İktisadi Gelişme ve Uluslararası İktisat \ 4-5
Tuğba Ulaştıran Paylaşım, aslında hepimizin hayatında doğduğumuz ilk günden beri yer alan ve doğal olarak derinliklerimizde saklı olan bir kavramdır. Peki, aslında hayatımızda yeni olmayan paylaşım teriminin ekonomi ile gerçekleştirdiği eşsiz birlikteliğin ardında saklı olan yıkıcı güç nedir? Paylaşım ekonomisinin günümüzde yarattığı yıkıcı güç, aslında onun tamamen ölçeklenebilir bir iş modeline ve start-up adı verilen teknoloji tabanlı girişimlere paradigmatik şekilde konu olmasında saklıdır. Bu kitapta; yeni ekonomik düzende sıcak bir konu olan paylaşım ekonomisinin start-up ekosistemi üzerindeki dönüştürücü rolü ile ilgili ampirik ve kavramsal çalışmaların derlemesini yansıtan bir literatür ortaya konulmaktadır. Son yıllarda popülaritesi artan paylaşım ekonomisine dayalı start-up'ların temel iş becerilerini keşfetmek ve bu dinamik ortamı anlayabilmek için hem pratikte hem de teoride öneriler sunulmaktadır. Bunun yanı sıra Türkiye'de start-up ekosisteminin gelişimine katkıda bulunan önemli oyuncular, kural koyucular ve destekçiler incelenmekte; paylaşım ekonomisi ve girişim ekosistemine ilişkin derinlemesine değerlendirmeler yapılmaktadır.
Ebû Zekeriyyâ Yahyâ bin Ömer el-Kinânî el-Endelüsî Fiyatlandırma ve çarşı pazarın düzeni meselesi, bir iktisadi sistemin sağlıklı şekilde işleyip
toplumun refahını temin etmesi noktasında olmazsa olmaz hususlardandır. Nitekim fiyatların stabil ve piyasanın düzenli olması, günümüz ekonomilerinin en önemli hedefleri arasında yer almakta olup ülkeler bu iki hedefi gerçekleştirmek amacıyla çeşitli politikalar uygulamaktadır. Elinizdeki eserde fiyatlandırma, çarşı pazarın işleyişi, bu iki önemli hususu düzenlemeye yönelik olarak kurulmuş hisbe müessesesi ve ilgili diğer meselelere dair İslam'ın getirdiği hükümleri bulacaksınız.
Bu anlamda eser, stabil ve sağlıklı şekilde sürdürülebilen bir ekonominin temin edilmesi noktasında bir rehber niteliğindedir.
H. Bilgehan Yavuz Son yüzyılımıza damga vuran kalkınma çabaları ve küreselleşme gerçeği üzerinde yaşadığımız gezegene ilişkin ekonomik, sosyal ve çevresel kaygılarımızı ve duyarlılıklarımızı her geçen gün arttırmaktadır. Bu kaygılar, insanların değer spektrumuna yeni tabakaların eklenmesine ve sosyal sorumluluk bilincinin her geçen gün yaygınlaşmasına sebep olmaktadır. Yeni değerler içselleştirilerek yürütülecek kalkınma stratejilerinin sadece ekonomik bir anlayışla yapılmamasını, sosyal ve kültürel kaynakların korunarak gelecek nesillere aktarılacak şekilde düzenlenmesini gerekli kılmıştır.
Bu yaklaşımla değişimi ortaya koyacak program ve projelerin izlenmesi, değerlendirilmesi ve etkilerinin arttırılması, kaygılarımızla ilgili sorunlarında çözülmesi anlamına gelecektir. Değerlendirme metodolojisi açısından baktığımızda özellikle sosyoekonomik kalkınma projelerinin, bütün paydaşların ihtiyaç ve algılarına cevap verecek bir niteliğe bürünmesi kaçınılmazdır. Bu metodolojinin en karmaşık argümanı ise “SOSYAL ETKİ” kavramıdır.
Proje uygulamalarından kaynaklanan sosyal değişimi öngörmek ve yönetmek için kullanılan bir süreç olarak sosyal etki değerlendirme çalışmaları, uluslararası örgütler, ulusal hükümetler, yerel ve bölgesel kuruluşlar ile özel sektör firmaları tarafından yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Bu çalışma ile de etki-değer zinciri yaklaşımına bağlı olarak uygulanacak sosyo ekonomik kalkınma program ve projelerinde ortaya çıkacak sosyal sonuçların ölçülmesini ve yönetilmesini sağlayacak yöntemler incelenmektedir.
Özellikle, Proje uygulamalarında sosyal etki değerlendirme çalışmaları açısından bir farkındalık oluşturacağı ve Türkçe literatüre katkı sağlayacağı düşünülen bu kitabın okuyucuya faydalı olması ve daha kapsamlı çalışmalara ışık tutması en büyük arzumdur.
Mustafa Erhan Bilman, Sadık Karaoğlan This book we believe opens a new door for a different understanding of one of the most contentious theories in open economy macroeconomics, the Purchasing Power Parity. This work, as far as we are concerned, is the first study which adds space into the relationship between the nominal exchange rates and relative price ratios. Due to the recent advances in spatial econometrics, researchers working in different fields of economics and finance have acquired an enhanced intelligence in respect of the modelling of interdependence which may better account for the genuine relationships among the variables or countries. Our study, we reckon, thanks to its empirical originality would be a guide for open economy macroeconomics and international finance scholars to discover novel dimensions in the areas they are currently studying.
Mustafa Toprak Küreselleşme ile birlikte gelişmiş ülkelerdeki sermaye birikimi daha fazla getiri ve rekabet avantajı sağlayacak ülke dışı yatırım alanları aramaya yönelirken az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkeler ise girdi ihtiyaçlarını karşılama, yurt dışı sermayeyi çekme, teknoloji girişini hızlandırma, üretimi ve ihracatı artırma amaçlarıyla gelişmiş ülkelerde oluşan sermaye birikimini uyguladıkları teşviklerle ülkelerine çekebilme arayışına girmişlerdir. Bunların bir sonucu olarak serbest bölge uygulamaları giderek önem kazanmıştır.
Bu kitapta, Dünya ve Türkiye’deki serbest bölgeler çeşitli yönleri ile ele alınmış; Türkiye’deki serbest bölgelerin özelinde ise Ege Serbest Bölgesi’nin faaliyet ve ticaret hacmi ile doğurduğu dış ticaret etkileri veriler eşliğinde karşılaştırmalı analize tabi tutulmuş; “Kümelenme var mı?” sorusuna cevap aranmış; Ege Serbest Bölgesi’nin ticaretteki uluslararası rekabet gücü ölçümlenerek çıkan bulgular değerlendirilmiş; ayrıca politika önerileri sıralanmıştır.
Bugün gelinen noktada ülkemizdeki serbest bölgelerin küresel dönüşümler çerçevesinde yeni yaklaşımlar ve köklü yapısal değişimlerle birlikte yeniden ve ivedilikle ele alınması artık zorunluluk olarak karşımızda durmaktadır.
Mehmet Karagül Elinizdeki kitabın hazırlanması aşamasında; oluşturulan ya da oluşturulacak yapay bir talebe cevap vermek yerine, gerçekten var olan bir ihtiyacı karşılama konusunda ciddi bir hassasiyet gösterildiğinden emin olmalısınız.

İktisadi kalkınma, her milletin hem hakkı hem de zorunlu olduğu bir süreçtir. Ancak bu alanda mevcut iktisat politikalarını uygulayarak hedefe ulaşabilmiş toplum sayısı bir hayli azdır.

Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin uygulamakta oldukları; kârı ve sermaye birikimini amaç edinen mevcut iktisadi büyüme politikalarını, insan merkezli fayda ve refah artışını hedefleyen iktisadi kalkınma politikaları ile ikame etmelerinin, gerekçelerini bu kitapta bulmanız mümkündür.




“Ekonomi, ekonomik olaylarla açıklamayacak kadar kapsamlı bir bilimdir” M. K.
Ahmet Şahbaz Bu kitapta, 20. yüzyılda dünya ekonomisinde meydana gelen büyük değişimlerin Slovenya ekonomisi üzerindeki etkilerinin incelenmesi amaçlanmaktadır. Zira bu yüzyılda yaşanan iki dünya savaşı ve 1929 Büyük Buhranı Yugoslav ekonomisini dolayısıyla Slovenya ekonomisini derinden etkilemiştir. Bu büyük olaylar, bir yandan devletlerin yönetim modellerinin diğer yandan da ekonomik sistemlerinin değişmesine neden olmuştur. Bu durum kitapta ayrıntılı olarak analiz edilmektedir.
Bu kitapta ayrıca, Yugoslavya ekonomisi detaylı bir şekilde incelenmektedir. Çünkü, Yugoslavya'nın kurulmasında ve yıkılmasında Slovenya'nın azımsanmayacak etkisi bulunmaktadır. Bu bağlamda Slovenya'yı doğru bir şekilde analiz edebilmek için sadece 1990 sonrasına odaklanmak büyük bir eksikliktir. Bu yüzden 1990 sonrası Slovenya ekonomisini daha iyi anlayabilmek için Yugoslav mirasını da göz önünde bulundurarak incelemek daha doğrudur. Açıkça belirtmek gerekirse, Slovenya'nın geçirdiği dönüşümler ve piyasa ekonomisine geçişteki başarısının sırrı, geçmişinde ya da Yugoslav mirasında gizlidir.
Kitapta, 20. yüzyılda Yugoslav ekonomisinin ve alt cumhuriyetlerinin makroekonomik durumları mukayeseli olarak incelenmektedir. Ayrıca, krallık döneminden sosyalizme geçiş süreci ve 1990 sonrası dönemde piyasa ekonomisine geçiş süreci derinlemesine analiz edilmektedir. Slovenya için Avrupa Birliği serüveni yeni olmamakla birlikte, piyasa ekonomisine geçiş sürecinde tam anlamıyla hayat bulmuştur. Bu bağlamda Slovenya'nın Avrupa Birliği'ne tam üyelik ve Avrupa Parasal Alanı'na katılım süreci ayrıntılı olarak incelenmektedir. Son olarak özellikle gelişmiş piyasaları daha derinden etkileyen 2008 Küresel Kriz ve 2010 yılında ortaya çıkan ve Avrupa Birliği'nin bütüncül yapısını tehdit eden Avrupa borç krizinin Slovenya ekonomisine etkileri analiz edilmektedir.
