İşletme ve İktisadi Bilimler \ 22-35
Yalçın Karagöz, Mahmut Kartal Bu kitapta öncelikle olasılık teorisi için gerekli olan temel bilgiler, olasılık teorisi, kesikli ve sürekli tesadüfi değişkenler, kesikli ve sürekli olasılık fonksiyonları, beklenen değer, momentler, eğilim ve dağılım ölçüleri, limit teoremleri verilmiştir. Daha sonra da kitabın temel amacı olan kesikli ve sürekli olasılık dağılımlarının tamamına yakını anlatılmış ve aralarındaki ilişkiler incelenmiştir.
Tahir Khaniyev - İhsan Ünver - Zafer Küçük - Tülay Kesemen “Olasılık Kuramında Çözümlü Problemler” başlıklı bu kitapta Türkçe, Azerice, İngilizce ve daha çok da Rusça kaynaklardaki problemlerin yanı sıra oluşturduğumuz orijinal problemlere de yer verdik. Bu çalışmadaki temel gayemiz, öğrencilerin olabildiğince çok problem görmelerini sağlayarak onların matematiksel düşünce yapılarını daha da zenginleştirmektir. İlk baskısı yayınlanan bu problem ve alıştırma kitabının olasılık dersi alan bütün öğrencilere faydalı olacağı düşüncesindeyiz.
Kitabın birinci bölümünde “Olasılık Teorisinin Temel Kavramları” üzerine, kısaca permütasyon ve kombinasyon konularında örnekler verildikten sonra özellikle klasik olasılık tanımına uygun örnekler arasında n >2 sayıda zar atışlarına uyan çok sayıda örnek yer almıştır. Ayrıca en az iki olayın birleşimi ile ilgili olasılık kurallarını kullandıran örneklere ağırlık verilmiştir. Bağımsız olayların olasılıkları, tam bağımsız olaylar ve koşullu olasılık, Bayes teoremi ve toplam olasılık formüllerine uyan problemler hazırlanmıştır. Birinci bölümde son olarak çok geniş kapsamlı düşünülmüş geometrik olasılık soruları çözülmüştür.
İkinci bölüm kesikli ve sürekli olasılık dağılımlarına ayrılmıştır. Kesikli dağılımlardan Bernoulli, binom, kesikli düzgün, geometrik, negatif binom, hiper geometrik, Poisson dağılımları; sürekli dağılımlardan ise düzgün, üstel, normal, Gamma, Weibull, Beta, Cauchy dağılımları ele alınmıştır.
Üçüncü bölümde “Rasgele Değişkenlerin Sayısal ve Fonksiyonel Karakteristikleri” üzerine problemler ifade edilmiş ve çözümleri alıştırma şeklinde okuyucuya sunulmuştur. Bu bölümde rasgele değişkenlerin beklenen değeri, varyansı, yüksek mertebeden momentleri, moment çıkaran ve karakteristik fonksiyonları incelenmiştir.
Üniversitelerimizde bu kitabı yardımcı kitap olarak öneren öğretim üyelerine ve yararlanmak üzere başvuran öğrencilere çok yararlı olacağı kanaatindeyiz.
Aladdin ŞAMİLOV İstatistik Bölümü öğrencileri için hazırlanmış olan "Kavramsal Yorumlar ve Uygulamalarla Olasılık Teorisi" kitabının temeli vermiş olduğum Olasılık Ι ve Olasılık ΙΙ derslerinin notlarından oluşmaktadır. Ders notlarının kitap haline dönüştürülmesi sürecinde kitaptan daha geniş okuyucu kitlesinin yararlanması amacıyla ilave bölümler de eklenmiştir. Kitapta Olasılık Teorisi'nin temel kavramları ve olguları, mevcut kaynaklara nazaran daha ayrıntılı bir şekilde, gereken kavramsal yorumlar ve uygulamalar ile sunulmuştur. Kitap çeşitli konulara dair çok sayıda çözümlü problemler ve kitaptan yararlananın kendini gereken doğrultuda serbest geliştirebilmesi için alıştırma nitelikli benzer problemlerle donatılmıştır. Karakteristik Fonksiyonlar Teorisi ve istatistiksel uygulamaları, Entropi ve İnformasyon bölümleri de sunulan konular arasında yer almaktadır.
Kitaptan istatistik, matematik, fizik, mühendislik ve diğer bölümlerin lisans, yüksek lisans, doktora öğrencileri,çeşitli bilim dallarında çalışan araştırmacılar ve kendi ufkunu genişletmek isteğine sahip herkes yararlanabilir.
Sheldon M. Ross, Apa Bu klâsik ders kitabı, mühendislik, fen bilimleri veya bilgisayar bilimlerine uygulandığı kadarıyla olasılık ve istatistik dersleri alan üçüncü/dördiincü sınıf lisans öğrencileri için güncel konularla ilgili uygulamalara bağlayarak harekete getiren titiz bir temel olasılık teorisi ve istatistiksel kanıtlamaya giriş sunar. Kitap temel yüksek matematik bilgisini öngörür.
Önceki baskıları kullananlar olağanüstü anlatım ve yazım biçimine övgüye devam ediyor. Ross, olasılığın istatistik problemlerinin içyüzünü kavrama konusundaki rolünün altını çizerken, bu baskının yeni nesil mühendis ve fen bilimcilere cazip geleceğini de garanti ediyor. Kapalı CD-ROM alıştırmalar için gerekli hesaplamaları otomatikleştiren ve olasılık teorisini günlük istatistiksel problemlere ve durumlara uygulamada öğrencilere yardımcı olan kullanımı kolay yazılım içeriyor.

4. Baskıdaki Yenilikler
• Bölüm 15: Simülasyon, Bootstrap istatistiksel Yöntemler ve Permütasyon Testleri: Monte Carlo Simülasyon Yaklaşımı, Permütasyon Testlerinde Normal Yaklaşım, İki Örnekle Permütasyon Testleri, Kesikli Rastgele Değişkenleri Üretme, Sürekli Rastgele Değişkenleri Üretme, Normal Rastgele Değişkenleri Üretme, Monte Carlo Çalışmasında Simülasyon Denemeleri Sayısını Tayin Etme konularını içeriyor.
• Güncelleştirilmiş problem kümeleri ve uygulamalar: Biyolojik, fiziksel ve bilgisayar bilimleri yanında mühendislikte güncelleştirilmiş uygulamaları deney yoluyla kanıtlayan alıştırma kümelerinde yeni problemler ilâve edilmiştir.
• Güncelleştirilmiş gerçek veri örnekleri: Biyotıp, biyomühendislik, mühendislik, bilgisayar, işletme vb. alanlarındaki güncel çalışmalardan geçerli gerçek veriler kullanılıyor.
• Bölüm sonu tekrar maddeleri: Kavramların pratik uygulamasıyla ilişkilendirilmiş risklerin yanında temel düşüncelere özel dikkat çekiliyor.
Gabor Szekely, Bovvling Green State Üniversitesi (mevcut uygulayıcı): “Ross'un kitabı klâsik olasılık teorisi ve istatistiğe mükemmel bir giriştir. Açıklamalar çok berrak; iyi seçilmiş örnekler öğrencilerin her bir kesimi anlamasına yardımcı oluyor... Çok karakteristik ve efsanevî Ross zarafeti. Hoşuma gitti."

