Akyay Uygur, Ali Gürsoy, Alper Bahadır Dalmış, Aysun Doğan, Ayşen Akbaş Tuna, Banu Gündoğan, Belgin Aydıntan, Ceren Giderler Karavelioğlu, Ercan Yavuz, Ersan Erol, Gülsen Topaktaş, Gülten Şenkul, Güven Dere, Hakan Koç, Hilal İlbars, İbrahim Aydın, İrge Şener, Kemal Eroğluer, Kevser Küçük Can, Kutay Akın, Mehmet Özgür Demirol, Meltem Dil Şahin, Muhammet Vapur, Muharrem Tuna, Mustafa A. Demirel, Mustafa Tefek, Onur Çelen, R. Dilek Koçak, Şehriban Aygün, Şeyma Gün Eroğlu, Tamer Kılıç, Umut Avcı
İncelendiği zaman, insanlık tarihinin çağlara ayrıldığı görülmektedir. Her çağ, kendine özgü belli başlı farklılıklar içermektedir. İçinde bulunduğumuz çağ; iletişim çağı, teknoloji çağı, bilgi çağı vb. gibi çeşitli şekillerde isimlendirilmektedir. Bu çağı, örgüt ve örgütlenme çağı şeklinde de isimlendirmek, kanatimizce yanlış olmayacaktır. Modern çağın, örgütlerin ve örgütlenmenin önemli ölçüde değer kazandığı bir çağ olduğu gözlemlenmektedir. Örneğin, bir toplumun gelişmişlik düzeyi incelenirken sadece iktisadi ve sosyal verilere değil aynı zamanda o toplumun bireylerinin örgütlenme düzeyine de bakılmaktadır. Örgütlenme düzeyi yüksek olan toplumlar, gelişmiş demokrasiler olarak kabul görmektedir. Örgütlenmenin sadece kamu kurumları bağlamında değil sivil toplum kuruluşları nezlinde de gelişim göstermesi, önem arz etmektedir. Bu bağlamda örgütler, örgütlerin üyeleri ve toplum için örgütsel davranış bilim dalı, her geçen gün önem kazanmaktadır. Örgütsel davranış bilim dalının önem kazanması, örgüt içi davranışı anlama ve açıklama çabalarının artmasına sebep olmuştur. Bu eser, bu çabaların bir örneğini temsil etmektedir.