İşletme ve İktisadi Bilimler \ 7-35
Ali Karaman, Bilge Turp Gölbaşı, Canan Tiftik, Çağla Kaya İlhan, Hande Ayhan Gökcek, Mehmet Emin Begtimur, Onur Türker, Özge Turhan, Parisa Alizadehfanaeloo, Sema Mercanoğlu Erin 2000'li yıllarda hızla gelişim gösteren, 2020 yılının beraberinde getirdiği pandemi nedeniyle de işletmelerin sürdürülebilirliği açısından neredeyse şart olan dijitalleşme, bu kitabın ana fikrini ve temelini oluşturmaktadır. Pandemi sebebiyle dijitalleşmenin önemi, yadsınamayacak derecede artmıştır. İşletmelerin değişen bu sürece hızla adapte olmaları büyük önem arz etmektedir.
Bu eser, dijitalleşme ortak başlığı altında yönetim, pazarlama ve medya konularında uzman akademisyenler tarafından kaleme alınmıştır. Kitap, 10 bölümden oluşmakta olup dijitalleşme konusunda 3 alanı aynı anda kapsayan ilk bilimsel kitaptır. Bu anlamda, bu alanlara ilgi duyan herkese hitap etmektedir.
İç ve dış müşterilerin değerinin her zamankinden daha fazla olduğu pandemi döneminde dijitalleşme, bütün sektörlerde kaçınılmaz bir gereklilik olarak hız kazanmıştır. Bu bağlamda bu eser, dijitalleşme penceresinden, İstanbul Gelişim Üniversitesi ve Bingöl Üniversitesinin uzmanlık dalı Yönetim, Pazarlama ve Medya olan öğretim üyeleri tarafından kaleme alınmıştır. Kitapta, DİJİTAL YÖNETİM bölümü altında, dijital işletme yönetimi geniş bir açıdan ele alınmış, tedarik zincirinin dijitalleşmesine değinilmiş ve dijitalleşmenin birçok dönüşümü beraberinde getirmesi ile beraber bireylerin örgütsel yaşamdaki yalnızlığı incelenmiştir. Eserde, DİJİTAL PAZARLAMA başlığı altında öncelikle dijital pazarlamanın geçmişten günümüze kadar uzanan tarihi hakkında geniş kapsamlı bilgilendirme yapılmış, dijital markalaşma, dijital ve geleneksel marka güveni karşılaştırması, dijital pazarlamanın 2020 yılında en etkili stratejilerinden biri olan etkileyici (influencer) pazarlama ve dijital ticarette güncel inovasyonlar, konuları detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Kitabın son bölümü olan DİJİTAL MEDYA başlığı altında medyanın geçmişten günümüze değişen yapısı hakkında detaylı bilgiler verilmiş ve dijital dünyada, itibarın nasıl elde edileceği ve yönetimi üzerinde durulmuştur.
İstanbul Gelişim Üniversitesi ve Bingöl Üniversitesinin alanında uzman akademisyenlerinin deneyim ve bilgilerini kaleme aldıkları bu çalışmayı, bilim dünyası ve değerli okurlarla buluşturmanın mutluluğunu paylaşıyor ve devamlı gelişen dijital dünyada yer edinmeyi temenni ediyoruz.
Mehmet Sağlam Pazarlama yöneticilerinin, dijitalleşen tüketici ihtiyaçlarını karşılama, dijital müşteriyi yönetme ve yeni teknolojileri benimseme ihtiyacının olduğu ve dijital yeteneklerde ustalaşmanın sağladığı sonuçların şaşırtıcı olabileceğinin farkında oldukları yeni dünya düzeninde, pazarlama faaliyetlerinin dijitalleşme temelinde yeniden düşünülmesi kaçınılmazdır. Büyük soru: dijitalleşmenin ortaya çıkardığı muazzam fırsat alanından yararlanmak için dijital pazarlamaya ve dijitalleşme temelinde pazarlama faaliyetlerini değerlendirmeye nasıl yaklaşılacağı sorusudur. Bu sorulara cevap vermeye yönelik hazırlanan bu kitap çalışmasında pazarlama karması başta olmak üzere pazarlamanın farklı alanları için dijitalleşmenin yarattığı yeni gerçekliklere, radikal değişimlere, nasıl yönetilmesi gerektiğine ve güncel dijital pazarlama uygulamalarına yer verilmiştir.
 Yapay Zekâ Çağında Pazarlama
 Dijital Ticaretin Yenilikleri ve Etkileri
 Dijitalleşme Temelinde Mobil Pazarlama Uygulamaları
 Pazarlamada Büyük Veri
 Dijitalleşme ve Markalar: Dünden Bugüne İnternette Markalaşma Süreci ve Pazarlamadaki Yansımaları
 Dijital Fiyatlandırma
 Dijital Dünyada Yeniden Şekillenen Tüketici Kavramı: Dijital Tüketici
 Dijital Pazarlamanın Yükselen Trendi: Yeniden Pazarlama
 Dijital İçerik Pazarlaması
 Dijitalleşmeyle Gelişen E-Perakendecilik ve Omnichannel Yaklaşımı
 Dijitalleşen Pazarlamada Web Sitesinin Önemi
 Dijital Pazarlama İletişim Yaklaşımları
 Dijital Pazarlamada Veri Analitiği ve İş Zekâsı
 Fijital (Phygital) Pazarlama
Benan Kurt Yılmaz, Burak Özkan, Cansu Erol, Ceyda Ünal, Gülay Ekren, Hasan Ufuk Gökçe, İlkay Güleryüz, Merve Gizem Çömlekçi, Mustafa Sundu, Okan Yaşar, Pelin Erden Çevik, Pınar Aydemir, Şebnem Özdemir, Tuğba Koç, Yıldız Tenteriz Her geçen gün önemi daha da artan ve her alanda yaygınlaşan yönetim ve dijitalleşme kavramlarının entegrasyonu, organizasyonların başta verimlilik, etkili iletişim, şeffaflık, karar verme süreçlerinin iyileştirilmesi, işbirliğinin geliştirilmesi vb. konularında olmak üzere daha birçok konuda başarıyı yakalayabilmeleri için büyük önem taşımaktadır. Yönetim sürecine önemli ölçüde destek sağlayan dijitalleşme, çalışanların, yöneticilerin, iş süreçlerinin dolayısıyla organizasyonların gelişiminde etkili rol oynamaktadır. Ayrıca günümüz iş dünyasının önemli bir kazanımı konumunda olan sürdürülebilir rekabet avantajı sağlayabilmeleri için organizasyonların dijitalleşmeye yönelmeleri kaçınılmaz hatta zorunlu bir strateji haline gelmiştir.
Dijitalleşme ve yönetim süreçlerinin yakınlaşması ve bütünleşmesi ilk bakışta önemli finansal kaynaklar gerektirse de uzun dönemli (stratejik) bakış açısıyla organizasyonlara ciddi kazanımlar sağlamaktadır. Özellikle günümüzün en önemli kaynağı konumunda olan zamanın etkili kullanımı ve tasarrufu açısından organizasyonlar, dijitalleşmeye her alanda ilgi göstermektedir.
Bu çalışmada, dijitalleşme kavramı ile yönetim disiplini altında yer alan güncel konuların ilişkilerine yer verilmiştir. Ayrıca organizasyonların yönetsel süreçlerinde dijitalleşmeyi kullanmalarının öneminden ve iş süreçlerinde kullanılabilecek dijitalleşme araçlarından bahsedilerek akademik yazına ve iş dünyasına katkı sağlaması hedeflenmiştir.
Ahmet Kurtaran, Alper Karavardar, Bünyamin Er, Duygu Arslantürk Çöllü, Emine Kaya, Ercan Özen, Eren Bakır, Evrim Erdoğan Yazar, Hasan Hüseyin Yıldırım, Hilal Ok Ergun, İpek Cebeci, Mustafa Eren Şuşoğlu, N. Serap Vurur, Semra Bank, Serkan Yeşilyurt, Sinem Eyuboğlu, Uğur Sevim, Yusuf Güneysu, Züleyha Özdemir Sevim Hızla gelişen teknoloji, tüm sektörlerde etkisini göstermekte ve dijital dönüşümü kaçınılmaz hâle getirmektedir. Dijital dönüşümün gelişimi, finans sektörünü de önemli ölçüde etkilemekte ve sektörü dijital dünyaya uyum sağlamaya zorlamaktadır. Dolayısıyla sektörde finansal piyasaların gelişimini, finansal ürün ve hizmetlerin kullanımının yaygınlaşmasını ve yeni finansal ürünlerin ortaya çıkmasını tetikleyen önemli bir değişim ve gelişim yaşanmaktadır. Finans sektöründe yaşanan bu değişim ve gelişimin anlaşılmasının özellikle sektörün geleceği açısından oldukça önemli olduğu bilinmektedir.
Bu kitapta, dijital dönüşümünün finans dünyasındaki etkileri; finansal teknolojiler, büyük veri, e-bankacılık, kripto para gibi konular açısından ele alınarak teorik ve ampirik olarak incelenmiştir. Finans alanında uzman farklı üniversitelerden akademisyenlerin bir araya gelerek, finansal dijitalleşmeyi farklı boyutlarıyla ele almaları sonucu hazırlanan bu kitabın, konuya ilgi duyan tüm okuyucular için faydalı olması dileğiyle...
Fikret Yaman Reklam, işletmeler açısından satış yapabilme, tüketici açısından ise satın alma kararı verebilme yönünden önem taşımaktadır. Günümüzde artan rekabet şartları dikkate alındığında rakiplerinden farklı olmayı isteyen işletmeler, bu farklılığı reklam ile sağlayabilmektedirler.
Kitapta, geçmişten günümüze gerek geleneksel reklam türleri gerekse yeni reklam türleri yer almaktadır. Yetmiş dört başlık altında incelenen bu reklam türlerinde işletmeler, farklı reklam stratejilerinin neler olabildiğini görürken lisansüstü eğitim alan ve reklam üzerine çalışma yapmak isteyen öğrencilerin de farklı reklam türlerini görmeleri ve çalışmalarını bu türlerden biri üzerine şekillendirmeleri, kitabın sağlayacağı katkıların başında gelmektedir. Ayrıca kitapta yer alan reklam türlerini merak eden sektör temsilcileri için de kitabın faydalı olabileceği düşünülmektedir.
