Psikolojik \ 1-2
Rezvan Ameli En son ne zaman bir üzümü, bir kirazı bir ısırık elmayı çok yavaş çiğnediniz ve gerçekten tadını aldınız ve kokusunu algıladınız? Elbiselerinizin kumaşının cildinizde bıraktığı hissi algılamak için ne sıklıkta zaman ayırıyorsunuz? Hiç yünün, pamuğun ve ipeğin hissettirdiği duygunun bilincine vardınız mı? Hiç tüm dikkatinizi tek bir nefes alıp vermeye odakladınız mı ve bunu başlangıcından sonuna kadar dikkatlice takip ettiniz mi?
Farkındalık, mevcut anı bilinçli bir akıl ve şefkatli, açık ve sevgi dolu bir kalp ile algılamaktır.
Hepimiz her bir anda gövdemizde, aklımızda ve kalbimizde nelerin olup bittiğini bilecek kapasitedeyiz ve algıladığımızı kabul etme ve bununla dost olma kapasitesine sahibiz. Farkındalık bize deneyimlerimize tam olarak katılımcı olmak ve hayatı sansürsüz yaşamak için gerekli olan tüm araçları sunabilir.
Esra Gül Koçyiğit Bedensel ve ruhsal varlığını tehlikede olduğunu değerlendiren bireyde meydana gelen huzursuzluk korku ve kaygıya neden olur. Yaşamı tehdit eden gerçek bir tehlike karşısında yaşanan duygu korku iken, nedeni belli olmayan, somut bir tehlikenin olmadığı durumda yaşanan huzursuzluk ve tedirginlik hali ise kaygı (anksiyete) olarak ifade edilmektedir.
Günümüzde pek çok çocuk ve yetişkin düzeyde insan kaygı bozukluklarından mustariptir ve çeşitli şekillerde bu sorunla başa çıkmak için mücadele etmektedir. Kaygı ve korkunun ortaya çıkmasında genetik faktörler, bakım verenler, bireyin çocukluğundan itibaren model aldığı kişiler, aile ve okul yaşantılarının önemi büyüktür.
Kaygıyı tanımak onunla baş etmeyi kolaylaştırır. Bu nedenle bu kitapta hem yetişkin hem de çocuklarda görülen kaygı bozukluklarının özellikleri, nedenleri, yaygınlığı, tedavisi ve çeşitli baş etme stratejileri okuyucunun bilgisine sunulmuştur.
Claude STEINER Duygusal Okuryazarlık, bugünün dünyasında başarılı olabilmek için gerekli olan kişisel gücün vazgeçilmez bir kaynağıdır. Bu kitap size adım adım kalp zekâsı ile duygusal okuryazarlık becerisini nasıl elde edileceğini gösterecek.
“Duygusal okuryazarlık, sağlıklı bir gelişim için önemlidir.”
Benjamin Spock, M.D.

“Empatiyi öğrenmek ve öğretmek için... ve duyguları saygı ve olgunlukla açıklamak için önemli bir araç.”
Riane Eisler, “The Chalice and the Blade,
Sacred Pleasures and Partnership Way Kitabı”nın yazarı

“Steiner... nasıl ileti (mesaj) verileceğini, alınacağını ve reddedileceğini... ve nasıl algılanılacağını ve iletişim kurulacağını öğretiyor... o duygusal etkileşim hakkında pek çok içsel bilgi sunuyor.”
Publishers Weekly

“Eğer bu yeni dilde biz yeterince uzmanlaşırsak, dünyayı değiştiririz.”
Elaine Aron, "The Highly Sensitive Person'in” yazarı

“... adım adım arkadaşlığa götüren bu programı kaçırmayın.”
Susan Page “How One of You Can Bring the Two of You Together".
En çok satan kitabın yazarı
AN
Deniz Altınay Anda olmak, anlık yaşamaktan tamamıyla farklıdır. Anlık yaşamak bağlantısız bir şekilde kaçış, inkâr ve sağlıksızlık olarak karşımıza çıkarken anda olmak derin ve karşılıklı etkileşimle zamanın ruhunu yakalamaktır. An, sahip olduğumuz tek zaman dilimidir ve eğer içinde değilsek yaşamımızda çok şey kaybediyor olabiliriz. Geçmiş, gelecek ya da her ikisi bizi esir almış olabilir. Bu durumda kurtuluş, an felsefesini anlamak ve şimdiki zamanın içine girip anın parçası olmaya çalışmaktan geçiyor olabilir. Bu kitap, size bu sürecin kapılarını aralamak için hazırlanmıştır. Farkındalık her şeydir, bilen ile bilmeyen bir olmaz. Bildiklerinizi siz yönetirsiniz, bilmedikleriniz sizi yönetir.
Serap Akgün - Arzu Araz Anlaşmazlıklarımızı Çözebiliriz Çatışma Çözümü Eğitim Programı, çocuklarımıza bazı sosyal becerileri kazandırarak, okullarımızda yaşanan şiddeti önleyebilmek amacıyla geliştirilmiştir. Programın hedefi ilköğretim öğrencilerine, yaşadıkları çatışmaları şiddete başvurmadan, yapıcı yollarla çözme becerisini kazandırmaktır. Program, çocukların bilişsel kapasiteleri ve psiko-sosyal gelişimleri göz önünde bulundurularak, uygulayıcının ağzından yapılandırılmıştır. Sınıftaki tüm öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirilen toplam 21 oturumda, çeşitli malzemeler kullanılmaktadır. Kitap, yazılı ya da görsel malzemelerin yer aldığı araç-gereç setini de içermektedir. Programın hedefine ulaşması; cesur, idealist ve yeniliklere açık öğretmenler aracılığıyla gerçekleşecektir.


İÇİNDEKİLER
Bölüm I ÇATIŞMA ÇÖZÜMÜ
Okullarda Şiddet
Saldırganlık
Duygular
Öfke
Empati
Çatışma Nedir?
Bölüm II ANLAŞMAZLIKLARIMIZI ÇÖZEBİLİRİZ EĞİTİM PROGRAMI
1. Oturum : Merhaba
2. Oturum : Duygularımız
3. Oturum : Yüzüm Duygularımın Aynası
4. Oturum : Farklı Durumlar Farklı Duygular
5. Oturum : Empati Kuruyorum
6. Oturum : Hepimiz Öfkelenebiliriz
7. Oturum : Sakin Ol… Gevşe
8. Oturum : Öfkemi Kontrol Ediyorum
9. Oturum : Sevgili Arkadaşım
10. Oturum : Birlikten Kuvvet Doğar
11. Oturum : Bazen Anlaşamayabiliriz
12. Oturum : Çözüm: Yapıcı Davranmak
13. Oturum : İkimiz de Kazanabiliriz
14. Oturum : Dinlemeyi Öğreniyorum
15. Oturum : Kendimi İfade Ediyorum
16. Oturum : Çözüm Yolları Üretiyoruz
17. Oturum : Yaşayarak Öğreniyorum
18. Oturum : Öğrendiklerimi Kullanıyorum
19. Oturum : Sataşma ile Başedebilirim
20. Oturum : Kaza mı Kasti mi?
21. Oturum : Evet, Anlaşmazlıklarımızı Çözebiliriz

Aylin Aras, Ayşe Büşra İplikçi, Ayşen Maraş, Belgin Üstün Güllü, Beyza Ünal, Burcu Pınar Bulut, Derya Özbek Şimşek, Didem Türe, Ece Bekaroğlu, Elif Usta, Emine İnan, Gökçen Bulut, Hatice Işık, Huri Gül Bayram Gülaçtı, Muhammed Seyid Raşid Bağçivan, Nur Taluy, Tuğba Yılmaz, Yağmur Ar Karcı, Zulal Törenli Kaya Anne babalık deneyimini anlamlandırabilmek için disiplinler arası bir bakış açısıyla çalışılması gerekmektedir. Annelik ve babalık ile ilgili bilişsel süreçleri, duygu ve davranışları inceleyen psikoloji alanındaki çalışmalar da oldukça önem arz etmektedir. Kitap, bu alandaki farklı konuları güncel araştırmaların ışığında teorik ve pratik bilgilerle incelemektedir. Kitapta; bağlanma, doğum travması, anne duyarlığı, baba katılımının çocuk gelişimindeki etkisi, postpartum dönemde kaygı bozuklukları, babalarda doğum sonrası depresyon, zorlu başlayan annelik deneyimleri, annenin nesnesi olarak çocuk, ebeveynlik mükemmeliyetçiliği, annelikte beden imajı, annelikte suçluluk ve utanç, anne ve çocuk arasında simbiyotik ilişki, psikosomatik aileler, aile bağlamında toplumsal cinsiyet rolü gelişimi, farklılaşan ebeveyn yaklaşımları, nesiller arası annelik deneyimleri ve boşanma sürecinde anne baba olma deneyimleri gibi farklı konular ele alınmaktadır. “Anne Babalığa Psikolojik Bakış” kitabı psikoloji alanında çalışan uzmanlar için önemli bir başvuru kitabıdır. Eser, psikoloji bölümlerinde klinik psikoloji ve gelişim psikolojisi ana bilim dalındaki derslerde; psikolojik danışmanlık ve rehberlik, sosyal hizmet uzmanlığı gibi bölümlerde anne babalık ile ilgili açılan tüm seçmeli derslerde okutulabileceği gibi anne baba olan okuyucuların da ilgiyle takip edebileceği konuları içermektedir.
Paddy C. Favazza, Michaelene M. Ostrosky, Chryso Mouzourou “Bu kitap öğretmenlerin tüm çocukları kucaklayarak onların farklılıklarını anlamaları, kabul etmeleri ve arkadaşlığı teşvik etmelerini sağlayan denenmiş ve bilimsel araştırmalara dayalı stratejiler sunuyor.”
Karen E. Diamond, Ph.D., Emekli Profesör, Purdue Üniveristesi
“Anaokulu ve ilkokul öğretmenlerinin, her bir çocuğun sınıfa anlamlı bir şekilde dâhil edilmesinin desteklenmesine yardımcı olacak çok sayıda kaynak ve pratik stratejiler [içermektedir.]."
Laurie A. Dinnebeil, Ph.D., Toledo Üniveristesi; Journal of Early Intervention editörü
“Çeşitli erken çocukluk ortamlarını sosyal kabul ve eğitimsel başarı için daha adil ve etkili alanlara dönüştürmeye hazır bir şaheser.”
Donald Wertlieb, Ph.D., Erken Çocukluk Gelişimi ve Engellilik Hakları Ortaklığı (PECDDR), Emekli Profesör, Eliot-Pearson Çocuk Çalışmaları ve İnsan Gelişimi Bölümü, Tufts Üniversitesi


Çocuklar arasında zorbalığı önlemek, küçük çocukların çeşitliliği anlamasına ve kabul etmesine yardımcı olmakla başlar; ne kadar erken o kadar iyi. Okul ekibinizin kullanıma hazır bu kaynağa ihtiyacı olmasının nedeni budur, tutum gelişiminin kritik ilk yıllarında sosyal kabulü teşvik etmenin basit, eğlenceli ve etkili bir yolu.
Anaokulu, birinci ve ikinci sınıflar için mükemmel olan bu kitap, normal okul gününe uygun, uyarlanabilir, pratik stratejilerden oluşan bir araç olan, alanda test edilmiş, araştırmaya dayalı Arkadaş Edinme Programı’nı sunmaktadır. Öğrencilerin, üç farklı yöntemle birbirlerinin farklılıklarına saygı duymalarına ve onları kabullenmelerine yardımcı olacaksınız: 1) farklılık temalı hikâyeler okumak ve kısa sınıf tartışmaları yapmak, 2) farklı geçmişlere sahip çocukları oynamaya ve etkileşime girmeye teşvik eden küçük öğrenme grupları oluşturmak ve 3) evde tartışmaya devam edebilmeleri için okuduğunuz hikâye kitaplarını ailelerle paylaşmak.
BU PROGRAMI AŞAĞIDAKİLERİ YAPMAK İÇİN KULLANIN:
Mevcut sınıf etkinliklerinizi -çember zamanı, sınıf tartışması, işbirlikli oyun– sosyal kabul ile ilgili önemli derslerle zenginleştirin.
Öğrencilerin okuryazarlık becerilerini, onlar farklılıkları kabul etmeyi ve takdir etmeyi öğrenirke, güçlendirin.
Farklı yeteneklere, geçmişlere ve aile yapılarına sahip çocuklar arasındaki arkadaşlığı destekleyin.
Farklı dünyamızı yansıtan kitapları, oyuncakları ve diğer materyalleri seçin.
Farklı öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılamak için evrensel öğrenme tasarımı (EÖT) uygulayın.
Kabul etme ile ilgili küçük öğretilebilir anlar için “anlık tepki verin”.
Ailelerin çocuklarıyla birlikte kullanabilecekleri stratejilerle ev-okul bağlantısını artırın.
Öğretmenler ve okuldaki ekipler için yansıtıcı faaliyetler yoluyla kabulün nasıl geliştirildiğinin anlaşılmasını güçlendirin.

