Sağlık Bakım Hizmetleri \ 2-2
Birgül Yabana Kiremit, Celal Katı, Elif Dikmetaş Yardan, Ferdane Betül Bölükbaşı, Gizem Zevde Aydın, Hüsniye Aşık, Nurcan Coşkun Us, Türker Yardan, Umut Beylik Sağlık, en fazla önem verilen konulardan biridir. Sağlığın olduğu yerde de tıbbi terminoloji önem kazanır. Tıbbi terminoloji, tüm sağlık çalışanlarının ortak dilidir. Kitapta öncelikle giriş, kökler, ön ekler ve son ekler olarak tıbbi terimlere yer verilmiştir. Diğer bölümlerin içeriğinde, anatomik terimler, tanısal terimler, semptomlarla ilgili terimler, cerrahi ve girişimsel işlemler ile ilgili terimlere yer verilmiştir. Tıbbi terimlerin öğrenilmesinin daha kolay hâle gelmesi amacıyla kitap bölümleri içine çözümleri ile birlikte kelime avı ve çengel bulmaca yerleştirilmiştir. Kitapta, sırasıyla hareket, kardiyovasküler, solunum, sinir, endokrin ve sindirim sistemleri terimlerine, kan ve kan yapıcı organlara ilişkin terimlere, üriner sistemi terimlerine, deri, göz ve kulağa ilişkin terimler ile onkoloji ile ilgili terimlere yer verilmiştir. Bu kitap, sağlık hizmetlerinde rol alan çalışanlar ve öğrenciler için faydalı bir kaynaktır.
Afsun Ezel Esatoğlu, Ali Arslanoğlu, Aydan Yüceler, Ayhan Uludağ, Aysun Yeşiltaş, Ayşe Özdemir, Emre Yılmaz, Erman Gedikli, Gülnur Tekin, İzzet Aydemir, Levent Yücel, Lütfiye Tekpınar, Mehveş Tarım, Melek Yağcı Özen, Merve Akbaş, Merve Tarım, Muhammed Yusuf Aydamak, Mustafa Kafes, Nilay Gemlik, Nurperihan Tosun, Recep Yücel, Sefer Aygün, Serdal Keçeli, Şebnem Yücel, Şerife Didem Kaya, Şule Karadağ Alçı, Yeter Uslu Davranış bilimleri temelde insanı anlamaya ve davranışlarının nedenlerini açıklamaya çalışan bir bilim dalıdır. Dolayısıyla insan unsurunun içinde yer aldığı her alan ve her disiplinle iç içedir. Sağlık sektörü de bu alanlardan birisidir. Söz konusu bu kitapta davranış bilimlerine ilişkin temel konular özellikle sağlık işletmeleri açısından irdelenmeye ve açıklanmaya çalışılmaktadır. Bu noktadan hareketle kitapta şu bölümler yer almaktadır:
• Davranış Bilimlerine Giriş ve Sağlık İşletmeleri Açısından Önemi
• Davranış Bilimlerine İlişkin Temel Kavramlar
• Sağlık İşletmelerinde Kültür ve Örgüt Kültürü
• Sağlık İşletmelerinde İnançlar, Değerler ve Tutumlar
• Sağlık İşletmelerinde Sosyal Etki ve Uyma Davranışı
• Sağlık İşletmelerinde Kişilik, Benlik ve Duygular
• Sağlık İşletmelerinde Algı ve Algılama
• Sağlık İşletmelerinde Öğrenme ve Öğrenen Örgütler
• Sağlık İşletmelerinde İletişim ve Kişilerarası İletişim
• Sağlık İşletmelerinde Liderlik ve Yöneticilik
• Sağlık İşletmelerinde Zaman Yönetimi
• Sağlık İşletmelerinde Ekip Çalışması
• Sağlık İşletmelerinde Çatışma ve Stres Yönetimi
• Sağlık İşletmelerinde Değişim
• Sağlık İşletmelerinde Motivasyon
• Sağlık Hizmetlerinde Davranışsal Ekonomi
Kitabın öğrencilerimize, akademisyenlere ve ilgili kişilere faydalı olması dileğiyle...
Ayça Taş, Ebru Derelli Tüfekçi, Ertan Mahir Korkmaz, Gülşen Güçlü, Hasan Hüseyin Başıbüyük, Mahir Budak, Mehmet Gülmez, Melissa Şafak Salman, Özgül Doğan, Sebahattin Karabulut, Serhat Bozkurt, Serhat Sirekbasan, Sevda Hastaoğlu Örgen, Songül Ulusoy, Tuğba Gürkök Tan, Zeynep Deniz Şahin İnan Tıbbi biyoloji ve genetik biliminin her geçen gün gelişmesi, tıpta yeni teşhis ve tedavi yöntemlerinin de gelişimine katkıda bulunmaktadır. Bu kitap, tıbbi biyoloji ve genetik alanında temel ve güncel bilgiler derlenerek bu alandaki bilgi edinilmesinin kapsamlı olarak ele alındığı çok yönlü bir kitaptır. Ayrıca öğrencilere tıbbi biyoloji ve genetik alanını anlamaları için bir çerçeve çizerken bu alanda sürekli bir eğitim programı oluşturmaları için temel sağlayacak niteliktedir.
Sağlık Profesyonelleri İçin Tıbbi Biyoloji ve Genetik kitabının; tıp ve biyoloji eğitimi ile ilgilenen herkesin faydalanacakları bir kaynak olması ve bilime ve yeni fikirlere daha güçlü adım atmaları için motive edici olması dileğiyle...
Yunus Ayyıldız Yaşlılık dönemi, bireyin fizyolojik, bedensel, zihinsel, sosyal kronolojik ve ekonomik açıdan birçok değişimin yaşandığı dönemdir. Yaşlanma, tüm canlılara özgü ortak yaşam dönemidir. Yaşlılık dönemi, insanın hayatının doğal bir evresidir. Yaşlılık, kayıp ve değişimlerin en yoğun olduğu gelişim dönemidir. Bu dönemde özellikle bakıma muhtaçlığın ortaya çıkması ile yaşlı bireyler yaşlı bakım kurumlarından yararlanmaktadır. Sosyal, kültürel ve ekonomik gelişmelerle birlikte çekirdek aileye geçiş, kadının çalışması, yaşlıların artık daha fazla kurum altında bakılmasına sebep olmuştur. Yaşlılar, daha çok yalnızlıktan ve aileleri tarafından ihmal edilmelerinden dolayı huzurevi yaşamını seçmeye zorlanmaktadırlar. Yaşlanmaya, eşin ölümüne, azalan gelir, artan sağlık sorunları gibi yaşlılığın getirdiği gelişim görevlerine uyum gibi yaşlı bakım kurumlarına yatışı yapılan bireylerde bu kurumlara uyum sağlama da bir ge-lişim görevidir. Bu uyumu destekleyen uygulamalar (eğitimler) yaşlılarımızın daha kaliteli bir yaşama adım atmaları için gereklidir. Yaşlı bakım kurumuna yatışı yapılan yaşlıların uyum sağlama becerileri, bu becerileri geliştirmek için verilen eğitimin uyum sağlamayı kolaylaştırıp kolaylaştırmadığının incelenmesinin bu kurumlara yerleşen yaşlılarımız için önleyici bir görev üstleneceğini düşünüyoruz. Ayrıca yaşlı bakım kurumlarına uyum sürecini desteklemek için “Uyum Becerileri Psiko Eğitim Programı” (YUBP) öneriyoruz. Son olarak da bu eğitimin uyum becerilerini geliştirmeye katkılarını tartışıyoruz.
