Bilişsel Psikoloji, Öğrenme Psikolojisi ve Nöropsikoloji \ 1-2
Marc J. Ackerman Adli Psikolojik Değerlendirmenin Temelleri adlı bu kitap, nöropsikolojik değerlendirme araçları da dâhil olmak üzere, adli psikolojik değerlendirmelerde psikologlar tarafından en sık kullanılan değerlendirme araçlarını güvenle uygulamak, puanlamak ve yorumlamak için ihtiyaç duyduğunuz tüm bilgi ve becerileri hızlı ve kolay anlaşılacak bir şekilde edinmenizi sağlayacak bir kaynaktır. Ayrıca, bu kaynak adli süreçlerde boşanma, çocukların velayeti, kişisel yaralanma, suça sürüklenen çocuklar, cinsel istismar, madde kötüye kullanımı ve risk değerlendirmesi konuları yanı sıra, rıza olmadan hastaneye yatış, cezai ehliyeti değerlendirme alanları üzerine bilgilerin yer aldığı bir rehber niteliğindedir.
Amerikan Psikologlar Derneği tarafından yayınlanan en yeni etik ilkeler ve standartlar da dâhil olmak üzere yeniden güncellenmiş şekli ile Türkçeye çevrilmiş olan bu kitap, hem adli süreçlerde görev alan psikologlar tarafından hem de psikoloji öğrencileri başvurulabilecek her zaman başvurulabilecek eşsiz bir Türkçe kaynaktır.
Burak Erdeniz Yeni anlamlar öğrenmemiz söz konusu olduğunda çağrışımlar çeşitlilik gösterir. Zihinsel temsillerin çağrıştırdığı ödül ve cezaların çeşitliliği göz önüne alındığında, bu çağrışımlardan yararlanarak geleceği öngörme becerisi bizlere evrimsel olarak avantaj sağlar. Bu kitapta, beynin çağrışımları öğrenmeden sorumlu bölgeleri ve bu bölgelerin beyindeki ödül merkezleriyle olan karmaşık etkileşimleri anlatılmıştır. Bu etkileşimlere beynin, duygulardan ve bilişten sorumlu pek çok bölgesi de dâhildir. Ayrıca insanlar, maymunlar ve fareler üzerinde yapılan çalışmalardan elde edilen bilgilerin yanı sıra, koşullamadan sorumlu öğrenme mekanizmaları ve bu işlemleri gerçekleştiren farklı beyin bölgeleri tarafından yürütülen işlemlere dair tartışmalara yer verilmektedir. Bu kitap her ne kadar bir nörobilim kitabı gibi gözükse de felsefe, bilişsel bilimler, nörobiyoloji ve psikanalizi içeren disiplinlerarası bir araştırmanın okuyucu dostu bir sentezini içerir.
Robert Madigan “Belleğin işleyişine ilgi duyan, becerilerini geliştirme ve sınırlılıklarını aşma konusunda neler yapılabileceğini öğrenmek isteyenler hiç zaman kaybetmeden bu kitabı almalı. Dr. Madigan hem herkesin kolayca anlayıp keyif alabileceği hem de bilimsel bir altyapıya sahip olan bu kitabı yazmakla birbirinden çok farklı yönleri olan bir yapıta imza atmıştır.
Robert A. Bjork, PhD. Kaliforniya Üniversitesi, Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Araştırmacı

“Akıllı telefonlarla ve taşınabilir cihazlarla veri alışverişi yapılan bir çağda bellek konusunu önemsemeli miyiz? Evet, kesinlikle! Dr. Madigan kitap boyunca günümüz teknolojisini ele almakta ve hızla gelişen teknoloji karşısında neden zihinsel becerilerimizin gelişmesi gerektiğini bize göstermektedir. Yaşadığımız bellek yanılmalarından 'belleğim zayıf' diyerek belleğimizi sorumlu tutuyoruz; ama aslında bellek sorunları, belleğimizi doğru biçimde kullanmıyor olmamızdan kaynaklanıyor.”
Catherine Fritz, PhD. Northampton Üniversitesi, Psikoloji Bölümü, Birleşik Krallık

“Bu kitap, güncel bilimsel araştırmaları, bellek ustalarının kuşaktan kuşağa aktardıkları iç görüleri ve belleğinizi geliştirmenize yardımcı olacak son derece güçlü teknikleri eşsiz bir biçimde bir araya getirmiştir.”
Peter Morris, PhD. Lancaster Üniversitesi, Psikoloji Bölümü (Emeritus), Birleşik Krallık

