Temel Eğitim \ 2-10
Fahri Temizyürek, Ahmet Balcı Dil bilinci ve dil eğitiminin temeli ailede atılsa da geliştirilmesinde örgün öğretim kurumlarına önemli görevler düşmektedir. Okullarımızdaki Türkçe eğitimi ve öğretimi çalışmalarının temelini ise programlar oluşturmaktadır.
Bu kitapta, Türkçe programları yazarlar tarafından değerlendirilerek tarihsel süreç içerisinde Cumhuriyet dönemi ilköğretim okullarında kullanılan Türkçe programlarına yer verilmiştir.
Nurgül E. Barın, Hülya Öcal Sosyal ve beşeri bilimler alanında çalışan 12 kadın akademisyen ve bilim insanının çalışmasının yer aldığı bu eser, öncelikle Cumhuriyetin 100. yıl anılarını gelecek yıllara taşıması ve sosyal bilimlerin farklı alanlarına katkı sağlaması beklenmektedir.
Kitap sosyal ve beşeri bilimler alanı temel alınarak, işletme yönetimi ve örgüt teorisi, muhasebe ve finansman, endüstriyel iktisat, hukuk, pazarlama ve reklamcılık disiplinlerinden gelen eserlerden oluşmaktadır.
Ayşen BAKİOĞLU Eğitimcilerin, ülke kalkınmasında son derece önemli olan düşünen, oluşturan, çözüm üreten, dünya standartları ile daha fazla karşılaşacak ve rekabet edecek olan insanı yetiştirirken, çağdaş ölçütlerdeki sınıf yönetimi stratejilerini dikkate alması ve oluşturmak için imkânları seferber etmesi kaçınılmazdır. Bu çalışma, Eğitim Fakültelerinin lisans, tezli ve tezsiz yüksek lisans programlarında, öğretmenlerin hizmet içi eğitim programlarında, bireysel ve profesyonel gelişimlerinde kullanılmak üzere hazırlanmıştır. Kitabın, öğretmen adaylarına, üniversite öğretim elemanlarına, öğretmen lisesi öğrenci ve öğretmenlerine, rehber danışmanlara, hizmet içi eğitim öğretim elemanlarına, okul yöneticilerine ve politika belirleyicilere yararlı olacağını ümit etmekteyiz. Kitap, sınıf yönetiminde gerekli olan çağdaş ölçütler dikkate alınarak oluşturulmuştur.
Sefer Ada, Z. Nurdan Baysal, Senem Seda Şahenk Erkan Her birey bir çevrenin içinde doğmaktadır. Çevre, çok genel anlamı ile içinde yaşadığımız ortamı ifade etmektedir. İnsanın içinde doğduğu, yaşadığı, varlığını ve özelliğini fiziksel olarak algıladığı bu ortam fiziksel çevredir. Zaman içerisinde gerçekleştirilen insan çabaları bu bilgileri bir sistematiğe kavuşturmuş ve çevre bilimi denilen disipliner alanı oluşturmuştur. Çevre bilimi, canlıların birbiri ve fizikojeokimyasal çevreyle ilişkilerini ve etkileşimlerini konu edinmiştir.
İnsan bilgi ve kültür birikimine dayalı olarak, doğal çevresinde bulduğu yeraltı ve yerüstü zenginliklerini kullanarak yapay bir çevre oluşturmuştur ve bunu kullanmaya devam etmektedir. Bilindiği gibi çevredeki çeşitli faktör, değer ve öğelerin oluşumu binlerce yıllık bir birikim ve değişim sonucu ortaya çıkmaktadır. İnsanların değişik yollarla çevreye müdahale ettikleri zaman mevcut doğal denge bozulmakta ve bunun sonucunda telafisi kısa zamanda mümkün olmayan kirlilikler oluşmaktadır. Çevreyi etkileyebilecek birçok insan davranışı, içinde bulunduğu kültür tarafından yeniden üretilebildiğinden, söz konusu yeniden üretmeye ve çevreye verilen zarara karşı koyabilecek etkili bir yol olarak eğitimden yararlanılabilir.
Yaşadığımız Dünya göz göre göre daha fazla kirlenmektedir. Yaşadığımız dönemde çevreyle ilgili sorunların kaynağı bir tek faktörden değil birçok nedene bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Sorunun çözümü ise oldukça zor görünmektedir. Çevrenin doğal hâli ile korunması geldiğimiz noktada derin düşünmeye gereksinim doğurmaktadır. Oldukça zorlu olan bu süreçte kendimize sormamız gereken “Ben bu sorunun çözümü için ne yapabilirim?” sorusudur. Sorun çok büyük olsa da her birey kendi açısından bu soruya verilebilecek birçok cevap oluşturabilecektir. Bu kitap bizim sorumlu yazarlar olarak bu soruya verdiğimiz cevaplardan sadece birisinin ürünüdür. Kitap, yazarların çevre ile ilgili duyarlılıklarından hareketle kaleme alınmıştır ve çevrenin korunması için bilgi sağlamanın yanında bilinç oluşturmak da umulmaktadır.
Bu amaçla bu kitapta; çevre ile ilgili temel kavramlar, değişkenler, eğitim türü ve basamaklarına göre çevre eğitimi, ders kitaplarında çevre eğitimi ilk konulardır. Ayrıca kitapta; çevre ile ilgili yasal temellere, çeşitli konu ve sorunlara, ulusal ve uluslararası kuruluşlara, çeşitli proje ve etkinliklere, özel/önemli günlere ve çevre konusunda yapılan makale ve lisansüstü tez özetlerinden örneklere yer verilmiştir.
Rıfat Miser İnsan yaşamının temeli öğrenmedir; insan, yaşadıklarından öğrenir, öğrendikleriyle yaşar. Bu nedenle, hangi konuyu ele alıyor olursa olsun, insanın öğrenmesine yönelik bütün eğitim programları önemli, gerekli ve değerlidir. Ancak çevre eğitimi programları bunun da ötesinde, yaşamsaldır.
Çevre eğitimi, insanın doğal çevresiyle uyum içinde yaşamayı öğrenmesini konu edinir. Bunu bilmemesi, becerememesi kendisi dâhil tüm canlıların yaşamını yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakmaktadır; nesli tükenen türler bu tehlikenin habercisidir.
Çevre eğitimi, insanların çevreye ilişkin bilgi ve anlayışının gelişmesinde, çevreye yönelik sorumluluk hissi ve tutumlarının oluşmasında gerçekten anlamlı bir rol oynar fakat çevre eğitiminin etkisinin olması gerektiği kadar başat veya başarılı olduğunu söylemek olası değildir. Bunun nedenlerinden biri çevre eğitimi programlarının henüz çevreci düşünme ve eylem üzerinde istenilen ölçüde etkili olabilecek yetkinlikte olmamasıdır. Bu nedenle, ‘çevre eğitiminin etkisinin nasıl artırılabileceği,’ üzerinde önemle durulması gereken bir konudur.
Kitabın ülkemizde çevre eğitimine yönelik kuramsal çalışmalara ve çevre eğitimi uygulamalarına katkı sağlayacağı; ülkemizde çevre eğitimi alanının gelişimine yönelik çabalara temel olacağı umulmaktadır.
Büşra Çelik, Büşra Şahan Aktan, Derya Çıkılı Soylu, Dilan Bayındır, Ersin Ufuk Timuçin, Eslem Gözde Şenöz, Ezgi Akşin Yavuz, Fatma Özge Ünsal, Handan Doğan, Hande Arslan Çiftçi, Hilal İlknur Tunçeli, Hilal Yılmaz, Merve Tezel, Özge Metin Aslan, Rengin Zembat, Sinan Koçyiğit, Suat Kol, Şeyma Değirmenci, Zehra Saadet Fırat, Zeynep Kılıç Erken çocukluk dönemi, keşfedilmeyi ve işlenmeyi bekleyen bir hazinedir. Yaşamın ilk sekiz yılı tüm gelişim alanlarında yaşam boyu kat edilecek yolun en az yarısının alındığı kritik bir dönemdir. Bu nedenle erken çocukluk döneminde çocuğu tanımak ve onu çok yönlü değerlendirmek önemlidir. Çocuğun ilgi, yetenek ve kişiliğini tanıma, ona uygun öğrenme deneyimi ve rehberlik sunma, çocuğun gelişimini takip etme ve değerlendirme, gerekliyse erken müdahalede bulunma bu kritik dönemin niteliği açısından hayati bir role sahiptir. Tüm bunların yapılabilmesi için farklı yöntem ve tekniklerden yararlanılmalıdır. Bu kitapta çocuğu tanıma ve değerlendirme süreçlerine dair genel bilgiler, dikkat edilmesi gereken noktalar, erken çocukluk dönemine uygun yöntem ve tekniklerin yanı sıra ülkemizde kullanılan gelişimi değerlendirmeye yönelik ölçme araçlarına ayrıntılı şekilde yer verilmiştir. Kitabımız yoluyla erken çocukluk dönemi üzerine çalışan uzmanlar, eğitimciler ve ailelerin çocuğu tanıma ve değerlendirmeye dair ihtiyaç duyacakları temel bilgilere ulaşması, alternatif değerlendirme yöntemlerine ait farkındalık kazanması ve her bir gelişim alanını değerlendirmeye yönelik ölçme araçlarıyla ilgili sistematik bilgiye ulaşması hedeflenmiştir. Kitabımızın zengin ve uygulamaya yönelik öneriler içeren yapısının yanında, ölçme araçlarına ait sistematik bilgiler sunması yönleriyle özgün bir çalışma olması ve erken çocukluk eğitimi alanında yer alan tüm paydaşlara nitelikli katkı sunması amaçlanmıştır.
Fatih Kılıçarslan Çocuk korunmaya, ilgiye ve sevgiye muhtaç bir varlıktır. Ailenin uygun tutumlarıyla çocuğun ruhsal ve davranışsal gelişimi sağlıklı yapılandırılabilir. Kişilik doğrudan doğruya anne babanın çocuğu ile karşılıklı kurduğu ilişkiden oluşmaktadır. Karakterin, kişiliğin oluşumunda; çocuk - ana baba etkileşimi sürecinde sevgi ve disiplin temel rol oynar. Çocuğun karakteri, çoğu kez ana babasının verdiği davranış özelliklerini yansıtır. Kendisine ve ailesine güvenen, benlik saygısı gelişmiş çocuklar başarısı yüksek olmaya aday çocuklardır. Özgüvenin oluşumu, çocuğunun bağımsızlaşma sürecinde ebeveynlerin sağlıklı iletişimiyle gerçekleşebilir. “Çocuğumu Nasıl Eğitmeliyim?”; ebeveynlerin çocuklarını eğitiminde, geleceğe ve hayata hazırlamada yararlı olduğuna inandığım bir eserdir.

