Girişimcilik ve Yenilikçilik \ 3-3
David L. Goetsch, Stanley B. Davis Kalite arayışı gerek üretim gerekse hizmet alanında faaliyet gösteren işletmeler için kaçınılmaz hale gelmiştir. Pek çok işletme hem pazarda bir yer edinmek ya da yerini sağlamlaştırmak, hem de kendi iş yapma şeklini ve sistemini iyileştirmek için kaliteyle ilişkili uygulamalara bünyesinde yer vermektedir. Bu konuda 1950'li yıllarda Dr. W. Edwards Deming tarafından ortaya atılan ve o zamandan bugüne işletmecilik ve yönetim alanında ortaya çıkan pek çok yeni kavramı bünyesine katarak genişleyen Toplam Kalite Yönetimi, kalite arayışında olan işletmelerin yararlandıkları en önemli yaklaşım olmuştur. Toplam Kalite Yönetimi tek başına bir uygulama olmaktan çok içerisinde pek çok uygulama aracını barındıran bir yönetim düşüncesidir. Bu kitabın amacı kalite konusuna yeni başlayanlar için Toplam Kalite Yönetimi düşüncesini nasıl yerleştirebileceklerine, bu yolda yararlanılan kavramları ve araçları nasıl kullanabileceklerine yönelik bir anlayış kazandırmak olduğu kadar, kalite konusunda çalışan profesyonellere de mevcut uygulamalarını iyileştirmekte kullanabilecekleri ipuçları sunmak ve kalite uygulamalarında kolaylıkla gözden kaçabilen konulara dikkatlerini çekerek daha kaliteli bir örgüte, dolayısıyla da daha yüksek bir rekabet gücüne ulaşabilmeleri konusunda yol göstermektir. Bu amaç doğrultusunda kitapta kalitenin anlamına, kapsamına, felsefesine yer verildiği kadar Toplam Kalite Yönetimi içerisinde daha kaliteli bir ürüne, hizmete ve örgüt sistemine ulaşmak ve bunu da sürekli iyileştirmek için kullanılabilecek olan araçlara da değinilmiştir.
Ali Erbaşı İnsanların hırsları, çevreye zarar vermeye ve çevreyi olabildiğince tahrip etmeye hızla devam etmektedir. İklimlerde önlenemeyen değişiklikler, artan tabiat olayları, daha çok kâr edebilmek için ucuz girdilere aşırı yönelim gibi çok çeşitli faktörler, çevreye verilen zararın boyutunu her geçen gün artırmaktadır. Ancak tüm olumsuzluklara rağmen çeşitli alanlarda çevreye zarar vermeyen yöntemler-deki arayış, az da olsa umut vericidir. Dünyada sera gazı salımının ve karbon ayak izinin her alanda azaltılmasına katkı sağlayacak ve bu sayede gelecek nesillere daha yaşanabilir yeşil bir dünya bırakabilmek için çaba sarf edecek iklimlerin oluşturulmasına ihtiyaç vardır. Bu ihtiyacın odak noktasında yer alan birimlerden biri de işletmelerdir. Kitabın ortaya çıkarılmasındaki amaç, yeşil kavramını işletme bilimi bakışıyla kuramsal ve kavramsal açıdan tüm yönleriyle ele almaktır. Kitap, yeşil kavramı ile ilgilenen tüm bilim alanlarında öğrencilerin kaynak ihtiyacını işletme bilimi perspektifiyle karşılamayı, yeşil kavramını inceleme konusu yapan araştırmacılara referans olmayı, iş dünyasının farklı sektörlerindeki yöneticilerin yeşil uygu-lamalarına yön vermeyi mümkün kılmaktadır. Kitap, yeşil kavramına ve ilişkili alanlara ilgi duyan herkese fayda sağlayacak içerikleri barındırmaktadır.
Seçil Pelin Aka, Ata Özdemirci Teknoloji ve girişimcilik, bölgesel kalkınma ve refah seviyelerini şekillendiren belirleyici güçlerdir. Bu kitap, Türkiye'nin girişimcilik serüvenini 2001-2020 yılları arasında tarihsel bir bakışla ele alıyor. Bölgesel dinamiklerin ve yerel unsurların etkisiyle şekillenen Türkiye girişimcilik ekosistemi, detaylı bir incelemeye tabi tutuluyor.
Bu çalışma, girişimcilik ekosistemlerinin bölgesel farklılıklarını ortaya çıkararak yerel bağlama uygun yol haritalarının oluşturulmasını hedefliyor. Tükiye'nin girişimcilik ekosistemi içerisinde yer alan paydaşlarla yapılan yüz yüze görüşmelerden elde edilen bulgular, ekosistemin güçlü ve zayıf yönlerini, gelişimini engelleyen faktörleri ortaya koyuyor.
Teknoloji ve kültürün buluştuğu Türkiye girişimcilik ekosistemi, benzersiz dinamikleriyle çarpıcı bir şekilde analiz ediliyor. Bu kitap, girişimcilik meraklılarına ve bölgesel kalkınma savunucularına ilham kaynağı olacak bir bakış sunuyor.
Fuat Oktay Günümüzde girişimciler, kimi zaman ekonomik kazanç sağlamak kimi zaman toplulukların karşı karşıya olduğu bir sorunu çözmek amacıyla risk alıyor ve iş dünyasının ötesinde roller üstleniyorlar. Girişimcilerin, ülkelerin kalkınmasındaki önemleri ve ağırlıkları giderek artıyor. Sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılmasında, yeni teknolojilerin kullanılması ve yenilikçi yaklaşımların geliştirilmesinin merkezinde de girişimciler yer alıyorlar. Dijitalleşmenin etkisiyle hızla ivmelenen teknolojik ilerlemenin şekillendirdiği endüstrilerde ve küresel iş ortamında, büyük bir dönüşüm yaşanıyor. Dijital teknolojiler ve girişimcilik arasındaki kesişim ve bu kesişimin yenilikçilikle doğrudan ilişkisi, araştırmacılara ve uygulayıcılara geniş araştırma fırsatları sunmaya da devam ediyor.