Ahmet Sansi, Aysel Pehlivan, Bergün Meriç Bingül, Burçak Keskin, Çağla Karacan, Çiğdem Bulgan, Deniz Demirci, Faik Evren, Fatma Çelik Kayapınar, Ferda Özdemir, İlhan Odabaş, Menşure Aydın, Muharrem Korkmaz, Nalan Suna, Nimet Haşıl Korkmaz, Özlem Kırandı, Sibel Nalbant, Şenay Koparan, Yeşim Kuruoğlu, Zeki Aydın İnsan yaşantısında sağlıklı olmak çok önemlidir. Sağlık; insanın ruh ve bedeninin iyi olma hâlidir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de modern tıbbın gelişmesi, hastalıkların erken teşhis edilmesi ve tedavideki gelişimler sonucu yaşam süreleri uzamaktadır. Bu süreçte birçok kişi uzun süre tedavi edilmeyen süreğen hastalıkla yaşamını sürdürmek zorunda kalmaktadır. Bilindiği gibi egzersizin fiziksel ve ruhsal sağlık üzerine olumlu etkilerinden dolayı hem hastalıklardan korunmada hem de hastalıkların tedavisinde sağlıkla doğrusal bir ilişkisi bulunmaktadır. Egzersiz; süreğen hastalığın yan etkilerini azaltmak, hastanın moral motivasyonunu ve yaşam kalitesini arttırmak için çok önemlidir. Ancak her hastalığın etkilerinin kişiden kişiye değişmesi nedeniyle egzersiz programları kişiye özgü olmanın yanında süreğen hastalığın özelliğine göre uygun, doğru egzersiz programlarının yapılmasını gerektirmektedir. Alanında uzman bilim insanları tarafından hazırlanan bu kitapta, bazı süreğen hastalıklarda egzersizin önemi ve uygun aktivite programları sunulmaktadır.
Abdurrahman Aktümsek, Gökalp Özmen Güler, Yavuz Selim Çakmak, Gökhan Zengin Bu kitap, biyokimya dersini bir dönem gibi kısa sürede alan fakülte veya yüksekokul öğrencileri için hazırlanmıştır. Ülkemizde çok sayıda tıpkı çeviri ve yazılmış biyokimya kitapları olmasına rağmen bu kitabı onlardan özgün kılan öğrencilerin anlatılanları rahatlıkla anlayabilecekleri bir içeriğe ve uygun hacme sahip olmasıdır.
Kitabın yazılmasında öğrenme ve öğretmede en geçerli yöntemlerden biri olan, “genelden ayrıntıya yöntemi” uygulanmıştır. Her konunun başında, o konunun kısa bir özeti verilmiş ve daha sonra konunun ayrıntılarına geçilmiştir.
Bilgilerin daha iyi anlaşılabilmesi için yazılan bilgiler örneklerle ve benzetmelerle ilişkilendirilmiş, çok sayıda formül, resim ve tablolarla desteklenmiştir.
Velittin Kalınkara Yaşlı dünyamız, demografik olarak da yaşlanmaya başlamıştır. Her ne kadar yaşlanma olgusu çoğunlukla gelişmiş ülkelerin sorunu olarak kabul edilse de artık gelişmiş ülkeler kadar gelişmekte olan ülkelerin de önemle üzerinde durması gereken bir konudur. Yirminci yüzyılın başlarından itibaren sanayileşme etkisi ile sağlık koşullarının iyileşmesi, doğurganlığın azalması ve yaşam kalitesinin yükselmesi sonucu yaşlı sayı ve oranında önemli artışlar olmuştur. Bu artış; aile ve toplum yaşamında hızlı ve önemli değişmelere neden olmuş, toplumsal kurumları, davranış ve değerleri değiştirmiş, yaşlının statüsünü ve fonksiyonlarını etkilemiştir. Bu süreçte aile yapısı ve toplumsal yapı değişirken ailenin ve kurumların hazır oluş durumları aynı yönde değişmemiştir. Yaşam koşullarının iyileşmesi uzun yaşamayı sağlarken uzun yaşamanın getirdiği ekonomik, toplumsal ve sağlıkla ilgili sorunlar genellikle göz ardı edilmiştir.
Bu kitap, bireylerin yaşlılık konusunda temel bilgilerle donanmaları ve sorunların çözümüne yönelik tavır geliştirmelerinde yararlı olacaktır. Özellikle sağlık ve sosyal alanlarda çalışan akademisyenler, alanda öğrenim gören öğrenciler ve konuya ilgi duyanlar için kaynak kitap olma özelliği taşımaktadır.
Peggy Stanfield, Nanna Cross, Y.H. Hui Bu kitap, başta tıp öğrencileri olmak üzere sağlık alanında eğitim alan tüm öğrencilere hitap eden bir eserdir. Tıbbi terminolojinin temel prensiplerini ihtiva etmektedir. İçerdiği bilgiler sade, kullanışlı ve günlük pratiğe uygundur. Her bölüm sonunda yer alan alıştırmalar sayesinde öğrenilen bilgilerin pratikte kullanımı sağlanmakta böylece işlenen ders pekiştirilmektedir. Tablolar ve renkli resimler ile metnin anlaşılırlığı artırılmaya çalışılmıştır. Öğretim elemanları tarafından ders kitabı olarak müfredata dâhil edilmesi gereken bir eser olduğu kanaatindeyim. Ayrıca pratik yapmak ve kendini geliştirmek isteyen her sağlık çalışanı veya öğrencisinin ders dışında da eğitimine katkı sağlayacağına inanıyorum.
Tüm sağlık emekçilerine ve geleceğin sağlık emekçilerine, geleceğimiz olan kıymetli öğrencilerimize meslek hayatlarında başarılar temenni ediyorum.
Ayşegül Sarpkaya, Ceyda Okudu, Demet Taşdemir Kahraman, Ebru Temiz, Esra Bozgeyik, İbrahim Bozgeyik, Reşat Dikme PDF dosyasını indirmek için tıklayın


Tıbbi biyoloji ve genetik, insan varlığı ve sağlığını etkileyen kalıtsal karakteri inceleyen biyoloji bilimidir. Bu kitap, Sağlık Hizmetleri programlarının ve fakültelerinin ilk yıllarında okutulan “Tıbbi Biyoloji ve Genetik” dersinin yürütülmesi sırasında kullanılmak üzere bölümlerin ihtiyacına göre düzenlenmiştir. Seçilen ders içerikleri genel bir çerçevede ele alınarak öğrencilere, alan ile ilgili temel bir perspektif kazandırmayı amaçlamaktadır. Kitabın bölümleri, bu amaca uygun bir biçimde yedi bölüm olarak planlanmıştır. İlk üç bölümde; hücre biyolojisi ve metabolizması, güncel literatür ışığında, basitten karmaşığa olacak şekilde anlatılmıştır. Devam eden üç bölümde, kalıtsal materyalin yapısı ve organizasyonu anlatılarak insan sağlığını etkileyen genetik hastalıklar hakkında detaylı bilgi verilmiştir. Son bölüme gelindiğinde kanser genetiği ve patogenezi anlatılarak genden hücre davranışına uzanan patofizyolojik süreç bir bütün olarak ele alınmıştır.
Yükseköğretime yeni başlayan öğrenciler soyut verilerden oluşan tıbbi biyoloji ve genetiğin ana konularını anlamada zorlanmaktadırlar. Bu nedenle kitaptaki konular ayrıntılı çizimler ile somutlaştırılmasının yanında anlaşılır bir dil ile anlatılmaktadır. Konular kısa ve öz anlatılmasına karşın güncel literatür ile desteklenmektedir.
