Stratejik Yönetim \ 1-2
Mehmet Akif Özer Çalışma hazırlık aşamalarıyla birlikte yaklaşık 3 yıllık bir çalışma sonucu hazırlanmıştır.
Çalışma hazırlanırken temel hareket noktası, özelikle lisans ve yüksek lisans derslerinde ve tez çalışmalarında böyle bir çalışmaya ihtiyaç duyulması olmuştur. Çalışma Gazi Ün. İİBF’de Kamu Yönetimi, Uluslararası İlişkiler, ÇEKO ve İşletme bölümlerinde okutulan İnsan Kaynakları Yönetimi, Yönetim Bilimi (I-II), Mahalli İdareler, Kamu Yönetiminde Yeni Yaklaşımlar ve Örgüt Yönetim Teorileri derslerinde ders kitabı ve yardımcı ders kitabı olarak okutulabilecek niteliktedir. Çünkü Çalışma kapsamındaki modern yönetim konuları, söz konusu derslerde belli dönemlerde mutlaka incelenmesi gerekmektedir. Ayrıca seminer ödevleri, yüksek lisans derslerinde verilen ödevler ve tez çalışmaları hazırlanırken, söz konusu modern yönetim konularını ele alan, derli toplu ve teorik çalışmalara büyük ihtiyaç duyulmaktadır.
Çalışmada ele alınan konular, alanında öne çıkmış yerli ve yabancı literatüre çok sayıda atıf yapılarak tamamen teorik olarak hazırlanmış ve herhangi bir alan araştırmasına yer verilmemiştir.
Çalışma bölümleri doğrudan çalışma sahibi tarafından yazılmıştır. Çalışmada herhangi bir şekilde başka birinin çalışmasına yer verilmemiştir.
Çalışma ortalama 25 ile 45 sayfadan oluşan toplam 15 bölümden oluşmaktadır. Bölümler:
1. Algılama Yönetimi
2. Bilgi Yönetimi
3. Çatışma Yönetimi
4. Değişim Yönetimi
5. İmaj Yönetimi
6. Kalite Yönetimi
7. Kariyer Yönetimi
8. Kriz Yönetimi
9. Performans Yönetimi
10. Risk Yönetimi
11. Strateji Yönetimi
12. Stres Yönetimi
13. Süreç Yönetimi
14. Vizyon Yönetimi
15. Zaman Yönetimi
Çalışmanın ele aldığı konular özellikle son yıllarda gerek gelişmiş ülkelerde gerekse ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerde sıklıkla tartışılan popüler modern yönetim konulardan oluşmaktadır.
Bu durum çalışmanın ülkemizdeki üniversitelerde, meslek yüksek okullarında ders kitabı ve yardımcı kaynak olarak okutulabileceğini göstermektedir. Çünkü mevcut literatürde bu tür konuları böylesine ayrıntılı ele alan ve öğrencinin anlayabileceği şekilde ortaya koyan derli toplu ve kapsayıcı başka bir kaynak bulunmamaktadır.
Çalışmanın yaygın bir okuyucu kitlesine hitap edeceği öngörülmektedir. Bunlar arasında en önemli kısmı gerek merkezde gerekse taşrada lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencileri, konularla ilgili araştırmacılar ve akademisyenler, tez, alan araştırması hazırlamak isteyenler ve kamu/özel sektör yöneticilerinden bu konulara ilgi duyanlardır. Ülkemizde gerek özel sektörde gerekse kamu sektöründe klasik yönetim anlayışından modern ve daha etkili yeni yönetim anlayışına geçiş sürecinde bu tür eserlere büyük ihtiyaç duyulmaktadır.

Işın Çelebi Ekonomide ve işletme sürecinde özellikle sorunlu dönemlerde ve zor zamanlarda stratejik yönetim ve değişim anlayışı içinde sistematik düşünmek, etkin ve verimli bir yönetim sağlamak önemlidir.
Bu ilkeler çerçevesinde çalışmalarınızı yürütürken üç insan tipi ile karşılaşırsınız:
1. Düşünen, yeni fikirler üreten ve çalışmayı sevenler. Karınca gibi çalışan, sorumluluk sahibi insanlardır.
Bu gruptakiler er ya da geç başarılı olurlar.
2. Yapılan işten, projeden kendilerine pay çıkaranlar ve bununla övünenler.
Bu gruba dahil olanlar; hayatı kolay yaşayan, kopya çeken ve benmerkezci insanlardır.
3. La Fontaine'in “Ağustos Böceği ile Karınca” örneğinde olduğu gibi hazıra konmaya alışmış, çok laf, az iş yapan kulisçilerdir.
Bu gruptakiler; iş yapmadan, yapılan çalışmaların kendilerine ait olduğunu, ne kadar vazgeçilmez ve önemli olduklarını sık sık anlatan kişilerdir.
Ben, kitabımı birinci gruba dahil insanların görüşüne sunmak için hazırladım. Diğer gruptakiler de çalışmamdan yararlanırlarsa memnun olurum.
Christopher W. Moore Güncelleştirilmiş, Arabuluculuk Yazın Klasiği
Neredeyse 30 yıldan bu yana anlaşmazlık çözümü uygulayıcıları, üniversite öğretim elemanları ve öğrenciler alandaki en kapsamlı rehber olarak Arabuluculuk Süreci'ne başvurmaktadır. Arabuluculuk üzerine yazılmış en kapsamlı kitap olarak bu metin, anlaşmazlık çözümünün herhangi bir alanında—aile, toplum, istihdam, iş dünyası, çevre, kamu politikaları, çok-kültürlü veya uluslararası—çalışan yeni ve deneyimli anlaşmazlık çözüm uygulayıcıları için biçilmiş kaftandır. Bu kitap, uzmanlar için bir rehberdir ve dördüncü basım, alandaki gelişmelere ayak uyduracak şekilde genişletilmiş ve yenilenmiştir. Bu basım, arabuluculukta mükemmelliği sağlayacak ve anlaşmazlık yaşayanların kalıcı anlaşmalara varmalarına ve ilişkilerini sürdürmelerine yardımcı olacak yeni kaynaklar içermektedir.
• Arabuluculuk hizmeti sunma konusunda daha fazla bilgi ve en güncel yaklaşımlar
• Hem yaygın hem de özgün sorunlar için doğru stratejiyi seçme konusunda kapsamlı rehberlik
• Her türlü anlaşmazlıkla ilgili güncellenmiş yeni vakalar
• Gelişmekte olan kültürler arası ve uluslararası arabuluculuk alanı ve uygulamaları hakkında daha fazla bilgi
Selva Staub Başarılı Bir Strateji Oluşturmanın Temel İlkeleri, kurumların başarılı olmaları için temel olan stratejik planlama ve etkili uygulama süreçlerini ele alır. Zamanla değişen pazar koşulları ve rekabet ortamında başarının sırlarını keşfetmek isteyenler için bir kılavuz niteliğindedir.
Kitap, stratejik planlama sürecinin adımlarını ayrıntılı bir şekilde açıklar ve her bir adımın işletmenin kârlılığına, dayanıklılığına, liderliğine ve başarısına nasıl katkı sağlayabileceğini vurgular. Müşteri ilişkilerinden çevresel etkilere, işletme kabiliyetlerinden organizasyonel yapıya kadar geniş bir yelpazede stratejik öneme sahip konuları ele alır.
Okuyuculara, pazar dinamiklerini anlama, rekabetçi çevreye uyum sağlama ve sürekli iyileşme ve yenilikçilik yoluyla büyümeyi sürdürme konularında derin bir kavrayış kazandırmayı amaçlar. Ayrıca değişim yönetimi ve başarıyı sürdürme stratejileri gibi kritik konuları da inceler.
Bu kitap; işletme liderleri, stratejik planlama uzmanları ve öğrenciler için bir kaynak olarak hizmet etmektedir. Hem teorik bilgiyi hem de pratik uygulama ipuçlarını içeren bu rehber, her seviyeden okuyucunun stratejik planlama ve uygulama süreçlerini daha etkili bir şekilde Yönetmesine yardımcı olacaktır.
Abdullah Turan, Andaç Toksoy, Buket Çetinkaya Duran, Dilek Dönmez Polat, Ergül Söylemezoğlu, Ersan Dikili, Fadime Sezer, Fatma Kantaş Yılmaz, Fatma Özden, Fuat Ferit Yazar, Gamze Ay, Gökhan Uludağ, Gönül Gül Ekşi, Hasan Saltuk Durak, İnci Fatma Kurtulgan, Kazım Mert, Kemal Temel, Merve Turpçu, Mukadder Bektaş, Nermin Kişi, Onur Doğan, Özlem Özen, Pınar Ünkür, Semra Köse, Tuğba İmadoğlu Kalkan, Zeliha Seçkin Çağımıza damgasını vuran yeni liderlik türleri ve değişim ilişkisinin çok yönlü bir şekilde ele alındığı “Bilgi Çağında Değişim ve Liderlik” adlı bu kitap, kaçınılmaz olan değişim olgusuna yeni liderlerin bakış açısını siz değerli okuyucularla buluşturmaktadır. Bu eserde yeni liderlerin değişime nasıl liderlik ettiği farklı bakış açısıyla sunulmaktadır. Kitapta da yer aldığı üzere bu liderlik türleri arasında dijital, resonant (ahenk yaratan), yeşil, ruhsal, estetik, paradoksal, aşkın (üstün), pozitif, sosyal sermaye, etik, yıkıcı, toksik, stratejik, kapsayıcı ve örtük liderlik konuları yer almaktadır. Günümüz dünyasının karmaşık bir yapıda olması nedeniyle karmaşık olan değişim sürecinin hızlı, etkili ve verimli bir şekilde yönetimi için “liderlik” kavramı kilit bir rolde yer almaktadır. Bu bağlamda yeni çağın gerekleri itibarıyla liderlerin kendini sürekli yenilemesi, hızlı etkileşimle değiştirmesi, sürekli değişimi şekillendirmesi, büyük bir hızla değişen ve gelişen teknolojiye uyum sağlaması gerekmektedir.
Veli Denizhan Kalkan Varlıkları ve eylemleriyle yaşamımızı kuşatmış bulunan günümüz organizasyonları, rekabet ortamında hayatta kalabilmek ve etkilerini sürdürebilmek için bilgi üretmek zorundadırlar. Örgüt içinde ve dışında gerçekleşen karmaşık etkileşimler sonucunda açığa çıkan örgütsel bilgi, kuruluşlarda yeniliğe kaynaklık edebilmekte ve zaman zaman örgüt için âdeta bir can simidi işlevi görebilmektedir. Bu çalışmada örgütlerde bilginin nasıl üretildiği, yeni örgütsel bilginin nasıl yaratıldığı üzerinde durulmaktadır. Bilgi üretimi işletmecilik, kamu yönetimi, strateji, örgüt bilimi, teknoloji ve yenilik yönetimi gibi birçok alanın ilgi sahası içinde yer almaktadır. Bilgi üretiminin daha iyi kavranması; örgütlerin, örgütlerdeki insan davranışının, yönetim süreçlerinin, çalışma ilişkilerinin, kısacası çağdaş yaşamın pek çok boyutunun daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacaktır.
İrfan ÇAĞLAR Değişim çağının en önemli eylemlerinden biri, değişimi doğru okuyabilmektir. Bunu yapabilen kişi, örgüt ya da toplumlar; bir taraftan ciddi anlamda kendilerini yenileme olanağını elde ederlerken, diğer taraftan da rakiplerine karşı rekabet avantajı sağlamaktadırlar. Değişimi okumanın bir adım ötesi ise onun yönetimidir. Hayatta her şey yönetilebilir. Dinamikleri farklı (asimetrik) işleyen değişim olgusu dâhil. Burada önemli olan; doğru yerde, doğru zamanda, doğru şeylerin yapılmasıdır. Doğru şeylerin yapılması, değişimin doğru algılanmasına bağlıdır. Bu da ilgili taraflarda güçlü değişim algısı oluşturmakla mümkün olabilir.
