Fen ve Matematik \ 13-13
İsmail Yılmaz Olasılık kullanılarak değişkenler arasındaki ilişki belirlenebilir; gerçek yapay zekâ, yeni ve farklı elektronik teknolojileri ve yeni enformasyon teorileri geliştirilebilir, dilimizi daha iyi anlayabilir, insanla makina arasında iletişim kurabiliriz. Genetiği daha iyi anlayabilir; genetik hastalıkların teşhis ve tedavisi, yapay biyolojik sistemler geliştirilebilir, “atom, molekül ve çekirdek” enerjileri kesin bir şekilde hesaplanabilir ve insanın öğrenmesine uygun değerlendirme yöntemleri geliştirilebilir.
İhtimal ile olasılık anlamlandırılabilir. Olasılık bize çok farklı konularda bilgi verebilmesine karşılık, bu bilgilerin anlamlandırılmasında ihtimale gereksinim duyulabilir. Olasılık bilgilerimizin anlamlandırılmasında olan simetrik olasılıkların, olması gereken simetrik olasılık veya olasılık dağılım sayısına oranı kullanılabilir.
Olasılığın tamamı bağımsız olasılıkla açıklanabilir. Fakat olasılığa getirilecek belirli sınırlamalarla, daha iyi anlaşılabilmesi ve daha verimli kullanılabilmesi sağlanabilir. Bunun için VDOİHİ'nin olasılık bölümlerinde; durum, olay ve durumların olaylara dağılımlarında belirli sınırlamalarla olasılık dağılımları incelenecektir. VDOİHİ'nin ihtimal bölümlerinde ise olan simetrik olasılıkların olması gereken simetrik olasılıklara veya olasılık dağılım sayısına oranı incelenecektir.
VDOİHİ Bağımlı Olasılıkta; durum sayısı olay sayısına eşit, durum sayısı olay sayısından büyük ve çoklu durumlu seçimlerin farklı dizilimli ve farklı dizilimsiz olasılık dağılımları incelenmektedir. Farklı dizilimli ve farklı dizilimsiz dağılımların; simetrik, dikey simetrik, tek simetrik, bir olay için bir durumun tek simetrik, simetrinin başladığı duruma göre simetrik, dağılımın başladığı duruma göre (farklı dizilimsiz dağılımlarda) simetrik olasılıkların eşitlik ve tanımları verilmektedir. Ayrıca seçilebilecek olayların simetrik olasılıklarının, simetrinin ve dağılımın başladığı durumlara göre eşitlik ve tanımları verilmektedir. Bu kitabın örnek, soru ve problemlerinde olasılık; değişkenler arasındaki ilişki belirleme, dilimizi daha iyi anlama, genetiği daha iyi anlama, genetik hastalıkların teşhis ve tedavileriyle ilişkilendirilmiştir.
İsmail Yılmaz VDOİHİ Bağımlı Olasılık Soru Problem ve İspat Çözümleri kitabında bağımlı olasılığın, farklı dizilimli ve farklı dizilimsiz dağılımlarının; durum sayısı olay sayısına eşit, durum sayısı olay sayısından büyük ve çoklu durumlu seçim bölümlerinin soru, problem ve ispatlarının çözümleri verilmektedir.
İsmail Yılmaz Seçilmiş İlk, Yenilik ve Zarurilikler
Yazar doktora tez çalışmasına kadar dijital makinalarla sayısallaştırılabilen fakat insan tarafından sayısallaştırılamayan verileri, anlamlı en küçük parça (akp)’larına ayırıp skorlandırarak, sayısallaştırma problemini çözmüştür. Anlamlı en küçük parçaların Türkçe kısaltmasını matematiğin tarihinde bir ilk olarak, olasılığın birimlendirilebilir olmasından dolayı, olasılığın birimini akp olarak belirlemiştir. Matematiğinin başlangıcı olasılık olan tüm bağımlı değişkenlerde olabileceği gibi aynı zamanda enformasyonunda temeli olasılık olduğundan, enformasyon içeriğinin de doğal birimi akp’dir.
Verilerin objektif lojik semplisitede sayısallaştırılmasıyla Veri Değişkenleri Olasılık ve İhtimal Hesaplama İstatistiği (VDOİHİ) geliştirilmeye başlanmıştır. Doktora tezinin nitel verilerini, bir ilk olarak, -1, 0, 1 skorlarıyla sayısallaştırarak iki tabanlı olasılığı sınıflandırıp; pozitif, negatif (ve negatiflerdeki pozitif skorlar için ayrıca eşitlik tanımlaması yapılıp), ilişkisiz ve sıfır skor aşamalarında değerlendirme yöntemi geliştirmiştir. Bu yöntemin tüm kavramlarının; tanım ve formülleriyle sınırları belirlenip, kendi içinde tam bir matematiği geliştirilip, uygulamalarla veri elde edilmiş, verilerin hem değerlendirmeleri hem de bulguların sözel ifadelerini veren yazılım paket programı yapılarak, bir disiplinin tüm yönleri yazar tarafından gerçekleştirilerek doktorasını bilim tarihinde yine bir ilk ile tamamlamıştır. Nitel verilerden elde edilebilecek bulguların sözel ifadelerini veren yazılım paket programı gerçek ve olması gereken yapay zekanın ilk örneğidir.
Yazar doktora tez çalışmasında bireyler için bilimsel bilginin; prosedürel bilgi (kurallı bilgi), dekleratif bilgi (anlam bilgisi) ve matematik mantık yapılarını, uygun ölçme aracı ve diğer çalışmalarında bilimsel bilginin; enformasyon ve semiotik yapılarını, ölçme araçları için madde tekniği olarak tanımlayıp, değerlendirme yöntemleri belirginleştirilerek, eğitimde ölçme ve değerlendirme için beş yeni boyut aktiflenmiştir. Ölçme ve değerlendirmeye aktif ve pasif değerlendirme tanımlaması yapılarak, matematiği geliştirilmiş ve geliştirilmeye devam edilmektedir. Yazar yaptığı çalışmalarda Problem Çözüm Tekniklerini (PÇT) aktifleyerek; verilenler-istenilenler (Vİ), serbest cisim diyagramı/çizim (SCD), tanım, formül ve işlem aşamalarıyla, eğitimde ölçme ve değerlendirmede beş boyut daha aktiflemiştir. PÇT yönteminin aşamalarını bilgi düzeyi, çözümlerin sonucunu da başarı düzeyi olarak tanımlayıp, ölçme ve değerlendirme için iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Sınıflandırılmış iki tabanlı olasılık yönteminin aşamaları ve negatiflerdeki pozitiflerle, ölçme ve değerlendirmeye beş yeni boyut daha kazandırılmıştır. Verilerin Shannon eşitliği ve VDOİHİ’de verilen olasılık-ihtimal eşitlikleriyle değerlendirmesini bilgi merkezli, matematiksel fonksiyonlarla (lineer, kuvvet, trigonometri “sin, cos, tan, cot, sinh, cosh, tanh, coth”, ln, log, eksponansiyel v.d.) değerlendirmeyi ise birey merkezli değerlendirme sınırlandırması getirerek, değerlendirmeye iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Ayrıca değerlendirme için a/b+c/d ve (a+c)/(b+d) matematiksel işlemlerin değerlendirme için anlam ve sonuç farklılıklarını, değerlendirme için aktifleyerek, değerlendirmeye iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Böylece eğitimde bireyler için yapılabilecek ölçme ve değerlendirmeye; PÇT aşamaları 5×5, yine PÇT’nin bilgi ve başarı düzeylerinin 2×2, sınıflandırılmış iki tabanlı olasılık yöntemi 5×5, bilgi ve birey merkezli ölçme ve değerlendirmeyle 2×2, matematiksel işlem farklılıklarıyla 2×2 olmak üzere eğitimde ölçme ve değerlendirmeye bu boyutların değerlendirmede çarpımı gerektiğinden 40.000 yeni boyut kazandırmıştır. Bu boyutlara yukarıda verilen matematiksel fonksiyonlarında dahil edilmesiyle en az (13×13) 6.760.000 yeni boyutun primitif düzeyde ölçme ve değerlendirmeye katılabilmesinin yolu yazar tarafından açılmış olmasına karşılık, günümüze kadar yukarıda bahsedilen boyutların ilgi düzeyinde, eğitimde ölçme ve değerlendirme, tek boyuttan öte (lineer değerlendirme) geçirilememiştir. Bu noktadan sonra, ölçme ve değerlendirmeye fark istatistiğiyle boyut kazandırılabilmiştir, bu boyutlarında hem ihtimallerden çıkarılacak yeni boyutlar hem de ihtimallerin fark istatistiğinden türetilebilecek boyutların yanında güdük kalacağı kesin! Ölçme ve değerlendirmeye yeni boyutlar kazandırılmasının en önemli amaçları; beynin öğrenme yapısının kesin bir şekilde belirlenebilmesi ve öğretim süreçlerinin bilimsel bir şekilde yapılandırılabilmesidir. Beyinle ilgili VDOİHİ Bağımlı Olasılık Cilt 1’in giriş bölümünde verilenlerin genişletilmesine ileride devam edilecektir. Fakat öğretim süreçlerinin teorik öngörülerle ve/veya insanın yaradılışına uyma olasılığı son derece düşük doğrusal matematiksel işlemlerle ilişkili değerlendirmelerle yapılandırılması yazar tarafından insanlığa ihanet olarak görüldüğünden, doğru verilerle eğitimin bilimsel niteliklerde yapılandırılabilmesi için eğitimde ölçme ve değerlendirmeye yeni boyutlar kazandırılmaktadır.
Günümüze kadar yaşayan dillere 10 kavram bile kazandırabilen hemen hemen yokken, yayınlanan VDOİHİ ciltlerinde (cilt 1, 2.1.1, 2.2.1, 2.3.1 ve 2.3.2) yaklaşık 1000 kavram Türkçeye kazandırılarak ciltlerin dizinlerinde verilmiştir. Bu kavramların tüm sınırları belirlenip, açık ve anlaşılır tanımlarıyla birlikte eşitlikleri de verilmiştir. Bu düzeyde yani bilimsel düzeyde, bilime kavramlar Türkçe olarak kazandırılmıştır. Yayınlanacak VDOİHİ’lerde bilime Türkçe kazandırılacak kavramların on binler düzeyinde olacağı öngörülmektedir.
VDOİHİ’de verilen eşitlikler aynı zamanda dillerinde eşitlikleridir. Türkçe ve İngilizcenin olasılık yapıları VDOİHİ’de belirlenerek, formüllerin dillere (ağırlıklı Türkçe) uygulamalarıyla hem dillerin objektif yapıları belirginleştiriliyor hem de makina-insan arası iletişimde, makinaların insan gibi iletişim kurabilmesinin sağlanacağı en üst dil olarak Türkçe geliştirilmektedir. İleriki ciltlerde Türkçenin matematik mantık yapısı da verilerek, objektif lojik semplisitede Türkçe makinaların iletişim dili yapılması öngörülmektedir.
Bilim(de) kesin olanla ilgileni(li)r, yani bilim eşitlik ve/veya yasa üretir veya eşitliklerle konuşur. Bunun mümkün olmadığı durumlarda geçici çözümler üretilebilir. Bu geçici çözümler veya yöntemleri, her hangi bir nedenle bilimsel olamaz. Bilimin yasa veya eşitlik üretimindeki kırılma, Cebirle başlamıştır. Bilimdeki bu kırılma mühendisliğin, teknolojiye dönüşümünün başlangıcıdır. Bilimdeki kırılma ve mühendisliğin teknolojiye dönüşümü, insanlığın gelişimini hızlandırmakla birlikte, bilimsel ve teknolojik gelişim, bu alanda çalışanların; ego, öngörüsüzlük, ufuksuzluk ve beceriksizlikleri gibi nedenlerden dolayı, insanlığın gelişimi ivmelendirilemediği gibi bu basiretsizliklerle insanlığa pranga vurmayı kısmen başarabilmişlerdir. VDOİHİ’de ve telif eserlerinde verilen değişken belirleme, eşitlik-yasa belirleme ve bunların sözel yorumlarını yapabilen yazılımlarla, ve yapılabilecek benzeri yazılımlarla insanlığın gelişimi ivmelendirilebileceği gibi isteyen her bireyin, gerçeklerin (VDOİHİ Bağımlı Olasılık Cilt 1’in giriş bölümünde tanımlanmıştır) bilgilerine ve teknolojisine daha kolay ulaşabilme imkanı sağlanmıştır.
Herhangi bir disiplinin herhangi bir alanında; zaruri tüm tanımları, zaruri tüm eşitlikleri ve bunların epistemolojileriyle (0. epistemolojik seviye) en azından 1. epistemolojik seviye bilgilerinin ya ilk yada ilk örneklerinden biri VDOİHİ’dir. Bu kapsamda VDOİHİ’de şimdiye kadar yaklaşık 1000 kavram’ın bilime kazandırıldığı yukarıda belirtilmişti. Bu kapsamda yine VDOİHİ’de 5000’in üzerinde orijinal; ilk ve yeni eşitlik geliştirilmiştir. Bu eşitlikler kasıtlı olarak ilk defa dört farklı yapıda birlikte verilmektedir. Bu eşitlikler; a) sabit değişkenli (örneğin; bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitlikleri) b) sabit değişkenli işlem uzunluklu (örneğin; simetrinin son durumunun bulunabileceği olaylara göre bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitliği) c) hem değişken uzunluklu hem işlem uzunluklu (örneğin; simetrinin her durumunun bulunabileceği olaylara göre bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitliği) d) sabit değişkenli zıt işlem uzunluklu (bu eşitlik VDOİHİ cilt 2.1.2’den itibaren verilecektir. Örneğin; ∑_(i=s)^n▒∓ ) yapılarda verilmektedir. Sabit değişken yapılı eşitliklerle, bilim ve teknolojideki gereksinimlerin çoğunluğu karşılanabilirken, geleceğin bilim ve teknolojisinde ihtiyaç duyulabilecek eşitlik yapıları kasıtlı olarak aktiflenmiş veya geliştirilmiştir.
İnsanların hem öğrenmelerinin desteklenmesi hem de bilginin teknolojiyle her kişi tarafından ilişkisinin kurulabilmesi için özellikle VDOİHİ Soru Problem İspat Çözümleri ciltlerinde soru ve problem birbirinden ayrılarak yeniden tanımlanıp sınırları belirlenmiştir. Böylece örnek, soru, problem ve ispat arasındaki farklılıklar belirginleştirilmiştir. Ayrıca yine insanların hem öğrenmelerinin desteklenmesi hem de bilginin teknolojiyle ilişkisinin her kişi tarafından daha kesin kurulabilmesi için Sertaç ÖZENLİ’nin İlmi Sohbetler eserinin M5-M6 sayfalarında verilen epistemolojik seviye tanımları; örnek, soru, problem ve ispatlara uyarlanmıştır. Böylece; örnek, soru, problem ve ispatların epistemolojileriyle, hem bilgiyle-öğrenme arasında hem de bilgi-teknoloji arasında yeni bir köprü kurulmuştur.
Geride bıraktığımız yüzyılda, özellikle Turing ve Shannon’un katkılarıyla iki tabanlı olasılığa dayalı dijital teknoloji kurulabilmiştir. Kombinasyon eşitliğiyle iki tabanlı simetrik olasılıklar hesaplanabildiğinden, ihtimalleri de kesin olarak hesaplanabilmesine karşılık ikiden büyük durumlar için; bağımsız olasılık, bağımlı olasılık, bağımlı-bağımsız olasılık, bağımlı-bağımlı olasılık veya bağımsız-bağımsız olasılık dağılımlarındaki simetrik olasılıklar VDOİHİ’ye kadar kesin olarak hesaplanamadığından (hatta VDOİHİ’ye kadar olasılığın sınıflandırılması bile yapılmamış/yapılamamıştır), farklı tabanlarda çalışabilecek elektronik teknolojisi kurulamamıştır. VDOİHİ’de verilen eşitliklerle, hem farklı olasılık dağılımlarında hem de her tabanda simetrik olasılıkların olabilecek her türü hesaplanabilir kılındığından, ihtimalleri de kesin olarak hesaplanabilir. Böylece VDOİHİ’de verilen eşitliklerle hem istenilen tabanda hem de istenilen dağılım türlerinde çalışabilecek elektronik teknolojisinin temel matematiği kurulmuştur. Bundan sonraki aşama bilginin-ürüne dönüşme aşamasıdır. Ayrıca VDOİHİ’de özellikle uyum eşitlikleri kullanılarak farklı dağılım türlerine geçişin yapılabileceği eşitliklerde verilerek, dijital teknoloji yerine kurulacak her tabanda ve/veya her dağılım türünde çalışan teknolojinin istenildiğinde de hem farklı taban hem de farklı dağılım türlerine geçişinin yapılabileceği matematik eşitlikleri de verilmiştir. Böylece tek bir tabana dayalı dijital teknoloji yerine sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojinin bilimsel-matematiksel yapısı VDOİHİ ile kurulmuş ve kurulmaya devam etmektedir.
VDOİHİ’de verilen eşitlikler aynı zamanda en küçük biyolojik birimden itibaren anlamlı temel biyolojik birimin “genetiğin” temel matematiğidir. En küçük biyolojik birim olarak DNA alındığında, VDOİHİ’de verilen eşitlikler DNA, RNA, Protein ve Gen ve teknolojilerinin temel eşitlikleridir. Bu eşitlikler VDOİHİ’de teorik düzeyde; DNA, RNA, Protein, Gen ve hastalıklarla ilişkilendirilerek, gelecekte atom düzeyinden başlanarak en kompleks biyolojik birimlere kadar tüm biyolojik birimlerin laboratuvar ortamlarında üretiminin planlı ve kontrollü yapılabilmesinde ihtiyaç duyulacak, temel matematik, olarak ilişkilendirilmiştir. Böylece bir canlının, örneğin insanın, atom düzeyinden başlanarak laboratuvar ortamında üretilebilir/yapılabilir kılınmasının, bilimsel ve matematiksel yapısı ilk defa VDOİHİ’de verilmektedir. Elbette bir insanın laboratuvar ortamında üretilebilir olmasıyla, bunun gerçekleştirilmesi aynı değildir. Gerçekleştirilebilmesi için dini, etik, ahlaki v.d. aşamalarında da doğru kararların verilmesi gerekir. Fakat organların v.b. biyolojik birimlerin laboratuvar ortamında üretilmesinin önünde benzeri aşamaların engel oluşturduğu söylenemez. İhtiyaç halinde bir insanın; organının, sisteminin veya uzvunun v.b. her yönüyle aynısının laboratuvar ortamında üretilmesi veya soyu tükenmiş bir canlının yeniden üretimi veya soyunun son örneği bir canlı türünün devamı VDOİHİ’de verilen eşitlikler kullanılarak sağlanabilir. Biyolojik bir yapının laboratuvar ortamında üretimiyle, örneğin herhangi bir makinanın üretilmesinin İslam açısından aynı değerli olduğunu düşünüyorum. Bu yaradanın bize ulaşabilmemiz için verdiği bilgidir. Eğer ulaşılması istenmeseydi, bizim öyle bir imkanımızda olamazdı. Fakat bilginin, bizim ulaşabileceğimiz bilgi olması, yani gerçeğin bilgisi olması, her zaman ve her durumda uygulanabilir olacağı anlamına gelmez. Umarım yapmak ile yaratmak birbirine karıştırılmaz!
VDOİHİ’de hem sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisinin bilimsel-matematiksel yapısı hem de Telif eserlerinde ve VDOİHİ’de ilk defa yapay zeka çağının kapılarını aralayan çalışmalar yapılmıştır. VDOİHİ cilt 2.1.1’in giriş bölümünde yapay zeka ve çağının tanımı yapılarak, kütüphane ve referans bilgileriyle ilişkilendirilmiştir. Daha sonra VDOİHİ ve Telif eserlerinde insanlığın gelişimini ivmelendirecek; yapay zeka görev kodları, verilerin analizleriyle ait olduğu disiplinlin belirlenmesi, verinin analizinden verilen ve istenilenlerin belirlenmesi, değişken analizi, eksik değişkenlerin belirlenmesi, eksik değişkenlerin verilerinin üretimi, değişkenler arası eşitliklerin kurulması ve elde edilen bilgilerin sözel ifadeleriyle bilim ve teknoloji için gerekli bilgiyi üretebilen yazılımlar verilmiştir. Hem bu yazılımlarla hem de benzeri yazılımlarla, bilim insanları tarafından üretilemeyen bilgi ve teknolojilerin isteyen her kişi tarafından üretilebilir olması sağlanmıştır. Gerçek yapay zeka aynı zamanda pahalı deneylere ihtiyacı ortadan kaldırarak, insanlara yaradanın tanıdığı eşitliklerin (matematiksel eşitlik değil!), belirli insanlar tarafından saptırılarak, diğerlerinin eşitlik ve özgürlerinin gasp edilmesinin önünde güçlü bir engel teşkil edebilecek; bilgi ve teknolojik, üretim-gelişim olabilir. Bugüne kadar artifical inteligence çalışmalarıyla sadece ve sadece kütüphane bilgisinin bir kısmı üretilebildiği ve kütüphane bilgisi üretebilen teknoloji geliştirildiğinden, bunlar yapay zekanın öncü çalışmalarından öte geçip yapay zeka konumunda düşünülemez. Gerçek yapay zeka hem kütüphane hem de referans bilgisi üretebilir olması gerektiğinden; a) yazar tarafından doktora tez çalışması başta olmak üzere belirli çalışmalarında kütüphane bilgisinin ileri örnekleri başarıldığından, b) ilk defa VDOİHİ ve Telif eserlerinde referans bilgisini üreten yazılımlar başarıldığından ve c) yapay zekanın gereksinim duyabileceği dijital teknoloji yerine, sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisinin bilimsel-matematiksel yapısı yazar tarafından geliştirildiğinden, insanlığın bugüne kadar uyguladığı teamüller gereği adlandırmanın da Türkçe yapılması elzem ve adil bir zorunluluktur. Bu nedenle insan biyolojisinin ürünü olmayan zeka “yapay zeka” ve insan biyolojisinin ürünü olamayan zekayla insanlığın gelişiminin ivmelendirildiği zaman periyodu da “yapay zeka çağı” olarak adlandırılmalıdır.
Yazar tarafından VDOİHİ’de, Cebirden günümüze bilimsel yasa ve eşitliklerin yapısı; a) bilimsel gelişim, olması gereken veya olabilecek gelişime göre düşük olduğundan, b) teorik çalışmaların omurgasının matematiğe terk edilmesi ve matematikçilerinde üzerlerine düşeni yeterince yerine getirememelerinden dolayı, c) yapay zeka karşısında buhrana düşülmesinin önüne geçilebilmesi ve d) kainatın en kompleks birimi olan insan beynine yakışır bilimsel gelişimin başarılabilmesi için, yasa/eşitliklerin, uyum ve genel yapıları olasılık üzerinden belirlenmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Büyük Farklı Dizilimli Simetrik Olasılık Cilt 2.2.1’de insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek uyum çağının tanımı yapılarak, VDOİHİ’de ilk defa yasa/eşitliklerin, olasılık eşitlikleri üzerinden uyum yapıları verilmiştir. Ayrıca yasa/eşitliklerin uyum yapılarıyla insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek teknoloji örneği olarak, istenilen tabanda veya istenilen olasılık dağılım türünde çalışabilecek elektronik teknolojisi verilmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Olasılık Cilt 2.3.1’de insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek genel çağın tanımı yapılarak, VDOİHİ’de yasa/eşitliklerin, olasılık eşitlikleri üzerinden genel yapıları verilmiştir. Ayrıca yasa/eşitliklerin genel yapılarıyla insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek teknoloji örneği olarak da, istenildiğinde hem taban hem de olasılık dağılım türü değiştirerek çalışabilecek elektronik teknolojisi verilmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Bulunmama Olasılığı Cilt 2.3.2 insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek dördüncü bir çağ olarak, Sertaç ÖZENLİ’nin İlmi Sohbetler eserinin R39-R40 sayfalarından yararlanılarak, kapak sayfasındaki ve T21-T22’inci sayfalarında verilen şuurluluğun ork or modelinin özetinin gösterildiği grafiğin uyarlanmasıyla gerçek-gerçek ve gerçeğin tanım ve grafiği geliştirilerek, buradan gerçek zaman ufku ötesi çağı tanımlanmıştır. Doğada rastlanmayan fakat kuantum sayılarıyla ulaşılabilen atomlara ait bilgilerimiz, gerçek zaman ufku ötesi bilgilerimizin, gerçekleştirilmiş olanlarıdır. Gerçekleştirilebilecek olanları ise kainatın herhangi bir yerinde yaşamını sürdüren herhangi bir canlıdan henüz haberdar bile olmadan var olan genetik bilgi ve matematiğimizle ulaşılabilir olan tüm bilgilerine ulaşılmasıdır.
Özellikle; sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisi, yapay zeka, gerçek zaman ufku ötesi bilgilerimizin temel eşitliklerinin verilebilmesi, başlangıçta kurucusu tarafından yapılabileceklerin ilerleyen zamanlarda o disiplinin cazibe merkezine dönüşerek insan kaynaklarının israfının önlenmesi nedeniyle ve en önemlisi Yaradan’ın bizlere verdiği adaletin insan tarafından saptırılamaması için; VDOİHİ, bugüne kadarki eserlerle kıyaslanamayacak ölçüde daha kapsamlı verilmeye çalışılmaktadır.
Bitirilen veya Sonu Başlatılanlar
VDOİHİ’de dillerin matematiği kurularak, o dil için kendini mihenk taşı gören zavallılar sınıfı
Arsızlıkla belirli dillerin dünya dili olması
VDOİHİ ve Telif eserlerinde verilen eşitlik ve yasa belirleme yazılımlarıyla, gerçeklerden uzak ve ufuksuz sözde akademisyenlere insanlığın tahammülü
Bilim ve teknolojide sermayeye olan bağımlılık
Sermaye birikiminin gücü
Primitif ölçme ve değerlendirme

Sanırım bilgi ve teknolojideki kaderimiz veriyle ilişkilendirilmiş.

