İşletme ve İktisadi Bilimler \ 9-36
Aarti Garg, Adalet Hazar, Anjali Rana, Avichal Sharma, Chintalapati Neelima Rani, Karnabir Singh Sidhu, Kavita Dahiya, Nil Çağlar Bektaş, Pallavi Pandey, Parveen Garg, Rajender Kapil, Rajinder Kapil, Rajwinder Kaur, Şenol Babuşcu, Simarpreet Kaur, Simranjit Singh, Sunita Kamboja, Tripti Sharma, Wishey Kataria The processes of leading and managing an organization are collectively referred to as "corporate governance:' Corporate governance is supposed to foster management that is both innovative and conservative so that a company can be set up for long-term success. This is done for the purpose of ensuring that a firm is set up for success in the future. On the other hand, good governance is fundamentally about boosting openness and accountability within existing procedures; as a result, it may have significant benefits to the non-listed sector. in recent years, it has become increasingly customary to apply the term "corporate" to characterize governance and accountability concerns outside of the commercial realm. This usage of the term "corporate" has gained popularity. in light of recent developments, the parameters of corporate governance have become more expansive, and the incorporation of entrepreneurial activity is now part of this framework.
Corporate entrepreneurship is the practice of fostering an entrepreneurial mindset and ethos within an established company in order to develop new lines of business, goods, or services in order to increase the company's value and revenue. This can be accomplished by encouraging employees to think like entrepreneurs and by providing them with opportunities to act as entrepreneurs themselves. The spirit of entrepreneurship in the workplace cultivates an environment that is conducive to the development of new concepts and opportunities for growth. it provides an overarching perspective on the organization's capacity to think and behave entrepreneurially, including the people, systems, and culture that are necessary for doing so successfully. Building capabilities that allow corporations to speed up the establishment of new businesses is the objective of corporate entrepreneurship, which seeks to achieve this goal by encouraging its participants.
We present the work of a number of researchers who have paid the nascent topic of entrepreneurial corporate governance the attention it warrants in this collection. Their contributions may be found throughout the book. This book is intended to serve as a guide for readers as well as business researchers who are interested in delving more deeply into the subject of entrepreneurial corporate governance.

Authors
Kavita Dahiya - Pallavi Pandey - Avichal Sharma - Rajinder Kapil - Simarpreet Kaur
Tripti Sharma - Aarti Garg - Simranjit Singh - Anjali Rana - Rajwinder Kaur
Sunita Kamboja - Karnabir Singh Sidhu - Parveen Garg - Wishey Kataria
Chintalapati Neelima Rani - Nil Caglar Bektas - Adalet Hazar - Senol Babuscu

Aladdin Şamilov Entropi, informasyon teorisi, entropi optimizasyon yöntemleri, tarafımızdan önerilmiş Genelleştirilmiş Entropi Optimizasyon Yöntemleri ve Varyasyon Hesap'a ait gereken bilgileri içeren bu kitap istatistik, ekonomi, matematik, fizik ve diğer bölümlerin lisans ve doktora öğrencileri için mümkün olduğu kadar kolay anlaşılabilir şekilde yazılmıştır. Kitaptan çeşitli bilim dallarında çalışan araştırmacılar yararlanarak, kendi başarılarını önemli bir şekilde artırabilirler.
Serkan Gün Gerek tüketiciler gerek ise işletmeler için oldukça fazla kazanımları olan dijital ortamın önemi, küreselleşmenin artmasıyla birlikte giderek artmaktadır. Enformasyon kaynakları olan internetin gelişmesi ile birlikte her geçen gün internet kullanıcısının arttığı görülmektedir. Bu sayılarla orantılı olarak elektronik pazarlama ve online alışveriş de gelişmektedir. İnternet kullanımındaki bu artışla beraber geleneksel satış teknikleri online ortama dönüşerek işletmelere, ürünlerini bu platformlar aracılığıyla birçok kesime aynı anda ulaştırma fırsatı sunmuştur. Özellikle işletmelerin kısa vadede büyük kitlelere ulaşabilmesini sağlayan bir yol olan elektronik ortamlar, tüketiciler için de oldukça çekici bir alışveriş yöntemidir. Online alışverişin sağladığı en büyük faydalardan birisi her zaman ulaşılabilir olmasıdır. İstenilen herhangi bir anda sanal mağazalar gezilebilir, alışveriş yapılabilir. Bu oldukça önemli bir avantajdır. İşte tüm bunlar birlikte değerlendirildiğinde kitabın önemi daha iyi anlaşılmaktadır. Birçok alanda güncel konularla derlenen kitabın, başta öğrenciler olmak üzere hem ticaret sektörü girişimcilerine hem de benzer çalışmalara kaynaklık etmesi açısından akademisyenlere faydalı olacağı düşünülmektedir.
Ebubekir Ayan Cumhuriyet tarihi boyunca sarf edilen tüm çabalara, bu uğurda aktarılan mali kaynaklara ve halkın katlandığı büyük fedakârlıklara rağmen Türkiye, katma değeri ve uluslararası rekabet gücü yüksek bir sanayileşme başarısına ulaşamamıştır. Müteaddit defalar başarısızlığa uğrayan bu serüvenin erken Cumhuriyet dönemindeki gelişimini Alpullu ve Uşak şeker fabrikaları özelinde inceleyen bu araştırmada, ülkenin “kalkınamama” meselesi 1920'lerde uygulamaya konulan ilk sınai kalkınma hamlesinin de önemli unsurları arasında yer alan bu mikro örnekler üzerinden eleştirel analize tabi tutulmaktadır.
Yatırım ölçekleri ve dönemin zorlu koşulları altında sağlanan geniş kamu himaye ve imkânları itibarıyla Cumhuriyet’in ilk on yılındaki kalkınma politikaları açısından büyük bir önem arz eden bu şeker fabrikaları, bu yıllarda uygulamaya konulan “devlet himayesi altında özel sermaye esaslı” sınai kalkınma modelinin sorunlu işleyişine dair neredeyse tüm semptomları barındırması dolayısıyla dönem iktisadiyatı açısından yüksek bir temsil kabiliyetine sahiptir. Akademik bir araştırmanın tabii seyri içinde belli bir sektörün sorunlarına odaklanmış olmakla birlikte, çalışma esasen bu temel meseleden hareketle kaleme alınmış ekonomi politik bir dönem okuması mahiyeti de arz etmektedir.
Mahmut Tekin - Muammer Zerenler Büyüyerek güçlenmeyi amaç edinen işletmeler; canlı bir varlık gibi, değişen rekabet ortamında yaşamını sürdürerek ayakta kalabilmek için esnek bir biçimde yeniden yapılanmak zorundadırlar. Önce ayakta kalarak yaşamlarını devam ettirmeyi daha sonra da büyüyerek daha güçlü ve başarılı olmayı hedefleyen işletmeler için değişim, hayatta kalmanın ve başarılı olmanın temel koşullarından birisi haline gelmiştir. İşletmelerin esnek bir yapıda olabilmesi de çevresel değişime uyum sağlayabilmesinde stratejik bir öneme sahip etkin değişim yönetimi uygulamalarına, iş, süreç ve faaliyetlerinin esnek bir yapıya bürünmesine ve stratejik karar ve planlarının zamanında etkin bir biçimde uygulanabilmesine bağlıdır.
Bu çalışma; günümüzde değişen rekabet ortamına uyum sağlayabilmenin kritik aracı olan “esneklik” anahtarının, işletmelerin tüm birimlerinde yapılandırılarak daha rekabetçi ve yenilikçi olabilmesinin ve daha fazla yaşayabilmesinin unsurlarını içermektedir.
Eserin, konuya ilgi duyan iş dünyasının değerli yöneticileri ve çalışanlarına, akademisyenlere ve öğrencilere yararlı olması düşünülmektedir.

İÇİNDEKİLER

BİR REKABET ARACI OLARAK ESNEKLİK VE ESNEK İŞLETMELER
Küresel Rekabet Ortamı
Bilgi Çağı ve Bilgi Toplumu
Bilgi Yönetimi
Bilgi Ekonomisi
Rekabet Stratejileri
Esnek İşletme

ESNEK İŞLETMENİN YÖNETSEL BOYUTU
Değişim Yönetimi
Organizasyonel Esneklik
Stratejik Esneklik
Pazarlama Esnekliği
Finansal Esneklik
İnsan Kaynakları Yönetimi ve Esneklik
Esnek Çalışma Süreleri

ESNEK İŞLETMENİN TEKNOLOJİ BOYUTU
Üretim Kavramı
Teknoloji – Üretim İlişkisi
Kriz Dönemlerinde Üretim
İleri Üretim Teknolojileri
Yönetim Teknolojileri
Toplam Kalite Yönetimi
Malzeme İhtiyaç Planlaması (MİP), Üretim Kaynakları Planlaması (ÜKP) ve İşletme Kaynakları Planlaması (İKP)
Tam Zamanında Üretim
Bilgisayar Destekli Süreç Planlama
Optimize Edilmiş Üretim Teknolojileri
Üretim Teknolojileri
Bilgisayar Destekli Tasarım
Bilgisayar Destekli Üretim
Robotlar
Otomatik Malzeme Taşıma
Grup Teknolojisi (Hücresel Üretim)
Yalın Üretim
Yalın Düşünce
Yalın Düşüncenin Unsurları
Yalın Yönetim
Yalın Üretim Sistemi
Yalın üretim sisteminin amaçları
Yalın Üretim Sisteminin Özellikleri
Tepkisel üretim
Çevik üretim
Modüler üretim
Modüler Üretim Sisteminin Yapısı
Modüler Üretim Sisteminin Özellikleri
Modüler Üretim Sisteminin İşletmelere Sağladığı Katkılar
İleri Üretim Teknolojilerinin Önemi 1
İleri Üretim Teknolojilerinin İşletmelere Sağladığı Faydalar

ESNEK İŞLETMEDE SÜREÇ YÖNETİMİ
Süreç Kavramı
Süreç Performansının Ölçülmesi
Üretim Sürecinin Belirlenmesi
Üretim Sistemlerinin Performansının Ölçümü
Katma Değer Etkinlik Analizleri
Üretim Süreç Esnekliğinin Belirlenmesine İlişkin Performans Göstergeleri
İç Müşteri (Çalışanlar)
Müşteri Memnuniyetinin Ölçülmesi
Tedarikçi Performansı Ölçümü 1
Performans Yönetimi ve Balanced Scorecard Yaklaşımı (Dengelenmiş Performans Ölçüm Sistemi)

ESNEK İŞLETMENİN ÜRETİM BOYUTU:ESNEK ÜRETİM SİSTEMLERİ
Esneklik Tanımları
Kriz Dönemlerinde İşletmelerde Esnekliğin Önemi
Esnek Üretim Sistemleri
Esnek Üretim Sistemlerinin Tarihsel Gelişimi
Bir Sistem Olarak Esnek Üretim
Esnek Üretim Sistemlerinde Bilgi İletimi
Esnek Üretim Sistemlerinin Organizasyonu
Esnek Üretim Sistemlerinin Unsurları ve İşleyişi
Sayısal Kontrollü Tezgahlar
Otomatik Malzeme Taşıma Sistemleri
Bilgisayarlı Kontrol Sistemleri
Otomatik Kontrol ve Depolama Sistemleri
Esnek Üretim Sistemlerinin Özellikleri
Üretim Süreci Esnekliği
Kriz Dönemlerinde Üretim Süreç Esnekliğinin Önemi
Esnek Üretim Sistemlerinin Avantaj ve Dezavantajları
Esnek Üretim Sistemlerindeki Gelişmeler ve Gelecekteki Beklentiler

