Bilişsel Psikoloji, Öğrenme Psikolojisi ve Nöropsikoloji \ 2-2
Alan Pritchard - Routledge Çoğu öğretmen, çocukların öğrenmelerinin ilerleme kaydetmesi için fırsatlar sunma konusunda yetenekli olsa da genellikle bu süreçte arka planda yer alan teoriyi tam olarak anlamamaktadır. Öğretmenler, günümüzde öğrenme süreci ve bireysel öğrenme tercihleri hakkında bilinenlerin içyüzünü anlayarak bilginin, kavramların ve becerilerin etkili bir şekilde edinimini sağlayacak durum ve yaşantılar oluşturma konusunda daha donanımlıdırlar.
Öğrenme Yolları günümüzde yaygın bir biçimde kullanılmaktadır ve tamamen güncellenmiştir. Öğrenmenin gerçekleştiği, öğretmenlerin öğretim ve planlamalarında kullanabilecekleri yolların, yöntemlerin iç yüzünün daha iyi anlaşılması sağlanmaya çalışılmaktadır. Aşağıdakiler bu kapsamda değerlendirilmektedir:
öğrenmeye genel bir bakış
davranışçılık ve teorinin temelleri
bilişsel ve yapılandırmacı öğrenme
çoklu zeka kuramı
öğrenme stilleri
öğrenme güçlükleri
nöropsikolojinin etkisi
teorinin uygulamayla ilişkisi
Öğretmen adayları, öğretmenler ve çeşitli nedenlerle öğrenme ile ilişkisi olan tüm ilgililer için yazılmış olan Öğrenme Yolları, daha ileri düzeyde çalışmalar yapmayı amaçlayan ve konuya giriş ihtiyacı hisseden öğrenciler için değerli bir başlangıç görevi görür.

Alan Pritchard; Warwick Üniversitesi, Warwick Eğitim Enstitüsünde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.
D. C. Phillips, Jonas F. Soltis Geniş bir okuyucu kitlesi tarafından kabul gören bu kitap, klasik ve modern öğrenme teorilerini basitçe açıklamak yerine, öğrencileri sınıflarda gerçekte neler olup bittiğine yönelik tartışmalar üzerinde düşünmeyi teşvik eden durum çalışmaları ile bu teorileri hayata geçirmektedir. Öğrenciler, her bir teorinin güçlü ve zayıf yönlerini test etmeye teşvik edilmekte, böylece sonunda kendi öğretme ve öğrenme felsefelerini geliştirme olanağı bulmaktadırlar.
Öğrenme: Perspektifler'in yenilenen beşinci basımında:
• Sağduyu ve öğrenme teorileri tartışılmakta,
• Öğrenmenin transfer edilmesine yönelik yeni bir bölüm yer almakta,
• Beyin bilimindeki son gelişmeler değerlendirilmekte,
• Ek okumalar için yapılan önerilerin tamamen gözden geçirilmiş güncel bir listesi sunulmaktadır.

Öğrenme: Perspektifler kitabı Teachers College Yayınevinin “Thinking About Education” serisinin beş kitabından birisidir. Bu serideki kitapların tamamı, öğretmen adaylarının teori ve uygulama arasındaki boşluğu doldurmasına yardımcı olmak için tasarlanmıştır.
“Kavramsal zıtlıklar ve zengin sınıf hikâyeleriyle dolu harika bir kitap. Bir güzel sanatlar akademisinde öğrenme teorilerini öğretmeye yönelik verdiğim ders için bulabildiğim en iyi kaynak.”
—Jack Dougherty, Trinity College, Hartford, CT
“İyi yazılmış ve okunabilir bir kitap. Philips ve Soltis, hem öğretmen adayları (preservice) hem de hâlen görev yapmakta olan öğretmenler (inservice) tarafından kullanılabilecek şekilde öğrenme hakkındaki bu çeşitli perspektifleri bir araya getirmelerinden dolayı takdir edilmelidirler. Sunulan örnek olaylar, kuramları açıklamaya yardımcı olmaktadır ve etkin sınıf içi tartışmalara olanak sağlamaktadır.”
—The Professional Educator
Matthew H. Olson, B. R. Hergenhahn, Pearson Öğrenmenin Kuramları kitabının yazarları Matthew H. Olson ve B. R. Hergenhahn tüm kuramlar hakkında çok fazla kaynak tarayarak, çok değerli seçkiler yaparak bu eseri alandaki öğrenci ve akademisyenlere sunmuşlardır.
