Yakın İlişkiler (Evlilik, Flört) \ 1-1
Melis Seray Özden Yıldırım Aile, toplumun çekirdeğini oluşturan en küçük birim olmakla beraber hem bireysel hem de toplumsal etkileriyle kişilerin hayatında büyük öneme sahiptir. Değişen yaşam koşullarıyla beraber aile dinamiklerinde de değişimler olmaktadır. Bu değişimler aile bireylerini çok yönlü olarak etkilemekte; dolayısıyla aile içerisinde oluşan sorunlar artmaktadır. Bu kitapta da evlilik, çocuk sahibi olma, aile içi iletişim, çatışmalar ve boşanma, kardeş kıskançlığı, ebeveyn tutumları, aile içi şiddet, emeklilik ve diğer pek çok güncel konu, örnek olaylar eşliğinde ele alınmıştır. Herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği ve kendine bir şeyler katabileceği bir kaynaktır.
İbrahim Ethem Özgüven Prof. Dr. İbrahim İthem Özgüven'in bu kitabı aile kavramını çok geniş bir şekilde ele almaktadır. Aile kavramının işleyişi ve içeriğini anlatmaktadır. Konu ile ilgili son yıllarda yapılmış araştırma ve yayınlara da yer veren bu kitaptan, alanla ilgili tüm meslek sahipleri ve öğrenciler,  yeni evlenecek ve evlenmiş çiftler ve ele aldığı temel konularıyla insan ilişkilerini geliştirmek isteyen herkes yararlanabilir.
Aylin Aras, Ayşe Büşra İplikçi, Ayşen Maraş, Belgin Üstün Güllü, Beyza Ünal, Burcu Pınar Bulut, Derya Özbek Şimşek, Didem Türe, Ece Bekaroğlu, Elif Usta, Emine İnan, Gökçen Bulut, Hatice Işık, Huri Gül Bayram Gülaçtı, Muhammed Seyid Raşid Bağçivan, Nur Taluy, Tuğba Yılmaz, Yağmur Ar Karcı, Zulal Törenli Kaya Anne babalık deneyimini anlamlandırabilmek için disiplinler arası bir bakış açısıyla çalışılması gerekmektedir. Annelik ve babalık ile ilgili bilişsel süreçleri, duygu ve davranışları inceleyen psikoloji alanındaki çalışmalar da oldukça önem arz etmektedir. Kitap, bu alandaki farklı konuları güncel araştırmaların ışığında teorik ve pratik bilgilerle incelemektedir. Kitapta; bağlanma, doğum travması, anne duyarlığı, baba katılımının çocuk gelişimindeki etkisi, postpartum dönemde kaygı bozuklukları, babalarda doğum sonrası depresyon, zorlu başlayan annelik deneyimleri, annenin nesnesi olarak çocuk, ebeveynlik mükemmeliyetçiliği, annelikte beden imajı, annelikte suçluluk ve utanç, anne ve çocuk arasında simbiyotik ilişki, psikosomatik aileler, aile bağlamında toplumsal cinsiyet rolü gelişimi, farklılaşan ebeveyn yaklaşımları, nesiller arası annelik deneyimleri ve boşanma sürecinde anne baba olma deneyimleri gibi farklı konular ele alınmaktadır. “Anne Babalığa Psikolojik Bakış” kitabı psikoloji alanında çalışan uzmanlar için önemli bir başvuru kitabıdır. Eser, psikoloji bölümlerinde klinik psikoloji ve gelişim psikolojisi ana bilim dalındaki derslerde; psikolojik danışmanlık ve rehberlik, sosyal hizmet uzmanlığı gibi bölümlerde anne babalık ile ilgili açılan tüm seçmeli derslerde okutulabileceği gibi anne baba olan okuyucuların da ilgiyle takip edebileceği konuları içermektedir.
İbrahim Ethem Özgüven “Cinsellik ve Cinsel Yaşam” isimli eserimizin yazılmasında yerli ve yabancı pek çok kaynaktan yararlanılmış; herkesin okuyup anlayabileceği bir açıklıkta olmasına özen gösterilmiştir. Hangi düzeyde öğrenim görürse görsün, yaşamın hangi döneminde olursa olsun, ergenler, gençler, orta yaşlılar, yetişkinler, evliler, bekârlar, cinsel konularda bireysel olarak bilgi edinmek isteyen herkes bu kitabı okuyabilir, cinsel yaşamla ilgili oldukça kapsamlı objektif ve bilimsel bilgiler elde edebilir.
Cinsellik konularda, hem kendilerini yetiştirmek ve hem de yardım edecekleri kişileri bilgilendirmek durumunda olan anne-babalar, karı-kocalar, öğretmenler, okul danışmanları, psikologlar, özel eğitim, sosyal hizmet ve sağlık personelleri, aile ve evlilik danışmanları, cinsel terapi alanında çalışanlar “Cinsellik ve Cinsel Yaşam” kitabından yararlanabilirler. Buna psikoterapi dilinde “Bibliyoterapi” denmekte, birey ilgili kaynakları okumak suretiyle, kişisel problemlerini anlamakta, konu hakkında bilgi kazanmakta ve bilinçlenmektedir.
Kitap, öğrenci ve klinik vakaların kişisel çekingenliklerini ve kaygılarını azaltmak, belirli cinsellik konularında bilgilendirmek amacı ile de kullanılabilir; ikili etkileşim ya da grup dinamiği harekete geçirilerek, etkileşimin düzeyi yükseltilebilir.
