İşletme ve İktisadi Bilimler \ 6-36
Murat Yorulmaz Ulaştırma modlarından deniz ulaştırması, özellikleri gereği uluslararası pazarları birbirine bağlayan, ulaştırma maliyeti açısından en düşük ve büyük hacimli yükler ile sanayi hammaddesini oluşturan çok büyük miktarlardaki yüklerin tek seferde, bir yerden diğer bir yere taşınması olanağını sağlaması bakımından alternatifi olamayan bir ulaştırma türüdür. Bu kapsamda deniz ulaştırması, lojistiğin gelişmesinde önemli katkılar sağlamış ve sağlamaya devam etmektedir. Deniz ulaştırması, denizyoluyla yüklerin limanlar arasında taşınması ve elleçlenmesi sürecini kapsarken, deniz ulaştırma lojistiği, lojistik temel hedeflerine ulaşmaya yönelik olarak, düşük maliyet, akışkanlığı sağlama ve değişen müşteri ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla, deniz ulaştırmasında yük ve buna ilişkin bilgi akışının kapıdan kapıya taşımacılık kapsamında planlanması, uygulanması ve yönetilmesidir. Lojistik sürece entegre olmuş deniz ulaştırması, etkin lojistik akışı sağlamakla birlikte deniz ulaştırma lojistiği kavramını ortaya çıkartmıştır. Deniz ulaştırma lojistiği, deniz ulaştırmasının ve lojistiğin hedeflerinin ortak noktada birleşmesiyle kavramsallaştırılmış ve özellikle küresel lojistik sektörü aktörlerinin dikkatini çeken bir konu haline gelmiştir.
Bu kitapta denizde, iç sularda veya okyanusta yapılan tüm denizyolu taşımacılığı faaliyetlerini kapsaması, diğer ulaştırma modlarına entegre olabilmesi ve lojistik hedeflerle uyum sağlaması nedeniyle, bu kavramları içerisine alan deniz ulaştırma lojistiği, ulaştırmaya lojistik bakış açısıyla incelenmiştir. Kitapta deniz ulaştırma lojistiği kapsamında, lojistik faaliyetler, ulaştırma lojistiği, lojistik merkezler, lojistik entegrasyon, deniz ulaştırma lojistik hizmet yetenekleri ve detaylı literatür ele alınmıştır. Kitap, deniz ulaştırma lojistiği ile ilgili ülkemizde yayınlanan kapsamlı ilk Türkçe eser olması nedeniyle önemli bir yere sahiptir.
John F. Morrissey, James L. Sumich Deniz Yaşamının Biyolojisine Giriş, deniz canlılarının heyecan verici dünyasına ve yaşadıkları olağanüstü ortamlarına açık ve ilgi çekici bir giriş sağlar. Yazarlar, denizdeki tüm yaşam formlarına temel oluşturan biyolojik ilkeler ve süreçler hakkında bir anlayış geliştirmek için denizel organizmaların mevcut seçilmiş canlı gruplarını sunuyor. Bu temelleri oluşturmak için bu grupların taksonomisini, evrimini, ekolojisini, davranışını ve fizyolojisini tartışan bilgiler sunmaktadır.

Bu kitap; özellikle su ürünleri mühendisleri, deniz biyologları, biyologlar, zoologlar, ziraat mühendisleri, veteriner hekimler, dalgıçlar, balıkçılık mühendisleri, su ürünleri avcıları ve yetiştiricileri ile tüm öğrencileri ve denize, balığa, doğaya ilgi duyan deniz aşıklarını, deniz ve su ürünleri tutkunlarını gerek metin gerekse de görselleriyle kendine çekecektir. Ayrıca deniz yaşamında labaratuvar ve denizel araştırmalar, okuyucuyu deniz canlılarını anlama heyecanı içinde oldukça meşgul edecek niteliktedir.
Bülent Tugay Yakıcı Deniz yolu taşımacılığı; yük ve yolcu gemileriyle taşıtan ile taşıyan arasında yapılan taşıma sözleşmesine dayalı, uluslararası deniz ticaret kanunu ve sözleşmeleri çerçevesinde yürütülen, belirli bir bedel karşılığında limandan limana yapılan taşıma türüdür.
Dünyanın ve aynı zamanda ülkemizin 3/4 ‘nün suyla çevrili olması denizyolu taşımacılığının yaygınlaşmasında doğal olarak önemli bir faktördür.
Bu taşıma yöntemine konu olan yükler, ekipmanlar, gemi tipleri ve operasyon sürecine katılım gösteren firmalar/taraflar çeşitlilik göstermektedir.
Sağlıklı ve verimli bir operasyon süreci için konu ile alakalı literatür bilgilerine iyi derecede hâkimiyet, konu operasyon alanlarında edinilmiş tecrübeler etkili olan baş unsurlar arasında olmaktadır.
Ticarete konu olmuş, konteynerler ile taşınamayacak tonajlarda bulunan kuru yük ürünleri, sahiplerinin taleplerine istinaden, alıcı firmanın teslim noktasına kadar geçen süreç içerisinde lojistik operasyonlara ihtiyaç duyulmuştur. Operasyonlarda navlun ödemesi ve liman entegre lojistik operasyonlarında birtakım problemlerle karşı karşıya kalınmış ve çözüme yönelik öneri ihtiyacı doğmuştur. Bu doğrultuda uygulanan yöntemler, sürece katılım gösteren firmalar, navlun ödemesi, pilot bölge olarak Mersin Uluslararası Limanı’nda karşı karşıya kalınmış problem ve çözüm önerileri ile birlikte gerekli olan diğer bilgiler detaylıca sunulmuştur.
Martin Stopford Deniz ticareti, dünya ekonomisinde son 60 yılda yaşanan küreselleşmeden sorumlu başlıca sanayi kollarından biridir. Sektörün en önemli başarısı, çok uzun mesafelerde oldukça emniyetli ve güvenli ulaşım imkânı sağlaması ve bunu dünya ekonomisinde olağan fiyat artışlarından farklı olarak oldukça yavaş bir şekilde artan rakamlarla gerçekleştirmiş olmasıdır. Ton başına birkaç dolar gibi bir ücretle yüklerin dünya çapında taşınabiliyor olması hayret vericidir. Beni Denizcilik Ekonomisi kitabını yazmaya sürükleyen temel motivasyon, bu yenilenme ve inovasyon dalgasının ardında yatan temel iktisadi faktörleri basitçe açıklayacak bir kaynak meydana getirme tutkusudur. Deniz ticaretinin 5.000 yıllık tarihinin bize sunduğu mesaj, her yeni nesille birlikte yeni durumlar ve problemlerle karşı karşıya kaldığımızdır. Yeni nesillerin, dünyanın değişen beklentilerine bağlı olarak sektörü yeni durumlara göre inşa etmesi ve adaptasyonunu sağlaması gerekir. Gerçekçi konuşmak gerekirse, bugün denizcilerin (ve tabii tersanelerin) kendi geleceklerini inşa etmeleri gerekiyor ve bunun için anlamaya ve sürekliliğe ihtiyaç var. Bugün karşı karşıya kaldığımız sorunlar, her zamankinden daha zorlu. Denizcilik Ekonomisi kitabının üçüncü baskısının Türkçeye tercüme edilmesi ve düşüncelerimin daha geniş bir kitleye ulaşabilmesi ile son derece mutluyum ve bundan şeref duydum. Bu çevirinin hazırlanmasında görev alan herkese teşekkürlerimi sunuyor ve bu kitabı en iyi dileklerimle yeni nesil Türk denizcilerine ithaf ettiğimi belirtmek istiyorum. Daha iyi kavrayabilmeniz, sürekliliği muhafaza edebilmeniz ve başarılı olmanız dileğiyle.
Martin Stopford
Gizem Kodak Günümüzde, gemilerin AIS (Otomatik Tanımlama Sistemi) ile donatılması, denizcilik disiplini içerisinde birçok bilimsel alana büyük veri ile çalışma imkânı sunmaktadır. Özellikle yüksek çözünürlüklü sonuçlar veren model çalışmalarında veri analizi için kullanışlı program dillerine olan ihtiyaç her geçen gün artmaktadır. Gemilerin AIS sinyalleri üzerinden anlık olarak izlenmesiyle oluşan büyük veri, çevresel boyutta gemi emisyon hesaplamaları ve hava kalitesi modellerinden seyir boyutunda risk analizi ve kaza modellemesine kadar geniş bir yelpazede çalışma fırsatı sağlamaktadır. Python program dili bu veriyi işleme konusunda kritik bir araçtır. Python kullanımı için temel bilgileri içeren bu çalışmada Python operatörleri, Python'da kullanılan veri tipi/yapıları incelenmiş, gömülü fonksiyonlar ve yaygın olarak kullanılan pratik metotlar örneklerle açıklanmıştır. İç içe veriler, koşullu ifadeler ve döngü kavramları ise denizcilik perspektifinde ele alınmış; kitap kapsamında kurgulanan hayali bir geminin seyir, evrak, personel işlemleri çerçevesinde okura sunulmuştur.
Python ile yapabileceklerimiz hayal gücümüzün sınırlarına bağlıdır. Bu kitap ile hem denizcilik alanında yeni nesil veri analiz tekniklerinin kullanımının yaygınlaştırılması hem de denizcilik öğrencilerinin hayal gücünü geliştirerek Python ile neler yapabileceklerine dair farkındalık yaratmak amaçlanmıştır. Çünkü Einstein'in söylediği gibi “Mantık bizi A noktasından B noktasına götürebilir, hayal gücü ise her yere...”
Ioannis Theotokas Sosyal bilimlerin bir alanı olan işletme yönetimi temelinde geliştirilen denizcilik işletmeleri yönetimi, işletme, ekonomi ve yönetim araştırmacılarının giderek artan ilgisine mazhar olmaktadır. Denizcilik şirketlerini merkeze alan araştırmaların çoğalması, sağlayacağı bilgi birikimi ile uluslararası bir rekabet alanı olan denizcilik sektörünün daha iyi anlaşılmasına imkân tanıyacak ve sonuç olarak denizcilik alanındaki yöneticilerin karşılaştıkları sorunlara daha uygun çözümler üretebilmelerine katkı sunacaktır.
Bu kitap, işletme yönetimi teorileri ile deniz işletmeciliği uygulamalarını eşsiz bir şekilde bir araya getirmekte olup denizcilik şirketlerinde yönetim ve organizasyon sorunlarıyla ilgilenenlere kapsamlı bir rehber niteliği taşımaktadır. Denizcilik sektöründen verilen güncel örneklerle işletme yönetimi teorileri pekiştirilmekte ve bu sayede kitap, denizcilik alanındaki önemli bir boşluğu doldurmaktadır.
Kitabın daha iyi yönetim ve organizasyon oluşturma arzusunu taşıyan denizcilik işletmeleri yöneticilerine, denizcilik alanındaki öğrenci, öğretmen ve akademisyenlere faydalı olması dileğiyle...
