Sağlık Yönetimi \ 2-4
R. Wayne Mondy, Judy Bandy Mondy İnsan Kaynakları Yönetimi (İKY), işletmelerde; planlama, seçme ve yerleştirme, eğitim ve geliştirme, performans değerleme, ücret ve diğer ödemeler yönetimi, kariyer yönetimi, iş ve işveren ilişkileri, sendikalarla ilişkiler, sağlık ve güvenlik konuları, yasalara uygunluğun gözetilmesi, iş analizi, stratejik planlama, işgücü çeşitliliği gibi çeşitli konularda stratejiler oluşturan ve uygulayan bir işlevdir.
İKY, hızla değişen teknolojiye paralel olarak her geçen gün kendini yenilemektedir. Dolayısıyla İKY ile ilgili tüm konuları, güncel gelişmeleri, yasal gereklilikler ile uluslararası İKY’yi de ele alan, kavramsal bilgilerin yanında çeşitli araştırma sonuçları ve örnek olaylara da yer veren bu eser, akademik çalışmalara ve İKY alanındaki uygulamalara katkı sağlamayı amaçlamaktadır.
Kitabı benzer kitaplardan ayıran özelliği, İKY ile ilgili konuları kuramsal, araştırma odaklı ve uygulamalı olarak ele almış olmasıdır. Bu doğrultuda, on dört bölümden oluşan kitapta, her bölüm sonrasında yer verilen bölüm özeti, konuyla ilgili anahtar kavramlar, tartışma soruları, okuyuculara bilgilerini ölçme olanağı sunan test soruları, örnek olaylar, bölüm kaynakçası ve İKY ile ilgili web sayfaları konuların özümsenmesine destek olmaktadır.
İbrahim Halil Cankul Sağlık kurumları her toplum için vazgeçilmez örgütlerdir. Bu örgütler toplumun tüm bireyleri tarafından kullanılan hizmetler üretir. Sağlık kurumlarının işleyişi toplumun genel ilgisine ve sürekli denetimine bağımlıdır. Sağlık sektöründeki en küçük hareketlilik toplum tarafından hemen irdelenir
David A. DeCenzo, Stephen P. Robbins, Susan L. Verhulst Kapak resmindeki yelkenlinin kaptanı, tahmin edilemez bir iş ortamındaki herhangi bir örgütün yüz yüze geldiği hedeflerin ve zorlukların birçoğunun aynısıyla karşılaşmaktadır. Örgütler zorluklarla karşılaştıkları zaman, ortamdaki değişikliklere çabuk tepki veren ve başarı stratejileri geliştiren iyi eğitimli uzmanlara güvenirler. İnsan Kaynakları Yönetimi (İKY), stratejiyi etkili bir biçimde sürdürmek için gereken becerilere sahip kişileri seçmekten ve eğitmekten sorumludur. İnsan Kaynakları Yönetiminin Temelleri, örgütün her seviyesinden çalışan için işe alma, eğitim, motivasyon, çalışanları elde tutma, güvenlik ve yasal çevre gibi İnsan Kaynakları Yönetimi (İKY) unsurlarını anlamayı sağlamak amacıyla kaleme alınmıştır.
O.C. Ferrell - Geoffrey A. Hirt - Linda Ferrell, McGrawHill Alanın temel kavramlarını verirken girişimcilikten, işletme yönetimine, iş etiğinden, yönetimin doğasına, örgüt kültürü ve yapısına, sosyal ağlardan, pazarlama ve finansal sistemlere kadar birçok konuya değinen bu kapsamlı kitap, 16 bölümden ve 6 ana kısımdan oluşuyor. İlk kısımda, 'değişen dünyada işletme' kapsamında okuyucular temel ekonomik bilgileri, iş etiğinin önemini ve küresel ticareti ilgilendiren üç önemli bölüm bulacaklar. İki bölümden oluşan ikinci kısım, iş kurmak ve büyütmek isteyenlerin yararlanacağı önemli bilgiler içeriyor. Yönetimin temelleri, örgüt teorisi temelleri, üretim ve işlemler yönetimi üçüncü kısımda yer alıyor. İnsan kaynakları ile ilgili iki bölüm ve pazarlama alanını irdeleyen üç bölüm dördüncü ve beşinci kısımların konularını oluşturuyor ve son olarak altıncı kısım; finans, muhasebe ve sermaye piyasaları konularına değinirken okuyuculara güncel bilgiler aktarıyor.
Her bölümün sonunda yer alan kariyer öğütleri ile öğrencileri ayrıca işletme alanında değişik kariyer imkânları ile de tanıştırmayı amaçlayan İŞLETME, özellikle 4. basımında çeşitli yenilikler eklenerek ve güncellemeler yapılarak örnekler ve yeni uygulamalar ile daha da zenginleştirilmiştir.
Muammer Doğan Trabzon Lisesinden mezun olduktan sonra lisans öğrenimini Ankara Üniversitesinde, master ve doktora öğrenimlerini de ABD’de tamamlamıştır. Türkiye’ye dönüşünde 1975 yılında Ege Üniversitesi, İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi Üretim Bölümünde Dr. Asistan olarak göreve başlayan Muammer Doğan, 1981 yılında “İşletme Ekonomisi” bilim dalında “Doçent” ve 1989 yılında “Üretim Yönetimi ve Pazarlama” Anabilim Dalında “Profesör” olmuştur. 1975 yılından itibaren EÜ ve DEÜ’nün çeşitli birimlerinde lisans, yüksek lisans ve doktora düzeylerinde İşletmecilik, İşletme Ekonomisi ve Yönetimi, Üretim Yönetimi ve İşletmelerde Karar Verme Teknikleri derslerini vermiştir. 1987-1988 ve 1997-1998 yıllarında iki kez kazandığı Fulbright burslarıyla ABD, University of Florida’da 2 yıl süreli misafir profesör olarak akademik çalışmalarını sürdürmüştür.
Doğan’ın “İşletmelerde Karar Verme Teknikleri” ve ilk baskısı 1982 yılında gerçekleşen “İşletme Ekonomisi ve Yönetimi” adlı tek adla yayınlanmış iki kitabı “Reklamcılığın Türkiye’nin Ekonomik Gelişmesi ve Verimlilik Üzerindeki Etkileri” ve “Türkiye’de Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler ve Uygulanan Ekonomik, Mali ve Sosyal Politikaların Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Açısından Değerlendirilmesi: Sorunlar ve Çözüm Önerileri” adlı iki adet ortak eseri, değişik bilimsel dergi ve yayınlarda çıkmış birçok makale, araştırma ve inceleme yayınları bulunmaktadır.
Prof. Dr. Muammer Doğan, Dokuz Eylül Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde 1989-1998 ve 2001-2004 yılları arasında İşletme Bölüm Başkanlığı, 1990-1996 yılları arasında Dekan Yardımcılığı görevlerini üstlenmiştir. Hâlen İşletme Bölümünde Öğretim Üyeliği görevini yürüten Muammer Doğan evli ve 2 çocuk babasıdır.
İşletme Ekonomisi ve Yönetimi adlı bu eserde kuruluşundan işleyişine kadar işletmecilik kapsamına giren tüm konular, yeni bir yaklaşımla, özellikle 2000'li yıllarda gerek literatürdeki gelişmeler gerekse iş dünyasındaki yeni uygulamalar dikkatle değerlendirilerek hazırlanmıştır. Eserde çağdaş işletmecilik alanında uluslararası nitelik kazanmış en son kavramlar, bilgiler, ilkeler, teknikler ve stratejiler sistematik bir şekilde incelenmiştir. Özellikle işletmeciliğin temel konuları ve kavramları, işletmenin kurulması faaliyetleri, yönetim, üretim, pazarlama ve finans fonksiyonları ayrıntılı olarak ele alınmıştır.
Eser, programlarında işletme, işletme ekonomisi, işletme yönetimi, yönetim ve organizasyon, üretim, pazarlama ve finansman gibi derslerin yer aldığı İktisadi ve İdari Bilimler Fakülteleri, İşletme ve Mühendislik Fakülteleri ve Meslek Yüksekokulları öğrencilerine yönelik bir referans kaynağı niteliğindedir.
Gülay Budak, Gönül Budak Faaliyet alanı ve ölçek (büyüklük) farkı gözetmeksizin tüm işletmeler ve kurumlar açısından yönetim olgusu, evrensel bir nitelik taşımaktadır. Yönetim olgusunun önemi, örgütlerin amaçlarına ulaşmalarını sağlayacak konuları kapsamasından gelmektedir. Kuşkusuz, yöneticinin etkinliği, bilimsel bir içeriğe sahip konularda bilimsel bilgi ve tecrübeye sahip olmaya devam ettikçe artmaktadır. Böylece yöneticiler, örgütün kıt kaynaklarını, etkili ve verimli bir biçimde kullanarak örgütü hedeflerine ulaştırmaktadır.
Yöneticilik mesleğinin en zor yanı, “insanı yönetmek”tir. Beklentileri, gereksinmeleri ve yetkinlikleri sürekli olarak değişen insan, giderek daha da karmaşıklaşan bir kaynak olarak yöneticileri farklı yönetim arayışlarına yöneltmektedir.
Yönetim, oldukça hızlı değişen ve gelişen bir bilim alanıdır. Bir yandan yeni kavramlar, teknikler, modeller ve kuramlar yönetim alanına kazandırılırken diğer yandan bir dönem doğruluğu ve geçerliliği savunulan birçok kuram eleştirilere uğrayarak devre dışı kalabilmekte ya da dönüşüme uğrayabilmektedir.
İşletme Yönetimi kitabımız, işletmecilik dalında eğitim gören lisans, yüksek lisans ve doktora programlarındaki öğrencilerin, aynı zamanda, iş dünyasının değişik kademelerinde görev yapan yöneticilerin ve yönetici adaylarının bilgi birikimlerine katkı sağlayacak birçok güncel konuyu kapsamaktadır.
Arzu Bostancı Durmuş, Ayşe Ayvacı, Çağanay Soysal, Çiğdem Canatan Gençer, Dilek Ergin, Dilek Menekşe Beşer, Eda Adeviye Şahin, Fatma Doğa Öcal, Gökçe Gökkaya, Hacer Duygu Yeşilkayalı, Hakan Arslan, Hande Esra Koca, Hanifi Şahin, Işılay Ece Sapmaz, İpen İlknur Ünlü, İsmail Burak, Mehmet Alican Sapmaz, Mehmet Alican Sapmaz, Mehmet Taşar, Murat Cansever, Nefise Bayındır, Nur Dikmen, Oğuz Özdemir, Osman Aşıcıoğlu, Sezin Oral Yıldız, Sinem Ayşe Duru Çöteli Özel bir alan olan kadın hastalıkları ve doğum alanı uygulamalarında sağlık profesyonelleri ile hasta iletişimi oldukça önemlidir. Kadın Doğumda İletişim adlı kitabımız, kadın doğum hastaları ile çalışacak profesyoneller için yararlı bir kaynak olması amacıyla hazırlanmıştır.
