Eğitim Psikolojisi \ 1-2
Zerrin Bölükbaşı Macit Psikolojik danışma ve rehbelik (PDR) alanının “yaşam boyu” kavramını kullandığı göz önüne alındığında, sunduğu hizmetlerin çocuklara bakım ve eğitim sağlayan yetişkinleri de kapsayacak şekilde programlandırılması gerekmektedir. Okul öncesi dönemden itibaren bu hizmetlerin programlı bir şekilde sunulmaya başlanmasıyla daha sonraki eğitim basamaklarında verilecek PDR hizmetlerinin de temeli oluşturulmuş olacaktır. Artık çocukların üç yaşından itibaren giderek yükselen oranlarda okula başlamaları, bu yaş dönemi çocukların çevreleri ile birlikte PDR hizmetleri kapsamına alınması için öncelikle bir Gelişimsel Sınıf içi Rehberlik programı oluşturmayı da kaçınılmaz kılmaktadır.
Sınıf içi grup rehberliği etkinliklerinin uygulanması esnasında özel danışan danışman ilişkisi geliştirilmeye çalışılmaz. Öğrencilerin belirli bilgi beceri ve tutumları kazanmaları amaçlanır. Öğretmenler ile işbirliği hâlinde gerçekleştirilir. Yalnızca öğretmenlerin yalnızca okul danışmanının gerçekleştirdiği etkinlikler olduğu gibi her ikisinin birlikte gerçekleştirdiği etkinlikler de bulunabilir. Kitapta bulunan, 27 haftayı kapsayan 108 adet etkinlik, aile katılımı çalışmalarının yararlılığı doğrultusunda aileleri de işin içine dâhil ederek hazırlanmış ve uygulanabilir hâle getirilmiştir.
Okula atılan ilk adım olan okul öncesinden itibaren gelişimsel bir sınıf içi rehberlik müfredatı hazırlamak ve uygulamak, koruyucu/önleyici yönü ile daha fazla gruba ulaşarak görünür kılmayı sağlayacaktır. Bu kitapta yer alan etkinliklerin tümü PDR'nin üç gelişim alanı olan kişisel-sosyal, eğitsel ve mesleki rehberlik kapsamında program tasarlama ilkeleri doğrultusunda hazırlanmış olup okul öncesi ve PDR alanlarındaki akademisyen ve uygulayıcıların görüşleri ile düzenlenmiştir. Etkinliklerin hemen hemen hepsi yazar tarafından ana sınıfı PDR çalışmaları doğrultusunda çocuklara bizzat uygulanarak değerlendirmesi yapılmış ve son hâli verilmiştir.
Yıldız Kuzgun Meslek ve alan seçimi sorunu ile karşılaşan her kişi, neleri yapabileceği (yetenekleri) ve nelerden hoşlandığı (ilgileri) konusunda ayrıntılı ve berrak bir fikre sahip olmak ister. Bu gereksinmeyi karşılamak için meslek rehberliği alanında değişik ölçme araçları geliştirilmektedir. Bunların önemli bir bölümünü kendini değerlendirme envanterleri/ölçekleri oluşturur. Akademik Benlik Kavramı Ölçeği (ABKÖ) de kişinin ilgi ve yeteneklerini tanıması amacı ile geliştirilmiş bir kendini değerlendirme aracıdır. Ölçekte, dört yetenek ve on iki ilgi alanı ile ilgili maddelerden oluşan toplam on altı alt ölçek bulunmaktadır. Bu araç, okul psikolojik danışmanları tarafından öğrencilere bireysel ve gruplar hâlinde uygulanabileceği gibi, öğrenci kendi başına da uygulayıp sonucu bulabilir. Ancak uygulama sonucunun değerlendirilmesi için psikolojik danışman yardımına gereksinim vardır.
İlk basımı 1996 yılında yapılan ABKÖ, okullarda kullanılmakta olan bir araçtır. Bu basımda aracın bilgisayarla yanıtlanıp puanlanabilmesini sağlayan bir de program eklenmiştir. Bu programla her öğrenci, aracı bilgisayar ortamında uygulayıp sonucu çıkarabilir.
Serap Akgün - Arzu Araz Anlaşmazlıklarımızı Çözebiliriz Çatışma Çözümü Eğitim Programı, çocuklarımıza bazı sosyal becerileri kazandırarak, okullarımızda yaşanan şiddeti önleyebilmek amacıyla geliştirilmiştir. Programın hedefi ilköğretim öğrencilerine, yaşadıkları çatışmaları şiddete başvurmadan, yapıcı yollarla çözme becerisini kazandırmaktır. Program, çocukların bilişsel kapasiteleri ve psiko-sosyal gelişimleri göz önünde bulundurularak, uygulayıcının ağzından yapılandırılmıştır. Sınıftaki tüm öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirilen toplam 21 oturumda, çeşitli malzemeler kullanılmaktadır. Kitap, yazılı ya da görsel malzemelerin yer aldığı araç-gereç setini de içermektedir. Programın hedefine ulaşması; cesur, idealist ve yeniliklere açık öğretmenler aracılığıyla gerçekleşecektir.


İÇİNDEKİLER
Bölüm I ÇATIŞMA ÇÖZÜMÜ
Okullarda Şiddet
Saldırganlık
Duygular
Öfke
Empati
Çatışma Nedir?
Bölüm II ANLAŞMAZLIKLARIMIZI ÇÖZEBİLİRİZ EĞİTİM PROGRAMI
1. Oturum : Merhaba
2. Oturum : Duygularımız
3. Oturum : Yüzüm Duygularımın Aynası
4. Oturum : Farklı Durumlar Farklı Duygular
5. Oturum : Empati Kuruyorum
6. Oturum : Hepimiz Öfkelenebiliriz
7. Oturum : Sakin Ol… Gevşe
8. Oturum : Öfkemi Kontrol Ediyorum
9. Oturum : Sevgili Arkadaşım
10. Oturum : Birlikten Kuvvet Doğar
11. Oturum : Bazen Anlaşamayabiliriz
12. Oturum : Çözüm: Yapıcı Davranmak
13. Oturum : İkimiz de Kazanabiliriz
14. Oturum : Dinlemeyi Öğreniyorum
15. Oturum : Kendimi İfade Ediyorum
16. Oturum : Çözüm Yolları Üretiyoruz
17. Oturum : Yaşayarak Öğreniyorum
18. Oturum : Öğrendiklerimi Kullanıyorum
19. Oturum : Sataşma ile Başedebilirim
20. Oturum : Kaza mı Kasti mi?
21. Oturum : Evet, Anlaşmazlıklarımızı Çözebiliriz

Nezir Ekinci, Erdal Hamarta Eğitim kurumlarının temel amacı, tarih boyunca tartışılan en önemli konulardan biridir. Örgün ve yaygın eğitim kurumlarının genel olarak iki temel amacı vardır: Hem akademik becerileri hem de sosyal ve duygusal becerileri geliştirmek. Akademik olarak başarılı olmanın ya da kendine ve topluma karşı sorumlu olmanın iki farklı amaç olduğunun anlaşılmasıyla, eğitimciler; okulların vizyonunda, misyonunda ve öğrenme hedeflerinde farklı öğrenci hedeflerini belirleyebilmelidir. Akademik olarak başarılı olan bir öğrenci; standart sınavlarda yüksek puanlar alabilen, derslerde mükemmel bir performans sergileyen, iyi okuyabilen ve açıkça yazabilen öğrencidir. Diğer yandan iyi bir öğrenci; kendine ve topluma karşı sorumluluk duyan, kişisel karakteri ile ailesinde ve toplumunda bir değişim aracı hâline gelebilecek kişidir. Her iki amacın gerçekleşmesi, ideal olana ulaşmak, insanın temel istekleri arasındadır. Fakat isteklerimizin gerçekleşmesi için hedef ile gerçekler arasında köprü vazifesi gören ''çaba'' gerekmektedir. Hayat, çabaladığımızın karşılığından ibarettir. Bu nedenle Azim Psikoeğitim Programı, öğrencilerin tutku ile çaba göstermelerine yardımcı olması için hazırlanmıştır.
Bernard Roth, HarperBusiness Stanford Üniversitesindeki d.school kurucularından olan Bernard Roth, gerçekleşeceği konusunda umudumuzun olmadığı hedeflerimize ulaşmamız için bize, tasarımcı düşünme gücünü tanıtarak başarma alışkanlığını nasıl edinebileceğimizi anlatıyor.
Tek kelime ile bu kitap muhteşem.
Başarma Alışkanlığı, çağın gerektirdiği değişimi sağlamak için son zamanlarda kaleme alınan en yalın kitaplardan biri. Kolaylıkla ve sistemli bir şekilde değişimi ve dönüşümü sağlayarak kişideki kararlılığın ortaya çıkmasını hedefliyor ve başarıya giden yolun haritasını veriyor.
Sorunları, farklı bir strateji izleyerek yeni fikirlere dönüştürüyor; başarının, mutluluğun ve huzurun sürdürülebilir olmasını sağlayacak önemli bilgiler ve uygulamalar sunuyor.
Roth, hayatımızda farklı bir deneyim yaratıyor; tasarlanmış bir dizi tartışmayla, hikâye, öneri ve egzersizle başarı alışkanlığı oluşturuyor. Değişime ihtiyacı olan her bir kişinin, kurumun, yatırımcının ve girişimcinin rahatlıkla uygulayabileceği tasarım kaynakları sunuyor. Hepimizin içinde var olan, olumlu değişim için gereken gücü farkına vardırıp, uyandırmaya ve harekete geçirmeye yardımcı oluyor.
Bernard Roth, kendi içimizde oluşturduğumuz engelleri kaldırıp, kendimize güvenmemizi sağlıyor. Dikkatsizliklerimizi ve kayıplarımızı ortadan kaldıran metotlar öneriyor.
Mazeretleri bir tarafa koy...
Artık senin zamanın... Denemelisin... Yapmalısın...
İstediğin ne varsa vakit kaybetmeden harekete geç...
Başarılı, mutlu ve huzurlu ol... Haydi! Ne duruyorsun...
Jeffrey Jensen Arnett Son yıllarda, onlu yaşlarının sonundaki ve yirmili yaşlarındaki insanların yaşamları o kadar dramatik bir şekilde değişti ki yeni bir yaşam dönemi ortaya çıktı. Jeffrey Jensen Arnett, kışkırtıcı çalışmasında beliren yetişkinlik dönemini hem ergenlikten hem de onu takip eden genç yetişkinlik döneminden farklı olarak tanımlamıştır. Arnett'in yeni paradigması, Beliren Yetişkinlik kitabı sayesinde bu alanda çalışmalar başlatarak büyük akademik ilgi gördü.
