Zihin Engelliler Eğitimi \ 2-2
Abdurrahman Aktop, Ahmet Sansi, Atike Yılmaz, Brad Weiner, Büşra Süngü, Derya Su, Dilara Sevimay Özer, Elif Lermi Bekdemir, Gülsüm Hatipoğlu Özcan, Handan Doğan, Michelle Grenier, Sibel Taşralı Nalbant, Yeşim Gökgöz Uyarlanmış Fiziksel Aktivite Federasyonu'na (https://ifapa.net ) göre uyarlanmış fiziksel aktivite:
Hizmet sunan bir meslek alanıdır.
Çok disiplinli akademik bir alandır.
Teori ve pratik arasında dinamik bir sistemdir.
Engelli bireylerin haklarını savunma ağıdır.
Bir süreç ve üründür.
Sherrill, uyarlanmış fiziksel aktiviteyi, arzu edilen sonuçlara ulaşmak için değişkenleri yönetme bilimi ve sanatı olarak tanımlamaktadır. Bu değişkenler, fiziksel aktivite için kullanılan materyaller, aktivite alanı, öğretilecek beceri, kurallar ve öğretim yöntemlerinden oluşmaktadır. Tüm bu değişkenler bireyin kapasitesine uygun hâle getirildiğinde bireyin aktiviteye katılımı en üst seviyeye ulaşacaktır.
Ahmet Yıkmış Bu kitap normal ve özel gereksinimli çocuklara, özellikle zihinsel yetersizlik gösteren, işitme yetersizliği gösteren, öğrenme güçlüğü gösteren ve otizmli çocuklara matematik kavram beceri ve işlemlerinin kazandırılmasında alternatif bir yaklaşımı içermektedir.
Bu yaklaşım çocuklara matematik kavram, işlem ve becerilerinin kazandırılmasında kağıt kalem etkinlikleri, öğretmenin anlatması, ezberletmeye karşı alternatif olmanın yanı sıra öğretimin sunumunda çeşitlilik sağlaması ve öğrenci yanıtlarında çok seçenekli fırsatlar sunmasıyla da alternatif olma özelliği göstermektedir. Ayrıca bu yaklaşım yurt dışı ve yurt içinde yapılan bilimsel çalışmaların çoğu tarafından desteklenmektedir.
Cebrail Karadaş, Cebrail Turna, Emre Laçin, Erhan Çetin, Gülistan Yalçın, Hasan Ferşat Taşlıbeyaz, İrem Akçayır, Reşat Alatlı, Yunus Emre Baştuğ Okuma, bir beceri olarak ele alındığında başarılması gereken iki basamağı vardır. Bunlardan ilki, sözcüklerin doğru ve akıcı bir şekilde çözümlenmesi yani okunabilmesidir. İkinci basamak ise okunan sözcüklerin, cümlelerin veya paragrafların anlamlandırılmasıdır. Yazı ile verilmek istenen mesajın anlamlandırılması sürecidir. Okumanın temeli, okumaya hazırbulunuşluk becerileri olarak da adlandırılan erken okuryazarlık becerileri ile atılır. Erken okuryazarlık becerileri çocuğun doğumundan itibaren ev ortamında başlar ve okul öncesi eğitim kurumlarında devam eder. Erken okuryazarlık becerilerini edinmiş olarak ilkokula başlayan çocukların hızlı ve doğru bir şekilde okuma becerisini edinerek anlamaya yoğunlaştığı ve nihai amaca ulaşabildiği görülmektedir. Özel gereksinimli bireyler için okuma ve okumanın gelişimi de normal gelişim gösteren çocuklarla aynı yolu izlemektedir. Fakat çocukların özel gereksinimlerinin özelliğine göre birtakım eğitimsel uyarlamalar, farklı strateji ve yöntemler kullanılması gerekmektedir. Bu kitapta okuma becerisinin ediniminde izlenen yol ve özel gereksinimli çocukların gruplarına göre yapılabilecek uyarlamalar ve kullanılabilecek yöntem, stratejiler yer almaktadır. Ayrıca alanda çalışan uzmanlar, özel gereksinimli çocuk sahibi aileler, lisansüstü eğitim alan öğrenciler ve öğretmenler için faydalı olabilecek bir kitaptır.
