Stratejik Yönetim \ 1-2
Mehmet Akif Özer Çalışma hazırlık aşamalarıyla birlikte yaklaşık 3 yıllık bir çalışma sonucu hazırlanmıştır.
Çalışma hazırlanırken temel hareket noktası, özelikle lisans ve yüksek lisans derslerinde ve tez çalışmalarında böyle bir çalışmaya ihtiyaç duyulması olmuştur. Çalışma Gazi Ün. İİBF’de Kamu Yönetimi, Uluslararası İlişkiler, ÇEKO ve İşletme bölümlerinde okutulan İnsan Kaynakları Yönetimi, Yönetim Bilimi (I-II), Mahalli İdareler, Kamu Yönetiminde Yeni Yaklaşımlar ve Örgüt Yönetim Teorileri derslerinde ders kitabı ve yardımcı ders kitabı olarak okutulabilecek niteliktedir. Çünkü Çalışma kapsamındaki modern yönetim konuları, söz konusu derslerde belli dönemlerde mutlaka incelenmesi gerekmektedir. Ayrıca seminer ödevleri, yüksek lisans derslerinde verilen ödevler ve tez çalışmaları hazırlanırken, söz konusu modern yönetim konularını ele alan, derli toplu ve teorik çalışmalara büyük ihtiyaç duyulmaktadır.
Çalışmada ele alınan konular, alanında öne çıkmış yerli ve yabancı literatüre çok sayıda atıf yapılarak tamamen teorik olarak hazırlanmış ve herhangi bir alan araştırmasına yer verilmemiştir.
Çalışma bölümleri doğrudan çalışma sahibi tarafından yazılmıştır. Çalışmada herhangi bir şekilde başka birinin çalışmasına yer verilmemiştir.
Çalışma ortalama 25 ile 45 sayfadan oluşan toplam 15 bölümden oluşmaktadır. Bölümler:
1. Algılama Yönetimi
2. Bilgi Yönetimi
3. Çatışma Yönetimi
4. Değişim Yönetimi
5. İmaj Yönetimi
6. Kalite Yönetimi
7. Kariyer Yönetimi
8. Kriz Yönetimi
9. Performans Yönetimi
10. Risk Yönetimi
11. Strateji Yönetimi
12. Stres Yönetimi
13. Süreç Yönetimi
14. Vizyon Yönetimi
15. Zaman Yönetimi
Çalışmanın ele aldığı konular özellikle son yıllarda gerek gelişmiş ülkelerde gerekse ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerde sıklıkla tartışılan popüler modern yönetim konulardan oluşmaktadır.
Bu durum çalışmanın ülkemizdeki üniversitelerde, meslek yüksek okullarında ders kitabı ve yardımcı kaynak olarak okutulabileceğini göstermektedir. Çünkü mevcut literatürde bu tür konuları böylesine ayrıntılı ele alan ve öğrencinin anlayabileceği şekilde ortaya koyan derli toplu ve kapsayıcı başka bir kaynak bulunmamaktadır.
Çalışmanın yaygın bir okuyucu kitlesine hitap edeceği öngörülmektedir. Bunlar arasında en önemli kısmı gerek merkezde gerekse taşrada lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencileri, konularla ilgili araştırmacılar ve akademisyenler, tez, alan araştırması hazırlamak isteyenler ve kamu/özel sektör yöneticilerinden bu konulara ilgi duyanlardır. Ülkemizde gerek özel sektörde gerekse kamu sektöründe klasik yönetim anlayışından modern ve daha etkili yeni yönetim anlayışına geçiş sürecinde bu tür eserlere büyük ihtiyaç duyulmaktadır.

Işın Çelebi Ekonomide ve işletme sürecinde özellikle sorunlu dönemlerde ve zor zamanlarda stratejik yönetim ve değişim anlayışı içinde sistematik düşünmek, etkin ve verimli bir yönetim sağlamak önemlidir.
Bu ilkeler çerçevesinde çalışmalarınızı yürütürken üç insan tipi ile karşılaşırsınız:
1. Düşünen, yeni fikirler üreten ve çalışmayı sevenler. Karınca gibi çalışan, sorumluluk sahibi insanlardır.
Bu gruptakiler er ya da geç başarılı olurlar.
2. Yapılan işten, projeden kendilerine pay çıkaranlar ve bununla övünenler.
Bu gruba dahil olanlar; hayatı kolay yaşayan, kopya çeken ve benmerkezci insanlardır.
3. La Fontaine'in “Ağustos Böceği ile Karınca” örneğinde olduğu gibi hazıra konmaya alışmış, çok laf, az iş yapan kulisçilerdir.
Bu gruptakiler; iş yapmadan, yapılan çalışmaların kendilerine ait olduğunu, ne kadar vazgeçilmez ve önemli olduklarını sık sık anlatan kişilerdir.
Ben, kitabımı birinci gruba dahil insanların görüşüne sunmak için hazırladım. Diğer gruptakiler de çalışmamdan yararlanırlarsa memnun olurum.
Christopher W. Moore Güncelleştirilmiş, Arabuluculuk Yazın Klasiği
Neredeyse 30 yıldan bu yana anlaşmazlık çözümü uygulayıcıları, üniversite öğretim elemanları ve öğrenciler alandaki en kapsamlı rehber olarak Arabuluculuk Süreci'ne başvurmaktadır. Arabuluculuk üzerine yazılmış en kapsamlı kitap olarak bu metin, anlaşmazlık çözümünün herhangi bir alanında—aile, toplum, istihdam, iş dünyası, çevre, kamu politikaları, çok-kültürlü veya uluslararası—çalışan yeni ve deneyimli anlaşmazlık çözüm uygulayıcıları için biçilmiş kaftandır. Bu kitap, uzmanlar için bir rehberdir ve dördüncü basım, alandaki gelişmelere ayak uyduracak şekilde genişletilmiş ve yenilenmiştir. Bu basım, arabuluculukta mükemmelliği sağlayacak ve anlaşmazlık yaşayanların kalıcı anlaşmalara varmalarına ve ilişkilerini sürdürmelerine yardımcı olacak yeni kaynaklar içermektedir.
• Arabuluculuk hizmeti sunma konusunda daha fazla bilgi ve en güncel yaklaşımlar
• Hem yaygın hem de özgün sorunlar için doğru stratejiyi seçme konusunda kapsamlı rehberlik
• Her türlü anlaşmazlıkla ilgili güncellenmiş yeni vakalar
• Gelişmekte olan kültürler arası ve uluslararası arabuluculuk alanı ve uygulamaları hakkında daha fazla bilgi
Veli Denizhan Kalkan Varlıkları ve eylemleriyle yaşamımızı kuşatmış bulunan günümüz organizasyonları, rekabet ortamında hayatta kalabilmek ve etkilerini sürdürebilmek için bilgi üretmek zorundadırlar. Örgüt içinde ve dışında gerçekleşen karmaşık etkileşimler sonucunda açığa çıkan örgütsel bilgi, kuruluşlarda yeniliğe kaynaklık edebilmekte ve zaman zaman örgüt için âdeta bir can simidi işlevi görebilmektedir. Bu çalışmada örgütlerde bilginin nasıl üretildiği, yeni örgütsel bilginin nasıl yaratıldığı üzerinde durulmaktadır. Bilgi üretimi işletmecilik, kamu yönetimi, strateji, örgüt bilimi, teknoloji ve yenilik yönetimi gibi birçok alanın ilgi sahası içinde yer almaktadır. Bilgi üretiminin daha iyi kavranması; örgütlerin, örgütlerdeki insan davranışının, yönetim süreçlerinin, çalışma ilişkilerinin, kısacası çağdaş yaşamın pek çok boyutunun daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacaktır.
İrfan ÇAĞLAR Değişim çağının en önemli eylemlerinden biri, değişimi doğru okuyabilmektir. Bunu yapabilen kişi, örgüt ya da toplumlar; bir taraftan ciddi anlamda kendilerini yenileme olanağını elde ederlerken, diğer taraftan da rakiplerine karşı rekabet avantajı sağlamaktadırlar. Değişimi okumanın bir adım ötesi ise onun yönetimidir. Hayatta her şey yönetilebilir. Dinamikleri farklı (asimetrik) işleyen değişim olgusu dâhil. Burada önemli olan; doğru yerde, doğru zamanda, doğru şeylerin yapılmasıdır. Doğru şeylerin yapılması, değişimin doğru algılanmasına bağlıdır. Bu da ilgili taraflarda güçlü değişim algısı oluşturmakla mümkün olabilir.
Değişim algısı uzun erimli bir süreçtir. Bir günde oluşmadığı gibi, bir günde de değişmez. Aynı zamanda uzun süreli enformasyon çabaları ile oluşturulabilecek bir sonucu ifade eder. Çünkü değişimi taraflar kayıtsız şartsız ve hemen kabul etmezler. Alışkanlıklar, statükoculuk ve değişimi hayatın özgürlüğüne yönelik tehdit olarak kabul etme gibi hususlar, bu algının oluşumunu zorlaştırır. Böylece bu ve benzer sebeplerden dolayı değişime karşı direnç noktaları oluşur. Yukarıda da ifade edildiği üzere, değişim algısının oluşumu ve yönetimi sürecinin beklenen sonuçları üretmesi, ilgili sürecin etkin yönetimine ve doğru değişim algısına bağlıdır. Etkin değişim algısının üzerine inşa edilecek bir değişim yönetimi sürecinin, yanlış yapılmaması durumunda başarılı olma ihtimali artacaktır.
“Değişim ve Değişim Yönetimi” kitabı dikkatli bir şekilde okunursa kitabın değişimi yönetmenin ipuçlarını verdiği anlaşılacaktır. Kitabın konsepti; öncelikle temel kavramların açıklanması ve okuyucunun hafızasında detaylı değişim olgusunun oluşturulması, daha sonra çevresel etkiler bazında değişim-çevre ilişkisinin ele alınması ve farklı boyutlar (modernleşme değişim ilişkisi, postmodern ölçekte değişimin incelenmesi ve makro düzeyde değişim algısının ortaya konmaya çalışılması vb.) çerçevesinde değişimin yorumlanması üzerine inşa edilmiştir. Kitaptaki temel amaç; olumlu anlamda değişim algısı oluşturmak ve değişimin lehinde bir farkındalık meydana getirmektir. Ümit ederiz ki bu, gerçeklik kazanır.
Akın Marşap Geleceğin “global strateşim sistemi”, çağdaş stratejik gelişim trendleri ve yaratıcı bir vizyon rehberliğinde iyice özümsenerek canlandırılabilir. Global strateji atlasında, profesyonel stratejistlerin yüksek kalite standartlarında strateji tasarımı, üst düzey yaratıcılık ve yenilikçilik ister.
“Global dünya mirasını” korurken küresel yönetişim sistemlerine gereksinim ne düzeydedir? İnternetle başlayan global değişim sürecinde küresel ölçekte rekabette yüksek bir avantaj nasıl elde edilebilir? Uzak geleceğin ihtiyaçlarını karşılayacak çağdaş yönetişim stratejisi içeren, “cesur stratejik girişimler” nasıl yapılabilir?