Filiz Sivaslıoğlu Günümüzde artan rekabet nedeniyle firmalar rakipleri karşısında iç ve dış çevrelerini analiz ederek yeteneklerine uygun stratejiler belirlediklerinde rekabet gücü elde etmektedirler. Rekabet gücü, işletmelerin ürün ve hizmet üretirken rakipleri ve müşterileri karşısında elde ettikleri becerileridir. Rekabet, ülke ve firma için az bulunan kaynakların etkili ve verimli kullanımını sağlamaktadır. Rekabet stratejisi kavramı; ilk kez 1980'li yıllarda kullanılmış, aynı piyasada bulunan ve aralarında rekabet olan bazı firmaların diğerlerine oranla nasıl daha fazla başarılı oldukları, bu kavram ile sorgulanmıştır. Kitapta; rekabet stratejilerinden olan farklılaştırma stratejilerinin işletmelerin sahip oldukları yeteneklerle bütünlük sağlaması sonucunda ortaya çıkan rekabet avantajının mali ve büyüme performansına sağladığı katkı ele alınmış, literatüre bağlı kalınarak kavramlar açıklanmış ve değişkenlerin birbirleri ile ilişkileri incelenmiş; farklı bakış açıları değerlendirilerek kapsamlı bir saha araştırması yapıldıktan sonra istatistiksel analizlerle (faktör, geçerlilik ve güvenirlik, korelasyon ve regresyon analizleri) firma yetenekleri ile farklılaştırma stratejileri arasında olumlu ve anlamlı bir ilişki olduğu gözlemlenmiştir. Bu ilişkinin de firma performansını güçlü bir şekilde etkilediği sonucuna varılmıştır. Bu açıdan kavramlar akademik bir üslup ile bir bütün olarak ele alınmış ve bu konular üzerinde bilgilerini genişletmek isteyen akademisyenlere, lisans ve lisanüstü öğrencilere faydalı olacak bir kaynak eser olarak hazırlanmıştır.
Ahmet Kâhiloğulları, Arzu Uğurlu Kara, Ayça Avcı, Ayhan Demirci, Aziz Yurttaş, Beyhan Kılınçer, Burcu Selin Yılmaz, Esengül Salihoğlu, Fikret Bostan, Gökçe Manavgat, Gülşen Kırpık, Hakan Akın, Haktan Sevinç, İsmail Ukav, Merter Akıncı, Murat Güler, Mustafa Polat, Mustafa Torusdağ, Necmettin Çelik, Ozan Gülhan, Ömer Erkan Erdeve, Rıza Bayrak, Serhan Karaarslan, Zeynep Karaca Gelecek nesillerin ihtiyacı olan yaşamsal kaynakların, bugünden verimsiz, etkinlikten uzak ve gereksiz bir biçimde harcanmaması için iktisadi faaliyetlerin ve kalkınmaya yönelik esasların temelden ve yeniden düşünülmesi gerektiğini işaret eden sürdürülebilir kalkınma, bu kitabın temel konusunu oluşturmaktadır. Sürdürülebilir kalkınma konusunda farklı disiplinlerden yetkin yirmi beş akademisyen bir araya gelerek kalkınma sorununa bütünleşik ve kapsayıcı bir bakış açısı sağlamaya çalışmıştır.
Kalkınmaya, sürdürülebilir ve disiplinlerarası bir perspektifle yaklaşılan kitapta; sürdürülebilir kalkınma kavramı ekonomik, finansal, sektörel, bölgesel, yönetsel, sanatsal, psikolojik, bireysel, eğitim, işletmecilik, lojistik, örgütsel davranış, sağlık yönetimi disiplinleri kapsamında ele alınmıştır. Ayrıca, bu kitapla bireyden uluslararası düzeye kadar çok düzlemli bir yapıda kalkınma için alınması gereken tedbirler ve politika önerileri derli toplu olarak okuyucunun görüşüne sunulmaya çalışılmıştır.
Kitap, yazarları gibi kalkınma ile ilgili olan tüm insanlar için kaleme alınmıştır. Sağlık alanından kamu çalışanlarına, yöneticilerden alt düzey çalışanlara, şirketlerden sivil toplum kuruluşlarına, akademisyenlerden öğrencilere ve danışmanlara kadar kalkınma konusu ile ilgili tüm kişiler kitabı okumaya davetlidir.
Sabiha Kılıç Bu kitap sürdürülebilir kalkınma hedeflerinden erişilebilir ve temiz enerji kapsamında akademik ve sektörel düzeyde ülkemiz ve dünyada yer alan teorik ve uygulamalı çalışmalara yönelik bir projeksiyon sunmayı amaçlamaktadır. Kitap, sürdürülebilir kalkınma ve küresel enerji stratejileri konusuna ilgi duyan akademisyenler, öğrenciler, uzmanlar, işletmeler ve profesyoneller açısından başvuru kaynağı niteliğindedir.
Gülbahar Atasever, Mehmet Avcı, Bora Süslü, Ali Çımat İktisat politikalarının talep yönüyle ele alındığı bu kitap; iktisat politikalarının amaçlarını, araçlarını ve teorik temellerini para, maliye ve uluslararası iktisat politikaları açısından ortaya koymaktadır. İktisat politikalarının hedefleri, uygulama süreci, uluslararası boyutu ele alınarak teknoloji ve iklim değişikliği gibi konular ile ilişkilendirilerek kapsamlı bir giriş yapılmıştır. Para ve maliye politikaları, iktisadi görüşler çerçevesinde ele alınarak günümüzdeki çeşitli uygulamalar açısından değerlendirilmiştir. Uluslararası iktisat politikası; iktisadi kalkınma, döviz kuru piyasaları, serbest ticaret ve korumacılık, uluslararası kuruluşlar gibi alt başlıklar ile desteklenmiştir. Akademisyenlerin ve iktisat alanında lisans ve lisansüstü düzeyde öğrenim gören öğrencilerin yanı sıra iktisat alanına ilgi duyan herkesin yararlanabileceği bir kaynaktır.
Arslan Zafer Gürler Tarım Ekonomisi ve Politikası, bir ders kitabı olmanın ötesinde, tarım ekonomisine ilgi duyan her okuyucunun yararlanabileceği bir başvuru kaynağıdır. Eser, genel yapısıyla, tarım ekonomisi ile ilgili konulara güncel ve geniş bir perspektiften bakmaktadır.
Ülkemizde, akademik ilerleme uğraşısı veren genç akademisyenler, genellikle tarım ekonomisinin çeşitli disiplinlere dağılmış bilgilerine ulaşmak için çok farklı literatür içinde çaresiz kalmaktadır. Özellikle yerli literatüre dayanan sınırlı kaynaktaki bilgiler ise genelde kalitatif yaklaşımlara yer vermektedir. “Tarım Ekonomisi ve Politikası” kitabı ile bu açığın ortadan kaldırılması amaçlanmıştır. Eser, kısmen tarım ekonomisi derslerinde, bir öğretim dönemini içeren ders kitabı olarak kullanılabileceği gibi, akademik aşamalarda, hemen her konuyu kapsayan yapısıyla yönlendirici bir görev de üstlenmiştir.
Bilgi dünyası dinamik bir hızla ilerlerken, bilgi kaynaklarının durağanlığı genç araştırmacıları yeterince motive etmeyecektir. Dolayısıyla, kantitatif yönü ağır basan Tarım Ekonomisi ve Politikası, içeriğinde birçok konuya yer verilirken, aşama aşama gösterilen grafiklerle, anlatımlar daha etkin hâle getirilmeye çalışılmıştır.
Üretici toprağa tohum atarken “kurda, kuşa ve daha sonra aşa” deyişini kullanır. Yani tarımsal üretim, doğadaki tüm canlı unsurları kapsar. Bu nedenle, ekolojik ekonomi yaklaşımından başlayarak tarım ekonomisinin iktisadi doktrinler içindeki yeri, tarım ekonomisi ilkeleri, üretim ekonomisi, gıda güvenliği, tarıma dayalı-bağlı işletmeler, organik tarım, tarımsal pazarlama ve politika gibi konulara da kitap içeriğinde yer verilmiştir.
Ziraat fakültelerinin tarım ekonomisi bölümlerinde olduğu kadar, bu konuyu eğitim müfredatlarına almış tüm akademik süjelerin ve lisansüstü eğitim aşamasındaki bireylerin Tarım Ekonomisi ve Politikası kitabından etkin şekilde yararlanacaklarına inanıyorum.
Günay Keleş İçinde yaşadığımız yüzyılda, insan yaşamının varlığını devam ettirebilmesi için tüm dünyada tarım işletmeleri, giderek önem kazanmıştır. Tarımsal işletmelerin büyük ya da küçük ölçekte olmasının önemi kalmamış, sürdürülebilirlik ön plana çıkmıştır.
Birleşmiş Milletler’in 2014 yılını Uluslararası Aile Çiftçiliği Yılı ilan etmesi ile aile işletmelerinin yoksullukla mücadele ve gıda güvenliğindeki önemi tüm dünyada kabul görmüştür. Zira geleneksel gıda ürünlerinin korunmasına, dengeli ve yeterli beslenmeye, tarımsal biyoçeşitliliğin korunmasına ve kaynakların etkin bir şekilde kullanılmasına yardımcı olan aile işletmeleri, FAO verilerine göre dünyadaki tüm tarımsal işletmelerin yaklaşık %98'ini oluşturmakta ve dünyadaki gıda üretiminin %80'ini gerçekleştirmektedir. Türkiye’de de 2018 TÜİK rakamlarına göre tarımsal işletmelerin yaklaşık olarak %80,7'si 100 dekardan küçük işletme büyüklük gruplarında yer almaktadır. Ancak dünyadaki bu tarımsal yapı, pek çok sorunu da beraberinde getirmektedir. Tarımın doğal koşullara bağlılığından kaynaklanan temel sorunların yanı sıra aile çiftçiliğinin üretim gelirlerinin giderleri karşılayamaması, fiyat oluşumunda etkilerinin olmaması, gençlerin aile çiftçiliğinden ayrılıp şehirlere göç etmeleri gibi nedenler konuya daha fazla özen gösterilmesini zorunlu kılmaktadır. Doğru politikaların üretilmesi, doğru sorunların belirlenmesine bağlıdır. Bu nedenle mikroekonomik düzeyde yapılan çalışmaların tarım sektörünü her yönü ile ortaya koyması, çağımızın gereği olarak ortaya çıkmaktadır.
Bu bağlamda mikroekonomi kitaplarında bir ya da iki bölüm olarak yer alan ekonomi teorilerinin tarım sektöründeki yansımalarının tek bir kaynakta ele alınması kitabın hazırlanmasındaki temel yaklaşım olmuştur. Özellikle konuya ilişkin eğitim ve araştırmalara yeni başlayan lisans, yüksek lisans, doktora öğrencileri ile araştırmacılara bu önemli konuyu yeteri kadar bilgi ile ve basit bir anlatımla sunmak hedeflenmiştir. Konular verilen örnek çalışmalarla pekiştirilmiş ve konuların anlaşılması kolaylaştırılmıştır. Tarımsal konularda araştırmalar yapan kişilerin teori ile pratiği bir arada bulabilecekleri uygulamalı bir el kitabı niteliği taşıyan kitap, dört ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm, ekonominin temel konuları ile ilgili olup giriş niteliğindedir. İkinci bölümde, mikroekonominin en önemli teorilerine yer verilmiştir. Üçüncü bölüm, tarımsal olayların mikroekonomik açıdan yorumlandığı çeşitli örnek olayların teorik açıdan şekillerle anlatımını içermektedir. Dördüncü ve son bölümde ise çeşitli tarımsal ürünlerin, mikro ölçekte araştırılması ile ortaya çıkan, pratik değeri olan çalışmalara yer verilmiştir.
