Davranış Bilimleri \ 4-5
İlknur Özalp Türetgen İş stresi, Örgütsel Psikolojinin temel konularından biri olmakla birlikte, bu alandaki araştırmaların bir kısmına dair pek çok eleştiri yöneltilmiştir. Söz konusu eleştirilerden biri de iş stresinin ölçümüne yönelik­tir; mevcut ölçüm araçlarının geçerlikleri, kapsamları ve ölçüm yöntemleri açısından sınırlılığa sahip olduğu vurgulanmıştır. İş Stresi Bataryası, Türkiye’de bu eksiklikleri gidermeyi hedeflemiş bir ölçüm aracıdır ve içinde stres kaynakları, bireysel, durumsal ve zorlanma değişkenlerinin yer aldığı 14 ölçeği barındırmaktadır. Bu kitabın amacı ise bu bataryadaki örgütsel tutum ve algıları ele alan 7 ölçeği tanıtmak ve uygulamacılara yönelik bir el kitabı sunmaktır.
Bu kitapta, bu ölçeklerin tanıtılmasının yanı sıra iş stresi alanındaki temel teorilerle stresin yol açtığı zorlanmalardan ve iş stresi sürecinde rol oynayan örgütsel bazı değişkenlerden söz edilerek alana dair güncel bilgilerin kısa bir derlemesi de yapılmıştır. Ardından İş Stresi Bataryası’nın geliştiril­mesi için yürütülen iki araştırmaya yer verilerek ölçeklerin geliştirilme süreci ve elde edilen psikometrik bulgular özetlenmiştir. Bu araçların araştırmacı ve uygulamacılar tarafından kullanılmasının iş stresi alanındaki araştırmaları zenginleştirmesi ve örgütsel müdahalelerin geliştirilmesi için fayda sağlaması umulmaktadır.
Müge Ersoy Kart 1980'lerden bu yana dünya ekonomisinde yaşanan değişim çalışma yaşamında var olan kuralları ortadan kaldırırken, iş örgütleri bu yeni düzende yeni yönetim modellerine yönelmişlerdir. Bu ortamda çalışanlar için yaşam boyu istihdam anlayışı yok olmuş, işveren/yönetici-çalışan ilişkileri sendikal destekten uzaklaşarak bireyselleşmiştir. Bu bireyselleşmenin etkisi yetenekli ve pazarlık gücü yüksek çalışanlar için avantaj olarak ortaya çıkarken, diğerleri için atipik çalışma, sık sık iş değiştirme, bireysel performansa dayalı ücret vb. uygulamalara maruz kalmak olmuştur. Yönetimin yakın ve yoğun denetiminin artması, mobbing ve işsiz kalma korkusu, çalışanlar için iş yaşamına katlanmayı zorlaştırmaktadır. İşte bu yeni çalışma ortamında çalışanlar uğradıklarını düşündükleri haksızlıklara karşı bireysel mücadele yollarına başvurmaktadır. Bu kitap da çalışanların örgütsel sinizm, bağlamsal performans ve etik ideoloji kavramları açısından çalışma davranışlarını açıklamaya çalışmaktadır. Geniş bir alanyazın taramasının eşlik ettiği kuramsal çerçevede ilgili kavramlar betimlenmiş ve araştırmanın savı bir alan çalışmasıyla test edilmiştir. Çalışanların bireysel çalışma davranışlarını nasıl kurguladıklarını gösteren bulguların ilgili alanyazına katkı yapacağı düşünülmektedir.
A. Esra Aslan İşletme, Pazarlama, Eğitim, Psikoloji, Ekonomi gibi birden fazla disiplinin bilgi birikimi ve araştırma bulgularını yansıtan ve bütüncül bir yaklaşımla ele alınan kitapta özel sektör ve devlet sektörünün deneyimleri birleştirilmeye çalışılmıştır. Bu çaba kitabın içeriğine titiz bir ele alış olarak yansımıştır. Bu çerçevede kitapta, önce ele alınan kavramın ne olduğu, kişisel gelişim olgusu içinde ne anlama geldiği, dayandığı temel teori ve kuramlar, kavramın eğitiminde neler olması gerektiği, örnek uygulamalar ve bilgiler aktarılmış, mevcut durum analiz edilmiş ve geleceğe ilişkin yapılması gerekenlere ilişkin ipuçları verilmiştir. Kitap, kendini geliştirme ihtiyacında olan kişiler, insan kaynakları alanında çalışan ve bu alanda yüksek lisans, doktora eğitimi alan/ almaya hazırlanan öğrencilere, ayrıca örgüt çalışanlarının kalitesini, verimini arttırma gibi gerekçelerle “eğitim alma karar yetkisine” sahip kişilere yol göstermek gayretindedir.
Nihat Aytürk Kamusal ve kurumsal yaşamda (iş ortamında) resmî yazışma, konuşma ve görüşmeler; toplantı, tören ve törensel etkinlikler; davet, ziyaret ve ziyafetler; resmî iş, işlem ve etkinlikler biçim ve yöntem olarak protokol ve sosyal davranış kurallarına uygun biçimde yürütülür. Bu yüzden protokol ve sosyal davranış kurallarını bilmek ve bu kurallara uymak temsil ve itibar açısından önemli ve gereklidir. Çünkü protokol ve sosyal davranış kurallarını bilen, bu kurallara uyan ve bunları uygulayan kişi ve kurumlar kamusal ve sosyal yaşamda daima takdir edilir ve tercih edilirler.
Kitabın amacı; üniversitelerde okuyan tüm öğrencilere, kamu kurumlarında ve özel kuruluşlarda (işletmelerde) çalışan bütün yöneticilere, yönetici adaylarına, yönetici asistanlarına, uzmanlara, halkla temas noktasında olan ve halka hizmet sunan bütün görevlilere yönetim ve iş hayatlarında ve sosyal yaşamlarında kullanacakları protokol bilgi ve becerileri kazandırmak; bu bilgileri başarıyla uygulamalarını sağlamak; böylece bireysel, kurumsal, ulusal ve uluslararası düzeyde başarılarını, etkinlik ve saygınlıklarını artırmaktır.
Bu kitap; üniversitelerin Büro Yönetimi ve Yönetici Asistanlığı Meslek Yüksekokullarında okutulan Protokol ve Sosyal Davranış Kuralları ders programına uygun olarak hazırlanmıştır.
Saundra K. Ciccarelli, J. Noland White Son yıllarda giderek daha da önemli hâle gelen psikoloji alanı hem bir temel bilim hem de uygulamalı bir bilim olarak; insanın duygu, düşünce ve davranışlarının altında yatan nedenleri bir yandan en gelişmiş sinir-bilimsel görüntüleme teknikleriyle irdelemeye çalışırken bir yandan da toplumsal cinsiyet ve kültürel farklılıklara da yer vererek anlamaya ve açıklamaya çalışmaktadır. Alanın son derece deneyimli iki hocası tarafından yazılan bu kitap; aktif, keyifli ve aynı zamanda sorgulayıcı bir öğrenme ortamı sağlayarak, öğrencilerin temel psikolojik süreçleri ve uygulama becerilerini kazanmalarına ve aynı zamanda çalışma ortamlarında ve toplumda olumlu sonuçlara katkıda bulunacak değerleri sahiplenmeye başlamalarına zemin hazırlamaktadır. Bu doğrultuda alandaki boşluğu doldurmaya aday olan Psikoloji - Bir Keşif Gezintisi; sadece psikoloji öğrencileri için değil, konuya ilgi duyan herkes için vazgeçilmez bir kaynak kitaptır.
Bu kitap; öğrencilerin katkılarını en iyi şekle getirmeye yardım edecek nitelikte önemli bilgiler sunan, kolayca anlaşılan özlü açıklamaların yer aldığı ve psikolojiyi daha kolay öğrenilebilir kılan özellikleriyle psikoloji alanına kazandırılmış önemli bir eserdir. Bu özelliklerinin yanında, etkileşimsel bir öğretim yöntemini benimsemekte ve eleştirel düşünmeyi sağlamaktadır. Bu nedenle hem psikoloji bölümü öğrencilerine hem de farklı bölümlere seçmeli olarak verilen psikolojiye giriş dersleri için uygun bir ders kitabıdır. Ayrıca alandaki son araştırma bulgularını aktararak ve bilgilerin günlük yaşama uygulanması için örnekler vererek öğrencileri öğrenmeye, araştırmaya ve uygulamaya da güdülemektedir.
Siz öğrenmek isteyin, Psikoloji - Bir Keşif Gezintisi size yol göstersin…
Lisa M. Vaughn “Bu kitap kültürel psikolojinin günümüzde ne anlama geldiğinin temelini ortaya koymaktadır. İyi kurulmuş psikoloji kuramlarını çok kültürlü bir bakış açısıyla incelemekte ve bu kuramların tarihsel olarak farklı kültürel arka planları nasıl olup da dikkate almadıklarına dair eleştiriler yöneltmektedir. İçinde bulunduğumuz çeşitlilikler dünyasında Vaughan’ın kitabı gibi kitaplar akranlarımızı anlamamıza yardımcı olmak ve hepimizin yararına bir gelecek kurmak için gereklidir”.
Leonard A. Jason, PhD. Psikoloji Profesörü, DePaul Üniversitesi; Toplum Araştırmaları Merkezi Müdürü

Toplumun giderek artan küreselleşmesi; iletişim, işyeri, sağlık bakımı ve eğitimde sosyal, dilsel, dinsel ve diğer kültürel farklılıkların yanlış anlaşılması potansiyelini arttırabilecek kaymalara neden olmaktadır. Psikoloji ve Kültür'ün bu ikinci baskısı, psikolojinin kültürel boyutlarına ve gündelik ortamlarda uygulanmasına güncel bir genel bakış sağlamaktadır.
Vaughn, düşünme ve davranışın sosyokültürel bağlamdan nasıl etkilendiğinin betimlemesini sunmaktadır. Odak noktalar; kültürün temeli, psikoloji ve kültürde araştırma, kimlik insan gelişimi, kültürler arası etkileşimler ve temel psikolojik süreçlerdir. Metin; kültürün toplumsal cinsiyet, din, sosyo-ekonomik durum gibi sosyal boyutlarını içeren daha geniş bir tanımını ele almakta ve kültürler arası ilişkileri, kültürler arası iletişimi ve eğitim, örgütler, ilişkiler ve sağlıkta kültürel yetkinliği geliştirmek üzere pratik modeller göstermektedir. Okuyucu dostu tarzda yazılmış olan metin, kültür içeriğini hayata geçirmek üzere çeşitli kültürlerden sayısız örneklerle geniş bir konu yelpazesini kapsamaktadır.
Kitap, sadece kültürel konularla ilgili psikologların ve ilişkili disiplinlerden akademisyenlerin değil aynı zamanda kültürel alçakgönüllülük, küreselleşme, çoklu kimlikler, sosyal ekolojik süreçler, göç, kültürlenme ve bunlarla ilişkili konulara dair sorular hakkında bilgi arayan daha genel bir okuyucu kitlesinin de ilgisini çekebilecek şekilde psikoloji ve kültürde disiplin aşırı bir içeriğe sahiptir.
Richard J. Gerrig, Philip G. Zimbardo “Psikoloji, insan yaşamı için temel bilgi kaynaklarından biridir. Sağlıklı ve doyumlu bir yaşam için mesleği ve eğitimi ne olursa olsun hemen her insan, psikoloji bilgisine ihtiyaç duymaktadır. Gerrig ve Zimbardo bu alandaki güncel ve teorik bilgiyi iyi bir sentezleme ile bu kitapta sunmaktadır. Kitap, lisans düzeyinde temel başvuru kaynağı olabileceği gibi günlük hayattaki psikoloji konuları için de ihtiyacı giderecek niteliktedir. Öğrenmeyi kolaylaştıran bir düzenlemesi sayesinde okuyucu için iyi bir eğitim materyali niteliğinde bir kaynaktır. Gerek orijinal kopyanın yazımı gerekse Türkçeye kazandırılması aşamasında emeği geçenleri tebrik ederim.”
Prof. Dr. A. Esra Aslan

