Motor Gelişimi \ 2-2
Elif Öztürk, Meryem Tulum Bilimsel sorgulama becerisinin insan yaşamında oldukça önemli bir yeri vardır. Bireyin eğitim sürecinin başladığı erken çocukluk dönemiyle birlikte çağdaş eğitim anlayışına göre eğitim-öğretim faaliyetlerinde bilimsel sorgulamaya yönelik bir yaklaşım izlenmesi oldukça gereklidir. Bu eserde de açıklandığı gibi öğrenilen bir duruma ya da bir probleme dair soru sorma, soruya ilişkin cevaplar arama, aynı zamanda yeni bilgiler elde etmek amacıyla araştırmalar yapma, araştırmalar sonucunda yeni bilgilere ulaşma, yorumlama, değerlendirme ve sunma şeklinde açıklanan bilimsel sorgulama becerileri kazanmanın çocukların tüm eğitim yaşantılarına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Tüm bu hususlar göz önüne alınarak hazırlanan bu kitap; tüm eğitimci, araştırmacı, öğretmen ve velilere bilimsel sorgulama hakkında kapsamlı bir bilgi ve ayrıntılı örnek etkinlikler sunmaktadır. Kitabın birinci bölümünde yer alan teorik çerçeve; öğretmen adayları, öğretmenler, araştırmacılar ve aileler için bir rehber niteliğindedir. Kitabın ikinci bölümü; çocukların, ebeveynlerin rehberliğinde evde, sınıfta, okul dışında veya uygun diğer ortamlarda rahatlıkla gerçekleştirebilecekleri uluslararası fen standartları kapsamında hazırlanmış bilimsel etkinlikleri içermektedir. Bilimsel sorgulamanın aşamaları göz önüne alınarak hazırlanmış her bir etkinlik planında; kazanım ve göstergeler, kavramlar, sözcükler gibi bilgiler sunulurken öğrenme sürecinde bilimsel sorgulamanın her bir aşaması uygulayıcılara detaylıca açıklamıştır. Ayrıca etkinlikleri uygulayacaklara kolaylık sağlaması açısından her bir etkinliğin ilk kısmına “kuramsal bilgi” bölümü eklenmiştir. Kuramsal bilgiler, her bir etkinliğin içerisinde uygulayıcının bilmesi gereken kısa ve öz, bilimsel içerikleri kapsamaktadır. Bu bölüm sayesinde etkinlikte yer alan bilimsel bilgiler hazır olarak uygulayıcılara sunulmuştur. Kitabın; okul öncesi öğretmenlerine, araştırmacılara, öğretmen adaylarına ve çocuklarına bilimsel bir anlayış kazandırmak isteyen anne babalara katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Nilüfer Okur Akçay Erken çocukluk döneminde verilebilecek fen konularına ilişkin deney ve etkinlikleri içeren bu kitapta aynı zamanda deneyleri yürütebilmek için sahip olunması gereken bilgiler ve çocuklar için yapılacak uygulamaların nasıl yürütülmesi gerektiği konusunda bilgiler yer almaktadır. Bu kitap hazırlanırken çocukların bilimsel süreç becerilerini kazanması öncelikli olarak tercih edilmiştir. Bu kitap, okul öncesi eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenlere, okul öncesi eğitimi lisans programında yer alan “Erken Çocuklukta Fen Eğitimi” dersinde öğretmen adaylarına, okul öncesinde fen eğitimi üzerine araştırma yapan uzmanlara ve çocukları ile evlerinde kaliteli ve eğlenceli zaman geçirmek isteyen ebeveynlere yol gösterici olması amacıyla hazırlanmıştır. Kitabın fen konularında bilgi eksikliği yaşayanlar için de yararlı olacağı düşünülmektedir.
Ayşe Oğuz Ünver, Sertaç Arabacıoğlu, Hasan Zühtü Okulu Çocuklar, içinde bulundukları doğaya karşı içten gelen bir merak duyar ve çevrelerinde olup biteni öğrenmek isterler. Bu kitap, çocukların merak duygusunu ve keşfetme arzusunu uyarmayı ve çocukların yaşadıkları dünya hakkında yeni şeyler öğrenmelerini desteklemeyi amaçlamaktadır. Hedef, gözlemler yoluyla çocukların zihninde karmaşık görünen olayları/olguları yalınlaştırarak onların evren hakkında konuşmalarını desteklemektir. Ayrıca kitapta yer alan etkinliklerin materyalleri kolay ulaşılabilir ve ucuz malzemelerdir. Böylece öğretmenler kitap rehberliğinde ana sınıflarında birer fen merkezi veya köşesi oluşturabilirler.
Bu kitap, çocukların sağlıklı bir şekilde büyüyebilmesi, gelişebilmesi ve öğrenmeye karşı olumlu tutumlar geliştirebilmesi için nitelikli bilişsel uyarıcıların, zengin dil etkileşimlerinin, olumlu sosyal ve duygusal deneyimlerin çocuklara sunulduğu ve çocukların bağımsızlığının desteklendiği bir çevrenin yaratılmasına zemin hazırlamak amacı ile tasarlanmıştır.
Ekonomik kalkınmanın temelini oluşturması beklenen çocukların daha nitelikli yetiştirilmesi ülke geleceği için önemlidir. Bu nedenle kitap, STEM eğitiminin doğasına uygun olarak bilimsel sorgulamayı temeline alan bütünsel bir bakış açısı ile hazırlanmıştır. Kitabın birinci bölümünde yer alan teorik çerçeve öğretmen adayları, öğretmenler ve ebeveynler için bir rehber niteliğindedir. Kitabın ikinci bölümü çocukların, ebeveynlerin rehberliğinde evde, sınıfta, açık havada veya uygun diğer ortamlarda rahatlıkla gerçekleştirebilecekleri eğlenceli bilim etkinliklerini içermektedir. Tüm etkinlikleri Yalın Karmaşık Bilim çatısı altında toplamamızın nedeni, bilimin karmaşık algılanan konularının basitleştirilmeden, sade, bilimin doğasına uygun ve anlaşılır şekilde aktarılma çabasıdır.
Asude Balaban Dağal, Bilge Uzun, E. Özlem Yiğit, Emine Ayyıldız, Erhan Alabay, Ertan Görgü, Esen Sezer, Ferdane Toprakkaya Çimen, Gizem Arıkan, Işıl Tekin, İbrahim Hakkı Acar, Kazım Biber, Kevser Koç, Mefharet Veziroğlu Çelik, Mehmet Boyacı, Mehmet Toran, Meltem Yıldırım, Murat Bülbül, Nihan Şahinkaya, Numan Turan, Nuran Aydemir, Ozana Ural, Pelin Aksüt, Seda Saraç, Sevcan Yağan Güder, Sinan Koçyiğit, Şevval Nur Yağlı, Tuğba Kontaş Azaklı, Zeynep Çiğdem Özcan, Zeynep Kılıç Erken çocukluk dönemi, bireylerin çok farklı değişkenden etkilendiği ve aynı zamanda bu etkilerin yaşam boyu kalıcı olduğu ya da oldukça zor değiştirildiği düşünülen bir dönemdir. Bu değişkenlerin; zamana, ekonomik değişimlere, politik/siyasi gelişmelere, teknolojiye, ölçme yöntemleri ve bilimdeki gelişmelere bağlı olarak farklı zamanlarda daha fazla ön plana çıktığı ve daha fazla araştırma konusu hâline geldiği görülmektedir. Bu kitapta özellikle son yıllarda erken çocukluk döneminde üzerinde durulan bu konuların tartışmalarını bulacaksınız. Alanında birbirinden değerli uzmanın katkı sağladığı, farklı 24 konunun araştırma bulgularıyla desteklenerek, genel çerçevesi ve tartışması yer almaktadır. Kitap, lisans ve lisansüstü öğrencileri için bir başvuru ve gözden geçirme kaynağı olabileceği gibi, erken çocukluk alanına ilgi duyan okurların da okuyabileceği niteliktedir.
Alev Önder, Asude Balaban Dağal, Büşra Şahan Aktan, Dilan Bayındır, Elif Küçükoğlu, Elif Yılmaz, Esin Dibek, Ezgi Akşin Yavuz, Fahretdin Hasan Adagideli, Fatma Özge Ünsal, Hande Arslan Çiftçi, Hilal İlknur Tunçeli, Işık Kamaraj, Müge Yüksel, Oktay Taymaz Sarı, Pınar Güner, Tosun Yalçınkaya, Zeynel Abidin Mısırlı, Zeynep Kılıç Çocukların en çok ilgi duydukları hatta büyük bir tutkuyla sevdikleri oyun oynama üzerine çok sayıda uzmanın farklı açılardan ele alarak yazdıkları bu kitap; çocuk eğitimcilerinden psikologlara, rehber öğretmenlere, anne-babalardan özel eğitim uzmanlarına kadar konu ile ilgili bir çok kişinin başvurabileceği zengin bir kaynak niteliğindedir. Kapsamı itibariyle çocuk oyununu hemen her yönden inceleyen kitabın, amacı çocukların yaşam kalitelerine ve kendilerini gerçekleştirmelerine katkıda bulunmak olan herkese ve elbette dolaylı olarak da olsa tüm çocuklara yararlı olması dileğiyle…
Hande Arslan Çiftçi, Gülden Uyanık, İbrahim H. Acar Yürütücü işlevler, çocukların günlük yaşamları içerisinde karşılaştıkları problemleri çözmeleri için plan yapmasına, düşüncelerini ve eylemlerini ortamın gerektirdiklerine göre düzenlemesine, dikkatlerini odaklamalarına ve gerektiğinde bakış açılarını değiştirmelerine olanak tanıyan bilişsel süreçlerdir. Bu işlevler vasıtasıyla çocuklar aynı anda birden çok görevi başarıyla gerçekleştirebilirler. Dolayısıyla çocukların sadece okulda değil hayatta da başarılı olmaları için yürütücü işlevlere ihtiyaçları vardır.