Yasemin Yavuz, Filiz Çalışkan Temeli graf teorisine dayanan Petri ağları, dinamik kesikli-olay sistemlerin tasarımı, analizi ve kontrolünde kullanılan grafiksel ve matematiksel bir modelleme tekniğidir. Petri ağları, incelenen sistemlerin hem davranışsal hem de yapısal analizinde kullanılabilmektedir. Karmaşık yapıdaki kesikli-olay sistemleri etkin bir şekilde modelleyebilme ve analiz edebilme kabiliyeti nedeniyle Petri ağları çok geniş bir uygulama alanına sahiptir. Yüksek düzeyde otomasyona sahip olan esnek üretim sistemleri de Petri ağlarının yaygın olarak kullanıldığı alanlardan birini oluşturmaktadır. Petri ağları ile kilitlenme analizini kapsamlı bir şekilde ele alan kitapta, esnek üretim sistemlerinin kilitlenmesiz çizelgelenmesi amacıyla Petri ağlarındaki yapısal ögelere dayanan sezgisel bir çözüm yaklaşımı sunulmuştur.
Üretim sistemlerinin yanı sıra çeşitli disiplinlerde de yaygın olarak kullanılan bir yöntem olmasına rağmen Petri ağları konusunda yazılmış Türkçe kaynakların çok az sayıda olduğu görülmektedir. Kitapta Petri ağlarına geniş bir şekilde yer verilerek bu alanda Türkçe literatüre katkı sağlanması da amaçlanmıştır. Petri ağlarının bileşenleri, davranışsal özellikleri, yapısal ögeleri, modelleme yapıları, çizelgeleme ve kilitlenme analizini çok sayıda örnek üzerinde kapsamlı bir şekilde inceleyen bu kitabın ilgili alanda önemli bir boşluğu doldurması beklenmektedir. Üretim sistemlerinin modellenmesi ve analizi, esnek üretim sistemleri, üretim planlama ve çizelgeleme konularında çalışan araştırmacıların da bu kitaptan büyük ölçüde yararlanabileceği düşünülmektedir.
Afet Çağay, Ayşe Atabey, Bahattin Gökhan Topal, Bora Öç, Doğuş Yüksel, Egehan Özkan Alakaş, İhsan Erdem Kayral, Levent Aksoy, Mehmet Etlioğlu, Melike Aktaş Bozkurt, Müge Öz, Sabri Öz, Saim Karabulut, Seray Kağıtçı Girişimcilik, ekonomik fırsatların keşfedilip yeni değerlere dönüştürüldüğü bir organizasyonun oluşturulması için üretim faktörlerinin bir araya getirildiği bir süreçtir.
Bu süreçte, teknolojik gelişmelerin getirdiği e-ticaret, dijital pazarlama ve sosyal medya kavramları ortaya çıkmıştır. Günümüzde tüm girişimlerin, yaşamlarını sürdürme ve büyüme stratejilerinin içerisinde e-ticaret, dijital pazarlama ve sosyal medya kavramları yer almaktadır. Bu kavramlar özelinde ortaya çıkmış girişimler dahi bulunmaktadır.
Bu kitap; girişimciliğin geleneksel temellerini ele almakla birlikte dijital çağın gerekliliklerini yakalamak isteyen tüm girişimcilere, sektör çalışanlarına, akademisyenlere ve öğrencilere ışık tutmayı amaçlamaktadır.
Mehmet Ağan Günümüzün altına hücumu e-ticarettir. Herkes, bir sonraki Mark Zuckerberg, Elon Musk, Jack Ma veya Jeff Bezos olmanın hayalini kuruyor. Haksız da değiller; insanlar, şirketler hatta devletler daha önce var olmayan iş yapış biçimlerinin yarattığı fırsatlar sayesinde kaderlerini topyekûn değiştirebiliyorlar. Bu nedenle modern dünyada başarılı olmak isteyen herkes ve her kurum e-ticaret ekosisteminde yer almak zorunda olduğunu biliyor.
Fakat e-ticaretle ilgili derinlemesine araştırma yapmak istediğinizde derinlikten yoksun, geçmişten ve ilişkilerden koparılmış salt tekniğe odaklanmış bir literatürle karşılaşıyorsunuz. İnsanların ilgisinin bu yönde olduğu aşikâr, herkes e-ticaretin nasıl yapılacağını öğrenmek istiyor ancak sadece tekniğe odaklanarak, kavramın tarihselliğini ve toplumsal ilişkilerini yok sayarak yenilikçi fikirlerin geliştirilmesi oldukça zor. İnsanlığın en ilkel dönemlerine kadar uzanan ilişkiler ağına sahip, sürekli değişimin tek gerçek olduğu e-ticaret kavramına ait tüm ilişkileri ve olguları tek bir çalışmada açıklamak oldukça zor. Ancak bir yerden başlamak gerek, e-ticaret nihayetinde ticari faaliyettir ve tüm tarihselliği, toplumsallığı ve ilişkileri ile vardır. E-ticareti bağlamlarından kopararak sadece uygulamaya indirgemek ne e-ticaret yapmak isteyenlere ne de alanda çalışan akademisyenlere fayda sağlayacaktır. “Nasıl?” sorusu yerine “Niçin?” sorusuna cevap vermeye öykünen bu eser, insanın en temel güdülerinden yola çıkarak günümüzü anlamaya çalışıyor, böylece umulur ki okurun başarı için asıl gerekli olan “Ne yapılabilirim?” sorusuna özgün bir cevabı olsun.
Fahrettin Kayan E-Ticaret İşletmelerinde İletişim Kanallarının Tüketici Davranışlarına Etkileri
Günümüzde dijital dünyanın hızla gelişmesiyle birlikte, e-ticaret işletmeleri tüketicilerle etkileşim kurmak için birçok farklı iletişim kanalı sunmaktadır. Bu iletişim kanalları, tüketici davranışlarını büyük ölçüde etkileyebilmektedir. Peki, e-ticaret işletmelerinin tercih ettiği iletişim kanalları gerçekten tüketiciler üzerinde nasıl bir etkiye sahiptir?
"E-Ticaret İşletmelerinde İletişim Kanallarının Tüketici Davranışlarına Etkileri" kitabı, e-ticaret alanında faaliyet gösteren işletmelerin başarıya ulaşmalarında kritik rol oynayan iletişim kanallarının tüketici davranışları üzerindeki etkilerini inceliyor. Kitap, geleneksel ve yeni nesil iletişim kanallarının tüketici satın alma süreçleri, algılanan risk, tüketici güveni ve demografik özellikler gibi önemli unsurlar üzerindeki etkilerini güncel araştırmalar ve örnek çalışmalar ile karşılaştırarak E-Ticaret tüketicileri üzerine yapılmış bir araştırma ile ele alınmıştır.
E-Ticaret ortamında pazarlama stratejileri ve reklam kampanyaları rakipler tarafından kolayca taklit edilemeyecek kadar yaratıcı ve özgün bir proje oluşturulması, tüketicilerin memnuniyetinin artırılmasında rol oynarken önemli bir rekabet unsuru olmaktadır.
"E-Ticaret İşletmelerinde İletişim Kanallarının Tüketici Davranışlarına Etkileri" kitabı, akademisyenler, e-ticaret profesyonelleri, iletişim uzmanları ve pazarlama uzmanları için vazgeçilmez bir kaynaktır. Aynı zamanda, e-ticaret işletmelerinin rekabetçi bir avantaj elde etmek ve müşteri ilişkilerini güçlendirmek isteyen herkesin merakla okuyacağı bir rehberdir.
Perihan Abay Liderlik; toplumun unsurlarını birleştiren ekonomik, kültürel ve sosyal özellikler barındıran ortak bir algı dayanağı yaratan iletişim yeteneği olarak karşımıza çıkmaktadır. İnsanlık tarihi kadar liderlik de tarih itibariyla eski bir kavramdır.
Etik liderlik ise, bireysel gereksinimleri dikkate almaya çalışan, etik davranışlar gösteren, çalışanların haklarını müdafaa eden, tarafsız ve ön yargısız olan, çalışanlar üzerinde bu davranışlarıyla güven yaratan kişiler olarak bilinmektedir. Etik liderlik, daha çok geleneksel lider türlerinin de eksik yönlerini gidermekte ve modern bağlamda liderlik özellikleriyle donatılmaktadır. Örgütler etkin iletişim kurarak çalışanlarını ikna ve motive eden, değişime hazırlayan, örgütlerde etkinliği sağlayarak sinerji oluşturacak liderlerle çalışmak ister. Bu nedenle, günümüz ve geleceğin örgütlerinde daha fazla liderliğe ihtiyaç duyulacaktır. Örgütün değişim ortamında varlığını sürdürebilmesi lider ve liderlik olgularını taşıyan kişilerle mümkün görülmektedir.
Örgütsel sinizm kavramı da işletme için kritik neticeler oluşturan hususlara neden olan ve işletmenin inanılırlığına zararlar veren bir süreci tanımlamaktadır. Örgütsel sinizm; işletmeye karşı güvensizlik, adaletsizlik vb. davranışların çoğalmasıyla oluşan duyuşsal, bilişsel ve davranışsal yönler barındıran karmaşık tutumları ifade etmektedir.
Nermin Uyguç “Düşünce kalıplarımızı değiştirmeden geçerli düşünce kalıplarımız ile yarattığımız problemleri çözemeyiz”.
Albert Einstein
Hepimiz hızla değişen, dinamik ve karmaşık bir dünyada yaşamaktayız. Değişimin hızı baş döndürücüdür. Alvin Toffler'in de söylediği gibi artık “değişim bir gereklilik değil yaşamın ta kendisi” olmuştur. Değişmeyecek tek şey olan değişime uyum sağlamak ve benimsemek ise değişimin etkili yönetiminin öğrenilmesini gerektirmektedir. Değişimi etkili yönetebilmek örgütsel sağ kalımın anahtarıdır ve etkili değişim yeteneği her başarılı örgütün zaafıdır.
Ancak, “bütün insanlar ve örgütler tek'tir ve dolayısıyla da bütün değişim programları özgün olmalıdır”. Etkili değişim yönetimi örgütün özelliklerine ve değişim türüne göre değişim reçetelerinin hazırlanması ve uygulanması ile mümkündür. İyi bir reçetenin temelinde, bir yemek şefinin de belirttiği gibi “kullanılacak tüm malzemeler, un karışımları, renk kombinasyonları, temel pişirme süreçleri ve kişiyi mutlu edecek damak zevki tercihleri hakkında kapsamlı ve ayrıntılı bilgi sahibi olmak yatmaktadır”. Etkili Değişim Yönetimi'nin amacı da bir değişim reçetesi sunmak değil; okuyucuların etkili bir değişim reçetesi oluşturmalarına ve uygulamalarına yardımcı olacak, sistematik şekilde bir araya getirilmiş bilgilerden yararlanmalarını sağlamaktır.
Bu kitap;
Genelde, değişimin ne olduğunu, neden ve nasıl ortaya çıktığını anlamak, değişimi daha olumlu bir kavram olarak karşılamak, yönetmek ve yaşamını kolaylaştırmak isteyen “herkes” için yazılmıştır.
Hem iktisadi ve idari bilimler ve işletme fakültelerinin lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin değişim yönetimi, örgütsel değişim, örgüt geliştirme, örgütsel davranış, örgüt kuramı, yönetim kuramı, örgüt kültürü ve kültürel değişim, insan kaynakları yönetimi, işletme yönetimi ve stratejik yönetim derslerinde yararlanabilecekleri hem de bu alanlarda çalışan bilim insanları, akademisyenler, araştırmacılar ve uygulamacılar için Türkçe ideal bir kaynaktır.
Tüm işletmelerin yanı sıra, değişim yönetimi uygulamalarının örgüte özgü olması gerektiği görüşünden hareketle, özellikle kamu kuruluşları, hizmet işletmeleri ve KOBİ'lerin yöneticilerine, liderlerine, çalışanlarına, uzmanlarına ve değişim danışmanlarına değişim sürecinin farklı aşamalarında uygun seçimler yapabilmelerini sağlayacak farklı bakış açıları, değişim yaklaşım tarzları, değişim modelleri ve araçları sunmaktadır.
Bekir Kürşat Doruk, Cahit Aytekin, Fatih Karakuş, Gülşah Batdal Karaduman, İbrahim Çetin, İlknur Özpınar, Mehmet Filiz, Melike Tural Sönmez, Muhammet Arıcan, Oğuz Köklü, Serdal Baltacı, Suphi Önder Bütüner, Şahin Danişman, Tuba Gökçek Olasılık ve İstatistik öğretimi, öğrencilere gerçek yaşam problemlerini analiz etmeleri için veri toplama aracı geliştirmeyi, veri toplama ve toplanan bu verileri görsel hâle getirme veya çeşitli hesaplamalar yoluyla yorumlama yapma becerilerini kazandırmayı hedeflemektedir. Yapılan çalışmalar incelendiğinde, hem öğrencilerin hem de öğretmenlerin olasılık ve istatistik öğretiminde ve öğreniminde çeşitli zorluklar yaşadığı görülmektedir. Öğrencilerin büyük bir çoğunluğunun konuyu anlamak yerine formül ezberlemeye çalışmaları, soruyu anlayamamaları ve uygun öğretim materyallerini kullanamamaları bu zorlukların nedenleri arasında yer almaktadır. Olasılık ve İstatistik konularının öğretiminde teori ile uygulama arasında sağlam bir köprü kurmak amacıyla hazırlanan bu eser; Veri Bilimine İlk Adım: Olasılık ve İstatistik Öğretimi, Olasılıkla İlgili Temel Kavramlar ve Öğretimi, Olasılık Öğretiminde Simülasyon Kullanımı, Olasılık Dağılımlarının Öğretimi, İstatistiksel Problem Çözme Süreci: Araştırma Sorusu Oluşturma, Veri Toplama, Düzenleme ve Analiz Etme, Dağılım Kavramı ve Sıklık Dağılımlarının Öğretimi, Merkezi Eğilim Ölçülerinin Öğretimi, Merkezi Yayılım (Değişim) Ölçülerinin Öğretimi, Öğrencilerin Yaşadıkları Zorluklar, Nedenleri ve Çözüm Önerileri başlıkları altında 9 ana bölümden oluşmaktadır.
Eserde yer alan bölümlerin her biri; alanında uzman, Türkiye'nin farklı üniversitelerinde akademik çalışmalarını sürdüren akademisyenler tarafından yazılmıştır. Hazırlanan eserin zengin içerik ve uygulama örnekleri ile akademisyenlere, öğretmenlere, lisans ve lisansüstü programlarda öğrenim gören öğrencilere faydalı olacağını ve matematik eğitimi alanına katkı sağlayacağını umuyoruz.
İlker Bekler, Levent Kaya, Menderes Çakıcı, Oğuzcan Yerli, Özgür Toraman, Özlem Çapan Özeren Dünya havacılık tarihinde kuşkusuz çok çalkantılı dönemler, inişler, çıkışlar ve krizler olmuştur. Dünyanın en popüler sektörlerinin başında gelen “havacılık” sektörü hiç kuşkusuz en çok ses getiren olayların odağında yer almaktadır.
Bazen bir bomba, bazen bir yanardağ patlaması, bazen bir dolu fırtınası, bazen bir tsunami, bazen bir iç savaş, bazen de bugünlerde yaşadığımız gibi bir pandemi, havacılığı derinlemesine etkilemiştir.
Tüm dünyanın içinde bulunduğu bu pandemi sürecinde havacılık sektörünün çok tecrübeli akademisyenleri ve yöneticileri yıllar boyunca sektörde karşılaştıkları krizleri kaleme aldı ve "Havada Kriz Var" ve "Evet Havada Kriz Var" adında iki eser ortaya çıktı.
Birbirinden değerli bu duayenlerin kalemlerinden çıkanlar, her yaş grubundan havacılık sektörüne ilgi duyan kişilere ışık tutacaktır.
Mustafa Uygun Bu kitap excel’i çok az kullanabilen makro nedir bilen projelerine görsellik kazandırmak kullanıcı hatalarını en aza indirmek excel’i windows ‘un pencere sistemi gibi kullanmak isteyen kullanıcılara bir başucu kaynağı olması için tasarlanmıştır Kitabın yazımında window 7 32 bit üzerine kurulmuş ofis 2003 uygulaması kullanılmış ve tüm kodlar örnek excel uygulamalarında denendikten sonra kitaba aktarılmıştır.

