Otistik Engelliler Eğitimi \ 1-2
June E. Downing, Amy Hanreddy, Kathryn D. Peckham-Hardin Eğitimciler ve terapistler ağır ve çoklu yetersizliği olan öğrenciler için etkili iletişimi nasıl destekleyebilirler? Günümüzün en iyi araştırmaları ve stratejileri bu güvenilir ders kitabının ve öğretim rehberinin üçüncü basımında yer almaktadır. Günümüzün ve geleceğin eğitim uzmanları, iletişim becerilerini değerlendirmekten akranları ve yetişkinleri müdahaleye katmaya kadar, tüm yaşlardaki öğrenciler için iletişimi desteklemenin bütün süreçlerine yönelik en güncel bilgileri ve kullanışlı yönlendirmeleri elde edecektir. Önemli bir ders kitabı ve profesyonel bir kaynak olarak bu kapsamlı kitap eğitimcilere, paraprofesyonellere, dil ve konuşma terapistlerine ve okuldaki diğer görevlilere her öğrencinin iletişim kurma hakkını desteklemede yardımcı olacaktır.
KAPSANAN KONULAR: İletişim değerlendirmesi, müdahale stratejileri, becerileri öğretmek için doğal fırsatları belirleme, alternatif ve destekli iletişim sistemleri (ADİS), iş birlikçi öğretim, problem davranış, işlevsel iletişim öğretimi, okuma yazma öğretimi, yorumda bulunmadan dikkati çekmeye kadar basit talep etmenin ötesinde birçok farklı becerinin öğretimi.
Ann Turnbull, H. Rutherford Turnbull, Elizabeth J. Erwin, Leslie C. Soodak, Karrie A. Shogren Bu kitap, aile ve uzman iş birliği alanında en tanınmış yazarlar tarafından kaleme alınan, öğretmenlerin ve ailelerin iş birliği içinde özel gereksinimli çocuklar için nasıl birbirlerini güçlendirebileceklerine ve birlikte savunuculuk yapabileceklerine odaklanan bir rehber olarak nitelendirilebilir. Bu kitapta yazarlar, yetersizliğin engele dönüşmemesi için çaba gösteren ailelerin hayat hikâyelerini paylaşarak iyi, hoşgörülü, cömert, kararlı ve olumlu yaklaşımın nelerle sonuçlanabileceğini gözler önüne sermektedirler. Aileler, Uzmanlar ve Farklılık, hem genel eğitim hem de özel eğitim ortamlarında aile üyeleri ve uzmanlar arasında kalıcı ortaklıkların nasıl oluşturulabileceği konusunda okuyucularına yön göstermektedir. Yazarlar, aile sistemleri teorisinden yola çıkarak özel gereksinimli bireylerin aile sistemini nasıl etkilediği, özel eğitim alanındaki yasa ve yönetmeliklerin tarihsel gelişiminde ailelerin rolü, kalıcı ortaklıklar kurabilmenin ilkeleri ve bu ilkelerin öğretmenler ve diğer uzmanlar tarafından nasıl uygulanacağı gibi konuları ele almışlardır. Bu kitabın, özel gereksinimli bireyler ve aileleriyle güven ilişkisine dayalı ve çocuğun yararının ön planda tutulduğu ortaklıklar geliştirebilmeleri ve sürdürebilmeleri için öğretmenleri ve diğer uzmanları destekleyici bir kaynak olması umut edilmektedir.
Funda Aksoy Bu kitapta da ebeveynlerin ve öğretmenlerin çocuklarla çalışırken öncelik verdiği günlük yaşam becerilerinin öğretimine ilişkin bilgiler, alanda etkili ve verimli öğretim yöntemi olarak bilinen ve araştırma bulgularıyla desteklenen yanlışsız öğretim yöntemleri ile birleştirilerek verilmiştir. Bu yapılırken özellikle ebeveynlerin ve öğretmenler için hem ihtiyaç duyulan bir beceri alanına ilişkin bilgiler hem de alanda etkili ve verimli öğretim yöntemine ilişkin uygulamaya dönük pratik bilgiler verilmeye çalışılmıştır.
Jacqueline Nadel Bebekler neden doğdukları andan itibaren taklit ederler? Bunun anlamı nedir? Çocuklar neden başkalarının yaptıkları şeyleri taklit ederler? Aptallaşıyorlar mı? Onlara izin verilmeli mi? Otizm spektrum bozukluğu (OSB) tanısı alan çocuklar taklit edebilir mi? Taklit onlara yardımcı olur mu? Beyin taklidi nasıl işler?
Taklit, çocuklar ve gelişimleri hakkındaki bilgilerimizde ve OSB'li bireylerin eğitim ve terapisinde hak ettiği önemli yeri alamamaktadır. Yine de taklit bize yapmayı öğretir ve daha da önemlisi, bize birey olmayı öğretir. Bu bağlamda kitap şu konuları içermektedir:
Taklit etmek ne demektir?
Öğrenmek ve iletişim kurmak için taklit etmek
Taklidin OSB tanısı alan bebekler ve çocuklar için neler sağlayabileceği
Taklit alet kutusu: beyin ve bağlantıları
OSB vakalarında kişiye özel taklit uygulamaları

Okuyucu kitlesi: Psikologlar, çocuk psikiyatristleri, psikomotor terapistler, öğretmenler, özel eğitimciler, hemşireler, sosyal hizmet uzmanları, ebeveynler ve alanda çalışan diğer uzman ve öğrenciler.
Aliye Çınar, Armağan Öztürk, Ayhan Bıçak, Celal Türer, Emrullah Kılıç, Gül Turanlı, Kemal Bakır, Latif Tokat, Metin Becermen, Mustafa Günay, Nihat Durmaz, Ömür Karslı, Süleyman Dönmez, Zübeyir Ovacık Türk felsefesine yönelik son dönemlerde gittikçe artan bir ilginin olduğu gözlemlenmektedir. Fakat bu felsefeyi kavramak, popüler bir ilgi ve tarihsel süreci takip etmekle sınırlı kalmayıp bu sürecin karmaşık yapıları ve çok katmanlı yönleri üzerine derinlemesine düşünmeyi de gerektirir.
Çağdaş dönemle sınırlandırılan bu kitap, Türk felsefesini filozoflar ya da felsefi akımlar üzerinden ansiklopedik bir şekilde incelemekten ziyade konusal bir bağlamda ele almaktadır. Çünkü çağdaş dönem Türk felsefesinin kavranması oldukça zor ve karmaşık yapılar ile süreçleri barındırmaktadır. “Türk felsefesi” ile neyin kastedildiğinden tutun da Türk felsefesinin çok boyutlu ve katmanlı yapısına kadar çeşitli zorluklar, bu meseleyi konuşmanın bir yetkinlik gerektirdiğini göstermektedir. Bu yetkinlik öncelikle çağdaş Türk felsefesini takip etmeyi; varlık, bilgi, ahlak, insan, din, siyaset, eğitim, sanat, tarih ve kültür gibi alanlarda ortaya çıkan görünümünü yorumlamayı ve değerlendirmeyi gerektirmektedir.
D. Melek Er Sabuncuoğlu, Duygu Korkem, Eren Şahin, Fikriye Eda Karaçul, Filiz Aslan, Hale Dere Çiftçi, Manfred Pretis, Yasemin Çırak Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), sağlığın sınıflandırılma sistemine 2001 yılında yeni bir bakış açısı getiren İşlevsellik, Yeti Yitimi ve Sağlığın Uluslararası Sınıflandırma (International Classification of Functioning, Disability and Health – ICF) sistemini yayınlamıştır. ICF, biyopsikososyal temele dayalı bir sistemdir. Sınıflandırmanın temel amaçları;
1. Sağlık çalışanları, araştırmacılar, siyasetçiler gibi toplumda farklı kullanıcılar arasında sağlık ve sağlıkla ilgili iletişimi artırmak için ortak bir dil oluşturulması,
2. Ülkelerin hastalık yanında sağlık durumunu yansıtması ve ülkeler ya da toplumlar arası karşılaştırma fırsatı yaratması,
3. Hastalıklarla ilgili araştırmaların kapsamının genişletilmesi,
4. ICF’nin sigortacılık, sosyal güvenlik, çalışma, eğitim, ekonomi, sosyal politika gibi farklı sektörler tarafından yasaların hazırlanmasında ve çevresel düzenlemelerde kullanılmasıdır.
ICF, bu çerçevede günümüzde Avrupa'da bazı ülkelerde (İsviçre, İtalya, Portekiz, Almanya, Avusturya, Bulgaristan’da farklı düzeylerde yasal düzenlemeler ve ülkelerde farklı alanlarda uygulamalar) özel gereksinimi olan bireylerin değerlendirilmesi ve/veya eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerinde, yasal düzenlemeler çerçevesinde uygulanmakta ve kullanılmaktadır. ICF, yapısı ve içeriği gereği bireyi yetersizliklerinin yanında becerileri ile çevresel faktörlerin birey üzerindeki etkisine yönelik olarak da ele almakta ve bireyin sosyal, eğitim vb. yaşama katılımı önceliklemektedir. Bu yaklaşım, profesyonellere yeni bir bakış açısı kazandırırken, hizmet alan birey ve ailesinin kazanımlarını da arttırmaktadır. Bu kitap; transdisipliner yaklaşım çerçevesinde çocuklar ile çalışan çocuk gelişimci, ebe, fizyoterapist, hemşire, hekim, odyolog, dil ve konuşma terapisti, okul öncesi eğitimcisi, özel eğitim öğretmeni, psikolog, psikolojik danışman, sosyal çalışmacı vb. tüm profesyonellere ve ayrıca politika yapıcılar ile yöneticilere sistemi tanıma ve kullanımında yol gösterici olacaktır.
Gökhan Töret, Gözde Akoğlu, Gülden Bozkuş Genç, Meral Çilem Ökcün Akçamuş, Zeynep Bahap Kudret Taklit, erken dönemden itibaren insan gelişiminde hem sosyal gelişim açısından hem de yeni davranışların edinilmesi açısından önemli bir rol oynamaktadır. Taklidin insanların gelişimindeki bu önemli rolü konusunda araştırmacılar arasında ortaya çıkan fikir birliği alanyazında belirgin olarak yerini almıştır. Taklidin, sosyal etkileşim ve öğrenme olmak üzere insan sosyo-bilişsel gelişiminde rol oynayan iki işlevi bulunmaktadır. Sosyal etkileşim işlevi ile taklit, bebeklik döneminde bir bebeğin çevresi ile etkileşiminde kullandığı ilk araçlardan biriyken; öğrenme işlevi ile taklit, bebeklerin araç kullanımı, sosyal normlar, kültürel kurallar, sözel dil gibi davranışları gözlemleyerek öğrenme sürecinde kullandığı bir araç olarak karşımıza çıkmaktadır. Taklit becerilerinin insan gelişiminde oynadığı kritik roller, taklidin alanyazında sıkça araştırılan bir konu olmasının önünü açmıştır. Bu kitapta, tipik gelişim gösteren ve otizm spektrum bozukluğu olan bireylerde taklit gelişimine ve ilerletilmesine ilişkin araştırma bulguları doğrultusunda bilgilerin sunulması, tartışmalara ışık tutulması ve ileri araştırma önerilerine yer verilmesi amaçlanmıştır. Türkiye’de taklit gelişimi ve eğitimi konusunu bilimsel araştırmaların bulguları ışığında derleyerek ele alan ilk kitap olma özelliği taşıyan bu kitapta; özel eğitim, okul öncesi eğitimi, çocuk gelişimi ve psikoloji bölümlerinde çalışan akademisyenlerin yanı sıra lisansüstü ve lisans eğitimi alan öğrencilere, bilimsel araştırmaların bulgularının eşliğinde taklidin gelişimsel serüveninin sunulması amaçlanmıştır.