Bu çığır açan çalışmanın yayınlanmasının 10. yıldönümünde, Beliren Yetişkinlik kitabının ikinci basımı, Arnett'in bulgularını tamamen güncelleyip genişleterek medya kullanımı, toplumsal sınıf sorunları ve bu yaşam evresinin ayırt edici sorunları üzerine yepyeni bölümler içeriyor. Arnett, karşılaştıkları zorluklara karşın beliren yetişkinlerin çelişkili duyguları sürdürmede özellikle yetenekli olduklarını açıklıyor. Örneğin büyük belirsizlikler karşısında temkinli ve iyimser olurken kendilerine güveniyorlar. Beliren yetişkinlerin yaşamlarından alınan hikâyeleri onlarca yıllık araştırmalarla birleştiren Arnett; aşk ve seks, anababayla ilişkiler, üniversite ve iş deneyimleri ile yetişkin olmanın ne anlama geldiğine ilişkin görüşler gibi çok çeşitli konuları ele alıyor. Ayrıca, beliren yetişkinlerle ilgili birçok olumsuz klişeyi çürüterek onların "tembel" olmadıklarını, çoğu durumda dikkat çekici derecede çalışkan olduklarını ve "bencil" olmadıklarını, daha çok dünyayı iyileştirmeye katkıda bulunmakla ilgilendiklerini vurguluyor. Gençliğin doğası ve yetişkinliğin anlamı daha da geliştikçe Beliren Yetişkinlik, modern dünyanın özelliklerini anlamak için temel okuma olmaya devam edecek.

Bir Önceki Basımıyla İlgili Övgüler
Merak uyandıran, öğretici ve ufku genişleten bir kitap… 21. yüzyılda gelişen yeni bir kavramın portresini çiziyor. Yazarın genç yetişkinlerin arkasında durma şekli ve onların geleceğine yönelik iyimser yaklaşımı okuyucuda da yankı buluyor. Bu eser, Amerikan toplumunda uzun ve zorlayıcı bir süreç olan yetişkin olmaya ilişkin genel bir bakış açısı sunmaktadır. Bunun yanı sıra eser, gençlere yönelik politika ve programlar geliştirmek için acilen ihtiyaç duyulan bir uzmanlık dalının gelişmesine kayda değer katkılar yapacaktır.
The Washington Post
Jeffrey Arnett'in büyüleyici kitabı Beliren Yetişkinlik günümüz gençlerinin yaşamlarıyla ilgili ayrıntılara ayna tutuyor. Arnett'ın gençlerle gerçekleştirdiği görüşmelerden yaptığı ilgi çekici alıntılar bu yeni nesil konusunda bir yandan iyimser tavrımızı sürdürürken diğer yandan zaman içerisindeki dönüşümlerini dikkatli bir şekilde takip etmemiz gerektiğini göstermektedir.
Prof. Dr. William Damon
Stanford Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi
ve Stanford Ergenlik Merkezi Yöneticisi
Ahmet Akın - Ramazan Abacı “Bilginin bilgisi” veya “düşünme üzerine düşünme” olarak ele alınan biliş ötesi kavramı gelişim, eğitim ve öğrenme psikolojisi alanlarında son zamanlarda yürütülen araştırmalarda belki de en aktif biçimde incelenen araştırma alanlarından birisidir. Son 30 yıl boyunca biliş ötesi, bilişsel-gelişimsel araştırmaların önemli alanlarından biri olmuştur. Biliş ötesine yönelen bu özel ilginin nedeni onun biliş ve duygu arasında bir arabirim olmasından ve öğrenmede başarıya ulaşmak için gerekli olan öz-düzenlemede temel bir rol oynamasından kaynaklanmaktadır. Ayrıca biliş ötesinin öğrenme çıktılarında ilerleme sağlaması ve öğrenmeyle ilgili bilişsel teorilere ilginin artması, biliş ötesi kavramının yoğun biçimde araştırılmasını sağlamıştır.
Biliş ötesi alanıyla ilişkili teorik ve deneysel araştırmalara yönelik ilgi ülkemizde de son zamanlarda yoğun biçimde artmaktadır. Bu nedenle bu yapıyı farklı teorisyenlerin bakış açılarından ele alan ve biliş ötesinin gelişimi, önemi ve biliş ötesi beceri ve stratejileri tanımlayan eserin önemli bir boşluk dolduracağına inanılmaktadır.
Ahu Gökçe, Aslı Aktan Erciyes, Aslı Kılıç, Aysu Mutlutürk, Demet Özer, Dicle Dövencioğlu, Dilay Z. Karadöller, Gökçer Eskikurt, Hasibe Arıcan Süren, Hatice Eraslan Boz, Hatice Kafadar, Selin Yılmaz, Sezin Öner “Biliş terimi, duyusal girdilerin; dönüştürüldüğü, azaltıldığı, yeniden gözden geçirildiği, depolandığı ve kullanıldığı bütün süreçlere işaret eder. Açıkçası biliş insanoğlunun yapabildiği her şeyi içermektedir ve her psikolojik fenomen bir bilişsel fenomendir.”
Ulric Neisser, 1967
Bilişsel Psikoloji: Bilişin Davranışsal ve Fizyolojik Temeli kitabı, bilişsel psikoloji konularını davranışsal yaklaşım ve fizyolojik yaklaşım arasında bir denge kurarak ele almaya çalışmıştır. Bilişin anlaşılabilmesi için mutlaka fizyolojik temellerinin de çözümlenebilmesi gerekmektedir. Bilişsel psikoloji kitaplarında ele alınan konular olan “beyin ve biliş”, “algı”,“dikkat” “bellek”, “bilgi”, “imgeleme”, “dil”, yürütücü işlevler”, “düşünme”, “problem çözme”, “akıl yürütme”, “yaratıcılık”, “karar verme”, “biliş ve duygu” gibi temel konular ve kavramlar açıklanmaya ve akıcı bir dil kullanılarak okuyucuya aktarılmaya çalışılmıştır. Bu temel konu ve kavramlar için üst düzeyde açıklamalara, sağlam bir altyapı oluşturulmaya gayret gösterilmiştir. Kitapta bilişsel psikoloji alanında yer alan kuramlar, eleştirel bakış açısıyla karşılaştırılarak, ele alınan konuların somut, günlük yaşamdaki pratikleriyle bağlantısı kurularak okuyucuya bilişsel psikoloji hakkında eleştirel, analitik bakış açısı kazandırılması hedeflenmiştir.
Neisser'in 1967 yılında yayınladığı kitap ile resmî olarak başladığı kabul edilen bilişsel psikoloji, bugün bütün psikoloji alt alanlarının dışında sinir bilimi alanında da önemli bir konumda bulunmaktadır. Bu açıdan Bilişsel Psikoloji: Bilişin Davranışsal ve Fizyolojik Temeli kitabının, ülkemizde eksikliği çok fazla hissedilen Türkçe psikoloji eğitim kaynaklarına önemli bir katkı sunacağı düşünülmektedir.
Edward E. Smith, Stephen M. Kosslyn En son gelişmelerin ışığında hazırlanmış bir Bilişsel Psikoloji kitabını Çeviri Grubunun 1 yıllık çalışması ile Türkçe'ye kazandırdık. Bu kitap, sinirbilimi bilişsel bilim çalışmaları içine dahil eden ilk ders kitabı olma özelliğindedir. Kitabın yazarlarıÖzellikle 1950'lerin sonlarında Donald Broadbent tarafından oluşturulan çerçeveye göre şekillendirilen bilişsel yaklaşımla yazılmış kitaplardan daha farklı bir yaklaşımla bilişsel sürecin incelenmesinin gerekli olduğu sonucuna varmışlardır. Her bölümün uzmanları ile birlikte alandaki son gelişmeleri değerlendirmiş. 5 yıllık bir çalışmanın soncunda bu kitabı hazırlamışlardır.
Kitabın yazarları, sadece sinir bilime ilişkin gerçekleri ve çalışma bulgularını bu alanla sınırlı bir bağlamda sunmak veya bilişsel psikoloji ve sinirbilimin literatüre katkılarını ayrı ayrı sıralamak yerine bilişsel psikolojideki önemli konuların aydınlatılmasında sinirbilim çalışmalarından elde edilen bulguları kullanmışlardır.Bu kitapta “Kısa süreli bellek” konsepti “çalışma belleği” konseptiyle yer değiştirmiştir. Ek olarak günümüzde bilgi işleme sürecinin düzenlenmesinde emosyon (duygu) ve dikkatin kilit rollerinin olduğu da anlaşılmıştır. Bu sistemlerin sadece “girdi” sürecinde değil, “çıktı” sürecinde de önemli olduğu görülmüştür.Yönetici işlevlerle ilgili bölümlere “diğer kitaplardan farklı olarak yeni bir yaklaşımla” karar verme, problem çözme ve motor biliş ve uyarı bölümleri de eklenmiştir. Bireyler diğer insanlarla iletişim içindedir. Bu nedenle bu kitapta incelenen diğer konuda “dil” konusu olmuştur. Bu kitapta bilişsel işlemler hakkında en güncel bilgiler akademisyen ve öğrencilere sunulmaktadır.
Roger H. BRUNING, Gregory J. SCHRAW, Monica M. NORBY, Pearson Bu kitap eğitim bilimleri, eğitim programları ve öğretimi ve eğitim psikolojisi alanlarında önemli bir yer tutan bilişsel ve öğretimsel yaklaşımlarla ilişkili birçok kavramı içine almaktadır. Lisans ve lisansüstü düzeyde kullanılabilecek bu kitap ile öğrenme, öğretme ve zihinsel süreçlerle ilgili yaklaşımların daha net bir şekilde anlaşılmasını beklemekteyiz. Bu kitap ayrıca öğretmenler için değerli bir kaynaktır. Sade ve kolay anlaşılır bir Türkçe ile ifade edilen bölümlerden en üst düzeyde istifade edilmesi düşünülmüştür. “Bilişsel Psikoloji ve Öğretim” kitabının gözden geçirilip, en son yapılan araştırma bulgularıyla desteklenmiş Beşinci Basımı’nın Türkçe'ye çevrilerek hem Türk diline hem de kültürüne uyarlanması ile alandaki çağdaş bakış açılarının anlaşılmasına büyük oranda katkı sağlaması planlanmıştır. Bu kitap, Amerika Birleşik Devletleri'nde en iyi satan akademik kitaplar listesinde ilk sıralarda bulunmaktadır. Birinci Kısım’da bilişsel psikolojinin temelleri, İkinci Kısım’da inançlar ve motivasyon kavramlarıyla ilişkili araştırmalar, Üçüncü Kısım’da öğretme, öğrenme süreçlerinde bilişsel süreçlere dayalı araştırmalar, Dördüncü Kısım’da ise sınıf içerisinde bilişsel gelişimin arttırılmasına yönelik araştırma bulguları ve sonuçlarına yer verilmiştir.
Biliş ve öğretime derinlemesine bir yolculuk yapmak isteyen herkese bu kitabı öneriyoruz.
Medera Halmatov, Sultanberk Halmatov Bu kutuda tam olarak 100 kart bulunmaktadır ve her bir kartta çocuklara sorulacak bir soru vardır. Anne babalar bu soruları çocuklarına sorarak çocukları hakkında daha derin bilgiler edinebileceklerdir. Bu sorular sayesinde çocuklarının duyguları, düşünceleri hakkında şaşırtıcı gerçekler ile karşılaşarak çocuklarını daha yakından tanıma fırsatı bulabileceklerdir. Oyun kartı şeklinde hazırlanan sorular her ortamda kullanılabilir: evde, yolculukta, okulda, doğada...
Ayrıca çocuklarla çalışan uzmanlar da çocuklar ile görüşme sırasında bu sorulardan faydalanabilirler.