Bu kitap, ABD ve diğer ülkelerde öğrenme alanında en değerli kitaplardan biri olarak kabul görmektedir. Eserde, öğrenme psikolojisi ve kuramları hakkında ülkemizde şimdiye kadar çevrilmiş ve yazılmış kitaplardan çok farklı bir bakış sunulmakta ve çok üst düzeyde analizler yapılmaktadır. Her bölümde, öğrenmenin temel kuramları açıklanırken bölümün sonunda kuramın öğrenme alanına getirdiği katkılar ve kuramla ilgili eleştiriler hatta zaman zaman kuramcının kendi kuramına yönelik eleştirileri de sunulmaktadır. Ayrıca, hemen akabinde her kurama farklı katkılar sağlayan diğer kişilerin görüşlerine de yer verilmektedir.
Yalnız eski kuramlara değil, öğrenmeye daha farklı bakışlar getiren yeni yaklaşımlara da bu kitapta yer verilmiştir.
Öğrenmenin Kuramları kitabı, öğrenme alanında büyük bir boşluğu dolduracak ve eğitim fakültelerinin bütün bölümlerinde lisans öğrencileri için; psikoloji bölümlerinde hem lisans, hem yüksek lisans, hem de doktora öğrencilerinin eğitimleri sırasında yararlanabilecekleri en temel kaynaklardan biri olacaktır.
Emine Taşkıran, Gülçin Benbir Şenel, Hande Alibaş, Özgür Bilgin Topçuoğlu, Pınar Kahraman Koytak Elektronörofizyoloji uygulamaları nöroloji ve nörolojik bilimlerde tanı ve takip açısından önemli bir yer tutmaktadırlar. Pratik uygulamalar olan EEG, EMG, Uyarılmış Potansiyeller, İntraoperatif Elektronörofizyolojik Monitörizasyon ve PSG'yi kapsayan tetkiklerin bir kısmı tamamen teknisyenler tarafından bir kısmı ise teknisyenlerin yardımıyla hekimler tarafından gerçekleştirilir.
Bu eseri, elektronörofizyolojiye başlangıç yapmak isteyenler için temel bir pratik uygulama kitabının eksikliğinden yola çıkarak oluşturduk. Tamamı renkli ve açıklamalı resimlerin, kitabın anlaşılırlığını artırdığını düşünüyoruz.
Pratik Elektronöfizyoloji Uygulama Kitabı'mızı, öncelikle elektronörofizyoloji teknisyenleri ve asistan hekimler olmak üzere elektronörofizyolojiye ilgi duyan tüm okuyucuların beğenisine sunuyoruz.
Dicle Dövencioğlu, Elif Aysimi Duman, Güneş Ünal, İnci Ayhan, Nihan Alp, Nur Soylu Yalçınkaya “Bu kitap; psikoloji tarihinde birkaç yüzyıllık kuramsal ve görgül buluş, çelişki ve hatta gelgitlerin sonucunda ortaya çıkan konuları özgün bir biçimde ele alan çalışmalardan oluşuyor. Kitaptaki makaleler, yaşamımızı büyük ölçüde belirleyen gen/çevre etkileşiminden sosyal ortamda algıya kadar psikolojinin geldiği kavramlaşma düzeyinin ne kadar geniş bir yelpazeye yayıldığını gösteriyor. Bunun yanında kitap, hayvan modellerinden MRG ve EEG'ye kadar uzanan teknikleri ele alıyor ve psikoloji araştırmalarının bu yöntemlerden nasıl ve niçin yararlandığını açıklıyor. Bu kapsam ve özgün içeriğin dışında bu kitabı değerli kılan diğer bir yan ise Türkçe olmasıdır. Maalesef İngilizcenin egemenliği ve bilim dili olarak evrensel özelliği araştırmaların çoğunun bu dilde yayımlanması ve yaygınlaştırılmasını beraberinde getiriyor. Dünyadaki bütün bilimcilerin birbirleriyle anlaşmalarını sağlayabildiği için bir lingua francanın varlığı ve yaygınlığı önemli olsa da Türkçenin bir bilim dili ve iletişim aracı olmasının gerekliliği de aşikâr. Bu nedenle de bu kitabın özellikle genç bilimcilerin fikir ve ürünlerini dilimize kazandırmalarında teşvik edici bir unsur olmasını umuyorum.”
