İKTİSAT YAYINLARI \ 3-3
Fatih Kazancı Dünya geneline bakıldığında sadece konvansiyonel bankalar değil faizsiz bankalar da uluslararası (dış) ticareti finanse etmektedirler. Konvansiyonel bankalar, ticareti yasal olan her türlü malı veya hizmeti faizli bir şekilde finanse edebilirler. Faizsiz bankalar ise, uluslararası ticareti finanse ederlerken sadece ticareti helâl olan mallara aracılık edebilirler ve uluslararası ticaret yapanlara sadece faizsiz finansman ürünleri ile finansman sağlayabilirler. Elinizdeki bu kitap, faizsiz bankaların çeşitli faizsiz finansman ürünleri ile uluslararası ticaret yapanları hangi faizsiz finansman ürünleri ile destekleyebileceklerine odaklanmıştır. Okuyucu bu kitap sayesinde yakın coğrafyamızda uluslararası ticaretin gelişimini öğrenme, uluslararası ticareti destekleyen faizsiz kuruluşları, faizsiz finansmanda kullanılan sözleşme türlerini ve dünya çapında uygulaması olan güncel faizsiz uluslararası ticaret finansman ürünlerini tanıma imkânına sahip olacaktır.
Hamdi Çilingir Vakıf, özünü İslam’daki sadaka ve infak anlayışından alan, tarihsel süreç içerisinde Müslümanların tecrübeleriyle gelişen ve zenginleşen, hizmet ettiği amaçlarla neredeyse hayatın bütün alanlarını kapsayan çok önemli bir müessesedir. İslam, Müslümanları bir yandan zekât, sadaka-i fıtır, öşür gibi zorunlu sadakalarla (sadaka-i vâcibe) yükümlü tutarken diğer yandan da onları nafile sadakalar (sadaka-i nâfile) konusunda teşvik etmiştir. Bu nafile sadaka türleri arasında vakıf kurumsallık, yaygınlık ve hizmet ettiği amaçlar açısından tarih içinde çok önemli bir gelişim seyri takip etmiştir. Vakıf kuran kimsenin vakfına amaç belirleme hususunda sahip olduğu özgürlük zamanla vakıflarda geniş bir amaç çeşitliliğini ortaya çıkarmıştır. Nitekim bu amaç çeşitliliği tarih çalışmalarında gayet iyi belgelenmiş ve ortaya konmuştur.
Bu kitap, vakıfta amaç konusuna farklı bir açıdan yaklaşmakta, konuyu hukuki çerçevede ele almakta ve vakfın amacına dair teorik bir çerçeve çizmeye çalışmaktadır.
Zafar Iqbal, Mervyn K. Lewis Yönetim konusunu İslam iktisadı bağlamında inceleyen çok az çalışmanın yanısıra İslam'ın ve Batı'nın bu konudaki bakış açılarını karşılaştıran çalışma sayısı ise çok daha azdır. Kitap, İslam'ın temel ilkelerini, felsefesini ve yasal geleneklerini klasik ve çağdaş kaynaklarından faydalanarak ele almakta Batı'nın duruşuyla mukayese edilebilecek bir çerçeve ortaya koymaktır, islami olarak toplumsal sorgulamada az araştırılmış yönetişim konusunu modern teori ve pratikten beslenerek ve onları klasik ve modern Müslüman yorumlarla birleştirerek taze ve çağdaş bir yaklaşım getirmişlerdir.
Genel bir bakış sağlamak adına kitapta incelenen ana soru, Kur'an-ı Kerim ve sünnette belirlenen amaçlar, normlar ve değerlerin devlet mali teşkilatında konvansiyonel modelden farklılaşıp farklılaşmadığı ve farklılaşıyorsa bunun nasıl olduğudur, Bu bağlamda analiz edilen konular arasında adalet teorileri, vergilendirme, bütçe açıkları, islami finansman modları, kamu ve özel hesap verebilirlik ve yolsuzluklar yer almaktadır, Bu eşsiz ve son derece yenilikçi kitap, İslam iktisadı, kamu politikası, bankacılık ve Asya ve Orta Doğu çalışmalarına ilgi duyanlar için güçlü bir kaynak olacaktır.