KİTAP EK (CD) DOSYASIAŞAĞIDAKİ LİNKTEN İNDİRİLEBİLİR.
https://www.nobelyayin.com/sunumlar/olasilik_istatistige_giris/olasilik_istatistige_giris.rar
Halil Coşkun Çelik Baş döndürücü teknolojik ve bilimsel gelişmelerle birlikte ortaya çıkan karmaşık verilerin analiz edilmesi, yorumlanması ve kullanılması önemli bir ihtiyaç hâline gelmiştir. Söz konusu ihtiyacın karşılanması için öğrenenlere istatistiksel yöntem ve araçların kullanılması konusunda farkındalık kazandırılmalıdır. İstatistik; sistematik bir şekilde belli bir amaç kapsamında verilerin toplanması, işlenmesi, düzenlenmesi ve elde edilen verilerin anlamlaştırılarak karar verilmesi sürecini üstlenen yöntemler bilimidir. Özellikle öğrenci performansı ve eğitim çıktılarıyla ilgili verileri toplamak, analiz etmek ve yorumlamak için gerekli araç ve yöntemleri sağlayarak eğitimsel değerlendirmede anahtar roller üstlenir. Bu bağlamda öğretim programlarında istatistiksel yöntem ve araçlara daha çok ihtiyaç duyulmaktadır.
Olasılık ve istatistik ile ilgili kavramları; basit, anlaşılır ve gerçek yaşam problemlerine dayalı bir yaklaşımla öğrenme ve öğretmeye yardımcı olacak bu kitap; öğrenenlerin temel bilgi, kavram ve yöntemleri öğrenmesinde ve uygulamasında sıklıkla karşılaştıkları zorlukların üstesinden gelmelerini sağlayacak, kavramsal ilişkilendirme, istatistik okur yazarlık ve istatistiksel düşünme becerilerini geliştirecektir.
Kitap üniversitelerde üç döneme yayılmış bir şekilde okutulan; Olasılık, İstatistik, Olasılık ve İstatistik Öğretimi isimli dersleri alan öğrencilere yönelik olarak hazırlanmıştır. Kitapta, istatistiksel yöntemlerin teorik temelleri açıklanmış olup çok sayıda gerçek yaşam problemlerine ve çözümlerine yer verilmiştir. Bu yönüyle kitap üniversite öğrencileri için önemli bir rehber niteliğindedir.
Memmedağa Memmedli, Dursun Aydın Lisans ve yüksek lisans öğrencileri için yazılmış olan bu ders kitabında, üniversitelerde okutulan “Olasılık ve İstatistik” dersinin ikinci kısmı olan istatistik ve uygulama konuları yer almaktadır.
Kitap; istatistik derslerinin içeriğine uygun kavramlar, temel teorik konular ve uygulamaya yönelik örnek problemler dikkate alınarak hazırlanmıştır. Örnekleme dağılımları, sıra istatistikleri ve dağılımları, nokta ve aralık tahminleri, hipotez testleri gibi istatistiğin temel konuları, çok sayıda örnek çözümleri yapılarak, ayrıntılı şekilde ele alınmıştır.
Bu ders kitabı; istatistik konularının yoğun bir şekilde kullanıldığı fakülteler arasında özellikle Fen, Mühendislik, Tıp, Teknoloji ve İktisadi ve İdari Bilimlerde öğrenim gören lisans ve lisansüstü öğrencilerine yönelik bir kaynak olarak tasarlanmıştır. Bu kitap aynı zamanda istatistik bölümlerinin dışında dersler veren öğretim elemanları için de bir kaynak kitap olarak kullanılabilir.
Kitapta, uygulama açısından 177 çözümlü örnek ve 316 bölüm sonu alıştırma sorusuna yer verilmiştir. Bu sorular, öğrencilerin yapabilecekleri tipik hatalar ve yanılgılar esas alınarak hazırlanmıştır.
Canan Hamurkaroğlu, Ayten Yiğiter, Özge Akkuş, Yasemin Gençtürk Rasgele olayların ve buna dayalı süreçlerin matematiksel olarak açıklanması ve modellenmesine temel olan olasılık kuramı, üniversitelerimizin birçok bölümünde lisans ve yüksek lisans ders programlarında yer almaktadır. Günümüzde istatistik, fizik, kimya, biyoloji, genetik, tıp, aktüerya, risk yönetimi, güvenilirlik analizi, kalite kontrol, mühendislik, ekonomi, işletme gibi birçok alanda olasılık kuramından ve tek değişkenli ya da çok değişkenli olasılık dağılımlarından yaygın olarak yararlanılmaktadır. Olasılık ve Olasılık Dağılımları I adıyla sunduğumuz bu kitap olasılık kavramı ve özelliklerini, raslantı değişkeni ve raslantı değişkenlerine ilişkin temel olasılık dağılımlarını kapsamakta olup; araştırmacılara, akademisyenlere ve öğrencilere katkı sağlayacağını umuyoruz. Bu kitabın aynı zamanda daha sonra yayımlanması planlanan Olasılık ve Olasılık Dağılımları II kitabımıza temel olacağını düşünüyoruz.
Adnan Çorum, Ahmet Tezcan Tekin, Anis Gilani, Ayfer Aksu, Başar Öztayşi, Beril T. Çiftci, Berna Tektaş, Betül Altuntaş, Büşra Buran, Cem Sarı, Cenk Y. Ustabaşı, Dilan Sarpkaya, Dilay Celebi, Duygu Aktay Kantaroğlu, Elizabeth Ripley Johnson, Erhan Önder, Eyüp Çalık, Ferhan Çebi, Gizem Deniz Cömert, Güler Koçak, Gülin İdil S. Bolatan, H.Okan Yeloğlu, Hasan Dinç, Hür Bersam Sidal Bolat, İlkan Reyhanoğlu, Kaan Selcuk, Leonie Hallo, Maria Castaňo Martinez, Mehmet Karahan, Merve Kocaman, Mohanad Shafei, Müge Bulu, Neslihan Aldoğan, Okan Yeloğlu, Onur Ilgaz, Onur Jane, Ozlem Senvar, Ömür Benek, Ömür Yaşar Saatçıoğlu, Reema Al-dalain, Samet Batuhan Güven, Selcen Öztürkcan, Serhat Çakır, Şeyma Gönen Halıcı, Tiep Nguyena, Tuğba Yasemin Karagöz, Tuncay Özcan This study recognizes that engineering is changing fundamentally. Integrating traditional engineering concepts with cutting-edge digital technologies has blurred the lines between the physical and virtual worlds. This book will explain the complexity of this convergence and analyze the potential when engineering meets the digital frontier.
"Opportunities and Challenges of Engineering Applications in the Digital Age" draws on the expertise of experts from diverse sectors to provide a unique perspective on engineering and digital technology. This book helps practitioners, scholars, and students navigate this complicated changing era.
We recommend critically assessing the ideas in these pages as you begin this intellectual journey. This book showcases the boundless potential for engineering innovation in the digital age and the opportunity for those who want to understand, adapt to, and influence its future.
May our inquiry spark curiosity, start discussions, and inspire a new generation of engineers to explore the possibilities and overcome the challenges of this exciting and ever-changing intersection of engineering and the digital world.
Aydın Usta Psikososyolojik yönetim, organizasyon içerisinde ortaya çıkan sosyal davranışların psikolojik olarak incelenmesini esas alan bir yönetim yaklaşımıdır; organizasyon kavramı ise bazen düzenlenmiş bir aktivite, bazen referans bir çerçeve, bazen de kurum (sistem) anlamına gelmektedir. Bu kavramsal anlamları ile birlikte organizasyon, belirlenen amaçları gerçekleştirmek için yararlanılan önemli bir araçtır ve mali-fiziki-insani olmak üzere üç tür kaynağa sahiptir. Bir araç olarak nitelendirilen organizasyonu yönetim işletmektedir. Bir anlamda organizasyon ve yönetim iç içedir. Bir başka deyimle organizasyon bir yapı (iş bölümü ve eşgüdüm birlikteliği), yönetim de onu çalıştıran bir güçtür. Yönetimin en önemli unsuru ise insandır. Çünkü organizasyonun başarısı yürütülen faaliyetlerin etkili ve verimli kılınmasına bağlıdır.
Bu kitaptaki konular genel bir yaklaşımla ele alınmış olup, organizasyon türleri arasında herhangi bir ayırım yapılmamıştır. Yani sunulan bilgiler her türlü organizasyon türü için geçerlidir. Çünkü çalışan olarak her insan organizasyonlarda benzer psikososyolojik etmenlerin etkisi altındadır. Bu bağlamda kitabın amacı, biyopsikososyal özelliklere sahip olan iş gören veya yöneticinin organizasyon içerisinde nasıl davranması gerektiğini ortaya koymaktır.
Organizasyonun hangi bölümünde çalışıyor olursa olsun insan unsuru, yetenekleri ile organizasyona katkı sağlamaktadır. Çalışan insanın yeteneklerinden azami miktarda yararlanmak ise yönetim becerilerini, dolayısıyla farklı yöntem ve tekniklerin uygulanmasını gerektirmektedir. Bu anlayış çerçevesinde, kitapta, farklı psikososyolojik yönetim uygulamaları, çalışan insanın ruhsal ve sosyal yönü ile ilişkilendirilerek sunulmaktadır.
Bilal Solak, Dastan Aseinov, Fatih Faydalı Finansal sistemin güçlendirilmesi, bölgesel ve küresel krizlerden en az etkilenmesine yönelik çalışmalar uzun yıllardır devam etmektedir. Bu çalışmaların bir ürünü olan ve literatürde; faizsiz bankacılık, etik finans ve katılım bankacılığı olarak adlandırılan İslami finanstır. İslami finans, 1970'li yıllardan itibaren uygulaması görülmeye başlamış ancak hem bilimsel hem de uygulayıcılardan yeteri kadar ilgi görmemiştir. 2008 dünya finansal krizinden sonra İslami finans uygulamasına olan ilgiyi artırmıştır.
Orta Asya ekonomileri 21. yüzyılda en hızlı gelişim gösterecek ekonomiler arasında görülmektedir. Yeni ticari yolların oluşturulmasında Orta Asya ülkeleri stratejik bir konumda yer alması sonucu Orta Asya ekonomilerine olumlu yansıması kaçınılmaz olarak görülmektedir. İslami finans, Orta Doğu'da ve Asya'da, nüfusun büyük bir çoğunluğunun Müslüman olmasından dolayı çok hızlı bir gelişim göstermiştir.
Kitabın, İslami finansa ve İslami finansın Orta Asya'daki gelişim sürecine ilgi duyan akademisyen ve uygulamacılara önemli bir katkı sunması dileğiyle...
Selim Özdemir - Selami Özcan Son yıllarda akademik yazında önemi gittikçe artan çalışma alanlarının başında gelen konulardan biri olarak aile işletmeleri dikkat çekmektedir. Her ne kadar Türkiye bazında konunun önemi bilinse de akademik olarak yayın açısından henüz yeterli çalışma yapılamamıştır. Önemi artan bu konunun sadece Türkiye ekseninde değil Orta Asya ve Balkanlar ekseninde ele alınmasının ulusal ve uluslararası alanda çalışma yapacaklara kaynak eser özelliği taşımasının mümkün olabileceği düşünülmüştür.
Kitap, Asya’dan Balkanlar'a dokuz farklı ülkeden, on değişik üniversiteden yerli ve yabancı on yedi akademisyen tarafından kaleme alınmıştır. Kitabın hedefi; Orta Asya ve Balkanlar bölgesinde faaliyet gösteren KOBİ niteliğinde aile işletmelerine dair ilgili ülke literatürlerinde var olan bilgileri tek kitap çatısı altında bir araya getirerek ilgililere sunmaktır.
Aynı zamanda Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Azerbaycan, Gürcistan, Irak, Türkiye, Romanya ve Arnavutluk gibi bölge ülkelerinden akademisyenler arasında bir sinerji oluşturulması hedeflenmiştir. Çalışmanın gerek Türkiye ve gerekse diğer ülkelerde ilgi çekeceği düşünülmektedir.

İÇİNDEKİLER

Rusya’da Aile İşletmeleri

Orta Asya Türk Cumhuriyetleri'nde Orta Sınıfın İnşası: Kazakistan'da KOBİ’lerin Gelişimi Örneği