İÇİNDEKİLER

Bölüm 1 AİLENİN İŞLEVLERİ
Bölüm 2 AİLE İÇİ İLETİŞİM
Bölüm 3 AİLE TUTUMLARININ ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Bölüm 4 AİLE İÇİ İLİŞKİLERDE İLETİŞİM ENGELİ
Bölüm 5 AİLE TUTUMLARININ ÇOCUK GELİŞİMİ ÜZERİNE ETKİLERİ
Bölüm 6 MUTLU BİR AİLE KURMAK VE MUTLU ÇOCUKLAR YETİŞTİRMEK

Beyza Nur Dükar, Eda İyigün, Elif Meryem Ünsal, Nur Seda Saban Dülger, Seda Esersin, Sema Acar Ünalgan, Şükriye Kayhan Aktürk Doğumundan itibaren diğer insanlarla etkileşim içinde olan bebek, gelişimi boyunca giderek karmaşıklaşan kodlarla bu kişilerle iletişim kurmaktadır. Çocuk, gelişimsel basamakları tırmanarak göz temasından babıldamalara, jestlerden ilk sözcüklere ve basit cümle birleşimlerinden karmaşık cümlelere uzanan beceriler bütününe sahip olur. Nihayetinde okuryazarlık becerileri kazanan çocuk, okuma ve yazma yoluyla da dil gelişiminde yol almaya devam eder. Ancak bazen biyomedikal, bazen çevresel nedenlerle çocuğun gelişim sürecinde bazı farklılıklar olabilmektedir. Dil ve konuşma terapistleri farklı bir dil gelişimi serüveni olan çocuklara ve ailelerine bu serüvenleri boyunca eşlik etmektedirler.
Bu kitap, Türkiye'de hâlen gelişmekte olan dil ve konuşma terapisi alanı öğrencileri ve uzmanları için güncel ve Türkçe kaynak ihtiyacından ortaya çıkmıştır. Ayrıca her biri bu alanda akademik çalışmalarına devam eden uzmanlar tarafından dil ve konuşma terapistlerine yönelik olarak ve çocuğun dil gelişim basamakları göz önünde bulundurularak hazırlanmıştır. Bu anlamda bir başucu kaynağı olma amacı da gütmektedir.
Aybala Çayır, Başak Uysal, Celile Ökten, Esra Nur Tiryaki, Gülşat Bican, H. Merve Altıparmak Yılmaz, Halil Erdem Çocuk, Hatice Coşkun, Hatice Değirmenci Gündoğmuş, Hikmet Asutay, Kemalettin Deniz, Neslihan Karakuş, Osman Emin, Perihan Tuğba Şeker, Pınar Bulut, Şeyda Özcan, Ülker Şen Değerli Okuyucumuz,
Alanında uzman yazarların katkılarıyla hazırlanan bu kitabımızda öncelikle Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen Çocuk Edebiyatı ders içeriğini temel aldık. Daha sonra çocuk edebiyatı alanındaki çağdaş yaklaşımları esas almayı amaçladık. Böylece kitabımızda 15 konu başlığı oluştu. Artık okumanın -her açıdan- bir görsel kabul süreci olduğu gerçeğinden hareketle her bölümün sonuna bölümü destekleyici bir okuma ve film listesi ekledik.
Umuyoruz ki meslek hayatında sana yeni bir kapı açacak, bir başka kitabı karıştırmanı sağlayacak, okurken altını çizme ihtiyacı hissedeceğin kelimeler içeren bir kitap hazırlamışızdır. Biliyoruz ki ilmin kaderi geçilmektir ve diliyoruz ki literatürde çocuk edebiyatına ait nitelikli akademik çalışmalar arasında yer almak bu kitaba da nasip olsun.
Aslıhan Küçükavşar, Erhan Görmez, Erhan Şen, İlke Altuntaş Gürsoy, Melda Oryaşın, Metin Akyüz, Olcay Saltık, Sedat Karagül, Sevil Hasırcı Aksoy, Suna Canlı, Tuğba Çelik, Zeynel Hayran Bireyin okuma eylemini gündelik yaşamın vazgeçilmez bir parçası olarak görmesi ve yazılı kültürü yaşamında merkezî bir konuma yerleştirmesi okuma kültürünün en belirgin özelliğidir. Küçük yaşlardan itibaren içselleştirilmiş bir okuma kültürü, çocuğun birçok yönden (duyuşsal, bilişsel, toplumsal, dilsel…) gelişmesine hizmet eder. Bu açıdan çocuk edebiyatı işlevsel bir role sahiptir.
Çocuğa uygun yazınsal yapıt üretme ve yaymadaki her türlü bilinçli çaba çocukla buluşturulacak ürünlerin daha da nitelikli olmasını sağlamaktadır. Bu açıdan özellikle akademik temelli çalışmaların dönüştürücü gücü yadsınamaz. Bu tür çalışmalar çocuk edebiyatının etik, eğitbilimsel (pedagojik), estetik, çocuk gerçekliği gibi birçok yönden anlaşılmasına yardım etmektedir. Bu kitap da okuma kültürünün temelini oluşturan çocuk edebiyatını tüm boyutlarıyla ele almaktadır.
Alanında önemli ve değerli araştırmaları olan farklı uzmanların iş birliğiyle hazırlanan bu kitap, çocuk edebiyatıyla ilgilenen tüm paydaşlara (lisans ve lisansüstü öğrencileri, öğretmenler, akademisyenler, anne babalar…) bu alanın doğasını anlamada ve çocuk okura yapıt seçme ve önerme konusunda yetkin bir kılavuzdur.
Erhan Şen Gerçek dünyada genellikle yetişkinin denetiminde olan çocuk, kurmaca yapıtlar aracılığıyla güvenli ve bağımsız bir deneyimleme alanı edinir. Ancak bu özneleşme sürecinin istendik bir biçimde gerçekleşmesi çocukla buluşturulacak kurgusal yapıtların özsel içerimine bağlıdır. Çocuklar için yazma, rastlantısallığa izin vermeyen, hedef kitle üzerinde otorite kurmayı reddeden, kendine özgü hem estetik hem de etik ilke ve değerleri koşullayan yazınsal bir üretim biçimidir. Bu yönden çocuk edebiyatı yapıtları “etik bir kozmos”tur.
Çocuk edebiyatı yapıtlarına somutluk kazandıran yazınsal ve etik katmanlar bu kitapta bilimsel bir yaklaşımla betimlenmiştir. Elinizdeki kitap, bu alanda gerçekleştirilecek estetik, akademik ve bilimsel tartışmalara farklı bir boyut kazandıran nitelik ve içeriğe sahiptir.
Mehmet Sürmeli Allah'ın bize verdiği en büyük nimetlerden biri çocuklarımızdır. Bu nimetin büyüklüğüne oranla imtihan edildiğimiz de bir gerçektir. Bu imtihan süreci henüz onlar dünyaya gelmeden eş seçimiyle başlamakta ve dünyaya geldikten sonra da devam etmektedir. İmtihanı başarıyla sonuçlandırabilmek için onların her anlarıyla bir yöntem dahilinde ilgilenmek zorundayız. Eğer bu ilgi bir an bile kaybolacak olursa çocukların yaşadıkları çevre / sokak onları istediği gibi yetiştirebilmektedir. Bu anlamda “sokak çocuğu” deyimi, eğitiminden anne-babanın elini çektiği metruk çocuklar için kullanılan bir ifadedir. Gerekli eğitim ve öğretim verilmediği zaman köşklerde ve sırça saraylarda yetişen çocuklar dahi niteliksel anlamda “sokak çocuğu” olabilir. Yeryüzüne halife olarak yaratılan bir varlık sokağa terk edilemeyecek kadar değerlidir. Şayet bu önemli varlığın değeri bilinmeyecek olursa başına gelecek olumsuzluklar onu insaniyet konumundan düşürerek değersiz hâle getirebilir. Kur'an “eşref-i mahlûkat” olarak yaratılan bu varlığın emanete liyakat durumunu koruyabilmesi için onun eğitimi ile ilgili çok önemli hükümler koymuş ve Peygamber Efendimiz de hem kendi çocuklarını, hem de sahabenin çocuklarını ideal anlamda yetiştirerek bizlere örnek olmuştur. Bu davranışıyla insanın değerine hem atıfta bulunmuş, hem de iyi yetiştirerek kıymetini daha da artırmıştır.
Adeviye Özkan İbiş, Burçin Aysu, Dilek Eser, Fatma Elif Kılınç, Gülseren Çıtak Tunç, Hatice Merve İmir, Hurşide Kübra Özkan, K. Büşra Kaynak Ekici, Nursel Bektaş, Özge Özel, Rüveyda Kurnaz, Şerife Çamurcu Kâinatın en mükemmel varlığı olarak yaratılan insanın yavrusu olan “çocuk”, bizlere en büyük emanettir. Çocuk imgesi, farklı kültür ve inanç sistemlerinde farklılaşmıştır ve tarihin her çağında çocuğun gelişimsel gerekliliklerine dair çeşitli uygulamalar benimsenmiştir. Çocuğun gelişimine dair en büyük görevimiz, onun temel haklarına sahip olabileceği bakım ve eğitim uygulamalarına erişiminin sağlanmasıdır. Çocuk gelişiminin heyecan verici bir alan olmasının nedenlerinden biri de çocukların yaşamlarını iyileştirme yönündeki katkısıdır. Bu katkı, çocuğun gelişim yolculuğunu anlamakla en yüksek seviyeye taşınabilmektedir.
Gelişim yolculuğunda önemli duraklardan biri olan çocukluk, anne rahminde küçücük bir hücre ile başlar ve doğum ile yeni bir pencere açılır. Bunu bebeklik süreci takip eder; ilk gülümseme, ilk adım, ilk sözcük derken pek çok ilkleri içinde barındırır bu süreç. Daha sonra sırası ile okul öncesi dönem, ilkokul yılları, orta çocukluk, ergenlik derken yolculukta katedilen yol ilerlese de sanki geçen zaman, bir göz açıp kapama süresi kadardır. Bir varmış bir yokmuş dercesine hızlı geçen bu sürece ışık tutmaktır amacımız. Bu amaçla bu kitapta; çocuk gelişimci bakış açısı ile çocukluğun tarihçesinden başlayarak gelişimin temel kavramları, fiziksel gelişim, motor gelişim, bilişsel gelişim, dil gelişimi, sosyal gelişim, duygusal gelişim, ahlak gelişimi ve cinsel gelişim konularını ele aldık. İstedik ki kitabımızı eline alan öğrencilerimiz, meslektaşlarımız ve ebeveynler büyüleyici çocuk gelişimi yolculuğunu sıkılmadan, eğlenerek okusun.
