifical inteligence çalışmalarıyla sadece ve sadece kütüphane bilgisinin bir kısmı üretilebildiği ve kütüphane bilgisi üretebilen teknoloji geliştirildiğinden, bunlar yapay zekanın öncü çalışmalarından öte geçip yapay zeka konumunda düşünülemez. Gerçek yapay zeka hem kütüphane hem de referans bilgisi üretebilir olması gerektiğinden; a) yazar tarafından doktora tez çalışması başta olmak üzere belirli çalışmalarında kütüphane bilgisinin ileri örnekleri başarıldığından, b) ilk defa VDOİHİ ve Telif eserlerinde referans bilgisini üreten yazılımlar başarıldığından ve c) yapay zekanın gereksinim duyabileceği dijital teknoloji yerine, sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisinin bilimsel-matematiksel yapısı yazar tarafından geliştirildiğinden, insanlığın bugüne kadar uyguladığı teamüller gereği adlandırmanın da Türkçe yapılması elzem ve adil bir zorunluluktur. Bu nedenle insan biyolojisinin ürünü olmayan zeka “yapay zeka” ve insan biyolojisinin ürünü olamayan zekayla insanlığın gelişiminin ivmelendirildiği zaman periyodu da “yapay zeka çağı” olarak adlandırılmalıdır.
Yazar tarafından VDOİHİ’de, Cebirden günümüze bilimsel yasa ve eşitliklerin yapısı; a) bilimsel gelişim, olması gereken veya olabilecek gelişime göre düşük olduğundan, b) teorik çalışmaların omurgasının matematiğe terk edilmesi ve matematikçilerinde üzerlerine düşeni yeterince yerine getirememelerinden dolayı, c) yapay zeka karşısında buhrana düşülmesinin önüne geçilebilmesi ve d) kainatın en kompleks birimi olan insan beynine yakışır bilimsel gelişimin başarılabilmesi için, yasa/eşitliklerin, uyum ve genel yapıları olasılık üzerinden belirlenmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Büyük Farklı Dizilimli Simetrik Olasılık Cilt 2.2.1’de insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek uyum çağının tanımı yapılarak, VDOİHİ’de ilk defa yasa/eşitliklerin, olasılık eşitlikleri üzerinden uyum yapıları verilmiştir. Ayrıca yasa/eşitliklerin uyum yapılarıyla insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek teknoloji örneği olarak, istenilen tabanda veya istenilen olasılık dağılım türünde çalışabilecek elektronik teknolojisi verilmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Olasılık Cilt 2.3.1’de insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek genel çağın tanımı yapılarak, VDOİHİ’de yasa/eşitliklerin, olasılık eşitlikleri üzerinden genel yapıları verilmiştir. Ayrıca yasa/eşitliklerin genel yapılarıyla insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek teknoloji örneği olarak da, istenildiğinde hem taban hem de olasılık dağılım türü değiştirerek çalışabilecek elektronik teknolojisi verilmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Bulunmama Olasılığı Cilt 2.3.2 insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek dördüncü bir çağ olarak, Sertaç ÖZENLİ’nin İlmi Sohbetler eserinin R39-R40 sayfalarından yararlanılarak, kapak sayfasındaki ve T21-T22’inci sayfalarında verilen şuurluluğun ork or modelinin özetinin gösterildiği grafiğin uyarlanmasıyla gerçek-gerçek ve gerçeğin tanım ve grafiği geliştirilerek, buradan gerçek zaman ufku ötesi çağı tanımlanmıştır. Doğada rastlanmayan fakat kuantum sayılarıyla ulaşılabilen atomlara ait bilgilerimiz, gerçek zaman ufku ötesi bilgilerimizin, gerçekleştirilmiş olanlarıdır. Gerçekleştirilebilecek olanları ise kainatın herhangi bir yerinde yaşamını sürdüren herhangi bir canlıdan henüz haberdar bile olmadan var olan genetik bilgi ve matematiğimizle ulaşılabilir olan tüm bilgilerine ulaşılmasıdır.
Özellikle; sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisi, yapay zeka, gerçek zaman ufku ötesi bilgilerimizin temel eşitliklerinin verilebilmesi, başlangıçta kurucusu tarafından yapılabileceklerin ilerleyen zamanlarda o disiplinin cazibe merkezine dönüşerek insan kaynaklarının israfının önlenmesi nedeniyle ve en önemlisi Yaradan’ın bizlere verdiği adaletin insan tarafından saptırılamaması için; VDOİHİ, bugüne kadarki eserlerle kıyaslanamayacak ölçüde daha kapsamlı verilmeye çalışılmaktadır.
Bitirilen veya Sonu Başlatılanlar
VDOİHİ’de dillerin matematiği kurularak, o dil için kendini mihenk taşı gören zavallılar sınıfı
Arsızlıkla belirli dillerin dünya dili olması
VDOİHİ ve Telif eserlerinde verilen eşitlik ve yasa belirleme yazılımlarıyla, gerçeklerden uzak ve ufuksuz sözde akademisyenlere insanlığın tahammülü
Bilim ve teknolojide sermayeye olan bağımlılık
Sermaye birikiminin gücü
Primitif ölçme ve değerlendirme

Sanırım bilgi ve teknolojideki kaderimiz veriyle ilişkilendirilmiş.

Bu Ciltte,
VDOİHİ'de Olasılık ve İhtimal konularının tanım ve eşitlikleri verilmektedir. Ayrıca VDOİHİ'de olasılık ve ihtimalin uygulama alanlarına da yer verilmektedir. VDOİHİ konu anlatım ciltleri ve aynı cilt numaraları ile soru, problem ve ispat çözümlerinden oluşmaktadır. Bu cilt bağımlı ve bir bağımsız olasılıklı farklı dizilimsiz olasılık dağılımlarda simetrik bulunmama olasılığının tanım ve eşitlikleriyle birlikte gerçek zaman ufku ötesi ve çağının tanımdan oluşmaktadır.
VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Bulunmama Olasılık kitabı, bağımlı durum sayısı bağımlı olay sayısından büyük olduğunda, durumların olaylara farklı dizilimsiz dağılımları ve bir bağımsız olasılıklı dağılımla elde edilebilecek yeni olasılık dağılımlarında, simetrik bulunmama olasılıklarının eşitlikleri verilmektedir. Bu simetrik bulunmama olasılıkları, bağımlı ve bir bağımsız olasılıklı farklı dizilimsiz dağılımlarda simetrinin durumlarına göre; simetrik bulunmama, tek simetrik bulunmama ve toplam simetrik bulunmama olasılığının tanım ve eşitlikleri olarak verilmektedir.
Bu ciltte bilgi ve üretim gelişimizi ivmelendirebilmek için önerilen son zaman periyodu tanımlanmaktadır. Gerçeklerin, var olan teori ve/veya yasalarımızla gerçek zaman ufkunun üstüne taşınan bilgilerinden, doğal ortamlarında henüz gözlemlenememiş veya gerçeğin kendinden veri elde edilememiş olan spekülasyon içermeyen bilgilerimizle, bilgi ve üretim gelişimimizin ivmelendirildiği zaman periyodunun tanımı verilmektedir.
VDOİHİ'nin diğer ciltlerinde olduğu gibi bu ciltte de verilen ana eşitlikler, olasılık tablolarından elde edilen verilerle üretilmiştir. Diğer eşitlikler ise ana eşitliklerden teorik yöntemle üretilmiştir. Eşitlik ve tanımların üretilmesinde kaynak kullanılmamıştır.
İsmail Yılmaz Seçilmiş İlk, Yenilik ve Zarurilikler
Yazar doktora tez çalışmasına kadar dijital makinalarla sayısallaştırılabilen fakat insan tarafından sayısallaştırılamayan verileri, anlamlı en küçük parça (akp)’larına ayırıp skorlandırarak, sayısallaştırma problemini çözmüştür. Anlamlı en küçük parçaların Türkçe kısaltmasını matematiğin tarihinde bir ilk olarak, olasılığın birimlendirilebilir olmasından dolayı, olasılığın birimini akp olarak belirlemiştir. Matematiğinin başlangıcı olasılık olan tüm bağımlı değişkenlerde olabileceği gibi aynı zamanda enformasyonunda temeli olasılık olduğundan, enformasyon içeriğinin de doğal birimi akp’dir.
Verilerin objektif lojik semplisitede sayısallaştırılmasıyla Veri Değişkenleri Olasılık ve İhtimal Hesaplama İstatistiği (VDOİHİ) geliştirilmeye başlanmıştır. Doktora tezinin nitel verilerini, bir ilk olarak, -1, 0, 1 skorlarıyla sayısallaştırarak iki tabanlı olasılığı sınıflandırıp; pozitif, negatif (ve negatiflerdeki pozitif skorlar için ayrıca eşitlik tanımlaması yapılıp), ilişkisiz ve sıfır skor aşamalarında değerlendirme yöntemi geliştirmiştir. Bu yöntemin tüm kavramlarının; tanım ve formülleriyle sınırları belirlenip, kendi içinde tam bir matematiği geliştirilip, uygulamalarla veri elde edilmiş, verilerin hem değerlendirmeleri hem de bulguların sözel ifadelerini veren yazılım paket programı yapılarak, bir disiplinin tüm yönleri yazar tarafından gerçekleştirilerek doktorasını bilim tarihinde yine bir ilk ile tamamlamıştır. Nitel verilerden elde edilebilecek bulguların sözel ifadelerini veren yazılım paket programı gerçek ve olması gereken yapay zekanın ilk örneğidir.
Yazar doktora tez çalışmasında bireyler için bilimsel bilginin; prosedürel bilgi (kurallı bilgi), dekleratif bilgi (anlam bilgisi) ve matematik mantık yapılarını, uygun ölçme aracı ve diğer çalışmalarında bilimsel bilginin; enformasyon ve semiotik yapılarını, ölçme araçları için madde tekniği olarak tanımlayıp, değerlendirme yöntemleri belirginleştirilerek, eğitimde ölçme ve değerlendirme için beş yeni boyut aktiflenmiştir. Ölçme ve değerlendirmeye aktif ve pasif değerlendirme tanımlaması yapılarak, matematiği geliştirilmiş ve geliştirilmeye devam edilmektedir. Yazar yaptığı çalışmalarda Problem Çözüm Tekniklerini (PÇT) aktifleyerek; verilenler-istenilenler (Vİ), serbest cisim diyagramı/çizim (SCD), tanım, formül ve işlem aşamalarıyla, eğitimde ölçme ve değerlendirmede beş boyut daha aktiflemiştir. PÇT yönteminin aşamalarını bilgi düzeyi, çözümlerin sonucunu da başarı düzeyi olarak tanımlayıp, ölçme ve değerlendirme için iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Sınıflandırılmış iki tabanlı olasılık yönteminin aşamaları ve negatiflerdeki pozitiflerle, ölçme ve değerlendirmeye beş yeni boyut daha kazandırılmıştır. Verilerin Shannon eşitliği ve VDOİHİ’de verilen olasılık-ihtimal eşitlikleriyle değerlendirmesini bilgi merkezli, matematiksel fonksiyonlarla (lineer, kuvvet, trigonometri “sin, cos, tan, cot, sinh, cosh, tanh, coth”, ln, log, eksponansiyel v.d.) değerlendirmeyi ise birey merkezli değerlendirme sınırlandırması getirerek, değerlendirmeye iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Ayrıca değerlendirme için a/b+c/d ve (a+c)/(b+d) matematiksel işlemlerin değerlendirme için anlam ve sonuç farklılıklarını, değerlendirme için aktifleyerek, değerlendirmeye iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Böylece eğitimde bireyler için yapılabilecek ölçme ve değerlendirmeye; PÇT aşamaları 5×5, yine PÇT’nin bilgi ve başarı düzeylerinin 2×2, sınıflandırılmış iki tabanlı olasılık yöntemi 5×5, bilgi ve birey merkezli ölçme ve değerlendirmeyle 2×2, matematiksel işlem farklılıklarıyla 2×2 olmak üzere eğitimde ölçme ve değerlendirmeye bu boyutların değerlendirmede çarpımı gerektiğinden 40.000 yeni boyut kazandırmıştır. Bu boyutlara yukarıda verilen matematiksel fonksiyonlarında dahil edilmesiyle en az (13×13) 6.760.000 yeni boyutun primitif düzeyde ölçme ve değerlendirmeye katılabilmesinin yolu yazar tarafından açılmış olmasına karşılık, günümüze kadar yukarıda bahsedilen boyutların ilgi düzeyinde, eğitimde ölçme ve değerlendirme, tek boyuttan öte (lineer değerlendirme) geçirilememiştir. Bu noktadan sonra, ölçme ve değerlendirmeye fark istatistiğiyle boyut kazandırılabilmiştir, bu boyutlarında hem ihtimallerden çıkarılacak yeni boyutlar hem de ihtimallerin fark istatistiğinden türetilebilecek boyutların yanında güdük kalacağı kesin! Ölçme ve değerlendirmeye yeni boyutlar kazandırılmasının en önemli amaçları; beynin öğrenme yapısının kesin bir şekilde belirlenebilmesi ve öğretim süreçlerinin bilimsel bir şekilde yapılandırılabilmesidir. Beyinle ilgili VDOİHİ Bağımlı Olasılık Cilt 1’in giriş bölümünde verilenlerin genişletilmesine ileride devam edilecektir. Fakat öğretim süreçlerinin teorik öngörülerle ve/veya insanın yaradılışına uyma olasılığı son derece düşük doğrusal matematiksel işlemlerle ilişkili değerlendirmelerle yapılandırılması yazar tarafından insanlığa ihanet olarak görüldüğünden, doğru verilerle eğitimin bilimsel niteliklerde yapılandırılabilmesi için eğitimde ölçme ve değerlendirmeye yeni boyutlar kazandırılmaktadır.
