Reklamcılık ve Tanıtım \ 2-2
Emrah Altuntecim The book in your hands is a kind of a key. “Opening Doors to Success” addresses the working principles of our sensory organs and brain, effectiveness of feelings and thoughts in people’s behaviour which are indispensable in the field of communication and psychology.
When the main subject of the book is read, digested, and observations are made in the field, it will be possible for you to directly reap the benefit of the book on the following:
Naturalness in body language and communication techniques,
An apparent and gradual increase in your sales,
An increase in employee satisfaction and the sense of belonging to the company,
A reduction in costs as a result of more wisely and accurate investments into environments of business,
A reduction in employee and customer fatigue,
Planning the marketing, advertising and image activities in a more accurate way and with lower costs,
Positive communication and more happiness in your professional and private life.
Enjoy your reading!
Engin Coşkun Oyunlar hayatımızın her döneminde bizlerle birlikte olmakta, kültürün bir parçası hâlinde yer almaktadır. Hayatımızla böylesine iç içe geçmiş olan oyunlar, günümüzde teknolojinin vermiş olduğu imkânlar ile dijital ortamlara taşınarak ekranlar vasıtasıyla sosyal yaşantımıza konuk olmaktadır. Oyunların kültürel boyutu yanı sıra ekonomik boyutu da göz ardı edilemeyecek düzeydedir. Özellikle pandemi sürecindeki insan psikolojisi de düşünüldüğünde oyun sektörü, ekonomik büyüklük olarak birçok sektörü geride bırakır hâle gelmiştir. Dolayısıyla oyunlar ve oyunlar içerisinde yer alan reklamlar ile markalar değerlerine değer katmakta, değişen tüketici davranışlarını doğrudan gözlemleyebilme ve tüketici dinamizmine adapte olmaktadır. Bu kitapta; değişen tüketici ve reklam ilişkisi bağlamında dijital reklamcılık kavramı, dijital reklam türleri, oyun içi reklamcılık kavramı ve türleri detaylı bir biçimde incelenmiştir.
Alvin C. Burns, Ronald F. Bush, Pearson Pazarlama Araştırması, öğrencilere yönelik olarak tasarlanmış, pazarlama araştırmasının temellerini açıklayan alanında iyi bir kitaptır. Ayrıca, konuların işleniş biçimi uygulayıcılara da yol gösterici niteliktedir. Kitap, pazarlama araştırması süreci, araştırma tasarımı, nitel ve nicel araştırma teknikleri, ölçme, örneklem seçimi, örnek hacmi belirleme, hipotez testleri, veri analizi, rapor hazırlama vb. pazarlama araştırması konularına ek olarak pazarlama araştırması sektörü, test pazarlaması, paketlenmiş bilgi hizmetleri ve veri kalitesi konularının detaylı olarak incelendiği 16 ayrı bölümden oluşmaktadır. Hemen her bölüm,“etik düşünce”, “sosyal medya pazarlaması”, “gerçek yaşamdan uygulama”, “aktif öğrenme” ve “küresel uygulama” başlıkları ile ana metinden bağımsız olarak oluşturulmuş ve pazarlama araştırmasını daha iyi kavramaya yönelik çeşitli içerikler sunmaktadır.
Kitap, her bölüme ilişkin sorular, öğrendiklerinizi birleştirin adı altında çeşitli alıştırmalar ve örnek olay çalışmaları içermekte ve birçok istatistiksel analizin SPSS ile nasıl gerçekleştirileceğine yer vermektedir.
Zengin içeriği ile sadece öğrencilere değil, konu ile ilgilenen herkese yararlı bir kaynak olacaktır.
Jeanette McMurtry, Alexander Hiam Pazarlama alanında devrim niteliğinde değişiklikler yaşanmaktadır. Bu kitaptaki tavsiyeleri kullanarak pazarlama için harcadığınız her kuruşun karşılığını en iyi şekilde alabilmeniz mümkün! Aile şirketi, kısıtlı bütçeye sahip kâr amacı gütmeyen bir işletme, evrensel bir marka veya büyümeyi hedefleyen orta ölçekli bir firma da olsanız bu kitap tam size göre! Kitaptaki pratik, yararlı tüyolar ve teknikler sizin müşterileriniz ile satışa ve başarıya ulaşacak şekilde etkileşime geçmenize yardımcı olacaktır. Bütçeniz büyük de olsa kısıtlı da olsa arama motoru optimizasyonunu, gerilla pazarlamasını, evrensel ve davranışsal pazarlamayı nasıl uygulayacağınızı, sosyal medyayı ve istatistikleri nasıl kullanacağınızı ve dahasını öğreneceksiniz.
• Tüketicinin pazarlamadaki önemini öğrenin! Günümüzde tüketiciler için önem arz eden konuları ve insanların tercihlerini nasıl bir psikoloji ile gerçekleştirdiğini bilmenin gerekliliğini kavrayın.
• Yaşam boyu değeri oluşturmak için çabalayın! Bu yolda, müşterilerinizi, rakiplerinizi ve sektörü tanıyın; ardından başarılı bir pazarlama planı oluşturun.
• İnsanların karşısına çıkın! Alışılmış biçimdeki basılı reklamların yanında dijital dünyada da şube açın ve potansiyel müşterilerinizin gezindiği çevrim içi sokaklarda yer edinin.
• Markanızın dikkat çektiğinden emin olun! Doğru tanıtımlar yapmanın yanında doğru fiyat yaklaşımını bulun ve ürün veya hizmetinizin yola güvende devam etmesini sağlayın.
• Pazarlamanın nasıl başarısız olduğunu fark edin! Yaygın olarak yapılan yanlışları öğrenin ve yolunuzdaki çukurlardan sakınarak ilerleyin.
Kitabı açın ve
• Harika bir pazarlama planı oluşturmayı,
• Seçim psikolojisini nasıl kullanacağınızı,
• Hayal gücünün ne kadar değerli olduğunu,
• Dijital araçlar ve taktiklerde ustalaşmayı,
• Sürdürülebilir bir marka oluşturmayı,
• Fiyatlandırma ve satış stratejilerini,
• Kişiselleştirme için veriyi yönetmeyi ve kullanmayı öğrenin.
Ayşen Temel Eğinli, Bektaş Sarı, Berkant Yılmaz, Burcu Yaman Akyar, Didem Özşenler, Erdem Geçit, Murat Çelik, Nahit Erdem Köker, Nevzat İnan, Özen Okat, Sevgi Akça Güleş, Zöhre Akyol Tüketmek nedir? Tüketimin kendine özgü psikolojik dinamikleri nelerdir? Tüketim davranışlarının psikolojik temellerini açıklamada hangi kuramlar yol gösterici olabilir? Tüketim davranışı ve karar süreçleri ile ilgili güncel tartışmalar nelerdir? Tüketerek mutlu olmak mümkün müdür? Tüketme eyleminin psikolojik tetikleyicileri ve bu eylemden etkilenen psikolojik süreçler nelerdir? Bu soruların yanıtları, tüketme eylemini anlamak ve bu eyleme yön vermek isteyen pek çok kişi ve kurum için oldukça değerlidir. Bu kitabın temel amacı; pazarlama iletişimi çalışmalarına yön veren tüketim süreçlerini psikolojik dinamikleriyle açıklayarak tüketme eylemini, nedenleri ve nasılları ile birlikte derinlemesine ele almak, okuyucuya gerek teorik altyapısıyla gerekse de güncel tartışmalar çerçevesinde zengin bir içerik sunmaktır.
Seher Er Bilimsel çalışmaların yöntemleri giderek aynılaşmış durumda, daha doğrusu epistemoloji (bilimlerin bilimi) ve gnoseoloji (bilgilerin bilimi) ne denli geniş ancak sınırları çizilmiş yöntem ve yöntemler bütünü içerse de bilimlerin de kendi içerdikleri ve yöntemleri de beraberlerinde taşıdığı daha da ötesi yeni yöntem önerileri içerdikleri de düşünülebilir. Kuşkusuz sözünü ettiğimiz aynılaşma daha yerleşmiş bir yaklaşım içermektedir. Ancak nasıl epistemoloji ve de gnoseoloji alanları, bilim ve bilgi bütünleri için birer üst-bilim özelliği taşımaktaysa da yapılan bilimsel çalışmalar, araştırmalar için de birer üst-analiz ve üst-metin kapsar diyebiliriz ya da daha açık bir anlatımla hangi bilim, hangi araştırma alanı söz konusu olursa olsun bir üst-analiz veya bir üst-metin aracılığıyla irdelenir, doğrulanır, yanlışlanır ve de kimileyin daha geniş bir bakış açısı altında, eleştirel gözlemle çalışmalarda bir varsıllaşmaya yönlendirilmiş olur. Dr. Seher Er'in Pazarlama ve Kamuoyu Araştırma Alanları adlı yapıtı işte bu bağlamda büyük bir önem taşımakta
ve hiç kuşkusuz alanına büyük bir katkı sağlayacak niteliktedir.
J. Paul Peter, James H. Donnelly, Jr., McGraw-Hill Son yıllarda pazarlama ve pazarlama faaliyetlerinin önemi giderek daha fazla vurgulanmaya başlamıştır. Üniversitelerde de pazarlama ile ilgili dersler çoğalmış ve daha çok sayıda öğrenci pazarlama ile ilgili dersleri seçmeye başlamıştır. Bunun yanı sıra, programlarında işletme ile ilgili ders bulunmayan fakülte ve yüksekokullar da işletme ve pazarlamayla ilgili dersleri programlarına dâhil etmeye başlamıştır.
Pazarlama ile ilgili farklı konuları incelemeden ve bu konularda eğitim almadan önce pazarlamanın temel ilkelerini açık ve özlü bir şekilde anlayabilmek, sağlam bir temel atmak için son derece önemlidir. Pazarlama çerçevesinin anlaşılması, temel kavram ve yaklaşımların öğrenilmesi pazarlama alanında başarılı olmanın ilk adımıdır. Pazarlama literatüründe değerli bir yere sahip bu kitap sayesinde, okuyucular küresel bir bakış açısı kazanma şansına da sahip olabilecektir.
Pazarlama Yönetimine Giriş kitabı, her biri pazarlama alanında çalışan başarılı akademisyenler tarafından özenli ve titiz çalışmanın sonucunda mümkün olduğunca aslına sadık kalarak Türkçeye kazandırılmıştır. Böyle bir kitabın Türkçeye çevrilmesi, pazarlama alanında kaynakların zenginleşmesine de değerli katkılarda bulunacaktır. Bu nedenle hem pazarlama bölümü öğrencilerine hem de farklı bölümlere seçmeli derse olarak verilen Pazarlamaya Giriş dersleri için uygun bir ders kitabıdır.