John W. Santrock Gelişim Psikolojisi alanında yazdığı ders kitapları, dünyadaki ve ülkemizdeki en iyi üniversitelerde okutulan John W. Santrock'un Child Development isimli kitabının 14. baskısının çevirisi olan bu kitap; öğrencilerin çocuk gelişiminin farklı yönleri arasındaki bağlantıları vurgulayan, kavramları daha iyi anlamalarına yardımcı olan, gelişimsel bağlantıları gerçek yaşamla ilişkilendiren ders materyaline sistematik ve bütüncül bir yaklaşım sağlamaktadır. Bu özellikleriyle kitap; psikoloji ve eğitim alanlarındaki lisans düzeyindeki öğrenciler için insan gelişiminin doğasını aktaran, hem klasik kuram ve araştırmalar hem de yakın zamandaki güncel araştırma ve tartışmaları içerecek şekilde ele alan önemli bir kaynaktır.
Çocuk Gelişimi kitabının her bölümünde yer alan başlıklar, okuyucular için işlevseldir:
Öğrencilerin çocuk gelişimi hakkında daha etkili bir şekilde öğrenmelerine yardımcı olmak amacıyla, her bir ana bölümün sonunda, öğrencilerden bölümdeki ana konuları gözden geçirmelerini, bu konuları mevcut bilgilerle ilişkilendirmelerini ve yaşam boyunca kendi kişisel yolculuklarıyla öğrendiklerini ilişkilendirmelerini isteyen Gözden Geçir, Bağlantı Kur ve Yansıt başlıkları yer almaktadır. Ayrıca, Araştırmayla Bağlantı, çocuk gelişimi alanındaki araştırmaların nasıl yürütüldüğünü ve disiplin anlayışını nasıl etkilediğini gösteren bir çalışma veya programı tanımlar. Bunun yanı sıra her bölümün kenar boşluklarında birden çok kez görülen Gelişimsel Bağlantı, öğrencileri konunun önceki, güncel veya sonraki bir bölümde tartışıldığı yere yönlendirir. Bu özellik, gelişim boyunca olan ilişkileri ve biyolojik, bilişsel ve sosyoduygusal süreçler arasındaki bağlantıları vurgular. Kitap, öğrencilerin araştırma ve gelişimsel bağlantılar kurmalarına yardımcı olmakla beraber tartışılan kavramlar ve gerçek dünya arasındaki önemli bağlantıları da gösterir. Bu baskıda, gerçek hayattaki bağlantılar, bölüm vinyetinde, Çocuk Yetiştirmeyle Bağlantı, Farklılıklarla Bağlantı ve Mesleklerle Bağlantı'da açıkça yapılmıştır.
“Çocuk Gelişimi” kitabının bu mevcut baskısında, Çocuk Gelişiminin Doğası; Biyolojik Süreçler, Fiziksel Gelişim ve Algısal Gelişim; Biliş ve Dil; Sosyoduygusal Gelişim; Gelişimin Sosyal Bağlamları başlıkları altında yer alan 17 bölümün her biri, çocuk gelişimi alanının önde gelen uzmanlarının detaylı değerlendirmeleri ve önerileri doğrultusunda yenilenmiş ve güncel örneklerle zenginleştirilmiştir.
Kevin Crowley Bu kitap, çocuk gelişim alanında teori ve güncel uygulamalar açısından iyi bir bakış açısı sunmaktadır. Kitap dili anlaşılabilirdir ve pratik örnekler, araştırma bulguları ve pratik, kullanıcı dostu örnekler arasındaki bağlantıyı yansıtmaktadır.
Joan Martlew, Strathclyde Üniversitesi
Bu kitap, çocuk gelişim alanının kapsamlı ve özlü bir anlatımıdır. Erişilebilir ve okunması kolay tüm önemli alanları kapsamaktadır.
Kathryn Nethercott, Eğitim Bilimleri, Bedfordshire Üniversitesi
Çocuk gelişiminin temel yönlerine hoş bir giriş sağlayan iyi yapılandırılmış bir metin.
Sharon Colilles, Carnegie Spor ve Eğitim Fakültesi, Leeds Beckett Üniversitesi

İlk yıllara (0-6) odaklanan bu çok satan kitabın yeni baskısı, çocuk gelişimi alanındaki araştırma, teori ve güncel uygulamalara kapsamlı bir genel bakış sunmaya devam ediyor.
Bu yeni baskı, mevcut politika mevzuatı kapsamında tamamen güncellenmiştir ve şunları içermektedir:
Her bölümde öğrencilerin teori ve pratiği birbirine bağlamasına yardımcı olan yeni “Araştırma Kutuları”,
Çocukların sosyal ve duygusal gelişimine yönelik arttırılmış kapsam,
SAGE dergi makalelerine ücretsiz erişim, açıklamalı ek okumalar, web
bağlantıları ve yararlı çevrim içi materyaller içeren yepyeni bir yardımcı web sitesi.
Bu kitap, çocuk gelişimi modülleri ve erken çocukluk eğitim kursları üzerine çalışanlar için veya çocukların ilk yıllarında nasıl öğrendikleri ve geliştikleri hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyen herkes için gereklidir.
Ayşe Alptekin, Ece Kara, Emine İnci, Fatma Zeynep Dönmez, Gözde İnal Kızıltepe, Maide Orçan Kaçan, Nisa Başara Baydilek, Nudar Yurtsever, Özden Kuşçu, Selcen Aydoğan, Sema Öngören 0-18 yaş arasını içine alan çocukluk, olağanüstü gelişmeleri ve kritik dönemleri içinde barındıran, büyüleyici değişimlerin yaşandığı bir zaman dilimidir. Bu zaman dilimi içinde çocuğun gelişimi ve maruz kaldıkları bize hem nasıl bir yetişkin olacağının sinyallerini vermekte hem de sağlıklı bir toplum yapısının devam ettirilmesi açısından önemli olmaktadır. İster anne-baba ya da kardeş/ler, birinci derecede akrabalar isterse çocuğun yaşamına yön veren bir meslek sahibi ya da çocuğun hayatından geçen diğer bireyler olsun aslında toplumun tamamı çocukların yetiştirilmesinden sorumludur. İçinde bulundukları yaşa göre sahip oldukları gelişimsel özellikleri bilmek ise onları bütünsel bir yaklaşım ile desteklemek ve yanlış uygulamalara maruz bırakmadan sağlıklı bireyler olarak yetiştirebilmenin anahtarıdır. Çocukların içinde bulundukları yaşa göre gelişimsel özelliklerini bilmek ve kalıtımla getirdikleri özellikleri ile içinde yaşadıkları çevrenin özelliklerinin de gelişimlerini şekillendirdiğini unutmamak gerekir. Bu noktada, yaşam yolculuklarında her birinin sahip oldukları özelliklerle “biricik” olduğunu göz önüne alarak, kıyaslamadan onlara eşlik etmek oldukça önemlidir.
Çocuk Gelişimi I' de;
• Gelişimle ilgili temel kavramlar
• Fiziksel gelişim
• Motor gelişim
• Bilişsel gelişim
• Dil gelişimi
• Çocuk Gelişimi II' de;
• Kişilik gelişimi
• Sosyal duygusal gelişim
• Ahlak gelişimi
• Cinsel gelişim
başlıklarına ve temel kavramların tanımlarının yapıldığı sözlüklere yer verilmiştir.
Çocuk Gelişimi I-II kitapları; anne-babalara, çocuk gelişimcilere ve adaylarına, öğretmenlere ve öğretmen adaylarına, çocuğu gelişimsel olarak tanımak isteyen tüm bireylere yönelik hazırlanmıştır. Kitapların tüm okuyucularına faydalı olması dileğiyle...

Ayşe Alptekin, Ece Kara, Emine İnci, Fatma Zeynep Dönmez, Gözde İnal Kızıltepe, Maide Orçan Kaçan, Nisa Başara Baydilek, Nudar Yurtsever, Özden Kuşçu, Selcen Aydoğan, Sema Öngören 0-18 yaş arasını içine alan çocukluk, olağanüstü gelişmeleri ve kritik dönemleri içinde barındıran, büyüleyici değişimlerin yaşandığı bir zaman dilimidir. Bu zaman dilimi içinde çocuğun gelişimi ve maruz kaldıkları bize hem nasıl bir yetişkin olacağının sinyallerini vermekte hem de sağlıklı bir toplum yapısının devam ettirilmesi açısından önemli olmaktadır. İster anne-baba ya da kardeş/ler, birinci derecede akrabalar isterse çocuğun yaşamına yön veren bir meslek sahibi ya da çocuğun hayatından geçen diğer bireyler olsun aslında toplumun tamamı çocukların yetiştirilmesinden sorumludur. İçinde bulundukları yaşa göre sahip oldukları gelişimsel özellikleri bilmek ise onları bütünsel bir yaklaşım ile desteklemek ve yanlış uygulamalara maruz bırakmadan sağlıklı bireyler olarak yetiştirebilmenin anahtarıdır. Çocukların içinde bulundukları yaşa göre gelişimsel özelliklerini bilmek ve kalıtımla getirdikleri özellikleri ile içinde yaşadıkları çevrenin özelliklerinin de gelişimlerini şekillendirdiğini unutmamak gerekir. Bu noktada, yaşam yolculuklarında her birinin sahip oldukları özelliklerle “biricik” olduğunu göz önüne alarak, kıyaslamadan onlara eşlik etmek oldukça önemlidir.
Çocuk Gelişimi I' de;
• Gelişimle ilgili temel kavramlar
• Fiziksel gelişim
• Motor gelişim
• Bilişsel gelişim
• Dil gelişimi
• Çocuk Gelişimi II' de;
• Kişilik gelişimi
• Sosyal duygusal gelişim
• Ahlak gelişimi
• Cinsel gelişim
başlıklarına ve temel kavramların tanımlarının yapıldığı sözlüklere yer verilmiştir.
Çocuk Gelişimi I-II kitapları; anne-babalara, çocuk gelişimcilere ve adaylarına, öğretmenlere ve öğretmen adaylarına, çocuğu gelişimsel olarak tanımak isteyen tüm bireylere yönelik hazırlanmıştır. Kitapların tüm okuyucularına faydalı olması dileğiyle...