Günümüze kadar yaşayan dillere 10 kavram bile kazandırabilen hemen hemen yokken, yayınlanan VDOİHİ ciltlerinde (cilt 1, 2.1.1, 2.2.1, 2.3.1 ve 2.3.2) yaklaşık 1000 kavram Türkçeye kazandırılarak ciltlerin dizinlerinde verilmiştir. Bu kavramların tüm sınırları belirlenip, açık ve anlaşılır tanımlarıyla birlikte eşitlikleri de verilmiştir. Bu düzeyde yani bilimsel düzeyde, bilime kavramlar Türkçe olarak kazandırılmıştır. Yayınlanacak VDOİHİ’lerde bilime Türkçe kazandırılacak kavramların on binler düzeyinde olacağı öngörülmektedir.
VDOİHİ’de verilen eşitlikler aynı zamanda dillerinde eşitlikleridir. Türkçe ve İngilizcenin olasılık yapıları VDOİHİ’de belirlenerek, formüllerin dillere (ağırlıklı Türkçe) uygulamalarıyla hem dillerin objektif yapıları belirginleştiriliyor hem de makina-insan arası iletişimde, makinaların insan gibi iletişim kurabilmesinin sağlanacağı en üst dil olarak Türkçe geliştirilmektedir. İleriki ciltlerde Türkçenin matematik mantık yapısı da verilerek, objektif lojik semplisitede Türkçe makinaların iletişim dili yapılması öngörülmektedir.
Bilim(de) kesin olanla ilgileni(li)r, yani bilim eşitlik ve/veya yasa üretir veya eşitliklerle konuşur. Bunun mümkün olmadığı durumlarda geçici çözümler üretilebilir. Bu geçici çözümler veya yöntemleri, her hangi bir nedenle bilimsel olamaz. Bilimin yasa veya eşitlik üretimindeki kırılma, Cebirle başlamıştır. Bilimdeki bu kırılma mühendisliğin, teknolojiye dönüşümünün başlangıcıdır. Bilimdeki kırılma ve mühendisliğin teknolojiye dönüşümü, insanlığın gelişimini hızlandırmakla birlikte, bilimsel ve teknolojik gelişim, bu alanda çalışanların; ego, öngörüsüzlük, ufuksuzluk ve beceriksizlikleri gibi nedenlerden dolayı, insanlığın gelişimi ivmelendirilemediği gibi bu basiretsizliklerle insanlığa pranga vurmayı kısmen başarabilmişlerdir. VDOİHİ’de ve telif eserlerinde verilen değişken belirleme, eşitlik-yasa belirleme ve bunların sözel yorumlarını yapabilen yazılımlarla, ve yapılabilecek benzeri yazılımlarla insanlığın gelişimi ivmelendirilebileceği gibi isteyen her bireyin, gerçeklerin (VDOİHİ Bağımlı Olasılık Cilt 1’in giriş bölümünde tanımlanmıştır) bilgilerine ve teknolojisine daha kolay ulaşabilme imkanı sağlanmıştır.
Herhangi bir disiplinin herhangi bir alanında; zaruri tüm tanımları, zaruri tüm eşitlikleri ve bunların epistemolojileriyle (0. epistemolojik seviye) en azından 1. epistemolojik seviye bilgilerinin ya ilk yada ilk örneklerinden biri VDOİHİ’dir. Bu kapsamda VDOİHİ’de şimdiye kadar yaklaşık 1000 kavram’ın bilime kazandırıldığı yukarıda belirtilmişti. Bu kapsamda yine VDOİHİ’de 5000’in üzerinde orijinal; ilk ve yeni eşitlik geliştirilmiştir. Bu eşitlikler kasıtlı olarak ilk defa dört farklı yapıda birlikte verilmektedir. Bu eşitlikler; a) sabit değişkenli (örneğin; bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitlikleri) b) sabit değişkenli işlem uzunluklu (örneğin; simetrinin son durumunun bulunabileceği olaylara göre bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitliği) c) hem değişken uzunluklu hem işlem uzunluklu (örneğin; simetrinin her durumunun bulunabileceği olaylara göre bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitliği) d) sabit değişkenli zıt işlem uzunluklu (bu eşitlik VDOİHİ cilt 2.1.2’den itibaren verilecektir. Örneğin; ∑_(i=s)^n▒∓ ) yapılarda verilmektedir. Sabit değişken yapılı eşitliklerle, bilim ve teknolojideki gereksinimlerin çoğunluğu karşılanabilirken, geleceğin bilim ve teknolojisinde ihtiyaç duyulabilecek eşitlik yapıları kasıtlı olarak aktiflenmiş veya geliştirilmiştir.
İnsanların hem öğrenmelerinin desteklenmesi hem de bilginin teknolojiyle her kişi tarafından ilişkisinin kurulabilmesi için özellikle VDOİHİ Soru Problem İspat Çözümleri ciltlerinde soru ve problem birbirinden ayrılarak yeniden tanımlanıp sınırları belirlenmiştir. Böylece örnek, soru, problem ve ispat arasındaki farklılıklar belirginleştirilmiştir. Ayrıca yine insanların hem öğrenmelerinin desteklenmesi hem de bilginin teknolojiyle ilişkisinin her kişi tarafından daha kesin kurulabilmesi için Sertaç ÖZENLİ’nin İlmi Sohbetler eserinin M5-M6 sayfalarında verilen epistemolojik seviye tanımları; örnek, soru, problem ve ispatlara uyarlanmıştır. Böylece; örnek, soru, problem ve ispatların epistemolojileriyle, hem bilgiyle-öğrenme arasında hem de bilgi-teknoloji arasında yeni bir köprü kurulmuştur.
Geride bıraktığımız yüzyılda, özellikle Turing ve Shannon’un katkılarıyla iki tabanlı olasılığa dayalı dijital teknoloji kurulabilmiştir. Kombinasyon eşitliğiyle iki tabanlı simetrik olasılıklar hesaplanabildiğinden, ihtimalleri de kesin olarak hesaplanabilmesine karşılık ikiden büyük durumlar için; bağımsız olasılık, bağımlı olasılık, bağımlı-bağımsız olasılık, bağımlı-bağımlı olasılık veya bağımsız-bağımsız olasılık dağılımlarındaki simetrik olasılıklar VDOİHİ’ye kadar kesin olarak hesaplanamadığından (hatta VDOİHİ’ye kadar olasılığın sınıflandırılması bile yapılmamış/yapılamamıştır), farklı tabanlarda çalışabilecek elektronik teknolojisi kurulamamıştır. VDOİHİ’de verilen eşitliklerle, hem farklı olasılık dağılımlarında hem de her tabanda simetrik olasılıkların olabilecek her türü hesaplanabilir kılındığından, ihtimalleri de kesin olarak hesaplanabilir. Böylece VDOİHİ’de verilen eşitliklerle hem istenilen tabanda hem de istenilen dağılım türlerinde çalışabilecek elektronik teknolojisinin temel matematiği kurulmuştur. Bundan sonraki aşama bilginin-ürüne dönüşme aşamasıdır. Ayrıca VDOİHİ’de özellikle uyum eşitlikleri kullanılarak farklı dağılım türlerine geçişin yapılabileceği eşitliklerde verilerek, dijital teknoloji yerine kurulacak her tabanda ve/veya her dağılım türünde çalışan teknolojinin istenildiğinde de hem farklı taban hem de farklı dağılım türlerine geçişinin yapılabileceği matematik eşitlikleri de verilmiştir. Böylece tek bir tabana dayalı dijital teknoloji yerine sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojinin bilimsel-matematiksel yapısı VDOİHİ ile kurulmuş ve kurulmaya devam etmektedir.
VDOİHİ’de verilen eşitlikler aynı zamanda en küçük biyolojik birimden itibaren anlamlı temel biyolojik birimin “genetiğin” temel matematiğidir. En küçük biyolojik birim olarak DNA alındığında, VDOİHİ’de verilen eşitlikler DNA, RNA, Protein ve Gen ve teknolojilerinin temel eşitlikleridir. Bu eşitlikler VDOİHİ’de teorik düzeyde; DNA, RNA, Protein, Gen ve hastalıklarla ilişkilendirilerek, gelecekte atom düzeyinden başlanarak en kompleks biyolojik birimlere kadar tüm biyolojik birimlerin laboratuvar ortamlarında üretiminin planlı ve kontrollü yapılabilmesinde ihtiyaç duyulacak, temel matematik, olarak ilişkilendirilmiştir. Böylece bir canlının, örneğin insanın, atom düzeyinden başlanarak laboratuvar ortamında üretilebilir/yapılabilir kılınmasının, bilimsel ve matematiksel yapısı ilk defa VDOİHİ’de verilmektedir. Elbette bir insanın laboratuvar ortamında üretilebilir olmasıyla, bunun gerçekleştirilmesi aynı değildir. Gerçekleştirilebilmesi için dini, etik, ahlaki v.d. aşamalarında da doğru kararların verilmesi gerekir. Fakat organların v.b. biyolojik birimlerin laboratuvar ortamında üretilmesinin önünde benzeri aşamaların engel oluşturduğu söylenemez. İhtiyaç halinde bir insanın; organının, sisteminin veya uzvunun v.b. her yönüyle aynısının laboratuvar ortamında üretilmesi veya soyu tükenmiş bir canlının yeniden üretimi veya soyunun son örneği bir canlı türünün devamı VDOİHİ’de verilen eşitlikler kullanılarak sağlanabilir. Biyolojik bir yapının laboratuvar ortamında üretimiyle, örneğin herhangi bir makinanın üretilmesinin İslam açısından aynı değerli olduğunu düşünüyorum. Bu yaradanın bize ulaşabilmemiz için verdiği bilgidir. Eğer ulaşılması istenmeseydi, bizim öyle bir imkanımızda olamazdı. Fakat bilginin, bizim ulaşabileceğimiz bilgi olması, yani gerçeğin bilgisi olması, her zaman ve her durumda uygulanabilir olacağı anlamına gelmez. Umarım yapmak ile yaratmak birbirine karıştırılmaz!
VDOİHİ’de hem sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisinin bilimsel-matematiksel yapısı hem de Telif eserlerinde ve VDOİHİ’de ilk defa yapay zeka çağının kapılarını aralayan çalışmalar yapılmıştır. VDOİHİ cilt 2.1.1’in giriş bölümünde yapay zeka ve çağının tanımı yapılarak, kütüphane ve referans bilgileriyle ilişkilendirilmiştir. Daha sonra VDOİHİ ve Telif eserlerinde insanlığın gelişimini ivmelendirecek; yapay zeka görev kodları, verilerin analizleriyle ait olduğu disiplinlin belirlenmesi, verinin analizinden verilen ve istenilenlerin belirlenmesi, değişken analizi, eksik değişkenlerin belirlenmesi, eksik değişkenlerin verilerinin üretimi, değişkenler arası eşitliklerin kurulması ve elde edilen bilgilerin sözel ifadeleriyle bilim ve teknoloji için gerekli bilgiyi üretebilen yazılımlar verilmiştir. Hem bu yazılımlarla hem de benzeri yazılımlarla, bilim insanları tarafından üretilemeyen bilgi ve teknolojilerin isteyen her kişi tarafından üretilebilir olması sağlanmıştır. Gerçek yapay zeka aynı zamanda pahalı deneylere ihtiyacı ortadan kaldırarak, insanlara yaradanın tanıdığı eşitliklerin (matematiksel eşitlik değil!), belirli insanlar tarafından saptırılarak, diğerlerinin eşitlik ve özgürlerinin gasp edilmesinin önünde güçlü bir engel teşkil edebilecek; bilgi ve teknolojik, üretim-gelişim olabilir. Bugüne kadar artifical inteligence çalışmalarıyla sadece ve sadece kütüphane bilgisinin bir kısmı üretilebildiği ve kütüphane bilgisi üretebilen teknoloji geliştirildiğinden, bunlar yapay zekanın öncü çalışmalarından öte geçip yapay zeka konumunda düşünülemez. Gerçek yapay zeka hem kütüphane hem de referans bilgisi üretebilir olması gerektiğinden; a) yazar tarafından doktora tez çalışması başta olmak üzere belirli çalışmalarında kütüphane bilgisinin ileri örnekleri başarıldığından, b) ilk defa VDOİHİ ve Telif eserlerinde referans bilgisini üreten yazılımlar başarıldığından ve c) yapay zekanın gereksinim duyabileceği dijital teknoloji yerine, sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisinin bilimsel-matematiksel yapısı yazar tarafından geliştirildiğinden, insanlığın bugüne kadar uyguladığı teamüller gereği adlandırmanın da Türkçe yapılması elzem ve adil bir zorunluluktur. Bu nedenle insan biyolojisinin ürünü olmayan zeka “yapay zeka” ve insan biyolojisinin ürünü olamayan zekayla insanlığın gelişiminin ivmelendirildiği zaman periyodu da “yapay zeka çağı” olarak adlandırılmalıdır.