“Psikoloji ve Yaşam isimli Psikolojiye Giriş kitabı, klasik psikoloji kuramlarını içeren temel bilginin yanı sıra modern psikolojiyi günümüze uyarlayan ve sunduğu terapi teknikleriyle, uygulamaya dönük bir el kitabı niteliğindedir.
Kitap, psikolojide uzmanlaşmanın öneminin yanı sıra, farklı konulara hangi uzmanların yanıt vermesi gerektiğini ortaya koymakta, böylelikle psikologların çalışma alanlarını da net bir şekilde belirlemektedir.
Günümüzün popüler bilim dallarının başında sayılan psikolojiyle ilgilenen her okurun bu kaynak kitaptan yararlanabileceği inancındayım.”
Prof. Dr. Haluk Yavuzer

“Gerrig ve Zimbardo’nun Psikoloji ve Yaşam kitabı öğrencilere hem psikolojiye hem de yaşamı anlamaya bir giriş niteliğindedir. Psikolojiyi yaşamla bağdaştıran çalışmalarıyla ünlü psikolog Zimbardo burada da ustalığını konuşturuyor. Hem psikolojiye giriş dersi alan öğrenciler hem de psikolojiyi yaşamla ilişkisi içinde öğrenmek isteyen herkes için vazgeçilmez bir psikoloji kitabı.”
Prof. Dr. Hasan Bacanlı