Yunus Emre Aydınbaş İslam iktisadının temel kurum ve meselelerini teorik bir derinlikten ziyade her seviyeden insanın kolaylıkla anlayacağı bir içerikte ele almayı amaçlayan Cep Kitapları dizisinin bu altıncı kitabında; İslam iktisadı araştırmacılarının ilgisine yeterince mazhar olamamış tasarruf meselesi sadece İktisadî açıdan değil içtimai, hukuki, ahlaki ve kültürel açılardan çok yönlü bir bakış açısıyla ele alınmıştır.
Eser, küçük hacmine rağmen tasarruf olgusu üzerinden İslam iktisadı çalışmalarının güncel durumunu gözler önüne sermekte, İslâmî ekonomide tasarruf olgusunun nasıl şekillenebileceği sorusu üzerinden oluşturduğu düşünce kavşağından İslam'ın ekonomi politiğine dair çıktığı mütevazı arayışa okuyucuyu da davet etmektedir.
Selen Utlu Koçdemir, Filiz Gölpek Dünyada ekonomik büyüme sürecinin ampirik olarak açıklanması konusu, fikir birliğine ulaşılamamış bir konudur. Zenginliğin yaratılması, dünyadaki çoğu insanın refahı için kritik öneme sahip olduğundan büyüme ekonomisindeki mevcut kargaşa sadece analitik bir ilgi konusu değil aynı zamanda pratik bir öneme sahip bir konudur. Sermaye birikiminin çıktı büyümesini yönlendirmedeki göreli rolü, büyüme analizindeki tartışmalardan birisini oluşturmaktadır. Bu; yatırım ve tasarruf, ekonomik büyüme oranını olumlu yönde etkilediği için belirleyicileri ve dinamikleri, iyi analiz edilmesi gereken önemli değişkenler hâline getirmektedir. 1980'de yayınlanan bir makalede Feldstein ve Horioka açık ekonomi makroekonomisindeki en büyük bulmacalardan birini ortaya koymuşlardır. Bulguları, sermaye hareketlerinin arttığı genel düşüncesi ile çeliştiğinden literatürde oldukça dikkat çekmiş, finansal serbestlik ve ticari açıklığa rağmen Feldstein ve Horioka'nın (1980) gelişmiş ülkeler arasında sermaye hareketsizliğine ilişkin iddiası, “bütün bulmacaların anası (the mother of all puzzles)” olarak bilinmeye başlamıştır. Bu bulmacayı açıklayabilmek için genişletilen model, yüksek ve orta yüksek gelirli ülkeler açısından ampirik olarak incelenmiştir.
Kitabın tüm okuyuculara yararlı olmasını temenni ederiz.
Aziz Dayanır Kitap üç ana bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde bilgi, teknoloji ve yenilik kavramları birlikte ele alınmaktadır. Teknoloji ve yenilik kavramlarını bilgi kavramına hiç değinmeden incelemek bu kavramları anlamamızı zorlaştıracaktır. Teknoloji ve yenilik üretimine giden yol bilgiden geçmektedir. Bilginin ne anlama geldiğini, nasıl elde edildiğini ve nasıl korunduğunu anlamak teknoloji ve yenilik üretiminin temelini oluşturmaktadır. Kitabın ikinci bölümünde bilim ve teknolojinin evreleri tarihsel akışlarına uygun bir sıralamayla incelenmektedir. İkinci bölümün devamında büyüme ve teknoloji ilişkisi ekonomik büyüme modelleri çerçevesinde ele alınmakta, teknolojinin büyüme modellerinde kendisine yer bulma serüveni incelenmektedir. Son bölüm olan üçüncü bölüm ise ekonometrik analizleri içermektedir. Makroekonomik veriler kullanılarak gerçekleştirilen panel veri analizinin sonuçları yeni büyüme modeli ve yenilik modelleri ile uyumu tartışılmaktadır.
Sabri Öz Dünya için yeni bir dönem… Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. Edebiyat dahi eski demde olmayacak. Öyle ya, artık toprağa inen buğdayın başak vermesi beklenmeyecek topraksız tarım sayesinde! “Allah'ın on pulu on kula” dağılırken dünkü paradigmaların ötesinde başka paradigmalar devreye girecek.
Bu kitapta; alanlarında uzman iş insanları ve akademisyenler, bu gidişin nereye doğru bir yön çizdiğini, teknolojik ve dijital dönüşümler ile mesleklerin sektörlerin ve nihayet ekonominin nasıl evrileceğini tartışarak okurlarına çok yönlü bir perspektif kazandırmayı hedeflemektedirler.
Volkan Demir Türkiye Finansal Raporlama Standartları ve Uluslararası Finansal Raporlama Standartları'nda (TFRS/UFRS), finansal araçlarla ilgili; TMS/UMS 32: Finansal Araçlar: Sunum, TMS/UMS:39 Finansal Araçlar: Muhasebeleştirme ve Ölçme, TFRS/UFRS 7: Finansal Araçlar: Açıklamalar, TFRS/UFRS 9: Finansal Araçlar standartları olmak üzere 4 (dört) adet standart bulunmaktadır.
Çalışmada, TMS/UMS 32 ile sunulma ilkeleri, TMS/UMS 39 ile muhasebeleştirme (raporlama) ve değerleme ilkeleri, TFRS/UFRS 7 ile kamuya açıklama ilkeleri ortaya konmuş olan finansal araçları örneklerle incelemek ve finansal araçlara ilişkin uygulamaların tarafsız ve etkin bir biçimde yapılmasına katkıda bulunmak amaçlanmıştır.
Bu amaçlar doğrultusunda; finansal araçların tanımı, sunumu, sınıflandırılması, değerlemesi (ölçülmesi), dipnot açıklamaları, türev finansal araçların raporlanması ve finansal riskten korunma muhasebesi örneklerle açıklanmaya çalışılmıştır.
Rasim Özcan Emerging technologies not only reshape the economic life and its parameters but also provide new tools in analyzing economic developments and newly formed economic structures. In particular, the recent wave of digitalization has been changing the economic structure from how to produce to what and how to consume. Digitalization also provides new tools to understand and analyze new economic structures and developments. This book focuses on financial markets by considering the challenges and opportunities provided by the digitalization towards understanding the new economic tectonic shifts.
Kurban Ünlüönen, Ahmet Tayfun, Arzu Kılıçlar Turizm Ekonomisi kitabı; turizm fakültesi, turizm işletmeciliği ve otelcilik yüksekokulu ve meslek yüksekokullarının ilgili bölümlerindeki öğrenci ve akademisyenlerin bu konudaki kaynak eksikliklerini gidermek, ileride hazırlanacak benzer konudaki çalışmalara kaynaklık etmek amacıyla hazırlanmıştır. Bu ihtiyacı karşılayacağı düşünülen çalışmada; ekonomi ile ilgili temel kavramlar, turizm ve turist kavramları, sektör ve turizm sektörü, turizm talebi, turizm arzı, turizm piyasası, turizm sektöründe firma dengesi, turizmde tüketici dengesi, turizmin moneter (parasal) karakterli ekonomik etkileri, turizmin reel karakterli ekonomik etkileri, paranın kıymetindeki değişmelerin turizme etkileri, turizmde talep tahmini, turizm gelirleri ve sızıntı, Türkiye ekonomisinde turizm başlıklı konular on dört bölüm altında derinlemesine incelenmiş ve kitap, öğrencilerin anlayabileceği sade bir dille kaleme alınmıştır.
Selahattin Bekmez Piyasa ekonomisinin gelişmesi ile birlikte daha da önemli hale gelen rekabet gücü kavramları üzerinde yazarlar tarafından tanımsal bir birliktelik oluşturulamamasına rağmen, bu kavramların önemi tartışılmaz bir durum almıştır. Bu gerçekten yola çıkarak, hem genel hem de sektör bazında, analizler yapmanın Türkiye gerçeğini daha iyi yansıtacağı düşünülmüştür. Bu bağlamda, elimizdeki kitapta alanlarında uzman olan araştırmacılar tarafından yapılan sektörel analizlere ve Avrupa Birliği ülkeleri ile Türkiye arasındaki rekabet edebilirliğin ölçüldüğü çalışmalara ağırlık verilmiştir. Kitap, 25 farklı bölümün yer aldığı üç temel kısımdan oluşmaktadır. Öncelikle, rekabet kavramının farklı tanımlamalarının, fonksiyonlarının ve Türkiye'nin genel olarak değerlendirildiği birinci kısım, spesifik olarak tek başına sektör ayrımı yapmaksızın genel analizleri ve tanımlamaları içermektedir. Sonraki iki kısımda ise sektör analizleri ve Türkiye'nin ilgili sektördeki rekabet gücü tartışmaları ayrıntılarıyla açıklanmıştır. Hem ikinci kısım hem de üçüncü kısım sektörel analizler içermekle birlikte, ikinci kısım imalat sektörlerinin analizini; üçüncü kısım ise imalat dışı sektörlerin analizlerini içermektedir.
Arif Özaydın Türkiye 4.0, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında geldiği aşamayı simgelemektedir. Cumhuriyetimizin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk'ün hedef gösterdiği muasır medeniyetler seviyesi, dönüştürücü lider sayesinde Türkiye 4.0 düzeyine gelmiş, 5.0 (Türkiye yüzyılı) hedefine emin adımlarla ilerlemektedir. Bu çalışma, bir taraftan istikrar ve kalkınma ekseninde değişen ve dönüşen Türkiye'yi anlatırken, diğer taraftan değişimi ve dönüşümü yöneten ve yönlendiren liderlik anlayışını bilimsel yaklaşımla ele almaktadır. Anlatacak hikâyesi olmayan milletler, başka milletlerin aldatıcı hikâyelerine öykünürler. Bu hikâye, yükselen Türkiye'nin hikâyesidir.
