İşletme ve İktisadi Bilimler \ 35-35
Bahadır Fatih Yıldırım, Behiç Çetin, Engin Çakır, Gülşah Sezen Akar, İsa Gürkan Meral, Kenan Karagül, Latif Öztürk, Mehmet Öksüzkaya, Muhammet Burak Kılıç, Özgür Engeloğlu, Serhat Karaoğlan, Tayfun Arar, Veli Rıza Kalfa, Yusuf Şahin İşletmeler, uzun dönemli faydalar sağlamak için kararlarını tek bir kriter üzerinden almamaktadır. Çoğunlukla bir kararla, bir probleme yönelik bütün kriterleri aynı anda karşılayabilecek mükemmel bir çözüm bulmak mümkün değildir. Bu nedenle çok sayıda kriter bir arada dikkate alınarak çeşitli alternatifler değerlendirilmekte ve ideal çözüme ulaşılmaya çalışılmaktadır. Çok kriterli karar verme kavramı, bir amaca ulaşmak için birbiri ile çelişen birden çok faktör ile problem çözmek olarak tanımlanmaktadır. İşletmelerin kıt kaynakları en verimli biçimde değerlendirerek rasyonel karar almalarında çok kriterli karar verme yöntemleri önem arz etmektedir.
Altı farklı üniversiteden on dört yazarın katkıda bulunduğu bu kitapta; AHP, ARAS, CoCoSo, CRITIC, Entropi, GRA, MOORA, PROMETHEE, SWARA, TOPSIS ve VIKOR teknikleri ele alınmıştır. Her bir teknik işletme disiplini çerçevesinde yönetim, pazarlama ve finans alanının gerçek hayat uygulamalarıyla işlenmiştir. Böylelikle lisans ve lisansüstü seviyesinde ders kitabı olarak da faydalanılabilecek bilimsel bir eser ortaya çıkarılmıştır. Kitap, işletme disiplininin yanı sıra çok kriterli karar verme tekniklerinin kullanıldığı mühendislik, sağlık, iktisat gibi diğer alanların da çerçevesinde yer almaktadır.
Burhan Albayrak Uygar uluslar topluluğunun saygın bir üyesi olmayı hedefleyen ülkeler, yönetimini de çağdaşlaştırmak durumunda kalmıştır.
Yönetimini çağdaşlaştıran ülkeler; ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmelerini hızlandırmışlardır. Yanlış yönetilen uluslar ise yönetimini çağdaşlaştıran ulusların yönetimine girmek zorunda kalmışlardır. Yönetim alanındaki tüm gelişmeler uygarlığın gelişmesine katkıda bulunmak ve ekonomik kalkınmayı sağlamak arzusundan kaynaklanmıştır. Yönetim; belirlenen amaçları gerçekleştirmek için insanların, kaynakların sistemli ve başarılı bir biçimde kullanılması ile ilgili bir bilim ve aynı zamanda bir sanattır.
Yönetici; yönetimin amaç ve hedeflerini gerçekleştirmek için bir sistem kuran ve bu sistemi işleten kişidir. Bir yöneticinin etkili ve başarılı olabilmesi için yalnız yöneticilik bilgi ve becerilerine sahip olması yeterli değildir. Ayrıca liderlik yeteneğine de sahip olması gerekir. Liderlik, başkalarını etkileme ve yönlendirme olarak tanımlanmaktadır. Liderin başkalarını etkileme gücü, onun söz ve davranışlarında yatmaktadır. Lider, vizyon sahibidir. Sorumluluk alır ve değişimi yönetir. En önemlisi stratejik düşünür, etkin kararlar verir ve sorunları çözer. İş süreçlerine ve sonuca odaklıdır. Bu özelliklere sahip olmadan başarılı bir yönetici olmak mümkün değildir.
Danışmanlık, yönetim için uygun bir modeldir. Uzman bilgiye duyulan gereksinimden doğmuştur. Danışmanlık, sorunlara çözüm bulmak için ilgili seçenekleri sunmak ve önerilerde bulunmaktır. Danışmanlık, işlerin verimli ve etkin yürütülmesinde çok önemli bir faktördür.
Aslı Gül Öncel, Aylin Ecem Gürşen, Belgin Bahar, Destan Halit Akbulut, Elgiz Yilmaz Altuntaş, Gaye Aslı Sancar Demren, Mine M. Afacan Fındıklı, Nazlı Ece Bulgur, Serdar Bozkurt, Yasemin Bal Bu kitapta, "sürdürülebilirlik" denilince akla ilk gelen ekolojist yaklaşıma değil daha kapsamlı bir şekilde çevresel ve sosyal duyarlılıkların tümünü içeren sorumlu yönetim anlayışına odaklanılmıştır. Bu doğrultuda sorumlu yönetim yaklaşımı, alt alanları olan etik, sorumluluk ve sürdürülebilirlik ekseninde ele alınmıştır. Kitapta ayrıca sorumlu liderlik, etik liderlik ve sürdürülebilir liderlik gibi modern liderlik yaklaşımları açıklanmıştır.
Alanında uzmanlarca hazırlanan bu kitapta; insan kaynakları yönetimi, pazarlama, finans gibi işletmenin temel fonksiyonlarına sorumlu yönetim anlayışının nasıl entegre edilebileceğine dair yol haritası sunulmuştur. Bu anlamda kitabın, yönetim bilimleri okuyan öğrencilere ve bu alanda çalışmalar yapan akademisyenlere temel bir kaynak olacağı düşünülürken sektör profesyonellerine, iş dünyasındaki dönüşümü anlamada yol göstereceği umulmaktadır.
Ahu Tuğba Karabulut, Aslı Aybars, Burcu Aydın Küçük, Büşra Müceldili, Emel Esen, Esin Benhür Aktürk, Gaye Berna Agun Poyrazoğlu, Gözde Yangınlar, Hazel Agun, Mehtap Öner, Mert Aydoğan, Merve Çelik, Metin Danış, Mine Gündoğdu, Murat Adil Salepçioğlu, Murat Çemberci, Mübeyyen Tepe Küçükoğlu, Nazlı Ece Bulgur, Nurgün Bal, Pınar Başar, Sabiha Bura Kelek, Sabri Öz, Selin Karaca Varinlioğlu, Şayan Berber, Yasemin Bal, Teknolojik ve dijital dönüşümle birlikte yönetim anlayışında da çok önemli değişimler meydana gelmiştir. Eserde, yönetimde iletişim tüm yönleriyle incelenmiştir. Liderlikten çeşitlilik yönetimine, inovasyondan etiğe kadar pek çok önemli konu ele alınmıştır. Okurlarına faydalı olması dileğiyle...