Yeni tanıdığınız insanların adlarını anımsamak ister misiniz? Ya doğum günlerinin, yapılması gereken önemli işlerin, internetteki kullanıcı şifrelerinizin aklınızdan uçup gitmemesini? Bellek sanatları, bilginin bellekte tutularak kullanılmasını sağlayacak becerileri geliştirmek üzere uygulanabilir, kanıtlanmış yöntemler sunmaktadır. Dr. Robert Madigan, bellek sanatları alanında uzmanlaşmış bir psikologdur. Her gün kolayca uygulanabilecek yöntemler kullanarak belleğinizi çalıştırabilirsiniz; bu, tıpkı egzersiz yapmak amacıyla asansöre binmek yerine merdivenlerden çıkmaya benzer. Bu yöntemler belleğinizin güçlenmesi için oldukça önemlidir. İşte bu nedenle bilimsel bir temel üstüne kurulmuş olan bu kitap size yardımcı olabilir. Dr. Madigan okuyucularına belleğin işleyişi konusunda bilgi vermekte, utanç verici bellek yanılmaları yaşanmaması için zihinsel becerilerin geliştirilerek yüzlerin, randevuların, olguların, rakamların, listelerin ve daha birçok şeyin anımsanmasını sağlayacak yaratıcı anımsatıcılar ve gözde canlandırma teknikleri sunmaktadır. Beyninize sahip çıkın; bu kitap size yol gösterecektir.
BİLİMSEL STRATEJİLERİN ZİHİNSEL BECERİLERİNİZİ NASIL KESKİNLEŞTİRECEĞİNİ KEŞFEDİN
Kısa adlar, ilklemeler, öyküler ve uyaklar kullanarak her şeyi anımsayabilirsiniz.
Otomatik pilottan kurtulun, bir daha asla anahtarlarınızı, cüzdanınızı ya da telefonunuzu yanlış yere koymayın.
Dikkat dağınıklığının, konsantrasyon kaybının ve kaygıların belleğinizi olumsuz yönde etkilemesine izin vermeyin.
Yaşlanmanın unutkanlığa neden yol açması gerekmediğini öğrenin.
Partilerde, toplantılarda ve rastlantısal karşılaşmalarda sizi utandıracak unutkanlıkları önleyin.
Almila Şenat, Ayşe Çakır Gündoğdu, Ayşegül Oğlakçı İlhan, Burak Barut, Cansu Özbayer, Ceyhan Hacıoğlu, Derya Berikten, Didem Akkaya, Eda Dokumacıoğlu, Elif Nur Barut, Emine Yağcı, Ertan Kanbur, Ezgi Kar, Fatih Kar, Gamze Zengin Gülay Sezgin, Hande Öngün Yılmaz, Hülyam Kurt, Kevser Kuşat, Mete Özkoç, Neslihan Meriç, Neslihan Tekin Karacaer Zihnin karmaşıklığını keşfetmek için bir kapı aralayın! "Beyin Biyokimyası" adlı bu kitap; okuyucuları, beyin dünyasının gizemli koridorlarında bilgi ve anlayışla dolaştıran bir rehber, beyin biyokimyasının temel konularına odaklanarak okuyuculara geniş bir perspektif sunan eşsiz bir kaynaktır.
Kitap, amino asit metabolizmasından karbonhidrat ve lipit metabolizmasına, vitaminlerden hormonlara, histolojik yapıdan nöronal kök hücrelere, genetikten moleküler nörobiyolojiye kadar bir dizi konuyu ele alarak beyin biyokimyasının derinliklerine inmekte; beyin sağlığının temel taşları arasında yer alan epigenetik düzenlemeler, ağır metaller, beslenme, yaşlanma, mikrobiyal flora gibi konuları detaylı bir şekilde işlemektedir. Ayrıca laboratuvar testleri ve deneysel modeller aracılığıyla elde edilen bilgilerle desteklenerek okuyuculara beyin biyokimyasını bir bütün olarak anlama fırsatı sunmaktadır.
"Beyin Biyokimyası", sadece bilim meraklılarına değil aynı zamanda sağlık profesyonellerine, öğrencilere ve beyin sağlığını daha iyi anlamak isteyen herkese hitap ediyor. Her sayfasında yeni bir keşif ve aydınlanma vaat eden bu kitap, zihinsel işlevselliğin ötesinde bir dünya sunuyor. Beynin sırlarını keşfetmek isteyenler için eşsiz bir kaynak!
Armağan Özgür, Ayşegül Akıncı Coşgun, Ayşenur Aydın, Beyza Kaviye Ateş, Bilal Şimşek, Büşra Ergin, Emine Ela Şimşek, Esra Ergin, Fatma Gamze Koçak, Fatma Gülten İlavlı, Melek Merve Yılmaz, Nilay Ayşe Günel, Nur Banu Yiğit, Özge Pınarcık Sakaryalı, Rukiye Kılıç Üçgül, Sıla Uzkul Bir çocuğun yaşamının ilk yılları, pek çok gelişim alanı açısından sihirli yıllardır ve birey olma yolunda ilerleyen çocuğun sonraki yaşam dönemlerindeki sağlığı ve gelişimi için oldukça önemlidir. Bu sihirli yıllar diğer gelişim alanlarıyla birlikte beynin gelişimi açısından da oldukça kritiktir. Hamileliğin üçüncü haftasında gelişmeye başlayan ve yaşamın devamı için hayati önem arz eden bir organ olan beynin gelişimi, doğum öncesi dönemden başlayarak erken çocukluk dönemine kadar olağanüstü bir ivmeyle devam eder ve ergenlik döneminden yetişkinliğe kadar uzanan süreçte de hem gelişimini hem de değişimini sürdürür.
Alanında uzman bilim insanları tarafından titizlikle ele alınarak kaleme alınan “Beyin Gelişimi” kitabımız 13 bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde beynin ve sinir sisteminin temelleri; ikinci bölümde glialar, miyelinleşme ve nöroplastisite; üçüncü bölümde serebral korteks ve davranış ilişkisi; dördüncü bölümde beyin gelişimi ve cinsiyet, serebral laterizasyon, beşinci bölümde görsel sistemin genel yapısı, görsel algının gelişimi ve beyin gelişimindeki rolü; altıncı bölümde bellek gelişimi ve nöral gelişim; yedinci bölümde ana dili edinimi ve beyin gelişimi; sekizinci bölümde beslenme ve beyin gelişimi; dokuzuncu bölümde uyku ve beyin gelişimi; onuncu bölümde ihmal, istismar ve beyin gelişimi; on birinci bölümde teknoloji ve beyin gelişimi; on ikinci bölümde erken çocukluk döneminde beyin gelişimi ve son bölümde ergenlik döneminde beyin gelişimi konuları ayrıntılı olarak ele alınmıştır.
“Beyin Gelişimi” kitabımızın beyin ve beyin gelişimi alanına ilgi duyan ve bu alanda çalışmalar gerçekleştiren eğitimcilere, öğrencilere ve bilgi edinmek isteyen tüm okuyuculara önemli bir kaynak teşkil edeceğine inanıyoruz.
Barbara A. Wilson, Jill Winegardner, Fiona Ashworth Bu kitapta, hem beyin hasarından kurtulan kişilerin hem de profesyonellerin gözünden hastalık ve iyileşme süreçlerinin öykülerini bulabilirsiniz. Kurtulanların hasardan önceki hayatları, rehabilitasyon yolculukları ve bu yolculukta karşılaştıkları ile bu alanda çalışan uzmanların pratiğe yönelik uygulamaları ve teorik tartışmalarını birleştiren kitap, sürecin etkileşime ne kadar dayalı olduğunu bir kez daha vurguluyor. Tüm bunların yanı sıra beyin hasarından kurtulanların anlamlı hedeflere ulaşmalarına yardımcı olmak için pratik yaklaşımlar sunarken; rehabilitasyonda çalışan herkesin, bütünsel beyin hasarı rehabilitasyonunda yer alan ilkeleri ve bu ilkelerin teori ve modellerle nasıl birleştiğini anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Kitap, beyin hasarı sonrası hayatta kalan insanlar için hayatı daha yönetilebilir kılmakla ilgili en son teoriler ve uygulamalar hakkındaki bilgileri genişletiyor. “Beyin Hasarı Sonrası Yaşam: Kurtulanların Öyküleri”; klinik psikologlar, nöropsikologlar, beyin hasarından kurtulanlar, akrabalar, arkadaşlar veya bakım verenler ve beyin hasarıyla ilgilenen herkes için güzel bir kaynak olacaktır.
Mete Han Gür Başımızda iki farklı akıl olduğu fikri Hipokrat'a kadar gider. Bilim insanları bilinçli aklın yanı sıra muhakeme yapan, yol gösteren bir diğer aklı anlamada son yıllarda büyük yol kat ettiler: sezgi. Araştırmalar, sezginin sanılandan çok daha önemli olduğunu ortaya koyarken Einstein'ın şu sözünü doğruluyordu: “Sezgisel akıl kutsal bir hediye ve rasyonel akıl sadık bir hizmetkârdır”. Forbes dergisinde anlatıldığı gibi yapay zekâ ve otomasyon hızla yayılırken kişiler, bilgisayara benzeyerek değil insana özgü nitelikler sayesinde fark yaratabileceklerdir: sezgi gibi. Aynı şey kurumlar için de geçerlidir. Ama sezgiden yararlanmak için onu anlamak, sezgimizi eğitmek gerek.
“Beynin Beyni: Sezgi” serisinin bu kitabı; sezgi eğitiminin ilk adımı sezgiyi, diğer zihinsel olgulardan ayırabilme becerisini kazandırır. Sezginin deneylerle nasıl kanıtlandığını, bilinç, içgörü, içgüdü, duygu gibi zihinsel süreçlerle nasıl etkileştiğini, onlardan nasıl ayrıştığını gösterir. Yaşamda sezginin örneklerini veren gerçek öykülerle bilimsel materyali bir araya getirerek bilimle yaşam arasında köprüler kurar. Bir taraftan yukarıdaki konuları derinlemesine incelerken diğer taraftan geniş kapsamlı bir şekilde sezginin evrimini, nörolojisini, psikolojik ve sosyolojik boyutunu araştırır, yönetimde sezgiyi, kadın sezgi ilişkisini ve kadın hakları mücadelesinde sezginin oynadığı önemli rolü anlatır.
Akademisyenler kadar profesyonellerin de yararlanacağı bu kitap; araştırmacıların, karar vericilerin, yöneticilerin, uzmanların, kişisel gelişim okurlarının ve sezgi ile ilgilenen herkesin hizmetine sunulur.
Zafer Şahin Bu kitap, kadın ve erkek beyni arasındaki farklılıkları ele alan piyasadaki yüzlerce popüler bilim kitaplarından farklı bir anlayışta yazılmıştır. Kitapta yer alan bilgiler, kulaktan kulağa dolaşan spekülasyonlar veya söylentilerden ziyade geçerliliği deneylerle ortaya konulmuş ve denetlenmiş verilerden oluşmaktadır. Kitabın niteliği akademik olmakla birlikte sunulan bilgiler, beyin fonksiyonları ve sinirbilime meraklı kişilerden sağlık profesyonellerine kadar her kesimden okuyucuların yararlanacağı bir tarzda ele alınmıştır. Bu sebeple bazı konularda temel bilgilerin yanı sıra ileri seviyede akademik veriler de okuyucuların hizmetine sunulmuştur.
Kitabı okuduğunuzda şu soruların karşılığını bilimsel kanıtlar ışığında bulmuş olacaksınız:
- Kadın ve erkek beyni arasında yapısal ve/veya fonksiyonel farklılıklar var mıdır?
- Cinsiyet nasıl oluşur, beynin de cinsiyeti var mıdır?
- Kimin hafızası daha güçlüdür, kadınların mı yoksa erkelerin mi?
- Kadınlar neden daha konuşkandır?
- Kadınlar gerçekten daha uzun mu yaşar? Eğer öyleyse bunun sebebi nedir?
- Kadınların alışveriş yapmayı erkeklerden daha çok sevdiği abartılı bir söylenti midir?
- Zararlı alışkanlıklar, kadınlar ve erkekler arasında farklılık gösterir mi?
- Nörodejeneratif ve nöropsikiyatrik hastalıkların cinsiyetle bir ilişkisi var mıdır?
Tracy Packiam Alloway Beyninizin becerisini sınayın ve birinci sınıf zihinsel çevikliğe ulaşın
Beyin vücudunuzun en önemli kasıdır ve düzenli egzersizle onun performansını artırabilir ve onu yaşla bağlantılı kötüleşmeye karşı güçlendirebilirsiniz. Bu rehber, gerek doğru yiyecekleri seçerek gerekse piyano çalarak beyninizi ve hafızanızı en iyi biçiminde tutmak için bilmeniz gereken her şeyi sunmaktadır. Bulmacalardan ve egzersizlerden en iyi günlük alışkanlıklara ve uzun vadeli zihinsel formda olma tekniklerine kadar bu kitap, zihinsel çevikliğinizi artırmanıza ve hafıza kaybını azaltmanıza olanak sağlamaktadır. Dolayısıyla, silkinip o örümcek ağlarından kurtulun ve vakit kaybetmeden beyninizi zinde ve sağlıklı hâle getirin!
 Devam etmek istediğiniz gibi başlayın! Beyin eğitiminin temelleriyle uğraşmaya başlayın ve sizin için nasıl işe yarayacağını keşfedin.
 Zihninizi jilet gibi keskin tutun! Hafızanızı geliştirin ve o sinir bozucu “dilimin ucunda” olgusundan kurtulun.
 Mutlu düşüncelere sahip olun! Zihninizi mutlu ve sağlıklı tutmak için uzman tavsiyelerine uyun.
 Yeni baştan başlayın! Yeni beyin dostu beslenme ve hayat tarzı seçeneklerine alışın.
 Oyunlar başlasın! Zekâ oyunları, egzersizleri ve bulmacalarının bir özetine müptela olun.
Kitabı açın ve
 Kurgunun arkasındaki gerçekleri,
 Çocuklar ve 50 yaşın üzerindekiler için zihinsel zindelik egzersizlerini,
 Alışveriş listenizi ezberlemenin, yüzlerin isimlerini ve yol tariflerini hatırlamanın yollarını,
 Başarınızı nasıl görselleştirebileceğinizi,
 Sosyalleşmenin neden önemli olduğunu,
 Stres ve kaygıyla baş etme tekniklerini,
 Beslenme ve “beyin besinleri” hakkındaki tavsiyeleri,
 Kelime bulma bulmacalarını, sudoku bulmacalarını ve daha fazlasını inceleyin.
Ahmet Akın - Ramazan Abacı “Bilginin bilgisi” veya “düşünme üzerine düşünme” olarak ele alınan biliş ötesi kavramı gelişim, eğitim ve öğrenme psikolojisi alanlarında son zamanlarda yürütülen araştırmalarda belki de en aktif biçimde incelenen araştırma alanlarından birisidir. Son 30 yıl boyunca biliş ötesi, bilişsel-gelişimsel araştırmaların önemli alanlarından biri olmuştur. Biliş ötesine yönelen bu özel ilginin nedeni onun biliş ve duygu arasında bir arabirim olmasından ve öğrenmede başarıya ulaşmak için gerekli olan öz-düzenlemede temel bir rol oynamasından kaynaklanmaktadır. Ayrıca biliş ötesinin öğrenme çıktılarında ilerleme sağlaması ve öğrenmeyle ilgili bilişsel teorilere ilginin artması, biliş ötesi kavramının yoğun biçimde araştırılmasını sağlamıştır.
Biliş ötesi alanıyla ilişkili teorik ve deneysel araştırmalara yönelik ilgi ülkemizde de son zamanlarda yoğun biçimde artmaktadır. Bu nedenle bu yapıyı farklı teorisyenlerin bakış açılarından ele alan ve biliş ötesinin gelişimi, önemi ve biliş ötesi beceri ve stratejileri tanımlayan eserin önemli bir boşluk dolduracağına inanılmaktadır.
Ali Turan Barniç “Kendisi ile mücadele eden insan, en değerli insandır.”
Robert Browning
“Zeki başkalarını bilendir; kendini bilen ise akıllıdır.”
(Lao Tzu)
“İnsan deneyimleyerek öğrenebilen bir canlıdır. Bazen bireyin içinde saklı olan kendine ulaşması, bazı hatalar sonucunda gerçekleşir.”
Ali Turan Barniç
“Herkes birilerini yönetmek istiyor ama kimse kendini yönetmeyi beceremiyor.”
Ali Turan Barniç

