Eğitim Programları ve Öğretim \ 6-6
Ayşen Bakioğlu, Nilüfer Ülker Akreditasyon, bir programın veya kurumun resmî bir kuruma bağlı olmayan uzmanlar grubu tarafından daha önceden belirlenmiş olan kriterler doğrultusunda onaylanmasını hedefleyen bir kalite değerlendirme yöntemidir. Akreditasyonda üniversiteler, kalite göstergelerine ulaştıklarını ileri sürüp bunu akreditasyon sertifikası alarak belgelendirmekte ve bu şekilde aday öğrencilerin üniversite seçimlerini etkilemeye çalışmaktadırlar.
Akreditasyon konusunda üçüncü kitabımız olan Üniversitede Akreditasyon, önceki iki kitabımızı bir adım ileriye taşıyarak tamamı yükseköğretime odaklı şekilde akademik kalite ve akademik kalitenin bugünkü popülerliğine etki eden unsurlarla birlikte akreditasyonu detaylı şekilde güncel kaynaklarla irdelemektedir. Bunun yanı sıra, akreditasyonun çeşitli boyutlarına ilişkin devam eden tartışmalar içerikleri doğrultusunda kategorilere ayrılarak okuyucuya sunmaktadır. Genel olarak değerlendirildiğinde, Akreditasyon Eğitimde Kalite (2010) kitabı daha çok betimsel ve tüm eğitim kademelerini kapsayıcı, Uzaktan Eğitimde Kalite ve Akreditasyon (2014) uzaktan eğitime odaklıyken Üniversitede Akreditasyon (2015)’un sadece yüksek öğretime odaklı ve daha eleştirel bir bakış açısına sahip olduğu söylenebilir. Bu açıdan, her ne kadar kalite, kalite temini, hesap verebilirlik gibi ortak konulara değinmiş olsalar da Bakioğlu ve Ülker (2015), Üniversitede Akreditasyon; Bakioğlu ve Baltacı (2010) Akreditasyon Eğitimde Kalite ve Bakioğlu, Can (2014) Uzaktan Eğitimde Kalite ve Akreditasyon'un tamamlayıcısı olarak nitelendirilebilir.
Douglas Fisher, Nancy Frey, John Almarode, John Hattie Üniversite yerleşkelerinde yükseköğretim 2020 bahar yarıyılının ortasında değişti. Henüz çevrim içi öğrenmeye katılım göstermemiş öğretim üyeleri için bu değişiklik ani ve sarsıcı oldu. Bu dönemde, dünyanın dört bir yanındaki üniversite öğretim üyeleri; öğrencilerini mezun olmaya ve işgücüne katmaya veya lisansüstü eğitime girmeye hazırlayacak çalışma programlarını sürdürürken aynı zamanda öğrencilerini eğitmeyi ve onlara rehberlik etmeyi de sürdürdüler. Uzaktan öğretime beklenmedik geçiş, artık nasıl öğreteceğimizi bilmediğimiz anlamına gelmiyor. Hâlâ öğrencilerimizin yaşamlarını etkileyebilir ve neyi yaptığımızda fark yarattığımızı bilebiliriz. Bu kitabın, öğrencilerinizin öğrenmelerini garantilemek için aşina olduğunuz görev ve fikirleri uzaktan harekete geçirmenizi sağlayacağını ümit ediyoruz.
Barbara Clark , Pearson Bu kitap, “içinde olanı ortaya çıkarma” anlamına gelen educere hakkındadır. Anne-babalara ve eğitimcilere okulda ve evde bu önemli görevi anlamalarına ve yerine getirmelerine yardım etmesi için yazılmıştır. Bu kitapta bulunan bilgi ve fikirler, özellikle geliştirilmesi gereken özel yeteneklere sahip çocukların eğitimiyle ilgilidir. Bu bilgiler, fikirler ve materyaller, eğitimcilerin bu çocuklara rehberlik etmelerine ve yaşamlarını zenginleştirmelerine yardımcı olmayı amaçlamaktadır.
İster öğretmenlik yapıyor olun, ister bir sınıfta öğretmenlik yapmaya hazırlanıyor olun, isterseniz de evde bir aile bireyi olun; bu kitapta, üstün zekâlı öğrencileri anlamak için öğrenme ve öğretme ile ve bilgiyi kullanmak için modellerle ilgili yardımcı olacak yeni bilgiler bulacaksınız. Bu sayfalar, size çocukların iyiliklerine ve yüksek zekânın gelişimini desteklemenize yardım edebilecek metotları ve mantığı sunacaktır.
