Psikososyal Gelişim \ 1-4
Colleen A. Patterson, Brenda S. Miles Kızgın hissetmek sorun değil. Çünkü böyle anlarda daha iyi hissetmek için yaptığım bir şey var: Hemen bir tekerleme söylüyorum.
Hadi, birlikte deneyelim...
1-2-3 Sihirli Sözcükler; çocukları, engellenmesi zor duygularını kontrol altına alabilmeleri için kullanabilecekleri basit bir tekerlemeyle tanıştırıyor.
Kitabın sonunda yer alan bölüm, 1-2-3 tekerlemesinin nasıl uygulanacağı hakkında daha detaylı bilgi verirken çocuğunuzla birlikte duygu kontrolü ile ilgili çalışma önerileri ile rehber niteliğinde.
Hülya Gülay Ogelman, Fatma Yenibayrak İncesu Sosyal beceriler, hayat boyu devam eden gelişim sürecinin önemli bir parçasıdır. Söz konusu beceriler, çocukların sosyal yaşamının yanı sıra duygusal, zihinsel, dilsel ve hatta fiziksel gelişimlerini de yakından ilgilendirmektedir. Bu nedenle sosyal becerileri geliştirmek, bireysel ve toplumsal açıdan önem taşımaktadır.
5-6 Yaş Çocukları İçin Sosyal Beceri Etkinlikleri isimli kitabın bu genişletilmiş 2. basımında yer alan 57 etkinlik, okul öncesi dönem çocuklarının yaparak, yaşayarak ve aktif katılımla sosyal becerilerini geliştirip yeni becerileri öğrenmelerini desteklemek amacıyla hazırlanmıştır.
Zerrin Bölükbaşı Macit Psikolojik danışma ve rehbelik (PDR) alanının “yaşam boyu” kavramını kullandığı göz önüne alındığında, sunduğu hizmetlerin çocuklara bakım ve eğitim sağlayan yetişkinleri de kapsayacak şekilde programlandırılması gerekmektedir. Okul öncesi dönemden itibaren bu hizmetlerin programlı bir şekilde sunulmaya başlanmasıyla daha sonraki eğitim basamaklarında verilecek PDR hizmetlerinin de temeli oluşturulmuş olacaktır. Artık çocukların üç yaşından itibaren giderek yükselen oranlarda okula başlamaları, bu yaş dönemi çocukların çevreleri ile birlikte PDR hizmetleri kapsamına alınması için öncelikle bir Gelişimsel Sınıf içi Rehberlik programı oluşturmayı da kaçınılmaz kılmaktadır.
Sınıf içi grup rehberliği etkinliklerinin uygulanması esnasında özel danışan danışman ilişkisi geliştirilmeye çalışılmaz. Öğrencilerin belirli bilgi beceri ve tutumları kazanmaları amaçlanır. Öğretmenler ile işbirliği hâlinde gerçekleştirilir. Yalnızca öğretmenlerin yalnızca okul danışmanının gerçekleştirdiği etkinlikler olduğu gibi her ikisinin birlikte gerçekleştirdiği etkinlikler de bulunabilir. Kitapta bulunan, 27 haftayı kapsayan 108 adet etkinlik, aile katılımı çalışmalarının yararlılığı doğrultusunda aileleri de işin içine dâhil ederek hazırlanmış ve uygulanabilir hâle getirilmiştir.
Okula atılan ilk adım olan okul öncesinden itibaren gelişimsel bir sınıf içi rehberlik müfredatı hazırlamak ve uygulamak, koruyucu/önleyici yönü ile daha fazla gruba ulaşarak görünür kılmayı sağlayacaktır. Bu kitapta yer alan etkinliklerin tümü PDR'nin üç gelişim alanı olan kişisel-sosyal, eğitsel ve mesleki rehberlik kapsamında program tasarlama ilkeleri doğrultusunda hazırlanmış olup okul öncesi ve PDR alanlarındaki akademisyen ve uygulayıcıların görüşleri ile düzenlenmiştir. Etkinliklerin hemen hemen hepsi yazar tarafından ana sınıfı PDR çalışmaları doğrultusunda çocuklara bizzat uygulanarak değerlendirmesi yapılmış ve son hâli verilmiştir.
June E. Downing, Amy Hanreddy, Kathryn D. Peckham-Hardin Eğitimciler ve terapistler ağır ve çoklu yetersizliği olan öğrenciler için etkili iletişimi nasıl destekleyebilirler? Günümüzün en iyi araştırmaları ve stratejileri bu güvenilir ders kitabının ve öğretim rehberinin üçüncü basımında yer almaktadır. Günümüzün ve geleceğin eğitim uzmanları, iletişim becerilerini değerlendirmekten akranları ve yetişkinleri müdahaleye katmaya kadar, tüm yaşlardaki öğrenciler için iletişimi desteklemenin bütün süreçlerine yönelik en güncel bilgileri ve kullanışlı yönlendirmeleri elde edecektir. Önemli bir ders kitabı ve profesyonel bir kaynak olarak bu kapsamlı kitap eğitimcilere, paraprofesyonellere, dil ve konuşma terapistlerine ve okuldaki diğer görevlilere her öğrencinin iletişim kurma hakkını desteklemede yardımcı olacaktır.
KAPSANAN KONULAR: İletişim değerlendirmesi, müdahale stratejileri, becerileri öğretmek için doğal fırsatları belirleme, alternatif ve destekli iletişim sistemleri (ADİS), iş birlikçi öğretim, problem davranış, işlevsel iletişim öğretimi, okuma yazma öğretimi, yorumda bulunmadan dikkati çekmeye kadar basit talep etmenin ötesinde birçok farklı becerinin öğretimi.
Rukiye Yenibaş Ailede Çocuğun İstismarı ve Umutsuzluk kitabı, aile içinde istismar ile umutsuzluk düzeyi arasındaki ilişkiyi göstererek, ergenlerdeki depresyon ve intiharın nedenlerinin sorgulanmasına katkıda bulunacak, bunların önlenmesine ve sağaltımına ışık tutacak bilgileri ortaya koymayı amaçlamaktadır. Kitapta çocukistismarı kavramı; Aile içi çocuk istismarı, Çocuk istismarı türleri, Aile içi şiddet ve çocuk istismarı, çocuk istismarını açıklamaya yönelik modeller, Çocuk istismarının göstergeleri, Dünyada ve Türkiye’de istismar, umutsuzluk, Ergenlik döneminde istismar ve umutsuzluk, Önleme ve tedavi başlıkları altında incelenmiştir. Çalışma; halkı bilinçlendirilerek farkında olunan ya da olunmayan istismarın önüne geçmek, istismarın hiç oluşmamasını sağlamak isteyen herkese yol gösterici olacaktır.
Lauren Murphy Payne Zaman zaman, tüm çocukların okulda, mahallede, evde ve oyun alanında başkalarıyla geçinmek ve farklılıklara saygı duymak için biraz yardıma ihtiyacı vardır. Hoşgörü ve temel nezaket kurallarının yalın bir dille anlatıldığı «Anlaşabiliriz»; çocukların gelişimini, basit ama çatışma çözümü ve barışı sağlama becerileri yönünden destekler.
Ayrıca kitap, öğretmenlerin, ebeveynlerin ve diğer yetişkinlerin, konuyu küçük çocuklarla daha fazla keşfetmek için kullanabilecekleri etkinlikler ve tartışma sorularını içerir.
Serap Akgün - Arzu Araz Anlaşmazlıklarımızı Çözebiliriz Çatışma Çözümü Eğitim Programı, çocuklarımıza bazı sosyal becerileri kazandırarak, okullarımızda yaşanan şiddeti önleyebilmek amacıyla geliştirilmiştir. Programın hedefi ilköğretim öğrencilerine, yaşadıkları çatışmaları şiddete başvurmadan, yapıcı yollarla çözme becerisini kazandırmaktır. Program, çocukların bilişsel kapasiteleri ve psiko-sosyal gelişimleri göz önünde bulundurularak, uygulayıcının ağzından yapılandırılmıştır. Sınıftaki tüm öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirilen toplam 21 oturumda, çeşitli malzemeler kullanılmaktadır. Kitap, yazılı ya da görsel malzemelerin yer aldığı araç-gereç setini de içermektedir. Programın hedefine ulaşması; cesur, idealist ve yeniliklere açık öğretmenler aracılığıyla gerçekleşecektir.


İÇİNDEKİLER
Bölüm I ÇATIŞMA ÇÖZÜMÜ
Okullarda Şiddet
Saldırganlık
Duygular
Öfke
Empati
Çatışma Nedir?
Bölüm II ANLAŞMAZLIKLARIMIZI ÇÖZEBİLİRİZ EĞİTİM PROGRAMI
1. Oturum : Merhaba
2. Oturum : Duygularımız
3. Oturum : Yüzüm Duygularımın Aynası
4. Oturum : Farklı Durumlar Farklı Duygular
5. Oturum : Empati Kuruyorum
6. Oturum : Hepimiz Öfkelenebiliriz
7. Oturum : Sakin Ol… Gevşe
8. Oturum : Öfkemi Kontrol Ediyorum
9. Oturum : Sevgili Arkadaşım
10. Oturum : Birlikten Kuvvet Doğar
11. Oturum : Bazen Anlaşamayabiliriz
12. Oturum : Çözüm: Yapıcı Davranmak
13. Oturum : İkimiz de Kazanabiliriz
14. Oturum : Dinlemeyi Öğreniyorum
15. Oturum : Kendimi İfade Ediyorum
16. Oturum : Çözüm Yolları Üretiyoruz
17. Oturum : Yaşayarak Öğreniyorum
18. Oturum : Öğrendiklerimi Kullanıyorum
19. Oturum : Sataşma ile Başedebilirim
20. Oturum : Kaza mı Kasti mi?
21. Oturum : Evet, Anlaşmazlıklarımızı Çözebiliriz

Koray Karabekiroğlu Bu kitap; o hiç hatırlamadığımız, bizi biz yapan, belki de hayatın en gizemli dönemi olan 0-4 yaş dönemine doğru, bebekle birlikte doğan anne ve babalığın da ruhsal dünyasında bir gezinti yapmak isteyenler için hazırlandı.
Evrenin en büyük mucizelerinden biri olan "bebek", önce anne baba olarak zihninizde doğar. Onun gelişini ne kadar çok isteseniz de ne kadar hazırlıklı olmaya çalışsanız da her bebek bir sürprizdir. Kucağınıza bir insan yavrusu, mükemmel bir yaratık sanki atılmıştır, “Alın, buna bakın.” der gibi…
• Bu büyük sorumluluğu almaya uygun, istekli ve donanımlı mısınız?
• Sizi bekleyen riskler ve paha biçilmez güzellikler neler olabilir?
• Bebeğin ruh sağlığına etki eden sonsuz sayıdaki faktörlerin öncelikli olanları nelerdir?
• Bebek ruh sağlığı ve gelişiminde “sağlıklı” ve “sağlıksız” ayrımı nasıl yapılır?
• 0-4 yaş dönemine özgü ruhsal bozukluklar ve bu döneme özgü ruhsal belirtiler nelerdir?
• Bebek ruh sağlığı ile ilgili sık sorulan sorular ve yanıtları nelerdir?
• Bebek ruh sağlığında tedavi ve müdahale yaklaşımları için neler söylenebilir?
Bu gibi sorulara yanıt arayan kitabın; daha sağlıklı bebeklere, böylelikle de daha sağlıklı çocuklar ve erişkinlere, daha sağlıklı ailelere, toplumlara ve sonuçta daha mutlu ve huzurlu bir insanlığa katkıda bulunması dileğiyle…
Gary R. VandenBos APA tarafından hazırlanmış olan Yaşam Boyu Gelişim Psikolojisi Sözlüğü'nün dilimize çevrilmesinin; gelişim psikolojisi alanında çalışan araştırmacılara, öğrencilere ve bu alana ilgi duyan herkese çok önemli bir katkı sağlayacağı inancındayız.
Sözlük; gelişimin biyososyal, bilişsel ve psikososyal alanlarına odaklanarak ve yaşam boyu gelişim anlayışı içerisinde yaklaşık 7.500 kelimeyi ayrıntılı olarak sunmaktadır.
Sözlüğümüzün, camiamıza ve ilgilenen herkese faydalı olmasını dileriz.
Paddy C. Favazza, Michaelene M. Ostrosky, Chryso Mouzourou “Bu kitap öğretmenlerin tüm çocukları kucaklayarak onların farklılıklarını anlamaları, kabul etmeleri ve arkadaşlığı teşvik etmelerini sağlayan denenmiş ve bilimsel araştırmalara dayalı stratejiler sunuyor.”
Karen E. Diamond, Ph.D., Emekli Profesör, Purdue Üniveristesi
“Anaokulu ve ilkokul öğretmenlerinin, her bir çocuğun sınıfa anlamlı bir şekilde dâhil edilmesinin desteklenmesine yardımcı olacak çok sayıda kaynak ve pratik stratejiler [içermektedir.]."
Laurie A. Dinnebeil, Ph.D., Toledo Üniveristesi; Journal of Early Intervention editörü
“Çeşitli erken çocukluk ortamlarını sosyal kabul ve eğitimsel başarı için daha adil ve etkili alanlara dönüştürmeye hazır bir şaheser.”
Donald Wertlieb, Ph.D., Erken Çocukluk Gelişimi ve Engellilik Hakları Ortaklığı (PECDDR), Emekli Profesör, Eliot-Pearson Çocuk Çalışmaları ve İnsan Gelişimi Bölümü, Tufts Üniversitesi