Bu Ciltte,
VDOİHİ'de Olasılık ve İhtimal konularının tanım ve eşitlikleri verilmektedir. Ayrıca VDOİHİ'de olasılık ve ihtimalin uygulama alanlarına da yer verilmektedir. VDOİHİ konu anlatım ciltleri ve aynı cilt numaraları ile soru, problem ve ispat çözümlerinden oluşmaktadır. Bu cilt bağımlı ve bir bağımsız olasılıklı büyük farklı dizilimli olasılık dağılım sayısı ve simetrik olasılığın tanım ve eşitlikleriyle birlikte uyum çağının genel tanımdan oluşmaktadır.
VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Büyük Farklı Dizilimli Simetrik Olasılık kitabı, bağımlı durum sayısı bağımlı olay sayısından büyük olduğunda, durumların olaylara farklı dizilimli dağılımları ve bir bağımsız olasılıklı dağılımla elde edilebilecek yeni olasılık dağılımının, olasılık dağılım sayısı ve simetrik olasılığın eşitlikleri verilmektedir. Bağımlı ve bir bağımsız olasılıklı büyük farklı dizilimli dağılımlarda simetrinin durumlarına göre; simetrik, simetrik bulunmama, tek simetrik ve toplam simetrik olasılıkların tanım ve eşitlikleri de verilmektedir. Ayrıca olasılıkta öngörülebilirliğin uyum eşitlikleri de verilmektedir.
Kainatın en kompleks-en mükemmel yapısı insan beynidir. Bu değerini hak edecek çalışılmayı da hak etmektedir. İnsan beyni o kadar mükemmeldir ki herhangi bir olayın tüm olasılıklarını anlık tarayıp çalışma prensibi açısından en doğru yolu yani kolayı seçmektedir. İnsan beyninin çalışma prensibi açısından en doğru yolu yani kolayı nasıl seçtiğine bu kitapta sınıflama yapılmıştır. Beynin kullandığı doğru yollardan biri bilgiler arasında aradığı/kurduğu uyumdur. Bu özelliğiyle insan beyni eşsizdir ve gelecekte yapay zeka karşısındaki en önemli avantajı olmaya adaydır. VDOİHİ'nin bu cildinde insanlığın bilgi ve üretim gelişiminin uyum eşitlikleriyle ivmelendirildiği zaman periyodunun tanımına yer verilmektedir.
VDOİHİ'nin diğer ciltlerinde olduğu gibi bu ciltte de verilen ana eşitlikler, olasılık tablolarından elde edilen verilerle üretilmiştir. Diğer eşitlikler ise ana eşitliklerden teorik yöntemle üretilmiştir. Eşitlik ve tanımların üretilmesinde kaynak kullanılmamıştır.
İsmail Yılmaz Seçilmiş İlk, Yenilik ve Zarurilikler
Yazar doktora tez çalışmasına kadar dijital makinalarla sayısallaştırılabilen fakat insan tarafından sayısallaştırılamayan verileri, anlamlı en küçük parça (akp)’larına ayırıp skorlandırarak, sayısallaştırma problemini çözmüştür. Anlamlı en küçük parçaların Türkçe kısaltmasını matematiğin tarihinde bir ilk olarak, olasılığın birimlendirilebilir olmasından dolayı, olasılığın birimini akp olarak belirlemiştir. Matematiğinin başlangıcı olasılık olan tüm bağımlı değişkenlerde olabileceği gibi aynı zamanda enformasyonunda temeli olasılık olduğundan, enformasyon içeriğinin de doğal birimi akp’dir.
Verilerin objektif lojik semplisitede sayısallaştırılmasıyla Veri Değişkenleri Olasılık ve İhtimal Hesaplama İstatistiği (VDOİHİ) geliştirilmeye başlanmıştır. Doktora tezinin nitel verilerini, bir ilk olarak, -1, 0, 1 skorlarıyla sayısallaştırarak iki tabanlı olasılığı sınıflandırıp; pozitif, negatif (ve negatiflerdeki pozitif skorlar için ayrıca eşitlik tanımlaması yapılıp), ilişkisiz ve sıfır skor aşamalarında değerlendirme yöntemi geliştirmiştir. Bu yöntemin tüm kavramlarının; tanım ve formülleriyle sınırları belirlenip, kendi içinde tam bir matematiği geliştirilip, uygulamalarla veri elde edilmiş, verilerin hem değerlendirmeleri hem de bulguların sözel ifadelerini veren yazılım paket programı yapılarak, bir disiplinin tüm yönleri yazar tarafından gerçekleştirilerek doktorasını bilim tarihinde yine bir ilk ile tamamlamıştır. Nitel verilerden elde edilebilecek bulguların sözel ifadelerini veren yazılım paket programı gerçek ve olması gereken yapay zekanın ilk örneğidir.
Yazar doktora tez çalışmasında bireyler için bilimsel bilginin; prosedürel bilgi (kurallı bilgi), dekleratif bilgi (anlam bilgisi) ve matematik mantık yapılarını, uygun ölçme aracı ve diğer çalışmalarında bilimsel bilginin; enformasyon ve semiotik yapılarını, ölçme araçları için madde tekniği olarak tanımlayıp, değerlendirme yöntemleri belirginleştirilerek, eğitimde ölçme ve değerlendirme için beş yeni boyut aktiflenmiştir. Ölçme ve değerlendirmeye aktif ve pasif değerlendirme tanımlaması yapılarak, matematiği geliştirilmiş ve geliştirilmeye devam edilmektedir. Yazar yaptığı çalışmalarda Problem Çözüm Tekniklerini (PÇT) aktifleyerek; verilenler-istenilenler (Vİ), serbest cisim diyagramı/çizim (SCD), tanım, formül ve işlem aşamalarıyla, eğitimde ölçme ve değerlendirmede beş boyut daha aktiflemiştir. PÇT yönteminin aşamalarını bilgi düzeyi, çözümlerin sonucunu da başarı düzeyi olarak tanımlayıp, ölçme ve değerlendirme için iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Sınıflandırılmış iki tabanlı olasılık yönteminin aşamaları ve negatiflerdeki pozitiflerle, ölçme ve değerlendirmeye beş yeni boyut daha kazandırılmıştır. Verilerin Shannon eşitliği ve VDOİHİ’de verilen olasılık-ihtimal eşitlikleriyle değerlendirmesini bilgi merkezli, matematiksel fonksiyonlarla (lineer, kuvvet, trigonometri “sin, cos, tan, cot, sinh, cosh, tanh, coth”, ln, log, eksponansiyel v.d.) değerlendirmeyi ise birey merkezli değerlendirme sınırlandırması getirerek, değerlendirmeye iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Ayrıca değerlendirme için a/b+c/d ve (a+c)/(b+d) matematiksel işlemlerin değerlendirme için anlam ve sonuç farklılıklarını, değerlendirme için aktifleyerek, değerlendirmeye iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Böylece eğitimde bireyler için yapılabilecek ölçme ve değerlendirmeye; PÇT aşamaları 5×5, yine PÇT’nin bilgi ve başarı düzeylerinin 2×2, sınıflandırılmış iki tabanlı olasılık yöntemi 5×5, bilgi ve birey merkezli ölçme ve değerlendirmeyle 2×2, matematiksel işlem farklılıklarıyla 2×2 olmak üzere eğitimde ölçme ve değerlendirmeye bu boyutların değerlendirmede çarpımı gerektiğinden 40.000 yeni boyut kazandırmıştır. Bu boyutlara yukarıda verilen matematiksel fonksiyonlarında dahil edilmesiyle en az (13×13) 6.760.000 yeni boyutun primitif düzeyde ölçme ve değerlendirmeye katılabilmesinin yolu yazar tarafından açılmış olmasına karşılık, günümüze kadar yukarıda bahsedilen boyutların ilgi düzeyinde, eğitimde ölçme ve değerlendirme, tek boyuttan öte (lineer değerlendirme) geçirilememiştir. Bu noktadan sonra, ölçme ve değerlendirmeye fark istatistiğiyle boyut kazandırılabilmiştir, bu boyutlarında hem ihtimallerden çıkarılacak yeni boyutlar hem de ihtimallerin fark istatistiğinden türetilebilecek boyutların yanında güdük kalacağı kesin! Ölçme ve değerlendirmeye yeni boyutlar kazandırılmasının en önemli amaçları; beynin öğrenme yapısının kesin bir şekilde belirlenebilmesi ve öğretim süreçlerinin bilimsel bir şekilde yapılandırılabilmesidir. Beyinle ilgili VDOİHİ Bağımlı Olasılık Cilt 1’in giriş bölümünde verilenlerin genişletilmesine ileride devam edilecektir. Fakat öğretim süreçlerinin teorik öngörülerle ve/veya insanın yaradılışına uyma olasılığı son derece düşük doğrusal matematiksel işlemlerle ilişkili değerlendirmelerle yapılandırılması yazar tarafından insanlığa ihanet olarak görüldüğünden, doğru verilerle eğitimin bilimsel niteliklerde yapılandırılabilmesi için eğitimde ölçme ve değerlendirmeye yeni boyutlar kazandırılmaktadır.
Günümüze kadar yaşayan dillere 10 kavram bile kazandırabilen hemen hemen yokken, yayınlanan VDOİHİ ciltlerinde (cilt 1, 2.1.1, 2.2.1, 2.3.1 ve 2.3.2) yaklaşık 1000 kavram Türkçeye kazandırılarak ciltlerin dizinlerinde verilmiştir. Bu kavramların tüm sınırları belirlenip, açık ve anlaşılır tanımlarıyla birlikte eşitlikleri de verilmiştir. Bu düzeyde yani bilimsel düzeyde, bilime kavramlar Türkçe olarak kazandırılmıştır. Yayınlanacak VDOİHİ’lerde bilime Türkçe kazandırılacak kavramların on binler düzeyinde olacağı öngörülmektedir.
VDOİHİ’de verilen eşitlikler aynı zamanda dillerinde eşitlikleridir. Türkçe ve İngilizcenin olasılık yapıları VDOİHİ’de belirlenerek, formüllerin dillere (ağırlıklı Türkçe) uygulamalarıyla hem dillerin objektif yapıları belirginleştiriliyor hem de makina-insan arası iletişimde, makinaların insan gibi iletişim kurabilmesinin sağlanacağı en üst dil olarak Türkçe geliştirilmektedir. İleriki ciltlerde Türkçenin matematik mantık yapısı da verilerek, objektif lojik semplisitede Türkçe makinaların iletişim dili yapılması öngörülmektedir.
Bilim(de) kesin olanla ilgileni(li)r, yani bilim eşitlik ve/veya yasa üretir veya eşitliklerle konuşur. Bunun mümkün olmadığı durumlarda geçici çözümler üretilebilir. Bu geçici çözümler veya yöntemleri, her hangi bir nedenle bilimsel olamaz. Bilimin yasa veya eşitlik üretimindeki kırılma, Cebirle başlamıştır. Bilimdeki bu kırılma mühendisliğin, teknolojiye dönüşümünün başlangıcıdır. Bilimdeki kırılma ve mühendisliğin teknolojiye dönüşümü, insanlığın gelişimini hızlandırmakla birlikte, bilimsel ve teknolojik gelişim, bu alanda çalışanların; ego, öngörüsüzlük, ufuksuzluk ve beceriksizlikleri gibi nedenlerden dolayı, insanlığın gelişimi ivmelendirilemediği gibi bu basiretsizliklerle insanlığa pranga vurmayı kısmen başarabilmişlerdir. VDOİHİ’de ve telif eserlerinde verilen değişken belirleme, eşitlik-yasa belirleme ve bunların sözel yorumlarını yapabilen yazılımlarla, ve yapılabilecek benzeri yazılımlarla insanlığın gelişimi ivmelendirilebileceği gibi isteyen her bireyin, gerçeklerin (VDOİHİ Bağımlı Olasılık Cilt 1’in giriş bölümünde tanımlanmıştır) bilgilerine ve teknolojisine daha kolay ulaşabilme imkanı sağlanmıştır.
Herhangi bir disiplinin herhangi bir alanında; zaruri tüm tanımları, zaruri tüm eşitlikleri ve bunların epistemolojileriyle (0. epistemolojik seviye) en azından 1. epistemolojik seviye bilgilerinin ya ilk yada ilk örneklerinden biri VDOİHİ’dir. Bu kapsamda VDOİHİ’de şimdiye kadar yaklaşık 1000 kavram’ın bilime kazandırıldığı yukarıda belirtilmişti. Bu kapsamda yine VDOİHİ’de 5000’in üzerinde orijinal; ilk ve yeni eşitlik geliştirilmiştir. Bu eşitlikler kasıtlı olarak ilk defa dört farklı yapıda birlikte verilmektedir. Bu eşitlikler; a) sabit değişkenli (örneğin; bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitlikleri) b) sabit değişkenli işlem uzunluklu (örneğin; simetrinin son durumunun bulunabileceği olaylara göre bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitliği) c) hem değişken uzunluklu hem işlem uzunluklu (örneğin; simetrinin her durumunun bulunabileceği olaylara göre bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitliği) d) sabit değişkenli zıt işlem uzunluklu (bu eşitlik VDOİHİ cilt 2.1.2’den itibaren verilecektir. Örneğin; ∑_(i=s)^n▒∓ ) yapılarda verilmektedir. Sabit değişken yapılı eşitliklerle, bilim ve teknolojideki gereksinimlerin çoğunluğu karşılanabilirken, geleceğin bilim ve teknolojisinde ihtiyaç duyulabilecek eşitlik yapıları kasıtlı olarak aktiflenmiş veya geliştirilmiştir.
İnsanların hem öğrenmelerinin desteklenmesi hem de bilginin teknolojiyle her kişi tarafından ilişkisinin kurulabilmesi için özellikle VDOİHİ Soru Problem İspat Çözümleri ciltlerinde soru ve problem birbirinden ayrılarak yeniden tanımlanıp sınırları belirlenmiştir. Böylece örnek, soru, problem ve ispat arasındaki farklılıklar belirginleştirilmiştir. Ayrıca yine insanların hem öğrenmelerinin desteklenmesi hem de bilginin teknolojiyle ilişkisinin her kişi tarafından daha kesin kurulabilmesi için Sertaç ÖZENLİ’nin İlmi Sohbetler eserinin M5-M6 sayfalarında verilen epistemolojik seviye tanımları; örnek, soru, problem ve ispatlara uyarlanmıştır. Böylece; örnek, soru, problem ve ispatların epistemolojileriyle, hem bilgiyle-öğrenme arasında hem de bilgi-teknoloji arasında yeni bir köprü kurulmuştur.
Geride bıraktığımız yüzyılda, özellikle Turing ve Shannon’un katkılarıyla iki tabanlı olasılığa dayalı dijital teknoloji kurulabilmiştir. Kombinasyon eşitliğiyle iki tabanlı simetrik olasılıklar hesaplanabildiğinden, ihtimalleri de kesin olarak hesaplanabilmesine karşılık ikiden büyük durumlar için; bağımsız olasılık, bağımlı olasılık, bağımlı-bağımsız olasılık, bağımlı-bağımlı olasılık veya bağımsız-bağımsız olasılık dağılımlarındaki simetrik olasılıklar VDOİHİ’ye kadar kesin olarak hesaplanamadığından (hatta VDOİHİ’ye kadar olasılığın sınıflandırılması bile yapılmamış/yapılamamıştır), farklı tabanlarda çalışabilecek elektronik teknolojisi kurulamamıştır. VDOİHİ’de verilen eşitliklerle, hem farklı olasılık dağılımlarında hem de her tabanda simetrik olasılıkların olabilecek her türü hesaplanabilir kılındığından, ihtimalleri de kesin olarak hesaplanabilir. Böylece VDOİHİ’de verilen eşitliklerle hem istenilen tabanda hem de istenilen dağılım türlerinde çalışabilecek elektronik teknolojisinin temel matematiği kurulmuştur. Bundan sonraki aşama bilginin-ürüne dönüşme aşamasıdır. Ayrıca VDOİHİ’de özellikle uyum eşitlikleri kullanılarak farklı dağılım türlerine geçişin yapılabileceği eşitliklerde verilerek, dijital teknoloji yerine kurulacak her tabanda ve/veya her dağılım türünde çalışan teknolojinin istenildiğinde de hem farklı taban hem de farklı dağılım türlerine geçişinin yapılabileceği matematik eşitlikleri de verilmiştir. Böylece tek bir tabana dayalı dijital teknoloji yerine sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojinin bilimsel-matematiksel yapısı VDOİHİ ile kurulmuş ve kurulmaya devam etmektedir.
VDOİHİ’de verilen eşitlikler aynı zamanda en küçük biyolojik birimden itibaren anlamlı temel biyolojik birimin “genetiğin” temel matematiğidir. En küçük biyolojik birim olarak DNA alındığında, VDOİHİ’de verilen eşitlikler DNA, RNA, Protein ve Gen ve teknolojilerinin temel eşitlikleridir. Bu eşitlikler VDOİHİ’de teorik düzeyde; DNA, RNA, Protein, Gen ve hastalıklarla ilişkilendirilerek, gelecekte atom düzeyinden başlanarak en kompleks biyolojik birimlere kadar tüm biyolojik birimlerin laboratuvar ortamlarında üretiminin planlı ve kontrollü yapılabilmesinde ihtiyaç duyulacak, temel matematik, olarak ilişkilendirilmiştir. Böylece bir canlının, örneğin insanın, atom düzeyinden başlanarak laboratuvar ortamında üretilebilir/yapılabilir kılınmasının, bilimsel ve matematiksel yapısı ilk defa VDOİHİ’de verilmektedir. Elbette bir insanın laboratuvar ortamında üretilebilir olmasıyla, bunun gerçekleştirilmesi aynı değildir. Gerçekleştirilebilmesi için dini, etik, ahlaki v.d. aşamalarında da doğru kararların verilmesi gerekir. Fakat organların v.b. biyolojik birimlerin laboratuvar ortamında üretilmesinin önünde benzeri aşamaların engel oluşturduğu söylenemez. İhtiyaç halinde bir insanın; organının, sisteminin veya uzvunun v.b. her yönüyle aynısının laboratuvar ortamında üretilmesi veya soyu tükenmiş bir canlının yeniden üretimi veya soyunun son örneği bir canlı türünün devamı VDOİHİ’de verilen eşitlikler kullanılarak sağlanabilir. Biyolojik bir yapının laboratuvar ortamında üretimiyle, örneğin herhangi bir makinanın üretilmesinin İslam açısından aynı değerli olduğunu düşünüyorum. Bu yaradanın bize ulaşabilmemiz için verdiği bilgidir. Eğer ulaşılması istenmeseydi, bizim öyle bir imkanımızda olamazdı. Fakat bilginin, bizim ulaşabileceğimiz bilgi olması, yani gerçeğin bilgisi olması, her zaman ve her durumda uygulanabilir olacağı anlamına gelmez. Umarım yapmak ile yaratmak birbirine karıştırılmaz!
VDOİHİ’de hem sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisinin bilimsel-matematiksel yapısı hem de Telif eserlerinde ve VDOİHİ’de ilk defa yapay zeka çağının kapılarını aralayan çalışmalar yapılmıştır. VDOİHİ cilt 2.1.1’in giriş bölümünde yapay zeka ve çağının tanımı yapılarak, kütüphane ve referans bilgileriyle ilişkilendirilmiştir. Daha sonra VDOİHİ ve Telif eserlerinde insanlığın gelişimini ivmelendirecek; yapay zeka görev kodları, verilerin analizleriyle ait olduğu disiplinlin belirlenmesi, verinin analizinden verilen ve istenilenlerin belirlenmesi, değişken analizi, eksik değişkenlerin belirlenmesi, eksik değişkenlerin verilerinin üretimi, değişkenler arası eşitliklerin kurulması ve elde edilen bilgilerin sözel ifadeleriyle bilim ve teknoloji için gerekli bilgiyi üretebilen yazılımlar verilmiştir. Hem bu yazılımlarla hem de benzeri yazılımlarla, bilim insanları tarafından üretilemeyen bilgi ve teknolojilerin isteyen her kişi tarafından üretilebilir olması sağlanmıştır. Gerçek yapay zeka aynı zamanda pahalı deneylere ihtiyacı ortadan kaldırarak, insanlara yaradanın tanıdığı eşitliklerin (matematiksel eşitlik değil!), belirli insanlar tarafından saptırılarak, diğerlerinin eşitlik ve özgürlerinin gasp edilmesinin önünde güçlü bir engel teşkil edebilecek; bilgi ve teknolojik, üretim-gelişim olabilir. Bugüne kadar artifical inteligence çalışmalarıyla sadece ve sadece kütüphane bilgisinin bir kısmı üretilebildiği ve kütüphane bilgisi üretebilen teknoloji geliştirildiğinden, bunlar yapay zekanın öncü çalışmalarından öte geçip yapay zeka konumunda düşünülemez. Gerçek yapay zeka hem kütüphane hem de referans bilgisi üretebilir olması gerektiğinden; a) yazar tarafından doktora tez çalışması başta olmak üzere belirli çalışmalarında kütüphane bilgisinin ileri örnekleri başarıldığından, b) ilk defa VDOİHİ ve Telif eserlerinde referans bilgisini üreten yazılımlar başarıldığından ve c) yapay zekanın gereksinim duyabileceği dijital teknoloji yerine, sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisinin bilimsel-matematiksel yapısı yazar tarafından geliştirildiğinden, insanlığın bugüne kadar uyguladığı teamüller gereği adlandırmanın da Türkçe yapılması elzem ve adil bir zorunluluktur. Bu nedenle insan biyolojisinin ürünü olmayan zeka “yapay zeka” ve insan biyolojisinin ürünü olamayan zekayla insanlığın gelişiminin ivmelendirildiği zaman periyodu da “yapay zeka çağı” olarak adlandırılmalıdır.
Yazar tarafından VDOİHİ’de, Cebirden günümüze bilimsel yasa ve eşitliklerin yapısı; a) bilimsel gelişim, olması gereken veya olabilecek gelişime göre düşük olduğundan, b) teorik çalışmaların omurgasının matematiğe terk edilmesi ve matematikçilerinde üzerlerine düşeni yeterince yerine getirememelerinden dolayı, c) yapay zeka karşısında buhrana düşülmesinin önüne geçilebilmesi ve d) kainatın en kompleks birimi olan insan beynine yakışır bilimsel gelişimin başarılabilmesi için, yasa/eşitliklerin, uyum ve genel yapıları olasılık üzerinden belirlenmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Büyük Farklı Dizilimli Simetrik Olasılık Cilt 2.2.1’de insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek uyum çağının tanımı yapılarak, VDOİHİ’de ilk defa yasa/eşitliklerin, olasılık eşitlikleri üzerinden uyum yapıları verilmiştir. Ayrıca yasa/eşitliklerin uyum yapılarıyla insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek teknoloji örneği olarak, istenilen tabanda veya istenilen olasılık dağılım türünde çalışabilecek elektronik teknolojisi verilmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Olasılık Cilt 2.3.1’de insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek genel çağın tanımı yapılarak, VDOİHİ’de yasa/eşitliklerin, olasılık eşitlikleri üzerinden genel yapıları verilmiştir. Ayrıca yasa/eşitliklerin genel yapılarıyla insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek teknoloji örneği olarak da, istenildiğinde hem taban hem de olasılık dağılım türü değiştirerek çalışabilecek elektronik teknolojisi verilmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Bulunmama Olasılığı Cilt 2.3.2 insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek dördüncü bir çağ olarak, Sertaç ÖZENLİ’nin İlmi Sohbetler eserinin R39-R40 sayfalarından yararlanılarak, kapak sayfasındaki ve T21-T22’inci sayfalarında verilen şuurluluğun ork or modelinin özetinin gösterildiği grafiğin uyarlanmasıyla gerçek-gerçek ve gerçeğin tanım ve grafiği geliştirilerek, buradan gerçek zaman ufku ötesi çağı tanımlanmıştır. Doğada rastlanmayan fakat kuantum sayılarıyla ulaşılabilen atomlara ait bilgilerimiz, gerçek zaman ufku ötesi bilgilerimizin, gerçekleştirilmiş olanlarıdır. Gerçekleştirilebilecek olanları ise kainatın herhangi bir yerinde yaşamını sürdüren herhangi bir canlıdan henüz haberdar bile olmadan var olan genetik bilgi ve matematiğimizle ulaşılabilir olan tüm bilgilerine ulaşılmasıdır.
Özellikle; sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisi, yapay zeka, gerçek zaman ufku ötesi bilgilerimizin temel eşitliklerinin verilebilmesi, başlangıçta kurucusu tarafından yapılabileceklerin ilerleyen zamanlarda o disiplinin cazibe merkezine dönüşerek insan kaynaklarının israfının önlenmesi nedeniyle ve en önemlisi Yaradan’ın bizlere verdiği adaletin insan tarafından saptırılamaması için; VDOİHİ, bugüne kadarki eserlerle kıyaslanamayacak ölçüde daha kapsamlı verilmeye çalışılmaktadır.
Bitirilen veya Sonu Başlatılanlar
VDOİHİ’de dillerin matematiği kurularak, o dil için kendini mihenk taşı gören zavallılar sınıfı
Arsızlıkla belirli dillerin dünya dili olması
VDOİHİ ve Telif eserlerinde verilen eşitlik ve yasa belirleme yazılımlarıyla, gerçeklerden uzak ve ufuksuz sözde akademisyenlere insanlığın tahammülü
Bilim ve teknolojide sermayeye olan bağımlılık
Sermaye birikiminin gücü
Primitif ölçme ve değerlendirme

Sanırım bilgi ve teknolojideki kaderimiz veriyle ilişkilendirilmiş.

