Müzik \ 1-2
Betül Rana Uludoğan Bu kitapta, insanların duygudurumu üzerinde etkisi olan müziğin kadim geleneklerde olduğu gibi iyileştirici yönü ele alınmıştır. Müziğin insan ruhunda meydana getirdiği rahatlama biyolojik, psikolojik ve fiziksel olarak incelenmiş ve ruhsal hastalıklarda tedavi edici yönü işlenmiştir. Psikiyatride en sık karşılaşılan depresyon üzerine yetişkin bireylerin aldıkları tanının bütüncül tedaviyle olan ilişkisi araştırılmıştır.
Makamların şifasıyla uygun vakitlerde kullanılan, hastalığa iyi gelecek olan eserin dinlenilmesi kişiyi iyileştirmeye sevk eder. Çalışmalara göre bu yola eşlik edecek en ideal enstrümanın ise nefesli çalgı aletlerinden "ney" olduğu bilgisidir.
Bu kitap, bir destek terapisi olarak müzik terapinin hem psikoterapi hem de ilaçla tedavi gören depresyon hastalarında nasıl bir etkiye sahip olduğunu uygulamalı bir şekilde incelemiştir. Müzik terapi desteği alan depresyon hastalarıyla almayan hastaların depresyon skorlarıyla yaşam kalitesi ölçeklerinin kıyaslaması yapılmıştır. Yapılan bu araştırma, depresyon hastalarında azalan ilgi, istek ve hazların müzikten destek alarak yapılan terapiyle yaşadıkları sorunlara karşı bir müdahale geliştirmeleri açısından önemlidir.
Ali Gürsan Saraç, Nilgün Açık
Deniz Tunçer, Nihan Şahinkaya Eğitim, bütün derslerin birbirleriyle olan etkileşimi iyi kurulduğunda başarıya ulaşacak dinamik bir yapıdır. Bu yapının her bir unsuru yani derslerin her biri hem kendi içerisinde yaşamla iç içe olmalı hem de diğer unsurlarla bağlantılı bir şekilde yaşamın içinde yer almalıdır. Çocuklar için çok soyut bir alan olan matematik, 4 Hikâye 4 Şarkı - Hikâye ve Şarkılarla Ondalık Kesirler adlı bu kitapta müzikle yaşama dâhil olurken müziğin neşeli karakteri bilgi ve kavramların anlaşılmasına katkıda bulunuyor. Deniz Tunçer ve Nihan Şahinkaya'nın ortaya koydukları bu güzel ürünün bütün çocuklara ulaşabilmesi dileğimle...
Prof. Dr. Emel Funda Türkmen


Bilindiği gibi müzik ve matematik arasındaki ilişki çeşitli araştırmalarla ortaya konulmuştur. Pisagor Okulunun programında müziğin aritmetik, geometri ve astronomi ile birlikte matematiğin dört dalından biri olarak yer aldığı bilgisi, araştırmaların temel dayanakları arasında görülebilir. Diğer yandan amaçları ve alana özgü becerileri arasında yer alan müzik aracılığıyla zihinsel becerilerinin gelişimini sağlamak ve müziğin bir bilim dalı olarak da farklı bilimlerle ilişkisini kurabilmek ifadeleri gereği ilköğretim müzik dersleri, kendi özel amaçlarının gerçekleşmesi kadar diğer derslerin amaçlarının gerçekleşmesini de hedeflemektedir. Deniz Tunçer ve Nihan Şahinkaya'nın güzel bir projelerinin ürünü olan 4 Hikâye 4 Şarkı - Hikâye ve Şarkılarla Ondalık Kesirler başlıklı kitapları, müzik eğitimi amaçlarının gerçekleşmesinde değerli bir kaynak oluşturacak nitelikte. Teşekkürlerimle…
Prof. Dr. H. Seval Köse


Müzik yoluyla eğitim/öğretim süreçlerinde kalıcı öğrenmelerin gerçekleştirilmesi, günümüzde çağdaş eğitim yaklaşımları açısından büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle 4 Hikâye 4 Şarkı - Hikâye ve Şarkılarla Ondalık Kesirler adlı eğitim materyalini hazırlayan meslektaşlarım Deniz Tunçer ve Nihan Şahinkaya'yı yürekten kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.
Doç. Dr. Mehmet Ali Özdemir
Semih Okcu 19. yüzyıla kadar bilim alanları kendi içinde ayrışmamış olduğundan bu döneme kadar bilim insanlarının aldıkları eğitimler birçok alan için ortak olarak gerçekleşmiştir. Bilim alanları iç içe geçmiş, âlim, filozof ya da bilim insanları birçok alanda çalışma yapmış ve eser vermiştir. 18. yüzyıla kadar astroloji; astronomi, tıp, matematik, fizik ve geometri gibi alanlarla beraber eğitim müfredatında yerini alan bir bilim olmuştur. Ancak 19. yüzyıldan sonra bilim, “materyalist” ve “determinist” bir çerçeveye oturtulmuş, dolayısıyla astroloji; ezoterik ve okült bir alan olarak görülmüştür. Bu sebeple de bilim dışı tutulmaya başlanmıştır. Günümüzde astroloji üzerine yoğunlaşmış bilim insanları ise bu alanı “istatistiksel veri bilimi” olarak görmekte, bu doğrultuda çalışmalar yapmakta ve elde ettikleri verilerin oranları doğrultusunda astrolojinin bir bilim olduğunu iddia etmektedirler. Biz de buradan yola çıkarak birçok disiplin ile ortak bir çalışma prensibine sahip olan “müzikoloji” alanı ile “astroloji” alanı için disiplinler arası bir çalışma yapmak ihtiyacı hissetmiş bulunmaktayız. Bu çalışmada; astrolojinin ve müzikolojinin kısa tarihini, çalışma alanlannı, bu iki alanda çalışmalar yapan filozof, âlim ve bilim insanlarını ve söz konusu bu iki alanın ortak ilişkisini akademik çerçevede ele alarak okuyucu ile buluşturmayı amaçlamaktayız.
Arzu Guliyeva Karaman Azerbaycan Halk Müziği’nin öğrenilmesinde ilk adımlar XIX yüzyılda, dahi Azerbaycan bestecisi, Azerbaycan profesyonel müziğinin banisi Üzeyir Hacıbeyli tarafından atılmıştır. O, halk müziğini toplayarak notaya almış ve bütün yaşamı boyunca bu örnekleri araştırmıştır. Temeli, Üzeyir Hacıbeyli ile koyulan bu geleneği sonraki yıllarda birçok Azerbaycan bestecisi ve müzikoloğu devam ettirmiştir ve bu gelenek günümüzde de devam ettirilmektedir.
Sunulan bu kitap, 2011 yılında yayınladığım “Azərbaycan Xalq Rəqs Musiqisi” kitabımın devamı niteliğindedir. Bu kitaptan, 60 dans müziğinin ilk 20’sini piyano için (çift el) düzenleyerek Azerbaycan Halk Dansları Müziği kitabımı oluşturdum. Dansların ana melodisi (çeşitli süslemelerle beraber) orijinal çalgıdan dinleyerek olduğu gibi tarafımdan notaya yazılmıştır. Sol el (eşlik) partisi ise zor olmayan ritmik kümelerle düzenlenmiştir. Ayrıca dansların çift elle çalınmasında kolaylık olması için parmak numaraları da gösterilmiştir.
Türkiye’deki bazı devlet konservatuvarlarında Azerbaycan millî enstrümanları olan tar ve kamança eğitim öğretim müfredatına dâhil edilmiştir. Önümüzdeki yıllarda, Azerbaycan’ın sözlü ve geleneksel müzik örneklerinin (danslar, renkler, türküler vb.) de müfredata ilave edilmesi ümidiyle kitabımın, Azerbaycan Halk Müziği’nin tanınması açısından önemli olacağına, müzisyenlerin ve müzikseverlerin ilgisini çekeceğine inanıyorum.
Kaan Öztutgan Klasik gitar; altı teli ve on dokuz perdesi olan, ahşaptan yapılmış bir çalgıdır. Birden fazla sesi ya da ezgiyi aynı anda çalabilmeye olanak sağlayan yapıdaki klasik gitar, bu özelliğiyle tek sesli çoğu müzikal enstrümandan ayrı bir kategoride değerlendirilebilir. Dolayısıyla çoğu çalgıdan farklı bir öğretim yolu izlenmesi gerekmektedir. Başlangıç Düzeyi Klasik Gitar Metodu isimli bu çalışma, klasik gitar eğitimine yeni başlayan bir öğrencinin heyecan ve öğrenme isteğini karşılamaya yönelik empatik bir yaklaşımla hazırlanmış, bu yaklaşım kitabın içerisindeki sistematik ve özgün alıştırmalar, çalışma parçaları ve görsellerle desteklenmiştir. Ayrıca bu metot içerisinde dünyaca tanınmış ezgilere ve Türk Müziğinden ögelere de yer verilmiştir. Başlangıç Düzeyi Klasik Gitar Metodu isimli bu kitap, düzenli ve sabırlı şekilde çalışıldığında sağlam bir temel oluşturulmasına katkı sağlayacaktır.
Ali Gürsan Saraç Eğitim Fakülteleri Temel Eğitim bölümleri Müzik Eğitimi dersleri için hazırladığımız “Belirli Gün ve Haftalar İle Temel Müzik Eğitiminde Oyun Merkezli Yaklaşımlarla MÜZİK EĞİTİMİ I” adlı kitabımız; belirli gün ve haftalar çerçevesinde İlköğretim Haftası, Gaziler Günü, Türk Dil Bayramı, Dünya Çocuk Günü, Hayvanları Koruma Günü, Uluslararası Öğretmenler Günü, Ahilik Kültür Haftası, Ankara'nın Başkent Oluşu, Birleşmiş Milletler Günü, Kızılay Haftası, Cumhuriyet Bayramı, Türk Harf Devrimi Haftası, Lösemili Çocuklar Haftası, Organ Bağışı ve Nakli Haftası, Atatürk Haftası, Afet Eğitimi Hazırlık Günü, UNESCO'nun Kuruluş Günü, Ağız ve Diş Sağlığı Haftası, Öğretmenler Günü, Dünya AİDS Günü, Kadın Hakları Günü, Mevlana Günü, Dünya Özürlüler Günü, İnsan Hakları ve Demokrasi Haftası, Tutum Yatırım ve Türk Malları Haftası ve Veremle Savaş Eğitimi Haftası gibi yirmi altı konuyu Müzik Öğrenme Öğretme Etkinlikleri, Oyun Merkezli Etkinlikler, Ders İşleniş Süreci ve Bilgi Yaprakları işleniş sırasıyla sizlere sunmaktadır.
Bölümlerin işlenişinde müzik eğitiminde kuramdan uygulamaya bir yol izlenerek bütünleştirilmiş bir yaklaşım dikkate alınarak her bir konuda; 1- Müzik Öğrenme Öğretme Etkinlikleri; Müzik Teorisi, Ses Eğitimi, Şarkıyı Seslendirme, Okul Çalgısı Eğitimi, (Blokflüt&Melodika) 2- Oyun Merkezli Etkinlikler; Hikâye Oluşturma/Olay Canlandırma, Rol Oynama/Doğaçlama, Hareket Bulma/Dans Etme, 3- Ders İşleniş Süreci, 4- Belirli Gün ve Haftanın Bilgi Yaprağı başlıklarında en son öğretim programı içeriği ile siz değerli öğretmen adaylarımıza ve kıymetli öğretmenlerimizin kullanımına özenle sunulmuştur.
