Sağlık Bakım Hizmetleri \ 1-2
Murat Erdoğan Sağlıklı ve uzun bir ömür için sağlıklı yaşam yöntemlerini benimsemek ve hayat boyu egzersiz alışkanlığını geliştirmek vazgeçilmez önem taşımaktadır. Özellikle metabolizma hızının yavaşlamaya başladığı 40’lı yaşlarda fiziksel aktivite çalışmaları, bireye sağlıklı yaşam adına çok değerli katkılar sunmaktadır.
Bu çalışmamız, günümüz dünyasında sıkça görülen hareketsiz yaşamdan kurtulmak için bireylerin fiziksel aktivitesini artırmasının önemini vurgulamak, böylelikle bireylerin sağlıklı yaşam davranışlarını sergilemesiyle birlikte yaşam kalitelerini artırmalarına bilimsel rehberlik sunabilmek amacıyla kaleme alınmıştır.
Tıbbın babası olarak anılan Hipokrat’ın da söylediği gibi “Sadece gıdalarımız bizi sağlıklı insan yapmaz, sağlıklı olmak için hareket de şarttır.”... Biz de bu sözün bilimsel geçerliliğini ana prensip olarak benimseyerek, ‘’40 Yaş Üzeri Egzersiz Rehberi‘’ kitabımızın, sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için fiziksel aktivite alışkanlığını kazanmak isteyen bireylerin aktivite programlarını bilimsel olarak uygulamaları ve yaptıkları aktivitelerden daha fazla verim alabilmeleriyle birlikte fiziksel aktivite ve egzersizin sağlıklı yaşamın vazgeçilmez bir parçası olma yolunda toplumsal bilinçlendirmeye katkısı olabilmesinden mutluluk duyacağız.
Emel Kalınkılıç Alzheimer ile yaşama konusunda psikolojik bir yaşam rehberi olan bu kitap, Alzheimer ve diğer demans türlerine sahip hastalara bakım veren kişilere yardım etmeyi amaçlıyor.
Bu konuda yazılmış diğer kitaplardan farklı olarak konuya aile tarafından bakıyor. Hasta kadar hastanın aile üyelerine; eşlere, çocuklara, torunlara ve onların hayatındaki değişimlere dikkati çekiyor. Bir Alzheimer hastası ile yaşamanın zorluklarını gözler önüne sererken aynı zamanda karşılaşılan güçlükler için de pratik çözüm yolları sunuyor.
Bu alanda uzmanlık yapmış ve uzun süreler klinik çalışmalar yürütmüş deneyimli bir psikoloğun elinden çıkan bu kitap, gerek teorik bilgilerle gerek pratik uygulamalarla ailelerin önemli ihtiyaçlarına cevap veriyor.
Alzheimerin nasıl bir hastalık olduğundan başlayarak nasıl ilerlediğine, bu süreçte aileyi nelerin beklediğinden sık karşılaşılan problemlerin nasıl çözümleneceğine, bilişsel yetileri korumak için hangi aktivitelerin yapılacağından çocukların bu süreçten nasıl etkileneceğine kadar birçok yararlı bilgiyi bulacağınız bu kitap, alanda gitgide artan çok önemli bir ihtiyaca cevap sunuyor.
Ahmet Karakocalı, Ayşe Özkaraman, Bülent Kenan Kocatürk, Demet Özbabalık Adapınar, Emre Birinci, Gülgün Uncu, Hande Kaynak, İsmail Tufan Dünya Sağlık Örgütü'ne göre dünya çapında yaklaşık 50 milyon demans hastası bulunmaktadır ve bu sayıya her yıl yaklaşık 10 milyon yeni vaka eklenmektedir. Vakaların yaklaşık %60-70'ini alzheimer hastaları oluşturmaktadır. 2050 yılına kadar vaka sayısının 3 katına çıkması öngörülmektedir. İleri yaşla birlikte alzheimer hastalığının görülme sıklığı da artmaktadır. Alzheimer hastalığı, sadece hasta bireyleri değil, aile üyelerini, bakıcıları ve sağlık sistemlerini ciddi bir şekilde etkilemektedir. Alzheimer hastalığına müdahale; fiziksel, zihinsel ve sosyal birçok faktörü içinde barındırması nedeniyle multidisipliner bir yaklaşımı gerektirmektedir. Bu kitap, alzheimer hastalığına farklı bakış açılarını yansıtarak multidisipliner yaklaşımın önemine vurgu yapmaktadır.
Elaine N. Marieb, Katja Hoehn Her basım ile hedefimiz güçlü ama basit: Anatomi ve Fizyoloji'yi hem eğitimciler hem de öğrenciler için bütünleşik, doğru ve birbiriyle bağlantılı hale getirmek
Beşinci basım, daha önceki dört basımın niteliklerinin güçlü yönleri üzerine temellendirilen, metin ve görsellerde yapılan değişiklikler ile muazzam bir revizyon sunuyor.
Beşinci basımda yapılan değişikliklerin hepsi, bugünün öğrencilerinin ihtiyaçlarına göre ayarlanmıştır, kitaptaki anahtar kavramları öğrenmeyi onlar için mümkün olduğunca kolay hale getirmeyi amaçlıyoruz.
Anahtar kavramlar, bu derslerin materyal miktarının çok fazla olmasından dolayı önemlidir.
Genişletilmiş görsel program. Tekrarlayan isteklere cevap olarak dokuz yeni odak şekli sunuyoruz.
Öğrenmeyi arttırmak amacıyla birçok yeni fotoğraf
– histoloji, kadavra ve diğerleri – bu basım için titizlikle seçildi.

Beşinci basıma genel olarak baktığınızda, dinamik, üç boyutlu ve gerçeğe uygun görseller, kullanışlı dramatik görüntüler ve perspektifler ile canlı, doygun renkler üzerine kurulduğunu görebilirsiniz.
Geliştirilmiş metin sunumu. Dördüncü basımda başlatılan ve öğrencilerin anahtar kavramlar üzerine odaklanmasını sağlayan yeni metin özellikleri beşinci basımda korunmuş ve genişletilmiştir. Bu basımda, öğrencilerin öğrenmesi hedeflenenler, bölüm boyunca başlıklarda görülebilirken bölümlerin sonuna bazı yeni Kendinizi Değerlendirin soruları eklenmiştir.
Janyce G. Dyer Anatomi ve Fizyolojinin yeni basımı temel bilgilerin kolay öğrenilmesini sağlar, öğrenmeyi daha cazip hale getirir. Kitap içerisinde şu konuları bulabilirsiniz:
• Üreme, kimyasal organizasyon ve hücre bölünmesi konularında olduğu gibi, temel kavramların net bir şekilde açıklaması.
• Vücut sistemlerinin ve organlarının tüm ayrıntıları.
• Beslenme, vücut sıvıları, elektrolitler, üreme ve laktasyon hakkında yardımcı bilgiler.
• Konularla ilgili pratik sorular ve çözümleri.
Yardımcı hatırlatma notları ile öğrenmek daha kolay.
• Yakından bak: Anatomik yapılara yakından bir görünüm sağlar.
• Vücut dükkanı: Vücut sistemlerinin ve organların uyumlu şekilde çalışmasını öğretir.
• Şimdi anladım: Karmaşık fonksiyonların anlatıldığı fizyoloji daha kolay anlaşılır hale getirilmiştir.
• Yaşlı hikayesi: Yaşlanmanın vücut anatomisi ve fonksiyonları üzerindeki etkileri anlatılmıştır.
Bu yeni basımda anatomi ve fizyolojiyi kolay okumak, eğlenceli şekilde anlamak gibi avantajlı özellikleri vardır. Bu basım şu konuları içerir:
• Bilgilerinizi oyunlarla kontrol edebilirsiniz.
• Alternatif şekilde hazırlanmış sorular, pratik yapabilecek ilave bölümlerde hazırlanmıştır.
• Eğlenceli şekilde hazırlanmış yeni şekiller bulabilirsiniz.
İsmail Tufan İnsan, antik çağ'dan beri yaşlanmasına ve yaşlılığına ilgi duymuştur. İlgisini tutumlarına, düşüncelerine ve davranışlarına yansıtmış, atasözlerinde, felsefelerinde, edebiyatında yaşlanma ve yaşlılıkla ilgili duygu ve düşüncelerini dile getirmiştir. Değişik kültürlerin yaşlanma ve yaşlılık hakkında eskiden olduğu gibi bugün de duygu, düşünce ve davranışları arasında farklılıklar vardır. Fakat modern toplumun insanı bunların farkında olmayıp, yaşlanma ve yaşlılık hakkında kendi düşüncelerinin en geçerli ve en doğru olduğuna inanmaktadır. Ancak yaşam süresinin uzaması yaşlanma ve yaşlılığı daha iyi tanıma ihtiyacını beraberinde getirmiştir. Prof. Dr. İsmail tufan, bu kitabında geçmişten, güncel ve değişik farklı kültürlerden verdiği örneklerle yaşlanma ve yaşlılığın değişik simalarını tanıtmaktadır.
Zeynep Güldem ÖKEM, Mustafa CAN Nüfusun yaşlanması, uzun süreli bakım hizmetlerinin planlanması ihtiyacını doğurmuştur. Sağlık ve sosyal hizmetlerin ağırlıkla kamu tarafından karşılandığı birçok Avrupa ülkesi ve bazı gelişmiş ülkelerde, yaşlanmayla ortaya çıkan sağlık ve bakım ihtiyacının karşılanması, sosyal güvenlik sistemi içerisinde sağlık bakımının yanında “uzun süreli bakım” sistemi olarak ele alınmaktadır.
Uzun süreli bakım sisteminin planlanması, kaynak ihtiyacının belirlenmesi ve finansmanının sağlanması için farklı kamu programlarının, farklı sektörlerin ve özel girişimlerin koordineli bir şekilde yapılandırıldığı yeni yaklaşımların oluşturulmasına yönelik çalışmalara ihtiyaç vardır.
Ülkemizde son yıllarda yaşlılara yönelik sosyal politikalarla ilgili çalışmalar yoğunluk kazanmıştır. Bu kapsamda farklı ülkelerin deneyimlerinin karşılaştırmalı olarak gözden geçirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çalışmada; başarılı ülke örneklerinden Almanya, Belçika, Danimarka ve Hollanda'nın uzun süreli bakım sistemlerinin Türkçe çevirileri yer almaktadır.
Bu yayının temel amacı, Avrupa Birliği ülkelerinin uzun süreli bakım sistemlerinde uyguladığı farklı organizasyon yapıları, hizmet sunumu ve finansman yöntemleri ile ortaya çıkan deneyimleri aktarmak ve Türkiye'de uzun süreli bakım sisteminin oluşturulması çalışmalarına ışık tutmaktır.