Türkiye'deki girişimcilerin girişimcilik davranışı özelliklerini ve teknolojiye hazır oluş düzeylerini araştırdığımız bu çalışmada, günümüz girişimcilerini yakından tanımaya çalıştık. Geleceğin megatrendleri ve küresel iş ortamının geleceğine yönelik öngörülere bakarak da geleceğin girişimcilerinin özelliklerini ortaya koyduk. Bu çalışmanın sonuçlarının, girişimcilerimizin geleceğe hazırlanması için atılacak adımların belirlenmesinde, araştırmacılara, kamu kurumlarına ve girişimcilere bir temel oluşturmasını diliyoruz.
Meltem Orhan Son zamanlarda, hızla gelişen dünyada ve Türkiye'de, kadınların çalışma hayatına büyük ölçüde katılmaları ve daha faal görev alarak girişimcilik faaliyetlerinde bulunmaları, gelişen ekonomiler için “stratejik” bir öneme sahip olmuştur.
Kadın girişimciliği, kadınların kendi kazanımlarını elde ederek ekonomik bağımsızlıklarını kazanmalarında önemli bir yol olmasıyla birlikte kadınların iş hayatına ve ülke ekonomisine büyük katkısı yadsınamaz bir gerçektir.
Kadınların toplumdaki yerlerini yükseltme, ekonomik özgürlüklerini gerçekleştirme gibi konularda, kadın girişimciliğinin etkisi oldukça büyüktür. İş dünyasında varlıklı olmanın, kullanılamayan potansiyeli aktif hâle getirmenin ve yeni iş sahaları oluşturmanın yolunun, kadın girişimciliğinin öne çıkmasından ve teşvik edilmesinden geçtiği, gerek akademik çevrede gerekse iş dünyasında ifade edilmektedir.
Yapılan çalışmalarda kadın girişimcilerin kişisel karakteristikleri; bağımsız, öz güvenli, dinamik, rekabetçi ve amaç yönelimli olarak tanımlanmaktadır. Bu açıdan kadınların ekonomik hayatta erkeklerin yanında yer almasını sağlayacak politika ve projelere öncelik verilmesi ile onları ekonomik ve sosyal gelişmeye önemli katkılar sağlayan potansiyel güç hâline getirmek mümkündür. Bununla beraber kadınların girişimcilik faaliyetlerinde önemli engellere maruz kaldıkları ve fazlaca zorlandıkları görülebilir.
Bu çalışma, girişimciliğin hız kazandığı günümüzdeki dünyada, Türkiye'de kadınların girişimcilik faaliyetlerinde karşılaştıkları engelleri ve kadın girişimcilerin yaratacakları fırsatları teorik bir düzlemde ele almayı amaçlamaktadır.
Brant Cooper, Patrick Vlaskovits - WILEY Yalın girişimciliğin ve startup'ların gelişimi, vizyon ve inovatif düşünme yeteneğine sahip bireylere bağlıdır. Girişimcilerin kazancı, yüksek büyümeyi hızlandırmaları için verileri kullanmayı öğrenerek müşteri etkileşimini artırması bakımından çok önemlidir. Bu amaçla, yalın girişimcilik alanında önemli danışmanlardan olan Brant Cooper ve Patrick Vlaskovits, bu kitabı kaleme alarak girişimciliğin inovatif yönüne vurgu yapmış ve alana katkıda bulunmuşlardır. Yazarlar bu kitapta, teknolojinin içinde ve dışında faaliyet gösteren onlarca girişimci ve startup fitma sahipleri ile görüşerek çeşitli vaka incelemelerini paylaşmışlardır.
Yeni bir girişimin oluşumunun ilk aşamalarında belirsizlik vardır. Ancak bu belirsizlik karşısında tahmin ve planlama gibi geleneksel müdahaleler artık yeterli gelmemektedir. İşte Yalın Girişim, tam da bu noktada devreye girmektedir. Bu kitapla Yalın Girişimcilere inovasyon odaklı, bilimsel verilere dayanan, test ve deneylerle ölçümlenebilir yeni bir yönetim anlayışı aktarılması amaçlanmıştır. Bu kitap vasıtasıyla girişimciler; müşterilerle nasıl iletişim kurulacağını, denemelerin nasıl gerçekleştirileceğini ve iş girişimlerinde elverişli verilerin nasıl kullanılması gerektiğini öğrenip bu doğrultuda girişimlerine inovasyon katabileceklerdir.
Bu kitap, kurumların işletme modellerine ilişkin zorlukların belirlenip bunlar üzerinde çalışılmasını sağlayacak yeni düşünme biçimleri, araçlar ve aktiviteler sunmaktadır. Startup'ın ne olduğu, bu doğrultuda vizyon, değerler ve kültürün etkileri üzerinde yeni bir vizyon vermektedir. Ayrıca inovatif bir vizyon için müşteri etkileşimi ve yalınlık, uygulanan gerçek vaka incelemeleriyle detaylandırılmıştır. Bu bakımdan Yalın Girişimci kitabının, sistemli ve inovatif bir girişimin oluşmasına rehberlik etmesi açısından okunması gerekir. Kitap sadece yeni girişimciler için değil, aynı zamanda üniversitelerde girişimcilik kültürü kapsamında da değerlendirilmesi gereken bir kaynaktır. Ayrıca, işletmelerde özellikle araştırma ve inovasyon odaklı çalışmalara önem veren şirket sahiplerinin ve yöneticilerin başvuru kitabı olarak değerlendirebilecekleri bir referans niteliği de taşımaktadır.