Tayfun Yıldız İnsanlığın varoluşundan beri içgüdüsel bir olgu olan hayatta kalma, kazanma ve rekabet etme güdüsü, işletmeler için de geçerli bir durumdur. Ancak günümüzde değişimin akıl almaz boyutlara ulaştığı göz önüne alınırsa, rekabet avantajı elde etmek ve bunu sürdürmek çok zor hâle gelmektedir. Bu doğrultuda işletmelerin, rakiplerine göre bir adım önde olabilmeleri ve sürekli değişen çevre şartlarına uyum gösterebilmeleri için dinamik yeteneklere sahip olmaları gerekmektedir. Ayrıca sahip olunan bu dinamik yetenekleri örgütsel bir yenilikçilik iklimi ile harmanlama çabası içinde oldukları görülmektedir. Küresel rekabetin işletmeleri sürekli değişmeye zorladığı günümüz iş dünyasında bu durumdan en çok etkilenen sektörlerin başında bankacılık sektörü gelmektedir. Dijitalleşmenin bir sonucu olarak müşterilerin değişen ihtiyaçlarına internet ve mobil tabanlı çözümler sunma yarışında olan bankalar bir yandan da bu talepler doğrultusunda şubelerini ve şubede sundukları hizmetlerini yenilemektedirler. Ülkemizde finans ve bankacılık sektörünün büyüyen bir pazar hâline dönüşmesi global ölçekli bankaları da bu cazibeli pazara çekmektedir. Dünya çapında yenilikçilikleri ile ön planda olan Türk bankacılık sektörü bu alanda dünyanın en iyi dijital bankalarına da ev sahipliği yapmaktadır. Böylesine bilgi yoğun bir alanda önemli ödüllere sahip bankaların bu rekabet avantajını sürdürülebilir kılmaları için dinamik yetenek algılarının ölçülebilmesi önemli bir unsurdur.
İnan Kaynak Yönetimin en önemli aktörü olan yönetici; örgüt işlerini planlayan ve uygulayan, örgütçe belirlenen kuralların dışında hareket etmeyen, örgüte hizmet eden, gücünü yasalar, yönetmelikler ve kuralardan alan, örgütsel hedeflere ulaşmak için bilimsel bulgular ışığında hareket eden kişidir. Yöneticiler görevlerini yerine getirirken bazı davranışlar sergiler ve aynı zamanda çalışanların davranışlarından etkilenirler. Davranışsal açıdan daha çok etkileyen konumunda olan yönetici, çalışanlar üzerinde önemli sonuçlar doğurabilir. Zor şartların olduğu ya da hayal edilebilecek en kötü yer olan distopya, hayali ya da gerçek bir yeri nitelerken distopik yönetim bu yerdeki yönetim şeklidir. Bu organizasyonların yöneticisi olan distopik yöneticiler amaçlarına ulaşmak için baskı kuran zorba, adaletsiz ve acımasız kişilerdir. Günümüz örgütlerinde de bu baskıcı yönetim tarzı farklı şekillerde ortaya çıkabilmektedir. Distopik yöneticiler kayırmacı, şiddete eğimli, kıskanç, bencil, işkolik, dalkavuk ve istismarcı olabilmekte ve bu davranışlarıyla hem kendilerine hem de örgütlerine zarar verebilmektedirler. Olumsuz liderlik davranışı veya negatif örgütsel davranışla ilgili çokça çalışma varken, kendisi de bir örgüt çalışanı olarak birçok olumsuz davranışın sebebi olan yöneticilerle ilgili az sayıda çalışma bulunmaktadır. Bu sebeple elinizde ki bu kitabın hem çalışanlar hem yöneticiler hem de araştırmacılar için faydalı olacağı düşünülmektedir.
Prof. Dr. Adem ÖĞÜT, Yrd. Doç. Dr. Ayşe KOCABACAK Kişilik yapınıza uygun bir meslek mi seçmek istiyorsunuz?
"İşte aradığım kişi!" diyerek işe aldığınız çalışanınız işe uygun çıkmadı mı?
Emek verdiğiniz personeliniz bir süre sonra işini terk mi etti?
Astronomik bedeller ödeyerek kullandığınız işe alım testleri beklentilerinizi karşılamadı mı?

Öyleyse bu kitabı okumalısınız!
Doğru İşe Doğru İnsan;

kişilik tipolojilerini ve iş yaşamına etkilerini,
psikometrik ölçüm ve testler hakkında çarpıcı bilgi ve örnekleri,
insan kaynakları seçim ve yerleştirme sürecinde psikometrik ölçümün önemli boyutlarını,
dünyaca ünlü Beş Faktör Kişilik Modeli'ne dayanan envanterlere ilişkin bilgileri,
adayların işe alım testlerine ilişkin bilmeleri gereken püf noktalarını,
başarılı şirketlerin işe alım süreçlerinden örnekleri

içermektedir.
Doğru İşe Doğru İnsan, işverenler, işe alım sürecini yöneten insan kaynakları profesyonelleri ve akademisyenleri ile kariyer seçiminde kararsız olan üniversite gençliğinin ilgiyle okuyacağı bir kitaptır.
Muhsin Özdemir, Algın Okursoy Simplex Yöntemi, doğrusal programlama modellerini çözmek için kullanılan bir yöntemdir. Doğrusal programlama; üretim, finans, pazarlama ve lojistik vb. alanlarda kullanılan bir matematiksel modelleme tekniğidir. Bu yöntem sayesinde belirli bir amaç gerçekleştirilirken belli kısıtlar altında çalışan bir sistem optimize edebilmeye çalışılmaktadır. Maliyetleri en aza indirgemek veya kârı en yüksek seviyeye çıkarmak buna örnek olarak verilebilir. Simplex yöntemi, doğrusal programlama problemlerinin çözümünde oldukça etkili bir yöntemdir.
Doğrusal programlama; lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde verilen Sayısal Yöntemler, Yöneylem Araştırması, Karar Verme Teknikleri, Optimizasyon gibi derslerin en az dört haftalık bir süresine karşılık gelmektedir. Doğrusal programlama, bu derslerin bel kemiğini oluşturmaktadır.
Bu kitap, bir problemin doğrusal programlama modelinin uygun şekilde nasıl oluşturulacağı, oluşturulan modellerin Simplex yöntemiyle nasıl çözüleceği ve sonuçların nasıl doğru bir şekilde yorumlanacağı üzerinde detaylı bir şekilde durmaktadır. Ayrıca kitapta geçen konularla ilgili grafik destekli ve kullanıcı dostu interaktif web sayfası yazarlar tarafından oluşturulmuştur. Kitapta geçen tüm problemler https://sites.google.com/adu.edu.tr/ahm/ internet adresinde yer alan Akademik Hesap Makinesi web sayfasında interaktif olarak aşamalı bir şekilde çözülebilmektedir.
Bu kitabı kullanan okuyucular kitapta geçen problemleri kendileri de interaktif olarak aşama aşama çözebilmekte, problem parametrelerini değiştirebilmekte, kendi problemlerinin modellerini oluşturup çözebilmektedirler.
Bu kitabın; lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde ya da kişisel olarak doğrusal programlama konusuyla ilgilenen araştırmacılara ve okuyuculara yararlı olmasını dileriz.
Douglas C. MONTGOMERY - Elizabeth A. PECK - G. Geoffrey VINING, Wıley Regresyon analizinin temel ilkelerine genişletilmiş ve güncellenmiş bir giriş

Doğrusal Regresyon Analiz'nin Beşinci Baskısı, günümüz bilimsel araştırmalarında doğrusal regresyonun hem geleneksel hem de daha az yaygın kullanımını göstermeyi sürdürüyor. Yazarlar, mühendisliği, işletmeyi ve sağlık bilimlerini içeren çeşitli araştırma alanlarındaki regresyon model-kurma tekniklerini uygulamayı gerektiren temel ilkelerin anlaşılması için, kuram ve uygulamayı birlikte ele almışlardır.
Regresyon modellemesine genel giriş, tipik uygulamalar ve teknik araçların sunumu ile, kitapta, temel çıkarsama işlemleri, model yeterliliği denetimine giriş ve polinomiyal regresyon modelleri ile çeşitleri gibi ana konular içerilmektedir. Kitapta, daha sonra, dönüşümler ve ağırlıklı en küçük karelerin model yeterlilik problemlerini çözmek için nasıl kullanılabileceği ve ayrıca etkili gözlemlerin nasıl ele alınacağı tartışılmaktadır. Beşinci Baskı, aşağıda verilen, çok sayıda yeni eklenmiş konuları da içermektedir:
• Zaman serisi regresyon modellerindeki parametre kestiriminin yanısıra otokorelasyonu ortaya çıkarmak için Durbin-Watson testini ve diğer teknikleri veren, zaman serisi verilerinin regresyon analizi üzerine bir bölüm.
• Altörnekleme ve Karma modelin önemi üzerine bir tartışmaya ek olarak rasgele etkilerle regresyon modelleri.
• Tek tek regresyon katsayıları ve bu katsayıların altkümeleri üzerine testler.
• Hasta memnuniyeti verilerini anlamak için basit ve çoklu doğrusal regresyon modellerinin kullanımına örnekler.
Yazarlar, MinitabR, SASR ve S-PLUSR 'a ek olarak, bu yeni baskıda ele alınan teknikleri ve işlemleri göstermek için JMP'yi ve serbest yazılım olan R'ı da dahil etmişlerdir. Kitap boyunca, okuyucuların konuyu anlamasını test etmeyi sağlayacak çok sayıda alıştırma eklendive bununla ilişkili bir FTP sitesi sunulan veri kümeleri, kapsamlı problem çözümlerini, yazılım ipuçlarını ve kitabın eğitime dayalı olarak kullanılmasını kolaylaştıracak PowerpointR slatlarını içermektedir.
Doğrusal Regresyon Analizine Giriş'in Beşinci Baskısı, istatistik ve mühendislik alanlarında lisans ve lisans üstü regresyon dersleri için mükemmel bir kitaptır. Kitap, aynı zamanda, mühendislik, yaşam ve biyolojik bilimler ile sosyal bilimler alanlarındaki uzmanlar için de değerli ve sağlam bir kaynaktır.
Miraç Çeven Elinizdeki bu kitap lonca tarihini bütüncül bir bakış açısı ile anlayıp kavrama arayışının bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Konu incelenirken lonca kurumlarının ilk ortaya çıkışından modern çağa kadar olan dönemdeki ortak özellikleri ve ortaya çıkış nedenleri ortaya konulmaya çalışılmıştır. Ticaret tarihi kadar eski olan bu kurumlar aileden devraldıkları vefakâr ruhu, özel ve belirli gayelere dönüştürmüşlerdir.
Sadece ticaret ile alakalı kurumların değil, aynı zamanda diplomatik kurumların, polis teşkilatının, hayır kurumlarının belediyelerin ve hatta eğitim kurumlarının ilk hali olan loncaların tarihinin izinden giderken uzun mesafeli ticaretin zorluklarını aşmaya antik dönem medeniyetlerin dehasına, antik dönemdeki ticaretin yaygınlığına şahit olurken; bir yandan da iklimin ekonomi üzerindeki etkilerini ve Roma'nın yıkılmasına olan etkisine; göçebe toplulukların yerleşik hayata geçerken kendi yönetim sistemlerini ve metotlarını nasıl Batı toplumlarına nakşettiklerine şahit olacaksınız. Ticaret yoluyla sadece mal ve hizmetlerin değil aynı zamanda kültürlerin de taşındığına dair malumat sahibi olacaksınız. Tarihsel bir arka plan olarak Sümer ile Mısır arasındaki uzun mesafeli ticaretten, Orta Asya göçebe kavimlerinden, İpek ve Baharat yolu ticaretinden, inançların yayılma serüvenine ve kültürel geçişkenliğe kadar birçok bilgi bu anlama serüveninde sizi beklemekte...