Leyla Kalaycıoğlu, Behiç Serpek, Mehmet Nizamlıoğlu, Nuri Başpınar, Ali Muhtar Tiftik Ders kitabı olarak hazırlanmış bu eserde, klasik bilgilerin yanı sıra “Biyokimya” alanıyla ilgili güncel bilgilere de yer verilmiştir. Çok yazarlı olan kitabımızın bölümleri yazarlarca ayrıntılı olarak ele alınmıştır.
Kitap, “Biyokimya” ile ilgili eğitim-öğretim etkinlikleri içinde olan kişilerin yararlanabileceği bir başvuru kaynağı niteliğindedir. “Biyokimya”nın birçok bilim alanının temelini teşkil etmesi nedeniyle diğer bilim alanındaki kişilerin de kolaylıkla yararlanabileceği bir özelliğe sahiptir.
David Hames - Nigel Hooper - Yusuf Tutar - Hikmet Geçkil - Mehmet Karataş Oldukça geniş kapsamlı olan biyokimya kitapları yerine konuları daha pratik şekilde sunmayı amaçlayan bu kitabın Türkçeye çevrilmesi ile lisans öğrencilerinin ve biyokimyayı yan dal olarak alan öğrenci ve araştırmacıların temel biyokimya konularını detaylarda kaybolmadan öğrenmeleri hedeflenmiştir. Kitap, özellikle sağlık ve doğa bilimlerinin lisans seviyesindeki öğrencileri için uygun bir başvuru kaynağı niteliğindedir.
Her ünite başında verilen anahtar notlar konunun özetini anlatmakta ve ilgili konular ile diğer ünitelerde üzerinde durulması gerekli alt başlıklara kolaylıkla geçilmektedir. Biyokimya eğitiminde kullanıcı dostu bu yöntemle karmaşık biyokimyasal ilişkilerin sindirilmesi kolaylaşmaktadır.
Kitabın üniteleri, bu konuda araştırma yapan ve alanında yetkin öğretim üyelerince Türkçeye çevrilmiştir.

Ayşe Abit Kocaman, Cemil Yavuz, Deniz Say Şahin, Dilek Sivri, Fatma Birgili, Gaye Öz Esmeray, Hatice Reyhan Özgöbek, İsmail Demir, Mehmet Akman, Melek Şahin, Merve Aliye Akyol, Neşe Erdem, Nezihe Bulut Uğurlu, Nuray Kırdı, Nursen İlçin, Özge Kutlu, Özlem Küçükgüçlü, Rahşan Çevik Akyıl, Sevnaz Şahin, Zeynep Erdoğan Aralık 2019'da Çin'de başlayan yeni koronavirüs hastalığı hızla yayılmış ve 11 Mart 2020 tarihinde pandemi olarak ilan edilmiştir. Pandemi, gerek hastalığa yakalanma gerekse hastaneye yatış ve ölüm oranları açısından en çok yaşlıları etkilemiştir. Ülkeler hazırlıksız yakalanmış, birçok ülkede sağlık sistemleri zorlanmıştır. Hastalığın yayılımını kontrol etmek ve kişileri korumak için yaygın sosyal mesafe ve “Evde kal!” talimatları verilmiş, zorunlu sosyal izolasyon uygulamaları yapılmıştır. Bu uygulamalar, salgını kontrol altına almak için çok etkili olmuştur ancak yaşlıları da fiziksel ve psikososyal olarak çok olumsuz etkilemiştir. Pandemi döneminde yaşlıları korurken sosyal izolasyonun olumsuz etkilerini azaltacak uygulamalar çok önemlidir. Bu uygulamalar bütüncül bir akış açısıyla ele alınmalı ve uygulanmalıdır. Bu kitap; Covid-19 pandemisi ile yaşanılan sosyal izolasyonun yaşlı bireyler üzerindeki olumsuz etkilerine karşı farklı disiplinlerdeki çok değerli akademisyenlerle kaleme alınmış, çözüm önerileri sunan bir eserdir. Sadece Covid-19 pandemisi değil yaygın sosyal izolasyon uygulanacak muhtemel salgınlarda da yaşlıların desteklenmesi için önemli bir eser olacaktır.
Şemsinnur Göçer Günümüzde nüfus artış hızındaki azalma ve ortalama yaşam beklentisinin yükselmesi genel nüfus içindeki yaşlı nüfus oranının artmasına yol açmaktadır. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemiz de tüm bunların etkisiyle birlikte demografik yaşlanma sürecine girmektedir. Nüfus içerisindeki yaşlı bireylerin sayısının hızla artıyor olması uzun yaşam yıllarının beraberinde getirdiği yaşlılık dönemi sorunları ile karşı karşıya gelmemize neden olmaktadır. Yaşlanma ile ortaya çıkan kronik hastalıklar, engellilik, bakım ve destek ihtiyacı, yalnızlık, yoksulluk gibi tüm bu sorunlar, sağlıktan sosyal güvenliğe, eğitimden çalışma hayatına, yakın çevreden sosyokültürel alanlara kadar yaşlı bireylerin bütün yönlerini etkilemekte ve yaşlılık sürecinin tüm yönleri ile daha detaylı bir biçimde ele alınmasını gerekli kılmaktadır.
Asiye Kemik, Asiyeh Abbasi, Bengisu Belirdi Özkurt, Berfin Varışlı, Fatih Özden, Fatma Didem Yemeniciler, Gökçe Manavgat, Gökçesu Akşit, Hatice Selin Irmak, İlker Daştan, Sarper Ateşer, Tule Gültekin, Veli Özkurt, Zahide Yuvakgil Dünya nüfusu yaşlanmakta, yaşlı nüfusun oranı hızla artmaktadır. Bu demografik dönüşüm küresel anlamda sosyal, kültürel ve ekonomik yansımaları da beraberinde getirmektedir. Farklı disiplinlerden araştırmacı ve akademisyenlerin ortak çalışmasının bir ürünü olan Değişen Toplumda Yaşlanma ve Yaşlılık kitabı, yaşlanma ve yaşlılık kavramlarına sosyal değişim perspektifinden disiplinler arası bir bakış açısıyla yaklaşmayı hedeflemektedir.
Bu kitapta; değişen toplumda yaşlılık ve sosyal hizmet, yaşlılığın sağlık ekonomisiyle ilişkiselliği, Türkiye’de yaşlılara yönelik sosyal politika uygulamaları, yaşlılıkta gelir ve zorunlu tüketim ürünlerine erişimdeki eşitsizlikler, yaş ayrımcılığı, değişen yaşlılık algısı ve ölüm, üretken yaşlanma, güncel Türk sinemasında yaşlılığın yeri, yaşlılık sürecinin toplumsal cinsiyet ekseninde değerlendirilmesi, demanslı bireylerde gündelik yaşam aktiviteleri ve üçüncü yaş turizmi konuları tartışılmaktadır.
Ayşenur Karakuş, Büşra Tuna, Dilek Doruk Kondakcı, Hakkı Kalaycı, Hatice Demirbaş, Hazal Swearinger, Melis Erdener, Nihal Gördes Aydoğdu, Tahsin Barış Değer Yaşlılık dönemi biyolojik ve sosyolojik olarak kendine özgü dinamikleri olan yaşamın hassas bir evresidir. Bu hassasiyetle yaşlıların sorunlarını ortaya koyarak çözümü noktasında sosyal politikalara yön verebilmek, daha refah bir toplum için çok önemlidir. Bununla birlikte sosyal politikaların sorumluluk alanlarından biri de dezavantajlı grupların sosyal risklerini tespit ederek önlem almak ve bu grupların yaşamlarını iyileştirmektir. Bu kitap; engelliler, yoksullar, kadınlar, göçmenler, mahkûmlar gibi dezavantajlı grupların içerisinde yer alan ve aynı zamanda yaşlı olduğu için kendi biyolojik ve sosyolojik sorunlarıyla da baş etmek zorunda kalan insanları hedef almaktadır. Bu insanların sorunlarını ortaya koyan, dünyada ve ülkemizde bu gruplara yönelik uygulanan sosyal politikaları derleyen ve hızla yaşlanmakta olan ülkemizde bu grupların sorunlarına çözüm önerileri getiren bir eserdir. Bu kitabın; başta sosyal politika yapıcıları olmak üzere, sosyal politika, yaşlılık, sosyal hizmet alanlarında çalışan araştırmacılara özgün bir kaynak olacağı düşünülmektedir.
Diş Hekimliği öğrencilerinin hem teorik hem de pratiğe dayalı Tıbbi Biyoloji derslerinde yararlanacakları, aynı zamanda Diş Hekimliği Uzmanlık Sınavı’na hazırlanmada büyük kolaylık sağlayacak bir kaynak olarak hazırlanmıştır. Her bölümün yazarı güncel literatür bilgileri tarafından desteklenmiş özgün birer içerik üretmiş, bölüm sonuna hazırladıkları Anahtar Kavramlar kısmı ile önemli noktaları keyifli ve akılda kalıcı bir şekilde kitaba entegre etmiştir. Tıbbi Biyoloji kitabı, dört ana başlık altında oluşturulmuş toplam 27 konu içermektedir. İlk kısımda Tıbbi Biyolojiye giriş konuları anlatılmış, ikinci kısımda İnsan Genetiği ile ilgili temel bilgiler farklı başlıklar altında aktarılmış, üçüncü kısımda Diş Hekimliğinde Genetiğin Rolü üzerinde durulmuş, son kısımda pratik derslerine yardımcı olacak Temel Tıbbi Biyoloji Teknikleri anlatılmıştır.
Elif Altundere, Fatma Nur Tanyeri, Ferhan Saniye Palaz, Furkan Başarslan, Jose Rafael Medeiros Coelho, Merve Ayar Yılmaz, Muhammet Akkaya, Murat Şentürk, Saliha Kocaman Wilutzki, Şeyda Sevde Tunçbilek Dünya nüfusunun yaşlanması 21. yüzyılın en önemli değişimlerinden biridir. Yaşlanma ve yaşlılık araştırmaları giderek artmaktadır. Dünyada yaşlanma araştırmaları son 30 yıllık dönemde boylamsal çalışmalara yönelmiştir. Kapsamlı bir literatür taramasının sonucu olan bu çalışmanın her bir bölümünde farklı ülkelerin yaşlanma konusunda yaptığı boylamsal araştırmalar ana hatlarıyla tanıtılmaktadır. Her bir bölümde farklı ülkeler ve değişik araştırmalar ele alınmaktadır. Eleştirel bir perspektifle araştırmaları tartışmayı amaçlamayan bu bölümlerin temel amacı betimsel olarak ilgili ülkedeki araştırmaların tarihsel arka planını vererek genel özelliklerini okuyucuya tanıtmaktır. Bu çalışma yaşlanma araştırmalarına genel bir bakışı içermektedir, alanda farkındalık sağlayarak gelecekteki beslenmelere ve iş birliklerine kapı aralama amacını taşımaktadır.
