Çocuk Gelişimi \ 5-6
Hatice Şahin, Aslı Yıldırım Okul öncesi dönem, yaşamın temellerinin atıldığı kritik yıllardır. Çocukların gelişimleri bu yaşlarda çok hızlıdır. Bu nedenle gelişimlerini destekleyecek etkinliklerin hazırlanması çok önemlidir. Bilindiği üzere bu dönem çocukları için en iyi yol, etkinliklerin oyunlarla sunulmasıdır. Bu noktada satranç oyunu da çocuğun gelişim alanlarına önemli faydalar sağlayacaktır. Bu kitapta, okul öncesi dönem ve satranç hakkında kuramsal bilgiler verilmiş ve çocuklara yönelik satranç etkinlikleri yer almıştır. Bu etkinlikler 2019 yılında çıkarılmış olan Okul Öncesi Satranç Öğretim Programı'na yönelik planlanmıştır. Etkinliklerde, satranç oyunu, tahtası ve yönler; satrançta kareler; taşlar ve özellikleri; başlangıç konumu; taşların puan değerleri; satrançta taş almak; taşların korunması; satrançta şah tehdidi ve mat; şah çekmek; pat durumu; mat etmek; satrançta tehdit ve savunma; rok yapmak; satrancın özel kuralları; geçerken alma; karşılıklı oyun; satrançta etik; oyunun bitişi konuları ele alınmıştır. Eğer okul öncesi dönemde satranca yönelik ilginiz varsa ve bu konuda etkinlik örnekleri hakkında fikir sahibi olmak isterseniz kitabımız sizin için oldukça faydalı olacaktır. Keyifli okumalar...
Bekir Yıldırım Bu kitapta “okul öncesi dönemde STEM eğitimi” kavramı üzerinde durulmuştur. STEM eğitiminin diğer eğitim kademelerinde nitelikli bir şekilde verilmesi okul öncesi dönemde verilen eğitimlere bağlıdır. Bu yüzden bu kavramın öğretmenler tarafından anlaşılması önemlidir. Araştırma ve deneyimler de göstermektedir ki başarılı bir eğitimde en önemli faktör, öğretmendir. Çünkü okul öncesi dönemde STEM eğitiminin doğru bir şekilde uygulanması, okul öncesi öğretmenine bağlıdır. Ayrıca okul öncesi dönemde uygulanan STEM eğitimlerine bakıldığında kavram yanılgıları yapıldığı da anlaşılmaktadır. Okul öncesi dönemde STEM eğitimine ilişkin yapılan kavram yanılgılarının ortadan kaldırılabilmesi için bu kitapta okul öncesi dönemde STEM eğitimi ele alınmıştır. Bu bağlamda kitap, 7 bölümden oluşmaktadır. Kitabın okul öncesi dönemde STEM eğitimi çalışan akademisyenlere, öğretmenlere ve öğretmen adaylarına faydalı olması dileğiyle...
Fatma Ü. Yıldız, Tülay Şener Zihin gücünün tüm güçlerin önüne geçtiği günümüzde yaratıcılık batı kültürünün, ustalık ise doğu kültürlerinin hakim özelliğidir. Bu kapsamında kitap, doğu ile batıyı bağlayan medeniyetlerin beşiği Anadolu’da yetişen çocuklarımızın, her iki kültürü de sentez ederek kendilerine uygun yolu seçmelerine destek olacak uyaranlar ve yönergelerle dolu bir kaynak olma özelliği taşır.
Okul öncesinde eğitim veren, özel eğitime ilgi duyan, farklı uyarıcılar ve materyaller arayan ebeveynlere ve bu alanlarla ilgili fakültelerin ilgili bölümlerinde okuyan öğrencilere rehber olacak bir eserdir.
Hülya Bilgin Bu kitap okul öncesi eğitimde görev yapan öğretmen ve öğretmen adaylarına rehberlik ile ilgili genel kuramsal bir bakış kazandırmanın yanı sıra sınıfta öğrencilerle ve anne babalarla gerçekleştirebilecekleri uygulamalı etkinlikleri içermektedir. Çocuklar, yetişkin yaşamı için gerekli olan temel bilgileri, becerileri ve tutumları okul öncesi eğitim döneminde kazanmaktadırlar ve yine okul öncesi eğitim yılları çocukların; kendilerine, akranlarına, okula ve ailelerine karşı tutum geliştirmeye başladıkları bir dönemdir. Bu dönemde çocuklar kendilerini başarılı olarak algıladıklarında, hayata iyi bir başlangıç yaptıklarında, bunu sonraki yıllarda devam ettirme eğilimindedirler. Bu kritik yıllarda çocukların gelişim görevlerini yerine getirmelerinde ve karşılaşacakları sorunlarla başa çıkmayı öğrenmelerinde yardımcı olmayı hedefleyen gelişimsel rehberlik çalışmaları önemli rol oynamaktadır. Tüm bu süreçlerde öğretmenlere önemli görevler düşmektedir. Okul öncesi eğitim döneminde görev yapan öğretmenler, hem çocuk hem de anne babalar için rehberlik hizmetlerinde daha fazla rol üstlenmesi gereken eğitimcilerdir. Bu noktadan hareketle, okul öncesi eğitimde öğretmenlik yapan ve öğretmen adaylarının, okul öncesi eğitimde rehberlik çalışmalarına ışık tutacak nitelikte hazırlanan bu eser alanda bir ilki oluşturmaktadır.
Helen Caldwell, Sue Pope STEM; bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik disiplinlerini içeren, yaparak yaşayarak öğrenmeye dayanan, disiplinler arası bir eğitim yaklaşımıdır. STEM; okul öncesi eğitimden üniversiteye kadar formal ve informal öğrenme ortamlarında bilim, teknoloji, mühendislik ve matematiğin bütünleşik olarak öğretimini konu alır. STEM; çocuklara proje temelli, iş birliği içinde çalışma ve yaparak öğrenme deneyimi sunarak somut deneyimlerin hayata geçirilmesini sağlamakta ve 21. yüzyıl becerilerinin geliştirilmesine odaklanmaktadır. Bu nedenle STEM yaklaşımı, günümüzün bilgi ve iletişim çağında çok önemli bir yere sahiptir.
Bu kitap, bilimsel sorgulamayı temele alan STEM eğitiminin temellerinin, okul öncesi ve ilkokul yıllarında oluşturulmasının önemine vurgu yaparak çocukların gelişimsel özelliklerine uygun şekilde hazırlanacak etkinlikler yoluyla yaşadıkları dünya hakkında yeni şeyler öğrenmelerini desteklemeyi amaçlamaktadır.
Sonuç olarak bu kapsamlı ve etkinliklere dayalı Okul Öncesi Eğitimde ve İlkokulda STEM kitabının, okul öncesi ve ilkokul öğretmenleri ve öğretmen adayları, STEM eğitimi konusunda çalışan araştırmacılar, bu alandaki uygulamacılar ve STEM'e ilgi duyan tüm okurlar için çok yararlı olacağı düşünülmektedir.
Ahmet Sakin, Atiye Adak Özdemir, Aysun Turupcu Doğan, Emel Tok, Gülçin Güven, Gülümser Gültekin Akduman, Hande Arslan Çiftçi, Hülya Bilgin, Mehmet Nur Tuğluk, Menekşe Karaoğlu, Saime Çağlak Sarı, Sibel Yoleri, Sinan Koçyiğit, Türker Sezer, Yrd. Burcu Özdemir Beceren Ülkemizde okul öncesi eğitime verilen önem giderek artmaktadır ve okul öncesi eğitim; kamu, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve diğer ilgili kuruluşların katkılarıyla yaygınlaştırılmaktadır. Okul öncesi eğitim, çocuğu tüm gelişim alanlarında destekler ve bu desteğine ilişkin pek çok çalışma da bunu kanıtlar niteliktedir. Erken çocukluk dönemi olarak adlandırılan 0-8 yaş aralığı ve bu aralıkta yer alan okul öncesi eğitim döneminde çocuk, bir program dâhilinde sistemli bir yaklaşımla gelişir ve oynayarak öğrenir.
Çocuğun bu gelişimine; öncelikle ailesi ve yakın çevresinin, akranlarının, öğretmeninin, eğitim programı ve program yaklaşımlarının, eğitim ortamının, sınıf içi ve sınıf dışında yapılan çalışmalar gibi pek çok faktörün doğrudan ve dolaylı etkileri vardır. Okul öncesi eğitim programı ile kazandırılması hedeflenen temel beceriler, aynı zamanda çocuğun daha sonraki akademik yaşantısına ve kişilik gelişimine de temel oluşturur. Bu kitabın hedefi, okul öncesi eğitim alanına ve bu alanın temel konularına bir başlangıç oluşturmaktır.
Maide Orçan Kaçan Araştırmalar; çocukların erken yıllardaki matematik bilgisinin sonraki okul yaşamlarındaki matematik başarısını etkileyen en güçlü etmen olduğunu hatta sadece matematikle kalmayıp okuma başarılarını da etkilediğini, dahası zekâ veya hafıza yeteneklerinden bile daha güçlü olduğunu ve bu nedenle matematiğin, bilişin temel bir bileşeni ve akademik odak noktası olması gerektiğini vurgulamaktadır. Bunlarla birlikte erken matematik eğitiminin, üniversitenin tamamlanması, daha yüksek kazanç ve sağlıklı yaşam kararları ile ilgili olduğunu gösteren çalışmalar da mevcuttur. Özetle, okul öncesi dönemde çocuklara sunulacak yüksek nitelikli, zorlayıcı ve erişilebilir matematik eğitimi hayati bir öneme sahiptir.
Bu kitap, uluslararası düzeyde kabul gören erken matematik standartları doğrultusunda ve 2013 MEB Okul Öncesi Eğitim Programı ile uyumlu etkinliklerden oluşmaktadır. Bu nedenle, kitapta yer alan etkinlikleri okul öncesi öğretmenleri sınıflarında doğrudan uygulayabilirler. Kitabın; okul öncesi öğretmenlerine, öğretmen adaylarına ve matematik öğretimi konusunda çocuklarına destek olmak isteyen anne babalara katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Aysel Köksal Akyol, B. Tuğba Karaaslan, F. Sülen Şahin Kıralp, Zeynep Hamamcı, Fulya Türk, Oğuzhan Kırdök, Ali Çekiç, Ercan Kocayörük, Bekir Çelik, İlknur Çifci Tekinarslan, Emine Gül Kapçı, Gökçe Çokamay, Şaziye Senem Başgül, Feyza Topçu, İdris Kaya, Aylin Demirli Yıldız, Ahmet Buğa “Eğer bir gün yolunuzu kaybederseniz, bir çocuğun gözlerinin içine bakın. Çünkü bir çocuğun bir yetişkine her zaman öğretebileceği üç şey vardır:
1. Nedensiz yere mutlu olmak…
2. Her zaman meşgul olabilecek bir uğraş bulmak…
3. Elde etmek istediği şey için var gücüyle savaşmak.”
Paulo Coelho

Bu kitap; çocuklarla çalışan, onlara rehberlik eden, onların yaşamlarına dokunan çocukların güzel gözlerinin gülmesine, daha çok gülmesine katkı sağlamaya çalışan psikolojik danışmanlara destek olmak, onların bilgi ve uygulamalarına yardımcı olmak amacıyla hazırlanmıştır. Bunun yanı sıra çocuklarla çalışan psikolog, psikiyatrist, pedagog, çocuk gelişimi uzmanı, okul öncesi ve ilkokul öğretmenleri için önemli bir kaynak olacağı düşünülmektedir. Bu kitapta okul öncesi ve ilkokulda çalışan psikolojik danışmanlara çocuklarla çalışırken ihtiyaç duyacakları bilgiler, uygulamalarını kolaylaştıracak hususlar örneklerle zenginleştirerek sunulmaktadır. Kitap yazılırken okul öncesi ve ilkokul çocukları temel alınmış; özellikle bu yaş grubuna özgü özelliklere, sorunlara, yaklaşımlara ve çözümlere yer verilmeye çalışılmıştır. Amacımız çocukların yaşamına dokunanlara bir nebze de olsa yardım etmektir. Bu nedenle tüm psikolojik danışmanlara, çocuklarla çalışan uzmanlara ve psikolojik danışman adaylarına katkı sağlayacağını umuyoruz. Yazar Paulo Coelho’nun ifade ettiği gibi biz yetişkinlerin çocuklardan öğreneceği çok şey vardır. Bu öğrenme süreci hem çok keyifli hem de çok öğreticidir. Çocuklarla birlikte olmak bizlere; yaşamak, umut etmek, sevmek ve anlamak adına güzel deneyimler katacaktır.