Mehmet Altınöz Belge yönetimi geleneksel anlamda mekanik yöntemlerle yapılırken, günümüz otomasyon sistemlerinin gelişimi ve örgütlerin “sanallaşması” çağdaş örgütlerde evrak yönetiminin de sanal ortamlarda yürütülebilmesine olanak sağlamıştır. Sanal dosyalama ve arşivleme yöntemleri, bazı yasal yükümlülüklerin belge yönetiminin formel ve somut biçimde yürütülmesini zorunlu kılmasının dışında, çağdaş arşiv yönetimi anlamında yaygın olarak kullanılabilmektedir. Elinizdeki eser sanal veya somut olmak üzere, evrakın ortaya çıkmasından, dosyalama biçim ve arşivleme sistem seçimine kadar geçen aşamaları detaylıca ortaya koymaktadır.
Ali Uğur Öztürk, Burak Hergüner, Burcu Gediz Oral, Burcu Güvenek, Ceyda Ünal, Dilan Çankal, Doğan Uysal, Erdal Şen, Ethem Duygulu, Faik Bilgili, Fatma Mesutgil, Ferhan Sayın, Gökhan Kaplan, Gülçin Güreşçi, Hüseyin Tuna, Kerim Özgün Bolak, Kumru Türköz, Mustafa Bilik, Mücahide Küçüksucu, Nour El Hoda Tarabah, Orkun Çelik, Oytun Boran Sezgin, Özge Erdölek Kozal, Özlem Güleryüz, Özlem Sayılır, R. Funda Barbaros, Ruhan Aşkın Uzel, Sevda Kuşkaya, Sevilay Konya, Sümeyra Evren, Tunç Soyer, Ufuk Serdar Akalın, Utku Utkulu, Yaşar Uysal, Yılmaz Gökşen, Zeynep Karaçor Bu kitap, gezegenimiz kaynaklarının ve atık sindirme kapasitesinin sınırlı olmasından kaynaklanan sorunlara yönelik karanlık tespitlerin yanı sıra aydınlık öneriler de içerdiğinden, gece ve gündüz gibi zıtlıklarıyla hayatı yaşatmaktadır. Gezegenimizin sınırlı kaynak potansiyeline sahip olması ve gün geçtikçe karşılayabileceğinden çok daha fazlasının talep edilmesi nedeniyle “Al-Yap-Tüket-At” (Take-Make-Consume-Dispose) şeklinde işleyen Doğrusal Ekonomi (Linear Economy) Modeli'nin artık günümüzde geçerliliğini yitirdiğine; sürdürülebilir üretim ve tüketim ile geri dönüşüm süreçleri temelinde yükselen Döngüsel Ekonomi (Circular Economy) Modeli'nin ise ivme kazandığına tanıklık etmekteyiz.
Makro düzeyde, ekonomik büyümenin tüketimden ayrıklaştırılması; mezo düzeyde doğal çevre ve bölgesel kalkınmanın teşviki; mikro düzeyde ise daha temiz üretim için kaynakların verimli kullanılmasının amaçlandığı çok boyutlu bir paradigma olan Döngüsel Ekonomi, disiplinlerarası araştırma ve iş birliklerini mümkün kılmakta ve gerektirmektedir. Üretim ve tüketim süreçlerinin çevre üzerindeki negatif dışsallıklarını mümkün olduğunca azaltmayı hedefleyen Döngüsel Ekonomi; üretim süreçlerinde kıt kaynakların verimli kullanılmasına, oluşan atıkların geri dönüşümüyle ham madde maliyetlerinde minimizasyona, yeniden üretimle ürünlerin yaşam dönemlerinin uzamasına ve paylaşılarak faydasının arttırılması gibi çok çeşitli esaslara dayanmaktadır. Her bir boyutun ayrıntılı bir şekilde incelenmesi sağlıklı, akılcı, kapsayıcı ve sürdürülebilir kalkınma için önem arz etmektedir. Bu bağlamda, Döngüsel Ekonomi alanında son yıllarda artan araştırmaların yanı sıra ulusal literatürde yokluğu hissedilen bir edit kitap boşluğunun doldurulmasının amaçlandığı eserimizde, konu akışına göre sıralanmış ve alanında uzman akademisyenler tarafından kaleme alınan yirmi iki bölüm bulunmaktadır. Eser; lisans ve lisansüstü öğrencilerinin yanı sıra disiplinlerarası bir yaklaşım olan Döngüsel Ekonomi konusuna ilgi duyan tüm araştırmacılar ve okuyucular için de faydalı bir referans kaynaktır.
İlker Karademir Günümüzde Endüstri 4.0'ın teknolojik etkisi; fütüristlerin ve bilim kurgu yönetmenlerinin en çok işledikleri hizmet veren robotların ve sürücüsüz araçların hâkim olduğu bir dünya imgelerinde karşımıza çıkmaktadır. Bu düşüncelere göre önümüzdeki yıllarda uçan arabalar, hyperloop'lar, biyoçipler, yapay organlar, nanorobotlar, akıllı ev ve şehirler ile günlük yaşantımız çok farklı olacak gibi görünmektedir. Ancak Dördüncü Sanayi Devrimi'nin ve bu devrimin getirdiği dijital dönüşümün örgütler ve liderliğe etkisi üzerine yeteri kadar çalışma bulunmamaktadır. Liderlik, bilinen tarih boyunca farklı tanım ve formlarda karşımıza çıksa da her zaman araştırma konusu olarak kafa yorulan bir konu olmaya devam edecektir. Bahsedilen bu eksikliğe katkı sağlamak için bu kitap yazılmıştır.
Yaklaşık yirmi yıllık organizasyonel ve yönetsel pratik tecrübeye ve akabinde yapılan akademik çalışmalara dayanan kitapta; Liderlik 4.0'ı karakterize etmek için liderlerin bu çağda ihtiyaç duyacağı yetkinlik ve becerilerinden bahsedilerek, ayrıca bunları belirten bir “Liderlik 4.0 Modeli” verilmektedir. Organizasyonların ise Endüstri 4.0'a uyum sağlamak için neler yapmaları gerektiğine dair bir "organizasyonel dönüşüm pusulası" da hazırlanmıştır.
Ahmet Ekrem Kaya Döviz kurunu etkileyen çok sayıda değişkende meydana gelen dalgalanmalar döviz piyasasında dengesizliğe neden olabilmektedir. Söz konusu dengesizliğin bir ölçüsü olarak kullanılan Döviz Piyasası Baskısı endeksi hem döviz krizlerinin bir göstergesi hem de para politikası için bir referans olarak kabul ediliyor. Bu doğrultuda akademik çalışmalar para politikasının Döviz Piyasası Baskısı'nı sönümlendirme etkisini ve Döviz Piyasası Baskısı'nın belirleyicilerini inceleyen iki temel alanda yoğunlaşıyor. Bu kitap özellikle gelişen piyasa ekonomileri için önem taşıyan Döviz Piyasası Baskısı'nı her iki yönüyle de ele alıyor. İlk olarak para politikası tutumunun Döviz Piyasası Baskısı üzerinde yol açacağı etki Türkiye, BRICS ve Doğu Avrupa ülkeleri için inceleniyor. Ayrıca Döviz Piyasası Baskısı'nın belirleyicileri Türkiye ve Doğu Avrupa ülkeleri için karşılaştırmalı olarak ve güncel bir yaklaşımla analiz ediliyor.
Erdem Bulut Üretimi ve üreticiyi yönlendirme araçlarından biri tarımsal desteklerdir. Fakat üreticilerin piyasa sinyallerinden ziyade tarımsal destekleri referans alması, arz fazlasına neden olmaktadır. Bu durum, özellikle az gelişmiş ülkeler için dezavantaj oluşturmaktadır. Zira dış ticaret hadlerinin ülke aleyhine dönmesiyle birlikte üretici gelirleri ve ihracat kazançları önemli derece azalmaktadır. Bu nedenle, arz fazlasının neden olduğu olumsuz etkiden kaçınmak isteyen ülkeler ilk olarak korumacı politikalara yönelmektedir. Korumacı politikaların sonucu ise daha az dış ticaret ve küresel anlamda refah kaybıdır.
Tarımsal desteklerin küresel ticaret üzerindeki olumsuz etkilerini göz önünde bulunduran DTÖ, tarımsal desteklerin üretimden bağımsız olarak verilmesini talep etmektedir. Bu kapsamda, özellikle gelişmiş ülkeler tarımsal desteklerin niteliğinde önemli değişikliklere gitmiştir. Türkiye ise 2000'li yılların başından itibaren fark ödemesi destekleri ile alan bazlı doğrudan desteklere ağırlık vermiştir. Nihai amaç, tarımsal desteklerin üretim üzerindeki etkisinin sınırlandırılmasıdır.
Günümüzün önemli tartışma konularından biri tarımsal desteklerin üretimden bağımsız olup olmadığıdır. Nitekim bu kitabın odak noktasını da tarımsal desteklerin üretim etkisi oluşturmaktadır. Bu kapsamda ilk olarak tarımsal desteklerin kavramsal ve kuramsal çerçevesi ele alınmıştır. Bir sonraki aşamada, Türkiye'de verilen tarımsal desteklerin niteliğine ve niceliğine yönelik açıklamalar yapılmıştır. Son olarak ise Türkiye'nin vermekte olduğu tarımsal desteklerin bağımsızlık derecesi ekonometrik olarak analiz edilmiştir.
Robert K. Yin Durum Çalışması Araştırması Uygulamaları, çeşitli konularda çok sayıda tanımlanmış durum çalışması uygulamalarını tartışmakta ve durum çalışması, teknik ve ilkeleri ile ilgili özel olarak seçilmiş örnekleri kapsamaktadır. Konu başlıkları; eğitim, yasal uygulamalar, halk sağlığı, ekonomik kalkınma ve mesleki eğitim gibi kurumsal ve örgütsel olguları öne çıkarmaktadır. Desenden raporlamaya uygulamalar, durum çalışması yaparken sıklıkla karşılaşılan sorunları ortaya koyarak bunlara çözümler sunmaktadır.
Durum Çalışması Araştırması Uygulamaları, durum çalışmasını kullanan farklı disiplin alanlarındaki öğrencilere ve araştırmacılara eşsiz bir kaynak sunmaktadır.
