Eğitim Bilimleri \ 4-22
Nazife Şen Ersoy Kültürleri kendi içinde inceleyen ya da birbirinden kopuk gören bazı yaklaşımların aksine transkültür yeni ve hibrid bir kültür doğuran ilişkilerin kolektif bir ürünüdür. Günümüzde transkültürel etkileşimlerin en belirgin aracısı internettir. Çevrimiçi öğrenme ortamlarında, farklı kültürler ve farklı öğrenenler arasındaki etkileşimin bir sonucu olarak yeni bir transkültürün ortaya çıkması hayli olanaklıdır. Bunun gerçekleşebilmesi için öğrenme-öğretme sürecinin üç ayağını oluşturan öğrenen ve öğreten deneyimleri ve derslerin yapısal özellikleri ile bu üçünün birbiriyle olan etkileşimlerinin transkültür oluşumunu destekleyecek nitelikte olması önem arz etmektedir.
Bu kitapta, transkültür olgusu açık ve uzaktan öğrenme bağlamında ele alınmış, transkültür oluşumu ve varlığı çevrimiçi ve kitlesel açık çevrimiçi dersler özelinde incelenmiştir.
Ayşen Bakioğlu - Resul Baltacı Dünya nüfusunun beşte birini barındıran bir ülke olarak Çin, dünya eğitim kaynaklarının sadece %2'si ile tüm dünyadaki öğrencilerin %26'sına hizmet vermektedir. 1940'larda nüfusunun %80'i eğitimsiz, 1980'lerde 15 yaş üstü nüfusun ortalama eğitim yılı sadece 7.8 yıl iken, günümüzde okuryazarlık oranı %93'ün üstüne çıkmış, farklı kademelerdeki okullarda, yaklaşık 12 milyon öğretmen 250 milyon öğrenciye eğitim vermektedir. 23 milyonluk nüfusu ülkesinin %1'ine, yüzölçümü %0,06'sına denk gelen Şangay ise, tek başına Çin'in toplam gelirinin sekizde birini karşılamakta; ülkenin ihracat ve ithalat hacminin dörtte birini gerçekleştirmektedir.
15 yaşındaki öğrencilerin gerçek yaşam koşullarında bilgilerini ne ölçüde kullanabildiklerini sınayan PISA sınavlarında, ilk yıllarda Finlandiya üst sıralarda yer alırken, 2009 ve 2012 PISA sınavlarında ilk sıralarda Finlandiya'nın yanında tamamı Asyalı Şangay (Çin), Hong Kong (Çin), Güney Kore, Singapur, Tayvan (Çin), Makao (Çin) ve Japonya gibi ülkelerin/ekonomilerin yer alması, 21'inci yüzyıl için “Asya yüzyılı” nitelemesinin pekişmesine yol açmıştır. Alınan bu sonuçlar, özellikle eğitim politikaları ve uygulamaları konusunda dikkatleri bu bölgenin üzerine çekmiş, eğitimde geri kalmak istemeyen ülkelerin kendilerine yeni bir referans noktası oluşturmalarına yol açmıştır.
Öte yandan, ülkemiz nüfusunun dörtte biri, 15 yaşının altındadır. Pek çok ülkenin nüfusu giderek yaşlanırken ülkemizdeki genç nüfusun dinamizminden yararlanabilmenin yolu nitelikli bir eğitim sisteminin oluşturulmasından geçmektedir. Bu nedenle, özellikle PISA sınavlarında başarılı olan ülkelerin eğitim sistemlerinden yararlı görünen politika ve uygulamaların tespit edilmesi ve eğitim sistemimizin yeniden yapılandırılması çalışmalarında göz önünde bulundurulması önem taşımaktadır.
Barbaros Yalçın, Mehmet Ak, Mehmet Kavaklı, Şahin Kesici Bağımlılık, her geçen gün büyüyen bir canavar gibi yaşamlarımızı etkilemekte. Bizim ailede olmaz, diyebilen yok. Bağımlılık türleri nelerdir? Sigara, alkol, madde ve internet bağımlılığı nasıl gelişir? Aile içini kontrol etseniz de okul, yurt, mahalle, arkadaşlar, kısaca çevreyi kontrol edebilmek güç. Önlenebilir mi? Evet. Nasıl? Çocuklarımızı nasıl koruyacağız, bize düşen görevler ne? İşte bunlar, birçok ebeveynin cevap aradığı sorular. Peki ebeveynler ne yapacaklar? Ne yapmayacaklar? Anne-babaların işte bu sorularına cevap oluşturabilecek, kriz durumlarında ebeveynlere rehberlik edebilecek bir eser ortaya koymaya çalıştık. Mesleki pratiğinde madde bağımlısı bireylerle çalışan farklı kulvardaki uzmanların madde bağımlılarına yönelik bir projede yollarının kesişmesi ile bu kitap fikri doğdu. Proje sürecince birçok madde bağımlısı ve ailesi ile görüşmeler yapıldı. İnternet bağımlısı bireylere destek sağlandı. Bilişsel davranışçı temelli grup ve bireysel terapi seansları yapıldı. Edinilen tecrübeler, bilimsel yayınların ve eserlerin incelenmesi ile süzgeçten geçirilerek, anlaşılır bir dille, rehberlik gayesi ile kitaplaştırıldı. Elinizde tuttuğunuz bu kitabın temel amacı, anne, baba ya da diğer aile bireylerinin sergilediği tutum ve davranışların çocuk ve gençlerin dünyasında şekillenen kendilik ve dış dünya algısı üzerindeki etkilerini ve bunların bağımlılık potansiyelini nasıl artırdığını ve bu süreçteki somut olayları ortaya koyarak siz anne ve babaların farkındalığını artırmaktır.
Serkan Volkan Sarı İçinde bulunduğumuz yüzyılda, bilginin değişim hızı hiç şüphesiz ki baş döndürücü boyutlara ulaşmış durumda. Bu değişimden en çok etkilenenlerin başında çocuk ve ergenler geliyor. Çocuk ve ergenlerin nasıl yetiştirileceği, yaşama nasıl hazırlanacağı gibi sorular da anne babaların en önemli gündemleri arasında yer alıyor. Bilimsel bir dayanağı olan kuşaklar sınıflamasında alfa ve z kuşağı çocuklarının ve ergenlerinin yetiştirilmesi sürecinde anne ve babaların son yıllarda yoğun bir bilgi bombardımanıyla karşılaştıkları görülmektedir. Gerek görsel gerek yazılı medyada ortaya çıkan ve kaynağı çoğunlukla belirli olmayan bilgilerin ebeveynlerin bu konuda bir karmaşa yaşamaları sonucunu doğurduğu anlaşılmaktadır.
Bu kitabın, alfa ve z kuşağı anne babalarının, içinde yaşadığımız hızlı değişen çağ bağlamında çocuklarını daha iyi tanımalarında ve onlara karşı tutum ve davranışlarını şekillendirmelerinde bir rehber olacağı düşünülmektedir.
Fatih Kılıçarslan Çocuk korunmaya, ilgiye ve sevgiye muhtaç bir varlıktır. Ailenin uygun tutumlarıyla çocuğun ruhsal ve davranışsal gelişimi sağlıklı yapılandırılabilir. Kişilik doğrudan doğruya anne babanın çocuğu ile karşılıklı kurduğu ilişkiden oluşmaktadır. Karakterin, kişiliğin oluşumunda; çocuk - ana baba etkileşimi sürecinde sevgi ve disiplin temel rol oynar. Çocuğun karakteri, çoğu kez ana babasının verdiği davranış özelliklerini yansıtır. Kendisine ve ailesine güvenen, benlik saygısı gelişmiş çocuklar başarısı yüksek olmaya aday çocuklardır. Özgüvenin oluşumu, çocuğunun bağımsızlaşma sürecinde ebeveynlerin sağlıklı iletişimiyle gerçekleşebilir. “Çocuğumu Nasıl Eğitmeliyim?”; ebeveynlerin çocuklarını eğitiminde, geleceğe ve hayata hazırlamada yararlı olduğuna inandığım bir eserdir.

İÇİNDEKİLER

Bölüm 1 AİLENİN İŞLEVLERİ
Bölüm 2 AİLE İÇİ İLETİŞİM
Bölüm 3 AİLE TUTUMLARININ ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Bölüm 4 AİLE İÇİ İLİŞKİLERDE İLETİŞİM ENGELİ
Bölüm 5 AİLE TUTUMLARININ ÇOCUK GELİŞİMİ ÜZERİNE ETKİLERİ
Bölüm 6 MUTLU BİR AİLE KURMAK VE MUTLU ÇOCUKLAR YETİŞTİRMEK

