Eğitim Bilimleri \ 5-22
Marc A. Nemiroff, Jane Annunziata Oyun terapisine katılması önerilen 4-7 yaş arası çocuklara, terapi ve terapi süreci hakkında gelişim dönemlerine uygun olarak bilgi verecek bir kaynakla tanıştınız. Bu kitap, çocukların bu süreç hakkında akıllarına gelecek muhtemel soruların cevabı olarak hazırlanmıştır.
Ebeveynler, bakım verenler, terapist veya biliyorsa çocuğun kendisi tarafından bu kitap okunarak çocuğun terapi sürecine hazırlanması sağlanabilir. Kitabın yalın çizimleri; süreç hakkındaki soru ve cevapları, öğrenme modeli ve özelliğine göre destekleyecektir.
Bu kitap, çocukların terapi sürecinde terapistlerin ve terapinin gücünü ilk tanışmadan itibaren tanımasını sağlayacak ve bu yolda güvenle ilerlemenize destek olacaktır.
Jess Prior, Jo Van Herwegen Çocuklar Üzerinde Uygulamaya Dayalı Araştırma, okurun çocuklar ile yapılan araştırmalarda kullanılan ve alan deneyimlerine dayanan teknikleri anlaması için tasarlanmıştır. Kitap, nicel ve nitel yaklaşımlara eşit olarak odaklanan çok çeşitli araştırma yöntemlerini açıklamakta ve farklı yöntemlerin nasıl birlikte kullanılabileceğini ele almaktadır. Kitap, her yöntemin faydalı ve zorlu yanlarını belirtir ve en doğru uygulama yönteminin üzerine durur. Bir yandan da uzman bir rehberlik ile olası hatalardan nasıl kaçınılabileceğini anlatarak çocukların nasıl geliştiği ile ilgili değerli bilgiler edinilmesini amaçlar.
Bu kitap, 15 bölüme ayrılmış 3 kısımdan oluşmaktadır: Her bölüm, belirli bir yöntemi veya yöntemlerin birleşimini inceler ve farklı yaşlar, kültürler, nüfuslar ve ortamlar dâhil olmak üzere çeşitli ayrımları ele alarak hem kuramsal hem de pratik konuları tartışır. Benzersiz bir şekilde, kitapta çocuklarla araştırma için kullanılan iyi bilinen davranışsal yöntemlerin yanı sıra göz izleme ve dijital teknolojiler gibi daha yeni yöntemler yer almaktadır.
Çeşitli disiplinlerden uluslararası düzeyde tanınmış araştırmacıların ve uygulayıcıların katkılarıyla hazırlanan bu kitap, çocuklar ile ilgili araştırma projesi yürüten psikoloji, eğitim ve hemşirelik öğrencileri ve ayrıca çocuk gelişiminde mevcut kuramların arkasındaki araştırmaları anlamak isteyen herkes de dâhil olmak üzere geniş bir kitle için vazgeçilmez bir kaynak olacaktır.

