Felsefe \ 2-6
Ali Altuğ Biçer, Ali Kürşat Sak, Arifenur Güngör, Ayfer Genç, Yılmaz Ayşegül, Elif Çaycı, Berk Çaycı, Duygu Celayir, Faruk Yazar, Huzeyfe Zahit Atan, Lütfü Çakır, Mahmut Sami Güngör, Mahmut Esad Ergin, Mehmet Sağlam, Murat Can Gökdemir, Neslihan Arıcı Özcan, Mustafa Ilıcalı, Nihan Yavuz, Oğuz Demir, Şükrü Mete Tepegöz, Tolga Ala Ümmügülsüm Zor, Vildan Merve Yılmaz, Yunus Özcan, Yusuf Artar, Yusuf Tuna, Didem Zeynep Beyazı, Zeynep Çelik Gülseven Gelişen ve değişen sosyal, iktisadi, siyasi şartlar, doğru kararlar almayı ve stratejik hamleler yapabilmeyi elzem hâle getirmiştir. Karar vericilerin doğru ve tutarlı kararlar verebilmesi için ellerinde doğru bilginin bulunması gerekmektedir. Doğru bilgiye ulaşılabilmesi anlık bir durum değildir. Doğru bilgi tedariki için bir süreç gerekmektedir. “Katma değer” motivasyonunun giderek arttığı günümüz şartlarında, bunun en önemli kaynağının bilgi olduğu tecrübe edilmiştir. Bilgi unsurunun ihmal edildiği dönemlerde yaşanan acı tecrübeler, doğru bilgiye zamanında, ekonomik ve tutarlı şekilde ulaşabilmenin önemini gözler önüne sermiştir.
Bu kitapta; yaklaşık 20 farklı disiplinden katkı sağlayan öğretim üyeleri ve alanında uzman profesyoneller ile bilgi kavramına çok yönlü ve disiplinler arası bir bakış kazandırılmaya çalışılmıştır. Bu yolla bilginin tüm bilim dallarının temel ve en önemli girdisi olduğu tekrar göz önüne çıkartılmaya çalışılmıştır. Bu özelliği sayesinde başta akademisyenler olmak üzere tüm ilgililerin kendi alanlarının yanı sıra farklı disiplinlerin bilgi kavramına olan yaklaşımlarını da inceleme ve irdeleme fırsatı bulunacaktır. Bu yönüyle alanında bir boşluğu dolduracağı düşünülmektedir.
Kenan Gürsoy Medeniyet, ayırıcı olmaktan çok birleştirici ve bütünleştirici bir kavramdır. Kültürü âdeta gerçekleştirilmesi söz konusu olan bir insan anlayışı etrafında toparlar. Sadece kendine dönük olmaksızın, bütün bir cihan için teklif edebileceği toplu bir görüşü, bir vaadi, kendisi ve diğerleri için tasavvur ettiği bir projesi vardır. Bu proje; kendi değerlerinden, onları gerçekleştirme azminden ve temelde bulunan bir kendilik bilincinden kaynaklanır. Fakat yöneliş itibariyle evrensel bir ufku hedefler.
Acaba bizim kendi medeniyet tasavvurumuzdan kaynaklanan evrensel bir projemiz var mıdır? Bu kitaptaki söyleşilerde ve bildiri metinlerinde, böyle bir soru, felsefî anlamda değerlendiriliyor. Zira felsefe, kültürel alanı sadece nesnel yapısıyla değil; fakat onu var kılan insanın, değer bilinciyle gerçekleştirmeye çabaladığı projeleriyle de anlamaya çalışır.
Kenan Gürsoy Sevgiyle değerlendirmemiz gereken bir kültürümüz, bir dilimiz, bir edebiyatımız var. Dahası tam da “İrfan kültürümüz işte budur” diyebileceğimiz, bugün özgürce ve evrensel kucaklayıcılığı ile işleyebileceğimiz bir tasavvuf geleneğimiz söz konusu. Bu fikirden hareketle, felsefenin neden bir “gelenek işi” olduğunu gösteren yazı, bildiri ve mülâkatlardan oluşan ve tasavvuf geleneğimizin felsefî bir yaklaşımla tahlil edildiği “Bir Felsefe Geleneğimiz Var mı?”, Türkiye'de düşünme çabasını ciddiye alan herkesin cevaplaması gereken bir soruya dikkat çekiyor.
Kenan GÜRSOY Prof. Dr. Kenan Gürsoy ile yapılmış olan bir dizi sohbetten oluşan bu eser, on iki başlık altında çağın problemlerini, kültürel, entelektüel, manevi buhranları, insanın özne olmaklığına dair sıkıntıları ele almakta ve bunlar karşısında kendi düşünce geleneklerimizden hareketle çözüme yönelik imkânlar bulunabileceğine işaret etmektedir.
Bu bağlamda tasavvufla bütünleşen bir tefekkürün ufukları, tasavvufa ilişkin olduğu düşünülen kavramların felsefî bir dikkatle yeniden işlenebileceği ve böylece oluşabilecek bir dilin anlamı ve değeri de ele alınmıştır. Bu çabada felsefe ve tasavvufun kavramları, yaklaşımları ve çoğu zaman da sohbet içerisinde açılan insanî ve etik alanın hususiyetleri yol gösterici olmuştur.
“Bir bilmek, bir görmek ve bir sevmek” ifadesi ile özetlenebilecek olan bu tefekkürün temelleri “birlik” ideası (fikri) üzerine inşa edilmiştir.
Ali Birbiçer, Ali Fidan, Ferhat Arık, Halil Çakır, İlbey Dölek, Kemaleddin Taş, Mehmet Ali Kirman, Ozaj Suliman, Yalçın Çetin "Okumak, iki ruh arasında âşıkane bir mülakattır. Sanırım ben bu hayata bu mülakata hazırlanmak için gelmişim." diyen Cemil Meriç'e göre düşünmek, okumak, tenkit etmek ve bu suretle kitaplarla ve kitapların oluşturduğu dünyada bir ömür geçirmek hayatının ana gayesini oluşturmuştur. Kitaplar, limandır Meriç için; o limana binlerce yazarı, onlarca düşünürü konuk eder. Evi de öğrenme-öğrenci konukevi gibidir. Bir fikir insanıdır Meriç, tıpkı Meriç Nehri'nin suları taşıdığı gibi o da fikirleri taşır ömrü boyunca. Gözlerin görmeye yetmediğini, görmek için okumak, düşünmek de gerektiğini hep haykırır. Bu fikir haykırışları bazen dünyanın tüm kayalıklarında yankılanır, bazen kimilerinde ve kimi yerlerde fikir yapraklarını bile kımıldatmaz. Fakat Cemil Meriç; fikirleriyle, yazılarıyla, düşünceleri ile zihnimizde yani aramızda yaşamaya devam etmektedir. İşte Cemil Meriç'in otuz beşinci ölüm yıldönümü anısına hazırlanmış olan bu eserle de başta Meriç'in daha da anlaşılmasına, okunmasına ve biraz da Meriç'çe düşünmenin, eleştirmenin, kamus, ümran, irfan ve dünya meselelerine Meriç'in hakikat arayışındaki yöntemlerle bakabilmenin yolunun açılacağı umudunu taşımaktayız.
Levent Bayraktar Felsefe en genel ifadesiyle; bir kültürün bilinci olarak betimlenir. Cumhuriyet Döneminde Türkiye'de Felsefe adlı bu eser, okuyucusunu Türkiye'de felsefenin kuruluşuna tanıklık etmeye ve bunun üzerine bir bilinç geliştirmeye davet ediyor. Esrede, felsefenin ilişkili olduğu disiplinler, düşünce mahfilleri, dergiler, kurumlar ve örnek düşünürler inceleniyor. Felsefenin Türkiye'de kurumsallaşması; çeşitli tema ve problemlerinin ön plana alınarak algılanmasıyla ve farklı felsefi ekoller üzerinden oluşmuştur. Bu eserden hareketle, Meşrutiyet ve Cumhuriyet döneminin zengin ve çok sesli felsefi yaklaşımlarının izleri sürülebilmektedir. Bu çalışma, felsefenin Türkiye'deki seyri üzerinden; Cumhuriyeti, çağımızı, entelektüel maceramızı, eğitim tarihimizi, ülkemizde felsefe ve sosyal bilimlerin dinamiklerini anlamak için ufuk açıcı bir imkân sunuyor.
Ali Meydan, Çetin Doğru, Emine Öztürk, Erkan Göksu, Gökay Durmuş, Hacer Kumandaş, Hadi Sofuoğlu, Kurtuluş Kayalı, Levent Yılmaz, Mehmet Cem Şahin, Mehmet Refik Korkusuz, Murat Özcan, Nilgün Türkileri, Sena Berfin Tunç, Seyfullah Palalı, Şengül Doğan, Timuçin Yalçınkaya, Tuğçe Şener, Yener Bektaş Dünya genelinde sosyal bilimlerin pek çok disiplininin doğuşu ve gelişimine ilişkin ilgili literatür incelendiğinde 19. yüzyılın bir başlangıç noktası olarak seçildiği dikkatleri çekmektedir. Bu yüzyılın insanlık tarihi içinde bir kırılma noktası olarak bilhassa Batı dünyasında öne çıkmasının sebebi üretim biçimlerindeki dönüşümlerin doğurduğu yeni sosyoekonomik ve kültürel süreçlerdeki yaşanan farklılaşmalardır. Aydınlanma düşüncesi, Fransız İhtilali ve Sanayi İnkılabı gibi sosyal hareketlerin 19. yüzyıl Batı toplumunda şekillendirdiği yeni yapılar, ilişkiler, kurumlar ve zihniyetler aynı zamanda bir daha eskiye (gelenekselliğe) dönüşün pek mümkün olmadığı rasyonelleşme, pozitivizm ve liberalizm gibi felsefi, toplumsal, politik ve ekonomik boyutları olan dünya görüşlerini, sosyal hayatın içine yerleştirmiştir. Modernleşme süreci olarak ifade edilen bu yeni dönemde modern toplumun ortaya koyduğu pek çok olguyu farklı bağlamlarda ele alan, inceleyen çeşitli sosyal bilim disiplinleri gelişmiştir. Bu dönemde sosyal bilimlerin yöntemi ve dolayısıyla bilgiye ulaşma araçları tıpkı doğa bilimlerinin yöntemi gibi deneysel ve olgusal olarak düşünülmüştür. Bu doğrultuda erken dönem sosyal bilim tarihine bakıldığında sosyal olay ve olguların tıpkı doğal bir nesne imiş gibi ele alındığını, yani yöntemsel ve terminolojik açıdan doğa bilimleri ile sosyal bilimler ya da insan bilimleri arasında herhangi bir farklılaşmaya ihtiyaç duyulmadığı görülmektedir. Bu durum sosyal bilimlerin başlangıçta son derece spekülatif bir düzlemde kalmasına, abartılı genellemeler ve tartışmalı içerikler ihtiva eden bir görünüme sahip olmasına sebep olmuştur. Zaman içeresinde görece daha özgün bir forma kavuşan sosyal bilimler bilhassa Batı'da 20. yüzyılda bağımsız bilim dalları olarak şekillenmeye başlamışlar, metodolojik ve terminolojik açıdan farklı bir aşamaya kavuşmuşlardır. Modern Batı toplumu kendi özgün tarihsel ve toplumsal koşulları içerisinde ortaya çıkan bağlamlarda ürettiği sosyal bilimsel kavramların, Batı dışı toplumlarda anlaşılma biçimleri, daima bir tartışma konusu olmuştur. Bu noktada sosyal bilimlerin ülkemizdeki gelişim serüveni, mevcut durum ve ileriye dönük olası senaryolar biz sosyal bilimciler açısından daima üzerinde kafa yorulan meseleler olarak gündemdeki ilk sıradaki yerini muhafaza etmektedir.