Halil Karadaş, Niyazi Özer Çocukların okul yolunda güvende olması hepimizin temel beklentisi iken okul yolunda yaşanan problemlerin artması endişe vericidir. Konuyla ilgili medyada dolaşan haberlerin sayısı da bir hayli fazladır:
“…İstanbul’da bulunan bir ilkokulda servis aracı öğrenciyi ezdi. Hastaneye kaldırılan öğrenci hayatını kaybetti.”
“Samsun’da öğrenci servisi ile otomobil çarpıştıktan sonra meydana gelen kazada 2 öğrenci hayatını kaybetti, diğer öğrenciler yaralandı.”
Günümüzde nüfus artışları sonucunda az sayıda öğrenci okula yürüme mesafesindeki bir yerde yaşama şansına sahiptir. Birçok öğrenci ise okul servis araçları ve diğer imkânlarla okula gidebilmektedir. Öğrenci servis araçlarına duyulan ihtiyacın artması, bu araçlarla ilgili güvenlik endişelerini doğurmaktadır. Öğrencilerin güvenli bir şekilde okula varması etkili öğretim açısından önemlidir.
Bu kitap, okul servis araçlarıyla ilgili yaşanan problemleri konu edinmekte ve öğrencilerin okul yolu güvenliğine dikkat çekmektedir. Okul servis aracından kaynaklanan güvenlik sorunlarını, servis şoförlerinin sebep olduğu güvenlik sorunlarını, yol güzergâhı boyunca yaşanan problemleri, öğrencilerin yarattığı güvenlik sorunlarını ve bu kapsamda yaşanan diğer tehlikeleri ele almaktadır.
Kitap, kapsamlı bir araştırmanın ve emeğin ürünüdür. Bu eser vesilesiyle öğrencilerin okul yolu güvenliği ile ilgili yaşadıkları problemler betimlenmiş ve bu problemlerin çözümüne yönelik öneriler ileri sürülmüştür. Tespit edilen problemlerin ve ileri sürülen önerilerin MEB’e, okul yöneticilerine, ailelere ve İçişleri Bakanlığı EGM Trafik Başkanlığına yarar sağlayacağı düşünülmektedir.
Adem Peker, Banu Yıldız, Erol Uğur, İbrahim Demirci, Mahmut Almbaıdheen, Mehmet Emin Turan, Mustafa Ercengiz, Mustafa Savcı, Özge Metin Aslan, Rıfat Bilgin, Serkan Altuntaş, Taner Algan, Tuğba Seda Çolak Duygusal istismar, ne yazık ki günlük yaşantının bir parçası ve kanıksanan bir gerçeklik olarak insanlığın bilinen tarihinden beri varlığını sürdürüyor. Örneğin, deyimlerde, atasözlerinde, günlük dilde, parkta, televizyonda, sosyal medyada, okulda, evde kısacası aklınıza gelebilecek her alanda, çocuğun duygusal istismarı ile karşılaşabilirsiniz. Karşılaşıldığında ya da maruz kalındığında bile bu durumun bir istismar olduğu ne yazık ki fark edilmiyor. Artık çoğumuz için normal sayılan aslında, normal olmayan, suç sayılabilecek davranışlar ile yaşıyoruz.
Ya mağduruz ya da mağdur ediyoruz. Her hâlükârda sağduyu ile yaklaşıldığında duygusal istismarın yıkıcı sonuçlarının görülmesi oldukça olasıdır. Bir çocuk, bir yetişkin tarafından fiziksel olarak hırpalandığında her birimiz üzülüyoruz. Ancak verilen ruhsal zararlar neden göz ardı ediliyor?
Kısacası biz çocuğa söylenen "Senden bir şey olmaz." ifadesinin oluşturduğu yıkıcı etkilerin toplumsal farkındalığının gelişmesi ya da geliştirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Evet, fiziksel olarak bir zararı olmayabilir ancak çocuğun duygu dünyasında açmış olduğu yaralar çok daha kalıcı izler bırakıyor.
Bu kitap, çocuk istismarının en yaygın türü olan duygusal istismarı tüm yönleriyle ele alıyor.
İnsan ırkının akciğerleri olan çocukların, o “çocuk dünyaları”nın temiz kalması dileğiyle…
Serkan Volkan Sarı Teknoloji, insanların yaşam tarzını hızla değiştirmektedir. Bu çağda akıllı teknolojilerin kullanımının artmasının etkisi insan ilişkilerine de yansımaktadır. Bu süreçte ebeveynlerin, öğretmenlerin ve tüm eğitimcilerin çocuklara, yaşanan hızlı değişime kendilerini nasıl adapte edebileceklerini öğretmeleri, gerekli becerileri kazandırmaları oldukça önemli görülmektedir. Bu kitapta; özellikle çocuklar ve ergenler açısından risk olarak algılanan siber zorbalık problemine karşı çocukların kendilerini nasıl koruyabileceklerinin öğretilmesi konusuna odaklanılarak hem bu konuda kazandırılabilecek becerilere değinilmiş hem de ebeveyn ve tüm eğitimcilere önerilerde bulunulmuştur.

Besra Taş Çocuk Bakış Açısıyla Ebeveyn Boşanması’nda, boşanmanın çocuklar üzerinde kısa ve uzun süreli etkileri üzerinde durulmuştur. Çalışmanın amacı, çeşitli ülkelerde geniş ölçekli vakalara dayanarak hazırlanmış birçok araştırmayı ele alarak, ebeveyn boşanmasını çocuk bakış açısıyla değerlendirmektir.
Meslekî gözlemlerin aşikâr kıldığı şey, birçok çiftin, boşanmalarının hem kendileri hem de çocukları için ne anlama geldiğinin bilincinde olmadıklarıdır. Çiftlerin çoğu, boşanmalarını problemlerinin bitişi olarak idrak etmekte, en azından problemlerini bertaraf ettiklerini zannetmektedirler. Ne var ki boşanma, problemlerin bitişi değil eski problemlerin farklı yoğunluklarda devamına ilaveten yeni problem yumakları ile dolu bir hayat sürecinin başlamasıdır: Farklı rol modelleri ile yeniden inşa edilmesi gereken bir hayat süreci...
Asuman Önder, Ayfer Açıkgöz, Ayşe Tosun, Ayşegül Demir, Berna Eren Fidancı, Beyza Kendir, Birsen Mutlu, Buket Meral, Çağrı Çövener Özçelik, Damla Pektaş, Deniz Yiğit, Didem Kurap Öcebe, Duygu Arıcı Doğan, Duygu Yılmaz, Eda Aktaş, Elvan Yılmaz Akyüz, Enver Sinan Malkoç, Ergün Hasgül, Erhan Alabay, Esin Sezgin, Esra Ekmekci, Fatma Güdücü Tüfekci, Ferhan Karademir, Filiz Aslantekin Özçoban, Gülçin Kılıçaslan Kaymak, Güzide Özden Akcan, Hacer Özel, Hale Tosun, Hamza Aydemir, Hande Kosek Aluç, Hayrünnisa Özdemir, Hür Mahmut Yücer, İlke Karabıyık, İrem Pamuk, İsmail Aslan, Lütfiye Söğütlü, Meltem Çelik, Nagihan Sabaz, Nihan Engin, Nilhan Vural, Nilüfer Kablan, Nurcihan Aslan, Orhan Koç, Osman Çavuş, Özgür Sarı, Rabiye Güney, Saadet Karakuş, Seda Çağlar, Serap Tepe, Şengül Öymen Gür, Şengül Yalçınkaya, Tuğçe Özlü, Turgay Altunalan, Ülkü Tankut, Yıldız Bilge, Zeynep Karaköse, Zuhal Kunduracılar Eskiler, çocuğun oyunla ilişkisini “Bir çocuğun akşama kadar dokuz oyun işi olur, akşam olunca sekizini bitirir, biri de yarına kalsın der.” sözüyle açıklarlar. Bu kadar işi arasında hastaneye yatan çocuk, işlerini yarım bıraktığı gibi bir de korku, endişe ve ağrı gibi hiç de hoş olmayan deneyimlerle karşı karşıya kalır. Oysa hastanelerde tüm profesyonellerin hedefi ortaktır: Çocuğun sağlığı ve esenliği. Ancak hastane yaşamının koşuşturması arasında bazen çocuğun gereksinimleri gözden kaçar. Bu gereksinimler bazen “ce ce” oynamaktır, bazen masal dinlemektir, bazen de annesine sarılmak, sıcaklığını hissetmektir. Araştırmalar, çocuğun bu gereksinimlerini önemsemenin, geleceğin bedeni kadar ruhu da sağlıklı olan bireylerini yetiştirmek için bir zorunluluk olduğuna dair sayısız kanıt sunmaktadır.
Çocuk Dostu Hastane isimli bu kitapta, farklı disiplinlerden uzmanlar, hastane ortamında çocuğun gereksinimlerinin karşılanması ve yüksek yararı için yapılması gerekenleri bilimsel bulgular ışığında, kendi tecrübeleri ile birleştirerek idealist bir yaklaşımla ayrıntılı şekilde açıklamaktadırlar. Planlama ve tasarımdan başlayarak hastanelerin tüm süreçlerinde, çocuk haklarının yerine getirilmesini ön koşul olarak gören anlayış ise kitabın özünü yansıtmaktadır. Sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkının yanı sıra çocuğun “oyun hakkı” tüm uzmanların vurguladığı en önemli çocuk haklarından biridir. Diğer yandan, kitapta yalnız soyut kuramlar açıklanmakla kalınmamış, hastane ortamında çocuklar için çalışan tüm profesyonellerin yararlanabileceği pratik önerilere de yer verilmiştir. Kitabın, gelecekte hastanelerde görev yapmak üzere sağlık ve sosyal alanlarda eğitim alan lisans ve lisansüstü öğrenciler için temel bir kaynak olması amaçlanmıştır.
Bu kitabın çocuklar için daha dostane bir hastane ortamı oluşturulmasına katkı sağlaması dileğiyle...
A.Halim Ulaş, İmren Özgelen Sevgili öğretmenim, öğretmen adayı veya öğrenip öğretmeye gönül vermiş kardeşim!
Her biri ayrı birer dünya olan öğrencilere daha verimli ve daha kaliteli bir öğretmen olabilmek için başka neler yapmak gerektiği konusunda düşünüyor ve bu sorumluluğun altında eziliyor olabilirsin.
Sana hem uygulamada hem de öğretmenlik ruhunu rahata ulaştırmada rehberlik edebilecek bu kitap, test edilmiş tecrübelerin 100 Altın Kural adı altında derlenmiş hâlidir.
Keyifli ve verimli okumalar…

Aylin Demir, Ayşe Duran Yılmaz, Berçem Sinanoğlu, Ezgi Akıncı Demirbaş, Fatma Kızılay, Filiz Özdemir, Gökhan Şengün, Gülseren Erhan, Lütfiye Coşkun, Mehmet Güney, Mehmet Kanak, Seda Sakarya, Seda Şahin, Serpil Pekdoğan, Yavuz Selim Karasu Gelişim, doğum öncesinde başlayıp yaşam boyu devam eden düzenli ve sürekli değişimler olarak açıklanmaktadır. Çok yönlü ve karmaşık bir süreç olan gelişim, organizmanın zaman içindeki değişimini açıklamaktadır. Bu değişimi tanımak, ona uygun doğru bir yaklaşımla çocuğu desteklemek ve çocuğa yönelik geçekçi beklentilere girmek hem öğretmenlerin hem de ebeveynlerin asli görevlerinden biridir. Gelişimin doğasını anlamak, çocuğu merkeze alan ve çocuğa uygun kazanımlarla temellenen eğitim programlarının oluşturulmasına olanak sağlar. Gelişimi temele alan ebeveynlik yaklaşım ve tutumları ise sağlıklı bireylerin yetiştirilmesinde ve sağlıklı aile içi ilişkilerin oluşturulmasında önemli bir unsurdur. Bu kitap sizlere çocukların gelişim sürecinde onlara doğru bir rehber ve kolaylaştırıcı olmanız adına kılavuzluk etmeyi amaç edinmektedir. Bu kapsamda çocuk gelişimi kitabında; gelişime ilişkin temel kavramlar, fiziksel gelişim, motor gelişim, bilişsel gelişim, dil gelişimi, duygusal gelişim, sosyal gelişim, kişilik gelişimi, ahlak gelişimi, cinsel gelişim ve cinsel eğitim başlıklarına yer verilmiştir.
Kevin Crowley Bu kitap, çocuk gelişim alanında teori ve güncel uygulamalar açısından iyi bir bakış açısı sunmaktadır. Kitap dili anlaşılabilirdir ve pratik örnekler, araştırma bulguları ve pratik, kullanıcı dostu örnekler arasındaki bağlantıyı yansıtmaktadır.
Joan Martlew, Strathclyde Üniversitesi
Bu kitap, çocuk gelişim alanının kapsamlı ve özlü bir anlatımıdır. Erişilebilir ve okunması kolay tüm önemli alanları kapsamaktadır.
Kathryn Nethercott, Eğitim Bilimleri, Bedfordshire Üniversitesi
Çocuk gelişiminin temel yönlerine hoş bir giriş sağlayan iyi yapılandırılmış bir metin.
Sharon Colilles, Carnegie Spor ve Eğitim Fakültesi, Leeds Beckett Üniversitesi