Birinci kitabımızda, Temel Eğitim 1. Kademede nota eğitiminin olmadığı göz önünde bulundurularak sınıf öğretmenlerimizin müzik eğitiminde temel bilgilere sahip olması planlanmış ve öğrencilere müzik eğitimi verirlerken Kodaly Müzik Öğretim Yöntemi ve Fonomimi Tekniği üzerinde durulmuştur.
Kitabımızın; sınıf öğretmenlerimize, müzik öğretmenlerimize ve öğretmenlik programlarında okuyan öğretmen adaylarımıza her zaman kolaylıkla kullanabilecekleri faydalı bir temel kaynak olması dileğiyle...
Ali Gürsan Saraç Eğitim Fakülteleri Temel Eğitim Bölümleri Müzik Öğretimi dersleri için hazırladığımız “Belirli Gün ve Haftalar ile Temel Müzik Eğitiminde Oyun Merkezli Yaklaşım/Portfolyo Uygulamalarıyla MÜZİK EĞİTİMİ II” adlı kitabımız; belirli gün ve haftalar çerçevesinde Enerji Tasarrufu Haftası, Sivil Savunma Günü, Vergi Haftası, Yeşilay Haftası, Girişimcilik Haftası, Bilim ve Teknoloji Haftası, İstiklal Marşı'nın Kabulü, Tüketiciyi Koruma Haftası, Çanakkale Şehitlerini Anma Günü, Türk Dünyası ve Toplulukları Haftası, Orman Haftası, Dünya Tiyatrolar Günü, Şehitler Haftası, Turizm Haftası, Kutlu Doğum Haftası, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Haftası, Dünya Kitap Günü ve Kütüphaneler Haftası, Bilişim Haftası, Trafik ve İlk Yardım Haftası, Vakıflar Haftası, Engelliler Haftası, Müzeler Haftası, Atatürk'ü Anma Haftası, Hava Şehitlerini Anma Günü, Çevre Koruma Haftası, Mahalli Kurtuluş Günleri ve Tarihi Günler gibi yirmi altı konuyu Portfolyo Uygulamalı Müzik Öğrenme-Öğretme Etkinlikleri, Oyun Merkezli Etkinlikler, Ders İşleniş Süreci ve Bilgi Yaprakları işleniş sırasıyla sizlere sunmaktadır.
Bölümlerin işlenişinde müzik eğitiminde kuramdan uygulamaya bir yol izlenerek bütünleştirilmiş bir yaklaşım dikkate alınarak her bir konuda; 1- Müzik Öğrenme-Öğretme Etkinlikleri; Müzik Teorisi, Ses Eğitimi, Şarkıyı Seslendirme, Okul Çalgısı Eğitimi, 2- Oyun Merkezli Etkinlikler; Hikaye Oluşturma/Olay Canlandırma, Rol Oynama/Doğaçlama, Hareket Bulma/Dans Etme, 3- Ders İşleniş Süreci, 4- Belirli Gün ve Haftanın Bilgi Yaprağı başlıklarında en son öğretim programı içeriği ile siz değerli öğretmen adaylarımıza ve kıymetli öğretmenlerimizin kullanımına özenle sunulmuştur.
İkinci kitabımızda temel eğitimde müzik dersleri, öğretmenlerimizin portfolyo uygulamalarının örnekleriyle “Temel Müzik Eğitiminde En İyi Kullanım için Rehber İlkeler ve Uygulamalar” başlıklarında örneklerle işlenmiştir.
Kitabımızın; sınıf öğretmenlerimize, müzik öğretmenlerimize ve öğretmenlik programlarında okuyan öğretmen adaylarımıza her zaman kolaylıkla kullanabilecekleri faydalı bir temel kaynak olması dileğiyle...
. Carl (Charles) Czerny 1791-1857 yılları arasında yaşamış Çek asıllı Avusturyalı besteci, öğretmen ve piyanisttir. Öğretmenlik kariyerine oldukça genç yaşlarında, kendi metodları ve Beethoven, Clementi gibi bestecilerin parçalarını öğrettiği Viyana asilzadelerine günde 12 saate varan derslerle başlamıştır. Bu meslekte çok başarılı olmuştur. En ünlü öğrencisi ünlü piyano virtüözü Franz Liszt’tir. Czerny piyano tekniğini geliştirmek için başlangıç seviyesinden en ileri seviyeye kadar çok sayıda egzersiz, etüt ve parçalar yazmıştır. Bestecinin üç bölümden oluşan bu kitapları ise metod niteliğinde, aynı zamanda öğrencilere ve öğretmenlere tavsiyeler içeren çok faydalı bir çalışmadır.
. Carl (Charles) Czerny 1791-1857 yılları arasında yaşamış Çek asıllı Avusturyalı besteci, öğretmen ve piyanisttir. Öğretmenlik kariyerine oldukça genç yaşlarında, kendi metodları ve Beethoven, Clementi gibi bestecilerin parçalarını öğrettiği Viyana asilzadelerine günde 12 saate varan derslerle başlamıştır. Bu meslekte çok başarılı olmuştur. En ünlü öğrencisi ünlü piyano virtüözü Franz Liszt’tir. Czerny piyano tekniğini geliştirmek için başlangıç seviyesinden en ileri seviyeye kadar çok sayıda egzersiz, etüt ve parçalar yazmıştır. Bestecinin üç bölümden oluşan bu kitapları ise metod niteliğinde, aynı zamanda öğrencilere ve öğretmenlere tavsiyeler içeren çok faydalı bir çalışmadır.
. Carl (Charles) Czerny 1791-1857 yılları arasında yaşamış Çek asıllı Avusturyalı besteci, öğretmen ve piyanisttir. Öğretmenlik kariyerine oldukça genç yaşlarında, kendi metodları ve Beethoven, Clementi gibi bestecilerin parçalarını öğrettiği Viyana asilzadelerine günde 12 saate varan derslerle başlamıştır. Bu meslekte çok başarılı olmuştur. En ünlü öğrencisi ünlü piyano virtüözü Franz Liszt’tir. Czerny piyano tekniğini geliştirmek için başlangıç seviyesinden en ileri seviyeye kadar çok sayıda egzersiz, etüt ve parçalar yazmıştır. Bestecinin üç bölümden oluşan bu kitapları ise metod niteliğinde, aynı zamanda öğrencilere ve öğretmenlere tavsiyeler içeren çok faydalı bir çalışmadır.
Esra Çetin Ünlü İngiliz tarihçi Eric Hobsbawm'ın deyimiyle Aşırılıklar Çağı olarak adlandırılan XX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren kültür ve kültür politikaları konuları tartışılmaya başlanmıştır. 1952 yılında, Amerikalı antropologlar, akademik çalışmalarında kültür kavramına odaklanmışlar ve "Kültür nedir?" sorusuna yanıt aramışlardır. Öte yandan UNESCO’nun 1960’lı yıllardan itibaren uluslararası düzeyde kültür politikaları konusunu gündeme getirmesi ve pek çok konferans düzenlemesiyle tüm dünyada ve elbette Türkiye’de de kültür politikalarına yönelik çalışmalar yapılmaya başlamıştır.
Bu kitapta da 1938’den başlayarak 1980’li yıllara kadar Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kültür politikaları içerisinde müziğin işlevi ve siyasi perspektiften müziğe atfedilen önem ele alınmıştır. Kültürel gelişmenin toplumun küresel ölçekli gelişmesinin en önemli parçası olması, bu gelişmenin yöntemsel olarak kültür politikalarından geçmesi bizi bu konuda çalışmaya iterken, kültür politikalarını besleyen en önemli kaynaklardan biri olan müzik politikaları ise bu çalışmanın çıkış noktasını oluşturmuştur. Çıkış noktasını müzik politikaları oluştursa da çalışmanın zaman aralığı içinde değinilen tüm konular, Cumhuriyet’in dayandığı tarihsel ve düşünsel altyapı ile birlikte incelenmiştir.
Cahit Aksu Bir öğretmenin mesleğini icra ederken sorumlu olduğu en önemli şey, kendisine sunulan programdaki kazanımları öğrencilerinde oluşturmaktır. Çünkü bir öğretmeni konumlandıran, betimleyen, değerlendiren, kısaca meşrulaştıran en önemli unsur; öğretim programı kazanımlarını oluşturmadaki başarısıdır. Diğer hiçbir unsur bu kadar öncelikli ve önemli değildir. Öğretim programı ile öğretmen arasındaki ilişki; bir hukukçu ile anayasa kitapçığı, bir denizci ile pusula, bir bilim insanı ile bilimsel yöntem arasındaki ilişkiye benzer.
Hem müzik öğretmeninin hem de müzik dersi alan öğrencinin en önemli yardımcısı müzik öğretim programıdır. Müzik öğretmeni organize ettiği müzikal etkinlikleri ve diğer müzikal taleplerini en sağlıklı ve meşru biçimde öğretim programının gerekliliklerine ve içeriğine dayandırmalıdır. Bu nedenle öğretim programı, müzik öğretmeninin başucu kaynağı olduğu kadar en önemli silahı hâline de gelmiştir.
Bir öğretim yaklaşımını yargılayabilmek için öncelikle o yaklaşımın uygulamadaki görünümü ve uygulama sonuçlarına etki eden faktörlerin neler olduğu konusunda oldukça güçlü kontrollerimizin olması gerekir. Öğrenme süreçlerinde temele alınan yaklaşımın gerektirdiği her türlü eğitimsel uygulama, gereği gibi ifa edilirse planlanan kazanımlara ulaşılamamasında öğretim programına yüklenebilecek kusurlar hakkında kesin bir yargıya varılabilir.
Etkili bir müzik öğretmeni; öğrencilerinin müzikal düşünmelerini sağlayan, bu düşünceleri ifade edebilme olanağı ve özgürlüğü sunan ve ortaya çıkardığı fikir, beceri ve düşünce repertuvarını sınıf genelinde tartıştırabilen öğretmendir.
Müzik öğretmenleri olarak bizler, “diğer sorunlar”ın baskısı altında “Müzik Öğretim Programı”nı etkisizleştirecek yaklaşımlardan kaçınmalıyız. Türkiye’deki sınava odaklı eğitim sisteminin müzik, resim gibi dersleri önemsizleştirmesi bizlerin mücadele azmini kırmamalıdır. Gelecek günlerin; sanat içerikli derslerin önemini, gerekliliğini ve etkisini gözler önüne sereceği konusunda ümitsiz olunmamalıdır.