Abdullah Açık, Ahmet Demiray, Alaettin Sevim, Ali Umut Ünal, Ali Yasin Kaya, Alper Kayaalp, Ayşe Taş, Barış Kuleyin, Burhan Kayıran, Can Atacan, Cenk Ay, Çağlar Daloğlu, Deniz Keskinol, Durmuş Ali Yanık, Elif Bal Beşikçi, Elif Koç, Gani Mustafa İnegöl, Gökay Yılmaz, Güler Alkan, Hakan Özkan, Hançer Çakıroğlu, Hasan Bora Usluer, Hüseyin Gençer, İsmet Balık, İsmet Tıkız, M. Taner Albayrak, Mehmet Özkan, Mehmet Yahşi, Mesut Can Köseoğlu, Muammer Nurduhan, Muhammed Bamyacı, Muhammet Aydın, Murat Selçuk Solmaz, Murat Yapıcı, Murat Yorulmaz, Okan Büyükacar, Osman Arslan, Ozan Hikmet Arıcan, Pınar Özdemır, Recep Kayaer, Sevda Dede, Şükrü Satılmış, Tarık Efe Kendir, Tayfun Acarer, Umur Bucak, Ünal özdemir Denizcilikte Disiplinlerarası Çalışmalar başlıklı, orijinal araştırma ve derleme türünden çalışmaların yer aldığı bu kitapta, alanında uzman bilim insanları ve sektör profesyonelleri tarafından yazılmış; deniz ve liman işletmeciliği, gemi ve filo yönetimi, deniz ulaştırma sistemleri, denizcilikte insan kaynağı, denizcilik ekonomisi, denizcilikte enerji verimliliği, denizcilikte emniyet, deniz lojistiği, denizcilik eğitimi ve denizcilikte dijitalleşme ile ilgili özgün çalışmalar bulunmaktadır. Kitabı oluşturan bölümlerde, konusunda uzman bilim insanları ve sektör profesyonelleri, farklı disiplinlerin bilgi birikimiyle denizcilik alanının sorunlarına yönelik disiplinlerarası bir yaklaşım sergilemiştir.
Kitap, okuyucuların denizcilik alanındaki temel ve güncel konuları farklı disiplinlerin bakış açısıyla anlamasına ve takip etmesine yardımcı olabilecek bir kaynaktır. Aynı zamanda denizcilik literatürünün gelişmesine katkı sağlayacak olan bu kitap, ileriki araştırmalara da yol gösterici nitelikte bir eserdir.
Michael ten Hompel, Thorsten Schmidt, Springer 1958'de doğan Prof. Dr. Michael ten Hompel, Elektrik Mühendisliği Bölümünü tamamlayarak Aachen RWTH'de Teknik Enformatik konusuna yoğunlaştı ve daha sonra Witten/Herdecke Üniversitesinden Doktora derecesi alarak mezun oldu. Mesleki kariyerine Dortmund Üniversitesi Ulaştırma ve Depolama Kürsüsü ve Fraunhofer Enstitüsünde Ulaştırma Teknolojisi ve Ürün Dağıtımı alanında bilim adamı olarak başladı. 1989-1991'de bilgisayar sistemleri ve ağları geliştiren IGS GmbH & Co. KG'de (Aachen) Dortmund şube müdürü olarak çalıştı. Prof. Ten Hompel, aynı zamanda 1988'de bugün Almanya'nın lojistik alanında en başarılı şirketlerinden biri olup, üretim ve lojistik yönetimine yönelik yazılım geliştiren GamBit GmbH'yi kurdu. 2000'de yönetim kurulundan istifa ederek, Fraunhofer Enstitüsünde Malzeme Akışı ve Lojistik Müdürü oldu (2005'ten bu yana genel müdür). Ayrıca yine bu bölümde, Malzeme Akış Sistemleri Bölüm Müdürü olarak da görev yapmıştır. Bunun yanı sıra, Dortmund Üniversitesi Ulaştırma ve Depolama Komisyonunun da başkanıdır.
Dr. Thorsten Schmidt (M.S.) Dortmund Üniversitesi Makine Mühendisliği ve Georgia Teknoloji Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümünden mezun oldu. Hâlen malzeme akışı ve lojistik konusunda kurum içi malzeme akış sistemleri tasarımı ve teknolojisi alanına yoğunlaşarak, Fraunhofer Enstitüsünde Makine ve Sistemler Bölümüne başkanlık etmektedir.
Çağdaş depo ve dağıtım sistemleri, yoğun katma değerli olarak çalışan tedarik zincirleri boyunca son derece karmaşık ağlar oluşturarak zaman, maliyet ve kalite ile ilgili çeşitli gereksinimleri karşılamak zorundadır. Oysaki, bu sistemlerin verimli bir şekilde işletilmesinden sorumlu herkes için süreklilik arz eden birçok zorluklar mevcuttur. Bilgisayar ve kontrol teknolojilerindeki gelişmeler, bu alanda yeni yönetim ve kontrol sistemlerini (Depo Yönetim Sistemleri, WMS - Warehouse Management Systems) sunsa da, yüksek karmaşıklık seviyesi sebebiyle kullanıcılar tarafından bu tür sistemleri kullanmak çoğunlukla karışık ve zor bulunmaktadır. Çok çeşitli sistem gereksinimleri ve ilgili çözümleri nedeniyle WMS tasarımı, seçilmesi ve işletilmesi, kapsamlı teknik bilgiler ile birlikte deneyim gerektirir. Sistemin başarısını ya da başarısızlığını belirleyecek olan ölçütler göz önüne alındığında, uygulanması gerekli olan pek çok unsur vardır. Bu kitap, temel bilgileri içermekte olup hem potansiyeli hem de risk ve stratejilerini inceleyerek okuyucuya olası çözümlerle ilgili genel bir bakış açısı sağlar ve beraberinde okuyucunun doğru tercih yapmasına yardımcı olur. Böylece depo yönetim sistemlerinin seçilmesi ve belirlenmesinden sorumlu olan kişiler için detaylı bir karşılaştırma temeli oluşturmak oldukça kolaylaşacaktır. Ayrıca bu konuyla ilgili bilgi sahibi olmak isteyen lojistik bölümü öğrencileri ile konuya ilgi duyan başlangıç seviyesindeki kişiler için temel bir altyapı ilave olarak verilmektedir.

Kitabımız, temel bilgileri göz ardı etmeden, özel teknik bilgileri kapsayacak şekilde uygulama ile ilgilidir. Daha iyi bir anlama için gerekli temel süreç ve teknolojiler, ayrıntılı olarak tanımlanmaktadır. Bunların yanı sıra kitap, mevcut gelişmelerle ilgili sorunlara ve sınırlara işaret etmek ve WMS yapısı ve tasarımı ile ilgili güncel yaklaşımları sunmak suretiyle sistem geliştiricilerine yeni fikirler de vermektedir. Açık Kaynak Kodlu bir program olan “my WMS”den alınan, basit ama işlevsel ve iyi belgelendirilmiş bir yazılım, ek olarak sunulmuştur. Simülasyon ortamı sayesinde bu yazılım, platformdan bağımsız olarak ve herhangi bir şifre bilgisi koşulu olmaksızın standart kişisel bilgisayarlarda rahatlıkla çalıştırılabilir. Bu sayede, WMS'nin çalışma şekli, işlevlerini ve faydalarını da görselleştirmek mümkün olabilecektir.
M. Hakan Keskin Bu kitap hem akademisyen hem de profesyonel lojistikçiler için bir rehber olma iddiası taşıyor. Çağdaş tedarik zincirlerinde küresel lojistik operasyonlarda depoların ve depolama faaliyetlerinin önemini, Amazon, Goodyear gibi markaların kullandığı küçük bir kasaba büyüklüğündeki devasa depolardan, küçük ölçekli bir dağıtım deposuna kadar birçok depo örneği desteğinde anlatıyor. Blok zincir, BigData, 3 boyutlu yazıcılar, karanlık depolar gibi çağdaş teknolojilerle şekillenmekte olan yakın geleceğin tedarik zincirlerinde depoların yeni misyonları hakkında öngörüler içeriyor. Bu nedenle, lojistik ile ilgilenenlerin mutlaka kütüphanesinde bulunması gerekiyor. Buna ilave olarak, Lojistik (Yönetimi), Endüstri, Uluslararası Ticaret, İşletme Bölümlerinde verilen depolama (depo yönetimi) derslerinde temel kaynak olarak kullanılabilecek bir çalışma. Her sayfası renkli ve iki dilli (İngilizce-Türkçe) olarak tasarlandı. İçinde çok sayıda fotoğraf ve şekil var. Ayrıca, Depolama (Depo) Yönetimi dersi verenlere dersin hazırlanmasına ve işlenmesine katkı sağlamak için kitabın sonuna Bologna sürecine uygun hazırlanmış ders izlencesi, araştırma soruları ve tartışma konuları eklendi.
A. Zafer Acar, Emre Çakmak Lojistik, işletmelere hız ve esneklik sağlamasının yanında önemli maliyet avantajları da yaratmaktadır. Coğrafi ve tarihî avantajlarına rağmen bu sektörden yeterince pay alamayan ülkemizde eksikliği hissedilen Türkçe kaynak ihtiyacına katkıda bulunma amacını taşıyan bu eser; lojistiğin en bilinen operasyon alanlarından birine parmak basarak depolama, malzeme elleçleme ve ambalajlama konularını incelemektedir. Eser, lojistik alanında yetişmekte olan gençler ve hâlihazırda lojistik sektöründe faaliyet gösteren tüm yönetici ve çalışanlar için faydalı bir el kitabı niteliğindedir.
Aydın Ünal, Füsun Esenkal Çözeli, Gizem Özgürel, Gülay Çakır, Mehmet Sedat İpar, Onur Çelen, Sinan Baran Bayar Dünya genelinde modern anlamda turizm sektörü özellikle II. Dünya Savaşı'ndan günümüze kadar küresel ve teknolojik gelişmelerle birlikte hızlı bir gelişim kaydetmiştir. Türkiye'de ise bu gelişmelere 1982 yılında yürürlüğe giren 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu ayrıca ivme kazandırmıştır. 1950'li yıllarda dünya genelinde seyahat eden kişi sayısı 25 milyon civarında iken 2019 yılı sonu itibarıyla bu sayı 1,4 milyar kişiye yükselmiş durumdadır. Son birkaç yıllık süreçte Türkiye'nin özellikle jeopolitik konumundan dolayı yaşadığı sıkıntılar, iç ve dış terör saldırıları ve sınır ülkelerde yaşanan siyasal istikrarsızlıklar gibi nedenlerle 2007 yılında ulaştığı seviyelere kadar gerileyen Türkiye'ye 2019 yılı sonu itibarıyla 53 milyon civarında turist varışı gerçekleşmiştir. Diğer taraftan dünya ölçeğinde 1,7 trilyon dolar seviyesinde gelirin sağlandığı turizm pazarlarında ülkeler ve turizm destinasyonları arasında yoğun bir rekabet yaşanmaktadır. Turizmin sosyokültürel, çevresel, politik, ekonomik ve diğer birçok olumlu etkisinden faydalanmak isteyen ülkeler ve turizm destinasyonları bu rekabet ortamında var olabilmek, mevcut pazar paylarını arttırabilmek, hizmet kalitelerinin seviyelerini yükseltebilmek ve turist memnuniyetini sağlayabilmek için çeşitli planlama, üretim, yönetim ve pazarlama stratejileri ve yaklaşımları benimsemektedirler. Ancak turizm sektörünün kendine özgü yapısı, sürekli değişen turist beklentileri, yeni trendlerin ve destinasyonların pazara çabuk hâkim olması yani pazarın ve destinasyonların dinamikliği ülkelerin ve destinasyonların pazarlama süreçlerini yakından etkilemektedir.