Değişim algısı uzun erimli bir süreçtir. Bir günde oluşmadığı gibi, bir günde de değişmez. Aynı zamanda uzun süreli enformasyon çabaları ile oluşturulabilecek bir sonucu ifade eder. Çünkü değişimi taraflar kayıtsız şartsız ve hemen kabul etmezler. Alışkanlıklar, statükoculuk ve değişimi hayatın özgürlüğüne yönelik tehdit olarak kabul etme gibi hususlar, bu algının oluşumunu zorlaştırır. Böylece bu ve benzer sebeplerden dolayı değişime karşı direnç noktaları oluşur. Yukarıda da ifade edildiği üzere, değişim algısının oluşumu ve yönetimi sürecinin beklenen sonuçları üretmesi, ilgili sürecin etkin yönetimine ve doğru değişim algısına bağlıdır. Etkin değişim algısının üzerine inşa edilecek bir değişim yönetimi sürecinin, yanlış yapılmaması durumunda başarılı olma ihtimali artacaktır.
“Değişim ve Değişim Yönetimi” kitabı dikkatli bir şekilde okunursa kitabın değişimi yönetmenin ipuçlarını verdiği anlaşılacaktır. Kitabın konsepti; öncelikle temel kavramların açıklanması ve okuyucunun hafızasında detaylı değişim olgusunun oluşturulması, daha sonra çevresel etkiler bazında değişim-çevre ilişkisinin ele alınması ve farklı boyutlar (modernleşme değişim ilişkisi, postmodern ölçekte değişimin incelenmesi ve makro düzeyde değişim algısının ortaya konmaya çalışılması vb.) çerçevesinde değişimin yorumlanması üzerine inşa edilmiştir. Kitaptaki temel amaç; olumlu anlamda değişim algısı oluşturmak ve değişimin lehinde bir farkındalık meydana getirmektir. Ümit ederiz ki bu, gerçeklik kazanır.
Abdullah Ballı, Abdullah Önden, Ali Kılıç, Aslı Dolu, Aslı Duman, Ayhan Aydoğdu, Buket Atalay Aycan, Burhan Atalık, Bülent Yılmaz, Çağatay Mirgen, Duygu Şirin, Ece Kır, Ersin Sünbül, Esra Kumaş, Ethem Kılıç, Filiz Bozağaç, Gülşen Kırpık, Gürol Baloğlu, Hamide Özyürek, Hüseyin İkizler, İhsan Erdem Kayral, Kaan Ramazan Çakalı, Melike Aktaş Bozkurt, Mert Aktaş, Murat Atik, Neslihan Turguttopbaş, Nuray Eser, Ozan Gülhan, Serdar Çelik, Süleyman Emir, Tacettin Sercan Pekin, Tolga Türköz, Zeynep Cındık "Blok Zincir ve Kripto Varlıklar kitabı, okuyuculara disiplinler arası bir bakış açısıyla yeni dünyanın kapılarını aralamayı amaçlayan bir çalışmadır. Blok zincir ve kripto varlık teknolojilerinin geniş kitleler tarafından henüz tam anlamıyla anlaşılmadığı bir aşamada gerek teknolojinin çalışma mantığını gerekse kripto varlıklar açısından öneminin herkesin anlayabileceği bir dilde ve sadelikte sunulması büyük önem taşımaktadır. Bu yaklaşımıyla bu kitap, blok zincir ve kripto varlıklar ile ilgilenen kişiler için ufuk açıcı bir niteliği üstlenirken daha önce bu teknolojilerle hiç tanışmamış kişiler açısından berraklaştırıcı ve önyargıları ortadan kaldıran bir misyon da yüklenmektedir. Bu çerçevede söz konusu teknolojilerin sadece teknik boyutlarını değil gerçek hayattaki izlerini de takip edecek şekilde farklı alanlardan pek çok yazarın katkılarıyla zenginleştirilmiş olan bu kitabın okuyuculara blok zincir ve kripto varlıklar dünyasını daha yakından tanıma fırsatı vereceğine inanıyorum".



Prof. Dr. Murat Yülek
OSTİM Teknik Üniversitesi Rektörü
Akın Marşap Geleceğin “global strateşim sistemi”, çağdaş stratejik gelişim trendleri ve yaratıcı bir vizyon rehberliğinde iyice özümsenerek canlandırılabilir. Global strateji atlasında, profesyonel stratejistlerin yüksek kalite standartlarında strateji tasarımı, üst düzey yaratıcılık ve yenilikçilik ister.
“Global dünya mirasını” korurken küresel yönetişim sistemlerine gereksinim ne düzeydedir? İnternetle başlayan global değişim sürecinde küresel ölçekte rekabette yüksek bir avantaj nasıl elde edilebilir? Uzak geleceğin ihtiyaçlarını karşılayacak çağdaş yönetişim stratejisi içeren, “cesur stratejik girişimler” nasıl yapılabilir?
Yaklaşan yeni stratejik bilgiler ve taktikler kazanmaya yardımcı olacak bu kitap rekabet gücü yüksek olan bir dünyada ihtiyaç duyulan yarışımcı gücü etkin kullanıma yardımcı olacaktır. Çağdaş iş stratejisi belirsizliği aşan, fırsat ve olanakları etkin/etkili bir formda yönetim kompozisyonu içeren, “yeni nesil yetkin stratejistler” ister. Bu kitabın içeriği, stratejiyi global ağ etkileşimleriyle birleştirerek geleceğin yönetimini öğrenenlere yepyeni ufuklar açıyor.
Pelin DÜNDAR Kaliteli, zamanında ve uygun maliyetli sonuçlar elde edebilmenin yolu bütünün onu oluşturan parçalardan daha fazla anlam yüklü ve bir o kadar da değerli olduğunu idrak etmekten geçmektedir.
Bütünü temsil eden sinerji; nefes aldığımız her nokta da keza doğanın her kesitinde mevcuttur. Dikkatli yapılan gözlemlemeler, bileşenlerin, parçaların, unsurların hatta ve hatta canlıların birbirlerinden aldıkları güçle çok daha büyük oluşumlara zemin hazırlayabildikleri gerçeğini göstermektedir.
Çözümlerin Ortak Şifresi: Sinerji ismini verdiğim bu kitap; altı çizilen rasyonel gerçekliğe dikkatleri çekmek ve pek çok soruna çözüm getirme noktasında da sinerji olgusunun adeta ortak bir şifre vazifesi gördüğü gerçeğini, seçilen farklı konulara bağlı kavramlar ve örnekler paralelinde irdelemek gerekçesiyle yazılmıştır.
Belirlenen konuya ilişkin sinerji hususunda hassasiyet gösterilmesi gereken bazı noktalar da değişmekte hiç şüphesiz. Ancak bunları öğrenmek veya anımsamak için sayfaları çevirmek gerekmekte…
Rıdvan Kahveci Dijital çağda düzen ve adalet nasıl sağlanabilir, yoksa mevcut düzen sadece bir illüzyondan mı ibaret? Rıdvan Kahveci'nin Dijital Çağda Stratejik Düzenleme Yönetimi ve Milli Dijitalleşme Modeli adlı eseri, bu zor soruya yanıt ararken okuyucuyu dijital dünyanın derin sularında yolculuğa davet ediyor. Bu karmaşık çağda stratejik düzenlemeler, karanlıkta parlayan birer fener misali yol gösterir. Ancak bu yeterli mi?
Kitap, dijitalleşmenin sunduğu fırsatları ve ardındaki bazı karanlık gerçekleri ele alarak okuyucuyu şu soruları düşünmeye davet ediyor: Geleceği kimler şekillendirecek? Dijital düzeni belirleyenler kimler? Kitap; stratejik yönetimin köklerinden stratejik düzenleme yönetimine, millî dijitalleşmenin yeni ufuklarından millî ve tam dijital bağımsızlığın korunmasına uzanan geniş bir yelpazeyi kapsıyor.
“Adalet olmadan nizam kurulmaz.” anlayışını dijital çağın karmaşasına taşıyan bu eser, okurları düşünmeye ve harekete geçmeye çağırıyor. Rıdvan Kahveci, modern düzenlemelerin ve etik değerlerin birleştiği bu noktada, okuyucusuna geleceği şekillendirecek stratejik ipuçlarını veriyor. Dijital çağda stratejik düzenlemelerin önemini, millî ve etik değerlerin korunmasını savunan bu kitap, dijital geleceğin anahtarlarını sunuyor.
Brent DAVIES, Barbara J. DAVIES, Sage 'Brent ve Barbara Davies okullarda personel geliştirilmesine yönelik bir yeni 21. yüzyıl paradigması sunmuştur. Onlar çeşitliliği, kişiselleştirmeyi, etik olmayı ve paylaşılan sorumluluğu desteklemektdir. Zor zamanlarımızda, ihtiyaç duyduğumuz büyük okulları tanımlayan yaratıcılık, yenilik ve okul personelinin uyumunu sağlamak için bu kitabı okumamız gerekecektir. Biz yeteneğin ve her çocuğun potansiyelinin geliştirilmesinin gerekli olduğunu biliyoruz. Şimdi ihtiyaçlarımızın okul personeliyle aynı olduğunu kabül etmeliyiz. Bu kitap, okullarımızın sürekli gelişimini sağlama kapasitesinin nasıl kurabileceğini göstermektedir.
LizReid, Başkan, Uzman Okullar ve Akademiler Tröstü
Yetenek yönetimi başarılı örgütlerin geliştirilmesinde önemli bir faktördür. Okullarımızın geleceğe yönlendirilmesi ve liderlik yapabilmesi için örgütler nitelikli personelden oluşan 'yetenek havuzları' geliştirme ihtiyacı duymaktadır.
Bu kitap, liderlere örgütlerinde yetenek yönetimi fikirlerini uygulayabilmelerine yönelik yapı ve kavramları açıklamaktadır. Yazarlar okullarda derinlemesine liderliği kurmak ve yüksek bir performansa sahip öğrenme ortamları oluşturmak gibi stratejik amaçların nasıl gerçekleştirileceği ve yetenek yönetimi üzerine odaklanmaktadır.
Yeniden şekillenen okulların ve liderlik rollerini ve sorumluluklarını yerine getirecek yetenekli bireylerin nasıl geliştirileceği gösterilirken yazarlar;
- Okulunuzdaki yetenekli bireylerin tanımlanması
- Okulunuzdaki yetenekli bireylerin ve liderlerin geliştirilmesi
- Okulda bir yetenek kültürü oluşturulması konularına odaklanmaktadır.
Bu kitap, okulun dönüşüm ihtiyaçlarını karşılayacak yenilikçi ve hayal gücü kuvvetli liderler geliştirilmesi güçlüğü ile karşılaşan okullar için çok önemlidir. Ayrıca bu kitap, İngiltere'de ve diğer ülkelerde eğitim örgütlerinde görev yapan okul müdürleri, uzman liderler, okul işletme yöneticileri ve lider olmaya aday öğretmenler için faydalı olacaktır.
Haridimos TSOUKAS, Robert CHIA Yaşamımız bir örgütün içinde başlar, çok sayıda örgütün içinde ya da etkisinde şekillenir ve yine bir örgütün içinde sonlanır. Sahip olduğumuz etkin ve verimli örgütlerin yaşam kalitemizi ve refah düzeyimizi yükselttiğini düşünecek olursak; nasıl bir yaşam sürdüreceğimizin, örgütlerle yakından ilişkisi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Hayatımızın şekillenmesinde bu kadar önemli bir rolü olan örgütler ve bu örgütlere ilişkin bilgi, her yönüyle felsefi analize tabi tutulmayı hak etmektedir.