Öğrenmek istiyorsanız doğru adrestesiniz… Pazarlama Yönetimine Giriş kitabına hoş geldiniz…
Doğuş Yüksel Pazarlama ve görsel iletişim tasarımı bilim alanları, özellikle marka yönetimi ve dijital pazarlama süreçlerinde iç içe geçmektedir. Dijitalleşme ile birlikte pazarlama için görsel iletişim tasarımı vazgeçilmez bir unsur hâline gelmiştir. Her geçen gün daha da rekabetçi hâle gelen iş dünyasında, markaların, kendilerini görsel olarak ifade etmeleri ve hedef kitlelerine ulaşmaları daha da karmaşık hâle gelmektedir. Klasik iletişim tasarımları, sıradanlaşmış ve yerini daha küçük hedef grupları için özelleştirilmiş kreatif tasarımlara bırakmıştır. Sosyal medyanın insan hayatının yoğun bir bölümünü kaplaması, kreatif çalışmaların hedef kitle tarafından hızlıca tüketilmesine sebep olmuştur. Buradan hareketle markaların çok daha fazla içerik üretmeye ihtiyaç duyduğu bir dijital pazarlama dünyası ortaya çıkmıştır.
Tasarımlar, dijital pazarlamanın operasyonel faaliyetleri değerlendirildiğinde ilk ihtiyaç duyulan hususlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Dijital bir kampanyanın display reklamlar, sosyal medya paylaşımları, web sliderları, banner tasarımları gibi onlarca versiyonu hazırlanmadan yürütülebilmesi mümkün değildir. Pazarlama alanı, hedef kitleyi çok iyi tanımasına rağmen tasarım alanı, yüksek teknik bilgi ve becerisine rağmen hedef kitleye yönelik strateji oluşturma konusunda pazarlama alanına kıyasla eksik kalmaktadır.
Kitapta, görsel iletişim tasarımının gücü, pazarlama dinamikleri ile birlikte keşfedilmektedir. Günümüz trendlerine özellikle yapay zekâ destekli yöntemler kapsamında değinilmiştir.
Pazarlama literatüründeki görsel iletişim tasarımı boşluğunu dolduran bu kitap, öğrenciler için eğitim materyali olarak da kullanılabilir. Pazarlama profesyonelleri ve aynı zamanda bu alanlara ilgi duyan herkes için kılavuz niteliği taşımaktadır.
Tüm okuyuculara bilgi ve ilham kaynağı olması dileğiyle…
Aslıhan Topal, Aslıhan Topal, Aynur Örnek, Engin Coşkun, Gizem Gürel Dönük, Haluk Akarsu, Hicabi Arslan, Semra Akıncı Saçaralp, Sibel Kurt, Türker Söğütlüler Gelişen teknolojinin reklam disiplinini etkileme ve dönüştürme süreci reklam araştırmalarını da doğal olarak etkilemektedir. Söz konusu gelişmeler, tüketicilerin gündelik yaşam pratiklerini, medya tüketim alışkanlıklarını vb., öğeleri de ciddi şekilde etkilemekte ve dönüştürmeye devam etmektedir. Örneğin internet altyapısının güçlenmesi ve akıllı cihaz penetrasyonunun artması günümüz tüketicilerinin çok fazla reklama maruz kalmasına ve neticesinde reklamlara şüpheyle yaklaşmasına neden olabilmektedir. Bu durum aşılması gereken bir sorun ortaya çıkarmaktadır. Farklı etkilerle ortaya çıkan sonuçlar yeni bir durumu gün yüzüne çıkarmakta ve bu durum reklam araştırmalarında farklı bakış açılarını gündeme getirmektedir. Çünkü reklam etkinliğini her zaman korumak durumunda olan bir iletişim disiplinidir. Reklam araştırmalarını konu edinen bu kitabın en büyük varoluş gayesi söz konusu araştırmalara farklı bir açıdan bakmanın mümkün olduğunu ortaya koymaktır. Metaverse evreninde ve sosyal medyada reklamcılıktan, sosyal değişimin desteklenmesinde reklamın rolüne, toplumsal cinsiyet ve reklam ilişkisinden medya okuryazarlığı bağlamında reklamların çocuklar tarafından değerlendirilmesine, tüketicinin reklamlara şüpheyle yaklaşmasından küresel markaların kuruluşunu anlatan filmlerin marka bilinirliği üzerine etkisinin netnografik bir çözümlemesine uzanan bu kitapta reklama farklı bir açıdan bakmanın yolları aranmıştır. Görünenin ardında başka dünyaların da olduğunu reklam disiplini bağlamında ortaya koymaya çalışan bu kitap siz değerli okuyucuların beğenisine sunulmuştur.
Didem Zeynep Bayazıt, Figen Yıldırım Reklamlar, yaratıcılığın tanıdığı sonsuz imkânlarla, akılcı ve duygusal içeriklerle donatılmış özgün kurgulardır. Reklam çekicilikleri ise yaratıcı sunumlarla insana dair duygu ve düşünceleri mesaja doğal akışında yerleştirir. Birer sihirli anahtar olarak sunulan reklam çekicilikleri markalara, hedef kitleleri ile sürdürülebilir ve yaşayan bir bağ oluşturmalarında yardım eder.