Bu eserde destinasyon kavramı, destinasyon pazarlama karması, destinasyon pazarlamasında turist davranışı, destinasyon pazarlamasında karar verme süreci, destinasyon pazarlamasında turist memnuniyeti ve hizmet kalitesi gibi konular detaylandırılmıştır. Eserin literatüre, akademisyenlere, kıymetli öğrencilere ve diğer tüm okuyucularına katkı ve fayda sağlamasını temenni ederiz.
İbrahim Halil Sugözü - Sema Yaşar Devlet borçları, iktisadi açıdan çok yönlü bir araştırma konusudur. Hem para politikası hem de maliye politikasına konu olan devlet borçları, ekonomik büyüme, fiyat istikrarı, faizler, gelir dağılımı, kamu gelirleri, kamu harcamaları ve ödemeler dengesi ile çok yakın ilişkili olması dolayısıyla makro iktisadın en önemli konularından birisidir. Özellikle son dönemde uluslararası finansal krizlerin konusu olması ve ulusal ve uluslararası siyasi dengeleri etkilemesi de devlet borçlarını hem sokakta hem akademide gündemde tutmaktadır. Devlet borçlarının çok yönlü bir araştırma konusu olması detaylarda kendini göstermektedir. Gelişmekte olan ülkelerde yapılan portföy yatırımlarının tüketim harcamalarının finansmanında kullanılması dolayısıyla borç geri ödemelerinde sorun çıkardığı sesli olarak ifade edilmektedir. Araştırmanın bir diğer yönü iç denge ile ilgilidir. İçeride kamu açıklarının finansmanı için borçlanmaya gidilirken alıcılar tarafından yüksek ve risksiz faiz getirisinin avantajı hesaplanmaktadır. Yine bir yandan para arzını kontrol etmenin aracısı olan devlet borçları, diğer yandan bankalar tarafından olağanüstü düzeyde kaydi para oluşturmak suretiyle para arzının asıl sahibinin bankalar olmasına dolaylı olarak hizmet etmektedir. Bu çalışma devlet borçlarının teorik olarak etraflıca incelenmesini sağlayan ve kronolojik olarak Türkiye örneğinde gelişimini ortaya koyan bir çalışmadır. Önemini ortaya koymak adına her ne kadar borçlanmanın bazı ağır sonuçları vurgulanmış olsa da farklı teorilere yer verilerek objektif bir bakış açısıyla konulara yaklaşılmış ve yorum araştırmacıya bırakılmıştır.
Barış Sipahi - Serhat Yanık - Cevdet Topal Bu çalışmada, Devlet Muhasebesi uygulamalarında son dönemde meydana gelen değişimler ele alınmış ve kamu mali reformu çerçevesinde uygulamaya konulan muhasebe esasları, hesap planı, hesap tanımları ve hesaplara ilişkin örnek uygulamalar sunulmuştur. Çalışma süresince yapılan hesap açıklamalarında ve uygulama örneklerinde çoğunlukla 5018 sayılı Kanun Kamu Mali Yönetimi ve kontrol Kanununda yararlanılmıştır. Çalışmanın, genel bütçe kapsamında çalışan kamu idareleri, özel bütçeli idareler, düzenleyici ve dengeleyici kurumlar, sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idarelerde uygulanan devlet muhasebesi uygulamaları hususunda çalışanlara ve bu konuyla ilgilenenlere çalışmalarında faydalı olacağı düşünülmektedir.
Uğur Özgöker, Yusuf İnamoğlu Türkiye ekonomisinde 1980'lerin başından itibaren ihracatın arttırılması için birçok teşvik unsuru uygulanmaktadır. İhracatın teşvik edilmesi, artan küresel rekabet ortamında ihraç pazarlarının genişletilmesi için büyük önem taşımaktadır. Global pazarlardaki ülke ve sektör payının arttırılabilmesi için uluslararası piyasalara açılan ihracatçı firmaların rekabet güçlerinin de arttırılmaları için desteklenmeleri gerekmektedir.
Bu kitabın temel amacı, 1980'den günümüze uygulanan devlet yardımlarının yani teşvikler ve devlet desteklerinin Türkiye'nin dış ticaret hacmine, dış ticaret dengesine ve genel olarak Türkiye ekonomisine olan etkilerini ortaya koymaktır. Bu çerçevede, Türkiye ihracatının yaklaşık yarısının Dahilde İşleme Rejimi (DİR) desteği çerçevesinde yapılması sebebiyle de DİR kapsamında gerçekleşen ihracat ve ithalat hacminin Türkiye ekonomisinin büyümesine, uluslararası rekabet gücüne ve dış ticaret dengesine olan etkileri araştırılmıştır.
Abdullah Karatay, Başak Ekim Akkan, Berna Yazıcı, Betül Altuntaş, Faruk Taşcı, Güngör Toprak Çabuk, Mehmet Baki Deniz, Mehmet Ertan, Reyhan Atasü Topcuoğlu, Turgay Çavuşoğlu, Volkan Yılmaz Türkiye'de 2011 yılına kadar Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu çatısı altında örgütlenen kurumsal sosyal hizmetler, 2011 yılında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının oluşumuyla birlikte yeni bir örgütlenme sürecine girmiştir. Bu süreç; sadece bürokratik yapılanma değişimini değil, aynı zamanda sosyal hizmetlerin sunumunda kamu dışındaki aktörlerin yer almasını da ifade etmektedir. Bu aktörler; özel sektör, yerel yönetimler ve sivil toplum örgütleri olarak sıralanabilir. Kuşkusuz bu yeni dönemde, ailenin toplumsal dayanışmanın ana dayanağı olarak sahip olduğu önem devam etmektedir.
Bu kitap; farklı refah rejimleri bağlamında sosyal hizmetlerdeki dönüşümü, dezavantajlı guruplar (çocuk, yaşlı, engelli, kadın, göçmen, LGBT bireyler, farklı etnik-kültürel gruplar, insan ticareti mağdurları) ekseninde tartışmaya açmaktadır. Kuşkusuz dezavantajlı her gurubun istihdamdan, yaşam kalitesinin artırılması, eğitim ve sağlık hizmetlerine değin pek çok alanda sorunları bulunmaktadır. Bu çalışma, sosyal hizmetlerin ilgisi çerçevesinde farklı dezavantajlı grupları sosyal politikanın temel meselesi olarak ele almakta ve her bir grup için özgün tartışmalar içermektedir.
Ayşenur Karakuş, Büşra Tuna, Dilek Doruk Kondakcı, Hakkı Kalaycı, Hatice Demirbaş, Hazal Swearinger, Melis Erdener, Nihal Gördes Aydoğdu, Tahsin Barış Değer Yaşlılık dönemi biyolojik ve sosyolojik olarak kendine özgü dinamikleri olan yaşamın hassas bir evresidir. Bu hassasiyetle yaşlıların sorunlarını ortaya koyarak çözümü noktasında sosyal politikalara yön verebilmek, daha refah bir toplum için çok önemlidir. Bununla birlikte sosyal politikaların sorumluluk alanlarından biri de dezavantajlı grupların sosyal risklerini tespit ederek önlem almak ve bu grupların yaşamlarını iyileştirmektir. Bu kitap; engelliler, yoksullar, kadınlar, göçmenler, mahkûmlar gibi dezavantajlı grupların içerisinde yer alan ve aynı zamanda yaşlı olduğu için kendi biyolojik ve sosyolojik sorunlarıyla da baş etmek zorunda kalan insanları hedef almaktadır. Bu insanların sorunlarını ortaya koyan, dünyada ve ülkemizde bu gruplara yönelik uygulanan sosyal politikaları derleyen ve hızla yaşlanmakta olan ülkemizde bu grupların sorunlarına çözüm önerileri getiren bir eserdir. Bu kitabın; başta sosyal politika yapıcıları olmak üzere, sosyal politika, yaşlılık, sosyal hizmet alanlarında çalışan araştırmacılara özgün bir kaynak olacağı düşünülmektedir.
Ahmet Cemkut Badem, Ahmet İçöz, Esin Karacan, İbrahim Ayvaz, İlker İbrahim Avşar, Jale Balkaş, Melih İnal, Muhammet Rıdvan İnce, Muhsin Halis, Murat Emikönel, Ozan Gönüllü, Özgür Ekin Sucu, Refik Erdem Koç, Sami Karacan, Sibel Fettahoğlu, Yavuz Kılınç, Yusran İsmailoğlu The rapid and irreversible digital transformation in all areas of life makes it necessary for corporates and investors to keep up with the times. In order to stay one step ahead in competitive markets, corporates need to align their business processes with the digital world. Investors, as well as corporates, should update their investment strategies according to technological developments. For this reason, reaching up-to-date information about new investment opportunities and markets that have emerged due to digitalization is essential for investors. Especially investors who want to take positions in crypto money markets should have information about the relations of cryptocurrencies with each other and with other markets. This book deals with technological developments and digitalization in accounting, finance, information technology, management, and marketing. In this context, the book contains scientific articles on current topics such as accounting for cryptocurrencies, the relations of cryptocurrencies with each other and capital markets, blockchain technologies, Industry 4.0, digital marketing, learning organizations, and the Internet of Things.
Ali İzzet Eken Günümüzde artan küreselleşme rüzgârı dış ticareti önemli hâle getirmiştir. Bunun sonucunda, ülkeler birbirleriyle siyasi, ticari ve ekonomik ilişkiler geliştirmek zorunda kalmışlardır. Bu gelişmelerden etkilenen Türkiye ekonomisinde, donanımlı dış ticaret elemanlarına olan talep artmış ve bu talebin karşılanması için yüksek öğrenim kurumlarında ve meslek yüksek okullarında dış ticaret dersleri açılmıştır.
Bu kitapta; ithalat, ihracat, ilgili kurumlar, kullanılan belgeler, teslim ve ödeme şekilleri, dış ticaretin finansmanı ve riskleri anlatılmaktadır. Dış ticaret ile ilgilenenlere, uluslararası pazarlama konusunda çalışanlara ve üniversite öğrencilerine yardımcı olabilmek amaçlanmaktadır.
Mehmet Aslan Uluslararası iktisat teorisinde önemli yeri olan dış ticaret hadleri, özellikle gelişmekte olan ülkelerin (GOÜ), dış ekonomik ilişkilerinin analizinde kullanılmaktadır. GOÜ'ler büyüme ve kalkınmalarının gerçekleşmesi için ihtiyaç duydukları finansman kaynağını daha çok dış ticaret yoluyla karşılamaktadırlar. GOÜ kategorisinde yer alan Türkiye'nin dış ticareti yıllar itibarıyla miktar olarak artırdığı hâlde yeterince döviz geliri elde edemediği görülmektedir. Bu durum “Türkiye, diğer ülkelerle yaptığı ticaretten kazançlı çıkmakta mıdır?” sorusunu gündeme getirmektedir. Bunu ölçen en önemli araç ise dış ticaret hadleridir. Bu kitapta, dış ticaret hadleri ile literatür göz önüne alınarak tespit edilen belirleyicileri (brent petrol fiyatları, GSYH, reel efektif döviz kuru, dış ticaret açığı, ara mallar ithalatının toplam ithalat içerisindeki payı, sanayi malları ihracatının toplam ihracat içerisindeki payı değişkenleri) arasındaki ilişkiler ekonometrik yöntemlerle incelenmiştir.