Reşit Canbeyli
Boğaziçi Üniversitesi
Ahmet Akın, Ümran Akın, Banu Yıldız, Fatih Usta, Taner Demir, Nihan Çitemel, Eyüp Çelik, Serhat Arslan, Mehmet Emin Turan, Recep Uysal, İbrahim Demirci, Halime Güngör Güncel psikolojik kavramlar kitabını oluştururken son yıllarda ortaya çıkmış ve daha önceki kaynak kitaplarda yer almamış yeni kavramları keyifli bir anlatımla tanımlamaya çalıştık. Güncel kavramları tanımlarken bu kavramların tarihsel gelişimine, hangi kavramlarla ilişkili olduğuna, daha önceden yapılan araştırmalara değinerek teorik altyapısını inceledik. Ayrıca kitapta yer alan kavramların ölçülebilir olmasına dikkat ettik. Daha önceden yayınladığımız Psikolojide Kullanılan Güncel Ölçme Araçları: 1-2-3 adlı kitabımızı inceleyerek bu kitapta yer alan kavramların ölçme araçlarını bulabilirsiniz. Sonuç olarak yaklaşık beş senelik bir çalışmanın ve azimli bir ekibin ürünü olan bu kitabın, güncel psikolojik kavramların anlaşılmasına yardımcı olacağını, yeni araştırmalar hakkında fikir vereceğini ve yapılacak araştırmaların teorik altyapısının tasarlanmasına katkı sağlayacağını umuyoruz.
Ahmet Rıfat Kayış, Banu Yıldız, Ezgi Ekin Şahin, Hüseyin Öztürk, İlknur Yeniçeri, İsmail Yelpaze, Kerem Coşkun, Mehmet Sarıçalı, Meryem Demir Güdül, Osman Hatun, Özge Canoğulları, Sinan Okur, Şeydi Ahmet Satıcı, Tuba Aydın Güngör, Yalçın Kanbay, Zeynep Ayça Terzioğlu Bu kitabı okumaya başladığınıza göre psikolojiye karşı ilgi ve merakınız olduğunu düşünebiliriz. Psikoloji, insan olarak “ben”i açıklama gayretinde olması nedeniyle neredeyse herkesin ilgisini bir noktada çekmektedir. Kimi kendisini anlamak ister kimi hayat arkadaşını, patronunu kimi çocuğunu kimi de ebeveynlerini. Yani insanı, en başında da kendimizi anlama çabası, bizleri psikolojiyi öğrenmeye götürür. Anadolu’nun ünlü halk şairi Yunus Emre’nin sıklıkla kullandığımız dizeleri gibi “İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendini bilmezsen ya nice okumaktır”.
Ancak bu kendini bilmek, kendini öğrenmek, kendini keşfe çıkmak çoğu zaman bilimi kendi çıkarları doğrultusunda bir kazanca çevirenlerin elinde oyuncağa da dönüşebilmektedir. Nitekim psikolojiyi doğru anlayamamak, “Sen şimdi benim aklımdan geçenleri okuyor musun?” sorusunun da hedefi hâline gelmenize neden olabilir. “Ben de psikolojiyle ilgileniyorum.”, “Biz de psikolojiden anlarız, kişisel gelişim kitaplarına bayılırım.” gibi cümleler de bu alanda uzmanlaşacak olanların sık sık duyacağı şey­lerden birkaçı olacaktır. Peki, psikoloji gerçekten de her ilgisini çekenin birkaç kitap okuyarak uzmanlaşabileceği bir alan mıdır? Bu soruya içinizden “Hayır.” cevabını verdiğinizi tahmin edebiliyorum. Yine de psikolojiyi fazla popülerleştirip bilimden uzaklaştırmak da yalnızca bilim insanlarının eline bırakıp elitist bir şekle sokmak da aynı derecede tehlikeli olabilir. Çünkü bilim, insanlara ulaştıkça ve yaşamın içinde canlı bir organizma gibi gelişmeye devam ettikçe ancak faydalı olacaktır.
Psikoloji bilimi, asırlar önce filozofların insanı anlamaya yönelik sordukları sorulara verdikleri cevaplarla şekillenmiş ve ardından fizyolojik çalışmalar temelinde bir bilim olarak doğmuştur. Psikoloji, günümüze kadar hakkında yüzlerce kuram ve milyonlarca kavram yazılarak bugün hâlâ merakımızı canlı tutmaya devam etmektedir. Biz de bu Psikolojiye Giriş adlı bu kitapta, yüzyıllardır insan davranışlarını anlamaya yönelik çabaları literatürdeki yeni çalışmalarla birleştirerek sizin ilginize sunuyoruz.