Ejder Ayçın, Pembe Güçlü, Muhammed Maruf, Onur Özveri İstatistik; belli bir konuda veri toplama, veriyi sınıflandırma, analiz ederek anlamlandırma, açıklama ve değerlendirip yorumlayarak konu ile ilgili sonuç çıkarmayı, bilgi edinmeyi ve/veya karar vermeyi kolaylaştıran disiplinler arası bir bilimdir. Biyolojiden kimyaya, çevre bilimlerinden ekonomiye, sosyolojiden uzay bilimlerine, tıptan aktüeryaya kadar birçok alanda yürütülen çalışmalarda yararlanılan istatistiki yöntemler, akademik hayatın dışında iş dünyasında da sıklıkla uygulanmaktadır. Bu noktada istatistik okuryazarlığının öneminin arttığı görülmektedir.
İşletme İstatistiği kitabında; temel istatistiki kavramlar, konular ve analizler işletmecilik alanı ile ilişkilendirilerek örneklendirilmeye çalışılmıştır. Bölüm sonlarında Excel ve SPSS uygulamaları ile istatistik ile ilgili teorik bilgilerin gerçek kullanıcılar tarafından daha hızlı, etkin ve yaygın bir şekilde kullanılması hedeflenmiştir.
Kitap, üniversitelerin iktisadi ve idari bilimler fakültesi bünyesindeki bölümlerde ders kitabı olarak okutulabileceği gibi çalışma hayatı için bir başucu kitabı olarak da değerlendirilebilir.
“Bilgi, ne bildiğimizi ve de ne bilmediğimizi bilmektir. Bildiklerimiz ile neyi bilmediğimizi keşfederiz, böylece bilgi genişler. Daha fazla bilgi ile daha fazla bilmediğimizi bilmeye başlarız. Böylece bilgi durmadan genişler.