Sevan Nart Kdz. Ereğli’de doğdu. İlkokulu Kdz. Ereğli TED Kolejinde, ortaokul ve liseyi Kdz. Ereğli Anadolu Lisesinde tamamladı. 1989-1993 yılları arasında Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi, Müzik Eğitimi Bölümünde lisans eğitimi aldı ve Şan Anasanat Dalında Prof. Dr. Gülşen Şimşek ile çalıştı. Eğitimi süresince yurt içi ve yurt dışında birçok etkinlikte korist ve solist olarak yer aldı. 1995’te Süleyman Demirel Üniversitesi, Burdur Eğitim Fakültesi, Müzik Eğitimi Bölümünün açmış olduğu sınavı kazanarak, burada bir buçuk yıl süresince “Ses Eğitimi Araştırma Görevlisi” olarak görev yaptı.
1995-1999 yılları arasında Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim Fakültesi, Müzik Eğitimi Bölümünde yapmış olduğu Yüksek Lisans (Master) Eğitimini “6-9 Yaş Çocuklarında Bireysel Ses Eğitimi” konulu tez; 2004 yılında Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsünde başladığı doktora programını Kasım 2010’da “Deşifre Şarkı Söyleme Eğitimine Yönelik Deneysel Bir Öğretim Metodu” başlıklı tez ile tamamladı.
1993’ten 2006’ya dek özel çocuk yuvaları ve liselerde müzik öğretmenliği yapmış, 2003’ten beri “müzik ve çocuk müzik eğitimi”ne yönelik pek çok seminere de katılmıştır. 1991'den bu yana bestecilik, stüdyo müzisyenliği, reklam, jingle seslendirme çalışmalarının yanı sıra müzik eğitimi alanındaki akademisyenliğini de sürdürmektedir. Solo ve koro için çok sayıda beste ve düzenlemesi; çocuk şarkıları, müzikli çocuk oyunları ve çeşitli yarışmalardan kazandığı dereceleri bulunmaktadır. “Güneş’e Şarkılar” adlı piyano ve karaoke CD eşlikli çocuk şarkıları kitabı; şan için seçme düetlerden derlediği üç kitabı; Türkçe ve İngilizce olarak yayınlanmış makale ve bildirileri de bulunan Sevan Nart, 2011-2013 yılları arasında Gazi Üniversitesi GSEB Müzik Eğitimi ABD’de “Bireysel Ses Eğitimi Öğretim Görevlisi” olarak çalışmıştır. 2014’te Bartın Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, GSEB, Müzik Eğitimi ABD’de başladığı öğretim üyeliği ve ABD Başkanlığı görevini sürdürmektedir. Evli ve iki çocuk annesidir.
Ajda Aylin Can, Alaattin Canbay, Behzat Cem Günenç, Cihan Tabak, Gonca Ece Geniş, Hüseyin Cevahir Ünal, İsmet Arıcı, Kutbettin Kuyumcu, Mehmet Serkan Çakır, Özgül Gök, Özgün Gülhan, Sadık Yöndem, Sezer Dinçer, Sonat Başpınar, Uğur Doğan, Ümit Kubilay Can, Yavuz Durak Küreselleşen dünyamızın şekillendirdiği yeni yaşam biçimini bu noktaya getiren en önemli etmen hiç şüphesiz ki dijitalleşmedir. Farklı disiplinleri etkileyen bu süreç, yaşamın her alanında toplumlara hız kazandırarak bu büyük dünyada yaşayan insanları birbirine yakınlaştırmayı sağlamıştır. Bu süreçten en çok etkilenen alanlardan birisi de Sanat'ın en önemli dallarından olan müzik olmuştur. Bu bağlamda sanat eğitimcileri olarak bizlere düşen görev de bu konuyu ele almak ve irdelemek olduğunu düşünerek, yazarlarımızla bir araya gelip uzmanlık alanlarımız doğrultusunda çeşitli konuları paylaşıp görüşlerimizi ve dünyada olan gelişmeleri siz okurlarımızla paylaşmak istedik.
Dijitalleşmenin Müzik sanatına etkileri, Müzik teknolojilerinin gelişimi, enstrüman gelişimine katkıları, Eğitim teknolojilerinin etkin kullanımı, bestecilik dinamiklerinin değişimi gibi birçok konuda görüşlerimizi kalıcı hale getirmek ve bu kitapta toplamak, bilgi paylaşımı açısından bizler için çok önemliydi. Analog taş plaktan dijital ses teknolojisine kadar uzanan bu baş döndürücü gelişimi farklı bakış açılarıyla irdelemek, hem çok yorucu hem de bir o kadar keyifliydi. Kitap, müzikle mesleki ya da hobi olarak uğraşan, müzikteki değişim, dönüşüm ve yeni gelişmeler hakkında bilgilenmek ve bu alanda araştırma yapmak isteyen araştırmacı ve okurlar için kaynak olarak tasarlanmıştır.
Ortaya çıkan bu ürünümüzü beğenmeniz ve faydalı olması dileklerimizle.
Ali Kalkan Dikte Bankası (Dictation Bank), müziksel işitme, okuma ve yazma alanlarında kendini geliştirmeyi amaçlayan ve dikte yazmaya yeni başlayanlara yönelik kolaydan basite doğru bir anlayışla oluşturulmuş bir kaynaktır. Kitap; 150 adet sol anahtarı tek sesli, 20 adet sol anahtarı çift sesli, 20 adet fa anahtarı tek sesli, 10 adet fa ve sol anahtarı (piyano partitürü) çift sesli olmak üzere 200 adet özgün ezgiden oluşmaktadır. Başlangıçta yer alan ezgiler, yakın seslerden ve basit sürelerden oluşmaktadır. İlerleyen ezgilerde, kademeli olarak zorluk derecesi artmaktadır. Kitapta, aşamalı olarak değiştirici işaret olmayan tonlardan başlanarak (do major / la minör) 5 bemol ve 5 diyez major ve minör ezgiler yer almaktadır ve bazı bölümlerdeki etütlerde, öğrenmenin kalıcı olması amacıyla daha önce işlenen tonalitelere dönüşler bulunmaktadır. Çalışmada, usul ve ölçü sayısı olarak farklı ölçü opsiyonlarından; 2/4'lük, 3/4'lük, 4/4'lük, 3/8'lik, 6/8'lik ve 9/8'lik ölçü sayıları kullanılmıştır. Dikte yazma ve kulak eğitiminin uzun bir süreç olduğu düşünüldüğünde, kitabı kullanacak olan eğitimcilerin uygun gördükleri seviyelerde etkili bir öğrenme için öğrenci durumuna göre daha çok çeşitlendirme yapmaları önemlidir. Son olarak yaşadığımız sürecin en önemli teknolojik yeniliklerden faydalanılarak kitaptaki tüm ezgiler, dikte yazım ve uygulama prensiplerine göre düzenlenerek YouTube kanalına kitap basım sürecinden sonra eklenecektir. Kitabın iç bölümünde yer alan karekod ile ezgilere erişim sağlanabilecek, bu sayede bireysel olarak ezgiyi çalan bir ikinci kişiye ihtiyaç duyulmadan dikte çalışmaları sürdürülebilecektir.
Dictation Bank is a resource created with an easy to simple approach aimed at self-improvement in the areas of musical hearing, reading and writing, and for beginners in dictation writing. The book consists of 200 unique melodies, 150 of which are monophonic in the sol key, 20 in the sol key of the double voice, 20 pieces of the key of fa are monophonic, 10 pieces of the key of fa and the sol key (piano score) are double voiced. The melodies in the beginning consist of close sounds and simple durations. The difficulty level gradually increases as the melodies progress. In the book, there are 5 flat and 5 sharp major and minor melodies, starting with the tones that are not modifiers gradually (C major / A minor), and in some sections there are returns to the previously studied tonalities in order to make the learning permanent. In the study, 2/4, 3/4, 4/4, 3/8, 6/8 and 9/8 measurement numbers from different measurement options were used as the number of methods and measures. Considering that dictation writing and ear training is a long process, it is important that educators who will use the book make more diversification according to the student situation for effective learning at the levels they deem appropriate. Finally, by making use of the most important technological innovations of the process we live in, all the tunes in the book will be arranged according to the principles of dictation writing and practice, and will be added to the YouTube channel after the book printing process. Access to melodies will be provided with the QR code located in the inner part of the book, thus dictation studies can be continued without the need for a second person playing the tune individually.
Ülkü Sevim Şen, Levent Türkel Bu kitap çalışmasıyla ortaya çıkan müzik eserlerinin; Türk eğitim müziği dağarına çeşitlilik katması, var olan şarkılara, marşlara, türkü düzenlemelerine yenilerinin eklenmesiyle müzik kültürümüze katkı sunması amaçlanmıştır. Kitap, eğitim fakülteleri güzel sanatlar eğitimi bölümlerinin müzik öğretmenliği ana bilim dallarında alan eğitimi kapsamında Eğitim Müziği Dağarı veya Okul Müziği Dağarı adı altında okutulan derslerde müzik öğretmeni adaylarının repertuvarlarının genişletilmesi ve öğretmenlik süreçlerinde öğretebilecekleri yeni eserler için bir alternatif kaynak olma özelliği taşımaktadır. Yine hazırlanan kitabın güzel sanatlar liseleri, müzik öğretmenliği bölümleri, güzel sanatlar fakülteleri ve konservatuvarların müzik bölümlerinde öğrenim gören öğrencilerin seslendirebilecekleri düzeyde piyano için yazılmış bir özgün eser ile sözlü beş eser ve dört türkü düzenlemesiyle mesleki müzik eğitiminde kullanılabileceği düşünülmektedir. Müzik eğitiminde Türk müziğine ait unsurların kullanımı genel olarak ilgi ve beğeniyle karşılandığından bu ihtiyaca da cevap verebilmek arzu edilmiştir. Umarız somut hâle getirmekten heyecan duyduğumuz müzik eserleri aynı heyecanı duyabilecek yüreklerle kucaklaşabilir… Müzik eğitimcilerine, bestecilerine, dinleyicilerine, öğrencilerine ve müziğin büyüleyici sanat diline inanan herkese saygılarımızla…
Ali Gürsan Saraç Okul Öncesi Programlarında Plandan Uygulamaya Genel Yaklaşımlar ile hazırladığımız ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE MÜZİK EĞİTİMİ adlı kitabımız; Belirli Gün ve Haftalar çerçevesinde, Ben Kimim?, Atlı Arabaya Binelim, Günde Üç Öğün Yerim, Cumhuriyet Ben Demek, Kırmızıdır Ayımız, Kutlu Olsun Doğum Günün, Canımsın Öğretmenim, Haydi Uçurtma Yapalım, SaklaMbaç ve Körebe, Tutumlu Olmak Gerekli, Beslenme Türküsü, Evim Evim Her Şeyim, Arkadaşım Kitap, Bugün Benim Bayramım, Bisiklete Binerken, Bugün Anneler Günü, Temizlik Görgü Düzenimiz, Şimdi Heykel Olalım, Yaz Tatili Başlıyor, Canımsın Babacığım gibi yirmi bir konuyu yarım günlük eğitim akışıyla sizlere sunmaktadır.