Kendini bulma süreci, ileri seviye düşünen insanın iç ve dış dünyasıyla daha sağlıklı bir iletişim kurmasını sağlamaktadır.
Kendini bulma çabaları; bireyin problem çözme becerilerini inşa etmesini ve kendini tanımasını, idare etmesini, değerlendirmesini sağlamakta ve bireyi harekete geçirmektedir. Belli bir planlama dâhilinde harekete geçen birey, ulaşmak istediği noktayla ilgili tekrar bir değerlendirme yapmaktadır. Bu değerlendirme sonrasında ortaya çıkan sonuçlar, beklentilerle karşılaştırılmaktadır.
Bireyin kendine ulaşması, sıradan bir süreç olmayıp bilişsel süreçlerin gerçekçi bir yaklaşımla aktive edilmesidir. Yani bireyin en önemli temel sorunlarından biri, benliğinden uzak yaşamasıdır. Benliğinden uzak yaşayan bireyler, birçok sorunla da uğraşmak durumunda kalmaktadır çünkü kendi iç dünyasını tanımayan ve anlamlandıramayan insanlar, kendi varoluşsal anlamını da sadece dış dünyada aramak zorunda kalmaktadır. Oysa iç dünyasını yani kendi düşünce, duygu ve davranışlarını anlamlandıran insanlar, dış dünyayı daha iyi analiz etmekte ve bu kapsamda daha rasyonel davranışlarda bulunmaktadır.
Abdullah Arı, Ali Saffet Gönül, Ali Uncu, Asim Orujov, Asude Durmaz, AyĢegül Şeyma Sarıtaş, AyĢın Kısabay Ak, Birce Lal Yalçın, ÇağdaĢ Eker, Demet Özbabalık Adapınar, Dilek Evyapan, Elvin Hasanlı, Emre Kumral, Fatma Ece Çetin, Fatma Özge Kayhan Koçak, Fidan Balayeva, Göktuğ Dinçer, Gülcan Neşem Baskan, Gülgün Uncu, Hande Çelikay Söyler, İrem Fatma Uludağ, Merve Toper, Merve yavuz, Mesut Dorukoğlu, Mine Topcuoğlu Karakoç, Özge İlhan, Özge Güngör, Psikolog Sevinç Özkan, Sibel Çavdar, Sumru Savaş, Şeyma Aykaç Biliş; düşünce, deneyim ve duyular yoluyla bilgi ve anlayış edinmenin zihinsel eylemi veya sürecidir. Dikkat, bellek, bilgi, karar verme, planlama, akıl yürütme, yargılama, algı-anlama, dil ve görsel-uzaysal fonksiyon gibi üst düzey entelektüel fonksiyon ve süreçlerin çeşitli yönlerini kapsar. Bilişsel süreçler, mevcut bilgiyi kullanır ve yeni bilgi üretir. "Bilişsel bozukluk", farklı biliş alanlarındaki bozulmayı tanımlamak için kullanılan kapsayıcı bir terimdir. Bilişsel eksikli,k herhangi bir hastalık veya durumla sınırlı değildir; kişinin altta yatan durumunun belirtilerinden biri olabilir. Aynı zamanda "bilişsel kayıp" ile birbirinin yerine de kullanılabilir. Kısa süreli bir durum olabileceği gibi ilerleyici ve kalıcı bir durum da olabilir. Öte yandan bilişsel bozukluklar, DSM-5'te nörobilişsel bozukluklar olarak da işlenmektedir. Bilişsel bozukluklar, bireyin bilişsel işlevlerini, sağaltım olmadığında toplumda normal işleyişin olanaksız olacağı noktaya kadar önemli ölçüde bozan herhangi bir bozukluk olarak tanımlanır. Alzheimer hastalığı (AH), bilişsel bozuklukla ilişkili en iyi bilinen durumlardan biridir.
İnsanın zihinsel ve bilişsel işlevlerini ele almak ve derinliklerine inmek, ciddi yöntemler ve araştırma stratejileri kurmayı gerektirmektedir. Bu kitapta, insan beyninin önemli işlevlerini ele alan konulara değinilmiş; özellikle günlük yaşamda ve hayatta kullandığımız bu işlevlerin nasıl bozulduklarına değinilmeye çalışılmıştır. Nöroloji, psikiyatri ve psikolojiye ilgi duyan, bilişsel bozuklukları daha iyi anlamak isteyenlere yararlı olması dileğimizdir.
Alev Kuru, Aynur Bütün Ayhan, Aysel Koksal Akyol, Elifcan Cesur, Esra Acar Şengül, F. Cansu Pala, Figen Gürsoy, Füsun Gökkaya, Gökçen İlhan lldız, Gökhan Özsoy, Gözde Akoğlu, Gülen Baran, Gülşah Batdal Karaduman, Haktan Demircioğlu, Hande Çelikay Söyler, Hande Şirin, Hatice Büşra Yılmaz Tam, Hatice Özaslan, Hayriye Gül Kuruyer, Hülya Tercan, İrem Erdem Atak, Mehmet Erdem Uzun, Mesut Saçkes, Muhsin Konuk, Serkan Yılmaz, Serpil Yıldız Çoksan, Sevgi Tunay Aytekin, Sibel Atlı, Sinem Güçhan Özgül, Utku Beyazıt, Ümit Deniz, Yeşim Yurdakul Bu kitapta; yürütücü işlevler, bellek, algı, zekâ ve üstbiliş gibi bilişsel gelişimin temelini oluşturan kavramlar tematik olarak incelenmiş ve bu kavramların yaş dönemlerine göre desteklenmesi ele alınmıştır. Bilişsel gelişimin temelleri ve diğer alanlarla ilişkisi üzerinde durulmuş; bilişsel gelişimi açıklamaya yönelik kuramlar, bilişsel gelişim bağlamında nörogelişimsel bozukluklar ve bilişsel gelişimin değerlendirilmesi konularına yer verilmiştir.
Ahu Gökçe, Aslı Aktan Erciyes, Aslı Kılıç, Aysu Mutlutürk, Demet Özer, Dicle Dövencioğlu, Dilay Z. Karadöller, Gökçer Eskikurt, Hasibe Arıcan Süren, Hatice Eraslan Boz, Hatice Kafadar, Selin Yılmaz, Sezin Öner “Biliş terimi, duyusal girdilerin; dönüştürüldüğü, azaltıldığı, yeniden gözden geçirildiği, depolandığı ve kullanıldığı bütün süreçlere işaret eder. Açıkçası biliş insanoğlunun yapabildiği her şeyi içermektedir ve her psikolojik fenomen bir bilişsel fenomendir.”
Ulric Neisser, 1967
Bilişsel Psikoloji: Bilişin Davranışsal ve Fizyolojik Temeli kitabı, bilişsel psikoloji konularını davranışsal yaklaşım ve fizyolojik yaklaşım arasında bir denge kurarak ele almaya çalışmıştır. Bilişin anlaşılabilmesi için mutlaka fizyolojik temellerinin de çözümlenebilmesi gerekmektedir. Bilişsel psikoloji kitaplarında ele alınan konular olan “beyin ve biliş”, “algı”,“dikkat” “bellek”, “bilgi”, “imgeleme”, “dil”, yürütücü işlevler”, “düşünme”, “problem çözme”, “akıl yürütme”, “yaratıcılık”, “karar verme”, “biliş ve duygu” gibi temel konular ve kavramlar açıklanmaya ve akıcı bir dil kullanılarak okuyucuya aktarılmaya çalışılmıştır. Bu temel konu ve kavramlar için üst düzeyde açıklamalara, sağlam bir altyapı oluşturulmaya gayret gösterilmiştir. Kitapta bilişsel psikoloji alanında yer alan kuramlar, eleştirel bakış açısıyla karşılaştırılarak, ele alınan konuların somut, günlük yaşamdaki pratikleriyle bağlantısı kurularak okuyucuya bilişsel psikoloji hakkında eleştirel, analitik bakış açısı kazandırılması hedeflenmiştir.
Neisser'in 1967 yılında yayınladığı kitap ile resmî olarak başladığı kabul edilen bilişsel psikoloji, bugün bütün psikoloji alt alanlarının dışında sinir bilimi alanında da önemli bir konumda bulunmaktadır. Bu açıdan Bilişsel Psikoloji: Bilişin Davranışsal ve Fizyolojik Temeli kitabının, ülkemizde eksikliği çok fazla hissedilen Türkçe psikoloji eğitim kaynaklarına önemli bir katkı sunacağı düşünülmektedir.
Edward E. Smith, Stephen M. Kosslyn En son gelişmelerin ışığında hazırlanmış bir Bilişsel Psikoloji kitabını Çeviri Grubunun 1 yıllık çalışması ile Türkçe'ye kazandırdık. Bu kitap, sinirbilimi bilişsel bilim çalışmaları içine dahil eden ilk ders kitabı olma özelliğindedir. Kitabın yazarlarıÖzellikle 1950'lerin sonlarında Donald Broadbent tarafından oluşturulan çerçeveye göre şekillendirilen bilişsel yaklaşımla yazılmış kitaplardan daha farklı bir yaklaşımla bilişsel sürecin incelenmesinin gerekli olduğu sonucuna varmışlardır. Her bölümün uzmanları ile birlikte alandaki son gelişmeleri değerlendirmiş. 5 yıllık bir çalışmanın soncunda bu kitabı hazırlamışlardır.
Kitabın yazarları, sadece sinir bilime ilişkin gerçekleri ve çalışma bulgularını bu alanla sınırlı bir bağlamda sunmak veya bilişsel psikoloji ve sinirbilimin literatüre katkılarını ayrı ayrı sıralamak yerine bilişsel psikolojideki önemli konuların aydınlatılmasında sinirbilim çalışmalarından elde edilen bulguları kullanmışlardır.Bu kitapta “Kısa süreli bellek” konsepti “çalışma belleği” konseptiyle yer değiştirmiştir. Ek olarak günümüzde bilgi işleme sürecinin düzenlenmesinde emosyon (duygu) ve dikkatin kilit rollerinin olduğu da anlaşılmıştır. Bu sistemlerin sadece “girdi” sürecinde değil, “çıktı” sürecinde de önemli olduğu görülmüştür.Yönetici işlevlerle ilgili bölümlere “diğer kitaplardan farklı olarak yeni bir yaklaşımla” karar verme, problem çözme ve motor biliş ve uyarı bölümleri de eklenmiştir. Bireyler diğer insanlarla iletişim içindedir. Bu nedenle bu kitapta incelenen diğer konuda “dil” konusu olmuştur. Bu kitapta bilişsel işlemler hakkında en güncel bilgiler akademisyen ve öğrencilere sunulmaktadır.
Roger H. BRUNING, Gregory J. SCHRAW, Monica M. NORBY, Pearson Bu kitap eğitim bilimleri, eğitim programları ve öğretimi ve eğitim psikolojisi alanlarında önemli bir yer tutan bilişsel ve öğretimsel yaklaşımlarla ilişkili birçok kavramı içine almaktadır. Lisans ve lisansüstü düzeyde kullanılabilecek bu kitap ile öğrenme, öğretme ve zihinsel süreçlerle ilgili yaklaşımların daha net bir şekilde anlaşılmasını beklemekteyiz. Bu kitap ayrıca öğretmenler için değerli bir kaynaktır. Sade ve kolay anlaşılır bir Türkçe ile ifade edilen bölümlerden en üst düzeyde istifade edilmesi düşünülmüştür. “Bilişsel Psikoloji ve Öğretim” kitabının gözden geçirilip, en son yapılan araştırma bulgularıyla desteklenmiş Beşinci Basımı’nın Türkçe'ye çevrilerek hem Türk diline hem de kültürüne uyarlanması ile alandaki çağdaş bakış açılarının anlaşılmasına büyük oranda katkı sağlaması planlanmıştır. Bu kitap, Amerika Birleşik Devletleri'nde en iyi satan akademik kitaplar listesinde ilk sıralarda bulunmaktadır. Birinci Kısım’da bilişsel psikolojinin temelleri, İkinci Kısım’da inançlar ve motivasyon kavramlarıyla ilişkili araştırmalar, Üçüncü Kısım’da öğretme, öğrenme süreçlerinde bilişsel süreçlere dayalı araştırmalar, Dördüncü Kısım’da ise sınıf içerisinde bilişsel gelişimin arttırılmasına yönelik araştırma bulguları ve sonuçlarına yer verilmiştir.
Biliş ve öğretime derinlemesine bir yolculuk yapmak isteyen herkese bu kitabı öneriyoruz.
David F. Bjorklund Bu kitap, dünyayı anlamlandırmak üzere gerekli donanımla dünyaya gelen ve aynı zamanda fiziksel ve sosyal çevre tarafından da şekillendirilen çocuğun nasıl düşündüğünü ve düşünmenin gelişimini, çeşitli kuram ve bulgular yoluyla anlatmaktadır. Bebeklikten ergenliğe bilişsel gelişimde zaman içinde meydana gelen tipik gelişimi ve bireysel farklılıkları bir arada ele almaktadır. Bilişsel gelişimle ilgilenen lisans ve lisansüstü öğrencileri için güncel bilişsel gelişim araştırmalarını ve kuramlarını sunmanın yanı sıra öğretmen olmak üzere yetiştirilen öğrencilerin yararlanması için eğitime yönelik çıkarımları olabilecek araştırmalara da yer vermektedir. Ayrıca anne babalar ve öğretmenler de kitapta ele alınan sayısal ve sembolik düşünme, bellek ve zekâ gibi çeşitli bilişsel gelişim alanlarında bilgi edinerek çocuklarla en iyi nasıl ilgilenebilecekleri konusunda içgörü kazanabilir.

