Sinema \ 2-2
İbrahim Ethem Gürbüz Ülkemizde özellikle son on yılda büyük bir teknolojik atılım gerçekleştiren sinema endüstrisi çağın dijital gereksinimlerini karşılayabilecek bir boyut kazanmıştır. Her ne kadar günümüz koşullarının dünya sineması ile rekabet edebilecek bir yapıda oluşunu kabul ediyor olsak da Yeşilçam sineması dediğimiz, takribi 1960'ların sonundan 1980'lerin ortalarına kadar süren evre için aynı rekabetçi teknolojiden bahsetmek şüphesiz ki o dönemin duayen sinema emekçilerine karşı (yönetmeninden set işçisine kadar) çok büyük ve haksız bir söylem olacaktır. Zira sinematografik parametrelerin (görsel özellikler), teknolojik ve kurgusal enstrümanlardan yoksun olduğu bu evrede, sinema emekçilerinin yaratıcılık ve azim noktasında çağın ötesine geçtiklerine pek çok başyapıtta tanıklık etmekteyiz.
Bu tanıklığın mütevazı bir örneğini yansıtan bu kitapta, Türk sinema tarihinin en ses getiren filmlerini (Hababam Sınıfı Serileri, Selvi Boylum Al Yazmalım, Mavi Boncuk, Kibar Feyzo, Köyden İndim Şehire, Arabesk ve daha niceleri) “bizzat” çekmiş olan görüntü yönetmenlerinden birebir alıntılar bulacak ve o döneme dair birbirinden ilginç anılarla karşılaşacaksınız. Ayrıca kitabın içeriğinde, sinemaya gönül vermiş ve bu alanda ilerlemek isteyen gençlerimiz için faydalı olduğuna inandığımız temel birtakım bilgilere de yer verilmiştir.
“İngilizler büyük bir hayranlıkla dediler ki ‘Siz bu şartlar altında öyle bir film çekebiliyorsanız bizden elli sene öndesiniz.’ İşte biz bu şartlar altında o filmleri çekerek bugünlere geldik.” (Hüseyin Özşahin)
“...Burada aslında karşılıklı bir dans vardır. Oyuncu ile kameramanın dansı. İkisi de birbirini kollarlar ve birinin geri ya da ileri kaldığı bir noktada diğeri ona yön verir...” (Aytekin Çakmakçı)
“...Filmi hatırlarsınız belki; Tarık Akan, Halit Akçatepe ile kan kanseri olan kardeşleri Kahraman Kıral'ı alırlar ve bir eşekleri vardır: onu satmaya giderler. İşte o satmaya giden resmi yakalamaya çalışıyor Ertem Abi (Eğilmez)...” (Erdoğan Engin)
“...Fotoğrafı çok iyi bilen yönetmenlerimizin yanında işin tekniğinden hiç anlamayan yönetmenlerimiz de vardı. Onları da kameramanlar kurtarıyordu o zamanlar... Bugünkü şartlar bizde olsaydı çok daha farklı şeyler olurdu.” (Kaya Ererez)
Serkan Fundalar Avrupa ve Hollywood sinemasının etkisi altında ortaya çıkıp gelişen Fantastik Türk Sineması; uzun yıllar boyunca Türk sinema tarihinin üzerine pek konuşulmayan hatta yeterince "özgün" bulunmadığı için küçümsenen ve önemsiz görülen bir parçası olmuştur. Yine de dönemin tüm teknik yetersizliklerine ve bütçe sıkıntılarına rağmen Türk film yapımcıları ve sinema izleyicileri fantastik filmlere ilgi göstermekten vazgeçmemiş, film yapımcılarının bu yetersizliklerin üstesinden gelme çabaları geriye dönük olarak saygıyı hak eden, yaratıcı ve özgün çözüm yolları bulmalarına neden olmuştur. Böylelikle fantastik Türk sineması, Türk sinema tarihinin içindeki yadsınamaz yerini korumuştur. Bu kitap, yerelleştirilmiş Drakulaları, Killingleri, Görünmez Adamları ve daha pek çok özgün ve adaptasyon film karakterleriyle fantastik Türk sinemasının bir tarihini sunarken aynı zamanda geçmişin ustalarına bir kez daha saygı duruşunda bulunmayı amaçlamaktadır.
Nilüfer Pembecioğlu "Günümüz filmlerinde vurgulanan çocuk, her türlü teknolojik bilgi ve donanıma sahip, afacan ve hızlı tüketen; zamansız yetişkinleşmiş bir çocuk tipidir.
Çocuklar filmlerde kaybolur, kaçırılır, değişir... Filmde görünsün ya da görünmesin sinemadaki bu farklı çocuk imgeleri, aslında toplumda her an gördüğümüz tek bir çocuğun yansımasını oluşturmaktadır.
Bunların tek bir görüntüde toplanması içimizdeki gerçek çocuğun ortaya çıkarılmasına ışık tutar. Böylelikle ulusal ve giderek evrensel çocuk imgelerine ulaşılabilir."