Yazar tarafından VDOİHİ’de, Cebirden günümüze bilimsel yasa ve eşitliklerin yapısı; a) bilimsel gelişim, olması gereken veya olabilecek gelişime göre düşük olduğundan, b) teorik çalışmaların omurgasının matematiğe terk edilmesi ve matematikçilerinde üzerlerine düşeni yeterince yerine getirememelerinden dolayı, c) yapay zeka karşısında buhrana düşülmesinin önüne geçilebilmesi ve d) kainatın en kompleks birimi olan insan beynine yakışır bilimsel gelişimin başarılabilmesi için, yasa/eşitliklerin, uyum ve genel yapıları olasılık üzerinden belirlenmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Büyük Farklı Dizilimli Simetrik Olasılık Cilt 2.2.1’de insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek uyum çağının tanımı yapılarak, VDOİHİ’de ilk defa yasa/eşitliklerin, olasılık eşitlikleri üzerinden uyum yapıları verilmiştir. Ayrıca yasa/eşitliklerin uyum yapılarıyla insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek teknoloji örneği olarak, istenilen tabanda veya istenilen olasılık dağılım türünde çalışabilecek elektronik teknolojisi verilmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Olasılık Cilt 2.3.1’de insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek genel çağın tanımı yapılarak, VDOİHİ’de yasa/eşitliklerin, olasılık eşitlikleri üzerinden genel yapıları verilmiştir. Ayrıca yasa/eşitliklerin genel yapılarıyla insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek teknoloji örneği olarak da, istenildiğinde hem taban hem de olasılık dağılım türü değiştirerek çalışabilecek elektronik teknolojisi verilmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Bulunmama Olasılığı Cilt 2.3.2 insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek dördüncü bir çağ olarak, Sertaç ÖZENLİ’nin İlmi Sohbetler eserinin R39-R40 sayfalarından yararlanılarak, kapak sayfasındaki ve T21-T22’inci sayfalarında verilen şuurluluğun ork or modelinin özetinin gösterildiği grafiğin uyarlanmasıyla gerçek-gerçek ve gerçeğin tanım ve grafiği geliştirilerek, buradan gerçek zaman ufku ötesi çağı tanımlanmıştır. Doğada rastlanmayan fakat kuantum sayılarıyla ulaşılabilen atomlara ait bilgilerimiz, gerçek zaman ufku ötesi bilgilerimizin, gerçekleştirilmiş olanlarıdır. Gerçekleştirilebilecek olanları ise kainatın herhangi bir yerinde yaşamını sürdüren herhangi bir canlıdan henüz haberdar bile olmadan var olan genetik bilgi ve matematiğimizle ulaşılabilir olan tüm bilgilerine ulaşılmasıdır.
Özellikle; sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisi, yapay zeka, gerçek zaman ufku ötesi bilgilerimizin temel eşitliklerinin verilebilmesi, başlangıçta kurucusu tarafından yapılabileceklerin ilerleyen zamanlarda o disiplinin cazibe merkezine dönüşerek insan kaynaklarının israfının önlenmesi nedeniyle ve en önemlisi Yaradan’ın bizlere verdiği adaletin insan tarafından saptırılamaması için; VDOİHİ, bugüne kadarki eserlerle kıyaslanamayacak ölçüde daha kapsamlı verilmeye çalışılmaktadır.
Bitirilen veya Sonu Başlatılanlar
VDOİHİ’de dillerin matematiği kurularak, o dil için kendini mihenk taşı gören zavallılar sınıfı
Arsızlıkla belirli dillerin dünya dili olması
VDOİHİ ve Telif eserlerinde verilen eşitlik ve yasa belirleme yazılımlarıyla, gerçeklerden uzak ve ufuksuz sözde akademisyenlere insanlığın tahammülü
Bilim ve teknolojide sermayeye olan bağımlılık
Sermaye birikiminin gücü
Primitif ölçme ve değerlendirme

Sanırım bilgi ve teknolojideki kaderimiz veriyle ilişkilendirilmiş.

Bu Ciltte,
VDOİHİ'de Olasılık ve İhtimal konularının tanım ve eşitlikleri verilmektedir. Ayrıca VDOİHİ'de olasılık ve ihtimalin uygulama alanlarına da yer verilmektedir. VDOİHİ konu anlatım ciltleri ve aynı cilt numaraları ile soru, problem ve ispat çözümlerinden oluşmaktadır. Bu cilt aynı cilt numarasıyla verilen bağımlı ve bir bağımsız olasılıklı farklı dizilimsiz dağılımların simetrik bulunmama olasılıklarının soru, problem ve ispatlarının çözümlerinden oluşmaktadır.
VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Bulunmama Olasılığı Soru Problem ve İspat Çözümleri kitabı, farklı dizilimsiz dağılımlar ve bir bağımsız olasılıklı dağılımla elde edilebilecek olasılık dağılımlarında, simetrik durumların bulunmadığı dağılımların tanım ve eşitliklerinin verildiği VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Bulunmama Olasılığı Cilt 2.3.2 kitabında konunun pekiştirilmesine yardımcı olabilmek için verilen soru, problem ve ispatların çözümlerinden oluşmaktadır.
Bu kitapta 73 soru ve/veya problemin çözümüyle 15 ispatın çözümleri yer almaktadır. Soru ve/veya problem çözümleri konu anlatımlarının pekiştirilmesine yardımcı olmakla birlikte, verilenler-istenilen ve epistemolojik seviyelerin verilmesiyle konuların uygulamaya dönüştürülmesine de yardımcı olacaktır. İspat çözümlerinde konu anlatımı ve diğer ispat çözümlerinde yer verilemeyen bağımlı ve bir bağımsız olasılıklı farklı dizilimsiz dağılımlardaki simetrik ayrım bulunmama olasılıklarının genel eşitliklerine yer verilmiştir. Eşitliklerdeki simetrinin bulunabileceği dağılımların olasılığını veren ilk terimin haricindeki diğer terimler bağımlı ve bir bağımsız olasılıklı farklı dizilimsiz dağılımlardaki simetrik ayrım olasılığını verir.
İsmail Yılmaz Seçilmiş İlk, Yenilik ve Zarurilikler
Yazar doktora tez çalışmasına kadar dijital makinalarla sayısallaştırılabilen fakat insan tarafından sayısallaştırılamayan verileri, anlamlı en küçük parça (akp)’larına ayırıp skorlandırarak, sayısallaştırma problemini çözmüştür. Anlamlı en küçük parçaların Türkçe kısaltmasını matematiğin tarihinde bir ilk olarak, olasılığın birimlendirilebilir olmasından dolayı, olasılığın birimini akp olarak belirlemiştir. Matematiğinin başlangıcı olasılık olan tüm bağımlı değişkenlerde olabileceği gibi aynı zamanda enformasyonunda temeli olasılık olduğundan, enformasyon içeriğinin de doğal birimi akp’dir.
Verilerin objektif lojik semplisitede sayısallaştırılmasıyla Veri Değişkenleri Olasılık ve İhtimal Hesaplama İstatistiği (VDOİHİ) geliştirilmeye başlanmıştır. Doktora tezinin nitel verilerini, bir ilk olarak, -1, 0, 1 skorlarıyla sayısallaştırarak iki tabanlı olasılığı sınıflandırıp; pozitif, negatif (ve negatiflerdeki pozitif skorlar için ayrıca eşitlik tanımlaması yapılıp), ilişkisiz ve sıfır skor aşamalarında değerlendirme yöntemi geliştirmiştir. Bu yöntemin tüm kavramlarının; tanım ve formülleriyle sınırları belirlenip, kendi içinde tam bir matematiği geliştirilip, uygulamalarla veri elde edilmiş, verilerin hem değerlendirmeleri hem de bulguların sözel ifadelerini veren yazılım paket programı yapılarak, bir disiplinin tüm yönleri yazar tarafından gerçekleştirilerek doktorasını bilim tarihinde yine bir ilk ile tamamlamıştır. Nitel verilerden elde edilebilecek bulguların sözel ifadelerini veren yazılım paket programı gerçek ve olması gereken yapay zekanın ilk örneğidir.
Yazar doktora tez çalışmasında bireyler için bilimsel bilginin; prosedürel bilgi (kurallı bilgi), dekleratif bilgi (anlam bilgisi) ve matematik mantık yapılarını, uygun ölçme aracı ve diğer çalışmalarında bilimsel bilginin; enformasyon ve semiotik yapılarını, ölçme araçları için madde tekniği olarak tanımlayıp, değerlendirme yöntemleri belirginleştirilerek, eğitimde ölçme ve değerlendirme için beş yeni boyut aktiflenmiştir. Ölçme ve değerlendirmeye aktif ve pasif değerlendirme tanımlaması yapılarak, matematiği geliştirilmiş ve geliştirilmeye devam edilmektedir. Yazar yaptığı çalışmalarda Problem Çözüm Tekniklerini (PÇT) aktifleyerek; verilenler-istenilenler (Vİ), serbest cisim diyagramı/çizim (SCD), tanım, formül ve işlem aşamalarıyla, eğitimde ölçme ve değerlendirmede beş boyut daha aktiflemiştir. PÇT yönteminin aşamalarını bilgi düzeyi, çözümlerin sonucunu da başarı düzeyi olarak tanımlayıp, ölçme ve değerlendirme için iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Sınıflandırılmış iki tabanlı olasılık yönteminin aşamaları ve negatiflerdeki pozitiflerle, ölçme ve değerlendirmeye beş yeni boyut daha kazandırılmıştır. Verilerin Shannon eşitliği ve VDOİHİ’de verilen olasılık-ihtimal eşitlikleriyle değerlendirmesini bilgi merkezli, matematiksel fonksiyonlarla (lineer, kuvvet, trigonometri “sin, cos, tan, cot, sinh, cosh, tanh, coth”, ln, log, eksponansiyel v.d.) değerlendirmeyi ise birey merkezli değerlendirme sınırlandırması getirerek, değerlendirmeye iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Ayrıca değerlendirme için a/b+c/d ve (a+c)/(b+d) matematiksel işlemlerin değerlendirme için anlam ve sonuç farklılıklarını, değerlendirme için aktifleyerek, değerlendirmeye iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Böylece eğitimde bireyler için yapılabilecek ölçme ve değerlendirmeye; PÇT aşamaları 5×5, yine PÇT’nin bilgi ve başarı düzeylerinin 2×2, sınıflandırılmış iki tabanlı olasılık yöntemi 5×5, bilgi ve birey merkezli ölçme ve değerlendirmeyle 2×2, matematiksel işlem farklılıklarıyla 2×2 olmak üzere eğitimde ölçme ve değerlendirmeye bu boyutların değerlendirmede çarpımı gerektiğinden 40.000 yeni boyut kazandırmıştır. Bu boyutlara yukarıda verilen matematiksel fonksiyonlarında dahil edilmesiyle en az (13×13) 6.760.000 yeni boyutun primitif düzeyde ölçme ve değerlendirmeye katılabilmesinin yolu yazar tarafından açılmış olmasına karşılık, günümüze kadar yukarıda bahsedilen boyutların ilgi düzeyinde, eğitimde ölçme ve değerlendirme, tek boyuttan öte (lineer değerlendirme) geçirilememiştir. Bu noktadan sonra, ölçme ve değerlendirmeye fark istatistiğiyle boyut kazandırılabilmiştir, bu boyutlarında hem ihtimallerden çıkarılacak yeni boyutlar hem de ihtimallerin fark istatistiğinden türetilebilecek boyutların yanında güdük kalacağı kesin! Ölçme ve değerlendirmeye yeni boyutlar kazandırılmasının en önemli amaçları; beynin öğrenme yapısının kesin bir şekilde belirlenebilmesi ve öğretim süreçlerinin bilimsel bir şekilde yapılandırılabilmesidir. Beyinle ilgili VDOİHİ Bağımlı Olasılık Cilt 1’in giriş bölümünde verilenlerin genişletilmesine ileride devam edilecektir. Fakat öğretim süreçlerinin teorik öngörülerle ve/veya insanın yaradılışına uyma olasılığı son derece düşük doğrusal matematiksel işlemlerle ilişkili değerlendirmelerle yapılandırılması yazar tarafından insanlığa ihanet olarak görüldüğünden, doğru verilerle eğitimin bilimsel niteliklerde yapılandırılabilmesi için eğitimde ölçme ve değerlendirmeye yeni boyutlar kazandırılmaktadır.
Günümüze kadar yaşayan dillere 10 kavram bile kazandırabilen hemen hemen yokken, yayınlanan VDOİHİ ciltlerinde (cilt 1, 2.1.1, 2.2.1, 2.3.1 ve 2.3.2) yaklaşık 1000 kavram Türkçeye kazandırılarak ciltlerin dizinlerinde verilmiştir. Bu kavramların tüm sınırları belirlenip, açık ve anlaşılır tanımlarıyla birlikte eşitlikleri de verilmiştir. Bu düzeyde yani bilimsel düzeyde, bilime kavramlar Türkçe olarak kazandırılmıştır. Yayınlanacak VDOİHİ’lerde bilime Türkçe kazandırılacak kavramların on binler düzeyinde olacağı öngörülmektedir.