Abdullah Kıray, Arzu Bulut, Arzu Özkanan, Ayşe Gündoğan, Bilâl Ezilmez, Burcu Tosun, Fulya Özdemir, Gamze Güner Kibaroğlu, Güngör Hacıoğlu, Mustafa Kaplan, Sibel Çalışkan, Vesile Çavuşoğlu, Yasemin Aslan “Bugünlerde çevrenizde çok yoğun çalışan birine 'Bu kadar çalışmana gerçekten gerek var mı?' diye sorduğunuzda alacağınız olası cevaplardan biri 'Mecburum.' olacaktır. Mecburum, diyen bir çalışanın gerçekten işini severek çalıştığından ne kadar emin olabiliriz?
Oysa bizler her an her karar ve yargımızda duyguların etkisi altındayız…. Hem evde hem işte… Öyleyse duygular ne işe yarar?
Duygular; bireylerin bulundukları durumda işlerin yolunda gidip gitmediğini anlamasını sağlıyor. Duygular var olan durumlara uyum sağlamamıza yardımcı oluyor ve ilişkilerimizde düğüm olmuş sorunların kaynağını bulmamız için bizi uyarıyor. Duygular bize diğerleriyle bağlantı kurmamız için yardımcı oluyor ve çalıştığımız işi neden yaptığımız ve nasıl yapacağımızla ilgili içgörü sağlıyor. Kısacası duygular her an her kararımızda bizi yönlendiriyor ve bize yol gösteriyor.
Yıllarca bize dayatılan 'Duygusal olma, mantıklı ol!' anlayışının artık 'Duygularınla barış ve onların rehberliğinden yararlan' mesajları ile yer değiştirmesi gerçekliğini de böyle bir geçişin gereğini de yapılan araştırmalar göstermektedir. Bu kitap da bu geçişi hızlandırabilecek niteliktedir. Liderlikten teknolojiye emekten maneviyata kadar birçok farklı açılardan ele alınmış bölümlerin olduğu bu kitabın genelde yönetim alanına özelde ise bireylerin esenlik ve refahlarına olumlu etkiler sağlayacağı düşünülmektedir.”
Prof. Dr. Ela Ünler
Emel Celep, Esen Şahin, Kamil Ahat, Meltem Diktaş, Ömer Kaya, Ömer Küçüködük, Özlem Akgün Sinestezi, bir duyu organının uyarılmasıyla beraber istemsiz ve otomatik biçimde bir diğer duyunun daha uyarılması olarak açıklanmakta olan nörolojik ve psikolojik temelli bir fenomendir. Somut olanlar üzerinden felsefeye yeni bir başlangıç yaptırmak iddiasıyla ortaya çıkan, fenomenolojinin kurucusu Alman filozof Hussler‘a göre, “Fenomoloji görünüşlerin bilimidir. Dünya göründüğü şekli ile algılanır ve de görünüşler onları gözleyen özneye bağlıdır.” Diğer taraftan “kendini algı nesnesine yansıtmak” olarak tanımlanan özdeşleyim (einfühlung) kavramını fenomenolojik estetik teorileri arasına sokan ünlü Alman filozof Theodor Lipps “öznenin nesnede duyumsadığı şey yaşamın kendisidir” sözü ile psikolojik ve felsefi açıdan disiplinlerarası birçok araştırmaya ilham kaynağı olmuştur. Sinestezi araştırmaları da objenin görünüşünden yola çıkarak duyusal deneyime ilişkin teori geliştirmek amacıyla gerçekleştirilen disiplinlerarası pazarlama araştırmalarına konu olmaktadır. Çünkü ticari bir ürün olarak metanın değerlendirilmesi ancak duyulardan gelenler ile bunlara verilen tepkilerin analiz edilmesi ile mümkün görülmektedir.
Berna Hızarcı Beşer, Cansın Kemal Can, Didem Rodoplu Şahin, Figen Büyükakın, Fikriye Ceren Bostancı, Hamdi Emeç, Hilal Armağan Rufaioğlu, Hüseyin Doğan, Masoud Sheikhi, Mehmet Çağrı Gözen, Mustafa Kemal Beşer, Nilgün Acar Balaylar, Onur Pirinç, Ömer Diler, Sedanur Demir, Sena Dönmez, Sultan Gedik Göçer, Şenay Üçdoğruk Birecikli, Yüksel Bayraktar “Dünden Bugüne Ekonomi Yazıları” kitap serimizin beşinci kitabı ECOEI Yayınlarının kitabı olarak okuyucunun karşısına çıkmaktadır. Bu kitap nitelikli ve özgün çalışmaların bir araya getirilip derlenmesiyle oluşturulmuştur. Kitapta yer alan çalışmalar hakem kurulunun denetiminden geçtikten sonra kitapta yer almaya hak kazanmıştır. Akademisyenlerin ve araştırmacıların bilimsel çalışmalarını yaparken faydalanabilecekleri ve onlara yardımcı olabilecek ulusal bir kaynak olması amacıyla basılan kitabımıza www.ecoei.org sitesinde yer alan kütüphanemizden ulaşılabilmektedir. Dünden Bugüne İktisat Yazıları kitabımızın beşincisinin iktisat alanında araştırma yapan genç iktisatçılara, iktisat konularına meraklı olan okuyuculara faydalı olmasını ve yeni ufuklar açmasını diliyoruz. Kitabın teknik bir kitap olması okuyucunun ortalama iktisat bilgisine ihtiyaç hissedilmesine neden olacaktır. Ancak bu teknik boyut akademik çalışmalarını yapan okuyucularımız açısından değerli bir kaynak kitap olmasını ümit ediyoruz.
Didem Sinem Altınel, Hürcan Kabakcı, Leyla Boy Akdağ, Nazime Ebru Özkul, Semra Güney, Uğur Güngör, Yasin Kartal Etkili liderlik uygulamalarının önemli sonuçlar ürettiği alanlardan birisi de örgütsel yaşam ve özellikle şirketlerdir.
Dünden Bugüne Liderlik adlı bu kitap; kuruluş, kurum ve işletmeleri yönetecek olan yönetici ve liderler ile toplum ve uluslarda değişim ve dönüşümü yaratacak liderlik özelliklerine sahip kişilerin yararlanacağı konuları içermektedir. Kitapta yer alan konuların başında liderlik kuramları ve tarzları gelmektedir. Ayrıca kitapta; fazlaca işlenmemiş olan kadın liderliği, öz liderlik, kültür ve liderlik, etik ve liderlik, adaptif liderlik ve girişimci liderlik konuları da ele alınmıştır. Eser, her zaman olumlu bir kavram olarak ele alınan liderlik olgusunun karanlık yüzünü de içermektedir.
Dünden Bugüne Liderlik kitabı; bitirme ödevi, projesi, yüksek lisans ve doktora tezi yazacakların yararlanacağı bir başvuru kaynağı niteliğindededir.
Ahmet Dağ, Ahmet G. Aydeniz, Ali Koçak, Aylin Tan, Ayşe Nur Tan, Berrin Sarıtunç, Burhanettin Zengin, Fatih Odabaş, Filiz Çevik, Füsun Çelebi Boz, Hilal Kişioğlu, İsmail Koç, Lütfi Mustafa Şen, Mustafa Çevrimkaya, Nihat Durak, Ömür Alyakut, Tuğba Örs Onur, Tülay Polat Üzümcü, Ümmühan Mutlu, Yeliz Karadeniz, Yusuf Kotan Küreselleşmenin tüm dünyada ekonomik ve sosyal gelişimini sağlayamaması, günümüzde bölgelerin öneminin giderek artmasına yol açmıştır. Küreselleşmenin görece faydası bağlamında düşündüğümüzde “sürdürülebilir ekonomik kalkınma” ve “yükselen yaşam standartları” dünya coğrafyasında her noktaya aynı düzeyde dokunmamış, bu nedenle “bölgesel kalkınma motivasyonları” önem kazanmış, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde bölgeler arasındaki dengesizlikleri giderebilmek amacıyla bölgelere yönelik ekonomik ve sosyal politikalar ön plana çıkmaya başlamıştır.
Bölgelerin artan önemi sebebiyle literatürde bu alanda yapılan çalışmaların sayısı artmış, bölgelerin avantajları ve dezavantajları daha fazla tartışılır hâle gelmiştir. Bu bağlamda Sakarya'nın Sapanca ilçesini düşündüğümüzde burası öncelikle tarımla geçinen bir bölge iken hem demir yolu hem de kara yolunun bölgeden geçmesi ilçeyi önemli bir cazibe merkezi hâline getirmiş ve COVID-19 pandemisi ile beraber bu ivme hız kazanarak bölgenin geçim kaynağının tarım sektöründen turizm sektörüne doğru evrilmesine yol açmıştır. Son dönemlerde bölgeye gelen kişi sayısının artmasıyla birlikte bölgedeki yatırımların turizm sektörüne kaydığı ve bungalov işletmeciliğinin ön plana çıktığı görülmektedir.
Kitap çalışmamızla bölgenin; tarihsel süreci ele alınmış, ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimi-değişimi incelenmiş, kendine has ekonomik yapısı, gelişme düzeyi ve dinamikleri ortaya koyulmuş ve bu bağlamda yerel yöneticilere, politika yapıcılara, bölgesel kalkınma ajanlarına ve yatırımcılara yol göstermek amaçlanmıştır.
Abdulkadir Yeler, Adem Palabıyık, Adem Sağır, Celal İnce, Cumhur Arslan, Ebru Çetin, Esra Işık, Gökhan Göktürk, Göknur Ege, Gül Aktaş, Hasan Biçim, Işılay Göktürk, İlknur Beyaz Özbey, İsmail Öz, Kerem Özbey, M. Yavuz Alptekin, Mehmet Koca, Onur Uca, Özkan Aydar, Özkan Öztürk, Selim Karyelioğlu, Ümmet Erkan, Yaşar Erjem, Yunus Anter, Zeynep Hiçdurmaz Dünden Bugüne Sosyoloji başlıklı bu eser; hem çeviriden kaynaklı dilsel sorunlara hem de Türkiye’nin sosyolojik gerçekleriyle örtüşmeyen içeriksel sorunlara sahip olmalarına rağmen ders kitabı olarak okutulan birçok çeviri kitaba alternatif hazırlanmıştır.
Sosyoloji bölümlerinde verilen “Sosyolojiye Giriş” ders içeriğine sahip olan bu kitap; kapsamlı, ayrıntılı, örnek ve görsel açısından zengin olarak ve sade bir dille kaleme alınmıştır. Bu yönleriyle akademisyenlerin ve öğrencilerin yanı sıra sosyolojiye ilgi duyan tüm okurların da faydalanabileceği bir eserdir.
Mehmet Karagül Küreselleşmenin yoğunlaştığı günümüz koşullarında millî ekonomik sorunları, küresel tehdit ve fırsatları dikkate almadan; küresel meseleleri de millî problemleri yerinde çözmeden, hâlledebilmek mümkün gözükmemektedir.