Çocuğun eğitiminde müziğin kullanımını konu alan genel bir bakış açısıyla giriş yapılmış, belirli gün ve haftalara göre de yirmi bir bölüm oluşturulmuştur. Her bir konuda öğrenme merkezleri kapsamında; Matematik Etkinliği, Drama Etkinliği, Okuma Yazmaya Hazırlık Etkinliği, Sanat Etkinliği, Türkçe Etkinliği, Oyun Etkinliği, Müzik Etkinliği, Fen Etkinliği, Hareket Etkinliği ve Alan Gezisi etkinlik çeşitleri örneklerinden yola çıkarak Kazanımlar ve Göstergeleri ile Materyaller, Sözcükler, Kavramlar, Öğrenme Süreci, Aile Katılımı, Uyarlama ve Değerlendirme işlenişleri aşamalarında çalışma yapraklarıyla düzenlenmiştir. 36-48, 48-60 ve 60-72 aylık çocukların; bilişsel, dil, motor, sosyal ve duyuşsal gelişim kazanımlarına göre konular belirlenerek şarkılar günün anlamına göre bestelenmiştir.
Kitabımızın dağarcık bölümünde, yirmi şarkımızın bulunduğu CD’ye yabancı dilde ve dilimizde söylenmesi için beş şarkı playback olarak ilave edilmiştir. Kitabımız ayrıca erken çocukluk dönemi müzik eğitimi kapsamında en son öğretim programına göre eğitim fakülteleri müzik öğretmenliği programlarına, okul öncesi öğretmenliği programlarına, meslek yüksek okulları çocuk gelişimi programları ve kız meslek liseleri müzik derslerine göre hazırlanmıştır.
“Erken Çocukluk Dönemi Müzik Eğitimi” adlı çalışmamızın okul öncesi ile ilgili tüm birimlerde öğretmenlerimize yararlı ve faydalı olabilmesi umudumla sevgili meslektaşlarımız ve öğrencilerimize, meslek yaşamlarında her zaman kullanabilecekleri konserlere ve gösterilere dönüştürebilecekleri bir kaynak olarak armağan ediyorum.
Geleceğin umut çiçekleri çocuklarımıza sevgilerle…
Dr. Ali Gürsan Saraç
Müzik: Ali Gürsan Saraç - Piyano Eşlik Düzenleme: Selçuk Bilgin Birinci kitabımız “Geçmişten Günümüze Türk Halk Ozanları ve Şairleri Müzikali” başlığında Kültür ve Turizm Bakanlığımızın GENÇ-DES Projesi kapsamında 19-29 yaş gurubuna yönelik olarak yazılmış olup 8 büyük şair ve ozanın güftelerinin Türk Müziği Makamlarımızla bestelenmesi ve senfonik altyapılı CD'si ile ülkemizde bir ilke daha imza atmaktadır. Bu proje ile gençlerimize kendi kültürümüzü tanıyabilecekleri uygulama imkânları vererek onların yaşamlarında, okul yaşantıları ve çevrelerinde sergileyebilecekleri bir müzikal hazırlamış bulunuyoruz. Böylece kültürümüzün temel taşı olan halk şairi ve ozanlarımızın şiirleri ve güfteleri müzikli bir oyunla okullarımızda Kültür ve Edebiyat Kulübü ile Tiyatro Kulüpleri ve ülkemiz tiyatrolarımızda kolaylıkla sahnelenebilecektir.
“CANEVİ” adlı müzikalimizde halk şairi ve ozanlarının ortak noktasından yola çıkılarak gönül gözüyle görme esası işlenmiştir. Gönülden akla yolculuk yapan hikâyelerde insan sevgisi, abdallarımızın diliyle temel alınmıştır. Müzikalimiz ünlü ozanların sözleri ve deyişlerinden yola çıkmış bir orta oyunu gibidir. Farklılıkları bir bilen, dili ve gönlü sevgi olanda birleşmiştir.
Yazılan sahneleme metinleri okullarımızda eğitim-öğretim programlarında temel bir kaynak olabilecek nitelikte olup seçilen Türk Müziği Makamlarını içeren yepyeni besteler, gençlerimiz tarafından başta Kültür Bakanlığımız ve tiyatrolarımız olmak üzere ülkemizde gençlik korolarında kolaylıkla sahnelenebilecektir.
1.Kitap+CD olarak hazırlanan Müzikalimiz ülkemiz sanat kurumlarında, Devlet Opera Bale ve Tiyatroların programlarında da kullanılacak içerikte olup, Bakanlığımızın arşivlerinde her daim seslendirilebilecek yepyeni bir repertuvar gelişimine de katkı sağlamıştır.
Bu projede Hacı Bektaş-i Veli, Yunus Emre, Mevlana Celaleddin Rumi, Pir Sultan Abdal, Karacaoğlan, Hammamizade İsmail Dede Efendi, Âşık Veysel Şatıroğlu ve Neşet Ertaş gibi tarihi şahsiyetlerin öz geçmiş ve eserleri de özetlenerek sözleri kendilerine ait olan güfteleri yeniden bestelenerek eğitim amaçlı kullanımla ülkemiz gençlerine sunulmaktadır.
“Geçmişten Günümüze Türk Halk Ozanları ve Şairleri Müzikali” adlı Birinci Kitabımız GENÇ-DES Projesi kapsamında 2017 yılında 10 aylık sürede hazırlanmış ve TC. Kültür ve Turizm Bakanlığımızca maddi olarak desteklenmiştir.
Projemizin yaşama geçmesinde bizlere imkân veren başta TC. Kültür ve Turizm Bakanımıza, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğümüze ve Genç-Des Projesi destekçilerine ve tüm emeği geçenlere teşekkürlerimizle…



İkinci kitabımız “GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE TÜRK HALK OZANLARI ve ŞAİRLERİ MÜZİKALİ PİYANO EŞLİKLİ GENÇLİK ŞARKILARI ” başlığında Kültür ve Turizm Bakanlığımızın GENÇ-DES Projesi kapsamında 19-29 yaş gurubuna yönelik olarak yazılmıştır. Bu proje tarihimizde büyük şair ve ozanlarımızın seçilen güftelerinin Türk Müziği Makamlarımızla bestelenmesi ve piyano eşlikli altyapılı CD’si ile ülkemizde bir ilke daha imza atmaktadır. Bu proje ile gençlerimize kendi kültürümüzü tanıyabilecekleri, uygulama imkânları vererek onların yaşamlarında, okul yaşantıları ve çevrelerinde seslendirebilecekleri yepyeni şarkılar hazırlamış bulunuyoruz. Böylece kültürümüzün temel taşı alan halk şairi ve ozanlarımız şiirleri ve güfteleriyle okullarımızda Hoş Sada Musıki Kulüplerinde ve ülkemiz korolarında kolaylıkla seslendirilebilecektir.
Yazılan piyano eşlik düzenlemeleri okullarımızda eğitim-öğretim programlarında temel bir kaynak olabilecek nitelikte olup seçilen Türk Müziği Makamlarını içeren yepyeni besteler, gençlerimiz tarafından başta Kültür Bakanlığımız ve TRT korolarımız olmak üzere ülkemizdeki gençlik korolarında kolaylıkla seslendirilebilecektir.
2.Kitap + CD olarak hazırlanan Piyano Eşlikli Albümümüz Ülkemiz sanat kurumlarında, konserlerde, koroların ve orkestraların programlarında da kullanılacak içerikte olup, Bakanlığımızın ve Devlet Koro ve Topluluklarının arşivlerinde her daim seslendirebilecekleri yepyeni bir repertuar gelişimine de katkı sağlamıştır.
Bu projede Hacı Bektaş-i VELİ, Yunus EMRE, Mevlana Celalettin RUMİ, Pir Sultan ABDAL, Karacaoğlan, Hammami Zade İsmail DEDE EFENDİ, Âşık Veysel ŞATIROĞLU ve Neşet ERTAŞ gibi tarihi şahsiyetlerin özgeçmiş ve eserleri de özetlenerek sözleri kendilerine ait olan güfteleri yeniden bestelenerek eğitim amaçlı kullanımla ülkemiz gençlerine sunulmaktadır.
“GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE TÜRK HALK OZANLARI ve ŞAİRLERİ PİYANO EŞLİKLİ GENÇLİK ŞARKILARI” adlı İkinci Kitabımız GENÇ-DES Projesi kapsamında 2017 yılında 10 aylık sürede hazırlanmış ve TC. Kültür ve Turizm Bakanlığımızca maddi olarak desteklenmiştir.
Projemizin yaşama geçmesinde bizlere imkân veren başta TC. Kültür ve Turizm Bakanımıza, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğümüze ve Genç-Des Projesi destekçileri ve tüm emeği geçenlere teşekkürlerimizle…
Serdar Okur Ud çalgısı ritmik icra özelliği ve bas seslerinin varlığıyla geçmişte ve günümüzde Türk Müziğinin önde gelen çalgısı olma özelliğine sahiptir. Bu özelliğinden dolayı toplu icralarda öncelikle aranan bir çalgı olma durumunu her daim korumuştur. Perdesiz oluşu sebebiyle Türk Müziği ses sistemini kullanmaya çok müsait olmasının yanı sıra Türk Müziğinin diğer bir kolu olan Halk Müziği ve ülkemiz dışındaki tonal müzik başta olmak üzere diğer müzik türlerini de ud ile seslendirmek mümkündür. Udun genellikle gitar, piyano gibi bazı çalgılarda sıkça rastladığımız arpej ve akor icrasına uygunluğu, solo ve eşlik çalgısı olarak kullanılabilme özelliği, gelişmeye ne kadar müsait bir çalgı olduğunu bize göstermektedir. Dolayısıyla bu çalgıyı dinlemek ve çalmak bana her zaman ayrı bir keyif vermiş, aynı zamanda ilham kaynağı olmuştur.
Gelenekten geleceğe odaklı geleneksel tarzın öğrenilmesinden sonra geleneksel yapıyı bozmadan yeni arayışların nasıl olması gerektiği felsefesini hedef alan metodumuz; eğitim fakülteleri müzik öğretmenliği bölümlerinde, konservatuvarlarda ud derslerinde kullanılmak ve ud çalmak isteyen gençlerimize ışık tutmak amacıyla geleneksel ve modern teknikler içerikli hazırlanmıştır.
Müziğin birleştirici özelliğini kullanarak, müziğin estetik değerlere sağladığı katkıyı bilerek duygu yüklü, insan merkezli yetişmeniz ve insan merkezli nesiller yetiştirmeniz dileğiyle…
Zülüf Öztutgan Klasik gitar icrası, birçok farklı tekniğin kullanımını içermektedir. Bu teknikler arasında apoyando, tirando, arpej, tremolo, rasgueado, harmonik, bare, pizzicato, legato, trill, golpe, tambora vb. sayılabilir. Anılan teknikler; müzikal anlatımı daha etkili hâle getirmek, bazı unsurları vurgulamak, eserin yazıldığı dönemin özeliklerini yansıtmak, farklı üsluplara göndermeler yapmak ve çeşitli enstrümanları taklit etmek gibi amaçlarla kullanılmaktadır.
Bu çalışmada; gitar eğitiminin önemli bir boyutu olan ve kaynaklarda dağınık şekilde yer alan klasik gitar tekniklerinin bir araya toplanması, klasik gitara ilgi duyan ya da klasik gitar eğitimi alan kişilere tanıtılması hedeflenmiştir. Bu bağlamda klasik gitar teknikleri ayrı ayrı tanımlanmış ve uygulamaya yönelik ipuçlarıyla belirtilen tekniklerin daha kolay anlaşılması sağlanmaya çalışılmıştır. Ayrıca ilgili tekniklere yönelik olarak verilen etütlerle bu tekniklerin pekiştirilmesi, geliştirilmesi ve eserler içerisinde uygulanması amaçlanmıştır.