Felsefe ile örgüt teorisi arasında ilişki var mıdır? İlk bakışta çok küçük bir ilişkinin var olduğunu söylemek mümkünken, yakından bakıldığında çok sayıda bağlantının bulunduğu görülmektedir. Örgüt kuramlarını anlama ve örgütleri açıklama çabalarımızda metafizik bilgilerimizin süreçleri şuursuzca ve derinden etkilemekte olduğu, felsefe konusundaki çalışma ve analizlerle ortaya çıkmaktadır.
Felsefi akım önermelerinin örgüt teorileri ile ilişkisini konu alan bu kitap, felsefi analizlerin örgüt teori ve araştırmalarına katkısını okuyucuya sunmaktadır.
A. Osman Serdar Çıtak Finans teorisindeki yatırımcı tercihleri ile iktisat teorisindeki tüketici tercihleri yaklaşımları, rasyonellik varsayımında ortak bir paydaya ulaşır. Günümüzün global finansal piyasalarında, yatırım yapmayı planlayan ortalama bir yatırımcının rasyonel tercihlerde bulunabilmesi için finansal bilgi ve finansal okuryazarlık düzeyinin gelişmesi ve belirli bir noktaya gelmesi gerekmektedir.
Finansal Yatırımın Analizi'nde, ortalama bir yatırımcının portföyünde bulundurabileceği veya bulunmasını arzu edebileceği, finansal aktif değerler ile yatırım araçlarına yönelik yatırım teknikleri ve stratejileri yalın bir şekilde sunulmuş ve okuyucunun finansal bilgi düzeyinin artırılması hedeflenmiştir.
Bu anlamda kitap; yatırım teorisinin karmaşık alanlarını, olabildiğince anlaşılır hâle getirerek konuyla ilgili çalışma yapan herkese faydalı olma amacındadır.
Şule Darıcan 21. yüzyılın yönetim yaklaşımları; teknolojik gelişmeler, küreselleşme, dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve hızla değişen piyasa koşulları gibi faktörler nedeniyle geçmiş dönemlerden oldukça farklıdır. Geleneksel yönetim yaklaşımları daha çok hiyerarşik yapı, otoriteye dayalı karar alma ve standartlaştırılmış süreçlerle karakterize edilirken günümüzün dinamik iş dünyasında bu yapıların yetersiz kaldığı gözlemlenmektedir. Hızlı karar almayı, çeviklik ve esnekliği gerektiren bu yeni dönemde, organizasyonların yeniliklere hızla uyum sağlayabilmesi, yaratıcı düşünceyi teşvik etmesi ve değişen koşullara göre stratejilerini sürekli güncellemeleri önem kazanmıştır. Bu farklılıkların temelinde, dijitalleşmenin organizasyonların yapısını ve işleyişini dönüştürmesi yatmaktadır. Bilgiye anında erişim, iş süreçlerinin otomasyonu ve büyük veri analitiği ve yapay zekâ gibi unsurlar, yöneticilerin artık daha hızlı, veriye dayalı ve şeffaf kararlar almasını mümkün kılmaktadır. Ayrıca çalışanların bireysel yeteneklerini ve katılımcılığını öne çıkaran çevik yönetim, yaratıcılığı ve inovasyonu teşvik eden organizasyon yapıları ile birlikte ön plana çıkmıştır. Çevreye ve topluma duyarlı sürdürülebilirlik hedefleri de yeni yönetim yaklaşımlarının ayrılmaz bir parçası hâline gelmiş; böylece 21. yüzyıl yönetimi, yalnızca kârlılığı değil toplumsal faydayı ve çevresel sorumluluğu da göz önünde bulunduran daha geniş bir bakış açısını benimsemiştir.
Geleceği Yönetmek: 21. Yüzyılın Yönetim Yaklaşımları kitabı, modern iş dünyasının dinamiklerini ve zorluklarını derinlemesine ele alarak yöneticiler, akademisyenler ve öğrenciler için zengin bir kaynak sunmayı hedeflemektedir. Hem profesyoneller hem de öğrenciler için ilham verici ve pratik çözümler sunan bu eser, geleceğe yön vermek isteyen herkesin kitaplığında bulunması gereken bir rehber niteliğindedir.
Levent İncedere Hastanelerde, iş sağlığı ve güvenliği faaliyetlerinin etkin bir şekilde yürütülmesi hem çalışanların sağlığı hem de toplumun sağlığı açısından önemli bir sorumluluktur. Bu çerçevede, işyerlerinde yapılan risk değerlendirmeleri de önem kazanmaktadır.
Hastanelerde yapılan risk değerlendirmelerinde, risklerin derecelendirildiği risk değerlendirme yöntemlerinin kullanılması, elde edilen sonuçların sübjektif olmasına neden olmakta iken bu derecelendirme yolu ile önemsiz kabul edilen riskler, çoğunlukla sağlık çalışanlarının yaşamını dahi tehdit edebilen önemli riskler olabilmektedir.
Bu kitap, Görev Bazlı Risk Analizi adı verilen yeni bir risk analizi yöntemi önermektedir. Görev Bazlı Risk Analizi, çalışanların gözlemleri ve deneyimleri ışığında tespit edilen risklerin, derecelendirilip sıralanmadığı nitel bir risk değerlendirme yöntemidir.
Görev Bazlı Risk Analizi, özel hastaneler üzerinde yapılan bir araştırmaya dayanılarak geliştirilmiştir. Ancak diğer sektörlerde de rahatlıkla kullanılabilir.
Kitap; teorik temelleri, metodolojisi ve uygulaması da dâhil olmak üzere Görev Bazlı Risk Analizi'ne ayrıntılı ve genel bir bakış sunmaya çalışmaktadır. Ayrıca bir hastane ortamında iş sağlığı ve güvenliğini iyileştirmek için Görev Bazlı Risk Analizi’nin nasıl kullanılabileceğini gösteren bir vaka çalışması da içermektedir.
Görev Bazlı Risk Analizi, çalışanlara yönelik riskleri belirlemeye ve azaltmaya yardımcı olabilecek, basit, etkili ve çalışan merkezli bir yaklaşımdır.
Ahmet Ferda Çakmak, Banu Açıkgöz, Hatice Uzun, İlkay Turan, İlknur Uncuoğlu Yolcu, İnci Öztürk Erkoçak, Kürşat Taştan, Meryem Aybas, Nalan Sabır Taştan, Nurdan Gürkan, Özlem Bahadır, Pınar Arslan, Sema Yiğit, Sinan Yılmaz, Şaban Esen Günümüzde ortaya atılan yeni liderlik teorileri pozitif örgütsel değişim ve sürdürülebilir performans için temel liderlik yetkinliklerine ve davranışsal gelişmelere oldukça önem vermektedir. Bir liderin etkili olma kapasitesinin nasıl geliştirileceği süreci akademisyenler arasında sürekliliği olan bir tartışma konusudur. Araştırmalar, dinamik, karmaşık ve zorlu ortamlarda liderlerin becerilerini giderek artan bir şekilde sürekli geliştirmeleri gerektiğini öne sürmektedir. Liderlik becerilerinin neler olduğu konusunda yaygın bir fikir birliği vardır ve bu konuda birçok kaynakta benzer özellikler sıralanmaktadır.
Literatürde liderlik becerileri genel olarak “Hard Leadership Skills” ve "Soft Leadership Skills" olarak iki ayrı kategoride değerlendirilmektedir. Hard Leadership Skills'in Türkçe kavramsal karşılığı Teknik Liderlik Becerileri'dir. Bu beceriler genellikle üniversitelerin “işletme” bölümü eğitimlerinde kazanılan ölçülebilir becerilerdir. Ortalama bir işletme mezununun, mezuniyeti ile birlikte bu becerileri kazandığı varsayılmaktadır. Soft Leadership Skills'in Türkçe kavramsal karşılığı ise Sosyal ya da Davranışsal Liderlik Becerileri'dir. Özellikle son yıllarda oldukça ön planda olan bu beceriler gün geçtikçe insan odaklı bir anlayış benimsenmeye başlayan profesyonel hayatta liderlerin olmazsa olmaz becerileri olarak karşımıza çıkmaktadır. Artık eski zamanlarda olduğu gibi sert, otoriter, anlayışsız ve disipline gereğinden fazla önem veren liderlerin günümüz profesyonel çalışma hayatında başarılı olmaları mümkün değildir
Kitapta, liderliği okuyucuya tüm yönleriyle sunabilmek için öncelikle liderlik teorileri, örgüt kültürü ve örgütsel bağlılık konularında kavramsal bilgi verilmekte, daha sonra küresel bir anlayışla liderliğin önemi vurgulanmakta ve sonraki her bölümde bir davranışsal liderlik becerisi ile ilgili kavramsal ve uygulamaya dönük bilgi sağlanmaktadır.
Bahar Doğan, Banu Ergin, Dengeli Liderlik, Esra Yazıcı, Fatma Şehkar Fayda Kınık, Feride Öksüz Gül, Feride Öksüz Gül,, Gözde Türkmenoğlu, İsmail Karsantık, Münevver Çetin, Özge Hacıfazlıoğlu, Semih Çayak Günümüz koşullarında geleneksel liderlik kuramlarıyla birlikte bireysel ve toplumsal ihtiyaçlara cevap verebilecek çağdaş liderlik kuram ve uygulamalarının önemi her geçen gün artmaktadır. Bu doğrultuda örgütlerin amaçlarına ulaşmalarını sağlayacak etkili liderlerin yetiştirilmesine daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Bu kitapta, belirtilen ihtiyacı karşılamaya yönelik olarak öncelikle geleneksel liderlik kuramları çerçevesinde bir temel oluşturulmakta; ardından dengeli liderlik, öğretmen liderliği, öğretimsel liderlik, hizmetkâr liderlik, toksik liderlik, kendi kendine liderlik ve yükseköğretimde akademik liderlikle ilgili bilgiler ve uygulama önerileri sunulmaktadır. Güncel tartışmalar ışığında kuramları uygulamaya dönüştürme açısından fikir verebilecek olan kitabın; her öğretmenin, yöneticinin ve politika yapıcının faydalanabileceği bir eser olarak alana katkı sağlaması beklenmektedir.
Hakan Bütüner Hedef Odaklı Sistematik İyileştirme Planlaması, her bir projenin geçtiği altı adımın oluşturduğu prosedürler şablonundan ve her iyileştirme projesinde yer alan üç temel unsurdan oluşmaktadır. Her adım, takip eden bölümlerde detaylı olarak anlatılmaktadır. Kitap, iyileştirme sistematiği konusunda detaylı bir çerçeve sunmayı amaçlamaktadır.
Bu kitap kapsamında yer alan ana başlıklar aşağıda listelenmektedir. Sunulan yöntem ve teknikler, örnek olaylar ve çalışma formları sizi işletmenizin iyileştirme planını hazırlamaya başlatacaktır.
Kitabın birinci bölümünde, hedef odaklı iyileştirme ve bilhassa hedef odaklı sistematik iyileştirme planlamasının genel çerçevesinden ve özelliklerinden bahsedilmektedir.
İkinci bölümde, sistematik iyileştirme planlamasının adımları detaylı bir biçimde işlenmektedir.
Bu kitap temel olarak üç grup için yazılmıştır:
Birinci grup, iyileştirme gerçekleştirmek isteyen bireylerdir. Bir kişi gerekli becerilere sahip olabilir ancak farklı işletmelerin iyileştirme planlarının farklı prosedürler gerektirdiğinin tam olarak bilincinde olmayabilir. Geleneksel yaklaşımının yerini daha geniş kapsamlı analiz almalı ve ayrıntılara ilişkin bireysel ve olgusal analizi grup fikirlerinin ve uygunluk veya tercih değerlendirmesinin yolunu açmalıdır. Bu yöntem basit anlaşılabilir ve kolay kullanılabilir bir prosedürü sunmakta ve ilerledikçe işi dokümante etmektedir. Bu da doğal olarak onay almaya yönelik yolu kesinlikle kolaylaştırmaktadır.