Ayrıca, ülkelerin kalkınması bağlamında iktisat teorisinin yeniden sorgulanması çerçevesinde sosyal bir disiplin olan iktisadın genel geçerliliğinin olmayışı, her milleti döneminin ve şartlarının gereği olan bağımsız iktisat politikalarını oluşturmaya zorlamaktadır.
Bu anlamda sermaye olgusunun, kapital temelli bir düşünce yerine insan merkezli bir anlayışla yeniden yorumlanması zorunluluğu göz ardı edilmemelidir.
İlgili kaygılarla kaleme alınan bu kitapta, dünyanın kahir ekseriyetine hâkim
olan azgelişmişlik ve yoksulluk problemlerinin çözümü için alışılmışın dışındaki iktisadi yaklaşımları ve çözüm önerilerini bulmanız mümkündür.
“İnsan kapitale değil, kapital insana hizmet ettiği vakit, dünyada barış ve refah gerçekleşecektir.”
M.K.
Alper Güçer, Alperen Yasa, Aykan Candemir, Bahar Beşer, Büşra Bilgiseven, Damla Aktan, Deniz Deral, Evrim Derinözlü, Gizem Çaylı Yasa, Mevlüt Dülger, Nilay Sayan, Oğuzhan Alpergin, Ozan Gürkan Birgül, Sezer Uğur Ünal, Tuba Kaplan, Tuncay Taşkın, Yeliz Kaymakçı Girişimci, o ilk adımı ne olursa olsun atabilen kişidir. Bir heyecana uyanmak, yeni ve belki hiç gerçekleştirilmemiş bir fikir bulmak, onu ortaya koyup uygulamak ve devam ettirmek girişimciliğin çıkış noktasıdır. Marka ve markalaşma süreci ise varacağınız son noktaya giden yolu ve sadece size ait olan yolculuğunuzu anlamlandıran yol haritanızdır.
Kimileri işsizliğine bir çare, kimileri yalnızlığına yoldaş, kimileri ise hayallerine bir yol hayal ederek kurar kendi markasını… Ve hiç kimse sizin kadar bağlanamaz markanıza. Çünkü hiç kimse sizin kadar yaşayarak yaratmaz. Yol uzun ve zor olsa da, o yolu bilgi, teknoloji, inovasyon ve deneyimlerinizle ilmek ilmek işlerseniz, önünüzde hiçbir zorluk duramaz.
Yalnızca hayallerinize değil, emeklerinize de ortak olacak yol arkadaşları seçin. Varmak istediğiniz noktaya kararlılıkla yürürken gözünü kırpmadan sizinle gelebilecek insanlar olsun yanınızda.
Bu kitapta, hayallerinize giden yolda, henüz hiç tanımasanız da size güç verecek alanında uzman insanlar var. Her biri sizin yolunuzu aydınlatacak bilgileri olabilecek en sade ve eğlenceli, en verimli şekilde size aktarmak için çabaladı. Markalaşma yolculuğunun her adımını, en baştan en sona dek örneklerle açıklayan bu kitap, Türkiye'de bir ilk. Adeta konuşurcasına bir anlatıya sahip olan bu marka el kitabı kafanızdaki soru işaretlerini çözmekle kalmayacak, aynı zamanda hayallerinize giden yolda sizin için vazgeçilmez bir başucu rehberi olacak.
Bizim bir hayalimizle başlayıp bugün yolumuzu sizinle kesiştiren bu kitap sayesinde, hayallerinize bir ucundan dokunabilmek ve bir gün bir yerlerde tanışabilmek dileğiyle… Yolunuz açık olsun!
Abdulbaki Pınar, Ahmet Ay, Bayram Gündüz, Gökhan Akar, İbrahim Özmen, Kıymet Yavuzaslan, Mehmet Alagöz, Murat Beşer, Mustafa Gerçeker, Nadide Sevil Tülüce, Nazife Özge Beşer, Nurgün Topallı, Oktay Kızılkaya, Onur Ceylan, Onur Çetin, Savaş Erdoğan, Savaş Erdoğan, Selda Başaran Alagöz, Semanur Soyyiğit, Sevcan Güleç Solak, Sinem Yapar Saçık, Şerife Pekküçükşen, Tuba Akar, Vasfiye Çelik İktisadi ve idari bilimleri kapsayan bu kitap, sosyal bilimin çeşitli alanla-rında son dönemde ön plana çıkan konuları bir araya getirme amacıyla oluşturulmuştur. Kitapta, tarım sektöründen demokrasiye, göç olgusundan kamuda dijital dönüşüme kadar pek çok farklı konuda on dört bölüm yer almaktadır. Çok yönlü bir bakış açısına sahip olan ve çeşitli yöntemlerle ele alınan bölümler incelendiğinde, sosyal bilimlerin hem içerik hem de bilimsel yöntem açısından sunduğu zenginliğe tanık olunmaktadır.
Kamu yönetimi, işletme ve iktisat alanlarında ve Türkiye'nin on farklı üniversitesinde görev ya da eğitim alan toplam yirmi üç öğretim üyesi ve lisansüstü öğrencinin katkı yaptığı bu multidisipliner eserin okuyucusuna faydalı olmasını dileriz.
Tahsin Bakırtaş Tüm bireyler, anne karnından başlayıp ölümlerine kadar geçen tüm ömürlerinde sağlık hizmeti alırlar. Bu nedenle sağlık ekonomisi bireylerin yaşamında önemli bir olgudur. Bireyin yaşam süresi, yaşam kalitesi, sağlık ekonomisi odaklı oluşmaktadır.
Bireyler, uzun ve sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek için genellikle sağlık bağlamında kıt kaynak girdisine gereksinim duyarlar. Böylece uzun ve sağlıklı yaşam kısmen bir ekonomik sorun hâline gelir. Bu bağlamda sağlık ekonomisi, sağlık hizmetlerinin sunumu ve finansmanı ile kişisel sağlığa katkıda bulunan diğer kişisel kararlar ve bu tür hizmetlerin rolüne yönelik ilgili konularla ilgilenmektedir. Dünyadaki herkes, her anlamda kişisel sağlık hizmetleri ve sağlık tarafından etkilenir. Bugün dünyayı etkisine alan ve yaşam biçimimizi değiştiren Covid-19 olgusu da sağlık alanının ne kadar önemli olduğunu tüm insanlara öğretmiştir.
Geleneksel öğretide sağlık ekonomisi neo klasik iktisadın bir uygulama alanı olarak görülmektedir. Günümüz dünyasında bu bakış açısı oldukça sığ kalmaktadır. Bu sığ bakış açısından kurtulmak için kitap sağlık ekonomisine farklı bir perspektif sunma amacı taşımaktadır. Bu nedenle bu kitap; dünyada ve Türkiye'de sağlık ekonomisini incelerken geleneksel bakış açısının yaklaşımlarını sunmanın yanında, Marksist bakış açısını da ortaya koyarak sağlık ekonomisini refah devleti ve sağlık sistemleri odaklı olarak ele almaktadır.
Tahsin Bakırtaş Dünyada yaşayan insanların çok az kısmı geniş evlerde konforlu bir yaşam sürerken çok önemli bir kısmı ise derme çatma evlerde karnını nasıl doyuracağının uğraşı içinde olup beslenme, barınma, sağlık ve eğitim gibi temel gereksinimlerini bile yeterli düzeyde ya da hiç karşılayamamaktadır. Bu nedenle dünyanın önemli bir nüfusu bugün bile okuma ya da yazmanın ne olduğunu bilmemekte, hastane yüzü görmeden ölmektedir. Dünyanın önemli işsiz kümesi bu tür insanlardan oluşmaktadırlar.
Bu gelir eşitsizliğini ortaya çıkaran temel unsurlar nelerdir? Dünyanın son 40 yılına egemen olan küresel boyutta büyüme olgusu, çevre ülkelerin kalkınma süreçlerini nasıl etkilemiştir? Küresel kalkınma odaklı gelişme çevre ülkelerdeki yoksunluğu, yoksulluğu, açlığı ve eşitsizliği ortadan kaldırabilir mi? Dünyanın eşitsiz gelişimi bir kader midir? Özgürlük ve eşitlik temelinde, insancıl, çevreyi koruyan, saldırgan olmayan, yoksulluğu, eşitsizliği salt imaj bozukluğu olarak algılamayan ve paydaşlarının tümünü kollayan küresel bir ekonomik kalkınma modeli olası mıdır? Bu sorunun yanıtı elbette olasıdır. 2008 sonrası dönemdeki bu tür arayışlar, yeni dünya düzenini oluşturmada önemli mihenk taşlarıdır. Yukarıdaki sorular ve soruların olası yanıtları küresel kalkınma odaklı analiz edilmelidir. Bugünün ulusötesi üretim, tüketim, ticaret, finans ve emek hareketlerinin yapısı ortaya konmalıdır. 21. YY’ın ekonomik olguları, yaşanan sorunları; 20. YY anlayışı çerçevesince algılanamaz ve oluşmuş politika önermeleri ile çözülemez. Bu nedenle ne Neo-liberal eksende modernleşme okulunun kalkınmaya bakışı ne de bağımlılık okulu ve yapısalcı bakış açısının olgu tanımlama odaklı yaklaşımları, 21. YY’da yaşanan kalkınma sorunlarını tek pencereden bakarak çözebilirler. Bu bağlamda kalkınma olgusuna bakışta yeni düşünlerin (ide) oluşturacağı kuramsal çatılara ve yeni politika önermelerine gereksinim vardır.
Bu kitap, geleneksel ekonomik kalkınma ya da kalkınma ekonomisi yaklaşımlarını içinde barındırmakla birlikte 21. YY ekonomik kalkınma olgusuna yeni konular ve yeni perspektifler de kazandırma uğraşı içindedir. Gelişmekte olan ülkelerin ekonomik strateji ve gelişmelerinde 1945 sonrası süreçte oluşan ekonomik uluslararası kurumların rolü oldukça etkindir. Ekonomik kalkınma olgusu incelenirken bu kurumların mutlaka analize dâhil edilmesi gerekir. Bu nedenle kitapta, bu kurumların yapısı, işleyişi vb. unsurlar ele alınmıştır. BM’nin ortaya koyduğu 2030 kalkınma hedefleri; hedef ve gerçekleşme odaklı bir bölüm olarak ele alınmıştır. Kalkınmanın uluslararası finans yapısı ve gelişmekte olan ülkelerin “Original Sin” sorununa özel önem atfedilmiştir. Diğer yandan toplumun orta sınıfı kalkınma olgusu olarak kitapta ele alınmıştır.
Kitap, akademik dünyaya; lisans, yüksek lisans ve doktora eğitiminde yararlı olabileceği gibi toplumun diğer kesimlerine de dünya ekonomisini biçimlendiren olgu ve olayların kavranmasında ve yorumlanmasında yol gösterici niteliktedir. Uzun bir sürecin getirdiği birikimlerin bir bütünü olarak ilk basımı 2014 yılında gerçekleşen kitabın bu yeni basımı; geçen zamandaki ekonomik değişiklikler, anlayıştaki farklılıklar ve yeni verilerle güncellenmiştir. Ekonomik Kalkınma kitabı; hem alanyazına hem lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimine katkı ve yarar sağlayacak hem de genel okura dünya ekonomisini biçimlendiren olgu ve olayları kavrama ve yorumlamada yol gösterici olacak niteliktedir.