Aylin Abuk Duygulu, Başak Karşıyakal, Başak Karşıyakalı, Dilek Aykut Seymen, İsmail Mazgit, Kerim Eser Afşa, Lale Alkınoğlu Karamızrak, Mehmet Özyiğit, Mehtap Tunç, Mert Ural, Nagehan Keskin, Nilgün Acar Balaylar, Utku Utkulu, Üzeyir Aydın, Yaşar Uysal Türkiye ekonomisi; hem ekonomiyi öğrenmek hem de ekonominin farklı boyutlarında ortaya çıkan gelişmeler arasındaki etkileşim dinamiklerini anlamak açısından oldukça zengin deneyimler sunmaktadır. Nitekim, Türkiye ekonomisine genel olarak bakıldığında; enflasyon işsizlik, cari açık, gelir dağılımı adaletsizliği ve istikrarsız büyüme sorunlarının uzun süredir varlığını koruduğu görülecektir. Bunların yanında sektörel ve bölgesel dengesizlikler, rekabet kültüründeki eksiklikler, dış girdi ve kaynak bağımlılığı gibi çözümü daha uzun vadeli olan sorunlar da etkilerini belirgin bir şekilde hissettirmektedir. Böylesi kırılgan bir ekonomik zemine bağlı olarak da Türkiye sık sık finansal-reel krizler ile karşılaşmaktadır. Dolayısıyla Türkiye ekonomisinin analizi ve mevcut sorunlara yönelik çözüm önerilerinin geliştirilmesi oldukça önem taşımaktadır.
Bu önemin farkındalığı ile hazırlanan bu kitapta; Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü öğretim üyelerinin Türkiye ekonomisine ilişkin analiz, değerlendirme ve önerileri yer almaktadır. Çalışma, okuyucularına Türkiye ekonomisi özelinde; enflasyon, finansal istikrar, yoksulluk ve gelir dağılımı, büyüme, kalkınma, devlet bütçesi, ödemeler dengesi, sermaye hareketleri, gümrük birliği ile para, kur, dış ticaret, sanayileşme ve rekabet politikalarına ilişkin detaylı değerlendirmeler sunmaktadır. Alanında önemli bir eksikliği gidereceğini düşündüğümüz bu çalışma, Türkiye ekonomisini öğrenmek isteyenlere faydalı olacaktır.
Fatoş Eser Kripto para kavramı, Bitcoin'in (BTC) doğmasıyla 2009 yılında başlayan, ardından dijital paraların çıkarılmaya devam edilmesiyle Altcoin'lerle birlikte sayısının iki bin adeti geçtiği sanal paraları ifade etmektedir. En popüler kripto para olan Bitcoin, gerek dünya ölçeğinde kullanıldığı yerlerin ve gerekse işlem hacminin artmasıyla beraber, insanların yaşamlarıyla bütünleşme yoluna girmiş bulunmaktadır. Kripto paralar, son yıllarda dünyanın pek çok yerinde insanların ilgi duyduğu, sanal ortamda para kazanılmasının mümkün ve aynı zamanda keyifli olduğu bir hizmeti sunmaktadır.
Bu çalışmada temel amaç; Türkiye ekonomisine değinerek kripto paraların ve daha çok Bitcoin'in kullanım alanları ile verilerini açıklamaktır. Bu kitap sayesinde sıfırdan sisteme dâhil olmak isteyen veya dijital paralarla ilgili hiçbir bilgisi olmayan kişiler; konuya ilgi duyabilecek, konuyu anlayabilecek, kripto paraların avantajlarını ve dezavantajlarını bileceklerdir.
Mehtap Tunç Dünyada yaşanan küreselleşme süreci, zengin ve yoksul uluslar arasındaki uçurumu derinleştirmektedir. Bilgi toplumunun gelişimiyle değişen dinamikler, yeni işler ve yeni mesleklerin ortaya çıkması sadece az gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerde değil gelişmiş ekonomilerde de yoksulluğu artırmıştır. Yoksulluğun evrensel bir boyut kazanmasıyla ekonomik, sosyal, kültürel, siyasal ve kurumsal anlamda artan eşitsizlikler, büyüme öncelikli kalkınma politikalarının sürdürülemez oluşu, kalkınma anlayışındaki değişimi, kapsayıcılık boyutunda insan odaklı yeni bir kalkınma yaklaşımının gereksinimini ortaya çıkarmıştır.
Kapsayıcı kalkınma, bir toplumda üretilen zenginliklerden tüm kesimlerin ve özellikle düşük gelirli, marjinal kesimlerin yararlanması anlamında, gelir odaklı politikalardan insan odaklı kalkınmaya geçişi açıklayan, insan sermayesi ve sosyal boyutu içeren yeni bir yaklaşımdır. “Türkiye Kapsayıcı Kalkınmanın Neresinde?” kapsayıcılık ve kalkınma ilişkisini ele alan bir anlayış içerisinde, değişen dünyada ülkenin rekabet gücünün artırılması, gelişmişlik düzeyinin belirlenmesi, gelecekte dünya ekonomisinde üstleneceği rol ve insani kalkınma açısından Türkiye ekonomisinin gelişmişlik düzeyinin analizinde izlenen kalkınma politikalarının ne kadar kapsayıcı olduğu, Türkiye’nin uluslararası alanda kapsayıcı kalkınmanın neresinde olduğu ve politika önerileri boyutunda kapsayıcı kalkınma yaklaşımının irdelenmesi hususlarında araştırmacılara katkı sağlamayı hedeflemektedir.
İbrahim Atilla ACAR, Filiz ALSAÇ, Mine Nur BOZDOĞAN, İsmail ÇİLOĞLU, Habip DEMİRHAN, Taylan KIYMAZ, Şaban KÜÇÜK, Mustafa SAKAL, Burcu KILINÇ SAVRUL, Elif Ayşe ŞAHİN, Özge UYSAL ŞAHİN, Mehmet TARAKCIOĞLU, Mustafa TEZEL Dünyanın ve Türkiye'nin hızla değişen dinamikleri çerçevesinde, bölgesel kalkınma politikaları ekseninde de bir dönüşüm süreci yaşanmakta; her geçen gün yeni teoriler, doktrinler, yaklaşımlar ortaya konulmakta ve alan giderek derinlik kazanmaktadır.
Günümüzde küresel ekonominin önemli aktörü konumundaki bölgelerin kavramsal boyutta içeriği de gelişmekte ve bölgeler, "yeni bölgeselcilik yaklaşımı" çerçevesinde bölgesel kalkınmanın itici gücü olarak önemli fonksiyonlar üstlenmektedir. "Sürdürülebilir bölgesel kalkınma" yönündeki eğilimle, bu alanda izlenen politikalar, politikaların amaçları ve araçları yeniden şekillendirilmekte ve alanın sosyal, kültürel ve çevresel boyutları da en az ekonomik boyutu kadar ön plana çıkmaktadır.
Farklı kesimlerden yazarları buluşturan bu çalışmanın amacı; iktisattan siyaset bilimine, maliyeden sosyolojiye, işletmeden bölge planlamaya kadar birçok disiplinin inceleme alanı kapsamında yer alan bu alanın teorik ve uygulama boyutlarıyla analiz edilebilmesini ve tartışılabilmesini sağlayabilecek yazınsal ortamı oluşturabilmek ve bölgesel kalkınmanın taşıdığı önemin büyüklüğü çerçevesinde, Türkiye'nin kalkınması açısından katkı sağlayabilecek noktalara dikkat çekerek bölgesel kalkınma politikalarının, özellikle kamu ve teşvik politikaları bağlamında etkinleştirilmesine yönelik öneriler geliştirebilmektir.
Yüksel Bayraktar Borçlanmanın bir finansman aracı olarak sıklıkla başvurulan bir yöntem olması ve borçların ödenebilirliğine yönelik kuşkuların artması 1990'lı yıllarla birlikte borçların sürdürülebilirliği olgusunu gündeme getirmiştir. Bu noktada şu sorular sıklıkla sorulmuştur: Bütçe açıklarının cari seviyesi ve kamu borçlarının mevcut seviyesi herhangi bir borçlanma krizine girmeden sürdürülebilir mi? Kamu borçlarının sürdürülebilmesi için cari mali politikalarda bir düzeltme yapılması gerekir mi? Borçlanmanın sürdürülebilmesi için alınması gereken önlemlerin maliyeti ne ölçüdedir? Bu soruların cevabı, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler açısından önem arz etmektedir.
Türkiye'de 1980'li yıllarda bozulmaya başlayan kamu kesimi dengesi, özellikle 1994 Krizi ile kendini ciddi seviyede hissettirmiş; 2000 Kasım ve 2001 Şubat krizleri sonrasında tarihinin en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Öyle ki Türkiye'nin moratoryum ilan etmesi gerektiği ve borçlanmanın sürdürülemez bir düzeye geldiği sıkça tartışılan konulardan biri olmuştur. Bu çerçevede çalışmada Türkiye'de kamu borçlanmasının temel nedenleri ve bileşenleri derinlikli bir biçimde ele alınmış; kamu borçlanmasındaki artış süreci incelenmiş ve borçların sürdürülebilir olup olmadığı ele alınarak çözüm önerileri sunulmuştur.
Kamu borç stokunun sürdürülebilirliği tartışmasına esas teşkil eden dinamiklerin doğru belirlenmesi, geçmişte yapılan hataların tekrarlanmaması, çözüme ulaşma yolunda uygulanacak iktisat politikalarının etkili olması ve gecikme probleminin yaşanmaması açısından oldukça önemlidir.
İbrahim Halil Ekşi, Süleyman Serdar Karaca, Yaprak Arzu Özdemir, Mustafa Okur, Berna Doğan Başar Sermaye piyasalarının gün geçtikçe önem kazandığı günümüzde, firmaların finansman sorunlarının ve halka açılma tutum/beklentilerinin bilinmesi, bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için daha fazla önem arz etmektedir. Bu çerçevede ele alınan ve TÜBİTAK 1001 kapsamında desteklenen “Türkiye'de Reel Sektör Firmalarının Finansmanı ve Halka Açılma Tutumları: İSO 1000 Uygulaması” başlıklı projenin sonuçlarının paylaşıldığı bu kitapta, İSO 1000 listesine giren ülkemizin hemen her coğrafik bölgesinden halka açık ve halka kapalı AŞ'lerle yapılan toplam 185 anket sonucuna yer verilmiştir. Firmaların halka arz kararlarını veren ve süreci yöneten yöneticilerine, sahiplerine yüz yüze olacak şekilde ulaşılmıştır. Firmalara; finansman politikaları, sorunları, kurumsal yönetim düzeyleri, psikolojik faktörler ve halka açılma tutumları/beklentileri, halka açılma zamanlaması gibi soruların yönetildiği çalışma, bu yönüyle önemli bir boşluğu doldurmaktadır. Kitapta, farklı disiplinden uzmanların birikim ve tecrübelerinden faydalanılması, alana dair meselelerin çeşitli boyutlarıyla ele alınabileceği somut bir tartışma zemini oluşturmaktadır.