DEC / NAEYC tarafından önerilen uygulamalar ve İngilizce Dil Sanatları Ortak Temel Devlet Standartları ile uyumlu olan bu kanıtlanmış program, konuksever, kapsayıcı ve kültürel olarak duyarlı bir sınıf oluştururken öğrencilerin sosyal ve akademik becerilerini artıracaktır.
Yıldırım B. Doğan Babaanne; merak eden, merak ettiğini kovalayan, öğrenen, öğrendiklerini bildikleri ile sınayan sonra bilgi dağarına yerleştiren birisi. Açık ve seçik, keskin, nezaketi eksik etmeyen biri. Torunu ise ruh hekimi bir psikoterapist. Babaanne 1965 yılında böbrek hastalığından ölmüş. Sene 2020'ler... Babaanne ve torun buluşuyorlar. Nerede? Torunun hiç boş kalmayan ve boş kalmayacak görünen zihninde. Öte zamandan bu zamana konuk olarak torununun zihnine yerleşen Fahriye Tomris, torununun mesleği ile yakından çok ilgili. Sanal kavuşmaları beraberinde hareketli bir söyleşmeyi getiriyor. Soran-yanıtlayan rollerinin hızla değiştiği bu söyleşmede neler konuşmuyorlar ki: Çökkünlük (depresyon) saplantılı-zorlantılı hâl (obsesif-kompulsif zorluk) bağımlılık, cinsellik, iletişim süreci… Kısaca çağcıl psikiyatrinin belli başlı konuları. Konuşmaları Türkçenin yetkinliğinin bir başka kanıtı değerinde. Tıbbi terimlerin uzak tutulması şeklindeki asal benimseme hem babaannenin hem de torunun özen gösterdikleri bir tutum.
Bu söyleşmede yeriniz hazır. Söyleşmeye tanık olurken kimi zaman Fahriye Tomris'in, kimi zaman torunun sandalyesini paylaşacaksınız. Ancak çoğu zaman kendi sandalyenizde kalmayı yeğ tutacaksınız. Hadi! Başlıyor!...
Abdulkadir Haktanır, Aslı Kartol, Bülent Dilmaç, Cem Gençoğlu, Durmuş Ümmet, Elif Nur Bozer Özsaraç, Hatice Yıldız Durak, Kamil Arif Kırkıç, Menşure Alkış Küçükaydın, Mustafa Sarıtepeci, Olcay Yılmaz, Sebahat Sevgi Uygur, Seher Esen, Selim Gündoğan, Serhat Arslan, Sinan Okur, Tolga Seki, Vedat Bakır, Yusuf Bayar, Yücel Gelişli, Zeynep Şimşir Gökalp Alanında büyük başarılar gösteren kişilerin her birinin kendine özgü bir hikâyesi vardır. Bu başarı hikâyelerinin ise birtakım ortak noktaları bulunmaktadır. Bu ortak noktaları bir araya getirerek matematiksel bir başarı formülü elde etmek mümkün olmasa da başarıya giden yolu kolaylaştıran unsurları belirlemek mümkündür. Bu doğrultuda, geçmişten günümüze filozoflar, bilim insanları ve politikacılar, başarıyı etkileyen faktörleri açığa çıkarmaya çalışmıştır.
Geçmiş yıllarda bireylerin, özellikle de öğrencilerin başarıya ulaşmasını sağlayan temel unsurların zekâ ve yetenek gibi bilişsel beceriler olduğu kabul edilmekteydi. Ancak son yıllarda eğitim bilimleri ve sosyal bilimlerdeki gelişmeler, zekâ ve yeteneğin başarıya ulaşmada yeterli olmadığını, birtakım bilişsel olmayan becerilere de ihtiyaç duyulduğunu ortaya koymuştur. Hatta bazı araştırmacılar, duyuşsal faktörlerin başarıya ulaşmada zekâdan çok daha etkili olabileceğini iddia etmiştir.
Duyuşsal faktörler; motivasyondan öz disipline, mutluluktan duygusal zekâya, benlik saygısından empatiye kadar uzanan pek çok beceriyi kapsamaktadır. Bu beceriler öğrenilebilen ve öğretilebilen beceriler olduğu için başarıya giden yolu açan birer anahtar olarak düşünülebilir. Öğrencilerin başarının anahtarlarını elde edebilmesi için ailelere, öğretmenlere, araştırmacılara, yöneticilere ve politika yapıcılara birtakım görev ve sorumluluklar düşmektedir. Bu kitap, araştırmacılar olarak bu konudaki sorumluluklarımızı yerine getirmenin bir ürünüdür. Bu kitap aracılığı ile araştırmacıların, öğretmenlerin, öğretmen adaylarının ve ailelerin başarıyı etkileyen duyuşsal faktörler ile ilgili farkındalık kazanmaları ve birtakım bilgileri edinmeleri amaçlanmaktadır.


Bernard Roth, HarperBusiness Stanford Üniversitesindeki d.school kurucularından olan Bernard Roth, gerçekleşeceği konusunda umudumuzun olmadığı hedeflerimize ulaşmamız için bize, tasarımcı düşünme gücünü tanıtarak başarma alışkanlığını nasıl edinebileceğimizi anlatıyor.
Tek kelime ile bu kitap muhteşem.
Başarma Alışkanlığı, çağın gerektirdiği değişimi sağlamak için son zamanlarda kaleme alınan en yalın kitaplardan biri. Kolaylıkla ve sistemli bir şekilde değişimi ve dönüşümü sağlayarak kişideki kararlılığın ortaya çıkmasını hedefliyor ve başarıya giden yolun haritasını veriyor.
Sorunları, farklı bir strateji izleyerek yeni fikirlere dönüştürüyor; başarının, mutluluğun ve huzurun sürdürülebilir olmasını sağlayacak önemli bilgiler ve uygulamalar sunuyor.
Roth, hayatımızda farklı bir deneyim yaratıyor; tasarlanmış bir dizi tartışmayla, hikâye, öneri ve egzersizle başarı alışkanlığı oluşturuyor. Değişime ihtiyacı olan her bir kişinin, kurumun, yatırımcının ve girişimcinin rahatlıkla uygulayabileceği tasarım kaynakları sunuyor. Hepimizin içinde var olan, olumlu değişim için gereken gücü farkına vardırıp, uyandırmaya ve harekete geçirmeye yardımcı oluyor.
Bernard Roth, kendi içimizde oluşturduğumuz engelleri kaldırıp, kendimize güvenmemizi sağlıyor. Dikkatsizliklerimizi ve kayıplarımızı ortadan kaldıran metotlar öneriyor.
Mazeretleri bir tarafa koy...
Artık senin zamanın... Denemelisin... Yapmalısın...
İstediğin ne varsa vakit kaybetmeden harekete geç...
Başarılı, mutlu ve huzurlu ol... Haydi! Ne duruyorsun...
Sharon Perkins RN - Stefan Korn - Scott Lancaster - Eric Mooij Babalığın harika dünyasına hoş geldiniz! Bu heyecan verici bir andır ama bir parça ürkütücü de olabilir. Neyse ki neşe kaynağınız olacak miniğinizin sağlam bir koruyucusu ve bakıcısı olmak için ihtiyacınız olan her şeyi bu kitapta bulabilirsiniz. Baba olmak bir maceradır ve bu kitap bu macerayı en iyisi kılmanıza katkıda bulunacaktır.
Sharon Perkins, RN ağırlıklı olarak anne-çocuk sağlığı alanında 30 yıllık deneyime sahip lisanslı bir hemşire ve beş çocuğun da annesidir.
Stefan Korn bir baba ve Yeni Zelanda'da yaşayan bir internet girişimcisidir.
Scott Lancaster Kızına tam zamanlı olarak bakmıştır ve tam zamanlı ev babalığı konusunda deneyimlidir.
Eric Mooij dört çocuk babasıdır ve bir IT/proje yönetimi profesyonelidir.
Kitabı açın ve
• Evinizi bebek güvenli kılmayı
• İş-yaşam dengesini kurmayı
• Bebeğinizin ihtiyaçlarını planlamayı
• Ev babası olmayı
• Büyük derslerin aktarılmasını
• Çocuğunuzla bağlar kurmayı
• Çocuğunuzun gelişimine yardımcı olmayı
• İhtiyaç olduğunda yardım alabilmeyi inceleyin
Arzu Aydın, Asya Çetin, Aynur Bütün Ayhan, Aysel Köksal Akyol, Ayşe Balcı Karaboğa, Binnaz Kıran, Damla Pektaş, Dilara Keklik, Duygu Gür, Emin Demir, Emine Saraç, Evşen Nazik, Figen Gürsoy, Haktan Demircioğlu, Hatice Güdül Öz, Hazel Sıla Menteş Tanaydın, İlker Altun, İmray Nur, Mehmet Tahir Karaboğa, Mustafa Kale, Müzeyyen Soyer, Naşide Nur Karaman, Sara Hurşidi, Sena Öz, Sudet Karagöz, Şehnaz Ceylan, Şenay Türe, Türkü Kılavuz, Uğur Hassamancıoğlu, Utku Beyazıt Beden algısı, kendi bedeninizi düşündüğünüzde ya da aynaya baktığınızda kendinizi fiziksel olarak nasıl gördüğünüz ile ilişkilidir. Beden algısı, insanın bireysel özellikleri (yaş, cinsiyet vd.), sosyokültürel çevre ve medya dâhil olmak üzere birçok faktörün etkisine maruz kalır. Erken yaşlardan itibaren gelişim sürecinde bu etkilere maruz kalma ve etkilenme derecesi, bireyin bedenine ilişkin memnuniyetini ya da memnuniyetsizliğini belirleyebilmektedir. Son yıllarda, yeni medyanın ve tüketim kültürünün de etkisiyle birlikte, beden algısının sadece aynaya yansıyan görüntümüzden ibaret olmadığı farklı araştırmalarla da ortaya konmuştur. Öyle ki farklı yaş gruplarından insanların özellikle medya aracılığıyla dayatılan ideal beden ölçülerine ulaşma çabaları ve bu çabaları temelinde bedenlerine yönelik tutum ve uygulamaları, onların fiziksel ve psikolojik sağlıklarını çoğu zaman olumsuz etkilemektedir. Ancak beden algısı kavramı, insan yaşamı üzerindeki bu önemli etkilerine rağmen ülkemizde oldukça geç ele alınan konulardan biri olagelmiştir. Mevcut kitap, ülkemizde beden algısı konusunu ilk kez ele alan bir kitap olma özelliğini taşımaktadır. Bu kitapta, beden algısına ilişkin tanımlar ve kavramlar, farklı gelişim dönemlerinde beden algısı, beden algısını etkileyen faktörler, beden olumlamaya yönelik uygulamalar, çocukluk ve ergenlik döneminde beden algısı gelişiminin yetişkinliğe yansımaları konuları farklı disiplinlerden alan uzmanları tarafından ele alınmıştır.
Elizabeth Kuhnke Tek bir kelime etmeden istediğinizi söyleyin
Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz derler, gerçekten de öyle. Fakat eğer siz karşınızdaki kişinin hareketlerini anlamazsanız bu hareketlerin anlamları rüzgarla uçup gidebilir ya da daha kötüsü olur ve yanlış anlaşılabilir. Eğer kendinizi başkalarının hareketleri yüzünden kafanız karışmış bir şekilde bulursanız veya başkaları üzerinde yarattığınız izlenimi geliştirmek isterseniz bu samimi rehber aslında hiçbir şey söylemeseler bile, insanların gerçekte ne demek istediklerini anlamanızı kolaylaştırır.
• Sessiz iletişimciyle tanışın! Beden dilinin nereden geldiğini, nasıl evrildiğini ve gerçekleştirdiğiniz tüm iletişim ve ilişkilerinizdeki etkisini keşfedin.
• Jestler iş başında! Başınızı eğmenizin, kaşınızı kaldırmanızın ve dudadığınızın titremesinin ağzınızdan çıkan kelimelerden nasıl daha fazla şeyi ortaya çıkardığını fark edin.
• Duruşunuzu düşünün! Duruşunuzun düşünceleriniz, tavrınız ve algınız üzerindeki etkisini, bedenin uzuvlarının ruh hâlini nasıl yansıttığını ve nasıl bir izlenim yarattığını keşfedin.
• Pozisyonların gücü! İlgi ve ilgisizliğin işaretlerini okumayı, potansiyel bir sevgiliyle iletişime geçmeyi ve iş yerinde kendinize olan güveninizi ve olumlu bir duruş sergilemeyi öğrenin.
• Kültürel farklılığın ötesine geçin! Kendi davranışlarınızdan farklı davranışlar hakkında fikir edinin ve olası tehlikelerden kaçınmak için stratejiler geliştirin.
Kitabı açın ve
• Sözsüz jestleri nasıl yorumlayacağınızı,
• Beden dilinin temellerini,
• Duruşunuzun sizin hakkınızda ne söylediğini,
• Beden dilini flört ederken kullanma yollarını,
• Aldatıldığınızı fark etmek için beden dilini nasıl okumanız gerektiğini,
• Hangi göz hareketleri, yüz ifadesi ve diğer jestlerin başkası hakkında ne söylediğini,
• Beden dili yoluyla iletişime geçmenin en iyi yollarını,
• Sessiz iletişiminizi geliştirmek için ipuçlarını inceleyin.
Barbara Sher Benlik saygısı oyunları çocuklara duygusal, sosyal, fiziksel ve zihinsel olarak kendileri olabilmenin muhteşem bir şey olduğunu göstermektedir. Benlik Saygısı Oyunlarındaki eğlenceli ve özenle tasarlanmış etkinlikleri paylaşarak, çocuğunuzun olumlu duygularını destekleyebilir ve öğrenmeleri için kalıcı bir temel oluşturabilirsiniz.
Bir anne, öğretmen ve oyun terapisti olan Barbara Sher tarafından otuz yıllık deneyim ile geliştirilen 300 adet benlik saygısı oluşturan bu fikir koleksiyonu, bir ön hazırlık ya da materyal gerektirmez. Siz ve aileniz hemen hemen her yerde oyuncu sayısı önemli olmaksızın istediğiniz sayıda kişiyle bu oyunları oynayabilirsiniz. Öyleyse haydi gelin, rahatlayın ve eğlenceyi keşfedin.