Bu kitapta;
Beynimizin nasıl geliştiği, nasıl öğrendiğimiz ve zekânın nasıl desteklenebileceği ile ilgili son araştırma verilerine dayalı olarak beyin işlevlerinin anlaşılması ve üstün zekâlılığın desteklenebilmesi için bilgiler sunulmuştur.
Üstün zekâlı çocukların özellikleri, sosyal duygusal gelişimleri için kullanılabilecek yöntemler ve üstün zekâlılık ile yaratıcılığın nasıl birlikte geliştirilebileceği ile ilgili ayrı ayrı ünitelere yer verilerek okuyucuların üstün zekâlı ve yetenekli öğrencileri bütün yönleri ile anlamaları sağlanmaya çalışılmıştır.
Öğrenmenin en üst seviyede gerçekleşmesi, esnek bir öğrenme ortamının sağlanması ve tanılama ve değerlendirme için en uygun yöntemlerinin kullanılması ile sınıf içinde üstün zekâlılığın nasıl geliştirilebileceği ve mükemmellik ve eşitlik arasındaki dengenin nasıl sağlanabileceği tartışılmıştır.
Kültüre duyarlı eğitime, beklenmedik düşük başarıya ve diğer öğrenme güçlüklerine farklı ünitelerde yer vererek cinsiyet, etnik köken ve ekonomik durumun üstün zekânın ve yeteneklerin gelişimi ve eğitimi üzerindeki etkisinin anlaşılması sağlanmıştır.
Kaynaştırma sınıfları, zenginleştirme, hızlandırma ve gruplandırma yöntemlerini karşılaştırarak üstün zekâlılar eğitiminde kullanılabilecek çeşitli programların, yapıların ve düzenlemelerin altı çizilmiştir.
Üstün zekâlı ve yetenekli öğrencilerin eğitiminde uygulanan bir programı etkili ve verimli kılabilmek için yapılması gerekenlere vurgu yapılmış ve iyi uygulamalardan örnekler sunulmuştur.
Bu kitap, okulöncesi dönemden ortaöğretime kadar olan süreçte üstün zekâlı çocukların kimler olduğunu, bu çocukların nasıl üstün zekâlı olduklarını ve bu çocukların gelişimlerini ve öğrenmelerini destekleyen yöntemleri sizlerin bilgisine sunmaktadır. Sunulan bu bilgiler ile hem anne-babalar hem de eğitimciler, evde ve okulda çocukların zekâ ve yeteneklerinin en üst düzeyde gelişimi için yapılması gerekenler konusunda kendilerini daha donanımlı hissedeceklerdir.
Üstün zekâlı ve yeteneklilerin eğitimi alanında Amerika Birleşik Devletleri'nde en çok satan kitaplardan biri olan ve alanda uluslararası üne sahip Barabara Clark tarafından yazılan bu kitap, alanda yetkin bir ekibin titiz çalışması sonucu Türkçe'ye kazandırılmıştır. Bu kitap, en güncel araştırma verileri ile desteklenmiş kapsamlı içeriği ile üstün zekâlı ve yetenekliler alanındaki derslerde ders kitabı olarak okutulabilecek bir kitaptır.
Ann ROBINSON, Bruce M. SHORE, Donna L. ENERSEN, Texas Üstün Zekâlılar Eğitiminde En İyi Uygulamalar, üstün zekâlı ve yetenekli çocukların öğretmenlerine, ailelerine ve yöneticilere kısa, güncel ve araştırmaya dayalı öneriler sunmaktadır. Bu kitaptaki 29 uygulama, yeteneklilerle ilgili eğitimsel araştırmaların yoğun ve titiz incelenmesi sonucu belirlenmiştir. Kültürel olarak farklı öğrenciler, sosyo-ekonomik seviyesi düşük öğrenciler, yeteneği belirleme araçları, üstün yeteneklileri zorlayacak müfredat ihtiyacı 9 uygulamadan sadece birkaç tanesi…
Her uygulama, iki bölümden oluşan ünite şeklinde düzenlenmiştir: “Ne Biliyoruz?” ve “Ne Yapabiliriz?”. İlk bölüm, kısaca uygulamayı açıklayıp araştırmaları özetlemektedir. İkinci bölüm ise ailelere, öğretmenlere ve idarecilere yönelik evde, sınıfta ve okulda yapılabilecek önerileri içermektedir. Bu kitap üstün zekâlılar eğitiminde araştırma ve uygulama arasında bağ kuran bir rehbere ihtiyaç duyanların mutlaka edinmesi gereken bir kaynak niteliğindedir.
