Çocuk Gelişimi \ 3-6
Arzu Özyürek, Elif Sultan Özdemir, Emrullah Can Yavuz, Hatice Beşir, Özlem Gözün Kahraman, Uğur Hassamancıoğlu Teknolojinin yaşamın tüm alanlarına giderek daha fazla entegre olmasıyla birlikte modern ailelerin yaşamlarında ekran başında geçirilen zaman yaygınlaşmıştır. Bilgi ve iletişim teknolojilerin hızla yaygınlaştığı dijital çağ ile birlikte çocukluk da hızla değişmeye başlamıştır. Günümüzde her yaştan çocuk, cep telefonları, uygulamalar, dizüstü bilgisayarlar ve tabletler, akıllı oyuncaklar ve ev eşyaları aracılığıyla dijital teknolojilerle çok fazla zaman harcamaktadır. Dijital teknolojilerin her yerde bulunması, çocukların kritik gelişim dönemleri boyunca çeşitli riskleri ve faydaları da beraberinde getirmiştir. Aileler, eğitim ve sağlık hizmeti sunan meslek elemanları, hızla dijitalleşen dünyamızda çocuklar için en doğru, pratik ve eylem odaklı profesyonel önerilere ihtiyaç duymaktadırlar. Bu kitap, 21. yüzyılda çocukluk ve ebeveynlikten neler beklendiği, dijital teknolojinin çocuğun gelişimine etkilerini, fırsatlarını ve risklerini, dijital ortamlarda çocukların korunmasını içeren 6 bölümden oluşmaktadır. Alan yazında yapılmış güncel araştırma sonuçlarını dikkate alarak hazırlanmış olan bu kapsamlı bilimsel kitap ebeveynler, alanda çalışan uzmanlar ve meslek elemanları, eğitim, sağlık ve psikoloji alanlarında öğrenim gören lisansüstü, lisans ve ön lisans öğrencileri için temel bir başvuru kaynağı niteliğindedir.
Zekihan Hazar Bir dünya düşünün; bilinmezliğin içinde süresiz sınırsız kayboluşun yaşandığı bir dünya… Benliğin ve gerçek dünyaya ait ne varsa her şeyin unutulduğu bir kayboluş… Düşüncelerin, duyguların, davranışların esir olduğu, aklın ve mantığın işlemez hâle geldiği bir kayboluş… Bir tutulma… Bir bağımlılık…
Öyle bir dünya ki gündelik hayatta kanun ve kuralların hiçe sayıldığı, insan öldürmenin, gaspçılığın, zorbalığın, hırsızlığın, tacizin, tecavüzün para ve statü kazandırdığı, kısacası bütün olumsuz davranışların ödüllendirildiği bir dünya… Bu dünyalarda kendini bulan ve gerçek dünyada kendini kaybeden çocuklar…
Seslerin, efektlerin ve aksiyonun her türlüsünün baş döndürdüğü bir dünya... Oysaki bütün bunları yaşarken bir koltuğa saatlerce mahkûm olmak, hareketin sadece parmaklarla sınırlı kalması, bu sınırlılığın beraberindeki sınırsız yeme içme ve her geçen gün obezler dünyasına katılan yeni çocuklar…
İnsan bedeninin kutsallığını yitirdiği, inanç ve değerlerin yok sayıldığı, pornografinin özendirildiği ve İslam düşmanlığının körüklendiği bir dünya… Nihayetinde ise bu kutsallara düşman kılınan çocuklar…
Ve başka bir dünya var ki zihnin, bedenin, duyguların gerçek manada karşılığını bulduğu, yaradılışın gereği olan fiziksel hareketlilik ve spor ile zihinsel, bedensel ve psikososyal sağlığın kazanıldığı bir dünya… Bedenin insanlaştırıldığı, ahlak ve erdemin temel yapı taşlarını oluşturduğu, arkadaşlığın, yardımlaşmanın, paylaşmanın, saygının, kısacası iyi insanın inşa edildiği bir dünya… Dijital oyunlarda kaybolan çocukluğun yeniden bulunduğu gerçek bir dünya… Gerçek dünyanın farkına varmanın ve hayata tutunmanın yegâne yolu SPOR.
Günümüz dünyasında çocukları çepeçevre kuşatmış olan dijital oyunların yaratabileceği olumsuz etkiler ve bu etkilerle başa çıkmada fiziksel aktivite ve sporun rolünü bilimsel araştırmalar ışığında ele alarak eğitimciler ve ebeveynlere rehber olabilmesi dileğiyle…
Spor, hayata tutunmanın bir dalıdır…
Figen Karaceylan Çakmakcı “Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu” (DEHB), bireyin sosyal yaşantısı, akademik hayatı ve aile içi ilişkilerini bozabilen nöropsikiyatrik bir hastalıktır. Tedavi edilmediği ve doğru müdahale edilmediği takdirde çocuğun geleceğini tamamen değiştirebilen bir hastalık olmasına rağmen doğru yaklaşım ve uygun müdahaleler sonucunda yüz güldürücü cevaplar hızlıca ortaya çıkmaya başlar.
Çocuk ve Ergen Psikiyatristi olarak çalıştığım 20 yıllık meslek hayatımda Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğununun tedavisinde sadece ilaç tedavisinin yeterli olmadığını birçok kez deneyimledim. Aile içi tutumların, öğretmenin sınıf içi yapacağı müdahalelerin en az psikofarmakolojik tedavi kadar önemli olduğu gerçeği bende böyle bir kitap yazma motivasyonu oluşturdu.
Bu kitapla birlikte herkes tarafından duyulan, belki de günümüzün moda hastalığı olarak tanımlanan Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu hakkındaki doğru bildiğimiz yanlışlar hakkında bilgilendirme yapmak amaçlanmıştır. Ayrıca, yanlış anlama ve ön yargılara neden olan DEHB ve öğrenme ilişkisi hakkında aile ve öğretmenlerimize doğru bilgiler ve ipuçları vererek hem DEHB olan çocukların anlaşılmasını sağlamak hem de aile ve öğretmenler için etkili davranış yönetimini güçlendirmek hedeflenmiştir.
Geleceğimiz olan çocukların ihtiyaçlarına uygun çözüm önerilerinin sunulduğu bu kitabın okuyan herkes için faydalı bir kaynak olması dileğiyle…
A. Meltem Üstündağ Budak, Ahmet Gül, Aktan Acar, Alişan Burak Yaşar, Arzu Erkan Yüce, Arzu Hergüner, Aslı Bahar İnan, Aybüke Halime Yaldız, Aylin İlden Koçkar, Ayşe Irkörücü Küçük, Azime Şebnem Soysal Acar, Başak Karateke, Belgin Üstün Güllü, Bilge Uzun, Bilgen Işık Karaşahin, Birgül Ural Bayoğlu, Burcu Akın Sarı, Buse Ekren, Bülent Elbasan, Cemil Özal, Deniz Menderes, Devran Tan, Ebru Arhan, Ece Eryılmaz, Elgiz Henden, Elif Güldemir, Elif Ünver, Elmas Gülcan Atalar, Emel Kalınkılıç, Ercan Demir, Erhan Aksoy, Esra Döğer, Esra Güney, Esra Kısacık, Ezgi Özalp Akın, Ezgi Tuna, Fatih Hilmi Çetin, Fatma Mahperi Uluyol, Ferah Çekici, Figen Paslı, Filiz Sayar, Gamze Şen, Gizem Sarıgül, Gonca Bumin, Gönül Hazneci, Gözde Emik Aksoy, Gülnur Tanyeri Kesgin, Gülşah Sevinç, Güney Erkılıç, H. Tuna Çak Esen, Halime Şenay Güzel, Hande Kaynak, Hasra Avcı, Hatice Kafadar, İdil Alaftar, İdil Alaftar, İlay Aktoprak Şanda, İlbilge Ertoy Karagöl, İlkiz Altınoğlu Dikmeer, İlyas Okur, Kıvılcım Gücüyener, Kızbes Meral Kılıç, Leman Tekin Orgun, Makbule Esen Öksüzoğlu, Meltem Çiğdem Kirazlı, Metehan Irak, Mine Cihanoğlu, Mintaze Kerem Günel, Müşerrefe Nur Keleş, Nakşidil Torun Yazıhan, Nalan Mastar Akduman, Nevin Eracar, Nilay Evirgen, Nilgün Pekçağlıyan, Obelya Eşbah, Özge Kantaş, Özge Şahin, Özlem Sürücü, Pervin Oya Taneri, Pınar Bıçaksız, Rukiye Bozbulut, Sabri Hergüner, Seda Tan, Sencan Sertçelik, Serkan Şahin, Sevgi Kılınç, Seylan İmre, Sibel Düzakın, Yasemin Taş Torun, Zehra Çakır, Zekiye Küpçü, Zeynep Aydın Sünbül, Zeynep Maçkalı, Zeynep Öztürk Dünyayı değiştirmek, onu deneyimleme biçimimizle ilgilidir.
Meraklısına dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu konusunda rehber olmaya aday bu kitap, aslında çok katmanlı bir halk sağlığı sorunuyla tanışmamızı sağlıyor. Şimdiye kadar bu konuda yazılan diğer kitaplardan farklı olmasının nedeni ise konuyu ele alış biçiminde saklı. 23 farklı meslek grubundan 96 bilim insanı, 86 bölüme imza atarak günümüzün en sık görülen nöropsikiyatrik bozukluğunu kucaklamaya çalıştılar. Bu buluşmadaki amaç, çocukluk çağının en sık görülen nörogelişimsel sorununa ilişkin genel bir çerçeve çizebilmek, “farklı” bakışları “olağan”a çevirebilmektir. Bu transdisipliner buluşma hiçbir zaman sorunu reddetmek ve/veya indirgemek değil çok katmanlı bir durumla mücadele ederken, mevcut tüm kaynakları yeterince etkin kullanabilmek için bir yol haritası oluşturabilme çabasıdır.
Kızbes Meral Kılıç, A. Şebnem Soysal Acar Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Olan Çocuklar İçin Etkinlikler: Öz Düzenleme, Sosyal Beceri ve Bilinçli Farkındalık Etkinlikleri kitabı içinde yer alan aktiviteler, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocukların kendi kendilerine veya bir yetişkinle birlikte öğrenebileceği, yaşamında karşılaşacağı durumlarda bir rehber olabilecek bilgi ve becerileri içermektedir. Kitapta, dikkat türleri; kendi davranışlarının farkına varma; duyguları tanıma, anlama ve kontrol edebilme; kendini ifade edebilme; plan yapabilme; karşılaşılan sorunları çözebilme; zamanı etkin kullanabilme; beklemeyi öğrenme; dürtüselliğin neden olduğu olumsuz durumlarla baş edebilme; zorbalıkla baş edebilme; dijital ekranları etkin kullanabilme; uyku ve beslenmenin önemini anlama gibi aktiviteler yer almaktadır.
Funda Acarlar Dil örneği analizi, dilin tüm bileşenlerini kapsayacak şekilde ifade edici dili bir bütün olarak temsil eden bir değerlendirme yoludur. Tanılama, tanımlama ve izleme amaçlarıyla kullanılabilen dil örneği analizi, müdahale hedeflerinin hazırlanmasına da olanak sağlamaktadır. Yedi bölümden oluşan bu kitap, dil örneği analizinin tüm aşamaları hakkında bilgi vermektedir.
Kitabın dil örneği analizinin araştırma ve klinik amaçlı uygulanabilmesi için kullanıcıya rehber olması amaçlanmıştır. Bu amaçla dil gelişiminin değerlendirilmesindeki önemi, dil örneği bağlamları ve dil örneğinden alınan ölçümler hakkında kapsamlı bilgi verilmektedir. Dil gelişimi hakkında ayrıntılı bilgi sağlayan dil örneklerinin analizi ve yorumlanması amacıyla hazırlanmış olan bölümler, çeşitli vaka örneklerini içermektedir. Bu kitap, dil örneği analizini öğrenmek ve bilgilerini geliştirmek isteyen herkes için bir kaynak olma özelliğini taşımaktadır.
Elif Özcan Disleksi Okuma Yazma Kitabı; disleksi tanısı almış çocuklara, özel eğitim öğrencilerine, öğrenme güçlüğü yaşayan çocuklara ve ilkokula giden ancak her hangi bir tanısı olmadığı hâlde okuma yazmada sorun yaşayan tüm çocuklara okuma yazmayı kolay yoldan öğretmeyi amaçlayan bir materyaldir.
MEB müfredatına uygun hece yöntemiyle oluşturulmuştur. Akıllı defter şeklinde olduğundan üzerindeki yönergeler takip edildiğinde okuma yazmayı kolaylıkla öğretmek amaçlanmıştır.