İkinci grup, iyileştirme proje ekibidir. Uyumlu bir yaklaşımı takip etmekle iletişimler büyük ölçüde basitleştirilecek ve ekip projesini daha kısa zamanda daha iyi bir sonuçla tamamlayacaktır.
Üçüncü grupta küçük işletme sahipleri yer almaktadır. Bu grup tipik olarak iyileştirme projeleri için istekleri ve ihtiyaçları olduğu hâlde, büyük miktarda bütçe ve geniş zaman ayırmak konusunda gönülsüzdür.
Bu kitap esas olarak yol gösterici bir kılavuzdur. Spesifik, basit anlaşılabilir ve kolay kullanılabilir olacak şekilde tasarlanmıştır.
Ali Kul, Beyşan Tarık Işın, Çetin Karahan, Erdal Kılıç, Erdoğan Güneş, Göksel Korkmaz, Gülmelahat Doğan, Gülüzar Kurt Gümüş, H. Alperen Evrensel, Hilal Fidan, Kamil Demircan, Mehmet Ünal, Memduh Begenirbaş, Metin Reyhanoğlu, Mevlüt Gürbüz, Neslihan Künye Polat, Özden Akın, Pelin Karaca Kalkan, Sinan Babaçoglu , Yusuf Gümüş , Zişan Cihangir Işın İnovasyon ekosistemi; geleceği şekillendiren güç, her alanda sınırları zorlayan yenilikler ve yaratıcılığın en saf hâli olarak tanımlanabilir. İnovasyonun, yalnızca teknolojinin değil toplumların, ekonomilerin ve bireylerin de dönüşümünü tetikleyen bir kavram olduğu günümüz dünyasında, bu kitap size inovasyonun derinliklerine inme fırsatı sunuyor.
İnovasyon Ekosistemi, yenilik kavramını hem akademik bir titizlikle hem de pratik bir bakış açısıyla ele alıyor. Lisans ve lisansüstü öğrencilerinden girişimcilere, iş dünyasındaki profesyonellerden akademisyenlere kadar geniş bir kitleye hitap eden bu eser, inovasyonu yalnızca bir fikir olarak değil bir yaşam tarzı olarak da tanımlıyor.
Kitapta, inovasyonun felsefi temellerinden toplumsal etkilerine, iş dünyasındaki uygulamalardan bilimsel gelişmelere kadar geniş bir perspektif sunuluyor. İster bir üniversite öğrencisi olun ister yeni bir iş modeli geliştiren bir girişimci, İnovasyon Ekosistemi, yaratıcılığınızı besleyecek, sizi geleceğin dünyasına hazırlayacak bir rehberdir.
Çığır açan fikirlerin, sınırları zorlayan projelerin ve geleceği bugünden inşa eden liderlerin izinden gitmeye hazır mısınız? Bu kitap, inovasyonun gücünü anlayan ve onu dünyaya aktarmaya cesaret edenler için yazıldı.
Adil Akkuş, Aysu Kes-Erkul, Ayşegül Sayan Karahan, Beyşan Tarık Işın, Didar Büyüker İşler, Ebru Caymaz, Erdoğan Güneş, Erşan Işın, Hakan Baykara, Hilal Fidan, Metin Reyhanoğlu, Neslihan Künye Polat, Özden Akın, Senem Altan, Sevda Mercan, Tuğrul Oğuzhan, Zeliha Tekin, Zişan Cihangir Işın İnovasyon ekosistemi; geleceği şekillendiren güç, her alanda sınırları zorlayan yenilikler ve yaratıcılığın en saf hâli olarak tanımlanabilir. İnovasyonun, yalnızca teknolojinin değil toplumların, ekonomilerin ve bireylerin de dönüşümünü tetikleyen bir kavram olduğu günümüz dünyasında, bu kitap size inovasyonun derinliklerine inme fırsatı sunuyor.
İnovasyon Ekosistemi, yenilik kavramını hem akademik bir titizlikle hem de pratik bir bakış açısıyla ele alıyor. Lisans ve lisansüstü öğrencilerinden girişimcilere, iş dünyasındaki profesyonellerden akademisyenlere kadar geniş bir kitleye hitap eden bu eser, inovasyonu yalnızca bir fikir olarak değil bir yaşam tarzı olarak da tanımlıyor.
Kitapta, inovasyonun felsefi temellerinden toplumsal etkilerine, iş dünyasındaki uygulamalardan bilimsel gelişmelere kadar geniş bir perspektif sunuluyor. İster bir üniversite öğrencisi olun ister yeni bir iş modeli geliştiren bir girişimci, İnovasyon Ekosistemi, yaratıcılığınızı besleyecek, sizi geleceğin dünyasına hazırlayacak bir rehberdir.
Çığır açan fikirlerin, sınırları zorlayan projelerin ve geleceği bugünden inşa eden liderlerin izinden gitmeye hazır mısınız? Bu kitap, inovasyonun gücünü anlayan ve onu dünyaya aktarmaya cesaret edenler için yazıldı.
Perihan Abay İstisnalarla yönetim, bir sorunu belirleme ve iletişim sistemidir. Yönetimin araya girerek sorunu çözme noktasında ilgili konunun yöneticiye bildirilmesi gerekiyorsa iletilecektir ve önemli olmayan hususlar ise bildirilmeyecektir. İstisnalarla yönetimin uygulamasıyla aynı zamanda yüksek kademelerdeki yöneticilerin ayrıntılı kararlar vermesi zahmeti ortadan kalkmakta ve organizasyondaki bireylerin inisiyatif kullanabilme becerileri de gelişebilmektedir. Böylece bir kuruluş; iş bölümü, yetki devri ve sorumluluk alma ile ilgili yaygın bir kontrol düzeni üzerine oturtulur.
İstisnai yönetim, yöneticinin bütün dikkatinin en önemli ve acil konulara odaklanmasını sağlamak için mükemmel bir yönetim tekniğidir. İstisnai yönetim ile günlük aktivitelerin organize edilmesi, uygun güç yapılarının oluşturulması ve görevlerin öncelik sıralaması ile belirlenmesi açısından yararlı olacaktır. Yöneticiler hiç kuşkusuz daha büyük sapmaları ele alarak düzeltme yapmak için daha fazla zaman ayıracak ve küçük sapmaları ise alt düzey yöneticilerin dikkatine sunmak üzere bırakacaklardır. Böylece işin beklenmeyen yönü veya performansında en önemli büyük sorunlar doğrudan üst yönetime bildirilecektir.
Bu kitapta, istisnalarda yönetimin; kavramsal çerçevesi, ilkeleri, fonksiyonları, türleri, alt boyutları, sonlandırma yöntemleri, uygulamaları ve istisnalarla yönetimin istatistiksel analizlerinin türleri üzerinde durulmuştur. Bu çalışma küresel rekabet piyasasında faaliyet gösteren işletmelerin, alanda çalışma yapan araştırmacıların ve tüm ilgili okuyucuların bilgisine ve yararına sunulmak üzere hazırlanmıştır.
Ünsal Sığrı • Gerçek lider, mutlaka büyük işler başaran değil insanların büyük işler başarmasını sağlayan kişidir.
• Küçük insanlar, kişileri; normal insanlar, olayları; büyük insanlar, fikirleri.
• İstediğinizi elde edemediğiniz anda, elde ettiğiniz şey tecrübedir.
• Cevapların hepsini öğrendiğiniz zaman, sorular değişmiş olur.
• Kaynaklarınızı genişletemiyorsanız ufuklarınızı genişletin.
• İyi bir konuşma, gerektiği kadar ve kısa olmalıdır.
• Değişim, bir slogandan, bir cümleden ya da bir kitaptan dolayı gerçekleşmez, eylem ile gerçekleşir.
• Gözlerinizi hedefinizden ayırırsanız engelleri görmeye başlarsınız.
• Başarılı insanlar, problemleri kabullenir, onlara çözüm bulurlar. Başarısızlar, çözümleri kabullenir, problem bulurlar.
• Birisine güvenmiyorsanız onunla çalışmayın, çalışıyorsanız güvenin.
• Kendilerine ait hiçbir hayali olmayanlar, sizinkileri de göremezler.
• Ne zaman karşıma çok zor gözüken bir problem çıksa aklıma hep, kolay olmadan önce her şeyin ne kadar zor gözüktüğünü getiririm.
• Bir insanın sahip olabileceği en büyük hazine, tutkuyla yaptığı bir iş için para ödeniyor olmasıdır.
Abdullah Yılmaz, Alptekin Develi, Cihat Erbil, Ebru Ertürk, Ebru Gökalp, Engin Deniz Eriş, Hande Ulukapı Yılmaz, Meral Çalış Duman, Müge Klein, N. Öykü İyigün, Selma Kılıç Kırılmaz, Serdar Çakan, Tuğba Karaboğa, Zehranur Sanioğlu Tanış Bu eser, işletmelerin tüm yapı ve süreçlerini gözden geçirmelerini sağlayan dijitalleşme ve dijital dönüşüm sürecini farklı boyutlarıyla ele alma amacıyla ortaya çıkmıştır. Ülkemizin birbirinden güzide on iki farklı üniversitesinden, alanlarında ve özellikle dijitalleşme ile dijital dönüşüm konularında yetkin on dört bilim insanının imzasını attığı eserde; dijitalleşme ve dijital dönüşümün temelleri, e-iş ve akıllı işletmeler, dijital dönüşüm ve yönetimi, dijital dönüşümün işletme yapı ve süreçlerine yansımaları arasında yer alan DAO'lar, dijital liderlik, dijital girişimcilik ve dijital sermaye kavramları ile değişen çalışma yaşamı bağlamında dijital insan kaynakları yönetimi, dijital kariyer ve yönetimi, dijital çalışma şekilleri, çalışma yaşamının geleceği, diğer yandan dijital olgunluk ve sürdürülebilirlik, siber güvenlik ve son olarak eleştirel yönetim çalışmaları perspektifinden dijitalleşme başlıkları ele alınmıştır.
Eserin; işletme ve yönetim organizasyon literatürüne, lisans ve lisansüstü düzeyinde eğitim gören öğrencilere, kamu ve özel sektör temsilci ve yöneticilerine ve konuya ilgi duyan okuyucularına faydalı olması umulmaktadır.