Abidin Kemeç, Aydın Bağdat, Buşra Kesici, Damla Yalçıner Çal, Gülaçtı Şen, Havva Nur Atalay, Müge Kınay, Recep Yücel, Remziye Terkan, Salih Aydın, Sinan Çıkmak, Şebnem Yücel, Şükrü Mustafa Kaya, Vildan Bayram, Zeynep Kabadayı Kuşçu, Zeynep Nezaket Köksal Bu kitap, akademik bir perspektiften yapay zekâ ve yönetim ilişkisini derinlemesine incelemekte ve bu alanlardaki güncel araştırmalarla okuyucuya bilimsel bir yol haritası sunmaktadır. Tam anlamıyla interdisipliner bir çalışma olan bu kitap, işletme, ekonomi, bilişim, psikoloji gibi farklı disiplinlerden gelen araştırmacılara, akademisyenlere ve öğrencilere vizyon çizecek, liderlik ve girişimcilik konularında da bilgi birikimlerine katkı koymaya yönelik tasarlanmıştır.
Kitabın içeriği, yapay zekânın işletme faaliyetlerini nasıl etkilediğini ve yönetim süreçlerini hangi yönlerde etkilediğini ele almaktadır. Veri analizi, değerlendirme, risk yönetimi, stratejik karar verme gibi önemli konular, yapay zekânın kullanımı ve sağladığı fırsatlar - tehditler üzerinden incelenmiştir. Ayrıca bu kitapta, yapay zekânın etik boyutu ve iş dünyası ile toplum arasındaki ilişkiler de ele alınmıştır. Yapay zekâ teknolojisinin kullanımıyla ortaya çıkabilecek sorunlar, gizlilik ve güvenlik endişeleri, yapay zekânın insan faktörünün yerini alması gibi konulan içeren kıymetli çalışmalarla gelecekteki yönetim süreçlerinde nasıl etkilerle karşılaşılacağı değerlendirilmiştir.
Prof. Dr. Remziye Terkan
Bayram Coşkun, Devrim Vural Yılmaz, Esen Eser, Kemal Gökhan Nalbant, Murat Aktaş, Necati Sarcan, Nesrin Özcan Akdağ, Nur Esra Bekereci, Pınar Göktaş, Senar Ziyanak, Sibel Çalışkan Ercan, Zeliha Çakıroğlu, Zeliha Tekin Birçok sektörde âdeta devrim yaratan yapay zekâ ve robotlar, okullarda artık öğretmenlik hatta yöneticilik; hastanelerde cerrahlık, hemşirelik, huzurevlerinde bakıcılık yapıyor. Ölümcül hastalıkların teşhis edilmesi, ilaç ve cihazların geliştirilmesinde muazzam imkânlar sunuyor. Büyük miktarda veriyi analiz ederek yöneticilerin daha hızlı ve kesin kararlar almasına yardımcı olacak önemli bilgiler ve avantajlar sunuyor. Bu da birçok konuda kararların çok daha hızlı ve minimum hatayla alınmasına olanak sağlıyor ve birçok sektörde verimliliği artırıyor.
Petrol, doğal gaz ve altın gibi madenlerin arama süreçlerinde kullanılan bu yapay zekâ teknolojileri, okyanusların tabanlarını, uzayın derinliklerini ve dağların içeriklerini keşfetmek ve buralarda daha önce insanoğlunun bilmediği birçok şeyi öğrenmek için kullanılıyor. Ulusal yönetimlerden yerel yönetimlere, özel sektörden okullar ve hastanelere kadar birçok kurum ve kuruluş artık yapay zekâdan yararlanarak hizmetlerini sunuyor. Büyük bir hızla gelişen ve yayılan yapay zekâ, robotik sistemler ve algoritmalar, sundukları kolaylıklar ve yararlar ile bir yandan insanları büyülüyor, diğer yandan korkutuyor. Bazı uzmanlar yapay zekânın hayatımızı giderek daha da kolaylaştırarak refahın yükselmesine neden olacağını söylerken, bazıları yapay zekâ ve robotların yakın gelecekte insanları hizmetçisi yapacağını savunuyor. Peki, hangisi doğru? Yapay zekâ insanoğlu için bir fırsat mı yoksa tehdit mi?
Cumali Yaşar, Esra Duygu Erkol, İpek Saralar-Aras, Murat Keskin, Ramazan Akan, Songül Demirkan, Şerife Büyükköse, Zehranur Yılmaz, Züleyha Afra Beder Günümüzün en heyecan verici ve hızla gelişen alanlarından olan yapay zekâ ve matematik, bilimin ve teknolojinin ilerleyişi için büyük bir öneme sahiptir. Bu kitap, bu iki büyüleyici alanın kesişimini inceleyerek, yapay zekâ ve matematik eğitiminin ne kadar önemli olduğunu vurgulamaktadır. "Yapay Zekânın Matematiği: Teori ve Uygulamalar" başlıklı bu eser, eğitimciler, araştırmacılar ve öğrenciler için tasarlanmıştır ve bu iki disiplinin derinlemesine keşfini sunmaktadır. Kitap, yapay zekâ ve matematik eğitimi alanlarında çalışan araştırmacılara, öğrencilere ve profesyonellere ilham vermek ve bilgi sunmak amacıyla hazırlanmıştır. Her bir yazar, kendi uzmanlık alanında derin bilgi ve deneyime sahiptir ve bu kitap, bu zengin bilgi birikimini sizlerle paylaşmak için bir araya getirilmiştir. Kitabın editörü Dr. İpek SARALAR-ARAS, bu alandaki çalışmalara katkı sağlamış önemli bir isimdir. Yapay zekâ ve matematik arasındaki bu ilişkiyi açıklamak için bu kitabı derlemiş ve size sunmaktan mutluluk duymaktadır. Kitap, yapay zekâ ve matematik alanlarına ilgi duyan herkese hitap etmektedir. Sizlere, bu kitabın içeriğini incelemek ve değerlendirmek için zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz. Umarız bu kitap, yapay zekâ ve matematik alanlarındaki çalışmalarınıza yeni perspektifler sunar ve ilham verir. Bu kitap, yapay zekâ ve matematik alanındaki bilgiye dair kapsamlı bir kaynak olacaktır.