Bütün bilgi, son tahlilde, tarihtir.
Bütün bilimler, özetle matematiktir.
Bütün yargılar, özünde istatistiktir.”
—C. Radhakrishna Rao
Alaattin Kızıltan, Hami Ünlü, Hüseyin Coşkun, Kübra Bozma, Mehmet Ali Ceyhan, Mehmet Bulut, Mehmet Nazikgül, Mevra Tosuncuk, Miraç İlyas Kıvanç, Muhammed Enes Kan, Muhammet Yüksel, Ömer Ceyhun Apak, Ömer Faruk Gültekin, Özcan Karatay, Özlem Yılmaz, Ünal Gülhan, Vildan Yavuz Gerek dünya ölçeğinde gerek ülkeler ve yerel ölçekte ekonomik kaygıların ve bunlara bağlı sorunların gün geçtikçe arttığı bir dönemi deneyimliyoruz. Henüz atlatılmaya çalışılan bir salgın sürecinin yanında üretimde tedarik zincirlerinde yaşanan aksamalar, enerji arzı ve maliyetlerindeki siyasi ve ekonomik açmazlar, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın küresel gıda arzına getirdiği ilave yükler gibi birçok sorundan kaynaklanan yaşam maliyetinin giderek artması, gelişmiş ekonomiler de dâhil olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde temel gereksinimlerin bile karşılanmasını güçleştiren bir sonuçla yüzleşmemize neden oldu. Bu durum doğal olarak kıtlık, açlık, yokluk ve yoksulluk gibi kavramları bir kez daha güçlü bir biçimde gündeme taşımaktadır.
Yoksulluk bu kavramlar içerisinde çok boyutlu yapısı itibarıyla sosyal bilimler alanında, üzerinde tam anlamıyla uzlaşı sağlanamayan kavramlardan birisidir. Bu nedenle kitabımızda yoksulluk olgusu, bütüncül bir yaklaşım tarzı benimsenerek farklı bakış açıları çerçevesinde değerlendirilmiştir. Buna göre ekonomi, maliye, finans, çalışma ekonomisi, işletme, eğitim, kamu yönetimi ve turizm alanlarında yoksulluk ilintili çalışmalar kaleme alınmıştır.
Kadriye Övgü Çakmak Otluoğlu Kariyerimizi; kişiliğimiz, ilgi alanlarımız, yetenek ve becerilerimiz doğrultusunda kendimiz mi seçiyoruz? Yoksa kariyer seçimlerimiz, doğduğumuz ve büyüdüğümüz aile, sahip olduğumuz ya da olamadığımız eğitim fırsatları ile çoktan sınırlandırılmış mı? Çalıştığımız işletmelerin, kariyerimizdeki sorumluluğu ne ve bu sorumluluk azalıyor mu? Gittikçe karmaşıklaşan çalışma koşullarından kariyerimiz de kendi payına düşeni alıyor mu? Bu gibi soruların cevaplarını, başta psikoloji olmak üzere sosyoloji ve işletme disiplinlerinde bulmaya çalışabiliriz. Kişisel, örgütsel ve toplumsal pek çok farklı değişkenden etkilenen kariyer, tek bir disiplinin bakış açısına sığdırılamayacak çok boyutlu bir olgudur. Bu kitabın ortaya çıkış amacı da farklı disiplinlerden gelen kariyer kuramlarını birlikte ele alarak bu farklı disiplinleri birbirine biraz olsun yaklaştırma motivasyonundan geçmektedir. Söz konusu motivasyon doğrultusunda kitabın ilk iki bölümü, kariyer literatüründe ağırlığı en çok hissedilen mesleki psikolojideki özellik-faktör kuramları ile gelişimsel kariyer kuramlarına ayrılmıştır. Üçüncü bölümde ise sosyolojik kariyer kuramlarına yer verilmiştir. Dördüncü bölümde, yirmi birinci yüzyılın gerçeklerini açıklama amacıyla yola çıkan postmodern kariyer kuramları açıklanmıştır. Beşinci ve son bölümde ise işletme disiplininde kariyer olgusunun nasıl ele alındığı irdelenmiştir.
Esengül Salihoğlu, Hamdi Karakaş, Hamdi Karakaş, Mustafa Işkın, Nadira Seyıdova, Şebnem Özdemir, Şükran Karaca, Yavuz Acungil Sürdürülebilirlik, en genel anlamda, gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılama yeteneğinden ödün vermeden bugünkü ihtiyaçların karşılanmasını ifade etmektedir. Sürdürülebilirlik kavramı, ekolojik, ekonomik ve toplumsal boyutları bir arada barındıran bütüncül bir bakış açısıyla hem bireylerin hem de toplumların en temel konularından biri olmaya devam edecektir. Günümüz dünyasında sivil toplumun, uluslararası kuruluşların, iş dünyasının ve hükûmetlerin gündeminde çok önemli bir yer kaplayan sürdürülebilirlik kavramı, hemen hemen gündelik hayatın her alanında karşımıza çıkmakta ve farklı disiplinler tarafından ele alınmaktadır. Bu kapsamda kitap; sürdürülebilirlik alanında çalışan akademisyenlerin, bu alanda önemli olduğunu düşündükleri noktaları net bir şekilde ifade etme gereksinimlerinden ortaya çıkmıştır. Bu kitapta, sürdürülebilirlik kavramı sekiz farklı disiplin bazında ele alınmıştır. Sürdürülebilir Kalkınma, Sürdürülebilirlik ve Yeşil Ekonominin Gelişimi, Sürdürülebilirlik ve Çevre, Sürdürülebilirlik ve Çevre Eğitimi Uygulamaları, Sürdürülebilir Pazarlama, Sürdürülebilirlik İletişimi, Sürdürülebilir Turizm, Sürdürülebilirlik ve Kentsel Gelişme bölümleri kitapta yer almaktadır. Farklı Disiplinlerde Sürdürülebilirlik kitabı farklı branşlarda olup; sürdürülebilirlik alanıyla ilgilenen akademisyenlerimize ve öğrencilerimize faydalı olmayı hedeflemektedir.
Caner İncekaş, Deniz Dirik, Hakkı Okan Yeloğlu, İnan Eryılmaz, Mehmet Güray Ünsal, Meriç Yavuz Çolak, Murat Tahir Çaldağ, Nurcan Alkış Bayhan, Tuğba Erhan Son yıllarda özellikle araştırmacılar tarafından toplanan verinin daha karmaşık hâle gelmesi, verinin bilgiye dönüştürülmesindeki zorluk ve karmaşıklık düzeylerini yükseltmiştir. Bununla birlikte verilerin analiz aşamasında paket programların, bu zorluk ve karmaşıklık düzeylerini ne düzeyde karşıladığı araştırmacılar tarafından tartışılır hâle gelmiştir. Paket programların ücretli ve kısıtlı olmaları ve ihtiyaçları karşılayamamaları nedeniyle alternatif, ücretsiz, açık kodlu programların ve programlama dillerinin sayısında anlamlı bir artış da gözden kaçmamaktadır. Dolayısıyla verinin bilgiye dönüştürülmesi sürecinde tek bir paket programa veya programlama diline bağımlı olmak, diğerlerinin sahip olduğu özelliklerinin gözden kaçmasına neden olmaktadır. Bu türden sorunların çözümü veya en aza indirgenmesi için farklı paket programlara olan farkındalık düzeyinin arttırılması büyük önem taşımaktadır.
Bu kitabın iki temel amacı vardır. Bunlardan ilki, çeşitli paket programlara ve programlama dillerine dair farkındalığın artırılmasına yöneliktir. Bu amaçla, alanında uzman dokuz akademisyen, her biri farklı bir paket programı veya programlama dilini tanıtarak veri analizi sonuçlarını yansıtmıştır. İkincisi ise geleneksel hâle gelmiş analizler dışındaki farklı analizleri araştırmacılarla tanıştırmaktır. Her bir bölümde, önce konular kuramsal temeller ele alınmış ve daha sonra veri analiziyle desteklenerek sonuçlar detaylı bir şekilde paylaşılmıştır.
Okuyucuya faydalı olması dileğiyle…
Ali Cem Öztürk, Aybala Ertekin, Ayşe Nur Balcılar, B. Tunga Yılmaz, Begüm Erçevik Sönmez, Bengi Yanık İlhan, Binali Kılıç, Burcu Berke, Burcu Yavuz Tiftikçigil, Ela Özkan, Erdal Alancıoğlu, Esra Yüksel Acı, Ferhat Pehlivanoğlu, Funda H. Sezgin, Gülseren Aydın, Hilal Kuvvetli Yavaş, Kerem Alkin, Nihal Kalaycı Oflaz, Nursel Aydıner Avşar, Rana Atabay Kuşçu, Selma Kocakuşak, Sevcan Çağlayan, Tuba Bozaykut, Yasemin Çiçekçisoy Kaya, Yusuf Bayraktutan, Zeynep Narman, Ayşen Altun Ada, Nilüfer Dalkılıç, Özgür Kızıltoprak , Gökhan Özer Birleşmiş Milletler, sürdürülebilir kalkınmayı, “bugünün ihtiyaçlarını, gelecek kuşakların ihtiyaçlarını karşılama yeteneğinden ödün vermeden karşılayan kalkınma süreci” olarak tanımlamaktadır. Fakat uzun zamandır gelecek kuşakların ihtiyaçlarını karşılama yeteneğinden büyük ödünler vermekteyiz. Çevreyi ön plana almayan, salt ekonomik büyüme odaklı üretim anlayışının sonuçlarını ağır bir şekilde ödemeye başladık bile.
2020 yılı başında insanlık kendini büyük bir sağlık krizinin içinde buldu. Salgının 2020'de insani gelişme üzerinde oldukça önemli sonuçları oldu. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın 1990'da İnsani Gelişme Raporu'nu başlatmasından bu yana ilk kez 2020'de, insani gelişme endeksi düştü ve son otuz yılda elde edilen bazı kazanımlar önemli ölçüde aşındı. İnsani Gelişme Endeksi'nde salgının neden olduğu düşüş, büyük ölçüde endeksin temel bileşenleri olan sağlık, eğitim ve gelir üzerindeki olumsuz etkilerden kaynaklanmaktadır. 2020 Sürdürülebilir Kalkınma Raporu'na göre Covid-19'un özellikle Amaç 1- Yoksulluğa son, Amaç 2- Açlığa son, Amaç 3- Sağlık ve kaliteli yaşam, Amaç 8- İnsan onuruna yakışır iş ve ekonomik büyüme ve Amaç 10- Eşitsizliklerin azaltılması üzerinde son derece olumsuz etkileri olmuştur.
2,7 milyondan fazla insan, Covid-19 ile ilişkili sağlık sorunlarından hayatını kaybetti. Virüsün yayılmasını engellemek için okulların kapatılması nedeniyle eğitimin kalitesi düştü. Özellikle az gelişmiş ülkelerde okula gidemeyen çocuklar, temel besin maddelerinden mahrum kaldılar. Dahası, salgının bir sonucu olarak dünya, 1929 Büyük Buhranı'ndan bu yana küresel ölçekte en geniş üretim daralmasını yaşadı. Salgın, gelir grupları arasındaki fırsat eşitsizliğini daha da derinleştirdi.
Günümüzde insanlık, tüm dünyayı etkisi altına alan üç önemli dalganın etkisi altındadır: Birinci dalga, içinde bulunduğumuz sağlık krizi, onun arkasında bizleri bekleyen ekonomik durgunluk ve onun da arkasında en büyük sorunu teşkil eden iklim krizi. Yaşanılan bu çok boyutlu krizin en büyük sebeplerinden biri, çevreyi ön plana almayan ekonomik büyüme odaklı doğrusal üretim ve tüketim anlayışımızdır.
Tüm bu süreç2015 yılında kabul edilen ve 2016 yılında uygulamaya konulan Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'nın (SKA) önemini gözler önüne sermiştir. Yaşanan bölgesel ve küresel ölçekli krizlerin sıklığının artmasıyla birlikte ülkeler, kapsayıcı kalkınma, sürdürülebilir kalkınma, yeşil toparlanma, yeşil düzen ve döngüsel ekonomiye yönelik politika uygulamalarını hızlandırmışlardır. Yeşil ekonomik dönüşüm olarak adlandırabileceğimiz bu süreç, birçok ülkenin en önemli gündem maddesi hâline gelmiştir. Özellikle Avrupa Birliği, 2019 yılında kamuoyuna açıkladığı Avrupa Yeşil Mutabakatı ile yeni bir küresel büyüme ve kalkınma stratejisinin de başlangıcını yapmıştır.
Bu çerçevede kalkınma iktisadı alanında çalışan bir grup akademisyen ve uzman ile bir araya gelerek evrensel bir çağrı niteliğinde olan SKA’lara yönelik bir katkı vermek istedik. Çalışmaya 19 kurumdan 34 araştırmacı katıldı. Çalışmada, her bölümde SKA’lar farklı açılardan ele alındı. Kitapta bir bütünlük elde edebilmek amacıyla SKA ve hedefleri, araştırmacılar tarafından tek tek tanıtıldı ve bu hedeflere ilişkin tablolar konuyla ilgili resmî internet sitelerinden elde edildi.
Candide Uludağ, Derya Güneşli, Elif Rabia Pişkin, Emine Seda Kıraç, Engin Sarı, Erçağ Yıldırım, Gonca Reyhan Akkartal, Gülşah Arıcı, Hazal Akçakara, Merve Yağmur Öğütlü, Nisa Turunç, Oğuzhan Karakaş, Saliha Ertan Günümüzde küreselleşme ve teknolojinin gelişmesi, insan hayatında olumlu bir takım etkiler yaratıp günlük hayatı kolaylaştırırken beraberinde bir çok sorunu da getirmektedir. Ülkeler, toplumlar, bireyler her türlü ürün ve hizmet hakkında anlık bilgi sahibi olmakta ve akabinde bunlara en kısa süre içinde ulaşabilmektedir. Bu süreç de insanlığı daha fazla tüketim yapma davranışına sevk etmektedir. Artan talebi karşılamak için şirketler daha fazla üretim yapmak, bunun için de daha fazla kaynak kullanmak durumunda kalmaktadır. İşte hızla artan bu kaynak tüketimi; dünya, toplumlar ve insanlık için tehlikeli boyutlara ulaşmamış, bu boyutları aşma noktasına gelmiştir. Bu tehlikenin geç de olsa farkına varılması, öncelikle sivil toplum kuruluşlarını, hükümetleri ve şirketleri harekete geçirmiştir. Toplumlar da söz konusu süreçten etkilenmiş, bireyler daha bilinçli ve çevreci tüketim eğilimleri göstermeye başlamışlardır. Bu hareket, mal ve hizmet üreten işletmelerin faaliyetlerinde sürdürülebilir, çevreci ve yeşil stratejiler uygulamaları gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Dünyada var olan sınırlı kaynakların etkin ve verimli kullanılması ve gelecek kuşaklara da aktarılabilmesi anlayışının küresel ölçüde yaygınlaşması ve bu konuda faaliyete geçilmesi tartışma gerektirmeyecek bir konudur. Umut vadeden faaliyetlerin olduğu bir gerçektir ancak bunlar yeterli değildir. Söz konusu çevreci ve sürdürülebilirlik anlayışının her alan ve sektörde uygulanabilir olması gerekli ve elzemdir.
Bu kitap, yukarda bahsi geçen çevreci anlayışın gerekliliğinden yola çıkarak, ürün ve hizmet üreten farklı sektörlerin sürdürülebilirlik, yeşil yönetim ve çevreci yaklaşımlarını incelemiştir. Elektronik ticaretten turizme kadar dokuz farklı sektörün çevreye en az zararı vermek için gerçekleştirdikleri faaliyetler ve stratejiler kitabın ana konularını oluşturmaktadır.
Her bir bölümü ayrı çaba ve özenle hazırlanan kitabımızın yazarlarına teşekkür ediyor, okuyucularımızın bu kitaptan en iyi şekilde yararlanmalarını temenni ediyorum.
Çevre bilincinin tohumlarının toplumun her kesimine ekilip gelecek nesillerce yeşertilmesi dileklerimle…
Nilay Başok Yurdakul


Küreselleşme ve bilgi teknolojilerinin gelişmesi ile birlikte yoğun rekabetin yaşandığı pazar ortamında kurumlar, rakiplerinden farklılaşmak ve her alanda yaşanan gelişmeleri takip ederek kurum stratejilerini güncel gelişmeler ışığında yapılandırmak durumundadır. Kurumsal başarıyı yakalamak ancak bu şekilde mümkün olabilecektir. Günümüzde özellikle iletişim, pazarlama ve halkla ilişkiler alanında yapılan çalışmalar ve yaşanan gelişmeler, dikkat çekmektedir. Son yıllarda, kurumsal başarıyı gerçekleştirecek bu konuların, uygulamaların ve bunu taşıyacak kurumsal iletişim tarzlarının kendiliğinden ortaya çıkan bir süreç olmadığı, rekabette farklılaştırıcı üstünlük sağlayan yönetilebilir bir süreç olduğu fikri kabul edilmiştir. Bu bağlamda kurumsal başarı, farklı olanın gelişebileceği bir ortamın yaratılması ve tüm hedef kitlelerin farklılığı yaratmaya, algılamaya ve sahiplenmeye odaklanmasıyla yakından ilgilidir. Farklılaşma çağında kurumsa başarıyı yakalamak için iletişim, pazarlama ve halkla ilişkiler alanında yaşanan gelişmelere ve uygulamalara ilişkin bilgileri içeren bu kitap; kurum yöneticileri, yönetici adayları, çalışanlar, akademisyenler ve öğrenciler için yol gösterici bir nitelik taşımaktadır.


 

Jawad Syed, Mustafa Özbilgin Bu kitap, farklı disiplinlerden ve kültürlerden akademik çalışmaları sayısız örgütsel örnekle birleştirerek farklılık ve kapsayıcılık üzerine birçok deneyim ve bakış açısını bir araya getiriyor. İlgili alanda oldukça ihtiyaç duyulan bu kitap, akademisyenlere ve uygulamacılara farklılıkları anlamaları ve daha öz güvenli, proaktif ve kapsayıcı bir yaklaşım benimsemeleri konusunda yeni bir bakış açısı sağlıyor.
Dianah Worma, FCIPD, Personel Geliştirme Enstitüsü Farklılık Yöneticisi, Birleşik Krallık.

Kitap, çağdaş örgütlerde ve toplumlarda farklılıklarla ilgili önemli eleştirel yansımaları içeriyor. farklılık konularına ilgi duyan ve bu konuyla ilgili çalışan herkesin okumasını hak ediyor.
Prof. Dr. Jean-François Chanlat, Paris-Dauphnie Üniversitesi, Farklılık Anabilim Dalı Başkanı, Fransa.