A. Emel Sardohan Yıldırım, Evgin Çay, Gözdegül Arık Karamık, Nalan R. Ayvazoğlu, Nejla Gürefe, Ömür Gürel Selimoğlu, Özlem Altındağ Kumaş, Savaş Akgül, Şule Güçyeter Özel gereksinimli öğrenciler için matematik öğretimi neleri içerir? Farklı özel gereksinim gruplarında ne tür ihtiyaçlar öne çıkmaktadır? Özel Gereksinimli Öğrencilere Matematik Öğretimi kitabı bu sorulara cevap verebilmek için kendi yazdığı bölüme ilişkin araştırma ve çalışmalar yapan uzman bir ekip tarafından hazırlanmıştır.
Kitabın ilk bölümünde matematik öğretim programları tanıtılmıştır. Ardından zihin yetersizliği, otizm spektrum bozukluğu, işitme yetersizliği, görme yetersizliği, öğrenme güçlüğü, özel yetenekliler ve diğer özel gereksinim grupları için matematik öğretimi ayrı bölümlerde ele alınmıştır. Bölümlerde etkinlik planlarına/örneklerine yer verilmiştir. Ayrıca özel gereksinimli öğrencilere matematik öğretirken yaratıcı dramadan nasıl yararlanılabileceği ve erken çocukluk dönemi için ailelere ipucu sunan bölümler eklenmiştir.
Kitabımız özel gereksinim gruplarına yönelik matematik öğretim sürecini ayrı bölümlerde inceleyerek matematik öğretimi sürecinde ilgili gereksinim grubunun ihtiyaçlarına yönelik ipuçları sunması, yaratıcı drama ve ailelere öneri sunan bölümler içermesi yönüyle alanyazına farklı bir bakış açısı getirmektedir.
Kitabımızın öğretmen adayları, öğretmenler, akademisyen ve araştırmacılara faydalı olması dileğiyle…
Akif Avcu, Çınar Kaya, Çiğdem Demir Çelebi, Derya Eryiğit, Erdem Sevim, Halil Ekşi, K. Gamze Yaman, Mustafa Otrar, Müge Yüksel, Simel Parlak, Tuğba Türk Kurtça Evde bir özel gereksinimli çocuğun bulunması tüm aile bireylerini etkilediği aşikârdır. Anne babanın çocuklarının gelişimsel süreçlerini desteklemek adına gösterdikleri maddi manevi çaba, zaman zaman oldukça yorucu yaşantılara sebep olabilmektedir. Bu zaman zarfında normal gelişim gösteren kardeşlerin de ihtiyaçları belirmekte ancak bu ihtiyaçlar göz ardı edilebilmektedir. Unutulmamalıdır ki özel gereksinimli bir kardeşe sahip olmak, normal gelişim gösteren çocuğu, kariyer seçiminden karakterine kadar etkileyebilmektedir. Yurt içi ve yurt dışı alan yazın incelendiğinde daha çok anne babalara yönelik destek grupları, psikolojik danışma ve rehberlik faaliyetlerine ağırlık verildiği ancak kardeşlerle ilgili çok da çalışmanın yapılmadığı görülmektedir. Temel amacı bu boşluğu doldurmak olan “Özel Kardeşimle Yaşamak” kitabı, hem özel gereksinimli kardeşi olan ortaokul ve lise öğrencilerinin yaşadıkları sorunlarda onlara destek olmak amacıyla bir psikoeğitim programını içermekte hem de ayrıca rehabilitasyon danışmanlığı kapsamında alanda çalışan/çalışacak psikolojik danışman, psikolog, özel eğitim uzmanları ve sosyal çalışmacılar için kılavuz olmayı hedeflemektedir. Kitapta yer alan beş farklı bölümde hem toplumsal bakış açısı hem de aile bireylerinin yaşadıkları duygular ve baş etme yöntemlerine yönelik ipucu sağlayacak bir içerik hedeflenmiştir. Anne baba kadar normal gelişim gösteren kardeşin de ortak payda da olduğu unutulmadan planlanan bu çalışma aile sistemini daha da güçlendirecektir.
Barbaros Görkem Şinikoğlu, Bekir Erhan Orhan, Buket Karadağ, Derya Girgin, Duygu Özdemir, Emel Özdemir, Ersin Ateş, Gülten Caca, Medine Eda Ceylan, Murat Balcı, Nergis Ramo Akgün, Özgür Kurt, Semanur Nacar Akman, Suna Özcan, Şahin Cincioğlu, Şirin Yılmaz, Tringa Shpendi Şirin, Yakup Burak “Özel Öğrenme Güçlüğü", son yıllarda sıklıkla gündeme gelmeye başlayan ancak bununla birlikte henüz öğretmenlerin, ailelerin, eğitimcilerin ve uzmanların üzerinde yeterince bilgi sahibi olmadığı bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır.