Odaklan… İlişkili Ol… Tutarlı Ol… Bilgilendirici Ol… Hisli Ol…

…yol haritasıyla reklam çekicilikleri tipolojilerinden hangisinin, kiminle ve nasıl yaratıldığında etkili bir yaratıcı araç olacağı sorularına net cevaplar veren bu kitapta, reklam etkinliğinin uygulama ve amaçlarının sektörlere göre nasıl farklılıklar gösterdiği anlatılmaktadır.
Bugün marka-reklam-tüketici dengelerinde bambaşka bir oluşum ve dönüşümle karşı karşıyayız. Oyunun dışında kalmamak için oyun kurucu, kurtarıcı veya değiştirici olarak geleceğe ayak uydurmak zorundayız. Bu amaçla yazılmış olan Reklam Çekicilikleri Marka İletişiminin Sihirli Anahtarı kitabımızı keyifle okumanız dileğiyle...
Duygu Aydın Hafızamız varlığımızdır. İnsanlarla, nesnelerle, olaylarla, özetle yaşamda varolan her şeyle kurduğumuz ilişkide hafızamız belirleyicidir. Bir uyarana yönelik tepkilerimiz o uyaranla ilgili zihnimizde depoladığımız birikimler doğrultusunda ortaya çıkar. Duyduğumuz, gördüğümüz, dokunduğumuz, hissettiğimiz her şey, bir uyaranla ilgili tüm duygu ve düşüncelerimiz hafızamızda depolanır ve uyarıcılarla karşılaştığımızda canlanır. Hafızada varolan birikimler olumlu ya da olumsuz imajlar şeklindedir. Duygu ve düşüncelerimiz hafızamızda canlandırdığında zihnimizde olumlu ya da olumsuz bir imaj belirir ve tepkilerimizi yönlendirir. Hafızanın tüketici davranışı sürecindeki işleyişi de bu şekildedir. Markaların ve reklamların hafızalarımızda yarattığı birikimler onlara yönelik tutum ve davranışlarımızda hareket noktasını oluşturur. Tıpkı iyi bir şekilde hatırladığımız arkadaşlarımıza, tanıdıklarımıza yönelik tutum ve davranışlarımızın olumlu yönde olması gibi, markalar için biriktirdiğimiz hatırlamalarımızın da olumlu yönde olması tepkilerimizi aynı minvalde şekillendirir. Sadece hatırlamak yetmez; çünkü olumsuz pek çok şeyi de güçlü bir şekilde hatırla-yabiliriz. Hafıza ve beğenme kol kola yürüyen iki sevgili olduğu müddetçe olumlu tepkiler ortaya çıkar. Sonuç olarak beğendiklerimizi hatırlama, hatırladıklarımızı önemseme ve önemsediklerimize hafızamızda yer verme ilişkilendirmeleri tüm yaşamımızda olduğu gibi tüketim davranışımızda da geçerlidir. “Hatırlanıyorum öyleyse varım, beğeniliyorum öyleyse hatırlanıyorum.” önermesi bu çalışmanın ana felsefesidir.
“Reklam Hafızası” tüketicinin kalbine girmek, zihnine girmektir; yani tüketici hafızasında yer etmektir diyor.
Rukiye Gülay Öztürk Gelenekselden dijitale entegre olan reklam dünyasında, fark yaratan reklam kampanyası yaratımı, önemli hâle gelmiştir. Başından sonuna tüm kampanya süreçlerinde başarılı olabilmek için krallığını ilan eden ve hedef alınan kesimin ise “insan” olduğu görülmüştür. Bu insan, hiç olmadığı kadar kendisinin; dinlenmesini, önemsenmesini, izninin alınmasını ve mevcut süreçte hiç olmadığı kadar aktif olmayı, kendisini değerli hissetmeyi ve dünyaya anlamlı bir şeyler katmayı istemektedir.
Elinizdeki bu kitapla her bölümde; bol örneklerle, ders içi uygulamalarla ve sektör ustalarının görüşleri ile harmanlanmış "Reklam kampanyaları nasıl hazırlanır?" sorularına yanıt bulabileceksiniz. Hatta “Bugünün Reklam Kampanyaları Nasıl Bir Strateji İle Kurgulanmaktadır?” ve “Geleceğin Reklam Kampanyaları Nasıl Olacak?” sorularına da yanıt verildiğini ve sektörün, bu öngörüler doğrultusunda nelere hazır olması gerektiğini bulabileceksiniz.
Türkçe literatürde, reklam kampanyaları ile ilgili kaynakların sınırlı sayıda olduğu düşünüldüğünde, tüm reklamcı adaylarına, bu sektöre atılmak isteyenlere ve bu alandaki akademisyenlere, kitabın, yol gösterici bir temel oluşturacağı düşünülmektedir.
Franklin D. Roosevelt'in de söylediği gibi “Kitaplar uygarlığa yol gösteren ışıklardır.” Reklam Kampanyaları kitabının da Cumhuriyet'imizin 100. yılında, ülkemize ışık olması dileklerimle.
Ahsen Yalın, Başak Akıllı, Cenk Demirkıran, Ceren Bircan, Ceren Gül Artuner Özder, Çağla Gögce, İpek Krom, Merve Yılmaz, Mesut Aytekin, Onur Akyol, Oya Altar Yavuz, Özge Uluğ Yurttaş, Yelda Özkoçak, Zeynep Çelebi Sektörün duayen isimlerinden David Ogilvy, reklamcılık ve reklam yaratıcıları için “Yeniliği destekleyin! Değişim,can damarımız; durağanlık, ölüm çanımız.” demiştir. Önemi ve değeri her geçen gün daha da artan reklamcılık günümüzde bu ifadenin hiç de uzağında değil. Sürekli büyüyen, gelişen, değişen son derece dinamik yapısı ile hem sektörel hem akademik çalışmalar için de sonsuz bir ufuk yarattığını söylemek yanlış olmayacaktır.
Birbirinden değerli akademisyenlerin desteğiyle hazırlanan bu kitapta, reklam ve reklamcılığın dinamik ve yenilikçi hâline akademik çalışmalarla katkı sağlanması hedeflenmiştir. Kitap, reklama dair en klasik tanım ve yaklaşımlardan günümüz çağdaş reklamlarına ve reklamcılığına uzanan farklı perspektiflerden çalışmalar içeriyor.
Kitabın; reklamcılığa ilgi duyanlar, reklamla ilgili çalışmalar sürdüren akademisyenler, profesyoneller, reklamcılıkla ilgilenen öğrenciler için yol gösterici bir kaynak olması temennisi ile…
Ayça Çekiç Akyol, Mevlüt Akyol Kurumsal yaşamın önemli iletişim araçlarından reklam ve halkla ilişkiler birbirini bütünleyen iki önemli alandır. Ortaya çıktıkları günden itibaren iletişim anlamında hem kaynağın hem de alıcının birçok ihtiyacını karşılayan reklam ve halkla ilişkiler çabaları günümüzde çok daha profesyonel, daha yaratıcı ve rekabetçi bir boyuta gelmiştir. Geleneksel araçlardan yeni medya araçlarına geçişle çehresi değişen bu iki alan özünde farklı amaçlara yönelik olsalar da yeni dünyada aynı amaçlara hizmet eden araçlara ihtiyaç duymakta ve orada varlık göstermeye çalışmaktadır. Bu çalışma, reklam ve halkla ilişkiler alanında bugünkü çerçeveyi çeşitli alanlar açısından ortaya koymayı hedeflemiş araştırmalardan/çalışmalardan meydana gelmektedir. Reklam ve halkla ilişkiler alanında günümüze kadar çok sayıda çalışma yapılmış olmakla birlikte dijital dünyanın etkisiyle her çalışma çok hızlı bir şekilde eskimektedir. Çünkü teknolojinin bu hızlı değişimiyle birlikte insan ihtiyaçları, toplumsal yapı ve bunları şekillendiren olgular, olaylar ve değerler hızla değişmektedir.
Bu kitap; reklam ve halkla ilişkiler alanında yapılmış güncel konu ve kavramları araştıran çalışmalardan oluşmaktadır. Reklam ve halkla ilişkileri; sosyal medya, sürdürülebilirlik, medyada hikâye anlatımı, siyasal iletişim, kamu yönetimi, tüketici davranışı ve dijital medya gibi yönleriyle ele alan bu kitap, 12 ayrı çalışmadan oluşmaktadır. Kitabın reklam ve halkla ilişkiler alanına yeni bir bakış açısı getirmesini temenni eder, keyifli okumalar dileriz.
Özal Karadeniz Birincil kaynaklara başvurularak yazılmış olan bu kitapta, reklam ve halkla ilişkiler alanlarında en çok kullanılan kuram ve modeller yer almaktadır. Bu kuramlar; neden-sonuç zinciri kuramı, bilgi işleme kuramı, çift süreç kuramları, şema kuramı, uyum kuramı, sosyal yargı kuramı, sosyal öğrenme kuramı, atıf kuramı, çifte tehlike kuramı, denge kuramı, ayırt edilebilirlik kuramı, klasik koşullanma kuramı, öğrenme kuramı, sosyal karşılaştırma kuramı, göstergebilim kuramı, sistem kuramı, oyun kuramı, diyalojik kuram ve mükemmellik kuramı olarak; modeller ise geleneksel etki hiyerarşisi modelleri, alternatif etki hiyerarşisi modelleri, FCB ızgarası, Rossiter-Percy ızgarası, ayrıntılandırma olasılığı modeli, durumsal model, halkla ilişkilerin dört modeli ve kişisel etki modeli olarak sıralanmaktadır. Kuram ve modellerin akabinde hisseleri Borsa İstanbul'da işlem gören 71 şirketin 5 yıllık bir periyottaki 2 milyona yakın TV reklamı ve 10 bine yakın basın bülteni verileri üzerinden yapılmış olan dinamik panel regresyon analizi yer almaktadır. Bu iletişim unsurları ile marka değeri arasında güçlü bir ilişkinin olduğu tespit edilmiştir. Analiz sonuçlarının literatür bölümünde yer alan bazı kuramların temel argümanlarıyla belirgin bir şekilde uyumlu olduğu görülmektedir.
F.Belma Güneri Fırlar

Günlük yaşantımızın hemen her anında karşımıza çıkan yaramaz çocuk reklam, bazen eğlenceli bir uğraş bazen de bizlere sırıtan bir leş oldu. Her zaman hakkında yazılıp çizildi. Şimdilerde ise, bir geleceği olup olmadığı tartışmaların odak noktasını teşkil etmekte. Kanımca, dünden bugüne reklama yönelik getirilen eleştirilerin hemen hepsinin temelinde “Yöntem ve Süreç” noktalarında yakalanan boşluklar bulunmakta.


Birer tüketici olarak hepimiz, satın alarak kullanacağımız şey ister bir televizyon, ister bir cilt bakım ürünü ve isterse de bir paket puding olsun öncelikle kullanma kılavuzunu okuruz. Reklama baktığımızda ise, böylesi bir kullanım kılavuzunun veya reçetenin var olmadığı, hazırlanan reçetelerin de gerektiği gibi uygulanmadığını görürüz. Bu uygulama, gerçekte çok da yadsınacak bir durum değildir; çünkü reklam, belli bir anda ve farklı koşullara bağlı olarak açığa çıkan sorunların çözümü adına çalışır. Nasıl ki, her insan veya her aile yaşamakta olduğu dönem, sahip olduğu şartlar ve kişilik özelliklerine bağlı olarak benzer sorunlara farklı çözümlerle yaklaşıyorsa böylesi bir bakış, reklam kampanyaları için de geçerlidir. Öte yandan tabii ki bu, bir özür olarak kabul edilemez. İşte bu nedenle reklam kampanya basamaklarının standart olması ve günün koşullarına göre revize edilmesi gerekir.


Söz konusu gerekliliklere bağlı olarak şekillenen ve reklam alanında eğitim alanlar başta olmak üzere, profesyonel ve kişisel ilgi bağlamında da reklama ilgi duyan herkese yönelik olarak tasarlanan bu çalışma, reklam kampanya planlama sürecinin bileşenlerinin netleştirilmesi ve vurgulanan hususlara dikkatlerin çekilebilmesi adına hazırlanmıştır. Çünkü, reklam sektörünün geleceği; “Planlama Sürecinin Bilgi Temelli Etkin Yönetimi”ne bağlıdır.  