İlkokul müfredatında yer alan yeni ses gruplarına göre hazırlanmış aktivitelerle okuma yazmayı en baştan öğrenmek isteyen çocuklar için tasarlanmıştır. Ses gruplarıyla birlikte harften heceye, heceden cümleye geçiş yapılarak basitten zora öğretim tekniği ele alınmıştır.
Okuduğunu anlama bölümünde, çocukların okuduğu cümlenin ve metnin anlamını da kavraması amaçlanmıştır. Kitapta yer alan çizgiler üzerine yazı yazma tekniğinin de güzel yazı yazmayı desteklemesi öngörülmüştür.
Her çocuk öğrenir; yeter ki doğru yönlendirilsin. Doğru yönlendirilen her bir çocuğun öğrenmeye olan ilgisi daima artacaktır.
Cansev Karakuş Diyaloğa dayalı okuma; ebeveynlerle, öğretmenlerle, farklı yaş gruplarıyla çalışan diğer yetişkinlerin kullanabileceği etkileşimli bir okuma yöntemidir. Yöntem; aynı kitabın çocuklarla beraber birden fazla kez okunarak, karşılıklı iletişime, sorulara, cevaplara ve diyaloglara dayanmaktadır. Hikâyede geçen kelimeler, kahramanlar, tema ve kurgu, ilgili çocuklarla konuşma fırsatı sunar. Aynı kitap birkaç kez okunsa dahi her okuma esnasında çocuklar farklı deneyimler kazanır. Okumanın seviyesi giderek derinleşir ve çocuğun anlamlandırması ve yaratıcılığını kullanmasına yönelik sorular eklenebilir. Bu sayede süreç, çocuklar için hem daha faydalı hem de daha keyifli geçer.
Bu kitap, yazarın 2017 yılında tamamladığı "Okul Öncesi Eğitimde Diyaloğa Dayalı Okuma Yöntemine göre Hazırlanan Türkçe Etkinliklerinin Sözeş Dil Becerilerine Etkisi" isimli tez çalışmasının ürünü olmakla beraber konu yeniden gözden geçirilerek gerekli düzenlemeler ve eklemeler yapılmıştır. Farklı etkinlik örnekleri ile zenginleştirilen kitabın, eğitimcilere ve çocukla beraber kitap okuyacak herkese yol gösterici olması beklenmektedir.
Okuyan herkese faydalı olması dileğiyle…
Fatoş Somsa, Tülay Gündoğan, Öykü Varlı • Eğitimde farklılaşmak isteyen eğitmenler, branş öğretmenleri,
• Online yaratıcı drama etkinliğine başlamak isteyen drama liderleri,
• Yaratıcı drama eğitimi alan öğrenciler,
• Organizasyonlarını eğlenceli hâle getirmek isteyen etkinlik yöneticileri,
• Ailesiyle, arkadaşlarıyla keyifli vakit geçirmek isteyen oyunseverler…

BU KİTAP SİZİN İÇİN
Oyun kurucuların elinden, denenmiş, uygulamalı bir kılavuz sunmak;
öğrenmeyi eğlenceli ve kalıcı kılmak adına çorbada tuzumuz olsun istedik ve
bu kitabı sizler için hazırladık.
Duygu Akyüz Evlilik çatışmasının çocuklar üzerindeki etkilerini inceleyen araştırmalar, çatışmalara maruz kalan her çocuğun bu durumdan olumsuz etkilenmediğini göstermektedir. Elde edilen bu sonuçlar, araştırmacıları, çocukları evlilik çatışmasının olumsuz etkilerinden koruyan faktörlerin neler olduğunu incelemeye yöneltmiştir. Bu doğrultuda öne sürülen çeşitli modeller zamanla birer teori hâlini almış ve evlilik çatışmasının çocuklar üzerindeki etkileri pek çok boyutuyla araştırılmıştır. Bu teorilerden biri olan duygusal güvenlik teorisi, evlilik çatışmasının çocukları hangi yollarla ve nasıl etkilediğini açıklamaya çalışır. Bu kitabın amacı, yaklaşık 20 yıldan fazla süredir çalışılan ancak ülkemiz için oldukça yeni olan duygusal güvenlik teorisini okuyucuya tanıtmaktır. Teori; farklı yaş grubundaki ergenlerde bağlanma, ebeveyn tutumu, ebeveyn ruh sağlığı ve kardeş ilişkisi bağlamında incelenmiştir. Kitabın; ebeveynlere, bu konuda çalışan uzmanlara, lisans ve lisansüstü eğitimi alan öğrencilere rehberlik edeceği düşünülmektedir.
James M. KAUFFMAN, Timothy J. LANDRUM, Pearson Duygusal ve Davranışsal Bozuklukları olan Çocukların ve Gençlerin Özellikleri'nin onuncu baskısı güvenilir araştırmalara, öğretmen odaklı sunumlara ve Duygusal ve Davranışsal Bozukluklar (DDB) ile ilgili kavramların açıklamalarına yer veren ve uzun zamandır kabul gören kitabın bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.
Kitap, okuyucunun DDB'lerin tarihçesini, sorunlu davranışların kökenini, bozukluk tiplerini ve değerlemeyle ilgili işlemleri anlamalarına yardımcı olmak amacıyla temel kavramlar çerçevesinde tasarlanmıştır. Olgu Çalışmaları, Kişisel Düşünceler ve Derinlemesine Düşünmek İçin Sorular okuyucuyla ilişki kurmakta ve duygusal ve davranışsal bozukluğu olan öğrencilerin özelliklerini onlara göstermektedir.
Bu Baskıdaki Yenilikler

Kitabın dört kısımdan oluşan bir akış içeren formatı, kitabın içeriğini Başlangıç Noktası (I. Kısım); Olası Nedenler (II. Kısım); Davranış Bozukluklarının Türleri (III. Kısım) ve Değerleme'ye (IV. Kısım) odaklanacak şekilde yeniden düzenlemiştir.
Değerlemeyle ilgili olan ve birleştirilmiş olan bölüm (15. Bölüm), konuya daha basit ve daha yararlı olacak şekilde yaklaşmaktadır.
Sosyal beceri öğretimine yenilenmiş bir vurgu yapan kısım (III. Kısım), belirli bozuklukların değerlemesine ve bu bozukluklara yönelik müdahalelere ilişkin belirli amaçlar sunmaktadır.
Kullanılan 150'nin üzerinde yeni kaynak ile en yeni araştırma bulguları sunulmakta ve tüm kitap boyunca oluşturulan önerilere destek sağlanmaktadır.
Yeni tablolar ve şekiller, mevcut konuları ve eğilimleri ele almakta ve görsellerin ayrıntılarını vererek açıklayıcı bilgiler içermektedir.
Şehnaz Ceylan, Hatice Beşir, Elif Sultan Korkut Yeni doğmuş bir bebeğin yaşamında beslenme kadar önemli olan bazı şeyler vardır. Bunlardan biri, gelişimini destekleyen zengin uyarıcı bir çevredir. Yapılan araştırmalar da yaşamın ilk üç yılında yaşanılan deneyimlerin beyin ve bütün gelişim alanlarında kritik bir önemi olduğunu ifade etmektedir. Bebekler deneyimlerini duyularıyla sağlar; kendisini ve çevresini keşfederler. Bu kitap; bebeklik döneminde gelişim, duyuların gelişimi ve önemi, bebeğin gelişimini desteklerken oyunun rolü, duyu materyalleri, duyuları destekleyici ortam düzenleme konularını ele almakta ve duyu gelişimini destekleyici etkinlik örneklerine yer vermektedir. Kitapta yer alan materyaller ve etkinlik örnekleri, bebeklik döneminde her yaş grubuna ve bebeklerin tüm duyularına yönelik kolaylıkla uygulanabilir niteliktedir. Bu kitabın, ülkemizde çok az çalışılan bebeklik dönemine dair önemli uygulamalara rehberlik etmesi dileğiyle…
A. Güler Küçükturan, Arzu Özyürek, Asya Çetin, Ayşe Meriç, Burcu Kınık, Büşra Şahan Aktan, Çağla Begüm Murat, Dilek Erol Sahillioğlu, Duygu Çetingöz, Duygu Tuğçe Özdemir, Elif Çelebi Öncü, Elif Ünal Bozcan, Elif Yılmaz, Emel Arslan, Esin Sezgin, Esra Ayeş Aslan, Esra Ünlüer, Ezgi Akşin Yavuz, Fatma Özge Ünsal, Gülçin Güven, Gülümser Gültekin Akduman, Hande Arslan Çiftçi, Hilal İlknur Tunçeli, İsa Özkan, Kezban Tepeli, Mehmet Kumru, Melike Nur Kaymak, Metin Kadim, Mine Kır, Miray Özözen Danacı, N. Ferah Yavuz, Nalan Arabacı, Nihan Koran, Nuray Eran Türedi, Özge Pınarcık, Özlem Okyay, P. Tuğba Şeker, Saide Özbey, Seda Sakarya, Selvinaz Saçan, Sema Sönmez, Serpil Pekdoğan, Tansu Perçin, Türker Sezer, Ufuk Kandaz, Yasemin Aydoğan, Zeliha Yazıcı, Zerrin Mercan, Zeynep Apaydın Demirci, Zeynep Banu Gündüz, Zeynep Çetin, Zeynep Kılıç, Zeynep Seda Çavuş, Zeynep Topcu Bilir, Zuhal Begde 0-8 yaşları arasındaki çocukların eğitimini kapsayan erken çocukluk eğitimi, bu dönemdeki çocukların, uygun çevre koşullarında sunulan zengin öğrenme deneyimleri aracılığıyla gelişim özellikleri, bireysel farklılık ve yetenekleri göz önünde bulundurularak sağlıklı büyümelerinin, psikomotor, sosyal-duygusal, dil ve bilişsel alanlardaki gelişimlerinin en üst düzeye ulaştırıldığı hatta büyük ölçüde tamamlandığı sistemli bir süreçtir. Bir diğer ifade ile duyguların, yaratıcılığın, algılama gücü ve akıl yürütme becerilerinin kazanıldığı, kişiliğin toplumsal ve kültürel değerlerle yoğrularak şekillendiği, sağlıklı ve toplumsal bir birey olma yolunda önemli adımların atıldığı bir dönemdir. Bu bağlamda, erken çocukluk döneminde verilen eğitimin kapsam ve niteliği; çocukların olduğu kadar ailelerin ve dolayısıyla ailelerin oluşturduğu toplumun kaderini belirlemede çok önemli bir rol oynar.
Bu denli önemli olan erken çocukluk eğitiminin dünyadaki yeri, önemi ve nitelikleri incelendiğinde pek çok farklı eğitim sistemi ile karşılaşılır. Türkiye’de, farklı ülkelerin erken çocukluk eğitim sistemlerini konu alan pek çok yayın yapılmış ve kitap yazılmış olsa da kaleme alınan yayınlardaki ülke çeşitliliğinin genellikle sınırlı olduğu görülmektedir. Bu sınırlılıktan yola çıkılarak kitabımızda; dünyadaki erken çocukluk eğitimine karşılaştırmalı bir bakış sağlamak amacıyla 54 ülkenin eğitim sistemi, ayrıntılarıyla incelenerek alana katkı sunulması hedeflenmiştir.
Akif Abdullah, Bircan Reçber, Cezmi Ervüz, Elvan Ulucan Özkan, Feyza Özler Ervüz, Güler Güneş Aslan, Lale İzci, Meral Öztürk, Necati Demircan, Olgun Gündüz Bir toplumun güvenliğinin önemli göstergelerinden biri, çocukların, yaşamlarını güvende sürdürebilme fırsatına sahip olmalarıdır. Çocuklar, toplumsal risklerden en fazla etkilenen kesimlerden biridir. İnsanlık tarihinde çocuklukla ilgili sosyal inşalar, tarihsel süreç içinde değişmiş ve çocukluğun değeri zaman içinde daha iyi anlaşılmıştır. Bu, çocukların refah içinde yaşamaları için çocuk koruma sistemlerinin gelişmesine yol açmıştır. Farklı ülkeler, çocukların iyilik hâlini sağlamak amacıyla kendi çocuk koruma sistemlerini oluşturmuşlardır. Çocuk koruma sistemlerinin kurulmasıyla çocukların risklerden korunması amaçlanmış ve koruyucu aile ve evlat edinme sistemleri resmî bir statü kazanmıştır.
Bu kitapta, yazarlarımız; Almanya'dan Amerika Birleşik Devletleri'ne, Çin'den Fransa'ya, Norveç'ten İngiltere'ye, Kanada'dan Rusya'ya ve Türkiye Cumhuriyeti'ne kadar farklı ülkelerin çocuk koruma sistemlerini incelediler. Kitap, bu sistemlerin içinde yer alan özel hizmetleri ayrıntılı bir şekilde ele almaktadır.