Abdulkadir Barut, Coşkun Koç, Hasan Ayaydın, Hasan Bardakçı, Işılay Talay, Lokman Kantar, Mehmet Ragıp Görgün, Mücahit Çitil, Orkun Bayram, Selminaz Adıgüzel, Sema Bahçeci, Tayfun Ercan Dış ticaret, devletlerin kalkınmasında itici güçtür. Dış borçların ödenmesi, uluslararası ticaret engellerinin kaldırılması, uzman tacirlerin uluslararası rekabet etme gücüne bağlıdır. Bu bağlamda küresel dünyada uluslararası alanda rekabet edebilecek nitelikte dış ticaret uzmanları yetiştirmek bütün devletlerin amaçlarından birini oluşturmaktadır. Bu amaca hizmet etme saikiyle yazılan Dış Ticaret İşlemleri isimli bu kitapta; dış ticaret teorileri, dış ticaret finansman yöntemleri, uluslararası ticarette kullanılan belgeler, kambiyo ve Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar incelemesi, uluslararası ticarette kullanılan teslim ve ödeme yöntemleri, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamında yer alan eşyayı gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın ülkeye sokma suçu, uluslararası ticari sözleşmelerde dikkat edilmesi gereken hususlar, ters factoring işlemlerinin dış ticaret ve küresel tedarik zinciri yönetimi için önemi, araştırma ve geliştirme yatırımlarının Türkiye ve dünyadaki genel durumu, factoring, forfaiting ve leasing, topsis yöntemi ile performans analizi, dış ticarette gümrük işlemleri ve aşamaları vb. konulara yer verilmektedir.
Dış ticaret uzmanları, akademisyenler, öğrenciler ve konuya ilgi duyan araştırmacıların istifade edebileceği bu kitabın alanyazına ve okurlarına faydalı olması dilekleriyle…
Mehmet Karagül - Berfu İlter Dış ticaret işlemleri; kişiler açısından kariyerli bir meslek edinme, firmalar açısından ulusal ve uluslararası pazarlarda rekabet edebilme, devletler için ise dinamik bir dış ticaret yapısına sahip olabilmek için son derece önemli bir faaliyet alanıdır.
Özellikle küreselleşmenin yoğun olarak yaşandığı günümüz koşullarında dış ticaret işlemlerinin önemi çok daha ön plana çıkmış durumdadır. Dış ticaret işlemleri hakkında, millî, milletlerarası ve karşı ülke hukuku olmak üzere birçok bilgiye sahip olmak günümüz şartlarında önemli bir ayrıcalıktır.
Bu kitap çalışmasının ilk bölümünde, dış ticaret konusunun teorik düzeyde ne olduğu, ikinci bölümde dış ticaret işlemlerinin uygulama kısmı, üçüncü bölümde de Türkiye’deki dış ticaret mevzuatı, son bölümde ise dış ticaret işlemlerinin muhasebeleştirilmesi konuları ele alınmış ve değişik dış ticaret uygulamalarına göre farklı muhasebe kayıtları örneklerle incelenmiştir.
Sevgi Sezer Bu çalışma; ülkelerin birbirleriyle yaptığı dış ticaretin temelini, dış ticarette ülkelerin kazançlarını, dış ticaretin bileşenlerini, göreceli reel fiyat ilişkilerini ve tüm bunlara bağlı oluşan dış ticaret teorilerini makroekonomik açıdan analizini ele almaktadır.
Dış ticaret teorileri, ülkelerin dış ticaretten kazançlı çıkmaları için hangi mallar üzerinde uzmanlaşarak ihracat yapmaları gerektiğini açıklar. Makroekonomi bütün dünya ülkeleri için oldukça önemlidir. Makro açıdan dış ticaret teorileri; enflasyon, genel denge, döviz kuru vb. iktisadi yapıların şekillenmesinde oldukça önemli olagelmiştir. Bundan dolayı bu çalışma, özellikle bu alanda yapılan çalışmaların içinde dış ticaret teorilerine alternatif olarak sunulan yeni makro çalışmalara teorik anlamda yeni bir referans olması için hazırlanmıştır. Bu çalışmayla bilim insanları, kurumsal yöneticiler, ülkelerin rekabet gücünü arttırma da etkili olan faktörleri daha anlaşılır bir şekilde belirleyerek rekabet gücünü olumsuz olarak etkileyen unsurları da daha net bir şekilde anlayıp çözüm yolu geliştireceklerdir.
Erdem Bağcı Yirmi birinci yüzyılın ekonomik zorluklarının başında, teknoloji, iletişim ve ulaşım imkânlarının geldiği düzeye bağlı olarak rekabetin yoğunlaşması ve ülkelerin birbirine olan bağımlılığının artması gelmektedir. Doğal olarak, ülkelerin ulusal ekonomik sorunları uluslararası ekonomik sorunlardan bağımsız düşünülememektedir.
Bu kitap, Türkiye örneği üzerinden dışa bağımlılığın makroekonomik sonuçlarını ele almaktadır. Öncelikle, dışa bağımlılık teorik açıdan işlenmeye çalışılmış, ardından Türkiye ekonomisinin dışa olan bağımlılık durumu, dış ticaret ve üretim verileri üzerinden yapılan hesaplamalarla incelenmiştir. Bununla birlikte, literatür incelemesiyle dışa olan bağımlılığın istihdam, gelir dağılımı adaletsizliği, cari işlemler dengesi, ekonomik büyüme ve kalkınma üzerindeki etkileri sunulmuştur.
Bu kitap, bir ekonomide dışa bağımlılık azaltılmadan uygulanmak üzere hazırlanan ekonomik politikaların hedeflenen makroekonomik sonuçları sağlamasının mümkün olmayacağını belirtmekte ve dışa bağımlılığın azaltılmasına yönelik öneriler sunmaktadır.
Hüseyin Bereketoğlu Bu kitap, Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümünde okutulan Diferensiyel Denklemler dersi için yıllarca kullanılan ders notlarının güncel literatürle harmanlanıp yeniden gereken genişlikte ve derinlikte özgün bir şekilde düzenlenmesiyle meydana gelmiştir. On beş bölüm ve 554 sayfadan oluşan bu kitabın matematik lisans programlarında iki dönem boyunca okutulması tasarlanmıştır.
Bu kitapta, diferensiyel denklemlerin olmazsa olmazları olan tem el kavramlar, teoremler ve çözüm metotları üzerinde durulmuş ve diferensiyel denklemlerin gerçek hayata dair uygulama alanlarına dikkat çekilmiştir. İşlenen kavram, teorem ve çözüm metotlarının kolaylıkla anlaşılmaları için grafikler çizilmiş, tablolar kurulmuş, yeterli sayıda örnek çözülmüş ve çok sayıda alıştırma verilmiştir. Ayrıca, diferensiyel denklemlerin farklı uygulama alanlarına yönelik örnek problemler incelenmiş ve bu bağlamda bir dizi alıştırma hazırlanmıştır. Son olarak, okuyucuya bırakılan alıştırmaların önemli bir kısmının cevapları, öz kontrol sağlansın diye kitabın sonunda paylaşılmıştır. Bu bakımdan, bu kitap sadece matematik bölümlerinde değil aynı zamanda fizik, astronomi ve uzay bilimleri ile mühendislik bölümlerinde de bir ders kitabı olarak izlenebilecek ve okutulabilecek genel normlara sahiptir. Özetle, temel bilimler, mühendislik, iktisat ve sağlık alanlarında lisans veya lisansüstü düzeyde öğrenim gören ve diferensiyel denklemlere ihtiyaç duyan herkes bu kitaptan istediği ölçüde kolaylıkla yararlanabilir.
Richard BRONSON, Gabriel B. COSTA Sınav Soruları mı Zor? Dersleri mi Kaçırdın?
Yeterli Zamanın mı Yok?
Neyse ki sizin için Schaum Serisi var.
40 milyondan fazla öğrenci derslerde ve sınavlarda başarılı olmak için yardımcı olarak Schaum’a güvendi. Schaum, her konuda yüksek başarının ve daha hızlı öğrenmenin anahtarıdır. Her kitapta bütün konu bilgileri konuya göre kolay takip edilir bir şekilde verilir.
Ayrıca yüzlerce örnek, çözümlü problem ve uygulamalı alıştırma da edinirsiniz.
Bu Schaum kitabı size;
• 563 adet tamamı çözümlü problem,
• Tüm temel konuların tamamını gözden geçirme fırsatı,
• Birinci basamaktan, ikinci basamaktan ve n’inci basamaktan
diferensiyel denklem konularıyla ilgili kapsamlı bilgi verir.
R. Kent NAGLE, Edward B. SAFF, Arthur David SNIDER, Pearson Bu kitap, diferensiyel denklemlerin temel teorisi ve bu teorinin ihtiyaç duyduğu birçok alandaki boşluğun bir kısmını dolduracağını ümit ettiğimiz ve diğer bilim dallarında da yer alan, konularla diferensiyel denklemlerin ara kesitinde bulunan oldukça kapsamlı ve güncel bir içeriğe sahip olan, alanlarında uzmanlaşmış bilim insanlarının yorum ve çabalarıyla açık ve sade bir dille Türkçeye çevrilmiştir. Ayrıca bu kitap, içeriği bakımından sadece fen ve eğitim fakültelerinin Matematik bölümlerinde değil, Fizik, Kimya, Biyoloji, İstatistik ve Astronomi gibi diğer bölümlerdeki bilhassa da mühendislik ve mimarlık fakültelerinin ilgili bölümlerindeki öğretim üyeleri ve öğrencilerimiz için detaylı bir kaynak niteliğindedir.
Abdülmecit Yıldırım, Aslı Özpolat, Burçak Gündal, Emin Efecan Aktaş, Ercan Yaşar, Ferda Nakıpoğlu Özsoy, Guray Akalin, Hikmet Gülçin Beken, İlyas Okumuş, Mehmet Akif Destek, Murat Tekbaş, Pınar Hayloğlu, Sercan Aydın, Sinan Erdoğan, Uğur Korkut Pata, Yunus Karaömer Economic development is a sophisticated process that covers economic, social, political, and cultural progress and focuses on raising human well-being. Therefore, it has many components such as economic growth, health, education, income distribution, institutional progress, financial development so forth. From this point of view, several contemporary issues in economic development have been investigated in this book. Within this regard, it aims to provide both empirical and theoretical contributions to the existing literature. Each chapter of the book has been written by scholars who are experts in their fields, and their findings provide significant information and empirical proofs for policymakers. Moreover, it may provide deep insights for graduate students and scholars studying economic development, and it contains information and analysis to be taught in postgraduate courses and to be used in postgraduate papers.
Aslıhan Bekaroğlu Özatar, Aysun Varan, Ayşegül Nuriye Bayraktar, Behiye Beğendik, Burcu Güven, Dilek Güngörmez Şeker, Duygu Yaman, Ezgi Uzel Aydınocak, Murat Baskak, Müge Yeke, Nigar Çağla Mutlucan, Pelin Şeyma Saman, Pınar Acar Dijital dönüşümün işletmelerde önemli bir rol oynadığı bu dönemde işletme modellerini güncellemek, dijital teknolojiye odaklanmış modern örgüt yapılarına ulaşmak yönetsel önem taşımaktadır. Dijital dönüşüm, işletmelerin iş yapma yeteneklerini, operasyonel verimliliklerini ve müşteri deneyimlerini geliştirmek için gelişmiş teknolojilerden yararlanan işletmeleri ifade etmektedir. Dijital dönüşüm ile işletmelerin iş yapma şekilleri değişmekte ve hatta yeni işletmeler oluşmaya başlamaktadır.