Bu Ciltte,
VDOİHİ'de Olasılık ve İhtimal konularının tanım ve eşitlikleri verilmektedir. Ayrıca VDOİHİ'de olasılık ve ihtimalin uygulama alanlarına da yer verilmektedir. VDOİHİ konu anlatım ciltleri ve aynı cilt numaraları ile soru, problem ve ispat çözümlerinden oluşmaktadır. Bu cilt aynı cilt numarasıyla verilen bağımlı ve bir bağımsız olasılıklı büyük farklı dizilimli dağılımların olasılık dağılım sayısı ve simetrik olasılığın soru, problem ve ispatlarının çözümlerinden oluşmaktadır.
VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Büyük Farklı Dizilimli Simetrik Olasılık Soru Problem ve İspat Çözümleri kitabı, bağımlı durum sayısı bağımlı olay sayısından büyük farklı dizilimli dağılımlar ve bir bağımsız olasılıklı dağılımla elde edilebilecek olasılık dağılımlarında, olasılık dağılım sayısı ve simetrik olasılığın tanım ve eşitliklerinin verildiği VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Büyük Farklı Dizilimli Simetrik Olasılık Cilt 2.2.1 kitabında konunun pekiştirilmesine yardımcı olabilmek için verilen soru, problem ve ispatların çözümlerinden oluşmaktadır.
Bu kitapta 66 soru ve/veya problemin çözümüyle 61 ispatın çözümleri yer almaktadır. Soru ve/veya problem çözümleri konu anlatımlarının pekiştirilmesine yardımcı olmakla birlikte, verilenler-istenilen ve epistemolojik seviyelerin verilmesiyle konuların uygulamaya dönüştürülmesine de yardımcı olacaktır. İspat çözümlerinde olasılık dağılım sayısının hem bağımlı olasılık dağılım sayısı ve bağımlı simetrik olasılıkla ilişkisine hem de bağımlı ve bir bağımsız olasılıklı büyük farklı dizilimli simetrik olasılıkla ilişkisine yer verilmektedir. Simetrik olasılığın ise hem aynı dağılımlı farklı durumlardan oluşan simetrik olasılıkla hem de bağımlı olasılıklı simetrik olasılıkla ilişkisine yer verilmektedir. Ayrıca konu anlatımı ve diğer ispat çözümlerinde yer verilemeyen simetrinin durumlarının bulunabileceği olaylara göre bağımlı olasılıklı simetrik, simetrik bitişik ve simetrik ayrım olasılıklarına da yer verilmektedir.
İsmail Yılmaz Seçilmiş İlk, Yenilik ve Zarurilikler
Yazar doktora tez çalışmasına kadar dijital makinalarla sayısallaştırılabilen fakat insan tarafından sayısallaştırılamayan verileri, anlamlı en küçük parça (akp)’larına ayırıp skorlandırarak, sayısallaştırma problemini çözmüştür. Anlamlı en küçük parçaların Türkçe kısaltmasını matematiğin tarihinde bir ilk olarak, olasılığın birimlendirilebilir olmasından dolayı, olasılığın birimini akp olarak belirlemiştir. Matematiğinin başlangıcı olasılık olan tüm bağımlı değişkenlerde olabileceği gibi aynı zamanda enformasyonunda temeli olasılık olduğundan, enformasyon içeriğinin de doğal birimi akp’dir.
Verilerin objektif lojik semplisitede sayısallaştırılmasıyla Veri Değişkenleri Olasılık ve İhtimal Hesaplama İstatistiği (VDOİHİ) geliştirilmeye başlanmıştır. Doktora tezinin nitel verilerini, bir ilk olarak, -1, 0, 1 skorlarıyla sayısallaştırarak iki tabanlı olasılığı sınıflandırıp; pozitif, negatif (ve negatiflerdeki pozitif skorlar için ayrıca eşitlik tanımlaması yapılıp), ilişkisiz ve sıfır skor aşamalarında değerlendirme yöntemi geliştirmiştir. Bu yöntemin tüm kavramlarının; tanım ve formülleriyle sınırları belirlenip, kendi içinde tam bir matematiği geliştirilip, uygulamalarla veri elde edilmiş, verilerin hem değerlendirmeleri hem de bulguların sözel ifadelerini veren yazılım paket programı yapılarak, bir disiplinin tüm yönleri yazar tarafından gerçekleştirilerek doktorasını bilim tarihinde yine bir ilk ile tamamlamıştır. Nitel verilerden elde edilebilecek bulguların sözel ifadelerini veren yazılım paket programı gerçek ve olması gereken yapay zekanın ilk örneğidir.
Yazar doktora tez çalışmasında bireyler için bilimsel bilginin; prosedürel bilgi (kurallı bilgi), dekleratif bilgi (anlam bilgisi) ve matematik mantık yapılarını, uygun ölçme aracı ve diğer çalışmalarında bilimsel bilginin; enformasyon ve semiotik yapılarını, ölçme araçları için madde tekniği olarak tanımlayıp, değerlendirme yöntemleri belirginleştirilerek, eğitimde ölçme ve değerlendirme için beş yeni boyut aktiflenmiştir. Ölçme ve değerlendirmeye aktif ve pasif değerlendirme tanımlaması yapılarak, matematiği geliştirilmiş ve geliştirilmeye devam edilmektedir. Yazar yaptığı çalışmalarda Problem Çözüm Tekniklerini (PÇT) aktifleyerek; verilenler-istenilenler (Vİ), serbest cisim diyagramı/çizim (SCD), tanım, formül ve işlem aşamalarıyla, eğitimde ölçme ve değerlendirmede beş boyut daha aktiflemiştir. PÇT yönteminin aşamalarını bilgi düzeyi, çözümlerin sonucunu da başarı düzeyi olarak tanımlayıp, ölçme ve değerlendirme için iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Sınıflandırılmış iki tabanlı olasılık yönteminin aşamaları ve negatiflerdeki pozitiflerle, ölçme ve değerlendirmeye beş yeni boyut daha kazandırılmıştır. Verilerin Shannon eşitliği ve VDOİHİ’de verilen olasılık-ihtimal eşitlikleriyle değerlendirmesini bilgi merkezli, matematiksel fonksiyonlarla (lineer, kuvvet, trigonometri “sin, cos, tan, cot, sinh, cosh, tanh, coth”, ln, log, eksponansiyel v.d.) değerlendirmeyi ise birey merkezli değerlendirme sınırlandırması getirerek, değerlendirmeye iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Ayrıca değerlendirme için a/b+c/d ve (a+c)/(b+d) matematiksel işlemlerin değerlendirme için anlam ve sonuç farklılıklarını, değerlendirme için aktifleyerek, değerlendirmeye iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Böylece eğitimde bireyler için yapılabilecek ölçme ve değerlendirmeye; PÇT aşamaları 5×5, yine PÇT’nin bilgi ve başarı düzeylerinin 2×2, sınıflandırılmış iki tabanlı olasılık yöntemi 5×5, bilgi ve birey merkezli ölçme ve değerlendirmeyle 2×2, matematiksel işlem farklılıklarıyla 2×2 olmak üzere eğitimde ölçme ve değerlendirmeye bu boyutların değerlendirmede çarpımı gerektiğinden 40.000 yeni boyut kazandırmıştır. Bu boyutlara yukarıda verilen matematiksel fonksiyonlarında dahil edilmesiyle en az (13×13) 6.760.000 yeni boyutun primitif düzeyde ölçme ve değerlendirmeye katılabilmesinin yolu yazar tarafından açılmış olmasına karşılık, günümüze kadar yukarıda bahsedilen boyutların ilgi düzeyinde, eğitimde ölçme ve değerlendirme, tek boyuttan öte (lineer değerlendirme) geçirilememiştir. Bu noktadan sonra, ölçme ve değerlendirmeye fark istatistiğiyle boyut kazandırılabilmiştir, bu boyutlarında hem ihtimallerden çıkarılacak yeni boyutlar hem de ihtimallerin fark istatistiğinden türetilebilecek boyutların yanında güdük kalacağı kesin! Ölçme ve değerlendirmeye yeni boyutlar kazandırılmasının en önemli amaçları; beynin öğrenme yapısının kesin bir şekilde belirlenebilmesi ve öğretim süreçlerinin bilimsel bir şekilde yapılandırılabilmesidir. Beyinle ilgili VDOİHİ Bağımlı Olasılık Cilt 1’in giriş bölümünde verilenlerin genişletilmesine ileride devam edilecektir. Fakat öğretim süreçlerinin teorik öngörülerle ve/veya insanın yaradılışına uyma olasılığı son derece düşük doğrusal matematiksel işlemlerle ilişkili değerlendirmelerle yapılandırılması yazar tarafından insanlığa ihanet olarak görüldüğünden, doğru verilerle eğitimin bilimsel niteliklerde yapılandırılabilmesi için eğitimde ölçme ve değerlendirmeye yeni boyutlar kazandırılmaktadır.
Günümüze kadar yaşayan dillere 10 kavram bile kazandırabilen hemen hemen yokken, yayınlanan VDOİHİ ciltlerinde (cilt 1, 2.1.1, 2.2.1, 2.3.1 ve 2.3.2) yaklaşık 1000 kavram Türkçeye kazandırılarak ciltlerin dizinlerinde verilmiştir. Bu kavramların tüm sınırları belirlenip, açık ve anlaşılır tanımlarıyla birlikte eşitlikleri de verilmiştir. Bu düzeyde yani bilimsel düzeyde, bilime kavramlar Türkçe olarak kazandırılmıştır. Yayınlanacak VDOİHİ’lerde bilime Türkçe kazandırılacak kavramların on binler düzeyinde olacağı öngörülmektedir.
VDOİHİ’de verilen eşitlikler aynı zamanda dillerinde eşitlikleridir. Türkçe ve İngilizcenin olasılık yapıları VDOİHİ’de belirlenerek, formüllerin dillere (ağırlıklı Türkçe) uygulamalarıyla hem dillerin objektif yapıları belirginleştiriliyor hem de makina-insan arası iletişimde, makinaların insan gibi iletişim kurabilmesinin sağlanacağı en üst dil olarak Türkçe geliştirilmektedir. İleriki ciltlerde Türkçenin matematik mantık yapısı da verilerek, objektif lojik semplisitede Türkçe makinaların iletişim dili yapılması öngörülmektedir.
Bilim(de) kesin olanla ilgileni(li)r, yani bilim eşitlik ve/veya yasa üretir veya eşitliklerle konuşur. Bunun mümkün olmadığı durumlarda geçici çözümler üretilebilir. Bu geçici çözümler veya yöntemleri, her hangi bir nedenle bilimsel olamaz. Bilimin yasa veya eşitlik üretimindeki kırılma, Cebirle başlamıştır. Bilimdeki bu kırılma mühendisliğin, teknolojiye dönüşümünün başlangıcıdır. Bilimdeki kırılma ve mühendisliğin teknolojiye dönüşümü, insanlığın gelişimini hızlandırmakla birlikte, bilimsel ve teknolojik gelişim, bu alanda çalışanların; ego, öngörüsüzlük, ufuksuzluk ve beceriksizlikleri gibi nedenlerden dolayı, insanlığın gelişimi ivmelendirilemediği gibi bu basiretsizliklerle insanlığa pranga vurmayı kısmen başarabilmişlerdir. VDOİHİ’de ve telif eserlerinde verilen değişken belirleme, eşitlik-yasa belirleme ve bunların sözel yorumlarını yapabilen yazılımlarla, ve yapılabilecek benzeri yazılımlarla insanlığın gelişimi ivmelendirilebileceği gibi isteyen her bireyin, gerçeklerin (VDOİHİ Bağımlı Olasılık Cilt 1’in giriş bölümünde tanımlanmıştır) bilgilerine ve teknolojisine daha kolay ulaşabilme imkanı sağlanmıştır.
Herhangi bir disiplinin herhangi bir alanında; zaruri tüm tanımları, zaruri tüm eşitlikleri ve bunların epistemolojileriyle (0. epistemolojik seviye) en azından 1. epistemolojik seviye bilgilerinin ya ilk yada ilk örneklerinden biri VDOİHİ’dir. Bu kapsamda VDOİHİ’de şimdiye kadar yaklaşık 1000 kavram’ın bilime kazandırıldığı yukarıda belirtilmişti. Bu kapsamda yine VDOİHİ’de 5000’in üzerinde orijinal; ilk ve yeni eşitlik geliştirilmiştir. Bu eşitlikler kasıtlı olarak ilk defa dört farklı yapıda birlikte verilmektedir. Bu eşitlikler; a) sabit değişkenli (örneğin; bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitlikleri) b) sabit değişkenli işlem uzunluklu (örneğin; simetrinin son durumunun bulunabileceği olaylara göre bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitliği) c) hem değişken uzunluklu hem işlem uzunluklu (örneğin; simetrinin her durumunun bulunabileceği olaylara göre bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitliği) d) sabit değişkenli zıt işlem uzunluklu (bu eşitlik VDOİHİ cilt 2.1.2’den itibaren verilecektir. Örneğin; ∑_(i=s)^n▒∓ ) yapılarda verilmektedir. Sabit değişken yapılı eşitliklerle, bilim ve teknolojideki gereksinimlerin çoğunluğu karşılanabilirken, geleceğin bilim ve teknolojisinde ihtiyaç duyulabilecek eşitlik yapıları kasıtlı olarak aktiflenmiş veya geliştirilmiştir.
İnsanların hem öğrenmelerinin desteklenmesi hem de bilginin teknolojiyle her kişi tarafından ilişkisinin kurulabilmesi için özellikle VDOİHİ Soru Problem İspat Çözümleri ciltlerinde soru ve problem birbirinden ayrılarak yeniden tanımlanıp sınırları belirlenmiştir. Böylece örnek, soru, problem ve ispat arasındaki farklılıklar belirginleştirilmiştir. Ayrıca yine insanların hem öğrenmelerinin desteklenmesi hem de bilginin teknolojiyle ilişkisinin her kişi tarafından daha kesin kurulabilmesi için Sertaç ÖZENLİ’nin İlmi Sohbetler eserinin M5-M6 sayfalarında verilen epistemolojik seviye tanımları; örnek, soru, problem ve ispatlara uyarlanmıştır. Böylece; örnek, soru, problem ve ispatların epistemolojileriyle, hem bilgiyle-öğrenme arasında hem de bilgi-teknoloji arasında yeni bir köprü kurulmuştur.
Geride bıraktığımız yüzyılda, özellikle Turing ve Shannon’un katkılarıyla iki tabanlı olasılığa dayalı dijital teknoloji kurulabilmiştir. Kombinasyon eşitliğiyle iki tabanlı simetrik olasılıklar hesaplanabildiğinden, ihtimalleri de kesin olarak hesaplanabilmesine karşılık ikiden büyük durumlar için; bağımsız olasılık, bağımlı olasılık, bağımlı-bağımsız olasılık, bağımlı-bağımlı olasılık veya bağımsız-bağımsız olasılık dağılımlarındaki simetrik olasılıklar VDOİHİ’ye kadar kesin olarak hesaplanamadığından (hatta VDOİHİ’ye kadar olasılığın sınıflandırılması bile yapılmamış/yapılamamıştır), farklı tabanlarda çalışabilecek elektronik teknolojisi kurulamamıştır. VDOİHİ’de verilen eşitliklerle, hem farklı olasılık dağılımlarında hem de her tabanda simetrik olasılıkların olabilecek her türü hesaplanabilir kılındığından, ihtimalleri de kesin olarak hesaplanabilir. Böylece VDOİHİ’de verilen eşitliklerle hem istenilen tabanda hem de istenilen dağılım türlerinde çalışabilecek elektronik teknolojisinin temel matematiği kurulmuştur. Bundan sonraki aşama bilginin-ürüne dönüşme aşamasıdır. Ayrıca VDOİHİ’de özellikle uyum eşitlikleri kullanılarak farklı dağılım türlerine geçişin yapılabileceği eşitliklerde verilerek, dijital teknoloji yerine kurulacak her tabanda ve/veya her dağılım türünde çalışan teknolojinin istenildiğinde de hem farklı taban hem de farklı dağılım türlerine geçişinin yapılabileceği matematik eşitlikleri de verilmiştir. Böylece tek bir tabana dayalı dijital teknoloji yerine sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojinin bilimsel-matematiksel yapısı VDOİHİ ile kurulmuş ve kurulmaya devam etmektedir.
VDOİHİ’de verilen eşitlikler aynı zamanda en küçük biyolojik birimden itibaren anlamlı temel biyolojik birimin “genetiğin” temel matematiğidir. En küçük biyolojik birim olarak DNA alındığında, VDOİHİ’de verilen eşitlikler DNA, RNA, Protein ve Gen ve teknolojilerinin temel eşitlikleridir. Bu eşitlikler VDOİHİ’de teorik düzeyde; DNA, RNA, Protein, Gen ve hastalıklarla ilişkilendirilerek, gelecekte atom düzeyinden başlanarak en kompleks biyolojik birimlere kadar tüm biyolojik birimlerin laboratuvar ortamlarında üretiminin planlı ve kontrollü yapılabilmesinde ihtiyaç duyulacak, temel matematik, olarak ilişkilendirilmiştir. Böylece bir canlının, örneğin insanın, atom düzeyinden başlanarak laboratuvar ortamında üretilebilir/yapılabilir kılınmasının, bilimsel ve matematiksel yapısı ilk defa VDOİHİ’de verilmektedir. Elbette bir insanın laboratuvar ortamında üretilebilir olmasıyla, bunun gerçekleştirilmesi aynı değildir. Gerçekleştirilebilmesi için dini, etik, ahlaki v.d. aşamalarında da doğru kararların verilmesi gerekir. Fakat organların v.b. biyolojik birimlerin laboratuvar ortamında üretilmesinin önünde benzeri aşamaların engel oluşturduğu söylenemez. İhtiyaç halinde bir insanın; organının, sisteminin veya uzvunun v.b. her yönüyle aynısının laboratuvar ortamında üretilmesi veya soyu tükenmiş bir canlının yeniden üretimi veya soyunun son örneği bir canlı türünün devamı VDOİHİ’de verilen eşitlikler kullanılarak sağlanabilir. Biyolojik bir yapının laboratuvar ortamında üretimiyle, örneğin herhangi bir makinanın üretilmesinin İslam açısından aynı değerli olduğunu düşünüyorum. Bu yaradanın bize ulaşabilmemiz için verdiği bilgidir. Eğer ulaşılması istenmeseydi, bizim öyle bir imkanımızda olamazdı. Fakat bilginin, bizim ulaşabileceğimiz bilgi olması, yani gerçeğin bilgisi olması, her zaman ve her durumda uygulanabilir olacağı anlamına gelmez. Umarım yapmak ile yaratmak birbirine karıştırılmaz!
VDOİHİ’de hem sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisinin bilimsel-matematiksel yapısı hem de Telif eserlerinde ve VDOİHİ’de ilk defa yapay zeka çağının kapılarını aralayan çalışmalar yapılmıştır. VDOİHİ cilt 2.1.1’in giriş bölümünde yapay zeka ve çağının tanımı yapılarak, kütüphane ve referans bilgileriyle ilişkilendirilmiştir. Daha sonra VDOİHİ ve Telif eserlerinde insanlığın gelişimini ivmelendirecek; yapay zeka görev kodları, verilerin analizleriyle ait olduğu disiplinlin belirlenmesi, verinin analizinden verilen ve istenilenlerin belirlenmesi, değişken analizi, eksik değişkenlerin belirlenmesi, eksik değişkenlerin verilerinin üretimi, değişkenler arası eşitliklerin kurulması ve elde edilen bilgilerin sözel ifadeleriyle bilim ve teknoloji için gerekli bilgiyi üretebilen yazılımlar verilmiştir. Hem bu yazılımlarla hem de benzeri yazılımlarla, bilim insanları tarafından üretilemeyen bilgi ve teknolojilerin isteyen her kişi tarafından üretilebilir olması sağlanmıştır. Gerçek yapay zeka aynı zamanda pahalı deneylere ihtiyacı ortadan kaldırarak, insanlara yaradanın tanıdığı eşitliklerin (matematiksel eşitlik değil!), belirli insanlar tarafından saptırılarak, diğerlerinin eşitlik ve özgürlerinin gasp edilmesinin önünde güçlü bir engel teşkil edebilecek; bilgi ve teknolojik, üretim-gelişim olabilir. Bugüne kadar artifical inteligence çalışmalarıyla sadece ve sadece kütüphane bilgisinin bir kısmı üretilebildiği ve kütüphane bilgisi üretebilen teknoloji geliştirildiğinden, bunlar yapay zekanın öncü çalışmalarından öte geçip yapay zeka konumunda düşünülemez. Gerçek yapay zeka hem kütüphane hem de referans bilgisi üretebilir olması gerektiğinden; a) yazar tarafından doktora tez çalışması başta olmak üzere belirli çalışmalarında kütüphane bilgisinin ileri örnekleri başarıldığından, b) ilk defa VDOİHİ ve Telif eserlerinde referans bilgisini üreten yazılımlar başarıldığından ve c) yapay zekanın gereksinim duyabileceği dijital teknoloji yerine, sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisinin bilimsel-matematiksel yapısı yazar tarafından geliştirildiğinden, insanlığın bugüne kadar uyguladığı teamüller gereği adlandırmanın da Türkçe yapılması elzem ve adil bir zorunluluktur. Bu nedenle insan biyolojisinin ürünü olmayan zeka “yapay zeka” ve insan biyolojisinin ürünü olamayan zekayla insanlığın gelişiminin ivmelendirildiği zaman periyodu da “yapay zeka çağı” olarak adlandırılmalıdır.
Yazar tarafından VDOİHİ’de, Cebirden günümüze bilimsel yasa ve eşitliklerin yapısı; a) bilimsel gelişim, olması gereken veya olabilecek gelişime göre düşük olduğundan, b) teorik çalışmaların omurgasının matematiğe terk edilmesi ve matematikçilerinde üzerlerine düşeni yeterince yerine getirememelerinden dolayı, c) yapay zeka karşısında buhrana düşülmesinin önüne geçilebilmesi ve d) kainatın en kompleks birimi olan insan beynine yakışır bilimsel gelişimin başarılabilmesi için, yasa/eşitliklerin, uyum ve genel yapıları olasılık üzerinden belirlenmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Büyük Farklı Dizilimli Simetrik Olasılık Cilt 2.2.1’de insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek uyum çağının tanımı yapılarak, VDOİHİ’de ilk defa yasa/eşitliklerin, olasılık eşitlikleri üzerinden uyum yapıları verilmiştir. Ayrıca yasa/eşitliklerin uyum yapılarıyla insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek teknoloji örneği olarak, istenilen tabanda veya istenilen olasılık dağılım türünde çalışabilecek elektronik teknolojisi verilmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Olasılık Cilt 2.3.1’de insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek genel çağın tanımı yapılarak, VDOİHİ’de yasa/eşitliklerin, olasılık eşitlikleri üzerinden genel yapıları verilmiştir. Ayrıca yasa/eşitliklerin genel yapılarıyla insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek teknoloji örneği olarak da, istenildiğinde hem taban hem de olasılık dağılım türü değiştirerek çalışabilecek elektronik teknolojisi verilmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Bulunmama Olasılığı Cilt 2.3.2 insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek dördüncü bir çağ olarak, Sertaç ÖZENLİ’nin İlmi Sohbetler eserinin R39-R40 sayfalarından yararlanılarak, kapak sayfasındaki ve T21-T22’inci sayfalarında verilen şuurluluğun ork or modelinin özetinin gösterildiği grafiğin uyarlanmasıyla gerçek-gerçek ve gerçeğin tanım ve grafiği geliştirilerek, buradan gerçek zaman ufku ötesi çağı tanımlanmıştır. Doğada rastlanmayan fakat kuantum sayılarıyla ulaşılabilen atomlara ait bilgilerimiz, gerçek zaman ufku ötesi bilgilerimizin, gerçekleştirilmiş olanlarıdır. Gerçekleştirilebilecek olanları ise kainatın herhangi bir yerinde yaşamını sürdüren herhangi bir canlıdan henüz haberdar bile olmadan var olan genetik bilgi ve matematiğimizle ulaşılabilir olan tüm bilgilerine ulaşılmasıdır.
Özellikle; sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisi, yapay zeka, gerçek zaman ufku ötesi bilgilerimizin temel eşitliklerinin verilebilmesi, başlangıçta kurucusu tarafından yapılabileceklerin ilerleyen zamanlarda o disiplinin cazibe merkezine dönüşerek insan kaynaklarının israfının önlenmesi nedeniyle ve en önemlisi Yaradan’ın bizlere verdiği adaletin insan tarafından saptırılamaması için; VDOİHİ, bugüne kadarki eserlerle kıyaslanamayacak ölçüde daha kapsamlı verilmeye çalışılmaktadır.
Bitirilen veya Sonu Başlatılanlar
VDOİHİ’de dillerin matematiği kurularak, o dil için kendini mihenk taşı gören zavallılar sınıfı
Arsızlıkla belirli dillerin dünya dili olması
VDOİHİ ve Telif eserlerinde verilen eşitlik ve yasa belirleme yazılımlarıyla, gerçeklerden uzak ve ufuksuz sözde akademisyenlere insanlığın tahammülü
Bilim ve teknolojide sermayeye olan bağımlılık
Sermaye birikiminin gücü
Primitif ölçme ve değerlendirme

Sanırım bilgi ve teknolojideki kaderimiz veriyle ilişkilendirilmiş.

Bu Ciltte,
VDOİHİ'de Olasılık ve İhtimal konularının tanım ve eşitlikleri verilmektedir. Ayrıca VDOİHİ'de olasılık ve ihtimalin uygulama alanlarına da yer verilmektedir. VDOİHİ konu anlatım ciltleri ve aynı cilt numaraları ile soru, problem ve ispat çözümlerinden oluşmaktadır. Bu cilt bağımlı ve bir bağımsız olasılıklı farklı dizilimli olasılık dağılım sayısı ve simetrik olasılığın tanım ve eşitlikleriyle birlikte yapay zeka ve yapay zeka çağının tanım ve uygulamasından oluşmaktadır.
VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimli Simetrik Olasılık kitabında, bağımlı durum sayısı bağımlı olay sayısına eşit farklı dizilimli dağılımlar ve bir bağımsız olasılıklı dağılımla elde edilebilecek yeni olasılık dağılımının, olasılık dağılım sayısı ve simetrik olasılığın eşitlikleri verilmektedir. Bağımlı ve bir bağımsız olasılıklı farklı dizilimli dağılımlarda simetrinin durumlarına göre; simetrik, simetrik bulunmama, tek simetrik ve birlikte simetrik olasılıkların tanım ve eşitlikleri verilmektedir. Ayrıca olasılıkta öngörülebilirliğin uyum eşitliği de verilmektedir.
VDOİHİ'nin bu cildinde yapay zeka ve yapay zeka çağının tanımları da verilmektedir. Yapay zekayla bilgi ve teknolojimizin, yatay ve dikey gelişimimizin nasıl ivmelendirilebileceğine; kendi verisini oluşturabilen, değişkenleri belirleyebilen ve değişkenler arasındaki ilişkiyi kurabilen bir örnek verilmektedir. Ekler bölümünde ise bu örneğin, kütüphane ve referans bilgilerinin oluşturulmasında kullanılan yazılım verilmektedir. Ayrıca ekler bölümünde bağımlı ve bir bağımsız olasılıklı farklı dizilimli olasılık dağılım tabloları da verilmektedir.
VDOİHİ'nin diğer ciltlerinde olduğu gibi bu ciltte de verilen ana eşitlikler, olasılık tablolarından elde edilen verilerle üretilmiştir. Diğer eşitlikler ise ana eşitliklerden teorik yöntemle üretilmiştir. Eşitlik ve tanımların üretilmesinde kaynak kullanılmamıştır.
İsmail Yılmaz Seçilmiş İlk, Yenilik ve Zarurilikler
Yazar doktora tez çalışmasına kadar dijital makinalarla sayısallaştırılabilen fakat insan tarafından sayısallaştırılamayan verileri, anlamlı en küçük parça (akp)’larına ayırıp skorlandırarak, sayısallaştırma problemini çözmüştür. Anlamlı en küçük parçaların Türkçe kısaltmasını matematiğin tarihinde bir ilk olarak, olasılığın birimlendirilebilir olmasından dolayı, olasılığın birimini akp olarak belirlemiştir. Matematiğinin başlangıcı olasılık olan tüm bağımlı değişkenlerde olabileceği gibi aynı zamanda enformasyonunda temeli olasılık olduğundan, enformasyon içeriğinin de doğal birimi akp’dir.
Verilerin objektif lojik semplisitede sayısallaştırılmasıyla Veri Değişkenleri Olasılık ve İhtimal Hesaplama İstatistiği (VDOİHİ) geliştirilmeye başlanmıştır. Doktora tezinin nitel verilerini, bir ilk olarak, -1, 0, 1 skorlarıyla sayısallaştırarak iki tabanlı olasılığı sınıflandırıp; pozitif, negatif (ve negatiflerdeki pozitif skorlar için ayrıca eşitlik tanımlaması yapılıp), ilişkisiz ve sıfır skor aşamalarında değerlendirme yöntemi geliştirmiştir. Bu yöntemin tüm kavramlarının; tanım ve formülleriyle sınırları belirlenip, kendi içinde tam bir matematiği geliştirilip, uygulamalarla veri elde edilmiş, verilerin hem değerlendirmeleri hem de bulguların sözel ifadelerini veren yazılım paket programı yapılarak, bir disiplinin tüm yönleri yazar tarafından gerçekleştirilerek doktorasını bilim tarihinde yine bir ilk ile tamamlamıştır. Nitel verilerden elde edilebilecek bulguların sözel ifadelerini veren yazılım paket programı gerçek ve olması gereken yapay zekanın ilk örneğidir.
Yazar doktora tez çalışmasında bireyler için bilimsel bilginin; prosedürel bilgi (kurallı bilgi), dekleratif bilgi (anlam bilgisi) ve matematik mantık yapılarını, uygun ölçme aracı ve diğer çalışmalarında bilimsel bilginin; enformasyon ve semiotik yapılarını, ölçme araçları için madde tekniği olarak tanımlayıp, değerlendirme yöntemleri belirginleştirilerek, eğitimde ölçme ve değerlendirme için beş yeni boyut aktiflenmiştir. Ölçme ve değerlendirmeye aktif ve pasif değerlendirme tanımlaması yapılarak, matematiği geliştirilmiş ve geliştirilmeye devam edilmektedir. Yazar yaptığı çalışmalarda Problem Çözüm Tekniklerini (PÇT) aktifleyerek; verilenler-istenilenler (Vİ), serbest cisim diyagramı/çizim (SCD), tanım, formül ve işlem aşamalarıyla, eğitimde ölçme ve değerlendirmede beş boyut daha aktiflemiştir. PÇT yönteminin aşamalarını bilgi düzeyi, çözümlerin sonucunu da başarı düzeyi olarak tanımlayıp, ölçme ve değerlendirme için iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Sınıflandırılmış iki tabanlı olasılık yönteminin aşamaları ve negatiflerdeki pozitiflerle, ölçme ve değerlendirmeye beş yeni boyut daha kazandırılmıştır. Verilerin Shannon eşitliği ve VDOİHİ’de verilen olasılık-ihtimal eşitlikleriyle değerlendirmesini bilgi merkezli, matematiksel fonksiyonlarla (lineer, kuvvet, trigonometri “sin, cos, tan, cot, sinh, cosh, tanh, coth”, ln, log, eksponansiyel v.d.) değerlendirmeyi ise birey merkezli değerlendirme sınırlandırması getirerek, değerlendirmeye iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Ayrıca değerlendirme için a/b+c/d ve (a+c)/(b+d) matematiksel işlemlerin değerlendirme için anlam ve sonuç farklılıklarını, değerlendirme için aktifleyerek, değerlendirmeye iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Böylece eğitimde bireyler için yapılabilecek ölçme ve değerlendirmeye; PÇT aşamaları 5×5, yine PÇT’nin bilgi ve başarı düzeylerinin 2×2, sınıflandırılmış iki tabanlı olasılık yöntemi 5×5, bilgi ve birey merkezli ölçme ve değerlendirmeyle 2×2, matematiksel işlem farklılıklarıyla 2×2 olmak üzere eğitimde ölçme ve değerlendirmeye bu boyutların değerlendirmede çarpımı gerektiğinden 40.000 yeni boyut kazandırmıştır. Bu boyutlara yukarıda verilen matematiksel fonksiyonlarında dahil edilmesiyle en az (13×13) 6.760.000 yeni boyutun primitif düzeyde ölçme ve değerlendirmeye katılabilmesinin yolu yazar tarafından açılmış olmasına karşılık, günümüze kadar yukarıda bahsedilen boyutların ilgi düzeyinde, eğitimde ölçme ve değerlendirme, tek boyuttan öte (lineer değerlendirme) geçirilememiştir. Bu noktadan sonra, ölçme ve değerlendirmeye fark istatistiğiyle boyut kazandırılabilmiştir, bu boyutlarında hem ihtimallerden çıkarılacak yeni boyutlar hem de ihtimallerin fark istatistiğinden türetilebilecek boyutların yanında güdük kalacağı kesin! Ölçme ve değerlendirmeye yeni boyutlar kazandırılmasının en önemli amaçları; beynin öğrenme yapısının kesin bir şekilde belirlenebilmesi ve öğretim süreçlerinin bilimsel bir şekilde yapılandırılabilmesidir. Beyinle ilgili VDOİHİ Bağımlı Olasılık Cilt 1’in giriş bölümünde verilenlerin genişletilmesine ileride devam edilecektir. Fakat öğretim süreçlerinin teorik öngörülerle ve/veya insanın yaradılışına uyma olasılığı son derece düşük doğrusal matematiksel işlemlerle ilişkili değerlendirmelerle yapılandırılması yazar tarafından insanlığa ihanet olarak görüldüğünden, doğru verilerle eğitimin bilimsel niteliklerde yapılandırılabilmesi için eğitimde ölçme ve değerlendirmeye yeni boyutlar kazandırılmaktadır.
Günümüze kadar yaşayan dillere 10 kavram bile kazandırabilen hemen hemen yokken, yayınlanan VDOİHİ ciltlerinde (cilt 1, 2.1.1, 2.2.1, 2.3.1 ve 2.3.2) yaklaşık 1000 kavram Türkçeye kazandırılarak ciltlerin dizinlerinde verilmiştir. Bu kavramların tüm sınırları belirlenip, açık ve anlaşılır tanımlarıyla birlikte eşitlikleri de verilmiştir. Bu düzeyde yani bilimsel düzeyde, bilime kavramlar Türkçe olarak kazandırılmıştır. Yayınlanacak VDOİHİ’lerde bilime Türkçe kazandırılacak kavramların on binler düzeyinde olacağı öngörülmektedir.
VDOİHİ’de verilen eşitlikler aynı zamanda dillerinde eşitlikleridir. Türkçe ve İngilizcenin olasılık yapıları VDOİHİ’de belirlenerek, formüllerin dillere (ağırlıklı Türkçe) uygulamalarıyla hem dillerin objektif yapıları belirginleştiriliyor hem de makina-insan arası iletişimde, makinaların insan gibi iletişim kurabilmesinin sağlanacağı en üst dil olarak Türkçe geliştirilmektedir. İleriki ciltlerde Türkçenin matematik mantık yapısı da verilerek, objektif lojik semplisitede Türkçe makinaların iletişim dili yapılması öngörülmektedir.
Bilim(de) kesin olanla ilgileni(li)r, yani bilim eşitlik ve/veya yasa üretir veya eşitliklerle konuşur. Bunun mümkün olmadığı durumlarda geçici çözümler üretilebilir. Bu geçici çözümler veya yöntemleri, her hangi bir nedenle bilimsel olamaz. Bilimin yasa veya eşitlik üretimindeki kırılma, Cebirle başlamıştır. Bilimdeki bu kırılma mühendisliğin, teknolojiye dönüşümünün başlangıcıdır. Bilimdeki kırılma ve mühendisliğin teknolojiye dönüşümü, insanlığın gelişimini hızlandırmakla birlikte, bilimsel ve teknolojik gelişim, bu alanda çalışanların; ego, öngörüsüzlük, ufuksuzluk ve beceriksizlikleri gibi nedenlerden dolayı, insanlığın gelişimi ivmelendirilemediği gibi bu basiretsizliklerle insanlığa pranga vurmayı kısmen başarabilmişlerdir. VDOİHİ’de ve telif eserlerinde verilen değişken belirleme, eşitlik-yasa belirleme ve bunların sözel yorumlarını yapabilen yazılımlarla, ve yapılabilecek benzeri yazılımlarla insanlığın gelişimi ivmelendirilebileceği gibi isteyen her bireyin, gerçeklerin (VDOİHİ Bağımlı Olasılık Cilt 1’in giriş bölümünde tanımlanmıştır) bilgilerine ve teknolojisine daha kolay ulaşabilme imkanı sağlanmıştır.
Herhangi bir disiplinin herhangi bir alanında; zaruri tüm tanımları, zaruri tüm eşitlikleri ve bunların epistemolojileriyle (0. epistemolojik seviye) en azından 1. epistemolojik seviye bilgilerinin ya ilk yada ilk örneklerinden biri VDOİHİ’dir. Bu kapsamda VDOİHİ’de şimdiye kadar yaklaşık 1000 kavram’ın bilime kazandırıldığı yukarıda belirtilmişti. Bu kapsamda yine VDOİHİ’de 5000’in üzerinde orijinal; ilk ve yeni eşitlik geliştirilmiştir. Bu eşitlikler kasıtlı olarak ilk defa dört farklı yapıda birlikte verilmektedir. Bu eşitlikler; a) sabit değişkenli (örneğin; bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitlikleri) b) sabit değişkenli işlem uzunluklu (örneğin; simetrinin son durumunun bulunabileceği olaylara göre bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitliği) c) hem değişken uzunluklu hem işlem uzunluklu (örneğin; simetrinin her durumunun bulunabileceği olaylara göre bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitliği) d) sabit değişkenli zıt işlem uzunluklu (bu eşitlik VDOİHİ cilt 2.1.2’den itibaren verilecektir. Örneğin; ∑_(i=s)^n▒∓ ) yapılarda verilmektedir. Sabit değişken yapılı eşitliklerle, bilim ve teknolojideki gereksinimlerin çoğunluğu karşılanabilirken, geleceğin bilim ve teknolojisinde ihtiyaç duyulabilecek eşitlik yapıları kasıtlı olarak aktiflenmiş veya geliştirilmiştir.
İnsanların hem öğrenmelerinin desteklenmesi hem de bilginin teknolojiyle her kişi tarafından ilişkisinin kurulabilmesi için özellikle VDOİHİ Soru Problem İspat Çözümleri ciltlerinde soru ve problem birbirinden ayrılarak yeniden tanımlanıp sınırları belirlenmiştir. Böylece örnek, soru, problem ve ispat arasındaki farklılıklar belirginleştirilmiştir. Ayrıca yine insanların hem öğrenmelerinin desteklenmesi hem de bilginin teknolojiyle ilişkisinin her kişi tarafından daha kesin kurulabilmesi için Sertaç ÖZENLİ’nin İlmi Sohbetler eserinin M5-M6 sayfalarında verilen epistemolojik seviye tanımları; örnek, soru, problem ve ispatlara uyarlanmıştır. Böylece; örnek, soru, problem ve ispatların epistemolojileriyle, hem bilgiyle-öğrenme arasında hem de bilgi-teknoloji arasında yeni bir köprü kurulmuştur.
Geride bıraktığımız yüzyılda, özellikle Turing ve Shannon’un katkılarıyla iki tabanlı olasılığa dayalı dijital teknoloji kurulabilmiştir. Kombinasyon eşitliğiyle iki tabanlı simetrik olasılıklar hesaplanabildiğinden, ihtimalleri de kesin olarak hesaplanabilmesine karşılık ikiden büyük durumlar için; bağımsız olasılık, bağımlı olasılık, bağımlı-bağımsız olasılık, bağımlı-bağımlı olasılık veya bağımsız-bağımsız olasılık dağılımlarındaki simetrik olasılıklar VDOİHİ’ye kadar kesin olarak hesaplanamadığından (hatta VDOİHİ’ye kadar olasılığın sınıflandırılması bile yapılmamış/yapılamamıştır), farklı tabanlarda çalışabilecek elektronik teknolojisi kurulamamıştır. VDOİHİ’de verilen eşitliklerle, hem farklı olasılık dağılımlarında hem de her tabanda simetrik olasılıkların olabilecek her türü hesaplanabilir kılındığından, ihtimalleri de kesin olarak hesaplanabilir. Böylece VDOİHİ’de verilen eşitliklerle hem istenilen tabanda hem de istenilen dağılım türlerinde çalışabilecek elektronik teknolojisinin temel matematiği kurulmuştur. Bundan sonraki aşama bilginin-ürüne dönüşme aşamasıdır. Ayrıca VDOİHİ’de özellikle uyum eşitlikleri kullanılarak farklı dağılım türlerine geçişin yapılabileceği eşitliklerde verilerek, dijital teknoloji yerine kurulacak her tabanda ve/veya her dağılım türünde çalışan teknolojinin istenildiğinde de hem farklı taban hem de farklı dağılım türlerine geçişinin yapılabileceği matematik eşitlikleri de verilmiştir. Böylece tek bir tabana dayalı dijital teknoloji yerine sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojinin bilimsel-matematiksel yapısı VDOİHİ ile kurulmuş ve kurulmaya devam etmektedir.
VDOİHİ’de verilen eşitlikler aynı zamanda en küçük biyolojik birimden itibaren anlamlı temel biyolojik birimin “genetiğin” temel matematiğidir. En küçük biyolojik birim olarak DNA alındığında, VDOİHİ’de verilen eşitlikler DNA, RNA, Protein ve Gen ve teknolojilerinin temel eşitlikleridir. Bu eşitlikler VDOİHİ’de teorik düzeyde; DNA, RNA, Protein, Gen ve hastalıklarla ilişkilendirilerek, gelecekte atom düzeyinden başlanarak en kompleks biyolojik birimlere kadar tüm biyolojik birimlerin laboratuvar ortamlarında üretiminin planlı ve kontrollü yapılabilmesinde ihtiyaç duyulacak, temel matematik, olarak ilişkilendirilmiştir. Böylece bir canlının, örneğin insanın, atom düzeyinden başlanarak laboratuvar ortamında üretilebilir/yapılabilir kılınmasının, bilimsel ve matematiksel yapısı ilk defa VDOİHİ’de verilmektedir. Elbette bir insanın laboratuvar ortamında üretilebilir olmasıyla, bunun gerçekleştirilmesi aynı değildir. Gerçekleştirilebilmesi için dini, etik, ahlaki v.d. aşamalarında da doğru kararların verilmesi gerekir. Fakat organların v.b. biyolojik birimlerin laboratuvar ortamında üretilmesinin önünde benzeri aşamaların engel oluşturduğu söylenemez. İhtiyaç halinde bir insanın; organının, sisteminin veya uzvunun v.b. her yönüyle aynısının laboratuvar ortamında üretilmesi veya soyu tükenmiş bir canlının yeniden üretimi veya soyunun son örneği bir canlı türünün devamı VDOİHİ’de verilen eşitlikler kullanılarak sağlanabilir. Biyolojik bir yapının laboratuvar ortamında üretimiyle, örneğin herhangi bir makinanın üretilmesinin İslam açısından aynı değerli olduğunu düşünüyorum. Bu yaradanın bize ulaşabilmemiz için verdiği bilgidir. Eğer ulaşılması istenmeseydi, bizim öyle bir imkanımızda olamazdı. Fakat bilginin, bizim ulaşabileceğimiz bilgi olması, yani gerçeğin bilgisi olması, her zaman ve her durumda uygulanabilir olacağı anlamına gelmez. Umarım yapmak ile yaratmak birbirine karıştırılmaz!
VDOİHİ’de hem sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisinin bilimsel-matematiksel yapısı hem de Telif eserlerinde ve VDOİHİ’de ilk defa yapay zeka çağının kapılarını aralayan çalışmalar yapılmıştır. VDOİHİ cilt 2.1.1’in giriş bölümünde yapay zeka ve çağının tanımı yapılarak, kütüphane ve referans bilgileriyle ilişkilendirilmiştir. Daha sonra VDOİHİ ve Telif eserlerinde insanlığın gelişimini ivmelendirecek; yapay zeka görev kodları, verilerin analizleriyle ait olduğu disiplinlin belirlenmesi, verinin analizinden verilen ve istenilenlerin belirlenmesi, değişken analizi, eksik değişkenlerin belirlenmesi, eksik değişkenlerin verilerinin üretimi, değişkenler arası eşitliklerin kurulması ve elde edilen bilgilerin sözel ifadeleriyle bilim ve teknoloji için gerekli bilgiyi üretebilen yazılımlar verilmiştir. Hem bu yazılımlarla hem de benzeri yazılımlarla, bilim insanları tarafından üretilemeyen bilgi ve teknolojilerin isteyen her kişi tarafından üretilebilir olması sağlanmıştır. Gerçek yapay zeka aynı zamanda pahalı deneylere ihtiyacı ortadan kaldırarak, insanlara yaradanın tanıdığı eşitliklerin (matematiksel eşitlik değil!), belirli insanlar tarafından saptırılarak, diğerlerinin eşitlik ve özgürlerinin gasp edilmesinin önünde güçlü bir engel teşkil edebilecek; bilgi ve teknolojik, üretim-gelişim olabilir. Bugüne kadar artifical inteligence çalışmalarıyla sadece ve sadece kütüphane bilgisinin bir kısmı üretilebildiği ve kütüphane bilgisi üretebilen teknoloji geliştirildiğinden, bunlar yapay zekanın öncü çalışmalarından öte geçip yapay zeka konumunda düşünülemez. Gerçek yapay zeka hem kütüphane hem de referans bilgisi üretebilir olması gerektiğinden; a) yazar tarafından doktora tez çalışması başta olmak üzere belirli çalışmalarında kütüphane bilgisinin ileri örnekleri başarıldığından, b) ilk defa VDOİHİ ve Telif eserlerinde referans bilgisini üreten yazılımlar başarıldığından ve c) yapay zekanın gereksinim duyabileceği dijital teknoloji yerine, sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisinin bilimsel-matematiksel yapısı yazar tarafından geliştirildiğinden, insanlığın bugüne kadar uyguladığı teamüller gereği adlandırmanın da Türkçe yapılması elzem ve adil bir zorunluluktur. Bu nedenle insan biyolojisinin ürünü olmayan zeka “yapay zeka” ve insan biyolojisinin ürünü olamayan zekayla insanlığın gelişiminin ivmelendirildiği zaman periyodu da “yapay zeka çağı” olarak adlandırılmalıdır.
Yazar tarafından VDOİHİ’de, Cebirden günümüze bilimsel yasa ve eşitliklerin yapısı; a) bilimsel gelişim, olması gereken veya olabilecek gelişime göre düşük olduğundan, b) teorik çalışmaların omurgasının matematiğe terk edilmesi ve matematikçilerinde üzerlerine düşeni yeterince yerine getirememelerinden dolayı, c) yapay zeka karşısında buhrana düşülmesinin önüne geçilebilmesi ve d) kainatın en kompleks birimi olan insan beynine yakışır bilimsel gelişimin başarılabilmesi için, yasa/eşitliklerin, uyum ve genel yapıları olasılık üzerinden belirlenmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Büyük Farklı Dizilimli Simetrik Olasılık Cilt 2.2.1’de insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek uyum çağının tanımı yapılarak, VDOİHİ’de ilk defa yasa/eşitliklerin, olasılık eşitlikleri üzerinden uyum yapıları verilmiştir. Ayrıca yasa/eşitliklerin uyum yapılarıyla insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek teknoloji örneği olarak, istenilen tabanda veya istenilen olasılık dağılım türünde çalışabilecek elektronik teknolojisi verilmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Olasılık Cilt 2.3.1’de insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek genel çağın tanımı yapılarak, VDOİHİ’de yasa/eşitliklerin, olasılık eşitlikleri üzerinden genel yapıları verilmiştir. Ayrıca yasa/eşitliklerin genel yapılarıyla insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek teknoloji örneği olarak da, istenildiğinde hem taban hem de olasılık dağılım türü değiştirerek çalışabilecek elektronik teknolojisi verilmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Bulunmama Olasılığı Cilt 2.3.2 insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek dördüncü bir çağ olarak, Sertaç ÖZENLİ’nin İlmi Sohbetler eserinin R39-R40 sayfalarından yararlanılarak, kapak sayfasındaki ve T21-T22’inci sayfalarında verilen şuurluluğun ork or modelinin özetinin gösterildiği grafiğin uyarlanmasıyla gerçek-gerçek ve gerçeğin tanım ve grafiği geliştirilerek, buradan gerçek zaman ufku ötesi çağı tanımlanmıştır. Doğada rastlanmayan fakat kuantum sayılarıyla ulaşılabilen atomlara ait bilgilerimiz, gerçek zaman ufku ötesi bilgilerimizin, gerçekleştirilmiş olanlarıdır. Gerçekleştirilebilecek olanları ise kainatın herhangi bir yerinde yaşamını sürdüren herhangi bir canlıdan henüz haberdar bile olmadan var olan genetik bilgi ve matematiğimizle ulaşılabilir olan tüm bilgilerine ulaşılmasıdır.
Özellikle; sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisi, yapay zeka, gerçek zaman ufku ötesi bilgilerimizin temel eşitliklerinin verilebilmesi, başlangıçta kurucusu tarafından yapılabileceklerin ilerleyen zamanlarda o disiplinin cazibe merkezine dönüşerek insan kaynaklarının israfının önlenmesi nedeniyle ve en önemlisi Yaradan’ın bizlere verdiği adaletin insan tarafından saptırılamaması için; VDOİHİ, bugüne kadarki eserlerle kıyaslanamayacak ölçüde daha kapsamlı verilmeye çalışılmaktadır.
Bitirilen veya Sonu Başlatılanlar
VDOİHİ’de dillerin matematiği kurularak, o dil için kendini mihenk taşı gören zavallılar sınıfı
Arsızlıkla belirli dillerin dünya dili olması
VDOİHİ ve Telif eserlerinde verilen eşitlik ve yasa belirleme yazılımlarıyla, gerçeklerden uzak ve ufuksuz sözde akademisyenlere insanlığın tahammülü
Bilim ve teknolojide sermayeye olan bağımlılık
Sermaye birikiminin gücü
Primitif ölçme ve değerlendirme