Kırgızistan Ekonomisi ve Aile İşletmeciliği

Azerbaycan’da Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler

Gürcistan’daki Küçük Ölçekli Aile İşletmelerinin Makroekonomik Bağlamları

Irak’ta Aile İşletmeleri

Türkiye’de Aile İşletmeleri

Romanya’da Aile İşletmeleri

Arnavutluk’ta Aile İşletmeleri
Rasoul Naghili Hokmabadi, Solmaz Eini Türkiye ve iran arasında günlük hacmi 50 milyon dolara varan petrol taşımacılığı hem türkiye hem iran ekonomisinin kalkınmasında önemli bir etken olmakla birlikte sınır bölgelerini iktisadi faaliyetlerinin artmasına da yol açmıştır. İki ülke arasında olan bu gelir kaynağının kaybedilmemesi için bazı girişimler yapılmalıdır.
Elinizdeki bu çalışmada orta doğu’daki bütün transit rotaların tanıtımı ile birlikte rotaların; özelliklerini, olumlu ve olumsuz yönlerini incelenmesi yapılmaktadır. Ayrıca araştırmamızın sonunda türkiye-iran hattıyla diğerleri kıyaslanıp bu hattın geliştirilmesi ile ilgili bazı önerilere yer verilmektedir.
K.Tayfun Güldaval İnsan olmanın doğasından kaynaklanan özgürlükleri kullanabilme yetkisinin, öncelikle içinde yaşanılan toplumun gelişmişlik düzeyiyle doğru orantılı olarak değiştiği inancındayım.
Bu nedenle, “Orta Gelir Tuzağı” ve “Kadın Girişimciliği” fenomenlerine, farklılıkların yönetimi vizyonundan bakarak, sürdürülebilir ekonomik kalkınmayla ilişkileri konusunda zihinlerde bir kıvılcım yaratmak amacıyla bu kitabı yazdım.
Şüphesiz bu kitabın orta gelir tuzağı ve kadın girişimciliğinin tamamen anlaşılmasına yeterli olacağı iddiasında değilim. Okuyucularıma konu ile ilgili çok şeyi öğrendikleri izlenimini vermek yerine, onların daha ileri araştırma isteğini körükleyerek, konuyu derinlemesine araştırmaya yöneltebilmek en büyük dileğim.
Ü. Serdar Serdaroğlu Gerek içerik ve muhtevasıyla gerekse de kapsadığı toplumsal, hukuki ve iktisadi etki gücü bağlamında Tanzimat FermanTnm ilan edilmesi sonrası Osmanlı Devleti'nde değişen iktisadi-finansal şartlar, bu kitapta o dönem için yeni sayılabilecek uygulamalardan biri olan banka kurma fikrinin etrafında şekillenmiştir. Nitekim Osmanlılar için 'bir devlet bankası kurma' fikri ve bunun uygulamaya geçirilmesinin hangi dinamikler ve fikri alt yapı üzerinden cereyan ettiği incelenmesi gereken önemli bir iktisat tarihi olayıdır.
Elinizdeki bu kitap 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren başlatılan Osmanlı bankacılık faaliyetlerinin ilk örneği olan Dersaadet Bankasının hem organizasyonel özellikleri hem de faaliyete başlamış olduğu dönemin iktisadi şartları ile ifa ettiği görevin finansal ve ticari boyutlarını Osmanlı arşiv kaynakları yardımıyla incelemekledir. Bu çalışma özellikle Tanzimat Dönemi ticaret ve iş ağlarının finansal piyasalar üzerinden nasıl
şekillendiğini, tüccar ve bankerlerin ortaklıkları ile sahip olunan girişimci ağların mahiyetini ve bu anlamda hangi özellikleri muhteva ettiğini Dersaadet Bankası kayıtları üzerinden göstermeye çalışmıştır. Bankanın kuruluş amacı, gerçekleştirmiş olduğu poliçe işlemlerinin dış ticaret ve Osmanlı para sistemi ile yakından ilişkisi ve bu tecrübenin üzerinden Osmanlı girişimci iş ağlarının ortaya konması noktasında bir deneme olarak değerlendirilebilecek bu kitap, okuyucuya 'Osmanlı İktisat, isletme ve finans Tarihi' literatürüne dair tematik bir bakış acısı sunmaktadır.
Bahattin Keleş Osmanlı Devleti'nin siyasi tarihi kadar teşkilatı ve kurumları da bir o kadar önemlidir. Özellikle maliye teşkilatı, devlet teşkilatı içerisinde devletin en önemli ve en saygın kurumlarından birisidir. Maliye teşkilatı, Osmanlı Devleti'nin kuruluşundan yıkılışına kadar değişik dönemlerde bir kısım yenilikler yapılarak sürdürülmeye çalışılmıştır. Osmanlı maliyesi klasik bir teşkilat yapısına sahip iken Tanzimat sonrası dönemde her kurumda olduğu gibi maliye teşkilatı alanında da büyük değişikliklerin yaşandığı bir dönem olmuştur. II. Mahmut döneminde hâlihazırda Defterdarlık varken bu teşkilat, bu dönemde “Maliye Nezareti”ne dönüştürülmüştür. Sultan II. Abdülhamit'in 1876 yılında tahta çıkması ve II. Meşrutiyet’in ilan edilmesine kadar uzun bir süre tahtta kalması, bu teşkilatta zaman içerisinde birtakım yeniliklerin yapılmasını beraberinde getirmiştir. Osmanlı Devleti, maliye teşkilatında birtakım yeniliklere gitmiş dolayısıyla maliye politikasını da zaman içerisinde değiştirmiştir. Özellikle Tanzimat sonrası I. ve II. Meşrutiyet dönemlerinde devlet, maliye politikasında da birtakım değişiklikler yapmıştır. Çünkü değişen bölgesel şartlar bunu gerekli kılmıştır. Osmanlı Devleti Kırım Savaşı (1853-1856) sonrası ilk kez dış borçlanmaya gitmiştir. Devletin ekonomik sıkıntılar yüzünden aldığı dış borçlarını ödeyememesi ve dış ülkelerin baskısı sonunda “Duyun-u Umumiye İdaresi”nin kurulmasına zorunlu olarak katlanmak durumunda kalmıştır. Dış borçların baskısı altında kalan Osmanlı Devleti, sanayi ve tarım alanında birtakım iyileştirici politikalar uygulamaya koymuş olsa da istediği neticeyi alamamıştır.
Ömer Karaoğlu Tarihin güncel yaklaşımlar için oldukça elverişli bir materyaller demeti sunabilme kabiliyeti, oldukça farklı yaklaşım ve yorumları kışkırtmaya devam etmektedir. İslam dininin genel prensip ve hükümleri karşısında Osmanlı iktisadi-mali uygulamalarının nasıl bir görünüm arz ettiği konusu, kimi “koşullu” yaklaşımlara da yol vermiştir. Osmanlı iktisadi-mali karar, kurum ve uygulamalarının şer’îliği meselesinde, mutlaklaştırıcı nitelikli iki farklı yorum biçiminin öne çıktığını gösterdiğimiz bu çalışmada, söz konusu yaklaşımların dışında bir üçüncü bakışın imkânına işaret ettik.
Osmanlı hukuk alanıyla ilgili olarak hayli eski bir tartışmayı iktisadi-malî bağlama taşımaya çalıştık. Bu hacmi küçük çalışmanın işaret ettiği hususların Osmanlı iktisadi-mali tarihi alanına yönelik yeni araştırmalarla derinleşeceği ve çok daha belirginlik kazanacağı ümidindeyiz. Bu arada Osmanlı Devleti’nin para, finans ve fiyat tarihi, vergi uygulamaları, vakıf işletme ve muhasebesi vb. konularda henüz yeterince değerlendirilememiş sayısız belge/bilgi olduğu gerçeği bir kez daha vurgulanmalıdır.
Hasan Gürak Osmanlı Mirası ile Sanayileşme Çabaları
Osmanlı ekonomisinin çağın gelişmelerini yakalayamamasının nedenlerini anlamaya çalışan Prof. Mehmet Genç şöyle bir soru sorar: “… Osmanlı hüviyetinin, iktisadi hayatı az veya çok etkilemesi mümkün belirli ilkelerini tespit etmemiz mümkün müdür?” "Belirlenecek ilkeler ne işe yarayacak?" diye düşünenler için yerçekimi yasasını örnek vererek bir açıklama yapar.
“Yerçekimi kanununu bilmediğimiz müddetçe, havaya atılan her cismin kendine özgü biçimde değişik hızlarda düştüğünü, hatta bazı cisimlerin (balon, uçurtma gibi) düşmelerini gerektiren herhangi bir etken bulunmadığını zanneder, düşme olayında belirli bir düzen olmadığını düşünürüz. Ama çekim kanununu keşfettikten sonra, bütün bu karmaşanın son bulduğunu görür; düzensiz zannettiğimiz düşme olayının çok kesin bir düzen içinde cereyan ettiğini anlarız.”
Bu kitapta, Prof. Genç'in sözünü ettiği çekim yasasına benzer ölçütlerimiz, bir başka deyişle sanayileşerek kalkınmayı analiz etmek için başvuracağımız üç olmazsa olmaz ölçütümüz var:
1- İşgücünün ve toplumun eğitim düzeyi,
2- Küresel rekabetçi teknolojilere sahip işletmeler,
3- Çağdaş gelişmelere “doğru” yön verebilecek kurumlar.
Uzun dönem kalkınma için gerekli görülen yukarıdaki üç olmazsa olmaz, Osmanlı'dan beri Türkiye'de büyük sorun olan iktisadi geri kalmışlığın nedenlerini anlamak için Prof. Genç'in sözünü ettiği çekim yasaları gibi kullanılabilir.
Bilgen Taşdoğan, Ceren Uçan, Ecehan Somuncuoğlu, Halil İbrahim Gül, Hayriye Sağır, İbrahim Özmen, Pelin Vildan Kokcu Delikaya, Remziye Hülya Öztürk, Sümeyye Nur Gök, Vildan Armağan Uzun yıllar varlığını sürdüren Osmanlı Devleti'nin gücünün kaynağını oluşturan kadim gelenekleri ve kurumları zaman içinde aşınarak özellikle 18. yüzyıldan itibaren işlevlerini kaybetmeye başlamıştır. Kadim gelenek ve kurumların yerine yenilerinin tesis edilmesi zor ve sancılı bir süreci ortaya çıkarmıştır. Bu süreçte Osmanlı'dan günümüze yaşanan değişim ve dönüşüm kapsamında iktisadi hayata yön veren politikalar, kurumlar ve yapılar da etkilenmiştir. Tanzimat'tan itibaren belirginleşen toplumsal, sosyokültürel ve iktisadi yaşamda ortaya çıkan gelişmelerin arka planında yatan ve bu gelişmeleri etkileyen pek çok unsur bulunmaktadır. Bu unsurların bir kısmı içsel bir kısmı da dışsal dinamiklerden kaynaklanmıştır. Avrupa'da ortaya çıkan gelişmeleri takip etme ya da en azından bu gelişmelerden haberdar olma çabası devlet mekanizmasını değişim ve gelişim yönünde güdülemiştir. Bununla birlikte yine Avrupa'nın bizatihi kendi istekleri doğrultusunda uygulanmasını tavsiye ettiği politikalar dönem boyunca etkili olmuştur. Bu kitabın her bir bölümü, Tanzimat'a giden sürecin çok öncesinde ortaya çıkan gelişmeleri ve bu tarihten sonra kurumsal ve iktisadi yapıda meydana gelen değişmeleri ele almaktadır.
Cihan Güneş, Emre Deveci, F. Zişan Kara, Fatih Ermiş, Fatma Nur Yorgancılar Atatoprak, Feyza Nur Yıldız, Hüsnü Bilir, Onur Çayan, Perihan Hazel Kaya, Rahime Hülya Öztürk, Selçuk Balı, Ümit Tol Osmanlı Devleti'nin uzun süre varlığını sürdürmesine imkân tanıyan içsel dinamikleri 18. yüzyıldan itibaren etkisini kaybetmeye başlamıştır. Devletin eski ihtişamlı günlerini geride bırakmasıyla birlikte yeni ve zorlu bir sürece girilmiştir. Bu zor dönemin ayak sesleri önceki yüzyıllardan duyulmaya başlamış olsa bile tam anlamıyla bu durumla yüzleşilmesi 18. yüzyıla denk gelmektedir. Bu dönemde iktisadi sorunlar içinden çıkılması güç bir durum yaratmış, devlet mali açıdan oldukça sarsılmıştır. İktisadi sorunlar toplumsal, siyasi ve askerî sorunlarla birleştiğinde içinden çıkılması oldukça zor bir süreç ortaya çıkmıştır. Bu süreci atlatmaya çalışan devlet mevcut sorunlarıyla başa çıkabilmek için çeşitli yöntemlere başvurmuştur. Modernleşme, değişim, hatta dönüşüm çabaları olarak adlandırabileceğimiz bu dönemde kurumsal, idari, askerî, iktisadi ve toplumsal alanda bir takım yeni düzenlemeler uygulanmıştır. İktisadi yapıyı değerlendirirken üzerinde durulması gereken unsurlardan biri de iktisat biliminin ele alınış şeklidir. Elinizdeki kitap, bir yandan yaşanan bu kaotik süreci ortaya koymaya çalışırken diğer yandan süreci tersine çevirebilmek adına yapılan düzenlemeleri içermektedir. Her bir bölüm, döneme ait farklı bir sorunu ve bu sorunla mücadele sürecini ele almaktadır.
Mikell P. Groover, Pearson Günümüzde üretim sistemleri otomasyon ve bilgisayar desteği ile tamamen değişmiş ve ucuz işçiliğin getirdiği avantajlar ortadan kalkmıştır. Artık imalatın her aşamasında gittikçe artan oranda otomatik sistemler ve bilgisayar programlarını görmekteyiz. Robotlar, programlanabilir mantık denetleyicileri, koordinat ölçüm makinaları, otomatik güdümlü araçlar, otomatik depolama/geri çekme sistemleri ve yapay görme gibi modern otomatik teknolojiler fabrikalarda gittikçe daha fazla uygulanmaktadır. Artık yakın bir gelecekte hammaddeden nihai ürün elde edilinceye kadar var olan tüm süreçlerin otomatik ve programlanabilir bir halde tümleşik olarak gerçekleşeceği kabul edilmektedir.