VDOİHİ’de verilen eşitlikler aynı zamanda dillerinde eşitlikleridir. Türkçe ve İngilizcenin olasılık yapıları VDOİHİ’de belirlenerek, formüllerin dillere (ağırlıklı Türkçe) uygulamalarıyla hem dillerin objektif yapıları belirginleştiriliyor hem de makina-insan arası iletişimde, makinaların insan gibi iletişim kurabilmesinin sağlanacağı en üst dil olarak Türkçe geliştirilmektedir. İleriki ciltlerde Türkçenin matematik mantık yapısı da verilerek, objektif lojik semplisitede Türkçe makinaların iletişim dili yapılması öngörülmektedir.
Bilim(de) kesin olanla ilgileni(li)r, yani bilim eşitlik ve/veya yasa üretir veya eşitliklerle konuşur. Bunun mümkün olmadığı durumlarda geçici çözümler üretilebilir. Bu geçici çözümler veya yöntemleri, her hangi bir nedenle bilimsel olamaz. Bilimin yasa veya eşitlik üretimindeki kırılma, Cebirle başlamıştır. Bilimdeki bu kırılma mühendisliğin, teknolojiye dönüşümünün başlangıcıdır. Bilimdeki kırılma ve mühendisliğin teknolojiye dönüşümü, insanlığın gelişimini hızlandırmakla birlikte, bilimsel ve teknolojik gelişim, bu alanda çalışanların; ego, öngörüsüzlük, ufuksuzluk ve beceriksizlikleri gibi nedenlerden dolayı, insanlığın gelişimi ivmelendirilemediği gibi bu basiretsizliklerle insanlığa pranga vurmayı kısmen başarabilmişlerdir. VDOİHİ’de ve telif eserlerinde verilen değişken belirleme, eşitlik-yasa belirleme ve bunların sözel yorumlarını yapabilen yazılımlarla, ve yapılabilecek benzeri yazılımlarla insanlığın gelişimi ivmelendirilebileceği gibi isteyen her bireyin, gerçeklerin (VDOİHİ Bağımlı Olasılık Cilt 1’in giriş bölümünde tanımlanmıştır) bilgilerine ve teknolojisine daha kolay ulaşabilme imkanı sağlanmıştır.
Herhangi bir disiplinin herhangi bir alanında; zaruri tüm tanımları, zaruri tüm eşitlikleri ve bunların epistemolojileriyle (0. epistemolojik seviye) en azından 1. epistemolojik seviye bilgilerinin ya ilk yada ilk örneklerinden biri VDOİHİ’dir. Bu kapsamda VDOİHİ’de şimdiye kadar yaklaşık 1000 kavram’ın bilime kazandırıldığı yukarıda belirtilmişti. Bu kapsamda yine VDOİHİ’de 5000’in üzerinde orijinal; ilk ve yeni eşitlik geliştirilmiştir. Bu eşitlikler kasıtlı olarak ilk defa dört farklı yapıda birlikte verilmektedir. Bu eşitlikler; a) sabit değişkenli (örneğin; bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitlikleri) b) sabit değişkenli işlem uzunluklu (örneğin; simetrinin son durumunun bulunabileceği olaylara göre bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitliği) c) hem değişken uzunluklu hem işlem uzunluklu (örneğin; simetrinin her durumunun bulunabileceği olaylara göre bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitliği) d) sabit değişkenli zıt işlem uzunluklu (bu eşitlik VDOİHİ cilt 2.1.2’den itibaren verilecektir. Örneğin; ∑_(i=s)^n▒∓ ) yapılarda verilmektedir. Sabit değişken yapılı eşitliklerle, bilim ve teknolojideki gereksinimlerin çoğunluğu karşılanabilirken, geleceğin bilim ve teknolojisinde ihtiyaç duyulabilecek eşitlik yapıları kasıtlı olarak aktiflenmiş veya geliştirilmiştir.
İnsanların hem öğrenmelerinin desteklenmesi hem de bilginin teknolojiyle her kişi tarafından ilişkisinin kurulabilmesi için özellikle VDOİHİ Soru Problem İspat Çözümleri ciltlerinde soru ve problem birbirinden ayrılarak yeniden tanımlanıp sınırları belirlenmiştir. Böylece örnek, soru, problem ve ispat arasındaki farklılıklar belirginleştirilmiştir. Ayrıca yine insanların hem öğrenmelerinin desteklenmesi hem de bilginin teknolojiyle ilişkisinin her kişi tarafından daha kesin kurulabilmesi için Sertaç ÖZENLİ’nin İlmi Sohbetler eserinin M5-M6 sayfalarında verilen epistemolojik seviye tanımları; örnek, soru, problem ve ispatlara uyarlanmıştır. Böylece; örnek, soru, problem ve ispatların epistemolojileriyle, hem bilgiyle-öğrenme arasında hem de bilgi-teknoloji arasında yeni bir köprü kurulmuştur.
Geride bıraktığımız yüzyılda, özellikle Turing ve Shannon’un katkılarıyla iki tabanlı olasılığa dayalı dijital teknoloji kurulabilmiştir. Kombinasyon eşitliğiyle iki tabanlı simetrik olasılıklar hesaplanabildiğinden, ihtimalleri de kesin olarak hesaplanabilmesine karşılık ikiden büyük durumlar için; bağımsız olasılık, bağımlı olasılık, bağımlı-bağımsız olasılık, bağımlı-bağımlı olasılık veya bağımsız-bağımsız olasılık dağılımlarındaki simetrik olasılıklar VDOİHİ’ye kadar kesin olarak hesaplanamadığından (hatta VDOİHİ’ye kadar olasılığın sınıflandırılması bile yapılmamış/yapılamamıştır), farklı tabanlarda çalışabilecek elektronik teknolojisi kurulamamıştır. VDOİHİ’de verilen eşitliklerle, hem farklı olasılık dağılımlarında hem de her tabanda simetrik olasılıkların olabilecek her türü hesaplanabilir kılındığından, ihtimalleri de kesin olarak hesaplanabilir. Böylece VDOİHİ’de verilen eşitliklerle hem istenilen tabanda hem de istenilen dağılım türlerinde çalışabilecek elektronik teknolojisinin temel matematiği kurulmuştur. Bundan sonraki aşama bilginin-ürüne dönüşme aşamasıdır. Ayrıca VDOİHİ’de özellikle uyum eşitlikleri kullanılarak farklı dağılım türlerine geçişin yapılabileceği eşitliklerde verilerek, dijital teknoloji yerine kurulacak her tabanda ve/veya her dağılım türünde çalışan teknolojinin istenildiğinde de hem farklı taban hem de farklı dağılım türlerine geçişinin yapılabileceği matematik eşitlikleri de verilmiştir. Böylece tek bir tabana dayalı dijital teknoloji yerine sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojinin bilimsel-matematiksel yapısı VDOİHİ ile kurulmuş ve kurulmaya devam etmektedir.
VDOİHİ’de verilen eşitlikler aynı zamanda en küçük biyolojik birimden itibaren anlamlı temel biyolojik birimin “genetiğin” temel matematiğidir. En küçük biyolojik birim olarak DNA alındığında, VDOİHİ’de verilen eşitlikler DNA, RNA, Protein ve Gen ve teknolojilerinin temel eşitlikleridir. Bu eşitlikler VDOİHİ’de teorik düzeyde; DNA, RNA, Protein, Gen ve hastalıklarla ilişkilendirilerek, gelecekte atom düzeyinden başlanarak en kompleks biyolojik birimlere kadar tüm biyolojik birimlerin laboratuvar ortamlarında üretiminin planlı ve kontrollü yapılabilmesinde ihtiyaç duyulacak, temel matematik, olarak ilişkilendirilmiştir. Böylece bir canlının, örneğin insanın, atom düzeyinden başlanarak laboratuvar ortamında üretilebilir/yapılabilir kılınmasının, bilimsel ve matematiksel yapısı ilk defa VDOİHİ’de verilmektedir. Elbette bir insanın laboratuvar ortamında üretilebilir olmasıyla, bunun gerçekleştirilmesi aynı değildir. Gerçekleştirilebilmesi için dini, etik, ahlaki v.d. aşamalarında da doğru kararların verilmesi gerekir. Fakat organların v.b. biyolojik birimlerin laboratuvar ortamında üretilmesinin önünde benzeri aşamaların engel oluşturduğu söylenemez. İhtiyaç halinde bir insanın; organının, sisteminin veya uzvunun v.b. her yönüyle aynısının laboratuvar ortamında üretilmesi veya soyu tükenmiş bir canlının yeniden üretimi veya soyunun son örneği bir canlı türünün devamı VDOİHİ’de verilen eşitlikler kullanılarak sağlanabilir. Biyolojik bir yapının laboratuvar ortamında üretimiyle, örneğin herhangi bir makinanın üretilmesinin İslam açısından aynı değerli olduğunu düşünüyorum. Bu yaradanın bize ulaşabilmemiz için verdiği bilgidir. Eğer ulaşılması istenmeseydi, bizim öyle bir imkanımızda olamazdı. Fakat bilginin, bizim ulaşabileceğimiz bilgi olması, yani gerçeğin bilgisi olması, her zaman ve her durumda uygulanabilir olacağı anlamına gelmez. Umarım yapmak ile yaratmak birbirine karıştırılmaz!
VDOİHİ’de hem sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisinin bilimsel-matematiksel yapısı hem de Telif eserlerinde ve VDOİHİ’de ilk defa yapay zeka çağının kapılarını aralayan çalışmalar yapılmıştır. VDOİHİ cilt 2.1.1’in giriş bölümünde yapay zeka ve çağının tanımı yapılarak, kütüphane ve referans bilgileriyle ilişkilendirilmiştir. Daha sonra VDOİHİ ve Telif eserlerinde insanlığın gelişimini ivmelendirecek; yapay zeka görev kodları, verilerin analizleriyle ait olduğu disiplinlin belirlenmesi, verinin analizinden verilen ve istenilenlerin belirlenmesi, değişken analizi, eksik değişkenlerin belirlenmesi, eksik değişkenlerin verilerinin üretimi, değişkenler arası eşitliklerin kurulması ve elde edilen bilgilerin sözel ifadeleriyle bilim ve teknoloji için gerekli bilgiyi üretebilen yazılımlar verilmiştir. Hem bu yazılımlarla hem de benzeri yazılımlarla, bilim insanları tarafından üretilemeyen bilgi ve teknolojilerin isteyen her kişi tarafından üretilebilir olması sağlanmıştır. Gerçek yapay zeka aynı zamanda pahalı deneylere ihtiyacı ortadan kaldırarak, insanlara yaradanın tanıdığı eşitliklerin (matematiksel eşitlik değil!), belirli insanlar tarafından saptırılarak, diğerlerinin eşitlik ve özgürlerinin gasp edilmesinin önünde güçlü bir engel teşkil edebilecek; bilgi ve teknolojik, üretim-gelişim olabilir. Bugüne kadar artifical inteligence çalışmalarıyla sadece ve sadece kütüphane bilgisinin bir kısmı üretilebildiği ve kütüphane bilgisi üretebilen teknoloji geliştirildiğinden, bunlar yapay zekanın öncü çalışmalarından öte geçip yapay zeka konumunda düşünülemez. Gerçek yapay zeka hem kütüphane hem de referans bilgisi üretebilir olması gerektiğinden; a) yazar tarafından doktora tez çalışması başta olmak üzere belirli çalışmalarında kütüphane bilgisinin ileri örnekleri başarıldığından, b) ilk defa VDOİHİ ve Telif eserlerinde referans bilgisini üreten yazılımlar başarıldığından ve c) yapay zekanın gereksinim duyabileceği dijital teknoloji yerine, sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisinin bilimsel-matematiksel yapısı yazar tarafından geliştirildiğinden, insanlığın bugüne kadar uyguladığı teamüller gereği adlandırmanın da Türkçe yapılması elzem ve adil bir zorunluluktur. Bu nedenle insan biyolojisinin ürünü olmayan zeka “yapay zeka” ve insan biyolojisinin ürünü olamayan zekayla insanlığın gelişiminin ivmelendirildiği zaman periyodu da “yapay zeka çağı” olarak adlandırılmalıdır.