“Özel Öğrenme Güçlüğü”; okuma, yazma, konuşma, dinleme, problem çözme, düşünme, kendini ifade etme, alıcı dil, ifade edici dil, dili yazılı ve sözlü kullanma ve temel matematiksel işlemlerde, bu süreçlerin bir ya da birden fazla alanında görülen yetersizlik olarak tanımlanmaktadır.
Bu kitapta; disleksi, disgrafi, diskalkuli, dispraksi,dislali gibi özel öğrenme güçlüğü tanımı içerisinde sıklıkla geçen kavramların yanı sıra öğrenme güçlüğüne yönelik uygulanan programlar, öğrenme güçlüğünde oyun etkinlikleri, fiziksel aktivite, sosyal duygusal gelişim, duyu eğitimi, dayanıklılık oluşturma, aile eğitimi ve akran zorbalığı gibi farklı kaynaklarda bulamayacağınız konular hakkında da bilgiler bulabileceksiniz.
Özel Öğrenme Güçlüğü kitabı ile özel öğrenme güçlüğü olan her bir bireye ve onların çevresine rehberlik etmek, bu alandaki farkındalığı artırmak ve bireylerin potansiyellerini en üst düzeye çıkarmalarına yardımcı olmak amaçlanmıştır.
Bu kitabın; aileler, öğretmenler, eğitimciler, uzmanlar ve bu alanda çalışan tüm paydaşlara rehber olması dileği ile...
Betül Gökçen Doğan Laçin, Emine Seçil Karamuklu, Emre Laçin, Esmehan Özer, Gökhan Şengün, Hasan Ferşat Taşlıbeyaz, Kemal Afacan, Kürşat Öğülmüş, Mehmet Okur, Murat Hikmet Açıkgöz, Mustafa Ceylan, Rahime Duygu Temeltürk, Sertan Talas, Sinan Kalkan, Zeynep Bahap Kudret Özel öğrenme güçlüğü (ÖÖG), aileler için fark edilmesi zor bir gereksinim grubudur. Çünkü yaşanılan güçlükler okuma, yazma ve matematik gibi temel akademik bilişsel alanlarda belirgin bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla aileler, ÖÖG hakkında ne kadar çok bilgiye sahip olurlarsa ÖÖG risk grubunda olan çocuklarının erken farkına varılmasına, tanılanmasına ve uygun eğitim ortamlarına yerleştirilmesine de o kadar katkı sağlamış olurlar. ÖÖG'de tanılama ve erken müdahale konusunda nasıl bir yol izleneceğinin bilinmesi, olası güç durumların önlenmesine ve öğrenme kayıplarının azaltılmasına önemli katkılar sağlamaktadır. Bu kitapta, çocuğu ÖÖG olan ya da risk grubunda bulunan aileler ihtiyaç duyacakları bütün bilgilere ulaşabileceklerdir. Ayrıca ÖÖG konusunda ailelere destek olmak isteyen alan uzmanları, lisansüstü eğitim alan öğrenciler, öğretmenler, okul psikolojik danışmanları ve idareciler için de faydalı olabilecek bir kitaptır.
Ali Kırcı, Cebrail Karadaş, Ebru Ünay, Emre Laçin, Erhan Çetin, H. Miray Sümer Dodur, Halil İbrahim Çakır, Hasan Ferşat Taşlıbeyaz, Kemal Afacan, Kürşat Öğülmüş, Murat Hikmet Açıkgöz, Mustafa Ceylan, Necla Işıkdoğan Uğurlu, Orhan Çakıroğlu, Raziye Erdem, Şaziye Seçkin Yılmaz Türkçe eğitimi, eğitim sürecinin bütününe etki eden önemli yapı taşlarından birini ve eğitimin önemli bir boyutunu oluşturmaktadır. Özel öğrenme güçlüğü olan öğrencilerin diğer pek çok akademik beceride olduğu gibi Türkçe öğretimi sürecinde de güçlük yaşadığı bilinmektedir. Bu nedenle okurların beğenisine sunulan bu kitabın Türkçe öğretiminin tüm beceri alanlarını barındırması için emek sarf edilmiştir. Kitabın içeriğinde özel öğrenme güçlüğü olan öğrencilerin tüm beceri alanlarındaki gelişim özelliklerine hassasiyetle yaklaşılmış; beceri alanlarının gelişimine, değerlendirilmesine, değerlendirme araçlarına ve desteklenmesine ilişkin bilgiler verilmiştir. Özel öğrenme güçlüğünün kendisini akademik becerilerde gösterdiği ve akademik becerilerin temelinde Türkçe öğretiminin önemli bir yere sahip olduğu düşünüldüğünde bu kitabın alanda çalışan öğretmenler ve uzmanlara, öğretmen adaylarına, ailelere ve paydaşlara önemli bir kaynak görevi üstleneceği düşünülmektedir.