Kitap; Gebelerle İletişim, Lohusa İle İletişim, Preoperatif Hasta ve Hasta Yakınlarıyla İletişim, Postpartum Depresyon ve İletişim, Riskli Gebelikli Hastalarla İletişim, Tekrarlayan Düşükleri Olan Hastalarla İletişim, İstenmeyen Gebeliklerde İletişimin Önemi Menopozlu Hastalarda İletişim, Jinekolojik Onkolojide Hastayla İletişim, Pandeminin Sağlık Hizmetlerine Ulaşımına Etkisi ve Tele-tıp, Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitelerinde Hasta Yakınları İle Hemşireler Arasındaki İletişim, Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitelerinde Hasta Yakınları İle Hemşireler Arasındaki İletişim, Cinsel İstismar Mağduru Adolesan Gebelerle Mesleki İletişim, Cinsel Yolla Bulaşıcı Hastalıklarda İletişim, Cinsel Yolla Bulaşıcı Hastalıklarda İletişim, Endometriozisli Hastalarla İletişim, Çocuk Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniklerinde Aydınlatılmış Onam Süreci, Gebelik ve Doğum Komplikasyonlarında Kadınlar ve Aileleri İle İletişim, Polikistik Over Sendromlu Hastalarla İletişim, İnfertil Çiftler İle İletişim, Göçmen Kadın Sağlığında Kültürlerarası İletişimin Önemi başlıklarını taşıyan 21 bölümden oluşmaktadır. Bölümler ayrıntılı ve akıcı bir dille işlenmiş, güncel kaynaklar kullanılmıştır. Kadın Doğumda İletişim adlı kitabın; tüm sağlık profesyonelleri, eğitimciler, öğrenciler ve ilgi duyan herkesin yararlanabileceği bir kaynak kitap olmasını diliyoruz.
Ela Yılmaz Coşkun, Esra Uğur, Fatma Cevahir, Hande Cengiz Açıl, Mehmet Ali Durmuş, Mustafa Altındiş, Mustafa Özdemir, Nursan Çınar, Özge Karakaya Suzan, Selma Altındiş, Sevim Şen Olgay, Yasemin Aslan Sağlık hizmetleri, insan hayatının en değerli varlıklarından birini koruma ve geliştirme misyonunu üstlenen önemli bir sektördür. Ancak bu hizmetlerin gerçekleştirilmesi sürecinde bazı aksaklıklar ortaya çıkmakta ve istenmeyen birtakım olaylar görülebilmektedir. Hasta güvenliğini tehdit eden bu olayların ekonomik ve sosyal yönü, konunun önemini vurgulamaktadır. Ayrıca günümüzde sağlık hizmeti veren tüm kuruluşlarda hasta güvenliği, nitelikli ve kaliteli hizmet sunmanın temel göstergelerinden biri olarak kabul edilmekte, sağlık hizmetlerinin temel öncelikleri içine girmektedir. Hasta güvenliği, sadece bir prosedür veya politika değil aynı zamanda bir kültürdür. Kitap, bu kültürü geliştirmeye odaklanan günümüz kalite anlayışını sağlamayı hedefleyen uygulamalardan ve programlardan bahsetmektedir. Tıbbi hataların önlenmesine ilişkin eğitim programları, risk yönetimi, ilaç güvenliği, cerrahi güvenlik, hasta güvenliği iyileştirme süreçleri ve araçları gibi konular, bu kitapta detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Her bir bölüm, gerçek dünya örnekleri ve pratik uygulamalarla desteklenerek okuyucunun teorik bilgileri günlük pratikte nasıl uygulayabileceğine dair bir rehber sunmaktadır.
Asım Balcı Bu kitap, küreselleşmenin giderek daha fazla hissedildiği bir ortamda yaşanan sosyal, siyasal ve ekonomik gelişmeler ışığında, sağlık hizmetleri analında yerinden yönetim anlayışının, ön plana çıkmasını, ulusal ve uluslar arası deneyimleri de göz önünde tutarak analiz etmeyi amaçlamaktadır. Bu analiz sürecinde, kamu yönetimi deneyim ve perspektiflerinin de önemli olduğu düşünülmekte ve bu sebeple sağlık hizmetlerinin yeniden yapılandırımasında olası etkileri tartışılmaktadır.
Aylin Göztaş, Banu Küçüksaraç, Dilek Esen, Duygu Hıdıroğlu, Elif Tunalı Çalışkan, Eylin Aktaş, Hüseyin Gül, Kenan Demirel, Mehmet Akif Çakırer, Mehmet Mecek, Murat Esen, Nihat Aytürk, Özge Kocakula, Sevim Koçer Kariyer planlaması, kişinin kariyer hedeflerini belirlemek için kullandığı stratejiyi ve bu hedeflere ulaşmanın yollarını ifade eder. Bir kariyer planına sahip olmak, yalnızca iş yaşamında değil yaşamın her alanında başarılı olmak isteyen adaylar için kritik bir öneme sahiptir. Kariyer planlaması, adayın elde etmek istediği başarılara ulaşabilmesi için kariyer aşamalarının kapsamlı bir şekilde ele alınması ve yürütülmesi gereken çok aşamalı bir süreçtir. Kariyer planlaması ile aday, gelecekteki profesyonel yaşamı için alternatif yollar ve güzergâhlar üzerinde önceden düşünme şansına sahip olacak böylelikle kariyer yolculuğunu “senaryo temelli” kurgulayabilecektir. Üzerinde düşünülmüş bir kariyer planı hem sosyal yaşamı biçimlendirecek hem de mesleki gelecek için bir yol haritası sunacaktır. Böylelikle mevcut iş imkânları ile gelecekteki potansiyel kariyer olanakları hakkında bilinçli seçimler yapmak mümkün hâle gelebilecektir. Bu kitap, hem kariyer yolculuğunda mevcut olanakları görmek hem de gelecekteki potansiyel kariyer olanaklarını keşfetmek üzere bir rehber arayışında olan adaylara, akademisyenlere ve iş yaşamındaki profesyonellere yönelik konusunda uzman akademisyenlerin katkıları ile hazırlanmıştır. Her bölümde teorik bilgilerin yanı sıra gerçek kişilerin kariyer yolculuklarındaki başarı hikâyeleri, alanının uzmanları tarafından konuyla ilişkili adaylara yönelik verilmiş olan tavsiye niteliğindeki görüşler ve tüm bunların yanı sıra ilgili bölümde derinleşmek isteyen okuyuculara yönelik ek okuma önerileri ile birlikte film önerileri verilmiştir. Tüm okuyucular için faydalı bir rehber olması dileğiyle keyifli okumalar dileriz.
Afsun Ezel Esatoğlu, Ali Ceylan, Ali Ünal, Ali Yılmaz, Aliye Aslı Sonsuz, Alper Güzel, Aydan Yüceler, Aykut Ekiyor, Aysu Zekioğlu, Aysun Kandemir, Aysun Yeşiltaş, Ayşe Hilal Özgün, Ayşegül Kaptanoğlu, Berna Eren, Bilal Ak, Birol Yetim, Canser Boz, Cenk Hilmi Kılıç, Demet Gökmen Kavak, Derya Demir, Dilaver Tengilimoğlu, Dilek Kolca, Ece Doğuç, Ekrem Sevim, Elif Dikmetaş Yardan, Elif İşlek, Emine Çetin Aslan, Fatih Budak, Fedayi Yağar, Gökhan Aba, Gülhan Kalmuk, Hakan Kaçak, Hasan Fehmi Demirci, Hatice Ulusoy, Haydar Sur, Hilal Akman Dömbekci, Hüseyin Aslan, İbrahim H. Kayral, İlayda Güzel, İsmail Seçer, İsmet Şahin, Jebağı Canberk Aydın, Levent B. Kıdak, Mehtap Ataseven Bulun, Mehtap Çakmak Barsbay, Mehveş Tarım, Mesut Çimen, Metin Ateş, Mustafa Orhan, Mustafa Said Yıldız, Mustafa Süheyl Pozantı, Nahsan Kaya, Nazan Torun, Nimetcan Mehmet, Nurperihan Tosun, Oğuz Cece, Okan Anıl Aydı, Onur Yarar, Onur Yarar, Özlem Özer, Ramazan Erdem, Rojan Gümüş, S. Haluk Özsarı, Sabahattin Tekingündüz, Saime Uluçaylı, Sedat Bostan, Serap Durukan Köse, Serkan Deniz, Ş. Didem Kaya, Şahin Kavuncubaşı, Şerife Güzel, Şükrü Anıl Toygar, Tuncay Palteki, Turgut Şahingöz, Yeter Demir Uslu, Yıldırım Beyazıt Gülhan, Yonca Özatkan, Yunus Emre Öztürk, Yusuf Çelik, Zekai Öztürk, Bir ülkenin kendi sağlık sistemini diğer ülkeler ile karşılaştırmasının uluslararası veri ve bilgilerin paylaşılması, yenilik ve gelişmelerden haberdar olma ve gerektiğinde tedbirler alma gibi birtakım avantajlar sağlayacağı açıktır. Ayrıca dünyadaki diğer ülkelerin sağlık sistemleri hakkında bilgi sahibi olması ve kendi sağlık sistemi ile kıyaslaması, performanslarını değerlendirmesi, o ülkenin; sağlık politikalarını daha çağdaş bir biçimde belirlemesini ve uygulamasını da sağlayacaktır.
82 ülkenin sağlık sistemlerini inceleyen bu kitap, 41 farklı üniversiteden toplam 71 akademisyen tarafından hazırlanmıştır. Ülkelerin sağlık sistemleri, ülke hakkında genel bilgiler, sağlık hizmetlerinin örgütlenmesi ve sunumu sağlık hizmetlerinin finansmanı, sağlık harcamaları ve sağlık ekonomisi, sağlık işgücü, istihdam politikaları, ilaç ve sağlık teknolojileri altyapıları ve temel sağlık göstergeleri başlıkları altında incelenmiştir.
Kitap, yedi kısım ve 85 bölümden oluşmaktadır. Birinci kısımda; Sağlık Sistemlerine Giriş, Küresel Sağlık ve Uluslararası Sağlık Kuruluşlarının Rolü, Karşılaştırmalı Küresel Zorluklar ve Fırsatlar bölümleri yer almıştır. İkinci kısımda Afrika bölgesi ülkeleri, üçüncü kısımda Amerika bölgesi, dördüncü kısımda Güneydoğu Asya bölgesi, beşinci kısımda Avrupa, altıncı kısımda Orta Doğu bölgesi, yedinci kısımda Batı Pasifik bölgesi ülkeleri sağlık sistemleri açıklanmıştır.
Sağlık yönetimi bölümü öğrencileri, sağlık planlamacıları ve sağlık politikacıları açısından yararlı ve önemli bir kaynak olacağını düşündüğümüz kitabın, tüm paydaşlara yararlı olması dileğiyle...
Oğuz Kara - M. Nurullah Kurutkan Sağlık ve sağlıklı yaşam hakkı insanların en temel haklarından ve gereksinimlerinden birisidir. Üretilen sağlık hizmetinin insanlığa en etkin ve verimli bir şekilde ulaştırılması gerekmektedir. Kaynakların en verimli şekilde tahsisi iktisat biliminin temel uğraş alanlarından birisidir. Sağlık hizmetini üretenler ile sağlık hizmetini kullananların davranış kalıpları piyasanın işleyişini ve yapısını belirlemektedir. Sağlık hizmetlerinin piyasa yapısı diğer mal ve hizmetlerin piyasa yapısından oldukça farklı bir şekilde belirlenmektedir. Bu sektörde mübadeleye konu olan hizmetin sağlık olması, çoğu zaman ikame edilememesi ve yoğun bir kamu müdahalesine tabi olması piyasanın işleyişini diğer piyasa yapılarından ayırmaktadır.