Doç. Dr. Medera Halmatov Doç. Dr. Sultanberk Halmatov

Medera Halmatov, Sultanberk Halmatov Bu kutuda tam olarak 100 kart bulunmaktadır ve her bir kartta çocuklara sorulacak bir soru vardır. Anne babalar bu soruları çocuklarına sorarak çocukları hakkında daha derin bilgiler edinebileceklerdir. Bu sorular sayesinde çocuklarının duyguları, düşünceleri hakkında şaşırtıcı gerçekler ile karşılaşarak çocuklarını daha yakından tanıma fırsatı bulabileceklerdir. Oyun kartı şeklinde hazırlanan sorular her ortamda kullanılabilir: evde, yolculukta, okulda, doğada...
Ayrıca çocuklarla çalışan uzmanlar da çocuklar ile görüşme sırasında bu sorulardan faydalanabilirler.

Doç. Dr. Medera Halmatov Doç. Dr. Sultanberk Halmatov

Robert C. Pianta İnsanın en önemli gelişimsel özelliklerinden biri, etkileşimler yoluyla nitelikli kişilerarası ilişkiler kurması ve bunları sürdürmesidir. Bu bağlamda, günümüzde, erken çocukluk döneminde kurulan ilk ilişkilerin önemi giderek daha fazla vurgulanmaya başlanmış ve sosyal gelişim alanında dikkat çeken temel çalışma konularından birisi haline gelmiştir. Bu kitap, çocuğun yıllar boyunca devam eden gelişim sürecinin şekillenmesine önemli katkılar sağlayan öğretmenlerin, öğrencileriyle kurdukları ilişkileri nasıl geliştirebileceklerine yönelik temel bakış açılarını ve yaklaşımları ele almakta, olgular bağlamında bu yaklaşımları incelemekte ve ilişkilerin zenginleştirilmesi için etkili teknikler sunmaktadır.
Adnan Taşgın, Ali Aytemür, Aylin Özdeş, Bahtım Kütük, Berna A. Uzundağ, Dilara Keşşafoğlu, Ferhat Karaman, Gizem Koç Arık, İlknur Çoban, İlmiye Seçer, Merve Nur Altundal, Mine İmren, Nilgün Türkileri, Sevda Küçük, Şıvganur Kirman Güngörer, Şükran Okur Ataş, Tolga Kargın, Tuğba Bahçekapılı Özdemir, Tuğba Koçak Özel Dijital çağın çocuklar üzerindeki derin etkilerini keşfetmeye hazır mısınız? Dijital ekranların, internetin ve akıllı ev cihazlarının yaygın kullanımı hayatımızda derin bir dönüşüme yol açmaktadır. Bu dönüşüm, iletişim şeklimizi, bilgiye erişimimizi ve günlük aktivitelerimizi büyük ölçüde etkilemektedir. Bu paradigma değişimi, özellikle bilişsel becerileri henüz oluşum aşamasında olan çocukların gelişim süreçleri üzerinde yetişkinlere oranla daha derin bir etki yaratmaktadır. Önceki nesillerden farklı olarak dijital yerliler doğdukları andan itibaren dijital ekranlarla etkileşime giriyor, işitsel çevreleri üzerinde benzeri görülmemiş bir kontrol uyguluyor, sanal iletişim yoluyla coğrafi sınırların ötesindeki bireylerle bağlantı kuruyor, uluslararası mentorlar aracılığıyla yeni diller öğreniyorlar ve akıllı ev cihazlarıyla etkileşime geçiyorlar.
Gelişim psikolojisi, bilişsel psikoloji ve eğitim gibi farklı disiplinlerden uzman araştırmacılar tarafından titizlikle kaleme alınan bu kitap, teknoloji ile çocuk gelişimi arasındaki dinamik etkileşime ışık tutmayı amaçlamaktadır. Kitapta, dijital teknolojilerin bilişsel, dilbilimsel ve sosyoduygusal yönleri dâhil olmak üzere çeşitli gelişim alanları üzerindeki etkileri ayrıntılı bir şekilde ele alınmaktadır. Ebeveynler, öğretmenler, öğrenciler ve araştırmacılar için önemli bir kaynak olan bu kitap, çocuk gelişimi alanındaki temel teorileri güncel uygulamalarla bir araya getiren çağdaş ve yetkin bir derleme niteliği taşımaktadır. Dijital çağın çocuklarına daha iyi bir anlayış sunmak ve onların başarılı bir geleceğe hazırlanmalarına katkıda bulunmak ümidiyle “Değişen Dünyanın Gelişen Çocukları” isimli kitabımızı okurların beğenisine sunuyoruz.
Gülten Ülgen Bu kitap; tüm öğretmen ve öğretmen adaylarına, eğitimle ilgilenen insanlara bireyin davranışlarını anlama ve onlara destek vermek amacıyla yazılmıştır. İçeriğin oluşturulmasındaki temel görüşler giriş bölümünde açıklanmıştır.
İsveçli Psikolog Jean Piaget’nin söylediği gibi “İnsanı eğitmek ya da insana öğretmek, onun doğasının kendi yönünde gelişmesine yardım etmekten başka bir şey değildir”. “Öğretim sanatı öncelikle, içinde bulunduğumuz anda çocuğun bireyin güçlerine ahenkli bir mesajla dayanak oluşturmaya dayalıdır”. Bu kitaptaki bilgiler, reçete niteliğinde değildir. Bilgilerin, bu ahenkli mesaja seçenekler ve öğretmenin yaratıcılığına olanak tanıyan bir dayanak oluşturacağı umulmaktadır. Öğretmen özgürce seçeneklerden tercihini yapabilir.
Ayşen BAKİOĞLU, Halil EKŞİ, Orhan AKINOĞLU, Müge AKBAĞ, Süleyman AVCI, Azize Nilgün CANEL, Seval ERDEN, Faruk LEVENT, Mustafa OTRAR, Ayşin SATAN, Makbule KALI SOYER, Semai TUZCUOĞLU, Müge YÜKSEL, Meral SERT AĞIR, Ahmet KATILMIŞ, Tuncay AKINCI, Dilek PEKİNCE Eğitim Psikolojisi kitabı, öğretmenlere sınıf içindeki aktivitelerinde öğrencilerini tanıyabilmelerine, gelişim özelliklerini görebilmelerine, farklılıklarını anlayabilmelerine, düşünme stillerinin fark edebilmelerine, problem çözebilmelerine, ilişkilerini düzene koyabilmelerine, bireyi öğrenme ve öğretme boyutlarıyla anlamlandırabilmelerine yardımcı olacak şekilde teori ve uygulamayı dengelenmek suretiyle tasarlanmıştır. Kitabın sadece öğretmenlere değil, okulda öğrenci davranışlarını anlamlandırmaya çalışan yönetim ekibine, rehber danışmanlara, eğitim politikası üretenlere, çocukları büyürken davranışlarını ve özelliklerini anlamaya çalışan ebeveynlere katkı sunması beklenmektedir. Kitap üç ana kısımdan oluşmaktadır: (1) Öğrenciler, (2) Öğrenme-Motivasyon ve (3) Öğretim. Öğrenciler Kısmı'nda; bilişsel gelişim, duygusal ve sosyal gelişim bağlamında kişilik gelişimi, ahlak gelişimi ve eğitimi, gelişim dönemleri ve görevleri ve bireysel farklılıklar konuları incelenmiştir. Öğrenme-Motivasyon Kısmı'nda; öğrenmede davranışçı yaklaşım, bilişsel yaklaşım - bilgiyi işleme modeli, sosyal bilişsel teori, derslere öğrenci merkezli yaklaşım, motivasyon, özel eğitime muhtaç öğrencilerin öğrenmesi konuları yer almaktadır. Öğretim Kısmı'nda ise öğrenme-öğretme ortamında sınıf iklimi, etkili öğrenme-öğretme ortamı, okulda zorbaca yaklaşımlar ve iş birliği ile müdahale edilmesi (iş birliğine dayalı öğretim yöntemleri) konuları ele alınmıştır.
Bölümler arası referans verilerek konunun açılımlarına işaret edilmeye dikkat edilmiş, bölüm metinlerinin aralarına yeri geldiğinde düşünme ve tartışmaya yol açacak sorular, bölüm sonlarına çoktan seçmeli değerlendirme soruları yerleştirilmiştir. Teori ve uygulama kısımları birbirini tamamlayacak şekilde yeri geldiğince vakalara, örnek olaylara, diyaloglara ve çizimlere yer verilerek hazırlanmıştır. Çocuğun ve öğrencinin dünyayı, hayatı, çevreyi, öğrenmelerini anlamlandırma çabalarının ve ona destek ve yardım ilişkilerinin daha iyi anlaşılması sağlanmaya çalışılmıştır. Kitap; teori ve araştırma temelli altyapı vermesi, uygulama içinden ilginç vakalar sunması, okunmasının kolay olması, sorularla düşünmeye yol açması, çağdaş-güncel gelişmeleri içermesi ve çeşitli pencerelerden olaylara yaklaşması açısından yararlı bir hizmet sunma amacıyla hazırlanmıştır.
Ziya SELÇUK Eğitim psikolojisi, öğretmenlik mesleğinin kavramsal temelleri bakımından son derece önemli bir derstir. Bu derste edinilen kuramsal bilgiler öğretmen adaylarının kurgulayacağı zihinsel modellere temel teşkil edecektir. Geliştirilen modeller ise meslek hayatında gerçekleştirilecek uygulama stratejilerinin ana kaynağını oluşturacaktır. Bu nedenle öğretmen adaylarının kitapta geçen kavram, terim, ilke ve stratejileri şimdiden yaşantısal bir yaklaşımla tecrübe etmeleri oldukça mühimdir. Bu ders, bir sınav mecburiyetinin nesnesi olarak algılanırsa potansiyel yeteneklerin beceriye dönüşmesi imkânı doğmayacaktır. Kitabımın, tüm öğrencilerime yani meslektaşlarıma şimdiden yararlı olması dileğiyle...
John W. Santrock John Santrock’un Eğitim Psikolojisi kitabı, kuramsal bilgilerin araştırma bulgularıyla desteklenmesinin yanı sıra öğretmen hikâyeleri, vaka sunumları ve okurların her bir bölümdeki konuya ilişkin öz değerlendirmelerini yapmalarını sağlayacak şekilde oldukça kapsamlı olarak hazırlanmıştır.
Bu kitabın sadece öğrencilerin eğitim psikolojisine ilişkin yeni bilgiler öğrenmesine değil aynı zamanda eğitimcilerin var olan bilgilerini zenginleştirmesine ve bazı konulara ilişkin yeni bir bakış açısı kazanmalarına katkı sağlayacağına inanıyoruz.
Betül Aydın, Müge Akbağ, Semai Tuzcuoğlu, Levent Yaycı, Meral Ağır Döllenmeden ölüme kadar süregelen gelişim serüveni, bebeklik ve ergenlik dönemi eğitim yıllarını da kapsadığından büyük önem içermektedir. Son çocukluk ve ergenlik çağındaki bireylerle meşgul olacak meslekler grubu ve ebeveynlerin bu çağları bilimsel bir bakış açısı ile inceleyebileceği, onları daha net görüp anlayabilecekleri, yardımcı bir kitap hazırlamaya gayret ettik. Yaşamın bu gizemli yolculuğuna rehberlik edeceği umudunu taşıyoruz. Gençlerimize, öğretmen adaylarımıza ve ebeveynlere öğrenmenin temel ilkelerini de sunuyoruz.