Ender M. Coşkunpınar Son yıllarda hastalıkların moleküler temellerine yönelik araştırmalar kapsamında bilgi birikimimiz artmıştır. Gerek tıbbi biyoloji ve gerek tıbbi genetik alanında artan bilgilerin kullanımıyla özellikle genetik temeli olan hücresel ve kromozomal değişikliklerin yol açtığı hastalıklar bir taraftan anlaşılmaya bir taraftan tedavi edilmeye çalışılmaktadır. Bu noktadan hareketle yazılmış olan bu kitap, “Tıbbi Biyoloji” ana başlığı altında canlılığın başlangıcından itibaren hücre ölüm mekanizmalarına kadar olan tüm konuları içermektedir. “Genetik” ana başlığı altında ise DNA ve RNA'nın yapısından başlayarak genetik kodun özellikleri, mutasyonlar ve kalıtım paternleri konularını da içeren bir bütünlük sağlamaktadır. Kitabımızın bugüne kadar yazılmış olan muadillerinden farkı, ikinci kısımda özellikle moleküler genetik uygulamalar ve pratik uygulamaları adım adım içeriyor olmasıdır. Tıbbi biyoloji ve genetik konularının toplam on dört bölümde işlendiği kitabın “Uygulama” kısmında ise altı bölüm bulunmaktadır. Tıp fakültelerinin ilgili kurullarının müfredatına uygun olarak hazırlanmış olan bu kitap; sağlık bilimleri fakülteleri, diş hekimliği fakülteleri ve sağlık yüksekokullarının ilgili bölümlerinde kullanılabilecek bir ders kitabıdır. Yaklaşık iki yıllık bir süreçte ve güncel verilerin sürekli takip edilerek yoğun bir çaba sonucu hazırlanmış olan bu kitap; lisans, lisansüstü öğrenciler ve tüm akademisyenlerin yararlanabileceği bir kaynaktır.
İsmail Tufan Yaşlıları da okutmak, aydınlatmak ve yaşlı eğitimini memleketi saran bir harekete dönüştürmek amacıyla Prof. Dr. İsmail Tufan tarafından 2016 yılında kurulan 60+Tazelenme Üniversitesi, ilk mezunlarını 2020 yılında vermiştir. Türkiye için yeni bir alanda yeni bir eğitim modeli ile sadece dört yılda yazılan bu başarı hikâyesinin tüm detaylarıyla anlatıldığı bu kitapta, 60+Tazelenme Üniversitesi; fayda teorisi çerçevesinde mercek altına alınmakta, ayrıca yaşlıların bakış açısından ölçülen performansının araştırma bulguları da ortaya konulmaktadır. Felsefesi “yaşama refakat eden eğitim” olan 60+Tazelenme Üniversitesi fikrinin doğuşundan kuruluşuna ve bugüne erişmesine kadar olan tarihsel gelişiminin anlatıldığı kitap, kolay anlaşılan üslubuyla dikkat çekmekte ve gerontoloji alanına değerli bir katkı yapmaktadır.
John W. Santrock Bir bireyi yönlendiren nedir? Gelecek vadeden özellikleri olması, şiddet içerikli hareketlerde bulunması ya da yoksunluk ya da travmayı zengin edebî bir ürüne dönüştürmesi mi? Eğer insanların niçin oldukları durumda bulunduklarını merak ediyorsanız, bu kitapta keşfedeceğimiz asıl soruyu kendinize sormuş olmalısınız. Bu kitap; insan gelişiminin, kendinizin ve insan türünün herhangi bir üyesinin gelişiminin yolculuğuna açılan bir penceredir.
Her birimiz; kısmen herkesle benzer şekilde, kısmen bazılarına benzer şekilde ve kısmen de hiç kimseye benzemeyecek şekilde gelişiriz. Genellikle bireylerin eşsiz ve benzersiz oluşuna dikkat ederiz, fakat hepimiz bazı ortak yörüngelerde yol alırız. Her birimiz, yaklaşık olarak bir yılda yürür; küçük bir çocukken hayali oyunlar oynar ve gençken çok daha bağımsız oluruz. Her birimiz, eğer yeteri kadar uzun yaşarsak, işitme problemi yaşarız, aile üyelerinin ve arkadaşlarımızın ölümünü görürüz. Bu, bizim gelişimimizin genel seyri; bebek, anne rahmine düştüğünde başlayan ve tüm insan yaşamı boyunca devam eden değişme örüntüsüdür.
Yaşam boyu gelişimi incelemek sizlere nasıl bir yarar sağlayabilir? Bundan nasıl yararlanabilirsiniz? Belki de siz bir ebeveyn ya da öğretmensiniz ya da olacaksınız. Eğer öyleyse, çocuklar için olan sorumluluğunuz sizin günlük yaşamınızın bir parçasıdır ya da parçası olacaktır. Onlar hakkında ne kadar çok şey öğrenirseniz, onlarla o kadar iyi ilgilenirsiniz. Bu kitabı okuyarak bebek, çocuk, ergen veya bir genç erişkin olarak kendi geçmişiniz hakkında farkındalık kazanabilirsiniz. Yaşam boyu gelişim alanının ilginç olduğu ve kim olduğumuz, nasıl bu şekilde geliştiğimiz ve gelecekte nerede olacağımız hakkında bilgiler edinebilirsiniz.
Gelişim incelenirken yaşam boyu gelişim, döllenmeden başlayarak yaşamın sona erdiği (en azından bizim bildiğimiz hayatın) zamana kadar ele alınmaktadır.
Siz kendinizi bir bebek, bir çocuk ve bir ergen olarak göreceksiniz ve bu bilgiler, o yılların bugünkü gibi bir birey olmanızı nasıl etkilediğini düşünmenizi sağlayacak. Ayrıca kendinizi genç yetişkin, orta-yaşlı yetişkin ve yaşlı bir yetişkin olarak da göreceksiniz ve bugünkü deneyimlerinizin sizin yetişkinliğinizin geri kalanını nasıl etkileyeceği hakkında düşünmeye güdülenmiş olacaksınız.

Gülşah Şahin Dünyanın yaşı ilerledikçe sporcu ve antrenmanlı yaşlı sayısı da giderek artmaktadır. Sağlık için egzersiz yapan yaşlı bireylerin yanı sıra yarışmacı yaşlılar da spor bilimlerinin bir parçası olmaya başlamıştır. Bu sporcuların amacı, sportif performansın geliştirilmesi ile müsabaka ve yarışmalardaki temsillerini iyileştirmektir. Ancak yine de antrenmanlı yaşlıların kondisyonundaki düşüşler kaçınılmazdır. Yaşlı sporcularda, antrenman yükü ve uyaran devam etmesine rağmen yaşlanma ile meydana gelen fonksiyon ve kapasitelerdeki azalmaya bağlı olarak antrenman şiddetindeki azalma sportif performansta bazı değişikliklere ve düşüşlere neden olabilmektedir. Bu kitabın amacı, antrenmanın yaşlı bireylerin sportif performansını oluşturan fizyolojik kapasitelerdeki değişim, antrenmanlara uyum ve örnek antrenman programları ile ilgili ayrıntılı bilgi sunmaktır.
Joan T. Erber Dünya genelindeki pek çok ülkede yaşlı nüfusa sunulan sağlık hizmetleri iyileştikçe, bizler giderek büyümekte olan bu grupla ilgili birçok konudaki anlayışımızı derinleştirmek ve genişletmek zorundayız. Bu anahtar kitap, ilgili disiplinlerden pek çok öğrenci için çok çeşitli konuları kapsayan, ulaşılabilir bir temel ders kitabı niteliğindedir.