Bu kitap, mikro iktisatın temel ilke kavramlarından hareketle sağlık hizmetleri piyasasının taraflarını ve piyasanın işleyiş mekanizmalarını iktisat ve sağlık disiplinleri çerçevesinde analiz etmektedir. Kitap, sağlık hizmetleri piyasasının işleyiş mekanizmalarını mikro iktisat teorisi içerisinde ele almakta ve sağlık piyasasının kendine has özelliklerini göz önünde bulundurmaktadır. Kitabın, Sağlık Kurumları yöneticilerine, iktisat bilimiyle uğraşanlara ve sağlık hizmetleri piyasasında faaliyet gösteren tüm paydaşlara katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Ahmet Alkan, Arzu Yiğit, Aslı Metin, Aynur Toraman, Dilruba Uğurluoğlu, Dolunay Özlem Kilit, Durmuş Gökkaya, Elif Kaya, Erdal Eke, Funda Yıldırım Baş, İbrahim Hüseyin Cansever, İzzet Erdem, Kevser Sezer Korucu, Kübra Ağırkaya, Merve Kişi, Muazez Demir, Mustafa Zeybek, Necla Yılmaz, Nezihe Tüfekci, Osman Şenol, Pınar Öke Karakaya, Ramazan Erdem, Ramazan Erdem, Rukiye Yorulmaz, Rukiye Yorulmaz, Selin Eroymak, Sümeyye Özmen Ortaya çıkışı, işleyişi ve etrafında oluşturduğu endüstri ile birlikte oldukça karmaşık ve dinamik bir yapı gösteren medikal sistem, bir taraftan insanlığın derdine çare olurken diğer yandan bu karmaşık yapısı sebebiyle birçok problemin kaynağı da olabilmektedir. Sağlık gibi yaşamla ölüm arasındaki bir alanda faaliyet gösteren tıbbın bu gücünün farklı amaçlar için kullanılması ve istismar edilmesi hayati sonuçlar doğurmaktadır. İyi bir niyetle yola çıkılarak yapılan çalışmalar ve bu sırada sehven yapılan hatalar ile iyileştirmekten öte insanların sağlık duyarlılıklarını ve hastalık gibi özel hâllerini istismar etmek maksatlı ortaya çıkan teşebbüsleri ayırmak gerekmektedir. Bu teşebbüsler düşünce düzeyinde şekillenen teorik yaklaşımlar olabileceği gibi pratikte kişisel ve kurumsal çabalar olarak da karşımıza çıkabilmektedir. Bu kapsamda tıbbın bu tartışmalı yanına dikkat çekmek önemlidir.
İşte bu kitap günümüz tıp sisteminin tartışmalı yönlerine ve sağlık sektörünün işleyişi ile ilgili yaşanan problemlere dikkat çekmeyi amaçlamaktadır. Bu çerçevede sisteme yönelik eleştirel yaklaşımlar belirli kavramlar üzerinden tartışılmış ve tıbbın karanlık yüzüne ışık tutulmaya çalışılmıştır. Kitabın sağlık ve sosyal bilimler alanında teorik ve pratik çalışma yapan herkese bir perspektif sağlayacağı, araştırmacılar için yeni çalışma konuları sunacağı ve sağlık okuryazarlığı anlamında okuyanlara katkı yapacağı düşünülmektedir.
Joseph A. Maxwell İnformel bir dille -serbest jargonla- yazılan Nitel Araştırma Tasarımı: Etkileşimli Bir Yaklaşım nitel araştırma planlaması için araştırmacılara ve öğrencilere kullanışlı ve adım adım rehberlik sağlamaktadır. Bu, tasarımın bileşenlerinin birbirleri ile nasıl bir etkileşim içinde olduğunu gösterir ve temel tasarım konularına dikkat çekerek bu bileşenler arasında pratik ve tutarlı ilişkilerin oluşturulmasını sağlayan bir strateji sunar. Eser lineer ya da tipolojik bir yapıdan ziyade araştırma tasarımı ve araştırma önerisi yazımı için oldukça uygun sistematik bir yapıya dayanan orijinal ve yenilikçi bir model önermektedir.
“Eser, inanılmaz derecede kullanışlı ve ilgi çekici. … Ayrıca bünyesinde nitel araştırmanın merkezinde yer alan ve henüz ‘herkese açık’ ortamlarda açıkça tartışılmamış birçok konuyu barındırmakta.”
David Carlone, North Carolina Üniversitesi, Greensboro
Ben özellikle öğrencilerin nitel araştırma tasarımı ile daha gerçekçi bir şekilde ilgilenmesine katkı sunacağını düşündüğüm etkileşimli odaklanmayı beğendim. Kuşkusuz bu özellik eserin bir kılavuz kitap olmasını sağlamaktadır ve yazarın eserde kapsamlı teori tartışmaları yerine oldukça yararlı içeriklere, alıştırmalara, görüş ve örneklere odaklanmasını değerli buluyorum.
Hülya Diğer OECD ülkeleri, sağlık hizmetleri bağlamında farklılıkları bünyesinde barındırmaktadır. Sağlık göstergeleri olarak da ifade edilen bu farklılıklar, ülkelerin sağlık sistemlerinin değerlendirilmesinde önemli rol oynamaktadır. Her bir OECD ülkesinin sağlık gösterge verileri paylaşıma açılmakta ve bu sayede ülkeler arası karşılaştırma çalışmaları yapılmaktadır. Sağlık sistemlerinin en önemli göstergelerinden biri olan anne ve bebek ölüm oranları ülkeler arası karşılaştırmalarda bir sağlık çıktısı olarak değerlendirilebilmektedir. Bu kitapta; Avustralya, Danimarka, Almanya, İzlanda, İsrail, Lüksemburg, Yeni Zelanda, Norveç, Polonya, Slovenya, İsveç ve Türkiye'nin birinci basamak sağlık hizmetlerine değinilmesinin ardından sağlık politika ve sistemleri değerlendirilmiştir. Ayrıca kitapta, anne ve bebek modeli olarak isimlendirilen modeller, ekonometrik yöntemler kullanılarak analiz edilmiştir. Sağlık personellerinin anne ve bebek ölüm oranları üzerindeki etkisinin incelemesi de kitabın amaçları arasında yer almaktadır. Modellerin sonuçları, sağlık sistemi ve sağlık ekonomisi kavramları göz önünde bulundurularak ülkeler açısından yorumlanmıştır.
Adeviye Çopur, Arda Borlu, Cumali Karatutlu, Elçin Balcı, Emrah Gökkaya, Galip Usta, Gamze Yüksel, Gülcan Demir Özdenk, İnci Bahar Çınar, İsmet Çelebi, Nursel Üstündağ Öcal, Ömer Demirbilek, Selma Durmuş Sarıkahya, Sema Çifçi, Şemsinnur Göçer, Tuncay Polat, Vasfiye Bayram Değer, Yavuzalp Solak Olağan Dışı Durumlar (ODD), hazırlık yapılmadığı takdirde günlük yaşamda olağan olmayan sonuçlar yaratarak can ve mal kayıplarına neden olmaktadır. Bu sebeple ODD'lere karşı hazırlıklı olmak hem öncesi hem de sonrası için hayati önem taşımaktadır. Gelişen ve dinamik olan ODD'lere multidisipliner yaklaşımla çözümler üretmek zorunludur. Bu sebeple Halk Sağlığı Uzmanlığı bakış açısı ile ODD'ler öncesinde, sırasında ve sonrasında sistematik yaklaşım önem arz etmektedir. Türkiye'de güncelliğini koruyan önde gelen ODD'ler, coğrafi konumumuza bağlı meydana gelen sel, deprem ve ülkemizde bulunan savaş mağduru göçmen ve mültecilerdir. Bunlara ek olarak heyelan, ulaşım kazaları ve yangın gibi birçok doğa ve insan kaynaklı ODD yaşanmaktadır. Ayrıca ODD'lerde başarılı bir müdahale için yeterli bilgi birikimine de mutlak ihtiyaç vardır. Yeterli olmayan teorik bilgi düzeyimiz zaten karmaşık olan afet bölgesinde işleri zorlaştırmakta, hatta tüm işleyişi kaosa sürüklemektedir.
Arzubetül Duran, Atikullah Ghiasee, Aynur Güneşli Koçlu, Ayşe Kablan, Burcu Sarıoğlu, Çağlar Çıracıoğlu, Dilek Açkar, Dudu Altın, Ebru Çakır , Ebru Hasanoğlu, Edanur Özkaya, Elife Kılınç, Engin Özsoy, Esma Nurhal Yazıcı, Esra Atakul, Esra Şahinli, Ezgi Sarı, Fadime Menteş, Fatma Kaplan, Furkan Eser, Gamze Şeyda Kamanlı, Halise Elçi, Hatice Gerikoğlu, Kadriye Uzunoğlu, Özbekhan Buğra Has, Özge Gençer, Pelin Genç, Sevgi Keskin, Şerife Karaca, Ümit Gündoğdu Maral, Vildan Çeliker, Yasemin Çetin, Yeter Soylu, Zehra Sultan Dağ Günümüzde kanser hastalığı, dünyada ve ülkemizde önemli bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Kanser, sadece hastayı değil aynı zamanda hasta ile birlikte tüm aile üyelerinin de yaşamını olumsuz etkilemektedir. Sağlık profesyonelleri mesleklerinin gereği olarak sosyokültürel ve ekonomik özellikleri birbirinden farklı hasta ve yakınları ile sürekli iletişim hâlindedir. Bu farklılıklar, farklı bilgi ve becerilere sahip olmayı gerektirmektedir. Bu doğrultuda kitapta; onkoloji hastanesinde farklı kliniklerde hasta ve hasta yakınlarıyla iletişim ve iletişim becerileri konuları, bu konuların uzmanı olan hekim, hemşire ve tıbbi teknisyenler tarafından ele alınmaktadır. Kitabımıza katkı sağlayan yazarlarımız onkoloji alanında mesleki bilgi ve deneyime sahip olup bu alanda profesyonel olarak hizmet vermektedir.
Onkoloji hastanesinde sağlık profesyonellerinin uygulamakta oldukları tedavi sürecinde gerek hastalarıyla gerekse hasta yakınlarıyla olan iletişim becerilerinin geliştirilmesi, bu sayede de onlara sundukları bakımın kalitesini artırmaya katkıda bulunması amacıyla hazırlanan bu kitabın; tüm sağlık profesyonellerine ve ilgi duyan herkese rehberlik edeceği, mesleki bilgi birikimlerine katkı sağlayacağı ve ayrıca bu alanda önemli bir ihtiyacı karşılayacağı düşünülmektedir.
Charles H. Elliott, Laura L. Smith Öfkeyi başarılı bir şekilde yerine kaldırıp mutlu ve huzur dolu bir hayat sürün
Öfke tümüyle normal ve insani bir duygu. Ancak yıkıcı hâle geldiğinde işte, ilişkilerde ve genel hayat kalitesinde sorunlara yol açabilir. Bu kitapta öfkenin kaynaklarını tespit etmenize ve sağlıklı bir şekilde serbest bırakmanıza yardımcı olacak öfke kontrol yöntemlerine, becerilerine ve alıştırmalarına dair güvenilir ve kabul görmüş bilgiler bulacaksınız.