A. Halim Ergunalp Bu kitap, yönetimde kararın sibernetiğini ve karmaşık sistemlerde karar verme süreciyle kararın dinamiğini derinlemesine irdeliyor ve tartışıyor. Karmaşık sistem hem insanın kendisi hem de onun kurduğu ve yönettiği örgütsel yapılardır. İnsan ve onun görünmeyen zihni, öz kaynağı olan beynin içindeki örgün ağ yapılar üzerinden sürekli değişim ve dönüşüm içindedir. Bu, insanın ve zihnin sonlu bir biyolojik yaşamla kısıtlanmış, sonsuz dinamik kapasitesine işaret eder.
İnsan, biyo-sosyo-psiko-antropolojik ve ekonomi-politik bir varlıktır. Hepimiz böyleyizdir. Bu bağlamda sibernetik düşünmenin en önemli katkısı kararın oluşumunu ve son yargıya varılmasını disiplinler arası yaklaşımla ele alması ve yorumlamasıdır. İnsan, varlığının tüm yanları ile içine doğduğu, onu yetiştiren ve yaşayarak deneyimlediği kültürlerle karşılıklı etkileşim içinde öğrenir, büyür, dönüşür ve dönüştürür. Karar, sibernetik anlamda bir amaca yönelik hedeflere ulaşmaya çalışan ve seçme yetenekleri bütünü olan zihnin tüm niteliklerini, bilerek ya da farkında olmadan kullanarak ürettiği bir sonuçtur. İşte insan varlığı ile onun tasarımları ve örgütsel yapılarını dönüştüren bu karar verme yeteneği ve iradesidir.
Karar, içsel (görünmez) yanıyla zihinsel süreçlerin içinde oluşur ve bu yargıyla, dışsal (görünen) yanıyla harekete geçirdiği eylemle somutlaşır. Bilgisayar ve bilişsel bilimlerle doğan yapay zekâ denen olgu, aslında adım-adım komutlarla ve sürekli öğrenilmiş/öğretilmiş belleğe erişimle karşılaştırmalar yaparak sonunda yargı üreten bir işlemler dizisidir. Doğası, tıpkı kendini dışa vurarak işleyen bilgisayar gibi bilişsel, elektronik ve mekaniktir.
Yapay zekâ karar verme süreçlerini, doğru veriye erişerek, programlanmış mantıkla akıl yürütüp sonuçları, sorgulayan insanla paylaşarak destekler. Toplumda tedirginlik yaratan, bağımsız akıl merkezi olabilmesi için, önünde kestirilmesi zor çok uzun bir yol vardır. Hayaller ise, ancak yeni teknolojilerin gelişim kalitesi ve kültürel aklın toplumu koruyucu süzgecinden geçebildiği kadarıyla gerçekleşmelidir.
Aylin Araza - Gonca Aslan Kitapta, stratejik yönetim biliminin içinde yer bulan “kurumsal çeviklik ve improvizasyon” kavramlarının, bağlamsal ilişkileri ile birlikte, düşünsel derinlikleri ve pratik uygulamalara etkileri anlatılmaktadır. Bağlantılı bölümlerden oluştuğu görülen kitap, çizgisel olarak takip edilebileceği gibi, her kavramın bağımsız olarak da anlamlı bir bütünü temsil ettiği görülmektedir. Giriş bölümünü takiben Birinci Bölüm'de, çeviklik ve kurumsal çeviklik kavramlarının kuramsal çerçevesi çizilmektedir. Kurumsal çeviklik kavramının boyutları bağlamında ele alındığı bölümde, çevresel dinamizm ve dinamik çevre kavramlarına bakış irdelenmekte ve çevresel dinamizmin kurum ile ilişki boyutunun ortaya konulmasına çalışılmaktadır. Kurumsal çeviklik ve improvizasyon ilişkisinin ele alınması ile kitabın İkinci Bölümü'ne geçilmektedir. İmprovizasyon kavramı ve sözü edilen kavrama farklı yaklaşımların anlatıldığı İkinci Bölüm'de, improvizasyon, örgüt perspektifinden detaylı bir biçimde değerlendirilmektedir. Yönetimde stratejik improvizasyon yaklaşımının, boyutları dahilinde ve ilişkilendirilen diğer kavramlar çerçevesinde anlatıldığı bölümü takiben Üçüncü Bölüm'de, kavramlar ile kurumsal performans ilişkisi tartışılmaktadır. Kurumsal performansın kavramlara yönelik boyutları kapsamında ele alındığı bölüm, önerilerin yapıldığı sonuç bölümü ile sonlandırılmaktadır. Yaklaşımlar, ürün ve hizmet üreten her tür işletme için geçerli olan çözümlere işaret etmektedirler. Bakışın derinlikli anlatımı, kavramların işletmeler açısından çözüm olarak algılanmasının nedenlerini ayrıntısıyla ortaya koymaktadır. Söz konusu önerilen çözümler çok yönlü ele alınarak, işletmeler açısından yaklaşımların yararlılığı, detaylı şekilde kitap kapsamında açıklanmaktadır.
Kitap, günümüz koşulları göz önünde bulundurularak, mevcut yönetim yaklaşımları ile bağlantılandırılmış ve öneri niteliğinde olan, yönetimin yeni paradigmalarından “kurumsal çeviklik ve improvizasyon” konularını içermektedir. Yaklaşımların özgünlükleri, yapılan derinlemesine inceleme sonucu, analizlerle kanıtlanan geçerlilikler ve somut çıktılar ile ortaya konulmaktadır. Sözü edilen yeni yönetim paradigmalarının, yazında var olan kuramsal yapılanmalarda günümüz koşullarında oluştuğu görülen boşluğun doldurulmasında ne kadar etkili olabileceği tartışması siz okurlara bırakılmaktadır.

Ayşe İrmiş, Eda Telli, Hande Gülnihal Gümüş, Hicran Utkun Dinçer Aydın, Hüseyin Karagöz, Mehmet Kahraman, Meral Bektaş, Metin Karaca, Tuğbay Burçin Gümüş Bilindiği gibi modern iş dünyasında başarıyı yakalamak artık sadece geleneksel yöntemlere bağlı kalmakla mümkün değil. Değişen teknoloji ve küresel rekabet ortamı, işletmelerin daha yenilikçi ve esnek bir yönetim anlayışı benimsemesini gerektiriyor.
"Yönetimde Yenilikçi Yaklaşımlar" adlı bu kitap, işletmelerin geleceğe daha sağlam bir adım atabilmesi için gereken yeni yönetim perspektiflerini ele alıyor. Yazarlar; Sanayi 4.0 ve işletme yönetimi, sürdürülebilirlik, çalışan refahı, yönetim esnekliği, nörogirişimcilik, iş modeli ve girişimci esnekliği gibi konuları detaylı bir şekilde inceliyorlar.
Bu kitap, iş dünyasının liderleri, yöneticileri ve akademisyenleri için önemli bir başvuru kaynağı olacak. Okuyucular, değişen iş ortamında rekabet avantajı sağlamak ve sürdürülebilir bir başarı elde etmek için gerekli bilgi ve stratejileri bu kitapta bulacaklar.