Çocuklar arasında zorbalığı önlemek, küçük çocukların çeşitliliği anlamasına ve kabul etmesine yardımcı olmakla başlar; ne kadar erken o kadar iyi. Okul ekibinizin kullanıma hazır bu kaynağa ihtiyacı olmasının nedeni budur, tutum gelişiminin kritik ilk yıllarında sosyal kabulü teşvik etmenin basit, eğlenceli ve etkili bir yolu.
Anaokulu, birinci ve ikinci sınıflar için mükemmel olan bu kitap, normal okul gününe uygun, uyarlanabilir, pratik stratejilerden oluşan bir araç olan, alanda test edilmiş, araştırmaya dayalı Arkadaş Edinme Programı’nı sunmaktadır. Öğrencilerin, üç farklı yöntemle birbirlerinin farklılıklarına saygı duymalarına ve onları kabullenmelerine yardımcı olacaksınız: 1) farklılık temalı hikâyeler okumak ve kısa sınıf tartışmaları yapmak, 2) farklı geçmişlere sahip çocukları oynamaya ve etkileşime girmeye teşvik eden küçük öğrenme grupları oluşturmak ve 3) evde tartışmaya devam edebilmeleri için okuduğunuz hikâye kitaplarını ailelerle paylaşmak.
BU PROGRAMI AŞAĞIDAKİLERİ YAPMAK İÇİN KULLANIN:
Mevcut sınıf etkinliklerinizi -çember zamanı, sınıf tartışması, işbirlikli oyun– sosyal kabul ile ilgili önemli derslerle zenginleştirin.
Öğrencilerin okuryazarlık becerilerini, onlar farklılıkları kabul etmeyi ve takdir etmeyi öğrenirke, güçlendirin.
Farklı yeteneklere, geçmişlere ve aile yapılarına sahip çocuklar arasındaki arkadaşlığı destekleyin.
Farklı dünyamızı yansıtan kitapları, oyuncakları ve diğer materyalleri seçin.
Farklı öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılamak için evrensel öğrenme tasarımı (EÖT) uygulayın.
Kabul etme ile ilgili küçük öğretilebilir anlar için “anlık tepki verin”.
Ailelerin çocuklarıyla birlikte kullanabilecekleri stratejilerle ev-okul bağlantısını artırın.
Öğretmenler ve okuldaki ekipler için yansıtıcı faaliyetler yoluyla kabulün nasıl geliştirildiğinin anlaşılmasını güçlendirin.

DEC / NAEYC tarafından önerilen uygulamalar ve İngilizce Dil Sanatları Ortak Temel Devlet Standartları ile uyumlu olan bu kanıtlanmış program, konuksever, kapsayıcı ve kültürel olarak duyarlı bir sınıf oluştururken öğrencilerin sosyal ve akademik becerilerini artıracaktır.
William Mulcahy Zach, daha önce denediği ama başaramadığı oyun alanındaki torpez halkalarını geçmekten vazgeçmek üzereyken arkadaşı Sonya ile olan paylaşımları sayesinde farklı bir bakış açısı kazanıp pes etmeden, azimle tekrar tekrar deneyerek bu işin üstesinden gelir.
Laura E. Berk, Pearson Bebekler ve Çocuklar: Doğum Öncesinden Orta Çocukluğa kitabı; yaşamdan örneklerle, açık ve öyküleştirilmiş etkileyici anlatımıyla çocuk gelişimine ışık tutmakta; çocuk gelişimi ile ilgili güncel bilgileri net, tutarlı ve bilimsel yaklaşım içerisinde okuyucusuna sunmaktadır.
Kitap; çocukların gelişim dönemleri çerçevesinde fiziksel, bilişsel ve sosyal/duygusal gelişim alanlarının birbirleriyle olan etkileşimini özgün ve doyurucu bir tarzla ele almıştır. Çocuk gelişimindeki kuramsal, kültürel, bireysel ve toplumsal çeşitlilikler örnekleriyle ortaya konulmuş ve bu çoğulcu bakış açıları karşılaştırmalı bir şekilde tartışılmıştır. Ayrıca, çocuk gelişimi ile ilgilenen öğrenciler, araştırmacılar, akademisyenler ve anneler-babalar kendi yaşantılarıyla okudukları arasında ilişkiler kurarak çocuk gelişimi ile ilgili yararlı bilgileri öğrenme fırsatına bu kitapla sahip olacaklardır.
Bebekler ve Çocuklar: Doğum Öncesinden Orta Çocukluğa, çocuk gelişimi alanında yazılmış geniş kapsamlı ve dünyada en çok okunan sayılı kitaplardan biridir.
Arzu Aydın, Asya Çetin, Aynur Bütün Ayhan, Aysel Köksal Akyol, Ayşe Balcı Karaboğa, Binnaz Kıran, Damla Pektaş, Dilara Keklik, Duygu Gür, Emin Demir, Emine Saraç, Evşen Nazik, Figen Gürsoy, Haktan Demircioğlu, Hatice Güdül Öz, Hazel Sıla Menteş Tanaydın, İlker Altun, İmray Nur, Mehmet Tahir Karaboğa, Mustafa Kale, Müzeyyen Soyer, Naşide Nur Karaman, Sara Hurşidi, Sena Öz, Sudet Karagöz, Şehnaz Ceylan, Şenay Türe, Türkü Kılavuz, Uğur Hassamancıoğlu, Utku Beyazıt Beden algısı, kendi bedeninizi düşündüğünüzde ya da aynaya baktığınızda kendinizi fiziksel olarak nasıl gördüğünüz ile ilişkilidir. Beden algısı, insanın bireysel özellikleri (yaş, cinsiyet vd.), sosyokültürel çevre ve medya dâhil olmak üzere birçok faktörün etkisine maruz kalır. Erken yaşlardan itibaren gelişim sürecinde bu etkilere maruz kalma ve etkilenme derecesi, bireyin bedenine ilişkin memnuniyetini ya da memnuniyetsizliğini belirleyebilmektedir. Son yıllarda, yeni medyanın ve tüketim kültürünün de etkisiyle birlikte, beden algısının sadece aynaya yansıyan görüntümüzden ibaret olmadığı farklı araştırmalarla da ortaya konmuştur. Öyle ki farklı yaş gruplarından insanların özellikle medya aracılığıyla dayatılan ideal beden ölçülerine ulaşma çabaları ve bu çabaları temelinde bedenlerine yönelik tutum ve uygulamaları, onların fiziksel ve psikolojik sağlıklarını çoğu zaman olumsuz etkilemektedir. Ancak beden algısı kavramı, insan yaşamı üzerindeki bu önemli etkilerine rağmen ülkemizde oldukça geç ele alınan konulardan biri olagelmiştir. Mevcut kitap, ülkemizde beden algısı konusunu ilk kez ele alan bir kitap olma özelliğini taşımaktadır. Bu kitapta, beden algısına ilişkin tanımlar ve kavramlar, farklı gelişim dönemlerinde beden algısı, beden algısını etkileyen faktörler, beden olumlamaya yönelik uygulamalar, çocukluk ve ergenlik döneminde beden algısı gelişiminin yetişkinliğe yansımaları konuları farklı disiplinlerden alan uzmanları tarafından ele alınmıştır.
Barbara Sher Benlik saygısı oyunları çocuklara duygusal, sosyal, fiziksel ve zihinsel olarak kendileri olabilmenin muhteşem bir şey olduğunu göstermektedir. Benlik Saygısı Oyunlarındaki eğlenceli ve özenle tasarlanmış etkinlikleri paylaşarak, çocuğunuzun olumlu duygularını destekleyebilir ve öğrenmeleri için kalıcı bir temel oluşturabilirsiniz.
Bir anne, öğretmen ve oyun terapisti olan Barbara Sher tarafından otuz yıllık deneyim ile geliştirilen 300 adet benlik saygısı oluşturan bu fikir koleksiyonu, bir ön hazırlık ya da materyal gerektirmez. Siz ve aileniz hemen hemen her yerde oyuncu sayısı önemli olmaksızın istediğiniz sayıda kişiyle bu oyunları oynayabilirsiniz. Öyleyse haydi gelin, rahatlayın ve eğlenceyi keşfedin.