Anne Marie Richardson, M. Diane Klein Okul öncesinde başarılı bütünleştirmeyle ilişkili temel sorunları ele alan mükemmel bir kaynak...okuyucuların öğrendiklerini kendi deneyimlerine yansıtmalarına yardımcı olacaktır.
LAurie A. Dinnebeil, Dr., Toledo Üniversitesi
Okul öncesi bütünleştirme, çocuğu genel eğitim sınıfına yerleştirmekten çok daha fazlasıdır. Yaratıcı, etkili destekler ağının çocuk, öğretmenler ve program için halihazırda olması gerekmekte ve bu kapsamlı ders kitabı bunun nasıl gerçekleştirileceğini göstermektedir.
Bu kitapta geleceğin öğretmenleri, bütünleştirme desteklerine ilişkin derinlemesine bir tanıtım bulacakladır: yetersizliği olan çocukların okul öncesi sınıflarına tam olarak katılım sağlayabilmelerine yardımcı olan kanıt temelli uygulamalar ve stratejiler. Okuyucular başarılı bütünleştirmenin her adımına ilişkin tam bir rehberlik sağlayacaklardır:
• yaratıcı, uygun maliyetli bütünleştirme hizmetleri ve yerleştirmelerini planlanma ve sunma
• gezici eğitim, danışmanlık, birlikte öğretim ve diğer modelleri uygulama
• etkili BEP toplantıları hazırlama ve yürütme
• sorunları çözme ve çatışmayla baş etme
• öğrenme için evrensel tasarım ilkelerini sınıfta öğretime uyarlama
• tüm çocukların katılımını sağlayan ve onları destekleyen öğretim stratejilerini kullanma
• olumlu davranışsal desteklerle problem davranışları önleme ve bunlarla baş etme
• anasınıfına hazır oluşu destekleme ve programlar arasında kolay geçişi sağlama
Derinlemesine vaka sunumları ve vinyetler (kısa öyküler) okuyuculara hem uzman hem de ebeveyn bakış açılarını sağlamaktadır ve stratejiler ve yetersizliğe özgü müdahaleler kaynak olarak bulundurmak ve kullanmak için mükemmeldir. Öğretmen adayları için ideal bir ders kitabı ve erken çocukluk programları için değerli bir kaynak olarak bu önemli kitap, her küçük çocuğun öğrendiği, ait olduğu ve geliştiği bütünleştirici sınıflar oluşturulmasına yardımcı olacaktır.
Asiye Kakırman Yıldız, Atiye Adak Özdemir, Burcu Özdemir Beceren, Büşra Çelik, Cansu Kaygısız, Ceren Arı Arat, Ebru Deretarla Gül, Elif Çelebi Öncü, Esra Özbay Ünlüer, Filiz Hıdır, G. Şule Tepetaş Cengiz, Gülden Uyanık, Gülşah Günşen, İnanç Eti, Mefharet Veziroğlu Çelik, Mübeccel Sara Gönen, Özlem Apak Tezcan, Sonnur Işıtan, Şeyma Değirmenci, Zeynep Ceren Şimşek Çocuk Edebiyatı okul öncesi eğitimde ninniler, tekerlemeler, bilmeceler, parmak oyunları ve pek çok farklı konuyu içeren resimli kitaplar gibi türleri ile çocukları tüm gelişim alanlarında destekler. Bu kitapta; çocuk edebiyatının tanımı, tarihi, çocukların gelişim alanlarına etkisi, çocuk edebiyatı türleri ve okul öncesi eğitimde farklı etkinlik alanlarında resimli çocuk kitaplarının kullanımına ilişkin açıklamalara, örnek resimli çocuk kitaplarına ve etkinliklere yer verilmiştir. Ayrıca çocuklara kitap okumanın farklı yöntem ve teknikleri ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Çocuk Edebiyatı kitabımızda yer alan konular ve örnekler ile ailelere, eğitimcilere ve çocuklarla çalışan tüm alan uzmanlarına çocukların hayatında edebiyata daha fazla ve daha etkili bir şekilde yer verebilmelerine yönelik öneriler sunulmuştur.
Ahmet Akçay, Ali Rıza Erdem, Ceren Aydemir, Damla Çağrıtekin, Hülya Gülay Ogelman, İpek Özbay, Kübra İler, Mehmet Demirkol, Merve Ünal, Murat Akarsu, Nilüfer Okur Akçay, Nur Akcanca, Samet Ata, Seda Okumuş, Sevim Karaoğlu Okul öncesi dönemde bulunan çocukların gelişimini desteklemek ve onları geleceğe hazırlamak için en önemli becerilerden biri eleştirel düşünme becerisidir. Bu dönemde çocuklar, dünyayı keşfetmeye başlarlar ve kendi düşünsel kapasitelerini şekillendirirler. Eleştirel düşünmenin temellerinin atıldığı bu dönemde çocuklar için iyi bir eğitim öğretim ortamı oluşturulmalıdır. “Eleştirel düşünme okul öncesinde neden önemlidir? Okul öncesi dönemdeki çocukların eleştirel düşünme becerileri nasıl geliştirilebilir? Öğretmenin çocuğa yaklaşımı ve bu becerinin desteklenmesindeki rolü nasıl olmalıdır? Bu becerinin ölçülebilmesinde ve değerlendirilebilmesinde hangi yöntemlerden yararlanılmalıdır?” gibi soruların cevapları bu kitapta yer almaktadır. Ayrıca bu kitapta, okul öncesi dönemdeki çocukların eleştirel düşünme becerilerini geliştirmek için pratik ipuçları, etkinlikler ve oyunlar sunulmakta ve çocukların meraklarını körükleyecek, problem çözme yeteneklerini artıracak ve eleştirel düşünmelerini teşvik edecek yöntemler açıklanmaktadır. Bu kitabın, okul öncesinde eleştirel düşünme becerisine yönelik alan yazındaki eksikliği gidermeye ve okul öncesi eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenlere, öğretmen adaylarına ve velilere yardımcı ve yol gösterici olacağına inanılmaktadır.
Suzan CÖMERT ÖZATA Okul öncesi eğitim uygulamalarında ele alınan etkinliklerin başında oyun etkinlikleri yer alır. Öğretmenler, çocukları oyun yoluyla eğitirken onların duyularını da kullanmalarını sağlayacak düzenlemeler yapabilmelidir. Yapılandırılmış ve yarı yapılandırılmış oyunlar sırasında duyuların eğitimi, okul öncesi eğitim ortamında çocukların çok farklı deneyimlerle ve yeni bilgilerle donanmasına, çevresini daha dikkatli araştırmasına, kısacası bakan değil gören bireyler olmasına katkı sağlayacaktır.
Öğretmenler, kitapta yer alan duyu eğitimi oyunlarını geliştirerek farklı etkinliklerle bütünleştirebilir ve günlük eğitim akışlarında zengin öğrenme fırsatları yakalayabilirler.
Aslı Tunca, Ayşe Aypay, Bilge Sulak Akyüz, Dilek Gençtanırım Kurt, Emine Durmuş, Emir Tufan Çaykuş, Fatma Dilek Tel, Mehmet Ertuğrul Uçar, Mustafa Eşkisu, Özlem Çakmak Tolan, Seval Kızıldağ Şahin, Tansu Mutlu Çaykuş, Zekeriya Çam Günümüzde PDR lisans programlarında seçmeli ders olarak yer verilen Okulda Ruh Sağlığı, geçmişte öğretmen okullarında ve öğretmen yetiştiren bütün eğitim kurumlarında zorunlu ders olarak okutulmuştur. Bu da ruh sağlığının korunmasında ve geliştirilmesinde okulun rolünü göstermektedir.
Okulda Ruh Sağlığı kitabının her bölümünün, kendi alanında uzmanlaşmış, o konuyla ilgili araştırmaları ve yayınları olan geniş bir akademik kadro tarafından yazılmış olması takdire değer. Bu konuların Okulda Ruh Sağlığı seçmeli dersinin içeriğiyle örtüşmesi de ayrıca belirtilmesi gereken bir diğer husus. Genel olarak bireyin ruh sağlığını etkileyen faktörler ve özellikle de okul ortamında ruh sağlığını etkileyebilecek durumlar bu kitapta ayrı başlıklar hâlinde “okuyucu dostu” bir yaklaşımla ele alınmıştır. Öğrencilere ve alanda çalışan uzmanlara yararlı olacağını umuyorum.
Kitabın yazarlarından birçoğu ile yollarımızın önce öğrenci-öğretim üyesi olarak daha sonra meslektaşlarım olarak kesişmiş olması benim için bir onur ve ayrı bir mutluluk kaynağı. Her birinin ne kadar titiz ve özverili çalıştıklarına bizzat tanık oldum. Bu yazar ekibinin böyle iyi bir iş çıkarmış olması benim için hiç şaşırtıcı olmadı. Okuyucuların da benzer düşüncelerle kitabı okuyacaklarından eminim.
Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş
Mustafa Şahin - Sırrı Akbaba Çocukluk ve ergenlik döneminde travmatik etki yaratan yaşantılardan biri "zorba" davranışlardır. Okulda ve sanal ortamlarda görülen ve değişik türleri (sözel, fiziksel, duygusal, ırkçı, saklama, davranış bozucu, başkasına ait bir şeyi alma/bozma ve cinsel) olan zorba davranışlar, çocuk ve ergenlerin sosyal, duygusal ve psikolojik gelişimlerini olumsuz yönde etkilemekte, etik ve yasal sorunlara yol açmaktadır.
Zorba davranışların bu olumsuz etkileri çocukluk ve ergenlik dönemiyle sınırlı kalmayıp bireylerin öz-saygı, öz-güven, psikolojik sağlamlık, psikolojik iyi olma gibi önemli kişilik özelliklerini ve ikili insan ilişkilerinde sevgi, saygı, hoşgörü ve güven duygularını olumsuz yönde etkilediği görülmektedir.