"Yönetimde Yenilikçi Yaklaşımlar", iş dünyasının dinamiklerine uyum sağlamak ve geleceğe daha hazırlıklı bir şekilde ilerlemek isteyen herkes için vazgeçilmez bir rehber niteliğindedir.
Mats Alvesson, Hugh Willmott Sofistike, kavraması güç, keskin ama yine de anlaşılabilir... Yönetimi Anlamlandırmak tam olarak bunu yapıyor: Ana akım yönetim anlayışlarının iddialarının ve varsayımlarının içinden geçiyor. Eleştirel yönetim çalışmalarının öncüleri tarafından yazılan bu yeni ve büyük ölçüde gözden geçirilmiş basım, yönetime yönelik geleneksel yaklaşımların hem güçlerinin hem de başarısızlıklarının çok belirgin olduğu bir zamanda herkes için vazgeçilmez bir okuma sunuyor.
Christopher Grey
Örgütsel Davranış Profesörü, Warwick Üniversitesi

Yönetim nedir? Dünyayı verimli bir şekilde organize etme girişimi mi yoksa çoğunluğun azınlığa tahakkümü mü? Bu yaratıcı ve iyi yazılmış metinde Alvesson ve Willmott, şu an karşı karşıya olduğumuz çeşitli krizlerin ötesine geçebilmek için yönetim siyasetini nasıl anlamamız gerektiğini gösteriyor.
Martin Parker
Örgüt Çalışmaları Profesörü, Warwick İşletme Okulu ve Organization Dergisi Genel Yayın Yönetmeni

Yönetimi Anlamlandırmak’ın birinci basımı, eleştirel teorinin yıkıcı ve yapıcı potansiyelinin örgütlerde nasıl gerçekleştirilebileceğini keşfederek yönetime hem geniş hem de eleştirel olan yeni bir bakış açısı sağlamak amacıyla yola çıktı. Yol boyunca eleştirel yönetim çalışmalarına önemli bir katkı sunduğu anlaşıldı. Bu gözden geçirilmiş basım, güncel araştırmalar için gündemi belirlemenin yanı sıra daha geniş bir okuyucu kitlesine hitap etmek ve işletme öğrencisi için eleştirel teoriyi açmak adına kaleme alınmıştır. İkinci basım, eleştirel yönetim çalışmalarındaki mevcut durumu yansıtmak amacıyla metnin geri kalanıyla birlikte tamamen geliştirilmiş İKY, marka, kimlik, etik ve liderlik üzerine yeni bölümler içermektedir.
Yönetimi Anlamlandırmak kitabının bu ikinci basımı, eleştirel yönetim çalışmaları alanındaki öğrenci ve araştırmacıların ve yönetim derslerine eleştirel bakış açısıyla yaklaşan öğrencilerin ilgisini çekecektir.
Stephen P. Robbins, David A. Decenzo, Mary Coulter Bu kitap, geleceğin yöneticileri olan öğrencilere, becerilerini pekiştirmek isteyen profesyonellere ve yenilenme gereksinimi hisseden deneyimli yöneticilere yönetimin satır başlarını bütüncül bir yaklaşımla sunmaktadır.
İş dünyasının gerçeklerinin yönetsel kavramlarla ilişkilendirilerek ele alınması, bunların günlük hayatta karşılaşan sorunları gidermede nasıl kullanılacağına değinilmesi kitabın işlevselliğini artırmaktadır. Medyada gündem oluşturan örnek olaylar, bölümlerin içerisine yerleştirilmiş olan resimli örnekler, uygulamalara ilişkin verilen istatistiksel bilgiler konuları anlaşılır kılmaktadır. Bölüm sonlarında verilen bölüm özeti ve bölüme ilişkin sorular, konuların özümsenmesine destek olmaktadır.
Kitabın son kısmında, anlatılan konulara ilişkin sunulan kişisel beceri düzeylerinin saptanmasına yönelik ölçeklerin okuyucuların kendilerini değerlendirmesine yardımcı olacağı düşünülmektedir. Okuyuculara yönelik hazırlanan zengin içerikli öneriler yönetim becerilerinin geliştirilmesine önemli katkı sağlayacaktır.
Türkçe’ye çevrilirken, akıcı dili ve sürükleyiciliği özenle muhafaza edilmeye çalışılan Yönetimin Esasları, akademi dünyası açısından referans kitabı niteliği taşımakla birlikte, öğrenciler ve uygulamacılar için de önemli bir yol göstericidir.
Serap BENLİGİRAY İnsanların neyi nasıl yaptıkları hakkında aldıkları geribildirim, öğrenmeleri ve gelişmeleri için temel gerekliliktir. Geribildirim, işletmenin aynı ve farklı bölümlerinde çalışan kişilerin parçaların nasıl bir araya geldiğini, kendi faaliyetlerinin ve davranışlarının diğerlerini nasıl etkilediğini görmelerini sağlar. Çünkü geribildirim alınarak neden-sonuç ilişkisinin oluşturulmasına önem verilmesi insanlarda dinamik bir düşünce tarzı yaratır. Formel bir geribildirim sistemine esas olacak ölçütlerin ortak bir dil kullanılarak belirlenmesi, organizasyon üyelerinin hep birlikte kurumsal amaçlara ulaşmalarını sağlayacak ve harekete geçirecek net, belirgin fikirler üretilmesine yardımcı olur.
Geleneksel değerleme sistemlerinde geribildirim veren tek kaynak “nezaretçi, bir başka deyişle personelin ilk düzey yöneticisi”dir. Bu tür sistemlerde sistemin güvenirliğini zedeleyen ve amaca ulaşmayı engelleyen nitelikte hatalar meydana gelir ve en sık karşılaşılan hatalar değerlemeyi yapan kişiden kaynaklanır. Bu nedenle personelin sadece nezaretçisi tarafından değerlenmesi, onun gerçek performansını doğru bir şekilde yansıtmayabilir. Bu durumda çok kaynaklı değerlemelerin daha geçerli ve güvenilir geribildirim üretilmesi olasılığı yüksektir.
Tek kaynaklı değerlemenin pek çok sakıncası bulunmasına rağmen çok kaynaklı geribildirim sistemlerinde nezaretçinin önemli rolü korunmaktadır. Bu sistemde personelin emsalleri, astları, müşterileri, ekip arkadaşları gibi diğer kaynaklardan gelecek geribildirim nezaretçi değerlemesinin yerini almaz, tamamlayıcısı olarak hizmet eder. Nezaretçinin değerleme sonuçları ile davranışlarla ya da yetkinliklerle ilgili olarak elde edilen çok kaynaklı geribildirim harmanlanır. Böylece bireyler hem işlerini nasıl yaptıklarıyla (onların davranışları) hem de ne yaptıklarıyla (elde ettikleri sonuçlarla ya da çıktılarla) değerlenmiş olur. Elinizdeki bu kitap, çok kaynaklı geribildirim sistemlerine ilişkin kapsamlı bir içerik sunmaktadır. İyi okumalar dileriz.