Abdullah Sürücü, Ali Eryılmaz, Binnaz Kıran Esen, Birol Alver, Cengiz Şahin, Davut Aydın, Fikret Gülaçtı, Güldener Albayrak, Habib Hamurcu, Halük Ünsal, Hatice Kumcağız, Kemal Baytemir, Kemal Öztemel, Mücahit Dilekmen, Remziye Ceylan, Rezzan Gündoğdu, Zeynep Karataş Eğitim Psikolojisi, eğitim ile psikolojinin birleştiği alanı ifade eden ve psikoloji bulgularının bireyin eğitiminde nasıl kullanılacağını araştıran bir psikoloji dalıdır. Bu bakımdan eğitim psikolojisi bulgularından, öğretmenlerden anne-babalara kadar herkes yararlanmalıdır. Kitabımız, üniversitelerimizin eğitim fakültelerinde ders veren öğretim üyelerinin ortak çalışmasının bir ürünüdür. On yedi bölüm hâlinde düzenlenen kitap, üniversitelerin farklı fakülte, yüksekokul ve meslek yüksekokulları ile pedagojik formasyon eğitimi sertifika programlarında öğrenim gören öğrencilerin teorik ve uygulamaya yönelik gereksinimlerini karşılamak amacıyla yalın ve anlaşılabilir bir dil ve uygulanabilir bir içerikle “ders kitabı” ve “kaynak kitap” olarak hazırlanmıştır. İnsan eğiten kim olursa olsun, bu kitabı okusun diyoruz.
Ramazan Arı Bu kitabın hedef kitlesi öncelikle öğretmen adayları, öğretmenler ve eğitim psikolojisine ilgi duyan kişilerdir. Kitap hazırlanırken “eğitim işinin, bilimsel bilgiye dayalı profesyonelce yapılması gereken bir meslek olduğu” prensibiyle hareket edilmiştir. Bu bağlamda, yazarın ne anlatmak istediğinden çok, okuyucunun nasıl anlayacağı dikkate alınmıştır. Bu nedenle kitap, “gelişim” ve “öğrenme” olmak üzere iki bölüm olarak tasarlanmıştır. Kitabın gelişimle ilgili bölümü hazırlanırken kuram temelli anlayış yerine çocuk ve ergenin gelişim dönemlerini temel alan bir yaklaşım benimsenmiştir. XI. konu ve sonrası, “güdülenme” ve “sınıf yönetimi”ne ayrılmıştır. Güdülenme ve sınıf yönetimi konuları ayrıntılı olarak ele alınarak uygulayıcıya rehberlik edilmiştir. Bu yolla kitaba bir bütünlük kazandırmak amaçlanmıştır.
Robert E. SLAVIN, Pearson Ünlü eğitim psikoloğu Robert Slavin'in Eğitim Psikolojisi kitabının onuncu baskısı, kuramı uygulamaya aktarma konusunda önemli bir eksikliği gidermekte ve öğretmenlerin sınıfta ihtiyaç duyabilecekleri alanlarda uygulayabilecekleri bilgileri içermektedir.
Kitap, düşünen ve bilinçli bir öğretmenin uygulayabileceği en yeni araştırmaları sunarak, bilinçli öğretmen üzerine odaklanmaktadır. Slavin'e göre bilinçli öğretmen, uygulamasını devamlı surette yansıtan ve bu uygulamaların öğrencileri nasıl etkilediği hakkında net bir düşünceye dayalı olarak öğretim kararları veren kişidir.
Bu kitapta okuyucular alanda önemli ve yeni ortaya çıkan bazı konular ile karşılaşmaktadır. Bu konulardan bazıları; 21. yüzyıl becerileri, ilk yıllarda dil ve okuma yazmanın gelişimi, iki dilli eğitim, nöroloji alanındaki yeni araştırmalar, iş birliğine dayalı öğrenme konusundaki son araştırmalar, okuma sorunu yaşayan okuyucular için özel yardım, küçük gruplarla çalışma ve bilişim alanındaki en yeni araştırmalar, gelişmeler ve uygulamalardır. En ince ayrıntısına kadar güncel olan alıntılar, kitabın en güncel araştırmalar üzerine temellendirildiğinin bir göstergesidir. Bu kitapta, 656 yeni ve güncellenmiş kaynak bulunmaktadır. Bu kaynakların % 55'i 2000 yılı sonrasına aittir.
Robert Slavin, akademik derinliğini sergilerken aynı zamanda sanki ders anlatır gibi okuyucuları ile yüz yüze buluşmayı da amaçlamaktadır. Kitap yeni ve farklı bir yaklaşımla pek çok teorik bilgiyi uygulamalı olarak sunan, teorik bilgilerin kavramsal olarak uygulamaya nasıl dönüştürüleceğini göstererek öğretmeyi amaçlayan ve bunda başarılı olduğu açıkça belli olan iyi bir başvuru ve ders kitabı olarak öğrencilere ve eğiticilere önerilmektedir.
Hülya Aksakal Kuc Bu kitapta, eğitim ve gelişim psikolojisinin kapsamına giren bazı konu başlıklarına yer verilmiştir. Kitap, eğitim ve gelişim psikolojisine ilgi duyan her kesimden bireylere yönelik olarak hazırlanmıştır. Araştırmacı, öğretmen, ebeveyn ve psikoloji, PDR, sosyal hizmet, sosyoloji alanında öğrenim gören öğrencilerin faydalanabilecekleri bu kitapta eğitim ve gelişim psikolojisinde güncel konular hem alan yazın bağlamında hem de öneriler bağlamında zenginleştirilmiş bir şekilde işlenmiştir.
Problem çözme becerisi, duygularımızın farkında olma, duygularımızı yönetme yani kısaca duygusal yeterlilik, psikolojik sağlamlık, stres yönetimi gibi bizleri hayatta daha güçlü kılabilecek birtakım yöntem ve teknikleri öğrenmemiz, çocukluk çağında yaşadığımız travmalarımız ve bağlanma stillerimizi bilmemiz, duygularımız ve yaratıcılığımızın farkında olmamız gibi bizlerin gelişimi için önemli konuların yanı sıra gelişimimizi olumlu yönde etkileyecek olumlu çocukluk yaşantıları ve yaratıcılık konusu da kitapta yer almıştır. Ayrıca toplumların yüzde ikilik bir kısmını oluşturan üstün yetenekli bireylerin tanılanması, eğitimi ve günümüzde ikiz ya da diğer çoklu doğumların fazlalaşması ile ortaya çıkan ikiz çocukların sınıf yerleşimi gibi konular da kitabın içinde yer alan diğer bölümleri oluşturmaktadır.
A. Pınar Vural, Ayhan Öztürk, Belma Doğan Güngen, Cem Gökçen, Fatih Dağdelen, Gülis Kavadar, İdris Kaya, İsmet Melek, Murat Güntel, Pınar Karadeniz, Selenay Yücel, Sevda Dolapçıoğlu Eğitim alanında yaşanan değişimlerin hızlı yükselişi, öğrenme konuları üzerinde farklı disiplin bakış açılarına ihtiyaç duyulmasını ortaya çıkarmıştır. Değişim; anne-baba ve eğitimcilerin bazı konularda çözüm yolu bulmak için zorlanmalarına neden olmuştur. Ayrıca öğretmenler pandemi döneminden sonra öğrenme sorunlarının farklılaştığı üzerine görüş bildirmektedir. Tüm bu ihtiyaçlardan dolayı bu kitapta, farklı disiplinlerden gönüllü birçok uzman, bir araya gelerek eğitim konuları üzerine çözüm önerilerini, görüşlerini ve tecrübelerini sunmuşlardır. Kitap, öğrenme konuları içerisinde en çok ihtiyaç duyulan konuların neler olduğu üzerine öğretmen ve öğrencilerden görüş alınarak oluşturulan başlıkları kapsamaktadır. Kitabın amacı, bu öğrenme konularını birden fazla uzman hekim ve eğitimcinin iş birliği ile değerlendirmektir. Ayrıca eğitim fakülteleri öğretmenlik uygulamaları dersi için fayda sağlayabileceği düşünülmektedir. Anne, baba ve eğitimcilerin iyi nesil yetiştirme gücünü artırmak üzere yazılan bu kitabın “çocuklara” fayda sağlaması dileğiyle...
Yıldız Kuzgun, Deniz Deryakulu, Ali Şimşek, Binnur Yeşilyaprak, Balaban Salı, Metin Pişkin, Fatma Hazır Bıkmaz, Berrin Eylen Özyurt İnsanlar arasında sayılamayacak kadar çok farklılık olması, eğitimcilere hem her öğrencinin bireysel yetenekleri ve isteklerine hem de toplumun olanakları ve gereklerine uygun eğitim ortamları ve öğretim programları hazırlama sorumluluğu yüklemektedir. Eğitim ortamlarında bireylere tasarlanan davranışları kazandırmak için yapılan işlemlerde başarı, her birinin yapısının böyle bir uygulamaya ne derece uygun olduğunun bilinmesine bağlıdır. Bu gerçeği gören eğitimciler, öğretme/davranış değiştirme işlemlerinde etkili olan belli başlı kişilik özelliklerinin belirlenmesi, ölçülmesi ve eğitim ortamlarında uygulanması konularında araştırmalar yapmışlardır ve yapmaya devam etmektedirler.
Bu eserde; bilişsel özellikler olarak zekâ, öğrenme biçimi, önbilgi, ilgi, güdülenme, duyuşsal özellikler olarak öz yeterlik inançları, denetim odağı, içe dönüklük/dışa dönüklük, epistemolojik inançlar ve cinsiyet algısı gibi eğitimde başarıyı etkileyen konular ele alınmıştır. Her konu, alanında yetkin yazarlar tarafından, yurt dışında ve yurt içinde yapılmış araştırmaları içerecek şekilde kapsamlı ve kolay anlaşılır bir üslupla yazılmıştır. Bu niteliği ile “Eğitimde Bireysel Farklılıklar”, eğitim ve psikoloji alanında öğrenim gören lisans ve lisansüstü öğrenciler için yararlı bir kaynaktır.
Ayşe Büşra Subaşı Yurtçu, Başak Çalık, Cengiz Alacacı, Çiğdem Kılıç, Emine Ayyıldız, Hande Arslan Çiftçi İbrahim Hakan Karataş, Ömer Avcı, Özcan Erkan Akgün, Yeşim Güleç Aslan, Zeynep Çiğdem Özcan Eğitimin en temel bileşenlerinden biri olan motivasyon, Türkçe alan yazında hak ettiği şekilde yerini bulmuş değildir. Bu kitapta, eğitimin olduğu tüm ortamlarda eksikliği hissedilen motivasyon konusu hem kuramsal olarak ele alınmış hem de nasıl uygulanabileceği tartışılmıştır. Üç bölümden müteşekkil kitabın ilk kısmında motivasyon kuramları irdelenirken, ikinci kısımda motivasyona gelişimsel olarak yaklaşılarak erken çocukluk, okul dönemi, ergenlik ve yetişkinlik dönemlerinde motivasyon ele alınmıştır. Kitabın üçüncü kısmında ise öğrenme ve öğretme süreçlerinde motivasyona odaklanılarak özel eğitim, matematik eğitimi ve öğretmen motivasyonu konularına değinilmiştir.