Gülsen Erden, Sait Uluç Özgül öğrenme güçlüğünün tanılanmadan ve çocuğa belirli bir yardım ve destek sağlanmadan kendi haline bırakılması zayıf notlar, düşük özgüven, öğrenmeye ve okula ilgi kaybı ve okuldan kopmayla seyredebilir. Bu nedenle özgül öğrenme güçlüğü hem görülme sıklığı hem de çoğu zaman yetersiz öğrenme koşullarıyla birlikte düşünüldüğünde eğitim, sosyal uyum ve kariyer başarısı üzerinde uzun vadeli olumsuz bir etkiye sahiptir. Öte yandan erken saptanması ve öğrenme güçlüğüne erken müdahale edilmesi, bir çocuğun başarılı olmasını sağlayarak akademik kariyerini olumlu yönde etkileyebilir. Her türlü sorunda olduğu gibi erken fark etme, uygun müdahale ve çocuğu olumsuz etiketlememe, başarılı çözüme ulaşmanın altın anahtarları olacaktır. Bu kitapla birlikte sunulan ölçekler, özgül öğrenme güçlüğünün erken tanılanmasına ve bu yolla çocuklara uygun ve etkili müdahale becerilerinin geliştirilmesine yardımcı olması umuduyla geliştirilmiştir.
Figen Karaceylan Çakmakcı, B. Meryem Gönenç, Seçil Çiçek Eren “Öğretmenlerim; aklımın yavaş çalıştığını, asosyal olduğumu ve ölene kadar aptal rüyalarımın peşinde sersemce savrulacağımı söylüyorlardı.”
Albert Einstein – Bilim İnsanı
Özgül Öğrenme Güçlüğü (ÖÖG); sıklıkla çocuğun akademik yaşantısının başlamasıyla fark edilen, ancak uzman kişilerce tespit ve müdahale edilmediği takdirde yaşam boyu etkisinin kişiyi yaşamının her alanında mücadele etmeye mecbur bıraktığı, genetik ve çevresel faktörlerin etkili olduğu nörobiyolojik temelli bir bozukluktur. Sıklıkla sadece “okuma” becerisinde yaşanan zorluk gibi tanımlandığı için “DİSLEKSİ” tanımı “Özgül Öğrenme Bozukluğu” yerine daha çok kullanılmaktadır.
Bazen “bozukluk”, bazen “hastalık”, bazen “güçlük”, bazen de “farklılık” olarak tanımlansa da bireyin hem sosyal hem de akademik yaşantısını ciddi oranda etkileyen, zekâdan bağımsız bir durum olmasına rağmen bazı durumlarda “zekâ geriliği” gibi yanlış algılanan bir güçlüktür.
ÖÖG; dil gelişimini ve kullanımını, sözel ve yazılı ifade, okuma yazma ve matematik becerilerini etkileyen bir güçlük olduğu için okul başarısızlığı ve ek olarak okula uyum sorunlarını da beraberinde getirebilmektedir. Okul hayatının çocuğun ruhsal gelişimindeki önemi göz önüne alındığında, doğru tespit ve müdahale edilmediği durumlarda, eşlik eden Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu, Kaygı Bozuklukları ve Davranış Bozukluğu sıklıkla atlanan komorbid durumlardır ve çocuğun duygusal travma yaşamasına zemin hazırlar.