Abdulkadir Avcı, Ali Tanış, Arzu Uğurlu Kara, Aslı Gezen, Ayhan Aydoğdu, Büşra Solmaz Dündar, Cemalettin Öcal Fidanboy, Çağdaş Akif Kahraman, Engin Yavuz, Erol Işıkçı, Esra Gökçen Kaygısız, Gökdeniz Kalkın, Göksel Korkmaz, Haluk Erdem, Hamide Özyürek, Hasan Boztoprak, İbrahim Sani Mert, Karahan Kara, Kemal Eroğluer, Makbule Hürmet Çetinel, Mehmet Etlioğlu, Melih Altay, Memduh Begenirbaş, Metin Ocak, Mustafa Bekmezci, Mustafa Kemal Topçu, Mustafa Polat, Servet Kıvanç, Tamer Kılıç, Tolga Türköz, Tuğrul Oğuzhan, Tuğrul Tekin Tunalılar, Uzay Özder, Ünsal Sığrı, Wasim ul Rehman, Zafer Mehmet Fırat, Zeynep Baysal İş gücü çeşitliliği, artan küresel rekabet ve çeşitli örgütsel mimari modellerin damgasını vurduğu günümüz işletmelerinde değişimi izleme ve uygulama, örgütlerin başarısı için çok önemlidir. Günümüzde hemen hemen her şeyin hızla değiştiği gerçeğinden yola çıkarak örgütleri yıllar sonra nelerin bekleyeceği konusu, yöneticiler için önemli bir meşguliyet alanı olmuştur. Bu gibi değişimlere etkin hazırlanabilmek ve değişimi yakalayabilmek adına yöneticilerin, doğru perspektifi doğru zamanda ayarlamaları ve kendilerini hazır tutmaları gerekecektir. Bu nedenle, değişen bir çevreyi yönetmek için doğru becerilere ve özelliklere sahip olma ihtiyacı örgütler tarafından giderilmeli ve geleceğin yöneticilerinin yönetim becerileri ve yetkinlikleri geliştirilerek küresel rekabette büyük avantajlar yaratılmalıdır.
Örgütsel faktörlere ilişkin mevcut bilgi ve kavrayışlarımızın sınırlarını geliştirmek ve “Şu an neredeyiz, gelecekte nerede olacağız?” sorularına sağlıklı cevaplar bulabilmek, örgütler açısından önem arz etmektedir. “Yönetsel Gelecek” olarak ifade edilen disiplinler arası çalışmaların yer aldığı bu eserde yazarlar, ele aldıkları yönetimsel konular ile ilgili çalışanlara, örgütlere, liderlere, iş yaşamındaki profesyonellere, öğrencilere ve akademisyenlere bilgiler sunarak bazı öngörü ve önerilerde bulunmuşlardır.
Aynur Acer, Ayşe Atılgan Sarıdoğan, Ayşegül Ertuğrul Ayrancı, Canan Tiftik, Derya Yücel, Dilek Eren, Ezgi Berte Kutlu, Fatih Yaman, Hacer Handan Demir, Haydar Baki Doğan, Hikmet İskender, Hülya Er, Lina Karabetyan, Özgür Çark, Rahmi Yücel, Sezer Ayaz, Tolga Türköz, Yahya Can Dura Küreselleşme ve dijital teknolojilerdeki hızlı değişim ve gelişmeler karşısında işletmelerin gittikçe zorlaşan rekabet koşulları ile başa çıkabilmeleri ve ayakta kalabilmeleri için örgütsel ve yönetsel becerilerini kullanmalarının önemi gittikçe artmıştır. Bu nedenle işletmeler sürekli değişen koşulları fırsata dönüştürmek veya tehditlere karşı koyabilmek için etkin yönetim uygulamaları ve stratejileri geliştirmeye başlamışlardır. Tüm bu gelişmelere paralel olarak bu süreçte yeni yönetsel kavramlar ve görüşler ortaya çıkmaktadır. Yönetsel Kavramlara Güncel Bakış adlı bu kitap; yönetim konuları ile karşılaşan kişilerin konu ile ilgili güncel kavramları, bilgileri ve gelişmeleri takip edebilmeleri için hazırlanmıştır. Yönetsel kavramlara daha güncel bir pencereden bakışı simgeleyen kitap, farklı konularda pek çok yönetsel kavramı ve stratejiyi değerlendiren ve tartışan zengin bir içerik sunmaktadır. Bu açıdan alanda çalışan akademisyenler başta olmak üzere araştırmacılara, işletme yöneticilerine, lisansüstü öğrencilerine ve bahsedilen konulara ilgi duyan kişilere yararlı bir yol gösterici olacak ve sürdürülebilir rekabet avantajı sağlamalarında katkı sağlayacaktır.
Cahit Çağlın, Ebru Moğulkoç, Elif Özdil Demirel, Güngör Karaca, Haluk Sak, Hüseyin Özüpekce, İlknur Kınacı, Mukaddes Güler, Murat Durgun, Şevval Nur Meriç İşletmelerin, küreselleşme süreci ve toplumsal olayların değişimi tetiklemesiyle birlikte rekabet ortamında ayakta kalabilmesi için çalışanların iş davranışlarına ve örgütün etkinliğini artıracak bazı kavramlara daha fazla değer vermesini gerekli kılmıştır. Bir örgüt olarak işletmeler, çalışanların grup hâlinde daha verimli ve etkin bir şekilde çalışabilmesi için çalışmaya elverişli bir ortam hazırlamalı ve aynı zamanda ortaya çıkabilecek sorunları önceden görerek yönetsel anlamda tedbir almalıdır. Örgütsel ve yönetsel alanda birçok araştırmacı işletmelere katkı sunmak amacıyla birçok konu üzerinde araştırma yapmıştır. Ancak bazı konular, hem günceli yakalamak hem de işletmeler üzerinde yeterince önemi anlaşılmamış ve üzerinde çok fazla araştırma yapılmamış konular olması açısından önem arz etmektedir. Kitabımızın alana önemli bir katkı sağlamasını ve öğrencilere, araştırmacılara, uygulayıcılara ve tüm okuyuculara referans olmasını umuyoruz.