Yaşlı bireylerin demografik özelliklerinin sunulmasıyla başlayan kitap, yetişkin gelişimi ve yaşlanma çalışmalarıyla ilgili kuramsal yaklaşımların ardından sağlık, duyum, algı, bellek, zekâ, sosyal etkileşimler, istihdam ve emeklilik ve akıl sağlığı gibi temel konularda detaylı bilgi vermektedir. Daha önceki baskılarda olduğu gibi her bölüm, ileri yetişkinlerle ilgili gerçek hayattan örnekler sunan bağlamla ilişkili ve güncellenmiş örnekli anlatımlarla başlamaktadır. Anahtar noktalar ve konular sınıf içi tartışmalara temel olması açısından öne çıkarılırken, özel kutucuklar, araştırma uygulamaları ve şimdilerdeki yaklaşımlarımızla ilgili bilgiler vermektedir.
Bu kitap, insanın yaşlanma sürecinin içyüzünün anlaşılmasını ve kuramsal olarak yorumlanmasını sağlamaktadır.
Waneen W. Spirduso, Karen L. Francis, Priscilla G. MacRae Yaşlanmanın Fiziksel Boyutları

“Yaşlanmanın Fiziksel Boyutları” kitabının güncellenen ikinci basımı, çeşitli alanlarda 100’den fazla farklı dergiden, fiziksel yaşlanma ile ilgili araştırma bulguları birleştirilerek oluşturulmuştur. Yaşlanmanın Fiziksel Boyutları kitabı disiplinler arası kapsam, her disiplinin kendi alanı ilgili son araştırma sonuçlarına ve yaşlılar üzerindeki etkilerine ilişkin güncel bilgi sağlar. Kitap insanların fiziksel olarak nasıl yaşlandıklarını ve yaşlanmanın, yaşamın diğer boyutlarını nasıl etkilediğini tartışır.
Bu basım 5 bölümden oluşmaktadır: Bölüm I, yaşlanma ve gerontoloji alanına giriş özelliği taşır, ayrıca bireysel farklılıklarla ilgili çalışmaların, araştırma sonuç ve süreçlerine ilişkin bilgi verir. Bölüm II, yapı, kapasite ve dayanıklılıktaki fiziksel değişikleri tanımlar. Bölüm III, yaşlı bireylerin beceri öğrenme, motor kontrol ve motor koordinasyonla ilgili özelliklerini tanıtır. Bölüm IV, egzersiz, sağlık, bilişsel fonksiyon ve sağlıkla ilişkili yaşam kalitesi beklentilerini de kapsayan fiziksel-psikososyal ilişkileri ele alır. Bölüm V, fiziksel elit yaşlı bireylerin çabaları ve sıkı çalışmaları sonucu ulaştıkları fiziksel performans ve başarıyı vurgular.
Bu basımda her bölüme okuyucu dostu özellikler eklenmiştir:
• Bölüm hedefleri
• Anahtar terimler
• Araştırmayı vurgulayan paragraflar
• İnceleme soruları
• Önerilen kaynaklar
Yaşlı bireylerle çalışan tüm profesyoneller, yaşlılara yapamayacaklarını değil, neleri yapabileceklerini anlatmalıdırlar. Yaşlanmanın Fiziksel Boyutları Kitabındaki yaşamsal örnekler, profesyonellere, bu yaklaşımın kabul edilmesini sağlayacak veriler sunacaktır.

Aybike Bahçeli, Ayşenur Güvenir, Canan Karadaş, Dilek Efe Arslan, Dilek Yıldırım Gürkan, Erdinç Kalaycı, Esin Cerit, Esra Erdoğan, Eylem Yalman, Funda Tosun Güleroğlu, Gamze Yalçınkaya Çolak, Gökçen Aydın Akbuğa, Gülseren Maraş, Habibullah Akıncı, İbrahim Doğan, Muhammet Fevzi Polat, Sevim Çimke, Sevinç Polat, Sevinç Polat, Yurdagül Günaydın Yaşlanma ve yaşamaya dair birçok ipucu içeren bu kılavuz, alanında uzman araştırmacıların bilgi ve birikimleri ışığında, yaşam boyu öğrenme pratiğinize destek olmak amacıyla hazırlandı. Yaşlanmanın Gücü: Aktif Bir Yaşam Rehberi ile yolculuğunuzun bilimsel yönlerini yeniden keşfederken günlük rutininize keyifli fiziksel aktiviteleri eklemeyi, sağlıklı beslenme seçimleri yapmayı, fiziksel ve ruhsal sağlığınızı güçlendirmeyi, anlamlı ilişkiler kurmayı ve olumlu bir bakış açısı geliştirmeyi deneyimleyebilirsiniz.
Salih Yaşar Özden İnsanın, doğum gibi kaçınılmaz olarak yaşlanacağı ancak yaşlılık hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığı da bilinen bir gerçektir. Her canlı gibi insanoğlu da bu dönemi yaşayacaktır. Bu dönemi iyi yaşayabilmek için de yeterli bilgiye ihtiyaç vardır. Dünyamızın saçları gittikçe ağarmaktadır. Dolayısıyla ileri yaşlara ulaşanların sayısı da gittikçe artmaktadır. İşte bu kitapta yaşlılığın tarifi, sağlıklı ve iyi yaşlanmanın nasıl olabileceği, yaşlı insanların çalışma hayatları, cinsel hayatları, aile fertleri ve torunları ile sağlıklı ilişkilerin nasıl kurulacağı gibi konularda bilgiler bulacaksınız. Bununla birlikte yaşlılıkta rastlanılan bunama, Alzheimer gibi rahatsızlıklar konusunda yeni bilgilere sahip olacaksınız. Ayrıca yaşlıların mal mülk alıp satma, suç işleme gibi konularda hukuk ile ilişkileri hakkında bilgi edineceksiniz.
Deniz Say Şahin, Gülcan Coşkun Akar, İbrahim Yavuz Tatlı, Mehtap Kaçar, Mehtap Pekesen, Mustafa Çoban, Nilüfer Korkmaz Yaylagül, Orhan Koç, Özge Kutlu Dönmez, Özlem Tanrıöver, Rümeysa Ceylan, Semra Gündoğdu, Sevcan Toptaş Kılıç, Şengül Akdeniz, Tahsin Barış Değer, Zeynep Acar Dünya nüfusu hızlı ve dramatik bir şekilde yaşlanmaktadır. Toplumlardaki yaşlı nüfus oranının hızlı artışı ve demografik değişimin yarattığı toplumsal dönüşümler, özellikle sosyal politikalar kapsamında ele alınması gereken nüfus odaklı reformları kaçınılmaz kılmaktadır. İnsan yaşamının uzaması ve yaşlı nüfusunun artıyor olması, her ne kadar yaşam koşullarının iyileştiğine işaret ediyor olsa da yaşlılık sürecinde yaşa bağlı oluşan değişimlerin yaratabileceği olası sorunlar yadsınamaz bir gerçektir. Yaşlanma sürecinde sosyokültürel, sosyopolitik ve sosyoekonomik sorunlara eşlik eden sağlık problemleri ve kronik hastalıkların görülme sıklığındaki artış, bu özel grubun bakım ihtiyacını gündeme getirmektedir. Bu kapsamda çok aktörlü olan sağlık ve sosyal bakım hizmetleri alanında yaşanan hızlı gelişim ve devinim hareketleri toplum sağlığı ve refahının artırılması bakımından önem arz etmektedir.