İsa Özkan, Özlem Okyay, Pelin Ülker Atav, Seda Sakarya, Yağmur Başaran, Zeynep Seda Çavuş, Zeynep Topcu Bilir, Zuhal Begde Çocukla çalışacak meslek elemanlarının 0-6 yaş çocuğunun gelişim alanları hakkında yeterli bilgiye sahip olmaları ve alanda iyi yetiştirilmiş olmaları gerekmektedir. Çocuk Gelişimi I-II kitabı öncelikle çocuk gelişimi ön lisans programında okuyan öğrenciler için ders kitabı niteliğinde hazırlanmıştır. Ayrıca çocuk gelişimi lisans ve okul öncesi öğretmenliği bölümlerinde okuyan öğrenciler için de kaynak kitap olarak kullanılabilir. Kitap, çocuk gelişimi dersinin birinci ve ikinci eğitim öğretim döneminde işlenen konuların tümünü kapsadığından Çocuk Gelişimi I-II ismiyle sunulmuştur. Kitapta; çocuğun bilişsel, dil, fiziksel, motor, kişilik, sosyal duygusal, ahlak ve cinsel gelişim alanlarının açıklandığı 8 bölüm bulunmaktadır. Bu bölümlerde, gelişim alanları tüm boyutlarıyla ve gelişim kuramcılarının görüşleriyle ayrıntılı bir biçimde ele alınmıştır.
Asya Çetin, Ayşegül Şükran Öz, Bedriye Tuğba Karaaslan, Çiğdem Kaymaz, Dudu Melek Er, Emine Nilgün Metin, Esra Acar Şengül, Fahriye Figen Turan, Fatma Canan Durgungöz, Fatma Elibol, Fatma Elif Kılınç, Gizem Yağmur Değirmenci, Gökhan Kayılı, Gözde Akoğlu, Gül Kadan, Gülen Baran, Kezban Tepeli, Keziban Büşra Kaynak Ekici, Kızbes Meral Kılıç, Mehmet Sağlam, Merve İmir, Nazan Kaytez, Neriman Aral, Nur Sena Öz, Raziye Yüksel Doğan, Rüveyda Kurnaz, Selen Gündüz, Selvinaz Saçan, Sevinç Zeynep Kavruk, Şehnaz Ceylan, Utku Beyazıt Son yıllarda çocuk gelişimi alanına ilginin artması ve pek çok Çocuk Gelişimi bölümünün açılması, bu bölümlerde öğrenim gören çok sayıda öğrencinin olması dil birliği ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Bu ihtiyacı karşılamak için farklı üniversitelerde görev yapan sekiz akademisyenden oluşan editörler grubu büyük bir heyecanla yola çıkmış ve akademisyenlerin, öğrencilerin ve mezunların aynı mesleki dili kullanması adına Çocuk Gelişimi Terimler Sözlüğü’nü oluşturmuştur.
Çocuk gelişimi ile ilgili terimlerin kavramsal karşılıkları, on üç farklı üniversiteden otuz akademisyenin oluşturduğu yazar ekibi tarafından yazılmıştır. Sözlüğün içinde yer alan terimler listesi, çocuk gelişimi alanına özgü terimlerin yanı sıra diğer alanlar tarafından da kullanılan ortak terimlerden oluşmaktadır.
Üç yıllık titiz ve özverili bir çalışmanın ürünü olan Çocuk Gelişimi Terimler Sözlüğü’nün mesleki donanımınıza katkı sağlayacağını umuyoruz.
Fatma Gül CİRHİNLİOĞLU Kitapta, genel olarak çocuğun doğumundan altı yaşının sonuna kadar olan dönemdeki büyüme ve gelişimi ele alınmıştır. Çocuğun fiziksel büyüme ve gelişiminin yanı sıra özellikle dil, motor, bilişsel ve kişilik gelişimi, kişisel, sosyal ve duygusal gelişimi ve cinsel kimlik gelişimi incelenmiştir.
Gelişim süreçleri çocuğu yaş dönemlerine göre sınıflandırarak anlatılmıştır. Çocuklar ilk yıllarında çok hızlı geliştiklerinden, bu dönem aylara bölünerek incelenmiştir. Her bir dönem için çocuğun gelişimini desteklemek amacıyla bazı etkinlik önerileri de sunulmuştur.
Çocuğun sağlıklı kişilik gelişimi, fiziksel ve zihinsel gelişimi kadar önemlidir. Bunun için çocuğun kişilik gelişimi sürecinde uygun aile tutumlarının neler olduğu vurgulanmıştır.
İlk çocukluk döneminde uyku, tuvalet eğitimi ve beslenme gibi temel alışkanlıkları kazandırma konularında karşılaşılan sorunlara çözüm önerileri sunulmuştur. Okul öncesi eğitime başlama, oyun davranışları ve oyuncak seçimi, uyum ve davranış problemleri gibi çoğu anne babanın zorlandığı konularda çeşitli pratik çözümler geliştirilmiştir. Anne baba ölümü, boşanma gibi durumların çocuk üzerindeki etkileri ve ortaya çıkabilecek sorunlar irdelenmiş ve bazı başetme yolları gösterilmiştir. Ayrıca zekâ, zekâ gerilikleri ve nedenleri, zekâ geriliğini önleme ve zekâ testleri hakkında bilgi verilmiştir.
Bebek ve çocukların en üst düzeyde sağlıklı bir şekilde büyüme ve gelişmeleri için nasıl beslenmeleri gerektiği üzerinde de durulmaya çalışılmıştır.
Her anne babanın rahatça anlayabilmesi için sade, basit ve özel terimlerden arınmış bir dil kullanılmıştır. Bunun yanı sıra bilimsel bilgilerin dikkatlice derlenmesine ve sistemli bir şekilde anlatılmasına da özen gösterilmiştir.
Hacı Can, Ekin Tuna, Nehir Tuna Çocukların saf, masum ve duyarlı oldukları kadar bağımlı ve güçsüz olmaları nedeniyle toplumda en çok korunmaya muhtaç kesim olduğu kuşkusuzdur. Tarihsel süreç içinde birçok kötü muameleye maruz kalan çocukların maalesef günümüzde de gerektiği gibi korunduğu söylenemez. Bu gerçeklik karşısında çocukların hukuki korunmasının daha da etkin hâle getirilmesi gerektiği aşikardır. Bunun yanında çocukların ruhsal ve psikolojik yönden kişilik gelişimlerinin sağlanması gerektiğine de dikkat çekilmelidir. Gerçekten de çocukların kendi haklarını bilmeleri ve yeri geldiğinde bunları kullanabilmeleri ve ayrıca iyi bir şekilde eğitim almaları sağlıklı gelişim ve ruhsal durumları için son derece önemlidir. Bu gereklilikten hareketle hazırlanan elinizdeki bu çalışma, çocuk hukukunun temel yönlerini ele alarak çocukların hukuki statüsüne açıklık getirmektedir.
Ancak çocuklarına değer veren ve sağlıklı gelişme ve büyüme olanakları sağlayan toplumların geleceklerini sağlam nesiller temelinde inşa edebileceği bilinci ve tüm çocukların sağlıklı, huzurlu, barış ve sevgi dolu bir ortamda yetişmesi temennisi ve ümidiyle...
A. Zeynep Kılıç, Aslıhan Aykara, Aslıhan Burcu Öztürk, Ercüment Erbay, Filiz Bilge, Gökhan Topçu, Hakan Acar, Işık Tüzün, Kasım Karataş, Nilüfer Koçtürk, Sedat Yağcıoğlu, Umut Yanardağ, Yasemin Çakırer Özservet Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. maddesinde taraf devletlerin, “görüşlerini oluşturma yeteneğine sahip çocuğun kendini ilgilendiren her konuda görüşlerini serbestçe ifade etme hakkını; bu görüşlere çocuğun yaşı ve olgunluk derecesine uygun olarak, gereken özen gösterilmek suretiyle” tanıyacağı ifade edilmektedir.
Doç. Dr. Ercüment Erbay’ın editörlüğünde gerçekleştirilen bu kitap, çocuk hakları bağlamında önemli bir alt boyut olan “çocuk katılımı” konusunu farklı boyutlarıyla ele almıştır. Sadece çocuk hakları ve çocuk katılımı literatürüne değil, aynı anda çocuk katılımı özelinde derslere, uygulayıcılara ve politikalara etki etme potansiyeline sahiptir.
Çocuk katılımını konu alan kitap, farklı yazarların bölümlerinden oluşmuştur. Kitaba katkı veren yazarlar, çocuk katılımının farklı boyutlarını bütüncül bir yaklaşımla ele almışlardır.
Bu kitap, çocuk hakları ve çocuk katılımı alanında çalışan araştırmacı ve uygulamacılara önemli katkılar sağlayacaktır.
Beatrice Alemagna Bir çocuğun küçük elleri, küçük ayakları ve küçük kulakları olabilir.
Ancak bu, küçük fikirleri olduğu anlamına gelmez.
Büyükler ve Küçükler Koleksiyonu:
Birlikte okumak için kitaplar, oynamak, düşünmek, gülmek...
Birbirimizi biraz daha anlamak için, farklı yaşlardan uzak dünyalardan…
Okumayı büyüklerle küçükler arasında bir buluşma hâline getirmek için…
Özgür Nalbant Geçmişten günümüze oyun; genç, yaşlı, sedanter, sporcu ve özellikle de çocuklar için kendilerini ifade edebilme yolu olmuştur. Çoğunluğu çocuk olan oyuncular birçok oyunda fiziksel olarak aktif olmalarının yanı sıra duygusal, sosyal ve bilişsel gelişimlerini de desteklemiş olurlar. Çocuğun oynadığı her oyun bir tecrübedir. Elde ettiği birikimlerini kendisini geliştirmek için kullanır. Gelişim olması için öğrenmesi, öğrenmesi için kavraması ve kavraması için de keşfetmesi gerekir. Bu keşif yolculuğu. bilinenden bazen bilinmeyene ve bilinçaltından dışarıya aktarım şeklinde olur. Çocuk için önemli olan oyunun zihninde yarattığı etkidir. Oyunda çocuk çevreyle iletişim kurar, insanları inceler, olayları yorumlamaya ve anlamaya çalışır.
Daha zeki olarak nitelendirdiğimiz günümüz çocukları günlerinin büyük bir kısmını dijital dünyada geçirmektedirler. Ancak çocukların doğal ortamlarda, okullarda, park ve bahçelerde oyun oynamaları gerekmektedir. Bu kitap sizlere pek çok yaş grubu için küçük örneklemeler sunmaktadır. Sizlere uyan oyunları çocuğunuzla oynayabilirsiniz. Ayrıca eğitimciler de bu kitap içerisinde faydalanabilecekleri farklı oyunlar bulabilirler. Bu kitaptaki oyunları farklı ortamlarda, küçük değişikliklerle hem çocuklarınızla oynayabilir hem de öğrencilerinize oynatabilirsiniz.