Yaklaşan yeni stratejik bilgiler ve taktikler kazanmaya yardımcı olacak bu kitap rekabet gücü yüksek olan bir dünyada ihtiyaç duyulan yarışımcı gücü etkin kullanıma yardımcı olacaktır. Çağdaş iş stratejisi belirsizliği aşan, fırsat ve olanakları etkin/etkili bir formda yönetim kompozisyonu içeren, “yeni nesil yetkin stratejistler” ister. Bu kitabın içeriği, stratejiyi global ağ etkileşimleriyle birleştirerek geleceğin yönetimini öğrenenlere yepyeni ufuklar açıyor.
Pelin DÜNDAR Kaliteli, zamanında ve uygun maliyetli sonuçlar elde edebilmenin yolu bütünün onu oluşturan parçalardan daha fazla anlam yüklü ve bir o kadar da değerli olduğunu idrak etmekten geçmektedir.
Bütünü temsil eden sinerji; nefes aldığımız her nokta da keza doğanın her kesitinde mevcuttur. Dikkatli yapılan gözlemlemeler, bileşenlerin, parçaların, unsurların hatta ve hatta canlıların birbirlerinden aldıkları güçle çok daha büyük oluşumlara zemin hazırlayabildikleri gerçeğini göstermektedir.
Çözümlerin Ortak Şifresi: Sinerji ismini verdiğim bu kitap; altı çizilen rasyonel gerçekliğe dikkatleri çekmek ve pek çok soruna çözüm getirme noktasında da sinerji olgusunun adeta ortak bir şifre vazifesi gördüğü gerçeğini, seçilen farklı konulara bağlı kavramlar ve örnekler paralelinde irdelemek gerekçesiyle yazılmıştır.
Belirlenen konuya ilişkin sinerji hususunda hassasiyet gösterilmesi gereken bazı noktalar da değişmekte hiç şüphesiz. Ancak bunları öğrenmek veya anımsamak için sayfaları çevirmek gerekmekte…
Brent DAVIES, Barbara J. DAVIES, Sage 'Brent ve Barbara Davies okullarda personel geliştirilmesine yönelik bir yeni 21. yüzyıl paradigması sunmuştur. Onlar çeşitliliği, kişiselleştirmeyi, etik olmayı ve paylaşılan sorumluluğu desteklemektdir. Zor zamanlarımızda, ihtiyaç duyduğumuz büyük okulları tanımlayan yaratıcılık, yenilik ve okul personelinin uyumunu sağlamak için bu kitabı okumamız gerekecektir. Biz yeteneğin ve her çocuğun potansiyelinin geliştirilmesinin gerekli olduğunu biliyoruz. Şimdi ihtiyaçlarımızın okul personeliyle aynı olduğunu kabül etmeliyiz. Bu kitap, okullarımızın sürekli gelişimini sağlama kapasitesinin nasıl kurabileceğini göstermektedir.
LizReid, Başkan, Uzman Okullar ve Akademiler Tröstü
Yetenek yönetimi başarılı örgütlerin geliştirilmesinde önemli bir faktördür. Okullarımızın geleceğe yönlendirilmesi ve liderlik yapabilmesi için örgütler nitelikli personelden oluşan 'yetenek havuzları' geliştirme ihtiyacı duymaktadır.
Bu kitap, liderlere örgütlerinde yetenek yönetimi fikirlerini uygulayabilmelerine yönelik yapı ve kavramları açıklamaktadır. Yazarlar okullarda derinlemesine liderliği kurmak ve yüksek bir performansa sahip öğrenme ortamları oluşturmak gibi stratejik amaçların nasıl gerçekleştirileceği ve yetenek yönetimi üzerine odaklanmaktadır.
Yeniden şekillenen okulların ve liderlik rollerini ve sorumluluklarını yerine getirecek yetenekli bireylerin nasıl geliştirileceği gösterilirken yazarlar;
- Okulunuzdaki yetenekli bireylerin tanımlanması
- Okulunuzdaki yetenekli bireylerin ve liderlerin geliştirilmesi
- Okulda bir yetenek kültürü oluşturulması konularına odaklanmaktadır.
Bu kitap, okulun dönüşüm ihtiyaçlarını karşılayacak yenilikçi ve hayal gücü kuvvetli liderler geliştirilmesi güçlüğü ile karşılaşan okullar için çok önemlidir. Ayrıca bu kitap, İngiltere'de ve diğer ülkelerde eğitim örgütlerinde görev yapan okul müdürleri, uzman liderler, okul işletme yöneticileri ve lider olmaya aday öğretmenler için faydalı olacaktır.
Haridimos TSOUKAS, Robert CHIA Yaşamımız bir örgütün içinde başlar, çok sayıda örgütün içinde ya da etkisinde şekillenir ve yine bir örgütün içinde sonlanır. Sahip olduğumuz etkin ve verimli örgütlerin yaşam kalitemizi ve refah düzeyimizi yükselttiğini düşünecek olursak; nasıl bir yaşam sürdüreceğimizin, örgütlerle yakından ilişkisi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Hayatımızın şekillenmesinde bu kadar önemli bir rolü olan örgütler ve bu örgütlere ilişkin bilgi, her yönüyle felsefi analize tabi tutulmayı hak etmektedir.
Felsefe ile örgüt teorisi arasında ilişki var mıdır? İlk bakışta çok küçük bir ilişkinin var olduğunu söylemek mümkünken, yakından bakıldığında çok sayıda bağlantının bulunduğu görülmektedir. Örgüt kuramlarını anlama ve örgütleri açıklama çabalarımızda metafizik bilgilerimizin süreçleri şuursuzca ve derinden etkilemekte olduğu, felsefe konusundaki çalışma ve analizlerle ortaya çıkmaktadır.
Felsefi akım önermelerinin örgüt teorileri ile ilişkisini konu alan bu kitap, felsefi analizlerin örgüt teori ve araştırmalarına katkısını okuyucuya sunmaktadır.
A. Osman Serdar Çıtak Finans teorisindeki yatırımcı tercihleri ile iktisat teorisindeki tüketici tercihleri yaklaşımları, rasyonellik varsayımında ortak bir paydaya ulaşır. Günümüzün global finansal piyasalarında, yatırım yapmayı planlayan ortalama bir yatırımcının rasyonel tercihlerde bulunabilmesi için finansal bilgi ve finansal okuryazarlık düzeyinin gelişmesi ve belirli bir noktaya gelmesi gerekmektedir.
Finansal Yatırımın Analizi'nde, ortalama bir yatırımcının portföyünde bulundurabileceği veya bulunmasını arzu edebileceği, finansal aktif değerler ile yatırım araçlarına yönelik yatırım teknikleri ve stratejileri yalın bir şekilde sunulmuş ve okuyucunun finansal bilgi düzeyinin artırılması hedeflenmiştir.
Bu anlamda kitap; yatırım teorisinin karmaşık alanlarını, olabildiğince anlaşılır hâle getirerek konuyla ilgili çalışma yapan herkese faydalı olma amacındadır.
Levent İncedere Hastanelerde, iş sağlığı ve güvenliği faaliyetlerinin etkin bir şekilde yürütülmesi hem çalışanların sağlığı hem de toplumun sağlığı açısından önemli bir sorumluluktur. Bu çerçevede, işyerlerinde yapılan risk değerlendirmeleri de önem kazanmaktadır.
Hastanelerde yapılan risk değerlendirmelerinde, risklerin derecelendirildiği risk değerlendirme yöntemlerinin kullanılması, elde edilen sonuçların sübjektif olmasına neden olmakta iken bu derecelendirme yolu ile önemsiz kabul edilen riskler, çoğunlukla sağlık çalışanlarının yaşamını dahi tehdit edebilen önemli riskler olabilmektedir.
Bu kitap, Görev Bazlı Risk Analizi adı verilen yeni bir risk analizi yöntemi önermektedir. Görev Bazlı Risk Analizi, çalışanların gözlemleri ve deneyimleri ışığında tespit edilen risklerin, derecelendirilip sıralanmadığı nitel bir risk değerlendirme yöntemidir.
Görev Bazlı Risk Analizi, özel hastaneler üzerinde yapılan bir araştırmaya dayanılarak geliştirilmiştir. Ancak diğer sektörlerde de rahatlıkla kullanılabilir.
Kitap; teorik temelleri, metodolojisi ve uygulaması da dâhil olmak üzere Görev Bazlı Risk Analizi'ne ayrıntılı ve genel bir bakış sunmaya çalışmaktadır. Ayrıca bir hastane ortamında iş sağlığı ve güvenliğini iyileştirmek için Görev Bazlı Risk Analizi’nin nasıl kullanılabileceğini gösteren bir vaka çalışması da içermektedir.
Görev Bazlı Risk Analizi, çalışanlara yönelik riskleri belirlemeye ve azaltmaya yardımcı olabilecek, basit, etkili ve çalışan merkezli bir yaklaşımdır.
Ahmet Ferda Çakmak, Banu Açıkgöz, Hatice Uzun, İlkay Turan, İlknur Uncuoğlu Yolcu, İnci Öztürk Erkoçak, Kürşat Taştan, Meryem Aybas, Nalan Sabır Taştan, Nurdan Gürkan, Özlem Bahadır, Pınar Arslan, Sema Yiğit, Sinan Yılmaz, Şaban Esen Günümüzde ortaya atılan yeni liderlik teorileri pozitif örgütsel değişim ve sürdürülebilir performans için temel liderlik yetkinliklerine ve davranışsal gelişmelere oldukça önem vermektedir. Bir liderin etkili olma kapasitesinin nasıl geliştirileceği süreci akademisyenler arasında sürekliliği olan bir tartışma konusudur. Araştırmalar, dinamik, karmaşık ve zorlu ortamlarda liderlerin becerilerini giderek artan bir şekilde sürekli geliştirmeleri gerektiğini öne sürmektedir. Liderlik becerilerinin neler olduğu konusunda yaygın bir fikir birliği vardır ve bu konuda birçok kaynakta benzer özellikler sıralanmaktadır.
Literatürde liderlik becerileri genel olarak “Hard Leadership Skills” ve "Soft Leadership Skills" olarak iki ayrı kategoride değerlendirilmektedir. Hard Leadership Skills'in Türkçe kavramsal karşılığı Teknik Liderlik Becerileri'dir. Bu beceriler genellikle üniversitelerin “işletme” bölümü eğitimlerinde kazanılan ölçülebilir becerilerdir. Ortalama bir işletme mezununun, mezuniyeti ile birlikte bu becerileri kazandığı varsayılmaktadır. Soft Leadership Skills'in Türkçe kavramsal karşılığı ise Sosyal ya da Davranışsal Liderlik Becerileri'dir. Özellikle son yıllarda oldukça ön planda olan bu beceriler gün geçtikçe insan odaklı bir anlayış benimsenmeye başlayan profesyonel hayatta liderlerin olmazsa olmaz becerileri olarak karşımıza çıkmaktadır. Artık eski zamanlarda olduğu gibi sert, otoriter, anlayışsız ve disipline gereğinden fazla önem veren liderlerin günümüz profesyonel çalışma hayatında başarılı olmaları mümkün değildir
Kitapta, liderliği okuyucuya tüm yönleriyle sunabilmek için öncelikle liderlik teorileri, örgüt kültürü ve örgütsel bağlılık konularında kavramsal bilgi verilmekte, daha sonra küresel bir anlayışla liderliğin önemi vurgulanmakta ve sonraki her bölümde bir davranışsal liderlik becerisi ile ilgili kavramsal ve uygulamaya dönük bilgi sağlanmaktadır.
