Eğitim Programları ve Öğretim \ 4-6
Neslihan Bay, Selahattin Turan Millî kimlik ve kişilik; toplumun tarihsel belleğinin derinliklerinde bulunan insani birikimlerin gelecek nesillere aktarılmasıyla oluşur. Özge bir ifadeyle çocuklara eğitim yoluyla -yaparak ve yaşayarak- kazandırılacak kültür aktarımı; yeni kuşakların başta kendilerine ve ülkelerine güven olmak üzere insani hassasiyetleri yüksek, özgün kişilikli bireyler olarak var olmalarını sağlar.
Bu kitap, okul öncesi eğitimde millî kimlik ve kültür merkezli bir kişiliğin oluşumuna katkı sağlamaya dönük özgün bir model olarak tasarlanmış teorik çerçeve, etkinlik ve uygulamalardan oluşmaktadır. Toplumun kültürel yaşantı ve birikimlerinin yeni kuşaklara kazandırılması, eğitimci ve ailelerin asli görevidir. Bu kitap da bu ihtiyaç doğrultusunda, hâlihazırdaki okul öncesi eğitim yaklaşımlarına ek olarak “kültürel eğitim” başlıklı yeni bir boyut önermektedir. Önerilen kültürel eğitim modeli, bir sistem bütünlüğü içinde ele alınmış ve üç yılı kapsayan bir pilot uygulama sonrasında; eğitim, eğitim ortamı, aile eğitimi-katılımı ve yönetim olmak üzere dört ana boyut üzerinde yapılandırılmış, etkinlik ve uygulama örnekleriyle desteklenmiştir.
Okul Öncesinde Kültürel Eğitim Modeli kitabının eğitimciler, öğretmen adayları, aileler ve alan uzmanları için önemli bir kaynak olacağı düşünülmektedir.
Sue Dockett - Bob Perry Okula geçiş hem eğitimsel hem de politik alanlarda ele alınan önemli ve tartışmalı bir konudur. Eğitimsel açıdan okula geçiş, daha sonraki akademik ve sosyal başarı ile ilişkilendirilmektedir. Politik açıdan ise çocukların okul için hazır olmaları ve okul ile eğitim sistemlerinin küçük öğrencilerini destekleme becerisi, eğitimde fırsat eşitliğini ve eğitimsel çıktıları destekleme girişimlerinin odak noktasını oluşturmaktadır.
Dockett ve Perry bu süreçte yer alan herkesin algılarına, beklentilerine ve deneyimlerine odaklanarak okula olumlu geçişle ilişkili karmaşık bir dizi konuyu incelemişlerdir.
Okula Geçiş kitabı, Avustralya’da yapılmış
Okula Başlama Araştırma Projesinin
(Starting School Research Project) süregelen bulgularından yararlanmakta ve bu bulguları kapsamlı bir şekilde sunmaktadır. Ayrıca kitap, bu projeden elde edilen bulguları Avustralya, Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa ve Asya’daki diğer araştırmacıların bulguları ile karşılaştırarak aralarındaki farkları ortaya koymaktadır. Sonuç olarak bu kapsamlı ve araştırmaya dayalı
Okula Geçiş kitabının, erken çocukluk eğitimi alanında çalışan araştırmacılar, bu alandaki uygulamacılar ve okul öncesi öğretmenliği öğrencileri için çok değerli olacağı düşünülmektedir.
Mehmet Zeki Aydın, Şebnem Akyol Gürler Son yıllarda hızla yok olmaya doğru giden değerlerimizi korumak, çocuklarımıza daha yaşanılabilir bir dünya bırakmak için Millî Eğitim Bakanlığı yeni geliştirdiği öğretim programlarına, doğrudan değerlerimizle ilgili konuları da eklemiştir.
Millî Eğitim Bakanlığı, 2010 yılından itibaren ilk ve orta dereceli okullarda derslerin yanında değerler eğitimi çalışmalarının da yapılmasını istemektedir. Okulda değer eğitimi çalışması tüm okul personelinin görevidir. Bakanlığın değer eğitimi çalışmaları istemesi üzerine okulda, başta yönetici ve PDR uzmanları olmak üzere tüm öğretmenler bir arayış içine girdiler ve birçok başarılı çalışma yaptılar. Ancak “Değer eğitimiyle ilgili ne yapabiliriz?” arayışı ve kaynak ihtiyacı devam etmektedir.
Bu kitap, eğitimcilerimizin değer eğitimi çalışmalarına yardımcı olmak üzere derlenmiş bir çalışmadır. Burada tavsiye edilen etkinlik ve yöntemler çeşitli kaynaklarda bulunabilir. Bu kitapta bunlar bir araya getirilmiş ve eğitimcilerimizin hizmetine sunulmuştur. Bu açıdan bakıldığında bu eser, el kitabı niteliği de taşımaktadır.
Soner Durmuş

Nobel Yayınevince Türk eğitim camiasına kazandırılan ve sürekli bestseller olmayı başaran bu kitap, oluşturmacılığı ve onun öğrenme ve öğretmeyle olan ilişkisini en kapsamlı biçimde incelemektedir. Bu kitabın hazırlanması aşamasında teori ile uygulama arasındaki açıklığı kapatmak için tanınmış bilginler her gün olagelen sınıflarda uygulanabilirliğini göstererek oluşturmacılığı anlaşılır kılmışlardır. Birinci baskıdaki başarı üzerine yazarlar, bu popüler metni tamamen güncellemişler ve kitabın kapsamını bütün sınıflarda ve disiplinlerde oluşturmacı öğretmenin örneklerini içerecek şekilde genişletmişlerdir. Dünya genelinde binlerce satış yapan ve eğitim bilimi alanında klasik bir metin haline gelen “Oluşturmacılık” teori persektifleri ve uygulamanın gözden geçirilmiş iddialı baskısı ile öğretmenler, öğretmen eğitimcileri, matematik, fen, sosyal bilgiler ve dil öğretimi uzmanları için paha biçilmez bir kaynaktır.

Fulya Öztaş, Haydar Öztaş Niçin Fen Eğitimi?
Öğretme olgusu zamana yayılan bir süreç olup, büyük oranda çevresel etkilere ve eğitim-öğretim döneminde kazanılan bilgi ve becerilere bağlıdır. Bireylerin sağlıklı düşünme yeteneği kazanmaları eğitimin ana amaçlarındandır. Bu nedenle sağlıklı düşünen bir toplum yaratmak ancak iyi bir fen eğitimi ile mümkündür.
Günümüzde fen kökenli teknolojik ve bilimsel gelişmelerin ve bunlara bağlı terimlerin hızlı bir şekilde toplum yaşantısına girmesi söz konusudur. Bu nedenle toplumun tüm bireylerinin “fen okur-yazarlığını” konusunda bilgi sahibi olması gerekmektedir.
Okullarda alınan fen eğitiminin “Toplumsal tepki” olarak isimlendirilen doğru tepkilerin doğru yerde ve doğru zamanda oluşturulmasına olanak sağlaması gerekmektedir.
Okullarda her seviyedeki müfredat programlarında ana unsur olarak yer alan Fen Eğitimine farklı bir açıdan yaklaşım gösteren bu çalışma, mevcut yabancı kaynakların taranması ve ülkemizde Fen Eğitiminde karşılaşılan sorunların irdelenmesi sonucu oluşturulmuştur.
Fen eğitimi çalışmalarında temel ihtiyaçların karşılanması amacıyla hazırlanan bu kaynağın öğretmenlik uygulamalarında geniş bir kullanım alanına sahip olacağı düşünülmektedir.
Murat Gökalp Öğrenme, bireyin çevresi ile etkileşimi sonucunda davranışlarında oluşan kalıcı izli değişikliklerdir. Eğitimin temel amacı da bireye istendik davranış kazandırma sürecidir. Öğrenmelerin bir kısmı istendik yönde gelişirken bir kısmı istenmedik yönde gelişir. Eğitimi, yaşama hazırlık olarak düşündüğümüzde; yaparak, yaşayarak öğrenme öne çıkmaktadır. Çocuklar, yaşamlarının büyük kısmını oyun oynayarak geçirmek isterler; bu, onların en doğal hakkıdır. Çocuklar; oynarken eğlenir, coşar, heyecanlanır, üzülür, kızar, korkar, duygulanır, kazanma ve kaybetme alışkanlığı gibi özellikler kazanır.
Çocuklar oyun oynarken bütün duygularının farkındalığı ve tepkilerinin kontrolüyle ilgili tecrübeler kazanırlar. En önemli öğrenmeler, çocukların kendi yaşantılarıyla kazandığı bilişsel, duyuşsal ve devinimsel becerilerdir. Bütün bu öğrenmelerin kalıcılığı oyunla sağlanmaktadır. Oyun, ruhun gıdasıdır. Oyunsuz bir yaşam düşünülemez. Oyun, evrensel bir kavram olduğundan dolayı çocuk için vazgeçilmez bir yaşama biçimi ve en doğal öğrenme aracıdır. Oyunun doğal akışında olması, büyük merak uyandırması, hayatı sevdirmesi eğitsel değerini öne çıkarmaktadır. Öğrencilerin eğitim hayatlarının çoğu, sınıf ortamında şekillenmektedir.
Bu kitapta özellikle sınıf içi oyunlarla öğretimi işlevsel duruma getirmek, öğrenmeyi kolaylaştırmak, okulu sevdirmek, kalıcı öğrenmeyi gerçekleştirmek, öz güven kazanmak, sosyalleşmeyi sağlamak, farkındalıkları ortaya çıkarmak, iletişim süreçlerini olumlu yönetebilmek, kurallı yaşamın gereğini yerine getirmek, saygı ve sevginin oluşumunu sağlamak, çevreye duyarlı olmak, toplumsal bilince sahip olmak, yeteneklerini keşfedebilmek, becerilerini geliştirmek, kendilerini değerli hissetmek, aidiyet duygusu kazanmak gibi öğrencilerin yaşamlarını kolaylaştıracak bir çok istendik davranışa sahip olacakları bir ortam sağlayabilmek için 166 adet sınıf içi oyun örneğine yer verilmiştir. Oyunların tamamı için piktogramlar ve şekillere yer vermenin, uygulamayı kolaylaştıracağı düşünülmüştür. Bu kitapla, ülkemizdeki eğitim-öğretim anlayışına kolaylık getirmek ve öğrencilerin öğrenme güdülerini artırmak hedeflenmiştir.
Yüksel Yıldırım Bu kitapta, Osmanlı Devleti'nde yapılmış uzaktan eğitimin ilk örneği ele alınmıştır. Konya'da sürgün olan Ebüzziya Tevfik Bey'in İstanbul'da bulunan oğlu Velid'e 6 yıl süreyle mektupla verdiği edebiyat dersleri incelenmiştir. Mektuplar, eğitim ve bilgi yüklü olmakla birlikte birçok duyguyu da içinde barındırmaktadır. Oldukça disiplinli ve titiz bir öğretmen profili çizen Ebüzziya Tevfik Bey'in, yenilikçi ve aydın kişiliğinin derslere de yansıdığı görülmektedir. Eser, Türk eğitim tarihi açısından önemli bilgiler sunmakla birlikte Türk edebiyatına dair Ebüzziya Tevfik Bey ve oğlu Velid'in değerlendirmeleri de bulunmaktadır. Bu bağlamda Ebüzziya ailesinin yaşadığı olumsuzluklar içinde eğitim alanında da gösterdikleri mücadelenin başarı hikâyesi günümüz eğitimcilerine ve öğrencilerine ışık tutacak niteliktedir.
Yavuz Unat Türkiye'de Osmanlı bilimi üzerine yapılan araştırmalar akademik olarak 1955'e kadar götürülse de henüz çok yenidir. Aşağı yukarı son 20 yıldır Osmanlı bilimi üzerine önemli çalışmalar yapılmış ve bu araştırmalarla Osmanlı bilimi hakkındaki genel kanılar yavaş yavaş değişmiştir. Özellikle Osmanlıların Batı'yı yeterince takip etmediği gibi sadece yenileşme hareketlerine bakılarak yapılan değerlendirmeler, Osmanlı biliminin genel çerçevesini çizmekten uzaktır. Bilim tarihi çalışmaları, bize, uygarlıkların başarılarının büyük ölçüde bilimsel ve kültürel hareketlere bağlı olduklarını göstermektedir. 600 yıllık bir dünya imparatorluğu olmayı başarabilmiş olan Osmanlı'nın bilimde başarısız olduğunu söylemek bu anlamda olanaksızdır. Osmanlılarda Bilim ve Teknoloji adını verdiğimiz bu kitap, Türkiye'de bu alanda çalışan bilim tarihçilerinin araştırmalarını derleyen bir çalışmadır ve bir kısmı yayımlanmış makalelerden oluşmaktadır. Çalışmanın amacı bu alanda yapılan araştırmaları ve sonuçlarını genel okuyucuya ulaştırmaktır. Osmanlılarda Bilim ve Teknoloji üç ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm, Osmanlı bilimi üzerine genel yazıları içermekte ve Bilim ve Felsefeye Genel Bir Bakış başlığını taşımaktadır. İkinci bölüm, Osmanlılarda Matematiksel Bilimler (Matematik, Astronomi ve Fizik) konusuna ayrılmıştır. Üçüncü bölüm ise, Osmanlılarda Coğrafya, Jeoloji, Tıp ve Teknoloji konularını içermektedir.