Abdulkadir Çüçen, Abdurrazak Gültekin, Ahmet Faik Kurtulmuş, Aliye Kovanlıkaya, Alp Eden, Alper Yavuz, Aran Arslan, Armağan Atar, Ata Demir, Aydın Topaloğlu, Aynur Tunç, Ayşe Ceylan Kayapınar, Ayşe Gül Çıvgın, Ayşe Sıdıka Oktay, Ayşegül Doğrucan, Aytekin Özel, Bahar Ok, Batuhan Akgündüz, Bekir Geçit, Birdal Akar, Can Karaböcek, Celal Türer, Cemal Güzel, Cemzade Kader Düşgün, Ceyhun Akın Cengiz, Coşkun Baba, David Grünberg, Elif Çetinkıran Balcı, Elif Özel, Emrah Yücesan, Emrullah Kılıç, Fatma Elmacı, Fatma Zehra Patabanoğlu, Feyza Ceyhan Çoştu, Feyziye Özberk, Fulya Bayraktar, Gürol Irzık, Güven Güzeldere, H. Ömer Özden, Hamdi Onay, Hande Nur Bozbuğa, Hatice Nur Erkızan, Hüseyin Çaldak, Hüseyin Öztürk, Hüseyin Sarıoğlu, İpek Keskin, İsmail Güven, Kahraman Bostancı, Kasım Küçükalp, Kazım Yıldırım, Kemal Koca, Levent Bayraktar, M. Fatih Kalın, M. Latif Bakış, Maksut Yiğitbaş, Mehmet Akkaya, Mehmet Rahmi Aktaş, Mehmet Sabır Şaybak, Mehmet Vural, Merve Koç, Meryem Demir, Muhammed Uğurlu, Muhammet Caner Ilgaroğlu, Mustafa Günay, Nazan Yeşilkaya, Nihat Durmaz, Nilüfer Ünaldı, Oya Pedük, Ömer Ceran, Ömer Faruk Erdem, Özge Çukurluöz, Özgüç Güven, Özgür Aktok, Ragıp Ergün, Sabahat Türer, Saime Say, Sanem Yazıcıoğlu van der Heiden, Semra Uçar, Sibel Kiraz, Süleyman Doğan, Süleyman Dönmez, Şafak H. Ural, Şahban Yıldırımer, Şengül Doğan, Şengül Özdemir, Şule Yıldız, Turhan Ada, Ufuk Bircan, Umut Düşgün, Yavuz Unat, Yücel Yüksel, Yüksel Şengül, Zeki Aktaş, Zübeyir Ovacık Cumhuriyetimizin 100 yıllık serüveninde felsefe, sosyoloji, psikoloji ve eğitim alanlarında çalışmaları olan çok değerli felsefecilerimiz bulunmaktadır. Bu felsefecilerimizin hangi akımları temsil ettikleri, ne tür yaklaşımları eleştirdikleri veya nasıl bir özgünlüğe sahip olduklarına dair çalışmalar oldukça azdır. Bu çalışmanın amacı, 100 yıllık serüvenimizde felsefe geleneğimize katkı sağlayan 100 felsefecimizin hayatı ve felsefesini okuyucunun istifadesine sunmaktır. Söz konusu felsefecilerin hayatı ve felsefesini kaleme alan kıymetli yazarlarımız, ülkemizin her köşesinden destek veren kişilerden oluşmaktadır. Bu iki ciltlik eser, ülkemizde felsefi geleneğin oluşmasına önemli katkılar sunacaktır.
Veli Urhan Kişiliğin tanımının temelinde ilişki kavramının son derece önemli bir yeri vardır. İnsanın; kendisiyle, Tanrı'yla, doğayla, öteki insanlarla ilişkisi onun kişiliğinin oluşmasında ve gelişmesinde temel bir unsur olarak karşımıza çıkar. Bu eserdeki araştırma ve inceleme alanında kendilerine yer verilmiş olan personalist filozofların hepsi, kişilik kavramının karşılığı olarak bilinç (conscience) ve ilişki (relation) kavramlarını kullanırlar. Bilinç, bir insanın bir nesneyle ya da başka bir insanla ilişkisinin sonucudur. Kendilerinin dışındaki nesneler ya da insanlar ile ilişki kurabilen iki varlıktan biri Tanrı diğeri insandır. Bu bakımdan varlıklar içerisinde bilinç sahibi olan iki varlıktan biri Tanrı diğeri insandır. Eğer kişi olmak bilinçler arası ilişki ile ancak mümkün ise, o zaman ancak Tanrı'nın ve insanın kişiliğinden söz edilebilir. Konusu ister insanın kişiliği isterse Tanrı'nın kişiliği olsun personalizm, bilinç ve bilinçlerin karşılıklı ilişkisi üzerine yapılan bir felsefedir. Bu yönüyle personalizm ilk bakışta bir rasyonalizm ya da spritüalizm olarak anılmaya yatkın görünmekle birlikte pek öyle değildir. Fransız personalizminin üç önemli filozofu olan; Renouvier, Mounier ve Nédoncelle'in, insanın ve Tanrı'nın kişiliği hakkındaki düşüncelerinin öncüleri konumunda olan Fransa dışındaki bazı düşünürlerin de burada anılmasının, kişilik kavramının gelişmesinin izlenmesi bakımından yararlı olacağı kanısıyla konuya ilişkin çalışmalar ve araştırmalar yürütülmüştür.
Postmodernizm gibi personalizm de bir modernizm eleştirisidir.
Umut Dağ Adalet, çağdaş siyaset felsefesinde en çok tartışılan ve üzerine eserler yazılan felsefi bir problemdir. Bu kitapta da çağdaş siyaset felsefesinin düşünürlerinden biri olan Martha Nussbaum'un adalet kuramı, irdelenmektedir. Nussbaum'un adalet kuramı Amartya Sen ile birlikte geliştirdikleri yapabilirlikler yaklaşımına dayanmaktadır. Nussbaum'un yapabilirlikler yaklaşımının gerisindeki ana fikir; gerçekte insanların ne yapabilir ve ne olabilir oldukları. sorusuyla şekillenir. O, bu soruya yanıt verirken insanın geliştirmesi gereken temel kapasitelere sahip olduğu fikrini öne süren Aristoteles'ten esinlenir. Yapabilirlikler yaklaşımında; yapabilirlikler, işlevler ve insan haysiyeti kavramı merkezî bir role sahiptir. Martha Nussbaum hem normatif hem de pratik bir adalet kuramı olan yapabilirlikler yaklaşımını inşa etmiştir. Onun kuramının normatif kısmı adaletin standartlarını belirleyen on merkezî yapabilirlikler listesine dayanır. Ayrıca bu liste Nussbaum'un adalet kuramının en temel bileşeni olan insan haysiyeti kavramıyla doğrudan ilişkilidir. İnsan haysiyeti kavramı, bu liste aracılığıyla açıklanır ve somutlaştırılır. İnsanın haysiyetine yaraşır bir yaşamın gerçekleştirilmesi ancak bu yapabilirliklerin her bir kişiye sağlanmasıyla olur. Nussbaum, devletleri, kendi vatandaşlarına bu listenin sağlanması için sorumlu tutar. Nussbaum, adalet kuramın normatif kısmını meydana getirdikten sonra bu merkezî yapabilirlikleri pratik yaşama uygular. Kuramın pratik kısmı, Nussbaum'un öne sürdüğü yapabilirliklere sıkı sıkıya bağlı olan kadın hakları, engelliler ve küresel adalet gibi temel ve güncel sorunlarla ve bu sorunlara önerdiği çözüm önerileriyle ilgilidir.
M. Coşkun DEĞİRMENCİOĞLU Çağdaş Türk Düşüncesinden Tanıklıklar Prof. Dr. Mahmut Coşkun Değirmencioğlu'nun bir felsefeci ve eğitimci olarak kültür ve düşünce hayatımıza dair hatıralarını, tespit ve önerilerini içermektedir. Yazarın Anadolu'dan çıkıp Paris'te tamamlanan eğitim hayatı ve bir Türk düşünürü (Mehmet İzzet) hakkında Fransa'da yaptığı doktora çalışması; eğitim, kültür ve düşünce alanlarındaki karşılaşmalar ve etkileşimler günümüz için de ufuk açıcı mahiyettedir.
Eser, bir yandan Türk düşüncesi alanında birinci elden hatıralara ve gözlemlere yer verirken bir yandan da düşünce hayatımızı şekillendiren simaları unutulan veya dikkatlerden kaçan boyutlarıyla yeniden entelektüel gündemimize davet ediyor.
Çalışma bu hâliyle Çağdaş Türk Düşüncesi alanında önemli bir boşluğu dolduracaktır. Zira daha önce kurulmamış ve gösterilmemiş olan ilişkileri hatıralar yardımıyla sergilemekte ve bugün akademik hayatta giderek zayıflayan usta-çırak ilişkisinin önemini vurgulamakta ve somut örnekler üzerinden betimlemektedir. Bu bağlamda yazarın Hilmi Ziya Ülken'in talebesi olması, onunla istişare ederek Mehmet İzzet'e yönelmesi, bu örnek düşünürümüzü yurt dışında tanıtması; Samiha Ayverdi ile tanışarak hayatına ve çalışmalarına yeni bir anlam yüklemesi ve Türk düşüncesinin kurumsallaşma çabaları, Türk Felsefe Cemiyeti, Ziya Gökalp ve Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu üzerinden okuyucunun ilgisine ve beğenisine sunulmaktadır.
Gülsüm Mehdiyev, Kevser Tozduman Yaralı Araştırmalar, felsefe okuyan çocukların; sorunları çözme yeteneklerinin, iletişim ve yazma becerilerinin daha çok geliştiğini göstermiştir. Felsefe; eleştirel, yorumlayıcı ve değerlendirici becerileri yani düşünme becerilerini de geliştirir. Aslında felsefe düşünmenin ta kendisidir. Düşünmek ise içinde bulunduğumuz "gerçek ötesi" çağda yani gerçeklerin büküldüğü, gerçekleri iletmek yerine algı yaratmanın üzerinde durulduğu çağda, yaşamsal bir beceridir. Düşünebilen kişi, gerçeği algıdan ayırabilir; neye inanacağına ve ne yapacağına bağımsız olarak karar vererek etrafımızdaki dünyayı daha iyi anlamlandırabilir. Bu değerleri yansıttığı için bu kitap, çocuklarımız ve gençlerimiz için değerlidir; okunması ve çalışılması gerekir.
Prof. Dr. Zeynep Kızıltepe
Boğaziçi Üniversitesi