Aslan Karaaslan, Aycan Kapucu, Başak Şahin Acar, Begüm Köseler Özen, Beliz Korkut, Ceren Gökdağ, Elvan Arıkan İyilikci, F. Cansu Pala, Feyza Çorapçı, Gülin Kaça, Hande Kaynak, İbrahim H. Acar, Nazlı Akay, Nihal Yeniad, Öykü Aydın, Özlem Ertan Kaya, Sonia Amado Duyguların zihindeki temsili ve zihinsel süreçlerin duygularla ilişkisini ele alan araştırmalar, her geçen yıl giderek daha da yaygınlaşmaktadır. Tüm artan popülariteye rağmen bu iki karmaşık yapının yarattığı sentezin anlaşılabilmesi için pek çok sayıda çalışmaya hâlâ ihtiyaç duyulmaktadır. Bu kitap, psikolojinin farklı alt alanları içerisinde bu ilişkiyi inceleyen araştırmacıların çalışmalarını, birbirlerini hem tematik biçimde hem de gelişim psikolojisi bakış açısından tamamlayan bir bütünlükte bir araya getirmeyi hedeflemektedir. Türkçe alan yazında son yıllardaki duygu çalışmalarına ilişkin yayınların artışından cesaret alan bu kitap, çocuk veya yetişkinlik dönemlerinde duygu ve biliş çalışan araştırmacıların bu yapıların kesişimine dair yaklaşımlarını bir araya getirmektedir. Yaygın bir yanılgı olarak çocuğun yetişkinin olgunlaşmamış ve henüz eksik bir modeli gibi görünmesinden kaçınarak, çocukluk ve yetişkinlikteki mekanizmaların kendine özgü bir doğa taşıyor olabileceğinin altını çizmek amacıyla bu öncü kaynak kitapta, çocukluğun hızla değişen doğasında duygu ve bilişi bir arada kapsamaya çalışan incelemelerin yanı sıra belirli bir bilişsel sürecin duygu ile etkileşiminin yetişkinlerdeki karmaşık doğasını derinlemesine mercek altına alan metinler yer almaktadır.
Mariam Kavakcı Zihinsel gerileme, birçok anlama gelebildiği gibi farklı şekillerde de tezahür edebilir. Mesela birçoğumuz, demans gibi hastalıklara en azından bir nebze aşinayızdır. Bu hastalıkların etki ve sonuçları, hâlihazırda kolektif bilincimizde yoğun bir şekilde kodlanmıştır. Bunları filmlerde görürüz. Belki de bu tür hastalıkları arkadaşlarımızdan veya akrabalarımızdan da duymuşuzdur. Hatta bazılarımız, bu tür hastalıkların etkilerinden muzdarip bir sevdiğimizle doğrudan doğruya ilgilenme konusunda deneyime sahip olabiliriz. Fakat demanstan muzdarip biriyle doğrudan tecrübemiz olsa da olmasa da bu tür hastalıkların sadece bu bireylerde değil ailelerinde ve içinde yaşadıkları toplumlarda da yıkıcı etkileri olabileceğini biliriz.
Bununla birlikte, zihinsel gerileme, az şiddetli bir değişiklik anlamına da gelebilir. Belirli kelimeleri, isimleri, yerleri, tarihleri unutmak veya anahtarlarınızı nereye koyduğunuzu, markete ne almak için gittiğinizi hatırlayamamak zararsız bir şeymiş gibi görünebilir. Zihinsel gerileme; depresyon veya asosyalleşme, odaklanma veya dikkat eksikliği gibi de tezahür edebilir. Gelecekte demans olmaktan endişe etsek de etmesek de hayatımızın belirli bir noktasından sonra beynimizin ve zihinsel işlevlerin eskisi gibi olamayacağı kaçınılmaz bir gerçektir. Mesele, bu değişikliğin, ne zaman ve ne şiddette olabileceği konusudur. Ancak bu durumla mücadele etmek ve kaçınılmaz olanı geciktirebilmek için uygulayabileceğimiz yöntemler de mevcuttur. Gerçekleşmek zorunda olmayan gelecekler vardır.
Adnan Taşgın, Ali Aytemür, Aylin Özdeş, Bahtım Kütük, Berna A. Uzundağ, Dilara Keşşafoğlu, Ferhat Karaman, Gizem Koç Arık, İlknur Çoban, İlmiye Seçer, Merve Nur Altundal, Mine İmren, Nilgün Türkileri, Sevda Küçük, Şıvganur Kirman Güngörer, Şükran Okur Ataş, Tolga Kargın, Tuğba Bahçekapılı Özdemir, Tuğba Koçak Özel Dijital çağın çocuklar üzerindeki derin etkilerini keşfetmeye hazır mısınız? Dijital ekranların, internetin ve akıllı ev cihazlarının yaygın kullanımı hayatımızda derin bir dönüşüme yol açmaktadır. Bu dönüşüm, iletişim şeklimizi, bilgiye erişimimizi ve günlük aktivitelerimizi büyük ölçüde etkilemektedir. Bu paradigma değişimi, özellikle bilişsel becerileri henüz oluşum aşamasında olan çocukların gelişim süreçleri üzerinde yetişkinlere oranla daha derin bir etki yaratmaktadır. Önceki nesillerden farklı olarak dijital yerliler doğdukları andan itibaren dijital ekranlarla etkileşime giriyor, işitsel çevreleri üzerinde benzeri görülmemiş bir kontrol uyguluyor, sanal iletişim yoluyla coğrafi sınırların ötesindeki bireylerle bağlantı kuruyor, uluslararası mentorlar aracılığıyla yeni diller öğreniyorlar ve akıllı ev cihazlarıyla etkileşime geçiyorlar.
Gelişim psikolojisi, bilişsel psikoloji ve eğitim gibi farklı disiplinlerden uzman araştırmacılar tarafından titizlikle kaleme alınan bu kitap, teknoloji ile çocuk gelişimi arasındaki dinamik etkileşime ışık tutmayı amaçlamaktadır. Kitapta, dijital teknolojilerin bilişsel, dilbilimsel ve sosyoduygusal yönleri dâhil olmak üzere çeşitli gelişim alanları üzerindeki etkileri ayrıntılı bir şekilde ele alınmaktadır. Ebeveynler, öğretmenler, öğrenciler ve araştırmacılar için önemli bir kaynak olan bu kitap, çocuk gelişimi alanındaki temel teorileri güncel uygulamalarla bir araya getiren çağdaş ve yetkin bir derleme niteliği taşımaktadır. Dijital çağın çocuklarına daha iyi bir anlayış sunmak ve onların başarılı bir geleceğe hazırlanmalarına katkıda bulunmak ümidiyle “Değişen Dünyanın Gelişen Çocukları” isimli kitabımızı okurların beğenisine sunuyoruz.
Emre Ulaş Özdal Deneyimsel öğrenme, maksimum öğrenme ve beceriyi elde tutma hedefiyle, öğrenenlerin ilgisini çekmek amaçlı çeşitli uygulamalı yöntemlerin kullanılmasına odaklanır. Okullar, büyük şirketler vekâr amacı gütmeyen kuruluşlar, bir organizasyonun etkisini genişletmek veya bir öğrenen grubunun tam potansiyeline ulaşmasına yardımcı olmak için genellikle bu öğretim yöntemine güvenmektedir.
Deneyimsel öğrenme yöntemleri üzerine eğitim, gelişim ve öğrenme çalışmaları yapan farklı öğretici grupları bulunmaktadır. Bunlar; akademisyenler, öğretmenler (okul öncesi, ilk ve orta öğretim), eğitim uzmanları, danışmanlar, ekip oluşturma uygulayıcıları, oyun tabanlı
öğrenme tasarımcıları, pedagog ve psikologlar, özel eğitim uzmanları, terapistler, çevre eğitimcileri, rehberler, kurumsal eğitmenler, girişimci mentörleri, antrenörler, koçlar, akıl sağlığı ve insan kaynakları uzmanları gibi çok geniş profesyonel meslek grubunu içermektedir.
Bu kitabın amacı;"Keşfetmek için yaşa, öğrenmeye açık ol." felsefesine bağlı kalarak, yaşamın tüm evrenlerinde öğrenme, eğitim ve gelişim stratejilerine çözüm olabilecek deneyimsel öğrenme modelini sunmaktır. Deneyimsel öğrenme modelinde temel felsefe,"Öğrenmenin yerinin,
zamanının, yaşının, sonunun olmadığı; öğrenmenin ancak deneyimleyerek etkin bir şekilde gerçekleşeceğidir". Bu kitapta; bireylerin öğrenme süreçlerindeki tüm yaşamsal evrenlerin (iş, eğitim, yaşam vb.), deneyimsel öğrenme yöntemleri ile güçlendirilmesi için ilkeler sunulmakta ve deneyimsel öğrenmenin, bireylerin öğrenme süreçlerine katkılarının yanı sıra müfredat geliştirme, akademik araştırma, kişisel ve kurumsal gelişim programları ile nasıl uygulanabileceği konusunda bilgi ve örnekler verilmektedir. Üçüncü basımda tekrar görüşmek üzere...
Aycan Kapucu, Belgüzar Nilay Türkan, Elif Yüvrük, Elvan Arıkan İyilikci, Gülin Kaça, Mehmet Koyuncu, Merve Boğa, Osman İyilikci, Pınar Bürhan, Seda Eroğlu Koç, Sinem Söylemez, Sonia Amado, Tülay İzmitligil, Yıldız Özkılıç Psikolojide deneysel yöntemler, 20. yüzyılın başlarından itibaren davranışçılar tarafından, ortalarından itibaren de bilişsel psikoloji araştırmalarını yürütenler tarafından yoğun olarak kullanılagelmiştir. Bununla birlikte deneysel yöntemlerin net bir neden-sonuç ilişkisi ortaya koyabilme becerisi, göreli olarak yakın zamanlarda psikolojinin birçok alt alanında deneyselciliğin benimsenmesine neden olmuş ve günümüzde deneysel yöntemler (diğer yöntemlerin yanı sıra), psikolojinin neredeyse tüm branşlarında yoğun olarak kullanılmaya başlamıştır. Dolayısıyla sadece klasik anlamda deneysel-bilişsel psikoloji konularını çalışan araştırmacıların değil, örneğin gelişim psikolojisi, sosyal psikoloji, çevre psikolojisi, adli psikoloji gibi psikolojinin çok farklı alt alanları ile ilgili çalışma yürüten araştırmacıların da psikolojideki deneysel yöntemlerin ayrıntılarına hâkim olmaları gerekmektedir. Bundan dolayı bu kitap, psikolojinin tüm alt alanlarında çalışanlar için psikolojideki deneysel yöntemlere giriş niteliğinde bir yardımcı kaynak olarak hazırlanmıştır. Bu kapsamda kitapta, deneysel araştırmaların temel özelliklerine, deneysel olmayan araştırmalara, niceliksel yöntemlere, güvenirlik-geçerlik kavramlarına, deneysel psikolojideki temel ve uygulamalı araştırma konularına, bilgisayar temelli ölçme tekniklerine, bilimsel rapor yazımına ve deneysel araştırmalardaki etik konulara değinilmiştir.
George Mather Duyu ve algının temelleri kitabının 2. baskısı duyuların fizyolojisi ve psikolojisi konularında çok erişilebilir ve ilgi çekici bir şekilde sağlam bir temel sunar. Temel ve ileri düzey kurslar için mükemmel bir seçimdir ve herkes için bir referans kaynak olarak hizmet edecek genişlik ve derinliğe sahiptir.
— Patrick Cavanagh, Universite Paris Descartes, France, and Harvard University, USA

Mather, “gerçek dünya”nın birçok örneğini kullanarak, hem yeni hem de klasik deneysel bulgulara kapsamlı bir genel bakış açısı sunarak duyu ve algı konusunu hayata geçirmenin mükemmel bir işini yapıyor. Konuya yeni giren öğrenciler için kitap şiddetle
tavsiye edilir.
— Dr Jamie Ward, University of Sussex, UK

Bu, neyin sezildiğini ve neyin neden olduğunu açık bir şekilde tasvir eden beş duyudan oluşan eksiksiz bir kapsama sahip mükemmel bir kitaptır. Kitabın her bölümün sonunda anahtar terimleri ve mükemmel öğreticileri tanımlayan kullanışlı kutular vardır, böylece öğrenciler konuyla aktif olarak ilgilenebilirler.
— Professor Iain D. Gilchrist, University of Bristol, UK

George Mather yine yaptı! Algı öğrencileri bu ikinci baskı ile daha da mutlu olacaklar, özellikle şu anda son derece aktif olan iki araştırma alanında en gelişmiş bölümleri içerdiği için: çok sesli işleme ve sinestezi. Ayrıca, gerçek ve yapay dünyayı algılamada duyularımızın temel rolünü öğrenmek isteyen herkes için mükemmel bir kaynak olduğunu kanıtlayacaktır.
— Professor Frans Verstraten, Helmholtz Institute, Utrecht University, The Netherlands