İÇİNDEKİLER
1 KISIM
BİLİM TARİHİNİN KURUMLAŞMASI VE
PROF DR SEVİM TEKELİ
Remzi Demir
KLÂSİK DÖNEM OSMANLI BİLİM ANLAYIŞI
Fahri Unan
FATİH DÖNEMİ (1451 – 1481) BİLİM ANLAYIŞI VE BİLİM
ADAMLARI
Melek Dosay Gökdoğan, Yavuz Unat
FATİH KÜLLİYESİ
Fahri Unan
KLÂSİK OSMANLI DÖNEMİNDE FATİH
MEDRESELERİNDE İLMÎ VERİM
Fahri Unan
ENDÜLÜS MENŞE'Lİ BAZI BİLİM ADAMLARININ OSMANLI
BİLİMİNE KATKILARI
Ekmeleddin İhsanoğlu
TAŞKÖPRÜLÜZÂDE VE MEVZÛ‘ÂT EL-‘ULÛM’U
Fahri Unan
600 ÖLÜM YILDÖNÜMÜNDE İBN HALDÛN’UN TARİH VE
TOPLUM FELSEFESİNİN TÜRKİYE’YE GİRİŞİ VE ETKİLERİ
ÜZERİNE BİR DENEME
Remzi Demir
ON SEKİZ VE ON DOKUZUNCU YÜZYILLARDA GENEL
ÇİZGİLERİYLE OSMANLILARDA BİLİM
Esin Kâhya

OSMANLILAR DÖNEMİ TÜRK DÜŞÜNCESİNE GENEL BİR
BAKIŞ
Remzi Demir
MECMÛA-İ ULÛM-İ RİYÂZİYE
Melek Dosay
SUBHİ EDHEM BEY’İN ‘İLM-İ NEBÂTÂT TÂRÎHİ’NDE
BİLİM TARİHİ VE BİLİM FELSEFESİ BİLİNCİ
Remzi Demir
FEN ADAMLARI, İLK BİLİM TARİHİ KİTABIMIZ
Remzi Demir
2 KISIM
PROF DR ESİN KAHYA VE BİLİM TARİHİNE KATKILARI
Yavuz Unat
OSMANLILARDA MATEMATİK
Melek Dosay Gökdoğan
FATİH DÖNEMİ MATEMATİKÇİLERİ
Melek Dosay Gökdoğan
SEMERKANDÎ’NİN EŞKÂL EL-TESÎS ADLI
GEOMETRİ ESERİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
Ali Rıza Tosun
TAKİYYÜDDÎN VE STEVİN’DE ONDALIK KESİRLER
Remzi Demir
ÇAĞDAŞ MATEMATİĞİN TÜRKİYE’YE GİRİŞİ,
(HALİFEZÂDE İSM‘ÎL EFENDİ’DEN SÂLİH ZEKİ BEY’E
KADAR YAPILAN ÇALIŞMALARA GENEL BİR BAKIŞ)
Remzi Demir
HOCA İSHAK EFENDİ VE ESERİ MECM'UA-İ 'ULÛM-U
RİYÂZİYYE
Melek Dosay Gökdoğan, Mutlu Kılıç
SÂLİH ZEKİ BEY (1864-1921),
Remzi Demir
SÂLİH ZEKİ BEY’İN MATEMATİKLE İLGİLİ
KÜÇÜK BİR YAPITI
Remzi Demir, İnan Kalaycıoğulları
AHMED CEVDET PAŞA’NIN ÖNERDİĞİ YENİ BİR TAKVİM
Remzi Demir, Yavuz Unat
FATİH DÖNEMİ ASTRONOMİSİNE GENEL BİR BAKIŞ
Yavuz Unat
ALİ KUŞÇU
Remzi Demir, Yavuz Unat
OSMANLI TÜRKLERİNİN EN BÜYÜK ASTRONOMU VE
ÇALIŞMALARI TAKÎYÜDDÎN VE İSTANBUL GÖZLEMEVİ
Yavuz Unat
KOPERNİK KURAMI’NIN TÜRKİYE’DEKİ YANSIMALARI
İnan Kalaycıoğulları, Yavuz Unat
ÇAĞDAŞ ASTRONOMİNİN TÜRKİYE’YE GİRİŞİNDE
HOCA TAHSİN’İN ROLÜ
Yavuz Unat
ASTRONOMİNİN ESASLARI,
HOCA HASAN TAHSİN EFENDİ
Yavuz Unat
3 KISIM
TÜRKİYE’DE BİLİM TARİHİNİN KURULUŞUNUN
55 YILDÖNÜMÜ
Yavuz Unat
OSMANLILARDA COĞRAFYA BİLİMİ
Osman Gümüşçü
MUSTAFA İBN ALİ EL-MUVAKKÎT VE İ’LÂM EL-İBÂD FÎ A’LÂM EL-BİLÂD (ŞEHİRLER ALEMİNDE MESAFELERİN BİLDİRİMİ) ADLI RİSÂLESİ
Yavuz Unat
HİNT OKYANUSU’NDA BİR TÜRK AMİRALİ, SEYDÎ ALİ REÎS
VE KİTÂB EL-MUHÎT FÎ ‘İLM EL-EFLÂK VE EL-EBHÛRRemzi Demir
OSMANLI İMPARATORLUĞU’NDA JEOLOJİ VE JEOFİZİK
BİLİMLERİ
Ferhat Özçep, Dilek Kepekçi
ON DOKUZUNCU YÜZYILIN İLK YARISINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU’NDA TIP EĞİTİMİ VE KALBURÜSTÜ HEKİMLERİMİZ
Esin Kâhya
OSMANLI DEVLETİ’NDE BİLİM VE TEKNOLOJİNİN
MUHAFAZASI
Salim Aydüz
TÜRK TEKNOLOJİ TARİHİNDEN İKİ ÖRNEK; CEZERÎ VE
TAKÎYÜDDÎN
Yavuz Unat

Seyithan Demirdağ Bu kitapta, Türkiye'deki ve dünyanın diğer ülkelerindeki demografik yapı incelendikten sonra, bu ülkelerin çeşitlilik durumları ele alınmıştır. Özellikle bu ülkelerde bulunan farklı etnik yapılar ve o ülkelere mülteci olarak göç eden bireylerin oluşturmuş oldukları çeşitlilik ortamında, ilgili ülkelerin eğitim politikaları ve ayrıca çokkültürlü eğitimin gerekliliği üzerinde durulmuştur. Türkiye'nin yedi farklı bölgesindeki üniversitelerde lisansüstü öğrenim gören eğitimcilerin öğrenci çeşitliliğiyle ilgili görüşlerini içeren bilimsel bir çalışmaya da kitapta ayrıca yer verilmiştir.
Kitabın öğretmenlere, öğretmen adaylarına, eğitim yöneticilerine, yüksek lisans ve doktora öğrencilerine yararlı olması hedeflenmiştir.
Başak Çalık Bir alanyazın çalışması olan bu eserde duyuş kavramının iki önemli bileşeni olan inanç ve duygunun karşılıklı ilişkisine, öğrenci ve öğretmen motivasyonu bağlamında iki öncü kuram olarak kabul gören sosyal öğrenme ve denetim-değer kuramları çerçevesinde ışık tutulmaya çalışılmaktadır. Bu eserde, eğitim ve öğretim sürecinin en önemli bileşenleri olan öğrenci ve öğretmenlerin deneyimledikleri duyguların ve özyeterlik inançlarının nasıl bir etkileşim içinde oldukları ulusal ve uluslararası alanyazın bağlamında açıklanmaya çalışılmıştır. Ayrıca, öğretmen ve öğrenci duyguları ve bu duyguların karşılıklı ilişkisinin ulusal alanyazında yeni yeni yer almaya başlaması ve uluslararası alanyazında ise çoğunlukla bireysel kültürlerde çalışılması, bu alanda yapılmış olan çalışmaların doğasını anlama ve diğer çalışmalara ışık tutması açısından büyük bir önem taşımaktadır. Son olarak, eserin başta eğitimciler ve özellikle eğitim psikolojisinde bilimsel çalışmalarını sürdüren araştırmacılar olmak üzere eğitim alanında çalışan herkes için bir kaynak kitap görevi göreceği düşünülmektedir.
A.Halim Ulaş, İmren Özgelen Okula giden veya sınavlara hazırlanan, başarmak için çabalayan Öğrenci Kardeşim! Bazen çabalamak, geceyi gündüze katmak yetmiyor, emeklerinin karşılığını alamamak seni üzüyor, “Bir yerlerde bir şeyler eksik sanki.” diyorsun belki de. O eksikleri tamamlamak, bu öğrencilik serüvenindeki koca pazılın en önemli parçalarını yerleştirmek için bu kitap sana kılavuzluk edecektir.
Öğrenme yolculuğunda sana fayda sağlaması dileğiyle kaleme alınmış olan 100 Altın Kural senin ve diğer bütün öğrencilerin kitaplığında yerini edinmeli…
Keyiflice okumalar.