ÖZEL BÖLÜMLER :
Güçlü yanlarınızı ve yeteneklerinizi bilmek
Günlük duygularınızı ve tepkilerinizi ifade etmek
Benzersiz olmaktan keyif almak-herkes gibi!
Arkadaşlık yoluyla ilişkiler geliştirmek ve başkalarına güvenmek
Vücudunuzun ve duyularınızın farkına vararak özgüven geliştirmek
Büşra Çelik, Büşra Şahan Aktan, Derya Çıkılı Soylu, Dilan Bayındır, Ersin Ufuk Timuçin, Eslem Gözde Şenöz, Ezgi Akşin Yavuz, Fatma Özge Ünsal, Handan Doğan, Hande Arslan Çiftçi, Hilal İlknur Tunçeli, Hilal Yılmaz, Merve Tezel, Özge Metin Aslan, Rengin Zembat, Sinan Koçyiğit, Suat Kol, Şeyma Değirmenci, Zehra Saadet Fırat, Zeynep Kılıç Erken çocukluk dönemi, keşfedilmeyi ve işlenmeyi bekleyen bir hazinedir. Yaşamın ilk sekiz yılı tüm gelişim alanlarında yaşam boyu kat edilecek yolun en az yarısının alındığı kritik bir dönemdir. Bu nedenle erken çocukluk döneminde çocuğu tanımak ve onu çok yönlü değerlendirmek önemlidir. Çocuğun ilgi, yetenek ve kişiliğini tanıma, ona uygun öğrenme deneyimi ve rehberlik sunma, çocuğun gelişimini takip etme ve değerlendirme, gerekliyse erken müdahalede bulunma bu kritik dönemin niteliği açısından hayati bir role sahiptir. Tüm bunların yapılabilmesi için farklı yöntem ve tekniklerden yararlanılmalıdır. Bu kitapta çocuğu tanıma ve değerlendirme süreçlerine dair genel bilgiler, dikkat edilmesi gereken noktalar, erken çocukluk dönemine uygun yöntem ve tekniklerin yanı sıra ülkemizde kullanılan gelişimi değerlendirmeye yönelik ölçme araçlarına ayrıntılı şekilde yer verilmiştir. Kitabımız yoluyla erken çocukluk dönemi üzerine çalışan uzmanlar, eğitimciler ve ailelerin çocuğu tanıma ve değerlendirmeye dair ihtiyaç duyacakları temel bilgilere ulaşması, alternatif değerlendirme yöntemlerine ait farkındalık kazanması ve her bir gelişim alanını değerlendirmeye yönelik ölçme araçlarıyla ilgili sistematik bilgiye ulaşması hedeflenmiştir. Kitabımızın zengin ve uygulamaya yönelik öneriler içeren yapısının yanında, ölçme araçlarına ait sistematik bilgiler sunması yönleriyle özgün bir çalışma olması ve erken çocukluk eğitimi alanında yer alan tüm paydaşlara nitelikli katkı sunması amaçlanmıştır.
Serkan Volkan Sarı İçinde bulunduğumuz yüzyılda, bilginin değişim hızı hiç şüphesiz ki baş döndürücü boyutlara ulaşmış durumda. Bu değişimden en çok etkilenenlerin başında çocuk ve ergenler geliyor. Çocuk ve ergenlerin nasıl yetiştirileceği, yaşama nasıl hazırlanacağı gibi sorular da anne babaların en önemli gündemleri arasında yer alıyor. Bilimsel bir dayanağı olan kuşaklar sınıflamasında alfa ve z kuşağı çocuklarının ve ergenlerinin yetiştirilmesi sürecinde anne ve babaların son yıllarda yoğun bir bilgi bombardımanıyla karşılaştıkları görülmektedir. Gerek görsel gerek yazılı medyada ortaya çıkan ve kaynağı çoğunlukla belirli olmayan bilgilerin ebeveynlerin bu konuda bir karmaşa yaşamaları sonucunu doğurduğu anlaşılmaktadır.
Bu kitabın, alfa ve z kuşağı anne babalarının, içinde yaşadığımız hızlı değişen çağ bağlamında çocuklarını daha iyi tanımalarında ve onlara karşı tutum ve davranışlarını şekillendirmelerinde bir rehber olacağı düşünülmektedir.
Fatih Kılıçarslan Çocuk korunmaya, ilgiye ve sevgiye muhtaç bir varlıktır. Ailenin uygun tutumlarıyla çocuğun ruhsal ve davranışsal gelişimi sağlıklı yapılandırılabilir. Kişilik doğrudan doğruya anne babanın çocuğu ile karşılıklı kurduğu ilişkiden oluşmaktadır. Karakterin, kişiliğin oluşumunda; çocuk - ana baba etkileşimi sürecinde sevgi ve disiplin temel rol oynar. Çocuğun karakteri, çoğu kez ana babasının verdiği davranış özelliklerini yansıtır. Kendisine ve ailesine güvenen, benlik saygısı gelişmiş çocuklar başarısı yüksek olmaya aday çocuklardır. Özgüvenin oluşumu, çocuğunun bağımsızlaşma sürecinde ebeveynlerin sağlıklı iletişimiyle gerçekleşebilir. “Çocuğumu Nasıl Eğitmeliyim?”; ebeveynlerin çocuklarını eğitiminde, geleceğe ve hayata hazırlamada yararlı olduğuna inandığım bir eserdir.

İÇİNDEKİLER

Bölüm 1 AİLENİN İŞLEVLERİ
Bölüm 2 AİLE İÇİ İLETİŞİM
Bölüm 3 AİLE TUTUMLARININ ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Bölüm 4 AİLE İÇİ İLİŞKİLERDE İLETİŞİM ENGELİ
Bölüm 5 AİLE TUTUMLARININ ÇOCUK GELİŞİMİ ÜZERİNE ETKİLERİ
Bölüm 6 MUTLU BİR AİLE KURMAK VE MUTLU ÇOCUKLAR YETİŞTİRMEK

Adem Peker, Banu Yıldız, Erol Uğur, İbrahim Demirci, Mahmut Almbaıdheen, Mehmet Emin Turan, Mustafa Ercengiz, Mustafa Savcı, Özge Metin Aslan, Rıfat Bilgin, Serkan Altuntaş, Taner Algan, Tuğba Seda Çolak Duygusal istismar, ne yazık ki günlük yaşantının bir parçası ve kanıksanan bir gerçeklik olarak insanlığın bilinen tarihinden beri varlığını sürdürüyor. Örneğin, deyimlerde, atasözlerinde, günlük dilde, parkta, televizyonda, sosyal medyada, okulda, evde kısacası aklınıza gelebilecek her alanda, çocuğun duygusal istismarı ile karşılaşabilirsiniz. Karşılaşıldığında ya da maruz kalındığında bile bu durumun bir istismar olduğu ne yazık ki fark edilmiyor. Artık çoğumuz için normal sayılan aslında, normal olmayan, suç sayılabilecek davranışlar ile yaşıyoruz.
Ya mağduruz ya da mağdur ediyoruz. Her hâlükârda sağduyu ile yaklaşıldığında duygusal istismarın yıkıcı sonuçlarının görülmesi oldukça olasıdır. Bir çocuk, bir yetişkin tarafından fiziksel olarak hırpalandığında her birimiz üzülüyoruz. Ancak verilen ruhsal zararlar neden göz ardı ediliyor?
Kısacası biz çocuğa söylenen "Senden bir şey olmaz." ifadesinin oluşturduğu yıkıcı etkilerin toplumsal farkındalığının gelişmesi ya da geliştirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Evet, fiziksel olarak bir zararı olmayabilir ancak çocuğun duygu dünyasında açmış olduğu yaralar çok daha kalıcı izler bırakıyor.
Bu kitap, çocuk istismarının en yaygın türü olan duygusal istismarı tüm yönleriyle ele alıyor.
İnsan ırkının akciğerleri olan çocukların, o “çocuk dünyaları”nın temiz kalması dileğiyle…
Gürdal GÖRHAN İnsan yavrusunun en hızlı gelişim gösterdiği 0-6 yaş arası dönem ile ilgili bilgi sahibi olmak, anne baba olmanın ne kadar özel ve önemli olduğunun daha çok farkına varmamızı sağlayacaktır. Bilmek; heyecanı, mutluğu ve çocukla birlikte edinilen eşsiz deneyimin kalitesini de artıracaktır. Anne baba olmak her gün öğrenmektir.