Diğer algı ders kitaplarından farklı olarak bu kitap; yaş, cinsiyet, uzmanlık ve kültür gibi potansiyel farklılık kaynaklarını dikkate alan bireysel farklılıklar üzerine bir bütünlüğe sahiptir. Bu tam renkli 2. basım, aşağıdakileri içerecek şekilde gözden geçirildi ve güncellendi:
Tadı işleme ve algılama, dokunma algısı, perde algısı ve alıcı alan modellemesinin gözden geçirilmiş ve genişletilmiş kapsamı,
Sözcük algısı, etki sonrası boyut, kalabalıklaşma, sahne algısı ve optik akış ile ilgili yeni bölümler,
Algıdaki dikkat çekici etkiler üzerine yeni bir öğretici ile, çok-duyusal işleme ve sinestezi için ayrılmış tamamen yeni bir bölüm,
Sanatçılarda görsel disfonksiyon üzerine yeni bir öğretici.
Elinizdeki bu değerli eser; anahtar terimler, bölüm özetleri ve öğrenci ve eğitmen yardımcı kaynakları gibi bir dizi faydalı ders kitabı özelliğini içermektedir. Ayrıca, her bölümde, öğrencilerin yeni veya tartışmalı gelişmeler hakkında ek bilgileri araştırarak çalışmalarını ilerletmeleri için bir fırsat sunan ’öğretici’ bölümleri de vardır. Ayrıca, orijinal kaynak materyaline 700’den fazla referans, ilgili okuyucuyu uzman literatüre yönlendirmektedir.
Duyu ve Algının Temelleri, öğrencilere algısal deneyimlerimizin, dünyanın fiziksel özellikleri ve beynin biyolojik özellikleri ile nasıl bağlantılı olduğu ile ilgili ayrıntılı bir analiz sağlar. Psikoloji, fizyoloji ve nöroloji alanında çalışanlar için paha biçilemez bir kaynak olacak ve okuyucunun dünya algımızı temel alan karmaşık süreçlere dair güncel bir kavrayış elde etmesini sağlayacaktır.
E. Bruce Goldstein Ülkemizde psikoloji eğitiminde kaynak ders kitabı açısından önemli adımlar atıldığını görüyoruz. Öğrenciler, en azından temel dersleri dünyadaki akranlarına yakın düzeyde kendi dillerinde takip edebiliyorlar. Ancak bazı eksikliklerin varlığı da yadsınamaz. En önemli eksikliklerden biri algı alanıdır. Duyum ve algı, konu itibarı ile psikolojinin en eski hatta kuruluşundan beri incelenen konularının başında gelmesine rağmen ülkemizde duyum ve algı konusunda kapsamlı bir kaynağın olmadığı bir gerçektir. Bu ihtiyacı karşılamak için İstanbul Medipol Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Psikoloji Bölümü öğretim elemanları olarak duyum ve algı konusunda öncülük yapacak bu referans kitabın çevirisini tamamladık. Duyum ve Algı kitabının birçok okuyucu tarafından okunmasını ve daha geniş kitlelere ulaşmasını; bilim dünyasına, üniversitelere toplumumuza hayırlı olmasını dileriz.
A. Pınar Vural, Ayhan Öztürk, Belma Doğan Güngen, Cem Gökçen, Fatih Dağdelen, Gülis Kavadar, İdris Kaya, İsmet Melek, Murat Güntel, Pınar Karadeniz, Selenay Yücel, Sevda Dolapçıoğlu Eğitim alanında yaşanan değişimlerin hızlı yükselişi, öğrenme konuları üzerinde farklı disiplin bakış açılarına ihtiyaç duyulmasını ortaya çıkarmıştır. Değişim; anne-baba ve eğitimcilerin bazı konularda çözüm yolu bulmak için zorlanmalarına neden olmuştur. Ayrıca öğretmenler pandemi döneminden sonra öğrenme sorunlarının farklılaştığı üzerine görüş bildirmektedir. Tüm bu ihtiyaçlardan dolayı bu kitapta, farklı disiplinlerden gönüllü birçok uzman, bir araya gelerek eğitim konuları üzerine çözüm önerilerini, görüşlerini ve tecrübelerini sunmuşlardır. Kitap, öğrenme konuları içerisinde en çok ihtiyaç duyulan konuların neler olduğu üzerine öğretmen ve öğrencilerden görüş alınarak oluşturulan başlıkları kapsamaktadır. Kitabın amacı, bu öğrenme konularını birden fazla uzman hekim ve eğitimcinin iş birliği ile değerlendirmektir. Ayrıca eğitim fakülteleri öğretmenlik uygulamaları dersi için fayda sağlayabileceği düşünülmektedir. Anne, baba ve eğitimcilerin iyi nesil yetiştirme gücünü artırmak üzere yazılan bu kitabın “çocuklara” fayda sağlaması dileğiyle...
Erol Özçelik, Esra Keleş, Faik Özgür Karataş, Fırat Soylu, Göknur Kaplan, Kürşat Çağıltay, Mehmet Aygüneş, Selma Coecke, Yağmur Demir, Yeliz Tunga, Yılmaz Mutlu, Yurdagül Boğar Bu kitap, sinirbilim (nörobilim) ve eğitim bilim alanının kesişimi ile ortaya çıkan “eğitimsel sinirbilim” alanına yönelik hazırlanmıştır. Kitapta; temel öğrenme kuramları ve eğitimsel sinirbilim perspektifinden insan öğrenmesi, sinirbilim ve eğitimsel sinirbilimin tarihçesi, eğitimsel sinirbilim araştırma yöntemleri, eğitsel nöromitler, dikkat üzerine bilişsel psikoloji ve bilişsel sinirbilim bulguları, nörodilbilim verileri ışığında dil işlemleme ve dil edinimi süreci, matematiksel biliş ve eğitimsel sinirbilim ve nöroetik ve eğitime yansımaları gibi konular kapsamlı bir biçimde ele alınmıştır. Kitabın, eğitim alan yazınında yeni bir çalışma alanı olan “eğitimsel sinirbilim”in daha iyi tanınmasına katkı sağlaması ve yapılacak bilimsel araştırmalara öncülük etmesi dileğiyle.
Oralie Mcafee, Deborah J. Leong Sınıf ortamlarında eğitim ve öğretim süreçlerinde gerçekleştirilen değerlendirmeler erken çocukluk dönemi öğrenme ve öğretme sürecinin en önemli unsurudur. Çocukların içinde bulundukları dönemdeki kapasiteleri ve gelişim düzeyleri hakkında bilgi sahibi olmak, gerçekleştirilecek deneyimlerde/etkinliklerde, çocukların güçlü yanlarını ortaya çıkarmaya olanak sağlayacak ve sürekli gelişim ve öğrenmelerini destekleyecek imkânlar sunacaktır.
Bu kitabın amacı; geleneksel değerlendirme yaklaşımlarından farklı olarak, sınıf temelli otantik değerlendirmelerin nasıl gerçekleştirileceğini ve bu tür değerlendirme süreçlerinde elde edilen bilgilerin çocukların öğrenmelerini destekleyici ve teşvik edici müfredat planlamalarında nasıl yorumlanıp, kullanılabileceğini sergilemektir. "Erken Çocukluk Döneminde Gelişim ve Öğrenmenin Değerlendirilmesi ve Desteklenmesi" kitabının beşinci basımında hızlı biçimde gelişmekte olan uygun değerlendirme kavramları, beklenen eğitimsel çıktılar, küçük çocukların gelişim ve öğrenme yolları ve erken çocukluk dönemi öğretmenlerinin değerlendirme çalışmalarındaki görev ve sorumlulukları çerçevesinde gözden geçirilmiş ve güncellenmiştir.
Bu kitapta ölçme ve değerlendirme olguları; çoğunlukla standart test, ölçek ve diğer ölçme araçlarının kullanımı ve bir oturumluk tanılama, seçme ve eleme uygulamalarına dayalı çalışmaların ağırlık verildiği geleneksel değerlendirme yaklaşımlarından farklı olarak ele alınmıştır. Kitap boyunca değerlendirme çalışmaları "gelişime yönelik çalışmalar" olarak ele alınmıştır.
Ali Metin Büyükkarakaya, Ayşe Büşra İplikçi, Berna Aytaç, Bilgen Yazıcı, Bilgesu Atılgan, Burcu Tekeş, Burçin Akın Sarı, Çağlar Karaca, Elçin Gündoğdu Aktürk, Güler Cansu Ağören, Hasan G. Bahçekapılı, Hatice Işık, İrem Nur Özsoy, Kameray Özdemir, Merve Topcu Bulut, Metin Ege Salter, Onur Doğan, Özge Yılmaz, Özlem Ersan, Özlem Ertan Kaya, Özlem Kahraman Erkuş, Pınar Demirayak, Tuğba Uyar-Suiçmez, Yaren Emmez, Yarkın Güryol, Zuhal Yeniçeri Evrimsel psikoloji; insanların duygu, düşünce ve davranışlarını evrimsel araştırmaların ışığında inceleyen ve bu incelemeyi birçok ilgili alanın katkı ve yol göstermesi ile yapan, psikolojinin bir alt alanıdır. Bu kitapta, evrimsel psikolojinin temel konuları geniş bir yelpazede ve güncel bilimsel gelişmeler ışığında incelenerek okuyucuya genel bir çerçeve sunulması hedeflenmiştir. "Evrim nedir?" sorusu ile başlayan bu inceleme, evrimsel psikolojinin tarihi, yöntemi, temel kavramları ve güncel konuları ile ilerlemekte ve evrimsel psikolojiye eleştirel bir bakış ile tamamlanmaktadır. Kitapta ayrıca okuyucuların öğrenme deneyimlerini ilerletmelerine kolaylık sağlamak için hazırlanmış bir Türkçe-İngilizce terimler sözlüğü ve dizin de bulunmaktadır.
Ayşe Meltem Sevgili, Bengi Ünal, Bora Baskak, Çağrı Temuçin Ünal, Damla Sayar Akaslan, Güray Koç, lkan Tatar, Metehan Çiçek, Nakşidil Torun Yazıhan, Nihal Apaydın, Nurcan Orhan, Nurcihan Kiriş, Pınar Kurt Augereau, Rukiyye Çınar, Seren Düzenli Öztürk, Simge Aykan, Sinan Yetkin, Sirel Karakaş, Zekeriya Yelboğa Davranışlarımızın biyolojik temellerine ilişkin multidisipliner araştırmalar tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de büyük ilgi görmektedir. Fizyolojik psikoloji alanında özgün bir eser olma özelliğine sahip bu kitap, farklı üniversitelerin psikoloji, sinirbilimleri, fizyoloji, anatomi, nöroloji, psikiyatri, dil ve konuşma terapisi bölümlerinde görev yapan alanında uzman akademisyenler tarafından hazırlanmıştır. Kitapta;fizyolojik psikolojiden bilişsel sinirbilime uzanan yol genetik, nöral iletim, sinir sistemi, beyin gelişimi, psikofarmakoloji, görsel ve görsel olmayan duyu sistemleri, motor sistem, dil, bellek, öğrenme, duygular, sosyal biliş, yeme-içme-üreme davranışları ve uyku konuları işlenmiştir. Bu bölümlerde öncelikle konunun tarihsel gelişimi ele alınmış, sonrasında davranışların altında yatan biyolojik mekanizmalar açıklanmış ve güncel çalışmalar aracılığıyla konular zenginleştirilmiştir. Fizyoloji, anatomi ve psikoloji bilim dallarının kesişiminde yer alan konuları içeren Fizyolojik Psikoloji kitabında sadece Batı kökenli araştırmalara değil ülkemizde yapılmış özgün çalışmalara da yer verilmesine özen gösterilmiştir. Kitabın anlatım dilinin akıcı, yalın ve anlaşılır olmasına dikkat edilmiş; konular şema, resim ve grafiklerle desteklenmiş; bölümlerin okuyucunun zevkle okuyup kolaylıkla anlayacağı şekilde hazırlanmasına öncelik verilmiştir. Bu kitabın; psikoloji, psikolojik danışmanlık ve rehberlik, psikiyatri, sinirbilimleri alanlarında çalışan uzman ve öğrenciler için davranışın biyolojik temellerini keşfetmelerine yardımcı olacak bir kaynak niteliğinde olmasını umut ediyoruz.
Neil R. Carlson Fizyolojik Psikoloji’nin Yeni Basımında Neler Var?