Sadık Çökelez Bu kitap İşletme, Ekonometri bölümü üniversite öğrencilerinin yanı sıra Endüstri Mühendisliği öğrencileri için de uygun bir kapsam içermektedir. Çok kapsamlı bilgisayar uygulamaları ve yorumları, ekran kopyaları içeren görsel yaklaşıma yer vermek, içgüdüsel yaklaşımla algoritmaları açıklamak, gerçek hayata yönelik proje veya olay/vaka analizi veya problemlere yer vermek kitabı iç piyasadaki kitaplardan farklı yapan unsurlardır. Yöneylem/İşlem Araştırması I kitabı her ne kadar genelde giriş seviyesinde ise de kitabın bazı kısımlarında kullanılan algoritmalarla ilgili derin içgüdüsel mantık açıklamaları bazı profesyoneller, yüksek lisans, doktora öğrencileri içinde belli konularda rehber olabilir.
Cevriye Temel Gencer, Yunus Emre Karamanoğlu Yöneylem Araştırması, Türkiye'de 1960'lardan sonra kullanılmaya başlanan bilimsel problem çözme ve karar destek metotlarının genel adıdır. Başta savunma, üretim, tıp vb. birçok alanda yöneylem araştırması teknikleri kullanılmaktadır. Son yıllarda bilgisayar teknolojisi ve yazılımlardaki gelişmeler sayesinde yöneylem araştırması teknikleri daha da fazla kullanım alanı kazanmıştır. Bu kitapta yöneylem araştırmasının birçok konusu kapsamlı, detaylı ve nitelikli olarak okuyucuya sunulmaktadır. Kitabın temel amacı; yöneylem araştırması yöntemlerini, tekniklerini hem lisans hem de lisansüstü okuyucusuna en basit seviyede açıklamalı örneklerle anlatmaktır. Ayrıca, ileri seviyedeki problemlere meraklı olanlar için kitap içeriğine alıştırmalar da dâhil edilmiştir.
Kitapta; Yöneylem Araştırmasının temel konuları olan; Doğrusal Programlama, Simpleks Metot, Dualite Kavramı, Duyarlılık Analizleri, Düzeltilmiş Simpleks, Ulaştırma Problemleri, Atama Problemleri, Oyun Teorisi, Dinamik Programlama, Tam Sayılı Programlama, Markov Zincirleri, Proje Yönetimi ve Hedef Programlama konularına yer verilmiştir. Bölüm sonlarında örnek alıştırmalara da yer verilerek konuların daha iyi anlaşılması hedeflenmiştir.
Kitabın tüm akademisyen, öğrenci ve konulara ilgi duyan okuyuculara faydalı olması ümidiyle…
M. Fatih Hocaoğlu Bu kitap, endüstri mühendisliği bölümlerinde ve harp akademilerinde lisans ve lisansüstü seviyede verilen Yöneylem Araştırması dersleri dikkate alınarak hazırlanmıştır. Kitapta konular matematik programlama bakışı ve çözüm algoritmaları yönü vurgulanarak incelenmiş, yöntemlere ilişkin kodlar bu bakışı desteklemek amacıyla geliştirilmiştir.
Geliştirilen Piton kodlarda, Piton diline has fonksiyonların kullanılmamasına özen gösterilmiş ve genel programlama bilgisine sahip okuyucuların takip edebileceği nitelikte hazırlanmıştır.
Kitapta, çok değişkenli ve kısıtlı/kısıtsız doğrusal olmayan optimizasyon problemleri için analitik ve sayısal arama yöntemleri, dinamik programlama ve ağaç yapıları, Markov zincirleri ve çok amaçlı programlama gibi, az değinildiği düşünülen konular ele alınmıştır. Kuyruk modelleri ve sayısal arama teknikleri piton kodlarla, konunun daha iyi kavranmasını sağlamak amacıyla, yoğun bir şekilde desteklenmiştir.
Kitapta bir problem sıklıkla aynı çözüm yönteminin farklı teknikleriyle ve hatta birden fazla matematik programlama yöntemiyle, konuya olan bakış açısını genişletmek için gerçekleştirilmiştir. Doğrusal programlama problemlerinin dinamik programlamayla, dinamik programlama problemlerinin ağaç yapıları ve doğrusal olmayan modellemeyle, doğrusal olmayan programlama problemlerinin doğrusallaştırılarak çözülmesi, aynı yöntemin farklı çözüm teknikleriyle ele alınması hep bu amacı desteklemek için yapılmıştır.

Kenan Özden, Sait Gül Bu kitap, üniversitelerin ve harp okullarının başta Endüstri, İşletme ve Sistem mühendislikleri bölümleriyle İşletme, İktisat, Ekonometri ve Matematik gibi bölümlerinde okuyan öğrenciler için hazırlanmıştır. Kitabın amacı, öğrencilere, okul ve gelecekteki iş yaşamlarında insan, malzeme ve makine gibi kaynakların işletme ve organizasyon amaçları doğrultusunda etkin, ekonomik ve verimli kullanılması konusunda karşılaşacakları karar verme sorunlarının çözümünde yardımcı olacak nicel model ve teknikleri öğrenebilecekleri ders kitabı olanağını sunmaktır.
Bu kitabın en önemli özelliklerinden biri, her konunun, çok sayıda problem çözümüyle örneklendirilmesi ve bölüm sonlarında QM yazılımıyla yine bol örnekli olarak bilgisayar uygulamalarının yapılmış olmasıdır.
Kitap, 1. cilt olan “YÖNEYLEM ARAŞTIRMASI-I Bilgisayar Destekli Doğrusal ve Parametrik Programlama” isimli kitabımızın devamı ve bütünleyicisi niteliğinde olup endüstri ve hizmet işletmelerinde, kamu kurumlarında ve silahlı kuvvetlerde planlama ve yönetimle ilgili karşılaşılabilecek karar verme sorunlarının bilgisayar destekli çözüm örneklerini içermektedir.
Kitapta 8 bölüm olarak Ağ Çözümlemeleri ve Proje Yönetimi Teknikleri, Tam Sayılı Programlama, Çok Ölçütlü Karar Verme, Çok Amaçlı Karar Verme (Hedef Programlama), Karar Kuramı, Oyun Kuramı, Doğrusal Olmayan Programlama ve Markov Zincirleri konuları yer almaktadır.
M. Fatih Hocaoğlu Bu kitap, endüstri mühendisliği bölümlerinde ve harp akademilerinde lisans ve lisansüstü seviyede verilen Yöneylem Araştırması dersleri dikkate alınarak hazırlanmıştır. Kitapta konular matematik programlama bakışı ve çözüm algoritmaları yönü vurgulanarak incelenmiş, yöntemlere ilişkin kodlar bu bakışı desteklemek amacıyla geliştirilmiştir.
Geliştirilen Piton kodlarda, Piton diline has fonksiyonların kullanılmamasına özen gösterilmiş ve genel programlama bilgisine sahip okuyucuların takip edebileceği nitelikte hazırlanmıştır.