Bu kitap, çocuklarla ve bebeklerle çalışmayı isteyen tüm disiplinlerdeki araştırmacılar için kullanışlı ve derinlemesine bir bakış için rehberdir. Alanlarında önde gelenlere, pek çok araştırma yöntemi konusunda tamamıyla bir bakışacısı sağlamakta, aynı zamanda olası sorunları önleyerek uygulamaya yönelik öneriler sunmaktadır. Bu kitap yeni yöntemler kullanan araştırmacılar için “olması gereken”dir.
Dr. Emma Flynn, Professor in the School of Education, Durham University, UK
George W. Burns Öyküler; yaşamlarımızı zenginleştiren, algılarımızı ve dünya ile etkileşimimizi şekillendiren bir güce sahiptir. Aynı şekilde, öykülerin eğitimde, danışmanlıkta ve terapideki etkileri de yadsınamaz. Genç bireylere becerilerini, değerlerini geliştirmenin yollarının yanı sıra mutlu bir yaşamın ipuçlarını da sunar. Eğitimde, ebeveynlikte, terapide ve danışmanlıkta metaforlarla iletişim kurmanın değerini araştıran George Burns, yaşamın güçlükleri ile daha iyi başa çıkabilmek ve iyi bir birey olmanın yollarını göstermek adına öğrencileriniz ve hastalarınız için uyarlayabileceğiniz öyküler sunmaktadır. Yazar, aynı zamanda çocuğun ilgisini çekecek öyküleri nasıl anlatacağınızı, bu öyküleri metaforlarla nasıl zenginleştireceğinizi ve öykü fikirlerini nasıl oluşturacağınızın da ipuçlarını vermektedir.
Terapide metafor kullanma, uygulayıcıların merakını uyandırırken bir yandan da endişelere neden olan bir olgudur. Deneyimli ve yetenekli psikoterapistler, kullandıkları iyileştirici hikâyeler ile daha etkili olmaktadır. Ancak uygulayıcılar arasında tedirginliğe yol açan en önemli şey, öyküleme becerilerini nasıl elde edeceklerini bilmemektir. Bu anlamda George Burns, profesyonel öyküleme tekniklerinin gizemini, kurallarını ve küçük hilelerini okurlarla paylaşmaktadır.
Yazarla birlikte çıkılan bu yolculukta okur; metaforu dengeleme, iyi terapi teknikleri ve deneysel deneyimlerin yanı sıra öykülerin terapötik olarak etkili bir şekilde nasıl kullanılacağını da göstermektedir. Bu eşsiz öyküleme teknikleri oyun, resim, müzik ve drama terapilerinin yanı sıra çözüm odaklı, bilişsel davranışsal yaklaşımlara da uyarlanabilmektedir.
Arzu Aydın, Oya Sorias, Serap Tekinsav Sütcü Çocuklar ve Ergenler İçin Bilişsel Davranışçı Terapi: Temel İlkeler ve Teknikler isimli bu kitap, klinik psikoloji alanında uzman üç akademisyenin yıllar süren lisansüstü dersler, süpervizyon ve psikoterapi etkinliklerinin bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Kitapta; çocuklar ve ergenlerle yürütülen bilişsel davranışçı terapide terapötik ilişki, terapinin yapısı ve uygulanışı gibi terapi sürecine ilişkin bilgilerin, kullanılan bilişsel ve davranışsal yöntemlerin kuramsal temellerine dair açıklamaların yanı sıra terapi tekniklerinin olgu örnekleri üzerinden ayrıntılı olarak tanıtımına yer verilmiştir. Kitap, ağırlıklı olarak yazarların kendi klinik uygulamalarına dayandığından kitapta sunulan örnekler de pek çok olguda yaşanan güçlükleri, tanık olunan çocuk özelliklerini, okul ve aile yapılarını içeren örneklerdir. Anlatılan müdahalelerin farklı yaşlardan çocuklara nasıl uyarlanacağını gösteren yaratıcı önerilerle ve çocukların ilgisini çekecek çok sayıda alıştırmayla zenginleştirilmiş güncel ve özgün bir çalışmadır. Kitap, hem henüz uygulama deneyimi sınırlı olup psikoterapi eğitimi alan kişiler ve lisansüstü öğrenciler için hem de günlük uygulamalarında çocuk ve ergenlere psikolojik yardım hizmeti veren psikolog, çocuk psikiyatristi, rehber öğretmen, aile danışmanı gibi uzmanlar için temel bir başvuru kaynağı niteliğindedir.
Robert C. Pianta İnsanın en önemli gelişimsel özelliklerinden biri, etkileşimler yoluyla nitelikli kişilerarası ilişkiler kurması ve bunları sürdürmesidir. Bu bağlamda, günümüzde, erken çocukluk döneminde kurulan ilk ilişkilerin önemi giderek daha fazla vurgulanmaya başlanmış ve sosyal gelişim alanında dikkat çeken temel çalışma konularından birisi haline gelmiştir. Bu kitap, çocuğun yıllar boyunca devam eden gelişim sürecinin şekillenmesine önemli katkılar sağlayan öğretmenlerin, öğrencileriyle kurdukları ilişkileri nasıl geliştirebileceklerine yönelik temel bakış açılarını ve yaklaşımları ele almakta, olgular bağlamında bu yaklaşımları incelemekte ve ilişkilerin zenginleştirilmesi için etkili teknikler sunmaktadır.
Sultanberk Halmatov-Medera Halmatov Son zamanlarda çocuklara yönelik işlenen suçlarda artış olduğu bir gerçektir. Kazaya veya ihmale bağlı çocuk ölümleri hakkında medyada sık sık haberler yer almaktadır. Bu haberler incelendiğinde birçoğunun önlenebilir olduğu görülmektedir. Bugün çocuklar daha önce hiçbir zaman maruz kalmadıkları kadar tehlikelerle karşı karşıya kalmaktadırlar.
Çocuklar, güvenlik bakımından yetişkinlere göre her anlamda daha savunmasız durumdadırlar. Bu nedenle, çocukların güvenliğinin sağlanması için çocuklara bu konuda eğitim verilmesi önemlidir. Çocukların küçük yaşlarda bazı tehlikelere karşı bilinçlendirilmesinin ve olası tehlikelerden uzak durma becerilerinin kazandırılmasının birçok çocuk ölümünün önüne geçmeye yardımcı olacağı düşünülmektedir.
Kitapta velilere ve öğretmenlere yönelik önemli bilgiler bulunmaktadır. Ayrıca 6-11 yaş çocukların gelişim özelliklerine göre geliştirilmiş ders programları mevcuttur. Programın nihai amacı;
çocuğu olası tehlikeler konusunda bilinçlendirmek,
tehlikeleri önceden tahmin edebilmeyi,
tehlikelerden uzaklaşmayı,
tehlike anında uygun davranışları sergileyebilmeyi öğretmektir.
Sevgi Mestci Hayatın her aşamasında ve kurulan her ilişkide yaşanan duygular ifade edilmediklerinde pek çok ruhsal sıkıntıya neden olurlar. Duyguları ifade etmeyi öğrenmek bir süreçtir ve çocukluktan başlar. Duyguları ifade edebilmek öncelikle duyguları tanıma, isimlendirme, karşıdakinin ne hissettiğini anlama, anladığını ona iletme basamaklarını içerir ki buna “duygu düzenleme” denir. Duygu düzenlenmenin son aşaması hoşa gitmeyen duyguları etkili bir şekilde yönetebilmektir. Örneğin, öfkeyi etkili bir şekilde göstermek, mutsuzlukla baş edip mutlu olabilmek... Çocuklukta başlayan bu süreç önce ebeveynler sayesinde sonra okulda öğretmenlerle geliştirilebilir. Ancak bu beceri evde ve okulda gelişmediğinde, uzmanların çocukların ruh sağlığını korumaları açısından duygu düzenlemeyi öğretme üzerinde çalışmaları gerekmektedir. Ancak hem ebeveynler hem öğretmenler hem de alan uzmanları -psikolog, psikolojik danışman ve çocuk gelişimciler gibi- için başvurulacak kaynaklar eksiktir. Özellikle ülkemizde okul öncesi çocuklarına yönelik kaynaklar çok kısıtlıdır. Bu kitabın bu açığı gidermesi umut edilmektedir. Bu kitap, duygu düzenleme becerisine sahip sağlıklı nesiller yetiştirmek konusunda bir nebze katkı sağlarsa amacımıza ulaşmış olacağız. Keyifli okumalar ve etkinlik uygulamaları diliyoruz.
Esra Gül Koçyiğit Gelişim, insanın beden yapısının, duygusal ve zihinsel özellikler bakımından düzenli bir biçimde değişmesi ve istenen görevleri yapabilecek bir duruma gelmesidir. İnsan gelişiminin biyolojik açıdan amacı, diğer canlılarda olduğu gibi kendi yaşamını ve tür olarak kendi soyunu sürdürmektir. Ruhsal açıdan ise birey, benliğini bulmaya, içinde bulunduğu çevre ve kültüre uyum sağlamaya ve kişiliğini geliştirmeye çalışarak mutlu olmayı hedefler.
Gelişim alanları birbirinden bağımsız düşünülemez. Fiziksel, psikomotor, sosyal ve duygusal gelişim alanlarının her biri bir diğeriyle ilişkilidir ve çevre tarafından desteklenmesi önemlidir. Gelişim alanlarının desteklenmesi çeşitli oyun, etkinlik ve faaliyetler aracılığıyla sağlanabilir.
Bu kitabın amacı da öncelikle teorik düzlemde okuyuculara bireyin gelişimi ve gelişim alanları ile ilgili bilgi vermek ve bahsedilen gelişim alanlarını destekleyecek oyun ve etkinlik örnekleri sunmaktır.
Zeynep Kızıltepe Öz güvenli çocuk nasıl yetiştirilir? Öz güven nasıl geliştirilir? Çocuklarımıza öz güveni nasıl öğretebiliriz? Çocuğumuz okul hayatında başarısızlıkla karşılaştığında, bunu kendi başına yenebilmesi, öz güveninin zarar görmemesi için biz neler yapabiliriz? Kendine güvenen bir birey yetiştirmede anne ve babaya düşen görevler nelerdir? Kendine güvenen, kendi kendine yeten, lider çocuk yetiştirmenin temel ilkeleri nelerdir? Tüm bu soruların cevabını, değerli bilim insanları kendi uzmanlıkları çerçevesinde kitabımızda tartıştılar; bilgilerini bizimle paylaştılar.
Kitabımızın konuları arasında; öz güvenin ailede ve okulda nasıl ve ne şartlarda geliştiği; çocuklarımıza öz güveni dengeli olarak kazandırmak için neler yapmamız gerektiği ve çocuklar arasında görülen öz güven farklılıklarının sebepleri bulunmaktadır. Buna ek olarak, kitabımızda öz güven konusuna genel bir bakışla birlikte, okul öncesi dönemde öz güven, spor ile öz güven ilişkisi, öz güven ve farkandalığı , öz güven ve eleştirel düşünce, sanat ve matematikte öz güven, öz güven ile iyi oluş arasındaki bağ ve son olarak öz güven fazlası ayrıntılar, örnekler ve ailelere tavsiyelerle birlikte yer almaktadır.
Muhammed Şükrü Aydın İnsanlar arasındaki ilişkilerde dürüst olmak, başkalarına doğruyu söylemek her zaman ahlaki açıdan iyi bir davranış olarak değerlendirilmiştir. Toplumu daha istendik tarafa yönlendirmek isteyen öykülerde, atasözlerinde ve dinî metinlerde yalan söyleme davranışının kötülüğü vurgulanmıştır. Ancak insanlar, küçük yaşlardan itibaren çeşitli nedenlerle yalan söylemeye başlamakta ve yalanın yelpazesi giderek çeşitlenmektedir. Bu durum, insanların yalan söylemeyi ne zaman uygun buldukları sorusunu da beraberinde getirmektedir. İşte bu kitapta da yalan türleri ve yalan söyleme nedenleri, çocukların hangi durumlarda yalanı daha makul karşıladıkları gibi konular gelişim psikolojisi bakış açısıyla ele alınmıştır. Aynı zamanda ebeveynlerin çocuklarına aktarmak istedikleri değerler, çocukların zihinsel durum anlayışları ve değer önceliklerinin yalanın uygun bulunmasıyla arasındaki bağlantılar üzerinde durulmuştur.
Emel Ültanır Çocuklarda Rehberlik ve Psikolojik Danışma kitabının önemi, çocukluk döneminde yaşanan örselenmişlikler, sosyal destek eksiklikleri vb. karşısında yardım gereksinimini erken yaşlarda alamayanların, bugün yaşamlarını üretimsiz ve mutsuz olarak sürdürdüklerinin bilinmesinden kaynaklanmaktadır. Bunların yanı sıra, toplumlarda giderek artan pek çok olumsuz yönelimlerin, bir anlamda, bazı gençlerin yaşam tarzı olduğu da bilinmektedir. Bu açıdan bakıldığında, ilkokul danışmasında akılcı nitelikteki önleme çalışmalarının yapılması ve insan potansiyelini etkili şekilde geliştirmeye yönelmenin gereği ortaya çıkmıştır.
Kitap öncelikle 6-11/12 yaş grubu öğrencileriyle ilgilenen ve onlara “kolaylaştırıcı” olan öğretmenlere, ana-babalara ve okul danışmanlarına yönelik olarak hazırlanmıştır. Bu çerçevede üniversitelerin Rehberlik ve Psikolojik Danışma programlarındaki “okul danışmanı” adaylarına ilgili derste kullanılabilecek kaynak kitap olarak hazırlanmıştır. Ayrıca, geliştirilmiş 2. basımda erken dönem öğrencilerinin de ihtiyaçları olabilecek bazı konulara yer verilmiştir.
Bu kitabın “geleceğimizin temeli olan çocuklarımıza” gerekli yardımların, desteklerin verilmesiyle onların etkili, verimli, mutlu birer vatandaş olarak yetişmelerine katkıları olacak olan tüm anne ve babalara, öğretmenlere ve okul danışmanlarına yararlı olacağı düşünülmektedir.
Jill Englebright FOX, Robert SCHIRRMACHER, Wadsworth Çocuklarda Sanat ve Yaratıcılığın Gelişimi kitabı, alanında uzman olan üniversite öğretim elemanları tarafından çevrilmiştir. Kitabımız çocuklarda sanat ve yaratıcılık alanında görülen boşluğun doldurulması ve doğru uygulamaları göstermesi açısından titizlikle hazırlanmıştır.
Kitap Yaratıcılık, Sanatçı Olarak Küçük Çocuklar: Gelişimsel Bir Bakış, Sanat ve Estetik, Sanat Deneyimleri Sağlamak, Rol ve Stratejiler olmak üzere beş üniteden ve 16 bölümden oluşmaktadır. Her bölüm eleştirel düşünmeyi teşvik eden, grup tartışmalarını destekleyen, okuyucuyu motive eden fotoğraflarla birlikte, farklı düşünceleri açığa çıkaran sorular içerir. Bölümlerin sonunda yer alan özet, anahtar sözcükler, önerilen etkinlikler ve gözden geçirme çalışmalarıyla okuyucunun öğrendiklerini uygulaması ve sorgulaması hedeflenmiştir.
Kitabın hedef kitlesi sadece öğrenci, öğretmen ya da akademisyenler değil, çocukları ile yaratıcı sanata ilgi duyan tüm yetişkinlerdir. Çocuklarda Sanat ve Yaratıcılığın Gelişimi kitabının ülkemiz çocuklarına, ailelerine ve eğitimcilerine faydalı olması en büyük dileğimizdir.
Michael A. Southam Gerow “Duyguların Bilimi”, bilim dünyasında büyük bir ivmeyle gelişmektedir ve çalışmalar her geçen gün yaygınlaşmaktadır. Ancak bu alanda hâlen teorik anlamda giderilmesi gereken birçok eksiklikler bulunmaktadır. Bu durum uygulama alanını da etkilemektedir. Bu kitabı değerli kılan en önemli şeyler: Michael A. Southam-Gerow'un duygu düzenlemesi konusundaki yıllar süren araştırmalarına ve klinik alandaki uygulama tecrübelerine dayanan çok değerli, özümlenmiş, çözüm odaklı bilgilerin okuyucuya sunulmasıdır.
Davranışçı, bilişsel ve duygusal terapötik yöntemlerin “duygular” konusundaki özgül uygulamasını okuyucuya ayrıntılı bir şekilde açıklayan bu kitap, çocuk ve ergenlerle çalışanlara çok değerli katkılar sağlayacaktır. Kitapta, duygu biliminin buluşları ile temel alınarak oluşturulan pratik tedavi teknikleri sunulmaktadır. Michael A. Southam-Gerow'un hazırlamış olduğu bu değerli kitabın uygulama alanında bir kılavuz olarak önümüze koyduğu modellerden psikolog, psikolojik danışman, pedagog, psikiyatrist ve sosyal hizmet uzmanlarının, çocuk ve ergenlerle çalışan profesyonellerin çok yararlanacağına inanıyorum.
Roger A. Hart Günümüzde insanların doğa ile ilişkileri dünyanın karşılaştığı en büyük sorundur ve dünyanın her yerinde genç insanlar çevresel eyleme çok büyük ilgi göstermektedir. Birçok ülke hem yurttaşların çevreyi yönetmesindeki rolü üzerinde, hem de çocukların kendilerinin ve toplumlarının geleceklerini şekillendirmeyle ilgili hakları ve sorumlulukları üzerinde köklü bir yeniden değerlendirme yapmaktadır.
Çevre eğitimiyle ilgili dünyadaki en büyük otoritelerden biri tarafından yazılmış olan bu kitap, eğer katılımları ciddi bir biçimde ele alınır ve onların gelişen kapasiteleri ve biricik güçleri dikkate alınarak planlanırsa, çocukların sürdürülebilir kalkınmada çok değerli ve uzun süren bir rol oynayabileceklerini göstermektedir. Doğrudan katılım yoluyla çocuklar gerçek bir demokrasi anlayışı ve kendilerine ait bir yeterlik ve sorumluluk duygusu geliştirebilirler. Fiziksel çevrenin planlanması, tasarımı, izlenmesi ve yönetimi çocukların katılımı açısından ideal bir alandır çünkü çocukların çevreye olan bağlılıkları çok güçlüdür.
Kitap; eğitimciler, planlamacılar ve çevreciler için çocukların katılımıyla ilgili kuram ve uygulamaları ve bunun demokrasi ve sürdürülebilir toplumlar için önemini anlatmaktadır. Çocukların toplumlarını etkileyen konulardaki sorunları tanımladıkları ve aktif biçimde eleştirel ve düşünsel katılımcılar olarak yer aldıkları gerçek katılıma vurgu yapmaktadır. “Çevre” çok geniş biçimde yorumlanmaktadır; örneğin, konut planları yapma ya da oyun parklarını tasarımlama gibi konuları içermektedir. Ayrıntılı örnek olay incelemeleri hem Kuzey'den, hem de Güney'den kent ve kırsaldaki yoksul ve orta sınıf toplumlarından örnekler sunmaktadır. Öğretmenler, grup kolaylaştırıcıları ve toplum liderleri içinse çevre projelerinde genç insanları içermede örgütleme ilkeleri, başarılı modeller, pratik teknikler ile kaynakları sunmaktadır.
Ahmet Ege, Aslıhan Aykara, Aslıhan Burcu Öztürk, Ayşe Kızıltaş, Ayşin Çetinkaya Büyükbodur, Ayten Kaya Kılıç, Aziz Şeker, Beyza Yılmaz, Buğra Yıldırım, Çağlanur Gül, Derya Kayma, Ferda Karadağ, Figen Paslı, Fulya Akgül Gök, Gonca Polat, Hale Meriç Karabekir, Hande Albayrak, Hüsnünur Aslantürk, Oktay Tatlıcıoğlu, Özgür Altındağ, Sayra Lotfi, Semra Saruç, Sergender Sezer, Seval Bekiroğlu, Yasemin Akgöl, Zeki Karataş Çocukluk, yaşamın devamı üzerinde görmezden gelinemeyecek bir etkiye sahip olan, önemli bir yaşam dönemidir. Tarihsel süreç içinde çocukluğa atfedilen anlam ve çocuğun değeri değişse de her çocuğun eşit imkân ve şartlara sahip olmadığına ilişkin gerçeklik değişmemiştir. Bu eşitsizliğin kaynağı kimi zaman ihmal, istismar gibi travmatik bir yaşam deneyimi olurken kimi zaman da yoksulluk kimi zaman göç olmuş kimi zaman çocuğun ya da ailesinin sahip olduğu bir hastalık, engellilik, suç davranışı, bağımlılık ya da aile yapısı olmuştur.
Çocuk alanına ilgi duyan, çocuklarla çalışan profesyonellerin, bu alanda eğitim alan öğrencilerin ve araştırmacıların farklı deneyimlere ve yaşam koşullarına sahip çocukları daha iyi tanımaları, anlamaları, ihtiyaçlarının ve sorunlarının farkında olmalarına katkı sağlamak üzere hazırlanmış bu kitapta; bütüncül bir bakış açısı ile bu alandaki tüm temel konular ele alınmıştır.
Kitapta; "İhmal, İstismar ve Çocuk", "Aile ve Çocuk", "Suç ve Çocuk", "Yoksulluk, Göç ve Çocuk", "Kronik Hastalık, Engellilik ve Çocuk", "Bağımlılık ve Çocuk" olmak üzere çocukla ilgili temel alanların ele alındığı atı ana bölüme ek olarak "Makro Boyutta Çocuk" konusuna da değinilmiştir. Çocukla ilgili geçmişten günümüze süregelen temel sorun alanlarını; toplumsal değişimle birlikte farklılaşan boyutlarıyla ele alan kitapta, çocuk alanında güncel bir kaynak oluşturulmaya çalışılmış ve bu sorun alanlarına yönelik olarak müdahale önerilerine yer verilmiştir.
Aslı Burçak Taşören, Asude Malkoç, Çiğdem Yavuz Güler, Dilan Oğuz, Dilaram Billur Örnek, Ersin Erdoğan, Fatoş Bulut Ateş, Ferah Çekici, Ferahim Yeşilyurt, Feyruz Usluoğlu, Gizem Çeviker, Gözde Emik Aksoy, Mehmet Şimşek, Mustafa Alperen Kurşuncu, Neslihan Arıcı Özcan, Nida Özşahin Terkuran, Sena Güme, Şule Baştemur, Yelda Yıldız Önal Çocuklarla psikolojik danışma ve psikoterapi, çoğunlukla yetişkinler için oluşturulmuş protokollerin çocuğun yaşına, bilişsel ve duygusal gelişim düzeyine uygun hâle getirildiği revize edilmiş teknikleri içerir. Temelde belirli teorik zemin ve terapi çıktılarına ilişkin beklenti korunurken uygulama sürecinde yapılan değişikliklerle çocuğun kavrayışına uygun hâle getirilen yapılarda belirli bir standardın korunması güç olabilir. Her ne kadar terapi sürecinde yaratıcılık oldukça önemli olsa da belirli yaklaşımlara ilişkin uygulama sürecinin belirli bir standartta benimsenmesi önceliklidir. Bu fikirden yola çıkılarak oluşturulan bu eserde, çocukluk döneminde sık görülen farklı davranış sorunlarına müdahalenin çeşitli terapi yaklaşımları çerçevesinde ele alınması amaçlanmıştır. Her bir davranış sorunu özelinde çocuklara ve ergenlere yönelik oluşturulmuş ve yaygın olarak kullanılan tekniklere, soru kalıplarına, ev ödevlerine, örneklere ve olgulara yer verilmiş kitabın, alanda çalışanlara kapsamlı bir kaynak olması hedeflenmiştir.
Arzu Aydın Koç, Begüm Serim Yıldız, Bünyamin Atay, Elif Özen, Gizem Öztemür, Gökçen Aydın, H. Billur Çakırer, Nedim Toker, Nil Akat, Özlem Çerezci, Perin Akkavuk, S. Burcu Özgülük Üçok, Selin Ayas Psikolojik danışmanların en önemli görevlerinden birinin toplum refahını sağlamak olduğu, kabul edilen bir gerçek. Bu çerçevede "Bir çocuk değişir, dünya değişir." fikrinden yola çıkılarak çocuk ve ergen ruh sağlığının, toplum ruh sağlığının temeli olduğunu ifade etmek gerekir. Çocuklara küçük yetişkinler gözüyle bakma fikrinin çok geçmişte kaldığı günümüzde artık çocuk ve ergenlerle çalışan ruh sağlığı uzmanları, her çocuğun gelişimsel ve demografik özelliklerine uygun uygulamalar yapmakta ve bu uygulamalarda çeşitli teknikler kullanmaktadırlar. Bu bağlamda, Çocuklarla ve ergenlerle Psikolojik Danışma serisinin bu ilk kitabında; ruh sağlığı uzmanlarının yararlanabileceği, alanda hem sıklıkla kullanılan hem de yeni yeni yaygınlaşmaya başlayan farklı psikolojik danışma tekniklerine yer verildi. Kitabın birinci kısmında öncelikle çocuklarla ve ergenlerle psikolojik danışmanın tarihî ve kültürel geçmişine değinildi, ardından çocukların ve ergenlerin genel gelişim özelliklerinden bahsedildi ve bu grupla yapılan psikolojik danışmadaki etik ve yasal konulara odaklanıldı. Kitabın ikinci kısmında ise çocuklarla ve ergenlerle, bireyle ve grupla psikolojik danışma yaklaşımları ve teknikleri ele alındı, klasik yaklaşımların yanı sıra alanda yaygın olarak kullanılan oyun terapisi ve bibliyoterapi ile birlikte çocuk psikodraması, kum oyunu terapisi, aile dizimi, öyküsel terapi ve kabul ve kararlılık terapilerine değinildi.