Kızbes Meral Kılıç, A. Şebnem Soysal Acar Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Olan Çocuklar İçin Etkinlikler: Öz Düzenleme, Sosyal Beceri ve Bilinçli Farkındalık Etkinlikleri kitabı içinde yer alan aktiviteler, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocukların kendi kendilerine veya bir yetişkinle birlikte öğrenebileceği, yaşamında karşılaşacağı durumlarda bir rehber olabilecek bilgi ve becerileri içermektedir. Kitapta, dikkat türleri; kendi davranışlarının farkına varma; duyguları tanıma, anlama ve kontrol edebilme; kendini ifade edebilme; plan yapabilme; karşılaşılan sorunları çözebilme; zamanı etkin kullanabilme; beklemeyi öğrenme; dürtüselliğin neden olduğu olumsuz durumlarla baş edebilme; zorbalıkla baş edebilme; dijital ekranları etkin kullanabilme; uyku ve beslenmenin önemini anlama gibi aktiviteler yer almaktadır.
Abuzer Badem Modern yaşamın hızına ayak uydurmak, iş yerinde verimli olmak, eğitimde başarılı
sonuçlar almak ve günlük hayatta daha mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmek… Tüm bunlar için güçlü bir dikkat ve odaklanma yeteneğine ihtiyaç duyuyoruz. Ancak günümüzün yoğun ve bilgi yüklü dünyasında bu yeteneklerimizi korumak ve geliştirmek giderek zorlaşıyor.
"Dikkat Geliştirici 100 Etkinlik" kitabı, dikkatinizi artırmak ve odaklanma becerilerinizi
güçlendirmek için pratik ve etkili yöntemler sunuyor. Meditasyondan fiziksel egzersizlere, zihinsel bulmacalardan sosyal etkileşimlere kadar geniş bir yelpazede hazırlanan etkinlikler, dikkat sürenizi uzatmanıza ve zihinsel performansınızı artırmanıza yardımcı olacak. Bu kitap, sadece teorik bilgi sunmakla kalmıyor aynı zamanda günlük yaşamınıza kolayca entegre edebileceğiniz pratik önerilerle de dolu. Her bir etkinlik, bilimsel temellere dayalı olarak tasarlandı ve adım adım nasıl uygulanacağını açıklayan rehberliklerle desteklendi.
Daha odaklı bir zihin, daha verimli bir yaşam ve daha yüksek bir başarı düzeyi için bu
kitabı rehberiniz olarak kullanın. Adım adım ilerleyerek dikkat ve odaklanma becerilerinizi geliştirin ve yaşam kalitenizi artırın. Bu kitap, dikkat ve odaklanma becerilerinizi güçlendirerek işte, eğitimde ve günlük yaşamda daha başarılı ve mutlu olmanıza yardımcı olacak.
Unutmayın: Dikkat, başarının anahtarıdır!
Elif Özcan Disleksi Okuma Yazma Kitabı; disleksi tanısı almış çocuklara, özel eğitim öğrencilerine, öğrenme güçlüğü yaşayan çocuklara ve ilkokula giden ancak her hangi bir tanısı olmadığı hâlde okuma yazmada sorun yaşayan tüm çocuklara okuma yazmayı kolay yoldan öğretmeyi amaçlayan bir materyaldir.
MEB müfredatına uygun hece yöntemiyle oluşturulmuştur. Akıllı defter şeklinde olduğundan üzerindeki yönergeler takip edildiğinde okuma yazmayı kolaylıkla öğretmek amaçlanmıştır.
İlkokul müfredatında yer alan yeni ses gruplarına göre hazırlanmış aktivitelerle okuma yazmayı en baştan öğrenmek isteyen çocuklar için tasarlanmıştır. Ses gruplarıyla birlikte harften heceye, heceden cümleye geçiş yapılarak basitten zora öğretim tekniği ele alınmıştır.
Okuduğunu anlama bölümünde, çocukların okuduğu cümlenin ve metnin anlamını da kavraması amaçlanmıştır. Kitapta yer alan çizgiler üzerine yazı yazma tekniğinin de güzel yazı yazmayı desteklemesi öngörülmüştür.
Her çocuk öğrenir; yeter ki doğru yönlendirilsin. Doğru yönlendirilen her bir çocuğun öğrenmeye olan ilgisi daima artacaktır.
Bahaddin Demirdiş This book assists researchers, educators, and policymakers in gaining a better understanding of mathematics teachers' attitudes towards the inclusion of children with SEN in Turkish lower secondary schools. Earlier research on teachers' attitudes towards the inclusion of children with SEN in Turkey has not comprehensively investigated teachers' attitudes towards inclusion and the impact of various factors on these attitudes. In addition, the book used a valid and trustworthy instrument that has been implemented several times globally, assisting in narrowing the gap between prior research findings and helping to explain some of the discrepancies.
Besides, the book provides a well-informed viewpoint and understanding that could aid in reforming and refining inclusive practices and the identification and process of inclusion of students with SEN in regular classes. It adds to the body of knowledge by supplementing the limited number of existing studies on teachers' attitudes towards the inclusion of students with SEN in Turkey. Finally, it stimulates other researchers to duplicate the research to corroborate its findings or to do additional research into the many factors that impact teachers' attitudes, both positively and negatively.
Andrew J. Martin, Rayne A. Sperling, Kristie J. Newton Eğitim Psikolojisi ve Özel Gereksinimi Olan Öğrenciler El Kitabı; eğitim ve psikoloji araştırmacılarına, uygulayıcılara, politika yapıcılara ve lisansüstü̈ öğrencilere özel gereksinimi olan öğrencilerin öğrenmesiyle ilgili faktörler ve süreçler hakkında önemli uzmanlık sağlar. Özel gereksinimi olan öğrenciler; dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu, diğer yürütücü işlev güçlükleri, davranışsal ve duygusal bozukluklar, otizm spektrum bozukluğu, zihinsel yetersizlikler, öğrenme güçlüğü̈, disleksi, dil ve iletişim güçlükleri, fiziksel ve duyusal yetersizlikler ve daha fazlasını içeren öğrencileri kapsamaktadır. Eğitim psikolojisinin büyük bir kısmı, “normal” veya “tipik gelişim” gösteren öğrencilere odaklandığından; “özel gereksinimi” olan öğrencilere nispeten az sayıda eğitim psikolojisi teorisi, araştırması, ölçümü̈ veya uygulaması ilgi göstermiştir. Bu kitapta açıkça gösterildiği gibi, eğitim psikolojisinde incelenen; motivasyon ve katılım, biliş ve sinirbilim, sosyal-duygusal gelişim, öğretim, ev ve okul ortamları ve daha fazlası gibi faktörler ve süreçler, özellikle risk altındaki veya yetersizliği olanlar olmak üzere tüm öğrenciler için hayati önem taşımaktadır.
Amerikan Psikiyatri Birliğinin DSM-5 ve Dünya Sağlık Örgütünün Uluslararası Hastalık Sınıflandırması (ICD-10) rehberliğini birleştiren bu kitap; özel gereksinimi olan öğrencilere yönelik etkili psiko-eğitimsel teori, araştırma ve uygulama için kapsamlı bir durum oluşturmak amacıyla mevcut disiplinler arası araştırmaları sentezlemekte ve geliştirmektedir. Alanında uzman kişiler tarafından hazırlanmış yirmi yedi bölüm, çeşitli özel gereksinim kategorileri, temel eğitim psikolojisi teorilerinden bakış açıları ve özel gereksinimlerin öğrenilmesi, geliştirilmesi ve bilgi oluşturulması ile ilgili yapılar üzerine üç kısım hâlinde yapılandırılmıştır.
Ahmet Bilal Özbek, Ahmet Bildiren, Alev Girli, Arzu Tanrıverdi, Atilla Cavkaytar, Ayşe Dolunay Sarıca, Devrim Çimen, Emel Sardohan Yıldırım, Fatma Elibol, Gözde Akoğlu, Hasan Gürgür, Helin Yaban, Mehrizar Yakın, Meral Çilem Ökçün Akçamuş, Pınar Şafak, Tahir Mete Artar, Tamer Karakoç, Yakup Sarıca Eğitimde bütünleştirme, özellikleri ne olursa olsun tüm öğrencilerin kabul gördüğü ve gereksinimlerinin en üst düzeyde karşılandığı bir ortam oluşturmaya yönelik bir felsefeyi içermektedir. Bu açıdan kaynaştırma uygulamalarından farklılaşan ve yasal boyutta da gündeme gelmiş olan eğitimde bütünleştirme uygulamalarının alanda çalışan öğretmenlere, idarecilere, ailelere ve çeşitli ana bilim dallarında görev yapan akademisyenlere tanıtılması önemli görünmektedir. İki ana kısma ayrılmış olan bu kitabın ilk kısmında, eğitimde bütünleştirmenin genel ilkeleri olan bireysel farklılıklara duyarlılık, destek hizmetler, evrensel tasarım ve Bireyselleştirilmiş Eğitim Programları; ikinci kısımda ise farklı özel gereksinimleri olan öğrencilere yönelik okul ve sınıf içi öğretimsel ve sosyal uyarlamalar ile erken çocukluk ve yetişkinliğe geçiş sürecinde gerekli olan uygulamalar ele alınmıştır.
Hakan Sarı, Tuğba Pürsün Sosyal hizmet mesleği, engelli bireylerin sosyal engellilik modeli çerçevesinde vatandaşlar olarak çalışmaya yönelik kaydettiği ilerlemenin yansıtılması açısından önemlidir. Kapsayıcı bir toplum oluşturmaya yönelik süregelen mücadelede engelliler ve sosyal çalışanlar için bir kaynak işlevi göreceğinin umut edildiği bu kitap, özünde engelli bireyleri refahı hak eden bir grup olarak görmenin ötesinde engelli bireylerin toplumsal hayata sosyal, ekonomik ve politik olarak katılma konusunda bütün haklara sahip olan vatandaşlığa geçişini içermektedir. Sosyal engellilik modeli ile engelli bireylerle sosyal hizmet potansiyelini teşvik etmeye devam eden ancak aynı zamanda bireysel model içinde uygulamanın neleri kapsadığını açıkça ortaya koyan bu kitapta; sosyal politika, mevzuat ve yeni araştırmalar açısından güncellik sağlanmaya çalışılmış en güncel alan yazınına ve alıntılara da yer verilerek içeriğin güncel bilgi olması sağlanmıştır. Bu sayede engelli bireylerin refah sistemindeki değişiklikler için mücadele edilen zamanın uzunluğu ve kapsamı hakkında okuyucuya bilgi verilmesi ve sosyal hizmet içinde ne ölçüde değişikliğin olduğunun ortaya konulması amaçlanmıştır. Engelliler ve sosyal hizmet konusunda ilk ve temel olan bu kitabın, alana katkı sağlayacağına gönülden inanılmaktadır.