Bu eserde, bireysel gelişim ve olumlu ikili insan ilişkilerinin önünde önemli bir engel olan zorba davranışın türleri, nedenleri ve sonuçları ayrıntılı bir şekilde ele alınıp, empatik beceri ile bu davranışların önlenmesine ilişkin bir model sunulmuştur. Bu kitap ile, zorba davranışlar konusunda çalışacak akademisyen ve uygulayıcıların (okul psikolojik danışmanı, çocuk ve ergen psikoloğu, sınıf rehber öğretmeni) yanında; okul yöneticilerinin, branş öğretmenlerinin ve ebeveynlerin zorba davranışın türleri, nedenleri ve sonuçları hakkında farkındalık geliştirmelerine yardımcı olmak amaçlanmıştır.
Maggie Kline Travma döngüsünü durdurun, yıkıcı davranışları ele alın ve sınıfınızda nörobilim temelli bir yaklaşımla güvenli ve besleyici bir okul ortamı yaratın.
Amerika Birleşik Devletleri'nde 32 milyondan fazla çocuk, travma semptomlarından muzdariptir. Bazıları, ihmal, istismar, kayıp gibi olumsuz çocukluk çağı deneyimleri (ACE) yaşarken bazıları, tıbbi travma ya da sosyal adaletsizlik gibi durumlarla karşı karşıya kalmaktadır. Toksik travmatik stres, hem beynin hem de bedenin yapısını ve işlevlerini şekillendirmekte ve bu da kaygı, hiperaktivite, agresyon, kapanma, dışa vurma gibi duygu ve davranışlar ile öğrenmeyi engellemekte ve sınıfta kaos ortamı oluşmasına neden olmaktadır.
Aile terapisti, travma uzmanı, okul psikoloğu ve eski bir öğretmen olan Maggie Kline, travma kaynaklı davranışları tanımanızı ve bu davranışları tersine çevirmeniz için bütün beyin ve kalp merkezli araçlar sunarak öğrencilerinizin desteklenmiş ve güvende hissetmelerini sağlıyor. Kendine özgü yol haritası, aşağıda yer alan konuları öğrendikçe tüm okulu saran olumlu sonuçlar elde etmenize yardımcı olacaktır:
• Travmanın bilişsel, duygusal ve davranışsal zorluklara yol açarak çocukların beynini nasıl etkilediği,
• Tepkiselliği yeniden düzenlemek için kanıta dayalı somatik, ilişkisel ve bilinçli farkındalık müdahaleleri,
• Empati, iş birliği ve ait olmayı destekleyecek şekilde K-12 sınıflarının nasıl düzenleneceği,
• Farklı geçmişlere sahip çocukların kendilerini güvende, değerli ve iyi hissetmeleri için sosyal eşitlik uygulamaları,
• Doğal ve insan kaynaklı felaketlerin ardından esnek dayanıklılığı geri kazanmaya yönelik somut adımlar.
Brooke Ingersoll, Anna Dvortcsak Ebeveynler İçin El Kitabı

Ebeveynler İçin El Kitabı, ebeveynlerin Otizm Spektrum Bozukluğu olan çocuklarının sosyal iletişim becerilerini artırmaya yönelik etkileşimli ve doğrudan öğretim tekniklerini bir arada kullanmayı öğrenmelerine yardımcı olmaktadır. Programda geliştirilmesi hedeflenen temel sosyal iletişim becerileri; sosyal katılım, dil, sosyal taklit ve oyundur. Kitapta, tanımlanan tekniklerin evde günlük etkinlikler ve rutinler içinde nasıl birleştirileceği gösterilmektedir.
Etkileşimli öğretim teknikleri, çocuğun katılım göstermesi ve iletişim kurması için fırsatlar yaratmaktadır ve çocuğun davranışlarına yönelik ebeveyn yanıtlayıcılığını geliştirmek üzere kullanılmaktadır. Doğrudan öğretim teknikleri ise dil, sosyal taklit ve oyun becerilerini öğretmeye odaklanmaktadır.
Bu el kitabı, programda ele alınan müdahale tekniklerinin her birinin amacını ve işlemlerini açıklamaktadır. Ayrıca kitapta, çizimler ve ev ödevi uygulama sayfaları yer almaktadır.


Ebeveyn Eğitimi İçin Uzman Kılavuzu

Ebeveyn eğitimi, Otizm Spektrum Bozukluğu olan küçük çocuklar için etkili bir müdahale modeli olmaktadır. Uzmanlar ve ebeveynler için hazırlanmış iki kitaptan oluşan bu ebeveyn eğitimi programında, ailelere çocuklarının sosyal iletişim becerilerini artırmaya yönelik stratejilerin günlük etkinler ve rutinler sırasında nasıl kullanılacağı öğretilmektedir. Bu kitap ve ekte yer alan DVD, gelişimsel ve davranışçı yaklaşımların birleşimini sunan bir ebeveyn eğitimi programının ulaşılabilir, kanıt temelli ve uygulanabilir olduğunu göstermektedir.
Etkileşimli ve doğrudan öğretim tekniklerinin birleştirildiği Ebeveyn Eğitimi İçin Uzman Kılavuzu, ebeveyn eğitim programının bireysel veya grup eğitimi şeklinde uygulanabilmesi için kullanıcıya adım adım rehber olmaktadır. Otizm Spektrum Bozukluğu olan çocukların sosyal iletişim becerilerinin geliştirilmesi amacıyla kullanılan ve etkililiği kanıtlanmış teknikler, ebeveynler için basit ama etkili adımlarla verilmektedir.
Eğitim oturumlarında kullanılması amacıyla hazırlanmış olan DVD, ebeveynlerin teknikleri çocuklarıyla uyguladıkları video görüntülerini ve eğitim sunularını içermektedir.

Julie A. Hadwin, Patricia Howlin, Simon Baron-Cohen Otizm ve otizmle ilişkili bozukluklara sahip çocukların düşünceler, inançlar ve niyetlere dair karşılaştıkları güçlükler oldukça iyi incelenmiştir. “Otizmi Olan Çocuklara Zihin Okumayı Öğretmek Uygulamalı Bir Rehber”, eğitimciler ve ebeveynler için OSB’li bireylerin diğer insanların zihinlerini anlamaya yardımcı olmada oldukça yararlı ve yenilikçi bir kaynak olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu yeni çalışma kitabı etkili yaklaşımların, stratejilerin ve uygulamayı kolaylaştıran başlıkların olduğu ve yazarların orijinal çalışmalarına dayanarak yapılmış, OSB’li bireylerin sosyal ve iletişimsel problemlerine yardımcı olacak bir içeriğe sahiptir.
Yazarların orijinal kitabıyla birlikte çalışabileceğiniz bu çalışma kitabı aşağıdaki konuları içermektedir:
1- İnsanların farklı şeyler hakkında bilgi sahibi olabileceklerini ve farklı şekillerde görebileceklerini anlama;
2- Görme ile bilme arasındaki bağlantı;
3- Bir kimse bir şeyi görmediğinde o şey hakkında bilgi sahibi olmayacağının farkında olma;
4- Bilgi ve inancın davranışla (insanların söyledikleriyle ve yaptıklarıyla) doğrudan ilişkili olduğunu anlama.
“Otizmi Olan Çocuklara Zihin Okumayı Öğretmek; Çalışma Kitabı”; profesyoneller, ebeveynler ve OSB’li bireyleri yönlendiren herhangi bir kimse için paha biçilmez bir kaynaktır.
Bu el kitabı, otizmi olan yetişkinlere ve çocuklara zihinsel durumları nasıl öğretebileceğimizle ilgili az bulunur fikirler ve teknikler sunarken, bir yandan da bu durumlara dair ihtiyaçların günlük hayattaki sosyal becerilerle olan bağlantısını da kaybetmeden yapıyor.
Prof. Uta Frith, University of College London, UK
Çalışma kitabı bize “Otizmi Olan Çocuklara Zihin Okumayı Öğretmek Uygulamalı Bir Rehber” adlı kitabın yazarlarının, otizm spektrum bozukluğu yaşayan çocukların sosyal bilişsel ve düşünsel becerilerini geliştirmek üzere bir araya gelerek yaptıkları araştırmalara dayanan protokoller sunmaktadır. İlk kitaptaki programı, bilimsel geçerliliği dikkate alarak, kullanımı kolay ve açık olan, bilgisel durumları anlama prensipleri ve bunu içeren resimleştirilmiş öyküleri aktiviteler, örnekler içeren ve prensiplerin genellemesinin de gerekli olduğu bir içerikte genişletmişlerdir. Çalışma kitabını, ebeveynlere, eğitimcilere ve uzmanlara öneriyoruz ve otizm spektrum bozukluğuna sahip çocuk ve ergenlerde başkalarının zihnini anlamayla ilgili çalışmalarına dair bir temel oluşturmasını diliyoruz.
Ilene Schwartz - Julie Ashmun - Bonnie McBride - Crista Scott - Susan Sandall Günümüzde otizm spektrum bozukluğunun (OSB) yaygınlığı gittikçe artmakta ve çocuklar erken tanılama sitemlerinin de gelişmesinin bir sonucu olarak gelişimin erken dönemlerinden itibaren eğitim alabilmektedirler. OSB olan çocukların erken dönemlerden itibaren gereksinimlerine uygun nitelikli bir eğitim alması hem bozukluğun belirtilerinin azalması hem de çocukların ilerideki gelişimini olumlu yönde etkilemesi nedeniyle önemlidir. Bununla birlikte ülkemizde ne yazık ki OSB olan çocuklara yönelik çok fazla program ya da eğitim modeli bulunmamaktadır. Uzun yıllardır özel gereksinimli küçük çocuklarla çalışırken kullanılabileceğimiz kanıt temelli uygulamaları temel alan ve kapsamlı programlara ihtiyaç duymaktaydık. Özellikle ülkemizde OSB olan küçük çocukların bütünleştirme ortamlarının birer üyesi olarak yeterince desteklenememesi ve çocukların genellikle ayrıştırılmış ortamlarda bireysel eğitimle ve gelişimlerine uygun olmayan programlarla desteklenmeye çalışılması gibi sorunlar bizleri etkili ve kapsamlı bir program arayışına itti. Tam da bu gereksinimden yola çıkarak 2017 yılında yayınlanan The DATA Model for Teaching Preschoolers with Autism (Otizmi Olan Okul Öncesi Çocuklar İçin DATA Modeli) adlı kitabın çevirisini yapmaya karar verdik.
Alanyazını yakından takip edenler, yaklaşık 20 yıldır Washington Üniversitesinde bir grup araştırmacının DATA Modeli üzerinde çalıştığını hatırlayacaktır. Modeli geliştiren araştırmacılar, OSB olan çocuklar için ayrıştırılmış ortamlarda sunulan haftada 40 saat bağlam dışı öğretimin, çocukların eğitim gereksinimlerini karşılamak için uygun bir yol olmadığı ve çocukların devam ettikleri bütünleştirme ortamlarında sağlanan okul öncesi programlarının da OSB olan çocukların kendilerine özgü gereksinimlerini karşılamadığı düşüncesiyle işe koyulmuşlardır.