Ali Berker Şiddetli ve yıkıcı büyük bir türbülans içinden geçiyoruz. Başta ekonomi, çevre, sağlık ve siyaset alanlarında olmak üzere yaşamımızın her alanına sirayet etmiş çoklu krizler karşısında toplumun tüm fertleri olarak mücadele etmeye, ayakta kalmaya çalışıyoruz. Ne fertler ne kamu makamları ne özel sektör ne de sivil toplum örgütleri bu krizlerin nedenleri ile kısa ve uzun dönem sonuçları hakkında gerekli ve yeterli bilgiye sahip. Bu da krizlere karşı ürettiğimiz yanıt verme ve çözüm yollarının etkin ve etkili olmasını engelliyor.
Bu noktada, kamuoyu araştırmaları aracılığıyla çoklu krizlerin sebepleri ve neticelerine yönelik toplumu teşkil eden aktörlerin bakış açısına dair bilgi sahibi olmak, gün geçtikçe derinliği ve genişliği artan krizler kaynaklı büyük türbülanstan çıkılması yönünde ilk adım olabilir. Tabii ki kamuoyu araştırmaları bilimsel kriterlere uygun bir şekilde yapılırsa ve başta araştırmacılar olmak üzere tüm kamusal aktörlerle paylaşılırsa…
Bu bağlamda bu kitap, bilimsel kriterlere uygun veri setlerinden faydalanarak Türkiye toplumunun uluslararası göç ve Suriyeli göçle ilgili bazı konulara bakış açısını ve bu bakış açısının ekonomik krizler sonucunda nasıl değiştiğini mercek altına almaktadır. Toplumun bu konulara bakış açısının bireylerin demografik, sosyoekonomik ve aidiyet özellikleri ile kötüleşen ekonomik koşullara göre ne yönde ve ne ölçüde değiştiği analiz edilmiştir.
Mustafa Erhan Bilman Bu kitapta, Türkiye'nin 1980-2018 dönemini kapsayan dış ticaretindeki potansiyel dinamik etkiler, toplam ve bilateral düzeylerde araştırılmaktadır. Benimsenen ampirik uygulama, temelde dış ticaret dengesi ile mal ticaret hadleri arasında hesaplanmış çapraz korelasyon fonksiyonlarının davranışının analiz edilmesine dayanmaktadır. Elde edilen bulguların, Türkiye'nin döviz kuru ve dış ticaret politikalarının belirlenmesinde önemli birer gösterge sayılabileceği değerlendirilmektedir.
Bu kitabın, uluslararası ticaret dengesi ile mal ticaret hadleri veya döviz kurları arasındaki ilişkileri araştıran yüksek lisans, doktora öğrencileri ve akademisyenler için yararlı olacağı ve onlara yeni araştırma soruları bulmalarında rehberlik edeceği düşüncesindeyim. Yine kanaatimce, bu kitapta ve dolayısıyla doktora tezimde uyguladığım, çapraz korelasyon fonksiyonlarının hesaplanmasına ve bunların davranışının analiz edilmesine dayanan ampirik yöntem, hem yararlandığı temel nedensellik teorilerinin anlaşılmasına zemin hazırlayacak hem de ampirik araştırmalarda uygulama kolaylığı sağlayarak araştırmacıların etkinliğini artıracaktır.
Ömer Karaoğlu, Mehmet Sarac, Davut Pehlivanlı, Evren Yaşar, Hasan Vergil, Faruk Taşcı 10'uncu Uluslararası İslam ve Ekonomi Sempozyumunun hemen akabinde bilimsel ve sosyal etkinin değerlendirildiği bilim kurulu toplantılarında yapılan istişareler neticesinde "Sürdürülebilir,Adil ve Paylaşımcı Bir Türkiye Ekonomisi Modeli" isimli projenin hayata geçirilmesi İKDER yönetim kurulunca kararlaştırılmıştır. "İktisat tarihi", "iktisadi büyüme ve kalkınma", "finansal piyasalar" ve "sosyal politika" olmak üzere 4 temel alanda uzman ve akademisyenlerden oluşturulan proje ekibi ile 12 ay süreli bir çalışma planı hazırlanarak 2019 yılı Nisan ayında proje çalışmalarına resmî olarak başlanmıştır.
Proje sürecinde hazırlanan metinler, hakemli izleme süreçlerinde bilimsel ve uygulanabilirlik yönleri ile değerlendirilmiş; bununla birlikte 2 Kasım 2019 tarihinde proje konularına vakıf uzman ve akademisyenlerin geniş katılımı ile düzenlenen çalıştayda projenin ilk çıktıları uygulanabilirlik yönünden tartışılmıştır. 7-8 Aralık 2019 tarihinde İKDER tarafından gerçekleştirilen 11 'inci Uluslararası İslam ve Ekonomi Sempozyumunda geniş bir katılımcı kitlesi ile yapılan müzakerelerle güçlendirilmiştir. Proje ekibinde yer alan hocalarımızın gayretleri ve azimleri ile hakem izlemeleri, araştırma süreci, koordinasyon toplantıları, ulusal çalıştay ve uluslararası sempozyum sonrasında 2020 yılı Haziran ayında proje başarı ile tamamlanmıştır. Bu eser, 12 ay süreli "Sürdürülebilir,Adil ve Paylaşımcı Bir Türkiye Ekonomisi Modeli" isimli bu projenin geliştirilmiş bir versiyonudur.
Türkiye'nin iktisadi, finansal ve sosyal refahının tartışıldığı tüm platformlarda eksik kalan ve tüm yönleri ile ele alınmayan temel bir gerçek faizsizlik ilkesidir. Bu kapsamda elinizdeki eser faizsizlik ilkesini merkeze alan bir perspektifle, Türkiye ekonomisinin mevcut durumunu ve güçlü-zayıf yönlerini tespit ederek sürdürülebilir, adil ve paylaşımcı niteliklere haiz bir refah ekonomisi için teorik zemini kuvvetli uygulanabilir öneriler getirmektedir.
Türkiye'nin halis ve üretken bilim insanlarının yetişmesine vesile olan, İKDER manevi kurucusu ve İstanbul Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü hocalarından sayın Prof. Dr.Sabahattin Zaim ve 11 Haziran 2020 tarihinde vefat eden sayın Prof. Dr. Sabri Orman hocama rahmetle ve hürmetle...
Jeff MADURA, Hatice Doğukanlı, Pearson Bu kitap, Florida Atlantik Üniversitesi öğretim üyesi Jeff Madura tarafından yazılan International Financial Management kitabının kısaltılmış 10. baskısının çevirisidir. Jeff Madura’nın bu kitabı dünyanın birçok ülkesinde ders kitabı olarak kullanılmaktadır. Bu özelliği nedeniyle farklı ülkelerde görev yapan öğretim üyelerinin ve öğrencilerin görüşleri doğrultusunda bu kitap, Jeff Madura tarafından sürekli geliştirilmiş ve nihayet 10. baskıya ulaşılmıştır. Çeviri editörlüğünü üstlendiğim bu kitap, Türkiye’nin en saygın üniversitelerinde gören yapan, kendi alanlarında yetkinliğini kanıtlamış öğretim üyelerinden oluşan bir ekip tarafından özveri ile çevrilmiştir. Kitap bölümlerini tekrar tekrar okumam nedeniyle uluslararası finansal yönetim konusundaki bilgilerimi pekiştirdiğim ve derinleştirdiğim için ayrıca kendimi mutlu hissetmekteyim. Bu nedenle Nobel Yayınevine böylesine eşsiz bir kitabı çevirerek öğrencilerin ve öğretim üyelerinin hizmetine sundukları için teşekkür ederim.

Toplam 23 bölümden oluşan ve tamamen öğrenci odaklı materyallerle donatılan bu kitap, aynı zamanda öğretim üyelerine de çok önemli ekler sunmaktadır. Temel kurumsal finansman anlayışını esas alan bu kitap hem lisans hem de yüksek lisans düzeyinde verilen uluslararası finansal yönetim dersleri için tasarlanmıştır. Yüksek lisans düzeyinde ileri düzey sorular, örnek olay çalışmaları ve özel proje çalışmalarına daha fazla ağırlık verilmelidir.

Bu kitabın çevirisi 2 cilt olarak tasarlanmıştır. Bir dönemlik derslerde genellikle ilk 12 bölümün okutulduğu gözlemlenmiş ve kitabın ilk cildine 12 bölüm dahil edilmiştir. İzleyen 11. bölüm ise kitabın ikinci cildini oluşturacaktır. Özellikle yüksek lisans ve doktora düzeyinde ve iki döneme yayılmış derslerde her iki cildin de gerekli olacağı düşünülmektedir.

Hem ulusal hem de uluslar arası gelişmeler nedeniyle Uluslararası Finansal Yönetim dersinin gerekliliğinin daha çok hissedildiği günümüzde bu kitabın tüm okurlarımız için yararlı olmasını ve başarılarına ışık tutmasını dilerim.
Jeff MADURA Bu kitap, Florida Atlantik Üniversitesi öğretim üyesi Jeff Madura tarafından yazılan International Financial Management kitabının kısaltılmış 10. baskısının çevirisidir. Jeff Madura'nın bu kitabı dünyanın birçok ülkesinde ders kitabı olarak kullanılmaktadır. Bu özelliği nedeniyle farklı ülkelerde görev yapan öğretim üyelerinin ve öğrencilerin görüşleri doğrultusunda bu kitap, Jeff Madura tarafından sürekli geliştirilmiş ve nihayet 10. baskıya ulaşılmıştır. Çeviri editörlüğünü üstlendiğim bu kitap, Türkiye'nin en saygın üniversitelerinde görev yapan, kendi alanlarında yetkinliğini kanıtlamış öğretim üyelerinden oluşan bir ekip tarafından özveri ile çevrilmiştir.
Toplam 21 bölümden oluşan ve tamamen öğrenci odaklı materyallerle donatılan bu kitap, aynı zamanda öğretim üyelerine de çok önemli ekler sunmaktadır. Temel kurumsal finansman anlayışını esas alan kitap, hem lisans hem de yüksek lisans düzeyinde verilen uluslararası finansal yönetim dersleri için tasarlanmıştır.
Bu kitabın çevirisi 2 cilt olarak tasarlanmıştır. Bir dönemlik derslerde genellikle ilk 12 bölümün okutulduğu gözlemlenmiş ve kitabın ilk cildine 12 bölüm dahil edilmiştir. İzleyen 11 bölüm ise kitabın ikinci cildini oluşturmuştur. Birinci cildin tamamlayıcısı olan 2. ciltte; doğrudan yabancı yatırımlar, çok uluslu sermaye bütçelemesi, uluslararası sermaye maliyeti, ülke riski analizini de kapsayan uzun dönemli varlıkların ve pasiflerin yönetimi yer almaktadır.
Özellikle yüksek lisans ve doktora düzeyinde ve iki döneme yayılmış derslerde her iki cildin de gerekli olacağı düşünülmektedir.