Alanında uzman 12 yazar tarafından hazırlanan bu kitabın, lisans ve lisansüstü düzeydeki öğrenciler için başucu kitabı niteliğinde bir kaynak oluşturması beklenmektedir.

Begüm Serim Yıldız, Çiğdem Topçu-Uzer, Desen Yalım Yaman, Ecem Aşık, İdil Aksöz Efe, Merve Erbay, Nasibe Kandemir-Özdinç, Nergis Hazal Yılmaztürk, Nilüfer Koçtürk, Özlem Özel Furtun, S. Burcu Özgülük Üçok, Yusuf Barburoğlu Çocuklarla ve Ergenlerle Psikolojik Danışma serisinin ikincisi olan bu kitapta, çocuklarla ve ergenlerle psikolojik danışma uygulamalarına yer verilmiştir. Çocuklarla ve ergenlerle çalışan ruh sağlığı uzmanlarının; duygu yönetimi, akran zorbalığı, bağlanma, okul ve aile ilgili konular, cinsel kimlik çeşitlilikleri, yeme bozuklukları, davranış ve uyum sorunları, travma, kayıp ve yas konularında adım adım hem çocuklarla ve ergenlerle hem de aileleriyle nasıl uygulamalar yapabilecekleri, uygun alan yazına başvurarak paylaşılmıştır. Çocukların ve ergenlerin, yetişkinlerden farklı özellikleri ve ihtiyaçları olduğu göz önünde bulundurularak uygulama teknikleri, vaka örnekleri ile desteklenmiş, ruh sağlığı uzmanlarının yararlanabilecekleri uygulama protokolleri sunulmuştur.
Alanında uzman 12 yazar tarafından hazırlanan bu kitabın, lisans ve lisansüstü düzeydeki öğrenciler için başucu kitabı niteliğinde bir kaynak oluşturması hedeflenmiştir.
Aslan Karaaslan, Aycan Kapucu, Başak Şahin Acar, Begüm Köseler Özen, Beliz Korkut, Ceren Gökdağ, Elvan Arıkan İyilikci, F. Cansu Pala, Feyza Çorapçı, Gülin Kaça, Hande Kaynak, İbrahim H. Acar, Nazlı Akay, Nihal Yeniad, Öykü Aydın, Özlem Ertan Kaya, Sonia Amado Duyguların zihindeki temsili ve zihinsel süreçlerin duygularla ilişkisini ele alan araştırmalar, her geçen yıl giderek daha da yaygınlaşmaktadır. Tüm artan popülariteye rağmen bu iki karmaşık yapının yarattığı sentezin anlaşılabilmesi için pek çok sayıda çalışmaya hâlâ ihtiyaç duyulmaktadır. Bu kitap, psikolojinin farklı alt alanları içerisinde bu ilişkiyi inceleyen araştırmacıların çalışmalarını, birbirlerini hem tematik biçimde hem de gelişim psikolojisi bakış açısından tamamlayan bir bütünlükte bir araya getirmeyi hedeflemektedir. Türkçe alan yazında son yıllardaki duygu çalışmalarına ilişkin yayınların artışından cesaret alan bu kitap, çocuk veya yetişkinlik dönemlerinde duygu ve biliş çalışan araştırmacıların bu yapıların kesişimine dair yaklaşımlarını bir araya getirmektedir. Yaygın bir yanılgı olarak çocuğun yetişkinin olgunlaşmamış ve henüz eksik bir modeli gibi görünmesinden kaçınarak, çocukluk ve yetişkinlikteki mekanizmaların kendine özgü bir doğa taşıyor olabileceğinin altını çizmek amacıyla bu öncü kaynak kitapta, çocukluğun hızla değişen doğasında duygu ve bilişi bir arada kapsamaya çalışan incelemelerin yanı sıra belirli bir bilişsel sürecin duygu ile etkileşiminin yetişkinlerdeki karmaşık doğasını derinlemesine mercek altına alan metinler yer almaktadır.
Barbara G. Tabachnick, Linda S. Fidell Çok Değişkenli İstatistiklerin Kullanımı kitabı, 1200 sayfadan fazla ve 18 bölümde orta ve ileri düzeyde ihtiyaç duyulabilecek istatistiksel analizleri içermektedir. Kitabın bölümlerinden 12'si teknik bölümdür (Çoklu Regresyon, Kanonik Korelasyon, Kovaryans Analizi, Çok Değişkenli Varyans ve Kovaryans Analizleri, Ayrıştırıcı Analiz, Temel Bileşenler Analizi/Faktör Analizi, Lojistik Regresyon, Sağkalım/Başarısızlık Analizi, Yapısal Eşitlik Modellemesi, Çok Düzeyli Doğrusal Modelleme, Çok Yönlü Frekans Analizi ve Zaman-Serileri Analizi).
Kitaptaki istatistiksel analizler; iki istatistik paket programı (IBM SPSS 19. sürüm ve SAS 9.2. sürüm) söz dizimleri, menü seçenekleri ve program çıktıları üzerinden örneklendirilmiştir. Ancak, bu programların Türkçe sürümleri bulunmadığından, okuyucunun bu bölümleri takibi biraz daha müşkül olacaktır. Okuma ve kullanım kolaylığı sağlamak amacıyla IBM SPSS ve SAS menü seçenekleri ve söz dizimleri İngilizce olarak bırakılırken; çıktı örnekleri Türkçe'ye çevrilmiştir.
Kitabın bölümlerinin iskelet yapısı şu şekildedir: Kullanılan istatistiklerin hangi tür araştırma sorularına cevap verebileceği, kullanılan istatistiğin kuramsal ve pratik sınırlılıkları, tekniğin temel matematiksel yapısı, küçük bir veri seti üzerinde örnek çözümler, istatistiksel paket programların kapsanan teknikte nasıl kullanılacağı ve sonuçları bilimsel dergi formatında rapor etme örneği.
Orta ve ileri düzey istatistikleri kapsamasına rağmen kitap, uygulamaya yönelik yazılmasından dolayı, orta düzey istatistik bilgisine sahip okuyucu tarafından rahatlıkla takip edilebilecek bir yapıdadır.
İstatistik alanının temel eserlerinden olan kitap istatistiklerin kullanımına pratik bir yaklaşım sergilediğinden özellikle sosyal bilimler, fen bilimleri ve sağlık bilimleri başta olmak üzere birçok alanda yüksek lisans ve doktora programında en çok tercih edilen eserlerdendir. Ülkemizde de bu alandaki büyük bir boşluğu dolduracağı umulmaktadır.
Çetin Toraman - Emel Akay - Hasan Fehmi Özdemir - Engin Karadağ Bu kitap, araştırmacılara çok düzeyli regresyon modellemelerini ve HLM programı aracılığıyla analizin nasıl gerçekleştirileceğini açıklamak için hazırlanmıştır. Dört bölümden oluşan kitabın ilk bölümünde çok düzeyli regresyon modellemelerinin istatistiksel temellerine değinilmeye çalışılmıştır. İki, üç ve dördüncü bölümlerde ise tamamen örnek bir araştırma durumu üzerinden uygulamalara yer verilmiştir. Bu bölümlerde, öncelikle örnek olabilecek bir araştırma durumu açıklanmış, sonra bu araştırma durumuna ait verilerin HLM programına nasıl aktarılacağı ve analizin gerçekleştiriliş biçimi görsellerle detaylı olarak açıklanmıştır. Araştırmacılar için en önemli sorunsallardan birisi yaptığı analizlerin nasıl raporlanacağı olduğundan, raporlamaya ilişkin birer tablo ve yorum örneğine de uygulamaların yapıldığı bölümlerde yer verilmiştir. Kitapta teorik temellerden çok analizin uygulanabilmesi ön planda tutulmuştur.
Nida Temiz Değerli Anneler, Babalar, Eşler, Veliler ve Adayları, KİMİM? Serisinin ikinci kitabı olan bu kitap SİZin için! Serinin ilk kitabı okullarda ve sınıflarda kendini gerçekleştirirken, bu kitapta evlerinizde kendini gerçekleştirecektir. Bu kitapla, kendinizi ve tüm aile üyelerinizi (eşinizi, çocuklarınızı, annenizi, babanızı, komşularınızı, akrabalarınızı …) çoklu zekâları boyutundan tanıyabileceksiniz ve aşağıdaki sorular ve benzerlerinin cevaplarını bulabileceksiniz. Çoklu Zekâ Kuramı nedir? Çoklu Zekâlar nelerdir? Baskın özellikleri nelerdir? Kendimizin ve başkalarının çoklu zekâları hakkında nasıl bilgi edinilir? Çoklu Zekâ Kuramını bilmemin bana ve aileme katkıları nasıl olur? Çoklu Zekâ Kuramı ile evde ve ailemde neler yapabilirim? Çoklu Zekâlarımızı nasıl geliştirebilirim? Evde, ailemle kaliteli ve eğlenceli zaman nasıl geçirebilirim? Evde, ailemde, çocuklarımda karşılaştığım problemleri çoklu zekâları işe koşarak nasıl çözebilirim? Veliyim, çocuğumu nasıl ders çalıştırabilirim? Çoklu Zekâ Kuramı ile çocuklarımın eğitim öğretimine nasıl katkıda bulunabilirim?
Nida Temiz Bu kitap, okuma sürecinde ve sonunda Çoklu Zekâ Kuramı'nı özümsemiş ve hayat felsefesi olarak benimsemiş “yapabilirim-yapacağım, öğrenebilirim-öğreneceğim, yaptım ve öğrendim” sözlerini söyleyen öğrencilere sahip, kendisi de “yapabilirsin-yaparsın, öğrenebilirsin-öğrenirsin, yaptın ve öğrendin” diyen bireyler ve yeteneklerini açığa çıkarma ve geliştirme ortamı bulamamış tüm çocuklar için hazırlanmıştır.
Kitap, dört ana bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde beynin yapısı, geçmişten günümüze zekâ anlayışları, beyin, zekâ ve eğitim-öğretim ilişkisi ele alınmaktadır. İkinci bölümde, bilişsel bir kuram olan çoklu zekâların tanımından başlayarak, nasıl belirleneceğine ve geliştirileceğine değinilmiştir. Ayrıca bu bölümde aday zekâlar ve kuram hakkındaki eleştiriler de ele alınmaktadır. Üçüncü bölümde, Çoklu Zekâ Kuramı’nın eğitim-öğretim sürecine yansımaları, dersi planlama ve uygulama, etkinlik hazırlama, sınıf yönetimi, öğretmen-veli iletişimi, ölçme-değerlendirme, problem yaşayan öğrencilere çözümler, özel ders, tatil boyutları ile açıklanmıştır. Son bölümde ise Çoklu Zekâ Kuramı yansımalı ilköğretimden üniversiteye uygulamalı ders planı örnekleri verilmiştir.
Ahmet Saban Çoklu zekâ kuramı, bütün çocukların sahip oldukları gizli güçleri, potansiyelleri veya yetenekleri keşfetmeyi ve onları geliştirmeyi vurgulayan çağdaş bir eğitim anlayışını öngörmektedir. Bu kitabın amacı; çoklu zekâ kuramını tanıtmak, çoklu zekâ kuramının eğitim sürecine nasıl uyarlanabileceğini tartışmak ve çoklu zekâ kuramının Türk eğitim sistemine yansımasını incelemektir. Bu kitabın içeriğini oluşturan beş bölüm, sırasıyla şu sorular çerçevesinde organize edilmiştir: Çoklu zekâ kuramı nedir? Çoklu zekâ kuramı eğitime nasıl uyarlanabilir? Çoklu zekâ kuramına dayalı öğretim stratejileri nelerdir? Çoklu zekâ kuramına dayalı bir okul yapısı nasıl oluşturulabilir? Çoklu zekâ kuramının Türk eğitim sistemine yansıması nasıldır?
Çoklu Zekâ Kuramı ve Türk Eğitim Sistemine Yansıması ismi ile 6. basımını gerçekleştirdiğimiz eserin eğitimcilere başlıca dört açıdan faydalı olacağı düşünülmektedir: 1. Öğrenme-öğretme sürecini iyileştirme çabasında olan öğretmenlere bir model sunmak. 2. Çoklu zekâ kuramına dayalı eğitim anlayışına ilgi duyan eğitimciler için bir kaynak oluşturmak. 3. Çoklu zekâ kuramını okullarında uygulamaya çalışan eğitimciler için bir rehber görevi görmek. 4. Çoklu zekâ kuramının Türk eğitimine yansımasını inceleyen araştırmacılara kılavuzluk yapmak.