Yaklaşık 10 yıllık deneyim ve tecrübenin sonucunda bu kitabın yazılmasına karar verilmiştir. Çocuk ve Ergen Psikiyatristi ve Çocuk Psikologlarının oluşturduğu bir ekibin pratik uygulamaları paylaşılmıştır. ÖÖG ile ilgili doğru bilinen yanlışların neler olduğunu, erken tespitin ve doğru müdahalenin önemini, ÖÖG olan çocuğun yasal haklarının neler olduğunun anlatıldığı bir başvuru kitabı olarak da kullanılması dileğiyle…
Habibe Dilsiz Bu kitabın sizlerle buluşturulmasındaki temel amaç; çocuk hastalar, özel gereksinimli çocuklar ve ailelerinin ülkemizde sıklıkla yaşadıkları sorunlara klinik deneyime dayalı işlevsel ve sürdürülebilir çözümler üretmek ve bu çözümleri mümkün olduğunca tematik kuramsal alt yapısı ile birlikte bilginize sunmaktır. Kitapta; özellikle sorunlar ortaya çıkmadan önce yapılabilecekler üzerinde yoğunlaşılmıştır. Kitap içeriğinde; özel gereksinimli çocukların en erken sürede tespit edilmesi ve yaşam boyu izlemi, özel gereksinimli çocukların ana babalarının psikososyal açıdan güçlendirilmesi, postpartum depresyonun önlenmesi, tespiti ve izlemi, bütüncül aile eğitim programlarının ve evde gelişimsel desteğin önemi, çocuk hastalar için standardize edilmiş hastaneye yatış protokolü geliştirilmesi, hastane içi çevresel düzenlemenin çocuğa uygun hâle getirilmesi, çocuğun olduğu her hastanede mutlaka “oyun odası” olması, okul çağındaki çocuk hastalar için “hastane sınıfları” açılması ve tüm sağlık lisansiyerlerinin “çocuk hastaya yaklaşım” konusunda standardize edilmiş bir eğitimden geçirilmesi gibi özgün uygulamalı çalışmalar yer almaktadır. Bu çalışmaların bir kısmı ülkemize özgü sağlık politikası geliştirilmesine yönelik gerçekçi ve sürdürülebilir modeller şeklinde sunulmuştur.
Brenda K. Scheuermann, Judy A. Hall Her öğretmen, sınıf ortamında zaman zaman birtakım istenmeyen durum, olay ya da problem davranışlarla karşı karşıya kalabilmektedir. Bunların üstesinden gelmek için hazırlıklı olmak ve ne yapacağını bilmek için gerekli bilgi ve deneyimler bu kitapta yer almaktadır. Kolay bir şekilde uygulanabilecek pratik bilgilerin ve örnek durumların yer aldığı bu kitabın, özel eğitimciler ve diğer alan öğretmenlerine ve lisansüstü öğrencilere katkı sağlayacağı beklenmektedir. Kitabın teori ile pratiği buluşturan deseni, kanıt temelli müdahalelerle zenginleştirilmiştir. Ayrıca sınıf ortamında ortaya çıkan problem davranışların önlenmesine yönelik deneyimlere de kitapta yer veriliyor olması, problem davranışların ortaya çıkmadan önlenmesinde öğretmenlerin işini kolaylaştıracağı için gereksiz zaman ve enerji kaybını da önleyecektir.
Amy G. Dell, Deborah A. Newton, Jerry G. Petroff (Giriş Bölümünden)
“…Sınıf Ortamında Destekleyici Teknoloji: Yetersizliği Olan Bireylerin Okul Deneyimlerinin Artırılması (Üçüncü Basım), yetersizliği olan bireylerin öğrenme ve öğretimlerini artırmak için okullarda destekleyici teknolojinin nasıl kullanılabileceği ve destekleyici teknolojinin genel eğitim programına entegre edilmesini konu edinen İkinci Basım'ın devamıdır. Bu kitap, tüm yetersizlik türlerinde öğrencilere hem yeni beceriler öğretmek hem genel eğitim programına katılımlarını sağlamak için öğretmenlerin destekleyici teknolojiyi nasıl kullanabilecekleri konusunu aydınlatmaktadır.
Kitap, dört kısımdan oluşmaktadır. Kısım 1, öğrencilerin başarılı olmak için temel yazma, okuma, genel eğitim programına erişme, akademik becerileri uygulama, öğrendiklerini sergileme, öğretmenler ve akranları ile iletişim kurma ve öğretmenlerinin ve akranlarının ne söylediğini anlama gibi günlük olarak gerçekleştirmeleri gereken görevleri temel alınarak düzenlenmiştir. Kısım 2, önemli bir soru olan “Klavye ile yazamayan, fare veya dokunmatik ekran kullanamayan, uyarıları işitemeyen veya bir ekranı göremeyen öğrenciler için bilgisayarları ve mobil cihazları nasıl erişilebilir hâle getirebiliriz?” sorusunu ele almıştır. Bu Kısımdaki bölümlerde, işletim sistemlerini ve özel erişim çözümlerini uyarlama yöntemleri tartışılmaktadır. Kısım 3, alternatif iletişime odaklanmaktadır. Kısım 4, uygun bir şekilde “Tümünü Bir Araya Getirme ve Oluşturma” başlıklıdır. Kitabın önceki üç kısmını destekleyici teknolojinin değerini irdelemiş ve çeşitli destekleyici teknoloji çözümleri sunmuştur.