Bu eserin; çocuk refahı, çocuk koruma gibi alanlarda hizmet veren yöneticiler, uzmanlar, akademisyenler, öğrenciler ve tüm okuyucular için faydalı olmasını umuyoruz. Çocukların daha güvenli ve sağlıklı bir geleceğe sahip olmalarına katkıda bulunulması için bu kitabın, bir kaynak olarak kullanılmasını bekliyoruz.
Ellen Flanagan Burns “Sesim komik mi geliyor? Ya sunumumda hata yaparsam herkes bana güler mi? Yüzme seçmelerinde başarısız olursam ne olur? Çok utanacağım!”
Thomas her zaman biraz utangaçtır, ancak son zamanlarda gerginliği yapmak istediği şeylerin önüne geçmeye başlar. Bunun üzerine artık biriyle konuşma zamanının gelmiş olabileceğini fark eder. Thomas, ebeveynlerinin ve bir terapistin yardımıyla sosyal kaygının beynini nasıl etkilediğinin yanı sıra bununla başa çıkmak ve mücadele etmek için bazı günlük araçlar ve stratejiler öğrenir.
Doktora Elizabeth McCallum'un, sosyal kaygı ve onunla başa çıkmak için kullanabileceğiniz bilişsel-davranışçı stratejiler hakkında daha fazla bilgi içeren “Okurlar İçin Notlar”ını da kitabın sonunda bulabilirsiniz.
Mehibe AKANDERE Farklı yaş gruplarında bulunan kişilerin arkadaşlarıyla iyi zaman geçirmek için başvurdukları tek yol “oyun” dur. İlk Çağlardan günümüze vazgeçilmeyen bir gerçeği Eflatun “Çocuk oyunla büyümelidir.” sözüyle dile getirmektedir. 3. basımını yaptığımız bu eserde oyun kavramı; oyunun gelişimi, anlam ve önemi; oyunun çocuğun fiziki, psiko–motor, dil, duygu, zihin ve sosyal gelişimine olan etkisi ve öğretimde oyunun kullanılması ele alınmıştır. Kitapta çok sayıda oyun örnekleri yer almaktadır. Bunlar anaokulları, ilköğretim okulları, lise ve dengi okullarla üniversitelerde uygulanabilecek oyunlardır.
A. Pınar Vural, Ayhan Öztürk, Belma Doğan Güngen, Cem Gökçen, Fatih Dağdelen, Gülis Kavadar, İdris Kaya, İsmet Melek, Murat Güntel, Pınar Karadeniz, Selenay Yücel, Sevda Dolapçıoğlu Eğitim alanında yaşanan değişimlerin hızlı yükselişi, öğrenme konuları üzerinde farklı disiplin bakış açılarına ihtiyaç duyulmasını ortaya çıkarmıştır. Değişim; anne-baba ve eğitimcilerin bazı konularda çözüm yolu bulmak için zorlanmalarına neden olmuştur. Ayrıca öğretmenler pandemi döneminden sonra öğrenme sorunlarının farklılaştığı üzerine görüş bildirmektedir. Tüm bu ihtiyaçlardan dolayı bu kitapta, farklı disiplinlerden gönüllü birçok uzman, bir araya gelerek eğitim konuları üzerine çözüm önerilerini, görüşlerini ve tecrübelerini sunmuşlardır. Kitap, öğrenme konuları içerisinde en çok ihtiyaç duyulan konuların neler olduğu üzerine öğretmen ve öğrencilerden görüş alınarak oluşturulan başlıkları kapsamaktadır. Kitabın amacı, bu öğrenme konularını birden fazla uzman hekim ve eğitimcinin iş birliği ile değerlendirmektir. Ayrıca eğitim fakülteleri öğretmenlik uygulamaları dersi için fayda sağlayabileceği düşünülmektedir. Anne, baba ve eğitimcilerin iyi nesil yetiştirme gücünü artırmak üzere yazılan bu kitabın “çocuklara” fayda sağlaması dileğiyle...
Heidi Gerard Kaduson, Charles E. Schaefer “Bu kitap, çocuklarla yaptığı çalışmalarda çeşitlilik ve yaratıcılık arayan tüm klinik uzmanların kütüphanesinde yer almalıdır. En Popüler 101 Oyun Terapisi Tekniği terapistler için güçlü ve uygulanabilir resim, oyun, kukla ve grupla oyun tekniklerini sunmaktadır. Bu kitapta yer alan tekniklerin zenginliği, okuyuculara değerli bilgiler sunulduğunun garantisidir. Bu kitabı yüz bir kere destekliyorum.”
Janine S. Shelby, Phd. UCLA Psikiyatri Bölümü
“GERÇEKTEN de 101 popüler ve ANLAMLI oyun terapisi tekniği olabilir mi? Yanıt evet- editörler, katkıda bulunanların favori teknikleri arasından seçim yapmışlar. Bu teknikler, oyun terapistlerine temel yöntemleri farklı biçimlerde kullanmalarının yanı sıra yepyeni yönler sunmaktadır. Katkıda bulunanların yazdığı giriş ve gerekçe bölümleri, onları anlayabilmek adına okumaya değer. Okuyucular bu kitapla bilgilerini arttırıp, uygulama çalışmalarını genişletecekler.”
LOUISE Guerney, PhD Ulusal İlişki Geliştirme Enstitüsü
“Son yirmi yıldır oyun terapisi çocukların ve yetişkinlerin psikososyal iyileşmesini sağlayan ileri bir araç olarak tüm dünyada yaygınlaşmıştır. Kolay okunabilir ve eğlenceli bir kitap olan En Popüler 101 Oyun Terapisi Tekniği, danışmanlar ve akıl sağlığı uzmanları için terapötik yöntemlerin yer aldığı bir hazine sandığı gibi. Bu kitap, tek bir kapak altından oyun terapisi otoritelerinin yaratıcılıklarını ve keşiflerini bir araya topluyor. Her tekniğin gerekçesi ve uygulama tanımı vaka örnekleriyle destekleniyor. Anlatılan teknikler, okullarda ya da oyun terapisi odalarında yer alan basit malzemelerle kolaylıkla uygulanabilir. Öyküleme, resim, oyun, kukla, oyuncak, kum havuzu ya da grup çalışmalarına ilgisi olsun ya da olmasın tüm oyun terapistlerinin kendilerine katacağı örnekler yer alıyor. Klinik uzmanlar, bu kitabı, çocuklar ve ergenlerle yapılan klinik çalışmalarda oyun terapisinin teorik prensiplerini kolayca uygulayabilen bir kaynak olarak değerlendireceklerdir.”
Lo Ayrnard, Phd Psikoloji Profesörü, Annapolis'de Serbest Danışman
Betül Aydın Ergenlik yılları bireyin hayata hazırlandığı, kendini tanımaya ve dönemsel zorluklarla başa çıkmaya çalıştığı zaman dilimidir. Ergenin sosyal ilişkilerini düzenleyebilmesi, sorumluluklarına sahip çıkması, duygu durumu problemleriyle baş etmesi ve kariyeri ile ilgili önemli çabalar göstermesi gerekmektedir.
Bu kitap, ergenlerin bu yönlerini geliştirici yaşam becerileriyle ilgili çalışmalar sunmaktadır. Özgüven, güvenli davranış sergileme, yaratılıcığı ortaya koyma, stresle başa çıkabilme, sorumluluk alabilme ve öfke ile baş etme gibi yönlerde ergenlerle çalışmak isteyenlere kılavuzluk edebilecek yarı yapılandırılmış grup çalışmalarını içermektedir.
Ayşe Hicret Güdük, Ceylan Özbek Ayaz, Çiğdem Şahin Çakır, Duriye Esra Angın, Eda Erdaş Kartal, Elif Buldu, Elif Çelebi Öncü, Erdal Bay, Erdinç Öcal, Gonca Uludağ, Güzin Özyılmaz Akamca, Hacer Tekerci, Hasan Er, Hülya Tokuç, İnanç Eti, Mehmet Başaran, Merve Canbeldek, Murat Bartan, N. Bilge Koçak Tümer, Nefise Semra Erkan, Özge Özkan Kılıç, Özlem Yurt, Sara Kefi Küçük bir çocukken neleri merak ettiğinizi hatırlıyor musunuz? Güneş'in geceleri nereye gittiğini, bir örümceğin ağlarını nasıl ördüğünü, kuşların nasıl uçabildiğini, gözlerimizin nasıl görebildiğini, gemilerin batmadan nasıl yüzebildiğini, karın nasıl oluştuğunu, gölgemizin bazen neden çok uzunken bazen de çok kısa olduğunu… Çocuklar tüm bunları ve çok daha fazlasını merak ederler. Meraklarının yarattığı sorulara yanıt aramak için yaşanılan her deneyim ise fene ilişkin deneyimlerdir. Çünkü fen, yaşamın ta kendisidir.
Merak, araştırma ve keşfetme arzusu… Bir çocuğun, içine doğduğu dünyayı, çevresindeki nesneleri, maddeyi, insanı, doğayı ve daha pek çok şeyi öğrenme isteği, onu, fene ilişkin kavram ve konular ile buluşturmaktadır. Öyleyse erken çocukluk döneminde fen eğitimine yer verilmesi gereği önemli bir gerçek olarak karşımızdadır. Bu gerçekten yola çıkılarak alanında uzman akademisyenler tarafından hazırlanan bu kitapta, “erken çocukluk döneminde fen eğitimi”ne ilişkin bilimsel bilgilere, etkinlik örneklerine, öğretmenler ve ebeveynler için önerilere, dünyadaki ve ülkemizdeki uygulamalardan örneklere, yararlanılabilecek çeşitli kaynak önerilerine yer verilmiştir. Kitapta yer alan konu başlıkları şunlardır:
• Erken Çocukluk Döneminde Fen Eğitimi ve Önemi
• Erken Çocukluk Döneminde Bilimin Doğası Anlayışı
• Fenin Matematik, Sanat, Edebiyat, Okuma-Yazma, Tarih, Yaratıcılık, Teknoloji ve Oyunla Etkileşimi
• Erken Çocukluk Döneminde Fen Kavramlarının Kazanımı
• Bilimsel Süreç Becerileri
• Erken Çocukluk Dönemi Fen Eğitiminde Düşünme Rutinlerinin Kullanımı
• Erken Çocukluk Dönemi Fen Eğitiminde Yöntem ve Teknikler
• Erken Çocukluk Dönemi Fen Eğitiminde Proje Temelli Yaklaşım ve Proje Örnekleri
• Erken Çocukluk Dönemi Fen Eğitiminde Drama
• Erken Çocukluk Dönemi Fen Eğitiminde STEM Yaklaşımı
• Erken Çocukluk Döneminde Kodlama, Robotik ve Bilgi İşlemsel Düşünme
• Fen Eğitiminde Bilimsel Açıklama Yapmanın Önemi ve Çeşitli Konular
• Erken Çocukluk Eğitiminde Fen Etkinliklerini Planlama, Uygulama ve Değerlendirme Süreçleri
• Erken Çocukluk Dönemi Fen Eğitiminde Öğretmenin Rolü
• Erken Çocukluk Dönemi Fen Eğitiminde Ebeveynin Rolü
• Erken Çocukluk Eğitimi Yaklaşımlarında Fen Eğitiminin Yeri
• Erken Çocukluk Dönemi Fen Eğitimi Programları
• Erken Çocukluk Döneminde Çevre Eğitimi
• Erken Çocukluk Döneminde Coğrafya Eğitimi
• Hikâyelerle “Fen”
• Bir Okul Öncesi Öğretmeninin Deneyimleri ile “Fen Etkinlikleri”.
Kitabın, erken çocukluk dönemindeki sevgili çocuklarımız başta olmak üzere, erken çocukluk eğitimi alanında çalışan değerli araştırmacılara, kıymetli öğretmenlere ve öğretmen adaylarına, sevgili ebeveynlere ve konuya ilgi duyan tüm okurlarımıza katkı sağlaması dileğiyle…
Büşra Şahan Aktan, Emine Ahmetoğlu, Ezgi Akşin Yavuz, Fatma Özge Ünsal, Gökçen İlhan Ildız, Hande Arslan Çiftçi, Hilal Çelik, Hilal İlknur Tunçeli, Merve Keser, Münevver Can Yaşar, Özgün Uyanık Aktulun, Şenay Bulut Pedük, Zeliha Yazıcı, Zeynep Kılıç, Zülifye Gül Ercan Erken çocukluk yılları; hızlı büyümenin, gelişmenin olduğu ve her gelişim alanında yaşam boyu sürecek öğrenmelerin gerçekleştiği ilk zamanlardır. Bu nedenle erken çocuklukta gelişimi anlamak, farklı gelişim alanlarında anne karnından itibaren insanın yaşam serüveninin ilk yıllarına yakından bakmayı sağlar. Bu da eğitimcilere, anne babalara ve eğitimci adaylarına çocukların neyi, neden, nasıl yaptıklarını anlamasında; çocuklara nasıl, ne şekilde, hangi yollarla destek olabileceklerine dair fikir geliştirmesinde; çocukları olduğu gibi kabul ederek kendi öğrenme potansiyelini en üst seviyesine çıkarmasında ona yardımcı olmalarının yollarını gösterir. Bu anlayışla bu kitap da erken çocukluk döneminde gelişimi, farklı gelişim alanları özelinde ve her bir gelişim alanının kuramsal alt yapısı ışığında incelemektedir.