Kitapta, çok değişkenli ve kısıtlı/kısıtsız doğrusal olmayan optimizasyon problemleri için analitik ve sayısal arama yöntemleri, dinamik programlama ve ağaç yapıları, Markov zincirleri ve çok amaçlı programlama gibi, az değinildiği düşünülen konular ele alınmıştır. Kuyruk modelleri ve sayısal arama teknikleri piton kodlarla, konunun daha iyi kavranmasını sağlamak amacıyla, yoğun bir şekilde desteklenmiştir.
Kitapta bir problem sıklıkla aynı çözüm yönteminin farklı teknikleriyle ve hatta birden fazla matematik programlama yöntemiyle, konuya olan bakış açısını genişletmek için gerçekleştirilmiştir. Doğrusal programlama problemlerinin dinamik programlamayla, dinamik programlama problemlerinin ağaç yapıları ve doğrusal olmayan modellemeyle, doğrusal olmayan programlama problemlerinin doğrusallaştırılarak çözülmesi, aynı yöntemin farklı çözüm teknikleriyle ele alınması hep bu amacı desteklemek için yapılmıştır.
Kenan ÖZDEN, Sait GÜL Bu kitabın amacı, üniversitelerin ve Harp Okulları’nın başta Endüstri, İşletme ve Sistem Mühendislikleri bölümleriyle İşletme, İktisat, Ekonometri ve Matematik gibi bölümlerinde okuyan öğrencilere; çalışma yaşamlarında insan, malzeme ve makine gibi kaynakların işletme amaçları doğrultusunda etkin, ekonomik ve verimli kullanılmasıyla ilgili olarak, sistem ve süreç tasarımı, planlama, kontrol, sorun çözümü ve karar verme konularında karşılaşacakları sorunların çözümünde yardımcı olacak nicel model ve teknikleri öğrenebilecekleri ders kitabı veya yardımcı ders kitabı olanağını sunmaktır.
Yöneylem Araştırması, özellikle II. Dünya Savaşı sırasında askeri sorunların çözümünde ilk uygulamalarını bulmuş olması nedeniyle, işletme ve diğer örgütlerin yönetiminde olduğu gibi Silahlı Kuvvetler yönetimi için de önemli bir karar verme aracıdır. Bu bakımdan kitapta, bu bilim alanının askeri kökenine saygının yanında, kitaptan Harp Okulları’nda da ders yardımcısı olarak yararlanılabileceği göz önünde bulundurularak örnek işletme problemlerinin yanında zaman zaman askeri örnek problemlere ve kavramlara da yer verilmiş bulunmaktadır.
Şule Özkan Kitap işletme, ekonometri ve iktisat lisans öğrencilerine yönelik hazırlanmıştır. İlk bölümde, Doğrusal Programlama Modeli ele alınmış devamında yine Doğrusal Programlama ile ilişkili olan bazı Matematik Modeller ele alınmıştır. Lisans öğrencilerine daha çok yararlı olacağı düşüncesiyle, özellikle Doğrusal (Lineel) Programlama, Duyarlılık Analizi ve Parametrik Programlama, Tamsayılı Programlama, Ulaştırma Modeli ve Dinamik Programlama konuları kitapta yer almaktadır. Daha sonra başta Ağ Analizleri ile Proje Kontrol ve Planlama Yöntemleri PERT-CPM olmak üzere, Karar ve Oyun Teorisi, Stok Kontrol Modelleri, Bekleme Hattı Modelleri ve Kuyruk Teorisi açıklanmaya çalışılmıştır. Bu baskıya önceki baskılarda yer almayan Parametrik Programlama, Ağ Analizleri ve Doğrusal Olmayan Programlama konuları eklenmiştir.
Kitapta yer alan bazı problemler bilgisayar programı yardımıyla çözülmüş ancak okuyucunun daha iyi anlayabilmesi açısından çözümlerin çoğu bilgisayar yardımı olmaksızın açıklanmıştır.
İşletme, Ekonometri ve İktisat öğrencilerine yönelik olarak seçilen konular, onların bilgi ve becerilerinin iyileştirilmesi, analiz-sentez yeteneklerinin geliştirilmesi, çalışma yaşamında yardımcı olabilmesi düşüncesiyle, çok sayıda örnekler ve çözümleri ile anlatılmaya çalışılmıştır.
Frederick S. Hillier, Gerald J. Lieberman Neredeyse 50 yıldır, Yöneylem Araştırmasına Giriş, yöneylem araştırması alanındaki klasik kitaplardan biri olmuştur. Bu basım daha öncekilere nazaran daha da fazla sayıda gerçekçi güncel hayat problemleri içermektedir. Temel bilgilerin kapsamlı ve net bir şekilde açıklandığı, bolca ilginç sorunun, vakanın ve son teknoloji ürünü, kullanıcı dostu yazılımların içinde bulunduğu bu basım, okuyucular için kapsamlı bir kaynak olmayı sürdürmektedir.
Onuncu Basımdaki Yenilikler
• Gürbüz eniyileme, şans kısıtları ve stokastik programlama gibi konularla belirsizlik altında doğrusal programlamaya dair bir bölüm,
• Yöneylem araştırması ile birlikte analitiğin yükselişi hakkında bir alt bölüm,
• Eğitim İçin Analitik Çözücü Platformu – pek çok YA modelini elektronik tablolarla formüle etmek ve çözmek için hepsini bir arada bulunduran yeni bir yazılım.
Murat Polat Teknolojinin baş döndüren hızı, günümüz örgütlerini özellikle teknoloji kaynaklı birçok türden belirsizlikle baş etme becerisi kazanmaya zorlamaktadır. Bu anlamda günümüz örgütleri için sosyal ağ teknolojisini temel alan bir açık liderliğe ihtiyaç olduğu öngörülmektedir. Dolayısıyla bu eser, örgütlerde yaşanan örgütsel belirsizlikler karşısında liderlik, teknoloji, örgütsel iletişim, örgüt kültürü ve yükseköğretimin yönetimi ile ilgili olan herkes için bir başvuru kaynağı olarak hazırlanmıştır. Kitabın organizasyonu içerisinde açık liderlik, sosyal ağları benimseme ve örgütsel belirsizlik kavramlarına dair bilgiler, kitaptaki bilgilerin daha kalıcı olabileceği bir düzenle sunulmuştur. Bu bağlamda kitaptaki konular tablo, resim, şema ve alan araştırması gibi destekleyici unsurlarla güçlendirilerek kitabın daha etkili olması amaçlanmıştır.