İlk yıllara (0-6) odaklanan bu çok satan kitabın yeni baskısı, çocuk gelişimi alanındaki araştırma, teori ve güncel uygulamalara kapsamlı bir genel bakış sunmaya devam ediyor.
Bu yeni baskı, mevcut politika mevzuatı kapsamında tamamen güncellenmiştir ve şunları içermektedir:
Her bölümde öğrencilerin teori ve pratiği birbirine bağlamasına yardımcı olan yeni “Araştırma Kutuları”,
Çocukların sosyal ve duygusal gelişimine yönelik arttırılmış kapsam,
SAGE dergi makalelerine ücretsiz erişim, açıklamalı ek okumalar, web
bağlantıları ve yararlı çevrim içi materyaller içeren yepyeni bir yardımcı web sitesi.
Bu kitap, çocuk gelişimi modülleri ve erken çocukluk eğitim kursları üzerine çalışanlar için veya çocukların ilk yıllarında nasıl öğrendikleri ve geliştikleri hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyen herkes için gereklidir.
John W. Santrock Gelişim Psikolojisi alanında yazdığı ders kitapları, dünyadaki ve ülkemizdeki en iyi üniversitelerde okutulan John W. Santrock'un Child Development isimli kitabının 14. baskısının çevirisi olan bu kitap; öğrencilerin çocuk gelişiminin farklı yönleri arasındaki bağlantıları vurgulayan, kavramları daha iyi anlamalarına yardımcı olan, gelişimsel bağlantıları gerçek yaşamla ilişkilendiren ders materyaline sistematik ve bütüncül bir yaklaşım sağlamaktadır. Bu özellikleriyle kitap; psikoloji ve eğitim alanlarındaki lisans düzeyindeki öğrenciler için insan gelişiminin doğasını aktaran, hem klasik kuram ve araştırmalar hem de yakın zamandaki güncel araştırma ve tartışmaları içerecek şekilde ele alan önemli bir kaynaktır.
Çocuk Gelişimi kitabının her bölümünde yer alan başlıklar, okuyucular için işlevseldir:
Öğrencilerin çocuk gelişimi hakkında daha etkili bir şekilde öğrenmelerine yardımcı olmak amacıyla, her bir ana bölümün sonunda, öğrencilerden bölümdeki ana konuları gözden geçirmelerini, bu konuları mevcut bilgilerle ilişkilendirmelerini ve yaşam boyunca kendi kişisel yolculuklarıyla öğrendiklerini ilişkilendirmelerini isteyen Gözden Geçir, Bağlantı Kur ve Yansıt başlıkları yer almaktadır. Ayrıca, Araştırmayla Bağlantı, çocuk gelişimi alanındaki araştırmaların nasıl yürütüldüğünü ve disiplin anlayışını nasıl etkilediğini gösteren bir çalışma veya programı tanımlar. Bunun yanı sıra her bölümün kenar boşluklarında birden çok kez görülen Gelişimsel Bağlantı, öğrencileri konunun önceki, güncel veya sonraki bir bölümde tartışıldığı yere yönlendirir. Bu özellik, gelişim boyunca olan ilişkileri ve biyolojik, bilişsel ve sosyoduygusal süreçler arasındaki bağlantıları vurgular. Kitap, öğrencilerin araştırma ve gelişimsel bağlantılar kurmalarına yardımcı olmakla beraber tartışılan kavramlar ve gerçek dünya arasındaki önemli bağlantıları da gösterir. Bu baskıda, gerçek hayattaki bağlantılar, bölüm vinyetinde, Çocuk Yetiştirmeyle Bağlantı, Farklılıklarla Bağlantı ve Mesleklerle Bağlantı'da açıkça yapılmıştır.
“Çocuk Gelişimi” kitabının bu mevcut baskısında, Çocuk Gelişiminin Doğası; Biyolojik Süreçler, Fiziksel Gelişim ve Algısal Gelişim; Biliş ve Dil; Sosyoduygusal Gelişim; Gelişimin Sosyal Bağlamları başlıkları altında yer alan 17 bölümün her biri, çocuk gelişimi alanının önde gelen uzmanlarının detaylı değerlendirmeleri ve önerileri doğrultusunda yenilenmiş ve güncel örneklerle zenginleştirilmiştir.
Ayşe Alptekin, Ece Kara, Emine İnci, Fatma Zeynep Dönmez, Gözde İnal Kızıltepe, Maide Orçan Kaçan, Nisa Başara Baydilek, Nudar Yurtsever, Özden Kuşçu, Selcen Aydoğan, Sema Öngören 0-18 yaş arasını içine alan çocukluk, olağanüstü gelişmeleri ve kritik dönemleri içinde barındıran, büyüleyici değişimlerin yaşandığı bir zaman dilimidir. Bu zaman dilimi içinde çocuğun gelişimi ve maruz kaldıkları bize hem nasıl bir yetişkin olacağının sinyallerini vermekte hem de sağlıklı bir toplum yapısının devam ettirilmesi açısından önemli olmaktadır. İster anne-baba ya da kardeş/ler, birinci derecede akrabalar isterse çocuğun yaşamına yön veren bir meslek sahibi ya da çocuğun hayatından geçen diğer bireyler olsun aslında toplumun tamamı çocukların yetiştirilmesinden sorumludur. İçinde bulundukları yaşa göre sahip oldukları gelişimsel özellikleri bilmek ise onları bütünsel bir yaklaşım ile desteklemek ve yanlış uygulamalara maruz bırakmadan sağlıklı bireyler olarak yetiştirebilmenin anahtarıdır. Çocukların içinde bulundukları yaşa göre gelişimsel özelliklerini bilmek ve kalıtımla getirdikleri özellikleri ile içinde yaşadıkları çevrenin özelliklerinin de gelişimlerini şekillendirdiğini unutmamak gerekir. Bu noktada, yaşam yolculuklarında her birinin sahip oldukları özelliklerle “biricik” olduğunu göz önüne alarak, kıyaslamadan onlara eşlik etmek oldukça önemlidir.
Çocuk Gelişimi I' de;
• Gelişimle ilgili temel kavramlar
• Fiziksel gelişim
• Motor gelişim
• Bilişsel gelişim
• Dil gelişimi
• Çocuk Gelişimi II' de;
• Kişilik gelişimi
• Sosyal duygusal gelişim
• Ahlak gelişimi
• Cinsel gelişim
başlıklarına ve temel kavramların tanımlarının yapıldığı sözlüklere yer verilmiştir.
Çocuk Gelişimi I-II kitapları; anne-babalara, çocuk gelişimcilere ve adaylarına, öğretmenlere ve öğretmen adaylarına, çocuğu gelişimsel olarak tanımak isteyen tüm bireylere yönelik hazırlanmıştır. Kitapların tüm okuyucularına faydalı olması dileğiyle...

Ayşe Alptekin, Ece Kara, Emine İnci, Fatma Zeynep Dönmez, Gözde İnal Kızıltepe, Maide Orçan Kaçan, Nisa Başara Baydilek, Nudar Yurtsever, Özden Kuşçu, Selcen Aydoğan, Sema Öngören 0-18 yaş arasını içine alan çocukluk, olağanüstü gelişmeleri ve kritik dönemleri içinde barındıran, büyüleyici değişimlerin yaşandığı bir zaman dilimidir. Bu zaman dilimi içinde çocuğun gelişimi ve maruz kaldıkları bize hem nasıl bir yetişkin olacağının sinyallerini vermekte hem de sağlıklı bir toplum yapısının devam ettirilmesi açısından önemli olmaktadır. İster anne-baba ya da kardeş/ler, birinci derecede akrabalar isterse çocuğun yaşamına yön veren bir meslek sahibi ya da çocuğun hayatından geçen diğer bireyler olsun aslında toplumun tamamı çocukların yetiştirilmesinden sorumludur. İçinde bulundukları yaşa göre sahip oldukları gelişimsel özellikleri bilmek ise onları bütünsel bir yaklaşım ile desteklemek ve yanlış uygulamalara maruz bırakmadan sağlıklı bireyler olarak yetiştirebilmenin anahtarıdır. Çocukların içinde bulundukları yaşa göre gelişimsel özelliklerini bilmek ve kalıtımla getirdikleri özellikleri ile içinde yaşadıkları çevrenin özelliklerinin de gelişimlerini şekillendirdiğini unutmamak gerekir. Bu noktada, yaşam yolculuklarında her birinin sahip oldukları özelliklerle “biricik” olduğunu göz önüne alarak, kıyaslamadan onlara eşlik etmek oldukça önemlidir.
Çocuk Gelişimi I' de;
• Gelişimle ilgili temel kavramlar
• Fiziksel gelişim
• Motor gelişim
• Bilişsel gelişim
• Dil gelişimi
• Çocuk Gelişimi II' de;
• Kişilik gelişimi
• Sosyal duygusal gelişim
• Ahlak gelişimi
• Cinsel gelişim
başlıklarına ve temel kavramların tanımlarının yapıldığı sözlüklere yer verilmiştir.
Çocuk Gelişimi I-II kitapları; anne-babalara, çocuk gelişimcilere ve adaylarına, öğretmenlere ve öğretmen adaylarına, çocuğu gelişimsel olarak tanımak isteyen tüm bireylere yönelik hazırlanmıştır. Kitapların tüm okuyucularına faydalı olması dileğiyle...