ÖZEL BÖLÜMLER :
Güçlü yanlarınızı ve yeteneklerinizi bilmek
Günlük duygularınızı ve tepkilerinizi ifade etmek
Benzersiz olmaktan keyif almak-herkes gibi!
Arkadaşlık yoluyla ilişkiler geliştirmek ve başkalarına güvenmek
Vücudunuzun ve duyularınızın farkına vararak özgüven geliştirmek
Tracy Packiam Alloway Beyninizin becerisini sınayın ve birinci sınıf zihinsel çevikliğe ulaşın
Beyin vücudunuzun en önemli kasıdır ve düzenli egzersizle onun performansını artırabilir ve onu yaşla bağlantılı kötüleşmeye karşı güçlendirebilirsiniz. Bu rehber, gerek doğru yiyecekleri seçerek gerekse piyano çalarak beyninizi ve hafızanızı en iyi biçiminde tutmak için bilmeniz gereken her şeyi sunmaktadır. Bulmacalardan ve egzersizlerden en iyi günlük alışkanlıklara ve uzun vadeli zihinsel formda olma tekniklerine kadar bu kitap, zihinsel çevikliğinizi artırmanıza ve hafıza kaybını azaltmanıza olanak sağlamaktadır. Dolayısıyla, silkinip o örümcek ağlarından kurtulun ve vakit kaybetmeden beyninizi zinde ve sağlıklı hâle getirin!
 Devam etmek istediğiniz gibi başlayın! Beyin eğitiminin temelleriyle uğraşmaya başlayın ve sizin için nasıl işe yarayacağını keşfedin.
 Zihninizi jilet gibi keskin tutun! Hafızanızı geliştirin ve o sinir bozucu “dilimin ucunda” olgusundan kurtulun.
 Mutlu düşüncelere sahip olun! Zihninizi mutlu ve sağlıklı tutmak için uzman tavsiyelerine uyun.
 Yeni baştan başlayın! Yeni beyin dostu beslenme ve hayat tarzı seçeneklerine alışın.
 Oyunlar başlasın! Zekâ oyunları, egzersizleri ve bulmacalarının bir özetine müptela olun.
Kitabı açın ve
 Kurgunun arkasındaki gerçekleri,
 Çocuklar ve 50 yaşın üzerindekiler için zihinsel zindelik egzersizlerini,
 Alışveriş listenizi ezberlemenin, yüzlerin isimlerini ve yol tariflerini hatırlamanın yollarını,
 Başarınızı nasıl görselleştirebileceğinizi,
 Sosyalleşmenin neden önemli olduğunu,
 Stres ve kaygıyla baş etme tekniklerini,
 Beslenme ve “beyin besinleri” hakkındaki tavsiyeleri,
 Kelime bulma bulmacalarını, sudoku bulmacalarını ve daha fazlasını inceleyin.
Shamash Alidina Hayatınızdaki dengeyi yeniden kurmak için bilinçli farkındalığı kullanın…
Anksiyete, depresyon veya elden ayaktan düşüren bir ağrıdan mı muzdaripsiniz? Bu kitabı elinize almanın nedeni her neyse doğru yolda olduğunuzdan emin olabilirsiniz! Bu kitapta bilinçli farkındalığın gergin sinirlerinizi yatıştırmanıza, stres ve acıyı azaltmanıza, zihninizi dikkat çelici düşüncelerden arındırmanıza nasıl yardımcı olabileceğini ve yaşam denen bu gizeme dair algınızı nasıl yeniden canlandırabildiğini göreceksiniz.
• Bilinçli farkındalığın mucizelerini izleyin! Bilinçli farkındalığın anlamını kavrayın, bilinçli farkındalık meditasyonuna bir göz atın ve bilinçli farkındalığın beden ve zihni nasıl iyileştirebileceğini görün.
• Derin bir nefes alın! Anksiyete, depresyon, bağımlılık, stres, öfke ve yorgunlukla mücadele etmek için bilinçli farkındalık meditasyonunu kullanın.
• Daha mutlu hâlinize giden yol! Bilinçli farkındalığı olumlu duygular yaratmak üzere uygulamaya dair faydalı ipuçları sayesinde, mutluluğa giden kendinize ait yolu açın.
• Şükür tutumu geliştirin! Tutumların sonuçları nasıl etkilediğini keşfedin ve bilinçli farkındalığı hayatınıza dâhil etmek üzere kendinizi hazırlamak için problem çözmenin ötesine bakın.
• Bilinçli farkındalığa “ben”i katın! İş yerinde, hareket hâlinde veya gündelik stres kaynaklarıyla boğuşurken kendi bilinçli farkındalık rutininizi oluşturmanın pratik yollarını bulun.
Kitabı açın ve
• Bilinçli farkındalığın size gerçekten yardımcı olabileceği doğru ve denenmiş yolları,
• Engellerle baş etmek ve dikkat çelicilerden kurtulmak için tavsiyeleri,
• Fiziksel acıyla baş etmek için bilinçli farkındalığı kullanmanın yollarını,
• Bilinçli farkındalığın çocuklara nasıl öğretileceğini,
• Hoş olmayan duygulara yanıt vermenin yapıcı yollarını,
• Düşüncelerin gerçekler olmadığını hatırlamanın önemini,
• Bilinçli farkındalığın yaratıcılığı nasıl artırabileceğini inceleyin.
Ali Turan Barniç “Kendisi ile mücadele eden insan, en değerli insandır.”
Robert Browning
“Zeki başkalarını bilendir; kendini bilen ise akıllıdır.”
(Lao Tzu)
“İnsan deneyimleyerek öğrenebilen bir canlıdır. Bazen bireyin içinde saklı olan kendine ulaşması, bazı hatalar sonucunda gerçekleşir.”
Ali Turan Barniç
“Herkes birilerini yönetmek istiyor ama kimse kendini yönetmeyi beceremiyor.”
Ali Turan Barniç