Bu eserin eğitim yönetimi temelinde öncelikle yükseköğretimin yönetimi veya yükseköğretimde liderlik alanlarında çalışan bilim insanlarına, lisansüstü öğrencilerine, konuya ilgi duyan bağımsız araştırmacılara ve çalışma alanı örgüt, yönetim, liderlik, belirsizlik, sosyal ağlar ve teknoloji olan herkese faydalı olması dileğiyle…
Ahu Ergen, Ayla Esen, Burcu Gümüş, Deniz Kantur, Dicle Yurdakul, E. Eser Gegez, Elif Yolbulan Okan, Esra Arıkan, Merve Yanar Gürce, Murad Canbulut, Özge Sığırcı, Recep Öztürk, Yağmur Özyer, Yasin Aksoy Eğitim sektörü genelinde ve yükseköğretim özelinde eğitim kurumları bugünlerde tüm dünyada yaşanan sosyo-kültürel, teknolojik ve ekonomik değişimler çerçevesinde geleceğe dönük stratejilerini doğru belirleyemezler ve bu dinamikleri gözden kaçırırlarsa rekabetçi güçlerini kaybetmeye başlayacaklardır. Üniversitelerde stratejik yaklaşım ihtiyacı hiçbir zaman nesnelerin internetinin konuşulduğu, bireylerin kurumların karşısına rakip olarak çıkabildiği bugün olduğu kadar acil olmamıştı. Elinizde tuttuğunuz bu kitap, üniversite yöneticilerine üniversite stratejilerini oluşturmada temel kaynak teşkil edecek ve bunu son derece bilimsel bir bakış açısıyla ortaya koyma şansı verecek bir rehber olacaktır.
Abdulkadir Atar, Aren Haddeler, Aysun Yıldız Özer, Balkır Demirkan, Behlül Ersoy, Birant Yıldız, Burak Gündüz, Canan Dağıdır Çakan, Feride Hayırsever Baştürk, Hakan Özcan, Hasan Meral, Hüseyin Akbulut, İbrahim Bozkurt, Mehmet Murat Dinç, Mehmet Muratoğlu, Melek Yıldız, Mesut Doğan, Neşe Çoban Çelikdemir, Nilüfer Dalkılıç, Nurullah Uçkun, Seyit Taşkın Kaya, Türkan Çetin, Zeynep Stefan Türkiye Cumhuriyeti 100 yaşında kocaman bir çınar artık. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının kurduğu Türkiye Cumhuriyeti, asırlar öncesinden gelen kurumsal hafızası, dinamik ekonomisi, jeopolitik konumunun getirdiği ağırlıkla küresel bir güç olma yolunda hızla ilerliyor. Türkiye’nin artık bu yüzyılında altın çağına ulaşması gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye’yi bir yüzyıl daha beklemeden bu altın çağa taşıyacak vasıtanın da sigorta sektörü olduğuna inanıyoruz. Bu inancımızın arkasında temelleri Cumhuriyet ile güçlendirilmiş bir Türk sigorta sektörü var.
Peki böyle stratejik bir görev üstlenen Türk sigorta sektörünün mevcut durumu nedir ve bu görevin başarılabilmesi için öncelikle odaklanılması gereken konular neler? İşte bu ve benzeri soruların cevabını aradığımız kitapta, sektör profesyoneli, akademisyen ve iş insanı 23 yazarımızla, Türk sigorta sektörünün saklı potansiyeline dikkat çekerek bu potansiyeli açığa çıkarmayı amaçlıyoruz. Bu amacımız ışığında sektör profesyonellerinin engin tecrübelerinden, akademisyenlerin titiz araştırmalarından ve iş insanlarının isabetli öngörülerinden süzülerek ortaya çıkan bu kitapta; uygulamacılara, düzenleyicilere ve akademisyenlere politika ve araştırma önerileri sunuyoruz.

Ahmet Selim Kartal, Emirhan Yetiş, Gökhan Demirarslan, Halil Erman, Hayrettin Sağıncı, Merve Paçacı, Mikail Kara, Murat Ak, Seval Türk İşletme bilimi; girişimciler tarafından mal veya hizmet üretiminden kâr elde etme amacıyla kurulan örgütsel yapıların; gerekli hammadde veya ara malları bir araya getirerek üretim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi, üretilen mal ve hizmetlerin pazarlanması, muhasebe işlemleri, örgütlenme, finansman, büyüme, yönetim, lojistik, tedarik ve depolama işlemleri, IKY, bilişim sistemlerinin kullanımı, halkla ilişkiler, sendikalaşma, iş etiği ve performans ile birlikte araştırma geliştirme ve inovasyon süreçlerinin izlenmesi gibi birçok fonksiyonu bir arada inceleyen sosyal bir bilimdir. Öte yandan bilim ve teknolojideki gelişim sürecinin, daha önce tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar hızlı ve yaygın olduğu günümüz dünyasında Z kuşağı da işletmelerin çalışma şeklini ve yapısını etkiler hâle gelmiştir. Bu bağlamda bu eser; klasik işletme kitaplarının aksine, konularını Z kuşağının bakış açısından ele almakta olup her bölümde yer alan örnek olaylar ile yeni nesil öğrencilerin ve hocaların paradigmalarına uygun bir nitelik sergilemektedir. Bu bağlamda her bir bölümün; alanında uzman hocalarımız ve Z kuşağı perspektifini yansıtan yetkin öğrencilerimiz tarafından hazırlandığı bu eser; özellikle yeni nesil öğrencilerimizin ve hocalarımızın beklentilerini inşallah fazlasıyla karşılayacaktır.
Erol Eğrioğlu, Eren Baş Zaman Serileri ve Öngörü Yöntemleri isimli kitapta; temel düzeyden en ileri düzeye kadar tüm öngörü yöntemleri, R uygulamaları ile birlikte tanıtılmıştır. Kitap kendini öngörücü olarak yetiştirmek isteyen araştırmacılar ve öngörü yöntemlerine ihtiyaç duyan uygulamacılar için başucu eseri olabilmesi niyetiyle hazırlanmıştır. Kitapta konu tanıtımları teori ve uygulamanın güzel bir dengesi oluşturularak verilmeye çalışılmıştır. Klasik öngörü yöntemlerinin yanı sıra yapay zekâ öngörü yöntemleri olarak yapay sinir ağları ve derin öğrenme yöntemleri gibi popüler yöntemler de kitap içeriğinde kendilerine yer bulmuştur. Kitapta verilen tüm yöntemlerin R uygulamaları gerçekleştirilmiştir. Kitaptan yararlanan uygulamacılar R programı kapsamında yer verilen otomatik öngörü yöntemlerini kullanabilme kabiliyetine sahip olacaklardır. İstatistik, İşletme, Endüstri Mühendisliği, Veri Bilimi, Bilgisayar Mühendisliği ve İktisat alanındaki lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin yararlanabileceği bir eserdir.