Bu kitapta, yürütücü işlevlerin kavramsallaştırılmasına yer verilmiş ve erken çocuklukta gelişimi ve değerlendirilmesi ve yürütücü işlevleri geliştiren yaklaşımlar ilgili araştırmalar doğrultusunda tartışılmıştır. Bunun yanı sıra etkililiği kanıtlanmış “Okul Öncesi Yürütücü İşlevler Programı”na ve ebeveynlerin ve öğretmenlerin uygulayabileceği örnek etkinliklere yer verilerek kitabın uygulamalara da yol göstermesi amaçlanmıştır. Kitapta ortaya konulan etkinlikler hazırlanırken çocukların oyun ortamında çok fazla materyal gerektirmeden uygulanabilmesi göz önünde bulundurulmuştur.
Kitabın öğretmen adaylarına, araştırmacılara, öğretmenlere, ebeveynlere ve elbette dolaylı olarak da olsa çocuklara faydalı olması dileğiyle…
Semiha Yüksek Usta, Fatma Tezel Şahin Kitap, erken çocukluk dönemi için yaş faktörü sebebiyle mesafeli durulan sosyal bilimler (tarih, coğrafya ve ekonomi) alanının tam da bu yaş grubu için neden uygun olduğunu yalın bir içerik bilgisi ile anlatıyor. Okuyucuya, çocukların ailelerini bir market alışverişinde gözlemlediklerinde aslında ekonomi; navigasyon gibi bir konumlandırma aracını kullanırken veya adres sorarken gözlemlediklerinde coğrafya; ailesinin eski bir fotoğrafında onların da çocuk olduğunu gördüklerinde ise tarih ile karşılaşmış olduğunu ve bunların ne kadar da hayatın içinde olduğunu gösteriyor. Erken çocukluk döneminde etkili tarih, coğrafya ve ekonomi çalışmaları yapabilmek için eğitim ortamlarının düzenlenmesinden eğitim materyallerinin seçimine, uygulanabilir etkinlik örneklerinden aile katılım önerilerine geniş bir yelpazede okul öncesi öğretmenlerine, sınıf öğretmenlerine, sosyal bilgiler öğretmenlerine ve öğretmen adaylarına, ayrıca anne babalara farklı bir kaynak sağlıyor.
Adem SOLAK, Enver SARI, Mahir ÖZKAN, Veysel SÖNMEZ
PDR DERNEĞİ PDR derneğinden konusunda uzman akademisyenlerce hazırlanan kitaptaki makalelerin konuları, birçok yetişkini, çocuklarla ilişkilerinde ne yapacaklarını bilmedikleri sorunlara ilişkin olarak aydınlatacaktır. Söz gelimi; yetişkinler ailede biri ölürse bu çocuklara nasıl iltilmeli, onlara ne demeli ya da çocukların tepkileri ne olur? Bir yerden başka bir yere taşınıldığında çocuklar ne yaşarlar ve onlara bu durum nasıl anlatılır? Hiperaktif çocuklarla nasıl ilişki kurulur? Çocuklarla olumlu iletişim nasıl kurulur ve çocuklara özsaygı nasıl kazandırılır? gibi cevaplanması hiç de kolay olmayan soruların cevapları bu kitapta yer almaktadır. Bu kitap, çok temel, çok yalın bilgileri içermesi sebebiyle; çocukla ilişkisi olan tüm yetişkinler, yetişkin öğrenciler için her zaman kullanabilecekleri bir el kitabıdır.
Handan Asûde Başal Genellikle yetişkinler çocuk oyunlarını; çocukların hoşça vakit geçirmelerine yardımcı olan, eğlenceli, ancak amacı olmayan etkinlikler olarak düşünürler. Oysa oyun, çocukları eğlendirirken aynı zamanda onların fiziksel, duygusal, zihinsel ve sosyal gelişimlerine de yardımcı olmaktadır.
Türkiye'de, geçmişte çocuklar tarafından oynanan ve bugüne gelebilen oyunlar olduğu gibi, unutulmaya başlanan ya da unutulan birçok çocuk oyunu bulunmaktadır. Çocuk oyunları Somut Olmayan Kültürel Mirasımızın bir parçasıdır. Kitabımda yer alan oyunlar, ülkemizin farklı bölgelerinde yaşayan, genellikle orta yaş ve üstü olan kişilerden derlenmiştir. Bu kişileri kaybettiğimiz zaman, onların çocukluklarında oynadıkları bu oyunlar da unutulup, kaybolup gidecektir.
Bu çalışmam 2000-2009 yılları arasında gerçekleştirilmiş olup, kitabımın ilk baskısı 2010 yılında yapılmış ve kısa zamanda tükenmiştir. Uzun süredir ikinci baskının yapılması taleplerine rağmen, diğer çalışmalarımın arasında, kitabımı yeniden gözden geçirip basılması ancak bugüne kalmıştır.
Sanıyorum kitabı eline alan herkes, kaç yaşında ve hangi statüde olurlarsa olsunlar, çocukluklarına gidip güzel duygular hatırlayacak, yaşayacak ve kendilerini "Mor Menekşe" oynayan bir kız çocuğu ya da "Çelik Çomak" oynayan bir erkek çocuğu gibi hissedeceklerdir.
Ellen Galinsky “ÇOCUĞUMUN NASIL BİR İNSAN OLMASINI İSTİYORUM?”
Ebeveynlere sütten kesmeden tuvalet eğitimine, disiplinden beslenmeye kadar her konuda tavsiyelerde bulunan yüzlerce kitap vardır. Ancak bu kadar çok bilgiye rağmen, ebeveynler için çocuklarını nasıl iyi bir şekilde yetiştireceği ve potansiyellerine ulaşmalarını, yaşamdaki zorlukları üstlenmelerini, başkalarıyla iyi iletişim kurmalarını ve öğrenmek için istekli olmalarını sağlamalarına yardımcı olmaları konusunda çok az araştırmalara dayanan tavsiyeler bulunur. Ellen Galinsky'nin kendi çalışmalarıyla ve onlarca yıldan beri çocuk gelişimi ve sinirbilimleri alanlarındaki en seçkin araştırmacılarla yüzlerce kez konuşarak kariyerini adadığı “temel yaşam becerileri” vardır. Güzel olan şu ki, tüm ebeveynlerin bugün ve gelecekte çocuklarında bu becerileri geliştirmek adına yapabilecekleri basit günlük şeyler bulunur. Karşılığında para ödemeniz gerekmez ve başlamak için asla geç değildir.
Gelişen Zihin'de, Ellen Galinsky araştırmasını çocukların en çok ihtiyaç duyduğu yedi kritik alanda gruplamıştır: (1) odaklanma ve öz denetim; (2) bakış açısı alma; (3) iletişim; (4) bağlantılar kurma; (5) eleştirel düşünme; (6) zorlukların üstesinden gelme; (7) öz yönelimli katılımlı öğrenme. Bu becerilerin her biri için Galinsky, ebeveynlere araştırmaların neyi kanıtladığını gösterir ve onların, çocuklarında bu becerileri güçlendirmeleri için bugün başlayabilecekleri çok sayıda somut uygulama sunar. Bunlar çocukların yeni edindikleri beceriler değildir; bu becerilerin geliştirilmesi gerekir. Bunlar, çocuklara hedeflerine odaklanma yeteneği kazandıran, böylece daha kolay öğrenebilecekleri ve öğrendiklerini aktarabilecekleri becerilerdir. Çocukları modern yaşamın baskılarına hazırlayan, şimdi ve yıllarca kullanacakları becerilerdir.
Gelişen Zihin çığır açan, ebeveynlere, çocuklara ihtiyaç duyacakları en önemli araçları kullanmayı öğreten kitaptır. Kitap, T. Berry Brazelton, M.D., David A. Hamburg, M.D., Adele Faber ve Judy Woodruff gibi düşünce liderleri tarafından da beğeni almıştır. Gelişen Zihin'in ebeveynlik literatüründe klasik olması kaçınılmazdır.