Halime Yücel Reklam, özellikle çağımızda, bizi dört bir yandan sarar, ondan kaçış neredeyse olanaksızdır, her zaman kayıtsız da kalamayız. Araştırmalar her gün binden fazla reklam iletisiyle karşı karşıya kaldığımızı ortaya koymaktadır. Yaşam biçimimize göre bu sayı azalsa ve bireysel önlemlerle reklamlar bir ölçüde engellense de reklamdan tümüyle kaçmak neredeyse olanaksızdır. Dolayısıyla reklamcılık çok önemli bir sektör olarak belirir. Reklam toplumumuzda gösteri niteliğini taşır, günümüzde teknolojik olanakların gelişimiyle etkileşimsellik de kazanmıştır. Bu etkileşimsellik yeni kuşaklar için de daha çekicidir.
Reklamcılık sektörünün derin değişimler içinde olduğu bir dönemde hazırlanan bu kitap, reklamcılığın temel ilkelerini, reklamın işleyişi konusunda bilgi vererek somut bir biçimde, bir kullanım kılavuzu niteliğinde aktarıyor. Reklamın güncel durumunu değerlendirmeyi, reklam stratejileri konusunda bilgi vermeyi ve reklam kampanyası planlamasının aşamalarını açıklamayı amaçlıyor. Başta reklamcılık öğrencileri olmak üzere reklamla ilgilenen herkese sesleniyor.
Fikret YAMAN Nasıl ki su insanların yaşamını devam ettirebilmesi için gerekli ise, günümüzde reklam da işletmenin devamını sağlayabilmek için gereklidir. Bizim reklama ihtiyacımız yok diyen işletmeler için artık sonun başlangıcı gelmiş demektir. Çünkü bir işletme için reklam olmazsa olmazdır. Reklam sayesinde tanınılırlığı artan işletme ürünlerini daha iyi pazarlayabilecek ve kamuoyunda bir imaj oluşturabilecektir.
Reklamda işletmeler bazı kavramlara daha fazla önem vermeli ve bu kavramları bir bütün olarak düşünmelidirler. Bu çalışma işletmelere, reklamcılara ve paydaşlara reklamda; müşteriler, mesaj, medya, mal ve hizmetler ve maliyet kavramlarının gözardı edilmemesi gerektiği ve bu kavramların bir bütün olarak değerlendirildiğinde başarıya ulaşılacağını göstermek amacıyla hazırlanmıştır. Sayılan bu kavramlar “Reklamın 5 M”'si olarak ifade edebileceğimiz bir reklamı oluşturan bütünleyicilerdir.
Nihan Aytekin Zamanın mekândan daha önemli hâle geldiği ve metalaştığı bir çağda yaşıyoruz. Zamanın reklam kanalıyla üzerimizde kurduğu iktidarı anlama çabasıyla yazılan "Reklamın Dünyasında Zaman: Bellek, Otantiklik ve Hız Üzerine", iki bölümden oluşuyor. İlk bölüm, zamanın belleğimizde bıraktığı izlerle ilgili. Aile ve medya, kimliğimizi ve belleğimizi nasıl inşa ediyor? Medyadaki aile temsilleri belleğimizde nasıl yer alıyor? Bu temsiller üzerinde yükselen anılarda klişeler var mı? Tüketilmek üzere, reklam için üretilen anıların ortak yönleri neler? Reklamlarda herkesin geçmişine uyabilecek fabrikasyon anılar sunuluyorsa markalar, rekabette öne geçmek için otantiklikten nasıl faydalanıyor? Tüm bu soruları, reklamdaki geçmiş-bugün-gelecek çizgisi üzerinde, reklamın hatırlattıkları ve unutturdukları bağlamında ele alıyor ve bu pencereden Anneler Günü ve Babalar Günü reklamlarına bakıyorum. Kitabın ikinci bölümü ise hakikat sonrası çağı, içinde yaşadığımız filtre balonunu, maruz kaldığımız hız kültürünü ve politik arka planını, hızın beraberinde getirdiği güvensizlik, sıkıntı gibi problemleri ele alıyor. Çoğunluğu lojistik sektöründen olmak üzere reklamlarda hızın temsilini inceliyorum. Ardından reklamın üretim sürecindeki hız konusuna geçiyorum ki burada da yakınsama kültürüne, reklam ajanslarının yapılarına, işleyişlerine ve reklam sektörü çalışanlarının reklamı üretirken yüz yüze geldiği hız fetişizmi, esneklik ve verimlilik üzerine söylemek istediklerim var.
Bora Kurum Markanızı çeşitli sosyal medya mecralarında etkili bir şekilde tanıtmak, sosyal medya pazarlaması taktiklerini kullanarak farklı kanallardan satış yapmak ya da yaptığınız satışları artırmak, kurumsal bir işletmenin sosyal medya stratejisine yön vermek ya da takip edilen bir influencer mı olmak istiyorsunuz? O halde bu masterclass tam size göre!
Türkiye’de dijital pazarlamanın öncülerinden biri sayılan yazar, uzman ve pazarlama iletişimi alanında doktora adayı Bora Kurum’un ikinci kitabı olan bu kapsamlı Sosyal Medya Masterclass'ı kitabı, sosyal medya pazarlamasının ileri düzey teknik ve taktiklerini öğrenmek ve kazanan bir strateji oluşturmanıza yardımcı olmak için tasarlanan baş ucu kaynağınızdır.
Hedef kitlenizi tanımlamaktan içerik stratejisi oluşturmaya, ücretli ve organik sosyal medya reklamcılığında ustalaşmaktan sonuçlarınızı analiz etmeye, takipçi sayınızı artırmaktan yeni içerik fikirleri bulmaya kadar her şeyi bu kitapta bulacaksınız. Uzmanından uygulanabilir ipuçları ve gerçek dünyadan örneklerle, sürekli gelişen sosyal medya pazarlama dünyasında var olabilmek için gerekli bilgi ve becerilerle donatılacaksınız.
İster sosyal medya pazarlamasına yeni başlayan bir öğrenci ister deneyimli bir profesyonel olun, bu kitap çevrim içi varlıklarınızı etkili bir şekilde yönetmek, kaliteli bir kitleye sahip olmak ve sosyal medya pazarlamasının hızla gelişen dünyasında başarıya ulaşmak için ihtiyacınız olan tüm stratejileri ve taktikleri öğrenmenizi sağlayacak.
Shiv Singh, Stephanie Diamond Sosyal medya pazarlamasında başarılı olmak için kullanabileceğiniz harika bir rehber
Sosyal medya pazarlaması müşterilerinize ulaşabilmek için kullanabileceğiniz hızlı, etkili ve masrafsız bir yoldur fakat bunun yanı sıra oldukça rekabetli ve sürekli
değişim hâlindedir. Bu kitap önemli kavramları, trendleri ve tavsiyeleri açık açık belirtip işinizi bir pazarlama üstadı gibi yönetebilmeniz için size uzman bir şekilde rehberlik yapacaktır.
• Etkileyici işler çıkarın! Sosyal medya pazarlamasında rakiplerinizi öğrenin, benzersiz sosyal medya sesinizi geliştirin ve başarılı kampanyaları hayata geçirin.
• Yerinizi belirleyin! Facebook, Twitter ve YouTube gibi sitelerin yanı sıra yeni ve gelişmekte olan sitelerde sosyal medya pazarlaması stratejilerini keşfedin.
• Eski olan her şey artık yeni! Sitenizde sosyal medya pazarlamasını uygulayın, özgün ve başarılı bir reklamcı olun, mobil bir kampanya geliştirin ve gerçek zamanlı pazarlama ile işlerinizi bir adım öteye taşıyın.
• Paranızın karşılığını fazlasıyla alın! Markanızın rekabetçi pazarda daha görünür hâle gelmesini sağlamak ve müşterilerinize ulaşabilmek için sosyal medya pazarlamasının ne kadar masrafsız ve etkili bir yol olduğunu keşfedin.
Kitabı açın ve
• Sosyal medya zihniyetine nasıl sahip olacağınızı,
• Bir içerik oluşturmayı ve bu içeriğin dağıtım stratejisi üzerine ipuçlarını,
• Pinterest ve Tumblr'ı neden dikkate almanız gerektiğini
• Niş ağlar ve çevrim içi topluluklar aracılığıyla kullanabileceğiniz pazarlama stratejilerini,
• Sosyal medya alanında nasıl ölçüm yapabileceğinizi,
• Sosyal medya yönetiminin içyüzünü,
• En sık kullanılan olmazsa olmaz sosyal medya araçlarını,
• Sosyal medya pazarlaması üzerine okumanız gereken blogları inceleyin.
Rıza Batur Bülbül İnternetin sunduğu sınırsız iletişim imkânı ile işletmeler sosyal medya aracılığı ile küresel pazarda daha kolay yer alabilmektedirler.
Bu eserin temel amacı, “sosyal medyanın satın alma davranışı üzerindeki etkisinin tespit edilmesi”dir. Bu amaç doğrultusunda örneklem olarak alınan katılımcıların internet ve sosyal medya kullanım alışkanlıkları, sosyal medya üzerinden alışveriş yapma durumları, sosyal medya kanallarının satın alma kararını etkileme durumu, sosyal medya ile ilgili ifadeler ve bu ifadelerin satın alma davranışı üzerindeki etkisi eser kapsamında yer almıştır.
Eserin birinci bölümünde sosyal medya kavramı, gelişimi, geleneksel medyadan farkları ve araçları; ikinci bölümünde pazarlama ve sosyal medya pazarlaması ve satın alma davranışı hakkında temel bilgiler verilmiştir. Üçüncü bölümde ise araştırmanın amacı, kapsamı, modeli, hipotezleri, evreni ve örneklemi, veri toplama yöntem ve araçları ile sosyal medyanın satın alma davranışına etkisini ortaya koyan bulgular sunulmuştur. Eser , sonuç ve öneriler ile sonlandırılmıştır.
Ahmet Neca Gökgül, Ali Yıldırım, Ayşenur Akyazı, Azime Ayşenur Çelimli, Belgin Yazıcı, Ebru Kaya, Gözde Şahin, İrfan Cirit, Mehmet Kaplan, Mehmet Tayfur, Mustafa Sadakaoğlu, Mutlu Tokmak, Rukiye Turgut, Serpil Seda Şimşek, Sertaç Kaya, Sevda Bozkurt, Sevilay Bulut, Şükrü Arslan, Sosyal medyada dilin ve iletişimin inşası ve Türkçenin sosyal medya aracılığıyla yeniden üretimi, bu kitabın asıl konusudur. Kitapta, sosyal medya kullanan bireysel kullanıcıların ve kurumların sosyal medyada inşa edilen dili nasıl kullandığı, hedef kitlelerle ve diğer kullanıcılarla bu dil üzerinden nasıl haberleştiği ve bu dilin günlük yaşama ve anlam üretimine sirayet eden yapısı araştırılmaktadır.
Atalay Bahar, Damla Karşu Cesur, Erdem Varol, Esra Büdün Aydın, Gonca Şükriye Bozkurt, Gül Dilek Türk, Mert Susur, Merve Çelik Varol, Müge Bekman, N. Hanzade Uralman, Ömer Aydınlıoğlu, Serhat Yetimova, Şeyda Barlas Bozkuş, Yelda Özlem Kölgelier Covid-19 pandemisi, tüm dünyayı etkisi altına alarak küresel çapta hem sosyal hem de ekonomik değişim ve krizlere neden olmuştur. Bu süreçte sosyal medyaya adapte olarak dijital pazarlamaya yönelen kuruluşlar, krizi fırsata çevirerek bu; süreci daha az kayıpla atlatmıştır. Başarılı bir sosyal medya yönetimi kurumsal marka ve itibarın yaratılmasını ve güçlendirilmesini, kuruluşun kendini daha iyi ifade etmesini ve tanıtmasını, böylelikle hedef kitle nezdinde bilinirliliğinin artmasını, sosyal sorumluluk projeleriyle paydaşlardan destek alınmasını, rekabet ortamına ayak uydurmayı, daha samimi ve hızlı etkileşimle duygusal çekicilik yaratılarak hedef kitle tarafından seçilmeyi, ürün ve hizmetleri daha az maliyetle tanıtmayı, hedef kitlenin kendisini kuruluşa daha yakın hissetmesini, marka değerinin yükselmesini sağlamaktadır. Yapılan paylaşımların gündemle ilişkili olması, sosyal sorunlara duyarlılık ve katkı taşıması; marka değeri, güvenilirlik, sektörde liderlik gibi unsurların içeriklerde öne çıkarılması; çözüm odaklı, uzlaşmacı bir yaklaşımın sergilenmesi kurum ve marka itibarının sürdürülebilirliğini olumlu yönde etkilemektedir. Bu kitap ile kuruluşlara, marka ve itibar yönetiminde sosyal medyayı nasıl kullanmaları gerektiğine yönelik olarak reklam, marka sadakati, kişi ve kurum markası yaratma, sosyal sorumluluk, etik, kriz yönetimi, imaj restorasyonu, dijital pazarlama gibi alanlarda başarılı marka örnekleri üzerinden fikir vermek ve kılavuz görevi görmek, sosyal medyanın kullanımına yönelik yaklaşımlarla alana katkı yapmak amaçlanmıştır.
Ayben Ceyhan Kitapta dijital pazarlama, sosyal medya pazarlaması, marka bağlılığı ve satın alma niyeti konularının yanı sıra, tüketicinin artık üretici olduğu sosyal medyada, markaların uyguladıkları sosyal medya pazarlama uygulamalarına ilişkin tüketici algısının, marka bağlılığı ve satın alma niyetine etkisinin ortaya koyulduğu kapsamlı bir çalışmaya yer verilmiştir. Instagram'da belirli bir markayı takip eden 1078 kullanıcıyla yapılmış olan bu çalışma, markaların sosyal medya pazarlama uygulamalarını oluştururken, bu uygulamaların tüketicide oluşturabileceği algıların marka bağlılığı ve satın alma niyetini ne yönde etkileyebileceği konusunda fikir sahibi olabilmeleri için faydalanabilecekleri ve akademik dünyanın da bu alandaki çalışmalarına ışık tutabilecek bir kaynak olarak sunulmaktadır.
Cem ÇETİN Ünlü Fransız yönetmen Jean-Luc Godard, televizyon-spor ilişkisi üzerine görüşlerini açıklarken, "insanları sokağa dökmek istiyorsanız, televizyondan futbol yayınlarını kaldırın" demiştir. Elinizdeki bu kitap, Godard'ın da dikkat çektiği üzere, sporun insanlar üzerindeki iletişim gücünü anlatmaktadır. İletişimde sporu bu kadar güçlü kılan unsur, sürekli insanların hayatının içinde yer alması ve doğrudan onların duygularına hitap etmesidir. Dikkat edilecek olursa, gündelik hayatta insanların en çok konuştuğu konuların başında spor gelirken, spor karşılaşmaları da insanlara farklı duygular yaşatmaktadırlar. Böyle bir gerçek söz konusuyken, ülkeleri yönetenler ve iş dünyası, hedeflerindeki insanlarla iletişim kurabilmek için sporu kullanmaktan kaçınmamaktadırlar. Bu süreçte televizyon ise sahip olduğu yayın teknolojisiyle tarafları birbirlerine yaklaştırma gibi önemli bir işlevi yerine getirmektedir. Televizyonun başka işlevleri de söz konusudur. Sporun yönetiminde yer alanlar, "Televizyon yayınları olmaksızın, günümüzde, büyük spor organizasyonlarını gerçekleştirmek mümkün değildir." söylemini sıkça dillendirmektedirler. Durum öyle bir noktaya gelmiştir ki; televizyon sporun hem finansörlüğünü hem de pazarlamasını yapmaktadır... Bu kitap kimler için yazılmıştır? Sponsorluk yatırımlarında bulunan şirketlerin üst düzey yöneticileri ve pazarlama departmanlarında çalışanlar için... Sponsor arayışı içindeki spor kulüplerinin ya da federasyonların yöneticileri için... Medyada çalışıp spor yayınlarını hazırlayanlar için... Spor eğitimi alan ve ülke sporunu yönetmeyi hedef seçen üniversite öğrencileri için... Son olarak, spora ilgi duyan ve "Sporda değer nasıl yaratılıyor ve bu değer daha sonra nasıl işleniyor." sorusunun cevabını arayanlar için yazılmıştır. Her sıfattaki bireyin, kitabı rahatlıkla okuması için sade bir dil kullanılmış olup, teorik yaklaşımlar güncel örneklerle desteklenmiştir. Keyifli okumalar...
Gonca Gül Özer Sosyal, politik ve kültürel anlamda çok geniş etkilere sahip olan sürrealizm felsefesi, moda endüstrisi üzerinde de etkilerini gösterir. Sürreal ideolojinin modayla olan etkileşimi, sanatsal boyutta algıda farklılık yaratırken ilerleyen süreçlerde ticari tasarım stillerinin oluşmasının önde gelen yapı taşlarından birini meydana getirmiştir. Sürrealist sanatçılar ile moda tasarımcıları arasındaki iş birlikleriyle başlayan bu etkileşim, günümüz çağdaş modacılarının modaya olan bakış açısını da değiştirerek moda alanında yeni ifade şekillerinin yolunu açar. Sanatsal kimliği yeniden şekillenen tasarımcının özgürleşmesiyle, markalaşma süreci ivme kazanır. Daha özgür ve daha yaratıcı tasarımların ortaya çıkışı, modanın yorumlanışı ve algılanışını da değiştirir. Sürrealist düşünce sistemi, zihinde ayırıcı algılamalar oluşturmasıyla, bireysel ve kurumsal markaları günümüz ticaret ortamında daha tercih edilir kılarak etkin bir markalaşma stratejisi yaratma sürecinde önemli bir konum elde etmiştir.
Gökhan Pekdemir Ülkemizde reklam ve reklamcılık disiplini sağlam bir temel üzerine inşa edilmiş ancak tanıtım filmi henüz ayrı bir başlık altında incelenmeye başlanmamıştır. Öyle ki tanıtım filminin, Halkla İlişkiler ve Reklamcılık sektörü ile olan ilişkisi meslek profesyonelleri tarafından dahi pek bilinmemektedir. Tanıtım ve reklam kavramlarının birbirinin yerine kullanıldığı düşünüldüğünde bu kitap; tanıtım filminin kendi alt başlıkları olan ayrı bir tür olduğunu savunan ve bunun için de somut, analitik, yönlendirici veriler sunan akıcı dile sahip bir çalışmadır. Bu ayırıcı yönleriyle alanında bir ilk olma özelliği taşımasının yanı sıra medya sektörü için de pratik çözüm önerileri sunan bir uygulama kitabıdır.
Sinem Yeygel Çakır Günümüzün imajlarla çevrili dünyasında bireyler sadece kişilerarası iletişim bağlamında ilişki ağlarını kurmakla kalmamakta, markalar da bireyler için kendi kişiliklerini tanımladıkları ve iletişim kurdukları yapıları oluşturmaktadır. Pazarlama iletişimi stratejileri ile markalara kazandırılan kimlikler, onları soyut ve somut değerler açısından tanımlanabilen yapılara kavuşturmakta, bu durum da birer tüketici olan bireyler için iletişim kurulabilecek yeni tarafların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bilgi iletişim teknolojileri; özellikle markaya rekabet üstünlüğü sağlamak, çok işlevli yapıları ile işletmeler için pazarlama ve pazarlama iletişiminin birçok alanı ile ilgili çok yönlü aktiviteleri gerçekleştirebilmek fırsatını sunmak, yeni nesil teknoloji ile uyum içindeki hedef kitleleri yakalamak ve onları teknolojinin etkileşimli yapısı ile pazarlama iletişiminin sadece hedefi değil süreçte mesajı oluşturan kaynak haline de getirerek hem üreten hem tüketen konumunu kazandırmak (sosyal medya uygulamaları ve kullanıcı merkezli reklam içerikleri vb.) ve pazarlama iletişiminde mesajın gücünü artıracak farklı medya kullanımlarına imkan vermek gibi birçok avantajı markalara sunmaktadır. Dile getirilen bu temel kapsam bağlamında oluşturulan kitap çalışması, pazarlama iletişimi sürecine bilgi iletişim teknolojilerinin meydana getirdiği yeni boyutları ortaya koymayı amaçlayan sekiz bölümden oluşmaktadır. Söz konusu bölümler; e-pazarlama karması ve e-pazarlamanın stratejik boyutu, bilgi çağında yenilik ve teknolojinin bu yeniliklere etkisi, sosyal medya ve bir sosyal medya unsuru olarak blogların pazarlama iletişimi ve halkla ilişkiler sürecine etkileri ile kurumun tanıtım elçileri olarak da görülen çalışanların blogları kullanma nedenleri, internette kullanıcıların ürettiği reklam içerikleri ile teknolojinin internet reklamcılığına etkisi ve teknolojinin katkısı ile ortaya çıkan üç boyutlu sıra dışı reklamlar (ambient medya) konularından oluşmaktadır.
Işın Karpat Aktuğlu, Ayşen Temel Eğinli, Sema Misci Rekabette sınırların kalktığı günümüz koşullarında faaliyet gösteren ve süreklilik sağlamak isteyen işletmelerin en önemli rekabet araçlarından birisi reklamlar… Reklamların hedef kitleye ulaşmasında planlama, üretim ve satın alma aşamalarında müşterinin en önemli yardımcısı reklam ajansları… İşletmelerin başarılı olması, kâr elde etmesi, itibar kazanması için ürün ve hizmetlerinin öncelikle fark edilmesi, bilinmesi, tanınması ve tercih edilir olması gerekli…
İşte yarattıkları reklamlar ile müşterilerini hep bir adım öteye taşımak için çalışan reklam ajansları hakkında bilmek istediğiniz her şey bu kitapta yer alıyor. Reklam, halkla ilişkiler, pazarlama alanında çalışanların, öğrencilerin ve bu konulara ilgi duyan herkesin işin mutfağında neler oluyor sorusunun cevabını alacağı bir kitap…