Bu amaçla, kitaptan, üniversitelerin psikolojik danışma ve rehberlik, psikoloji, psikiyatri ve aile ilişkileri konularını destekleyici niteliği ile de sosyoloji, sosyal çalışma bölümlerinde yardımcı kaynak olarak yararlanılabilir.
Duygu Akyüz Evlilik çatışmasının çocuklar üzerindeki etkilerini inceleyen araştırmalar, çatışmalara maruz kalan her çocuğun bu durumdan olumsuz etkilenmediğini göstermektedir. Elde edilen bu sonuçlar, araştırmacıları, çocukları evlilik çatışmasının olumsuz etkilerinden koruyan faktörlerin neler olduğunu incelemeye yöneltmiştir. Bu doğrultuda öne sürülen çeşitli modeller zamanla birer teori hâlini almış ve evlilik çatışmasının çocuklar üzerindeki etkileri pek çok boyutuyla araştırılmıştır. Bu teorilerden biri olan duygusal güvenlik teorisi, evlilik çatışmasının çocukları hangi yollarla ve nasıl etkilediğini açıklamaya çalışır. Bu kitabın amacı, yaklaşık 20 yıldan fazla süredir çalışılan ancak ülkemiz için oldukça yeni olan duygusal güvenlik teorisini okuyucuya tanıtmaktır. Teori; farklı yaş grubundaki ergenlerde bağlanma, ebeveyn tutumu, ebeveyn ruh sağlığı ve kardeş ilişkisi bağlamında incelenmiştir. Kitabın; ebeveynlere, bu konuda çalışan uzmanlara, lisans ve lisansüstü eğitimi alan öğrencilere rehberlik edeceği düşünülmektedir.
Seda Erzi Bu kitap, ilişkileri bozma, yıpratma ya da istediğini elde etme amacıyla, çeşitli taktikleri (dedikodu çıkarma, dışlama vb.) kullanarak uygulanan ilişkisel saldırganlığı incelemektedir. Daha çok ergenlikle birlikte rastlamaya başladığımız “ilişkisel saldırganlık”, örtük yapısı bakımından diğer saldırganlık türlerine kıyasla daha az aşina olunan bir kavram olabilir. Dolayısıyla bu kitapta ilişkisel saldırganlığın nasıl ve neden oluştuğuna ilişkin sorular, yanıtlanmaya çalışılmıştır. Biyolojik açıklamalara, bireysel farklılıklara ve kişilik özelliklerine, ahlak gelişimi ile ilgili unsurlara ve aile, akranlar, arkadaşları içeren sosyalizasyon süreçlerine değinilerek, ergenlik ve yetişkinlik yıllarında ilişkisel saldırganlığın meydana gelişi anlatılmıştır. Bu kitabın, alanda öğrenim görmeye devam eden ya da tez çalışmaları yürüten öğrencilere, akademisyenlere, alanda çalışan rehberlik öğretmenlerine, ergenlerle ve yetişkinlerle çalışan terapistlere kısacası psikolojiye ilgi duyan, ilişkisel saldırganlığı merak eden ve anlamak isteyen herkese yönelik olmasına çalışılmıştır. İlişkisel saldırganlıkla bağlantılı olan diğer saldırganlık türlerine, aynı zamanda zorbalığa yer veren bu kitabın faydalı bir kaynak işlevi görmesi temenni edilmektedir.
Darlene Lancer Eş bağımlılık örüntülerini kırmaya yönelik güvenilir bir rehber
Eş bağımlılık döngüsü içinde takılıp kaldınız mı? Yalnız değilsiniz. Bu güvenilir ve hassas rehber içerisinde eş bağımlılığın belirtilerinin, nedenlerinin ve ilişki dinamiklerinin yanı sıra kesin bir şekilde iyileşmeyi sağlama yollarını keşfedeceksiniz. Eş bağımlılık örüntülerini kırmak ve hayatınızı geri kazanmak için şu andan daha uygun bir zaman olamaz.
• Eş bağımlılık ve iyileşme sürecinin temellerini keşfedin. Eş bağımlılığın ne olduğunu, eş bağımlılığın ve iyileşmenin aşamalarını, döngüyü kırmaya ve iyileşmeye başlamaya yönelik dört temel adımı öğrenin.
• Büyük bir atılım gerçekleştirin. Sizi nelerin eş bağımlı hâle getirdiğini keşfedin, yaralarınızı iyileştirin, kendinize özgü bir öz saygı ve sevgi geliştirmek için uğraşın.
• Diğer insanlarla olan ilişkilerinizi iyileştirin. Akışına bırakmayı, sınır çekmeyi, gerçekliği kabul etmeyi, etkili bir şekilde iletişim kurmayı, çatışmalarla başa çıkmayı ve geriye dönüş durumları ile mücadele etmeyi öğrenin.
• İyileşmenizi destekleyecek stratejileri keşfedin. Her şeye rağmen yolunuza devam etmeyi ve iyileşmeyi sürdürmeyi, mutluluğunuzun peşinden gitmeyi, ihtiyacınız olduğunda yardım almayı ve 12 Adım programı çerçevesinde başarılı bir şekilde ilerlemeyi öğrenin.
• Kendinizi sevmeyi öğrenin. Kendinizi sevmenin yollarını keşfedin, hedefinizden şaşmamak için pratik günlük hatırlatıcılardan faydalanın ve önceliği kendinize verin.