Abdulvahap Akıncı, Ahmet Uçar, Ali Gökhan Gölçek, Alper Doğan, Altuğ Murat Köktaş, Bilal Göde, Burak Hamza Eryiğit, Ceyda Şataf, Çiğdem Akman, Deniz Abukan, Dilek Memişoğlu Gökbınar, Ekrem Karayılmazlar, Elif Ayşe Şahin İpek, Fatma Neval Genç, Gökhan Dökmen, H. Tuğba Eroğlu, Habip Demirhan, İbrahim Attila Acar, İsmail Ciğerci, İsmail Sadık Yavuz, Kamil Güngör, Levent Memiş, Mehmet Ali Yüksel, Melih Kabayel, Mine Biniş, Murat Albayrak, Mustafa Miynat, Neslihan Yılmaz, Oğuzhan Erdoğan, Özcan Sezer, Özgür Saraç, Recep Tekeli, Sefa Usta, Semih Köseoğlu, Timur Türgay, Ülkü Arıkboğa, Volkan Topçu, Volkan Yurdadoğ, Yakup Karaca, Zeynep Ağdemir Dünya örnekleri bakımından yerel yönetimlerin yönetim tercihleri, ülkelerin siyasi yapıları ile yakından ilgilidir. Bu bakımdan her ülkenin kendine has özellikler sergilemesi kaçınılmazdır. Bu yüzden yerel yönetim konusu tek başına bir siyasi tercih veya yönetim birimi olmaktan ibaret değildir. Kentleşme, kırsal kalkınma, çevre, yönetim ve yönetişim gibi pek çok alan bu süreçlerin bir parçasıdır.
Kitap kapağında bayrakları yer alan 26 ülke, dünyanın farklı bölgelerinden ve farklı yönetim şekillerine sahip ülkelerden seçilmiştir. Kitapta, bu ülkelerin siyasal ve yönetsel yapılanmaları ve yerel yönetimlerin idari ve mali yapıları yer almaktadır. Üniter ve federal yapılar birlikte incelendiği için çok farklı uygulamaları bir arada görmek mümkündür. Türkiye'nin AB süreci de göz önüne alınarak kitabın son bölümünde Avrupa Birliği'nde subsidiarite ilkesinin mali görünümüne yer verilmiş ve uygulamadaki farklılıklar ortaya konulmuştur. Ayrıca her bir ülke ele alınırken, bölüm sonlarında Türkiye ile karşılaştırması yapılarak değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Bu kadar farklı ülkenin bir arada yer alması aynı zamanda mukayese imkânı da sunmaktadır. Kitap içeriğinde bilindik ve alışageldik yerel yönetimler listesinde yer alan ülkeler dışında da ülke örnekleri yer bulmaktadır. Merkezî planlamadan piyasacı ekonomi anlayışına geçen ülkelerin bu kitap çalışmasında yer alması, uzak coğrafyalar ve literatürde az bilinen ülkelerin varlığı bu çalışmayı hem uzmanlar hem de araştırmacılar için değerli kılmaktadır. Unutulmamalıdır ki yerel halkın “toplam mutluluğu” iyi uygulamaların yaygınlaşması ile mümkün olacaktır.
Ahmet Özen, Ayşe Günay Bekâr, Elif Ayşe Şahin İpek, Emine Çalışkan, Fatma Yapıcı Sapankaya, Gonca Güngör Göksu, Hüseyin Güçlü Çiçek, Mahmut Ünal Şaşmaz, Mehmet Murat Akbelen, Melih Kabayel, Merve Yolal Eroğlu, Mine Biniş, Mustafa Bolahatoğlu, Sema Dirgen Öz, Süleyman Dikmen Günümüz teknolojik ve dijital gelişmeleri sayesinde toplum refahı devamlı artmaktadır. Olumlu ilerlemelerin yanı sıra iklim değişikliği sürecinde yaşanan çevresel sorunlar ile felaketler, toplumların gelecekte karşılaşabileceği riskleri artırmaktadır. Bu kapsamda sürdürülebilir kalkınmanın sağlanarak mevcut çevre sorunlarının aşılabilmesi için gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler, yapılarına göre farklı yöntemler geliştirmekte ve politikalar benimsemektedir. Daha çevreci ve “düşük karbonlu” bir gelecek arayışında maliye bilimi yöntemlerinin önemindeki yükseliş, kayda değerdir. Kitapta yer verilen çalışmalarda, düşük karbonlu bir geleceğe yönelik iklim değişikliğiyle mücadeleye uyumlu çevreci maliye çözümleri gerek teorik gerekse ampirik açıdan ele alınmıştır. Yeşil ekonomiye dönüşümün maliye politikaları açısından ele alındığı bölümlerde yeşil ekonomiye dönüşümün ekonomi politiği, yeşil ekonomiye yönelik teşvikler, yeşil ekonomi ve dijital dönüşüm, yeşil finansman uygulamaları, yeşil bütçe, tarımsal alanlarının sürdürülebilirliğine yönelik teşvikler, Avrupa Birliği emisyon ticaret sistemi, enerjinin vergilendirilmesi, yeşil kamu alımları ve sürdürülebilir kalkınmaya yönelik denetimler incelenmiştir.
Hakan Ay Eski maliyeciler, maliye ilminin inceleme konusu olan mali olayların tarihsel boyutunu ortaya koymak için “Ubi socites ubi finance” yani “Nerede toplum varsa orada maliye vardır” derler. Gerçekten mali olayların ne zaman, nasıl, ne şekilde ortaya çıktığı bilinmeyecek kadar eskidir, tıpkı devletlerin ne zaman nasıl ortaya çıktığını bilmediğimiz gibi…
Bu eserimizde; mali olayların tarihsel boyutu, sistematik ve kronolojik bir sıra ile ele alınmış ve maliye ilminin gelişimine bir ışık tutulmaya çalışılmıştır. Devlet olgusunun ortaya çıkışı ile başlayıp sırası ile İlk, Orta ve Yeni Çağlar ile devam eden mali olayların incelenmesi dünya siyasi tarihi açısından önem arz eden bütçe hakkı, vergiye karşı isyanlar ile devam ettirilmiştir. Devamında farklı coğrafyalarda uygulanan ilginç vergiler dâhil edilmiştir ve mali olaylar dinler açısından da ele alınmıştır. Anadolu coğrafyasına miras kalan dirlik sistemi farklı yönleri ile değerlendirildikten sonra kendi devletlerimizden Osmanlı Devleti’nde mali olayların çeşitli yönleri ele alınarak mali olaylar Cumhuriyet Türkiyesinin ilk yıllarına kadar getirilmiştir.
Hasan Kazak, Bilge Afşar, Orhan Çeker, Osman Okka An integrated system, Islam consists of several subsystems. The economy has an important place in these sub-systems. In this respect, Islam also includes regulations on economic growth and development. Undoubtedly, the most important of these regulations is the zakat institution. Zakat was mentioned in many parts of Koran with the prayer, accepted as the pillar of religion in many places and an important message that zakat and prayer should not be separated was given.
The most known and prominent feature of the zakat institution is its contribution to the fair distribution of national income, which is an important indicator in terms of economic development. A lot of work has been written on this subject and this issue has been mentioned in almost every sermon of Islamic scholars. However, the zakat institution has much more significance and benefits in terms of economic growth and development process.
The main purpose of this study is to create a resource for the qualitative and quantitative studies that will be carried out, by revealing other contributions of zakat to economic growth and development, which are not in the foreground but are actually much more functional as well as its other well-known contribution to income distribution.
Özgür Demirtaş A good leader is someone who can recognize the talents of their employees and has a strong intuition for selecting the most appropriate employees for the job. A great leader can recognize greatness in others, not only in themselves. They look for employees who deserve to be promoted within their organization. For an organization, one payoff of hiring a suitable leader is that its business will continue to grow as there will be right individuals hired for the right positions.
Every department in an organization has its own leader. Yet, a larger organization is still in need of a highly recognizable figure that will be responsible for making sure that the leadership figure in each department of the business is on the same page and completely understands the short and long-term goals of the business.
Elif Yılmaz This book aims to enlighten marketers and academicians in digital storytelling by adopting an interdisciplinary approach that is based on both literature and marketing.
The book includes the literature reviews in literature and marketing, the findings of the reviews, the evaluation of these findings with marketing professionals such as storytellers and digital marketing agencies, analysis of the evaluations with customers, and in conclusion, determination and explanation of the digital storytelling and its elements.
This book is highly recommended for brands and e-commerce/trade companies that aim to build emotional connections with their customers on digital platforms, create brand loyalty and increase sales performance.
Brent DAVIES, Barbara J. DAVIES, Sage 'Brent ve Barbara Davies okullarda personel geliştirilmesine yönelik bir yeni 21. yüzyıl paradigması sunmuştur. Onlar çeşitliliği, kişiselleştirmeyi, etik olmayı ve paylaşılan sorumluluğu desteklemektdir. Zor zamanlarımızda, ihtiyaç duyduğumuz büyük okulları tanımlayan yaratıcılık, yenilik ve okul personelinin uyumunu sağlamak için bu kitabı okumamız gerekecektir. Biz yeteneğin ve her çocuğun potansiyelinin geliştirilmesinin gerekli olduğunu biliyoruz. Şimdi ihtiyaçlarımızın okul personeliyle aynı olduğunu kabül etmeliyiz. Bu kitap, okullarımızın sürekli gelişimini sağlama kapasitesinin nasıl kurabileceğini göstermektedir.
LizReid, Başkan, Uzman Okullar ve Akademiler Tröstü
Yetenek yönetimi başarılı örgütlerin geliştirilmesinde önemli bir faktördür. Okullarımızın geleceğe yönlendirilmesi ve liderlik yapabilmesi için örgütler nitelikli personelden oluşan 'yetenek havuzları' geliştirme ihtiyacı duymaktadır.
Bu kitap, liderlere örgütlerinde yetenek yönetimi fikirlerini uygulayabilmelerine yönelik yapı ve kavramları açıklamaktadır. Yazarlar okullarda derinlemesine liderliği kurmak ve yüksek bir performansa sahip öğrenme ortamları oluşturmak gibi stratejik amaçların nasıl gerçekleştirileceği ve yetenek yönetimi üzerine odaklanmaktadır.
Yeniden şekillenen okulların ve liderlik rollerini ve sorumluluklarını yerine getirecek yetenekli bireylerin nasıl geliştirileceği gösterilirken yazarlar;
- Okulunuzdaki yetenekli bireylerin tanımlanması
- Okulunuzdaki yetenekli bireylerin ve liderlerin geliştirilmesi
- Okulda bir yetenek kültürü oluşturulması konularına odaklanmaktadır.