Kendini bulma süreci, ileri seviye düşünen insanın iç ve dış dünyasıyla daha sağlıklı bir iletişim kurmasını sağlamaktadır.
Kendini bulma çabaları; bireyin problem çözme becerilerini inşa etmesini ve kendini tanımasını, idare etmesini, değerlendirmesini sağlamakta ve bireyi harekete geçirmektedir. Belli bir planlama dâhilinde harekete geçen birey, ulaşmak istediği noktayla ilgili tekrar bir değerlendirme yapmaktadır. Bu değerlendirme sonrasında ortaya çıkan sonuçlar, beklentilerle karşılaştırılmaktadır.
Bireyin kendine ulaşması, sıradan bir süreç olmayıp bilişsel süreçlerin gerçekçi bir yaklaşımla aktive edilmesidir. Yani bireyin en önemli temel sorunlarından biri, benliğinden uzak yaşamasıdır. Benliğinden uzak yaşayan bireyler, birçok sorunla da uğraşmak durumunda kalmaktadır çünkü kendi iç dünyasını tanımayan ve anlamlandıramayan insanlar, kendi varoluşsal anlamını da sadece dış dünyada aramak zorunda kalmaktadır. Oysa iç dünyasını yani kendi düşünce, duygu ve davranışlarını anlamlandıran insanlar, dış dünyayı daha iyi analiz etmekte ve bu kapsamda daha rasyonel davranışlarda bulunmaktadır.
Candida Fink, Joe Kraynak Bipolar bozukluk ile başarılı bir şekilde mücadele etmek için açık ve kavramanızı sağlayacak bir rehber!
Bipolar bozukluk, anormal derecede yükselmiş ve çökkün duygudurum periyotlarının birbirini izlemesi olarak tanımlanan ve toplumda yaygınlığı %2-5 olan bir bozukluktur. Kişinin sadece duygusal durumunu değil, özel ve iş hayatını da olumsuz yönde etkilediğinden çok yönlü olarak ele alınması gerekir. Bu kitap, sizi bilgi sahibi hasta veya destek elemanı yapmak ve tedavi planındaki kilit oyuncuya dönüşmeniz konusunda güçlendirmek için yazılmıştır. Size en etkili tedavi yöntemlerini, ilaç tedavisini ve terapiyi sunar; yaşama uyum sağlamanızı kolaylaştırır.
• Bipolar bozukluğun ne olduğunu kavrayın! Bipolar bozukluğun ne olduğunu ve ne olmadığını, semptomlarını, altında yatan biyolojik nedenlerini ve tedavi yöntemlerini öğrenin.
• Tedaviye başlayın! Doktor ve ilaç tedavilerini öğrenin ve tedavi planı oluşturun. Tedavinin seyrini kavrayarak karşılaşacağınız durumlara hazırlıklı olun.
• Beceriler geliştirin! Kendi kendine yardım stratejileri ve diğer destek yollarını keşfedin. Yaşam tarzınızı hastalığa göre değiştirin. Problem ve çatışmalarınızı çözün.
• Destek olmayı öğrenin! Bipolar bozukluğu olan yakınınızı anlayın. Karşılacağı güçlüklerde çözüm üreten olun ve kriz anlarıyla başa çıkın.
Kitabı açın ve
• Bipolar bozukluk I ve II ile bunlarla ilişkili durumlar için DSM-5 tanı ölçütlerini,
• Yüksek maliyetli tedavi süreci ile nasıl başa çıkabileceğinizi,
• Ruhsal durumun idaresinde yardımcı olabilecek vitamin ve diğer takviyelere yönelik önerileri,
• Psikoterapiler ve kendi kendine yardım stratejilerini,
• Bipolar bozukluktan muzdarip bir sevdiğinize yardım ederken yapılması ve yapılmaması gerekenleri,
• Çocuk ve ergenlerin tanı ve tedavisi hakkında bilgileri öğrenin.
Tarık Solmuş Bir çizgi ya da animasyon filmin iki özelliği olmalıdır. Bir yandan çocukların zihinsel, duygusal, sosyal, ahlaki, dil ya da vicdan gelişimlerine katkıda bulunurken bir yandan da onlara hiçbir zarar vermemelidir, saldırganlığa ve suç işlemeye yöneltmemelidir, özendirici olmamalıdır.
Kitabın bu genişletilmiş ve güncellenmiş 2. basımında da yine yukarıdaki kriterler dikkate alınarak 478 çizgi film ve 344 animasyon film incelenmiştir. Bu incelemenin sonucunda da tüm bu filmler içerdikleri psikolojik özelliklere göre “Yararlı / Eğitici / Öğretici”, “Zararlı / Sakıncalı” ve “Ne Yararlı Ne de Zararlı” olmak üzere 3 kategoriye ayrılmışlardır. Çocukların gelişimi açısından ne olumlu ne de olumsuz bir etkisi olmayan filmler “Ne Yararlı Ne Zararlı” kategorisinde değerlendirilmiştir. Örneğin, o sabah kendisine bir parça zaman ayırmak isteyen bir annenin 2.5 yaşındaki kızını ya da 7 yaşındaki oğlunu TV karşısına oturtup herhangi bir endişe, şüphe, korku da yaşamadan izlettirebileceği filmlerdir. Kuşkusuz ki ideal olanı; çocuklara hep “Yararlı / Eğitici / Öğretici” çizgi ya da animasyon filmler izlettirip “Zararlı / Sakıncalı” olanlarından da uzak tutmaktır.
Alev Önder, Asude Balaban Dağal, Ayşenur Duran, Büşra Şahan Aktan, Cerrahpaşa, Elçin Gölbaşı, Fahretdin Hasan Adagideli, Gülşen İlçi Küsmüş, Hande Arslan Çiftçi, Hilal Yılmaz, Hülya Gülay Ogelman, Müge Yüksel, Neslihan Yaman Yaşam, anne karnından itibaren başlayan bir yolculuktur. Her insan, yaşamı boyunca olumlu ya da olumsuz birçok durumla karşı karşıya kalır. Psikolojik dayanıklılığı üst düzeyde olan insanlar, sorunlar ve stresli durumlar karşısında güçlü, sabırlı, soğukkanlı ve problemi çözmeye odaklı, mücadeleci bir duruş sergileyebilir. Psikolojik dayanıklılık, birçok beceri, davranış ve yeterlik gibi yaşamın ilk yıllarında gelişmeye başlar. Çocukluktaki psikolojik dayanıklılık kavramı, bu kitap bağlamında çok yönlü bir bakış açısı ile ele alınmıştır.
Zeynep Kızıltepe Öz güvenli çocuk nasıl yetiştirilir? Öz güven nasıl geliştirilir? Çocuklarımıza öz güveni nasıl öğretebiliriz? Çocuğumuz okul hayatında başarısızlıkla karşılaştığında, bunu kendi başına yenebilmesi, öz güveninin zarar görmemesi için biz neler yapabiliriz? Kendine güvenen bir birey yetiştirmede anne ve babaya düşen görevler nelerdir? Kendine güvenen, kendi kendine yeten, lider çocuk yetiştirmenin temel ilkeleri nelerdir? Tüm bu soruların cevabını, değerli bilim insanları kendi uzmanlıkları çerçevesinde kitabımızda tartıştılar; bilgilerini bizimle paylaştılar.
Kitabımızın konuları arasında; öz güvenin ailede ve okulda nasıl ve ne şartlarda geliştiği; çocuklarımıza öz güveni dengeli olarak kazandırmak için neler yapmamız gerektiği ve çocuklar arasında görülen öz güven farklılıklarının sebepleri bulunmaktadır. Buna ek olarak, kitabımızda öz güven konusuna genel bir bakışla birlikte, okul öncesi dönemde öz güven, spor ile öz güven ilişkisi, öz güven ve farkandalığı , öz güven ve eleştirel düşünce, sanat ve matematikte öz güven, öz güven ile iyi oluş arasındaki bağ ve son olarak öz güven fazlası ayrıntılar, örnekler ve ailelere tavsiyelerle birlikte yer almaktadır.
Elaine Iljon Foreman, Charles H. Elliott, Laura L. Smith Depresyonu yenebilirsiniz. Bu samimi ve güvenilir kaynak size değişiklikler yapabilmeniz için bazı stratejiler gösterir. Böylelikle huzura kavuşabilir, kendi yaşamınızın sorumluluğunu üstlenebilir veya sevdiğiniz birine yardım edebilirsiniz. Depresyonun Üstesinden Gelmek For Dummies ile semptomlarınızı gidermek ve depresyonunuzun nüks etmesini önlemek için terapilerdeki en güncel gelişmeleri keşfedeceksiniz. İlaçlar ve profesyonel yardım hakkında bilgi sahibi olacak, öz güveninizi yeniden kazanmanın ve iyi hissetmenin yollarını öğreneceksiniz.
Depresyonu keşfedin! Depresyonun tedavisinde kullanılan en iyi yollarla ilgili genel bir bakış açısı kazanın. Depresyonun çeşitli biçimleri arasındaki farklılıkları, yas ve depresyon ayrımını, kendi depresyonunuzun başına geçip sorumluluğunu almak için nasıl motive olacağınızı ve hangi profesyonel yardımın sizin için uygun olacağını öğrenin.
Depresyon tedavisinde bilişsel terapinin etkisini fark edin! Alışkanlık hâline getirdiğiniz belirli düşünce biçimlerinin depresyona olan katkısını anlayın. Kendiniz, dünyanız ve geleceğiniz hakkında nasıl gerçekçi değerlendirmeler yapabileceğinizi, mantık ve kanıtı baz alarak düşüncelerinizi nasıl incelemeye tabi tutabileceğinizi keşfedin.
Öz güveninizi ve neşenizi yeniden kazanın! Harekete geçmenizi sağlayacak sağlıklı kaynakları keşfedin. “Hiçbir şey yapmamacılık”tan uzaklaşıp hem zihinsel hem de fiziksel olarak canlanın.
İlişkisel zorluklarla başa çıkmayı öğrenin! Depresyonun ilişkisel tarafının farkına varın. Sağlıklı iletişim kurma biçimleri, kayıp ve yasla başa çıkma konularında bilgiler edinin.
Depresyon sonrası yaşam konusuna göz atın! Gelecekteki olası nükslerle başa çıkabilmek için pozitif psikolojinin ilkelerinden faydalanın. Amaç ve bağlılık duygularını temel alarak iyi olma hâlinizi arttıracak stratejileri keşfedin..