“Psikoloji ile tanışanların ilişkilerini derinleştirme fırsatını bulacakları bir kitap. Ana akım psikoloji anlayışının son dönem tüm yaklaşım ve bilgilerini profesyonel bir dille aktaran güzel bir kitap, yazarlarından birinin sosyal psikolojinin efsane isimlerinden Philip Zimbardo olması ayrıca heyecan verici...”
Prof. Dr. Sibel A. Arkonaç
Öznur Gülen Ertosun 2010 yılından sonra popülerlik kazanmaya başlayan ve duygusal dayanıklılık, umut, iyimserlik, öz etkinlik kapasitelerinin sinerjik bütününü ifade eden (pozitif) psikolojik sermaye, literatürde olduğu gibi iş dünyasında da ilgi çekmeye başlayan bir kavram hâline gelmiştir. Ekonomik, beşeri ve sosyal sermayeden sonra sermaye kavramını bir adım daha öteye taşıyan psikolojik sermaye bireysel ve örgütsel kazanımlarda ampirik olarak ispatlanmış olumlu etkiye sahiptir. Bunu yanısıra zekâ, kişilik gibi bireysel özelliklerden farklı olarak eğitim geliştirme çalışmaları ile daha üst seviyelere taşınması mümkün olması bu kavramı özellikle insan kaynakları alanında önemli bir değişken hâline getirmiştir.
Popüler kişisel gelişim çalışmalarından farklı olarak, Luthans ve çalışma arkadaşlarının tasarladığı ortalama 2 saatlik eğitimlerle bile geliştirilebilir olduğu bilimsel olarak kabul görmüştür. Bu çalışma kapsamında verilen eğitimler, metodolojik açıdan güçlü ve kontrollü deneysel tasarımlarla test edilmiş; bulgular açısından uluslararası çalışmalar ile paralel sonuçlara ulaşılmıştır.
Bu kitabın amacı, size bu akademik yolculuğu anlatmanın yanı sıra ampirik olarak pozitif psikolojik sermayenin etkileşim içinde olduğu önemli değişkenler hakkında da öneriler sunmaktır.
Kitap, içerik ve anlatım itibariyle lisans ve üstü düzeyde öğrencileri hedef almakla beraber iş hayatından da ilgili kişilerin faydalanabileceği şekilde tasarlanmıştır.
Nancy Borkowski Sağlık hizmetlerinde örgütsel davranış alanında üretilen bilimsel bilgiyi okuyucuya sunmayı hedefleyen bu kitap, her biri kendi alanında uzman öğretim üyeleri tarafından Türkçeye kazandırılmıştır. Sağlık Hizmetlerinde Örgütsel Davranış kitabı; bu konuda çok sayıda bilimsel üretim yapan, alanda çok bilinen saygın bir bilim insanı olan Dr. Nancy Barkowski ve birlikte çalıştığı bilim insanları tarafından yazılmıştır. Kitap; sağlık hizmetlerinde örgütsel davranış alanının temel kavramlarını yalın, açık, net, kolay anlaşılır ve sağlık hizmetlerinden örneklerle zenginleştirilmiş biçimde okuyucuya açıklayan kapsamlı bir rehberdir. Bu kapsamlı ve saygı uyandıran eser, davranış bilimleri araştırmalarını karmaşık sağlık hizmetleri endüstrisine uyarlayarak, motivasyon, liderlik, grup dinamikleri, ekip çalışması, çatışma yönetimi, değişim yönetimi gibi anahtar konuları açıklamıştır.
Sağlık kurumları uzun yıllardır hizmet kalitesinden ödün vermeden daha fazla kaynak verimliliği sağlamak için çaba göstermektedir. Sağlık örgütlerinde çalışanları, bireysel ve grup ilişkileri yanında sektörün tüm özellik ve farklılıkları da diğer çalışanlardan ayırmaktadır. Kitap, sağlık hizmetlerinde çalışan yöneticilere işgücünü yönlendirmek ve motive etmek görevini yerine getirmeleri için gerekli temel okumaları öne çıkarmaktadır. Türkçe olarak basılan bu kitap, sağlık hizmetleri alanının çalışanları ve yöneticileri için temel referans eser olmaya adaydır.
Dilaver Tengilimoğlu, Oğuz Işık, Mahmut Akbolat Emek ve teknoloji yoğun hizmet sunan sağlık işletmeleri, karmaşık bir yapıya sahiptir. Yoğun teknolojinin yanı sıra çok sayıda profesyonelin uyumlu bir şekilde çalıştırılmasını zorunlu kılan bu alan, aynı zamanda ülke kaynaklarının çok büyük bir kısmını da tüketmektedir. Bu nedenle, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sağlık kurumları işletmeciliğinin önemi her geçen gün artmaktadır. Buna paralel olarak sağlık yöneticilerinin temel işletmecilik bilgilerinin yanı sıra sağlık hizmetlerinde de özel bilgi ve beceri ile donatılması büyük önem arz etmektedir. Bu kitap, bu amaca yönelik olarak, gerek giderek artan sağlık yönetim programlarının gerekse sektörde hizmet sunan yönetici ve diğer profesyonellerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere hazırlanmıştır.
Ahmet Emin Erbaycu, Ali Arslanoğlu, Bünyamin Özgüleş, Füsun Afşar, Hakan Aydin, M. Naci Efe, Müveddet Bayraktar, Nilay Gemlik, Oya Çelebi Çakıroğlu, Serdal Keçeli, Tuncer Asunakutlu İnsanoğlu gerek iş hayatında gerek özel hayatında zorlu bir hayat mücadelesi vermektedir. İş hayatındaki koşuşturmalar, teknoloji, değişim, yenilik derken en önemli kaynak olan insan göz ardı edilmeye başlandı.
Organizasyonların en önemli kaynağı olan insanlar her gün birçok şekilde ilişki hâlinde bulunmaktadır. Bu ilişki içerisinde bazen olumlu davranışlar, bazen olumsuz davranışlar sergilenmektedir. Bu ilişkiler esnasında birçok sorun ortaya çıkmaktadır. Bu sorunların çözümü de çalışanların bireysel kalitesine bağlıdır.
Bu kitapta, sağlık hizmetlerinin sunumu sırasında sergilenmekte olan on farklı örgütsel davranış konusu olan;
• Liderlik,
• Değişim yönetimi,
• Takım çalışması,
• Farklılık yönetimi,
• Öznel iyi oluş,
• Güç zehirlenmesi,
• Sinizm,
• Diğerkâmlık,
• Yardımseverlik,
• Meydan okuma
konularına vaka analizleri ışığında değinilmiştir.
Onur Ünlü Oldukça titiz ve yoğun bir çalışmanın ürünü olan bu kitap, yönetim ve örgüt araştırmalarında sıklıkla tartışılan pozitif sapma kavramını odağına almaktadır. Onur Ünlü bu kitapta, sapma araştırmalarının, zengin teorik geçmişini aktarmak suretiyle yeni bir pozitif sapma tanımı ve ölçeğini okurların dikkatine sunmaktadır. Önerilen bu yeni tanım, kendinden önceki pozitif sapma tanımlarına hâkim olan normatif ve işlevselci perspektifin ötesine geçmektedir. Yazarın kelimeleriyle ifade etmek gerekirse, elbette pozitif sapma normlardan sapmadır ve elbette pozitif sapma örgüte fayda sağlayabilir ama pozitif sapma ne bir düzenlilik arayışıdır ne de tek amacı örgüte fayda sağlamak olan bir pratiktir. Bu kitap, sapma teorilerine yönelik temel düzeyde, pozitif sapma literatürüne yönelik ise kapsamlı bir bilgi birikimini inşa etmek isteyen okurlar için rehber niteliğinde bir eserdir. Bununla birlikte yeni bir kavramsallaştırma temelinde ölçüm aracı geliştirme ve bu ölçeği araştırma modeliyle test etme sürecini yakından incelemek isteyen araştırmacılar için de yol gösterici bir kaynaktır.
Koruhan Fayganoğlu, Pınar Fayganoğlu Değişimin büyük hızla gerçekleştiği günümüzde, devletler arası mücadelelerin de bu değişim bağlamında farklılaştığı bir gerçektir. Artık savaşlar geçmişteki gibi belli hatların olduğu ve belirli kıyafet ve işaretler taşıyan askerlerce değil nizami, gayrinizami ve siber alandaki mücadelelerin eş zamanlı ve eş güdümlü olarak kullanılması ile icra edilmektedir. Bu noktada karşımıza “hibrit savaş” kavramı çıkmaktadır. Hibrit savaş, çok yönlü ve çok enstrümanlı yapısı ile savaş sahasına farklı bir bakış açısı getirmiştir. Ancak söz konusu bu uygulamalar bir günde ortaya çıkan faaliyetler değildir. Hibrit savaş yöntemlerini yoğun olarak kullanan ülkelerin, sözü edilen taktik ve stratejileri, değişen çevresel koşullara uyumlama çabaları sonucunda ortaya çıkardığı görülmektedir. Ayrıca, hibrit savaş uygulamalarını tasarlarken devletlerin güvenlik bürokrasilerinin sahip oldukları bazı özellik, yetenek ve deneyimlerinin bu anlamda önemli katkılar sunduğu da vurgulanmaktadır. Bu çalışma, sözü edilen bu yetenek ve deneyimlerden en önemlilerinden birinin söz konusu yapıların “öğrenen örgüt” özelliği taşımaları olduğu savı üzerine kurgulanmıştır. Bu savı irdelemek için hibrit savaş uygulamalarını yoğun olarak kullandığı belirtilen iki ülkenin (Rusya Federasyonu ve İran) farklı bölgelerdeki faaliyetleri incelenmiş olup söz konusu uygulamalar örgütsel araştırmalar yazınındaki önemli yaklaşımlarından olan Senge'in (1990) “Beş Disiplin” yaklaşımı bağlamında mercek altına alınmıştır. Çalışmanın; uluslararası güvenlik çalışmaları alanına disiplinler arası bir perspektif ile bakılması anlamında çeşitli katkılar sunabileceği değerlendirilmektedir.
Mete Han Gür Sezgi, 80'lerde bilim dünyasının radarına girdi. Araştırmalar yöneticilerin başarılarının %80 “sezgi”ye borçlu olduğunu gösterince bu ilgi giderek âdeta bir tsunami dalgasına dönüştü vehem organizasyonların farklı bölümlerine hem de farklı sektörlere yayıldı. Organizasyonlarda sezgiye olan ilgi; “yönetimde sezgi”, “girişimci sezgisi”, “stratejik planlamada sezgi”, “risk yönetiminde sezgi”, “satışta sezgi”, “pazarlamada sezgi”, “insan kaynaklarında sezgi”, “proje yönetiminde sezgi”, “süreç kontrolünde sezgi”, “kalite kontrolünde sezgi”, “üretimde sezgi”, “robotics, AI ve sezgi”, “araştırmacı sezgisi” konularına odaklanan araştırmalarla derinlik ve uygulanabilirlik kazandı. Diğer taraftan bu çalışmalar, tıptan hukuka, finanstan mühendisliğe birçok sektöre yayıldı. Bu araştırmaların ortak paydası temel sezgi teori ve kavramları, ortak hedefi ise sezginin eğitilerek daha güvenli ve verimli bir hâle getirilmesiydi. Sezgi, önümüzdeki dönemde hem işe alımlarda hem de kariyer basamaklarında yükselirken aranan bir beceri olarak öne çıkmaktadır.
Beynin Beyni Sezgi serisinin ilk iki kitabı, sezgi biliminin temel teori ve kavramlarını veriyor. Sezginin; altı milyon yıllık geçmişi olan insan türüne, altmış bin yıl önce ortaya çıkan bilincin olmadığı dönemlerde nasıl yol gösterdiğini anlatıyor. Sezgi Nasıl Çalışır, Ölçülür, Eğitilir? sezginin temel mekanizmalarını (alışkanlıklar, heuristikler, örüntü tanıma ve örtük öğrenme) gerçek öykülerle anlatıyor, sezgisel zekâyı irdeliyor ve sezgi eğitiminin yol haritasını veriyor.
Kitap; yöneticilerin profesyonellerin, akademisyenlerin, kişisel gelişimle ilgilenenlerin hizmetine sunulur.
Ahmet Yıldırım Pozitif psikoloji sorunlara değil, bireyin daha kaliteli bir yaşam geçirmesi, kendi yeteneklerini keşfetmesi ve geliştirmesi için teşvik etmesi nedeniyle alana farklı bir bakış açısı sunmaktadır. Bir bakıma yüzlerce yıl öncesinden Mevlana Celalettin Rumi'nin “Gül düşünür gülistan, diken düşünür dikenlik olursun.” sözlerini, Hacı Bektaş Veli ve Yunus Emre'nin “insanın özünü anlama”ya dair düşünceleri teyit edilmektedir. Son yıllarda pozitif psikolojik sermaye ile ilgili çeşitli düzeylerde ve ilişkili değişkenlerin değerlendirildiği çalışmalar yürütülmektedir.
Sosyal devletin görünmez kahramanları olan Sosyal Hizmet Uzmanları zaman zaman olumsuz ve zor koşullar altında özveriyle sosyal hizmet sunmakta ve hizmet verdikleri bireylerle iletişimlerini sürdürmeye ve iş performanslarını devam ettirmeye çalışmaktadırlar.
Bu kitap, hiç kuşkusuz meşakkatli ancak önemli bir toplumsal misyon dâhilinde çalışan sosyal hizmet uzmanlarının duygusal kaynaklarının tükenmesi ile ortaya çıkan ve işlerine duyarsızlaşmaları, başarı hislerinin azalmasıyla kendini gösteren tükenmişliklerinin üzerinde pozitif psikolojik sermayenin etkisini incelemektedir.
Araştırma sonuçları, pozitif psikolojik sermaye unsurlarının çalışanlar açısından geliştirilmesinin elzem olduğunu ve bir özveri mesleğinin çalışanları olarak sosyal hizmet uzmanlarının çalışma şartlarına bağlı tükenmişlik sendromuna girmelerini engelleyebileceğini göstermektedir.
Salih Güney Bu kitap, günümüzde ilgi çeken sosyal psikoloji konularını ele alıp incelemektedir. Konular her kesimden insanın rahat okuyup anlayacağı bir anlatım dili ile yazılmaya çalışılmıştır. Tüm yüksekokul ve üniversite (hatta yüksek lisans ve doktora) öğrencilerinin sosyal psikoloji alanında bilmesi gereken, bildikçe onları düşünmeye zorlayan temel bilgileri içermektedir. Bu nedenle kitap kapsamlı ve ülke kültürüne uyumlu bir özelliğe sahiptir. Kitabı öğrencilerin yanında grup içinde insanları tanımak isteyenlere ve yönetim kademelerinde yer alacaklara tavsiye ediyoruz. Kitabın içeriğinde yer alan bilgiler, çeşitli kaynaklar taranarak ve belli bilimsel kriterlere dayanarak yorumlanmış ve bir değerlendirmesi yapılmıştır. Kitap çalışmasına başladığımızda bu alanda çalışma yapan ya da bu alana yakın olan çok sayıda bilim adamından görüş almaya çalıştık. Onların görüş ve önerileri doğrultusunda kitaba şekil vermeye çalıştık. Bazen eleştirdiler, bazen hatalarımızı düzeltiler. Bazen de ünite eklememizi tavsiye ederek bizi yazmaya teşvik ettiler. Sosyal psikoloji kitabını yazmaya çalıştık. Elimizden geldiğince en iyisini yapmaya gayret ettik. Ancak hatalarımız mutlaka vardır. Okuyanlar bize geri dönüş yaparsa çok mutlu oluruz. Her türlü eleştiriye ve bize iletilen hatalara hoşgörü ile yaklaşırız. Okuyuculardan gelecek olan olumlu ya da olumsuz eleştiriler daha iyisini yazmak içir bize güç verecektir