Kitabı açın ve
• Eş bağımlılık yelpazesinde nerede olduğunuzu
• Eş bağımlılığın ve iyileşme sürecinin aşamalarını
• Eş bağımlılığın ilişkilerinizi nasıl etkilediğini
• Kendinizin ya da başkalarının davranış veya bağımlılıklarını inkâr etme türlerini
• Yardım ve destek bulabileceğiniz yerleri
• Kendinize dair nasıl farkındalık geliştireceğinizi ve gerçek benliğinizi nasıl keşfedeceğinizi
• Kendinizi ifade etmeye ve sınır koymaya ilişkin önerileri öğrenin.
Adem SOLAK, Enver SARI, Mahir ÖZKAN, Veysel SÖNMEZ
Kurtman Ersanlı, Melek Kalkan İnsan yaşamının önemli dönüm noktalarından olan evlilik, mutsuzluklarla sonlanmak için değil, birlikte varolmak için kurulmuyor mu? Amaçlanan sağlıklı varoluş ve mutluluğa ulaşmaya engel olan ne? Beklentilerimiz mi gerçekçi değil, yoksa amaca ulaşmak için izlenen yol ve yöntemlerde mi bir yanlışlık var? Ya da evlilik adı verilen birlikte varoluşa hazırlıkta mı?
Evliliklerin son yıllarda boşanmalarla sonuçlanması, bireylerin hem evlilik öncesinde hem de evlilik süresince desteklenmeye ihtiyacı olduğunu göstermektedir. Bireylerin gelecekteki olası sorunlar için hazırlanması ve bu sorunlar anlamlı duruma gelmeden çözme becerilerinin öğrenilmesi, olumsuz sonuçlar yaşanmadan ilişkinin sürmesi ve geliştirilmesi için önemlidir. Bu kitap sorunların kaynakları ile başa çıkmada ve ailenin uyum düzeyini yükseltmede verilebilecek destek ve yardımla ilgili bilgi ve uygulanabilir bir eğitim programı sunulmaktadır. Kuramsal ve uygulamalı olarak evlilik ilişkilerini geliştirmeye yönelik hazırlanan bu kitabın, mutlu evlilikler oluşturulmasına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Hatice Yalçın Aile kurma kararınızı ve aile ortamınızı bu kitap ile zevkli ve unutulmaz hâle getiriyoruz.
Aile kurarken, eş seçerken nelere dikkat etmelisiniz? Eş adayı, dört dörtlük olmalı mı? Aile kurarken bağlanma duygusu önemli mi? Aile kuracağınız kişide hangi özellikler olmalı? İdeal kadın ve erkek modeli, nişanlılık ve düğün dönemi, evliliğin düşmanları, aile içinde yapılması ve yapılmaması gereken davranışlar, ailede mutluluğun sırları, üçlü ilişkiler, "öteki kadın" ya da "öteki erkek", boşanmanın çocuklar üzerindeki etkisi, üvey anne-baba ve çocuk gibi konulara farklı bakış açısı kazanacaksınız.
Bu kitap ile daha aile kurarken yaşamınızda bilinçli kararlar almanızın kolaylaştığını görecek; mutluluğu keşfedecek, kendiniz ve aileniz için olumlu bir ortam oluşturarak zorluklarla başa çıkmayı öğreneceksiniz.
Elinizdeki bu rehber, unutulabilen yüzlerce detayı size hatırlatacak ve evliliğe, aileye dair her şeyin, hayalinizdeki gibi eksiksiz olmasını sağlayacak.
Bilinçli şekilde aile kurmaya ve mutlu bir evlilik sürdürmeye hazır mısınız?
Sağlam aile kurmanın sırları bu kitapta var.

Bülent Şen Bugün, toplumumuzda gerçekçi olmayan beklentilerle başlayan birçok evlilik bulunmaktadır. Toplumsal yaşamdaki değişikliklerle birlikte aile içi roller ve sorumluluklarda da değişiklikler olmaktadır. Bu nedenle günümüzde birçok aile, evlilik öncesi dönemden başlayarak danışmanlık hizmetlerine ihtiyaç duymaktadır. Gelişmiş ülkelerdeki yükselişi önlenemeyen boşanma oranlarının azaltılması konusunda bugün en çok umut bağlanılan uygulamalardan birisi “Evlilik Öncesi Çift Eğitimi”dir. Küreselleşme, baş döndürücü teknolojik gelişmeler ve hızlı kentleşmenin olumsuzluklarından ülkemiz de payını almış ve güçlü aile yapısı sayesinde düşük olan boşanma oranları da hızla artmaya başlamıştır. Gelişmiş ülkelerde bu konuda çalan alarm zillerine kulaklarımızı tıkamayarak gerekli tedbirleri bugünden ve doğru uygulamalarla alınmasına katkıda bulunmak bilim insanının en önemli görevidir.
Hem bir akademisyen hem de uygulayıcı olan Yazarın bu kitabı; son zamanlarda gündemde olan ve birçok uzmanın ilgi alanına giren Aile Danışmanlığının, özellikle önleyici ve koruyucu çalışmalarında ihtiyaç duyulan önemli bir boşluğu; hem yurt dışı hem de yurt içi literatürü inceleyerek ve kendi uygulamalarını da ekleyerek; 600'den fazla kaynak gösterip, Aile Danışmanlığı ve meslek elemanı sertifikası alabilecek sosyal hizmet, psikoloji, psikolojik danışmanlık ve rehberlik, çocuk gelişimi, okul öncesi öğretmenliği, aile ve tüketici bilimleri, sosyoloji, tıp gibi alanlarda; gerek eğitim alan üniversite öğrencilerine, aile danışmanlığı eğitimi alan mezunlarına, gerekse bu alanda araştırma ve uygulama yapacak akademisyen ve uygulayıcılara rehber olacaktır.