Bu kitap içerisinde yer verilen tekniklerin; gitar eğitmenleri, besteciler ve gitaristler tarafından bilinmesinin klasik gitar müziğine katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Ayrıca kitap içerisindeki tekniklere yönelik olarak verilen özgün etütler, gitar eğitimi dağarcığına yeni eserler kazandırılması yönünden dikkat çekicidir.
Hasan Hakan Okay Beraber müzik yapma eylemi, olasılıkla müziğin en eski uygulanma şekillerinden biridir. Yapılandırmacı programın eğitim yaşantımıza girmesiyle, okul ortamlarında beraber müzik yapmak daha önemli ve farklı bir anlam kazanmıştır. Bu anlam, yapılandırmadığın öğreneni ve rehber göreviyle öğretmeni, müzik yapmaya daha fazla yönlendirmesi ya da bu beklentiyi doğurmasından kaynaklanır.
Bu çalışma, okul müziğinde yoğun olarak kullanılan blokflüt, melodika, Orff çalgıları ve öğretmenin kendi çalgısını, oda müziği yapma anlayışıyla bir araya getirmeyi amaçlamaktadır. Öne konan fikir, çoksesli müziğin önemli figürlerine ait güzel, yalın müzik cümlelerinin, dile getirilen okul müziği çalgılarıyla çalınması; bu sırada öğretmenin de solist kimliğiyle, oluşan bu orkestrayı yönlendirmesine dayanmaktadır.
Çalışmada görülen orkestrasyon anlayışında, armonik temel yapıyı melodika ve/veya blokflüt; ritmik eşliği Orff çalgıları kapsamında değerlendirilen perküsyon çalgıları ve solistik görevi de müzik öğretmeni üstlenmiştir. Aynı zamanda kitap içerdiği 15 eser ile birlikte, okul ortamlarında beraberce nitelikli müzik yapmaya yönelik bir fikri taşımakta ve müzik eğitimcilerine bu yönde bir öneri sunmaktadır.
Fatma Ceyda Çınardal “Kars ve Ardahan Beşik Türküleri" kitabı,” Türklerin Anadolu'ya açılan kapısı konumunda olan Kars-Ardahan bölgesi müzik kültürüne ait laylaları/ninnileri derinlemesine ele alan bir eserdir. Gelenek aktarımında büyük role sahip layla/ninni, kültürel müzik ögesi olmasının yanı sıra bilinen en eski sözlü kültür ürünlerindendir. Bu kadim sözlü kültür ürünleri, yaratıldıkları toplum hakkında ipuçları taşımakta ve nesiller arasına köprü kurmaktadır.
Sözleri ve ezgileriyle bir bütün olan bu anne şarkıları, müzikal yapısı ile bebekleri sakinleştirir, rahatlatır ve bebeklikten itibaren müzik kulağını geliştirir. Ninniler sayesinde bebek, ilk müzik eğitimini ana dilde ve ana kucağında alır.
Kültürel değerlerin önemli bir ifade biçimi olan ve toplumu kültürel olarak besleyen ninniler, söz konusu özelliklerine rağmen günümüz sosyokültürel hayattaki değişimlerden olumsuz yönde etkilenmekte, söylenmemekte, her geçen gün unutulmakta ve yok olmaya yüz tutmaktadır.
Bu kitap, bu bölgedeki müzik kültürünün yaşatılmasına katkı sağlamak amacıyla yazılmıştır. Bu bağlamda, Kars-Ardahan il merkezleri, ilçeleri ve buralara bağlı köylerde söylenen 32 layla/ninni ezgileriyle notaya alınmıştır. Türkü nitelikli bu ninnilerin müzikal analizi yapılmıştır.
Kırık hava ve uzun hava türünde literatüre kazandırılan bu özgün türküler, Türk müzik kültürü açısından gün yüzüne çıkarılmış bir hazinedir.
Gül Sakarya Keman Eğitiminde Bedensel Farkındalık “Yoga, Nefes ve Meditasyon” isimli bu kitap, keman çalma yolculuğunda bedenin işlevini derin bir farkındalıkla vurgulamak ve geliştirmek adına yazılmıştır. İnsan bedeni, keman çalmak gibi zorlu bir görevi yerine getirmeye yarayacak bazı fonksiyonları bizlere doğal olarak sunmuştur. Bedeni tanımak, yönlendirmek ve gerektiğinde ona hükmetmeyi başarabilmek, keman öğrenimi sürecinde karşılaşılan engelleri ortadan kaldırmaya yardımcı olabilecek bir yol olarak karşımızda durmaktadır.
Doğallık ilkesinin, beden farkındalığının ilk ve en önemli unsuru olarak benimsendiği bu kitapta, yoga disiplini içerisinde yer alan duruşlar (asanalar), nefes teknikleri, meditasyon çalışmaları ve hatta el yogası olarak da bilinen mudra uygulamaları bilimsel temellere dayandırılarak sunulmuştur.
Keman öğrenimi sürecindeki bireylere ve alan yazına katkı sunması temennisiyle...
Gökalp Parasız, Ozan Gülüm Keman eğitimi süreçlerinde seslendirilen Türk müziği eserlerinin çalımına katkı sunması amacıyla oluşturulan bu kitap, keman eğitiminde dizi seslendirmenin öneminden hareketle hazırlanmıştır. Bu kitap, başta örgün eğitim kurumlarında keman eğitimi alan öğrenciler olmak üzere keman çalan herkese yöneliktir. Bu kitapta 14 farklı makamda farklı çalışma şekillerinin yer aldığı 14 dizi çalışmasına yer verilmiştir. Diziler öncelikle usul ve ölçü çizgisi olmadan gösterilmiştir. Ardından 4/4'lük usulde ve aksak usullerde çalım şekillerine yer verilmiştir. Aksak usuller gösterilirken usul gruplamaları göz önüne alınmıştır. Bunun yanında makamın karar sesinin seslendirme boyunca merkezde kalmasına özen gösterilmiştir. Bu nedenle aksak usuldeki gösterim şekilleri basit usuldeki gösterim şekillerinden farklı tasarlanmıştır.
Çalgı eğitimi alanına katkı sunması dileğiyle…
Ozan Gülüm Keman eğitimi sürecinde Türk halk müziğine yer verilmesi ve eşlikli çalışmaların yapılması keman eğitimcileri tarafından önemli görülmektedir. Bu kitapta, öğrencilerin teknik ve müzikal gelişimi ve uyarlanan eserlerin yöresel üslubu düşünülerek keman için düzenlenmiş ve uyarlanmış beş Türk halk müziği eseri bulunmaktadır. İki, üç, dört ve beş kemandan oluşan toplulukların seslendirebileceği eserlerin bulunduğu bu kitapta, örgün keman eğitimi verilen kurumlardaki öğrenciler başta olmak üzere bir keman topluluğu olarak Türk halk müziği eserleri seslendirmek isteyen herkes için birlikte çalma-çalışma etkinlikleri yapabilecekleri bir çeşitlilik sağlamak amaçlanmıştır.
Keman eğitimcileri ve öğrencilerinin faydalanacağı yararlı bir kaynak olması ümidiyle…
Ahmet Berkan Korkmaz Türk Tasavvuf Musikisi hiç şüphesiz Türk Klasik Müziğinin en önemli ve en eski kollarından biri olarak bilinmektedir. Batı müziğinin kiliselerden çıkarak dünyaya yayılmasına benzer şekilde Türk Klasik Musikisi de dergâh, meşk, zikir ve ayinlerde doğup büyüyen Türk Tasavvuf Musikisi temelinde gelişimine başlamıştır. 19. yy'dan itibaren globalleşmeye başlayan müzik dünyasından nasibini Türk Klasik Müziği de almıştır. Birçok Batılı müzisyen, Batı enstrümanları ile Türk müzik kültürünü keşfetmeye başlamış ve çeşitli sentezlerle Türk müziğini modern dünya ile tanıştırmıştır. Benzer şekilde ülkemizin büyük müzisyenleri de Türk Halk Müziği, Türk Sanat Müziği ve diğer Türk Musiki eserlerini orkestralara ve oda müziğine uygun şekilde düzenleyip ulusal/uluslararası birçok konserler vermiştir.
Elinizdeki bu kitap ise ülkemizde butik camialardan biri olan klasik gitar emekçileri için hazırlanmış bir Türk Tasavvuf Musikisi aranjmanı kitabıdır. Daha önce hiç çalışılmamış olan bu alanda kitabımız hem klasik gitar öğrencileri hem de profesyoneller için 13 adet aranjman içermektedir. Aranjmanların kalben icrası için bestelerin orijinalleri ile alakalı çeşitli bilgiler de her notanın arka sayfasında bulunmaktadır. Umarız tüm ilgililerin keyifle faydalanacağı bir kitap meydana getirebilmişizdir. Klasik Gitar camiasına hayırlı olması dileğiyle takdirlerinize sunuyoruz.
Ayça Akdüz Mercanoğlu Bu kitap, nota öğrenmek isteyen herkesin kolaylıkla yapabileceği çalışmalarla nota okuryazarlığına sağlam bir başlangıç sunar.
Ücretsiz sesli-görüntülü materyallerle okuma, yazma, söyleme ve işitme becerilerini en temel seviyede destekler.
Kitabın ritim ve nota kısımları kendi içinde sıfırdan başladığı için ihtiyaç duyulan her sıralama ile kullanılabilir.
Kısaca ister çalgı çalsın ister şarkı söylesin, yedi yaşında ya da yetmiş yaşında olsun, Kolay Nota Öğrenme Kitabı herkes için!
Bereket Köse Son yıllarda artan rekabet, spor aktivitelerini izleme oranındaki artış, kazanma arzusu, cezbedici ödüller, özellikle uluslararası organizasyonlarda ülkelerin kendilerini gösterme, kazandıkları başarılarla daha fazla tanınma ve prestij sağlama hedefleri gibi bir çok faktör, sporcuların performanslarını ergojenik olarak arttırabilecek yeni antrenman metotlarının da bu alandaki bilimsel çalışmaların merkezine alınmasına yol açmıştır.
Bu bağlamda yüzyıllardır çeşitli alanlarda performans arttırmak için kullanılan müzik, son yıllarda spor bilimcilerin de dikkatini çekmiş ve söz konusu bilimciler tarafından müziğin sporcularda da fiziksel ve psikolojik performansı arttırabileceğine, aynı zamanda çeşitli müzik türleri ile performans arasında bir korelasyonun olduğuna yönelik araştırma sonuçlarına ulaşılmıştır.
Örneğin müziğin koşu performansını ve süresini artırmasının yanı sıra yatıştırıcı müziği dinlemenin de beynin hipofiz bölgesini etkileyerek organizmadaki stresin düşürülmesine neden olan hormonların salgılanmasına yardımcı olması otonom sinir sistemini dolaylı bir şekilde etkileyebilmesi sonucu egzersiz sonrası daha hızlı toparlanmayı da sağlayabilmekte olduğu ifade edilmiştir.