Alan M. Slater, Paul C. Quinn Bu kitap, gelişim psikolojisi alanındaki klasik çalışmaları ele alırken yalnızca bu çalışmaların alanı nasıl şekillendirdiğini değil aynı zamanda bu çalışmaların ortaya koyduğu konularla ilgilenerek alanın kendisinin nasıl ilerlediğini göstermeyi de amaçlamaktadır. Buna ek olarak hem bu çalışmalar hem de araştırdıkları fikirler hakkında yeni düşünme biçimlerini ortaya çıkarmak için bu çalışmalara eleştirel bir gözle yaklaşmaktadır. Bu yaklaşım, gelişim psikolojisinin merkezinde yer alan temel çalışmaların titizlikle yeniden ele alınarak nasıl daha ileriye götürülebileceğini ve götürüldüğünü ortaya koymaktadır. Kitapta yer alan bölümler; belirli klasik çalışmalar tarafından ortaya çıkarılmış alanlarda, üst düzey araştırmalar yapan, uluslararası üne sahip akademisyenler tarafından yazılmıştır. Kolay anlaşılır ve ilgi çekici bir üslupla kaleme alınan her bölüm benzer bir anlatım tarzı kullanmaktadır. Sonuç olarak her seviyedeki gelişim psikolojisi derslerini destekleyecek nitelikte bütünlüklü bir eser ortaya çıkmıştır.
Birsen Şahan, Çağla karademir, Fatma Akca Erol, Hanife Akgül, Hasan Sarıcı, Okan Bilgin, Osman Tunç, Sedef Ünsal Seydooğulları, Süleyman Akçıl, Yasemin Yeşilyaprak Doğum Öncesinden Yetişkinliğe Gelişim Psikolojisi 1 kitabı, gelişim psikolojisinin temel kavramları çerçevesinde, döllenme anından beliren yetişkinlik dönemine kadar insan gelişimini açıklamak için hazırlanmıştır.
Bu bağlamda gelişim psikolojisinin temel kavramları ve araştırma yöntemleri temelinde doğum öncesi, çocukluk ve ergenlik dönemlerindeki gelişim süreci; fiziksel ve psikomotor, biliş, dil, toplumsal, ahlak, kişilik ve mizaç gelişimi alanlarında kuramlara dayanılarak ayrıntılı olarak aktarılmıştır.
Doğum öncesinden beliren yetişkinliğe gelişim psikolojisini ayrıntılarıyla aktaran kitabın; akademisyenler, ilgili uzmanlar, öğrenciler ve ebeveynlere katkı sağlaması amaçlanmaktadır.
Lori A. Roggman, Lisa K. Boyce, Mark S. Innocenti Ebeveynler sıcak, duyarlı, cesaret verici ve iletişime açık olduklarında gelişimsel ebeveynliğin temel unsurları olan çocukların okula hazır bulunuşlukları sosyal yeterlilikleri ve ruh sağlığı için temel oluştururlar. Bu nedenle her erken çocukluk uzmanı, küçük çocuklarının gelişiminde önemli bir role sahip olan bakım verenler için bir gelişimsel ebeveynlik programı oluşturulmasında bu kapsamlı ve pratik rehbere ihtiyaç duyacaktır.
Ev ziyaretçileri ve diğer profesyoneller, bu kitaptan, gelişimsel ebeveynliği kolaylaştırmanın ABC’sini (destekleyici Tutumlar, olumlu Davranışlar ve program İçeriği) öğrenecekler ve aşağıdaki gibi uygulanması kolay stratejiler kazanacaklar:
• Pozitif ebeveyn-çocuk etkileşimini aktif olarak desteklemek,
• Ebeveynlerle işbirliği oluşturmak,
• Bir ailenin güçlü yönleri üzerinde çalışmak,
• Çocuk gelişimini ve ebeveynlik davranışlarını değerlendirmek için ölçümlemeleri ustaca kullanmak,
• Ebeveynlere çocuk gelişimi hakkında açık ve ilişkili bilgi sağlamak,
• Ailelerle çalışırken esnek, duyarlı ve kültürel olarak hassas kalmak.
Başarılı etkileşim örnekleri, diğer uygulayıcıların önerileri ve ipuçlarıyla dolu, araştırma tabanlı ve okuyucu dostu bu kitap; profesyonellere güçlü ebeveyn-çocuk ilişkileri, sağlıklı bir aile ortamı ve okula hazır bulunuşluk konusunda ebeveynlere nasıl destek olunacağının yolunu göstermektedir.
George S. Morrison Bireyin yaşamı gelişimsel olarak ele alındığında erken çocukluk dönemi yadsınamaz bir öneme sahiptir. Çocuğun ilk yılları, gelecekteki gelişiminin temelini oluşturur ve bilişsel ve sosyal gelişim dâhil olmak üzere yaşam boyu öğrenme becerileri için güçlü bir temel sağlar. Birçok araştırma, erken çocukluk eğitiminin bir çocuğun gelecekteki başarısının temel yapı taşı olarak önemini vurgulamaktadır.
Çocukların gelişimini besleyen “aktif bileşenler”; ebeveynleri, bakıcıları, öğretmenleri ve diğer yetişkinlerle olan ilişkiler olarak ifade edilmektedir. İçten ve besleyici etkileşimler, çocukların sosyal yeterliliği ve gelecekteki akademik başarısıyla doğrudan bağlantılıdır. Pozitif bakım, çocuk bakımı ortamlarındaki küçük çocuklar için kalitenin en güçlü öngörücüsüdür. Öğretmenler ve bakım verenlerle güvenli bağlanma ilişkileri olan bebeklerin çocuk bakımı ortamında yetişkinlerle oynama, keşfetme ve etkileşim kurma olasılıkları daha yüksektir. Bu nedenle erken çocukluk hizmetlerinde kalitenin özü, personelin uzmanlık becerilerinde ve küçük çocuklarla olumlu ilişkiler kurma kapasitelerinde somutlaşmıştır.
Rolleri ne olursa olsun, küçük çocuklarla çalışarak zaman geçiren profesyoneller önemlidir. Erken eğitimciler, çocuklara ve ailelerine hizmet etme konusunda birçok beceri sağlar. Okul öncesi öğretmenleri, okullarının ilk yıllarında bir çocuğun başarısını oluşturmada önemli bir rol oynarlar. Öğretmenler, gün boyunca sadece sanat projelerini kolaylaştırmaktan fazlasını yapmaktadırlar. Okul öncesi, çocukların “okul”un gerçekte ne olduğunu anlamaları için temel oluşturur. Öğretmenler, çocukların kavramsal olduğu kadar bilişsel olarak da büyümelerine yardımcı olmak için çeşitli yöntemler kullanırlar. Okul öncesi öğretmenleriyle olumlu bir ilişki, bir çocuğun ilkokula devam ederken başarısında katlanarak bir fark yaratabilir. Büyümenin entelektüel olarak desteklenmesine yardımcı olmanın yanı sıra çocukların fiziksel becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmak da aynı derecede önemlidir. Bu kapsamda erken çocukluk eğitiminin gerekliliklerine ve günümüzdeki uygulamalara odaklanmak büyük önem taşımaktadır.
Günümüzde Erken Çocukluk Eğitimi kitabı, tüm bunlara katkı sağlamak amacıyla genel bir bakış sunmaktadır. Genel olarak “Erken Çocukluk Eğitimi ve Mesleki Gelişim”, “Temeller: Tarih ve Teoriler”, “Çocuklar ve Aileler İçin Programlar ve Hizmetler”, “Günümüz Küçük Çocuklarının Öğretimi: Gelişim ve Öğrenmenin Bağlantısı” ve “Özel Gereksinimi Olan Küçük Çocuklarla Tanışma” olmak üzere beş ana bölümden oluşmaktadır. Bu beş ana bölüm, on dört kritik temaya ışık tutmakta ve değişen dünya ile birlikte dijital formatta REVEL adı verilen yeni bir formatta hazırlanmıştır. REVEL sürümü; videolar, etkileşimli şekiller ve alıştırmalar içermektedir.
Merle J. Crawford, Barbara Weber Etkili erken müdahale, erken müdahale hizmeti veren uzman, ailenin evinden ayrıldığında son bulmaz. Bu nedenle, her erken müdahalecinin; ebeveynlerin ve bakıcıların, küçük çocukların gelişimini desteklemede tutarlı ve aktif bir rol almalarına yardımcı olmaları için onları yönlendirebileceği araştırmaya dayalı stratejilerle dolu bu pratik kaynak kitaba ihtiyacı vardır. Çocukların doğuşundan 3 yaşına kadar altı temel gelişim alanına yönelik 80 beceriyi hedefleyen bu okuyucu dostu rehber; profesyonellere, ailelere ve bakıcılara yardımcı olmaları için onların günlük rutinlerine gömülü öğrenme fırsatlarını kullanacağı düzinelerce hazır fikir verir.
AİLELERİ GÜÇLENDİRMEK İÇİN:
• Market alışverişi, arabaya binme veya kitaplara bakma gibi yaygın rutinler ve etkinlikler sırasında BAHP hedefleri üzerinde çalışın.