Hakan Sarı, Tuğba Pürsün Sosyal hizmet mesleği, engelli bireylerin sosyal engellilik modeli çerçevesinde vatandaşlar olarak çalışmaya yönelik kaydettiği ilerlemenin yansıtılması açısından önemlidir. Kapsayıcı bir toplum oluşturmaya yönelik süregelen mücadelede engelliler ve sosyal çalışanlar için bir kaynak işlevi göreceğinin umut edildiği bu kitap, özünde engelli bireyleri refahı hak eden bir grup olarak görmenin ötesinde engelli bireylerin toplumsal hayata sosyal, ekonomik ve politik olarak katılma konusunda bütün haklara sahip olan vatandaşlığa geçişini içermektedir. Sosyal engellilik modeli ile engelli bireylerle sosyal hizmet potansiyelini teşvik etmeye devam eden ancak aynı zamanda bireysel model içinde uygulamanın neleri kapsadığını açıkça ortaya koyan bu kitapta; sosyal politika, mevzuat ve yeni araştırmalar açısından güncellik sağlanmaya çalışılmış en güncel alan yazınına ve alıntılara da yer verilerek içeriğin güncel bilgi olması sağlanmıştır. Bu sayede engelli bireylerin refah sistemindeki değişiklikler için mücadele edilen zamanın uzunluğu ve kapsamı hakkında okuyucuya bilgi verilmesi ve sosyal hizmet içinde ne ölçüde değişikliğin olduğunun ortaya konulması amaçlanmıştır. Engelliler ve sosyal hizmet konusunda ilk ve temel olan bu kitabın, alana katkı sağlayacağına gönülden inanılmaktadır.
Ahmet Ege, Arzu İçağasıoğlu Çoban, Ayşe Burcu Tunca, Buğra Yıldırım, Cengiz Özbesler, Gülsüm Ege, Hakan Taşdemir, Hüsnünur Aslantürk, Mehmet Can Aktan, Melike Tekindal, Merve Deniz Pak Güre, Mustafa Bülent Utku, Özgür Altındağ, Özlem Altındağ Kumaş, Seda Attepe Özden, Seval Bekiroğlu, Şevket Perçin, Umut Yanardağ, Yunus Kara, Zafer Uzun, Zülal Eroğlu Engellilik alanı, sosyal hizmet mesleğinin ve disiplininin temel alanlarından birini oluşturmaktadır. Bu alanda bireyler, gruplar ve topluluklar; sahip oldukları özel gereksinimleri ve gelişimleri nedeni ile toplumsal, ekonomik, kültürel sistemler içerisinde “engellenmişlik” yaşamakta ve kendilerini gerçekleştirememektedirler. Bu kapsamda engelli bireylere, ailelerine ve topluma yönelik sosyal hizmet uygulamaları; sistemlerin sosyal işlevselliklerini güçlendirmeyi, bireylerin ihtiyaç duydukları hizmet politikaları geliştirmeyi ve değiştirmeyi, toplumsal hayata aktif bir şekilde katılmalarını sağlamayı ve bu katılımın önündeki engelleri görünür kılarak gidermeyi amaçlamaktadır. Bu amaçtan yola çıkarak hazırlanan bu kitapta; engellilik alanının temel dayanakları, farklı nüfus grupları özelinde sosyal hizmet uygulamaları ve engellilik alanında güncel tartışmalar yer almaktadır. Bu kitabın hem sosyal hizmet öğrencileri, araştırmacıları, eğitimcileri ve uygulayıcıları için hem de bu alana ilgi duyan farklı disiplinlerdeki bireyler için temel bir başucu kitabı olacağı düşünülmektedir.
Behçet Kaldık Engelli bireyler, toplumsal yaşamın gündelik pratiğinde bütün çağlarda çeşitli sorunlar deneyimlemişlerdir. Tarihsel bağlamda, dinamik bir özne olarak görülmekten ziyade edilgen bireyler olarak görülen engelliler, zorlu bir yaşam mücadelesinden geçmişlerdir. Temel hak ve özgürlükleri genellikle ihlal edilerek ikinci plana atılan engelli bireylerin toplumsal katılım ve bağımsız yaşam sorunsalı, daima gündelik yaşam pratiklerinin bir parçası olmuştur. Oysaki birçok alanda hakları ihlal edilen ve sorun yaşayan engelli bireylerin de diğer bireyler gibi toplumsal yaşama katılım sağlama hakları bulunmaktadır.
Toplumsal düzlemde inşa edilen ekonomik, kültürel ve siyasal bariyerler, engelli bireylerin çeşitli sorunlar yaşamalarına neden olmaktadır. Bazı yeti yitimleri olan engelli bireylerin yaşadıkları sorunların asıl kaynağı, bu yeti yitimlerinden ziyade toplumsal ön yargılar, stereotipler ve damgalamalardır. Bu olumsuz kültürel tanımlama biçimleri neticesinde bireyler; çalışma yaşamı, erişilebilirlik, eğitim, sağlık ve kültürel yaşam gibi alanlarda sosyal dışlanmaya maruz kalmaktadır.
Bu kitapta engellilik olgusu, temelde sosyal bir perspektiften ele alınmıştır. Bu kapsamda engelli bireylerin deneyimledikleri sosyal dışlanma boyutları ekseninde ele alınmış, ayrıca bireylerin başta sosyal dışlanma olmak üzere karşılaştıkları sorunlarla nasıl başa çıkmaya çalıştıkları da incelenmiştir. Dolayısıyla mevcut çalışma, engellilik alanında çalışan bütün akademisyenlere, araştırmacılara, öğrencilere ve konuya ilgi duyan herkese hitap etmektedir.
Aysun Gür, Berna Akyüz Sizgen, Betül Tansel, Cihan Camcı, Ece Sağel-Çetiner, Erdem Çiftçi, Gökhan Gürdal, Nergiz Gündel, Zeynep Zafer Esenyel Yaşlanma, yalnızca bir sağlık konusu değildir. Yaşlanmanın; geriyatri ve geriyatrik hemşirelik, yaşlı bakımı, sosyal yardım gibi alanların birbiriyle örtüştüğü bütüncül bir anlamı da vardır. Bu bütüncül anlam, yaşamın ya da filozofların dediği gibi varoluşun kendisinden başka bir şey değildir. Varoluşun kendisi, yaşamın sonluluğunu aşan zamansal sürekliliktir. Gerontoloji, bu anlamda varoluşu yaşamımızda bölünmüş yaş dönemlerindeki rollerimizin ve kimliklerimizin ötesindeki bu süre-gidişini anımsama zamanıdır. Rollerimizi, kimliklerimizi aşan, otantik benliğimizi anımsama zamanı…
Bu kitap, yaşlanmaya bu varoluşsal açıdan katkı yapmayı amaçlıyor. Yaşlanmaya daha önce bakmadığımız pencerelerden bakıyor; onu edebiyat ve sinemadaki karakterlerle yorumluyor ve aynı zamanda yaşlanmayı; Freud ve Heidegger'in tekinsizlik, kaygı kavramlarıyla, yolda oluş hâliyle, yavaşlığıyla, Bergson'un bölünmeyen zamanında yaşamı duyma, belki de onunla hesaplaşma olanağı olarak öneriyor…
Amine Ataç, Ayça Evkaya Acar, Ayşe Göktaş, Çetin Sayaca, Demet Biçki, Emre Serdar Atalay, Esra Ketenci Metin, Esra Pehlivan, Fatma Nur Yılmaz, Fatmagül Varol, Gönül Ertunç Gülçelik, Gözde Tekin, Hülya Nilgün Gürses, İsmail Palalı, Kıymet Muammer, Melih Zeren, Mesut Arslan, Mine Seyyah, Nuriye Özengin, Pınar Baştürk, Rabia Koca, Seda Saka, Selin Akıl Ağdere, Serpil Çolak, Seval Kutlutürk Yıkılmaz, Süleyman Furkan Hangün, Tomris Duymaz, Zuhal Didem Takinacı, Zuhal Kunduracılar Fizyoterapi ve rehabilitasyon, çok kapsamlı bir disiplindir. Fizyoterapistler farklı hasta gruplarında olduğu kadar sağlıklı çocuk ve yetişkinlerde de hizmet vermektedir. Rehabilitasyon, kapsamlı bir değerlendirme ve değerlendirme üzerine inşa edilen kişiselleştirilmiş bir tedavi planıdır. Doğru değerlendirme ve tedavi yöntemlerinin seçilmesi ve bireye özel bir program oluşturulabilmesi, anatomi, fizyoloji, kinezyoloji, patoloji gibi temel bilimlere hâkimiyet ve rehabilitasyon uygulamaları ile bu bilgilerin harmanlanmasını gerektirir. Bu kitapta, farklı fizyoterapi ve rehabilitasyon disiplinlerindeki uygulamalar, kapsamlı bir dille sağlık profesyonellerine sunulmuştur. Bilime ve okurlarına faydalı olması temennisiyle...
Ekrem Sevim, Emrah Önder, Güler Önder, Mustafa Nal, Özden Güdük, Özlem Özaydın, Yasemin Aslan, Yeliz Doğan Merih Son yıllarda, azalan doğurganlık oranları ve daha uzun yaşam beklentilerinin etkisi ile 65 yaş ve üzerindeki nüfusun toplam nüfus içerisindeki payı OECD ülkeleri genelinde ortalama olarak neredeyse iki katına ulaşmıştır. Ülkemizde de benzer şekilde 65 yaş üzeri nüfus oranında bir artış vardır. Yapılan nüfus projeksiyonlarına göre gelecekte de devam edeceği öngörülmektedir.
Yaşlanma, birçok OECD ülkesini hâlihazırda etkilemekte ve demografik değişim ilerledikçe hükûmetler, yaşlanan nüfusun bakımını desteklemenin finansal sürdürülebilirliği üzerine odaklanmaktadır. Pek çok ülke sunulan hizmetlerin kalitesini artırmaya çaba harcarken bir yandan da bu hizmetlerin finansmanına çözüm arayışı ile sistemsel reformlar yapmakta ya da yeni sistemler geliştirmektedir. Ülkeler kendi sağlık sistem yapısına ve şartlarına uygun bazı düzenlemeler yapmakla beraber genelde kabul gören yaklaşımlar; evde sağlık gibi maliyet etkili yöntemlerin tercih edilmesi, mümkün olduğunca bireyin yaşadığı toplum içinde tedavisinin ve bakımının sağlanması, bakım sürecinde aile bireylerinin ve bakıma ihtiyacı olan kişinin sorumluluğunun artırılması, sağlık teknolojisi kullanımı gibi yöntemlerdir.