Depresyonu yenebilirsiniz. Bu samimi ve güvenilir kaynak size değişiklikler yapabilmeniz için bazı stratejiler gösterir. Böylelikle huzura kavuşabilir, kendi yaşamınızın sorumluluğunu üstlenebilir veya sevdiğiniz birine yardım edebilirsiniz. Depresyonun Üstesinden Gelmek For Dummies ile semptomlarınızı gidermek ve depresyonunuzun nüks etmesini önlemek için terapilerdeki en güncel gelişmeleri keşfedeceksiniz. İlaçlar ve profesyonel yardım hakkında bilgi sahibi olacak, öz güveninizi yeniden kazanmanın ve iyi hissetmenin yollarını öğreneceksiniz.
• Depresyonu keşfedin! Depresyonun tedavisinde kullanılan en iyi yollarla ilgili genel bir bakış açısı kazanın. Depresyonun çeşitli biçimleri arasındaki farklılıkları, yas ve depresyon ayrımını, kendi depresyonunuzun başına geçip sorumluluğunu almak için nasıl motive olacağınızı ve hangi profesyonel yardımın sizin için uygun olacağını öğrenin.
• Depresyon tedavisinde bilişsel terapinin etkisini fark edin! Alışkanlık hâline getirdiğiniz belirli düşünce biçimlerinin depresyona olan katkısını anlayın. Kendiniz, dünyanız ve geleceğiniz hakkında nasıl gerçekçi değerlendirmeler yapabileceğinizi, mantık ve kanıtı baz alarak düşüncelerinizi nasıl incelemeye tabi tutabileceğinizi keşfedin.
• Öz güveninizi ve neşenizi yeniden kazanın! Harekete geçmenizi sağlayacak sağlıklı kaynakları keşfedin. “Hiçbir şey yapmamacılık”tan uzaklaşıp hem zihinsel hem de fiziksel olarak canlanın.
• İlişkisel zorluklarla başa çıkmayı öğrenin! Depresyonun ilişkisel tarafının farkına varın. Sağlıklı iletişim kurma biçimleri, kayıp ve yasla başa çıkma konularında bilgiler edinin.
• Depresyon sonrası yaşam konusuna göz atın! Gelecekteki olası nükslerle başa çıkabilmek için pozitif psikolojinin ilkelerinden faydalanın. Amaç ve bağlılık duygularını temel alarak iyi olma hâlinizi arttıracak stratejileri keşfedin..
Kitabı açın ve
• Depresyonla aktif bir şekilde mücadele etmenin yollarını,
• Depresyonun ardında yatan algı ve düşünce sürecini,
• Bilinçli farkındalık ve pozitif psikoloji egzersizleriyle kendinizi daha iyi hissetme yöntemlerini,
• Depresyonda olan bir yakınınıza nasıl yardım edebileceğinizi,
• Kendiniz için en uygun tedavi yöntemini ve tamamlayıcı depresyon tedavilerini,
• İlişkilerinizi yeniden canlandırmak için kullanabileceğiniz stratejileri,
• Gelecekte depresyonun nüks etme riskini azaltmak için neler yapabileceğinizi,
• Bilişsel terapi ile depresif düşüncelerinizle nasıl başa çıkabileceğinizi öğrenin.
Seda Erzi Bu kitap, ilişkileri bozma, yıpratma ya da istediğini elde etme amacıyla, çeşitli taktikleri (dedikodu çıkarma, dışlama vb.) kullanarak uygulanan ilişkisel saldırganlığı incelemektedir. Daha çok ergenlikle birlikte rastlamaya başladığımız “ilişkisel saldırganlık”, örtük yapısı bakımından diğer saldırganlık türlerine kıyasla daha az aşina olunan bir kavram olabilir. Dolayısıyla bu kitapta ilişkisel saldırganlığın nasıl ve neden oluştuğuna ilişkin sorular, yanıtlanmaya çalışılmıştır. Biyolojik açıklamalara, bireysel farklılıklara ve kişilik özelliklerine, ahlak gelişimi ile ilgili unsurlara ve aile, akranlar, arkadaşları içeren sosyalizasyon süreçlerine değinilerek, ergenlik ve yetişkinlik yıllarında ilişkisel saldırganlığın meydana gelişi anlatılmıştır. Bu kitabın, alanda öğrenim görmeye devam eden ya da tez çalışmaları yürüten öğrencilere, akademisyenlere, alanda çalışan rehberlik öğretmenlerine, ergenlerle ve yetişkinlerle çalışan terapistlere kısacası psikolojiye ilgi duyan, ilişkisel saldırganlığı merak eden ve anlamak isteyen herkese yönelik olmasına çalışılmıştır. İlişkisel saldırganlıkla bağlantılı olan diğer saldırganlık türlerine, aynı zamanda zorbalığa yer veren bu kitabın faydalı bir kaynak işlevi görmesi temenni edilmektedir.
Tarık Solmuş İşte bilimsel araştırma sonuçlarından özgün denemelere erkek ve “erkeklik"…
Kadınlardan hangi açılardan ve neden farklıyız?
Kimiz, neyiz, kendimizden ve hayattan ne istiyoruz?
Gerçekten aşık olabiliyor ya da ilişki kurabiliyor muyuz? Örneğin hep “durup dururken” mi terk ediliyoruz?
Neden en çok biz aldatırken aldatılmaya da en çok biz öfkeleniyoruz?
Her erkek sanıldığı hatta sanılmak istendiği gibi bir tecavüzcü müdür?
Neden bizden olmayana, bizim gibi düşünmeyene tahammül edemiyoruz?
Tüm duygularımızla, travmalarımızla, kişiliğimizle, kendimizden kaçışmacalarımızla, aslında içimizdeki aynalarla yüzleşmekten korkumuzla biz; erkekler ve erkekliğimiz…
Kendini, benliğini, kişiliğini, kimliğini arayan erkekliğimiz…
Melis Seray Özden Yıldırım Günümüzde gelişen nüfusla beraber hızla artan evlenme oranlarının paralelinde, boşanma oranları da hızlı bir şekilde artmaktadır. Boşanma sebepleri arasında ilk başta gelen gerekçe olarak eşler arasındaki “şiddetli geçimsizlik” veya başka bir deyişle “çift uyumsuzluğu” görülmektedir. Evlilik ilişkisinin şekillenmesinde ve eşlerin uyum sağlamalarında belirleyici olan birçok faktör birbiriyle ilişki hâlindedir. Bu kitapta da mizaç özellikleri gibi önceden edinilmiş faktörler ile kendini toparlama gücü, ayrışma-bireyleşme, yetişkinlikte algılanan anne baba tutumları gibi sonradan kazanılmış faktörlerin birbiriyle ve çift uyumuyla ilişkisi daha geniş bir perspektiften çeşitli vaka örnekleriyle ele alınmış, aynı zamanda konuyla ilgili yapılmış bir çalışmanın sonuçlarına da yer verilmiştir.
Zeynep Balcı Hayatınızda
bir mola yaratın,
kendinize nefes alma alanı açın. Çünkü “Yaşam
bu andan
ibaret!”
Ellen Galinsky “ÇOCUĞUMUN NASIL BİR İNSAN OLMASINI İSTİYORUM?”
Ebeveynlere sütten kesmeden tuvalet eğitimine, disiplinden beslenmeye kadar her konuda tavsiyelerde bulunan yüzlerce kitap vardır. Ancak bu kadar çok bilgiye rağmen, ebeveynler için çocuklarını nasıl iyi bir şekilde yetiştireceği ve potansiyellerine ulaşmalarını, yaşamdaki zorlukları üstlenmelerini, başkalarıyla iyi iletişim kurmalarını ve öğrenmek için istekli olmalarını sağlamalarına yardımcı olmaları konusunda çok az araştırmalara dayanan tavsiyeler bulunur. Ellen Galinsky'nin kendi çalışmalarıyla ve onlarca yıldan beri çocuk gelişimi ve sinirbilimleri alanlarındaki en seçkin araştırmacılarla yüzlerce kez konuşarak kariyerini adadığı “temel yaşam becerileri” vardır. Güzel olan şu ki, tüm ebeveynlerin bugün ve gelecekte çocuklarında bu becerileri geliştirmek adına yapabilecekleri basit günlük şeyler bulunur. Karşılığında para ödemeniz gerekmez ve başlamak için asla geç değildir.
Gelişen Zihin'de, Ellen Galinsky araştırmasını çocukların en çok ihtiyaç duyduğu yedi kritik alanda gruplamıştır: (1) odaklanma ve öz denetim; (2) bakış açısı alma; (3) iletişim; (4) bağlantılar kurma; (5) eleştirel düşünme; (6) zorlukların üstesinden gelme; (7) öz yönelimli katılımlı öğrenme. Bu becerilerin her biri için Galinsky, ebeveynlere araştırmaların neyi kanıtladığını gösterir ve onların, çocuklarında bu becerileri güçlendirmeleri için bugün başlayabilecekleri çok sayıda somut uygulama sunar. Bunlar çocukların yeni edindikleri beceriler değildir; bu becerilerin geliştirilmesi gerekir. Bunlar, çocuklara hedeflerine odaklanma yeteneği kazandıran, böylece daha kolay öğrenebilecekleri ve öğrendiklerini aktarabilecekleri becerilerdir. Çocukları modern yaşamın baskılarına hazırlayan, şimdi ve yıllarca kullanacakları becerilerdir.