Banu Gürer, Elif Kaya, Esat İlter, Fatiha Bozbaş, Gülsüm Şahin, Mehmet Safa Cevahir, Muhammed Tosun, Mustafa Sami Baybal, Nihal Şahin Utku Farklı yaklaşımlar tarafından farklı biçimlerde tanımlanan, bireysel ve sosyal etkenlere bağlı zorlukları kapsayan engelliliğin anlamlandırılmasında ve süreçle başa çıkmada dinin önemli bir yeri olduğunu söylemek mümkündür. Özellikle engelliliğin din tarafından nasıl anlamlandırıldığı, bu anlamlandırma neticesinde engelli bireylerin ve ailelerinin engelliliğin getirdiği zorluklara karşı verdikleri mücadelenin, gösterdikleri gayret ve sabrın din açısından değerli kabul edilmesi gibi hususlar engellilikle başa çıkmada dinin destekleyici bir rol oynamasına zemin hazırlamaktadır. Diğer taraftan tarih boyunca engelliliğe din referanslı bazı olumsuz yaklaşımlar ise engelliliğin bir insanlık problemi hâline gelmesinde etken olmuştur. Söz konusu hususlar engellilik ve din ilişkisinin farklı açılardan ele alınmasının gereğine ve önemine işaret etmektedir. Nitekim Türkiye'de engelli bireylere yönelik çalışmalar son yıllarda akademik düzeyde artış göstermekte, bu çalışmalar arasında konunun din ile ilişkisini içeren çeşitli çalışmalar da yer almaktadır. Bahsi geçen hususlardan hareketle elinizdeki çalışma engellilik ve din ilişkisini farklı boyutlarıyla ele alarak konuya dair güncel katkı ve engelliliğe yönelik farkındalığın artışına destek sağlamak amacı ile hazırlanmıştır.
Eylem Özten Özsoy, Bedia Kalemzer Karaca “DEHB çocukluktan başlayarak var olsa da klinik bir durum olarak karşımıza çıkıp çıkmayacağı; kişinin bilişsel, sosyal ve duygusal gelişim özelliklerine, içinde büyüdüğü ev ve okul ortamlarına ve değişik noktalarda yaptığı hayat seçimlerine bağlıdır. Özellikle gençlik ve sonrasında ilk kez farkına varıldığı durumlarda, yıllar içinde kişinin gelişiminin hangi alanlarını ne kadar ve nasıl etkilemiş olduğu DEHB’nin gidiş yönünün belirleyicisidir. Elinizdeki kitabın konuya ilişkin temel birçok bilgiyi anlaşılır biçimde aktarması yanı sıra DEHB’nin doğrudan yetişkin yaşama yansımalarını ve düşünüş tarzından romantik ilişkilere kadar olan alanlardaki etkilerini de ele almış olması en ayırıcı özelliği. Kitabı okuyanlar, DEHB’den ibaret olmayan yaşamlarını değerlendirebilecekleri birçok ipucu bulacaklar”.
Dr. Yankı Yazgan
Hiperaktif Çocuk Okulda kitabının yazarı
Ellen McGinnis, Research Press Sosyal beceriler; bir bireyin olumlu tepkileri meydana çıkarıp, olumsuz tepkilerden kaçınmasına yardımcı olacak şekilde diğerleriyle etkileşimini mümkün kılan, sosyal açıdan kabul gören davranışlar olarak tanımlanabilir. Engelli öğrenciler sıklıkla yetersiz sosyal beceriye sahip olarak tanımlanırlar ve normal gelişen yaşıtlarına nazaran genellikle daha az kabul görürler. Yapılan çalışmalar; sosyal yeterlilik ve akademik başarı arasında önemli bir ilişki olduğunu ortaya koymaktadır. Çocukluk döneminde, akran gruplarında gözlenen sosyal uyumun, yetişkinlikte gösterilen uyumun, hatta yetişkinlikteki ruh sağlığının ve duygusal problemlerin yordayıcısı olduğu ifade edilmektedir. Engelli öğrencilerin yapılan öğretimler sonucunda kazandıkları sosyal beceriler, sadece çevresindeki kişilerle olan ilişkilerini değil, okula uyum becerilerini ve akranları tarafından kabul edilmesini de olumlu yönde etkileyecektir. Aynı zamanda öğrencilikten yetişkinliğe geçerken, işe girmesini, toplumun bir üyesi olmasını kolaylaştıracak ve hayatlarının ileriki dönemlerindeki zorlukların da üstesinden gelmesine yardım edecektir.
Eğitimcilerin ve ailelerin sosyal beceri programının ögelerinde uyarlamalara giderek çocuklara kazandırmaları mümkün olacaktır. Erken Çocukluk Döneminde Sosyal Beceri Öğretim Programı, iki bölümden oluşmaktadır. Birinci Bölüm'de sosyal beceri ile ilgili temel bilgiler; İkinci Bölüm'de ise uygulama ve değerlendirme ölçeklerinden oluşmaktadır. Kitap, erken çocuklukta özel gereksinimli çocuklar için uygulamaya yönelik önemli bir yardımcı kaynaktır.
Laura Baylot Casey Stacy L. Carter Uygulamalı davranış analizi (UDA), öğrenme ilkelerini ve süreçlerini kullanarak sosyal önemi olan problemleri çözmeye odaklanan, birden çok yöntemi içine alan bir çalışma alanıdır. Özel eğitim, genel eğitim, klinik psikoloji ve psikolojik danışma ve rehberlik alanlarında kullanılan UDA yöntemlerinin, çocuklara ve yetişkinlere çeşitli becerilerin öğretimi ve uygun olmayan davranışların önlenmesinde ve ortadan kaldırılmasında etkili olduğu birçok araştırma ile kanıtlanmıştır. Erken Çocuklukta Uygulamalı Davranış Analizi kitabı; öğretmenlere, öğretmen adaylarına, küçük çocuklarla çalışan farklı profesyonellere ve hatta ebeveynlere, UDA ve yöntemlerinin erken çocukluk alanında kullanılmasının gerekliliğini göstermekte, diğer taraftan UDA yöntemlerini, ilgili alan yazınını referans göstererek kolay anlaşılır bir şekilde farklı örneklerle açıklamaktadır.
Abdül Vefa DEMİRKIRAN, Adnan KULAKSIZOĞLU, Aydan AYDIN, Barış KORKMAZ, Bülent MADİ, Gülden UYANIK BALAT, Gülsevim KINALI, Levent YAYCI, Müge YUKAY YÜKSEL, Nevin ERACAR, Oktay TAYMAZ SARI, Tuna ŞAHSUVAROĞLU, Ümran KORKMAZLAR, Yıldız GÜVEN Bu kitap farklı nitelikleri ile özel eğitim gerektiren çocukları tanıtmak ve ailelerine ve özel eğitimcilere yeni farkındalıklar kazandırmak için yazıldı. On dört farklı yazar normal, otistik, down sendromlu, spastik, zihin engelli ve özel öğrenme bozukluğuna sahip bireylerin özelliklerini tanıtmakta ve bunlara yapılacak özel eğitime ilişkin bilgi vermektedir. Davranış değiştirme, kavram ve beceri öğretimi, beden, resim, müzikle ve diğer sanatsal yollarla engelli çocukların eğitimi ve ailelerinin bu çocuklarla nasıl iletişim kurmaları gerektiği de bu kitapta ele alınmaktadır. On bir yıl boyunca kitapçılarda satılmakta olan bu kitap, genişletilerek Nobel Akademik Yayıncılık tarafından okurlarına ulaştırıldı. Kitapta makalesi olan yazarlara, geniş¬letilmiş makalelerin bir araya getirilmesinde yardımları olan Dr. Aydan Aydın’a, kitap kapağını hazırlayan Sevgi Pınar’a, dizgi ve baskıyı yapan diğer yayınevi ilgililerine teşekkürlerimi suna¬rım. Bu kitabın okurlarına yararlı olması yazarlarının ortak dileğidir.
İpen İlknur Ünlü Otizmli çocuğunuz varsa yalnızsınız!
Otizm: dışlanmak, çaresizlik, hayattan soyutlanmak…
Otizmli çocuğunuz varsa akrabanız yoktur, kimseniz yoktur yani.
Otizm, dışarıdan göründüğü gibi değil. Bütün hayatınızı otizmli çocuğa yönlendiriyorsunuz.
Öcüymüşüz gibi bakıyorlar.
Herkes çocuğunu çekiyor bir kenara, deli gözüyle bakıyorlar.
---
Birçok otizmli çocuk ve ailesi, sosyal dışlanmaya maruz kalmaktadır. Bu durum, aileler ve otizmli çocuklarının, zamanla çevreyle olan bağlarının kopmasına, toplumdan kendilerini soyutlamalarına neden olmaktadır. Sağlık hizmetleri, eğitim, ekonomik, sosyal ve toplumsal ilişkiler gibi çeşitli alanlarda sorunlar yaşayan ailelerin, birçok alanda sosyal destek gereksinimlerinin olduğu söylenebilir.
Otizm, sadece bireylerle sınırlı kalmayıp onların bakımıyla ilgilenen ailelerini ve içerisinde yaşadıkları toplumu da derinden etkilemektedir. Çocuğun otizmli olduğunun fark edilmesinden itibaren bu duruma bağlı her kişi, kalıcı ve sürekli olarak etkilenir.
Bu kitapta, otizmli çocuğa sahip ailelerin, toplumsal yaşam içerisinde karşılaştıkları sorunlar ve sosyal dışlanmaya ilişkin deneyimlerine odaklanılmıştır. Sosyal dışlanma sorununun farklı boyutları ile irdelendiği bu çalışmada; ailelerin deneyimledikleri sorunlarla başa çıkma becerileri, ailenin destek sistemi, alınan hizmetler ve ailelerin bu hizmetlere ilişkin beklentileri, ayrıntılı olarak incelenmiştir. Kitapta, nesiller boyu devam eden sosyal dışlanmanın önlenmesi ve sosyal bütünleşmenin sağlanmasında, sosyal hizmet perspektifinden çözüm önerileri ortaya konulmuştur. Bu kitabın hem akademisyenler ve uygulayıcılar için hem de bu alana ilgi duyan herkes için önemli bir kaynak kitap olmasını diliyorum.