• Hiddetle ilişkiyi kesin! Öfkeyi ve nereden kaynaklandığını tespit edin, duyguların nasıl işlediğini anlayın ve öfke hakkındaki efsaneleri çürütün.
• Canavarı ehlileştirin! Öfke noktalarınızın yerini saptayın, öfkeyi nasıl, ne zaman ve nerede ifade ettiğinizi anlayın ve öfkeye eşlik eden sorunlara göz atın.
• Soğukkanlılığınızı koruyun! Öfkenizin bedelini değerlendirin, kızgın kalmanın verimli olup olmadığına karar verin ve eski modelleri olumlu modellere dönüştürmeye kucak açın.
• Yeni bir bakış açısı edinin! Çarpıtılmış düşünceleri nasıl gün yüzüne çıkaracağınızı ve onlara nasıl meydan okuyacağınızı keşfedin, tekrar değerlendirin ve daha iyi ve daha sağlıklı bir hâle getirin.
• Sağlığınızı iyileştirin! Zorlu durumları aşırı öfke olmadan idare etmek için bir dizi gerekli yaşam tarzı değişiklikleri ve özel beceriler bulun.
Kitabı açın ve
• Öfkenizi, işe yarayan şeylere odaklanarak nasıl kontrol edeceğinizi,
• İyi bir gece uykusunun önemini,
• Hayattaki bakış açınızı değiştirme yollarını,
• Özenle kontrol edilen öfke ifadelerinin sizin için neden dışa vurmaktan daha iyi olduğunu,
• Anlaşmazlıkları meydan okumalara nasıl dönüştüreceğinizi,
• Affetme ve öfkesiz bir hayat sürdürme üzerine tavsiyeleri,
• Öfkeyi kontrol etmenin nasıl tamamen sizin elinizde olduğunu inceleyin.
Richard L. DAFT, South Western Cengage Learning Daft'ın “Örgüt Kuramları ve Tasarımını Anlamak” kitabının genişletilmiş ve güncellenmiş 10. basımı örgüt kuram ve tasarımı alanına oldukça farklı, okuyucuların dikkatini çeken, okuyucuları düşündüren ve uygulamalarla yol gösteren bir yöntemle yaklaşmaktadır. Örgüt kuramları ve tasarımına ilişkin temel kavramları, klasik ve çağdaş düşünce ve fikirleri, önemli öge ve faktörleri, aralarındaki ilişkileri geniş ve detaylı bir bakış açısı ile ele almaktadır. Kitap, çağdaş düşünce ve yaklaşımları klasik düşünce ve kuramlarla bütünleştirirken okuyucunun aktif olarak katılımını sağlayan eğlenceli yöntemi ile okuyucuyu sarmalayarak cezbetmektedir.
Yazar, kitaba önceki baskıdan farklı olarak iki yeni özellik eklemiştir: Birincisi, “Hazırlık Soruları” kısmıdır. Burada, okuyuculara, kendilerini bölümün ana konusuna hazırlamalarını sağlayan kısa sorular sorulmaktadır. Daha sonra, bölümün sorularla ilgili kısımlarında okuyucunun kendi düşüncesi ile doğru olanı karşılaştırmasına olanak tanıyan “Yanıtınızı Değerlendirin” uygulamaları yer almaktadır. “Hangi Büyüklükteki Örgüt Size Uygun?” özelliği okuyucunun kendi tarzı ve tercihleri ile bölüm materyali arasında bağlantı kuran kısa soru formlarını içermektedir. Bu iki özellik, okuyucuların kendilerini değerlendirmeleri için onlara katkı sağlayan özellikler olarak görülmektedir.
Her bölüm, bu iki yeni özellikle birlikte en güncel düşünceleri, yeni örnek olayları, yeni kitap incelemelerini ve uygulamadan örnekleri içermekte, örnek olayları analiz ederken ve örgütleri yönetirken kavramların nasıl kullanılacağını anlatan “Evrak Çantası” kısmı ile bölüm sonlarında yer verilen “Bütünleştirici Örnek Olaylar”dan oluşmaktadır.
Bu kitabın, örgüt kuramları ve tasarımı alanındaki zengin kuram ve araştırmaların uygulamaya dönük çalışmalarla harmanlanarak sunulma biçiminin her alandan okuyucu için son derece yararlı olacağı düşünülmektedir. Kitap, gerek akademik alana gerek uygulamacılara yönelik katkı sağlayan dikkat çekici bir eserdir.
Halit Keskin, Ali Ekber Akgün, İpek Koçoğlu Örgüt Teorisi kitabı, örgüt teorisi disiplinini okuyucuya tanıtmak, bu alandaki farklı bakış açılarını, konuları ve teorileri aktarmak ve bunları değerlendirebilecek bir altyapı oluşturmak amacıyla yazılmıştır. Kitapta, sosyal bilimlerde pozitivist yaklaşımla birlikte ortaya çıkan modernizmin örgüt teorisine ışık tuttuğu 19. yy.dan itibaren örgüt teorisinde postmodernist yaklaşımın hâkim olduğu 21. yy.a kadar örgüt teorisinin nasıl gelişim gösterdiğinin, örgüt teorisinin farklı zamanlarda hangi yaklaşımların hâkimiyeti altına girdiğinin, yaklaşımlar arası çatışmaların örgüt teorisine nasıl yansıdığının ve örgütleri anlama konusunda ne gibi zorluklar oluşturduğunun sistemli bir şekilde okuyucuya aktarılması amaçlanmıştır. Kitap, örgüt teorisinin nasıl ortaya çıktığını ve geliştiğini tarihsel bir bakış açısıyla açıklarken aynı zamanda toplumsal değişimin diğer bilim alanlarındaki gelişmelerle nasıl örtüştüğünü ve kronolojik olduğu kadar felsefi gelişimini de aydınlatmayı hedefler.
Örgüt teorisinin etkin bir biçimde öğrenilmesi için öncelikle alanın çeşitliliği ve karmaşık doğası kabul edilmelidir. Örgüt teorisini tek bir bakış açısına indirgemeye çalışmak yerine birçok paradigmanın farklı bakışları çerçevesinde incelemek ve zenginleştirmek gerekmektedir. Bu kitapta, örgüt teorisinin karmaşıklığı ve yönetim uygulamalarıyla olduğu kadar sosyal hayatla bağlantısı, birçok kitaptaki eş biçimli yaklaşımların bu alana getirdiği uyumlu ve tamamlayıcı açıklamaların ötesinde farklı yaklaşımların eleştirel ve farklılık yaratan değerlendirmeleri ile ortaya konmuştur. Örgüt teorisinde kalıpları yıkmak, tek bir paradigma esasına dayalı analizin önüne geçmek, tartışmaya ve eleştiriye açık, dönüşsel düşünceye uygun bir zemin hazırlamak ve paradigmalar üstü bir anlayışı cesaretlendirmek hedeflenmiştir. Nihai olarak, okuyucunun örgütü farklı bakış açıları çerçevesinde anlayabilmesi, eleştirel düşünebilmesi, örgüt teorisini mevcut düşünce kalıplarının ötesine taşıyabilmesi ve zenginleştirici teorik diyaloglar geliştirebilmesi beklenmektedir.
A.Yunus Sarıyıldız Günümüz iş hayatında başarılı olmak ve geleceğe yönelik daha emin adımlarla ilerleyebilmek için çalışanların örgütlerine karşı gösterdikleri bağlılık ile etik ilkelerin uygulanabilir olduğu bir çalışma ortamının oluşturulmasına hem çalışanlar hem de işverenler gerekli katkıyı sağlamalıdır. Örgütsel bağlılık, çalışanların örgüt amaçlarının gerçekleştirilmesi sürecinde kendilerini örgütün bir parçası olarak görebilmelerini sağlayan durumu anlatmak için kullanılmaktadır. Etik, genel olarak ahlaki tutumda doğru-yanlış, iyi ya da kötü arasındaki durumu içermektedir ve bu anlayış bireylerin hareketlerine, tavırlarına ve davranışlarına yol gösteren ve alternatif faaliyetler arasındaki ahlaki durumlarına yardım eden ilkeler sunmaktadır.
Bu kitapta, örgütsel bağlılık ve iş etiği genel olarak ele alınmış ve daha sonrasında da sağlık sektöründe bir uygulama yapılarak çalışanların iş etiği algısının; örgütsel bağlılık, duygusal bağlılık, devamlı bağlılığı ve normatif bağlılık üzerinde etkisinin olup olmadığı incelenmiştir. Tüm ilgililere faydalı olması dileklerimle…
Steven L. McShane - Mary Ann Von Glinow, McGraw Hill Türkçe yazında “Örgütsel Davranış” alanında eserler olmakla birlikte; disiplinler arası anlatım ve güncel örnekler ile birlikte teori ve pratiği bütünsel bir şekilde sunan çalışmaya pek de rastlanmamaktadır. Prof. Dr. Steven L. Shane ile Prof. Dr. Mary Ann Von Glinow`un Örgütsel Davranış kitabı; bölümlerin düzenlenmesi, anlatım biçimi, klasik ve güncel kavram ve kuramlar, bunların günlük çalışma hayatına nasıl yansıdığına dair örnekler, okuyucuyu içeriğe hazırlayan soru ve kazanımlar ile birlikte Türkçe yazına önemli bir katkı sağlayacaktır. “Örgütsel Davranış” disiplinini; bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmelerin çalışma hayatına etkileri, takım çalışması, uluslararası araştırmalar, örnek olaylar, güncel örnekler ve tartışmalar ile ele alan bu kitabın hem akademisyenlere hem lisans ve lisansüstü öğrencilere hem de merak eden herkese faydalı olması dileğiyle…
Stephan Robbins, Timothy A. Judge Çalışma ve iş yaşamıyla ilgili olan, bu konularda bilgisini artırmak, konulara bakış açısını genişletmek ve uygulamalarını analiz edip geliştirmek isteyen herkesin yararlanabileceği bu kitap, dört ana başlık altında toplanmıştır. Giriş başlıklı birinci bölümde, "örgütsel davranış" kavramı genel hatlarıyla ele alınmış; ilgili olduğu diğer alanlar ile ilişkisi irdelenirken, aynı zamanda kavramıı bekleyen zorluklar ve fırsatlara yer verilmiştir. İkinci bölüm, birey konusuna odaklanmıştır. Davranışın oluşmasında etkili olan algılar, duygular, tutumlar, kişilik ve değerler ile öğrenme ve motivasyon gibi bireysel süreçler ele alınarak konular derinlemesine incelenmiştir. Üçüncü bölüm ise grubun birey davranışına olan etkisi ve grup davranışlarına ayrılmıştır. İletişim, liderlik, çatışma ile güç ve politikalar bu bölümde incelenmiştir. Dördüncü ve son bölüm olan örgüt sistemi bölümünde ise örgüt yapısının temelleri, örgüt kültürü, insan kaynakları politikaları ve uygulamaları ile örgütsel değişim ve stres konuları işlenmiştir.
Kapsamlı örnek olaylarla zenginleştirilen kitap, her bölümde yer alan uygulama soruları, konuyla ilgili güncel yazılar, uygulamalar ve örnek olaylar ile farklı görüşlere yer veren kıyaslama yazılarını içermektedir.