Faruk Malhan Yaratıcı düşünce, yaşam kültürüne tasarım gözünden bakan bir varoluştur. İfade etmek için değil, ifade bulmak adınadır. Nesnel temellerden ötede, nesnenin maddi yapısından arınıp kullanıcısında anlam bulması üzerinedir. Nesnelliğin uçup öznelliğin kalıcılığı üzerinedir. Sözlüğünde bellek, lütuf, zarafet, inayet, haz, esin vardır. Şimdi dünya daralıyor aileye, düşüncelere, duygulara, bedene dönüş kutlanıyor, yaşam uzuyor, değer kazanıyor.
Düşünmek, düşler kurmak, tasarlamak genç zihnin en bereketli seyridir. Genç bireyler bedenlerine, duygularına, düşüncelerine hitap eden bütünsellikleri sade yaratıcı düşüncenin, toplumcu yaratıcılığın çatısının altında arayabilirler. Varlıkları yaşamın anlamı üzerine gelişmeye hazırdır, yeter ki ışık tutulsun. Varoluşun temsili, yaratıcı düşüncelerde canlanabilir; yaratıcı düşünceler, nesnel varoluşun temsiline, ayırt ediciliği ile öznel temsile kavuştukça huzura, birey ve toplum olarak onurlu yaşama yaklaşılmış olacaktır. Bu ayrım bireye ve topluma özgün varoluşlarını gerçekleştirme, gelişmeler yapabilme olanaklarını verecektir.
Dünyada yaratıcı düşünce alanlarının olduğunu, her yaratıcı düşüncenin içinde kocaman dünyalar olduğunu tanıtmalıyız!
David BURKUS, Josseybas Mitler, bazı gizemli olayların neden gerçekleştiğini açıklamak veya nasıl davranmamız ve düşünmemiz gerektiğini doğrulamak amacıyla ortaya çıkan ve nesilden nesile aktarılan hikâyelerdir. Kültürler, etraflarındaki dünyayı açıklamak için mevcut bilgilerden faydalanamadıklarında mitler üretirler. Pek çok insanın yaratıcı olmakla ilgili yanlış inançları vardır. Bu yanlış inanç nedeniyle de yaratıcılıklarını tam olarak kullanamazlar. Yaratıcı bireylerin ve firmaların başarıları üzerindeki en son araştırmalardan biri bu kitabın yazarı David Burks'e aittir.
Elinizdeki bu kitap, yaratıcılık ile ilgili sahip olabileceğimiz yanlış fikirler ve gerçekler ile bizleri yüzleştirip, en iyi fikir ve projeleri, araştırma ve programları bulmak için bizlere pratik bir yöntem sunmaktadır. Özellikle, birçok kişinin ya da organizasyonun yaygın olarak kullandığı 10 yanlış yaratıcılık efsanesinin üzerinde durarak yeni bir sistem önermektedir. Kitapta, tamamıyla yenilikçi stratejileri tasarlayabilmek için yaratıcılık hakkındaki yanlış efsaneleri dolayısıyla da ön yargıları nasıl ortadan kaldırabileceğimiz konusunda cesur fikirler sunulmaktadır. Ayrıca kitap, yaratıcılığın ilham alınarak, bazen tesadüfi gerçekleştiğine ve biraz da şansa bağlı kalındığına dair fikirlerimizi değiştirecek bir kitaptır. Bunun için, özellikle pek çok gence yön veren kişilerin okuması gereken bir kitap konumundadır; gerek büyük gerekse küçük şirketlerde fark oluşturmak isteyen bireyler ve yöneticiler için el kitabı niteliğindedir.
Günümüzde rekabetçi küresel pazarlarda ve ortamlarda kaliteli, hızlı, ihtiyaçlara yönelik yenilikçi ürünler, hizmetler veya süreçler sunmak kaçınılmazdır. Bir diğer anlamda, yenilikçiliğe odaklı yüksek değer oluşturan işler için bizlerden yaratıcı olmamız, yeni ve kullanışlı fikirler geliştirmemiz beklenmektedir. Yenilikçi fikirlerin ortaya çıkması şansa bırakılamaz.
Yaratıcılık ile ilgili ilk dar boğaz, toplumların oluşturduğu mitler ile karşı karşıya kalınmasıdır. Mitlerin ortadan kaldırılacağı yenilikçi fikirler üretmek için kullanılabilecek, bilimsel açıdan kanıtlanmış bir yaratıcılık modeline ihtiyaç vardır. Müthiş fikirler üretmek için bir dış güç inancına bel bağlamak zorunda değiliz. İhtiyacımız olan her şeye zaten kendi içimizde sahibiz. Akıcı bir üslupla ve örneklerle anlatılan bu kitapta, yaratıcılığın efsaneleri, yenilikçiliğe götüren süreçlerin üzerindeki sır perdelerini aralamaktadır.