İsa Özkan, Özlem Okyay, Pelin Ülker Atav, Seda Sakarya, Yağmur Başaran, Zeynep Seda Çavuş, Zeynep Topcu Bilir, Zuhal Begde Çocukla çalışacak meslek elemanlarının 0-6 yaş çocuğunun gelişim alanları hakkında yeterli bilgiye sahip olmaları ve alanda iyi yetiştirilmiş olmaları gerekmektedir. Çocuk Gelişimi I-II kitabı öncelikle çocuk gelişimi ön lisans programında okuyan öğrenciler için ders kitabı niteliğinde hazırlanmıştır. Ayrıca çocuk gelişimi lisans ve okul öncesi öğretmenliği bölümlerinde okuyan öğrenciler için de kaynak kitap olarak kullanılabilir. Kitap, çocuk gelişimi dersinin birinci ve ikinci eğitim öğretim döneminde işlenen konuların tümünü kapsadığından Çocuk Gelişimi I-II ismiyle sunulmuştur. Kitapta; çocuğun bilişsel, dil, fiziksel, motor, kişilik, sosyal duygusal, ahlak ve cinsel gelişim alanlarının açıklandığı 8 bölüm bulunmaktadır. Bu bölümlerde, gelişim alanları tüm boyutlarıyla ve gelişim kuramcılarının görüşleriyle ayrıntılı bir biçimde ele alınmıştır.
Asya Çetin, Ayşegül Şükran Öz, Bedriye Tuğba Karaaslan, Çiğdem Kaymaz, Dudu Melek Er, Emine Nilgün Metin, Esra Acar Şengül, Fahriye Figen Turan, Fatma Canan Durgungöz, Fatma Elibol, Fatma Elif Kılınç, Gizem Yağmur Değirmenci, Gökhan Kayılı, Gözde Akoğlu, Gül Kadan, Gülen Baran, Kezban Tepeli, Keziban Büşra Kaynak Ekici, Kızbes Meral Kılıç, Mehmet Sağlam, Merve İmir, Nazan Kaytez, Neriman Aral, Nur Sena Öz, Raziye Yüksel Doğan, Rüveyda Kurnaz, Selen Gündüz, Selvinaz Saçan, Sevinç Zeynep Kavruk, Şehnaz Ceylan, Utku Beyazıt Son yıllarda çocuk gelişimi alanına ilginin artması ve pek çok Çocuk Gelişimi bölümünün açılması, bu bölümlerde öğrenim gören çok sayıda öğrencinin olması dil birliği ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Bu ihtiyacı karşılamak için farklı üniversitelerde görev yapan sekiz akademisyenden oluşan editörler grubu büyük bir heyecanla yola çıkmış ve akademisyenlerin, öğrencilerin ve mezunların aynı mesleki dili kullanması adına Çocuk Gelişimi Terimler Sözlüğü’nü oluşturmuştur.
Çocuk gelişimi ile ilgili terimlerin kavramsal karşılıkları, on üç farklı üniversiteden otuz akademisyenin oluşturduğu yazar ekibi tarafından yazılmıştır. Sözlüğün içinde yer alan terimler listesi, çocuk gelişimi alanına özgü terimlerin yanı sıra diğer alanlar tarafından da kullanılan ortak terimlerden oluşmaktadır.
Üç yıllık titiz ve özverili bir çalışmanın ürünü olan Çocuk Gelişimi Terimler Sözlüğü’nün mesleki donanımınıza katkı sağlayacağını umuyoruz.
Öge Çultu Kantaroğlu, Birgül U. Bayoğlu Çocuk Gelişimi Uzmanına En Çok Sorulan Sorular, çocuğunuzu büyütürken sık karşılaştığınız sorunlara çözüm önerisi sunmakla kalmıyor, gelişimini nasıl destekleyeceğiniz konusundaki endişelerinizi de gideriyor. Bu kitap, bizlere bir birey yetiştirmenin sadece beslemek, uyutmak ve korumaktan ibaret olmadığını bir kez daha hatırlatıyor. Üstelik bunu yaparken de konuyu son derece sade ve net bir şekilde sunuyor ve dayanağını bilimden alıyor.
Bu şahane rehberi tüm anneler ve babalar okumalı.
Dr. Elif Pınar Çakır
Çocuk Sağlığı Hastalıkları Uzmanı, Yazar

Biz acemi annelerin çocukları için hiç bitmeyen soruları ve bu sorular ile birlikte gelen kaygıları vardır. Ne yapacağımızı, nasıl davranacağımızı bilemediğimiz veya merak ettiğimiz durumlarda bizi yönlendirebilecek bir kaynağa ihtiyaç duyarız. Herkesin anlayabileceği şekilde sade ve akıcı bir dil kullanılarak yazılmış olan bu başucu niteliğindeki kitapta, eminim ki siz de benim gibi birçok sorunun cevabını bulacaksınız.
Bahar Yanbolulu
Anne

Anneler ve babalar çocuk sahibi olmaya niyet ettikleri anda başlar çocuk gelişimi serüveni. Çocuğunu sağlıkla ve huzurla kucağına almak isteyen annelerin ve babaların aklında sorular belirir: "Çocuğum için çevresel uyaranları nasıl düzenlemeliyim?", "Oyuncak tercihinde nelere dikkat etmeliyim?", "Gelişimsel bir gecikme ile karşı karşıya kalırsam bunu nasıl fark edebilirim?"... Tuvalet alışkanlığı süreci, okul sorunları, yemek ve uyku düzeni, akran zorbalığı, sınav kaygısı derken bu liste uzayıp gider. Çocuk Gelişimi Uzmanına En Çok Sorulan Sorular kitabı, bu anlamda tam bir el kitabı niteliğinde hazırlanmış. Çocuk gelişimi alanına ait teorik bilgiler, anneler ve babalar ile sohbet edilircesine yalın bir dille anlatılmış. Örnekler hayata dair, çözümler uygulanabilir nitelikte. Sadece anneler ve babalar için değil, çocuklarla çalışan tüm meslek elemanları için rehber olacağını düşünüyorum.
Emine Ergün
Çocuk Gelişimi Uzmanı
Fatma Gül CİRHİNLİOĞLU Kitapta, genel olarak çocuğun doğumundan altı yaşının sonuna kadar olan dönemdeki büyüme ve gelişimi ele alınmıştır. Çocuğun fiziksel büyüme ve gelişiminin yanı sıra özellikle dil, motor, bilişsel ve kişilik gelişimi, kişisel, sosyal ve duygusal gelişimi ve cinsel kimlik gelişimi incelenmiştir.
Gelişim süreçleri çocuğu yaş dönemlerine göre sınıflandırarak anlatılmıştır. Çocuklar ilk yıllarında çok hızlı geliştiklerinden, bu dönem aylara bölünerek incelenmiştir. Her bir dönem için çocuğun gelişimini desteklemek amacıyla bazı etkinlik önerileri de sunulmuştur.
Çocuğun sağlıklı kişilik gelişimi, fiziksel ve zihinsel gelişimi kadar önemlidir. Bunun için çocuğun kişilik gelişimi sürecinde uygun aile tutumlarının neler olduğu vurgulanmıştır.
İlk çocukluk döneminde uyku, tuvalet eğitimi ve beslenme gibi temel alışkanlıkları kazandırma konularında karşılaşılan sorunlara çözüm önerileri sunulmuştur. Okul öncesi eğitime başlama, oyun davranışları ve oyuncak seçimi, uyum ve davranış problemleri gibi çoğu anne babanın zorlandığı konularda çeşitli pratik çözümler geliştirilmiştir. Anne baba ölümü, boşanma gibi durumların çocuk üzerindeki etkileri ve ortaya çıkabilecek sorunlar irdelenmiş ve bazı başetme yolları gösterilmiştir. Ayrıca zekâ, zekâ gerilikleri ve nedenleri, zekâ geriliğini önleme ve zekâ testleri hakkında bilgi verilmiştir.
Bebek ve çocukların en üst düzeyde sağlıklı bir şekilde büyüme ve gelişmeleri için nasıl beslenmeleri gerektiği üzerinde de durulmaya çalışılmıştır.
Her anne babanın rahatça anlayabilmesi için sade, basit ve özel terimlerden arınmış bir dil kullanılmıştır. Bunun yanı sıra bilimsel bilgilerin dikkatlice derlenmesine ve sistemli bir şekilde anlatılmasına da özen gösterilmiştir.
Hacı Can, Ekin Tuna, Nehir Tuna Çocukların saf, masum ve duyarlı oldukları kadar bağımlı ve güçsüz olmaları nedeniyle toplumda en çok korunmaya muhtaç kesim olduğu kuşkusuzdur. Tarihsel süreç içinde birçok kötü muameleye maruz kalan çocukların maalesef günümüzde de gerektiği gibi korunduğu söylenemez. Bu gerçeklik karşısında çocukların hukuki korunmasının daha da etkin hâle getirilmesi gerektiği aşikardır. Bunun yanında çocukların ruhsal ve psikolojik yönden kişilik gelişimlerinin sağlanması gerektiğine de dikkat çekilmelidir. Gerçekten de çocukların kendi haklarını bilmeleri ve yeri geldiğinde bunları kullanabilmeleri ve ayrıca iyi bir şekilde eğitim almaları sağlıklı gelişim ve ruhsal durumları için son derece önemlidir. Bu gereklilikten hareketle hazırlanan elinizdeki bu çalışma, çocuk hukukunun temel yönlerini ele alarak çocukların hukuki statüsüne açıklık getirmektedir.
Ancak çocuklarına değer veren ve sağlıklı gelişme ve büyüme olanakları sağlayan toplumların geleceklerini sağlam nesiller temelinde inşa edebileceği bilinci ve tüm çocukların sağlıklı, huzurlu, barış ve sevgi dolu bir ortamda yetişmesi temennisi ve ümidiyle...
Aslıhan Özer, Emine Ülken, Ertuğrul Hatipoğlu, Fadime Üstüner Top, Fatih Aydın, Feridun Kaya, Hatice Odacı, Hüseyin Kağan Zengin, İlknur Yeniçeri, Kenan Bülbül, Nihal Topal, Özge Kınık, Şükrü Özer, Tuğba Türkkan Bu kapsamlı kitap; çocuklara yönelik istismar ve ihmali anlamak, tanımlamak ve bu ciddi sorunla başa çıkmak için temel bir kaynak olarak hazırlanmıştır. Her biri alanında uzman akademisyenler ve profesyoneller tarafından kaleme alınan bölümler, çocuk istismarının tarihinden fiziksel, duygusal, cinsel ve çevrim içi istismar türlerine kadar geniş bir yelpazede konuları ele almaktadır. Kitap, hem Türkiye'de hem de dünyada çocuk istismarının mevcut durumunu ve yasal düzenlemelerini inceleyerek bu alanda farkındalık yaratmayı ve çözüm önerileri sunmayı amaçlamaktadır. Ayrıca istismar mağduru çocuklarla nasıl etkili bir şekilde iletişim kurulacağı, tedavi ve rehabilitasyon süreçleri ile önleme stratejileri gibi pratik bilgiler de sunmaktadır. Çocuk istismarına karşı koruma sağlamaya yönelik mevzuat, tedavi yöntemleri ve profesyonellerin yaşadığı ikincil travma gibi konularla da zenginleştirilen bu eser, hem akademik dünyaya hem de sahada çalışan uzmanlara değerli bir rehber niteliğindedir. Çocuk istismarının önlenmesi ve çocukların korunması için atılması gereken adımları daha iyi anlamak isteyen herkes için vazgeçilmez bir kaynaktır.
Ahmet Hulusi Akkaş, Çağlar Özdemir, Ebru Davulcu, Fikret Yazıcı, Hakan Aydın, Haşim Asil, Hülya Öztekin, Mustafa Öztürk, Mustafa Temel, Sümeyye Derin, Vahit İlhan Çocuk istismarı, multidisipliner yaklaşımla ele alınması ve çocukların yüksek yararının gözetilmesi için titizlikle çalışılması gereken bir konudur. Çocuk istismarı sorununa ilişkin çözüm çabalarına kuşkusuz en önemli katkıyı, bu alanla ilgili bilimsel ve yönetimsel bilgiyi artırma girişimleri sağlayacaktır. Bu girişimlerin multidisipliner bir yaklaşım içermesi, bu konuda son derece sınırlı üretim göz önüne alındığında stratejik bir önem arz etmekte ve çözüm arayışlarını güçlendirecek bir potansiyel taşımaktadır. Belirtilen amaç ve öneme bağlı olarak ProChild Projesi, çocuk istismarı sorununun multidisipliner yaklaşımla ele alındığı editörlü bir kitap üretimini, temel çıktılarından biri olarak belirlemiştir. Bu kitap; çocuk istismarı sorunsalını, tıp, eğitim, hukuk ve iletişim birikimiyle ele almakta, internet gazetelerinde yayımlanan çocuk istismarı haberleri üzerinden temsil sorununa odaklanmakta ve çocuk istismarının dijital bileşenlerini ayrıntılı olarak tartışmaya açmaktadır.
Çağla Nur Demirtaş, Deniz Uğur Cengiz, Ezgi Sumbas, Gökhan Şengün, Kayhan Bozgün, Mehmet Kanak, Mehmet Şahin, Muhammed Selçuk Sinanoğlu, Sanem Can Çolak, Seda Sakarya, Serpil Pekdoğan Çocuk psikolojisi; çocuğun doğum öncesinden itibaren gelişim düzeyinin bilinmesi, çocukların tanınması, davranışlarının anlamlandırılması, bedensel ve ruhsal sağlık süreçlerinin yakından takip edilmesi, olabilecek herhangi bir probleme erkenden müdahale edilmesi, öğrenme süreçleri hakkında bilgi sahibi olunması ve bu sürecin desteklenmesini kapsamaktadır. Çocukların fiziksel ve ruhsal açıdan sağlıklı birey olmaları bu süreçlerin özenli ve dikkatli bir şekilde değerlendirilmesiyle mümkündür. Çocukluk döneminde, temel bilgi ve beceriler kazanılmakta; kişiliğin temelleri atılmaktadır. Çocukluk döneminin sağlıklı bir şekilde geçirilmesi, sağlıklı bir yetişkinlik sürecinin zeminini oluşturmaktadır. Sağlıklı bir toplumun inşa edilmesi sağlıklı bireylerin yetiştirilmesine bağlıdır. Bu kapsamda bu kitapta; çocuk psikolojisinin tarihçesi ve çocuk psikolojisine dair temel kavramlar, çocukluk ve ergenlik döneminde görülen uyum ve davranış sorunları, bu sorunların altında yatan nedenler, bu sorunların sınıflandırılması ve tedavi yöntemleri, çocuk ihmal ve istismarı, çocukluk çağı dil ve konuşma bozuklukları, teknoloji ve çocuklar üzerine etkileri, çocuklarla psikolojik danışma, boşanma, ölüm ve çocuk, oyun terapisi ile çocuk ruh sağlığına yaklaşım konuları yer almaktadır.