Groover’ın Otomasyon, Üretim Sistemleri ve Bilgisayarla Tümleşik İmalat kitabı günümüzde gerçekleşmekte olan ve yukarıdaki paragrafta tanımlanan değişimi anlamamıza yardımcı olacak bir kitaptır. Üretim sistemlerinin sınıflandırılması, tanımları, yapıları, bileşenleri ve performans analizleri ile beraber sistemlerde otomasyon ve bilgisayar uygulamaları kitapta yoğun olarak işlenmektedir. Kitapta ayrıca Yalın Üretim, Altı Sigma, Toplam Kalite Yönetimi gibi üretim iyileştirme, kalite ve yönetim felsefeleri de açıklanmaktadır. Bu çok yönlü kitap, ideal bir ders kitabında olması gereken her bölümün kendi içinde yeterli olması, örnekler, şekiller ve tablolar ile yazılı metnin daha rahat okunur ve anlaşılır hale getirilmesi ve bölüm sonu problemlerle desteklenmesi gibi özelliklere sahiptir.

Orijinal dili İngilizce olan kitabın dördüncü baskısından yapılan Türkçe çevirisinin sadece lisans ve yüksek lisans öğrencilerine değil, üretim sistemlerini ve bu sistemlerde kullanılan otomasyon ve diğer teknolojileri öğrenmek isteyen çalışan tüm teknik ve idari personele de katkı yapacağına inanıyoruz.
Charles H. Elliott, Laura L. Smith Öfkeyi başarılı bir şekilde yerine kaldırıp mutlu ve huzur dolu bir hayat sürün
Öfke tümüyle normal ve insani bir duygu. Ancak yıkıcı hâle geldiğinde işte, ilişkilerde ve genel hayat kalitesinde sorunlara yol açabilir. Bu kitapta öfkenin kaynaklarını tespit etmenize ve sağlıklı bir şekilde serbest bırakmanıza yardımcı olacak öfke kontrol yöntemlerine, becerilerine ve alıştırmalarına dair güvenilir ve kabul görmüş bilgiler bulacaksınız.
• Hiddetle ilişkiyi kesin! Öfkeyi ve nereden kaynaklandığını tespit edin, duyguların nasıl işlediğini anlayın ve öfke hakkındaki efsaneleri çürütün.
• Canavarı ehlileştirin! Öfke noktalarınızın yerini saptayın, öfkeyi nasıl, ne zaman ve nerede ifade ettiğinizi anlayın ve öfkeye eşlik eden sorunlara göz atın.
• Soğukkanlılığınızı koruyun! Öfkenizin bedelini değerlendirin, kızgın kalmanın verimli olup olmadığına karar verin ve eski modelleri olumlu modellere dönüştürmeye kucak açın.
• Yeni bir bakış açısı edinin! Çarpıtılmış düşünceleri nasıl gün yüzüne çıkaracağınızı ve onlara nasıl meydan okuyacağınızı keşfedin, tekrar değerlendirin ve daha iyi ve daha sağlıklı bir hâle getirin.
• Sağlığınızı iyileştirin! Zorlu durumları aşırı öfke olmadan idare etmek için bir dizi gerekli yaşam tarzı değişiklikleri ve özel beceriler bulun.
Kitabı açın ve
• Öfkenizi, işe yarayan şeylere odaklanarak nasıl kontrol edeceğinizi,
• İyi bir gece uykusunun önemini,
• Hayattaki bakış açınızı değiştirme yollarını,
• Özenle kontrol edilen öfke ifadelerinin sizin için neden dışa vurmaktan daha iyi olduğunu,
• Anlaşmazlıkları meydan okumalara nasıl dönüştüreceğinizi,
• Affetme ve öfkesiz bir hayat sürdürme üzerine tavsiyeleri,
• Öfkeyi kontrol etmenin nasıl tamamen sizin elinizde olduğunu inceleyin.
Füsun Toros Rekabetin küresel düzeyde olduğu günümüz iş dünyasında, en son teknolojiler satın alınabilir veya taklit edilebilir ancak çalışanların yetenekleri taklit edilemez.
İşletmelerin en değerli, en yaratıcı ve en dinamik kaynağı insan kaynağıdır. İnsanın zihinsel gücü, yaratıcılığı ve enerjisi olmadan işletmeler sürdürülebilir olamaz.
Bu değerli insan kaynağının etkin ve verimli kullanılması, işletme performansı için kritik derecede önemlidir. Bu unsur işletmelere sadece bir rekabet avantajı kazandırmakla kalmaz, aynı zamanda temel bir yetenek de katar.
Bu sebeple işletmeler, doğru adayı seçmek, geliştirmek ve tutundurmak için çaba harcamalıdır.
Yazarın akademik çalışmaları ve iş yaşamındaki tecrübeleriyle hazırladığı bu kitap, yetenek yönetiminin kariyer gelişimi üzerine etkilerini anlamada ve çalışanların örgütsel bağlılığını arttırmada yol gösterici olacaktır.
Muhittin Acar Bir örgütün yalıtılmış ve yalnız bir biçimde işlev görmesi, bir başına hareket ederek başarılı ve etkili olması bir hayli güç, neredeyse olanaksızdır. Bu kitabın yazılmasında da etkili olan bu tespit, kamu siyasalarının oluşumu ve uygulanması süreçlerine katılan kurumsal ya da kümesel aktörler kadar, bireyler bakımından da geçerlidir. O halde karşılaştıkları kısıtları aşmak, üretken kapasitelerini geliştirmek ve temel uğraşlarında açılımlar gerçekleştirmek isteyenler; karşılıklı yarar ve hakkaniyet ölçüleri çerçevesinde işleyecek yeni ilişkiler, işbirlikleri ve ittifaklar kurmak ya da mevcutlara katılmak için harekete geçmek durumundadırlar. Bu kitabın, anılan doğrultuda gelişecek bireysel ve kurumsal çabalara katkıda bulunması amaçlanmıştır. Bu anlatılanlar çerçevesinde kitap örgütten örgütlerarasına, özendiriciler, ögeler ve örgütlenme ve önderlik başlıkları altında konuyu sistemleştirmiş, birey ve kurumlar ile bu alanda kuramsal çalışmalar yürüten öğrenci ve araştırmacıların faydasına sunmuştur.
İrfan ÇAĞLAR Bu kitap, değişmeyen tek şeyin değişim olduğu çağımızda, işletmelere rekabet piyasasında nasıl ayakta durulabileceğinin ve değişime uyum yeteneğinin ne şekilde kazanılabileceğinin ipuçlarını vermeyi amaçlamaktadır. Bu maksatla kitap; değişimi, değişim sürecini ve onun yönetim biçimini ortaya koyarak değişim yönetimi ile ilgili bir anlamlar dünyası oluşturmakta ve onu daha anlaşılabilir noktaya taşımaktadır.
Ayrıca kitap; işletme yönetiminin yeni, farklı konularına ( Yönetişim, sosyalleşme, kurumsal sosyal sorumluluk, farklılıkların yönetimi vb.) yer vererek, onların örgütsel yenilenmeye, çalışan davranışlarının pozitif yönde yeniden yapılandırılmasına katkı sağlamayı da hedeflemektedir.
Bu çerçevede farklı bir konsepte sahip, olabildiğince geniş literatür taramasına dayanan söz konusu çalışmanın, eksiklikleri ve kısıtlarına rağmen okuyucuya örgüt geliştirme süreci konusunda yeterince alt yapı oluşturma potansiyeline sahip olduğu söylenebilir.
İyi niyeti ve katkı sağlama hassasiyetini merkeze alan bu kitap, okuyucuya, işletme dünyasına ve bütün işletmecilere yararlı olacak niteliktedir.
Donald L. Anderson ÖRGÜT GELİŞTİRME

Örgüt Geliştirme kişisel, takım ve örgüt düzeyindeki değişimleri yönlendirme konusunda öğrencilerin, yöneticilerin, değişim uzmanlarının ve uygulayıcıların ilgisine sunulmuş rehber bir kitaptır. Donald L. Anderson, klasik örgüt geliştirme teknikleri ile günümüze uygun ve farklı örgüt kademelerinde uygulanabilecek müdahaleleri anlatırken örgüt geliştirme etiği ile ilgili tartışmalara da yer vermektedir. Temel içeriği ve süreçleri izleyen bölümlerin sonundaki vaka incelemeleri ve örnek olay çalışmaları da öğrencilerin öğrendiklerini uygulamaya aktarabilmelerine yardımcı olmaktadır. Küreselleşmenin arttığı, teknolojilerin hızla değiştiği, ekonomik baskıların ve çalışanların beklentilerinin arttığı günümüzün rekabetçi çevrelerinde bu kitap, yararlı bir araç olacaktır.

Kitabın Temel Özellikleri
• Örgüt geliştirme sürecinin her aşaması detaylı şekilde açıklanmaktadır: giriş, sözleşme/kontrat, veri toplama, teşhis ve geri bildirim, müdahaleler ve değerlendirme.
• Hem geleneksel örgüt geliştirme uygulamaları hem de değişime uyumlu yeni stratejilerin uygulanabilmesi için teori, araştırmalar ve danışmanlık teknikleri açıklanmaktadır.
• Özel işletmeler, kamu kurumları, eğitim ve sağlık örgütleri gibi çalışma ortamlarında örgüt geliştirme uygulamalarının yararları gösterilmektedir.
• En iyi örgüt geliştirme pratiklerinin (kişisel, takım ve örgüt düzeyinde müdahalelerle) gerçek dünyada uygulanmasına ilişkin yönlendirmeler yapılmaktadır.
• Örnek olay incelemeleri ve vaka çalışmaları aracılığıyla öğrencilerin örgüt geliştirme kavramlarını analiz etmeleri, uygulamaları ve tartışmaları sağlanmaktadır.
• Konularla ilgili daha fazla bilgi sahibi olmak isteyen okuyucular için ek okuma önerileri sunulmaktadır.