Yıllar boyunca gelişimsel ilerlemeyi önemli gelişimsel özelliklere değinerek ifade eden bu kitap, gelişimi etkileyen unsurlara değinerek gelişim alanlarının birbirleri ile olan sıkı ilişkilerini de vurgulamaktadır. Tüm bunların nihayetinde kitap; gelişimin desteklenmesi için neler yapılabileceğine dair gelişim alanlarına özgü, çocukların kendi hızlarıyla öğrenmelerini gözeten ve öğrenme doğalarına müdahale etmeyen bir anlayışla, kendi potansiyellerini gerçekleştirmelerinde yaşam eşlikçisi olabilmenin çeşitli örneklerini paylaşmaktadır.
Abdulhamit Kurupınar, Ayşegül Akıncı Coşgun, Ayşenur Aydın, Büşra Ergin, Büşra Ergin, Didem Türkoğlu, Egenur Uludağ, Emine Ela Şimşek, Esra Ergin, Gizem Eker, Hurşide Kübra Özkan Kunduracı, Mehmet Başaran, Melek Merve Yılmaz, Nur Banu Yiğit, Özge Metin Aslan, Özge Pınarcık Sakaryalı, Özlem Altındağ Kumaş, Vedat Bayraktar, Yakup Yıldırım Günümüzün globalleşen dünyasında çocukları ve çocukluğu anlamanın ve anlamlandırmanın zor olduğu bir süreç yaşanmaktadır. Uzun yıllar boyunca yapılan araştırmaların süzgecinden damıtılarak gelen bilgilerin bize yönelik en önemli yansıması, çocuğun ve çocukluğun nasıl anlaşılacağı üzerine olmuştur. Bireyin gelişiminin bütün yönleriyle eşsiz bir süreç olduğu ve bu sürecin içerisinde birçok farklı dengenin dikkate alınarak bireye en uygun yaklaşımın nasıl yapılacağı, bu anlama çabasının çıktılarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Çocuğun bütüncül olarak desteklenmesi, onun varoluş mücadelesinde yolunu aydınlatacak en parlak ışıklardan biri olacaktır. Yaşamın kritik evrelerini içinde barındıran gizemli bir hazine olarak nitelendirilebilecek erken çocukluk yıllarında çocuğun bütüncül olarak desteklenmesi, ona bu hazinenin kapılarını aralayacaktır. Bireyin hayatında bu denli öneme sahip bir dönemi anlamaya ve anlamlandırmaya yardımcı olabilecek bu eser, çocuğun bütün gelişim alanlarında süreç içerisinde nasıl bir serüven izleyebileceğini gözler önüne serecektir. Bu süreçte çocuk desteklenirken onun nasıl değerlendirileceği ve bu esnada dikkat edilmesi gereken hususlar da titizlikle okuyucuya sunulmuştur.
Bu kitabın, çocuğun gelişimine ve desteklenmesine yönelik anlama ve anlamlandırma çabalarına katkı sunması ve daha etkili bir gelişimsel değerlendirmenin nasıl yapılabileceğine rehberlik etmesi en büyük amacımız ve temennimizdir.
Jeffrey Trawick Smith Doğumdan sekiz yaşa kadar olan dönemi kapsayan erken çocukluk dönemi, çocuğun en hızlı geliştiği ve öğrendiği dönemdir. Çocuğun hangi yaşta ne tür gelişim özelliklerini gösterdiğini bilmek, gelişime etki eden faktörlerin neler olduğunu öğrenmek ve tüm bunlara göre çocukları doğru tanımak ve değerlendirmek önemlidir.
Erken Çocukluk Döneminde Gelişim: Çok Kültürlü Bir Bakış Açısı adlı bu kitap, doğumdan sekiz yaşa kadar olan çocukların yaş ve gelişim dönemlerini detaylı, anlaşılır ve açık bir şekilde anlatmaktadır. Her bir gelişim alanı (fiziksel, bilişsel, dil, sosyal/duygusal) hem kuramsal hem de örneklerle açıklanmaktadır. Aynı zamanda kitapta, çocukların gelişimlerinde farklılıkların altı çizilmekte; normal gelişim gösteren çocuklarla birlikte atipik davranış özellikleri gösteren çocukların gelişim özelliklerine de yer verilmektedir. Kitap, çok kültürlü bakış açılarını içermekte ve bu bağlamda farklı kültürlerde yapılan çalışmalara, vaka örneklerine ve araştırma sonuçlarına yer vermekte; gelişim alanlarını kültürel özelliklere ve bilimsel bulgulara göre tartışarak açıklamaktadır. Örneğin, dil gelişimi alanında; temel özelliklerle birlikte iki dilli çocukların dil gelişimi özelliklerine de değinilmektedir. Aynı şekilde normal gelişim gösteren çocukların yanı sıra özel gereksinimli çocukların gelişim özelliklerine de detaylı bir şekilde yer verilmektedir.
Kitabın; aileler, eğitimciler ve alan uzmanları tarafından çok okunan bir rehber kitap olması dileğiyle...
Oralie Mcafee, Deborah J. Leong Sınıf ortamlarında eğitim ve öğretim süreçlerinde gerçekleştirilen değerlendirmeler erken çocukluk dönemi öğrenme ve öğretme sürecinin en önemli unsurudur. Çocukların içinde bulundukları dönemdeki kapasiteleri ve gelişim düzeyleri hakkında bilgi sahibi olmak, gerçekleştirilecek deneyimlerde/etkinliklerde, çocukların güçlü yanlarını ortaya çıkarmaya olanak sağlayacak ve sürekli gelişim ve öğrenmelerini destekleyecek imkânlar sunacaktır.
Bu kitabın amacı; geleneksel değerlendirme yaklaşımlarından farklı olarak, sınıf temelli otantik değerlendirmelerin nasıl gerçekleştirileceğini ve bu tür değerlendirme süreçlerinde elde edilen bilgilerin çocukların öğrenmelerini destekleyici ve teşvik edici müfredat planlamalarında nasıl yorumlanıp, kullanılabileceğini sergilemektir. "Erken Çocukluk Döneminde Gelişim ve Öğrenmenin Değerlendirilmesi ve Desteklenmesi" kitabının beşinci basımında hızlı biçimde gelişmekte olan uygun değerlendirme kavramları, beklenen eğitimsel çıktılar, küçük çocukların gelişim ve öğrenme yolları ve erken çocukluk dönemi öğretmenlerinin değerlendirme çalışmalarındaki görev ve sorumlulukları çerçevesinde gözden geçirilmiş ve güncellenmiştir.
Bu kitapta ölçme ve değerlendirme olguları; çoğunlukla standart test, ölçek ve diğer ölçme araçlarının kullanımı ve bir oturumluk tanılama, seçme ve eleme uygulamalarına dayalı çalışmaların ağırlık verildiği geleneksel değerlendirme yaklaşımlarından farklı olarak ele alınmıştır. Kitap boyunca değerlendirme çalışmaları "gelişime yönelik çalışmalar" olarak ele alınmıştır.
Ali Gürsan Saraç Okul Öncesi Programlarında Plandan Uygulamaya Genel Yaklaşımlar ile hazırladığımız ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE MÜZİK EĞİTİMİ adlı kitabımız; Belirli Gün ve Haftalar çerçevesinde, Ben Kimim?, Atlı Arabaya Binelim, Günde Üç Öğün Yerim, Cumhuriyet Ben Demek, Kırmızıdır Ayımız, Kutlu Olsun Doğum Günün, Canımsın Öğretmenim, Haydi Uçurtma Yapalım, SaklaMbaç ve Körebe, Tutumlu Olmak Gerekli, Beslenme Türküsü, Evim Evim Her Şeyim, Arkadaşım Kitap, Bugün Benim Bayramım, Bisiklete Binerken, Bugün Anneler Günü, Temizlik Görgü Düzenimiz, Şimdi Heykel Olalım, Yaz Tatili Başlıyor, Canımsın Babacığım gibi yirmi bir konuyu yarım günlük eğitim akışıyla sizlere sunmaktadır.
Çocuğun eğitiminde müziğin kullanımını konu alan genel bir bakış açısıyla giriş yapılmış, belirli gün ve haftalara göre de yirmi bir bölüm oluşturulmuştur. Her bir konuda öğrenme merkezleri kapsamında; Matematik Etkinliği, Drama Etkinliği, Okuma Yazmaya Hazırlık Etkinliği, Sanat Etkinliği, Türkçe Etkinliği, Oyun Etkinliği, Müzik Etkinliği, Fen Etkinliği, Hareket Etkinliği ve Alan Gezisi etkinlik çeşitleri örneklerinden yola çıkarak Kazanımlar ve Göstergeleri ile Materyaller, Sözcükler, Kavramlar, Öğrenme Süreci, Aile Katılımı, Uyarlama ve Değerlendirme işlenişleri aşamalarında çalışma yapraklarıyla düzenlenmiştir. 36-48, 48-60 ve 60-72 aylık çocukların; bilişsel, dil, motor, sosyal ve duyuşsal gelişim kazanımlarına göre konular belirlenerek şarkılar günün anlamına göre bestelenmiştir.
Kitabımızın dağarcık bölümünde, yirmi şarkımızın bulunduğu CD’ye yabancı dilde ve dilimizde söylenmesi için beş şarkı playback olarak ilave edilmiştir. Kitabımız ayrıca erken çocukluk dönemi müzik eğitimi kapsamında en son öğretim programına göre eğitim fakülteleri müzik öğretmenliği programlarına, okul öncesi öğretmenliği programlarına, meslek yüksek okulları çocuk gelişimi programları ve kız meslek liseleri müzik derslerine göre hazırlanmıştır.
“Erken Çocukluk Dönemi Müzik Eğitimi” adlı çalışmamızın okul öncesi ile ilgili tüm birimlerde öğretmenlerimize yararlı ve faydalı olabilmesi umudumla sevgili meslektaşlarımız ve öğrencilerimize, meslek yaşamlarında her zaman kullanabilecekleri konserlere ve gösterilere dönüştürebilecekleri bir kaynak olarak armağan ediyorum.
Geleceğin umut çiçekleri çocuklarımıza sevgilerle…
Dr. Ali Gürsan Saraç
S. Sunay Yıldırım Doğru, Neslihan Durmuşoğlu Saltalı Erken çocuklukta özel eğitim kitabı-nın önemini vurgulamak ve bu alanda çalışan kişilere ve engelli çocuk sahibi olan ailelere ışık tutmak açısından önemli bir kaynak olduğu düşünülmektedir.
Erken çocukluk eğitimin başlıca kat-kısı engelli bireyin gelişim hızına uygun programlar aracılığıyla olumlu davranışlar kazandırmasıdır. Bu durum genelde bağımlı yaşamdan gittikçe bağımsız yaşama doğru bir geçiştir. Hiç kuşkusuz bu yol uzun ve zorlu bir süreçtir. Büyük sabır ve işbirliği gerektirir. Özellikle aile ve eğitim kurumu arasında oluşan olumlu işbirliği sayesinde daha kısa sürede olumlu sonuçlar alınabilmektedir. Özürlü çocukların temel becerileri kazanmasında, sosyal kabul görmede erken çocukluk eğitimin önemi büyüktür. Ancak yasal düzenlemelere rağmen Türkiye’de erken çocukluk eğitim henüz yeterince yaygın değildir. 6 yaştan küçük engelli bebekler ve çocuklar için alınması gereken önlemler yetersizdir.
Bu kitap Eğitim Fakültelerinin Özel Eğitim ve Okulöncesinin Eğitimi Bölümlerinde, Orta Öğretim Meslek Lise-lerinin Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Bölümlerinde, Rehabilitasyon Merkezlerinde çalışan öğretmenlere, engelli çocukların ailelerine ve konuya ilgi duyan kişilere bir kaynak kitap niteliğindedir.