Yazar tarafından VDOİHİ’de, Cebirden günümüze bilimsel yasa ve eşitliklerin yapısı; a) bilimsel gelişim, olması gereken veya olabilecek gelişime göre düşük olduğundan, b) teorik çalışmaların omurgasının matematiğe terk edilmesi ve matematikçilerinde üzerlerine düşeni yeterince yerine getirememelerinden dolayı, c) yapay zeka karşısında buhrana düşülmesinin önüne geçilebilmesi ve d) kainatın en kompleks birimi olan insan beynine yakışır bilimsel gelişimin başarılabilmesi için, yasa/eşitliklerin, uyum ve genel yapıları olasılık üzerinden belirlenmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Büyük Farklı Dizilimli Simetrik Olasılık Cilt 2.2.1’de insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek uyum çağının tanımı yapılarak, VDOİHİ’de ilk defa yasa/eşitliklerin, olasılık eşitlikleri üzerinden uyum yapıları verilmiştir. Ayrıca yasa/eşitliklerin uyum yapılarıyla insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek teknoloji örneği olarak, istenilen tabanda veya istenilen olasılık dağılım türünde çalışabilecek elektronik teknolojisi verilmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Olasılık Cilt 2.3.1’de insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek genel çağın tanımı yapılarak, VDOİHİ’de yasa/eşitliklerin, olasılık eşitlikleri üzerinden genel yapıları verilmiştir. Ayrıca yasa/eşitliklerin genel yapılarıyla insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek teknoloji örneği olarak da, istenildiğinde hem taban hem de olasılık dağılım türü değiştirerek çalışabilecek elektronik teknolojisi verilmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Bulunmama Olasılığı Cilt 2.3.2 insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek dördüncü bir çağ olarak, Sertaç ÖZENLİ’nin İlmi Sohbetler eserinin R39-R40 sayfalarından yararlanılarak, kapak sayfasındaki ve T21-T22’inci sayfalarında verilen şuurluluğun ork or modelinin özetinin gösterildiği grafiğin uyarlanmasıyla gerçek-gerçek ve gerçeğin tanım ve grafiği geliştirilerek, buradan gerçek zaman ufku ötesi çağı tanımlanmıştır. Doğada rastlanmayan fakat kuantum sayılarıyla ulaşılabilen atomlara ait bilgilerimiz, gerçek zaman ufku ötesi bilgilerimizin, gerçekleştirilmiş olanlarıdır. Gerçekleştirilebilecek olanları ise kainatın herhangi bir yerinde yaşamını sürdüren herhangi bir canlıdan henüz haberdar bile olmadan var olan genetik bilgi ve matematiğimizle ulaşılabilir olan tüm bilgilerine ulaşılmasıdır.
Özellikle; sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisi, yapay zeka, gerçek zaman ufku ötesi bilgilerimizin temel eşitliklerinin verilebilmesi, başlangıçta kurucusu tarafından yapılabileceklerin ilerleyen zamanlarda o disiplinin cazibe merkezine dönüşerek insan kaynaklarının israfının önlenmesi nedeniyle ve en önemlisi Yaradan’ın bizlere verdiği adaletin insan tarafından saptırılamaması için; VDOİHİ, bugüne kadarki eserlerle kıyaslanamayacak ölçüde daha kapsamlı verilmeye çalışılmaktadır.
Bitirilen veya Sonu Başlatılanlar
VDOİHİ’de dillerin matematiği kurularak, o dil için kendini mihenk taşı gören zavallılar sınıfı
Arsızlıkla belirli dillerin dünya dili olması
VDOİHİ ve Telif eserlerinde verilen eşitlik ve yasa belirleme yazılımlarıyla, gerçeklerden uzak ve ufuksuz sözde akademisyenlere insanlığın tahammülü
Bilim ve teknolojide sermayeye olan bağımlılık
Sermaye birikiminin gücü
Primitif ölçme ve değerlendirme

Sanırım bilgi ve teknolojideki kaderimiz veriyle ilişkilendirilmiş.

Bu Ciltte,
VDOİHİ'de Olasılık ve İhtimal konularının tanım ve eşitlikleri verilmektedir. Ayrıca VDOİHİ'de olasılık ve ihtimalin uygulama alanlarına da yer verilmektedir. VDOİHİ konu anlatım ciltleri ve aynı cilt numaraları ile soru, problem ve ispat çözümlerinden oluşmaktadır. Bu cilt bağımlı ve bir bağımsız olasılıklı farklı dizilimsiz olasılık dağılım sayısı ve simetrik olasılığın tanım ve eşitlikleriyle birlikte genel çağının tanımdan oluşmaktadır.
VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Olasılık kitabında, bağımlı durum sayısı bağımlı olay sayısından büyük olduğunda, durumların olaylara farklı dizilimsiz dağılımları ve bir bağımsız olasılıklı dağılımla elde edilebilecek yeni olasılık dağılımının, olasılık dağılım sayısı ve simetrik olasılığın eşitlikleri verilmektedir. Bağımlı ve bir bağımsız olasılıklı farklı dizilimsiz dağılımlarda simetrinin durumlarına göre; simetrik, tek simetrik, ters simetrik, toplam simetrik ve birlikte simetrik olasılığın tanım ve eşitlikleri de verilmektedir.
Günümüze kadar özellikle bilim, tesadüflere veya kişisel çabalara bağlı geliştiğinden, bilimsel gelişimin tesadüflere ve kişisel çabalara bağımlılığı kaldırılarak gerekli çalışmayı gösterebilen her kişinin planlı ve kontrollü yasalar üretebilmesi için önerilen çağlardan biri olan genel çağın tanımı verilmektedir.
VDOİHİ'nin diğer ciltlerinde olduğu gibi bu ciltte de verilen ana eşitlikler, olasılık tablolarından elde edilen verilerle üretilmiştir. Diğer eşitlikler ise ana eşitliklerden teorik yöntemle üretilmiştir. Eşitlik ve tanımların üretilmesinde kaynak kullanılmamıştır.
İsmail Yılmaz Seçilmiş İlk, Yenilik ve Zarurilikler
Yazar doktora tez çalışmasına kadar dijital makinalarla sayısallaştırılabilen fakat insan tarafından sayısallaştırılamayan verileri, anlamlı en küçük parça (akp)’larına ayırıp skorlandırarak, sayısallaştırma problemini çözmüştür. Anlamlı en küçük parçaların Türkçe kısaltmasını matematiğin tarihinde bir ilk olarak, olasılığın birimlendirilebilir olmasından dolayı, olasılığın birimini akp olarak belirlemiştir. Matematiğinin başlangıcı olasılık olan tüm bağımlı değişkenlerde olabileceği gibi aynı zamanda enformasyonunda temeli olasılık olduğundan, enformasyon içeriğinin de doğal birimi akp’dir.
Verilerin objektif lojik semplisitede sayısallaştırılmasıyla Veri Değişkenleri Olasılık ve İhtimal Hesaplama İstatistiği (VDOİHİ) geliştirilmeye başlanmıştır. Doktora tezinin nitel verilerini, bir ilk olarak, -1, 0, 1 skorlarıyla sayısallaştırarak iki tabanlı olasılığı sınıflandırıp; pozitif, negatif (ve negatiflerdeki pozitif skorlar için ayrıca eşitlik tanımlaması yapılıp), ilişkisiz ve sıfır skor aşamalarında değerlendirme yöntemi geliştirmiştir. Bu yöntemin tüm kavramlarının; tanım ve formülleriyle sınırları belirlenip, kendi içinde tam bir matematiği geliştirilip, uygulamalarla veri elde edilmiş, verilerin hem değerlendirmeleri hem de bulguların sözel ifadelerini veren yazılım paket programı yapılarak, bir disiplinin tüm yönleri yazar tarafından gerçekleştirilerek doktorasını bilim tarihinde yine bir ilk ile tamamlamıştır. Nitel verilerden elde edilebilecek bulguların sözel ifadelerini veren yazılım paket programı gerçek ve olması gereken yapay zekanın ilk örneğidir.
Yazar doktora tez çalışmasında bireyler için bilimsel bilginin; prosedürel bilgi (kurallı bilgi), dekleratif bilgi (anlam bilgisi) ve matematik mantık yapılarını, uygun ölçme aracı ve diğer çalışmalarında bilimsel bilginin; enformasyon ve semiotik yapılarını, ölçme araçları için madde tekniği olarak tanımlayıp, değerlendirme yöntemleri belirginleştirilerek, eğitimde ölçme ve değerlendirme için beş yeni boyut aktiflenmiştir. Ölçme ve değerlendirmeye aktif ve pasif değerlendirme tanımlaması yapılarak, matematiği geliştirilmiş ve geliştirilmeye devam edilmektedir. Yazar yaptığı çalışmalarda Problem Çözüm Tekniklerini (PÇT) aktifleyerek; verilenler-istenilenler (Vİ), serbest cisim diyagramı/çizim (SCD), tanım, formül ve işlem aşamalarıyla, eğitimde ölçme ve değerlendirmede beş boyut daha aktiflemiştir. PÇT yönteminin aşamalarını bilgi düzeyi, çözümlerin sonucunu da başarı düzeyi olarak tanımlayıp, ölçme ve değerlendirme için iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Sınıflandırılmış iki tabanlı olasılık yönteminin aşamaları ve negatiflerdeki pozitiflerle, ölçme ve değerlendirmeye beş yeni boyut daha kazandırılmıştır. Verilerin Shannon eşitliği ve VDOİHİ’de verilen olasılık-ihtimal eşitlikleriyle değerlendirmesini bilgi merkezli, matematiksel fonksiyonlarla (lineer, kuvvet, trigonometri “sin, cos, tan, cot, sinh, cosh, tanh, coth”, ln, log, eksponansiyel v.d.) değerlendirmeyi ise birey merkezli değerlendirme sınırlandırması getirerek, değerlendirmeye iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Ayrıca değerlendirme için a/b+c/d ve (a+c)/(b+d) matematiksel işlemlerin değerlendirme için anlam ve sonuç farklılıklarını, değerlendirme için aktifleyerek, değerlendirmeye iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Böylece eğitimde bireyler için yapılabilecek ölçme ve değerlendirmeye; PÇT aşamaları 5×5, yine PÇT’nin bilgi ve başarı düzeylerinin 2×2, sınıflandırılmış iki tabanlı olasılık yöntemi 5×5, bilgi ve birey merkezli ölçme ve değerlendirmeyle 2×2, matematiksel işlem farklılıklarıyla 2×2 olmak üzere eğitimde ölçme ve değerlendirmeye bu boyutların değerlendirmede çarpımı gerektiğinden 40.000 yeni boyut kazandırmıştır. Bu boyutlara yukarıda verilen matematiksel fonksiyonlarında dahil edilmesiyle en az (13×13) 6.760.000 yeni boyutun primitif düzeyde ölçme ve değerlendirmeye katılabilmesinin yolu yazar tarafından açılmış olmasına karşılık, günümüze kadar yukarıda bahsedilen boyutların ilgi düzeyinde, eğitimde ölçme ve değerlendirme, tek boyuttan öte (lineer değerlendirme) geçirilememiştir. Bu noktadan sonra, ölçme ve değerlendirmeye fark istatistiğiyle boyut kazandırılabilmiştir, bu boyutlarında hem ihtimallerden çıkarılacak yeni boyutlar hem de ihtimallerin fark istatistiğinden türetilebilecek boyutların yanında güdük kalacağı kesin! Ölçme ve değerlendirmeye yeni boyutlar kazandırılmasının en önemli amaçları; beynin öğrenme yapısının kesin bir şekilde belirlenebilmesi ve öğretim süreçlerinin bilimsel bir şekilde yapılandırılabilmesidir. Beyinle ilgili VDOİHİ Bağımlı Olasılık Cilt 1’in giriş bölümünde verilenlerin genişletilmesine ileride devam edilecektir. Fakat öğretim süreçlerinin teorik öngörülerle ve/veya insanın yaradılışına uyma olasılığı son derece düşük doğrusal matematiksel işlemlerle ilişkili değerlendirmelerle yapılandırılması yazar tarafından insanlığa ihanet olarak görüldüğünden, doğru verilerle eğitimin bilimsel niteliklerde yapılandırılabilmesi için eğitimde ölçme ve değerlendirmeye yeni boyutlar kazandırılmaktadır.
Günümüze kadar yaşayan dillere 10 kavram bile kazandırabilen hemen hemen yokken, yayınlanan VDOİHİ ciltlerinde (cilt 1, 2.1.1, 2.2.1, 2.3.1 ve 2.3.2) yaklaşık 1000 kavram Türkçeye kazandırılarak ciltlerin dizinlerinde verilmiştir. Bu kavramların tüm sınırları belirlenip, açık ve anlaşılır tanımlarıyla birlikte eşitlikleri de verilmiştir. Bu düzeyde yani bilimsel düzeyde, bilime kavramlar Türkçe olarak kazandırılmıştır. Yayınlanacak VDOİHİ’lerde bilime Türkçe kazandırılacak kavramların on binler düzeyinde olacağı öngörülmektedir.
VDOİHİ’de verilen eşitlikler aynı zamanda dillerinde eşitlikleridir. Türkçe ve İngilizcenin olasılık yapıları VDOİHİ’de belirlenerek, formüllerin dillere (ağırlıklı Türkçe) uygulamalarıyla hem dillerin objektif yapıları belirginleştiriliyor hem de makina-insan arası iletişimde, makinaların insan gibi iletişim kurabilmesinin sağlanacağı en üst dil olarak Türkçe geliştirilmektedir. İleriki ciltlerde Türkçenin matematik mantık yapısı da verilerek, objektif lojik semplisitede Türkçe makinaların iletişim dili yapılması öngörülmektedir.