Örgüt Geliştirme: Örgütsel Değişime Yön Veren Süreç kitabı işletme ve yönetim alanında; örgüt geliştirme, örgütsel değişim, liderlik ve örgütsel değişim gibi derslerde kullanılabilir.
Fuat Çelikel Toplumların ekonomik, sosyal ve politik gelişimlerine etki eden, örgütlerin oluşumu, verimlilik ve etkinliklerinde en önemli yere sahip olan faktörlerden birisi de beşerî sermaye olarak ifade edilen insandır.
İşletmelerin, çalışanları ve çevresi arasındaki ilişkileri belirleyen, çalışanlar ile işletmeler arasındaki iletişimi düzenleyen, işletmelerin kişiliğini ve karakterini oluşturan kavram örgüt iklimi; faaliyetlerini yürütürken görev tanımlarında yer almayan, işletme tarafından ödüllendirilmeyi beklemeden gönüllü, etkili ve verimli bir çalışmaya dayalı, zorunluluğu olmayan, ihmali durumunda ceza gerektirmeyen, çoğunlukla kişisel tercihlerin sonucu olarak ortaya konulan çalışan davranışları örgütsel vatandaşlık davranışı; iş yaşamındaki yaşlıların, engellilerin, kadınların ve bazı toplumsal grupların, kariyer basamaklarındaki ilerlemelerini önleyen, görünmeyen, algısal ve örgütsel engelleri ise cam tavan olarak karşımıza çıkmaktadır.
Tavan, yukarı çıkmaya engel olmayı, cam ise işlerlikte olmayanı ancak hissedilen algıyı temsil etmekte, görünmez ve resmî olmayan bir engeli ifade etmektedir.
Bu kitapta; günümüz çalışma koşullarındaki örgüt iklimi ve örgütsel vatandaşlık davranışı açısından çalışanlar üzerindeki cam tavan algısı incelenmiş olup kavramlara yönelik fikir ve öneriler sunulmuştur.
John McAuley, Joanne Duberley, Phil Johnson Örgütlerle ilgili yazılmış çok sayıdaki geleneksel kitaptan oldukça farklı olarak … konuyla son derece ilgili bir metin. (Henrik B. Sørensen, Aarhus Üniversitesi, Danimarka)
Yazım tarzı oldukça açık ve özlü ve ayrıca tüm bölümler boyunca da tutarlı. Özellikle ana dili İngilizce olmayanlar için iyi yazılmış bir kitap. (Dr. Melissa Tyler, Essex İşletme Fakültesi, Birleşik Krallık)
Bu kitabın mükemmelliği, muazzam bir çalışma alanını mantıklı ancak akademik açıdan da titiz bir biçimde detaylandırmaya yönelik derinliği ve çabasıdır. Takdire şayan. (Dr. Paul McGrath, Smurfit İşletme Fakültesi, Dublin Üniversitesi, İrlanda)