Bu kitap, okulun dönüşüm ihtiyaçlarını karşılayacak yenilikçi ve hayal gücü kuvvetli liderler geliştirilmesi güçlüğü ile karşılaşan okullar için çok önemlidir. Ayrıca bu kitap, İngiltere'de ve diğer ülkelerde eğitim örgütlerinde görev yapan okul müdürleri, uzman liderler, okul işletme yöneticileri ve lider olmaya aday öğretmenler için faydalı olacaktır.
Julie HAY, Sherwood Bu eserin çevirisine nasıl karar verdik? 24-26 Mayıs 2013'te İzmir'de katıldığımız çalıştayda Julie Hay'in özgün anlatımından, Transakiyonel Analiz (TA) alanındaki değerli bilgilerini yalın ve anlaşılır biçimde sunmasından çok etkilendik. Onun en önemli eserlerinden biri olan bu kitabı psikoloji, işletme, endüstri ve örgüt, insan kaynakları alanlarında çalışanlara, akademisyenlere, öğrencilere sunmanın çok yararlı olacağını düşündük.
Bu kitap, kendini tanımak ve anlamak isteyenlere; ego durumları ve yaşam örüntülerinin nasıl oluştuğunu, bugünkü yaşamlarımızı nasıl etkilediğini, nasıl psikolojik oyunlar oynadığımızı, oyunların avantaj ve dezavantajlarını açıklıyor. Özellikle iletişim sürecinde karşımızdakilere verdiğimiz ve aldığımız iletilerin, mesajların şifrelerini çözmemizde bizlere yardımcı oluyor.
Bu kitaptan, eğitim ortamlarında neler olduğunu, gruptan ve çalışma arkadaşlarımızdan nasıl etkilendiğimizi ve onları nasıl etkilediğimizi, yönetirken, yönetilirken, liderlik ederken neler yapıldığını, neler yaptığımızı ve iş ortamındaki çalışma sitillerimizi öğreniyoruz.
Ülkemizin insanlarının sağlık ve mutluluk içinde yaşamalarını; demokrasi ve barış ortamında hem kendilerini hem de diğer insanları mutlu edecek bilgilerle donanmalarını dileriz.
Arkın Sezgin “Oysaki başarılı pazarlamanın temeli düşük maliyet ve yüksek kaliteli satın alma sürecinden geçmektedir.”
Arkın Sezgin
Teknolojinin gelişmesi ile beraber internetin kullanımı, satın alma ihtiyaçlarının daha hızlı ve güvenilir bir şekilde sonuçlanmasına yönelik çalışmaları beraberinde getirmiştir. Özellikle gelişmiş ülkeler elektronik ortamda hızlı, güvenilir ve adil bir şekilde satın alma süreci yönetmek amacıyla gerekli alt yapı çalışmaları başlatmıştır. Bu süreç dünyadaki ihale uygulamalarına da yeni bir boyut kazandırmıştır.
Bu kitap, elektronik ortamda başlatılan satın alma sürecinde standardizasyon sağlayacak, adil ve şeffaf yönetim olarak elektronik ihale ile sonuçlandırılmasında yön oluşturacak, ilk tekliflere göre en iyi sonucu elde etmek için ihale kurgusunun oluşturulmasına ışık tutacak ve derslerde eğitim amaçlı kullanılabilecek temel bir eser olma niteliğine sahiptir. Ayrıca bu kitap içeriği bakımından literatürde ilk olma özelliğine sahiptir.
Arslan Zafer Gürler - Gülistan Erdal - H. Sibel Gülse Bal - Bekir Ayyıldız Ekonomi, aile yönetimini anlatan bir terim olmaktan çıkıp, bugün küçük büyük tüm ülkelerinin başlıca uğraşı konularından biri olmuştur. Kapsam ve etkinliği büyüyen ekonomik olguların baş döndürücü gelişmesinin yanında, doğa ve insan arasındaki ilişki giderek daha da açılmıştır. İnsanoğlu yanlışlığın farkına varmakta geç kalıp kalmadığını tartışmaktadır. Ekolojik ekonomi kitabı ise bu tartışmanın arenası görevi üstlenmiştir.
1972'de Smithsonian Castle'da Dennis Meadows liderliğindeki araştırmacılar, “Büyümenin Sınırları” isimli çığır açıcı bir rapor sundu. Bu çalışmadaki temel sav, nüfusun gezegenimizin doğal kaynaklarını ne zaman aşacağı sorunuydu. Sonuç; kaynak tükenmesindeki trendin devam etmesi durumunda gezegenimizin bize yetmeyeceği bu karanlık dönemin 100 yıl içinde gerçekleşeceği yönündeydi. 30'dan fazla dile çevrilen ve milyondan fazla satan bu kitaba karşın öngörülen felaket için hala çok az şey yapılmaktadır.
Bu kitap, Meadows’un deyimiyle, hiç kimsenin kazanamayacağı sıfır toplam teorisiyle sonuçlanacak bir süreci hazırlayan senaryonun, gerçeğe nasıl dönüşeceği ve felaketin nasıl önlenebileceği konusundaki kuramsal yaklaşımları ele almaktadır.
Ekolojik ekonomi kitabının hedef kitlesi, müfredatında ekonomi ve ekoloji olan tüm yükseköğrenim birimleridir. Ekolojik ekonomi kitabının içeriği ile Doğa Bilimleri ve Mühendislik Fakültelerinin bölümleri, Ziraat Fakülteleri, ekonomi eğitimi veren fakülte ve yüksekokullar için temel bir başvuru kaynağı olacağı düşünülmektedir.
H. Hatice ÖZKOÇ, M. Hanifi VAN Günümüzde ekonometri, konusu itibarıyla ekonomi biliminin vazgeçilmez araçlarından biri olmuştur. Ekonomi teorisinin giderek daha sayısal bir biçimde ele alınır olması ve aynı zamanda bilgisayar teknolojisindeki yaşanan hızlı ilerleme, ekonometrinin kullanım alanının genişlemesine neden olmaktadır.

Bu kitap, Ekonometri I derslerini temel alarak öğrencilerin çözümlü sorular üzerinden ders kapsamında anlatılan konuları daha iyi anlamasını ve söz konusu konuların E-Views uygulamalarını gerçekleştirebilmelerini sağlamayı amaçlamaktadır. Kitapta yer alan soruların çözümünde alternatif yaklaşımlar da dikkate alınmış olup yalın bir anlatım dili anlaşılırlık açısından tercih edilmiştir.
Arzu Kökcen Eryavuz, Deniz Erer, Deniz Koçak, Elif Erer, Emre Çevik, Esin Cumhur Yalçın, Fatma Zeren, Ferhat Şentürk, Funda Yurdakul, Hamdi Emeç, Kevser Tüter Şahinoğlu, Mehmet Çanakcı, Mehmet Ozan Özdemir, Murat Atan, Nazife Zeynep Çakır, Nazlı Karaoğlu, Özge Çelik Russell, Özge Korkmaz, Özlem Kiren Gürler, Selahattin Güriş, Sena Toksuk, Seyyide Doğan, Suzan Kantarcı Savaş, Şenay Açıkgöz, Şenay Üçdoğruk Birecikli, Tuba İlhan Öz Ekonometri bilim dalının önemi her geçen gün artmakta ve kapsadığı yöntemler birçok iktisadi alanda yaygın olarak uygulanmaktadır. Günümüzde veri üretiminin artması ve verilere olan erişimin araştırmacılar açısından daha kolay hâle gelmesi ile birlikte özellikle ampirik ekonometri literatürü de oldukça gelişme göstermiştir. “Ekonometride Ampirik Çalışmalar” isimli bu araştırma kitabı birbirinden değerli bilim insanları tarafından kaleme alınan özgün çalışmalardan oluşmaktadır. Kitap, ekonometride yer alan farklı çalışma alanlarında yazılmış araştırmaları içerdiğinden gerek teorik gerek ise uygulama alanlarında okuyuculara bilgi sunmaktadır. Kitabın amacı, alanında yetkin yazarların ampirik çalışmalarını bir araya getirerek literatüre katkı yapmak; yüksek lisans ve doktora öğrencileri de dâhil tüm araştırmacıların bu çalışmalara ulaşmalarını sağlamaktır.
Aziz Kutlar Günümüzde sosyal bilimlerin en önemli ilgi alanlarından birini ampirik çalışmalar oluşturmaktadır. Bir yöntem bilim olarak ekonometri, başta ekonomi olmak üzere, bir dizi sosyal bilime yöntem açısından rehberlik edecek durumdadır.
Özellikle üniversitelerin ekonomi, ekonometri, işletme ve endüstri mühendisliği bölümleri ile psikoloji, sosyoloji ve benzeri bölümlerinde okuyan lisans ve lisans üstü öğrencilerinin anlayabileceği düzeyde hazırlanan bu kitabın, yöntemle ilgili sorunları önemli ölçüde telafi edeceği düşünülmektedir.
Kitapta; teorik bilgilerin yanında, bolca çözülmüş açıklamalı örnek ve yorumlara yer verilmiştir.
Jeffrey M. Wooldridge İki ciltten oluşan kitabın birinci cildinde ekonometri ile ilgili temel konulardan başlanarak ileri düzeyde bilgiler verilmektedir. Bu ciltte hem yatay kesit verileri hem de zaman serisi verileri kullanılarak regresyon analizlerinin yapılışları, değişen varyans, otokorelasyon gibi temel konular ele alınmaktadır. Bu konuların yanında ek bölümlerde temel istatistik konuları ve matris cebri ile ilgili açıklamalara yer verilmektedir. Kitapta ayrıca araştırmalarda yardımcı olabilecek bir sözlük bulunmaktadır.
Kitabın bu cildi, ekonometri bölümü öğrencileri yanında ekonometriye yeni başlayan araştırmacılar ile maliye, iktisat gibi bir veya iki dönem temel ekonometri derslerinin okutulduğu bölümlerdeki lisans öğrencilerini hedeflemektedir. Ekonometri literatüründe yer alan ve önemli temel kitaplardan biri olan bu kitap, ders kitabı olarak okutulabileceği gibi, sağladığı farklı bakış açısı ile yardımcı kitap olarak da kullanılabilir ve araştırmacılara önerilebilir.
Jeffrey M. Wooldridge İki ciltten oluşan kitabın ikinci cildi yedi bölümden oluşmaktadır. Bu ciltte eşanlı denklemler, araç değişkenler tahmini, havuzlanmış ve panel veri modelleri gibi özel konular ele alınmaktadır. Son bölümde ampirik bir çalışmanın yapılmasında izlenecek adımlar yer almaktadır. Bu konuların yanında ikinci cildin ek bölümlerinde temel istatistik konuları ve matris cebri ile ilgili açıklamalara yer verilmektedir. Kitapta ayrıca araştırmalarda yardımcı olabilecek bir sözlük bulunmaktadır. Kitabın bu cildi; ekonometri eğitimi alan lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin yanında ekonometri ile ilgilenen akademisyen ve araştırmacıları hedef almaktadır.