Dijital dönüşümün işletmelerdeki etkisi, Veri Ambarı (Data Warehouses), Büyük Veri (Big Data), Nesnelerin İnterneti (IoT), akıllı telefonlar, sosyal medya ve diğer teknolojilerin işletmelerde kullanımı ile kendisini göstermektedir. Dijital dönüşümün anahtarı, bu teknolojilerin, işletmelerin; üretim, pazarlama, yönetim muhasebe, finans gibi tüm fonksiyonlarında kullanımıdır.
Diğer yandan teknolojinin liderlik ettiği çevresel dinamiklerin işletmecilik üzerindeki etkileri, yenilikleri de beraberinde getirmektedir. İşletmecilik, değişimin en yoğun hissedildiği dijital çağda yeni bakış açılarıyla farklılaşmaktadır. Dijitalleşmenin eşsiz rüzgârıyla ilerleyen işletmecilik, yeni melodi ve renk harmonisiyle değişimin boyutlarını dünyaya göstermektedir. Esasında işletmecilik, köklerinden gelen değişim refleksine sahiptir ve geçmişten günümüze evrilen teori ve paradigmaların ışığında dinamik kalmayı başarmış ve geleceği öngörerek yaratıcılık ve tasarımı bütünleştirmiştir.
İşletmecilik, bir anlayıştır çoğu zaman, zamanın yansımasıdır, bugünün çoktan dünde kaldığının habercisidir, yanlışlanabilirliktir, bakış açısıdır ve aslında yaşamın tamamen kendisidir. Dijitalleşmenin etkileriyle işletmecilik, keşfedilecek bir okyanustur ve derinlere gidildikçe ortaya çıkan bilimsel bilginin varlığı araştırmalara ışık tutacak ve yön verecektir. Tüm bu bilgiler ışığında ortaya çıkan bilimsel merak, bu kitabın serüveninin başlangıcı olmuştur.
Ahmet Aknar, Ahmet Şit, Ali Bayram, Can Fidancan, Edip Doğan, Erman Kılınç, Faruk Temel, Hasan Güler, İnan Kaynak, İsmail Güçlü, Kadir Gülçin, Kürşad Erkal, Meral Çalış Duman, Neslihan Şimşek Ilkım, Ramazan Çoban, Vedat Almalı, Yusuf Emre Karakaş
Sinem Yeygel Çakır "Dijital Çağda Pazarlama İletişimi" isimli bu kitap, dijitalleşme ile pazarlama ve pazarlama iletişimi sürecinde yaşanan değişimleri ve bu alanlarda ortaya çıkan yeni eğilimlere yönelik kapsamlı bilgileri içermektedir. Dijitalleşmenin vazgeçilmez bir şekilde günlük yaşam pratikleri içinde bir dönüşüm yaratması, pazarlama sürecinde de bu dönüşümün göz ardı edilemez bir hâle gelmesine neden olmuştur. E-ticaret, e-pazarlama ve mobil ticaret uygulamalarının markalar açısından stratejik olarak önem kazanması ve bu alanlarda yeni eğilimlere her geçen gün yenilerinin eklenmesi, bu konulara yönelik çalışmaların yapılmasını da gerekli kılmaktadır.
Kitabın ilk bölümünde dijitalleşme süreci Web 1.0'dan Web 4.0'a giden süreçte tanımlandıktan sonra ikinci bölümünde dijitalleşme sürecinin ticaret ve pazarlamada ortaya koyduğu dönüşüm aktarılmaktadır. Bu kapsamda sanal pazar yeri olgusu ve bu bağlamda işletmelerin gerçekleştirdikleri e-ticaret iş modelleri aktarılmakta, beraberinde markaların müşterileri ile ilişkilerinin tanımlandığı müşteri ilişkileri yönetiminin Sosyal CRM ve Elektronik Müşteri İlişkileri Yönetimi boyutundaki yapısı ortaya konulmaktadır. Pazarlamada dijitalleşme kapsamında, e-pazarlama kavramının içeriği, e-pazarlama uygulama alanları olarak izinli ve sözlü pazarlama ve pazarlama iletişimi sürecindeki dijitalleşme vurgulanmaktadır. Kitabın üçüncü bölümünde ise dijital çağın pazarlama iletişimi kanalları olarak sosyal medya kanalları (bloglar, forumlar, arama motorları, sosyal ağ siteleri, içerik paylaşım siteleri, wikiler vb.) aktarılmaktadır. Son bölüm ise topluluk pazarlaması ve sosyal medya pazarlaması konularını içermektedir. Sosyal medyada içerik pazarlaması kapsamında içerik pazarlaması kampanya planlama süreçleri, kullanıcı merkezli içerik üretim süreci ve bu sürecin stratejik noktaları üzerinde durulmaktadır.
Aytuğ Mermer Üzümlü, Bekir Tuncer, Cemal Gümüş, Cihad Doğan, Elçin Bayraktar Köse, Erol Dönek, F. Nur Yorgancılar Atatoprak, Faruk Güven, Hale Çolakoğlu, Halil İbrahim Şengün, Hayriye Nur Başyazıcıoğlu, İbrahim Aydın, Meltem Canoğlu, Murat Mercan, Nurcan Yücel, Nuriye Güreş Fikir, ürün ya da hizmetleri paylaşmaya yönelik faaliyetleri kapsayan pazarlama iletişimi etkinlikleri tüm kolektif yapılanmaların, iletişim stratejilerinin bir yansımasıdır. Dijital çağda iletişim stratejileri doğru planlansa dahi eskimiş tekniklerle yürütülmeye çalışıldığında örgütleri hızla felakete sürüklemektedir. Çünkü dijitali özgün kılan, içinde bulunulan anda gerçekleşiyor olmasıdır. Günümüzde “an”ı yakalayamamak ise bir örgütün başına gelebilecek en kötü şeydir. Bu nedenle çağın ruhunu yakalayabilen, yarını öngörebilen ve hatta geleceğe yön veren pazarlama iletişimi uygulamaları örgütlere gelir, itibar ve kamu desteği kapılarını aralamaktadır.
Bu kitap, geleneksel pazarlama anlayışını temel alarak gelişen modern pazarlama iletişiminin serüvenini ortaya koyarken içinde bulunduğumuz dijital çağda bu serüvene dâhil olabilmek için yapılanları paylaşmakta ve gelecekte varılabilecek noktaları şimdiden öngörebilme imkânını okurlarına sunmaktadır.
Ahmet Melih Eyitmiş, Ahmet Uslu, Alper Doğan, Cem Şen, Ethem Merdan, Filiz Demir, Harika Özkan, Hüseyin Karagöz, İnci Fatma Doğan, Korhan Arun, Merve Paçacı, Murat Karaben, Olcay Okun, Özden İbrahimağaoğlu, Salih Yeşil, Saniye Yıldırım Özmutlu, Serkan Ada, Sibel Aydemir, Sümeyra Ceyhan, Yüksel Mavi “Dijital çağ” olarak ifade edilen içinde bulunulan çağla beraber yönetim alanında dijitalleşmenin nasıl gerçekleştirileceği ve yönetim stratejilerinin nasıl uygulanacağı merak uyandırmaktadır. Rekabet ortamının yoğun olduğu günümüzde rakiplerin gerisinde kalmamak ve başarıyı elde etmek için yönetim kademesinde yer alanların problemleri tespit edebilmesi ve çözüm sunabilmesi dijitalleşme ile daha hızlı ve etkin olmaktadır. Bu bağlamda “Dijital Çağda Yönetim Üzerine Güncel Konular ve Araştırmalar” kitabı, birçok alanda yaşanan ve hatta hızlanan dijitalleşmenin yönetim alanındaki yansımalarını ele alarak okurlarla paylaşmayı hedeflemektedir. Bu kitap kapsamında yönetimde güncel konular, dijitalleşme ekseninde birçok başlıkta ele alınmaktadır:

• Dijital Çağda Bilgi ve Bilgi Yönetimi
• Dijital Çağ, Dijital Kültür
• Dijitalleşme ve İş Tatmini
• Dijital Çağda Yönetimde Yeni Bir Anlayış: Dijital İkiz Entegrasyonu
• Dijital Girişimcilik
• Dijital Çağda Liderliğe Yeni Bir Bakış: Dijital Liderlik
• Metaverse ve İşletme Yönetiminin Geleceği
• Dijital Çağda Vergi Yönetimi
• Maliyet Liderliği Çöküyor mu?
• Dijitalleşmenin Karanlık Yüzü: Teknostres
• Sosyal Medya Yönetimi
• Dijitalleşen Örgütlerde Sanal Kaytarma
• Uzaktan Çalışma Uygulamalarının Avantaj ve Dezavantajlarının Belirlenmesinde Çağrı Merkezi Çalışanları Örneği
• İşletmelerde Dijital Dönüşümün Bir Yönetim Fonksiyonu Olan Lojistik Yeteneklere Etkisi
• İnsan Kaynakları Yönetiminde E-Öğrenme Sistemlerinin Kullanımı: Çok Uluslu Bir Firma Örneği
Aylin Talu Teknolojinin ve dijital dünyanın gereksinimlerine bağlı olarak günümüz pazarında işletmeler, tüketiciye ulaşabilmek için farklı marka stratejileri geliştirmekte ve bu süreçte markalara kişilik kazandırarak tüketici zihninde kalıcılık yaratmayı ve doğru algıyı oluşturmayı hedeflemektedirler. Bu kitapta; analitik psikolojinin kurucusu Carl Gustav Jung tarafından geliştirilmiş edebiyattan sanata, toplum bilimlerinden eğitim bilimlerine kadar kullanılan arketip kavramının hikâye anlatıcılığı ile desteklenerek marka hikâyelerinin markalaşmadaki yeri gözlemlenmiştir. Ayrıca marka kurucu hikayeleri arketip kavramı ile birlikte hikâye anlatıcılığı özelinde ele alınmış ve bu çerçevede hikâye kuramcısı Christopher Booker'ın Yedi Temel Hikaye Örgüsü: Neden Hikâyeler Anlatırız temelinde incelenmiştir. Teknoloji dünyasında internete ve teknolojiye yatırım yapan marka hikâyeleri, Jennifer Aaker'ın marka kişilik ölçeğine alternatif olarak Mark ve Pearson tarafından Gustav Jung'un temel kuramlarına dayanarak geliştirilmiş on iki temel arketip modeline uyarlanarak incelenmiştir. Bir iletişim unsuru olan halkla ilişkiler ve edebiyat alanında yer alan hikâye anlatıcılığı harmanlanarak marka oluşumuna fayda sağlayabilecek bir hikâyeleştirme model önerisi ortaya konmuştur.
Dilşah Betül Meşe, Fırat Kınalı, Gülçin Adıyaman, Haluk Duman, Kemal Özdemir, Mehmet Ali Durmuş, Mehmet Yücenurşen, Merve Öz, Muhammet Bezirci, Mustafa Ay, Müveddet Konuşkan Bayraktar, Servet Say, Yunus Ceran Son yıllarda yaşanan dijital dönüşüm süreci başta tedarik, üretim, pazarlama/e-ticaret, lojistik, bankacılık, finans, muhasebe ve denetim alanları olmak üzere tüm alanlarda hızlı ve çok önemli değişim meydana getirmiş ve tüm sektörleri oldukça etkilemiştir. Endüstri 4.0 sanayi devrimi ile hızlanan dijital dönüşüm süreci nesnelerin interneti, büyük veri, yapay zekâ, bulut bilişim, blokzincir teknolojisi, makine öğrenmesi, derin öğrenme, yapay ve dikey entegrasyon, sanal ve artırılmış gerçeklik, otonom sistemler, robotik, robotik süreç otomasyonu, karanlık/akıllı/insansız fabrikalar, metaverse-dijital yaşam teknolojileri, FinTech uygulamaları gibi teknolojilerle büyük bir dönüşüme, değişime ve gelişime neden olmuş Toplum 5.0'dan Endüstri 5.0 sanayi devrimi dönemine girilmiştir. Dijital dönüşüm süreci ile geleneksel anlayıştan uzaklaşılarak tedarikten üretime, pazarlamaya, e-ticaretten lojistiğe, bankacılık ve finanstan muhasebe ve denetim sektörlerine kadar yapısal bir dönüşüm yaşanmış, her alanda yaklaşım ve anlayışlar değişmiştir.