Ayşe Sibel Türküm, Ayşen Balkaya Çetin, Bahtiyar Eraslan Çapan, Meral Melekoğlu, Nilüfer Koçtürk, Selen Demirtaş Zorbaz, Serdar Körük, Seval Kızıldağ, Zerrin Bölükbaşı Macit Bireyin doğumu ile başlayan yaşamı, bebeklik, çocukluk ve okul dönemleri ile devam eder. Her bir dönem yeni bir serüven, yeni bir öğrenmedir. Yaşamın en çok şeyin öğrenildiği dönemi olan çocukluk, insan yaşamının en özel dönemlerinden biridir. Bu kitap; anne-babalara, psikolojik danışmanlara, psikologlara, öğretmenlere, konuyla ilgili uzmanlara ve eğitim görenlere, çocuğun doğum öncesi döneminden başlayarak ergenlik sonuna kadar süregelen tüm gelişimine ve karşılaşılan sorunlara yönelik detaylı bir inceleme sunmak üzere yazılmış bir kitaptır.
Özlem Gözün Kahraman Modern çağın ebeveynleri, bilim ve teknolojideki gelişmelere bağlı olarak hızla değişen yaşam koşullarında, çocuklarının sağlıklı psikolojik gelişimi için daha fazla endişe hissetmekte ve çocuklarını doğru şekilde desteklemek için uzman desteğine ihtiyaç duymaktadır. Çocukların günlük yaşamlarında maruz kaldıkları stres faktörleriyle sağlıklı bir şekilde baş edebilmeleri, kendileri ve diğerleriyle olumlu ilişkiler geliştirerek sağlıklı psikolojiye sahip olmaları konusunda ebeveynlerin, öğretmenlerin ve uzmanların önemli sorumlulukları bulunmaktadır. Çocukların ruh sağlığı ve esenliğinde bütüncül bir yaklaşımı temel alarak hazırlanan bu kitabın, çocukla çalışan profesyoneller ve çocuk gelişimi alanında öğrenim gören öğrenciler için önemli bir rehber kitap olması hedeflenmiştir.
Tarık Solmuş Bir çizgi ya da animasyon filmin iki özelliği olmalıdır. Bir yandan çocukların zihinsel, duygusal, sosyal, ahlaki, dil ya da vicdan gelişimlerine katkıda bulunurken bir yandan da onlara hiçbir zarar vermemelidir, saldırganlığa ve suç işlemeye yöneltmemelidir, özendirici olmamalıdır.
Kitabın bu genişletilmiş ve güncellenmiş 2. basımında da yine yukarıdaki kriterler dikkate alınarak 478 çizgi film ve 344 animasyon film incelenmiştir. Bu incelemenin sonucunda da tüm bu filmler içerdikleri psikolojik özelliklere göre “Yararlı / Eğitici / Öğretici”, “Zararlı / Sakıncalı” ve “Ne Yararlı Ne de Zararlı” olmak üzere 3 kategoriye ayrılmışlardır. Çocukların gelişimi açısından ne olumlu ne de olumsuz bir etkisi olmayan filmler “Ne Yararlı Ne Zararlı” kategorisinde değerlendirilmiştir. Örneğin, o sabah kendisine bir parça zaman ayırmak isteyen bir annenin 2.5 yaşındaki kızını ya da 7 yaşındaki oğlunu TV karşısına oturtup herhangi bir endişe, şüphe, korku da yaşamadan izlettirebileceği filmlerdir. Kuşkusuz ki ideal olanı; çocuklara hep “Yararlı / Eğitici / Öğretici” çizgi ya da animasyon filmler izlettirip “Zararlı / Sakıncalı” olanlarından da uzak tutmaktır.
Kathryn Geldard, David Geldard, Rebecca Yin Foo “Bu kitap bir numara... Bu kitabı çok sevdim.”
Sally Riggall, Lincoln Ūniversitesi, Öğretim Görevlisi

“Çocuklarla çalışan her terapist için kesinlikle önerilecek bir kaynak”
Dianne O'Malley, Danışman Psikolog, Young Mind'S NETWORK (Genç Beyinler Ağı)

“Terapi ve danışma alanı için önemli bir kaynak kitap”
Divine Charura, Leeds Beckett Ūniversitesi, Öğretim Görevlisi

Bu kitap, duygusal sorunları olan çocuklarla çalışırken yararlanılacak mükemmel bir rehberdir. Gereksinim duyulan, bilinmesi gereken her şeyi kapsıyor:
Çocuk-terapist ilişkisi,
Etkin çalışma için uygulama çerçeveleri,
Oyun terapisi ve çeşitli oyun materyalleri ve etkinliklerin kullanımı,
Çalışma kâğıtları aracılığıyla öz saygı ve sosyal becerilerin kazandırılması,
Teknoloji: Terapide kullanılabilirlik ve çocuklar üzerindeki etkileri.
Aynur Şadiye Şahin Çocuğun ruhsal dünyasına kısa bir giriş yapılan “Çocuk Resimlerindeki Yaratıcılığın Plastik Açıdan Analizi” konusu araştırılırken, çocuğu anlamanın; ayrıca, çocuğun sevgi, güven ve hoşgörülü bir aile ortamında yetiştirilmesinin önemine değinilmiştir.
Yaratıcılık insana özgüdür ve her insana doğuştan gelen bir armağandır. Ancak bu yetinin geliştirilmesinde öğretmenlerin üzerine büyük bir görev düştüğü vurgulanmıştır. Çocuk yaratıcılıkla resim yaptığında, zaman içinde bunun etkileri kişiliğine de yansımaktadır.
Sanatsal açıdan bakıldığında yalınlık ve özgünlük ile dikkati çeken çocuk resmi, sıradan bir etkinlik gibi görülse de bazı durumlarda birtakım kavramsal karmaşıklıklar da gösterebilmektedir. Bu çalışmada, çocukların kendilerini fark ederek keşfetmeleriyle özgün bir birey olma yolculuklarına dikkat çekilmiştir. Çocukların resim aracılığı ile kişilik ve yaratıcılıkları gelişirken evrensel bir birey olma düşüncesinin de oluştuğunun önemine yer verilmiştir. Bu açıdan ele alındığında çocuk resimleri iyi analiz edilmelidir.
Çocuk resimleri, onların gelişim ve becerilerinin genel bir göstergesidir. Çocuğun iç dünyasını bize ayrıntılarıyla anlatır.
Banu Tortamış Özkaya, Burcu Ebru Aydoğdu, Didem Altay, Gökçe Kurt, Hilal Çerçel, Jale Davarcı, Meral Kızbes Kılıç, Özlem Yılmaz, Pelin Eraktan, Pınar Haksal Atabay, Utku Beyazıt Çocuk Ruh Sağlığı adlı bu kitabımızın bölüm yazarları, dinamik bir uzman psikolog kadrosundan oluşmaktadır. Kitabın içeriğinde sıralanan bozukluklar; tanım, tarihçe, bozukluğun nedenleri, görülme sıklıkları, tedavi ve eğitim planları açısından detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Bozuklukların ele alınışında özellikle Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından yayınlanan DSM-5 kriterleri gözetilmiş ve her bir bölüm özellikle de okul öncesi eğitim ve çocuk gelişimi alanyazını göz önünde bulundurularak zenginleştirilmiştir. Çocuk ve ergen dönemi ruhsal bozukluklarının yanı sıra kitabımıza, genel okuyucu kitlesi tarafından ilgi çekici olduğunu düşündüğümüz “Oyun Terapileri” ve “Bilişsel Davranışçı Terapiler” başlıkları eklenmiştir. Bunun yanında her birimizin deneyimleyebileceği stres verici yaşam olayları karşısında çocuklarımızı duygusal olarak nasıl destekleyebileceğimize dair bir bölüm de siz değerli okuyucularımızın dikkatine sunulmuştur.
Kitabımızın okul öncesi eğitimi ve çocuk gelişimi alanında yıllardır süren büyük bir ihtiyacı karşılayacağını umuyorum. Kitabımızı, yalnızca akademik boyutta değil, güncel olarak da çocuk psikolojisiyle ilgilenen her okurumuzun beğenisine sunuyoruz.
İlerleyen basımlarda, siz değerli okuyucularımızın görüş ve önerilerine bağlı olarak kitabımızın içeriğini zenginleştirmeyi planlamaktayız. Kitabımızın alandaki ihtiyacı karşılayacağını umar, yeni basımlarda görüşmek üzere hepimizin mutlu, sağlıklı ve başarılı çocuklar yetiştirme ve eğitme amacımıza ulaşmamızı dileriz.
Mazlum Çöpür Her toplumda, çocukların ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı yetiştirilmeleri temel amaçtır. Daha anne karnında temeli atılan ruhsal ve fiziksel sağlık karşılıklı olarak birbirini etkilese de, fiziksel sağlığı yerinde olan bir kimse ruhsal olarak sağlıklı değilse yaşamdan haz almamakta ve kendisini mutsuz hissetmektedir. Çocukluk çağında yaşanan olumsuz olaylar sadece çocukluk döneminde ruh sağlığını bozmamakta, bunun etkileri yetişkinlik yaşamında da devam etmektedir. Bu nedenle çocukların sosyal, duygusal ve bilişsel gelişimleri ile kişilik ve dil gelişimlerinin yaşlarına uygun bir şekilde ilerlemesi, çevreleriyle uyum içinde ve yeteneklerini ortaya koyarak yaşamaları, kendilerini değerli ve sevilen bireyler olarak hissetmeleri sağlıklı nesillerin yetişmesinin de anahtarıdır. Çocukların normal gelişmelerinin nasıl bir seyir izlediğini ve bu seyrin aksamadan nasıl devam ettirileceğini bilmek ruhsal olarak daha sağlıklı çocuklar yetiştirmemizi sağlayacaktır.
Elimizde olmayan sebeplerle çocukların ruh sağlıklarında sorunlar görülebilmektedir. Bu sorunların zamanında tespiti ve tedavisi çocukların ruhsal sağlıklarında kalıcı hasarlar oluşmasını önleyecek veya en aza indirecektir.
Bu kitapta; ruhsal olarak sağlıklı gelişim için çocukların hangi basamaklardan geçtikleri, gelişimlerini etkileyen etkenler ve önemli ve sık görülen bazı ruhsal sorunlar açıklanmaktadır. Özellikle üniversitelerin psikolojik danışmanlık ve rehberlik, çocuk gelişimi ve psikoloji bölümü öğrencileri ile öğretmenler için gerekli pek çok bilgiyi içermektedir. Ayrıca kitabın, konuya ilgi duyan anne babalar için de yararlı olacağı umulmaktadır.
Türkan Yılmaz Irmak, Rukiye Kızıltepe Bu kitapta; psikoloji, sosyal hizmet, sosyoloji ve hukuk gibi pek çok disiplinin kesişim noktasında bulunan çocuk suçluluğu olgusu bütüncül bir bakış açısıyla ele alınmaktadır. Suça sürüklenen çocuklarla ilgili risk ve koruyucu faktörler tanıtılmış ve önleme ve müdahale programlarına yer verilmiştir. Toplam 12 bölümden oluşan kitapta; güncel araştırmalar, kuramlar ve uygulamalar ele alınmaktadır. Titiz ve özverili bir çalışmanın sonucu olarak ortaya çıkan bu kitabın, çocuk suçluluğu konusunda akademi ve uygulama alanında çalışan kişilere ve farklı disiplinlerin lisans ve lisansüstü programlarında okuyan öğrencilere faydalı olacağına inanmaktayız.
Medera Halmatov, Sultanberk Halmatov Bu kutuda tam olarak 100 kart bulunmaktadır ve her bir kartta çocuklara sorulacak bir soru vardır. Anne babalar bu soruları çocuklarına sorarak çocukları hakkında daha derin bilgiler edinebileceklerdir. Bu sorular sayesinde çocuklarının duyguları, düşünceleri hakkında şaşırtıcı gerçekler ile karşılaşarak çocuklarını daha yakından tanıma fırsatı bulabileceklerdir. Oyun kartı şeklinde hazırlanan sorular her ortamda kullanılabilir: evde, yolculukta, okulda, doğada...
Ayrıca çocuklarla çalışan uzmanlar da çocuklar ile görüşme sırasında bu sorulardan faydalanabilirler.