Kökenlerinden bugünkü tartışmalara kadar örgüt kuramını inceleyen yazarlar, okuyucuları çeşitli bakış açıları arasındaki eleştirel bir diyaloğa dâhil olmaya özendirmektedirler. Örgütleri sağduyuya dayalı bir biçimde ele alma (ve yönetme) biçimine hem zemin oluşturan hem de bu tarza meydan okuyan çeşitli örgüt kuramlarını kullanan bu yeni baskının amacı, yirmi birinci yüzyıl örgütleri için Örgüt Kuramı'nı oluşturan ve derinlikli meydan okumalar sağlayan çeşitli kuramlar ve bakış açıları ile ilgili açık bir biçimde yapılandırılmış ve ilginç olan keşifler sağlamaktır.
Şayet örgüt kuramının ne olduğunu ve neden önemli olduğunu, onun günümüz örgütü üzerindeki etkisinin ne olduğunu ve ne tür meydan okumalar ortaya çıkarttığını, öte yandan ne tür çözümler sunduğunu öğrenmeniz gerekiyorsa, bu kitap tam size göre. Alandaki kuramsal gelişmelere odaklanan yeni bölümler ile tamamen revize edilen ve güncellenen bu yeni baskı, okuyuculara kolaylık sağlayan zengin bir dizi pedagojik özellik içermektedir. Bu özelliklerden bazıları:
•Kişisel ve grup düzeyinde düşünmeye sevk eden Dur ve Düşün kutucukları
•Önde gelen düşünürlerin kısa hayat hikâyeleri
•Lehman Brothers, İngiliz Jeoloji Araştırması ve Microsoft gibi örgütlerle ilgili örnek olaylar
•Temel kuramları tanıtan ve özetleyen Fikirler ve Bakış Açıları kutucukları
•Örgüt kuramı ile işletme yönetimi arasındaki ilişkiye dair daha geniş bir kapsam
Bu kitap, örgüt kuramı ile analiz ve tasarımın programlarının temel bir parçası durumunda olduğu lisans son sınıf öğrencileri ile lisansüstü öğrenciler uygun bir kitaptır. Bu kitap ayrıca işletme yönetimi ile örgütsel davranış konularında dersler alan öğrencilerin de ilgisini çekebilir.
Richard L. DAFT, South Western Cengage Learning Daft'ın “Örgüt Kuramları ve Tasarımını Anlamak” kitabının genişletilmiş ve güncellenmiş 10. basımı örgüt kuram ve tasarımı alanına oldukça farklı, okuyucuların dikkatini çeken, okuyucuları düşündüren ve uygulamalarla yol gösteren bir yöntemle yaklaşmaktadır. Örgüt kuramları ve tasarımına ilişkin temel kavramları, klasik ve çağdaş düşünce ve fikirleri, önemli öge ve faktörleri, aralarındaki ilişkileri geniş ve detaylı bir bakış açısı ile ele almaktadır. Kitap, çağdaş düşünce ve yaklaşımları klasik düşünce ve kuramlarla bütünleştirirken okuyucunun aktif olarak katılımını sağlayan eğlenceli yöntemi ile okuyucuyu sarmalayarak cezbetmektedir.
Yazar, kitaba önceki baskıdan farklı olarak iki yeni özellik eklemiştir: Birincisi, “Hazırlık Soruları” kısmıdır. Burada, okuyuculara, kendilerini bölümün ana konusuna hazırlamalarını sağlayan kısa sorular sorulmaktadır. Daha sonra, bölümün sorularla ilgili kısımlarında okuyucunun kendi düşüncesi ile doğru olanı karşılaştırmasına olanak tanıyan “Yanıtınızı Değerlendirin” uygulamaları yer almaktadır. “Hangi Büyüklükteki Örgüt Size Uygun?” özelliği okuyucunun kendi tarzı ve tercihleri ile bölüm materyali arasında bağlantı kuran kısa soru formlarını içermektedir. Bu iki özellik, okuyucuların kendilerini değerlendirmeleri için onlara katkı sağlayan özellikler olarak görülmektedir.
Her bölüm, bu iki yeni özellikle birlikte en güncel düşünceleri, yeni örnek olayları, yeni kitap incelemelerini ve uygulamadan örnekleri içermekte, örnek olayları analiz ederken ve örgütleri yönetirken kavramların nasıl kullanılacağını anlatan “Evrak Çantası” kısmı ile bölüm sonlarında yer verilen “Bütünleştirici Örnek Olaylar”dan oluşmaktadır.
Bu kitabın, örgüt kuramları ve tasarımı alanındaki zengin kuram ve araştırmaların uygulamaya dönük çalışmalarla harmanlanarak sunulma biçiminin her alandan okuyucu için son derece yararlı olacağı düşünülmektedir. Kitap, gerek akademik alana gerek uygulamacılara yönelik katkı sağlayan dikkat çekici bir eserdir.
Artür Yetvart Mumcu, Ata Özdemirci, Bekir Alper Yıldırım, Çiğdem Kaya, Deniz Börü, Ece Zeybek Yılmaz, Göksel Ataman, Hakkı Okan Yeloğlu, Hava Yaşbay Kobal, Hazal Duman Alptekin, Hızır Konuk, Kübra Şimşek Demirbağ, Murat Kasımoğlu, Nilgün Karataş Gümüştaş, Olcay Bige Aşkun, Orkun Demirbağ, Seçil Bülbül, Server Sevil Akyürek, Sevcan Pınar, Uğur Yozgat, Umut Koç, Yusuf Avcı Örgüt kuramları, örgütlerin yaşamımızdaki rollerini anlamamızda ve algılamamızda bizlere yardımcı olan bilimsel gerçeklere dayanan yapı taşlarıdır. Epistemolojik ve ontolojik bağlamda gelişim göstermesi ve sistemler içinde kanıksanması için uzun emeklere ve büyük bilimsel araştırma birikimlerine ihtiyaç duyan bu kuramlar dinamikliğini de sürdürmektedir. Analiz birimleri ve düzeyleri “örgütler” olan bu kuramlar, çevrede gerçekleşen direkt veya dolaylı değişimlerden etkilenip sürekli gelişime ve kendilerini geliştirmeye de ihtiyaç duyarlar. Böylesi bir gelişimi izleyebilmek ve okuyuculara daha geniş bir bakış açısı kazandırmak amacıyla tasarlanan bu kitapta, kuramların temel varsayımlarından ve argümanlarından başlayarak son 10 yıldaki gelişmeler doğrultusunda kronolojik bir inceleme gerçekleştirilmiştir. Örgütler üzerinde son dönemde etkili olan olaylar ve durumları tanımlayan kavramlar farklı örgüt kuramları kapsamında tespit edilerek ilgili yazına katkı sağlamaya çalışılmıştır.
Bireylerin, bireylerin oluşturduğu örgütlerin ve hatta örgütlerin oluşturdukları toplulukların gelişimindeki öneminden yola çıkarak örgüt kuramları çalışmalarının sürekli ve sistematik bir şekilde gerçekleşme gerekliliği önemini hâlâ korumaktadır. Bu amaca hizmet eden ve kuramların ilgili örnek olaylarla desteklendiği kitabın alana katkı yapacağı beklentisi yüksektir.
Z. Beril Akıncı Vural, Gül Coşkun Değirmen Müşterilerin istek ve beklentilerinin her geçen gün arttığı, örgütler arası rekabetin farklı bir boyut kazandığı bu çağda ayakta kalabilmek ve başarılı olabilmek örgüt yönetim stratejilerine ilişkin yapılan çalışmaların titizlikle ele alınması ile mümkün olmaktadır. Günümüz rekabetçi fark avantajı yaratma çağında kâr amacı olsun ya da olmasın tüm örgütler için kültür, iletişim, performans, motivasyon, bağlılık, liderlik ve benzeri alanlarda yapılan çalışmalar, ekonomik boyutun üzerinde bir anlam kazanmıştır. Nitelikli insan kaynağının istihdam edilmesi, var olan insan kaynağının yetiştirilmesi her türlü girdinin maksimum verimlilik ve kullanılmasını sağlamaktadır. Örgüt kültürünün insan kaynağınız tarafından benimsenmesi, içselleştirilmesi ve güçlü kültür yaratılması suretiyle iletişim, motivasyon, liderlik, bağlılık ve performans süreçlerine ilişkin aradığınız her şey bu kitapta yer almaktadır.
Bu kitap sadece akademisyenler için değil, yöneticiler ve yönetici adayları için de yol gösterici bir nitelik taşımaktadır.
Örgüt Kültürü: Özellikleri, Oluşumu ve Gelişimi
Örgüt Kültürü ve İletişim
Örgüt Kültüründe Liderin Rolü Nedir?
Örgüt Kültürü Motivasyon Sağlar mı?
Örgüt Kültürü Örgütsel Bağlılık Yaratır mı?
Örgüt Kültürünün Örgütsel Performansa Katkısı
Mustafa Bekmezci, Hasan Boztoprak Günümüzde gerek bireysel gerekse toplumsal edim ve düşünceler tarihin hiçbir döneminde yaşamadığı kadar büyük bir hız ve ivmeyle değişim göstermektedir. Başta teknolojik gelişmeler ve küreselleşme olmak üzere makro düzlemdeki çeşitli olgular da bu değişimi bir dönüşüme evirmekte ve paradigma kırılmalarını beraberinde getirmektedir. Öyle ki hem bireysel hem toplumsal hem de iş yaşamında davranış kalıplarının çok hızlı bir şekilde değiştiği gözlemlenmektedir. Etik algıları, düşünceler, davranışlar, tutumlar ve hatta duygular da bu değişimden etkilenmektedir. Özellikle bireysel ve toplumsal edimlerin kesişme noktası olan iş yaşamında bu değişim, daha belirgin ve belirleyici olmaktadır. Bu husus gerek örgüt bağlamında gerek grup bünyesinde gerekse bireysel mecrada vuku bulan düşünce, davranış ve tutumların araştırıldığı örgüt kültürü olgusunun önemini daha çok artırmaktadır. Bu eser, olgunun bu önemine istinaden günümüz örgütlerinin ve örgüt bünyesindeki insan unsurunun değişen koşullar bağlamında daha iyi anlaşılması için kaleme alınmıştır. Farklı bir yöntembilimsel yaklaşımla örgüt kültürü olgusu hem kavramsal hem kuramsal hem de görgül boyutuyla tahlil edilmiştir. Örgüt kültürü olgusuna ilişkin epistemolojik, ontolojik ve metodolojik sorgulamalardan hareket eden bu kitabın, alana ilgi duyan araştırmacılara ve uygulayıcılara faydalı olacağı değerlendirilmektedir.
Nurşen Aydın İnternet kullanımının tüm dünyada artışı ve dolayısıyla sosyal medya kullanımının yaygınlaşması ile birlikte sosyal ağ analizi de son yirmi yılda yeniden önem kazanmaya başlamıştır. Sosyal ağ analizi, ağ bakış açısı ile uygulanmaya başlanmış ve kullanılan teknikler genişlemiştir. Örgüt kültürü, yönetim yazınında yoğun ilgi görmüş ve yıllarca işletmelerde araştırmalar yapılmıştır. Örgüt kültürünün alt bileşenlerinden birisi olan yardımlaşma kültürü son yıllarda önem kazanmış ve işletmelerde giderek daha fazla incelenmeye başlanmıştır. Yardımlaşmanın, sağlık hizmetlerinin özelliklerinden dolayı sağlık kuruluşlarının yönetiminde ayrı bir önemi vardır.
Bu kitapta, kamu sağlık sisteminin farklı kademelerinde faaliyet gösteren üç sağlık kurumundaki çalışanların işe ilişkin yardımlaşma kültürü, sosyal ağ analizi yöntemiyle incelenmiştir. Sosyal ağ analizi birçok disiplinin ilgileneceği bir alandır. Bu nedenle konuyla ilgilenen her alandan akademisyen ve araştırmacılar yararlanabilir. Kitabın, örgüt kültürü, yardımlaşma kültürü, sosyal ağ analizi, işletme yönetimi, davranışsal yönetim ve sağlık yönetimi alanlarında çalışan akademisyenler başta olmak üzere her kademedeki yönetici ve politika belirleyicilere, sağlık yönetimi öğrencileri ve bu konulara ilgi duyan herkese faydalı olacağına inanıyorum.
Sevtap Binbir, E. Pelin Baytekin Rekabetin yoğun olarak yaşandığı günümüz şartlarında işletmeler, varlıklarını sürdürebilmek ve rakiplerinden farklılaşabilmek için bir takım yönetim yaklaşımlarından ve yöntemlerinden faydalanmaktadır. Bu yönetim yaklaşımı ve yöntemleri arasında Toplam Kalite Yönetimi ve Altı Sigma yaklaşımı dikkat çekmektedir. İşletmelerin, Toplam Kalite Yönetimi ve Altı Sigma uygulamalarını etkin bir şekilde kullanabilmeleri, sahip oldukları örgüt kültürü ile yakından ilişkilidir.
Kitabın amacı, hem örgüt kültürü türlerini hem de Toplam Kalite Yönetimi ve Altı Sigma uygulamalarını çok boyutlu olarak ele alıp ilişkilerini analiz etmektir. Kitap; Altı Sigma, Toplam Kalite Yönetimi ve örgüt kültürü üçgeni arasındaki ilişki üzerine kurulmuş olup Toplam Kalite Yönetimi ve Altı Sigma yaklaşımı kapsamında gerçekleştirilen uygulamaların, örgüt kültürü ile olan ilişkisini incelemektedir.
Yunus Bıyık Kitapta öncelikle örgüt kültürü, yaratıcılık, yenilikçilik, kişi-örgüt uyumu ve örgütsel desteğin kuramsal çerçevesi detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Ardından örgüt kültürü, bireysel yaratıcılık, bireysel yenilikçilik, kişi-örgüt uyumu ve örgütsel destek değişkenlerinin her birinin diğer değişkenlerle olan ilişkilerinin ele alındığı araştırmalara yer verilmiştir. Bu ilişkilerde kişi-örgüt uyumunun ve örgütsel desteğin aracılık rolünü ele alan çalışmalara da değinilmiştir. Kitabın araştırma bölümünde ise örgüt kültürünün bireysel yaratıcılık ve yenilikçiliğe etkisinde kişi-örgüt uyumu ve örgütsel desteğin aracı rolü Türkiye'deki teknokent/teknopark çalışanları örnekleminde analiz edilmiştir. Araştırmanın, örgüt kültürünün bireysel yaratıcılık ve yenilikçiliğe etkisinde kişi-örgüt uyumu ve örgütsel desteğin aracı rolünün ortaya konduğu ilk çalışma olması nedeniyle literatüre katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bununla birlikte araştırmanın üniversiteler, araştırma kurumları ve sanayi kuruluşlarınca araştırma geliştirme, yenilikçilik ve girişimcilik üzerine faaliyetlerin yürütüldüğü teknokentler/ teknoparklar özelinde gerçekleştirilmesi de ayrı bir öneme sahiptir.