Gelişen Zihin çığır açan, ebeveynlere, çocuklara ihtiyaç duyacakları en önemli araçları kullanmayı öğreten kitaptır. Kitap, T. Berry Brazelton, M.D., David A. Hamburg, M.D., Adele Faber ve Judy Woodruff gibi düşünce liderleri tarafından da beğeni almıştır. Gelişen Zihin'in ebeveynlik literatüründe klasik olması kaçınılmazdır.
Claude Steiner - Muzaffer Şahin KİMSE MASUM DEĞİL:
Bu kitapta ülkeler arasında, politika arenasında, kurumlar arasında, eşler arasında, ebeveynler ve çocuklar arasında, kardeşler arasında, gelin kaynana arasında, öğretmen öğrenci, işçi patron, amir memur arasında her alanda oynanan güç oyunlarının nasıl oynandığına ilişkin örnekler göreceksiniz. Sıradan insanların (bizlerin) güç oyunlarına nasıl başvurduğunu, bizimle başkalarının nasıl güç oyunları oynadığını, güç oyunlarının yerine iş birliğinin nasıl konabileceğini herkesin anlayabileceği bir dille, örnek olaylarla sunulan bu kitaptan herkesin, hepimizin çok yararlanacağını düşünüyoruz.
Cem Malakcıoğlu Kişiler arası ilişkilerde sağlıklı bir devamlılık, karşılıklı gelişen güvene dayanır. Güven kazanmanın ve kazandırmanın başlıca yolu, karşı tarafa güven veren, diğer bir deyişle güvengen bir ilişki kurmaktır. Güvengenlik; karşısındakine üstünlük kurmaya kalkışmadan, kendisini ve diğerini zorlayan bir davranış içerisine girmeden, kişinin kendi duyguları, düşünceleri ve davranışları arasındaki bağlantıyı kurması ve bunu doğrudan ifade etmesidir. Güvengenlik, kişiler arası ilişkilerde ve iletişimde önemli bir yeri olan İngilizce “assertiveness” kavramının karşılığıdır. Kavram, Türkçeye ilk olarak “atılganlık” şeklinde çevrilmiştir. Daha sonraları ise “girişkenlik” kavramı ile anılmaya başlanmıştır. Özellikle insana yardım eden meslek elemanı yetiştiren tıp, diş hekimliği, hemşirelik, psikolojik danışma ve rehberlik, öğretmenlik, psikoloji, sosyal hizmetler, beslenme ve diyetetik vb. alanların kariyer gelişim süreçlerinde güvengenlik eğitimine yer verilmesi, o alanda hizmet veren ile hizmet alan arasında daha etkili bir iletişim kurulmasına katkı sağlayacaktır.
Güven Kazanma Kılavuzu, bir ihtiyaçtan doğdu. Sağlık hizmetleri için iletişimde güvengenlik (assertiveness in health communication) son yıllarda gittikçe önem kazanan bir konu hâline geldi. Güvengenlik ile ilgili bir rehber kitaba, bir başucu kaynağına ihtiyaç duyuluyordu. Güvengenliğin temelini oluşturan güven ihtiyacı, güven duygusu, ilişkilerde güven, benlik saygısı ve kendine güven, kitabın içeriğini oluşturan konulardır. Kitapta 20 adet güvengenlik senaryosu da bulunuyor. Güvengenliği gerçek yaşam olayları aracılığıyla anlatmanın en etkili yöntem olduğuna inanıldığından, kitabın son bölümü güvengenlik ile ilgili yaşantıların paylaşıldığı senaryolara ayrılmıştır. Bu senaryoların oluşmasında İstanbul Medeniyet Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümünden değerli öğrencilerin katkıları vardır. Kitabın bu baskısına diğer güncellemelerin yanı sıra yeni geliştirilen Güvengenlik, Edilgenlik ve Saldırganlık Ölçekleri de eklenmiştir.
Bu kitap, aslında güven duygusunu önemseyen herkese hitap ediyor. Daha güvengen olmak için kendini geliştirmeyi hedefleyen herkes bu kitaptan yararlanabilir. Kendisine ve başkalarına daha fazla güvenmek isteyen, güven kazanmak-kazandırmak ihtiyacı duyanlara kitabın katkı sağlaması ve faydalı olması dileğiyle...
Aslıhan Örs Gevrekci, Bahar Bahtiyar Saygan, Didem Sevük, Dilay Eldoğan, Leman Korkmaz, Nesrin Hisli Şahin, Okan Cem Çırakoğlu • Hücre Düzeyinde Stres (Aslıhan Örs Gevrekci)
• Stresin Fizyolojisi: Ortası Karar (Nesrin Hisli Şahin)
• Çocukluk Döneminde Stres ve Bağlanma (Bahar Bahtiyar Saygan)
• Kişilik ve Stres (Dilay Eldoğan)
• Bir İletişim Tuzağı Olarak Stres (Okan Cem Çırakoğlu)
• Stres ve Psikopatoloji (Didem Sevük)
• Stres Kaynağı ve Stresten Koruyucu Faktör Olarak Sosyal Kimlik (Leman Korkmaz)
Gizem Özkunduracı, Muhammed Serhat Semercioğlu, Taşkın Kılıç “İnsanlar başaklara benzerler, içleri boşken başları havadadır, doldukça eğilirler.” der Montaigne.
Hepimizin ruhunun, iç dünyasının, duygularının veya bedeninin bilgiyle ama istendik, kullanılan, doğru ve anlaşılır bilgiyle dolması hepimizin yegâne amacıdır. Bu amaçla yazılan kitapta STRES kavramına dair iç dünyanıza dokunacak ve size yol gösterecek bilgiler ve uygulamalar bulmanız umut edilmektedir.
Noreen WETTON, Peter CANSELL Benlik saygısı başka bir deyişle özsaygı ya da kendine saygı, kişinin kendisi ile ilgili düşünceleri, çevresindekilerin o kişi ile ilgili düşünceleri, her iki düşüncenin bileşkesi ve bu üç düşüncenin bir araya gelmesiyle oluşmaktadır.
Düşük ve yüksek benlik saygısı, insanlar arası ilişkilerde problem oluşturabilecek durumlara yol açmaktadır. Benlik saygısını ideal bir düzeye getirmek küçük yaşlarda öğrenilecek stratejilerle başarılabilir. Wetton ve Cansell, ilköğretim öğrencilerinin kendilerini iyi hissetmelerine yardımcı olacak teknikleri yıllarca denemiş ve bir araya getirerek bu kitapta toplamışlardır. İlköğretim öğretmenlerinin ve öğretmen adaylarının kaynak bir kitap olarak kullanabilecekleri bu eser, Türk Eğitim Bilimlerinde öncü Nobel Yayınları farkıyla ilköğretim öğrencilerinin kendilerini iyi hissetmeleri için hazırlanmıştır.
Mehmet Ak, Şahin Kesici Maus, “Çok varlıklı olabilirsiniz; sayısız mücevherleriniz, küp küp altınlarınız olabilir. Benim hiçbir zaman olamayacağım kadar varlıklı olabilirsiniz ama ben de bana öyküler anlatan birini tanıyorum.” der. Biz de öyküler anlatan birilerini tanımanın zenginlik olduğuna inandığımız için sizlere bize yakın gelen, duygu yüklü farklı yazarlara ait öyküler anlattık bu kitapta. “Anekdot ve özdeyişler dağarcığı, görgülü insan için en büyük hazinedir; eğer birincileri yeri geldikçe sohbetlerinde kullanmayı, ikincileri de yeri geldikçe hatırlamayı bilirse.” der Goethe. Biz de bol anekdot ve özdeyiş sunduk sizlere. Huxley'in tanımladığı gibi; deneyim, insanın başına gelen bir şey anlamına gelmez. Deneyim, insanın başına gelenle nasıl başa çıktığı anlamına gelir. Hayat yolculuğumuzda hepimizin olumsuz deneyimleri var ve olacak. Ölüm, hastalık, kayıplar gibi deneyimleri kabullenerek, değişim için rehber olan keder, öfke ve kaygı gibi duygularımızı fark edip sabırla, cesaretle büyümenin ipuçlarını sunmaya çalıştık. Yaşayarak ve danışanlarımızdan edindiğimiz tecrübelerimizi bilgilerimizle harmanlayıp yalın bir dille aktardık. Faydalı olması dileğiyle…
Tarık Solmuş Annelik, insanın tüm sosyal ilişkileri içerisinde belki de en özel, kendine has, özgül olanı. Bu kitabın da temelini oluşturan araştırmaya katkı sağlayan, birbirlerinden çok farklı özelliklere sahip 326 anneden sadece birinin; beş aylık hamile olan ve bebeğini kucağına alacağı anı iple çeken bir annenin söylediği tek bir cümle bile anneliğin ne kadar özel bir deneyim olduğunu anlatmaya yeterlidir: “Bazen ağlamıyorum, sesimi duyar da üzülür diye.”