Anthony J. Nitko, Susan M. Brookhart, Pearson Anthony J. Nitko ve Susan M. Brookhart tarafından Ölçme ve Değerlendirme alanına kazandırılmış olan “Educational Assessment of Students - Öğrencilerin Eğitsel Değerlendirmesi” adlı eser ders kitabı olmanın ötesinde hem öğrencilerin hem de eğitimcilerin ölçme ve değerlendirme konu alanı ihtiyaçları için bir başvuru kitabı niteliğindedir. Geleneksel ve tamamlayıcı ölçme ve değerlendirmeyi özgün bir bakış açısı ile zenginleştiren eser, geniş konu alanı ve zengin örnekleri ile ölçme ve değerlendirmenin ihtiyaç duyulan her konusuna açıklık getirmeye çalışmaktadır. İlk baskısından itibaren kabul görmüş olan eser Amerika Birleşik Devletleri'nde birçok üniversitede lisans ve lisansüstü düzeyde ders kitabı olarak okutulmaktadır. 6. Baskının çevirisi olan eserin öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin ve eğitim çalışanlarının eğitsel amaçlı ölçme ve değerlendirme ihtiyaçlarını karşılamada önemli katkılar sağlaması ümidiyle.
PETER SENGE, NELDA CAMBRON, McCABE, TIMOTHY LUCAS, BRAYAN SMITH, JANIS DUTTON, ART KLEINER Öğrenen okulun getirdiği teorik bilgiler ile karşı karşıya kalan eğitimciler, öğrenme disiplinlerini hayata geçirmek için kollarını sıvadıklarında şu sorular ile yüzleşmektedirler:
“İlk etapta ne yapmamız gerekir?
Kendi kadromuz içerisinde sistematik farkındalık veya kişisel ustalık anlayışını nasıl yaratırız?
Öğrenme disiplinleri deneyimi, öğrenciler için denemeye değer mi?
Bu beceri ve uygulamaları, mevcut müfredatımıza ve bize empoze edilen tüm değişikliklere nasıl entegre ederiz?
Ne tür bir öğrenen sınıf ya da okul yaratmak istediğimizi nasıl anlarız?
Dışarıdan gelen baskılara karşı ne yaparız?
Nasıl başlarız?
Nereden başlarız?”
Benzer sorulara cevap bulmak isteyenler için şunları söyleyebiliriz:
Hiçbir kitap bu soruları eksiksiz olarak yanıtlayamaz. Ancak elinizdeki bu kitap, uygulanabilir ve etkin yöntemler sunabilir. Çeşitli devlet okulları, özel okullar, eğitim bölgeleri, yüksekokullar ve üniversitelerdeki eğitimcilerin deneyimlerine ve araştırmalarına dayanan stratejiler bu kitapta bulunmaktadır. Ve size, kendi stratejinizi nasıl geliştireceğinizi gösterebilir. Ebeveynler, öğretmenler, eğitim yöneticileri, uzmanlar, politikacılar ve öğrenciler öğrenen bir okul oluşturmak için birlikte hareket edebilecekleri bir rehber olarak bu kitaptan yararlanabilirler.
Örgütsel öğrenmenin yöntem ve araçlarını benimseyen ve bunların altında yatan teorileri anlamaya çalışanlar, değişim için daha önceden fark edemedikleri kadar çok kaldıraca sahip olduklarını ve nasıl bir değişim istediklerini daha iyi anlıyorlar. Son derece zor; fakat çok önemli bir görevle karşı karşıyayız. Gitgide karmaşık hale gelen bir dünyada yaşayacak öğrencilere hizmet edecek okullar üzerinde yeniden düşünmek için bu kitap bir başlangıç olabilir.
Yararlı olması dileği ile…
Ahmet SABAN Öğrenme–öğretme süreci üç temel boyuttan oluşmaktadır: 1) Program veya içerik, 2) Süreç veya yöntem, 3) Değerlendirme. Bu üç temel boyut birbiriyle sürekli olarak devam eden dinamik bir etkileşim içindedir.
Kitabın amacı; çeşitli öğrenme-öğretme teorilerinin ışığı altında, öğrencilerin aktif, katılımcı, işbirlikçi ve sürekli öğrenmelerini sağlayacak öğrenme yaşantılarının planlanması ve uygulanmasında kullanılabilecek ilkeleri, yöntemleri ve stratejileri tartışmaktır. Bu yönüyle bu kitabın eğitim fakültelerinde öğrenim gören öğretmen adaylarına, uygulamadaki öğretmenlere ve eğitim işine gönül vermiş bireylere yararlı olacağına inanıyoruz.
Kitapta konular; psikolojik tip teorisi ve bilişsel öğrenme stilleri, çoklu zekâ teorisi ve öğretimde bireysel farklılıklar, demokratik sınıf ortamı ve yönetimi, sınıftaki dâhileri uyandırmak, yaratıcılığı geliştirmek, düşünmeyi öğrenmek, yapısalcı kuram ve öğrenme-öğretme süreci, iş birliğine dayalı öğrenme, problem çözmeye dayalı öğrenme, aktif öğrenmeyi gerçekleştirmek, alternatif öğretim modelleri ve öğretimin bireyselleştirilmesi başlıkları altında ele alınmıştır.

James M. Aseltine, Judith O. Faryniarz, Anthony J. Rigazio-DiGilio, ASCD Denetim ve değerlendirmeye ilişkin geleneksel yöntemler, öğretmenlerin girdilerine odaklanmaktadır: ders planları, öğretim ve sınıf yönetimi uygulamaları. Ancak en önemlisi, öğretmenlerin elde ettikleri çıktıdır: öğrenme. Bu kitap, öğrencilerinin öğrenme ihtiyaçlarına hitap etmede eğitimcilerin analitik ve öğretimsel kapasitelerini geliştirdiği kanıtlanan veri temelli ve öğretmen yönelimli Performansa Dayalı Denetim ve Değerlendirme'yi (PDDD) tanıtmaktadır. Bu yaklaşım; bağlantısız yıllık hedeflerden ve kurum dışından kurum içine doğru gerçekleştirilen gelişim girişimlerinden uzaklaşmayı ve öğretmen değerlendirmenin, stratejik mesleki gelişimin ve okul gelişim planlamasının tamamen bütünleştirilmesini içermektedir.
Öğrenme için Denetim;
• Standartlarda ifade edilen temel bilgi ve beceri alanlarında öğrenci performansını geliştirmeyi hedeflerken öğretmenlerin kararlarına saygı göstermeye,
• Öğretimsel kararlara dayanak olarak performans verisinin kullanılması ve eylem araştırması yoluyla bu kararların etkililiğinin izlenmesi için öğretmenleri güçlendirmeye,
• Öğretmenlerle ve öğretmenler arasında anlamlı iş birlikçi ilişkiler geliştirmeye ve
• Öğretmen ve öğrenci gelişiminin güvenilir kanıtlarını elde etmeye önem veren okul liderleri için önemli bir kaynaktır.
James M. Aseltine, Judith O. Faryniarz ve Anthony J. Rigazio-DiGilio, yaklaşımlarındaki en iyi uygulamaların temellerini açıklamakta ve uygulanması için kılavuz ilkeler sunmaktadırlar. Örnek ürünler ve açıklayıcı senaryolar; denetmenin rolünü, öğretmenlerin sorumluluklarını ve öğrencilerin kazanımlarını açıklayarak PDDD sürecini hayata geçirmektedir. Aynı zamanda bu yaklaşımın bölge raporlama zorunlulukları ve bütçe gerçekleri ile bağdaştırılmasına yönelik stratejilere ve gelişim ve değerlendirme döngüsü kapsamındaki dönüm noktalarına işaret eden bir planlama ve izleme aracı bulacaksınız.
Dale H. SCHUNK, Pearson Öğrenme Teorileri kitabının yazarı Dale H. Schunk bir eğitim psikoloğudur ve North Carolina Üniversitesinde bulunan Eğitim Fakültesinin de dekanıdır. Eğitim alanında Bandura ve bu alanda çalışan her düzeyde eğitimci ile birlikte araştırma ve uygulamalar yapmıştır. Yaptığı özgün araştırmalardan elde ettiği kendi bulguları ve diğer araştırmacıların bulguları da bu kitapta yer almaktadır.
Öğrenme Teorilerinin Türkiye'de önemli bir boşluğu dolduracağını düşünüyoruz. Öncelikle bütün eğitimcilerin, öğretmenlerin, psikoloji ve psikolojik danışmanlık, eğitim bilimleri bölümlerinde okuyan lisans ve yüksek lisans öğrencilerinin, milli eğitimi yöneten uzmanların “Öğrenme Teorileri” kitabından çok yararlanacağını umuyoruz.
Ramazan Cansoy, Hanifi Parlar Bu kitapta, eğitim ve öğretim ile ilgili bazı pratik bilgilerin verilmesi amaçlanmıştır. Etkili öğretim ve öğrenme ile ilgili ilkeler, etkili öğretim ve öğrenmede araştırmalarla etkileri kanıtlanmış strateji, yöntem ve teknikler, öğretim stratejilerinin güçlü yönleri, öğretim-öğrenme etkililiği ile ilgili farklı araştırma bulguları, kitabın temel bölümlerini oluşturmaktadır. Kitap, aynı zamanda, okuyucuların içerikte yer alan araştırma sonuçlarını, kuram ve yaklaşımları kullanarak öğrenme ve öğretme ile ilgili bilgilerini irdelemesini sağlamaktadır.
Bunların yanında aşağıdaki temel başlıklarda bazı bilgileri ana hatlarıyla okuyuculara sunmayı amaçlamaktadır:

• Öğrenme kuramları
• Öğretim-öğrenme stratejileri
• Öğrenme ve öğretim ilkeleri
• Öğretimde dikkat edilecek hususlar
• Öğretim-öğrenme sürecinde yapılan hatalar
• Eğitimde başarılı ülkelerin öğretim yaklaşımları
• Etkili öğretim-öğrenmeye yönelik araştırma bulguları
• Öğretim-öğrenme sürecini değerlendirme
• Öğretimde kullanılabilecek kanıta dayalı bazı stratejiler
• Öğrenme ve öğretim etkililiği ile ilgili bazı araştırma örnekleri
• Teknolojinin öğrenmede etkili kullanım ilkeleri
Margaret Gredler “Öğrenme ve Öğretme Kuramdan Uygulamaya” adlı bu kitap, Margaret E. Gredler'in yazmış olduğu “Learning and Instruction Theory into Practice” adlı değerli eserin yenilenen 6. basımından çevrilmiştir. Bu Kitap, gelişim ve öğrenme alanı açısından oldukça önemli eserler arasındadır. Kitapta, öncelikle öğrenmenin altında yatan temel felsefe, öğrenmenin temel kriterleri ve kuramların nasıl ortaya çıktığı açıklanmıştır. Daha sonra, öğrenme ve öğretme kuramlarının her biri oldukça detaylı olarak farklı perspektiflerden incelenmiştir. Kitap, etkili öğrenmelerin nasıl yapılacağı ve sınıf içi uygulama örneklerinin verilerek doğru uygulamaların yapılmasına rehberlik etmesi açısından da son derece önemli bir eserdir. Her bir bölüm teoriyi özümlemiş akademisyenler tarafından çevrilmiştir.
Bu kitabın Öğrenme ve Öğretme Kuramları çalışan alandaki akademisyenlere, araştırmacılara, öğrencilere, eğitim, gelişim ve insan psikolojisi alanında çalışanlara ve çocuk yetiştiren anne-babalara yol gösterici bir kaynak olacağı inancındayız.
Alan Pritchard - Routledge Çoğu öğretmen, çocukların öğrenmelerinin ilerleme kaydetmesi için fırsatlar sunma konusunda yetenekli olsa da genellikle bu süreçte arka planda yer alan teoriyi tam olarak anlamamaktadır. Öğretmenler, günümüzde öğrenme süreci ve bireysel öğrenme tercihleri hakkında bilinenlerin içyüzünü anlayarak bilginin, kavramların ve becerilerin etkili bir şekilde edinimini sağlayacak durum ve yaşantılar oluşturma konusunda daha donanımlıdırlar.
Öğrenme Yolları günümüzde yaygın bir biçimde kullanılmaktadır ve tamamen güncellenmiştir. Öğrenmenin gerçekleştiği, öğretmenlerin öğretim ve planlamalarında kullanabilecekleri yolların, yöntemlerin iç yüzünün daha iyi anlaşılması sağlanmaya çalışılmaktadır. Aşağıdakiler bu kapsamda değerlendirilmektedir:
öğrenmeye genel bir bakış
davranışçılık ve teorinin temelleri
bilişsel ve yapılandırmacı öğrenme
çoklu zeka kuramı
öğrenme stilleri
öğrenme güçlükleri
nöropsikolojinin etkisi
teorinin uygulamayla ilişkisi
Öğretmen adayları, öğretmenler ve çeşitli nedenlerle öğrenme ile ilişkisi olan tüm ilgililer için yazılmış olan Öğrenme Yolları, daha ileri düzeyde çalışmalar yapmayı amaçlayan ve konuya giriş ihtiyacı hisseden öğrenciler için değerli bir başlangıç görevi görür.