A. Emel Sardohan Yıldırım, Abdulkadir Kocaoğlu, Ahsen Erim, Evrim Durgut-Şakrucu, Ezgi Ada, Hülya Torun Yeterge, Mustafa Ceylan, Mustafa Yaşar, Naime Güneş-Özler, Nisa Gökden Kaya, Özge Ünlü, Özge Ünlü, Özlem Altındağ Kumaş, Ramazan Karataş, Seyhan Soğancı, Sultan Akkaya, Şaziye Seçkin Yılmaz, Zerrin Mercan "Erken Çocukluk ve Müdahale Stratejileri," çocukların hayatının en kritik evresi olan erken çocukluk dönemine odaklanarak, bu dönemdeki müdahalelerin hayat boyu sürecek etkilerini detaylandırıyor. Türkiye'nin birçok şehrinde bulunan uzmanların kaleme aldığı bu kapsamlı eser, erken çocukluk dönemindeki oyunun öneminden, özel gereksinimli çocukların eğitimine, teknolojinin kullanımından müdahale önerilerine kadar geniş bir yelpazede bilgiler sunuyor.
Bu kitap, erken çocukluğun her yönünü ele alırken, çocuk gelişimi, eğitim ve müdahale konularında derinlemesine bir bakış açısı sağlıyor. Ailelere, eğitimcilere ve çocuk gelişimiyle ilgilenen herkese yol gösterici olmakla kalmıyor, aynı zamanda toplumsal dönüşümde erken müdahalenin önemini vurguluyor.
"Erken Çocukluk ve Müdahale Stratejileri," çocukların en hassas dönemlerinde nasıl destekleneceği ve gelişimlerinin nasıl en iyi şekilde teşvik edileceği konusunda değerli bir rehber niteliğindedir. Bu kitap, geleceğimizin temelini oluşturan erken çocukluk döneminin önemini herkes için açıkça ortaya koyuyor.
Aysun Çolak, Candan Hasret Şahin, Esin Pektaş Karabekir, Esra Orum Çattık, Gizem Yıldız, Naime Güneş Özler, Özgül Aldemir Fırat, Serap Doğan, Süleyman Çelik, Uğur Yassıbaş, Yasemin Ergenekon Gelişen ve değişen dünyada insanların hayatta kalmaları ve bağımsız yaşayabilmeleri için güvenlik becerilerine sahip olmaları gerekmektedir. Teknolojinin ilerlemesi, doğal afetlerin artması ve birçok yabancı ve olumsuz faktörün yaşam alanımıza kolaylıkla girmesiyle birlikte her ortamda güvenlik becerilerine sahip olmak tipik gelişen bireyler kadar gelişimsel yetersizliği olan bireyler için de büyük önem taşımaktadır. Toplumun her alanında; ev, okul, iş, sokak, sanal ortam vb. yerlerde gelişimsel yetersizliği olan bireylerin güvenli bir şekilde yaşamlarını sürdürebilmeleri için güvenli davranışta bulunmaları, tehlikeleri tanımaları ve önlemeleri, tehlikeden uzaklaşmaları ve tehlikeyi uygun yetişkine iletmeleri gerekmektedir. Böylesine çok beceriyi içerisinde bulunduran güvenlik becerilerinin gelişimsel yetersizliği olan bireylere kazandırılmasının yaşamsal önem taşıdığı güvenlik becerileri kitabımızın güvenli geçirilecek günlere ışık tutması dileğiyle...
Ahmet Fidan, Ahmet Vedat Koçal, Ayşem Biriz Karaçay, Bekir Halhalli, Canan Şeyma Demir, Damla Mursül, Hatice Kübra Canpolat, İsa Uslu, Meltem Yıldırım Başoğlu Soğuk Savaş sonrasında totaliter rejimlerin liberal demokrasi ve serbest piyasa ekonomisi karşısında çözülüşleri ile yeni bir özgürlük çağı olarak sunulan neoliberalizmin, çok geçmeden içine girdiği derin ekonomik kriz, küresel ve sosyal eşitsizlik, işsizlik, kitlesel yoksulluk, yerel, bölgesel ve ülkeler arası çatışmalar, iklim krizi gibi yan etkileriyle de birleşerek geniş kitlelerin başka ülkelerde çare aramak üzere ülkelerini terk etmelerine neden oluyor.
Coğrafi bakımdan uluslararasılığın sınırlarını aşıp küreselleşen, süre bakımından anavatandan geçici ayrılışı ifade etmekten çıkıp kalıcılaşan, sayısal bakımdan, insanlık tarihinde neredeyse hiç görülmemiş boyutlara ulaşarak kitleselleşen, hukuksal bakımdan düzensizleşen güncel göç hareketleri, toplumsal, politik, bürokratik, entelektüel ve medyatik kamuoylarının olduğu gibi, akademik çevrelerin de yoğun ilgi alanlarından birini oluşturuyor.
Hâl böyle iken, uluslararası göç, Türkiye Sosyal Bilimler akademisinde ancak Suriye iç savaşı sürecinde milyonlarca insanın ülkeye sığınmasıyla kayda değer bir ilginin konusu olmaya başlamıştır. Sığınmacılara yönelik düzenleme, politika ve uygulamalar, toplumlar arası uyum sorunları gibi yeni deneyimler, çoğunluğu alan araştırmalarından oluşan yayınların konularını oluşturmaktadır. Özellikle göçmen nüfus tartışmaları ve kültürel farklılaşmalar, yer yer çatışmaya varan sosyal gerilimler, akademinin göç konusuna ilgisine duyulan gerekliliği ve ihtiyacı göstermektedir. Elinizdeki kitap, bu gerekliliğe ve ihtiyaca karşılık sunma çabası ile okura sunulmaktadır.
Mustafa Ak, Ali Erbaşı
Şakir CANÖZ, Nilay ATKIN, Hasan AVCIOĞLU, Hakan ÖZAK, Sevda CEBECİ, Özge ELİÇİN İlköğretimde Özel Eğitim adlı bu kitap, özel eğitime gereksinim duyan öğrenciler ve onlara sunulacak olan eğitim hakkında bilgiler içermektedir. Özel eğitime gereksinim duyan öğrencilere en iyi eğitimi vermek için öğretmenlerin ihtiyaç duyduklarında başvurabilecekleri ya da var olan bilgilerini pekiştirmek amacıyla “İlköğretimde Özel Eğitim” adlı kitap hazırlanmıştır. Bu kitapta; özel eğitim hizmetleri, kaynaştırma, bireyselleştirilmiş eğitim programı, beceri ve kavram öğretimi, davranış değiştirme ve aile eğitimi konularına yer verilmiştir. “İlköğretimde Özel Eğitim” adlı bu kitabın, Millî Eğitim Bakanlığında görev yapan tüm yönetici ve öğretmenler başta olmak üzere; üniversitelerin özel eğitim, okulöncesi, ilköğretim bölüm öğrencileri ile özel eğitim ve özel eğitime gereksinim duyan çocuklarla ilgili bütün kişilere yararlı olacağı düşünülmektedir.
Margo A. Mastropieri - Thomas E. Scruggs, İçinde tüm renkleri ve farklılıkları barındıran doğa, insanoğluna tüm ihtişamı ve cömertliğiyle sınırsız bir çeşitlilik ve zenginlik sunmaktadır. Keşfedilen ve henüz keşfedilmemiş gizemiyle doğadaki bütün unsurlar, birbiriyle uyumlu bir harmoni sunmaktadır bizlere… Tüm güzelliklerin yanında aşılması güç engelleri de barındıran hayat, tüm canlılar için her şeye rağmen yaşamaya değerdir. İşte elinizde bulunan bu eser, insan yaşamını olumsuz etkileyen tüm koşullarla nasıl başa çıkılabileceği konusunda bizlere yol göstermektedir. İnsan fizyolojisinde, kaynağı çok farklı nedenlere dayalı olan ve bireyin yaşamını güçleştiren çok çeşitli engeller mevcuttur. Kalıtımsal, çevresel, kültürel ve gelişimsel vb. nedenlerden dolayı, normal bireylerden farklılık gösteren milyonlarca insanla doğanın bize sunduklarını paylaşmak ve eşit yaşamak zorundayız. Her insana sunulan onurlu yaşam hakkı, çeşitli nedenlerden dolayı farklı özelliklere haiz bireylere de aynen sunulmaktadır. Bu kaynakta, doğanın hizmetinden herkesin eşit şekilde yararlanabilmesine yönelik stratejiler bulunmakta ve farklı engel gruplarındaki bireylerin; normal yaşama daha hızlı ve uygun bir şekilde adapte edilebilmeleri için normal eğitim sınıflarında akranlarıyla birlikte eğitim-öğretim ve öğrenme faaliyetlerinden daha etkili fayda sağlayabilmelerinin yolları gösterilmektedir.
Kaynaştırma Sınıfı kitabında, bütünleştirici eğitim olarak da nitelendirilen kaynaştırma eğitiminin teorik temelleri hakkında bilimsel bilgilere erişebileceğiniz gibi, tüm seviyelerdeki tüm engel gruplarına yönelik öğretim stratejileri ve konu alanlarına uygun öğretme ve öğrenme tekniklerine yönelik pratik ve uygulamaya dönük bilgi ve örneklere de ulaşabileceksiniz. Eserin, tüm farklılıkları ve çeşitlilikleri zenginlik olarak gören, kendini eğitime adamış tüm sınıf, özel eğitim, branş, okul öncesi öğretmen ve öğretmen adaylarına; rehberlik ve psikolojik danışmanlara, uzman, eğitimci, aileler ve gönül elçilerine ışık tutacağı umut edilmektedir.
Kimber L. Wilkerson, Aaron B. T. Perzigian, Jill K. Schurr Promoting Toplumsal yaşam için gerekli sosyal becerileri öğrenen engelli bireyler, içinde bulundukları toplum tarafından kabul edileceklerdir. Farklı sosyal ortamlara giren bireyler, karşılaştıkları problemlerle nasıl baş edebilecekleri konusunda çevresindeki kişileri model alacaktır. Bu sayede sosyal kabul artacak ve içinde bulunduğu topluma katılımı sağlanacaktır. “Kaynaştırma Sınıflarında Sosyal Becerilerin Desteklenmesi” adlı bu kitap engelli bireylere ailelerine ve onların eğitimine destek sunacak eğitimcilere iyi bir kaynak olacaktır.
Kitap İngilizceden Türkçeye çevrilmiş bir yayın olup, yedi bölümden oluşmaktadır. İçerik; sosyal becerilerin önemi, sosyal yeterliliğin gelişimi, okul çapında sosyal beceri gelişim yaklaşımları, akran destekleri, bireysel beceriler ve gelişimin değerlendirilmesi ve bireysel müdahale planlarını geliştirme ve uygulama konularından oluşmaktadır. Bu eserin yukarıda bahsedilen konunun önemini vurgulamak ve bu alanda çalışan kişilere ve engelli çocuk sahibi olan ailelere ışık tutmak açısından önemli bir kaynak olduğu düşünülmektedir.
Bu kitap Eğitim Fakültelerinin Özel Eğitim, İlköğretim ve Okul Öncesi Eğitimi bölümleri öğrencilerine; Orta Öğretim Meslek Liselerinin Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Bölümleri ile Rehabilitasyon Merkezlerinde çalışan öğretmenlere, engelli çocukların ailelerine ve konuya ilgi duyan kişilere bir kaynak kitap niteliğindedir.