Ayşe Sibel Türküm, Ayşen Balkaya Çetin, Bahtiyar Eraslan Çapan, Meral Melekoğlu, Nilüfer Koçtürk, Selen Demirtaş Zorbaz, Serdar Körük, Seval Kızıldağ, Zerrin Bölükbaşı Macit Bireyin doğumu ile başlayan yaşamı, bebeklik, çocukluk ve okul dönemleri ile devam eder. Her bir dönem yeni bir serüven, yeni bir öğrenmedir. Yaşamın en çok şeyin öğrenildiği dönemi olan çocukluk, insan yaşamının en özel dönemlerinden biridir. Bu kitap; anne-babalara, psikolojik danışmanlara, psikologlara, öğretmenlere, konuyla ilgili uzmanlara ve eğitim görenlere, çocuğun doğum öncesi döneminden başlayarak ergenlik sonuna kadar süregelen tüm gelişimine ve karşılaşılan sorunlara yönelik detaylı bir inceleme sunmak üzere yazılmış bir kitaptır.
Tarık Solmuş Bir çizgi ya da animasyon filmin iki özelliği olmalıdır. Bir yandan çocukların zihinsel, duygusal, sosyal, ahlaki, dil ya da vicdan gelişimlerine katkıda bulunurken bir yandan da onlara hiçbir zarar vermemelidir, saldırganlığa ve suç işlemeye yöneltmemelidir, özendirici olmamalıdır.
Kitabın bu genişletilmiş ve güncellenmiş 2. basımında da yine yukarıdaki kriterler dikkate alınarak 478 çizgi film ve 344 animasyon film incelenmiştir. Bu incelemenin sonucunda da tüm bu filmler içerdikleri psikolojik özelliklere göre “Yararlı / Eğitici / Öğretici”, “Zararlı / Sakıncalı” ve “Ne Yararlı Ne de Zararlı” olmak üzere 3 kategoriye ayrılmışlardır. Çocukların gelişimi açısından ne olumlu ne de olumsuz bir etkisi olmayan filmler “Ne Yararlı Ne Zararlı” kategorisinde değerlendirilmiştir. Örneğin, o sabah kendisine bir parça zaman ayırmak isteyen bir annenin 2.5 yaşındaki kızını ya da 7 yaşındaki oğlunu TV karşısına oturtup herhangi bir endişe, şüphe, korku da yaşamadan izlettirebileceği filmlerdir. Kuşkusuz ki ideal olanı; çocuklara hep “Yararlı / Eğitici / Öğretici” çizgi ya da animasyon filmler izlettirip “Zararlı / Sakıncalı” olanlarından da uzak tutmaktır.
Banu Tortamış Özkaya, Burcu Ebru Aydoğdu, Didem Altay, Gökçe Kurt, Hilal Çerçel, Jale Davarcı, Meral Kızbes Kılıç, Özlem Yılmaz, Pelin Eraktan, Pınar Haksal Atabay, Utku Beyazıt Çocuk Ruh Sağlığı adlı bu kitabımızın bölüm yazarları, dinamik bir uzman psikolog kadrosundan oluşmaktadır. Kitabın içeriğinde sıralanan bozukluklar; tanım, tarihçe, bozukluğun nedenleri, görülme sıklıkları, tedavi ve eğitim planları açısından detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Bozuklukların ele alınışında özellikle Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından yayınlanan DSM-5 kriterleri gözetilmiş ve her bir bölüm özellikle de okul öncesi eğitim ve çocuk gelişimi alanyazını göz önünde bulundurularak zenginleştirilmiştir. Çocuk ve ergen dönemi ruhsal bozukluklarının yanı sıra kitabımıza, genel okuyucu kitlesi tarafından ilgi çekici olduğunu düşündüğümüz “Oyun Terapileri” ve “Bilişsel Davranışçı Terapiler” başlıkları eklenmiştir. Bunun yanında her birimizin deneyimleyebileceği stres verici yaşam olayları karşısında çocuklarımızı duygusal olarak nasıl destekleyebileceğimize dair bir bölüm de siz değerli okuyucularımızın dikkatine sunulmuştur.
Kitabımızın okul öncesi eğitimi ve çocuk gelişimi alanında yıllardır süren büyük bir ihtiyacı karşılayacağını umuyorum. Kitabımızı, yalnızca akademik boyutta değil, güncel olarak da çocuk psikolojisiyle ilgilenen her okurumuzun beğenisine sunuyoruz.
İlerleyen basımlarda, siz değerli okuyucularımızın görüş ve önerilerine bağlı olarak kitabımızın içeriğini zenginleştirmeyi planlamaktayız. Kitabımızın alandaki ihtiyacı karşılayacağını umar, yeni basımlarda görüşmek üzere hepimizin mutlu, sağlıklı ve başarılı çocuklar yetiştirme ve eğitme amacımıza ulaşmamızı dileriz.
Mazlum Çöpür Her toplumda, çocukların ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı yetiştirilmeleri temel amaçtır. Daha anne karnında temeli atılan ruhsal ve fiziksel sağlık karşılıklı olarak birbirini etkilese de, fiziksel sağlığı yerinde olan bir kimse ruhsal olarak sağlıklı değilse yaşamdan haz almamakta ve kendisini mutsuz hissetmektedir. Çocukluk çağında yaşanan olumsuz olaylar sadece çocukluk döneminde ruh sağlığını bozmamakta, bunun etkileri yetişkinlik yaşamında da devam etmektedir. Bu nedenle çocukların sosyal, duygusal ve bilişsel gelişimleri ile kişilik ve dil gelişimlerinin yaşlarına uygun bir şekilde ilerlemesi, çevreleriyle uyum içinde ve yeteneklerini ortaya koyarak yaşamaları, kendilerini değerli ve sevilen bireyler olarak hissetmeleri sağlıklı nesillerin yetişmesinin de anahtarıdır. Çocukların normal gelişmelerinin nasıl bir seyir izlediğini ve bu seyrin aksamadan nasıl devam ettirileceğini bilmek ruhsal olarak daha sağlıklı çocuklar yetiştirmemizi sağlayacaktır.
Elimizde olmayan sebeplerle çocukların ruh sağlıklarında sorunlar görülebilmektedir. Bu sorunların zamanında tespiti ve tedavisi çocukların ruhsal sağlıklarında kalıcı hasarlar oluşmasını önleyecek veya en aza indirecektir.
Bu kitapta; ruhsal olarak sağlıklı gelişim için çocukların hangi basamaklardan geçtikleri, gelişimlerini etkileyen etkenler ve önemli ve sık görülen bazı ruhsal sorunlar açıklanmaktadır. Özellikle üniversitelerin psikolojik danışmanlık ve rehberlik, çocuk gelişimi ve psikoloji bölümü öğrencileri ile öğretmenler için gerekli pek çok bilgiyi içermektedir. Ayrıca kitabın, konuya ilgi duyan anne babalar için de yararlı olacağı umulmaktadır.
Arzu Sarıalioğlu, Aslı Balcı, Aynur Aytekin Özdemir, Birgül Erdoğan, Dilek Gürçayır, Duygu Arıkan, Fatma Kurudirek, Fatma Tezel Şahin, Fatma Yılmaz Kurt, Kamile Akça, Mevra Aydın Çil, Nadiye Özer, Nazan Gürarslan Baş, Nuray Dayapoğlu, Özlem Akarsu, Özlem Şahin Altun, Reva Balcı Akpınar, Semra Köse, Sibel Küçükoğlu, Şenay Aras Doğan, Zeynep Olçun Çocuklar, kendi sağlık sorumluluklarını alıncaya kadar, yetişkinlerin desteğine ve bakımına gereksinim duyarlar. Çocukla yakın ilişki içinde olan ebeveynlerin, öğretmenlerin, çocuk gelişim uzmanlarının ve sağlık çalışanlarının çocuk sağlığı ve ilk yardım konularında yeterli bilgiye sahip olmaları beklenmektedir. Çocuğun yaşamına dokunan tüm yetişkinlerin, çocukların normal gelişim özelliklerini, sağlıktan sapma durumlarını ve çocukların karşılaşabildikleri yardım gerektiren acil durumları bilmesi, gerekli ve doğru müdahaleleri yapabilmesi son derece önemlidir. Söz konusu bilgi gereksinimlerini temel düzeyde karşılayan “Çocuk Sağlığı ve İlk Yardım” kitabı iki bölümden ve 17 üniteden oluşmaktadır. Kitabın “Çocuk Sağlığı” isimli ilk bölümünde yer alan 11 ünitede; çocukluk dönemlerinin özellikleri, beslenme ve beslenme ile ilgili sorunlar, aşı ve bağışıklamaya yönelik bilgiler, çocukluk döneminde sık görülen hastalıklar gibi önemli konulara yer verilmiştir. İlk Yardım isimli ikinci bölüm 12. Ünite ile başlamaktadır. Bu bölümde; çocuklarda temel yaşam desteği ve şok, travmalarda, kanamalarda, çevresel acillerde ve hastalıklara bağlı gelişen acil durumlarda ilk yardım uygulamaları ayrıntılı bir şekilde sunulmuştur.
Clemens Bartollas, Frank Schmalleger Yaşı yasal limitlerin altındaki bireylerin suçlu davranışları olarak en geniş şekilde tanımlanabilecek “çocuk suçluluğu fenomeni”, ülkemiz açısından oldukça dikkate değer bir noktaya gelmektedir. Suça karışan çocuklardaki artış kadar, hakkında yasal takibata başlanan ve mahkeme süreçlerine geçiş yapan çocukların oranları ise önümüzdeki yıllara bağlı olarak korkutucu boyutlara doğru ilerlemektedir. Bu durum çocuk suçluluğunu çok boyutlu olarak ele almayı gerektirmektedir ve bu sorunu yaklaşım, müdahale ve en önemlisi de önleme açılarından en rasyonel şekilde ele almayı kaçınılmaz kılmaktadır.
Ülkemizin geleceği olan çocukları her türlü suçlu ortamlardan uzak tutmak ve suçluluğa adım atmalarına neden olan faktörleri tespit ederek müdahale etmek başta devlet mekanizması olmak üzere her kesimin temel görevlerinden biridir. Ülkemizdeki çocuk suçluluğuna bakış konusunda belli bir duyarlılığın olduğu söylenebilir; ancak çocuk suçluluğu literatürü ve çalışmaları ne yazık ki istenen boyutlarda değildir. Bu anlamda elinizdeki bu kitabın, özellikle çocuk suçluluğu literatürü açısından önemli bir boşluğu dolduracağı düşünülmektedir. Bu kitabın diğer önemli bir katkısı ise çocuk suçluluğunu pek çok alandan ele alan çalışma ve araştırmalara ek olarak bu fenomeni kriminolojik boyutu ile de değerlendirme fırsatını sağlayacak olmasıdır. Kriminolojik teori ve yaklaşımları kapsamlı bir şekilde ele alan bu kitabın, çocuğun suçlu davranışının daha iyi anlaşılmasında katkılar sunacağı aşikârdır. Bunun yanı sıra sadece çocuk suçluluğunun anlaşılmasını değil aynı zamanda çocuk adalet sürecini, ıslah, rehabilitasyon ve topluma kazandırma gibi çok önemli konuları da ele almaktadır. Ayrıca, suç ve sapma ile ilgili literatürde oldukça eksikliğini gördüğümüz ampirik çalışmalara da teorik bir alt yapı oluşturacaktır. Böylece kendi toplumumuz ve sosyal dinamiklerimizi içeren teorik çalışmalara ihtiyacımız olduğu gerçeğine de bir başlangıç noktası olarak hizmet edeceği düşünülmektedir.