• Çocuk gelişimini bilin ve çocukları için uygun beklentiler saptayın.
• Gelişimsel büyümeyi, ortak etkinlikler ve ailenin katılımını artıracak kritik becerileri destekleyin.
• Günlük materyalleri ve rutinleri güçlü yeni öğrenme fırsatlarına dönüştürün.
• Çocuklara gün boyunca yeni beceriler uygulamaları ve onları pekiştirmeleri için birçok fırsat verin.
Erken müdahale uzmanları, çocuğun gelişimini artıran, bağlanmayı güçlendiren ve gelişimsel gecikmeler yaşayan çocuklara aile yaşamına tam olarak katılmalarına yardımcı olacak stratejiler için bu kitaba defalarca dönecektir.

“Çalıştığım yerdeki her çalışana bir kopyasını vermeyi planlıyorum ... Erken müdahale alanını ileriye götürecek yararlı, pratik ve iyi yazılmış bir rehber.”
-Cherly D. Tierney, M.D., M.P.H., Penn State Hershey Children's Hospital

“Bu önemli kaynağın, her erken müdahale terapisti için sayfaları kıvrılmış arkadaş hâline gelmesi muhtemeldir.”
-David W. Hammer, M.A., CCC-SLP, President, Hammer Speech Products and Services, LLC; Manager,
Outpatient Speech and Language Services, Children's Hospital of Pittsburgh of UPMC

“Erken müdahale konusunda muazzam bir deneyime sahip yazarlardan iyi organize edilmiş ve bol bol örneklerle tanımlanmış mükemmel bir kaynak ...”
-Linda King Thomas, M.H.S., OTR/L, C/NDT, Director, Developmental Therapy Associates
Ali Serdar Yücel, Cemal Gündoğdu Günümüzde teknolojik gelişmeler ve zorlu yaşam şartları çocuklara oyun için zaman bırakmasa da, oyun çocukların yaşamının bir parçasıdır. Kuşaktan kuşağa geleneksel olarak aktarılan çeşitli çocuk oyunları, çocukların vazgeçilmez eğlencelerini teşkil etmektedir. Sosyal değişme sürecinin makro değişimleri beraberinde getirmesi sonucu geleneksel kültür değişim ve yıpranmaya uğramaktadır. Bu kültür içerisinde yer alan geleneksel çocuk oyunlarıda bu süreçten etkilenmektedir. Günümüzde eğlence araçlarının değişmesi, iletişim araçlarının gelişmesi sonucu geleneksel çocuk oyunları nitelik değiştirmiş, hatta eskisi gibi oynanmaz olmuştur.
Ülkemizde oynanan geleneksel oyunlar genellikle taşla ve sopayla oynanan ya da topla oynanan kovalamaca tarzında oyunlardır. Kitabın ilk bölümünde oyunun tanımı, tarihçesi, oyunlarda kullanılan bazı tekerlemelere yer verilmiş, ikinci bölümünde ise ilköğretim ve ortaöğretimde, araçlı ve araçsız olarak oynanabilecek geleneksel oyunlar ele alınmıştır.
Asuman Alnıaçık, Aynur Akıncı Aydoğan, Berkin Özyılmaz Kırcali, D. Melek Er Sabuncuoğlu, Demet Gülaldı, Funda Elmacıoğlu, Gülberk Benan Özan, Meryem Bulut, Neslihan Kuloğlu Türker, Sema Acar, Şaziye Senem Başgül, Şebnem Gümüşcü, Tuba Eren Çocuk konusunda yapılan çalışmalar sosyolojik ve teknolojik yenilikler, toplumsal değişiklikler ve olağanüstü yaşam deneyimlerine bağlı olarak değişiklikler göstermekte ve alanlar arasında bilgi akışı yeterince sağlanamayabilmektedir. Bu kitap; konu, çocuk olunca, özveri ile çalışan pek çok bilim alanından küçük bir ekiple ve konu, çocuk olunca, ortak hareket noktası olmayı hedefleyen bir anlayışla hazırlanmıştır.
Konu, çocuk olunca, profesyonellerce birleşilen nokta, olası en yüksek yararı sağlamak için çocuğa bulunduğu çevrede verilecek disiplinler üstü hizmetlerin belirlenmesi, planlanması ve sunulmasıdır. Bu anlayışla, yeni doğan, bebek, erken çocukluk, okul çağı, ilk-orta-son ergenlik dönemlerini içeren 0-18 yaşları arasındaki çocukları kapsayan içerikte her biri kendi bilim alanında deneyimli akademisyenler, çocukluğun tarihsel süreci, dil gelişimi, işitme gelişimi, oyun, bibliyoterapi, bağlanma, beslenme, pozitif disiplin, davranış sorunları, dikkat eksikliği ve baş etme yolları, ölümün doğru şekilde anlatılması konularını olgu paylaşımları ile hazırlamışlardır.
Konu, çocuk olunca, okuyucusu olan profesyonellere, ebeveynlere ve çocuk konusunda eğitim alan ve bilgi edinmek arzusunda olanlara, “çocuk” konusuna farklı bir bakış açısı sunmayı amaçlamaktadır.
Arzu Özyürek, Ayşen Yalın, Derya Atalay, Fatma Güngören, Habibe Tokuşlu, Hatice Keser, Kübra Aldırmaz, Meryem Esra Öztabak, Nagihan Yıldırım, Neslihan Akçay Karapınar, Şenay Şirin, Zeynep Sena Derdiyok Gelişim ve öğrenmeyle ilgili pek çok kaynakta, kuramsal yaklaşımlara ve kuramcıların görüşlerine yer verilmektedir. Bilim insanları, kuramsal çalışmalarını ortaya koymadan önce doğdukları aile ve büyüdükleri ortam, yaşam şartları ve deneyimlerinin etkisiyle bu sürece hazırlanmaktadırlar. Akademik çalışmaların temelinde çocukluk yaşantıları ve deneyimlerinin yer alması nedeniyle bu kitapta kuramcıların çocukluktan itibaren yaşantıları ve sonrasında kuramsal çalışmalarına yer verilmiştir. Gelişim alanı odaklı diğer kaynaklardan farklı olarak bu kitabın çıkış noktası kuramcılar olmuştur. Kitapta, gelişim alanlarıyla ilgili kuramcıların kronolojik bir sırayla ele alınmasının ardından alanda öne çıkan kuramcılar soyadına göre alfabetik olarak sıralanmış, çocukluğu ve aile yaşamı, eğitimi ve çalışmaları, kuramsal yaklaşımları, gelişimsel konulara bakışı, etkilendiği ve etkilediği diğer bilim insanlarıyla ilgili bilgilere yer verilmiştir. Kitap; gelişimle ilgili alan çalışanlarına, öğrenciler ve akademisyenlere, kuramcılarla ilgili bilgileri çalışma notları şeklinde sunmaktadır.
Erhan Akın, Oğuzhan Yıldırım, Aykut Narin Masalların Terapötik Gücü adlı kitap, masalın büyüleyici yönünü ve insan yaşamına sunduğu benzersiz katkıyı farklı bir disiplinden incelemeyi amaçlamaktadır. Masalın binlerce yıl öncesindeki konumu ile modern çağdaki görünümünü bir arada inceleyerek özellikle masalın terapötik süreçteki uygulamalarından söz etmektedir.
Bu kitap, barındırdığı farklı masallar aracılığıyla çocuk, ergen ve yetişkinlik dönemindeki bireylerle çalışan ruh sağlığı profesyonellerine bir rehber görevi görebilir. Bunun yanında öğrencilerinin ve çocuklarının dilsel, ruhsal, duygusal, sosyal ve zekâ gelişimine fayda sağlamak isteyen eğitimcilerin ve ebeveynlerin masalı etkin şekilde kullanmasına destek sunabilir.
Masal ve psikoloji gibi çok sayıda ortak özelliğe sahip olan farklı iki disiplinin bir arada incelendiği ilk kaynaklardan biri olan kitabın hem masal ve edebiyat hem de psikoloji ve dil eğitimi alanına önemli katkılar sunacağı öngörülmektedir.
Masallar, yalnızca çocukları uyutmak için değil aynı zamanda yetişkinleri uyandırmak görevini de görür. Tolstoy'un da söylediği gibi “Bir insanı bedenen ameliyat etmek için uyutmak, ruhen ameliyat etmek için ise uyandırmak gerekir”.
Yaşamın zorluklarına karşı uyanık kalabilmek dileği ile…
Hülya Gür Bu kitap; ilkokul, ortaokul öğretmen ve öğrencilerine, sınıf öğretmenliği ve ilköğretim matematik öğretmenliği bölümündeki öğretmen adaylarına, çocukları ile kaliteli zaman geçirmek isteyen ailelere büyük bir kaynak olacaktır.
Bu kitap eğitim fakültelerinde seçmeli dersler için, ilkokul ve ortaokuldaki seçmeli dersler için bir kaynak niteliğindedir.
Sonuç olarak bu kitabın, matematik ve sınıf öğretmeni adaylarına, geometri öğrenenler, matematik ve geometri ilişkisini görmek isteyenlere yararlı olması dileklerimle.