Muzaffer Üzümcü İnsan her ne kadar mükemmel olma arzusuna sahip olsa da bu emeline ulaşması mümkün değildir. Aslında özel gereksinimlerin olması, her insanın bizzat tecrübe ettiği bir durumdur. Farklı boyutlarda veya şekillerde birtakım yetersizliklere sahip olması da insan olmanın bir hususiyetidir. Böyle bakıldığında özel gereksinimli bireylerin, yetersizliklerinin belirlenmiş olması dışında normal gelişim gösteren bireylerden farkları yoktur.
Özel gereksinimli bireyler tarih boyunca birçok güçlükle mücadele etmek zorunda kalmış ve çoğu zaman toplumda hak ettikleri saygıyı görememişlerdir. Yirminci yüzyılın özellikle ikinci yarısından itibaren demokrasi, insan hakları ve özgürlüklerdeki gelişmeler sonucu bu bireylere yönelik iyileştirici düzenlemeler yapılagelmiştir. Bilhassa teknolojideki gelişmeler sayesinde bu bireyler kendilerini kuşatan zorluklardan bir derece kurtulabilmiş ve daha iyi şartlarda eğitim alma imkânına kavuşmuştur.
Bir normalleşme süreci olarak kabul edilen kaynaştırma eğitimi uygulamaları, özel gereksinimli bireylerin akranlarıyla aynı öğretim ortamlarında bulunmalarına fırsat vermekte ve onların topluma adapte olmalarına katkı sağlamaktadır. Din eğitimi alanında da öğrenme ihtiyaçları olan özel gereksinimli bireyler Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerinin rehberliğinde dinin birey ve toplum hayatındaki yeri ve önemi hakkında bilgi sahibi olmaktadır.
Fatma Erdoğan, Gülcihan Yazçayır, Gülsüm Elif Çorbacı Serin, Mine Kizir, Oğuz Özdamar, Sinan Kalkan, Şerife Demirdağlı, Tuna Şahsuvaroğlu Eğitimde kapsayıcılık, günümüzde sıklıkla tartışılan konuların başında gelmektedir. Dünyada ve Türkiye'de özel gereksinimli öğrencilerin genel eğitim sınıflarında eğitimlerine devam etmeleri teşvik edilmektedir. Bununla birlikte özel gereksinimli bireylerin etkili bir biçimde kaynaştırmadan fayda sağlayabilmeleri birtakım ek desteklerle mümkün olmaktadır. Öğretmen yardımcıları, kolaylaştırıcı kişi, gölge öğretmen, destek eğitim personeli gibi farklı isimlerle anılan yardımcılar, uluslararası arenada en yaygın başvurulan sınıf içi destekler olarak kabul edilmektedir. Öğretmen yardımcıları, eğitim sürecinde önemli bir rol oynayarak ve öğrencilerin başarılarına ve gelişimlerine katkıda bulunmaktadır. Öğretmen yardımcıları, kaynaştırmanın başarılı olmasında önemli bir rol üstlenmiş olmalarına rağmen, henüz Türkiye'de resmî olarak tanımlanmış bir görev tanımına sahip değillerdir.
Bu kitabın yazılma amacı, Türkiye'de henüz resmî olarak okullardaki konumu belirlenmemiş olan öğretmen yardımcılarının önemini vurgulamak, rol ve sorumluluklarını tanımlamak ve öğretmen yardımcıları ve diğer paydaşlar için bir rehber oluşturmaktır. Bu kitapta, öğretmen yardımcılarına ilişkin tanımlar, rol ve sorumluluklar, iş birliği kurma yolları ve öğrencilerin ihtiyaçlarına nasıl cevap verebilecekleri ve sınıf düzenini sağlamaya nasıl katkıda bulunabileceklerine ilişkin önerilere yer verilmiştir. Bu kitabın, Türkiye'de öğretmen yardımcılarıyla ilgili çalışmaların artmasına öncülük etmesini ve uygulamacılara, ailelere, araştırmacılara ve karar alıcılara katkı sağlamasını umuyoruz.
Nuray Mustafaoğlu Çiçek Otizm; biyolojik, gelişimsel, sosyoekonomik ve psikolojik neden ve sonuçları olan ve yaşamın çok geniş bir alanını etkileyen bir bozukluktur. Otizm her ne kadar bireysel bir bozukluk olsa da bir çocuğun Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) tanılanmasıyla birlikte hatta bazen daha öncesinden itibaren tüm aile dinamikleri etkilenmektedir. Psikoloji alanındaki araştırma ve gözlemler de bize ailenin gündemini çokça değiştiren bu bozukluğun anne-baba ve özellikle evdeki diğer çocukların yaşamındaki yansımalarının oldukça önemli olduğunu düşündürmektedir.
Bu kitap da Otizm Spektrum Bozukluğunun (OSB) ailedeki psikolojik boyutuna odaklanmaktadır. Yapılan araştırma bulgularına dayanarak Türkiye'de çocuğu OSB tanılanmış anne-babaların ve sağlıklı gelişim gösteren kardeşlerin deneyimlerini, psikolojik dayanıklılık ve duygu düzenleme kavramları çerçevesinde aktarmayı amaçlamaktadır.
OSB tanılanan çocukların her birinin kendilerine özgü, biricik olduğu ve her ailenin süreci kendine özgü yaşadığını söyleyebiliriz ancak,diğer yandan psikoloji bilimi göstermiştir ki başkalarının deneyimlerinden çıkarımlarda bulunmak yaşamda sıkça kullandığımız ekonomik bir öğrenme yoludur. Bu doğrultuda, kitabın tüm okurlar için otizmin bir eve geldiğinde aile dinamiğini nasıl etkilediğine, özellikle ailede gölgede kalma riski taşıyan kardeşlerin deneyimlerine dair detaylı fikir vermesi amaçlanmıştır.
Arzu Çakıcı Otizm, nörobiyolojik bir farklılık olarak kabul edilen ve bireylerin iletişim, sosyal etkileşim ve davranışlarındaki farklılıkları içeren bir bozukluktur. Otizmi anlamak ve anlatmak için alanyazında kullanılan metaforlar, bu durumun karmaşıklığını ve bireyselliğini vurgulamada etkili bir araç olabilir. Otizm, farklı bir işletim sistemi gibi düşünülebilir. Otizme sahip bireylerin beyinleri nörotipik bireylerden farklı şekilde çalışır. Bu, onların dünyayı algılama, işleme ve tepki verme şekillerinin farklı olduğu anlamına gelir. Bu metafor, otizmi bir "bozukluk" olarak değil, bir "farklılık" olarak görmemize yardımcı olur.
Otizmi anlamak, farklı renklerde görmek gibidir. Otizm spektrumundaki bireylerin dünyayı algılama şekilleri de benzersizdir.
Otizmi, farklı bir kültüre benzetebiliriz. Başka bir kültüre seyahat ettiğinizde, oranın dilini, geleneklerini ve sosyal normlarını öğrenmek zorunda kalırsınız. Bu metafor, empati ve anlayış geliştirmede önemli bir rol oynamaktadır.
Otizm, radyo istasyonları metaforuyla da anlatılabilir. Otizmli bireyler, nörotipik bireylerden farklı frekanslarda çalışır ve bu da iletişimde ve sosyal etkileşimde zorluklara yol açabilir. Bu metafor, iletişimin önemini ve doğru frekansı bulmanın gerekliliğini vurgular.
Otizm, bir puzzle gibi düşünülebilir ve tüm parçalar bir araya geldiğinde tam bir resmi oluşturur. Bu metafor, toplumsal çeşitliliği ve her bireyin değerli katkısını simgelemektedir.
Bu kitapta, otizmin bir metafor spektrumu olduğu ve otizmli olmayan bireylerin kendine özgü otizm metaforları oluşturduğu vurgulanmıştır.
Ayşe Tuba Ceyhun Otizm spektrum bozukluğu (OSB) olan bireylerde sosyal etkileşim problemlerinin altında yatan mekanizmaların anlaşılması için OSB olan bireylerin göz takibi ve görsel dikkat özellikleri ile birlikte insan yüzlerinin ilgilerini nasıl çekmekte olduğu, dikkatlerini yüze nasıl yönelttikleri, yüzü görsel olarak nasıl inceledikleri, duyguları algılayıp algılamadıkları, doğrudan yüze bakarak bilgi elde edip edemedikleri gibi sorular, otizmli bireylerle temasta olan kişilerin ve araştırmacıların ilgi odağı olmuştur.
Son yıllarda görsel ve sosyal dikkati doğrudan ölçebilme özelliği sunan göz izleme (eye tracking) teknolojilerinin yaygınlaşması ve göz izleme sistemlerine erişimin kolaylaşması, otizmli bireylerin gözünden dünyaya bakmak için bir pencere açmaktadır.
Bu kitapta, OSB olan bireylerin gelişimsel seyrini etkileyen göz kontağı ve görsel tarama ile başlayan yüz işleme becerileri, ortak dikkat becerileri, insan yüzlerinden duygu durumunu algılama ve uyum sağlamayı ifade eden zihin kuramı becerileri ve otizmin ayırt edici özelliği olan sosyal etkileşim becerileri ele alınmaktadır. Ayrıca alan yazında yer alan OSB'li çocuklarda göz izleme, görsel tarama ve yüz işleme becerileri ile ilgili araştırmalara ve bilgilere yer verilmiştir. Otizmin doğasını anlamaya yönelik yapılan bu araştırma sonuçları ve bilgiler; OSB'nin erken belirtilerinin saptanmasına, OSB riski sergileyen çocukların değerlendirmelerine, OSB'li bireylere yönelik geliştirilen eğitim materyalleri ve müdahale programlarının niteliklerine yönelik önemli ipuçları sunmaktadır.
Brooke Ingersoll, Anna Dvortcsak Ebeveynler İçin El Kitabı

Ebeveynler İçin El Kitabı, ebeveynlerin Otizm Spektrum Bozukluğu olan çocuklarının sosyal iletişim becerilerini artırmaya yönelik etkileşimli ve doğrudan öğretim tekniklerini bir arada kullanmayı öğrenmelerine yardımcı olmaktadır. Programda geliştirilmesi hedeflenen temel sosyal iletişim becerileri; sosyal katılım, dil, sosyal taklit ve oyundur. Kitapta, tanımlanan tekniklerin evde günlük etkinlikler ve rutinler içinde nasıl birleştirileceği gösterilmektedir.
Etkileşimli öğretim teknikleri, çocuğun katılım göstermesi ve iletişim kurması için fırsatlar yaratmaktadır ve çocuğun davranışlarına yönelik ebeveyn yanıtlayıcılığını geliştirmek üzere kullanılmaktadır. Doğrudan öğretim teknikleri ise dil, sosyal taklit ve oyun becerilerini öğretmeye odaklanmaktadır.
Bu el kitabı, programda ele alınan müdahale tekniklerinin her birinin amacını ve işlemlerini açıklamaktadır. Ayrıca kitapta, çizimler ve ev ödevi uygulama sayfaları yer almaktadır.