Hızla değişen iş gücü demografisi, haberlerde yer alan ayrımcılık olayları ve yürürlüğe giren yeni yasalarla birlikte yalnızca örgütsel sonuçlar için değil aynı zamanda iş yerinde sosyal sorumluluk bağlamında da yaratıcı ve kapsayıcı bir ortam yaratmak için örgütlerin farklılığı anlamaları ve etkin bir şekilde yönetmeleri her zamankinden daha önemli hâle geliyor.
Merakla beklenen bu yeni çalışma, uluslararası düzeyde alanında uzman kişilerden oluşan bir ekip tarafından yazılmıştır. çalışmada en güncel ve çağdaş teori ve yaklaşımlar derinlemesine incelenmiştir.
Kitap, uluslararası ve kültürler arası örnek olaylar ve ulusal bağlamların alanı nasıl şekillendirdiğine ilişkin açıklamalar ve küresel düzeyde incelemelerle birlikte Birleşik Krallık ve Avrupa politika ve uygulamalarını da özel olarak ele almaktadır.
Kitap, eleştirel analizi teşvik eden ve teoriyi gerçek dünya pratiğine bağlamaya yardımcı olan özelliklerle doludur. bununla birlikte çevrim içi destekleyici kaynaklara erişim olanağı sağlamaktadır.
Muhittin Kaplan İslam iktisadının temel kurum ve meselelerinin ele alındığı kitaplardan oluşan Cep Kitapları dizisinin sekizinci kitabı olan bu eserde, fayda konusu teorik bir derinlikten ziyade her seviyeden insanın kolaylıkla anlayacağı bir içerikte anlatılmaya çalışılmıştır. Kitap, fayda kavramının modern iktisat ve İslam iktisadı teorisindeki anlamını, rolünü ve önemini kavramın zaman içerisinde geçirdiği değişimi dikkate alarak incelemektedir. Bu doğrultuda, kitap dört bölüm olarak organize edilmiştir. Birinci bölümde; faydanın, malların insan ihtiyaçlarını karşılama özelliği olarak tanımlandığı yaklaşım ele alınmıştır. İkinci bölümde; faydanın, mal-hizmet tüketiminden elde edilen doyum, haz, mutluluk olarak tanımlandığı yaklaşım yani "faydaya kardinal yaklaşım" incelenmiştir. Üçüncü bölümde; fayda kavramına ilişkin modern yaklaşım, faydanın tüketici tercihlerini sıralamanın bir yolu olarak analize dâhil edildiği "faydaya ordinat yaklaşım" açıklanmıştır. Dördüncü bölümde ise İslam ekonomisinde fayda kavramının çerçevesi çizilmiş ve ana akım iktisattan farkları açıklanmıştır.
Haridimos TSOUKAS, Robert CHIA Yaşamımız bir örgütün içinde başlar, çok sayıda örgütün içinde ya da etkisinde şekillenir ve yine bir örgütün içinde sonlanır. Sahip olduğumuz etkin ve verimli örgütlerin yaşam kalitemizi ve refah düzeyimizi yükselttiğini düşünecek olursak; nasıl bir yaşam sürdüreceğimizin, örgütlerle yakından ilişkisi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Hayatımızın şekillenmesinde bu kadar önemli bir rolü olan örgütler ve bu örgütlere ilişkin bilgi, her yönüyle felsefi analize tabi tutulmayı hak etmektedir.
Felsefe ile örgüt teorisi arasında ilişki var mıdır? İlk bakışta çok küçük bir ilişkinin var olduğunu söylemek mümkünken, yakından bakıldığında çok sayıda bağlantının bulunduğu görülmektedir. Örgüt kuramlarını anlama ve örgütleri açıklama çabalarımızda metafizik bilgilerimizin süreçleri şuursuzca ve derinden etkilemekte olduğu, felsefe konusundaki çalışma ve analizlerle ortaya çıkmaktadır.
Felsefi akım önermelerinin örgüt teorileri ile ilişkisini konu alan bu kitap, felsefi analizlerin örgüt teori ve araştırmalarına katkısını okuyucuya sunmaktadır.
Turgay Geçer Finansal ve teknolojik evrimin bir sonucu olarak ortaya çıkan FinTech, dijitalleştirilmiş finansal hizmetlere dayalı bir iş modelidir. Finansal hizmetlerin yeniden yorumlanmasıyla teknolojinin yeniden ticarileştirilmesini sağlayan FinTech, finans, teknoloji ve regülasyon ana bileşenlerinden oluşmaktadır. Son dönemde banka, finansal kuruluşlar ve teknoloji şirketlerinin dikkatini çeken iş alanlarının başında FinTech gelmektedir. Yanı sıra gerçek ve tüzel kişilerde kendi FinTech girişimlerini kurmaktadır. Bu oluşumla girişimcinin zihninde yaratılan FinTech, sanal ortamlarda yaşayan dijital organizmalara dönüşmektedir.
Ödeme hizmetleri, kartlı ödeme sistemleri ve dijital bankacılığın yanı sıra neo bankalar, BNPL, gömülü finans, SuperApps gibi yeni türeyen iş modelleri de FinTech kapsamında değerlendirilmektedir. İleriki dönemlerde yapay zekâya dayalı AI FinTech ve kuantum bilgisayarlarla desteklenen Quantum FinTech kavramlarıyla da karşılaşmak mümkündür. Bu kitapta, FinTech kavramları teknoloji ve gelir modelleri perspektifinden yorumlanmış, başlangıç düzeyinde ele alınan konuların daha iyi anlaşılması için yenilikçi bir format denenmiştir. FinTech, uluslararası iş fırsatlarının ötesinde ulusal ekonominin gelişmesi, sosyal refahın artırılması ve yeni nesillerin kazanılması için çok kıymet verilmesi gereken bir iş alanıdır.
Susanne Chishti, Janos Barberis FINTECH ÜZERİNE İLK KÜRESEL YARDIMCI KİTAP
FinTech Kitabı, karışıklık, inovasyon ve kazançlı fırsatlar dâhil olmak üzere finansal teknoloji devriminin önde gelen kılavuzudur. FinTech ve ilgili yatırım alanında önde gelen iki düşünce lideri tarafından oluşturulan bu çığır açan kılavuz, FinTech’te önde gelen endüstri etkileyicilerini tek bir bilgilendirici ciltte sergiler.
Girişimciler ve yatırımcılar, bu büyüyen pazarda yeni fırsatları ortaya çıkarmak ve yatırım getirilerini maksimize etmek için bu kitabı paha biçilmez bir kaynak olarak bulacaklar. Bu ilham verici kitap, her önemli endüstrinin gelişimini derinlemesine kapsamakla beraber ilk elden öngörüler ve son teknoloji uygulayıcıları tarafından öğrenilen dersleri de içerir. FinTech’in küresel durumu hakkındaki bu ilk kapsamlı kitap, size aşağıda sıralananlar yoluyla belirgin bir rekabet avantajı sağlar:
Aksiyonun merkezinde önde gelen figürlerle sektörün içini ve dışını resmeder.
FinTech devriminin benzersiz pazar dinamiklerini detaylandırır.
Sektörün farklı potansiyelini ve bağlantılı endüstrileri etkileyebileceği çeşitli yolları aydınlatır.
Diğer yatırımcıların ve girişimcilerin bu dinamik ortamın zirvesine nasıl yükseldiğini ilk elden gösterir.
API (Uygulama Programlama Ara Yüzü) ekonomisi, davranışsal biyometri, blok zincir, dijital para birimleri, finansal katılım, fintech merkezleri, mobil ödemeler, tahmine dayalı algoritmalar ve robo-danışmanlar gibi temel konuları açıklar.
Karışıklığa müdahale etmek veya inovasyondan kâr elde etmek istiyorsanız FinTech Kitabı tam size göredir.
Mehmet Naci Efe Girişimcinin başucu kitabı olması amaçlanan bu eser; Girişimciye, fikirden eyleme “Yapamam, edemem.” düşüncesini yok edecek bir rehber olacaktır.
“Yapamam edemem asla demem!”
“Yaparım ederim, en güzelini ben yaparım!” mottosu ile yola çıkıp işin ehli çalışma arkadaşlarıyla birlikte, benlikten bizliğe geçip ekip ruhuyla hareket ederek şirketinizin her detayına hâkim bir lider edasıyla hareket etmenin yollarını bu kitapta bulacaksınız.
Fikirlerinizi uygulamaya koyarken başkalarının sizin fikirlerinizi çalmalarından korkmayın, fikirlerinizi herkes ile paylaşın! İnanın, en az sizin gibi düşünen milyonlarca kişi vardır. Ama milyarlarca güzel fikir şu anda mezarlıklarda yatmaktadır. Çünkü onlar bu fikirleri asla hayata geçirme şansı ve cesareti bulamadılar. Bunun sebebi özgüven eksikliği veya çevrelerinde onlara destek olacak kişilere rastlamadıklarındandır. Para da bilgi de paylaştıkça çoğalır.
Paylaşılmayan, saklanan her şey yok olur.
Her girişim aslında ayrı bir serüvendir. Girişimcilik üzerine yazılan bu eserde, A'dan Z’ye yönetim, Girişimciliğin Temel Prensipleri ve Entelektüel Sermaye ile beraber; yazarın 25 yıllık iş tecrübelerine, hayat tecrübelerine, anılarına, kurulmuş işletmelerde yaşanan başarılı ve başarısız projelerine, başarılı olmuş iş insanlarının hikâyelerine yer verilmiştir.
Şant Manukyan, Umut Burak Geyikçi, C. Coşkun Küçüközmen, Utku Altınöz, Ayhan Yatbaz, Erdi Bayram, Erkan Saldır, Fatma İzmirli Ata, Hasan Hüseyin Yıldırım, İ. Emre Karaa , M. Banu Durukan , Mine Yılmazer , S. Baha Yıldız , Semra Taşpunar Altuntaş, Sertaç Fuad Karaağaoğlu , Tuğdem Saygın Yücel, Tuna Can Güleç, , Utku Altınöz , Ü. Hasan Gözkonan This is a precious book for the students of finance, economics and business administration who want to gain knowledge on financial institutions, calculations and markets. On the other hand I strongly recommend this book who want to learn these complicated topics in an easy way.
Dr. Mahfi Eğilmez