DATA modelinin amacı, OSB olan küçük çocuklar için, bireysel gereksinimlerini karşılamak amacıyla farklı teorik yaklaşımları harmanlayan, kanıt temelli uygulamaları temel alan, gelişimsel olarak uygun bir okul temelli program geliştirmek, uygulamak, değerlendirmek ve yaygınlaştırmaktır.
Çevirisini tamamlayarak alana kazandırdığımız Otizmi Olan Okul Öncesi Çocuklar İçin DATA Modeli kitabının, sınıfında OSB olan çocuk bulunan okul öncesi öğretmenlerine ve bu çocuklara özel eğitim desteği veren tüm öğretmenlere/eğitimcilere/uygulamacılara ve ailelere katkı sağlayacağına ve rehberlik edeceğine inanıyoruz. DATA Modelinin, OSB olan çocukların öğrenmesi ve gelişmesine ve bu çocuklarla çalışan profesyonellerin sorunlarına çözüm üretilmesine katkı sunması ümidiyle…
Arzu Güzin Terzi Bu kitap, yazarın uzun süre uygulama ve denemelerinde başarılı olan oyunlarından oluşmaktadır. Kitaptaki oyunlar, sınıflarda öğrencilerle oynanmış, birçok seminer, atölye vb. etkinliklerde öğretmenlerle paylaşılmıştır. Kitap hâline gelince danışman Prof. Dr. Mehmet Zeki Aydın tarafından son hâline getirilmiştir.
Kitapta yer alan 100 oyunun ortak özelliği okul öncesi, ilkokul ve Kur’an Kurslarında, tüm derslerde, özellikle “Türkçe, Matematik, Hayat Bilgisi, Cüz Öğretimi, Kur'an-ı Kerim okuma ve ezberlenecek şiir, tekerleme, kavramlar, dua vs.”de uygulanabilir olmasıdır. Tüm öğrencilerin katılımıyla yarışmalar şeklinde ve kolay temin edilebilecek materyallerle oynanması ikinci özelliğidir.
Ayçin Ezgi Önel, Ayla Kaya, Ayşegül İşler, Berhan Akdağ, Birgül Erdoğan, Cansu Güler, Didem Yüksel Yılmaz, Dilek Ergin, Dilek Zengin, Duygu Altuntaş, Duygu Karaaslan, Ece Mutlu Satıl, Emine Efe, Emine Zahide Özdemir, Ender Durualp, Esin Keskin, Esra Ardahan Akgül, Fahriye Pazarcıkcı, Fatma Taş Arslan, Figen Yardımcı, Gülçin Özalp Gerçeker, Gülsenay Taş Soylu, Hasret Yağmur Sevinç Akın, Hatice Yıldırım Sarı, İlknur Bektaş, Leyla Baysan Arabacı, Merve Aşkın Ceran, Merve Gümüş, Murat Bektaş, Naime Altay, Nesrin Şen Celasin, Nilay Kayhan, Nurdan Akçay Didişen, Pelin Pistav Akmeşe, Perihan Turhan Gürbüz, Pınar Doğan, Rüveyda Kurnaz, Seda Ardahan Sevgili, Seher Sarıkaya Karabudak, Selin Demirbağ, Serap Yıldırım, Sibel Küçükoğlu, Siğnem Anol, Şadiye Dur Çocukluk döneminde hastaneye yatmak, çocuk için hastane ortamı, tanımadığı insanlar, ne anlama geldiğini bilmediği ve bazen de canını acıtan uygulamalar nedeniyle korkutucu bir yaşam deneyimine dönüşebilir. Bu nedenle hastaneye yatışın olumsuz etkilerini azaltmak için çocuk ve ailenin bu sürece hazırlanması ve desteklenmesi önemlidir. Çocukla güvene dayalı bir ilişki kurmak, işlemler hakkında bilgilendirmek, duygularını ifade etmesine izin vermek, başa çıkma stratejilerini öğretmek ve desteklemek gerekir. Bu amaca ulaşabilmenin en temel yolu, çocukluğun yaşamsal bir parçası olan oyundur. Bebeklik döneminde göz teması, sesleri taklit etme ve gülümseme yoluyla başlayan oyun çocuk büyüdükçe gelişimini destekleyen becerileri öğrenmeye ve uygulamaya dönüşür. Oyun; motor, sosyal-duygusal, dil, biliş ve uyumlu davranış gibi çoklu gelişim alanlarını desteklemek için temeldir. “Terapötik Oyun” diğer bir adıyla “Tedavi Edici Oyun”; hastaneye yatan çocukların fiziksel ve psikolojik travmalarını gideren, hastane ortamına uyumunu sağlayan, tedavi veya girişimlere yönelik kendilerini ifade etmesini ve sağlık profesyonelleri tarafından değerlendirilmesini içeren, çocuğun pozitif baş etme stratejileri geliştirmesi için kullanılan bir oyun modelidir.
Bu kitap, oyunun terapötik gücünü çocuk ve ergen sağlığı bakımına entegre ederek gelişimsel açıdan duyarlı sağlık bakım uygulamalarını desteklemeye yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Multidisipliner bir yaklaşım kullanılan ve tüm içeriği ile size hastanede yatan çocuğa yaklaşımınızda oyunun gücünden nasıl yararlanacağınız konusunda rehberlik edecek kitabın, çocukların iyileşmesine katkıda bulunması dileğiyle...
Yahya Çıkılı, Aydın Alegöz, Murat Bala Bu kitap, okumada güçlük yaşayan öğrencilerin sesli okumayla ilgili hatalarını belirlemeyi, yapılan hataların değerlendirilmesini ve belirlenen hata türüne uygun olarak kullanılacak düzeltme stratejilerini basit örneklerle öğretmenlere ve ailelere göstermeyi hedefleyen bir rehber niteliği taşımaktadır.
Kitap 4 bölümden oluşmaktadır: 1. bölümde okuma ve temel okuma güçlükleri üzerinde durulmuştur. 2. bölümde okuma hataları örneklerle açıklanmış, 3. bölümde bu okuma hatalarının doğru şekilde değerlendirilmesi, 4. bölümde ise değerlendirilen okuma hatalarının düzeltilmesi için gerekli strateji ve teknikler üzerinde durulmuştur.
Ülkemizde, okuma ile ilgili mevcut kaynakların okuma eğitimleri sırasında karşılaşılan sorunları çözmek konusunda yetersizliği ortadadır. Bu ihtiyacı karşılamak amacıyla hazırlanan bu kitabın, özel eğitim literatürüne katkı sağlaması, en çok da bu alanda çalışan eğitimcilere ve okuma güçlüğü yaşayan bireylerin ailelerine rehber olması dileğiyle...
Jeanne Ellis Ormrod Genelde canlıların, özelde ise insanın nasıl öğrendiğine dair araştırma sonuçları her geçen gün önümüze heyecan verici bilgiler ve bulgular sunmaktadır. Bu araştırma sonuçları, öğrenmede yeni stratejilerin geliştirilmesine öncülük etmektedir. Öğrenme Psikolojisi adlı bu kitap, alandaki en temel ve güncel araştırma bulgularını da kapsayarak eğitim, edebiyat ve tıp fakülteleri gibi değişik alanların birçok programında lisans ve lisansüstü düzeyde kullanılabilecek şekilde hazırlanmıştır.
Okuyucu merkezli olarak hazırlanan Öğrenme Psikolojisi, tüm yaşlardaki öğrenicilerin bilgi ve becerileri nasıl edindiklerini ve öğrenme sürecinde etkili olabilen inanç, motivasyon, tutum ve tavır gibi faktörleri kapsamaktadır.
Öğrenme konusunda bilgi sahibi olmak isteyen okuyucunun, temel bir psikoloji bilgisine sahip olması ön koşulu yoktur. Kitapta, öğrenme kuramlarının tarihsel temellerinden başlayarak güncel öğrenme yaklaşımlarına rahatlıkla geçiş yapılabilir. Bu kitapla, alandaki bir profesör, öğrenme ile ilgili en son araştırma bulgularına ulaşabilirken üniversite eğitimine yeni başlamış bir öğrenci de öğrenme ile ilgili en temel konulara rahatlıkla erişebilir.
Alan Pritchard - Routledge Çoğu öğretmen, çocukların öğrenmelerinin ilerleme kaydetmesi için fırsatlar sunma konusunda yetenekli olsa da genellikle bu süreçte arka planda yer alan teoriyi tam olarak anlamamaktadır. Öğretmenler, günümüzde öğrenme süreci ve bireysel öğrenme tercihleri hakkında bilinenlerin içyüzünü anlayarak bilginin, kavramların ve becerilerin etkili bir şekilde edinimini sağlayacak durum ve yaşantılar oluşturma konusunda daha donanımlıdırlar.
Öğrenme Yolları günümüzde yaygın bir biçimde kullanılmaktadır ve tamamen güncellenmiştir. Öğrenmenin gerçekleştiği, öğretmenlerin öğretim ve planlamalarında kullanabilecekleri yolların, yöntemlerin iç yüzünün daha iyi anlaşılması sağlanmaya çalışılmaktadır. Aşağıdakiler bu kapsamda değerlendirilmektedir:
öğrenmeye genel bir bakış
davranışçılık ve teorinin temelleri
bilişsel ve yapılandırmacı öğrenme
çoklu zeka kuramı
öğrenme stilleri
öğrenme güçlükleri
nöropsikolojinin etkisi
teorinin uygulamayla ilişkisi
Öğretmen adayları, öğretmenler ve çeşitli nedenlerle öğrenme ile ilişkisi olan tüm ilgililer için yazılmış olan Öğrenme Yolları, daha ileri düzeyde çalışmalar yapmayı amaçlayan ve konuya giriş ihtiyacı hisseden öğrenciler için değerli bir başlangıç görevi görür.

Alan Pritchard; Warwick Üniversitesi, Warwick Eğitim Enstitüsünde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.
Canan Avcı, Duriye Esra Angın, Ece Kara, Elif Esra Çevik, Fulya Ezmeci, Hatice Nur Gökcan Alhan, Melda Kılıç, Nazan Aktaş, Nazife Koyutürk Koçer, Neslihan Nur Çelik, Safiye Sarıcı Bulut, Semiha Yüksek Usta, Sevda Yılmaz Ünal "Ortak bilinç dışımızın dili, sembollerdir." der Jung. Bir sembolle konuşmak ister bu kitap da sizinle. Sarı rengin anlamını hiç düşündünüz mü? Ya şemsiyenin? Ortak bilinç dışımızda ne anlama gelirler, hele de yan yana neyi anlatırlar?
Su, sembol anlam bakımından duyguları temsil eder. Yağmur ise çok su, yani çok duygu anlamına gelir. Ağlamak gibi tıpkı. Şemsiye de yağmurdan korunmak için vardır. Kitabın kapağındaki şemsiye bize şunu söylüyor: Yoğun ve olumsuz duyguların etkisinden çocuklar korunmalı. Neden sarı peki? Sarının da elbette bir anlamı var. Yeniden doğuşu, büyümeyi, doğayı ve bahara dair her şeyi sembolize ediyor. Aynı zamanda güneşin rengi ve bu sebeple de sıcaklığı ve hayatı… Hayatın içinde, yaşamlarının bu ilk bölümünde çocukların duygularını tanıma, düzenleme ve olumsuz duyguların etkisinden korunmak için sıcak yetişkin ilgisine ihtiyaçları var. Bu yetişkinlerden en önemlisi de öğretmenler.