Uluslararası uygulamaların da yer aldığı bu kapsamlı kitap, hem öğrencilere hem de konuyla ilgili herkese yararlı bir kaynak olacaktır.
Stephen P. Robbins, Timothy A. Judge Bir filozof “Çözebileceğin düğümü kesme.” der.
Bu kitap, işletme adını verdiğimiz örgütlerin etkin ve verimli bir şekilde amaçlarına ulaşabilmesi için gerekli üretim faktörleri içinde yer alan en önemli kaynak olan insan kaynağının iyi yönetilmesi,
ilişkilerin düğüm olmadan, olduğunda da kesmeden, kırmadan nasıl daha iyi hâle getirilebileceği konusunda
yöneticilere rehber olmayı
amaçlamaktadır.
Hanifi Demir Sağlık sektörü, kuşkusuz insan sağlığına dayalı hayati bir öneme sahip hizmet sektörüdür.
Sağlık hizmetlerinin sahip olduğu bu önem, hızlı bir değişim yaşamaktadır. Bu değişime ayak uydurabilmek için organizasyonun sahip olduğu kültürün etkisi her geçen gün artmaktadır. Diğer hizmet sektörlerinde olduğu gibi sağlık hizmeti sunumunda da aktif rol çoğunlukla çalışanlar üzerindedir. Çalışanların sahip olduğu ve devam ettirdiği kültür algısı aynı zamanda organizasyonlarına bağlılık ve performanslarını da etkilemektedir. Bu yönüyle gerek yönetim kademesinde görevli bulunanlar gerekse de yönetim alanında çalışma yapan akademisyenler, öğrenciler ve yönetim alanında bulunan yönetici adayları için organizasyon kültürünü anlama, bağlılık ve performans kavramlarına yoğunlaşma ve bu kavramlar arasındaki ilişkiyi daha net görebilmek adına bu kitap, yol gösterici bir özellik taşımaktadır.
İrfan SÜER Pazarlama dünyası, kısa bir zaman önce, hayal dahi edilemeyen yeni ve ilginç gelişmelerin yaşandığı yeni bir yüzyıla girmiştir. E-pazarlama, dijitalleşme, sanal organizasyonlar, e-ödeme, etkileşimli televizyon ve bilgi otobanı vb. gibi kavram ve uygulamalar pazarlama yöneticileri, öğreticileri ve öğrencilerinin 21. yüzyılın başlarında karşılaştıkları birçok yeni değişmenin sadece birkaç örneğidir. Pazarlama çevresindeki bu değişmeler, öylesine ciddi bir boyut kazanmıştır ki, tüm işletmelerin radikal anlamda stratejik ve örgütsel değişime girmesini gerektirmektedir. Yöneticilerin, büyümek ve kârlılığı sürekli kılmak için test edilmiş formüllere sıkı sıkıya sarıldığı günler artık gerilerde kalmaktadır. Küreselleşme, yeni endüstri ve rekabet yapıları, hızla değişen teknoloji ve tüketicilerin yeni yeni oluşan beklentileri, dünün pazar çehresini hızla değiştirmekte; hızla hareket edebilen, değişen çevreye hızla uyum sağlayan işletmeler için olağanüstü fırsatlar yaratmaktadır.
Geçmişte işletmelerin uyguladıkları pazarlama stratejilerinde marka, reklam, kitlesel pazarlama ve pazar payı gibi kavramlar ön planda yer almıştır. Günümüz pazarlama stratejileri ise birebir pazarlamaya, ortaklığa ve uyumlaştırılmış çözümlere odaklanmıştır. Çok sayıda küçük ölçekli müşteriyi çekip pazar payı yaratmak yerine, büyük ölçekli müşterilere çok miktarda satıp müşteri payını artırmak daha popüler olmaya başlamıştır.
Günümüzde pazarlamanın temel amacı, müşterilere üstün bir “değer” sunmaktır. İşletmeler, hedef müşterilerin ihtiyaçlarını rakiplerden daha iyi karşılayacak bir “değer” yaratma arayışına girmişlerdir. Bu, farklı olma ya da rekabetçi üstünlük olarak da adlandırılmaktadır. Yönetim, müşterilerine üstün değer sunmakla, hissedarlarına da üstün değer yaratmış olmaktadır. Pazarlamanın sunduğu değerler, müşterilere yeni yaşam standartları getirmekte; ancak daha da önemlisi, pazarlama insanlara ve ailelerine, yaşamayı diledikleri türden hayat sürdürebilmeleri için alternatif yollar ve hayat tarzları sunmaktadır. Yeni yüzyılda müşterilerin beklentilerine uygun değer sunmayan işletmeler, müşteri paylarının büyük bir hızla azaldığını göreceklerdir.
J. Paul Peter, James H. Donnelly, Jr., McGraw-Hill Son yıllarda pazarlama ve pazarlama faaliyetlerinin önemi giderek daha fazla vurgulanmaya başlamıştır. Üniversitelerde de pazarlama ile ilgili dersler çoğalmış ve daha çok sayıda öğrenci pazarlama ile ilgili dersleri seçmeye başlamıştır. Bunun yanı sıra, programlarında işletme ile ilgili ders bulunmayan fakülte ve yüksekokullar da işletme ve pazarlamayla ilgili dersleri programlarına dâhil etmeye başlamıştır.
Pazarlama ile ilgili farklı konuları incelemeden ve bu konularda eğitim almadan önce pazarlamanın temel ilkelerini açık ve özlü bir şekilde anlayabilmek, sağlam bir temel atmak için son derece önemlidir. Pazarlama çerçevesinin anlaşılması, temel kavram ve yaklaşımların öğrenilmesi pazarlama alanında başarılı olmanın ilk adımıdır. Pazarlama literatüründe değerli bir yere sahip bu kitap sayesinde, okuyucular küresel bir bakış açısı kazanma şansına da sahip olabilecektir.
Pazarlama Yönetimine Giriş kitabı, her biri pazarlama alanında çalışan başarılı akademisyenler tarafından özenli ve titiz çalışmanın sonucunda mümkün olduğunca aslına sadık kalarak Türkçeye kazandırılmıştır. Böyle bir kitabın Türkçeye çevrilmesi, pazarlama alanında kaynakların zenginleşmesine de değerli katkılarda bulunacaktır. Bu nedenle hem pazarlama bölümü öğrencilerine hem de farklı bölümlere seçmeli derse olarak verilen Pazarlamaya Giriş dersleri için uygun bir ders kitabıdır.

Öğrenmek istiyorsanız doğru adrestesiniz… Pazarlama Yönetimine Giriş kitabına hoş geldiniz…
William D. PERREAULT, Jr., Joseph P. CANNON, E. Jerome McCARTHY Pazarlamanın Temelleri; akademisyenlere, pratisyenlere ve öğrencilere dönük olmak üzere pazarlama bakış açısını genişletmek ve uygulamalarını analiz edip geliştirmek isteyen herkesin yararlanabileceği temel bir kitaptır. Kitap, 18 ayrı bölümde ele alınmış olup pazarlamanın toplum, firma ve tüketici için değeri; pazarlama strateji planlaması süreci içerisinde temel pazarlama karması unsurları ve etik pazarlama bölümlerini içermektedir. Bölümler, öne çıkan temel noktaları ve güncel olayları örnekleri ile beraber ele almakta ve analiz etmektedir. Ayrıca, Ekonominin Temelleri, Pazarlama Aritmetiği ve Pazarlamada Kariyer Planlaması ekleri ile bölümler desteklenmektedir.
Kitap, kapsamlı örnek vakalarla, her bölüme ilişkin sorularla zenginleştirilmiş ve tamamlayıcı eklerle beraber temel konular pekiştirilmiştir.
Uluslararası uygulamaların güncel örneklerle beraber yer aldığı çok kapsamlı bu kitap hem öğrencilere hem de konu ile ilgilenen herkese yararlı bir kaynak olacaktır.
Yasemi̇n Necmi̇ye Tut The relationship between pandemics and security is a relatively new phenomenon, that has attracted more attention worldwide, especially as countries take precautions against Covid-19. The spread of Covid-19 on a global scale and its impact on all dimensions of social life required it to be addressed as a security issue. In this context, the fact that each nation-state continues its struggle with the understanding of self-sufficiency in the fight against Covid-19 has created the need to examine states' responses to the epidemic. In this study, Turkey's response to Covid-19 was examined within the scope of the securitization theory of the Copenhagen School. How health is constructed as a security issue, the discourses of securitizing actors and the synchronization of the audience's response are examined.
Rüştü Altılı Hayat siyah ve beyaz renklerden ibaret olmadığı gibi uluslararası ilişkiler de kendi içerisinde çok renkliliği barındırabilmektedir. Örneğin devletler bazı uluslararası konularda ters düşmelerine rağmen ilişkilerini sürdürebilmektedirler. Ülkeler arası karşılıklı bağımlılık düzeyi bu durumu kimi zaman zorunlu kılmaktadır. Günümüz koşullarında devlet dışı aktörlerin de uluslararası ilişkilerin tarafı olabilmesi devletlerin dış politikada çıkarlarını sınırlamaktadır. Nüfus alanı oluşturmak için yeni dış politika araçlarına olan ihtiyaç birçok alanı dış politikanın konusu hâline getirmektedir. İnsani yönleri çokça içeren sağlık, bu alanlardan biri hâline gelmiştir. Ülkeler arası karşılıklı bağımlılığın yüksek olduğu günümüzde salgın hastalıklar sağlık alanını hem uluslararası iş birliğinin hem de uluslararası anlaşmazlıkların konusu hâline getirmiştir. Sağlık diplomasisi kavramının ve araçlarının ele alındığı bu kitapta, bu kavramın teorik çerçevesi uluslararası ilişkiler uzmanları için İngiliz Okulu ile çizilirken dış politika yapıcıları ve uygulayıcıları için sağlık diplomasisi araçları ülke örnekleri üzerinden açıklanmaya çalışılmıştır.
Abdurrahman Yunus Sarıyıldız, Alper Güzel, Aslan Kaplan, Aysel Koksal, Ayşe Keleş, Birgûl Yabana Kiremit, Bülent Çizmeci, Cansu Güler, Demet Ünalan, Dilaver Tengilimoğlu, Ebru Şahin, Elif Dikmetaş Yardan, Elif İşlek, Ferdane Betül Bölükbaşı, Gizem Zevde Aydın, Hakan Hakeri, Haşan Fehmi Demirci, Mehveş Tarım, Merve Tarım, Muhammet Ali Oruç, Okan Özkan, Özlem Özer, Pelinsu Buket Doğanyiğit , Saffet Ocak, Sermed Doğan, Tuğba Baynal Doğan, Tunçay Palteki, Türker Yardan, Umut Beylik Sağlık Bilgi Sistemleri kitabı, teknolojinin yoğun kullanıldığı günümüzde sağlık veri ve bilgi yönetimi için ilgililere değerli bilgiler sunmaktadır. Kitap, alanın uzmanları tarafından yazılmış olup sağlık ve ilgili alanlardaki akademisyenlere, öğrencilere ve sağlık sektöründeki yöneticilere katkı sağlayacak kaynak niteliğindedir.