Yazarın eğitimine katılan nişanlı çiftlerin aşağıdaki sözleri eğitimin faydası hakkında fikir vermektedir.
“Evlilik Öncesi Çift Eğitimi aileler için gerçekten önemli bir konu. Bu eğitimi aldığım için kendimi çok şanslı buluyorum. Nişanlıma ve çocuğuma nasıl davranmam gerektiğini evlendikten sonra da nişanlımla daha çok mutlu olacağımı anladım ve öğrendim. Nişanlıma daha önce söyleyemediğim şeyleri söylemeye başladım ve iletişimimizi güçlendirdim. Korkularım, tereddütlerim kalktı ortadan. Türkiye'nin her yerinde uygulanması gerektiğini düşünüyorum. Teşekkürler.”
G. Ö. (kadın katılımcı)
“Modern dünyada yaşadığımız, gelişme ve değişme sürecinde bize rota oldu. Artık yürütmeye çalıştığımız bu geminin nerede su alacağını, nerede fırtınalarla karşılaşacağımızı daha iyi biliyoruz.”
C. Y. (erkek katılımcı)
Melis Seray Özden Yıldırım Günümüzde gelişen nüfusla beraber hızla artan evlenme oranlarının paralelinde, boşanma oranları da hızlı bir şekilde artmaktadır. Boşanma sebepleri arasında ilk başta gelen gerekçe olarak eşler arasındaki “şiddetli geçimsizlik” veya başka bir deyişle “çift uyumsuzluğu” görülmektedir. Evlilik ilişkisinin şekillenmesinde ve eşlerin uyum sağlamalarında belirleyici olan birçok faktör birbiriyle ilişki hâlindedir. Bu kitapta da mizaç özellikleri gibi önceden edinilmiş faktörler ile kendini toparlama gücü, ayrışma-bireyleşme, yetişkinlikte algılanan anne baba tutumları gibi sonradan kazanılmış faktörlerin birbiriyle ve çift uyumuyla ilişkisi daha geniş bir perspektiften çeşitli vaka örnekleriyle ele alınmış, aynı zamanda konuyla ilgili yapılmış bir çalışmanın sonuçlarına da yer verilmiştir.
Claude Steiner - Muzaffer Şahin KİMSE MASUM DEĞİL:
Bu kitapta ülkeler arasında, politika arenasında, kurumlar arasında, eşler arasında, ebeveynler ve çocuklar arasında, kardeşler arasında, gelin kaynana arasında, öğretmen öğrenci, işçi patron, amir memur arasında her alanda oynanan güç oyunlarının nasıl oynandığına ilişkin örnekler göreceksiniz. Sıradan insanların (bizlerin) güç oyunlarına nasıl başvurduğunu, bizimle başkalarının nasıl güç oyunları oynadığını, güç oyunlarının yerine iş birliğinin nasıl konabileceğini herkesin anlayabileceği bir dille, örnek olaylarla sunulan bu kitaptan herkesin, hepimizin çok yararlanacağını düşünüyoruz.
Cem Malakcıoğlu Kişiler arası ilişkilerde sağlıklı bir devamlılık, karşılıklı gelişen güvene dayanır. Güven kazanmanın ve kazandırmanın başlıca yolu, karşı tarafa güven veren, diğer bir deyişle güvengen bir ilişki kurmaktır. Güvengenlik, karşısındakine üstünlük kurmaya kalkışmadan, kendisini ve diğerini zorlayan bir davranış içerisine girmeden, kişinin kendi duyguları, düşünceleri, davranışları arasındaki bağlantıyı kurması ve bunu doğrudan ifade etmesidir. Güvengenlik, kişiler arası ilişkilerde ve iletişimde önemli bir yeri olan İngilizce “assertiveness” kavramının karşılığıdır. Kavram, Türkçeye ilk olarak “atılganlık” şeklinde çevrilmiştir. Daha sonraları ise “girişkenlik” kavramı ile anılmaya başlanmıştır. Özellikle insana yardım eden meslek elemanı yetiştiren tıp, diş hekimliği, hemşirelik, psikolojik danışma ve rehberlik, öğretmenlik, psikoloji, sosyal hizmetler, beslenme ve diyetetik vb. alanların kariyer gelişim süreçlerinde güvengenlik eğitimine yer verilmesi, o alanda hizmet veren ile hizmet alan arasında daha etkili bir iletişim kurulmasına katkı sağlayacaktır.
Güven Kazanma Kılavuzu, bir ihtiyaçtan doğdu. Sağlık hizmetleri için iletişimde güvengenlik (assertiveness in health communication) son yıllarda gittikçe önem kazanan bir konu hâline geldi. Güvengenlik ile ilgili bir rehber kitaba, bir başucu kaynağına ihtiyaç duyuluyordu. Güvengenliğin temelini oluşturan güven ihtiyacı, güven duygusu, ilişkilerde güven, benlik saygısı ve kendine güven, kitabın içeriğini oluşturan konulardır. Kitapta 20 adet güvengenlik senaryosu da bulunuyor. Güvengenliği gerçek yaşam olayları aracılığıyla anlatmanın en etkili yöntem olduğuna inanıyorum. Bu yüzden, kitabın son bölümü güvengenlik ile ilgili yaşantıların paylaşıldığı senaryolara ayrılmıştır. Bu senaryoların oluşmasında, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümünden değerli öğrencilerimin katkıları vardır. Hepsine teşekkür ederim.