Seif I. Tag el-Din, Mohammad Nejatullah Siddiqi, Mohammad Umer Chapra Kitap, Kral Abdülaziz Üniversitesi İslam İktisadı Araştırma Merkezi tarafından uluslararası finansal kriz hakkında yapılmış araştırmaları ve konuşmaları içeren özel bir eserdir. Bu bakımdan, uluslararası seviyede tanınmış Seif I. Tag el-Din, Mobammad Nejatullah Siddiqi, Mohammad Umer Cbapra, M. Fahim Khan, Muhammad Anas Zarqa ve Amir Kia gibi İslam iktisadı düşünürlerinin yanında İslam İktisadı Araştırma Merkezine bağlı araştırmacıların da çalışmalarını içermektedir. Kitaptaki makalelerin bir kısmı krizden önce, bir kısmı ise krizden sonra yayımlanmıştır. Kitapta özelde İslâmî finansın genelde ise İslam iktisadının, krizden kurtulmaya yardım etmek ya da en azından şiddetini azaltmak amacıyla ne gibi fikirler ve öneriler sunabileceğini tartışan makaleler bulabileceksiniz. Bunların yanında krizin sebeplerini ve çözüm önerilerini, İslâmî finansın finansal istikrarı sağlama ve "konjonktür dalgalanmaları"nın şiddetini azaltma konularındaki üstünlüğünü, ribâ ve kumardan azade finansal piyasaların geliştirilmesinde İslam iktisadının çözüm önerilerini inceleyen makaleler de mevcuttur.
Mehmet KARAGÜL Dünyanın siyasi tarihini; feodal devletler, imparatorluklar, millî devletler ve nihayet uluslararası örgütler dönemi şeklinde özetlemek mümkündür.
Konuları itibariyle iktisadi, siyasi, askerî ve kültürel amaçlı; kapsamı itibariyle de bölgesel ve küresel boyutta faaliyet gösteren uluslararası örgütlerin, 20. yüzyıla tam manasıyla damgasını vurduğunu ve içinde bulunduğumuz 21. yüzyılda da aynı etkinliklerinin artarak devam ettiğini görmekteyiz.
Dünyadaki siyasi yapılanmanın “bütünleş-dağıl-bütünleş” şeklinde gerçekleştiğini söylemek mümkündür. Bu itibarla uluslararası örgütlerin, dağılan imparatorlukların ve sona eren sömürgeciliğin ardından güç kaybına uğrayan sanayileşmiş ülkeler tarafından kuruldukları görülmektedir.
Dolayısıyla geçtiğimiz yüzyılı, bugünü ve geleceği anlayabilmek; küresel ve bölgesel ölçekte etkin olan IMF, Dünya Bankası, WTO, BM, AB, ECO ve KEİ gibi örgütleri tanımadan ve bunların ürettiği politikaların ülke grupları üzerine etkilerini görmeden mümkün değildir.
İlgili kaygılarla hazırlanan bu kitapta; dünya üzerindeki iktisadi örgütlerin kuruluş amaçlarını, çalışma metotlarını, politikalarını ve bu politikaların azgelişmiş ülkelere yansımalarını bulmanız mümkündür.
Coşkun Koç, Furkan Demirtaş, Hasan Bardakçı, Işılay Talay, M. Ragıp Görgün, Mücahit Çitil, Orkun Bayram, Sema Bahçeci, Tayfun Ercan “İnsanlığın temel sorunu, üç değişkeni bir araya getirmektir: Ekonomik verimlilik, sosyal adalet ve bireysel özgürlük.” John Maynard Keynes (1883-1946)
İnsan, bu üç değişkeni evrensel düzeyde gerçekleştirdiği takdirde diğer sorunların üstesinden gelecektir.
İktisat; hem ulusal hem uluslararası boyutta bu sorunların çözülmesine yardımcı olan bir araçtır. Ekonomik verimliliğin arttırılması, insan hakları ve özgürlüklerin sosyal adaletin sağlanması hususları, Soğuk Savaş sonrası dünya konjonktüründe sıklıkla dile getirilen ama nispeten gerçekleştirilen ideal toplumun temel bileşenleridir. Keynes'in, “Piyasalar mantık ile değil hayvani içgüdüler ile hareket eder.” sözünde de belirttiği gibi iktisat alanında oyuncular, sahnede vahşileşirler.
Bu nedenledir ki ülkeleri yönetenlerin, uzmanların, akademisyenlerin iktisatla ilgili derin bilgilere sahip olması işsizlik, enflasyon, büyüme, verimlilik, dış ticaret gibi toplum refahını yakından ilgilendiren konularda krizleri fırsata dönüştürür.
James Gerber Uluslararası iktisadın hem makro hem de mikro ögelerini kapsayan, alanın tüm konularını analitik bir yaklaşımla ele alan Uluslararası İktisat kitabının en güçlü yönü, konuların anlatımında çok sayıda ve ilginç örnekten yararlanmasıdır. Bu örnekler, Güney Kore’de karşılaştırmalı üstünlüğün zaman içindeki sektörel değişiminden, çocuk iş gücüne, ticaret anlaşmazlıklarındaki çevre problemlerinden, geleneksel şifacıların fikrî mülkiyet haklarına, döviz piyasasının niteliklerinden, Latin Amerika’daki borç krizlerine kadar çok zengin bir içeriği sunmaktadır. Böylece kitap, iktisat öğrencilerinin yanı sıra konuya ilgi duyan fakat farklı dallarda uzmanlaşanlar için de yararlı ve ulaşılabilir olmaktadır. Ayrıca kitabın önemli bir kısmı, dünyanın çeşitli bölgelerindeki gelişmekte olan ülkelerin uyguladığı ticaret politikaları ile sanayileşme politikaları arasındaki bağlantılara ayrılmıştır. Bu bölümler, Türkiye’nin deneyimine aşina olan öğrencilerin ve ilgili diğer insanların bakışını genişletecek, eğitimcilerin yararlanabileceği seçenekleri artıracak ve benzer örneklerle karşılaştırmalar yapılmasına imkân sağlayacaktır.

A. Yusuf Polat, Enes Kan, Lamiha Öztürk, Muhammed Çelik, Nihan Özkan, Oya Öztürk, Özcan Özkan, Özlem Özdemir, Seda Yeldan, Zehra Vildan Serin Dünya, tarihin en çalkantılı ve köklü dönüşüm süreçlerinden birinden geçiyor. Uluslararası İktisat: Yeni Paradigmalar, Yeni Gerçekler kitabı, bu büyük dönüşümün ortasında uluslararası iktisadın evrimini ve ekonomi tarihindeki radikal paradigma kırılmalarını güçlü bir mercek altına alıyor. Teknolojik devrimler, coğrafi keşifler, savaşlar ve salgın hastalıklar, küresel ekonomi düzenini altüst ederek âdeta dünyayı yeniden şekillendiren tektonik kaymalara yol açıyor.
Kitap, değişen küresel güç dinamiklerinin sadece yüzeyde değil, derinlemesine nasıl yeniden yazıldığını gözler önüne seriyor. Geleneksel ekonomik yapıların sürdürülemezliği artık kaçınılmaz bir gerçeklik olarak karşımızda duruyor. Bu yeni dünyada, iş modelleri, tedarik zincirleri ve fintek ekosistemleri, yeni ortaya çıkan paradigmaların keskin baskılarıyla kökten bir dönüşüme uğruyor. Şirketler, hayatta kalmak ve rekabet avantajı elde etmek için iş yapış şekillerini yeniden tanımlamak, stratejilerini baştan aşağıya revize etmek zorunda kalıyor.
Kitabın her bölümü, okuyucuları bu devasa dönüşümün etkileriyle yüzleşmeye davet ediyor. Örnek olaylar, özetler, çalışma soruları ve PowerPoint sunumları ile donatılmış bu kaynak, öğrencilere sadece bilgi vermekle kalmıyor, aynı zamanda onları derinlemesine düşünmeye teşvik ediyor. Uluslararası İktisat: Yeni Paradigmalar, Yeni Gerçekler, sadece akademik çevreler için değil aynı zamanda iş dünyası liderleri ve politika yapıcılar için de vazgeçilmez bir kılavuz olarak ön plana çıkıyor. Bu kitap, geleceği şekillendiren yeni ekonomik gerçeklikleri kavrayabilmek için rehberiniz olacak.

Dilek Şahin, Erol Tekin, Hayrettin Kesgingöz, Memduh Alper Demir, Murat Fidan, Onur Şimşek, Ömer Faruk Özyalçın, Serkan Dilek, Sultan Salur, Umut Güçlü, Zehra Doğan Çalışkan Küreselleşme ile beraber ülkeler arasında dış ticaret ve uluslararası sermaye hareketliliği artmaktadır. Üniversitelerde ve bilim dünyasında uluslararası ticarete ve sermaye hareketliliğine olan ilgi artmakta, bu konularda sürekli yeni akademik araştırmalar yapılmaktadır. Uluslararası piyasalarda ülke ve firmalar arasındaki rekabetin giderek artması da uluslararası iktisat konularına olan ilginin artışına destek vermektedir. Sürdürülebilir kalkınma ve ekonomik büyüme hedeflerine ulaşabilmek açısından uluslararası ticaret ve sermaye hareketlerinin önemi, politika yapıcıları da etkilemektedir. Türkiye’nin de 2000’li yıllarda dış ticaretini artırdığı, Türkiye’ye doğrudan yabancı sermaye ve portföy yatırımlarının yükseldiği görülmektedir. 21. Yüzyılda uluslararası ticaret ve sermaye hareketlerinin giderek artacağı, bu konuların akademi ve politika yapıcılar açısından önemini sürdüreceği düşünülmektedir.
Bu kitap, Türkiye ve dünya açısından uluslararası iktisadın önemi göz önüne alınarak yazılmıştır. Türkiye’nin 2023 ve 2053 hedeflerine ulaşabilmesi için uluslararası ticaretin önem arz etmesi de okuyucuların ilgisini çekecektir. Kitapta; uluslararası iktisadın önemi, dış ticaret teorileri, makro ekonomik denge, döviz piyasaları, ödemeler bilançosu, tarife ve tarife dışı engeller, dış ticarette liberalleşme eğilimleri, AB ve iktisadi gruplar, Türkiye’nin dış ticaretinin tarihi gelişimi, Bretton Woods sistemi, IMF ve Dünya Bankası, uluslararası iş gücü akımları ve kalkınma sorunları konularına yer verilmiştir. Kitabın hedef kitlesi, iktisat eğitimi almamış ama uluslararası iktisat konusunda bilgisini artırmak isteyenlerdir. Ayrıca iktisat dersleri alan üniversite öğrencileri de kitaptan faydalanabileceklerdir. Bu eser sayesinde okuyucular uluslararası iktisat ile ilgili temel konulara hâkim olacak, uluslararası iktisat konusunda yayınları ve medyayı takip edebilecek seviyeye ulaşacaklardır.