Evde sağlık hizmetlerinin etkili sunulması, hastane yatış oranlarını azaltmakta ve yatış gün sayılarını düşürmektedir. Yapılan çalışmalar hastaneden mümkün olduğunca erken eve taburculuğun ve evde sağlık hizmeti sunumunun tedavi giderlerini ciddi oranda düşürdüğünü, enfeksiyon oranını azalttığını, iyileşme sürecini hızlandırdığını ve hasta memnuniyetini artırdığını göstermektedir. Ayrıca sağlıktaki insan gücünün yetersizliği, hastaların kendi ortamlarında hizmet alma talepleri gibi nedenler de sağlık hizmetlerinin evde sunulmasını artıran diğer faktörlerdir.
İrfan Erdoğan, Çare Sertelin Mercan, Ayşegül Kılıçaslan Çelikkol, Cengiz Poyraz, Tamer Ergin, Hatice Ergin, İlkay Demir, S. Armağan Yıldız, Esra İşmen Gazioğlu Gelişim Psikolojisi; bireyin çeşitli yaşam dönemlerinde gösterdiği özellikleri inceleyen bir bilim dalıdır. Temel bilimsel ilkeler ve yöntemler üzerine kurulu olan gelişim psikolojisi; bireyin, hayatı boyunca yaşadığı fiziksel, bilişsel, duygusal ve psiko-sosyal değişimleri inceler.
Bu eserde; gelişim psikolojisinde kuramlar ve araştırma yöntemleri, gelişimle ilgili temel kavramlar açıklandıktan sonra fiziksel gelişim, bilişsel gelişim, duygusal gelişim, benlik, kimlik ve kişilik, ahlak gelişimi gibi alanlara sıra ile yer verilmiş; ardından gelişime etki eden aile ve okul bir sistem olarak ele alınmış ve ayrıca bireysel gelişimi farklı olan çocukların gelişimsel özellikleri de incelenmiştir. Gelişimin ayrıntılı ve kapsamlı bir şekilde ele alındığı ve anlatıldığı bu kitap, alanda yararlanılacak temel başvuru kaynaklarından birisi olacaktır.
Ali Eryılmaz, E. Nihal Lindberg, Hülya Ercan, Mücahit Kağan, Müge Şen, Neslihan Karaman, Recep Serkan Arık, Zeynep Gültekin Ahçı Gelişim Psikolojisi 1 kitabı; yaşamdan örneklerle, açık ve öyküleştirilmiş etkileyici anlatımıyla çocuk ve ergen gelişimine ışık tutmaktadır. Kitap, çocuk ve ergen gelişimi ile ilgili güncel bilgileri net, tutarlı ve bilimsel bir yaklaşımla okuyucusuna sunmaktadır.
Bu eserde; gelişimle ilgili temel kavramlar ve gelişim kuramları, çocukların gelişim dönemleri çerçevesinde ve güncel bilgiler ışığında titizlikle kaleme alınmıştır. Bedensel, bilişsel, ahlaki, kişilik ve sosyal/duygusal alanlardaki gelişim ve bu alanların birbirleriyle olan etkileşimi özgün ve doyurucu bir tarzla irdelenirken aynı zamanda çocuk gelişimindeki kuramsal, kültürel, bireysel ve toplumsal farklılıklar örnekleriyle ortaya konularak bu çoğulcu bakış açıları da karşılaştırmalı bir şekilde tartışılmıştır.
Her konu, alanında yetkin uzmanlar tarafından, yurt dışında ve yurt içinde yapılmış araştırmaları içerecek şekilde kapsamlı ve kolay anlaşılır bir üslupla yazılmıştır. Bu niteliği ile Gelişim Psikolojisi 1; eğitim, sosyoloji, psikoloji ve felsefe alanında öğrenim gören lisans ve lisansüstü öğrenciler için yararlı bir kaynaktır. Ayrıca, çocuk ve ergen gelişimi ile ilgilenen öğrenciler, araştırmacılar, akademisyenler ve anne-babalar kendi yaşantılarıyla okudukları arasında ilişkiler kurarak çocuk ve ergen gelişimi ile ilgili yararlı bilgileri öğrenme fırsatına bu kitapla sahip olacaklardır.
Gelişim Psikolojisi 1 ve Gelişim Psikolojisi 2 kitaplarının; rehberlik ve psikolojik danışmanlık, okul öncesi eğitimi, çocuk gelişimi, sosyoloji ve felsefe alanında önemli ders kitapları olması nedeniyle kısa bir sürede “Gelişim Psikolojisi 1-2” dersleri kapsamında rehber kitaplar hâline geleceği düşünülmektedir.
Seydi Ahmet Satıcı Kâinatın mucizevi bir varlığı olan insanı anlamaya yönelik kaleme alınan bu kitapta doğum öncesinden başlayıp ölüme kadar insanın gelişimi ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır. Kitap yazılırken hem üniversite öğrencilerine hem akademisyenlere hem de hayatın baş aktörlerinden olan anne ve babalara hitap etmesine özen gösterilmiştir. Böylece okuyucu kendi gelişiminin yanı sıra hayatı boyunca duygu ve davranışlarını etkileyecek birçok faktör hakkında da ayrıntılı bilgiler edinmiş olacaktır.
Faydalı olması temennisiyle…
Müge Yukay Yüksel, Hülya Ercan, Fuad Bakioğlu, Uğur Gürgân, Gizem Ulubay Gelişim Psikolojisi 2 kitabı; yaşamdan örneklerle, açık ve etkileyici anlatımıyla yetişkinlik ve yaşlılık dönemlerindeki gelişime ışık tutmaktadır. Kitap, yetişkinlik ve yaşlılık gelişimi ile ilgili güncel bilgileri net, tutarlı ve bilimsel bir yaklaşımla okuyucusuna sunmaktadır.
Bu eserde, yetişkinlik dönemlerine genel bakış ve yetişkinlik kuramları; genç yetişkinlik döneminde gelişim, orta yetişkinlik döneminde gelişim, yaşlılık döneminde gelişim, gelişimsel psikopatolojiler çerçevesinde ve güncel bilgiler ışığında titizlikle kaleme alınmıştır. Fiziksel, bilişsel, ahlaki, kişilik, duygusal ve psikososyal alanlardaki gelişim ve yetişkinlik döneminde yaşanan bilişsel bozukluklar ile bu alanların birbirleriyle olan etkileşimi özgün ve doyurucu bir tarzda irdelenmiştir. Aynı zamanda yetişkinlik ve yaşlılık dönemindeki normal ve anormal gelişim, aktif yaşlanma, yaşlılıkta cinsellik, emeklilik, yaşlı istismarı ve ihmali, yas süreci ve yaşlı teknolojileri gibi önemli birçok konu kitabın kapsamında ele alınmıştır. Kuramsal, kültürel, bireysel ve toplumsal farklılıklar örnekleriyle ortaya konularak geniş bir perspektiften çoğulcu bakış açıları da karşılaştırmalı olarak tartışılmıştır.
Her konu, alanında yetkin uzmanlar tarafından, yurt dışında ve yurt içinde yapılmış araştırmaları içerecek şekilde kapsamlı ve kolay anlaşılır bir üslupla yazılmıştır. Bu niteliği ile Gelişim Psikolojisi 2; eğitim, sosyoloji, psikoloji ve felsefe alanında öğrenim gören lisans ve lisansüstü öğrenciler için yararlı bir kaynaktır. Ayrıca, genç orta ve ileri yetişkinlik dönemlerindeki gelişim ile ilgilenen öğrenciler, araştırmacılar, akademisyenler ve anne-babalar kendi yaşantılarıyla okudukları arasında ilişkiler kurarak yetişkinlik ve yaşlılık dönemlerindeki gelişim ile ilgili yararlı bilgileri öğrenme fırsatına bu kitapla sahip olacaklardır.
Bu serinin 2. kitabını da uzun bir çalışma sürecinden sonra sizlerle buluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Gelişim Psikolojisi 1 ve Gelişim Psikolojisi 2 kitaplarının; rehberlik ve psikolojik danışmanlık, okul öncesi eğitimi, çocuk gelişimi, sosyoloji ve felsefe alanında önemli ders kitapları olması nedeniyle de kısa bir sürede “Gelişim Psikolojisi 1-2” dersleri kapsamında rehber kitaplar hâline geleceği düşünülmektedir.
Abdurrahman Aktümsek Bu kitap, endokrinoloji veya hormon bilimi hakkında genel bir bilgi birikimi oluşturabilmek amacı ile hazırlanmıştır. Major yani başlıca endokrin bezler, özellikle fizyolojik ve biyokimyasal yönleriyle ele alınmıştır. Ayrıca bu bezlerle ilgili hastalıklar ve tedavileri de genel olarak açıklanmıştır.
Temel endokrin bilgilerini içeren bilgiler, daha iyi anlaşılabilmesi için çok sayıda tablo, şekil ve resimle desteklenmiştir.
Ahmet Çapar, Akif Bulut, Ayfer Karadakovan, Aynur Bahar, Aysun Kazak, Ayşe Özkaraman, Belgin Yıldırım, Beyza Nur Kahraman Kızılcaoluk, Derya Akça Doğan, Derya Atik, Diğdem Lafcı Bakar, Döndü Çuhadar, Ebru Yıldız Karadeniz, Ezgi Karadağ, Gülendam Karadağ, Gülyeter Erdoğan Yüce, Güzin Çakmak, Hatice Serap Koçak, Kader Mert, Mahmut Ateş, Meltem Sungur, Nedime Hazal Döner, Nursel Vatansever, Öznur Erbay Dallı, Öznur Usta Yeşilbalkan, Pınar Yel, Seda Pehlivan, Seher Gürdil Yılmaz, Serap Parlar Kılıç, Sevgin Samancıoğlu Bağlama, Sıddıka Ersoy, Sultan Palantöken, Tuğba Özdemir, Yağmur Yaşa, Zeynel Abidin Öztürk Yaşlı nüfus oranının artması, sağlık hizmeti almak üzere sağlık kuruluşlarına başvuran yaşlı sayısının da artmasına neden olmaktadır. Yaşlı bireyleri yetişkinlerden ayıran özellikleri nedeniyle ortaya çıkan gerontoloji bilimi ve eş zamanlı gelişmeye başlayan geriatri bilim dalı geriatri hemşireliğinin gelişimini zorunlu hâle getirmiştir. Geriatri hemşireliği, yaşlı bireyin bakım yönetimine ilişkin özel bilgi ve beceri gerektiren bir alan olarak gelişmeye devam etmektedir.