Bu kitap, aslında güven duygusunu önemseyen herkese hitap ediyor. Daha güvengen olmak için kendini geliştirmeyi hedefleyen herkes bu kitaptan yararlanabilir. Kendisine ve başkalarına daha fazla güvenmek isteyen, güven kazanmak-kazandırmak ihtiyacı duyan herkese kitabın katkı sağlayacağına inanıyorum. Faydalı olmasını dilerim.
Şahin Kesici, Mehmet Ak, Elif Subaşı, Hatice İrem Özteke Kozan İnsan, gurbet olan dünyaya aşamalı bir yolculukla gelir. Ruh, önce dünyaya göre daha güvenli, sıcak, huzurlu bir yuva olan anne karnında misafir olur. Sonra gurbetlik hayatının çetin yolculuğu olan dünya hayatı başlar. Hatırlanmaz ama gizli bir sevdadır gelinen yer ve güvenli ilk durak. Bazen bilerek bazen farkında olmadan arayış devam eder. İnsanlar büyüdükçe, büyüdükleri yuvaya sığmazlar artık, kuşlar ve diğer canlılar gibi. Kendileri bir yuva kurmak zorunda kalır. Önceki yuvada öğrendiklerini modellerler, benzer yuvalar oluştururlar. Kimileri başarılı olur kimileri olamaz. Gerçek huzur ve mutluluk için belli bir yaştan sonra gidilecek bir yuva olmazsa olmaz. İnsanın kendisini güvende hissettiği, girince dinlendiği bir yerdir yuva. Dış dünyanın hengâmesini kapının önünde bırakmak, dışa ait ne varsa bedenden çıkarmak; ve ruhtan, huzuru, sıcaklığı, dinginliği, güveni, ait olmayı hissetmek ancak bir yuva ile olur. Ama maalesef günümüzde yuva kurmak, yuvada huzurlu olmak zorlaştı sanki. Benmerkezcilik sardı ruhumuzu, kapitalizmin kölesi olduk. Geçici konaklamalarda arar olduk o sıcak yuvayı. Özellikle yaş ilerledikçe göreceksiniz neye sahip olursanız olun yuva yoksa eksik olursunuz. Huzurlu bir evdeki çocukların yaşattığı duyguyu, evli iki aşığın yaşadığı bedensel ve ruhsal hazzı, birlikte olmanın huzurunu başka bir şeyde bulamazsınız ve eksik kalır hep.
Bu kitap; mutlu bir evlilik, huzurlu bir yuva için çiftlere, yaşanmış öykülerden yola çıkarak neler yapmaları neler yapmamaları gerektiğini, evlilik yaşamında çiftlerin psikolojik ve fizyolojik ihtiyaçlarını, sağlıklı bir iletişim ve cinsel hayatı aktarmak amaçlı hazırlanmıştır. Hayat yolunda yoldaş olabilmek için bilgilenmeniz amacıyla kitabımızın kılavuz olabilmesi dileğiyle.
Merle J. Crawford, Barbara Weber Etkili erken müdahale, erken müdahale hizmeti veren uzman, ailenin evinden ayrıldığında son bulmaz. Bu nedenle, her erken müdahalecinin; ebeveynlerin ve bakıcıların, küçük çocukların gelişimini desteklemede tutarlı ve aktif bir rol almalarına yardımcı olmaları için onları yönlendirebileceği araştırmaya dayalı stratejilerle dolu bu pratik kaynak kitaba ihtiyacı vardır. Çocukların doğuşundan 3 yaşına kadar altı temel gelişim alanına yönelik 80 beceriyi hedefleyen bu okuyucu dostu rehber; profesyonellere, ailelere ve bakıcılara yardımcı olmaları için onların günlük rutinlerine gömülü öğrenme fırsatlarını kullanacağı düzinelerce hazır fikir verir.
AİLELERİ GÜÇLENDİRMEK İÇİN:
• Market alışverişi, arabaya binme veya kitaplara bakma gibi yaygın rutinler ve etkinlikler sırasında BAHP hedefleri üzerinde çalışın.
• Çocuk gelişimini bilin ve çocukları için uygun beklentiler saptayın.
• Gelişimsel büyümeyi, ortak etkinlikler ve ailenin katılımını artıracak kritik becerileri destekleyin.
• Günlük materyalleri ve rutinleri güçlü yeni öğrenme fırsatlarına dönüştürün.
• Çocuklara gün boyunca yeni beceriler uygulamaları ve onları pekiştirmeleri için birçok fırsat verin.
Erken müdahale uzmanları, çocuğun gelişimini artıran, bağlanmayı güçlendiren ve gelişimsel gecikmeler yaşayan çocuklara aile yaşamına tam olarak katılmalarına yardımcı olacak stratejiler için bu kitaba defalarca dönecektir.

“Çalıştığım yerdeki her çalışana bir kopyasını vermeyi planlıyorum ... Erken müdahale alanını ileriye götürecek yararlı, pratik ve iyi yazılmış bir rehber.”
-Cherly D. Tierney, M.D., M.P.H., Penn State Hershey Children's Hospital

“Bu önemli kaynağın, her erken müdahale terapisti için sayfaları kıvrılmış arkadaş hâline gelmesi muhtemeldir.”