Bu kitap çalışması muhasebe, finans ve denetim bilim alanlarında güncel konularda özgün bilimsel araştırma ve çalışmalardan oluşmakta ve akademik çalışmalar yapan araştırmacılara, uygulayıcılara ve dijital dönüşüm, muhasebe, finans ve denetim konularına ilgi duyanlara önemli derece kaynaklık etmeyi amaçlamakta olup “Dijital Dönüşüm Sürecinde Üç Taraflı Muhasebe Sistemi ve Blokzincir Teknolojisi”, “Dijital Dönüşüm Sürecinde Stratejik Pazarlama Muhasebesi Açısından Lojistik 4.0'ın Önemi”, “Dijital Dönüşüm Sürecinde Muhasebe Eğitimi ve Animasyon Kullanımı”, “Dijital Para Birimlerini Vergilendirme Uygulamalarının Seçilmiş Ülkeler Açısından Karşılaştırılması”, “Finansal Bilgi Yönetimi Açısından Stratejik Çevre Yönetim Muhasebesi”, “Fiyatlandırma Kararlarında Faaliyet Tabanlı Maliyetleme Sisteminin Kullanılması”, “TFRS 9 Finansal Araçlar Standardı Çerçevesinde Beklenen Kredi Zararlarının Hesaplanması ve Finansal Tablolarda Gösterilmesi: Karsan Otomotiv Örneği”, “Muhasebe Meslek Mensupları Açısından Etik Kuralların Dört Kutsal Kitap ve IFAC'a Göre Karşılaştırılması” ve “Çalışma Sermayesine İlişkin Göstergelerin Beyaz Eşya Sektöründe Değerlendirilmesi” konu başlıklarından oluşmaktadır.
Behçet Yalın Özkara, Canberk Çetin, Emine Nihan Cici Karaboğa, Fatma Gül Bilginer Özsaatçı, Fatma İrem Konyalıoğlu, H. Halil Başer, Hayriye Nur Başyazıcıoğlu, Kazım Karaboğa, Nihan Tomris Küçün, Nisa Akın, Onur Öztürk, Senem Ergan Marka, işletmelerin tanınırlığının ve bilinirliğinin sağlaması amacıyla kullanılan bir öge iken pazarlamanın çehresinin değişmesi ile birlikte kazandığı kişilik ile işletmelere katma değer sağlayan ana unsur hâline gelmiştir. Günümüz teknolojik gelişmeleri, markaların dijital platformlarda tüketiciler ile tam zamanlı olarak online etkileşime geçme fırsatını sunmuştur. Dijital marka yönetimi; tüketici ile marka arasında dolaylı ve doğrudan etkileşime geçme politikalarının bir bileşimidir ve dijital ortamda marka bilinirliğinin arttırılmasına yönelik tüm faaliyetleri içermektedir. Bu kitapta, dijital uygulamaların pazarlama ve marka üzerindeki etkisi ve önemine ilişkin farklı perspektiflerden konular ele alınmıştır. Bu kitap ile marka literatürünün değişiminin anlatılması ve dijitalleşme serüveninde markalara yol gösterilmesi amaçlanmıştır.
Asena Gizem Yiğit, Burcu Aslantaş Ateş, Cennet Akçeşme, Ebru Baysoy, Esra Aksoy, Gökhan Özkul, İbrahim Yaşar Gök, Keziban Kükmen, Mehmet Mazak, Ozan Özdemir, Özen Akçakanat, Serpil Senal, Turan Kocabıyık, Türker Teker, Yavuz Demirdöğen Bilgisayar çağının sihirli kelimesi olan dijitalleşme, ticaretin ve piyasaların kapsam ve içeriğinde büyük değişimler meydana getirmektedir. Hız ve zamanın değer ölçüsü olduğu günümüzde buluşlar, yenilikler ve uygulamalar bu değerleri öncüllemektedir. Dijital dönüşüm; finansal piyasalar ve kurumları, yaptığı devrimlerle, yeniliklerin öncüsü olmaya zorlamaktadır. Finansal sistem bu değişime adapte olmak durumundadır. 2008 küresel krizinin ardından ortaya çıkan finansal dönem, kendine özgü terimler, kavramlar ve teknolojilerle ilerlemektedir. Kısa sürede blok zincir, kripto para, finansal teknoloji (fintek) gibi ifadeler sıradanlaşmış ve herkesin anladığı terimler hâline gelmiştir. Ne ki bu kavramların, getirdikleri yeniliklerin ve uygulama alanlarının iyi bilinmesi Türkiye’nin rekabet gücü açısından önemlidir. Yeni nesil teknolojiler hayatın her alanına hâkim olurken finansal teknolojiler de finansal anlayışı yeniden şekillendirecektir. Y ve Z kuşağı bu yapıyı kullanacak, şekillendirecek ve yönetecek olan nesillerdir. Onların yaklaşımları etrafında da ürünler ve uygulamalar yapılandırılacaktır.
Bu kitap, günümüz teknolojik uygulamaların yanı sıra geleceğin yansımalarını da içermektedir. Böylece bilinen fakat henüz yerleşmemiş kavramların anlaşılması, işleyişteki yeniliklerin fark edilmesi amaçlanmıştır. Konuya ilgi duyan okurların, özellikle de gençlerin, faydalanması en büyük temennimizdir.
Aslı Duman, Cemalettin Öcal Fidanboy, Çiydem Çatak, Ela Sibel Bayrak Meydanoğlu, Elif Hasret Kumcu, Emine Çetinel, Gaye Berna Agun Poyrazoğlu, Gökten Öngel, Gözde Yangınlar, Halil Cem Sayın, İnci Polat, İsmail Erkan Çelik, Kirsten Liere-Netheler, Kristin Vogelsang, Makbule Hürmet Çetinel, Mehmet Eryılmaz, Murat Süslü, Müge Klein, Nurgün Bal, Oğuz Demirel, Osman S. Sesliokuyucu, Serap Yalçınyiğit, Seval Aksoy Kürü, Sevdiye Ersoy Yılmaz, Sıtkı Sönmezer, Sven Packmohr, Şaban Çelik, Taner Sığındı Kimileri bizatihi içine doğdu, diğerleri ise öncesinde. Ancak tüm insanlık, hep birlikte, yaşamlarını kökten dönüştüren bir dijital fırtınayı idrak etmeye gayret ediyor. Fakat mevzu o denli derin ve insanın hâlen bu fenomene dair bilmediği o kadar fazla şey var ki! İşte bu kitabı yayınlama fikri, tam da bu eksiklik hissiyatının bir neticesi olarak dijital dönüşümü daha fazla anlamlandırabilmek maksadıyla doğdu. Dijitalleşme hiç şüphesiz çok kapsamlı bir konu. Hâliyle bu kitabın editör ve yazarları da fenomenin her noktasına temas etmenin mümkün olamayacağının farkındalardı. Bu doğrultuda eser kendisine, daha ziyade toplumsal hayatın mühim ekonomik aktörleri olan işletmeler ve onların muhtelif fonksiyonları açısından dijitalleşmenin öncüllerini, süreçlerini ve (müspet ve menfi) ardıllarını incelemeyi gaye edindi. Meşakkatli bir çalışmanın neticesinde ortaya çıkan kitabın, dijital fırtınada yönlerini bulmaya çalışan işletme bilimi akademisyenlerine, öğrencilerine, pratisyenlerine ve konuya ilgi duyan herkese bir pusula vazifesi üstlenmesi temennisiyle...
Ali Bakın, Alp Par, Cemal Yüksel, Emir Kaan Cengiz, Esra Gül Koçyiğit, Fulya Oduncu, İnanç Atılgan, İncilay Yıldız, Melis Soyer, Merve Nur Barun Endüstri 4.0 devrimi ile ortaya çıkan dijitalleşme, dijital dönüşümü de beraberinde getirmiştir. Özellikle dijital teknolojilerin etkisiyle işletmeler, dijital dönüşümü gerçekleştirmek durumunda kalmışlardır. Günümüzde, dijital dönüşüme ayak uyduramayan işletmeler, rakiplerine göre başarısız sayılmaktadırlar. Müşteriler de dijital dönüşümü gerçekleştiren işletmeleri tercih etmektedirler. Bunun sebebi, dijital dönüşümün, müşterinin her türlü ihtiyaç ve beklentilerine kısa sürede cevap vermesidir. Ancak sadece işletmelerde değil birçok alanda da dijital dönüşümün etkileri ortaya çıkmaktadır.
İş hayatı dâhil olmak üzere işletmelerden bağımsız perspektifleri de ayrı ayrı ve detaylı biçimde ele aldığımız bu kitap, dijital dönüşümün hem işletmeler de hem de farklı alanlarda nasıl uygulandığını, özelliklerini ve örneklerini bizlere açıklamaktadır. Bu da kitabın özgünlüğünü ve farkını göstermektedir.
Yasin Çakırel Dijital Dönüşümün Sektörel Analizleri kitabı, sarsıcı ve geri dönülemez bir şekilde iş dünyasına etki eden dijital dönüşümü konu alıyor. Dijitalleşmenin sektörleri nasıl dönüştürdüğüne odaklanıyor. Kitapta otomotiv, gıda ve tarım, inşaat ve çimento, savunma sanayi, tekstil ve moda, perakende gibi imalat sektörlerinin yanı sıra; eğitim, sağlık, turizm, hukuk, bankacılık, sigortacılık, reklamcılık ve medya, lojistik, havacılık, liman işletmeleri ve yeni bir alan olan e-sporu da içeren hizmet sektörlerine yer veriliyor. Her sektör, alanında deneyimli akademisyenler veya sektör uzmanları tarafından detaylı şekilde incelenip, iş yaşamından örneklerle kitaba aktarılıyor. Bunun yanı sıra, dijital dönüşümle birlikte müşteri ilişkileri ve insan kaynaklarında yaşanan dönüşüm de farklı bölümlerle ele alınıyor.
Kitap, üniversitelerde verilen “dijitalleşme” konulu derslerin öğretim elemanları ve öğrencileri; dijitalleşme konusuyla ilgilenen araştırmacılar ve her sektörden iş insanı için faydalı bilgiler içermektedir.