Antikçağdan tevarüs edilen “felsefe” sözcüğü, en geniş anlamıyla kavramlar aracılığıyla düşünmeyi ifade eder. Ancak bireyin gelişiminin bilhassa erken evrelerini dikkate aldığımızda, kavramlar aracılığıyla düşünmeye koşut olarak figüratif muhakeme yöntemlerinin de önemli bir konuma haiz olduğu söylenebilir. Kitabın amacı da algı düzeylerine uygun olarak bilgi, doğruluk, değer, yargı ve adalet gibi soyut kavramları çocuklara sağlıklı bir şekilde anlatmanın yollarını göstermek ve onların açık görüşlü bireyler olarak yetişmesini sağlamaktır.
Bu kitap, bizzat gençler tarafından ya da onlara rehberlik edecek yetişkinlerle birlikte çalışılabileceği gibi lisans programlarında yer alan düşünme eğitimi ya da çocuklarla felsefe gibi derslerde de kullanılabilir.
Başlangıcından itibaren sürecin içinde olan ve uygulama evrelerine şahsen tanıklık eden birisi olarak bu kitabın, düşünme eğitimi literatürüne ciddi bir katkı sağlayacağına inanıyorum.
Prof. Dr. Nebi Mehdiyev

Uluslararası Felsefe Araştırmaları Derneği (UFAD) Başkanı
Üstün zekâlı ve yetenekli bireylerin en önemli özelliklerinden bazıları yaratıcı düşünme, entelektüel bilgiye açlık, bitmek bilmeyen merak duygusu, olaylara farklı açıdan bakabilme, yaratıcı yorum ve çözüm becerileridir. Bu manada “felsefe” son derece değerli bir alandır. Felsefenin sadece filozoflara, akademiye, yetişkinlere ait bir kavram olmadığı ve düşünme becerilerinin her yaş için önemli olduğu yadsınamaz bir gerçektir.
Üstün zekâlı ve yetenekli çocuklar için felsefe konusunda uygulama alanı yaratan bu kitap, üstün zekâlı ve yetenekli çocuk sahibi aileler için de değerli bir kaynak niteliğindedir.
Dr. Uğur Zat
Üstün Zekâlı ve Yetenekli Çocuklar Aile Eğitim Uzmanı
Nurgül Karabağ Nietzsche'nin eğitim ve kültür eleştirisi geleneksel eğitim eleştirisi olup mevcut eğitimin temellerini sarsan bir nitelik taşımaktadır. Kültürün aktarımı olarak eğitim, belirsiz bir müf­redat, öğrencinin kendi kendini eğitmesi, eğitimin kazandırdıklarının aslında kişinin kendisi olmadığı, acının ve yalnızlığın da yer aldığı bir varoluş durumunu kabullenme, öğrencinin öğretmene isyan ederek onu da aşmasının gerekliliği gibi nitelikler mevcut eğitimin de aşılması gerektiğini gösteren ra­dikal bir eğitim yaklaşımını gündeme getirmektedir. Hegel, insanın çok boyutlu bir nesne olduğunu ve onunla her şey yapılabileceğini ileri sürmekte, insanın insan olma sürecinde eğitimin önemine dikkat çekmektedir.
Bu kitapta; biri toplumu ön plana alarak bireyselliği arka planda bırakan, diğeri bireyi ön plana alarak onu toplumsallığından soyutlayan iki düşünürün eğitim felsefeleri ele alınmıştır. Eğitim uygulamaları ve felsefesiyle bağlantılı olan eğitim görüşleriyle Hegel'in; eğitimci yönü, eğitime ve kültüre yönelik eleştirileri ve üstinsanın bir eğitim ideali olarak ele alınma imkânını yaratması ile Nietzsche'nin, eğitim felsefesi konusunda bize söylecekleri vardır. Okuyucular, iki düşünürün eğitim felsefelerini karşılaştırırken aynı zamanda toplum yaşamına uygun vatandaş ve devlet kademelerine memur yetiştirecek eğitim felsefesi ile toplumun bütün değerlerine karşı durarak kendi değerlerini yaratan dâhiyi yetiştirecek eğitim felsefesi arasında da karşılaştırma yapma imkânı bulacaktır.
Melek Yıldız Güneş OsmanlI'nın son döneminde yenileşme hareketinin üniversite ayağı olarak tesis edilen eğitim kurumu Darülfünun, dönemsel kırılmanın etkisiyle eğitsel anlamda yapılan yenilikler ve dönüşümler adına pek çok şeyin göstergesidir. Bu anlamda Darülfünun’da okutulan ahlâk dersleri de dönemin dönüşüm ve kırılma taşıyan karakterinden kendi payına düşeni almıştır. Kitapta, ahlâk derslerini okutan hocalar, ders programları ve derste okutulan eserler birbirinin ayrılmaz parçası olan bir bütünlük içerisinde araştırmanın konusunu oluşturmaktadır. Bu unsurların takibi o dönemde ahlâk eğitimine üniversite ölçeğinde verilen önemi, hocaların eğitimsel arka planını ve taşıdıkları fikrî etkileri ayrıca vücuda getirdikleri ahlâk çalışmalarıyla savundukları ahlâk anlayışını göstermektedir.
Bu kitap; Darülfünun’da yapılan yenilik ve düzenlemelerin ahlâk derslerinin varlığını nasıl etkilediğini ortaya koyarak ne sıklıkla müfredatta yer alabildiği, ahlâk derslerini okutan hocaların kimler olduğu, hangi eğitim ve fikrî temayüle sahip olduğu, bu hocaların ahlâk ile ilgili vücuda getirdiği eserlerinin neler olduğu, hangi etkileri taşıdığı, ahlâk dersleri üzerinde gözlenen değişim ve dönüşümün Darülfünun geneline teşmil edilip edilemeyeceği gibi sorulara cevap arayan bir araştırma olması yanı sıra Darülfünun’da süreç içerisinde ortaya çıkan ahlâk anlayışı dönüşümünü gözler önüne sermektedir.
Emel Koç, Nurten Gökalp, Ceyhun Akın Cengiz, Umut Ayhan, Recep Batu Günör, Fikret Yılmaz, Mustafa Yıldırım İnsan, varoluşunu değerler aracılığıyla gerçekleştirir. Fakat değerlerin kim tarafından ve ne şekilde oluşturulduğu, özgürce kabul edilip edilmediği açık değildir. Görülmektedir ki genellikle siyasi, iktisadi, toplumsal ve kültürel yapılar belli bir düzeni ve değerler manzumesini insanlara dayatır. Yaşamın koşuşturmasında kişiler; neye, neden ve nasıl yöneldiklerinin bilincinde olmadan davranırlar. Bu kalıplar içinde sıkışmışlıklarını ancak sınır durumlarla karşılaştıklarında fark eder; böylece kendisini ve varlığı anlama, anlamlandırma çabası için uğraş vermeye başlarlar. Bütün eylemleri kabulleri doğrultusunda hayat bulan insan, varoluşunu gerçekleştirebilmek için kalıpların dışına çıkabilmeli, kendisini özgür seçimleri doğrultusunda yeniden şekillendirmelidir. Bahsedilen amaç, değerlerin ne olduğu ya da olması gerektiğine dair bir sorgulamanın yapılmasıyla gerçekleşebilir. Felsefe, değerler alanıyla ilgili filozofların ortaya koydukları zengin bir külliyata sahip olması nedeniyle önemli bir kaynaktır. Dolayısıyla felsefe insanlar için rehberlik görevi üstlenebilir. Bu kitapta; insanların yaşamının her anında etkisini hissedebileceği değerlerden bağlanma ve sadakat, aşk, dostluk, merhamet, hoşgörü, arzu ve özgecilik başlıkları seçilmiş; incelenen her kavramın analizi yapılmış ve belli başlı filozofların görüşleri eleştirel bir şekilde izah edilmiştir.
Aslı Yazıcı, Hacı Bayram Başer, M. Nedim Tan, Mehmet Erdoğan, Mehmet Günenç, Muhammed Muhdi Gündüz, Nail Okuyucu, Ömer Türker, Sedat Yazıcı, Yunus Cengiz Niyet, davranışın meydana gelme sürecinin kilit aşamalarından biri olarak ahlâkın en temel kavramlarından biridir. Gerek dinî gerekse felsefî düşüncede niyet, eyleme değer katan ve onu an¬lamlı kılan unsur olarak değerlendirilir. Bu yönüyle niyet ve ni¬yetin çeşitli durumları, hem dindarlığın hem ahlâklı olmanın an¬lamı konusunda belirleyici öneme sahiptir. Buna rağmen niyet konusunun nazarî boyutları yeterli derinlikte incelemeye konu olmamıştır. Bu çerçevede elinizdeki kitap, niyetin fiilin oluşu¬mundaki rolü hakkında İslam düşünce geleneklerinde ortaya çı¬kan görüş ve teorileri belirlemeyi; fiilin hukukî, dinî ve bilhassa ahlâkî değerinin takdirinde niyetin katkısının ne ve hangi ölçü¬de olduğunu ortaya koymayı ve bir fiilin fâiline verdiği isim ve tanımda niyetin rolünü açıklığa kavuşturmayı amaçlamaktadır.
İslam Ahlâk Düşüncesi Projesi kapsamında 30 Eylül-1 Ekim 2016 tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen Dinî ve Felsefî Dü¬şüncede Niyet Çalıştayı’nda sunulan çalışmalardan teşekkül eden bu kitap, fıkıh, kelam ve tasavvuf gibi dinî ilimlerin yanı sıra İslam felsefesi ve Batı felsefesinde niyet konusunun nasıl ele alındığını inceleyen toplam dokuz makaleden oluşmaktadır.
Ali Köse İnsan edimlerinin tüm kurguları, tüm icatları, tüm yenilikleri din dışı alandan geliyor. Din bu yeniliklere, olsa olsa şeklen eklemlenebiliyor. Resim, din dışının üretimi; din ancak eline verilen resmi boyayabiliyor. Din eğer bugüne kadar güçlü, dirençli olmayı başardıysa bunu; kültüre nüfuz etme, kültürel semboller, söylemler oluşturma kabiliyetine borçludur. Ama artık dinin elinde bu güç yok gibi. Geleneksel dinî söylem, nüfuz kaybı yaşıyor. Sosyokültürel desteği olmayan, sembollerini diri tutamayan dinlerin varlıklarını devam ettirme kabiliyeti azalıyor. Her nesil bir öncekine göre dinî kültüre bir kat daha yabancılaşıyor; entelektüel, sosyal ve duygusal anlamda biraz daha uzaklaşıyor. 21. yüzyılda dinin geleceğini belirleyecek temel nokta; kültürü ne kadar etkilediğiyle, geleneksel sembolleri ne kadar canlı tutabildiğiyle doğru orantılı olacak. “Gelenek sadece külleri savurmak değil, ateşi canlı tutmaktır”. Ateşi canlı tutmak da öyle görünüyor ki zamanın ruhunu yakalayabilmekle, dinin tarihsel formlarını yenide yaşatabilmenin yollarını bulmakla mümkün. Aksi takdirde din, post tarihsel bir görüntü sergileyen 21. yüzyıla yabancılaşma ve marjinalleşme kaderini yaşamaktan kurtulamayacak.
Sebile Başok Diş Nietzsche, Antik Grekler hakkında yaptığı araştırmalar sayesinde Grek kültüründe Tanrı Dionysos ve Tanrı Apollon ile temsil edilen değerlerin birbirleriyle nasıl kaynaştırıldıklarını görmüştür. Bunlar arasında kurulan ideal denge ile akıl ve içgüdüler birleştirilerek hem kültür hem de özel bir sanat dalı olan tragedya yaratılmıştır. Ancak Nietzsche'ye göre bu süreç Sokrates'le birlikte akamete uğramış ve çöküş başlamıştır. Nietzsche'nin nazarında, kişiliğinde Dionysosçu açıdan yetersizlik bulunan Sokrates, tam bir Apolloncu olarak aklı ön plana almış ve Dionysosçu olan ile Apolloncu olan arasında kurulan birlikteliği bozmuştur. İnsanlar, her şeyin akılla anlaşılabileceğini ve insanın özünün akıl olduğunu söyleyen Sokrates'in açtığı yolu takip etmiş; içgüdüyü, tutkuyu, bilinç dışını küçümseyerek farkında olmadan gerçeklikten uzaklaşmış ve çeşitli metafiziksel, ahlaki ve felsefi kurgular oluşturmuş, yaşamı olumsuzlamış, yaşam karşıtı olmuştur. Bu kitapta; önce Dionysos ve Apollon'un ne anlama geldiği, hangi nedenlerle Nietzsche'nin Dionysosçu, Sokrates'in de Apolloncu olarak nitelendirildiği, sonrasında ise Sokrates'in akılcılığının benimsenmesiyle ortaya çıkan metafiziksel, ahlaki ve felsefi geleneğin yaşamı nasıl olumsuzladığı Nietzsche'nin perspektifi esas alınarak anlatılmaya çalışılmıştır. Bu çerçevede onun, bilginin insan hayatındaki rolüne, geleneksel ahlaka ve metafiziksel inançlara yönelik eleştirileri ile sanata verdiği önem de ortaya konmuştur.