Doç. Dr. Medera Halmatov Doç. Dr. Sultanberk Halmatov

Medera Halmatov, Sultanberk Halmatov Bu kutuda tam olarak 100 kart bulunmaktadır ve her bir kartta çocuklara sorulacak bir soru vardır. Anne babalar bu soruları çocuklarına sorarak çocukları hakkında daha derin bilgiler edinebileceklerdir. Bu sorular sayesinde çocuklarının duyguları, düşünceleri hakkında şaşırtıcı gerçekler ile karşılaşarak çocuklarını daha yakından tanıma fırsatı bulabileceklerdir. Oyun kartı şeklinde hazırlanan sorular her ortamda kullanılabilir: evde, yolculukta, okulda, doğada...
Ayrıca çocuklarla çalışan uzmanlar da çocuklar ile görüşme sırasında bu sorulardan faydalanabilirler.

Doç. Dr. Medera Halmatov Doç. Dr. Sultanberk Halmatov

Fatih Kılıçarslan Bu eser; çocukların uyum ve davranış sorunlarının, eşler arası iletişim çatışmalarının terapi teknikleri ve yöntemleri ile tedavisini okuyucuya sunmaktadır. “Çocuk ve Aileler”e yönelik terapi hizmetleri sunan; sağlık, eğitim, sosyal hizmet, çocuk gelişimi ve özel eğitim alanında çalışan meslek mensupları ile ebeveynlere tavsiye ederim.
Betül Aydın Bebeklik, çocukluk ve ergenlik yılları bilişsel, sosyal ve motor gelişiminin yoğun olduğu dönemlerdir.
Bu kitap, söz konusu dönemleri gelişimsel açıdan ele alarak bireyin bio-psiko-sosyal gelişimindeki temel ve kritik noktaları vurgulamaktadır.
Anne baba ve çocuk etkileşimi, çocuk istismarı, çocuğun sosyal gelişimi ve ahlak gelişimi ayrıntılı olarak incelenmektedir.
Ergenlik ve genel gelişim özelliklerinin yanı sıra ergenlik yıllarında yaşanabilen sorunları temelden etkileyecek hususlar üzerinde durulmuştur. Ergenlikte öfke ve başa çıkma süresi ile depresif duygulanım, depresyon ve intihar olgusu ile ilgili püf noktalarına temas edilmiştir.
Ayrıca, ailelere bu yaşam dönemlerindeki çocukları ile nitelikli iletişim ve birlikteliği yeşertici öneriler sunulmuştur.
Burcu Ebru Aydoğdu, Cemrenur Karaaslan, Esranur Çelik, Fatma Kandemir, Fatma Zeynep Saylık, Gül Muhtar, Hazal Rümeysa Aslan, İpek Aktepe Yokuş, Lerzan Yılmaz, Murat Genç, Olcay Bozkuş, Özlem Çakmak Tolan, Pınar Acet, Rojin Yazar, Selma Karahan, Sema Fincan, Serdem Benan Tümer Elinizdeki kitap, çocuk ve ergenlerde ruh sağlığını odağına alan, güncel alanyazın ve tanılar üzerinden yapılandırılmış bir kaynaktır. Kitap bölümleri ve bölüm içerikleri oluşturulurken hem alanda çalışan psikolog ve psikolojik danışmanların faydalanabileceği hem de psikoloji bilimine meraklı olan kişilerin, öğretmenlerin ve ebeveynlerin okuyabilecekleri ve yararlanabilecekleri bir eser olmasına dikkat edilmiştir. Bununla birlikte, çocuklarımızın büyüme yolculuğunda çok önemli bir yere sahip öğretmenlerimizin de onları daha iyi tanıma ve anlamaları adına yararlanabilecekleri bir kaynak olması amaçlanmıştır. Kitap bölümlerinde sadece psikolojik bozukluklar değil, aynı zamanda travmatik yaşantılar, yas, kronik hastalık tanısı gibi zorlayıcı yaşam olayları hakkında bilgi veren, psikolojik bozukluklardan bağımsız olarak ebeveynlere çocuk yetiştirme tutumları noktasında yardımcı olabilecek öneri ve bilgilerin olduğu bölümlere de yer verilmiştir. Böylece çocuk ve ergenlerde psikolojik tanıların ötesinde olan boyutların da kapsanması amaçlanmıştır. Her bir bölümü okuyan okuyucularımız, bölüm sonunda herhangi bir bozukluğun nedenleri, görülme sıklığı, risk faktörleri ve tedavi yöntemleri ile ilgili bilgi sahibi olacaklardır. Bununla birlikte okul rehberlik servislerinde çalışan psikolojik danışman ve rehber öğretmenler için de bozukluklar ile ilgili yararlanabilecekleri bilgiler aktarılmıştır.