Ayşegül Bayramoğlu, Ayşegül Savci, Ayşegül Unutkan, Bahar Çelik, Burcu Yüksel, Büşra Arık, Çiğdem Ökten, Deniz Akkaya, Derya Şayır, Didem Çevik, Dilek Doruk Kondakcı, Emel Cihan, Emel Elem, Emel Sezici, Emine Güdek Seferoğlu, Esra Karabulut, Figen Vural, Güller Şahin, Halime Uğur, Havva Gezgin Yazıcı, İmran Boylu Gülek, Kevser Karacabay, Lütfiye Akkurt, Melike Ertem, Mustafa Karataş, Nalan Bostan Akmeşe, Nigar Çelik, Sercan Mansuroğlu, Sevinç Tüysüz, Sultan Güçlü, Veli Şahnalı İletişim, her türlü insan ilişkisinin kalbinde yer alan, yaşamın vazgeçilmez bir parçasıdır. Her birey onur ve saygı ile muamele görmeyi hak etmektedir. Bu gerçekten hareketle ortaya çıkan terapötik iletişim, sağlık hizmetlerinin sunum/kalitesini yükseltmede ve hasta/danışan memnuniyetini artırmada kullanılabilecek kişisel alan, mahremiyet, gizlilik ve güven ortamının sağlandığı, bilginin şefkatle buluştuğu, etkili ve empatik bir iletişim yöntemidir. Sağlık profesyonellerinin hasta/danışanlarını değerlendirirken hasta/danışan ve yakınları ile nasıl iletişim kurmaları gerektiğini bilmeleri; iletişim kurdukları bireylerin de kendilerine ait değerleri ve duyguları olan birer insan olduğunun farkına varabilmeleri açısından çok önemlidir. Bu kitap, sağlık profesyonellerinin ve geleceğin sağlık çalışanları olan öğrencilerin hasta/danışanlarına bütüncül bakış açısı ile yaklaşarak terapötik iletişim becerilerini geliştirmeleri için rehber olacaktır.
Ali Arslanoğlu, Arzu Beycan, Eda Dilfiroz Pancar, Fevzi Zeyrek, Nilay Gemlik, K. Burcu Tümerdem Çalık, Merve Akbaş, Onur Yarar, Ramazan Özgür Çatar, Şirin Özkan, Zehra Kaşka Üreten İnsanın sosyal bir varlık olması, kendisini ve diğer insanları anlama ve anlaşılma isteği, iletişim kurmayı zorunlu hâle getirmiştir. Bu noktada “Sağlık çalışanı, sağlığın tüm paydaşları ile özellikle kriz anlarında anlamak ve anlaşılmak gayesi içinde olduğu için iletişim becerileri daha da güçlü olmalıdır.” varsayımı ile kaleme alınan bu kitapta iletişim sürecini kolaylaştıracak konulara vurgu yapılmaya çalışılmıştır. Bu kitabın ilgili herkese kaynak olmasını temenni ederiz.
Bilâl Ezilmez, Umut Eroğlu Duyguları yönetebilen insanlar ve örgütler başarılı olma konusunda daha avantajlıdır. Bu yüzden her geçen gün duygularımızı işimizde ve özel yaşamımızda doğru ve etkili kullanabilmek için daha çok çaba harcıyoruz. Yaptığımız her işin doğasında, onu başarılı kılan ve tanımlanıp tarif edilebilen duygular ve onları sergilerken ortaya koyduğumuz bir duygusal emek bulunmaktadır.
Bu kitapta duygusal emek kavramını sağlık sektörü özelinde; onu ortaya çıkaran faktörleri, sergileniş stratejilerini, bireysel ve örgütsel sonuçlarını kavramsal, teorik ve uygulama sonuçları üzerinden değerlendirme imkânı bulacaksınız. Özellikle hizmet örgütleri için önemli bir sürdürülebilir rekabet üstünlüğü sağlayan duygusal emek kavramının; sağlık sektöründeki yapısını, özelliklerini ve etkilerini anlamaya yönelik yeterli sayıda kaynak bulunmamaktadır. İşte bu nedenle elinizdeki kitap önemli bir boşluğu doldurmaya aday olacaktır.
Ali Arslanoğlu, Bünyamin Özgüleş, Büşra Kılıç, Dursun Boz, Ebru Çalışkan, Fadime Çınar, Gülay Ekinci, Gülten Tarhan, Haşim Çapar, Selda Özgüleş, Serdal Keçeli Mutluluk kavramı, milattan önce yunan felsefesinden günümüz modern yazınına kadar birçok araştırmacı ve düşünür tarafından, oldukça fazla tartışılmış ve hakkında eserler yazılmış kavramlardan birisidir. Bu eserin yazılmasının temel amacı ise genel olarak mutluluk konusu ile ilgili yüksek korelasyona sahip olan pozitif örgütsel davranış konularını sağlık çalışanları perspektifinden ele almaktır. Bu kapsamda çalışmada birey ve kişilik ile başlayarak genelden özele doğru, mutluluk, pozitif psikoloji, motivasyon, yaşam doyumu, öznel iyi oluş, kişi iş uyumu, işe bağlılık, örgütsel vatandaşlık davranışı ve son olarak da örgütsel bağlılık konuları, kuramlar, modeller ve ölçme araçlarını da içerecek şekilde incelenmeye çalışılmıştır.
Mutluluk kavramının anlaşılmasına küçük bir katkı sağlaması dileğiyle…
Selman Kızılkaya Bireylerin ve toplulukların sağlıklı olmaları ve sağlık sistemlerinin etkin bir şekilde işlemesi için yenilikçi yaklaşımlar esastır. Günümüzün dinamik sağlık sistemi bağlamında yenilikçi bir yaklaşım, hizmet sunumunda teknolojinin kullanılmasıdır. Örneğin teletıp, klinisyenlerin hastaları gerçek zamanlı olarak uzaktan teşhis etmesine ve tedavi etmesine olanak tanıyarak yüz yüze randevu ihtiyacını azaltır ve uzaktaki veya yetersiz hizmet alan hastaların bakıma erişimini artırır.
Sağlık disiplinlerinde yenilikçi yaklaşımlar, bugün sağlık sektörünün karşı karşıya olduğu karmaşık zorlukların ele alınmasında ve sağlık sonuçlarının iyileştirilmesinde esastır. Sağlık disiplinlerinde yenilikçi yaklaşımlar, sağlık hizmeti
sunumunu iyileştirebilir, maliyetleri azaltabilir ve hasta memnuniyetini artırabilir. Sağlık Disiplinlerinde Yenilikçi Yaklaşımlar kitabında, toplam 12 bölüm yer almaktadır. Kitapta yer alan tüm bölümler, başka yerde yayınlanmamış veya yayın
için gönderilmemiş yazılardan oluşmaktadır. Gönderilen yazının akademik, etik ve yasal sorumluluğu yazar/yazarlarına aittir.


Jay Bhattacharya, Timothy Hyde, Peter Tu Sağlık Ekonomisi; ekonomi, halk sağlığı ve tıp okurlarını sağlığın ekonomisi ile tanıştırıyor. Ekonomi kuramı ile sağlık politikası arasındaki bağlantıya vurgu yapan eser, bunun yanı sıra mevcut sağlık sigortası modelleri ve sağlık politikacılarının karşı karşıya kaldığı ikilemlere de yer veriyor.

Merak uyandıran ve heyecanlandırıcı bir üslupla kaleme alınmış, okuyucu dostu bir eser olan Sağlık Ekonomisi, sağlık ekonomisi prensiplerinin gündelik hayatla ilişkisini karikatürler ve görsellerle desteklemektedir. Kitapta, pekiştirme ve anlayışı geliştirmeye yönelik yüzlerce alıştırmaya da yer verilmiştir.

Eserden başlıklar:
Karşılaştırmalı sağlık politikaları ve tüm dünyadan deneysel örnekler,
Obezite salgını, epidemiyoloji, sosyoekonomik sağlık eşitsizlikleri ve davranışsal ekonomi gibi gündemde yer tutan konular,
Oregon Medicaid Araştırması gibi son dönem gerçekleştirilen araştırmalar ile Birleşik Devletler sağlık reformunun potansiyel etkileri.
Arzu Bulut, Aslı Kaya, Ateş Bayazıt, Aybüke Yalçın, Aykut Ekiyor, Ayşegül Aydın, Begüm Şahin, Burak Çetin, Bülent Çizmeci, Büşra Aydınlı, Büşra Gül, Cemalettin Aktepe, Çiğdem Kayabaşı, Demet Ünalan, Dilek Uslu, Duygu Ağagündüz, Ece Doğuç, Eda Köksal, Egehan Özkan Alakaş, Enis Baha Biçer, Erhan Dağ, Erol Demir, Ersin Kocaman, Esat Saygın, Esra Çiğdem Cezlan, Fatih Altan, Fatma Azizoğlu, Ferhat Baş, G. Gülcan Şeremet, Gamze Arıkan, Gizem Ateş, Gözde Karademir, Gözde Yeşilaydın, Gülhan Gök, Harika Şen, Hüseyin Eriş, İbrahim Bozkurt, İlknur Aydın Teker, M. Mithat Üner, Mehmet Baş, Mehmet Doğan, Mehtap Çakmak Barsbay, Metehan Tolon, Murat Şahin, Nazmiye Ekinci, Nurperihan Tosun, Oğuzhan Yüksel, Ömer Faruk Aver, Özlem Demir, Pelin Yılık, Sabit Uygun, Salih Onaran, Sefer Aygün, Sena Altın, Seray Kağıtcı, Sermed Doğan, Sinan Tarsuslu, Yasemin Hancıoğlu Başköy, Yaşar Demir, Yeter Demir Uslu Küreselleşme, teknolojik ilerlemeler, dijitalleşme ve yapay zekâ gibi yeni gelişmeler her alanda olduğu gibi sağlık sektörünü de etkilemiştir. Bu hızlı değişimler, sağlık sektöründe yeni girişimcilik alanlarını ortaya çıkarmış, girişimcilik faaliyetlerini hızlandırmıştır. Bireylerin uzun ve sağlıklı yaşam arzusu, güzellik ve estetik alanındaki yenilikler ve beklentiler gibi çok sayıda değişken, gelecek dönemlerde sağlık girişimciliği alanının çeşitleneceğini ve zenginleşeceğini de göstermektedir. Sağlık girişimciliği, önemini arttırarak devam edeceğine göre bu alanda teorik ve uygulamalı çalışmaların yer aldığı temel çalışmalara da daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Bu ihtiyacı karşılamayı ve alana yönelik ilgisi olanların başvuracağı temel bir kaynağı alana kazandırmayı amaçladık. “Sağlık Girişimciliği” adlı bu çalışmamızda, teorik ve pratik bilgilerin yanı sıra alana dair oldukça çeşitli ve ilgi çekici konu başlıklarına yer verilmiştir. Kitap, farklı üniversitelerden akademisyenlerin ve sektörde önemli çalışmaları olmuş, örnek girişimcilik öyküleri bulunan meslek insanlarının değerli katkıları ile hazırlanmıştır. Kitabımızın akademik alana, sağlık sektöründe faaliyet gösteren girişimcilere, geleceğin girişimcilerine ve iş dünyasına faydalı olacağını umuyoruz.