Sadegül Akbaba Altun Bu çalışma okullarının işlevlerini sağlıklı olarak sürdürmek isteyen okul yöneticileri ve bu konuda çalışmak isteyen akademisyenlere kaynak sağlamak amacıyla hazırlanmıştır.
Halit Keskin, Ali Ekber Akgün, İpek Koçoğlu Örgüt Teorisi kitabı, örgüt teorisi disiplinini okuyucuya tanıtmak, bu alandaki farklı bakış açılarını, konuları ve teorileri aktarmak ve bunları değerlendirebilecek bir altyapı oluşturmak amacıyla yazılmıştır. Kitapta, sosyal bilimlerde pozitivist yaklaşımla birlikte ortaya çıkan modernizmin örgüt teorisine ışık tuttuğu 19. yy.dan itibaren örgüt teorisinde postmodernist yaklaşımın hâkim olduğu 21. yy.a kadar örgüt teorisinin nasıl gelişim gösterdiğinin, örgüt teorisinin farklı zamanlarda hangi yaklaşımların hâkimiyeti altına girdiğinin, yaklaşımlar arası çatışmaların örgüt teorisine nasıl yansıdığının ve örgütleri anlama konusunda ne gibi zorluklar oluşturduğunun sistemli bir şekilde okuyucuya aktarılması amaçlanmıştır. Kitap, örgüt teorisinin nasıl ortaya çıktığını ve geliştiğini tarihsel bir bakış açısıyla açıklarken aynı zamanda toplumsal değişimin diğer bilim alanlarındaki gelişmelerle nasıl örtüştüğünü ve kronolojik olduğu kadar felsefi gelişimini de aydınlatmayı hedefler.
Örgüt teorisinin etkin bir biçimde öğrenilmesi için öncelikle alanın çeşitliliği ve karmaşık doğası kabul edilmelidir. Örgüt teorisini tek bir bakış açısına indirgemeye çalışmak yerine birçok paradigmanın farklı bakışları çerçevesinde incelemek ve zenginleştirmek gerekmektedir. Bu kitapta, örgüt teorisinin karmaşıklığı ve yönetim uygulamalarıyla olduğu kadar sosyal hayatla bağlantısı, birçok kitaptaki eş biçimli yaklaşımların bu alana getirdiği uyumlu ve tamamlayıcı açıklamaların ötesinde farklı yaklaşımların eleştirel ve farklılık yaratan değerlendirmeleri ile ortaya konmuştur. Örgüt teorisinde kalıpları yıkmak, tek bir paradigma esasına dayalı analizin önüne geçmek, tartışmaya ve eleştiriye açık, dönüşsel düşünceye uygun bir zemin hazırlamak ve paradigmalar üstü bir anlayışı cesaretlendirmek hedeflenmiştir. Nihai olarak, okuyucunun örgütü farklı bakış açıları çerçevesinde anlayabilmesi, eleştirel düşünebilmesi, örgüt teorisini mevcut düşünce kalıplarının ötesine taşıyabilmesi ve zenginleştirici teorik diyaloglar geliştirebilmesi beklenmektedir.
Tamer Keçecioğlu Örgütlerin yapıları kültürünü, stratejisini ve yönetim biçimini yansıtır. Hiyerarşik yapılardan takım örgütlenmesi, süreç örgütlenmesi ve sanal takımlara kadar uzanan evrimi anlatan bir kitap. Dilinin sadeliği ve örgüt uygulamalarını içinde barındıran örnek olaylar nedeniyle örgüt teorisi yazınına yeni bir soluk getirmektedir.
İdil Tamer Yönetim yazınında hazırlanan editörlü kitapların büyük bölümü, bir kavram etrafında çeşitli ilişkili konuların incelenmesi biçiminde yayımlanagelmiştir. Ortaya çıkan çalışmanın bütünlüğü açısından bir avantaj olarak görünen bu durum, başka bir açıdan da ele alınan konuların çeşitliliğini sınırlayan bir sonuç doğurabilmektedir.
Temelde işletme bilim dalının örgütsel davranış, insan kaynakları ve yönetim organizasyon ana bilim dallarını kapsayan bu derlemenin geniş bir yelpazede farklı konuları ele alması itibarıyla gerek akademisyenler ve işletme öğrencileri gerekse yönetim bilimine ilgi duyan okurlara faydalı olması dileğiyle…
Ahmet Erkasap, Beliz Ülgen, Çağrı Acarol, Emel Güler Yılmaz, Esra Atilla Bal, Gözde Yılmaz, Hatice Toruntay, Mehmet Sağlam, Murat Yolsal, Nurgül Keleş Tayşir, Türker Tuğsal Çağdaş yönetim yaklaşımlarını takip eden, uygulayan tüm örgütlerde; en değerli varlık olarak gösterilen insanın bilgisi, yetenekleri ve tecrübesinin yanı sıra duygularının da dikkate alınması ve bu duyguların doğru algılanıp yönetilmesi, örgütlerin varlıklarını başarıyla sürdürmelerinde son derece etkilidir.
“Örgüt Yönetiminde Duygular” kitabında, hem iş hayatına hem de akademik hayata katkı sağlamak ve duygular konusunda farkındalık yaratabilmek amaçlarıyla yönetim sürecinde ortaya çıkabilecek duygulara ilişkin bilgiler, okuyucularla paylaşılmaktadır.
Henry MINTZBERG, Pearson Örgütler ve Yapıları, örgüt ve yönetim politikası alanında klasik eserler arasında gösterilmekte olup en temel kaynaklardan biridir. Yazarı Henry Mintzberg, Harvard Business Review tarafından dünyanın en etkili 50 yönetim düşünürü arasında gösterilmektedir. Bu eser, alanda akademik çalışmalar yapacaklar için bir başvuru kaynağı niteliğindedir. Kitap, ayrıca örgütleri analiz etmede çok faydalı analitik inceleme araçları sunmaktadır. Türkçede yönetim, liderlik ve örgütsel davranış alanında birçok kaynak yayımlanmış ve çevrilmiş olmasına karşın bu çalışmalar, ya teorik bir perspektiften yoksun ya da tamamen pratik uygulamalara odaklanmaktadır. Bu kitap, hem teorik bilgiye ihtiyaç duyanlar hem de pratik olarak örgütlerin nasıl çalıştığını anlamak isteyen herkese yeterince kavramsal ve teknik bilgi sağlamaktadır. Kitap, örgüt ve yönetimi yeni öğrenmeye başlayanlarla, kendini bu konuda yeterli hissedenlere ve kendini akademik olarak oldukça yetkin hissedenlere de okudukça farklı bakış açıları kazandırabilecek bir kaynaktır. Örgüt ve yönetim alanında Türkçe yayımlanan en önemli birkaç kaynak arasında rahatlıkla gösterilebilir çünkü bu alanda önemli bir ihtiyacı karşılamaktadır.
Bu kitap, örgüt yapısının çözümlenmesi üzerine derin bir teorik bilgi içermekte olup söz konusu yapılara ait bilgileri oldukça yalın bir şekilde, çizimler, şekiller, akışlar ve örneklerle anlatmaktadır. Yazar, bu kitapta örgütlere yönelik basit yapı, makine bürokrasisi, profesyonel bürokrasi, bölümlenmiş biçim, esnek yapı ve sonuç beşgeni olarak adlandırılan farklı türdeki yapılardan bahsetmektedir. Buna ek olarak bu örgüt yapıları arasında farklı ihtiyaç ve baskılar altında ortaya çıkabilecek melez yapıları da açıklamaktadır. Bu kitap, söz konusu yapıları koordinasyon mekanizmaları, iletişim sistemleri, uzmanlaşma, davranışın biçimlenmesi, eğitim ve doktrinleme, birimlerin oluşumu, birimlerin büyüklüğü, karar, planlama ve kontrol mekanizmaları aracılığıyla; örgütün yaşı, büyüklüğü, çevresi gibi durumsal faktörler bağlamında detaylı bir biçimde açıklamaktadır. Bu açıdan özellikle işletme, kamu yönetimi, eğitim yönetimi, endüstri mühendisliği, sağlık idaresi, insan kaynakları alanlarında yararlı olabilecek bir kaynaktır. Kısaca organizasyonlar ile ilgili her alanda; kamu ve özel sektör çalışanları, akademisyenler, lisans ve lisansüstü düzeyde eğitim alan öğrenciler, yaşadıkları toplumda yer alan kurumların yapısı ve işleyişini merak eden ve anlamak isteyen kişiler için faydalı olabilecek bir eserdir.
“Örgütlerin Yapılanması konusundaki kitabımın Türkçeye çevrilmiş olmasına çok memnun oldum. Türkiye gibi enerjisi yüksek bir ülkede bu konunun canlı olduğunu bilmek çok güzel.”
Henry Mintzberg
Cleghorn Yönetim Profesörü
McGill Üniversitesi
Altan Doğan Hayatlarının büyük bölümünü çalışarak geçiren insanların, iş yaşamları boyunca her zaman aynı şekilde davrandıklarını ve aynı performansı sergilediklerini söylemek çok zordur. Çalışanların performansları, zamansa! olarak dalgalı bir seyir gösterebilse de şöyle bir gerçeklik vardır: Örgütlerde çalışanların performansları yönetilerek sürekli olarak geliştirilmeli ve yüksek performanslıların durumları muhafaza edilmelidir Performans değerlendirme ve performans yönetimi doğası gereği eksiksiz ve doğru olarak gerçekleştirilmesi zor olan süreçlerdir. Bir örgütteki performans yönetiminin başarısını etkileyen ve göz ardı edilmemesi gereken birçok faktör vardır. Çalışanların performanslarının sağlıklı şekilde yönetilerek sürekli geliştirilmesi ancak ve ancak performans yönetimi sürecini etkileyen her bir faktörün atlanmadan hassasiyetle ele alınmasıyla, yani örgütlerde işleyen, diğer bir ifadeyle çalışan performans yönetimiyle mümkündür. Bilgili, becerikli, yetenekli ve değerli çalışanlar örgütlerin yaşamlarını sürdürmelerinde, büyümelerinde ve küçülmelerinde başrolde bulunan kişilerdir. Örgütlerde çalışanların performansları yönetilerek geliştirilirse ve bu durum devamlı kılınırsa her bir çalışanın performansı toplamda örgütün performansının artmasını sağlayacaktır. Bunu gerçekleştirebilmek için de örgütlerde çalışanların performanslarını bireysel olarak yönetmek gerekir Performans yönetimini, çalışanların performanslarının sadece değerlendirildiği bir süreç şeklinde değil de çalışanların performanslarının yönetilerek sürekli geliştirildiği ve üst seviyelerde tutulduğu daha kapsamlı bir bakış açısıyla ele alan 'Örgütlerde Çalışan Performans Yönetimi" adlı bu eserde, örgütlerin değerli ve yetenekli çalışanlardan oluştuğu temel yaklaşımıyla, hem çalışanların performanslarının bireysel olarak yönetimi hem de çalışan (etkin ve etkili) bir performans yönetimi sürecinin nasıl olması gerektiği ayrıntılı olarak açıklanmaya çalışılmıştır.
Ali Murat Alparslan, Ayşegül Karaeminoğulları, Eylem Şimşek, Fulya Aydınlı Kulak, Gürkan Akdağ, Güven Ordun,Hakkı Aktaş, Murat Yaşlıoğlu, Murat Yeşiltaş, Nil Selenay Erden, Özcan Zorlu, Pelin Kanten, Selahattin Kanten Faaliyet alanı ne olursa olsun tüm örgütlerde yönetim uğraşının en önemli boyutlarından birisi şüphesiz “insandır”. İnsanın örgütsel yaşamdaki vazgeçilemez konumu ile birlikte, insan davranışlarının tüm süreçler ve sonuçlar üzerindeki etkileri doğrultusunda yönetim biliminin ilgi alanı gün geçtikçe genişlemektedir. Örgütsel yaşamda etkili olan insan davranışlarının tanımlanması ve belirli değişkenlerle olan ilişkilerinin açıklanması üzerine gerçekleştirilen çalışmaların sonucunda giderek gelişen örgütsel davranış yazını, araştırmacı ve uygulamacılara önemli açılımlar sunmaktadır. Günümüz çalışma yaşamında önem kazanan pozitif ve negatif yönlü davranışları bir bütün olarak ele alma düşüncesinden yola çıkarak hazırlanan kitabımız; farklı üniversitelerde görev yapan bir grup öğretim üyesinin ortak çalışmasının ürünüdür. Örgütlerde Davranışın Aydınlık ve Karanlık Yüzü isimli bu eser, güncel ve geniş içeriğiyle uygulamacılara, araştırmacılara ve öğrencilere mesleki katkılar sağlamayı amaçlamaktadır.
Alperen Şahin, Aslı Kaya, Aylin Atasoy, Bayram İlter, Burcu Batga Yurtsever, Coşkun Akça, Esra Akay, Esra Emül, Fatma Duman Öztürk, Gökhan Uludağ, H. Ebru Oydağ, Hasan Basri İpek, Hatice Özcan, Havva Değirmenci Tarakcı, İbrahim Yıkılmaz, Özgür Çark, Özlem Güncan Dijitalleşme veya sayısallaşma, ulaşılabilir bilgilerin herhangi bir bilgisayar tarafından okunabilecek şekilde dijital ortama aktarılması sürecine verilen addır. Dijitalleşme, teknolojik gelişmelerin insan yaşamına yansımasıyla ortaya çıkan bir süreçtir. Bu süreçte, analog olarak yürütülen işlemler ve faaliyetler, dijital ortama aktarılır ve dijital olarak yürütülür hâle gelir. Dijitalleşmenin ana amacı, işlemlerin daha hızlı ve etkili bir şekilde gerçekleştirilmesidir. Dijitalleşme, her alanda büyük bir etki yaratmaktadır. İş dünyasında, dijitalleşme sayesinde işletmeler daha hızlı ve daha verimli hâle gelir. İletişim, üretim, satış ve pazarlama süreçleri dijitalleştirilerek işletmelerin rekabet gücü artırılır.