Cumhur Havan, Gokhan Topcu, Huseyin Fırat Şenol, İbrahim Kuran, İncilay Cangoz, M. Onur Arun, Necdet Yıldız, Yener Şişman Inequalities are pervasive and identifying feature of modern industrial societies; yet they are not always explicitly and easily observable without exploratory and explanatory power of social sciences involving, but not limited to, philosophy, sociology, economics, political science, social policy and ethnography. Moreover, diverse characteristics of inequalities inevitably require us to develop comprehensive and varied perspectives so long as the purpose is to overcome their undesirable consequences. Thus, both understanding and coping with such unjust characteristic of modern industrial societies eventually invoke different branches of social sciences. In this regard, this book aims to broaden our intellectual horizon and raise awareness on various forms of inequalities which have always been a central and burning issue of scholars in social sciences. Different scholars from varied branches of social sciences have come together to achieve such a purpose in this book and keenly attempted to provide comprehensive as well as diverse evaluative perspectives on distinct forms of inequalities. Diverse Perspectives and Issues on Inequality is presented to readers who aspire to gain multi-dimensional and insightful views on varied forms of inequalities that are not swept away without a serious and ongoing public discussion.
Carl Hempel “Fizik dünyanın olgularını açıklamak doğa biliminin temel amaçlarından birisini oluşturur.” diyen Carl Gustav Hempel (1905-1997) bilimsel açıklamanın doğasıyla ilgili “kapsayıcı yasa” teorisini ve “Kuzgun paradoksu” olarak bilinen doğrulama paradoksunu ilk olarak ileri sürerek bilim metodolojisine ilişkin tümevarım, açıklama ve rasyonalite hakkındaki çalışmalarıyla bilim felsefesinde uzun süreli bir etki yaratmıştır.
“Bilimin bugün istifade ettiği yüksek saygınlık, büyük ölçüde hiç şüphesiz bilimsel uygulamaların çarpıcı başarılarına ve hızla genişleyen kapsama alanına bağlıdır. Deneysel bilimin pek çok dalı, bilimsel sorgulamanın sonuçlarını kullanıma geçiren ve sonrasında sıklıkla kuramsal ya da temel araştırmaları yeni verilerle, yeni meselelerle ve araştırmaya yönelik yeni araç gereçle besleyen ortak teknolojiler için bir temel hazırlamıştır.” diyen Hempel bu yapıtında bilim felsefesinin temel kavramlarından “sınama”, “doğrulanabilirlik”, “basitlik” ve “indirgeme” gibi kavramları incelemektedir.
Murat Sultan Özkan Grotius, Spinoza ve Locke'a göre insan, doğal olarak toplumsal bir varlıktır. Bunlar, sivil-siyasal toplumun olmadığı doğal hâl dönemi tasavvur etmişler ve birtakım hakların devlet kurulmadan önce de var olduğunu savunmuşlardır. Doğal hâlde insanların sahip olmuş oldukları bu hakları devletin müdahale alanının dışında tutarak çağdaş anayasalarda negatif hakların yer almasına öncülük etmişlerdir. Bu filozoflar, doğal hâldeki temel insan hakları hakkında farklı görüşlere sahip olmuş olsalar da onlar aynı amacı gerçekleştirmek için bu haklara başvurmuşlar; devlete karşı bireyin temel haklarını korumaya çalışmışlardır. Böylece doğal hukuku esas alarak temel insan haklarını güvence altına almaya ve devletin yetki alanını da hukuki olarak sınırlandırmaya çabalamışlardır.
Bu filozoflar doğal hukuku, pozitif hukuka bir ölçüt olarak ortaya koymuş ve pozitif hukukun doğal hukuka aykırı olamayacağını belirtmişlerdir. Onlar, doğal hukukun prensiplerini belirleyerek egemenlerin kanun koyarken mutlak bir özgürlüğe sahip olmadıklarını ve doğal hukuk kurallarıyla sınırlı olduklarını ifade etmişlerdir. Filozoflar, egemenlerin doğal hukuku ihlal etmeleri durumunda egemenliğin kurucu gücü olarak gördükleri halkın yönetim biçimini yeniden belirleme veya yöneticiyi değiştirme hakkına sahip olduğunu savunmuşlardır. Onlar, egemenlerin hukuka aykırı hareket etmeleri durumunda halka yönetim gücünü geri alma hakkı tanıyarak halkı hem egemenliğin kaynağı hem de en üst yargı gücü olarak görmüşlerdir.
Komisyon Nobel Akademik Yayıncılık tarafından yayımlanacak olan dergimizde felsefe ve bilim tarihine ilişkin sorunları inceleyen Türkçe, İngilizce ve diğer dillerde özgün bilimsel yazılara, metin çalışmalarına, çeviri yazılara, okuyucu mektuplarına, haberlere ve kitap tanıtım ve değerlendirmelerine yer verilecektir.
Kaynakça düzenlenmesinde Amerikan Psikoloji Derneğinin (AmericanPsychologicalAssociation/APA stili; http://www.academicexperts.us/dl/APA_Style.pdf) kurallarının esas alındığı dergimize yazılarınızı bekliyoruz.
Komisyon Nobel Akademik Yayıncılık tarafından yayımlanacak olan dergimizde felsefe ve bilim tarihine ilişkin sorunları inceleyen Türkçe, İngilizce ve diğer dillerde özgün bilimsel yazılara, metin çalışmalarına, çeviri yazılara, okuyucu mektuplarına, haberlere ve kitap tanıtım ve değerlendirmelerine yer verilecektir.
Kaynakça düzenlenmesinde Amerikan Psikoloji Derneğinin (AmericanPsychologicalAssociation/APA stili; http://www.academicexperts.us/dl/APA_Style.pdf) kurallarının esas alındığı dergimize yazılarınızı bekliyoruz.
Komisyon Nobel Akademik Yayıncılık tarafından yayımlanacak olan dergimizde felsefe ve bilim tarihine ilişkin sorunları inceleyen Türkçe, İngilizce ve diğer dillerde özgün bilimsel yazılara, metin çalışmalarına, çeviri yazılara, okuyucu mektuplarına, haberlere ve kitap tanıtım ve değerlendirmelerine yer verilecektir.
Kaynakça düzenlenmesinde Amerikan Psikoloji Derneğinin (AmericanPsychologicalAssociation/APA stili; http://www.academicexperts.us/dl/APA_Style.pdf) kurallarının esas alındığı dergimize yazılarınızı bekliyoruz.
. Nobel Akademik Yayıncılık tarafından yayımlanacak olan dergimizde felsefe ve bilim tarihine ilişkin sorunları inceleyen Türkçe, İngilizce ve diğer dillerde özgün bilimsel yazılara, metin çalışmalarına, çeviri yazılara, okuyucu mektuplarına, haberlere ve kitap tanıtım ve değerlendirmelerine yer verilecektir.
Kaynakça düzenlenmesinde Amerikan Psikoloji Derneğinin (AmericanPsychologicalAssociation/APA stili; http://www.academicexperts.us/dl/APA_Style.pdf) kurallarının esas alındığı dergimize yazılarınızı bekliyoruz.
. Nobel Akademik Yayıncılık tarafından yayımlanacak olan dergimizde felsefe ve bilim tarihine ilişkin sorunları inceleyen Türkçe, İngilizce ve diğer dillerde özgün bilimsel yazılara, metin çalışmalarına, çeviri yazılara, okuyucu mektuplarına, haberlere ve kitap tanıtım ve değerlendirmelerine yer verilecektir.
Kaynakça düzenlenmesinde Amerikan Psikoloji Derneğinin (AmericanPsychologicalAssociation/APA stili; http://www.academicexperts.us/dl/APA_Style.pdf) kurallarının esas alındığı dergimize yazılarınızı bekliyoruz.
. Editörler / Editors
Prof. Dr. Yavuz UNAT
Kastamonu Üniversitesi, Felsefe Bölümü
Prof. Dr. Hüseyin Gazi TOPDEMİR
Ankara Üniversitesi, Felsefe Bölümü
Yayın Kurulu / Editorial Boards
Prof. Dr. Kenan GÜRSOY
Galatasaray Üniversitesi, Felsefe Bölümü
Prof. Dr. İlber ORTAYLI
Galatasaray Üniversitesi
Prof. Dr. F. Jamil RAGEP
McGill University, Canada, Director Institute of Islamic Studies
Canada Research Chair in the History of Science in Islamic Societies
Prof. Dr. Yasin CEYLAN
ODTÜ, Felsefe Bölümü
Prof. Dr. Şafak URAL
İstanbul Üniversitesi, Felsefe Bölümü
Prof. Dr. Melek DOSAY GÖKDOĞAN
Ankara Üniversitesi, Felsefe Bölümü
Prof. Dr. Feza GÜNERGUN
İstanbul Üniversitesi, Bilim Tarihi Bölümü
Prof. Dr. Hüseyin Gazi TOPDEMİR
Ankara Üniversitesi, Felsefe Bölümü
Prof. Dr. Hasan Sacit KESEROĞLU
Kastamonu Üniversitesi, Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü
Prof. Dr. Yavuz UNAT
Kastamonu Üniversitesi, Felsefe Bölümü
Hakem Kurulu / Referees Board
Prof. Dr. F. Jamil Ragep
McGill University, Institute of Islamic Studies
Prof. Dr. Kenan Gürsoy
Galatasaray Üniversitesi, Felsefe Bölümü
Prof. Dr. İlber Ortaylı
Galatasaray Üniversitesi
Prof. Dr. Melek Dosay Gökdoğan
Ankara Üniversitesi, Felsefe Bölümü
Prof. Dr. Feza Günergun
İstanbul Üniversitesi, Bilim Tarihi Bölümü
Prof. Dr. Sabri Büyükdüvenci
Ankara Üniversitesi, Felsefe Bölümü
Prof. Dr. Hüseyin Gazi Topdemir
Ankara Üniversitesi, Felsefe Bölümü
Prof. Dr. Remzi Demir
Ankara Üniversitesi, Felsefe Bölümü
Prof. Dr. Yasin Ceylan
ODTÜ, Felsefe Bölümü
Prof. Dr. Atilla Bir
İstanbul Teknik Üniversitesi, Kontrol Mühendisliği Bölümü
Prof. Dr. Mustafa Kaçar
İstanbul Üniversitesi, Bilim Tarihi Bölümü
Prof. Dr. Ahmet Cevizci
Uludağ Üniversitesi, Felsefe Bölümü
Prof. Dr. İsmail Köz
Ankara Üniversitesi, Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü
Prof. Dr. Hasan Sacit Keseroğlu
Kastamonu Üniversitesi, Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü
Prof. Dr. Yavuz Unat
Kastamonu Üniversitesi, Felsefe Bölümü
Prof. Dr. Kubilay Aysevener
Dokuz Eylül Üniversitesi, Felsefe Bölümü
Prof. Dr. Erdal Cengiz
Ankara Üniversitesi, Felsefe Bölümü
Doç. Dr. Mehmet Seyfettin Erol
Gazi Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü
Doç. Dr. Ramazan Acun
Hacettepe Üniversitesi, Tarih Bölümü
Doç. Dr. Sevtap Kadıoğlu
İstanbul Üniversitesi, Bilim Tarihi Bölümü
Doç. Dr. Ertuğrul Turan
Ankara Üniversitesi, Felsefe Bölümü
Yard. Doç. Dr. Hasan Aydın
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Bölümü