Alan Pritchard; Warwick Üniversitesi, Warwick Eğitim Enstitüsünde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.
D. C. Phillips, Jonas F. Soltis Geniş bir okuyucu kitlesi tarafından kabul gören bu kitap, klasik ve modern öğrenme teorilerini basitçe açıklamak yerine, öğrencileri sınıflarda gerçekte neler olup bittiğine yönelik tartışmalar üzerinde düşünmeyi teşvik eden durum çalışmaları ile bu teorileri hayata geçirmektedir. Öğrenciler, her bir teorinin güçlü ve zayıf yönlerini test etmeye teşvik edilmekte, böylece sonunda kendi öğretme ve öğrenme felsefelerini geliştirme olanağı bulmaktadırlar.
Öğrenme: Perspektifler'in yenilenen beşinci basımında:
• Sağduyu ve öğrenme teorileri tartışılmakta,
• Öğrenmenin transfer edilmesine yönelik yeni bir bölüm yer almakta,
• Beyin bilimindeki son gelişmeler değerlendirilmekte,
• Ek okumalar için yapılan önerilerin tamamen gözden geçirilmiş güncel bir listesi sunulmaktadır.

Öğrenme: Perspektifler kitabı Teachers College Yayınevinin “Thinking About Education” serisinin beş kitabından birisidir. Bu serideki kitapların tamamı, öğretmen adaylarının teori ve uygulama arasındaki boşluğu doldurmasına yardımcı olmak için tasarlanmıştır.
“Kavramsal zıtlıklar ve zengin sınıf hikâyeleriyle dolu harika bir kitap. Bir güzel sanatlar akademisinde öğrenme teorilerini öğretmeye yönelik verdiğim ders için bulabildiğim en iyi kaynak.”
—Jack Dougherty, Trinity College, Hartford, CT
“İyi yazılmış ve okunabilir bir kitap. Philips ve Soltis, hem öğretmen adayları (preservice) hem de hâlen görev yapmakta olan öğretmenler (inservice) tarafından kullanılabilecek şekilde öğrenme hakkındaki bu çeşitli perspektifleri bir araya getirmelerinden dolayı takdir edilmelidirler. Sunulan örnek olaylar, kuramları açıklamaya yardımcı olmaktadır ve etkin sınıf içi tartışmalara olanak sağlamaktadır.”
—The Professional Educator
Ali Rıza Seydi Öğrenme ve öğretmeye dair sorunları çözebilecek, her derde deva -iksir türü- bir kolaylaştırıcı hiçbir zaman bulunamamıştır. Buna karşılık, sağlam felsefi temellerle birlikte güçlü kuramsal dayanaklara sahip yaklaşım ve stratejileri takip etmek mevcut koşullarda yapılabileceklerin en akıllıca olanıdır. Bunlar, iksir tesiri yapmasa dahi öğrenme ve öğretmenin daha anlamlı ve etkili olmasını sağlamaktadır. Kitapta açıkladığımız yeni bütüncül yaklaşım ve sacayağı stratejimiz, bu doğrultuda öğretmen, öğrenci ve diğer ilgililer için etkili alternatifler ortaya koymaktadır.
Kitabımızda, yeni bütüncül yaklaşım ile insan zihninin bütüncül anlam arayışının karşılanması için yapılması gerekenlere dair bir alternatif sunuyoruz. Sacayağı stratejisiyle ise öğretimin olmazsa olmaz üç ayağını ve bu ayakları eksik bırakmamak için yapılacakları vurguluyoruz. Aynı zamanda ayaklardan birinin eksik kalması durumunda oluşabilecek yıkımlara işaret ediyoruz.

Seride Yer Alan Kitaplar:
I. ÖĞRETİMİN TEMELLERİ Felsefe, Kuram ve Modeller
II. ÖĞRETİM İÇİN YENİ ALTERNATİFLER Bütüncül Yaklaşım ve Sacayağı Stratejisi
III. ÖĞRETİM SÜRECİ Etkinlik ve Materyaller
Sefer Ada Öğretmen yetiştiren eğitim fakülteleri ve pedagojik formasyon kurs programlarında, “öğretmenlik meslek bilgisi” dersleri içinde yer alan “Öğretimin İlke ve Yöntemleri“ adlı bu eser; altı ana ve birçok alt bölümden oluşmuştur.
Etkili ve verimli, öğrenme ve öğretme faaliyetlerinin başarılı olabilmesi için derse, konuya, alana, öğrenciye vb. uygun yöntemlerin, tekniklerin, yaklaşımların, programların ve planların saptanıp uygulanması gerekir. Bu eserde, kalıcı öğrenmeyi en kısa zamanda ve en nitelikli bir şekilde gerçekleştirmek için gerekli olan en uygun yöntem ve teknikler, belli bir düzen içinde, hazır reçeteye kaçmadan verilmeye çalışılmıştır. Öğretmen ve öğrenciler, ders ve konunun gereklerine uygun olarak ve koşulların uygun olduğu yöntemleri kendi beceri ve deneyimlerine göre seçeceklerdir. Bu çalışmada, her yöntem ve tekniğin olumlu ve sınırlılıkları üzerinde de durulmuştur. Ayrıca alana ilişkin farklılaştırma, ters yüz gibi yaklaşımlara da yer verilmiştir. Verimli ders çalışma ve ödev hazırlamada gerekli ipuçları üzerinde de durulmuştur.
Bu eserin, öğretmenler için rehber, öğrenciler için yararlı bir kaynak olabileceği umulmaktadır.