Dijitalleşme sayesinde veri ve bilgi depolama ve paylaşma işlemleri daha kolay hâle gelir. Yapay zekâ ve büyük veri analizi gibi teknolojilerle, veriler daha hızlı ve doğru bir şekilde işlenir ve işletmelerin veri analizi yaparak daha iyi kararlar almalarına olanak sağlar, aynı zamanda yeni iş modelleri ve iş fırsatları yaratır.
Halit Keskin, Ali Ekber Akgün, Süreyya Yılmaz Günlük hayatın akışında en önemli belirleyici faktör olan duygular örgütlerin işleyişinde de hiç kuşkusuz kritik bir role sahiptir. İş hayatında duygulara dair olumsuz bir algı yaratan, “duyguları işe karıştırmamak gerektiği” tavsiyesi artık geçerliliğini yitirmiş bir düşünce biçimidir. Duygusallık akılcılığın karşıtı olarak görülmemelidir. Örgütsel hayatın merkezinde yer alan ve örgüt üyelerinin bireysel duygularını olduğu kadar örgütlerin duygusal hayatını da kolektif bir düzeyde şekillendiren duyguların akıllıca yönetilmesi gerekmektedir. Şunu unutmamak gerekir ki değişime karşı olan direnç çoğunlukla duygusal kökenli olduğundan, duyguları akıllıca yönetmeyi öğrenmeden kişisel ve örgütsel değişimi gerçekleştirmek mümkün olamaz. O hâlde duyguları anlamayı ve akıllıca yönetmeyi öğrenmek gerekmektedir.
Örgütsel hayatta duyguların rolünü anlamaya yönelik araştırmalar son yıllarda artış göstermektedir. Bu araştırmalar; duygu, duygusal zekâ, sosyal zekâ ve duygusal yetenekler gibi kavramları açıklamaya ve bu kavramların önemini ortaya çıkarmaya odaklanmaktadır. Duygusal yetenek, “örgüt çalışanlarının duygularını sezme, anlama, gözlemleme, düzenleme, kullanma ve onları örgütsel rutinlerde ve yapılarda ortaya çıkarma yeteneği” olarak tanımlanmaktadır. Bireysel düzeyde bir kavram olarak beliren duygusal yetenek; sosyal ilişkiler, etkileşimler, paylaşılan tecrübeler ve interaktif örgütsel süreçler sayesinde örgütsel düzeye taşınır. Örgütlerde duygusal yetenek yaklaşımı, örgütlerin çalışanlarını nasıl cesaretlendireceğini, güçlendireceğini ve örgütsel bağlılıklarını sağlayacağını açıklamaktadır.
Örgütlerin farklı kişiliklere sahip çalışanlarının davranışlarını ortak örgütsel amaçlar doğrultusunda akıllıca yönetme becerisi, diğer yeteneklerini de daha etkili kullanmalarını ve sürdürülebilir rekabet üstünlüğü elde etmelerini sağlamaktadır. Ancak örgütler için önemli bir sürdürülebilir rekabet üstünlüğü sağlayan duygusal yeteneklerin örgütsel hayattaki yapısını, özelliklerini ve etkilerini anlamaya yönelik bir kaynak bulunmamaktadır. Bu noktada Örgütlerde Duygusal Yetenekler kitabımız, duyguların kolektif olarak vuku bulduğu ve akılcı düşüncelerle bir arada var olmasının kaçınılmaz olduğu örgütsel hayatta, duyguların akıllıca yönetimini sağlayan duygusal yeteneklerin önemini vurgulayarak ulusal yazında önemli bir boşluğu doldurmaktadır. Bunun yanı sıra, insanoğlunun kalıtsal doğasının bir parçası olan duyguların asla göz ardı edilmemesi gereken iş hayatında, yöneticiler ve örgüt çalışanlarının örgütsel kararlarını verirken, stratejilerini oluştururken ve günlük örgütsel faaliyetlerini yürütürken faydalanabilecekleri teorik ve pratik bir bilgi kaynağıdır.
Banu Cingöz, Derya Karanfil, Gülden Sayılan, Mehmet Emre Uğur, H. Canan Sümer, İpek Mete, M. Fatih Bükün, Svitlana Nesterova Coşkun, Murat Ulubay, Selin Erdil Örgütlerde Grup İçi Etkileşim, Takım İş Birliği ve Kolektif Zekâ kitabı, başlığında belirtilen konularda araştırmalar yürüten çeşitli akademik disiplinlerin yani örgütsel davranış, endüstri psikolojisi, sosyal psikoloji ve dil felsefesi alanlarının katkılarını bir araya getirerek alan yazında ihtiyaç duyulan disiplinler arası iş birliğinin önemini vurgulayan bir eserdir. Bir grup insanın ya da takım arkadaşının zihinsel iş birliği ile etkili ve etkin sonuçlar, ürünler ya da kararlar elde etmesi ve takım olarak başarılı olması, bu alanlardaki araştırmaların tespit ettiği ön veya destekleyici koşulların gerçekleşmesi sayesinde mümkün olur.
Bu çerçevede bu kitap, etkin iş birliği ve kolektif zekânın ortaya çıkması için çalışma grupları ve takımların işleyişini bilişsel sistem bakış açısıyla ele almakta ve bu sistemin işleyişinin esasları ve olası optimize edici unsurlara ilişkin yazın okuyucuyla buluşturmaktadır. Ancak herhangi bir zihinsel iş birliği, salt sistematik bir bilgi işleme faaliyetinden farklı olarak çok boyutlu insani etkileşimlerin, sosyal parametrelerin ve ilişkilenme biçimlerinin etkisi altında olduğu için kitabın diğer odağı da bu etkileşimleri yöneten kalıp yargılar, demografik değişkenler, kişilik özellikleri, motivasyonlar ve iş birliğine yönelik davranış kalıplarını etkileyen tutumlar ve ilgili duyuşsal bileşenlerden oluşmaktadır.
Gary Yukl Bir lideri etkili lider yapan nedir?
Örgütlerde Liderlik, liderlik konusundaki temel kuramları ve araştırmaları incelemekte, etkili liderlik hakkında neler öğrendiğimizi ve bildiğimizi gözden geçirmektedir. Kuram ve uygulama arasında sağlanan bu denge, kitabı liderliğe ilişkin zor sorulara verilen teorik cevaplardan fazlasını isteyen öğrenciler ve yöneticiler için cazip ve faydalı kılmaktadır.
Lina Karabetyan Günümüz iş dünyası doğası gereği oldukça dinamik ve hızla değişen bir yapıdadır. Örgütsel öğrenme, bugün örgütler için rekabet avantajı sağlayan önemli bir unsur konumundadır. Ayrıca, örgütsel performansın örgütün değişmekte olan çevreye uyum sağlama ve öğrenme kapasitesi üzerinde etkili olduğunu söylemek mümkündür. Bilgi yönetimi, örgütsel performans, verimlilik ve üretim düzeyini örgütün sahip olduğu değer ve misyonlara uygun olarak sürekli bir biçimde geliştirmeyi amaçlamakta, aynı zamanda da inovasyonu gerekli kılarak yenilikleri ve yeni bilgi üretimini desteklemektedir. Bilgi yönetimi, bireye işle ilgili yenilikçi buluş ya da fikirler üretme veya bilgi-değer zincirine katkı sağlama olanağı sağlaması yönüyle önemlidir.
Günümüzde işletmelerin, müşterilerin sürekli değişen taleplerini en iyi şekilde karşılamak ve bu taleplere uygun mal ve hizmet sunmak için inovasyonu bir şirket politikası hâline getirmeleri bir mecburiyet hâline gelmektedir. İnovasyon, alanlarda yaptığı değişiklikler ile örgütün rekabette avantaj sağlayarak performansının artmasını sağlamaktadır. Aynı zamanda, örgütsel öğrenmenin gerçekleştirilmesi ile ilgili en önemli kaynağın insan olmasından dolayı da başarılı olmak için çalışanların ilgisinin çekilmesi, motive edilmesi ve çalışma performanslarının arttırılabilmesi adına yenilikçi olunması gerekmektedir. Dolayısıyla, performansın arttırılarak işletme varlığının devamını ve gelişmesini sağlama noktasında, bilgi yönetimi kapsamında örgütsel öğrenme ve inovasyonun da birlikte değerlendirilmesi gerekir. Bu bağlamda, örgütsel öğrenme, inovasyon ve bilgi yönetiminin örgütsel performansla etkileşimini yansıtmak amacıyla yapılan çalışmada, kavramların bir arada ele alınıp bütüncül bir bakış açısıyla incelenmesi ve bu alanda literatüre katkı sağlaması amaçlanmıştır. Diğer yandan, kavramların önemini vurgulayarak yöneticilere ve çalışanlara yol gösterici olması hedeflenmiştir.
S. Alexander Haslam Sosyal kimlik yaklaşımının örgütsel alana yeni (ama) tam zamanında bir uygulaması. Sonuç olarak çok çeşitli disiplinlerde çok sayıda amaca hizmet eden eğlenceli ve çığır açan bir kitap. Sadece okunması gerekenler listesine girmesini umabilirim.
Psychology in Society
Kitap, sosyal psikologların örgütsel alanda büyük bir etki yaratma potansiyeline sahip olduğunu zarif bir dille bizlere gösteriyor. Çok faydalı ve bilgilendirici bir okuma, güzel bir entegrasyon örneği.
European Bulletin of Social Psychology
Haslam'ın kitabının başlıca değeri, örgütlerdeki sosyal kimliklenmenin yordayıcıları, düzenleyicileri ve bunun sonucunda ortaya çıkan unsurlara ilişkin ilk kapsamlı genel bakışı sunmasıdır. Kuramın kıyaslanabileceği bir (başka) çerçeve yok... Bu kitabı beğeniyor ve buna ihtiyaç olduğuna inanıyoruz.
European Journal of Organizational Psychology
Alex Haslam'ın en çok satan orijinal metninin tamamen gözden geçirilmiş ve güncellenmiş bu basımı, ilk basımın ilgi çekici tarzını koruyor ve örgütsel psikolojideki ana konuların kapsamlı incelemelerini ve eleştirilerini sunuyor, yanında çok daha fazlası ile.
Bu ikinci basımın temel özellikleri şunlardır:
Stres değerlendirmesi, sosyal destek, başa çıkma ve tükenmişlik gibi oldukça güncel konuları ele alan örgütsel stres üzerine yeni bir bölüm.
Kitabı öğrenciler için daha erişilebilir hâle getiren yeni biçim ve tasarım.
Çok çeşitli pedagojik özellikler; her bölümün sonunda daha uzun okuma listesi, kapsamlı sosyal kimlik sözlükleri, sosyal psikolojik ve örgütsel terimler.
Tamer KEÇECİOĞLU, Sedef Gülsüm AKSU Son yıllarda, küresel anlamda yaşanan yetenek kıtlığı, artan iş gücü karmaşıklığı ve yetenek için yoğunlaşan rekabet sonucunda örgütler, rekabetçi avantaj sağlamak adına yetenek bulma, yetenekleri geliştirme ve elde tutma yapabilirliklerini en üste çıkarmaya çalışmaktadır.
Koşulların (büyüme-ekonomilerin ısınması, ticaret alanlarının genişlemesi, finansal krizler, yaşlanan iş gücü, artan emeklilik oranları) dayatması sonucu oluşan ''yeni'' yetenek savaşları örgütlerin kritik yetenekleri çekme ve elde tutmada daha fazla hedef ve doğrudan stratejiler izlemesini gerekli kılmaktadır.
Bu çalışma, genelde yetenek yönetimi ve özelde yüksek potansiyelli çalışanlar konusunda ülkemizde Türkçe yazılmış ilk eser olup, yüksek yetenekli ve potansiyelli çalışanların örgütlere nasıl çekileceği, geliştirileceği ve elde tutulacağı üzerinedir.
Gönül Budak, Ebru Tolay, Oytun Boran Sezgin, Sabri Çağdaş Arpacı, Sedef Gülsüm Aksu Toplumsal alanda da işletme içinde de insanları en fazla yaralayan konulardan birisi; adaletsizlik ve haksızlığa uğradıklarına olan inançlarıdır. Bu nedenle genel anlamda adaletten yoksun toplumlarda yaşayanların güven duygusu da zarar görmektedir. Adalet ve güven ikiz kardeş gibidirler. Adalet zedelenirse, güven azalır ve kaos başlar. Ne yazık ki adaletin yerine getirilmesinin gerekliliği, adaletsizliğin ortaya çıkmasından sonra önem kazanır. İlk anlamında adalet, insanların birbirlerine nasıl davranacaklarını öngören kuralları göz önüne alma ve uygulamayı, yani “hakları ve görevleri” kapsar.
Bu kitapta, konunun özünü oluşturan adalet kavramı öncelikle Antik Çağ filozoflarının vizyonundan ele alınmış ve daha sonra modern çağdaki gelişimi, günümüze nasıl geldiği ve örgütsel adaletin nasıl ortaya çıktığı ve adaletin ve özellikle örgütsel adaletin sağlanması için hangi önlemlerin alınması gerektiği tartışılmıştır.
Adalet, günlük dilde, herkesin ve her şeyin yerli yerinde olması; olması gereken yerde olmasıdır. Örgütsel adalet algısı; çalışanların görev dağılımı, mesaiye uyma, yetki verilmesi, ücret düzeyi, ödül dağıtımı gibi değişkenlere yönelik, yönetsel kararları kendi vizyonlarına göre bir değerlendirme süreci sonunda şekillenir. İşletmelerde bu çalışmaları teknik anlamda gerçekleştiren birim, İnsan Kaynakları Yönetimidir. Bu nedenle kitapta İnsan Kaynakları Yönetimi fonksiyonlarının, örgütsel adalet ile etkileşimlerine de yer verilmiştir
Stoacı akıma göre; Doğru düşünen kişi, doğallaşmış ve bundan ötürü de tanrılaşmış kişidir ki insanın amacı, böylesine bir doğru düşünmeye varmak olmalıdır. Fakat ”doğru nedir?” sorusu tartışmaya açık olduğuna göre adalet konusu da insanlık var oldukça gündemde kalacağa benzemektedir.