Füsun Kurt Gökçeli Yaşadığımız dünyada çevre ile iç içe olmak, çevre içinde keşifler yapmak bu sayede çevreyi tanımak ve sevmek, çevreyi korumanın ve doğaya saygı göstermenin ön koşulu niteliği taşımaktadır. Küçük yaşlardan itibaren çocukların çevrede zaman geçirmesi, akranlarıyla birlikte paylaşımlarda bulunması, bazı uygulamaları deneyimlemesi onlara çevre ile ilgili birçok bilgi ve beceri kazandırmaktadır. Ayrıca gerçekleştirilen bu eylemler; çevre farkındalığı kazanma, çevreye duyarlı olma, çevreye olumlu bir tutum sergileme gibi becerileri de yaşama aktarmada oldukça önemli bir etki yaratmaktadır. Çevreyi korumak, çevre sorunlarının farkına varmak, bu sorunlara yönelik çözüm önerileri sunmak, uygulanabilir olanları uygulayabilmek için çaba göstermek gibi daha pek çok becerinin kazanılmasının doğada geçirilen zamanla, doğayı tanımakla ve doğayı sevmekle ilişkili olduğu düşünülmektedir.
Bu kitapta çevre eğitimi kavramı, proje yaklaşımı ile ilişkilendirilerek teorik bir şekilde açıklanmaya çalışılmıştır. Bununla birlikte proje temelli çevre eğitimine yönelik örnekler verilerek eğitimcilerin farklı uygulamaları gerçekleştirmeleri konusunda onları teşvik etmek, onlara farklı bakış açıları sunmak, aynı zamanda öğrenme yaşantılarının uygulamaya geçirilmesinde bir köprü rolü alan okul öncesi öğretmenlere de bu doğrultuda fikir vermek, farklı, yaratıcı örnekler sunmak amaçlanmıştır. Böylelikle çocukların çevreyi yakından tanıması, en önemlisi de doğayı, doğadaki canlı-cansız tüm varlıkları sevmesi sağlanmış olacaktır.
Sürdürülebilir bir yaşam için bu alanda emeği geçen, bu alanla ilgilenen herkese ve özellikle gelecek nesillerin taşıyıcısı olan tüm çocuklara katkı sunması dileği ile…
Aslıhan Aykara, Aybüke Yurteri Tiryaki, Aysel Çoban, Banu Altunay, Begümhan Yüksel, Betül Kübra Doğan Karataş, Eda Beydili Gürbüz, Elanur Türkoğlu, Elif Nursel Özmert, Emine Ayyıldız, Engin Fırat, F. Sabahat Işıktekiner, Firdevs Çağlayan Güler, Gamze Bilir-Seyhan, Gamze Erükcü Akbaş, Gülümser Gültekin Akduman, Hatice Uysal Bayrak, Hidayet Dikici, Kasım Karataş, Mehmet Başcıllar, Melike Tekindal, Merve Demir, Merve Deniz Pak Güre, Merve Gangal, Merve Şepitci Sarıbaş, N. Semra Erkan, Nahide Atabey Doğrucan, Nida Altıparmak, Nilay Kaptan, Özge Özel, Özlem Ersoy, Sebahat Aydos, Serkan Demir, Sibel Güneysu, Şengül Pala, Şeyda Demir, Şeyda Yıldırım, Şifa Kevser Çakmak, Tahir Emre Gencer, Yekta Koşan, Zeynep Kurtulmuş Bu kitapla, erken çocukluk dönemindeki çocukların karşılaşabileceği riskleri çok boyutlu düşünüp farklı pencerelerden bakarak irdelemek ve bu risklerle karşılaşan çocukların eğitimine dair yapılabilecekleri ortaya koymak amaçlanmıştır. Bu bağlamda, özel gereksinimi, bakımını sağlayan kişilerin yetersizliği, elverişsiz çevre şartları, zorlu ekonomik koşullar ve/veya içinde yaşadığı ülkenin durumu nedeniyle çocuklarımızın ne gibi risklerle karşılaşabilecekleri ve eğitimlerini nasıl daha sağlıklı yürütebilecekleri konularına odaklanılmıştır.
Ülkemizdeki 23 farklı üniversitenin farklı bölümlerinden (Okul Öncesi Eğitim, Çocuk Gelişimi, Sosyal Hizmet, Özel Eğitim ve Tıp) bir araya gelen akademisyenler, alanda çalışan erken çocukluk eğitimcileri, sosyal hizmet uzmanları ve çocuk gelişim uzmanları tarafından kaleme alınan bu kitapta; alan yazına, araştırmalara, doğrudan alan deneyimlerine ve film/kitap önerilerine yer verilmiştir.
Almıla Elif Altan, Aysun Turupcu, Durmuş Aslan, Elif Karslı Çalamak, Emel Çilingir Altıner, Emine Saraç, Esma Eroğlu, Fatma Özge Ünsal, Gamze Bilir Seyhan, İrem Gürgah Oğul, Melek Okur, Meltem Emen Parlatan, Mustafa Kale, Özge Ünlü, Selver Ongan Kuş, Seval Ördek İnceoğlu, Sevcan Yağan, Sibel Yoleri, Yaşare Aktaş Arnas, Yüksel Kantekin Atabay Bu kitap, çocuklarla ve çocuklar için çalışan tüm uzmanlara ulaşmak üzere hazırlanmıştır. Dünyanın farklı yerlerinde milyonlarca çocuk, gelişimlerini ve öğrenmelerini olumsuz etkileyecek risk faktörleriyle karşı karşıya kalmaktadır. Onları bu risk faktörlerinin etkisinden uzaklaştırılarak sahip olacakları koruyucu faktörlerin çoğaltılması, gelişim ve öğrenmelerini en üst düzeye çıkaracaktır. Kitabımızda, risk altındaki çocukların eğitimine kuramsal bir bakış sunulmuş; çocukların gelişimlerini etkileyen faktörlere, psikolojik sağlamlıklarına ve erken dönemde alınabilecek önlemlere yer verilmiştir. Her bir risk grubuna yönelik olarak çocukların yaşam koşulları, onların eğitiminde yapılabilecek iyileştirmeler ve daha önce yapılan müdahaleler detaylarıyla açıklanmıştır.
Ellen McGinnis, Research Press Sosyal beceriler; bir bireyin olumlu tepkileri meydana çıkarıp, olumsuz tepkilerden kaçınmasına yardımcı olacak şekilde diğerleriyle etkileşimini mümkün kılan, sosyal açıdan kabul gören davranışlar olarak tanımlanabilir. Engelli öğrenciler sıklıkla yetersiz sosyal beceriye sahip olarak tanımlanırlar ve normal gelişen yaşıtlarına nazaran genellikle daha az kabul görürler. Yapılan çalışmalar; sosyal yeterlilik ve akademik başarı arasında önemli bir ilişki olduğunu ortaya koymaktadır. Çocukluk döneminde, akran gruplarında gözlenen sosyal uyumun, yetişkinlikte gösterilen uyumun, hatta yetişkinlikteki ruh sağlığının ve duygusal problemlerin yordayıcısı olduğu ifade edilmektedir. Engelli öğrencilerin yapılan öğretimler sonucunda kazandıkları sosyal beceriler, sadece çevresindeki kişilerle olan ilişkilerini değil, okula uyum becerilerini ve akranları tarafından kabul edilmesini de olumlu yönde etkileyecektir. Aynı zamanda öğrencilikten yetişkinliğe geçerken, işe girmesini, toplumun bir üyesi olmasını kolaylaştıracak ve hayatlarının ileriki dönemlerindeki zorlukların da üstesinden gelmesine yardım edecektir.
Eğitimcilerin ve ailelerin sosyal beceri programının ögelerinde uyarlamalara giderek çocuklara kazandırmaları mümkün olacaktır. Erken Çocukluk Döneminde Sosyal Beceri Öğretim Programı, iki bölümden oluşmaktadır. Birinci Bölüm'de sosyal beceri ile ilgili temel bilgiler; İkinci Bölüm'de ise uygulama ve değerlendirme ölçeklerinden oluşmaktadır. Kitap, erken çocuklukta özel gereksinimli çocuklar için uygulamaya yönelik önemli bir yardımcı kaynaktır.
Şeyda İnce Sezer Bu kitap, okul öncesi dönemi çocuklarının (0-6 yaş) sosyal duygusal gelişimlerini, sosyal duygusal gelişimle ilgili kavramları (sosyal beceri, sosyal yeterlilik, duygusal gelişim, öz düzenleme, duygu düzenleme, duygusal yeterlilik, duygusal beceri, sosyal duygusal öğrenme, duygusal zekâ, sosyal duygusal problem çözme becerileri, çocuklarda davranış problemleri vb.), yaşlara göre çocukların sosyal duygusal gelişim özelliklerini, sosyal duygusal gelişimle ilgili erken müdahale programlarını, sosyal duygusal gelişimin dayandığı kuramları (Bilişsel Davranışçı Kuram, Davranışçı Yaklaşım, Bilişsel Yaklaşım, Sosyal Öğrenme Kuramı, Psikososyal Gelişim Kuramı, Psikoanalitik Gelişim Kuramı), İkinci Adım Erken Müdahale programını, yurt içi ve yurt dışı sosyal duygusal gelişim hakkındaki araştırmaları konu almaktadır. Kitap; eğitimciler, ebeveynler ve üniversite öğrencilerine yönelik derinlemesine bilgi verme amaçlı yazılmıştır.
Defne Yabaş, Tuğba Abanoz Erken çocukluk dönemi, çocukların doğal olarak meraklı ve öğrenmeye istekli oldukları kritik bir zaman dilimidir. Bu noktada STEM (Fen, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) eğitimi, çocukların bu meraklarını beslemek ve onları hayal güçlerini kullanarak bilimsel düşünmeye teşvik etmek için önemli bir fırsattır.
Erken Çocuklukta STEM Eğitimi ve Örnek Ders Planları kitabı, temel olarak öğretmenler ve öğretmen adayları için tasarlanmıştır. Kitap, erken çocukluk döneminde STEM konularını çocuklara tanıtarak onları bu önemli alanlara ilgi duymaya ve alanlara özgü bilişsel süreç yöntemlerini kullanmaya teşvik etmek için kuram ve uygulama birlikteliği içerisinde eğitimcilerin kullanımına sunulmuş bir kılavuz niteliğindedir. Detaylı örnek ders planları ve etkili öğretim stratejileri içermesi sayesinde öğretmenler, çocukları STEM dünyasına adım atmaları için desteklerken onların öğrenme deneyimini ilgi çekici hâle getirebilirler.
Özellikle öğretmenlerin STEM eğitimi konusunda daha fazla güven kazanmalarına ve sınıflarını daha etkili bir şekilde yönlendirmelerine yardımcı olacak bu kitap; öğretmenlerin STEM eğitimi konusundaki becerilerini geliştirmeleri için bir rehber ve sınıflarındaki çocukların potansiyelini en üst düzeye çıkarmak isteyen her öğretmenin kitaplığında bulunması gereken bir kaynaktır.
Okuyuculara faydalı olması dileğiyle...
Şermin Metin Dil, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan, duygu ve düşüncelerin iletilmesini mümkün kılan, uzlaşmaya dayalı olarak oluşturulmuş sesli veya görsel işaretler sistemidir. Günümüzde, çağın yeni bir dili olarak nitelendirilen kodlama, bireylerin makinelerle iletişim kurabilmelerini ve makinelerin dilini anlamalarını sağlayan bir dil olarak öne çıkmaktadır. Dijital toplumda yaşayan bireylerin, insan dilinin yanı sıra makinelerin dilini de öğrenmeleri gerekmektedir.
Çocukluk dönemi, yaşam için temel becerilerin kazanıldığı kritik yıllardır. Bu dönemde, çocukların yeni bir dil olarak kabul edilen kodlamaya yönelik temel becerileri kazanmaları büyük önem taşımaktadır. Son yıllarda, erken çocukluk döneminde kodlamanın içerdiği beceriler, nasıl destekleneceği ve değerlendirileceği konusunda belirgin sınırlar çizilmeye başlanmıştır.
Bu kitap, erken çocukluk döneminde kodlamanın tanımını yapmakta, içerdiği becerileri ayrıntılı bir şekilde ele almakta ve öğretim yaklaşımları ile değerlendirme yöntemlerine dair güncel bilgiler sunmaktadır. Aynı zamanda, öğretmen ve öğretmen adaylarının kodlamayı eğitim öğretim süreçlerine başarıyla entegre etmelerine yardımcı olmak amacıyla uygulanmış örnek etkinlikleri de içermektedir.