Alper Karavardar, Ayşegül Yalçın Özyurt, Burcu Divarcı Güney, Gülşah Karavardar, Harun Karadağ, Hülya Köse, Melis Kırımlıoğlu, Muhammet Yüksel, Şifa Kırhasanoğlu, Yusuf Aker Rekabet, iş dünyasının bir gerçeğidir. İşletmeler açısından iş dünyasında hayatta kalabilme değişimlere hızlı yanıtlar verilebilmesiyle mümkündür. Etkin bir piyasa sistemi içinde işletmeler sürekli bir mücadele süreci içindedir. İşletmeler diğer ekonomik birimlere karşı rekabet üstünlüğü sağlamak mecburiyetindedir. Günümüz iş dünyasında ünlü filozof Herakleitos'un "Değişmeyen tek şey, değişimin kendisidir." sözü hâlen geçerliliğini korumaktadır. İş dünyasında önemli olan güçlü olmak değil, değişimi doğru bir biçimde yönetmek, yani değişen koşullara hızlıca uyum sağlayabilmektir. İnsan sürekli bir değişim içinde gelişmekte, evrilmektedir. Ticari hayatın temel ögesi insan olduğu için örgütler de tıpkı diğer canlı organizmalar gibi dönüşüm içerisindedir. Örgütler değişimi kucaklayarak değişen pazar koşullarına yanıt verebilirler. İşletme disiplini ilhamını iş dünyasından alır. İş dünyası, işletme disiplinine öncülük eder. İşletmeler gibi işletme disiplininin de sürekli değişen koşullar karşısında kendisini yenilemesi gerekmektedir. Akademinin, iş dünyasının beklentilerine cevap verebilmesi için iş dünyasının güncel sorunlarına ilişkin kavrayışlar geliştirmesi bir zorunluluktur. İşletme bilimini etkileyen güncel meselelerin ele alınması hem eğitim müfredatının güncellenerek iş dünyasının ihtiyaç duyduğu nitelikli insan kaynağının yetiştirilmesine hem de iş dünyasındaki uygulayıcıların rekabet avantajı elde etmelerine katkı sağlayacaktır. Kitapta, işletme disiplinindeki güncel konular ele alınarak, bu konular ışığında öğrencilere, akademisyenlere ve uygulayıcılara farklı bakış açıları kazandırılması hedeflenmiştir. İşletme disiplini başlığı altında yer alan farklı bilim dallarına yönelik çalışmaların yer aldığı bu kitabın tüm okuyuculara ve insanlığa faydalı olması dileğiyle…
Aysun Varan, Behiye Beğendik, Bilge Baykal, Emrah Özbakır, Ezgi Yağmur Şimşek Demirci, Haydar Mücahit Şişlioğlu, Nesli Çankırı, Nigar Çağla Mutlucan, Nilüfer Kapukaya, Pınar Seden Meral, Serap Bozkurt, Sevcan Pınar, Şafak Gündüz Değişimin değişmeyen tek gerçek olduğu günümüzde klasik işletmecilik anlayışı da yerini daha duyarlı bir işletmecilik anlayışına bırakmaktadır. Artık işletmeler ne pahasına olursa olsun kâr elde etme amacını gütmeye devam etmemelidir. Sanayi Devrimi'nden yirminci yüzyılın sonlarına kadar hüküm sürmüş bu anlayış değişmeli, daha sürdürülebilir ve duyarlı bir yönetim felsefesine dönüşmelidir. Gezegenimizin kaynakları gözetilmeli, çevreye zarar vermeden ve toplumların sosyal yapısında bozulmalara yol açmadan üretim yapılmalıdır. Herkesin çıkarlarının korunduğu ve refah artışının tabana yayıldığı bir ekosistem oluşturulmalıdır. Aksi takdirde sonraki nesillere aktarılabilecek mutlu bir gelecek olmayacaktır.
İçinde yaşadıkları ekosistemle barışık yaşamayan işletmeler, bizzat o ekosistemlerin üyelerinden tepki göreceklerdir. Dolayısıyla işletmeler artık çeşitli paydaşlarının taleplerini dikkate almak, iş çevrelerindeki değişimlere ayak uydurmak, trendleri takip etmek ve değişimlere yön vermek zorundadırlar. Bu nedenle çevrelerinden gelen değişim sinyallerine duyarlı olmak, sorunları anlamak, bunları zamanında algılamak ve gerekli aksiyonları almak stratejilerin oluşmasında dikkate alınması gereken unsurlardır. Yani artık işletmeler üyesi oldukları ekosistemlerin diğer bileşenleriyle simbiyotik bir ilişki sürdürmek durumundadırlar
Bundan sonraki yüzyıllarda duyarlı işletmecilik anlayışını benimseyen, ben yerine biz diyen, insanları, gezegeni ve karı birlikte göz önünde bulunduran işletmeler ayakta kalmayı başaracaklardır. Bu görüşler çerçevesinde oluşturduğumuz duyarlık işletmecilik ekosistemleri anlayışının akademik literatüre katkıda bulunması ve okuyucularına yol göstermesi en büyük dileğimizdir.
A. Vecdi Can - Süleyman Uyar Türkiye'de denetim denince akla bağımsız denetim; bağımsız denetim denince de akla genellikle finansal tabloların denetimi gelmektedir. Halbuki muhasebe denetimi, uygunluk denetimi ve faaliyet denetimi gibi alanları da kapsayan geniş bir içeriğe sahiptir. Ancak bugün bağımsız denetim şirketlerince uygulamada ağırlıklı olarak yalnızca finansal tabloların denetlendiği görülmektedir. İşletmelerin faaliyetlerinin kârlılık, verimlilik ve etkinliği üzerine odaklanan faaliyet denetimi ise çok yaygın olarak kullanılmamaktadır. Faaliyet denetiminin çok yaygın olmayışı uygulama sürecinin zor olması ve bu konuda herhangi bir yasal zorunluluğun bulunmayışı ile açıklanabilir. Bu kitapta, muhasebe denetimi türlerinden biri kabul edilen faaliyet denetimi incelenmiştir. Konu, muhasebe bilimi açısından özellikle maliyet ve yönetim muhasebesi ile muhasebe denetimi ekseninde ele alınmıştır. Herhangi bir faaliyet denetimi kendi denetim amaç, süreç ve kapsamına uygun bir performans yönetim sisteminden yararlanmak durumundadır. Faaliyet denetimi sürecinde kendisinden yararlanılabilecek başlıca performans yönetim sistemleri de kitapta ele alınmıştır.
Zeki Tüyen Üretim ve pazarlama alanında yoğun rekabetin yaşandığı günümüz dünyasında, işletmelerin uzun dönemli amaçlara yönelebilmeleri ve varlıklarını sürdürebilmeleri önemli hâle gelmiştir. Yenilikleri takip edemeyen, rakiplerini, müşterilerini izleyemeyen ve gelişmelere cevap veremeyen işletmelerin rekabetlerini sürdürebilmeleri kadar uzun dönemde varlıklarını sürdürebilmeleri de zorluk arz edebilmektedir.
Bu bağlamda, işletmelerin uzun dönemli olarak varlıklarını sürdürebilmeleri ve sektörlerinde sürdürülebilir rekabet üstünlüğü sağlayabilmeleri için uygun rekabet stratejileri oluşturmaları yanında uygun bir örgüt kültürüne sahip olmaları da gerekli bulunmaktadır.
Ayrıca örgüt kültürü, işletmelerin kendi iç yapılarında bütünleşme ve dış çevreye uyum sürecinde karşılaşılan sorunları çözme hususunda etkin bir işleve sahip bulunmaktadır. Bu etkin işlevin sağlanabilmesi için işletmelerin güçlü bir örgüt kültürüne sahip olmaları gerekli bulunmaktadır.
Günümüz dünyasında üretim ve pazarlama alanında sağlanan yoğun rekabet sonucu, işletmelerin klasik ve geleneksel yönetim anlayış ve uygulamalarından öte özgün örgüt kültürü ve rekabet stratejileri ile iç bütünleşme ve dış çevreye uyumlarını sağlamaları önemli hâle gelmiştir.
Böylece işletmelerin örgüt kültürleri ile uyguladıkları rekabet stratejilerinin rekabet üstünlüğü sağlanması hususunda etkisinin araştırılması ve söz konusu etkinin ne düzeyde mevcut olduğunun saptanmasının önem arz ettiği düşünülmüş ve amaçlanmıştır.
Kitapta; işletme yönetimi, örgüt kültürü, rekabet stratejileri ve stratejik yönetim konuları ile ilgili literatür bilgileri yanında örgüt kültürü, rekabet stratejileri ve rekabet üstünlüğü arasındaki etkileşimleri ölçmeye yönelik bir araştırma ve sonuçları yer almaktadır.
Kitap, gerek ulusal ve uluslararası rekabeti hedefleyen işletmeler ve gerek konuyla ilgili akademik camia, şahıs ve kuruluşlar için özgün ve yol gösterici temel bir kaynak eser niteliği taşımaktadır.
Aykut Bedük İşletme literatürüne kazandırılan “Karşılaştırmalı İşletme-Yönetim Terimleri Sözlüğü” alanında var olan boşluğu önemli ölçüde doldurabilecek bir eser niteliğindedir. Özellikle ALES ve KPSS sınavlarına hazırlanan İşletme, İktisat, Kamu yönetimi Uluslararası ilişkiler, Pazarlama ve benzeri programlarda okuyan ya da bu programlardan mezun olmuş olan ön lisans ve lisans öğrencileri için aynı zamanda yüksek lisans, doktora sınavlarına girecekler için de önemli bir başvuru kaynağıdır.
Tamsen Webster “Bu, empatiyle nasıl değişim yaratılacağına dair temel (ve ulaşılabilir) bir metindir.
Yayılmaya değer fikirler, fark yaratma yolculuğunda bizi etkileyenlerdir.”
This is Marketing kitabının yazarı, SETH GODIN

Büyük fikirlerinizi karşı konulamaz hâle getirin

Muhteşem bir fikriniz var. Bu o kadar güçlü ki bir yaşamı, bir pazarı ve hatta dünyayı değiştirebilir. Ancak bir sorun var: Diğerleri henüz bu gücü görmüyorlar. Eğer fikrinizin gerçekleşme olasılığını gerçekten değerli buluyorsanız o zaman -fikrinizi hedef kitlenizin kalpleri ve zihinleriyle bağlayan bağlantıyı- kırmızı ipliğinizi bulmaya hazırsınız.
En güzel yanı da kırmızı ipliğin zaten var oluşudur. Bu, hedef kitlenin sorunu ile çözümünüzü birbirine bağlayan görünmez bağlantıyı somut ve işlenebilir hâle getirir. Kırmızı İplik ile hedef kitlenizi harekete geçireceksiniz ve hem siz hem de hedef kitleniz, aradığınız sonuca ulaşacaksınız.
Ünlü konuşmacı, danışman ve TEDX strateji uzmanı Tamsen Webster, yüzlerce müşterisine öğrettiği bu süreç sayesinde unutulmaz sunumlar, toplantı açılış konuşmaları, pazarlama kampanyaları, TED konuşmaları ve daha fazlası gibi adım adım süreçleri paylaşıyor. Bu süreci kavradığınızda, hedef kitlenize fikirler ve seçenekler labirenti -ve kendi zihinlerinin labirenti- içinden rehberlik edebileceksiniz.
“Çoğu zaman, fikirlerinizde gördüğünüz potansiyel ile
diğerlerinin duyduğu arasında bir boşluk olur. Kırmızı İpliği Bulmak, piyasada dikkat çekmek ve bu boşluğu kapatmak için pratik bir yaklaşımdır.”
Reinventing You kitabının yazarı, DORIE CLARK
Richard PAUL, Linda ELDER Tüm yaşamımız, duygu ve düşüncelerimiz tarafından yönetilmektedir. Çoğumuz ağırlıkla gerçeğin farkına varmadan yaşadığımızdan düşünce becerilerimizi geliştirmeyi önemsemeyiz. Ancak düşünme; eğitim, psikoloji ve daha birçok alandaki bilim insanının üzerinde çalıştığı ve geliştirmeyi hedefledikleri becerilerden bir tanesidir. Eleştirel düşünme ise en temel ve önemli düşünme türleri arasındadır. Pek çok kişi tarafından bilinç dışı bir eylem olarak kabul edilen "düşünme"yi bilinç alanına çekip özel eğitim teknikleri ile geliştirmek mümkündür. Bu kitap; eleştirel düşünme becerileri kapsamında, kişinin tarafsız düşünür hâline gelme, düşünme seviyesinden haberdar olma, temel akıl becerileri, yetenekleri, içgörülerinin gelişmesine destek olma, sunulan düşüncenin zayıf ve güçlü manasını keşfetme vb. gibi becerilerini geliştirme, kendi düşünme standartlarını bilme, soru sorma ve düşünmedeki yerini anlama, düşünme içeriğini öğrenme, iyi düşünme becerilerini edinme, karar alma, problem çözme, mantık dışı düşünce ile başa çıkma, ulusal ve uluslararası propaganda yolları, zihinsel kandırmaca ve manipülasyonun farkına varma, etik akıl yürütme, stratejik düşünme becerileri ve ileri düşünür olma başlıklarında bilgi ve beceri kazandırmayı amaçlamaktadır. Buraya kadar sözü edilen bu becerileri kapsayan kitabın hem bilgi vermesi hem de Türkiye'deki akademisyen ve düşünürler tarafından bu konuda yeni eserlerin kaleme alınmasını, araştırma yapılmasını teşvik etmesi hedeflenirken matematik bilimlerinde ve sosyal bilimlerde eğitim gören öğrencilere, politikacılara, medya mensuplarına faydalı olacağı düşünülmektedir ve kişisel gelişimi bir yaşam biçimini hâline getirenlere geliştirici bir okuma serüveni olacağına inanılmaktadır. (Kim ile? Kim için?..)