Bu kitap iki temel bölümden oluşuyor: Öncelikle, kadınlığın "kırılma noktaları" olduğuna inanılan deneyimlere ve sorunlara; yani menstruasyona, hamileliğe/doğuma, anneliğe, menopoza, çocukluk döneminde yaşanan istismara-tacize, yetişkinlikte yaşanan şiddete, tecavüze, boşanma ya da eşin ölümü gibi kayıp yaşantılarına, cinsel sorunlara ve yeme bozukluklarına değiniliyor. İkinci bölümde ise, 16 ilde 326 hamile ya da anne olmuş kadınla yüz yüze görüşmelerle ya da anketlerle gerçekleştirilen "Mozaiğin Anneleri" araştırması aracılığıyla; anneliğin, anne olma güdülerinin, bir kadının neden anne olmayı istediğinin ya da bundan kaçındığının ve anne - çocuk bağlanmasının nasıl bir yapısının olduğu aktarılıyor.

Kitapta, üzerinde yaşadığımız bu müthiş renkli ve zengin mozaik olabildiğince yansıtılmakta; bunun için de farklı sosyokültürel özelliklere sahip anne - çocuk bağlanması anlatılmaktadır.
Kelsey Torgerson Dunn İnsanlar size öfkeli göründüğünüzü mü söylüyorlar?
Kendinizi, başkalarına bağırırken veya yıkıcı davranışlar sergilerken mi buluyorsunuz?
Gençlik yılları; okul stresinden üniversite kaygısına, arkadaş sorunlarından ebeveynlerle sınırların sınanmasına kadar zorluklarla doludur. Ve bazen tüm belirsizlikler, kaygılar ve aksiliklerle baş etmek zor olabilir. Kaygı veya stres soğukkanlılığınızı kaybetmenize neden oluyorsa bu kitap size yardımcı olabilir.
Temeli bilişsel davranışçı terapiye (BDT) dayanan bu ilgi çekici rehber, öfkenizin temelindeki kaygıyla başa çıkmanıza yardımcı olacak ve böylece siz de yeniden kendiniz gibi hissetmeye başlayabileceksiniz. Zorlu duygularla savaşmaya veya onları görmezden gelmeye çalışmak yerine bunları kabullenmenize ve bunlarla çalışmanıza yardımcı olacak güçlü başa çıkma becerileri bulacaksınız. Ayrıca tepki vermeden önce durup düşünmek ve kaygınızla öfkenizi tetikleyen şeylerle karşılaştığınızda sakinliği tercih etmek için “beyninizi nasıl eğiteceğinizi” keşfedeceksiniz. Duygularınızın kontrolünü elinize almaya ve hayatınızı güvenle ve temiz bir kafayla yaşamaya hazırsanız, bu arkadaş canlısı rehber sizi kollayacaktır!
Rengin Karaca Kitabın temel amacı insanın kendi olabilmesine, “gerçek ben”i bulabilmesine, olumsuz düşüncelerini değiştirip gerçekçi ve olumlu düşüncelere ve beraberinde de gerçeğe uygun ve olumlu duygular yaşamasına, davranışlarının olumlu yönde değişmesine yardımcı olmaktır. Özüne dönmek, olumsuzdan olumluya doğru yol almak kolay değildir. Bu yolda yaşanan sıkıntılar, olacaktır. Ancak bu başarılabilir ve bizler, kendimiz olarak mutlu, doyumlu ve kendi olmanın dayanılmaz hazzını yaşayan bireyler olabiliriz.
Yani suçluluk, utanç, değersizlik, güvensizlik, aşağılanma duyguları yerine kendimize güvenmeyi, değerli hissetmeyi, sevmeyi, sevilebilmeyi ve “gerçek ben”in gerçekteki gereksinim ve isteklerine göre yaşantımızı şekillendirmeyi ve mutlu olmayı hak ediyoruz. Kendi düşüncelerimizle cehenneme çevirdiğimiz dünyamızı, cennete çevirmek bizim elimizde. Düşünceler, değiştirilebilir. Ancak bu yolla hak ettiğimiz kendimiz olmayı başarabiliriz.
Bu nedenlerden dolayı kitapta ağırlıklı olarak pozitif psikolojinin temel kavramları, bilişsel psikolojinin, akılcı duygusal davranışçı terapinin, insancı psikolojinin ve psikanalitik kuramın üzerinde özellikle durduğu erken çocukluk dönemi, ebeveyn etkileri ve psikodinamik temelli anlayış egemendir. Olumsuz düşüncelerden kurtulup olumlu ve gerçekçi düşüncelere yönelebilmek ve güçlü düşünebilmek için “İÇSEL KONUŞMA EĞİTİMİ” başlığı altında konuya ilişkin teknikler, örnekler verilmektedir.
Kitabımızın ana başlıkları arasında; düşünme tarzları, olumlu ve olumsuz düşünceler, olumsuz düşüncelerden kurtulmak, düşüncelerin tetiklediği duygular, bunların oluşumunda rol oynayan erken çocukluk dönemi ve ebeveyn etkileri, kusurlu tutumlar ve çocuğa iletilen gerçek dışı ve olumsuz mesajlar, çocuğun ve daha sonra yetişkinin düşünce ve duygularının şekillenmesindeki etkileri, bunların değiştirilmesi ve kişinin mutlu olabilmesi, etkili düşünme ve beraberinde gerçeğe uygun, olumlu duygulara sahip olabilmesi, kendi “gerçek ben”imizi, kendi özümüzü bulmamız, onunla yüzleşmemiz ve bununla birlikte yaşanan sıkıntılar, kendimize karşı merhametli, samimi, içten, dürüst, cesur, hoşgörülü olmamız, mükemmeliyetçilik takıntısı, kendine yabancılaşma, incinme korkusuyla değişime gösterilen direnç, utanç ve bunların nedenleri, psikolojik sağlıklılığın kriterleri ve bunu besleyen kaynaklar, bağışıklık sistemimiz, sevgi, bağ kurmak, nevrotik yaşam tarzı, depresyon, anksiyete (kaygı) ve nedenleri, olumlu ve olumsuz benlik kavramı, maneviyatın, ümit etmenin tanımı ve önemi, yaşadığımız duyguların anlamı, çeşitleri, nedenleri, duygu, düşünce ve davranış ilişkisi, güçlülük, yeterlilik, dayanıklılık ve kendimize yardım edebilmenin yolları, bulunmaktadır.
Bütün bunlar ve kitapta sözü edilenler; olumsuzdan olumluya, “gerçek ben”e, özümüze dönme yolculuğunda, bize yardım edecek olan temel ögelerdir.
Zeynep Cihangir Çankaya Derslerimde, seminerlerde, yürüttüğüm psikolojik danışma ve rehberlik uygu-lamalarında gençlere ve yetişkinlere; “Nasıl bir dinleyicisiniz?”, “Başkalarını iyi dinleyebiliyor musunuz?”, “Çocuğunuzu nasıl dinlersiniz?” gibi sorular soruyo-rum. Bu soruları yönelttiğim hiç kimse şimdiye kadar “Ben iyi bir dinleyici değilim.” ya da buna benzer bir şey söylemedi. Herkes iyi dinleyici olduğunu ifade etti ve pek çok kişi de başkalarının kendisini dinlemediğinden yakındı.
Bu çelişkinin, iyi dinlemenin neleri içerdiğinin bilinmemesinden kaynaklandığını düşünüyorum. Ayrıca insanların başkalarının kendilerini dinlememelerinden yakınmaları da dinlemenin ne kadar önemli bir beceri olduğunu gösteriyor.
Bu anlamda kitabın psikolojik danışmanlara, psikolojik danışman adaylarına, diğer yardım hizmetlerinde çalışanlara/çalışacak olanlara, anne ve babalara, öğretmenlere, dinleme becerilerini geliştirmek isteyen herkese yararlı olacağını umuyorum.
Ayşen Temel Eğinli, Selcan Yavuz Her birey, çocukluğundan itibaren ebeveynleri ya da ebeveyn figürleri tarafından verilen sözlü ve sözsüz mesajlara maruz kalmaktadır. Kimileri bu mesajları olduğu gibi kabul etmekte, kimileri ise reddetmekte ya da tam tersini yapmaktadır. Bu doğrultuda, kişiler, isyan etmek, uyum sağlamak ve kendini eleştirmek gibi birçok davranış geliştirebilmektedir.
Bu kitap, kişiyi iç dünyasında yolculuğa çıkararak kendisini keşfetmesini sağlamayı amaçlamaktadır. Aynı zamanda, kendinin ve diğerlerinin kişilerarası iletişim biçimlerini fark etmesini kolaylaştırmakta ve bu doğrultuda kişinin gelişimi ve değişimi için bir yol göstermektedir. Kişinin hem kendisiyle hem de diğerleri ile yaşadığı çatışmaların nedenlerini anlamasına ve bu çatışmaları çözmesine yardımcı olacak anahtarlar sunmaktadır.
Eğer aşağıdaki soruların cevaplarını merak ediyorsanız, bu kitap ile kendinizi daha iyi hissedebilir ve daha özgür bir yaşama adım atabilirsiniz.
• Kendiniz dâhil her şey mükemmel mi olsun istiyorsunuz?
• Hep kendinizi haklı ama karşınızdaki kişileri hatalı mı görüyorsunuz?
• Birisini suçlarken bir anda mağdur konumuna mı düşüyorsunuz?
• Hep kendinizi eksik hissediyor ama karşıdaki kişileri kendinizden daha iyi olarak mı değerlendiriyorsunuz?
• Ne kadar çabalarsanız çabalayın bir türlü istediğiniz noktaya varamıyor musunuz?
• Farklı olaylar karşısında istemediğiniz hâlde aynı davranış biçimlerini mi sergiliyorsunuz?
• Genellikle başkalarını memnun etmeye çalışıyor, kendi ihtiyaçlarınızı görmezden mi geliyorsunuz?
• Kurduğunuz iletişimlerde karşınızdaki kişiyi anlamakta zorluk mu çekiyorsunuz?
• Farklı kişilerle kurduğunuz iletişimlerde hep aynı sorunları yaşıyor ve benzer duyguları mı hissediyorsunuz?
Rengin Karaca Bu kitabın temel amacı, insanın kişilik gelişimine ve içgüdüleriyle gerçek dünya arasında dengeyi kurabilmesine yani vermek ve almak arasındaki dengeyi kurup sağlıklı bir egoya sahip olabilmesine ve içindeki gerçek “ben”i bulabilmesine, uyumu yakalayabilmesine ilişkin anlaşılabilir bir bakış getirebilmektir.
Kişiliğimizi, iç dünyamızı; denize, uzaya benzetiyorum. Ne kadar derine dalmaya çalışsak da analiz etsek de tam olarak anlamamız ve çözümlememiz mümkün değildir. Kişilik; düşüncelerimiz, konuşmalarımız ve nasıl davrandığımızdır. Çevreyle olan uyumumuzdan kişiliğimiz sorumludur. Özelliklerimiz, dürtülerimiz, huylarımız, tavır ve tutumlarımız, ahlaki özelliklerimiz, toplumsal ilişkilerimiz kişiliğimizin bir marifetidir. İnsan doğasını şekillendiren pek çok faktör vardır. Bunların içinde iç dünyamıza ilişkin güçler, manevi güçler, dış dünyanın etkileri, çevremizin bizi koşullandırmaları var. Bu kitapta bütün bunları ele alarak içimizdeki ve dışımızdaki problemli dünyadan daha iyi bir dünyaya yapılacak yolculukta ufacık da olsa bir katkım olsun istedim.
Bütün bu anlatılanların ışığı altında; insanın doğumdan itibaren yaşadığı gelişim serüvenini, dönem özelliklerini, içindeki güçleri, çatışmaları, savunmaları, başa çıkma yollarını, duygularını, davranışını, davranışın altında yatan nedenleri, yaşanan sorunları, ebeveyn-çocuk ilişkisini ve ebeveyn etkilerini, sağlıklı kişiliğe sahip olmanın ve sağlıklı ebeveyn olmanın yollarını; cinsel rolümüzün, kimliğimizin ve cinsel kimliğimizin oluşumunu; yaşadığımız anksiyeteye ilişkin modelleri, toplumun insan ve yaşam tarzları üzerindeki etkilerini, günümüzde yaşanan şiddeti, olgunlaşma ile sahip olduğumuz değerler ilişkisini ve biz orta yaşlılarla gençlerin etkileşimini aktarmaya çalıştım. Bunların nedenlerini, nasıl oluştuklarını anlattım ki önlenebilsin, değiştirilebilsin diye. Bütün bunların dışında psikoloji alanında “normal” kişilikle ilgili yeni kabul edilebilecek bir modeli yani Steven Reiss'ın “Normal Kişilik” anlayışını detaylı bir şekilde açıklamaya çalıştım.
Kızbes Meral Kılıç, Hasan Tahsin Kılıç, A. Şebnem Soysal Acar Öfke, duygularımızdan sadece birisidir. Olumsuz durumlarla ve özellikle saldırganlıkla ilişkili olan öfke, anormal bir duygu değildir ancak kontrol edilemediğinde “anormal” durumlara neden olur. Son yıllarda ülkemizde, hemen her alanda öfke duygusu ile ilişkili olarak saldırganlık, kavga ve şiddet gibi durumlarda çok ciddi artışlar söz konusudur. Bu artışın birçok nedeni olmakla birlikte, temelde çocukluk döneminden itibaren öfkenin nasıl kontrol edilebileceğinin öğrenilememesi de önemli bir etkendir.
Kontrol Edilebilir Öfke kitabı, çocuklarımızın ileride karşılaşacakları problemleri öfke krizleri yaşamadan çözebilmeleri ve ailelere yardımcı olabilmesi amacıyla yazılmıştır.
6-12 yaş dönemi çocuklarının bilişsel, sosyal, duygusal ve motor gelişim düzeyleri göz önünde bulundurularak bilişsel davranışçı yaklaşım doğrultusunda hazırladığımız kitabımızın yararlı olmasını dileriz.
Mandie Holgate BAŞARINIZLA ARANIZDA NEYİN DURDUĞUNU BİLİYOR MUSUNUZ? SİZ! KORKULARINIZLA BAŞA ÇIKMAK İÇİN BAKIŞ AÇINIZI DEĞİŞTİRİN VE BAŞARI ŞANSINIZI ARTTIRIN.
Hata yapma korkusu, toplum içinde konuşma korkusu, kendiniz olma korkusu, ne istediğinizi dile getirme korkusu, HAYIR deme korkusu, değişiklik korkusu ve daha nicesi. Hepimizin, bizi geri çeken korkuları vardır.
Korkunu Yen, size adım adım korkularınızı yenerek istediğiniz sonuçlara ulaşmanızda yardımcı olacak. Kısa, okuması kolay, mesleki terimlerden uzak bölümlerde; hepimizin dehşete düştüğü hayır demek, kibirli değil öz güvenli görünmek, ne istediğinizi dile getirmek, toplum içinde konuşmak gibi konuları aşmanız için yazılmış birçok kanıtlanmış strateji, yetenek ve araç keşfedeceksiniz.
GÜNLÜK DAVRANIŞ, DÜŞÜNCE, İNANÇ VE DEĞERLERİNİZİ DEĞİŞTİREREK HAK ETTİĞİNİZ SAYGIYI KAZANIN.
Deniz Güler, Pınar Algedik Demirayak, Duygu Hiçdurmaz, S. Gülfem Çakır Çelebi, Zeynep Ayça Terzioğlu, Volkan Demir, Günseli Orhon, Melike Tekindal, Semanur Öztemiz, Öznur Bayar, Özlem Haskan Avcı, Saadet Zümbül, Mine Aladağ Değerli ruh sağlığı çalışanları,
ruh sağlığı meslek elemanı yetiştiren alan uzmanları
ve bu alanda eğitimine devam eden aday ruh sağlığı çalışanları,
kısacası şimdiki ve gelecekteki meslektaşlarım,
bu kitap SİZİN İÇİN, BİZİM İÇİN tasarlandı.

UNUTMAYIN!
EĞER RUHSAL, ZİHİNSEL VE FİZİKSEL OLARAK YETERİNCE “İYİ” DEĞİLSENİZ
BAŞKALARININ “İYİLİĞİNE” DE
YETERİNCE KATKI SAĞLAYAMAZSINIZ.