Gelişen teknoloji sayesinde yapılan yeni araştırmalarla davranış fizyolojisi ile ilgili yeni bilgilere ulaşılmaktadır. Bu kitapta da araştırma yöntemlerinin muazzam ilerleyişi ile ulaşılan yeni keşifler yansıtılmaktadır.
Fizyolojik Psikoloji kitabı, her araştırmayı birçok yeni keşifle sonuçlanan birer unsur olarak tanımlıyor. Beyin ölçüsünü kontrol eden genleri, asetaminofen faaliyetini, lif sistemindeki difüzyon geriliminin görüntülenmesini, acıya karşı kalıtımsal (doğuştan) duyarsızlığa neden olan geni, ahlaki kararları sağlayan beyin mekanizmalarını ele alıyor. Ayrıca bariatrik cerrahinin anoreksik peptitlerin salgılanmasına etkilerini, bildirimsel olmayan öğrenmede bazal gangliyonların rolünü, AIDS - bunama karmaşasının nedenlerini, şizofreninin ilerleyişinde D vitamini eksikliğinin muhtemel rolünü, etik dışı davranışlarda telafi alışkanlıklarını, otistik bozukluklarda beyin patolojisi ve diğer düzinelerce çalışmayı sunuyor.
Ellen Galinsky “ÇOCUĞUMUN NASIL BİR İNSAN OLMASINI İSTİYORUM?”
Ebeveynlere sütten kesmeden tuvalet eğitimine, disiplinden beslenmeye kadar her konuda tavsiyelerde bulunan yüzlerce kitap vardır. Ancak bu kadar çok bilgiye rağmen, ebeveynler için çocuklarını nasıl iyi bir şekilde yetiştireceği ve potansiyellerine ulaşmalarını, yaşamdaki zorlukları üstlenmelerini, başkalarıyla iyi iletişim kurmalarını ve öğrenmek için istekli olmalarını sağlamalarına yardımcı olmaları konusunda çok az araştırmalara dayanan tavsiyeler bulunur. Ellen Galinsky'nin kendi çalışmalarıyla ve onlarca yıldan beri çocuk gelişimi ve sinirbilimleri alanlarındaki en seçkin araştırmacılarla yüzlerce kez konuşarak kariyerini adadığı “temel yaşam becerileri” vardır. Güzel olan şu ki, tüm ebeveynlerin bugün ve gelecekte çocuklarında bu becerileri geliştirmek adına yapabilecekleri basit günlük şeyler bulunur. Karşılığında para ödemeniz gerekmez ve başlamak için asla geç değildir.
Gelişen Zihin'de, Ellen Galinsky araştırmasını çocukların en çok ihtiyaç duyduğu yedi kritik alanda gruplamıştır: (1) odaklanma ve öz denetim; (2) bakış açısı alma; (3) iletişim; (4) bağlantılar kurma; (5) eleştirel düşünme; (6) zorlukların üstesinden gelme; (7) öz yönelimli katılımlı öğrenme. Bu becerilerin her biri için Galinsky, ebeveynlere araştırmaların neyi kanıtladığını gösterir ve onların, çocuklarında bu becerileri güçlendirmeleri için bugün başlayabilecekleri çok sayıda somut uygulama sunar. Bunlar çocukların yeni edindikleri beceriler değildir; bu becerilerin geliştirilmesi gerekir. Bunlar, çocuklara hedeflerine odaklanma yeteneği kazandıran, böylece daha kolay öğrenebilecekleri ve öğrendiklerini aktarabilecekleri becerilerdir. Çocukları modern yaşamın baskılarına hazırlayan, şimdi ve yıllarca kullanacakları becerilerdir.
Gelişen Zihin çığır açan, ebeveynlere, çocuklara ihtiyaç duyacakları en önemli araçları kullanmayı öğreten kitaptır. Kitap, T. Berry Brazelton, M.D., David A. Hamburg, M.D., Adele Faber ve Judy Woodruff gibi düşünce liderleri tarafından da beğeni almıştır. Gelişen Zihin'in ebeveynlik literatüründe klasik olması kaçınılmazdır.
Ali Fatih Babal, Aysu Mutlutürk, Dalga Derya Teoman, Duygu Gürleyik, Ece Ünlü, Ela Arı, Erol Yıldırım, Fatma Girgin Kardeş, Gizem Cesur Soysal, Gökçen Duymaz, Gökhan Malkoç, Hande Gündoğan, Hasan G. Bahçekapılı, K. Fatih Yavuz, Reyhan Arslan Babal, Seher Cömertoğlu, Sena Çobanoğlu, Sevda Numanbayraktaroğlu, Şükufe Pak, Tuğba Doğaslan, Uzay Dural, Yağmur Gözde Yerlikaya, Zeynep Temel Yıldız, Zübeyir Bayraktaroğlu Duygu ve güdülenme ile ilgili çalışmalara sinir bilimi, fizyoloji, biyoloji, genetik, bilgisayar bilimleri, ekonomi, örgüt çalışmaları gibi psikoloji dışındaki pek çok alanda rastlanmaktadır. Bu çeşitlilik ve bu alandaki literatürün her geçen gün zenginleşmesi, duygu bilimi ve güdülenme bilimi olarak adlandırılan kendi başına çalışma alanlarının varlığını da beraberinde getirmiştir. Ülkemizde de duygular ve güdülenme, pek çok üniversitede farklı bölümlerde zorunlu ve seçmeli ders olarak okutulmaktadır.
Bu kitabın yazarları ağırlıklı olarak üniversitelerin Psikoloji bölümlerinde görev yapan öğretim üyeleridir. Güdülenme ve Duygular: Biyo-Psiko-Sosyal Yaklaşımlar kitabında duygunun ve güdülenmenin ne olduğu ele alınmakta; güdülenmeye ve duyguya biyolojik, evrimsel, bilişsel, davranışçı ve analitik gibi farklı yaklaşımlara odaklanılmakta; sosyal bir varlık olan insanın diğer insanlarla ilişkilerinde duygu ve güdülenmenin rolü ele alınmakta ve son olarak duygu ve güdülenme farklı uygulama alanları bağlamında irdelenmektedir.
Bu kitap, başta lisans öğrencileri olmak üzere duygu ve güdülenme konusuna ilgi duyan herkes için bu alandaki bilimsel çalışmalara ve kuramsal bilgilere bir giriş niteliğindedir.
Michael D. BREED, Janice MOORE, Elsevier Davranış; duyusal, sinirsel, endokrin ve etkileyici bileşenlerin bütünleşmesini müteakiben bir eylem, çevre, kişi veya uyarana karşı, bir hayvan veya insan bireyinin veya grubunun yanıtıdır. Yanıtın başarısı, canlıların hayatta kalma değeri üzerinde önemli etkiye sahiptir. Bu yüzden, canlıların uyumlarında ve yönetilmelerinde önemli bir yol gösterici olarak işlev gören davranışın öğrenilmesi vazgeçilmez bir konudur.
Böyle bir konunun öğretimine ve Türkçe yazılmış kaynak kitap sorununun çözümüne katkı sağlamak amacıyla Michael D. Breed ve Janice Moore tarafından yazılan “Animal Behavior” adlı eserin sunulan bu Türkçe çevirisinde; hayvan davranışının incelenmesinde önemli ilkelere, anahtar kavramlara, mekanizmalara ve tartışmalara çeşitli örneklerle erişilebilir bir yaklaşım sunulur. Bu bağlamda nedensellik, hayatta kalma değeri, ontogeni ve evrim sorularının yanıtları eleştirel düşünmeye teşvik edilerek bulunmaya çalışılır. Ayrıca, bu ders kitabını kullanan eğitmenler ve öğrencilerin yazarların ifadelerine eleştirel olarak yaklaşmaları ve hipotezlerin test edilmesinde soru sormaları teşvik edilir.
On beş bölümden oluşan bu eserde; giriş bölümünden sonra, davranışın fizyolojik ve genetik destekleyici unsurlarının verildiği bölümlerde mekanizma odaklı hayvan davranışı dersleri için yeterli temel oluşturulur ve mekanizmalar üzerine davranışsal homeostazi işlenir. Öğrenme ve biliş bölümlerinde hayvanın kendi davranışı ile sinirsel işlemlerini bağlayan hayvan davranışının vasıfları verilir. Yönelim ve göç bölümlerinde mekanizmalardan davranışsal ekolojiye bir köprü oluşturulur. Besin arama, öz savunma, çiftleşme sistemleri, ebeveyn bakımı ve sosyal davranış hakkındaki bölümlerde davranışsal ekolojinin anahtar elemanlarının güncel içeriği sunulur. Son bölümde koruma davranışının heyecan verici ve esas alanı takdim edilir.
Okuyucuların doğaya bakışını değiştirecek bir potansiyele sahip olan bu eserin; hitap ettiği biyoloji, veterinerlik, ziraat, psikoloji, sosyoloji, çevre bilimleri ve peyzaj mimarlığı alanlarında eğitimlerini sürdüren lisans ve lisansüstü düzeydeki öğrencilere, eğitmenlere ve hayvan meraklılarına faydalı olacağını ümit ederiz.
Pınar Uysal Cantürk Dikkat, hafıza, planlama, organizasyon, öz farkındalık, empati kurabilme, konuşma, konuşulanı anlama, okuma ve yazma gibi zihinsel becerileri içeren bilişsel işlevlerimiz; kafa travmaları, nörodejeneratif ve psikiyatrik hastalıklar gibi nedenlerle bozulabileceği gibi doğal yaşlanma sürecinde de gerileyebiliyor. Bilişsel rehabilitasyon, gerileyen bu işlevlere yönelik olarak her yaştan kişiye farklı amaçlarla uygulanan bütünsel bir müdahale programıdır.
Başta psikoloji alanındaki lisans, yüksek lisans ve doktora seviyesindeki öğrenciler olmak üzere bilişsel rehabilitasyon konusunda bilgi edinme ihtiyacı olan herkes için rehber niteliğinde olan "İleri Yaşta Bilişsel Rehabilitasyon" isimli bu kitap aynı zamanda psikologların bu alandaki teoriye ve uygulamaya yönelik sorularına yanıtların yer aldığı ilk kaynak olma özelliğine de sahiptir.
Bilişsel işlevlerdeki gerilemelerin en sık karşılaşıldığı ileri yaş grubuna yer verilen kitabın ilk bölümlerinde, bilişsel rehabilitasyon ve yaşlılık kavramlarının ne anlama geldikleri, sık karşılaşılan hastalıkların neler olduğu, sorularına cevaplar aranırken son bölümlerde konuyla ilgili pratik uygulamalara yer verilmektedir.
John D. Bransford, Ann L. Brown, Rodney R. Cocking, M. Suzanne Donovan, John D. Bransford, James W. Pellegrino Bebekler ne zaman öğrenmeye başlar? Uzmanlar nasıl öğrenir ve yeni başlayanlardan farkı nedir? Öğrencilerin daha etkili öğrenmelerine yardımcı olmak için, öğretmenler ve okullar müfredat, sınıf ortamı ve öğretim teknikleri ile ne yapabilir?

Bu kitap; zihin, beyin ve bu ve diğer sorulara cevap veren öğrenme süreçleri hakkında heyecan verici yeni araştırmalar sunuyor. Birçok bilim dalından gelen yeni bilgiler; bilmenin ne anlama geldiğini anlamak, öğrenme sırasında meydana gelen sinirsel süreçler, kültürün insanların gördükleri ve özümsediği şeylere olan etkisini anlamamızı önemli ölçüde etkiliyor.