Öğretmenler mi? Onlar sarı şemsiyeleri ile bir çocuğun hayatına dokunmak için her zaman hazırlar. Bu kitap da çocuklara fayda sunmayı amaçlayarak, öğretmenlerine çocuk psikolojisi konusunda rehber olarak yazıldı. Sarı şemsiye, büyük sarı bir güneşe dönüşsün diye.
Rhéa Dufresne Bir mikron...
On santimetre...
Bir metre…
Bir kilometre…

Her şey ölçülür.
Dünyayı anlamak için on iki ölçek!
Kate Collins-Donnelly “Yine Kate Collins-Donnelly karmaşık bir konuyu basit, eğlenceli ve ilgi çekici bir dille ele almayı ve ifade etmeyi başardı. Çocuk veya Gençler; bu kitap, kendiniz hakkında iyi hissetmenize yardımcı olmak ve Öz Saygı Hırsızını kovmanızda sizi motive etmek için ilginç ve eğlenceli yollar sunmakta! Ebeveynler için yolculuğun çok eğlenceli ve aydınlatıcı olacağını ummaktayım! Uygulayıcılar için de kitap teoriyi enine boyuna iletmekte ve başkalarında değişimi kolaylaştırmak için yararlı ve bilgi yüklü bir çerçeve sağlamaktadır. Şüphesiz, Öz Saygı Hırsızı değişimin dili olacak!”
Psi Alisa Purton, Adli Psikolog, UK
Dikkat! Öz Saygı Hırsızı sinsice ortalığı kolaçan etmekte! Bu hırsız, Öz Saygı Kasandan olumlu öz saygını çalmaya devam eden ve geriye sadece kendin hakkındaki olumsuz duygularını ve düşüncelerini bırakan kurnaz bir karakterdir. Buna karşın güzel haber şu ki iyi bir şekilde onu uzaklaştırabilirsin ve bu çalışma kitabı, sana bunu nasıl yapacağını gösterecek!
Etkinlikler ve gerçek yaşam hikâyeleri ile dolu olan bu eğlenceli ve yaratıcı çalışma kitabı, öz saygını anlamanda, olumlu bir öz saygı geliştirmek için düşünce ve davranış şeklini değiştirmende ve Öz Saygı Hırsızını uzaklaştırmanda sana yardımcı olmak için bilişsel davranışçı ve farkındalık ilkelerini ve tekniklerini kullanmaktadır.
Kitap, kendi başlarına, ebeveynleriyle ya da eğitimcileriyle birlikte çalışmaları için 10 yaşından büyük gençler için uygundur.
Kate Collins-Donnelly; terapist, psikolog, kriminoloji uzmanı ve öfke yönetimi danışmanı olarak İngiltere’de uzun yıllar çalışmıştır. Şimdi bilişsel davranışçı terapi, psikolojik danışma, koçluk ve eğitim hizmetleri sağlayan başarılı, bağımsız bir danışmanlık merkezini yürütmektedir ve Psikolojik ve Kriminolojik Araştırma Bölümünün başkanıdır. Jessica Kingsley Yayınevi tarafından yayımlanan Banish Your Body Image Thief ve Starving The Gremlin Serisi başlığı altında çocuklar ve gençler için çeşitli kitapları bulunmaktadır.
Vikki F. Howard - Betty Williams - Cheryl E. Lepper, Wıley Bu kitabın amacı, özel gereksinimi olan küçük çocuklara hizmet ve müdahale sağlayan erken çocukluk uzmanlarına bir temel oluşturmaktır. Kitap, disiplinler arası bütünleştirici ve aile temelli bir yaklaşımla ele alınmıştır. Kitap, özel eğitim uzmanları ve öğretmenleri kadar sağlık, sosyal hizmetler, fizyoterapi, uğraşı terapisi, çocuk bakımı, küçük çocuklara ve ailelerine hizmet veren kurumlar arası ilişkileri sağlama durumundaki kişileri ilgilendirmektedir. Yazarlar kitapta tüm bu alandaki kişileri içermesi bakımından "Erken Çocukluk Uzmanları" terimini kullanmışlardır. Kitapta; erken çocukluk özel eğitim hizmetleri ile ilgili yöntemlerden çok, özel gereksinimi olan çocuklara erken dönemde sağlanan hizmetlerle yakından ilişkili olan felsefe, tarih, aile etkisi, hukuksal konular, sağlık sorunları ve uygun eğitim ortamları konularında bir temel oluşturma hedeflenmektedir. Bu nedenle kitabın erken çocukluk hizmetleriyle ilgili pek çok kişi ve kuruma yararlı ve uzun süre kullanılacak bir kaynak olacağı beklenmektedir.
Aylin Sözer, Aynur Gıcı Vatansever, Dilber Tezel, Elif Bengi Ünsal Özbek, Erken Müdahale, Halil Selimoğlu, Hatice Şengül Erdem, Memduha Taş, Mine Akkaynak, Özel Yetenekli Çocuklar, Pınar Başar Şenyılmaz, Şule Yılmaz, Tuğba Türk Kurtça, Veli Emre Kurtça, Yeşim Fazlıoğlu, Zülfiye Gül Ercan Erken çocukluk dönemi, tüm gelişim alanlarında hızlı ilerlemelerin olduğu ve çocuğun çevresel uyaranlardan en fazla etkilendiği evredir. Bu dönemde, çocuğa uyarıcılar açısından zengin bir ortam ve etkin öğrenme deneyimleri sunmak son derece önemlidir. Gelişimsel süreçteki sorunları erken aşamada saptamak, çocuğun gelişimsel potansiyelini en üst düzeye çıkarmak ve yaşamında karşılaşabileceği güçlükleri en aza indirmek amacıyla günümüzde, erken müdahale hizmetlerinin iyileştirilmesini ve yaygınlaştırılmasını hedefleyen pek çok düzenleme yapılmaktadır.
Özel gereksinimleri olan çocuklara yönelik müdahaleler, farklı disiplinlerin katılımını gerektiren bir süreçtir. Çocuğun yaşamında kısıtlılığa yol açabilecek unsurları belirlemek ve bunların etkilerini en aza indirmek için çocuğa dokunan uzmanların her biri, ortak bir hedef için çaba gösteren bir takımın elemanlarıdır. Dolayısıyla sürecin herhangi bir aşamasında görev üstlenenler, birbirlerinin dilini anlayabilmeli ve etkileşim içerisinde çalışabilmelidirler. Bu kitabın hazırlanışında, bu nokta özellikle göz önünde bulundurulmuş, kitabın eğitim ve sağlık alanı çalışanlarına ve öğrencilerine katkıda bulunması hedeflenmiştir. Ayrıca çocuğu desteklemenin yolunun aileyi tanımak ve desteklemekten geçtiği, çocuğa yönelik hizmetlerin aileyi de kapsayan bir bütün olarak ele alınması gerektiği düşünülerek, bölümlerde ailelere sunulacak önerilere de yer verilmiştir.
Samuel Kirk, James Gallagher, Mary Ruth Coleman Bilindiği gibi özel gereksinimli çocukların eğitimi, öğretmenleri, aileleri, özel gereksinimli çocukları ve arkadaşlarını ilgilendiren zorlu bir süreçtir. Dr. Samuel Kirk tarafından, ilk basımı yaklaşık olarak elli yıl önce kaleme alınan Özel Gereksinimli Çocukların Eğitimi kitabı, bu çocukların eğitimiyle ilgilenen tüm öğretmen, öğretmen adayları ve aileler için bir başucu kaynağıdır. Kitabın içerisinde sadece özel gereksinimli çocuklara yönelik bilgileri değil, aynı zamanda sizi düşünmeye yönelten etkili soruları, güncel tartışmaları ve teorileri, uygulama örnekleri ile öğretim stratejilerini, ailelerin, öğretmenlerin ve çocukların çabalarını ve öykülerini de bulacaksınız. Bu bağlamda, sadece bir bilgi kaynağı değil, aynı zamanda özel gereksinimli çocukların eğitimiyle ilgili tarihsel gelişimi güncel gelişmelerle harmanlayan ve tartışan, kitabı okuyan herkesin zihninde yeni bir pencere açan ve özel eğitim alanına dair yeni tartışmalar yapılmasına fırsat veren, kamu politikalarını içeren, konuları toplumsal eksende çalışan ve sosyolojik analizler yapan çok yönlü bir kitaptır.
Kısacası Özel Gereksinimli Çocukların Eğitimi kitabı, her yönüyle özel eğitimin felsefesini ortaya koyan bir rehber kitaptır ve bu zorlu sürecin aileler, öğretmenler ve çocuklar açısından kolay geçmesi için ışık tutmaktadır.
Bu değerleri eserin, ülkemiz alanyazınına, özel gereksinimli çocukların eğitimiyle ilgilenen öğretmen ve öğretmen adayları ile çocukların ailelerine ışık tutması dileğiyle...
Akif Avcu, Çınar Kaya, Çiğdem Demir Çelebi, Derya Eryiğit, Erdem Sevim, Halil Ekşi, K. Gamze Yaman, Mustafa Otrar, Müge Yüksel, Simel Parlak, Tuğba Türk Kurtça Evde bir özel gereksinimli çocuğun bulunması tüm aile bireylerini etkilediği aşikârdır. Anne babanın çocuklarının gelişimsel süreçlerini desteklemek adına gösterdikleri maddi manevi çaba, zaman zaman oldukça yorucu yaşantılara sebep olabilmektedir. Bu zaman zarfında normal gelişim gösteren kardeşlerin de ihtiyaçları belirmekte ancak bu ihtiyaçlar göz ardı edilebilmektedir. Unutulmamalıdır ki özel gereksinimli bir kardeşe sahip olmak, normal gelişim gösteren çocuğu, kariyer seçiminden karakterine kadar etkileyebilmektedir. Yurt içi ve yurt dışı alan yazın incelendiğinde daha çok anne babalara yönelik destek grupları, psikolojik danışma ve rehberlik faaliyetlerine ağırlık verildiği ancak kardeşlerle ilgili çok da çalışmanın yapılmadığı görülmektedir. Temel amacı bu boşluğu doldurmak olan “Özel Kardeşimle Yaşamak” kitabı, hem özel gereksinimli kardeşi olan ortaokul ve lise öğrencilerinin yaşadıkları sorunlarda onlara destek olmak amacıyla bir psikoeğitim programını içermekte hem de ayrıca rehabilitasyon danışmanlığı kapsamında alanda çalışan/çalışacak psikolojik danışman, psikolog, özel eğitim uzmanları ve sosyal çalışmacılar için kılavuz olmayı hedeflemektedir. Kitapta yer alan beş farklı bölümde hem toplumsal bakış açısı hem de aile bireylerinin yaşadıkları duygular ve baş etme yöntemlerine yönelik ipucu sağlayacak bir içerik hedeflenmiştir. Anne baba kadar normal gelişim gösteren kardeşin de ortak payda da olduğu unutulmadan planlanan bu çalışma aile sistemini daha da güçlendirecektir.