İÇİNDEKİLER

Bölüm 1 ÇOKLU ZEKÂ KURAMI NEDİR?
Eğitimde Çoklu Zekâ Kuramına Neden İhtiyaç Vardır?
Geleneksel Zekâ Anlayışı Nasıldır?
Çoklu Zekâ Kuramına Göre Zekâ Anlayışı Nasıldır?
Çoklu Zekâ Kuramının Öne Sürdüğü Zekâ Alanları Nelerdir?
Çoklu Zekâ Alanlarının Gelişimini Etkileyen Faktörler Nelerdir?
Bölüm Sonu Etkinlikleri

Bölüm 2 ÇOKLU ZEKÂ KURAMI EĞİTİME NASIL UYARLANABİLİR?
ÇZK’na Dayalı Öğretim Anlayışı Nasıldır?
ÇZK’na Dayalı Ders Planları Nasıl Hazırlanır?
ÇZK’na Dayalı Sınıf Ortamı Nasıldır?
ÇZK’na Dayalı Sınıf Yönetimi Nasıldır?
ÇZK’na Dayalı Ölçme ve Değerlendirme Anlayışı Nasıldır?
Bölüm Sonu Etkinlikleri

Bölüm 3 ÇOKLU ZEKÂ KURAMINA DAYALI ÖĞRETİM STRATEJİLERİ NELERDİR?
Sözel-Dil Zekâ Alanı için Öğretim Stratejileri Nelerdir?
Mantıksal-Matematiksel Zekâ Alanı için Öğretim Stratejileri Nelerdir?
Görsel-Uzamsal Zekâ Alanı için Öğretim Stratejileri Nelerdir?
Müziksel-Ritmik Zekâ Alanı için Öğretim Stratejileri Nelerdir?
Bedensel-Kinestetik Zekâ Alanı için Öğretim Stratejileri Nelerdir?
Sosyal Zekâ Alanı için Öğretim Stratejileri Nelerdir?
İçsel-Özedönük Zekâ Alanı için Öğretim Stratejileri Nelerdir?
Doğacı Zekâ Alanı için Öğretim Stratejileri Nelerdir?
Bölüm Sonu Etkinlikleri

Bölüm 4 ÇOKLU ZEKÂ KURAMINA DAYALI BİR OKUL YAPISI NASIL OLUŞTURULABİLİR?
Çoklu Zekâ Kuramı bir Eğitim Felsefesi olarak Neden Benimsenmelidir?
Çoklu Zekâ Kuramı Öğrencilere Nasıl Öğretilebilir?
Çoklu Zekâ Kuramına Dayalı bir Okul Yapısının Oluşması Hangi Aşamalardan Oluşur?
Çoklu Zekâ Kuramının Uygulanmasında Karşılaşılan Güçlükler Nelerdir?
Çoklu Zekâ Kuramının Okullar İçin Öngördüğü Yeni Uzmanlıklar Nelerdir?
Değişimde İnsan Faktörünün Rolü ve Önemi Nedir?
Eğitimcilerdeki Çoklu Zekâ Alanları Nasıl Belirlenebilir?
Öğrencilerdeki Çoklu Zekâ Alanları Nasıl Belirlenebilir?
Sonsöz
Bölüm Sonu Etkinlikleri

Bölüm 5 ÇOKLU ZEKÂ KURAMININ TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNE YANSIMASI NASILDIR?
Öğrencilerin Çoklu Zekâ Profillerini İnceleyen Çalışmalar
ÇZK ile Öğrenme Stilleri/Stratejileri Arasındaki İlişkiyi İnceleyen Çalışmalar
Çoklu Zekâ Alanları ile Akademik Başarı Arasındaki İlişkiyi İnceleyen Çalışmalar
Çoklu Zekâ Alanlarının Geliştirilmesine Yönelik Çalışmalar
ÇZK ile Eğitim Programı Arasındaki İlişkiyi İnceleyen Çalışmalar
ÇZK ile Rehberlik Arasındaki İlişkiyi İnceleyen Çalışmalar
ÇZK ile Ders Kitapları Arasındaki İlişkiyi İnceleyen Çalışmalar
ÇZK’nın Uygulanmasına İlişkin Görüşleri İnceleyen Çalışmalar
ÇZK’nın Okulöncesi Öğrencilerinin Başarı ve Tutumlarına Etkisini İnceleyen Çalışmalar
ÇZK’nın İlköğretim Öğrencilerinin Başarı ve Tutumlarına Etkisini İnceleyen Çalışmalar
ÇZK’nın Ortaöğretim Öğrencilerinin Başarı ve Tutumlarına Etkisini İnceleyen Çalışmalar
ÇZK’nın Yükseköğretim Öğrencilerinin Başarı ve Tutumlarına Etkisini İnceleyen Çalışmalar
ÇZK ile ilgili İncelenen 97 adet Çalışmanın Kodlanması ve Analiz Edilmesi
ÇZK ile ilgili İncelenen 97 adet Çalışmadan Elde Edilen Bulgular
Sonuç
KAYNAKÇA

Caner Onay Bu çalışmada, beden eğitimi derslerinin temel taşlarından biri olduğuna inanılan ve uygulama alanında hala eksik kaldığı düşünülen oyun kavramı, çoklu zekâ kuramı ile bağdaştırılmaya çalışılmıştır. Kitapta, çoklu zekâ ve oyun kavramı, çoklu zekâ ve bireysel sportif uygulamalar, sınıf içi ve dar alan oyunları, sportif branşlara hazırlayıcı oyunlar ve konuyla ilgili daha pek çok bilgi yer almaktadır. Kitap, Çoklu Zekâ ve Oyun Kavramı, Sınıf İçi Dar Alan Oyunları ve Sportif Branşlara Hazırlayıcı Oyunlar başlıklı üç bölümden oluşmaktadır. Çoklu Zekâ ve Oyun Kavramı bölümü altında; çoklu zekâ, çoklu zekâ ve bireysel sportif uygulamalar konularını inceleyen çalışma, Sportif Branşlara Hazırlayıcı Oyunlar bölümünde de atletizm, basketbol, jimnastik ve koordinatif-yetilerin gelişimine yönelik oyunlar, futbol, hentbol ve voleybol konularını incelemektedir. Bu çalışmanın, oyunu eğitim sistemi içinde vazgeçilmez bir unsur olarak gören tüm eğitimciler için yararlı bir kaynak olacağına inanıyoruz.



İÇİNDEKİLER

I. BÖLÜM BEYİN, ZEKÂ, EĞİTİM-ÖĞRETİM
II. BÖLÜM ÇOKLU ZEKÂ KURAMI
III. BÖLÜM ÇOKLU ZEKÂ KURAMININ EĞİTİM–ÖĞRETİM SÜRECİNE YANSIMALARI
IV. BÖLÜM ÇOKLU ZEKÂ KURAMI YANSIMALI İLKÖĞRETİMDEN ÜNİVERSİTEYE .UYGULAMALI DERS PLANI ÖRNEKLERİ