Bu kitap da, müziğin aerobik-anaerobik performansa aynı zamanda egzersiz sonrası toparlanmaya etkisinin incelenmesi amacıyla hazırlanmıştır.
Avni Ünal, Ayşa Başak Harmancı, Begüm Aytemur, Erhan Özden, Hasan Tahsin Sümbüllü, Levent Türkel, Mehmet Kayhan Kurtuldu, Mehtap Aydıner Uygun, Milad Salmani, Necati Cemaloğlu, Özgür Sadık Karataş, Şevki Özer Akçay, Ülkü Sevim Şen, Yavuz Şen Charles Darwin (1809-1882), “Bilim ve sanat, bir kuşun iki kanadı gibidir. Bu iki kanadı kullanabilen toplumlar uçar ve özgür olurlar.” der. Carl Sagan (1934-1996), bilimi, “bir bilgi yığınından fazlası, bir düşünce şekli” olarak tanımlar. Howard E. Gardner (1934-), fizik vb. pozitif bilimlerin konularına ilişkin kavrayışın şiir, resim, müzik, sosyoloji, psikoloji gibi alanlara dair kavrayıştan oldukça farklı olduğunu savunur. Cahit Arf (1910-1997) ise bilim ve güzel sanatlar arasında pek fark olmadığını, sanatçının güzel duyguları görsel ve işitsel olarak çıkarmaya çalıştığını, bilim insanının ise bunu mantıkla yaptığını, ikisinin de ortak yanının doğayı kavrama olduğunu, söyler. Dolayısıyla pozitif bilimlere ait kavrayış alışkanlıkları, estetik değerlere dayalı müziksel (ve genel olarak sanatsal) üretimleri ve uygulamaları kavramada hatalara yol açabilir. Çünkü sosyal bilimler gibi müziksel uygulamaların da doğası, pozitif bilimlerin doğasından farklıdır. Bu nedenle müziksel pratiklere ilişkin kavrayışlar için pozitivist paradigmalardan farklı ve indirgemeci olmayan, bütünsel (holistik) felsefeye dayalı yaklaşımlarla araştırmalar yapmak, araştırılan konunun kendi bağlamından koparılmadan, hayatın içindeki varoluş biçimleriyle ve doğal ortamındaki hâliyle kavranmasını sağlar. Böylece olası yanlış anlamalar/anlamlandırmalar en aza indirilebilir. İşte bu kitabın temel çıkış noktası; bu olası yanlış anlama/anlamlandırmaları en aza indirecek araştırma yaklaşımlarını ve metodolojileri, müzik bilimleri araştırmacılarına rehber olabilecek bir kaynakta bir araya toplayabilmektir.
Bu kitapta yer alan bölümler, üç grupta toplanabilir. Birinci grupta bilimsel araştırmanın genel özellikleri, sanat ve bilim yönleriyle müzik ve müzikte bilimsel araştırmanın ilk üç adımı ile müzik araştırmalarında dikkat edilmesi gereken etik ilkeler konuları ele alınmıştır. İkinci grupta yer alan bölümler, müzik araştırmalarına özgü müziksel analiz yöntemleri (makam, usûl güfte, form, vb.) ile sosyal bilimler araştırmalarında da kullanılan yöntemlerden müzik alanına uygun olan nitel ve nicel yaklaşımları (alan araştırması, arşiv araştırması, hermenötik, anket/ölçek geliştirme) ve analiz örneklerini içermektedir. Üçüncü grupta yer alan bölümler ise nitel ve/veya nicel yöntemlerle elde edilen verilerin hangi tekniklerle (içerik analizi, istatistik, bilgisayar yazılımları vb.) analiz edilebileceğine dair açıklamalar ve örnekler sunmaktadır. Bu çalışmanın; okuyan, yazan, araştıran, düşünen, sorgulayan, üreten, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği gibi en hakiki mürşit olarak ilmi benimseyen tüm araştırmacı, öğrenci, eğitimci ve bilim insanlarına yararlı olmasını diliyoruz.
Eckhard Nolte, Gökmen Özmenteş, Nesrin Kalyoncu, Sezen Özeke, Hatice Çeliktaş, Cemal Özata, Özlem Öztürk, Gökhan Öztürk, Ebru Tuncer Boon, Nurtuğ Barışeri Ahmethan Müzik eğitimi alan yazınında sık kullanılan “yaklaşım”, çok yönlü bir kavramdır. Bazen eğitim ve öğretim sürecinde temel alınan düşünceyi veya anlayışı, bazen dersin ana karakteristiğini, bazen iletişim biçimini veya kimi zaman da yönteme dair işlemleri işaret edebilir. Bu kitapta böylesine farklı kullanım biçimlerinin tümüne değil, “pedagojik yaklaşım” ve “öğretme-öğrenme yaklaşımı (didaktik yaklaşım)” kavramlarına odaklanılmıştır. Pedagojik ve didaktik yaklaşımların bazıları eğitim ve öğretime dair genel çerçeveler sunarken, bazıları kendi içinde sistem oluşturabilecek şekilde çok boyutlu bir yapı göstermekte ve bunlar kitabımızda “çok bileşenli yaklaşım” olarak nitelendirilmektedir. Çok bileşenli olma hâli, yaklaşımın bir veya birden fazla unsurunda bulunabilir. Kitabımızda, müzik eğitiminde çok bileşenli yaklaşımlardan seçki yapılarak bir başucu kaynağının okuyucuya sunulması amaçlanmıştır. 20. yüzyılın ilk yarısında geliştirilen müzik-pedagojik yaklaşımlardan Jaques-Dalcroze Yöntemi, Elementer Müzik ve Hareket Eğitimi/Orff-Schulwerk ve Kodály Yöntemi; 20. yüzyılın ortasından itibaren geliştirilen öğretme-öğrenme yaklaşımlarından da Programlı Öğrenme Yaklaşımı, Tam Öğrenme Modeli, İş Birlikli Öğrenme Yöntemi, Kültüre Duyarlı Müzik Eğitimi ve Yapılandırmacı Öğrenme Kuramı çalışmamıza dâhil edilmiştir. Kitap, yaklaşımların tarihsel gelişiminin, pedagojik ve didaktik niteliklerinin ele alındığı “kuramsal kısım” ve yaklaşımlara ait “uygulama örnekleri” olmak üzere iki ana bölümden oluşmaktadır. Kapsamlı giriş bölümünde ise, her bir yaklaşımın gelişim bağlamı ele alınarak eğitim tarihindeki yerlerinin görünür kılınması amaçlanmıştır.
Ali Gürsan Saraç Birinci kitabımız Müzik Eğitiminde Kuramdan Uygulamaya Temel Kavramlar, Genel Öğretim Yöntemleri, Özel Öğretim Yöntemleri, Müzik Öğretiminde Öğrenme-Öğretme Sitilleri, Müzik Öğretiminde Zaman Yönetimi, Müzik Öğretiminde Ders Çalışma Becerileri, Müzik Öğretiminde Motivasyon, Müzik Öğretiminde Okul Deneyimi ve Uygulamaları ve etkinliklerini kapsamaktadır. Kitabımızın özelliği; her bir yöntem ve tekniğin kullanılmasında en iyi kullanım için rehber ilkeler ve etkinliklerin çalışma yapraklarıyla düzenlenmesi ve altyapılı şarkılarla (playback) örnek işlenişler içermesidir. Öğretmen ve öğrencilerimizin kolaylıkla her zaman kullanabileceği temel bir kaynaktır. Bu özelliği nedeniyle de Pedagojik biçimlenim (formasyon) için önerilmektedir.
Ali Gürsan Saraç İkinci kitabımız Müzik Eğitiminde Kuramdan Uygulamaya Oyun Dans Devinim, Şarkılarla Dil Öğretimi (Yabancı Dil), Okul Öncesi Müzik Öğretimi ve Uygulamaları, İlköğretimde Müzik Öğretimi ve Uygulamaları, Ortaöğretimde Müzik Öğretimi ve Uygulamaları, Müzik Öğretiminde Etkinliğe Dayalı Yeni Yaklaşımlarla 5 Öğretim Modülü, Yedi Eldivenli Dinleme/Söyleme/Çalma Tekniği Model Önerisi ve etkinliklerini kapsamaktadır. Bu kitabımızın özelliği III rd International Eurasian Educational Research Congress (EJER)' de sunulan, ülkemiz ve dünyada ilk kez müzik etkinlik temelli müzik öğretimi konusunda uluslararası bildiri olarak sunulan ve yazar tarafından geliştirilen yepyeni ilke, strateji, düşünce biçimi, öğrenme-öğretme kuramı, öğretim yöntemi, öğretim tekniği ve ölçme değerlendirmelerin yer almasıdır. Öğretmen ve öğrencilerimizin her zaman kullanabileceği altyapılı şarkılarla CD’den yararlanarak kolaylıkla kullanılabilecek temel bir kaynaktır. Bu özelliği nedeniyle de Pedagojik biçimlenim (formasyon) için önerilmektedir.
Ali Gürsan Saraç “TOPLUMA HİZMET UYGULAMALARI” dersi için hazırlanan kitabımızın konuları, MEB’in programlarının çerçevesinde yer alan belirli gün ve haftaları geliştirerek ’Etkinlik Uygulama/İşleniş Süreci’, ’Proje Etkinliği’ ve ’Müzik Etkinliği’ başlıklarında öğretmen ve öğretmen adaylarımızın kullanabilecekleri bir yaklaşımla düzenlenmiştir. On dört proje konusu kurgulanarak oluşturulmuş ve her bir konu için şarkılar Yeni Nesil Popüler Gençlik Şarkıları başlığında yine ülkemizde bir ilk olarak Pop-Rock Soundla yeniden düzenlenmiştir.
Şarkılarımızın konuları belirlenirken belirli gün ve haftalardan örnek olarak on dört tanesi seçilmiş ve onların işlenişi ile ilgili bilgi yaprakları düzenlenmiştir. Kitabımızın ekinde verilen CD’de şarkılar, öğretmen ve öğrencilerin kolaylıkla seslendirebilmeleri için halfplayback ve playback olarak verilmiştir.
Kitabımızın konuları; Yaşamımız Sevgi Dolsun, Her Çocuk Bir Çiçektir, Bir Güler Yüz Göster Geleceğe, Çocuklar İçin Işık Olmalı, Bütün İnsanlar El Ele Versin, Barışa Çağrı Yapalım, Ben Geldim Dünya, Bir Şarkı Söyle Bana, Doğanın İncisi Yeşili Koruyalım, Anadolu Barış Sevginin Yolu, Dans Ederek Tanımak Güzel, Sizinle Beraber Yaşamak Ne Güzel, Savaşsız Olsun Bu Dünya Bundan Ne Çıkar?, Engelleri Sevgi ve Hoşgörüyle Aşalım şeklinde projelendirilmiştir. Öğretmen adaylarımız isterlerse örnek projeleri uygulayabilecekler isterlerse de bu örnekleri inceleyerek başka projeler geliştirebileceklerdir.