Geriatri Hemşireliği kitabı, dört ana başlık altında ele alınan yirmi dokuz alt başlıktan oluşmaktadır. Ana başlıklar; Geriatri Hemşireliğine Giriş, Tüm Boyutlarıyla Yaşlılık Dönemi, Geriatrik Sendromların Yönetiminde Kanıt Temelli Bakım, Yaşlılarda Özel Durumların Yönetimi olarak belirlenmiştir. Birinci bölümde; yaşlanma ile ilgili temel kavram ve kuramlar, geriatri hemşireliğinin tarihsel gelişimi ve ilkeleri, sağlıklı yaşlanma, yaşlı sağlığının değerlendirilmesi, yaşlı hakları, yasal ve etik sorunlar ele alınmıştır. İkinci bölümde; biyolojik, psikolojik, sosyokültürel, manevi boyutuyla yaşlılık ve toplumsal yaşlanmanın yaşlı sağlığına etkisi her biri alanında uzman akademisyenler tarafından hazırlanmıştır. Üçüncü bölümde; yaşlı bireylerde karşımıza çıkan geriatrik sendromlara kanıt temelli yaklaşım ve Son bölümde de acil, yoğun bakım, cerrahi gibi özel durumlarda yaşlı hastanın yönetimine ilişkin konular yer almıştır.
Geriatri hemşirelerine artan ihtiyacı karşılamada, gereken bilgi ve becerileri geliştirmeye yönelik hazırlanan Geriatri Hemşireliği kitabının öğrencilerimiz ve meslektaşlarımız için faydalı bir kaynak olmasını diliyoruz…
Asuman Küçüköner, Ayla Hendekci, Ayşe Asiltürk, Ayşe Çal, Ayşegül Sarıoğlu Kemer, Birsen Altay, Demet Ünsal Çelebi, Dilek Çelik Eren, Eda Albayrak, Eda Ay, Emel Güven, Ercan Tunç, Faruk Tan, Figen Çavuşoğlu, Güven Soner, Hacer Gök Uğur, Hatice Durmaz, Hemşire Derya Korkmaz, Hemşire Mürselcan Kabakcı, İlknur Aydın Avcı, Jonathan Trauth, Karleah Harris, Kübra Gökalp, Kübra Gülırmak, Mehmet Korkmaz, Mehmet Mustafa Tilekli, Mesiya Aydın, Murat Terzi, Mükerrem Kabataş Yıldız, Neriman Aras, Nevra Karaca Bıçakçı, Nuray Şimşek, Oya Sevcan Orak, Özge Öz Yıldırım, Sema Sal, Serap Güleç Keskin, Sibel Asi Karakaş, Sibel Yücetürk, Şeyma Şengür, Uğur Kaçmaz, Ümit Ayaz “Geriatrik Psikiyatri” kitabı, teorik ve kliniğe özgü pratik bilgiler açısından oldukça zengin 30 ana başlıktan oluşmaktadır. Yaşlı ruh sağlığının korunması ve geliştirilmesinde rehber olması amacıyla, alanında uzman yazarlar tarafından büyük bir emek ve özveriyle hazırlanan kitapta; yaşlı ruh sağlığıyla ilgili temel ve güncel konuların olduğu bölümler yer almaktadır. Yaşlı bireylerde görülen ruhsal bozuklukların değerlendirilme, tanı ve tedavi süreçleri ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır. Geriatrik popülasyona hizmet sunan sağlık profesyonellerine ve adaylarına yönelik hazırlanmış bu kitabın içinde yer alan bölümler aşağıda sıralanmıştır.
*Yaşlı Kimdir? Temel Kavramlar *Kapsamlı Geriatrik Değerlendirme *Yaşlılık Sürecindeki Psikolojik Değişiklikler *Yaşlılık ve Ruh Sağlığı *Demans *Geriatrik Depresyon *Yaşlılık ve Deliryum *Yaşlılıkta Bağımlılık *Yaşlı Bireylerde Uyku Bozuklukları *Yaşlılıkta Sosyal İzolasyon ve Yalnızlık *Yaşlılıkta Travma ve Strese Bağlı Bozukluklar *Yaşlılıkta Kronik Hastalıklar ve Ruh Sağlığı Yönetimi *İleri Yaşamda Cinsellik *Yaşlılıkta Psikiyatrik Acil Durumlar *Geriatrik Adli Psikiyatri *Yaşlı İhmal ve İstismarı *Yaşlılık Döneminde Etik ve Ruh Sağlığı Hukuku *Yaşlılarda Beslenme ve Yeme Bozuklukları *Kayıp, Ölüm ve Yas Süreci *Yaşlılık ve Psikofarmakoloji *Dijital Dönemde Yaşlılıkta İnovasyon ve Ruh Sağlığı *Yaşlılık ve Terapötik İletişim *Yaşlılık ve Nöroplastisite *Geriatrik Psikoterapi *Yaşlı Bireylerin Ruh Sağlığının Geliştirilmesi *Aktif ve Sağlıklı Yaşlanma *Yaşlılarda Bahçecilik Terapisi *“Yaş Alırken Anda Kalabilmek”: Yaşlı Ruh Sağlığı ve Mindfulness *Yaşlılık Döneminde Psikolojik Sağlamlık *Yaşlılarda Nesillerarası Etkileşim
Ahmet Turan Işık, Andreas Kruse, Berfin Varışlı, Bernd Seeberger, Bilgen Taneli, Cem Ergun, Emre Şenol-Durak, Eric Schmitt, Franz Kolland, Frerich Frerichs, Georg Rudinger, Gerhard Naegele, Gertrud M. Backes, Gülgün Gündüz, İsmail Tufan, Josef Hilbert, JUrgen Howe, Jürgen Bauknecht, Katrin Schneiders, Kayahan Fışkın, Manuela Nitsch, Mehmet Fatih Aysan, Melis Oktuğ Zengin, Mim Sertaç Tümtaş, Mirko Sporket, Mithat Durak, Muammer Tuna, Nilüfer Korkmaz Yaylagül, Nina M. Silverstein, Oliver Lambacher, Özden Tenlik, Peter Enste, Robert Anderson, Rolf G. Heinze, Sebastian Merkel, Selahattin Fehmi Akçiçek, Sevnaz Şahin, Şeref Uluocak, Tamer Köse, Terence Seedsman, Wolfgang Clemens Dünyayı saracağı yarım asırdan beri bilinen yaşlılığın simalarını tanımakla dünyayı tanımış olmayız, ama şu güneşin altına doğan her insanın başlı başına bir dünya olduğu düşünülürse, o zaman nasıl ve neden yaşlandığımızı ve bizi nasıl bir yaşlılığın beklediğini bilmek, yepyeni bir dünyanın kapısını aralamakla aynıdır.
Yaşlanırken değişiyor, değişirken dünyayı da birlikte değiştiriyoruz. “Yaşlı” ise etikettir. Yaşımız değildir bizi yaşlı kılan. Ne yaşlanmanın ne de insanın bir tek yüzü var. Her insan gün boyunca simadan simaya giriyor. Maskelerini bir takıp bir çıkarıyor. Yaşlılık da bugün karşımıza değişik simalarıyla çıkıyor. Bunları tanıdıkça yaşlanışımızı ve yaşlılığımızı da tanıyoruz. Hele yaşam süresinin 100 yılı gördüğü ve ötesine taşacağı umutlarının yeşerdiği çağda yaşlanma ve yaşlılığı bilmek insanı ve çağı bilmek anlamına geliyor.
Yaşlılık hazin bir son olmak zorunda değildir. Kadere inanmak kadar önemlisi onu değiştirebileceğimize de inanmaktır; işte asıl mesele budur. Yaşlanmak kaderimizdir, ama yaşlılığı değiştirmek elimizdedir. Kaderini öngörebilenler kaderini değiştirebilir. Görmek ışıkla mümkün olur. Bilgi güçlü bir ışıktır. Gençlikte hayatın güçlü ışığı gözleri kamaştırır. Yaşlılıkta ise hayat ışığının gücü azaldıkça hayat daha iyi görünür hâle gelir. İşte bize bugün düşen görev, hayatı görebilenlerin hayatını iyileştirmek, onlara huzur, mutluluk ve anlam dolu bir yaşamı görebilecekleri koşulları hazırlamaktır.
Bir ansiklopedi niteliği taşıyan elinizdeki kitap geceli gündüzlü üç yıllık yoğun bir emeğin sonucudur. Gerontoloji alanının dünya çapında tanınan ve duayen olarak kabul gören uzmanların bölüm yazarları olarak eşsiz bilgilerini ve tecrübelerini aktardığı iki ciltten oluşan bu kitaptaki bölümleri büyük bir heyecanla ve keyifle okuyacağınızı düşünüyoruz. İki cilt olarak hazırlanan bu kitapta demografiden psikolojiye, antropolojiden sosyolojiye, ekonomiden yaşam ve çevre bilimlerine, eğitimden teknolojiye, siyasetten sosyal refaha, biyolojiden psikiyatriye, uzun dönemli bakımdan koruyucu sağlığa, beslenmeden engelliliğe, aile yapılarından yaşlılara yönelik şiddete geniş bir yelpazede Gerontoloji Biliminin konularını ele alınmıştır.
Ahmet Turan Işık, Alan Walker, Andrea Helmer-Denzel, Ayşe Canatan, Carlos Chiatti, Dena Shenk, Elif Yeliz Tozluoğlu, Emine Aksoydan, Emre Şenol Durak, Fatma Sıla Ayan, Francesco Barbabella, Gerhard Naegele, Giovanni Lamura, Güzel Dişcigil, Hatice Reyhan Özgöbek, Işıl Kalaycı, Kamile Kukulu, Karen A. Roberto, Meral Bilgilisoy Filiz, Mirko Di Rosa, Monika Reichert, N. Füsun Toraman, Nil Tekin, Ikuko Murakami, Öznur Körükcü, Sara Carmel, Selahattin Fehmi Akçiçek, Sema Oğlak, Suzan Yazıcı, Terence Seedsman, Thomas Klie, Zuhal Güler Tarihsel açıdan bakıldığında, yaşlılık iki açıdan değerlendirmek zorunda olduğumuz bir kavramdır. Bir taraftan değişen sınırlarını, diğer taraftan geçmişteki enderliğini göz önüne almadan yaşlılığın bugünkü anlamlarını kavramakta zorluk çekebiliriz. Hatta buna bir “gerontokratik” olarak tanımlanan toplumları da eklemeliyiz. Yaşlılara saygının vurgulandığı toplumlarda da tüm yaşlılar aynı saygıyı görmemiş, aynı iktidar gücüne layık görülmemişlerdir. Aksine yaşlıya saygı kavramının göreli olduğu anlaşılmaktadır. Değer atıfları, bakış tarzları, kişisel tecrübeler, anlamlandırmalar ve ideolojiler yaşlının konumu ve kaderini tayin etmiştir ve etmeye devam etmektedir. Kafalarda canlanan yaşlı görüntülerinin oluşumunda sosyokültürel koşullar rol oynamaktadır.