David L. GALLAHUE, John C. OZMUN, Jackie D. GOODWAY Gün sabahından, insan çocukluğundan belli olur. (John Milton)

Hareket yaşamdır. İşimizde ve oyunumuzda yaptığımız her şey hareketi kapsar. Varlığımız; kalbimizin atışına, akciğerlerimizin nefes alıp vermesine, otomatik ve yarı otomatik hareket süreçlerine ve yaşamımıza dâhil olan diğer istemli hareketlere bağlıdır. Motor kontrolünü ve motor koordinasyonunu nasıl kazandığımızı anlamak, nasıl yaşa-dığımızı anlamanın temelidir. Etkili bir öğretim ve öğrenme süreci için atılacak ilk adım tipik olarak gelişen bireyin gelişimsel sürecini anlamaktan geçer. Bu anlayış, sınıfta, spor salonunda ya da oyun alanında eğitimin çekirdeğini oluşturur.
Gelişimsel yetersizliği olan bireylerin motor gelişim özelliklerinin bilinmesi, uygulanacak müdahale, terapi ve tedavi programlarına sağlam bir temel oluşturur. Motor gelişimi gebelikle başlayan, yaşam boyunca devam eden bir süreç yaklaşımı içinde ele alan bu kitap; spor bilimleri, fizyoterapi, ergoterapi, özel eğitim, erken çocukluk eğitimi ve sınıf öğretmenliği alanlarında çalışan öğretim elemanlarına ve öğrencilere yönelik hazırlanmıştır.
Hatice Şahin, Aslı Yıldırım Okul öncesi dönem, yaşamın temellerinin atıldığı kritik yıllardır. Çocukların gelişimleri bu yaşlarda çok hızlıdır. Bu nedenle gelişimlerini destekleyecek etkinliklerin hazırlanması çok önemlidir. Bilindiği üzere bu dönem çocukları için en iyi yol, etkinliklerin oyunlarla sunulmasıdır. Bu noktada satranç oyunu da çocuğun gelişim alanlarına önemli faydalar sağlayacaktır. Bu kitapta, okul öncesi dönem ve satranç hakkında kuramsal bilgiler verilmiş ve çocuklara yönelik satranç etkinlikleri yer almıştır. Bu etkinlikler 2019 yılında çıkarılmış olan Okul Öncesi Satranç Öğretim Programı'na yönelik planlanmıştır. Etkinliklerde, satranç oyunu, tahtası ve yönler; satrançta kareler; taşlar ve özellikleri; başlangıç konumu; taşların puan değerleri; satrançta taş almak; taşların korunması; satrançta şah tehdidi ve mat; şah çekmek; pat durumu; mat etmek; satrançta tehdit ve savunma; rok yapmak; satrancın özel kuralları; geçerken alma; karşılıklı oyun; satrançta etik; oyunun bitişi konuları ele alınmıştır. Eğer okul öncesi dönemde satranca yönelik ilginiz varsa ve bu konuda etkinlik örnekleri hakkında fikir sahibi olmak isterseniz kitabımız sizin için oldukça faydalı olacaktır. Keyifli okumalar...
Hülya Bilgin Bu kitap okul öncesi eğitimde görev yapan öğretmen ve öğretmen adaylarına rehberlik ile ilgili genel kuramsal bir bakış kazandırmanın yanı sıra sınıfta öğrencilerle ve anne babalarla gerçekleştirebilecekleri uygulamalı etkinlikleri içermektedir. Çocuklar, yetişkin yaşamı için gerekli olan temel bilgileri, becerileri ve tutumları okul öncesi eğitim döneminde kazanmaktadırlar ve yine okul öncesi eğitim yılları çocukların; kendilerine, akranlarına, okula ve ailelerine karşı tutum geliştirmeye başladıkları bir dönemdir. Bu dönemde çocuklar kendilerini başarılı olarak algıladıklarında, hayata iyi bir başlangıç yaptıklarında, bunu sonraki yıllarda devam ettirme eğilimindedirler. Bu kritik yıllarda çocukların gelişim görevlerini yerine getirmelerinde ve karşılaşacakları sorunlarla başa çıkmayı öğrenmelerinde yardımcı olmayı hedefleyen gelişimsel rehberlik çalışmaları önemli rol oynamaktadır. Tüm bu süreçlerde öğretmenlere önemli görevler düşmektedir. Okul öncesi eğitim döneminde görev yapan öğretmenler, hem çocuk hem de anne babalar için rehberlik hizmetlerinde daha fazla rol üstlenmesi gereken eğitimcilerdir. Bu noktadan hareketle, okul öncesi eğitimde öğretmenlik yapan ve öğretmen adaylarının, okul öncesi eğitimde rehberlik çalışmalarına ışık tutacak nitelikte hazırlanan bu eser alanda bir ilki oluşturmaktadır.
Helen Caldwell, Sue Pope STEM; bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik disiplinlerini içeren, yaparak yaşayarak öğrenmeye dayanan, disiplinler arası bir eğitim yaklaşımıdır. STEM; okul öncesi eğitimden üniversiteye kadar formal ve informal öğrenme ortamlarında bilim, teknoloji, mühendislik ve matematiğin bütünleşik olarak öğretimini konu alır. STEM; çocuklara proje temelli, iş birliği içinde çalışma ve yaparak öğrenme deneyimi sunarak somut deneyimlerin hayata geçirilmesini sağlamakta ve 21. yüzyıl becerilerinin geliştirilmesine odaklanmaktadır. Bu nedenle STEM yaklaşımı, günümüzün bilgi ve iletişim çağında çok önemli bir yere sahiptir.
Bu kitap, bilimsel sorgulamayı temele alan STEM eğitiminin temellerinin, okul öncesi ve ilkokul yıllarında oluşturulmasının önemine vurgu yaparak çocukların gelişimsel özelliklerine uygun şekilde hazırlanacak etkinlikler yoluyla yaşadıkları dünya hakkında yeni şeyler öğrenmelerini desteklemeyi amaçlamaktadır.
Sonuç olarak bu kapsamlı ve etkinliklere dayalı Okul Öncesi Eğitimde ve İlkokulda STEM kitabının, okul öncesi ve ilkokul öğretmenleri ve öğretmen adayları, STEM eğitimi konusunda çalışan araştırmacılar, bu alandaki uygulamacılar ve STEM'e ilgi duyan tüm okurlar için çok yararlı olacağı düşünülmektedir.
Ahmet Sakin, Atiye Adak Özdemir, Aysun Turupcu Doğan, Emel Tok, Gülçin Güven, Gülümser Gültekin Akduman, Hande Arslan Çiftçi, Hülya Bilgin, Mehmet Nur Tuğluk, Menekşe Karaoğlu, Saime Çağlak Sarı, Sibel Yoleri, Sinan Koçyiğit, Türker Sezer, Yrd. Burcu Özdemir Beceren Ülkemizde okul öncesi eğitime verilen önem giderek artmaktadır ve okul öncesi eğitim; kamu, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve diğer ilgili kuruluşların katkılarıyla yaygınlaştırılmaktadır. Okul öncesi eğitim, çocuğu tüm gelişim alanlarında destekler ve bu desteğine ilişkin pek çok çalışma da bunu kanıtlar niteliktedir. Erken çocukluk dönemi olarak adlandırılan 0-8 yaş aralığı ve bu aralıkta yer alan okul öncesi eğitim döneminde çocuk, bir program dâhilinde sistemli bir yaklaşımla gelişir ve oynayarak öğrenir.
Çocuğun bu gelişimine; öncelikle ailesi ve yakın çevresinin, akranlarının, öğretmeninin, eğitim programı ve program yaklaşımlarının, eğitim ortamının, sınıf içi ve sınıf dışında yapılan çalışmalar gibi pek çok faktörün doğrudan ve dolaylı etkileri vardır. Okul öncesi eğitim programı ile kazandırılması hedeflenen temel beceriler, aynı zamanda çocuğun daha sonraki akademik yaşantısına ve kişilik gelişimine de temel oluşturur. Bu kitabın hedefi, okul öncesi eğitim alanına ve bu alanın temel konularına bir başlangıç oluşturmaktır.
Maide Orçan Kaçan Araştırmalar; çocukların erken yıllardaki matematik bilgisinin sonraki okul yaşamlarındaki matematik başarısını etkileyen en güçlü etmen olduğunu hatta sadece matematikle kalmayıp okuma başarılarını da etkilediğini, dahası zekâ veya hafıza yeteneklerinden bile daha güçlü olduğunu ve bu nedenle matematiğin, bilişin temel bir bileşeni ve akademik odak noktası olması gerektiğini vurgulamaktadır. Bunlarla birlikte erken matematik eğitiminin, üniversitenin tamamlanması, daha yüksek kazanç ve sağlıklı yaşam kararları ile ilgili olduğunu gösteren çalışmalar da mevcuttur. Özetle, okul öncesi dönemde çocuklara sunulacak yüksek nitelikli, zorlayıcı ve erişilebilir matematik eğitimi hayati bir öneme sahiptir.