Ünver Ünlü Bayramlı Zaman bazıları için sınırlı bir yaşamı ifade eder. Sınırlı yaşamda insan ne ister? Birçok şey ister ama özünde mutlu olmak ister. Mutluluk herkese göre farklı anlamlar taşır. Çetin Altan'ın mutluluk tarifi bana göre en anlamlısıdır: “Mutluluk zamanı unutmaktır sevdiğin insanla” der yazar. Bazı insanlar mutluluğu büyük beklentiler ardında yaşayacağını sanır; bazı insanlar da ona zevk veren her şeyden keyif alabilir. Kitaplarda yazan ya da seminerlerde söylenen “mutluluk küçük şeylerde gizlidir” sözü gerçekten çok anlamlıdır ancak bu sözün farkına varabilmiş kişi sayısı maalesef çok değildir. Yaşamın keyfi küçük ayrıntılarda gizlidir aslında. Siz o ayrıntıları yakalıyorsanız çok şanslısınız. Çünkü mutlusunuz. Bunun ötesi var mı?
Yaşamdan keyif almak zamanı iyi yönetmekten geçer. Zamanı daha verimli kullanmak isteyen herkes zaman yönetiminin tekniklerini öğrenerek ve uygulayarak zamanını yönetebilir. Bu doğuştan kazanılmış bir yetenek değil, öğrenilebilir ve geliştirilebilir bir sistemdir. Zaman yönetimi sadece iş hayatınızla ya da sadece özel hayatınızla ilgili olayları değil hem özel hem de iş hayatınızdaki olayları birlikte ele alır ve dengede tutar. Bu sayede hayatınızın her alanında üretkenliğiniz artar.
Şunu asla unutmayın; “yapıyorum“ eylemi “istiyorum” eyleminden çok daha önemlidir. “Her ne kadar istemek yapmanın yarısıdır” dense de bazen hayatımız sadece istemekle geçer. Dolayısıyla öğrendiklerinizi uygulamadığınız sürece olumlu bir sonuç alamazsınız. Bildiklerinizi kendinize göstermeniz şarttır.
Riyad Mansur el-Huleyfî İslam'ın beş şartından biri olan zekât; dinî bir görev, mali bir ibadet ve toplumsal bir yükümlülüktür. Zekâtın farziyetini kabul etmeyen kişi Müslüman sayılmaz. Allah Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de otuz iki yerde zekâtı zikretmiştir. İslam, zekât sistemini, insanın heva ve hevesine bırakmamış, onu sekiz yönden kapsamlı ve tafsilatlı bir şekilde ele almıştır. Her ne kadar zekâtla ilgili hükümler gayet titiz bir incelikle, açık bir şekilde tanzim ve beyan edilmiş olsa da modern dünyada zekâtın nasıl uygu¬lanacağı hususu hâlâ belirsiz ve izaha muhtaçtır. Zekât Muhasebesi, farklı uzmanlık alanlarından da faydalanarak zekât konusunu etraflıca ele almıştır.
Dr. Riyad Mansur el-Huleyfi'nin özellikle Kuveyt'te karşılaşılan zekât muhasebesi ile ilgili sorun¬lardan hareketle günümüz muhasebe tekniklerine dayanarak kaleme aldığı bu çalışma, konu ile ilgili önemli açılımlar sağlamaktadır. Özellikle muhasebe tekniklerine dayalı uygulamalı bilgiler sunan bu eser, sadece fıkıh ile sınırlı kalmamış muhasebe, hukuk ve iktisat alanlarını da kuşatarak konunun çok boyutlu bir şekilde anlaşılmasını sağlamaktadır.
Zekât emrinin modern dönemde ihyası yolunda ufak da olsa katkı sağlamayı amaçlayan bu çalışma ile okuyucuların modern ekonomik sistem içerisinde zekâtla ilgili yasal esasları, muhasebe araçla¬rını ve şer'î prensipleri kavraması amaçlanmaktadır. Böylece okuyucular, şirketlerin ve şahısların zekât hesaplarını günümüz verilerine ve uluslararası muhasebede kullanılan mali raporlara uygun bir şekilde yapma becerisi kazanacaklardır.

Mervan Selçuk, Şakir Görmüş Müslümanların zekâtla olan irtibatı gün geçtikçe azalmış ve neredeyse kopma noktasına gelmiştir. Zekâtı aslına uygun olarak hesaplayıp, hak edenlere ulaştıranların sayısında azalma olduğu görülmektedir. İslam ülkelerinin sahip olduğu zekât potansiyeli kolaylıkla gelir dağılımındaki bozuklukları ve fakirlik problemini ortadan kaldırabilecekken, zekâtın günümüzde yeterince kurumsallaşamaması birçok sosyo-ekonomik problemin ortaya çıkmasına ve mevcut problemlerle etkili bir mücadele yapılamamasına neden olmaktadır. Hz. Peygamberin (s.a.v.) sünnetinde olduğu gibi devlet otoritesi altında ve cebrî bir şekilde toplanıp dağıtılamasa da başta Malezya, Endonezya ve Pakistan gibi ülkelerde devlet destekli olarak zekâtın kurumsal bir yapıda uygulanmaya çalışıldığı görülmektedir. Bu çalışmada, zekâtın kurumsal bir yapıda uygulandığı ülkeler hakkında bilgiler verilmiş ve karşılaştırmalı olarak bu zekât kurumları incelenmiştir. Bu bilgiler ışığında, mevcut yasal ve kurumsal yapıları da göz önüne alarak, Türkiye'de modern anlamda uygulanabilir bir zekât kurumu için model oluşturulmuştur.
Ahmet Kaya, Arzu Uğurlu Kara, Berat Çiçek, Edip Doğan, Emine Karakaplan Özer, İnan Kaynak, Kadir Aktaş, Meral Çalış Duman, Mesut Öztırak, Ramazan Çoban, Resul Güleç, Yeliz Gedik Varlık zamanlarının yönetilmesinin kendine has zorlukları vardır. Fakat zor zamanların yönetilmesi daha zordur. Üstelik bu zorluklar işletmelerin ekonomik olarak zorda olmadığı dönemlerde de ortaya çıkabilmekte ve yönetimin işini daha da zora sokabilmektedir. Mesela stresin kaynağı örgütsel olabileceği gibi bireysel de olabilmektedir. Benzer şekilde çalışanlarda çatışmanın sebebi bireyin yaşadığı psikolojik sorunlar olabileceği gibi örgüt yapısı da çatışmalara zemin hazırlayabilmektedir. Zamanın gereklerine uyum sağlayabilmek için zorunlu olan değişim, beraberinde farklı zorluklar getirebilmekte, kaosa, öfkeye, belirsizliğe ve görevlerle ilgili sorunların ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. İşletmenin faaliyet yürüttüğü coğrafyalara göre çalışanlar arasındaki çeşitlilik ve farklılıkta benzer zorlukları beraberinde getirebilir. Verilen görevlerin zamanında bitirilmemesinden kaynaklanan zaman yönetimi ile ilgili sorunlar da baş gösterebilmektedir. Bu çalışma ile bahsedilen tüm bu zorluklar günümüz şartlarına uygun olarak yeniden tanımlanmaya çalışılmış ve karşılaşılan bu zorlukların yönetilmesinin yolları tartışılmıştır.