Remzi Y. Kıncal Vatandaşlık ve vatandaşlıkla ilgili konular, globalleşen günümüz dünyasının tartışma konularının ilk sıralarında yer almaktadır. Vatandaşlık konusuna ilişkin tartışmalar, hemen hemen tüm toplumlarda, demokratik bir bakış açısıyla ele alınmaktadır. Bu nedenle, vatandaşlık eğitimine ilişkin konuların, demokrasi eğitimi kapsamında da irdelendiği dikkati çekmektedir.
Özellikle, Avrupa Birliğine katılım sürecine hazırlanan ülkemizde, vatandaşlık ve vatandaşlık eğitimine ilişkin konuların uluslararası bağlamda irdelenmeye başlandığı gözlemlenmektedir. Vatandaşlık Bilgisi adını taşıyan bu eserde, konular, ulusal ve uluslararası boyutlarıyla ele alınmakta ve sorgulayıcı bir yaklaşım biçimi ön plana çıkarılmaya çalışılmaktadır.
Nellie McCaslin Ülkemizde yaratıcı drama çalışmalarının olumlu etkisi hızla artmakta ve hem kişisel hem de bilimsel anlamda yaratıcı drama uygulamaları kuramsal ve uygulamalı boyutlarda gelişmeye devam etmektedir. Yaratıcı Drama alanının en önemli öncülerinden olan ve vefatından önce ülkemize gelerek drama çalışmaları yürütmüş olan Nellie McCaslin’in dramanın başyapıtlarından olan Creative Drama in the Classroom and Beyond kitabının dilimize çevrilmeden önce de Türkiye’de yaratıcı drama yönteminin kuramsal ve uygulama alanlarına etkisini birçok kitap ve atölye çalışmalarında görmüştük. Bir bütün olarak McCaslin’in bu kitabını kendi dilimizde okuyabilmek, onun çalışmalarımıza olan katkısını şüphesiz arttıracaktır. Oyunlardan ritim ve dansa, doğaçlamadan pandomime, kuklacılık ve maskelerden şiire, hikâye anlatıcılığından tiyatroya, öğretim yöntemi olarak geniş bir drama çalışma içeriğine sahip bu kitap, öğretim programlarında yaparak yaşayarak öğrenme yaklaşımlarını destekleyen bir yapıya sahip olması ve yaratıcı drama ile tiyatro ilişkisini ve farkını net bir şekilde ortaya koyması açısından da önemli bir yere sahip olacaktır. Ayrıca bu kitabın yaratıcı drama yönteminin eğitimde ve tiyatro alanlarında farklı ülkelerde karşımıza çıkan uygulama farklılıklarını ve alanla ilgili kavram karışıklığı olan durumları da aydınlatacağı söylenebilir.