David Burks, Yaratıcılık Mitleri adlı bu kitabında yenilikçiliği tetikleyen inanışların, engellerin ve güçlerin gizemini çözmeye yardımcı oluyor. Kitap boyunca, her bölümde bilimsel açıdan konuyu destekleyecek farklı örnekler bulabilirsiniz. Yenilik çalışmalarını geliştirmek isteyen herkes için Yaratıcılık Mitleri yeni fikirler bulmak açısından mutlaka okunması gereken önemli bir kitap.
Ebru Öztürk Köse Yeni dijital teknolojiler yaygınlaşarak iş süreçlerini ve uygulamalarını yeniden tanımlamaktadır. Yeni dijital teknolojilere olan ilginin artmasıyla birlikte dijital inovasyon ve dijital girişimcilik kavramları popüler hâle gelmiştir. Ancak mevcut literatürde, kavramsal
örtüşme ve çok az tanımsal fikir birliğine yol açan farklı kavramlar ortaya çıkmıştır. Bu kavramların inovasyon yönetimi içinde nasıl kullanıldığını anlamak için bu kitap çalışması dijital inovasyon, dijital dönüşüm, dijital girişimcilik ve dijital akademik girişimcilik konularını derinlemesine incelemektedir. Dört bölümden oluşan bu kitap çalışması, dijital inovasyon ve dijital girişimcilik faaliyetlerini değerlendirip, gelişmekte olan ülkelerdeki durumu anlamaya çalışarak mevcut literatüre katkı sağlamayı hedeflemektedir.
Ufuk Durna Bu çalışmanın temel amacı; günümüzdeki yoğun rekabet ortamında önde olabilmek için yeteneklerin geliştirilmesi çerçevesinde, işletmelerimize yeni yaklaşım ve stratejiler sunmak, oldukça karmaşık ve belirsiz hale gelen pazarlarda başarıları olabilmek için gereken ip uçlarını ve kritik unsurları belirlemek ve bu yönde işletmelerimize çağın gereklerine daha uygun hale getirebilmektir...
Gökçe Akdemir Ömür "Bütün başarılı girişimcilerin ortak noktası belirli bir kişilik değil sistemli inovasyona olan bağlılıklarıdır."
Peter Drucker

21. yüzyılda enformasyon teknolojilerindeki gelişmeler ve dijitalleşmenin yaygınlaşmasındaki artan ivme, örgütleri belirsizliğin hâkim olduğu doğrusal olmayan karmaşık sistemlerdeki hiper rekabet koşullarıyla mücadele eden yenilikçi aktörlere dönüştürmektedir. Bu yenilikçi aktörlerin mevcudu muhafaza etme ve sürdürülebilir rekabet avantajını koruma çabaları; proaktif stratejiler geliştirmeye, değer yaratan yeni yönetsel araçlara odaklanmaya, girişimci zihniyeti yansıtan eylemlerde bulunmaya, keşfedici ve fark yaratıcı yetenekler geliştirmeye yönlendirmektedir. Tüm bunlar, yenilikçi örgütlerin, inovasyonu katma değer yaratan önemli bir unsur olarak değerlendirmesine zemin hazırlamaktadır.
Yenilikçi örgütlerde inovasyon ile hedeflenen amaçlara ulaşma sürecinde; yapı, strateji ve kültür arasındaki etkileşimin belirleyici rol üstlendiği bilinmektedir. Bu bağlamda P. Drucker'ın inovasyona yönelik söylemini destekler nitelikteki çıkarsamayla sürdürülebilir inovasyon kültürünün örgütte içselleşmesinin, tüm birimlerin ve çalışanların eş zamanlı katılımıyla gerçekleşen sistemli bir inovasyon yönetim sürecinin yürütülmesine bağlı olduğu kanısına ulaşmak mümkün olmaktadır. Dolayısıyla yenilikçi örgütlerde inovasyonun katalizör rolünü güçlendiren unsurların neler olduğuna yönelik cevaplar, yenilikçi örgütlerin başarı reçetelerindeki değişkenlerin ve parametrelerin tanımlanması açısından her zaman önemini koruyacaktır. Söz konusu arayışlara ışık tutması açısından bu kitabın; yenilikçi örgüt karakteristiklerinin tanımlanmasına, inovasyon yönetim süreci ile inovasyon dinamikleri arasındaki etkileşimin saptanmasına ve inovasyon performansının ölçülebilir metrikler ile sorgulanmasına yönelik ilgili alana çok boyutlu katkı sağlaması amaçlanmaktadır.
Aliye Aslı Sonsuz, Duygu Erten, Emin Sertaç Arı, Erkan Turan Demirel, Erman Gedikli, Erol Demir, Esra Baytören, Gökhan Aydın, Gözde Yeşilaydın, Mustafa Fedai Çavuş, Yasemin Hancıoğlu, Yeşim Tanrıvermiş Yeşil düşüncenin nasıl oluştuğu, yeşil yönetim fonksiyonlarının neler olduğu, kurumsal iletişimde yeşil yaklaşımın önemi, yeşil yaklaşımla işletmelerde etik ve sosyal sorumluluk anlayışının ne yönde evrildiği, dünyada bir adım önde olmak isteyen ülkeler ve işletmelerin ele aldığı inovasyon kavramının ötesinde yeşil inovasyonla ne anlatılmak istendiği, teknolojik gelişmelerin ve bilgi toplumuna geçişle birlikte yeşil bilişim ve yeşil ekonomi, kitabımızın ana konularını oluşturmaktadır.