Mete Han Gür Sezgi, 80'lerde bilim dünyasının radarına girdi. Araştırmalar yöneticilerin başarılarının %80 “sezgi”ye borçlu olduğunu gösterince bu ilgi giderek âdeta bir tsunami dalgasına dönüştü vehem organizasyonların farklı bölümlerine hem de farklı sektörlere yayıldı. Organizasyonlarda sezgiye olan ilgi; “yönetimde sezgi”, “girişimci sezgisi”, “stratejik planlamada sezgi”, “risk yönetiminde sezgi”, “satışta sezgi”, “pazarlamada sezgi”, “insan kaynaklarında sezgi”, “proje yönetiminde sezgi”, “süreç kontrolünde sezgi”, “kalite kontrolünde sezgi”, “üretimde sezgi”, “robotics, AI ve sezgi”, “araştırmacı sezgisi” konularına odaklanan araştırmalarla derinlik ve uygulanabilirlik kazandı. Diğer taraftan bu çalışmalar, tıptan hukuka, finanstan mühendisliğe birçok sektöre yayıldı. Bu araştırmaların ortak paydası temel sezgi teori ve kavramları, ortak hedefi ise sezginin eğitilerek daha güvenli ve verimli bir hâle getirilmesiydi. Sezgi, önümüzdeki dönemde hem işe alımlarda hem de kariyer basamaklarında yükselirken aranan bir beceri olarak öne çıkmaktadır.
Beynin Beyni Sezgi serisinin ilk iki kitabı, sezgi biliminin temel teori ve kavramlarını veriyor. Sezginin; altı milyon yıllık geçmişi olan insan türüne, altmış bin yıl önce ortaya çıkan bilincin olmadığı dönemlerde nasıl yol gösterdiğini anlatıyor. Sezgi Nasıl Çalışır, Ölçülür, Eğitilir? sezginin temel mekanizmalarını (alışkanlıklar, heuristikler, örüntü tanıma ve örtük öğrenme) gerçek öykülerle anlatıyor, sezgisel zekâyı irdeliyor ve sezgi eğitiminin yol haritasını veriyor.
Kitap; yöneticilerin profesyonellerin, akademisyenlerin, kişisel gelişimle ilgilenenlerin hizmetine sunulur.
A. Halim Ergunalp Sibernetik Düşünme; doğa ve sosyal bilim alanlarının ortak paydasında düşünmenin yoludur. Bu yol, bilimler arası (disiplinler arası) kavram zenginliği içinde karmaşık ve bütüncül (holistik) düşünmeyi öğretir; bu alanlardaki yaratıcı ve üretken bilim insanlarının ortak çalışmalarıyla, 1940’lar ve 1950’ler arasında icat edilmiştir. Sibernetik 21. yüzyıl teknolojilerinin tasarım temellerini atmış, olağanüstü bir çeşitlenmenin yolunu açmıştır.
Bugün sahip olduğumuz yaygın el bilgisayarları (cep telefonları), kapasiteleri her gün büyüyen türlü bilgisayar donanım ve yazılımları, yaşamın ayrılmaz parçası olan bankamatikler ve mobil uygulamalar vardır. Dijital iletişim platformları (facebook, twitter, instagram vd.), e-devlet uygulamaları, bireyin ve toplumsal yaşamın tüm davranış alanlarını hızla değiştirmekte ve daha karmaşık hâle getirmektedir. Karmaşıklığın ölçüsü “çeşitlilik”tir ve sorun, karmaşıklığın nasıl kontrol altında tutulabileceğidir. “Sibernetik Düşünme”nin bir yasası, bu soruna çözüm yolu gösterir. “Çeşitliliği ancak ona eşdeğer ya da daha fazla çeşitlilikle kontrol edebiliriz.” der.
Sibernetik, kök anlamında “yöneten ağ yapı” demektir ve doğa bilimleriyle sosyal bilimler arasında önemli köprü kavrayışını kurarken; ağsal yapılanma, bağlantısal bütünsellik kavramları ve örgünverinin (enformasyon) evrenin yapıtaşı olduğu farkındalığı ile 21. yüzyıl bilimsel, teknolojik düşüncesine yol göstermektedir. Artık, günümüzde bizi kuşatan karmaşık sistemleri iyi anlamak, böylece onları yönetebilecek yapıları kurabilmek yaşamsal bir sorundur. Kitabın tümü, bu sorunla yüzleşecek gençler ve kendini genç hisseden olgun insanlarımız için aydınlık bir geleceğe işaret etmektedir.