Kitap, “okuyucu dostu kitap” ilkelerine uygun olarak tasarlanmıştır: Her bölüm; öğrenme çıktılarının bir listesi ile başlamakta, başlıklar ve alt başlıklar ile etiketlenmiş konu anlatımıyla devam etmekte ve önemli noktaların bir özeti ile sona ermektedir. Kenar çubukları ve tablolar ise özel bilgileri vurgulamaktadır. Belirli destekleyici teknoloji araçlarından yararlanan yetersizliği olan gerçek insanları gösteren kısa videolara bağlantılar sağlayan kenar notlarının eklenmesi Üçüncü Basım'da yeni olan önemli bir eğitimsel unsur olarak yer almıştır..."
Eylem Dayı, Müzeyyen Eldeniz Çetin, Nesrin Sönmez, Oya Arslan Armutcu, Reyhan Basık, Salih Çakmak, Selma Tufan, Serpil Alptekin, Sümeyye Okyar, Şeyda Demir Bireylerin yaşamlarında daha normal bir şekilde işlev görmeleri, sosyal uyum becerileriyle doğrudan ilişkilidir. Bir kişi, içinde yaşadığı toplumda ne kadar çok işlevde bulunabilirse o kadar çok özgürlüğe sahip olacaktır. Ancak özel gereksinimli bireyler çoğu zaman, içinde yaşadıkları toplumda yeterince özgür olamamaktadırlar. Bu nedenle incelemek üzere olduğunuz bu kitap, özel gereksinimli bireylerin de daha özgür olabilmesinde gerekli olan sosyal uyum becerileri, bu becerilerin nasıl kazandırılacağı ve bu süreçte yapılacak iş birliğine ilişkin öğretmen adaylarına, öğretmenlere, ailelere ve diğer uzmanlara yol gösterici olacaktır.
Esra Çoban Esen

Bazı çocuklar normal gelişim süreci yaşarken, bazıları ise çeşitli olumsuz etkiler nedeniyle sağlıklı bedensel, zihinsel ve duygusal gelişim süreci yaşayamamaktadır. Ailenin, çocuklar için ilk ve en önemli eğitici yer olduğu düşünülürse, zihinsel engelli bir bireyin aile içinde alacağı temel eğitim ve ailelerin çocuklarına nasıl yaklaşmaları gerektiği, çocuklarının özelliklerinin neler olduğunu bilmeleri aile açısından büyük önem taşımaktadır. Çalışmamızın Ailelere bu konularda yardımcı olacağını düşünüyoruz.

Ali Kaymak, Emre Ünlü, Esin Pektaş Karabekir, Esra Orum Çattık, Gökhan İnce, Melih Çattık, Özge Ünlü, Serhat Odluyurt, Şerife Şahin Değerli Öğretmenler,
Bu kitabı, özel gereksinimli çocuklarınızla çalışırken çabanızın asla boşa gitmemesini sağlamak ve daha az yorularak zevkle öğretmenlik yapmanız için özel eğitimde bilimsel dayanağı olanUygulamalı Davranış Analizine (UDA/ ABA) dayalı öğretim uyarlamalarını kolaylıkla planlayabilmeniz amacıyla olabildiğince uygulamaya yönelik örneklerle hazırladık.
Öğrencilerinizle öğrenme etkileşimi sırasında olumlu etkileşime dayalı davranış yönetimi yapabilmeniz ve olumlu davranışlar kazandırmanın yanı sıra yeni bilgi ve beceri öğretimini de onların düzeyine uygun hâle getirebilmeniz için sistematik analize dayalı uygulama örnekleri oluşturduk.
Benimsediğimiz Uygulamalı Davranış Analizini temel alan öğretim yöntemleriyle yaptığınız öğretim planlamasını
başarılı şekilde uygulamaya dönüştürmeniz mümkün olacaktır.