Ahmet Karkı, Arzu Özkanan, Aslı Öztürk, Emre Uysal, Esra Akay, Filiz Karpuz, Gökben Bayramoğlu, Havva Değirmenci Tarakcı, Hülya Ateşoğlu, İbrahim Yıkılmaz, Remziye Terkan, Ufuk Karadavut İşletmelerin yönetim süreçlerindeki değişim ve dönüşüm süreçlerine bakıldığında, temelde çalışanların verimliliğini ve performansını artırma amaçlarının öne çıktığı görülmektedir. Sorunlar karşısında çözüm üretebilme çabasıyla yürütülen bu değişim sürecinde, yönetim biliminin kurucuları olarak kabul edilen Taylor, Gantt, Follett, Fayol gibi önemli kişilerin yönetim normları hâlen geçerliliğini korumaktadır. Öte yandan I. Dünya Savaşı, Büyük Buhran, II. Dünya Savaşı gibi olaylar, insan gücünün önemini ortaya koyarak bu yönetim normlarının gelişimini teşvik etmiştir. İlerleyen dönemlerde dünya nüfusu hızla artmaya başlamış ve küreselleşen tüketim kültürü karşısında teknoloji ve ürün çeşitlilikleri hızlanarak artmıştır. Özellikle internetin keşfiyle birlikte iş yaşamı, farklı bir boyuta taşınmış; sosyal alışkanlıklar ve ihtiyaçlar, sanal ortamlara geçmiş; bilgiler ve veriler, hızla ve katlanarak artmaya başlamış; rekabet küreselleşmiş ve iş modelleri değişmeye başlamıştır. Bu kapsamda dijitalleşme yansımalarının yoğun şekilde yaşandığı iş yaşamında, değişen yönetim normlarına yönelik farkındalığı artırmak amacıyla bu kitabı, siz değerli okuyucularımıza sunmaktan gurur duyuyoruz. Kitapta, dijitalleşmenin etkisiyle yönetim süreçlerindeki değişim, dört temel çerçeve içerisinde incelenmiş olup bu çerçeveler, dijitalleşmenin iş yaşamındaki etkileri dikkate alınarak belirlenmiştir. Genelden özele olacak şekilde dijitalleşmenin; işletmelerin tamamı üzerindeki etkileri, iç işleyişi üzerindeki etkileri, kişi-iş anlayışı üzerindeki etkileri ve işletme teknolojileri üzerindeki etkileri bağlamında yönetim normları çerçevelendirilmiştir. Bu anlamda kitabın, konuyla ilgilenen öğrencilere, akademisyenlere ve iş dünyasına yol gösterici bir nitelik taşıdığını söyleyebilir ve yararlanılan kaynaklardan birisi olmasını temenni ederiz.
Ali Akgün, Alper Tunga Alkan, Ayşe Akdam Peker, Ayşegül Paralı, Burcu Doğanalp, Derya Örün, Emel Celep, Esen Şahin, Esra Kabaklarlı, Esra Kızıloğlu, F. Kübra Aylan, Fatma Aydın, Gamze Şekeroğlu, Gökhan Akandere, Gözde Seval Ergün, Gülşah Kazak, Haldun Soydal, Hasan Sencer Peker, İpek Gürsoy, Kamil Ahat, M. Tahir Demirsel, Meltem Diktaş, Muammer Zerenler, Muhammed Turğut, Muharrem Gezer, Mustafa Serdar Acar, Namık Kemal Erdemir, Rumeysa Gevher, Sertaç Arı, Sümeyye Koç, Tuğçe Sancı, Uğur Erdoğan, V. Özlem Akgün, Yiğit Güven Literatürün çok hızlı değiştiği dijital dünyada, sürekli güncel kalmak, her dönem iş yapma kabiliyetimizi besleyen ana damarlardan biri. Elinizdeki bu kitap, dijital dünyaya farklı profesyonel ve akademik ehliyetleri ile anlam katanların ellerinde dijital dünyanın geldiği nokta ile güncelliği yakalamanızı sağlıyor.
İnci Abay Cansabuncu - Stratejist; İşin Geleceği, Ağ&Platform Stratejileri - Kurucu, GelecektekiSen
Gonca Atıcı 1960'lardan itibaren ABD finansal piyasalarında arz ve talep koşullarını etkileyen faktörler finans mühendisliğinin gelişimine yol açarken bilgisayar ve telekomünikasyon teknolojisindeki atılımlar da birçok yeni finansal ürün ve hizmetin sunulmasına imkân vermiştir. İzleyen süreçte gelişen menkul kıymetleştirme ve gölge bankacılık sistemi yeni ürün arzına katkı sağlamış ancak global finans krizine giden yolun da temellerini atmıştır. Bilgisayar ve telekomünikasyon teknolojisinin bileşimi olarak ifade edebileceğimiz bilgi teknolojisi, bankacılık sektörünü artan bir rekabete yöneltmiştir. Böylece bankaların sadece geleneksel ürün ve hizmetleriyle yola devam edemeyeceği gerçeği ortaya çıkmıştır. Bu durum, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde farklı şekilde tezahür etmekle birlikte ortaya çıkardığı sonuçlar açısından -global köye dönen günümüz dünyasında- hemen hemen her ekonomiye etki etmiştir.
Global finans krizi, kripto varlık ekosisteminin gelişimini tetiklemiş; Covid-19 süreci ise arz ve talep dinamiklerinin dönüşümünde katalizör olmuştur. DeFi ve CeFi rekabeti/karşılıklı etkileşimi artmaktadır. Blokzinciri teknolojisi geleneksel süreçleri dönüştürmektedir. Elbette kripto varlık kaynaklı krizler de artmaktadır. Bu krizler hem kendi ekosistemlerinin geleceği için risk unsurudur hem de finansal sisteme ve reel ekonomiye bulaşma tehlikesi barındırmaktadır.
Merkez bankaları birçok nedenle geleceğin parasal sistemi konusundaki çalışmalarına hız vermiş ve merkez bankası dijital parası konusundaki çalışmaları öncelemiştir.
Dijital ekonomi, bugün icat edilmiş bir kavram değildir. Teknolojinin ekonomiye eşlik ettiği uzun bir yolun sonunda ekonominin ulaştığı seviyeyi tanımlamaktadır. Kitabımızın ikinci basımında dijital ekonominin kurumlarını, araçlarını, rekabet iklimini, merkez bankalarını, düzenleyici otoritelerin yaklaşımlarını, ülkelerin dijital ekonomiye bakış açılarını okurlarımızla paylaşarak teorik bilgilerin ötesine geçip günceli yakalıyoruz. Bu çabamızın, dijital ekonomi ve finans okuryazarlığı edinmek ve bugün kurulmakta olan geleceğe uyum sağlayıp pozisyon almak açısından son derece kıymetli olduğuna inanıyoruz.

Murat Akkaya Dijital ekonomi, sürekli artan teknolojik fırsatlara dayalı, kolektif olarak akıllı siber-fiziksel ve siber-insan sistemlerinden oluşan bir ekosisteme doğru yönelmekte ve bir dijital dönüşüm yaşanmaktadır. Dijital dönüşümün etkili olduğu alanlardan biri de finans sektörüdür ve dijital finans olarak adlandırılmaktadır. Dijital finans; finansta yapay zekâ kullanımı, web tabanlı FinTek platformları, akıllı telefon platformları, blokzincir veya dağıtık defter teknolojisi ve nesnelerin interneti gibi finansal yenilikler aracılığıyla var olmaktadır. Kitapta; teorik, uygulamalı ve açıklayıcı biçimde yer verilmiş olan dijital finans uygulamalarını bulabilirsiniz.
Ayrıca bu kitap Finansal İnovasyon, Finansal Teknoloji (FinTek), Dijital-Kripto Para, Dijital Bankacılık, Büyük Veri (Big Data), Blok Zinciri (Blockchain), Dijital Finansta Riskler ve Dijital Kontrol alanındaki son yenilikleri içermektedir.

Mesut Öztırak Dijital çağın hızla gelişen dünyasında girişimcilik, artık sadece klasik iş modellerine dayalı bir ticari faaliyet değil aynı zamanda yeni fikirlerin, teknolojilerin ve süreçlerin; keşfedilmesi, uygulanması ve başarılı bir şekilde sürdürülmesi olarak da değerlendirilmektedir. Günümüzde iş dünyasında ayakta kalmak ve rekabet edebilmek için sadece mevcut durumu idare etmek değil aynı zamanda inovasyon ve sürdürülebilirlik odaklı bir bakış açısına sahip olmak, kaçınılmaz bir gerçek hâline gelmiştir. Bu kitap, dijital girişimciliğin temel unsurlarından biri olan inovasyon ve sürdürülebilirlik kavramlarını ele alarak bu alanlarda başarılı bir şekilde yol almak isteyen girişimciler ve işletme sahipleri için önemli bir rehber niteliğindedir. İnovasyon kavramı, iş dünyasında fark yaratmanın ve değer yaratmanın temel itici gücüdür. Sürdürülebilirlik ise hem çevresel hem de sosyal açıdan sorumlu ve uzun vadeli bir başarı elde etmenin en önemli yapı taşıdır. Kitapta, dijital girişimcilik alanında uygulanabilir stratejiler, güncel örnekler ile inovasyonun nasıl teşvik edileceği ve sürdürülebilirliğin nasıl sağlanacağından bahsedilmektedir. Ayrıca teknolojinin hızla değişen doğasına uyum sağlamanın ve iş modellerini sürekli olarak yenilemenin önemi vurgulanarak dijital çağın gereksinimlerine uygun olarak nasıl hareket edileceği de açıklanmaktadır. Dijital girişimcilik, heyecan verici fırsatlar ve dönüşüm potansiyeli sunan bir alan olmanın yanı sıra büyük sorumluluklar ve zorlukları da beraberinde getirmektedir. Bu kitapla, dijital girişimcilik yolculuğunda girişimci adaylarına yol göstermek ve bilgi vermenin yanı sıra lisans ve lisansüstü öğrenim gören öğrencilere, ilgili dersleri vermekte olan akademisyenlere önemli bir kaynak sunmak amaçlanmaktadır.
Arif Çetin, Binnur Gürül, Deniz Sönmez, Esma Görkem Ersoy, İpek Krom, Mehmet Sinan Tam, Mesut Öztırak, Meysure Evren Çelik Sütiçer, Mutlu Gülsev Yağız, Salih Güney, Selma Kalkavan, Simge Selvitopu Akyel, Umut Hulusi İnan, Vildan Bayram, Yusuf Karaşin Çağdaş organizasyonlar için temel bir olgu olan dijital dönüşüm odaklı insan kaynakları yönetimi, hızlı bir değişim ve gelişim süreci içerisinde olup değişen koşullara ve beklentilere uyum sağlamaya çalışmaktadır. Özünde akıl, bilim ve insanlık idealini barındıran gelecek odaklı dijital insan kaynakları yönetimi perspektifi kapsamında insan odaklı ve yönetim açısından yepyeni kavramlar ve görüşler ortaya çıkmıştır. Sürekli gelişim arayışında olan özgür bir varlık olarak çağdaş insanın kaliteli yaşamı, çok yönlü dijital iletişim yetkinliklerinin etkin, verimli ve sürdürülebilir kullanımı ile sağlanabilir. Bu bağlamda dijital insan kaynakları yönetim sisteminin temelinde yatan dinamik gelişim ivmesi araştırma, öğrenme, bilgi ve deneyim paylaşımı sürecinden geçmektedir. Dijital İnsan Kaynakları Yönetimi başlıklı bu kapsamlı kitap, dijitalleşme ve insan kaynakları konularıyla karşılaşan öğrencilerin ve uzmanların konuyla ilgili güncel kavram, bilgi ve gelişmeleri daha iyi öğrenmelerini ve özümsemelerini sağlamak amacıyla hazırlanmıştır. Büyük bir titizlikle yazılan ve yayınlanan kitap; akademisyenler, araştırmacılar, yöneticiler, lisansüstü öğrenciler ve bahsi geçen konulara ilgi duyanlar için faydalı bir yol haritası olacaktır.