Kitabımız, bilimsel projelerle ders kitabı olma özelliğinin yanı sıra tüm öğretmen ve öğretmen adaylarının sınıfça kullanabileceği temel bir kaynaktır. Çalışmamız, aynı zamanda Eğitim Bilimleri uzman görüşlerince “Eğitim Fakültelerinde bu dersi veren tüm anabilim dalları için kullanıma açıktır.” şeklinde nitelenmektedir.
Sevgili meslektaşlarımız ve öğrencilerimize, meslek yaşamlarında MEB ve Avrupa Birliği Projelerine sunmak için geliştirebilecekleri ve her zaman kullanabilecekleri ,konserlere/gösterilere dönüştürebilecekleri bir kaynak olarak kullanabilmeleri
umuduyla armağan ediyorum.
Selam ve sevgilerimle...
Cahit Aksu Örgün temel müzik eğitiminde yaşanan önemli sorunlardan biri, müzik öğretmenlerimizin öğretim programını benimseme ve içselleştirme aşamasında geliştirdikleri tutum ve ön yargılardır. Öğretmenlerden bir kısmı programların eskilerinden önemli farklılıklar göstermediğini ve bu nedenle önemli değişiklikler yapmadıklarını; bir başka kısmı, programın bazı kazanımlarının çok zor olduğunu, o nedenle programı tam olarak uygulamadıklarını; bazı öğretmenler, müzik derslerinde yaşanan bazı sorunların programın tam olarak uygulanmasına engel olduğunu ve bu yüzden programa çok da bağlı kalmadıklarını; bazı öğretmenler de programları, müzik etkinliklerinde birincil kılavuz olarak görmediklerini belirtmektedirler.
Müzik öğretmenlerinin, öğretim programlarını daha iyi tanıyıp önemini ve işlevini daha iyi anlayabilmeleri, onu benimseyip içselleştirebilmeleri için 2018 yılında, “YÖK Öğretmenlik Lisans Programları” geliştirme çalışmaları sonucunda, müzik öğretmenliği lisans programında 2 kredilik zorunlu “Müzik Öğretim Programları” dersi kapsanmıştır.
Dersin içeriği, programda: “öğretim programlarıyla ilgili temel kavramlar; müzik dersi öğretim programlarının geçmişten günümüze gelişimi; güncel müzik dersi öğretim programının yaklaşımı, içeriği, geliştirmeyi amaçladığı beceriler; öğrenme ve alt öğrenme alanları; kazanımların sınıflara göre dağılımı ve sınırları, diğer derslerle ilişkisi; kademeler arasındaki müzik dersi öğretim programlarının ilişkisi; kullanılan yöntem, teknik, araç-gereç ve materyaller; ölçme değerlendirme yaklaşımı; öğretmen yeterlilikleri” (www.yok.gov.tr) şeklinde verilmiştir.
Bu kapsamlı içerikle, özellikle müzik öğretmeni adaylarının mesleki uygulamalarının en temel ve en meşru dayanakları olan öğretim programı hakkında daha detaylı bilgiler edinmeleri, programın fonksiyonu ve önemini, henüz adayken algılayabilmeleri amaçlanmıştır.
Bu kitap, yazarın 2018 yılında yayınlanmış olan “Cumhuriyet Dönemi Örgün Temel Müzik Eğitimi'nde Müzik Öğretim Programları (1924-2017) ve Müzik Eğitiminde Yapılandırmacılık” isimli kitabının devamı niteliğindedir. İlk kitapta; cumhuriyet tarihimiz boyunca özellikle örgün temel müzik eğitimi uygulamalarına rehberlik eden “Müzik Öğretim Programları”, program unsurları açısından kronolojik olarak tanıtılmış ve bu programlarda temele alınan öğrenme yaklaşımları hakkında bilgiler verilmiştir.
Bu kitapta ise aynı müzik öğretim programlarının temel eğitim felsefeleri ve programların sosyolojik temelleri bağlamında “Okulun ve Programın Sosyal Fonksiyonu ve Alt Bileşenleri”, yine kronolojik olarak analiz edilmiştir. Böylece özellikle müzik öğretmeni adaylarımızın, öğretim programlarında vurgulanan felsefi ve sosyolojik bağlamın ve program paralelinde yürüttükleri etkinliklerin felsefi ve toplumsal karşılıkları ve çıktılarının neyi ifade ettiğini daha iyi görmeleri amaçlanmıştır.
Bahar Güdek, Damla Bulut, Ferit Bulut, Ilgım Kılıç Tapu, İzzet Yücetoker, Muzaffer Özgü Bulut, Sabahat Burak, Serkan Özay, Tolga Güler İlköğretimde müzik, bir öğrencinin eğitiminin önemli bir parçası olarak kabul edilir. Müzik çalışmalarından elde edilen faydalar oldukça fazladır ve çok yönlü bir eğitime önemli ölçüde katkıda bulunur. Öğrencileri yaşadıkları dünyaya tam olarak hazırlamak için müzik, eğitimin vazgeçilmez bir parçası olarak her zaman var olmalıdır. Müzik öğretimi kitabı, öğretmenleri sınıf uygulamaları, müzik dili öğrenimi, kişisel gelişim ve müzik alanlarında ana ilkeleri güncel araştırmalara dayanan çeşitli yaklaşımlarla aydınlatmak ve bu alana bir çerçeve getirmek amacıyla hazırlanmıştır. Bu kitap aynı zamanda, çalışmakta olan öğretmenlerin müzikle ilgili donanımlarına katkı sağlarken sınıf öğretmeni ve müzik öğretmeni adaylarının eğitiminde de kullanılabilir.
İclal Kardıçalı Geçmişten günümüze müzik dünyasında bir yolculuğa hazır mısınız?
Müziğin tarihçesi, temel müzik bilgileri, yerli ve yabancı müzik türleri, müzik çalgıları, dansların, şarkıların da yer aldığı bu kitap, renkli çizimleri ve yalın anlatımı ile erken çocukluk döneminden itibaren herkes için…
Uğur Alpagut Bu kitapta ele alınan konular, kavramlar ve tanımlamalar bize 18. yüzyılın ikinci yarısından başlayarak müzik kültüründe etkin olan Aydınlanma Çağı’ndan günümüze kadarki gelişmeleri ve temel özellikleri işaret eder.
Otantik ve klasik yaklaşımlar ise müzik kültürünün oluşum ve gelişim aşamalarında doğrudan belirleyici rolü olan ögeleri içerir.
Atatürk'ün müzik sorunlarına bakışı, çağdaş anlamda önemlidir. Cumhuriyet'in kuruluş döneminde Atatürk'ün müziğin ülkemizdeki gelişimine katkıları ve bıraktığı izlerle birlikte ele alınan geniş kapsamlı konular, kitabın sözü edilen içeriğine katkı sağlamaktadır.
Güncel sosyal, kültürel ve politik gelişmeler göz ardı edilmeden, hem müzik kültürümüzün daha derinliğine irdelenebileceği hem de küresel dayatmaların müzik kültürümüze verebileceği zararları ve çözümlerini daha sağlıklı değerlendirebileceğimiz düşünülmüştür.
Gérard Ducourneau Bakıma yönelik uygulamalar ve yardım ilişkisi arasındaki sınırda yer alan müzik terapisi, hastanelerde ve pek çok sağlık biriminde (pediatri, gerontoloji, anestezi, diş hekimliği, vb.) yaygınlaşmaktadır. Ayrıca, çeşitli ruhsal bozuklukların tedavisinde kullanılan psikoterapötik bir yöntemdir. Bilimsel temellere dayalı bir disiplin olarak dünya çapında kabul görmesine katkıda bulunan ülkelerden birinin de Fransa olduğu göz önünde bulundurularak, bu alana yıllarını adamış olan Gérard Ducourneau'nun tarihsel kaynak ve profesyonel günlük niteliğindeki yapıtı, Türkçeye kazandırılmıştır. Sağlık uzmanlarının, terapistlerin, öğrencilerin, kısaca konuya ilgi ve merak besleyen herkesin yararlanabileceği bu kılavuz, ilk Türkçe baskısıyla karşınızda.
Kenneth E. Bruscia Müzik terapi kendine özgü metotları, terminolojisi, sınırları, çalışma alanları, eğitim programları, pratisyenleri, gereklilikleri, sorunları vb. bileşenleriyle başlı başına büyük bir disiplindir. Batı dünyasında profesyonel veya amatör merakın yönlendirmesiyle bu disiplinle karşılaşan pek çok kimsenin öncelikli olarak müzik terapinin tanımlanması aşamasında edindiği bir başvuru kaynağı olan bu kitap, 1970'lerden itibaren Bruscia'nın müzik terapiyi tanımlama arzusuyla çıktığı yolun bir sonucudur. Bu kitapta müzik terapiye ilişkin çok şey bulacaksınız; ancak hangi makamın ya da tonun hangi hastalığa iyi geldiği, insanların hangi müziği dinleyerek kanseri yeneceği, ya da hamilelerin hangi müzikleri dinlediklerinde bebeklerinin dahi olabileceği gibi soruların cevapları ne bu kitapta ne de müzik terapi disiplininde bulunur. Aksine bu kitap, vibroakustik terapi, tıpta veya terapide müziğin kullanımı, müzik eğitimi ve müzik terapi disiplini arasındaki farkları gösteren temel bir kaynaktır. Elinizdeki bu çalışma, çok disiplinli bir alan olan müzik terapiye giriş aşamasında en önemli eserlerden birisi olarak, dünyada satıldığı tüm ülkelerde olduğu şekliyle ülkemizde de hem doktorlar, hemşireler, psikolojik danışmanlar gibi sağlık çalışanlarına, hem müzik alanında çalışanlara, hem de konuya ilgi duyan herkese hitap eder. Böyle bir kitabı kaleme aldığı için Kenneth E. Bruscia'ya ne kadar teşekkür etsek azdır.
Fahri Sezer Ruhun gıdası olarak adlandırılan müzik, tarih boyunca fizyolojik ve psikolojik sorunların tedavisinde kullanılmış ve tedavi uygulamalarının merkezinde yer almıştır. Türk-İslam tarihinde de önemli bir tedavi yöntemi olarak benimsenen müzikten ve onun tedavi edici gücünden yararlanılmış, sağlık merkezleri inşa edilmiştir. Müzik, Türk-İslam tarihinde, yirminci yüzyıla kadar büyük önem verilerek tedavi amaçlı kullanılmış olmasına karşın son yüz yılda Türkiye'de layık olduğu değeri yeteri kadar görememiştir. Müzikle tedavi alanında dünyadaki çalışmalara yol göstermiş bilim adamlarını yetiştirmiş ve müzikle tedavinin uygulandığı hastaneler inşa etmiş bir bilimsel tecrübeye sahip olmamıza karşın yakın tarihimizde bu alana yeterli değerin verilememesi bu kitabın hazırlanmasında motive edici bir rol üstlenmiştir. Müziğin tedavi edici rolünün ve psikolojik etkilerinin, kullanılan teknik ve modellerin neler olduğunun anlatılmaya çalışıldığı bu kitap; rehberlik ve psikolojik danışma alanındaki uzmanlara, psikologlara, sağlık çalışanlarına faydalı olması temennisi ile hazırlanmıştır.