Ahmet Yılmazcan, Emre Öksüz, Fatma Kantaş Yılmaz, Hasan Giray Ankara, Hatice Havva Yazıcı, Hilal Gurbet Çiftçi, Mustafa Şehirli, Ömer Faruk Çelebi, Rafet Beyaz, Ramazan Nacar, Zeyneb Akdoğan İnsanları ihtiyaçlarından daha fazla tüketime teşvik eden bir pazarlama yerine insanlığa daha faydalı tüketimi öncülleyen ideal bir pazarlama yaklaşımı elbette sağlık sektörü için daha uygundur. Bu nedenle sağlık sektöründe pazarlamanın geleceğinin parlak olması muhtemeldir. Gelecek dendiğinde akla gelen ilk olgu ise herhâlde dijitalleşmedir. Günümüzde, geleneksel pazarlama ölmemiş ancak dijital pazarlama da vazgeçilmez olmuştur. Dijital pazarlama geleneksel pazarlamaya göre sahip olduğu üstünlükler nedeniyle sağlık sektörü için de en etkili pazarlama alanı durumuna gelmiştir. Bu kitapta, dokuz bölüm altında pazarlamanın dijitalleşme serüveni sağlık sektörü ekseninde ele alınmıştır. İlk dört bölüm; trendler, toplum 5.0, strateji, temel araçlar gibi daha geniş perspektifli kavramsal konuları ele alırken daha sonraki bölümlerde; uygulamaya yönelik SEO, web sayfası dizaynı, sosyal medya pazarlaması, PR uygulamaları, veri madenciliği gibi pratik konular işlenmiştir. Böylece bu kitap, sağlık hizmetleri pazarlamasıyla ilgilenen akademisyenler ve özellikle iş dünyası yöneticilerine, vizyoner ve stratejik bir bakış açısı sunmayı ve dijital pazarlama araçlarına dair pratik faydalar sağlamayı hedeflemektedir.
Ali Kaan Genç, Betül Akalın-Ülkü Veranyurt, Emre Öksüz, Fatih Elibol, Fatma Kantaş Yılmaz, Hasan Giray Ankara, Hakan Değerli, Mustafa Şehirli, Rafet Beyaz, Samet Aydın, Songül Seda Lenger Güleç Devletlerin asla elden bırakmayacakları kadar yaşamsal öneme ve farklı niteliklere sahip olan sağlık sektörü bu nedenle pazarlama alanında diğer sektörlerden fazlasıyla ayrışır. Devlet sadece düzenleyici değil önemli bir oyuncudur, hastalar bir müşteri gibi karar verici değillerdir, yanlış yönlendirmelere engel olmak adına reklamlar yasaktır vs. Bütün bu zorluklara rağmen rekabetin ve paylaşımın artması sağlık sektöründe pazarlama anlayışını biraz geriden de olsa geliştirmektedir.
Bu kitap, pazarlama açısından teorik zorlukların ötesine geçerek sağlık hizmetleri pazarlamasının güncel pratiklerini ele almaktadır. Kitap içinde cevabı aranan bazı sorular şunlardır:
• Hastalara müşteri diyebilir miyiz?
• Sağlık hizmetleri pazarlamasında etik ne anlama gelmektedir?
• Sağlık hizmetlerinde stratejik pazarlama planı nasıl yapılır?
• Sağlık sektöründe marka olmak mümkün müdür?
• Reklam yasaklarına karşı neler yapılabilir?
• Sağlık sektöründe kurumsal iletişim ve halkla ilişkiler uygulamaları nasıl olur?
• Medikal ve bakım turizminde pazar analizi nasıl yapılır?
Aydan Yüceler, Ayhan Uludağ, Aysun Yeşiltaş, Hasan Hüseyin Tekin, İsa Gül, Lütfiye Tekpınar, Melek Yağcı Özen, Mustafa Kafes, Özer Arık, Özlem Canbolat, Ramazan Erdem, Saide Faydalı, Selma Doğanalp Çoban, Ş. Didem Kaya, Şerife Çalışkan Söylemez, Tuğba Toptaş Böcü, Yusuf Yalçın İleri Mümkün olan en iyi sağlık sonuçlarına ulaşmak için sağlık hizmetlerinin etkin bir şekilde sunumu ve yönetimi önem arz etmektedir. Sağlık Hizmetleri Yönetimi, sağlık hizmetlerinin sunumu ile ilgili çok çeşitli ve sürekli güncellenmesi gereken faaliyetleri barındırmaktadır. Güncel sağlık hizmet sunumlarının yönetim sürecini ele alan bu kitap; yönetim, yönetim fonksiyonları ve yönetim teorileri, sağlık, sağlık hizmetlerinin özellikleri ve sınıflandırılması, sağlık hizmetlerinde talep ve kullanımını ayrıca T.C. Sağlık Bakanlığının geçmişten günümüze teşkilat yapısı, birinci basamak sağlık hizmetleri, İkinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetleri, afetlerde sağlık hizmetleri yönetimi, acil sağlık hizmetleri yönetimi, evde bakım hizmetleri yönetimi, yaşlı bakım hizmetleri yönetimi, palyatif ve hospis bakım hizmetleri yönetimi, işçi sağlığı hizmetleri yönetimi, sağlık turizmi, sağlık hizmetlerinde bilişim sistemleri bölümlerine yer verilmiştir. Bölümler; konu hakkında detaylı güncel bilgiler içererek, yönetmelikler ve uygulamalar geniş bir yelpazede sunulmuştur. Kitabın öğrencilere, akademisyenlere, sağlık idarecilerine, sağlık çalışanlarına faydalı ve önemli bir kaynak olmasını dilerim.
Ahmet Alkan, Ali Arslanoğlu, Aynur Toraman, Dilruba İzgüden, Elif Kaya, Elif Özer, Emre Karasu, Ergün Öksüz, Hakan Değerli, Hakan Hakeri, Hasan Giray Ankara, Havvana Değerli, Haydar Sur, Hilal Akman Dömbekci, İzzet Erdem, Musa Özata, Necla Yılmaz, Özlem Özer, Ramazan Erdem, Rukiye Numanoğlu Tekin, Sedat Bostan, Simten Malhan, Tevfik Özlü, Turgut Şahinöz, Ümit Çıraklı, Yavuz Yıldırım, Yunus Emre Öztürk Bu kitap, farklı üniversitelerde sağlık yönetimi ve yakın alanlarda çalışan bilim insanlarının kendi alanlarıyla ilgili bilgi birikimini sağlık hizmetleri yönetimi temasına uygun bir sistematik içinde toplayarak yöneticilerin, uygulamacıların ve öğrencilerin bir başucu eseri olması amacıyla yazılmıştır.
Kitap kapsamında; sağlık, sağlık hizmetleri, sağlık hizmetlerinin gelişimi, sınıflandırılması, türleri, sağlık hizmetleri arzı ve talebi, politikası, planlaması, finansmanı, sigortacılığı, kalite yönetimi, temel göstergeler, sağlık teknolojilerini değerlendirme, sağlık hukuku, hasta ve çalışan hakları, uluslararası örgütler, sosyal medya, medikal hizmetler, sağlık okuryazarlığı ve küresel salgınlar konuları ele alınmıştır.
Kitabın, sağlık hizmetlerinin bütünsel bir bakış açısıyla anlaşılmasına katkıda bulunması hedeflenmiştir.
Abdullah İbrahim Büyükkurt, Ahmet Çarhan, B. Özge Elmas, Çağlayan Sarıoğlan, Dilek Tarhan, Elif Çankaya, Hakan Kaçak, Hurişah Aksakal, İlker Köse, Keziban Avcı, Muhammed Reşat Aslan, Mustafa Said Yıldız, Necati Kocakoç, Ömer Yürekli, Satı Birbudak, Yasin Kulaksız Bu kitapta; sağlık yönetiminin en önemli fonksiyonlarından denetim ve değerlendirme alanında gerçekleştirilen uygulamaların tarihsel gelişimleri, kapsamları, içerikleri ve uygulama çerçeveleri ele alınmıştır. Sağlık Bakanlığı'nın ve TÜRKAK, TİTCK, TSE, TÜSKA, SGK ve diğer kuruluşların sağlık alanında gerçekleştirdiği denetim, değerlendirme ve izleme çerçevelerinin aktarıldığı kitap sunduğu kapsam ve içerik ile yayını öncesinde odaklanılmamış bir alanı hedeflemiştir.
Tüm değerlendirme ve denetim fonksiyonlarına ilişkin kitap bölümleri bu faaliyetlerin işleyişine ilişkin bilgisi ve denetleyici-düzenleyici birim ve kurumlarda çalışma deneyimi bulunan yazarlarca kaleme alınmış, böylelikle denetim ve değerlendirme uygulamalarının işleyişinin ilk ağızdan aktarılması amaçlanmıştır.
Sunduğu kapsam ve içerik ile bu kitabın, konuya ilgi duyan sağlık bilimleri disiplinleri ve özellikle sağlık yönetimi öğrencilerine, giderek daha yoğun şekilde denetim, izleme ve değerlendirme uygulamalarıyla karşılaşan özel ve kamu sektörü sağlık tesisi çalışanlarına ve yöneticilerine, akademisyenlere ve politika yapıcılara faydalı olmasını diliyoruz.


Belgin Oral, Burak Elik, Cüneyt Çalışkan, Dilek Ener, Havva Karadeniz, Hüseyin Koçak, Meltem Özcan, Nihal Dağ, Serkan Yıldız, Şemsinnur Göçer, Tuncay Polat, Yavuzalp Solak Genetik, sosyal, çevresel ve ekonomik faktörler sağlığın sosyal belirleyicileri olan ve aynı zamanda da sağlığı etkileyen ve sonuçlarıyla doğrudan ilişkisi bulunan faktörlerdir. Sosyal statü, kişilerin yaşantılarında sosyal avantaj olarak da nitelendirilen ve kişilerin içerisinde yaşadıkları toplumda bulunan sosyal hayatta nasıl bir sınıflama yapıldığını belirleyen nitelikler olarak bilinmektedir. Statünün de belirleyicileri olan sağlık, sosyal güvenlik, istihdam, barınma vb. hizmetlerin özellikle yoksulluk ve aynı zamanda istihdam eksikliğinin yüksek oranlarda görüldüğü dezavantajlı gruplarda, istihdam konusunda ça­lışma hayatına dâhil edilmelerini, sosyal açıdan toplumla bütünleşmelerini zorlaş­tıran faktörlerin ortadan kaldırılabilmesi ya da en aza indirilebilmesi için hem kamu hem de sosyal hiz­metler içerisinde bir bütün olarak sunulmasını gerekli kılmaktadır.
Bir bütün olarak değerlendirildiğinde, dezavantajlı gruplar sağlık açısından kötü sonuçlarla karşı karşıya kalmada daha yüksek risk taşıyan gruplar oldukları için bu noktada özellikle sosyal dışlanma faktörünün tümüyle ortadan kaldırılmasına odaklı çözüm mekanizmaları geliştirilmesi önemlidir. Bu husus çözüm noktasında önemli olan bir durumu yani sağlığın sosyal belirleyicilerinin de değerlendirilerek toplumsal düzeyde planlamalar yapılması ve girişimlerin bu düzeyde gerçekleştirilmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır. Ancak bu şekilde dezavantajlı grupların sağlık sorunlarının öngörülebilmesi için uygun bir risk yönetiminin hayata geçirilebilmesi ile mümkün olacaktır.