ISSN: 2146-7064
Yerel Süreli Yayın
Yıl: 1 Sayı: 2 Ekim 2012
Hakemli dergidir altı ayda bir yayınlanır.
Kuruluş Tarihi: 01.01.2012
İmtiyaz Sahibi:
Nobel Akademik Yayıncılık Eğitim Danışmanlık Tic. Ltd. Şti. Adına
Nevzat ARGUN
Yayın Editörü:
Prof. Dr. Yavuz UNAT
Yazı İşleri Müdürü:
Hilal SÜSLÜ ARGUN
Görsel Tasarım ve Mizanpaj:
Mehtap YÜRÜMEZ - Şerikan KARA
Baskı - Cilt: Atalay Matbaacılık Sertifi ka Nu: 15689
© DÖRT ÖGE, Nobel Akademik Yayıncılık Tic. Ltd. Şti. tarafından
yayınlanmaktadır. DÖRT ÖGE dergisinin isim ve yayın hakkı Nobel
Akademik Yayıncılık Tic. Ltd. Şti.'ye aittir. Dergide yayınlanan yazı,
fotoğraf, harita, illüstrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. Kaynak
gösterilerek alıntı yapılabilir. Makalelerdeki görüşlerin sorumluluğu
yazarına aittir. Yazıların yayın hakkı DÖRT ÖGE dergisine
devredilmiş sayılır. Bu devir sanal ortamda yayımlanmayı da kapsar.
Dergiye gönderilen yazılar basılsın ya da basılmasın, iade edilmez.
Sekreterler
Araş. Gör. Ercan SALĞAR
Kastamonu Üniversitesi, Felsefe Bölümü
Uzman Deniz KUNDAKÇI
Kastamonu Üniversitesi, Felsefe Bölümü
Sibel ÖZSAVAŞ
Kastamonu Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Uzmanı
İletişim:
Prof. Dr. Yavuz UNAT
Kastamonu Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi,
Felsefe Bölümü, Kuzeykent, 36100, Kastamonu
Gsm: 0542 454 12 24
e-posta: dortogedergisi@gmail.com
yunat@kastamonu.edu.tr – hilalargun@nobelyayin.com
Yazışma Adresi:
Abdulkadir Geylani Cad. No: 2-A Yenimahalle Ankara
Tel: 0312 418 20 10 - Faks: 0312 418 30 20
www.nobelyayin.com/dortoge e-posta: dortoge@nobelyayin.com
Abonelik: Nobel Akademik Yayıncılık'ın aşağıda belirtilen
hesaplarına abonelik ücretini yatırdıktan sonra, havale, ad-soyad ve
adres bilgilerinizi faks numaramıza veya dortoge@nobelyayin.com
adresimize yolladığınızda aboneliğiniz gerçekleşecektir.
Yıllık abonelik: 30 TL
Öğrenci abonelik: 20 TL
Kurumsal abonelik: 40 TL
Nobel Akademik Yayıncılık Tic. Ltd. Şti.
İş Bankası Meşrutiyet Ankara Şubesi Hesap No: 4213 0977915
IBAN: TR49 0006 4000 0014 2130 9779 15
Posta Çeki Hesabı: 6358768
. Editörler / Editors
Prof. Dr. Yavuz UNAT
Kastamonu Üniversitesi, Felsefe Bölümü
Prof. Dr. Hüseyin Gazi TOPDEMİR
Ankara Üniversitesi, Felsefe Bölümü
Yayın Kurulu / Editorial Boards
Prof. Dr. Kenan GÜRSOY
Galatasaray Üniversitesi, Felsefe Bölümü
Prof. Dr. İlber ORTAYLI
Galatasaray Üniversitesi
Prof. Dr. F. Jamil RAGEP
McGill University, Canada, Director Institute of Islamic Studies
Canada Research Chair in the History of Science in Islamic Societies
Prof. Dr. Yasin CEYLAN
ODTÜ, Felsefe Bölümü
Prof. Dr. Şafak URAL
İstanbul Üniversitesi, Felsefe Bölümü
Prof. Dr. Melek DOSAY GÖKDOĞAN
Ankara Üniversitesi, Felsefe Bölümü
Prof. Dr. Feza GÜNERGUN
İstanbul Üniversitesi, Bilim Tarihi Bölümü
Prof. Dr. Hüseyin Gazi TOPDEMİR
Ankara Üniversitesi, Felsefe Bölümü
Prof. Dr. Hasan Sacit KESEROĞLU
Kastamonu Üniversitesi, Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü
Prof. Dr. Yavuz UNAT
Kastamonu Üniversitesi, Felsefe Bölümü
Hakem Kurulu / Referees Board
Prof. Dr. F. Jamil Ragep
McGill University, Institute of Islamic Studies
Prof. Dr. Kenan Gürsoy
Galatasaray Üniversitesi, Felsefe Bölümü
Prof. Dr. İlber Ortaylı
Galatasaray Üniversitesi
Prof. Dr. Melek Dosay Gökdoğan
Ankara Üniversitesi, Felsefe Bölümü
Prof. Dr. Feza Günergun
İstanbul Üniversitesi, Bilim Tarihi Bölümü
Prof. Dr. Sabri Büyükdüvenci
Ankara Üniversitesi, Felsefe Bölümü
Prof. Dr. Hüseyin Gazi Topdemir
Ankara Üniversitesi, Felsefe Bölümü
Prof. Dr. Remzi Demir
Ankara Üniversitesi, Felsefe Bölümü
Prof. Dr. Yasin Ceylan
ODTÜ, Felsefe Bölümü
Prof. Dr. Atilla Bir
İstanbul Teknik Üniversitesi, Kontrol Mühendisliği Bölümü
Prof. Dr. Mustafa Kaçar
İstanbul Üniversitesi, Bilim Tarihi Bölümü
Prof. Dr. Ahmet Cevizci
Uludağ Üniversitesi, Felsefe Bölümü
Prof. Dr. İsmail Köz
Ankara Üniversitesi, Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü
Prof. Dr. Hasan Sacit Keseroğlu
Kastamonu Üniversitesi, Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü
Prof. Dr. Yavuz Unat
Kastamonu Üniversitesi, Felsefe Bölümü
Prof. Dr. Kubilay Aysevener
Dokuz Eylül Üniversitesi, Felsefe Bölümü
Prof. Dr. Erdal Cengiz
Ankara Üniversitesi, Felsefe Bölümü
Doç. Dr. Mehmet Seyfettin Erol
Gazi Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü
Doç. Dr. Ramazan Acun
Hacettepe Üniversitesi, Tarih Bölümü
Doç. Dr. Sevtap Kadıoğlu
İstanbul Üniversitesi, Bilim Tarihi Bölümü
Doç. Dr. Ertuğrul Turan
Ankara Üniversitesi, Felsefe Bölümü
Yard. Doç. Dr. Hasan Aydın
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Bölümü