Ah dönebilsem keşke
Beş yaşımın baharına.
Babamla top oynayıp
Annemle ip atlasam.
Ablamla kavga edip
Sonra hemen barışsam.
Kırmızı saçlı bebeği
Alın diye ağlasam.
Akşam şekerli sütüm
Yatağımın başucunda.
Annemin o hoş sesi
Masallar diyarında.
Herkes bana koşarken
Dünya da bana dönse.
Ah keşke!
Beş kırktan büyük olsa…
Asuman Önder, Ayfer Açıkgöz, Ayşe Tosun, Ayşegül Demir, Berna Eren Fidancı, Beyza Kendir, Birsen Mutlu, Buket Meral, Çağrı Çövener Özçelik, Damla Pektaş, Deniz Yiğit, Didem Kurap Öcebe, Duygu Arıcı Doğan, Duygu Yılmaz, Eda Aktaş, Elvan Yılmaz Akyüz, Enver Sinan Malkoç, Ergün Hasgül, Erhan Alabay, Esin Sezgin, Esra Ekmekci, Fatma Güdücü Tüfekci, Ferhan Karademir, Filiz Aslantekin Özçoban, Gülçin Kılıçaslan Kaymak, Güzide Özden Akcan, Hacer Özel, Hale Tosun, Hamza Aydemir, Hande Kosek Aluç, Hayrünnisa Özdemir, Hür Mahmut Yücer, İlke Karabıyık, İrem Pamuk, İsmail Aslan, Lütfiye Söğütlü, Meltem Çelik, Nagihan Sabaz, Nihan Engin, Nilhan Vural, Nilüfer Kablan, Nurcihan Aslan, Orhan Koç, Osman Çavuş, Özgür Sarı, Rabiye Güney, Saadet Karakuş, Seda Çağlar, Serap Tepe, Şengül Öymen Gür, Şengül Yalçınkaya, Tuğçe Özlü, Turgay Altunalan, Ülkü Tankut, Yıldız Bilge, Zeynep Karaköse, Zuhal Kunduracılar Eskiler, çocuğun oyunla ilişkisini “Bir çocuğun akşama kadar dokuz oyun işi olur, akşam olunca sekizini bitirir, biri de yarına kalsın der.” sözüyle açıklarlar. Bu kadar işi arasında hastaneye yatan çocuk, işlerini yarım bıraktığı gibi bir de korku, endişe ve ağrı gibi hiç de hoş olmayan deneyimlerle karşı karşıya kalır. Oysa hastanelerde tüm profesyonellerin hedefi ortaktır: Çocuğun sağlığı ve esenliği. Ancak hastane yaşamının koşuşturması arasında bazen çocuğun gereksinimleri gözden kaçar. Bu gereksinimler bazen “ce ce” oynamaktır, bazen masal dinlemektir, bazen de annesine sarılmak, sıcaklığını hissetmektir. Araştırmalar, çocuğun bu gereksinimlerini önemsemenin, geleceğin bedeni kadar ruhu da sağlıklı olan bireylerini yetiştirmek için bir zorunluluk olduğuna dair sayısız kanıt sunmaktadır.
Çocuk Dostu Hastane isimli bu kitapta, farklı disiplinlerden uzmanlar, hastane ortamında çocuğun gereksinimlerinin karşılanması ve yüksek yararı için yapılması gerekenleri bilimsel bulgular ışığında, kendi tecrübeleri ile birleştirerek idealist bir yaklaşımla ayrıntılı şekilde açıklamaktadırlar. Planlama ve tasarımdan başlayarak hastanelerin tüm süreçlerinde, çocuk haklarının yerine getirilmesini ön koşul olarak gören anlayış ise kitabın özünü yansıtmaktadır. Sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkının yanı sıra çocuğun “oyun hakkı” tüm uzmanların vurguladığı en önemli çocuk haklarından biridir. Diğer yandan, kitapta yalnız soyut kuramlar açıklanmakla kalınmamış, hastane ortamında çocuklar için çalışan tüm profesyonellerin yararlanabileceği pratik önerilere de yer verilmiştir. Kitabın, gelecekte hastanelerde görev yapmak üzere sağlık ve sosyal alanlarda eğitim alan lisans ve lisansüstü öğrenciler için temel bir kaynak olması amaçlanmıştır.
Bu kitabın çocuklar için daha dostane bir hastane ortamı oluşturulmasına katkı sağlaması dileğiyle...
Aslıhan Küçükavşar, Erhan Görmez, Erhan Şen, İlke Altuntaş Gürsoy, Melda Oryaşın, Metin Akyüz, Olcay Saltık, Sedat Karagül, Sevil Hasırcı Aksoy, Suna Canlı, Tuğba Çelik, Zeynel Hayran Bireyin okuma eylemini gündelik yaşamın vazgeçilmez bir parçası olarak görmesi ve yazılı kültürü yaşamında merkezî bir konuma yerleştirmesi okuma kültürünün en belirgin özelliğidir. Küçük yaşlardan itibaren içselleştirilmiş bir okuma kültürü, çocuğun birçok yönden (duyuşsal, bilişsel, toplumsal, dilsel…) gelişmesine hizmet eder. Bu açıdan çocuk edebiyatı işlevsel bir role sahiptir.
Çocuğa uygun yazınsal yapıt üretme ve yaymadaki her türlü bilinçli çaba çocukla buluşturulacak ürünlerin daha da nitelikli olmasını sağlamaktadır. Bu açıdan özellikle akademik temelli çalışmaların dönüştürücü gücü yadsınamaz. Bu tür çalışmalar çocuk edebiyatının etik, eğitbilimsel (pedagojik), estetik, çocuk gerçekliği gibi birçok yönden anlaşılmasına yardım etmektedir. Bu kitap da okuma kültürünün temelini oluşturan çocuk edebiyatını tüm boyutlarıyla ele almaktadır.
Alanında önemli ve değerli araştırmaları olan farklı uzmanların iş birliğiyle hazırlanan bu kitap, çocuk edebiyatıyla ilgilenen tüm paydaşlara (lisans ve lisansüstü öğrencileri, öğretmenler, akademisyenler, anne babalar…) bu alanın doğasını anlamada ve çocuk okura yapıt seçme ve önerme konusunda yetkin bir kılavuzdur.
Erhan Şen Gerçek dünyada genellikle yetişkinin denetiminde olan çocuk, kurmaca yapıtlar aracılığıyla güvenli ve bağımsız bir deneyimleme alanı edinir. Ancak bu özneleşme sürecinin istendik bir biçimde gerçekleşmesi çocukla buluşturulacak kurgusal yapıtların özsel içerimine bağlıdır. Çocuklar için yazma, rastlantısallığa izin vermeyen, hedef kitle üzerinde otorite kurmayı reddeden, kendine özgü hem estetik hem de etik ilke ve değerleri koşullayan yazınsal bir üretim biçimidir. Bu yönden çocuk edebiyatı yapıtları “etik bir kozmos”tur.
Çocuk edebiyatı yapıtlarına somutluk kazandıran yazınsal ve etik katmanlar bu kitapta bilimsel bir yaklaşımla betimlenmiştir. Elinizdeki kitap, bu alanda gerçekleştirilecek estetik, akademik ve bilimsel tartışmalara farklı bir boyut kazandıran nitelik ve içeriğe sahiptir.
Mehmet Sürmeli Allah'ın bize verdiği en büyük nimetlerden biri çocuklarımızdır. Bu nimetin büyüklüğüne oranla imtihan edildiğimiz de bir gerçektir. Bu imtihan süreci henüz onlar dünyaya gelmeden eş seçimiyle başlamakta ve dünyaya geldikten sonra da devam etmektedir. İmtihanı başarıyla sonuçlandırabilmek için onların her anlarıyla bir yöntem dahilinde ilgilenmek zorundayız. Eğer bu ilgi bir an bile kaybolacak olursa çocukların yaşadıkları çevre / sokak onları istediği gibi yetiştirebilmektedir. Bu anlamda “sokak çocuğu” deyimi, eğitiminden anne-babanın elini çektiği metruk çocuklar için kullanılan bir ifadedir. Gerekli eğitim ve öğretim verilmediği zaman köşklerde ve sırça saraylarda yetişen çocuklar dahi niteliksel anlamda “sokak çocuğu” olabilir. Yeryüzüne halife olarak yaratılan bir varlık sokağa terk edilemeyecek kadar değerlidir. Şayet bu önemli varlığın değeri bilinmeyecek olursa başına gelecek olumsuzluklar onu insaniyet konumundan düşürerek değersiz hâle getirebilir. Kur'an “eşref-i mahlûkat” olarak yaratılan bu varlığın emanete liyakat durumunu koruyabilmesi için onun eğitimi ile ilgili çok önemli hükümler koymuş ve Peygamber Efendimiz de hem kendi çocuklarını, hem de sahabenin çocuklarını ideal anlamda yetiştirerek bizlere örnek olmuştur. Bu davranışıyla insanın değerine hem atıfta bulunmuş, hem de iyi yetiştirerek kıymetini daha da artırmıştır.
Adeviye Özkan İbiş, Burçin Aysu, Dilek Eser, Fatma Elif Kılınç, Gülseren Çıtak Tunç, Hatice Merve İmir, Hurşide Kübra Özkan, K. Büşra Kaynak Ekici, Nursel Bektaş, Özge Özel, Rüveyda Kurnaz, Şerife Çamurcu Kâinatın en mükemmel varlığı olarak yaratılan insanın yavrusu olan “çocuk”, bizlere en büyük emanettir. Çocuk imgesi, farklı kültür ve inanç sistemlerinde farklılaşmıştır ve tarihin her çağında çocuğun gelişimsel gerekliliklerine dair çeşitli uygulamalar benimsenmiştir. Çocuğun gelişimine dair en büyük görevimiz, onun temel haklarına sahip olabileceği bakım ve eğitim uygulamalarına erişiminin sağlanmasıdır. Çocuk gelişiminin heyecan verici bir alan olmasının nedenlerinden biri de çocukların yaşamlarını iyileştirme yönündeki katkısıdır. Bu katkı, çocuğun gelişim yolculuğunu anlamakla en yüksek seviyeye taşınabilmektedir.
Gelişim yolculuğunda önemli duraklardan biri olan çocukluk, anne rahminde küçücük bir hücre ile başlar ve doğum ile yeni bir pencere açılır. Bunu bebeklik süreci takip eder; ilk gülümseme, ilk adım, ilk sözcük derken pek çok ilkleri içinde barındırır bu süreç. Daha sonra sırası ile okul öncesi dönem, ilkokul yılları, orta çocukluk, ergenlik derken yolculukta katedilen yol ilerlese de sanki geçen zaman, bir göz açıp kapama süresi kadardır. Bir varmış bir yokmuş dercesine hızlı geçen bu sürece ışık tutmaktır amacımız. Bu amaçla bu kitapta; çocuk gelişimci bakış açısı ile çocukluğun tarihçesinden başlayarak gelişimin temel kavramları, fiziksel gelişim, motor gelişim, bilişsel gelişim, dil gelişimi, sosyal gelişim, duygusal gelişim, ahlak gelişimi ve cinsel gelişim konularını ele aldık. İstedik ki kitabımızı eline alan öğrencilerimiz, meslektaşlarımız ve ebeveynler büyüleyici çocuk gelişimi yolculuğunu sıkılmadan, eğlenerek okusun.
Aylin Demir, Ayşe Duran Yılmaz, Berçem Sinanoğlu, Ezgi Akıncı Demirbaş, Fatma Kızılay, Filiz Özdemir, Gökhan Şengün, Gülseren Erhan, Lütfiye Coşkun, Mehmet Güney, Mehmet Kanak, Seda Sakarya, Seda Şahin, Serpil Pekdoğan, Yavuz Selim Karasu Gelişim, doğum öncesinde başlayıp yaşam boyu devam eden düzenli ve sürekli değişimler olarak açıklanmaktadır. Çok yönlü ve karmaşık bir süreç olan gelişim, organizmanın zaman içindeki değişimini açıklamaktadır. Bu değişimi tanımak, ona uygun doğru bir yaklaşımla çocuğu desteklemek ve çocuğa yönelik geçekçi beklentilere girmek hem öğretmenlerin hem de ebeveynlerin asli görevlerinden biridir. Gelişimin doğasını anlamak, çocuğu merkeze alan ve çocuğa uygun kazanımlarla temellenen eğitim programlarının oluşturulmasına olanak sağlar. Gelişimi temele alan ebeveynlik yaklaşım ve tutumları ise sağlıklı bireylerin yetiştirilmesinde ve sağlıklı aile içi ilişkilerin oluşturulmasında önemli bir unsurdur. Bu kitap sizlere çocukların gelişim sürecinde onlara doğru bir rehber ve kolaylaştırıcı olmanız adına kılavuzluk etmeyi amaç edinmektedir. Bu kapsamda çocuk gelişimi kitabında; gelişime ilişkin temel kavramlar, fiziksel gelişim, motor gelişim, bilişsel gelişim, dil gelişimi, duygusal gelişim, sosyal gelişim, kişilik gelişimi, ahlak gelişimi, cinsel gelişim ve cinsel eğitim başlıklarına yer verilmiştir.
John W. Santrock Gelişim Psikolojisi alanında yazdığı ders kitapları, dünyadaki ve ülkemizdeki en iyi üniversitelerde okutulan John W. Santrock'un Child Development isimli kitabının 14. baskısının çevirisi olan bu kitap; öğrencilerin çocuk gelişiminin farklı yönleri arasındaki bağlantıları vurgulayan, kavramları daha iyi anlamalarına yardımcı olan, gelişimsel bağlantıları gerçek yaşamla ilişkilendiren ders materyaline sistematik ve bütüncül bir yaklaşım sağlamaktadır. Bu özellikleriyle kitap; psikoloji ve eğitim alanlarındaki lisans düzeyindeki öğrenciler için insan gelişiminin doğasını aktaran, hem klasik kuram ve araştırmalar hem de yakın zamandaki güncel araştırma ve tartışmaları içerecek şekilde ele alan önemli bir kaynaktır.
Çocuk Gelişimi kitabının her bölümünde yer alan başlıklar, okuyucular için işlevseldir:
Öğrencilerin çocuk gelişimi hakkında daha etkili bir şekilde öğrenmelerine yardımcı olmak amacıyla, her bir ana bölümün sonunda, öğrencilerden bölümdeki ana konuları gözden geçirmelerini, bu konuları mevcut bilgilerle ilişkilendirmelerini ve yaşam boyunca kendi kişisel yolculuklarıyla öğrendiklerini ilişkilendirmelerini isteyen Gözden Geçir, Bağlantı Kur ve Yansıt başlıkları yer almaktadır. Ayrıca, Araştırmayla Bağlantı, çocuk gelişimi alanındaki araştırmaların nasıl yürütüldüğünü ve disiplin anlayışını nasıl etkilediğini gösteren bir çalışma veya programı tanımlar. Bunun yanı sıra her bölümün kenar boşluklarında birden çok kez görülen Gelişimsel Bağlantı, öğrencileri konunun önceki, güncel veya sonraki bir bölümde tartışıldığı yere yönlendirir. Bu özellik, gelişim boyunca olan ilişkileri ve biyolojik, bilişsel ve sosyoduygusal süreçler arasındaki bağlantıları vurgular. Kitap, öğrencilerin araştırma ve gelişimsel bağlantılar kurmalarına yardımcı olmakla beraber tartışılan kavramlar ve gerçek dünya arasındaki önemli bağlantıları da gösterir. Bu baskıda, gerçek hayattaki bağlantılar, bölüm vinyetinde, Çocuk Yetiştirmeyle Bağlantı, Farklılıklarla Bağlantı ve Mesleklerle Bağlantı'da açıkça yapılmıştır.
“Çocuk Gelişimi” kitabının bu mevcut baskısında, Çocuk Gelişiminin Doğası; Biyolojik Süreçler, Fiziksel Gelişim ve Algısal Gelişim; Biliş ve Dil; Sosyoduygusal Gelişim; Gelişimin Sosyal Bağlamları başlıkları altında yer alan 17 bölümün her biri, çocuk gelişimi alanının önde gelen uzmanlarının detaylı değerlendirmeleri ve önerileri doğrultusunda yenilenmiş ve güncel örneklerle zenginleştirilmiştir.
Kevin Crowley Bu kitap, çocuk gelişim alanında teori ve güncel uygulamalar açısından iyi bir bakış açısı sunmaktadır. Kitap dili anlaşılabilirdir ve pratik örnekler, araştırma bulguları ve pratik, kullanıcı dostu örnekler arasındaki bağlantıyı yansıtmaktadır.
Joan Martlew, Strathclyde Üniversitesi
Bu kitap, çocuk gelişim alanının kapsamlı ve özlü bir anlatımıdır. Erişilebilir ve okunması kolay tüm önemli alanları kapsamaktadır.
Kathryn Nethercott, Eğitim Bilimleri, Bedfordshire Üniversitesi
Çocuk gelişiminin temel yönlerine hoş bir giriş sağlayan iyi yapılandırılmış bir metin.
Sharon Colilles, Carnegie Spor ve Eğitim Fakültesi, Leeds Beckett Üniversitesi