This book covers all topics related to financial management. The most important feature of the book is that it contains plenty of examples on each subject in order to facilitate students' comprehension. In addition, it will be easier to understand the unit as a whole with the end of the section evaluations consisting of classic and test questions. Many factors have been instrumental in the emergence of this book. First of all, there are over a hundred business management and similar departments providing education in English at universities in Turkey. Among the books taught in these schools, the number of financial management books written in English is extremely limited. Second, the English financial Management books used in these schools are of UK and North American origin. So theories, examples, practices are largely related to these countries. Third, financial management books written and sold in the UK and North America are very expensive, which is quite high for students studying in Turkey. Fourth, as a developing country, financial practices in Turkey, the financial structures and environment of companies are quite different from developed countries.
The challenges mentioned above are the main sources of motivation for writing this book. The faculty members involved in the book's writing are people who have experienced those challenges. All have a long educational background and besides they are involved in the financial markets and some of whom are in decision-making positions. Each of the sections contains real world and Turkey examples, values, current financial practices and new theories. The price of this book has been kept as low as possible. Thus, it is aimed to contribute to both our students and the economy of the country.
Financial managers, students, academicians and other interested in the financial sector will benefit from the theories, examples, problem solutions and recommendations contained in the book. We wish the book to be useful to students and all interested in finance.
Erdi Bayram, Ezgi Babayiğit Sunay, Fatih Mehmet Sancak, Göksel Karaş, Lale Yakupoğlu, M. Banu Durukan, Merve Perçin, Özer Özçelik, Semra Taşpunar Altuntaş, Süleyman Emre Özcan, Tolga Çağlayansudur, Tuna Can Güleç, Umut Burak Geyikçi This book covers all topics related to financial markets. Financial Markets and Institutions offers a distinct analysis of the risks faced by investors and savers interacting through financial institutions and financial markets. It also introduces strategies that can be adopted to control and manage risks. Each chapter is further enriched by providing topical coverage in Turkey context, followed by questions and mini-cases at selected chapters. Each chapter first gives an overiew and identifies learning objectives. Furthermore, we make abundant use of graphs and tables to give relevant people a comprehensive overview of the Turkey financial system.
This textbook's strong market focus and superior pedagogy are combined with a complete digital solution to help students achieve higher outcomes in the course. Combining theory, data and policy, this successful book examines and explains financial markets, financial infrastructures, financial institutions and the challenges of financial supervision and competition policy.
Financial Institutions are described in detail, as are the operation of the key markets, including the equity, bond, money, commodity and derivatives markets. Turkey's regulatory instutitions and strategies are described as well. This book also highlights the latest developments in Turkey's financial banking industry. The authors examine recent developments, among them the introduction of new laws.
Financial Markets and Institutions is an accessible book for both undergraduate and graduate students of Finance, Economics and Business Administration, financial managers, academicians and other interested in the financial sector. We wish this book will be useful to all students and those interested in finance.
Marcia Millon Cornett Troy A. Adair, Jr. John Nofsinger, McGrawHill Okuyucunun finansa karşı ilgisini artırmaya yönelik olan bu kitapta konular oldukça basit, güncel ve teknolojik bir şekilde kaleme alınmıştır.
Kitabın hedef kitlesi öncelikli olarak ön lisans, lisans ve yüksek lisans seviyesindeki öğrencilerdir. Bununla birlikte, her meslek sahibinin ve her düzeydeki yöneticinin daha etkin karar almasında yardımcı olacak ve okuyucunun finansal bilgi düzeyinin artıracak bilgiler de kitabın içinde yer almaktadır.
Bu kitabı diğerlerinden ayıran en önemli özelliklerinden bir kaçı; karmaşık konuların pratik örnekleri verilerek anlaşılabilir hale getirilmesi, güncel terminoloji ve özellikle güncel teknolojinin kullanılması sayılabilir.
Teorik bilgilerin dışında pratik bilgilerinin de artırabilmesi için Matematik Antrenörü, Bakış Açıları, İş Uygulamaları, Etkileşimli Örnekler, Kısa Sınav bölümlerinin eklenmesi kitaba zengin bir içerik kazandırmasının yanı sıra anlaşılabilirliliğini de artırmıştır. Bölüm sonlarında yer alan oldukça fazla ve farklı soru çeşitleri ve cevapları ile kitap, diğer finans kitaplarından önemli derecede farklılaşmaktadır.
Konuyla ilgili çalışma yapan herkese faydalı olması dileklerimizle.
Gerçek Özparlak Finans 4.0 kitabı, dünyada yaşanan dijital dönüşümün ve teknolojik gelişmelerin finans sektörüne yansımalarını göstermek için yazılmıştır. Bu çalışma, finans alanındaki gelişmeleri dört döneme ayıran, her döneme ait güçlü ve zayıf yönleri belirleyen ve yeni finansal araçların geliştirilmesine destek olan referans bir kitaptır. Kitabın amacı, finans sektörünün gelecek dönemlerine ışık tutmak ve izlenmesi gereken yol için bir rehber olmaktır. Endüstri 4.0 kavramı literatürde yaygın olarak kullanılan bir ifade olmasına karşın Finans 4.0 kavramı ve içeriği ile ilgili yapılan yerel ve yabancı çalışmalar oldukça kısıtlıdır. Kitabın araştırma konusu bu yüzden önemlidir. Kitap; uluslararası alanda finans 4.0 döneminin kavram olarak açıklandığı, finans 4.0 kavramının taşıması gereken niteliklerin net olarak vurgulandığı ve finans 4.0 döneminin önceki finans dönemlerinin güçlü ve zayıf yönleriyle kıyaslanabildiği bir çalışmadır. Kitapta yapılan çalışmalar sadece bir bölge veya ülke ile sınırlandırılmamış, ilgili alanlarda yapılan uluslararası tüm çalışmalar araştırılarak yazılmıştır. Finans 4.0 kitabının, finans biliminin ve finans sektörünün gelişimine katkı sunması umuduyla...
Bahadır Fatih Yıldırım, Ceren Pehlivan, Duhan Alptürk İnce, Eda Fendoğlu, Esra Canpolat Gökçe, Gökçe Candan, Gökhan Konat, Hatice İlhan Küçük, Mustafa Deste, Neslihan Fidan Keçeci, Şebnem Taş, Tayfur Bayat, Yavuz Özek Finans; para yönetimi ve bunun yanında banka, kredi, varlıklar, yatırımlar ve borçlardan oluşan finansal sistemleri inceleyen, bu sistemlerin çalışma sürecini temsil eden bir daldır. Günümüzde finans, ekonomik sistemdeki aracı olma rolünün yanında sürdürülebilirliğin de önemli bir parçası hâline gelmiştir. Bundan dolayı, sürdürülebilir kalkınmanın gerçekleşmesi ve yeni ve çevre dostu enerji sistemleri için bilgi teknolojisinin sağlanmasında yatırımın öneminin artması, birçok kriter ve alternatifler arasında hesaplamaların daha da zorlaşması ve riskin karmaşıklaşması nedeniyle daha hızlı ve kolay hesaplamalar yapan programların da birlikte kullanılmasıyla finans alanında yapılan çalışmalar dünyada artık büyük bir öneme sahip olmaktadır. Bu nedenle bu kitap, on üç bilim insanının emekleri ile Finans alanında; nicel karar yöntemleri, iktisat, işletme ve ekonometri perspektifinden güncel analizler ve geniş literatür bağlantıları ile teori ve pratiği buluşturan on bir bölümden meydana gelen özgün çalışmaları kapsamaktadır.
Meral Sucu, Funda Kul Bu kitap, üniversitelerin Ekonomi, İşletme Bankacılık, Finans ve Aktüerya bölümlerinde verilen Finans Matematiği dersleri için ders kitabı olarak hazırlanmıştır. Sermaye Piyasası Kurumu (SPK) Lisanslama sınavları ile Aktüerlik sınavlarına girecek adayların kullanabilecekleri bir kaynak kitap olacaktır.
Kitapta yer alan konular basit bir dille yazılmış, çok sayıda örnek ile konuların anlaşılabilirliği sağlanmaya çalışılmıştır. Her bölümün sonunda verilen farklı alıştırmalar ile bilginin pekiştirilmesi sağlanmıştır.
Kitap altı bölümden oluşmaktadır. Birinci Bölüm’de, paranın zaman değeri, faiz problemleri ele alınarak, ayrıntılı olarak uygulamada ve akademik çalışmalarda karşılaşılan faiz ve iskonto türleri verilmiştir. Kitabın İkinci Bölümü’nde kesin annüiteler konusu incelenmiştir. Üçüncü Bölüm’de, faiz dönüşüm döneminden farklı sıklıkta yapılabilen, değişken ödemeli annüiteler ele alınmıştır. Kitabın dördüncü Bölümü’nde, borç ödeme yöntemleri olan Amortisman ve Borç Ödeme Fonu yöntemleri ayrıntılı olarak incelenmiş ve aralarındaki ilişki ve farklılıklar üzerinde durulmuştur. Beşinci Bölüm’de, finansal piyasalarda yaygın olarak kullanılan yatırım araçları tanıtılmış ve bu ürünlerin değerlemesi incelenmiştir. Altıncı Bölüm’de, türev piyasaları ve türev ürünleri ayrıntılı olarak ele alınmış ve türev ürünlerin fiyatlandırılması için kullanılan modeller açıklanmıştır.
Kitap, finans alanına ilgi duyan kişilere ve öğrencilere ders kitabı olarak faydalı olacaktır.
Sıddık Arslan Bu kitap lisans ve ön lisans öğrencilerine finans matematiğini kavramsal boyutta öğretmek amacıyla hazırlanmıştır. Konuların anlatımında yalın matematiksel yaklaşım benimsenmiştir. Finans alanının detaylı yorumlarına girilmeden öğrencilere kavramsal bilgiler ve bu bilgilerin matematiksel ifadeleri anlatılmıştır. Böylece hem temel kavramların ve matematiksel çözümlerin kalıcı öğretilmesi hem de ileri düzey öğrenmelere hazırlık yapılmıştır.
Kitabın önemli özelliklerinden birisi bilgisayar uygulamalarına da yer vermesidir. Kitap için özel olarak yazılan FinansMatematikL paketi kitapta anlatıldığı şekilde tamamen öğrenmeye yönelik bir uygulamadır. Paket kitapta anlatılan hesaplama yöntemleri esas alınarak ve temel düzeyde R editörü bilgisiyle kullanılabilecek fonksiyonlardan oluşmaktadır.
Kitabın tüm öğrencilere faydalı olmasını diliyorum.

Bu kitapta kullanılan FinansMatematikL paketini aşağıdaki linkten indirebilirsiniz.