Bahar Doğan, Banu Ergin, Dengeli Liderlik, Esra Yazıcı, Fatma Şehkar Fayda Kınık, Feride Öksüz Gül, Feride Öksüz Gül,, Gözde Türkmenoğlu, İsmail Karsantık, Münevver Çetin, Özge Hacıfazlıoğlu, Semih Çayak Günümüz koşullarında geleneksel liderlik kuramlarıyla birlikte bireysel ve toplumsal ihtiyaçlara cevap verebilecek çağdaş liderlik kuram ve uygulamalarının önemi her geçen gün artmaktadır. Bu doğrultuda örgütlerin amaçlarına ulaşmalarını sağlayacak etkili liderlerin yetiştirilmesine daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Bu kitapta, belirtilen ihtiyacı karşılamaya yönelik olarak öncelikle geleneksel liderlik kuramları çerçevesinde bir temel oluşturulmakta; ardından dengeli liderlik, öğretmen liderliği, öğretimsel liderlik, hizmetkâr liderlik, toksik liderlik, kendi kendine liderlik ve yükseköğretimde akademik liderlikle ilgili bilgiler ve uygulama önerileri sunulmaktadır. Güncel tartışmalar ışığında kuramları uygulamaya dönüştürme açısından fikir verebilecek olan kitabın; her öğretmenin, yöneticinin ve politika yapıcının faydalanabileceği bir eser olarak alana katkı sağlaması beklenmektedir.
Perihan Abay İstisnalarla yönetim, bir sorunu belirleme ve iletişim sistemidir. Yönetimin araya girerek sorunu çözme noktasında ilgili konunun yöneticiye bildirilmesi gerekiyorsa iletilecektir ve önemli olmayan hususlar ise bildirilmeyecektir. İstisnalarla yönetimin uygulamasıyla aynı zamanda yüksek kademelerdeki yöneticilerin ayrıntılı kararlar vermesi zahmeti ortadan kalkmakta ve organizasyondaki bireylerin inisiyatif kullanabilme becerileri de gelişebilmektedir. Böylece bir kuruluş; iş bölümü, yetki devri ve sorumluluk alma ile ilgili yaygın bir kontrol düzeni üzerine oturtulur.
İstisnai yönetim, yöneticinin bütün dikkatinin en önemli ve acil konulara odaklanmasını sağlamak için mükemmel bir yönetim tekniğidir. İstisnai yönetim ile günlük aktivitelerin organize edilmesi, uygun güç yapılarının oluşturulması ve görevlerin öncelik sıralaması ile belirlenmesi açısından yararlı olacaktır. Yöneticiler hiç kuşkusuz daha büyük sapmaları ele alarak düzeltme yapmak için daha fazla zaman ayıracak ve küçük sapmaları ise alt düzey yöneticilerin dikkatine sunmak üzere bırakacaklardır. Böylece işin beklenmeyen yönü veya performansında en önemli büyük sorunlar doğrudan üst yönetime bildirilecektir.
Bu kitapta, istisnalarda yönetimin; kavramsal çerçevesi, ilkeleri, fonksiyonları, türleri, alt boyutları, sonlandırma yöntemleri, uygulamaları ve istisnalarla yönetimin istatistiksel analizlerinin türleri üzerinde durulmuştur. Bu çalışma küresel rekabet piyasasında faaliyet gösteren işletmelerin, alanda çalışma yapan araştırmacıların ve tüm ilgili okuyucuların bilgisine ve yararına sunulmak üzere hazırlanmıştır.
Ünsal Sığrı • Gerçek lider, mutlaka büyük işler başaran değil insanların büyük işler başarmasını sağlayan kişidir.
• Küçük insanlar, kişileri; normal insanlar, olayları; büyük insanlar, fikirleri.
• İstediğinizi elde edemediğiniz anda, elde ettiğiniz şey tecrübedir.
• Cevapların hepsini öğrendiğiniz zaman, sorular değişmiş olur.
• Kaynaklarınızı genişletemiyorsanız ufuklarınızı genişletin.
• İyi bir konuşma, gerektiği kadar ve kısa olmalıdır.
• Değişim, bir slogandan, bir cümleden ya da bir kitaptan dolayı gerçekleşmez, eylem ile gerçekleşir.
• Gözlerinizi hedefinizden ayırırsanız engelleri görmeye başlarsınız.
• Başarılı insanlar, problemleri kabullenir, onlara çözüm bulurlar. Başarısızlar, çözümleri kabullenir, problem bulurlar.
• Birisine güvenmiyorsanız onunla çalışmayın, çalışıyorsanız güvenin.
• Kendilerine ait hiçbir hayali olmayanlar, sizinkileri de göremezler.
• Ne zaman karşıma çok zor gözüken bir problem çıksa aklıma hep, kolay olmadan önce her şeyin ne kadar zor gözüktüğünü getiririm.
• Bir insanın sahip olabileceği en büyük hazine, tutkuyla yaptığı bir iş için para ödeniyor olmasıdır.
Aysun Varan, Behiye Beğendik, Bilge Baykal, Emrah Özbakır, Ezgi Yağmur Şimşek Demirci, Haydar Mücahit Şişlioğlu, Nesli Çankırı, Nigar Çağla Mutlucan, Nilüfer Kapukaya, Pınar Seden Meral, Serap Bozkurt, Sevcan Pınar, Şafak Gündüz Değişimin değişmeyen tek gerçek olduğu günümüzde klasik işletmecilik anlayışı da yerini daha duyarlı bir işletmecilik anlayışına bırakmaktadır. Artık işletmeler ne pahasına olursa olsun kâr elde etme amacını gütmeye devam etmemelidir. Sanayi Devrimi'nden yirminci yüzyılın sonlarına kadar hüküm sürmüş bu anlayış değişmeli, daha sürdürülebilir ve duyarlı bir yönetim felsefesine dönüşmelidir. Gezegenimizin kaynakları gözetilmeli, çevreye zarar vermeden ve toplumların sosyal yapısında bozulmalara yol açmadan üretim yapılmalıdır. Herkesin çıkarlarının korunduğu ve refah artışının tabana yayıldığı bir ekosistem oluşturulmalıdır. Aksi takdirde sonraki nesillere aktarılabilecek mutlu bir gelecek olmayacaktır.
İçinde yaşadıkları ekosistemle barışık yaşamayan işletmeler, bizzat o ekosistemlerin üyelerinden tepki göreceklerdir. Dolayısıyla işletmeler artık çeşitli paydaşlarının taleplerini dikkate almak, iş çevrelerindeki değişimlere ayak uydurmak, trendleri takip etmek ve değişimlere yön vermek zorundadırlar. Bu nedenle çevrelerinden gelen değişim sinyallerine duyarlı olmak, sorunları anlamak, bunları zamanında algılamak ve gerekli aksiyonları almak stratejilerin oluşmasında dikkate alınması gereken unsurlardır. Yani artık işletmeler üyesi oldukları ekosistemlerin diğer bileşenleriyle simbiyotik bir ilişki sürdürmek durumundadırlar
Bundan sonraki yüzyıllarda duyarlı işletmecilik anlayışını benimseyen, ben yerine biz diyen, insanları, gezegeni ve karı birlikte göz önünde bulunduran işletmeler ayakta kalmayı başaracaklardır. Bu görüşler çerçevesinde oluşturduğumuz duyarlık işletmecilik ekosistemleri anlayışının akademik literatüre katkıda bulunması ve okuyucularına yol göstermesi en büyük dileğimizdir.
A. Vecdi Can - Süleyman Uyar Türkiye'de denetim denince akla bağımsız denetim; bağımsız denetim denince de akla genellikle finansal tabloların denetimi gelmektedir. Halbuki muhasebe denetimi, uygunluk denetimi ve faaliyet denetimi gibi alanları da kapsayan geniş bir içeriğe sahiptir. Ancak bugün bağımsız denetim şirketlerince uygulamada ağırlıklı olarak yalnızca finansal tabloların denetlendiği görülmektedir. İşletmelerin faaliyetlerinin kârlılık, verimlilik ve etkinliği üzerine odaklanan faaliyet denetimi ise çok yaygın olarak kullanılmamaktadır. Faaliyet denetiminin çok yaygın olmayışı uygulama sürecinin zor olması ve bu konuda herhangi bir yasal zorunluluğun bulunmayışı ile açıklanabilir. Bu kitapta, muhasebe denetimi türlerinden biri kabul edilen faaliyet denetimi incelenmiştir. Konu, muhasebe bilimi açısından özellikle maliyet ve yönetim muhasebesi ile muhasebe denetimi ekseninde ele alınmıştır. Herhangi bir faaliyet denetimi kendi denetim amaç, süreç ve kapsamına uygun bir performans yönetim sisteminden yararlanmak durumundadır. Faaliyet denetimi sürecinde kendisinden yararlanılabilecek başlıca performans yönetim sistemleri de kitapta ele alınmıştır.
S. Kadri MİRZE Stratejik planlama konusunda kamu ve özel sektörde çalışmalar son yıllarda önem kazanmıştır.
Bu durumun bazı nedenleri arasında;
Küreselleşme olgusunun tüm işletmeler için daha çok sayıda fırsat ve tehdit oluşturması,
İşletmelerin yaşamlarını devam ettirmeleri ve gelecekteki varlık değerlerini artırabilmeleri için sürdürülebilir rekabet üstünlüğü sağlamalarının gerekli olduğu,
Toplumsal kaynakları kullanan ve çeşitli paydaşları bulunan işletmelerin, sosyal, ekonomik sorumlulukları ve iyi yönetişim ilkeleri gereği, amaç, hedef, yol ve stratejilerini doğru yöntemlerle belirlemeleri gerektiği yer almaktadır.
İşletmelerde Stratejik Planlama El Kitabı; girişimci ve yönetici iş adamlarına,
planlama uzmanlarına, işletmelerinin rekabet üstünlüğü sağlayarak gelecekteki
varlık değerlerini artırmalarına yardımcı olacak, bilimsel kaynaklara dayalı
planlama yöntemlerini kolay, anlaşılabilir bir şekilde açıklamaktadır.

S. Kadri Mirze'nin yayımlanmış akademik kitapları:
Introduction to Business, 3. ed., Literatür 2006.
İşletmelerde Stratejik Yönetim, 5. Baskı, (H. Ülgen ile birlikte) Beta 2010 - Türkiye Bilimler Akademisi-TÜBA, 2009 Sosyal Bilimler “Telif Ders Kitabı Ödülü.”
İşletme, Literatür 2010” -Türkiye Bilimler Akademisi-TÜBA, 2011 Sosyal Bilimler “Kayda Değer Telif Ders Kitabı Ödülü.”