Ebeveyn Eğitimi İçin Uzman Kılavuzu

Ebeveyn eğitimi, Otizm Spektrum Bozukluğu olan küçük çocuklar için etkili bir müdahale modeli olmaktadır. Uzmanlar ve ebeveynler için hazırlanmış iki kitaptan oluşan bu ebeveyn eğitimi programında, ailelere çocuklarının sosyal iletişim becerilerini artırmaya yönelik stratejilerin günlük etkinler ve rutinler sırasında nasıl kullanılacağı öğretilmektedir. Bu kitap ve ekte yer alan DVD, gelişimsel ve davranışçı yaklaşımların birleşimini sunan bir ebeveyn eğitimi programının ulaşılabilir, kanıt temelli ve uygulanabilir olduğunu göstermektedir.
Etkileşimli ve doğrudan öğretim tekniklerinin birleştirildiği Ebeveyn Eğitimi İçin Uzman Kılavuzu, ebeveyn eğitim programının bireysel veya grup eğitimi şeklinde uygulanabilmesi için kullanıcıya adım adım rehber olmaktadır. Otizm Spektrum Bozukluğu olan çocukların sosyal iletişim becerilerinin geliştirilmesi amacıyla kullanılan ve etkililiği kanıtlanmış teknikler, ebeveynler için basit ama etkili adımlarla verilmektedir.
Eğitim oturumlarında kullanılması amacıyla hazırlanmış olan DVD, ebeveynlerin teknikleri çocuklarıyla uyguladıkları video görüntülerini ve eğitim sunularını içermektedir.

Bekir Serhat Zerey, Betül Yılmaz Atman, Çağla Özgür Yılmaz, Derya Bal, Doğu Sırt, Emre Laçin, Evren Dağlarlı, Gökhan Töret, Gülistan Yalçın, İlyas Gürses, Meral Çilem Ökcün Akçamuş, Neslihan Ünlüol Ünal, Nilüfer Altun, Nuriye Karaman, Onur Emre Kocaöz, Şenol Demirtaş, Yasin Günlü, Zahide Töret Son yıllarda çok sayıda çocuğun, otizm spektrum bozukluğu tanısı aldığı bilinmektedir. Nedenleri belli olmayan bu yetersizlik türünün erken dönemde tanılanması ve erken müdahale programları ile desteklenmesi kritik derecede önemlidir. Güncel bilgiler doğrultusunda hazırlanan ve dokuz bölümden oluşan bu kitabın amacı, okuyuculara otizm spektrum bozukluğu olan çocukların desteklenmesinde kullanılan müdahaleleri tanıtarak örnek uygulamalar ve önermelerle desteklemektir.
Kitabın özel eğitim öğretmen/öğretmen adaylarına, otizm spektrum bozukluğu olan bireylere ve ailelerine, konuya ilgi duyan bireylere ve özel eğitim alanına katkı sağlaması dileğiyle…
Michelle Grenier Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Öğrenciler İçin Beden Eğitimi; Kapsayıcı Yaklaşım kitabı; beden eğitimi öğretmenlerine OSB olan öğrencileri kapsayan bir müfredat tasarlayabilmeleri için gerekli iç görü kazandırmayı, çeşitli yöntem ve araç bilgisi sunmayı amaçlamaktadır. Bu uygulama kitabı öğretmenlerin otizm spektrum bozukluğu olan (OSB) çocukların motor beceri gelişimini ve yaşam boyu öğrenmelerini desteklemek için yararlanabilecekleri çeşitli bireysel ve küçük grup oyunları ve aktivitelerini kapsamaktadır. Bu kitap öğretmenlere:
• Öğrencilerin becerilerini, yeteneklerini ve öğrenmeye yönelik ilgilerini destekleme,
• Uygun program yapabilmek için çözüm yolları geliştirme,
• OSB olan öğrencilere öğrenmeye ihtiyaç duydukları becerileri doğal destekler, sosyal öğrenme araçları ve ilgi çekici aktiviteler yolu ile öğretme
konularında önemli bilgiler sunar.
Serap Doğan, Yasemin Ergenekon Sağlık, yaşamı sürdürmek için en temel konudur. Sağlıklı olmak için bireylerin bilgi, beceri ve davranışsal boyutlarda yapmaları ve uzak durmaları gerekenler vardır. Bunlar sağlık eğitimi yoluyla kazandırılır. Sağlık eğitimiyle bireylerin sağlıkla ilgili öğrendiklerini yaşamlarının her alanında sergileyerek sağlıklarını koruyan ve geliştiren “sağlıklı” bireyler olarak yaşamlarını sürdürmeleri amaçlanmaktadır. Sağlık eğitimi, tipik gelişen bireylerde benzer araç, yöntem, teknik ya da uygulamalarla sunulmaktadır. Otizm spektrum bozukluğu (OSB) olan bireyler söz konusu olduğundaysa sunulan/sunulacak sağlık eğitimi farklılaşabilmektedir. OSB olan bireylerin tipik gelişen bireylerden farklılaşan özellikleri nedeniyle bu bireylere sunulacak sağlık eğitimi; araç ve gereç, içerik, dil ve anlatım, görsellik, soyut bilgileri somutlaştırma vb. açılarından bireyselleştirmeyi ve uyarlamayı içermektedir. Kısacası OSB olan bireylere uygun sağlık eğitimi sunabilmek için kullanılacak materyallerin “var olana” göre değil “bu bireylerin özelliklerine” göre hazırlanması son derece önemlidir.
Bu kitap, OSB olan bireylerin yaşamlarını daha sağlıklı biçimde sürdürebilmeleri için bilmeleri ve uymaları gereken bilgilerden, kaçınmaları gereken durumlardan, bu bilgileri günlük yaşamlarında sergileyebilmeleri için uygun beceri ve davranış örneklerinden, öğrenilenleri pekiştirmek için hazırlanan etkinlik örneklerinden oluşmaktadır.
Bu kitabın OSB olan bireylere yarar sağlamasının yanı sıra sağlık eğitimi sunan ya da sunacak olan ailelere, öğretmenlere ve diş hekimlerine öğretici, eğlendirici ve etkili bir rehber niteliğinde olacağı düşünülmektedir.
Julie A. Hadwin, Patricia Howlin, Simon Baron-Cohen Otizm ve otizmle ilişkili bozukluklara sahip çocukların düşünceler, inançlar ve niyetlere dair karşılaştıkları güçlükler oldukça iyi incelenmiştir. “Otizmi Olan Çocuklara Zihin Okumayı Öğretmek Uygulamalı Bir Rehber”, eğitimciler ve ebeveynler için OSB’li bireylerin diğer insanların zihinlerini anlamaya yardımcı olmada oldukça yararlı ve yenilikçi bir kaynak olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu yeni çalışma kitabı etkili yaklaşımların, stratejilerin ve uygulamayı kolaylaştıran başlıkların olduğu ve yazarların orijinal çalışmalarına dayanarak yapılmış, OSB’li bireylerin sosyal ve iletişimsel problemlerine yardımcı olacak bir içeriğe sahiptir.
Yazarların orijinal kitabıyla birlikte çalışabileceğiniz bu çalışma kitabı aşağıdaki konuları içermektedir:
1- İnsanların farklı şeyler hakkında bilgi sahibi olabileceklerini ve farklı şekillerde görebileceklerini anlama;
2- Görme ile bilme arasındaki bağlantı;
3- Bir kimse bir şeyi görmediğinde o şey hakkında bilgi sahibi olmayacağının farkında olma;
4- Bilgi ve inancın davranışla (insanların söyledikleriyle ve yaptıklarıyla) doğrudan ilişkili olduğunu anlama.
“Otizmi Olan Çocuklara Zihin Okumayı Öğretmek; Çalışma Kitabı”; profesyoneller, ebeveynler ve OSB’li bireyleri yönlendiren herhangi bir kimse için paha biçilmez bir kaynaktır.
Bu el kitabı, otizmi olan yetişkinlere ve çocuklara zihinsel durumları nasıl öğretebileceğimizle ilgili az bulunur fikirler ve teknikler sunarken, bir yandan da bu durumlara dair ihtiyaçların günlük hayattaki sosyal becerilerle olan bağlantısını da kaybetmeden yapıyor.
Prof. Uta Frith, University of College London, UK
Çalışma kitabı bize “Otizmi Olan Çocuklara Zihin Okumayı Öğretmek Uygulamalı Bir Rehber” adlı kitabın yazarlarının, otizm spektrum bozukluğu yaşayan çocukların sosyal bilişsel ve düşünsel becerilerini geliştirmek üzere bir araya gelerek yaptıkları araştırmalara dayanan protokoller sunmaktadır. İlk kitaptaki programı, bilimsel geçerliliği dikkate alarak, kullanımı kolay ve açık olan, bilgisel durumları anlama prensipleri ve bunu içeren resimleştirilmiş öyküleri aktiviteler, örnekler içeren ve prensiplerin genellemesinin de gerekli olduğu bir içerikte genişletmişlerdir. Çalışma kitabını, ebeveynlere, eğitimcilere ve uzmanlara öneriyoruz ve otizm spektrum bozukluğuna sahip çocuk ve ergenlerde başkalarının zihnini anlamayla ilgili çalışmalarına dair bir temel oluşturmasını diliyoruz.
Patricia Howlin, Simon Baron-Cohen, Julie Hadwin Otizm ve benzeri güçlükler çeken çocukların başkalarının düşünceleri, inançları, istek ve niyetlerinden anlam çıkarabilmelerine yönelik çok sayıda ve nitelikli çalışmalar yapılmıştır. Günümüzde bu güçlükler otizmin karakteristikleri olan sosyal ve iletişimsel problemlerin altında yatan temel nedenler olarak görülmektedir.
Otizmi olan çocuklara zihin okumayı öğretme, “zihin kuramı” yoksunluğunun çocukların diğer alanlarda gösterdikleri işlevleriyle ilişkisini araştırmakta ve aynı zamanda başkalarının zihinsel durumlarını anlamayla ilişkili becerileri artırmak üzere birçok deneysel çalışma tanımlamaya çalışan bir alan olmuştur. Yazarlar, kendi müdahale programlarını çizerek, kullandıkları öğretim materyallerine ve stratejilerine dair detaylı bilgi sağlayarak, otizm spektrum bozukluğunda olan bireylerin inançları, duyguları ve –mış gibi yapma becerisini anlamalarına yardımcı olan uygulamalı bir rehber oluşturmuşlardır.
Yazarlar aşağıda görülen spesifik ve sorunlu alanlara değinmişlerdir:
• Yüz ifadelerinin nasıl yorumlanacağı;
• Üzüntü, kızgınlık,korku ve mutluluk duygularının nasıl tanınacağı;
• Duyguların durumlardan ya da olacaklardan nasıl etkilendiği;
• Nesnelerin başka insanların bakış açısından nasıl görülebildiği;
• Bir başkasının bilgi ve inancını nasıl anlayabileceğimizi.
Takibi ve uygulaması kolay olan bu rehber kitap, özel eğitim öğretmenlerine, eğitim ve klinik psikologlarına, konuşma ve dil terapistlerine ve otizmi olan çocuklara bakım veren kişilere yönelik hazırlanmıştır.