Bu kitap, uluslararası düzeyde kabul gören erken matematik standartları doğrultusunda ve 2013 MEB Okul Öncesi Eğitim Programı ile uyumlu etkinliklerden oluşmaktadır. Bu nedenle, kitapta yer alan etkinlikleri okul öncesi öğretmenleri sınıflarında doğrudan uygulayabilirler. Kitabın; okul öncesi öğretmenlerine, öğretmen adaylarına ve matematik öğretimi konusunda çocuklarına destek olmak isteyen anne babalara katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Suzan CÖMERT ÖZATA Okul öncesi eğitim uygulamalarında ele alınan etkinliklerin başında oyun etkinlikleri yer alır. Öğretmenler, çocukları oyun yoluyla eğitirken onların duyularını da kullanmalarını sağlayacak düzenlemeler yapabilmelidir. Yapılandırılmış ve yarı yapılandırılmış oyunlar sırasında duyuların eğitimi, okul öncesi eğitim ortamında çocukların çok farklı deneyimlerle ve yeni bilgilerle donanmasına, çevresini daha dikkatli araştırmasına, kısacası bakan değil gören bireyler olmasına katkı sağlayacaktır.
Öğretmenler, kitapta yer alan duyu eğitimi oyunlarını geliştirerek farklı etkinliklerle bütünleştirebilir ve günlük eğitim akışlarında zengin öğrenme fırsatları yakalayabilirler.
Brooke Ingersoll, Anna Dvortcsak Ebeveynler İçin El Kitabı

Ebeveynler İçin El Kitabı, ebeveynlerin Otizm Spektrum Bozukluğu olan çocuklarının sosyal iletişim becerilerini artırmaya yönelik etkileşimli ve doğrudan öğretim tekniklerini bir arada kullanmayı öğrenmelerine yardımcı olmaktadır. Programda geliştirilmesi hedeflenen temel sosyal iletişim becerileri; sosyal katılım, dil, sosyal taklit ve oyundur. Kitapta, tanımlanan tekniklerin evde günlük etkinlikler ve rutinler içinde nasıl birleştirileceği gösterilmektedir.
Etkileşimli öğretim teknikleri, çocuğun katılım göstermesi ve iletişim kurması için fırsatlar yaratmaktadır ve çocuğun davranışlarına yönelik ebeveyn yanıtlayıcılığını geliştirmek üzere kullanılmaktadır. Doğrudan öğretim teknikleri ise dil, sosyal taklit ve oyun becerilerini öğretmeye odaklanmaktadır.
Bu el kitabı, programda ele alınan müdahale tekniklerinin her birinin amacını ve işlemlerini açıklamaktadır. Ayrıca kitapta, çizimler ve ev ödevi uygulama sayfaları yer almaktadır.


Ebeveyn Eğitimi İçin Uzman Kılavuzu

Ebeveyn eğitimi, Otizm Spektrum Bozukluğu olan küçük çocuklar için etkili bir müdahale modeli olmaktadır. Uzmanlar ve ebeveynler için hazırlanmış iki kitaptan oluşan bu ebeveyn eğitimi programında, ailelere çocuklarının sosyal iletişim becerilerini artırmaya yönelik stratejilerin günlük etkinler ve rutinler sırasında nasıl kullanılacağı öğretilmektedir. Bu kitap ve ekte yer alan DVD, gelişimsel ve davranışçı yaklaşımların birleşimini sunan bir ebeveyn eğitimi programının ulaşılabilir, kanıt temelli ve uygulanabilir olduğunu göstermektedir.
Etkileşimli ve doğrudan öğretim tekniklerinin birleştirildiği Ebeveyn Eğitimi İçin Uzman Kılavuzu, ebeveyn eğitim programının bireysel veya grup eğitimi şeklinde uygulanabilmesi için kullanıcıya adım adım rehber olmaktadır. Otizm Spektrum Bozukluğu olan çocukların sosyal iletişim becerilerinin geliştirilmesi amacıyla kullanılan ve etkililiği kanıtlanmış teknikler, ebeveynler için basit ama etkili adımlarla verilmektedir.
Eğitim oturumlarında kullanılması amacıyla hazırlanmış olan DVD, ebeveynlerin teknikleri çocuklarıyla uyguladıkları video görüntülerini ve eğitim sunularını içermektedir.

Julie A. Hadwin, Patricia Howlin, Simon Baron-Cohen Otizm ve otizmle ilişkili bozukluklara sahip çocukların düşünceler, inançlar ve niyetlere dair karşılaştıkları güçlükler oldukça iyi incelenmiştir. “Otizmi Olan Çocuklara Zihin Okumayı Öğretmek Uygulamalı Bir Rehber”, eğitimciler ve ebeveynler için OSB’li bireylerin diğer insanların zihinlerini anlamaya yardımcı olmada oldukça yararlı ve yenilikçi bir kaynak olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu yeni çalışma kitabı etkili yaklaşımların, stratejilerin ve uygulamayı kolaylaştıran başlıkların olduğu ve yazarların orijinal çalışmalarına dayanarak yapılmış, OSB’li bireylerin sosyal ve iletişimsel problemlerine yardımcı olacak bir içeriğe sahiptir.
Yazarların orijinal kitabıyla birlikte çalışabileceğiniz bu çalışma kitabı aşağıdaki konuları içermektedir:
1- İnsanların farklı şeyler hakkında bilgi sahibi olabileceklerini ve farklı şekillerde görebileceklerini anlama;
2- Görme ile bilme arasındaki bağlantı;
3- Bir kimse bir şeyi görmediğinde o şey hakkında bilgi sahibi olmayacağının farkında olma;
4- Bilgi ve inancın davranışla (insanların söyledikleriyle ve yaptıklarıyla) doğrudan ilişkili olduğunu anlama.
“Otizmi Olan Çocuklara Zihin Okumayı Öğretmek; Çalışma Kitabı”; profesyoneller, ebeveynler ve OSB’li bireyleri yönlendiren herhangi bir kimse için paha biçilmez bir kaynaktır.
Bu el kitabı, otizmi olan yetişkinlere ve çocuklara zihinsel durumları nasıl öğretebileceğimizle ilgili az bulunur fikirler ve teknikler sunarken, bir yandan da bu durumlara dair ihtiyaçların günlük hayattaki sosyal becerilerle olan bağlantısını da kaybetmeden yapıyor.
Prof. Uta Frith, University of College London, UK
Çalışma kitabı bize “Otizmi Olan Çocuklara Zihin Okumayı Öğretmek Uygulamalı Bir Rehber” adlı kitabın yazarlarının, otizm spektrum bozukluğu yaşayan çocukların sosyal bilişsel ve düşünsel becerilerini geliştirmek üzere bir araya gelerek yaptıkları araştırmalara dayanan protokoller sunmaktadır. İlk kitaptaki programı, bilimsel geçerliliği dikkate alarak, kullanımı kolay ve açık olan, bilgisel durumları anlama prensipleri ve bunu içeren resimleştirilmiş öyküleri aktiviteler, örnekler içeren ve prensiplerin genellemesinin de gerekli olduğu bir içerikte genişletmişlerdir. Çalışma kitabını, ebeveynlere, eğitimcilere ve uzmanlara öneriyoruz ve otizm spektrum bozukluğuna sahip çocuk ve ergenlerde başkalarının zihnini anlamayla ilgili çalışmalarına dair bir temel oluşturmasını diliyoruz.
Arzu Güzin Terzi Bu kitap, yazarın uzun süre uygulama ve denemelerinde başarılı olan oyunlarından oluşmaktadır. Kitaptaki oyunlar, sınıflarda öğrencilerle oynanmış, birçok seminer, atölye vb. etkinliklerde öğretmenlerle paylaşılmıştır. Kitap hâline gelince danışman Prof. Dr. Mehmet Zeki Aydın tarafından son hâline getirilmiştir.
Kitapta yer alan 100 oyunun ortak özelliği okul öncesi, ilkokul ve Kur’an Kurslarında, tüm derslerde, özellikle “Türkçe, Matematik, Hayat Bilgisi, Cüz Öğretimi, Kur'an-ı Kerim okuma ve ezberlenecek şiir, tekerleme, kavramlar, dua vs.”de uygulanabilir olmasıdır. Tüm öğrencilerin katılımıyla yarışmalar şeklinde ve kolay temin edilebilecek materyallerle oynanması ikinci özelliğidir.
Yahya Çıkılı, Aydın Alegöz, Murat Bala Bu kitap, okumada güçlük yaşayan öğrencilerin sesli okumayla ilgili hatalarını belirlemeyi, yapılan hataların değerlendirilmesini ve belirlenen hata türüne uygun olarak kullanılacak düzeltme stratejilerini basit örneklerle öğretmenlere ve ailelere göstermeyi hedefleyen bir rehber niteliği taşımaktadır.