Joanne R. Smith, S. Alexander Haslam Bu kitap, sosyal psikoloji tarihini şekillendirmiş ve klasikleşmiş bazı deneysel ve saha çalışmalarını en geniş kapsamıyla ele almakta ve yeniden değerlendirmektedir. Bu çalışmaların yapıldığı dönemin toplumsal ve siyasi bağlamının çalışmaların yapılışına veya yorumlanışına etkisini ve bu yorumlamaların günümüze gelene kadar nasıl dönüşümlerden geçtiğini görmek, bu klasik çalışmalar hakkında bildiğimizi zannettiğimiz pek çok şeyin aslının farklı olabildiğini anlamak şaşırtıcıdır. Bu özellikleriyle, bu kitap akademisyenler ve öğrencilerin yararlanabileceği eşsiz bir kaynaktır. Öte yandan yalnızca bir ders kitabı veya akademik bir kitap da değildir; aynı zamanda sosyal psikolojiye ilgi duyan herkesin merakla okuyabileceği bir kitaptır.
David Myers, McGraw-Hill "Elinizdeki bu kitap, sosyal psikolojinin konularını en geniş kapsamıyla ele almakta, klasikleşmiş deneysel ve saha araştırmalarını en güncel bilimsel çalışmalarla harmanlamaktadır. Bu bakımdan, akademisyen ve öğrencilerin yararlanabileceği eşsiz bir kaynaktır. Kitapta, sosyal psikoloji konuları bölüm bölüm ele alınmıştır; ilgili kavram, terim, kuram ve araştırmalar aktarılırken her bölüm kendi içinde bir bütünlük arz edecek şekilde akıcı bir öyküsel kurguyla ve dille yazılmıştır ayrıca bu kitap; tarihsel olaylarla, edebî ve felsefi metaforlarla zenginleştirilmiştir.
Ayrıca bu kapsamlı çalışma, sadece bilimsel bir disiplinin temel konularını okuyucuya aktarmakla kalmamakta, aynı zamanda savaş, açlık, çevre gibi gerçek dünya sorunlarının sosyal psikolojik boyutlarıyla ilgili çözüm önerileri de getirmektedir. Bu bakımdan elinizdeki kitap yalnızca bir ders kitabı değil, aynı zamanda sosyal psikolojiye ilgi duyan herkesin merakla okuyabileceği bir kitaptır."
John J. Macionis Sosyoloji öğrenmek; toplumu, toplumları ve kendimizi anlamaktır. Öyle bir çağda yaşıyoruz ki insanların çoğu, özellikle ekonomik gelecekleri konusunda kaygılı. Toplumu oluşturan kurumlar ve sosyal sorunlar hakkında bilgi edinerek çözümler üretmemiz kolaylaşır. Sosyoloji, toplumun bütün birimlerinde artan bir hızla gerçekleşen sosyal değişmeyi de yansıtır. Kısaca dünyayı daha iyi algılamak, işleyişini anlamak için bu eser, hem bilgilendirici hem de eğlencelidir.
Bu kitap, üniversite öğrencilerine hitap etmekle birlikte sosyolojiyle ilgilenen herkesin bir şeyler bulabileceği bir eserdir. Eğer aktif bir sosyoloji öğrencisi ve sosyolojik düşünce tasarımcısı olmak istiyorsanız, bu kitap sizin için çok iyi bir başlangıç olacaktır.
David M. Newman Newman'ın da vurguladığı gibi, toplumu insanlar inşa eder. Toplum, bizden kopuk ve çok uzağımızda olmayıp aksine yanı başımızdadır. Günlük hayatımızın her bir detayında, toplumu gözlemleyebiliriz. Toplumu biz insanlar inşa ederiz. Sonra da toplumun bizim eserimiz olduğunu unutup onun görkemli yapısı altında hayatımızı sürdürürüz.
Nasıl ki toplum bireyleri şekillendiriyor ve onların hayatına yön veriyorsa; bireyler de toplumu planlamada, korumada, geliştirmede ve toplumsal sorunların çözümünde aktif ve belirleyici rol oynar. Bu kitapta, ırk ve etnisite temelli olaylardan, tüketim çılgınlığına; siber gelinlerden, tek ebeveynli ailelere; medyanın hayatımızdaki manipülatif gücünden, çok uluslu şirketlerin küresel gücüne kadar, hayatın her yönünden güncel ve zengin örneklerle karşılaşacaksınız. Irk, sosyal sınıf ve toplumsal cinsiyet ile ilgili olguların, günlük hayatımıza etkileri konusunda aydınlanırken belki sizler de sıkıntı ve ıstırap duyacaksınız.
Sosyoloji, son yaşanan küresel ekonomik krizin bireysel, toplumsal ve küresel etkilerinden Arap Baharına (?!) ve Mısır'daki olaylara; Madagaskar yerlilerinin kültürel geleneklerinden, Facebook'taki “ayrılık habercisi” uygulamasına kadar, ilginç ve çarpıcı örneklerle yaşadığınız gerçekliğin kapılarını sizlere aralamakta; günlük hayattaki en küçük deneyimlerimizin bile toplum denilen gerçeklikle yakından ilişkili olduğunu, etkili bir şekilde ifade etmeyi hedeflemektedir.
Okuyucuya, sosyolojik bir bakış açısı kazandırma görevini, hakkıyla yerine getireceği düşünülen bu kitap, yalnızca kitabın kaleme alındığı Amerikan toplumuna ilişkin değil; küresel düzeydeki toplumsal, ekonomik ve siyasal olaylarla ilgili olarak da zengin ve güncel bilgiler ile istatistiki veriler içermektedir. Çok boyutlu ve karmaşık toplumsal gerçekliği, anlaşılır bir dil ve üslup ile okuyucuya anlatan, son derece faydalı ve eşine az rastlanan bu eseri okurken en az, çevirisini yaparken benim aldığım kadar keyif alacağınızı düşünüyorum.
Allen Elkin Stresin hayatınızda negatif bir etkisi olmasından sıkıldınız mı?
Stres Yönetimi for Dummies, vücudunuz ve zihninize stresle düzgünce baş etmeyi öğretme üzerine size güvenilir, süre sınırlı rehberlik sunar. Sizi kırmızı çizgiye getiren aşk, iş, aile, mali durum veya kanıtlanmış başka bir şey olsa da bu güncellenmiş basım Stres Yönetimi for Dummies hayatınızdaki stres tetikleyicilerini belirlemenize ve onları yok etmenize yardımcı olacak.
• Stresli misiniz? Stresin ne olduğu ve sizi zihinsel, fiziksel ve duygusal olarak nasıl etkileyebileceğiyle ilgili bütün gerçekleri öğrenin.
• Kurtulun! Stresin fiziksel belirtilerine nasıl yaklaşacağınızı, zihninizi dinginleştireceğinizi ve strese yol açabilen günlük meselelerle baş edeceğinizi öğrenin.
• Stresten kurtulmanın sırları! Potansiyel olarak stresli durumlarda olduğunuzda düşünme biçiminizde değişiklikler yapmak gibi hayatınızdaki stres düzeyini azaltmada kullanabileceğiniz teknikleri keşfedin.
• Gerçek dünyada mücadele edin! Esneme hareketleri yapmak, bir hobiyle vakit geçirmek gibi daha az stresli bir hayat yaşamanıza yardım edecek evde ve işte edinebileceğiniz günlük alışkanlıklar edinin.
Kitabı açın ve
• Stresin nereden kaynaklandığını ve bununla nasıl başa çıkacağınızı anlamanıza yardımcı olacak çeşitli bireysel değerlendirmeleri,
• Kas geriliminden kurtulma ve zihninizi dinginleştirme tavsiyelerini,
• Zaman yönetimi, öfke, iş yeri stresi ve daha fazlasıyla baş etmek için tavsiyeleri,
• Doğru beslenmenin, egzersiz yapmanın ve uykunun önemini,
• Düşünmenin sizi nasıl strese soktuğunu,
• On büyük stres kaynağını inceleyin.
Ali Çımat, Adnan Erdal Sosyal sorumluluk kavramı, bireylerin ve kurumların topluma karşı olan sorumluluklarını ifade etmekle beraber toplumsal huzurun temini ve devamlılığı için bireysel ya da kurumsal olarak oluşturulması gereken sorumlulukların yerine getirilmesi olarak ifade edilebilir.
Sosyal sorumluluk tamamen gönüllülük esasına göre yürütülmekte ve bireyleri iyilik yapmaya, hayırseverliğe teşvik etmeye, belirli bir konu hakkında insanları duyarlı davranmaya davet etmeye yöneliktir. Sosyal sorumluluk faaliyetleri ile toplumda var olan ya da olabilecek muhtemel olumsuz durumların minimize edilmesi veya tamamen ortadan kaldırılması mümkündür.
Kurumsal sosyal sorumluluk (KSS), birçok biçimde ortaya çıkabilmekte ve küçük şirket bile yerel bir gıda bankasına düşük düzeyde bir bağış yaparak sosyal değişimi etkileyebilmektedir. Dünyada uygulamaları sıkça görülen en yaygın KSS örneklerinden bazıları şunlardır: karbon ayak izini azaltmak, iş gücü politikalarının iyileştirilmesi, adil ticarete katılmak, çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık, hayırsever küresel bağışlar, topluluk ve sanal gönüllülük, çevreye fayda sağlayan kurumsal politikalar, sosyal ve çevreye duyarlı yatırımlar.
Kurumsal sosyal sorumluluk kavramının gelişimi, farklı ülke ve Türkiye uygulamalarını birçok örnekle ele alan bu çalışmanın, bireysel ve toplumsal sorunlarımızı azaltmayı, çözmeyi ve de bizleri daha medeni ve müreffeh bir toplum yapısına kavuşturmayı ilke edinmiş bütün ticari kurumlar ve ilgililer için yararlı ve teşvik edici olmasını dileriz.
Münevver Çetin - Semih Çayak Değişimlerin ve yeniliklerin çok hızlı bir şekilde yaşandığı günümüzde ekonomi, çevre, mimari ve ulaşım gibi çok farklı alanlarda sıklıkla kullanılmakta olan sürdürülebilirlik kavramı, liderlik alanında da giderek artan bir ilgi görmeye başlamıştır.
Liderliği farklı açılardan ele alarak inceleyen çok sayıda liderlik yaklaşımı bulunmaktadır. Ancak liderlik çok yönlü bir kavramdır ve örgütsel başarıyı sağlamak bu çok yönlü liderlik davranışlarını gerçekleştirmekle mümkündür. Bu bağlamda sürdürülebilir liderlik yaklaşımı daha önce ortaya atılan liderlik yaklaşımlarını reddetmediği gibi içerisinde bu yaklaşımlar ile ortak birçok ögeyi de barındırarak liderliği bütünsel bir yaklaşımla incelemektedir.
Sürdürülebilirlik, doğal kaynakları en etkili ve en verimli bir şekilde kullanmayı, geri dönüşümü sağlanan bu doğal kaynakları tekrar tekrar kullanabilmeyi, kısacası yenilenebilir bir anlayışı ifade etmektedir. Ayrıca kavram ile ifade edilmek istenen bir diğer anlam da uzun ömürlü olma, hemen sonu gelmemedir. Liderlik alanında ise sürdürülebilirlik, örgütsel değerleri daha ikna edici ve etkili bir şekilde sürdürme becerisidir. Dolayısıyla sürdürülebilir liderler, örgütlerini sürdürülebilir kılmak için ekonomik, sosyal, yönetsel ve kültürel açılardan sürdürülebilir olmak zorundadır. Aynı zamanda sürdürülebilir liderlik, örgütsel devamlılığın bir lidere bağlı olmadığı, liderliğin bir liderden diğerine geçtiği bir liderlik yaklaşımdır. Bu anlamda liderin kendi yerine gelecek kişileri yani ardıllarını yetiştirmesi ve böylece örgütsel devamlılığın sağlanması, sürdürülebilir liderlik yaklaşımının temel ilkelerindendir.
Kitapta, liderliğin gelişimi, liderlik teorileri, sürdürülebilirlik kavramının ortaya çıkışı ve farklı alanlarda sürdürülebilirliğin kullanımı açıklandıktan sonra sürdürülebilir liderlik konusu derinlemesine incelenmiştir.
Tarkan Tunç “Öncelikle, zarar vermeyeceksin!” -Primum non nocere- ilkesi yeşilin temel yaşam felsefesidir. Hiç kimse, yaşama zarar vermeyi kendinde bir hak olarak görmemelidir. Yeşil, insanlığın güvenli geleceğine ilişkin verilmiş kapsamlı ve tutarlı bir cevaptır. İşletmeler açısından, çevrenin ve sosyal yaşamın özenle korunarak sürdürülmesini ifade eder. Bunu sağlamak üzere kaynaklarını koruyarak kullanır, yenilenebilir enerjiden yararlanır, emisyonlarını azaltır ve atıklarını değerlendiren kapalı döngü üretim sistemi kurmaya çalışırlar. İşletmeler bu anlayışı benimsediklerinde geleceği ıskalama risklerini azaltırlar.
Yeşil, ekonomik yönden kazançlı sosyal ve çevresel değerler yaratabilmenin adıdır. Bugün insanlığın karşı karşıya bulunduğu en büyük sorunlar kaynakların hızla tüketilmesi ve çevrenin geri döndürülemez biçimde kirletilmesidir. Çerçevesini sürdürülebilirlik anlayışının belirlediği yeşil yaklaşımlar, insanlığı tehdit eden devasa problemlere karşı tutarlı ve uygulanabilir bir çerçeve sunmaktadır. Bugün yaşanan sorunlar dün yapılan yanlışların bedelidir. Gelecek nesiller bugün yapılan yanlışların bedelini ödemek durumunda bırakılmamalıdır.
Kitap, işletmelerin doğayla, insanla ve parayla olan ilişkileri temelinde çevreyi, toplumu ve ekonomiyi nasıl konumlandırdıkları ile ilgilidir. Temel işletme fonksiyonlarına odaklanarak çevreye zarar veren geleneksel yöntemlerin yerine kullanılabilecek çevre dostu çözümleri araştırmaktadır. Bu kapsamda farklı sektörlerden yeşil iş uygulamaları incelenmekte, yönetimlerin sürdürülebilirlik anlayışlarının sahaya yansımaları bu faaliyetler üzerinden tartışılmaktadır. Ayrıca, yaşamın hâlen karşı karşıya bulunduğu devasa küresel sorunlara dikkat çekilmekte, bunların bertarafında işletmelere düşen sorumluluklar vurgulanmakta, yeşil yolculuklarında işletmelere yardımcı olacak enstrümanlar tanıtılmaktadır.
Dr. Tarkan Tunç
Randall COLLINS, Michael MAKOWSKY, Mc Grew Hill McGraw Hill Yayınevi tarafından ilk kez 1972 yılında basılan ve sekizinci basımı 2010'da çıkarılan Collins ve Makowsky'nin hazırladığı bu eser, modern toplumun oluşmasına katkıda bulunan ve bugün de önemini koruyan düşünürler konusunda karmaşık bir dil kullanılmadan büyük bir titizlik ve incelikle öykü tadında hazırlanmıştır. 19. yüzyıldan çağdaşımız olan düşünürlere kadar yaşam öykülerinin yanı sıra kavramsal düşüncelerini yaşanmış büyük dönüşümlerle birleştirerek günümüze kadar ustalıkla dokuyan bu eser, sosyal bilimlerin her alanında kullanılabilir bir özelliğe sahiptir. Özellikle hem temel hem de yardımcı kitap olarak sosyal/sosyolojik teori, sosyal düşünce tarihi, sosyoloji tarihi ve sosyolojiye giriş derslerinde rahatlıkla kullanılabileceği gibi 19. ve 20. yüzyılı anlamak isteyen özgür okuyucular için de iyi bir kaynak kitap olabilir.
Toplumun Keşfi, bu alanda yazılan diğer eserlere kıyasla kısa ve kapsamlı bir kitap özelliğinde olup lisans ve lisansüstü çalışmalarda öğrencilere rahatlıkla okutulabilir.
Murat Gümüş, Burcu Öksüz Kurumların itibarları stratejik bir önem taşımaktadır. Rakiplerinden farklılaşmak ve başarılı olmak isteyen bir kurum, itibarını korumak, geliştirmek ve yöneterek sürdürülebilir kılmak zorundadır. Bunun için sabırlı, tutarlı olmak ve sürekli çaba göstermek gerekmektedir.