Yayınlandığı ülkede 9. Baskıya ulaşmış olan ve alanında uzman akademisyenler tarafından dilimize çevrilerek “Çocuk Suçluluğu” adı verilen bu kitabın, çocuk suçluluğu alanına hem akademik hem de pratik boyutta katkı sunacağı kanaatindeyiz. Ayrıca bu kitap; hukuk, adli bilimler, sosyal hizmet, psikoloji, sosyoloji, eğitim bilimleri, çocuk gelişimi, psikolojik danışmanlık ve rehberlik gibi alanların lisans ve lisans üstü eğitimlerinde kullanılabilecek ve çocuk suçluluğu ile ilgili çalışan her kesim için bir başucu kitabı olacaktır.
Medera Halmatov, Sultanberk Halmatov Bu kutuda tam olarak 100 kart bulunmaktadır ve her bir kartta çocuklara sorulacak bir soru vardır. Anne babalar bu soruları çocuklarına sorarak çocukları hakkında daha derin bilgiler edinebileceklerdir. Bu sorular sayesinde çocuklarının duyguları, düşünceleri hakkında şaşırtıcı gerçekler ile karşılaşarak çocuklarını daha yakından tanıma fırsatı bulabileceklerdir. Oyun kartı şeklinde hazırlanan sorular her ortamda kullanılabilir: evde, yolculukta, okulda, doğada...
Ayrıca çocuklarla çalışan uzmanlar da çocuklar ile görüşme sırasında bu sorulardan faydalanabilirler.

Doç. Dr. Medera Halmatov Doç. Dr. Sultanberk Halmatov

Medera Halmatov, Sultanberk Halmatov Bu kutuda tam olarak 100 kart bulunmaktadır ve her bir kartta çocuklara sorulacak bir soru vardır. Anne babalar bu soruları çocuklarına sorarak çocukları hakkında daha derin bilgiler edinebileceklerdir. Bu sorular sayesinde çocuklarının duyguları, düşünceleri hakkında şaşırtıcı gerçekler ile karşılaşarak çocuklarını daha yakından tanıma fırsatı bulabileceklerdir. Oyun kartı şeklinde hazırlanan sorular her ortamda kullanılabilir: evde, yolculukta, okulda, doğada...
Ayrıca çocuklarla çalışan uzmanlar da çocuklar ile görüşme sırasında bu sorulardan faydalanabilirler.

Doç. Dr. Medera Halmatov Doç. Dr. Sultanberk Halmatov

D. Melek Er Sabuncuoğlu, Duygu Korkem, Eren Şahin, Fikriye Eda Karaçul, Filiz Aslan, Hale Dere Çiftçi, Manfred Pretis, Yasemin Çırak Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), sağlığın sınıflandırılma sistemine 2001 yılında yeni bir bakış açısı getiren İşlevsellik, Yeti Yitimi ve Sağlığın Uluslararası Sınıflandırma (International Classification of Functioning, Disability and Health – ICF) sistemini yayınlamıştır. ICF, biyopsikososyal temele dayalı bir sistemdir. Sınıflandırmanın temel amaçları;
1. Sağlık çalışanları, araştırmacılar, siyasetçiler gibi toplumda farklı kullanıcılar arasında sağlık ve sağlıkla ilgili iletişimi artırmak için ortak bir dil oluşturulması,
2. Ülkelerin hastalık yanında sağlık durumunu yansıtması ve ülkeler ya da toplumlar arası karşılaştırma fırsatı yaratması,
3. Hastalıklarla ilgili araştırmaların kapsamının genişletilmesi,
4. ICF’nin sigortacılık, sosyal güvenlik, çalışma, eğitim, ekonomi, sosyal politika gibi farklı sektörler tarafından yasaların hazırlanmasında ve çevresel düzenlemelerde kullanılmasıdır.
ICF, bu çerçevede günümüzde Avrupa'da bazı ülkelerde (İsviçre, İtalya, Portekiz, Almanya, Avusturya, Bulgaristan’da farklı düzeylerde yasal düzenlemeler ve ülkelerde farklı alanlarda uygulamalar) özel gereksinimi olan bireylerin değerlendirilmesi ve/veya eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerinde, yasal düzenlemeler çerçevesinde uygulanmakta ve kullanılmaktadır. ICF, yapısı ve içeriği gereği bireyi yetersizliklerinin yanında becerileri ile çevresel faktörlerin birey üzerindeki etkisine yönelik olarak da ele almakta ve bireyin sosyal, eğitim vb. yaşama katılımı önceliklemektedir. Bu yaklaşım, profesyonellere yeni bir bakış açısı kazandırırken, hizmet alan birey ve ailesinin kazanımlarını da arttırmaktadır. Bu kitap; transdisipliner yaklaşım çerçevesinde çocuklar ile çalışan çocuk gelişimci, ebe, fizyoterapist, hemşire, hekim, odyolog, dil ve konuşma terapisti, okul öncesi eğitimcisi, özel eğitim öğretmeni, psikolog, psikolojik danışman, sosyal çalışmacı vb. tüm profesyonellere ve ayrıca politika yapıcılar ile yöneticilere sistemi tanıma ve kullanımında yol gösterici olacaktır.
Mehmet Ballıkaya, Neriman Aral, Gül Kadan Neden Dans? Hepimizin bir yerlerde herhangi bir zamanda yapmış olduğumuz bir eylem değil midir? Dans, bizi kendi içimizdeki yolculuğa çıkaran bir liman değil midir?
Çocuk ve Dans kitabı, bu sorulara yanıt vermek için başvurabileceğiniz bir kitap. Kitapla, dansın tarihini, dansın farklı görünümlerini gözler önüne sermeyi amaçlarken merkeze çocukları koyduk. Dans ve müzik, çocuklar için ayrılmaz bir bütünü ifade eder. Hepimiz biliriz ki çocuklar bir müzik parçası duydukları anda, müziğin o muhteşem sesine kapılıp kendi hayal dünyalarına yolculuğa çıkarlar. Bu yolculukta onlara kılavuzluk eden de dans olur genelde. Üstelik dans, çocuğa sadece kılavuzluk etmekle de kalmaz, onun tüm gelişim alanlarına inanılmaz katkılar sunar. Onu rahatlatır, dinlendirir ve kendisini fark etmesini sağlar.
Sadece bu kadar mı? Elbette hayır. Bizim için her zaman ön planda olan özel gereksinimli çocuklarımız için de dans oldukça önemlidir. Onların kendilerini tanımalarında önemli bir yardımcıdır.
Çocuk ve Dans kitabı, sizleri muhteşem bir yolculuğa çıkaracak, belki de bugüne kadar fark etmediğiniz pek çok gerçeği fark etmenizi sağlayacak. Kitabın ilk sayfasından son sayfasına kadar inanılmaz bir geziye hazır mısınız?
Dans ile dolu günlere!
Lulu Lima DÜNYAYI BİRBİRİNDEN TAMAMEN FARKLI GÖZLERLE GÖREN İKİ ÇOCUK VE
BU BULUŞMAYI KUCAKLAYAN BİR DENİZ...
Banu Özkan, Büşra Çelik, Dilan Bayındır, Eda Bayraktaroğlu, Emel Özdemir, Ezgi Akşin Yavuz, Ezgi Baş, Firdevs Burçak, Hande Arslan Çiftçi, Melda Kılıç, Nilgün Cevher Kalburan, Özlem Dönmez, Öznur Arslan Nizam, Simge Yılmaz Uysal, Şeyma Değirmenci, Tringa Shpendi Şirin, Yakup Burak, Zeynep Kılıç Doğa, doğru bir bakış açısı ve uygulamalarla değerlendirildiğinde çocuklar için hem eşsiz bir öğretmen olmakta hem de çok kıymetli bir öğrenme ortamı sunmaktadır. Bireylerin doğum ile birlikte getirdikleri doğa ile bağ kurma eğilimi ve yaşam boyu devam etmesi beklenen doğa sevgisi, herhangi bir yaş sınırı olmaksızın sürekli ve düzenli doğa deneyimleri ile mümkün olabilir. Kurulan bu bağ sayesinde bireyler küçük yaşlardan itibaren doğayı tanıyan, seven ve koruyan yetişkinler olma yolunda ilerleyeceklerdir. Bununla birlikte doğada geçirilen zamanda, doğanın sunduğu birbirinden farklı olanaklar sayesinde, çocukların bütünsel gelişimleri de desteklenecektir.
Çocukların doğayla buluşmasının önemine derinden inanan bir yazar ekibiyle birlikte hazırlanan ve 14 farklı bölümden oluşan “Çocuk ve Doğa” kitabı, doğanın psikolojik ve fiziksel sağlık üzerindeki olumlu etkisini, özel gereksinimli çocuklar için doğanın önemini, çocuk ve doğa ilişkisinin global ölçekte nasıl ele alındığını, çocuğun doğayla buluşmasında yetişkinlerin rolünü, okul öncesi dönemde çocuğun bütünsel gelişiminin desteklenmesi için öğrenme deneyimleri kapsamında uygulanması beklenen etkinlik türlerinin doğal ortamlarda nasıl gerçekleştirilebileceğini, bu etkinliklerin doğal ortamlarda uygulanması halinde çocuğa sağlayacağı faydaları örnekler ve bilimsel araştırmalar temelinde ele alarak okuyucuyla buluşturmaktadır. Okul öncesi dönemdeki çocukların etkili doğa deneyimleri kazanarak doğayla olan bağlarını güçlendirmesinin öneminin ve doğada olmanın çocukların sağlığı üzerindeki sayısız faydasının anlaşılmasını kolaylaştıran bu kitap; lisans ve lisansüstü eğitim seviyelerindeki bireyler için önemli bir kaynak niteliğinde olup, öğretmen adayları, öğretmenler, ebeveynler ve araştırmacılar başta olmak üzere 'doğa ve çocuk' konusuna ilgi duyan herkes için hazırlanmıştır.
Betül Aydın Bebeklik, çocukluk ve ergenlik yılları bilişsel, sosyal ve motor gelişiminin yoğun olduğu dönemlerdir.
Bu kitap, söz konusu dönemleri gelişimsel açıdan ele alarak bireyin bio-psiko-sosyal gelişimindeki temel ve kritik noktaları vurgulamaktadır.
Anne baba ve çocuk etkileşimi, çocuk istismarı, çocuğun sosyal gelişimi ve ahlak gelişimi ayrıntılı olarak incelenmektedir.