Riyad Mansur el-Huleyfî İslam'ın beş şartından biri olan zekât; dinî bir görev, mali bir ibadet ve toplumsal bir yükümlülüktür. Zekâtın farziyetini kabul etmeyen kişi Müslüman sayılmaz. Allah Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de otuz iki yerde zekâtı zikretmiştir. İslam, zekât sistemini, insanın heva ve hevesine bırakmamış, onu sekiz yönden kapsamlı ve tafsilatlı bir şekilde ele almıştır. Her ne kadar zekâtla ilgili hükümler gayet titiz bir incelikle, açık bir şekilde tanzim ve beyan edilmiş olsa da modern dünyada zekâtın nasıl uygu¬lanacağı hususu hâlâ belirsiz ve izaha muhtaçtır. Zekât Muhasebesi, farklı uzmanlık alanlarından da faydalanarak zekât konusunu etraflıca ele almıştır.
Dr. Riyad Mansur el-Huleyfi'nin özellikle Kuveyt'te karşılaşılan zekât muhasebesi ile ilgili sorun¬lardan hareketle günümüz muhasebe tekniklerine dayanarak kaleme aldığı bu çalışma, konu ile ilgili önemli açılımlar sağlamaktadır. Özellikle muhasebe tekniklerine dayalı uygulamalı bilgiler sunan bu eser, sadece fıkıh ile sınırlı kalmamış muhasebe, hukuk ve iktisat alanlarını da kuşatarak konunun çok boyutlu bir şekilde anlaşılmasını sağlamaktadır.
Zekât emrinin modern dönemde ihyası yolunda ufak da olsa katkı sağlamayı amaçlayan bu çalışma ile okuyucuların modern ekonomik sistem içerisinde zekâtla ilgili yasal esasları, muhasebe araçla¬rını ve şer'î prensipleri kavraması amaçlanmaktadır. Böylece okuyucular, şirketlerin ve şahısların zekât hesaplarını günümüz verilerine ve uluslararası muhasebede kullanılan mali raporlara uygun bir şekilde yapma becerisi kazanacaklardır.

Mervan Selçuk, Şakir Görmüş Müslümanların zekâtla olan irtibatı gün geçtikçe azalmış ve neredeyse kopma noktasına gelmiştir. Zekâtı aslına uygun olarak hesaplayıp, hak edenlere ulaştıranların sayısında azalma olduğu görülmektedir. İslam ülkelerinin sahip olduğu zekât potansiyeli kolaylıkla gelir dağılımındaki bozuklukları ve fakirlik problemini ortadan kaldırabilecekken, zekâtın günümüzde yeterince kurumsallaşamaması birçok sosyo-ekonomik problemin ortaya çıkmasına ve mevcut problemlerle etkili bir mücadele yapılamamasına neden olmaktadır. Hz. Peygamberin (s.a.v.) sünnetinde olduğu gibi devlet otoritesi altında ve cebrî bir şekilde toplanıp dağıtılamasa da başta Malezya, Endonezya ve Pakistan gibi ülkelerde devlet destekli olarak zekâtın kurumsal bir yapıda uygulanmaya çalışıldığı görülmektedir. Bu çalışmada, zekâtın kurumsal bir yapıda uygulandığı ülkeler hakkında bilgiler verilmiş ve karşılaştırmalı olarak bu zekât kurumları incelenmiştir. Bu bilgiler ışığında, mevcut yasal ve kurumsal yapıları da göz önüne alarak, Türkiye'de modern anlamda uygulanabilir bir zekât kurumu için model oluşturulmuştur.