Reklam ajansı nedir?
Reklam ajansları türleri nelerdir?
Reklam ajansları nasıl işler?
Reklam ajansları ne gibi hizmetler vermektedir?
Reklamveren bir reklam yayınlamak istediğinde ne yapmalı?
Reklam ajansı ve müşteri ilişkileri nasıl işlemektedir?
Reklam ajansı / müşteri ile uzun süreli ilişkiler geliştirmenin yolları nelerdir?
H. Andaç Demirtaş Madran Bu kitap; sosyal psikoloji, siyaset bilimi, pazarlama ve iletişim bilimlerinin en çok ilgi gören konuları arasında yer alan sosyal etki, tutum değişimi ve ikna konularını ele almaktadır.
Gerek halkla ilişkiler gerek reklamcılık ve gerekse kitle iletişim çalışmaları açısından son derece önemli bir konu olan “sosyal etki ve ikna”, bunların yanında sigara ve madde bağımlılığı, eğitimde fırsat eşitsizlikleri, trafik kurallarına uymama gibi toplumsal sorunlarla baş etme çabaları açısından da büyük önem taşımaktadır.
Günlük hayatta da iknanın ayrı bir yeri bulunmaktadır; aralıksız olarak aile üyelerini, arkadaşlarımızı, karşı cinsi, işverenimizi ikna etme çabası içindeyizdir.
Hem bireysel hem toplumsal hem de küresel bir öneme sahip olan bu konu, bu kitapta, temel kavramların ayrıntılı bir şekilde tanımlanması, geleneksel ve çağdaş kuramsal yaklaşımların irdelenmesi ve güncel araştırma bulguları doğrultusunda uygulamaya dönük ipuçlarının verilmesi yoluyla işlenmektedir.
Ülfet İşçi Dijital iletişim teknolojilerindeki gelişmeler, günlük hayatımızın gittikçe önemli bir parçası olurken iletişim biçimleri ve dinamiğini de esaslı bir şekilde değiştirmiştir. Bu teknolojik ve sosyal bileşenli inovatif gelişim; pazarlama araştırmaları açısından tüketiciler ve üreticiler arasında yeni iletişim imkânları ortaya çıkarırken ürün, hizmet ve firmalara yönelik klasik WOM (Word-of-Mouth) iletişimini de köklü bir şekilde değiştirerek eWOM (electronic Word-of-Mouth) iletişimine dönüştürmüştür. Öyle ki tüketiciler artık pasif konumdan kendi enformasyon ve tecrübelerini her an paylaşabildikleri ve iletişim içeriklerini de değiştirebildikleri aktif düzenleyici (prosumer) konumuna geçmişlerdir.