Bu yapıt, insanlık tarihi için çok eski, kurumlar için yeni sayılabilecek ya da önemi yeni anlaşılan itibar olgusunu ele almaktadır. Bir kurumun toplam çekiciliğini belirleyen geçmişteki davranışlara ve gelecekteki beklentilere ilişkin algısal betimleme olarak kurumsal itibar, “damlaya damlaya göl” oluşumunun bilinçli yönetimini ifade etmektedir. Bu bağlamda, çalışmada, turizm işletmeleri açısından kurumsal itibarın önemi ve etkileri irdelenmektedir.
Michael R. Solomon “Müşterilerimizi bir partiye davetli misafirler olarak görüyoruz ve biz de ev sahipleriyiz. Müşteri deneyiminin önemli her yönünü daha iyi hâle getirmek bizim her gün yaptığımız işimizdir.”
(Jeff Bezos)
Günümüz pazarında, modern tüketici profili hızla değişmekte ve marka kalabalıklığı her geçen gün artmaktadır. Bu noktada, tüketicilerin duygusal, zihinsel ve davranışsal tepkilerini derinlemesine anlamak ve gerekli yenilikleri pazarlama stratejileri ile hayata geçirmek gerekmektedir. Tüketici davranışı sadece satın alma eylemi ile ilgili değildir. Satın almak kadar sahip olmak ya da olmamak da önemlidir ve bu nedenle incelemeye değerdir. Bunun yanında “dijital dünya”da da ortaya çıkan gelişmeler dikkate alınarak dijital alandaki davranışlar da araştırılmalı ve izlenmelidir.
20. yüzyılın son dönemleri ve 21. yüzyılın başlangıcından itibaren tüm ekonomik faaliyetlerin odak noktasında yer alan tüketiciler ve onların pazarlama ile ilgili kararları ve bu kararlara yönelik davranışlar daha dikkatli bir biçimde incelenmeye başlanmıştır. Michael R. Solomon tarafından 12 bölüm olarak kaleme alınmış Tüketici Davranışları kitabı, alanına önemli bir katkı sağlamaktadır. Tüketici davranışları ile ilgili olarak bütün psikolojik, sosyal ve durumsal faktörler ve birçok yeni kavram ve model açıklanmış ve uygulamadan birçok örneğe yer verilmiştir. Konu dizininde, birçoğu alanyazınında ilk defa yer alan yaklaşık iki bin beş yüz kavram bulunmaktadır. Kitap, hem akademik hem de sektörel kullanıcılara ışık tutacaktır.
A. Asuman Akdoğan, Ahmet Cevat Acar, Ahmet Günay, Anıl Boz Semerci, Azize Ergeneli, Azmi Yalçın, Deniz Elber Börü, Dursun Bingöl, Esengül İplik, Esra Aydın, Fatih Çetin, Fatma Nur İplik, H. Nejat Basım, İlker H. Çarıkçı, İpek Kalemci Tüzün, Kutay Özdemir, Onur Köksal, Rıza Demir, Rukiye Çelik, Selda Limon, Selen Doğan, Tina Shabsough, Umut Uyan, Zeyyat Sabuncuoğlu Kariyer planlaması ve yönetimi, bireyin kariyerine dair istenen sonuçları elde etmesi ve dolayısıyla hayatını olumlu etkilemesidir. Bireyin; kariyeriyle ilişkili olarak beklenen sonuçlar üzerinde nispeten kontrol kazanması ve bunu sürdürmesi kariyerini yönetmesidir. Hangi becerilere, yeteneklere ve eğilimlere sahip olduğunu; bunları hangi meslekte değerlendirebileceğini, ne kadar ilerleyeceğini ve profesyonel iş hayatında ne yapmak istediğini herkes düşünmüştür. Bu noktada profesyonel destek ya da bireysel planlama önemli hâle gelmektedir.
Bu kitap; örgütsel ve bireysel anlamda kariyer yönetimine dair ayrıntılı bir değerlendirmenin ürünüdür. Kariyer kavramının tarihî arka planı, kavramı çerçeveleyen majör teoriler, kariyer aşamalarına geleneksel ve çağdaş yaklaşım, kariyer planlaması, kariyer yönetimi, kariyer yaklaşımları, kariyer geliştirme yöntemleri, yaşam boyu kariyer, kariyer başarısı, bireysel kariyer planlaması, kariyer ve iş-aile ilişkisi, örgütlerde kariyer planlaması ve yönetimi, gelecekte kariyer yönetimi, kariyer yönetiminde güncel sorunlar ve dezavantajlı gruplarda kariyer yaklaşımları gibi birçok konuyu ayrıntılı ve güncel referanslarla inceleyen kitap; bireysel ve örgütsel anlamda başucu kaynağı niteliğindedir. Ayrıca yerli yazındaki diğer yayınlara nispeten oldukça kapsayıcı oluşuyla da yeterli ve güncel bir ders kitabı olacaktır.
Fuat Oktay Günümüzde girişimciler, kimi zaman ekonomik kazanç sağlamak kimi zaman toplulukların karşı karşıya olduğu bir sorunu çözmek amacıyla risk alıyor ve iş dünyasının ötesinde roller üstleniyorlar. Girişimcilerin, ülkelerin kalkınmasındaki önemleri ve ağırlıkları giderek artıyor. Sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılmasında, yeni teknolojilerin kullanılması ve yenilikçi yaklaşımların geliştirilmesinin merkezinde de girişimciler yer alıyorlar. Dijitalleşmenin etkisiyle hızla ivmelenen teknolojik ilerlemenin şekillendirdiği endüstrilerde ve küresel iş ortamında, büyük bir dönüşüm yaşanıyor. Dijital teknolojiler ve girişimcilik arasındaki kesişim ve bu kesişimin yenilikçilikle doğrudan ilişkisi, araştırmacılara ve uygulayıcılara geniş araştırma fırsatları sunmaya da devam ediyor.
Türkiye'deki girişimcilerin girişimcilik davranışı özelliklerini ve teknolojiye hazır oluş düzeylerini araştırdığımız bu çalışmada, günümüz girişimcilerini yakından tanımaya çalıştık. Geleceğin megatrendleri ve küresel iş ortamının geleceğine yönelik öngörülere bakarak da geleceğin girişimcilerinin özelliklerini ortaya koyduk. Bu çalışmanın sonuçlarının, girişimcilerimizin geleceğe hazırlanması için atılacak adımların belirlenmesinde, araştırmacılara, kamu kurumlarına ve girişimcilere bir temel oluşturmasını diliyoruz.
Muzaffer Aydemir Yönetsel yapılarda hayati öneme sahip stratejik kararlar, üst yöneticiler tarafından alınmaktadır. Üst yöneticiler, sahip oldukları bilişsel yapıları çerçevesinde stratejik kararlar alıp uygulamaktadırlar. Üst yöneticilerin bilişsel yapıları; yaş, cinsiyet, aile üyeliği, aidiyeti, görev süresi, eğitim nitelikleri, fonksiyonel geçmişi gibi demografik özelliklerden oluşmaktadır. Yönetsel boyutta demografik özellikler, ekip dağılımı içerisinde anlamlı olmaktadır. Yönetsel başarı, doğru bir ekip yapısının oluşumu ile mümkündür. Unutmayalım ki her yönetici ancak ekibi kadar başarılıdır. Kitapta, üst yönetim ekibi ve stratejik yönetim kavramlarının detaylı açıklamasını müteakip bu kapsamda ülkemizin Lider konumdaki işletmelerinin üst yönetim ekiplerinin özellikleri analitik yöntemlerle incelenmiştir. Ülkemiz bilim ve iş dünyası için rehber olabilecek bu kitap, ülkemizdeki önemli bir boşluğu dolduracaktır.
Ahmet Demirden, Başar Demir, Beril Türkoğlu, Cem Şafak Çukur, Derya Karanfil, Emine İnan, Emine Yücel, Gülden Sayılan, Gülten Ünal, Halime Şenay Güzel, Hamit Coşkun, İlknur Dilekler, M. Ozan Altın, Nihal Mamatoğlu, Nur Elibol Pekaslan, Ozan Altın, Özden Yalçınkaya Alkar, Öznur Göçmen, Pelin Sağlam, Sami Çoksan, Selmin Erdi Gök, Sıla Demir, Tuğba Koçak Özel, Yankı Süsen Uygulamalı Sosyal Psikoloji kitabı, bildiğimiz kadarıyla Türkiye’de bu alanda yazılan ilk sistematik kaynak olma özelliğine sahiptir. Uygulamalı sosyal psikoloji, psikolojinin geleneksel uygulama alanlarının dışına çıkarak (sosyal) psikolojinin kuramsal ve görgül birikimini toplumsal sorunların çözümü ve toplumsal refahın arttırılması adına uygulanan müdahale ve uygulamaları bütüncül bir yaklaşım çerçevesinde sunmaktadır. Temel bilimsel yaklaşımdan ziyade uygulama alanlarını ön plana çıkaran bu kitap, psikolojinin farklı disiplinlerindeki yaklaşımları sosyal psikolojik yaklaşımlar ile bütünleştirmektedir.
Konu çeşitliliğinin fazla olması nedeniyle bu kitap, dört ana grupta toplanmıştır: İlk kısımda yer alan bölümler, uygulamalı sosyal psikolojinin temel ilkeleri ve kuramsal temeline odaklanarak uygulamalar için temel oluşturmayı hedeflemektedir. Kitabın ikinci kısmı; göç, yoksulluk, eşitsizlikler, çatışma, tüketim ve sosyal güven gibi toplumsal sorunları çözmek için geliştirilen müdahale programlarına odaklanmaktadır. Üçüncü kısım, sosyal psikolojinin; sağlık, eğitim, iş, hukuk, siyaset, çevre, spor ve trafik gibi alanlarda uygulama geliştirilmesindeki rolünün altını çizen bölümleri içermektedir. Son kısım ise psikolojinin geleneksel uygulama alanı olan klinik psikoloji yaklaşımları ile sosyal psikoloji yaklaşımlarının iş birliğini ele alan bölümlerden oluşmaktadır.
Salih Bayraktar Bu kitapta; bir bütünün parçası olarak değerlendirilen iş ve işe dair çalışmaların yeni çağın gelişmelerine nasıl ayak uydurdukları, örnekleri ile birlikte sunularak okuyucunun; kalıplara sığmayan, değişen çalışma koşullarının ve iş veren uygulamalarının görsel ve grafiksel anlatımlarla açıklamasını, uzaktan ve hibrit çalışma modellerine dair örnekler ile dünyanın değişen iş koşullarının iş gören ve işveren niteliklerine etkisini bir arada bulması amaçlanmıştır.
Hüseyin Yılmaz Şirketlerin, küresel ekonomik süreçlerde yüksek performans gösterebilmeleri için “kârlı icat” ve “kârlı yenilik” olarak inovasyona odaklandıkları çarpıcı bir yükseliş çağında yaşamaktayız. 21. yüzyıl iş dünyasının fırtınalı dönemlerinde rakiplere oranla tek başına verimli olmanın yeterli olmadığı, buna ilave olarak inovasyona önem veren uygulamalara, süreç ve operasyonlara yönelmenin temel zorunluluk olduğu görülmektedir. Günümüzde geçerli işletme yaklaşım, model ve yapılarının, her iki temel yeteneği bir araya getirebilecek mimari ve başarıdan uzakta kaldıkları anlaşılmaktadır. Üstün Yetenekli Şirket Yaklaşımı başlıklı bu kitabımız, verimlilik (Eksplotasyon) ile inovasyon (Eksplorasyon) arasında optimal seçim ve denge oluşturma arayışında kapsamlı rehber özelliği taşımaktadır. Şirketlerin, yönetim ve yatırım sinerjisini sağlamak suretiyle bir yandan rutin üretkenlik süreçlerinde performans elde ettikleri, öte yandan stratejik vizyonlarını besleyen sofistike inovasyon modellerini geliştirdikleri şirket işleyişi bu suretle mümkün duruma gelmektedir. Bu kapsamda kitabımız, geleneksel verimlilik odaklı şirket çabalarının yetersiz kaldığı; işletmelerin karmaşık pazar, teknoloji ve müşteri değişimleriyle yüzleştiği ve köşeye sıkıştığı bir ortamda, şirket yönetimlerinin toparlanabilmesi, verimliliği ve inovasyon kazançlarını başarı hanelerine bol rakamlarla yazabilmeleri amacıyla stratejik yol haritası niteliğindedir. Kitap aynı zamanda stratejik yöneticilerin ve işletme öğretimi alanındaki akademisyen ve öğrencilerin, 21. yüzyıl işletmelerinin temel yönetim mekanizmalarını kavrayabilmeleri, fonksiyonel ve kârlı iş modelini içerisine alan etkin bir akıl seti geliştirebilmeleri konusunda ihtiyaç duydukları bilgi açıklarını gidermelerine ölçülemez katkılar sunacaktır.
Nihat Aytürk Hayatta sağlıklı, başarılı, huzurlu, mutlu olmak ve aynı zamanda onurlu, erdemli, iyi ve kaliteli olarak uzun yaşamak her insanın amacıdır. Çünkü her insan yaşamak için dünyaya gelmiştir. Yaşamak ise bir sanattır. Ancak insanların en az bildikleri ve en çok muhtaç oldukları şey de yaşama sanatıdır. Bu yüzden her insan yaşama sanatını bilmek ve öğrenmek zorundadır.
Bu Kitap'ta onurlu, erdemli ve kaliteli olarak iyi ve uzun yaşamanın; sağlıklı, başarılı, huzurlu ve mutlu olmanın yol ve yöntemleri kaynaklara dayalı olarak örneklerle açıklanmıştır. Sağlıklı, başarılı ve mutlu olmanız en içten dileğimizdir.
Akansel Yalçınkaya, Alperen M. Yiğit, Derya Gül Öztürk, Ebru Karataş Acer, Hava Yaşbay Kobal, İnci Öztürk Erkoçak, Kürşat Taştan, Mehmet Çakar, Mehtap Aras, Salih Arslan, Sema Yiğit, Sinan Yılmaz, Yeşim Kurt, Zuhal Şenyuva Sosyal bilimlerin hızla büyüyen alanlarından biri olan Yeni Kurumsal Kuram gerek kuramın teorisyenleri tarafından gerekse diğer örgüt kuramcıları tarafından eleştiriler alarak gelişen, eleştirileri zenginlik sayan ve kurumlaşmayı yeniden ele alarak kendi kurumsallaşmasını sağlamaya çalışan kapsayıcı bir paradigma ortaya koymaktadır. Kuramın, istikrarlı ve tekrar eden davranışları kurum olarak tanımlama eğilimi bu kapsayıcılığın en önemli sağlayıcısıdır.
Kurumsal Kuramın bugünkü bakış açısını temsil eden Yeni Kurumsal Kuram, kendisinden önce gelen bütün kuramlardan daha genel ve kapsamlı olmasının yanı sıra diğer bütün örgüt kuramlarıyla birlikte çalışmalar yapılmasını sağlayacak özgün savlara sahiptir.
Kuram, örgütsel bağlamı her araştırma için yeniden ele alarak kurum kavramını, kurumsallaşmayı, kurumsal değişimi, çeşitliliği, eşbiçimliliği, bunların nedenlerini, aktörleri, vb. örgütlerle ilgili her türlü olguyu her araştırmada yeniden açıklamaya çalışarak araştırmacılara yön vermektedir.
Mustafa Polat, Arzu Uğurlu Kara Eskiye ait hemen her şeyin değiştiği ve sorgulandığı kırk yıllık sürecin son iki yılında en çok konuşulan kavramlar her dilde şüphesiz COVID-19 salgını olmuştur. Yaşanan bu küresel kriz bizzat sağlığı, bireysel ve toplumsal hayatın her alanını, evi, işi, ekonomiyi, bireysel ve toplumsal tercihleri ve eğitimi derinden etkilemiştir. Örgütlerin temel zorlukları ürün ve hizmetler, lojistik, finans, pazarlama ve süreç yönetimi konularında yoğunlaşmış, bu süreçte örgütler daha kırılgan hâle gelmiştir. Örgütsel davranış alanı da bu derin etkilerden nasibini almıştır. Daha dayanıklı bir örgüt yaratmada iş yapış şekilleri ve süreçlerin geliştirilmesinin yanında ve belki de ötesinde örgütteki lider, yönetici, çalışan ve izleyen olmak üzere tüm sosyal varlıkların davranışlarının ne denli önemli olduğu yine bu süreçte deneyimlenmiştir.