Sanırım bilgi ve teknolojideki kaderimiz veriyle ilişkilendirilmiş.

Bu Ciltte,
VDOİHİ'de Olasılık ve İhtimal konularının tanım ve eşitlikleri verilmektedir. Ayrıca VDOİHİ'de olasılık ve ihtimalin uygulama alanlarına da yer verilmektedir. VDOİHİ konu anlatım ciltleri ve aynı cilt numaraları ile soru, problem ve ispat çözümlerinden oluşmaktadır. Bu cilt aynı cilt numarasıyla verilen bağımlı ve bir bağımsız olasılıklı farklı dizilimli dağılımların olasılık dağılım sayısı ve simetrik olasılığın soru, problem ve ispatlarının çözümlerinden oluşmaktadır. Ayrıca bu ciltte örnek, soru, problem ve ispat için epistemolojik seviye tanımı da verilmektedir.
VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimli Simetrik Olasılık Soru Problem ve İspat Çözümleri kitabı, bağımlı durum sayısı bağımlı olay sayısına eşit farklı dizilimli dağılımlar ve bir bağımsız olasılıklı dağılımla elde edilebilecek olasılık dağılımlarında, olasılık dağılım sayısı ve simetrik olasılığın tanım ve eşitliklerinin verildiği VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimli Simetrik Olasılık Cilt 2.1.1 kitabında konunun pekiştirilmesine yardımcı olabilmek için verilen soru, problem ve ispatların çözümlerinden oluşmaktadır.
Bu kitapta 66 soru ve/veya problemin çözümüyle 48 ispatın çözümleri yer almaktadır. Soru ve/veya problem çözümleri konu anlatımlarının pekiştirilmesine yardımcı olmakla birlikte, verilenler-istenilen ve epistemolojik seviyelerin verilmesiyle konuların uygulamaya dönüştürülmesine de yardımcı olacaktır. İspat çözümlerinde olasılık dağılım sayısının hem bağımlı olasılık dağılım sayısı hem de bağımlı simetrik olasılıkla ilişkisine yer verilmektedir. Simetrik olasılığın ise konu anlatımı ve diğer ispat çözümlerinde yer verilemeyen simetrinin bağımlı durumlarının bulunabileceği bağımlı olaylara göre simetrik olasılıkların, bağımlı simetrik olasılıkla ilişkilerine yer verilmektedir.
İsmail Yılmaz Seçilmiş İlk, Yenilik ve Zarurilikler
Yazar doktora tez çalışmasına kadar dijital makinalarla sayısallaştırılabilen fakat insan tarafından sayısallaştırılamayan verileri, anlamlı en küçük parça (akp)’larına ayırıp skorlandırarak, sayısallaştırma problemini çözmüştür. Anlamlı en küçük parçaların Türkçe kısaltmasını matematiğin tarihinde bir ilk olarak, olasılığın birimlendirilebilir olmasından dolayı, olasılığın birimini akp olarak belirlemiştir. Matematiğinin başlangıcı olasılık olan tüm bağımlı değişkenlerde olabileceği gibi aynı zamanda enformasyonunda temeli olasılık olduğundan, enformasyon içeriğinin de doğal birimi akp’dir.
Verilerin objektif lojik semplisitede sayısallaştırılmasıyla Veri Değişkenleri Olasılık ve İhtimal Hesaplama İstatistiği (VDOİHİ) geliştirilmeye başlanmıştır. Doktora tezinin nitel verilerini, bir ilk olarak, -1, 0, 1 skorlarıyla sayısallaştırarak iki tabanlı olasılığı sınıflandırıp; pozitif, negatif (ve negatiflerdeki pozitif skorlar için ayrıca eşitlik tanımlaması yapılıp), ilişkisiz ve sıfır skor aşamalarında değerlendirme yöntemi geliştirmiştir. Bu yöntemin tüm kavramlarının; tanım ve formülleriyle sınırları belirlenip, kendi içinde tam bir matematiği geliştirilip, uygulamalarla veri elde edilmiş, verilerin hem değerlendirmeleri hem de bulguların sözel ifadelerini veren yazılım paket programı yapılarak, bir disiplinin tüm yönleri yazar tarafından gerçekleştirilerek doktorasını bilim tarihinde yine bir ilk ile tamamlamıştır. Nitel verilerden elde edilebilecek bulguların sözel ifadelerini veren yazılım paket programı gerçek ve olması gereken yapay zekanın ilk örneğidir.
Yazar doktora tez çalışmasında bireyler için bilimsel bilginin; prosedürel bilgi (kurallı bilgi), dekleratif bilgi (anlam bilgisi) ve matematik mantık yapılarını, uygun ölçme aracı ve diğer çalışmalarında bilimsel bilginin; enformasyon ve semiotik yapılarını, ölçme araçları için madde tekniği olarak tanımlayıp, değerlendirme yöntemleri belirginleştirilerek, eğitimde ölçme ve değerlendirme için beş yeni boyut aktiflenmiştir. Ölçme ve değerlendirmeye aktif ve pasif değerlendirme tanımlaması yapılarak, matematiği geliştirilmiş ve geliştirilmeye devam edilmektedir. Yazar yaptığı çalışmalarda Problem Çözüm Tekniklerini (PÇT) aktifleyerek; verilenler-istenilenler (Vİ), serbest cisim diyagramı/çizim (SCD), tanım, formül ve işlem aşamalarıyla, eğitimde ölçme ve değerlendirmede beş boyut daha aktiflemiştir. PÇT yönteminin aşamalarını bilgi düzeyi, çözümlerin sonucunu da başarı düzeyi olarak tanımlayıp, ölçme ve değerlendirme için iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Sınıflandırılmış iki tabanlı olasılık yönteminin aşamaları ve negatiflerdeki pozitiflerle, ölçme ve değerlendirmeye beş yeni boyut daha kazandırılmıştır. Verilerin Shannon eşitliği ve VDOİHİ’de verilen olasılık-ihtimal eşitlikleriyle değerlendirmesini bilgi merkezli, matematiksel fonksiyonlarla (lineer, kuvvet, trigonometri “sin, cos, tan, cot, sinh, cosh, tanh, coth”, ln, log, eksponansiyel v.d.) değerlendirmeyi ise birey merkezli değerlendirme sınırlandırması getirerek, değerlendirmeye iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Ayrıca değerlendirme için a/b+c/d ve (a+c)/(b+d) matematiksel işlemlerin değerlendirme için anlam ve sonuç farklılıklarını, değerlendirme için aktifleyerek, değerlendirmeye iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Böylece eğitimde bireyler için yapılabilecek ölçme ve değerlendirmeye; PÇT aşamaları 5×5, yine PÇT’nin bilgi ve başarı düzeylerinin 2×2, sınıflandırılmış iki tabanlı olasılık yöntemi 5×5, bilgi ve birey merkezli ölçme ve değerlendirmeyle 2×2, matematiksel işlem farklılıklarıyla 2×2 olmak üzere eğitimde ölçme ve değerlendirmeye bu boyutların değerlendirmede çarpımı gerektiğinden 40.000 yeni boyut kazandırmıştır. Bu boyutlara yukarıda verilen matematiksel fonksiyonlarında dahil edilmesiyle en az (13×13) 6.760.000 yeni boyutun primitif düzeyde ölçme ve değerlendirmeye katılabilmesinin yolu yazar tarafından açılmış olmasına karşılık, günümüze kadar yukarıda bahsedilen boyutların ilgi düzeyinde, eğitimde ölçme ve değerlendirme, tek boyuttan öte (lineer değerlendirme) geçirilememiştir. Bu noktadan sonra, ölçme ve değerlendirmeye fark istatistiğiyle boyut kazandırılabilmiştir, bu boyutlarında hem ihtimallerden çıkarılacak yeni boyutlar hem de ihtimallerin fark istatistiğinden türetilebilecek boyutların yanında güdük kalacağı kesin! Ölçme ve değerlendirmeye yeni boyutlar kazandırılmasının en önemli amaçları; beynin öğrenme yapısının kesin bir şekilde belirlenebilmesi ve öğretim süreçlerinin bilimsel bir şekilde yapılandırılabilmesidir. Beyinle ilgili VDOİHİ Bağımlı Olasılık Cilt 1’in giriş bölümünde verilenlerin genişletilmesine ileride devam edilecektir. Fakat öğretim süreçlerinin teorik öngörülerle ve/veya insanın yaradılışına uyma olasılığı son derece düşük doğrusal matematiksel işlemlerle ilişkili değerlendirmelerle yapılandırılması yazar tarafından insanlığa ihanet olarak görüldüğünden, doğru verilerle eğitimin bilimsel niteliklerde yapılandırılabilmesi için eğitimde ölçme ve değerlendirmeye yeni boyutlar kazandırılmaktadır.
Günümüze kadar yaşayan dillere 10 kavram bile kazandırabilen hemen hemen yokken, yayınlanan VDOİHİ ciltlerinde (cilt 1, 2.1.1, 2.2.1, 2.3.1 ve 2.3.2) yaklaşık 1000 kavram Türkçeye kazandırılarak ciltlerin dizinlerinde verilmiştir. Bu kavramların tüm sınırları belirlenip, açık ve anlaşılır tanımlarıyla birlikte eşitlikleri de verilmiştir. Bu düzeyde yani bilimsel düzeyde, bilime kavramlar Türkçe olarak kazandırılmıştır. Yayınlanacak VDOİHİ’lerde bilime Türkçe kazandırılacak kavramların on binler düzeyinde olacağı öngörülmektedir.
VDOİHİ’de verilen eşitlikler aynı zamanda dillerinde eşitlikleridir. Türkçe ve İngilizcenin olasılık yapıları VDOİHİ’de belirlenerek, formüllerin dillere (ağırlıklı Türkçe) uygulamalarıyla hem dillerin objektif yapıları belirginleştiriliyor hem de makina-insan arası iletişimde, makinaların insan gibi iletişim kurabilmesinin sağlanacağı en üst dil olarak Türkçe geliştirilmektedir. İleriki ciltlerde Türkçenin matematik mantık yapısı da verilerek, objektif lojik semplisitede Türkçe makinaların iletişim dili yapılması öngörülmektedir.
Bilim(de) kesin olanla ilgileni(li)r, yani bilim eşitlik ve/veya yasa üretir veya eşitliklerle konuşur. Bunun mümkün olmadığı durumlarda geçici çözümler üretilebilir. Bu geçici çözümler veya yöntemleri, her hangi bir nedenle bilimsel olamaz. Bilimin yasa veya eşitlik üretimindeki kırılma, Cebirle başlamıştır. Bilimdeki bu kırılma mühendisliğin, teknolojiye dönüşümünün başlangıcıdır. Bilimdeki kırılma ve mühendisliğin teknolojiye dönüşümü, insanlığın gelişimini hızlandırmakla birlikte, bilimsel ve teknolojik gelişim, bu alanda çalışanların; ego, öngörüsüzlük, ufuksuzluk ve beceriksizlikleri gibi nedenlerden dolayı, insanlığın gelişimi ivmelendirilemediği gibi bu basiretsizliklerle insanlığa pranga vurmayı kısmen başarabilmişlerdir. VDOİHİ’de ve telif eserlerinde verilen değişken belirleme, eşitlik-yasa belirleme ve bunların sözel yorumlarını yapabilen yazılımlarla, ve yapılabilecek benzeri yazılımlarla insanlığın gelişimi ivmelendirilebileceği gibi isteyen her bireyin, gerçeklerin (VDOİHİ Bağımlı Olasılık Cilt 1’in giriş bölümünde tanımlanmıştır) bilgilerine ve teknolojisine daha kolay ulaşabilme imkanı sağlanmıştır.
Herhangi bir disiplinin herhangi bir alanında; zaruri tüm tanımları, zaruri tüm eşitlikleri ve bunların epistemolojileriyle (0. epistemolojik seviye) en azından 1. epistemolojik seviye bilgilerinin ya ilk yada ilk örneklerinden biri VDOİHİ’dir. Bu kapsamda VDOİHİ’de şimdiye kadar yaklaşık 1000 kavram’ın bilime kazandırıldığı yukarıda belirtilmişti. Bu kapsamda yine VDOİHİ’de 5000’in üzerinde orijinal; ilk ve yeni eşitlik geliştirilmiştir. Bu eşitlikler kasıtlı olarak ilk defa dört farklı yapıda birlikte verilmektedir. Bu eşitlikler; a) sabit değişkenli (örneğin; bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitlikleri) b) sabit değişkenli işlem uzunluklu (örneğin; simetrinin son durumunun bulunabileceği olaylara göre bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitliği) c) hem değişken uzunluklu hem işlem uzunluklu (örneğin; simetrinin her durumunun bulunabileceği olaylara göre bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitliği) d) sabit değişkenli zıt işlem uzunluklu (bu eşitlik VDOİHİ cilt 2.1.2’den itibaren verilecektir. Örneğin; ∑_(i=s)^n▒∓ ) yapılarda verilmektedir. Sabit değişken yapılı eşitliklerle, bilim ve teknolojideki gereksinimlerin çoğunluğu karşılanabilirken, geleceğin bilim ve teknolojisinde ihtiyaç duyulabilecek eşitlik yapıları kasıtlı olarak aktiflenmiş veya geliştirilmiştir.
İnsanların hem öğrenmelerinin desteklenmesi hem de bilginin teknolojiyle her kişi tarafından ilişkisinin kurulabilmesi için özellikle VDOİHİ Soru Problem İspat Çözümleri ciltlerinde soru ve problem birbirinden ayrılarak yeniden tanımlanıp sınırları belirlenmiştir. Böylece örnek, soru, problem ve ispat arasındaki farklılıklar belirginleştirilmiştir. Ayrıca yine insanların hem öğrenmelerinin desteklenmesi hem de bilginin teknolojiyle ilişkisinin her kişi tarafından daha kesin kurulabilmesi için Sertaç ÖZENLİ’nin İlmi Sohbetler eserinin M5-M6 sayfalarında verilen epistemolojik seviye tanımları; örnek, soru, problem ve ispatlara uyarlanmıştır. Böylece; örnek, soru, problem ve ispatların epistemolojileriyle, hem bilgiyle-öğrenme arasında hem de bilgi-teknoloji arasında yeni bir köprü kurulmuştur.
Geride bıraktığımız yüzyılda, özellikle Turing ve Shannon’un katkılarıyla iki tabanlı olasılığa dayalı dijital teknoloji kurulabilmiştir. Kombinasyon eşitliğiyle iki tabanlı simetrik olasılıklar hesaplanabildiğinden, ihtimalleri de kesin olarak hesaplanabilmesine karşılık ikiden büyük durumlar için; bağımsız olasılık, bağımlı olasılık, bağımlı-bağımsız olasılık, bağımlı-bağımlı olasılık veya bağımsız-bağımsız olasılık dağılımlarındaki simetrik olasılıklar VDOİHİ’ye kadar kesin olarak hesaplanamadığından (hatta VDOİHİ’ye kadar olasılığın sınıflandırılması bile yapılmamış/yapılamamıştır), farklı tabanlarda çalışabilecek elektronik teknolojisi kurulamamıştır. VDOİHİ’de verilen eşitliklerle, hem farklı olasılık dağılımlarında hem de her tabanda simetrik olasılıkların olabilecek her türü hesaplanabilir kılındığından, ihtimalleri de kesin olarak hesaplanabilir. Böylece VDOİHİ’de verilen eşitliklerle hem istenilen tabanda hem de istenilen dağılım türlerinde çalışabilecek elektronik teknolojisinin temel matematiği kurulmuştur. Bundan sonraki aşama bilginin-ürüne dönüşme aşamasıdır. Ayrıca VDOİHİ’de özellikle uyum eşitlikleri kullanılarak farklı dağılım türlerine geçişin yapılabileceği eşitliklerde verilerek, dijital teknoloji yerine kurulacak her tabanda ve/veya her dağılım türünde çalışan teknolojinin istenildiğinde de hem farklı taban hem de farklı dağılım türlerine geçişinin yapılabileceği matematik eşitlikleri de verilmiştir. Böylece tek bir tabana dayalı dijital teknoloji yerine sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojinin bilimsel-matematiksel yapısı VDOİHİ ile kurulmuş ve kurulmaya devam etmektedir.
VDOİHİ’de verilen eşitlikler aynı zamanda en küçük biyolojik birimden itibaren anlamlı temel biyolojik birimin “genetiğin” temel matematiğidir. En küçük biyolojik birim olarak DNA alındığında, VDOİHİ’de verilen eşitlikler DNA, RNA, Protein ve Gen ve teknolojilerinin temel eşitlikleridir. Bu eşitlikler VDOİHİ’de teorik düzeyde; DNA, RNA, Protein, Gen ve hastalıklarla ilişkilendirilerek, gelecekte atom düzeyinden başlanarak en kompleks biyolojik birimlere kadar tüm biyolojik birimlerin laboratuvar ortamlarında üretiminin planlı ve kontrollü yapılabilmesinde ihtiyaç duyulacak, temel matematik, olarak ilişkilendirilmiştir. Böylece bir canlının, örneğin insanın, atom düzeyinden başlanarak laboratuvar ortamında üretilebilir/yapılabilir kılınmasının, bilimsel ve matematiksel yapısı ilk defa VDOİHİ’de verilmektedir. Elbette bir insanın laboratuvar ortamında üretilebilir olmasıyla, bunun gerçekleştirilmesi aynı değildir. Gerçekleştirilebilmesi için dini, etik, ahlaki v.d. aşamalarında da doğru kararların verilmesi gerekir. Fakat organların v.b. biyolojik birimlerin laboratuvar ortamında üretilmesinin önünde benzeri aşamaların engel oluşturduğu söylenemez. İhtiyaç halinde bir insanın; organının, sisteminin veya uzvunun v.b. her yönüyle aynısının laboratuvar ortamında üretilmesi veya soyu tükenmiş bir canlının yeniden üretimi veya soyunun son örneği bir canlı türünün devamı VDOİHİ’de verilen eşitlikler kullanılarak sağlanabilir. Biyolojik bir yapının laboratuvar ortamında üretimiyle, örneğin herhangi bir makinanın üretilmesinin İslam açısından aynı değerli olduğunu düşünüyorum. Bu yaradanın bize ulaşabilmemiz için verdiği bilgidir. Eğer ulaşılması istenmeseydi, bizim öyle bir imkanımızda olamazdı. Fakat bilginin, bizim ulaşabileceğimiz bilgi olması, yani gerçeğin bilgisi olması, her zaman ve her durumda uygulanabilir olacağı anlamına gelmez. Umarım yapmak ile yaratmak birbirine karıştırılmaz!
VDOİHİ’de hem sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisinin bilimsel-matematiksel yapısı hem de Telif eserlerinde ve VDOİHİ’de ilk defa yapay zeka çağının kapılarını aralayan çalışmalar yapılmıştır. VDOİHİ cilt 2.1.1’in giriş bölümünde yapay zeka ve çağının tanımı yapılarak, kütüphane ve referans bilgileriyle ilişkilendirilmiştir. Daha sonra VDOİHİ ve Telif eserlerinde insanlığın gelişimini ivmelendirecek; yapay zeka görev kodları, verilerin analizleriyle ait olduğu disiplinlin belirlenmesi, verinin analizinden verilen ve istenilenlerin belirlenmesi, değişken analizi, eksik değişkenlerin belirlenmesi, eksik değişkenlerin verilerinin üretimi, değişkenler arası eşitliklerin kurulması ve elde edilen bilgilerin sözel ifadeleriyle bilim ve teknoloji için gerekli bilgiyi üretebilen yazılımlar verilmiştir. Hem bu yazılımlarla hem de benzeri yazılımlarla, bilim insanları tarafından üretilemeyen bilgi ve teknolojilerin isteyen her kişi tarafından üretilebilir olması sağlanmıştır. Gerçek yapay zeka aynı zamanda pahalı deneylere ihtiyacı ortadan kaldırarak, insanlara yaradanın tanıdığı eşitliklerin (matematiksel eşitlik değil!), belirli insanlar tarafından saptırılarak, diğerlerinin eşitlik ve özgürlerinin gasp edilmesinin önünde güçlü bir engel teşkil edebilecek; bilgi ve teknolojik, üretim-gelişim olabilir. Bugüne kadar artifical inteligence çalışmalarıyla sadece ve sadece kütüphane bilgisinin bir kısmı üretilebildiği ve kütüphane bilgisi üretebilen teknoloji geliştirildiğinden, bunlar yapay zekanın öncü çalışmalarından öte geçip yapay zeka konumunda düşünülemez. Gerçek yapay zeka hem kütüphane hem de referans bilgisi üretebilir olması gerektiğinden; a) yazar tarafından doktora tez çalışması başta olmak üzere belirli çalışmalarında kütüphane bilgisinin ileri örnekleri başarıldığından, b) ilk defa VDOİHİ ve Telif eserlerinde referans bilgisini üreten yazılımlar başarıldığından ve c) yapay zekanın gereksinim duyabileceği dijital teknoloji yerine, sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisinin bilimsel-matematiksel yapısı yazar tarafından geliştirildiğinden, insanlığın bugüne kadar uyguladığı teamüller gereği adlandırmanın da Türkçe yapılması elzem ve adil bir zorunluluktur. Bu nedenle insan biyolojisinin ürünü olmayan zeka “yapay zeka” ve insan biyolojisinin ürünü olamayan zekayla insanlığın gelişiminin ivmelendirildiği zaman periyodu da “yapay zeka çağı” olarak adlandırılmalıdır.
Yazar tarafından VDOİHİ’de, Cebirden günümüze bilimsel yasa ve eşitliklerin yapısı; a) bilimsel gelişim, olması gereken veya olabilecek gelişime göre düşük olduğundan, b) teorik çalışmaların omurgasının matematiğe terk edilmesi ve matematikçilerinde üzerlerine düşeni yeterince yerine getirememelerinden dolayı, c) yapay zeka karşısında buhrana düşülmesinin önüne geçilebilmesi ve d) kainatın en kompleks birimi olan insan beynine yakışır bilimsel gelişimin başarılabilmesi için, yasa/eşitliklerin, uyum ve genel yapıları olasılık üzerinden belirlenmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Büyük Farklı Dizilimli Simetrik Olasılık Cilt 2.2.1’de insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek uyum çağının tanımı yapılarak, VDOİHİ’de ilk defa yasa/eşitliklerin, olasılık eşitlikleri üzerinden uyum yapıları verilmiştir. Ayrıca yasa/eşitliklerin uyum yapılarıyla insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek teknoloji örneği olarak, istenilen tabanda veya istenilen olasılık dağılım türünde çalışabilecek elektronik teknolojisi verilmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Olasılık Cilt 2.3.1’de insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek genel çağın tanımı yapılarak, VDOİHİ’de yasa/eşitliklerin, olasılık eşitlikleri üzerinden genel yapıları verilmiştir. Ayrıca yasa/eşitliklerin genel yapılarıyla insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek teknoloji örneği olarak da, istenildiğinde hem taban hem de olasılık dağılım türü değiştirerek çalışabilecek elektronik teknolojisi verilmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Bulunmama Olasılığı Cilt 2.3.2 insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek dördüncü bir çağ olarak, Sertaç ÖZENLİ’nin İlmi Sohbetler eserinin R39-R40 sayfalarından yararlanılarak, kapak sayfasındaki ve T21-T22’inci sayfalarında verilen şuurluluğun ork or modelinin özetinin gösterildiği grafiğin uyarlanmasıyla gerçek-gerçek ve gerçeğin tanım ve grafiği geliştirilerek, buradan gerçek zaman ufku ötesi çağı tanımlanmıştır. Doğada rastlanmayan fakat kuantum sayılarıyla ulaşılabilen atomlara ait bilgilerimiz, gerçek zaman ufku ötesi bilgilerimizin, gerçekleştirilmiş olanlarıdır. Gerçekleştirilebilecek olanları ise kainatın herhangi bir yerinde yaşamını sürdüren herhangi bir canlıdan henüz haberdar bile olmadan var olan genetik bilgi ve matematiğimizle ulaşılabilir olan tüm bilgilerine ulaşılmasıdır.
Özellikle; sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisi, yapay zeka, gerçek zaman ufku ötesi bilgilerimizin temel eşitliklerinin verilebilmesi, başlangıçta kurucusu tarafından yapılabileceklerin ilerleyen zamanlarda o disiplinin cazibe merkezine dönüşerek insan kaynaklarının israfının önlenmesi nedeniyle ve en önemlisi Yaradan’ın bizlere verdiği adaletin insan tarafından saptırılamaması için; VDOİHİ, bugüne kadarki eserlerle kıyaslanamayacak ölçüde daha kapsamlı verilmeye çalışılmaktadır.
Bitirilen veya Sonu Başlatılanlar
VDOİHİ’de dillerin matematiği kurularak, o dil için kendini mihenk taşı gören zavallılar sınıfı
Arsızlıkla belirli dillerin dünya dili olması
VDOİHİ ve Telif eserlerinde verilen eşitlik ve yasa belirleme yazılımlarıyla, gerçeklerden uzak ve ufuksuz sözde akademisyenlere insanlığın tahammülü
Bilim ve teknolojide sermayeye olan bağımlılık
Sermaye birikiminin gücü
Primitif ölçme ve değerlendirme

Sanırım bilgi ve teknolojideki kaderimiz veriyle ilişkilendirilmiş.