Berceste Gülçin Özdemir “Bağımsız Sinema kavramı nedir?” “Bağımsız Sinema’yla ilişkili sinema türleri nelerdir?” gibi soruları açıklamakla başlayan bu çalışma, Bağımsız Sinema’nın Türkiye’deki gelişimine de ışık tutmaya çalışmaktadır.
Türk Sineması’nda Bağımsız Sinemaya emek vermiş yönetmen ve yapımcılarla standartlaştırılmış açık uçlu görüşme yöntemi ile görüşülerek Bağımsız Sinema’ya dair birçok sorgulamanın tartışmaya açılması hedeflenmiştir. Sinema salon işletmeleri, film dağıtımcıları, film festivali düzenleyenler de Bağımsız Sinema’nın Türkiye’deki sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel konumuna dair söylemlerini paylaşarak kendi alanlarıyla ilgili ortaya çıkan sorunsallar hakkında çeşitli çözüm stratejileri önermişlerdir.
2019 yılında çıkan “Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılmasıyla Desteklenmesi Hakkında Kanun” kapsamında Bağımsız Sinema’nın Türk Sineması içerisindeki konumu da sunulan veriler ve bulgular kapsamında sorgulamaya açılmaktadır.
Kitap, Bağımsız Sinema kavramını çeşitli bağlamlarda açıklamaya çalışarak, sahadan görüşlere de yer vererek çalışmanın sorguladığı konuları detaylandırmaya çalışmakta ve Türk Sineması’nın gelişiminde önemli rol oynayan Bağımsız Sinema’ya dair birçok konu başlığını da tartışmaya açmaktadır.
Beyler Yetkiner Sinema ve festival ilişkisini irdeleyen bu kitap, Türkiye’deki festivallerin işleyişi ve ekonomi politiği başta olmak üzere festivallerde karşılaşılan sorunları ve bu organizasyonların sinemaya olan katkılarını birçok açıdan ele almaktadır.
Sinemaya ilgi duyan kişilere yönelik hazırlanmış ve Türkiye’de üzerinde yeterince tartışılmayan film festivalleri konusunu ayrıntılı bir şekilde irdeleyen bu kitabın bundan sonraki çalışmalara katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Sade ve anlaşılır bir dille yazılan Türkiye’de Film Festivalleri, hem sinemaseverler için bir baş ucu kitabı hem de bu alanda eğitim gören öğrenciler için film festivalleriyle ilgili temel kaynak niteliği taşımaktadır.
Elif Gizem Uğurlu, Emin Paftalı Türk sineması ile ilgili yapılmış çalışmalara odaklanan Ulusal Film Çalışmaları Sempozyumu (UFÇS) 8-10 Nisan 2022 tarihinde Alanya'da düzenlendi. Bu yıl, Alanya HEP Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi İletişim ve Tasarımı Bölümü Bilimsel Araştırma Projesi tarafından desteklenen sempozyum, Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Sinema ve Televizyon Bölümü ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü ortaklığı ile gerçekleştirilmiştir.
Sempozyuma katılan bilim insanlarının emek ve özveri ile hazırladıkları çalışmaların özet bölümlerinin takdim edildiği bu e-kitabın; bilim dünyasına, sinema çalışmalarına, sinema sektörü ve öğrencilerine kaynak ve katkı sağlamasını dileriz.
Deniz Kurtyılmaz, Hakan Yılmaz, Mehmet Şiray, Murat Aytaş, Sarper Bütev, Selçuk Ulutaş, Serdar Öztürk, Süleyman Duyar, Tom McClelland İzleyiciler farkında olmasalar da filmler, görüntüler yoluyla felsefe yapar. Bu kapsamda bazı kuramcılar, film felsefesinin, felsefe yapma biçiminin yöntemlerinden birisi olduğunu düşünmüşlerdir. Bazı kuramcılar ise filmin kendisinin felsefi bir süreç olduğunu savunurlar. Felsefi kavramların film çalışmalarına uygulanıp uygulanamayacağı ya da bir yöntem beyanı mı yoksa yaklaşım mı olduğu hususunda da anlaşmazlıklar söz konusudur. Ancak her iki disiplini film felsefesi çatısı altında toparlamak mümkün olacaktır.
Yönetmenlerle Felsefe kitabı, film felsefesinin farklı uygulamalarından yola çıkarak film felsefesinin etik ve estetik değerlerini belirleyen kurucu unsurlarını açıklamaya çalışır. Bunu yaparken de özellikle auteur yönetmenlerin filmlerindeki felsefi tartışmaları gözler önüne serer. Çalışma, felsefe ile sinema arasındaki ilişkiyi yönetmenler çerçevesinde değerlendirirken öğrencilerin, felsefecilerin, akademisyenlerin ya da sinemayla düşünsel anlamda ilgilenen izleyicilerin ilgisine sunulmuştur.