Bunu size biz değil özel gereksinimli çocukların eğitimiyle ilgili tüm
alanyazın garanti ediyor.
Uygulama esnasında ikileme düşmeden inanarak uygulamalarını planlayarak uyguladığınızda öğretmen olmanın mutluluğunu duyumsayacağınızı biliyoruz.
Bir gün bile tereddüte düşerseniz auysal@anadolu.edu.tr adresine mail atarak destek isteyebilirsiniz. Kitabın yazımında emeği olan tüm arkadaşlarım sizlere severek yardımcı olacaklardır, emin olun!
Paul A. Alberto, Anne C. Troutman Bu kitabın çevirisine bir grup meslektaşımla bir yıl önce başladık. Ayrıca bu kitabın farklı bölümlerini çeviren ve gönüllü olan meslektaşlarımla yoğun ve özverili çalışarak içeriğin doğruluğu ve tutarlılığı için çaba harcadık.
Sosyal önemi olan davranışların kazandırılmasında uygulamalı davranış analizi stratejilerinin özellikle özel gereksinimli bireylerin eğitiminde etkili sonuçlar verdiği araştırma sonuçları ile belgelenmiş bir gerçek olması sebebiyle, her bölümde sunulan yöntem, strateji ya da tekniklere ilişkin uygulama örneklerini de olabildiğince anlaşılır biçimde sunmaya çalıştık. Öğretmen yetiştiren fakültelerin bazı bölümlerinde ve bilhassa Özel Eğitim ve Eğitim Bilimleri alanlarında çalışan özel eğitimciler, psikologlar, psikolojik danışman ve rehber öğretmenler, diğer alan uzmanları ve ailelerin sık sık Türkçe'sine ihtiyaç duydukları bu kitabı tercüme ederek alana kazandıran meslektaşlarıma minnettar olduğumu belirtmekten onur duyarım.
Ülkemizde üniversitelerde yıllardır 'Uygulamalı Davranış Analizi' dersleri okutulmasına rağmen bu konuda bir kitabın eksikliği yaşanıyordu. “Applied Behavior Analysis for Teachers (Eğitimciler İçin Uygulamalı Davranış Analizi)” adlı bu kitabın Türkçe'ye çevirisi yapılarak ülkemize kazandırılmasına öncülük eden Nobel Akademik Yayıncılığın sahibi ve meslektaşımız Sayın Nevzat Argun'a ve emeği geçenlere teşekkürlerimi sunarım.
İyi öğretmen yetiştirme çabalarımız, öğrencilerimizin iyi örnekleri öğrenmesi ve uygulaması için bu kitabın içeriğinin onlara tam olarak aktarılması gerekliliğine olan inancımızla, bu kitabın sadece alanda çalışan ya da çalışacak olanların değil, ilgi ve ihtiyaç duyan herkesin ve hatta 'Çocuğumun davranışlarını nasıl geliştirebilirim ve problem davranışlarıyla nasıl baş edebilirim?' sorusunu soran aileler, uzmanlar ve yöneticilere yararlı olacağına gönülden inanıyorum. Bu kitap bir öğrencinin değiştirilmesi hedeflenen davranışının belirlenmesine, tanımlanmasına, bu davranışların kayıt edilmesine, uygulamanın nasıl olacağına karar verilmesine, ne kadar süre uygulanacağına, uygulama süresince verilerin nasıl toplanacağına, toplanan verilerin nasıl analiz edileceğine, verilerin grafiklendirilmesi ve sunulmasına yönelik engin bilgiler içermektedir.
Metnin kolay okunabilir ve anlaşılabilir hâle getirilmesi için harcanan çabalara rağmen, bazı hatalar çıkabilecektir. Okuyucularımızın katkılarıyla, bu hataların diğer baskıda hemen düzeltileceğini ve bilginin onlara en doğru biçimde ulaşmasını sağlamaktan mutlu olacağımızı belirtmek isterim.
Öğretmenler, aileler, uzmanlar, yöneticiler ve öğretim elemanlarının bu kitaptan yararlanarak davranış değiştirme sürecini daha profesyonelce yürüteceklerine olan inancım yüksektir. Ben ve meslektaşlarım kitabın çevirisine yönelik gelecek her türlü eleştiriyi içtenlikle kabul ederek bir sonraki baskıda hemen düzeltilmesini sağlayacağımızı bir kez daha belirtir, bireylerin olumlu davranışlar kazanmasında kitabın temel kitap olduğunu vurgulayarak siz değerli okuyucularımıza sunmaktan kendim ve meslektaşlarım adına onur duyarım.