Kendi alanlarında uzman olan akademisyenlerin kaleme aldığı bölümler gerek konuları ele alma tarzıyla gerekse de akademik dili itibarıyla daha ziyade araştırmacılara hitap etmektedir. Ancak motivasyon konusuna ilgi duyan ve bu konuda bilimsel çalışmalardan yararlanmak isteyen herkes için faydalı olabileceği düşünülmektedir.
Julie HAY, Sherwood Bu eserin çevirisine nasıl karar verdik? 24-26 Mayıs 2013'te İzmir'de katıldığımız çalıştayda Julie Hay'in özgün anlatımından, Transakiyonel Analiz (TA) alanındaki değerli bilgilerini yalın ve anlaşılır biçimde sunmasından çok etkilendik. Onun en önemli eserlerinden biri olan bu kitabı psikoloji, işletme, endüstri ve örgüt, insan kaynakları alanlarında çalışanlara, akademisyenlere, öğrencilere sunmanın çok yararlı olacağını düşündük.
Bu kitap, kendini tanımak ve anlamak isteyenlere; ego durumları ve yaşam örüntülerinin nasıl oluştuğunu, bugünkü yaşamlarımızı nasıl etkilediğini, nasıl psikolojik oyunlar oynadığımızı, oyunların avantaj ve dezavantajlarını açıklıyor. Özellikle iletişim sürecinde karşımızdakilere verdiğimiz ve aldığımız iletilerin, mesajların şifrelerini çözmemizde bizlere yardımcı oluyor.
Bu kitaptan, eğitim ortamlarında neler olduğunu, gruptan ve çalışma arkadaşlarımızdan nasıl etkilendiğimizi ve onları nasıl etkilediğimizi, yönetirken, yönetilirken, liderlik ederken neler yapıldığını, neler yaptığımızı ve iş ortamındaki çalışma sitillerimizi öğreniyoruz.
Ülkemizin insanlarının sağlık ve mutluluk içinde yaşamalarını; demokrasi ve barış ortamında hem kendilerini hem de diğer insanları mutlu edecek bilgilerle donanmalarını dileriz.
Gray D. Borich Gerek mevcut öğretmenler gerekse yeni yetişen öğretmen adaylarının, gündelik yaşamda, eğitim sistemlerinde ve teknolojik anlamda ortaya çıkan değişim ve dönüşümlere hazırlanması, yeni beceri ve yetilerle geleceğin öğretmeni olma konusunda kendilerini yenilenmesi bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu durum, öğretim temel becerilerinin yanında çağcıl gelişmelere uyum sağlamaya dönük yeni beceri alanlarını tanıma ve edinmeyi de gerektirmektedir.
Elimizde çevirisi bulunun “Etkili Öğretim Yöntemleri” kitabı, bu temel ilke çerçevesinde hazırlanmış, araştırma temelli bir öğretim kitabıdır. Yazar, öğretim sürecinin düzenlenmesinde uygulanacak stratejilerden, sınıfta öğrenmelerinin yönetimine; öğrencilerle kurulacak iletişime ilişkin stratejilerden, değerlendirme sürecinde kullanılacak yöntem ve stratejilere kadar öğrenme sürecinin önemli konu alanlarını uygulama temelli olarak açıklamaya çalışmıştır. Kitabın bu anlamda en önemli üstünlüğü teori ve uygulamayı bütünleştirirken, çağcıl gelişmeleri sürece yansıtmaya çalışmasıdır. Bu nedenle kitabın öğretmen adaylarının, gelecekte icra edecekleri mesleğe hazırlanmaları konusunda önemli beceriler kazanmalarında destek sağlama potansiyelinin yanında, hâlen mesleğini icra eden öğretmenlerin de kendilerini yenileme ve geliştirme için başvuracağı temel bir eser olacağı inancındayız.
Süleyman AVCI, Arzu YÜKSEL Bu kitap, yazarların 10 yıllık süreçte farklılaştırılmış öğretim üzerine yürütmüş oldukları çalışmalarının bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Yazarların temel amacı, farklılaştırılmış öğretimin tüm öğrencilerin öğrenmelerini sağlama açısından faydalı olduğunu düşünmeleri ve bunu öğretmenlerle paylaşmak istemeleridir. Kitapta farklılaştırılmış öğretim hakkında temel kuramsal bilgiler verildikten sonra en çok kullanılan stratejiler çeşitli örnekleriyle birlikte açıklanmıştır.
Bizce bu kitaptan en çok fayda sağlayacak kesimi; sınıfında gerek akademik gerekse sosyal açıdan birbirinden farklı özellikteki öğrencilerine daha verimli olabilmek adına, farklı öğretim yolları arayışı içerisinde olan öğretmenler oluşturmaktadır. Eğer sınıfınızda düşük, orta ve yüksek akademik beceriye sahip üç seviye öğrenci grubu olduğunu düşünüyor, her birinin başarılı olmasını istiyor ama bunu yaparken hiçbirini sıkmak veya geride bırakmak istemiyorsanız, bu kitapta örnekleriyle birlikte bazı yararlı çözüm önerileri bulunmaktadır.
Kitaptan fayda sağlayacak diğer gruplar; öğretmen eğitimi alanında çalışan öğretim elemanları, öğretmen adayları, yüksek lisans ve doktora düzeyinde akademik çalışma yapan öğretmenlerdir. Bu çalışma, “Öğretim İlke ve Yöntemleri” ile “Özel Öğretim Yöntemleri” derslerinde yardımcı kaynak olarak, özel eğitim öğretmenliği alanında temel ve yardımcı kitap olarak kullanılabilir. Farklılaştırılmış öğretim, bir yüksek lisans dersi olacak kadar geniş içeriğe sahiptir. Ayrıca, yüksek lisans ve doktora tez çalışmaları için fikir verici olduğu düşünülmektedir.
Marjorie J. Kostelnik, Anne K. Soderman, Alice Phipps Whiren, Michelle L. Rupiper Gelişime Uygun Eğitim Programı: Erken Çocukluk Eğitiminde En İyi Uygulamalar kitabı, ilk yayımlandığı tarihten itibaren erken çocukluk eğitim ortamlarındaki gelişime uygun uygulamaların yapısı ve uygulamaları hakkında eğitimcilere yol göstermektedir. Kitabın içeriği, 0-8 yaş arasındaki çocukların gelişimi ve öğrenimi için gerekli olan kültürel/bireysel farklılıklarına dayalı bütünleşik bir yaklaşımla, gelişime uygun programların oluşturulmasını kapsamaktadır. Kitabın içeriğinde; erken çocukluk alanındaki eğitimcilerin çocukların gelişimlerine uygun olarak etkinlikleri nasıl tasarlaması, uygulaması ve değerlendirmesi gerektiği konularında bilgiler yer almaktadır. Ayrıca kitapta, eğitimcilerin, çocukların bireysel farklılıklarını gözeterek eğitim programlarını nasıl uyarlaması gerektiği üzerinde de durulmaktadır.
Bu kitap, 16 bölüm içeriğine sahip 4 kısımdan meydana gelmektedir:
I. Kısım: Erken Çocukluk Eğitiminin Temelleri,
II. Kısım: Öğrenme için Hazırlık,
III. Kısım: Erken Çocukluk Eğitim Müfredatı (Eğitim Programı),
IV. Kısım: Müfredatı Bütünleştirme.
Kitabın çeviri ekibi Türkiye'nin çeşitli üniversitelerinde görev yapmakta olan erken çocukluk eğitim veya gelişim uzmanlarından oluşmaktadır.
Gelişime Uygun Eğitim Programı: Erken Çocukluk Eğitiminde En İyi Uygulamalar kitabının, çocuğun gelişimini göz önünde bulundurarak en iyi ve etkili etkinliklerin nasıl hazırlanması gerektiğine vurgu yapması bakımından erken çocukluk eğitimi alanında önemli bir açığı kapatacak rehber bir kitap olacağını düşünmekteyiz.
Abbas Türnüklü, Aysun Doğan, Demet Vural Yüzbaşı, Derya Göğebakan Yıldız, Dilek Yelda Kağnıcı, Ece Önder, F. Cansu Pala, Filiz Künüroğlu, Özlem Karaırmak, Sabahat Çiğdem Bağcı Bu kitabın amacı, çocuk ve ergenlerin göç deneyimlerini aile, akranlar ve okul gibi farklı bağlamlarda ele alarak özellikle kültüre duyarlı ve çokkültürlü eğitimi benimseyen okullardaki olumlu uygulamaları ve müdahaleleri incelemektir. Bu amaçla göçmen çocuk ve ergenlerin kültürleşme ve psiko-sosyal uyum sürecinde karşılaştıkları riskler ve koruyucu faktörler, yaşadıkları travmatik olayların etkileri, kültürleşmenin önemli yapı taşlarından birisi olan dil ve zihin gelişimi süreçleri, kültüre duyarlı okul iklimi ve çokkültürlü eğitim oluşturma konusunda öğretmenlerin ve psikolojik danışmanların rol ve sorumlulukları, okul ortamında gruplararası temasın arkadaşlık ilişkilerine olan etkisi ve göçmen çocukların yaşadıkları akademik, bilişsel, sosyal ve duygusal problemlerin önlenmesi için geliştirilen müdahale programları konuları detaylı olarak ele alınmıştır.
Kitabın ruh sağlığı uzmanlarından eğitimcilere, sosyal hizmet uzmanlarından sivil toplum kuruluşlarında çalışanlara ve akademisyenlerden öğrencilere kadar uzanan geniş bir okuyucu kitlesine hitap etmesini hedefliyoruz. Göç eden veya göç etmek zorunda kalan tüm çocuklara faydalı olabilmemiz ümidiyle…
Abbas Türnüklü, Aysun Doğan, Derya Göğebakan Yıldız, Dilek Yelda Kağnıcı, Filiz Künüroğlu Bu kitap; kuramsal bir eser olan “Göçmen Çocuk ve Ergenler: Kültürleşme, Uyum ve Eğitim” (Nobel Yayıncılık, 2020) kitabının devamı niteliğinde, okul ve sınıf etkinliklerine odaklanan uygulamaya yönelik bir kitaptır. Kitap, göçmen öğrencilerin eğitim gördüğü okullarda görev yapan öğretmenler ve göçmen çocukların uyumu alanında çalışan akademisyenlerin katkılarıyla oluşturulan etkinliklerin ve ilgili kuramsal altyapının alanda çalışan akademisyen, öğretmen, öğrenci, psikolog, psikolojik danışman, program geliştirme ve sosyal hizmet alanında çalışan tüm uzmanlara ulaştırılması amacıyla kaleme alınmıştır. Bu amaçla ilk olarak göçmen öğrencilerin kültürleşme süreçlerini, psikolojik ve sosyokültürel uyumlarını etkileyen faktörler, göçmen öğrencilerin Türkiye'deki eğitim yaşantıları, göçmen çocukların ve ergenlerin arkadaşlık ilişkileri, okul temelli gruplar arası temas kuramı ele alınmış, ardından toplumsal bütünleşmeyi hedefleyen okul ve sınıf temelli etkinlikler sunulmuştur.