Ilene Schwartz - Julie Ashmun - Bonnie McBride - Crista Scott - Susan Sandall Günümüzde otizm spektrum bozukluğunun (OSB) yaygınlığı gittikçe artmakta ve çocuklar erken tanılama sitemlerinin de gelişmesinin bir sonucu olarak gelişimin erken dönemlerinden itibaren eğitim alabilmektedirler. OSB olan çocukların erken dönemlerden itibaren gereksinimlerine uygun nitelikli bir eğitim alması hem bozukluğun belirtilerinin azalması hem de çocukların ilerideki gelişimini olumlu yönde etkilemesi nedeniyle önemlidir. Bununla birlikte ülkemizde ne yazık ki OSB olan çocuklara yönelik çok fazla program ya da eğitim modeli bulunmamaktadır. Uzun yıllardır özel gereksinimli küçük çocuklarla çalışırken kullanılabileceğimiz kanıt temelli uygulamaları temel alan ve kapsamlı programlara ihtiyaç duymaktaydık. Özellikle ülkemizde OSB olan küçük çocukların bütünleştirme ortamlarının birer üyesi olarak yeterince desteklenememesi ve çocukların genellikle ayrıştırılmış ortamlarda bireysel eğitimle ve gelişimlerine uygun olmayan programlarla desteklenmeye çalışılması gibi sorunlar bizleri etkili ve kapsamlı bir program arayışına itti. Tam da bu gereksinimden yola çıkarak 2017 yılında yayınlanan The DATA Model for Teaching Preschoolers with Autism (Otizmi Olan Okul Öncesi Çocuklar İçin DATA Modeli) adlı kitabın çevirisini yapmaya karar verdik.
Alanyazını yakından takip edenler, yaklaşık 20 yıldır Washington Üniversitesinde bir grup araştırmacının DATA Modeli üzerinde çalıştığını hatırlayacaktır. Modeli geliştiren araştırmacılar, OSB olan çocuklar için ayrıştırılmış ortamlarda sunulan haftada 40 saat bağlam dışı öğretimin, çocukların eğitim gereksinimlerini karşılamak için uygun bir yol olmadığı ve çocukların devam ettikleri bütünleştirme ortamlarında sağlanan okul öncesi programlarının da OSB olan çocukların kendilerine özgü gereksinimlerini karşılamadığı düşüncesiyle işe koyulmuşlardır.
DATA modelinin amacı, OSB olan küçük çocuklar için, bireysel gereksinimlerini karşılamak amacıyla farklı teorik yaklaşımları harmanlayan, kanıt temelli uygulamaları temel alan, gelişimsel olarak uygun bir okul temelli program geliştirmek, uygulamak, değerlendirmek ve yaygınlaştırmaktır.
Çevirisini tamamlayarak alana kazandırdığımız Otizmi Olan Okul Öncesi Çocuklar İçin DATA Modeli kitabının, sınıfında OSB olan çocuk bulunan okul öncesi öğretmenlerine ve bu çocuklara özel eğitim desteği veren tüm öğretmenlere/eğitimcilere/uygulamacılara ve ailelere katkı sağlayacağına ve rehberlik edeceğine inanıyoruz. DATA Modelinin, OSB olan çocukların öğrenmesi ve gelişmesine ve bu çocuklarla çalışan profesyonellerin sorunlarına çözüm üretilmesine katkı sunması ümidiyle…
Ferhat Toper Bu kitap, otizmin tıbbi tanısına ve otizmli çocuğa yönelik eğitim ve yaklaşımlara değil bizzat ailelerin deneyimlerine ve onların yaşadıkları zorluklara odaklanmaktadır. On sekiz yaş altı otizmli çocuğa sahip aileler ve otizm alanında çalışan farklı meslek gruplarından profesyoneller ile gerçekleştirilen derinlemesine görüşmeler sonucunda ortaya çıkan kitap; tanı aldığı ilk günden itibaren aile içi ilişkiler, eğitim, sosyal hayat, çalışma hayatı ve diğer pek çok alanda hayatı değişime ve dönüşüme uğrayan ailelerin deneyimlerini, aileler ve profesyonellerin bakış açısı ile sunmaktadır. Bu çalışma; tanı aldığı ilk günleri “duvara toslamak” olarak niteleyen, “karanlıkta kalabalıklar içerisinde kaybolmak” istediğini belirten ve “ne yapacağını bilemez” hâlde olan otizmli çocuğa sahip ailelerle bu alanda sayısız vaka ile çalışan profesyonellerin görüş, öneri ve deneyimlerini görünür hâle getirme ve otizmle ilgili yaşanmışlıkları gün yüzüne çıkarma motivasyonu ile gerçekleştirilmiştir.
Otizmli çocuğa sahip ailelerin iyilik hâlinin otizmli çocuğun iyilik hali olduğu gerçeğinden hareketle yola çıkan yazar, ailelerin iyilik hâlini tehdit eden psikolojik, sosyal ve ekonomik sorunlara dikkat çekmiş ve özellikle “zengin hastalığı” olarak nitelendirilen otizmin aileler üzerindeki maddi yüküne ilişkin kapsamlı bir perspektif sunmuştur. Kitap ailelerin yaşadıkları psikososyal ve finansal zorluklara ilişkin deneyimler ile bu sorunların çözümü için birey, aile, grup ve toplum düzeyinde önerileri içinde barındırmaktadır. Ayrıca politika düzeyinde önerilerin yer aldığı bu çalışma, politika yapıcılar için yaşanan sorunları görünür hâle getirme ve sorunların çözümü için kapsamlı politikaların geliştirilmesine aracılık etme hedefi gütmektedir. En nihayetinde bu kitap okuyucusuna “otizmli çocuğa sahip olma”nın ne olduğunu hissettirme ve bu konu hakkındaki farkındalığı artırma amacı taşımaktadır.
Semih Tezelli, Kenan Azkeskin, Abuzer Badem “Oyunlarla Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu” isimli bu kitap, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu konusunda uzmanlar, eğitimciler ve ebeveynler için hazırlanmış bir rehberdir. Kitap, teorik temelleri anlama ihtiyacı duyan uzmanlara derinlemesine bir perspektif sunarken aynı zamanda pratik ve etkili oyunlar sağlayarak çocukların dikkat becerilerini geliştirmede destek olur. Uzmanlar, eğitimciler ve ebeveynler için hazırlanan bu kaynak, çocukların öğrenme deneyimini daha zengin ve etkili hâle getirmek adına onlarca oyun desteği ile birlikte gerekli araçları sunar.
William N. Bender Uzun süreli araştırmalar ve uzmanlık deneyimi sonucunda oluşturulan bu kitap, öğrenme güçlüğü olan öğrencilerin tanılanmasında kullanılan ölçütleri, araçları, uyarlamaları, eğitim modellerini, öğretim yöntemlerini ve bunlarla ilgili örnek uygulamaları içermektedir.
Kitabın okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretimdeki öğrenme güçlüğü olan öğrencilerin eğitimini kapsaması, yazarın alana ne kadar geniş açıdan baktığını göstermektedir. Altıncı basımdan dilimize çevrilen bu kitap; öğretmenler, öğrenme güçlüğü olan öğrencilerin aileleri, alanda çalışan akademisyenler ve üniversitelerin ilgili lisans ve lisansüstü programlarında öğrenim gören öğrenciler için temel bir eserdir.
Sonuç olarak; ülkemizde “öğrenme güçlüğü olan bireyler ve eğitimleri” başlığını taşıyan tek kaynak olan bu kitabın alana önemli katkılar sağlamasını beklemekteyiz.
Ahmet Bildiren, Alpaslan Karabulut, Bora Görgün, Ebru Özbaş, Gizem Türkoğlu, Hanifi Sanır, İrem Akçayır, Mahmut Çitil, Murat Akdağ, Naime Güneş Özler, Sema Tan, Serkan Demir, Sertan Talas, Sevinç Zeynep Kavruk, Simge Karakaş Mısır, Tamer Aydemir, Ufuk Özkubat, Zehra Atbaşı, Zehra Topal Altındiş Bu kitap “Her çocuk parmak izi kadar özeldir.” ilkesinden yola çıkarak özel eğitim alanının kapsamına giren öğrenme güçlüğü ve özel yetenek konuları bağlamında hazırlanmıştır. Kitap, öğrenme güçlüğü ve özel yetenek tanılı ve tanı alma ihtiimali olan bireylerin aileri ve öğretmenleri için bir kılavuz niteliği taşımakla birlikte, özel eğitim bölümü öğrencileri için de temel bir kaynak niteliğindedir. Kitap, temelde öğrenme güçlüğü ve özel yetenek olarak temel iki bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde özel yetenek kavramı, özel yetenek kavramına ilişkin kuramlar, özel yetenekli çocukların özellikleri, tanılanması, eğitimleri, sınıf içi eğitsel düzenlemeler ve özel yetenekli çocukların ailelerinin desteklenmesi konularına yer verilmiştir. İkinci bölümde ise öğrenme güçlüğü kavramı, öğrenme güçlüğü tanılı bireylerin genel özellikleri, tanılanma süreçleri, okuma güçlüğü, yazma güçlüğü, matematik güçlüğü ve bu çocukların eğitimleri hakkında açıklamalar yapılmıştır. Bu konulara ek olarak kitabı benzerlerinden ayıran en önemli özellik, iki kere farklı olma konusuna yer veren iki bölüme sahip olmasıdır. Bu bölümlerin ilkinde hem üstün yeteneklilik hem de öğrenme güçlüğü tanılı bireylere ilişkin açıklamalara yer verilirken ikinci bölümde ise hem dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu hem de öğrenme güçlüğü olan bireylere ilişkin açıklamalara yer verilmiştir. Farklı alanlarda ve kurumlarda çalışan akademisyenleri bir araya getiren bu kitabın özel gereksinimli çocukların ailelerine yardımcı olması, alanda çalışan özel eğitim ve sınıf öğretmenlerinin ve öğretmen adaylarının mesleki becerilerine katkı sağlaması ve özel gereksinimli bireylerin hayatını kolaylaştıracak uygulamalara vesile olması dileğiyle...
Ahmet Bildiren, Alev Girli, Arzu Doğanay Bilgi, Ayşegül Ataman, Ayşegül Şükran Öz, Cevriye Ergül, Emine Rüya Özmen, Hasan Akdeniz, Mahmut Çitil, Nur Akçin, Özlem Mısırlı Taşdemir, Sema Tan, Ulviye Şener Akın İki editör tarafından yayına hazırlanan bu kitap; özel eğitim kategorisi olan öğrenme güçlüğü ve özel yetenekli öğrencilerin tanıtımını, özelliklerini, tanılanmasını, öğretim yöntem tekniklerini, yapılacak eğitsel düzenlemeleri, aile okul işbirliği ve ailelerin desteklenmesi bölümlerini içermektedir. Kitap, üniversite öğrencilerine, bu iki kategori ile çalışan öğretmen ve uzmanlara rehberlik edecek şekilde yazılmıştır.