Adnan Taşgın, Duygu İleritürk, Halil İbrahim Kaya, Halil İbrahim Özok, İshak Kozikoğlu, Muhammet Muhsin Umurbek, Mürşet Çakmak, Naciye Aynas, Ömer Yılmaz, Serdar Yeşil, Servet Kardeş, Sevda Koç Akran, Suat Kaya, Şefika Sümeyye Çam Eğitimcilerin öğretme-öğrenme ortamlarında gerek planlama gerekse uygulama ve değerlendirme süreçlerinde öğrencilerin bireysel farklılıklarına hitap edebilmesi, çağdaş eğitim anlayışında büyük önem taşımaktadır. Bunun için öğretmenin öğretim ilkelerini, öğrenci merkezli kuramları, modelleri, yaklaşımları, yöntem ve teknikleri bilmesi ve uygulayabilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla bu kitabın öğretmen adaylarına, eğitimcilere, eğitim alanında çalışan uygulayıcılara rehberlik etme açısından önemli bir kaynak olduğu düşünülmektedir.c
Aslıhan Kuyumcu Vardar, Fahriye Hayırsever, Filiz Evran Acar, Gülçin Kezban Saraçoğlu, H. Şenay Şen, Halük Ünsal, Handan Kocabatmaz, İhsan Seyit Ertem, Menderes Ünal, Mustafa Güçlü, Özden Demirkan, Salih Akyıldız Öğretmenler, öğrencilere öğrenme ortamları sunarak öğrenmenin gerçekleşmesine rehberlik ederler. Bu rehberlik ve liderlik görevini yerine getirirken Öğretim İlke ve Yöntemleri dersi, ihtiyaç duyulan bilgi ve beceriler konusunda öğretmene yol göstericidir. Bu nedenle Öğretim İlke ve Yöntemleri isimli bu kitap, YÖK’ün 2018 yılındaki öğretmen yetiştirme programlarındaki güncellemeleriyle tasarlanmıştır.
Kitap, öğretim ilke ve yöntemleriyle ilgili temel kavramlar; eğitim programı: geliştirme, yaklaşım ve modeller; eğitim ve öğretim amaçlarının belirlenmesi; öğretim içeriğinin seçimi ve düzenlenmesi; öğrenme öğretme strateji ve modelleri; öğrenme kuramları-yaklaşımları ve öğretime etkileri; etkili öğretim yöntem ve teknikleri; öğretim materyalleri ve Web 2.0; öğretimin planlanması ve öğretim planları; etkili okulda öğrenme-öğretme ve öğrenmede başarı ve sınıf içi öğrenmelerin değerlendirilmesi konularını içermektedir.
• Öğretmenler, eğitim programlarını nasıl okur?
• Öğretmenler, hangi öğretim amaçlarını gerçekleştirmek için çalışmaktadırlar?
• Öğretim içeriği daha etkili nasıl düzenlenebilir?
• Hangi öğretim stratejileri daha etkilidir?
• Hangi öğretim yöntem ve tekniklerini öğretmenler etkili şekilde uygulamaktadırlar?
• Bu kitap; öğretmen ve öğretmen adayları için bu sorulara ve bunlar gibi farklı birçok soruya cevap vermektedir. Faydalı olması dileğiyle…
Bayram Özer, Emrah Akkaya, Fatmanur Özen, Gülçin Zeybek, Gülnur Candan Hamurcu, Haşan Hüseyin Aksu, Hülya Yıldızlı, Levent Eraslan, Recep Özkan, Savaş Karagöz, Selcan Kilis, Subhan Ekşioglu, Şenol Orakçı, Volkan Dur, Yalçın Dilekli, Yıldırım Yıldız Öğretmenlik mesleğinin yasal temelleri incelendiğinde eğitim-öğretim hizmetlerinin öğretmenlik mesleğinin en önemli görevleri arsında yer aldığı görülmektedir. İstendik davranış değiştirme süreci olan eğitim, öğretime göre daha kapsamlı bir kavramdır. Öğretim ise eğitimin sınıfta yapılan tarafı ile ilgilidir. Öğretmenin sınıfta gerçekleştirdiği öğretim çalışmalarının en önemli özelliklerinden birisi planlı olmasıdır. Okullarda gerçekleştirilen ve öğretmenlerin en önemli görevleri arasında yer alan eğitim-öğretim çalışmaları bilimsel esaslara göre düzenlenmelidir.
Son dönemde yaşanan gelişmeler, öğretmenlik mesleğinde de değişiklere neden olmuş, bu değişmeler öğretmen yetiştirme programlarını derinden etkilemiştir. 2018 yılında yapılan yeni düzenlemeyle YÖK, öğretmen yetiştirme programlarında yeniden düzenlemeye gitmiş, ders isimleri, içerik ve kredilerinde değişiklikler yapmıştır. Yapılan son değişikliklere göre ders isimleri, kredileri ve ders içerikleri YÖK tarafından yeniden açıklanmıştır. Elinizdeki bu kitap “Öğretim ilke ve Yöntemleri” dersinin en son içeriğine uygun olarak hazırlanmıştır.
Son düzenlemelere uygun olarak kitabın içeriğinde; eğitim ve program geliştirme sürecinde sık olarak kullanılan kavramların açıklamalarına, ise eğitimde program geliştirme sürecinin temellerine, öğretimi planlama, öğretim programlarında hedef ve içerik konusuna, öğretme ve öğrenme ilkelerine, çağdaş öğretim yaklaşım ve modellerine, öğretim strateji, yöntem ve tekniklerine, üst düzey düşünme becerilerine, öğretim stillerine, sınıfta öğretmen-öğrenci ilişkilerine, öğretimde araç-gereç kullanma konusuna ve son olarak da değerlendirme konusuna yer verilmiştir.
İsmet Kemertaş İnsanları meslek sahibi yapan, vatan, ulus, insanlık duygusu aşılayan, bireyi bedenen, zihnen ve ruhen geliştiren, kişiliğini kazandıran, sosyalleştiren, “insanı insan yapan” unutmayalım ki öğretmenlerdir.
Bir ulus; geçmişi, bugünü ve geleceği için çok donanımlı yetiştirilmelidir.
Bunun için çağdaş bilim ve öğretim esaslarına göre ve millî bünyemize uygun olarak yetiştirilmelidir.
Öğretmenin yetiştirilmesinde hiçbir şey esirgenmemelidir. Mesleğin statüsü yükseltilmedir.
Bütün bunlarla birlikte yaşam ve çalışma koşulları, mesleğin yüceliği ile kesinlikle örtüşmelidir.
Bu kitap, öğretmen eğitimine az da olsa bir katkı sağlayabilirse en büyük hayalim gerçekleşmiş olacaktır.
Mehmet KÜÇÜK, Selami YANGIN Eğitimle ilgili kaynaklar incelendiğinde, eğitimin doğası olarak kabul edilen veya eğitimle ilgili temel kavramlar arasında yer alan yaklaşım, kuram, strateji, model, yöntem ve teknik ile karşılaşılmaktadır. Bu kavramlar, öğrenme ve öğretme sürecinin temel bileşenlerini oluşturmaktadır. Hizmet öncesi öğretmen eğitimi programları boyunca öğretmen adaylarına ve hizmet içi dönemde ise iş başındaki öğretmenlere; eğitim bilimleri alanındaki birçok çağdaş yaklaşım, yöntem, teknik ve model hakkında bilgi, uygulamalı olarak kazandırılmaya çalışılmaktadır. Bununla birlikte, öğretmen adaylarının, öğretmenlerin ve hatta öğretim elemanlarının eğitimle ilgili bu kavramların bazılarını tam olarak anlayamadıkları, birbirleriyle karıştırdıkları ve tanımlamasını yaptıkları birtakım ifadeleri örneklendiremedikleri veya örneklendirdikleri ifadelerin tanımını yapmakta zorlandıkları/yapamadıkları daha önceki bazı akademik çalışmalarda ortaya çıkmıştır.
Bu kavramlar eğitim bilimlerinin temelini oluşturduğundan, öğretmen adaylarının ve öğretmenlerin ancak tam olarak bilmeleri ve amaçlarına uygun şekilde kullanmaları durumunda bu kavramların etkili olacağı açıktır. İşte bu kitap, YÖK Kur tanımıyla örtüşecek şekilde eğitim ve öğretimle ilgili, strateji, yöntem ve teknikleri öğretmen adaylarına ve ilgili diğer bireylere tanıtabilmek amacıyla titiz bir çalışmanın ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Kitabın bölümleri alanının uzmanları tarafından en güncel bilgiler derlenerek ve okunabilirliği yüksek bir tarzda yazılmıştır. Literatürde üzerinde fikir birliğine varılamayan kavramlardan adayların zihinlerinde kavram yanılgısı oluşturmamak için özellikle kaçınılmıştır.
Ahmet Kurnaz, Ali Arslan, Ata Pesen, Cevat Eker, Cevdet Epçaçan, Elif Akdemir, Hakkı Kontaş, İlker Kösterelioğlu, Kerim Karabacak, Murat İnce, Özgür Murat Çolakoğlu, Süleyman Arslantaş Nitelikli bir öğretmenin sahip olması gereken becerilerden bazıları;
• öğretimi planlama,
• uygun öğrenme ortamı oluşturma,
• öğretme ve öğrenme sürecini yönetmektir.
Bu kitap da "öğretme"yi şiar edinmiş öğretmen adayları ve öğretmenler için rehber olmayı amaçlamaktadır.
Mehmet Zeki Aydın Eğitimde, “Niçin öğreteceğiz?” sorusunun cevabı, eğitimin amaçlarını; “Nasıl öğreteceğiz?” sorusunun cevabı, öğretim yöntemlerini; “Ne ile öğreteceğiz?” sorusunun cevabı, eğitim araç ve gereçlerini; “Eğitimin sonunda ne kadar öğrettik?” sorusunun cevabı ise ölçme ve değerlendirme konusunu oluşturur. Bugün, ülkemizde Eğitim fakültelerinde, öğretim ilke ve yöntemleri ile özel öğretim yöntemleri dersleri yer almaktadır. Bu kitap, öncelikle bu bölümlerde okuyan ve pedagojik formasyon alan öğrencilere ve hâlen okullarımızda görev yapan tüm öğretmenlere hitap etmek üzere hazırlanmıştır.
Kitapta, YÖK kur tanımıyla örtüşecek şekilde eğitim ve öğretimle ilgili strateji, yöntem ve teknikler yer almaktadır.
Öğretmen adayları ve öğretmenlere faydalı olması dileğiyle...
Ali Rıza Seydi Kitabımız; felsefe, kuram, model, yaklaşım, strateji, etkinlik ve materyallerden oluşan -öğrenme ve öğretimin ana bileşenlerini açıklayan- üç kitap serisinin sonuncusudur. Öğretim sisteminin diğer bileşenleri, öğretim sürecine ve bu süreçteki etkinlik ve materyallerin daha etkili bir biçimde kullanılmasına hizmet etmektedir.
Kitabımızda, okuyucuları öğretimsel etkinlik ve materyallere dair yeterli bilgi ve becerilere sahip kılmaya öncelik verdik. Bunu yaparken etkinlik ve materyallerin, ders içeriklerinin öğretimi yanında okul dışında yaşamı kolaylaştırma potansiyelini ön plana çıkardık.
Öğrencilerin, yaşamın hemen her anında bilgisayar ve akıllı telefon gibi dijital materyallerle çevrili olduğu gerçeğini kitabımızda göz önünde bulundurduk. Bu doğrultuda her etkinlik ve materyalin dijital ve çevrim içi ortamlarda kullanımıyla ilgili açıklamalara özen gösterdik. Ayrıca günümüzde ön plana çıkan öğretimsel etkinlik ve materyallere ve özellikle dijital materyallere dair konulara geniş yer verdik.

Seride Yer Alan Kitaplar:
I. ÖĞRETİMİN TEMELLERİ Felsefe, Kuram ve Modeller
II. ÖĞRETİM İÇİN YENİ ALTERNATİFLER Bütüncül Yaklaşım ve Sacayağı Stratejisi
III. ÖĞRETİM SÜRECİ Etkinlik ve Materyaller
Aslıhan Kocaman Karoğlu, Ayşegül Altun, Berrin Doğusoy, Emine Şendurur, Hatice Gökçe Bilgiç Doğan, Neşet Mutlu, Pelin Yüksel Arslan, Polat Şendurur, Selcan Kilis, Vesile Gül Başer Gülsoy Öğretim tasarımında, diğer tasarım süreçlerinde olduğu gibi yöntemsel yaklaşımlar ve yaratıcılık önem taşımaktadır. Bireysel ihtiyaçlardaki farklılıklar, çevresel koşullar, hedeflenen çıktılar, öğrenenlerin konuyla ilgili altyapısı, öğretimin gerçekleşeceği ortam, içerik, materyaller ve yöntem gibi pek çok bileşen, her öğretim tasarımının kendine özgü özellikleri olduğu anlamına gelmektedir. Bu kitapta, öğretim tasarımının özgün ve yaratıcı tarafını ortaya çıkarabilmek için gerekli kavramsal ve uygulamaya yönelik içerikler mevcuttur. Her bölümün başında verilen durumlar üzerinden örneklendirmeler yapılarak öğretim tasarımının gündelik hayattaki yansıması okuyucuya aktarılmaya çalışılmıştır. Sadece örgün eğitim değil hayat boyu öğrenme ve iş yerinde öğrenme kapsamında detaylar içeren kitap öğretim tasarımı alanında çalışanlara kılavuz olabilecek niteliktedir. Ayrıca öğretim tasarımında en sık karıştırılan kavramlar, karşılaştırmalı olarak anlatılmıştır. Öğretim tasarımı tarihçesinde bilinen klasik dönemlerin ötesinde, Türk eğitim tarihindeki örnekler de derlenerek kaynak bir kitap olarak sunulmuştur.
Ahmet Naci Çoklar, Berrin Doğusoy, Hasan Özgür, Hatice Sancar Tokmak, İlker Yakın, Kerem Kılıçer, Mehmet Can Sahin, Nuray Gedik, Sacip Toker, Serkan Şendağ, Yusuf Levent Sahin, Zeynep Turan Sevgili Eğitimciler!
Çağın gereksinimlerine uygun bireyleri yetiştirmek, her dönemde eğitimin en temel konusu olmuştur. Bu gereksinim, eğitim durumlarının tasarımını ve uygulamasını birçok yönden etkilemiştir. Öğrenme motivasyonuna sağlayacağı katkı göz önünde bulundurulduğunda “etkililik” ve “eğlence” eğitim durumlarının hazırlanmasında temel alınması gereken iki önemli kavramdır. Adından da anlaşılacağı üzere eğitimcilere rehber olması hedeflenen bu kitap, eğitim durumlarını etkili ve eğlenceli yapabilmek için gerekli temel ve kuramsal bilgiyi sade ve akıcı bir anlatım ile farklı öneklere ve uygulamalara yönelik ipuçlarına yer vererek sunmaktadır. Bu amaçla kitapta farklı alanlara yönelik olarak verilen ders planı örneklerinin her alandan eğitimciye ilham kaynağı olacağına inanmaktayız.
Çağın gerekliliklerine uygun, donanımlı ve nitelikli yeni nesillerin yetişmesine katkı sağlaması dileğiyle iyi okumalar…
Halil İbrahim YALIN Bu kitap, öğretmenlik formasyonu dersleri arasında yer alan "Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı" dersine yönelik ve YÖK kur tanımına uygun olarak hazırlanmıştır. Bu kitapta öğretim teknolojisi, öğretme-öğrenme sürecine sistem yaklaşımı açısından ele alınmış, öğretme-öğrenme sürecinin önemli bir unsuru olan araç-gereçlerin seçimi, tasarımı ve etkili kullanımı ayrıntılı olarak incelenmiştir.
Kitabın ilk bölümü dışındaki bütün bölümler benzer şekilde organize edilmiştir. Her bir bölümün başında, bölümde yer alan konuların öğretme-öğrenme etkinliklerinin tasarlanması süreci içerisindeki yeri şematik olarak gösterilmiş, bölümü başarı ile tamamlayan öğrencilerin ne yapabiliyor olacağını tanımlayan genel amaçlar verilmiştir. Her bir bölümün başında bölüm kısaca tanıtılmış, sonunda ise, bölümde tartışılan konular özetlenmiştir.
Müge Adnan, Evren Şumuer, Soner Yıldırım, Salih Bardakcı, Adile Aşkım Kurt, Derya Orhan Göksün, Ozan Filiz, Fırat Sarsar, Esra Telli Öğretim alanıyla her an değişime açık olan teknoloji alanını bir arada sunan öğretim teknolojisi, bir tarafıyla sabitken diğer tarafıyla teknolojinin getirdiği değişimle hızlı bir biçimde dönüşmekte, yenilenmekte… Sürekli devinim içerisinde olan alandan aldığı güçle bu kitapta, öğretim teknolojilerinin ne olduğu, gelişimi, bugünü ve gelecekte bizi nelerin beklediği hususlarını aktarmakta, bir başka deyişle öğretim teknolojileri alanındaki temel kavramlardan, tarihsel gelişimden, entegrasyondan, okuryazarlıklardan, 21. yüzyıl öğrenci-öğretmen becerilerinden Web 2.0 araçlarından, yeni ortamlara ve uygulamalara doğru bizi bir yolculuğa çıkarmakta… Farklı üniversitelerden birbirinden değerli dokuz alan uzmanını bir araya getiren bu kitaptaki yolculuğunuzdan keyif alacağınızı umuyoruz.
Ali Ateş, Behiye Canbaz, Burcu Karabulut Coşkun, Çelebi Ulusoy, Duygu Umutlu, Esra Eren, Filiz Evran Acar, Gülgün Alpan, Halük Ünsal, İbrahim Duman, Mutlu Şen Akbulut, Önder Karamert, Özden Demirkan, Sevilay Aydemir, Tunay Kamer, Ulaş Yabanova, Yeşim Çırak Teknoloji destekli ve temelli öğretim tasarımları ve uygulamaları her geçen gün çeşitlenmekte, gelişmekte ve değişmektedir. Bu bağlamda her eğitimci ve öğretmen adayının da öğretim teknolojilerini tanıma, önemini kavrama ve uygulama yeterliklerine sahip olması gerekmektedir. Bu kitap, öğretmen ve öğretmen adaylarının öğretim teknolojisi alanında gerekli olan bu yeterliklere sahip olması ve gelişimlerine katkı sağlamak için hazırlanmıştır. Kitapta; öğretmen, öğrenme-öğretme ve teknoloji kavramlarının kesiştiği konular ele alınmıştır. Kitabın her bir bölümü, öğretmen adaylarını eğitimde öğretim teknolojilerinin temellerinden başlayarak öğretim materyallerinin tasarımına, sınıf içi etkileşimli uygulamalardan sosyal medyanın kullanımına kadar geniş bir yelpazede konuları ele almaya teşvik etmektedir. Kitabın, 21. yüzyılın gerektirdiği bilgi, beceri ve değerler üzerine yararlı olacağı umulmaktadır.
Leyla Küçükahmet Bu kitap, öğretimi anlamlı hâle getirme yollarını arayan, öğrencilerinin kafasında imkânsızları resmetmeyecek tüm eğitimcilere, öğretmenlere, öğretmen adaylarına, öğretim konusunda bilgi edinmek isteyenlere belli bir ölçüde de olsa yardımcı olabilmek amacıyla hazırlanmıştır.
Eğitim ve öğretim süreçlerinin genel tanımı, öğretim ve öğrenmeye ilişkin ilkeler, öğretim yöntemleri ve yaklaşımlar, görsel-işitsel araçlar, öğretim etkinliklerinin planlanması ve uygulanması, sınıf yönetimi-disiplin, öğrencilerin çalışma alışkanlık ve tutumlarının geliştirilmesi, eğitimde ölçme ve değerlendirme gibi konular kitapta derinlemesine ele alınmıştır. 22. basımı yapılan bu çalışmayı eğitim ile ilgilenen herkesin yaralanmasını umuyoruz.