Henüz bir alfabesi olamayan arkaik toplumlardaki yaşlı algılarını bugünkü toplumun yaşlı algıları ile karşılaştırırken dikkatli olunmalıdır. O toplumlarda yaşlılar tecrübe ve geleneksel bilgilerin taşıyıcıları olarak algılandıkları için yüksek saygınlık sahibiydiler. Ama belirtildiği gibi hepsi değil, sadece din adamları ve kâhinler buna layık görülmüşlerdir. Fakat çok çabuk da bu saygınlığı yitirdikleri bilinmektedir. Çünkü bulundukları yüksek pozisyonu, yaşları ilerlediği için elde etmemişlerdir. Arkaik toplumlarda tek başına bırakılıp ölüme terk edilen, boğularak veya döve döve öldürme olayları normal gelenekler arasında yer alıyordu. Soğuk ve verimsiz topraklarda göçebe hayatı yaşayan toplumlarda yaşlıların katli; besin kıtlığı, ekonomik kıtlık ve yaşlıların “sihirli gücünden” korkan gençlerin uyguladıkları bir yöntemdi. Bu yüzden eskiden beri kadın erkek ayrımı yapılmadan yaşlılara saygı duymakla övünen toplumların yaşlılığın tarihsel süreçteki değişen anlamlarını iyi kavramaları gerekmektedir. Özellikle bugün ileri yaşlıların hızla çoğaldığı, aralarında bizim de yer aldığımız toplumlar açısından bu tavsiyenin önemi, bu ciltte ele aldığımız yaşlılıkta bakım ve sağlık konusu açısından apayrı anlamlar kazanmaktadır.
Bir ansiklopedi niteliği taşıyan elinizdeki kitap, geceli gündüzlü üç yıllık yoğun bir emeğin sonucudur. Gerontoloji alanının dünya çapında tanınan ve duayen olarak kabul gören uzmanlarının bölüm yazarları olarak eşsiz bilgilerini ve tecrübelerini aktardığı iki ciltten oluşan bu kitaptaki bölümleri büyük bir heyecanla ve keyifle okuyacağınızı düşünüyoruz. İki cilt olarak hazırlanan bu kitapta demografiden psikolojiye, antropolojiden sosyolojiye, ekonomiden yaşam ve çevre bilimlerine, eğitimden teknolojiye, siyasetten sosyal refaha, biyolojiden psikiyatriye, uzun dönemli bakımdan koruyucu sağlığa, beslenmeden engelliliğe, aile yapılarından yaşlılara yönelik şiddete geniş bir yelpazede Gerontoloji Biliminin konuları ele alınmıştır.
İsmail Tufan Yaşlılık, bugün, bir taraftan yaşam süresinin sonu diğer taraftan yaşam süresinin uza­ması olmak üzere iki anlama gelmektedir. Çocukluk, 14 yıllık süreyi; yaşlılık ise 20 yıl veya daha uzun süreyi kapsamaktadır. Yaşlılık döneminin uzamaya devam edeceği bazen umut, bazen kaygı verici bir beklenti olarak görülmektedir.
İnsanlık tarihine baktığımızda, yaşlı insanlarla ilgili pek çok bilgiye rastlıyoruz. Efsanelerde, masallarda, destanlarda, roman ve şiirlerde yani edebiyatın her türünde yaşlı figürleri hakkında görüşler yer alıyor. Din ve felsefede de yaşlılar hakkında pek çok düşünce dile getirilmektedir. Yaşlılık, bu açıdan bakıldığında, uzun bir geçmişe sahiptir ama yaşlanma ve yaşlılıkla bilimsel olarak henüz yeni ilgilenilmeye başlandı. Türkiye'de bu alandaki bilimsel çalışmalar diğer endüstri ülkelerinden çok daha yenidir. 2009 yılında yükseköğretim kapsamına alınabilmiş ve ilk mezunlarını 2013 yılında verebilmiştir. Yani Yaşlılık Bilimi diğer ifadeyle Gerontoloji ülkemizin en genç bilim dalıdır.
Bu kitapta yaşlanma ve yaşlılığı çeşitli perspektiflerden değerlendirmeye ve yorumlamaya çalıştım. Amacım, okuyucuma bu perspektifleri göstermek, kendi değerlendirmelerine ve yorumlarına erişmelerini sağlamaktır. Yaşlılığa yönelik toplumsal bir duyarlılık yaratmaya çalışıyorum. Gerontolojik çalışmalarım sırasında aldığım notlarımdan derlediğim yaşlanma ve yaşlılık üzerine bu söyleşi kitabının ilgi duyanlara ulaştırılma fikri ve çabası Sayın Uzman Gerontolog Yeliz Güçer'e aittir ve onun gayreti ile okuyucuya ulaşan bu eserin, ömür boyu yaşlananlara fay­dalı olacağını umuyorum.
İsmail Tufan Prof. Dr. İsmail Tufan, kitabında, Gerontolojinin arka planındaki teorik ve metodik temel kavramlar hakkında bilgi vermektedir. Gerontolojiyi geniş bir açıdan ele alarak bu alana yeni adım atanlara yardımcı olurken, Gerontolojiyi ilginç perspektiflerden tanıtmaktadır. Gerontoloji öğretimi kapsamında öğretilmeyen ama Gerontolojiyi anlamak için gereken ön bilgilerden bir demet hazırlayan Prof. Dr. Tufan, bu kitabın amaç ve hedefinin yaşlanma konusunda kamuoyunun doğru bilgiyle aydınlatılması olduğunu vurgulamaktadır. Gerontolojiye iyi bir hazırlığın ise karmaşıklığı azaltmakla ve konuya açıklık kazandırmakla olabileceğinin altını çizmektedir. Diğer taraftan Gerontolojiyi tanımayan ve gerontolog olmayı düşünmeyen çoğunluğun gerontolojik bilgi ihtiyacının karşılanmasına da çalışırken, “Gerontolojik Kafalarımızın çok üstünde veya yabancı bir ülkede veya başkalarında değil, şimdi burada başlamaktadır.” düşüncesini çıkış noktası olarak kabul etmektedir. Bu kitapta Gerontolojinin yanı sıra, demografi, yaşam dönemlerinin anlamları, sosyal risk olarak yaşlılığın anlamı, yaşlılıkta sağlık, hastalık ve bakım kavramlarının anlamları ama aynı zamanda bilim, bilimsellik, bilgi gibi herkesin bildiğini kabul ettiği kavramlara da gerontolojik bakış açısından açıklamalar getirmekte, böylece “bilimsel Gerontoloji” dediği ve “gayri bilimsel Gerontolojiden” ayırt ettiği Gerontolojiyi kamuoyuna tanıtmaktadır.
Belgin Oral, Cüneyt Çalışkan, Dilek Ener, Gülcan Demir Özdenk, Hasan Durmuş, İsmet Çelebi, Nursel Üstündağ Öcal, Şemsinnur Göçer, Tuncay Polat, Zehra İncedal Sonkaya Bütün dünyada doğum oranlarının azalmasının yanı sıra insanlar daha uzun yıllar yaşamakta ve dolayısıyla yaşlı bireylerin nüfus içerisindeki payı giderek artmaktadır. Toplumların değişen bu demografik yapısı, beraberinde yaşlı nüfusun sosyal, demografik ve ekonomik açıdan önem kazanmasına neden olmaktadır. Tüm dünyada nüfusun hızla yaşlanmasıyla ortaya çıkan yeni durumlar, yaşlılık kavramının çağımızın önemli konuları arasında yer almasını gerektirmektedir. Mevcut demografik değişimlerin devam edeceğinden yola çıkılırsa yaşlı nüfusun giderek artış gösteriyor olması gerek fiziksel ve ruhsal sağlık gerekse sosyal sağlık alanlarında da sorunların ortaya çıkmasına neden olacaktır ve bu durum kaçınılmazdır. Tüm bu alanlarda yeni ve yenilikçi yaklaşımlar ile beraberinde güncel bakış açılarının geliştirilerek ortaya çıkacak olan sorunlara dair çözümlerin üretilmesini zorunlu kılmaktadır.
Ayşegül Öztürk Birge, Fatma Hastaoğlu, Fatma Özkan Tuncay, Mehmet Ali Kurçer, Pelin Çelik, Tülay Kars Fertelli, Türkan Çalışkan, Ufuk Demirel, Zeynep Erdoğan Kronik hastalıklar, uzun süreli tedavi, yakın izlem ve bakım gerektiren, fizyolojik ve psikolojik fonksiyonlarda gerilemeye neden olan, uzun süreli sorunlardır. Sağlık bakım maliyetini artırdığı gibi bireylerin yaşam kalitesi üzerinde de olumsuz etkileri vardır. Sistemlere göre en sık karşılaşılan kronik hastalıkların kapsamlı değerlendirmelerinin yapıldığı bu kitap, özellikle üniversitelerin ara insan gücü yetiştirmesi için açılan ön lisans programları öğrencilerinin hastalık bilgisi ve kronik hastalıklar bilgi düzeylerini artırmaya yönelik hazırlanmış ve alanda ilgi duyan tüm öğrenci ve hocalara rehberlik etmesi amaçlanmıştır.
Pınar Uysal Cantürk Dikkat, hafıza, planlama, organizasyon, öz farkındalık, empati kurabilme, konuşma, konuşulanı anlama, okuma ve yazma gibi zihinsel becerileri içeren bilişsel işlevlerimiz; kafa travmaları, nörodejeneratif ve psikiyatrik hastalıklar gibi nedenlerle bozulabileceği gibi doğal yaşlanma sürecinde de gerileyebiliyor. Bilişsel rehabilitasyon, gerileyen bu işlevlere yönelik olarak her yaştan kişiye farklı amaçlarla uygulanan bütünsel bir müdahale programıdır.
Başta psikoloji alanındaki lisans, yüksek lisans ve doktora seviyesindeki öğrenciler olmak üzere bilişsel rehabilitasyon konusunda bilgi edinme ihtiyacı olan herkes için rehber niteliğinde olan "İleri Yaşta Bilişsel Rehabilitasyon" isimli bu kitap aynı zamanda psikologların bu alandaki teoriye ve uygulamaya yönelik sorularına yanıtların yer aldığı ilk kaynak olma özelliğine de sahiptir.
Bilişsel işlevlerdeki gerilemelerin en sık karşılaşıldığı ileri yaş grubuna yer verilen kitabın ilk bölümlerinde, bilişsel rehabilitasyon ve yaşlılık kavramlarının ne anlama geldikleri, sık karşılaşılan hastalıkların neler olduğu, sorularına cevaplar aranırken son bölümlerde konuyla ilgili pratik uygulamalara yer verilmektedir.
Peter LYDYARD, Alex WHELAN, Michael FANGER,Garland science Hekimliğin kuşkusuz en dinamik alanlarından biri olan immünoloji biliminde hem temel bilgilerin hem de kliniğe girmiş uygulamaların bir arada sunulduğu bu eserde, konular en güncel şekilleri ile yer almaktadır. Kitap, hekimler ve hekim adayları için temel immünoloji ile hastalık-tanı-tedavi sürecinde yer alan immünolojik mekanizmalar arasındaki bağlantıların daha kolay kurulmasına yardımcı olacak bir mantık ile kurgulanmıştır.