Aykut Bedük İşletme literatürüne kazandırılan "Karşılaştırmalı İşletme-Yönetim Terimleri Sözlüğü" alanında var olan boşluğu önemli ölçüde doldurabilecek bir eser niteliğindedir. Özellikle ALES ve KPSS gibi yarışma sınavlarına hazırlanan İşletme, İktisat, Kamu yönetimi Uluslararası ilişkiler, Pazarlama ve benzeri programlarda okuyan ya da bu programlardan mezun olmuş olan ön lisans ve lisans öğrencileri için aynı zamanda yüksek lisans, doktora sınavlarına girecekler için de önemli bir başvuru kaynağıdır.Prof. Dr. M.Şerif ŞİMŞEKGediz Üniversitesi İ.İ.B.F Öğretim Üyesi
Bu kitap, özellikle işletme alanında lisans ve lisansüstü düzeyinde eğitim alan öğrencilerimizin yararlanabileceği temel bir kaynak olma özelliğini taşımaktadır. Prof. Dr. Tahir AKGEMCİS.Ü. Rektör Yardımcısı
Geniş bir okuyucu kitlesinin gereksinimlerini gidermek amacıyla hazırlanan bu çalışma işletmecilikle ilgili terimlerin derlenmesinin ötesinde kavram ve terimlerin daha iyi anlaşılmasını sağlamak, yorum farklılıklarını ortadan kaldırmak ve kavram ve terimler arasında ilişkileri ortaya koymaya yönelik kapsamlı bir çalışmadır. Bu bağlamda eserin özellikle işletme, iktisat gibi konularda çalışan ve ilgi duyan akademisyenler ve uygulayıcılar için temel bir referans kaynağı olacağı kanaatindeyim. Büyük bir emek ve özveri sonucu olarak bu değerli çalışmayı gerçekleştiren Doç. Dr. Aykut BEDÜK'ü içtenlikle kutluyorum.Prof. Dr. H. Kürşat GÜLEŞS.Ü. İ.İ.B.F Öğretim Üyesi
"Karşılaştırmalı İşletme-Yönetim Terimleri Sözlüğü" adlı bu çalışma, Yönetim ve Organizasyon Anabilim dalı başta olmak üzere işletmecilik alanında araştırma yapacak akademisyenler için temel bir kitap, işletme yönetimi hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler ve kendilerini bu alanda geliştirmeye çalışanlar için de oldukça yararlıbilgiler içermektedir.Prof. Dr. Adnan ÇELİKS.Ü. Beyşehir Ali Akkanat İşletme Fakültesi Dekanı
Sosyal bilimlerde temel kavramların karmaşasına nefes aldıracak önemli bir çalışma...Prof. Dr. Orhan ÇobanS.Ü. İ.İ.B.F. İktisat Bölümü Öğretim üyesi
Richard PAUL, Linda ELDER Tüm yaşamımız, duygu ve düşüncelerimiz tarafından yönetilmektedir. Çoğumuz ağırlıkla gerçeğin farkına varmadan yaşadığımızdan düşünce becerilerimizi geliştirmeyi önemsemeyiz. Ancak düşünme; eğitim, psikoloji ve daha birçok alandaki bilim insanının üzerinde çalıştığı ve geliştirmeyi hedefledikleri becerilerden bir tanesidir. Eleştirel düşünme ise en temel ve önemli düşünme türleri arasındadır. Pek çok kişi tarafından bilinç dışı bir eylem olarak kabul edilen "düşünme"yi bilinç alanına çekip özel eğitim teknikleri ile geliştirmek mümkündür. Bu kitap; eleştirel düşünme becerileri kapsamında, kişinin tarafsız düşünür hâline gelme, düşünme seviyesinden haberdar olma, temel akıl becerileri, yetenekleri, içgörülerinin gelişmesine destek olma, sunulan düşüncenin zayıf ve güçlü manasını keşfetme vb. gibi becerilerini geliştirme, kendi düşünme standartlarını bilme, soru sorma ve düşünmedeki yerini anlama, düşünme içeriğini öğrenme, iyi düşünme becerilerini edinme, karar alma, problem çözme, mantık dışı düşünce ile başa çıkma, ulusal ve uluslararası propaganda yolları, zihinsel kandırmaca ve manipülasyonun farkına varma, etik akıl yürütme, stratejik düşünme becerileri ve ileri düşünür olma başlıklarında bilgi ve beceri kazandırmayı amaçlamaktadır. Buraya kadar sözü edilen bu becerileri kapsayan kitabın hem bilgi vermesi hem de Türkiye'deki akademisyen ve düşünürler tarafından bu konuda yeni eserlerin kaleme alınmasını, araştırma yapılmasını teşvik etmesi hedeflenirken matematik bilimlerinde ve sosyal bilimlerde eğitim gören öğrencilere, politikacılara, medya mensuplarına faydalı olacağı düşünülmektedir ve kişisel gelişimi bir yaşam biçimini hâline getirenlere geliştirici bir okuma serüveni olacağına inanılmaktadır. (Kim ile? Kim için?..)
21. yüzyıl becerileri arasında ilk sıralarda yer alan eleştirel düşünme becerisinin stratejik ve sistematik olarak nasıl geliştirilebileceğini anlatan bu kitap, okuyucular için hem günlük yaşamda hem de profesyonel hayatta kullanabilecekleri önemli reçeteler vermektedir. Bilgi çağının getirdiği bilgi bombardımanı içinde hangi bilgiye nerede, nasıl, niye, ne zaman ve kim ile kim için ulaşılır sorularının cevaplarını çok gelişmiş tablolar ve şekiller ile anlatarak görsel anlamda hatırlanır ve uygulanabilir kılmakta; sol beynin işlevi olan eleştirel düşünceyi çok daha ileriye götürerek bilginin yaratıcılığa dönüştürülmesinde önemli rol oynamaktadır. Basitliğin getirdiği mükemmellik ile değişen ve devrim niteliğinde yaşanan teknolojik gelişimlerde okuyucuların uygulamalı olarak karar verme becerilerini geliştirmekte ve okuyuculara bulundukları ortamda farkındalık oluşturarak fark yaratmalarını sağlayacak donanım vermektedir. Bu kitabın okuyucuları sadece eğitim dünyasındaki değişimi sağlamak isteyen kişiler değil profesyonel dünyada da dönüşümü sağlamak isteyen oyuncular ve liderler olmalıdır.
Mustafa Aslan, Mübeyyen Tepe Küçükoğlu, Doğan Uzun, Şayan Berber, Duygu Hıdıroğlu, Serdar Çakan, Caner Günaydın, Ayhan Aksu, Edanur Çelik, Fatih Yaman, Ayhan Bayram, S. Öznur Sakınç, Fatma Temelli, Bilgehan Tekin, Ufuk Karadavut, Neslihan Özdemir, Hüseyin Şenerol, Yusuf Yıldırım, Halil Özcan Özdemir, Ufuk Karadavut, Demet Çakıroğlu, Kürşad Özkaynar, Cihan Tınaztepe, Özlem Şenlik, Kriz; söylemesi kolay ama tecrübe etmesi zor ve hatta acı bir olgu. Krizler sadece iş hayatına has bir olgu da değildir. Sağlıktan siyasete, eğitimden evliliğe hayatın her alanında krizler yaşanmaktadır. Bazı krizler az hasar bırakırken bazıları çok büyük travmalara sebep olabilmektedir. İyi yöneten örgütler ise yaşanan krizlerden büyüyerek çıkmaktadırlar.
Tüm ülkelerin ve hayatların birbirlerine daha çok bağlı olmaya başladığı günümüz dünyasında, artık krizin sadece kendi bölgemizde, ülkemizde ya da işletmemizde olması gerekmemektedir. Dünyanın herhangi bir yerinde, herhangi bir sebepten dolayı ortaya çıkan bir kriz, tüm dünyayı etkileyebilmektedir. Krizi fırsata çevirmek ise tümüyle ona hazırlıklı olma ve onu yönetme ile ilgili bir olgudur.
Kriz ve Yönetimi kitabı, hem kriz hem de kriz yönetim sürecinin anlaşılması ve yönetilmesi hususunda bir başvuru kaynağı olmaya adaydır.
Turgut Karaköse Kurumları, sosyal paydaşlar nezdinde rakiplerinden farklı kılan en temel unsur itibarlarıdır. Her kurumun mutlaka bir itibarı vardır; itibarın iyi veya kötü, güçlü ya da zayıf olması onun nasıl yönetildiğiyle yakından ilişkilidir. İtibar, iç ve dış paydaşların takdiri ile kazanılır ve altın kadar değerlidir. İtibarın inşası, uzun bir süreci almakla birlikte, iyi yönetilemediği takdirde kısa bir sürede erozyona uğrayabilmektedir. İtibarın yitirilmesinin maliyeti, kurumun ekonomik olarak değer kaybetmesinden çok daha yüksektir. Bunun için örgütler, görünmeyen en değerli varlık olan itibarın önemini kavrayarak buna yatırım yapmalıdır.
Bu eserin temel amacı; kurumsal itibarın örgütler açısından önemini tartışmak ve bu varlığın yönetimiyle ilgili bazı ipuçları vermektir. Bununla birlikte kitapta, yurt içinde ve yurt dışında yapılan çalışmalar çerçevesinde itibar yönetiminin genel bir panoraması sunulmuştur. Kitabın, tüm araştırmacılara ve yöneticilere yararlı olması dileğiyle…
Serdar Eldemir Finansal açıdan çok sağlam görünmesine rağmen çok büyük ulusal veya uluslararası bir şirket aniden iflas edebilir mi? Ne yazık ki evet. Son yıllarda bazı şirketlerin üst düzey yöneticileri maaş, prim ve diğer menfaatlerini sürdürmek için hissedarları, denetim şirketlerini ve kamuoyunu yanıltıcı bilgi ve belgeler sunarak buna sebep olmuşlardır. İşte bu nedenle, son yirmi yıldır, şirketin mali verileri ve performansı kadar şirketin kurumsal yönetiminin de çok önemli olduğu ortaya çıkmaya başlamıştır. Hissedar hakları, adillik, eşitlik ve hesapverebilirlik bir şirket üst yönetiminden beklenen en önemli kurumsal yönetim göstergeleri olmuştur. OECD tarafından 1999 yılında uluslararası kurumsal yönetim ilkeleri ilan edilmiş ve dünyada pek çok ülke bu ilkeler ışığında, kendi yerel uygulamalarını geliştirmiştir. Bununla birlikte, bu ilkelere uyulup uyulmadığını ölçmek amacıyla kurumsal yönetim uyum derecelendirmesi ortaya çıkmıştır. Böylece yatırımcılar, tedarikçiler veya diğer menfaat sahipleri bir şirketin finansal göstergelerinin yanında şirketin kurumsal yönetim notunu da öğrenerek hareket etme şansı bulmaktadırlar.
Buradan hareketle, bu kitapta; özel sektör firmaları ve çok uluslu şirketlerde giderek çok daha fazla uygulama alanı bulan kurumsal yönetim ilkeleri ve derecelendirme sisteminin kamu sektöründe de uygulanmasına yönelik bir model önerilmiştir. Bu derecelendirme modeli ile; kamu kuruluşlarının hizmetlerini yerine getirirken daha eşitlikçi, şeffaf ve hesap verebilir olması, etik değerlere, sürdürülebilirliğe ve kurumsal liderlik kapasitesine sahip olması, yaptığı tüm hizmetlerde kamu yararını gözetmesi amaçlanmaktadır.
Bu kitap sayesinde; kurumsal yönetimin ne olduğunu, kurumsal yönetim ilkeleri ışığında derecelendirme sisteminin nasıl çalıştığını, kamu kurumlarında böyle bir yaklaşıma neden ihtiyaç duyulduğunu anlama açısından önemli bir rehber edinmiş olacaksınız.