21. yüzyıl becerileri arasında ilk sıralarda yer alan eleştirel düşünme becerisinin stratejik ve sistematik olarak nasıl geliştirilebileceğini anlatan bu kitap, okuyucular için hem günlük yaşamda hem de profesyonel hayatta kullanabilecekleri önemli reçeteler vermektedir. Bilgi çağının getirdiği bilgi bombardımanı içinde hangi bilgiye nerede, nasıl, niye, ne zaman ve kim ile kim için ulaşılır sorularının cevaplarını çok gelişmiş tablolar ve şekiller ile anlatarak görsel anlamda hatırlanır ve uygulanabilir kılmakta; sol beynin işlevi olan eleştirel düşünceyi çok daha ileriye götürerek bilginin yaratıcılığa dönüştürülmesinde önemli rol oynamaktadır. Basitliğin getirdiği mükemmellik ile değişen ve devrim niteliğinde yaşanan teknolojik gelişimlerde okuyucuların uygulamalı olarak karar verme becerilerini geliştirmekte ve okuyuculara bulundukları ortamda farkındalık oluşturarak fark yaratmalarını sağlayacak donanım vermektedir. Bu kitabın okuyucuları sadece eğitim dünyasındaki değişimi sağlamak isteyen kişiler değil profesyonel dünyada da dönüşümü sağlamak isteyen oyuncular ve liderler olmalıdır.
Mustafa Aslan, Mübeyyen Tepe Küçükoğlu, Doğan Uzun, Şayan Berber, Duygu Hıdıroğlu, Serdar Çakan, Caner Günaydın, Ayhan Aksu, Edanur Çelik, Fatih Yaman, Ayhan Bayram, S. Öznur Sakınç, Fatma Temelli, Bilgehan Tekin, Ufuk Karadavut, Neslihan Özdemir, Hüseyin Şenerol, Yusuf Yıldırım, Halil Özcan Özdemir, Ufuk Karadavut, Demet Çakıroğlu, Kürşad Özkaynar, Cihan Tınaztepe, Özlem Şenlik, Kriz; söylemesi kolay ama tecrübe etmesi zor ve hatta acı bir olgu. Krizler sadece iş hayatına has bir olgu da değildir. Sağlıktan siyasete, eğitimden evliliğe hayatın her alanında krizler yaşanmaktadır. Bazı krizler az hasar bırakırken bazıları çok büyük travmalara sebep olabilmektedir. İyi yöneten örgütler ise yaşanan krizlerden büyüyerek çıkmaktadırlar.
Tüm ülkelerin ve hayatların birbirlerine daha çok bağlı olmaya başladığı günümüz dünyasında, artık krizin sadece kendi bölgemizde, ülkemizde ya da işletmemizde olması gerekmemektedir. Dünyanın herhangi bir yerinde, herhangi bir sebepten dolayı ortaya çıkan bir kriz, tüm dünyayı etkileyebilmektedir. Krizi fırsata çevirmek ise tümüyle ona hazırlıklı olma ve onu yönetme ile ilgili bir olgudur.
Kriz ve Yönetimi kitabı, hem kriz hem de kriz yönetim sürecinin anlaşılması ve yönetilmesi hususunda bir başvuru kaynağı olmaya adaydır.
Turgut Karaköse Kurumları, sosyal paydaşlar nezdinde rakiplerinden farklı kılan en temel unsur itibarlarıdır. Her kurumun mutlaka bir itibarı vardır; itibarın iyi veya kötü, güçlü ya da zayıf olması onun nasıl yönetildiğiyle yakından ilişkilidir. İtibar, iç ve dış paydaşların takdiri ile kazanılır ve altın kadar değerlidir. İtibarın inşası, uzun bir süreci almakla birlikte, iyi yönetilemediği takdirde kısa bir sürede erozyona uğrayabilmektedir. İtibarın yitirilmesinin maliyeti, kurumun ekonomik olarak değer kaybetmesinden çok daha yüksektir. Bunun için örgütler, görünmeyen en değerli varlık olan itibarın önemini kavrayarak buna yatırım yapmalıdır.
Bu eserin temel amacı; kurumsal itibarın örgütler açısından önemini tartışmak ve bu varlığın yönetimiyle ilgili bazı ipuçları vermektir. Bununla birlikte kitapta, yurt içinde ve yurt dışında yapılan çalışmalar çerçevesinde itibar yönetiminin genel bir panoraması sunulmuştur. Kitabın, tüm araştırmacılara ve yöneticilere yararlı olması dileğiyle…
Serdar Eldemir Finansal açıdan çok sağlam görünmesine rağmen çok büyük ulusal veya uluslararası bir şirket aniden iflas edebilir mi? Ne yazık ki evet. Son yıllarda bazı şirketlerin üst düzey yöneticileri maaş, prim ve diğer menfaatlerini sürdürmek için hissedarları, denetim şirketlerini ve kamuoyunu yanıltıcı bilgi ve belgeler sunarak buna sebep olmuşlardır. İşte bu nedenle, son yirmi yıldır, şirketin mali verileri ve performansı kadar şirketin kurumsal yönetiminin de çok önemli olduğu ortaya çıkmaya başlamıştır. Hissedar hakları, adillik, eşitlik ve hesapverebilirlik bir şirket üst yönetiminden beklenen en önemli kurumsal yönetim göstergeleri olmuştur. OECD tarafından 1999 yılında uluslararası kurumsal yönetim ilkeleri ilan edilmiş ve dünyada pek çok ülke bu ilkeler ışığında, kendi yerel uygulamalarını geliştirmiştir. Bununla birlikte, bu ilkelere uyulup uyulmadığını ölçmek amacıyla kurumsal yönetim uyum derecelendirmesi ortaya çıkmıştır. Böylece yatırımcılar, tedarikçiler veya diğer menfaat sahipleri bir şirketin finansal göstergelerinin yanında şirketin kurumsal yönetim notunu da öğrenerek hareket etme şansı bulmaktadırlar.
Buradan hareketle, bu kitapta; özel sektör firmaları ve çok uluslu şirketlerde giderek çok daha fazla uygulama alanı bulan kurumsal yönetim ilkeleri ve derecelendirme sisteminin kamu sektöründe de uygulanmasına yönelik bir model önerilmiştir. Bu derecelendirme modeli ile; kamu kuruluşlarının hizmetlerini yerine getirirken daha eşitlikçi, şeffaf ve hesap verebilir olması, etik değerlere, sürdürülebilirliğe ve kurumsal liderlik kapasitesine sahip olması, yaptığı tüm hizmetlerde kamu yararını gözetmesi amaçlanmaktadır.
Bu kitap sayesinde; kurumsal yönetimin ne olduğunu, kurumsal yönetim ilkeleri ışığında derecelendirme sisteminin nasıl çalıştığını, kamu kurumlarında böyle bir yaklaşıma neden ihtiyaç duyulduğunu anlama açısından önemli bir rehber edinmiş olacaksınız.
Abdullah Eravcı, Adnan Dede, Bahri Çetin, Cânip Kocaoğlu, Cebrail Yakışır, Fatma Ulutürk, Mehmet Ömer Özüçağlıyan, Mustafa Erinmez, Perihan Abay, Şeyma Bozkurt Uzan Dünya hızla değişmekte, bizler de bu değişimlere tanıklık etmekteyiz. Bu değişim hayatın her alanını etkilediği gibi örgütleri de etkilemekte ve ihtiyaçları da günden güne değiştirmektedir. Bu değişime paralel olarak küreselleşmenin de etkisiyle örgütlerdeki yönetim şekli de değişmektedir.
Günümüz örgütleri, hızla değişen bir ortamda ekonomik, teknolojik, sosyal ve kültürel sistem ile mücadele etmektedir. Küresel anlamda meydana gelen bu değişim ve gelişmeler ülkeler ve hatta örgütler arasındaki rekabeti de ileri boyutlara taşımaktadır. Örgütün, küreselleşmeden dolayı oluşan rekabet ortamının yarattığı dirence karşı kuvvetlenmesi, geliştirmiş olduğu değişim ve yeniliklerle doğru orantılıdır.
Bu kitapta, şehir pazarlamasında örgütlerin önemi ve pazarlama stratejileri, çevresel yönetim muhasebesi, örgütsel adalet algısı ve sinizm, kariyer yönetiminde değişim ve dönüşümler, örgütlerde sosyal sermayenin önemi, örgütsel iletişim, veri madenciliği ve örgütsel stresle başa çıkma yöntemleri gibi kavramların incelendiği bilimsel çalışmalar derlenmiştir.
Bülent Akkoyun In this study, which emerged after scientific research, it is explained the skills sought in employees and managers with change management and modern management techniques in the business world that has evolved with the influence of global problems. Then, data, method and results of field research conducted to embody the information, media and technology skills, technological system usability and the impact network, path and degrees of technology acceptance that affect the productivity of enterprises to achieve their ultimate goals are presented. In the period of the study, the economies of the countries experienced contractions due to both the global migration problem and Covid-19 and faced the most destructive effect of the last few centuries. Countries experiencing social trauma, have had to close their borders for a long time and had to go to the highest level of alert for crisis management. In other words, countries in economic, social and cultural difficulties have seen pessimistic days, civilized, developed and democratic appearance in peace and tranquility period was removed, strict rules came into play, cities were looted and places were set on fire while protests were exhibited, democracies were shelved and people were unemployed due to businesses being closed for a long time…
Emel Bahar Bilgi teknolojileri, iş dünyasında bilgi transferini hızla gerçekleştirecek zeminler oluşturmuş; kâğıtlardan arındırılmış sanal ofisler sayesinde yazışmalar elektronik ortamda üretilir, imzalanır ve hedef alıcılara iletilir hâle gelmiştir. Her ne kadar iletişimin görsel-işitsel yöntemlerle yapılması yaygınlık kazansa da yazılı iletişim, iş dünyasındaki önemini ve ağırlığını hâlâ hissettirmektedir. Kitabımız, yazışma eğitimi alan, iş hayatında yazışma yapan, yazışmayla ilgilenen herkes için faydalı olması amacıyla güncel yönetmelik çerçevesinde hazırlanmış ve bütün yazışma türleri, bol yazışma örnekleri sunularak açıklanmaya çalışılmıştır. Kitabın içeriğinde, iletişim, yazılı iletişim, yazışma teknikleri ve yazma süreci, resmî yazışmalar, iş (ticari) yazıları, özel yazışmalar, elektronik yazışmalar (EBYS), formlar, rapor hazırlama teknikleri ve belge işlemleri gibi bölümler yer almaktadır.
Muhittin Acar Bir örgütün yalıtılmış ve yalnız bir biçimde işlev görmesi, bir başına hareket ederek başarılı ve etkili olması bir hayli güç, neredeyse olanaksızdır. Bu kitabın yazılmasında da etkili olan bu tespit, kamu siyasalarının oluşumu ve uygulanması süreçlerine katılan kurumsal ya da kümesel aktörler kadar, bireyler bakımından da geçerlidir. O halde karşılaştıkları kısıtları aşmak, üretken kapasitelerini geliştirmek ve temel uğraşlarında açılımlar gerçekleştirmek isteyenler; karşılıklı yarar ve hakkaniyet ölçüleri çerçevesinde işleyecek yeni ilişkiler, işbirlikleri ve ittifaklar kurmak ya da mevcutlara katılmak için harekete geçmek durumundadırlar. Bu kitabın, anılan doğrultuda gelişecek bireysel ve kurumsal çabalara katkıda bulunması amaçlanmıştır. Bu anlatılanlar çerçevesinde kitap örgütten örgütlerarasına, özendiriciler, ögeler ve örgütlenme ve önderlik başlıkları altında konuyu sistemleştirmiş, birey ve kurumlar ile bu alanda kuramsal çalışmalar yürüten öğrenci ve araştırmacıların faydasına sunmuştur.