Ahmet Saban Çoklu zekâ teorisi, bütün çocukların sahip oldukları doğal veya gizil güçleri, potansiyelleri ve yetenekleri bulmayı ve onları geliştirmeyi vurgulayan bir eğitim felsefesi ortaya atmaktadır. Bu yönüyle teori, insan zihninde açılan adeta bir pencere gibidir. Bu kitabın genel amacı, çoklu zekâ teorisini tanıtmak ve bu teorinin eğitim sürecine nasıl uygulanabileceğini örneklerle tartışmaktır. Bu genel amaç çerçevesinde kitapta yer alan konular başlıca şu sorular etrafında yoğunlaşmaktadır: Eğitimde çoklu zekâ teorisine neden ihtiyaç vardır? Zekâ nedir? Çoklu zekâ alanları nelerdir? Zekânın özellikleri nelerdir? Çoklu zekâ alanlarının gelişimini etkileyen faktörler nelerdir? Eğitimcilerdeki çoklu zekâ alanları nasıl belirlenebilir? Öğrencilerdeki çoklu zekâ alanları nasıl belirlenebilir? Çoklu zekâ teorisine dayalı öğretim anlayışı nasıldır? Çoklu zekâ teorisine dayalı ders planları nasıl hazırlanır? Çoklu zekâ teorisine dayalı öğretim stratejileri nelerdir? Çoklu zekâ teorisine dayalı sınıf ortamı nasıldır? Çoklu zekâ teorisine dayalı sınıf yönetimi nasıldır? Çoklu zekâ teorisine dayalı bir okul ortamı nasıl oluşturulur? Bu kitap eğitimcilere başlıca üç açıdan yardımcı olacaktır: İlki; öğretim sürecinde yeni fikir ve reform arayışları içinde olan öğretmenler için bir model ortaya koyarak. İkincisi; Çoklu zekâ teorisine dayalı eğitim anlayışına ilgi duyan eğitimciler için bir kaynak oluşturarak. Son olarak da çoklu zekâ teorisini okullarında uygulamaya çalışan eğitimciler için bir rehber sunarak.
John Sharry Shary’nin uzun yıllardır çözüm odaklı psikolojik danışma yaklaşımına dayalı olarak yürüttüğü gruplardaki deneyimlerini içeren ÇÖZÜM ODAKLI GRUPLA PSİKOLOJİK DANIŞMA kitabı, grupla çalışan tüm uzmanlar için bir kılavuz özelliği taşımaktadır. Bu kitapta bir yandan çözüm odaklı yaklaşımın ilkelerinin grup yaşantısına nasıl uyarlanacağı örneklerle ele alınırken; diğer yandan da grup yaşantısında karşılaşılan güçlükleri aşmada çeşitli ipuçları sunmaktadır. Çeviri ekibi olarak kitabın, psikolojik danışman eğitimcilerine, grup liderlerine, grup yaşantısı hakkında bilgi sahibi olmak isteyen öğrencilere yarar sağlayacağına inanıyoruz.
Hakan Eygü Günümüzde pek çok alanda yaygın olarak kullanılan olasılık ve istatistik alanları, anlaşılması zor teoremler içermekte ve öğrenciler tarafından karmaşık bulunmaktadır. Dolayısıyla bu kitabın amacı; üniversitelerin başta fen, sosyal, sağlık olmak üzere tüm bölümlerinde eğitim gören öğrencilere, olasılık ve istatistik alanlarını kolay anlaşılabilecek bir anlatımla ve sade bir dil kullanarak daha kolay öğretebilmektir. Bunu sağlayabilmek için kitabın bölüm içlerinde ve bölüm sonlarında günlük hayattan birçok çözümlü örnek verilmiştir.
Kitap, üniversitelerin birçok bölümünde genelde iki dönemde okutulan Olasılık ve Matematiksel İstatistik derslerinin içeriklerine uygun olarak hazırlandığı için lisans seviyesinde ders kitabı, lisansüstü programlarda da yardımcı kaynak olarak kullanılabilir.
Çiğdem Çakır, Metin Özkan Liderlik, “her insanın doğuştan var olan potansiyelini ortaya çıkarma” ve bunu kullanma süreciyle ilgilidir. Alan yazına göre iyi bir lider olabilme, “iyi bir insan olabilme süreci” olduğu kadar çalıştığı kurumu ve çalışanlarını belli bir amaç doğrultusunda yönlendirme kabiliyetine sahip insan tipolojisine göndermede bulunur. Dağıtılmış liderlik ise kurumlarda tek bir kişiyi aramak yerine bütün paydaşların hâlihazırda var olan potansiyelini birlikte kullanabilme, sinerji üretebilme ve geliştirme sürecini öne çıkarır. O bakımdan yeni okul liderlerinin, bütün okul paydaşlarının birlikte çalışabilme kapasitesini geliştirmeye odaklanması gerekmektedir. Bu kitap; dağıtılmış liderliğin ne olduğunu ve önemini, ayırt edici unsurlarını, öncülerini, boyutlarını, uygulanmasına etki eden değişkenleri farklı açılardan ele almaktadır.
Kitabın başta okul yöneticileri ve öğretmenler olmak üzere, eğitimde politika yapıcılar ve eğitimle ilgilenen herkese farklı ve yeni bakış açıları kazandırması beklenmektedir.
Tarık Solmuş Hepimizin yaşamının özünde; sevme ve sevilme ihtiyacı vardır.
Tabii bu ihtiyaçlar bazen sonsuz bir aşkla tatmin edilirken bazen de sarsıcı, hayal kırıklığı yaratan acılara, travmalara dönüşür.
Öyle olur ki “Ölüm bizi ayırana kadar!” inancıyla başlayan yolculuk, yerini sonu gelmez çatışmalara, depresyona, alkol bağımlılığına, şiddete ya da cinsel sorunlara bırakır.
Bu kitapta; sağlıklı, mutlu, güvenli hatta mükemmel bir romantik ilişkinin, evliliğin ve anne-baba-çocuk ilişkisinin nasıl kurulabileceğine yer verilmiştir.
Her bölümde, öncelikle o sorunun nereden kaynaklandığına değinilmiş ve sonrasında da uygulamaya dönük, pratik çözüm önerileri sunulmuştur.
Bir kendi kendine yardım, terapi kitabı olarak görülebilecek bu eserin; aşka inanan, bir ilişkisi olan, evli ya da anne-baba olmuş herkese yararlı olacağı söylenebilir.
John Mcleod, Julia Mcleod, McGraw-Hill Bütün anneler-babalar, öğretmenler, yöneticiler, insan kaynakları, endüstri ve örgüt alanında çalışanlar, sosyal hizmet uzmanları, hemşireler ve hekimler, hukukçular, hapishane ve ıslah evleri, rehabilitasyon merkezlerinde çalışanlar, insani ilişki içinde olan hepimiz asıl mesleğimiz dışında örtük danışmanlık da yapıyoruz. Ancak, teknik olarak nasıl yapılacağını bilmeden yapıyoruz. Bu kitap, örtük danışmanlığın nasıl yapılacağı konusunda yol göstermektedir. Hem size hem de danışanlarınıza yardımcı olacaktır.
Ayrıca bu kitap, alanda profesyonel olarak çalışanların bilgilerini güncellemelerine, kişisel deneyimlerini danışma sürecinde kullanabilmelerine, yeni kuramlarla danışma sürecine bakmalarına yardımcı da olacaktır. Danışmanlık Becerileri kitabı boyunca anlatı terapisi, transaksiyonel analiz, bilişsel davranışçı terapi yöntemleri, motivasyonel görüşme teknikleri, psikanalitik prensipler gibi her biri kendi başına birer okul olan teori ve uygulamaların “Örtük Danışmanlık” adını taşıyan kısa süreli danışmanlıktaki kullanım örneklerini ve kısa teorik bilgisini, daha da ötesinde, yaşamlarındaki sorunlarla mücadele eden insanlara yardım etmek amacı ile daha fazla pratik yöntem ve stratejiler bulacaksınız.
Bu değerli eserin, insanlarla ilişki içinde olan bütün bireylere, iletişim alanında ve ilişkilerinde büyük katkı sağlayacağına inanıyorum. Danışanlarınızın ve sizlerin yolunu aydınlatsın.
Salih Güney Davranış Bilimleri, kendilerini tanımak, sergilenen tutum ve davranışların nedenlerini anlamak, insan ilişkileri alanında kişisel gelişimlerini tamamlamak isteyen herkesin yararlanacağı bir kitaptır. Kitap, 19 üniteden oluşmaktadır. 1 ve 2. ünitelerde davranış bilimlerinin gelişimi ve temel kavramları, 3, 4, 5 ve 6. ünitelerde kültür, kültürel değişme, sosyal etki ve uyma davranışı, sosyal yapı, sosyal ilişki ve sosyal kurumlar üzerinde durulmuştur. 7 ve 8. ünitelerde öğrenme ve algılama, 9. ünitede sosyal gruplar, 10 ve 11. ünitelerde duygusal zekâ , kişilik ve benlik konuları detaylı olarak açıklanmıştır.
12. ünitede tutum ve ön yargı, 13, 14 ve 15. ünitelerde bireysel iletişim, uyum sorunları ve savunma mekanizmaları, davranış bozuklukları, 16, 17 ve 18. ünitelerde stresle başa çıkma yöntemleri, motivasyon ve liderlik, 19. ünitede ise zaman yönetimi konuları üzerinde detaylı bir şekilde durulmuştur.
Güncel örneklerle zenginleştirilmiş ünitelerde, okuyan herkesin kolayca anlayabileceği sade bir dil kullanılmıştır.

Salih GÜNEY, Birecik’te doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Birecik’te tamamladı. Birecik Lisesini birincilikle (Ed. Bölümünü) bitirdi. 1980 yılında Hacettepe Üniversitesi, Sosyoloji Bölümünden mezun oldu. Kuleli Askeri Lisesinde Sosyoloji ve Mantık dersleri veren Güney, 1986-1987’de İstanbul Üniversitesi, İşletme Fakültesi Davranış Bilimleri Anabilim Dalında yüksek lisans eğitimine başladı ve Ekim 1987’de bitirdi. Şubat 1988’de doktora programına başladı ve Kasım 1990’da doktor unvanını aldı. 1991 yılında Kara Harp Okuluna tayin oldu. 1995 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesinde Yabancı Dil Kursunu bitirdi. 2003 yılı atamalarında Eğitim Yöneticisi ve Öğretmen Yetiştirme Okulu Öğretim Başkanı oldu. 2005 atamalarında Kara Harp Okulu Temel Bilimler Bölümünde Sosyal Dersler Anabilim Dalı Başkanı oldu. 24/09/2007 tarihinden itibaren İstanbul Aydın Üniversitesi İşletme Bölümünde Yönetim ve Organizasyon Anabilim Dalında tam zamanlı öğretim üyesi olarak yeni görevine başladı. Kara Harp Okulunda Davranış Bilimleri ve İletişim Teorisi, Polis Akademisinde Adalet Psikolojisi, Şükrü Balcı Polis Meslek Yüksekokulunda Problem Çözme Teknikleri, Jandarma Eğitim Okulları Komutanlığında Davranış Bilimleri ve Halkla İlişkiler, GATA Hemşirelik Meslek Yüksekokulunda Sosyolojiye Giriş, GATA Sağlık Astsubay Meslek Yüksekokulunda Davranış Bilimleri, Hacettepe Üniversitesi Vakfında Motivasyon, Liderlik ve İletişim derslerini de vermiş olan GÜNEY, 1997 yılında doçent oldu. İş kazaları, motivasyon, liderlik, yönetim, örgüt kültürü, insan psikolojisi, stresle başa çıkma yöntemleri, iletişim, kişilik, iş tatmini, duygusal zekâ, yönetim psikolojisi, toplam kalite ve kriz yönetimi, girişimcilik alanlarında makaleleri yayımlandı.
Hâlen İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ’nde Davranış Bilimleri, Örgütsel Davranış ve Değişim Yönetimi, İşletmeye Giriş, Stratejik Yönetim, İnsan Kaynakları, Tüketici Davranışları, Müzakere Teknikleri derslerini vermeye devam etmektedir.