Ahmet Şuayb Gündoğdu, Ali Can Yenice, Ensari Yücel, Fatih Kazancı, Hakan Sarıbaş, Haşmet Gökırmak, İbrahim Güran Yumuşak, Mahmut Bilen, Mustafa Afşin Sancar, Mustafa Çakır, Rümeysa Bilgin, Tamer Daniş, Yusuf Dinç, Yüksel Keleş, Zeyneb Hafsa Orhan Türkiye, İslam iktisadının her alanında çok gecikmiştir ancak tarihsel ve entelektüel alt yapısı nedeniyle bu alanda İslam dünyasına öncülük yapma potansiyeline sahiptir. Aslında bu durum, ülkemiz için bir tercih olmaktan ziyade büyük ölçüde zorunluluktur. Bunun nedeni ise, Türkiye'nin kendi çıkarları çerçevesinde yürüttüğü politikalara yönelik dış baskıların özellikle konvansiyonel finans kanalları üzerinden yapılmasıdır. Bu baskılardan kurtulmak için finansal sistemin çeşitlendirilmesi ve konvansiyonel finansın dengelenmesi gereklidir. Bunun yolu da ahlaki ve sosyal fonksiyonlarla güçlendirilmiş bir İslami finans sektörünün kurumsallaştırılmasından yani İslam iktisadı ekosisteminin varlığından geçmektedir.
Kitapta, hem İslami finans kurumları hem de bunu oluşturan kuruluşlar incelenmektedir. Şüphesiz faaliyetlerinin niteliği ve niceliği birbirinden farklı olan kuruluşları aynı düzene göre ve insicamı bozmadan incelemek kolay değildir. Ancak okuyucuya kolaylık sağlaması ve pedagojik endişeler nedeniyle her bölümde, öncelikle kurumun İslami finans ekosistemi içerisinde yeri, gelişimi ve önemi belirtilmiş, sonrasında ise ilgili kuruluşların uluslararası ve bazı ulusal örnekleri incelenmiştir. Bu inceleme kuruluşların tarihçesi, yönetimi ve faaliyetleri ile İslami finansa katkılarını kapsamaktadır.
John J. Wild, Kenneth L. Wild Küreselleşme olgusu ile birlikte uluslararası işletmecilik faaliyetlerinin etkisini her geçen gün daha da fazla hissediyoruz. Bu kitap uluslararası işlemecilik konularında bilgisini arttırmak, bakış açısını geliştirmek isteyen yöneticiler, işletme çalışanları, lisans ve lisansüstü öğrenciler ile akademisyenlerin yararlanması amacıyla Türkçeye kazandırılmıştır.
Güncel örnekler çerçevesinde uygulamaya dönük olarak hazırlanan bu kapsamlı kitap beş kısım ve on altı bölümden oluşmaktadır. Kitapta, küreselleşme, küresel ve ulusal iş çevresi unsurlarının ayrıntılı olarak anlatıldığı bölümlerden sonra uluslararası ticaret ve yatırım teorileri, uluslararası finansal piyasalar ve para sisteminden bahsedilmiş, son kısımda ise diğer işletme fonksiyonları kapsamında uluslararası işletme yönetimine ilişkin konular ele alınmıştır.
Kitapta dünyanın farklı ülkelerinden örnek olaylar, farklı kültürlere ilişkin uygulamalar, uluslararası alanda iş yaparken yöneticilere yol gösterici olabilecek pratik bilgiler yer almaktadır. Bunların yanı sıra ders materyali olarak kullanılması halinde öğrenciler için hazırlanmış çalışma soruları, etik konulara ilişkin değerlendirmeler, tartışma soruları ve grup etkinlikleri de bulunmaktadır.
Tüm okuyucular için faydalı olması dileğiyle….
Çağrı BULUT, İge PIRNAR Uluslararası işletmeler, dünya ticaretini âdeta yönlendiren, büyüklerinin birçok ülkede üretim merkezleri bulunan, farklı ülke ve kıtalarda yönetim, finans, tedarik, pazarlama ve satış faaliyetlerini gerçekleştiren ve farklı ülkelerin yönetmelik ve kanunlarına bağlı olan şirketlerdir. KOBİ'lerden holdinglere ve basit yapılardan matriks yapılara kadar pek çok değişik sanayi, üretim, tarım ve hizmet işletmesi; yeni pazar oluşturma ihtiyacı, üretim, yatırım, pazarlama vb. maliyetlerin artması, üretilen ürünün uluslararası nitelik taşıması, ülkede gittikçe artan iş gücü, taşıma ve vergi maliyetleri, ülke içinde işletmelerin aşırı büyümeleri, sermaye birikiminin değerlendirilmesi ihtiyacı, ülke dışında fırsatların doğması, ülkelerin korumacılıktan uzaklaşmaları, IMF ve Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşlar ve ticaret engellerinin kaldırılması, sermaye ve teknoloji dolaşımına konan kısıtlamaların kaldırılması, ürün ve hizmet sektöründe hızla genişleyen dünya ticareti, uluslararası ticari ve mali kuruluşların destekleri, yabancı sermayenin teşvik edilmesi, entellektüel sermayenin yayılması, haberleşme, ulaştırma ve bilgi işlem teknolojilerindeki gelişmeler, uluslararası rekabet, ulusal sınırların anlamını yitirmesi ve coğrafi anlamda küreselleşme, yüksek ar-ge maliyetlerini paylaşma düşüncesi ve konuyla ilgili sınırlı sayıdaki bilim insanından ortaklaşa yararlanma eğilimi ve küresel ölçekte iletişim ağı oluşturma faydası sağlama gibi nedenlerden faaliyetlerini uluslararası hâle getirmektedir.
Bu kurumların işletmecilik yaklaşımları; uluslararası düzeyde artan coğrafik uzaklıklarla birlikte dil, para birimleri, kültürler, hukuki ve siyasal sistemler, kamu politikaları ve düzenlemelerine bağlı olarak farklı temellere ve yapıya sahip yöneticiler ve çalışanların bulunduğu, ekonomik gelişme düzeylerinin ve organizayon kültür ve iklimlerin değişik olabildiği farklılıklara sahiptir. Dolayısı ile uluslararası işletmecilik konusu son derece karmaşık ve değişik uygulama alanları ve bilgi birikimini gerektiren bir bilim alanı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu bağlamda, Uluslararası İşletmecilik: Temel Kavramlar kitabı çağdaş ve karmaşık kavramları irdeleyerek ülkemizdeki eksikliği hissedilen bir alana katkı yapmak üzere tasarlanmıştır. Çalışma bir üçüncül yazın (tertiary sources) örneğidir ve bu nedenle de kolay ulaşılabilir formatta özümsenmiş bilgiyi içermektedir. Kapsam olarak uluslararası işletmecilik ile ilgili konu ve kavramlar editörlerce dikkatlice seçilerek alandaki yurt içi ve yurt dışında çalışmakta olan uzmanların katkıları ile hazırlanmıştır.
Michael Melvin, Stefan C. Norrbin Küresel ekonomi hakkında üst düzey bir bakış açısına sahip olması, bu kitabın uluslararası finansa sunumunu diğer ders kitaplarından farklılaştırmaktadır. Melvin ve Norrbin, rakipleri finansal yönetim becerileri ve standart ekonomik araçlara dikkat çekerken çokuluslu şirketlerde iş arayanlar için gerekli bilgileri sunmaktadır. Okuyucular, sadece bir organizasyonun işleyişini değil, yeni gelişmeler ve eğilimler hakkında kendi çıkarımlarını nasıl yapacaklarını öğrenmektedir. Yeni güncellenmiş ve genişletilmiş sekizinci basım, küresel finansın okuyuculara anlamlı gelmesine yardımcı olmak için eğitim amaçlı yeni materyaller, güncel örnek olay çalışmaları ve az ama öz tanımlamaları sunmaktadır.
“Uluslararası Para ve Finans, hem uluslararası hem de çokuluslu finans dersleri için mükemmel bir kaynaktır. Uluslararası finansal kurumlar ve enstrümanları ve çokuluslu şirketlere yönelik finansal yönetim araçları gibi iki konunun birleşik olarak ele alınması, küresel bir çevrede artarak faaliyet gösteren iş dünyasına her iki konunun etkilerinin kavramasını öğrenciler için kolaylaştırmaktadır.”
Anne M. Alexander, Wyoming Üniversitesi
“Bu en çok satan kitabın en güncel baskısı, kısa ama öz, kolay anlaşılır ama analitik bir tarzda uluslararası para ve finanstaki önemli bir dizi ve bir bakıma kompleks kavramları tartışmaktadır.”
Ramkishen S. Rajan, George Mason Üniversitesi ve Singapur Ulusal Üniversitesi
“Yazarlar, küresel ekonomi hakkında üst düzey bakış açısı sunan uluslararası para ve finansla ilgili konuların geniş kapsamlı ele alınması gibi olağanüstü bir iş yapmıştır. Yıllar geçtikçe başvuru kaynağı ve eğitim için standart bir kitap olmasını bekliyorum.”
Süleyman Değirmen, Mersin Üniversitesi
“Uluslararası finansın, özlü, iyi yazılmış, titiz aynı zamanda kolayca erişilebilir bir anlatımı.”
Fırat Demir, Oklahoma Üniversitesi
“Bu ders kitabı, dünyadaki lisans ve yüksek lisans öğrencileri için mükemmel bir kaynaktır. Yazarlar, her bölümü, risk yönetimi ve bankacılık gibi konuların da dâhil olduğu çeşitli finansal konular üzerine güncellenmiş bilgilerle dikkatlice hazırlamışlar.”