İnteraktif temelli bu teknolojik gelişim, ürün ve hizmetlere yönelik değerlendirme, yorum ve şikâyet sitelerinin de ortaya çıkmasında en önemli etmendir. Bu bağlamda şikâyet formları da radikal bir şekilde değişmiş ve günümüzde neWOM (negative electronic Word-of-Mouth) en önemli şikâyet araçlarından biri hâline gelmiştir. Çalışmada neWOM, tüketici şikâyet davranışı bağlamında online bağımsız şikâyet sitelerinde tüketiciler tarafından ifade edilen şikâyetler olarak ele alınmakta ve bu doğrultuda şikâyet mesajlarını okuyarak değerlendiren tüketicilere odaklanılmaktadır.

Gerek yetkin teorik çerçevesi gerekse deneysel tasarıma dayalı metoduyla özgün bir araştırmanın ürünü olan bu eser, finansal ve performans riski içeren neWOM algısının eWOM kredibilitesi, satın alma niyeti ve eWOM iletimi üzerindeki etkilerini Türkiye'de otomotiv sektöründe Düzenleyici Odak Teorisi bağlamında inceleyen ilk çalışma olma özelliğini taşımaktadır.
Brian M. Young “Bu kitap, tüketici psikolojisi teorilerini kökenleri ve bağlamları içinde ele alıyor ve ilgili kavramları tutarlı bir şekilde bir araya getiriyor. Argümanlar açık ve açıklayıcı örnekler ve kısa vakalarla destekleniyor. Kitap, çalışma alanı hakkında kapsamlı ve güncel bilgiler sunuyor.”
Profesör Kara Chan, Hong Kong Üniversitesi, Hong Kong

Bu kitap, tüketici psikolojisine -doğumdan yaşlılığa kadar tüm yaşam süresini kapsayan- benzersiz bir bakış açısıyla yaklaşıyor. Çocukluk ve gençlik; tüketici araştırmalarının geri kalanından özel, farklı ve uzak alanlar olarak değil insanın gelişimine entegre alanlar olarak ele alınıyor. Tüketim; gruplar ve bireyler tarafından kullanım veya mülkiyet ve mülkiyete kadar devam eden bir süreç olarak görülür. Yazar, insanların doğal yaşam sürelerinin sahip oldukları şeylerle olan ilişkilerini nasıl etkilediğini, tercihlerin çocukluktan itibaren nasıl geliştiğini ve satın almalara yönelik motivasyonların çocukluktan yaşlılığa kadar nasıl değiştiğini tartışıyor. Bu kitap, çocukların reklamcılık ve pazarlama anlayışı, genç ve genç kimlikleri ve onların tüketim zevkleri de dâhil olmak üzere çocuk ve gençlik tüketimiyle ilgili en son bulguları ve teorileri bir araya getiriyor. Erikson'un yaşam evreleri boyunca ilerleyerek yetişkinliğe, orta yaş krizine ve daha yaşlı tüketicilerin mal varlıklarına ve mülkiyetine geçiyor. Bu disiplinler arası çalışma; psikoloji, işletme ve pazarlama alanlarındaki akademisyenlerin yanı sıra daha genel tüketicilerin de ilgisini çekecektir.

Özlem Akgüç Çetinkaya Tüketim toplumunun ideolojisi çerçevesinde bir tüketim aracı olarak büyük alışveriş merkezlerinde tüketicinin yönlendirilmesi olgusu ile bu olgunun tüketicinin özgürlüğü ve bağımsızlığı açısından ve bir sosyal yönetim unsuru olarak değerlendirilmesini içeren çalışmasında yazar, tüketicinin özgür ve bağımsız tercih yaparak tükettiği düzlemindeki liberal ekonomi temelli tezin aksine tüketim alanında ve mekânında, tercihlerin yönlendirilmesinin, kısıtlanmasının söz konusu olduğu şeklindeki varsayımın tartışmasını yapmaktadır. Kitapta; "tüketicinin özgürlüğü", "seçme özgürlüğü", ve "yönlendirme" kavramları irdelenmekte ve yönlendirme konusu; gözetim, zaman, akılcılaştırma, mekân olmak üzere dört başlık altında ve bir tüketim mekânı olarak büyük alışveriş merkezleri özelinde gerçekleştirilen iki analizle birlikte değerlendirilmektedir.
Ayda Gök, Bekir Tuncer, Bulut Dülek, Cemal Gümüş, Cihad Doğan, Faruk Güven ,Hale Çolakoğlu, Halil İbrahim Şengün, Hayriye Nur Başyazıcıoğlu, İbrahim Aydın, Meltem Canoğlu, Reha Saydan Bütünleşik pazarlama iletişimi; mesajların, alıcıların, mecraların birbirleriyle uyum içinde olmalarını sağlayarak örgütlerin pazar ile iletişim kurma biçimini yönetmektedir. Her biri pazarlamanın farklı bir ögesi olan uygulamaların, bütünleşik pazarlama iletişimi çatısı altında bir araya gelerek yarattığı ahenk, varlığını sürdürmek için kazanç elde etmesi gereken ticari işletmelere örgütsel hedeflerine ulaşmayı sağlamanın yanı sıra vadettiği kurumsal itibar ile markalaşma ideallerine giden yolda da destek olmaktadır.
Bu kitapta; bütünleşik pazarlama iletişimi ilişkili olduğu kavramlar ile ele alınmakta, uygulamaların koordinasyonuna dikkat çekilmektedir. Her biri kendi alanında değer yaratmak iddiasında olan farklı uygulamaların ayrı ayrı başlattığı serüvenin, bütünleşik pazarlama iletişiminin kapsayıcılığı ile bir araya geldiği günümüzde, bütünleşik pazarlama iletişimine dair bügüne kadar yazılanlar ile yazılmayanlar bu çalışmada okuruyla buluşmaktadır.
Bilge Turhan, Cengiz Yılmaz Bu eser, yükselen bir konu olan Ülke Markalaşması (Nation Branding) alanında Türkiye'de yürütülen en kapsamlı çalışma ve Türkiye'nin ülke markası hakkındaki ilk kitap olma niteliğindedir.
Ülke markalaşması faaliyetleri, bir ülkenin kaderini belirleyen stratejik hamlelerdir. Bu yüzden ABD ve İngiltere'nin yanı sıra Çin ve Kore gibi Asya devleri de politik süreçlerde pazarlama araçlarını kullanmaya başlamıştır. Zira hem ekonomik ilişkiler hem de siyasi güç, o ülkenin ülke markalaşması çabalarından (o ülkenin başkaları tarafından algılanma biçiminden) etkilenmektedir. Esasen dünyadaki her birey, vatandaşı olduğu ülkenin itibarının ışığı veya gölgesi altında değerlendirilmektedir.
Buradan hareketle eser, okurlarını Türkiye'nin bizzat kendisinin bir marka olarak yönetilmesi için bir yolculuğa çıkararak;
1. “Türkiye Markası” ve boyutları üzerine bir model sunuyor,
2. Dünyadan en iyi uygulama örneklerini tartışıyor,
3. Türkiye Markası'nın uluslararası alanda yönetilebilmesi için yabancı kamuoyunu ölçüyor.
Sadık Badak, Kürşat Özdaşlı “Merkezi Paris'te bulunan Uluslararası Sergiler Bürosu'nun (BIE) himayesinde düzenlenen dünya ve uluslararası EXPO'lara özel önem vermekteyiz. Bu tür büyük fuar organizasyonlarına katılım, Osmanlı devlet geleneğinden Cumhuriyetimize intikal etmiştir.
Değerli dostum Dr. Sadık Badak yönetiminde hazırlanan bu kitap, geçmişten günümüze Avrupa ve Anadolu'da kurulan fuarlar ile 1851 Londra EXPO'sundan bu yana gerçekleşen tüm dünya EXPO'ları hakkında okuyucuya kıymetli bilgiler sunmaktadır. Söz konusu tarihi gelişim sürecinin yanı sıra kitapta, ülkemizin “Uluslararası Fuarlar Ülkesi” olabilmesi hedefine yönelik bir de model önerisi yer almaktadır. Kitapta yer alan bilgi ve değerlendirmelerin Bakanlığımızın ilgili birimlerinin yanı sıra ülkemizin tanıtımı alanında faaliyet gösteren diğer kurumlarımızın çalışmalarına da katkı sağlayacağını düşünüyorum.”
Mevlüt ÇAVUŞOĞLU, T.C. Dış İşleri Bakanı
“Hiç şüphe yok ki iş dünyasını yeni pazarlarla tanıştırma, mevcut pazarlardaki sorunların çözülerek iş insanlarımızın etkinliklerini artırmanın yanı sıra dünyanın dört bir yanında müşterilerle direkt olarak temas kurulan ve yeni ihracatların açılış kapıları olarak da görebileceğimiz fuarlarda da ülke olarak güçlü bir şekilde katılım gösterebiliyor olmamız bizler için çok önemli.
Bu çerçevede, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 23. ve 24. dönemlerde milletvekilliği yapmış olan Sayın Sadık Badak'ın doktora tezine dayanarak hazırlamış olduğu “Uluslararası Fuarlar ve Türkiye” kitabını oldukça değerli bir eser olarak görüyorum. İş dünyamız açısından ufuk açacak bilgilerle dolu olan kitabın hayırlı olmasını diliyorum.”
Nail OLPAK, DEİK (Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu) Başkanı