KİTAPLARI
1. Davranış Bilimleri ve Yönetim Psikolojisi Terimler Sözlüğü, Ankara, 1998.
2. Davranış Bilimleri Açısından Atatürk’ün Liderliği, Ocak Yayınevi, Ankara, 1999.
3. Davranış Bilimleri, Nobel Yayınevi, Ankara, 2000.
4. Yönetim ve Organizasyon El Kitabı, Nobel Yayınevi, Ankara, 2000.
5. Yönetim ve Organizasyon, Nobel Yayınevi, Ankara, 2001.
6. Yönetim Tarzımıza ve Davranışlarımıza Yön Veren Özlü Sözler, Siyasal Yayınevi, Ankara, 2002.
7. Açıklamalı Yönetim-Organizasyon ve Örgütsel Davranış Terimler Sözlüğü, Siyasal Yayınevi, Ankara, 2004.
8. Sosyal Psikoloji, Nobel Yayınevi, Ankara, 2009.
9. Örgütsel Davranış, Nobel Yayınevi, Ankara, 2011.
10. Liderlik, Nobel Yayınevi, Ankara, 2012.
11. İnsan Kaynakları Yönetimi, Nobel Yayınevi, Ankara, 2014.
12. Sosyal Psikoloji 2, Atatürk Üniversitesi Yayınları, Erzurum, 2015.
13. Temel ve Genel İşletme (Nobel Yayınevi, Ankara, 2020)
Zero to Three Gelişimsel Temelli Tanılama
Orjinal olarak 1994'te yayınlanan SIFIR-ÜÇ Erken Çocukluk ve Bebeklik Dönemindeki Gelişimsel ve Ruhsal Bozuklukların Tanısal Sınıflandırılması (DC:0-3), bebek ve küçük çocukların ruh sağlığı ve gelişimsel bozukluklarının gelişimsel temelli sınıflandırılmasını sağlayan ilk sistemdi (bk. DC:0-3).
1994'te yayınlanmış DC:0-3'ün birçok ampirik datadan ve klinik deneyimden yararlanılması ve kriterlerin genişletilmesi sonucunda 2005 yılında Gözden Geçirilmiş DC:0-3 (DC:0-3R) yayınlanmıştır.
DC:0-5 ise küçük çocuklardaki bozukluklarla ilgili yeni bulguları saptamakta ve DC:0-3R'nin yayınlandığı 2005'ten bu yana sahada çözülmemiş sorunları ele almaktadır. DC:0-5, ruh sağlığı ve diğer profesyonellere yardımcı olmak için düzenlenmiştir. DC:0-5'in amaçları:
• 5 yaş ve altı bebeklerin ve küçük çocukların ruh sağlığı ve gelişimsel zorluklarını tanımak,
• Ruh sağlığı ve gelişimsel bozukluklara katkıda bulunan psikososyal stresörleri ve tanısal sürece dâhil olan bağlamsal faktörleri anlamak,
• Tanı kriterlerini, sınıflandırma, vaka formülasyonu ve müdahale için etkin şekilde kullanmak,
• Bebek ve küçük çocuklardaki ruh sağlığı bozuklukları üzerine yapılan çalışmaları kolaylaştırmaktır.
DC:0-5, başka sınıflama sistemlerinde ele alınmayan durumları tanımlayarak ve etkili müdahale yöntemlerini işaret ederek profesyonellerin erken dönem ruh sağlığı problemlerini önleme, tanılama ve tedavi etme becerilerini geliştirmektedir.
Adnan Taşgın, Ali Aytemür, Aylin Özdeş, Bahtım Kütük, Berna A. Uzundağ, Dilara Keşşafoğlu, Ferhat Karaman, Gizem Koç Arık, İlknur Çoban, İlmiye Seçer, Merve Nur Altundal, Mine İmren, Nilgün Türkileri, Sevda Küçük, Şıvganur Kirman Güngörer, Şükran Okur Ataş, Tolga Kargın, Tuğba Bahçekapılı Özdemir, Tuğba Koçak Özel Dijital çağın çocuklar üzerindeki derin etkilerini keşfetmeye hazır mısınız? Dijital ekranların, internetin ve akıllı ev cihazlarının yaygın kullanımı hayatımızda derin bir dönüşüme yol açmaktadır. Bu dönüşüm, iletişim şeklimizi, bilgiye erişimimizi ve günlük aktivitelerimizi büyük ölçüde etkilemektedir. Bu paradigma değişimi, özellikle bilişsel becerileri henüz oluşum aşamasında olan çocukların gelişim süreçleri üzerinde yetişkinlere oranla daha derin bir etki yaratmaktadır. Önceki nesillerden farklı olarak dijital yerliler doğdukları andan itibaren dijital ekranlarla etkileşime giriyor, işitsel çevreleri üzerinde benzeri görülmemiş bir kontrol uyguluyor, sanal iletişim yoluyla coğrafi sınırların ötesindeki bireylerle bağlantı kuruyor, uluslararası mentorlar aracılığıyla yeni diller öğreniyorlar ve akıllı ev cihazlarıyla etkileşime geçiyorlar.
Gelişim psikolojisi, bilişsel psikoloji ve eğitim gibi farklı disiplinlerden uzman araştırmacılar tarafından titizlikle kaleme alınan bu kitap, teknoloji ile çocuk gelişimi arasındaki dinamik etkileşime ışık tutmayı amaçlamaktadır. Kitapta, dijital teknolojilerin bilişsel, dilbilimsel ve sosyoduygusal yönleri dâhil olmak üzere çeşitli gelişim alanları üzerindeki etkileri ayrıntılı bir şekilde ele alınmaktadır. Ebeveynler, öğretmenler, öğrenciler ve araştırmacılar için önemli bir kaynak olan bu kitap, çocuk gelişimi alanındaki temel teorileri güncel uygulamalarla bir araya getiren çağdaş ve yetkin bir derleme niteliği taşımaktadır. Dijital çağın çocuklarına daha iyi bir anlayış sunmak ve onların başarılı bir geleceğe hazırlanmalarına katkıda bulunmak ümidiyle “Değişen Dünyanın Gelişen Çocukları” isimli kitabımızı okurların beğenisine sunuyoruz.
Lütfi Sunar Toplumsal değişme nedir?
Toplumlar nasıl değişirler?
Değişimi açıklayan temel teoriler hangileridir?
Türkiye'de değişimin temel dinamikleri nelerdir?

Toplumsal değişim sosyolojinin tüm konu, kavram ve kuramlarını ilgilendiren temel bir alandır. Başlangıcından günümüze değin sosyoloji literatüründe değişimle ilgili çok sayıda açıklama ortaya çıkmıştır. Bu açıklamaların oluşturduğu birikimin kavranması bir sosyoloji öğrencisi için çok önemlidir. Değişimin anlaşılması toplumun işleyişini çözümlemek bakımından zorunludur.
Türkiye'nin toplumsal yapısı hızlı ve daimi bir değişim içerisindedir. Bu değişimin anlaşılması ve açıklanması için kapsamlı ve sürekliliği olan araştırmalara ve yeni perspektiflere ihtiyaç bulunmaktadır. Ancak ne var ki, toplumsal değişim, Türkiye'de sosyolojinin ilgisini çok fazla çekmemiştir. Alandaki kuramsal çalışmalar, kavramsal incelemeler ve ampirik araştırmaların sayısı çok azdır. Elinizdeki bu eser böylesi bir boşluğu doldurmak üzere Toplumsal Yapı Araştırmaları Programı kapsamında kaleme alınmıştır.
16 bölümden oluşan bu kitap, sosyolojide değişim ile ilgili kavram, kuram ve yaklaşımları incelemektedir. Aynı zamanda bir ders kitabı olarak da tasarlanan bu kitapta ele alınan konular yalın bir biçimde ele alınmış ve örnekler ile genişletilmiştir. Bölümlere eklenen kavram açıklamaları, biyografi yazıları ve okuma parçaları ile kitabın akışı rahatlatılmaya ve okuyucunun zihninde farklı pencereler açmaya çalışılmaktadır.
Emre Ulaş Özdal Deneyimsel öğrenme, maksimum öğrenme ve beceriyi elde tutma hedefiyle, öğrenenlerin ilgisini çekmek amaçlı çeşitli uygulamalı yöntemlerin kullanılmasına odaklanır. Okullar, büyük şirketler vekâr amacı gütmeyen kuruluşlar, bir organizasyonun etkisini genişletmek veya bir öğrenen grubunun tam potansiyeline ulaşmasına yardımcı olmak için genellikle bu öğretim yöntemine güvenmektedir.
Deneyimsel öğrenme yöntemleri üzerine eğitim, gelişim ve öğrenme çalışmaları yapan farklı öğretici grupları bulunmaktadır. Bunlar; akademisyenler, öğretmenler (okul öncesi, ilk ve orta öğretim), eğitim uzmanları, danışmanlar, ekip oluşturma uygulayıcıları, oyun tabanlı
öğrenme tasarımcıları, pedagog ve psikologlar, özel eğitim uzmanları, terapistler, çevre eğitimcileri, rehberler, kurumsal eğitmenler, girişimci mentörleri, antrenörler, koçlar, akıl sağlığı ve insan kaynakları uzmanları gibi çok geniş profesyonel meslek grubunu içermektedir.
Bu kitabın amacı;"Keşfetmek için yaşa, öğrenmeye açık ol." felsefesine bağlı kalarak, yaşamın tüm evrenlerinde öğrenme, eğitim ve gelişim stratejilerine çözüm olabilecek deneyimsel öğrenme modelini sunmaktır. Deneyimsel öğrenme modelinde temel felsefe,"Öğrenmenin yerinin,
zamanının, yaşının, sonunun olmadığı; öğrenmenin ancak deneyimleyerek etkin bir şekilde gerçekleşeceğidir". Bu kitapta; bireylerin öğrenme süreçlerindeki tüm yaşamsal evrenlerin (iş, eğitim, yaşam vb.), deneyimsel öğrenme yöntemleri ile güçlendirilmesi için ilkeler sunulmakta ve deneyimsel öğrenmenin, bireylerin öğrenme süreçlerine katkılarının yanı sıra müfredat geliştirme, akademik araştırma, kişisel ve kurumsal gelişim programları ile nasıl uygulanabileceği konusunda bilgi ve örnekler verilmektedir. Üçüncü basımda tekrar görüşmek üzere...
Aycan Kapucu, Belgüzar Nilay Türkan, Elif Yüvrük, Elvan Arıkan İyilikci, Gülin Kaça, Mehmet Koyuncu, Merve Boğa, Osman İyilikci, Pınar Bürhan, Seda Eroğlu Koç, Sinem Söylemez, Sonia Amado, Tülay İzmitligil, Yıldız Özkılıç Psikolojide deneysel yöntemler, 20. yüzyılın başlarından itibaren davranışçılar tarafından, ortalarından itibaren de bilişsel psikoloji araştırmalarını yürütenler tarafından yoğun olarak kullanılagelmiştir. Bununla birlikte deneysel yöntemlerin net bir neden-sonuç ilişkisi ortaya koyabilme becerisi, göreli olarak yakın zamanlarda psikolojinin birçok alt alanında deneyselciliğin benimsenmesine neden olmuş ve günümüzde deneysel yöntemler (diğer yöntemlerin yanı sıra), psikolojinin neredeyse tüm branşlarında yoğun olarak kullanılmaya başlamıştır. Dolayısıyla sadece klasik anlamda deneysel-bilişsel psikoloji konularını çalışan araştırmacıların değil, örneğin gelişim psikolojisi, sosyal psikoloji, çevre psikolojisi, adli psikoloji gibi psikolojinin çok farklı alt alanları ile ilgili çalışma yürüten araştırmacıların da psikolojideki deneysel yöntemlerin ayrıntılarına hâkim olmaları gerekmektedir. Bundan dolayı bu kitap, psikolojinin tüm alt alanlarında çalışanlar için psikolojideki deneysel yöntemlere giriş niteliğinde bir yardımcı kaynak olarak hazırlanmıştır. Bu kapsamda kitapta, deneysel araştırmaların temel özelliklerine, deneysel olmayan araştırmalara, niceliksel yöntemlere, güvenirlik-geçerlik kavramlarına, deneysel psikolojideki temel ve uygulamalı araştırma konularına, bilgisayar temelli ölçme tekniklerine, bilimsel rapor yazımına ve deneysel araştırmalardaki etik konulara değinilmiştir.
Ayşe Su Kocayörük, Betül Çetintulum Huyut, Gözde Gündoğdu Meydaneri, Leman Elif Aybay, Murathan Bekir Kiraz, Muzaffer Şahin, Nazan Ürkmez, Nilgün Onnar, Şeyma Tunçay Buluş, Tubanur Bayram Kuzgun Başka afetler, depremler, sosyal ve bireysel travmalar hiç olmasın ancak depremin, afetin, sosyal ve bireysel travmaların çok sık yaşandığı beşerî ve fiziki bir coğrafyada yaşıyoruz. Ortaya çıkabilecek olası durumlara da hazırlıklı olmalıyız. Afetlerden, sosyal ve bireysel travmalardan sağ kurtulan insanların bir kısmında ortaya çıkabilecek psikolojik sorunlara destek verilmesi büyük önem arz etmektedir. Afet ve travmalardan sonra psikolojik destek verecek klinisyenlerin sahada ilk göreve başladıkları andan itibaren çalışmalarının tamamında süpervizyon desteği almaları gereklidir. Deneyimli çalışanların, yeni başlayanlara teorik ve uygulamalı olarak eğitim vermesini sağlayan bir yapı oluşturulmalıdır. Bu sağlanmazsa yardım veren, yardım alan durumuna düşebilir. Bu kitapta var olan teorik ve uygulamaya dönük bilgilerin, hem travma yaşayan insanlara hem de onlara yardım eden kişilere yararlı olacağını umuyoruz.
Matthew McKay, Michael Jason Greenberg, Patrick Fanning KUSURLULUK VE UTANCIN ÖTESİNE GEÇMEK İÇİN GÜÇLÜ, KANITA DAYALI ARAÇLAR

Kendinizi eksik ya da kusurlu mu hissediyorsunuz? Kendinizden utanıyor veya reddedilmekten mi korkuyorsunuz? Kusurluluk ve yetersizlik hisleri genellikle olumsuz çocukluk yaşantılarından kaynaklanır. Oldukça eleştirel bir ortamda büyüdüyseniz sevilmeye layık olmadığınızı hissedebilirsiniz. Veya kendinizde gördüğünüz kusurlarla ilgili derinden utanç duyabilirsiniz. Hatta kendinizde doğuştan ters bir şeyler olduğunu ve bunun tatmin edici ilişkiler yaşamanızı, mutluluğu bulmanızı ve hayatta başarılı olmanızı engellediğini söyleyebilirsiniz. Peki, kendinizi bu yıpratıcı inançlardan nasıl kurtarabilirsiniz?

Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT) temelli bu çalışma kitabı, size kusurluluk duygularını tanımlamanız ve bu duyguların ötesine geçmeniz için çeşitli araçlar sunacak. Böylece canlı ve anlamlı bir yaşam sürebileceksiniz. Değerlerinizle bağ kurmanın yollarını keşfedecek, daha iyi başa çıkma stratejileri bulacak ve kendinize -tüm o muazzam karmaşıklığınıza- nezaket ve şefkatle bakmayı öğreneceksiniz. Gerçek şu ki eksik değilsiniz ve geçmişteki acı dolu anılarınızın geleceğinizi yönlendirmesi gerekmiyor. İyi olmaya ve kendinize hak ettiğiniz ilgi ve şefkati göstermeye hazırsanız bu çalışma kitabı size bunu nasıl başaracağınızı gösterecek.

“McKay, Greenberg ve Fanning, depresyonla mücadele eden herkes için bu rahatsızlığın kurgusunu ve olumsuz etkilerini ortadan kaldırmanın yollarını tek bir muhteşem kitapta bir araya getirmişler."
-Dr. Psik. Jeffrey C. Wood, The Dialectical Behavior Therapy Skills Workbook kitabının ortak yazarı
Elaine Iljon Foreman, Charles H. Elliott, Laura L. Smith Depresyonu yenebilirsiniz. Bu samimi ve güvenilir kaynak size değişiklikler yapabilmeniz için bazı stratejiler gösterir. Böylelikle huzura kavuşabilir, kendi yaşamınızın sorumluluğunu üstlenebilir veya sevdiğiniz birine yardım edebilirsiniz. Depresyonun Üstesinden Gelmek For Dummies ile semptomlarınızı gidermek ve depresyonunuzun nüks etmesini önlemek için terapilerdeki en güncel gelişmeleri keşfedeceksiniz. İlaçlar ve profesyonel yardım hakkında bilgi sahibi olacak, öz güveninizi yeniden kazanmanın ve iyi hissetmenin yollarını öğreneceksiniz.
Depresyonu keşfedin! Depresyonun tedavisinde kullanılan en iyi yollarla ilgili genel bir bakış açısı kazanın. Depresyonun çeşitli biçimleri arasındaki farklılıkları, yas ve depresyon ayrımını, kendi depresyonunuzun başına geçip sorumluluğunu almak için nasıl motive olacağınızı ve hangi profesyonel yardımın sizin için uygun olacağını öğrenin.
Depresyon tedavisinde bilişsel terapinin etkisini fark edin! Alışkanlık hâline getirdiğiniz belirli düşünce biçimlerinin depresyona olan katkısını anlayın. Kendiniz, dünyanız ve geleceğiniz hakkında nasıl gerçekçi değerlendirmeler yapabileceğinizi, mantık ve kanıtı baz alarak düşüncelerinizi nasıl incelemeye tabi tutabileceğinizi keşfedin.
Öz güveninizi ve neşenizi yeniden kazanın! Harekete geçmenizi sağlayacak sağlıklı kaynakları keşfedin. “Hiçbir şey yapmamacılık”tan uzaklaşıp hem zihinsel hem de fiziksel olarak canlanın.
İlişkisel zorluklarla başa çıkmayı öğrenin! Depresyonun ilişkisel tarafının farkına varın. Sağlıklı iletişim kurma biçimleri, kayıp ve yasla başa çıkma konularında bilgiler edinin.
Depresyon sonrası yaşam konusuna göz atın! Gelecekteki olası nükslerle başa çıkabilmek için pozitif psikolojinin ilkelerinden faydalanın. Amaç ve bağlılık duygularını temel alarak iyi olma hâlinizi arttıracak stratejileri keşfedin..

Depresyonu yenebilirsiniz. Bu samimi ve güvenilir kaynak size değişiklikler yapabilmeniz için bazı stratejiler gösterir. Böylelikle huzura kavuşabilir, kendi yaşamınızın sorumluluğunu üstlenebilir veya sevdiğiniz birine yardım edebilirsiniz. Depresyonun Üstesinden Gelmek For Dummies ile semptomlarınızı gidermek ve depresyonunuzun nüks etmesini önlemek için terapilerdeki en güncel gelişmeleri keşfedeceksiniz. İlaçlar ve profesyonel yardım hakkında bilgi sahibi olacak, öz güveninizi yeniden kazanmanın ve iyi hissetmenin yollarını öğreneceksiniz.
• Depresyonu keşfedin! Depresyonun tedavisinde kullanılan en iyi yollarla ilgili genel bir bakış açısı kazanın. Depresyonun çeşitli biçimleri arasındaki farklılıkları, yas ve depresyon ayrımını, kendi depresyonunuzun başına geçip sorumluluğunu almak için nasıl motive olacağınızı ve hangi profesyonel yardımın sizin için uygun olacağını öğrenin.
• Depresyon tedavisinde bilişsel terapinin etkisini fark edin! Alışkanlık hâline getirdiğiniz belirli düşünce biçimlerinin depresyona olan katkısını anlayın. Kendiniz, dünyanız ve geleceğiniz hakkında nasıl gerçekçi değerlendirmeler yapabileceğinizi, mantık ve kanıtı baz alarak düşüncelerinizi nasıl incelemeye tabi tutabileceğinizi keşfedin.
• Öz güveninizi ve neşenizi yeniden kazanın! Harekete geçmenizi sağlayacak sağlıklı kaynakları keşfedin. “Hiçbir şey yapmamacılık”tan uzaklaşıp hem zihinsel hem de fiziksel olarak canlanın.
• İlişkisel zorluklarla başa çıkmayı öğrenin! Depresyonun ilişkisel tarafının farkına varın. Sağlıklı iletişim kurma biçimleri, kayıp ve yasla başa çıkma konularında bilgiler edinin.
• Depresyon sonrası yaşam konusuna göz atın! Gelecekteki olası nükslerle başa çıkabilmek için pozitif psikolojinin ilkelerinden faydalanın. Amaç ve bağlılık duygularını temel alarak iyi olma hâlinizi arttıracak stratejileri keşfedin..
Kitabı açın ve
• Depresyonla aktif bir şekilde mücadele etmenin yollarını,
• Depresyonun ardında yatan algı ve düşünce sürecini,
• Bilinçli farkındalık ve pozitif psikoloji egzersizleriyle kendinizi daha iyi hissetme yöntemlerini,
• Depresyonda olan bir yakınınıza nasıl yardım edebileceğinizi,
• Kendiniz için en uygun tedavi yöntemini ve tamamlayıcı depresyon tedavilerini,
• İlişkilerinizi yeniden canlandırmak için kullanabileceğiniz stratejileri,
• Gelecekte depresyonun nüks etme riskini azaltmak için neler yapabileceğinizi,
• Bilişsel terapi ile depresif düşüncelerinizle nasıl başa çıkabileceğinizi öğrenin.
Zeynep Ünal Son yıllarda, yapay zekâ tekniklerinden insan beyninin çalışma şeklinden esinlenerek geliştirilen ve yapay sinir ağları ilkeleri üzerine inşa edilen derin öğrenme yaklaşımları, verilerin tanınması ve sınıflandırılmasında etkin yöntem olması sebebiyle büyük önem kazanmıştır. Kitabın ilk bölümünde yapay zekâ kavramı detaylı şekilde ele alınmıştır. Yapay zekâ kavramı açıklanmaya çalışılırken tarihsel gelişiminde yer alan önemli detaylara yer verilmiş, ilkel tekniklerden daha gelişmiş tekniklere doğru bir akış takip edilmiştir. Bazı geleneksel tekniklerin sağladığı avantajlardan dolayı günümüzde hâlen kullanıldığı ve gelişmiş teknikler için bir temel oluşturduğu vurgulanmıştır. Derin öğrenme temelini oluşturan yapay sinir ağlarından kısaca bahsedildikten sonra derin öğrenme açıklanmıştır. Derin öğrenme tekniğinde kullanılan güncel aktivasyon ve kayıp fonksiyonlarına, optimizasyon algoritmalarına, aşırı öğrenme probleminin çözüm yollarına, öğrenme sürecini verimli hâle getirecek parametre ayarlarına ve derin öğrenme platformlarına yer verilmiştir. Derin öğrenme konusunda Türkçe literatürün sınırlı olması sebebiyle bu çalışmanın Türkçe literatüre katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Michelle Stephan - David Pugalee - Julie Cline - Chris Cline STEM eğitimine bu denli itibar edilmesinin nedeni, öğrencileri problem çözücülere dönüştürmeye yardımcı olacak özgün bir ders planlama yaklaşımından ileri gelmektedir: Ders kurgulama. Bu yaklaşımda öğretmenler, belirlenen etkinliklerin gerçek zamanda
nasıl ortaya konulacağını, yani öğrencilerin ne gibi çözümlere,
sorulara ve yanlış kavramlara sahip olabileceğini ve öğretmenlerin derinlemesine muhakemeyi nasıl teşvik edebileceklerini ön görmektedirler. Dersten önce ders kurgulama yapıldığında, öğrenciler, ders kazanımlarını daha doğal ve daha güçlü bir şekilde edinirler.
Başarılı bir STEM ünitesi; etkinlikleri, soruları, teknolojiyi ve tutkuyu içerir. Ayrıca, her bir etkinliğin sınıfta nasıl gerçekleştirileceğinin dikkatli ve ayrıntılı bir şekilde kurgulamasını da içerir. Matematik ve Fen'de Ders Kurgulama, öğretmenlere,
Bir dersin yapısının ve uygulanmasının baştan sona düşünme sürecini,
Öğrencilerin düşüncelerini ortaya çıkarmanın ve onları iş birliğine teşvik etmenin yöntemlerini keşfetmenin bir yolunu,
Gerek “doğru” cevabı zamanından önce vererek, gerek onaylayarak, gerekse de “yanlış cevabı” görmezden gelerek tartışmanın sonlanmasından kaçınma tekniklerinde de beceri kazanma fırsatı sunar.
Sınıf içi örneklerle, ders kurgulama şablonlarıyla ve sürecin nasıl başlatılacağına dair ipuçlarıyla dolu olan bu kitap, öğretmenlere, öğrencilerin fikirlerini ve sorularını öngörmede ve fen, matematik, mühendislik ve teknolojide daha derinlemesine öğrenmeyi teşvik etmede yardımcı olacaktır.
Aslı Saylan Kırmızıgül, Bekir Yıldırım, Cihad Şentürk, Cihat Abdioğlu, Dilek Karışan, Esra Bozkurt Altan, Esra Kızılay, Kibar Sungur Gül, Mustafa Çevik, Nurhan Öztürk, Rıdvan Ata, Salih Gülen, Sema Altun Yalçın, Sema Tan, Yasemin Hacıoğlu Çoklu disiplinler, disiplinler arası ve disiplinler üstü gibi terimler, STEM eğitiminin açtığı çığırın etkisiyle son zamanlarda daha fazla telaffuz edilmeye başlanmıştır. Ülkemizde her ne kadar öğretim programlarımız STEM gibi bütünleşik disiplinler eğitimine uygun olmasa da bilim insanları, öğretmenler ve eğitim yöneticileri dünyadaki bu heyecan yaratan akıma kapılmış ve çalışmalara ivedilikle devam etmişlerdir. Disiplin kazanımlarının öğrencilere ayrı ayrı kazandırılması yerine bütünleşik olarak anlamlı ve etkili bir biçimde verilmesi bu kitabın temel çıkış noktasıdır. Kitap, STEM alanında uzman akademisyenlerin sahada öğretme öğrenme yaklaşımlarıyla uyguladıkları STEM eğitiminin etkililiği ve bunun gerekliliği çerçevesinde kaleme alınmıştır. Her bölüm, ilgili öğretme öğrenme yaklaşımını ortaya atan bilim insanının kısa bir tanıtımıyla başlayıp STEM eğitiminin ilgili öğretme öğrenme yaklaşımının ve her ikisinin birlikte nasıl kullanılabileceğine ilişkin literatür taramaları ile devam etmektedir. Kitaptaki birçok bölümde bahsi geçen bu kısımlar, yazarlar tarafından şematize edilmeye de çalışılmıştır. Kitabın her bölümünün ayrı bir heyecan ve bilimsel tutkuyla yazılmış olduğunu, kitabı elinize alıp bırakamadığınızda anlayacaksınız. Kitaba öğrencileri, öğretmenleri ve akademisyenleri bağımlı yapacak son kısım ise yazarların kendilerinin uyguladıkları STEM etkinliklerini “Ders Planı” kurgusunda detaylı olarak anlattıkları kısımdır. Gerek öğretmenlerimizin gerekse akademik camianın, öğretme öğrenme yaklaşımlarıyla disiplinlerin bütünleşik ve ürün odaklı olduğu çalışmaların nasıl yapılabileceğini net bir şekilde görecekleri bir kitap ortaya konmuştur.Bu bağlamda kitap, diğer STEM kitaplarından ayrı bir yere sahiptir. Disiplinler arası çalışmalardan disiplinler üstü çalışmalara da ufuk açacağını düşündüğümüz bu kitabın, bilim dünyasına hayırlı olmasını diliyoruz.