Bu Ciltte,
VDOİHİ'de Olasılık ve İhtimal konularının tanım ve eşitlikleri verilmektedir. Ayrıca VDOİHİ'de olasılık ve ihtimalin uygulama alanlarına da yer verilmektedir. VDOİHİ konu anlatım ciltleri ve aynı cilt numaraları ile soru, problem ve ispat çözümlerinden oluşmaktadır. Bu cilt bağımlı ve bir bağımsız olasılıklı farklı dizilimsiz olasılık dağılımlarda simetrik bulunmama olasılığının tanım ve eşitlikleriyle birlikte gerçek zaman ufku ötesi ve çağının tanımdan oluşmaktadır.
VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Bulunmama Olasılık kitabı, bağımlı durum sayısı bağımlı olay sayısından büyük olduğunda, durumların olaylara farklı dizilimsiz dağılımları ve bir bağımsız olasılıklı dağılımla elde edilebilecek yeni olasılık dağılımlarında, simetrik bulunmama olasılıklarının eşitlikleri verilmektedir. Bu simetrik bulunmama olasılıkları, bağımlı ve bir bağımsız olasılıklı farklı dizilimsiz dağılımlarda simetrinin durumlarına göre; simetrik bulunmama, tek simetrik bulunmama ve toplam simetrik bulunmama olasılığının tanım ve eşitlikleri olarak verilmektedir.
Bu ciltte bilgi ve üretim gelişimizi ivmelendirebilmek için önerilen son zaman periyodu tanımlanmaktadır. Gerçeklerin, var olan teori ve/veya yasalarımızla gerçek zaman ufkunun üstüne taşınan bilgilerinden, doğal ortamlarında henüz gözlemlenememiş veya gerçeğin kendinden veri elde edilememiş olan spekülasyon içermeyen bilgilerimizle, bilgi ve üretim gelişimimizin ivmelendirildiği zaman periyodunun tanımı verilmektedir.
VDOİHİ'nin diğer ciltlerinde olduğu gibi bu ciltte de verilen ana eşitlikler, olasılık tablolarından elde edilen verilerle üretilmiştir. Diğer eşitlikler ise ana eşitliklerden teorik yöntemle üretilmiştir. Eşitlik ve tanımların üretilmesinde kaynak kullanılmamıştır.
İsmail Yılmaz Seçilmiş İlk, Yenilik ve Zarurilikler
Yazar doktora tez çalışmasına kadar dijital makinalarla sayısallaştırılabilen fakat insan tarafından sayısallaştırılamayan verileri, anlamlı en küçük parça (akp)’larına ayırıp skorlandırarak, sayısallaştırma problemini çözmüştür. Anlamlı en küçük parçaların Türkçe kısaltmasını matematiğin tarihinde bir ilk olarak, olasılığın birimlendirilebilir olmasından dolayı, olasılığın birimini akp olarak belirlemiştir. Matematiğinin başlangıcı olasılık olan tüm bağımlı değişkenlerde olabileceği gibi aynı zamanda enformasyonunda temeli olasılık olduğundan, enformasyon içeriğinin de doğal birimi akp’dir.
Verilerin objektif lojik semplisitede sayısallaştırılmasıyla Veri Değişkenleri Olasılık ve İhtimal Hesaplama İstatistiği (VDOİHİ) geliştirilmeye başlanmıştır. Doktora tezinin nitel verilerini, bir ilk olarak, -1, 0, 1 skorlarıyla sayısallaştırarak iki tabanlı olasılığı sınıflandırıp; pozitif, negatif (ve negatiflerdeki pozitif skorlar için ayrıca eşitlik tanımlaması yapılıp), ilişkisiz ve sıfır skor aşamalarında değerlendirme yöntemi geliştirmiştir. Bu yöntemin tüm kavramlarının; tanım ve formülleriyle sınırları belirlenip, kendi içinde tam bir matematiği geliştirilip, uygulamalarla veri elde edilmiş, verilerin hem değerlendirmeleri hem de bulguların sözel ifadelerini veren yazılım paket programı yapılarak, bir disiplinin tüm yönleri yazar tarafından gerçekleştirilerek doktorasını bilim tarihinde yine bir ilk ile tamamlamıştır. Nitel verilerden elde edilebilecek bulguların sözel ifadelerini veren yazılım paket programı gerçek ve olması gereken yapay zekanın ilk örneğidir.
Yazar doktora tez çalışmasında bireyler için bilimsel bilginin; prosedürel bilgi (kurallı bilgi), dekleratif bilgi (anlam bilgisi) ve matematik mantık yapılarını, uygun ölçme aracı ve diğer çalışmalarında bilimsel bilginin; enformasyon ve semiotik yapılarını, ölçme araçları için madde tekniği olarak tanımlayıp, değerlendirme yöntemleri belirginleştirilerek, eğitimde ölçme ve değerlendirme için beş yeni boyut aktiflenmiştir. Ölçme ve değerlendirmeye aktif ve pasif değerlendirme tanımlaması yapılarak, matematiği geliştirilmiş ve geliştirilmeye devam edilmektedir. Yazar yaptığı çalışmalarda Problem Çözüm Tekniklerini (PÇT) aktifleyerek; verilenler-istenilenler (Vİ), serbest cisim diyagramı/çizim (SCD), tanım, formül ve işlem aşamalarıyla, eğitimde ölçme ve değerlendirmede beş boyut daha aktiflemiştir. PÇT yönteminin aşamalarını bilgi düzeyi, çözümlerin sonucunu da başarı düzeyi olarak tanımlayıp, ölçme ve değerlendirme için iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Sınıflandırılmış iki tabanlı olasılık yönteminin aşamaları ve negatiflerdeki pozitiflerle, ölçme ve değerlendirmeye beş yeni boyut daha kazandırılmıştır. Verilerin Shannon eşitliği ve VDOİHİ’de verilen olasılık-ihtimal eşitlikleriyle değerlendirmesini bilgi merkezli, matematiksel fonksiyonlarla (lineer, kuvvet, trigonometri “sin, cos, tan, cot, sinh, cosh, tanh, coth”, ln, log, eksponansiyel v.d.) değerlendirmeyi ise birey merkezli değerlendirme sınırlandırması getirerek, değerlendirmeye iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Ayrıca değerlendirme için a/b+c/d ve (a+c)/(b+d) matematiksel işlemlerin değerlendirme için anlam ve sonuç farklılıklarını, değerlendirme için aktifleyerek, değerlendirmeye iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Böylece eğitimde bireyler için yapılabilecek ölçme ve değerlendirmeye; PÇT aşamaları 5×5, yine PÇT’nin bilgi ve başarı düzeylerinin 2×2, sınıflandırılmış iki tabanlı olasılık yöntemi 5×5, bilgi ve birey merkezli ölçme ve değerlendirmeyle 2×2, matematiksel işlem farklılıklarıyla 2×2 olmak üzere eğitimde ölçme ve değerlendirmeye bu boyutların değerlendirmede çarpımı gerektiğinden 40.000 yeni boyut kazandırmıştır. Bu boyutlara yukarıda verilen matematiksel fonksiyonlarında dahil edilmesiyle en az (13×13) 6.760.000 yeni boyutun primitif düzeyde ölçme ve değerlendirmeye katılabilmesinin yolu yazar tarafından açılmış olmasına karşılık, günümüze kadar yukarıda bahsedilen boyutların ilgi düzeyinde, eğitimde ölçme ve değerlendirme, tek boyuttan öte (lineer değerlendirme) geçirilememiştir. Bu noktadan sonra, ölçme ve değerlendirmeye fark istatistiğiyle boyut kazandırılabilmiştir, bu boyutlarında hem ihtimallerden çıkarılacak yeni boyutlar hem de ihtimallerin fark istatistiğinden türetilebilecek boyutların yanında güdük kalacağı kesin! Ölçme ve değerlendirmeye yeni boyutlar kazandırılmasının en önemli amaçları; beynin öğrenme yapısının kesin bir şekilde belirlenebilmesi ve öğretim süreçlerinin bilimsel bir şekilde yapılandırılabilmesidir. Beyinle ilgili VDOİHİ Bağımlı Olasılık Cilt 1’in giriş bölümünde verilenlerin genişletilmesine ileride devam edilecektir. Fakat öğretim süreçlerinin teorik öngörülerle ve/veya insanın yaradılışına uyma olasılığı son derece düşük doğrusal matematiksel işlemlerle ilişkili değerlendirmelerle yapılandırılması yazar tarafından insanlığa ihanet olarak görüldüğünden, doğru verilerle eğitimin bilimsel niteliklerde yapılandırılabilmesi için eğitimde ölçme ve değerlendirmeye yeni boyutlar kazandırılmaktadır.
Günümüze kadar yaşayan dillere 10 kavram bile kazandırabilen hemen hemen yokken, yayınlanan VDOİHİ ciltlerinde (cilt 1, 2.1.1, 2.2.1, 2.3.1 ve 2.3.2) yaklaşık 1000 kavram Türkçeye kazandırılarak ciltlerin dizinlerinde verilmiştir. Bu kavramların tüm sınırları belirlenip, açık ve anlaşılır tanımlarıyla birlikte eşitlikleri de verilmiştir. Bu düzeyde yani bilimsel düzeyde, bilime kavramlar Türkçe olarak kazandırılmıştır. Yayınlanacak VDOİHİ’lerde bilime Türkçe kazandırılacak kavramların on binler düzeyinde olacağı öngörülmektedir.
VDOİHİ’de verilen eşitlikler aynı zamanda dillerinde eşitlikleridir. Türkçe ve İngilizcenin olasılık yapıları VDOİHİ’de belirlenerek, formüllerin dillere (ağırlıklı Türkçe) uygulamalarıyla hem dillerin objektif yapıları belirginleştiriliyor hem de makina-insan arası iletişimde, makinaların insan gibi iletişim kurabilmesinin sağlanacağı en üst dil olarak Türkçe geliştirilmektedir. İleriki ciltlerde Türkçenin matematik mantık yapısı da verilerek, objektif lojik semplisitede Türkçe makinaların iletişim dili yapılması öngörülmektedir.
Bilim(de) kesin olanla ilgileni(li)r, yani bilim eşitlik ve/veya yasa üretir veya eşitliklerle konuşur. Bunun mümkün olmadığı durumlarda geçici çözümler üretilebilir. Bu geçici çözümler veya yöntemleri, her hangi bir nedenle bilimsel olamaz. Bilimin yasa veya eşitlik üretimindeki kırılma, Cebirle başlamıştır. Bilimdeki bu kırılma mühendisliğin, teknolojiye dönüşümünün başlangıcıdır. Bilimdeki kırılma ve mühendisliğin teknolojiye dönüşümü, insanlığın gelişimini hızlandırmakla birlikte, bilimsel ve teknolojik gelişim, bu alanda çalışanların; ego, öngörüsüzlük, ufuksuzluk ve beceriksizlikleri gibi nedenlerden dolayı, insanlığın gelişimi ivmelendirilemediği gibi bu basiretsizliklerle insanlığa pranga vurmayı kısmen başarabilmişlerdir. VDOİHİ’de ve telif eserlerinde verilen değişken belirleme, eşitlik-yasa belirleme ve bunların sözel yorumlarını yapabilen yazılımlarla, ve yapılabilecek benzeri yazılımlarla insanlığın gelişimi ivmelendirilebileceği gibi isteyen her bireyin, gerçeklerin (VDOİHİ Bağımlı Olasılık Cilt 1’in giriş bölümünde tanımlanmıştır) bilgilerine ve teknolojisine daha kolay ulaşabilme imkanı sağlanmıştır.
Herhangi bir disiplinin herhangi bir alanında; zaruri tüm tanımları, zaruri tüm eşitlikleri ve bunların epistemolojileriyle (0. epistemolojik seviye) en azından 1. epistemolojik seviye bilgilerinin ya ilk yada ilk örneklerinden biri VDOİHİ’dir. Bu kapsamda VDOİHİ’de şimdiye kadar yaklaşık 1000 kavram’ın bilime kazandırıldığı yukarıda belirtilmişti. Bu kapsamda yine VDOİHİ’de 5000’in üzerinde orijinal; ilk ve yeni eşitlik geliştirilmiştir. Bu eşitlikler kasıtlı olarak ilk defa dört farklı yapıda birlikte verilmektedir. Bu eşitlikler; a) sabit değişkenli (örneğin; bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitlikleri) b) sabit değişkenli işlem uzunluklu (örneğin; simetrinin son durumunun bulunabileceği olaylara göre bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitliği) c) hem değişken uzunluklu hem işlem uzunluklu (örneğin; simetrinin her durumunun bulunabileceği olaylara göre bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitliği) d) sabit değişkenli zıt işlem uzunluklu (bu eşitlik VDOİHİ cilt 2.1.2’den itibaren verilecektir. Örneğin; ∑_(i=s)^n▒∓ ) yapılarda verilmektedir. Sabit değişken yapılı eşitliklerle, bilim ve teknolojideki gereksinimlerin çoğunluğu karşılanabilirken, geleceğin bilim ve teknolojisinde ihtiyaç duyulabilecek eşitlik yapıları kasıtlı olarak aktiflenmiş veya geliştirilmiştir.
İnsanların hem öğrenmelerinin desteklenmesi hem de bilginin teknolojiyle her kişi tarafından ilişkisinin kurulabilmesi için özellikle VDOİHİ Soru Problem İspat Çözümleri ciltlerinde soru ve problem birbirinden ayrılarak yeniden tanımlanıp sınırları belirlenmiştir. Böylece örnek, soru, problem ve ispat arasındaki farklılıklar belirginleştirilmiştir. Ayrıca yine insanların hem öğrenmelerinin desteklenmesi hem de bilginin teknolojiyle ilişkisinin her kişi tarafından daha kesin kurulabilmesi için Sertaç ÖZENLİ’nin İlmi Sohbetler eserinin M5-M6 sayfalarında verilen epistemolojik seviye tanımları; örnek, soru, problem ve ispatlara uyarlanmıştır. Böylece; örnek, soru, problem ve ispatların epistemolojileriyle, hem bilgiyle-öğrenme arasında hem de bilgi-teknoloji arasında yeni bir köprü kurulmuştur.
Geride bıraktığımız yüzyılda, özellikle Turing ve Shannon’un katkılarıyla iki tabanlı olasılığa dayalı dijital teknoloji kurulabilmiştir. Kombinasyon eşitliğiyle iki tabanlı simetrik olasılıklar hesaplanabildiğinden, ihtimalleri de kesin olarak hesaplanabilmesine karşılık ikiden büyük durumlar için; bağımsız olasılık, bağımlı olasılık, bağımlı-bağımsız olasılık, bağımlı-bağımlı olasılık veya bağımsız-bağımsız olasılık dağılımlarındaki simetrik olasılıklar VDOİHİ’ye kadar kesin olarak hesaplanamadığından (hatta VDOİHİ’ye kadar olasılığın sınıflandırılması bile yapılmamış/yapılamamıştır), farklı tabanlarda çalışabilecek elektronik teknolojisi kurulamamıştır. VDOİHİ’de verilen eşitliklerle, hem farklı olasılık dağılımlarında hem de her tabanda simetrik olasılıkların olabilecek her türü hesaplanabilir kılındığından, ihtimalleri de kesin olarak hesaplanabilir. Böylece VDOİHİ’de verilen eşitliklerle hem istenilen tabanda hem de istenilen dağılım türlerinde çalışabilecek elektronik teknolojisinin temel matematiği kurulmuştur. Bundan sonraki aşama bilginin-ürüne dönüşme aşamasıdır. Ayrıca VDOİHİ’de özellikle uyum eşitlikleri kullanılarak farklı dağılım türlerine geçişin yapılabileceği eşitliklerde verilerek, dijital teknoloji yerine kurulacak her tabanda ve/veya her dağılım türünde çalışan teknolojinin istenildiğinde de hem farklı taban hem de farklı dağılım türlerine geçişinin yapılabileceği matematik eşitlikleri de verilmiştir. Böylece tek bir tabana dayalı dijital teknoloji yerine sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojinin bilimsel-matematiksel yapısı VDOİHİ ile kurulmuş ve kurulmaya devam etmektedir.
VDOİHİ’de verilen eşitlikler aynı zamanda en küçük biyolojik birimden itibaren anlamlı temel biyolojik birimin “genetiğin” temel matematiğidir. En küçük biyolojik birim olarak DNA alındığında, VDOİHİ’de verilen eşitlikler DNA, RNA, Protein ve Gen ve teknolojilerinin temel eşitlikleridir. Bu eşitlikler VDOİHİ’de teorik düzeyde; DNA, RNA, Protein, Gen ve hastalıklarla ilişkilendirilerek, gelecekte atom düzeyinden başlanarak en kompleks biyolojik birimlere kadar tüm biyolojik birimlerin laboratuvar ortamlarında üretiminin planlı ve kontrollü yapılabilmesinde ihtiyaç duyulacak, temel matematik, olarak ilişkilendirilmiştir. Böylece bir canlının, örneğin insanın, atom düzeyinden başlanarak laboratuvar ortamında üretilebilir/yapılabilir kılınmasının, bilimsel ve matematiksel yapısı ilk defa VDOİHİ’de verilmektedir. Elbette bir insanın laboratuvar ortamında üretilebilir olmasıyla, bunun gerçekleştirilmesi aynı değildir. Gerçekleştirilebilmesi için dini, etik, ahlaki v.d. aşamalarında da doğru kararların verilmesi gerekir. Fakat organların v.b. biyolojik birimlerin laboratuvar ortamında üretilmesinin önünde benzeri aşamaların engel oluşturduğu söylenemez. İhtiyaç halinde bir insanın; organının, sisteminin veya uzvunun v.b. her yönüyle aynısının laboratuvar ortamında üretilmesi veya soyu tükenmiş bir canlının yeniden üretimi veya soyunun son örneği bir canlı türünün devamı VDOİHİ’de verilen eşitlikler kullanılarak sağlanabilir. Biyolojik bir yapının laboratuvar ortamında üretimiyle, örneğin herhangi bir makinanın üretilmesinin İslam açısından aynı değerli olduğunu düşünüyorum. Bu yaradanın bize ulaşabilmemiz için verdiği bilgidir. Eğer ulaşılması istenmeseydi, bizim öyle bir imkanımızda olamazdı. Fakat bilginin, bizim ulaşabileceğimiz bilgi olması, yani gerçeğin bilgisi olması, her zaman ve her durumda uygulanabilir olacağı anlamına gelmez. Umarım yapmak ile yaratmak birbirine karıştırılmaz!
VDOİHİ’de hem sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisinin bilimsel-matematiksel yapısı hem de Telif eserlerinde ve VDOİHİ’de ilk defa yapay zeka çağının kapılarını aralayan çalışmalar yapılmıştır. VDOİHİ cilt 2.1.1’in giriş bölümünde yapay zeka ve çağının tanımı yapılarak, kütüphane ve referans bilgileriyle ilişkilendirilmiştir. Daha sonra VDOİHİ ve Telif eserlerinde insanlığın gelişimini ivmelendirecek; yapay zeka görev kodları, verilerin analizleriyle ait olduğu disiplinlin belirlenmesi, verinin analizinden verilen ve istenilenlerin belirlenmesi, değişken analizi, eksik değişkenlerin belirlenmesi, eksik değişkenlerin verilerinin üretimi, değişkenler arası eşitliklerin kurulması ve elde edilen bilgilerin sözel ifadeleriyle bilim ve teknoloji için gerekli bilgiyi üretebilen yazılımlar verilmiştir. Hem bu yazılımlarla hem de benzeri yazılımlarla, bilim insanları tarafından üretilemeyen bilgi ve teknolojilerin isteyen her kişi tarafından üretilebilir olması sağlanmıştır. Gerçek yapay zeka aynı zamanda pahalı deneylere ihtiyacı ortadan kaldırarak, insanlara yaradanın tanıdığı eşitliklerin (matematiksel eşitlik değil!), belirli insanlar tarafından saptırılarak, diğerlerinin eşitlik ve özgürlerinin gasp edilmesinin önünde güçlü bir engel teşkil edebilecek; bilgi ve teknolojik, üretim-gelişim olabilir. Bugüne kadar artifical inteligence çalışmalarıyla sadece ve sadece kütüphane bilgisinin bir kısmı üretilebildiği ve kütüphane bilgisi üretebilen teknoloji geliştirildiğinden, bunlar yapay zekanın öncü çalışmalarından öte geçip yapay zeka konumunda düşünülemez. Gerçek yapay zeka hem kütüphane hem de referans bilgisi üretebilir olması gerektiğinden; a) yazar tarafından doktora tez çalışması başta olmak üzere belirli çalışmalarında kütüphane bilgisinin ileri örnekleri başarıldığından, b) ilk defa VDOİHİ ve Telif eserlerinde referans bilgisini üreten yazılımlar başarıldığından ve c) yapay zekanın gereksinim duyabileceği dijital teknoloji yerine, sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisinin bilimsel-matematiksel yapısı yazar tarafından geliştirildiğinden, insanlığın bugüne kadar uyguladığı teamüller gereği adlandırmanın da Türkçe yapılması elzem ve adil bir zorunluluktur. Bu nedenle insan biyolojisinin ürünü olmayan zeka “yapay zeka” ve insan biyolojisinin ürünü olamayan zekayla insanlığın gelişiminin ivmelendirildiği zaman periyodu da “yapay zeka çağı” olarak adlandırılmalıdır.
Yazar tarafından VDOİHİ’de, Cebirden günümüze bilimsel yasa ve eşitliklerin yapısı; a) bilimsel gelişim, olması gereken veya olabilecek gelişime göre düşük olduğundan, b) teorik çalışmaların omurgasının matematiğe terk edilmesi ve matematikçilerinde üzerlerine düşeni yeterince yerine getirememelerinden dolayı, c) yapay zeka karşısında buhrana düşülmesinin önüne geçilebilmesi ve d) kainatın en kompleks birimi olan insan beynine yakışır bilimsel gelişimin başarılabilmesi için, yasa/eşitliklerin, uyum ve genel yapıları olasılık üzerinden belirlenmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Büyük Farklı Dizilimli Simetrik Olasılık Cilt 2.2.1’de insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek uyum çağının tanımı yapılarak, VDOİHİ’de ilk defa yasa/eşitliklerin, olasılık eşitlikleri üzerinden uyum yapıları verilmiştir. Ayrıca yasa/eşitliklerin uyum yapılarıyla insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek teknoloji örneği olarak, istenilen tabanda veya istenilen olasılık dağılım türünde çalışabilecek elektronik teknolojisi verilmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Olasılık Cilt 2.3.1’de insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek genel çağın tanımı yapılarak, VDOİHİ’de yasa/eşitliklerin, olasılık eşitlikleri üzerinden genel yapıları verilmiştir. Ayrıca yasa/eşitliklerin genel yapılarıyla insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek teknoloji örneği olarak da, istenildiğinde hem taban hem de olasılık dağılım türü değiştirerek çalışabilecek elektronik teknolojisi verilmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Bulunmama Olasılığı Cilt 2.3.2 insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek dördüncü bir çağ olarak, Sertaç ÖZENLİ’nin İlmi Sohbetler eserinin R39-R40 sayfalarından yararlanılarak, kapak sayfasındaki ve T21-T22’inci sayfalarında verilen şuurluluğun ork or modelinin özetinin gösterildiği grafiğin uyarlanmasıyla gerçek-gerçek ve gerçeğin tanım ve grafiği geliştirilerek, buradan gerçek zaman ufku ötesi çağı tanımlanmıştır. Doğada rastlanmayan fakat kuantum sayılarıyla ulaşılabilen atomlara ait bilgilerimiz, gerçek zaman ufku ötesi bilgilerimizin, gerçekleştirilmiş olanlarıdır. Gerçekleştirilebilecek olanları ise kainatın herhangi bir yerinde yaşamını sürdüren herhangi bir canlıdan henüz haberdar bile olmadan var olan genetik bilgi ve matematiğimizle ulaşılabilir olan tüm bilgilerine ulaşılmasıdır.
Özellikle; sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisi, yapay zeka, gerçek zaman ufku ötesi bilgilerimizin temel eşitliklerinin verilebilmesi, başlangıçta kurucusu tarafından yapılabileceklerin ilerleyen zamanlarda o disiplinin cazibe merkezine dönüşerek insan kaynaklarının israfının önlenmesi nedeniyle ve en önemlisi Yaradan’ın bizlere verdiği adaletin insan tarafından saptırılamaması için; VDOİHİ, bugüne kadarki eserlerle kıyaslanamayacak ölçüde daha kapsamlı verilmeye çalışılmaktadır.
Bitirilen veya Sonu Başlatılanlar
VDOİHİ’de dillerin matematiği kurularak, o dil için kendini mihenk taşı gören zavallılar sınıfı
Arsızlıkla belirli dillerin dünya dili olması
VDOİHİ ve Telif eserlerinde verilen eşitlik ve yasa belirleme yazılımlarıyla, gerçeklerden uzak ve ufuksuz sözde akademisyenlere insanlığın tahammülü
Bilim ve teknolojide sermayeye olan bağımlılık
Sermaye birikiminin gücü
Primitif ölçme ve değerlendirme

Sanırım bilgi ve teknolojideki kaderimiz veriyle ilişkilendirilmiş.