Adviye Pınar Konyalıoglu, Asli Sazci, Aydın Kızılaslan, Burak Öncü, Burcu Seher Çalıkoğlu, Bülent Madi, Çiğdem Nilüfer Umar, Feyzullah Şahin, Gülşah Batdal Karaduman, Oya Güngörmüş Özkardeş, Selin Alpanda Bu kitap; özel yetenek ve/veya öğrenme güçlüğü alanlarında çalışan nöroloji doktoru, psikolog, psikolojik danışman, eğitimci ve akademisyenlerden oluşan bir ekip tarafından disiplinler arası bakış açısıyla özel öğrenme güçlüğü ve özel yetenek konusunda güncel ve temel bilgi edinmek isteyen ebeveyn, öğretmen ve öğretmen adaylarına hitaben kılavuz kitap niteliğinde hazırlanmıştır. Kitabın ilk bölümlerinde öğrenme güçlüğünün alt tiplerinin (özgül dil güçlüğü, okuma güçlüğü, yazma güçlüğü, matematik güçlüğü, gelişimsel koordinasyon sorunları) özellikleri, öğrenme güçlüğünün tanılanma süreci, bu tanıyı alan öğrencilere verilebilecek akademik, sosyal, duygusal ve davranışsal destek ve uygulama örneklerinin yanı sıra dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu konusunda detaylı bilgiler verilmiştir. Kitabın ilerleyen bölümlerinde zekânın tanımı, sınıflandırması ve zekâ üzerine mevcut kuramlar, özel yetenekli (üstün zekâlı ve yetenekli) bireylerin özellikleri ve tanılanma süreçleri, özel yeteneklilere yönelik eğitim modelleri ve özel yetenekliler için eğitim programlarının farklılaştırılması konusunda dünyadaki örnekler, özel yetenekli bireylerin sosyal ve duygusal yönden gelişimleri, Türkiye'de özel yeteneklilerin eğitimine yönelik çalışmalar kaleme alınmıştır. Kitabın son bölümünde öğrenme güçlüğü yaşayan özel yetenekli (iki kere istisnai) bireyler hakkında bilgilendirme yapılmıştır. Kitabın gerek özel yetenekli/üstün zekâlı gerekse öğrenme güçlüğü olan bir çocuğun akademik ve entelektüel geleceğinden, ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayacak uygun hizmetlerin sağlanmasında önemli ve yüksek derecede sorumluluğu olan biz; öğretmenler, öğretmen adayları, politika yapıcılar, araştırmacılar ve ebeveynlere faydalı bir kılavuz olmasını dileriz.
Yahya Çıkılı, Aydın Alegöz, Murat Bala Bu kitap, okumada güçlük yaşayan öğrencilerin sesli okumayla ilgili hatalarını belirlemeyi, yapılan hataların değerlendirilmesini ve belirlenen hata türüne uygun olarak kullanılacak düzeltme stratejilerini basit örneklerle öğretmenlere ve ailelere göstermeyi hedefleyen bir rehber niteliği taşımaktadır.
Kitap 4 bölümden oluşmaktadır: 1. bölümde okuma ve temel okuma güçlükleri üzerinde durulmuştur. 2. bölümde okuma hataları örneklerle açıklanmış, 3. bölümde bu okuma hatalarının doğru şekilde değerlendirilmesi, 4. bölümde ise değerlendirilen okuma hatalarının düzeltilmesi için gerekli strateji ve teknikler üzerinde durulmuştur.
Ülkemizde, okuma ile ilgili mevcut kaynakların okuma eğitimleri sırasında karşılaşılan sorunları çözmek konusunda yetersizliği ortadadır. Bu ihtiyacı karşılamak amacıyla hazırlanan bu kitabın, özel eğitim literatürüne katkı sağlaması, en çok da bu alanda çalışan eğitimcilere ve okuma güçlüğü yaşayan bireylerin ailelerine rehber olması dileğiyle...
Ahmet Erdem, Ali Kaya, Barış Biçimli, Bora Görgün, Candan Hasret Şahin, Caner Özböke, Deniz Kazanoğlu, Erkan Kurnaz, Halime Miray Sümer Dodur, Mahmut Çitil, Metehan Kutlu, Murat Akdağ, Mustafa Şahin Bülbül, Ramazan Karataş, Sertan Talas, Volkan Şahin “Özel Eğitim” adlı kitabımız; özel gereksinimlerinden dolayı akranlarından anlamlı şekilde farklılaşan bireylerin eğitimlerinden hem özel eğitim okullarında hem de kaynaştırma ortamlarında sorumlu olacak olan öğretmen adaylarımıza, bu ortamlarda hâlen eğitim veren özel öğretmenlerimize ve alanda çalışan akademisyenlerimize bir rehber niteliğindedir. Kitabımızı diğer benzerlerinden ayıran en önemli özelliklerinden birisi, olağanüstü hâllerde özel gereksinimli bireylere sunulacak hizmetlere ilişkin katkı sunacak olmasıdır. Ayrıca bir diğer fark yaratan özelliği ise sadece öğretmenlere değil özel gereksinimli bireylere hizmet vermekte olan tüm paydaşlar için evrensel tasarım konusunda bir bölüme yer vermesidir. Son olarak kitabımızın bölüm sonlarında öğretmen ve öğretmen adaylarına yönelik verilen öneriler ile öğretmenlerimizin okul ve sınıf ortamlarında karşılaştıkları gerçek sorunlara yönelik pratik ve uygulanabilir çözüm yolları sunmak amaçlanmıştır ve bu yönüyle de kitap benzerlerinden farklılaşmaktadır.
Hakan Sarı, Ayşegül Söğüt, Emel Özdemir, Esra Üstün, Belçin Sevgi İçyüz Bu kitap, akademisyenler, akademik kariyer yapanlar, lisans öğrencileri, öğretmenler veya tüm eğitimciler için hazırlanmıştır. Ayrıca, bu kitap özel eğitim alanında yapılmış lisansüsütü çalışmalar ile ilgili bilgiler verecek ve rehber olacaktır. Bunlara ek olarak, bu kitap yüksek lisans ve doktora düzeyinde bir ders olan Özel Eğitimde Bilimsel Araştırma Yöntemleri ve Yayın Etiği dersinde öğrencilerime verdiğim araştırmalar sonucu ortaya çıkmıştır.

Öğrencilerim 2005-2015 yılları arasında yapılmış, Türkiye’de özel eğitim alanında yüksek lisans ve doktora programları Üniversiteler dikkatli biçimde taramalar yapılarak özel eğitim tezlerini bulmuş ve kitabın oluşması için derlemişlerdir.

Kitabımız sekiz ana bölümden oluşmaktadır. İlk bölüm giriş bölümüdür; Üniversitelerin doktora ve yüksek lisans tez sayılarını ve yıllara göre üniversitelerde yapılan tezlerin dağılımını göstermektedir. İkinci bölüm; engel gruplarına göre yapılan tezlerin dağılımını göstermektedir. Üçüncü bölüm ise, tek tek üniversitelerin yapmış olduğu tezleri göstermektedir. Dördüncü bölümde araştırma yöntemlerine göre yapılan tezleri göstermektedir. Beşinci bölüm sonuç kısmıdır.

Altıncı bölüm; üniversitelerin tez özetlerini içermektedir. Yedinci bölüm kaynaklarımız ve sekizinci bölüm de yazar indekslerimizi oluşturmaktadır. Büyük bir titizlik ile üniversitelerin kütüphanelerine gidilmiş ve Yüksek Öğretim Kurumu tez sayfasından tezlere ulaşılmıştır. Ulaşılan tezler kategorilendirilip, bölümlere ayrılmıştır. Sonuç olarak, bu kitap lisans sonrası veya lisansüstü (yuksek lisans ve doktora) programları düzeyinde özel eğitim alanında çalışan, çalışmaları takip eden herkes için bir başucu kitabı olacağına inanılmaktadır. Özel eğitimde alanında yapılan bu araştırma özetleri, yapılması düşünülen araştırmalar için yol gösterici olacak, bilime ışık tutacaktır.

En derin saygı ve sevgilerimle.
Atilla Cavkaytar, Banu Altunay, Banu Karaahmetoğlu, Begüm Özgün Erdoğdu Aslan, Çığıl Aykut, Demet Tavukçu, Deniz Dağseven Emecen, Derya Çıkılı-Soylu, Emine Ayyıldız, Emine Sema Batu, Ersin Ufuk Timuçin, Göksel Cüre, Gülistan Yalçın, Güzin Karasu, Hamdi Özdemir, Handan Doğan, Neslihan Özcan, Özlem İlker, Salih Nar, Şaziye Seçkin Yılmaz, Yahya Çıkılı, Zekiye Ümit Tülin Davaslıgil, Zeynep Ece Tezel Özel Eğitim ve Bütünleştirme başlıklı kitabımız, farklı yetersizlik türlerinden etkilenen öğrencilere yönelik bütünleştirme süreçlerini kapsamlı ve detaylı bir biçimde ele almakta ve açıklamaktadır. Bu eser; geniş bir çeşitlilikteki zihinsel, duygusal, davranışsal ve fiziksel yetersizlikleri, otizm spektrum bozukluklarını ve dikkat eksikliği, özel yetenekli gibi farklılıkları içeren hem sık rastlanan hem de daha az rastlanan bütünleştirme ortamlarındaki öğrenci profillerini detaylı bir şekilde incelemektedir. Eğitimciler ve öğretmen adayları için bu öğrencilere nasıl etkili bir şekilde yaklaşılacağı, müfredat ve öğretim yöntemlerini nasıl uygulayabilecekleri, aileler ve okul ortamlarıyla nasıl verimli bir iş birliği kurulabileceği gibi konuları kapsamlı bir şekilde tartışır. Kitap, özel eğitim alanında yer alan en güncel uygulamaları ve teorik yaklaşımları derinlemesine inceler ve bu sayede öğrencilerin bütünleştirilmiş eğitimden en üst düzeyde faydalanmalarını sağlamayı hedefler. Konusunda uzman eğitimciler, araştırmacılar ve öğrenciler için oldukça değerli bir kaynak teşkil eden eser, özel eğitimde bütünleştirme alanında önemli bir referans noktası sunmaktadır.
Ebru Deretarla Gül, Emine Yılmaz Bolat, Esma Eroğlu, Gülsüm Hoş, İmray Nur, Mustafa Kale, Neslihan Canpolat Çığ, Oğuzcan Çığ, Pınar Polat, Serhat Gündoğdu, Şule Kavak, Ufuk Kandaz “Özel Eğitim ve Kaynaştırma” adlı kitabımız, Eğitim Fakültelerindeki Okul Öncesi Öğretmenliği Lisans Programlarının aynı adlı dersleri için hazırlanmıştır.
Kitap, okul öncesi öğretmenlerinin özel gereksinimleri olan bireyleri ve özelliklerini tanıyarak uygun eğitim programlarını hazırlamaları konusunda gerekli bilgileri taşımaktadır. Özel gereksinimli bireylerin eğitiminde aile, akran ve öğretmenlerin yer almasını sağlayarak çocukların eğitimine daha çok katkı sunulacaktır.