Viviana Fernandez, Adolfo Ibanez Üniversitesi
Adil Akıncı, Ahmet Sapmaz, Alperen Kürşad Zengin, Ata Özkaya, Aydın Özü, Aydın Topaloğlu, Barış Armutcu, Başak Kuzakçı, Cabir Çelik, Emrullah Ataseven, Enes Şahin, Evrim Görmüş, Fatih Akgül, Fatma Zeynep Özkurt Dördüncü, Feyza Gümüşlüoğlu, Furkan Kaya, Gulnora Saidakhmedova, Güngör Şahin, İlyas Topsakal, İskender K. Okyay, Mehmet Göçmen, Meral Balcı, Müge Yüce, Muharrem Hilmi Özev, Nesibe Gül Kılıç, Okan Yeşilot, Özer Özçelik, Özker Kocadal, Ragıp Kutay Karaca, Rüştü Salim Savaş Biçer, Sina Kısacık, Sinem Çelik, Timuçin Yalçınkaya, Tuba Bilgin 1919 yılında David Davies tarafından kurulan kürsüyle doğduğu kabul edilen uluslararası ilişkiler disiplini, genel olarak yirminci yüzyılın ikinci yarısında olgunlaşmış bir bilim dalıdır. İkinci Dünya Savaşı sonrası savaş, barış, güç, güvenlik ve çıkar eksenli analizleri temel alan disiplin; uluslararası ilişkilerde ekonomi, çoklu aktörler ve sosyokültürel konuları ikincil olarak ele almıştır. Onunla ilişki içinde olan ''uluslararası politik ekonomi''nin yeni bir disiplin dalı olarak çok daha yakınlarda -1970'lerde- ortaya çıktığı söylenebilir. Modern dünyadaki ulusal ve uluslararası siyaset ve ekonomi alanlarının giderek artan ölçüdeki karşılıklı ilişkiler nedeniyle ortaya çıkan yapı, böyle bir bilimsel alana olan ihtiyacı artırmıştır. Bugünün dünyasının sorunlarını anlayabilmek, ekonomi ve siyasetin hem ulusal hem de uluslararası düzeydeki karşılıklı etkileşimini dikkate almayı gerektirmektedir. Bu etkileşimin temeli siyaset ve ekonomi biliminin geleneksel sınırlarının aşılmasıyla kısmen anlaşılabilecektir. Bu bağlamda politik ekonominin Avrasya coğrafyasındaki gelişmeler ışığında değerlendirildiği bu kitabın, alanyazında başucu kitabı olması amaçlanmıştır.
Anders GRATH, Koganpage Uluslararası satış, finans, sevkiyat ve yönetim konuları ile ilgili olanlar veya uluslararası ticaret alanında akademik ve profesyonel yeterlilik için öğrenim görenlerin kullanımı için hazırlanmış olan Uluslararası Ticaret ve Finans El Kitabı, risk yönetimi, uluslararası ödemeler ve para yönetimi dahil uluslararası ticaretin önemli finans alanlarına tam bir açıklama getirmektedir. Aynı zamanda kitabımız riskleri azaltmak, nakit akışını iyileştirmek, en rekabetçi finans alternatiflerini tanımlamak, en iyi ödeme şartlarını oluşturmak, finans ve işlem maliyetlerini asgariye indirmek konularında sizlere yardımcı olmak için gerekli tüm temel bilgileri içermektedir.

Bu ikinci basım (yayım) için revize edilmiş ve güncellenmiş kapsam aşağıdaki konular ile ilgili bilgileri ihtiva etmektedir:

• ticari riskler ve risk değerlendirmesi
• ödeme yöntemleri
• tahviller, teminatlar ve stand by (teminat) akreditifler
• para risk yönetimi
• ihracat kredi sigortası
• ticaret finansı
• yapılandırılmış ticaret finansı
• ödeme şartları

Kitap aynı zamanda büyüklüğüne ve iş sektörüne bakılmaksızın her iş kolu için hem alıcı hem de satıcı açısından pazarlık (müzakere) işlemlerini tarif etmektedir – finansman sürecinin bütünü hakkında detaylı bilgileri de temin eder. Öğrenciler veya bu sektörde profesyonel yeterlilik için çalışanlar için Uluslararası Ticaret ve Finans El Kitabı, sınır ötesi işlemin oluşturulması, finansmanı, yönetimi ve tamamlanması ile ilgili tüm konularda kapsamlı ve tam bir değerlendirme içeren vazgeçilmez bir referans kaynak olacaktır.

Anders Grath, uluslararası departmanlar ve şirket birimlerinin yöneticisi olarak önemli Avrupa finansman kurumlarında, uluslararası ticaret ve finans alanlarında 25 yılın üstünde bir tecrübeye sahiptir. Aynı zamanda çeşitli ülke pazarları hakkında birçok yayının da yazarıdır.
Fatih Kazancı Dünya geneline bakıldığında sadece konvansiyonel bankalar değil faizsiz bankalar da uluslararası (dış) ticareti finanse etmektedirler. Konvansiyonel bankalar, ticareti yasal olan her türlü malı veya hizmeti faizli bir şekilde finanse edebilirler. Faizsiz bankalar ise, uluslararası ticareti finanse ederlerken sadece ticareti helâl olan mallara aracılık edebilirler ve uluslararası ticaret yapanlara sadece faizsiz finansman ürünleri ile finansman sağlayabilirler. Elinizdeki bu kitap, faizsiz bankaların çeşitli faizsiz finansman ürünleri ile uluslararası ticaret yapanları hangi faizsiz finansman ürünleri ile destekleyebileceklerine odaklanmıştır. Okuyucu bu kitap sayesinde yakın coğrafyamızda uluslararası ticaretin gelişimini öğrenme, uluslararası ticareti destekleyen faizsiz kuruluşları, faizsiz finansmanda kullanılan sözleşme türlerini ve dünya çapında uygulaması olan güncel faizsiz uluslararası ticaret finansman ürünlerini tanıma imkânına sahip olacaktır.
Alessandro Quarenghi, Aylin Ünver Noi, Ayşegül Aslanoğlu, Bashir Ahmad, Emre Alkin, Emre Kaan Sarıkaya, Fatma Hande Dizdaroglu, Figen Öcal, Fulya Aksu, Maawra Salam, Mehtap Aldogan Eklund, Mouez Soussi, Oyoon Abdul Razzak, Sameh Zouari, Utku Özer, Yasin Kütük “This important book aims to discuss the effects of digital transformation in the world. You get the opportunity to read in detail many issues to better understand today’s complex economic problems.”
Dr. Mahfi EĞİLMEZ

“These scientific articles in this book elaborate and give valuable meaning to the economic and international relations dimension of digital transformation worldwide.”
Prof. Dr. Saim KILIÇ

"This book provides a new background by weaving the connection between the recent developments in both international politics and political economy, and digital transformation."
Prof. Dr. Çağrı ERHAN
Nısfet Uzay, Serap Barış Verimlilik, kavramı Sanayi Devriminden sonra her ülkede üzerinde önemle durulan başlıca konu hâline gelmiştir. Gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun tüm ülkelerde ekonomik gelişmenin temel kaynağını verimlilik oluşturmaktadır. Verimlilik artışlarının düşük olduğu durumlarda, gelişmenin yavaşladığı, durgunluk ve gerilemenin görüldüğü söylenebilir. Dolayısıyla verimlilik artışının bir ülkenin büyümesi ve kalkınması açısından anahtar role sahip olduğu söylenebilir. Özetle bir toplumun yaşam kalitesinin yükseltilebilmesi, verimliliği artırabilme becerisine bağlıdır. Ancak yüksek verimlilik kendi başına bir amaç değil, sosyal gelişmeyi ve toplum refahının ekonomik temellerini güçlendiren bir araçtır.
Verimliliğin nasıl artırılabileceği, verimliliği etkileyen faktörlerin ortaya konması ve verimliliğin üzerinde önemli etkiler yarattığı makro değişkenlerin belirlenmesi ve esas itibariyle verimlilik ve ekonomik büyüme ilişkisinin ortaya konması kitabın ana amacıdır. Verimliliğin ölçülmesi, sektörel düzeyde verimlilik göstergeleri, verimliliğin teşvik edilmesi, Türkiye’de verimlilik artışları ve Avrupa Birliği ülkeleri ile karşılaştırılması da kitabın diğer amaçları arasındadır. Her yönüyle verimlilik konusuna açıklık getirmeyi hedefleyen çalışmanın lisans ve lisansüstü öğrencileri ile araştırmacı ve politika yapıcılar
için yol gösterici bir kaynak olması temennilerimizle…
Rabia İnci Özbek Çifçi, Ramazan Kılıç Yapısal değişim, bir ekonominin sektörel bileşimindeki uzun vadeli ve sürekli değişimleri ifade etmektedir. Ekonomilerin sektörel bileşimindeki değişimler sosyal, politik, kültürel ve toplumsal yapıyı etkilemekle kalmaz aynı zamanda gelirin oluşumunu ve gelirin dağılımını da etkiler. Yapısal değişim hem gelişmekte olan ülkelerde hem de gelişmiş ülkelerde gelir eşitsizliği üzerinde kapsamlı etkilere sahiptir. Yapısal değişimin gerçekleşmesi her zaman ve her yerde kapsayıcı büyümeye veya refah artışına neden olmamaktadır. Ülkelerin deneyimlediği yapısal değişim, gelir eşitsizliğinin iyileştirilmesi için fırsatlar yaratırken aynı zamanda eşitsizliği artıran engeller de ortaya çıkartmaktadır. Bu kitap, 91 ülkede meydana gelen yapısal değişimin gelir eşitsizliğine olan etkisini teorik ve ampirik olarak ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır.
John R. Nofsinger Geleneksel finans teorileri, yatırımcıları “rasyonel” varsayması sebebi ile uzun bir süredir ciddi bir şekilde sorgulanmaktadır. Davranışsal finans, bireylerin kişisel çıkar ve iradelerinde her zaman rasyonel olmadıkları varsayımı ile “rasyonel insan” modeline meydan okumaktadır. Açıkçası davranışsal finans, bireylerin risk altında karar verirken gerçekte nasıl davrandıklarını ortaya koyma çabasındadır.
The Psychology of Investing, davranışsal finans alanında dikkat çeken ve sıklıkla yararlanılan kaynaklar arasındadır. Kitaptaki bölümler benzer şekilde oluşturulmuştur; önce psikolojik bir ön yargı tanımlanmış ve günlük davranışlarla bu ön yargı örneklendirilmiştir. Daha sonra, ön yargının yatırım kararları üzerindeki etkisi açıklanmıştır. En sonunda ise yatırımcıların gerçekten problemli yatırım davranışlarında bulunduğunu kanıtlamak için akademik çalışmalara yer verilmiştir. Kitabı özellikli kılan, anlatılan konuların daha önce yapılan çalışmalarla desteklenmesi, bölüm sonlarında özete ve çalışma sorularına yer verilmesidir. Ayrıca içeriğinin geniş ve anlatımının sade olması da davranışsal finans alanında çalışmak isteyenlere büyük kolaylık sağlamaktadır. Psikoloji ve finans ilişkisi, duygular ve yatırım kararları, sosyal etkileşim ve yatırım, davranışsal finansın portföy oluşumuna bakışı ve risk algılamaları kitabın dikkat çeken başlıkları arasındadır. Ayrıca kitabın bu baskısı,Mortgage krizindeki psikolojiyi de incelemesi bakımından önemli bir eksikliği gidermektedir.
Türkçe olarak yazılmış ya da Türkçeye çevrilmiş davranışsal finans alanındaki kitap sayısı düşünüldüğünde, bu kitabın literatürde önemli bir boşluğu gidermeye yardımcı olacağı kanısındayım. Kitabın tüm okurlarımız için yararlı olmasını dilerim.