Bu Ciltte,
VDOİHİ'de Olasılık ve İhtimal konularının tanım ve eşitlikleri verilmektedir. Ayrıca VDOİHİ'de olasılık ve ihtimalin uygulama alanlarına da yer verilmektedir. VDOİHİ konu anlatım ciltleri ve aynı cilt numaraları ile soru, problem ve ispat çözümlerinden oluşmaktadır. Bu cilt aynı cilt numarasıyla verilen bağımlı ve bir bağımsız olasılıklı farklı dizilimsiz dağılımların simetrik bulunmama olasılıklarının soru, problem ve ispatlarının çözümlerinden oluşmaktadır.
VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Bulunmama Olasılığı Soru Problem ve İspat Çözümleri kitabı, farklı dizilimsiz dağılımlar ve bir bağımsız olasılıklı dağılımla elde edilebilecek olasılık dağılımlarında, simetrik durumların bulunmadığı dağılımların tanım ve eşitliklerinin verildiği VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Bulunmama Olasılığı Cilt 2.3.2 kitabında konunun pekiştirilmesine yardımcı olabilmek için verilen soru, problem ve ispatların çözümlerinden oluşmaktadır.
Bu kitapta 73 soru ve/veya problemin çözümüyle 15 ispatın çözümleri yer almaktadır. Soru ve/veya problem çözümleri konu anlatımlarının pekiştirilmesine yardımcı olmakla birlikte, verilenler-istenilen ve epistemolojik seviyelerin verilmesiyle konuların uygulamaya dönüştürülmesine de yardımcı olacaktır. İspat çözümlerinde konu anlatımı ve diğer ispat çözümlerinde yer verilemeyen bağımlı ve bir bağımsız olasılıklı farklı dizilimsiz dağılımlardaki simetrik ayrım bulunmama olasılıklarının genel eşitliklerine yer verilmiştir. Eşitliklerdeki simetrinin bulunabileceği dağılımların olasılığını veren ilk terimin haricindeki diğer terimler bağımlı ve bir bağımsız olasılıklı farklı dizilimsiz dağılımlardaki simetrik ayrım olasılığını verir.
İsmail Yılmaz Seçilmiş İlk, Yenilik ve Zarurilikler
Yazar doktora tez çalışmasına kadar dijital makinalarla sayısallaştırılabilen fakat insan tarafından sayısallaştırılamayan verileri, anlamlı en küçük parça (akp)’larına ayırıp skorlandırarak, sayısallaştırma problemini çözmüştür. Anlamlı en küçük parçaların Türkçe kısaltmasını matematiğin tarihinde bir ilk olarak, olasılığın birimlendirilebilir olmasından dolayı, olasılığın birimini akp olarak belirlemiştir. Matematiğinin başlangıcı olasılık olan tüm bağımlı değişkenlerde olabileceği gibi aynı zamanda enformasyonunda temeli olasılık olduğundan, enformasyon içeriğinin de doğal birimi akp’dir.
Verilerin objektif lojik semplisitede sayısallaştırılmasıyla Veri Değişkenleri Olasılık ve İhtimal Hesaplama İstatistiği (VDOİHİ) geliştirilmeye başlanmıştır. Doktora tezinin nitel verilerini, bir ilk olarak, -1, 0, 1 skorlarıyla sayısallaştırarak iki tabanlı olasılığı sınıflandırıp; pozitif, negatif (ve negatiflerdeki pozitif skorlar için ayrıca eşitlik tanımlaması yapılıp), ilişkisiz ve sıfır skor aşamalarında değerlendirme yöntemi geliştirmiştir. Bu yöntemin tüm kavramlarının; tanım ve formülleriyle sınırları belirlenip, kendi içinde tam bir matematiği geliştirilip, uygulamalarla veri elde edilmiş, verilerin hem değerlendirmeleri hem de bulguların sözel ifadelerini veren yazılım paket programı yapılarak, bir disiplinin tüm yönleri yazar tarafından gerçekleştirilerek doktorasını bilim tarihinde yine bir ilk ile tamamlamıştır. Nitel verilerden elde edilebilecek bulguların sözel ifadelerini veren yazılım paket programı gerçek ve olması gereken yapay zekanın ilk örneğidir.
Yazar doktora tez çalışmasında bireyler için bilimsel bilginin; prosedürel bilgi (kurallı bilgi), dekleratif bilgi (anlam bilgisi) ve matematik mantık yapılarını, uygun ölçme aracı ve diğer çalışmalarında bilimsel bilginin; enformasyon ve semiotik yapılarını, ölçme araçları için madde tekniği olarak tanımlayıp, değerlendirme yöntemleri belirginleştirilerek, eğitimde ölçme ve değerlendirme için beş yeni boyut aktiflenmiştir. Ölçme ve değerlendirmeye aktif ve pasif değerlendirme tanımlaması yapılarak, matematiği geliştirilmiş ve geliştirilmeye devam edilmektedir. Yazar yaptığı çalışmalarda Problem Çözüm Tekniklerini (PÇT) aktifleyerek; verilenler-istenilenler (Vİ), serbest cisim diyagramı/çizim (SCD), tanım, formül ve işlem aşamalarıyla, eğitimde ölçme ve değerlendirmede beş boyut daha aktiflemiştir. PÇT yönteminin aşamalarını bilgi düzeyi, çözümlerin sonucunu da başarı düzeyi olarak tanımlayıp, ölçme ve değerlendirme için iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Sınıflandırılmış iki tabanlı olasılık yönteminin aşamaları ve negatiflerdeki pozitiflerle, ölçme ve değerlendirmeye beş yeni boyut daha kazandırılmıştır. Verilerin Shannon eşitliği ve VDOİHİ’de verilen olasılık-ihtimal eşitlikleriyle değerlendirmesini bilgi merkezli, matematiksel fonksiyonlarla (lineer, kuvvet, trigonometri “sin, cos, tan, cot, sinh, cosh, tanh, coth”, ln, log, eksponansiyel v.d.) değerlendirmeyi ise birey merkezli değerlendirme sınırlandırması getirerek, değerlendirmeye iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Ayrıca değerlendirme için a/b+c/d ve (a+c)/(b+d) matematiksel işlemlerin değerlendirme için anlam ve sonuç farklılıklarını, değerlendirme için aktifleyerek, değerlendirmeye iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Böylece eğitimde bireyler için yapılabilecek ölçme ve değerlendirmeye; PÇT aşamaları 5×5, yine PÇT’nin bilgi ve başarı düzeylerinin 2×2, sınıflandırılmış iki tabanlı olasılık yöntemi 5×5, bilgi ve birey merkezli ölçme ve değerlendirmeyle 2×2, matematiksel işlem farklılıklarıyla 2×2 olmak üzere eğitimde ölçme ve değerlendirmeye bu boyutların değerlendirmede çarpımı gerektiğinden 40.000 yeni boyut kazandırmıştır. Bu boyutlara yukarıda verilen matematiksel fonksiyonlarında dahil edilmesiyle en az (13×13) 6.760.000 yeni boyutun primitif düzeyde ölçme ve değerlendirmeye katılabilmesinin yolu yazar tarafından açılmış olmasına karşılık, günümüze kadar yukarıda bahsedilen boyutların ilgi düzeyinde, eğitimde ölçme ve değerlendirme, tek boyuttan öte (lineer değerlendirme) geçirilememiştir. Bu noktadan sonra, ölçme ve değerlendirmeye fark istatistiğiyle boyut kazandırılabilmiştir, bu boyutlarında hem ihtimallerden çıkarılacak yeni boyutlar hem de ihtimallerin fark istatistiğinden türetilebilecek boyutların yanında güdük kalacağı kesin! Ölçme ve değerlendirmeye yeni boyutlar kazandırılmasının en önemli amaçları; beynin öğrenme yapısının kesin bir şekilde belirlenebilmesi ve öğretim süreçlerinin bilimsel bir şekilde yapılandırılabilmesidir. Beyinle ilgili VDOİHİ Bağımlı Olasılık Cilt 1’in giriş bölümünde verilenlerin genişletilmesine ileride devam edilecektir. Fakat öğretim süreçlerinin teorik öngörülerle ve/veya insanın yaradılışına uyma olasılığı son derece düşük doğrusal matematiksel işlemlerle ilişkili değerlendirmelerle yapılandırılması yazar tarafından insanlığa ihanet olarak görüldüğünden, doğru verilerle eğitimin bilimsel niteliklerde yapılandırılabilmesi için eğitimde ölçme ve değerlendirmeye yeni boyutlar kazandırılmaktadır.
Günümüze kadar yaşayan dillere 10 kavram bile kazandırabilen hemen hemen yokken, yayınlanan VDOİHİ ciltlerinde (cilt 1, 2.1.1, 2.2.1, 2.3.1 ve 2.3.2) yaklaşık 1000 kavram Türkçeye kazandırılarak ciltlerin dizinlerinde verilmiştir. Bu kavramların tüm sınırları belirlenip, açık ve anlaşılır tanımlarıyla birlikte eşitlikleri de verilmiştir. Bu düzeyde yani bilimsel düzeyde, bilime kavramlar Türkçe olarak kazandırılmıştır. Yayınlanacak VDOİHİ’lerde bilime Türkçe kazandırılacak kavramların on binler düzeyinde olacağı öngörülmektedir.
VDOİHİ’de verilen eşitlikler aynı zamanda dillerinde eşitlikleridir. Türkçe ve İngilizcenin olasılık yapıları VDOİHİ’de belirlenerek, formüllerin dillere (ağırlıklı Türkçe) uygulamalarıyla hem dillerin objektif yapıları belirginleştiriliyor hem de makina-insan arası iletişimde, makinaların insan gibi iletişim kurabilmesinin sağlanacağı en üst dil olarak Türkçe geliştirilmektedir. İleriki ciltlerde Türkçenin matematik mantık yapısı da verilerek, objektif lojik semplisitede Türkçe makinaların iletişim dili yapılması öngörülmektedir.
Bilim(de) kesin olanla ilgileni(li)r, yani bilim eşitlik ve/veya yasa üretir veya eşitliklerle konuşur. Bunun mümkün olmadığı durumlarda geçici çözümler üretilebilir. Bu geçici çözümler veya yöntemleri, her hangi bir nedenle bilimsel olamaz. Bilimin yasa veya eşitlik üretimindeki kırılma, Cebirle başlamıştır. Bilimdeki bu kırılma mühendisliğin, teknolojiye dönüşümünün başlangıcıdır. Bilimdeki kırılma ve mühendisliğin teknolojiye dönüşümü, insanlığın gelişimini hızlandırmakla birlikte, bilimsel ve teknolojik gelişim, bu alanda çalışanların; ego, öngörüsüzlük, ufuksuzluk ve beceriksizlikleri gibi nedenlerden dolayı, insanlığın gelişimi ivmelendirilemediği gibi bu basiretsizliklerle insanlığa pranga vurmayı kısmen başarabilmişlerdir. VDOİHİ’de ve telif eserlerinde verilen değişken belirleme, eşitlik-yasa belirleme ve bunların sözel yorumlarını yapabilen yazılımlarla, ve yapılabilecek benzeri yazılımlarla insanlığın gelişimi ivmelendirilebileceği gibi isteyen her bireyin, gerçeklerin (VDOİHİ Bağımlı Olasılık Cilt 1’in giriş bölümünde tanımlanmıştır) bilgilerine ve teknolojisine daha kolay ulaşabilme imkanı sağlanmıştır.
Herhangi bir disiplinin herhangi bir alanında; zaruri tüm tanımları, zaruri tüm eşitlikleri ve bunların epistemolojileriyle (0. epistemolojik seviye) en azından 1. epistemolojik seviye bilgilerinin ya ilk yada ilk örneklerinden biri VDOİHİ’dir. Bu kapsamda VDOİHİ’de şimdiye kadar yaklaşık 1000 kavram’ın bilime kazandırıldığı yukarıda belirtilmişti. Bu kapsamda yine VDOİHİ’de 5000’in üzerinde orijinal; ilk ve yeni eşitlik geliştirilmiştir. Bu eşitlikler kasıtlı olarak ilk defa dört farklı yapıda birlikte verilmektedir. Bu eşitlikler; a) sabit değişkenli (örneğin; bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitlikleri) b) sabit değişkenli işlem uzunluklu (örneğin; simetrinin son durumunun bulunabileceği olaylara göre bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitliği) c) hem değişken uzunluklu hem işlem uzunluklu (örneğin; simetrinin her durumunun bulunabileceği olaylara göre bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitliği) d) sabit değişkenli zıt işlem uzunluklu (bu eşitlik VDOİHİ cilt 2.1.2’den itibaren verilecektir. Örneğin; ∑_(i=s)^n▒∓ ) yapılarda verilmektedir. Sabit değişken yapılı eşitliklerle, bilim ve teknolojideki gereksinimlerin çoğunluğu karşılanabilirken, geleceğin bilim ve teknolojisinde ihtiyaç duyulabilecek eşitlik yapıları kasıtlı olarak aktiflenmiş veya geliştirilmiştir.
İnsanların hem öğrenmelerinin desteklenmesi hem de bilginin teknolojiyle her kişi tarafından ilişkisinin kurulabilmesi için özellikle VDOİHİ Soru Problem İspat Çözümleri ciltlerinde soru ve problem birbirinden ayrılarak yeniden tanımlanıp sınırları belirlenmiştir. Böylece örnek, soru, problem ve ispat arasındaki farklılıklar belirginleştirilmiştir. Ayrıca yine insanların hem öğrenmelerinin desteklenmesi hem de bilginin teknolojiyle ilişkisinin her kişi tarafından daha kesin kurulabilmesi için Sertaç ÖZENLİ’nin İlmi Sohbetler eserinin M5-M6 sayfalarında verilen epistemolojik seviye tanımları; örnek, soru, problem ve ispatlara uyarlanmıştır. Böylece; örnek, soru, problem ve ispatların epistemolojileriyle, hem bilgiyle-öğrenme arasında hem de bilgi-teknoloji arasında yeni bir köprü kurulmuştur.
Geride bıraktığımız yüzyılda, özellikle Turing ve Shannon’un katkılarıyla iki tabanlı olasılığa dayalı dijital teknoloji kurulabilmiştir. Kombinasyon eşitliğiyle iki tabanlı simetrik olasılıklar hesaplanabildiğinden, ihtimalleri de kesin olarak hesaplanabilmesine karşılık ikiden büyük durumlar için; bağımsız olasılık, bağımlı olasılık, bağımlı-bağımsız olasılık, bağımlı-bağımlı olasılık veya bağımsız-bağımsız olasılık dağılımlarındaki simetrik olasılıklar VDOİHİ’ye kadar kesin olarak hesaplanamadığından (hatta VDOİHİ’ye kadar olasılığın sınıflandırılması bile yapılmamış/yapılamamıştır), farklı tabanlarda çalışabilecek elektronik teknolojisi kurulamamıştır. VDOİHİ’de verilen eşitliklerle, hem farklı olasılık dağılımlarında hem de her tabanda simetrik olasılıkların olabilecek her türü hesaplanabilir kılındığından, ihtimalleri de kesin olarak hesaplanabilir. Böylece VDOİHİ’de verilen eşitliklerle hem istenilen tabanda hem de istenilen dağılım türlerinde çalışabilecek elektronik teknolojisinin temel matematiği kurulmuştur. Bundan sonraki aşama bilginin-ürüne dönüşme aşamasıdır. Ayrıca VDOİHİ’de özellikle uyum eşitlikleri kullanılarak farklı dağılım türlerine geçişin yapılabileceği eşitliklerde verilerek, dijital teknoloji yerine kurulacak her tabanda ve/veya her dağılım türünde çalışan teknolojinin istenildiğinde de hem farklı taban hem de farklı dağılım türlerine geçişinin yapılabileceği matematik eşitlikleri de verilmiştir. Böylece tek bir tabana dayalı dijital teknoloji yerine sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojinin bilimsel-matematiksel yapısı VDOİHİ ile kurulmuş ve kurulmaya devam etmektedir.
VDOİHİ’de verilen eşitlikler aynı zamanda en küçük biyolojik birimden itibaren anlamlı temel biyolojik birimin “genetiğin” temel matematiğidir. En küçük biyolojik birim olarak DNA alındığında, VDOİHİ’de verilen eşitlikler DNA, RNA, Protein ve Gen ve teknolojilerinin temel eşitlikleridir. Bu eşitlikler VDOİHİ’de teorik düzeyde; DNA, RNA, Protein, Gen ve hastalıklarla ilişkilendirilerek, gelecekte atom düzeyinden başlanarak en kompleks biyolojik birimlere kadar tüm biyolojik birimlerin laboratuvar ortamlarında üretiminin planlı ve kontrollü yapılabilmesinde ihtiyaç duyulacak, temel matematik, olarak ilişkilendirilmiştir. Böylece bir canlının, örneğin insanın, atom düzeyinden başlanarak laboratuvar ortamında üretilebilir/yapılabilir kılınmasının, bilimsel ve matematiksel yapısı ilk defa VDOİHİ’de verilmektedir. Elbette bir insanın laboratuvar ortamında üretilebilir olmasıyla, bunun gerçekleştirilmesi aynı değildir. Gerçekleştirilebilmesi için dini, etik, ahlaki v.d. aşamalarında da doğru kararların verilmesi gerekir. Fakat organların v.b. biyolojik birimlerin laboratuvar ortamında üretilmesinin önünde benzeri aşamaların engel oluşturduğu söylenemez. İhtiyaç halinde bir insanın; organının, sisteminin veya uzvunun v.b. her yönüyle aynısının laboratuvar ortamında üretilmesi veya soyu tükenmiş bir canlının yeniden üretimi veya soyunun son örneği bir canlı türünün devamı VDOİHİ’de verilen eşitlikler kullanılarak sağlanabilir. Biyolojik bir yapının laboratuvar ortamında üretimiyle, örneğin herhangi bir makinanın üretilmesinin İslam açısından aynı değerli olduğunu düşünüyorum. Bu yaradanın bize ulaşabilmemiz için verdiği bilgidir. Eğer ulaşılması istenmeseydi, bizim öyle bir imkanımızda olamazdı. Fakat bilginin, bizim ulaşabileceğimiz bilgi olması, yani gerçeğin bilgisi olması, her zaman ve her durumda uygulanabilir olacağı anlamına gelmez. Umarım yapmak ile yaratmak birbirine karıştırılmaz!
VDOİHİ’de hem sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisinin bilimsel-matematiksel yapısı hem de Telif eserlerinde ve VDOİHİ’de ilk defa yapay zeka çağının kapılarını aralayan çalışmalar yapılmıştır. VDOİHİ cilt 2.1.1’in giriş bölümünde yapay zeka ve çağının tanımı yapılarak, kütüphane ve referans bilgileriyle ilişkilendirilmiştir. Daha sonra VDOİHİ ve Telif eserlerinde insanlığın gelişimini ivmelendirecek; yapay zeka görev kodları, verilerin analizleriyle ait olduğu disiplinlin belirlenmesi, verinin analizinden verilen ve istenilenlerin belirlenmesi, değişken analizi, eksik değişkenlerin belirlenmesi, eksik değişkenlerin verilerinin üretimi, değişkenler arası eşitliklerin kurulması ve elde edilen bilgilerin sözel ifadeleriyle bilim ve teknoloji için gerekli bilgiyi üretebilen yazılımlar verilmiştir. Hem bu yazılımlarla hem de benzeri yazılımlarla, bilim insanları tarafından üretilemeyen bilgi ve teknolojilerin isteyen her kişi tarafından üretilebilir olması sağlanmıştır. Gerçek yapay zeka aynı zamanda pahalı deneylere ihtiyacı ortadan kaldırarak, insanlara yaradanın tanıdığı eşitliklerin (matematiksel eşitlik değil!), belirli insanlar tarafından saptırılarak, diğerlerinin eşitlik ve özgürlerinin gasp edilmesinin önünde güçlü bir engel teşkil edebilecek; bilgi ve teknolojik, üretim-gelişim olabilir. Bugüne kadar artifical inteligence çalışmalarıyla sadece ve sadece kütüphane bilgisinin bir kısmı üretilebildiği ve kütüphane bilgisi üretebilen teknoloji geliştirildiğinden, bunlar yapay zekanın öncü çalışmalarından öte geçip yapay zeka konumunda düşünülemez. Gerçek yapay zeka hem kütüphane hem de referans bilgisi üretebilir olması gerektiğinden; a) yazar tarafından doktora tez çalışması başta olmak üzere belirli çalışmalarında kütüphane bilgisinin ileri örnekleri başarıldığından, b) ilk defa VDOİHİ ve Telif eserlerinde referans bilgisini üreten yazılımlar başarıldığından ve c) yapay zekanın gereksinim duyabileceği dijital teknoloji yerine, sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisinin bilimsel-matematiksel yapısı yazar tarafından geliştirildiğinden, insanlığın bugüne kadar uyguladığı teamüller gereği adlandırmanın da Türkçe yapılması elzem ve adil bir zorunluluktur. Bu nedenle insan biyolojisinin ürünü olmayan zeka “yapay zeka” ve insan biyolojisinin ürünü olamayan zekayla insanlığın gelişiminin ivmelendirildiği zaman periyodu da “yapay zeka çağı” olarak adlandırılmalıdır.
Yazar tarafından VDOİHİ’de, Cebirden günümüze bilimsel yasa ve eşitliklerin yapısı; a) bilimsel gelişim, olması gereken veya olabilecek gelişime göre düşük olduğundan, b) teorik çalışmaların omurgasının matematiğe terk edilmesi ve matematikçilerinde üzerlerine düşeni yeterince yerine getirememelerinden dolayı, c) yapay zeka karşısında buhrana düşülmesinin önüne geçilebilmesi ve d) kainatın en kompleks birimi olan insan beynine yakışır bilimsel gelişimin başarılabilmesi için, yasa/eşitliklerin, uyum ve genel yapıları olasılık üzerinden belirlenmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Büyük Farklı Dizilimli Simetrik Olasılık Cilt 2.2.1’de insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek uyum çağının tanımı yapılarak, VDOİHİ’de ilk defa yasa/eşitliklerin, olasılık eşitlikleri üzerinden uyum yapıları verilmiştir. Ayrıca yasa/eşitliklerin uyum yapılarıyla insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek teknoloji örneği olarak, istenilen tabanda veya istenilen olasılık dağılım türünde çalışabilecek elektronik teknolojisi verilmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Olasılık Cilt 2.3.1’de insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek genel çağın tanımı yapılarak, VDOİHİ’de yasa/eşitliklerin, olasılık eşitlikleri üzerinden genel yapıları verilmiştir. Ayrıca yasa/eşitliklerin genel yapılarıyla insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek teknoloji örneği olarak da, istenildiğinde hem taban hem de olasılık dağılım türü değiştirerek çalışabilecek elektronik teknolojisi verilmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Bulunmama Olasılığı Cilt 2.3.2 insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek dördüncü bir çağ olarak, Sertaç ÖZENLİ’nin İlmi Sohbetler eserinin R39-R40 sayfalarından yararlanılarak, kapak sayfasındaki ve T21-T22’inci sayfalarında verilen şuurluluğun ork or modelinin özetinin gösterildiği grafiğin uyarlanmasıyla gerçek-gerçek ve gerçeğin tanım ve grafiği geliştirilerek, buradan gerçek zaman ufku ötesi çağı tanımlanmıştır. Doğada rastlanmayan fakat kuantum sayılarıyla ulaşılabilen atomlara ait bilgilerimiz, gerçek zaman ufku ötesi bilgilerimizin, gerçekleştirilmiş olanlarıdır. Gerçekleştirilebilecek olanları ise kainatın herhangi bir yerinde yaşamını sürdüren herhangi bir canlıdan henüz haberdar bile olmadan var olan genetik bilgi ve matematiğimizle ulaşılabilir olan tüm bilgilerine ulaşılmasıdır.
Özellikle; sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisi, yapay zeka, gerçek zaman ufku ötesi bilgilerimizin temel eşitliklerinin verilebilmesi, başlangıçta kurucusu tarafından yapılabileceklerin ilerleyen zamanlarda o disiplinin cazibe merkezine dönüşerek insan kaynaklarının israfının önlenmesi nedeniyle ve en önemlisi Yaradan’ın bizlere verdiği adaletin insan tarafından saptırılamaması için; VDOİHİ, bugüne kadarki eserlerle kıyaslanamayacak ölçüde daha kapsamlı verilmeye çalışılmaktadır.
Bitirilen veya Sonu Başlatılanlar
VDOİHİ’de dillerin matematiği kurularak, o dil için kendini mihenk taşı gören zavallılar sınıfı
Arsızlıkla belirli dillerin dünya dili olması
VDOİHİ ve Telif eserlerinde verilen eşitlik ve yasa belirleme yazılımlarıyla, gerçeklerden uzak ve ufuksuz sözde akademisyenlere insanlığın tahammülü
Bilim ve teknolojide sermayeye olan bağımlılık
Sermaye birikiminin gücü
Primitif ölçme ve değerlendirme

Sanırım bilgi ve teknolojideki kaderimiz veriyle ilişkilendirilmiş.

