“Düşünen insanın tüm çabalarına karşın, insanlar savaşım içinde geçen yaşamlarında çoğunlukla görerek anlama ve görüntülerle anlaşma yolunu seçmişlerdir. Çünkü görerek anlama ve görüntülerle anlatmaya çalışmak diğer yöntemlere oranlara çok daha kolaydır, fazlaca beyin işlevi gerektirmemektedir. Anlatmak ve anlaşmak için kullanılan bu kolay yöntem zamanla insanların temel anlatım biçimlerinden birine dönüşmüş, hatta pek çok sanatın da temel yöntemi olarak yer bulmuştur.
Görüntülü anlatımın en etkili yollarından biri olan fotoğraf, insanların mağara duvarlarında betimledikleri resimlerden başlayarak televizyon görüntülerine değin uzanan yolculuktaki güçlü anlatım tekniklerinden biridir. Fotoğraf tekniğinin platonik düşünceyle de, modern bakış açılarıyla da ilgisi bulunmaktadır. Kültürel dönüşüme koşut olarak yaşanan değişimlerle insanlara daha yakınlaşan televizyon görüntüleri de, televizyon çağının insanlarını anlatan dille kodlanmaktadır. Her çağ kendi iletişim kodlarını üretmekte, ancak çağlar içinde görüntünün geçerliliği sürekli canlı kalmaktadır.”
Medya Analizleri adlı kitapta, günümüz medyasında belirleyici konumda olan temel tartışma konuları, iletişim uzmanları için yol gösterici temel parametreler çerçevesinde yorumlanmış ve medya tartışmaları için, sonuca dönük bir rota çizilmiştir.
Toplumsal yaşamı yakından ilgilendiren; Şiddet, Cinsellik, Çocuk Pornografisi konuları kitapta medya perspektifinde, sosyolojik-psikolojik boyutları ve iletişim biliminin temel verileri ışığında çözüm önerileri geliştirilerek yapılandırılmıştır. Ayrıca çalışmada; medya-siyaset ile medya-propaganda ilişkisine de yer verilmiş bu bağlamda örneğin kamu görevlilerinin ve seçilmiş yetkililerin hediye almasına ilişkin çeşitli olayların, durumların ve buna mukabil var olan ya da olması gerektiği tartışılan düzenlemelerin, medyada farklı görüşlerin çatıştığı gündemler olarak sunulmasından dolayı, hediye olgusu incelenmiştir. Bunlara ek olarak Vatandaş Gazeteciliği ve bir örnek olay olarak sunulan Dolmabahçe Sarayı’nın uluslararası tanıtımı çerçevesinde Medya teknikleri açımlanmış ve medyanın toplumsal sorumluluğu çerçevesinde yine bir örnek olay olarak “Kadın Sığınma Evleri” medya ile ilişkiler perspektifinde analiz edilmiştir.
Medya Analizleri kitabı anlatım biçimi, sorunlara yaklaşımı, çözüm önerileri ile bu konuda araştırma yapanlara objektif, sorgulayıcı ve kamusal vicdana seslenen bir yaklaşım sunmaktadır. Medya çalışmalarına özellikle medyanın toplumsal boyutuyla önemli bir katkı yapacaktır.