Kitap 4 bölümden oluşmaktadır: 1. bölümde okuma ve temel okuma güçlükleri üzerinde durulmuştur. 2. bölümde okuma hataları örneklerle açıklanmış, 3. bölümde bu okuma hatalarının doğru şekilde değerlendirilmesi, 4. bölümde ise değerlendirilen okuma hatalarının düzeltilmesi için gerekli strateji ve teknikler üzerinde durulmuştur.
Ülkemizde, okuma ile ilgili mevcut kaynakların okuma eğitimleri sırasında karşılaşılan sorunları çözmek konusunda yetersizliği ortadadır. Bu ihtiyacı karşılamak amacıyla hazırlanan bu kitabın, özel eğitim literatürüne katkı sağlaması, en çok da bu alanda çalışan eğitimcilere ve okuma güçlüğü yaşayan bireylerin ailelerine rehber olması dileğiyle...
Betül İlter, Ebru Özbaş, Elif Süel, Marilena Z. Leana Taşcılar, Nüket Afat, Sevgi Topçu, Yasemin Deringöl Özel yetenekli ya da bugüne kadar kullanılan ismiyle "üstün zekâlı ve yetenekli öğrenciler"in eğitimi, uzun zamandır farkında olunan ve geliştirilmeye çalışılan bir alandır. Bununla birlikte, ülkemizde yürütülen çalışmaların pek çoğu özel yetenekli çocukların ağırlıklı olarak eğitimsel ihtiyaçlarını karşılamaya odaklanmaktadır. Özel yetenekli çocukların yaşadığı; motivasyon, mükemmeliyetçilik, matematik kaygısı gibi sorunlar, bunların eğitim süreçlerine yansımaları ve bu sorunlarla ilgili destek eğitim odalarında kullanılabilecek bibliyoterapi gibi çözüm önerilerinin sunulması, üzerinde çok durulmayan konulardır. Bu nedenle bu kitap; öğretmen adaylarının, bu alanda çalışan öğretmenlerin, psikolojik danışmanların, psikologların ve özel yetenekli çocukların anne-babalarının bu konularda farkındalık kazanmalarını hedeflemektedir. Bu amaç doğrultusunda özel yetenekli çocukların duygusal sorunlarıyla ilgili yürütülen akademik tezlerin ve çalışmaların daha yalın bir dil ile sizlere ulaşması sağlanmıştır.
Tüm yazarların ortak dileği, özel yetenekli/üstün zekâlı çocuklarımızın duygusal olarak zorlandıkları konularda farkındalığı yüksek destekçiler olabilmenize katkıda bulunmaktır. Sizi, özel yetenekli çocukların iç dünyalarını keşfetmeye çağırıyoruz. Keyifli okumalar…

Doç. Dr. Marilena Z. Leana-Taşcılar
Uzm. Sevgi Topçu
Uzm. Betül İlter
Uzm. Elif Süel
Doç. Dr. Yasemin Deringöl
Uzm. Ebru Özbaş
Dr. Öğr. Üyesi Nüket Afat
Ayşe Numanoğlu Akbaş, Canan Turan, Ceren Durmuş, Çağrı Muti, Demet Gözaçan Karabulut, Dilan Savaş, Duygu Korkem Yorulmaz, Elif Dilan Atılgan, Esra Cömert, Eylem Tütün Yümin, Fahri Cumhur Elmacı, Fatma Uğur, Hande Kaba, Hilal Buğaçayır, Meral Sertel, Merve Kurt, Saniye Aydoğan Arslan, Seda Ayaz Taş, Sefa Karabulut, Sezen Tezcan, Tülay Tarsuslu Bu kitap, uygulamalı pediatrik fizyoterapi ve rehabilitasyon yaklaşımları için öncü niteliğinde bir çalışmanın ürünüdür. Çocuklarla çalışmak, hayal gücünün bir yansımasıdır. Bu nedenle temel bilgilerimizi zenginleştirmek ve geliştirmek zorundayız.
Bu kitapta, çocuklarla çalışırken farklı sorunlara bakış açısı kazandıracak, bazen nereden başlamamız bazen de nasıl ilerlememiz gerektiği ile ilgili yararlı yaklaşımlara ulaşabileceğimiz bilgiler yer almaktadır.
Kendi alanlarında uzman, yurt içi ve yurt dışı mesleki eğitimlere katılarak kendilerini geliştirmiş, belki birçoğunuzun tanıdığı ve hayranlık duyduğu çok değerli fizyoterapistlerin katkı verdiği ve büyük bir özveri ve emekle hazırlanan bu kitabın yararlı olması dileğiyle...

Alev Önder, Duygu Şallı, Güner Vatansever Okul öncesi eğitimin en önemli amaçlarından biri, çocuğun yaratıcılığının geliştirilmesidir. Yaratıcılığın geliştirilmesinde sanat eğitimi çalışmalarının önemli bir yeri vardır. Diğer yandan çocukların özellikle bilişsel, duygusal ve estetik yönden gelişmesinde etkin bir rol oynayan sanat çalışmaları, diğer gelişim alanlarını da destekleyerek çocuklar için faydalı bir eğitim aracı olarak öne çıkar. Örneğin çocuğun küçük hareket becerileri olumlu yönde desteklenirken çok yönlü düşünme becerileri de geliştirilebilir ve bunun yanı sıra bilişsel becerilerinin gelişiminde önemli bir yeri olan kavramların öğrenilmesi de gerçekleştirilebilir. Böylece çok yönlü ve etkili bir eğitim aracına sahip olduğumuzu söyleyebiliriz; çünkü çocuk, sanat etkinliklerini her an keyifle ve istekle yapmaya hazırdır. Başka bir deyişle sanat çalışmalarına motivasyonu yüksektir. Buna dayanarak sanat çalışmalarının çocuk için oldukça etkili bir eğitim süreci sunduğunu söyleyebiliriz.
Söz konusu eğitim sürecini gerçekleştirmek için sanat etkinlikleriyle kavram eğitimi kitabı hazırlanmıştır. Kitabın amacı; okul öncesi dönem çocuklarının yaratıcı sanat etkinliklerini eğlenerek yaparken belli başlı kavramları öğrenmelerinin desteklenmesidir. Kitabın başka bir özelliği de çocuklara doğal çevrelerini tanıma, inceleme konusunda olanaklar sunarak çevreyi tanıma ve koruma yönünde farkındalık kazanmalarını sağlamak ve özellikle doğadan malzemeleri kullanarak doğayla ilgili öğrenmelerinin gerçekleştirilmesidir.
Çocuklar doğaları gereği bu keyifli yolculuğa çıkmaya çoktan hazır. Tek yapmanız gereken, onlara kitabın sayfalarında özgürce dolaşma fırsatı vermek.
Gerisini onlara bırakın….
Gülriz Akaroğlu Bebeklikten yetiskinlige giden 0-18 yas çocukluk dönemi; çocukların bütünsel gelisimini sekillendirmede ve gelecek için temel olusturmada kritik bir süreçtir. Bebeklikten itibaren yaratıcılıgı temel alan sanat etkinlikleri çocukların fiziksel, bilissel, sosyo-duygusal gelisimini bir bütün olarak destekler ve gelistirir. Müzik, dans, drama, görsel sanatlar, çocuk edebiyatı gibi sanat dalları; sosyal beceri gelistirme, yardımlasma, paylasma, empati kurma, duygu düzenleme, duygu durum kontrolü, özdenetim, kurallara uyma, yönergelere uyma, dikkat, odaklanma gibi pek çok alanda gelisim saglamaktadır. Bu kitap; basta çocuk gelisimi olmak üzere, resim ve müzik gibi farklı disiplin alanlarında çalısan akademisyenlerin arastırmaları sonucu olusmustur. Sanat egitiminde yaratıcılık, görsel kültürün önemi, çocugun çizgisel gelisim basamakları, Sanat egitiminde görsel algı, sanat egitimi baglamında yaratıcılık ve Rudol Steıner-Waldorf yaklasımı, görsel sanatlar egitiminde farklı malzeme kullanımının egitim sürecine katkıları, uygarlık tarihi dersine yönelik materyal gelistirmede gezi gözlem yönteminin etkileri, çocuk ve müzik egitimi, okulöncesi müzik egitiminde etkili ögrenme ve örnek etkinlikler, çocuk edebiyatı, drama egitimi ve özel gereksinimli çocuklarda sanatın egitimdeki yerini anlamak açısından önem tasımaktadır. Ailelere ve egitimcilere katkı saglaması dilegiyle...
A. Şebnem Soysal Acar, Sibel Coşkun Düzakın Klasik diye tanımlayabileceğimiz öğretim yöntem ve tekniklerini sanatın derinleştirici ve düşündürücü unsurlarıyla aşabilmek mümkün müdür?
Bu kitapta önerilen eğitim modeli tünelin sonundaki ışığa işaret ediyor. Bu eseri okuduğunuzda sanat terapistlerinin, çocuk ve gençleri nasıl ele aldığına, onlarla nasıl ilişki kurduğuna ve yön vermeden nasıl geliştiklerini gördüklerine ilişkin gerçek bir olgu ile karşılaşacaksınız. Aynı zamanda sanat terapistlerinin insan varlığına ilişkin algı ve temel varoluş felsefesini çalışma ortamına ve ilişkilerine nasıl yansıttıklarına tanıklık edeceksiniz. Sanatın ilişki ve iletişim için ne kadar güçlü ve uyarıcı bir alan açtığını fark edeceksiniz.