Leslie COOLEY, CORWIN Okullarda çalışan psikolojik danışmanlardan “Okulda grupla danışma yapmak istiyorum, ama grubu nasıl oluşturacağım, ilerleyeceğim ve sonladıracağım konusunda kaygılar yaşıyorum.” “Okulda grupla danışma yaparken bir kuramsal yönelimle nasıl ilerleyeceğimi bilmiyorum.” “Grupla danışma konusunda kendimi tam olarak yeterli hissetmiyorum.” gibi serzenişler duyabilirsiniz.
Okullarda grupla danışma sürecini kısa süreli çözüm odaklı yaklaşım açısından anlatan bu kitap, psikolojik danışmanların bir grup oluşturma ve yürütme konusundaki olumsuz düşüncelerini değiştirmelerinde ve grupla danışma becerileri kazanmalarında etkili olacağı düşüncesindeyiz. Çeviri editörlüğü yaptığımız bu kitap; etkili, uygulanabilir, işlevsel, çözüm odaklı, okullarda yaşanan sorunlara yönelik olarak bir grubun tüm aşamalarını örneklerle açıklamaktadır. Böylece kitabı okuyan bir psikolojik danışmana kısa süreli çözüm odaklı bir bakış açısıyla grupla danışma yapabilmede açık ve anlaşılır bir yol haritası sunulmaktadır.
Okullarda uygulama çalışmalarına ağırlık verilmesi, kısa ve etkili çözüm odaklı yaklaşımların ön plana çıkması nedeniyle bu kitabın alanda çalışan psikolojik danışmanların ihtiyaçlarını kısmen de olsa karşılayacağını söylemek mümkündür. Uzun yıllar okullarda çalışan yazarın deneyim ve bilgisinden süzülerek gelen bu kitap psikolojik danışmanlar için faydalı ve değerli olacaktır. Okullarda çalışan psikolojik danışmanlar gibi daha bu yolun başında olan psikolojik danışman adayları için de bu kitap önemli bir başucu kaynağı olacaktır.
Claude Steiner - Muzaffer Şahin KİMSE MASUM DEĞİL:
Bu kitapta ülkeler arasında, politika arenasında, kurumlar arasında, eşler arasında, ebeveynler ve çocuklar arasında, kardeşler arasında, gelin kaynana arasında, öğretmen öğrenci, işçi patron, amir memur arasında her alanda oynanan güç oyunlarının nasıl oynandığına ilişkin örnekler göreceksiniz. Sıradan insanların (bizlerin) güç oyunlarına nasıl başvurduğunu, bizimle başkalarının nasıl güç oyunları oynadığını, güç oyunlarının yerine iş birliğinin nasıl konabileceğini herkesin anlayabileceği bir dille, örnek olaylarla sunulan bu kitaptan herkesin, hepimizin çok yararlanacağını düşünüyoruz.
Adrienne Katz Bir çocuğun gelişimi için ev, okul ve sosyal çevre arasında önemsenmesi gereken bir ilişki ağı vardır. İçinde bulunduğumuz teknoloji çağında, çocuk için önemli olan bu ilişki ağı artık dijitalleşmektedir. İletişim dilinde yeni biçimler ortaya çıkmaktadır. Bu dil olumlu ve geliştirici olduğu kadar olumsuz ve tehlikeli bir yapıda da olabilmektedir. Çocuklar gelişimsel olarak öğrenmeye ve öğretilmeye ihtiyaç duymaktadır. Karşılaşacakları olumsuz deneyimler karşısında da hazır olmaları önemlidir. Bunlardan bir tanesi de e-güvenlik kavramıdır. Gerçek yaşamdaki güvenlik kaygılarının birçoğu çevrim içi ortama taşınmış durumdadır. Çocukların kendilerini nasıl koruyacaklarına ilişkin eğitilmeleri oldukça önemlidir ve içinde bulunduğumuz çağda okulların en önemli görevleri arasında yer almaktadır. Bu kitap; öğretmen, öğrenci ve bu konuda çalışan tüm alan uzmanlarına uygulamalı örnekler, etkinlikler ve formlar içermektedir. Aynı zamanda aileler için de çalışma yaprakları muhteva etmektedir. Bu çalışmalar oldukça basit bir dille ele alınmış ve nasıl değerlendirileceği anlatılmıştır. Okul yöneticilerinden ailelere uzanan sorumluluk ağı düşünüldüğünde, çocukların e-güvenlik konusunda kendilerini daha iyi koruyabildikleri bir çevrim içi dünyanın varlığı için herkesin üzerine düşen tüm görevleri yapması gerektiği kanaati oluşmaktadır. Tüm alan uzmanlarına faydalı olması dileğiyle…
Yıldız Kuzgun, Serdar Erkan, Yadigar Kılıçcı, Ziya Selçuk, Nilüfer Voltan Acar, Hasan Bacanlı, Uğur Öner, Feride Bacanlı, Füsun Akkök, Metin Pişkin Bu kitap, her biri belirli bir rehberlik ve psikolojik danışma alanında uzmanlaşmış olan bir grup yazar tarafından, ilköğretim düzeyinde çalışacak öğretmen adayları için verilen Rehberlik dersine yönelik olarak hazırlanmıştır. Kitapta rehberlik sadece yönelmeye yardım hizmeti olarak değil bir bütün olarak kişiliğin sağlıklı gelişimini gerçekleştirme hizmeti olarak ele alınmış ve bun gerçekleştirmek için öğretmenlere düşen görevler açıklanmış, bu görevleri etkili bir biçimde yerine getirmede yararlanılabilecek etkinlik örneklerine yer verilmiştir. Bu özellikleri ile kitabın halen görev yapmakta olan öğretmenlere de yararlı olabileceğine inanılmaktadır. Buna ek olarak belirtilmesi gereken bir diğer husus da kitabın gelirinin Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği’ne bağışlanmış olması ve ülkemizde rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinin gelişimine katkıda bulunacağına olan inançla böyle bir çalışmanın hayat bulduğudur.
Aydın Çivilidağ, Şerife Durmaz İnsan yaşamında iki karar hayatidir; kariyer kararı ve evlilik. Yaşamımızın yaklaşık üçte ikisini çalışarak geçirdiğimizi düşünürsek, kariyer kararımızın bizi mutlu ya da mutsuz edebileceği gerçeğiyle karşılaşırız. Aynı zamanda aktif iş yaşamında da bireyler çeşitli nedenlerle kariyer sorunlarıyla karşı karşıya kalabilirler. Dolayısıyla insanın tüm yaşamını etkileyebilen iş yaşamında bireylere doğru ve gerçekçi kariyer kararı verme ve kariyer sorunlarıyla başa çıkmada kariyer danışmanlık süreci destek sağlama misyonuna sahiptir. Kariyer danışmanlığı, kariyer bilgisi ve terapötik becerileri bir arada barındıran etkileşimli bir yardım ilişkisidir.
Bu kitapta; iş yaşamıyla ilgili bazı temel konulara değinildikten sonra kariyer kavramı, kariyer danışmanlığı tarihsel süreci, kariyer teorileri, ergen bireylerde ve aktif iş yaşamında kariyer danışmanlığı ele alınmış, vaka örneklerine yer verilmiş ve son bölümde kariyer danışmanlığı ile ilgili etik açıklamalar yapılmıştır. Kitap, çalışma psikolojisi ve iş yaşamıyla ilgili olan tüm profesyonellere, öğrencilere ve okuyuculara yönelik hazırlanmıştır.
Aylin Göztaş, Banu Küçüksaraç, Dilek Esen, Duygu Hıdıroğlu, Elif Tunalı Çalışkan, Eylin Aktaş, Hüseyin Gül, Kenan Demirel, Mehmet Akif Çakırer, Mehmet Mecek, Murat Esen, Nihat Aytürk, Özge Kocakula, Sevim Koçer Kariyer planlaması, kişinin kariyer hedeflerini belirlemek için kullandığı stratejiyi ve bu hedeflere ulaşmanın yollarını ifade eder. Bir kariyer planına sahip olmak, yalnızca iş yaşamında değil yaşamın her alanında başarılı olmak isteyen adaylar için kritik bir öneme sahiptir. Kariyer planlaması, adayın elde etmek istediği başarılara ulaşabilmesi için kariyer aşamalarının kapsamlı bir şekilde ele alınması ve yürütülmesi gereken çok aşamalı bir süreçtir. Kariyer planlaması ile aday, gelecekteki profesyonel yaşamı için alternatif yollar ve güzergâhlar üzerinde önceden düşünme şansına sahip olacak böylelikle kariyer yolculuğunu “senaryo temelli” kurgulayabilecektir. Üzerinde düşünülmüş bir kariyer planı hem sosyal yaşamı biçimlendirecek hem de mesleki gelecek için bir yol haritası sunacaktır. Böylelikle mevcut iş imkânları ile gelecekteki potansiyel kariyer olanakları hakkında bilinçli seçimler yapmak mümkün hâle gelebilecektir. Bu kitap, hem kariyer yolculuğunda mevcut olanakları görmek hem de gelecekteki potansiyel kariyer olanaklarını keşfetmek üzere bir rehber arayışında olan adaylara, akademisyenlere ve iş yaşamındaki profesyonellere yönelik konusunda uzman akademisyenlerin katkıları ile hazırlanmıştır. Her bölümde teorik bilgilerin yanı sıra gerçek kişilerin kariyer yolculuklarındaki başarı hikâyeleri, alanının uzmanları tarafından konuyla ilişkili adaylara yönelik verilmiş olan tavsiye niteliğindeki görüşler ve tüm bunların yanı sıra ilgili bölümde derinleşmek isteyen okuyuculara yönelik ek okuma önerileri ile birlikte film önerileri verilmiştir. Tüm okuyucular için faydalı bir rehber olması dileğiyle keyifli okumalar dileriz.
Margo A. Mastropieri - Thomas E. Scruggs, İçinde tüm renkleri ve farklılıkları barındıran doğa, insanoğluna tüm ihtişamı ve cömertliğiyle sınırsız bir çeşitlilik ve zenginlik sunmaktadır. Keşfedilen ve henüz keşfedilmemiş gizemiyle doğadaki bütün unsurlar, birbiriyle uyumlu bir harmoni sunmaktadır bizlere… Tüm güzelliklerin yanında aşılması güç engelleri de barındıran hayat, tüm canlılar için her şeye rağmen yaşamaya değerdir. İşte elinizde bulunan bu eser, insan yaşamını olumsuz etkileyen tüm koşullarla nasıl başa çıkılabileceği konusunda bizlere yol göstermektedir. İnsan fizyolojisinde, kaynağı çok farklı nedenlere dayalı olan ve bireyin yaşamını güçleştiren çok çeşitli engeller mevcuttur. Kalıtımsal, çevresel, kültürel ve gelişimsel vb. nedenlerden dolayı, normal bireylerden farklılık gösteren milyonlarca insanla doğanın bize sunduklarını paylaşmak ve eşit yaşamak zorundayız. Her insana sunulan onurlu yaşam hakkı, çeşitli nedenlerden dolayı farklı özelliklere haiz bireylere de aynen sunulmaktadır. Bu kaynakta, doğanın hizmetinden herkesin eşit şekilde yararlanabilmesine yönelik stratejiler bulunmakta ve farklı engel gruplarındaki bireylerin; normal yaşama daha hızlı ve uygun bir şekilde adapte edilebilmeleri için normal eğitim sınıflarında akranlarıyla birlikte eğitim-öğretim ve öğrenme faaliyetlerinden daha etkili fayda sağlayabilmelerinin yolları gösterilmektedir.