Örgütsel alanda “Yeni Normal” olarak ifade edilen bu dönemin örgütlerdeki davranışlar üzerindeki etkileri kitabın ana temasını oluşturmaktadır. Eserde yazarlar, yeni normal dönemdeki örgütsel davranış uygulamaları ile ilgili olarak çalışanlara, örgütlere, liderlere, iş yaşamındaki profesyonellere, öğrencilere ve akademisyenlere yaşanan “derin” değişimler ile ilgili bilgiler sunmakta, bireylere, örgütlere ve sektörlere bu kapsamda elde edilen veriler ışığında önerilerde bulunmakta, alınacak tedbirleri ortaya koymakta ve süreçte dikkat edilecek en temel hususları bir arada okuyucunun beğenisine sunmaktadırlar.
Arif Gümüş, Dilek Şahin, Eser Erdurmazlı, Gökdeniz Kalkın, Hakan Erkuş, Halit Kaya, Hatice Yıldırım, Horü Karadıllı, İsmail Şan, M. Mustafa Yücel, Mehmet Gürel Tekelioğlu, Murat Buğra Tahtalı, Yıldırım Yıldırım, Zeynep Mesci Yenilik konusu, sosyal bilimlerde önemli bir araştırma alanını oluşturmaktadır. Yönetim alanında öncelikli olarak ele alınan bu konu daha sonraları bütün disiplinlerin ilgisini çekmiş ve hemen hemen her alanda yenilik konusu işlenmeye başlanmıştır. Yeniliğin etkisi ve oluşturduğu farklılaşma, ekonominin sürdürülebilirliğinden tüketicilerin satın alma motivasyonlarını canlı tutmasına, işletmelerin kârlılıklarından ülkelerin stratejik güçlerine kadar mikro ve makro açıdan çeşitli alanlarda kendini göstermektedir. Türkiye’nin yenilik performansı, OECD raporuna göre İsviçre, İsveç, Hollanda, Finlandiya gibi ülkelerle karşılaştırıldığında henüz arzu edilen seviyede olmamasına karşın göstermiş olduğu çabalar, konunun ülkemizde ilerlemesini ve ilgi görmesini sağlamıştır. Yenilikle ilgili yapılan akademik çalışmalara bakıldığında Türkiye’nin, yenilik konusunda ve ülkenin yenilik performansını artırmaya yönelik olumlu adımlar attığı fakat bu konuda hâlâ katetmesi gereken yol olduğu vurgulanmaktadır. Ancak yine de Türkiye’nin inovasyon konusunda kararlı ve doğru adımlar atarak ülkeler sıralamasındaki yerini yıllar itibarıyla yukarıya doğru çıkarma eğilimi gösterdiği söylenebilir. 10 farklı disiplin açısından yeniliğin ele alındığı bu kitabın, çoklu bakış sağlama ve yeniliğin farklı özelliklerini ortaya koyma yönünden alandaki büyük bir boşluğu dolduracağı düşünülmektedir. Akademik alanda yapılacak daha fazla çalışma daha fazla uygulamaya ve daha fazla çıktıya dönüşecektir. Bu yüzden yenilik alanındaki kitapların önemli bir girdi kaynağı oluşturacağı söylenebilir. Bütün okurlara faydalı olması temennisiyle...
Ali Gürsoy İşletmeler nasıl ayakta kalır? İnsanlar yaşamlarında nasıl başarılı olur? sorularının cevabı yenilik ve duygusal zekâ bu kitabın temelini oluşturmaktadır.
Yenilik ve yaratıcılığa dönüştürülmeyen fikirler beyinlerde hapsolmaya mahkûmdur. Teknolojik gelişmelerin son derece hızlı yaşandığı günümüzde değişim ve dönüşümü zamanında yakalayamayan işletmeler yaşamlarını sürdürememektedir. Yeniliğe ve değişime hızlı adapte olan işletmeler ise hayatta kalabilmektedir. Diğer yandan çalışanların motive edilerek verimliliklerini artırma görevi yöneticilere düşmektedir. Yöneticiler dış çevrede meydana gelen değişim ve fırsatları izlemeli ve yaratıcı fikirlere değer vermelidir. Değişimin sürekli olduğu yenilik sürecinde artan belirsizlikle baş etmek ve doğru kararlar alabilmek için yönetici duygularını doğru olarak yönetebilmelidir. Duyguların yönetimi, insanın kendi duygularını yönetmesi ve diğer insanların duygularını anlayıp yönetmesi şeklinde iki yönlüdür. Kendi duygularını bilen ve yöneten yönetici, yenilik sürecinde artan baskılarla baş edebilmekte, başarısızlığa uğramaktan korkmamakta, çalışanların yaratıcılığını ortaya çıkarmakta ve yeniliği örgüt kültürünün bir parçası haline getirmektedir. Kişinin duygusal açıdan kendini tanıması, dış etkenleri gözlemleyerek karşıdaki ile empati kurması, zorluklar karşısında yılmadan hedefine ulaşmaya çalışması, olaylara pozitif yönde bakması ve duygularını yöneterek bireysel ve sosyal ilişkilerinde bunları etkili biçimde kullanması şeklinde tanımladığımız duygusal zeka hayatta başarılı olmanın anahtarıdır. Bu kitapta yöneticilerin sahip oldukları duygusal zekâ yeteneklerinin yenilik yönetim sürecinin tüm aşamalarını hangi ölçüde etkilediği yer almaktadır.
İbrahim Yalçın Bu kitap; yönetemedikleri kurumlarında astlarını ezip üstlerine iki büklüm olup el pençe divan duran, yaptıkları komplolar ve verdikleri adil olmayan kararlarla kurumun ve insanların kimyasını bozan, gerçekte bir hiç olmalarına rağmen makamlarının verdiği güçle biat etmeyen insanlara olmadık baskılar yapan, küfürbaz, yalancı, şahsiyetsiz, yeteneksiz ve zorba yöneticilere (!) ve dalkavuklardan oluşan çetelerine bir tepkinin sonucu olarak ortaya çıkmış olup, üzerine alınan herkes hedef alınmıştır.
Adam mısın: Ebediyyen cihanda hürsün, gez;
Yular takıp seni bir kimsecik sürükleyemez.
Adam değil misin, oğlum: Gönüllüsün semere;
Küfür savurma boyun kestiğin semercilere.
Mehmet Akif Ersoy
Nursel Telman, Ülfet Uzunkoca, Deniz Çalış, Emine Sever, Yasemin Çulha Yönetici gelişiminde kullanılmak üzere tasarlanan oyunları içeren bu kitaptaki her bir oyun iş yönetiminde çeşitli becerileri açığa çıkarma ve geliştirme üzerine tasarlanmıştır. Oyunlardaki amaç, temsili yaşam içinde kişilere verilen amaç ve mesajların zihinde belletilmesi ve oyun sırasında edindikleri becerileri yaşamlarına transferini sağlamaktır.
Buradan hareketle, insan kaynakları profesyonellerine, eğitimcilere, danışmanlara, koçlara ve iş yeri uygulamalarında bunları kullanmak isteyenlere yönelik her biri simülatör olan oyunlar ayrıntılı uygulayıcı değerlendirme kılavuzları ile hazırlandı. Kılavuzlar ile uygulayıcılara oyunun ardında yatan felsefe ve yön gösterici açıklamalar iletilir. Bu kılavuzlar aracılığıyla katılımcıların oyunda verilmesi amaçlanan mesajları günlük yaşamlarına transferini sağlamaları hedeflenmiştir.
Kitap için özel tasarlanan oyunlardan dört tanesi antik dönem oyunları olup bu antik oyunlar yönetici gelişimi materyali olarak yönetim oyunlarına yazarlar tarafında uyarlandı. Diğer yirmi oyun ise 21. Yüzyıl yöneticilerinin en çok gereksinimini duyacakları becerilere odaklanarak yetkinlikler konusunda uzman olan yazarlar tarafından bu kitaba özel tasarlandı.
Kitap, aynı zamanda oyunun tarihsel sürecini de ele alarak antik çağlardan günümüze kadar oyunların insanın öğrenmesindeki rolüne de değinmektedir.
Thomas S. Bateman, Scott A. Snell, McGrawHill Yönetim, bilimsel ve sanatsal yanıyla her yerde ve her zaman geçerli olan ve yıllar itibarıyla gelişim gösteren bir olgudur. Bağlam ve koşullar değişmiş olsa da tüm yönetim yaklaşımlarının bugünün küresel rekabet ortamına uyarlanabildiğini görmekteyiz. Ancak her geçen gün yeni yaklaşım ve düşüncelere olan ihtiyaç da artmaktadır. YÖNETİM isimli eser, bu noktada, değişen rekabet ortamında yönetim kavramı, yaklaşımları ve uygulamaları hakkında bilgi sahibi olmak ve öğrenmek isteyen herkese teorik ve pratik bilgiler sunmaktadır. Thomas S. Bateman ve Scott A. Snell tarafından kaleme alınan kitap, 2013 yılındaki üçüncü basımı temel alınarak Türkçeye aktarılmıştır. Kitapta, yönetim alanının temel çerçevesine giren konular güncel bilgilerle verilmekte, gösterimlerle ve örneklerle akıcı bir metin akışı sağlanmaktadır. Başta bu alandaki öğrenciler olmak üzere ilgilenen herkesin anlayacağı bir içerik ve üslupla yazılmış olması açısından önemli bir eserdir.
Nuri Tortop - Eyüp G. İsbir - Burhan Aykaç - Hüseyin Yayman - M. Akif Özer Yönetim Bilimi kitabında, öğrencilerimizin ihtiyaç duyduğu konular bir sıralama içerisinde; Yönetim Biliminin Tanımı ve Özellikleri, Planlama, Örgütleme, Yönetme, Koordinasyon, Denetleme ve Organizasyon ve Metot konuları şeklinde sunulmuştur. Ardından son yıllarda kamu ve özel sektör yönetiminde etkisini hayli hissettiğimiz modern yönetim teknikleri ayrıntılı incelemeye tabi tutulmuştur. Bu doğrultuda sırasıyla; Sistem Yaklaşımı, Amaçlara Göre Yönetim, Yöneylem Araştırması, Sibernetik, Durumsallık Yaklaşımı, Z Teorisi, Stratejik Planlama ve Yönetim gibi konularda bilgiler verilmiştir.
Kitabın bu basımında, kamu yönetimi ve son gelişmelerle ilgili konulara da ağırlık verilmiştir. Kitabın son kısmında; Genel Kamu Yönetimi, Bürokrasi, Türkiye'de Bürokrasi, Bürokratik Yozlaşma, İdari Reform, Etkin Yönetim, Kamu Yönetiminde Değişim, Yeni Kamu Yönetimi, Yönetişim, Yeni Sağ ve Kamu Sektörü Reformları, Küreselleşme ve Yerelleşme, Toplam Kalite Yönetimi ve Kriz Yönetimi gibi konular ayrıntılı bir şekilde sunulmuştur.
Kitabımızın Türk kamu yöneticilerine ve bu alanda eğitim gören öğrencilerimize yararlı olması en içten dileğimizdir. Eksikliklerimizin bulunacağı muhakkaktır. Okuyucularımızın eleştirileri ile önümüzdeki dönemde yepyeni bir Yönetim Bilimi kitabı hazırlığı içinde olduğumuzu belirtirken, bu eserin yalnız öğrencilerimiz için değil, tüm okuyucularımız için faydalı olmasını dileriz…
Ahmet Varol Yönetim kavramının tarihçesi ilkçağlara kadar dayanmaktadır. Ancak 18. yüzyılda başlayan endüstri devrimiyle birlikte büyük ilerleme kat eden yönetim, artık günümüzde her anlamda değişmez unsurlarla yerini almıştır. Günümüzde toplumlar artık çok geniş bir sorumluluk alanına sahiptir. Bu sebeple evrensel özellik, yönetimin dar kalıplar içine sıkışmasını engellemektedir. Sadece bir fabrika ya da mağaza gibi işletmelerde değil aynı zamanda, evlerde, okullarda, spor kulüplerinde vs. hemen her yerde yönetim faaliyetleri vardır.
Bu kitap, yönetim bilimini; tüm kavramları, doğuşu, gelişimi, geleceği ve diğer bilimlerle ilişkisi, gelişim yolu ve analitik yöntemlerin birleşmesiyle uygulanması yönleriyle çok kapsamlı olarak ele alıp tartışmaktadır.
Şeyda İrdem Örgütsel adalet/adaletsizlik algısı ve örgütsel yabancılaşma, kamu sektörü veya özel sektör ayrımı olmaksızın iş hayatı içerisinde yer alan tüm çalışanları yakından ilgilendiren kişisel ve örgütsel bir sorundur. Bu kitapta, örgütsel adalet ve örgütsel yabancılaşma konularına geniş yer verilmiştir. Kitap üç bölümden oluşmaktadır. Birinci ve ikinci bölümler kitabın kuramsal kısmını oluşturmaktadır. Birinci bölümde “Örgütsel Adalet Algısı” ve ikinci bölümde “Örgütsel Yabancılaşma” konuları anlatılmıştır. Kitabın kuramsal kısmında ele alınan konular, alanında önemli çalışmalara imza atmış olan yerli ve yabancı kaynaklardan yararlanılarak hazırlanmıştır. Üçüncü bölümde alan araştırmasına yer verilmiştir.
Bu kitabı başta iş hayatı içerisinde yer alan tüm yönetici ve yönetilenler ile çalışan yakınları olmak üzere tüm yetişkinlerin okuması tavsiye edilmektedir. Adalet ve yabancılaşma, disiplinler arası olduğundan kitapta farklı disiplinler açısından da açıklanmaya çalışılmıştır. Bu sebeple kitap sadece işletme alanı değil psikoloji, sosyoloji, felsefe, eğitim yönetimi, çalışma ekonomisi, insan kaynakları yönetimi vb. sosyal, beşerî ve idari bilimler alanları ile ilgilenen tüm akademisyenlere ve öğrencilere tez/proje/ödev/seminer/makale/bildiri çalışmalarında kaynak olabilecek nitelikte hazırlanmış ve tüm okuyucuların bilgilendirilebilmesi maksadıyla anlaşılır bir dilde yazılmıştır. Ayrıca kitap, akademik çalışmalara yardımcı olabilecek şekilde zengin bir kaynakçaya sahiptir.
Ahmet Kavas, Ahmet Sera Özbaşar, Aykut Berber, Evrim Gemici, Lütfihak Alpkan, Mehmet Lütfi Arslan, Tamer Koçel, Veli Denizhan Kalkan Yirminci Yüzyıldan Yirmi Birinci Yüzyıla Yönetim Yaklaşımları:
Değişmeyen Soruya Değişen Cevapların Verildiği Bir Alan
Tamer Koçel
Savaş Ortamı: Henri Fayol'un İlham Kaynağı
Ahmet Kavas
Taylorizm ve Fayolizm: Bir Kutuplaşma ve Uzlaşmanın Öyküsü
Aykut Berber
Fayol'a Evet Fayolizme Hayır
Mehmet Lütfi Arslan
Yönetim Düşüncesinde Girişimcilik ve İnovasyon
Lütfihak Alpkan, Evrim Gemici
Güncel Kalite Sorunları ve Stratejik Yönetim:
Farkındalık Eşiğinden İzlenimler
Ahmet Sera Özbaşar
Yüz Beş Yıl Sonra Yönetim ve Dünya: Gündem ve Laytmotiflere Dair Notlar
Veli Denizhan Kalkan
Robert Schemel Yetişkin eğitimi, insan kaynakları, danışmanlık, yönetim eğitimi ve psikoloji ya da ilgili alanlarda çalışan uzmanların ihtiyaç ve amaçları doğrultusunda uygulayabilecekleri yönetim becerilerine dair teknik ve yöntemleri içeren kitap; uygulayıcılar için bir el kitabı niteliği taşımaktadır.
Kitabın amacı öncelikle yöneticilerin kendi otomatik düşünce kalıplarını ve varsayımlarını fark etmelerini sağlamak ve sonrasında yaratıcı çözüm önerileri bulmaları için bir yol haritası çizmelerine yardımcı olmaktır. İş yerinde çalışanların üretkenliğinin arttırılmasına yönelik kuramsal alt yapısının ardından uygulanabilir teknikleri tanıtan kitap, etkili bir lider olmayı hedefleyen herkesin kitaplığında bulunması gereken bir eserdir.
Sedat Bostan “Yönetim Oyunları” kitabı, hem psikolojik hem de sosyolojik bir derinliğe sahip. Yazar, teorik bilgilerle pratik tecrübelerini harmanlayarak insanın duygularını, takip ettiği işleri ve diğer insanları yönetmesinin birtakım sırlarını aktarıyor. Bunu yaparken de “hikmet” ve “estetik”i telif ediyor. Bazen aklın labirentlerinde dolaşıyor bazen de kalbin en mutena bahçelerinde tenezzüh ediyor.
Prof. Dr. M. Muhsin KALKIŞIM