Öğretmen ve öğrencilerin hayal güçlerinin ve ifade becerilerinin gelişimine katkı sunması beklenen bu kitapla öğretmenlere ve öğretmen adaylarına dramayı yöntem olarak sınıf içinde kullanmalarının ve öğrencilere pandomim, doğaçlama, canlandırma ve özel eğitimde dramanın kullanımı gibi çeşitli stratejilerin tanıtılmasının sağlanacağı düşünülmektedir. Diğer kitaplardan farklı olarak Sınıf İçinde ve Dışında Yaratıcı Drama kitabı dramanın öğretim yöntemi olma boyutunun yanı sıra bir sanat eğitimi alanı olması boyutuna da odaklanmaktadır. Bu çeşitlilik dolayısıyla kitabın başta drama eğitmenleri/liderleri, öğretmenler, öğretmen adayları, tiyatrocular, ebeveynler, çocuk eğitimcileri ve diğer tüm meslek grupları olmak üzere yaratıcı drama anlayışını kavramaya ve dramanın yaşamla birebir ilişkili olması nedeniyle, hayata karşı farklı, dinamik ve keyifli bakış açısı kazandırması açısından kişisel gelişim ve farkındalığa da katkı sağlayacağı düşünülmektedir. McCaslin’in kitabında şu hususlar yer almaktadır:
• Ortaokul, lise ve yetişkin eğitimi alanlarına yönelik geniş bir kapsam,
• Her bir bölümde kültürler arası içerik olarak çeşitlilik ve farklı kültürlerde drama örnekleri,
• Çocuklar için tiyatro örneklerine ilişkin çok kapsamlı bir kaynakçaya,
• Her bir bölüm sonunda, öğretim programlarında önerilen iş birlikli ve yansıtıcı öğrenmeyi destekleyecek Önerilen Görevler ve Günlük Yazma kısımları,
• Devlet okullarında gelişen okul sonrası ihtiyaçları yansıtan okul sonrası drama programı,
• Öğretmen adayları ve öğretmenler için faydalı olabilecek internet adresleri kaynakçası.
H. Eylem Kaya Küreselleşme ve yeni liberal politikalar, diğer tüm kamusal alanlar gibi eğitim alanını da kârlı bir sektöre dönüştürmeyi başarmış; yaşam boyu öğrenmeyi de bu dönüşümün vazgeçilmez aracı kılmayı amaç edinmiştir. Küreselin piyasacı bu çabası ile kamusal bir hizmet olmaktan çıkarılan eğitim ve beraberinde öğrenme, diploma yerine sertifikalar aracılığı ile alınıp satılabilen metalara dönüştürülmüştür. Öte yandan, mevcut eşitsizliklere sürekli yenilerini ekleyerek sınıflar arası makası kapanması mümkün olmayacak şekilde açan küresel dinamiklerin baskı ve dayatmaları, toplumların bu dönüşüme karşı direnç göstermelerinin önünde önemli bir engel teşkil etmektedir. Ancak,
yaşam boyu öğrenmenin sadece belirli bir zümre için değil herkese açık, erişilebilir ve sürdürülebilir olması, toplumsal yapı içerisinde tüm bireyleri kapsayan eşitlikçi ve adil öğrenme ortamlarının varlığı ile olanaklıdır. Bu sayede her birey, yaşam boyu öğrenme eylemini koşulsuz ve adil bir şekilde deneyimlemiş olacak, kendisini yeni öğrenme eylemleri için istekli ve hazır hissedebilecektir. Aksi takdirde, herkes için toplumsal bir içerimden söz etmek, bireylerin mutlu ve üretken olmasından bahsetmek olanaksız hale gelmekle kalmayacak, toplumsal dışlanmanın da zemini inşa edilmiş olacaktır.
H. Eylem Kaya 21. yüzyıl eğitim politikaları, yeni liberal küreselleşme ideolojisinin hâkim kıldığı sürdürülebilir rekabet eğiliminin etkisi altındadır. Söz konusu eğilim ile eğitim, özel tüketimi gerektiren bir yatırım aracı olarak değerlendirilmekte, böylesi yatırımı ise ancak sermayeye sahip bir kısım zümre gerçekleştirebileceğinden, eğitim yoluyla eşitsizliklerin giderilmesi bir yana, mevcut eşitsizliklere yenileri eklenmektedir. Bu koşullar altında en temel ve insani hak olan eğitimin gerek ulusal gerekse uluslararası ölçekte öğrenme kavramıyla ifade edilerek alınıp satılabilen bir metaya, eğitim hizmetinin ise kamunun yükümlülüğünden çıkartılarak piyasa ekseninde bireyin omuzlarına yüklenen bir sorumluluğa dönüştürüldüğü görülmektedir. Dolayısıyla, toplumsal adalet ve olanak eşitliğini gözeten metalaşmamış bir eğitim dizgesi içerisinde, “toplum için toplum ile yaşam boyu ve yaşam merkezli” bir eğitim anlayışını yerleştirmek hedeflenmeli; sermaye değil, insan odaklı yeni eğitim politikaları oluşturulmalıdır.