Kaynaştırma Sınıfı kitabında, bütünleştirici eğitim olarak da nitelendirilen kaynaştırma eğitiminin teorik temelleri hakkında bilimsel bilgilere erişebileceğiniz gibi, tüm seviyelerdeki tüm engel gruplarına yönelik öğretim stratejileri ve konu alanlarına uygun öğretme ve öğrenme tekniklerine yönelik pratik ve uygulamaya dönük bilgi ve örneklere de ulaşabileceksiniz. Eserin, tüm farklılıkları ve çeşitlilikleri zenginlik olarak gören, kendini eğitime adamış tüm sınıf, özel eğitim, branş, okul öncesi öğretmen ve öğretmen adaylarına; rehberlik ve psikolojik danışmanlara, uzman, eğitimci, aileler ve gönül elçilerine ışık tutacağı umut edilmektedir.
Yıldız Kuzgun Kendini Değerlendirme Envanteri; ortaöğretimde olan, yükseköğretimde fakülte/bölüm seçme durumunda olan öğrencilerin kişilik özellikleri hakkında daha ayrıntılı bilgi edinmeleri amacıyla geliştirilmiş bir ölçme aracıdır. Envanterde yirmi üç özellik tanımlanmış olup, bunların her biri için on soru olmak üzere toplam iki yüz otuz soru bulunmaktadır. Soruları yanıtlayan kişi, puanını kendisi hesaplayabilir; bu puanların, ne anlama geldiğini yine kendisi değerlendirebilir.
Ekte verilen CD formu, kişinin yanıtlama ve puanlama işlemlerini bilgisayar ortamında yapabilmesine olanak sağlamaktadır. Soruları gerçekçi bir tutumla yanıtlayanlar, kişilikleri hakkında oldukça nesnel bir fikir edinebilecekleri gibi, daha sonra sorularda sözü edilen durumlardaki davranışlarını daha iyi değerlendirme ve bazı özelliklerini daha da geliştirme isteği duyabileceklerdir.
Torrey A. Creed, Jarrod Reisweber, Aaron T. Beck Okul ortamlarında Bilişsel Terapi (BT) uygulamalarına yönelik ilk kısa özlü kılavuz olan bu kitap, detaylı bir şekilde ele alınan olgu örnekleri ve uygulamaya dönük klinik araçlar içermektedir. Aralarında BT'nin kurucusu olan ünlü Aaron T. Beck'in de yer aldığı yazarlar, bilişsel modele anlaşılabilir bir giriş sunmakta ve spesifik terapötik teknikleri sergilemektedirler. Stratejiler, terapiye kendini adamış ergenler, kolay bir şekilde olgu formülasyonu oluşturmak ve 6-12. sınıflar arasında sıklıkla karşılaşılan klinik sorunlara çözüm bulmak amacıyla açıklanmıştır. Okul temelli BT'nin zorlukları ve ödülleri detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Kolay kullanım için büyük punto ve kolayca çoğaltılabilmesi için tam açılabilir formatı ile kitap, 16 çoğaltılabilir dinleyici kopyası, çalışma çizelgesi ve form içermektedir.

“Okul deneyimlerine ve araştırmalarca kanıtlanmış terapötik tekniklere dayalı olarak hazırlanan bu kitap, pratik açıklamalar, olgu çalışmaları ve çoğaltılabilir materyaller içermektedir. Öğrencilerin sosyal, duygusal ve akademik başarılarını olumsuz yönde etkileyebilecek davranışlarda neden bulundukları gibi zor bir soruyu ele almaktadır. Daha önemlisi, sistematik olarak, öğrencilerin dünyayı algılama ve etkileşim tarzlarında daha sağlıklı ve üretken değişimler yaratabilmeleri için gerekli donanımı kazanmalarını sağlayacak somut stratejiler sunmaktadır.”
Jerry McMullen, PhD,
Okul psikoloğu/davranış yönetimi danışmanı, Exton, Pennsylvania

“Olgu örnekleri okuyucuya ergenlerle etkili bilişsel terapinin tüm yönlerinde oldukça açık ve etkili bir şekilde rehberlik eder. Dahası, kitap, tipik ortamlarda bilişsel tedavi tekniklerinin nasıl uygulanabileceğine ilişkin belirgin öneriler sunar. Bu kaynak, tüm okul psikologlarının ve danışmanlarının kitaplığında bulunması gereken bir kaynaktır.”
Diane Smallwood, PsyD,
Okul Psikoloji Programı, Philadelphia Osteopatik Tıp Fakültesi

“Yazarlar, ergenlerle terapi alanındaki en son gelişmeleri sunmakta ve bu gelişmelerin okuldaki “gerçek yaşamlara” nasıl uyarlanılabileceğini göstermektedirler. Yazarlar, klinisyeni olgu kavramsallaştırması boyunca adım adım yönlendirmekte ve klinik çalışmalar açısından esnek, pratik ve etkili bir kılavuz görevi gören bir dizi farklı tedavi tekniği tanımlamaktadırlar. Bu yaklaşım eşsiz ve son derece ilgi çekicidir.”
Mark A. Reinecke, PhD, ABPP,
Psikiyatri ve Davranış Bilimleri Bölümü, Northwestern Üniversitesi

“Creed, Reisweber ve Beck, ergenlerle birlikte çalışan zihin sağlığı uzmanlarını yakından ilgilendiren bu olağanüstü kitabı hazırlamışlardır. Yazarlar, okul ortamlarında bilişsel terapiyi uygulamayı açık bir şekilde adım adım tanımlamalarının yanı sıra açıklayıcı zengin içerikte kısa öyküler sunmaktadırlar. Yazarlar ek olarak okul temelli pratisyenlerin sıklıkla karşılaştıkları genel tedavi engellerini ele alarak bu sürecin uygulanabilirliğini güçlendirmektedirler. Bu kitap, zengin değerlendirme ve tedavi çalışma çizelgeleri ve yardımcı materyaller sunmaktadır. Mutlak sahip olunması gereken bir kitaptır.”
Christopher A. Kearney, PhD,
Psikoloji Bölümü, Nevada Universitesi, Las Vegas
Christopher A. Sink, Cher N. Edwards ve Christie Eppler Bu kitapta, psikolojik danışma grubunun oluşum aşamasından başlayarak her kademeye yönelik açıklamalar, özel ihtiyaçlı öğrenciler için yapılması gerekenler ve çok kültürlü uygulamaya kadar her türlü konu adım adım sunulmuştur. Bu nedenle kitabın okul psikolojik danışmanlarına, okullarda grupla psikolojik danışma ve uygulamaları konusunda tam bir yol gösterici olma özelliğine sahip olduğu söylenebilir. Kitabın dilinin sade, anlaşılır olması ve sunulan örneklerin zenginliği kitabı ayrıca çekici kılmaktadır. Kısacası, Psikolojik Danışma ve Rehberlik alanında eğitim gören ve/veya mesleğe yeni başlamış veya halihazırada bu alanda çalışan psikolojik danışmanların bu kitaptan faydalanacakları yönler bulunacaktır.
Sue Dockett - Bob Perry Okula geçiş hem eğitimsel hem de politik alanlarda ele alınan önemli ve tartışmalı bir konudur. Eğitimsel açıdan okula geçiş, daha sonraki akademik ve sosyal başarı ile ilişkilendirilmektedir. Politik açıdan ise çocukların okul için hazır olmaları ve okul ile eğitim sistemlerinin küçük öğrencilerini destekleme becerisi, eğitimde fırsat eşitliğini ve eğitimsel çıktıları destekleme girişimlerinin odak noktasını oluşturmaktadır.
Dockett ve Perry bu süreçte yer alan herkesin algılarına, beklentilerine ve deneyimlerine odaklanarak okula olumlu geçişle ilişkili karmaşık bir dizi konuyu incelemişlerdir.
Okula Geçiş kitabı, Avustralya’da yapılmış
Okula Başlama Araştırma Projesinin
(Starting School Research Project) süregelen bulgularından yararlanmakta ve bu bulguları kapsamlı bir şekilde sunmaktadır. Ayrıca kitap, bu projeden elde edilen bulguları Avustralya, Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa ve Asya’daki diğer araştırmacıların bulguları ile karşılaştırarak aralarındaki farkları ortaya koymaktadır. Sonuç olarak bu kapsamlı ve araştırmaya dayalı
Okula Geçiş kitabının, erken çocukluk eğitimi alanında çalışan araştırmacılar, bu alandaki uygulamacılar ve okul öncesi öğretmenliği öğrencileri için çok değerli olacağı düşünülmektedir.
Feridun Balcı Akademik başarıya odaklı eğitim sistemimiz, öğrencilerin sosyal yaşam becerilerinin gelişmesine izin vermemektedir. Bu durum gelecekteki mesleki ve aile yaşantılarındaki ilişkilerini sağlıklı yönetebilmelerini engellemektedir. Ne yazık ki akademik becerilerin gelişmiş olması sosyal becerilerin de gelişmiş olacağı anlamına gelmemektedir. Akran arabuluculuk eğitimleri öğrencilerin yaşadıkları anlaşmazlıklardan kaynaklı ortaya çıkan olumsuz duygularını yönetilebilmeleri için değerli bir fırsattır. Okullarımızda öğrencilerimizin duygusal okuryazarlık becerilerini geliştirerek onları yetişkin yaşamına hazırlayabiliriz.
Okullarında fark yaratmayı amaçlayan “maceracı eğitimcilere” katkı yapabilmek umuduyla…
Aslı Tunca, Ayşe Aypay, Bilge Sulak Akyüz, Dilek Gençtanırım Kurt, Emine Durmuş, Emir Tufan Çaykuş, Fatma Dilek Tel, Mehmet Ertuğrul Uçar, Mustafa Eşkisu, Özlem Çakmak Tolan, Seval Kızıldağ Şahin, Tansu Mutlu Çaykuş, Zekeriya Çam Günümüzde PDR lisans programlarında seçmeli ders olarak yer verilen Okulda Ruh Sağlığı, geçmişte öğretmen okullarında ve öğretmen yetiştiren bütün eğitim kurumlarında zorunlu ders olarak okutulmuştur. Bu da ruh sağlığının korunmasında ve geliştirilmesinde okulun rolünü göstermektedir.
Okulda Ruh Sağlığı kitabının her bölümünün, kendi alanında uzmanlaşmış, o konuyla ilgili araştırmaları ve yayınları olan geniş bir akademik kadro tarafından yazılmış olması takdire değer. Bu konuların Okulda Ruh Sağlığı seçmeli dersinin içeriğiyle örtüşmesi de ayrıca belirtilmesi gereken bir diğer husus. Genel olarak bireyin ruh sağlığını etkileyen faktörler ve özellikle de okul ortamında ruh sağlığını etkileyebilecek durumlar bu kitapta ayrı başlıklar hâlinde “okuyucu dostu” bir yaklaşımla ele alınmıştır. Öğrencilere ve alanda çalışan uzmanlara yararlı olacağını umuyorum.