Ali Rıza Seydi Okulun adının altında yer alan slogan aynen şöyleydi: “Öğrenmeyi Öğretiyoruz”. Tanıtım broşüründe ise öğrenmenin parmak izi gibi bireysel/biricik olduğu ve bu nedenle okulda her öğrencinin bireysel ihtiyaçlarına göre bilimsel bir eğitim verildiği yazıyordu!
Öğrenmenin parmak izi gibi olduğunu söyleyenler, onu öğretme iddiasında bulunmamalıdırlar. Bu, parmak izini şekillendirmeye kalkmak gibidir! Altmış yılı aşkın zamandır muteber öğrenme kuramcıları, “öğrenmeyi öğretme”yi olanaksız ya da çok sorunlu görmektedirler. Öğretimi bilimsel yollarla yürütenlerin bunu bilmeleri beklenir.
Öğrenme ve öğretmeye dair uzun yıllardır çözüme kavuşturulamamış, tartışmalara açık veya kişiden kişiye değişebilen hususlar bulunmaktadır. Bunun yanında yıllar önce ispatlanmış, teknolojik gelişmeler sayesinde çözüme kavuşmuş ve hakkındaki ciddi tartışmaların sona erdiği pek çok konu vardır. Özellikle, yanlış olduğu muteber akademik topluluklar tarafından yaygın biçimde kabul edilen bilgiler öğretimsel amaçlı kullanılmamalıdır. Çünkü bu tür bilgiler arasında mantıklı olarak algılanmasına, kulağa hoş gelmesine ya da bir zamanlar doğru kabul edilmesine rağmen bugün hatalı olduğuna şüphe kalmayan ve çağdaş öğretimin temel ilkeleriyle çelişen hususlar hayli yaygındır.
Kitabımız kapsamındaki bilgiler sayesinde öğrenme ve öğretmeyi en iyi biçimde gerçekleştirmek ve sorunlar karşısında isabetli fikirler üretmek kolaylaşmaktadır. Kitabımızın ele aldığı felsefe, kuram ve modeller başta öğretmen ve öğrenciler olmak üzere ilgililere bu konularda zamanımıza uygun sağlam bir temel sağlamaktadır.