Yeşil bakış açısı ve ülkemizde bu yaklaşımı önemseyen işletme örneklerinin de yer aldığı bölümler ile farkındalığı yaygınlaştırmak hedeflenmektedir. Bu bağlamda kitabımızın Türkçe literatüre önemli bir katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Atik Kulaklı, Ayşe Ümit Gökdeniz, Cihat Kartal, Derya Öcal, Derya Yücel, Dilek Dönmez Polat, Duygu Hıdıroğlu, Erhan Kılınç, Fatih Sünbül, Ferda Özer, Gökçe Akdemir Ömür, Gönül Gül Ekşi, Gönül Konakay, Gözde Mert, Hasret Çomak, Haydar Ateş, Mahmut Tekin, Mehmet Bağış, Muhsin Halis, Mustafa Taşlıyan, Nesrin Şalvarcı Türeli, Özdal Koyuncuoğlu, Pınar Göktaş, Recep Yücel, Semra Birgün, Senem Nart, Sima Nart, Şebnem Aslan, Tuba Bıyıkbeyi, Veclal Gündüz, Vildan Durmaz, Volkan Işık, Zeliha Tekin, Zeyyat Sabuncuoğlu Evrende sonsuz sayıdaki yıldızlar ve gezegenler içinde milyarlarca yılda oluşan benzersiz ve olağanüstü güzellikleriyle dünyamız, üzerinde yaşayan canlılara sunulmuş özel bir armağandır. Böylesine güzel bir yerde yaşamak ve bu yaşamın sürdürülebilirliğini sağlamak, yaşadığımız evimiz olan doğaya “saygı duyan” davranış sergileyerek ve onu severek yeşil yönetimle doğa dostu işler yapmanın keyfini ve mutluluğunu yaşayarak mümkün olabilecektir.
Yeşil Yönetim, artan “küresel sürdürülemezlik” tehdidinin farkına varılarak insanın kendisinin hayatta kalmasının ancak diğer canlı ve cansız varlıkların yaşamıyla ilgili olduğunu kabul eden; iş, işlem ve süreçlerin yönetimidir. Bilim olarak Yeşil Yönetim; çevre yönetimi ve çevre yönetim sistemleri ve çevre standartlarıyla çevreyi iyileştirme yollarını ve iş performansı buna göre tasarlamayı ve uygulamayı sağlamaktadır. Sanat olarak Yeşil Yönetim; yeşili yaşamanın duygu ve düşüncesiyle yeşil işletmelerde kullanılacak olan tasarım ve uygulamalardır.
Bu kitapta, çeşitli alanlarda çalışan değerli akademisyenlerce Yeşil Yönetim başlığı altında; Yeşilin Felsefesi ve Yönetimi, Yeşil Örgüt Yönetimi ve İK, Muhasebe, Bankacılık ve Girişimcilik, Ekonomi, İnovasyon, Teknoloji ve Lojistik, Hastane ve Standartlar, Sürdürülebilirlik ve Üniversite, Çevre ve Enerji konuları kavramsal çerçeve, örnekler bağlamında tartışma olarak incelenmiştir.
Mavi gezegende yeşili yaşamanın sevinci, mutluluğu, her insan için artık her şeyden çok daha değerli olmuştur. Bu kitap size yeşil yönetim uygulamalarıyla yeşili yaşama sevincine dönüştüren “yaşanabilir bir dünya” örnekleri sunuyor.
Ahmet Erkasap, Ayşenur Balcılar, Berna Aksoy Özcan, Canan Baysal, Ebru Bilgen Kocatürk, Elif Üler, İ.İlhan Hatipoğlu, İhsan Aktaş, İlkay Eraslan, Serap İncaz, Şerif Dilek, Tarkan Çakır, Yasemin Çiçekçisoy Kaya, Zakir Avşar, Zeki Çetin Son yıllarda karşı karşıya kaldığımız ve tüm insanlığı derinden etkileyen küresel ısınma ve buna bağlı olarak oluşan iklim krizi, son yüz elli yılın sosyoekonomik pratiklerinin ne denli yanlış olduğunu göstermesi bakımından oldukça önemlidir. Dünyada sınırsız, bitip tükenmez gibi düşündüğümüz pek çok kaynağın, hammaddenin aslında ne kadar hızlı bir şekilde yok olabileceğini ve canlı yaşamlarını da aynı şekilde etkileyebileceğini, yaşadığımız iklim krizi ile artık net bir şekilde görüyoruz. İnsan, kalkınma ve gelişmişlik adına attığı her adımda yegâne yaşam alanı olan dünyayı geri dönülmez felaketlerin yaşandığı bir yer olmanın eşiğine biraz daha yaklaştırdı. Küresel ısınma, biyolojik çeşitliliğin azalması, ekolojik istikrarsızlık, iklim değişikliği ve çevre kirliliği gibi küresel sorunlar artık hepimizin yüzleşmesi gereken bir noktaya geldi. Sürekli artan dünya nüfusu, buna bağlı olarak ortaya çıkan ve küreselleşen çevre sorunları sürdürülebilir bir yaşam ve dünyamızın geleceği adına tüm insanlığı daha sorumlu ve bilinçli davranmaya mecbur bırakmaktadır. Bu nedenledir ki dünyanın ve insanlığın geleceği için üstlendiğimiz yükümlülükler her alanda bizleri yeşil bir duyarlılığa sevk etmektedir. Bu anlamda karşımıza çıkan önemli kavramlardan birisi “yeşil yönetim”dir. Bu kavram, gelecek nesillerin ekonomik krizlere ve çevresel risklere maruz kalmadan, bireylerin refah seviyesini yükselteceği, sosyal eşitliği sağlayabileceği bir dünyayı işaret etmektedir.