Bu Ciltte,
VDOİHİ'de Olasılık ve İhtimal konularının tanım ve eşitlikleri verilmektedir. Ayrıca VDOİHİ'de olasılık ve ihtimalin uygulama alanlarına da yer verilmektedir. VDOİHİ konu anlatım ciltleri ve aynı cilt numaraları ile soru, problem ve ispat çözümlerinden oluşmaktadır. Bu cilt bağımlı ve bir bağımsız olasılıklı farklı dizilimsiz olasılık dağılım sayısı ve simetrik olasılığın tanım ve eşitlikleriyle birlikte genel çağının tanımdan oluşmaktadır.
VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Olasılık kitabında, bağımlı durum sayısı bağımlı olay sayısından büyük olduğunda, durumların olaylara farklı dizilimsiz dağılımları ve bir bağımsız olasılıklı dağılımla elde edilebilecek yeni olasılık dağılımının, olasılık dağılım sayısı ve simetrik olasılığın eşitlikleri verilmektedir. Bağımlı ve bir bağımsız olasılıklı farklı dizilimsiz dağılımlarda simetrinin durumlarına göre; simetrik, tek simetrik, ters simetrik, toplam simetrik ve birlikte simetrik olasılığın tanım ve eşitlikleri de verilmektedir.
Günümüze kadar özellikle bilim, tesadüflere veya kişisel çabalara bağlı geliştiğinden, bilimsel gelişimin tesadüflere ve kişisel çabalara bağımlılığı kaldırılarak gerekli çalışmayı gösterebilen her kişinin planlı ve kontrollü yasalar üretebilmesi için önerilen çağlardan biri olan genel çağın tanımı verilmektedir.
VDOİHİ'nin diğer ciltlerinde olduğu gibi bu ciltte de verilen ana eşitlikler, olasılık tablolarından elde edilen verilerle üretilmiştir. Diğer eşitlikler ise ana eşitliklerden teorik yöntemle üretilmiştir. Eşitlik ve tanımların üretilmesinde kaynak kullanılmamıştır.
İsmail Yılmaz Seçilmiş İlk, Yenilik ve Zarurilikler
Yazar doktora tez çalışmasına kadar dijital makinalarla sayısallaştırılabilen fakat insan tarafından sayısallaştırılamayan verileri, anlamlı en küçük parça (akp)’larına ayırıp skorlandırarak, sayısallaştırma problemini çözmüştür. Anlamlı en küçük parçaların Türkçe kısaltmasını matematiğin tarihinde bir ilk olarak, olasılığın birimlendirilebilir olmasından dolayı, olasılığın birimini akp olarak belirlemiştir. Matematiğinin başlangıcı olasılık olan tüm bağımlı değişkenlerde olabileceği gibi aynı zamanda enformasyonunda temeli olasılık olduğundan, enformasyon içeriğinin de doğal birimi akp’dir.
Verilerin objektif lojik semplisitede sayısallaştırılmasıyla Veri Değişkenleri Olasılık ve İhtimal Hesaplama İstatistiği (VDOİHİ) geliştirilmeye başlanmıştır. Doktora tezinin nitel verilerini, bir ilk olarak, -1, 0, 1 skorlarıyla sayısallaştırarak iki tabanlı olasılığı sınıflandırıp; pozitif, negatif (ve negatiflerdeki pozitif skorlar için ayrıca eşitlik tanımlaması yapılıp), ilişkisiz ve sıfır skor aşamalarında değerlendirme yöntemi geliştirmiştir. Bu yöntemin tüm kavramlarının; tanım ve formülleriyle sınırları belirlenip, kendi içinde tam bir matematiği geliştirilip, uygulamalarla veri elde edilmiş, verilerin hem değerlendirmeleri hem de bulguların sözel ifadelerini veren yazılım paket programı yapılarak, bir disiplinin tüm yönleri yazar tarafından gerçekleştirilerek doktorasını bilim tarihinde yine bir ilk ile tamamlamıştır. Nitel verilerden elde edilebilecek bulguların sözel ifadelerini veren yazılım paket programı gerçek ve olması gereken yapay zekanın ilk örneğidir.
Yazar doktora tez çalışmasında bireyler için bilimsel bilginin; prosedürel bilgi (kurallı bilgi), dekleratif bilgi (anlam bilgisi) ve matematik mantık yapılarını, uygun ölçme aracı ve diğer çalışmalarında bilimsel bilginin; enformasyon ve semiotik yapılarını, ölçme araçları için madde tekniği olarak tanımlayıp, değerlendirme yöntemleri belirginleştirilerek, eğitimde ölçme ve değerlendirme için beş yeni boyut aktiflenmiştir. Ölçme ve değerlendirmeye aktif ve pasif değerlendirme tanımlaması yapılarak, matematiği geliştirilmiş ve geliştirilmeye devam edilmektedir. Yazar yaptığı çalışmalarda Problem Çözüm Tekniklerini (PÇT) aktifleyerek; verilenler-istenilenler (Vİ), serbest cisim diyagramı/çizim (SCD), tanım, formül ve işlem aşamalarıyla, eğitimde ölçme ve değerlendirmede beş boyut daha aktiflemiştir. PÇT yönteminin aşamalarını bilgi düzeyi, çözümlerin sonucunu da başarı düzeyi olarak tanımlayıp, ölçme ve değerlendirme için iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Sınıflandırılmış iki tabanlı olasılık yönteminin aşamaları ve negatiflerdeki pozitiflerle, ölçme ve değerlendirmeye beş yeni boyut daha kazandırılmıştır. Verilerin Shannon eşitliği ve VDOİHİ’de verilen olasılık-ihtimal eşitlikleriyle değerlendirmesini bilgi merkezli, matematiksel fonksiyonlarla (lineer, kuvvet, trigonometri “sin, cos, tan, cot, sinh, cosh, tanh, coth”, ln, log, eksponansiyel v.d.) değerlendirmeyi ise birey merkezli değerlendirme sınırlandırması getirerek, değerlendirmeye iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Ayrıca değerlendirme için a/b+c/d ve (a+c)/(b+d) matematiksel işlemlerin değerlendirme için anlam ve sonuç farklılıklarını, değerlendirme için aktifleyerek, değerlendirmeye iki yeni boyut daha kazandırmıştır. Böylece eğitimde bireyler için yapılabilecek ölçme ve değerlendirmeye; PÇT aşamaları 5×5, yine PÇT’nin bilgi ve başarı düzeylerinin 2×2, sınıflandırılmış iki tabanlı olasılık yöntemi 5×5, bilgi ve birey merkezli ölçme ve değerlendirmeyle 2×2, matematiksel işlem farklılıklarıyla 2×2 olmak üzere eğitimde ölçme ve değerlendirmeye bu boyutların değerlendirmede çarpımı gerektiğinden 40.000 yeni boyut kazandırmıştır. Bu boyutlara yukarıda verilen matematiksel fonksiyonlarında dahil edilmesiyle en az (13×13) 6.760.000 yeni boyutun primitif düzeyde ölçme ve değerlendirmeye katılabilmesinin yolu yazar tarafından açılmış olmasına karşılık, günümüze kadar yukarıda bahsedilen boyutların ilgi düzeyinde, eğitimde ölçme ve değerlendirme, tek boyuttan öte (lineer değerlendirme) geçirilememiştir. Bu noktadan sonra, ölçme ve değerlendirmeye fark istatistiğiyle boyut kazandırılabilmiştir, bu boyutlarında hem ihtimallerden çıkarılacak yeni boyutlar hem de ihtimallerin fark istatistiğinden türetilebilecek boyutların yanında güdük kalacağı kesin! Ölçme ve değerlendirmeye yeni boyutlar kazandırılmasının en önemli amaçları; beynin öğrenme yapısının kesin bir şekilde belirlenebilmesi ve öğretim süreçlerinin bilimsel bir şekilde yapılandırılabilmesidir. Beyinle ilgili VDOİHİ Bağımlı Olasılık Cilt 1’in giriş bölümünde verilenlerin genişletilmesine ileride devam edilecektir. Fakat öğretim süreçlerinin teorik öngörülerle ve/veya insanın yaradılışına uyma olasılığı son derece düşük doğrusal matematiksel işlemlerle ilişkili değerlendirmelerle yapılandırılması yazar tarafından insanlığa ihanet olarak görüldüğünden, doğru verilerle eğitimin bilimsel niteliklerde yapılandırılabilmesi için eğitimde ölçme ve değerlendirmeye yeni boyutlar kazandırılmaktadır.
Günümüze kadar yaşayan dillere 10 kavram bile kazandırabilen hemen hemen yokken, yayınlanan VDOİHİ ciltlerinde (cilt 1, 2.1.1, 2.2.1, 2.3.1 ve 2.3.2) yaklaşık 1000 kavram Türkçeye kazandırılarak ciltlerin dizinlerinde verilmiştir. Bu kavramların tüm sınırları belirlenip, açık ve anlaşılır tanımlarıyla birlikte eşitlikleri de verilmiştir. Bu düzeyde yani bilimsel düzeyde, bilime kavramlar Türkçe olarak kazandırılmıştır. Yayınlanacak VDOİHİ’lerde bilime Türkçe kazandırılacak kavramların on binler düzeyinde olacağı öngörülmektedir.
VDOİHİ’de verilen eşitlikler aynı zamanda dillerinde eşitlikleridir. Türkçe ve İngilizcenin olasılık yapıları VDOİHİ’de belirlenerek, formüllerin dillere (ağırlıklı Türkçe) uygulamalarıyla hem dillerin objektif yapıları belirginleştiriliyor hem de makina-insan arası iletişimde, makinaların insan gibi iletişim kurabilmesinin sağlanacağı en üst dil olarak Türkçe geliştirilmektedir. İleriki ciltlerde Türkçenin matematik mantık yapısı da verilerek, objektif lojik semplisitede Türkçe makinaların iletişim dili yapılması öngörülmektedir.
Bilim(de) kesin olanla ilgileni(li)r, yani bilim eşitlik ve/veya yasa üretir veya eşitliklerle konuşur. Bunun mümkün olmadığı durumlarda geçici çözümler üretilebilir. Bu geçici çözümler veya yöntemleri, her hangi bir nedenle bilimsel olamaz. Bilimin yasa veya eşitlik üretimindeki kırılma, Cebirle başlamıştır. Bilimdeki bu kırılma mühendisliğin, teknolojiye dönüşümünün başlangıcıdır. Bilimdeki kırılma ve mühendisliğin teknolojiye dönüşümü, insanlığın gelişimini hızlandırmakla birlikte, bilimsel ve teknolojik gelişim, bu alanda çalışanların; ego, öngörüsüzlük, ufuksuzluk ve beceriksizlikleri gibi nedenlerden dolayı, insanlığın gelişimi ivmelendirilemediği gibi bu basiretsizliklerle insanlığa pranga vurmayı kısmen başarabilmişlerdir. VDOİHİ’de ve telif eserlerinde verilen değişken belirleme, eşitlik-yasa belirleme ve bunların sözel yorumlarını yapabilen yazılımlarla, ve yapılabilecek benzeri yazılımlarla insanlığın gelişimi ivmelendirilebileceği gibi isteyen her bireyin, gerçeklerin (VDOİHİ Bağımlı Olasılık Cilt 1’in giriş bölümünde tanımlanmıştır) bilgilerine ve teknolojisine daha kolay ulaşabilme imkanı sağlanmıştır.
Herhangi bir disiplinin herhangi bir alanında; zaruri tüm tanımları, zaruri tüm eşitlikleri ve bunların epistemolojileriyle (0. epistemolojik seviye) en azından 1. epistemolojik seviye bilgilerinin ya ilk yada ilk örneklerinden biri VDOİHİ’dir. Bu kapsamda VDOİHİ’de şimdiye kadar yaklaşık 1000 kavram’ın bilime kazandırıldığı yukarıda belirtilmişti. Bu kapsamda yine VDOİHİ’de 5000’in üzerinde orijinal; ilk ve yeni eşitlik geliştirilmiştir. Bu eşitlikler kasıtlı olarak ilk defa dört farklı yapıda birlikte verilmektedir. Bu eşitlikler; a) sabit değişkenli (örneğin; bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitlikleri) b) sabit değişkenli işlem uzunluklu (örneğin; simetrinin son durumunun bulunabileceği olaylara göre bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitliği) c) hem değişken uzunluklu hem işlem uzunluklu (örneğin; simetrinin her durumunun bulunabileceği olaylara göre bağımlı olasılıklı farklı dizilimli simetrik olasılık eşitliği) d) sabit değişkenli zıt işlem uzunluklu (bu eşitlik VDOİHİ cilt 2.1.2’den itibaren verilecektir. Örneğin; ∑_(i=s)^n▒∓ ) yapılarda verilmektedir. Sabit değişken yapılı eşitliklerle, bilim ve teknolojideki gereksinimlerin çoğunluğu karşılanabilirken, geleceğin bilim ve teknolojisinde ihtiyaç duyulabilecek eşitlik yapıları kasıtlı olarak aktiflenmiş veya geliştirilmiştir.
İnsanların hem öğrenmelerinin desteklenmesi hem de bilginin teknolojiyle her kişi tarafından ilişkisinin kurulabilmesi için özellikle VDOİHİ Soru Problem İspat Çözümleri ciltlerinde soru ve problem birbirinden ayrılarak yeniden tanımlanıp sınırları belirlenmiştir. Böylece örnek, soru, problem ve ispat arasındaki farklılıklar belirginleştirilmiştir. Ayrıca yine insanların hem öğrenmelerinin desteklenmesi hem de bilginin teknolojiyle ilişkisinin her kişi tarafından daha kesin kurulabilmesi için Sertaç ÖZENLİ’nin İlmi Sohbetler eserinin M5-M6 sayfalarında verilen epistemolojik seviye tanımları; örnek, soru, problem ve ispatlara uyarlanmıştır. Böylece; örnek, soru, problem ve ispatların epistemolojileriyle, hem bilgiyle-öğrenme arasında hem de bilgi-teknoloji arasında yeni bir köprü kurulmuştur.
Geride bıraktığımız yüzyılda, özellikle Turing ve Shannon’un katkılarıyla iki tabanlı olasılığa dayalı dijital teknoloji kurulabilmiştir. Kombinasyon eşitliğiyle iki tabanlı simetrik olasılıklar hesaplanabildiğinden, ihtimalleri de kesin olarak hesaplanabilmesine karşılık ikiden büyük durumlar için; bağımsız olasılık, bağımlı olasılık, bağımlı-bağımsız olasılık, bağımlı-bağımlı olasılık veya bağımsız-bağımsız olasılık dağılımlarındaki simetrik olasılıklar VDOİHİ’ye kadar kesin olarak hesaplanamadığından (hatta VDOİHİ’ye kadar olasılığın sınıflandırılması bile yapılmamış/yapılamamıştır), farklı tabanlarda çalışabilecek elektronik teknolojisi kurulamamıştır. VDOİHİ’de verilen eşitliklerle, hem farklı olasılık dağılımlarında hem de her tabanda simetrik olasılıkların olabilecek her türü hesaplanabilir kılındığından, ihtimalleri de kesin olarak hesaplanabilir. Böylece VDOİHİ’de verilen eşitliklerle hem istenilen tabanda hem de istenilen dağılım türlerinde çalışabilecek elektronik teknolojisinin temel matematiği kurulmuştur. Bundan sonraki aşama bilginin-ürüne dönüşme aşamasıdır. Ayrıca VDOİHİ’de özellikle uyum eşitlikleri kullanılarak farklı dağılım türlerine geçişin yapılabileceği eşitliklerde verilerek, dijital teknoloji yerine kurulacak her tabanda ve/veya her dağılım türünde çalışan teknolojinin istenildiğinde de hem farklı taban hem de farklı dağılım türlerine geçişinin yapılabileceği matematik eşitlikleri de verilmiştir. Böylece tek bir tabana dayalı dijital teknoloji yerine sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojinin bilimsel-matematiksel yapısı VDOİHİ ile kurulmuş ve kurulmaya devam etmektedir.
VDOİHİ’de verilen eşitlikler aynı zamanda en küçük biyolojik birimden itibaren anlamlı temel biyolojik birimin “genetiğin” temel matematiğidir. En küçük biyolojik birim olarak DNA alındığında, VDOİHİ’de verilen eşitlikler DNA, RNA, Protein ve Gen ve teknolojilerinin temel eşitlikleridir. Bu eşitlikler VDOİHİ’de teorik düzeyde; DNA, RNA, Protein, Gen ve hastalıklarla ilişkilendirilerek, gelecekte atom düzeyinden başlanarak en kompleks biyolojik birimlere kadar tüm biyolojik birimlerin laboratuvar ortamlarında üretiminin planlı ve kontrollü yapılabilmesinde ihtiyaç duyulacak, temel matematik, olarak ilişkilendirilmiştir. Böylece bir canlının, örneğin insanın, atom düzeyinden başlanarak laboratuvar ortamında üretilebilir/yapılabilir kılınmasının, bilimsel ve matematiksel yapısı ilk defa VDOİHİ’de verilmektedir. Elbette bir insanın laboratuvar ortamında üretilebilir olmasıyla, bunun gerçekleştirilmesi aynı değildir. Gerçekleştirilebilmesi için dini, etik, ahlaki v.d. aşamalarında da doğru kararların verilmesi gerekir. Fakat organların v.b. biyolojik birimlerin laboratuvar ortamında üretilmesinin önünde benzeri aşamaların engel oluşturduğu söylenemez. İhtiyaç halinde bir insanın; organının, sisteminin veya uzvunun v.b. her yönüyle aynısının laboratuvar ortamında üretilmesi veya soyu tükenmiş bir canlının yeniden üretimi veya soyunun son örneği bir canlı türünün devamı VDOİHİ’de verilen eşitlikler kullanılarak sağlanabilir. Biyolojik bir yapının laboratuvar ortamında üretimiyle, örneğin herhangi bir makinanın üretilmesinin İslam açısından aynı değerli olduğunu düşünüyorum. Bu yaradanın bize ulaşabilmemiz için verdiği bilgidir. Eğer ulaşılması istenmeseydi, bizim öyle bir imkanımızda olamazdı. Fakat bilginin, bizim ulaşabileceğimiz bilgi olması, yani gerçeğin bilgisi olması, her zaman ve her durumda uygulanabilir olacağı anlamına gelmez. Umarım yapmak ile yaratmak birbirine karıştırılmaz!
VDOİHİ’de hem sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisinin bilimsel-matematiksel yapısı hem de Telif eserlerinde ve VDOİHİ’de ilk defa yapay zeka çağının kapılarını aralayan çalışmalar yapılmıştır. VDOİHİ cilt 2.1.1’in giriş bölümünde yapay zeka ve çağının tanımı yapılarak, kütüphane ve referans bilgileriyle ilişkilendirilmiştir. Daha sonra VDOİHİ ve Telif eserlerinde insanlığın gelişimini ivmelendirecek; yapay zeka görev kodları, verilerin analizleriyle ait olduğu disiplinlin belirlenmesi, verinin analizinden verilen ve istenilenlerin belirlenmesi, değişken analizi, eksik değişkenlerin belirlenmesi, eksik değişkenlerin verilerinin üretimi, değişkenler arası eşitliklerin kurulması ve elde edilen bilgilerin sözel ifadeleriyle bilim ve teknoloji için gerekli bilgiyi üretebilen yazılımlar verilmiştir. Hem bu yazılımlarla hem de benzeri yazılımlarla, bilim insanları tarafından üretilemeyen bilgi ve teknolojilerin isteyen her kişi tarafından üretilebilir olması sağlanmıştır. Gerçek yapay zeka aynı zamanda pahalı deneylere ihtiyacı ortadan kaldırarak, insanlara yaradanın tanıdığı eşitliklerin (matematiksel eşitlik değil!), belirli insanlar tarafından saptırılarak, diğerlerinin eşitlik ve özgürlerinin gasp edilmesinin önünde güçlü bir engel teşkil edebilecek; bilgi ve teknolojik, üretim-gelişim olabilir. Bugüne kadar artifical inteligence çalışmalarıyla sadece ve sadece kütüphane bilgisinin bir kısmı üretilebildiği ve kütüphane bilgisi üretebilen teknoloji geliştirildiğinden, bunlar yapay zekanın öncü çalışmalarından öte geçip yapay zeka konumunda düşünülemez. Gerçek yapay zeka hem kütüphane hem de referans bilgisi üretebilir olması gerektiğinden; a) yazar tarafından doktora tez çalışması başta olmak üzere belirli çalışmalarında kütüphane bilgisinin ileri örnekleri başarıldığından, b) ilk defa VDOİHİ ve Telif eserlerinde referans bilgisini üreten yazılımlar başarıldığından ve c) yapay zekanın gereksinim duyabileceği dijital teknoloji yerine, sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisinin bilimsel-matematiksel yapısı yazar tarafından geliştirildiğinden, insanlığın bugüne kadar uyguladığı teamüller gereği adlandırmanın da Türkçe yapılması elzem ve adil bir zorunluluktur. Bu nedenle insan biyolojisinin ürünü olmayan zeka “yapay zeka” ve insan biyolojisinin ürünü olamayan zekayla insanlığın gelişiminin ivmelendirildiği zaman periyodu da “yapay zeka çağı” olarak adlandırılmalıdır.
Yazar tarafından VDOİHİ’de, Cebirden günümüze bilimsel yasa ve eşitliklerin yapısı; a) bilimsel gelişim, olması gereken veya olabilecek gelişime göre düşük olduğundan, b) teorik çalışmaların omurgasının matematiğe terk edilmesi ve matematikçilerinde üzerlerine düşeni yeterince yerine getirememelerinden dolayı, c) yapay zeka karşısında buhrana düşülmesinin önüne geçilebilmesi ve d) kainatın en kompleks birimi olan insan beynine yakışır bilimsel gelişimin başarılabilmesi için, yasa/eşitliklerin, uyum ve genel yapıları olasılık üzerinden belirlenmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Büyük Farklı Dizilimli Simetrik Olasılık Cilt 2.2.1’de insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek uyum çağının tanımı yapılarak, VDOİHİ’de ilk defa yasa/eşitliklerin, olasılık eşitlikleri üzerinden uyum yapıları verilmiştir. Ayrıca yasa/eşitliklerin uyum yapılarıyla insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek teknoloji örneği olarak, istenilen tabanda veya istenilen olasılık dağılım türünde çalışabilecek elektronik teknolojisi verilmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Olasılık Cilt 2.3.1’de insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek genel çağın tanımı yapılarak, VDOİHİ’de yasa/eşitliklerin, olasılık eşitlikleri üzerinden genel yapıları verilmiştir. Ayrıca yasa/eşitliklerin genel yapılarıyla insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek teknoloji örneği olarak da, istenildiğinde hem taban hem de olasılık dağılım türü değiştirerek çalışabilecek elektronik teknolojisi verilmiştir.
Yazar tarafından VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Bulunmama Olasılığı Cilt 2.3.2 insanlığın bilimsel ve teknolojik gelişimini ivmelendirebilecek dördüncü bir çağ olarak, Sertaç ÖZENLİ’nin İlmi Sohbetler eserinin R39-R40 sayfalarından yararlanılarak, kapak sayfasındaki ve T21-T22’inci sayfalarında verilen şuurluluğun ork or modelinin özetinin gösterildiği grafiğin uyarlanmasıyla gerçek-gerçek ve gerçeğin tanım ve grafiği geliştirilerek, buradan gerçek zaman ufku ötesi çağı tanımlanmıştır. Doğada rastlanmayan fakat kuantum sayılarıyla ulaşılabilen atomlara ait bilgilerimiz, gerçek zaman ufku ötesi bilgilerimizin, gerçekleştirilmiş olanlarıdır. Gerçekleştirilebilecek olanları ise kainatın herhangi bir yerinde yaşamını sürdüren herhangi bir canlıdan henüz haberdar bile olmadan var olan genetik bilgi ve matematiğimizle ulaşılabilir olan tüm bilgilerine ulaşılmasıdır.
Özellikle; sonsuz çalışma prensibine dayalı elektronik teknolojisi, yapay zeka, gerçek zaman ufku ötesi bilgilerimizin temel eşitliklerinin verilebilmesi, başlangıçta kurucusu tarafından yapılabileceklerin ilerleyen zamanlarda o disiplinin cazibe merkezine dönüşerek insan kaynaklarının israfının önlenmesi nedeniyle ve en önemlisi Yaradan’ın bizlere verdiği adaletin insan tarafından saptırılamaması için; VDOİHİ, bugüne kadarki eserlerle kıyaslanamayacak ölçüde daha kapsamlı verilmeye çalışılmaktadır.
Bitirilen veya Sonu Başlatılanlar
VDOİHİ’de dillerin matematiği kurularak, o dil için kendini mihenk taşı gören zavallılar sınıfı
Arsızlıkla belirli dillerin dünya dili olması
VDOİHİ ve Telif eserlerinde verilen eşitlik ve yasa belirleme yazılımlarıyla, gerçeklerden uzak ve ufuksuz sözde akademisyenlere insanlığın tahammülü
Bilim ve teknolojide sermayeye olan bağımlılık
Sermaye birikiminin gücü
Primitif ölçme ve değerlendirme

Sanırım bilgi ve teknolojideki kaderimiz veriyle ilişkilendirilmiş.

Bu Ciltte,
VDOİHİ'de Olasılık ve İhtimal konularının tanım ve eşitlikleri verilmektedir. Ayrıca VDOİHİ'de olasılık ve ihtimalin uygulama alanlarına da yer verilmektedir. VDOİHİ konu anlatım ciltleri ve aynı cilt numaraları ile soru, problem ve ispat çözümlerinden oluşmaktadır. Bu cilt aynı cilt numarasıyla verilen bağımlı ve bir bağımsız olasılıklı farklı dizilimsiz dağılımlardaki simetrik olasılıkların soru, problem ve ispatlarının çözümlerinden oluşmaktadır.
VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Olasılık Soru Problem ve İspat Çözümleri kitabı, farklı dizilimsiz dağılımlar ve bir bağımsız olasılıklı dağılımla elde edilebilecek olasılık dağılımlarında, simetrik durumların bulunduğu dağılımların tanım ve eşitliklerinin verildiği VDOİHİ Bağımlı ve Bir Bağımsız Olasılıklı Farklı Dizilimsiz Simetrik Olasılık Cilt 2.3.1 kitabında konunun pekiştirilmesine yardımcı olabilmek için verilen soru, problem ve ispatların çözümlerinden oluşmaktadır.
Bu kitapta 73 soru ve/veya problemin çözümüyle 23 ispatın çözümleri yer almaktadır. Soru ve/veya problem çözümleri konu anlatımlarının pekiştirilmesine yardımcı olmakla birlikte, verilenler-istenilen ve epistemolojik seviyelerin verilmesiyle konuların uygulamaya dönüştürülmesine de yardımcı olacaktır. İspat çözümlerinde olasılık dağılım sayısı ve simetrik bitişik olasılığın, bağımlı olasılıkla ilişkilerine yer verilmekle birlikte, konu anlatımı ve diğer ispat çözümlerinde yer verilemeyen bağımlı ve bir bağımsız olasılıklı farklı dizilimsiz dağılımlardaki simetrik bitişik olasılıkların genel eşitliklerine ve bazı sınır değerlerine de yer verilmektedir.
Ruhver Barengi Veri hacminin, çeşitliliğinin ve veriyi elde etme hızının geçmişle karşılaştırıldığında büyük artış gösterdiği bugünün dünyasındaki en önemli sonuçlardan biri, verinin hayatımızın bir parçası olduğu gerçeğidir. Veri, hayatımızın her alanına sızmış ve özel hayatımızda verdiğimiz basit kararlardan karmaşık iş sorunlarını çözerken verdiğimiz kararlara kadar belirleyici bir rol oynamaya başlamıştır. Ekonomi dünyasındaki dalgalanmalar, değişen iş modelleri, organizasyon yapıları ve yönetim yaklaşımları gibi konular göz önüne alındığında, geçmişle karşılaştırıldığında çok daha karmaşık ve küresel bir yapı bulunmakta ve böyle bir ortamda kurumların var olabilme mücadelesinde verinin önemi gün geçtikçe artmaktadır. Bu şekilde hızla değişen bir dünyada var olabilmek; ancak kurum içinde biriktirilen verilerin etkin olarak kullanılması, yorumlanması ve değere dönüştürerek doğru karar ve aksiyonların alınmasıyla mümkündür. Kurumların veriyi doğru ve zamanında analiz ederek daha önce hiç bilmedikleri bağlantılara ulaşabilmesi ve veriye dayalı stratejik kararlar verebilmesi, büyüme ve sürekliliğin sağlanması gibi süreçlerde önemli bir rekabet gücü hâline gelmiştir. Böyle bir dünyada doğru veriye ulaşma, verinin toplanması, değerlendirilmesi ve kullanılması gibi konularda hem bireysel hem de kurumsal düzeyde becerilerimizi artırabilmemiz kişisel ve iş hayatımızda sağlıklı kararlar verebilmemiz için kritik bir konu olup bu konuyu veri okuryazarlığı başlığı altında inceleyebiliriz.
Bu kitap, veri okuryazarlık seviyesini artırarak veriden değer yaratma yolculuğunun dinamiklerini anlamak isteyen okuyucular için hazırlanmıştır. Bu sırada veri okuryazarlığının kurumun geneline yayılması ve her seviyede çalışanın üzerine odaklanması gereken bir konu olduğu gerçeğinden yola çıkarak teknik detaylar yerine tüm iş birimlerindeki çalışanların, analistlerin konuya hâkimiyetlerini geliştirebileceği ve teknik ekiplerin de başlangıç yapabileceği bir içerik oluşturulmuştur. Kitapta, verinin bireyler ve kurumlar açısından anlam ve önemiyle birlikte konunun kurumsal olarak hangi seviyede ve nasıl ele alınması ve bireylerin ne tür becerileri geliştirmesi gerektiğiyle ilgili detaylar da verilmektedir. Ayrıca veri okuryazarlığının en önemli bileşenlerinden biri olan grafik ve diğer görsel bileşenlerin nasıl okunması ve yorumlanması gerektiği, görsel analizlerin nasıl yapılabileceği gibi konular da kapsama dâhil edilmiştir.
Zeynel Cebeci Bu kitapta verinin bilgiye dönüştürülmesi sürecinde yaklaşık %85'lik bir payla en uzun aşamayı oluşturan veri önişleme teknikleri ve algoritmaları uygulamalı olarak anlatılmaktadır. Kitapta veri bütünleştirme ve düzenleme, veri kontrolü, veri temizleme, eksik/kayıp değerlerin tamamlanması, aykırı değer ve gürültü temizleme, veri normalleştirme, veri dönüştürme ve indirgeme işlemleri, büyük veri ile çalışma, paralel hesaplamaya giriş, bellek ve hız yönetimi gibi veri bilimi konuları ayrıntılarıyla sunulmaktadır.
Kitapta veri önişlemeyle ilgili tekniklerin kuramsal temelleri yanında R ile uygulamaları da gösterilmektedir. R, istatistik analiz ve veri biliminde ihtiyaç duyulabilecek çok sayıda araca sahip olup alanındaki popüleritesi ile de üst sıralarda yer alan özgür bir analiz ve programlama ortamıdır. Hemen her konu için geliştirilmiş yaklaşık 19000 paketi ile işletmelerinin verimliliğini attırmak isteyen veri mühendisleri ve yeni algoritmalar geliştirmek isteyen veri bilimcileri için büyük kolaylıklar ve esneklikler sunmaktadır.
Sonuç olarak bu kitap, günümüzün en cazip mesleklerinden olan veri mühendisliği ve biliminde en önemli konulardan biri olan bilgi keşfi sürecinde veri önişlemeyi yine en popüler yazılım ve programlama dillerinden biri olan R ile öğrenmenizi sağlayacak bir başvuru kitabı ve öğrenme kaynağıdır.
Feyyaz Cengiz Dikmen İstatistik alanında veri çözümleme için birçok yararlı yöntem geliştirilmiştir ve bu yöntemlerin çoğu R’de hazır ve kullanılmayı beklemektedir. R diline ilgi(m) internet üzerinde çok sayıda kaynağa ve veriye erişebilmeyi mümkün kılmasından ötürü her geçen gün artmaktadır. Özellikle istatistiksel bir çözümlemeyi anlamak için uygulamada kullanılacak veri de çok önemlidir. R dilinde yerleşik veri kümeleri yanında R dili kullanılarak istatistiksel veri çözümlemeyi anlatan her web sayfasında mutlaka uygulama verileri de yer almaktadır. Bu ise R dilinin kolayca kavranmasına yol açmaktadır. R dilinin diğer bir üstünlüğü de çeşitli grafik yazılım paketlerini kolayca R ortamına yükleyerek yüksek kalitede grafikler elde edilebilmesidir. Ayrıca açık kod kaynaklı olduğundan ücretsizdir ve esnektir. Yeni istatistiksel yöntemlerin yazarları, R’deki birçok kütüphaneye düzenli, güncel olarak katkıda bulunmaktadır, bu nedenle de R yaşayan bir dildir.
Bu özellikleri ile lisans, yüksek lisans ya da doktora eğitimi alan öğrenciler için bulunmaz bir yazılımdır. Çok geniş kaynaklara sahip olması ve kolaylıkla erişilebilmesi nedeniyle istatistik ve ekonometri alanlarında çalışmalar yapanlar için oldukça zevkli, çekici ve kullanıldıkça vazgeçilmez hâle gelen bir dildir. Bu kitap, yukarıda belirtilen güdüler çerçevesinde R programlama dilini yaymayı, sevdirmeyi ve kullanımını desteklemeyi amaçlamaktadır ve verileri tek başlarına çözümleme gereksinimi duyan tüm bilim insanları için tasarlanmıştır. Veri çözümleme ile karşı karşıya kalan uygulayıcılara yönelik olan bu kitap, bu açıdan uygulama odaklıdır. Matematik yazımı mümkün olduğunca azaltılan, örneklere ve sezgiye daha fazla dikkat çekilen kitabın faydalı olması dileğiyle...
Asiye Şengül Avşar Bilimsel araştırmalarda uzmanlık gerektiren analiz süreçlerinin doğru yürütülmesi, analiz sonuçlarının doğru yorumlanması ve sonuçların okuyuculara anlaşılır bir biçimde aktarılması kuşkusuz çok önemlidir. Bu noktada veri görselleştirme araçları sonuçların anlaşılırlığına önemli katkılar sunmaktadır.
Veri görselleştirme hem veri setlerini daha iyi anlamada hem bazı istatistiksel testlerin varsayımlarını kontrol etmede hem de istatistiksel sonuçları yorumlamada önemli rol oynar. Bu kitapta, açık kaynak kodlu ve özgür yazılımlardan biri olan RStudio ile başta ggplot2 paketi olmak üzere çeşitli paketlerle veri görselleştirme süreci örnek uygulamalarla anlatılmıştır.
Kitapta öncelikle RStudio, ggplot2 paketi ve diğer paketler tanıtılarak bazı temel ve önemli işlemler üzerinde durulmuştur. Daha sonra veri görselleştirmenin; veri setlerinin incelenmesinde, betimsel istatistiklerde, ortalamaların karşılaştırılmasında, korelasyon ve regresyon analizlerinde, açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizlerinde nasıl kullanılacağı uygulamalı olarak örneklerle gösterilmiştir. Ayrıca veri görselleştirme araçlarıyla kişiselleştirilmiş grafiklerin nasıl oluşturulacağı da örnek uygulamalarla açıklanmıştır.
Okuyucular örnek uygulamalarda kullanılan veri setlerine ön sözde verilen karekod ile ulaşabilirler. Tüm örnek uygulamaların, kitapta yer alan kodlarla tekrarlanmasının RStudio'nun çalışma mantığının anlaşılmasında ve veri görselleştirme için öğrenmelerin kalıcılığını sağlamada önemli olduğu düşünülmektedir.
Veri görselleştirmeyi konu alan bu kitabın; başta veri görselleştirmeye merak duyanlara, lisans-lisansüstü öğrencilerine ve araştırmacılara veri görselleştirme süreçlerinde faydalı olacağı beklenmektedir.
Ömer Faruk Rençber Büyük bir hızla gelişen ve değişen dünyamızda, her saniye milyonlarca veri üretilmektedir. Bu verilerin anlaşılır ve yorumlanabilir bilgiye dönüştürülmesi büyük önem arz etmektedir. Bu amaçla kullanılan veri madenciliği tekniklerinde temel amaç; eldeki verileri öğrenip geçmişi anlamak veya geleceği öngörmektir.
Bu kitapta, kümeleme algoritmalarının sık kullanılan çeşitlerine ait teorik ve uygulama örneklerine yer verilmiştir. Kitabın temel amacı; özellikle Türkçe alan yazında eksikliği hissedilen veri madenciliği ve makine öğrenme tekniklerini bir bütün olarak ele alabilmek ve bu alana merak duyanlar için kaynak olabilmektir.
Kümeleme analizi, hiyerarşik veya hiyerarşik olmayan kümeleme yöntemleri olarak iki grupta incelenmektedir. Buna göre kümeleme algoritmaları, küme içerisinde maksimum benzerlik ve kümeler arası maksimum farklılık mantığı ile çalışmaktadır. Hiyerarşik kümeleme analizlerinde; karar birimleri, küme sayısı belirli olmadığından, her biri başlangıçta ayrı ayrı ele alınarak birleştirme yöntemi ile veya tamamı bir küme olarak ele alınarak ayırma yöntemi ile kümelenmektedir. Hiyerarşik olmayan kümeleme analizinde ise, küme sayısı belirli olup ayırma, yoğunluk, ızgara veya model tabanlı kümeleme yapılabilmektedir. Bu kitapta, hiyerarşik ve hiyerarşik olmayan kümeleme tekniklerinden literatürde sıklıkla kullanılan algoritmalara yer verilmiştir.
Emre Yakut, Erkut Tekeli, Hayri Abar, İlkay Altındağ, Orhan Abar, Ömer Faruk Rençber, Özlem Akay, Özlem Kuru, Sinan Mete Günümüz dünyasında her saniye milyarlarca veri üretilmektedir. Bununla birlikte, üretilen verilerin çokluğu nedeniyle günümüz çağına “Büyük Veri Çağı” veya “Bilgi Çağı” denilmektedir. Verilerin nitelikli anlamda bilgiye dönüştürülmesi gerek makro gerekse mikro açıdan büyük önem arz etmektedir.
Veri madenciliği; verilerin derlenmesi, analiz edilmesi ve nitelikli bilgi çıktısı hâline dönüştürülmesi sürecinin tamamına verilen isimdir. Literatürde veri madenciliği uygulamaları; kümeleme, regresyon, sınıflandırma veya birliktelik kural çıkarımları olarak uygulanmaktadır. Bu açıdan 2020 yılında yayımlanan “Veri Madenciliğinde Kullanılan Kümeleme Algoritmaları ve R ile Uygulamalı Örnekler” başlıklı kitabın ardından regresyon modellerini konu alan bu kitap, istifadeye sunulmuştur. Bu kitapta genel olarak veri madenciliği kavramının tanımı yapılmış ardından modeller tek tek incelenmiştir. Bu önemli kaynağın, okuyucu ve araştırmacılar için katkı sağlaması temennisiyle...
Bu kitapta ele alınan konular şu şekildedir:
1. Veri Bilimine Giriş ve Makine Öğrenme
2. Doğrusal ve Eğrisel (Polinomial) Regresyon Analizi
3. Karar Ağacı ve Rassal Orman Regresyon Modeli
4. MARS Yöntemi
5. Destek Vektör Makineleri
6. XGBOOST Yöntemi
7. LightGBM ve Catboost Algoritmaları
8. Yapay Sinir Ağları
9. ARIMA ve LSTM Modeli
10. Evrişimsel Sinir Ağları (CNN)
Abdurrahman Coşkuner, Ahmet Çankal, Emre Yakut, Erhan Turan, İbrahim Öztürk, İlkay Altındağ, Mehmet Gökhan Bakal, Ömer Faruk Rençber, Özlem Akay, Özlem Kuru Sönmez, Sinan Mete Günümüz dünyasında üretilen verilerin miktarının büyüklüğü her geçen gün artmaktadır. Bununla birlikte bu verilerin nitelikli bilgi hâline dönüştürülme süreci de büyük önem arz etmektedir. Bu bağlamda, daha önce yayımlanan “Veri Madenciliğinde Kullanılan Kümeleme Algoritmaları” ve “Veri Madenciliğinde Kullanılan Regresyon Modelleri” konulu kitap çalışmalarından sonra sadece sınıflandırma problemlerini esas alan “Veri Madenciliğinde Kullanılan Sınıflandırma Modelleri ve R ile Uygulamalı Örnekler” başlıklı bu kitap ilgililerin istifadelerine sunulmuştur. Bir seri olarak, Türkçe literatüre katkı sağlama amaçlı yayınlanan bu kitapların temelinde veri madenciliği teknikleri ve R uygulamaları yer almaktadır. Bu doğrultuda, makine öğrenme ve veri madenciliği alanlarında ileriki zamanlarda çalışılması planlanan algoritmaların öğrenilmesi ve uygulanmasında Türkçe literatüre önemli katkılar sunması beklenmektedir.