https://www.nobelyayin.com/sunumlar/FinansMatematikL_1.0.0.zip
Ömer Önalan Modern finansal çalışmalar; bir ya da daha çok menkul kıymetin zamana göre davranışının modellenmesi, analiz edilmesi, yatırıma ayrılan fonun piyasada mevcut menkul kıymetler arasında, istenen bir getiri düzeyinde, riski minimize edecek şekilde paylaştırılması ve riskten korunma (hedging) amacıyla ileri düzey nicel yöntemler kullanmaktadır. Finans mühendisliği; kalkülüs (sonsuz küçükler hesabı), istatistik, reel analiz, fonksiyonel analiz, diferansiyel denklemler, lineer cebir, stokastik süreçler disiplinlerini ve bilgisayar yazılımlarını uygun şekilde kullanarak mevcut finansal yöntemlerin iyileştirilmesi, yeni finansal ürünlerin tasarlanması ve bunların fiyatlama teorilerinin geliştirilmesi vb. çalışmalar yapan disiplinler arası bir araştırma alanıdır. Günümüzde finans mühendisliği daha esnek modelleme yaklaşımları sunabilmek için doğadan esinlenen (sezgisel) yöntemlerin yanında makine öğrenme, derin öğrenme, Quantum derin öğrenme alanlarında yeni geliştirilen teknikleri piyasa verilerine başarı ile uygulamaktadır.
Risk (belirsiz olaydan kaynaklanan kayıpların olasılığı) günlük hayatın olduğu kadar finansal piyasalarında ayrılmaz bir parçasıdır. Bir finansal pozisyonun maruz kaldığı risk düzeyini hesaplamak için literatürde standart bir yaklaşım yoktur. Ayrıca riski tamamen ortadan kaldırmak (sıfırlamak) da mümkün değildir. Fakat belirli finansal risk yönetimi stratejilerini (çeşitli finansal risk türleriyle başa çıkmak için tasarlanmış bir eylem planı veya politikalar) portföy optimizasyonu ve finansal türev ürünlere uygulayarak maruz kalınan risk, belirli bir miktar azaltılabilir.
Kitabın amacı, finans mühendisliği ve finansal risk yönetimi alanlarında yaygın olarak kullanılan modern yöntem ve teknikleri, gerçek piyasa verilerine uygulama örnekleriyle açık ve anlaşılır bir şekilde okuyucuya sunmaktır.
Mehmet Saraç Bilimler arasında nispeten genç sayılabilecek spesifik bir alan olan finansın teorik sorgulaması yapılırken aslında onun temeli olan neoklasik iktisat ve belki daha da ötesinde neoklasik iktisadın dayandığı dünya görüşü ve insan algısı da sorgulanmış olmaktadır. Bu yapılırken aslında bilginin kaynağı, bilim metodolojisi, Aydınlanma sürecinin bu meselelere nasıl bir yön verdiği ve bundan sonra bilimsel bilgi kavramının geleceğine dair görüşler de belli ölçüde tartışmaya dâhil edilmiş olmaktadır.
Bugün konvansiyonel iktisadın ve bu anlayıştan türeyen finans disiplininin sorgulanan en temel noktası: iktisat ve finans anlayışının epistemolojisinin ve dayandığı varsayımlarının, insan ve varoluş gerçeğini tam olarak kavrayamadığıdır. Bu nedenle modernite sonrası insanlık, krizlerle boğuşmakta, sürdürülebilir bir ekonomik sistemi kuramamakta ve adil bir refah dağılımından mahrum kalmaktadır. Bu kitap, gerek bilimsel bir çalışma alanı olarak finans teorisine gerekse uygulama yönüyle küresel finansal sistemine yönelik özellikle krizlerden sonra daha da belirgin hâle gelen tartışmaları, eleştirel görüşleri, yeni eğilimleri ve yeni paradigma arayışlarını ele almaktadır.
Ahmet Şerbetçi, Bahar Özdemir, Esra Ayaz, Ferid Önder, Gülferah Ertürkmen, Hüseyin Çelik, İsmet Bolat, Levent Sezal, Mehmet Ali Orhan, Meltem Kılıç, Mert Baran Tunçel, Veysel Orhan, Yaşar Alptürk Ekonomide sürdürülebilir büyümenin sağlanmasındaki temel etkenlerden bir tanesi olan sermaye birikiminin sağlanmasında finansal sektör önemli bir rol oynamaktadır. Sermayenin biriktirilmesi hem kaynakların toplanmasının ve kullandırılmasının hem de yeni teknolojilerin yaratılmasının önemli bir parçasıdır. Kaynakların kullanılmasında rasyonel kararların alınması oldukça zordur, karmaşıktır, özel bir bilgi ve tecrübe gerektirmektedir.
Diğer taraftan bankacılık sektörü, ekonomi içerisinde çok yönlü fonksiyonu nedeniyle özel bir yere sahip sektörlerin başında gelmektedir. Bir taraftan kaynakların etkin ve doğru yerlerde kullanımına imkân sağlaması, diğer taraftan da ekonomik işlemlerin kayıt altına alınmasına olanak tanıması, sektörün ayrıcalıklı yerini belirleyen unsurları oluşturmaktadır.
Bu çerçevede hazırlanan kitabımız, on üç bilim insanının emekleri ile finans ve bankacılık alanında; nicel karar yöntemleri, iktisat, işletme ve ekonometri perspektifinden güncel analizler ve geniş literatür bağlantıları ile teori ve pratiği buluşturan, on bir bölümden meydana gelen özgün çalışmaları kapsamaktadır. Bu çalışmanın hem literatüre hem de uygulayıcılara faydalı olması dileğiyle...
Zeyneb Hafsa Orhan Hacimli finansal yönetim kitaplarının ilk kısmında işlenen konuların ayrı bir şekilde Finansa Giriş adı altında toplandığı bu kitapta, finansa dair temel teorik bilgiler sade bir dille aktarılmaya çalışılmıştır. Bunun yanı sıra teorilerden hareketle uygulama örnekleri, konularla ilgili olarak dünyadan ve Türkiye'den güncel bilgiler ile katılım finansı ve davranışsal finans gibi alternatif bakış açılarından ilave bilgiler de paylaşılmaktadır. Bu hâliyle bu kitap, bir dönemlik bir ders kitabı gibi okutulmaya münasip olduğu gibi finansa dair giriş niteliğinde bilgi edinmek isteyen her seviyeden insana hitap edebilecek bir şekilde hazırlanmıştır.
Hayrettin Uzunoğlu Waste Yönetim, Enron, Worldcom, Bernie Madoff ve Lehmann Brothers gibi skandallar sonrası finansal bilgi manipülasyonu ya da diğer adıyla muhasebede manipülasyon kavramı önem kazanmıştır. Sekiz bölümden oluşan bu kitapta, okuyucuyu sıkmayan sade bir dille finansal bilgi manipülasyonu konusunun anlatılması hedeflenmiştir. Bu hedef doğrultusunda; finansal bilgi manipülasyonu hakkında temel kavramlar, finansal bilgi manipülasyonunun nedenleri, amaçları, yöntemleri ile beraber finansal bilgi manipülasyonu uygulamaları ve tahmin modelleri detaylı bir şekilde anlatılmış ve konu hakkında literatüre bugüne kadar kazandırılmış bütün önemli eserler hakkında kısaca bilgi verilmiştir.
Abdulkadir Barut, Ahmet Gökhan Sökmen, Ahmet Oğuz Akgüneş, Ahmet Şit, Alper Karavardar, Arif Saldanlı, Aslı Afşar, Aslı Gezen, Batuhan Medetoğlu, Burcu Başkurt, Cebrail Telek, Deniz Erer, Emrah Doğan, Erkan Sarsıcı, Ersin Kanat, Eyyüp Ensari Şahin, Fahrettin Pala, Gökhan Özkul, Gözde Elbir, H. Serdar Yalçınkaya, Hasan Ayaydın, Haşim Bağcı, Hilal Ok Ergün, İhsan Erdem Kayral, Mehmet Zeki Ak, Muhammed Kasım, Mustafa Kırca, Mustafa Özyücel, Naci Yılmaz, Nevzat Tetik, Nurullah Altıntaş, Onur Şeyranlıoğlu, Pınar Avcı, Rıfat Karakuş, Sare Sancak, Suzan Ergün, Şaban Çelik, Tolga Ergün, Yavuz Demirdöğen, Zehra Yoloğlu Küreselleşme sürecinde iletişim, ulaşım ve bilişim alanlarında yaşanan baş döndürücü gelişmeler neticesinde her geçen gün yeni bir dünya oluşmaktadır. Eski kabullerin yeniden sorgulandığı ve yeni normallerin hızla yaygınlaştığı bu yeni dünyada ekonomi, finans ve bunlar arasında etkileşim birey, toplum ve devletler açısından gittikçe daha da kritik hâle gelmektedir. Bu değişim-dönüşüm-başkalaşım sürecinde Türkiye, ekonomik anlamda Kuzey ile Güney, sosyo-politik anlamda da Doğu ile Batı arasında yer alan, tarihi birikimi ve sahip olduğu potansiyeliyle öne çıkan bir ülkedir. Tarihin en önemli değişim ve dönüşümlerine tanık olduğumuz bugünlerde Türkiye'nin sahip olduğu potansiyeli harekete geçirmesi oldukça önemlidir. Bu noktada kaynakların etkin yönetimi öne çıkmaktadır ki bu finansal alanın önemini işaret etmektedir. Bu öneme binaen kitapta finansal dinamikler çok boyutlu olarak ele alınmış ve ülke ekonomisine etkileri incelenmiştir. Kitap, finansal dinamiklerin ekonomik büyüme, faiz oranları, yatırım, gelir dağılımı, AR-GE, inovasyon ve istihdam gibi makroekonomik değişkenlerle olan ilişkilerini inceleyen çalışmalarla başlamaktadır. Ardından finansal değişkenler arasındaki etkileşimi sorgulayan; parite koşulları, BİST100, finansal balonlar, anomaliler, BES ve performans değerlendirmeleri konularını içeren çalışmalar yer almaktadır. Son kısımda da güncel finansal dinamiklerinin zemini ve yönü hakkında fikir vermek üzere; finansal küreselleşme, finansal krizler, reformlar, alternatif yöntemler, varantlar, türev ürünler, blokzincir, finansal okuryazarlık, sosyal sorumluluk, finansal teknolojiler ve robo danışmanlık kapsamındaki bölümler sıralanmaktadır. Böylece Türkiye merkezli olarak küreselleşme sürecinde finansal gelişmelerin ekonomik ve finansal açıdan etkileri incelenmiş ve finansal yeniliklere yer verilmiş olmaktadır.
Alper Karavardar Günümüzde veri dağları kolaylıkla üretilebilmekle beraber bu veriler içindeki değerli bilgilerin açığa çıkarılması çok kolay değildir. Veri madenciliği, muazzam hacimlerdeki karmaşık veri kümelerinin otomatik bir biçimde karar vericilerin ihtiyaçlarına uygun olarak anlamlandırılmasını amaçlayan bilgisayar dünyasının oldukça genç bir alt disiplinidir. Veri madenciliği algoritmaları önemli bir esneklik sağlasa da veri madenciliği önemli ölçüde kullanıcı rehberliğine ihtiyaç duymaktadır. Veri madenciliği yöntemlerinin başarısı kullanıcı yönlendirme sorunuyla doğru orantılıdır. Kullanıcıların hem veri madenciliği yöntemleri hem de kullanılan verilerin yapısı hakkında bilgi sahibi olmadan nitelikli bilginin elde edilebilmesi mümkün olmayacaktır. Benzer bir durum muhasebe bilimi için de geçerlidir. Finansal bilgi manipülasyonlarının karmaşık doğası finansal hile ve manipülasyonlar ile karşı karşıya kalan meslek mensuplarını, denetçileri ve finansal analistleri giderek daha fazla zorlamaktadır. Finansal raporlama sürecinin işleyişi ile bağlantılı olan bu durum karar vericilerin kendilerini geliştirmelerini zorunlu hâle getirmiştir. Bu bağlamda finansal hile ve manipülasyonların ortaya çıkarılmasında veri madenciliği yöntemlerinin kullanımı bir ihtiyaçtan ziyade bir zorunluluktur. Bu kitap, bu zorunluluğun bir sonucu olarak veri madenciliği yöntemleri ile finansal hile ve manipülasyonlar konularını birlikte ele alarak okuyuculara bu konuların temel hatlarını açıklamayı hedeflemektedir. Çalışmada başta bu konularla ilgilenen öğrenciler, bilim insanları, muhasebe meslek mensupları ve denetçiler olmak üzere tüm okuyuculara önemli bir kavramsal çerçeve sunulmaya çalışılmıştır. Tüm okuyuculara ve insanlığa faydalı olması temennisiyle...
Fergül Özgün Küreselleşme süreci ve teknolojik yenilikler, finansal sistemin gelişimini hızlandırarak finansal ürün ve hizmetlere erişimi kolaylaştırmıştır. Ancak finansal sistemde yaşanan gelişmelere rağmen dünya nüfusunun büyük bir kısmının finansal sistemin dışında kaldığı görülmektedir. Dolayısıyla finansal dışlanma sadece gelişmekte olan ülkelerin değil gelişmiş ülkelerin de yaşadığı bir problemdir. Özellikle 2008 krizinden sonra konunun önemi daha iyi anlaşılmış ve finansal içerme sürecine yönelik çabalar hız kazanmıştır. Finansal ürün ve hizmetleri, toplumun bütün kesimlerine hızlı, kolay, uygun fiyatlarla sunarak finansal sistemin dışında olanları sistemin içine çekmeyi ifade eden “finansal içerme” kavramı sürdürülebilir kalkınma amaçları ile de yakın ilişkilidir. Yoksulluk, kapsayıcı büyüme, finansal istikrar, kayıt dışı ekonomi gibi çok sayıda alan ile etkileşim içinde olması nedeniyle finansal içerme, uluslararası kuruluşlar tarafından sürdürülebilir kalkınma amaçlarına ulaşmayı kolaylaştırıcı bir araç olarak nitelendirilmektedir. Bu nedenle finansal içermeye yönelik araştırmalar giderek artmaktadır. Ancak konunun kavramsal yönüne odaklanan çalışmaların, özellikle Türkiye'de sayıca az olduğu ifade edilebilir. Bu çalışmada finansal içermenin tanımı, temel özellikleri, önemi, hangi yöntem ve değişkenlerle ölçülmeye çalışıldığı gibi temel unsurlar hakkında bilgiler verilerek kavramın daha iyi anlaşılmasını sağlamak amaçlanmıştır. Ayrıca finansal içerme düzeyinin artırılmasına yönelik politikalar, ülke örnekleri üzerinden incelenerek Türkiye için önerilerde bulunulmuştur.
İrfan Kalaycı Kitaba adını veren Prof. Dr. Halil Seyidoğlu, yıllardır yazdığı ders kitaplarını iktisat akademiyasına “armağan” etmiştir. Bir grup akademisyen, yazdıkları makaleleri Finansal Kriz Yazıları isimli bu derleme aracılığıyla Prof. Dr. Halil Seyidoğlu’na armağan etmiştir. Önsözün, Hocaların Hocası Gülten Kazgan tarafından kaleme alınmasının manevi ve tarihsel bir anlamı bulunmaktadır.
Kitap 22 makaleden oluşmaktadır. Makaleler genel, mikro iktisadı–ekonometrik, makro iktisadı ve uluslararası iktisat–dünya ekonomisi, yeni akımlar–karma başlıkları altında toplanmıştır.