ISSN: 2146-7064
Yerel Süreli Yayın
Yıl: 1 Sayı: 2 Ekim 2012
Hakemli dergidir altı ayda bir yayınlanır.
Kuruluş Tarihi: 01.01.2012
İmtiyaz Sahibi:
Nobel Akademik Yayıncılık Eğitim Danışmanlık Tic. Ltd. Şti. Adına
Nevzat ARGUN
Yayın Editörü:
Prof. Dr. Yavuz UNAT
Yazı İşleri Müdürü:
Hilal SÜSLÜ ARGUN
Görsel Tasarım ve Mizanpaj:
Mehtap YÜRÜMEZ - Şerikan KARA
Baskı - Cilt: Atalay Matbaacılık Sertifi ka Nu: 15689
© DÖRT ÖGE, Nobel Akademik Yayıncılık Tic. Ltd. Şti. tarafından
yayınlanmaktadır. DÖRT ÖGE dergisinin isim ve yayın hakkı Nobel
Akademik Yayıncılık Tic. Ltd. Şti.'ye aittir. Dergide yayınlanan yazı,
fotoğraf, harita, illüstrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. Kaynak
gösterilerek alıntı yapılabilir. Makalelerdeki görüşlerin sorumluluğu
yazarına aittir. Yazıların yayın hakkı DÖRT ÖGE dergisine
devredilmiş sayılır. Bu devir sanal ortamda yayımlanmayı da kapsar.
Dergiye gönderilen yazılar basılsın ya da basılmasın, iade edilmez.
Sekreterler
Araş. Gör. Ercan SALĞAR
Kastamonu Üniversitesi, Felsefe Bölümü
Uzman Deniz KUNDAKÇI
Kastamonu Üniversitesi, Felsefe Bölümü
Sibel ÖZSAVAŞ
Kastamonu Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Uzmanı
İletişim:
Prof. Dr. Yavuz UNAT
Kastamonu Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi,
Felsefe Bölümü, Kuzeykent, 36100, Kastamonu
Gsm: 0542 454 12 24
e-posta: dortogedergisi@gmail.com
yunat@kastamonu.edu.tr – hilalargun@nobelyayin.com
Yazışma Adresi:
Abdulkadir Geylani Cad. No: 2-A Yenimahalle Ankara
Tel: 0312 418 20 10 - Faks: 0312 418 30 20
www.nobelyayin.com/dortoge e-posta: dortoge@nobelyayin.com
Abonelik: Nobel Akademik Yayıncılık'ın aşağıda belirtilen
hesaplarına abonelik ücretini yatırdıktan sonra, havale, ad-soyad ve
adres bilgilerinizi faks numaramıza veya dortoge@nobelyayin.com
adresimize yolladığınızda aboneliğiniz gerçekleşecektir.
Yıllık abonelik: 30 TL
Öğrenci abonelik: 20 TL
Kurumsal abonelik: 40 TL
Nobel Akademik Yayıncılık Tic. Ltd. Şti.
İş Bankası Meşrutiyet Ankara Şubesi Hesap No: 4213 0977915
IBAN: TR49 0006 4000 0014 2130 9779 15
Posta Çeki Hesabı: 6358768
Komisyon Nobel Akademik Yayıncılık tarafından yayımlanacak olan dergimizde felsefe ve bilim tarihine ilişkin sorunları inceleyen Türkçe, İngilizce ve diğer dillerde özgün bilimsel yazılara, metin çalışmalarına, çeviri yazılara, okuyucu mektuplarına, haberlere ve kitap tanıtım ve değerlendirmelerine yer verilecektir.
Kaynakça düzenlenmesinde Amerikan Psikoloji Derneğinin (AmericanPsychologicalAssociation/APA stili; http://www.academicexperts.us/dl/APA_Style.pdf) kurallarının esas alındığı dergimize yazılarınızı bekliyoruz.
Komisyon Nobel Akademik Yayıncılık tarafından yayımlanacak olan dergimizde felsefe ve bilim tarihine ilişkin sorunları inceleyen Türkçe, İngilizce ve diğer dillerde özgün bilimsel yazılara, metin çalışmalarına, çeviri yazılara, okuyucu mektuplarına, haberlere ve kitap tanıtım ve değerlendirmelerine yer verilecektir.
Kaynakça düzenlenmesinde Amerikan Psikoloji Derneğinin (AmericanPsychologicalAssociation/APA stili; http://www.academicexperts.us/dl/APA_Style.pdf) kurallarının esas alındığı dergimize yazılarınızı bekliyoruz.
Komisyon Nobel Akademik Yayıncılık tarafından yayımlanacak olan dergimizde felsefe ve bilim tarihine ilişkin sorunları inceleyen Türkçe, İngilizce ve diğer dillerde özgün bilimsel yazılara, metin çalışmalarına, çeviri yazılara, okuyucu mektuplarına, haberlere ve kitap tanıtım ve değerlendirmelerine yer verilecektir.
Kaynakça düzenlenmesinde Amerikan Psikoloji Derneğinin (AmericanPsychologicalAssociation/APA stili; http://www.academicexperts.us/dl/APA_Style.pdf) kurallarının esas alındığı dergimize yazılarınızı bekliyoruz.
Komisyon Nobel Akademik Yayıncılık tarafından yayımlanacak olan dergimizde felsefe ve bilim tarihine ilişkin sorunları inceleyen Türkçe, İngilizce ve diğer dillerde özgün bilimsel yazılara, metin çalışmalarına, çeviri yazılara, okuyucu mektuplarına, haberlere ve kitap tanıtım ve değerlendirmelerine yer verilecektir.
Kaynakça düzenlenmesinde Amerikan Psikoloji Derneğinin (AmericanPsychologicalAssociation/APA stili; http://www.academicexperts.us/dl/APA_Style.pdf) kurallarının esas alındığı dergimize yazılarınızı bekliyoruz.
. HAKEMLİ YAZILAR
ORD. PROF. DR. AYDIN SAYILI
Yavuz UNAT