Aslı Yörük, Aykut Eken, Banu Cangöz Tavat, Bora Baskak, Burcu Ayşen Ürgen, Funda Salman, Hasan Gündüz, Hüseyin Boyacı, Hüseyin Orkun Elmas, Sena Er İnsan bilişsel süreçlerini anlayıp açıklama çabası, 2000'li yıllardan sonra bilişsel işlevler ile sinir sisteminin yapı ve süreçleri arasındaki ilişkileri inceleyen disiplinler arası nitelikteki nörobilim çalışmaları ile farklı bir boyuta evrilerek ivme kazanmıştır. Bu bağlamda, sağlık alanında tanı amacıyla kullanılmak üzere geliştirilmiş olan beyin görüntüleme teknolojileri, nörobilim alanında yaşanan hızlı gelişmeler sonucunda, başlangıç amacının ötesine geçerek sadece tıp ve sağlık bilimlerini etkilemekle kalmamış, sosyal bilim dallarını da etkilemiştir. Beyin görüntüleme teknolojilerinin sosyal bilimlerde kullanımının yaygınlaşmasında, üretilen kuramsal bilginin yanı sıra doğrudan gözlenemeyen bilişsel işlevleri objektif ve güvenilir olarak ölçmelerinin önemli rolü olmuştur. Kitabın temel çıkış noktası, güncel bilimsel gelişmeler sonucunda dünyada olduğu gibi ülkemizde de kullanımı giderek yaygınlaşan beyin görüntüleme teknolojilerinin (EEG, fMRI, fNIRS, Göz İzleme) sosyal bilim dallarındaki araştırmacılar tarafından kullanılabilmesi için gerekli temel düzey bilimsel bilgi, beceri ve teknik detayları; kolay okunur, anlaşılır ve uygulanabilir şekilde algoritmalarla okuyucuya sunmaktır. Bu özgün Türkçe kitap, özellikle ülkemizdeki genç sosyal bilimcileri beyin görüntüleme teknolojilerini araştırmalarında kullanmaları için yüreklendirecek ve teknik zorlukları aşmalarında onlara yardımcı olacaktır.
Zafer Şahin Bu kitap, sizlere "Vücudumuzun kontrol ünitesi olan beyin hastalanırsa ne olur?” sorusunun cevabını bulmanızı kolaylaştırmak için bir ışık tutuyor.
Beyin hastalıkları hayatınızı tamamen değiştirebilir. Şu Müthiş Beyin-Hastalanırsa Ne Olur? kitabında, hastalıkların beynimizi ve davranışlarımızı nasıl etkilediğini ve bu etkilerle nasıl başa çıkılacağını anlatan kapsamlı bir rehber bulacaksınız.
Kitapta sunulan bilgiler, güncel araştırmalara dayanarak beyin hastalıklarının fiziksel, duygusal ve zihinsel sağlık üzerindeki etkilerini açıklıyor. Kitap; şizofreni, Parkinson hastalığı, Alzheimer, epilepsi, depresyon ve anksiyete gibi yaygın beyin hastalıklarının özelliklerine ve bu hastalıklardan mustarip kişilerin hikâyelerine odaklanıyor. Kitapta, üzerinde fikir alışverişi yapılan konular şunlardır:
• Beyin fonksiyonlarının bozulması ile ilgili hastalıklar nelerdir?
• Sisli beyin ve sürmenaj nedir?
• Disleksi bir hastalık mıdır ve beyinle ilgisi var mıdır?
• Baş ağrısı beyinde mi oluşur?
• Psikolojik bozukluğu olanlar deli midir?
• Bağımlılığın beyinde oluşturduğu bozukluklar nelerdir?
• Kafa travması beyni nasıl etkiler?
• Baş dönmesinin beyinle ilgisi var mıdır?
• Bayılınca beyinde ne olur?
• Komaya girince beyinde ne olur?
• Beyin ölümü ne demektir?
Bu kitap, beyin hastalıklarının özelliklerini öğrenmenize yardımcı olacak kapsamlı bir kaynaktır. Şu Müthiş Beyin-Hastalanırsa Ne Olur? kitabı, size sevdiklerinizin ve kendinizin sağlığını korumanın ve iyileştirmenin yollarını gösterirken beyin hastalıklarının altında yatan karmaşık bağlantıları da anlamanıza yardımcı olacaktır.