İnsanlar Nasıl Öğrenir; bu bulguları ve ulaştığımız sonuçlar üzerindeki etkilerini, bunların nasıl öğretildiğini, çocukların ve yetişkinlerin ne öğrendiklerine nasıl ulaşacağımızı inceler. İnsanlar Nasıl Öğrenir, sınıf aktiviteleri ve öğrenme davranışları arasında gerçek bir bağlantı kurar.
Gülten Ülgen Dünyamızdaki obje ve olaylarla etkileşmek, bu etkileşim sürecinde bilgi edinmek ve edinilen bilgilerle karşılaşılan problemleri çözmek, insan olmanın temel fonksiyonudur. İletişimin hızla geliştiği, bilgi yükünün inanılmaz hızla arttığı bu günlerde, bilgiyi seçerek edinmek ve etkili biçimde kullanmak gerekli görülmektedir. Bu nedenle bilişsel süreçlerin geliştirilerek etkin biçimde kullanılması öncelik kazanmaktadır.
Bu kitapta; bilgilerin sınıflandırılmasına, insanların bu bilgileri kendi doğalarına uygun olarak nasıl edindiklerine ve kendi bilişsel süreçlerini denetim altına alarak nasıl geliştirebileceklerine ve az da olsa bilişsel süreçlerin nasıl değerlendirilebileceğine yer verilmiştir. Denetlenebilirlik açısından kavram konusu ön plana çıkarılmış, kavram öğrenmenin hangi bağlamda ve/veya hangi koşullarda gerçekleşebileceği konusunda olasılıklara işaret edilmiştir.
Eserin, öğrenci öğretmen ve ebeveynlere yararlı olacağı düşünülmektedir.
Richard PAUL, Linda ELDER Tüm yaşamımız, duygu ve düşüncelerimiz tarafından yönetilmektedir. Çoğumuz ağırlıkla gerçeğin farkına varmadan yaşadığımızdan düşünce becerilerimizi geliştirmeyi önemsemeyiz. Ancak düşünme; eğitim, psikoloji ve daha birçok alandaki bilim insanının üzerinde çalıştığı ve geliştirmeyi hedefledikleri becerilerden bir tanesidir. Eleştirel düşünme ise en temel ve önemli düşünme türleri arasındadır. Pek çok kişi tarafından bilinç dışı bir eylem olarak kabul edilen "düşünme"yi bilinç alanına çekip özel eğitim teknikleri ile geliştirmek mümkündür. Bu kitap; eleştirel düşünme becerileri kapsamında, kişinin tarafsız düşünür hâline gelme, düşünme seviyesinden haberdar olma, temel akıl becerileri, yetenekleri, içgörülerinin gelişmesine destek olma, sunulan düşüncenin zayıf ve güçlü manasını keşfetme vb. gibi becerilerini geliştirme, kendi düşünme standartlarını bilme, soru sorma ve düşünmedeki yerini anlama, düşünme içeriğini öğrenme, iyi düşünme becerilerini edinme, karar alma, problem çözme, mantık dışı düşünce ile başa çıkma, ulusal ve uluslararası propaganda yolları, zihinsel kandırmaca ve manipülasyonun farkına varma, etik akıl yürütme, stratejik düşünme becerileri ve ileri düşünür olma başlıklarında bilgi ve beceri kazandırmayı amaçlamaktadır. Buraya kadar sözü edilen bu becerileri kapsayan kitabın hem bilgi vermesi hem de Türkiye'deki akademisyen ve düşünürler tarafından bu konuda yeni eserlerin kaleme alınmasını, araştırma yapılmasını teşvik etmesi hedeflenirken matematik bilimlerinde ve sosyal bilimlerde eğitim gören öğrencilere, politikacılara, medya mensuplarına faydalı olacağı düşünülmektedir ve kişisel gelişimi bir yaşam biçimini hâline getirenlere geliştirici bir okuma serüveni olacağına inanılmaktadır. (Kim ile? Kim için?..)
21. yüzyıl becerileri arasında ilk sıralarda yer alan eleştirel düşünme becerisinin stratejik ve sistematik olarak nasıl geliştirilebileceğini anlatan bu kitap, okuyucular için hem günlük yaşamda hem de profesyonel hayatta kullanabilecekleri önemli reçeteler vermektedir. Bilgi çağının getirdiği bilgi bombardımanı içinde hangi bilgiye nerede, nasıl, niye, ne zaman ve kim ile kim için ulaşılır sorularının cevaplarını çok gelişmiş tablolar ve şekiller ile anlatarak görsel anlamda hatırlanır ve uygulanabilir kılmakta; sol beynin işlevi olan eleştirel düşünceyi çok daha ileriye götürerek bilginin yaratıcılığa dönüştürülmesinde önemli rol oynamaktadır. Basitliğin getirdiği mükemmellik ile değişen ve devrim niteliğinde yaşanan teknolojik gelişimlerde okuyucuların uygulamalı olarak karar verme becerilerini geliştirmekte ve okuyuculara bulundukları ortamda farkındalık oluşturarak fark yaratmalarını sağlayacak donanım vermektedir. Bu kitabın okuyucuları sadece eğitim dünyasındaki değişimi sağlamak isteyen kişiler değil profesyonel dünyada da dönüşümü sağlamak isteyen oyuncular ve liderler olmalıdır.
T. Erhan Coşan, Abdullah Alğın Tavşan deliğinin ötesindeki gerçekliği aydınlatacak olan bilinç ve kuantum evrenine yolculuk yapmaya hazır olun. Bu öyle bir yolculuk ki beyin, bilinç, yapay zekâ, kuantum bilgisayarlar ve daha nice merak uyandıran konuları kuantum penceresinden aralamaya çalışıyor.
Bu kitaptaki bilgiler; kuantum biyolojisi penceresinden içeri girebilmeyi, bilinç ve gerçekliğe dair anlayışımızda yeni ufuklar açabilmeyi amaçlamaktadır. Yaşamın merkezinde bilincin ve evrenin temel yapı taşlarının ortaklaşa kullanıldığı, aynı özü yansıtan kuantum evrenine tanık oldukça gerçekliğe bakış açınızda hiçbir şey eskisi olmayacak.
A. Rıfat Kayiş, Banu Yıldız, Begüm Satıcı, Deniz Güler, Emine Göçet-Tekin, Hüseyin Öztürk, İbrahim Demirci, İsmail Yelpaze, Kerem Coşkun, Mehmet Sarıçalı, Metin Beşaltı, Salih Birişçi, Seydi Ahmet Satıcı, Tuba Aydın-Güngör, Ümit Kul, Zeki Aksu, Zübeyde Ender Sarıçalı Yaşam bir öğrenme sürecidir. Bunun farkına varan canlılar kendilerini geliştirme ve yaşamlarını zenginleştirme noktasında kilit rolün kendilerinde olduğunu bilirler. Çok farklı şekillerde kazanılabilen öğrenme için bilim insanları onlarca teori ortaya çıkarmışlardır. Bu kitapta da geniş bir perspektiften öğrenmenin doğası, kuramları ve pratikteki yansımaları konu edinilmiştir. Öğrenme psikolojisi alanında kült bir kitap olabilmesi hevesi ile kaleme alınan kitabın fayda getirmesi umulmaktadır.
Emine Yılmaz Simit Bu kitapta; sinir sistemi ile ilgili hiçbir şey bilmeyen birinden tıp, diş hekimliği, eczacılık, hemşirelik öğrencilerine kadar geniş bir yelpazeye hitap edildi.
Karikatürle ve mizahla eğlenceli hâle getirilen kitapta; Merkezi Sinir Sistemi (MSS) ve Periferik Sinir Sistemi (PSS) en sade, en anlaşılır ve en basit şekli ile anlatıldı. Anlaşılmayı kolaylaştırmak için resimler bile en basit şekilde çizildi. Düz yazı şeklinde anlatılan konular, akılda kalıcılığı kolaylaştırmak adına, üşenilmeden bir de madde madde yazıldı.
Geriye ayaklarınızı uzatıp zevkle okumak kalıyor sizlere.
İyi eğlenceler…
Aslı Kılıç, Aşağıdan Yukarı, Barbaros Yet, Buse Merve Ürgen, Dicle Dövencioğlu, Didem Kadıhasanoğl, Dilay Z. Karadöller, Episodic Memory, Levels of Analysis, Müge Çavdan, Nedim Göktepe, Retrieving Effectively from Memory, Yukarıdan Aşağı Bu kitabın her bir bölümünde; algı, bellek, dikkat ve dil gibi bilişsel becerileri gösteren insan davranışları farklı analiz seviyelerinde ele alınmıştır. Kitabın bölümlerinin bir başka ortak özelliği ise bölüm yazarlarının çoğunun yurt dışında çeşitli üniversitelerde çalıştıktan sonra Türkiye’de kendi kurdukları laboratuvarlarında araştırmalarına devam etmeleridir. Burada bahsedilen örneklerden de görülebileceği üzere davranışı çalışmak için çeşitli analiz seviyelerinde çok farklı metotlar kullanılmaktadır. Durum böyle olunca, belirli bir iddia, birçok paralel bulgu ile kanıtlanıp güçlenebilir ve yerleşik bir kavram olarak alan yazına geçebilir. Günümüzde son teknolojiyi kullanan metotlar hızla gelişse de bunlar hiçbir zaman tek başlarına yeterli olmamıştır. Temel kavramları 150 yıldan fazladır kullanılan yöntemlerle incelerken bunlardan çıkan sonuçları son teknoloji metotlarla tamamlamak gerektiği her yeni çalışmada görülmektedir. Bu durum değişeceğe benzemediğinden Marr’ın bir karmaşık sistemin ancak birçok seviyeden analiz edilerek anlaşılabileceği önermesi de gelecekte geçerliliğini koruyacak gibi durmaktadır.


Ayda Tekok Kılıç, Banu Değirmencioğlu, Banu Elmastaş Dikeç, Barışhan Erdoğan, Beril Yaffe, Bernis Sütçübaşı, Ceren Hıdıroğlu Ongun, Çiğdem Ulaşoğlu Yıldız, Deniz Büyükgök, Derya Durusu Emek Savaş, Elif Yıldırım, Elvin Doğutepe, Emel Erdoğan Bakar, Ezgi Ildırım, Ezgi Soncu Büyükişcan, Gökçer Eskikurt, Gülin Kaça, Hale Ögel Balaban, Hatice Kafadar, Itır Kaşıkçı, İnci Birincioğlu, Jbid Dursun Uncu, Öget Öktem Tanör, Pınar Uysal Cantürk, Pınar Yiğit, Sanem Sultan Yörük Öner, Selin Akdere, Selin Yağcı Kurtish, Serra Şandor, Simay İkier, Simge Şişman, Şükriye Akça Kalem, Tuğçe Şentürk, Tülay İzmitligil, Zeynep Gültekin Ahçı, Zeynep Küçük Günümüzde, beynin yapısı ve işlevlerini anlamaya yönelik araştırmaların sayısı arttıkça, bu alanda disiplinler arası birliktelik önem kazanmıştır. Beyin ve davranış arasındaki ilişkiyi inceleyen bir bilim dalı olan nöropsikoloji, disiplinler arası kavşakta yer alan önemli bir alandır. Bu alanın temel ölçüm araçlarından birisi olan ve bilişsel işlevlerin geçerli ve güvenilir olarak değerlendirilmesini kapsayan nöropsikolojik değerlendirmenin temel nöropsikoloji araştırmalarında kullanılmasının yanı sıra klinikte, ayırıcı tanıdan tedavi ve rehabilitasyonun düzenlenmesine kadar kullanım alanları oldukça genişlemiştir.
Psikolojinin bu özel uzmanlık alanını güncel araştırma bulgularına dayanarak kapsamlı bir şekilde ele alan bu kitap, nöropsikoloji ve nöropsikolojik değerlendirme ile ilgili farklı konularda araştırma yapan ve deneyimi olan akademisyenler ile klinik nöropsikologların çok boyutlu perspektifinden yararlanılarak hazırlanmıştır. Kitapta, özellikle teorik konuların uygulanmasına dair net bir anlayış oluşturmak için hem değerlendirme hem de rehabilitasyonla ilgili klinik konularla bağlantılar kurularak teori ve pratik arasındaki boşluğun doldurulmasına açık bir vurgu yapılmaktadır.
Kitabımızın; nöropsikoloji ve nöropsikolojik değerlendirme alanında sınırlı olan Türkçe alanyazına katkıda bulunmasını, kendini bu alanda geliştirmek isteyen psikoloji bölümü lisans ve yüksek lisans öğrencileri için temel bilgi sağlamasını ve nöropsikolojik değerlendirmenin kullanıldığı çeşitli alanlarda çalışan profesyoneller için güncel bir başvuru kitabı olmasını umuyoruz.
Emre Öztürk Bugün, nörososyoloji ve nöropragmatizm, sosyal araştırmanın mahiyetini farklı kaynaklarla güçlendirme ve daha canlı, daha diri ve daha etkili söylemlerle ayağa kaldırmak adına oldukça önemli gündem maddeleri sunan özgün iki başlık olarak öne çıkıyor. Nörososyoloji, nörobilimsel incelemelerin son derece gelişkin olduğu çağımızda, sosyolojiyi nörobilimlere yaklaştırmanın avantajları üzerinde odaklanırken sosyolojiye yeni teorik ve pratik açılımlar kazandırmanın yollarını sorgulamaktadır. Nöropragmatizm ise bir yandan felsefeyi nörobilimlerle birlikte düşünmenin indirgemeci olmayan alternatiflerini üretirken öte yandan nörobilimleri de insanı pragmatist felsefe ışığında etkileşimsel bir vukufla anlamaya davet etmektedir. Bu kapsamda elinizdeki metin; nörososyoloji ve nöropragmatizmi anlamak, temel içerimlerini yansıtmak, öne çıkan tezlerini tartışmaya açmak ve nörobilim incelemelerini sosyoloji ve felsefenin teorik mirasıyla birlikte değerlendirme iddialarında ne ölçüde başarılı olduklarını sorgulamak maksadındadır.
Mehmet Dumlu Aydın Kitapta anlatılan otonom ganglionlar beyin kabuğunun altındaki fay hatlarına benzer. Titreşimleri akıl depremlerine yani psikiyatrik bozukluklara yol açabilir. Sebebi ve mekanizması bilinmeyen hastalıkların nedenleri, otonom ganglionların henüz anlaşılamamış çalışma düzensizliklerinde saklı olabilir.