Bu kitap, yönetim meselesine hem sanat hem bilim yönüyle bakmakta aynı zamanda teorik ve pratik kaynaklardan beslenmektedir. Yöneticilerin karşılaşabilecekleri yönetsel konulara ışık tutacak nüve bilgiler içermektedir. Araştırmacılar için de kavramsallaştırmak ve bilimsel çalışmalar yapmak adına önemli ipuçları vermektedir.
Prof. Dr. Ramazan ERDEM

Yönetim Oyunları kitabı, bir solukta, zevkle okunacak ve okunduğunda ağzınızda şeker tadı bırakacak yazılardan oluşmuş. Kullandığı sade ve akıcı dil, kitabı klasik yönetim kitaplarından ayıran bir niteliğe büründürmüş. Yazılar yönetim olayına kendi değerlerimizle bakmanın ipuçlarını sunarak gönül iklimimize göndermelerde bulunmuş.
Prof. Dr. Musa ÖZATA
Nihat Aytürk İlke olarak; bütün kamu kurumlarında ve işletmelerde üretilen mal ve hizmetlerin yönetimi bilgi ve bilime; insanların yönetimi ise bilgi, beceri ve birikime bağlıdır. Bu yüzden yönetim, bilimsel; yöneticilik ise beceriye dayalı sanatsal bir işlev ve etkinliktir. Her yönetici başarılı olabilmek için yönetim bilimine ve yöneticilik sanatına vâkıf olmak, bu konuda kendini yetiştirmek ve geliştirmek zorundadır.
Ancak; örgütsel yaşamda yöneticilerin uğraş alanı büyük oranda insandır. Çünkü her örgütte üretilen mal ve hizmetler, insanlar (çalışanlar) tarafından gerçekleştirilir ve insanlara sunulur. Bu yüzden örgütsel başarı, üretilen mal ve hizmetlerin etkili ve verimli yönetimi kadar, çalışanların da başarılı yönetilmesine bağlıdır. Bir örgütte (kurumda ve işletmede) çalışanları başarılı bir şekilde yöneten; onları işinde ve işyerinde memnun eden; mal ve hizmet üretimini de etkili ve verimli olarak gerçekleştiren bir yönetici, gerçek anlamda lider yöneticidir. Ancak insanlar, dünyada yönetilmesi en zor olan psikososyal varlıklardır. Bu yüzden insanı yönetmek bilgi, beceri ve birikime dayalı zor bir sanattır: Yönetim Sanatı.
Yazarın, 40 yıllık yönetim bilimi ve kamu yönetimi uzmanı olarak bürokratik, diplomatik ve akademik yönetim yaşamının birikimi sonunda yazmış olduğu YÖNETİM SANATI kitabı, 7. basımında çağdaş bilimsel gelişmelere uygun olarak yenilenmiş ve 9 bölüm daha eklenerek geliştirilmiş; yönetimin temel ilke ve işlevleri ile başarılı yöneticiliğin temel esas ve usulleri uygulamaya yönelik biçimde örnekler ve örnek olaylarla ayrıntılı olarak açıklanmış; konulara uygun fotoğraflarla da zenginleştirilmiştir.
İnanıyoruz ki; bu kitabı okuyup önerilen ilke ve yöntemleri uyguladığınızda, yönetim ve iş hayatınızda olumlu bir gelişme olacak, başarınıza katkıda bulunacaktır. Amacımız, kurumunuzda ya da işletmenizde Sizin başarılı bir “lider yönetici” olmanızdır.
Tamer Keçecioğlu Günümüzde yöneticiler hem örgüt içinden hem de örgüt dışından önceden tahmin edilemeyen çeşitli değişimlerle yüzleşmektedirler. Değişimlerin arkasından değil, önünden giden, yönlendiren yöneticiler başarılı olmaktadır. Etkin yönetici kendisini anlayan yöneticidir. Bu çalışma insani farklılıklardan ortaya çıkan karmaşık durumlar, kendisini ve diğer çalışanlarla bu bilgiye ulaşmak için bir yol göstericidir. Değişim amacına nasıl ulaşılacağına yardımcı olmaktır.
Çalışma dokuz bölümden oluşmaktadır. Bu dokuz bölüm içerisinde psikolojik tipler, ihtiyaçlar, çatışma yönetim stilleri ve gücün etkin kullanımı gibi konular örgüt, kültür ve yönetim anlayışları çerçevesinde işlenmiştir. Her bölümün sonunda o bölüme özgü gözlem ve anket örnekleriyle gerçekleştirilen bir uygulama verilmiştir. Bu çalışma bu anlamda davranış bilimlerine farklı ve orijinal bakış açısı getirmesi açısından önemlidir.