Bilim(de) kesin olanla ilgileni(li)r, yani bilim eşitlik ve/veya yasa üretir veya eşitliklerle konuşur. Bunun mümkün olmadığı durumlarda geçici çözümler üretilebilir. Bu geçici çözümler veya yöntemleri, her hangi bir nedenle bilimsel olamaz. Bilimin yasa veya eşitlik üretimindeki kırılma, Cebirle başlamıştır. Bilimdeki bu kırılma mühendisliğin, teknolojiye dönüşümünün başlangıcıdır. Bilimdeki kırılma ve mühendisliğin teknolojiye dönüşümü, insanlığın gelişimini hızlandırmakla birlikte, bilimsel ve teknolojik gelişim, bu alanda çalışanların; ego, öngörüsüzlük, ufuksuzluk ve beceriksizlikleri gibi nedenlerden dolayı, insanlığın gelişimi ivmelendirilemediği gibi bu basiretsizliklerle insanlığa pranga vurmayı kısmen başarabilmişlerdir. VDOİHİ’de ve telif eserlerinde verilen değişken belirleme, eşitlik-yasa belirleme ve bunların sözel yorumlarını yapabilen yazılımlarla, ve yapılabilecek benzeri yazılımlarla insanlığın gelişimi ivmelendirilebileceği gibi isteyen her bireyin, gerçeklerin (VDOİHİ Bağımlı Olasılık Cilt 1’in giriş bölümünde tanımlanmıştır) bilgilerine ve teknolojisine daha kolay ulaşabilme imkanı sağlanmıştır.
Herhangi bir disiplinin herhangi bir alanında; zaruri tüm tanımları, zaruri tüm eşitlikleri ve bunların epistemolojileriyle (0. epistemolojik seviye) en azından 1. epistemolojik seviye bilgilerinin ya ilk yada ilk örneklerinden biri VDOİHİ’dir. Bu kapsamda VDOİHİ’de şimdiye kadar yaklaşık 1000 kavram’ın bilime kazandırıldığı yukarıda belirtilmişti. Bu kapsamda yine VDOİHİ’de 5000’in üzerinde orijinal; ilk ve yeni eşitlik geliştirilmiştir. Bu eşitlikler kasıtlı olarak ilk defa dört farklı yapıda birlikte verilmektedir. Bu eşitlikler; a) sabit değişkenli (örneğin; bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitlikleri) b) sabit değişkenli işlem uzunluklu (örneğin; simetrinin son durumunun bulunabileceği olaylara göre bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitliği) c) hem değişken uzunluklu hem işlem uzunluklu (örneğin; simetrinin her durumunun bulunabileceği olaylara göre bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitliği) d) sabit değişkenli zıt işlem uzunluklu (bu eşitlik VDOİHİ cilt 2.1.2’den itibaren verilecektir. Örneğin; ∑_(i=s)^n▒∓ ) yapılarda verilmektedir. Sabit değişken yapılı eşitliklerle, bilim ve teknolojideki gereksinimlerin çoğunluğu karşılanabilirken, geleceğin bilim ve teknolojisinde ihtiyaç duyulabilecek eşitlik yapıları kasıtlı olarak aktiflenmiş veya geliştirilmiştir.
İnsanların hem öğrenmelerinin desteklenmesi hem de bilginin teknolojiyle her kişi tarafından ilişkisinin kurulabilmesi için özellikle VDOİHİ Soru Problem İspat Çözümleri ciltlerinde soru ve problem birbirinden ayrılarak yeniden tanımlanıp sınırları belirlenmiştir. Böylece örnek, soru, problem ve ispat arasındaki farklılıklar belirginleştirilmiştir. Ayrıca yine insanların hem öğrenmelerinin desteklenmesi hem de bilginin teknolojiyle ilişkisinin her kişi tarafından daha kesin kurulabilmesi için Sertaç ÖZENLİ’nin İlmi Sohbetler eserinin M5-M6 sayfalarında verilen epistemolojik seviye tanımları; örnek, soru, problem ve ispatlara uyarlanmıştır. Böylece; örnek, soru, problem ve ispatların epistemolojileriyle, hem bilgiyle-öğrenme arasında hem de bilgi-teknoloji arasında yeni bir köprü kurulmuştur.
Geride bıraktığımız yüzyılda, özellikle Turing ve Shannon’un katkılarıyla iki tabanlı olasılığa dayalı dijital teknoloji kurulabilmiştir. Kombinasyon eşitliğiyle iki tabanlı simetrik olasılıklar hesaplanabildiğinden, ihtimalleri de kesin olarak hesaplanabilmesine karşılık ikiden büyük durumlar için; bağımsız olasılık, bağımlı olasılık, bağımlı-bağımsız olasılık, bağımlı-bağımlı olasılık veya bağımsız-bağımsız olasılık dağılımlarındaki simetrik olasılıklar VDOİHİ’ye kadar kesin olarak hesaplanamadığından (hatta VDOİHİ’ye kadar olasılığın sınıflandırılması bile yapılmamış/yapılamamıştır), farklı tabanlarda çalışabilecek elektronik teknolojisi kurulamamıştır. VDOİHİ’de verilen eşitliklerle, hem farklı olasılık dağılımlarında hem de her tabanda simetrik olasılıkların olabilecek her türü hesaplanabilir kılındığından, ihtimalleri de kesin olarak hesaplanabilir. Böylece VDOİHİ’de verilen eşitliklerle hem istenilen tabanda hem de istenilen dağılım türlerinde çalışabilecek elektronik teknolojisinin temel matematiği kurulmuştur. Bundan sonraki aşama bilginin-ürüne dönüşme aşamasıdır. Ayrıca VDOİHİ’de özellikle uyum eşitlikleri kullanılarak farklı dağılım türlerine geçişin yapılabileceği eşitliklerde verilerek, dijital teknoloji yerine kurulacak her tabanda ve/veya her dağılım türünde çalışan teknolojinin istenildiğinde de hem farklı taban hem de farklı dağılım türlerine geçişinin yapılabileceği matematik eşitlikleri de verilmiştir. Böylece tek bir tabana dayalı dijital teknoloji yerine sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojinin bilimsel-matematiksel yapısı VDOİHİ ile kurulmuş ve kurulmaya devam etmektedir.
VDOİHİ’de verilen eşitlikler aynı zamanda en küçük biyolojik birimden itibaren anlamlı temel biyolojik birimin “genetiğin” temel matematiğidir. En küçük biyolojik birim olarak DNA alındığında, VDOİHİ’de verilen eşitlikler DNA, RNA, Protein ve Gen ve teknolojilerinin temel eşitlikleridir. Bu eşitlikler VDOİHİ’de teorik düzeyde; DNA, RNA, Protein, Gen ve hastalıklarla ilişkilendirilerek, gelecekte atom düzeyinden başlanarak en kompleks biyolojik birimlere kadar tüm biyolojik birimlerin laboratuvar ortamlarında üretiminin planlı ve kontrollü yapılabilmesinde ihtiyaç duyulacak, temel matematik, olarak ilişkilendirilmiştir. Böylece bir canlının, örneğin insanın, atom düzeyinden başlanarak laboratuvar ortamında üretilebilir/yapılabilir kılınmasının, bilimsel ve matematiksel yapısı ilk defa VDOİHİ’de verilmektedir. Elbette bir insanın laboratuvar ortamında üretilebilir olmasıyla, bunun gerçekleştirilmesi aynı değildir. Gerçekleştirilebilmesi için dini, etik, ahlaki v.d. aşamalarında da doğru kararların verilmesi gerekir. Fakat organların v.b. biyolojik birimlerin laboratuvar ortamında üretilmesinin önünde benzeri aşamaların engel oluşturduğu söylenemez. İhtiyaç halinde bir insanın; organının, sisteminin veya uzvunun v.b. her yönüyle aynısının laboratuvar ortamında üretilmesi veya soyu tükenmiş bir canlının yeniden üretimi veya soyunun son örneği bir canlı türünün devamı VDOİHİ’de verilen eşitlikler kullanılarak sağlanabilir. Biyolojik bir yapının laboratuvar ortamında üretimiyle, örneğin herhangi bir makinanın üretilmesinin İslam açısından aynı değerli olduğunu düşünüyorum. Bu yaradanın bize ulaşabilmemiz için verdiği bilgidir. Eğer ulaşılması istenmeseydi, bizim öyle bir imkanımızda olamazdı. Fakat bilginin, bizim ulaşabileceğimiz bilgi olması, yani gerçeğin bilgisi olması, her zaman ve her durumda uygulanabilir olacağı anlamına gelmez. Umarım yapmak ile yaratmak birbirine karıştırılmaz!
VDOİHİ’de hem sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisinin bilimsel-matematiksel yapısı hem de Telif eserlerinde ve VDOİHİ’de ilk defa yapay zeka çağının kapılarını aralayan çalışmalar yapılmıştır. VDOİHİ cilt 2.1.1’in giriş bölümünde yapay zeka ve çağının tanımı yapılarak, kütüphane ve referans bilgileriyle ilişkilendirilmiştir. Daha sonra VDOİHİ ve Telif eserlerinde insanlığın gelişimini ivmelendirecek; yapay zeka görev kodları, verilerin analizleriyle ait olduğu disiplinlin belirlenmesi, verinin analizinden verilen ve istenilenlerin belirlenmesi, değişken analizi, eksik değişkenlerin belirlenmesi, eksik değişkenlerin verilerinin üretimi, değişkenler arası eşitliklerin kurulması ve elde edilen bilgilerin sözel ifadeleriyle bilim ve teknoloji için gerekli bilgiyi üretebilen yazılımlar verilmiştir. Hem bu yazılımlarla hem de benzeri yazılımlarla, bilim insanları tarafından üretilemeyen bilgi ve teknolojilerin isteyen her kişi tarafından üretilebilir olması sağlanmıştır. Gerçek yapay zeka aynı zamanda pahalı deneylere ihtiyacı ortadan kaldırarak, insanlara yaradanın tanıdığı eşitliklerin (matematiksel eşitlik değil!), belirli insanlar tarafından saptırılarak, diğerlerinin eşitlik ve özgürlerinin gasp edilmesinin önünde güçlü bir engel teşkil edebilecek; bilgi ve teknolojik, üretim-gelişim olabilir. Bugüne kadar artifical inteligence çalışmalarıyla sadece ve sadece kütüphane bilgisinin bir kısmı üretilebildiği ve kütüphane bilgisi üretebilen teknoloji geliştirildiğinden, bunlar yapay zekanın öncü çalışmalarından öte geçip yapay zeka konumunda düşünülemez. Gerçek yapay zeka hem kütüphane hem de referans bilgisi üretebilir olması gerektiğinden; a) yazar tarafından doktora tez çalışması başta olmak üzere belirli çalışmalarında kütüphane bilgisinin ileri örnekleri başarıldığından, b) ilk defa VDOİHİ ve Telif eserlerinde referans bilgisini üreten yazılımlar başarıldığından ve c) yapay zekanın gereksinim duyabileceği dijital teknoloji yerine, sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisinin bilimsel-matematiksel yapısı yazar tarafından geliştirildiğinden, insanlığın bugüne kadar uyguladığı teamüller gereği adlandırmanın da Türkçe yapılması elzem ve adil bir zorunluluktur. Bu nedenle insan biyolojisinin ürünü olmayan zeka “yapay zeka” ve insan biyolojisinin ürünü olamayan zekayla insanlığın gelişiminin ivmelendirildiği zaman periyodu da “yapay zeka çağı” olarak adlandırılmalıdır.
Yazar tarafından VDOİHİ’de, Cebirden günümüze bilimsel yasa ve eşitliklerin yapısı; a) bilimsel gelişim, olması gereken veya olabilecek gelişime göre düşük olduğundan, b) teorik çalışmaların omurgasının matematiğe terk edilmesi ve matematikçilerinde üzerlerine düşeni yeterince yerine getirememelerinden dolayı, c) yapay zeka karşısında buhrana düşülmesinin önüne geçilebilmesi ve d) kainatın en kompleks birimi olan insan beynine yakışır bilimsel gelişimin başarılabilmesi için, yasa/eşitliklerin, uyum ve genel yapıları olasılık üzerinden belirlenmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Büyük Farklı Dizilimli Simetrik Olasılık Cilt 2.2.1’de insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek uyum çağının tanımı yapılarak, VDOİHİ’de ilk defa yasa/eşitliklerin, olasılık eşitlikleri üzerinden uyum yapıları verilmiştir. Ayrıca yasa/eşitliklerin uyum yapılarıyla insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek teknoloji örneği olarak, istenilen tabanda veya istenilen olasılık dağılım türünde çalışabilecek elektronik teknolojisi verilmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Olasılık Cilt 2.3.1’de insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek genel çağın tanımı yapılarak, VDOİHİ’de yasa/eşitliklerin, olasılık eşitlikleri üzerinden genel yapıları verilmiştir. Ayrıca yasa/eşitliklerin genel yapılarıyla insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek teknoloji örneği olarak da, istenildiğinde hem taban hem de olasılık dağılım türü değiştirerek çalışabilecek elektronik teknolojisi verilmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Bulunmama Olasılığı Cilt 2.3.2 insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek dördüncü bir çağ olarak, Sertaç ÖZENLİ’nin İlmi Sohbetler eserinin R39-R40 sayfalarından yararlanılarak, kapak sayfasındaki ve T21-T22’inci sayfalarında verilen şuurluluğun ork or modelinin özetinin gösterildiği grafiğin uyarlanmasıyla gerçek-gerçek ve gerçeğin tanım ve grafiği geliştirilerek, buradan gerçek zaman ufku ötesi çağı tanımlanmıştır. Doğada rastlanmayan fakat kuantum sayılarıyla ulaşılabilen atomlara ait bilgilerimiz, gerçek zaman ufku ötesi bilgilerimizin, gerçekleştirilmiş olanlarıdır. Gerçekleştirilebilecek olanları ise kainatın herhangi bir yerinde yaşamını sürdüren herhangi bir canlıdan henüz haberdar bile olmadan var olan genetik bilgi ve matematiğimizle ulaşılabilir olan tüm bilgilerine ulaşılmasıdır.