Figen Sezen Sürerbiçer, Gülden Akın, Hüseyin Kaygın, Mukaddes Örs, Ozana Ural, Özlem Ünlühisarcıklı, Rıfat Miser, Sibel Arslan Bu kitap yaşamboyu öğrenme ve yetişkin eğitimi alanında uzmanlaşmış bir bilim insanı grubunun eseridir. Kitabın özgün yanlarından birisi budur. Alanın neredeyse tüm yönleriyle kavranmasını sağlayacak bir içeriğe sahiptir. İçeriğin herkes tarafından anlaşılabilir olması için anlatıma büyük bir özen gösterilmiştir.
Son yıllarda yaşamboyu öğrenme ve yetişkin eğitimi alanının temel kavramlarının yanlış anlamlar yüklenerek kullanılmasında bir yaygınlaşma gözlenmektedir. Bu kitabın; yanlış anlamlandırmanın, kavramları çarpıtarak kullanmanın önüne geçmekte etkili olması umulmakta ve dilenmektedir.
Kitap, üç kesimden ve toplam ondört bölümden oluşmaktadır. Birinci kesimde, alanın temel kavramları; yaşamboyu öğrenme, yaşamgenişliğinde öğrenme, yetişkin, yetişkin eğitimi, örgün yetişkin eğitimi (formal adult education), yaygın eğitim (non-formal adult education), sargın öğrenme (informal learning) vb. kavramların genişçe bir tanımı yapılmış; yetişkinlerin öğrenmesini etkileyen gelişim özellikleri üzerinde durulmuştur. Alanın diğer kavramları, kitabın diğer kesimlerinde, yeri geldiğinde tanımlanıp açıklanmıştır.
Yetişkin eğitimi, ulusal eğitim amaçlarına aykırı olmamak koşuluyla, akla gelebilecek her konuyu kapsayacak bir genişliğe sahiptir. Bu geniş kapsam geleneksel olarak beş uygulama alanına ayrılır: Başta okuma-yazma eğitimi olmak üzere tamamlama eğitimi, mesleki yetişkin eğitimi, yurttaşlık (demokrasi) eğitimi, serbest zaman eğitimi, sağlık eğitimi. Toplam yedi bölümden oluşan ikinci kesimde, bu uygulama alanları tanıtılmış; Türkiye'deki ve dünyadaki yetişkin eğitimi uygulamalarının geçmişi ve bugünü örnekler verilerek açıklanmıştır.
Kitabın üçüncü kesimi, her biri geniş kapsamlı ayrı birer kitapta ele alınması gereken dört yetişkin öğrenme kuramını -andragoji, dönüştürücü öğrenme, biyografik öğrenme ve sargın öğrenme- önemli hiçbir boyutunu dışta tutmadan, özlü biçimde açıklamaktadır. Bunlardan biyografik öğrenme ve sargın öğrenme bölümleri, Türkçe alanyazında konuyu bu kapsamda ele alan ilk yayın olma özelliğine sahiptir.
Kitabın dördüncü kesimi ise dünyada ve Türkiye'de yaşamboyu öğrenme ve yetişkin eğitiminin bugüne kadarki gelişimine yön veren on üç öncü yetişkin eğitimcinin yaşam öykülerine ve alana katkılarına ayrılmıştır.
Ayşegül Liman Kaban, Betül Altay, Cemal Tatlı, Elif Özkan, Emre Er, Esma Esgin Günder, Fatma Cumhur, Gökçe Arifoğlu, Habibe Güneş, İpek Saralar-Aras, Kubilay Tutar, Leyla Ayverdi, Murat Polat, Nejdet Çelik, Perihan Şara Hürsoy, Ruhi Çay, Seda Ersoy, Seda Şahin, Semra Elçi, Serkan Demir, Sümeyye Kesra Okumuş Bu kitapta eğitim bilimleri alanında karar vericiler, uygulayıcılar ve öğretmenlere yönelik değişen teknoloji ile birlikte gereksinimleri, istek ve ilgileri farklılaşan bireylere yönelik ilgili alan yazınında yer alan kuram, model ve yaklaşımlara, dijital araçların kullanımına imkân sağlayan yöntem ve tekniklere yer verilmiştir.