İlk yıllara (0-6) odaklanan bu çok satan kitabın yeni baskısı, çocuk gelişimi alanındaki araştırma, teori ve güncel uygulamalara kapsamlı bir genel bakış sunmaya devam ediyor.
Bu yeni baskı, mevcut politika mevzuatı kapsamında tamamen güncellenmiştir ve şunları içermektedir:
Her bölümde öğrencilerin teori ve pratiği birbirine bağlamasına yardımcı olan yeni “Araştırma Kutuları”,
Çocukların sosyal ve duygusal gelişimine yönelik arttırılmış kapsam,
SAGE dergi makalelerine ücretsiz erişim, açıklamalı ek okumalar, web
bağlantıları ve yararlı çevrim içi materyaller içeren yepyeni bir yardımcı web sitesi.
Bu kitap, çocuk gelişimi modülleri ve erken çocukluk eğitim kursları üzerine çalışanlar için veya çocukların ilk yıllarında nasıl öğrendikleri ve geliştikleri hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyen herkes için gereklidir.
Ayşe Alptekin, Ece Kara, Emine İnci, Fatma Zeynep Dönmez, Gözde İnal Kızıltepe, Maide Orçan Kaçan, Nisa Başara Baydilek, Nudar Yurtsever, Özden Kuşçu, Selcen Aydoğan, Sema Öngören 0-18 yaş arasını içine alan çocukluk, olağanüstü gelişmeleri ve kritik dönemleri içinde barındıran, büyüleyici değişimlerin yaşandığı bir zaman dilimidir. Bu zaman dilimi içinde çocuğun gelişimi ve maruz kaldıkları bize hem nasıl bir yetişkin olacağının sinyallerini vermekte hem de sağlıklı bir toplum yapısının devam ettirilmesi açısından önemli olmaktadır. İster anne-baba ya da kardeş/ler, birinci derecede akrabalar isterse çocuğun yaşamına yön veren bir meslek sahibi ya da çocuğun hayatından geçen diğer bireyler olsun aslında toplumun tamamı çocukların yetiştirilmesinden sorumludur. İçinde bulundukları yaşa göre sahip oldukları gelişimsel özellikleri bilmek ise onları bütünsel bir yaklaşım ile desteklemek ve yanlış uygulamalara maruz bırakmadan sağlıklı bireyler olarak yetiştirebilmenin anahtarıdır. Çocukların içinde bulundukları yaşa göre gelişimsel özelliklerini bilmek ve kalıtımla getirdikleri özellikleri ile içinde yaşadıkları çevrenin özelliklerinin de gelişimlerini şekillendirdiğini unutmamak gerekir. Bu noktada, yaşam yolculuklarında her birinin sahip oldukları özelliklerle “biricik” olduğunu göz önüne alarak, kıyaslamadan onlara eşlik etmek oldukça önemlidir.
Çocuk Gelişimi I' de;
• Gelişimle ilgili temel kavramlar
• Fiziksel gelişim
• Motor gelişim
• Bilişsel gelişim
• Dil gelişimi
• Çocuk Gelişimi II' de;
• Kişilik gelişimi
• Sosyal duygusal gelişim
• Ahlak gelişimi
• Cinsel gelişim
başlıklarına ve temel kavramların tanımlarının yapıldığı sözlüklere yer verilmiştir.
Çocuk Gelişimi I-II kitapları; anne-babalara, çocuk gelişimcilere ve adaylarına, öğretmenlere ve öğretmen adaylarına, çocuğu gelişimsel olarak tanımak isteyen tüm bireylere yönelik hazırlanmıştır. Kitapların tüm okuyucularına faydalı olması dileğiyle...

Ayşe Alptekin, Ece Kara, Emine İnci, Fatma Zeynep Dönmez, Gözde İnal Kızıltepe, Maide Orçan Kaçan, Nisa Başara Baydilek, Nudar Yurtsever, Özden Kuşçu, Selcen Aydoğan, Sema Öngören 0-18 yaş arasını içine alan çocukluk, olağanüstü gelişmeleri ve kritik dönemleri içinde barındıran, büyüleyici değişimlerin yaşandığı bir zaman dilimidir. Bu zaman dilimi içinde çocuğun gelişimi ve maruz kaldıkları bize hem nasıl bir yetişkin olacağının sinyallerini vermekte hem de sağlıklı bir toplum yapısının devam ettirilmesi açısından önemli olmaktadır. İster anne-baba ya da kardeş/ler, birinci derecede akrabalar isterse çocuğun yaşamına yön veren bir meslek sahibi ya da çocuğun hayatından geçen diğer bireyler olsun aslında toplumun tamamı çocukların yetiştirilmesinden sorumludur. İçinde bulundukları yaşa göre sahip oldukları gelişimsel özellikleri bilmek ise onları bütünsel bir yaklaşım ile desteklemek ve yanlış uygulamalara maruz bırakmadan sağlıklı bireyler olarak yetiştirebilmenin anahtarıdır. Çocukların içinde bulundukları yaşa göre gelişimsel özelliklerini bilmek ve kalıtımla getirdikleri özellikleri ile içinde yaşadıkları çevrenin özelliklerinin de gelişimlerini şekillendirdiğini unutmamak gerekir. Bu noktada, yaşam yolculuklarında her birinin sahip oldukları özelliklerle “biricik” olduğunu göz önüne alarak, kıyaslamadan onlara eşlik etmek oldukça önemlidir.
Çocuk Gelişimi I' de;
• Gelişimle ilgili temel kavramlar
• Fiziksel gelişim
• Motor gelişim
• Bilişsel gelişim
• Dil gelişimi
• Çocuk Gelişimi II' de;
• Kişilik gelişimi
• Sosyal duygusal gelişim
• Ahlak gelişimi
• Cinsel gelişim
başlıklarına ve temel kavramların tanımlarının yapıldığı sözlüklere yer verilmiştir.
Çocuk Gelişimi I-II kitapları; anne-babalara, çocuk gelişimcilere ve adaylarına, öğretmenlere ve öğretmen adaylarına, çocuğu gelişimsel olarak tanımak isteyen tüm bireylere yönelik hazırlanmıştır. Kitapların tüm okuyucularına faydalı olması dileğiyle...

İsa Özkan, Özlem Okyay, Pelin Ülker Atav, Seda Sakarya, Yağmur Başaran, Zeynep Seda Çavuş, Zeynep Topcu Bilir, Zuhal Begde Çocukla çalışacak meslek elemanlarının 0-6 yaş çocuğunun gelişim alanları hakkında yeterli bilgiye sahip olmaları ve alanda iyi yetiştirilmiş olmaları gerekmektedir. Çocuk Gelişimi I-II kitabı öncelikle çocuk gelişimi ön lisans programında okuyan öğrenciler için ders kitabı niteliğinde hazırlanmıştır. Ayrıca çocuk gelişimi lisans ve okul öncesi öğretmenliği bölümlerinde okuyan öğrenciler için de kaynak kitap olarak kullanılabilir. Kitap, çocuk gelişimi dersinin birinci ve ikinci eğitim öğretim döneminde işlenen konuların tümünü kapsadığından Çocuk Gelişimi I-II ismiyle sunulmuştur. Kitapta; çocuğun bilişsel, dil, fiziksel, motor, kişilik, sosyal duygusal, ahlak ve cinsel gelişim alanlarının açıklandığı 8 bölüm bulunmaktadır. Bu bölümlerde, gelişim alanları tüm boyutlarıyla ve gelişim kuramcılarının görüşleriyle ayrıntılı bir biçimde ele alınmıştır.
Asya Çetin, Ayşegül Şükran Öz, Bedriye Tuğba Karaaslan, Çiğdem Kaymaz, Dudu Melek Er, Emine Nilgün Metin, Esra Acar Şengül, Fahriye Figen Turan, Fatma Canan Durgungöz, Fatma Elibol, Fatma Elif Kılınç, Gizem Yağmur Değirmenci, Gökhan Kayılı, Gözde Akoğlu, Gül Kadan, Gülen Baran, Kezban Tepeli, Keziban Büşra Kaynak Ekici, Kızbes Meral Kılıç, Mehmet Sağlam, Merve İmir, Nazan Kaytez, Neriman Aral, Nur Sena Öz, Raziye Yüksel Doğan, Rüveyda Kurnaz, Selen Gündüz, Selvinaz Saçan, Sevinç Zeynep Kavruk, Şehnaz Ceylan, Utku Beyazıt Son yıllarda çocuk gelişimi alanına ilginin artması ve pek çok Çocuk Gelişimi bölümünün açılması, bu bölümlerde öğrenim gören çok sayıda öğrencinin olması dil birliği ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Bu ihtiyacı karşılamak için farklı üniversitelerde görev yapan sekiz akademisyenden oluşan editörler grubu büyük bir heyecanla yola çıkmış ve akademisyenlerin, öğrencilerin ve mezunların aynı mesleki dili kullanması adına Çocuk Gelişimi Terimler Sözlüğü’nü oluşturmuştur.
Çocuk gelişimi ile ilgili terimlerin kavramsal karşılıkları, on üç farklı üniversiteden otuz akademisyenin oluşturduğu yazar ekibi tarafından yazılmıştır. Sözlüğün içinde yer alan terimler listesi, çocuk gelişimi alanına özgü terimlerin yanı sıra diğer alanlar tarafından da kullanılan ortak terimlerden oluşmaktadır.
Üç yıllık titiz ve özverili bir çalışmanın ürünü olan Çocuk Gelişimi Terimler Sözlüğü’nün mesleki donanımınıza katkı sağlayacağını umuyoruz.
Öge Çultu Kantaroğlu, Birgül U. Bayoğlu Çocuk Gelişimi Uzmanına En Çok Sorulan Sorular, çocuğunuzu büyütürken sık karşılaştığınız sorunlara çözüm önerisi sunmakla kalmıyor, gelişimini nasıl destekleyeceğiniz konusundaki endişelerinizi de gideriyor. Bu kitap, bizlere bir birey yetiştirmenin sadece beslemek, uyutmak ve korumaktan ibaret olmadığını bir kez daha hatırlatıyor. Üstelik bunu yaparken de konuyu son derece sade ve net bir şekilde sunuyor ve dayanağını bilimden alıyor.
Bu şahane rehberi tüm anneler ve babalar okumalı.
Dr. Elif Pınar Çakır
Çocuk Sağlığı Hastalıkları Uzmanı, Yazar

Biz acemi annelerin çocukları için hiç bitmeyen soruları ve bu sorular ile birlikte gelen kaygıları vardır. Ne yapacağımızı, nasıl davranacağımızı bilemediğimiz veya merak ettiğimiz durumlarda bizi yönlendirebilecek bir kaynağa ihtiyaç duyarız. Herkesin anlayabileceği şekilde sade ve akıcı bir dil kullanılarak yazılmış olan bu başucu niteliğindeki kitapta, eminim ki siz de benim gibi birçok sorunun cevabını bulacaksınız.
Bahar Yanbolulu
Anne