Margaret Kernan, Elly Sınger, Routledge Erken Çocukluk Eğitim ve Bakımında Akran İlişkileri, küçük çocukların ilişkileri konusunda yeni perspektifler ve araştırmaları bir araya getirmektedir. Kitap, çocuk hakları
ve onların esenliklerini; giderek artan sosyal hareketlilik ve göç, değişen aile yapıları ve iş hayatı ile küçük çocuklara yönelik eğitim ve bakım hizmetlerindeki yaygınlaşma
zemininde incelemektedir.
Farklı kültür, coğrafya ve disiplinden gelen yazarların katılımıyla hazırlanmış olan bu koleksiyon, eğitimcilerin, çocukların akran ilişkilerini nasıl desteklediklerini ve bunları nasıl sosyal ve bilişsel gelişim için bir temel olarak kullandıklarını göstermektedir. Tartışılan konular arasında:
• çatışma ve uzlaşma
• arkadaşlık ve oyun
• grup fenomeni
• bağımsızlık ve bağımlılık
• kimlik ve aidiyet
• akran ilişkileri ve engelli çocuklar
• yetişkinleri küçük çocukların ilişkilerine hazırlamak
yer almaktadır.
Bu kitap erken çocukluk bakım ve eğitimi ile ilgilenen, özellikle de bu konuları küresel ölçekte değerlendiren, akademisyenler, araştırmacılar ve öğrenciler için oldukça
yararlı olacaktır.
Margaret Krennan Hollanda'da Uluslararası Çocuk Gelişimi Girişimleri (ICDİ)'nin üst düzey program yöneticisidir.
Elly Singer Hollanda'da Utrecht Üniversitesi Gelişim Psikolojisi Bölümü'nde ve Amsterdam Üniversitesi Eğitim Fakültesinde doçent doktor olarak çalışmaktadır.
Ayşe Dilşad Atalar, Bertram C. Bruce, Bilgi Başak Gökçen Özgün, Burcu Sarı, Ceylan Özbek Ayaz, Dilara Özer, Duygu Acar Sevim, Duygu Ebabil Çakıroğlu, Ebru Aktan Acar, Ebru Mutlu Özdamar, Elif Turan, Emel Kınık Kılıç, Emine Ayten Aksoy, Emine Ferda Bedel, Fatma Yalçın, Feyza Tantekin Erden, F. Sevil Yalçın, Gülçin Karadeniz, H. Billur Çakırer, H. Eylem Korkmaz, Hilal Çetin, Lale Sipal, Lawrence J. Schweinhart, Maggie Pınar, Menekşe Boz, Mine Sönmez Kartal, Nilgün E. Niord, Özge Metin Aslan, Özge Özkan Kılıç, Özlem Çelebioğlu, Sandra Chistolini, Serap Mutlusoy, Şafak Topkaya, Tarhan Onur Bu kitapta; dünyanın birçok farklı bölgesinde, içinde bulunduğu dönemin siyasi, ekonomik ve sosyal ortamından hareketle şekillenen, kimisi çok özel kimisi ise daha yaygın farklı ortamların ve kültürlerin ürünleri olan birbirinden ilginç erken çocukluk eğitimi model ve yaklaşımlarını sizlerle buluşturmak üzere yola çıktık. Bu model ve yaklaşımların ortak yönleri, evrensel vizyonları, günümüz erken çocukluk eğitimi uygulamalarına farklı bir bakış açısı getirerek ışık tutacaktır.
Kitabın konusu olan bu model ve yaklaşımlar, özgünlükleri nedeniyle seçilerek her bir bölüm farklı alan uzmanları tarafından derinlemesine irdelendi. Bu büyük düşünceler ve fikirler geçmişte nerelerde ve nasıl yaşama geçirildi? Günümüzde ne şekilde ve nasıl bir değişim/dönüşümle uygulanmakta? Gelecekteki erken çocukluk eğitimi uygulamalarına nasıl bir ayna tutacak? Ve bizler koskocaman bir mozaik olan dünyamızın birçok farklı bölgesinde uygulanan bu sistemlerden esinlenerek ülkemizde kendi kültürümüzün tüm boyutlarını kapsayan, aynı zamanda eğitim sistemimiz ve değerlerimizle örtüşen farklı model ve yaklaşımlar geliştirebilecek miyiz? Yanıtımız evet ise nasıl? Ne şekilde?
Kitabımızın erken çocukluk eğitimi alanına gönül veren ve çocuğa dokunan tüm eğitimcilere, akademisyenlere, öğretmen adaylarına, anne babalara, topluma ve her şeyden önemlisi geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımıza ulu önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK'ün çizdiği yolda umut veren portreler sunacağına olan inancımızla, hepinizi serüvenimize katılmaya davet ediyoruz.
Hayalime ortak olan ve bu serüvende el ele tutuşup bana eşlik eden tüm yol arkadaşlarım adına… Ebru Aktan Acar
Asuman Bilbay, Cansu Yıldız Taşdemir, Celal Teyyar Uğurlu, Cengiz Alper Karadağ, Emel Tüzel İşeri, Fadime İşcen Karasu, Gonca Uludağ, Hilal Kahraman, İpek Özbay, Mehmet Kanak, Nazife Karadağ, Neşe Aşkar, Nevra Atış Akyol, Nurbanu Parpucu, Osman Keleş, Sevim Karaoğlu, Yekta Koşan Eğitim politikaları, çeşitli açılardan ele alınabilen bir kavram olup en genel anlamda eğitimle ilgili bir konuda öncelikleri, izlenecek yolları, konuyla ilgili belirlenen hedefleri, karar ve uygulamalara zemin oluşturacak yasal temelleri ifade eder. Bu anlamda erken çocukluk eğitimi, bir politika konusu olarak ele alındığında, erken çocukluk eğitiminin verildiği kurumlar, bu kurumların işleyişi, niteliği, fiziksel koşulları, bu kurumlara devam edecek öğrenciler, aileleri, görev alacak öğretmenlerin yetiştirilmesi ve istihdamı, finansman, erken çocukluk eğitimi politikalarını etkileyen ulusal ve uluslararası kuruluşların, sivil toplum kuruluşların çalışmaları gibi birçok konunun değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu bakış açısı, erken çocukluk eğitimi politikalarının disiplinler arası çalışılmasını gerekli kılar. Bu kitap bağlamında temel önceliğimiz, okuyucularda her şeyden önce politik bir farkındalık yaratarak erken çocukluk eğitimi politikalarının tüm boyutlarıyla ele alınmasını sağlamaktır. Konusu itibarı ile farklı uzmanlık alanlarından yazarların katkı sağladığı, farklı disiplinler ile zenginleştirilmiş bu kitapta, 14 konu başlığı ele alınmıştır.
Kitabın, başta tüm çocuklar olmak üzere eğitim politikası ve erken çocukluk eğitimi alanında çalışan araştırmacılara, eğitimcilere, ebeveynlere ve tüm okurlara katkı sağlaması dileğiyle…
Beverly Otto Dil gelişiminin diğer gelişim alanları ile bütünleşen yönleri, özellikle erken çocukluk döneminde bu alanın kapsamlı olarak ele alınmasını gerektirmektedir. Bu bağlamda, yaşamın farklı dönemlerinde dil gelişimine özgü özelliklerin yanı sıra destekleyici yaklaşım ve uygulamaların çok boyutlu olarak ele alındığı bu kitapta; dil gelişimi, bebeklik döneminden erken okuryazarlık ve ilkokul yıllarına uzanan geniş bir zaman diliminde ve gelişimsel farklılıkları ve kültürel çeşitlilikleri içine alan kapsayıcı bir yaklaşımla ele alınmıştır. Ayrıca kitapta yer alan pek çok konunun Türkçenin yapısı bağlamında daha ayrıntılı bir şekilde ele alınabilmesi ve daha genişletilmiş bilgiye gereksinim duyan okuyucunun bu gereksiniminin karşılanması amacıyla, hemen her bölümde, konuyla ilgili okuma önerileri ve/veya açıklamalar ve örnekler dipnotlar şeklinde sunulmuştur. Kitabın ilk üç bölümü, dilin temel özelliklerine ve kuramsal temellerine odaklanmakla birlikte ilerleyen bölümlerde her bir gelişim dönemine özgü dil gelişimini destekleyici yaklaşımlar ve yöntemler ele alınmaktadır.
Hem kuramsal hem uygulamaya dönük bu yönüyle kitabın; alanda çalışan birçok uzmana gerek eğitsel gerek klinik ortamlarda katkı sağlamasını, çocuklara ve ailelerine destekleyici bir kaynak olmasını ümit ediyoruz.
Sue Bredekamp Erken Çocukluk Eğitiminde Etkili Uygulamalar kitabı yayınlandığı andan itibaren büyük yankı uyandırmıştır. Türkçeye çevirisini gerçekleştirdiğimiz bu kitap sayesinde özellikle kariyerlerinin başında olan öğretmenler, yeni bilgileriyle okul öncesi eğitiminin evrensel değerlerini anlayabilecekler ve okul öncesi öğretmeni olmanın zevkine varabileceklerdir. Bu kitabının yazarı okul öncesi eğitimi uzmanı Dr. Sue Bredekamp, çocukların, potansiyellerine ulaşabilmeleri için nitelikli ve eğitimli öğretmenlere ihtiyaçları olduğunu belirtmektedir. Okul öncesi öğretmenlerinin hazırlık ve uygulamada başucu rehberi olarak kullandığı bu kitap, Türkçeye çevrilmesiyle ülkemizdeki okul öncesi öğretmenlerinin de başucu kaynağı olmaya adaydır.
Erken Çocukluk Eğitiminde Etkili Uygulamalar kitabı 0-8 yaş grubu çocuklar için hazırlanacak erken çocukluk eğitim programlarına temel teşkil edecektir. Ayrıca Gelişimsel Olarak Uygun Uygulamalar yaklaşımını temel alan geniş bir yelpaze de sunacaktır.
Bu kitap, 4 kısımdan ve 16 bölümden meydana gelmektedir.
• I. Kısım'da, Okul Öncesi Eğitimin Temelleri;
• II. Kısım'da, Gelişimsel Olarak Uygun Uygulamaların Boyutları;
• III. Kısım'da, Öğretmenin Karmaşık Rolü ve
• IV. Kısım'da ise, Amaçlı Öğretim ve Etkili Müfredat konuları ele alınmıştır.
Kitabın çevirisini gerçekleştiren ekip Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri'nde farklı üniversitelerde görev yapmakta olan okul öncesi eğitimi alan uzmanlarından oluşmaktadır. Çeviri ekibi oluşturulurken okul öncesi eğitimi alanına hakim ve İngilizce çeviri becerisi ileri düzeyde olan akademisyenlerle çalışma tercih edilmiştir. Böylece okuyucunun konuları daha rahat kavrayabilmesi ve anlayabilmesi amacıyla birebir çeviri yerine anlamsal çeviri yapılarak okuyucunun beğenisine sunulmuştur.
Erken Çocukluk Eğitiminde Etkili Uygulamalar kitabı okul öncesi eğitimi alanında önemli bir açığı kapatacak olması nedeniyle kısa bir sürede eğitimcilerin rehber kitabı hâline geleceğini düşünmekteyiz.
Berna Sicim Sevim, Burcu Çabuk, Eda Çizioğlu, Emine Hande Aydos, Emine Yılmaz Bolat, Esma Dumanlı Kadızade, Firdevs Burçak, Oğuzcan Çığ, Ömer Dilek, Simge Yılmaz Uysal, Sümeyra Büşra Eroğlu, Şenil Ünlü, Şule Alıcı, Tuna Coşkun Tuncay “…Bu kitap, çocukların erken yaşta doğaya maruz kalmalarının, aklın yanı sıra kalbin ve ruhun eğitimi için de nasıl verimli bir toprak sağladığını gösterir.”
Dr. Louise Chawla

“…Orman Okulu uygulamalarına ve kültürel yapısına (ethos) ilişkin ortak bir anlayışın gelişmesi, öğretmenlere güven verirken ebeveynlere ise, Orman Okulu'nda çocuklarının oyun yoluyla öğrenmekten keyif alacaklarını anlamaları konusunda yardımcı olacaktır.”
Dr. Frances Harris

“…Bu kitap, Orman Okulu'nun temelini oluşturan teorilere ve felsefeye ve bu yaklaşımın bütünsel çocuk gelişimine ne şekilde katkıda bulunabileceğine odaklanarak okuyucuların uygulama ve teori ile ilgili bilgilerini arttıracak önemli konuları kapsar.”
Dr. Liz O'Brien

“...Birleşik Krallık'taki Orman Okulu, orada olduğumuz için şanslı olan bizler tarafından kolektif ön bilgi ve deneyimler ve geldiğimiz kültürel bağlamların temel alınması ve tartışılması ile geliştiği varsayılan bir modeldir ve bugün uygulayıcılar tarafından şekillendirilmeye ve geliştirilmeye devam etmektedir.”