Ergenlik ve genel gelişim özelliklerinin yanı sıra ergenlik yıllarında yaşanabilen sorunları temelden etkileyecek hususlar üzerinde durulmuştur. Ergenlikte öfke ve başa çıkma süresi ile depresif duygulanım, depresyon ve intihar olgusu ile ilgili püf noktalarına temas edilmiştir.
Ayrıca, ailelere bu yaşam dönemlerindeki çocukları ile nitelikli iletişim ve birlikteliği yeşertici öneriler sunulmuştur.
Mustafa Ün, Sinem Yegül, Burcu Çoşanay, Ramazan İnci, Mehmet Akit Kay, Oğuz Emre, Rukiye Arslan, Ramazan inci, Oğuz Emre, Ruhigül Turan, Merve Betül Ataş, İlhan Çiçek, Ayşegül Ulutaş, Serpil Pekdoğan, Merve Yıldız, Şahin Göğebakan, Mine Ayanoğlu, Burcu Çoşanay, Ayşegül Ulutaş, Ayşenur Kurçak, Mehmet Akil Kay, Oğuz Emre, Cihangir Kaçmaz, Nurcan Alagöz, Neda Akçalı, Suna Tarkoçin, Oğuz Emre Bu kitap, hastanede görev yapan çocuk gelişimcilere, pediatri hemşirelerine ve bu mesleklerin adaylarına çocuk hasta ile çalışmalarında rehberlik edecek niteliktedir. Kitapta, hastane sürecindeki çocuğa yaklaşım ile ilgili genel bir bakış kazandırmanın yanı sıra hastanede kalış ve yatış sürecinde çocuklarla ve ebeveynleriyle nasıl bir yol izleneceği ile ilgili gerekli bilgi ve uygulamalar yer almaktadır.
Çocukluk döneminde hastanede yatış hem ebeveyn hem de çocuk için zor bir süreçtir. Hastaneye yatış sürecinde çocukların korku ve endişelerini azaltmak için ve karşılaşacakları sorunlarla başa çıkmayı öğrenmeleri için yapılan çalışmalar önemli rol oynamaktadır. Tüm bu süreçlerde çocuk gelişimcilere, pediatri hemşirelerine ve ebeveynlere önemli görevler düşmektedir. Hastanede görev yapan çocuk gelişimciler, pediatri hemşireleri hem çocuk hem de anne babalar için sağlık hizmetlerinde önemli rol oynayan kişilerdir. Bu noktadan hareketle, çocuk gelişimcilerinin ve adaylarının, pediatri hemşirelerinin ve adaylarının hastanede çalışmalarına ışık tutacak şekilde hazırlanan bu eser alanda önemli bir kaynak niteliğindedir.
Cansev Karakuş Çocuklara okumayı sevdirmede ve okuma kültürü kazandırmada erken çocukluk yılları kritik yaşlardır. Araştırmalar; bebeklikten itibaren kitap okunan ve kitaplarla olumlu iletişim içinde olan çocukların gelişim alanlarının (bilişsel, dil, sosyal gelişim) desteklendiğini ve ileride akademik başarılarının olumlu etkilendiğini göstermektedir. Çocukla kitap arasında iyi bir iletişim kurulabilmesi için ebeveynlere ve eğitimcilere önemli görevler düşmektedir. İlk olarak, çocukların bebeklikten itibaren kitaplarla fiziki olarak karşılaşmaları, evlerinde ve sosyal çevrelerinde kitapları görmeleri şarttır. İkinci husus, çocukların gelişimlerine, ilgi ve ihtiyaçlarına uygun nitelikli kitaplarla tanışmalarıdır. Bu tanışma, yetişkinlerin küçük yaşlardan itibaren çocuklara kitap okumaları aracılığıyla gerçekleşir. Kitap okuma esnasında yetişkin ile çocuk arasında kurulan bağ ve iletişim, çocuğun kitabı ve okumayı sevmesine katkı sağlar. Kitaplar çocuk için eğlenceli öğrenme araçları olarak kullanılmalıdır. Bunun için çocuklara kitap okurken etkileşimli ve eğlenceli etkinliklerle okuma süreci zenginleştirilmelidir. Kitap okurken kullanılabilecek çocuk merkezli yaklaşımlar ve çocukların ilgisini çekecek eğitim materyalleri ile okuma süreci daha keyifli hâle getirilebilir. Sadece okul öncesi yıllarda değil, okuma-yazmanın öğrenildiği ilkokulun ilk yıllarında da özellikle kitap okumanın çocuklar için ders olarak algılanmasını önleyici, çocuklara okumayı sevdirecek uygulamalar yapılmalıdır.
Bu kitapta; erken çocukluk yıllarında (0-8 yaş) çocuklarla kitapları buluşturmanın önemi, yaş gruplarına göre kitap seçim önerileri, çocuklara kitap okurken kullanılabilecek alternatif yöntem ve teknikler ile etkinlik önerileri, etkinlik planları ve kitap okurken kullanılabilecek materyal örneklerine yer verilmiştir. Bu kitabın, çocuk gelişimi önlisans ve lisans, okul öncesi ve sınıf öğretmenliği lisans öğrencileri ile ebeveynlere yol gösterici bir kaynak olacağı düşünülmektedir.
Selda İçin Akçalı Medya, içinde yaşadığımız toplumun değerlerini dönüştürerek ve çoğu zaman da yeniden üreterek gündelik yaşantımızın en önemli parçalarından biri hâline gelmiştir. Hiç kuşkusuz medya karşısında toplumun en savunmasız kesimi çocuklardır. Çocuklar, sadece medya tarafından değil, diğer toplumsal alanlarda -hukuki, siyasi ve ekonomik- da istismara uğramaktadırlar.
Çocukla ilgili her türlü sorunda asıl amacın, var olan koşulları gerçekçi bir gözle değerlendirip tüm tarafların katılımı ve duyarlılığıyla acil bir eylem planı oluşturulması ve hayata geçirilmesi olduğunu düşünmekteyiz. Yaşanan sorunların çözümünden çok olay ve olguların diplomatik ve siyasi boyutunun öne çıktığı günümüzde, “Çocuk haklarının hayata geçirilmesi, sorumlulukların yerine getirilmesidir.” düşüncesinden hareketle medya ve çocuk konusunun çeşitli boyutlarıyla ele alındığı bu kitabın çocukla ilgili her türlü konuya daha hassasiyetle yaklaşılmasına katkı sağlaması umuduyla...
Çocuk olmayı başaran çocuklar çok şanslı, çok büyülüler…
Ayşe Çevirme, Berivan Vargün, Fırat Yardimciel, Gönül Gökçay, Hilmi Bahadır Temur, İbrahim Anıl Tuncer, Kadir Okan Bağış, Kutay Üstün, Levent Emmungil, Meliha Şen, Özge Erol Doğan Çocuk; kendine has kişiliği bulunan, içinde bir dünya barındıran bir bireydir. Çocuğun gelişimi ve ilk dönem eğitimi, ileriki yaşantısı için önem teşkil eder. Çocuğun gelişimine uygun olan olumlu yaşantılar yaşaması ve buna uygun kazanımlar edinmesi, onun sağlam karakterli, donanımlı bir birey olmasını sağlar. Bu nedenle çocuğu her yönü ile anlamak, tanımak ve onu keşfedebilmek çok kıymetlidir. Bu düşünce ışığında alanında uzman araştırmacılarımızla oluşturduğumuz "Çocuk ve Ötesi" kitabı, siz değerli okuyuculara bir nebze de olsa çocuğu anlamanıza, çocukla empati kurabilmenize ve her şeyden önemlisi onun dünyasına kapı aralamanıza yardımcı olacaktır. Kitap, disiplinlerarası bir yaklaşımla sekiz farklı bölümden oluşturulmuştur. Her bölüm, ele aldığı kendi disiplin bağlamında alanında uzman araştırmacılar tarafından kaleme alınmıştır. Okurlarına ve alanyazına katkı sağlaması dileğiyle...
Alper Gökçay, Berivan Vargün, Elif Karahan, Esra Kınay Gündoğdu, Fırat Yardimciel, Gönül Gökçay, Kutay Üstün, Meliha Şen, Metin Bulu, Metin Yıldız, Saliha Esra Eryılmaz, Semra Çinemre Yarınlarımızın teminatı olan çocuklarımızın iyi bir kişiliğe sahip olarak yetişmesi nitelikli bir eğitim sürecinin yanı sıra bilinçli ebeveynlerin varlığına da ihtiyaç duyulan elzem bir durumdur. Çocuk, kendine has bir kişilik ve karakteri oluşturma süreci içindeyken bulunduğu ve yaşadığı mikro çevreden makro düzeyde etkilenen bir bireydir. Bu hususta mikro çevrede yer alan paydaşların bilinçli ve yeterli kaynaklara sahip olması ve bu kaynakları yerinde/zamanında kullanması toplumların geleceği için kritik bir rol oynamaktadır. Çocuk ve Ötesi II, her çocuğun özel olduğu fikrinden yola çıkarak sınırları çizilmeyen bir derya gibi olan çocuk ve çocukluk kavramına/olgusuna farklı perspektiflerden bakan, çocuklara yönelik yapılmış akademik çalışmaları ve çocuğa özgü araştırmaları içerisinde barındıran bir kaynaktır. Bu kaynakta; çocuk kavramının arkasında ve ötesinde yer alan her husus incelenmeye, çocuğa çok boyutlu tüm yönleriyle bakılmaya çalışılmıştır. Bu hususta bu kitap, disiplinler arası bir çalışmanın ürünü olup alanında uzman olan hocalar tarafından kaleme alınmış ve sekiz ayrı bölümden oluşmaktadır. Ayrıca serinin ikinci kitabı olan Çocuk ve Ötesi II kitabına eğilmemizdeki amaç, bu alanda çalışan, araştıran ve yetiştiren herkese (çocuğa ilişkin/ilgili herkes) bir nebze de olsa fayda sağlamaktır.
Alev Önder, Asude Balaban Dağal, Ayşenur Duran, Büşra Şahan Aktan, Cerrahpaşa, Elçin Gölbaşı, Fahretdin Hasan Adagideli, Gülşen İlçi Küsmüş, Hande Arslan Çiftçi, Hilal Yılmaz, Hülya Gülay Ogelman, Müge Yüksel, Neslihan Yaman Yaşam, anne karnından itibaren başlayan bir yolculuktur. Her insan, yaşamı boyunca olumlu ya da olumsuz birçok durumla karşı karşıya kalır. Psikolojik dayanıklılığı üst düzeyde olan insanlar, sorunlar ve stresli durumlar karşısında güçlü, sabırlı, soğukkanlı ve problemi çözmeye odaklı, mücadeleci bir duruş sergileyebilir. Psikolojik dayanıklılık, birçok beceri, davranış ve yeterlik gibi yaşamın ilk yıllarında gelişmeye başlar. Çocukluktaki psikolojik dayanıklılık kavramı, bu kitap bağlamında çok yönlü bir bakış açısı ile ele alınmıştır.