Abdullah Eravcı, Adnan Dede, Bahri Çetin, Cânip Kocaoğlu, Cebrail Yakışır, Fatma Ulutürk, Mehmet Ömer Özüçağlıyan, Mustafa Erinmez, Perihan Abay, Şeyma Bozkurt Uzan Dünya hızla değişmekte, bizler de bu değişimlere tanıklık etmekteyiz. Bu değişim hayatın her alanını etkilediği gibi örgütleri de etkilemekte ve ihtiyaçları da günden güne değiştirmektedir. Bu değişime paralel olarak küreselleşmenin de etkisiyle örgütlerdeki yönetim şekli de değişmektedir.
Günümüz örgütleri, hızla değişen bir ortamda ekonomik, teknolojik, sosyal ve kültürel sistem ile mücadele etmektedir. Küresel anlamda meydana gelen bu değişim ve gelişmeler ülkeler ve hatta örgütler arasındaki rekabeti de ileri boyutlara taşımaktadır. Örgütün, küreselleşmeden dolayı oluşan rekabet ortamının yarattığı dirence karşı kuvvetlenmesi, geliştirmiş olduğu değişim ve yeniliklerle doğru orantılıdır.
Bu kitapta, şehir pazarlamasında örgütlerin önemi ve pazarlama stratejileri, çevresel yönetim muhasebesi, örgütsel adalet algısı ve sinizm, kariyer yönetiminde değişim ve dönüşümler, örgütlerde sosyal sermayenin önemi, örgütsel iletişim, veri madenciliği ve örgütsel stresle başa çıkma yöntemleri gibi kavramların incelendiği bilimsel çalışmalar derlenmiştir.
Bülent Akkoyun In this study, which emerged after scientific research, it is explained the skills sought in employees and managers with change management and modern management techniques in the business world that has evolved with the influence of global problems. Then, data, method and results of field research conducted to embody the information, media and technology skills, technological system usability and the impact network, path and degrees of technology acceptance that affect the productivity of enterprises to achieve their ultimate goals are presented. In the period of the study, the economies of the countries experienced contractions due to both the global migration problem and Covid-19 and faced the most destructive effect of the last few centuries. Countries experiencing social trauma, have had to close their borders for a long time and had to go to the highest level of alert for crisis management. In other words, countries in economic, social and cultural difficulties have seen pessimistic days, civilized, developed and democratic appearance in peace and tranquility period was removed, strict rules came into play, cities were looted and places were set on fire while protests were exhibited, democracies were shelved and people were unemployed due to businesses being closed for a long time…
Akyay Uygur, Ali Gürsoy, Alper Bahadır Dalmış, Aysun Doğan, Ayşen Akbaş Tuna, Banu Gürdoğan, Belgin Aydıntan, Ceren Giderler Karavelioğlu, Ercan Yavuz, Ersan Erol, Gülsen Topaktaş, Gülten Şenkul, Güven Dere, Hakan Koç, Hilal İlbars, İbrahim Aydın, İrge Şener, Kemal Eroğluer, Kevser Küçük Can, Kutay Akın, Mehmet Özgür Demirol, Meltem Dil Şahin, Muhammet Vapur, Muharrem Tuna, Mustafa A. Demirel, Mustafa Tefek, Onur Çelen, R. Dilek Koçak, Şehriban Aygün, Şeyma Gün Eroğlu, Tamer Kılıç, Umut Avcı İncelendiği zaman, insanlık tarihinin çağlara ayrıldığı görülmektedir. Her çağ, kendine özgü belli başlı farklılıklar içermektedir. İçinde bulunduğumuz çağ; iletişim çağı, teknoloji çağı, bilgi çağı vb. gibi çeşitli şekillerde isimlendirilmektedir. Bu çağı, örgüt ve örgütlenme çağı şeklinde de isimlendirmek, kanatimizce yanlış olmayacaktır. Modern çağın, örgütlerin ve örgütlenmenin önemli ölçüde değer kazandığı bir çağ olduğu gözlemlenmektedir. Örneğin, bir toplumun gelişmişlik düzeyi incelenirken sadece iktisadi ve sosyal verilere değil aynı zamanda o toplumun bireylerinin örgütlenme düzeyine de bakılmaktadır. Örgütlenme düzeyi yüksek olan toplumlar, gelişmiş demokrasiler olarak kabul görmektedir. Örgütlenmenin sadece kamu kurumları bağlamında değil sivil toplum kuruluşları nezlinde de gelişim göstermesi, önem arz etmektedir. Bu bağlamda örgütler, örgütlerin üyeleri ve toplum için örgütsel davranış bilim dalı, her geçen gün önem kazanmaktadır. Örgütsel davranış bilim dalının önem kazanması, örgüt içi davranışı anlama ve açıklama çabalarının artmasına sebep olmuştur. Bu eser, bu çabaların bir örneğini temsil etmektedir.
Saundra K. Ciccarelli, J. Noland White Son yıllarda giderek daha da önemli hâle gelen psikoloji alanı hem bir temel bilim hem de uygulamalı bir bilim olarak; insanın duygu, düşünce ve davranışlarının altında yatan nedenleri bir yandan en gelişmiş sinir-bilimsel görüntüleme teknikleriyle irdelemeye çalışırken bir yandan da toplumsal cinsiyet ve kültürel farklılıklara da yer vererek anlamaya ve açıklamaya çalışmaktadır. Alanın son derece deneyimli iki hocası tarafından yazılan bu kitap; aktif, keyifli ve aynı zamanda sorgulayıcı bir öğrenme ortamı sağlayarak, öğrencilerin temel psikolojik süreçleri ve uygulama becerilerini kazanmalarına ve aynı zamanda çalışma ortamlarında ve toplumda olumlu sonuçlara katkıda bulunacak değerleri sahiplenmeye başlamalarına zemin hazırlamaktadır. Bu doğrultuda alandaki boşluğu doldurmaya aday olan Psikoloji - Bir Keşif Gezintisi; sadece psikoloji öğrencileri için değil, konuya ilgi duyan herkes için vazgeçilmez bir kaynak kitaptır.
Bu kitap; öğrencilerin katkılarını en iyi şekle getirmeye yardım edecek nitelikte önemli bilgiler sunan, kolayca anlaşılan özlü açıklamaların yer aldığı ve psikolojiyi daha kolay öğrenilebilir kılan özellikleriyle psikoloji alanına kazandırılmış önemli bir eserdir. Bu özelliklerinin yanında, etkileşimsel bir öğretim yöntemini benimsemekte ve eleştirel düşünmeyi sağlamaktadır. Bu nedenle hem psikoloji bölümü öğrencilerine hem de farklı bölümlere seçmeli olarak verilen psikolojiye giriş dersleri için uygun bir ders kitabıdır. Ayrıca alandaki son araştırma bulgularını aktararak ve bilgilerin günlük yaşama uygulanması için örnekler vererek öğrencileri öğrenmeye, araştırmaya ve uygulamaya da güdülemektedir.
Siz öğrenmek isteyin, Psikoloji - Bir Keşif Gezintisi size yol göstersin…
Mehmet Ali KÖSEOĞLU, Erdal AKDEVE "Başarının temeli olan stratejiyi geliştirmek ve uygulamaya dönüştürmek, sahip olunan bilginin düzeyine bağlıdır. Bu kitap ile bu bilgiyi kazanmadaki en etkili yollardan biri olan rekabet istihbaratının bütün örgütler için ne anlam ifade ettiği ve nasıl kullanılabileceği derinlemesine ve kuşatıcı bir şekilde tarif edilmektedir."
Prof. Dr. Mehmet BARCA, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, İşletme Fakültesi Dekanı

"Bir işletme olarak hayatta tutunmak ve bunu devam ettirebilmek için rakiplerde, müşterilerde, hükümet ve diğer etkileyici unsurlarda neler olup bittiğini zamanında, doğru bir şekilde betimlemek gerekir. Bunun nasıl yapılacağını tarif eden bu eser işletmeler için alanda önemli bir boşluğu gidermektedir."
Adnan DALGAKIRAN, OAİB Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı

"Kitap, önemi gittikçe artan rekabet istihbaratı konusunu analiz etmekle kalmıyor, yönetim teorileri, bilgi yönetimi ve etik konularıyla bağlantısını ustaca kuruyor".
Prof. Dr. Şükrü ÖZEN, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, İşletme Fakültesi
Birol Büyükdoğan Yeni Koronavirüs hastalığı (COVİD-19) Aralık 2019’da Çin’de başlayıp ardından tüm dünyaya yayılmış bir virüs türüdür. Uzun yıllardır hiçbir virüs insanların hayatlarını bu derece etkilememiştir. Üretim sektöründen hizmet sektörüne, eğitim sektöründen ulaşım sektörüne kadar tüm sektörler bu salgından oldukça fazla etkilenmişlerdir. Bu etkilenme üretimin düşmesinden satışların düşmesine, eğitim alamamaktan işe gidememeye kadar birçok konuda insanları etkilemiştir.
Bu dönem temizlik alışkanlıklarımızdan iletişim alışkanlıklarımıza kadar birçok konuyu da değiştirmiştir. Temizliğe daha fazla önem verirken online iletişimi de daha fazla kullanır olduk. Şirketler COVİD-19 salgın dönemini daha az hasarla atlatmak için çeşitli tedbirler almışlar, tüm iletişim kanallarını kullanarak tüketiciyle olan bağlarını koparmamaya çalışmışlardır. Kurumsal itibar kurumların hedef kitle açısından saygınlık durumu olarak tanımlanabilir. Şirketler saygınlıkları oranında ayakta kalabilmektedirler.
COVİD-19 salgını döneminde kurumların saygınlığı daha fazla dikkat edilmesi gereken bir yönetim fonksiyonu haline geldi. Kurumlar web sayfalarıyla birlikte sosyal medya hesapları yoluyla da paydaşlarıyla iletişime devam ettiler. Özellikle sosyal medya yoluyla yapılan paylaşımlarda tüketiciye dönük daha duygusal mesajlar öne çıktı. Salgının birlikte atlatılacağı mesajı her fırsatta verilmeye çalışıldı. Bu kitap öncelikle kurumsal itibar konusunda teorik bilgiler vermekte, ardından COVİD-19 sürecinde sanayi kuruluşlarının sosyal medya yoluyla yaptıkları paylaşımların kurumsal itibar açısından değerlendirmesini yapmaktadır.
Abdusselam Sağın, Adem Başpınar, Ali Arı, Alper Akpınar, Ayşenur Topcu, Aytekin Cantekin, Bulent Yılmaz, Cem Barlas Arslan, Goksel Korkmaz, Kemal Eroğluer, Mahir Terzi, Mehmet Hanefi Topal, Mehmet Şahin, Memduh Begenirbaş, Metehan Topsakal, Muhammad Nadeem, Mustafa Bekmezci, Mustafa Kemal Topcu, Necmettin Celik, Raif Cergibozan, Semih Ozen, Serkan Yenal, Ufuk Bal, Unal Cağlar, Wasim Ul Rehman, Yunus Ozcan Son dönemde yakından takip edilen savuma ve güvenlik ekonomisi, dünya üzerinde mevcut doğal kaynaklar ve doğal kaynakların durumları, bilimsel ve teknolojik gelişmeler, küresel aktörler ve uluslararası arenada yaşanan gelişmeler ile birlikte dikkat çeken ve üzerinde çalışılan bir alan hâline gelmiştir. Kamusal bir hizmet olan güvenliği sağlamanın temel unsuru olan savunma gücü, ekonomi ile yakından ilişkili bir kavramdır ve bağımsızlığın, ülkenin ve milletin bekasının temelini oluşturmaktadır. Ülkelerin jeopolitik konumu yanında sahip olduğu savunma sanayi özellikleri, uyguladığı savunma sanayi politikaları ve bu politikaların sosyoekonomik dinamikleri, savunma harcamalarının etkinliği ve ekonomi üzerindeki etkileri, silahlanma yarışı ve silahsızlanma süreci, çatışma, savaş ve terörizmin sosyoekonomik ve politik dinamikleri gibi pek çok konu savunma ekonomisi alanında incelenmektedir.