Dr. Sara Knight

“...Bu kitap, bireylerin doğada öğrenmeleri ve dünya genelinde Orman Okulu olarak bilinen yaklaşım ile ilgili teorik ve uygulama bilgilerini arttırmayı amaçlayan bir el kitabıdır. Çocuklarla birlikte doğada öğrenme, doğa ile öğrenme ve doğa aracılığıyla öğrenme ile ilgilenen tüm eğitimcilerin, araştırmacıların, ebeveynlerin ve insanların bu el kitabında değerli bir şeyler bulacağını düşünüyorum.”
Dr. Mark Leather

“...Çocuklar bizim geleceğimiz olacaklar; onlar politikalar geliştirenler, ebeveynler, yaşadığımız dünyayı etkileyecek kararları alan kişiler olacaklardır. Bu kitabın yazarları, çocuklarımızın büyüyüp gelişebilecekleri ve olabilecekleri en iyi insanlara dönüşebilecekleri bir fırsata sahip olmalarına izin verme sorumluluğunu üstlenmiştir.”
Sarah Blackwell
Alev Üstündağ, Arzu İpek Yükselen, Ayça Ülker, Aziz Küçükkelepçe, Beris Artan Özoran, Burcu Burçak Erdal, Burcu Çabuk, Deniz Atal, Devkan Kaleci, Ebru Kuşcu, Emine Hande Aydos, Erhan Güneş, Melek Merve Yılmaz, Nilüfer Pınar Kılıç, Ozan Filiz, Raziye Sancar, Raziye Sancar, Seçil Yücelyiğit, Şule Alıcı, Zeynep Arıca, Bilgiye erişimin görece en kolay olduğu bu çağda, teknolojinin başlı başına bir amaç değil bir araç olduğunu anlamak için erken çocukluk döneminden itibaren medya okuryazarlığı becerilerinin geliştirilmesi önemlidir. “Erken Çocukluk Eğitiminde Uygulamalarla Medya Okuryazarlığı”; kuramsal bilgiyi uygulamayla birleştirmek ve kitapta tartışılan kavramların gerçek dünyadaki eğitim ortamlarında etkili bir şekilde uygulanabilmesini sağlamak için hazırlanmış olup öğretmenleri ve öğretmen adaylarını eleştirel düşünmeye ve medyayı, sorumlu bir şekilde tüketmeye teşvik edecek araçlarla donatan çok yönlü bir kaynaktır.
Uygulamaya da odaklanan bu kitap, sınıflarda uygulanabilecek çok çeşitli araçlar ve ortamlara ilişkin bilgiler vermektedir. Bu uygulamalı araçlar, öğretmenlerin öğrencilerine, onları, medya içeriğine ilişkin eleştirel düşünmeye teşvik eden dinamik bir öğrenme ortamı yaratmalarına olanak tanımaktadır. Ayrıca bu kitap, öğretmenlere, öğretim programlarına, medya okuryazarlığını, öğrenme çıktılarıyla uyumlu ve etkin bir şekilde nasıl entegre edebilecekleri konusunda yol gösterirken okuyuculara da kendi öğretim bağlamları için ve yenilik yapma konusunda ilham verecektir.
“Erken Çocukluk Eğitiminde Uygulamalarla Medya Okuryazarlığı”; öğretmenler, öğretmen adayları ve çocukları, günümüzün dijital çağında karmaşık bilgi ve medya dünyasında eleştirel bir şekilde gezinmek için ihtiyaç duydukları becerilerle güçlendirme konusunda, herkes için güncel ve çok yönlü bir kılavuzdur. Yarının bilgili, anlayışlı ve sosyal açıdan sorumlu vatandaşlarının temelini atarak medya okuryazarlığı eğitimine yeni bir standart getirmeyi önceleyen bu kitabın ortaya çıkmasında katkısı bulunan herkes adına, alanyazına yeni bir soluk getirmek dileğiyle saygılarımızı sunuyoruz.
Laura Baylot Casey Stacy L. Carter Uygulamalı davranış analizi (UDA), öğrenme ilkelerini ve süreçlerini kullanarak sosyal önemi olan problemleri çözmeye odaklanan, birden çok yöntemi içine alan bir çalışma alanıdır. Özel eğitim, genel eğitim, klinik psikoloji ve psikolojik danışma ve rehberlik alanlarında kullanılan UDA yöntemlerinin, çocuklara ve yetişkinlere çeşitli becerilerin öğretimi ve uygun olmayan davranışların önlenmesinde ve ortadan kaldırılmasında etkili olduğu birçok araştırma ile kanıtlanmıştır. Erken Çocuklukta Uygulamalı Davranış Analizi kitabı; öğretmenlere, öğretmen adaylarına, küçük çocuklarla çalışan farklı profesyonellere ve hatta ebeveynlere, UDA ve yöntemlerinin erken çocukluk alanında kullanılmasının gerekliliğini göstermekte, diğer taraftan UDA yöntemlerini, ilgili alan yazınını referans göstererek kolay anlaşılır bir şekilde farklı örneklerle açıklamaktadır.
Ayşe Bilge Selçuk, Burcu Gündüz Maşalacı, Cansu Serttaş Franzini, Dilan Bayındır, Dilek Acer Çakar, Ebru Aktan Acar, Ebru Ersay, Eda Yazgın, Fatma Yalçın, Feyza Tantekin Erden, Mine Göl Güven, Nalan Babür, Selçuk Şirin, Selda Aras, Selin Kitiş, Şükran Evirgen, Tülin Güler Yıldız, Yavuz Samur, Zeynep B. Erdiller Yatmaz Bu kitapta, erken çocukluk eğitimi ile ilgili kapsamlı, güncel ve bilimsel bilgileri sizlerle buluşturmak ve günümüz erken çocukluk eğitimi uygulamalarına çağdaş bir bakış açısı kazandırmak üzere yola çıktık. Kitabımızın konusu olan erken çocukluk eğitimi, tüm yönleriyle farklı üniversitelerden ve STK’lardan alanlarında yetkin ve başarılı öğretim elemanları ve eğitimcilerin değerli katkılarıyla güncel literatür ve akademik bilgiler ışığında harmanlanarak yayına hazırlandı. Yazarlar, kitabımızda; erken çocukluk eğitiminin önemi, felsefi temelleri, tarihsel bir akışla dünyada ve Türkiye’de erken çocukluk eğitimi, erken çocukluk politikaları, kurum çeşitleri, yönetmelikler, personel, öğretmen niteliği ve öğretmen yetiştirme, erken çocukluk eğitimi programları, öğrenme ortamları, aile katılımı ve okul - aile - toplum iş birliği, dokümantasyon ve değerlendirme, erken çocukluk döneminde gelişim, mizaç, ebeveynlik ve psikolojik gelişim, erken çocukluk döneminde özel eğitim, ilkokula hazırbulunuşluk, 20. yüzyıla yön veren erken çocukluk eğitimi müfredat modelleri ve erken çocukluk döneminde teknoloji konularını ele aldılar.
Erken Çocukluk Eğitimine Giriş kitabımızın öncelikle öğretmen adaylarımız olmak üzere erken çocukluk eğitimi alanına gönül veren ve çocuğa dokunan tüm eğitimcilere, çocuk gelişimi uzmanlarına, psikolojik danışman ve rehber öğretmenlere, özel eğitim öğretmenlerine, anne babalara kısacası toplumun tüm kesimlerine ama her şeyden önemlisi geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımıza katkı sağlaması; ulu önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ün çizdiği yolda bilime, fikir özgürlüğüne ve uzlaşıya dayanan değerleri yaşatmaya odaklanan, genç nesillerin kendi ülkesinde değer yaratabileceği ve fikir zenginliği sunabileceği bir iklim oluşturarak eğitimin sadece bugün değil “her gün” en mühim gündemimiz olması dileğimizle…
Banu Avşar Erümit, Çağla Öneren Şendil, Elif Buldu, Gülfem Dilek Yurttaş Kumlu, Hakkı İlker Koştur, Kader Bilican, Meltem Irmak, Nilay Öztürk, Oğuzcan Çığ, Seden Demirtaş İlhan, Simge Yılmaz, Şenil Ünlü Çetin, Şule Alıcı, Tuna Coşkun Tuncay, Umut Alper Hayata başladığımızda aslında ne kadar da meraklıyız; sormaya, sorgulamaya, araştırmaya, keşfetmeye ne kadar da istekliyiz! Sonra ne oluyor? Birileri sorularımızı beğenmiyor, birileri onları cevaplayamıyor, saçma buluyor. Birileri bizi korumak için keşfetme sürecini engellerle dolduruyor, birilerinin acelesi var gözlem yapacak zamanı bize veremiyor, birileri, “Bak o öyle değil, böyle.” deyiveriyor ve bizim bunu şartsız kabul etmemizi, bu yolla hemencecik öğrenmemizi istiyor. O birileri aslında kötü niyetli değiller. Onlar bazen annemiz, babamız, nenemiz, dedemiz bazen çok değerli eğitimcilerimiz. Gözlemlediğimiz bir şey varsa o da çocuğun çocuğa bunu yapmadığı…
Bu kitap, biz yetişkinlerin; çocukların doğasında var olan sorma, sorgulama, gözlemleme, araştırma, açıklamalar geliştirme, deneme yanılma, bir kez daha deneme ve yine yanılma, bir kez daha denemekten vazgeçmeme güdüsünü törpülemeden desteklemelerine yardım etmek amacıyla hazırlandı. Erken çocukluk yıllarının gücünü hep aklında tutan, dünyayı anlamlandırma sürecinde çocuklarına her daim eğlenceli fırsatlar sunan ve bu fırsatları öğrenme süreçlerine dönüştürebilen ebeveynler ve eğitimciler hayal ediyoruz.
Çocukların bu sihirli yıllarda bilime yönelik eğlenceli ve pozitif bir tutum kazanmasını sağlayacağını düşündüğümüz noktaları, “Erken Çocukluk Fen Eğitiminde Temel Konular” başlıklı birinci kısımda bulabilirsiniz. Erken çocukluk yıllarının fen öğrenimi açısından önemi, bu dönemde desteklememiz gereken bilimsel süreç becerileri, çocukların fen kavramlarını kazanma süreçleri, bilimsel okuryazarlık, yapılandırmacı yaklaşım bağlamında fen öğrenimi, fen öğrenimini eğlenceli ve daha anlamlı bir hâle dönüştürmek için kullanılabilecek yöntem, teknik ve stratejiler, fen öğrenim sürecinin etkili değerlendirilmesi ve ailelerin bu sürece dâhil olmasının önemi, gerekliliği ve yolları gibi konular, kitabın birinci kısmında güncel literatüre dayanarak irdelenmiştir.
Kitabın ikinci kısmında ise fen öğrenim sürecini zenginleştirmemizi ve bu süreci günlük yaşam deneyimleri ile birleştirmemizi sağlayacak olan bilimin doğası ve kitaplar yoluyla bilimin doğası öğreniminin desteklenmesi, erken çocukluk STEM eğitimi, orman okulları, permakültür, sürdürülebilir çevre eğitimi, yaratıcı drama yöntemi ile fen öğrenim sürecinin desteklenmesi ve Çiftlikten Erken Çocukluk Eğitim Kurumlarına Yaklaşımı gibi dünyada ve Türkiye’de gündemde olan yaklaşımlardan bahsedilmiştir.
Dileriz emeğimiz alanyazına, anne babalara en çok da çocuklara faydalı olur.
Belkıs Tekmen, Berna Sicim Sevim, Çağla Öneren Şendil, Esra Merdin, Hasan Deniz, Muhammet Ali Karaduman, Oğuzcan Çığ, Olcayto Ezgin, Selcen Bingöl, Sırma Seda Bapoğlu Dümenci, Şenil Ünlü Çetin Babalar…
“Evin direği, evin reisi, ailenin çınarı, dağı, evdeki en güçlü kişi, en güvenilir liman, çocuklarının kahramanı” olmakla sorumlu kılınmış babalar…
Güçlü olmak zorunda kalmış, ağlayamamış, çocuğunu doyasıya sevip öpememiş, hep bir adım geride otorite olmaya zorlanmış babalar…
Biz hem babaların hem çocukların hem de annelerin bu durumu değiştirmek istediğine inanıyor, babalar ve çocukları arasında samimi, sıcak, neşeli, eğlenceli en önemlisi değerli bir ilişkinin olması gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenle bir araya geldik, Türkiye'de eksikliğini yaşadığımız önemli bir kaynağın eksikliğini gidermek için çok çalıştık çabaladık. Babalık ve baba katılımı kavramlarını erken çocukluk gelişimi ve eğitimi bağlamında ayrıntılı bir şekilde tartıştık. Kitap içeriğinde, babalık ve baba katılımı kavramlarının tanımı, baba katılımının gelişimsel kuramlar bağlamında önemi, çocuğun gelişimi üzerindeki etkisi, baba yoksunluğu, Türkiye'de babalık, erken çocukluk döneminde çocuğun yaşantısı ve eğitimi sürecinde babaların katılımını etkileyen faktörler, Baba-Canlısı kurum özellikleri Dünyadan ve Türkiye'den örnek baba katılım uygulamaları konularında ayrıntılı bilgiye ulaşabilirsiniz. Ek olarak, kitabın son bölümlerinde örnek bir baba katılım programı ve erken çocukluk kurumlarında uygulanabilecek baba katılım etkinliklerine yer verilmiştir.