Kitabın ilk yedi bölümünde; genel bakış, bağışıklığın hücre ve molekülleri, bağışık yanıtın düzenlenmesi gibi temel konular ele alırken, izleyen on bölümde ise infeksiyonlarda immünite, aşılar, immün yetmezlikler, aşırı duyarlılık reaksiyonları, otoimmünite, nakil ve tümör immünolojisi ile yaş ve cinsiyetin immün sistemle ilişkisi ve son olarak immün tedavi (klinik uygulamalar ve yakın gelecekte uygulamaya girmesi beklenen seçenekler) konuları yeterince detaylı ancak öz bilgiler şeklinde, güncel ve anlaşılabilir bir kurgu ile sunulmuştur. Bu açıdan kitabın öne çıkan bir diğer özelliği özgün ve çok sayıda şekil ve tabloya yer vermesidir.
Kitap, hekimliğin tüm branşlarında (tıp, veteriner hekimliği, diş hekimliği) çalışan öğrenci ve araştırmacılara kaynak eser niteliğindedir.
Abdurrahman Aktümsek İnsan Anatomisi ve Fizyolojisi kitabı sistemler hâlinde hazırlanmıştır. Her bir sistemin anatomisi ve fizyolojisi kısa, öz ve anlaşılır biçimde verilmiştir. Ayrıca her sistemde yaygın olarak görülen rahatsızlık ve hastalıkların, nedeni ve tedavi yöntemleri de açıklanmıştır. Bilgiler çok sayıda resim, şekil ve tabloyla desteklenmiştir.
Aliye Mavili, Fatih Şahin, İlhan Tomanbay, Meshut Başak, Sema Oğlak, Harun Ceylan, Şeyda Yıldırım, Serap Daşbaş, Güler Güneş, Yasemin Çölgeçen Modernleşme süreciyle birlikte meydana gelen göç, kentleşme, tıp ve teknoloji alanındaki yenilikler, kadınların istihdam piyasasında daha yoğun yer almaları, doğum oranlarının azalması ve yaşam süresinin uzaması gibi gelişmelerle insan yaşamının doğal bir dönemi olan yaşlılık, bireysel ve kültürel boyutlarından daha çok sosyoekonomik ve demografik boyutlarıyla gündeme gelen sosyolojik bir olgu hâlini almıştır. Artan yaşlı nüfusa paralel olarak yaşanan toplumsal değişim süreci, geleneksel yaşlılık algısını dönüştürdüğü gibi yaşlıların ihtiyaç duyduğu bakım, sağlık ve sosyal hizmet alanlarını da farklılaştırmıştır. Aynı şekilde ailenin, geleneksel destek ve refah sağlayıcılık rolünün giderek zayıflaması, yoksulluk, yalnızlık ve artan yaşlılık dönemi hastalıkları yaşlılara yönelik kurumsal ve modern bakım-destek mekanizmalarına daha fazla ihtiyaç duyulmasını beraberinde getirmiştir. Bu süreçte, daha çok sosyoekonomik ve tıbbi yönleriyle ön plana çıkan yaşlılık olgusu bireyin yaşlanmasından çok toplumun yaşlanması ekseninde “sosyal bir sorun” olarak algılanmaya başlamıştır.
Bu bağlamda toplumsal değişme ve modernleşmeyle birlikte yaşlılığın geçirmiş olduğu dönüşümü daha iyi anlamak adına yaşlılık olgusunu sağlık, bakım ve sosyal hizmetler perspektifinden sosyolojik bir düzlemde ele alan bu kitabın yaşlı bakım, gerontoloji, sosyal hizmet ve sosyoloji başta olmak üzere farklı disiplinlerden yaşlılık konusuna ilgi duyan akademisyenlere, öğrencilere ve alanda çalışan uzmanlara faydalı olması umulmaktadır.

David L. GALLAHUE, John C. OZMUN, Jackie D. GOODWAY Gün sabahından, insan çocukluğundan belli olur. (John Milton)

Hareket yaşamdır. İşimizde ve oyunumuzda yaptığımız her şey hareketi kapsar. Varlığımız; kalbimizin atışına, akciğerlerimizin nefes alıp vermesine, otomatik ve yarı otomatik hareket süreçlerine ve yaşamımıza dâhil olan diğer istemli hareketlere bağlıdır. Motor kontrolünü ve motor koordinasyonunu nasıl kazandığımızı anlamak, nasıl yaşa-dığımızı anlamanın temelidir. Etkili bir öğretim ve öğrenme süreci için atılacak ilk adım tipik olarak gelişen bireyin gelişimsel sürecini anlamaktan geçer. Bu anlayış, sınıfta, spor salonunda ya da oyun alanında eğitimin çekirdeğini oluşturur.
Gelişimsel yetersizliği olan bireylerin motor gelişim özelliklerinin bilinmesi, uygulanacak müdahale, terapi ve tedavi programlarına sağlam bir temel oluşturur. Motor gelişimi gebelikle başlayan, yaşam boyunca devam eden bir süreç yaklaşımı içinde ele alan bu kitap; spor bilimleri, fizyoterapi, ergoterapi, özel eğitim, erken çocukluk eğitimi ve sınıf öğretmenliği alanlarında çalışan öğretim elemanlarına ve öğrencilere yönelik hazırlanmıştır.
Abdulkadir Yıldız, Deniz Say Şahin, Fatma Başalan İz, Fatma Hastaoğlu, Ferdi Başkurt, Gökhan Kurt, Gülüşan Özgün Başıbüyük, Hasan H. Başıbüyük, Hatice Oğuz Özgür, Işıl Kalaycı, İbrahim Eroğlu, İbrahim Kaygusuz, Meral Timurturkan, Mert Usta, Metin Özkul, Meyrem Tuna Uysal, Özge Kutlu, Özlem Özgür, Saadet Tiryaki, Sevinç Sütlü, Ümit Akca Yaşlı bireylere yönelik istismar ve ihmal davranışı, toplumun tüm sosyal ve ekonomik düzeylerinde yaygın olarak görülmektedir. Yaşlı istismarı; ahlak, ideoloji, kültürel durum, eğitim özellikleri ve günlük yaşam deneyimleriyle şekillenebilen, tıbbi, sosyal, kültürel, ekonomik, yasal ve etik bir sorundur. Yaşlı istismar vakalarında mağdurların güvenliğini sağlamak, failleri eylemlerinden sorumlu tutmak, konuyla ilgili politika geliştirmek için disiplinler arası çalışmaya ihtiyaç vardır.
Bu kitap, multidisipliner bir anlayıştan hareketle yaşlı istismar ve ihmali kuramları, demografik özellikleri, istismarın biyolojik temelleri, beden politikaları, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, engellilik gibi konu başlıkları ile olguyu ortaya koymakta; istismarın medyadaki görünümlerini, etik ve yasal süreçlerini, sağlık üzerine olan etkilerini tartışmakta ve bilim insanları tarafından çözüm önerileri sunan yazıları bir araya getirmektedir.
“Yaşlı bireyler, kendilerini güvende hissedecekleri ortamlarda onurlu bir şekilde yaşamalı, istismar ve ihmalden korunmalıdır”.
Adeviye Çopur, Arda Borlu, Cumali Karatutlu, Elçin Balcı, Emrah Gökkaya, Galip Usta, Gamze Yüksel, Gülcan Demir Özdenk, İnci Bahar Çınar, İsmet Çelebi, Nursel Üstündağ Öcal, Ömer Demirbilek, Selma Durmuş Sarıkahya, Sema Çifçi, Şemsinnur Göçer, Tuncay Polat, Vasfiye Bayram Değer, Yavuzalp Solak Olağan Dışı Durumlar (ODD), hazırlık yapılmadığı takdirde günlük yaşamda olağan olmayan sonuçlar yaratarak can ve mal kayıplarına neden olmaktadır. Bu sebeple ODD'lere karşı hazırlıklı olmak hem öncesi hem de sonrası için hayati önem taşımaktadır. Gelişen ve dinamik olan ODD'lere multidisipliner yaklaşımla çözümler üretmek zorunludur. Bu sebeple Halk Sağlığı Uzmanlığı bakış açısı ile ODD'ler öncesinde, sırasında ve sonrasında sistematik yaklaşım önem arz etmektedir. Türkiye'de güncelliğini koruyan önde gelen ODD'ler, coğrafi konumumuza bağlı meydana gelen sel, deprem ve ülkemizde bulunan savaş mağduru göçmen ve mültecilerdir. Bunlara ek olarak heyelan, ulaşım kazaları ve yangın gibi birçok doğa ve insan kaynaklı ODD yaşanmaktadır. Ayrıca ODD'lerde başarılı bir müdahale için yeterli bilgi birikimine de mutlak ihtiyaç vardır. Yeterli olmayan teorik bilgi düzeyimiz zaten karmaşık olan afet bölgesinde işleri zorlaştırmakta, hatta tüm işleyişi kaosa sürüklemektedir.
Ahmet Erdem, Ali Kaya, Barış Biçimli, Bora Görgün, Candan Hasret Şahin, Caner Özböke, Deniz Kazanoğlu, Erkan Kurnaz, Halime Miray Sümer Dodur, Mahmut Çitil, Metehan Kutlu, Murat Akdağ, Mustafa Şahin Bülbül, Ramazan Karataş, Sertan Talas, Volkan Şahin “Özel Eğitim” adlı kitabımız; özel gereksinimlerinden dolayı akranlarından anlamlı şekilde farklılaşan bireylerin eğitimlerinden hem özel eğitim okullarında hem de kaynaştırma ortamlarında sorumlu olacak olan öğretmen adaylarımıza, bu ortamlarda hâlen eğitim veren özel öğretmenlerimize ve alanda çalışan akademisyenlerimize bir rehber niteliğindedir. Kitabımızı diğer benzerlerinden ayıran en önemli özelliklerinden birisi, olağanüstü hâllerde özel gereksinimli bireylere sunulacak hizmetlere ilişkin katkı sunacak olmasıdır. Ayrıca bir diğer fark yaratan özelliği ise sadece öğretmenlere değil özel gereksinimli bireylere hizmet vermekte olan tüm paydaşlar için evrensel tasarım konusunda bir bölüme yer vermesidir. Son olarak kitabımızın bölüm sonlarında öğretmen ve öğretmen adaylarına yönelik verilen öneriler ile öğretmenlerimizin okul ve sınıf ortamlarında karşılaştıkları gerçek sorunlara yönelik pratik ve uygulanabilir çözüm yolları sunmak amaçlanmıştır ve bu yönüyle de kitap benzerlerinden farklılaşmaktadır.
Ebru Deretarla Gül, Emine Yılmaz Bolat, Esma Eroğlu, Gülsüm Hoş, İmray Nur, Mustafa Kale, Neslihan Canpolat Çığ, Oğuzcan Çığ, Pınar Polat, Serhat Gündoğdu, Şule Kavak, Ufuk Kandaz “Özel Eğitim ve Kaynaştırma” adlı kitabımız, Eğitim Fakültelerindeki Okul Öncesi Öğretmenliği Lisans Programlarının aynı adlı dersleri için hazırlanmıştır.