Betül İlter, Ebru Özbaş, Elif Süel, Marilena Z. Leana Taşcılar, Nüket Afat, Sevgi Topçu, Yasemin Deringöl Özel yetenekli ya da bugüne kadar kullanılan ismiyle "üstün zekâlı ve yetenekli öğrenciler"in eğitimi, uzun zamandır farkında olunan ve geliştirilmeye çalışılan bir alandır. Bununla birlikte, ülkemizde yürütülen çalışmaların pek çoğu özel yetenekli çocukların ağırlıklı olarak eğitimsel ihtiyaçlarını karşılamaya odaklanmaktadır. Özel yetenekli çocukların yaşadığı; motivasyon, mükemmeliyetçilik, matematik kaygısı gibi sorunlar, bunların eğitim süreçlerine yansımaları ve bu sorunlarla ilgili destek eğitim odalarında kullanılabilecek bibliyoterapi gibi çözüm önerilerinin sunulması, üzerinde çok durulmayan konulardır. Bu nedenle bu kitap; öğretmen adaylarının, bu alanda çalışan öğretmenlerin, psikolojik danışmanların, psikologların ve özel yetenekli çocukların anne-babalarının bu konularda farkındalık kazanmalarını hedeflemektedir. Bu amaç doğrultusunda özel yetenekli çocukların duygusal sorunlarıyla ilgili yürütülen akademik tezlerin ve çalışmaların daha yalın bir dil ile sizlere ulaşması sağlanmıştır.
Tüm yazarların ortak dileği, özel yetenekli/üstün zekâlı çocuklarımızın duygusal olarak zorlandıkları konularda farkındalığı yüksek destekçiler olabilmenize katkıda bulunmaktır. Sizi, özel yetenekli çocukların iç dünyalarını keşfetmeye çağırıyoruz. Keyifli okumalar…

Doç. Dr. Marilena Z. Leana-Taşcılar
Uzm. Sevgi Topçu
Uzm. Betül İlter
Uzm. Elif Süel
Doç. Dr. Yasemin Deringöl
Uzm. Ebru Özbaş
Dr. Öğr. Üyesi Nüket Afat
Gülsen Erden, Sait Uluç Özgül öğrenme güçlüğünün tanılanmadan ve çocuğa belirli bir yardım ve destek sağlanmadan kendi haline bırakılması zayıf notlar, düşük özgüven, öğrenmeye ve okula ilgi kaybı ve okuldan kopmayla seyredebilir. Bu nedenle özgül öğrenme güçlüğü hem görülme sıklığı hem de çoğu zaman yetersiz öğrenme koşullarıyla birlikte düşünüldüğünde eğitim, sosyal uyum ve kariyer başarısı üzerinde uzun vadeli olumsuz bir etkiye sahiptir. Öte yandan erken saptanması ve öğrenme güçlüğüne erken müdahale edilmesi, bir çocuğun başarılı olmasını sağlayarak akademik kariyerini olumlu yönde etkileyebilir. Her türlü sorunda olduğu gibi erken fark etme, uygun müdahale ve çocuğu olumsuz etiketlememe, başarılı çözüme ulaşmanın altın anahtarları olacaktır. Bu kitapla birlikte sunulan ölçekler, özgül öğrenme güçlüğünün erken tanılanmasına ve bu yolla çocuklara uygun ve etkili müdahale becerilerinin geliştirilmesine yardımcı olması umuduyla geliştirilmiştir.
Figen Karaceylan Çakmakcı, B. Meryem Gönenç, Seçil Çiçek Eren “Öğretmenlerim; aklımın yavaş çalıştığını, asosyal olduğumu ve ölene kadar aptal rüyalarımın peşinde sersemce savrulacağımı söylüyorlardı.”
Albert Einstein – Bilim İnsanı
Özgül Öğrenme Güçlüğü (ÖÖG); sıklıkla çocuğun akademik yaşantısının başlamasıyla fark edilen, ancak uzman kişilerce tespit ve müdahale edilmediği takdirde yaşam boyu etkisinin kişiyi yaşamının her alanında mücadele etmeye mecbur bıraktığı, genetik ve çevresel faktörlerin etkili olduğu nörobiyolojik temelli bir bozukluktur. Sıklıkla sadece “okuma” becerisinde yaşanan zorluk gibi tanımlandığı için “DİSLEKSİ” tanımı “Özgül Öğrenme Bozukluğu” yerine daha çok kullanılmaktadır.
Bazen “bozukluk”, bazen “hastalık”, bazen “güçlük”, bazen de “farklılık” olarak tanımlansa da bireyin hem sosyal hem de akademik yaşantısını ciddi oranda etkileyen, zekâdan bağımsız bir durum olmasına rağmen bazı durumlarda “zekâ geriliği” gibi yanlış algılanan bir güçlüktür.
ÖÖG; dil gelişimini ve kullanımını, sözel ve yazılı ifade, okuma yazma ve matematik becerilerini etkileyen bir güçlük olduğu için okul başarısızlığı ve ek olarak okula uyum sorunlarını da beraberinde getirebilmektedir. Okul hayatının çocuğun ruhsal gelişimindeki önemi göz önüne alındığında, doğru tespit ve müdahale edilmediği durumlarda, eşlik eden Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu, Kaygı Bozuklukları ve Davranış Bozukluğu sıklıkla atlanan komorbid durumlardır ve çocuğun duygusal travma yaşamasına zemin hazırlar.
Yaklaşık 10 yıllık deneyim ve tecrübenin sonucunda bu kitabın yazılmasına karar verilmiştir. Çocuk ve Ergen Psikiyatristi ve Çocuk Psikologlarının oluşturduğu bir ekibin pratik uygulamaları paylaşılmıştır. ÖÖG ile ilgili doğru bilinen yanlışların neler olduğunu, erken tespitin ve doğru müdahalenin önemini, ÖÖG olan çocuğun yasal haklarının neler olduğunun anlatıldığı bir başvuru kitabı olarak da kullanılması dileğiyle…
Ayşe Numanoğlu Akbaş, Canan Turan, Ceren Durmuş, Çağrı Muti, Demet Gözaçan Karabulut, Dilan Savaş, Duygu Korkem Yorulmaz, Elif Dilan Atılgan, Esra Cömert, Eylem Tütün Yümin, Fahri Cumhur Elmacı, Fatma Uğur, Hande Kaba, Hilal Buğaçayır, Meral Sertel, Merve Kurt, Saniye Aydoğan Arslan, Seda Ayaz Taş, Sefa Karabulut, Sezen Tezcan, Tülay Tarsuslu Bu kitap, uygulamalı pediatrik fizyoterapi ve rehabilitasyon yaklaşımları için öncü niteliğinde bir çalışmanın ürünüdür. Çocuklarla çalışmak, hayal gücünün bir yansımasıdır. Bu nedenle temel bilgilerimizi zenginleştirmek ve geliştirmek zorundayız.
Bu kitapta, çocuklarla çalışırken farklı sorunlara bakış açısı kazandıracak, bazen nereden başlamamız bazen de nasıl ilerlememiz gerektiği ile ilgili yararlı yaklaşımlara ulaşabileceğimiz bilgiler yer almaktadır.
Kendi alanlarında uzman, yurt içi ve yurt dışı mesleki eğitimlere katılarak kendilerini geliştirmiş, belki birçoğunuzun tanıdığı ve hayranlık duyduğu çok değerli fizyoterapistlerin katkı verdiği ve büyük bir özveri ve emekle hazırlanan bu kitabın yararlı olması dileğiyle...

Ahmet Rıfat Kayış, Banu Yıldız, Ezgi Ekin Şahin, Hüseyin Öztürk, İlknur Yeniçeri, İsmail Yelpaze, Kerem Coşkun, Mehmet Sarıçalı, Meryem Demir Güdül, Osman Hatun, Özge Canoğulları, Sinan Okur, Şeydi Ahmet Satıcı, Tuba Aydın Güngör, Yalçın Kanbay, Zeynep Ayça Terzioğlu Bu kitabı okumaya başladığınıza göre psikolojiye karşı ilgi ve merakınız olduğunu düşünebiliriz. Psikoloji, insan olarak “ben”i açıklama gayretinde olması nedeniyle neredeyse herkesin ilgisini bir noktada çekmektedir. Kimi kendisini anlamak ister kimi hayat arkadaşını, patronunu kimi çocuğunu kimi de ebeveynlerini. Yani insanı, en başında da kendimizi anlama çabası, bizleri psikolojiyi öğrenmeye götürür. Anadolu’nun ünlü halk şairi Yunus Emre’nin sıklıkla kullandığımız dizeleri gibi “İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendini bilmezsen ya nice okumaktır”.
Ancak bu kendini bilmek, kendini öğrenmek, kendini keşfe çıkmak çoğu zaman bilimi kendi çıkarları doğrultusunda bir kazanca çevirenlerin elinde oyuncağa da dönüşebilmektedir. Nitekim psikolojiyi doğru anlayamamak, “Sen şimdi benim aklımdan geçenleri okuyor musun?” sorusunun da hedefi hâline gelmenize neden olabilir. “Ben de psikolojiyle ilgileniyorum.”, “Biz de psikolojiden anlarız, kişisel gelişim kitaplarına bayılırım.” gibi cümleler de bu alanda uzmanlaşacak olanların sık sık duyacağı şey­lerden birkaçı olacaktır. Peki, psikoloji gerçekten de her ilgisini çekenin birkaç kitap okuyarak uzmanlaşabileceği bir alan mıdır? Bu soruya içinizden “Hayır.” cevabını verdiğinizi tahmin edebiliyorum. Yine de psikolojiyi fazla popülerleştirip bilimden uzaklaştırmak da yalnızca bilim insanlarının eline bırakıp elitist bir şekle sokmak da aynı derecede tehlikeli olabilir. Çünkü bilim, insanlara ulaştıkça ve yaşamın içinde canlı bir organizma gibi gelişmeye devam ettikçe ancak faydalı olacaktır.
Psikoloji bilimi, asırlar önce filozofların insanı anlamaya yönelik sordukları sorulara verdikleri cevaplarla şekillenmiş ve ardından fizyolojik çalışmalar temelinde bir bilim olarak doğmuştur. Psikoloji, günümüze kadar hakkında yüzlerce kuram ve milyonlarca kavram yazılarak bugün hâlâ merakımızı canlı tutmaya devam etmektedir. Biz de bu Psikolojiye Giriş adlı bu kitapta, yüzyıllardır insan davranışlarını anlamaya yönelik çabaları literatürdeki yeni çalışmalarla birleştirerek sizin ilginize sunuyoruz.
Cheri J. Meiners Çocukluk dönemi; öfke duygularını tanımak, onları ifade etmek ve onlarla başa çıkma becerilerini geliştirme yollarını öğrenmek için erken değildir. Bu güven verici ve destekleyici kitapta, çocuklar öfkeli hissetmenin normal olduğunu ama sözlerle ya da davranışlarla birine zarar vermenin doğru olmadığını öğreniyor; kendilerini sakinleştirme, yardım alma, konuşma 've dinleme, özür dileme, sabırlı olma ve başkalarına karşı pozitif olma' yeteneklerini keşfediyor. Kitapta yetişkinler için tartışma soruları, etkinlikler, oyunlar ve öfke kontrolü yeteneklerini güçlendirecek önemli ipuçlarını içeren özel bir bölüm de bulunmaktadır.