Seride Yer Alan Kitaplar:
I. ÖĞRETİMİN TEMELLERİ Felsefe, Kuram ve Modeller
II. ÖĞRETİM İÇİN YENİ ALTERNATİFLER Bütüncül Yaklaşım ve Sacayağı Stratejisi
III. ÖĞRETİM SÜRECİ Etkinlik ve Materyaller
Fatih Aygören, Buse Ünlü, Berkay Türkal Daha iyi bir öğretmen olmak ister misiniz? “Evet“ diyorsanız doğru kitabı elinizde tutuyorsunuz. Bu kitap, öğretmenlik kalitesini yükseltmek isteyen eğitimciler için hazırlanmıştır. Fark yaratan öğretmenlere katkısı olması dileğiyle ulusal ve uluslararası alanyazın taranarak derlenmiştir. Özgün öğretim tekniklerini uygulama aşamalarıyla ve çizimlerle ortaya koymaktadır. Öğretim teknikleri sadece anlatılmamış; avantajlarıyla, dezavantajlarıyla ve aşama aşama çizimlerle açıklanmıştır. Öğretmenlere, eğitim-öğretim alanındaki lisans ve lisansüstü öğrencilere kılavuz niteliğindedir. Başarılarınızı arttırmasını diliyoruz.
Osman Yıldırım, Meliha Köse Her toplumun, kendi geçmişindeki öğretmen eğitimi ile ilgili alınan kararları, uygulama ve faaliyetleri ve bunların özelliklerini bilmesi, günümüzdeki öğretmen eğitimi konusunda alınan kararları, uygulamaları daha sağlıklı yorumlanabilmesini ve geleceğe yönelik daha sağlıklı kararlar alabilmesini sağlayacaktır. Bu amaçla Millî Talim ve Terbiye Dairesi Başkanlığının/Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının 1926-1982 yılları arasında almış olduğu kararlar derlenmiştir. Öğretmen eğitimi konusunda alınan kararların orijinalliği, tarih ve sayı sıralaması (I. Cilt, 1926-1944; II. Cilt, 1945-1956; III. Cilt, 1957-1963; IV. Cilt, 1964-1982) göz önünde bulundurularak dört cilt şeklinde tasnif edilmiştir. Kitap, özellikle öğretmen eğitimini çok boyutlu olarak ele almak, ülkemizdeki öğretmen yetiştirme uygulamalarını incelemek, bu alandaki yayın eksikliğini gidermek ve araştırmacıların bilgisine kazandırmak için hazırlanmıştır. Eğitim sistemimizin geçmişten günümüze gelişiminden eğitim ve toplum ilişkisine, öğretmen yetiştirme deneyimlerimizden öğretmen niteliklerine ve eğitim uygulamalarına kadar oldukça geniş bir alanda oluşturulan Başkanlık kararlarının araştırmacılara kazandırılması ile geçmiş tecrübe ve birikimin “Öğretmen Eğitimi Konusunda Millî Talim ve Terbiye Dairesi Kararları” konulu kitabımızla bugüne aktarılması sağlanmış olmaktadır.
Ayşegül Tural, Burçin Gökkurt Özdemir, Emrullah Erdem, Emrullah Yılmaz, Gülsün Şahan, Hüseyin Kaygın, İhsan Çağatay Ulus, Mustafa Fidan, Umut Saraç Öğretmenlik, geçmişten günümüze insana ve insan hayatının niteliksel gelişimine değer katan mesleklerden birisidir. Gelişmiş ülkeler eğitim sistemi ve öğretmen yetiştirme konusuna önem vermektedir. İyi bir eğitim iyi yetişmiş öğretmenlerle mümkündür. Gerek yerelde gerekse uluslararası alan kapsamında öğretmen yetiştirme süreci çok yönlü ve dinamik bir gelişim sürdürmektedir. Geçmişten gelen tecrübeler ışığında geleceğe ışık tutacak öğretmenleri yetiştirmek için gerekli başlıklara dikkat çekmek, yeni önerilere yer vermek önemlidir. Bu çalışmada öncelikle öğretmen ve öğretmen adayları olmak üzere eğitime gönül vermiş herkese hitap edebilmek hedefiyle yola çıkılmış olup öğretmen yetiştirmenin temelleri konusunda, öğretmen olarak yetişmiş, öğretmenliği yaşam felsefesi olarak benimsemiş olan akademisyenlerin kaleme aldıkları bölümler yer almaktadır. Bu yönleriyle eser, öğretmen yetiştirme alanında yapılacak çalışmalara ışık tutacaktır.
* Öğretmen Yetiştirmenin Tarihi
* Dünyada ve Türkiye'de Öğretmen Yetiştirme
* Öğretmen Yetiştirmede Özgün Bir Model Köy Enstitüleri: Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü Örneği
* Öğretmen Yetiştirmede Öğretim Programları
* Dijital Çağda Öğretmen Yetiştirme
* Psikolojik Kişisel Gelişim Yönüyle Öğretmen Yetiştirme
* Öğretmen Yetiştirmenin Sosyal Yansımaları
* Öğretmen Yetiştirmede Hayat Boyu Öğrenme
Canan Avcı, Duriye Esra Angın, Ece Kara, Elif Esra Çevik, Fulya Ezmeci, Hatice Nur Gökcan Alhan, Melda Kılıç, Nazan Aktaş, Nazife Koyutürk Koçer, Neslihan Nur Çelik, Safiye Sarıcı Bulut, Semiha Yüksek Usta, Sevda Yılmaz Ünal "Ortak bilinç dışımızın dili, sembollerdir." der Jung. Bir sembolle konuşmak ister bu kitap da sizinle. Sarı rengin anlamını hiç düşündünüz mü? Ya şemsiyenin? Ortak bilinç dışımızda ne anlama gelirler, hele de yan yana neyi anlatırlar?
Su, sembol anlam bakımından duyguları temsil eder. Yağmur ise çok su, yani çok duygu anlamına gelir. Ağlamak gibi tıpkı. Şemsiye de yağmurdan korunmak için vardır. Kitabın kapağındaki şemsiye bize şunu söylüyor: Yoğun ve olumsuz duyguların etkisinden çocuklar korunmalı. Neden sarı peki? Sarının da elbette bir anlamı var. Yeniden doğuşu, büyümeyi, doğayı ve bahara dair her şeyi sembolize ediyor. Aynı zamanda güneşin rengi ve bu sebeple de sıcaklığı ve hayatı… Hayatın içinde, yaşamlarının bu ilk bölümünde çocukların duygularını tanıma, düzenleme ve olumsuz duyguların etkisinden korunmak için sıcak yetişkin ilgisine ihtiyaçları var. Bu yetişkinlerden en önemlisi de öğretmenler.
Öğretmenler mi? Onlar sarı şemsiyeleri ile bir çocuğun hayatına dokunmak için her zaman hazırlar. Bu kitap da çocuklara fayda sunmayı amaçlayarak, öğretmenlerine çocuk psikolojisi konusunda rehber olarak yazıldı. Sarı şemsiye, büyük sarı bir güneşe dönüşsün diye.
Abdurrahman Ekinci, Abdurrahman İlğan, Emine Gümüş, Ertuğ Can, Nedim Özdemir, Nilay T. Bümen, Osman Aktan, Ömer Seyfettin Sevinç, Rezzan Uçar, Servet Üztemur, Süleyman Davut Göker, Yalçın Dilekli İnsanın öğrenme yolculuğu, yerkürede yaşama gözlerini açmasıyla başlayıp yaşamın sona ermesine kadar devam eden bir olgudur. Öğrenme, gelişme, ilerleme ve daha iyisini yapma, insanın temel yaşam saiklerinin başat aktörleridir. Eğitim-öğretim faaliyetinin kılavuzu konumundaki öğretmenlerin de tıpkı öğrencileri ve diğer meslek erbabı profesyoneller gibi temel misyonları olan öğretim faaliyetlerini daha nitelikli şekilde yürütmek amacıyla öğrenme, gelişme ve ilerlemeye ihtiyaçları vardır. Küresel, rekabetçi ve bilgi patlamasının yaşandığı günümüz dünyasında profesyonellerin yaşam boyu öğrenici olmaları ve bu durumun onların mesleki yaşamlarının ayrılmaz bir parçası olması kaçınılmaz bir durum arz etmektedir.
Öğretmenlerin mesleki gelişimlerini konu edinen bu kitap; okul temelli, iş içinde yürütülen ve oldukça etkili (işe yarar) yaklaşımlar olan; mesleki gelişime ilişkin temel kavramları, sınıf içi etkili gözlem araçlarını, koçluk türleri ve uygulamalarını, mentorluğu, öğretmen eylem araştırmasını, öğretmen ders imecelerini, öğretmen iş birliği takımlarını, yansıtıcı uygulamacı öğretmeni, araştırmacı öğretmeni, mesleğinde fark oluşturan öğretmeni ve Millî Eğitim Bakanlığının öğretmenlere yönelik hizmet içi eğitim faaliyetlerinin analizini içeren oldukça kapsamlı ve güncel bir içeriğe sahiptir. Kitap, adı geçen yaklaşımlara ilişkin ulusal ve uluslararası güncel kuramsal alanyazını, öğretmenler için uygulama örnekleri ve kılavuzlarını da içermesi dolayısıyla özgünlüğe sahiptir. Kitabın; bireysel veya zümre takımları olarak mesleki gelişimini sağlamak isteyen öğretmenlere, okulunda görev yapan öğretmenlerinin mesleki gelişimine rehberlik yapması beklenen okul müdürlerine, birincil misyonları öğretmen gelişimine ve ilerlemesine kılavuzluk yapmak olan eğitim müfettişlerine, eğitim bilimleri ve öğretmen yetiştirme alanı akademisyenleri ile lisansüstü eğitim öğrencilerine katkı sunması ve alanda yer alan boşluğu doldurması umulmaktadır.
Ayşen Bakioğlu, Güzide Bayhan, Nilüfer Ülker, Hilmi Koç, Bahar Özgen Profesyonelleşme; öğretmenlikte birçok faktörün bir araya gelmesi ve ortak yönde hareketin sağladığı süreç sonunda elde edilmektedir. Profesyonelleşme, daha büyük bir profesyonelliğe işaret ederek, öğretmenin rolünün içeriğinde ve uzantılarındaki değişimlere vurgu yapmaktadır. Öğretmenliğin profesyonelleşmesindeki değişim, dönemlere göre üç sınıflandırma yapmıştır. 1990’lara kadar olan çalışmalara bakıldığında öğretmenlik “yarı meslektir” görüşü ön planda olmuştur. Bu görüşte öğretmenlik hemşirelik gibi, “tam anlamıyla profesyonel değil” şeklinde kategorize edilmekteydi. Bu düşünceye sahip kişiler öğretmenliğin müfredat ve eğitim politikaları kararlarının üzerine kurulduğu bilimsel bilgi temeli olan gerçek bir meslek olmadığına inanmaktaydılar. Bu şekilde sınıflandırmak öğretmenliğin kadın işi ve sınıftaki eğitimcilerin hayatlarının gelişmemiş bir kavram olduğuna dair ayrımcı bir görüşü yansıtmaktadır. Öğretmen profesyonalizmi alanındaki ikinci düşünce, eğitimcilerin sendikaları ve aynı öğretmenlerin üzerine yoğunlaşmaktadır. Bu düşüncenin içinde saklı olan bilinç, öğretmenlerin mesleğe ve kendilerine karşı sorumlu olması ve bundan dolayı da bu pozisyonla ayrıcalıklı olarak kabul edilmesidir. Bu görüşle ilgili olarak; öğretmenlerin gelecekte, okul reformunun bir parçası olmaları, kendilerini denetlemek ve yüksek ve açık profesyonel standartlara bağlı kalmaları ve öğrencilerin hayatlarını anlayarak kendilerinden önce öğrencileri desteklemeleri gerektiği önerisinde bulunmaktadır. Literatürde öğretmen profesyonelliği ile ilgili üçüncü düşünce ise, öğretmenlerin politika belirlemede hiçbir rolü olmaksızın müfredat reformlarını yukarıdan aşağıya uygulamak için tutulmuş “örgütsel aktörler” olarak görülmesi durumudur. Bu sınıflandırma, öğretmenlerin uzman olarak kabul edilmemesini, düşük statülerini ve özerk (otonom-branşında uzmanlığından doğan karar verme yetkisi) çalışanlar olmamasını ve profesyonalizm açısından bu yetersizliklerin mesleğin profesyonelleşmesini de engellediğini ifade etmektedir.
Öğretmen profesyonelliği: “Duygusal anlayış, politikalar, sosyal yapılar, değişim; öğretmenler ve çevresindekiler arasında çok büyük bir mesafe yaratmaktadır. İki değişim noktası önemlidir: birincisi; profesyonellerin yaptıkları, öğretimi gerçekleştirme davranışları, kuralları ve buna rehberlik eden standartların kalitesine işaret etmektedir. Bazı bilim insanları profesyonellik tanımını, kalite ve uygulama standartlarının iyileştirilmesi olarak nitelemektedir. İkinci nokta ise; profesyonellerin statüsü ve saygınlığı ile ilgilidir. Öğretmenlerin hissettikleri, herkes tarafından gözlemlenen saygınlık, statü, durum ve mesleki ödüllerin düzeyi ile ilgilidir. Bu ikinci anlamda profesyonelleşme; elde edilen mevkiyi ve durumunu geliştirmeyi ima etmektedir. Bu iki kavramın, genellikle tamamlayıcı projeler olarak (geliştirilen standartlar, geliştirilen mevkiye götürür) sunulduğunu iddia edilmektedir. Ancak, profesyonelleşmenin güncel durumları; birçok araştırmacı tarafından halen tartışılmaktadır.