Ekonometri literatüründe yer alan ve önemli temel kitaplardan biri olan Ekonometriye Giriş, ders kitabı olarak okutulabileceği gibi, sağladığı farklı bakış açısı ile yardımcı kitap olarak da kullanılabilir ve araştırmacılara önerilebilir.
Kurban Ünlüönen, Ahmet Tayfun Ekonomi kitabının hazırlık aşamasında; mesleki ve teknik eğitimin karakteristik özellikleri ile meslek yüksekokullarının öğrenci profili göz önüne alınarak planlama yapılmıştır. Bölüm başlıkları; ekonomi ile ilgili düşünceler ve temel kavramlar, bütün toplumların ortak ekonomik problemleri, talep, arz, piyasa ve piyasada fiyat oluşumu, devletin fiyatlara müdahalesi, tüketici dengesi, üretim ve üretici dengesi, firma dengesi, millî gelir, istihdam ve işsizlik, gelir dağılımı, para ve banka, dış ticaret, büyüme ve kalkınma konularını kapsamaktadır. Çalışma, meslek yüksekokulu öğrencilerinin yanı sıra fakültelerde de benzer derslerde kullanılabilecek içeriktedir.
Emre Topoğlu Elinizdeki kitap, uzun ve titiz bir çalışmanın eseri olup, özellikle YÖK'ün İnsan Kaynaklarının Mesleki Eğitim Yoluyla Geliştirilmesi Projesi, bilinen adı ile İKMEP'in kapsam ve içeriğine uygun olarak hazırlanmıştır.
Bu kitap, özellikle meslek yüksekokullarımızda okutulan Ekonomi ve Mikro İktisat dersleri için tasarlanmış olmakla birlikte, çeşitli fakültelerin ekonomi dersleri yanında, ekonomi ile ilk kez tanışan ve bu bilim ile ilgili temel kavramları özümseyip, sonraki aşamalara altyapı oluşturmak isteyen herkes için yazılmıştır. Zira genel olarak amacımız, matematikle ve dolayısıyla istatistikle ilişkisinden dolayı önyargı ile bakılan, ancak günümüzdeki önemine binaen birçok bölümde okutulması ve bunun yanı sıra öğrenilmesi arzulanan bu dersi biraz daha anlaşılır örnekler ve güncel yorumlarla destekleyebilmekti. Bu bağlamda konu sonlarında mevcut bulunan soruların dışında, kitabımızı piyasada bulunan diğer birçok değerli ekonomi kitabından ayıran en temel unsur şüphesiz, konuların işleyiş biçimi yanında, kitap sonunda yazarlarımız tarafından ciddi biçimde açıklanarak çözümlenmiş olan soru bölümüdür. Kitabın yaklaşık olarak %15'ini oluşturan bu bölümün, siz değerli öğrencilerimize ve okuyucularımıza ciddi katkı sağlayacağı inancını taşımaktayız.
Alper Aykut Ekinci, Aslı Selvi, Ayşe Nur Çiftçi, Barış Esen, Ceyda Akta, Derya Hekim, Eyyüp Ensari Şahin, Fatma Yıldız Şenol, Fırat Gündem, Filiz Eryılmaz, Gülsün Nakıboğlu, Hasan Ayrancı, Hülya Ünlü, İpek Özenir, Melahat Batu Ağırkaya, Murat Ozan Başkol, Samed Kurban, Senem Demirkıran, Şule Batbaylı, Şükrü Apaydın, Vildan Saba Aktop, Zeynep Aytaç Son yıllarda bir yandan ekonomik bir yandan da politik zorunluluklar özellikle gelişmekte olan ülkelerde yüksek büyüme seviyeleri ile birlikte dijital ekonominin de büyümesini teşvik edebilmek için teknolojik yeniliklerle birleşme eğilimi göstermektedir. Söz konusu bu büyümenin sürdürülebilir ve anlamlı olabilmesi için de dijital ekonomi ile ilgili meselelerin özel sektör tarafından stratejilendirilmesinin yanı sıra hükümetler tarafından yönlendirilmesi ve aynı zamanda da sivil toplum ve akademi tarafından da analiz edilmesi gerekmektedir. Fakat dijital ekonominin kavramları, tanımları ve ölçüleri ile ilgili var olan eksiklikler söz konusu bu eylemleri en başından eksik ve yetersiz kılmaktadır. Bu eksikliği bir nebze de olsa giderebilmek adına bu kitapta dijital ekonominin hem farklı tanımları ve kavramları hem de önemli bileşenleri zaman içerisindeki gelişim evreleri de dikkate alınarak farklı perspektiflerden incelenmiştir.
Ali Bayrakdaroğlu, Çağatay Mirgen, Deniz Selçuk, Duygu Yılmaz, Emrah Eray Akça, Erdal Demir, Gülay Demir, Gülhan Deniz, Gülşah Şen Küçük, İlkay Noyan Yalman, Melih Burak Koca, Muhammet Burak Kılıç, Murat Belke, Nevzat Balıkçıoğlu, Öğretim Görevlisi, Özcan Işık, Özcan Işık, Selahattin Koç, Selçuk Kendirli, Seval Elden Ürgüp, Sevim Ergenoğlu, Süleyman Emir, Süleyman Şen, Süreyya Kovacı, Şerife Merve Koşaroğlu, Tahsin Karabulut, Tayfun Yılmaz, Tayfur Bayat, Tuba Gülcemal, Yunus Emre Birol, Yüksel Aydın, Zeynep Karaş Dijital dönüşümün ekonomi ve finans sektöründe sağladığı yeniliklerin değerlendirilmesi önemli konuların başında gelmektedir. Günümüzde ülkeler arasında artan ekonomik ilişkiler, finans sektörünü geliştiren yapıyı oluşturmaktadır. Farklı dönemlerde oluşan çeşitli dinamiklerin pek çok ülkeyi etkileyecek nitelik kazanması, zaman zaman ekonomik ve finansal gelişmeyi yavaşlatıcı etki yaptığı görülmektedir. Gelişen bu yapıda küresel trendlerin ekonomi ve finans teorisindeki yerinin anlaşılması, politika tedbirlerinde etkinlik sağlanması anlamında dikkatleri çekmektedir. Bu kapsamda dünya ekonomisi ve finans sektöründeki güncel gelişmeler, bu kitabın hazırlanmasında temel fikir noktası olmuştur. Teorik ve uygulamalı çalışmaların yer aldığı kitabımız iki ana kısımdan oluşmaktadır. Toplam 23 bölümün yer aldığı kitabımızda her bir bölüm, alanında uzman akademisyenler tarafından hazırlanmıştır. Bu kitabın, ekonomi ve finans alanında çalışan araştırmacılar ve öğrenciler için katkı sağlaması hedeflenmektedir.
Alirıza Ağ, Atila Er, Aysun Hazel Özaydın, Bahattin Erden, Cihan Yılmaz, Eda Ayvacık, Fatma Çakıcı, Hakan Yılmaz, Korkmaz Keskendir, Kübra Elmalı, Mahmut Erdoğan, Melik Yolci, Meltem Gül, Nurhan Talebi, Samet Topal, Selçuk Bakan, Selçuk Yalçın, Serhat Çamkaya, Tuncer Yılmaz, Yakup Koray Duman, Yusuf Akan, Zeynep Kocabaş Ekonomi ve finans, her ne kadar çok ayrı disiplinler olarak sunulsa da bu iki kavram, birbiriyle ilişkili olup birbirlerini bilgilendirmekte ve etkilemektedir. Dolayısıyla bu alana yönelik çalışmalar, ilgi duyanlar tarafından önemsenmektedir.
Globalleşen dünyada, her alanda olduğu gibi ekonomi ve finans alanlarında da köklü değişimler yaşanmaktadır. Özellikle son yıllarda ekonomi ve finans alanındaki yeni trendlere olan talep hem işletmeler hem de paydaşları tarafından yadsınamaz oranda artmaktadır. Ekonomi ve finans alanındaki dönüşümlere ve alandaki dinamiklere kayıtsız kalmayarak yaşanan yeni gelişmelere ayak uyduran işletmeler ise rakiplerine göre bir adım öne geçmektedir. Bu eserde de ekonomi ve finans alanındaki konulara yer verilmiş ayrıca son yıllardaki yeni ekonomik ve finansal değişimlerle ilgili konular farklı açılardan ele alınmıştır.
Bu kitap; gelir eşitsizliği, kitle fonlaması, davranışsal finans, bankacılık sektörünün piyasa yapısı, yeşil finans ve yeşil bankacılık, açık bankacılık, dijital bankacılık, ihracat firmalarının 2008 Finans Krizi ve Covid-19 Pandemi Krizi’nden etkilenme durumları, finansal teknolojilerin sigortacılık sektöründeki etkileri, işsizlik ve iş gücü ile bankalarda finansal performans tahmini gibi araştırmalarla ilgililerine bu yöndeki eksiklikleri giderecek bilgiler sunarak literatüre de bu yönde katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Ekonomi ve Finans Temelli Çalışmalar, başta ekonomi ve finans alanı olmak üzere işletme yönetimi, kamu yönetimi, finansal analiz, iktisat, muhasebe gibi farklı alanlarla ilgilenenler ile ortak çalışma alanları ekonomi ve finans olan; öğrencilere, yöneticilere, yatırımcılara ve araştırmacılara yöneliktir. Kitabın, tüm kullanıcılara faydası olması dileklerimizle…
Eda Ayvacık, Erdem Selman Develi, Cihan Yılmaz, Emir Atay, Selçuk Yalçın, Nazan Şahbaz Kılınç, Efe Can Kılınç, İlyas Kays İmamoğlu, Hüseyin Coşkun, Müge Sağlam Bezgin, Merve Arslan, Tacinur Akça Ekonomi ve finans alanında yaşanan gelişmeler, piyasaların sürekli olarak dinamik bir yapıda olmasını sağlamaktadır. Gerçekleşen küreselleşme sürecinde tüm sektörlerle birlikte ekonomide ve finansal piyasalarda da değişim yaşanmaktadır. Bu değişim, ekonomi ve finansal alanlarda arayışları tetiklemiştir. Farklı üniversitelerden çok sayıda değerli akademisyenin teorik ve ampirik çalışmalarını kapsayan. Ekonomi ve Finans Üzerine İncelemeler isimli bu kitap, multidisipliner bir bakış açısıyla ekonomi ve finans alanındaki çalışmaların derlenmesinden oluşmaktadır ve lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde yapılacak olan araştırma, tez vb. çalışmalara yol gösterici olması ve literatüre katkı sunması amacıyla okuyucuya sunulmuştur.