Bütünleşik disiplinler yaklaşımının gücünü kullanın!
Ayşegül Arayıcı İyiaydın, Bünyamin Atay, Didem D. Kepir, Emine Feyza Dinçel, Fatma Arıcı, Hazal Yılmaztürk, Nilüfer Voltan Acar, Özlem Haskan Avcı, Özlem Ulaş, Selen Demirtaş Zorbaz, Seval Kzıldağ, Tülin Acar, Yusuf Barbüroğlu, Zehra Yeler Bu sözlük, PDR alanında büyük bir boşluğu doldurmaktadır. Yıllarca İngilizce kavramların karşılıkları tartışıla gelmiştir. Bu sözlükte, tartışmalı kavramlara karşılık, gerek Farsça ve Arapça köken açısından gerekse Türkçe makaleler kaynak gösterilerek en uygun olan Türkçe kavramlar önerilmiştir. Bu açıdan bu sözlük önemli bir yer tutmaktadır.
Suzanne Degges White, Nancy L. Davis Hem benzersiz hem de paha biçilmez bir kitap arada bir gelir… Uygulayıcılar, bu çalışmayı okuyarak ve inceleyerek danışanlarının yaşamlarını ve kendi etkililiklerini zenginleştirebilirler. Teoriyi pratiğe dönüştürmekte ve genel danışmanlık yaklaşımlarını, terapi alanında danışanların ve danışmanların işlevini değiştirmek için son derece yararlı bir araç hâline getirmektedir.
Dr. Samuel T. Gladding

Wake Forest Üniversitesi, Psikolojik Danışmanlık Bölümü, (Ön Sözden)
Geleneksel konuşma terapileri danışmanlığın temelini oluşturmaya devam ederken, dışavurumcu ve yaratıcı sanatların bu yöntemlerle birlikte kullanılması, iyileşme sürecini derinleştirmenin yanı sıra tanı, tedavi ve önlenmeyi hızlandırmaktadır. Dışavurumcu Sanatın Psikolojik Danışma Uygulamalarına Entegrasyonu, okuyuculara dışavurumcu sanat danışmanlığı tekniklerinin önde gelen yöntemlere verimli bir şekilde nasıl entegre edilebileceği hakkında bir anlayış sağlamak için tasarlanmıştır.
Hem öğrencilerin hem de uygulayıcıların erişebileceği bu kitap; Bilişsel Davranışçı Terapi, Çözüm Odaklı Terapi, Gestalt Teorisi, Adlerci Teori, Seçim Teorisi, Varoluşsal Teori, Feminist Teori, Birey Merkezli Teori, Bütüncül Teori dâhil olmak üzere, en sık öğretilen teorik oryantasyonlar bağlamında, alanda test edilmiş dışavurumcu sanat müdahaleleri sunmaktadır.

Anahtar Özellikler
• 50'nin üzerinde dışavurumcu sanat müdahalesi adım adım, kolay bir şekilde sunulmuştur.
• Yaygın olarak kullanılan 10 tedavi yöntemi çerçevesinde yapılan müdahaleleri açıklamaktadır.
• Teori ve müdahale arasındaki bağlantıyı açıklamaktadır.
• Sanat, yazma, drama, müzik, hareket, dans, kukla ve kum oyunu etkinliklerini içermektedir.
• Her bir müdahalenin kullanılacağı uygun yaş grubu, ortam ve tanıları ele almaktadır.
Kürşat Taştan, Sinan Yılmaz, Nalan Sabır Taştan Türkiye, which has not been accepted as a full member of the European Union due to political reasons, is one of the important countries of Europe with its historical and geopolitical position, military and economic power and institutional infrastructure.
The quantitative growth of Turkish higher education, which started in the 2000s in direct proportion to the country's greatness, has resulted in Türkiye's attempts to become one of the leading European higher education countries, with expansive physical campuses and high-tech distance learning opportunities.
In the book, the reflections of the higher education quality studies in Türkiye, which followed the studies starting with the Bologna process in Europe, and the systematic studies of Turkish Higher Education Quality Council (THEQC), which was established as a national quality assurance agency in 2015, are tried to be illustrated based on the data of a scientific study.
Higher education quality studies, which started with the establishment of THEQC, have been a turning point for the Turkish higher education system. Turkish higher education, where the diffusion and adoption of quality management by ESG standards have been completed in general, has the potential to create Europe's most successful universities in the next ten years by applying quality more and more.
Halil Yavaş, Mine Karakaya Dijidrama, dijitalde yaratıcı drama fikrinin heyecanı ve salgın dönemindeki şartlara uyum sağlama çabası ile ortaya çıkmış bir oluşumdur. Dijitalleşen dünya ile birlikte uzaktan eğitim çalışmalarına katkı sağlamayı kendine amaç edinmiştir. Gelişen ve değişen dünyada teknolojik imkânların yaratıcı drama ile buluşmasını, dijital çemberlerde bir araya gelen gruplarda etkileşimin artmasını, uzaktan eğitimde yer alan kişilerin nesne olmaktan çok özne olmalarını ve yapılan çalışmaların içeriğinin zenginleşmesini amaçlamanın yanında eğlencenin getirdiği ortaklığı da hatırlamamızı sağlayacak bir kılavuz kitap olarak hazırlanmıştır.
Akran zorbalığında, neden olan risk faktörlerini ve problemin çözümünde etkili olan koruyucu faktörleri belirlemek önemlidir. Öğrenci deneyimlerinden yola çıkılarak geliştirilen müdahale programları; önleyici, geliştirici, iyileştirici amaçlarla uygulanmaktadır. Yaratıcı drama yönteminden de bu çalışmalarda faydalanılmaktadır. Yaparak yaşayarak kazanılan beceriler bu anlamda önemli görülmektedir. Yaratıcı drama etkinlikleri ile yapılan akran zorbalığı çalışmaları, katılımcıların iletişim ve sosyal becerilerini geliştirirken kişisel anlamda da empati düzeylerini artırmaktadır. Katılımcılar, canlandırma çalışmaları ile farklı rollere bürünerek; zorbalık yapan, zorbalığa maruz kalan ve bu duruma seyirci olan kişilerin duygu ve düşünce durumlarını fark eder. Bu farkındalığı hisseden katılımcılar, sorunun çözümünde önemli bir rol oynar. Okullarda yaşanan akran zorbalığı probleminin çözümüne katkı getireceği düşünülen bu kitabın, tüm eğitimci ve uzmanlara yeni bir bakış açısı kazandırması umut edilmektedir. ~
“Günün ihtiyaçlarına ayak uydurabilmiş değerli bir kaynak! Akran zorbalığı gibi önemli bir konuyu pandemi döneminde veya ondan bağımsız olarak her dönemde çevrim içi platformlarda da ele alabilmek ve yaratıcı dramanın gücünü çevrim içi ortamlarda da kullanabilmek için rehberlik edebilecek bu eseri alanyazınına kazandırdıkları için yazarları tebrik ederim. Bu kitapla, dijital platformlara aşina bir jenerasyona psikolojik hizmet götürebilmek için örnek uygulamalar sunulurken sade bir dille yazılmış pratik bir kaynak ortaya çıkartılmıştır.”

Prof. Dr. Nagihan Oğuz Duran
A. Faruk Levent, Elif Karamuk, F. Şehkar Fayda Kınık, Hatice Derya Karakurt, İlayda Ardakoç, İsmail Karsantık, Münevver Çetin, Seffat Duman, Serap Öz, Tuba Akpolat, Yasemin Karsantık Dijital çağda eğitim, günümüzde önemi giderek artan bir konudur. Dijital Çağda Eğitim: Politikalar, Uygulamalar ve Yönelimler kitabı, eğitim alanında dijitalleşmeyi anlamak ve uygulamak isteyen herkes için kapsamlı bir kaynaktır. Bu eserde, dijital teknolojilerin eğitim süreçlerinde kullanılması, öğrencilerin daha etkili bir şekilde öğrenmesine katkıda bulunulması ve eğitimcilerin ders planlamasında dijital uyumu sağlayabilmesi gibi konular ele alınmaktadır. Bu eser, eğitimde dijitalleşme yolculuğuna adım atmak isteyenler için rehber niteliğindedir. Bu kapsamda, eğitimcilerin ve eğitim kurumlarının, dijitalleşme sürecine uyum sağlamalarına yardımcı olacaktır. Eğitim alanında dijital dönüşümü anlamak isteyenlere ve bu alanda çalışanlara rehber olabilecek önemli bir kaynaktır. Dijital teknolojilerin eğitimdeki rollerini kapsamlı bir şekilde ele alması ve yapay zekâ ile eğitimin dönüşümü, dijitalleşme politikaları, dijital ekosistem, yapay zekâ ile eğitimde etik, eğitsel veri madenciliği, dijital öğretim yöntemleri, eğitimde dijital içeriklerin yönetimi, dijital program: dijital çağda eğitim programları, eğitimde metaverse teknolojileri konularını detaylı bir şekilde açıklamasıyla dikkat çekmektedir. Okuyucular, bu kitap sayesinde, dijital çağda eğitimdeki; politikalar, uygulamalar ve eğilimler hakkında güncel bilgilere sahip olacak ve eğitimin dijital dönüşümü sürecine katkıda bulunabilecektir. Bu eser, eğitimde dijitalleşme konusunda, daha fazla bilgi edinmek ve kendini geliştirmek isteyen herkes için hazırlanmıştır.

Ahmet Songur, Cevdet Yılmaz, Ekin Kaynak Iltar, Erdal Eke, Fahrettin Apak, Fatma Tezel Şahin, Gamze İnan Kaya, Gizem Tan Eren, Hasan Hüseyin Aygül, Merve Atay, Metin Kocatürk, Meyrem Tuna Uysal, Seda Eskidemir Meral, Yusuf Yıldırım, Zeynep Gazali Demirtaş Dijitalleşmenin gündelik hayatın olağan akışına ve hızına olumlu etkileri olduğu bilinmekle birlikte bu sürecin birtakım tehlikeleri ve riskleri de beraberinde getirmekte olduğu gözlenmektedir. Son yıllarda, alanyazında bu etkilerin tanımlanması ve kavramsallaştırılmasına yönelik olarak dijital hastalıklar, teknolojinin doğurduğu hastalıklar, e-hastalıklar ya da e-sendromlar gibi anahtar kavramlar üzerinden tartışmalar devam etmektedir.
Kitap kolektif bir üretimin sağlayacağı pozitif katkı dikkate alınarak hazırlanmış, farklı disiplinlerde söz konusu alanla ilgili çalışmalara sahip olan yazarların bir araya gelmesine ve birlikte üretmesine vesile olmuştur. On bölümden oluşan bu kitap, dijital nesillerin (çocuklar ve ebeveynler) teknoloji bağımlılığını konu edinmekte; siber kimlik, siber zorbalık, dijital şiddet, dijitalleşmiş kültür, dijitalleşmiş sosyalleşme ve dijital bağımlılık üzerine geliştirilen politikalar ve uygulamalar gibi başlıklar üzerinden olguyu derinleştirmekte; ayrıca dijitalleşmenin etik yönlerini tartışmakta, sorgulamakta ve sürecin bütün paydaşları üzerinden çözüm önerileri sunan yazıları/araştırmaları bir araya getirmektedir.