İÇİNDEKİLER

1 BÖLÜM ÖRGÜT İKLİMİ VE YÖNETİM STİLLERİ
GİRİŞ
ÖRGÜTSEL İKLİMİN ARKA PLANI
YÖNETİCİLERİN BASKIN MOTİFLERİ VE SONUCUNDA
YÖNETSEL STİL
SAĞLIKLI BİR ÖRGÜTSEL İKLİMİN YARATILMASI


2 BÖLÜM YÖNETİM STİLLERİNİN ORTAYA ÇIKIŞI
VE DEĞİŞTİRİLMESİ
GİRİŞ
3 BÖLÜM İHTİYAÇLARIN YENİDEN DÜZENLENMESİ
GİRİŞ
YÖNETİMİN ÜÇLÜ TAKIMI
PATRON/ÇALIŞMA ARKADAŞI/ASTLARIN İLİŞKİ İHTİYAÇLARI
GÖREV FAKTÖR İHTİYAÇLARI
KİŞİLERARASI DEĞİŞTİRİCİLER
İHTİYAÇLARIN ERİMESİ
KARŞILIKLI SORUNLAR
İHTİYAÇ PROFİLİ
İHTİYAÇ ANALİZLERİ
İHTİYAÇLAR ENVANTERİ

4 BÖLÜM OLUMLU GÜCÜN GELİŞTİRİLMESİ
GİRİŞ
GÜCÜN DAVRANIŞSAL TEMELİ:
ETKİLEME ENVANTERİ (GÜÇ TEMELİNDE)
YÖNERGE
ETKİLEME ENVANTERİ CEVAP SAYFASI

5 BÖLÜM ÇATIŞMA ÇÖZÜMLEMESİ
KAVGA VEYA KAÇMA TEPKİSİ
ÖĞRENİLEN YANITLAR
6 BÖLÜM STRES YÖNETİMİ
GİRİŞ
STRESE BİLİŞSEL YAKLAŞIM
GÖREVDE STRES
PSİKOLOJİK TİPLER VE STRES
STRES TİPLERİ
SENARYO
DEĞİŞİKLİK MENÜSÜ

7 BÖLÜM JOHARI PENCERESİ
JOHARİ PENCERESİ
JOHARİ PENCERESİ DEĞERLENDİRME FORMU

8 BÖLÜM ÖRGÜTSEL KÜLTÜRÜN ROLÜ
YÖNETİM STİLLERİ
V&L TASARIMDA ŞİRKET KÜLTÜRÜ

9 BÖLÜM ÖRNEK OLAYLAR
ÖRNEK OLAY 1 – SARAH, THE SHERMAN TANK
ÖRNEK OLAY 2 – RUTH: MS KNOW-IT ALL
ÖRNEK OLAY 3 –JOHN: VAHŞİ VE ÇILGIN BİR ADAM
ÖRNEK OLAY 4 – JANE: SUPER UZMAN
ÖRNEK OLAY 5 –YUVARLAK DELİKTEKİ KARE SOPA
ÖRNEK OLAY 6 – MARK: UYGULAYICI
ÖRNEK OLAY 7 – CHARLIE: GÖREV MAKİNESİ
ÖRNEK OLAY 8 –JERRY: BİLDİĞİM GİBİ YAPARIM
ÖRNEK OLAY 9 –ÖRGÜT ADAMI: GEORGE
GELECEK YIL İÇERİSİNDE
GELECEK 5 YIL İÇİN


Ahmet Burak Doğan, Ahmet Selim Kartal, Ali Erdoğan, Demet Köseoğlu, Hayrettin Sağıncı, Mahmut Özcan, Mehmet Erol, Murat Ak, Seval Türk, Sinem Özeskilli, Zeynep Özsayan Biçer Eser; yönetim organizasyon alanında ele aldığı konuları, öncelikle kavramsal çerçevede değerlendirmekte; bu bağlamda konunun tanımını, özelliklerini, boyut ve fonksiyonlarını ele almaktadır. Daha sonra konu ile ilgili Türkiye'de yayınlanmış lisansüstü tezlerin bibliyometrik analizleri, eserde geniş ve kapsamlı bir şekilde yer almaktadır. Eser; araştırmacılar, akademisyenler ve öğrenciler için çalışmada ele alınan her bir konu için sunduğu bibliyometrik analizlerle ilgili konunun geçmişini inceleme aynı zamanda gelecek çalışmaların hangi yönde ve içerikte gerçekleştirilebileceği noktasında önemli ipuçları vermektedir. Bu bağlamda eser; özellikle yönetim ve örgütsel davranış disiplinleri için referans bir kaynak niteliği taşımaktadır. Bununla birlikte eser, Türkiye'de bibliyometrik analizlerin bir kitap çatısı altında gerçekleştirildiği ilk eser olma niteliği taşımaktadır. Bu bağlamda kitap; bibliyometrik analizler terminolojisi için bir ilk, farklı, özgün ve gerek teorik gerekse uygulamaya dönük referans ve sembol kaynaklardan biri konumundadır.