Anneler ve babalar çocuk sahibi olmaya niyet ettikleri anda başlar çocuk gelişimi serüveni. Çocuğunu sağlıkla ve huzurla kucağına almak isteyen annelerin ve babaların aklında sorular belirir: "Çocuğum için çevresel uyaranları nasıl düzenlemeliyim?", "Oyuncak tercihinde nelere dikkat etmeliyim?", "Gelişimsel bir gecikme ile karşı karşıya kalırsam bunu nasıl fark edebilirim?"... Tuvalet alışkanlığı süreci, okul sorunları, yemek ve uyku düzeni, akran zorbalığı, sınav kaygısı derken bu liste uzayıp gider. Çocuk Gelişimi Uzmanına En Çok Sorulan Sorular kitabı, bu anlamda tam bir el kitabı niteliğinde hazırlanmış. Çocuk gelişimi alanına ait teorik bilgiler, anneler ve babalar ile sohbet edilircesine yalın bir dille anlatılmış. Örnekler hayata dair, çözümler uygulanabilir nitelikte. Sadece anneler ve babalar için değil, çocuklarla çalışan tüm meslek elemanları için rehber olacağını düşünüyorum.
Emine Ergün
Çocuk Gelişimi Uzmanı
Fatma Gül CİRHİNLİOĞLU Kitapta, genel olarak çocuğun doğumundan altı yaşının sonuna kadar olan dönemdeki büyüme ve gelişimi ele alınmıştır. Çocuğun fiziksel büyüme ve gelişiminin yanı sıra özellikle dil, motor, bilişsel ve kişilik gelişimi, kişisel, sosyal ve duygusal gelişimi ve cinsel kimlik gelişimi incelenmiştir.
Gelişim süreçleri çocuğu yaş dönemlerine göre sınıflandırarak anlatılmıştır. Çocuklar ilk yıllarında çok hızlı geliştiklerinden, bu dönem aylara bölünerek incelenmiştir. Her bir dönem için çocuğun gelişimini desteklemek amacıyla bazı etkinlik önerileri de sunulmuştur.
Çocuğun sağlıklı kişilik gelişimi, fiziksel ve zihinsel gelişimi kadar önemlidir. Bunun için çocuğun kişilik gelişimi sürecinde uygun aile tutumlarının neler olduğu vurgulanmıştır.
İlk çocukluk döneminde uyku, tuvalet eğitimi ve beslenme gibi temel alışkanlıkları kazandırma konularında karşılaşılan sorunlara çözüm önerileri sunulmuştur. Okul öncesi eğitime başlama, oyun davranışları ve oyuncak seçimi, uyum ve davranış problemleri gibi çoğu anne babanın zorlandığı konularda çeşitli pratik çözümler geliştirilmiştir. Anne baba ölümü, boşanma gibi durumların çocuk üzerindeki etkileri ve ortaya çıkabilecek sorunlar irdelenmiş ve bazı başetme yolları gösterilmiştir. Ayrıca zekâ, zekâ gerilikleri ve nedenleri, zekâ geriliğini önleme ve zekâ testleri hakkında bilgi verilmiştir.
Bebek ve çocukların en üst düzeyde sağlıklı bir şekilde büyüme ve gelişmeleri için nasıl beslenmeleri gerektiği üzerinde de durulmaya çalışılmıştır.
Her anne babanın rahatça anlayabilmesi için sade, basit ve özel terimlerden arınmış bir dil kullanılmıştır. Bunun yanı sıra bilimsel bilgilerin dikkatlice derlenmesine ve sistemli bir şekilde anlatılmasına da özen gösterilmiştir.
Hacı Can, Ekin Tuna, Nehir Tuna Çocukların saf, masum ve duyarlı oldukları kadar bağımlı ve güçsüz olmaları nedeniyle toplumda en çok korunmaya muhtaç kesim olduğu kuşkusuzdur. Tarihsel süreç içinde birçok kötü muameleye maruz kalan çocukların maalesef günümüzde de gerektiği gibi korunduğu söylenemez. Bu gerçeklik karşısında çocukların hukuki korunmasının daha da etkin hâle getirilmesi gerektiği aşikardır. Bunun yanında çocukların ruhsal ve psikolojik yönden kişilik gelişimlerinin sağlanması gerektiğine de dikkat çekilmelidir. Gerçekten de çocukların kendi haklarını bilmeleri ve yeri geldiğinde bunları kullanabilmeleri ve ayrıca iyi bir şekilde eğitim almaları sağlıklı gelişim ve ruhsal durumları için son derece önemlidir. Bu gereklilikten hareketle hazırlanan elinizdeki bu çalışma, çocuk hukukunun temel yönlerini ele alarak çocukların hukuki statüsüne açıklık getirmektedir.
Ancak çocuklarına değer veren ve sağlıklı gelişme ve büyüme olanakları sağlayan toplumların geleceklerini sağlam nesiller temelinde inşa edebileceği bilinci ve tüm çocukların sağlıklı, huzurlu, barış ve sevgi dolu bir ortamda yetişmesi temennisi ve ümidiyle...
Ahmet Hulusi Akkaş, Çağlar Özdemir, Ebru Davulcu, Fikret Yazıcı, Hakan Aydın, Haşim Asil, Hülya Öztekin, Mustafa Öztürk, Mustafa Temel, Sümeyye Derin, Vahit İlhan Çocuk istismarı, multidisipliner yaklaşımla ele alınması ve çocukların yüksek yararının gözetilmesi için titizlikle çalışılması gereken bir konudur. Çocuk istismarı sorununa ilişkin çözüm çabalarına kuşkusuz en önemli katkıyı, bu alanla ilgili bilimsel ve yönetimsel bilgiyi artırma girişimleri sağlayacaktır. Bu girişimlerin multidisipliner bir yaklaşım içermesi, bu konuda son derece sınırlı üretim göz önüne alındığında stratejik bir önem arz etmekte ve çözüm arayışlarını güçlendirecek bir potansiyel taşımaktadır. Belirtilen amaç ve öneme bağlı olarak ProChild Projesi, çocuk istismarı sorununun multidisipliner yaklaşımla ele alındığı editörlü bir kitap üretimini, temel çıktılarından biri olarak belirlemiştir. Bu kitap; çocuk istismarı sorunsalını, tıp, eğitim, hukuk ve iletişim birikimiyle ele almakta, internet gazetelerinde yayımlanan çocuk istismarı haberleri üzerinden temsil sorununa odaklanmakta ve çocuk istismarının dijital bileşenlerini ayrıntılı olarak tartışmaya açmaktadır.
Ayten Kaya Kılıç, Canan Çalağan, Derya Kayma, Dilek Akça Koca, Eda Ermağan Çağlar, Gülçin Orhan, Güneş Gülaydın, Hale Ögel Balaban, Hande Kaynak, Hüsnünur Aslantürk, Kübra Kaplaner, Meşküre Hülya Ünal Karagüven, Müge Akbağ, Özge Erduran Tekin, Şeyma Güldal, Tuğba Türk Kurtça, Yasemin Sanal Özcan Çocuk istismarı konusunun alanyazında önemli bir yere sahip olduğu açıkça görülmektedir. Ancak özellikle son yıllarda yapılan çalışma ve araştırmalar, konuya ilişkin yaklaşımların genel bir bakış açısından çıkmasının ve çocuk istismarı sorununun disiplinlerarası bir bağlamda ele alınmasının gereklilik arz ettiğini göstermektedir. Benzer şekilde, aile ve okul ortamından başlayan saptama ve müdahale sürecinin adli sistemde karara bağlanmasına kadar geçen sürede farklı disiplinlerden farklı uzmanlar tarafından ele alınan çocuk istismarı olgusunda ortak bir anlayışta buluşulması da ayrıca önemli görülmektedir. Çocuk istismarı ve ihmalinin önlenebilmesi ve/veya uygun müdahalelerin sağlanabilmesi, adli sürecin beklendik şekilde yürütülebilmesi için bu durumun sağlanması gerekmektedir. Bu bağlamda, söz konusu kitap çalışması ile bu ihtiyaca cevap verilmesi amaçlanmıştır.
Kitapta, çocuk istismarı konusu psikoloji, sosyoloji, hukuk ve adli bilimler olmak üzere farklı disiplinlerden bakış açıları çerçevesinde ele alınmış; konuya ilişkin güncel bilgiler, etkili bir şekilde faydalanılabilmesi için tanılama, yaklaşım ve uygulama basamakları göz önünde bulundurularak sunulmuştur.
Özlem Gözün Kahraman Modern çağın ebeveynleri, bilim ve teknolojideki gelişmelere bağlı olarak hızla değişen yaşam koşullarında, çocuklarının sağlıklı psikolojik gelişimi için daha fazla endişe hissetmekte ve çocuklarını doğru şekilde desteklemek için uzman desteğine ihtiyaç duymaktadır. Çocukların günlük yaşamlarında maruz kaldıkları stres faktörleriyle sağlıklı bir şekilde baş edebilmeleri, kendileri ve diğerleriyle olumlu ilişkiler geliştirerek sağlıklı psikolojiye sahip olmaları konusunda ebeveynlerin, öğretmenlerin ve uzmanların önemli sorumlulukları bulunmaktadır. Çocukların ruh sağlığı ve esenliğinde bütüncül bir yaklaşımı temel alarak hazırlanan bu kitabın, çocukla çalışan profesyoneller ve çocuk gelişimi alanında öğrenim gören öğrenciler için önemli bir rehber kitap olması hedeflenmiştir.
Banu Tortamış Özkaya, Burcu Ebru Aydoğdu, Didem Altay, Gökçe Kurt, Hilal Çerçel, Jale Davarcı, Meral Kızbes Kılıç, Özlem Yılmaz, Pelin Eraktan, Pınar Haksal Atabay, Utku Beyazıt Çocuk Ruh Sağlığı adlı bu kitabımızın bölüm yazarları, dinamik bir uzman psikolog kadrosundan oluşmaktadır. Kitabın içeriğinde sıralanan bozukluklar; tanım, tarihçe, bozukluğun nedenleri, görülme sıklıkları, tedavi ve eğitim planları açısından detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Bozuklukların ele alınışında özellikle Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından yayınlanan DSM-5 kriterleri gözetilmiş ve her bir bölüm özellikle de okul öncesi eğitim ve çocuk gelişimi alanyazını göz önünde bulundurularak zenginleştirilmiştir. Çocuk ve ergen dönemi ruhsal bozukluklarının yanı sıra kitabımıza, genel okuyucu kitlesi tarafından ilgi çekici olduğunu düşündüğümüz “Oyun Terapileri” ve “Bilişsel Davranışçı Terapiler” başlıkları eklenmiştir. Bunun yanında her birimizin deneyimleyebileceği stres verici yaşam olayları karşısında çocuklarımızı duygusal olarak nasıl destekleyebileceğimize dair bir bölüm de siz değerli okuyucularımızın dikkatine sunulmuştur.
Kitabımızın okul öncesi eğitimi ve çocuk gelişimi alanında yıllardır süren büyük bir ihtiyacı karşılayacağını umuyorum. Kitabımızı, yalnızca akademik boyutta değil, güncel olarak da çocuk psikolojisiyle ilgilenen her okurumuzun beğenisine sunuyoruz.
İlerleyen basımlarda, siz değerli okuyucularımızın görüş ve önerilerine bağlı olarak kitabımızın içeriğini zenginleştirmeyi planlamaktayız. Kitabımızın alandaki ihtiyacı karşılayacağını umar, yeni basımlarda görüşmek üzere hepimizin mutlu, sağlıklı ve başarılı çocuklar yetiştirme ve eğitme amacımıza ulaşmamızı dileriz.
Clemens Bartollas, Frank Schmalleger Yaşı yasal limitlerin altındaki bireylerin suçlu davranışları olarak en geniş şekilde tanımlanabilecek “çocuk suçluluğu fenomeni”, ülkemiz açısından oldukça dikkate değer bir noktaya gelmektedir. Suça karışan çocuklardaki artış kadar, hakkında yasal takibata başlanan ve mahkeme süreçlerine geçiş yapan çocukların oranları ise önümüzdeki yıllara bağlı olarak korkutucu boyutlara doğru ilerlemektedir. Bu durum çocuk suçluluğunu çok boyutlu olarak ele almayı gerektirmektedir ve bu sorunu yaklaşım, müdahale ve en önemlisi de önleme açılarından en rasyonel şekilde ele almayı kaçınılmaz kılmaktadır.
Ülkemizin geleceği olan çocukları her türlü suçlu ortamlardan uzak tutmak ve suçluluğa adım atmalarına neden olan faktörleri tespit ederek müdahale etmek başta devlet mekanizması olmak üzere her kesimin temel görevlerinden biridir. Ülkemizdeki çocuk suçluluğuna bakış konusunda belli bir duyarlılığın olduğu söylenebilir; ancak çocuk suçluluğu literatürü ve çalışmaları ne yazık ki istenen boyutlarda değildir. Bu anlamda elinizdeki bu kitabın, özellikle çocuk suçluluğu literatürü açısından önemli bir boşluğu dolduracağı düşünülmektedir. Bu kitabın diğer önemli bir katkısı ise çocuk suçluluğunu pek çok alandan ele alan çalışma ve araştırmalara ek olarak bu fenomeni kriminolojik boyutu ile de değerlendirme fırsatını sağlayacak olmasıdır. Kriminolojik teori ve yaklaşımları kapsamlı bir şekilde ele alan bu kitabın, çocuğun suçlu davranışının daha iyi anlaşılmasında katkılar sunacağı aşikârdır. Bunun yanı sıra sadece çocuk suçluluğunun anlaşılmasını değil aynı zamanda çocuk adalet sürecini, ıslah, rehabilitasyon ve topluma kazandırma gibi çok önemli konuları da ele almaktadır. Ayrıca, suç ve sapma ile ilgili literatürde oldukça eksikliğini gördüğümüz ampirik çalışmalara da teorik bir alt yapı oluşturacaktır. Böylece kendi toplumumuz ve sosyal dinamiklerimizi içeren teorik çalışmalara ihtiyacımız olduğu gerçeğine de bir başlangıç noktası olarak hizmet edeceği düşünülmektedir.
Yayınlandığı ülkede 9. Baskıya ulaşmış olan ve alanında uzman akademisyenler tarafından dilimize çevrilerek “Çocuk Suçluluğu” adı verilen bu kitabın, çocuk suçluluğu alanına hem akademik hem de pratik boyutta katkı sunacağı kanaatindeyiz. Ayrıca bu kitap; hukuk, adli bilimler, sosyal hizmet, psikoloji, sosyoloji, eğitim bilimleri, çocuk gelişimi, psikolojik danışmanlık ve rehberlik gibi alanların lisans ve lisans üstü eğitimlerinde kullanılabilecek ve çocuk suçluluğu ile ilgili çalışan her kesim için bir başucu kitabı olacaktır.
Medera Halmatov, Sultanberk Halmatov Bu kutuda tam olarak 100 kart bulunmaktadır ve her bir kartta çocuklara sorulacak bir soru vardır. Anne babalar bu soruları çocuklarına sorarak çocukları hakkında daha derin bilgiler edinebileceklerdir. Bu sorular sayesinde çocuklarının duyguları, düşünceleri hakkında şaşırtıcı gerçekler ile karşılaşarak çocuklarını daha yakından tanıma fırsatı bulabileceklerdir. Oyun kartı şeklinde hazırlanan sorular her ortamda kullanılabilir: evde, yolculukta, okulda, doğada...
Ayrıca çocuklarla çalışan uzmanlar da çocuklar ile görüşme sırasında bu sorulardan faydalanabilirler.