-David W. Hammer, M.A., CCC-SLP, President, Hammer Speech Products and Services, LLC; Manager,
Outpatient Speech and Language Services, Children's Hospital of Pittsburgh of UPMC

“Erken müdahale konusunda muazzam bir deneyime sahip yazarlardan iyi organize edilmiş ve bol bol örneklerle tanımlanmış mükemmel bir kaynak ...”
-Linda King Thomas, M.H.S., OTR/L, C/NDT, Director, Developmental Therapy Associates
Joy Browne Manita yapma yolunda işinize yarayacak güvenilir ipuçları ve öğütler
Eğlenceli bir cumartesi gecesi randevusu ya da “sonsuza kadar mutlu yaşadılar” diye biten bir masal mı istiyorsunuz? Randevulaşma For Dummies, ilişki sürecinin tamamını içeren açıklamalar yapar. Randevu kapmaktan, doğru yeri seçmekten, harika zaman geçirmekten (ya da fiyasko yaşamaktan) tutun da, ilk randevuyu ilişkiye dönüştürmeye kadar aradığınız her şey bu kitapta var. Üstelik, sosyalleşmek, flörtleşmek ve 21. yüzyıla uygun şekilde randevulaşmak için kullanabileceğiniz internet sitelerinde gezinirken ihtiyacınız olacak her şeyi burada bulabilirsiniz.
• Aynaya bakın – daha iyi bir partner olabilmek için, kendinizi tanımanın (ve sevmenin) önemini ve biriyle çıkmaya hazır olduğunuz zamanı fark edin
• Doğru kişiyi arayın – partnerinizde nasıl özellikler aradığınızı anlayın, bu kişiyi bulabileceğiniz yerleri keşfedin
• Oyuna girin – çıkma teklif edecek cesareti gösterin, telefon alıp verme dediğimiz sinir bozucu durumla baş edin, havada aşk kokusu yoksa, zarafetle paçayı sıyırmayı öğrenin
• Randevu günü geldi çattı – giyeceğiniz şey, konuşmanız (ve konuşmamanız) gereken konular hakkında tavsiyeler alın
• Ayrılık sonrası dönem! – boşanmış, dul ya da ilişkisi bitmiş biriyseniz, sahalara tekrar dönmeden önce iyileşmenin önemini anlayın

Dr. Joy Browne, sadece bir ilişki gurusu değildir. Aynı zamanda lisanslı bir klinik psikologdur, ulusal ve uluslararası arenada ilgi gören radyo programının ödüllü sunucusudur.

Kitabı açınca şunları öğreneceksiniz:
• Her durumdan ve yaş grubundan insanlar için gerçekçi randevu tavsiyeleri
• Harika randevu fikirleri (ve kaçınılması gereken) etkinlikler
• Çıkma teklif ederken işe yarayan (ve yaramayan) şeyler
• Flört etme, dinleme, gidişatı ölçme yöntemleri
• Randevu mekanında aranması gereken şeyler
• Garip anları savuşturma yöntemleri

Şunları öğreneceksiniz:
- Sosyal ağ ve çöpçatanlık sitelerinde güvenle dolaşmak
- Yaygın hatalardan kaçınmak
- Boşandıktan sonra sahalara geri dönmek
- Yaş farkıyla başa çıkmak
Zeynep Cihangir Çankaya Derslerimde, seminerlerde, yürüttüğüm psikolojik danışma ve rehberlik uygu-lamalarında gençlere ve yetişkinlere; “Nasıl bir dinleyicisiniz?”, “Başkalarını iyi dinleyebiliyor musunuz?”, “Çocuğunuzu nasıl dinlersiniz?” gibi sorular soruyo-rum. Bu soruları yönelttiğim hiç kimse şimdiye kadar “Ben iyi bir dinleyici değilim.” ya da buna benzer bir şey söylemedi. Herkes iyi dinleyici olduğunu ifade etti ve pek çok kişi de başkalarının kendisini dinlemediğinden yakındı.
Bu çelişkinin, iyi dinlemenin neleri içerdiğinin bilinmemesinden kaynaklandığını düşünüyorum. Ayrıca insanların başkalarının kendilerini dinlememelerinden yakınmaları da dinlemenin ne kadar önemli bir beceri olduğunu gösteriyor.
Bu anlamda kitabın psikolojik danışmanlara, psikolojik danışman adaylarına, diğer yardım hizmetlerinde çalışanlara/çalışacak olanlara, anne ve babalara, öğretmenlere, dinleme becerilerini geliştirmek isteyen herkese yararlı olacağını umuyorum.
Bülent Şen Bu kitap, evlenme olgunluğuna ulaşmış bireylerin evlilik ve eş seçimi ile ilgili merak ettikleri hususları akademik bilgiler ışığında aktarmayı amaçlayan bir kitaptır. Konunun uzmanına açık uçlu sorular sorularak elde edilen bilgi ve görüşler, soru cevap tekniği ve metaforlar eşliğinde, kolay okunur ve kolay anlaşılır bir şekilde yazıya dökülmüştür.
Latince “metaphora”dan gelen “metafor” kelimesi, meta: öte phrein: taşımak kelimelerinden oluşmakta olup “bir yerden başka bir yere götürmek” anlamına gelir. Yeni bir bakış açısı getirerek bizi yeni diyarlara götürecek her düşünce, söz metaforiktir. Metaforlar; bizim zaten doğrularını bildiğimiz, ancak bir şekilde hayatımıza uygulayamadığımız güzel davranışları, somut bir örnekten hareketle -bize farkındalık yaşatarak- soyut bir anlam çıkarmamıza ve içselleştirerek onları hayatımızda kolayca uygulayabilmemize olanak veren ifadelerdir.