Akan Deniz Yazgan, Aslıhan Kaya, Ayfer Şahin, Berfu Kızılaslan Tunçer, Burak Olur, Çavuş Şahin, Derya Girgin, Dinçer Temelli, Gözde Güneş, Gül Özüdoğru, Gürbüz Ocak, Mehmet Kaan Demir, Mehmet Kaan Demir, Merve Şahin, Murat Ekin, Muzaffer Özdemir, Osman Yılmaz Kartal, Remzi Y. Kıncal, Serdar Arcagök, Tuğçe Yazıcı, Yasemin Abalı Öztürk, Öğretmenlik Mesleğine Eleştirel Bir Bakış kitabı, öğretmenlik mesleğinin ne olması gerektiğine ilişkin tartışmaların dinamik bir şekilde devam ettiği ezelî fikirleri ortaya koyması bakımından referans oluşturan bir kaynak kitaptır. Bu fikir kimi yaklaşımlarda mesleki bir yapı, kimi yaklaşımlarda ustalık, kimi yaklaşımlarda doğal bir etkileşim gücüne gönderme yapmaktadır ki bu bakış açıları, felsefe kapsamında daha da zenginleşmektedir. Eleştiri ile beslenen ve işlevsel sentezlemeler ile kendine farklı platformlarda farklı birer fikirsel arka plan bulan/oluşturan öğretmenlik fikri, kavramsal ve teorik zenginliği ile felsefi sorgulamaları zaruri kılmaktadır.
Bu kitapta, öğretmenlik kavramının tarihsel ve mekânsal olarak kavramsal derlemesi sunularak öğretmenlik kavramı ve öğretmen kimliği profili sentezlenmiştir. Öğretmenlik mesleğinin ve öğretmenin gerekliliğine, ne olması gerektiğine yönelik farklı düşünürlere atıflar yapılarak felsefi bir sorgulama gerçekleştirilmiştir. Mesleğin toplumsal statüsü, özlük hakları, mesleki tanımlamaları, sosyal kimliği, ekonomik kıymeti gibi göstergeler göz önünde bulundurularak ele alınmıştır.
Bütün dünyada öğretmen yetiştirme meselesi, her zaman güncelliğini koruyan konulardan biri olmuştur. Öğretmen yetiştirme alanında yaşanan sorunlar, aksaklıklar veya ortaya çıkan yeni model ve gelişmeler doğrultusunda öğretmen eğitiminde yeni arayışlar içine girilmiş, bunun neticesinde kimi zaman reform olarak adlandırılan yeni düzenlemeler veya yapılandırmalar gerçekleştirilmiştir. Öğretmenliği anlatan, öğretmeye çalışan şüphesiz çok kitap yazılmıştır. Kitabın ortaya çıkmasında; öğretmenliğin çok yönlü yeterlik gereksinimlerine ilişkin değerlendirmeler başlangıç noktası olmuştur. Bu kitapta; sorgulamaya dayalı eleştirel bir bakış açısı, öğretmenlik mesleğine ilişkin farklı pencerelerin sentezi, belki de şimdiye kadar bir araya getirilmeyen alt bölümlerin bir araya getirilme çabası vardır.
Fahretdin H. Adagideli, Engin Ader, Pınar Akdal, Erhan Bozkurt, Yeşim Çapa Aydın, Ramazan Gürel, Gönül Sakız, Dale H. Schunk, Yasemin Taş, Esen Uzuntiryaki Kondakçı, Gönül Yazgan Sağ, İ. Elif Yetkin Özdemir, Nejla Yürük Özdüzenleme; genel itibariyle bireyler tarafından hedef odaklı olarak sergilenen, planlı ve sistematik duygu, düşünce ve davranışlar olarak tanımlanır. Yakın zamana kadar öğrenme ortamlarında özdüzenleme davranışlarının sadece erken ergenlik ve sonrası dönemlerde sergilenebileceği düşünülürken; gelişen kuram ve araştırmalar yoluyla bugün sahip olduğumuz bilgi, özdüzenleme davranışlarının okul öncesi dönemlerde dahi farklı düzey ve niteliklerde var olabileceğini göstermektedir. Özdüzenleme literatürünün uluslararası ve ulusal düzeyde pek çok farklı alanı kapsayacak şekilde hızla gelişmekte olması, yakın gelecekte bu kavramın Millî Eğitim kaynaklarında da oldukça sık anılacağının bir işareti olarak görülmektedir.
Bu kitapta; öğrenme ortamlarında özdüzenleme davranışlarının gelişimine, işleyişine dair araştırmaların yanında bu tür davranışlann desteklenmesine ve sistematikleşmesine yönelik öğretmenler ve öğrenciler için öneriler yer almaktadır. Farklı üniversitelerden zengin araştırmacı yazar kadrosuna sahip olan bu kitabın; araştırmacılara, öğretmenlere, öğretmen adaylarına ve öğrencilere olduğu kadar ailelere, eğitim yöneticilerine ve üst düzey öğrenme ile ilgilenen herkese faydalı olması beklenmektedir.
Abdulhamit Kurupınar, Abdulkadir Sağlam, Burak Tarakçı, Cem Aslan, Derya Çıkılı Soylu, Erhan Şahin, Fatih Kılıç, İbrahim Yüksel, İrem Akçayır, Mehmet Özpınar, Mesut Ergan, Muhammed Ali Savaş, Mücahit Köse, Nevin Zorlu, Nisa Yenikalaycı, Reha Ataş, Sinan Tarkan Aslan, Ufuk Özkubat, Yahya Çıkılı Farklı gereksinimlere (zihinsel, bedensel, görsel, işitsel vb.) sahip öğrencilerin toplum için değerli birer birey olduklarının hissettirilmesi ve günlük yaşam ile iç içe olan fen bilimleri kavramlarını eğlenerek öğrenmelerini sağlamak amacıyla böyle bir kitap hazırlanmıştır. Öğretim sürecini daha eğlenceli hâle getirebileceği ve bilginin kalıcılığının sağlanmasına zemin oluşturacağı düşünüldüğünden bir araç olarak zekâ oyunlarının bu süreçte kullanılması uygun görülmüştür. Fen eğitimi öğretim içeriğini zenginleştirmek için, özgün ve bilimsel olan Özel Eğitime Gereksinimi Olan Öğrenciler İçin Zekâ Oyunlarıyla Fen Eğitimi ve Etkinlik Örnekleri kitabımızı örnek olması açısından siz değerli fen bilimleri dersine giren öğretmenlere ve eğitim paydaşlarına sunmaktayız.
Hans BERNER, HAUPT Eğitimin temel kavramları ve eğitim teorileri hakkında ülkemizde alışılmış eserler belirli kur tanımlarına göre kaleme alınmışlardır. Yani eleştiriden oldukça uzaktırlar. Hatta eğitimin dışında diğer literatürle genellikle bağlantılı da değildirler.
Çevirisini yaptığımız, yapmaya çalıştığımız bu araştırma her şeyden önce yazarın ifadesi ile "helikoptervari" bir uçuşla yüzyıla yakın bir zamanın insanlık tarihinde iz bırakmış teorileri ile meşgul olmaktadır. Bu eser eğitimin temel kavramlarını -örneğin eğitim, öğretim, öğrenme, okul gibi-karşılaştırarak sorgulayan bir tavrı benimsiyor. Eğitime yön veren değer yargıları ile bilimsel olanın tercih sebeplerini kendine göre açıklıyor. Eğitimin dinamizmine katkı yapan son dönem düşünce kabulleri olan postmodernden psikolojik yaklaşımlara doğru araştırma alanını genişletiyor.
Takdim edilen bu çalışma, üzerinde yaşadığımız topraklarda meydana getirilmiş bir çalışma değildir. Ancak bu; bize oldukça uzaktır anlamına gelmez. Şayet bilim evrensel ise; insanlığın bilimsel çalışmaları ortak ise; ayrıca yüz yılı aşkın bir zamandır Batı standartlarında bir çağdaşlaşma içindeysek ortak bir mirasın paydaşlarıyız demektir. Eğitim bilimi alanında ortaya atılmış teoriler sadece kabul ile değil sorgulamakla var olurlar. Sadece kabul onları ideoloji yapar. İdeoloji ise aklın, mantığın ve bilimin olmadığı yerde gelişir.
Hans Berner'in bu çalışması, hem böyle bir tehlikeden kurtulabilmek hem de eğitim alanında ortaya çıkan teorilere eleştirel ve analitik bir bakış açısı getirmeye çalışmaktadır.
Gürcan Ültanır Bu kitap, program değerlendirme hakkında toplanan bilgilerin geniş kapsamlı bilgi düzenlenmelerini içeren bir başvuru kitabı şeklinde desenlenmiştir: Program değerlendirme sonuçlarının kullanılacağı alanlardaki eylemselliğine dayalı kavramların anlamları ve bu kavramlardan oluşan bileşenleriyle program değerlendirme tanımları, kuram ve kurama ait yöntemler ile uygulama örnekleri şema, şekil ve tablolar aracılığıyla görselleştirilerek verilmiştir. Değerlendirmenin insanlık tarihi kadar eskiye dayandığı bilinmektedir. Ancak giderek değerlendirme araştırmaları “değerlendirme sanatına” dönüşmüş ve “değerlendirme bilimi” özelliği kazanmıştır. Program değerlendirme çalışmaları, eğitim biliminde kalite kontrolü ve program elementlerinin hükümlendirilmesi suretiyle eğitim işlevlerinin daha da iyileştirilmesini sağlamakta ve/veya toplum yararına daha farklı etkin unsurlara dönüşme olanakları sunmaktadır. Yirminci yüzyılın ilk çeyreğinde ABD'de değerlendirme araştırmalarına odaklanan eğitime dayalı bu bilimsel eylemler, aynı yüzyılın ikinci yarısından itibaren Avrupa'ya geçerek etkisini göstermiştir. Eğitim program değerlendirme işlevlerinde paydaşlar sadece sözleşmeyi oluşturanlar değil, bu eylemi toplumsal/lokal yarara dönüştürenler olarak farklılıklar gösterir biçimde kitapta yer almışlardır.
Abdul Samet Demirkaya, Ahmet Togay, Aydın Söylemez, Demet Özmat, Dilek Gençtanırım Kurt, Eda Biçener, Filiz Gültekin , Hazel Duru, İshak Kozikoğlu, Lokman Koçak, Mehmet Kaya, Neslihan Arıcı, Özcan Neslihan Yaman, Özge Can Aran, Seval Kızıldağ Şahin, Şehnaz Nigar Çelik Rehberlik ve psikolojik danışma alanında öğrenim gören, mesleğe hazırlanan, hâlihazırda meslekte çalışan ve bu alana özgü program geliştirecek uzmanlar için hazırlanan bu kitap “Eğitim Programları ve Öğretim” ve “Rehberlik ve Psikolojik Danışma” alan akademisyenlerinin ortaklaşa çalışması ile oluşturulmuştur. Kitapta ilk olarak program geliştirmenin kuramsal temelleri ve aşamalarına yer verilerek program geliştirme süreçleri hakkında okuyucuya genel bir anlayış kazandırılmaya çalışılmıştır. Kitabın ilerleyen bölümlerinde, okul rehberlik ve psikolojik danışma program modelleri, rehberlik ve psikolojik danışma alanına özgü program geliştirme süreçleri ve psikoeğitsel grup programlarının geliştirilmesi hakkında bilgiler sunulmuştur. Kitabın son bölümünde ise Millî Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda kullanılan güncel rehberlik ve psikolojik danışma programlarına ve program hazırlanırken kullanılan materyallere örnekler verilmiştir. Kitap hazırlanırken üniversitelerin YÖK tarafından belirlenen güncel rehberlik ve psikolojik danışma programlarındaki ders içeriğine uygun konular ele alınmıştır.
Hayal Köksal Mesleğimizin kutsiyetine inanmış ve yıllarca pedagojik formasyon dersleri vermiş bir eğitim bilimci olarak öğretmen adaylarının yüreğimdeki yeri çok özel. Binlerce öğretmen adayını farklı coğrafyalarda, farklı kurumlarda yetiştirme fırsatım oldu. Sadece hizmet öncesinde değil hizmet içi eğitimler ve projeler yoluyla da yanlarında oldum, gözlerinin içine baktım, ellerini tuttum, sırtlarını sıvazlayarak moral ve destek vermeye çalıştım.
Kendi eğitim sürecimden ruhuma işlemiş güçlü bir inancım var: “Öğretmenini sever ve sınıfta eğlenerek öğrenirsen hem daha başarılı hem de daha mutlu olursun”. Öğretmen adaylarıyla çalışırken de benzer durumlara sıkça tanık olunca hizmet öncesinin en önemli derslerden biri olan “Sınıf Yönetimi” için alışılmışın dışında bir kitap yazmak istedim. Yurt içi ve yurt dışında özenle hazırlanmış, bilimselliği tartışılmaz yüzlerce “Sınıf Yönetimi” kitabı var. Benim yazacağım kitabın öğrencilerimle birlikte yol alarak hazırlanması ve kitabın içeriğinin keyifle, ekiple, imece yöntemiyle ve eğlenerek üretilmesi çok önemliydi, öyle de oldu. Proje tabanlı öğretime çok inanmış biri olarak zaten yirmi yılı aşkın bir süredir derslerimi hep o yöntemle işliyorum. Skeçler oynayıp şarkılar söyleyerek, bulmacalar çözüp zamanı yönetmeyi öğrenerek, bazen sınıfta top oynayıp dans ederek ama projeye dayalı sunumları mutlaka fotoğraf ve video çekimleriyle ölümsüzleştirerek ve de teknoloji desteğini alıp sınıfı yönetmeyi uygulamalı olarak yol aldım yıllardır; öğrenmenin en iyi yönteminin “yaparak, yaşayarak” olduğuna olan büyük inancımla. Aynen köy enstitülerinde olduğu gibi...
Yetmiş adet proje örneği de içeren kitap, pandemi nedeniyle okullarımızın kullanmak durumunda kaldığı yüz yüze, uzaktan ve hibrit eğitimin en kullanışlı ve keyifli yöntemi olan proje tabanlı öğretimin şifrelerini anlatıyor. Veriye dayalı olmasının en önemli özellik olduğunun vurgulandığı bu kitap yoluyla yüreklerimizle ders vermenin inceliklerini de keşfedeceğiz.