AYDIN SAYILI’NIN BİLİM ANLAYIŞI
Ercan SALGAR

BİLİM SOSYOLOJİSİ VE AYDIN SAYILI’DA BİLİM
TARİHİNİN SOSYOLOJİK BOYUTU
Ömer Faik ANLI

ÖKLİT DIŞI GEOMETRİYE GİDEN YOLDA
İSLAM DÜNYASI MATEMATİKÇİLERİ
İrem ASLAN

BİLİM TARİHİNİN TEMEL PROBLEMLERİNDEN
BİRİ OLARAK YÖNTEM VE NEWTON’UN
KONUYA YAKLAŞIMI
Seda ÖZSOY

OSMANLI DEVLETİ’NİN YENİLİKLERE YAKLAŞIMI
ÜZERİNE BİR DENEME: BİRGİVİ VE BİD’AT
Seda ÖZSOY

CUMHURİYET DÖNEMİ’NDE İLAÇ TEKNOLOJİLERİ,
PETROL TEKNOLOJİLERİ VE KİMYEVÎ GÜBRE
TEKNOLOJİLERİ’NE KISA BİR BAKIŞ
İrfan ELMACI

CUMHURİYET DÖNEMİ’NDE TARIM ALET VE
MAKİNELERİ TEKNOLOJİLERİ, DEMİR ÇELİK
ÜRETİM TEKNOLOJİLERİ VE DEMİR YOLU
TEKNOLOJİLERİNE KISA BİR BAKIŞ
Mete CANKAYA



ÇEVİRİLER
BİLİM TARİHİ VE BUGÜNÜN PROBLEMLERİ
Yavuz UNAT

DOĞRULUK VE ONAYLAMA
Ercan SALGAR





KİTAP TANITMALAR
DONALD R. HILL, GÖKYÜZÜ VE BİLİM
TARİHİ, İSLAM BİLİM VE TEKNOLOJİSİ
Deniz KUNDAKÇI

İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ VE
MÜHENDİSLİK TARİHİMİZ
Tuba UYMAZ