Doç. Dr. Medera Halmatov Doç. Dr. Sultanberk Halmatov

Medera Halmatov, Sultanberk Halmatov Bu kutuda tam olarak 100 kart bulunmaktadır ve her bir kartta çocuklara sorulacak bir soru vardır. Anne babalar bu soruları çocuklarına sorarak çocukları hakkında daha derin bilgiler edinebileceklerdir. Bu sorular sayesinde çocuklarının duyguları, düşünceleri hakkında şaşırtıcı gerçekler ile karşılaşarak çocuklarını daha yakından tanıma fırsatı bulabileceklerdir. Oyun kartı şeklinde hazırlanan sorular her ortamda kullanılabilir: evde, yolculukta, okulda, doğada...
Ayrıca çocuklarla çalışan uzmanlar da çocuklar ile görüşme sırasında bu sorulardan faydalanabilirler.

Doç. Dr. Medera Halmatov Doç. Dr. Sultanberk Halmatov

D. Melek Er Sabuncuoğlu, Duygu Korkem, Eren Şahin, Fikriye Eda Karaçul, Filiz Aslan, Hale Dere Çiftçi, Manfred Pretis, Yasemin Çırak Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), sağlığın sınıflandırılma sistemine 2001 yılında yeni bir bakış açısı getiren İşlevsellik, Yeti Yitimi ve Sağlığın Uluslararası Sınıflandırma (International Classification of Functioning, Disability and Health – ICF) sistemini yayınlamıştır. ICF, biyopsikososyal temele dayalı bir sistemdir. Sınıflandırmanın temel amaçları;
1. Sağlık çalışanları, araştırmacılar, siyasetçiler gibi toplumda farklı kullanıcılar arasında sağlık ve sağlıkla ilgili iletişimi artırmak için ortak bir dil oluşturulması,
2. Ülkelerin hastalık yanında sağlık durumunu yansıtması ve ülkeler ya da toplumlar arası karşılaştırma fırsatı yaratması,
3. Hastalıklarla ilgili araştırmaların kapsamının genişletilmesi,
4. ICF’nin sigortacılık, sosyal güvenlik, çalışma, eğitim, ekonomi, sosyal politika gibi farklı sektörler tarafından yasaların hazırlanmasında ve çevresel düzenlemelerde kullanılmasıdır.
ICF, bu çerçevede günümüzde Avrupa'da bazı ülkelerde (İsviçre, İtalya, Portekiz, Almanya, Avusturya, Bulgaristan’da farklı düzeylerde yasal düzenlemeler ve ülkelerde farklı alanlarda uygulamalar) özel gereksinimi olan bireylerin değerlendirilmesi ve/veya eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerinde, yasal düzenlemeler çerçevesinde uygulanmakta ve kullanılmaktadır. ICF, yapısı ve içeriği gereği bireyi yetersizliklerinin yanında becerileri ile çevresel faktörlerin birey üzerindeki etkisine yönelik olarak da ele almakta ve bireyin sosyal, eğitim vb. yaşama katılımı önceliklemektedir. Bu yaklaşım, profesyonellere yeni bir bakış açısı kazandırırken, hizmet alan birey ve ailesinin kazanımlarını da arttırmaktadır. Bu kitap; transdisipliner yaklaşım çerçevesinde çocuklar ile çalışan çocuk gelişimci, ebe, fizyoterapist, hemşire, hekim, odyolog, dil ve konuşma terapisti, okul öncesi eğitimcisi, özel eğitim öğretmeni, psikolog, psikolojik danışman, sosyal çalışmacı vb. tüm profesyonellere ve ayrıca politika yapıcılar ile yöneticilere sistemi tanıma ve kullanımında yol gösterici olacaktır.
Mehmet Ballıkaya, Neriman Aral, Gül Kadan Neden Dans? Hepimizin bir yerlerde herhangi bir zamanda yapmış olduğumuz bir eylem değil midir? Dans, bizi kendi içimizdeki yolculuğa çıkaran bir liman değil midir?
Çocuk ve Dans kitabı, bu sorulara yanıt vermek için başvurabileceğiniz bir kitap. Kitapla, dansın tarihini, dansın farklı görünümlerini gözler önüne sermeyi amaçlarken merkeze çocukları koyduk. Dans ve müzik, çocuklar için ayrılmaz bir bütünü ifade eder. Hepimiz biliriz ki çocuklar bir müzik parçası duydukları anda, müziğin o muhteşem sesine kapılıp kendi hayal dünyalarına yolculuğa çıkarlar. Bu yolculukta onlara kılavuzluk eden de dans olur genelde. Üstelik dans, çocuğa sadece kılavuzluk etmekle de kalmaz, onun tüm gelişim alanlarına inanılmaz katkılar sunar. Onu rahatlatır, dinlendirir ve kendisini fark etmesini sağlar.
Sadece bu kadar mı? Elbette hayır. Bizim için her zaman ön planda olan özel gereksinimli çocuklarımız için de dans oldukça önemlidir. Onların kendilerini tanımalarında önemli bir yardımcıdır.
Çocuk ve Dans kitabı, sizleri muhteşem bir yolculuğa çıkaracak, belki de bugüne kadar fark etmediğiniz pek çok gerçeği fark etmenizi sağlayacak. Kitabın ilk sayfasından son sayfasına kadar inanılmaz bir geziye hazır mısınız?
Dans ile dolu günlere!
Betül Aydın Bebeklik, çocukluk ve ergenlik yılları bilişsel, sosyal ve motor gelişiminin yoğun olduğu dönemlerdir.
Bu kitap, söz konusu dönemleri gelişimsel açıdan ele alarak bireyin bio-psiko-sosyal gelişimindeki temel ve kritik noktaları vurgulamaktadır.
Anne baba ve çocuk etkileşimi, çocuk istismarı, çocuğun sosyal gelişimi ve ahlak gelişimi ayrıntılı olarak incelenmektedir.
Ergenlik ve genel gelişim özelliklerinin yanı sıra ergenlik yıllarında yaşanabilen sorunları temelden etkileyecek hususlar üzerinde durulmuştur. Ergenlikte öfke ve başa çıkma süresi ile depresif duygulanım, depresyon ve intihar olgusu ile ilgili püf noktalarına temas edilmiştir.
Ayrıca, ailelere bu yaşam dönemlerindeki çocukları ile nitelikli iletişim ve birlikteliği yeşertici öneriler sunulmuştur.
Burcu Ebru Aydoğdu, Cemrenur Karaaslan, Esranur Çelik, Fatma Kandemir, Fatma Zeynep Saylık, Gül Muhtar, Hazal Rümeysa Aslan, İpek Aktepe Yokuş, Lerzan Yılmaz, Murat Genç, Olcay Bozkuş, Özlem Çakmak Tolan, Pınar Acet, Rojin Yazar, Selma Karahan, Sema Fincan, Serdem Benan Tümer Elinizdeki kitap, çocuk ve ergenlerde ruh sağlığını odağına alan, güncel alanyazın ve tanılar üzerinden yapılandırılmış bir kaynaktır. Kitap bölümleri ve bölüm içerikleri oluşturulurken hem alanda çalışan psikolog ve psikolojik danışmanların faydalanabileceği hem de psikoloji bilimine meraklı olan kişilerin, öğretmenlerin ve ebeveynlerin okuyabilecekleri ve yararlanabilecekleri bir eser olmasına dikkat edilmiştir. Bununla birlikte, çocuklarımızın büyüme yolculuğunda çok önemli bir yere sahip öğretmenlerimizin de onları daha iyi tanıma ve anlamaları adına yararlanabilecekleri bir kaynak olması amaçlanmıştır. Kitap bölümlerinde sadece psikolojik bozukluklar değil, aynı zamanda travmatik yaşantılar, yas, kronik hastalık tanısı gibi zorlayıcı yaşam olayları hakkında bilgi veren, psikolojik bozukluklardan bağımsız olarak ebeveynlere çocuk yetiştirme tutumları noktasında yardımcı olabilecek öneri ve bilgilerin olduğu bölümlere de yer verilmiştir. Böylece çocuk ve ergenlerde psikolojik tanıların ötesinde olan boyutların da kapsanması amaçlanmıştır. Her bir bölümü okuyan okuyucularımız, bölüm sonunda herhangi bir bozukluğun nedenleri, görülme sıklığı, risk faktörleri ve tedavi yöntemleri ile ilgili bilgi sahibi olacaklardır. Bununla birlikte okul rehberlik servislerinde çalışan psikolojik danışman ve rehber öğretmenler için de bozukluklar ile ilgili yararlanabilecekleri bilgiler aktarılmıştır.