Sınırlı sayıda kaynağın olduğu savunma ve güvenlik ekonomisi alanına katkıda bulunmak, alanının temel unsurlarını açıklamak, ekonomi ve güvenlik kavramlarını disiplinler arası bir yaklaşımla incelemek amacıyla hazırlanan bu eserin; araştırmacılara, savunma ve güvenlik ekonomisi alanında çalışanlara ve bu alana ilgi duyanlara katkı sağlaması beklenmektedir.
Memduh Begenirbaş İnsanlar için güvenliğin çok önemli ve hayatta kalmak için temel bir ihtiyaç olduğu gerçeği zaman içerisinde ülkelerin kendilerini iç ve dış tehditlere karşı korumaya yönelik savunma mekanizmaları geliştirmelerini gerekli kılmıştır. Bu düşünce söz konusu güvenliği sağlamayı bir esasa bağlama gereğinden hareketle savunma yönetimi kavramını ve uygulamalarını hayata geçirmiştir.
Savunma yönetimi ve planlaması ülkeler için her zaman ön planda olmasına karşın özellikle son yıllarda çok daha fazla oranda kamuoyunun ilgisini çekmektedir. Son çeyrek yüzyılda dünyada yaşanan savaş ve çatışmalar başta olmak üzere sosyal, teknolojik, politik ve ekonomik değişimler toplumların savunma ve güvenlik konularına bakışını da etkilemiş, daha şeffaf, az maliyetli, etkin ve esnek savunma süreçleri ve uygulamaları ön plana çıkmıştır.
Savunma yönetimi ve planlaması, başta ülkelerin bekası ile millî menfaat ve çıkarlarını korumak ve her türlü tehdide karşı tedbir almak maksadıyla savunmaya ayrılan kaynakların belli bir stratejik plan dâhilinde kullanılması ile hedeflerin gerçekleştirilmesi sürecinde yapılan faaliyetler bütünüdür. Kitapta söz konusu savunmaya yönelik faaliyetlerin özellikle planlama safhasında dikkate alınması gereken hususlar ile felsefesine yer verilmiştir. Bu kapsamda çalışmada öncelikle stratejik düzeyde savunma yönetimi kavramı, çevresi ve ilişkili bulunduğu disiplinler anlatılmış, daha sonra tarihsel süreç içerisinde savunma planlama yaklaşımları ile savunma tedariki konularına yer verilmiştir.
Fatih Yiğit Finans yöneticileri tarafından verilen en önemli kararlardan biri olan sermaye yapısı kararları, araştırmacıların üzerinde oldukça fazla durdukları bir konu olmuş ve böylelikle sermaye yapısı çalışmaları güncelliğini hiç yitirmemiştir. Bir şirketin sermaye yapısının ne olması gerektiği, işletme finansının en zor sorularından biri olarak durmaktadır.
Sermaye yapısı ile ilgili pek çok çalışma olmasına rağmen sermaye yapısı teorilerinin karşılaştırmalı olarak incelendiği, ampirik çalışmalarda ulaşılan sonuçlara göre bu teorilerin zayıf yönlerinin vurgulandığı çok fazla çalışma olmaması bu kitabın hazırlanmasında motive edici olmuştur.
Kitabın içeriği, hem lisans düzeyindeki öğrencilere kolay anlaşılır teorik bilgi sağlamak hem de yüksek lisans ve doktora düzeyindeki öğrencilere teorik bilginin yanında çalışmalarını tasarlamalarını kolaylaştıracak bir kılavuz sunmak amacına uygun olarak hazırlanmıştır. Teorik bilgiler, okuyanı bilgi yükü altında boğmadan sadece gerekli olanı sunmak ve benzerleri karşılaştırarak konuyu netleştirmek üzere kaleme alınmıştır.
Ahmet Erkasap, Ahmet Hakan Özkan, Alper Tutcu, Aybike Elif Bolcan, Burak Dumlu, Burcu Özge Özaslan Çalışkan, Cafer Şafak Eyel, Çağla Demir, Didem Yıldız, Gönül Gül Ekşi, İ. Burçak Vatansever Durmaz, Mehmet Kuruşcu, Okan Yaşar, Serkan Gün, Sinan Gürcüoğlu, Turhan Moç, Yunus Zengin İnsan unsuru günümüz koşullarında işletmeler açısından sahip olunan en önemli değer ve sermaye kaynağı olarak değerlendirilmektedir. İşletmelerin stratejik amaçlarına ulaşabilmeleri ve bu amaçları sürdürülebilir kılmaları noktasında işletmede çalışan insanların sahip oldukları nitelikler işletmelerin bu stratejik amaçlarına ulaşabilmeleri hususunda oldukça önemli durumdadır. Bu nedenle, son yıllarda insan kaynakları yönetimine stratejik bir bakış açısı getirilmiş ve “stratejik insan kaynakları yönetimi” yaklaşımı ortaya çıkmıştır. Günümüz koşullarında giderek artan bir öneme sahip olan bu konuda araştırmalar her geçen gün artmakta ve gelişmektedir.
Bu kitapta söz konusu stratejik insan kaynakları yönetiminin güncel konularla olan ilişkileri uzman akademisyenler tarafından incelenmiş ve kaleme alınmıştır.
Açelya Telli Danışmaz, Burcu Özgül, Büşra Müceldili, Derya Cihan Öksüzoğlu, Ercan Karakeçe, Evrim Gemici, H. Tuba Başaran, Kübra Mertel, Merve Vural Allaham, Perlin Naz Cömert, Pınar Sarp, Tuğba Karaboğa, Yonca Gürol Günümüzde işletmelerin insan sermayeleri ve sahip oldukları kabiliyetler en önemli sürdürülebilir rekabet avantajı kaynağıdır. Bu sebeple,insan kaynaklarının yönetimine stratejik bir bakış açısıyla yaklaşmak üst düzey yöneticilerin ve akademisyenlerin ilgi odağı olmaya başlamıştır. Genç ve dinamik bir kadroyla hazırlanan bu kitapta temel İKY konuları stratejik bir bakış açısıyla ele alınarak insan kaynakları yönetiminin gelecekte nereye doğru gideceği anlatılmaktadır.
Bu kitabı alandaki diğer kitaplardan ayıran en önemli özelliği; insan kaynakları yönetimi stratejileriyle işletme stratejilerini başarılı bir şekilde entegre ederek çağdaş yaklaşımların stratejik insan kaynakları yönetimi alanındaki yansımalarını teorik bir bakış açısıyla ortaya koymasıdır. Bu bağlamda kitabın araştırmacılar, öğrenciler ve uygulayıcılar için kapsayıcı ve faydalı bir rehber olması öngörülmektedir.
On dört bölümden oluşan bu kitapta; insan kaynakları yönetiminin tarihsel gelişimi, değişen çevresi, stratejik niteliği, teorik temelleri, stratejik İK rolleri, İK profesyonellerinin mesleki yetkinlikleri, stratejik insan kaynakları yönetimi, örgütsel performans ilişkisi, yüksek performanslı iş sistemleri, motivasyon araçları, çalışan güçlendirme, örgütsel tasarım, kurumsal kültür ve değişim yönetimi gibi konuların yanı sıra stratejik yetenek yönetimi, globalleşme ve uluslararası insan kaynakları yönetimi, jenerasyonların yönetimi, iş gücü çeşitliliği, İK analitiği ve İK bilgi sistemleri gibi güncel konular da ele alınmıştır.
B. Sıddık Binboğa YARMAN - Ahmet Naci ÜNAL Bilgi; düşünme, yargılama, akıl yürütme gibi işlemler sonucunda elde edilen düşünsel bir ürün olarak karşımıza çıkmakta ve kapsamlı bir süreç olarak değerlendirilmektedir. Bu süreç çerçevesinde gelişen/dönüşen teknolojilerin günlük hayatımızdan, savunma ortamlarına kadar çok geniş alanda ve etkin kullanımıyla birlikte; her tür veri değişimindeki hız, insan kaynaklı hataların en aza indirilmesi ve bilgi güvenilirliği gibi kavramları da ön plana çıkarmaktadır. Bu ortamda stratejik boyutta kararlar vermek daha da güçleşmekte ve karmaşıklaşmaktadır. Bu kararlar alınırken; elde bulunan verilerin işlenmesiyle karar vericiye en etkin ve anlamlı kararı almasında yardımcı olunması süreci de pek çok bilim dalını bir araya getirmektedir.
Bu kitap, böylesine karmaşık ve riskli ortamlarda yaşamak zorunda olan günümüz insanına, strateji, karar teorisi, karar verme süreci, Karar Destek Sistemleri (KDS), KDS'lerin ihtiyaç duyduğu gerçek bilgilere ulaşmada önemli bir yere sahip olan istihbarat bilimi/sanatı ile bilgi toplama/işleme amaçlı KDS'lere olan ihtiyaç ve bu tür KDS'lerin tasarımında dikkat edilmesi gereken hususları içermektedir.
Ali Rıza Saklı En eski yönetim yaklaşımı olarak kabul edilen Stratejik Yönetim ile en yeni yaklaşımlardan biri olan Kurumsal Yönetişim, iki ayrı yönetim kuramı olarak gelişmektedir. Bu çalışmada, söz konusu iki yaklaşım birlikte ele alınarak incelenmiş, kamu işletmelerinde yapılan bir alan araştırmasına dayalı olarak ve bütün işletmeler için geçerli olmak üzere; Stratejik Kurumsal Yönetişim adı altında yeni bir yönetim modeli ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Stratejik Yönetim bütün işletmelerin ilgi alanında yer alırken, Kurumsal Yönetişim (Kurumsal Yönetim) halka açık şirketlerde zorunlu olarak uygulanmakta, diğer şirketler ve kamu işletmelerinin de gündeminde yer almaktadır. Yaygın uygulama alanı bulan bu yaklaşımların, birbirinden ayrık olarak uygulama alanına sokulması yerine, tek bir model çerçevesinde birlikte uygulanmalarının daha yararlı olacağı sonucuna varılmıştır.
Kitapta, Stratejik Yönetim ve Kurumsal Yönetişim kuramları ile Stratejik Yönetim ve Kurumsal Yönetişimin kamu örgütlerinde uygulanması kuramsal düzeyde ele alınmış, kamu işletmelerinde (KİT) Stratejik Yönetim ve Kurumsal Yönetişim uygulanma düzeyleri bir alan araştırması ile ortaya konulmuştur. Araştırma bulgularına dayalı olarak, kamu ve özel bütün işletmelerde geçerli olmak üzere Stratejik Kurumsal Yönetişim modeli geliştirilmiş, bu modelin KİT’lerin yönetim sorunlarına sağlayabileceği katkılar tartışılmıştır.