Mehmet Altınöz Yetenek yönetimi, işletmelerin farklılık ve yenilikçilik ihtiyaçlarını karşılamada, başvurabilecekleri en etkili çözüm yollarından birisi olarak görülmektedir. Son yıllarda yetenek yönetimi, çoğu işletmenin insan kaynakları bölümlerinin temel başarı faktörleri içerisindeki yerini almaya başlamıştır. Bu yönüyle, yetenekli çalışanları işletmelerine kazandırmak isteyen yöneticiler arasındaki rekabet, her geçen gün daha da artmaktadır. Günümüz işletmeleri başarılarını sürdürmek için, donanımlı ve analitik özelliklere sahip yetenekli çalışanları istihdam etmek istemektedirler. Bu anlayış içerisinde işletmeler donanımlı insanlar yetiştirmekte, ancak iş yaşamının çekici teklifleri karşısında çalışanlar başka işletmelere yönelmektedirler. İşletmelerin, başarılarını sürdürebilmek için yetenekli çalışanları işe almalarının ötesinde, yetenekli çalışanları ellerinde tutma konusunda başarılı olmaları gerekmektedir.
Bu kitap işletmelerin, yetenek yönetimini etkili hâle getirmek için istihdam etme, elde tutma, eğitim ve geliştirme, yetenek denetimleri, kariyer ve yedekleme planlaması, performans değerlendirme ve ödüllendirme gibi uygulamalar içinde olmalarını sağlamaktadır.
Evrim Mayatürk Akyol Rekabetin yoğun olduğu global dünyada sadece “ne yapıldığı”nın değil, aynı zamanda “nasıl yapıldığı”nın önem kazanması, diğer bir deyişle üstün performans sahibi bir çalışanı ortalama performans sahibi bir çalışandan ayıran özelliklere odaklanılması, yetkinlik olgusunun dikkat çekmesinde itici güç olmuştur. Bu doğrultuda işletmeler, oldukça geniş bir platformda yer bulabilecek yetkinlikleri farklı insan kaynakları işlevlerini geliştirmekte de kullanabilmektedir.
Söz konusu işlevlerden yetkinliğe dayalı performans yönetiminin, mevcut başarı için gereken davranışlarla sınırlı kalmayıp aynı zamanda çalışanları gelecekteki görevlere de hazırlaması, çalışanların kendilerinden beklenenleri aşabilmesini mümkün kılması önemli noktaları teşkil etmektedir. Bunun yanı sıra yetkinliklerin saptanması ve geliştirilmesi konusunda gösterilecek çaba, yalnızca çalışanın değil, aynı zamanda örgütün de yüksek performansa ulaşması için atılacak ciddi bir adımdır.
Yetkinlik ve yetkinliğe dayalı performans yönetimi konularını gerek teorik olarak gerekse gerçekleştirilen bir araştırma ile tanıtmayı hedefleyen bu kitap ile hem akademisyenlere hem de uygulamacılara faydalı olabilmek amaçlanmaktadır.
Abdullah Altun, Abdullah Kürşat Merter, Aslı Çillioğlu Karademir, Ceren Çubukçu Çerasi, Farid Huseynov, Gökhan Özer, Halit Yanıkkaya, Hülya Türkcan, Hüseyin İnce, Özel Sebetci, Saadet Karakuş, Salih Zeki İmamoğlu, Selçuk Balı, Sena Esin İmamoğlu, Serhat Erat, Ufuk Karadavut, Veciye Taşcı, Volkan Polat, Yavuz Selim Balcıoğlu, Yunus Kaymaz Yapay zekâ, her alanda çığır açan bir teknoloji olmakla birlikte hızla gelişmeye devam etmektedir. Sunduğu avantajlarla tüm toplumda derin etkiler yaratmakta, işletmelerin değer yaratma biçimlerini ve kapasitelerini yeniden şekillendirmektedir.
Avantajları ve potansiyel etkileri henüz tam olarak anlaşılamamış olan yapay zekâ ile ilgili ortak bir kanıya ulaşılamamıştır. Hem faydalı olduğunu ve hem de tehlike yaratabileceğini savunanlar mevcuttur. Bu karşıt görüşler, yapay zekâ ile ilgili daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunun bir göstergesidir.
Yapay zekânın işletmeler için sunduğu fırsatlar, sınırlılıkları ve kullanım alanlarını açık ve net bir şekilde ortaya koymanın yapay zekâya yönelik yaklaşımın derinleşmesine ve ondan fayda sağlamaya yönelik adımlar atılmasına katkı sunacağı açıktır.
Bu kitap, yapay zekânın "akıllı" bir araç olarak işletmelerdeki etkilerine yönelik büyük resmi ortaya koymakta, ayrıntılı ve kapsamlı bir bakış açısı sunmaktadır. Böylece hem işletme yöneticileri için bir başucu kitabı özelliği taşımakta hem de ilgili literatüre katkı sunmaktadır.

Özlem Çetinkaya Bozkurt - Adnan Kalkan - Ecir Uğur Küçüksille - Gönül İpek Alkan - Ali Apalı - Alper Aytekin - Onur Doğan - Melike Şişeci Çeşmeli - Nil Esra Dal - İhsan Pençe - Hakan Tunç Farklı uzmanlıklara sahip çoğu genç ve farklı üniversitelerde görev yapan akademisyenler tarafından Yönetim Bilişim Sistemleri disiplini alanına en azından kavramsal ve uygulamalı örnekleriyle farkındalık yaratmak üzere hazırlanan bu kitabın amacı, hedef kitleye yönetim bilişim sistemleri ile ilgili kavram, sistem, işlev ve uygulamalar konusunda bilgi kazandırmaktır.