Kitap iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde eğitimde yeni yaklaşımlar olarak kabul edilen farklılaştırılmış öğretim, ters yüz öğrenme, doğa temelli anaokulları ve orman okulları, hayat boyu öğrenme, çocuklar için felsefe, FETEMM ve probleme dayalı öğrenme yaklaşımına yönelik ilgili alan yazını doğrultusunda teorik bilgilere yer verilmiştir. Kitabın ikinci bölümünde dijitalleşmenin Toplum 5.0 eşiğinde eğitim sosyolojisi perspektifinden değerlendirilmesine, dijital çağda sınıf yönetimine, öğretimde teknolojik yaklaşımlara, teknoloji destekli gerçekçi matematik eğitimine, geometri eğitiminde dinamik yazılımların kullanımına, Web 2.0 araçlarının kullanımına, tasarım odaklı eğitim içerik üretimine, uzaktan eğitimde öğrenme etkinliklerine ve artırılmış gerçeklik uygulamalarına dair daha çok uygulamaya yönelik bilimsel içerik sunulmuştur.
Zeynep Demirtaş Hayat zor olsa da yaşamak güzel
Değişmek zor olsa da gelişmek güzel
Anlamak zor olsa da öğrenmek güzel
Anlamlı yaşamak ve zor olanı başarmak için
Öğren ve yaşa!
Yaşa ve öğren!
Yaşam boyu öğren!
Elif İlhan, Nurdan Kalaycı Yükseköğretim ekosistemi, birbirini etkileyen çok katmanlı bir yapıdır. Bu ekosistemdeki her bir etmen, yükseköğretimde beklenen acil dönüşüm için yapıcı ve yaratıcı bir güç kaynağı olabilir. Bu kitapta, yükseköğretim ekosistemi ayrıntılı bir biçimde sunulmuştur.
Yükseköğretimin ekosisteminin üzerinde yeterince durulmayan önemli etmenlerinden biri eğitim programlarıdır. Ülkemizde çoğunlukla basmakalıp veya rutinden fazla sapmayan eğitim programları geliştirme çalışmaları özellikle yükseköğretim kademesinde dün olduğu gibi bugün de göz ardı edilmekte, yok sayılmaktadır. Bu kitapta, yükseköğretimde eğitim programları konusu irdelenmiştir. Bu yönüyle, yükseköğretimde program geliştirme alanındaki önemli bir gereksinimi karşılayacağı düşünülmektedir.
Kitabın temel odağı ise yurtdışındaki üniversitelerde uzun ve köklü bir geçmişe sahip olan ancak ülkemizde yalnızca birkaç vakıf üniversitesinde uygulanan çekirdek programdır. Çekirdek program kuramsal, felsefi, tarihi boyutlarıyla incelenerek ülkemizdeki uygulamaları değerlendirilmiştir.
Bu kitap; eğitim öğretim alanında reform yapmak isteyen ve lisans programlarında çekirdek program uygulayan/uygulamak isteyen üniversitelere, üniversitelerde eğitimin niteliğini artırma odaklı faaliyet gösteren öğrenme-öğretme merkezlerine ve yükseköğretim alanında çalışmalar yapan tüm araştırmacılara kaynak olarak önerilebilir.
Ülkemizdeki üniversiteler artık ciddi bir dönüşüm için harekete geçecek mi?
Cevap evet ise üniversiteler bilgi birikiminden bilgeliğe doğru yol alacaktır.
Bu kitabın, dönüşüm sürecinde üniversitelere yol gösterici olması umudu ile…
Münevver ÇETİN Bu kitapta, Türkiye'de yükseköğretimdeki lisansüstü eğitim programları bağlamında akademik lider yetiştirme konusu ele alınmıştır. Buradan yola çıkılarak ABD'de uygulanan lisansüstü programların özgün noktalarına odaklanılarak, Türkiye'deki “Yükseköğretim Yönetimi ve Liderliği” konusuna farklı pencereden yaklaşılarak öneriler sunulmuştur. ”Yükseköğretim Yönetim ve Liderliği” lisansüstü programlarının temel amacı yükseköğretim kurumlarında akademik/idari yönetici olarak çalışanlar ile bu alanda kariyer yapmak isteyenlerin liderlik ve yönetim kapasitelerini geliştirmektir. Bu kitap, bu amaç doğrultusunda “Deneyim Paylaşım Modeli” temel alınarak “Yükseköğretim Yönetim ve Liderliği” kuram ve uygulamalarını birleştirecek öğrenme ortamları sunmaktadır.