Abbas Türnüklü, Aliye Nevra Buldur, Asena Türk, Asiye Kumru, Ayça Ülker, Ayfer Dost Gözkan, Aysun Doğan, Berna Akçınar, Burcu Buğan Kısır, Cansu Alsancak Akbulut, Demet Vural Yüzbaşı, Duygu Eslek, Ebru Aktan Acar, Ebru Özbek, Elif Akdağ Göçek, Emel Akay Tunal, Ersoy Erdemir, Ferhunde Öktem, Feyza Çorapçı, Fulya Türk, Gizem Arıkan, Görkem Demirdöğer Güller, İlgi Ertem, İlknur Çoban, İnci Vural, İrem Metin Orta, Karen M. T. Turner, Leyla Özer, Matthew R. Sanders, Meltem Tercan Özyurt, Nazlı Baydar, Nebi Sümer, Neslihan Güney Karaman, Neşe Erol, Nevra Atış Akyol, Nihal Yeniad, Perran Boran, Revan Mustafa, Rukiye Kızıltepe, Selin Kitiş, Serra Müderrisoğlu, Sevda Bekman, Sevgi Tunay Aytekin, Sevil Akaygün, Sezin Benli, Sibel Halfon, Taner Güvenir, Türkan Yılmaz Irmak, Umut Kuruüzüm, Virna Gülzari, Yudum Söylemez, Z. Hande Sart, Zeynep Şimşek Bugüne sıkışıp kaldığımız, geleceğe bakamaz ve hayal bile kuramaz olduğumuz bir çağda, çocukluk ve gençlik dönemindeki önleme bilimi uygulamaları üzerine bir kitap, gelecekle ilgili düşünmek ve geleceğe hazırlanmak için bir çağrı gibi. Ruh sağlığı ve gelişim sorunları için özellikle risk taşıyan çocuklara beceri kazandırmayı öncelerken yetişkinlerin de güçlendirilmesine, okulları ve evleri çocuklara güvenli ortamlar kılmaya yönelik bulgular hepimize yol gösterici. Emek verenlerin kuşaklara ve yıllara yayılan çabalarını okumak ise çocukların gelişimi için toplumsal sorumluluğa ortak ve her birimizin kendi çapında öncü olmamız için yüreklendirici.
Prof. Dr. Yankı Yazgan
Çocuk, Genç ve Yetişkin Psikiyatristi
Öğrencilerin, alanda çalışanların ve bilim insanlarının heyecanla okumak isteyeceği; ailelerin ve çocukların esenliğine adanmış bu mükemmel kitap, Türkiye'de uygulamaları belki çok eskiye dayanan ancak bilimsel incelemede görece yeni olan “önleme” programlarını içerik ve hedef kitle çeşitliliği açısından kusursuz biçimde kapsayan, ehil ellerden çıkmış müthiş bir kaynak! Eşsiz bir arşiv!
Prof. Dr. Melike Sayıl
TED Üniversitesi Psikoloji Bölümü / Gelişim Psikolojisi
Çocuk ve Ergenler için Önleyici Müdahale Programları kitabı, ülkemizde önleme biliminin konu ve yaklaşımlarını derli toplu bir araya getiren önemli bir kaynaktır. Kitap, önleme bilimini ülkemiz biliminin gündemine getirerek psikoloji ve ilgili alanlarda yürütülen bilimsel ve müdahale çalışmalarına güçlü bir zemin oluşturmaktadır. Bu hâliyle de kitap, psikolojik girişim çalışmalarını sadece sağaltım anlayışının dışına taşıyarak psikoloji biliminin gerçek misyonuyla uyumlu hâle getirmektedir.
Prof. Dr. Mehmet Eskin
Koç Üniversitesi Psikoloji Bölümü / Klinik Psikoloji
Değerli bilim insanı Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı hocamıza ithafen hazırlanan bu kitap, Türkiye'den çeşitli kuruluşlardan bilim insanları ve sivil toplum çalışanlarının emeklerini bir araya getiren bir içeriğe sahip. Farklı konularda çocuk ve ergenlerin sağlıklı gelişimine destek sağlayacak, kanıta dayalı ve çözüm odaklı önleyici müdahale çalışmalarına yer veren bu kitap, üstün bilimsel nitelikte yazılmış bir eser olarak çok umut verici. Önleme biliminin ülkemizdeki çocuk ve ergenlere yararlı olmasına her geçen gün daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde, katkısı olan herkese teşekkürler...
Prof. Dr. Figen Çok
Başkent Üniversitesi Eğitim Bilimleri Bölümü / Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık
Alparslan Akdoğan, Emirhan Aktaş, Meral Sert, Nurten Sargın, Vedat Bakır, Volkan Kutluca İnsan var olduğundan beri doğal afetlerden savaşlara, şiddetten kazalara birçok afet, kriz gibi travmatik yaşantı olarak adlandırılan olağanüstü olaylara tanık olmakta ve maruz kalmaktadır. Ancak son yıllarda olağanüstü olaylarda hızlı bir artış olduğu gözlenmektedir. Örneğin ülkemizde bugün 15 yaşındaki çocukların maruz kaldığı, tanık olduğu bazı olaylara bakıldığında terör saldırıları, okul servis kazaları, uçak, helikopter ve tren kazaları, savaşlar, depremler, seller, yangınlar, çığ faciası, artan aile içi şiddet ve istismar vakaları, ekonomik krizler ve pandemi ön plana çıkmaktadır. Tüm bu yaşananlara bakıldığında çocuk ve ergenler için ruh sağlığını tehdit eden, son derece zorlayıcı yaşam olayları olduğu görülmektedir. Alan uzmanlarının en önemli görevlerinden birisi de olağanüstü durumlarda çocukların ruhsal sağlıklarının korunmasına yardımcı olmak ve psikososyal destek sağlamaktır. Bu kitap ile olağanüstü durumların neler olduğu tanımlanmış, tek tek ele alınarak açıklanmaya çalışılmış, olağanüstü durumlarda çalışanlara ve olağanüstü etkinliklerde kullanılacak etkinlik örneklerine yer verilmiştir. Kitabın başta çocuk ve ergenler olmak üzere tüm alan uzmanlarına ve bu konulara ilgi duyanlara yararlı olması dileğiyle...
Sondra Smith Adcock, Catherine Tucker Bu kitap, çocukluk ve ergenlik döneminde karşılaşılan sorunlarla başa çıkmada çocukları ve ergenleri güçlendirmeleri ve ebeveynlerle iş birliği ilkelerine vurgu yaparak uzmanların sürece profesyonel düzeyde müdahale etmeleri için bir rehber olarak hazırlanmıştır. Kitabın birinci kısmında, çocuk ve ergenlerle psikolojik danışmada tarihsel ve bağlamsal eğilimler konusuna yer verilmektedir. Ardından yasal ve etik konuların psikolojik danışma sürecindeki rolüne vurgu yapılmış ve uzmanların hangi yeterlilikler çerçevesinde kendini geliştirmesi gerektiği, uygulamalar sırasında karşılaşabileceği olası sorunlarda ve etik ikilemlerde hangi kurumlardan destek alacağı, nasıl davranacağı ve hangi mevzuatı takip edeceği gibi sorulara cevaplar aranmıştır. Ayrıca nörobiyoloji alanından psikolojik danışmaya ilişkin çıkarımların yapıldığı bu kitap, uzmanlara bebeklikten ergenliğe bağlanmaya, travmaya ve iyileşmeye dair rehber olma niteliği taşımaktadır. Kitabın ikinci kısmında ise, çocuk ve ergenlerle çalışan uzmanlara kuramsal bir çerçeve sunulmuştur. Bu bağlamda; psikodinamik yaklaşımlara, insancıl yaklaşımlara, bilişsel-davranışçı yaklaşımlara, aile ve örgütsel sistem yaklaşımlarına, yapılandırmacı yaklaşımlara yer verilmiştir. Her bir yaklaşım açıklanırken bu yaklaşımların temel kavramlarına, çocuk ve ergenlerle psikolojik danışma sürecinde uyarlama şekillerine ve bu terapötik süreçte kullanılabilecek tekniklere dair açıklamalar getirilmiştir. Kitabın en son kısmında ise bebeklik döneminden beliren yetişkinliğe kadar geçen zaman dilimi yaş aralıklarına bölünerek her bir yaş aralığındaki fiziksel, beyin, kimlik, bilişsel ve psikososyal gelişim özelliklerine ve bu gelişimlerde yaşanan sorunlara odaklanılmıştır. Her bir yaş aralığında karşılaşılan duygusal, davranışsal, sosyal ve uyum sorunlara dair örnekler verilmiş ve bu sorunlara özgü müdahale önerileri getirilmiştir. Kitapta yer alan her bir bölüm; terapötik süreçte dikkat edilmesi gereken noktalar, müdahale önerileri, alıştırmalar, vaka örnekleri ve öneri niteliğinde basılı ve çevrim içi kaynaklar ile zenginleştirilmiştir. Bu kitabın; çocuk ve ergenlerin dünyasını anlamayı, onları güçlendirmeyi ve onlara destek vermeyi hedefleyen ebeveynlere, öğretmenlere ve psikolojik danışmanlara yararlı olması beklenmektedir.
Mustafa Ün, Sinem Yegül, Burcu Çoşanay, Ramazan İnci, Mehmet Akit Kay, Oğuz Emre, Rukiye Arslan, Ramazan inci, Oğuz Emre, Ruhigül Turan, Merve Betül Ataş, İlhan Çiçek, Ayşegül Ulutaş, Serpil Pekdoğan, Merve Yıldız, Şahin Göğebakan, Mine Ayanoğlu, Burcu Çoşanay, Ayşegül Ulutaş, Ayşenur Kurçak, Mehmet Akil Kay, Oğuz Emre, Cihangir Kaçmaz, Nurcan Alagöz, Neda Akçalı, Suna Tarkoçin, Oğuz Emre Bu kitap, hastanede görev yapan çocuk gelişimcilere, pediatri hemşirelerine ve bu mesleklerin adaylarına çocuk hasta ile çalışmalarında rehberlik edecek niteliktedir. Kitapta, hastane sürecindeki çocuğa yaklaşım ile ilgili genel bir bakış kazandırmanın yanı sıra hastanede kalış ve yatış sürecinde çocuklarla ve ebeveynleriyle nasıl bir yol izleneceği ile ilgili gerekli bilgi ve uygulamalar yer almaktadır.
Çocukluk döneminde hastanede yatış hem ebeveyn hem de çocuk için zor bir süreçtir. Hastaneye yatış sürecinde çocukların korku ve endişelerini azaltmak için ve karşılaşacakları sorunlarla başa çıkmayı öğrenmeleri için yapılan çalışmalar önemli rol oynamaktadır. Tüm bu süreçlerde çocuk gelişimcilere, pediatri hemşirelerine ve ebeveynlere önemli görevler düşmektedir. Hastanede görev yapan çocuk gelişimciler, pediatri hemşireleri hem çocuk hem de anne babalar için sağlık hizmetlerinde önemli rol oynayan kişilerdir. Bu noktadan hareketle, çocuk gelişimcilerinin ve adaylarının, pediatri hemşirelerinin ve adaylarının hastanede çalışmalarına ışık tutacak şekilde hazırlanan bu eser alanda önemli bir kaynak niteliğindedir.
Cansev Karakuş Çocuklara okumayı sevdirmede ve okuma kültürü kazandırmada erken çocukluk yılları kritik yaşlardır. Araştırmalar; bebeklikten itibaren kitap okunan ve kitaplarla olumlu iletişim içinde olan çocukların gelişim alanlarının (bilişsel, dil, sosyal gelişim) desteklendiğini ve ileride akademik başarılarının olumlu etkilendiğini göstermektedir. Çocukla kitap arasında iyi bir iletişim kurulabilmesi için ebeveynlere ve eğitimcilere önemli görevler düşmektedir. İlk olarak, çocukların bebeklikten itibaren kitaplarla fiziki olarak karşılaşmaları, evlerinde ve sosyal çevrelerinde kitapları görmeleri şarttır. İkinci husus, çocukların gelişimlerine, ilgi ve ihtiyaçlarına uygun nitelikli kitaplarla tanışmalarıdır. Bu tanışma, yetişkinlerin küçük yaşlardan itibaren çocuklara kitap okumaları aracılığıyla gerçekleşir. Kitap okuma esnasında yetişkin ile çocuk arasında kurulan bağ ve iletişim, çocuğun kitabı ve okumayı sevmesine katkı sağlar. Kitaplar çocuk için eğlenceli öğrenme araçları olarak kullanılmalıdır. Bunun için çocuklara kitap okurken etkileşimli ve eğlenceli etkinliklerle okuma süreci zenginleştirilmelidir. Kitap okurken kullanılabilecek çocuk merkezli yaklaşımlar ve çocukların ilgisini çekecek eğitim materyalleri ile okuma süreci daha keyifli hâle getirilebilir. Sadece okul öncesi yıllarda değil, okuma-yazmanın öğrenildiği ilkokulun ilk yıllarında da özellikle kitap okumanın çocuklar için ders olarak algılanmasını önleyici, çocuklara okumayı sevdirecek uygulamalar yapılmalıdır.
Bu kitapta; erken çocukluk yıllarında (0-8 yaş) çocuklarla kitapları buluşturmanın önemi, yaş gruplarına göre kitap seçim önerileri, çocuklara kitap okurken kullanılabilecek alternatif yöntem ve teknikler ile etkinlik önerileri, etkinlik planları ve kitap okurken kullanılabilecek materyal örneklerine yer verilmiştir. Bu kitabın, çocuk gelişimi önlisans ve lisans, okul öncesi ve sınıf öğretmenliği lisans öğrencileri ile ebeveynlere yol gösterici bir kaynak olacağı düşünülmektedir.