Bu kitap, üç ana bölümden oluşmaktadır. Birinci ana bölüm, yönetim bilişim sisteminin temelleri ve kavramlar üzerine hazırlanmış olup genel bir giriş niteliğindedir. İkinci ana bölüm; pazarlama, üretim, muhasebe, finans ve insan kaynakları bilgi sistemleri alt başlıklarında işletme içi bilişim sistemlerine odaklanmaktadır. Üçüncü bölüm; uygulamalar başlığı altında veri madenciliği, büyük veri, iş zekâsı ile uluslararası ticaret bilgi sistemlerini içermektedir. Bu eseri yapıcı eleştirileri ile geliştirecek olan tüm okuyuculara teşekkür eder, konuya ilgi duyanlara faydalı olmasını dileriz.
Kenneth C. Laudon, Jane P. Laudon Bu kitap, günümüz işletmelerinin kurumsal hedeflerine ulaşabilmek için enformasyon teknolojilerini ve sistemlerini nasıl kullandıklarına dair derinlemesine bir bakışa sahip olmak isteyenler için yazılmıştır.
Enformasyon sistemleri, faaliyetlerde mükemmelliğe ulaşmak, yeni ürün ve hizmetler geliştirmek, karar alma sürecini etkinleştirmek ve rekabet avantajı elde etmek için işletme yöneticilerinin kullanabilecekleri temel araçlardan birisidir.
Okuyucular; bu kitapta, günümüz işletmeleri tarafından kullanılan enformasyon sistemlerine ilişkin en çarpıcı güncel örnekleri de bulabileceklerdir.
Ahu Tuğba Karabulut, Aslı Aybars, Burcu Aydın Küçük, Büşra Müceldili, Emel Esen, Esin Benhür Aktürk, Gaye Berna Agun Poyrazoğlu, Gözde Yangınlar, Hazel Agun, Mehtap Öner, Mert Aydoğan, Merve Çelik, Metin Danış, Mine Gündoğdu, Murat Adil Salepçioğlu, Murat Çemberci, Mübeyyen Tepe Küçükoğlu, Nazlı Ece Bulgur, Nurgün Bal, Pınar Başar, Sabiha Bura Kelek, Sabri Öz, Selin Karaca Varinlioğlu, Şayan Berber, Yasemin Bal, Teknolojik ve dijital dönüşümle birlikte yönetim anlayışında da çok önemli değişimler meydana gelmiştir. Eserde, yönetimde iletişim tüm yönleriyle incelenmiştir. Liderlikten çeşitlilik yönetimine, inovasyondan etiğe kadar pek çok önemli konu ele alınmıştır. Okurlarına faydalı olması dileğiyle...
Stephen P. Robbins, David A. Decenzo, Mary Coulter Bu kitap, geleceğin yöneticileri olan öğrencilere, becerilerini pekiştirmek isteyen profesyonellere ve yenilenme gereksinimi hisseden deneyimli yöneticilere yönetimin satır başlarını bütüncül bir yaklaşımla sunmaktadır.
İş dünyasının gerçeklerinin yönetsel kavramlarla ilişkilendirilerek ele alınması, bunların günlük hayatta karşılaşan sorunları gidermede nasıl kullanılacağına değinilmesi kitabın işlevselliğini artırmaktadır. Medyada gündem oluşturan örnek olaylar, bölümlerin içerisine yerleştirilmiş olan resimli örnekler, uygulamalara ilişkin verilen istatistiksel bilgiler konuları anlaşılır kılmaktadır. Bölüm sonlarında verilen bölüm özeti ve bölüme ilişkin sorular, konuların özümsenmesine destek olmaktadır.
Kitabın son kısmında, anlatılan konulara ilişkin sunulan kişisel beceri düzeylerinin saptanmasına yönelik ölçeklerin okuyucuların kendilerini değerlendirmesine yardımcı olacağı düşünülmektedir. Okuyuculara yönelik hazırlanan zengin içerikli öneriler yönetim becerilerinin geliştirilmesine önemli katkı sağlayacaktır.
Türkçe’ye çevrilirken, akıcı dili ve sürükleyiciliği özenle muhafaza edilmeye çalışılan Yönetimin Esasları, akademi dünyası açısından referans kitabı niteliği taşımakla birlikte, öğrenciler ve uygulamacılar için de önemli bir yol göstericidir.
Ahmet Selim Kartal, Emirhan Yetiş, Gökhan Demirarslan, Halil Erman, Hayrettin Sağıncı, Merve Paçacı, Mikail Kara, Murat Ak, Seval Türk İşletme bilimi; girişimciler tarafından mal veya hizmet üretiminden kâr elde etme amacıyla kurulan örgütsel yapıların; gerekli hammadde veya ara malları bir araya getirerek üretim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi, üretilen mal ve hizmetlerin pazarlanması, muhasebe işlemleri, örgütlenme, finansman, büyüme, yönetim, lojistik, tedarik ve depolama işlemleri, IKY, bilişim sistemlerinin kullanımı, halkla ilişkiler, sendikalaşma, iş etiği ve performans ile birlikte araştırma geliştirme ve inovasyon süreçlerinin izlenmesi gibi birçok fonksiyonu bir arada inceleyen sosyal bir bilimdir. Öte yandan bilim ve teknolojideki gelişim sürecinin, daha önce tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar hızlı ve yaygın olduğu günümüz dünyasında Z kuşağı da işletmelerin çalışma şeklini ve yapısını etkiler hâle gelmiştir. Bu bağlamda bu eser; klasik işletme kitaplarının aksine, konularını Z kuşağının bakış açısından ele almakta olup her bölümde yer alan örnek olaylar ile yeni nesil öğrencilerin ve hocaların paradigmalarına uygun bir nitelik sergilemektedir. Bu bağlamda her bir bölümün; alanında uzman hocalarımız ve Z kuşağı perspektifini yansıtan yetkin öğrencilerimiz tarafından hazırlandığı bu eser; özellikle yeni nesil öğrencilerimizin ve hocalarımızın beklentilerini inşallah fazlasıyla karşılayacaktır.