BRUCE STEPHENSON, MARVIN BOLT, ANNA
FELICITY FRİEDMAN, “THE UNİVERS UNVEİLED,
INSTRUMENTS AND IMAGES THROUGH HİSTORY”
(GÖKYÜZÜ TARİHİ, TARİH BOYUNCA ARAÇLAR VE İMGELER)
Ercan SALGAR
. Felsefe ve bilim tarihi alanında araştırmaların yayımlanacağı ve ilki Nisan ayında, ikincisi Ekim ayında olmak üzere yılda iki sayı çıkacak olan hakemli Dört Öge dergisi yayın hayatına başlamıştır.
Nobel Akademik Yayıncılık tarafından yayımlanacak olan dergimizde felsefe ve bilim tarihine ilişkin sorunları inceleyen Türkçe, İngilizce ve diğer dillerde özgün bilimsel yazılara, metin çalışmalarına, çeviri yazılara, okuyucu mektuplarına, haberlere ve kitap tanıtım ve değerlendirmelerine yer verilecektir.
Kaynakça düzenlenmesinde Amerikan Psikoloji Derneğinin (AmericanPsychologicalAssociation/APA stili; http://www.academicexperts.us/dl/APA_Style.pdf) kurallarının esas alındığı dergimize yazılarınızı bekliyoruz.
. Nobel Akademik Yayıncılık tarafından yayımlanacak olan dergimizde felsefe ve bilim tarihine ilişkin sorunları inceleyen Türkçe, İngilizce ve diğer dillerde özgün bilimsel yazılara, metin çalışmalarına, çeviri yazılara, okuyucu mektuplarına, haberlere ve kitap tanıtım ve değerlendirmelerine yer verilecektir.
Kaynakça düzenlenmesinde Amerikan Psikoloji Derneğinin (AmericanPsychologicalAssociation/APA stili; http://www.academicexperts.us/dl/APA_Style.pdf) kurallarının esas alındığı dergimize yazılarınızı bekliyoruz.
. Nobel Akademik Yayıncılık tarafından yayımlanacak olan dergimizde felsefe ve bilim tarihine ilişkin sorunları inceleyen Türkçe, İngilizce ve diğer dillerde özgün bilimsel yazılara, metin çalışmalarına, çeviri yazılara, okuyucu mektuplarına, haberlere ve kitap tanıtım ve değerlendirmelerine yer verilecektir.
Kaynakça düzenlenmesinde Amerikan Psikoloji Derneğinin (AmericanPsychologicalAssociation/APA stili; http://www.academicexperts.us/dl/APA_Style.pdf) kurallarının esas alındığı dergimize yazılarınızı bekliyoruz.
. Nobel Akademik Yayıncılık tarafından yayımlanacak olan dergimizde felsefe ve bilim tarihine ilişkin sorunları inceleyen Türkçe, İngilizce ve diğer dillerde özgün bilimsel yazılara, metin çalışmalarına, çeviri yazılara, okuyucu mektuplarına, haberlere ve kitap tanıtım ve değerlendirmelerine yer verilecektir.
Kaynakça düzenlenmesinde Amerikan Psikoloji Derneğinin (AmericanPsychologicalAssociation/APA stili; http://www.academicexperts.us/dl/APA_Style.pdf) kurallarının esas alındığı dergimize yazılarınızı bekliyoruz.
. Nobel Akademik Yayıncılık tarafından yayımlanacak olan dergimizde felsefe ve bilim tarihine ilişkin sorunları inceleyen Türkçe, İngilizce ve diğer dillerde özgün bilimsel yazılara, metin çalışmalarına, çeviri yazılara, okuyucu mektuplarına, haberlere ve kitap tanıtım ve değerlendirmelerine yer verilecektir.
Kaynakça düzenlenmesinde Amerikan Psikoloji Derneğinin (AmericanPsychologicalAssociation/APA stili; http://www.academicexperts.us/dl/APA_Style.pdf) kurallarının esas alındığı dergimize yazılarınızı bekliyoruz.
. Nobel Akademik Yayıncılık tarafından yayımlanacak olan dergimizde felsefe ve bilim tarihine ilişkin sorunları inceleyen Türkçe, İngilizce ve diğer dillerde özgün bilimsel yazılara, metin çalışmalarına, çeviri yazılara, okuyucu mektuplarına, haberlere ve kitap tanıtım ve değerlendirmelerine yer verilecektir.
Kaynakça düzenlenmesinde Amerikan Psikoloji Derneğinin (AmericanPsychologicalAssociation/APA stili; http://www.academicexperts.us/dl/APA_Style.pdf) kurallarının esas alındığı dergimize yazılarınızı bekliyoruz.
. Nobel Akademik Yayıncılık tarafından yayımlanacak olan dergimizde felsefe ve bilim tarihine ilişkin sorunları inceleyen Türkçe, İngilizce ve diğer dillerde özgün bilimsel yazılara, metin çalışmalarına, çeviri yazılara, okuyucu mektuplarına, haberlere ve kitap tanıtım ve değerlendirmelerine yer verilecektir.
Kaynakça düzenlenmesinde Amerikan Psikoloji Derneğinin (AmericanPsychologicalAssociation/APA stili; http://www.academicexperts.us/dl/APA_Style.pdf) kurallarının esas alındığı dergimize yazılarınızı bekliyoruz.
Nobel Akademik Yayıncılık tarafından yayımlanacak olan dergimizde felsefe ve bilim tarihine ilişkin sorunları inceleyen Türkçe, İngilizce ve diğer dillerde özgün bilimsel yazılara, metin çalışmalarına, çeviri yazılara, okuyucu mektuplarına, haberlere ve kitap tanıtım ve değerlendirmelerine yer verilecektir.
Kaynakça düzenlenmesinde Amerikan Psikoloji Derneğinin (AmericanPsychologicalAssociation/APA stili; http://www.academicexperts.us/dl/APA_Style.pdf) kurallarının esas alındığı dergimize yazılarınızı bekliyoruz.
. Nobel Akademik Yayıncılık tarafından yayımlanacak olan dergimizde felsefe ve bilim tarihine ilişkin sorunları inceleyen Türkçe, İngilizce ve diğer dillerde özgün bilimsel yazılara, metin çalışmalarına, çeviri yazılara, okuyucu mektuplarına, haberlere ve kitap tanıtım ve değerlendirmelerine yer verilecektir.
Kaynakça düzenlenmesinde Amerikan Psikoloji Derneğinin (AmericanPsychologicalAssociation/APA stili; http://www.academicexperts.us/dl/APA_Style.pdf) kurallarının esas alındığı dergimize yazılarınızı bekliyoruz.
. Nobel Akademik Yayıncılık tarafından yayımlanacak olan dergimizde felsefe ve bilim tarihine ilişkin sorunları inceleyen Türkçe, İngilizce ve diğer dillerde özgün bilimsel yazılara, metin çalışmalarına, çeviri yazılara, okuyucu mektuplarına, haberlere ve kitap tanıtım ve değerlendirmelerine yer verilecektir.
Kaynakça düzenlenmesinde Amerikan Psikoloji Derneğinin (AmericanPsychologicalAssociation/APA stili; http://www.academicexperts.us/dl/APA_Style.pdf) kurallarının esas alındığı dergimize yazılarınızı bekliyoruz.
. Nobel Akademik Yayıncılık tarafından yayımlanacak olan dergimizde felsefe ve bilim tarihine ilişkin sorunları inceleyen Türkçe, İngilizce ve diğer dillerde özgün bilimsel yazılara, metin çalışmalarına, çeviri yazılara, okuyucu mektuplarına, haberlere ve kitap tanıtım ve değerlendirmelerine yer verilecektir.
Kaynakça düzenlenmesinde Amerikan Psikoloji Derneğinin (AmericanPsychologicalAssociation/APA stili; http://www.academicexperts.us/dl/APA_Style.pdf) kurallarının esas alındığı dergimize yazılarınızı bekliyoruz.
Komisyon Nobel Akademik Yayıncılık tarafından yayımlanacak olan dergimizde felsefe ve bilim tarihine ilişkin sorunları inceleyen Türkçe, İngilizce ve diğer dillerde özgün bilimsel yazılara, metin çalışmalarına, çeviri yazılara, okuyucu mektuplarına, haberlere ve kitap tanıtım ve değerlendirmelerine yer verilecektir.
Kaynakça düzenlenmesinde Amerikan Psikoloji Derneğinin (AmericanPsychologicalAssociation/APA stili; http://www.academicexperts.us/dl/APA_Style.pdf) kurallarının esas alındığı dergimize yazılarınızı bekliyoruz.
Komisyon Nobel Akademik Yayıncılık tarafından yayımlanacak olan dergimizde felsefe ve bilim tarihine ilişkin sorunları inceleyen Türkçe, İngilizce ve diğer dillerde özgün bilimsel yazılara, metin çalışmalarına, çeviri yazılara, okuyucu mektuplarına, haberlere ve kitap tanıtım ve değerlendirmelerine yer verilecektir.
Kaynakça düzenlenmesinde Amerikan Psikoloji Derneğinin (AmericanPsychologicalAssociation/APA stili; http://www.academicexperts.us/dl/APA_Style.pdf) kurallarının esas alındığı dergimize yazılarınızı bekliyoruz.
Nurten Gökalp Felsefede duygulu bir varlık olarak insanı açıklama çabaları oldukça tartışmalıdır. Zira insanın akıllı bir varlık olduğu düşüncesi her zaman önemsenmiş duyguları pek dikkate alınmamıştır. Akıl ve duygu aynı insanın iki farklı boyutu olmasına rağmen aralarındaki ilişki çoklukla bir zıtlık ilişkisi olarak değerlendirilmiştir. Oysa insan aklı da duyguları da inkâr edilemeyen bir varlıktır.
Amacı ilkçağdan günümüze felsefe tarihindeki filozofların dikkat çeken duygu görüşlerinden hareketle konuyu değerlendirmek olan bu kitapla duyguya felsefi bir bakış oluşturulması hedeflenmektedir. İnsanın duygusal boyutuna dikkat çekecek çalışmalara katkı sunması amaçlanmaktadır.
Nurten Gökalp İnsan hayatının önemli bir kısmını oluşturan ahlâk ve onun temelleri hakkındaki felsefi düşünüş insanlık tarihi kadar eskidir. Felsefedeki ahlâk teorileri insan ilişkilerinin düzenlenmesinde etkili olan ahlâkı değişik açılardan değerlendirmektedir. İnsanların birbirlerinin davranışlarına yönelik olarak oluşturduğu ahlâk yargıları ahlâk ilkelerinin uygulanması ve yaygınlaşmasındaki en etkili araç olmaktadır. Ahlâk yargılarının sahip olduğu duygusal etkiyi çözümlemeye çalışan bir eğilim olan duygucu etik teorisi üzerine odaklanan bu kitapta duygu-ahlâk ve dil ilişkisi ele alınmaktadır. Duygusal bir varlık olan insanın ahlâki yaşantısına da yansıyan bu özelliğini felsefi bir gözle değerlendirmeye çalışan bu yaklaşımı derinlemesine incelemeye yönelik olarak kaleme alınan bu kitap ile ülkemizdeki felsefe çalışmalarına bir katkı sağlamak amacı güdülmektedir.
Kenan Gürsoy Düşünce İklimi; kültürel, entelektüel, mânevî ve felsefî konuların, alanın uzmanı konuklar ile sohbet içinde müzakere edildiği, Türk televizyon tarihinde benzerine sık rastlanmayan özel bir program olmuştur. Yayınlandığı yıllarda merakla beklenen ve birlikte düşünmeye davet eden bu program, yayın hayatını tamamladıktan sonra da aranan bir kaynak olmaya devam etmiştir. Aktif Düşünce Yayınları, bu ihtiyaca ve talebe cevap vermek için 2005-2009 yılları arasında TRT2’de her hafta yayınlanan programların içinden bir seçki yaparak iki cilt hâlinde kitaplaştırmıştır. Bu kitap, çalışmanın birinci cildidir.
Dikkatle incelendiğinde görülecektir ki Düşünce İklimi programlarında gündeme getirilen konu ve sorunlar, aradan geçen zamana rağmen güncelliğini hâlâ korumakta ve çözüm önerileri günümüze de ışık tutmaya devam etmektedir. Programlar; düşünce alanının popülarizmin üzerinde ve ötesinde evrensel bir doğasının bulunduğunu, sohbet içinde muhatabın görüşlerine saygı duyarak birlikte düşünmenin ve oluşmanın mümkün olduğunu, seyircisi ile bütünleşerek sergilemiştir. Yüce değerlerin, insanî erdemlerin, hakikatin gündeme geldiği bu sohbetler, kitap olarak medeniyet ideallerimize hizmet etmeye devam edecektir.

Catherine C. McCall Elinizdeki kitap, hem kişisel yaşantı dünyanızda hem de kamusal paylaşımlar gerçekleştirdiğiniz hayat akışınızda önemli bir değişimin başlangıcını oluşturabilir. Eleştirel ve yaratıcı düşünme, kavramlar ve problemler aracılığıyla sorgulayıcı bir düşünüm gerçekleştirme, tartışmacı diyalog yoluyla bireyin kendisini ifade etme ve başkalarını anlama süreçlerinde olgunlaşma aracılığıyla etkin ve etkili bir yurttaş olunabileceğini bizlere anlatan bu kitap, esasen çocuklarla felsefe yapma yöntemlerinden biri olan Felsefi Sorgulama Topluluğu (FST) yöntemini ayrıntılarıyla ele almaktadır.
Felsefi Sorgulama yöntemine göre çocuklar aslında çok küçük yaşlardan itibaren felsefi akıl yürütme yapısını kullanabilmekte, felsefi bulmacalar hakkında kendi görüşlerini gerekçelendirebilmekte ve yaşıtlarıyla felsefi bir diyalog süresince farklı görüşleri tartışabilmektedirler. Bu açıdan değerlendirildiğinde küçük yaşlardan itibaren çocukları felsefi diyalogla tanıştırmak, onların eleştirel ve sorgulayıcı nitelikte yargıda bulunma potansiyellerini geliştirmeleri ve bu sürecin bir sonucu olarak da demokratik bir politik hayatın özneleri olma yolunda köklü şekilde dönüşüme uğramaları anlamına gelmektedir.