Dileğimiz, çabalarımızın bu sürece değer veren öncelikle babalar, anneler ve ardından eğitimin ilk kademesinde ailelerle birlikte olarak onlara rehberlik eden erken çocukluk eğitimcileri tarafından değer görmesi ve önemsenmesi…
Çocukluk günlüğünün yapraklarında yer alacak unutulmaz ve değerli baba-çocuk anlarında etkili olmak umuduyla…
Alper Yontar, Ayhan Öz, Esra Türk, Gülsüm Pehlivan Ağırakça, Hasan Meydan, İbrahim Aşlamacı, İsmet Ayşegül Yıldırım, Oğuz Keleş, Recep Kaymakcan, Sümeyra Uzun, Yeliz Akın Okay, Değerler; hayat boyu bize yol gösteren, bizim için kılavuz çizgisi görevi gören soyut ölçütlerdir. Bu ölçütleri çok erken yaşlarda kazanmaya başlar, daha sonra kazandığımız bilgi ve tecrübeyle onları daha da yetkinleştirmeye çabalarız. Erken çocukluk dönemi deneyimleri, değerlerin hayatımızdaki temel dayanak noktalarından birini teşkil eder. Bu dönemde çocukların değer alanını zengin ve bilinçli tecrübelerle inşa edebilmek, karakter sahibi bireyler yetiştirebilmek açısından son derece önemlidir. Hiç şüphe yok ki verilecek değerlerin mahiyeti bu değerlerin verilme usul ve yöntemleri kadar önemlidir. Çocuklara kazandırılacak değerlerin, geniş muhtevalı bir varlık olan insanı yansıtacak zenginlikte olması beklenmelidir. İnsan, sadece düşünen bir varlık değildir; o, aynı zamanda hisseden ve inanan bir varlıktır. Buna ilaveten o; sosyal yönü olan, toplumsal süreçlere katkı sunan bir özelliğe de haizdir. Dolayısıyla çocuklara sunulacak değerlerin maddi, manevi, millî ve evrensel değerlerden beslenmesi, insanı temsil edebilmesi beklenmelidir. Çocukları tanımak ise bu sürecin önemli bir parçasıdır. Değerlerin çocuklara kazandırılması, çocukları farklı açılardan tanımamıza imkân sağlayan disiplinlerin ortak çabasını gerekli kılmaktadır. Bu çalışma ile hem çocuğun daha iyi tanınmasına hem de onun değerle tanışık kılınmasına katkı sunulmak amaçlanmaktadır.
Ahmet Erol, Ayperi Dikici Sığırtmaç, Aysun Ata Aktürk, Berrin Akman, Büşra Somuncu Çoksağır, Durmuş Aslan, Elif Buldu, Gül Kadan, Gülden Uyanık, Gülşah Günşen, H. Elif Dağlıoğlu, Huri Sena Aksoy, İnanç Eti, Melek Merve Yılmaz, Merve Canbeldek Erol, Merve Ünal, Mesut Saçkes, Neriman Aral, Nesrin Işıkoğlu, Nilüfer Kuru, Pınar Gürler Ağaçkıran, Raziye Günay Bilaloğlu, Refika Olgan, Saide Özbey, Seçil Cengizoğlu, Sedat Uçar, Selda Aras, Sinem Güçhan Özgül, Sonnur Öztürk, Şule Alıcı, Şule Erden Özcan, Ümran Alan, Vildan Kılıçay Erken çocukluk dönemindeki çocuklar için
her gün yeni maceralarla doludur. Evrende keşfedilecek ve öğrenilecek o kadar çok şey var ki!

Meraklı ve öğrenmeye açık çocuklarımıza
rehber olan öğretmenlerimizin her güne
heyecanla başlamaları, bitmeyen sorularına
çocuklarla birlikte yanıt aramaları
dileğiyle…

“Öğretmenim, biz neden uyuyoruz?”
Elif Öztürk, Meryem Tulum Bilimsel sorgulama becerisinin insan yaşamında oldukça önemli bir yeri vardır. Bireyin eğitim sürecinin başladığı erken çocukluk dönemiyle birlikte çağdaş eğitim anlayışına göre eğitim-öğretim faaliyetlerinde bilimsel sorgulamaya yönelik bir yaklaşım izlenmesi oldukça gereklidir. Bu eserde de açıklandığı gibi öğrenilen bir duruma ya da bir probleme dair soru sorma, soruya ilişkin cevaplar arama, aynı zamanda yeni bilgiler elde etmek amacıyla araştırmalar yapma, araştırmalar sonucunda yeni bilgilere ulaşma, yorumlama, değerlendirme ve sunma şeklinde açıklanan bilimsel sorgulama becerileri kazanmanın çocukların tüm eğitim yaşantılarına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Tüm bu hususlar göz önüne alınarak hazırlanan bu kitap; tüm eğitimci, araştırmacı, öğretmen ve velilere bilimsel sorgulama hakkında kapsamlı bir bilgi ve ayrıntılı örnek etkinlikler sunmaktadır. Kitabın birinci bölümünde yer alan teorik çerçeve; öğretmen adayları, öğretmenler, araştırmacılar ve aileler için bir rehber niteliğindedir. Kitabın ikinci bölümü; çocukların, ebeveynlerin rehberliğinde evde, sınıfta, okul dışında veya uygun diğer ortamlarda rahatlıkla gerçekleştirebilecekleri uluslararası fen standartları kapsamında hazırlanmış bilimsel etkinlikleri içermektedir. Bilimsel sorgulamanın aşamaları göz önüne alınarak hazırlanmış her bir etkinlik planında; kazanım ve göstergeler, kavramlar, sözcükler gibi bilgiler sunulurken öğrenme sürecinde bilimsel sorgulamanın her bir aşaması uygulayıcılara detaylıca açıklamıştır. Ayrıca etkinlikleri uygulayacaklara kolaylık sağlaması açısından her bir etkinliğin ilk kısmına “kuramsal bilgi” bölümü eklenmiştir. Kuramsal bilgiler, her bir etkinliğin içerisinde uygulayıcının bilmesi gereken kısa ve öz, bilimsel içerikleri kapsamaktadır. Bu bölüm sayesinde etkinlikte yer alan bilimsel bilgiler hazır olarak uygulayıcılara sunulmuştur. Kitabın; okul öncesi öğretmenlerine, araştırmacılara, öğretmen adaylarına ve çocuklarına bilimsel bir anlayış kazandırmak isteyen anne babalara katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Aslı Sazcı, Berna Akçınar, Dilan Bayındır, Ezgi Akşin Yavuz, Ezgi Şen, Fatma Özge Ünsal Aksebzeci, Gonca Bağlar Yılmaz, Hilal Tunçeli, Hülya Bilgin, İbrahim Hakkı Acar, İdil Seda Ak, Merve Özgünlü, Müge Yüksel, Neslihan Yaman, Özge Metin Aslan, Özge Ünsal Aksebzeci, Selin Alpanda, Şevval Nur Sezer, Şükran Uçuş Güldalı Erken çocukluk döneminin kritik önemini vurgulayarak çocukların sosyal ilişkiler ve akademik beceriler için gerekli davranışların temellerini nasıl attığını ele alan bu eser, çocuklarda davranış gelişiminin örüntülerini bireysel ve çevresel değişkenler bağlamında ekolojik ve dinamik sistemler kuramları ışığında inceliyor. Ayrıca, çocukların ve çevrelerinin karşılıklı etkileşimlerinin önemini vurgularken, davranışın altında yatan nedenleri de derinlemesine mercek altına alıyor. Erken çocukluk döneminde bireysel özelliklerin ve çevresel etkilerin davranış gelişimine nasıl katkıda bulunduğunun detaylandırılmasının yanı sıra okul öncesi eğitim sınıflarında davranışı etkileyen faktörler ayrıntılı olarak inceleniyor ve bu faktörlerle başa çıkma konusunda rehberlik sunuluyor.
Eserin özgünlüğü, son bölümde erken çocukluk eğitiminde sıkça karşılaşılan zorlayıcı davranışların olası nedenlerini ve bu zorlayıcı davranışlara yönelik çözüm önerilerini içermesinden kaynaklanmaktadır. Okul öncesi öğretmenleri, öğretmen adayları, çocuklarla birlikte olan yetişkinler ve araştırmacılar için değerli bir kaynak olan bu kitap, alanlarında uzman yazarlar tarafından kaleme alınmıştır. Teorik bilgileri uygulama örnekleriyle birleştiren bu dinamik ekip, okuyuculara kapsamlı ve pratik bir rehber sunuyor.
Nilüfer Okur Akçay Erken çocukluk döneminde verilebilecek fen konularına ilişkin deney ve etkinlikleri içeren bu kitapta aynı zamanda deneyleri yürütebilmek için sahip olunması gereken bilgiler ve çocuklar için yapılacak uygulamaların nasıl yürütülmesi gerektiği konusunda bilgiler yer almaktadır. Bu kitap hazırlanırken çocukların bilimsel süreç becerilerini kazanması öncelikli olarak tercih edilmiştir. Bu kitap, okul öncesi eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenlere, okul öncesi eğitimi lisans programında yer alan “Erken Çocuklukta Fen Eğitimi” dersinde öğretmen adaylarına, okul öncesinde fen eğitimi üzerine araştırma yapan uzmanlara ve çocukları ile evlerinde kaliteli ve eğlenceli zaman geçirmek isteyen ebeveynlere yol gösterici olması amacıyla hazırlanmıştır. Kitabın fen konularında bilgi eksikliği yaşayanlar için de yararlı olacağı düşünülmektedir.
Ayşe Oğuz Ünver, Sertaç Arabacıoğlu, Hasan Zühtü Okulu Çocuklar, içinde bulundukları doğaya karşı içten gelen bir merak duyar ve çevrelerinde olup biteni öğrenmek isterler. Bu kitap, çocukların merak duygusunu ve keşfetme arzusunu uyarmayı ve çocukların yaşadıkları dünya hakkında yeni şeyler öğrenmelerini desteklemeyi amaçlamaktadır. Hedef, gözlemler yoluyla çocukların zihninde karmaşık görünen olayları/olguları yalınlaştırarak onların evren hakkında konuşmalarını desteklemektir. Ayrıca kitapta yer alan etkinliklerin materyalleri kolay ulaşılabilir ve ucuz malzemelerdir. Böylece öğretmenler kitap rehberliğinde ana sınıflarında birer fen merkezi veya köşesi oluşturabilirler.
Bu kitap, çocukların sağlıklı bir şekilde büyüyebilmesi, gelişebilmesi ve öğrenmeye karşı olumlu tutumlar geliştirebilmesi için nitelikli bilişsel uyarıcıların, zengin dil etkileşimlerinin, olumlu sosyal ve duygusal deneyimlerin çocuklara sunulduğu ve çocukların bağımsızlığının desteklendiği bir çevrenin yaratılmasına zemin hazırlamak amacı ile tasarlanmıştır.
Ekonomik kalkınmanın temelini oluşturması beklenen çocukların daha nitelikli yetiştirilmesi ülke geleceği için önemlidir. Bu nedenle kitap, STEM eğitiminin doğasına uygun olarak bilimsel sorgulamayı temeline alan bütünsel bir bakış açısı ile hazırlanmıştır. Kitabın birinci bölümünde yer alan teorik çerçeve öğretmen adayları, öğretmenler ve ebeveynler için bir rehber niteliğindedir. Kitabın ikinci bölümü çocukların, ebeveynlerin rehberliğinde evde, sınıfta, açık havada veya uygun diğer ortamlarda rahatlıkla gerçekleştirebilecekleri eğlenceli bilim etkinliklerini içermektedir. Tüm etkinlikleri Yalın Karmaşık Bilim çatısı altında toplamamızın nedeni, bilimin karmaşık algılanan konularının basitleştirilmeden, sade, bilimin doğasına uygun ve anlaşılır şekilde aktarılma çabasıdır.