Bu kitap iyilik hâlinizle ilgilenmeniz için geliştirilmiş,
kuram ve uygulamayı birleştiren
bir öz bakım rehberi niteliğindedir.
Bülent Şen Bugün hız ve teknoloji dünyasında yaşıyoruz. Ancak her geçen gün yaşamımız biraz daha karmaşıklaşıyor ve bu nedenle birçoğumuz giderek daha fazla mutsuz oluyoruz. İnsan, konforu artarken, duygusal dünyasından her geçen gün biraz daha uzaklaşıyor. Bugüne kadar insanın yaşamda başarısı ve mutluluğu için; düşünen beyin, mantık ve bilişsel zekâ önemseniyordu. Son 30 yılda yapılan araştırmalar duygusal zekânın önemini ortaya çıkarmıştır. Duyguların akıllıca kullanımı ve olgun insan olma yolculuğu olarak tanımlayabileceğimiz duygusal zekâ; kişinin hem kendi hem de başkalarının duygularını fark ederek onları doğru bir şekilde okuyabilmesinde, bu süreçten elde ettiği bilgiyi, düşünce ve davranışlarında kullanarak karşısındakilerle olumlu ilişkiler kurabilmesinde ve çevresinden gelen baskı ve taleplerle başarılı bir şekilde baş edebilmesinde kişiye yardımcı olan; kişisel, duygusal ve sosyal yeterlik ve beceriler dizinidir. Duygusal zekâsı yüksek bireylerin iş ve sosyal yaşamlarında daha dengeli, başarılı ve mutlu oldukları görülmektedir.
Kitapta; duygusal zekânın aile, eğitim ve iş yaşamında daha kolay anlaşılıp uygulanabilmesi için metaforlardan ve hikâyelerden faydalanılmıştır. Yeni bir bakış açısı getirerek bizi yeni diyarlara götürecek her düşünce, söz metaforiktir. Metaforlar, bizim zaten doğrularını bildiğimiz, ancak bir şekilde hayatımıza uygulayamadığımız güzel davranışları, somut bir örnekten hareketle - bize farkındalık yaşatarak - soyut bir anlam çıkarmamıza ve içselleştirerek onları hayatımızda kolayca uygulayabilmemize olanak veren ifadelerdir.
Bülent Şen Günümüzde teknoloji alanında meydana gelen hızlı gelişmeler sosyal, ekonomik, kültürel alanları da etkilemektedir. Bireyler, dünyada ve toplumda değişen değerlere ve rollere uyum sağlamada zorlanmaktadır. Bu durum bireylerde yeni stres kaynaklarını oluşturarak yetersizlik, yalnızlık, çaresizlik, engellenme ve kaygı duygularının ortaya çıkmasına ve sonrasında bu duyguların hem bireyin kendi biyopsikososyal durumuna hem de kişiler arası ilişkilerine olumsuz etki eden öfke duygusunun daha fazla yaşanmasına neden olmaktadır.
Öfke duygusunun bireyler için olumsuz yanları olduğu gibi olumlu yanları da bulunmaktadır. Yaşanan olumsuz herhangi bir durum sonucu oluşan bu duygu, bazı şeylerin değişmesi gerektiğini ve kişiye birey olduğunu hatırlatarak kendi değer ve ilkelerini sahiplenme sorumluluğunu hatırlatır. Öfke kontrolü ve yönetimi konusunda kapsamlı bilgi kitabın ilk bölümlerinde verilerek okuyucuda farkındalık oluşturulmaya çalışılmıştır. Öfke kontrolü ve yönetiminin aile, eğitim, iş yaşamında ve trafikte daha kolay anlaşılıp uygulanabilmesi için kitabın ilerleyen bölümlerinde metaforlardan ve hikâyelerden faydalanılmıştır.
Charles H. Elliott, Laura L. Smith Siz - ya da sevdiğiniz biri - OKB ile mi uğraşıyorsunuz? Bu güvence verici, kapsamlı rehber, tanıdan tedaviye olan yolculuğunuzda size yardım etmek için tedaviyle ilgili en yeni bilgileri sunarak bu bozukluğu açık bir dille anlatmaktadır. Değişmek için gereken motivasyonu, gündelik hayatı ele almak için ipuçlarını, ve sevdiklerinize destek sunmanın en iyi yollarını bulacaksınız.

• OKB'nin tüm detaylarını öğrenin nedenlerini, çeşitli şekillerini, belirtilerini ve tedaviye yönelik temel yaklaşımları
• Düşünme biçiminizi geliştirin tetikleyiciler, düşünceler ve duygular arasındaki noktaları birbirine bağlayın ve OKB inançlarını çözün
• OKB davranışını geri alın korkularınızı tanımlayın, kendinizi değişime açın, ritüelleri geciktirin veya değiştirin ve gerilemeleri ele alın
• İlaçları değerlendirin artıları ve eksilerini keşfedin, seçenekleri görün ve ilaçları ne zaman kombine edeceğinizi, azaltacağınızı veya durduracağınızı bilin
• OKB zihnini yönetin olumsuz düşünce ve hisleri kabul edin ve burada ve şimdiye bağlanın
• Belirli semptomları hedefleyin şüphe ve kontrol etmeden simetri ve saymaya utanç ve batıl düşünceye kadar her türlü OKB'yi yenmek için teknikler uygulayın
• OKB'li kişilere yardımcı olun çocuklarda semptomları tanıyın ve uzman yardımı bulun, aile ve arkadaşlarınızı destekleyin ve doğru şeyleri pekiştirmek

Kitabı açın ve
• Bozukluğun basit bir Türkçeyle anlatımı ve semptomları
• Saplantılarla kompulsiyonlar arasındaki farkı
• OKB düşünce ve davranışını değiştirme yolları
• Doğru ruh sağlığı uzmanını seçmeyi
• Tedaviye ilişkin en son bilimsel temelli araştırmayı
• İlerlemenizi izlemenize yardımcı olacak araçları
• Nüksün uyarı işaretleri ve bununla nasıl başa çıkılacağını
• OKB ile ilişkili bozuklukların tedavisinde ipuçlarını inceleyin
Mustafa Şahin - Sırrı Akbaba Çocukluk ve ergenlik döneminde travmatik etki yaratan yaşantılardan biri "zorba" davranışlardır. Okulda ve sanal ortamlarda görülen ve değişik türleri (sözel, fiziksel, duygusal, ırkçı, saklama, davranış bozucu, başkasına ait bir şeyi alma/bozma ve cinsel) olan zorba davranışlar, çocuk ve ergenlerin sosyal, duygusal ve psikolojik gelişimlerini olumsuz yönde etkilemekte, etik ve yasal sorunlara yol açmaktadır.
Zorba davranışların bu olumsuz etkileri çocukluk ve ergenlik dönemiyle sınırlı kalmayıp bireylerin öz-saygı, öz-güven, psikolojik sağlamlık, psikolojik iyi olma gibi önemli kişilik özelliklerini ve ikili insan ilişkilerinde sevgi, saygı, hoşgörü ve güven duygularını olumsuz yönde etkilediği görülmektedir.
Bu eserde, bireysel gelişim ve olumlu ikili insan ilişkilerinin önünde önemli bir engel olan zorba davranışın türleri, nedenleri ve sonuçları ayrıntılı bir şekilde ele alınıp, empatik beceri ile bu davranışların önlenmesine ilişkin bir model sunulmuştur. Bu kitap ile, zorba davranışlar konusunda çalışacak akademisyen ve uygulayıcıların (okul psikolojik danışmanı, çocuk ve ergen psikoloğu, sınıf rehber öğretmeni) yanında; okul yöneticilerinin, branş öğretmenlerinin ve ebeveynlerin zorba davranışın türleri, nedenleri ve sonuçları hakkında farkındalık geliştirmelerine yardımcı olmak amaçlanmıştır.
Fatih Kılıçarslan Aklınıza gelir miydi, IQ'nun bireysel başarıdaki payının % 10'u geçmediği? Yüksek IQ'nun iş ve özel yaşamda mutluluğu ve başarıyı garanti etmediği? Peki, hiç düşünmüş müydünüz, duygusal ve sosyal zekânın, kişisel gelişiminizde ne kadar etkin ve kalıcı olduğunu?
IQ, hedefe yönelik eylemlere yol açmaz. Hâlbuki duygusal ve sosyal becerileri gelişmiş insanlar, gündelik hayatın şifresini yorulmadan çözen kişilerdir; diğerlerine oranla daha mutlu, daha üretken, daha dikkatli ve dengeli olurlar. İlişkileri dengeleyebilme becerileri gelişmiştir. Konsantrasyon kabiliyetleri artar.
Bu kitap beyin, duygular ve davranışlar üzerine bir sürü ilginç bilgiyi bir araya getiriyor. Korku, öfke, üzüntü, mutluluk, hayret, tiksinme ve hor görü ekseninde duyguların, üçüncü şahısları anlamada, bir ürünü satmada, bir reklam metnini yazmada, kendini savunmada, rakiplerini ikna etmede ne kadar etkili olduğunu kanıtlıyor. Mantıktan vazgeçmeyi değil ama duyguların vazgeçilmezliğini somut örneklerle açıklıyor. Testler, duygusal ödevler, alıştırmalarla kendinizi ve çevrenizi ölçmenizi sağlıyor.

Emrah Altuntecim The book in your hands is a kind of a key. “Opening Doors to Success” addresses the working principles of our sensory organs and brain, effectiveness of feelings and thoughts in people’s behaviour which are indispensable in the field of communication and psychology.
When the main subject of the book is read, digested, and observations are made in the field, it will be possible for you to directly reap the benefit of the book on the following:
Naturalness in body language and communication techniques,
An apparent and gradual increase in your sales,
An increase in employee satisfaction and the sense of belonging to the company,
A reduction in costs as a result of more wisely and accurate investments into environments of business,
A reduction in employee and customer fatigue,
Planning the marketing, advertising and image activities in a more accurate way and with lower costs,
Positive communication and more happiness in your professional and private life.
Enjoy your reading!
Charles H. Elliott, Laura L. Smith Öfkeyi başarılı bir şekilde yerine kaldırıp mutlu ve huzur dolu bir hayat sürün
Öfke tümüyle normal ve insani bir duygu. Ancak yıkıcı hâle geldiğinde işte, ilişkilerde ve genel hayat kalitesinde sorunlara yol açabilir. Bu kitapta öfkenin kaynaklarını tespit etmenize ve sağlıklı bir şekilde serbest bırakmanıza yardımcı olacak öfke kontrol yöntemlerine, becerilerine ve alıştırmalarına dair güvenilir ve kabul görmüş bilgiler bulacaksınız.
• Hiddetle ilişkiyi kesin! Öfkeyi ve nereden kaynaklandığını tespit edin, duyguların nasıl işlediğini anlayın ve öfke hakkındaki efsaneleri çürütün.
• Canavarı ehlileştirin! Öfke noktalarınızın yerini saptayın, öfkeyi nasıl, ne zaman ve nerede ifade ettiğinizi anlayın ve öfkeye eşlik eden sorunlara göz atın.
• Soğukkanlılığınızı koruyun! Öfkenizin bedelini değerlendirin, kızgın kalmanın verimli olup olmadığına karar verin ve eski modelleri olumlu modellere dönüştürmeye kucak açın.
• Yeni bir bakış açısı edinin! Çarpıtılmış düşünceleri nasıl gün yüzüne çıkaracağınızı ve onlara nasıl meydan okuyacağınızı keşfedin, tekrar değerlendirin ve daha iyi ve daha sağlıklı bir hâle getirin.
• Sağlığınızı iyileştirin! Zorlu durumları aşırı öfke olmadan idare etmek için bir dizi gerekli yaşam tarzı değişiklikleri ve özel beceriler bulun.
Kitabı açın ve
• Öfkenizi, işe yarayan şeylere odaklanarak nasıl kontrol edeceğinizi,
• İyi bir gece uykusunun önemini,
• Hayattaki bakış açınızı değiştirme yollarını,
• Özenle kontrol edilen öfke ifadelerinin sizin için neden dışa vurmaktan daha iyi olduğunu,
• Anlaşmazlıkları meydan okumalara nasıl dönüştüreceğinizi,
• Affetme ve öfkesiz bir hayat sürdürme üzerine tavsiyeleri,
• Öfkeyi kontrol etmenin nasıl tamamen sizin elinizde olduğunu inceleyin.
Ersin ALTINTAŞ Mutlu ve başarılı bir yaşamın ön koşulu özgüvendir. Bu nedenle hayatımızın her alanında özgüvene ihtiyaç duyarız. İnsan hayatında bu kadar önemli bir yere sahip olan özgüven duygusunu, geliştirmek ve artırmak artık sizin elinizde…
Özgüven kitabı; “özgüven ve çeşitleri, kavramlar, özgüven problemi, özgüvenin doğası, kendini tanımak ve farkındalık, ayrım farkındalığı, otokontrol, özgüven ve zaman, özgüven ve iletişim, hayır diyebilmek” konularını ele almıştır.

Olumlu pozitif eğitimin önemine vurgu yapan bu kitap, uygulamaya dönük olarak hazırlanmıştır. Kitaptan anne-babalar, öğretmenler ve özellikle psikolojik danışmanlar yararlanabilir.

Özgüven üzerine düşünen, çalışan ve konuyla ilgilenen herkese faydalı olması dileğiyle…