Sinem Çapar İleri The novelty, movement, and transformative nature inherent in the act of traveling also lead to the tendency of travel writers to adopt an original perspective during their travel/writing activities. In the examination of the travel writing examples to be discussed in this book, the focus will be on British women travelers and 18th and 19th century Istanbul. In the transformative nature of the act of traveling, British women travelers who went beyond the century they lived in and experienced the act of writing developed their own perspectives during their overseas travels, often with the help of a male family member, under the shadow of a male-dominated, colonial society. As a result, they wrote about their own inner adventures as the other of men in Istanbul, which was seen as the capital and symbol of the Ottoman society that was positioned as the oriental other at that time. The period between the 18th century and the beginning of the 20th century, which is specifically selected in this book, starts with Lady Mary Montagu, the first writer to analyze the Ottoman Empire in English literature, and ends with Grace Ellison, one of the significant 20th century feminist journalists and writers. Thus, it will be seen through theories of space how British women travel writers wrote about the image of the east with an alternative language, specifically in the Ottoman capital of Istanbul.
Ali Kaya, Candan Hasret Şahin, Gizem Yıldız, Hatice Uyanık, Mehmet Salih Küçüközyiğit , Merve Ünal, Naime Güneş Özler, Özgül Aldemir Fırat , Serap Doğan, Sertan Talas, Tahir Mete Artar , Uğur Yassıbaş Değerli okuyucular; farklı coğrafyalarda, faklı kültürlerde, farklı inançlara sahip insan topluluklarının tamamının içerisinde zihin yetersizliği olan bireyler bulunmaktadır ve bu bireyler de tıpkı tipik gelişim gösteren insanlar gibi insanlığın bir parçasıdır. İnsanlık ise yaşamın bir parçası hâline gelen teknolojik cihazlarla dijital bir dünyaya doğru yol alıyor. Artık geriye dönmenin mümkün olmadığı bu yolculukta cevabı aranan en önemli sorulardan biri
“Zihin yetersizliği olan bireyler teknoloji desteği ile bağımsız yaşayabilirler mi?” olacaktır. Bu soruya benim cevabım ise “Evet”tir. Çok uzak olmayan bir gelecekte zihin yetersizliği olan bireyler için engel oluşturan durumların birçoğunun teknoloji desteği ile ortadan kalkacağını düşünüyorum ki bunun temelleri günümüzde atılmıştır.
Günümüzden 20 yıl önce insanlar şuan yaşadığımız dijital dünyayı tasvir edemiyorlardı. 20 yıl sonrasında ise düşündüğümüzden çok daha gelişmiş bir dünya olacağını tahmin edebiliyorum.
Bu teknolojik gelişmelerin ışığında zihin yetersizliği olan tüm bireylerin daha bağımsız olmaları dileklerimle, keyifli okumalar dilerim.
Mustafa Özekes Bu kitap Türk Psikologlar Derneği ve Zihinsel Özürlüler Federasyonunun ortak yayınıdır. Kitap içerisinde yer alan form ülkemizdeki zihinsel engellilerin beceri düzeylerini saptamaya yönelik oluşturulmuştur. Ülkemizde belli başlı zeka testleri dışında zihinsel engelli bireyleri objektif değerlendirilebilecek bir kaynak yoktur. Bu alandaki eksiklik fark edilerek alandaki boşluğu doldurmak amacıyla bu form oluşturulmuştur. Objektif kriterlerin zihinsel engellilerin gelişimi, programlarının oluşturulması ve değerlendirilmesi açısından ne kadar önemli olduğu bilinmektedir. Bu nedenle form oluşturulurken subjektif kriterler yerine objektif kriterlerin kullanılmasına özen gösterilmiştir. Kitap içeriğinde Zihinsel Engelliler Beceri Saptama Forumun güvenilirlik çalışmasına, kullanım kılavuzuna ve dikkat edilecek noktalara yer verilmiştir. En sonunda ise puanlama ve beceri profilinin çizilmesi ile ilgili bilgiler yer almaktadır. Özel eğitim ve/veya engelli bireylerle çalışan her uzamanın rahatlıkla kullanabileceği, ülkemiz örnekleminde geliştirilen, zihinsel engelli bireyleri objektif bir biçimde değerlendirilmesini sağlayan bir form olma özelliğine sahiptir.