Ali Coşkun Kurumsal performans ölçümü ve yönetimde kullanılabilecek yöntemler ve özellikle bir yönetim muhasebesi aracı olarak performans karnesi yöntemi incelenmiştir.

Ömer Dinçer Günümüz işletmelerinin değişen çevre şartları karşısında ayakta kalabilmek için dengelerini sürekli değiştirmeleri ve yeni denge durumları için de hazırlıklı olmaları gerekmektedir. Halbuki sanayi toplumu işletmelerinin belirli bir durumda denge kurmaları ve bunu muhafaza etmeleri yeterli olabiliyordu. Bu iki işletme türü arasındaki farklılık; iki tekerlekli ve tek tekerlekli bisikletlerde dengede durmaya çalışan akrobatların durumlarına benzetilebilir. Günümüz işletmeleri tek tekerlek üzerinde dengede durmaya çalışmaktadırlar. İşte stratejik yönetim, bu denge için yani sürekli yenilik yapmak ve rakiplerine karşı üstünlük kurmak için çabalayan işletmelere rehberlik eden bir kavramdır.
Stratejik yönetimi kendine konu edinen bu kitap ise üst kademe yöneticilerine, konuyla ilgilenen araştırmacılara ve öğrencilere yeni denge durumunu nasıl tanımlayacaklarını ve bunu nasıl daha sistematik hâle getireceklerini, uygulamada karşılaştıkları sorunlarını nasıl ve hangi yöntemlerle çözeceklerini öğretmeyi amaçlamaktadır.
Diğer yandan kitabın bu baskısında, strateji geliştirme sürecinin standart ve bir tek en iyi yolu olmadığını göstermek için stratejik yönetim düşüncesi ile ilgili tartışmalara da yer verilmiştir. 1960’lı yıllardan itibaren gelişen stratejik yönetim düşüncesini oluşturan düşünürler veya okullar, genel olarak tanıtılmaya çalışılmıştır. Mümkün olduğu kadar özet bir sunuluşla yer verilen düşünce ve görüşlerin, bu hâliyle bile önemli bir boşluğu dolduracağı kanaatini taşıyoruz. Nitekim işletmecilik dünyasındaki gelişmeler ve başarılar dikkatle incelenirse bu gelişme ve başarıların arka planlarında, yönetim düşünce ve teorilerinin gücü ile her zaman kendini geliştirme kapasitesi görülecektir. Bu açıdan söz konusu bölüm, bilinçli bir şekilde bu baskıya eklendi. Böylece konuyla ilgilenen araştırmacı ve bilim insanlarının dikkatini çekmiş ve stratejik yönetim kavramıyla ifade edecek olursak boş bir kovuk (niş) bulunduğunu hatırlatmış olmayı umuyoruz.
John A. Pearce II, Richard B. Robinson Jr. Stratejik yönetim alanında yapılan araştırmalar, kavramsal araç ve becerilere vurgu yapmaktadır. Pearce ve Robinson tarafından yazılan Stratejik Yönetim kitabı, akademisyen ve uygulamacılar tarafından stratejik yönetim alanında ortaya çıkan bütün önemli kavram ve araçlara açık bir şekilde yer vermektedir. Genişletilmiş ve geliştirilmiş 12. basımı ile stratejik yönetim alanında yararlanılabilecek en önemli kaynaklardan biri niteliğine kavuşmuş; yüksek bir akademik standart yakalanmıştır. Kitap, uzun bir zaman içerisinde lisans ve lisansüstü program yürütücü ve yararlanıcılarından gelen destek ve uyumlaştırma çalışmaları sonucu şekillenmiştir. Özellikle, okullardan sağlanan geri bildirimler sayesinde stratejik yönetim açısından pratik ve sistematik çözümler ortaya koymasıyla kullanışlı bir hâle kavuşmuştur. 12. basım, küçük ve büyük işletmeleri analiz eden 30 örnek olay içermektedir. Örnek olaylar arasında; yeni kurulan, sektör lideri, yerel pazarlara odaklanan ve küresel ölçekte faaliyet gösteren birçok işletme örneği bulunmaktadır. Bu işletmeler; hizmet, perakende, üretim, teknoloji gibi çok farklı sektörlerde faaliyet göstermektedir. Kitap, özellikle eğitmen ve öğrenciler tarafından kolay bir şekilde anlaşılabilecek ve yararlanılabilecek zengin bir içeriğe sahiptir.
Murat YALÇINTAŞ Küçük ve orta boy işletmelerde yönetim, özellikle de işletmede alınan temel kararları belirleyen stratejik yönetim, büyük önem taşımaktadır. İşletmenin verimli ve etkin olması, büyüyerek rekabetçiliğini sürdürmesi, ancak başarılı bir stratejik yönetim uygulamasıyla olabilir. Ne yazık ki Türkiye'de, özellikle küçük işletmelerde, stratejik yönetim uygulamalarına pek fazla rastlanmamaktadır.
Bu kitap, KOBİ'lerdeki stratejik yönetim uygulamalarını hem teorik hem de pratik boyutlarıyla irdelemektedir. Kitaptaki konuların açıklanması ve örneklerin verilmesinde, akademik bilgi ve deneyimin yanı sıra, özel sektör işletmelerindeki üst düzey yöneticilik, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşundaki başkanlık ve ekonomi tabanlı sivil toplum örgütlerindeki yönetim kurulu üyeliği tecrübelerinden faydalanılmıştır. Böylece okura, konunun teorisini kavrayabileceği, Türkiye'deki örnek uygulamalardan ilham alabileceği ve de kendi kurumundaki tatbikatında yol gösterebilecek bir bakış açısı sunulmaya çalışılmıştır.
Abdurrahman Baş Stratejik çeviklik gerektiren VUCA dünyasında, şirketlerimizin yüksek performansla çalışması bir tercih değil artık bir zorunluluktur. Bunun için şirketlerimizdeki stratejik planlama, yıllık bütçe ve performans değerlendirme sistemlerinin entegre edilip yüksek performans üretmesi sağlanmalıdır.
Bu kitapta sunulan Kurumsal Performans Sistemi, bu amaçla tasarlanmıştır. Sistem, stratejik yönetim teknikleri ve stratejik liderlik uygulamalarından güç alan yapısıyla rekabette yüksek performansı hedefleyen şirketler için uygulamaya yönelik bir rehber olarak hazırlanmıştır.
Sistemin işleyişi; yaratılan örnek şirketin stratejik planı, finansal tabloları, bütçesi ve performans formları üzerinden anlatılmıştır. Gerçek hayatta başarılı olmuş uygulamalardan gelen bu şablonlar kullanılarak stratejik hedeflerden bireysel performans formlarına kadar finansal sisteme entegre, uçtan uca bir kurumsal performans sistemi uygulaması hayata geçirilebilir.
Ayrıca, bu entegre veri altyapısını kullanan iş zekâsı uygulamaları yardımıyla oluşturulacak yönetim bilgi ekranları, veriye dayalı hızlı karar alma ve çevik liderlik ortamı yaratacaktır.
Mehmet Bağış, Mahmut Hızıroğlu Stratejik Yönetimin Kaynaklara Dayalı Yaklaşımı, epistemolojik ve ontolojik temelde statik ve dinamik kaynaklara dayalı yaklaşım şeklinde bir ayrıma gidiyor. Bu ayrım çerçevesinde kitap, yaklaşımın ekonomi, sosyoloji ve psikoloji disiplinlerindeki bilgi kaynaklarını ve temellerini sorgulamaya yönelik bir tartışma yürütüyor. Stratejik olgulara bakışınızı ve bu olguları kavrayışınızı değiştirecek olan bu kitap, buzdağının görünen yüzü altındaki görünmeyen kavramları ortaya çıkararak sizleri disiplinlerarası bir yolculuğa çıkarıyor.
Yazarlar kitapta, “Ekonomi, sosyoloji ve psikoloji disiplinleri, Kaynaklara Dayalı Yaklaşım’ın temellerine nasıl katkı yapmıştır?” sorusuna cevap arıyorlar. Ve bu arayış çerçevesinde Kaynaklara Dayalı Yaklaşım’ın sürdürülebilir rekabet avantajı olgusuna daha iyi açıklama getirebilmesi için gelecek araştırmalarla ilgili önerilerde bulunuyorlar.
Vildan Bayram Stratejik yönetimde, işletme ve yönetim fonksiyonları gerçekleştirilirken, bilgi sistemleri kullanılarak verilerin toplanması, işletmelere zaman ve maliyet avantajı sağlamaktadır. Gerçek ve doğru bilgiyle sağlıklı kararlar verilebilmekte, aksi takdirde verilen yanlış kararlar işletmelerin yaşamını riske atmaktadır. Kitapta; stratejik yönetimde işletme ve yönetim bilgi sistemlerinin rolü, önemi, uygulamaları ve sorunları çok yönlü biçimde ele alınmaya çalışılırken işletme fonksiyonlarında bilgi sistemlerinin kullanımı derinlemesine incelenmeye ve sunulmaya çalışılmıştır.
"Stratejik Yönetimde İşletme ve Yönetim Bilgi Sistemleri" başlıklı bu kapsamlı kitap; dijitalleşme, stratejik yönetim, bilgi sistemleri, üretim, insan kaynakları, muhasebe, pazarlama, gibi konularla karşılaşan öğrencilerin ve uzmanların konuyla ilgili güncel kavramları, bilgileri ve gelişmeleri daha iyi öğrenmelerini ve özümsemelerini sağlayacaktır. Ayrıca yapay zekâ, öğrenen/otonom robotlar, nesnelerin interneti (IoT), uygulamaları, bilgi sistemleri güvenliği ve bilişim etiği konularında önemli bir kaynak kitap niteliğindedir. Büyük bir titizlikle yazılan ve yayınlanan orijinal kitap; akademisyenler, araştırmacılar, yöneticiler, lisansüstü öğrenciler ve bahsi geçen konulara ilgi duyanlar için bilinç uyandırıcı özde çok faydalı bir yol haritası olacaktır.
Robert M. GRANT, Judith JORDAN, Wıley Başarı hikâyelerinin ardında tesadüften çok daha fazlası vardır. Pek çok kez duyduğumuz başarılı isimler ve yıllar içerisinde devleşen büyük firmalar, kurumlar… Hepsinin ardında farklı bir strateji saklı. Peki nedir strateji? Bu kitapla birlikte strateji kavramını tanıyacak, sıfırdan başlayıp zirveye ulaşanların ya da zirveden düşüşe geçtiği kara günlerde doğru strateji ile yeniden başarıyı yakalayanların hikâyelerine tanıklık edeceksiniz.
Stratejinin Temelleri, amaçlandığı şekilde, lisans ve yüksek lisans öğrencilerine hitap eden ekonomi prensiplerine dayalı bir giriş kitabı olarak yazılmıştır. 10 bölümden oluşur ve bir eğitim döneminde tüm önemli konuları kapsayacak şekilde tasarlanmıştır. Kitap boyunca, her bir bölümün başında ve sonunda konuyu destekleyecek şekilde dünyanın dört bir yanından farklı örnekler bulabilirsiniz. Yine her bir başlığa ilişkin olayı kavramanızda yardımcı olacak kutular ve anahtar kavramlar verilmiştir.