Özellikle; sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisi, yapay zeka, gerçek zaman ufku ötesi bilgilerimizin temel eşitliklerinin verilebilmesi, başlangıçta kurucusu tarafından yapılabileceklerin ilerleyen zamanlarda o disiplinin cazibe merkezine dönüşerek insan kaynaklarının israfının önlenmesi nedeniyle ve en önemlisi Yaradan’ın bizlere verdiği adaletin insan tarafından saptırılamaması için; VDOİHİ, bugüne kadarki eserlerle kıyaslanamayacak ölçüde daha kapsamlı verilmeye çalışılmaktadır.
Bitirilen veya Sonu Başlatılanlar
VDOİHİ’de dillerin matematiği kurularak, o dil için kendini mihenk taşı gören zavallılar sınıfı
Arsızlıkla belirli dillerin dünya dili olması
VDOİHİ ve Telif eserlerinde verilen eşitlik ve yasa belirleme yazılımlarıyla, gerçeklerden uzak ve ufuksuz sözde akademisyenlere insanlığın tahammülü
Bilim ve teknolojide sermayeye olan bağımlılık
Sermaye birikiminin gücü
Primitif ölçme ve değerlendirme

Sanırım bilgi ve teknolojideki kaderimiz veriyle ilişkilendirilmiş.

Bu Ciltte,
VDOİHİ'de Olasılık ve İhtimal konularının tanım ve eşitlikleri verilmektedir. Ayrıca VDOİHİ'de olasılık ve ihtimalin uygulama alanlarına da yer verilmektedir. VDOİHİ konu anlatım ciltleri ve aynı cilt numaraları ile soru, problem ve ispat çözümlerinden oluşmaktadır. Bu cilt aynı cilt numarasıyla verilen bağımlı ve bir bağımsız olasılıklı farklı dizilimsiz dağılımlardaki simetrik olasılıkların soru, problem ve ispatlarının çözümlerinden oluşmaktadır.
VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Olasılık Soru Problem ve İspat Çözümleri kitabı, farklı dizilimsiz dağılımlar ve bir bağımsız olasılıklı dağılımla elde edilebilecek olasılık dağılımlarında, simetrik durumların bulunduğu dağılımların tanım ve eşitliklerinin verildiği VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Olasılık Cilt 2.3.1 kitabında konunun pekiştirilmesine yardımcı olabilmek için verilen soru, problem ve ispatların çözümlerinden oluşmaktadır.
Bu kitapta 73 soru ve/veya problemin çözümüyle 23 ispatın çözümleri yer almaktadır. Soru ve/veya problem çözümleri konu anlatımlarının pekiştirilmesine yardımcı olmakla birlikte, verilenler-istenilen ve epistemolojik seviyelerin verilmesiyle konuların uygulamaya dönüştürülmesine de yardımcı olacaktır. İspat çözümlerinde olasılık dağılım sayısı ve simetrik bitişik olasılığın, bağımlı olasılıkla ilişkilerine yer verilmekle birlikte, konu anlatımı ve diğer ispat çözümlerinde yer verilemeyen bağımlı ve bir bağımsız olasılıklı farklı dizilimsiz dağılımlardaki simetrik bitişik olasılıkların genel eşitliklerine ve bazı sınır değerlerine de yer verilmektedir.
Ruhver Barengi Veri hacminin, çeşitliliğinin ve veriyi elde etme hızının geçmişle karşılaştırıldığında büyük artış gösterdiği bugünün dünyasındaki en önemli sonuçlardan biri, verinin hayatımızın bir parçası olduğu gerçeğidir. Veri, hayatımızın her alanına sızmış ve özel hayatımızda verdiğimiz basit kararlardan karmaşık iş sorunlarını çözerken verdiğimiz kararlara kadar belirleyici bir rol oynamaya başlamıştır. Ekonomi dünyasındaki dalgalanmalar, değişen iş modelleri, organizasyon yapıları ve yönetim yaklaşımları gibi konular göz önüne alındığında, geçmişle karşılaştırıldığında çok daha karmaşık ve küresel bir yapı bulunmakta ve böyle bir ortamda kurumların var olabilme mücadelesinde verinin önemi gün geçtikçe artmaktadır. Bu şekilde hızla değişen bir dünyada var olabilmek; ancak kurum içinde biriktirilen verilerin etkin olarak kullanılması, yorumlanması ve değere dönüştürerek doğru karar ve aksiyonların alınmasıyla mümkündür. Kurumların veriyi doğru ve zamanında analiz ederek daha önce hiç bilmedikleri bağlantılara ulaşabilmesi ve veriye dayalı stratejik kararlar verebilmesi, büyüme ve sürekliliğin sağlanması gibi süreçlerde önemli bir rekabet gücü hâline gelmiştir. Böyle bir dünyada doğru veriye ulaşma, verinin toplanması, değerlendirilmesi ve kullanılması gibi konularda hem bireysel hem de kurumsal düzeyde becerilerimizi artırabilmemiz kişisel ve iş hayatımızda sağlıklı kararlar verebilmemiz için kritik bir konu olup bu konuyu veri okuryazarlığı başlığı altında inceleyebiliriz.
Bu kitap, veri okuryazarlık seviyesini artırarak veriden değer yaratma yolculuğunun dinamiklerini anlamak isteyen okuyucular için hazırlanmıştır. Bu sırada veri okuryazarlığının kurumun geneline yayılması ve her seviyede çalışanın üzerine odaklanması gereken bir konu olduğu gerçeğinden yola çıkarak teknik detaylar yerine tüm iş birimlerindeki çalışanların, analistlerin konuya hâkimiyetlerini geliştirebileceği ve teknik ekiplerin de başlangıç yapabileceği bir içerik oluşturulmuştur. Kitapta, verinin bireyler ve kurumlar açısından anlam ve önemiyle birlikte konunun kurumsal olarak hangi seviyede ve nasıl ele alınması ve bireylerin ne tür becerileri geliştirmesi gerektiğiyle ilgili detaylar da verilmektedir. Ayrıca veri okuryazarlığının en önemli bileşenlerinden biri olan grafik ve diğer görsel bileşenlerin nasıl okunması ve yorumlanması gerektiği, görsel analizlerin nasıl yapılabileceği gibi konular da kapsama dâhil edilmiştir.
Zeynel Cebeci Bu kitapta verinin bilgiye dönüştürülmesi sürecinde yaklaşık %85'lik bir payla en uzun aşamayı oluşturan veri önişleme teknikleri ve algoritmaları uygulamalı olarak anlatılmaktadır. Kitapta veri bütünleştirme ve düzenleme, veri kontrolü, veri temizleme, eksik/kayıp değerlerin tamamlanması, aykırı değer ve gürültü temizleme, veri normalleştirme, veri dönüştürme ve indirgeme işlemleri, büyük veri ile çalışma, paralel hesaplamaya giriş, bellek ve hız yönetimi gibi veri bilimi konuları ayrıntılarıyla sunulmaktadır.
Kitapta veri önişlemeyle ilgili tekniklerin kuramsal temelleri yanında R ile uygulamaları da gösterilmektedir. R, istatistik analiz ve veri biliminde ihtiyaç duyulabilecek çok sayıda araca sahip olup alanındaki popüleritesi ile de üst sıralarda yer alan özgür bir analiz ve programlama ortamıdır. Hemen her konu için geliştirilmiş yaklaşık 19000 paketi ile işletmelerinin verimliliğini attırmak isteyen veri mühendisleri ve yeni algoritmalar geliştirmek isteyen veri bilimcileri için büyük kolaylıklar ve esneklikler sunmaktadır.
Sonuç olarak bu kitap, günümüzün en cazip mesleklerinden olan veri mühendisliği ve biliminde en önemli konulardan biri olan bilgi keşfi sürecinde veri önişlemeyi yine en popüler yazılım ve programlama dillerinden biri olan R ile öğrenmenizi sağlayacak bir başvuru kitabı ve öğrenme kaynağıdır.
Feyyaz Cengiz Dikmen İstatistik alanında veri çözümleme için birçok yararlı yöntem geliştirilmiştir ve bu yöntemlerin çoğu R’de hazır ve kullanılmayı beklemektedir. R diline ilgi(m) internet üzerinde çok sayıda kaynağa ve veriye erişebilmeyi mümkün kılmasından ötürü her geçen gün artmaktadır. Özellikle istatistiksel bir çözümlemeyi anlamak için uygulamada kullanılacak veri de çok önemlidir. R dilinde yerleşik veri kümeleri yanında R dili kullanılarak istatistiksel veri çözümlemeyi anlatan her web sayfasında mutlaka uygulama verileri de yer almaktadır. Bu ise R dilinin kolayca kavranmasına yol açmaktadır. R dilinin diğer bir üstünlüğü de çeşitli grafik yazılım paketlerini kolayca R ortamına yükleyerek yüksek kalitede grafikler elde edilebilmesidir. Ayrıca açık kod kaynaklı olduğundan ücretsizdir ve esnektir. Yeni istatistiksel yöntemlerin yazarları, R’deki birçok kütüphaneye düzenli, güncel olarak katkıda bulunmaktadır, bu nedenle de R yaşayan bir dildir.
Bu özellikleri ile lisans, yüksek lisans ya da doktora eğitimi alan öğrenciler için bulunmaz bir yazılımdır. Çok geniş kaynaklara sahip olması ve kolaylıkla erişilebilmesi nedeniyle istatistik ve ekonometri alanlarında çalışmalar yapanlar için oldukça zevkli, çekici ve kullanıldıkça vazgeçilmez hâle gelen bir dildir. Bu kitap, yukarıda belirtilen güdüler çerçevesinde R programlama dilini yaymayı, sevdirmeyi ve kullanımını desteklemeyi amaçlamaktadır ve verileri tek başlarına çözümleme gereksinimi duyan tüm bilim insanları için tasarlanmıştır. Veri çözümleme ile karşı karşıya kalan uygulayıcılara yönelik olan bu kitap, bu açıdan uygulama odaklıdır. Matematik yazımı mümkün olduğunca azaltılan, örneklere ve sezgiye daha fazla dikkat çekilen kitabın faydalı olması dileğiyle...
Asiye Şengül Avşar Bilimsel araştırmalarda uzmanlık gerektiren analiz süreçlerinin doğru yürütülmesi, analiz sonuçlarının doğru yorumlanması ve sonuçların okuyuculara anlaşılır bir biçimde aktarılması kuşkusuz çok önemlidir. Bu noktada veri görselleştirme araçları sonuçların anlaşılırlığına önemli katkılar sunmaktadır.
Veri görselleştirme hem veri setlerini daha iyi anlamada hem bazı istatistiksel testlerin varsayımlarını kontrol etmede hem de istatistiksel sonuçları yorumlamada önemli rol oynar. Bu kitapta, açık kaynak kodlu ve özgür yazılımlardan biri olan RStudio ile başta ggplot2 paketi olmak üzere çeşitli paketlerle veri görselleştirme süreci örnek uygulamalarla anlatılmıştır.
Kitapta öncelikle RStudio, ggplot2 paketi ve diğer paketler tanıtılarak bazı temel ve önemli işlemler üzerinde durulmuştur. Daha sonra veri görselleştirmenin; veri setlerinin incelenmesinde, betimsel istatistiklerde, ortalamaların karşılaştırılmasında, korelasyon ve regresyon analizlerinde, açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizlerinde nasıl kullanılacağı uygulamalı olarak örneklerle gösterilmiştir. Ayrıca veri görselleştirme araçlarıyla kişiselleştirilmiş grafiklerin nasıl oluşturulacağı da örnek uygulamalarla açıklanmıştır.
Okuyucular örnek uygulamalarda kullanılan veri setlerine ön sözde verilen karekod ile ulaşabilirler. Tüm örnek uygulamaların, kitapta yer alan kodlarla tekrarlanmasının RStudio'nun çalışma mantığının anlaşılmasında ve veri görselleştirme için öğrenmelerin kalıcılığını sağlamada önemli olduğu düşünülmektedir.
Veri görselleştirmeyi konu alan bu kitabın; başta veri görselleştirmeye merak duyanlara, lisans-lisansüstü öğrencilerine ve araştırmacılara veri görselleştirme süreçlerinde faydalı olacağı beklenmektedir.
Ömer Faruk Rençber Büyük bir hızla gelişen ve değişen dünyamızda, her saniye milyonlarca veri üretilmektedir. Bu verilerin anlaşılır ve yorumlanabilir bilgiye dönüştürülmesi büyük önem arz etmektedir. Bu amaçla kullanılan veri madenciliği tekniklerinde temel amaç; eldeki verileri öğrenip geçmişi anlamak veya geleceği öngörmektir.
Bu kitapta, kümeleme algoritmalarının sık kullanılan çeşitlerine ait teorik ve uygulama örneklerine yer verilmiştir. Kitabın temel amacı; özellikle Türkçe alan yazında eksikliği hissedilen veri madenciliği ve makine öğrenme tekniklerini bir bütün olarak ele alabilmek ve bu alana merak duyanlar için kaynak olabilmektir.