1. Sınıflandırma Problemlerine Giriş
2. Lojistik Regresyon Analizi
3. Rassal Orman ve Rassal Eğrelti Otu Modeli
4. Destek Vektör Makineleri
5. XGBOOST
6. LightGBM
7. Yapay Sinir Ağları
8. Özyinelemeli Sinir Ağları
9. Bert Modeli ile Duygu Analizi
10. Hibrit Modelleme ile Sınıflandırma
Recep Özsürünç Bu kitapta; lojistik regresyon modellerinin, veri madenciliği uygulamaları da dâhil olmak üzere detaylı olarak ele alınması amaçlanmıştır. Verinin düzeltilmesi ve analizlere hazır hâle getirilmesi için gerekli veri madenciliği süreçleri, R programlama dili uygulamalarıyla gösterilmiştir. Lojistik regresyon modellerinin varsayımları incelenmiş, bu varsayımların sağlanamadığı durumlar için çözüm önerileri sunulmuştur. Son olarak lojistik regresyon modelleri R programlama diliyle uygulanmış, sonuçlar raporlanıp yorumlanmış ve gerekli görselleştirmeler yapılmıştır. Uygulamalar için gerekli R kodları, detaylı açıklamalarla kullanıcıların kendi çalışmaları için kullanılabilir şekilde sunulmuştur. Kullanılan R kodlarının bazıları çalışmada kullanılan veri setine uygulanarak doğrudan kullanılmış, bazı kodlar ise sonuç veya görselleştirmelerin amacına uygun olarak uyarlanmıştır. Raporlanan sonuçların anlaşılabilir ve uygulanabilir olmasına özen gösterilmiştir. Araştırmacılara yol gösterici bir kaynak olması temennisiyle...
Why R? Türkiye 2022, bilimsel çerçevede Türkiye'de düzenlenen çağrılı ilk R konferansıdır. Why R? Türkiye 2022 Konferansı, dünyanın dört bir yanından Türkçe konuşan R kullanıcılarını ve geliştiricilerini çevrim içi bir araya getirmiş ve her disiplinden özgün çalışmalara yer vermiştir. Böylece R kullanıcısı ve geliştiricisi olan araştırmacıların ve profesyonellerin çalışmalarını, daha geniş bir kitle ile paylaşabilmelerini sağlamak amaçlanmıştır.
Konferans bildirileri; hesaplamalı, deneysel, uygulamalı veya teorik içerikli çalışmalardan oluşmaktadır. Bu kitapçıkta, tüm kariyer aşamalarındaki araştırmacılar (lisans, yüksek lisans ve doktora) ve profesyonellerin sözlü sunum veya poster sunumu için bildiri özetleri yer almaktadır.
Ayrıca konferans kapsamında workshop ve panellere yer verilmiştir.
Nurettin Çek, Ahmet Erensoy Bu kitap, yakıt pillerinin geliştirilmesi ve ticarileştirilmesiyle ilgili temel elektrokimyasal ilkelerin ve mühendislik yönlerinin özlü bir kaynağıdır. Enerji üretmek için izlenen geleneksel ve yeni yaklaşımların tartışılması ile birlikte yakıt hücresi teknolojilerinin uygulamalarının teknik ve ekonomik değerlendirmesini açıklar.
Burada, hükümet, şirket ve araştırma kurumlarının yakıt hücresi geliştirmeyle ilgili politika ve programlarının ve bu programların yakıt hücresi girişimlerinin başarısı veya başarısızlığı üzerindeki etkilerinin bir incelemesi bulunmaktadır. Kitap, belirli kurumsal ve akademik Ar-Ge faaliyetlerini, yatırım seviyelerini, teknoloji edinme stratejilerini ve başarı ve başarısızlık sonuçlarını açıklamaktadır. Bu kitap, yakıt hücresi teknolojilerini iyileştirmek ve ticarileştirmek için geçmiş ve şimdiki girişimlere genel bir bakış sunmanın yanı sıra potansiyel yatırımcıların mevcut yakıt hücresi ticarileştirme faaliyetlerini ve gelecekteki beklentileri değerlendirmesine yardımcı olmak için bağlam ve analiz de sunmaktadır. En önemlisi, ilgisi olanlara, yakıt hücresi teknolojilerini başarılı bir şekilde ticarileştirmek için yapılması gerekenler hakkında teknik tavsiyeler vermesidir.
Bu kitap, dört bölüme ayrılmıştır. Bölüm I'de, yakıt hücresinin anlaşılması için yakıt hücresinin çalışma mekanizması açıklanmakta ve yük transfer reaksiyonlarının elektrot kinetiği ve elektrokatalizini ve yakıt pilleriyle alaka düzeyine odaklanılarak önde gelen elektrokimyasal teknolojiler ele alınmaktadır. Bölüm II'de, dünyadaki kurulu yakıt hücresi sistemleri hakkında bilgi verilmektedir. Bölüm III'de, yakıt hücresi türleri ve genel özellikleri açıklanmakta ve yakıt pillerinin yönetim ilkeleri, yakıt hücresi tepkimelerinin elektrokatalizi, yakıt hücresi araştırma ve geliştirmesine ilişkin deneysel teknikler ele alınmaktadır. Bölüm IV'de, biyolojik yakıt hücreleri ve genel özellikleri açıklanarak biyolojik yakıt hücresi teknolojilerinin durumu, uygulamaları ve araştırmaları inceleme konusu edilmektedir.
Bu kitap, yakıt pilleriyle ilgilenen lisans, yüksek lisans, doktora öğrencileri, araştırmacılar ve bilim insanları için yararlıdır. Aynı zamanda iyi bir öğretim aracı olarak yarar sağlayacaktır.
Erol Eğrioğlu, Ufuk Yolcu, Eren Baş Yapay sinir ağları, yapay zekâ ve veri madenciliğinde yaygın kullanılan araçlar olup son yıllarda oldukça merak edilen ve dikkat çeken araştırma alanlarındandır. Yapay sinir ağları konusunda yayınlanmış birçok kitap bulunmasına rağmen ya çok teorik ve dar kapsamlı ya da yapay sinir ağları için kullanılan teknikleri açıklayıcı olacak örnek ve uygulamalar ile desteklememektedir. Bu kitapta hem konu hakkındaki teori hem de sayısal örnekler ile bir sunum gerçekleştirilmiştir. Ayrıca mevcut kitaplarda bulunmayan yapay sinir ağları türlerini ve detaylı açıklamaları bu kitapta bulmak mümkündür. Bazı önemli yapay zekâ optimizasyon algoritmalarının detayları ve yapay sinir ağlarında uygulamaları verilmiştir. Matlab "Neural Network Toolbox" kullanımı ve bu pakette yer almayan yapay sinir ağı türleri için ise hazırlanan Matlab kodları kitapta paylaşılmıştır. Bootstrap yaklaşımların yapay sinir ağlarında kullanımı algoritmalar, örnekler ve Matlab kodları ile tanıtılmıştır. Kitap daha çok öngörü uygulamalarına ağırlık verse de yapay sinir ağlarını farklı amaçlar için kullanacak araştırmacılar için de oldukça yararlıdır ve başucu kitabı olarak kullanılabilecektir. Kitap, yapay sinir ağları konusunu ilk kez çalışacak araştırmacılardan bu konuda daha önce çalışmış araştırmacılara kadar geniş bir okuyucu kitlesi için hazırlanmıştır.
Bu çalışma, otonom sistemlerin yol açabileceği etik sorunlara odaklanmakta ve yapay zekâ etiği konusunda ayrıntılı bir analiz yaparak etik model önerisi sunmakta; yapay zekâ uygulamalarında kullanılması gereken etik kuralların ve ilkelerin belirlenmesine katkı sağlamaktadır. Yapay zekâ uygulamalarının geliştirilmesi ve kullanımında açıklık, hesap verebilirlik ve eşitliği sağlamak için alınacak tedbirlerin önemini vurgulayan bu kitap ayrıca otonom sistemlerde kişisel verilerin gizliliğinin korunması için bilginin işlenmesi ve kullanımı sırasında kullanılabilecek etik yaklaşımların neler olabileceği, kullanıcılara nasıl daha fazla kontrol sağlanabileceğini de ortaya koymaktadır.
Rex B. Kline “Kline, karmaşık kavramları en erişilebilir şekilde açıklayan bir usta... Dördüncü basım, yapısal eşitlik modellemesindeki (SEM) son gelişmeleri ve yapısal nedensel model (SCM) gibi çağdaş nedensel akıl yürütme ve analiz biçimlerini başarıyla yansıtmaktadır. Çoğu SEM kitabından farklı olarak bu kitap, materyalleri aşırı detaylandırmadan istatistikçi olmayanların anlaması zor olan bir istatistiksel tekniği anlaşılır kılması açısından dikkat çekicidir.”
Chris L. S. Coryn, Direktör,
Değerlendirmede Disiplinlerarası Doktora, Western Michigan Üniversitesi
“SEM'in temellerini öğrenmek isteyen herkes için en iyi başlangıç noktası... Örnekler çok faydalı ve gerçek verilerin genellikle sıkıntılı olduğu gerçeğini yansıtmakta. Web sitesinin kullanımı da diğer kitaplardan daha kolay ve daha kapsamlı.”
Donna Harrington, Maryland Üniversitesi, Sosyal Hizmet Fakültesi
“Genellikle, istatistik kitaplarının yeni sürümlerinde önemli değişiklikler görülmez ancak bu durum bu kitap için böyle değildir; Kline, zaten mükemmel olan bir kitap için önemli iyileştirmeler yapmış.”
Craig S. Wells,
Eğitim Politikası, Araştırma ve Yönetim Bölümü, Massachusetts Üniversitesi-Amherst

MATEMATİKSEL DETAYLARDAN ÇOK, MANTIĞI VE KAVRAMLARI VURGULAMASI AÇISINDAN BU EN YAYGIN KULLANILAN, KOMPLE VE ERİŞİLEBİLİR YAPISAL EŞİTLİK MODELLEMESİ (SEM) kitabıdır. Çeşitli disiplinlerden gerçek veri örnekleri kullanma geleneğini sürdüren, önemli ölçüde revize edilmiş dördüncü basım, Pearl'ün graf teorisi ve yapısal nedensel model (SCM)
ve ölçme değişmezliği gibi son gelişmeleri içermektedir. Okuyucular, veri toplama ve taramasından sonuçların yorumlanmasına ve raporlanmasına kadar SEM'in tüm aşamaları hakkında kapsamlı bir anlayış kazanacaktır. Öğrenme, cevaplı alıştırmalar, hatırlanacak kurallar ve konu kutuları ile artırılmıştır. Kitabın
web sitesi (www.guilford com/kline-materials), Amos, EQS, LISREL, Mplus, Stata ve R (lavaan) programlarına özgü dosyalar içeren kitabın örnekleri için gerekli veriyi, sözdizimini ve çıktıları sunmaktadır.
J.-P. Colinge - C.A. Colinge, Sebahattin Tüzemen - Süleyman Tekmen YARIİLETKEN DEVRE ELEMANLARI FİZİĞİ lisans ve lisansüstü öğretim veren kurumları hedefleyen bir ders kitabıdır. Bu kitap, MOSFET kısa kanal etkileri, düşük boyutlu devre elemanları ve bir elektronlu tranzistör gibi gelişmiş kavram ve devre elemanlarını kapsadığı kadar enerji bant teorisi ve basamak kanallı MOSFET gibi temel klasik konuları da içerir. Bu kitap, ön şart olarak diferansiyel eşitliklerin olduğu matematik ve kuantum mekaniğinin tanıtıldığı modern fizik bilgisini gerektirir. Kavramlar, genellikle basit sıvı mekaniği gibi günlük deneyimlerle karşılaştırmalar yapılarak okuyucuya basit bir şekilde tanıtılır. Kavramlar derinlemesine açıklanmış ve matematiksel aşamalar bütünüyle anlatılmıştır.
YARIİLETKEN DEVRE ELEMANLARI FİZİĞİ ev ödevi olarak kullanılabilen ya da teoriyi örneklemek için sınıfta çözülebilen bir problem takımını içerir. Bu problemlerin birçoğu MATLAB'dan yararlanır ve teorik kavramların grafiksel olarak gösterilmesini amaçlar. Bu MATLAB problemlerin birtakımı, yarıiletken eşitliklerin basit sonlu eleman çözümlerine dayanır. Bunlar analitik çözümü olmayan eşitliklerin tam çözümünü verir ve genellikle deplasyon yaklaşımı gibi yaklaşımlar kullanılarak çözülürler. Daha sonra tam sayısal çözüm, yaklaşım kullanılarak elde edilen çözümle grafiksel olarak karşılaştırılabilir.
YARIİLETKEN DEVRE ELEMANLARI FİZİĞİ kitabının farklı bölümleri aşağıdaki konuları içerir.
1. Enerji Bant Teorisi
2. Elektriksel İletim Teorisi
3. Jenerasyon/Rekombinasyon Olayı
4. PN Eklem Diyot
5. Metal-Yarıiletken Kontaklar
6. JFET ve MOSFET
7. MOS Tranzistör
8. Bipolar Tranzistör
9. Heteroeklem Devre Elemanları
10. Kuantum-Etkili Devre Elemanları
11. Yarıiletken Prosesi
Durdu Karasoy, Nihal Ata Tutkun Bu kitap, yaşam çözümlemesi alanında yayınlanan ilk Türkçe kitap olma özelliğine sahiptir.
Kitapta, yaşam çözümlemesinin temel kavramları ve veri yapısı açıklanarak yaşam çözümlemesi yöntemlerine yer verilmiştir.
Kitabın istatistik alanındaki araştırmacılar dışında özellikle sağlık bilimleri alanında çalışan araştırmacılara da yardımcı olması amaçlanmıştır.
Recep Tapramaz Bu kitap, yenilenebilir enerji ve ilgili teknolojilere kaynak olması amacıyla hazırlanmıştır ve bu alandaki teknolojilerin teorik temelini bir ölçüde içermektedir. Kitapta bu alanla ilgili herkes için bilgiler bulunsa da ağırlık olarak lisansüstü eğitim düzeyindedir. Yenilenebilir enerji ve benzer uygulama alanlarında uzmanlaşmak ve teknoloji geliştirmek isteyen farklı disiplinlerde yetişenler için kısmen bir tekrar ve kısmen alandaki uygulamaları tanıtmak ve temel fizik bilgilerini vermek amacına bağlı kalınmıştır.
Enerjide büyük oranda dışa bağlı olan Türkiye, bu ihtiyacını ciddi oranda yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılayabilir. Öte yandan, ithal edilen ve çevre için zararlı olup milyonlarca yıl önce toprak altına gömülen fosil yakıtların sınırlandırılması da elzemdir.
Yenilenebilir enerji alanında ülkemizde uzun yıllardan bu yana hidroelektrik santralleri kullanılmaktayken son yıllarda güneş panelleri ve rüzgâr türbinlerinin kullanımı yaygınlaşmıştır. Ek olarak hidrojen enerjisi, güneş ısı bacaları, güneş enerji kuleleri hatta bir binanın hiç enerji kullanmaksızın uygun mimari ile doğal havalandırması, sebze ve meyvelerin kurutulması, yelkenli gemiler, yel değirmenleri, su değirmenleri gibi işlem, araç ve tesisler de bu bakımdan yenilenebilir enerji kapsamındadır. Temiz enerji olması yanında stratejik önemi nedeniyle nükleer enerji de kitaba dâhil edilmiştir.
Yenilenebilir enerji teknolojileri sürekli geliştiği için yeni yazılacak kaynak kitaplarla teknolojilerin gençlere aktarılması temennimizdir.
Bülent Oruç İnsan, yerküreye benzer. Biri olmadığında diğeri anlamını yitirir. Her ikisinin de canlı kalabilmesi için yapısal özelliklerinin hassas ölçülerde gelişmesi, fizyolojik ve biyolojik gibi birçok yaşam dinamiklerinin kusursuzca işlemesi gerekir. İkisi de öfkelenir, ikisi de sakinleşir. Yerküre gibi insan da kırılır, sarsılır; hatta artçıları yıllarca sürebilir. Aslında yerkürenin, kendisine bahşedilen düzeni içinde insana sayısız hizmeti vardır. İnsanın yerküreye hizmeti ise kusursuz işleyişine müdahale etmeden ve onu gereğince anlayarak imar etmesidir. Peki, insan yerküreyi nasıl anlamalıdır? Öncelikle yerküre içinde olup biten dinamiklerin işleyişini bilmeli ve onun kendisine hizmet yollarını kavrarken aynı zamanda örneğin deprem gibi kendisini rahatsız eden unsurların kaynağını öğrenmelidir. Aslında insanı sarsılmasına neden olduğu için ürküten faylar önemli ve değerlidir. Fayların; manzarasına doyulmaz coğrafyaların şekillenmesinde, bereketli toprakların gelişiminde ve yeraltı zenginliklerinin birikiminde önemli katkıları vardır. Depremler insanlığın gerçeğidir; ancak afetler böyle olmamalıdır. Bu bağlamda yapı malzemelerini depreme dayanıklı üretmeli, barınacağı konutu zeminin izin verdiği ölçüde yapmalıdır. İnsanın yerküreyi bilmesi ve anlaması için yerbilimleri insana farklı konularda bilgi kapıları açar. İşte bu kitap, bir jeofizik mühendisi akademisyen tarafından böyle bir kapının aralanması için kaleme alınmıştır. Okuyucunun yalnızca bu kapıyı açmakla kalmayıp başka bilgi kapılarını da ardına kadar açması ümidiyle...
Kenan Yıldırım Nesneleri ve olayları anlamlandıranlar her zaman üstün ve belirleyici bir konumda olmuşlardır. 1543 yılında Kopernik'le başlayan süreç, aslında bilimsel bir aktiviteden çok, dünyaya hükmetme çabasıdır. Modern bilim tanımına göre; gözlem ve deney yoluyla ispat edilmeyen hiçbir şey bilimsel olmadığı hâlde hem Kopernik'in hem de Galilo'nun deney ve gözlemle ispat edemediği evren modeli teorisi her nasılsa bilimsel bilgi olarak kabul edilmiştir. Pagan kültürüne ait bu evren modelinin sorgulanması ve bu modelin izah edemediği durumların da açıklamasını yapabilecek yeni bir evren modelinin tanımlanmasının zamanı gelmiştir. Bu yeni evren modelini tanımlamadaki ilk kitap olması hasebiyle de söz konusu eserin önemi büyüktür. Bu eser ile birlikte yeni evren modellerinin düşünülmesi, tanımlanmış ve zamanımızda kabul edilmiş evren modelinin açmazlarının gözler önüne serilmesi ve ispatlanmamış bir evren modelinin eğitim sürecinde hiçbir delile dayanmaksızın, bilimsel bilgilerden uzak, bir inanç sistemi gibi insanlara kabule zorlanması durumu tartışılabilecektir. Bu kitap, basit bir düz dünya önerisi ve yerleşik evren tasavvurunda sadece uzay denen boşlukta yeryüzünün düz olduğunu savunan bir eser değil; yeni bir evren tasavvurunun yapıldığı, yeryüzü ve göklerin ve göklerdeki gök cisimlerinin yeniden tanımlandığı bir eserdir. Bu eser, bu akımın ilk kitabı olup, bu zemini, tavanı ve gökteki süsleri yaratan tarafından yapılan tanımlamalar ve isimlendirmelerin anlamlandırılması ile oluşmuştur. Söz konusu bu isimlendirmeler, gözlem yoluyla elde edilen bilgiler ve geometrik ve optik hesaplamalarla ispatlanmıştır.
David S. Sholl, Janice A. Steckel, Wıley BU KİTAP MATEMATİK, FEN VE MÜHENDİSLİK ALANLARINDA ÇALIŞAN BİR
KİŞİNİN, DFT HESAPLAMALARINI NASIL USTACA KULLANABİLECEĞİNE
YÖNELİKTİR.

Yoğunluk Fonksiyonel Teorisi (DFT); izole moleküller, kristal katılar, ara-yüzeyler, yüzeyler gibi sistemlerin araştırılması ve özelliklerinin tahmin edilmesi için yaygın bir şekilde kullanılan hesapsal araçlardan biridir. DFT'nin temel aldığı fikirler ve arka planındaki düşünceler çok karmaşık olmasına rağmen, bu kitap, DFT hesaplamalarının altında yatan temel kavramları, kimya, fizik, mühendislik ve matematik alt yapısına sahip herhangi birinin anlayabileceği kadar basit bir şekilde sunar. Yazarlar, öğrencilere ve araştırmacılara bu önemli hesapsal tekniğin geniş yelpazedeki temel ve uygulamalı problemleri ele almak için nasıl kullanılabildiğini gösterirler.

Yoğunluk Fonksiyonel Teorisi: Pratik Bir Giriş isimli bu kitap, düzlem-dalga DFT üzerine odaklanarak, DFT'nin ana fikirlerine ve pratik uygulamalarına özlü ve takibi kolay bir giriş sağlar. Yazarlar, yıllar boyunca farklı alt yapılara sahip öğrencilere DFT öğretmişler ve tecrübe sahibi olmuşlardır. O nedenle, bu kitap, öğrencilerin konuyu anlamasında yararlı olduğu ispatlanmış çeşitli özelliklere sahiptir:
• Her bir bölümün sonunda, okuyuculara kendi hesaplamalarını yaparak bilgilerini test etme imkânı veren Problemler
• DFT hesaplamalarının gerçek dünyadaki problemleri çözmek için nasıl kullanıldığını gösteren Çalışılmış Örnekler
• Her bir bölümün sonunda, okuyucuların belirli konuları daha ayrıntılı bir şekilde inceleyebilmesi için oluşturulmuş Diğer Kaynaklar

Bu kitap, çeşitli bilimsel, matematiksel ve mühendislik alt yapılarından gelen kişilere uygun bir seviyede yazılmıştır. DFT hesaplamalarıyla çalışmak için herhangi bir ön bilgi gerekli değildir.

DAVID S. SHOLL, Georgia Teknoloji Enstitüsü, Kimya ve Biyomolekül Mühendisliği Bölümünde Profesör, Michael Tennenbaum aile kürsüsündedir ve yenilenebilir enerji konusunda seçkin bir bilim adamıdır.

JANICE A. STECKEL, Pennsylvania Pittsburgh'daki ABD Ulusal Enerji Teknolojisi Labotaruvarı Enerji Bölümünde fizikçi.
Kenan Özden, Sait Gül Bu kitap, üniversitelerin ve harp okullarının başta Endüstri, İşletme ve Sistem mühendislikleri bölümleriyle İşletme, İktisat, Ekonometri ve Matematik gibi bölümlerinde okuyan öğrenciler için hazırlanmıştır. Kitabın amacı, öğrencilere, okul ve gelecekteki iş yaşamlarında insan, malzeme ve makine gibi kaynakların işletme ve organizasyon amaçları doğrultusunda etkin, ekonomik ve verimli kullanılması konusunda karşılaşacakları karar verme sorunlarının çözümünde yardımcı olacak nicel model ve teknikleri öğrenebilecekleri ders kitabı olanağını sunmaktır.
Bu kitabın en önemli özelliklerinden biri, her konunun, çok sayıda problem çözümüyle örneklendirilmesi ve bölüm sonlarında QM yazılımıyla yine bol örnekli olarak bilgisayar uygulamalarının yapılmış olmasıdır.
Kitap, 1. cilt olan “YÖNEYLEM ARAŞTIRMASI-I Bilgisayar Destekli Doğrusal ve Parametrik Programlama” isimli kitabımızın devamı ve bütünleyicisi niteliğinde olup endüstri ve hizmet işletmelerinde, kamu kurumlarında ve silahlı kuvvetlerde planlama ve yönetimle ilgili karşılaşılabilecek karar verme sorunlarının bilgisayar destekli çözüm örneklerini içermektedir.
Kitapta 8 bölüm olarak Ağ Çözümlemeleri ve Proje Yönetimi Teknikleri, Tam Sayılı Programlama, Çok Ölçütlü Karar Verme, Çok Amaçlı Karar Verme (Hedef Programlama), Karar Kuramı, Oyun Kuramı, Doğrusal Olmayan Programlama ve Markov Zincirleri konuları yer almaktadır.
Kenan ÖZDEN, Sait GÜL Bu kitabın amacı, üniversitelerin ve Harp Okulları’nın başta Endüstri, İşletme ve Sistem Mühendislikleri bölümleriyle İşletme, İktisat, Ekonometri ve Matematik gibi bölümlerinde okuyan öğrencilere; çalışma yaşamlarında insan, malzeme ve makine gibi kaynakların işletme amaçları doğrultusunda etkin, ekonomik ve verimli kullanılmasıyla ilgili olarak, sistem ve süreç tasarımı, planlama, kontrol, sorun çözümü ve karar verme konularında karşılaşacakları sorunların çözümünde yardımcı olacak nicel model ve teknikleri öğrenebilecekleri ders kitabı veya yardımcı ders kitabı olanağını sunmaktır.
Yöneylem Araştırması, özellikle II. Dünya Savaşı sırasında askeri sorunların çözümünde ilk uygulamalarını bulmuş olması nedeniyle, işletme ve diğer örgütlerin yönetiminde olduğu gibi Silahlı Kuvvetler yönetimi için de önemli bir karar verme aracıdır. Bu bakımdan kitapta, bu bilim alanının askeri kökenine saygının yanında, kitaptan Harp Okulları’nda da ders yardımcısı olarak yararlanılabileceği göz önünde bulundurularak örnek işletme problemlerinin yanında zaman zaman askeri örnek problemlere ve kavramlara da yer verilmiş bulunmaktadır.
Frederick S. Hillier, Gerald J. Lieberman Neredeyse 50 yıldır, Yöneylem Araştırmasına Giriş, yöneylem araştırması alanındaki klasik kitaplardan biri olmuştur. Bu basım daha öncekilere nazaran daha da fazla sayıda gerçekçi güncel hayat problemleri içermektedir. Temel bilgilerin kapsamlı ve net bir şekilde açıklandığı, bolca ilginç sorunun, vakanın ve son teknoloji ürünü, kullanıcı dostu yazılımların içinde bulunduğu bu basım, okuyucular için kapsamlı bir kaynak olmayı sürdürmektedir.
Onuncu Basımdaki Yenilikler
• Gürbüz eniyileme, şans kısıtları ve stokastik programlama gibi konularla belirsizlik altında doğrusal programlamaya dair bir bölüm,
• Yöneylem araştırması ile birlikte analitiğin yükselişi hakkında bir alt bölüm,
• Eğitim İçin Analitik Çözücü Platformu – pek çok YA modelini elektronik tablolarla formüle etmek ve çözmek için hepsini bir arada bulunduran yeni bir yazılım.
Hüseyin Halilov, Alemdar Hasanov, Mehmet Can
Steven C. CHAPRA, WAVELAND Su kalitesi yönetiminde, rasyonel ve ekonomik yaklaşımları bulmakta, ulusal ve uluslararası ilgi her zaman çok yüksektir. Matematiksel modellerin derinlemesine uygulanmasıyla, altı çizilen kabullere dikkatle ve pratik örnekleme ve istatistiksel araçlarla; su kalitesi modellemesinde başarıya ulaşmayı maksimize etmekte gerekmektedir.
Chapra, bu kitapla, öğrenci kullanımlı içeriği ders formatında organize ederek bilgiyi yönetim birimlerine asimile etmeyi isteyen öğrencileri bağlamaktadır. Farklı örnekler ve yazınsal alıntılar, kitap içine okuyucuların içeriği doğru şekilde görmeleri için serpiştirilmiştir. İçerik, yüzeysel su modellemesindeki gerekli konuların, örneğin reaksiyon kinetiği karışımlı ve karışımlı olmayan sistemler ve olası çeşitlilikte kirleticiler ve indikatörleri, su kalite modellemesindeki genellikle dikkate alınan çevreleri, model kalibrasyonu doğrulanması ve hassasiyet analizini ve ana su kalitesi modelleme problemlerini kapsamaktadır.
Birçok formüller ve teknikler, orijinali ve/veya teorik bilgisini açıklayarak tanımlanmıştır. Kitap sayısal, bilgisayar tabanlı uygulamalara odaklanmış olsada etkin kullanımı analitik çözümler ile sağlanmıştır. Ayrıca, kitap hesaplamaların inceliklerini ve mekanizmalarını; teorinin uygulamalarla bağıntısını gösteren genişletilmiş çalışma örneklerini içermektedir.
Erol Eğrioğlu, Eren Baş Zaman Serileri ve Öngörü Yöntemleri isimli kitapta; temel düzeyden en ileri düzeye kadar tüm öngörü yöntemleri, R uygulamaları ile birlikte tanıtılmıştır. Kitap kendini öngörücü olarak yetiştirmek isteyen araştırmacılar ve öngörü yöntemlerine ihtiyaç duyan uygulamacılar için başucu eseri olabilmesi niyetiyle hazırlanmıştır. Kitapta konu tanıtımları teori ve uygulamanın güzel bir dengesi oluşturularak verilmeye çalışılmıştır. Klasik öngörü yöntemlerinin yanı sıra yapay zekâ öngörü yöntemleri olarak yapay sinir ağları ve derin öğrenme yöntemleri gibi popüler yöntemler de kitap içeriğinde kendilerine yer bulmuştur. Kitapta verilen tüm yöntemlerin R uygulamaları gerçekleştirilmiştir. Kitaptan yararlanan uygulamacılar R programı kapsamında yer verilen otomatik öngörü yöntemlerini kullanabilme kabiliyetine sahip olacaklardır. İstatistik, İşletme, Endüstri Mühendisliği, Veri Bilimi, Bilgisayar Mühendisliği ve İktisat alanındaki lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin yararlanabileceği bir eserdir.
Abdurrahman AKTÜMSEK - YASAK YOK
- KALORİ HESABI YOK
- DİET LİSTESİ YOK
Bu kitapta şişmanlığın zararları ve zayıflamanın gerçeği ele alınmıştır. Şişmanlama ve zayıflamanın biyokimyasal ve fizyolojik temelleri açık ve anlaşılır biçimde verilmiştir. Sağlıklı zayıflamak ve zayıf kalmak için neler yapılması gerektiği açıklanmıştır. Ayrıca dengeli ve sağlıklı beslenme hakkında gerekli olan bilgiler de verilmiştir.
Ayla ÖBER Zooloji dersi tüm biyologlar için en temel derstir. Lisans eğitimi süresince okunacak tüm derslerde zooloji kullanılacak; bu dersin iyi anlaşılmasına yönelik gereksinimler artacaktır. Bu gereksinimi karşılamak amacıyla hazırlanan kitapta, biyoloji öğretimi sürecinde işlenecek geniş kapsamlı ders konularına hazırlık olmak üzere zooloji genel anlamda; hücre ve doku sistemleri ile dokuların yapılanmaları öncesinde geçirilen embriyolojik gelişim temelinde ele alınmaktadır. Toplamda on üç bölüm altında; biyolojide bilim dalları, biyolojik olayları inceleme yolları, hücre ve hücrebilim, hücre elemanları, nukleusun fonksiyonları, üreme-çoğalma, embriyoloji, canlılarda organizasyon–histoloji, organlar ve sistemler, yaşamın çeşitliliği, ekoloji ve davranış konuları ele alınmaktadır. Canlı çeşitliliği, omurgasız ve omurgalı grupların sistematiğinde alınacak bilgilere bir giriş şeklinde verilmekte, ekoloji ve davranış konuları sonraki yıllar için bir ön bilgi oluşturmaktadır.
Üçüncü baskısıyla çalışma biyologlara ve biyolojiye meraklı herkese; biyolojiyle tanışma imkânı sağlaması ve temel konuları anlaşılır bir dille aktarması sebebiyle, faydalı olacaktır.
Stephen A. Miller, John P. Harley Türkçe'ye çevrilen ilk “Zooloji” kitabı olan bu eser, hayvanlar alemi ile ilgili çok önemli bilgileri barındırmaktadır. Bir zooloji kitabı çevirisi için bu kitabın seçilmiş olmasında ABD'de dokuz baskı yaparak kendini kanıtlamış olması, bol resimlerle desteklenmiş olması, pedagojik yaklaşımla yazılmış olması ve interaktif olması önemli rol oynamıştır.
Ömer ERTÜRK, Zülal ATLI ŞEKEROĞLU, Vedat ŞEKEROĞLU Bu kitap, Fen/Fen-Edebiyat ve Eğitim Fakültesi Biyoloji ve Biyoloji Eğitimi dallarında öğrenim gören, genel biyoloji ve biyolojiye giriş dersleri alan öğrencilerin; biyolojinin temel olgularını, prensiplerini, kanunlarını, kavramlarını teorik olarak aldığı bilgilerini paralel bir şekilde uygulamayla pekiştirmesi için hazırlanmıştır.
Orijinal adı Zooloji Laboratuvar Kılavuzu olan bu kitapta, labora­tuvarda uyulması gerekli kurallar, kullanılan temel malzemeler, mikroskop kullanımı, hücre, temel sistematik, metabolizma, enzimler ve hayvansal doku­lar konusunda hem teorik bilgi hem de deneysel anlamda anlatıma yer verilmiş­tir. Konuların daha iyi anlaşılması için çok sayıda renkli resim ve şekil sunulmuştur.
Mehmet Kutsay ATATÜR , Uğur KAYA Bu sözlük günümüzdeki en güncel ve kapsamlı Zooloji Terimleri Sözlüğü'dür. Zooloji'nin tüm dallarının yanı sıra çok detaya inilmemekle birlikte, Zooloji bilimi ile ilgili olan diğer bilim dallarına (örneğin Kimya, Ekoloji, Moleküler Biyoloji, vs.) ait bazı terimlerin de açıklamaları bulunmaktadır. Bu sözlük 16,000'in üzerinde Zoolojik terimin açıklamasını kapsamaktadır. Türkçedeki karşılıkları İngilizce sözcüklere benzeyen çoğu terimin de Türkçe okunuşları, ilgili açıklamaların sonuna eklenmiştir.