Abbas Türnüklü, Aliye Nevra Buldur, Asena Türk, Asiye Kumru, Ayça Ülker, Ayfer Dost Gözkan, Aysun Doğan, Berna Akçınar, Burcu Buğan Kısır, Cansu Alsancak Akbulut, Demet Vural Yüzbaşı, Duygu Eslek, Ebru Aktan Acar, Ebru Özbek, Elif Akdağ Göçek, Emel Akay Tunal, Ersoy Erdemir, Ferhunde Öktem, Feyza Çorapçı, Fulya Türk, Gizem Arıkan, Görkem Demirdöğer Güller, İlgi Ertem, İlknur Çoban, İnci Vural, İrem Metin Orta, Karen M. T. Turner, Leyla Özer, Matthew R. Sanders, Meltem Tercan Özyurt, Nazlı Baydar, Nebi Sümer, Neslihan Güney Karaman, Neşe Erol, Nevra Atış Akyol, Nihal Yeniad, Perran Boran, Revan Mustafa, Rukiye Kızıltepe, Selin Kitiş, Serra Müderrisoğlu, Sevda Bekman, Sevgi Tunay Aytekin, Sevil Akaygün, Sezin Benli, Sibel Halfon, Taner Güvenir, Türkan Yılmaz Irmak, Umut Kuruüzüm, Virna Gülzari, Yudum Söylemez, Z. Hande Sart, Zeynep Şimşek Bugüne sıkışıp kaldığımız, geleceğe bakamaz ve hayal bile kuramaz olduğumuz bir çağda, çocukluk ve gençlik dönemindeki önleme bilimi uygulamaları üzerine bir kitap, gelecekle ilgili düşünmek ve geleceğe hazırlanmak için bir çağrı gibi. Ruh sağlığı ve gelişim sorunları için özellikle risk taşıyan çocuklara beceri kazandırmayı öncelerken yetişkinlerin de güçlendirilmesine, okulları ve evleri çocuklara güvenli ortamlar kılmaya yönelik bulgular hepimize yol gösterici. Emek verenlerin kuşaklara ve yıllara yayılan çabalarını okumak ise çocukların gelişimi için toplumsal sorumluluğa ortak ve her birimizin kendi çapında öncü olmamız için yüreklendirici.
Prof. Dr. Yankı Yazgan
Çocuk, Genç ve Yetişkin Psikiyatristi
Öğrencilerin, alanda çalışanların ve bilim insanlarının heyecanla okumak isteyeceği; ailelerin ve çocukların esenliğine adanmış bu mükemmel kitap, Türkiye'de uygulamaları belki çok eskiye dayanan ancak bilimsel incelemede görece yeni olan “önleme” programlarını içerik ve hedef kitle çeşitliliği açısından kusursuz biçimde kapsayan, ehil ellerden çıkmış müthiş bir kaynak! Eşsiz bir arşiv!
Prof. Dr. Melike Sayıl
TED Üniversitesi Psikoloji Bölümü / Gelişim Psikolojisi
Çocuk ve Ergenler için Önleyici Müdahale Programları kitabı, ülkemizde önleme biliminin konu ve yaklaşımlarını derli toplu bir araya getiren önemli bir kaynaktır. Kitap, önleme bilimini ülkemiz biliminin gündemine getirerek psikoloji ve ilgili alanlarda yürütülen bilimsel ve müdahale çalışmalarına güçlü bir zemin oluşturmaktadır. Bu hâliyle de kitap, psikolojik girişim çalışmalarını sadece sağaltım anlayışının dışına taşıyarak psikoloji biliminin gerçek misyonuyla uyumlu hâle getirmektedir.
Prof. Dr. Mehmet Eskin
Koç Üniversitesi Psikoloji Bölümü / Klinik Psikoloji
Değerli bilim insanı Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı hocamıza ithafen hazırlanan bu kitap, Türkiye'den çeşitli kuruluşlardan bilim insanları ve sivil toplum çalışanlarının emeklerini bir araya getiren bir içeriğe sahip. Farklı konularda çocuk ve ergenlerin sağlıklı gelişimine destek sağlayacak, kanıta dayalı ve çözüm odaklı önleyici müdahale çalışmalarına yer veren bu kitap, üstün bilimsel nitelikte yazılmış bir eser olarak çok umut verici. Önleme biliminin ülkemizdeki çocuk ve ergenlere yararlı olmasına her geçen gün daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde, katkısı olan herkese teşekkürler...
Prof. Dr. Figen Çok
Başkent Üniversitesi Eğitim Bilimleri Bölümü / Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık
Vance L. Austin, Daniel T. Sciarra Bu kitap; duygusal ve davranışsal bozukluklara sahip öğrenciler hakkında bilgi sahibi olmak isteyen sınıf öğretmenleri, özel eğitim öğretmenleri ve alanda çalışan uzmanlar için hazırlanmış giriş niteliğinde bir uygulama kitabıdır.
Her bir bozukluğun nedeni, tanımlanması, güncel araştırmalar ışığında verilmeye çalışılmış ve okul ortamındaki pratik uygulamalarla da anlatım zenginleştirilmiştir. Bunlara ek olarak belirli bir bozukluğun tüm yönlerine ilişkin temel yaklaşımla birlikte bilimsel olarak geliştirilmiş müdahale yöntemleri de verilmeye çalışılmıştır.
Bu kitabın alanda yeni çalışmaya başlayan öğretmenler kadar güncel verilerle desteklenen tanı koyma ve müdahale stratejilerine önem vermesi nedeniyle alanda uzun süredir çalışmakta olan öğretmenlere ve uzmanlara da yararlı olacağını düşünmekteyiz.
Börte Özdemir, Duygu Olgaç, Esra Altınbilek, Ezgi Şen, İpek Ülkümen, Stephanie Tasilaridis, Z. Deniz Aktan Çocuk ve ergenlerle yürütülen psikoterapi süreci, nasıl ki yetişkinlere göre daha farklı dinamiklere sahipse psikolojik değerlendirme süreci de psikoterapinin bir parçası olarak benzer şekilde farklılıklara sahiptir. Buradaki en temel farklılık, çocukların psikoterapi odalarına çoğu zaman kendi istekleriyle değil de ailelerinin isteğiyle adım atmasına yöneliktir. Dolayısıyla yetişkinlerin zihnindeki “Ben buraya daha iyi hissetmeye geldim.” beklentisi ve düşüncesi, çocuklarda çoğu zaman yerini “Ben buraya neden geldim?” sorusuna bırakır. Böyle bir bilinmezlik içindeki çocuktan, daha önce hiç görmediği birine bir an önce kendini açmasını beklemek, hatta bu beklentiyi baskın bir şekilde dile getirerek çocuğun ihtiyaçlarını görmezden gelmek, belki de henüz başlamamış olan psikoterapi süreci üzerindeki yatırıma dair en yıkıcı müdahaleler arasında yer alabilir.
Psikolojik değerlendirmenin kuramsal bir çerçeveden ziyade danışan odaklı yapılandırılmasına odaklanan bu kitabın ilk amacı, çocuk ve ergenlerin psikolojik değerlendirme sürecinde daha ilk karşılaşmadan itibaren terapötik ittifak kurulumuna yatırım yapılabilecek değerlendirme adımlarını tanıtmaktır. Diğer yandan psikoterapötik bir müdahale programının içeriğini hazırlamadan önce olası semptomların oluşturduğu labirent içinde ilerlerken doğru yolu bulmak ve doğru tanıya ulaşılmasına katkı sunmak da çoğu terapist için meşakkatli bir yolculuktur. Dolayısıyla bu kitabın bir diğer amacı da bir yandan değerlendirme sürecinin yapılanmasına katkı sunarken bir yandan da tanıya ve danışan ihtiyacına göre olası terapi modüllerinin zenginleştirilmesini destekleyerek psikopatoloji odaklı değerlendirme sistem ve tekniklerini okuyucuya tanıtmaktır.
Alparslan Akdoğan, Emirhan Aktaş, Meral Sert, Nurten Sargın, Vedat Bakır, Volkan Kutluca İnsan var olduğundan beri doğal afetlerden savaşlara, şiddetten kazalara birçok afet, kriz gibi travmatik yaşantı olarak adlandırılan olağanüstü olaylara tanık olmakta ve maruz kalmaktadır. Ancak son yıllarda olağanüstü olaylarda hızlı bir artış olduğu gözlenmektedir. Örneğin ülkemizde bugün 15 yaşındaki çocukların maruz kaldığı, tanık olduğu bazı olaylara bakıldığında terör saldırıları, okul servis kazaları, uçak, helikopter ve tren kazaları, savaşlar, depremler, seller, yangınlar, çığ faciası, artan aile içi şiddet ve istismar vakaları, ekonomik krizler ve pandemi ön plana çıkmaktadır. Tüm bu yaşananlara bakıldığında çocuk ve ergenler için ruh sağlığını tehdit eden, son derece zorlayıcı yaşam olayları olduğu görülmektedir. Alan uzmanlarının en önemli görevlerinden birisi de olağanüstü durumlarda çocukların ruhsal sağlıklarının korunmasına yardımcı olmak ve psikososyal destek sağlamaktır. Bu kitap ile olağanüstü durumların neler olduğu tanımlanmış, tek tek ele alınarak açıklanmaya çalışılmış, olağanüstü durumlarda çalışanlara ve olağanüstü etkinliklerde kullanılacak etkinlik örneklerine yer verilmiştir. Kitabın başta çocuk ve ergenler olmak üzere tüm alan uzmanlarına ve bu konulara ilgi duyanlara yararlı olması dileğiyle...
Asude Özdemir, Ayşe Devrim Masalcı Burçak, Berke Kırıkkanat, Dilaram Billur Örnek, Dilber Tezel, Eda Ermağan Çağlar, Esra Asıcı, Ezgi Denizel Güven, Fatma Ebru İkiz, Ferdi Yağan, Güneş Gülaydın, Oya Onat Kocabıyık, Özgür Tonbul, Seda Donat Bacıoğlu, Tuğba Türk Kurtca, Zöhre Kaya Ruh sağlığı alanında çocuk ve ergenlere yönelik sunulan psikolojik danışma hizmetlerinin uzun bir literatüre dayanan geçmişi vardır. Amerikan Danışmanlar Birliği (ACA)'nın 1997'de yaptığı psikolojik danışma tanımı çerçevesinde çocuk ve ergenlerle psikolojik danışma, çocuk ruh sağlığı etik ilkeleri ile psikoloji ve gelişimin ilkeleri çerçevesinde çocuk hak ve hukukunu da dikkate alarak psikolojik danışma kuram ve teknikleri aracılığıyla çocuğun iyi oluşunu, kişisel ve mesleki gelişimi ile patoloji konularını ele alır. Bu kitap; içeriğinde yer alan gelişim, etik, psikolojik danışma sürecini yapılandırma, kuramlar ve çocuk ve ergenlerle uygulamaları ile çocuk ve ergenle çalışan ruh sağlığı uzmanlarına iyi bir kaynak olacaktır. Aynı zamanda kitap, çocuk ve ergenlerde sıklıkla görülen davranış sorunları ve bu sorunlara yaklaşımlar ile travma ve stresli yaşam deneyimlerine sahip çocuk ve ergenlere yaklaşımları örnekleriyle birlikte sunmaktadır.
Bilindiği üzere psikolojik danışma hizmetleri hem bireye hem gruba yönelik hizmetlerdir. Bu kitapta çocuk ve ergenlerle yürütülen bireysel ve grupla psikolojik danışma, psikoeğitsel müdahaleler yine uygulama örnekleriyle anlatılmaktadır.
Çocuk ve ergenlerle psikolojik danışmada çok kültürlülük esastır. Kitabın içeriğindeki bu bölümde, çocuk ve ergenlerle çok kültürlü psikolojik danışma görüşme modelinde aile, akran, ırk, etnik köken ve bireysel konuların psikolojik danışma sürecinde ne şekilde ele alınacağı gösterilmiştir.
Çocuk söz konusu olduğunda mutlaka aile de psikolojik danışma sürecinin içinde yer alır. Kitapta aile danışmanlığı yaklaşım ve uygulamaları ele alınarak çocuk ve ergenlerde görülen problem durumlarının (örneğin; depresyon ve kaygı, davranış bozuklukları, DEHB, boşanma, evlat edinme gibi) psikolojik danışma sürecinde nasıl ele alındığı vaka örnekleriyle anlatılmaktadır.
Son olarak kitapta; çocuk ve ergenlerle psikolojik danışmada geleceğe ilişkin yönelimlerde farklı yaklaşımlar ve uygulamalarından bahsedilmektedir.