Aysun Ergin, Çağlayan Sarıoğlan, Dilek Tarhan, Gazi Ünlü, Kevser Özcan, Muhammed Yusuf Aydamak, Nezahat Keleşoğlu, Selma Altındiş, Şafak Kıran, Şerife Didem Kaya Kalite, yaşamın en tılsımlı anahtar kelimelerinden birisi ve kaliteye ulaşmak için yapılacaklar da bir o kadar kutsal. Günlük hayatta da kalite, bir yaşam biçimi olarak her alana etki eden bir kimlik. Kitap, bu bakışla “teoriden pratiğe” mottosu altında; sağlık hizmetlerinde kalite tanımlayan bölümle başlamış, dünyada ve Türkiye'de kalitenin tarihsel süreçlerini en derin ama öz şekilde sunmuş, kalitenin özellikleri, boyutları ve bileşenleri ile devam etmiş, yanı sıra sağlık hizmetlerinde müşteri kavramına açıklık getirmiş, sürekli kalite iyileştirme ilkesini tanımlamış ve açmış, kalite kavramında araç ve yöntemler sonrasında kalitede hasta merkezli olma ve personel eğitimi üzerine vurgu yapmış, kalitede bilgi yönetiminin yeri, kalite ölçümü ve toplam kalite yönetimi başlıkları ile sonlanmıştır.
Kitabın tek amacı, sunulan sağlık hizmetlerinin insanlığa değer katar ve katkı sağlar olmasına hizmet etmektir. Toplum sağlığına, dolayısı ile insanlığa katkılar sunması temennisi ile…
Özlem İbrahimoğlu, Elif Erbay, Özlem Akarsu, Hurişah Aksakal Sağlık hizmetlerinde kalite, topluma eldeki son bilgiler ışığında ve son teknolojiyle en iyi sağlık hizmetini sunmaktır. Sağlık hizmetlerinde kalite kavramı; doğru hastaya, doğru zamanda ve doğru tedavinin uygulanmasını sağlayacak hizmetin niteliğini ifade eden çok yönlü bir kavramdır. Sağlık hizmetleri hata kabul etmeyen hizmetlerin başında gelir; bu nedenle hataların engellenmesi ve hasta güvenliğinin sağlanması kalite yönetiminin temel amaçlarındandır.
Hastaneler; 7/24 hizmet sunan, hem ayakta hem yatarak hasta tedavi uygulayan karmaşık sağlık kuruluşlarıdır. Sağlık hizmetlerinin insan yaşamını yakından ilgilendirmesi ve yüksek maliyeti, bu alandaki kalite çalışmalarının artmasına neden olmaktadır. Bu çalışmalar içerisinde yoğun bakım ile ilgili olanların giderek ağırlık kazandığı görülmektedir. Yoğun bakımlar hem erişkin hem çocuk hem de yeni doğan hastaların tedavi gördüğü önemli servislerdir. Bu servisler farklı klinikler farklı hastalıklar için tedavi uygulamalarını düzenlemektedir.
Palyatif Bakım, tedavi edici yaklaşımların tükendiği son dönem hastalara sunulan sağlık hizmeti olarak tanımlanabilir. Bu tedaviyi sunmak için hastanelerde palyatif klinikleri oluşturulmuştur. Palyatif bakım klinikleri burada tedavi gören hastalar için uygun yapılarda olmalıdır. Hizmetlerin sunumu sırasında tüm süreçlerin kontrol altında tutulması ve sürekli iyileştirilmesi hastaların daha kaliteli sağlık hizmeti almaları için önem arz etmektedir.
Tüm dünyada kaliteli sağlık hizmetleri sunulması amacıyla hem yoğun bakımlar hem de palyatif bakımlar için kalite ve akreditasyon standartları belirlenmiştir. Bu standartlar sürekli geliştirilmekte ve iyileştirilmektedir. Bu standartların uygulanmasında hastanelerde farklı farklı iyi uygulamalar ortaya konulmaktadır. Bu kitapta, Türkiye’deki hastanelerde kurulan yoğun bakımlar ve palyatif bakımlar için belirlenmiş standartlar ışığında yoğun bakımlar ve palyatif bakım kliniklerinde kalite yönetimi konusu açıklanmaktadır.
Nancy Borkowski Sağlık hizmetlerinde örgütsel davranış alanında üretilen bilimsel bilgiyi okuyucuya sunmayı hedefleyen bu kitap, her biri kendi alanında uzman öğretim üyeleri tarafından Türkçeye kazandırılmıştır. Sağlık Hizmetlerinde Örgütsel Davranış kitabı; bu konuda çok sayıda bilimsel üretim yapan, alanda çok bilinen saygın bir bilim insanı olan Dr. Nancy Barkowski ve birlikte çalıştığı bilim insanları tarafından yazılmıştır. Kitap; sağlık hizmetlerinde örgütsel davranış alanının temel kavramlarını yalın, açık, net, kolay anlaşılır ve sağlık hizmetlerinden örneklerle zenginleştirilmiş biçimde okuyucuya açıklayan kapsamlı bir rehberdir. Bu kapsamlı ve saygı uyandıran eser, davranış bilimleri araştırmalarını karmaşık sağlık hizmetleri endüstrisine uyarlayarak, motivasyon, liderlik, grup dinamikleri, ekip çalışması, çatışma yönetimi, değişim yönetimi gibi anahtar konuları açıklamıştır.
Sağlık kurumları uzun yıllardır hizmet kalitesinden ödün vermeden daha fazla kaynak verimliliği sağlamak için çaba göstermektedir. Sağlık örgütlerinde çalışanları, bireysel ve grup ilişkileri yanında sektörün tüm özellik ve farklılıkları da diğer çalışanlardan ayırmaktadır. Kitap, sağlık hizmetlerinde çalışan yöneticilere işgücünü yönlendirmek ve motive etmek görevini yerine getirmeleri için gerekli temel okumaları öne çıkarmaktadır. Türkçe olarak basılan bu kitap, sağlık hizmetleri alanının çalışanları ve yöneticileri için temel referans eser olmaya adaydır.
Ali Murat Koç, Emel Filiz, Emine Özer Küçük, Esra Meltem Koç, Fatma Özlem Yılmaz, Hilal Aksoy, Huri Seval Gönderen Çakmak, Mehmet Akif Erişen, Melih Kaan Sözmen, Özer Arık, Rabia Kahveci, Yunus Fidan Sağlık hizmetlerine olan talebin artması ve sağlık teknolojisindeki gelişmeler, kaynakların daha iyi kullanılması zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır. Politika yapıcıların eldeki kıt kaynakların hangi hastalıklara, bölgeye, nüfusa ya da programlara ayrılması gerektiğiyle ilgili önemli kararlar vermesi gerekmektedir. Bu kararların etkili ve verimli olabilmesi için kanıta dayalı öncelik belirleme süreçlerinin hem makro hem de mikro düzeyde kullanılması önem arz etmektedir. Çünkü kanıtların kullanımı, politika, idari ve klinik düzeylerde modern sağlık hizmetlerinin temel bir unsuru hâline gelmiştir. Kanıta dayalı uygulamalara dayanan sağlık teknolojisi değerlendirme (STD) faaliyetleri için öncelikle hedefleri, önlemleri, kalite standartları, en iyi uygulamaları ve değerlendirme yönergelerini açıkça tanımlayan açık, tutarlı ve standartlaştırılmış bir STD çerçevesi oluşturulması gerekmektedir. Bu amaç doğrultusunda hazırlanmış olan ve ülkemizdeki sağlık yöneticileri için STD uygulamalarını ele alan ilk kitap niteliğini taşıyan bu çalışma; STD ve tarihsel gelişimi, STD'ye neden ihtiyaç olduğu, karar verme düzeyleri, kavramlar ve terimler, STD'de kullanılan ekonomik değerlendirme teknikleri, hastaların STD sürecine katılımı, radyoloji ve STD ve saha uygulamaları konularının ele alındığı bir kaynak olarak hazırlanmıştır.
Ali Yılmaz, Esra Öz, Gamze Çan, Hakan Değerli, Hakan Hakeri, Hasan Güllüpunar, Havvana Değerli, Haydar Sur, Hilal Seki Öz, İlker Köse, Murat Topbaş, Nazlı Şenyuva, Necla Yılmaz, Nesrin Çobanoğlu, Ramazan Erdem, Saniye Vatandaş, Turgut Şahinöz, Yunus Emre Öztürk Bu kitapta, sağlık ve hastalığın toplumsal yansımalarının iletişim zemininde incelenmesi amaçlanmıştır.
Konunun çok disiplinli çalışma gerektirdiği açıktır. Bu çerçevede kitap; tıp, hukuk, iletişim, sağlık yönetimi gibi farklı alanlarda çalışan uzmanların katkılarıyla ortaya çıkmıştır.
Her alanın kendine özgü bir araştırma ve inceleme geleneği bulunduğu için şekil ve içerik olarak bölümler arasında ortak bir standardizasyon hedefi güdülmemiştir. Böylelikle her alan kendi özgün bakış açısını kitaba yansıtabilmiştir.
Konuyu örgütsel perspektiften inceleyen yine ekibimizin editörlüğünde tamamlanan Sağlık Kurumlarında İletişim kitabı ile birlikte bu kitabın; sağlık hizmeti sunumunda görev alan sağlık personeline, bu alanda çalışacak araştırmacılara ve eğitim gören ön lisans, lisans ve lisansüstü öğrencilerine faydalı olacağı düşünülmektedir.
Kitap, sizlerden gelecek eleştiri ve katkılarla sonraki baskılarında kendini yenileyecek ve geliştirecektir.
Yasemin Bilişli 1980 sonrası neoliberal politikalarla birlikte, Türkiye'de tüketim toplumu özellikleri yerleşmeye başlamıştır. Tüketim kültürünün benimsediği yaşam tarzlarını, medyada yaygın bir biçimde görmekteyiz. Medya, tüketim kültürünün belirlediği yaşam tarzı önerilerini sıklıkla “sağlıklı” birey olmanın gereği olarak vermektedir. Gazetelerde bireyleri sağlıklı yaşam konusunda bilinçlendirmek üzere yazılmış sağlık içerikli metinlerde, bazı davranışlar kötülenirken bazıları da yüceltilmektedir. Burada anlam okuyucudan okuyucuya değişse de yapılan eleştirel söylem analizleri ile tespit edilen, gerçekliğin sorunlu olduğudur. Bu nedenle popüler sağlık içerikli metinlerdeki söylemsel gerçekliğin sorgulanması gerekmektedir.
Bu kitapta, yapılan analizlerle sağlık içerikli metinlerde verilen bilgilerin “healthism” eleştirisi ile sunumu mevcuttur. “Healthism”, “sağlıklı yaşam” söylemi ile kapitalist düzenin meşrulaştırılması için yapay bir kültür oluşturmakta, medya da kapitalist sistemin kurallarına göre oluşan bu yapay kültürü, ticari faydaya dönüştürmektedir. Bu durum bireylerin sağlığını tehlikeye atabilme potansiyeline de sahiptir. Medyada sunulan sağlıklı yaşam tarzı önerilerinin altında ticari kaygılar ve kârlılığın arttırılması bulunmaktadır. Bunu sağlamak için yazılı metinlerde üretilen söylemlerle “healthism”, tüketim nesnesine dönüşmekte ve kapitalist sisteme hizmet etmektedir.