Kitapta:
Ortaçağdan günümüze Avrupa ve Anadolu'da kurulan fuarlar; yerleri, sergilenen ürünler ve fuar otoritesi açılarından değerlendirilmektedir.
1851 Londra EXPO'sundan bu yana gerçekleşen tüm World EXPO'lar, kapsamları ve özellikleriyle okuyucuya sunulmaktadır.
-35 adet Evrensel Expo
-36 adet Temalı Expo
-20 adet Botanik Expo
Son 150 yılda Avrupa'da ve coğrafyamızda gelişen fuar şehirleri, fuar merkezleri ve fuar organizasyonları, özellikleri ile aktarılmaktadır.
Türkiye'nin “Uluslararası Fuarlar Ülkesi” olabilmesi yönünde anket, bilimsel veri ve değerlendirmelere göre hazırlanan model önerisi yer almaktadır.
Emet GÜREL, Jale ALEM Pazarlama iletişiminin güncel ve ilgi çeken konularından biri olan ürün yerleştirme, markalı ürünlerin bir bedel karşılığında belirli bir amaçla iletişim ortamlarına yerleştirilmesi anlamına gelmektedir. Bir kavramlaştırma ve uygulama alanı olarak etkili olduğu kadar dinamik bir nitelik de arz eden ürün yerleştirme, her geçen gün gelişmeye ve evrilmeye devam etmektedir. Öyle ki günümüzde markalı ürünlerin sinema filmlerinden televizyon dizilerine, basılı kitaplardan elektronik kitaplara, video oyunlarından bilgisayar oyunlarına, çizgi dizilerden çizgi romanlara dek pek çok iletişim ortamına farklı şekillerde entegre edildiği gözlenebilmektedir. Bu gerçeklerden hareket eden ve bir makale seçkisi niteliği taşıyan bu çalışmada ürün yerleştirme kavramı, ürün yerleştirmenin tarihsel gelişimi, ürün yerleştirme türleri, ürün yerleştirme uygulamaları ve örnekleri ayrıntılı bir şekilde işlenmektedir. Amatörce kurgulanmış uygulamalardan milyonlarca dolarlık bir sektöre uzanan bu yolculuğun ilginizi çekeceğini umuyoruz.
Brant Cooper, Patrick Vlaskovits - WILEY Yalın girişimciliğin ve startup'ların gelişimi, vizyon ve inovatif düşünme yeteneğine sahip bireylere bağlıdır. Girişimcilerin kazancı, yüksek büyümeyi hızlandırmaları için verileri kullanmayı öğrenerek müşteri etkileşimini artırması bakımından çok önemlidir. Bu amaçla, yalın girişimcilik alanında önemli danışmanlardan olan Brant Cooper ve Patrick Vlaskovits, bu kitabı kaleme alarak girişimciliğin inovatif yönüne vurgu yapmış ve alana katkıda bulunmuşlardır. Yazarlar bu kitapta, teknolojinin içinde ve dışında faaliyet gösteren onlarca girişimci ve startup fitma sahipleri ile görüşerek çeşitli vaka incelemelerini paylaşmışlardır.
Yeni bir girişimin oluşumunun ilk aşamalarında belirsizlik vardır. Ancak bu belirsizlik karşısında tahmin ve planlama gibi geleneksel müdahaleler artık yeterli gelmemektedir. İşte Yalın Girişim, tam da bu noktada devreye girmektedir. Bu kitapla Yalın Girişimcilere inovasyon odaklı, bilimsel verilere dayanan, test ve deneylerle ölçümlenebilir yeni bir yönetim anlayışı aktarılması amaçlanmıştır. Bu kitap vasıtasıyla girişimciler; müşterilerle nasıl iletişim kurulacağını, denemelerin nasıl gerçekleştirileceğini ve iş girişimlerinde elverişli verilerin nasıl kullanılması gerektiğini öğrenip bu doğrultuda girişimlerine inovasyon katabileceklerdir.
Bu kitap, kurumların işletme modellerine ilişkin zorlukların belirlenip bunlar üzerinde çalışılmasını sağlayacak yeni düşünme biçimleri, araçlar ve aktiviteler sunmaktadır. Startup'ın ne olduğu, bu doğrultuda vizyon, değerler ve kültürün etkileri üzerinde yeni bir vizyon vermektedir. Ayrıca inovatif bir vizyon için müşteri etkileşimi ve yalınlık, uygulanan gerçek vaka incelemeleriyle detaylandırılmıştır. Bu bakımdan Yalın Girişimci kitabının, sistemli ve inovatif bir girişimin oluşmasına rehberlik etmesi açısından okunması gerekir. Kitap sadece yeni girişimciler için değil, aynı zamanda üniversitelerde girişimcilik kültürü kapsamında da değerlendirilmesi gereken bir kaynaktır. Ayrıca, işletmelerde özellikle araştırma ve inovasyon odaklı çalışmalara önem veren şirket sahiplerinin ve yöneticilerin başvuru kitabı olarak değerlendirebilecekleri bir referans niteliği de taşımaktadır.
Simge Aksu, İlknur Dönmez Bu Kitabı Kimler Okumalı?
Son birkaç yıldır hızlıca hayatımıza giren ve pek çok noktada hayatımızda katkı ve etki yaratmaya başlayan yapay zekâ konusuna ilgi duyan herkes öncelikle bu kitabın temel hedef kitlesidir. Kitap; ele aldığı kapsam nedeniyle öncelikle iletişim bilimleri, reklam, pazarlama, pazarlama iletişimi, tüketici davranışları ve yeni iletişim teknolojilerine ilgi duyan okuyucular, uzmanlar, akademisyenler ve bu alanda eğitim alan öğrencileri hedeflemektedir. Eğer sizler de pazarlama iletişimi, reklam ve tüketici davranışı alanlarında yapay zekânın etkisine dair bir iç görü kazanmak, var olan gelişmeleri anlamak istiyorsanız bu kitap size hitap etmekte ve sizler için bu konuyu kapsamlı olarak ele almaktadır.