İÇİNDEKİLER

GİRİŞ YAZILARI
KRİZİN İKTİSADI-İKTİSADIN KRİZİ
İrfan Kalaycı, Barış Aytekin, Berna Balcı İzgi
2007/08 KÜRESEL KRİZİ: ULUSLARARASI
FİNANSAL KRİZ (Mİ?)
Esra Güler

MİKRO İKTİSAT-EKONOMETRİ YAZILARI
FİNANSAL KRİZLERİN TÜRKİYE EKONOMİSİNE
ETKİSİ: EŞBÜTÜNLEME VE GRANGER
NEDENSELLİK TESTLERİ
Salih Katırcıoğlu, Elif Katırcıoğlu
FİNANSAL KRİZ SÜRECİNDE ELEKTRİK
ARZINDAKİ DEĞİŞİMİN PANEL VERİ ANALİZİ
İLE OECD ÜLKELERİ İÇİN ARAŞTIRILMASI
Dina Çakmur Yıldırtan, Ayşe Gül Bölükbaşı
DODD-FRANK WALL STREET REFORMU VE
TÜKETİCİNİN KORUNMASI YASASI
KAPSAMINDA SİSTEMİK RİSK YÖNETİMİ VE
DÜZENLEME İLİŞKİSİ
Yener Coşkun

MAKRO İKTİSAT-TÜRKİYE EKONOMİSİ
YAZILARI
KÜRESEL FİNANS KRİZİ VE TÜRKİYE
EKONOMİSİ ÜZERİNE ETKİLERİ
Hakkı Çiftçi, M. Sedat Uğur
KÜRESEL KRİZ VE TÜRKİYE’DE İSTİHDAM
Berna Balcı İzgi
KÜRESEL FİNANS KRİZİ ÇERÇEVESİNDE
ÜRETİM VE İSTİHDAM GÖSTERGELERİ:
REEL SEKTÖR ETKİLEŞİMİ VE REEL SEKTÖR
ÖNCÜL ENDEKSLERİNİN ANALİZİ
Bülent Darıcı, Fatih M. Öcal, Mete C. Okyar
SON BORÇ KRİZİ VE TÜRKİYE’NİN BORÇLULUK
DURUMU
İbrahim Halil Sugözü
2008 FİNANS KRİZİ ÇERÇEVESİNDE TÜRKİYE
CUMHURİYET MERKEZ BANKASI’NIN KRİZ
YÖNETİMİ VE ÇIKIŞ STRATEJİSİ
Nadir Eroğlu, İlhan Eroğlu
.ULUSLARARASI FİNANSAL KRİZLER VE TÜRK
BANKACILIK SEKTÖRÜ
Gonca Atıcı, Güner Gürsoy
KÜRESEL FİNANS KRİZİNİN TÜRKİYE'NİN DIŞ
TİCARETİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ:
2001 KRİZİ İLE BİR KARŞILAŞTIRMA
Adem Üzümcü, Mehmet Dikkaya
KRİZ VE REKABET POLİTİKASI: KÜRESEL
KRİZ DÖNEMİNDE TÜRKİYE’DEKİ REKABET
POLİTİKASI ÜZERİNE DEĞERLENDİRMELER
Volkan Gürsel, Cem Okan Tuncel
ÜÇÜZ AÇIKLAR VE FİNANSAL KRİZLER:
TÜRKİYE DENEYİMİ
Mehmet Şentürk, İ. Halil Ekşi
KÜRESEL KRİZDE KRİZ ERKEN UYARI
SİNYALLERİ OLARAK ULUSLARARASI SERMAYE
HAREKETLERİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ
Melike Atay

ULUSLARARASI İKTİSAT-DÜNYA EKONOMİSİ
YAZILARI
1929 DÜNYA İKTİSADİ BUHRANI VE 2008
KÜRESEL FİNANS KRİZİ: DEVLETÇİLİK PRENSİBİ
AÇISINDAN BİR DEĞERLENDİRME
Sadettin Paksoy, Y. Ekrem Akbaş, Mehmet Şentürk
ABD’DE NEOLİBERAL POLİTİKALARIN YOL
AÇTIĞI BÖLÜŞÜM DENGESİZLİKLERİNİN
KRİZE ETKİLERİ
Barış Aytekin
FİNANSAL SERBESTLEŞME SONRASI LATİN AMERİKA,
MEKSİKA, GÜNEYDOĞU ASYA VE TÜRKİYE’DEKİ
KRİZLER: NEDENLERİ VE UYGULANAN IMF İSTİKRAR
PROGRAMLARININ SONUÇLARI
Canan Sancar
GLOBAL VE TÜRKİYE’DEKİ SİYASİ-EKONOMİK
KRİZLERİN KKTC EKONOMİSİNE YANSIMASI
Elif Katırcıoğlu

KARMA YAZILAR
KÜRESEL KRİZİN GÖLGESİNDE ÇAĞDAŞ
FAİZSİZ FİNANS VE KATILIM BANKACILIĞI
İsmail Özsoy, Emel İştar
POST OTİSTİK İKTİSAT ÖĞRETİSİ
PENCERESİNDEN KÜRESEL KRİZE BAKIŞ
Sıdıka Akdeniz
ANAYASAL İKTİSAT-KRİZ İLİŞKİSİ:
BİR SENARYO DENEMESİ
Efdal Polat
KATKIDA BULUNANLAR (Ad Sırasına Göre)

Fehmi Karasioğlu Bir özlü sözde “Muhasebenin amacı, sadece mikro kayıt değil makro düzeyde kayıt işlemlerini gerçekleştirmektir.” denir. Elinizdeki bu kitap, farklı bir yaklaşımla muhasebeyi öğretmeyi amaçlamaktadır. Öğrencilerin muhasebeye karşı ilgilerini artırmaya yönelik olarak kitapta konular sade ve öz bir dille kaleme alınmıştır. Önce konular anlatılmış, daha sonra konularla ilgili problemler oluşturulmuştur. Anlaşılma düzeyinin yüksek tutulması amaçlanarak muhasebe konuları adım adım ele alınmıştır.
TMS ve TFRS konuları kısa ve öz olarak sunulmuştur. Temel detaylar örneklendirilerek TMS ve TFRS uygulamalarına yer verilmiştir. TMS ve TFRS' yi uygulayan şirketlerin hazırladıkları finansal tablo örnekleri kitap ekinde verilerek konunun anlaşılması hedeflenmiştir.
Her meslek sahibinin ve her düzeyde yöneticinin muhasebe ve finans bilgisine sahip olması, onların daha etkin karar almalarına katkıda bulunacaktır. Kitabın bir diğer özelliği ise anlaşılabilir bir dille meslek gruplarına muhasebeyi öğretmeyi amaçlamasıdır.
Doç. Dr. Kadir DABBAĞOĞLU
Metin Atmaca, Sedef Özcan Bu çalışmanın temel amacı, bağımsız denetçi görüşleri ile finansal analizde kullanılan finansal oranların ilişkisini araştırmaktır. Bu bağlamda çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Çalışmanın birinci bölümünde finansal tabloların analizi ile ilgili temel kavram ve oranlara yer verilmiştir. İkinci bölümde ise bağımsız denetimin genel çerçevesi, bağımsız denetim standartları ve bağımsız denetim süreci ile ilgili temel konular ele alınmıştır. Üçüncü bölümde ise çalışmanın amacı doğrultusunda Borsa İstanbul sektör uygulamaları gerçekleştirilmiş olup uygulama ile ilgili yönteme, hipotezlere ve bulgulara yer verilmiştir.
Abdulkadir Barut, Abdulmuttalip Pilatin, Aslı Cansın Doker, Bilgehan Tekin, Bülent Yıldız, Cihan Yılmaz, Fahrettin Pala, Fatma Temelli, Fırat Altınkaynak, Filiz Yıldız Contuk, Hasan Ayaydın, İmad Balioğlu, Mehmet Fatih Aslantaş, Murat Dilmaç, Musa Gün, Mustafa Savcı, Nazlıgül Gülcan, Nurdan Değirmenci, Ömer Faruk Rençber, Ramazan Akbulut, Seyhan Öztürk, Tuba Özkan, Tuba Yakıcı Ayan, Tuncer Yılmaz, Uğur Uzun, Ünal Gülhan Finansal performans; muhasebeye dayalı finansal göstergeleri kullanarak işletmelerin kârlılığını, verimliliğini, etkinliğini ve maliyetlerini analiz etme sürecidir. Bu nedenle finansal performans analizi yalnızca işletme sahipleri için değil aynı zamanda yöneticiler, paydaşlar, yatırımcılar, tedarikçiler, kredi kuruluşları çalışanlar, rakipler vb. çıkar grupları açısından da önemlidir.
İşletmelerin finansal performanslarının farklı sektör ve farklı istatistiki metotlarla analizini içeren bu kitap, alanında doktora yapmış ve farklı üniversitelerde görev yapan çok sayıda akademisyenin çalışmalarını ve değerlendirmelerini içermektedir.
Ferhat Sayım • KOBİ Girişimci-Yöneticileri İçin Bilgi İhtiyacı Araştırması
• Farklı Kitlelere Özel Geliştirilmiş Okuma Planları ve Bölümleme
• Bilgi Aktarımında Yenilikçi Yaklaşım-Sunum Düzeni
Kitap, literatür bilginin yanı sıra daha önce banka müfettişi olan yazarın piyasa ve akademik tecrübelerini de yansıtmaktadır. Kitaptaki farklı yaklaşımlar şu şekilde sıralanabilir:
• Bölümler, okuma kolaylığı ile örgün ve uzaktan eğitime de uygunluk açılarından ortalama on sayfa olarak kurgulanmış ve ayrıştırılmıştır (23 bölüm).
• Okuyucunun yazı içerisinde kaybolmaması, aradığını çabuk bulabilmesi ve konuya bütüncül gözle bakabilmesi için hiyerarşik düzende ve sık sık başlık kullanılmıştır.
• İçeriğin hemen hemen tamamında sunu formatı ve daha çok maddeler hâlinde anlatım kullanılmıştır.
• İçeriğin öz ve anlaşılırlığı yüksek bilgilerden oluşmasına dikkat edilmiştir. Cümle, paragraf ve bölümler olabildiğince kısa tutulmuştur. KOBİ Girişimci-Yöneticileri İçin Bilgi İhtiyacı Araştırması'nın sonuçları, içerik ve bölümlendirmede dikkate alınmıştır.
Tüm okurlara faydalı olması dileğiyle...
• Ekonomi-Finansal Sistem ve Finansal Piyasa
• Mevduat ve Katılım Bankaları ile Benzeri Kurumlar
• Finansal İşlemler İçin Riskler
• Merkez Bankası ve Ödeme Sistemleri
• Menkul Kıymetleştirme Kavramı ve Aşamaları
• Kısa ve Uzun Vadeli Menkul Kıymetler
• Uluslararası Finansal Piyasa Kavramları
• Menkul Kıymet Borsaları, SPK ve İşlemleri
• Fonlar ve Yatırım Kurumları
• Türev Ürünler
Aclan Omağ, Ali İhsan Karacan, Başak Tanınmış Yücememiş, Canan Dağıdır Çakan, Erişah Arıcan, Esra Erişir Karacan, Gökhan Işıl, Güçlü Okay, İdil Özlem Koç, Lamiha Öztürk, Levent Çinko, Mahmut Hayati Eriş, Murat Akbalık, Server Demirci, Ufuk Alkan, Ufuk Başoğlu, Vildan Serin Finansal piyasalar, para ve bankacılık günlük yaşamımızı doğrudan etkileyen, hatta içinde yer alan ve merak uyandıran konu başlıkları arasında bulunmaktadır. Çünkü bu alanda öğrenilenler politik arenada tartışmalara konu olan iktisat politikasının yürütülmesi ile ilgili farklı görüşlerin kavranmasına olanak sağlamasının yanında, medyada sık sık duyulan ekonomik ve finansal kavramların daha açık bir biçimde anlaşılabilmesine de yardımcı olmaktadır. Finansal piyasalar, para ve bankacılık ilişkisine yönelik hazırlanan bu kitapta yer alan tüm konu başlıkları, birleştirici bir yöntemle ele alınmış, okuyucular için ekonomik ve finansal perspektifte bir analiz sistematiği geliştirilmeye çalışılmıştır.
Bu kitapta; finansal sistemi oluşturan finansal piyasaların yapısı ve işleyişinin yanı sıra finansal kurumlar ve araçlar ele alınmış, para kavramı ve politikaları teorik temellere dayandırılmış, yine paranın ve politikalarının finansal sistemdeki yeri incelenerek merkez bankası para politikası uygulamalarına değinilmiş ve finansal sistemin istikrarı üzerinde durulmuştur. Bunlarla birlikte finansal sistemde bankacılığa ilişkin teorik altyapı incelenmiş, sistemin en önemli aktörü olan bankaların gelişimi, işlevleri, uluslararası faaliyetleri ele alınmış ve sistemin düzenlenmesi ve denetimine yönelik faaliyetler irdelenmiştir. Kitapta yer bulan bu konular hem dünya ülkelerinde hem de Türkiye'de yaşanan gelişim ve değişimi gözler önüne sermektedir.
Okuyucular bu kitapta edinecekleri bilgilerle farklı bakış açısı ve düşünce tarzıyla konuya yaklaşıp irdeleme fırsatı bulabilecektir.