Bu kitap, yaşlı toplum statüsünden çok yaşlı toplum statüsüne doğru bir seyir izleyen Türkiye örneğinde güncel yaşlılık ve bakım sorunlarına dikkat çekerek yaşlı nüfusa sunulan mevcut bakım hizmet modellerini ve sosyal politika yaklaşımlarını tartışmaktadır. Genel olarak yaşlı bakım hizmetlerine özgü güncel, çok yönlü ve ayrıntılı bilgiler veren bu kitap, yaşlanma ve yaşlılık alanında çalışan meslek profesyonelleri, araştırmacılar, akademisyenler, politika yapıcılar, öğrenciler ve kamuoyuna önemli bir kaynak niteliği taşımaktadır.
İsmail Tufan Prof. Dr. İsmail Tufan, gerontolojide geçirdiği yirmi beş yıllık tecrübesini ilk defa yaşlı bakım teknikerliği öğrenimi görenlere ve bu alanda çalışanlara sunuyor. Yaşlılıkta bakıma muhtaçlığı biyofiziksel sorun alanından alıp yaşam dünyası içinde değerlendiriyor. İnsanın sorgulamadan kabullendiği, insanı kendine çeken nitelikleriyle değerlendirdiği yaşam dünyasını, istenmeyen tarzla değişime uğratan bakıma muhtaçlığı, “yaşlı bakım hizmeti” açısından tanımlayarak sağlık bakımı hizmetlerinden ayırıyor. Bakıma muhtaçlığın yaşlılıkta yaşam dünyasına etkilerini öne çıkarırken yaşam dünyasının insandan bağımsız olduğunun altını çiziyor. Yaşlı bakım hizmetlerinde “bütünsel insan imgesi”ni odak noktaya yerleştiriyor ve “bütüncül insanlık” dediği bakım felsefesi ile yaşlı bakım teknikerlerine yeni perspektifler açarak mesleklerinde bunlardan yararlanmanın yollarını gösteriyor.
Jan REED, Charlotte CLARKE, Ann MACFARLANE, McGraw-Hill İki hemşire ve bir yaşlı bireyin iş birliği ile hazırlanmış olan ve 17 bölümden oluşan bu kitapta, hemşire ve yaşlı bireylerin birbiri ile iş birliği içinde nasıl çalıştıklarını vurgulamak amaçlanmıştır. Kitapta; yaşlı bireylerin görüşlerine, yaşadıkları güçlüklere, deneyimlerine ve isteklerine yer verilmiştir.
Yaşlı bakımında görev alan hemşirelere, sosyal bakım kurumlarına, fizyoterapistlere ayrıca yaşlı bakımında görev alan diğer meslek gruplarına ve gönüllülere katkı sağlayacak bir kitaptır.
Kitap, konusunda uzman olan 18 öğretim üyesinin katkılarıyla Türkçe’ye çevrilmiştir.
Burak Atik, Burcu Çerik, Esra Başer, Fatma Hastaoğlu, Fatma Tok Yıldız, Funda Evcili, Gülşen Güçlü, Gürcan Solmaz, Işıl Kalaycı, Mukadder Molloğlu, Muratcan Mollaoğlu, Nurcan Bağlam, Sebahattin Karabulut, Sevda Hastaoğlu Örgen, Tuba Karabey Yaşlılık dönemi, biyopsikososyal açıdan önemli değişimlerin yaşandığı gelişimsel bir süreçtir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 65 yaş üzerini yaşlı kabul ediyor olsa da yaşlılık dönemindeki tüm bireyler homojen bir grup oluşturmamaktadır. Diğer bir deyişle, her yaşlının birbirinden farklı gereksinimleri ya da uğraşıları olabilmektedir. Bu anlamda yaşlı bakımı, bütüncül yaklaşım sergileme gereği oluşturan özel bir kavramdır. Artan yaşlı nüfusla beraber de yaşlı bakımı oldukça önemli bir kavram hâlini almıştır.
Yaşlıların toplam nüfus içerisindeki oranlarının artması, profesyonel bakım ihtiyacı duyan yaşlı birey sayısının da artması demektir. Bu bağlamda, yaşlıya profesyonel tedavi ve bakım verebilecek hekim / hemşirelerin yanı sıra ara eleman olarak hizmet edecek personellere de ihtiyaç artmıştır.
Bu kitap, yaşlı ve yaşlılık tanımlamalarının yanı sıra yaşlı bakımında temel kavramları içerisinde barındırmakta ve yaşlıya bakım konusunda kaynak kitap özelliği taşımaktadır. Yaşlı bakımında yol gösterici olabilmesi dileğiyle…
Birgül Akdaş, Deniz Say Şahin, Dilara Genç Demirağ, Mümin Polat, Nadide Hülya Temizer, Orkun Temizer, Özge Kutlu, Sevinç Sökel, Sevinç Sütlü, Süleyman Faki, Utku Tapan Sağlığın korunması, tanı ve tıbbi tedavi alanındaki gelişmelerin sonucu olarak günümüzde daha fazla insan, her zamankinden daha uzun süre hayatta kalabilmektedir. Alınan yaş arttıkça kronik hastalık riski de artmaktadır. Biyolojik yaşlanma ile birlikte rezerv kapasitenin azalmasına bağlı olarak organlar ve organ sistemleri strese karşı daha hassas hâle gelmektedir. Bu kitapta yaşlanma biyolojisi açıklandıktan sonra yaşla birlikte sıklığı artan kalp damar hastalıkları, diyabet, solunum sistemi hastalıkları, ağız diş sağlığı problemleri, kanser gibi kronik hastalıklar, enfeksiyon hastalıkları ile yaşa özel menopoz ve ileri yaşta bağımlılık olguları gözden geçirilerek yaşlı bireylere sunulan sağlık hizmetleri geriontoloji/geriatri penceresinden tartışılmıştır.
Deniz Işıker Bedir Türkiye'de ve dünyada yaşlı nüfus gittikçe artmakta; dünya gittikçe yaşlanmaktadır. Bu kitabın konusu olan “yaşlılık”, bu demografik değişikliklere de bağlı olarak artık daha çok gündemde olması gereken daha çok çalışılması gereken bir konu hâline gelmiştir.
Yaşlı istismarı ve ihmali, güven beklentisi olan herhangi bir ilişkide ortaya çıkan, yaşlıya zarar veren veya yaşlıyı strese sokan tek ya da tekrarlayan davranışlar ya da uygun davranışın olmayışı olarak tanımlamaktadır. Yaşlıları derinden etkileyen bu konu, yaşlılık hakkında araştırma açığı bulunan konulardan yalnızca biridir. Bu araştırma açığı göz önüne alındığında yaşlı istismarı ve ihmalinin daha çok çalışılmasının bir gereklilik olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu doğrultuda yaşlı istismarı konusunun incelenmesi yaşlıların hangi istismar ve ihmal türüne maruz kaldığı; istismara maruz kalmış yaşlıların istismarla ve yaşadıkları olumsuz yaşam deneyimleriyle başa çıkmak için ne tür stratejiler kullandıkları araştırılmıştır.
Bu kitap, Türkiye'de daha önce çalışılmamış olan istismar türleri ile başa çıka stratejileri arasındaki ilişkiyi inceleyen ve yaşlıların söyledikleri üzerinden bunu değerlendiren ilk çalışma olma özelliğine sahiptir. Bunun yanı sıra yaşlı istismarı ve ihmalini müstakil olarak ele alan ilk kitap olma özelliğini taşımaktadır.