Zafer Şahin Bu kitap, bilime meraklı okuyucularımızın müthiş bir organ olan beynimizi eğlenerek keşfetmeleri için yazılmıştır. Böylece beynimize dair merak ettiğiniz bütün konuları öğrenmiş olacaksınız. Ayrıca kitaptan öğrendiğiniz bilgiler, çocuklar ve gençlerin Fen Bilgisi ve Biyoloji derslerinde daha başarılı olmasını da sağlayacak niteliktedir. İnternete oldukça aşina olan siz sevgili okurlarımızın sanal alemde doğru bilgilerin yanı sıra birçok yanlış ve yanıltıcı bilgilerin de yer aldığının farkında olduklarını düşünüyorum. İşte bu kitap; sizlerin doğru ve en güncel bilgilere, keyifli bir okuma serüveniyle ulaşmanızı sağlayacaktır.
Kitabımızın içeriği piyasadaki kitaplardan oldukça farklı şekilde düzenlenmiş ve bilgiler sistematik fakat akıcı ve eğlendirici bir tarzda sunulmuştur. Dolayısıyla diğer popüler bilim kitaplarında dağınık ve kopuk şekilde ele alınan konular bu kitapta akılda kalacak örnek ve hikâyelerle bütünleşik hâle getirilmiştir. Böylece bu kitap hem çocuklar ve gençlerin hem de anne ve babaların da ilgisini çekecek bilgiler içerdiği için bilime meraklı her kesimden okuyucuların istifade edebilecekleri bir içeriğe sahiptir. Kitabımızı okuduktan sonra bir bölümü aşağıda sunulan konular hakkında çarpıcı bilgiler edineceksiniz:
• Sayılarla beynimizin özellikleri nelerdir?
• Beynimizin gerçekten %10'unu mu kullanıyoruz?
• Beynimiz neden müthiş bir organdır?
• Beynimiz bir bilgisayar mıdır?
• Beynimizin nedeni anlaşılamayan garip huyları var mıdır?
• Âşık olunca beyinde ne olur?
• Ergenliğin (Puberte) ve cinselliğin beyinle ilişkisi nedir?
• İçgüdü nedir?
• Zeki insanların beyinleri farklı mı?
• Beyinde duygular nasıl oluşur?
• Sarhoşluk beyni nasıl etkiler?
Jim Barnes Dünyada son yıllarda beyin ve davranış üzerine yapılan çalışmalar ilgi görmekte ve bu konuda çok sayıda kitap çıkmaktadır. Ancak ülkemizde biyolojik psikoloji konusunda Türkçe olarak yayımlanmış bir eser bulunmamaktadır. Jim Barnes, bu konu üzerine çalışan biyolog, psikolojik danışman ve tıp öğrencilerine ayrıca bu çalışmalara ilgi duyan herkese biyolojik psikoloji ile ilgili olarak sinir sisteminin yapısı, işleyişi ve davranışı meydana getirmedeki rolüne ilişkin fikir vermekte psikoloji için çok önemli ve gerekli bilgileri içeren bir kitap sunmaktadır.
Bu kitap, diğerlerinden farklı olarak bu konuya yeni başlayan öğrenciler için hedeflenmiş olup teori ve araştırmalar için bütün gerekli bilgiler bu alandaki yeni çalışmaların yanı sıra sinir sisteminin ilginç gerçek uygulamaları ile her konuda bilgilendirici olmaya katkı sağlamıştır. Ayrıca bilgiler sizi sinir sistemi çevresinde bir yolculuğa çıkaran kısa ve kolay anlaşılır bölümler şeklinde verilmiştir.
Mariam Kavakcı TAKE CARE OF YOUR BRAIN. BE YOUR OWN CURE.
Cognitive decline can mean many things and it can take on many shapes. Most of us, for instance, are at least vaguely familiar with diseases such as dementia. The effects and consequences of these diseases have already been heavily codified in our collective consciousness. We see it in movies. Maybe we've heard about it from our friends and relatives. Some of us may even have direct experience caring for a loved one suffering from the effects of dementia. But regardless of whether or not we've had direct experience with someone with cognitive impairment, we know that it can wreak havoc on not just the individuals, but also their families and communities.