Kitap, okul öncesi öğretmenlerinin özel gereksinimleri olan bireyleri ve özelliklerini tanıyarak uygun eğitim programlarını hazırlamaları konusunda gerekli bilgileri taşımaktadır. Özel gereksinimli bireylerin eğitiminde aile, akran ve öğretmenlerin yer almasını sağlayarak çocukların eğitimine daha çok katkı sunulacaktır.
Ahmet Yıkmış, Aynur Gıcı Vatansever, Başak Bağlama, Cihan Sert, Çığıl Aykut, Dinçer Saral, Emine Ahmetoğlu, Fatma Betül Şenol, Merve Şakar, Münevver Can Yaşar, Nesime Kübra Terzioğlu, Seray Olçay, Serhat Odluyurt, Servet Kardeş, Turgut Bahçalı, Yakup Burak, Zekiye Hande Yılmaz Özel eğitim, akranlarının kendiliğinden edindikleri becerilerin büyük bir kısmının özel gereksinimli bireylere daha yoğun ve sistematik biçimde öğretilmesi sürecidir. Özel eğitimi genel eğitimden farklı kılan ise kimleri kapsadığı, ne öğretildiği, nasıl öğretildiği ve nerede uygulandığıdır. Özel eğitimin sunulacağı en uygun eğitim ortamı bireylerin akranlarıyla birlikte eğitim hizmetlerinden yararlanabildiği en az kısıtlayıcı eğitim ortamı olan bütünleştirme ortamıdır. Bütünleştirme okul düzeninin farklı tür ve düzeylerde özel gereksinimli bireyler için uyarlanmasıdır. Ülkemizde özel gereksinimli çocuklar için en uygun eğitim ortamı olarak kabul edilen bütünleştirme bir devlet politikası olarak kabul edilmiş ve yasalarla güvence altına alınmıştır. Özel Eğitimde Bütünleştirme kitabı YÖK Özel Eğitim Öğretmenliği Programlarında zorunlu ders olarak yer alan Özel Eğitimde Bütünleştirme dersi içeriğine uygun olarak öğretmen adaylarımıza, öğretmenlerimize, ailelere ve alan uzmanlarına kaynak oluşturması adına hazırlanmıştır.
Her çocuk kendi farklılığı içinde özel ve tektir. Biricikliği yakalayan tüm çocuklara… Onları bu yönde destekleyen içinde sayısız çocuk yaşatan tüm yetişkinlere...
Ahmet Fidan, Ali Kaya, Ayşe Tunç-Paftalı, Bora Görgün, Engin Yılmaz, Esra Orum-Çattık, Gizem Yıldız, Kürşat Öğülmüş, Murat Hikmet Açıkgöz, Özge Ünlü, Turgut Bahçalı, Tüncay Tutuk Özel Eğitimde Yasal Düzenlemeler kitabı, özel gereksinimli bireyler için hazırlanan ulusal ve uluslararası yasal düzenlemelerin en güncel hâllerinin teoride ve uygulamadaki durumunu ortaya koyan, bir hukuk kitabından ziyade eğitimci bakış açısıyla hazırlanan özgün bir kitaptır. Özel gereksinimli bireyler için var olan yasal düzenlemeler, bu kitabın içeriğini oluşturmakta ve başucu kitabı olma özelliği taşımaktadır.
Bu kitapta özel gereksinimli bireylerin sahip olduğu haklar, ulusal ve uluslararası alan yazındaki çalışmalar da incelenerek değerlendirilmiştir. Kitabın özel gereksinimli bireyler ile doğrudan ve/veya dolaylı etkilendiği diğer paydaşlara faydalı olmasını ümit etmekteyiz.
Abdulhamit Kurupınar, Abdulkadir Sağlam, Burak Tarakçı, Cem Aslan, Derya Çıkılı Soylu, Erhan Şahin, Fatih Kılıç, İbrahim Yüksel, İrem Akçayır, Mehmet Özpınar, Mesut Ergan, Muhammed Ali Savaş, Mücahit Köse, Nevin Zorlu, Nisa Yenikalaycı, Reha Ataş, Sinan Tarkan Aslan, Ufuk Özkubat, Yahya Çıkılı Farklı gereksinimlere (zihinsel, bedensel, görsel, işitsel vb.) sahip öğrencilerin toplum için değerli birer birey olduklarının hissettirilmesi ve günlük yaşam ile iç içe olan fen bilimleri kavramlarını eğlenerek öğrenmelerini sağlamak amacıyla böyle bir kitap hazırlanmıştır. Öğretim sürecini daha eğlenceli hâle getirebileceği ve bilginin kalıcılığının sağlanmasına zemin oluşturacağı düşünüldüğünden bir araç olarak zekâ oyunlarının bu süreçte kullanılması uygun görülmüştür. Fen eğitimi öğretim içeriğini zenginleştirmek için, özgün ve bilimsel olan Özel Eğitime Gereksinimi Olan Öğrenciler İçin Zekâ Oyunlarıyla Fen Eğitimi ve Etkinlik Örnekleri kitabımızı örnek olması açısından siz değerli fen bilimleri dersine giren öğretmenlere ve eğitim paydaşlarına sunmaktayız.
Aylin Sözer, Aynur Gıcı Vatansever, Dilber Tezel, Elif Bengi Ünsal Özbek, Erken Müdahale, Halil Selimoğlu, Hatice Şengül Erdem, Memduha Taş, Mine Akkaynak, Özel Yetenekli Çocuklar, Pınar Başar Şenyılmaz, Şule Yılmaz, Tuğba Türk Kurtça, Veli Emre Kurtça, Yeşim Fazlıoğlu, Zülfiye Gül Ercan Erken çocukluk dönemi, tüm gelişim alanlarında hızlı ilerlemelerin olduğu ve çocuğun çevresel uyaranlardan en fazla etkilendiği evredir. Bu dönemde, çocuğa uyarıcılar açısından zengin bir ortam ve etkin öğrenme deneyimleri sunmak son derece önemlidir. Gelişimsel süreçteki sorunları erken aşamada saptamak, çocuğun gelişimsel potansiyelini en üst düzeye çıkarmak ve yaşamında karşılaşabileceği güçlükleri en aza indirmek amacıyla günümüzde, erken müdahale hizmetlerinin iyileştirilmesini ve yaygınlaştırılmasını hedefleyen pek çok düzenleme yapılmaktadır.
Özel gereksinimleri olan çocuklara yönelik müdahaleler, farklı disiplinlerin katılımını gerektiren bir süreçtir. Çocuğun yaşamında kısıtlılığa yol açabilecek unsurları belirlemek ve bunların etkilerini en aza indirmek için çocuğa dokunan uzmanların her biri, ortak bir hedef için çaba gösteren bir takımın elemanlarıdır. Dolayısıyla sürecin herhangi bir aşamasında görev üstlenenler, birbirlerinin dilini anlayabilmeli ve etkileşim içerisinde çalışabilmelidirler. Bu kitabın hazırlanışında, bu nokta özellikle göz önünde bulundurulmuş, kitabın eğitim ve sağlık alanı çalışanlarına ve öğrencilerine katkıda bulunması hedeflenmiştir. Ayrıca çocuğu desteklemenin yolunun aileyi tanımak ve desteklemekten geçtiği, çocuğa yönelik hizmetlerin aileyi de kapsayan bir bütün olarak ele alınması gerektiği düşünülerek, bölümlerde ailelere sunulacak önerilere de yer verilmiştir.
Abdurrahman AKTÜMSEK, Z. Ülya NURULLAHOĞLU Biyokimya derslerinde öğrenilenleri pekiştiren makromoleküllerin özellikleri ile ilgili kalitatif testleri ve klinik biyokimyaya ait kantitatif testleri bir arada bulunduran bir kaynak kitap hazırlamaya çalıştık.
Kitabımızın biyoloji öğrencilerinin yanı sıra diğer dallardan biyokimya dersini alan öğrencilere de yararlı olacağını umuyoruz.
Mustafa Büyükmumcu Anatomi çok karışıktır, çok şey ezberlenir ve bazen gerçekten ne için gerekli olduğu bilinmez. Sistematik Anatomi kitabıyla durum böyle değildir!
Türkiye’de yayınlanmış tek “Sistematik Anatomi” olma özelliğine sahip olan bu materyal Sahada yapılmış olan ve herkes tarafından beğenilmiş bir materyaldir. Başta FTR olmak üzere Sağlık Bilimleri Fakülteleri ve Sağlık Yüksek Okulları Beden Meslek Yüksek Okulları, Çocuk Gelişimi, Fen Bilgisi Öğretmenliği ve Tüm Servis Dersi Olarak Anatomi gören öğrenciler bir baş yapıt kitabıdır.
Anatomi Konu Kitabı diğer anatomi konu kitaplarından farklıdır. Net olarak yapılandırılmış öğrenme metinleri, mükemmel açık şematik çizimlerin en uygun karışımını sunuyor. Bunun yanında bilginin sınanmasının önemi daima odak noktasıdır. Öğrenmenin yavan olmaması için, devamlı olarak klinik bağlantılar üretildi. Böylece ders kitabı canlı, eğlendirici ve akılda kalıcı bir anatomi kılavuzu oldu.
Birgül Yabana Kiremit, Celal Katı, Elif Dikmetaş Yardan, Ferdane Betül Bölükbaşı, Gizem Zevde Aydın, Hüsniye Aşık, Nurcan Coşkun Us, Türker Yardan, Umut Beylik Sağlık, en fazla önem verilen konulardan biridir. Sağlığın olduğu yerde de tıbbi terminoloji önem kazanır. Tıbbi terminoloji, tüm sağlık çalışanlarının ortak dilidir. Kitapta öncelikle giriş, kökler, ön ekler ve son ekler olarak tıbbi terimlere yer verilmiştir. Diğer bölümlerin içeriğinde, anatomik terimler, tanısal terimler, semptomlarla ilgili terimler, cerrahi ve girişimsel işlemler ile ilgili terimlere yer verilmiştir. Tıbbi terimlerin öğrenilmesinin daha kolay hâle gelmesi amacıyla kitap bölümleri içine çözümleri ile birlikte kelime avı ve çengel bulmaca yerleştirilmiştir. Kitapta, sırasıyla hareket, kardiyovasküler, solunum, sinir, endokrin ve sindirim sistemleri terimlerine, kan ve kan yapıcı organlara ilişkin terimlere, üriner sistemi terimlerine, deri, göz ve kulağa ilişkin terimler ile onkoloji ile ilgili terimlere yer verilmiştir. Bu kitap, sağlık hizmetlerinde rol alan çalışanlar ve öğrenciler için faydalı bir kaynaktır.