Alev Önder, Duygu Şallı, Güner Vatansever Okul öncesi eğitimin en önemli amaçlarından biri, çocuğun yaratıcılığının geliştirilmesidir. Yaratıcılığın geliştirilmesinde sanat eğitimi çalışmalarının önemli bir yeri vardır. Diğer yandan çocukların özellikle bilişsel, duygusal ve estetik yönden gelişmesinde etkin bir rol oynayan sanat çalışmaları, diğer gelişim alanlarını da destekleyerek çocuklar için faydalı bir eğitim aracı olarak öne çıkar. Örneğin çocuğun küçük hareket becerileri olumlu yönde desteklenirken çok yönlü düşünme becerileri de geliştirilebilir ve bunun yanı sıra bilişsel becerilerinin gelişiminde önemli bir yeri olan kavramların öğrenilmesi de gerçekleştirilebilir. Böylece çok yönlü ve etkili bir eğitim aracına sahip olduğumuzu söyleyebiliriz; çünkü çocuk, sanat etkinliklerini her an keyifle ve istekle yapmaya hazırdır. Başka bir deyişle sanat çalışmalarına motivasyonu yüksektir. Buna dayanarak sanat çalışmalarının çocuk için oldukça etkili bir eğitim süreci sunduğunu söyleyebiliriz.
Söz konusu eğitim sürecini gerçekleştirmek için sanat etkinlikleriyle kavram eğitimi kitabı hazırlanmıştır. Kitabın amacı; okul öncesi dönem çocuklarının yaratıcı sanat etkinliklerini eğlenerek yaparken belli başlı kavramları öğrenmelerinin desteklenmesidir. Kitabın başka bir özelliği de çocuklara doğal çevrelerini tanıma, inceleme konusunda olanaklar sunarak çevreyi tanıma ve koruma yönünde farkındalık kazanmalarını sağlamak ve özellikle doğadan malzemeleri kullanarak doğayla ilgili öğrenmelerinin gerçekleştirilmesidir.
Çocuklar doğaları gereği bu keyifli yolculuğa çıkmaya çoktan hazır. Tek yapmanız gereken, onlara kitabın sayfalarında özgürce dolaşma fırsatı vermek.
Gerisini onlara bırakın….
Gülriz Akaroğlu Bebeklikten yetiskinlige giden 0-18 yas çocukluk dönemi; çocukların bütünsel gelisimini sekillendirmede ve gelecek için temel olusturmada kritik bir süreçtir. Bebeklikten itibaren yaratıcılıgı temel alan sanat etkinlikleri çocukların fiziksel, bilissel, sosyo-duygusal gelisimini bir bütün olarak destekler ve gelistirir. Müzik, dans, drama, görsel sanatlar, çocuk edebiyatı gibi sanat dalları; sosyal beceri gelistirme, yardımlasma, paylasma, empati kurma, duygu düzenleme, duygu durum kontrolü, özdenetim, kurallara uyma, yönergelere uyma, dikkat, odaklanma gibi pek çok alanda gelisim saglamaktadır. Bu kitap; basta çocuk gelisimi olmak üzere, resim ve müzik gibi farklı disiplin alanlarında çalısan akademisyenlerin arastırmaları sonucu olusmustur. Sanat egitiminde yaratıcılık, görsel kültürün önemi, çocugun çizgisel gelisim basamakları, Sanat egitiminde görsel algı, sanat egitimi baglamında yaratıcılık ve Rudol Steıner-Waldorf yaklasımı, görsel sanatlar egitiminde farklı malzeme kullanımının egitim sürecine katkıları, uygarlık tarihi dersine yönelik materyal gelistirmede gezi gözlem yönteminin etkileri, çocuk ve müzik egitimi, okulöncesi müzik egitiminde etkili ögrenme ve örnek etkinlikler, çocuk edebiyatı, drama egitimi ve özel gereksinimli çocuklarda sanatın egitimdeki yerini anlamak açısından önem tasımaktadır. Ailelere ve egitimcilere katkı saglaması dilegiyle...
A. Şebnem Soysal Acar, Sibel Coşkun Düzakın Klasik diye tanımlayabileceğimiz öğretim yöntem ve tekniklerini sanatın derinleştirici ve düşündürücü unsurlarıyla aşabilmek mümkün müdür?
Bu kitapta önerilen eğitim modeli tünelin sonundaki ışığa işaret ediyor. Bu eseri okuduğunuzda sanat terapistlerinin, çocuk ve gençleri nasıl ele aldığına, onlarla nasıl ilişki kurduğuna ve yön vermeden nasıl geliştiklerini gördüklerine ilişkin gerçek bir olgu ile karşılaşacaksınız. Aynı zamanda sanat terapistlerinin insan varlığına ilişkin algı ve temel varoluş felsefesini çalışma ortamına ve ilişkilerine nasıl yansıttıklarına tanıklık edeceksiniz. Sanatın ilişki ve iletişim için ne kadar güçlü ve uyarıcı bir alan açtığını fark edeceksiniz.
Selma H. Fraiberg Kitap, 1950’lerin sonunda okuyucu ile buluşmuş ve üzerinden 60 yıl geçmiş olmasına karşın çağını yakalıyor. Kitabın en büyük katkısı düşünme biçiminin şekillenmesinde dilin belirleyiciliği rolünü vurgulaması; kendi çağının ötesine geçip dil öncesi dönemin sır ve sınırlarının belirlenmesinin bir terapist için ne kadar kıymetli olduğuna işaret etmesidir. Kitap, olguların öğreticiliğini hikâyelerin gölgesinden çıkartması; alt metni okuyabilmenin kuramsal bakış açısına sahip olmak ve birkaç kuramı sentezlemek olduğunu vurgulaması açısından bir başyapıttır. Bu açıdan sadece ailelere değil, uzmanlara da farklı bir bakış açısı getirecektir.
Sevim Karaoğlu This book is for those who have often wondered what social-emotional learning and development (SELD) practice can offer in early years. It explores important findings behind the practices and policies in ECE to help professionals and students develop a fuller understanding of the children with whom they work.
This book created from PhD thesis that examines the pre-school teachers' beliefs in Turkey about SELD in children's freely chosen and planned play activities by using video recordings and interviews with the teachers. Beginning with psychological and pedagogical perspectives, this research considers the pedagogical theories, which are underpinned by psychological aspects of play. This multiple case study explored the understandings of four teachers from two different schools in different cities in Turkey. The data was collected twice in one academic year through videotapes and interviews, once at the beginning of term and once at the end of term, to understand how social and emotional development (SED) in the curriculum is implemented in practice. Challenges of understanding, challenges of playful pedagogy and challenges of planning and curriculum, and finally challenges of assessment and teachers' roles were discovered and discussed in the relevant literature.
Pooky Knightsmith “Bu muhteşem kitap ailelerin çocuklarına verebileceği harika bir kaynak.”
-Vicki Shotbolt, Parent Zone CEO

“Bu kitap, hayat acımasız olduğunda ona tahammül etmekte zorlananlar için mükemmel bir destek programı.”
-Julia Skinner, Emekli Öğretmen

Özellikle 8-12 yaş arasındaki çocukların daha fazla yararlanabileceği bu kitap, ruh sağlığı uzmanlarının da çocuklarla psikolojik danışmada kullanabileceği harika etkinlikler içermektedir.
Psk. Dan. Dr. Nilüfer Koçtürk

Yaratıcı etkinliklerle ve sorunlarla başa çıkma stratejileri ile dolu bu günlük ve boyama kitabı, baş etmesi zor duygu ve düşüncelerle karşı karşıya kaldığımızda size harika bir arkadaş olacaktır.
Bu kitap, günlük yaşamda stres altında olduğunuz, kaygı hissettiğiniz ya da biraz rahatlamaya ihtiyaç duyduğunuz zamanlarda duygularınızı ifade etmenize olanak sağlar.
Boyayarak, günlük tutarak ve çizimler yaparak kişiselleştirebileceğiniz bu kitap, ilham veren şiirler ve pratik tavsiyelerle öfke ve kaygı gibi zor duygularla baş etmenize yardımcı olacak sağlıklı yollar sunar.
Amine Nur Arıkan, Bilgin Kıray Vural, Durmuş Aslan, Elif Naz Altaş, Emel Arslan, Gökçe Hafızoğlu, Hilal Aydın, Kızbes Meral Kılıç, Meltem Emen Parlatan, Merve Temel, Müdriye Yıldız Bıçakcı, Neşe Mercan, Nida Kılınç, Nuran Akça, Özlem Körükçü, Reyhan Doğan, Sühendan Er, Şehnaz Ceylan, Tuba Özgül, Zeynep Apaydın Demirci Bu kitap, sosyal duygusal öğrenmeye yönelik edinilen birçok teorik bilginin, uygulamanın, deneyimin, emeğin ve özverinin bir ürünüdür. Bu kitapta, sosyal duygusal öğrenme becerilerinin neler olduğu ve nasıl kazanıldığı anlatılırken uygulamaya yönelik etkinlik örneklerine de yer verilmeye çalışılmıştır. Bu çerçevede kitapta; sosyal duygusal öğrenmeye giriş, sosyal duygusal öğrenmenin nörolojik temelleri, öz farkındalık, sosyal farkındalık, öz yönetim, ilişki kurma becerileri, sorumlu karar verme, sosyal duygusal öğrenme programları, sosyal duygusal öğrenmenin gelişim alanları ile ilişkisi ve bilinçli farkındalık konuları olmak üzere 10 bölüm bulunmaktadır.
Kitabın; yetişkinlere, eğitimcilere, özellikle çocuk gelişimi ve okul öncesi eğitimi öğrencilerine, öğretmenlerine ve çocukla ilgilenen herkese rehberlik etmesi açısından yararlı ve etkili bir kaynak olduğu düşünülmektedir. Tüm okurlarına katkı sağlaması dileğiyle...
Thomas Holtgraves Sosyal Eylem Olarak Dil, dil kullanımının sosyal psikolojik boyutlarının interdisipliner bir derlemesi ve sentezidir. Bu kitap, dil kavramını sosyal eylem olarak ele alınma biçimlerinin bütünsel ve güncel bir değerlendirmesini gerçekleştirmek için felsefe, dilbilim, toplum dilbilim, antropoloji, sosyal psikoloji, bilişsel psikoloji, edimbilim ve yapay zekâ gibi disiplinler bağlamındaki araştırmaları başarılı bir şekilde birleştirmiştir. Böylelikle elinizdeki eser, toplumsal yaşamın hangi yönlerine dilin aracılık ettiğini ve dil kullanımını anlamanın ve bu eylemin sosyal boyutunun anlaşılmasını da gerektirdiğini açıkça ortaya koymaktadır.