Azmi Çağlar, Besra Taş, Eda Nur Kocaman, Latife Kabaklı Çimen, Mahmut Çeliker, Mehmet Avcı, Semra Bulut, Ülkü Tosun, Yakup İme Kitapta, günümüz ailelerinin en çok ihtiyaç duyduğu pozitif bakış açısına dikkat çekilmiştir. Son dönemlerde birçok ailede problemlerin çözümsüzlüğünün bilgi eksikliğinden kaynaklandığı gözlemlenmektedir.
Bu bilgi eksiklikleri, insanları problemlerin çözümü olarak problemi kestirip atma gibi düşüncelere sevk eder ve boşanma düşüncesiyle karşı karşıya getirir.
Yaşanılan şeylerin olumlu taraflarına odaklanmanın, süreci olumlu yöne götürdüğü gerçeği pozitif psikolojinin en büyük kazanımıdır.
Nitekim Rogger, Maslow ve diğer hümanist kuramcılar, insanın özünün iyi olduğu gerçeğini kuramlarının merkezine koyarlar.
Ailelerde yaşanılan problemlerin kaynağına inildiğinde birçoğunun iletişim, koşulsuz kabul ve aile bireylerin yaşadıklarını nasıl yorumlamaları gerektiği ile ilgili olduğu görülür.
Kitapta, pozitif ve mutlu aile yapısının temelinin; olumlu iletişim tarzı, koşulsuz kabul ve aile bireylerinin yaşadıklarını nasıl yorumlaması ile ilişkili olduğuna dikkat çekilmiştir ve yaşanılanların olumlu yorumlanmasının süreci olumluya götüreceğinin altı çizilmiştir.
Besra Taş, Efendi Yavaşoğlu, Emel Genç , Fahrünnisa Erdem, Hasan Kütük , Nadire Gülçin Yıldız, Ülkü Tosun, Yeliz Aksu Evli çiftlerin evlilikte yaşadıkları birçok şey, kendi düşünce yapıları, bakış açıları ve olayları yorumlama biçimleriyle yakından ilişkilidir. Gerçekçi bir şekilde yaşanılanları değerlendirmeye başlamak için evlilik hayatında olan bitenleri pozitif bir bakış açısı ile ele almak elzemdir.
Kitapta, pozitif düşünce yapısına sahip olmanın tecrübe edilen süreci olumlu sonuçlandırabileceğine dikkat çekilmiştir. Mutlu olmanın sırrı, bakış açımızda gizlidir. Yaşadıklarımızı olumlu düşünce yapısıyla ve pozitif bakış açısıyla karşıladığımızda, elde edeceğimiz sonuçlar da pozitif olacaktır.
Evlilik müessesede zaman zaman anlaşmazlıklar ve sorunlar yaşanılabilir ve bazı hatalı davranışlar ortaya çıkabilir. Fakat önemli olan, evli çiftlerin bu hataları birbirleriyle özdeşleştirmemeleridir.
Nitekim böylesi bir özdeşleştirmeden kaçınıldığı takdirde hatalı davranışların sebep oldukları problemler hakkında konuşmak ve çözüm yolları geliştirmek daha kolay olacaktır. Çünkü insan özünde iyidir; bu gerçek gözardı edilmemelidir!
Kitabın temel hedefi, evlilikte yaşanılan problemlerin nasıl olumlu yöne çekileceğinin altını çizmektir.
Eyüp Çelik, Mehmet Kaya, Neslihan Arıcı, Tuğba Yılmaz Bingöl, Hakan Sarıçam, İbrahim Demirci, Banu Yıldız, Fatih Usta, Işıl Tekin, Halime Güngör, Zeynep Akkuş Güncel psikolojik kavramlar kitabını oluştururken son yıllarda ortaya çıkmış ve daha önceki kaynak kitaplarda yer almamış yeni kavramları keyifli bir anlatımla tanımlamaya çalıştık. Güncel kavramları tanımlarken bu kavramların tarihsel gelişimine, hangi kavramlarla ilişkili olduğuna, daha önceden yapılan araştırmalara değinerek teorik altyapısını inceledik. Ayrıca kitapta yer alan kavramların ölçülebilir olmasına dikkat ettik. Daha önceden yayınladığımız Psikolojide Kullanılan Güncel Ölçme Araçları: 1-2-3 adlı kitabımızı inceleyerek bu kitapta yer alan kavramların ölçme araçlarını bulabilirsiniz. Sonuç olarak yaklaşık beş senelik bir çalışmanın ve azimli bir ekibin ürünü olan bu kitabın, güncel psikolojik kavramların anlaşılmasına yardımcı olacağını, yeni araştırmalar hakkında fikir vereceğini ve yapılacak araştırmaların teorik altyapısının tasarlanmasına katkı sağlayacağını umuyoruz.