Deniz Dereli, Deniz Say Şahin, Dilara Genç Demirağ, Gülsüm Korkut, Işıl Kalaycı, Mehtap Pekesen, Merve Yılmaz, Özge Kutlu Dönmez, Sevinç Sütlü, Şengül Akdeniz Toplumun ve devletlerin yaşlanmanın tüm boyutları ve getirilerine karşı hazırlıklı olmaları gerekmektedir. Aksi takdirde bu değişim sürecinin başarılı yönetilebilmesi mümkün görünmemektedir. Gerontoloji alanında çalışan akademisyen ve meslek mensuplarının yaşlıya ilişkin tüm parametreleri tanımlama, tartışma, geliştirme ve paylaşma sorumluluğu olduğu düşünülmektedir. Gerontoloji serisi kapsamında alandan uzman yazarlarca hazırlanan Yaşlı Sağlığı kitabında; yaşlıların sadece hastalıkları değil sağlıklı kalmalarına yönelik bütüncül süreç işlenmiştir.
Abdullah Beyhan, Aslı Çayan, Aynur Kaynar Şimşek, Ayşe Ergün, Ayşe Kabuk, Ayşe Sezer Balcı, Ayşegül Kahraman, Berna Dincer Hekim, Cemile Savcı, Demet İnangil, Derya Emre Yavuz, Elif Aşık, Elif Bülbül, Elif Dönmez, Esra Albal, Fatma Nevin Şişman, Gülcan Kar Şen, Gülten Okuroğlu, Hatice Gülsoy, Hatice Karabuğa Yakar, İlknur Dolu, Kadriye Uzun, Merve Kolcu, Nadire Ercan Toptaner, Necmettin Çiftci, Nermin Eroğlu, Nesrin Arslan, Nesrin İlhan, Nurcan Kolaç, Özden Erdem, Özgün Ergitürk, Pelin Palas Karaca, Perihan Sarı, Saime Erol, Seçil Duran, Seda Dülcek, Serap Çifçili, Sevde Aksu, Sevil Albayrak, Tuğba Karan, Ulaş Can Kolaç, Yasemin Gümüş Şekerci, Zahide Aksoy, Zehra Gürsoy, Zülfünaz Özer Tüm dünyada ve ülkemizde nüfus içindeki payı her geçen gün artan yaşlı bireylerin sağlık bakımının kalitesi ve etkinliğinin artırılması bir zorunluluktur. Yaşlı Sağlı Hemşireliği kitabı, sadece hemşireler için değil yaşlı sağlığına hizmet veren tüm interdisipliner ekip üyeleri için her zaman el altında bulunduracakları rehber kitap niteliğindedir. Kitap, güncel literatür doğrultusunda yazılmış sağlığın geliştirilmesi, korunması ve sık görülen sağlık sorunlarına yönelik sekiz ünite ve otuz altı bölümden oluşmaktadır. Kitapta yer alan her bir ünitenin her bölümü; son araştırmalar, vaka örnekleri, kanıta dayalı rehberler ve protokoller çerçevesinde, alanında uzman kişiler tarafından yazılmıştır. Her konuya özgü vaka ve bakım planı örnekleri sunulmuştur. Ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora programlarına uygun olan kitap, aynı zamanda birinci basamak sağlık çalışanları, geriatri kliniklerinde çalışanlar, huzurevleri, yaşlı bakım merkezlerinde çalışanları için temel bir kaynak olarak kullanılabilir.
Aslı Gözde Akış, Aykut Can Demirel, Burhan Budak, Canan Büyükaşık Çolak, Ercan Bakır, Fatma Ceyda Baş, Fereşteh Asayesh, Fereşteh Asayesh, Fulya Şenay Avcı, Hüseyin Batman, İlknur Beyaz Özbey, Mehmet Efe, Müjdat Avcı, Nilüfer Korkmaz Yaylagül, Nusrettin Yılmaz, Rumeysa Ceylan, Sait Gülsoy, Sümeyra Mihrap İlter, Temel Kalafat, Zeynep Tekin Babuç Yaşlılara Yönelik Yaş Ayrımcılığı: Çok Boyutlu Bir Bakış isimli bu kitap, tüm yaş gruplarına yönelik ortaya çıkabilen ancak toplumda en yaygın olarak yaşlı bireyleri etkileyen yaş ayrımcılığı olgusunu, çok disiplinli bir bakış açısıyla ele almaktadır. Yaşlı bireylerin birçok alanda karşı karşıya kaldıkları yaş ayrımcılığı ve yaşa dayalı ön yargılar, onların yaşamını, birçok yönden etkilemekte ve sınırlandırmaktadır. Kitap içeriğinde, yaşlı bireylerin deneyimlediği yaşa dayalı ayrımcılık olgusu, medyadan eğitime, sağlıktan çalışma yaşamına farklı boyutları ile incelenmektedir.
Küresel yaşlanma olgusu ile birlikte yaşlılık ve yaşlanma sürecine duyulan ilgi, giderek artmaktadır. Psikoloji, sosyoloji, gerontoloji ve sosyal hizmet gibi çok çeşitli disiplinlerin bakış açıları ile ortaya konan bu kitap, yaşlılık alanına ilgi duyan tüm okuyucular için önemli bir kaynak niteliğindedir.
Gökçe Yağmur Güneş Gencer Dünya Sağlık Örgütünün yayınladığı rapora göre yaşlılık, bireyin 65 yaşından sonra başlayan yaşam dönemidir. Ülkemizde azalan doğum oranları, artan ortalama ve ileri yaşam beklentisi sebebiyle nüfusun yapısı ve dinamikleri değişmektedir. “Toplumsal yaşlanma” kavramı giderek önem kazanmaktadır. Yaşlıların toplam nüfustaki payı artmaya devam etmektedir. Giderek yaşlanan ülkemizde, yaşlanan ve yaşlı kişiler için olumlu koşulların oluşturulması, gerekli hizmet modellerinin geliştirilmesi, yaşlı bireylerin yaşam kalitelerinin arttırılması için yaşlı bireylere biyopsikososyal açıdan yaklaşmak oldukça önemlidir.
Bu kitap; yaşlanmanın tanımını, yaşlanma ile meydana gelen değişiklikleri ve bu değişikliklerin neden olduğu sorunlar için gerekli müdahaleleri içermektedir. Yaşlanma ve yaşlılık alanında öğrenim gören, emek veren tüm meslek gruplarına faydalı olması dileğiyle...
Pelin Suzan Işıkoğlu Demografik dönüşümün bir sonucu olarak nüfusun hızla yaşlanması, yaşlılığa olan ilgiyi ve yaşlılık ile ilişkili sorunlara farkındalığı giderek artırmıştır. Bu kapsamda önemli sosyal sorunlardan biri ise yaşlıların yaşam kalitelerini ve refahını olumsuz yönde etkileyen sosyal dışlanmadır. Nitekim yaşlılar, çeşitli sebeplerle toplumsal yaşamın birçok alanında sosyal dışlanma riski ile karşı karşıya kalmaktadır. Öte yandan yaşlılar arasında gerek ekonomik, sosyal, kültürel sermayeleri ve sosyodemografik özellikleri gerekse de yaşadıkları kentsel ve kırsal mekân itibariyle bir çeşitlilik söz konusudur. Bu durum ise yaşlıların genel olarak yaşam deneyimlerini biçimlendirmekte ve sosyal dışlanma algılarını da etkilemektedir.