Kitabın yazarlarından birçoğu ile yollarımızın önce öğrenci-öğretim üyesi olarak daha sonra meslektaşlarım olarak kesişmiş olması benim için bir onur ve ayrı bir mutluluk kaynağı. Her birinin ne kadar titiz ve özverili çalıştıklarına bizzat tanık oldum. Bu yazar ekibinin böyle iyi bir iş çıkarmış olması benim için hiç şaşırtıcı olmadı. Okuyucuların da benzer düşüncelerle kitabı okuyacaklarından eminim.
Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş
Ahmet Togay, Dilek Gençtanırım Kurt, Dünya Baz, Ekrem Sedat Şahin, Emine Feyza Aktaş, İrem Şahin Yoluk, Melike Koçyiğit Özyiğit, Muharrem Koç, Nilüfer Ş. Özabacı, Osman Zorbaz, Özge Can Aran, Özlem Ulaş Kılıç, Selen Demirtaş Zorbaz, Seval Kızıldağ Şahin, Sümeyye Derin, Zerrin Bölükbaşı Macit Okulun eğitim hayatındaki yeri ve önemi hala içinde olduğumuz COVID 19 pandemisi sürecinde çok daha iyi anlaşılmıştır. Okulların fiziki binalardan çok daha fazlası olduğu hem öğretmenler ve öğrenciler hem de ebeveynler tarafından iyice fark edilmiştir. Ayrıca değişen toplum ve günümüz koşulları öğrencilerin duygusal, sosyal, akademik olmak üzere birçok alandaki ihtiyaçlarını farklılaştırmış ve değiştirmiştir. Böylece okullarda rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinin de değişen günün ve toplumun koşullarına uygun olabilecek şekilde güncellenmesi ve düzenlenmesi gerekliliği doğmuştur. Bu kitabın okullarda çalışan psikolojik danışmanlar için bir rehber ve öğretmenler için “ortak bir rehberlik anlayışı” kazandırma konusunda etkili olabilecek bir kaynak, aynı zamanda üniversitelerde Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık lisans programlarında ve öğretmenlik programlarında öğrenim gören öğretmen adayları için yararlı bir kılavuz olacağı düşünülmektedir. Kitapta okul psikolojik danışmanlığı ve rehberliği alanının gelişimi, okul psikolojik danışmanlarının yeni rol ve işlevleri ve hizmet alanları, öğrencilerin güncel rehberlik ihtiyaçlarını ele alan konular, okul psikolojik danışmanlığı mesleğinin gelecekteki durumu ele alınmaktadır.
Ahmet Şirin, Ali Karababa, Bülent Dilmaç, Çiğdem Demir Çelebi, Durmuş Ümmet, Halil Ekşi, İlkay Demir, K. Gamze Alçekiç Yaman, Marilena Z. Leana Taşcılar, Mustafa Otrar, Müge Yüksel, Nur Demirbaş Çelik, Şeyma Arslan, Tuncay Akıncı, Volkan Avşar, Zehra Eminoğlu Okullarda Rehberlik ve Psikolojik Danışma kitabı, psikolojik danışman ve öğretmen adayları hedef kitleyi oluşturacak şekilde hazırlanmıştır. Toplumlarda yaşanan psikolojik, sosyal ve ekonomik değişikliklerin, toplumu oluşturan bireyleri de etkisi altına alması kaçınılmazdır. Bu süreç, okullardaki öğrenci davranışlarını da etkileyebilir. Okullarda çalışan psikolojik danışman ve öğretmenlerimizin, öğrencilerde ve yaşadıkları sorunlarda oluşan farklılıkları iyi gözlemleyip bu doğrultuda önlemler alabilecek beceriye sahip olmaları beklenmektedir. Eğitimin ayrılmaz bir parçası olan öğrenci kişilik hizmetleri bağlamında okullarda düzenli bir şekilde planlanabilecek pek çok çalışma bu kitap aracılığıyla mümkün olabilir. Eğitim ortamına uyum ve eğitsel sorunlar ile öğrencileri geleceğe hazırlama rolünü üstlenen okullarımızda mesleki yönlendirme çalışmalarına ilişkin içerik de bu ihtiyacı karşılar niteliktedir.
Ayrıca kitap, içerik ve konuların ele alınış biçimi açısından psikolojik danışman ve rehber öğretmen adayları için de kaynak vasfını taşımaktadır.
Ayşegül Özsolak, A. Dolunay Sarıca, Ömer Karaman, Selen Demirtaş Zorbaz, Seval Kızıldağ Şahin, Asiye Parlak Rakap, Elif Ulu Ercan, Hatice Epli, Melda M. Erbaş, Meltem Dursun Bilgin, Nergis Canbulat, Semra Uçar, Şule Baştemur, Kemal Özbolat, Mehmet Nurullah Akkurt, Hanife Kahraman, Muhammed Musab Aslan, Umut Haydar Coşkun Bu kitap, okullarda sunulan ruh sağlığı hizmetlerine yönelik rehber niteliğinde destekleyici bir kaynaktır. Pandemi dönemi ve sonrası okullarda ruh sağlığı hizmetlerine duyulan ihtiyaçlar dikkate alındığında sunulan hizmetin kapsamı ve niteliği daha da öne çıkmaktadır. Bu ihtiyaç da göz önünde bulundurularak okullarda ruh sağlığını etkileyen faktörler ve sorumluluklara, okullarda sunulan ruh sağlığı yaklaşımlarına, okullarda çocuk ve ergenlerle psikolojik danışmaya, okul öncesi, ilkokul, ortaokul, lise, yükseköğretim dönemlerinde ruh sağlığı hizmetlerine, özel eğitime ihtiyaç duyan ve dezavantajlı bireylerde ruh sağlığı hizmetine, okul ve aile ikliminde riskli durumlara ve kriz durumlarında ruh sağlığı hizmetine, okullarda kültüre duyarlı ruh sağlığı hizmetine, pandemi ve sonrası okullarda ruh sağlığı hizmetine, okullarda sunulan ruh sağlığı hizmeti bağlamında etik ve hukuk konularına yer verilmiştir. Her bir bölümde bölümün doğasına da bağlı olarak öğrenme hedeflerine, yer yer vaka örneklerine, gelişim dönemi bilgilerine, öğrenme sürecini aktif kılabilecek paylaşımlara yer verilmiştir. Okullarda çalışan meslek profesyonellerine, okullarda çalışmayı hedefleyen ruh sağlığı hizmeti sunmaya aday bireylere ve ruh sağlığına ilgi duyan tüm bireylere temel bir başvuru kaynağı oluşturması dileğiyle…
Aykut Günlü, Ayşe Gök Uslu, Binaz Bozkur, Birsen Şahan, Erdal Hamarta, Faika Şanal Karahan, Firdevs Savi Çakar, İzzet Parmaksız, Rukiye Konuk Er, Selim Gündoğan, Suat Kılıçarslan, Tuncay Oral, Yasemin Yavuzer, Yasin Yılmaz Okullarda sık karşılaşılan problemlerin anlaşılması, müdahale yöntemlerinin geliştirilmesi ve ruh sağlığının iyileştirilmesi konusu önemli bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Çünkü ruh sağlığı yerinde olan bireyler, kendileri ve çevreleriyle uyum içerisindedirler. Okul yaşamı içinde karşılaşılan problemlerin tanımlanması ve müdahale süreçlerinin anlaşılması için kullanılabilecek olan bu kitap, on iki bölümden oluşmaktadır. Kitabın birinci bölümünde okullarda ruh sağlığının genel tanımına yer verilmiştir. İkinci bölümde çocuklarda ve ergenlerde ruh sağlığını etkileyen faktörlere; üçüncü bölümde çocuklarda ve ergenlerde sık karşılaşılan akademik problemlere; dördüncü bölümde çocuklarda ve ergenlerde sık karşılaşılan sosyal ve duygusal problemlere; beşinci bölümde çocuklarda ve ergenlerde sık karşılaşılan yeme bozukluklarına; altıncı bölümde çocuklarda ve ergenlerde sık karşılaşılan dijital problemlere; yedinci bölümde çocuklarda ve ergenlerde sık karşılaşılan davranışsal problemlere; sekizinci bölümde özel eğitimde ruh sağlığına; dokuzuncu bölümde okullarda ruh sağlığını korumada yönetici, eğitimci, uzman ve aile rollerine; onuncu bölümde okullarda ruh sağlığı ve konsültasyon uygulamalarına; on birinci bölümde okulda kriz ve krize müdahale sürecine; on ikinci bölümde okul temelli önleme müdahalelerine yer verilmiştir. Bu kitap; okul psikolojik danışmanları, psikoloji öğrencileri, psikolojik danışma ve rehberlik öğrencileri, ruh sağlığı çalışanları ve tüm eğitimciler için kaynak kitap olarak katkı sağlayacaktır.
Maggie Kline Travma döngüsünü durdurun, yıkıcı davranışları ele alın ve sınıfınızda nörobilim temelli bir yaklaşımla güvenli ve besleyici bir okul ortamı yaratın.
Amerika Birleşik Devletleri'nde 32 milyondan fazla çocuk, travma semptomlarından muzdariptir. Bazıları, ihmal, istismar, kayıp gibi olumsuz çocukluk çağı deneyimleri (ACE) yaşarken bazıları, tıbbi travma ya da sosyal adaletsizlik gibi durumlarla karşı karşıya kalmaktadır. Toksik travmatik stres, hem beynin hem de bedenin yapısını ve işlevlerini şekillendirmekte ve bu da kaygı, hiperaktivite, agresyon, kapanma, dışa vurma gibi duygu ve davranışlar ile öğrenmeyi engellemekte ve sınıfta kaos ortamı oluşmasına neden olmaktadır.
Aile terapisti, travma uzmanı, okul psikoloğu ve eski bir öğretmen olan Maggie Kline, travma kaynaklı davranışları tanımanızı ve bu davranışları tersine çevirmeniz için bütün beyin ve kalp merkezli araçlar sunarak öğrencilerinizin desteklenmiş ve güvende hissetmelerini sağlıyor. Kendine özgü yol haritası, aşağıda yer alan konuları öğrendikçe tüm okulu saran olumlu sonuçlar elde etmenize yardımcı olacaktır:
• Travmanın bilişsel, duygusal ve davranışsal zorluklara yol açarak çocukların beynini nasıl etkilediği,
• Tepkiselliği yeniden düzenlemek için kanıta dayalı somatik, ilişkisel ve bilinçli farkındalık müdahaleleri,
• Empati, iş birliği ve ait olmayı destekleyecek şekilde K-12 sınıflarının nasıl düzenleneceği,
• Farklı geçmişlere sahip çocukların kendilerini güvende, değerli ve iyi hissetmeleri için sosyal eşitlik uygulamaları,
• Doğal ve insan kaynaklı felaketlerin ardından esnek dayanıklılığı geri kazanmaya yönelik somut adımlar.