Akyay Uygur, Ali Gürsoy, Alper Bahadır Dalmış, Aysun Doğan, Ayşen Akbaş Tuna, Banu Gündoğan, Belgin Aydıntan, Ceren Giderler Karavelioğlu, Ercan Yavuz, Ersan Erol, Gülsen Topaktaş, Gülten Şenkul, Güven Dere, Hakan Koç, Hilal İlbars, İbrahim Aydın, İrge Şener, Kemal Eroğluer, Kevser Küçük Can, Kutay Akın, Mehmet Özgür Demirol, Meltem Dil Şahin, Muhammet Vapur, Muharrem Tuna, Mustafa A. Demirel, Mustafa Tefek, Onur Çelen, R. Dilek Koçak, Şehriban Aygün, Şeyma Gün Eroğlu, Tamer Kılıç, Umut Avcı İncelendiği zaman, insanlık tarihinin çağlara ayrıldığı görülmektedir. Her çağ, kendine özgü belli başlı farklılıklar içermektedir. İçinde bulunduğumuz çağ; iletişim çağı, teknoloji çağı, bilgi çağı vb. gibi çeşitli şekillerde isimlendirilmektedir. Bu çağı, örgüt ve örgütlenme çağı şeklinde de isimlendirmek, kanatimizce yanlış olmayacaktır. Modern çağın, örgütlerin ve örgütlenmenin önemli ölçüde değer kazandığı bir çağ olduğu gözlemlenmektedir. Örneğin, bir toplumun gelişmişlik düzeyi incelenirken sadece iktisadi ve sosyal verilere değil aynı zamanda o toplumun bireylerinin örgütlenme düzeyine de bakılmaktadır. Örgütlenme düzeyi yüksek olan toplumlar, gelişmiş demokrasiler olarak kabul görmektedir. Örgütlenmenin sadece kamu kurumları bağlamında değil sivil toplum kuruluşları nezlinde de gelişim göstermesi, önem arz etmektedir. Bu bağlamda örgütler, örgütlerin üyeleri ve toplum için örgütsel davranış bilim dalı, her geçen gün önem kazanmaktadır. Örgütsel davranış bilim dalının önem kazanması, örgüt içi davranışı anlama ve açıklama çabalarının artmasına sebep olmuştur. Bu eser, bu çabaların bir örneğini temsil etmektedir.
Mehmet Rıza Derindağ This book is written to help managers respond to current management issues of NGOs and their projects. It is written to address management issues through a managerial perspective and help volunteers and professional employees grasp a better understanding of the issues surrounding the management of NGOs.
Numerous resources and the author's own experience as manager of NGOs contributed to the development of this book.
I hope that reading this book will help you gain a better appreciation and understanding of the contributions of NGOs in community and country development and apply your learnings in actual practice.
Mehmet Ali KÖSEOĞLU, Erdal AKDEVE "Başarının temeli olan stratejiyi geliştirmek ve uygulamaya dönüştürmek, sahip olunan bilginin düzeyine bağlıdır. Bu kitap ile bu bilgiyi kazanmadaki en etkili yollardan biri olan rekabet istihbaratının bütün örgütler için ne anlam ifade ettiği ve nasıl kullanılabileceği derinlemesine ve kuşatıcı bir şekilde tarif edilmektedir."
Prof. Dr. Mehmet BARCA, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, İşletme Fakültesi Dekanı

"Bir işletme olarak hayatta tutunmak ve bunu devam ettirebilmek için rakiplerde, müşterilerde, hükümet ve diğer etkileyici unsurlarda neler olup bittiğini zamanında, doğru bir şekilde betimlemek gerekir. Bunun nasıl yapılacağını tarif eden bu eser işletmeler için alanda önemli bir boşluğu gidermektedir."
Adnan DALGAKIRAN, OAİB Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı

"Kitap, önemi gittikçe artan rekabet istihbaratı konusunu analiz etmekle kalmıyor, yönetim teorileri, bilgi yönetimi ve etik konularıyla bağlantısını ustaca kuruyor".
Prof. Dr. Şükrü ÖZEN, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, İşletme Fakültesi
Birol Büyükdoğan Yeni Koronavirüs hastalığı (COVİD-19) Aralık 2019’da Çin’de başlayıp ardından tüm dünyaya yayılmış bir virüs türüdür. Uzun yıllardır hiçbir virüs insanların hayatlarını bu derece etkilememiştir. Üretim sektöründen hizmet sektörüne, eğitim sektöründen ulaşım sektörüne kadar tüm sektörler bu salgından oldukça fazla etkilenmişlerdir. Bu etkilenme üretimin düşmesinden satışların düşmesine, eğitim alamamaktan işe gidememeye kadar birçok konuda insanları etkilemiştir.
Bu dönem temizlik alışkanlıklarımızdan iletişim alışkanlıklarımıza kadar birçok konuyu da değiştirmiştir. Temizliğe daha fazla önem verirken online iletişimi de daha fazla kullanır olduk. Şirketler COVİD-19 salgın dönemini daha az hasarla atlatmak için çeşitli tedbirler almışlar, tüm iletişim kanallarını kullanarak tüketiciyle olan bağlarını koparmamaya çalışmışlardır. Kurumsal itibar kurumların hedef kitle açısından saygınlık durumu olarak tanımlanabilir. Şirketler saygınlıkları oranında ayakta kalabilmektedirler.
COVİD-19 salgını döneminde kurumların saygınlığı daha fazla dikkat edilmesi gereken bir yönetim fonksiyonu haline geldi. Kurumlar web sayfalarıyla birlikte sosyal medya hesapları yoluyla da paydaşlarıyla iletişime devam ettiler. Özellikle sosyal medya yoluyla yapılan paylaşımlarda tüketiciye dönük daha duygusal mesajlar öne çıktı. Salgının birlikte atlatılacağı mesajı her fırsatta verilmeye çalışıldı. Bu kitap öncelikle kurumsal itibar konusunda teorik bilgiler vermekte, ardından COVİD-19 sürecinde sanayi kuruluşlarının sosyal medya yoluyla yaptıkları paylaşımların kurumsal itibar açısından değerlendirmesini yapmaktadır.
Abdusselam Sağın, Adem Başpınar, Ali Arı, Alper Akpınar, Ayşenur Topcu, Aytekin Cantekin, Bulent Yılmaz, Cem Barlas Arslan, Goksel Korkmaz, Kemal Eroğluer, Mahir Terzi, Mehmet Hanefi Topal, Mehmet Şahin, Memduh Begenirbaş, Metehan Topsakal, Muhammad Nadeem, Mustafa Bekmezci, Mustafa Kemal Topcu, Necmettin Celik, Raif Cergibozan, Semih Ozen, Serkan Yenal, Ufuk Bal, Unal Cağlar, Wasim Ul Rehman, Yunus Ozcan Son dönemde yakından takip edilen savuma ve güvenlik ekonomisi, dünya üzerinde mevcut doğal kaynaklar ve doğal kaynakların durumları, bilimsel ve teknolojik gelişmeler, küresel aktörler ve uluslararası arenada yaşanan gelişmeler ile birlikte dikkat çeken ve üzerinde çalışılan bir alan hâline gelmiştir. Kamusal bir hizmet olan güvenliği sağlamanın temel unsuru olan savunma gücü, ekonomi ile yakından ilişkili bir kavramdır ve bağımsızlığın, ülkenin ve milletin bekasının temelini oluşturmaktadır. Ülkelerin jeopolitik konumu yanında sahip olduğu savunma sanayi özellikleri, uyguladığı savunma sanayi politikaları ve bu politikaların sosyoekonomik dinamikleri, savunma harcamalarının etkinliği ve ekonomi üzerindeki etkileri, silahlanma yarışı ve silahsızlanma süreci, çatışma, savaş ve terörizmin sosyoekonomik ve politik dinamikleri gibi pek çok konu savunma ekonomisi alanında incelenmektedir.
Sınırlı sayıda kaynağın olduğu savunma ve güvenlik ekonomisi alanına katkıda bulunmak, alanının temel unsurlarını açıklamak, ekonomi ve güvenlik kavramlarını disiplinler arası bir yaklaşımla incelemek amacıyla hazırlanan bu eserin; araştırmacılara, savunma ve güvenlik ekonomisi alanında çalışanlara ve bu alana ilgi duyanlara katkı sağlaması beklenmektedir.
Memduh Begenirbaş İnsanlar için güvenliğin çok önemli ve hayatta kalmak için temel bir ihtiyaç olduğu gerçeği zaman içerisinde ülkelerin kendilerini iç ve dış tehditlere karşı korumaya yönelik savunma mekanizmaları geliştirmelerini gerekli kılmıştır. Bu düşünce söz konusu güvenliği sağlamayı bir esasa bağlama gereğinden hareketle savunma yönetimi kavramını ve uygulamalarını hayata geçirmiştir.
Savunma yönetimi ve planlaması ülkeler için her zaman ön planda olmasına karşın özellikle son yıllarda çok daha fazla oranda kamuoyunun ilgisini çekmektedir. Son çeyrek yüzyılda dünyada yaşanan savaş ve çatışmalar başta olmak üzere sosyal, teknolojik, politik ve ekonomik değişimler toplumların savunma ve güvenlik konularına bakışını da etkilemiş, daha şeffaf, az maliyetli, etkin ve esnek savunma süreçleri ve uygulamaları ön plana çıkmıştır.
Savunma yönetimi ve planlaması, başta ülkelerin bekası ile millî menfaat ve çıkarlarını korumak ve her türlü tehdide karşı tedbir almak maksadıyla savunmaya ayrılan kaynakların belli bir stratejik plan dâhilinde kullanılması ile hedeflerin gerçekleştirilmesi sürecinde yapılan faaliyetler bütünüdür. Kitapta söz konusu savunmaya yönelik faaliyetlerin özellikle planlama safhasında dikkate alınması gereken hususlar ile felsefesine yer verilmiştir. Bu kapsamda çalışmada öncelikle stratejik düzeyde savunma yönetimi kavramı, çevresi ve ilişkili bulunduğu disiplinler anlatılmış, daha sonra tarihsel süreç içerisinde savunma planlama yaklaşımları ile savunma tedariki konularına yer verilmiştir.
Fatih Yiğit Finans yöneticileri tarafından verilen en önemli kararlardan biri olan sermaye yapısı kararları, araştırmacıların üzerinde oldukça fazla durdukları bir konu olmuş ve böylelikle sermaye yapısı çalışmaları güncelliğini hiç yitirmemiştir. Bir şirketin sermaye yapısının ne olması gerektiği, işletme finansının en zor sorularından biri olarak durmaktadır.
Sermaye yapısı ile ilgili pek çok çalışma olmasına rağmen sermaye yapısı teorilerinin karşılaştırmalı olarak incelendiği, ampirik çalışmalarda ulaşılan sonuçlara göre bu teorilerin zayıf yönlerinin vurgulandığı çok fazla çalışma olmaması bu kitabın hazırlanmasında motive edici olmuştur.
Kitabın içeriği, hem lisans düzeyindeki öğrencilere kolay anlaşılır teorik bilgi sağlamak hem de yüksek lisans ve doktora düzeyindeki öğrencilere teorik bilginin yanında çalışmalarını tasarlamalarını kolaylaştıracak bir kılavuz sunmak amacına uygun olarak hazırlanmıştır. Teorik bilgiler, okuyanı bilgi yükü altında boğmadan sadece gerekli olanı sunmak ve benzerleri karşılaştırarak konuyu netleştirmek üzere kaleme alınmıştır.