Prof. Dr. Nazan Aydın


Otonom ganglionlar sevk ve idare ettikleri organlardan atom ve moleküller hâlinde gelen bilgileri hammaddelerinden arındırarak anlamlandırır ve derin bilinci oluşturan omurilik, beyin sapı, insula ve beyin kabuğuna sunarlar. Bu nedenle de beynin derin istihbarat ağları adını almışlardır. Otonom ganglionlar beynin kara kutularıdır. Otonom ganglionlar sinyallerini irrasyonel ve karmaşık sayılarla kodlar. Her bir otonom ganglion, derin beynin âdeta bir gladyatörüdür.

Prof. Dr. Mehmet Dumlu Aydın
Jeanne Ellis Ormrod Genelde canlıların, özelde ise insanın nasıl öğrendiğine dair araştırma sonuçları her geçen gün önümüze heyecan verici bilgiler ve bulgular sunmaktadır. Bu araştırma sonuçları, öğrenmede yeni stratejilerin geliştirilmesine öncülük etmektedir. Öğrenme Psikolojisi adlı bu kitap, alandaki en temel ve güncel araştırma bulgularını da kapsayarak eğitim, edebiyat ve tıp fakülteleri gibi değişik alanların birçok programında lisans ve lisansüstü düzeyde kullanılabilecek şekilde hazırlanmıştır.
Okuyucu merkezli olarak hazırlanan Öğrenme Psikolojisi, tüm yaşlardaki öğrenicilerin bilgi ve becerileri nasıl edindiklerini ve öğrenme sürecinde etkili olabilen inanç, motivasyon, tutum ve tavır gibi faktörleri kapsamaktadır.
Öğrenme konusunda bilgi sahibi olmak isteyen okuyucunun, temel bir psikoloji bilgisine sahip olması ön koşulu yoktur. Kitapta, öğrenme kuramlarının tarihsel temellerinden başlayarak güncel öğrenme yaklaşımlarına rahatlıkla geçiş yapılabilir. Bu kitapla, alandaki bir profesör, öğrenme ile ilgili en son araştırma bulgularına ulaşabilirken üniversite eğitimine yeni başlamış bir öğrenci de öğrenme ile ilgili en temel konulara rahatlıkla erişebilir.
Dale H. SCHUNK, Pearson Öğrenme Teorileri kitabının yazarı Dale H. Schunk bir eğitim psikoloğudur ve North Carolina Üniversitesinde bulunan Eğitim Fakültesinin de dekanıdır. Eğitim alanında Bandura ve bu alanda çalışan her düzeyde eğitimci ile birlikte araştırma ve uygulamalar yapmıştır. Yaptığı özgün araştırmalardan elde ettiği kendi bulguları ve diğer araştırmacıların bulguları da bu kitapta yer almaktadır.
Öğrenme Teorilerinin Türkiye'de önemli bir boşluğu dolduracağını düşünüyoruz. Öncelikle bütün eğitimcilerin, öğretmenlerin, psikoloji ve psikolojik danışmanlık, eğitim bilimleri bölümlerinde okuyan lisans ve yüksek lisans öğrencilerinin, milli eğitimi yöneten uzmanların “Öğrenme Teorileri” kitabından çok yararlanacağını umuyoruz.
Mark A. Gluck, Eduardo Mercado, Catherine E. Myers Öğrenme ve Bellek: Beyinden Davranışa isimli bu kitap; sinir bilimi ve davranışsal bakış açılarından, hayvan ve insan araştırmalarından ve deneysel ve klinik yaklaşımlardan alınan içgörüleri, sorunsuz bir şekilde bütünleştiren, kendi türündeki tek kitaptır. Bu geniş kapsamına rağmen kitap, sınıf çalışmasını ön koşul olarak da gerektirmez. Öğrenme ve belleğin bilimsel çalışmalarına kapsamlı, kolay erişilir ve ilgi çekici bir giriş sunma yaklaşımına sahiptir. Bu ders kitabı, dersin en az dört değişik yoldan herhangi birisiyle öğretilmesine olanak tanır:
1. Önce öğrenme sonra bellek,
2. Önce bellek, sonra öğrenme,
3. Yalnızca bellek,
4. Yalnızca öğrenme.
On ana bölüm (iki giriş bölümünün ardından) ortak bir formatı paylaşır ve her biri üç bölüme ayrılır: Davranışsal Süreçler, Beyin Alt Tabakaları ve Klinik Bakış Açıları. Bu benzersiz organizasyon, öğrencinin konuyu anlamasını ve akılda tutmasını, ayrıca bölümler ve konular arasında materyallerin bütünselliğini kolaylaştırır.
Ek olarak içindekiler tablosu, eğitmenlerin derslerine hayvan öğrenimi veya insan hafızası ile başlamalarına izin verirken her ikisinin de entegrasyonunu destekleyen modüllere ayrılmıştır. Kitap, okuyucunun deneysel verileri ve beyin anatomisini anlamasına yardımcı olmak için tam renkli tasarlanmıştır ve son derece başarılı fotoğraf ve orijinal şekiller içermektedir.
“Bu ders kitabının bölümleri üç farklı parçaya ayırma şeklini seviyorum. Materyalleri, dersi öğretmeme yardımcı oluyor çünkü beni düzenli tutuyor ve dersler sırasında hoş bir geçiş sağlıyor. Bu yapı öğrencilere de fayda sağlayacak gibi görünüyor. Kitaptaki parçalara ayrılan materyalin çalışmalarını kolaylaştırdıklarını söylediler.” (Monica Bolton, Nevada Üniversitesi, Las Vegas)
“Yazı stili ve harika grafikler arasında bu metne kesinlikle aşığım.” (Arlo Clark-Foos, Michigan Üniversitesi, Dearborn)
Margaret Gredler “Öğrenme ve Öğretme Kuramdan Uygulamaya” adlı bu kitap, Margaret E. Gredler'in yazmış olduğu “Learning and Instruction Theory into Practice” adlı değerli eserin yenilenen 6. basımından çevrilmiştir. Bu Kitap, gelişim ve öğrenme alanı açısından oldukça önemli eserler arasındadır. Kitapta, öncelikle öğrenmenin altında yatan temel felsefe, öğrenmenin temel kriterleri ve kuramların nasıl ortaya çıktığı açıklanmıştır. Daha sonra, öğrenme ve öğretme kuramlarının her biri oldukça detaylı olarak farklı perspektiflerden incelenmiştir. Kitap, etkili öğrenmelerin nasıl yapılacağı ve sınıf içi uygulama örneklerinin verilerek doğru uygulamaların yapılmasına rehberlik etmesi açısından da son derece önemli bir eserdir. Her bir bölüm teoriyi özümlemiş akademisyenler tarafından çevrilmiştir.
Bu kitabın Öğrenme ve Öğretme Kuramları çalışan alandaki akademisyenlere, araştırmacılara, öğrencilere, eğitim, gelişim ve insan psikolojisi alanında çalışanlara ve çocuk yetiştiren anne-babalara yol gösterici bir kaynak olacağı inancındayız.
Alan Pritchard - Routledge Çoğu öğretmen, çocukların öğrenmelerinin ilerleme kaydetmesi için fırsatlar sunma konusunda yetenekli olsa da genellikle bu süreçte arka planda yer alan teoriyi tam olarak anlamamaktadır. Öğretmenler, günümüzde öğrenme süreci ve bireysel öğrenme tercihleri hakkında bilinenlerin içyüzünü anlayarak bilginin, kavramların ve becerilerin etkili bir şekilde edinimini sağlayacak durum ve yaşantılar oluşturma konusunda daha donanımlıdırlar.
Öğrenme Yolları günümüzde yaygın bir biçimde kullanılmaktadır ve tamamen güncellenmiştir. Öğrenmenin gerçekleştiği, öğretmenlerin öğretim ve planlamalarında kullanabilecekleri yolların, yöntemlerin iç yüzünün daha iyi anlaşılması sağlanmaya çalışılmaktadır. Aşağıdakiler bu kapsamda değerlendirilmektedir:
öğrenmeye genel bir bakış
davranışçılık ve teorinin temelleri
bilişsel ve yapılandırmacı öğrenme
çoklu zeka kuramı
öğrenme stilleri
öğrenme güçlükleri
nöropsikolojinin etkisi
teorinin uygulamayla ilişkisi
Öğretmen adayları, öğretmenler ve çeşitli nedenlerle öğrenme ile ilişkisi olan tüm ilgililer için yazılmış olan Öğrenme Yolları, daha ileri düzeyde çalışmalar yapmayı amaçlayan ve konuya giriş ihtiyacı hisseden öğrenciler için değerli bir başlangıç görevi görür.

Alan Pritchard; Warwick Üniversitesi, Warwick Eğitim Enstitüsünde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.
D. C. Phillips, Jonas F. Soltis Geniş bir okuyucu kitlesi tarafından kabul gören bu kitap, klasik ve modern öğrenme teorilerini basitçe açıklamak yerine, öğrencileri sınıflarda gerçekte neler olup bittiğine yönelik tartışmalar üzerinde düşünmeyi teşvik eden durum çalışmaları ile bu teorileri hayata geçirmektedir. Öğrenciler, her bir teorinin güçlü ve zayıf yönlerini test etmeye teşvik edilmekte, böylece sonunda kendi öğretme ve öğrenme felsefelerini geliştirme olanağı bulmaktadırlar.
Öğrenme: Perspektifler'in yenilenen beşinci basımında:
• Sağduyu ve öğrenme teorileri tartışılmakta,
• Öğrenmenin transfer edilmesine yönelik yeni bir bölüm yer almakta,
• Beyin bilimindeki son gelişmeler değerlendirilmekte,
• Ek okumalar için yapılan önerilerin tamamen gözden geçirilmiş güncel bir listesi sunulmaktadır.

Öğrenme: Perspektifler kitabı Teachers College Yayınevinin “Thinking About Education” serisinin beş kitabından birisidir. Bu serideki kitapların tamamı, öğretmen adaylarının teori ve uygulama arasındaki boşluğu doldurmasına yardımcı olmak için tasarlanmıştır.
“Kavramsal zıtlıklar ve zengin sınıf hikâyeleriyle dolu harika bir kitap. Bir güzel sanatlar akademisinde öğrenme teorilerini öğretmeye yönelik verdiğim ders için bulabildiğim en iyi kaynak.”
—Jack Dougherty, Trinity College, Hartford, CT
“İyi yazılmış ve okunabilir bir kitap. Philips ve Soltis, hem öğretmen adayları (preservice) hem de hâlen görev yapmakta olan öğretmenler (inservice) tarafından kullanılabilecek şekilde öğrenme hakkındaki bu çeşitli perspektifleri bir araya getirmelerinden dolayı takdir edilmelidirler. Sunulan örnek olaylar, kuramları açıklamaya yardımcı olmaktadır ve etkin sınıf içi tartışmalara olanak sağlamaktadır.”
—The Professional Educator