Kümeleme analizi, hiyerarşik veya hiyerarşik olmayan kümeleme yöntemleri olarak iki grupta incelenmektedir. Buna göre kümeleme algoritmaları, küme içerisinde maksimum benzerlik ve kümeler arası maksimum farklılık mantığı ile çalışmaktadır. Hiyerarşik kümeleme analizlerinde; karar birimleri, küme sayısı belirli olmadığından, her biri başlangıçta ayrı ayrı ele alınarak birleştirme yöntemi ile veya tamamı bir küme olarak ele alınarak ayırma yöntemi ile kümelenmektedir. Hiyerarşik olmayan kümeleme analizinde ise, küme sayısı belirli olup ayırma, yoğunluk, ızgara veya model tabanlı kümeleme yapılabilmektedir. Bu kitapta, hiyerarşik ve hiyerarşik olmayan kümeleme tekniklerinden literatürde sıklıkla kullanılan algoritmalara yer verilmiştir.
Emre Yakut, Erkut Tekeli, Hayri Abar, İlkay Altındağ, Orhan Abar, Ömer Faruk Rençber, Özlem Akay, Özlem Kuru, Sinan Mete Günümüz dünyasında her saniye milyarlarca veri üretilmektedir. Bununla birlikte, üretilen verilerin çokluğu nedeniyle günümüz çağına “Büyük Veri Çağı” veya “Bilgi Çağı” denilmektedir. Verilerin nitelikli anlamda bilgiye dönüştürülmesi gerek makro gerekse mikro açıdan büyük önem arz etmektedir.
Veri madenciliği; verilerin derlenmesi, analiz edilmesi ve nitelikli bilgi çıktısı hâline dönüştürülmesi sürecinin tamamına verilen isimdir. Literatürde veri madenciliği uygulamaları; kümeleme, regresyon, sınıflandırma veya birliktelik kural çıkarımları olarak uygulanmaktadır. Bu açıdan 2020 yılında yayımlanan “Veri Madenciliğinde Kullanılan Kümeleme Algoritmaları ve R ile Uygulamalı Örnekler” başlıklı kitabın ardından regresyon modellerini konu alan bu kitap, istifadeye sunulmuştur. Bu kitapta genel olarak veri madenciliği kavramının tanımı yapılmış ardından modeller tek tek incelenmiştir. Bu önemli kaynağın, okuyucu ve araştırmacılar için katkı sağlaması temennisiyle...
Bu kitapta ele alınan konular şu şekildedir:
1. Veri Bilimine Giriş ve Makine Öğrenme
2. Doğrusal ve Eğrisel (Polinomial) Regresyon Analizi
3. Karar Ağacı ve Rassal Orman Regresyon Modeli
4. MARS Yöntemi
5. Destek Vektör Makineleri
6. XGBOOST Yöntemi
7. LightGBM ve Catboost Algoritmaları
8. Yapay Sinir Ağları
9. ARIMA ve LSTM Modeli
10. Evrişimsel Sinir Ağları (CNN)
Abdurrahman Coşkuner, Ahmet Çankal, Emre Yakut, Erhan Turan, İbrahim Öztürk, İlkay Altındağ, Mehmet Gökhan Bakal, Ömer Faruk Rençber, Özlem Akay, Özlem Kuru Sönmez, Sinan Mete Günümüz dünyasında üretilen verilerin miktarının büyüklüğü her geçen gün artmaktadır. Bununla birlikte bu verilerin nitelikli bilgi hâline dönüştürülme süreci de büyük önem arz etmektedir. Bu bağlamda, daha önce yayımlanan “Veri Madenciliğinde Kullanılan Kümeleme Algoritmaları” ve “Veri Madenciliğinde Kullanılan Regresyon Modelleri” konulu kitap çalışmalarından sonra sadece sınıflandırma problemlerini esas alan “Veri Madenciliğinde Kullanılan Sınıflandırma Modelleri ve R ile Uygulamalı Örnekler” başlıklı bu kitap ilgililerin istifadelerine sunulmuştur. Bir seri olarak, Türkçe literatüre katkı sağlama amaçlı yayınlanan bu kitapların temelinde veri madenciliği teknikleri ve R uygulamaları yer almaktadır. Bu doğrultuda, makine öğrenme ve veri madenciliği alanlarında ileriki zamanlarda çalışılması planlanan algoritmaların öğrenilmesi ve uygulanmasında Türkçe literatüre önemli katkılar sunması beklenmektedir.

1. Sınıflandırma Problemlerine Giriş
2. Lojistik Regresyon Analizi
3. Rassal Orman ve Rassal Eğrelti Otu Modeli
4. Destek Vektör Makineleri
5. XGBOOST
6. LightGBM
7. Yapay Sinir Ağları
8. Özyinelemeli Sinir Ağları
9. Bert Modeli ile Duygu Analizi
10. Hibrit Modelleme ile Sınıflandırma
Recep Özsürünç Bu kitapta; lojistik regresyon modellerinin, veri madenciliği uygulamaları da dâhil olmak üzere detaylı olarak ele alınması amaçlanmıştır. Verinin düzeltilmesi ve analizlere hazır hâle getirilmesi için gerekli veri madenciliği süreçleri, R programlama dili uygulamalarıyla gösterilmiştir. Lojistik regresyon modellerinin varsayımları incelenmiş, bu varsayımların sağlanamadığı durumlar için çözüm önerileri sunulmuştur. Son olarak lojistik regresyon modelleri R programlama diliyle uygulanmış, sonuçlar raporlanıp yorumlanmış ve gerekli görselleştirmeler yapılmıştır. Uygulamalar için gerekli R kodları, detaylı açıklamalarla kullanıcıların kendi çalışmaları için kullanılabilir şekilde sunulmuştur. Kullanılan R kodlarının bazıları çalışmada kullanılan veri setine uygulanarak doğrudan kullanılmış, bazı kodlar ise sonuç veya görselleştirmelerin amacına uygun olarak uyarlanmıştır. Raporlanan sonuçların anlaşılabilir ve uygulanabilir olmasına özen gösterilmiştir. Araştırmacılara yol gösterici bir kaynak olması temennisiyle...
Why R? Türkiye 2022, bilimsel çerçevede Türkiye'de düzenlenen çağrılı ilk R konferansıdır. Why R? Türkiye 2022 Konferansı, dünyanın dört bir yanından Türkçe konuşan R kullanıcılarını ve geliştiricilerini çevrim içi bir araya getirmiş ve her disiplinden özgün çalışmalara yer vermiştir. Böylece R kullanıcısı ve geliştiricisi olan araştırmacıların ve profesyonellerin çalışmalarını, daha geniş bir kitle ile paylaşabilmelerini sağlamak amaçlanmıştır.
Konferans bildirileri; hesaplamalı, deneysel, uygulamalı veya teorik içerikli çalışmalardan oluşmaktadır. Bu kitapçıkta, tüm kariyer aşamalarındaki araştırmacılar (lisans, yüksek lisans ve doktora) ve profesyonellerin sözlü sunum veya poster sunumu için bildiri özetleri yer almaktadır.
Ayrıca konferans kapsamında workshop ve panellere yer verilmiştir.
Erol Eğrioğlu, Ufuk Yolcu, Eren Baş Yapay sinir ağları, yapay zekâ ve veri madenciliğinde yaygın kullanılan araçlar olup son yıllarda oldukça merak edilen ve dikkat çeken araştırma alanlarındandır. Yapay sinir ağları konusunda yayınlanmış birçok kitap bulunmasına rağmen ya çok teorik ve dar kapsamlı ya da yapay sinir ağları için kullanılan teknikleri açıklayıcı olacak örnek ve uygulamalar ile desteklememektedir. Bu kitapta hem konu hakkındaki teori hem de sayısal örnekler ile bir sunum gerçekleştirilmiştir. Ayrıca mevcut kitaplarda bulunmayan yapay sinir ağları türlerini ve detaylı açıklamaları bu kitapta bulmak mümkündür. Bazı önemli yapay zekâ optimizasyon algoritmalarının detayları ve yapay sinir ağlarında uygulamaları verilmiştir. Matlab "Neural Network Toolbox" kullanımı ve bu pakette yer almayan yapay sinir ağı türleri için ise hazırlanan Matlab kodları kitapta paylaşılmıştır. Bootstrap yaklaşımların yapay sinir ağlarında kullanımı algoritmalar, örnekler ve Matlab kodları ile tanıtılmıştır. Kitap daha çok öngörü uygulamalarına ağırlık verse de yapay sinir ağlarını farklı amaçlar için kullanacak araştırmacılar için de oldukça yararlıdır ve başucu kitabı olarak kullanılabilecektir. Kitap, yapay sinir ağları konusunu ilk kez çalışacak araştırmacılardan bu konuda daha önce çalışmış araştırmacılara kadar geniş bir okuyucu kitlesi için hazırlanmıştır.
Durdu Karasoy, Nihal Ata Tutkun Bu kitap, yaşam çözümlemesi alanında yayınlanan ilk Türkçe kitap olma özelliğine sahiptir.
Kitapta, yaşam çözümlemesinin temel kavramları ve veri yapısı açıklanarak yaşam çözümlemesi yöntemlerine yer verilmiştir.
Kitabın istatistik alanındaki araştırmacılar dışında özellikle sağlık bilimleri alanında çalışan araştırmacılara da yardımcı olması amaçlanmıştır.
Kenan ÖZDEN, Sait GÜL Bu kitabın amacı, üniversitelerin ve Harp Okulları’nın başta Endüstri, İşletme ve Sistem Mühendislikleri bölümleriyle İşletme, İktisat, Ekonometri ve Matematik gibi bölümlerinde okuyan öğrencilere; çalışma yaşamlarında insan, malzeme ve makine gibi kaynakların işletme amaçları doğrultusunda etkin, ekonomik ve verimli kullanılmasıyla ilgili olarak, sistem ve süreç tasarımı, planlama, kontrol, sorun çözümü ve karar verme konularında karşılaşacakları sorunların çözümünde yardımcı olacak nicel model ve teknikleri öğrenebilecekleri ders kitabı veya yardımcı ders kitabı olanağını sunmaktır.
Yöneylem Araştırması, özellikle II. Dünya Savaşı sırasında askeri sorunların çözümünde ilk uygulamalarını bulmuş olması nedeniyle, işletme ve diğer örgütlerin yönetiminde olduğu gibi Silahlı Kuvvetler yönetimi için de önemli bir karar verme aracıdır. Bu bakımdan kitapta, bu bilim alanının askeri kökenine saygının yanında, kitaptan Harp Okulları’nda da ders yardımcısı olarak yararlanılabileceği göz önünde bulundurularak örnek işletme problemlerinin yanında zaman zaman askeri örnek problemlere ve kavramlara da yer verilmiş bulunmaktadır.
Frederick S. Hillier, Gerald J. Lieberman Neredeyse 50 yıldır, Yöneylem Araştırmasına Giriş, yöneylem araştırması alanındaki klasik kitaplardan biri olmuştur. Bu basım daha öncekilere nazaran daha da fazla sayıda gerçekçi güncel hayat problemleri içermektedir. Temel bilgilerin kapsamlı ve net bir şekilde açıklandığı, bolca ilginç sorunun, vakanın ve son teknoloji ürünü, kullanıcı dostu yazılımların içinde bulunduğu bu basım, okuyucular için kapsamlı bir kaynak olmayı sürdürmektedir.
Onuncu Basımdaki Yenilikler
• Gürbüz eniyileme, şans kısıtları ve stokastik programlama gibi konularla belirsizlik altında doğrusal programlamaya dair bir bölüm,
• Yöneylem araştırması ile birlikte analitiğin yükselişi hakkında bir alt bölüm,
• Eğitim İçin Analitik Çözücü Platformu – pek çok YA modelini elektronik tablolarla formüle etmek ve çözmek için hepsini bir arada bulunduran yeni bir yazılım.
Erol Eğrioğlu, Eren Baş Zaman Serileri ve Öngörü Yöntemleri isimli kitapta; temel düzeyden en ileri düzeye kadar tüm öngörü yöntemleri, R uygulamaları ile birlikte tanıtılmıştır. Kitap kendini öngörücü olarak yetiştirmek isteyen araştırmacılar ve öngörü yöntemlerine ihtiyaç duyan uygulamacılar için başucu eseri olabilmesi niyetiyle hazırlanmıştır. Kitapta konu tanıtımları teori ve uygulamanın güzel bir dengesi oluşturularak verilmeye çalışılmıştır. Klasik öngörü yöntemlerinin yanı sıra yapay zekâ öngörü yöntemleri olarak yapay sinir ağları ve derin öğrenme yöntemleri gibi popüler yöntemler de kitap içeriğinde kendilerine yer bulmuştur. Kitapta verilen tüm yöntemlerin R uygulamaları gerçekleştirilmiştir. Kitaptan yararlanan uygulamacılar R programı kapsamında yer verilen otomatik öngörü yöntemlerini kullanabilme kabiliyetine sahip olacaklardır. İstatistik, İşletme, Endüstri Mühendisliği, Veri Bilimi, Bilgisayar Mühendisliği ve İktisat alanındaki lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin yararlanabileceği bir eserdir.