Hakan Bütüner Stratejik plan, işletmenin mevcut durumu ile ulaşılmak istenen durum arasındaki yolu ana hatlarıyla belirtir. İşletmenin amaçlarını, hedeflerini ve bu amaç ve hedeflere ulaşmak için aldığı kararları belirlemesine yardımcı olur. Uzun vadeli ve ileriye dönük bir bakış açısı içerir. Oysa iş planı, günlük faaliyetlerde iş stratejisini takip etmek için işletmenin belirli alt birimlerini (pazarlama, finans, üretim vb.) organize ederek ve harekete geçirerek stratejik planın uygulanmasına yardımcı olur.
Sistematik İş Planlaması, her bir işletmenin geçtiği 6 adımlı bir yoldan oluşan doğrudan planlama için bir prosedür ve herhangi bir iş planlama projesinde yer alan 3 temelden (pazarlama stratejisi, operasyon stratejisi ve duyarlılık analizi) oluşur. Bu doğrultuda, stratejik planlama sistematiğine tamamlayıcı bir materyal olarak ve evrensel olarak her türlü işletmenin iş fonksiyonlarını planlamasına yardımcı olmak için yazılmıştır. Bu kitap, iş planlama sistematiğine ilişkin ayrıntılı bir çerçeve sunmayı amaçlamaktadır.
Sunulan yöntem ve teknikler, örnek olaylar ve çalışma formları ile bir işletmenin mevcut ve yakın gelecekteki stratejik planının hazırlanmasına rehberlik edecek kapsama sahip bu kitap aynı zamanda eksiksiz pratik iş planlaması için Excel çalışma sayfaları sağlamaktadır.
Bu bağlamda kitabın ilk kısmında, stratejik ve iş planları arasındaki ilişkiler anlatılmaktadır. Ayrıca stratejik planlamanın sistematik modelinin ana adımlarının tipik bir iş vakası üzerinde uygulanması açıklanmaktadır.
İkinci kısımda, iş fonksiyonlarının sistematik planlamasının genel çerçevesi ve özellikleri belirtilmektedir. Ayrıca, ilk kısımda bahsedilen iş vakası üzerindeki kullanımını göstererek sistematiğin adımlarının uygulanması ayrıntılı olarak açıklanmaktadır.
Bu kitap esas olarak iki grup için yazılmıştır:
Birinci grup; iş planlamacı, iş planlaması ile ilgilenen öğrenciler ve öğretim üyeleridir. İş planı planlama becerisine sahip olabilir, ancak iş planlamasının farklı bir sistematik prosedür kullanarak bir işletmenin stratejik planı ile birlikte çalıştığını tam olarak bilemeyebilir. Geleneksel yaklaşım sistematik bir yöntemin daha geniş analizi ile değiştirilmeli, bireysel ve olgusal analiz grup görüşlerine ve uygunluk değerlendirmesine yol açmalıdır.
İkinci grup ise, iş planlamasının tekniklerini ve sistematik prosedürünü uygulama konusunda bilgisi sınırlı profesyonelleri içermektedir. Bu ikinci grup, küçük bir işletmenin sahibi-yöneticisi, genel olarak iş planlamasına aşina olan yönetici ve kendi başına yapmayı planladığı bir işle karşı karşıya kalan bölüm başkanı gibi kişilerdir.
Bu kitap, Sistematik Stratejik Planlama ve Stratejik Planlamada İşletmelerden Gerçek Örnekler adlı önceki kitaplarım için tamamlayıcı bir materyaldir. Spesifik, anlaşılması basit ve kullanımı kolay olacak şekilde tasarlanmıştır.
Hakan Bütüner Literatürde, stratejik planlama konusunda yazılmış birbirinden kopuk ve dağınık düşünce, süreç ve teknikleri içeren çalışmalar yer almaktadır. Stratejik analiz araçlarının açıklandığı durumlarda da stratejik planlama için araçların nasıl kullanılacağının gösterilmesinden ziyade, konu sıklıkla kavramsal düzeyde ele alınmakta ve çok azında bunun nasıl gerçekleştirileceği açıklanmaktadır.
Sistematik stratejik planlama; her bir projenin geçtiği safhaların oluşturduğu bir çerçeveden, sade bir planlamaya yönelik prosedürler şablonundan ve her stratejik planlama projesinde yer alan temel esaslardan (rekabet avantajları, senaryolar, stratejiler) oluşan bir yöntemdir. Kitap, stratejik planlama sistematiği konusunda detaylı bir çerçeve sunmayı amaçlamaktadır. Bu doğrultuda, evrensel olarak her türlü işletmenin stratejik planlarının hazırlanmasına yardımcı olmak için yazılmıştır.
Sunulan yöntem ve teknikler, örnek olaylar ve çalışma formları ile bir işletmenin mevcut ve yakın gelecekteki stratejik planının hazırlanmasına rehberlik edecek kapsama sahip bu kitaptaki birinci bölümde; stratejik planlama çalışmasına başlamadan önce ve sonrasında yapılması gerekenler anlatılmaktadır. İkinci bölümde, sistematik stratejik planlamanın sadeleştirilmiş ve geliştirilmiş versiyonlarının genel çerçevesi ve özellikleri belirtilmektedir. Üçüncü bölümde, sistematik stratejik planlamanın adımları detaylı bir biçimde işlenmektedir. Son bölümde ise uygulama, izleme ve değerlendirme faaliyetlerinin sistematik bir şekilde yürütülmesi konusunda bir çerçeve sunulmaktadır.
Bu kitap esas olarak iki grup için yazılmıştır:
Birinci grup; stratejik planlamacı, stratejik planlama ile ilgilenen öğrenciler ve öğretim üyelerini kapsamaktadır. Stratejik planlamacı, stratejik planların hazırlanması konusunda gerekli becerilere sahiptir, ancak farklı işletmelerin stratejik planlarının farklı prosedürler gerektirdiğinin tam olarak bilincinde olmayabilir. Geleneksel yaklaşımının yerini daha geniş kapsamlı analiz almalı ve ayrıntılara ilişkin bireysel ve olgusal analiz grup fikirlerinin ve uygunluk değerlendirmesinin yolunu açmalıdır.
İkinci grup ise, stratejik planlama teknikleri konusunda yeterli bilgi sahibi olmayan profesyonel kişileri içermektedir. Bu grupta, küçük bir işletmenin sahibi-yöneticisi, stratejik planlamaya genel anlamda aşina olan yönetici ve kendi başına yapmayı planladığı bir iş ile karşı karşıya kalan bölüm müdürü gibi kişiler bulunur.
Bu kitap, esas olarak yol gösterici bir kılavuzdur ve Sistematik İş Planı adlı kitabımın ön koşuludur. Spesifik, basit anlaşılabilir ve kolay kullanılabilir olacak şekilde tasarlanmıştır.
Ahmet Erkasap, Ahmet Hakan Özkan, Alper Tutcu, Aybike Elif Bolcan, Burak Dumlu, Burcu Özge Özaslan Çalışkan, Cafer Şafak Eyel, Çağla Demir, Didem Yıldız, Gönül Gül Ekşi, İ. Burçak Vatansever Durmaz, Mehmet Kuruşcu, Okan Yaşar, Serkan Gün, Sinan Gürcüoğlu, Turhan Moç, Yunus Zengin İnsan unsuru günümüz koşullarında işletmeler açısından sahip olunan en önemli değer ve sermaye kaynağı olarak değerlendirilmektedir. İşletmelerin stratejik amaçlarına ulaşabilmeleri ve bu amaçları sürdürülebilir kılmaları noktasında işletmede çalışan insanların sahip oldukları nitelikler işletmelerin bu stratejik amaçlarına ulaşabilmeleri hususunda oldukça önemli durumdadır. Bu nedenle, son yıllarda insan kaynakları yönetimine stratejik bir bakış açısı getirilmiş ve “stratejik insan kaynakları yönetimi” yaklaşımı ortaya çıkmıştır. Günümüz koşullarında giderek artan bir öneme sahip olan bu konuda araştırmalar her geçen gün artmakta ve gelişmektedir.
Bu kitapta söz konusu stratejik insan kaynakları yönetiminin güncel konularla olan ilişkileri uzman akademisyenler tarafından incelenmiş ve kaleme alınmıştır.
Açelya Telli Danışmaz, Burcu Özgül, Büşra Müceldili, Derya Cihan Öksüzoğlu, Ercan Karakeçe, Evrim Gemici, H. Tuba Başaran, Kübra Mertel, Merve Vural Allaham, Perlin Naz Cömert, Pınar Sarp, Tuğba Karaboğa, Yonca Gürol Günümüzde işletmelerin insan sermayeleri ve sahip oldukları kabiliyetler en önemli sürdürülebilir rekabet avantajı kaynağıdır. Bu sebeple,insan kaynaklarının yönetimine stratejik bir bakış açısıyla yaklaşmak üst düzey yöneticilerin ve akademisyenlerin ilgi odağı olmaya başlamıştır. Genç ve dinamik bir kadroyla hazırlanan bu kitapta temel İKY konuları stratejik bir bakış açısıyla ele alınarak insan kaynakları yönetiminin gelecekte nereye doğru gideceği anlatılmaktadır.
Bu kitabı alandaki diğer kitaplardan ayıran en önemli özelliği; insan kaynakları yönetimi stratejileriyle işletme stratejilerini başarılı bir şekilde entegre ederek çağdaş yaklaşımların stratejik insan kaynakları yönetimi alanındaki yansımalarını teorik bir bakış açısıyla ortaya koymasıdır. Bu bağlamda kitabın araştırmacılar, öğrenciler ve uygulayıcılar için kapsayıcı ve faydalı bir rehber olması öngörülmektedir.
On dört bölümden oluşan bu kitapta; insan kaynakları yönetiminin tarihsel gelişimi, değişen çevresi, stratejik niteliği, teorik temelleri, stratejik İK rolleri, İK profesyonellerinin mesleki yetkinlikleri, stratejik insan kaynakları yönetimi, örgütsel performans ilişkisi, yüksek performanslı iş sistemleri, motivasyon araçları, çalışan güçlendirme, örgütsel tasarım, kurumsal kültür ve değişim yönetimi gibi konuların yanı sıra stratejik yetenek yönetimi, globalleşme ve uluslararası insan kaynakları yönetimi, jenerasyonların yönetimi, iş gücü çeşitliliği, İK analitiği ve İK bilgi sistemleri gibi güncel konular da ele alınmıştır.
B. Sıddık Binboğa YARMAN - Ahmet Naci ÜNAL Bilgi; düşünme, yargılama, akıl yürütme gibi işlemler sonucunda elde edilen düşünsel bir ürün olarak karşımıza çıkmakta ve kapsamlı bir süreç olarak değerlendirilmektedir. Bu süreç çerçevesinde gelişen/dönüşen teknolojilerin günlük hayatımızdan, savunma ortamlarına kadar çok geniş alanda ve etkin kullanımıyla birlikte; her tür veri değişimindeki hız, insan kaynaklı hataların en aza indirilmesi ve bilgi güvenilirliği gibi kavramları da ön plana çıkarmaktadır. Bu ortamda stratejik boyutta kararlar vermek daha da güçleşmekte ve karmaşıklaşmaktadır. Bu kararlar alınırken; elde bulunan verilerin işlenmesiyle karar vericiye en etkin ve anlamlı kararı almasında yardımcı olunması süreci de pek çok bilim dalını bir araya getirmektedir.
Bu kitap, böylesine karmaşık ve riskli ortamlarda yaşamak zorunda olan günümüz insanına, strateji, karar teorisi, karar verme süreci, Karar Destek Sistemleri (KDS), KDS'lerin ihtiyaç duyduğu gerçek bilgilere ulaşmada önemli bir yere sahip olan istihbarat bilimi/sanatı ile bilgi toplama/işleme amaçlı KDS'lere olan ihtiyaç ve bu tür KDS'lerin tasarımında dikkat edilmesi gereken hususları içermektedir.