Bu kitapta, yaşlıların sosyal dışlanma algıları birçok farklı boyutta ele alınmakla birlikte yaşlıların sosyal dışlanma algılarında etkili faktörler, “yaşanılan mekânın” rolü ve mekânsal bağlamda kentsel ve kırsal yaşlıların sosyal dışlanma algıları karşılaştırmalı olarak değerlendirilmektedir. Yaşlılık, sosyal dışlanma ve mekân olgularını bütüncül bir bakış açısıyla sosyolojik bir perspektiften inceleyen bu çalışma gerek kapsamlı teorik çerçevesi gerekse yaşlıların bakış açısından sunduğu bulgular ile özgün bir kaynak kitap niteliği taşımaktadır. Bu itibarla özellikle yaşlılık alanında çalışan akademisyenler ve lisansüstü öğrenciler olmak üzere, konuya ilgi duyanlar için faydalı bir kaynak olacağı düşünülmektedir.
Bahar Akoğlu, Deniz Sevimli, Elif Kurtuluş, Emel Aner Aktan, Gülnihal Sayılgan, Hazal Ayas, İdil Arasan Doğan, Mahmut Yılmaz, Merve Çebi, Orhan Kapucı, Pınar Algedik Demirayak, Refiye Ender, Remziye Keskin, Seher Sav, Selin Eryürek, Volkan Demir, Zeynep Gümüş Demir Yaşamın diğer evreleri gibi doğal, kaçınılmaz ve tüm insanlar için geçerli olan yaşlılık dönemi, üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. Dünya genelinde giderek artan yaşlı nüfus ruh sağlığı hizmetlerine olan talebi de artırmaktadır. Toplumu oluşturan bireylerin sevgi, saygı ve hoşgörü içinde bulunarak yaşlıların bu dönemlerinde hayattan kopmamalarını sağlamaları ancak yaşlı dostu toplumların yaratılmasıyla mümkün olacaktır. Yaşlı bireyler; yaşadıkları ruhsal, zihinsel ve fiziksel sağlık sorunları nedeniyle sıklıkla psikologlara yönelmektedir. Yaşlanmaya uyum sağlamak ve beraberinde getirdiği sorunlarla baş edebilmek için alanında uzmanlaşmış nitelikli ruh sağlığı çalışanlarına ihtiyaç vardır. Yaşlılık Psikolojisini Anlamak kitabı, yaşlılarla çalışan ruh sağlığı profesyonellerine ve çalışacak olan öğrencilere bir rehber niteliğinde hazırlanmıştır. Bütüncül bir yaklaşımla ele alınan yaşlılık dönemi ve terapötik müdahalelere geniş yer verilmiş olması, alanda önemli bir ihtiyacı karşılayacaktır.
Aylin Görgün-Baran, Gönül İçli, İsmail Tufan, Sibel Kalaycıoğlu, Şengül Hablemitoğlu, Velittin Kalınkara, Yeşim Gökçe Kutsal, Ayşe Canatan, Fatma Arpacı Harun Ceylan “Yaşlılık olgusunun anlaşılmasında sosyolojik tanımlamanın daha açıklayıcı olduğu görülmektedir. Yaşlılığın sosyolojik yönü denince karşımıza öncelikle toplumdaki belirli özellikleri paylaşan bir yaş grubundan beklenen toplumsal rol, statü ve değerler çıkmaktadır. Bunu, söz konusu rol, statü ve değerlerin yaşlı olarak nitelenen insanlar için ifade ettiği anlam ve karşılık geldiği toplumsal pratikler takip etmektedir. Yani sosyolojik anlamda yaşlılık kavramı, yaşlılığın sosyal rol ve statülerle inşa ediliş sürecini ve bu bağlamda yaşlılık, yaşlanma ve yaşlılara dair oluşan toplumsal değerlerin toplum üzerinde oluşturduğu izdüşüm olarak ele alınmaktadır. Daha açık bir ifade ile yaşlılığın sosyolojik yönü, yaşlının ve toplumun yaşlılık ve yaşlanmaya dair algı, tutum ve beklentilerinin sosyal hayattaki karşılığının anlaşılması ve buna göre oluşan toplumsal yaşlılık inşasının yaşlılar ve sosyal hayat üzerindeki etkileri üzerinde durmaktadır. Yaşlılık olgusunun sosyolojik yönünün anlaşılması, bir yandan yaşlı ve yaşlılık dönemi ile ilgili problemlere daha akılcı ve sağlıklı çözümler üretilebilmesine fırsat verirken, diğer yandan toplumsal yaşlanmanın neden olduğu sosyal, ekonomik ve politik açmazların giderilmesine ve potansiyel çatışma alanlarının ortadan kaldırılmasına imkân vermektedir. Zira özellikle toplumsal yaşlanmanın gündeme getirdiği ekonomik ve politik süreçler refah devletinin sonunun geldiğine yönelik tartışmaların temellenmesinde önemli bir argüman olarak ileri sürülmektedir. Bu noktada refah devletinin içine düştüğü iddia edilen krizde küreselleşme ve neo-liberal politikalar kadar toplumsal yaşlanma süreciyle birlikte ortaya çıkan demografik krizin de etkili olduğu görülmektedir.” (Ceylan, 2015a, s. 223-224).
Bu bağlamda demografik yaşlanmanın toplumsal yansımalarını sosyolojik yönleriyle ele alan Yaşlılık Sosyolojisi kitabı yaşlılık konusunu sosyolojinin merkezine taşıma gayretinin bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Her ne kadar günümüzde güncel siyasal tartışmaların gölgesinde kalsa da yakın gelecekte yaşlılık konusu sosyolojinin en temel çalışma alanlarının birisi haline gelecektir. Zira dünyanın en hızlı yaşlanan ülkelerinden birisi olarak Türkiye’nin toplumsal yaşlanmanın sonuçlarını telefi edebilmek için yaşlılık konusunda sosyolojik çalışmalar yapmaya ihtiyacı olacaktır. Bu kitap da bu ihtiyacın daha erken dönemde fark edilmesine katkıda bulunursa amacına ulaşmış sayılacaktır.
Harun CEYLAN

Ahmet H. Dinçoğlu, Akın Süzer, Belgin Dilmen, Cansu Bekar, Dilek Kocabaş, E.Hilal Şener, Elçin Efteli, Feray Gençer Bingöl, Gülcihan Aybike Dilek Kart, Hakan Kocabaş, Handan Özdemir, Mahmut Ateş, Mümin Polat, Nevriye Ünal Süzer, Nihal Büker, Sıddıka Ersoy, Şevkinaz Konak Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaşlı bireylerin oranında bir artış gözlenmektedir. Yaşlanma sürecinde bireyde meydana gelen fizyolojik, bilişsel, sosyal, ekonomik değişimler yaşlıların ihtiyaç duyduğu/duyacağı kamusal hizmetlerin de farklılaşması anlamına gelmektedir. Bu bağlamda yaşlılık döneminde artan sağlık sorunları ve kronik hastalıklar nedeniyle en sık kullanılan sağlık hizmetlerinin sunumunun organizasyonu ve işleyişi de ayrı bir önem kazanmaktadır. Yaşlılık dönemine özgü süreçlerin doğru bir şekilde kavranması, yaşlanma sürecinde bireyin farklılaşan ihtiyaçlarının göz önüne alınarak hizmet sunumun yapılması yaşlılık döneminin daha sağlıklı, bağımsız ve kaliteli yaşanmasını sağlayacaktır. Bu bağlamda farklı alanlarda bilimsel çalışmalar yapan bilim insanlarının değerli katkılarıyla yaşlılık dönemini ve bu dönemde ortaya çıkan sağlık sorunlarını ve bu sorunlara yönelik sunulan hizmetleri farklı mercekler ışığında ele alan yazıların alana katkı sağlayacağı umulmaktadır.