However, cognitive decline can also mean something much less drastic. It can look like something as innocuous as forgetting certain words, or names, or places, or dates, or forgetting where you put your keys, or what you went to the grocery store for. It can look like depression or withdrawal. It can look like a lack of focus or attention. Whether or not you're concerned about having dementia in the future, the fact of the matter is that, after a certain point in our lives, all of our brains and their cognitive functions are going to get worse. It's just a matter of when and how severe. But there are things we can do to combat this, to stave off the inevitable. By taking control of your lifestyle, you can take control of your cognitive health. You can be your own cure for dementia.
Arzu Baloğlu Yaratıcı beyin, yeniliğe yönelik yaratıcı düşüncedir.
Bu kitapta öncelikle beynin kısaca medikal anlamda yapısı, işleyişi ile başlayıp daha sonra bilişsel olarak hangi durumlarda nasıl çalıştığına ve nasıl tepki verdiğine değineceğiz.
Yöneticilerin beyinleri nasıl çalışmalı, nasıl karara vermeli, doğru düşüncenin önünde yatan engeller nelerdir gibi konuları örneklerle analiz edeceğiz.
Beyin ile düşünce, davranış ve mutluluk bağlantısı ile devam edeceğiz.
Daha sonra ise yaratıcı düşünce geliştirmek üzere zihni nasıl besleyebiliriz, beyin nasıl daha yaratıcı fikirler üzerine yoğunlaşır, zihnin yenilikçi fikirlere yöneltecek aktiviteler nelerdir maddelerini değerlendireceğiz.
Beyin Bilgisayar ara yüzü, beyindeki görsel verilerin çeşitli araç ve tekniklerle anlamlı verilere dönüşmesi, veri madenciliği, insan-makine iletişimi, bilişsel engelli bireylerin düşünceleri nasıl veriye dönüşebilir gibi maddeler de bir bölüm olarak yer alacak.
Son olarak ise, dünyaca ünlü vizyoner, girişimci, mucit, iş insanı, devrimci ve dâhilerin beyinlerinin nasıl çalıştığını ve nasıl iş idare ettiklerini, davranış modellerini örneklerle araştırıyor ve yorumluyor olacağız.
Bu kitaptaki amacımız özetle, bir bilişimci bakış açısıyla beynin mucizevi çalışma sistemini araştırmaya ve keşfetmeye gayret ederek, yaratıcı veya mümkünse eşsiz düşünceyi geliştirici faaliyetler konusunda topluma yol gösterici olmaktır.

David Cox Yaratıcı düşünme, zihninizi açmakla ve her şeyi yeni bir şekilde görmekle ilgilidir. Bu beceriyi edinmek inanılmaz bir şekilde özgürleştirici olabilir. Daha da iyisi, yaratıcı düşünmenin pratik şekillerde nasıl uygulanabileceğini öğrenmektir. Yaratıcı düşünme, hayatınızın her alanında daha büyük bir başarı ve memnuniyet kazanmanızı sağlayacak olan bol miktarda yeni olasılığa açılan bir beceridir. Yaratıcı Düşünme For Dummies kitabında, daha yaratıcı bir şekilde yaşamak ve hayatın tüm zorluklarına yenilikçi çözümler bulmak için öğrenmesi ve kullanması kolay tekniklerin yanı sıra beyninizin fikir üretme vitesini yükseltecek olan güçlü araçları keşfedeceksiniz.
• Kalıpların içinde düşünün! Beyninizin neden bu şekilde çalıştığını; psikolojinin ve sinirbilimin yaratıcı düşünmeyi engelleyen şeyler ve bunların üstesinden nasıl gelinebileceği konusundaki açıklamalarını keşfedin.
• Harekete geçin! Bir işe tamamen odaklanabilmek ve bunu yaparken kendinizi rahat hissedebilmek için Leonardo da Vinci'nin yaratıcı yaşam prensiplerini de içeren basit ve kanıtlanmış teknikleri kullanın.
• Beyin fırtınası yapın! Beyin fırtınası, yanal düşünme alıştırmaları, görselleştirme ve daha fazlası sayesinde en göz korkutucu problemlere bile yenilikçi çözümler bulun.
• Yarın yokmuş gibi tasarlayın! Zihin haritalama, kelime oyunları, karalama, hikâye anlatma ve diğer eğlenceli ve kolay teknikler sayesinde hızlı bir şekilde muhteşem yeni fikirler üretin.
• Yaratıcılığınızı iş hayatınıza taşıyın! İş hayatınızda fark edilmek, daha iyi iş ilişkileri kurmak ve kariyerinizde yükselmek için yaratıcı düşünmeyi nasıl kullanabileceğinizi öğrenin.