Yapay zekânın, dijital profiller ve büyük veri bağlamında tüketici davranışları ve dijital pazarlama iletişimi üzerindeki etkisini kapsamlı olarak ele alan ve Türkçe literatüre katkı sağlayan güncel bir eser olması edeniyle okunmasını tavsiye ediyorum.
Prof. Dr. Ali Atıf Bir

Değerli bilim insanları Doç. Dr. Simge Aksu ve Dr. İlknur Dönmez tarafından kaleme alınan bu kitap, dijital çağda tüketici davranışlarını anlamak için yapay zekâ, büyük veri ve dijital profillemenin nasıl kullanıldığını derinlemesine inceliyor. Özellikle pazarlama iletişimi alanında bu teknolojilerin yarattığı dönüşümü detaylı bir şekilde ele alması, eseri güncel ve değerli kılıyor. Türkçe literatürde bu konuya odaklanan kapsamlı bir kaynağın eksikliği düşünüldüğünde, kitabın bu alandaki boşluğu doldurduğunu ve pazarlama profesyonelleri, akademisyenler ve öğrenciler için önemli bir referans kaynağı olacağını söyleyebilirim. Yazarların konuya hâkimiyeti, sundukları güncel örnekler ve detaylı analizler, kitabı hem bilgilendirici hem de düşündürücü kılıyor. Dijital dünyanın hızla evrimleştiği bir dönemde, bu kitabın pazarlama ve iletişim alanında faaliyet gösteren herkes için önemli bir kaynak olduğunu düşünüyor ve okunmasını tavsiye ediyorum.
Prof. Dr. H. Kemal Suher

Dijital bir çağda yaşıyoruz. Elinizdeki kitap dijital profilleme ve günümüzün fenomen kavramı olan yapay zekâ teknolojilerini tüketici davranışı açısından ele almaktadır. Yapay zekâ konusunda etik tartışmalara da yer veren kitabın akademisyenler, sektör profesyonelleri, pazarlama iletişimi alanında eğitim alanlar için önemli bir kaynak olacağı inancındayım.
Prof. Dr. Nevzat Bilge İspir
Burak Çeber Etik, insanlık tarihi kadar eski olup toplumsal yaşamın başlangıcından bu yana var olmuş; felsefenin doğuşuyla birlikte ise üzerinde sistematik bir şekilde düşünülen ve tartışılan bir disiplin hâline gelmiştir. Yapay zekâ ise tüm teknik ve algoritmalarıyla birlikte yaşamın her alanını köklü bir şekilde dönüştürerek insan hayatının ayrılmaz bir parçası hâline gelmektedir. Özellikle son dönemde üretken yapay zekâ araçlarının hızla gelişmesi ile yapay zekâ, insanlara özgü karmaşık özellikleri üstlenmeye ve kullanım sınırlarını hiç olmadığı kadar genişletmeye başlamıştır. Bu sınırların genişlemesi bir yandan heyecan verici fırsatlar getirirken diğer taraftan da önemli sorumluluklar doğurmaktadır. Yapay zekâyı sadece avantajlarıyla ele almak bu denli güçlü bir teknolojinin birey, grup, toplum, kurum veya devletler düzeyinde ortaya çıkardığı sorunları görmek açısından yetersiz kalmaktadır. Bu da yapay zekâ ile etiğin kesişim noktasında bulunan ve yapay zekâ teknolojilerinin gelişimi ve kullanımı aşamasında temel alınması gereken ilke ve değerleri, başka bir deyişle “yapay zekâ etiğini” gündeme getirmektedir.
Özellikle iletişim alanında yaşanan dönüşümün hız kazanması ve iletişim sürecinde insanlarla birlikte teknolojinin de bir iletişimci olarak rol almaya başlaması, iletişim ile etik arasında olan ilişkiyi değiştirmiştir. Böylelikle iletişim alanında yapay zekâ dolayımlı faaliyetlerin etik kavramı çerçevesinde yeniden değerlendirilmesi zorunlu hâle gelmektedir. Bu kitap çalışması, iletişim alanında yapay zekâ uygulamalarının kullanımına ilişkin sorunları ve olası çözümleri ortaya koyarak etik sorunlara dikkat çekmeyi amaçlamaktadır.
Burak Çeber Yapay zekâ, 1950'li yıllardan günümüze gelene kadar farklı disiplinleri etkileyip çeşitli sektör, alan veya görevlerde yapılacak geliştirmelere kaynak oluşturmuştur. Bugün gelinen aşamada, yapay zekânın, sahip olduğu esnek ve mantıksal altyapı ile kişileri, markaları, kurumları, devletleri etkileyen disiplinler arası bir çalışma alanı hâline geldiği, bu yönüyle de bir kurumdaki tüm fonksiyonlara etki edebilme gücüne sahip olduğu söylenebilmektedir. İletişimin araç ve yöntemleriyle olan mutlak ilişkisini daima sürdüren halkla ilişkiler de yapay zekânın bu gücünden etkilenmiş; yapay zekâ uygulamalarının kullanımı yoluyla halkla ilişkiler uygulamalarının verimliliğini arttırmak, halkla ilişkilerin gelişiminde yeni bir eğilim olarak ortaya çıkmıştır. Bu durum, halkla ilişkiler alanında; iletişim evreni, yapılar ve aktörler açısından büyük bir değişimi beraberinde getirmiştir. Bu çerçevede, halkla ilişkiler için yeni bir uyarlanabilirliğe ve bağlamsallaştırmaya sahip olan yapay zekâ, gerek ortaya çıkardığı kullanım alanları gerek oluşturduğu yöntem ve normlar gerek ise getirdiği bir dizi teknolojik ve ilişkisel çıkarımla birlikte önem kazanmaktadır.
Bu kitap, yapay zekâ uygulamalarının bir halkla ilişkiler aracı olarak kullanımını inceleyerek; yapay zekânın halkla ilişkilerde uygulama alanlarını, hangi görevlerde ve nasıl kullanıldığını ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Bu doğrultuda kitapta, kurumlar ve halkla ilişkiler ajanslarıyla gerçekleştirilen derinlemesine görüşmelere yer verilerek yapay zekâ uygulamalarının halkla ilişkilerde kullanım alanları; etki, sınır ve zorluklarıyla birlikte saptanmaya çalışılmıştır.
David BURKUS, Josseybas Mitler, bazı gizemli olayların neden gerçekleştiğini açıklamak veya nasıl davranmamız ve düşünmemiz gerektiğini doğrulamak amacıyla ortaya çıkan ve nesilden nesile aktarılan hikâyelerdir. Kültürler, etraflarındaki dünyayı açıklamak için mevcut bilgilerden faydalanamadıklarında mitler üretirler. Pek çok insanın yaratıcı olmakla ilgili yanlış inançları vardır. Bu yanlış inanç nedeniyle de yaratıcılıklarını tam olarak kullanamazlar. Yaratıcı bireylerin ve firmaların başarıları üzerindeki en son araştırmalardan biri bu kitabın yazarı David Burks'e aittir.
Elinizdeki bu kitap, yaratıcılık ile ilgili sahip olabileceğimiz yanlış fikirler ve gerçekler ile bizleri yüzleştirip, en iyi fikir ve projeleri, araştırma ve programları bulmak için bizlere pratik bir yöntem sunmaktadır. Özellikle, birçok kişinin ya da organizasyonun yaygın olarak kullandığı 10 yanlış yaratıcılık efsanesinin üzerinde durarak yeni bir sistem önermektedir. Kitapta, tamamıyla yenilikçi stratejileri tasarlayabilmek için yaratıcılık hakkındaki yanlış efsaneleri dolayısıyla da ön yargıları nasıl ortadan kaldırabileceğimiz konusunda cesur fikirler sunulmaktadır. Ayrıca kitap, yaratıcılığın ilham alınarak, bazen tesadüfi gerçekleştiğine ve biraz da şansa bağlı kalındığına dair fikirlerimizi değiştirecek bir kitaptır. Bunun için, özellikle pek çok gence yön veren kişilerin okuması gereken bir kitap konumundadır; gerek büyük gerekse küçük şirketlerde fark oluşturmak isteyen bireyler ve yöneticiler için el kitabı niteliğindedir.
Günümüzde rekabetçi küresel pazarlarda ve ortamlarda kaliteli, hızlı, ihtiyaçlara yönelik yenilikçi ürünler, hizmetler veya süreçler sunmak kaçınılmazdır. Bir diğer anlamda, yenilikçiliğe odaklı yüksek değer oluşturan işler için bizlerden yaratıcı olmamız, yeni ve kullanışlı fikirler geliştirmemiz beklenmektedir. Yenilikçi fikirlerin ortaya çıkması şansa bırakılamaz.
Yaratıcılık ile ilgili ilk dar boğaz, toplumların oluşturduğu mitler ile karşı karşıya kalınmasıdır. Mitlerin ortadan kaldırılacağı yenilikçi fikirler üretmek için kullanılabilecek, bilimsel açıdan kanıtlanmış bir yaratıcılık modeline ihtiyaç vardır. Müthiş fikirler üretmek için bir dış güç inancına bel bağlamak zorunda değiliz. İhtiyacımız olan her şeye zaten kendi içimizde sahibiz. Akıcı bir üslupla ve örneklerle anlatılan bu kitapta, yaratıcılığın efsaneleri, yenilikçiliğe götüren süreçlerin üzerindeki sır perdelerini aralamaktadır.
David Burks, Yaratıcılık Mitleri adlı bu kitabında yenilikçiliği tetikleyen inanışların, engellerin ve güçlerin gizemini çözmeye yardımcı oluyor. Kitap boyunca, her bölümde bilimsel açıdan konuyu destekleyecek farklı örnekler bulabilirsiniz. Yenilik çalışmalarını geliştirmek isteyen herkes için Yaratıcılık Mitleri yeni fikirler bulmak açısından mutlaka okunması gereken önemli bir kitap.
Mete Çamdereli Bu kitapta, ortak bir yaşama alanı olan kentin yönetsel düzeneğinin reklama nasıl baktığı, kendini reklam aracılığıyla nasıl sunduğu, kentsel yaşamı nasıl biçimlendirdiği sorgulanmıştır. Bununla beraber kitabın genelinde; kent yönetiminin dilini belirleyen ya da kentsel yönetişim söylemini büyük ölçüde açığa vuran reklam iletişiminin alıcı-kentliye ne söylediği sorunsalına cevap bulunmaya çalışılmıştır. Bu çerçevede hazırlana kitabın ilk bölümünde yönetim ve yönetişim kavramı ele alınmış, yönetişlim kavramı ve yerel düzeyde yönetişime geçiş olgusu tartışılıştır. İkinci bölümde kentsel uzamda yönetişim ve etkili iletişim boyutu ele alınmıştır. Son bölümde ise İstanbul Büyükşehir Belediyesinin reklam afişler örneğinde kentsel yönetişim dilinin çözülmesi başlığı altında reklam ve yönetişim arasındaki ilişki irdelenmiştir. Kitabın iletişim ve yönetim alanına özelikle de yerel yöneticilerin çalışmalarına ışık tutacağına inanıyoruz.