Ahmet Oğuz, Aybala Demirci Aksoy, Ayfer Aydıner Boylu, Aygül Kıssal, Aylin Görgün Baran, Ayşe Beşer, Ayşem Yanar, Doğancan Özsel, Elif Ünsal Avdal, Elmas Erdoğan, Emine Aslan Telci, Emine Kıyak, Faruk Ay, Fatma Arpacı, Feryal Söylemezoğlu, Fikret Efe, Gamze Sönmez, Gülay Günay1 , Gülüşan Özgün Başıbüyük, H. Elçin Tezel, Habibe Kahvecioğlu Sarı, Hande Şahin, Hatice Tel Aydın, Hülya Öztop, Hürrem Sinem Şanlı, Leyla Kahraman, Mehmet Zafer Danış, Mehmet Zencir, Mustafa Arslan, Nazan Kuter, Necla Acun Kapıkıran, Neslihan Yalınız Koç, Nihal Büker, Nuran Kayabaşı, Nuran Tosun, Osman Tutal, Özgür Önder, Sema Özkan Tağı, Seval Güven, Sevinç Şanlı Akkurt, Şahin Kapıkıran1, Şenel Ergin, Tülay Zorlu, Ümmügülsüm Ter, Velittin Kalınkara, Zeynep Erdoğan, Zeynep Kurnaz, Zeynep Tezel, Zuhal Güler Dünyada yaşlıların oranı giderek artmaktadır. Bu artışa koşut olarak Türkiye'de de yaşlı nüfusta hızlı bir artış gözlenmektedir. Yaşlı nüfusun artması başta sağlık olmak üzere toplumsal, ekonomik ve siyasal kurumlar üzerinde etkiler göstermekte; ekonomik büyüme, istihdam, üretken iş gücü, özel tasarruflar, vergi yükü ve yaşam standartları gibi birçok ekonomik ve sosyal sonucun irdelenmesi ihtiyacını artırmaktadır. Nüfus yaşlanması toplumsal, sağlık, sosyal güvenlik ve teknolojik alanlarda pek çok yapısal değişime neden olmakta, pek çok sorunu da beraberinde getirmektedir. Buna ek olarak toplumsal yeniden yapılanma süreçlerinin üretilmesi ve değişen durumlara ilişkin gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir. Nüfus yaşlanması bir gerçektir. Statü ve rol kayıpları, toplumsal uyumsuzluk, ekonomik, sosyal ve kültürel değişimler söz konusudur. Bu değişimlere hazır olan toplumlarda bu süreç daha kolay atlatılabilecektir.
Yaşlıların karşılaştıkları güçlükleri önleyecek ve sorun çözme yeterliliklerini geliştirecek, kaynaklara kolay ulaşmalarını sağlayacak politikalar ve uygulamalar büyük önem taşımaktadır. Kitapta yer alan bölümlerde, farklı disiplinlerden bilim insanları yaşlılığın sosyal, ekonomik, politik ve teknolojik boyutunu ele almakta ve tartışmaktadır. Kitap yaşlılık konusunda çalışan araştırmacı, bilim insanı ve uygulayıcılar için yararlı bir kaynaktır.
Aykut Aydın, Aylin Aydın Sayılan, Aylin Görgün Baran, Bilgin Kıray Vural, Çağdaş Demren, Davuthan Günaydın, Dilara Onur, Dilek Baybora, Dilek Hocaoğlu, Ebru Akbaş, Elçin Tezel, Erdi Ekren, Esra Serdar Tekeli, Fatma Arpacı, Füsun Kökalan Çımrın, Gönül İçli, Gülay Taşdemir Yiğitoğlu, Gülüşan Özgün Başıbüyük, Hasan Hüseyin Başıbüyük, Işıl Kalaycı, Meryem Salman, Mine Gözübüyük Tamer, Murat Şentürk, Mükerrem Arslan, Nesrin Çunkuş, Nilüfer Korkmaz Yaylagül, Özlem Körükçü, Reyyan Beyza Büyükgümüş, Şeyda Koçak Kurt, Tülay Zorlu, Velittin Kalınkara Yirmi birinci yüzyılda, dünya tarihinde hiçbir zaman gerçekleşmeyen demografik bir değişim yaşanıyor ve hiçbir ülke bu kapsamın dışında değil. Yaşam beklentisini arttırmak ve doğum oranlarını düşürmek modern bilim ve sağlık hizmetlerinde büyük başarılar olarak kabul edilirken, gelecek nesiller üzerindeki önemli etkileri fazla dikkate alınmıyor. Ne kadar uzun yaşarsak yaşayalım, çalışma yaşamı sona erdiğinde bireylerin refahını garanti etmek için her ülkenin sosyal ve ekonomik kurumlarını yeniden düşünmesi ve yapılandırması gerekli hâle gelir. Toplumların yaşlanması, ekonomik büyümeyi ve ailelerin sürdürülebilirliğini, devletlerin ve toplumların yaşlı bireylere kaynak sağlama becerisini ve uluslararası ilişkileri de içeren diğer birçok konuyu etkileyebilir. Bilimsel kanıtlara karşın, nüfus yaşlanmasının önemi ve küresel etkileri henüz tam olarak anlaşılmamıştır. Yalnızca küresel yaşlanma sorunları hakkında değil, aynı zamanda yaşlanan bir dünyanın zorluklarına ve fırsatlarına yanıt vermemize yardımcı olacak titiz uluslararası bilimsel araştırma ve politika diyaloğunun önemi konusunda da farkındalık yaratmaya ihtiyaç vardır.
Bu kitap, yaşlanan nüfusun ekonomi, toplum, aile ve çevre üzerindeki etkisinin bir resmini çizmektedir. Yirmi bölümden oluşan ve 32 yazarın katkıda bulunduğu bu kitabın çalışma yaşamı, ekonomi, aile, iletişim, yakın çevre düzenlemesi ve davranışsal konular hakkında diyaloğu, uluslararası çalışmaları ve evrensel insan deneyimini ele almanın en iyi yollarını belirlemede sizleri teşvik edeceğini umuyoruz. Kendi geleceğimizi, dünya toplumlarının ve ülkemizin yaşlanmasını ve yaşlılık politikalarını planlamada bilim insanlarının ve toplumdaki her üyenin bu önerilerden ve deneyimlerden ilham alacağına inanıyoruz.
Aslı Kılavuz, F. Sıla Ayan, Fatma Özge Kayhan Koçak, Melis Öztürk, Özlem Kuman Tunçel, Selahattin Fehmi Akçiçek Yaşlı nüfusun dünyada ve ülkemizdeki hızlı artışı nedeniyle depresyonla ilişkili birçok faktörün yönetilmesi ve koruyucu imkânların sağlanabilmesi artışı nedeniyle oldukça önemlidir. Yaşlılık döneminde sık rastlanan ve çoğu zaman başka hastalıklarla karıştırılan ileri yaş depresyonu, düşünülenin aksine normal yaşlanmanın bir parçası değildir. İleri yaş depresyonu; komorbiditeler, yaşam kalitesinde azalma, sosyal ve fiziksel fonksiyon bozukluğu, sağlık kaynaklarının aşırı kullanımı ve artan mortalite (intihar dahil) ile ilişkili ciddi bir sağlık sorunudur. Depresyonun müdahale sürecinde yaşlı bireyin, birden fazla disiplinin iş birliği ile değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu kitapta; Gerontoloji, Geriatri, Psikoloji ve Psikiyatri bilimlerinin ileri yaş depresyonunu saptama ve değerlendirme yöntemlerine, önleyici ve terapötik yaklaşımlarına yer verilmektedir.