• Hayal gücünüzü kullanın! Yaratıcılığı günlük hayatınızın nasıl ayrılmaz bir parçası haline getirebileceğinizi ve nasıl daha fazla mizah, mutluluk ve eğlence içeren bir hayat yaşayabileceğinizi öğrenin.
Kitabı açın ve
• Yaratıcı düşünmenin ne olduğunu ve onun beyinde nasıl gerçekleştiğini
• Kendinizi daha yaratıcı bir şekilde yaşamaya açmanın yollarını
• Hayal gücünüzü nasıl serbest bırakabileceğinizi ve yaratıcılık potansiyelinizin nasıl farkına varabileceğinizi
• Hızlı bir şekilde harika yeni fikirler üretmek için kullanabileceğiniz araçları
• Yaratıcı problem çözme tekniklerini
• Beyninizin tamamını kullanarak düşünme sayesinde zihninizi geliştirmek için kullanabileceğiniz metotları
• Daha hızlı ve daha iyi öğrenmenin ve daha çok şey hatırlamanın püf noktalarını
• İş hayatınızda daha yaratıcı olmak ve yaratıcılığın işinize yaramasını sağlamak için kullanabileceğiniz fikirleri keşfedin.
A. Şebnem Soysal Acar, Aysun Ünal, Derya Durusu Emek Savaş, Derya Evgin, Duygu Hünerli, Elifcan Cesur, Esra Kısacık, Ezgi Ildırım, Gözde Emik Aksoy, Gülşah Sevinç, Hilal Aydın, İpek Ergönül Hürman, Kızbes Meral Kılıç, Mehmet Sağlam, Mustafa Çetin, Nakşidil Torun, Nazan Kaytez, Ramazan İnci, Seren Düzenli Öztürk, Yelda Kublay, Yeşim Yurdakul, Zeliha Yazıcı Günümüz “modern” yaşamında üstesinden gelmek için yoğun çaba sarf ettiğimiz çok sayıda sorunla karşı karşıya kalmaktayız. Dakiklik, etkin ve doğru karar verme, işlevsellik ve haz ilkesi sarmalındaki modern insanın kuşkusuz en büyük yardımcısı, kurgusal yapısıyla beyin ve onun iz düşümü zihindir. Beynin söz konusu süreçleri yönetebilmesinde etkin olansa bazı davranışlarımızın otomatik veya çok da düşünmeden gerçekleştirilmesi, bazılarının ise çok daha ayrıntılı ve kapsamlı düşünmeye ihtiyacının olmasıdır. Bu işleyişten sorumlu pek çok zihinsel yapı vardır. Bu kitabın odak noktası ise bu yapılardan birisi olan yönetici işlevlerdir.
Yaşadığımız ortama daha iyi uyum sağlamamızda etkili olan yönetici işlevler; zihnimizi hızlı bir şekilde değiştirmemizi, uygunsuz düşünce ve davranışlarımızı engellememizi, mevcut ve/veya ileride yapacağımız eylemlere ilişkin plan oluşturmamızı, uygulamamızı ve plan tamamlanana kadar sebat etmemizi ve sosyal ilişkilerimizin sağlıklı bir şekilde yürütülmesini sağlar. Beynimizin frontal lob işleyişiyle yakından ilişkili olan yönetici işlevler, bir amacı incelemek ve ona ulaşmak için gerekli olan üst düzey bilişsel yetenekleri kapsayan bilişsel süreçler kümesidir.
Kitabımız; alanında uzman, çok sayıda bilimsel çalışması olan bilim insanları tarafından kaleme alınmıştır. On yedi bölümden oluşan kitapta; yönetici işlevler ve bileşenleri, çalışma belleği, bilişsel esneklik, ketleyici kontrol, problem çözme, zaman yönetimi, planlama/organizasyon, sosyal beceriler, zihin kuramı ve yönetici işlevler, öz düzenleme ve yönetici işlevler, duygu düzenleme, erken çocukluk eğitiminde yönetici işlevler, yönetici işlevler ve akademik beceriler, nörolojik ve psikiyatrik bozukluklarda yönetici işlevler ile yönetici işlevler ve suç konuları üzerinde durulmuştur.
Yönetici işlevler ile ilgilenen okurlara ışık olacağını umduğumuz kitabımızın yönetici işlevlerle ilk defa karşılaşan okur için tadımlık bir başlangıç, bilgi sahibi olanlar için son yazının gözden geçirildiği ve yeni sorulara gebe bir okuma olacağına inanıyoruz.