Stratejinin oluşumundan gerçekleşmesine kadar olan sürece ışık tutan bu kitap, akıcı ve anlaşılır içeriği ile hem öğrenciler, hem öğretim görevlileri hem de ilgi duyan herkes için bir rehber niteliğinde olacaktır.
Alptekin Develi, Altuğ Çağatay, Ersin Irk, Hakan Kaçak, Hülya Saotay, İsmail Alici, Liridon Kryeziu, Mahmut Akbolat, Mehmet Bağış, Mesut Ardıç, Osman Akarsu Volkan Karaca Temel amacı firmalar arasındaki farklılıkların nedenini ortaya koymak olan stratejik yönetim, 1960-1980 arasındaki planlama merkezli dönemin ardından özellikle 1980'li yıllardan sonra büyük bir hızla gelişen bir disiplindir. Günümüzde artan rekabet ve çevresel değişim hızının artması gibi nedenler stratejik yönetimin önemini arttırmaktadır. Stratejik yönetim ile ilgili Türkçe literatüre katkı sağlamak amacıyla yazılan bu kitap, dokuz bölümden oluşmaktadır. Kitapta hem ampirik hem teorik araştırmalar yer almaktadır. Stratejiye Dair Seçki Yazılar II kitabı, bir devam kitabı niteliğinde olup stratejik yönetim disiplinde araştırmalarını sürdüren araştırmacılar tarafından kaleme alınmıştır.
Ahmet Can Şenlik, F. Burcu Demir, Habibe Güngör, Haydar Baki Dogan, Hülya Ateşoğlu, Kağan Cenk Mızrak, Kübra Nur Uzuntaş, Marymagdaline Enowmbi Tarkang, Serdar Kızılcan, Sinem Sönmez, Yasemin Durmaz, Yuliia Sapiga Dear Readers,
One of the most important ideas of the twenty-first century is sustainability at the human, social, and global levels. As a result, sustainability terminology has captured the attention of almost every industry and academic institution. The concept of sustainability and its applications are examined by valuable academicians from various fields in this book titled "Sustainability Management and Sustainable Business Models." The aviation industry is divided into four sections, each of which has significant direct and indirect effects on human and environmental health.
"Sustainability Management and Sustainable Business Models" is an essential resource for navigating the complexities of sustainability management, whether you're an aspiring student or a seasoned professional. We are confident that you will find this book both informative and interesting, and we welcome your feedback.
We hope you enjoy reading this book as much as we enjoyed writing it.
Banu Sarıbay, Burcu Türkcan, Ebru Caymaz, Emre Bilgiç, Engin Deniz Eriş, Eylül Ece Demir, F. Volkan Akyön, Fahri Erenel, Gözde Kandemir- Çomoğlu, Halil Çakır - Pelin Volkan, Hilal Yüksel Maamer, Mazlum Cengiz, Gazal Cengiz, Mehmet Şentürk, Meltem Kutlu Gürsel, Onur Akkaya, Özlen Onurlu, Samet Yavuz, Selvi Nazlı Güvenç, Tülin Tunç Sürdürülebilirlik ve Toplumsal Dönüşüm adlı bu önemli kitap, çağımızın belirleyici konularından "sürdürülebilirlik" kavramını, birçok farklı açıdan ele alarak inceliyor. Türkiye özelinde özgün konuların yanı sıra global meselelere de değinen kitap; ekonomi, çevre, tarım, finans ve daha birçok alanda geniş bir bakış açısı sunuyor. Döngüsel ekonomi ve atık yönetiminden afetlerde kaos yönetimine, finansal manipülasyondan dijital teknolojilere, hukuki sorumluluklardan iklim değişikliği ve pandeminin etkilerine kadar birçok konuyu kapsayan bu kitap, okuyucularına sürdürülebilirlik konusunda kapsamlı bir anlayış kazandırmayı hedefliyor.
Ahmet Yatkın, Ayşin Konak, Benan Kurt Yılmaz, Bora Yenihan, Büşra Gül, Cem Ayden, Doğa Başar Sarıipek, Ebru Tolay, Edagül Çoban, Emine Elif Ayhan, Enes Kaya, Eray Ekin Sezgin, Erdoğan Kaygın, Erkan Turan Demirel, Esra Çiğdem Cezlan, Esra Tani-Yıldız, Ethem Topçuoğlu, Fatma Gökçen Atuk, Firdevs Koç Baykara, Gökçe Cerev, Gözde Yeşilaydın, Gülay Ekren, Gülfem Kurt, Gürhan Yıldız, Hasan Uzun, İsmail Kavaz, Metin Gelmez, Nurettin Gürcan, Özgür Kılınç, Seda İşgüzar, Sibel Tokatlıoğlu, Tuba Akpınar, Utku Demirci, Üftade Muşkara, Yasemin Hancıoğlu Başköy, Yeter Demir Uslu, Yunus Zengin, Zahide Peker, Zübeyde Demircioğlu Teknolojik Determinizm: Geleceğe Bakış ve Çok Boyutlu Analiz adlı bu eser, teknolojinin toplumu nasıl şekillendirdiğine ve toplumun teknolojiyi nasıl yönlendirdiğine ilişkin bazı tartışma konularını içeriyor. Teknolojik determinizm kavramı, teknolojinin toplum üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olduğunu iddia eder. Kitap, bu ilişkiyi çok boyutlu bir perspektifle ele alarak farklı alanlardaki etkileşimleri inceliyor.
Teknolojik Determinizm: Geleceğe Bakış ve Çok Boyutlu Analiz, teknolojinin sadece bir araç olmadığını aynı zamanda insanlığın geleceğini şekillendiren önemli bir güç olduğunu vurguluyor. Kitap, bu gücün nasıl yönlendirilebileceği konusunda sorular sorarken okuyucuları farklı düşünme ve analiz becerileri kazanmaya teşvik ediyor. Teknoloji ve toplum arasındaki etkileşim konusuna ilgi duyan herkes için bu kitap, geniş kapsamlı bir rehber oluşturma amacını taşıyor. Yazarlar, teknolojik determinizmin karmaşık doğasına odaklanarak okuyuculara teknolojiyle ilgili farklı bir bakış açısı sunmaya çalışıyor.
Adem Özdemi̇r, Fatma Zehra Tan The rapid development in technology in recent days has led to changes in businesses. While new technologies reveal competitive advantage, those who cannot keep up with this rapid transformation cannot benefit from this advantage. Technologies such as artificial intelligence, blockchain, internet of things, virtual and augmented reality, sensors and smart manufacturing, which emerged with Industry 4.0, are among the leading innovations used for businesses.

It has become important for businesses to obtain data by utilizing all these innovations and gain competitive advantage by processing this data. Digital transformation involves change and transformation in all production processes in business functions using these innovations.

This book presents a maturity model that predicts how to determine the digital transformation level of a business. The maturity model covers manufacturing enterprises in all sectors. How digital transformation affects the agility of businesses is also among the topics addressed. This book is presented for the benefit of businesses and managers who want to start digital transformation.
Kenan Özden Eklenen yeni 5 bölümle 14 bölüm ve 2 ekten oluşan bu kitap, yazarın iş ve akademik yaşamındaki deneyim, birikim ve araştırmaları çerçevesinde 2 temel amaca yönelik olarak hazırlanmıştır. İlk amaç; devlet, kamu kuruluşları, belediyeler ve her türlü işletme ve örgütlerin yöneticilerine krize yönelik olarak organizasyon bütünü ve bölümleri bakımından yararlanacakları ve uygulayacakları model, stratejiler, politikalar ve önlemler konusunda bir başvuru kılavuzu ve el kitabı sağlamaktır. İkinci amaç ise üniversitelerin iktisadi ve idari bilimler, iletişim, siyasal bilimler ve başta Endüstri Mühendisliği bölümleri olmak üzere mühendislik bilimleri fakülteleri öğrencilerine; çalışma yaşamlarında küresel, ülkesel ya da örgütsel etkenlerle birçok kez karşılaşacakları ve örgütsel ya da bireysel anlamda etkilenecekleri krizlerin, kriz öncesinde, kriz sürecinde ve sonrasında etkin ve verimli bir biçimde yönetilmesiyle ilgili bilgileri, model ve yaklaşımları akademik anlamda öğrenebilecekleri ders kitabı veya yardımcı ders kitabı olanağını sunmaktır.
Bu amaçlar çerçevesinde kitapta, tüm işletme ve organizasyonların kolayca kendilerine uyarlayabilecekleri şekilde krizi algılamaları, krizi yönetme organlarını kurmaları ve başta finansal ve ekonomik krizler olmak üzere karşılaşılan krizleri işletme/organizasyon bütünü ve departmanlar temelinde sistemli bir yaklaşımla aşma yönünde krizin şiddetine göre alacakları sıralanmış önlemleri de içeren bir yaklaşım izlenmiştir. İşletme bütünü, bölümleri, fonksiyonları, birimleri ve çalışanlarıyla tüm organizasyonu birtakım kurul ve takımlar aracılığıyla yönetim süreçlerine sokarak, toplam yönetimin içinde ve tamamlayıcısı anlayışıyla krizi yönetmeyi temel alan “Toplam Kriz Yönetimi Yaklaşımı” benimsenmiştir. Bu yaklaşımın bir gereği olarak krizin öncesinde ve sonrasında krizin yönetilmesiyle ilgili stratejiler, politikalar, araçlar ve önlemler, işletme/organizasyon bütünü ve Finansman, Pazarlama-Satış, Üretim, İnsan Kaynakları ve Halkla İlişkiler işlev ve bölümleri açısından ayrı ayrı incelenmiştir. İş yaşamındaki krizlere yönelik uygulamalar, departmanlara göre yapılan farklı anketler ve alan çalışmalarıyla ölçülmeye çalışılmış, anket soruları ve yanıtların analizleri tablolar yardımıyla kitapta ayrı bölümler hâlinde verilmiştir.
KİTABIN BÖLÜMLERİ: Kriz Kavramı, Krize Yol Açan Etmenler ve Kriz Süreci / Sürdürülebilir Performans ve Verimlilik / Genel Olarak Kriz Yönetimi / Toplam Kriz Yönetimi / Toplam Kriz Yönetiminde Finansal Yönetim / Toplam Kriz Yönetiminde Pazarlama ve Satış Yönetimi / Toplam Kriz Yönetiminde Halkla İlişkiler Yönetimi / Toplam Kriz Yönetiminde Üretim ve İşlemler Yönetimi / Toplam Kriz Yönetiminde İnsan Kaynakları Yönetimi / Kriz Yönetiminde Üretim Yönetimi Stratejileri ve Politikalarının Kullanılmasıyla İlgili İmalat Firmalarında Bir Alan Araştırması / Kriz Yönetiminde İnsan Kaynakları Yönetimi Stratejileri ve Politikalarının Kullanılmasıyla İlgili Bir Alan Araştırması / Bişkek'teki KOBİ'lerde Kriz Yönetimi ve Kriz Yönetiminde Pazarlama ve Halkla İlişkiler Fonksiyonlarının Yeri ve Önemi / Küresel Krizin Girişimciliğe Etkileri: Bişkek ve Ankara'da Faaliyet Gösteren KOBİ'ler Üzerine Karşılaştırmalı Bir Araştırma / Kırgızistan'da Yaşanan “Mart 2005 Halk Devrimi” ve Krizde İki Türk Firması Örneği. EKLER: Stratejik Finansal Analiz Planlaması / Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi Yönetmeliği.