Şevki Özer Akçay Sanat dalı olarak müzikle uzun yıllar uğraşmanın yanı sıra zihnimde sürekli canlılığını koruyan bir merak ve ilgi, beni müzik ve beyin ilişkisini araştırmaya yöneltti. Bu süreçte, beynin gizemli ve muhteşem yapısı, davranışlar üzerindeki etkisi ve müziğin bu etkileri yönlendirme gücü merakımı daha da ileri taşıdı. Sonunda, müzik sanatıyla nörobilimin kesiştiği nöromüzikoloji alanında öğrenecek ve keşfedecek çok fazla gizem olduğunu görerek yoğun literatür okumaları yaptım. Bu çalışma, 2015 yılından başlayarak çeşitli proje ve yayınları da besleyen geniş literatür okumalarının bir sonucu olarak hayat bulmuştur. Nöromüzikoloji gibi ülkemizde yeni gelişmekte olan bir alan için pek çok kavramı, paradigmayı, yöntem ve tekniği, örnek çalışma sonuçlarıyla bir arada sunmaya çalıştığım bu kitabın, tüm camiaya yararlı olmasını temenni ederim.
Ferda Öztürk Kömleksiz, Gül Kahveci “Okul öncesi özel eğitimde müzik etkinlikleri kuramdan uygulamaya okul öncesi dönem ve özel eğitime gereksinim duyan çocuklar için planlanmıştır.”
Ortak birlikteliğin ve iş birliğine dayalı bir çalışmanın ürünü olan bu kitap; özel eğitim, okul öncesi ve müzik öğretimi alanlarında çalışan ve bu alanlara merak duyan kişi, öğretmen ve araştırmacılar için hazırlanmıştır. Bu nedenle kitabın iki ana bölümü bulunmaktadır. Bunlardan ilki kuramsal alt yapı, ikincisi ise etkinliklerden oluşan uygulama bölümüdür. Okul öncesi özel eğitime gereksinimi olan çocukların eğitim programının sunulmasında, tanıya özel öğretim stratejilerine de yer verilmiştir.
“Bir ders öğretim programı nasıl okunur? Okuyucu tarafından nasıl işlevsel hâle getirilebilir? Ders öğretim programında yer alan kazanımlar doğrultusunda müzikten yararlanarak bir etkinlik nasıl düzenlenir?” soruları, bu kitabın çıkış noktasını oluşturan otuz adet müzik etkinliğinin ortaya konmasını sağlamıştır. Bu kitabı hazırlayan yazarlar tarafından akademik anlamda yapılan çalışma alanları doğrultusunda bir ders öğretim programından yola çıkmaya karar verilmiş ve bu konuda “T.C. Millî Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Özel Eğitim Öğretim Programı” temel alınmıştır.
Bu kitapta yer alan müzik etkinlikleri, okul öncesi dönem ve özel eğitime gereksinim duyan çocuklar için planlanmıştır. Bununla birlikte müzik dayanaklı öğretimin kanıt temelli bir yaklaşım olduğunun açıklanmasından sonra pek çok öğrencinin öğrenirken müzikten yararlanabileceği düşünülmektedir. İlişkili kapsamda kitabın; öğretmenlerin olumlu ve güvenli öğrenme ortamlarının oluşturmasında, program kazanımlarında öğrenilenlerin kalıcılıklarının arttırılmasında okul öncesi, ilkokul- kaynaştırma, bütünleştirme ortamlarında kullanılabileceği ve çocukların mutlu öğrenmeler gerçekleştirebileceği dileklerimizle.
Ali Gürsan Saraç
Ali Gürsan Saraç OYUN DANS MÜZİK adlı kitabımız; Müzik Eğitiminde Yeni Nesil Popüler Çocuk Şarkıları ve Etkinliğe Dayalı 7 Eldivenli Dinleme/Söyleme/Çalma Tekniği ile; Müzik Etkinliğinde Temel Kavramlar, Türkülerimizle Yaşayalım, Birlikte Söyleyelim, Şarkılı Oyunlar, Benim Ritim Kalıbım, Gösteri Zamanı, Müziği Yaşıyorum, Seslerin Oyunu, Şarkıyı Hareketlerle Söylüyoruz, Dans Edelim, Müzikte Yeni Sesler Öğreniyorum, Farklı Ritimlerle Dans Edelim, Renklerle Notalarım ve Notalarla Harflerim konularına dayalı ders işleniş süreçlerini kapsamaktadır.
Kitabımızın özelliği, her bir konunun işlenişinde ilköğretim 1.sınıftan 8.sınıfa kadar Oyun, Dans ve Müzik etkinliklerine yer verilmiş olması ve sayışma, tekerleme, fıkra, hikâye, masal, bilmecelerimizi konu alan ve pop unsurları taşıyan zengin altyapılarla sözlü ve sözsüz olarak CD ekinde sunulmasıdır.
Kitabımızın diğer bir özelliği de ülkemizdeki 7 bölgeden 7 türkü ve oyun havasının ritim eşliğinde oynanış şekillerini çalıştırma, halfplayback eşliğinde de seslendirerek sergileyebilecek altyapılarla öğretmen ve öğrencilerimiz için hazırlanmış olmasıdır.
Ülkemizde öğretmen ve öğrencilerimizin kolaylıkla her zaman kullanabileceği, etkinlikler yaparak konserler düzenleyebileceği temel bir kaynaktır. Bu özelliği nedeniyle yeni hazırlanan müzik öğretim programına da uygun olup öğretmen adaylarımıza, öğretmenlerimize ve öğrencilerimize önerilmektedir.
Tacettin Tınaz “Udumun Klavyesi” bir ud metodu değildir. Ancak ud metotlarının çoğunda eksik olan veya yeteri kadar detaylı anlatılmayan ve gösterilmeyen; Türk müziği ses sistemi, udun akort edilmesi, makamlara göre perdelerin klavyedeki yeri (1, 3, 4, 5 ses transpoze dâhil) bu kitabın ana konularıdır. Yazar tarafından geliştirilen, Türkiye’de ve dünyada ilk defa bu kitapla müzikseverlerin hizmetine sunulan “Ud İçin Transpoze Cetveli” ve “Transpoze Çarkları” adlı araçlar, transpoze konusunun hem kavranmasını hem de bu işlemin kolaylıkla yapılmasını sağlayacak niteliktedir. Kitabın eki olarak sunulan videolar, konuların kolaylıkla kavranmasını sağlayacaktır. Kitap, metinden ziyade görsel ağırlıklıdır. Görsellerin tamamı renklidir. Görsellerdeki renkler rastgele değil, kavramlar ve terimler ile kodlanarak (eşleştirilerek) kullanılmıştır. Kodlanmış renkler, okuyucunun kavramasını ve algılamasını kolaylaştıracaktır. “Udumun Klavyesi”, ud çalmayı öğretenler ve öğrenenler tarafından yardımcı kitap olarak kullanılabilir.
Cahit Aksu Ülkemizde özellikle iki binli yıllardan sonra daha da yoğunlaşan sınav odaklı eğitim sistemi, bazı olumsuz yan etkileri de beraberinde getirmiştir. Özellikle öğrencileri sıralama odaklı sınavlarda, gerçekte çok rasyonel olmayan bir tutumla bazı dersler ön planda tutulmuş ve eğitimin pek çok paydaşının gözünde müzik, resim, şiir, drama, spor vb. odaklı dersler çeşitli boyutlarda göz ardı edilebilir bir konuma getirilmiştir. Bu kabulleniş, zorunlu temel eğitim süreçlerindeki “Bütüncül Yaklaşım”ı oldukça bozmuştur. Eğitim sistemimizin çok önemli bir sorunu olarak müzik, resim vb. derslerin bütüncül eğitim kapsamı dışında konumlandırılması, bu derslerin organizasyonunda bir olgu olarak karşımızda duran büyük sorunlara yeni bir olgu eklemiştir: bütüncül eğitimin çok önemli bir disiplini olan müzik eğitimi derslerindeki “Göz Ardı Etme” olgusu!..
Müzik eğitiminin kendine özgü bazı özellikleri, öğrencilerin bu konudaki beklentilerini karşılama ve yansıtma konusunda önemli fırsatlar sunar. Müzik eğitimiyle gerçekleşecek özellikle duyuşsal boyuttaki olumlu ilgi, tutum ve değerler bireylerimizin yaşam boyu öğrenme süreçlerine ve hayata bakışlarına yön verecektir. O nedenle genel eğitim süreçlerindeki müzik eğitimi derslerini, çocuklarımızın zihninde, boş, anlamsız, gereksiz, sıkıcı, faydasız, etkisiz bir ders olarak kodlamaktan özellikle kaçınmalıyız. Eğitimin tüm paydaşları olarak sanat eğitimine ve müzik eğitimine dönük duyarlı ve hassas bir tutum sergilemek zorundayız.
Resmî bir program göz ardı edilmek için değil, tam olarak uygulanmak için hazırlanır. Şüphesiz; insan faktörünün olduğu yerde çeşitli sosyokültürel, sosyoekonomik ve sosyopolitik yansımalar öğretim programının tam anlamıyla hayata geçirilmesi önünde bazı engeller teşkil edebilir. Ayrıca bazı büyük toplumsal olaylarla birlikte özellikle doğal afetlerin olumsuz etkileri büyük ölçüde eğitim süreçlerine yansıyabilir. Bu yansıma, öğretim programlarının çeşitli nicelikte ve nitelikte göz ardı edilmesi ile sonuçlanabilir. Önemli olan bu göz ardı etme olgusunu minimize edecek bir yaklaşım ve projeksiyon oluşturmak, bu alanda gerekli tedbir ve düzenlemeleri büyük bir hassasiyetle devreye sokabilme iradesini göstermektir.
Yonca Karul İlyaz “Kitapta; piyanonun Osmanlı’daki serüvenine yönelik genel bir giriş ve piyanonun tarihçesi ile Batı müziğinin ve piyanonun Osmanlı’ya girişi kısaca belirtildikten sonra Osmanlı’da başta hanedan üyeleri olmak üzere piyano ile ilgili kişiler, kurumlar, eğitimciler ve piyano ağırlıklı ilişkiler üzerinde durulmaktadır. Ardından piyano odaklı yapımsal, üretimsel ve tecimsel meslekler, iş yerleri ve iş insanları ayrı ayrı saptanmakta ve betimlenmektedir. Bu bağlamda piyano yapım-üretim, alım-satım, taşım-ulaştırım, bakım onarım ve akort edim ile ilgili süreçler, kurumlar, kişiler ve hizmetler ayrıntılı olarak anlatılmakta ve açıklanmaktadır. Böylece piyano odaklı meslekleşmenin boyut, kapsam, tür ve çeşitleri o dönemin Osmanlı müzik yaşamı, kültürü ve eğitimi örneğinden yola çıkılarak ortaya konulmaktadır. Ayrıca dönemin piyano tecimcilerinin Osmanlı Devleti’ni kendilerini tanıtım amaçlı kullanmaları çok çeşitli ve somut örneklerle betimlenmekte ve irdelenmektedir. Bunlar yapılırken gerekli bilgi, belge ve tablolar ile bulgular yerinde ve uygun biçimde sergilenmekte, yorumlanmakta ve değerlendirilmektedir. Kitap, her biri ilginç çeşitli ekler ve zengin bir kaynakçayla sonlanmaktadır.”