Pooky Knightsmith “Bu muhteşem kitap ailelerin çocuklarına verebileceği harika bir kaynak.”
-Vicki Shotbolt, Parent Zone CEO

“Bu kitap, hayat acımasız olduğunda ona tahammül etmekte zorlananlar için mükemmel bir destek programı.”
-Julia Skinner, Emekli Öğretmen

Özellikle 8-12 yaş arasındaki çocukların daha fazla yararlanabileceği bu kitap, ruh sağlığı uzmanlarının da çocuklarla psikolojik danışmada kullanabileceği harika etkinlikler içermektedir.
Psk. Dan. Dr. Nilüfer Koçtürk

Yaratıcı etkinliklerle ve sorunlarla başa çıkma stratejileri ile dolu bu günlük ve boyama kitabı, baş etmesi zor duygu ve düşüncelerle karşı karşıya kaldığımızda size harika bir arkadaş olacaktır.
Bu kitap, günlük yaşamda stres altında olduğunuz, kaygı hissettiğiniz ya da biraz rahatlamaya ihtiyaç duyduğunuz zamanlarda duygularınızı ifade etmenize olanak sağlar.
Boyayarak, günlük tutarak ve çizimler yaparak kişiselleştirebileceğiniz bu kitap, ilham veren şiirler ve pratik tavsiyelerle öfke ve kaygı gibi zor duygularla baş etmenize yardımcı olacak sağlıklı yollar sunar.
Çağla Zeynep Tunay, Ela Erkol, Elif Buldu, Esra Merdin, Melike Yumuş, Metehan Buldu, Muhammet Ali Karaduman, Şenil Ünlü Çetin, Tuba Eren Öcal Döllenmenin gerçekleştiği andan itibaren inanılmaz bir hızla gelişiyor insan. Anne rahminde geçen yaklaşık 40 haftanın sonunda, onu sarıp sarmalayan plesantadan da aynı hızla çıkarak dünyaya düşüveriyor bir anda. Burası aydınlık ama soğuk… Büyük ama aynı zamanda korkutucu… Tanıdık seslerle dolu ama yabancı… Hızla ayak uydurulması gereken, ilginç, biraz neşeli, biraz karmaşık bir yer galiba…
İnsan hiç korkmadan bu karmaşık dünyanın düzenine ayak uydurmaya başlayıveriyor… Hızla büyüyor, gelişiyor, değişiyor… Üç yıl kadar kısacık bir zamanda, bir yetişkinin yapabildiği her şeyi yapabilecek kapasiteye erişiyor… Dünyaya gözünü açan her bir birey bu muhteşem üç yılı en iyi şekilde geçirmeyi, en zengin imkânlarla doyasıya gelişmeyi ve yaşamayı, bilinçli yetişkinlerle doğru bir şekilde desteklenmeyi hak ediyor.
Bu kitapta emeği geçen her bir akademisyen, uzman, öğretmen işte tam da bu amaçla günlerce çalıştı… Dünyaya gözünü açan her bir bireyin etkin bir şekilde desteklenmesinde rol alacak olan herkesin; annelerin, babaların ve en önemlisi eğitimcilerin bizim bugüne kadar öğrendiklerimizden faydalanmasını ve bu yolla üç yıllık yolculuğu dokunabildikleri tüm bebekler için keyifli kılabilmesini sağlamak için… Arzumuz, amacımızın gerçeğe dönüşmesidir…
Nellie McCaslin Ülkemizde yaratıcı drama çalışmalarının olumlu etkisi hızla artmakta ve hem kişisel hem de bilimsel anlamda yaratıcı drama uygulamaları kuramsal ve uygulamalı boyutlarda gelişmeye devam etmektedir. Yaratıcı Drama alanının en önemli öncülerinden olan ve vefatından önce ülkemize gelerek drama çalışmaları yürütmüş olan Nellie McCaslin’in dramanın başyapıtlarından olan Creative Drama in the Classroom and Beyond kitabının dilimize çevrilmeden önce de Türkiye’de yaratıcı drama yönteminin kuramsal ve uygulama alanlarına etkisini birçok kitap ve atölye çalışmalarında görmüştük. Bir bütün olarak McCaslin’in bu kitabını kendi dilimizde okuyabilmek, onun çalışmalarımıza olan katkısını şüphesiz arttıracaktır. Oyunlardan ritim ve dansa, doğaçlamadan pandomime, kuklacılık ve maskelerden şiire, hikâye anlatıcılığından tiyatroya, öğretim yöntemi olarak geniş bir drama çalışma içeriğine sahip bu kitap, öğretim programlarında yaparak yaşayarak öğrenme yaklaşımlarını destekleyen bir yapıya sahip olması ve yaratıcı drama ile tiyatro ilişkisini ve farkını net bir şekilde ortaya koyması açısından da önemli bir yere sahip olacaktır. Ayrıca bu kitabın yaratıcı drama yönteminin eğitimde ve tiyatro alanlarında farklı ülkelerde karşımıza çıkan uygulama farklılıklarını ve alanla ilgili kavram karışıklığı olan durumları da aydınlatacağı söylenebilir.
Öğretmen ve öğrencilerin hayal güçlerinin ve ifade becerilerinin gelişimine katkı sunması beklenen bu kitapla öğretmenlere ve öğretmen adaylarına dramayı yöntem olarak sınıf içinde kullanmalarının ve öğrencilere pandomim, doğaçlama, canlandırma ve özel eğitimde dramanın kullanımı gibi çeşitli stratejilerin tanıtılmasının sağlanacağı düşünülmektedir. Diğer kitaplardan farklı olarak Sınıf İçinde ve Dışında Yaratıcı Drama kitabı dramanın öğretim yöntemi olma boyutunun yanı sıra bir sanat eğitimi alanı olması boyutuna da odaklanmaktadır. Bu çeşitlilik dolayısıyla kitabın başta drama eğitmenleri/liderleri, öğretmenler, öğretmen adayları, tiyatrocular, ebeveynler, çocuk eğitimcileri ve diğer tüm meslek grupları olmak üzere yaratıcı drama anlayışını kavramaya ve dramanın yaşamla birebir ilişkili olması nedeniyle, hayata karşı farklı, dinamik ve keyifli bakış açısı kazandırması açısından kişisel gelişim ve farkındalığa da katkı sağlayacağı düşünülmektedir. McCaslin’in kitabında şu hususlar yer almaktadır:
• Ortaokul, lise ve yetişkin eğitimi alanlarına yönelik geniş bir kapsam,
• Her bir bölümde kültürler arası içerik olarak çeşitlilik ve farklı kültürlerde drama örnekleri,
• Çocuklar için tiyatro örneklerine ilişkin çok kapsamlı bir kaynakçaya,
• Her bir bölüm sonunda, öğretim programlarında önerilen iş birlikli ve yansıtıcı öğrenmeyi destekleyecek Önerilen Görevler ve Günlük Yazma kısımları,
• Devlet okullarında gelişen okul sonrası ihtiyaçları yansıtan okul sonrası drama programı,
• Öğretmen adayları ve öğretmenler için faydalı olabilecek internet adresleri kaynakçası.
Merve Büyükkaymaz, Müdriye Yıldız Bıçakçı Evinizden çıkıp gitmeniz gereken bir yer olduğunu düşünün. Bu adrese daha önce gitmemişsiniz. Navigasyondan mesafeye bakıp ne kadar sürede varacağınızı hesaplıyorsunuz ve alternatif yollara bakıp sizin için en uygun yolu seçiyorsunuz. Uygun zamanda yola çıkıyorsunuz. Fakat yolun beklenmedik bir şekilde kapalı olduğunu görüyorsunuz. Hemen haritanızı açıp varacağınız adrese uygun alternatif bir yol bulup yola devam ediyorsunuz. Planladığınız zamanda gitmek istediğiniz yere varıyorsunuz. Gün içinde belki de sıklıkla karşılaştığımız bu durum aslında karmaşık bir sistem tarafından yürütülüyor. Yürütücü işlevler olarak adlandırılan bu sistem, günlük yaşamımızın her alanında âdeta bir orkestra şefi gibi çalışarak davranışlarımızı yönetiyor ve uyumlu bireyler olmamızı sağlıyor.
Bu kitapta; yürütücü işlevlerin ne olduğuna, hangi bileşenlerden oluştuğuna, nasıl gelişim gösterdiğine, diğer gelişim alanlarıyla nasıl bir bağlantısı olduğuna ve etkinlik önerileriyle ve örnekleriyle çocuklarımızın yürütücü işlev becerilerinin nasıl desteklenebileceğine yer verilmiştir.
Bu kitabın, çocuklarla çalışan tüm profesyoneller ve aileler aracılığıyla tüm çocuklarımızın hayatına dokunabilmesini diliyoruz.