Nancy Davis Hepimizin yaşamı bir öykü…
Doğumumuzdan önce başlayan ve adımız unutulana dek anlatılan bir öykünün kahramanlarıyız hepimiz. Her kahramanın zor zamanları olur. Bazen o zor zamanlardan birinin veya bir şeyin desteğiyle çıkarız. Dinlediğimiz öyküler de o öykülerdeki kahramanlar da bizim yolumuzu açan, görmediğimiz çıkışı gösteren, zor zamanlarımızı kolay eden desteklerdir.
Ruh sağlığı alanında çalışıyorsanız bu kitabı, terapi materyallerinizden biri olarak düşünmenizi ve danışanlarınızdan esirgememenizi diliyoruz.
Her öykünün ihtiyacı olan kalbe; her kalbin de ihtiyacı olan mutlu sona ulaşması dileğiyle…
İyi okumalar!
Ahmet Benzer Yazma becerisini geliştirmenin en başında yazı yazmak gelir. Kitapta, size pek çok sebeple yazı yazdıracağız. Bunu yaparken ilk önce yazı yazma hızınızı düşünme hızınızla uyumlu hâle getirmeye çalışacağız. Bunun için 6 tane etkinlikle karşılaşacaksınız. Yazma sürecini birlikte çalışacağız ve yazının en önemli parçası olan okuyucu hakkında bilgi sahibi olacaksınız. Böylece düşüncelerinizi farklı stratejilerle yazıya aktarmanızı sağlayacağız. Kitapta; not alma stratejilerini, metin türlerini ve dijital yazı yazma çeşitlerini tanıma fırsatı bulacaksınız. Günlük hayatınızda ihtiyacınız olan dilekçe, e-posta veya WhatsApp gibi birbirinden farklı araçlar ile çeşitli amaçlar için yazı yazarken dikkat etmeniz gereken pek çok bilgiyi yine kitapta bulacaksınız.
Ortaokul ve lise öğrencileri için TÜBİTAK projelerini yazarken başvurabilecekleri kapsamlı bir kılavuzumuz var. Akademik dil bölümünü okuyup proje bölümüne geçerek kendi başınıza projelerinizi yazabileceksiniz.
Yazı yazarken sık sık noktalama, yazım, kelime türleri ve cümle gibi teknik bilgilere ihtiyaç duyacaksınız. Bu bilgiler, düşüncelerinizi daha etkili daha anlaşılır daha sade yazıya geçirmenizde sizlere yardımcı olacak.
Kitapta benim için en önemli olan bölümü sona sakladım. Kitabın yazarı olarak yazma konusunda en zayıf olduğum noktalardan biri, güzel yazıdır. Sizin de yazınız kötü ise güzel yazı bölümüne giderek karekodları taratıp çalışma yapraklarından çıktı alabilir ve yazınızı güzelleştirebilirsiniz.
David F. Bjorklund Bu kitap, dünyayı anlamlandırmak üzere gerekli donanımla dünyaya gelen ve aynı zamanda fiziksel ve sosyal çevre tarafından da şekillendirilen çocuğun nasıl düşündüğünü ve düşünmenin gelişimini, çeşitli kuram ve bulgular yoluyla anlatmaktadır. Bebeklikten ergenliğe bilişsel gelişimde zaman içinde meydana gelen tipik gelişimi ve bireysel farklılıkları bir arada ele almaktadır. Bilişsel gelişimle ilgilenen lisans ve lisansüstü öğrencileri için güncel bilişsel gelişim araştırmalarını ve kuramlarını sunmanın yanı sıra öğretmen olmak üzere yetiştirilen öğrencilerin yararlanması için eğitime yönelik çıkarımları olabilecek araştırmalara da yer vermektedir. Ayrıca anne babalar ve öğretmenler de kitapta ele alınan sayısal ve sembolik düşünme, bellek ve zekâ gibi çeşitli bilişsel gelişim alanlarında bilgi edinerek çocuklarla en iyi nasıl ilgilenebilecekleri konusunda içgörü kazanabilir.

Jess Prior, Jo Van Herwegen Çocuklar Üzerinde Uygulamaya Dayalı Araştırma, okurun çocuklar ile yapılan araştırmalarda kullanılan ve alan deneyimlerine dayanan teknikleri anlaması için tasarlanmıştır. Kitap, nicel ve nitel yaklaşımlara eşit olarak odaklanan çok çeşitli araştırma yöntemlerini açıklamakta ve farklı yöntemlerin nasıl birlikte kullanılabileceğini ele almaktadır. Kitap, her yöntemin faydalı ve zorlu yanlarını belirtir ve en doğru uygulama yönteminin üzerine durur. Bir yandan da uzman bir rehberlik ile olası hatalardan nasıl kaçınılabileceğini anlatarak çocukların nasıl geliştiği ile ilgili değerli bilgiler edinilmesini amaçlar.
Bu kitap, 15 bölüme ayrılmış 3 kısımdan oluşmaktadır: Her bölüm, belirli bir yöntemi veya yöntemlerin birleşimini inceler ve farklı yaşlar, kültürler, nüfuslar ve ortamlar dâhil olmak üzere çeşitli ayrımları ele alarak hem kuramsal hem de pratik konuları tartışır. Benzersiz bir şekilde, kitapta çocuklarla araştırma için kullanılan iyi bilinen davranışsal yöntemlerin yanı sıra göz izleme ve dijital teknolojiler gibi daha yeni yöntemler yer almaktadır.
Çeşitli disiplinlerden uluslararası düzeyde tanınmış araştırmacıların ve uygulayıcıların katkılarıyla hazırlanan bu kitap, çocuklar ile ilgili araştırma projesi yürüten psikoloji, eğitim ve hemşirelik öğrencileri ve ayrıca çocuk gelişiminde mevcut kuramların arkasındaki araştırmaları anlamak isteyen herkes de dâhil olmak üzere geniş bir kitle için vazgeçilmez bir kaynak olacaktır.

Bu kitap, çocuklarla ve bebeklerle çalışmayı isteyen tüm disiplinlerdeki araştırmacılar için kullanışlı ve derinlemesine bir bakış için rehberdir. Alanlarında önde gelenlere, pek çok araştırma yöntemi konusunda tamamıyla bir bakışacısı sağlamakta, aynı zamanda olası sorunları önleyerek uygulamaya yönelik öneriler sunmaktadır. Bu kitap yeni yöntemler kullanan araştırmacılar için “olması gereken”dir.
Dr. Emma Flynn, Professor in the School of Education, Durham University, UK
Robert C. Pianta İnsanın en önemli gelişimsel özelliklerinden biri, etkileşimler yoluyla nitelikli kişilerarası ilişkiler kurması ve bunları sürdürmesidir. Bu bağlamda, günümüzde, erken çocukluk döneminde kurulan ilk ilişkilerin önemi giderek daha fazla vurgulanmaya başlanmış ve sosyal gelişim alanında dikkat çeken temel çalışma konularından birisi haline gelmiştir. Bu kitap, çocuğun yıllar boyunca devam eden gelişim sürecinin şekillenmesine önemli katkılar sağlayan öğretmenlerin, öğrencileriyle kurdukları ilişkileri nasıl geliştirebileceklerine yönelik temel bakış açılarını ve yaklaşımları ele almakta, olgular bağlamında bu yaklaşımları incelemekte ve ilişkilerin zenginleştirilmesi için etkili teknikler sunmaktadır.
Sultanberk Halmatov-Medera Halmatov Son zamanlarda çocuklara yönelik işlenen suçlarda artış olduğu bir gerçektir. Kazaya veya ihmale bağlı çocuk ölümleri hakkında medyada sık sık haberler yer almaktadır. Bu haberler incelendiğinde birçoğunun önlenebilir olduğu görülmektedir. Bugün çocuklar daha önce hiçbir zaman maruz kalmadıkları kadar tehlikelerle karşı karşıya kalmaktadırlar.
Çocuklar, güvenlik bakımından yetişkinlere göre her anlamda daha savunmasız durumdadırlar. Bu nedenle, çocukların güvenliğinin sağlanması için çocuklara bu konuda eğitim verilmesi önemlidir. Çocukların küçük yaşlarda bazı tehlikelere karşı bilinçlendirilmesinin ve olası tehlikelerden uzak durma becerilerinin kazandırılmasının birçok çocuk ölümünün önüne geçmeye yardımcı olacağı düşünülmektedir.
Kitapta velilere ve öğretmenlere yönelik önemli bilgiler bulunmaktadır. Ayrıca 6-11 yaş çocukların gelişim özelliklerine göre geliştirilmiş ders programları mevcuttur. Programın nihai amacı;
çocuğu olası tehlikeler konusunda bilinçlendirmek,
tehlikeleri önceden tahmin edebilmeyi,
tehlikelerden uzaklaşmayı,
tehlike anında uygun davranışları sergileyebilmeyi öğretmektir.
Sevgi Mestci Hayatın her aşamasında ve kurulan her ilişkide yaşanan duygular ifade edilmediklerinde pek çok ruhsal sıkıntıya neden olurlar. Duyguları ifade etmeyi öğrenmek bir süreçtir ve çocukluktan başlar. Duyguları ifade edebilmek öncelikle duyguları tanıma, isimlendirme, karşıdakinin ne hissettiğini anlama, anladığını ona iletme basamaklarını içerir ki buna “duygu düzenleme” denir. Duygu düzenlenmenin son aşaması hoşa gitmeyen duyguları etkili bir şekilde yönetebilmektir. Örneğin, öfkeyi etkili bir şekilde göstermek, mutsuzlukla baş edip mutlu olabilmek... Çocuklukta başlayan bu süreç önce ebeveynler sayesinde sonra okulda öğretmenlerle geliştirilebilir. Ancak bu beceri evde ve okulda gelişmediğinde, uzmanların çocukların ruh sağlığını korumaları açısından duygu düzenlemeyi öğretme üzerinde çalışmaları gerekmektedir. Ancak hem ebeveynler hem öğretmenler hem de alan uzmanları -psikolog, psikolojik danışman ve çocuk gelişimciler gibi- için başvurulacak kaynaklar eksiktir. Özellikle ülkemizde okul öncesi çocuklarına yönelik kaynaklar çok kısıtlıdır. Bu kitabın bu açığı gidermesi umut edilmektedir. Bu kitap, duygu düzenleme becerisine sahip sağlıklı nesiller yetiştirmek konusunda bir nebze katkı sağlarsa amacımıza ulaşmış olacağız. Keyifli okumalar ve etkinlik uygulamaları diliyoruz.