Tarık Solmuş Bu kitap, ister bir romantik ilişkide ister evlilikte olsun ortaya çıkabilecek uyum sorunlarını, çatışmaları, öfke patlamalarını, güç dengesizliklerini, stresi, yoğun kaygıyı, depresyonu, eşe ve çocuklara yönelik şiddeti ve bu sorunlara yönelik çözüm yollarını incelemektedir. Eşlerin birbirlerinin davranışlarına yönelik açıklamalarını/ atıflarını, algılarını ve bu algıların ya da açıklamaların yaşadıkları ilişkinin kalitesini, uyumunu ve doyumunu nasıl etkilediğini gözden geçirmektedir. Boşanmanın gerek "eş"ler gerekse çocuklar üzerinde nasıl bir etkisinin olabileceğine ve bu tür bir durumda da çözüm olarak nelerin yapılabileceğine odaklanmaktadır. Ailenin ve çocukların geçirdikleri yaşam evrelerini, bir insanın bebeklikten yetişkinliğe kadarki gelişiminde kendisini duygusal ve düşünsel olarak nelerin beklediğini değerlendirmektedir. Çocuklarda fiziksel, sosyal, ahlaki, zekâ, algı, bellek, dil/konuşma, cinsel kimlik, özsaygı ve özgüvenin nasıl geliştiğini, bu gelişim sürecinde ne tür sorunlar yaşayabildiklerini ve bu sorunların aile içi ilişkileri nasıl biçimlendirdiği incelenmektedir. Özellikle ergenlik döneminde görülen intihar, kendine zarar verme, madde bağımlılığı, yeme bozuklukları gibi davranışların kökenlerini irdeleyip ana-babalara bu sorunlarla nasıl başa çıkabilecekleri konusunda öneriler sunmaktadır. Kısacası, bebeklikten yetişkinliğe; insanın tüm yaşam basamaklarını gözden geçirip, yaşanabilecek olası sorunlara değinmekte ve bu sorunlara yönelik çözüm önerileri sunmaktadır.
Kemal Ertaş Sertleşme bozukluğu, çoğu erkeğin kâbusu olmaya devam ediyor. Ülkemizde yapılan bir çalışmada, kırk yaş üstü erkeklerin %69.2'sinde değişik derecelerde sertleşme sorunu olduğu ve bunun görülme sıklığının ve derecesinin yaşla birlikte arttığı tespit edilmiştir. Cinselliğin bir tabu olmaktan kurtulamadığı günümüz dünyasında cinsel bilgiye ulaşmak kolay olsa da sağlıklı cinsel bilgiye ulaşmak hiç de kolay değildir. Erkekler, cinsel organlarını tanıma konusunda çoğu zaman yetersiz kalmaktadırlar. Çoğu erkek cinselliği kulaktan dolma bilgilerle ve pornografiden öğrenmektedir. Hâl böyle olunca erkeklerin çoğu, sertleşme sorununun önüne nasıl geçeceğini ve bu sorunun üstesinden nasıl geleceğini bilmemektedir.
Maksimum penis performansı, her erkeğin kolayca elde edebileceği ve bir ömür boyunca partneriyle paylaşabileceği paha biçilmez bir lükstür. İnsanların hayatlarında gerçekten en çok istedikleri şey bir tür mutluluktur. Eğer partneriyle karşılıklı mutluluğa nasıl ulaşacağını öğrenip yapabilirse hayatın gerçekten ne kadar güzel bir deneyim olduğunu görecektir. Maksimum penis performansı, kaygıyı azaltmak ve varlığının kalitesini her açıdan artırmakla ilgilidir. Bu; egzersiz, diyet ve olumlu tutum ile sağlığını korumayı gerektirir. Maksimum performans, takdir edilmeyen bir penise sahip olmak yerine sahip olunan organın değerini bilmek ve onu takdir etmekle ilgilidir. Bunun farkına varıldığında penisin hayatın en büyük hediyelerinden biri olduğu görülecektir.
Selda Karadeniz Özbek, Melek Demir Evlilik var olduğundan beri boşanma olgusu vardır fakat hiçbir evlilik boşanma amaçlı kurulmamaktadır. Evlenen çiftler, mutluluklarının sonsuza kadar süreceğini düşünür. Zamanla beklenen yararı ve mutluluğu sağlayamayan evlilikler, çatırdama ve daha ileriye giderek kırılma noktasına gelir. Kimi evlilikler bu çatlaklarla ve kırıklarla ilerlemeye devam edebilir, kimi evlilikler ise bitme noktasına gelir ve sonlandırılır. Evliğin bittiği noktada yeni bir süreç başlar ve bu süreç boşanma olarak nitelendirilir. Boşanma, uyum sağlanması gereken zorlu yaşam süreçlerinden biridir. Boşanma kararı almak, boşanma sürecini yaşamak ve sonrasında boşanmanın yarattığı durumlarla ve duygularla baş etmeye çalışmak her birey için zorlayıcıdır. Bireylerin bu süreçte desteklenmesi gerekir. Bu destek; aile, arkadaş gibi doğal destek ağlarından olabilir fakat bireyler bu süreçte ihtiyaç duydukları desteği doğal destek ağlarından tam olarak karşılamayabilirler. Bireyler için uzman desteği almak oldukça etkili olmaktadır. Bu destek türlerinden biri, grupla yürütülen destek gruplarıdır. Grup yaşantısı; öğretici, evrenselleştirici, destekleyici bir ortam sunmaktadır.
Bu kitapta; psiko-eğitim niteliğinde 11 oturumluk bir destek programı hazırlanmış, her oturumda ayrıntılı bilgilere yer verilmiştir. Boşanma Sonrası Destek Programı, boşanma sonrası süreçte ortaya çıkan problemlere ve ihtiyaçlara odaklanılarak kültüre duyarlı bir nitelikte geliştirilmiştir. Türkiye'de deneysel olarak sınanmış ilk psiko-eğitim programı olması ve bundan sonra yapılacak çalışmalara yol gösterici bir nitelik taşıması bakımından önemlidir. Evlilik ve aile danışmanlığı, boşanma danışmanlığı, psikolojik danışmanlık alanlarına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.