Bu kitap, sosyal etkileşimin dilsel altyapısına ilişkin net ve kapsamlı bir sunumunu okumak isteyen sosyal psikoloji ve iletişim alanlarındaki öğrenciler ve araştırmacılar, dil kullanımının sosyal psikolojik temelleri ile ilgilenen bilişsel psikologlar ve diğer dil alanında çalışan araştırmacılar için değerli bir kaynak oluşturacaktır. Bu kitap, çeşitli disiplinlerle doğrudan bağlantılı olsa da bütün okuyucuların araştırma yönelimleri hangi yönde olursa olsun kolaylıkla anlayabilecekleri bir tarzda yazılmıştır.
Elinizdeki eser, söz edimleri kuramı ve dolaylı söz edimleri; nezaket ve dilin kişiler arası belirleyicileri; dil ve izlenim yönetimi ile kişi algısı; konuşmanın yapısı; bakış açısı edinme ile dil ve sosyal düşünce gibi konuları içermekte ve tartışmaktadır.
Gülşah Günşen, Gülden Uyanık Okul öncesi eğitim döneminde çocuklar ile STEM (Fen, Teknoloji, Mühendislik, Matematik) etkinlikleri gerçekleştirebileceğimiz pek çok fırsat bulunmaktadır. Çocuklar deney yapmayı, farklı maddeleri karıştırmayı, birleştirmeyi, öğrenmeyi ve öğrenirken de tasarlamayı, tasarımlarını yeniden ve bıkmadan yapmayı, sonrasında bozmayı, toplamayı, sınıflandırmayı ve de en önemlisi tüm bu süreç boyunca eğlenmeyi severler.
Bu kitapta yer alan 30 STEM etkinliği ile aileler ve öğretmenler evde ve okulda çocuklar ile hem kaliteli ve eğitici vakit geçirerek STEM yaklaşımının büyüleyici dünyasına giriş yapabilecek hem de 21. Yüzyıl becerilerine destek sunabilecektir.
Çocuklar bir yandan kitapta yer alan STEM Çocuk Tasarım Süreci Sayfası ile STEM etkinliklerini sorgulayıcı-araştırma (Inquiry) yaklaşımına dayalı şekilde düşünmeyi öğrenerek gerçekleştirebilecek bir yandan da Sıra Sende! Köşesi ile tamamen kendi hayal güçleriyle ortaya koydukları ürünlerinin kaydını tutabilecektir. Kitap aynı zamanda ailelere ve öğretmenlere okul öncesi dönem çocuklarının STEM gelişimlerini takip etme noktasında STEM Portfolya Dosyası bölümü de sunmaktadır.
Gülay Temiz Çağımızı temsil eden teknolojik gelişmeler ve hızlı bir şekilde gerçekleşen dijitalleşme, geleneğimizi ve kültürümüzü temsil eden çocuk oyunlarımızın unutulması ve yok olmasında etkili bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Toplumun kültürel birikiminin aktarılmasında aracı rolü üstlenen geleneksel çocuk oyunlarımız, değişen dünya düzeni ile birlikte sadece mekânsal olarak değil aynı zamanda içerisinde yer alan oyun materyallerinin değişmesi ile de dikkat çekmektedir.
Kültürümüzün yapıtaşlarından birisi hâline gelen geleneksel çocuk oyunlarımızın yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılabilmesi ise biz yetişkinlerin görevi olmaktadır. Bu nedenle yazılı kaynakların yanı sıra toplumumuzun geleneksel çocuk oyunlarına hâkim yetişkinleri ve aile büyükleri olarak nitelendirdiğimiz atalarımız önemli sözlü kaynaklarımız arasında yer almaktadır.
Anadolu'muzda doğal malzemelerden toprak ile oynanan altı, taş ile oynanan kırk yedi, ağaç dalı, değnek, sopa ve tahta ile oynanan yirmi sekiz, kozalak ile oynanan yedi, meyve ve meyve çekirdekleri ile oynanan altı, ceviz ve fındık ile oynanan on bir, yumurta ile oynanan üç, kemik ile oynanan sekiz, ip ile oynanan beş ve kar ile oynanan altı geleneksel çocuk oyunu, yazılı kaynaklara ve kaynak kişilere ulaşılıp derlenerek sizlere sunulmaya çalışılmıştır.
Ayşe İnan Kılıç, Ayşegül Gün, Bayramali Nazıroğlu, Bayramali Nazıroğlu, Faruk Kanger, Fatih Kaya, Hasan Dam, İbrahim Turan, Mehmet Korkmaz, Mevlüt Kaya, Mustafa Köylü, Osman Taşkın Son birkaç asırdır tüm dünya ülkelerinin eğitim ve öğretim faaliyetlerinde hem nitelik hem de nicelik açısından önemli gelişmelerin yaşandığı bir gerçektir. Belki insanlık bir bütün olarak dünya tarihinde ilk kez bu kadar geniş, yaygın ve üst düzeyde bir eğitim imkânına sahip olmuştur. Ancak dini ve ahlaki değerlerden uzak bu eğitim sisteminin doğurduğu medeniyetin meyveleri barış, sosyal adalet, mutluluk, eşitlik gibi insani değerler olacağına; açlık, yoksulluk, sömürü, şiddet, yalnızlık, nefret ve sosyo ekonomik adaletsizlik gibi pek çok insanlık dışı değerler olmuştur. Artık bugün çağdaş medeniyetin kurucuları olan batılı bilim insanları bile tüm Batı medeniyetinin, çok derin ve geri çevrilemez bir sosyal kriz içine girmiş olduğunu itiraf etmektedirler.
Dünyada ve ülkemizde yaşanan ve geleceğimizi ciddi olarak tehdit eden tüm bu ahlaki olumsuzluklar sonucunda, Milli Eğitim Bakanlığı da örgün eğitim aşamaları için bir “Değerler Eğitimi” çalışması başlatmıştır. Milli Eğitimi Bakanlığı’nın attığı bu olumlu adımdan sonra, bu alandaki çalışmalar ivme kazanmış, bir taraftan teorik çalışmalar bir taraftan da alan araştırmaları daha sık gündeme gelmeye başlamıştır. Ancak alan henüz çok yeni olduğundan, kimi çalışmalar tamamen teorik düzeyde yer alırken, kimi çalışmalar da sadece alan araştırmalarıyla sınırlı kalmaktadır.
İşte bu kitap değerler eğitimi alanındaki bu eksikliği ve boşluğu dikkate alarak, konunun hem teorik hem de pratik boyutunu birleştirerek bir arada bulundurmayı amaçlamıştır. Bu eser sadece örgün eğitim kurumlarında görev yapan meslektaşlarımız için değil, aileden başlamak üzere toplumun her kademesindeki insan ve kurumların faydalanabileceği bir eserdir.
Çağla Zeynep Tunay, Ela Erkol, Elif Buldu, Esra Merdin, Melike Yumuş, Metehan Buldu, Muhammet Ali Karaduman, Şenil Ünlü Çetin, Tuba Eren Öcal Döllenmenin gerçekleştiği andan itibaren inanılmaz bir hızla gelişiyor insan. Anne rahminde geçen yaklaşık 40 haftanın sonunda, onu sarıp sarmalayan plesantadan da aynı hızla çıkarak dünyaya düşüveriyor bir anda. Burası aydınlık ama soğuk… Büyük ama aynı zamanda korkutucu… Tanıdık seslerle dolu ama yabancı… Hızla ayak uydurulması gereken, ilginç, biraz neşeli, biraz karmaşık bir yer galiba…
İnsan hiç korkmadan bu karmaşık dünyanın düzenine ayak uydurmaya başlayıveriyor… Hızla büyüyor, gelişiyor, değişiyor… Üç yıl kadar kısacık bir zamanda, bir yetişkinin yapabildiği her şeyi yapabilecek kapasiteye erişiyor… Dünyaya gözünü açan her bir birey bu muhteşem üç yılı en iyi şekilde geçirmeyi, en zengin imkânlarla doyasıya gelişmeyi ve yaşamayı, bilinçli yetişkinlerle doğru bir şekilde desteklenmeyi hak ediyor.
Bu kitapta emeği geçen her bir akademisyen, uzman, öğretmen işte tam da bu amaçla günlerce çalıştı… Dünyaya gözünü açan her bir bireyin etkin bir şekilde desteklenmesinde rol alacak olan herkesin; annelerin, babaların ve en önemlisi eğitimcilerin bizim bugüne kadar öğrendiklerimizden faydalanmasını ve bu yolla üç yıllık yolculuğu dokunabildikleri tüm bebekler için keyifli kılabilmesini sağlamak için… Arzumuz, amacımızın gerçeğe dönüşmesidir…
Faruk LEVENT Bu kitap, üstün yetenekli çocukların özelliklerini ve bu çocukların eğitimini farklı açılardan ortaya koyarak bu alana ilişkin toplumsal farkındalığın oluşmasına katkı sağlamak için yazılmıştır.
Kitabın temel hedef kitlesini; üstün yetenekli çocuğa sahip olan anne-babalar, öğretmenler, üniversite öğrencileri, akademisyenler ve politikacılar oluşturmaktadır.
Kitapta, ilgili literatürde yer alan bilgiler; üstün yetenekli çocukların, öğretmenlerin, anne ve babaların ifadeleriyle desteklenmektedir.
Kitabın içinde cevabını bulabileceğiniz sorulardan bazıları şunlardır:
• Üstün yetenekli çocuklar hangi özelliklere sahiptir?
• Üstün yetenekli çocuklar nasıl fark edilir?
• Türkiye'de üstün yeteneklilerin sayısı kaçtır?
• Üstün yetenekli çocukların ihtiyaçları nelerdir?
• Üstün yeteneklilerin eğitiminde hangi modeller kullanılmaktadır?
• Üstün yetenekli çocukların yaşadıkları problemler nelerdir?
• Bu çocuklar nasıl mutlu olabilirler?
• Öğretmenler bu çocukların eğitiminde neler yapabilir?
• Aileler olarak neler yapabiliriz?
• Bu çocuklara yönelik hangi politikalar geliştirilmelidir?
Marjorie V. Fields, Patricia A. Meritt, Deborah M. Fields Çocukların; mutlu, sorumluluk sahibi ve üretici bireyler olmalarına yardımcı olmak için davranış sorunlarının nedenlerini ele almayı hedefleyen olumlu yaklaşımlar.
Bu kitap, rehberlik ve disiplin kavramlarını, erken çocukluk eğitimi alanında çalışan eğitimcilere mevcut en iyi uygulamaları sunmak amacıyla çocuk gelişimi, gelişime uygun uygulamalar ve yapılandırmacı eğitim çerçevesinde ele almaktadır. Yazarlar, çeşitli yaklaşımları tarafsız bir şekilde sunmak yerine küçük çocuklar için neyin en iyi olduğuna odaklanarak ceza ya da davranış değiştirmede zorlayıcı yaklaşımları kullanan yetişkinlere, çocukların ahlaki gelişimlerine etkili bir şekilde nasıl yardımcı olmaları gerektiğini vurgulamaktadırlar. Kitapta üç ila sekiz yaş arasındaki çocuklar için rehberliğin önemi üzerinde durulmaktadır.
Kitabın bu baskısında; yeni tablo ve şekiller, özenle hazırlanmış belgeler ve ilkelere yönelik açıklamalar ile okul öncesi ve ilkokul seviyesine yönelik daha dengeli örnekler yer almaktadır.