Ahmet Ali Bozkurt, Ayşe Meriç Yazıcı, Ayşegül Özkan, Deniz Sönmez, Elif Tatlı, Esma Görkem Ersoy, Gülaçtı Şen, Meltem Özel, Mesut Öztırak, Meysure Evren Çelik Sütiçer, Mustafa Bostancı, Mutlu Gülsev Yağız, Müge Kınay, Rasim Keskin, Salih Güney, Simge Selvitopu Akyel, Sümeyya Olcay Yaman, Yusuf Karaşin Son yıllarda teknolojide büyük gelişmeler yaşanmıştır. Bunların en başında büyük veri, sensörler, bulut bilişim sistemleri ve sosyal medyayı da içine alan yeni medya kavramları gelmektedir. Bu kavramlar dünyadaki pek çok pratik gibi ekonomiyi de oldukça etkilemiştir. Ekonomi ile yakından ilişkili olan işletmeler de teknolojinin getirdiği bu kavramlardan etkilenmektedir. İşletmelerin günümüze kadar süre gelen bu durumda değişim ve dönüşümleri dijitalleşmenin varlığı ile kaçınılmaz olmuştur. Söz konusu dönüşüm; örgütsel davranıştan insan kaynaklarına, insan kaynaklarından pazarlamaya, pazarlamadan halkla ilişkilere kadar işletmelerin pek çok yönüne etki etmiştir. Bu kitap ile hedeflenen işletmelerdeki temel dönüşümleri ve değişimleri teknolojinin getirisi olan yapay zekâ, uzay çalışmaları, blok zincir ve yeni medya bağlamında ele alarak geniş bir çerçeve oluşturmaktır. Aynı zamanda farklı alanlardan bir araya gelen akademisyenlerin katılımı ile dijitalleşmenin işletmelere ve dünya üzerine olan etkisini tartışmak adına geniş bir yol haritası oluşturulması planlanmaktadır. Eser; ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora derslerinde okutulmak üzere güncel kavram ve araştırmaları içermektedir.
Esengül Salihoğlu Esengül Salihoğlu tarafından 2018 yılında yayınlanan “Merkez Bankası Para Politikaları ve Elektronik Para İlişkisi: Türkiye Uygulaması” başlıklı doktora tezi, bilişim teknolojilerindeki gelişmeler ve internetin yaygınlaşması ışığında para kavramını ele alıyor ve bu çerçevede zengin bir içerik sunuyor.
FINTECH İstanbul, 01 Mayıs 2019 tarihli haberi
Kitabın ilk bölümünde; geniş perspektifte para kavramı, paranın özellikleri, fonksiyonları, tarihsel gelişimi ve elektronik para türleri hakkında bilgi verilmiştir. Elektronik para türleri dar kapsamlı elektronik para ve dijital para alt başlıklarında gruplandırılmıştır. Dijital para ise merkez bankaları dijital para birimleri ile bağımsız dijital para birimleri şeklinde ayrışmaktadır.
İkinci bölümde; bağımsız dijital para birimlerinin ilki olan Bitcoin'in ekosistemi, BlokZincir ile Dağıtık Defter-i Kebir teknolojilerinin tarihsel arka planındaki teknolojik ve ekonomik gelişmeler hakkında bilgi verilmiştir. Ayrıca bağımsız dijital para birimleri için merkezi otoritelerin düzenleme ve denetleme konusunda attığı adımlar incelenmiştir.
Üçüncü bölümde; para arzı ve para talebi analizi ile para politikasındaki teorik düzlem hakkında genel bilgilendirme yapılmıştır. Bağımsız dijital para birimlerinin cari para sistemine olası etkileri, senyoraj geliri ve finansal istikrar boyutunda incelenmiş ve bu etkiler gerek para politikası duyuruları gerek yasal otoritelerin yaptıkları açıklamalar düzeyinde tartışılmıştır. Makroekonomik göstergelerin bağımsız dijital para birimlerine etkileri de ayrı bir başlıkta değerlendirilmiştir. Bölümde son olarak merkez bankalarının kendi dijital paralarını üretmek yolundaki girişimleri incelenmiştir.
Bağımsız dijital para birimlerinin ve özellikle Bitcoin'in küresel kullanıcı tabanı günden güne genişlemekte ve çevrilebildiği itibari para birimlerinin sayısı artış göstermektedir. Bununla birlikte Bitcoin ve altcoinlerin geleceğinin önünde ciddi engeller bulunmaktadır. Dijital paranın potansiyel geleceğini bahsedilen engelleri aşabilme kabiliyetleri, hükümetlerin alacağı düzenleyici ve denetleyici yöndeki kararlar, dijital para ekosistemindeki aktörlerin davranışları, hangi para türünün destekleneceği ve tüm bu etkenlerin bağımsız dijital para birimlerine etkileri şekillendirecektir.
Kitabın elektronik para, dijital para, Bitcoin, altcoin, merkez bankası para politikaları konularıyla ilgilenenlere yararlı olması dileğiyle.
Bekir Sefa Köksu , Cihat Kartal, Deniz Yıldız, Doğu Kayışkan, E. Ebru Şentürk, Ebru Genç, Emine Nihan Cici Karaboğa, Halil Pak, Kübra Müge Çakaröz , M. Ferit Aydın, Mehmet Akif Çakırer, Murat Ayar, N. Çiğdem Uluç, Remzi Reha Durucasu, Resul Çelik, Tuğçe Ezgi Soyaltın, Ufuk Karadavut, Zeki Yüksekbilgili Bilimsel yaklaşımla yer yer muteber kaynaklardan alınan bilgilerle zenginleştirilmiş olarak bu bilgilerin kaynaklarının paylaşıldığı ve doğru kategorize edildiği bir kitabın, meraklıları ile buluşması sevinç verici. Kitap içerisinde henüz hayatımıza yeni giren canlı yayın ile pazarlama ve artırılmış gerçeklik stratejilerine yer verilmesi çok değerli. Dijital pazarlamayı anlatırken yasal düzenlemeler ve etik değerlerin paylaşılması atlanmamış. Hiçbir satış hedefinin, evrensel insani değerlerin daha üzerinde olmaması gerektiği açıklanmış. Bölüm sonlarında okuyucunun bir özet ile karşılaşması ve okuduklarını kısa sürede toparlaması çok faydalı olmuş; bölüm sonundaki sorular ise okudukları ile yetinmeyenler için yol gösterici nitelikte.
Bu kitabın; dijital pazarlamayı tüm yönleri ile anlamak, aynı zamanda pazarlama bilgilerini de güçlendirmek isteyen okuyucular için değerli bir başucu kaynağı olacağı kanaatindeyim.
Ömer ARIKAN
CEO, Tekrom Teknoloji
Dünya, Sanayi Devrimi'nden bu yana pek çok devinim, değişim ve dönüşüm geçirdi. Üretim faaliyetleri farklılaştı, üretilen ürünler farklılaştı. Bugün geldiğimiz noktayı bir asır önce tahmin etmek neredeyse imkânsızdı. Dünya çok hızlı bir şekilde değişti. Aslında değişmeyen tek şey, değişimin kendisi oldu. İhtiyaçlar ve ihtiyaçlara cevap verebilme olanağı giderek farklılaştı. Kalabalık pazarların yerini önce ekranlarımızın akışında beliren reklamlar aldı. Sonra hayatımıza internet girdi. İlk kıvılcımın bu denli bir etki yaratacağını kim bilebilirdi? Bilgisayar teknolojisi artık cebimize sığacak hâle geldi. Bu denli değişen ve dönüşen bilgi ve teknoloji çağında, üretilen ürün kadar ürünün pazarlanması da çok önemli bir hâl aldı. Bu koca evrende sesiniz duyulmuyorsa kapladığınız alan bir yağmur damlası kadar. Ekranlarımızı kaplayan bildirimlerin içinde yer edinmek ve dikkatimizi çekmek bile artık çok çok büyük bir meziyet. Bu çalışma, sınırları olmayan sanal dünyada yerinizi alabilmeniz için bir başucu kitabı. Bu kolektif titiz çalışmanın mimarı Mehmet Akif Çakırer'in ve tüm ekibin eline, gönlüne, kalemine sağlık.
Tülin Akın
Sosyal Girişimci, TABİT Bilişim ve İletişim Teknolojileri
Aycan Erdenir, Cenap Coşkun, Erdem Tatlı, Gözde Öymen, Hilal Özden Özdemir Çakır, Kezban Saki Yaltırak, Nihal Kocabay Şener, Pınar Karaca, R. Gülay Öztür, Suzan Moç, Zeynep Mine Alptekin İstanbul Ticaret Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Doktora Programında ders vermekte olan öğretim üyeleri ve sektörde aktif çalışmakta olan doktora programındaki öğrenciler ile hazırlanan “Dijital Pazarlama İletişiminde Yeni Kavramlar: Akademi Ne Söyler, Sektör Nasıl Uygular?” başlıklı bu değerli kitapta; bireysel sosyal sorumluluk, paylaşım ekonomisi, içerik pazarlaması, dijital hikâye anlatıcılığı, transmedya hikâye anlatıcılığı, hiper hedefli kişiselleştirilmiş dijital reklamcılık, programatik reklamcılık, yeniden hedefleme (retargeting), ses teknolojileri, tüketici elektroniği şovu (CES), paralel gerçeklik, giyilebilir teknoloji, nesnelerin interneti, adreslenebilir TV reklamcılığı, yapay zekâ teknolojisi, reklam engelleyiciler (adblockers) ve mikro video reklamlar gibi dijital pazarlama iletişimi çalışmalarındaki yeni kavramların açılımını hem akademik hem de sektörel çalışmalar perspektifinden bulabilmeniz mümkün. Her bir kavramın detaylı şekilde örnek kampanyalarla somut hâle getirilerek incelendiği kitapta, fütüristik yaklaşımlar ve terimler sözlüğü de bulunmaktadır.
Bugün uygulamalarını gördüğümüz ve gelecekte daha yoğun kullanılacağı öngörülen bu kavramların akademik ve sektörel çalışmalar için önemli bir referans kaynağı olacağı düşünülmektedir. Dijital pazarlama iletişimindeki yenilikleri takip edenlerin ilgiyle okuyacağı bu kitabın tüm öğrencilere, akademisyenlere ve sektör temsilcilerine faydalı olması dileğimizle...
Ece Ozan Eğitim kavramı her dönem olduğu gibi günümüzde de daha iyi yaşamak için önemli bir kavramdır. Bu kavram sürekli bir değişim ve gelişimle ilerlemekte, toplum ve birey adına hangi dönemde olursa olsun değerini korumaktadır. Şu an ise eğitim yeni teknolojiler ile buluşarak çok daha önemli bir yere sahip olmuştur. Ebeveynler çocuklarının kendilerinden sonraki yaşam standartlarını göz önüne alarak eğitim süreçlerini ciddiye almakta ve bu hususta hassas davranmaktadırlar.
Bu anlamda tüm üniversiteler aday öğrencilere ulaşmak ve onlara doğru imaj yansıtabilmek adına çalışmalar yapmaya başlamıştır. Türkiye'de hızla artan vakıf üniversiteleri, rakipleri karşısında önce varlığını sürdürmek; sonra rekabet avantajı sağlamak amacıyla iletişim faaliyetlerine daha fazla önem vermektedir. Teknolojinin gelişmesi ve hedef kitlenin dijital kanalları sıklıkla kullanması, üniversiteleri dijital iletişim stratejileri geliştirmeye yönlendirmekte ve yatırım mecralarında değişim sağlamaktadır.