Sondra Smith Adcock, Catherine Tucker Bu kitap, çocukluk ve ergenlik döneminde karşılaşılan sorunlarla başa çıkmada çocukları ve ergenleri güçlendirmeleri ve ebeveynlerle iş birliği ilkelerine vurgu yaparak uzmanların sürece profesyonel düzeyde müdahale etmeleri için bir rehber olarak hazırlanmıştır. Kitabın birinci kısmında, çocuk ve ergenlerle psikolojik danışmada tarihsel ve bağlamsal eğilimler konusuna yer verilmektedir. Ardından yasal ve etik konuların psikolojik danışma sürecindeki rolüne vurgu yapılmış ve uzmanların hangi yeterlilikler çerçevesinde kendini geliştirmesi gerektiği, uygulamalar sırasında karşılaşabileceği olası sorunlarda ve etik ikilemlerde hangi kurumlardan destek alacağı, nasıl davranacağı ve hangi mevzuatı takip edeceği gibi sorulara cevaplar aranmıştır. Ayrıca nörobiyoloji alanından psikolojik danışmaya ilişkin çıkarımların yapıldığı bu kitap, uzmanlara bebeklikten ergenliğe bağlanmaya, travmaya ve iyileşmeye dair rehber olma niteliği taşımaktadır. Kitabın ikinci kısmında ise, çocuk ve ergenlerle çalışan uzmanlara kuramsal bir çerçeve sunulmuştur. Bu bağlamda; psikodinamik yaklaşımlara, insancıl yaklaşımlara, bilişsel-davranışçı yaklaşımlara, aile ve örgütsel sistem yaklaşımlarına, yapılandırmacı yaklaşımlara yer verilmiştir. Her bir yaklaşım açıklanırken bu yaklaşımların temel kavramlarına, çocuk ve ergenlerle psikolojik danışma sürecinde uyarlama şekillerine ve bu terapötik süreçte kullanılabilecek tekniklere dair açıklamalar getirilmiştir. Kitabın en son kısmında ise bebeklik döneminden beliren yetişkinliğe kadar geçen zaman dilimi yaş aralıklarına bölünerek her bir yaş aralığındaki fiziksel, beyin, kimlik, bilişsel ve psikososyal gelişim özelliklerine ve bu gelişimlerde yaşanan sorunlara odaklanılmıştır. Her bir yaş aralığında karşılaşılan duygusal, davranışsal, sosyal ve uyum sorunlara dair örnekler verilmiş ve bu sorunlara özgü müdahale önerileri getirilmiştir. Kitapta yer alan her bir bölüm; terapötik süreçte dikkat edilmesi gereken noktalar, müdahale önerileri, alıştırmalar, vaka örnekleri ve öneri niteliğinde basılı ve çevrim içi kaynaklar ile zenginleştirilmiştir. Bu kitabın; çocuk ve ergenlerin dünyasını anlamayı, onları güçlendirmeyi ve onlara destek vermeyi hedefleyen ebeveynlere, öğretmenlere ve psikolojik danışmanlara yararlı olması beklenmektedir.
Mustafa Ün, Sinem Yegül, Burcu Çoşanay, Ramazan İnci, Mehmet Akit Kay, Oğuz Emre, Rukiye Arslan, Ramazan inci, Oğuz Emre, Ruhigül Turan, Merve Betül Ataş, İlhan Çiçek, Ayşegül Ulutaş, Serpil Pekdoğan, Merve Yıldız, Şahin Göğebakan, Mine Ayanoğlu, Burcu Çoşanay, Ayşegül Ulutaş, Ayşenur Kurçak, Mehmet Akil Kay, Oğuz Emre, Cihangir Kaçmaz, Nurcan Alagöz, Neda Akçalı, Suna Tarkoçin, Oğuz Emre Bu kitap, hastanede görev yapan çocuk gelişimcilere, pediatri hemşirelerine ve bu mesleklerin adaylarına çocuk hasta ile çalışmalarında rehberlik edecek niteliktedir. Kitapta, hastane sürecindeki çocuğa yaklaşım ile ilgili genel bir bakış kazandırmanın yanı sıra hastanede kalış ve yatış sürecinde çocuklarla ve ebeveynleriyle nasıl bir yol izleneceği ile ilgili gerekli bilgi ve uygulamalar yer almaktadır.
Çocukluk döneminde hastanede yatış hem ebeveyn hem de çocuk için zor bir süreçtir. Hastaneye yatış sürecinde çocukların korku ve endişelerini azaltmak için ve karşılaşacakları sorunlarla başa çıkmayı öğrenmeleri için yapılan çalışmalar önemli rol oynamaktadır. Tüm bu süreçlerde çocuk gelişimcilere, pediatri hemşirelerine ve ebeveynlere önemli görevler düşmektedir. Hastanede görev yapan çocuk gelişimciler, pediatri hemşireleri hem çocuk hem de anne babalar için sağlık hizmetlerinde önemli rol oynayan kişilerdir. Bu noktadan hareketle, çocuk gelişimcilerinin ve adaylarının, pediatri hemşirelerinin ve adaylarının hastanede çalışmalarına ışık tutacak şekilde hazırlanan bu eser alanda önemli bir kaynak niteliğindedir.
Adem İnce, Ebru Sağlam, Elif Akçay, Esin Okman, Gökay Canberk Buluş, Gökçen İlçioğlu Ekici, Hasan Batmaz, İbrahim Bakırtaş, Mehmet Semih Demirtaş, Merve Küçükoğlu, Meryem Kaşak, Muhammed Mustafa Güneylioğlu, Nihal Yaman Artunç, Pınar Aydoğan Avşar, Raziye Merve Yaradılmış, Şermin Bilgen Ulgar Çocuk ve İstismar kitabı, günümüz dünyasının çözümü beklenen önemli sorunlarından birisi olan çocuk istismarı konusunu farklı bilimsel bakış açılarıyla derinlemesine ele almaktadır. Bu doğrultuda istismar meselesini konuyla ilgilenen farklı bilim dallarının perspektifinden değerlendirerek, sorunların doğru şekilde anlaşılmasına katkı sağlarken aynı zamanda istismar ile ilgili problemlerin teşhis ve çözümlerine dikkat çekmeyi hedeflemektedir. Alanında uzman farklı bilim dallarından yazarların katkı sağladığı kitabımız, her geçen gün daha da büyüyen ve toplumda farkındalığının arttığı bir sorun olan çocuk istismarı konusunda yalnızca bu konu ile ilgilenen profesyonellerin değil ebeveynler başta olmak üzere herkesin bilgi edinmek için başvuracağı bir başucu kitabı olarak öne çıkmaktadır.
Selda İçin Akçalı Medya, içinde yaşadığımız toplumun değerlerini dönüştürerek ve çoğu zaman da yeniden üreterek gündelik yaşantımızın en önemli parçalarından biri hâline gelmiştir. Hiç kuşkusuz medya karşısında toplumun en savunmasız kesimi çocuklardır. Çocuklar, sadece medya tarafından değil, diğer toplumsal alanlarda -hukuki, siyasi ve ekonomik- da istismara uğramaktadırlar.
Çocukla ilgili her türlü sorunda asıl amacın, var olan koşulları gerçekçi bir gözle değerlendirip tüm tarafların katılımı ve duyarlılığıyla acil bir eylem planı oluşturulması ve hayata geçirilmesi olduğunu düşünmekteyiz. Yaşanan sorunların çözümünden çok olay ve olguların diplomatik ve siyasi boyutunun öne çıktığı günümüzde, “Çocuk haklarının hayata geçirilmesi, sorumlulukların yerine getirilmesidir.” düşüncesinden hareketle medya ve çocuk konusunun çeşitli boyutlarıyla ele alındığı bu kitabın çocukla ilgili her türlü konuya daha hassasiyetle yaklaşılmasına katkı sağlaması umuduyla...
Çocuk olmayı başaran çocuklar çok şanslı, çok büyülüler…
Alev Önder, Asude Balaban Dağal, Ayşenur Duran, Büşra Şahan Aktan, Cerrahpaşa, Elçin Gölbaşı, Fahretdin Hasan Adagideli, Gülşen İlçi Küsmüş, Hande Arslan Çiftçi, Hilal Yılmaz, Hülya Gülay Ogelman, Müge Yüksel, Neslihan Yaman Yaşam, anne karnından itibaren başlayan bir yolculuktur. Her insan, yaşamı boyunca olumlu ya da olumsuz birçok durumla karşı karşıya kalır. Psikolojik dayanıklılığı üst düzeyde olan insanlar, sorunlar ve stresli durumlar karşısında güçlü, sabırlı, soğukkanlı ve problemi çözmeye odaklı, mücadeleci bir duruş sergileyebilir. Psikolojik dayanıklılık, birçok beceri, davranış ve yeterlik gibi yaşamın ilk yıllarında gelişmeye başlar. Çocukluktaki psikolojik dayanıklılık kavramı, bu kitap bağlamında çok yönlü bir bakış açısı ile ele alınmıştır.
Neslihan Kuloğlu Türker, Sema Yüce Bu kitap 0-18 yaş aralığında yer alan tüm çocukların anne-babaları, bakım verenler ve profesyonel olarak çocuklarla çalışan kişiler için yazılmıştır. Ölüm nedenli bir kayıp yaşantısı için hazırlık, başa çıkabilmek ve yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürebilmek hedeflenen temel amaçtır. Çocuk ve çevresinde bulunan diğer bireylerle etkileşimleri arasındaki farklılıklar göz önünde bulundurulmuş ve içerik her bir konu ayrı ayrı ele alınarak yazılmıştır.
Çocuklarımıza yardım edebilmenin ilk adımı, ölüm hakkında konuşmanın normal olduğunu göstermektir. İkinci adım, ölüm karşısında yaşadığımız acı duygusunun normal olduğunu anlamalarını sağlamaktır. Üçüncü adım, duygularımızı en uygun biçimde dışa vurup, bu duygularla başa çıkabilmeyi becermektir. Dördüncü ve son adım ise kendi yaşamımıza en sağlıklı biçimde devam edebilmektir. Kaçınılmaz olan bu süreçte yetişkinlerin işini, çocukların ise yaşamlarını kolaylaştırmış olmayı diliyoruz.
Heidi Gerard Kaduson, Charles E. Schaefer Çocuğun en iyi bildiği dil aracılığıyla çocukla ilişki kurmak, başka hiçbir yöntemle ulaşılamayacak kapılar açacaktır. Çocuğun oyununa saygıyla yaklaşıldığında; kırık bir oyuncak parçasının, uzun bir suskunluğun, bir anlık bakışın ya da duraklayışın nasıl anlamlı anlatımlara dönüştüğü görülür. Ünlü ressam Miro, eserlerinin çocuk resmine benzediği yönünde eleştiri yapan bir kişiye bunu yapabilmek için yıllarını verdiğini söyler. Çocukla oyun terapi yapmak için de bu alanda çalışacak kişilerin; gelişim dönem özellikleri, çocukluk çağı ruhsal sorunları, sağaltım ilkeleri ve yaklaşımları, etik ilkeler konusunda bilgi ve deneyiminin olması gerekmektedir. Oyun terapi; çocuğun olanak sağlandığında kendini gerçekleştirecek gücünün olduğuna, sezgi zenginliğine, seçim özgürlüğüne saygıyla gelişir. Oyun, iyileştirici gücüyle yaşamın tüm evrelerinde ve koşullarında yol arkadaşımız olmalıdır.